i
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
İÇİNDEKİLER DİZİNİ i
ÖNSÖZ v
RESİMLERİN LİSTESİ vi
ÇİZİMLERİN LİSTESİ xi
ŞEKİLLERİN LİSTESİ xiv
1. GİRİŞ 1
1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsam 2
1.2. Çalışmada İzlenen Yöntem 3
1.3. Literatür Araştırması 4
2. TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN GELİŞİMİ 6
2.1. Avrupa’da Eğitim Öğretimin Gelişimi 6
2.1.1. Krallık Devrinde Yunan Eğitimi 6
2.1.2. Yunan Şehir Devletlerinde Eğitim Öğretim 6
2.1.2.1. Isparta Şehir Devleti’nde Eğitim 6
2.1.2.2. Atina Şehir Devleti’nde Eğitim 7
2.1.3. Yunan Eğitiminin Filozoflar Tarafından Yeniden Temellendirilmesi 7
2.1.4. Helenizm Devrinde Eğitim Öğretim 8
2.1.5. Antik Roma’da Eğitim Öğretim 10
2.1.6. Antik Hıristiyanlık’ta Eğitim Öğretim 12
2.1.7. Orta Çağ’da Eğitim Öğretim 12
2.1.8. Rönesans Devri’nde Eğitim Öğretim 14
2.2. Osmanlı Devleti’nden Önce Türklerde Eğitim Öğretim 16
2.2.1. İslam’dan Önce Türk’lerde Eğitim Öğretim 16
2.2.2. İslam’dan Sonra Türk’lerde Eğitim Öğretim 17
3. OSMANLI DEVLETİ’NDE EĞİTİM ÖĞRETİM 23
3.1. Geleneksel Eğitim Sistemi 23
3.1.1. Örgün Eğitim Birimleri 23
3.1.1.1. İlk Seviyedeki Eğitim Öğretim Birimleri 23
3.1.1.2. Orta ve Yüksek Seviyedeki Eğitim Öğretim Birimleri 24
ii
3.1.1.3. Askeri Eğitim Kurumları 26
3.1.1.4. Yöneticilerin Eğitimi 27
3.1.1.5. Mesleki Eğitim 27
3.1.2. Yaygın Eğitim Birimleri 28
3.2. Osmanlı Devleti’ne Bağlı Olarak Açılan Yeni Okulların Kuruluş Sistemi 28
3.2.1. İlköğretim Birimleri 28
3.2.2. Orta Öğretim Birimleri 29
3.2.3. Mesleki ve Teknik Öğretim Birimleri 29
3.2.4. Yüksek Öğretim Birimleri 30
4. SIBYAN MEKTEPLERİ 32
4.1. Sıbyan Mekteplerinin Tanımı 32
4.2. Sıbyan Mekteplerinin Gelişimi 33
4.3. Sıbyan Mekteplerinin Fonksiyonu 34
4.4. Sıbyan Mekteplerinde Öğretim Ve İdari Sistem 35
4.5. İstanbul Sıbyan Mekteplerinin Mimarisi 36
4.5.1. Plan 36
4.5.2. Malzeme 41
4.5.3. Üst Yapı (Mimari Elemanlar, Cepheler) 42
4.5.4. Örtü Sistemi 42
5. MANİSA ve ÇEVRESİNDEKİ SIBYAN MEKTEPLERİ 44
5.1. Manisa Sıbyan Mekteplerinin Genel Özellikleri 44
5.2. Varlığını Tarihi Kaynaklardan Öğrendiğimiz Ancak Bugün Mevcut
Olmayan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri 44
5.2.1. Ahmed Ağa Mektebi 44
5.2.2. Ali Ağa Mektebi 44
5.2.3. Lalapaşa Cami Mektebi 45
5.2.4. Behmen Ağa Mektebi 46
5.2.5. Cafer Bey Mektebi 46
5.2.6. Fahrünnisa Hatun Mektebi 46
5.2.7. Fehmi Bey Mektebi 47
5.2.8. Gülfem Hatun Mektebi 47
5.2.9. Haci Hüseyin Mektebi 47
iii
5.2.10. Hacı Hasan Mektebi 47
5.2.11. Hacı Mehmed Mektebi 47
5.2.12. Hamza Çelebi Mektebi 48
5.2.13. Hüseyin Ağa Mektebi 48
5.2.14. İmir Çavuş Mektebi 48
5.2.15. Kasım Paşa Mektebi 48
5.2.16. Kulaksızoğlu Mektebi 49
5.2.17. Mehmed Ağa Mektebi 49
5.2.18. Sultan Murad (Iıı. Murad) Mektebi 49
5.2.19. Murtaza Emin Mektebi 49
5.2.20. Mustafa Çelebi (Karagözzade) Mektebi 49
5.2.21. Mustafa Çelebi Mektebi 50
5.2.22. Nişancı Paşa Mektebi 50
5.2.23. Palamutzade Mektebi 50
5.2.24. Sefer Çelebi Mektebi 50
5.2.25. Sinan Bey Mektebi 50
5.2.26. Sinan Çelebi Mektebi 51
5.2.27. Taceddin Halife Mektebi 51
5.2.28. Turgutzade Mektebi 51
5.2.29. Vani Mehmet Efendi Mektebi 51
5.3. Halen Mevcut Olan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri 52
5.3.1. Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi 53
5.3.2. Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi 65
5.3.3. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi 80
5.3.4. Alaybey Sıbyan Mektebi 96
5.3.5. Molla Şaban Sıbyan Mektebi 108
5.3.6. Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi 125
6. OSMANLI DÖNEMİ MANİSA SIBYAN MEKTEPLERİYLE
İSTANBUL SIBYAN MEKTEPLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 133
6.1. Şehir İçindeki Yeri 133
6.2. Mimari Özellikleri 134
6.3. Malzeme ve Teknik Özellikleri 137
iv
6.4. Tavan ve Örtü sistemi 137
6.5. Süslemesi 138
7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 139
8. KAYNAKLAR 141
v
ÖNSÖZ Tez çalışmam sırasında bana her zaman destek olan, yardımlarını esirgemeyen,
beni yönlendiren, eleştirileri ve fikirleri ile çalışmama ışık tutan danışmanım, çok
değerli hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU’na sonsuz şükranlarımı
sunarım.
Çalışmam kapsamında olan Manisa araştırmalarımda yardımlarını
esirgemeyen, maddi ve manevi desteklerini üzerimden hiç eksik etmeyen sevgili
babam Durmuş Ali İNCİ’ye ve annem İkbal İNCİ’ye, rölöve çalışmalarımda hep
yanımda olan, en az benim kadar çalışan ve kahrımı çeken eşim İnş. Müh. İbrahim
AKCA’ya, Erzurum’da beni hiç yalnız bırakmayan, çalışmamda maddi manevi
desteğiyle hep yanımda olan can dostum Mimar Eda BAYATA’ya ve ev arkadaşım
Simge ÇOL’a sonsuz teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarım.
Gerek kendi arşivinden gerekse Manisa Belediyesi arşivinden tez konumla
ilgili dokümanları benimle paylaşan Manisa Belediyesi İnş. Müh. Ali DİLŞEN’e, her
zaman yanımda olan, çalışmam esnasında yardımlarını esirgemeyen Karayolları 12.
Bölge Müdürlüğü personellerinden Elk. Elkt. Yük. Müh. Çağlar TATYÜZ’e, İnş.
Müh. İrfan ŞANLIER’e, İnş. Müh. İlknur YEL’e, İnş. Müh. Orhun ÇUBUKÇU’ya
ve İnş. Müh. Hakan ÜNLÜ’ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
vi
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim 2.1. Gymnasion’a bir örnek (İlkgelen 2000)
Resim 2.2. Roma’da Bıçakçı (M.S. 1. yy.) (İlkgelen 2000)
Resim 2.3. Roma’da Ayakkabıcı (M.S. 2. yy.) (İlkgelen 2000)
Resim 2.4. Roma’da Marangoz (M.S. 1. yy) (İlkgelen 2000)
Resim 2.5. Oxford Ünv.
Resim 2.6. Heidelberg Ünv.
Resim 2.7. Cambridge Ünv.
Resim 2.8. Mescid-i Nebevi Ön Görünüş
Resim 2.9. Konya İnce Minareli Medresesi
Resim 2.10. Kayseri Gevher Nesibe Medresesi
Resim 3.1. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi
Resim 3.2. İstanbul-Fatih Semaniye Medresesi
Resim 4.1. Bir Sıbyan Mektebinde Öğle Azadı
Resim 4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi
Resim 4.3. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi
Resim 4.4. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi
Resim 5.1. Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi
Resim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi’nden Görünüm
(Gökçen 1946)
Resim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Köklü 1995)
Resim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi ve Kurşunlu Han Üstten Görünüm
Resim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.6. Sıbyan Mektebi Batı Cephesi (Acun, H. , 1996)
Resim 5.7. Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Bugünkü Görünüm
Resim 5.8. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.9. Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.10. Sıbyan Mektebi Güney Cephe (Sonradan Açılan Dükkan Cephe ve
Girişi)
Resim 5.11. Sıbyan Mektebi’nde Güney Mekanın Bölünmesiyle Oluşan Dükkan
vii
Resim 5.12. Sıbyan Mektebi Giriş Kapısına Çevrilen Alt Pencere
Resim 5.13. Sıbyan Mektebi Kitap Satış Bürosu Olarak Kullanılan Bölüm
Resim 5.14. Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçişi Sağlayan Kapı
Resim 5.15. Sıbyan Mektebi Üst ve Alt Pencereler
Resim 5.16. Güney Mekanın Bölünmesiyle Oluşan Kitap Satış Bürosu Deposu
Resim 5.17. Sıbyan Mektebi’nde Pencere ve Tuğlayla Kapatılan Kemer
Resim 5.18. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi ve Sıbyan Mektebi’nden Görünüm
(Gökçen 1946)
Resim 5.19. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi (Köklü 1993)
Resim 5.20. Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Üstten Görünüm (Acun 1996)
Resim 5.21. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.22. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.23. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.24. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü
Resim 5.25. Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi
Resim 5.26. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.27. Sıbyan Mektebi Batı ve Giriş Cephesi
Resim 5.28. Sıbyan Mektebi Güney ve Doğu Cephesi
Resim 5.29. Sıbyan Mektebi Alt Pencere Detayı
Resim 5.30. Sıbyan Mektebi Üst Pencere Detayı
Resim 5.31. Sıbyan Mektebi Taç Giriş Kapısı
Resim 5.32. Sıbyan Mektebi Köşe Dönüş Detayı
Resim 5.33. Sıbyan Mektebi Giriş Bölümünde Sonradan Oluşturulan Muhtes
Camekanlı Rüzgarlık
Resim 5.34. Sıbyan Mektebi Giriş Kısmında Paravanla Oluşturulan Mutfak Bölümü
Resim 5.35. Sıbyan Mektebi’nde Sonradan Wc Olarak Düzenlenen Merdiven Altı
Resim 5.36. Sıbyan Mektebi Giriş Kapısı Detayı
Resim 5.37. Sıbyan Mektebinin Batısında Yer Alan Mekân
Resim 5.38. Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı
Resim 5.39. Sıbyan Mektebi Kubbeye Geçişi Sağlayan Mukarnaslar
Resim 5.40. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946)
Resim 5.41. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi
viii
Resim 5.42. Restorasyondan Önce Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Köklü 1993)
Resim 5.43. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
(Acun 1996)
Resim 5.44. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm
(Acun 1996)
Resim 5.45. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.46. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.47. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm
(Acun 1996)
Resim 5.48. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm
(Acun 1996)
Resim 5.49. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi’nin Güney ve Doğu Cepheleri
Resim 5.50. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.51. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Resim 5.52. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Resim 5.53. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Köşe Detayı
Resim 5.54. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Üst Pencere Detayı
Resim 5.55. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Alt Pencere Detayı
Resim 5.56. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Saçak ve Kubbe Detayı
Resim 5.57. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Girişi
Resim 5.58. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İç Görünüm
Resim 5.59. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kubbe Detayı
Resim 5.60. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Giriş Bölümü
Resim 5.61. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
Resim 5.62. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arasındaki Pencere
Resim 5.63. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İç Görünüm
Resim 5.64. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946 )
Resim 5.65. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Köklü 1995)
Resim 5.66. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.67. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi’nin Kuzey Cephesine Bitişik İnşa
Edilen Muhtes Bina (Acun 1996)
Resim 5.68. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
ix
Resim 5.69. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.70. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Resim 5.71. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.72. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbe Kasnağındaki Daire Pencere
Resim 5.73. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Pencereleri
Resim 5.74. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
Resim 5.75. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Girişi
Resim 5.76. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kapatılan Üst Pencere
Resim 5.77. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.78. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.79. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbesi
Resim 5.80. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946)
Resim 5.81. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Köklü 1992)
Resim 5.82. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Acun
1996)
Resim 5.83. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi
Güney Cephesi (Acun 1996)
Resim 5.84. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa
Belediyesi)
Resim 5.85. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa
Belediyesi)
Resim 5.86. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu
Cephesi (Manisa Belediyesi)
Resim 5.87. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden
İç Görünüm (Manisa Belediyesi)
Resim 5.88. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa
Belediyesi)
Resim 5.89. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden İç
Görünüm (Manisa Belediyesi)
Resim 5.90. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü
Resim 5.91. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş Cephesi
Resim 5.92. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
x
Resim 5.93. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Resim 5.94. Manisa Molla Şaban sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü
Resim 5.95. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü (Wc ve
Mutfağa Geçiş)
Resim 5.96. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kütüphane Olarak Kullanılan Oda
Resim 5.97. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kütüphane Olarak Kullanılan Oda
Resim 5.98. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlene
Yönetici Odası
Resim 5.99. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlenen
Yönetici Odası
Resim 5.100. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlenen
Yönetici Odası
Resim 5.101. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Mekanlar Arası Geçiş
Resim 5.102. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi İç Mekan Detayı
Resim 5.103. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi’nden Bir Görünüş
Resim 5.104. Restorasyondan Önce Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi
(Acun 1996)
Resim 5.105. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi
Resim 5.106. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Resim 5.107. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney cephesi
Resim 5.108. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Girişi ve Yapıya
Eklenen Muhtes Yapı
Resim 5.109. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Kapısı
Resim 5.110. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Bölümü
Resim 5.111. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.112. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.113. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
Resim 6.1. İstanbul Naz Perver Kalfa Sıbyan Mektebi
Resim 6.2. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi
Resim 6.3. İstanbul Üsküdar Selimiye Sıbyan Mektebi
Resim 6.4. İstanbul Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi
xi
ÇİZİMLERİN LİSTESİ
Çizim 4.1. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi Vaziyet Planı
(Özturna1991)
Çizim 4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)
Çizim 4.3. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 4.4. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
(Özturna 1991)
Çizim 4.5. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Perspektifi
(Özturna 1991)
Çizim 5.1. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı
Çizim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Giriş (Batı) Cephesi
Çizim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.6. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Çizim 5.7. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.8. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Vaziyet Planı
Çizim 5.9. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı
Çizim 5.10. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.11. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
Çizim 5.12. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.13. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Çizim 5.14. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.15. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.16. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Planı
Çizim 5.17. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.18. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
Çizim 5.19. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.20. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.21. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
xii
Çizim 5.22. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.23. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı
Çizim 5.24. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı
Çizim 5.25. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.26. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi (Muhtes Yapı)
Çizim 5.27. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.28. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.29. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Çizim 5.30. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Planı
(1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.31. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.32. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.33. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
(1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.34. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.35. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
(Manisa Belediye’sinden alınmıştır.)
Çizim 5.36. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı
Çizim 5.37. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Planı
Çizim 5.38. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.39. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
Çizim 5.40. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Çizim5.41. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.42. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.43. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.44. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Planı
Çizim 5.45. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.46. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney (Giriş) Cephesi
Çizim 5.47. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
xiii
Çizim 6.1. İstanbul Tavşantaşı Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967)
Çizim 6.2. İstanbul Yahya Paşa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967)
Çizim 6.3. İstanbul Elhaç Süleyman Efendi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
(Aksoy 1967)
Çizim 6.4. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı
Çizim 6.5. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı
Çizim 6.6. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)
Çizim 6.7. İstanbul Yavuz Sultan Selim Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)
xiv
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil 5.1. Manisa Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi
Şekil 5.2. Sıbyan Mekteplerini Gösteren Manisa Şehir Planı
Şekil 5.3. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nin Kitabesi
1
1. GİRİŞ
Eğitim ve öğretim, yetişkin neslin bir plan çerçevesinde ve belli bir gaye
hedefleyerek, yetişmekte olan nesillerin gelişmesini sağlamak için yaptığı bir
çalışmadır. Bunun içindir ki eğitim, sadece bir kültürün nesilden nesile aktarımını
değil, aynı zamanda bunun sonucu olarak toplumun devamlılığını da sağlayan bir
faktör olmaktadır. İyi tasarlanmış bir plan ve projeye göre gerçekleştirilen eğitim ve
öğretim, toplumun belli bir seviyeye yükselmesine hizmet eder.(Kazıcı 2004)
Hiç şüphesiz ki Osmanlı’yı “Osmanlı” yapan unsurların başında asırlardır
başarıyla uyguladığı eğitim politikası gelmektedir. Bu başarılı eğitim politikası
nedeniyledir ki Devlet-i Â’liye Osmaniyye, 400 atlıdan koskoca cihangir bir devlet
haline gelmiş, 320 yıl dünyanın tek süper gücü olmuş hangi din, dil, ırk ve
coğrafyadan olursa olsun insanları toplulukları bir arada yaşatmayı başarmıştır.
Osmanlı Devletinde eğitim-öğretim faaliyetleri her tarafa yayılmış olup, sıbyan
mektebinden dâru’l fünun (üniversite)’a, medrese ile medrese-i ihtisas’a kadar her
seviyede eğitim ve öğretimin yapıldığı teşkilatlar vardı.
İslamiyet ile ortaya çıkan Sıbyan Mektepleri dini esaslı ilk eğitim veren
yapılardır. Osmanlı mimarisinde de görülen sıbyan mektepleri kendine has bir
mimariye sahiptir. Osmanlı’nın yaşadığı her şehirde günümüze kadar gelmemiş olsa
da sıbyan mekteplerinin varlığı bilinmektedir. Osmanlı’larda Şehzadeler Şehri olarak
anılan ve Osmanlı Devri’nin en güzel mimari eserleriyle süslenen Manisa’da da
sıbyan mektepleri mevcuttur.
Bu çalışmada da Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri incelenmiştir.
Günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilen Osmanlı dönemi’ne ait altı adet sıbyan
mektebi incelenmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde, çalışmanın amacı, önemi, izlenen yöntem ve
literatür araştırmasına yer verilmiştir.
2
İkinci bölümde Avrupa Eğitim Tarihi, tarihçilerimizin belirlemiş oldukları
başlıklar altında özetlenmiştir. Bunun yanında Osmanlı’dan önceki dönemde Türk
eğitim Tarihi İslam’dan önce ve sonra olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir.
Altıncı bölümde ise bir kıyaslamaya gidilmiştir. Osmanlı Dönemi İstanbul
Yedinci bölümde genel bir değerlendirmeyle sonuç bölümü yazılırken; sekizinci
1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı
Manisa köklü bir tarihi geçmişe sahiptir. Beylikler döneminde başkent olmuş,
edilip kullanılmakta olanlar olduğu gibi, kaderine terk edilmiş olanlarda mevcuttur.
Üçüncü bölümde Osmanlı Devleti’nde eğitim öğretimin gelişimi ve bu süreç
içerisinde ki eğitim birimleri anlatılmıştır.
Dördüncü bölümde sıbyan mekteplerinin tanımı, fonksiyonu, gelişimi, öğretim
ve idari sistem ve plan, malzeme, üstyapı, örgü sistemi başlıkları altında mimari
özellikleri anlatılmıştır.
Beşinci bölümde Manisa sıbyan mekteplerinin genel özellikleri ve varlığını
tarihi kaynaklardan öğrendiğimiz şuan mevcut olmayan sıbyan mektepleri
incelenmiştir. Devamında ise bütün bunlar göz önüne alınarak Osmanlı Dönemi
Manisa sıbyan mekteplerinden Hatuniye ve Sultan Külliyeleri Sıbyan Mektepleri,
Yakut Ağa, Alaybey, Molla Şaban ve Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektepleri incelenmiştir.
Sıbyan Mektepleri ile Manisa Sıbyan Mektepleri Şehir içindeki yeri, mimari
özellikleri, malzeme ve teknik özellikleri, tavan ve örtü sistemi ve süslemeleri
açısından karşılaştırılmıştır.
ve son bölümde kullanılan kaynaklar ve web siteleri sıralanmıştır.
Osmanlı Döneminde “Şehzadeler Kenti” diye ünlenmiştir. Padişahlığa aday birçok
şehzade başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Manisa’da valilik yapmıştır. Manisa
Osmanlı döneminin en güzel mimari eserleriyle süslenmiştir. Bu eserlerden restore
3
Bu çalışmada sıbyan mekteplerinin gelişimi göz önüne alınarak Osmanlı
Dönemi Manisa sıbyan mektepleri tarihi ve mimari yönden incelenmiştir. Bu yapılar
enen Yöntem
olan verilerin elde edilmesi amacı ile konuyu
oğrudan ya da dolaylı olarak ele alan literatür incelemesi yapılarak, yazılı ve çizili
küçük ve tekil yapılar olduğundan gereken önemi üzerlerinde toplayamamışlardır.
Sıbyan mektepleri incelenirken İstanbul sıbyan mekteplerinden Üsküdar Mihrimah
Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi çizimleriyle beraber değerlendirilmiştir. Bunun
yanında altıncı bölümde Manisa ve İstanbul sıbyan mektepleri kıyaslanmıştır.
Manisa’da günümüze kadar gelebilen altı tane sıbyan mektebi bulunmaktadır.
Bunların hepsi şu anda kullanılmaktadır ama kimi bilinçli kimi bilinçsiz kullanıma
maruz kalmaktadır. İki-üç yıl öncesine kadar harap ve kullanılamaz durumda iken
yapılan restorasyon çalışmalarıyla Molla Şaban ve Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektepleri
Manisa Belediyesi Yerel Gündem 21 Evi ve Çocuk Kültür ve Sanat Merkezi olarak
tekrar kullanıma açılmıştır. Bu iki yapının incelenmesi tarihi yapılarımızın
günümüzde de kullanılabileceği konusuna ışık tutmaktadır. Diğer dört sıbyan mektebi
ilk yapıldığı fonksiyondan farklı olarak Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği,
Yuntdağlılar Derneği, Diyanet Kitap Satış Merkezi ve Kuran Kursu deposu olarak
kullanılmaktadır.
1.2. Çalışmada İzl
Çalışmamıza yön verecek
d
kaynaklara ulaşılmıştır. Konu ile ilgili tezler, seminerler, kitaplar, makaleler ve
bildiriler taranmış, önceki araştırma, değerlendirme ve eleştiri çalışmalarından
yararlanılmıştır. Bununla birlikte internet ortamında yapılan araştırmalardan da
faydalanılmıştır. Çalışma kapsamında incelenen sıbyan mekteplerinin çeşitli
yerlerden tespit edilen rölöve ve restorasyon çalışmaları, yerinde tespitler ve
ölçümler, fotoğraflar ve literatür araştırmalarından faydalanılmıştır. Ayrıca, Osmanlı
dönemi Manisa sıbyan mekteplerinin tarihsel ve mimari özellikleri, mevcut
durumları, geçirmiş olduğu onarımlar ayrı ayrı başlıklar altında incelenmiştir.
Birçoğunun projelerine ulaşılamayan bu yapılar, yerinde fotoğraf ve çizimlerle tespit
edilmiştir.
4
Vakıflar Manisa İl Müdürlüğü, restorasyon çalışmalarına dahil olan Manisa
Belediyesi, Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle sözlü görüşmeler
arak konunun araştırılmasında tarihsel yöntem, literatür araştırması,
erinde inceleme, rölöve alma, betimleme, fotoğraflama, yazılı ve sözlü görüşmeler
ektepleri ile ilgili çok az yayın bulunmuştur. Osmanlı
önemi’nden önce eğitim öğretim tarihi, Osmanlı eğitim öğretim tarihi, sıbyan
mekt
Manisa’da
alen ayakta olan tarihi yapılara yer vermiş ve incelemiştir. Sıbyan mekteplerine de
tanbul Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir
e” isimli doktora tezinde sıbyan mekteplerinin genel özelliklerine,
lı eserinde gerek İslam’dan önce gerek
’dan sonra Türklerin eğitimini ve bu eğitim süresince kullandıkları eğitim
yapılmıştır.
Özet ol
y
gibi yöntemlerden yararlanılmıştır. Çeşitli tez, seminer, kitap, makale ve bildirilerin
taraması yapılarak kaynaklardan alınan bilgiler ve gözlemler doğrultusunda bir
sonuca varılmaya çalışılmıştır.
1.3. Literatür Araştırması
Bugüne kadar sıbyan m
D
epleri ve Osmanlı dönemi Manisa sıbyan mektepleri ile ilgili olan ve
araştırmamıza ışık tutan kaynaklar hakkında kısaca şu bilgiler verilebilir:
Acun, 1996, “Manisa’da Türk Devri Yapıları” isimli çalışmasında
h
yer veren Acun yapıların özeliklerini, tarihi kimliklerini, ve sadece plan bazında
mevcut olanların planlarına yer vermiştir.
Aksoy, 1967, “Osmanlı Devri İs
İncelem
Avrupa’dan örneklere, İstanbul sıbyan mekteplerine ve bunların kısa kısa özelliklerini
ve durumlarını anlatır bilgilere yer vermiştir.
Akyüz, 2001, “Türk Eğitim Tarihi” ad
İslam
birimlerini anlatmıştır.
5
Özturna, 1991, “Sinan Dönemi Sıbyan Mektepleri” isimli yüksek lisans tezinde
Ayrıca yüksek lisans çalışması ile ilgili diğer kaynaklardan konularına göre
Mimar Sinan’a Dönemine ait olan sıbyan mektepleri incelenmiştir. Dönemin mimari
özelliklerinine yer verilmiştir.
yararlanılmıştır. Çalışma konusu ile ilgili makalelerin yayınlandığı Manisa Dergisi,
Bilim Eğitim ve Düşünce Dergisi, Türk Kültürü Dergisi gibi süreli yayınların konuyu
destekleyici makalelerinden yaralanılmıştır.
6
2. TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE EĞİTİM ÖĞRETİMİN GELİŞİMİ
.1. Avrupa’da Eğitim Öğretimin Gelişimi
.1.1. Krallık devrinde yunan eğitim ve öğretimi (M.Ö. 1100-750)
Yunanlıların en eski toplumsal hayat biçimi ataerkil krallık sistemi idi.
.1.2. Yunan şehir devletlerinde eğitim öğretim (M.Ö. 750-400)
Yunan tarihinde bu devirde çok sayıda küçük şehir devletleri1 kurulmuştur. Bu
.1.2.1. Isparta şehir devletinde eğitim öğretim
Isparta şehir devletleri bugünkü Mora Yarımadasında bir tarım şehri olarak yer
2
2
Toplumda mevcut olan bu sosyal tabakalaşmaya uygun olarak eğitim de asiller ve
köylüler eğitimi olarak ikiye ayrılmaktaydı. Bu devirde bilinçli olarak uygulanan
eğitim yalnızca asiller tabakası için söz konusu olmuştur. Asillere verilen bu eğitim
jimnastik ve müzik eğitimi olarak verilmekteydi. Amaç vücudun düzgünleştirilmesi
ruhun ise neşeli ve cesur bir duruma sokularak çevik bir savaşçı yetiştirilmesidir.
(Aytaç 1972)
2
yedi şehir devletleri arasında Isparta ve Atina şehirlerinin eğitim sistemleri ana
model olarak ortaya çıkmıştır. (Sakaoğlu 1991)
2
almıştır. Bu devlet M.Ö. 8. yy.dan itibaren kuzeyden gelen Dor’ların göçüne
uğramıştır. Ülkeye sonradan gelen Dor’lar egemen bir sınıf olmuştur ve esas yerli
halkı kendi çıkarları uğruna çalıştırmıştır. Bu tarz bir sosyal yapı Isparta’nın eğitim
öğretim sistemini kuvvetli bir biçimde etkilemiştir. Gelecek tehlikelere karşı savaşa
hazır olmak halkın tek hayat amacı haline gelmiştir. Bu temel amaç yüzünden
devletin eğitime gösterdiği ilgi daha çocukların doğumundan itibaren başlamaktadır.
Yeni doğan çocuklardan sadece kuvvetli olanlar hayatta bırakılmaktadır. Çocuklar
1 Şehir devletlerinin diğer bir adı olan polis; başlangıçta güçlendirilmiş kral kalesi anlamına gelmektedir. Daha sonraları ise bu kalelere dahil olan serbest köylülerin birliği anlamını kazanmıştır.
7
yedi yaşına kadar ailesinin yanında kalırlar daha sonra devlete ait eğitim kurumlarına
devredilirlerdi. Otuz yaşına kadar burada savaş ve devlet işleri üzerinde sıkı bir
eğitim görürlerdi. Eğitim süresince sıcağa ve soğuğa dayanıklı olmaları için ince
elbiseler giyerlerdi. Sıcak su ile yıkanmazlar, yemekler ise sade ve tuzsuz
hazırlanırdı. Bu katı eğitimin yanında okuma yazma ve hesap işleri ihmal edilmiştir.
(Aytaç 1972)
2.1.2.2. Atina şehir devletinde eğitim öğretim
Isparta’nın tam tersine Atina şehir devletinde ticaret ve endüstri ön plana
Spora verilen önemin sonucunda Gymnasion adıyla anılan spor salonları inşa
.1.3. Yunan eğitiminin filozoflar tarafından yeniden temellendirilmesi
Yunan eğitim M.Ö. 5. yy.da yeni gelişimlere gerekli cevabı veremeyecek
çıkmıştır. Atina’da eğitim devlet elinde değildi. Özel kişilerin işi olarak serbest
bırakılmıştır. Bunun devamında gramer matematik retorik2 ve felsefe hocaları
okullarını açmaya başladılar. Erkek çocuklar yedi yaşından itibaren evde veya açılan
özel okullarda gramer edebiyat ve müzik dersleri alamaya başlarlardı. Bunun yanında
hesap dersleri de alırlardı. Bu eğitimin ardından iki yıl silah kullanma, nöbet tutma
ve diğer kışla hizmetleri ile askeri eğitim alırlardı. Bu eğitimin sonunda ise
kendilerine silah verilirdi. (Aytaç 1972)
edilmiştir. Bu spor salonlarının yanında yer alan koşu sahalarına Dramos, yarış
alanlarına da Hippodrom adı verilirdi. Spor eğitimin de çocuklara ok atma, kılıç
oyunu, ağırlık kaldırma, araba yarışı, ata binme, yüzme gibi spor dalları öğretilirdi.
(Aytaç 1972)
2
(M.Ö. 5. yy.)
duruma düştüğü için bunun yeniden temellendirilip geliştirilmesi bir zorunluluk
halini almıştır. Bu eğitim krizinde ilk rolü Sofistler almıştır. Sofist kelimesi daha
baştan itibaren ‘bilgelik öğreten’ ya da ‘bilgelik taslayan’ anlamlarını taşımaktadır.
2 Retorik: Güzel söz söyleme, hitabet sanatı, lisanı etkili şekilde kullanma
8
Zamanla sofistler Atina’nın metropolünde para ile ders veren gezgin öğretmenler
grubuna verilen bir isim olmuştur (Aytaç 1972). Sofistlerin öğretim sistemlerinin
merkezinde güzel konuşma yer almıştır. Bunun yanında gramer, retorik, dialektik
konularında eğitim vermişlerdir. (Sakaoğlu 1991)
-Gramer, dilin kuruluşundaki doğruluğun teorisi
lendirebilme yolu
Bunun devamında eğitimi sofistlerden almış olan antik çağ eğitiminin atası
Sokrates’in öğrencilerinden olan Platon’unda (Eflatun-M.Ö. 427–347) Yunan
Platon’dan sonra yirmi yıl öğrenciliğini yapmış olan Aristoteles (Aristo M.Ö.
-Retorik, konuşmayı etkili olabilecek tarzda şekil
-Dialektik, karşılıklı tartışmada zihni kıvraklık
anlamlarına gelmektedir. (Aytaç 1972)
Sokrates (M.Ö. 470–399) yunan eğitiminde etkili olmuştur. Hiç kimseyi ayırt
etmeksizin parasız dersler vermiştir. Sokrates gençlere her şeyden önce adalet,
cesaret, ölçülü olmak, içten olmak gibi erdemleri anlatmıştır. Devlet tanrılarına saygı
duymamak yeni tanrılar öne sürmek ve gençliği baştan çıkarmak suçlarından idam
edilmiştir. (Aytaç 1972)
eğitimine katkısı büyük olmuştur. Platon günümüze kadar da gelen birçok eser
yazmıştır. Filozof Platon aynı zamanda da bütün çağların en büyük eğiticisi
olmuştur. Platon’a göre eğitim karakter eğitimi, beden eğitimi, estetik eğitim,
mesleki eğitim ve felsefi eğitim kademelerinden oluşmalıdır. (Aytaç 1972)
384–322) farklı bir felsefi düşünce sistemi geliştirmiştir. Aristo eğitimin
sağlanmasını esas amaç edindiği erdemleri zihni ve ahlaki erdemler olmak üzere iki
grup içerisinde toplamıştır. Bilim bilgelik güzel sanatlar ve pratikler aracılığıyla
zihinsel erdemi, cesaret ölçülük cömertlik hakseverlik ile de ahlaksal erdemi
öğretmeye çalışmıştır. (Aytaç 1972)
9
2.1.4. Helenizm devrinde eğitim öğretim
Helenizm adı verilen bu devir Yunanlıların bağımsızlığını kaybedişinden Roma
Helenist devirde kültürel hayatın gelişmesi eğitimin entelektüelleştirilmesine ve
oğunlukla şehirlerde yapılanmışlardır. Kız ve erkekler için ayrı
ve yazarların metinlerinin ışığında klasik Yunancanın
(Gymnasion): başlangıçta yalnızca spor faaliyetlerinin
iği
mer,
retorik, dialektik eğitiminin yanına aritmetik, geometri, astronomi ve müzik
eklenmesiyle yüksek öğretim verilmeye çalışılmıştır.
İmparatorluğu’nun kurulmasına kadar devam eder. M.Ö. 338’den itibaren başta
Atina olmak üzere bütün Yunanistan kuzeyden gelen Makedonyalıların hâkimiyeti
altına girmeye başlamıştır. İşgalden önce klasik yunan hayatı bir şehir hayatı idi. Bu
nedenle de imparatorluğun birçok yerinde Yunanlılar tarzında şehirler kuruldu.
İskenderiye, Antakya, Bergama, Rodos, Tarsus ve daha sonra da Roma ve benzeri
gibi kültür merkezleri kurulmuştur. Bunlar arasında İskenderiye özellikle bir
araştırma ve öğretim merkezi olarak büyük kitaplığı ve dokümanları ile çok büyük
bir ün kazanmıştır. Bu devirde filoloji, tabiat bilimleri, matematik, astronomi ve tıp
bilimleri büyük bir gelişme göstermiştir. (Sakaoğlu 1991)
bu nedenle de okullar önem kazanmıştır. Devlet ve vakıflar tarafından çok sayıda
okul kurulmuştur.
-İlkokullar: Ç
ayrı oluşturulmuştur. Okuma, yazma, hesap, resim, müzik ve jimnastik ilkokullarda
öğretilen dersler arasındadır.
-Ortaokullar: Klasik şair
öğretilmesine önem verilen bu okullara 10-12 yaşlarındaki öğrenciler devam
etmekteydi.
-Liseler
gerçekleştirild bu mekanlar (Gymnasion-Resim 2.1.) Helenizm devrinde büyük
spor salonları, havuzları, dershaneleri, okul arşivleri, kitaplıkları ve bazen de
Bergama’da olduğu gibi okul tiyatroları olan kurumlar halini almışlardır. Liselerde
öğretimin esası ise Sofistlerden devir alınan gramer, retorik, dialektik oluşturmuştur.
Öğretimin ağırlık merkezinde ise Yunan dili ve Edebiyatı dersi bulunmaktadır.
-Yüksek Öğretim Kademesi: Bu kurumlarda Sofistlerden devir alınan gra
10
Resim
Helenizm dönem nda felsefe okulları ve retorik
okulları da açılm
Roma antik çağın ikinci önemli medeniyetidir. Eski Romalılar aile kültürüne
bundan dolayı sıkı bir
hlak ve disiplin temeli üzerine kurulmuştur.
Kendine bakabilecek yaşa gelen erkek
ocuklar babalarının yanında bir çırak gibi yetişirlerdi. Kız çocuklar ise annelerinin
2.1. Gymnasion’a bir örnek (İlkgelen 2000)
inde bu eğitim kurumlarının yanı
ıştır. (Sakaoğlu 1991)
2.1.5. Antik Roma’da eğitim öğretim (M.S. 476’ya kadar)
bağlı tarımla uğraşan bir halktır. Romalılarda aile kutsaldır ve
a
Eski Roma’da eğitimin amacı iyi vatandaş yetiştirmektir. Bu görevde aileye
düşmektedir. Eğitimin amacı ise alıştırmadır.
ç
çırağı olurlardı. Anne ve babalar çocuklarını kendi elleriyle hayata hazırlarlardı.
Erkek çocuklar meslek öğrenmesi için ustaların yanına verilirlerdi (Resim 2.2., 2.3.,
2.4.). (İlkgelen 2000)
Resim 2.2. Roma’da Bıçakçı (M.S. 1. yy.) (İlkgelen 2000)
Resim 2.3. Roma’da Ayakkabıcı (M.S. 2. yy.) (İlkgelen 2000)
Resim 2.4. Roma’da Marangoz (M.S. 1. yy) (İlkgelen 2000)
11
Gitgide büyüyen Rom olma
ilişkisi artmaktaydı. Daha M.Ö 3. yy.dan itibaren Yunan kültür, edebiyat ğitimi
Roma’ya girmeye başlamıştır.
Roma’da özellikle gramer ve hukuk olarak iki iş ve
eliştirilmiştir. Yunan alınan eğitimle Ro çma yetkisi hükümete ait
başlan
ap ve hukuk sorunları ile ilgili eğitim verilmeye
alışılmıştır.
ası çocukların devam ettikleri
rtaöğretim kurumlarıdır. Yunanca, Latince, mitoloji, tarih, coğrafya, hukuk, temel
se retorik, dialektik, gramer, müzik, astronomi, geometri ve aritmetik
ersleri verilmiştir.
Cicero (M.Ö. 106–43)
-Vergilius Maro (M.Ö. 70–19)
-Lucius Annaeus Seneca (M.Ö. 3-M.S. 65)
-Marcus Fabius Quintilianus (M.S. 35–96)
a bir dünya devleti ktaydı. Yunan kültür ile olan
ı ve e
ilim dalı desteklenm
g lılardan ma’da a
olan okullar açılmaya
mıştır. (Sakaoğlu 1991)
-İlkokullar: Litterator yada Ludi Magister adı ile anılan ilkokul hocalarının ders
verdiği bu ilkokullar, Roma’da cumhuriyetten itibaren (M.Ö. 5. yy.) kurulmuştur. Bu
okullarda okuma, yazma, hes
ç
Yunan eğitim sistemini etkilerine paralel olarak Roma’da gramer ve retorik
okulları açılmıştır. Gramer okulları 12–16 yaş ar
o
bilgilerle aritmetik, geometri, felsefe dersleri verilirdi. Bunların yanında öğrenciler
bedeni, ahlaki ve estetik yönden de geliştirilirlerdi. Gramer okullarında verilen
eğitimin ihtiyacı karşılayamaz olmasından dolayı retorik okulları açılmıştır. Bu
kurumlar da i
d
Retorik okullardan mezun olan öğrencilerden daha yüksek bir öğrenim almak
isteyenler Atina, Antakya, İskenderiye veya İstanbul’a giderlerdi. Roma’da eğitim
öğretim konusunda ki önemli düşünürler şunlardır: (Aytaç1972)
-İhtiyar Cato (M.Ö. 234–149)
-Marcus Terentius Varro (M.Ö. 116–27
-Marcus Tullius
12
-Plutarch (M.S. 46–125)
İnsan, okul için değil, hayat için öğrenmelidir.
SENECA
2.1.6 .S. 500’lere kadar)
Antik Hıristiyanlıkta eğitim ve öğretim aile
içeris ıçta Antik Çağ’dan kalan eğitim
öğret emiştir. Yüksek öğrenim görmek
isteye rına kadar Gramer ve Retorik okullarına gitmişlerdir.
-Kateşet (Ka llardır. İlk defa
aftize azırlık yapm üzer özel d i der arının açılması ile
aşlar. İlk Hıristiyan Kateşet Okulu M.S. 2. yy.da kurulmuştur. (Sakaoğlu 1991)
.1.7. Orta Çağ’da eğitim öğretim
Ortaçağda bağlı oldukları tarikat ilkelerine bağlı gençler yetiştirmek üzere
lları
ibi diğer din okulları da kurulmuştur. (Aytaç 1972)
Bu dönemde şövalye eğitimi ön plana çıkmıştır. Şövalyeler kendilerini tanrı
rını, kılıç
alkan kullanmayı, avlanmayı ve savaşmayı 7–21 yaş arasında öğrenmişlerdir. Daha
sonra da kilisede yapılan törenle yemin ederler ve şövalye ilan edilirlerdi.
. Antik Hıristiyanlıkta eğitim öğretim (M
M.S. 313’e gelinceye kadar
inde yapılmaktaydı. Hıristiyanlık başlang
im kurumlarında önemli bir değişikliğe gitm
n Hıristiyanlar 6. yy. başla
techete) Okulları, Hıristiyanlığa özel olan oku
v h ak e in sler veren Kateşet okull
b
2
Ortaçağın düşünce sistemi gibi eğitimi de skolastik ile bağdaştırılır. Bu yönüyle
ortaçağ kendinden önceki ve sonraki dönemlerden tamamen ayrılmaktadır.
manastır okulları açılmıştır. Manastır okullarında önce okuma yazma ve hesap gibi
temel bilgiler öğretilmiştir. Bunun yanında Latince metinler, inanç ilkeleri ve dini
ilahiler öğretilmiştir. Manastır okullarından başka katedral okulları ve vakıf oku
g
tarafından Hıristiyanlığı savunmak için gönderildiğine inanmışlardır. Bundan dolayı
özel bir eğitim görmüşlerdir. Saray ahlakını, disiplinini, türkü ve şarkıla
k
13
Ortaçağdaki bir diğer eğitim kurumu ise mesleki eğitim veren kurumlardır.
Sınav sonucunda tespit edilen belirli bir bilgi seviyesine (Hıristiyanlık, okuma yazma
gibi) sahip gençler bu kurumlarda eğitim görmeye hak kazanırlardı. Çırak olarak
eğitime alına kişi usta unvanı alabilmek için ustalık bir eser yapmış olması
gerekmekteydi. (Aytaç 1972)
Ortaçağda 11–13. yy.larda şehirler gelişmiş ve buna bağlı olarak şehir okulları
(yazı okulları, belediye okulları, vakıf okulları) açılmıştır. Bu okullarda okuma
yazma eğitimine ağırlık verilmiştir. Din derslerinin daha az yer tutmasına karşın
kilise okulları kadar disiplinli okullar olmuşlardır. (Aytaç 1972)
Ortaçağda ortaya çıkan eğitim öğretim kurumları içerisinden günümüze kadar
gelenler üniversitelerdir. Üniversiteler ilk kurulduklarında belirli bilim dallarına
ağırlık vermişlerdir. Kurulan üniversitelerin pek çoğunun çekirdeği kilise
okullarından oluşmaktadır. (Aytaç 1972)
Ortaçağda açılan üniversitelerin sanat fakültesi, teoloji fakültesi, hukuk
fakültesi ve tıp fakültesi olarak dört grupta sıralanmaktadır. Ortaçağın ilk
üniversiteleri Cambridge, Oxford, Heidelberg (Resim 2.5, 2.6, 2.7) günümüzde de
aynı isimlerle hizmet vermektedir. (Sakaoğlu 1991)
Resim 2.5. Oxford Ünv. Resim 2.6. Heidelberg Ünv.
14
R bridge Ünv.
2.1.8. Rönesans devrinde e
Rönesans’la birlikte n eğitim ideali yaratıcı
düşünce yerleşmiş ı, konan yeni ilkeler,
açılan okullar bir ayd inin düşünürleri
şunlardır:
-Erasmus (1467–1560)
-Melanhton (1497–1560)
-Luther (1483–1546)
her yönlü gelişmiş insandır. (Aytaç 1972)
Bu ğer bir akım reformasyon akımıdır. Halkı
eğitm ı yeni bir kilise-din ilişkisini gerçekleştiren
Hıristiyan in ektir.
ğrencilere retorik felsefe eğitimi
ekteydi. On yıllık öğrenimini bitirenler yüksek teoloji öğrenimine geçerlerdi.
(Sakaoğlu 1991)
esim 2.7. Cam
ğitim öğretim (15-16. yüzyıllar)
15. yy.da Avrupa’ya hümanizmanı
tir. Bütün Avrupa’da pedagogların çalışmalar
ınlanmayı çabuklaştırmıştır. Rönesans dönem
-Montaigne (1533–1592)
Hümanizm akımının eğitim ideali İtalya Almanya Fransa İngiltere İspanya’da
etkili olmuştur. Hümanist akımın eğitim ideali çok yönlü yaratıcı bir düşüncedir.
Amacı ise
devirde eğitimi etkileyen di
eyi esas alan bu akımın amac
san tipi yetiştirm
Bu dönemde reform karşıtı Cezvit tarikatı yoldan çıkanları dine döndürmek için
Cezvit Okullarını açmıştır. Bunlar beşer yıllık iki kademeli mükemmel donanımlı
disiplinli parasız yatılı okullardır. İkinci kademede ö
verilm
15
17. yy.da birey bağımsızlığına düşüncenin de bağımsızlığını da etkileyen Metot
Çağı başlamıştır. Bu çağda artık yalnızca uzun süreli eğitmek yetmemekte insan aynı
zamanda iyi bir şekilde eğitilmek istenmektedir. Bundan dolayı bütün dersler ve
ğitim dallarıyla uyum sağlayabilecek genel öğretim metodu geliştirilmiştir.
Çocuk ne hekim ne asker ne papaz olmalıdır, o her şeyden önce insan olmalıdır.
uştur. Bu dönemde
. Von Humboldt (1767-1835) her çeşit okulda yeteneklerin tümü geliştirilmelidir
d
planlayan bir reform programı hazırlamıştır.
), Schopenhauer (1788-1860) ve
e
Derslerin içeriklerine yenilikler getirilmesi amaçlanmıştır. Ana dil ön plana
çıkarılarak bu dillerde ders kitapları yazılmıştır. İlkokullar bu dönemde daha çok
gelişip yaygınlaşmıştır. Bu dönem okullarını anaokulu, ana dili okulu, Latince
okulları, akademiler olarak dört ana grupta toplayabiliriz. (Sakaoğlu 1991)
Metot Çağını izleyen 18. yy. aydınlama çağı artık baştan sona bir eğitim
çağıdır. Bu yüzyıla egemen olan ‘aydınlanma’ ile eğitim yeni kavramlara
kavuşmuştur. Aydınlanma Fransa İngiltere ve Almanya’da ortaya çıkmıştır. Denis
Diderot (1713-1784) ilk bilim sanat ve zanaat ansiklopedisini hazırlamıştır.
Diderot’un okul sistemi ise halk okulları (ilkokul), sanat okulları (lise), ve fakülteler
(tıp, hukuk, teoloji) olarak sıralanmaktadır. Bu dönemde J.J. Rousseau (1712-1778)
ise natüralist eğitim için bir dizi eser yayınlamıştır. (Aytaç 1972)
J.J.ROUSSEAU
Gotthold Ephraim Lessing insanlık eğitimi dönemecinde öndedir. Fransız
devrimi, eğitim ve öğretimde eşitlik prensibini, okulların yenileşmesini, eğitim
reformlarını ve eğitimde özgürlüğü ortaya atmıştır.
19. yy. ortalarına kadar yeni Hümanizm dönemi etkin olm
W
üşüncesini savunmuştur. Bunun devamında ilk orta yüksek öğretim aşamalarını
Endüstrileşme çağında da eğitim alanında yenilikler yapılmıştır. Çağın ünlü
eğitim bilimcileri Pestalozzi (1746-1827), Frobel (1782-1852), Karl Marx (1818-
1883), F. Engels (1820-1895), Spencer (1820-1903
16
Nietzsche (1844-1900) olarak sıralanmaktadır. Her biri eğitime yeni ve farklı
NİETZSCHE
im
2.2.1. İslam’d
İslam dininden önceki dönemlerde, Türk töresi çocuğu doğduğu boyun bir
masını sağlardı. Çocuklar bu ad verme törenine kadar, binicilik, atıcılık,
avaş oyunları, hayvancılık gibi şeyleri öğrenirlerdi. Bundan sonraki hayatlarına da
am ederlerdi. Divan-ü lugat’it Türk’te
ıralanan ‘yalınlık, alçak gönüllülük, mertlik, cömertlik, güzel huyluluk, tatlılık’ da
uşaktan kuşağa aktarılan töre eğitiminin
onucudur (Sakaoğlu 1991).
slam’dan önce Türk boylarında ve bütün toplumlarda
boyutlar kazandırmışlardır. (Aytaç 1972)
Büyük insanlar eğitmek, insanlığın en yüksek görevidir.
20. yüzyıla girerken Avrupa duraksamasız, mükemmel ve çok yönlü eğitim,
zihin ve düşünce faaliyetlerine sahne olmuştur. Eğitimde kurumlaşmalar hızla
ilerlemiştir.
2.2. Osmanlı’dan Önce Eğitim Ve Öğret
an önce eğitim öğretim
üyesi olarak görür ve bu boy için yetiştirilmesini isterdi. Bunu ‘ad verme’
geleneğinde görebilmekteyiz. Boyca onaylanan bir başarı bireyin ad almasını ve
kişilik kazan
s
yaşamları için gerekli bilgileri öğrenerek dev
s
kuşkusuz yüzyıllarca bozulmayan k
s
Göktürkler dönemine kadar kültür zenginlikleri sözlü olarak nesilden nesile
aktarıldı. Göktürk İmparatorluğu döneminde Türkler özel bir alfabe bulmuşlar,
Uygurlar zamanında da daha gelişmiş bir yazı tekniği oluşturmuşlardır. İlk yazılı
kültür eserleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Okuryazarlıkta bu dönemde değer
kazanmıştır. Bu dönemde çocuklar ve gençler için okullar açılmıştır ve öğretmenler
öncelik kazanmıştır. Uygurların dağılmasından sonra Müslümanlık ve İslam dini 10.
yy.da Türk boyları arasında yayılmaya başlamıştır. Eğitim ise din eğitiminin öne
çıktığı bir sürece girmiştir. İ
17
olduğu gibi Arap dünyasında da basit bir şekilde de olsa eğitim öğretim faaliyetleri
Bir saatlik ilim altmış senelik nafile ibadetten daha hayırlıdır.
Hz. MUHAMMED
Hz. MUHAMMED
Kura ocukların
babalarına düşerdi. Kız çocuklarına da ev i tarafından
ğretilirdi.
nce Hz.
uhammed’in evinde başlamıştır, camilerde devam etmiştir. Hz. Muhammed
Medine’ye hicret ettikt id-i Nebeviyi (Resim
2.8.) yaptırmıştır. Üç bölümden olu zulle denilen bölümü
ğitim öğretim için inşa edilmiştir. Bu bölümde Hz. Muhammed’in etrafında insanlar
halka halka sıralanarak otururlardı. Kuran-ı Kerim’i okur ve ezberlerlerdi. Hadisler
bulunmaktaydı. Bu eğitim öğretim, Arap gencinin çevre, tecrübe ve kabilesindeki
kişilerle olan ilişkilerinden doğmaktaydı. Bu dönemde Araplar arasında önem verilen
ilimler ise tıp, şiir, edebiyat, kıyafe, arafe ve kehanet gibi ilimlerdi. (Sakaoğlu 1991)
2.2.2. İslam’dan sonra eğitim ve öğretim
Her din için ilk amaç ve görev, bu dine inanan bireyleri gerektirdiği şekilde
eğitmek olmuştur. İslam dininde de bu böyledir. Hz. Muhammed’e gelen ilk vahiy
‘oku’ dur. Bunun devamında Kuran-ı Kerim’de eğitim ve öğretimin önemi
vurgulanan birçok ayet bulunmaktadır. Hz. Muhammed’in de aynı konuda birçok
hadisi de mevcuttur.
Bu ayet ve hadislerin temelini oluşturduğu Müslümanlıkta eğitim ve öğretim
konusunda kadın, erkek, ırk, ulus gibi hiçbir konuda ayrım yapılmamıştır.
İlim Çin’de bile olsa gidip öğreniniz.
nı okuyup yazmak, gerekli bilimleri ve becerileri öğretme işi ç
şleri ile ilgili eğitim, anneleri
ö
İslam dininin ilk öğretmeni Hz. Muhammed’dir. Eğitimi ö
M
en sonra eğitim verebilmek için Mesc
şan mescidin suffa ya da
e
18
öğretilir ve açıklanırdı. Hz. Muhammed döneminde Medine’ye gelen, Müslüman
olmayan hekimler, dişçiler, uzmanlar bilgi ve becerilerinden dolayı saygı görürlerdi.
Savaşlarda tutsak alınan kişilerden okuma yazma bilenler Müslüman çocuk ve
etişkinlere okuma yazma öğretme karşılığında vergi ödemezlerdi. Bu dönemde y
küttab (sıbyan mektebi) adı ile anılan eğitim merkezleri kurulmuştur (Kazıcı 2004).
Bu kurumlarda çocuklara basit dini bilgilerin yanında yazı, şiir, gramer, aritmetik,
beden eğitimi diyebileceğimiz yüzme ile ata binme dersleri verilmiştir. Küttablar
özel yerlerde olduğu kadar cami veya ona bitişik yerlerde açıldığı görülmektedir
(Kazıcı 2003).
Resim 2.8. Mescid-i Nebevi Ön Görünüş
Hz. nde de (634-661) suffa
düzeni değişme i, mescit,
küttab eğitim evi
sarayında dil, ed leri verilmiştir.
Eğitimin teme i gibi ilim
dallarında ise ba iştir. Abbasiler
döneminde bu tercüm un zamanında
Bağdat ta 830 yıl ıştır. Burası bir
kitaplık ve çeviri mer ük bir ilim merkezi,
aline geldi. Bu ilim merkezi Halife Mütevekkil zamanında kapatıldı. Bunu Beytül
Muhammed’in vefatından sonra dört halife dönemi
di. Bunu takip eden Emeviler döneminde (661-750) cam
inin yanına özel eğitim de eklenmiştir. Büyük konaklarda ve Em
ebiyat, tıp, tarih, astronomi, kozmoğrafya ders
lini din ve İslam tarihi oluşturmaktadır. Tıp kimya astronom
şka milletlerden gelen kitaplar tercüme edilm
eler devam etmiştir. Bu dönemde halife Me’m
ında Beytü-l Hikme olarak anılan ilk akademi açılm
kezi idi. Zamanla gelişen bu merkez büy
h
ilm, Darül ilm denilen yeni okullar izlemiştir. Bunların ilki ise IX-X. yy.larda
kurulmuştur. Cami ve saray eğitimi ise giderek önem kazanmıştır. (Kazıcı 2004)
19
Abbasi dönemi eğitim ve öğretim faaliyetlerinin görüldüğü yerlerden biri de
‘kitapçı dükkanları’ dır. Bu dükkânların sahipleri sadece ticaretle ilgilenen kişiler
değillerdi. Yüksek kültür ve bilgi sahibi insanlardı. Bunun için kitapçı dükkanları
öğrencilerin ve bilginlerin toplandığı yerler halini almıştır. Buralarda şiirler okunur,
ilmi tartışmalar yapılır ve edebi nutuklar atılırdı. Kitapçı dükkanları daha sonra İslam
dünyasının çeşitli yerlerinde kendilerini göstermeye başlamıştır. (Kazıcı 2004)
Müslüman olan Karahanlılar ve diğer Müslüman Türk devletleri Darül-ilm
okullarını örnek alarak Türkistan ve İran’da yeni okullar açmışlardır (10. yy. ilk
yarısı). Amaç Müslümanlığı yayarak eski inançların izlerini silmektir. Bu ilk Türk
maçlı
edreseler kurma konusundaki yarışları izlemiştir. (Kazıcı 2004)
12. yüzyılda ise Ortadoğu kentlerinde (Irak, Suriye, Mısır) Nizamiye ve
zerinde durulmaya
eğerdir. Fatımiler ulumu-l evail (eskilerin ilimleri) ‘den faydalanmaya son derece
birçok kişi gelmiştir. Kısa sürede Endülüs bir eğitim
okullarında fıkıh (İslam hukuku), tıp, astronomi, matematik dersleri verilmiştir. Bu
okullardan mezun olanlar ise âlim olarak anılmıştır. Nişabur Hâkimi Emir Nasır Bin
Sebüktekin ilk İslam medresesinin kurucusu olarak bilinmektedir (Sakaoğlu 1991).
Medreselerin asıl gelişimi Büyük Selçuklular döneminde vezir
Nizamülmülk’ün öncülüğünde başlamıştır. Bunu diğer Türk Devletlerinin çok a
m
Kuruculuğunu Nizamülmülk’ün yaptığı Nizamiye medreselerinin ilki 1065’te
Bağdat’ta öğretime açılmıştır. Devamında İsfahan, Rey, Nişabur, Merv, Belh, Hırat,
Basra nizamiyeleri açılmıştır. Burslu ve yatılı olan bu medreseler herkese açık ve
parasız kurumlar olmuşlardır.
Salahiye medreseleri açılmıştır.
Fatımiler döneminde ise eğitim ve öğretim faaliyetleri ü
d
önem vermişlerdir. Mart 1005’te Darü’l-Hikme eğitim ve öğretime başlamıştır.
Endülüs Emevileri döneminde Endülüs’e eğitim için Hıristiyan Yahudi ve
Avrupa’nın çeşitli yerlerinden
20
merkezi haline gelmiştir. Endülüs Emevileri bulundukları bölgede çeşitli seviyelerde
) Üniversitesi açılmıştır (Kazıcı 2004). Bu İslam
niversitesi’ne İspanya’dan, Avrupa’dan, Afrika’dan ve Asya’dan birçok talebe
devam ettirmişlerdir. Bu dönemde medreseler sayıca artış
östermiştir. Kültür yükselmiştir. Memluk medreselerinde yetişen pek çok âlim
Anadolu’daki ilk büyük medreseler ise 12. yüzyılın ikinci yarısında açılmaya
belli branşlarda
ğitim ve öğretim faaliyetinde bulunan medreseler oluşturulmuştur. Bunları üç ana
başlıkta toplayabiliriz: (Kazıcı 2004)
eğitim ve öğretim kurumları açmışlardır. III. Abdurrahman tarafından Başşehir’de
Ulu cami’nde Kordova (Kurtuba
Ü
gelmiştir. Aynı yerde dünyanın en zengin kütüphanesi kurulmuştur. Bu kütüphanede
400.000 eser bulunmakta idi. Kitap adlarına göre yapılmış olan katalogu ise 44 cilttir.
(Sakaoğlu 1991)
Eyyubiler döneminde ise eğitim ve öğretim parlak bir dönem geçirmiştir. Bu
dönemde eğitim öğretim küttablarda yapılıyordu. Tıp eğitimi, hastanelerde özel
derslerle veriliyordu. İslam tıp tarihinde tıp öğretimi yapan ilk medrese bu dönemde
kurulmuştur. Eğitim ise cami, tekke ve zaviyelerde devam etmiştir. Nizamülmülk’ten
sonra en çok medrese kurmakla şöhret kazanan Selahaddin Eyyubi’de bu dönemde
yaşamıştır.
Eyyubi devletinin yerine kurulmuş olan Memluklar eğitim ve öğretim
faaliyetlerinin de
g
Osmanlı medreselerinde hoca olarak görev yapmıştır. (Kazıcı 2004)
Anadolu Selçuklularında ise her medresenin okuma yazma öğretimine ayrılan
bir ilk bölümü vardır. Bu dönemde medreseler tekkeler ve mektepler ayrı ayrı
örgütlenişlerdir.
başlamıştır. Bu medreselerin en önemli örnekleri Konya, Kayseri ve Sivas’ta
görmekteyiz. Aynı dönemde açılan Darü’ş-şifa, Darü’r-reha, Darü’s-sıhha,
Darü’l-afiye, Şifahane adlı sağlık kurumları ise tedavi amaçlı birer eğitim öğretim
kurumu olmuşlardır. Osmanlı öncesi İslam dünyasında sadece
e
21
-Darü’l-hadis: Bu medreselerde Hz. Muhammed’in söz, fiil ve onaylarından
ibaret olan hadis eğitim öğretim ve araştırmaları yapılmıştır. Konya’daki İnce
Minareli Medrese (Resim 2.9) bir Darü’l-hadis’tir (Kazıcı 2004).
r. Kuran eğitimi ve öğretimi için açılan bu
-Darü’t-tıb: Tıp eğitimi ve tedavinin birlikte yürütüldüğü medreselerdir.
Kayseri Gevher Nesibe Darü’ş-şifa’sıyla (Resim 2.10.) Darü’t-tıbbı
örneklendirebiliriz.
-Darü’l-kurra: Dar ‘yer, mekan, ev’ manasındadır. Kura, okuyan manasına
gelen ‘kari’ kelimesinin çoğuludur. Bu medreselerde Kuran-ı Kerim öğretilmiş bir
bölümü veya tamamı ezberletilmişti
kurumlarda İslam dünyasının hemen hemen her yer, zaman ve bölgesinde önem
verilmiştir.
Resim 2.9. Konya İnce Minareli Medresesi
Resim 2.10. Kayseri Gevher Nesibe Medresesi
22
Medreselerden sonra şkent ya da büyük ticaret
merkezi durumundaki yerle lardır. Küçük yerlerde ve
köylerde bu kurumlar zaviye ad ır. Tekke ve zaviyeler çok
disiplinli kurumlar olarak hizm lerdir. Medreselerden farklı olarak dil,
edebiyat, müzik, sanat, iş k dersleri de verilmiştir. (Kazıcı
2004)
Eğitim amaçlı ğimiz mekteplerdir.
Sonradan sıbyan me ır. Çocukların
ayı ve ibadet yöntemlerini öğrendikleri tek odalı mekânlardır.
Medreseye girebilm ştır. Mekteplerinin
sayısının fazla oluş
Müslüman ke- mektep
üçgeninde bir eğitim
hizmete giren tekkeler ba
şim yerlerinde kurulmuş
ıyla kurumlaşmışlard
et vermiş
ahlakı, sosyoloji ve sağlı
son bir kurum ise daha önce de bahsetti
ktebi ya da mahalle mektebi olarak anılmışlard
Kuran okum
ek için mektepte okumak şartı aranmı
u eğitime verilen önemi belirtmektedir.
Türklerin Anadolu’daki yaşamları medrese- tek
e sahne olmuştur.
23
3. OSMANLI’LARDA EĞİ İM ÖĞRETİ
T M
Bilindiği gibi eğitim-öğretim hiçbir devletin vazgeçmeyeceği bir unsurdur. Her
evlet kendi vatandaşını bir ölçü ve şekilde yetiştirmeye çalışır. Osmanlı Devleti de
atandaşını kendi anlayışı içinde yetiştirmek için eğitim-öğretim birimleri kurmuştur.
.1. Geleneksel eğitim sistemi
Osmanlı Devleti, tarihte İslâmî esaslara göre yönetilen son İslâm devletidir ki
u nedenle bütün sistem ve müesseselerde olduğu gibi eğitim öğretim sisteminde de
i eğitim usullerinden ve kendisinden önceki İslâm devletlerinden yararlanmıştır.
u devletlerinde, temelde Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerle, Müslüman milletlerin
ültür ve medeniyetlerinden yararlandıkları bilinmektedir.
.1.1. Örgün eğitim birimleri
Osmanlılar, eğitim-öğretim sistemlerinin temelini oluşturan sıbyan mekteplerini
e medreselerini büyük Selçuklu ve Anadolu Selçukluları ve diğer İslâm Devletlerini
3.1.1.1. İlk seviyedeki eğitim öğretim birimleri
çocuklara okuyup yazmayı, bazı dini bilgileri ve dört işlemden ibaret olan matematik
d
v
3
b
İslâm
B
k
3
v
örnek alarak kurmuşlardır.
-Sıbyan Mektepleri: Daha çok cami ve mescit bitişiğine yapılan bu okullar,
medreselerin çekirdekleri idi. İlk tahsil veren bu mektepler, 5–6 yaşlarındaki
dersini verirdi.
Osmanlılar her mahalleye, her köye varıncaya kadar bu okulları
yaygınlaştırmışlardı. Devletin sınırlarının ilerlemesine paralel olarak bu okulların
sayısı da her geçen gün artıyordu.
24
3.1.1.2. Orta ve yüksek seviyedeki eğitim öğretim birimleri
-Medreseler: Medrese, Arapça bir kelime olan, “Derese” türevinden
elmektedir. “İlim öğrenilen yer” anlamına gelir. Medrese teşkilatlı bir kuruluş olup,
bitişiklerine yapılmıştır.(Resim 3.1.)
üdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi
Medreseler kendi içlerinde İlk, orta ve yüksek kademelere ayrılmıştır. Ders
u. Dersler müderrisler
e müderris muavinleri (Muidler) tarafından verilirdi (Sakaoğlu 1991). Medreselerde
ğitim vermişlerdir.
Bilim dallarına göre bir uzmanlaşma söz konusu değildir. İslami bilgiler ile diğer
bilimler birlikte okutulmuştur.
g
dershane ve etrafında öğrencilerin kaldığı odalar medreselerin bel kemiğini teşkil
eder. Kütüphane, imaret, hamam gibi kuruluşlarda medresenin ayrılmaz parçalarıdır.
Çoğu zaman cami ve mescit
Resim 3.1. İstanbul-Üsk
olarak İslami bilimler ve Tabiat bilimleri birlikte okutuluyord
v
alimler, kadılar, müftüler, hocalar gibi kişilerden oluşan ilmiye sınıfı yetişirdi. Alt
kademeden üst kademeye kadar kendi içerisinde oniki kademeyi kapsayan
medreseleri genel medreseler ve ihtisas medreseleri olarak iki ana grupta
toplayabiliriz.
-Genel medreseler: Bu medreseler daha çok ilk ve orta e
25
-İ e olmak üzere
leri gibi dallarda
uzmanlaşmışlard ıb,
Osmanlı ndan bir manastırın
medreseye çevrilm ştır. Burası kısa
zamanda bi miştir. Davud-i
Kayserî (öl. 1350) bu m ıştır. Ayrıca
Orhan Gazi bu medrese için vakıflar tesis etmiştir. (Deri 1999)
Osmanlı’larda ikinci medrese Bursa’nın fethinin ardından yine Orhan Gazi
mesini sağlıyordu. Kuruluş döneminin en önemli medreseleri aynı
Medreselerin doruğa çıkışı ise Fatih’le gerçekleşti. Çağ kapayıp çağ açan
Camii civarında yaptırdığı adıyla
anılan medreseler ise Osmanlı’larda öğretim yoluyla atılan en büyük adımlardan biri
eri eklendi. II. Selim
htisas Medreseleri: Bu medreselerde ise çeşitli derecelerd
edebiyat, ilahiyat, hukuk, tıp, matematik, tabiat bilim
ı. Selçuklu medreselerinde olduğu gibi Darü’l hadis, Darü’l t
Darü’l kurra olarak üç ana grupta toplanmışlardır.
’larda ilk medrese, M. 1330’da İznik’in fethinin ardı
esiyle yine İznik’te Orhan Gazi tarafından açılmı
lgiler yuvası haline gelmiş, uzun müddet hizmet ver
edresenin ilk baş müderrisliğini (rektör) yapm
döneminde, şehrin en büyük manastırının medreseye çevrilmesiyle (manastır
medresesi) Bursa’da açılmıştır. (1335) Osmanlı Devletinin sınırlarının hızla
gelişmesine paralel olarak medreseler de aynı hızla artmaya başlamıştır. Orhan
Gazi’den sonra sırasıyla I. Murat, Yıldırım Beyazıt, I. Çelebi Mehmet, II. Murat’ın
yaptırdığı medreseler izlemiştir. Açılan bu medreseler Osmanlı’larda bilim ve
düşünce hareketini, faaliyetlerini artırıyor, devletin her alanında büyük bir ilerleme ve
gelişme kaydet
zamanda devletin de başkentliğini de yapmış olan İznik, Bursa ve Edirne medreseleri
idi. (Deri 1999)
Fatih, Fatih Camii yanına Sah-n-ı seman (Semaniye) adını taşıyan sekiz medrese
yaptırdı ve sekiz kiliseyi de medrese haline getirdi. (Resim 3.2. )
Kanunî Sultan Süleyman’ın Süleymaniye
oldu. Burası aynı zamanda İslâm dünyasının en büyük ilim-kültür merkezi haline
geldi. İslâm dünyasının diğer bölgelerinden bu medreselere çok sayıda âlim ve talebe
akın etti. Bu medreseler darü’l hadis, tıp, tabiiye, riyaziye ve diğer ilimlerin
okutulduğu 6 fakülteden ibaretti. Ayrıca sitenin hastahane, imaret, tabhâne, hamam ve
müştemilatı da bulunmaktaydı. Sonraki yıllarda bunlara yenil
26
zamanında Edirne’de Selimiye, III Murad döneminde III. Murat Medresesi, III.
larda olduğu gibi
medreselerde de gözle görülür bozulmalar oldu. Medrese Kanunlarına aykırı hareket
esi, ilm
ç alınamamıştır.
3.1.1.3. Askeri eğitim kurumları
Acemioğlanlar Ocakları ve Yeniçeri Ocakları dönemin askeri okulları
olmuşlardır.
Mehmed devrinde III. Mehmed Medreseleri inşâ edilmiştir.
Resim 3.2. İstanbul-Fatih Semaniye Medresesi
XVI. yüzyılın sonlarına doğru ise diğer bütün kurum
edilm e önem verilmemesi, ilim ehlinin maddî-manevî olarak
desteklenmemesi, yeni doğmuş bebeklerin “beşik uleması” müderris olarak atanması,
merkezcilik, bencillik, rüşvet ve iltimaslar, (adam kayırma), pozitif bilimlerin
medreselerden kaldırılması gibi nedenlerle medreseler ve buna bağlı olarak devletin
diğer kurumları çökmüştür.
Daha sonraki yıllarda ise Avrupa’nın gözle görünür üstünlüğü karşısında diğer
kurumlarda olduğu gibi eğitim-öğretim kurumlarında da Avrupa örnek alınarak bir
takım ıslahat hareketlerine girişildi ise de bunlardan bir sonu
27
Acemioğlanla en Yeniçerilerin kaynağını
oluşturmuşlardı
aileleri yanı denilirdi. Daha sonra ise bu
ocaklarda devlete bapl ılda kurulan
te kaldırılmıştır
(Akkutay 1984).
Yeniçeri Ocaklar ğitimden geçen
gençler bu ocaklara al nda kurulan Yeniçeri
Ocakları 1826’da kapatılmıştır (Akkutay 1984).
3.1.1.4. Yöneticilerin eğitimi
a sonra taşrada bir sancağa gönderilirler ve burada yine
mli bir
da ve sarayda görev alacak çeşitli elemanları
yetiştirmekti. Talebeler Acemi Oğlanlar arasından seçilmiştir. Ordu ve devlet
kkutay 1984)
onüçüncü yüzyıldan itibaren çeşitli mesleklere bağlı olarak ortaya çıkan dini ve
r Ocakları: Kara ordusunu içer
r. Pencik3 ve devşirme4 usullerine göre toplanan çocuklar önce Türk
nda Türkleştirilir buna ise Türk’e vermek
ı askerler olarak yetiştirilirlerdi. Ondördüncü yüzy
bu ocaklar, 1826’da Yeniçeri ocaklarının kapatılmasıyla birlik
ı: Acemioğlanlar Ocakları’nda gerekli e
ınırlardı. Ondördüncü yüzyıl başları
Osmanlı İmparatorluğu’nda yöneticiler çok iyi geliştirilmiş özel bir eğitim
yoluyla yetiştirirlerdi.
-Şehzadelerin Eğitimi: Şehzade Padişahların erkek çocuklarına verilen addır.
Şehzadeler bir yaşında sütten kesildikten sonra özel eğiticiler Lalalar tarafından
eğitilirlerdi. Beş altı yaşlarına gelince ilköğrenimlerine başlarlar, at ve silah
kullanmayı öğrenirlerdi. Dah
Lalaların gözetiminde devlet işlerini teorik ve pratik esaslarıyla öğrenirlerdi.
(Akkutay 1984)
-Enderun Mektebi: Bu mektep Topkapı Sarayı’nda bulunan çok öne
eğitim kurumu idi. Amaç ise ordu
teşkilatının en önemli görevlilerini yetiştiren Enderun Mektebi 1909 tarihinde
kapanmıştır. (A
3.1.1.5. Mesleki eğitim
Bu dönemde mesleki eğitim veren tek kurum ise Ahi Birlikleri idi. Bu birlikler
3 Pencik: Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı. 4 Devşirme: Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi.
28
iktisadi teşkilatlardır. Bu birliklere girenler “Ahi5” denilen bir şeyhin etrafında bir
tekkede toplanırlardı. Bağlı oldukları sanat ve ticaret işlerinde çalışırlardı. Yeni
başlayan gençler önce çırak, sonra kalfa ve daha sonra da usta olurlardı. Usta olunca
da kendilerine ait bir işyeri açabilirlerdi. Ahi Birlikleri, 1925’te kapatılmıştır.
Diğer eğitim kurumları gibi yaygın eğitim kurumları da vakıflar yoluyla kurulup
yönet mlarının içinde camileri, kütüphaneleri, tekke ve
zaviyeleri sayabiliriz. İslam’ın ilk çıkış yıllarından beri camiler, ibadet merkezi
olma
ve musikiyi bünyesinde toplayan birer kültür merkezi niteliği
elde
kütüphaneler önemli birer eğitim ve kültür merkezi olmuşlardır.
(Akkutay 1984)
3.2.1. İlköğretim birimleri
Bu dönemde ilköğretim iki okul kademesinden oluşmuştur.
3.1.2. Yaygın eğitim birimleri
ilmişlerdir. Yaygın eğitim kuru
nın yanında birer halk eğitim merkezi olmuşlardır. Osmanlılar döneminde de
camiler din, ilim, sanat
etmişlerdir. Tekkeler ise tarikat mensuplarının oturdukları tarikat ilke ve
geleneklerinin öğretildiği dini ve kültürel merkezlerdir. Türk –İslam tasavvufunun
ana merkezi olan tekkeler dil, din, sanat, felsefe ve spor gibi halkı yetiştiren birer halk
okulu olmuşlardır. Daha küçük yerleşim merkezlerinde daha küçük yapıda oluşan
tekkelere ise zaviye adı verilmiştir. Özel kütüphaneler dışında vakıflara bağlı olan ve
çok yaygın olan
3.2. Osmanlı Devleti’ne Bağlı Olarak Açılan Yeni Okulların Kuruluş Sistemi
Osmanlı İmparatorluğu’nda devlete bağlı okulların kurulması belirli askeri
okullar hariç ondokuzuncu yüzyılların ortalarına doğru başlar.
-Mekteb-i İptidai: Bu okullar üç yıl süreli olup ilköğretimin birinci kademesini
oluşturmuşlardır. Kız ve erkek çocuklar için mecburi ve aynı zamanda parasız olan bu
okullarda okuma, yazma, hesap, din bilgisi gibi temel bilgiler öğretilmiştir.
5 Ahi: Kardeş, Ahilik: Kardeşlik, mertlik
29
-Mekteb-i Rüştiye: Mekteb-i İptidai’den sonra devam edilen bu okullar da üç yıl
sürelidir. Kuran-ı Kerim okuma, din, Türkçe, Arapça, hesap, coğrafya, Türk ve İslam
tarihi, güzel yazı, tarım gibi derslere bağlı kalınarak eğitim öğretim yürütülmüştür.
3.2.2. Orta öğretim birimleri
ezun olanlar ise ya devletin yüksek görevlerine
i yüzyılın ortalarında
slek okullarını Tanzimat’tan sonra diğer meslek okulları
izlemiştir. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar belirli ihtiyaçlara göre mesleki ve teknik
anlıklara bağlıydı.
Başlıca açılan mesleki teknik öğretim kurumları şunlardır:
-Ziraat ve Orman Okulları
Ortaöğretim de iki ana kademeden oluşturulmuştur.
-Mekteb-i İdadi: Beş yıl süreli olan bu okullarda din bilgisi, Türkçe, Arapça,
Fransızca, hesap, cebir, geometri, coğrafya, Farsça, hitabet, tarih, kimya, sağlık bilgisi
ve felsefe dersleri verilmekteydi. Bu okullardan mezun olanlar Mekteb-i İptidai’lerde
öğretmenlik yapmak yada bir üst kademe olan Mekteb-i Sultani’lere devam etme
hakkına sahiptiler. (Akkutay 1984)
-Mekteb-i Sultani: Fransız liseleri örnek alarak kurulan bu okullarda eğitim
Türkçe ve Fransızca yapılmaktaydı. İlk Mekteb-i Sultani 1867’de Galatasaray
Sultanisi adıyla İstanbul’da kurulmuştur. Bunu diğer büyük vilayetlerde kurulan
Sultaniler izlemiştir. Bu okullardan m
atanırlar yada Darü-l Fünun’a devam ederlerdi. (Akkutay 1984)
3.2.3. Mesleki ve teknik öğretim
Osmanlı’da Mesleki ve teknik öğretime ilgi onsekizinc
başlamıştır. Açılan askeri me
alanda çeşitli okullar açılmıştır. Bu okullardan bazıları farklı bak
-Erkek Teknik Öğretim Okulları
-Kız Teknik Öğretim Okulları
-Ticaret Okulları
-Memur Okulları
30
-Öğretmen Okulları
Devlet tarafından açılan modern okullar öğretmen yetiştirmek üzere açılan
öğretmen okulları ise üç ana grupta toplanmıştır:
Bu dönemde yüksek öğretim ise çeşitli yüksek okullar ile Darü-l Fünun’dan
ek seviyede bilimlerin okutulduğu yer anlamına
gelmektedir (Akkutay 1984). Açılması 1846’da kabul edilen Darü-l Fünun 1863,
Osmanlı Devleti’nde 1770–1840 yılları Batılılaşmanın temellerinin atıldığı
a açıldı. Bilhassa bu yıllarda eğitim ve öğretim
oluna gidildi. Kültür ve sanat ise eski özelliğini
. Zaman zaman eğitim ve öğretimdeki aksaklıklar yeni
kanunlarla düzene sokulmaya çalışıldı. (Deri 1999)
t Fermanı’yla Osmanlı Devleti’nde yeni bir dönem
başladığını görüyoruz. Islahat fermanıyla yapılmak istenen eğitim ve ilgili yenilikler
ı. “Maarifi-i Umumiye Nezareti” adlı hükümet
-Darü-l Muallimin: İlk defa 1848’de Mekteb-i Rüştiye’lere öğretmen
yetiştirmek üzere kurulmuştur.
-Darü-l Muallimat: İlki 1869’da açılan bu kurumlar kız mekteplerine öğretmen
yetiştirmek üzere açılmışlardır.
-Menşe-i Muallimin: Askeri okullara öğretmen yetiştirmek üzere açılan bu
okulların ilki ise 1875 tarihinde açılmıştır (Akkutay 1984).
3.2.4. Yüksek öğretim
oluşmaktadır. Darü-l Fünun yüks
1870, 1874 tarihlerinde üç defa öğretime başlamış ve kısa süreler içinde tekrar
kapanmıştır. Dördüncü defa 1900’de Darü-l Fünun’u Şahane adı altında açılmıştır.
İdari ve mali özerkliğine 1924’te kavuşmuştur. Darü-l Fünun’u Şahane 1933’te
kaldırılıp yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. (Akkutay 1984)
yıllardır. 1727’de İstanbul’da ilk matba
ve askerlikte Batı’dan faydalanma y
korumaya devam etti
1856’da ilan edilen Islaha
daha çok yabancıların işine yarad
içinde yer alan ve bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nın temeli olan bir kuruluş ortaya
çıktı.
31
II. Abdülhamit döneminde her alanda olduğu gibi eğitim-öğretim alanında da
büyük hamleler gerçekleştirildi. Bu devri uygulamaya geçiş, yaygınlaştırma,
merkezde ve taşrada mektep binası yapma, öğretmen yetiştirme, yeni yüksekokullar
ğretim okulları da açmıştır. Bu silsileden olarak
modern eğitim-öğretim
temelleri de yine bu dönemde atılmıştır. (Deri 1999)
33 yıllık saltanatı boyunca II. Abdülhamit (1876–1909) 1876’da 250 olan
ve Darû’l Fünun açma devri olarak nitelendirebiliriz. II. Abdülhamit medreselerin
yanı sıra Avrupa tipi yüksekö
Mülkiye, Tıbbiye, Maliye, Hukuk, Ticaret, Mühendislik, Baytar mekteplerini
sayabiliriz. Bu konuda Avrupa’ya kapalı kalınmamış ve
Rüşdiye’yi 600’e, 5 idadi 104’e, 200 kadar olan iptidaiye (yeni usul ilkokul) yaklaşık
9 bine, 1 tane Darû’l Muallimun (öğretmen okulu) 32’ye yükseltilmiştir. Bunun
dışında 10 bin kadar olan eski usul sıbyan mektepleri ıslah edilerek yeni usule
çevrilmiştir. Fakat her zaman olduğu gibi altyapı ve finansman yetersizlikleri, iç ve
dış mücadeleler, siyasi entrikalar, devletin diğer müessese ve kurumlarındaki
yozlaşmalar vb. gibi nedenlerle istenilen hedeflere ulaşılmamıştır. (Deri 1999)
32
4. SIBYAN MEKTEPLERİ
4.1. Sıbyan Mekteplerinin Tanımı
-ilim”,
“Muallimhâne”, "Mektep", "Taş Mektep", "Mahalle Mektebi", "Mektephâne" ve
b-i Ibtidâiye" gibi isimler veriliyordu. Yoksul çocuklar için açılanlara da
küttab-ı sebil” veya “mekteb-i sebil” de deniyordu.
Ketebe sözcüğünden türeyen mektep sözcüğü yazı yazılan yer anlamına gelir,
ektepler ayrıca Kur'an öğretilen yer manasında da kullanılıyordu. Sabi denilen beş
ltı yaşındaki kız ve erkek çocukları okutmak amacıyla açılmış olan ilköğretim
urumlarına Osmanlı Devleti’nde sıbyan mektebi denilmiştir. Bu okullara, mekteb,
ekâtib, küttab, taş mektep, mahalle mektebi gibi isimler de verilmiştir. Mahalle
ektebi denilmesinin sebebi hemen hemen her mahallede açılması; taş mektep
enilmesinin sebebi ise binalarının taştan yapılmasıdır.
Osmanlılar her mahalleye, her köye varıncaya kadar bu okulları
aygınlaştırmışlardı. Devletin sınırlarının ilerlemesine paralel olarak bu okulların
ayısı da her geçen gün artıyordu.
Devlet adamları varlıklı kişiler ve vakıflar yoluyla köylerde ve bazı
ahallelerde elbirliğiyle kurulurdu, öğretmen ücretini de veliler öderdi. Önceleri bu
iş öğretmenler olmadığı gibi, “okul” denebilecek
binalar da yoktu. İmâm Mâlik de, mescitleri kirletebilecekleri düşüncesi ile, onlara
escitlerde yer vermeyince bu okullar özel evlerde, mescit ve cami kenarlarında vs.
Sıbyan Arapça bir kelime olup Sabi (çocuk) kelimesinin çoğuludur. Sıbyan
Mektebi çocuklar için açılmış okul demektir. Sıbyan mektepleri Osmanlı devletinin
ilkokullarıdır.
İslam dünyasının ilk asırlarında "Küttab" adıyla tanıdığımız bu okula,
Müslüman Türk devletlerinden Karahanlı ve Selçuklularda "Sıbyan Mektebi"
deniyordu. Osmanlılarda aynı okula bu isimle birlikte “Daru’ttalim”, “Daru’l
"Mekte
“
m
a
k
m
m
d
y
s
m
öğretim için özel olarak yetiştirilm
m
33
yer bulmuşlardır. Bu okulları vakıflar, zengin kişiler ve çoğu zaman da halk
yaptırıyordu.
İslamiyet’in 7. yy.ın ilk yarısında Hz. Muhammed’in peygamberliğinde
yayıl
evirlerinde çocuklara dini eğitim
Sahabe Erkam’ın evinde Kuran eğitimi ile başlamıştır. Daha sonraları ilk eğitim bir
müdd
Anadolu Türk mimarisinde Sıbyan Mektepleri yaygın olarak Osmanlı
mima
Türk Mimarisi’nde Osmanlı öncesi Sıbyan Mekteplerine de rastlanır. Mısır’da
1250
ktır. Selçuklu medreseleri ile Osmanlı medreseleri tasarım olarak
genelde aynıdır. Aynı durum sıbyan mekteplerinde de söz konusudur. Bu nedenle
4.2. Sıbyan Mekteplerinin Gelişimi
ması ile Dünya tarihinde ve dinler tarihinde yeni bir dönem başlamıştır. Kutsal
kitabımız Kuran-ı Kerim’in ilk ayetinin ‘Oku, Okut’ olması dini yönden olduğu
kadar, eğitim tarihi açısından da insanlığa yeni ufuklar açmıştır.
Sıbyan Mekteplerinin tarihçesi Osmanlı Devleti ile sınırlı değildir. Kuruluşu
İslâm’ın ilk yıllarına kadar uzanır. İslamiyet’in ilk d
et cami ve evlerde sürmüştür. Camilerde hoca sırtını bir sütuna dayayarak
oturur, öğrencilerde onun etrafında halka oluşturacak biçimde diz çökerlerdi.
Emeviler devrinde mektepler yapılmaya başlanmıştır. Daha sonra Selçuklu
döneminde Osmanlı dönemindekine benzer Sıbyan Mektebi modelleri sıkça
gözlenmiştir. Ancak şimdiye dek Anadolu’da Osmanlı Çağı Öncesi Sıbyan Mektebi
bulunamamıştır.
risinde görülür. Özellikle gelişme döneminden itibaren mektep mimarisinde
sayısal ve niteliksel gelişmeler Osmanlı’nın son dönemine dek devam etmiştir.
–1390 yılları arasında hüküm süren Türk Memlukları devrinde yapılan
külliyelerde sebil-ül küttab diye adlandırılan sıbyan mektepleri yapılmıştır. Ancak bu
yapıların mimarisi, plan ve mekan anlayışı Osmanlı mekteplerinden farklıdır.
(Özturna 1991)
Osmanlı Sıbyan Mekteplerinin mimari kaynağını Anadolu’da aramak daha
bilimsel olaca
34
Osma
smanlı mimarisinde
oluşumunu ve gelişimini tamamlayabilmiştir. Osmanlı mimarisinde Sıbyan
kündür.
n
ilgiler
vermektedir. Mesela Seyahatname’de İstanbul’da 1591–1600 yıllarda 1653 tane
iyeti’nin kurulması ile 1924 ‘te çıkan bir kanunla medrese, tekke ve
zaviyeler kapatılmış bunların yerine çağdaş eğitim kurumları olan ilkokul, ortaokul,
lk tahsil veren bu mekteplerde, 5-6 yaşlarındaki çocuklara okuma
ı
nlı mekteplerinin Selçuklu geleneğini devam ettirdiği ya da esinlendiği
düşünülebilir.
Türk mimarisinde Sıbyan Mektebi mimarisi ancak O
mektepleri kendine has karakteri ile İslam ve Türk mimarisinde özel bir yer
tutmaktadır.
İlk defa Fatih Sultan Mehmet zamanında (1451-1481) İstanbul’da Fatih
Külliye’sinde 1463-1470 yılları arasında Sıbyan mektebi yapılmıştır. Daha sonra da
imparatorluğun bütün şehirlerinde (özellikle ilk yıllarda Bursa, İznik, Edirne ve
Manisa) ve kasabalarında kurulmuş ilk eğitim kurumu olarak “Sıbyan Mektepleri”
görülmektedir. Bu mektepleri Osmanlı’daki ilk düzenli eğitim müesseseleri olarak
adlandırmak müm
Tarihimizde bili en en eski bu öğretim kurumu olarak bilinen bu kurumları
hakkında geniş bilgiler içeren yazılı evrak bulmak mümkün değildir. Ancak Evliya
Çelebi Seyahatnamesi’nde sıbyan mektepleri hakkında yeterli olmasa da bazı b
sıbyan mektebi bulunduğu ifade edilmektedir. (Kahraman 2003)
Türk’lerin İslamiyeti kabulü ile dini eğitim veren Sıbyan Mektepleri, Türk
Devletlerinde de fonksiyonelliğini sürdürmüşlerdir. Osmanlı Devleti’nin yerine
Türkiye Cumhur
lise ve üniversiteler açılmıştır.
4.3. Sıbyan Mekteplerinin Fonksiyonu
İslamiyet ile oluşan Sıbyan mekteplerinin fonksiyonu çocuklara ilk dini eğitimin
verilmesidir. İ
yazma, baz dini bilgiler ve dört işlemden ibaret olan matematik öğretilirdi. Sıbyan
mektepleri, medreselerin çekirdeklerini oluşturmuşlardır.
35
Osmanlılarda eğitim sisteminin ilk basamağını teşkil eden sıbyan okullarının
öğretmenleri birer din adamları, müderrisleri (profesörleri) ise derecelerine göre din
bilgini veya devrin matematik ve mantığına çok az aşina olan din adamlarıydı. Buna
• Osmanlıca dediğimiz yapay bir dil gelişmiştir. (Erdem 2005)
eğitiliyordu. Saray
dışında eğitim alanı olarak sadece Sıbyan mektepleri ve Medreseler görülmektedir.
lılarda bu mektebin hocasına “Muallim”, yardımcısına
“Kalfa” veya ‘Halife’ denilirdi. Ayrıca bir temizlikçi hademe (Bevvab) ve bir
ve kavga etmelerinin önüne geçen görevli)
görev yapardı. Talebelerine de “Suhte”, “Puser”, “Şakirt” denilirdi. Sıbyan
ğretmenleri çeşitli
en şerefli ve haysiyetli kişilerinden seçilirdi. Osmanlı Sıbyan
göre Osmanlı eğitim sisteminin ilk basamağını oluşturan sıbyan okullarının genel
özellikleri şunlardı:
• Eğitimin temel amacı dinidir.
• Yöntem olarak nakilci ve ezbercidir.
• Kızlara açıktır.
4.4. Sıbyan Mekteplerinde Öğretim ve İdari Sistem
Osmanlı döneminde her türlü eğitim sarayda verilmekteydi. Saray, hükümet ve
askerlik işlerinde çalıştırılarak, tüm memurlar sarayın içinde
Sıbyan mektepleri öğrenciyi herhangi bir mesleğe yönlendirmekten ziyade Kuran ve
temel eğitime yönelik bir sınırlı eğitim programı içermektedir.
Sıbyan Mekteplerinin öğretim elemanları bir hoca ve onun yardımcısı olan
kalfadan oluşmaktaydı. Osman
Mubassır (çocukları evine götürüp getiren
mekteplerinin hocaları başka kaynak olmadığı için genellikle medresede okumuş,
okuma yazma bilen, çok zaman cami veya mescidde imamlık ya da müezzinlik yapan
kimselerdi. Muallimler genellikle o mahalle veya camiin imamı da olurlar; imamların
eşleri de kız öğrencilere öğretmenlik yapabilirdi. Mektep ö
zamanlarda ve Kurân’ın bitiminde, öğrencilerden ve ana babalarından hediyeler
alırlardı. Bu okullarda görev yapacak olanlar için belirli bir okul veya devlet
politikası yoktu. Medreselerde biraz okumuş, kendi kendine okuma yazma öğrenmiş
davranış olarak ağır başlı kişiler sıbyan mekteplerine muallim olmuşlardır. Hoca ve
kalfalar mahallenin
36
me inde eğitim ve öğretimi verekteb n kişi gücü yerinde, zekaca üstün yaşlılardan
işmiş kişinin kültür birikimini çocuklara
tarırk rdiği hissiyatıyla daha yakın ilişkinin rahatlıkla kurulabilmesi
at sağlanmasına
imkan veriyordu. Böylelikle Sıbyan Mektebini bitiren talebe yaşından çok daha ileri
ir 1991)
erhalde bu, öğrencinin
zeka, çalışkanlık ve okunması gereken kitapların bitirilmesi ile ilgilidir. Bununla
lıydı.
seçilirdi. Bundaki gaye belli bir olgunluğa er
ak en yaşlılığın geti
idi. Bu psikoloji ve fizyoloji talebe ile çok daha iyi manevi irtib
bir olgunluk ve hayat bilgisi edinmiş oluyordu. (Bozdem
Sıbyan Mektebine başlama yaşı 4 yıl, 4 ay, 4 gün idi. Osmanlı bu yaş ölçüsünü
uğurlu saymıştır. Osmanlılarda çocukların 4-5-6 yaslarında okula başladıkları;
Anadolu'da daha çok dört, İstanbul’da beş-altı yaşlarında mektebe gittikleri
görülmektedir. Sıbyan mekteplerinin tahsil süreleri hakkında kuruluşlarının
başlangıcında kesin bir müddet söylemek mümkün değildir. H
beraber 1846 tarihli bir tezkireden, sıbyan mekteplerinin tahsil müddetinin 4 yıl
olduğu anlaşılmaktadır. 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnâmesi'nde de bu
müddet muhafaza edilmekte ve mektebe devam mecburiyet yaşı erkekler için 7, kız
çocukları için 6 olarak tespit edilmektedir. (Bozdemir 1991)
Başlama, özellikle Osmanlılarda "amin alayı" denilen, çocukların ve
öğretmenlerin katıldığı, ilahiler okuyarak o yerleşim yerinde yürüyüş yapılan bir
törenle olurdu. Mezuniyette de merasim ve mevlüd yapılırdı. Okul genelde tek bir
dershane şeklinde olur ve burada farklı seviye ve yaşlarda çocuklar bulunabilirdi.
Öğretim yöntemi olarak ezberci ve nakilci yöntem kullanılırdı. Öğretmen
öğrencilerin önünde minder üzerinde bağdaş kurarak otururdu. Öğrenciler hocanın
etrafında halkalar meydana getirip yere otururlardı. Toplu öğretim yöntemi daha çok
kullanılırdı. Okuma yazma geleneksel heceleme yöntemiyle öğretilirdi. Bazen
hocanın yardımcısı (kalfa) veya çalışkan bir öğrenci çocuklara derslerini okutur, onlar
da gösterilen kısmı iki yanlarına sallanarak, uğultu içinde tekrar eder dururlardı.
Medresenin ilk basamağı olan sıbyan mekteplerindeki felsefe “İslam
inançlarına göre birey” yetiştirmekti. “Bir lokma, bir hırkaya razı olan insan tipi
“ amaçtı. İyilik ve kötülüğün Allah’tan geldiğine inanıp razı olma
37
Eğitime Kuran öğrenmekle başlanır, daha sonra yazı dersleri, aritmetik gibi
dersler verilmeye başlanırdı. Okumayı ve çalışmayı teşvik amacıyla çalışkan
öğrencilere cildi süslü cüz veya kitap hediye edilirdi. Müzik derslerinde ilahi
okutulması adettendi. Sıbyan mekteplerinde ders programlarının oluşmasında İslam
kültürünün etkisi büyüktür. Kuran öğrenmek eğitimin başlangıcı sayılmıştır. Bu
okullarda çocuklara kıraat (okuma), inşa (yazım), amal-ı arbaa (dört işlem matematik)
ve ilmihal bilgileri verilirdi. Böylece her Osmanlı vatandaşı ilkokul çağında kendi
diliyle okuyup-yazmayı, Kuran-ı Kerim okumayı ve yeterli ilmihal bilgisini öğrenmiş
olurdu. Öğretimin esası Kurân idi. Öğrenciden üç yılda Kurân'ın ezberlemesi
istenirdi. Ama bu, çoğu zaman ezber olmaz, Kurân'ın hatmi (baştan sona bir kez
yüzünden okunması ve bazı sayfaların ezberlenmesi) olurdu. Programın içinde yazı
ve
da vardı. Yazı, şiir ve atasözleri üzerinde olurdu, bu derslere ek olarak hikâyeler ve
aritmetik de vardı. İbadet şekilleri de öğretiliyordu. On yaşına kadar Kurân'ı
hatmeden çocuk, daha sonra kelime bilgisi, hitabet, dilbilgisi, edebiyat, tarih gibi ek
konular üzerinde üç yıl daha çalışabilirdi. Çocuklar belirli zaman aralıklarında
öğlen vaktinde azad (teneffüs) edilirlerdi (Resim 4.1.). Perşembe öğleden sonra ve
Cuma günleri tatildi. (Bozdemir 1991)
Resim 4.1. Bir Sıbyan Mektebinde Öğle Azadı (1940 ‘lı yıllarda yayımlanan aylık ansiklopedinin verdiği gravür örneklerinden
gürgen kaplama ağacından el yapımı ahşap paspartulu
6 resim)
6 Paspartu: Aynı boyda baskı, desen ve fotoğrafların yerleştirildiği karton çerçeve
38
Sıbyan okullarının müfredatında zaman içinde değişiklik ve gelişmeler olduğu
görülür. Bütün bu değişiklik ve gelişmeler, gerek Fatih, gerek II. Bayezid, gerekse
daha sonraki dönemlerde çokça olmuştur.
Osmanlı toplumunda bir çok müessesede olduğu gibi sıbyan mektepleri de hayır
sahipleri tarafından vakıf seklinde kurulmaktaydı. Osmanlı ülkesinin her tarafında bu
maksatla kurulmuş vakıfları görmek mümkündür. Mekteplerin sayıları, günümüzün
ilkokullarıyla kıyaslanamayacak kadar sayıda idi. Sıbyan mektepleri, Osmanlı’nın
klasik devrine ait birer kurum olmalarına rağmen isim ve müfredattaki değişiklikleri
ile beraber Cumhuriyet dönemine kadar gelmişlerdir.
4.5. İstanbul Sıbyan Mekteplerinin Mimarisi
Konumları itibariyle sıbyan mekteplerini iki gruba ayırabiliriz.
• Mahalle içindeki tek yapılar
Resim 4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi
4.5.1. Plan
• Külliye içinde yer alan sıbyan mektepleri (Resim 4.2.)
39
Külliyeler içinde yer alan sıbyan mektepleri Osmanlı mimarisinde külliyenin
odağı olan camiden mümkün olduğu kadar uzaklaştırılmıştır. Külliye tasarımında
mekteplerin simetriği tamamlayan yapılar olduğu dikkati çeken unsurdur. Külliyeler
içinde yer alan sıbyan mektepleri sokağa açılan özel girişlere ve kendi içlerine dönük
oyun bahçelerine sahiptirler ve daima külliyenin dış köşesinde yer alırlar. Bu
ültüleriyle külliyenin diğer parçaları
lan cami, medrese, kütüphane gibi yapılardaki gerekli sessizliği bozmamaları
içindir.(Çizim 4.1.)
Mahalle ın
kesiştiği ve m şe başlarında
yapılmışlardır. aynı uzaklıkta
olması düşünülm olan köşe başları
uygun görülmü
planlama büyük ölçüde çocukların oyun ve gür
o
içerisindeki tek yapılardan oluşan sıbyan mektepleri ise sokaklar
ahallenin ortası sayılabilecek yerlerde ve özellikle kö
Bu planlama yapılırken mahallenin çeşitli yerlerine
üştür. Ve bu yüzden sokakların kesişme noktaları
ştür.
Çizim 4.1. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi Vaziyet Planı
(Özturna 1991)
Osmanlı mimarisinde görülen sıbyan mekteplerinin büyük çoğunluğu kare
planlıdır. Nadir olarak dikdörtgen plan görülür.(İstanbul Eminağa Sıbyan Mektebi
9,00x4,80 m ebatlarındadır.) Sıbyan mekteplerinde plan çeşitliliğine pek rastlanmaz.
40
Bu yapıların planlanmasında en önemli ve ortak özellik çoğunun fevkani (üst katı
olması) olmalarıdır. Diğer bir ortak özellik mekteplerinin boyutlarının hemen hemen
aynı boyutlarda olmasıdır. Sıbyan mekteplerinin derslik ölçüleri 6,50x6,50 m ile
8,00x8,00 m arasında değişmektedir. Tavan yükseklikleri ise 3,50-5,00 m arasında
değişmektedir. Sıbyan mekteplerinde sıra yerine rahle ve minderler kullanıldığı
düşünülürse yukarıdaki ölçülerin uygun olduğu görülür. Sıbyan mektepleri
devirlerinin diğer toplumsal yapıları ile kıyaslanırsa ölçülerinde çocuk ölçeğine
yaklaşma çabası sezilir. (Çizim 4.2., 4.3.)
4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Planı
Çizim (Özturna 1991)
Çizim 4.3. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi A-A Kesiti (Özturna 1991)
41
4.5.2. Malzeme
Osmanlı sıbyan mekteplerinde genellikle kesme taş ve tuğla kullanılır. (Resim
aşık düzende
inşa edilmiş , arka ve yan cephelerde
moloz taş a edilen sıbyan
me şabın duvar
malzem
4.3., 4.4.) Mektepler ya kesme taştan ya da kesme taş tuğla karışımı alm
lerdir. Genellikle giriş cephelerin de kesme taş
kullanılmıştır. Bütün cepheleri moloz taştan inş
kteplerine de rastlanır. Bu mekteplerin cepheleri sıvalıdır. Ah
esi olarak kullanılmaması dikkat çekmektedir.
4.3. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi
Resim
Resim 4.4. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi
42
4.5.3. Üst yapı (mimari elemanlar, cepheler)
Sıbyan mektepleri genellikle kare planlı olduklarından dolayı sütun paye gibi
taşıyıcılara rastlanmaz. Bu yapılarda sınırlayıcı ve taşıyıcı özelliğe sahip duvarlar en
nemli elemandır. Sıbyan mektepleri ufak boyutlarda oldukları için statik amaçlı
duvar payelerine de gerek duyulm kteplerinde pencere ve kapılar
diğer anıtsal yapı a yapıların amacıyla
bağlantılıdır. (Çizim
ö
amıştır. Sıbyan me
lara göre daha ufak ölçülerdedir. Bu uygulam
4.4.)
stanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sı(Özturna 1991)
byan mekteplerinde örtü sistemi çoğ
Çizim 4.4. İ byan Mektebi Kuzey Cephesi
4.5.4. Örtü sistemi
Osmanlı sı unlukla kubbedir. Mektepler kare
planlı oldukları için kubbe çok kullanılmıştır. Kubbe üst örtüsü olarak alaturka
kiremit ve kurşun kaplama görülmektedir. Kubbeli yapılarda geçiş öğesi genelde
tromp ve tı sistemi
ılmıştır. (İstanbul
Edirnekapı Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi)
pandantiftir.( Çizim 4.5.) Kubbeden sonra ahşap düz ça
kullanılmıştır. Pek az örnekte ise kubbe ve tonoz birlikte kullan
43
Çizim 4.5. İ byan Mektebi Perspektifi
stanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sı
(Özturna 1991)
44
5. MANİ
Aydı ıbyan
mektebi bulunma şehri Manisa
olarak anı üze kadar
gelebilen altı tane s
5.1. Manisa Sı
İncelediğim ktepleri iki bölümlüdür.
Birinci bölüm rle eyvan gibi dışa
açılan
çıkarken iki tanesi mahalle m mündedir. Manisa’daki sıbyan
mekteplerinin hepsi kare planlı, iki bölümden oluşmuştur. Ebatları 5x5, 6x6 m
rasında değişmektedir.
.2. Varlığını Tarihi Kaynaklardan Öğrendiğimiz Ancak Bugün Mevcut
lmayan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri
.2.1. Ahmed Ağa Mektebi
Manisa merkez Amalar Mahallesinde7 II. Selim’in Bayraktarı olduğu tahmin
dilen Kızlarağası Ahmed Ağa olarakta tanınan Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır.
uallimhane 17. asrın son yarısında kullanılamaz boş bir durumda kalmıştır ve
ünümüze ulaşamamıştır. (Gökçen 1946)
.2.2. Ali Ağa Mektebi
Kanuni Sultan Süleyman’ın Kapuağası olan Ali Ağa Bitpazarında yine
endinin yaptırdığı mescidin yanına bir muallimhane yaptırmıştır. Mescid ve
SA ve ÇEVRESİNDEKİ SIBYAN MEKTEPLERİ
n vilayeti salnamesine göre Manisa ve çevresinde 19. yy. da 67 adet s
ktadır (Acun 1996). Osmanlı zamanında şehzadeler
lan, bir kültür ve eğitim merkezi olarak bilinen Manisa’da, günüm
ıbyan mektebi bulunmaktadır.
byan Mekteplerinin Genel Özellikleri
iz Osmanlı Dönemi Manisa sıbyan me
kubbeli kapalı dershane ikinci bölüm geniş bir keme
açık mekândır. Bu mekteplerden dört tanesi külliye yapısı olarak karşımıza
ektebi görünü
a
5
O
5
e
M
g
5
k
dı Amalar olan mahallenin yeni adı bulunamamıştır. 7 Eski a
45
muallimhanenin giderlerinin karşılanması için Kalaycılar çarşısında bazı arsaları ve
Atpazarında bir ekmekçi dükkanını vakfetmiştir. (Gökçen 1946)
ıştır. Muallimhaneden günümüze
ancak bir kitabe kalmıştır (Ek 5.1.). Mektep ayakta kalmayı başaramamış ve şu an
5.2.3. Lalapaşa Cami Mektebi
Manisa merkez Ulus Mahallesinde Lalapaşa Caminin bahçesinde (Resim 5.1.)
yine Kızlarağası Ahmed Ağa tarafından yaptırılm
mevcut değildir. (Gökçen 1946)
Şekil 5.1. Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi
Resim 5.1. Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi
46
Ahmet bu evi Allah (rızası) için bina etti.
O’ndan (Allah’tan) fazlını ve cenneti umdu.
Cennetlerle, rıdvanla ve tesnimle mükafatlandırılan günde Allah onu hayırla
uallimin sa’yi (gayreti) meyve verdiğinde evin tarihi ortaya çıkar.
kgün ) mahallesinde hayatı ve şahsiyeti hakkında
ilgi edinilemeyen Behmen Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bu binadan şimdi hiçbir
iştir.
Manisa merkez Bekta ği
yapmış ve H. 1039 / M. 1633 ‘den önce vefat eden Cafer Bey tarafından
yaptırı r. Cafer
kızıdı nda Çarşı
(Adakale) m
muhitin gü yoktur.
mükafatlandırsın.
M
5.2.4. Behmen Ağa Mektebi
Manisa merkez Aynıali ( A
b
eser yoktur. Mektep yapıldıktan bir süre sonra yanmış ve yeniden inşa edilm
Ancak günümüze ulaşamamıştır. (Gökçen 1946)
5.2.5. Cafer Bey Mektebi
ş ( Arda ) mahallesinde bazı yerlerde sancak beyli
lmıştır. Bu yapıda günümüze kadar ayakta kalmayı başaramamıştı
Bey’in yine Manisa’da inşa ettirdiği bir mescid ve çeşmeside vardır. (Gökçen 1946)
5.2.6. Fahrünnisa Hatun Mektebi
Fahrünnisa Hatun Ayasuluğ Kadısı Bursalı Mevlana Muslihiddin Efendi’nin
r. Yaptırmış olduğu mektep Manisa merkezde Alibey cami civarı
ahallesinde bulunmaktaydı. Eskiden Çarşı mahallesi olarak bilinen
nümüzde Çarşı mahallesi olarak bilinen kesimle bir alakası
(Gökçen 1946)
47
5.2.7. Fehmi Bey Mektebi
Bu mektebin Manisa’nın hangi mahallesinde olduğu tespit edilem
Hayatı ve şahsiyet
emiştir.
i hakkında bilgi edinilemeyen Fehmi Bey tarafından yaptırılmıştır.
946)
bi
uh Efendi’nin oğlu olarak bilinmektedir.
uallimhane Manisa merkez Camiikebir ( İshakçelebi ) mahallesinde inşa edilmiştir.
hmed Mektebi
Muallimhaneyi Manisalı olan Hacı Mehmed Yarhasan ( Yarhasanlar )
ahallesinde yaptırmıştır. Mektep için Es-seyid Elhac Mehmed bin Es-seyyid
üseyin onbeşbin akçe vakfetmiştir. (Gökçen 1946)
Mektep yıllara dayanamamış ve günümüze ulaşamamıştır. (Gökçen 1
5.2.8. Gülfem Hatun Mektebi
Gülfem Hatun Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamıştır. Vakfiyelerden
edinilen bilgilere göre 16. asırda Manisa’da birçok çeşme hayratı ve birde mektep
yaptırmıştır. Ancak bu mektebin nerede olduğu tespit edilememiştir.
(Gökçen 1946)
5.2.9. Hacı Hüseyin Mekte
Babasının adı Abdi olduğu bilinen Hacı Hüseyin tarafından Bölücek ( Dinçer)
mahallesinde yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
5.2.10. Hacı Hasan Mektebi
Hacı Hasan, Manisalı Nas
M
Bunun yanında Hacı Hasan’ın Karayunus mahallesinde de bir muallimhane
yaptırdığı da vakfiyelerle sabittir. Ayrıca Manisa’ya bağlı iki köyde de sıbyan
mektebi yaptırmıştır. (Gökçen 1946)
5.2.11. Hacı Me
m
H
48
5.2.12. Hazma Çelebi Mektebi
vuş Mektebi
bilgi olmayan İmir Çavuş tarafından Manisa merkez
arhasan ( Yarhasanlar ) mahallesinde yaptırılmıştır. Muallimhane yanında bir
ndeydi. Mescid sonradan camiye
önüştürülmüştür. İmir Çavuş, yaptırmış olduğu mescid ve muallimhane için tahıl
yine Yarhasanlar mahallesinde bulunan bir evi
akfetmiştir. (Gökçen 1946)
Şehzade Süleyman’ın
efterdarı olarak bulunmuştur. Kanuni Sultan Süleyman döneminde IV. Vezir olarak
efat etmiştir. Manisa’da bulunduğu dönemde kendi
dı ile anılan mahallede bir mescit ve mektep yaptırmıştır. (Gökçen 1946)
Mektebi yaptıran Hazma Çelebi hakkında biyografik bilgi edinilememiştir.
Mektep Manisa’nın Körhane ( Saruhan ) mahallesinde bulunmaktaydı. Ancak
günümüze ulaşamamıştır. (Gökçen 1946)
5.2.13. Hüseyin Ağa Mektebi
Manisanın zenginlerinden olan Hüseyin Ağa tarafından Manisa merkez
Hacıyahya (Topçuasım) mahallesinde yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
5.2.14. İmir Ça
Biyografisi hakkında fazla
Y
mescitle birlikte inşa edilmiştir. İmir Çavuş’un mektebinin yanında olan mescidi
bugünkü Yarhasanlar Cami’nin yeri
d
pazarında yedi dükkan ve
v
5.2.15. Kasım Paşa Mektebi
Muallimhanenin banisi olan Kasım Paşa Nişancı Mehmet Çelebi’nin oğludur.
H. 918–926 / M.1512–1520 yıllarında Manisa Saruhan’da
d
çalışmıştır. H.950 / M. 1544’te v
a
49
5.2.16. Kulaksızoğlu Mektebi
Adı bazı yerlerde Kulavuzoğlu diye geçen Kulaksızoğlu diye anılan kişi
tarafından Manisa merkez Çengioğlu8 mahallesinde yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
5.2.17. Mehmed Ağa Mektebi
Hangi mahallede olduğu tespit edilemeyen mektebin biyografisi hakkında bilgi
urad) Mektebi
ebi
( Anafartalar ) mahallesinde Manisalı zenginlerden
bdullah Bey’in oğlu Murtaza Emin tarafından yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
edinilemeyen Mehmed Ağa tarafından yaptırıldığı vakfiye kayıtlarından
anlaşılmaktadır. (Gökçen 1946)
5.2.18. Sultan Murad (III. M
III. Murad şehzadeliğinde Manisa’da bulunmuş ve daha sonra Osmanlı
hükümdarı olmuştur. Manisa Muradiye Külliyesini inşa ettirmiştir. Bunun yanında
Uncubozköy’de cami ve muallimhane yaptırmıştır. Bu mektebin ve caminin askeri
isyanlardan çok zarar gördüğü vesikalardan anlaşılmaktadır. Her iki yapıda
günümüze ulaşamamıştır. (Gökçen 1946)
5.2.19. Murtaza Emin Mekt
Manisa merkez Aliağa
A
5.2.20. Mustafa Çelebi (Karagözzade) Mektebi
Karagöz Ağa’nın oğlu Mustafa Çelebi tarafından Attarace ( Topçuasım )
mahallesinde yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
8 Eski adı Çengioğlu olan mahallenin yeni adı bulunamamıştır
50
5.2.21. Mustafaçelebi Mektebi
Mektebin ve yanındaki mescidin bulunduğu mahalleye de ismini veren Nişancı
Mescit ve mektebin H. 955 / M. 1549’da mevcut
lduğu vesikalarla sabittir. (Gökçen 1946)
.2.23. Palamutzade Mektebi
.2.24. Sefer Çelebi Mektebi
Manisa merkez Bölücek ( Dinçer ) mahallesinde Sefer Çelebi tarafından
.2.25. Sinan Bey Mektebi
Muallimhane Manisa Merkez Niflizade (Kocatepe) mahallesinde inşa
akfiyelerden edinilen bilgiye göre
uallimhaneye günde dört akçe ayrılmıştır. Bu akçelerin ikisi muallime diğer ikisi
e halifeye verilirdi. Aynı zamanda muallim ve halife yılda birer hatim indirmeleri
arşılığında da birer akçe alırlardı. (Gökçen 1946)
5.2.26. Sinan Çelebi Mektebi
Babası Hoca Lütfi olan Mustafaçelebi tarafından yaptırılmıştır. Ancak
mektebin nerede olduğuna dair bir kayıt bulunamamıştır. (Gökçen 1946)
5.2.22. Nişancı Paşa Mektebi
Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mahallenin günümüzdeki adı Atıcı’dır. Mektep yıllara
dayanamayıp yıkılmış mescit ise yanmıştır. Mescit daha sonra tekrar yeni şekliyle
yapılmıştır ve halen mevcuttur.
o
5
Asıl adı Ataullah Çavuş olan Palamutzade tarafından Manisa merkez Karahisar
( Adakale ) mahallesinde yaptırılmıştır. Mektep günümüze ulaşamamıştır.
(Gökçen 1946)
5
yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
5
edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşayan Ditrek Sinan Bey diye anılan
Sinan Bey tarafından yaptırılmıştır. V
m
is
k
51
Manisa merkez Niflizade ( Kocatepe ) mahallesindedir. Manisalı olan Balı
.2.27. Taceddin Halife Mektebi
.2.28. Turgutzade Mektebi
Manisa’nın zenginlerinden asıl adı Muslihiddin olan Turgutzade tarafından
.2.29. Vani Mehmet Efendi Mektebi
Vani ( Van kulu ) Mehmet Efendi Manisa’da bulunduğu sıralarda Serabed
rada aynı isimde küçük bir mahalle bulunmaktaydı.
ıbyan mektebinin bu mahallede olma ihtimali yüksektir. Vani Mehmed Efendi
Manisa’da otuz adet yahudi odası, sekiz adet oda ve bir
ne de değirmen vakfetmiştir. (Gökçen 1946)
Bey’in oğlu Sinan Halife ( Çelebi ) tarafından yaptırılmıştır. (Gökçen 1946)
5
Manisa’da 16. asırda kadılık yapmış ve Sinan Bey Medresesinde müderrislikte
bulunmuş olan Taceddin Halife tarafından Manisa merkez Nişancıpaşa ( Atıcı )
mahallesinde yaptırılmıştır. Bu muallimhane için Taceddin Halife bazı emlak ve
dükkanları vakfetmiştir. (Gökçen 1946)
5
Manisa merkez Hacıilyasıkebir (Kuyulan) mahallesinde yaptırılmıştır.
(Gökçen 1946)
5
( Bayındırlık ) mahallesinde bir mescit ve mektep yaptırmıştır. Mescit Çavuşönü
mescidi diye anılmaktadır. Bu
S
yaptırdığı hayır kurumlarına
ta
52
5.3. Halen Mevcut Olan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri
53
Şekil 5.2. Sıbyan Mekteplerini Gösteren Manisa Şehir Planı
5.3.1. Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi
ı üzerinde
5.1.). Mektebin bir
ise dükkan olarak
e alanı
üğü’ne ait
Resim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi’nden Görünüm
(Gökçen 1946)
Yeri ve Bugünkü Durumu
Manisa ili merkez ilçesinde Çarşı Mahallesi Çarşı Bulvar
bulunmaktadır. Hatuniye Cami’nin batısında yer alır (Çizim
bölümü Diyanet İşleri Başkanlığı kitap satış yeri, bir bölümü
kullanılmaktadır. Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi belediyenin düzenlem
içerisinde 57 pafta 427 ada 1 parsel olarak tapuya kayıtlı Vakıflar Müdürl
olarak yer almaktadır. (Resim 5.2.-5.3.)
54
İnşa Tarihi ve Banisi
Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi H.904 / M.1498 yılında külliyeyle birlikte
şa edilmiştir. Sultan II. Beyazıd’ın eşi Şahinşah’ın annesi Hüsnüşah Sultan
tarafı lerinden
olan m amıştır.
Fakat cam k amacı ile
yine Hüsnü nda Han-ı
Cedid (Kur
Mimar
Mimarı
Kitabes
in
ndan yaptırılmıştır. Mektep caminin batısında yer alır. Külliyenin birim
edrese ve imaret bölümleri yıkıldığı için günümüze kadar ulaşam
i ve sıbyan mektebi halen mevcuttur. Külliyeye gelir sağlama
şah Sultan tarafından M.1497 yılında külliyenin güney tarafı
şunlu Han) inşa edilmiştir (Resim 5.4.).
ı ve Ustaları
ve ustaları bilinmemektedir.
i
Kitabesi yoktur.
Resim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Köklü 1995)
55
Mimarisi ve Tezyinatı
bir kemerli ve geniş doğuda
altta bir üstte bir olmak üzere üç adet pencereyle aydınlatılmaktadır. Mekanın
güney cephesinde ise dükkana girişi sağlamak için sonradan
apı açılmıştır.
Kare planlı mekanların üzerleri kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geçişi
er sağlamaktadır (Çizim 5.3.). Yapının köşeleri pahlanarak sekizgen
asnak üzerine kubbe oturtulmuştur. Köşelerde yer alan üçgenlerin üzeri az eğimli
ştür.
Mektebin erle
batıya açılmaktad erli hafifletme
keme
İki me r (Resim 5.14.).
Kuzeydeki me yer almaktadır.
Yapı süslem
Malz
Mektep d şlar tuğlalarla
çerçev aşık düzende
örülmüştür. Pencere kemerleri ve kirpi saçaklar tuğlanın farklı şekillerde
yerleştir tılan
Mektep dıştan bakıldığında kuzey ve güneye uzanan dikdörtgen bir plana
sahiptir. İki mekandan oluşmaktadır (Çizim 5.2.). Sıbyan mektebinin kuzeyde yer
alan kare mekanına batıdaki ön bahçeden altı basamaklı merdivenle girilir (Resim
5.7.). Üzeri kubbeyle örtülü olan bu alanın kuzeyde altta iki dikdörtgen üstte ise
kemerli iki, doğuda ise altta bir dikdörtgen üstte bir kemerli giriş cephesinde de altta
bir üstte ise iki pencere olmak üzere dokuz adet pencereyle aydınlatılmaktadır
(Resim 5.15.). Güneydeki yer alan kare mekanı batıda
tamamen kapalı olan
k
pandantifl
k
bir çatıyla örtülmü
orjinalde kuzeydeki mekanı kapalı güneydeki ise sivri bir kem
ır. Alt pencerelerin üzerinde tuğladan sivri kem
rleri ile dekoratif olarak yapılmıştır.
kan arasında çift kanatlı bir kapı ile geçiş sağlanmaktadı
kanın güney duvarında ocak olarak düzenlenmiş bir niş
e olarak sade tutulmuştur.
eme ve Teknik Özellikler
ış duvarları moloz taş ve tuğlayla, yer yer de ta
elenerek, bazen de iki sıra tuğla bir sıra taş olmak üzere alm
ilmesiyle bir süsleme oluşturulmuştur (Resim 5.8.-5.9.). Batıdaki kapa
56
eyvan kemeri ise kırmızı ve beyaz taşlarla yapılmıştır. Kubbelerin üzeri ise alaturka
iremit kaplıdır. Kubbe ve az eğimli pahlanan kısımların çatıları ve saçaklarında iki
sinde ise bugün dikdörtgen bir pencere yer almaktadır. Allat ve üstte
alan boşluklar tuğla ile kapatılmıştır (Resim 5.17). Bu mekanın üzerindeki kubbe
ı
Dükkan olarak düzenlenmiş mekan restorasyondan sonra kullanıcı tarafından
Diyanet İşleri Kitap Satış Bürosu olarak kullanılan kuzeyde yer alan kısımda
k
sıra tuğladan oluşan kirpi saçak görülür.
Geçirdiği Tamirat ve Tadilatlar
Yapı 1965 yılında cami ile birlikte onarılmıştır. Sıbyan mektebinin daha
önceden de bir tadilat geçirdiği tahmin edilmektedir. Güneydeki kare mekan
günümüzde kitap satış yeri olarak düzenlenmiştir. Fazla değişikliliğe uğramamıştır.
Caddeye bakan güneydeki mekan ise birden fazla bölüme ayrılmıştır. Cephedeki
dükkana girişi sağlamak için bir kapı açılmıştır (Resim 5.10.). Sivri kemerle dışarı
açılan batı cephe
k
alttan kapat lmıştır. Diyanet’in satış merkezine girişi sağlamak için batı cephesindeki
alt pencerelerden birinin önüne merdiven yapılarak kapı haline dönüştürülmüştür
(Resim 5.12.).
düzenlenmiştir. İçeride camlı, demir doğramadan büro oluşturulmuştur. Geride kalan
kısım ise depo olarak kullanılmaktadır (Resim 5.11.).
ise giriş büro ve kitapların teşhir edildiği alan olarak kullanılırken (Resim 5.13),
güneydeki kısımda yer alan mekan ise depo olarak düzenlenmiştir (Resim 5.16).
Resim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi ve Kurşunlu Han Üstten Görünüm
57
Resim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.6. Sıbyan Mektebi Batı Cephesi (Acun, H. , 1996)
Resim 5.7. Sıbyan Mektebi B ı Cephesi Bugünkü Görünüm
at
58
Resim 5.8. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.9. Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.10. Sıbyan Mektebi Güney Cephe (Sonradan Açılan Dükkan Cephe ve Girişi)
59
Resim 5.11. Sıbyan le Oluşan Dükkan Mektebi’nde Güney Mekanın Bölünmesiy
Resim 5.12 lt Pencere . Sıbyan Mektebi Giriş Kapısına Çevrilen A
Resim 5.13. Sıb anılan Bölüm
yan Mektebi Kitap Satış Bürosu Olarak Kull
60
Resim 5.14. SıArası Geçişi Sağ
byan Mektebi Kitap Satış releri
byan Mektebi İki Mekan layan Kapı
Resim 5.15. SıBürosu Üst ve Alt Pence
Resim 5.16. Güney MekanBölünmesiyle OluşBürosu Deposu
byan Mektebi’nde Pencere ve
ın an Kitap Satış
Resim 5.17. SıTuğlayla Kapatılan Kemer
61
Çizim 5.1. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı
62
Çizim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi S hesi ıbyan Mektebi Giriş (Batı) Cep
63
Çizim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.6. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
64
Çizim 5.7. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
65
5.3.2. Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi
Resim 5.18. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi ve Sıbyan Mektebi’nden Görünüm
(Gökçen 1946)
Yeri ve bugünkü durumu
Manisa ili merkez ilçesinde İbrahim Gökçen Bulvarı’nda bulunan, Hafsa Sultan
Külliyesi’nin bir parçası olan mektep bugün Manisalılar Mesir ve Dayanışma
Derneği Manisa Şubesi olarak kullanılmaktadır. Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan
Mektebi belediyenin düzenleme alanı içerisinde 46 pafta 658 ada ve 2 parsel olarak
tapuya kayıtlı Vakıflar Müdürlüğü’ne aittir (Resim 5.18).
66
İnşa tarihi ve banisi
Manisa Hafsa Sultan Külliyesi içinde yer alan Sıbyan mektebi aynı külliye gibi
6. yy.da Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından
Sultan Süleyman tarafından görevlendirilmiştir. Ustaları
ilinmemektedir.
1
yaptırılmıştır. Mektep külliyenin kuzeydoğusunda yer almaktadır (Çizim 5.8.).
Külliye yapılarından hankah ve imaret yıkılmış, günümüze ulaşamamıştır. Cami,
sıbyan mektebi, medrese, bimarhane ve hamam, yapılan muhtelif onarımlarla
orijinaline uygun olarak korunmuştur. Yapının H. 929 / M 1523 tarihli Hafsa
Sultan’ın vakfiyesinde ismi geçmektedir. Bu külliyedeki yapılar Osmanlı
Mimarisinin en güzel örneklerini yansıtmaktadır.
Hafsa Sultan Vakfiyesinden Talimhane (mektep) görevlilerinin kimler olacağı,
ne kadar maaş alacakları, okuyacak çocukların vasıfları ile ilgili vakfiye aynen
nakledilmiştir. Buradaki muallime günde beş dirhem, halifeye günde üç dirhem
verilecektir. Burada okuyacak çocukların yetim ve fakirlerden oluşması şarttır.
Bunların kaftanları için günde iki dirhem tahsis edilecektir. Kurban bayramında
şehrin müstahak fakir ve yetimlerine ayrıca kaftan dağıtılacaktır.
Mimarı ve ustaları
Mimarı Ser Mimar Acem Ali’dir (Manisa 2000). Mimar Acem Ali, Kanuni
İstanbul’dan
b
Kitabesi
Kitabesi yoktur.
67
Resim 5.19. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi (Köklü 1993)
rtülü kare mekana
irilir. Sıbyan mektebi dışarıdan bakıldığında doğu ve batıya uzanan dikdörtgen bir
planlı mekanların üzeri kubbelerle örtülüdür (Resim 5.20).
ubbelerin köşelerinde geçiş elemanı olarak mukarnaslı tromplar yer alır (Resim
5.39)
Taç kapı, yapıdan taşırılmış ve sivri kemerlidir. (Resim 5.30). Kemer kavsarası
ukarnaslarla taçlandırılmıştır (Resim 5.36). Taç kapının yan duvarlarında
iş şeklinde düzenlenmiş çokgen gövdeli mihrabiyeler yer alır (Resim 5.34).
Mekt usunda iki alt bir üst, batısında bir alt bir üst olmak üzere
plam 5 pencere yer alır (Resim 5.24). Doğu ve batı cephelerde iki alt bir üst olmak
üzere toplam üçer pencere bulunur (Resim 5.25-5.26). Güney cephede ise 4 altta 3
üstte olmak üzere 7 pencere iç mekânı aydınlatmaktadır (Resim 5.27). Alt pencereler
açılır biçimde dikdörtgen demir parmaklıklıdır (Resim 5.28). Üst pencereler sivri
kemerli alçı içlikli sadece aydınlatma için kullanılmaktadır (Resim 5.29). Batıda yer
alan mekanın batı ve güney duvarında nişler yer almaktadır. Doğudaki mekana
muhtes olarak yapılmış olan rüzgarlıktan bir kapı ile girilir. Bu mekan kuzeyde altta
Mimarisi ve tezyinatı
İki kollu merdivenlerle sıbyan mektebini ön bahçesine çıkılır. Kuzeyde yer alan
mukarnaslı anıtsal taç kapısından batıda yer alan üzeri kubbeyle ö
g
plana sahiptir. Kare
K
. Duvar köşeleri pahlanarak oluşturulan sekizgen kenarlı kasnak üzerine
kubbeler oturtulmuştur.
dört sıra m
n
ebin girişinin doğ
to
68
iki üstte bir, güneyde altta ve üstte iki, doğuda ise altta iki üstte bir olmak üzere on
adet pencere ile aydınlatılmaktadır. İç mekanlar sıvalı ve üzeri badanalanmıştır.
Malzeme ve teknik özellikleri
Yapının duvarları bir sıra kesme taş iki sıra tuğla düzenli almaşık teknik
kullanılarak örülmüştür. Taşlar arasına iki sıra dik tuğla konulmuştur. Alt
pencerelerin sivri kemer alınlıklarındaki tuğla istifler ile yapıyı alt pencerelerin sivri
kemerlerini de aşarak dolaşan üç sıra tuğla hatıl dikkati çeken bir süsleme özelliğidir.
Batı ve güney cephelerinin kesiştiği köşenin pahlanmasıyla oluşan üç sıra mukarnaslı
süsleme dikkat çekicidir (Resim 5.31). Kubbelerin üzeri kurşun kaplıdır. Ancak
restorasyon sırasında üst örtünün değiştirilmiş olması muhtemeldir.
Geçirdiği tamirat ve tadilatlar
Sıbyan mektebi halen Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği olarak
kullanılmaktadır. Bunun öncesinde de Manisa İli, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı olarak kullanılmıştır. Mektep Vakıflar Müdürlüğü tarafından çeşitli
vakıf ve derneklere kiraya verilerek ayakta tutulmak istenmiştir. Mektep külliye ile
birlikte 1962-1963 yıllarında restore edilmiştir..
Mektebi iki kare mekâna bölen bir kemer altının doldurulması ile oluşan duvar
kaldırılmış, tekrar yapılmış, tekrar kaldırılmış ve son olarak şu anda mevcuttur.
Yapının iç duvarları sıvalıdır. Üzeri kullanıcılar tarafından plastik boya yapılarak
boyanmıştır (Resim 5.37). Doğu mekanda duvar 1,5 m yüksekliğinde lambri ile
kaplanmıştır. Kubbelere geçişi sağlayan mukarnaslı tromplar onarılarak beyaza
boyanmıştır.
Doğu mekândaki pencerelere de lambriye uyum sağlaması açısından içten
ahşap kepenkler yapılmıştır (Resim 5.38). Ana girişi sağlayan kapı demirden
yapılmıştır. Rüzgârlık olarak adlandırabileceğimiz camekân bölme de demirden
yapılmıştır (Resim 5.32). Her iki mekâna da giriş buradan sağlanmaktadır. Mutfak
69
olarak paravan ile bölünerek oluşan kısımda batıda yer alan pencere lavabo olarak
düzenlenmiştir (Resim 5.33). Binanın giriş kısmına ulaşmamızı sağlayan taş
merdivenin altı wc olarak düzenlenmiştir (Resim 5.35). Projesi İzmir Vakıflar Bölge
Müdürlüğünce onaylanmış ve Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği tarafından
projeye uyun olarak inşa edilmiştir. Mektebin giriş bölümü toplantı ve oturma salonu
olarak düzenlenirken doğuda yer alan mekan bayanlara kurslar (boyama, elişi vb…)
verilebilecek masalar ve dernek başkanının masasıyla tefriş edilmiştir.
Resim 5.20. Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Üstten Görünüm (Acun 1996)
Resim 5.21. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
70
Resim 5.22. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.23. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü
Resim 5.24. Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi
71
Resim 5.25. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.26. Sıbyan Mektebi Batı ve Giriş Cephesi
Resim 5.27. Sıbyan Mektebi Güney ve Doğu Cephesi
72
Resim 5.28. Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı Alt Pencere Detayı
Resim 5.29. Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı Üst Pencere Detayı
Resim 5.30. Sıbyan Mektebi’nin Taç Kapısı
Resim 5.31. Sıbyan Mektebi Köşe Dönüş Detayı
73
Resim 5.32. Sıbyan Mektebi Giriş Bölümünde Sonradan Oluşturulan Muhtes Camekanlı Rüzgarlık
Resim 5.33. Sıbyan Mektebi Giriş Kısmında Paravanla Oluşturulan Mutfak Bölümü
Resim 5.34. Sıbyan Mektebi’nin Taç Kapsının Yanında Yer Alan Mihrabiyeler
74
Resim 5.35. Sıbyan Mektebi’nde Sonradan Wc Olarak Düzenlenen Merdiven Altı
Resim 5.36. Sıbyan Mektebi Taç Kapısı ve Mukarnas Detayı
Resim 5.37. Sıbyan Mektebinin Batısında Yer Alan Mekân
75
Resim 5.38. Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı
Resim 5.39. Sıbyan Mektebi Kubbeye Geçişi Sağlayan Mukarnaslar
76
Çizim 5.8. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Vaziyet Planı
Çizim 5.9. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı
77
Çizim 5.10. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.11. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
78
Çizim 5.12. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.13. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
79
Çizim 5.14. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
80
5.3.3. Yakut Ağa (Kurşunlu) Sıbyan Mektebi
Resim 5.41. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946)
Yeri ve bugünkü durumu
Manisa ili merkez ilçesinde Göktaşlı Mahallesi Ulutepe Caddesi üzerindedir
(Çizim 5.15). Ulu Cami ve çevresi koruma alanı içinde yer almaktadır. Sıbyan
mektebi Vakıflar Müdürlüğü’ne aittir. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi restore edildikten
sonra Yuntdağlılar Deneği’ne kiraya verilmiştir fakat kullanılmayarak yine kaderine
terk edilmiştir (Resim 5.40-5.41).
81
İnşa tarihi ve banisi
Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi gibi mahalle mektebi görünümünde olan Yakut
Ağa Sıbyan Mektebi Manisa sıbyan mekteplerinin en güzel örneğidir. Yakut Ağa
Sıbyan Mektebi kitabesinden ve vakfiyesinden anlaşıldığına göre H. 5 Şaban 980 /
M. 12 Aralık 1572 tarihinde Kızlarağası Yakut Ağa İbn-i Abdülmennan tarafından
yaptırılmıştır. Yakut Ağa bu mektebe gelir kaynağı olarak şu anda mevcut
Cumhuriyet hamamını ve bu civarda o zamanlar mevcut olan birtakım oda ve
dükkanları vakfetmiştir. Vakfiyeye göre mektebin hizmet şartları ise aynen
vakfiyeden nakledilmiştir.
Muallime günde beş dirhem halifesine günde üç dirhem mütevelliye günde beş
dirhem, hücrelerin tamir ve termimine günde bir dirhem verilecektir. Muallimhaneye
hakim reyi ile muallim tayin edilecektir. Mütevelli kış günlerinde mektep için günde
beş dirhemlik odun alacaktır. Çocuklar için de ayrıca günde beş dirhem yemek parası
harcanacaktır. Bu masraflardan artan da fakir ve zayıflara verilecektir.
Mimarı ve ustaları
Mimarı ve ustaları bilinmemektedir.
Kitabesi
Şu an yerinde göremediğimiz kitabesi ise şöyledir :
Şekil 5.3. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nin Kitabesi
82
Yaptı Allah için bu mektebi Yakut Ağa
Umarız şefi ola furkan ona yamücceza
Geldi hafiften nida itmamının tarihine
Bundan furkan oku-yu vakıfa gel eyle dua
Mimarisi ve tezyinatı
Resim 5.41. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi
Yakut Ağa Sıbyan Mektebine arkada yer alan merdivenle çift kanatlı kapıyla
girilir. Kuzeyde yer alan kemerli, çift kanatlı kapıdan doğudaki mekân girilir. Yapı,
yan yana iki büyük kare mekândan oluşan, dışarıdan bakıldığında ise güneydoğu ve
kuzeybatıya uzanan dikdörtgen planlıdır (Çizim 5.16). Her iki bölümün üzeri de
kubbeyle örtülüdür. Batı bölümünde yer alan mekanda kubbeye geçiş pandantiflerle
sağlanırken (Resim 5.60) diğer mekanda duvar kasnak geçişi dilimli tromp, kasnak
kubbe geçişi mukarnaslı pandantiftir. (Resim 5.58). Kubbeler sekizgen bir kasnağa
oturmaktadır. Kubbe kasnakları üzerinde ise mekanı aydınlatmak için 16 adet daire
sabit pencereler yer alır (Resim 5.59). Doğudaki mekanın, kuzeyde altta bir üstte bir,
83
doğuda altta ve üstte bir içte de batıya açılan bir pencere ve birde kapı yer
almaktadır. Güneyde iki, doğuda bir olmak üzere üç adet sivri kemerli duvar nişi
bulunmaktadır (Resim 5.57). Doğudaki mekan kuzeye geniş bir kemerle açılır
(Resim 5.50). Kapı ve pencerelerin sivri kemerlerinde ardı ardına yerleştirilen
kırmızı ve beyaz yontu taşlar kullanılmıştır (Resim 5.55).
Mekanları birbirinden ayıran iç bölme duvarında ki çift kanatlı kapıdan
kuzeybatıda ki mekana geçilir (Resim 5.61). Bu duvarda aynı zamanda bir adet de
pencere yer almaktadır (Resim 5.62.). Bu mekanın güneyinde bir ocak ile iki yanında
dikdörtgen sivri kemer alınlıklı kapatılmış birer pencere hissini veren nişler yer alır.
Batı duvarda da iki adet niş yer almaktadır. Bu mekanın kuzey duvarında altta iki
üstte bir ve batıda üstte bir adet olmak üzere altı adet pencere bulunmaktadır. Kubbe
kasnağında ve duvarın üst kısmında yer alan pencereler sabit açılmayan aydınlatma
pencereleridir (Resim 5.54- 5.56). Alttaki dikdörtgen pencereler ise dıştan demir
parmaklıklı hem aydınlatma hem de havalandırma için kullanılır.
Mektebin duvarları moloz taştan yapılmış ve bu taşların etrafı tuğlalarla
çerçevelenmiştir. Tuğla sayıları yer yer iki sırayı bulur. Batı ve güney cephelerinin
birleştiği köşenin pahlanmasıyla üç sıra mukarnaslı süsleme yapılmıştır (Resim
5.53).
Malzeme ve teknik özellikleri
Yapının iç duvarları sıvalı ve beyaz badanalıdır (Resim 5.63). Giriş cephesinin
de bir bölümü sıvanmış ve üzeri yine beyaz boya ile boyanmıştır (Resim 5.52).
Yakut Ağa Sıbyan Mektebi dış cepheleri tuğla derzli yontu taşlarla inşa
edilmiştir (Resim 5.49). Bu saçak kuzey cephede üst pencerenin üzerinden geçen
profilli bir saçak silmesi kasnağın altından geçerek yapıya katlı bir görünüm
kazandırmıştır. Kubbelerin üzeri yapıldığı dönemde kurşun kaplı olduğu için
Kurşunlu Mektep adı ile de anılan yapı Manisa’nın en güzel sıbyan mekteplerinden
biridir. Saçaklar ise tuğla ile kirpi saçaklı inşa edilmiştir.
84
Geçirdiği tamirat ve tadilatlar
Mektebin ilk restorasyonu H. 1081 M. 1670-1671 tarihinde yapılmıştır. Yapı
1997 yılına kadar kullanılamaz ve harap durumdaydı (Resim 5.42-5.43). Kapıları
pencereler duvarları ve üst örtüsü yer yer yıkılmış harabe halindeydi (Resim 5.44-
5.46). Yunan işgalinde yakılan yapının taşları kararmış ve yer yer dökülmüştü
(Resim 5.45). İç mekanda ki süslemeler yok olmuştu (Resim 5.47-5.48). Daha sonra
1997 yılında Vakıflar Müdürlüğünce restore edilen yapı AKUT tarafından
kiralanmıştır. Günümüzde ise kiralayan dernek tarafından bir fonksiyon verilmediği
için tekrar kaderine terk edilmiş durumdadır.
Resim 5.42. Restorasyondan Önce Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Köklü 1993)
85
Resim 5.43. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi (Acun 1996)
Resim 5.44. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)
Resim 5.45. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.46. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
86
Resim 5.47. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)
Resim 5.48. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)
Resim 5.49. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi’nin Güney ve Doğu Cepheleri
87
Resim 5.50. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.51. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
88
Resim 5.52. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Resim 5.53. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Köşe Detayı
Resim 5.54. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Mekanı Üst Pencere Detayı
Resim 5.55. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı Alt Pencere Detayı
89
Resim 5.56. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Saçak ve Kubbe Detayı
Resim 5.57. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Mekanı İç Görünüm
90
Resim 5.58. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı İç Görünüm
Resim 5.59. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı Kubbe Detayı
Resim 5.60. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Mekanı Kubbe Detayı
Resim 5.61. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
91
Resim 5.62. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arasındaki Pencere
Resim 5.63. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Mekanı İç Görünüm
92
Çizim 5.15. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.16. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Planı
93
Çizim 5.17. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.18. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
94
Çizim 5.19. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Çizim 5.20. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
95
Çizim 5.21. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
96
5.3.4. Alaybey Sıbyan Mektebi
Resim 5.64. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946 )
Yeri ve bugünkü durumu
Manisa ili merkez ilçesinde Alaybey Mahallesi Mustafa Kemal Caddesi
üzerinde bulunmaktadır. Bugün Kız Kur’an Kursu olarak kullanılmaktadır. Alaybey
Sıbyan Mektebi belediyenin düzenleme alanı içerisinde 65 pafta, 470 ada, 2 parsel
olarak tapuya kayıtlı Vakıflar Müdürlüğü’nün malıdır. Mektep Alaybey Camii’nin
güney batısında bitişik olarak yer almaktadır (Çizim 5.22).
İnşa tarihi ve banisi
Sıbyan mektebi Alaybeyi Ferhad Ağa’nın eşi Dilşikâr (Dilşeker) Hatun
tarafından H.987/M.1579 yılında yaptırılmıştır. Mektebin yanında bulunan Dilşikar
97
Hatun’un eşi Ferhad Ağa’nın yaptırdığı cami hala mevcuttur. Dilşikâr Hatun Mektebi
kendi camisinin yanına değilde eşi Ferhat Ağa’nın yaptırmış olduğu caminin yanına
yaptırmıştır. Vakfiyelerden edinilen bilgilere göre; Ferhat Ağa Alaybey Camii ve
Çeşmesine Spil Dağı’ndan su getirir. Dilşikâr Hatun eşinden bu suyun kendi
camisine de yani Dilşikâr Camii’ne de verilmesini ister. İsteğinin yerine gelmesi
üzerine Dilşikâr Hatun eşine teşekkür etmek için Alaybey Camii’nin yanına bir
sıbyan mektebi yaptırır. Böylece taşında tuğlasında, kumunda kirecinde kocasına
duyduğu minnet ve gönül dolusu sevgi yatan güzel bir eser olan Alaybey Sıbyan
Mektebi inşa edilir (Resim 5.64).
Mimarı ve Ustaları
Mimarı ve ustaları bilinmemektedir.
Kitabesi
Kitabesi yoktur.
Resim 5.65. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Köklü 1995)
98
Mimarisi ve tezyinatı
Alaybey Sıbyan mektebine batıda yapıya bitişik olan iki kanatlı bahçe
kapısından girilir. Giriş kuzeyde yer alan sonradan ilave edilen (muhtes) kapıdan
sağlanmıştır. Sağ tarafta kitaplık olarak düzenlenmiş dikdörtgen bir alan kuzeye
açılan bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Plan şeması olarak mektep doğu ve batıya
uzanan dikdörtgen bir plana sahiptir (Çizim 5.23). Dikdörtgen mekan güney kuzey
doğrultusunda bir kemerle iki kare mekana ayrılmıştır (Resim 5.74). Kare planlı
mekanların üzerleri kubbelerle örtülmüştür. Kubbelere geçiş tromplarla sağlanmıştır
(Resim 5.79). Kubbeler sekizgen bir kasnağa oturmaktadır. Pahlanan köşeler, üzeri
üçgen az eğimli çatı ile kapatılmıştır.
İç mekanın aydınlatılması için batıdaki duvarda bir üst, doğudaki duvarda iki
alt, kuzeyde iki alt bir üst, güneyde iki alt, bir üst ve kubbe kasnağında daire bir
pencere (Resim 5.72) yer almaktadır. Doğu ve kuzey cephesinde yer alan alt ve üst
pencereler kapatılmıştır (Resim 5.69.-5.76.-5.77.). Doğudaki mekanın kuzey
duvarındaki kapıyla mektebe girilir. Bu duvarda sivri bir kemer bulunmaktadır
(Resim 5.75). Altta ve üstte yer alan pencereler demir parmaklıdır (Resim 5.73).
Güney cephesinde yer alan alt pencereler içeriden alüminyum doğrama ile
kapatılmıştır (Resim 5.78.).
Malzeme ve teknik özellikleri
Yapının duvarları moloz taş ve tuğla ile almaşık düzende örülmüştür (Resim
5.68). Kubbe örtüsü ise alaturka kiremittir. Kubbe ve köşelerdeki üçgen az eğimli
kısımların saçakları iki sıra tuğlayla kirpi saçaklı yapılmıştır. Pencere kenarları
tuğlanın farklı şekillerde yerleştirilmesiyle işlenmiştir (Resim 5.68.). Sıbyan
mektebinin içi sıvalı ve badanalıdır. Batı cephesinin dış tarafının da bir bölümü
sıvanarak badanalanmıştır (Resim 5.70). Kuzey cepheye ilave edilmiş muhtes yapı
betonarme iki katlı olarak düzenlenmiştir (Resim 5.71). Girişin soluna eklenen onaltı
basamaklı merdivenle üst kata çıkılmaktadır.
99
Geçirdiği tamirat ve tadilatlar
Yapı son 43 yıldır Kur’an Kursu olarak kullanılmaktadır. Uzun bir süre kursun
mutfağı olarak kullanılmıştır. Kullanıcı tarafından istenilen şekilde değiştirilerek
kullanılmaktadır. İçerisine yerleştirilen raflar, askılıklar öğrencilerin pardösüleri,
ayakkabıları ve bavulları bulunmaktadır. Yapının kuzey duvarına muhtes betonarme
iki katlı yapı eklenmiştir. Mektebe bu yapının içinden geçilmektedir.
Sıbyan Mektebi’nin onarım tarihleri belli değildir. Fakat uzun yıllardır da
onarım görmediği yapının bugünkü görünümünden anlaşılmaktadır.
Caddeye bakan ve mektebe bitişik olarak inşa edilmiş Kur’an Kursu’nun bahçe
kapısından mektebe girilebilir. Mektebin içi kursun kullanımına uyugun bir şekilde
düzenlenmiştir.
Resim 5.66. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
100
Resim 5.67. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi’nin Kuzey Cephesine Bitişik İnşa
Edilen Muhtes Bina (Acun 1996)
Resim 5.68. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
Resim 5.69. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.70. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
101
Resim 5.71. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi
Resim 5.72. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbe Kasnağındaki Daire Pencere
Resim 5.73. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Pencereleri
102
Resim 5.74. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
Resim 5.75. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Girişi
103
Resim 5.76. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanda Kuzey cephede
Kapatılan Üst Pencere
Resim 5.77. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.78. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekan
104
Resim 5.79. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbesi
Çizim 5.22. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
105
Çizim 5.23. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı
Çizim 5.24. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı
Çizim 5.25. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
106
Çizim 5.26. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi (Muhtes Yapı)
Çizim 5.27. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
107
Çizim 5.28. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Çizim 5.29. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
108
5.3.5. Molla Şaban Sıbyan Mektebi
Resim 5.80. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946)
Yeri ve bugünkü durumu
Manisa ili merkez ilçesinde Doğu Caddesi üzerinde bulunan Molla Şaban
Sıbyan Mektebi bugün Manisa belediyesi Kültür ve Yerelgündem 21 evi olarak
kullanılmaktadır. Molla Şaban Sıbyan Mektebi belediyenin düzenleme alanı içinde 22
pafta 175 ada ve 1 parsel olarak tapuya kayıtlı vakıflar müdürlüğüne ait olarak yer
almaktadır (Resim 5.80).
İnşa tarihi ve banisi
Manisa sıbyan mekteplerinden olan Molla Şaban Sıbyan Mektebi 16. yy.da
Manisa’da kadılık yapan Molla Şaban tarafından yaptırılmıştır. Hayatı hakkında fazla
bir bilgi yoktur. H. 1039 / M.1629 tarihli bir mahkeme kaydında adı geçmektedir.
(Acun 1996) Mektebin yanında yer alan Molla Şaban Camii 1964 yılında Doğu
109
caddesinin açılması sebebiyle yıkılmış günümüze sadece sıbyan mektebi
ulaşabilmiştir (Resim 5.81).
Mimarı ve ustaları
Mimari ve ustaları bilinmemektedir.
Kitabesi
Kitabesi yoktur.
Resim 5.81. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Köklü 1992)
Mimarisi ve tezyinatı
Doğu ve kuzeyde yer alan merdivenlerden mektebin ön ve yan bahçesine
çıkılır. 1992 yılında alınan rölövesine göre sıbyan mektebine, batıda yer alan mekânın
güney ve batısındaki kapılardan girilir (Çizim 5.30). Doğudaki mekâna ortada yer
alan duvardan açılan bir kapı ile geçilir. Mektep doğu ve batıya uzanan iki kare
mekândan oluşan plan şemasına sahiptir (Çizim 5.36). Kare planlı mekânların üzeri
kubbeler ile örtülüdür. Doğudaki mekânda güney ve doğu duvarında açılmış
dikdörtgen iki alt, onların eksenindeki bir üst pencere yer almaktadır (Resim 5.92).
Kuzey duvarında ise birer adet alt ve üst pencere bulunmaktadır. Batıdaki mekâna
kuzeyde yer alan kapıyla girilir (Resim 5.91). Batı mekân da doğu mekân gibi kare
110
planlı olup güneyde altta iki üst sırada bir, kuzeyde bir adet alt, batıda ise bir adet üst
pencere ile aydınlatılır. Güney duvarı büyük bir sivri kemerle tonozlu bir giriş eyvanı
gibi düzenlenmiştir (Resim 5.94). Kubbeler duvara, köşeleri pahlanarak oluşturulan
sekizgen bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Orijinal alt pencereler dikdörtgen üst
pencereler sivri kemerlidir (Resim 5.102). Batı cephesindeki hariç diğer üst
pencereler özelliğini kaybetmiş, restorasyondan sonra bugünkü halini almıştır (Resim
5.100). Yapının iç ve dışında süsleme yoktur.
Malzeme ve teknik özellikleri
Örgü sistemi almaşık düzen, kirpi saçaklı, sekizgen kubbenin üzeri alaturka
kiremitle örtülüdür. Duvarlar sıvalı ve üzeri boyalıdır (Resim 5.90).
Geçirdiği tamirat ve tadilatlar
Sıbyan mektebi 1998 yılında onarımı tamamlanmıştır. Belediyenin yapmış
olduğu restorasyon çalışmasına kadar harap ve kullanılamaz durumdaydı (Resim
5.82.-5.83.). 1992 yılında belediye mimarlarınca çıkarılan rölöve projelerine göre şu
anda giriş kapısı olarak kullanılan kapı duvarla örülmüştü. Ve aynı eksendeki alt
pencere de kapalıydı. Odalar arasında biri bugün mevcut olan ve diğeri dolap
yapılarak değerlendirilen iki adet geçiş vardır (Resim 5.101.). Wc ve mutfak grubunu
içeren birimin eklenmesini sağlayan ara geçiş kapı olarak mevcuttu (Resim 5.95).
Yapıda bütün yüzeyler sıvanarak üzerine beyaz badana yapılmıştır. Ayrıca binaya
içerisinde wc ve mutfağın bulunduğu ek bir bölüm yapılmıştır. Doğudaki mekan asma
kat yapılarak iki katlı olarak değerlendirilmiştir (Resim 5.96). Asma katın
oluşturulması için döşeme kotu batı mekana göre bir metre aşağıya düşürülmüştür.
Alt kat kütüphane olarak değerlendirilirken (Resim 5.97), üst kat yönetici odası
olarak düzenlenmiştir (Resim 5.98.-5.99.).Bina etrafında kot farkları oluşturularak
yapılan çevre düzenlemesiyle Molla Şaban Sıbyan Mektebi gereken önemini
kazanmıştır.
111
Resim 5.82. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Acun 1996)
Resim 5.83. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi (Acun 1996)
Resim 5.84. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa Belediyesi
112
Resim 5.85. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi
(Manisa Belediyesi)
Resim 5.86. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi (Manisa Belediyesi)
Resim 5.87. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Manisa Belediyesi)
113
Resim 5.88. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa Belediyesi)
Resim 5.89. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Manisa Belediyesi)
Resim 5.90. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü
Resim 5.91. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş Cephesi
114
Resim 5.92. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
Resim 5.93. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı ve Güney Cephesi
Resim 5.94. Manisa Molla Şaban sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü
115
Resim 5.95. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü (Wc ve Mutfağa Geçiş)
Resim 5.96. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kütüphane Olarak Kullanılan Oda
Resim 5.97. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı
116
Resim 5.98. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlene Yönetici Odası
Resim 5.99. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlenen Yönetici Odası
Resim 5.100. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Yönetici Odası Üst Pencereleri
117
Resim 5.101. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Mekanlar Arası Geçiş
Resim 5.102. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş Sekreter Bölümü
İç Mekan Detayı
118
Çizim 5.30. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Planı
(1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.31. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
119
Çizim 5.32. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.33. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
(1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
120
Çizim 5.34. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey
Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.)
Çizim 5.35. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
(Manisa Belediye’sinden alınmıştır.)
121
Çizim 5.36. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı
Çizim 5.37. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Planı
122
Çizim 5.38. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.39. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi
123
Çizim 5.40. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Çizim 5.41. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi
124
Çizim 5.42. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi
125
5.3.6. Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi
Resim 5.103. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi’nden Bir Görünüş
Yeri ve bugünkü durumu
Manisa ili merkez ilçesinde Utku Mahallesi, İzmir Caddesi üzerindedir
(Çizim 5.43). Bugün Manisa Belediyesi Çocuk Kültür ve Sanat Merkezi olarak
kullanılmaktadır. Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi belediyenin düzenleme alanı
içerisinde 45 pafta, 326 ada, 15 parsel olarak tapuya kayıtlı Vakıflar Müdürlüğü’nün
malıdır. Mektep Manisa’nın merkezi yerinde yüksek binalar arasında ayakta kalmayı
başarabilmiştir (Resim 5.103).
İnşa tarihi ve banisi
Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi 16. yy. da Manisa’da yaşayan ve mütevellilik
yapan Timurtaş oğlu Alibey’n akrabalarından Veysi (Üveys) Çelebi tarafından
yaptırılmıştır. Hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur.
126
Mimarı ve ustaları
Mimarı ve ustaları bilinmemektedir.
Kitabesi
Kitabesi yoktur.
Mimarisi ve tezyinatı
Mektebin batısında yer alan çift kanatlı kapıdan ön bahçeye girilir. Çapraz-ı
Sagir Sıbyan Mektebi dışarıdan bakıldığında doğu batı yönünde dikdörtgen planlı iki
kare mekanlı plan şemasına sahiptir (Çizim 5.44). Bu mektep de diğer sıbyan
mektepleri gibi iki mekandan oluşan içeriden birbirine geçişi bir kapı ile sağlanmıştır
(Resim 5.113).
Batıda yer alan kare planlı mekânın üzeri kubbeyle örtülüdür. Doğudaki mekan
ise iki kademeli ve üzeri dört yöne eğimli çatı ile örtülüdür (Resim 5.105). Kemerli
bir biçimde düzenlenmiş güney cephede iki adet pencere ve bir kapı (Resim 5.107),
batıda bir adet pencere ve bir tane de kapı yer almaktadır (Resim 5.106). Pencereler
ve kapılar ahşaptan yapılmıştır (Resim 5.109). Kuzeyde ise mekana bitişik yüksek
binalar inşa edilmiştir.
Batıdaki mekanın üzerini örten kubbenin kasnağı doğudaki mekanın
kasnağından daha yüksektir. Güneyde yer alan pencereler yuvarlak kemerli iken
batıdaki kapı ve pencereler dikdörtgendir.
Malzeme ve teknik özellikleri
Kagir olan mektebin iç ve dış duvarları sıvalı, üzerleri boyalıdır. Saçaklar kirpi
saçak olmakla birlikte çatı örtüsü olarak alaturka kiremit kullanılmıştır.
127
Geçirdiği tamirat ve tadilatlar
Sıbyan mektebi doğusunda yer alan muhtes yapıyla birlikte uzun yıllar Avcılar
Kulübü olarak, tarihi özelliği fark edilmeden kullanılmıştır (Resim 5.104). Yapı
Manisa Belediyesi ve Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından 2001 yılında
restore edilmiştir. Yapı günümüzde Manisa Belediyesi Çocuk Kültür ve Sanat
Merkezi olarak kullanılmaktadır. Avcılar Kulübü olarak kullanıldığı dönemde
mektebe eklenen muhtes yapılar restorasyon sırasında yıkılmıştır. Restorasyondan
sonra yeni fonksiyon gereği wc ve mutfak ilave edilmiştir. Bu mekanlara giriş ön
bahçeye açılan kapılardan sağlanmıştır (Resim 5.108).
Doğudaki mekan Çocuk Kültür ve Sanat Merkezi’nden sorumlu kişinin odası
olarak tefrişlenmiştir (Resim 5.110). Bu odadan geçilen aynı zamanda batıdan
dışarıya da bir kapıyla bağlanan diğer kısım ise bugün çocukların boyutlarına uygun
masa ve sandalyelerle yeni fonksiyonuna uygun olarak düzenlenmiştir (Resim
5.111.-5.112.). Manisa Belediyesi tarafından restore edilerek kültür tarihimize
kazandırılan Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi‘nin fonksiyonuna uygun bahçe
düzenlemesi yapılmıştır. Ferforje korkuluk ve bahçe giriş kapısıyla restorasyon
tamamlanmıştır. Yapı amacına uygun sayılabilecek kullanımla fonksiyonunu
sürdürmektedir.
Resim 5.104. Restorasyondan Önce Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi
(Acun 1996)
128
Resim 5.105. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi
Resim 5.106. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
Resim 5.107. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney cephesi
129
Resim 5.108. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Girişi ve Yapıya Eklenen Muhtes Yapı
Resim 5.109. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Kapısı
Resim 5.110. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Bölümü
130
Resim 5.111. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.112. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı
Resim 5.113. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş
131
Çizim 5.43. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
Çizim 5.44. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Planı
132
Çizim 5.45. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi A-A Kesiti
Çizim 5.46. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney (Giriş) Cephesi
Çizim 5.47. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi
133
6. MANİSA SIBYAN MEKTEPLERİYLE İSTANBUL SIBYAN
MEKTEPLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinden sonra kendi adına yaptırdığı
caminin çevresindeki çeşitli ilim sağlık ve sosyal hizmet yapıları arasında birde
sıbyan mektebi bulunduğu, külliye için düzenlenmiş olan vakfiyeden anlaşılmaktadır.
Bunun sonucunda İstanbul’a sıbyan mekteplerinin Fatih Sultan Mehmet’le girdiğini
görüyoruz. Devamında Cumhuriyet’in ilanına kadar başta sultanlar olmak üzere
devlet ileri gelenleri varlıklı kimseler İstanbul’un her semtinde sıbyan mektepleri
yaptırmışlardır. Cumhuriyet’in ilanında İstanbul’da 364 tane sıbyan mektebi
bulunmaktaydı (Aksoy 1968).
7.1. Şehir İçindeki Yeri
İstanbul sıbyan mektepleri genellikle külliyenin bir bölümüne yada adını almış
olduğu caminin yakınına inşa edilmişlerdir. Bunun yanında mahalle mektebi
görünümünde olanlar da mevcuttur. Manisa sıbyan mekteplerinde ise bu oran tam
tersidir. Külliye içerisinde ya da cami yakınında bulunan sıbyan mekteplerinin sayısı
mahalle mektebi görünümündeki sıbyan mekteplerine oranla oldukça azdır.
Manisa’da Hafsa Sultan Külliye’sinde (Çizim 5.8.), İstanbul’da da Üsküdar Mihrimah
Sultan Külliye’sinde (Çizim 4.1.) olduğu gibi sıbyan mektepleri külliyenin bir dış
köşesinde yer alırlar. Sıbyan mektepleri hemen sokağa açılan özel girişlere kendi
içlerine dönük avlu ve oyun bahçelerine sahiptirler. Mahalle mektebi görünümünde
olan sıbyan mektepleri ise her ikisinde de köşe başlarında ulaşımın herkes için kolay
olduğu noktalarda konumlanmışlardır. Mahalle mekteplerini, Manisa’da Çapraz-ı
Sagir (Çizim 5.43.) ve Yakut Ağa (Çizim 5.15.), İstanbul’da Tavşantaşı (Çizim 6.1.),
Yahya Paşa (Çizim 6.2.) ve Elhaç Süleyman Efendi (Çizim 6.3.) sıbyan mektepleriyle
örneklendirebiliriz.
134
Çizim 6.1. İstanbul Tavşantaşı Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967)
Çizim 6.2. İstanbul Yahya Paşa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967)
Çizim 6.3. İstanbul Elhaç Süleyman Efendi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı
(Aksoy 1967)
Özgönül Aksoy’un 1968 yılında yayınlamış olduğu ‘Osmanlı Devri İstanbul
sıbyan Mektepleri Üzerine Bir İnceleme’ adlı doktora tezinde yetmiş tane İstanbul
sıbyan mektebi tespit ederek fotoğraflamıştır. Bu sayının çoğu ise harap bakımsız ve
kullanılamaz durumda olarak not edilmiştir. Bizimde vakfiyelerden edindiğimiz
135
bilgiye göre Manisa’da otuzbeş tane sıbyan mektebi inşa edilmiştir. Bunlardan yalnız
altı tanesi günümüze kadar gelebilmeyi başarmıştır.
7.2. Mimari Özellikleri
Manisa sıbyan mektepleri plan ve görünüş açısından İstanbul sıbyan
mekteplerine benzerlik göstermektedir. Yalnız İstanbul sıbyan mekteplerinin çoğu
fevkani (iki katlı) olarak yapılmışlardır. Bunun sebebini İstanbul’daki nemli havaya
bağlayabiliriz. Böylece çocukların ve kitapların rutubetten korunması sağlanmıştır.
Manisa da havanın nem oranının İstanbul’ a kıyasla daha düşük olması sıbyan
mekteplerinin tek katlı olmasını açıklayıcı bir neden olabilir.Bunun yanında daha iyi
bir ışıklandırma arzusu ve sokağın gürültüsünden uzaklaşma da sebepler arasında
sıralanabilir. İstanbul’da örneklerine rastladığımız iki katlı sıbyan mekteplerinin alt
katları ise çoğunlukla Süleymaniye, Amucazade Hüseyin, Koca Ragıp Paşa, Atik Ali
Paşa sıbyan mekteplerinde olduğu gibi akar durumundaki dükkanlar olarak
kullanılmıştır. Bunun yanında Tavşantaşı, Akarçeşme (Çizim 6.4.), Recai Mehmet
Efendi, Naz Perver Kalfa (Resim 6.1.) sıbyan mekteplerindeki gibi kapalı oyun
yerleri, hela, çeşme ve sebilleri görmekte mümkündür. Yavuz Sultan Selim Sıbyan
Mektebi’nde olduğu gibi tek katlı olan sıbyan mektepleride mevcuttur.
Resim 6.1. İstanbul Naz Perver Kalfa Sıbyan Mektebi (Altta çeşme görülmektedir.)
İncelediğimiz Manisa sıbyan mektepleri iki kare mekanın yan yana gelmesiyle
bir plan şeması oluşturulmuştur. Yazlık ve kışlık dershane olarak
adlandırabileceğimiz bu planlama tipi İstanbul da Üsküdar Mihrimah Sultan (Çizim
136
4.2.), Süleymaniye, Beyazıt gibi külliye yapılarında ortaya çıkmaktadır. Atik Valide
(Resim 6.2., Çizim 6.6.) ve Yavuz Sultan Selim (Çizim 6.7.) sıbyan mekteplerinde
olduğu gibi tek kare mekandan oluşan plan tipini görebilmekteyiz. Bunun yanında
İstanbul sıbyan mekteplerinde dersliklerin yanında aynı mekandan girilebilen bir oda
bulunmaktadır. Bu odanın ne şekilde kullanıldığı hakkında bir doküman
bulunamazken bu odanın öğretmene ayrıldığını ve kalfa Kuran’a yeni başlayan
çocuklarla uğraşırken hocanın ilerlemiş bir öğrenci grubu ile bu odada çalıştığını veya
bazı öğrencilerin burada kıymetli yazılar kopya ettiklerini düşünebiliriz. Bu plan
tipini İstanbul Tersane Emini Elhaç Yusuf Efendi, Akarçeşme (Çizim 6.5.) sıbyan
mekteplerinde görmekteyiz
Çizim 6.4. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı (Özturna 1991)
Çizim 6.5. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı (Özturna 1991)
Resim 6.2. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi
137
Çizim 6.6. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)
Çizim 6.7. İstanbul Yavuz Sultan Selim Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)
7.3. Malzeme ve Teknik Özellikleri
Manisa ve İstanbul sıbyan mekteplerinde kullanılan malzemeler genellikle
aynıdır. Tuğla, taş, kesme taş, moloz taş, düzgün kesme köfeki taşı kullanılan
malzemeler arasındadır. Taş tek başına kullanılabildiği gibi tuğla ile birlikte almaşık
düzen oluşturarak ta kullanılmıştır. Üsküdar Selimiye Sıbyan Mektebi’nde olduğu
gibi alt katta kesme taş ve üst katta ahşap olmak üzere iki malzeme birlikte
kullanılmıştır (Resim 6.3.). Saçak tipi olarak karşımıza genellikle kirpi saçak
çıkmakla birlikte İstanbul’da düz ahşap çatılı sıbyan mekteplerinde çatının öne doğru
çıkmasıyla oluşan saçaklar görülmektedir.
Resim 6.3. İstanbul Üsküdar Selimiye Sıbyan Mektebi
Süslemeler en çok pencere ve kapı üzerlerinde yer alan içi dolu veya boş tuğla
ya da taş ile yapılmış kemerlerle oluşturulmuştur. Kubbe geçişlerinde, taç kapılarda
ve yapı köşelerinde yer alan mukarnaslar, anıtsal giriş kapıları, kubbe ve saçak
detayları dönemine ve yapıya uygun özellikler göstermektedir.
Manisa sıbyan mekteplerinde süslemeli ve anıtsal taç kapılı sıbyan mekteplerine
(Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi, Yakut Ağa Sıbyan Mektebi) rastlarken daha
basit ve herhangi bir süslemesi olmayan sade yapıları da görmekteyiz. Bu durum
mektebi yaptıran kişinin varlığıyla ve itibarıyla doğrudan ilişkilendirebilir. İstanbul
sıbyan mekteplerinde de durum değişmemektedir. Üsküdar Mihrimah sultan Sıbyan
Mektebi’nde olduğu gibi sadece ön cephesinde düzgün kesme taş, diğer cephelerinde
moloz taş kullanılan mektepler bulunmaktadır (Resim 4.3., 4.4.). Bunun yanında taş
üzeri sıvalı son derece sade mekteplerde bulunmaktadır.
Manisa sıbyan mekteplerinin tümünde İstanbul Sıbyan mekteplerinin ise bir
çoğunda üst örtü elemanı olarak kubbe kullanılmıştır. Kubbe örtü malzemesi olarak
ise Sultan Sıbyan Mektebi’nde kurşun diğerlerinde alaturka kiremittir. İstanbul’da ise
bunlarla birlikte üst örtü olarak Edirnekapı Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi ve
Süleymaniye Sıbyan Mektebi’nin eyvan kısmında olduğu gibi tonoz, Rüstem Paşa
Sıbyan Mektebi (Resim 6.3.) ve Topkapı Kara Ahmet Paşa Sıbyan Mektebi’ndeki
gibi de düz ahşap çatı görmek mümkündür. Kubbeye geçişler pandantifler ve
mukarnaslı geçiş elemanları ile sağlanmıştır. Kubbeleri kasnaklıdır.
7.5. Süslemesi
7.4. Tavan ve Örtü Sistemi
138
Resim 6.4. İstanbul Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi
139
140
7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Tarihi İslam’ın ilk yıllarına kadar uzanan sıbyan mektepleri küçük ölçekli
yapılar olduğundan günümüze sadece Osmanlı dönemine ait olanlarının bazıları
erişebilmiştir. En güzel örnekleri İstanbul ‘ da olmakla birlikte Osmanlı’nın hüküm
sürdüğü birçok şehirde sıbyan mektepleri bulunmaktadır. Şehzadeler Şehri olarak
anılan Manisa’da bu şehirlerden biridir.
Manisa’da dönemin mimari özelliklerini yansıtan günümüze kadar gelebilmiş
birçok tarihi yapı (cami, medrese, kütüphane, sıbyan mektebi, han, hamam, çeşme…)
bulunmaktadır. Molla Şaban Sıbyan Mektebi de yakın zamanda restore edilip yeni bir
işlev yüklenerek tekrara hayata dönen bir Osmanlı eseridir. Bunun haricinde Manisa
merkezde beş tane daha sıbyan mektebi bulunmaktadır. Bu sayı Manisa ve çevresi
için Aydın Salnamesinde 67 (Acun, H) H. 954–1060 tarihleri arasındaki vakıf
kayıtlarında otuzdur. (Gökçen, İ)
Manisa ve çevresindeki sıbyan mektepleriyle ilgili yeterli yayın ve çalışma
bulunmadığından yapılan bu yüksek lisans çalışması Manisa’daki sıbyan mektepleri
tarihine ışık tutacaktır. Halen yapı olarak ayakta olan ve yapılan restorasyonlarla yeni
fonksiyonlarını devam ettiren bu kültür değerlerimizin geçmişteki fotoğraf ve
belgeleri araştırılarak, rölöveleri alınarak, tarihi kaynaklarda adı geçen fakat
günümüze kadar ulaşmayan yapıların da yazılı belgelerle önceki konumları tespit
edilerek kültür mirasımız olan bu eserleri geçmişten günümüze günümüzden de
geleceğe aktarılmış olacaktır.
• Manisa sıbyan mektepleri külliye içerisinde ise, dış köşede, sokağa dönük özel
bir girişle sağlanır. Mahalle sıbyan mektepleri herkesin ulaşabileceği köşe
başlarına inşa edilmiştir.
• Manisa sıbyan mektepleri plan ve görünüş olarak İstanbul’daki örneklerine
benzemektedir. İstanbul mektepleri fevkani olarak (iki katlı), Manisa’dakiler
ise genelde tek katlı olarak inşa edilmişlerdir.
141
• Manisa sıbyan mekteplerinde malzeme olarak kesme taş, moloz taş ve tuğlayı
görmekteyiz. Genellikle taş ve tuğla birlikte kullanılmıştır. Saçaklarda ise
tuğlanın farklı şekillerde yerleştirilmesiyle kirpi saçak oluşturulmuştur.
Kubbelerin üzeri ise alaturka kiremitle kaplanmıştır. Hafsa Sultan Külliyesi
Sıbyan Mektebi’nde görülen kurşun kaplama malzemesinin ise orijinal olup
olmadığı bilinmemektedir.
• Manisa sıbyan mekteplerinin çoğunda üst örtü elemanı olarak kubbe
kullanılmıştır. Yalnız Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi’nin doğu mekanında
dört yöne eğimli çatı kullanılmıştır. Kubbeye geçişler pandantifler, tromplar
ve mukarnaslı geçiş elemanları ile sağlanmıştır. Kubbelerin hepsi sekizgen
kasnak üzerine oturtulmuştur.
• Manisa sıbyan mekteplerinin pencere kemerlerinde tuğla ve kırmızı beyaz
renkli taşlarla göze hoş gelen bir süsleme oluşturulmuştur. Hafsa Sultan
Külliyesi Sıbyan Mektebi’nin mukarnaslı taç kapısı da özel bir süslemedir.
• Manisa sıbyan mekteplerinde aydınlatma amaçlı alt ve üst pencereler
bulunmaktadır. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nde ise alt ve üst pencerelerin
yanında her iki kubbenin kasnağında da daire pencereler görülmektedir.
Alaybey Sıbyan Mektebi’nde ise batı mekanın kubbesinde güney yönünde bir
tane daire pencere yer almaktadır. Üst pencereler ve kubbe kasnağında ki
pencereler sabittir. Hafsa Sultan, Molla Şaban, Alaybey, Yakut Ağa sıbyan
mekteplerinde de dört yöne de pencere açılmıştır. Hatuniye Sıbyan
Mektebi’nde ise güney cephe hariç tüm cephelerde pencere görülmektedir.
Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi’nde ise sadece batı ve güney cephelerinde
pencereler yer almaktadır.
• Manisa sıbyan mektepleri iki dersliklidir. Bunlardan biri yazlık diğeri ise
kışlık olarak adlandırılmaktadır. Kışlık dershanenin ısıtılması için ocak
kullanılmıştır. Ama bugün ocağı sadece Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nde
görmekteyiz. Çapraz-ı Sagir ve Sultan sıbyan mekteplerinde ise bacalar
görülmesine rağmen mekan içlerinde ocak görülememiştir.
• Manisa sıbyan mekteplerinden aslına uygun korunamamış olanlar mevcuttur.
Çapraz-ı Sagir sıbyan mektebinde batı cephesinde görülen kapının önceden
142
pencere olduğu sanılmaktadır. Alaybey Sıbyan Mektebi’nde ise kuzey
cephede yer alan kemerin önceden dışarı açıldığı düşünülmektedir.
143
8. KAYNAKLAR
• ACUN, Hakkı, 1996, Manisa’da Türk Devri Yapıları, İstanbul
• AHUNBAY, Z., 1999, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, Yem Yayınları,
İstanbul
• AKSOY, Ö., 1967, Osmanlı Devri İstanbul Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir
İnceleme, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, İstanbul
• AKKUTAY, Ü., 1984, Enderun Mektebi, Gazi Ünv. Basımevi, Ankara
• AKYÜZ, Y., 2001, Türk Eğitim Tarihi, İstanbul
• ARSEVEN, C.E., 1954, Türk Sanatı Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul
• ASLANAPA, O., 1991, Anadolu’da İlk Türk Mimarisi Başlangıcı ve Gelişmesi,
Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara
• ASLANAPA, O., 2004, Osmanlı Devri Mimarisi, Anka Basım, İstanbul
• AYTAÇ, K., 1972, Avrupa Eğitim Tarihi-Antik Çağ’dan 19. Yüzyılın Sonlarına
Kadar, Ankara
• BOZDEMİR, İ., 1991, Osmanlı Sıbyan Mekteplerinde Eğitim ve Öğretim,
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Medeniyeti ve Sosyal
Bilimler Bölümü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
• ÇELEBİ, A., 1998, İslam’da Eğitim Öğretim Tarihi, İstanbul
• DERİ, M., 1999 “Osmanlılarda Eğitim Öğretim Faaliyetleri-1”, İlk Adım
Dergisi, sayı:133
• ERDEM, A. R., 2005, “İlköğretimimizin Gelişimi ve Bugün Gelinen Nokta”,
Bilim Eğitim ve Düşünce Dergisi, sayı:2
• ERGÜN, M., “Medreseden Mektebe Osmanlı Eğitim Sistemindeki Değişme”,
Türkiye Sanal Eğitim Bilimleri Kütüphanesi
• ERGÜN,M., “ Türk Eğitim Tarihi”, Türkiye Sanal Eğitim Bilimleri Kütüphanesi
• GELİŞLİ, Y., 1994, Osmanlı Devleti İlköğretim Kurumlarından Sıbyan
Mektepleri, İstanbul
• GÖKÇEN, İ., 1946, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar (H.954-1060),
Manisa Halk Evi Yayınları, Manisa
• HASOL, D., 1975, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, Yem Yayınları, İstanbul
144
• İLKGELEN, Z., 2000, Resimlerle Antik Roma’da Mimarlık ve Mühendislik,
Ofset Yapımevi, İstanbul
• KAFESCİOĞLU, Ç., 2005, İslam Sanatı ve Mimarlığı, Homer Kitabevi, İstanbul
• KAHRAMAN S.A., DAĞLI Y., 2003, Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi
Seyahatnamesi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul
• KAZICI, Z., 2003, İslam Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi, İFAV, İstanbul
• KAZICI, Z., 2004, Osmanlı’da Eğitim Öğretim, Bilge Yayınları, İstanbul
• KÖKLÜ, N., 1993, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 1”, Manisa Dergisi, sayı:4,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1994, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 2”, Manisa Dergisi, sayı:5,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1994, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 3”, Manisa Dergisi, sayı:6,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1995, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 4”, Manisa Dergisi, sayı:8,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1995, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 5”, Manisa Dergisi, sayı:9,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1995, “ Manisa’da Osmanlı Eserleri 6”, Manisa Dergisi, sayı:10,
Manisa
• KÖKLÜ, N., 1982, “ Mimar Sinan’ın Hocası Ser Mimar Acem Alisi’nin Eseri
Sultan Cami ve Külliyesi”, Manisa Dergisi, sayı:2, Manisa
• MANİSA VALİLİĞİ, 2000, Manisa 2000, Manisa
• MİCHELL, G., 2000, Architecture of The Islamic World, Londra
• ÖZTURNA, F., 1991, Sinan Dönemi Sıbyan Mektepleri, İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
• SAKAOĞLU, N., 1991, Osmanlı Eğitim Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul
• ÜLKÜTAŞIR, M.Ş., 1965, “ Eğitim Tarihimizde Sıbyan Mektepleri”, Türk
Kültürü, sayı:33
• Web İletisi 1, www.osmanli.org.tr, “Sıbyan Mekteplerinde Okutulan Dersler”
• Web İletisi 2, www.enfal.de, “Sıbyan Mektepleri”
145
• Web İletisi 3, www.public.cumhuriyet.edu.tr, “Osmanlı Klasik Eğitim Anlayışı
İçinde Balıkesir’de Eğitim”
• Web İletisi 4, www.kho.edu.tr, “Osmanlı’da Eğitim”
• Web İletisi 5, www.siyasalvakfi.org, “Osmanlı Devri Sıbyan Mektepleri”
• Web İletisi 6, www.kultur.gov.tr
• Web İletisi 7, www.sonuyari.org
• Web İletisi 8, www.kenthaber.com
• Web İletisi 9, www.geocities.com
• Web İletisi 10, www.tdk.gov.tr
• Web İletisi 11, www.wikipedia.org
• Web İletisi 12, www.islamisite.com “İslam’da Eğitim ve Tarihçesi”
• Web İletisi 13, www.mimarlikmuzesi.org
• Web İletisi 14, www.gittigidiyor.com “Bir Sıbyan Mektebinde Öğle Azadı”