ORTHOMYXOVİRUS’LAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI
Prof.Dr. Ömer POYRAZ
ORTHOMYXOVİRİDAE AİLESİ Orthomyxoviridae ailesinde yalnızca grip etkeni
olan Influenza virüsleri yer. Mukozadaki musin tabakalarına ilgilerinden
dolayı Myxovirus olarak kabul edilmiştir. Büyüklükleri ve antijenik yapıları diğer
Myxovirus’lardan farklı olduğu için için ayrı bir virüs familyası oluşturularak bu familyaya yerleştirilmiştir.
Solunum yolu mukozasında enfeksiyon oluştururlar
İnsanlarda ve hayvanlarda hastalık yaparlar Influenza ya da grip olarak adlandırılan klinik
tabloyu oluştururlar
MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Helikal simetrili, zarflı, tek iplikçikli RNA’lı virüslerdir Diğer virüslerden farklı olarak RNA’ları tek parça halinde
olmayıp 8 parçacıktan oluşmuştur Bu parçacıkların her biri farklı bir protein yapımından
sorumludur Buna bağlı olarak Influenza virüslerinde antijenik değişim sık
olarak görülür Ortalama 80-120 nm boyutlarındadır Çok şekillilik gösterirler İpliksi, küresel ya da diğer görünümde olabilirler Viral genom içerisinde antijenik yapıdan sorumlu
nukleoproteinler yer alır. Nukleik asit genomu helikal simetrili bir kapsid çevreler. Kapsidin dışında matriks proteini, en dışta ise lipid yapısında bir
zarf bulunur. Zarfın yüzeyinde ise yaklaşık 10 nm uzunluğunda iki tip dikensi
çıkıntı bulunur. Bu çıkıntılar protein yapısında olup, virüse hemaglutinasyon ve
nöroaminidaz yapma özelliği kazandırır
Şematik Görünümleri
Yüzeyel Protein Yapısı
Elektron Mikroskobundaki Görünümleri
ANTİJENİK YAPISI
Dört tip antijeni bulunur
1. Nukleoprotein Antijeni (NP Antijeni)
2. Matriks Protein Antijeni (M Antijeni)
3. Hemaglütinin Antijeni (HA Antijeni)
4. Nöroaminidaz Antijeni (N Antijeni)
Nukleoprotein Antijeni (NP Antijeni)
Virüsün genomunda yer alırlar Ribonukleoproteinler antijenik
özellik gösterirler Virüsün tiplere ayrılmasını sağlarlar Organizmada kendilerine karşı
antikor oluşumuna yol açarlar İnternal antijen olduğu için oluşan
antikorlar viral enfeksiyonu engelleyemez
Matriks Protein Antijeni (M Antijeni)
Viral zarfın alt kısmında yer alırlar Virüsün tiplere ayrılmasını
sağlarlar Organizmada kendilerine karşı
antikor oluşumuna yol açarlar İnternal antijen olduğu için oluşan
antikorlar viral enfeksiyonu engelleyemez
Hemaglütinin Antijeni (HA Antijeni)
Viral zarfın yüzeyinde yer alan dikensi çıkıntılardır
Glikoprotein yapıdadır Virüsün hücreye tutunmasında rol
oynar Duyarlı eritrositleri hemaglutine eder Virüsün alt tiplere ayrılmasını sağlar Yüzeyel antijen olduğu için
organizmada oluşan antikorlar viral enfeksiyonu engeller
Nöroaminidaz Proteinleri (N Antijeni)
Viral zarfın yüzeyinde yer alan dikensi çıkıntılardır
Glikoprotein yapısındadır Virüsün duyarlı hücre reseptörlerine
ilgisini sağlar Dokulardaki siyalik asit ve N asetil
nöroaminik asit bağlarını parçalayarak virüsün hücreye tutunmasını sağlar
Virüslerin alt tiplere ayrılmasında rol alır Oluşan antikorlar viral enfeksiyonu
engeller
SINIFLANDIRILMASI Virüsün tiplere ayrılmasında nükleoproteinler ve
matriks proteinleri önemli rol oynar Bu proteinlerdeki farklılıklar virüsün A,B,C ile
adlandırılan 3 antijenik tipe ayrılmasını sağlar Alt tiplere ayrılmasında ise hemaglütinin ve
nöroaminidaz proteinleri önemli rol oynar Bu proteinlerdeki farklılıklar alt tipleri oluşturur Influenza A virüsleri insan, kuş, domuz, at, deniz
memelileri, sansargiller gibi hayvanlarda enfeksiyon yapar
Doğal konakları yabani kuşlardır Yabani kuşlar tüm Influenza A tiplerinin
taşıyıcısıdır Influenza B ve C virüsleri yalnızca insanda
enfeksiyon yapar
Influenza A virüsünün Alt Tipleri
15 hemaglütinin alt tipi vardır H1,H2,H3,…olarak gösterilir 9 nöroaminidaz alt tipi vardır N1, N2, N3, … olarak gösterilir Kuşlarda tüm alt ipler bulunur İnsanlarda yalnızca 3 hemaglütinin ve
2 nöroaminidaz alt tipi bulunur Toplam 144 Influenza A alt tipinin
olduğu bilinmektedir
Influenza Virüslerinin İsimlendirilmesi
ANTİJENİK DEĞİŞİM Influenza virüslerinde sık antijenik değişim görülür Her yıl yeni serotipler ortaya çıkar Sürekli yeni salgınlar meydana gelir Antijenik değişim hemaglütinin ve nöroaminidaz
antijenlerinde oluşur İki türlü antijenik değişim vardır
1 – Minör Antijenik Değişim (Antijenik Drift, Antijen Sürüklenmesi)
2 – Major Antijenik Değişim (Antijenik Shift, Antijen Kayması)
Minor Antijenik Değişim
Viral genlerde bir noktada mutasyon sonucu oluşur
Amino asit dizileri değişir
Yüzeyel proteinlerde farklılaşma ortaya çıkar
Antijenik yapı değişir Toplumda dolaşan
etkene benzer fakat antijenik yönden farklı suş oluşur
Mevcut antikor varlığından etkilenmez
Major Antijenik Değişim
Viral genlerde daha geniş alanda daha köklü mutasyon oluşur
Yüzeyel proteinlerde daha büyük farklılaşmaya yol açar
Genellikle genetik alışverişler sonucu olur
Yeni hemaglütinini ve yeni nöroaminidazı olan farklı bir suş oluşur
Alt tipler oluşur
Antijenik Değişim Sıklığı
En sık Influenza A virüslerinde görülür Daha sık salgın oluşturur Kişiler defalarca Influenza A
enfeksiyonu geçirebilirler Influenza B virüslerinde daha seyrek
görülür Daha az sıklıkta salgın oluşturur Influenza C virüslerinde görülmez Salgın oluşturmaz Sporadik vakalar şeklinde görülür
GENETİK ALIŞVERİŞ
Influenza A virüslerinde görülür Aynı konakta bulunan farklı türlere
özgül Influenza A virüsleri birbirlerinden genetik materyal alabilir
Bunun sonucu genetik yapıda büyük bir değişim olur
Yüzeyel proteinlerde tamamıyla başkalaşım meydana gelir
Yepyeni bir virüs ortaya çıkabilir
GENETİK ALIŞVERİŞ Bu alışveriş için domuzlar
ve insanlar hamur teknesi vazifesi görür
Domuz ve insan hücrelerinde hem memeli hem de kuş İnfluenza A virüsleri için reseptör bulunur
Hem hayvan hem de insan virüslerine duyarlıdır
Eş zamanlı enfeksiyonlar sırasında bu tür genetik alışveriş olasılığı vardır
Yeni alt tipler ortaya çıkar Tüm insanlar duyarlı
olacağı için pandemi yapabilir
Yeni alt tip
Yeni alt tip
PATOGENEZ Kişiden kişiye damlacık enfeksiyonu, kontamine
eller ve çeşitli eşyalarla solunum yollarından bulaşır
Solunum yolları mukozası yapışkan bir müsin tabaka ile kaplıdır
Bu tabakanın hücre yüzeyini örtücü ve koruyucu fonksiyonu bulunmaktadır
Mikroorganizmaların hücre yüzeyine tutunarak enfeksiyonu başlatmasını engeller
Influenza virüsleri salgıladıkları nöroaminidaz enzimi ile bu musin tabakayı eritirler
Böylece hücrelerin yüzeyinin açığa çıkmasını sağlarlar
Açığa çıkan hücrelerin reseptörlerine bağlanarak enfeksiyonu başlatırlar
PATOGENEZ Üst solunum yolları mukozasında hızla
çoğalırlar İnkübasyon süresi 1 - 4 gün arasındadır Semptomlarla birlikte virüs atılımı da
başlar Mukozada yüzeyel yangı ve konjesyon
oluşur Bazal tabaka etkilenmediği için yüzeyel
tabakayı yeniden oluşturur Mukoza yapısı tekrar eski haline gelir İyileşme hücresel immünite, interferon,
sitotoksik T lenfositleri ve antikor oluşumu ile olur
PATOGENEZ
Viral Replikasyon
KLİNİK BULGULAR
Komplikasyonsuz Grip Pnömoni Reye Sendromu
Komplikasyonsuz Grip
Aniden oluşan üşüme, titreme, başağrısı, kırgınlık
Yüksek ateş, kuru öksürük, kas ağrıları
Ateş genelde 3 gün içinde normale döner
Solunum sistemi bulguları 3-4 gün daha devam eder
Öksürük ve kırgınlık 1-2 hafta sürebilir
Çocuklarda gastrointesinal semptomlar da görülür
Pnömoni Yaşlılarda, kardiopulmoner hastalığı ve
kronik hastalığı olanlarda sık görülür Komplikasyon olarak ortaya çıkar Virüse, bakterilere veya her ikisine bağlı
olabilir Silier aktivite azalması, artan mukus
salgısı, fagositik hücrelerde fonksiyon bozukluğu, alveollerde eksuda birikimi virüsün alt solunum yollarına yayılmasını kolaylaştırır
Bakterilerden genellikle S.aureus, St.pnemoniae, H.influenza etkendir
Reye Sendromu
Genellikle 2-16 yaş arası çocuklarda sık görülür
Akut ensefalopati ve karaciğerin yağlı dejenerasyonu şeklinde seyreder
Mortalite oranı % 10 - 40 arasındadır Influenza B enfeksiyonunda daha sık
görülür Aspirin kullanımı riski artırır
Mortalite Oranı
Sağlıklı kişilerdeki mortalite oranı 100.000’de 2’dir.
Bu oran kalp-damar hastalığı olanlarda 50 kat, akciğer hastalığı olanlarda 120 kat, hem kalp-damar hem de diyabeti olanlarda 240 kat artmaktadır.
Lokal grip salgınıAni başlangıç
ÖksürükAteş
Üşüme
Baş ağrısıBoğaz ağrısıBurun semptomları
Yorgunluk/güçsüzlükMiyaljiHalsizlik
Gripte doğru klinik tanı kriterleri
BAĞIŞIKLIK Enfeksiyon geçirenlerde hemaglütinin ve
nöroaminidaz antijenlerine karşı antikor oluşur
Korunma serum antikorları ve nazal bölgedeki salgısal IgA ortaklığı ile olur
Salgısal antikorların korunmada rolü daha fazladır
Salgısal antikorlar 1-3 ay sonra kaybolur Farklı tiplere ve alt tiplere karşı oluşan
antikorlar çapraz reaksiyon göstermez Defalarca gripal enfeksiyon geçirilebilir
LABORATUVAR TANISI
Virüs izolasyonu ve identifikasyonu Antijen Araştırılması Serolojik İnceleme
Virüs İzolasyonu ve İdentifikasyonu
Burun yıkantı suyu ve boğaz sürüntüsü alınır İlk üç gün içinde alınması gerekir Hücre kültürü ve embryonlu yumurtanın
amniotik kesesine ekilir Hücre kültüründe CPE oluşturmaz Hemaglütinasyon ve hemadsorbsiyon
deneyleri ile tanı konur Embryonlu yumurta ekimlerinde amniotik
sıvıda hemaglütinasyon inhibisyon ve nötralizasyon deneyleri ile virüs araştırılır
Antijen Araştırılması
Burun ve boğaz sürüntüsü alınarak incelenir
Floresan mikroskobi yöntemiyle incelenir
Floresan mikroskop ve floresan boya ile işaretli antikorlar gerekir
Kısa sürede sonuç verir ELISA ve diğer yöntemlerle de
antijen araştırılabilir
Serolojik İnceleme
Bilinen antijenler kullanılarak serumda antikor aranır
Çeşitli serolojik yöntemler kullanılabilir
Gittikçe yükselen titre anlamlıdır
EPİDEMİYOLOJİ
Bütün dünyada yaygındır Epidemiler ve pandemiler oluşturur Antijenik değişim ve duyarlı kişi sayısında
artışa bağlı zaman zaman büyük salgınlar oluşur
İnkübasyon süresinin kısa oluşu yayılımı kolaylaştırır
Kapalı ortamda bulunmaya bağlı kış aylarında daha sık görülür
Influenza A daha sık salgın yapar Influenza B daha seyrek salgın oluşturur Influenza C sporadik vakalar halinde
görülür
İnsanlarda Yaygın Olan Influenza A Alt Tipleri
En yaygın H1N1, H1N2 ve H3N2 H2N2 1957 ve 1968 yıllarında
görülmüş Günümüzde yaygın değil
KORUNMA Aşı ile korunma mümkündür Aşı virüsü embryonlu yumurtanın amniotik
kesesinde üretilir Genelde kas içi yolla uygulanır Yumurta allerjisi olanlarda uygulanmaz Her yıl uygulanması gerekir Antijenik değişimden dolayı koruyuculuğu
kesin değildir Koruyuculuk oranı normal toplumda % 70,
risk gruplarında % 50 dolayındadır
KUŞ GRİBİ
KUŞ GRİBİ Halk arasında tavuk vebası olarak da bilinir Genellikle kanatlı hayvanların enfeksiyonudur Solunum ve sindirim sistemine ait belirtilerle
yüksek morbidite ve mortalite hızıyla seyreden akut, bulaşıcı bir hastalıktır
Nadiren insanlarda da enfeksiyon oluşturmaktadır İnsanda enfeksiyon oluştuğunda %50’nin
üzerinde mortalite görülmektedir Genetik değişimle tamamen insana adapte olma
ve pandemi oluşturma riski bulunmaktadır Bu durumda 150 – 200 milyon insanın ölebileceği
bildirilmektedir
GÜNÜMÜZÜN KORKULU RÜYASI
ETKEN
Etken Influenza A virüsüdür Virüsün 15 hemaglütinin ve 9
nöroaminidaz alt tipi bulunur Bunların hepsi kuşları enfekte
edebilir Çok sayıda alt tipinin bulunması
gen transferi ve yeniden eşleşme durumunun yüksek olduğunu gösterir
PATOJENİTELERİNE GÖRE VİRÜS TİPLERİ
Az Virulan Virüsler (LPAI) H5, H7 ve diğer alt tiplerde yer alır Patojenitesi düşük virüslerdir Genelde yabani kuş topluluklarında enfeksiyon
yapar Hafif enfeksiyon tablosuna yol açarlar Tüylerin kabarması, yumurta üretiminde azalma,
hafif solunum hastalığı ve depresyon görülür Çok Virulan Virüsler (HPAI)
H5 ve H7 alt tiplerinde yer alan bazı virüslerdir Patojenitesi oldukça yüksek virüslerdir Enfeksiyon oluştuğunda mortalite % 100’e ulaşır Yabani kuş topluluklarında enfeksiyon yapmaz
SALGINLARDA İZOLE EDİLEN KUŞ INFLUENZA A TİPLERİ
Influenza A H5N1 Influenza A H7N2 Influenza A H7N3 Influenza A H5N2 En sık görülen ve mortalitesi
yüksek olan H5N1 tipidir
H5N1 TİPİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Kümes hayvanları arasında oluşan salgınların çoğunda
patojenitesi yüksek olan H5N1 tipi virüs izole edilmektedir
H5N1 tipi virüs tür engelini aşarak insanlarda enfeksiyon oluşturmayı başarmıştır
İlk kez 1997’de Hong Kong’da kümes hayvanları arasındaki salgında 3 yaşındaki erkek çocuğa bulaşarak ölümüne yol açmıştır
Aynı yıl aynı yerde 17 kişinin hastalanmasına ve bunlardan beşinin ölümüne yol açmıştır
İnsanlarda ağır ve mortalitesi yüksek hastalığa neden olmaktadır
Şimdilik kuşlarla ya da enfekte kümes hayvanları ile ilişkisi olan kişilerde görülmektedir
Çok az da olsa kaynağı tam açıklanamayan insan olguları da vardır
Bu yüzden kuş gribi virüsleri içerisinde pandemi riski taşıyan en önemli alt tiptir
CANLILAR ARASINDAKİ
YAYILIMI Doğada yabani kuşlar arasında geniş bir yayılım
gösterir Doğal konakları yabani kuşlardır Hafif enfeksiyona yol açar, ölüm oranı çok düşüktür Kuş hareketleri ile virüs uzaklara taşınır
Doğada su kuşları, özellikle de yeşil başlı ördekler virüsün
devamlılığını sağlar Yaklaşık 100 kadar Influenza A alt tipi su kuşlarından izole edilmiştir Hastalık oluşturmaksızın virüsü taşırlar Su kuşlarının yaklaşık üçte biri bu virüslerle enfekte haldedir Yabani kanatlıların salgıları ve dışkıları yoluyla evcil kanatlılara
bulaşır Evcil kanatlılarda genetik değişime uğrayan virüs kısa sürede
yüksek patojen hale dönüşür
CANLILAR ARASINDAKİ YAYILIMI
ÜLKELER ve KITALAR ARASI YAYILIMI
Genellikle kuş göçleri ile yayılır
Kuşlar mevsimsel değişimle birlikte kuzeyden güneye, güneyden kuzeye göç ederler
Göçleri sırasında her zaman aynı güzergahı kullanırlar
Bu güzergahlar kuş yoğunluğuna göre ana ve tali güzergahlar şeklinde görülür
Ülkemiz önemli kuş göç yolları üzerinde bulunmaktadır
VİRÜSÜN ÇEVREYE YAYILIMI
Göçmen kuşların özellikle konakladıkları bölgelere bıraktıkları dışkı, tükrük ve burun salgıları ile etrafa yayılır
Enfekte hayvanlar dışkılarıyla en az 10 gün süreyle virüs çıkarırlar
Burun salgısı ve tükrükle atılan virüs uzun süre doğada canlı kalmamasına rağmen, dışkıyla atılan virüs düşük ısıda haftalarca canlı kalabilir
Yörede yaşayan yabani kuşlar, evcil kuşlar, mekanik olarak da kemiriciler, böcekler, sinekler, insanlar lokal yayılımı sağlarlar
Virüsün hava yoluyla yayılması yalnızca birkaç kilometre ile sınırlıdır
KÜMES HAYVANLARI ARASINDA YAYILIMI
Yabani kuşlar aracılığı ile olur
Patojenitesi düşük virüslerle enfeksiyon başlar
Kümes hayvanları arasında hızla yayılır
Mutasyona uğrayarak patojenitesi yüksek forma dönüşür
Özellikle serbest dolaşan kanatlılar yayılımı hızlandırılır
Evcil kanatlıların pazarlarda alınıp satılması ile de yayılım hızlanır
H5N1 DOĞAL YAYILIMI
DUYARLI HAYVANLARA BULAŞIM YOLLARI
Genelde evcil kuşları, kümes hayvanlarını, seyrek olarak da domuzları enfekte eder
En önemli bulaş fekal oral yol iledir Duyarlı hayvanlar bu atıklarla direkt ya da
dolaylı temas ile, aynı kaynaktan su içme ile enfekte olurlar
Su kaynaklarının enfekte yabani kuşların dışkılarıyla kontamine olması bulaşım riskini daha da yükseltir
Kontamine gübrenin 1 gramı dahi binlerce kuşu enfekte edebilir
GÖÇMEN KUŞLARDA GÖRÜLEN ÖLÜMLERİN NEDENLERİ
Bazı yerlerde ölü ya da hasta göçmen kuşlar bulunabilmektedir
Bu tür kuşlarda da ölümlerin H5N1 tipine bağlı olduğu bildirilmektedir
Bu tür ölümlerin kümes hayvanlarında yüksek patojen hale dönüşen virüsün tekrar göçmen kuşlara bulaşmasıyla olduğu düşünülmektedir
KAPALI ORTAMDA YETİŞTİRİLEN KÜMES HAYVANLARINA BULAŞIM YOLLARI
Genellikle kuş dışkısıyla kontamine toz toprak, kontamine araç gereç ve yemler,
kontamine ayakkabılar yoluyla bulaşır Kemiriciler,sinekler ve diğer hayvanlar mekanik olarak virüsü taşıyabilirler Bu yüzden kümeslerin sıkı kontrol altına
alınması, giriş ve çıkışların kontrolü, dezenfeksiyon tedbirleri oldukça önemlidir
KÜMES HAYVANLARINDA
KLİNİK BULGULAR Virüs ile ilk karşılaşılan yörelerde kümes
hayvanlarında hafif solunum yolu hastalığı görülür
Başlangıçta tüylerin kabarması, yumurta veriminde azalma, hafif solunum yolu ve kırgınlık belirtileri dikkati çeker
Bu şekilde kümes hayvanları arasında hızla yayılır
Bir süre sonra genetik değişime uğrayan virüs yüksek patojen hale dönüşür
Enfeksiyon tablosu ağırlaşır Bir anda tüm hayvanların ölümüne yol açar İnkübasyon süresi 1-2 güne kadar kısalır
KÜMES HAYVANLARINDA KLİNİK BULGULAR
Hırlıtılı ve güç solunum tablosu görülür
Konjuktivit ve göz yaşı akıntısı vardır
Konjuktiva şişmiş ve kırmızı renktedir
Göz kapakları tamamen kapanır
KÜMESHAYVANLARINDA KLİNİK BULGULAR
Sakal, ibik ve gözlerin çevresinde ödem ve siyanoz şekillenir
Ödem boyun ve göğüs bölgesine de yayılabilir
Glottisteki ödem boğulma ile sonuçlanan solunum güçlüğüne neden olur
Burun deliklerinden grimsi, kanlı eksudat akar
KÜMES HAYVANLARINDA KLİNİK BULGULAR
Kan tablosunda bozulma olur
Lenfopeni ve trombositopeni gelişir
Ayaklarda,bacak kaslarında morarma ve yaygın kanama tablosu görülür
KÜMES HAYVANLARINDA KLİNİK BULGULAR
Hastalanan hayvanlar genelde 2 gün içinde ölürler
Akut dönemi atlatanlarda eksitasyon, konvulziyon, dönme hareketleri gibi sinirsel belirtiler vardır
Koordinasyon bozukluğu, yürüyememe ve ayakta duramama görülür
Yumurta kabuğunda renk açılması, incelme ve kalitesinde bozukluk oluşur
OTOPSİ BULGULARI Hastalıktan ölen hayvanlarda ölüm sertliği hemen
oluşur Ani ölümlerde lezyon oluşmaz İleri safhalarda gelişen ölümlerde lezyon oluşur
Kaslarda şiddetli kanamalar Dehidratasyon Baş, boyun bölgesinde subkutan ödem Burun ve boğaz bölgesinde irinli akıntı Konjuktivada kanamalar Tracheada yoğun mukoz eksudası Böbreklerde ağır kanamalar Taşlıkta hemoraji tablosu Bağırsak mukozasında hemorajiler ve ülserler
VİRÜSÜN DUYARLILIĞI Virüs yüksek ısıya duyarlı, düşük ısıya ise
dirençlidir 00C’de 1 ay, 220C’de 4 gün, 560C’de 3 saat,
600C’de 30 dakikada, kaynatma ısısında 1-2 dakikada canlılıklarını kaybederler
Gübrede soğuk ortamda 3 ay canlı kalabilirler
Kuş dışkısıyla kontamine göllerde günlerce canlı kalabilirler
Formalin, iyot bileşikleri ve asitlere duyarlıdır
İNSANLARA BULAŞIM YOLLARI
Kuş gribi virüsü insanlara genellikle doğal yollarla yani yabani kuşlardan direkt olarak bulaşmaz
Yabani kuşlarda virüs düşük patojenite gösterir
Doğal enfeksiyon oldukça az görülmüştür Kişiler deneysel olarak enfekte edildiğinde
kısa süreli hafif enfeksiyon oluştuğu görülmüştür
İnsana bulaşım genellikle enfekte kümes hayvanları ve patojenitesi yüksek virüsle enfekte kuşlar aracılığı ile olmaktadır
İNSANLARA BULAŞIM YOLLARI
Kanatlı hayvanlarla aynı kapalı ortamda bulunma ile
Hasta hayvanları kesme ve tüylerini yolma ile
Hasta veya ölmüş hayvanların burun, boğaz akıntısı, göz yaşı ve dışkısıyla temas ile
Bu tür salgılarla veya dışkıyla kirlenmiş yüzeylere ve eşyalara temas ile
Doğada ölmüş kuşlarla temas ile Enfekte kuşların avlanması, kesilmesi,
tüylerinin yolunması ile Enfekte hayvanların yumurta ve etlerine
temas ile bulaşabilir
İNSANLARA HANGİ YOLLARLA BULAŞMAZ ?
Pişirilmiş tavuk etleri ve yumurtalarla bulaşmaz Çiğ tavuk ya da çiğ yumurta ile temastan sonra ellerin
bol sabunlu ya da deterjanlı su ile yıkanması Tavuk ambalajının etrafı kirletmeden derhal çöpe
atılması Çiğ tavukla temas eden mutfak malzemelerinin derhal
bol deterjanlı su ile yıkanması Dış ortamla teması olmayan evde beslenen
kuşlarla bulaşmaz Bu tür hayvanların yem ve sularına dikkat edilmesi
gerekir Dışarıdan bulaşmayı sağlayacak mekanik taşıyıcılığın
engellenmesi
İNSANDAN İNSANA BULAŞIM İnsandan insana bulaşım oldukça nadirdir Bazı aile içi bulaşımların olduğu bildirilmektedir Bir olguda çocuktan anneye bulaşım olmuştur Bu olguların koruyucu önlem almadan aile içi sıkı
temasla geçtiği düşünülmektedir Normal toplumda kişiden kişiye bulaşması
mümkün görülmemektedir Salgın olan yörelerde yapılan serolojik
araştırmalar asemptomatik enfeksiyonların çok yaygın olmadığını göstermektedir
Sağlık çalışanlarına bulaşım riskinin düşük olduğu görülmüştür
Şimdiye kadar hasta kişilerden yalnızca bir hemşireye bulaşım söz konusudur
İNSANLARDA KLİNİK BULGULAR
Kuluçka süresi grip hastalığına göre daha uzundur
Ortalama 2 - 5 gündür, 8 - 17 güne kadar uzayabilir
Hastalık 380C’yi aşan ateş, boğaz ağrısı, yaygın kas ağrıları, öksürük ve alt solunum yolu bulguları ile başlar
Üst solunum yolu bulguları nadir görülür
İshal, kusma, abdominal ağrı, konjuktivit ve pnömoni tablosu görülür
İNSANLARDA KLİNİK BULGULAR
Hastalarda bir süre sonra akut sıkıntılı solunum tablosu gelişir
Bu yüzden solunum cihazına bağlanması gerekir
Lenfopeni, trombositopeni ve karaciğer enzimlerinde yükselme oluşur
Pıhtılaşma bozukluğu ve buna bağlı kanamalar ortaya çıkar
Özellikle burun ve dişeti kanamaları sık görülür
Çoğul organ yetmezliği oluşur
Grip, Soğuk Algınlığı ve Kuş Gribi (Ayırt edici bulgular)
Semptom Grip Soğuk algınlığı Kuş Gribi Başlangıç Ani Tedrici Ani Ateş, üşüme Sık Seyrek Sık Öksürük Olağan,ciddi Daha az Olağan, ciddi Baş ağrısı Devamlı Seyrek
Devamlı Kas ağrısı, sızısı Olağan, ciddi Hafif, silik Olağan, ciddi Yorgunluk,güçsüzlük Olağan Çok hafif Olağan Diyare Sık Pnömoni Sık ASSS Sık Mortalite Risk gruplarında
Yüksek
İNSANLARDA SALGIN TEHLİKESİ
Başlangıçta fazla bir tehlike yok Mortalite oranı yüksek Sınırlı sayıda enfeksiyon oluşumu
Zaman içerisinde tehlike söz konusu Daha çok insan enfeksiyonu oluşumu Hem insan hem kuş gribi ile eşzamanlı
enfeksiyon Yeni bir alt tip oluşumu en büyük tehlike
İnsan hamur teknesi vazifesi görebilir Aynı anda enfeksiyon sırasında genetik
değişim söz konusu İnsana adapte yeni alt tip oluşumu
pandemiye neden olur
YENİ VİRÜSÜN OLUŞUMU ANTİJENİK SHİFT İLE OLUR Aynı konakta koinfeksiyon sonucu oluşur İnsan ve kuş virüsleri konağı tek tek infekte
ettiklerinde ciddi sorun yok İnsan virüsü H3N7 + Kuş virüsü H7N3 Domuzda ya da insanda aynı anda enfeksiyon
oluşturursa Yeni oluşan virüs H3N3 veya H7N7 olur Mevcut antikorlardan hiç etkilenmezler Özellikle damlacık enfeksiyonu ile bulaşma
yeteneği kazanması enfeksiyonun kısa sürede yayılmasını kolaylaştırır
Tüm insanlık duyarlı olduğu için hızla pandemi oluşur
20.Yüzyılda yayılım yapan Influenza virüsleri ve oluşturdukları pandemiler
1920 1940 1960 1980 2000
H1N1
1918: “İspanya Gribi”
20-40 milyon ölüm
WHO
H2N2
1957: “Asya Gribi”
1 milyon ölüm
H3N2
1968: “Hong Kong Gribi”
1 milyon ölüm
Günümüzde enfeksiyon
oluşturan virüs tipleri
1977-1978 H1N1 pandemisi Günümüzde H3N1 ve H1N1
birlikte
TEDAVİ
Hastaneye yatırılarak takip Antiviral ilaç uygulaması Destek tedavisi
Yatak istirahati Sıvı ve elektrolit replasmanı Mekanik ventilasyon
Gripal Enfeksiyonların Tedavi ve Korunmasında Kullanılan Antiviral İlaçlar
İlaç Tip Tedavi Korunma Yan etki
Amantadin A 2x100 mg AynıMSS
Rimantadin A 2x100 mg Aynı MSS
Zanamivir A, B 2x10 mg 1x10mg Bronşial
Oseltamivir A,B 2x75 mg 1x75 mg GİS
Amantadin ve Rimantadin Etki Mekanizması İnfluenza A virusunun M2 proteinini
inhibe ederek etkili olurlar Virüsün hücre içine girişini ve hücre
içine giren virüsün protein kılıftan soyunmasını engellerler
Bu sayede viral replikasyonu önlerler Hem koruyucu hem de tedavi edici
amaçla kullanılır Influenza A H5N1 genelde her iki
antivirale karşı dirençli bulunmuştur
Oseltamivir ve Zanamivir Etki Mekanizması
İnfluenza A ve B virüsünün nöraminidaz enzimini inhibe ederek etki gösterirler
Sialik asit analoglarıdır Hücre dışındaki virüs müsin tabakayı
eritemeyeceği için solunum sistemi hücrelerine adsorbe olamaz
Nöroaminidazın bloke olması hücre içinde çoğalan virüsün konak hücreden salınımını engeller
Yeni oluşan ve hücre dışına salınan virusların aggregasyonuna neden olurlar
Oseltamivir (Tamiflu) Kuş gribinde genellikle bu antiviral
kullanılır İlk 48 saat içinde tedaviye başlanması
başarı şansını artırır Tablet halinde olup oral yolla kullanılan
bir ilaçtır Günde 2 defa 75 mg dozunda uygulanır Tedaviye 7-10 gün süreyle devam edilir
Korunma amaçlı oseltamivir kullanımı Korunmada virüsün baskılanarak mutasyon
geçirmesinin engellenmesi, morbidite ve mortalitenin azaltılması amaçlanır
Günde 1x75 mg dozunda kullanılır Risk gruplarına temas sonrası uygulanır
Enfekte veya ölmüş hayvanların yetiştiricileri Hastalık görülen çiftliklere ziyarette bulunanlar Ölen hayvanları koruyucu önlem almadan itlaf
edenler Enfekte hayvanlara ait etleri pişirmeden
tüketenler
Zanamivir (Relenza) İnhalasyon yoluyla kullanılan bir
ilaçtır Tedavi amacıyla günde 2x10 mg
dozunda kullanılır Tedaviye 7-10 gün devam edilir Koruma amacıyla 1x10 mg dozunda
kullanılır Bronşial spazm oluşturma riski
bulunmaktadır
PROGNOZ Hastaneye yatırılan olgularda mortalite
oldukça yüksektir Mortalite oranı % 50’nin üzerindedir Özellikle 15 yaş altı çocuklarda mortalite % 80-90’lara ulaşır Ölümler genellikle 9-10. günlerde olur Bazen bu süre 6-30 gün arasıda
değişebilir Ölüm solunum güçlüğü ve çoğul organ
yetmezliğine bağlı gelişir
KONTROL VE KORUNMA Hastalıklı ya da hastalarla
temaslı kuş ve kümes hayvanları imha edilmelidir
Kanatlı imha ekipleri özel koruyucu kıyafet giymelidir
İmha edilen hayvanlar derin çukurlara üzerine sönmemiş kireç dökülerek gömülmelidir
Çiftlikler karantinaya alınarak dezenfekte edilmelidir
Dikkatli ve sık el yıkanmalıdır Kümes hayvanları, kuşlar ve
yumurtaları iyice pişirildikten sonra yenilmelidir
Çiğ et ve yumurta üzerinde bulunabilecek etkenle temas edilmemelidir
Çiğ et ve yumurta ile temas ettikten sonra eller bol sabunlu su ile yıkanmalıdır
KİMLER RİSK ALTINDA ?
Virüs insanlar arasında yayılmaya başlamadan kimin en fazla risk altında olduğu tam olarak bilinmemektedir
Tüm insanlar risk altında Bazı kişiler daha büyük risk altında
olabilirler Kanatlı hayvanların imhasında çalışanlar Kanatlı hayvanlarla iç içe yaşayanlar Meslekleri gereği kanatlı hayvanlarla
teması olanlar
RİSK GRUPLARINDA KORUNMA
Özellikle enfekte kuşlar ve kanatlıları imha eden görevliler büyük risk altındadır
Koruyucu giysi, eldiven, gözlük ve maske giymeleri
Profilaktik olarak antiviral almaları
Grip aşısı ile aşılanmaları gerekir
AŞI ÇALIŞMALARI Günümüzde henüz uygulamaya konulan bir kuş
gribi aşısı bulunmamaktadır Bu konuda yapılan çalışmalar devam etmektedir Aşı üretilebilmesi için önce prototip aşı virüsünün
geliştirilmesi gerekir H5N1 çok öldürücü olduğundan virüsün tersine
genetik yöntemlerle değişikliğe uğratılması gerekir
Doğal virüse ait genetik bilgiler bir laboratuvar virüsüyle birleştirilir
Öldürücü olmayan, laboratuvar koşullarında kolay üretilen bir virüs tipi elde edilir
Embriyonlu yumurtada üretilerek aşı hazırlanır Optimum dozaj ve şema belirlenerek piyasaya
verilir
LABORATUVAR TANISI
1 – Direkt antijen tayini2 – Virüs izolasyonu ve
identifikasyonu3 – Moleküler tanı4 – Serolojik tanı
LABORATUVAR TANISI İnceleme örneği olarak genellikle
farenks sürüntüsü alınır Viral izolasyon şansı daha fazladır Virüs üretildikten sonra tip tayini
yapılması gerekir Elde edilen pozitif bulguların Dünya
Sağlık Örgütü’nün referans laboratuvarlarında doğrulanması gerekir
Rutin Laboratuvar Bulguları
Lökopeni-özellikle lenfopeni Hafif- orta trombositopeni Hafif-orta düzeyde artmış ALT,
AST Artmış kreatin düzeyi Hiperglisemi
KİMLERE INFLUENZA A H5N1 YÖNÜNDEN TEST YAPILMASI GEREKİR ?
Radyolojik olarak kanıtlanmış pnömoni, akut solunum sıkıntısı sendromu veya ağır solunum yolu rahatsızlığı varsa
Belirtilerin başlamasından önceki 10 gün içerisinde bilinen ya da kuşkulu kuş gribi olgusu veya kümes hayvanları ile temas varsa
Vücut ısısı 380C’nin üzerinde ise Öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı
yakınmalarından bir ya da birkaçı varsa Bu tür kişilerin hastaneye yatırılarak tanı
ve tedavisinin yapılması gerekir
KANATLI HAYVANLARDA KUŞ GRİBİ GÖRÜLEN ÜLKELER
Çin, Endonezya, Güney Kore, Hong Kong, Japonya, Kamboçya, Tayland, Vietnam, Moğolistan, Kazakistan, Rusya, Romanya, Türkiye, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Hollanda, İtalya