divali festivali’nde #başkatürlühindistan · rotamızda neler yok ki; ülkenin mistik...
TRANSCRIPT
Divali Festivali’nde
#BaşkaTürlüHindistan
10-15 Ekim 2018
Hindistan dünya üzerinde hem aşık olacağınız hem de kendinizi garip hissedeceğiniz
tek ülke olsa gerek. Bu özelliği Hindistan'ı en çok merak edilen ama aynı zamanda
gitmekten en çok çekinilen ülke yapıyor. Ancak düşünsenize yeryüzünde bu kadar
renkli başka bir ülke daha var mı ? Biz cevap verelim; Hindistan gibisi yok.
Başka Türlü Macera 6. kez eşi benzeri olmayan, mistik ülke Hindistan'a, üstelik ülkenin
ışıklara doyacağınız festivali Divali'yi kutlamaya gidiyor. Peki Hindistan "Başka Türlü"
nasıl mı gezilir ?
Öncelikle şunu söyleyelim, kontenjanımız her zamanki gibi sınırlı, sadece 15 kişiyle
çıkacağız yola. Hindistan'a ayak bastığımız andan, dönüş uçağına binene kadar da
klimalı, konforlu araçlarımız bizimle olacak.
Rotamızda neler yok ki; ülkenin mistik başkenti Delhi, dünyanın yedi harikasından biri,
ölümsüz aşkın simgesi Taj Mahal, Hinduların ölmeye geldiği şehir Varanasi, yeryüzünün
en şaşırtıcı kuyusu Chand Baori, pembe şehir Jaipur'da ışıl ışıl Divali festivali
kutlamaları, müthiş konaklar, fantastik kaleler, rengarenk çarşılar, tapınaklar, yoga
dersleri ve tabi ki meşhur Hint yemekleri.
Başlangıç: İstanbul'dan Yeni Delhi'ye uçuş
Yolculuğumuzun ilk durağı İstanbul. Havalimanında buluştuktan sonra bizi direkt
uçuşla Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'ye götürecek Türk Hava Yolları uçağında
yerimizi alacağız. Uzunca bir yolculuk olacak. Yolda okumalık olarak tavsiyemiz ya
Gregory David Roberts'dan Shantaram ya da Salman Rushdie'den Geceyarısı Çocukları.
Her ikisi de hem yolculuğun nasıl geçtiğini unutturacak hem de varmak üzere
olduğumuz ülkenin derinliklerine girmenize yardımcı olacak. Yeni Delhi'de bizi
aracımız karşılayacak ve otelimizde dinlenmeye çekileceğiz.
1. gün: Yeni Delhi
Hindistan'ın kuzeyinde yer alan başkent Delhi, ülkenin kozmopolit kültürünü en iyi
yansıtan duraklardan biri aslında. Zira şehir hem oldukça modern kesimlere hem de
geniş bir kültür hazinesine sahip. Otelimize yerleştikten sonra kendimizi dışarıya
atacağız hemen.
İlk durağımız 800 yıldır ayakta duran 73 metre yüksekliğindeki Qutub Minar zafer
anıtını ve Taj Mahal'e ilham kaynağı olan Hümayun Türbesi'ni bir turist edasında
gezdikten sonraki durağımız Eski Delhi ve Chandni Chowk olacak. Bizi bekleyen
rikşalarımızla kaotik sokaklardan geçtikten sonra önce bir yemek molası verip şehrin
en meşhur yerel restoranlarından Karims'de enfes Hint yemekleri ile tanışacağız,
sonrasında da hemen sokaklara döneceğiz ve Hindistan'ı yaşamaya başlayacağız.
Kalabalık sokaklarda yüzlerce dükkanın bir arada bulunduğu bölgedeki ilk hedefimizse
biraz acı aslında :) Hani Hindistan yemekleri denince akla baharat gelir ya, işte biz de
yönümüzü baharat başkenti Khari Baoli Baharat Çarşısı'na çevireceğiz çünkü
Hindistan'ın gerçek renkleriyle tanışma vakti geldi. Dar sokaklarda, tarihi pasajlarda
yıllara meydan okuyan küçük dükkanlardan yayılan baharat kokuları başınızı
döndürecek. Baharatseverler için 90 yıllık çok özel bir dükkanda alışveriş molamız da
olacak. Sonrasında Masala çayları bizden.
Gün akşama doğru dönmeden önce Hindistan'ın en büyük camilerinden Cuma Camii'ni
ve Babür İmparatorluğu'nun 200 yıllık evi Kızıl Kale'yi de görüp otelimize çekileceğiz.
Ülkedeki ilk akşam yemeğimiz için çoook özel bir yer seçtik. Dekoruyla, yemekleriyle
Hindistan'ın yavaş yavaş zihninize kazınmaya başlaması için ideal.
2. gün: Delhi, Varanasi
Resmi olarak pek çok dinin devlet tarafından tanındığı Hindistan'da bu çeşitliliği en
bariz göreceğimiz yer 20 milyon nüfusa sahip Yeni Delhi. Bu çeşitliliği temsil eden en
özel yerlerden biri de Gurudwara Bangla Sahib tapınağı da ülkedeki ikinci günümüzün
ilk durağı olacak. Başlarında bulunan sarık şeklindeki türbanları ve çoğunluğunun traş
etmeyi reddettiği uzun saç ve sakalları ile tanıdığımız Sihlerin dünyasına konuk olmak
müthiş bir deneyim olacak, zira bu tapınakta günün 24 saati yemek, bulaşık ve
temizlik gibi işler gönüllülük esasına göre yapılıyor ve isteyen herkes bu aktivitelerde
görev alabiliyor. Farklı dinlerden ve ırklardan binlerce insanın biraraya geldiği ve
ruhani deneyimin tavan yaptığı tapınak sizi de çok etkileyecek.
Öğleden sonra ise Hindistan'ın belki de en özel şehrine doğru yola koyulacağız. Indira
Gandhi Uluslararası havalimanından kalkacak uçak bizi ülkenin kuzeydoğusunda
bulunan kutsal kent Varanasi'ye, Hinduların ölmeye geldiği şehre götürecek.
Otelimizde yerleştikten sonra kendimizi hemen dışarıya atacağız çünkü artık Varanasi
ile özdeşleşmiş Aarti törenlerine yüzlerce Hindu ile birlikte katılma vakti. Dumanlar
arasında izlediğimiz törenlerin ardından çiçeklerimizi Ganj nehrine bırakıp otele
gitmeye hak kazanmış olacağız. Gece yatağa uzandığınızda geçirdiğiniz günün
gerçekleğine inanmakta zorluk çekebilirsiniz ancak siz yine de dinlenmeye çalışın
çünkü ertesi gün gündoğumunda Hindistan'ın bambaşka bir yüzüyle karşılacaksınız.
2. gün: Varanasi
Gözlerinizi kapatın, sizi biraz bir hayal dünyasına götürelim :)
Karanlık gecenin son dakikaları, sabahın ilk ışıkları Ganj'ın üzerine vurmak üzere...
Yüzlerce Hindu nehir kenarında bu anı bekliyor. Yüzünü ağır ağır göstermeye başlayan
güneşin rengi, biraz ileride yükselen alevlerin rengiyle hemen hemen aynı. Gün yavaş
yavaş aydınlanırken burunlarında altın renkli hızmaları ve renk renk kıyafetleriyle
kadınlar ve alınlarında sarı, kırmızı ve beyaz renklerden oluşan dinsel izlerle erkekler
suya giriyorlar. Kimileri günahlarından arınmak için bu kutsal nehrin sularında
yıkanırken, kimileri sevdiklerinin cansız bedenlerini Hinduizm'in temelini oluşturan
ölüm yaşam döngüsünden kurtarmak için alevlere teslim ediyor. Hindular için ölüm ve
yaşamın kesiştiği Ganj Nehri'nde yeni bir gün başlamak üzere.
Artık gözünüzü açabilirsiniz, çünkü bu sabah yukarıda anlattığımız öykünün tam içine,
yok edici tanrı Şiva'nın şehri Varanasi'ye uyanacağız. Gün henüz aydınlamamışken
uyanıp bizi nehirde bekleyen teknemize geçeceğiz. Nehirde süzülürken bir yandan
alevler arasında bedenlerin yakıldığı bir yandan da kutsal sularda insanların yıkandığı
ghatları seyredeceğiz. Hindistan'dan en unutamayacağınız anların bunlar olması
muhtemel.
Otelde yine geç bir kahvaltı yaptıktan sonra kendimizi Varanasi'nin dar sokaklarına ve
ghatlarına atacağız. Ganj nehrinin bir kenarı boyunca kurulu olan Varanasi'de tüm
ghatların ayrı bir işlev için kullanılıyor. Mesela Assi en büyük yıkanma ghatı iken,
Manikarnika ölülerin yakıldığı en büyük ghat olarak biliniyor, Dasaswameth ise ana
ghat. Ghattan ghata, sokaktan sokağa geçtikçe, her köşeyi döndüğünüzde şaşkınlığınız
artacak.
Öğle yemeğimizi yedikten sonra rotamızda Varanasi yakınlarında bulunan ve Buda'nın
öğretisini dünyaya yaymaya başladığı Sarnath da olacak. Sonrasında yeniden ghatlara
ve sokaklara döneceğiz. Ancak dikkat edin, karşınıza aniden sırtlarında taşıdıkları
ölüyü yakma törenine götürenlerle karşılaşabilirsiniz.
Akşam yemeğimiz yine lezzet üstüne planlandı. Bakalım bölgeye yıllarca önce
damgasını vuran Babür mutfağı hakkında siz ne düşüneceksiniz. Sonrasında doğruca
otele, ertesi sabah erkenden yönümüzü Jaipur'a çevireceğiz; Divali kutlamaları
başlamak üzere.
4. gün: Varanasi, Jaipur
Sabah kahvaltımızın ardından yeniden havalimanının yolunu tutacağız ve direkt uçuşla
Hindistan'ın en renkli şehri Jaipur'a doğru yola çıkacağız.
Otelimize yerleştikten sonra öğle yemeğimizi yiyeceğiz, sonrasında da Jaipur'un
simgelerinden Amber Kalesi'ni ve kristal odalarını, Şehir Sarayı'nı ve Rüzgar Sarayı'nı
dolaşacağız.
Yorucu günün ardından otelimize yerleşip biraz dinlendikten sonra doğruca tarihi
Nahargarh Kalesi'ne gideceğiz. 1734 yılında inşa edilen ve Kaplan Kalesi olarak da
bilinen bu kaleden Jaipur şehrinin ve Man Sagar Gölü'nün manzarasını izlemek içinse
acele etmiyoruz zira akşam yemeği için kalede misafir olacağız, buralara kadar
gelmişiz, kendimizi mihraceler gibi hissetmeyelim mi?
5. gün: Jaipur
Dedik ya Hindistan farklılıklar ülkesi diye, önceki akşam yemeği bir kalede yenmiş olsa
da sabah erken kalkmak zorundayız. Çünkü bu sabah Hindistan seyahatinin en özel
deneyimlerinden birine davetliyiz. Ama güne yoga ile hazırlanmak şart; Jaipur'un önde
gelen bir yoga eğitmeniyle 1 saatlik bir yoga dersimiz var. Yoga eğitmenimiz bu kısa
eğitimi süslü bir yoga salonunda, ışıklar altında yapmayacak, aksine kendi evinin
terasında olacak bu eğitim. Çünkü bu gerçek bir yoga eğitimi :) Kendisi 62 yaşında ve
bir üniversitede profesör ama buna inanmayacaksınız zira size göstereceği hareketler
ve anlatacakları sizi de şaşırtacak.
Hatırlatalım yoga bir din değildir, dogmatik değildir, kişinin rengi, ırkı, dini, milliyeti,
cinsiyeti ne olursa olsun herkes içindir, tüm insanlığa ait bir felsefedir. Yoga baş aşağı
durmak, akrobatik pozlar almak veya az bir miktar sebze ile beslenmek ya da bir
lokma bir hırka edebiyatı da değildir. Yoga birlik, tamlık, bütünlük, sükunet, huzur ve
aynı anda tüm evrenle iletişim içinde bulunabilme yoludur.
Günümüzün karmaşasında Yoga, insanlığa olağanüstü bir kaynak sunar. Bu kişinin
varlığında bulunan özbenliğin keşfedilmesi ile gelişir. Çoğunlukla stres azaltma
metodu olarak görünse de bunun haricinde fiziksel, zihinsel ve ruhsal planlarda çok
büyük faydalar sunar. İster daha önce yoga ve meditasyon konusunda tecrübeli olun,
ister ilk kez tanışın. Yoganın anavatanındaki bir saatlik seans ve sonrasında
meditasyon, yoga ve Hint kültürüne yapacağımız sohbet size yepyeni bir bakış açısı
kazandıracak.
Yoga dersi sonrası ise ilginç bir deneyim bizi bekliyor; bir tren yolculuğu. Hindistan
dendiğinde akla ilk gelenlerden biri de ülkede çok geniş bir ağa sahip olan ve
milyonlarca kişinin aktif olarak kullandığın trenler zira. Dolayısıyla buraya kadar gelip
de bu yolculukların tadına bakmamak olmaz. Tren yolculuğundan sonraki durağımız
ise; Jaipur'u çevreleyen tepeler arasındaki bir geçide kurulmuş olan ve maymun
tapınağı olarak da bilinen Galta Ji. Maymun görünümlü Savaş Tanrısı Hanuman'a
adanmış bu tapınakta yaşayan maymun kabilesi oldukça meşhur aslında, kendileri
National Geographic'e bile konuk olmuşlar. Galta Ji ile ilgili en ilginç detaylardan biri
ise kadınlar. Hindistan'ın genelinde oldukça tutucu olan kadınlar buraya ibadete
geldiklerinde yarı çıplak şekilde yıkanıyorlar.
Akşam yemeğinde ise bambaşka bir sürprizimiz var; Divali kutlamaları için bize özel
hazırlanacak olan akşam yemeği ve havai fişek gösterileriyle unutamayacağınız bir
akşam olacak.
6. gün: Jaipur, Agra
Bu sabah Hindistan seyahatinin en özel deneyimlerinden birine davetliyiz. Yüzlerce
Hindu'nun bir ağızdan ilahiler söylediği sabah ayinini izlerken siz de içinizde tarifsiz bir
kıpırdanma hissedeceksiniz. Güzel enerjinin, motivasyonun, birlik ruhunun doruklara
ulaştığı bu ayini uzun yıllar boyunca unutamayacaksınız. Ayin sonrasında ise soluğu
Jaipur'un meşhur çiçek marketine alacağız. Sonrasında ise geç bir kahvaltı için
doğruca otele.
Kahvaltı sonrası günün ikinci durağına, dünyanın en şaşırtıcı kuyusu olarak bilinen
Chand Baori'ye doğru yola koyulacağız, öğle yemeğimiz de yine yol üzerinde olacak.
Abhaneri köyünde 9. yüzyılda inşa edilen Chand Baori, 33 metre derinliği ile dünyanın
en derin su kuyusu unvanına sahip. 13 katlı olan kuyu, yöredeki su ihtiyacını
karşılamak ve yağmur sularını biriktirmek amacıyla inşa edilmiş. Tam 3500 merdiven
barındıran özel mimarisi Hollywood'un bile dikkatini çekmiş ve yakından bildiğimiz
bazı film sahneleri burada çekilmiş.
Gün yavaş yavaş batmaya hazırlanırken çok özel bir ziyaretimiz olacak yine.
Biliyorsunuz seyahatlerimizde en çok önem verdiğimiz konulardan biri de
Sürdürülebilir Turizm ilkelerine uygun şekilde yerel hayatı gözlemlemek ve elimizden
geldiğince yerel kültüre destek olmak. Bu anlayışın Hindistan ayağında Babür Mirasları
Yürüyüşü adı verilen bir köy ziyaretimiz var bu sabah. Kachhpura köyünde Agra
Belediyesi ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle benzerlerine örnek
olabilecek bir proje geliştirilmiş ve Hindistan'ın tarihi değerleri arasında gizli kalmış
köy yaşamının turizmle beraber desteklenmesi amaçlanmış. Biz de bu ziyaretle
köydeki kadın ve çocuklar için daha yaşanabilir şartlar oluşturulması hedeflenen
projeye destek vermiş olacağız. Kachhpura köyünde başlayan yürüyüşümüz Babür
İmparatoru Hümayun'un astrolojik gözlemlerini yaptığı Gyarah Sidi ve yine
imparatorun adına inşa edilen Hümayun Camii'nin ardından Taj Mahal'i ayışığında
izlemek için Yamuna nehri kıyısında yaptırılan Mehtap Bagh yani ay bahçelerinde son
bulacak. Böylece hem taşradaki Hint kültürünü görmüş, hem saklı kalmış tarihi
eserleri ziyaret etmiş hem de yerel halka destek vermiş olacağız. Bir taşla üç kuş!
Çünkü Agra'da fantastik bir sokak lezzetleri turu bizi bekliyor. Bu tur boyunca
yüzyıllardır damakları süsleyen Babür mutfağının izlerini adım adım takip edeceğiz.
Baharatlar, Hint ekmekleri, atıştırmalıklar ve tatlılar, ne ararsanız var bu turda.
Merak etmeyin, gideceğimiz her nokta test edildi ve onaylandı, son derece temiz ve
güvenilir.
7. gün: Agra
Başka Türlü Macera'yı kurmadan bir kaç sene önce tamamladığımız dünya turumuzun
Hindistan ayağında yolumuz Agra'ya düştüğünde Taj Mahal'i şu sözlerle anlatmışız.
''Cihangir'in ölümüyle Babür imparatorluğunun başına Cihangir'in dört oğlundan biri
olan Khurram geçti. Tahta geçmesiyle beraber tüm dünya onu "Şah Cihan" olarak andı.
Şah Cihan zeki, hırslı ve tutkulu bir imparatordu. Üçüncü eşi Mümtaz Mahal ise en
büyük tutkusuydu. Ancak Şah Cihan, Mümtaz Mahal'ı 14. çocuklarının doğumu sırasında
kaybetti. Bunun üzerine Şah Cihan, imparatorluğun tüm imkanlarını kullanarak
karısına bir anıtmezar yaptırmak istedi. Tamamen beyaz mermerden oluşan bu
mezarın yapımında dünyanın en iyi mimarları ve ustaları yer aldı ve tam 22 yılda
tamamlanabildi. Bu yapı uzun yıllar sonra dünyanın yeni yedi harikası arasına girecek,
ölümsüz aşkın en görkemli simgesi olacaktı ve herkes ona Taj Mahal diyecekti.''
Sabah gündoğumuyla beraber Taj Mahal'e doğru yola çıkacağız, zira hem etrafta en az
kişinin olduğu hem de yeni doğan güneşin beyaz mermer üzerinde dans ettiği bu
saatler Taj Mahal'in en güzel saatleri. Dünya Harikaları listenize bir tik daha atıp
kahvaltıya hak kazanmış oluyorsunuz. Kahvaltı sonrası da Şah Cihan'ın Taj Mahal'i uzun
uzun seyrettiği ve aynı zamanda imparatorluğunu yönettiği Agra Kalesi'ni dolaşacağız.
İroniye bakın ki Şah Cihan ömrünün son yıllarını da yine bu kalede oğlu Aurangzeb
tarafından hapsedilerek geçirmişti ve burada hayata gözlerini yummuştu.
Ayrıca Baby Taj olarak bilinen ve bizce en az Taj Mahal kadar güzel olan
Itimad-ud-Daulah mozolesini de ziyaret edeceğiz. Günün sürprizi ise Yamuna nehri
kenarındaki Dhobi Ghat'ta olacak. Nehir kenarında rengarenk sarileri yıkayan insanları
gördüğünüzde Hindistan'ın bir diğer gerçeğiyle daha yüzleşeceksiniz. Akşam
yemeğimize ise Hint müzikleri eşlik ediyor olacak. Yemek sırasında yerinizde
duramayabilirsiniz, şimdiden uyaralım.
8. gün: Delhi, Agra
Seyahatimizde sona doğru yaklaşırken yönümüzü yeniden başkent Yeni Delhi'ye doğru
çevireceğiz, bizi bekleyen ilginç deneyimler var. Önce şehirdeki meşhur Tibet kolonisi
Majnu Ka Tilla'yı ziyaret edeceğiz, yaklaşık 60 yıl önce bölgeye gelerek burada
kültürlerini yaşatmaya devam eden Tibetliler çok ilginizi çekecek. Vedamız ise artık
bir klasik; Zangoora Bollywood şovu'nda çılgınca dans ederek veda edeceğiz
Hindistan'a.
9. gün: Eve dönüş
Sabah saatlerinde eve dönme vaktimiz gelmiş olacak, tavsiyemiz ülkeye veda etmek
üzere havalimanında uçağımızı beklerken Hindistan'da geçirdiğimiz günleri kısaca
hatırlamanız. Zira Yeni Delhi’nin eski sokaklarını, ölümsüz aşkın simgesi Taj Mahal’i,
pembe şehir Jaipur’daki Holi kutlamalarını, Hinduların ölmeye geldiği kutsal şehir
Varanasi’yi, dünyaca ünlü filmlere dekor olan Chand Baori’yi, fantastik çöl kalelerini,
rengarenk çarşıları ve tapınakları, katıldığımız Yoga derslerini, Hint danslarını, eşlik
ettiğimiz ayinleri, kimi zaman sokakta kimi zaman da sarayda tattığımız Hint
mutfağından lezzetleri zihnimizin nadide bir köşesine kazıyıp, çantalarımızda
unutulmaz anılarla birlikte eve dönebiliriz artık.
‘’Tam anlamadım, haritada da gösterir misiniz rotamızı ?’’
Hindistan yolculuğumuz unutamayacağınız deneyimler ekseninde tasarlandı. Türk
Hava Yolları’nın direkt uçuşu ile Hindistan'ın başkenti Delhi’de başlayacak
yolculuğumuz, kutsal kent Varanasi'ye uzandıktan sonra ülkenin renkli kenti Jaipur ve
Taj Mahal’e evsahipliği yapan Agra ile devam edecek. Rotamız aşağıdaki şekilde.
‘’Peki uçuşlarımız nasıl ?’’
‘’Otellerimiz nasıl ? Öyle kötü otellerde kalmayacağız değil mi ?’’
Tüm Başka Türlü Macera seyahatlerinde de konaklamaları deneyimin bir parçası olarak
görüyoruz.
Bu sebeple konforlu olduğu kadar özel opsiyonları seçmeye gayret gösteriyoruz.
Hindistan’daki seçimlerimiz de bu eksende.
Geziye çift olarak katılma zorunluluğu yok. Tek başına geziye katıldığın takdirde
geziye katılan başka bir gezgin ile oda arkadaşı oluyorsun :)
‘’İyi de Hindistan vize istemiyor mu ?’’
‘’Bu seyahat neden farklı ?
Neden Başka Türlü Macera’yı tercih etmeliyim ?’’
‘’Bu seyahat öncesi ne tür hazırlıklar yapmalıyız ?’’
‘’Ücret ne kadar ? Her şey dahil diyorsunuz ama bu tam olarak ne anlama geliyor ?’’
Türk Lirası ile ödeme yapılırken, ödeme yapılan günün Garanti Bankası satış kuru
dikkate alınır.
Soruların ve diğer satın alma seçenekleri için bizimle iletişime geçebilirsin.
Telefon : 0 212 251 9447
WhatsApp : 0 533 264 3489