dinin ekonomik modeli küreselleşme sürecinde di̇ne yeni̇ yaklaşimlar

Upload: ridvan

Post on 02-Nov-2015

249 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Dinin Ekonomik Modeli

TRANSCRIPT

  • .t

    ONDOKUZMAYIS NVERSTES iLAHiYAT FAKLTESi

    DERGiSi

    SAYI:18-19

    SAMSUN 2005

  • ONDOKUZ MAYIS NiVERSiTESi iLAHiYAT FAKLTESi DERGiSi

    Sahibi: OM ilahiyat Fakltesi Adna:

    Prof. Dr. Ferit BERNA Y

    Yaz leri Mdr: Prof. Dr. Osman Zmrt

    Yayn Editr: Do. Dr. Yavuz nal

    Yay Kurulu: Do. Dr. Yavuz nal, Do. Dr. Mustafa Kyl

    Yrd. Do. Dr. srafl Balc

    Dizgi ve Mizanpaj: Ar. Gr. Hasan A TSIZ

    Kapak, Cilt ve Bask: Ceylan Ofset

    Tel: O 362 431 14 44 E-mail: [email protected]

    Say: 18-19 Samsun 2005

  • DiNiN EKONOMiK MODELi KRESELLEME SRECiNDE DiNE YENi BiR YAKLAlM

    M. Ali KiRMAN Abstract

    *

    This paper is concemed about the economic approach to religion recently emerged as an altemative paradigm in the sociology of religion. W e hear much talk these days of "globalization", "religious markets", "religious economies" and "religious mobilization". In globalization process, religion has been surrounded by the logic of economics and even its language. Today, religion is advertised and marketed, produced and consumed, demanded and supplied. Regarding this development, the sociologists of religion have sought to develop a new approach to religion. One of them is the economic approach to religion. But, as all theories, this model has come in for citicism on several fronts. Keywords: Globalization, religious markets, economic approach to religion, cost-benefit analysis, rational choice theory, supply-side theory

    1. Giri Yinninci yzyln zellikle ikinci yansndan itibaren sosyal, eko-

    nomik ve teknolojik alanda hzl ve youn bir deiim rzgan estii bilinmektedir. Son yinni yl iinde byk bir ivme kazanarak dnyamz klten bu sreten sz ederken ou zaman "kreselleme" tabiri kul-

    lanlmaktadr. Balangtan itibaren ekonomik bir sre olma zellii baskn olan bu srete ekonomik faktrlerin, ekonomik kavramann srekli n planda olduu, hemen her olgunun bu kavramlarla aklanmaya alld gzlenmektedir. Tarihin en eski dnemlerinden itibaren insaniann dineve ekonomiye ilgilerinin hibir zaman azalmad bilin-mekle birlikte bu ilginin, iinde bulunulan kreselleme srecinde zir-veye kt sylenebilir. Artk insanlann, artklan her admda, syledik-leri her szde, "homo economicus" tanmna uygun olarak ekonomik dndkleri ve rasyonel tercihlerde bulunduklan anlalmaktadr. Eko-nomik olduu kadar son derece oulcu bir yapy temsil eden kresel-

    leme srecinde "dini pazarlar"n kurulmas ve dini gruplann "ticari fnna" gibi alarak "mtei" ve "kay1ak" temini iin birbirleriyle

    * Yard.Do.Dr., K.S.. liihiyat Fakltesi retim yesi

  • '1

    J> J

    1\ "

    148 M. Ali Kinnan

    kyasya mcadele etmelerine (Bruce 2000:32) baklrsa, kres~I planda yaanan gelimelerden dinin de etkilendii sonucuna vanlr. Anlalan dini alanda, zellikle dini gruplar dzeyinde byk bir deiim ve paza-ra uyum sreci yaanmaktadr. Bu gelimeleri gz nne alan din sosyo-loglan yapm olduklan aratrmalarda yeni teoik yaklamlar gelitirme abas ierisine girmilerdir. Bu abalardan biri de, dinin ekonoriik bir modelini oluturma almalandr.

    2. Dine Ekonomik Yaklamn Ortaya k ve Tarihi Arka Plan

    1950 tarihi, tm dnyada nemli bir dnm noktas olarak kabul edilir. Zira nemli sonulan olan byk bir savan ardndan sanayileme ve ehirleme sreleri byk bir ivme kazanmtr. Bu dnemde dini alanda da nemli gelimeler yaanmtr. Bunlardan biri de, 1950'li yllarda "yeni dini hareketler"in otaya kmasdr (Barker 1992). Bu hareketlerin 1970'lerden itibaren tm dnyada "kresel bir olgu"

    (Tuner 1987) olarak yaygnlk kazanmasyla birlikte dini alanda bir canlanma grlmtr. Bu erevede dinler ve dini gruplar arasnda

    yaanan youn rekabetle birlikte din deitinne olaylannda da byk bir art gzlenmitir (Kinnan 2003b:269-270; 2004a:75). Bu gelimeler karsnda yeni teoriler ve yaklam tarzianna ihtiya duyulmutur. An-

    lalan ok boyutlu ve ok fonksiyon! u bir grnm sergileyen yeni dini hareketlerin hzla gelierek saylannn binlerle ifade edilmeye balama

    syla birlikte modem dnyada dinle ilgili en etkili teoik bak as ola-rak kabul edilen klasik seklerleme tezi gibi mevcut teorik yaklamiann yeterlilikleri de sorgulanmaya balam (Berger 2002; Stark 1999; Kse 2001, 2002) ve bu erevede yeni yaklamlar gelitinn e almalan hz kazanmtr.

    insaniann mevcut inanlann niin deitirdikleri ve yeni bir dini inanca veya harekete niin katldklan ile ilgili olarak balangta fiziki iknaya dayal klasik beyin ykama teoileine bavunlmu; ancak bu teoriler, ncln sosyologlann yapt bir grup akademisyen ve ara

    tn1ac tarafndan dini gruplara katlm aklamada yeterli grlmed iin eletiriye uramtr (Kirman 2004c ). Onlara gre insanlar, kandm-larak ya da beyinleri ykanarak bir guba katlmazlar; aksine uzun bir aratrma dneminden sonra kar-zarar analizi yaparak bilinli ve rasyo-nel bir tercihle bu hareketlere ynelirler. Nitekim yeni dini hareketlerin toplumsal tabannn sosyo-kltrel dzeyinin yksek olduu (Kinnan

  • Dinin Ekonomik Modeli 149

    999:23 -3) gz nne alndnda, byle bir izah tarznn olduka tat-minkar olduu anlalmaktadr. u halde kapsaml bir sosyolojik analize tabi tutmadan dini veya dini hareketleri irrasyonellikle edeer saymak ve bir dini oluum iinde yer alanlan da beyinleri ykanm ya da alda-

    tlm kiiler olarak nitelemek yanltc olacaktr. Nitekim yaplan ok sayda sosyolojik aratrmada yeni dini hareketlere katlanlarda pek az patolojik vaka tespit edilmitir (Rambo 1993:158). Bir baka aratrma da (Spickard 1998), barnma ve yeme ime vb. ihtiyalarn temininde

    onlarn da herkes gibi ayn rasyonel sreleri kullandklarn ortaya koymutur. Dolaysyla dini hareketlere katlan insanlar, bu hareketlerde bir eyler bulmakta; hareketler de yelerine bir eyler sunmaktadr. An-lalan, dini gruplarla yeler arasnda bir "arz-talep ilikisi" sz konusu-dur (Kinnan 2003a). Bu iliki zerinde younlalmasyla birlikte, ze-Iikle l980'lerin atalarndan itibaren (Sherkat and Ellison 2004:250-1) dine ve dini olgulara kar ekonomik bir bak asyla yaklama eilimi glenmeye balamtr. Anlalan dini gruplarn, yelerine eitli rn ve hizmetler sunmalar ve ekonomik faaliyetler sergilemelei din bilim-lerinin teoi olutunuasnda nemli bir girdi imkan salamtr.

    Dinin ekonomik adan ele alnmas, ilk bakta yeni ve garip g-rnebilirse de, aslnda, din ve ekonomi arasndaki iliki, tarihin en eski

    devirleinden beri hep var olagelmitir. Bilindii gibi toplumlarda mal ve hizmetlerin retimi, datm ve tketimi bir btn olarak toplumu meydana getiren alt sistemlerden biri olan ekonomik sistem tarafndan yeine getiilir. Aslnda btn toplumsal ilikilerde etkisi grlen eko-nomi kurumunun dier toplumsal alt sistemlerle etkileimi, sosyologla-rn ana aratrma konulanndan birini oluturmaktadr. Nitekim Weber'in dini doktrinlein ekonomik dnce ve aksiyon zerinde etkili olaca ynndeki mehur tezini (Weber 1985) ileri sm1esi ve Marx'n da Pro-testan doktrinlerinin kapitalizmin douunun bir sonucu olarak geliti

    ini iddia etmesi karsnda, sosyal bilimcilein ou, din ve ekonomi arasnda karlkl bir etkileim ilikisinden sz eder olmulardr. Bu

    balamda son yllarda din sosyolojisi alannda yeni ve nemli bir gelime olarak dikkat eken ekonomik yaklamn, her ne kadar yaklak yinni yllk bir gemii sz konusu ise de, bu yaklam savunanlann, kendilerini, ekonomi biliminin babas saylan Adam Smith'e (1 723-1790) dayandnnaya altklar giilr. Sz gelimi, bu yaklamn en nemli teoisyenlerinden biri olan Laurence R. Iannaccone'a gre Adam Smith, ilk kez 1776 ylnda yaynlanan An Inquiry into the Nature and

  • 1 ;

    I 50 M. Ali Ki man

    Catses oftle Wealth of Nations adl eseinde dini kurumlarn ekonomik bir teorisini oluturmaya almtr. Ancak Smith'in bu abalan zama-nnda ok fazla dikkat ekmemitir (Iannaccone 1991: 156-7).

    Hi kuku yok ki, byle bir yaklamn gelimesinde iinde bulu-nulan kreselleme sreci de etkili olmutur. En nemli zellii "senna-yenin uluslar araslamas" olan kresellemenin, dnya ticaretinde bi-reysel giriimciliin ulusal snr tanmamas ve dnyann hemen her yerinde zgrce faaliyette bulunmas eklinde ifade edilmesi mmkn-dr. Aslnda bunun Bat dnyasnda kkeni ok eskiye uzanan liberal-

    leme ve bireyselleme tecrbelerinin bir sonucu olduu syle1ebilir. Bir dier ifadeyle, kreselleme sreci, insanlarn dine ve ekonomiye ilgilerini harekete geinni, hatta zirveye karmtr. Anlalan balan

    gtan itibaren ekonomik bir sre olma zellii baskn olan bu srete ekonomik faktrlerin ve kavramlarn srekli n planda olmas, hemen her olgunun bu kavramlarla aklanmaya allmas dini alana yansm, bir anlamda, ekonominin dili ve mant dini alan da kuatmtr. Bu durum, her ne kadar materyalist bir an dine nem venneyen bir tutumu olarak deerlendirilebilirse de, ekonominin mant ve dili, dinin sosyal bilimsel incelenmesinde ok gl aralar olmaktadr. Ekonomik teori, daha dorusu rasyonel seim kuram, din sGsyolojisinde yeni bir paradigna sunmaktadr (Iannaccone 1992: 123). Anlalan tarihin en eski dnemleinden itibaren insanlarn dine ve ekonomiye olan ilgileri-nin hibir zaman azalmam olmas gerei ile son zamanlarda zellikle kreselleen dnyada ekonominin her geen gn etki ve yaygnlk ala-

    nn geniletmesi din ve ekonomi arasndaki ilikinin yeniden gzden geirilmesi ve dininekonomik bir yaklamla ele alnmasn adeta kanlmaz klmtr.

    3. Dinin Ekonomik Modeli 3.1. Modelin Muhtevas ve Temel Kabulleri Dine ekonomik bir gzle bakma ve dini olgular aklarken eko-

    nominin kavramlarn kullanma eklinde kendini gsteren bu yeni yak-lam tarz, din sosyolojisi literatrnde, "dini ekonomi" veya "dini pa-zarlar modeli" olarak adiandnid gibi, daha genel bir ifadeyle "dine ekonomik yaklam" veya "dinin ekonomik modeli" ya da ksaca "eko-nomik model" olarak da anlmaktadr. Bu yeni yaklam, aslnda bir tek teori olmayp, "rasyonel seim kuram" ve bu kuramn temel bileenlerinden olan arz ve talep ynl yaklamlar ile rekabet, alt-kltrel farld-

  • 1 1

    Dinin Ekonomik Modeli 15!

    lklar, sosyal zolasyon gibi alt parametrelerden olumaktadr (Perl and Olson 2000: 13-6). Ayca dini aksiyon un anlalmas asndan olduka yararl katklar salayan bu yaklamlar arasnda "insan sem1ayesi ku-ram" da (bkz. Iannaccone 1990) ska kullanlmaktadr.

    Bu yaklam savunanlar arasnda, bata Laurence R. Iannaccone olmak zere Rodney Stark, William S. Bainbridge, Roger Finke ve Stephen Wamer gibi isimler saylabilir (Bruce 2000:32). Homojen bir grup olutunnayan bu teoisyenler arasnda baz konularda gr farkl

    l olduu bilinmektedir (Spickard 1 998:99). Bu isimler arasnda Ame-rikal sosyolog ve ekonomistlerin arlkl olarak yer almas, serbest dini pazarlarn ideal tipi olarak sk sk ABD'nin oulcu dini yapsna atfta bulunulmas, bu erevede zellikle 19. ve 20. yzylda ABD'deki din zerine younlalmas, bir analize tabi tutulduunda, ABD'de olduka geni bir dini pazann olmas, dolaysyla bu pazarda son derece youn bir rekabetin yaa1111as ve dini mobilitenin ok yaygn olmasyla aklanabilir (Iannaccone 199 : 58-9). Dolaysyla bu teoi, Kuzey Avru-pa'daki yerleik dine kar olan yaygn ilgisizliin tersine Amerika'nn son derece dindar olmasm aklar. Gerekten de bu teoi Amerikan dininin sosyolojik ynd. aratnlmasnda "yeni bir paradigma" ner-mektedir (Iannaccone 1995:78; Wamer 1993).

    Dine ekonomik adan yaklaan sosyologlar ve ekonomistlerin, in-sann "homo-economicus" bir varlk olmasndan g aldklan sylene-bilir. Nitekim modeli gelitirirken, grlerine ska bavurduklar A-dam Smith de The Wealtl of Nations adl eserinde (Smith 776), sekler reticiler gibi papazlan da kiisel karlarn harekete geirdiini, motive

    ettiini; sekler firmalar gibi kiliselerlu de piyasa gleri tarafndan kuatldn ifade etmitir. Ayrca devletin gdmndeki dini tekeller ile rekabeti dini pazarlar arasndaki farkllklar ayntl bir ekilde

    tanmlamak suretiyle tekellemenin skntlar ile rekabetin yararlan zerinde de durmu ve bu erevede devletin dzenleme yapmasnn

    sakncalannn, ekonominin dier sektrlerinde olduu gibi, din iin de geerli olduunu ileri snntr. Dine ekonomik yaklamn en nemli teorisyenlerinden biri olan Iannaccone, bir almasnda (Iannaccone 1991), Smith'in bu grlerini teorik ve ampirik olarak sorgulamaya almtr. Buna gre on yedi gelimi Bat lkesinin dini zelliklei ile ilgili veriler, Smith'in iddialarn dorulamaktadr. Sz gelimi Protestan lkelein aksine, dini inan ve kiliseye devam oranlar, esas itibaiyle,

  • 1 52 M. Ali Kinnan

    yerleik kiJiselerin olduu tekelci pazarlara gre son derece _rekabeti pazarlarda ok daha yksektir. Smith'in ileri snn olduu dini pazar-lar kuram, din aratrmalarna nemli katklar yapmtr. Bu katklar arasnda en bata geleni, yerleik kiliselein zayfln ortaya kam1 olmasdr. Ayrca ayn kltre ve ekonomiye sahip olan uluslar.i niin farkl dindarlk seviyeleri gsterdiini anlama noktasnda da kuramn yararlar sz konusudur.

    Bu balamda dinin ekonomik modeli ile seklerleme arasnda ku-rulan ilikinin akla kavuturulmas yararl olacaktr. Sz konusu modelin, ou zaman, modem dnyada dinle ilgili en etkili kuramsal

    bak as olarak bilinen seklerleme tezine kar bir alternatif olarak gelitirildii ifade edilir. Oysa dinin ekonomik modeli ile seklerleme

    arasndaki ilikiyi ele alan bir yazda (Hadden 2001) da ifade edildii gibi, bu yeni paradigma, seklerlemenin modem dnyada etkin bir g

    olduu fikrini reddetmeyip, daha ziyade seklerleme tezinin modem dnemlerde meydana gelen olaylar aklamada yetersiz kald iddia-

    sndadr. Dini davran aklamak zere gelitirilen ekonomik modelin en

    nemli bileenlerinden biri, rasyonel seim kuramdr. Sosyolojik ve sosyal bilimsel kuramlar oluturulmasnda grece formal bir yaklam olan bu kuram, toplumsal hayat aklarken bireylerin rasyonel seim ve tercihlerine dayanmaktadr (Kiman 2004b: 186). Rasyonel seim kura-

    mn zetleyen en iyi ifadenin, "insanlar bir tercih yapmak durumunda kaldklarnda genellikle en iyi davran tarz olduuna inandklar eyi s e erler" cmlesi olduu sylenebilir (J ary and J ary 1991 :407).

    nsanlarn toplumsal davrann, yani sosyal aksiyonu anlamak ve aklamak zere gelitirilen teorilerden biri olan rasyonel seim kuram, daha sonra dini davrann aklannas amacyla dine uygulanmtr. Rasyonel seim paradigmasn din sosyolojisinde son derece sistematik bir ekilde uygulayan bir sosyolog olan Laurence R. Iannaccone, bu kuramnn temel varsaymlarn ana balk altnda belirler:

    1. Bireyler rasyonel olarak hareket ederler, yani yapacaklan dav-ranlarn maliyetini ve getirecei kan hesap eder ve kar en yksek ola-n tercih ederler.

    2. Bireylerin, maliyet ve kar hesab yaparken gz nnde bulun-durduu ncelikler, kiilere ve zamana gre deikenlik gstennez .

    ..-:;;.:-~ ''-~~--~:~&.:_..;

  • Dini n Ekonomik Modeli . I 53

    3. Toplumsal ktlar, bireysel davranlarn toplam ve etkileiminden meydana gelen bir denge oluturur (lannaccone 1995:77; 1997:26).

    Bu kabullerden hareket eden Iannaccone, tutarl bir dini pazar mo-deli ina etmeye alr. "Dini pazarlar" kavram, dini cemaatlarn var-

    lklarn srdrebilmek iin kaynak ve ye bulma mcadelesi verdikleri toplumsal alanlan nitelenek zere kullanlnaktadr (Kinnan 2004b:64). Yeni dini hareketlein artmasyla birlikte ye bulmak iin aralannda rekabet etmelei ve yeleinin bir takm ihtiyalarn karlamak iin

    youn aba sarfetmeleri nedeniyle dini gruplar "ticari finna"lara, yeler de "nteri"lere benzetilnitir. Buna gre dini pazara gelen "mteriler", tpk sekler bir nal alveii yaptklan gibi, alacaklan dini maln veya hizmetin maliyetini ve karn, getirisini ve gtrsn hesap eder-ler ve en cazip manevi yatrm seeneini tercih ederek en yksek ma-nevi kazanc elde etmeye alrlar. Dini reticiler de rakipleri kadar cezbedici olabilmek iin "mal" ve "hizmet" sunma abas ve gayreti ierisinde olurlar. Gnmzde artk din, reklam yaplr ve pazarlanr, retilir ve tketilir, talep edilir ve arz edilir olmutur (Iam1accone 1992: 123). u halde bu i\odele gre bir din piyasasnn varlndan ve bu piyasann tabiatst karlklar asndan "borsa" ilevi grdnden sz etmek mmkndr. Bir dier ifadeyle rasyonel seim kuramma gre her cemaat, dini pazarda bir stant oluturarak kendi rnn pazarlama-ya, yeni ve daha ok mteriler bulmaya, bunun iin reklam ve propa-ganda yapmaya, bylece pazar payn arttrnaya almaktadr. Eitim dzeyleri, sosyal ve ekonomik statleri ykselen insanlar da bu pazara gelerek kendilerine sunulan rn ve hizmetlei "maliyet-kar analizi" yapmak suretiyle rasyonel tercihlerde bulunacaklardr. Anlald ze-re, dinin ekonomik teorisi, her eyden nce dini, bir nal, meta ya da tercih edilebilecek bir nesne olarak grr.

    Belirtilmesi gereken bir husus, insanlarn zgr tercih yapabilme-leri her eyden nce oulcu bir toplumsal yapnn varlna baldr. Zira serbest dini pazarlarda srdrlen dini faaliyetler ile dini oulculuk arasnda son derece yakn, fakat karnak bir iliki sz konusudur. Dini ve cemaati nom1lann yaygnlama derecesine bal olarak pazar

    pay geni olan dini gruplarn daha fazla faaliyet ierisinde olmas ve insanlara ok eitli rn ve hizmetler sunmas doaldr. Byle bir o-

    ulcu yapda insanlar, inandklar dini tpk pazardaki bir mteri gibi

    -~

  • 154 M. Ali Kiman

    aratnr, inceler ve eer beeniderse seerler ve o dinin esaslarna batanrlar. Yapm olduklar tercihler deimez deildir. nsanlar dini kim-likleini ve dini inanlarn her zaman deitinne hakkna ve imkanna sahiptirler ve zaman zaman bu haklarn kullanrlar ve bir baka inanca

    neyledebilirler. Nitekim yeni dini hareketlein 1970'lerden itibaren tm dnyada kresel bir olgu olarak yaygnlk kazanmasyla birlikte din de-

    itinne olaylarnda byk bir ain yaand bilinmektedir (Kinnan 2003b:269-270; 2004a:75).

    Dier pazarlarda mterilein tercih zgrl maln kalitesini, miktarn ve zelliklerini belirledii gibi, dini pazarda da dindar mterilerin seme zgrl vardr ve bu zgrlk dinin rnlerini belirle-mektedir. Gerekten de insanlarn tercihleri, kendilerine sunulan dini

    mallarn ieriini ve kurumlann yapsn belirlemektedir. Bu etkiler di-nin en az dzenlendii yerlerde daha gl hissedilir (Iannaccone 1992: 124). Dolaysyla dini firmalar, rekabeti bir zellik arz eden dini pazarlara uyum salamak dunnnunda kalmlardr. Bilindii gibi mal ve hizmetlerin herhangi bir zorlama veya engellemeye maruz kalmadan zgrce deiime ve mbadeleye konu olduu bir ekonomiye "serbest piyasa ekonomisi" denilir (Bannock, Baxter and Davis 1992: 170). Bir

    baka tanmla serbest piyasa ekonomisi, retim ve tketime ilikin ka-rarlarn, toplumsal bir merkez tarafndan deil de, fiyatlarn yol gsteiciliinde bamsz bireyler tarafndan verildii bir ekonomik sistemdir (Toprak ve Demir 2001: 12). Piyasa ekonomisinde retim ve tketimle ilgili kararlar ay1 bireyler tarafndan alnr; mal ve hizmetler zel ihti-yalan karlamak zere retilir. Dini finnalar daha fazla mteri bula-bilmek iin genellikle pazara ok sayda rn sunma gayeti iindedir-ler. Dier mallar gibi dini rnleri de mterinin seme zgrl belir-lemektedir. Bir dini firma sadece bir tek mal mterilerin beenisine sunmak suretiyle de geliebilir ve en azndan rakipleri kadar cazip bir konuma gelebilir. Ancak bunu baarabilmelei piyasa artianna uyum gsterebilme yeteneklerine baldr. Dolaysyla dini pazarlar ne kadar rekabeti olursa mteri iin cazip bir mal temin etmenin maliyeti de o kadar dk olacaktr (Iannaccone 1991: 158-9).

    Dinin ekonomik modeli, dini aktiviteleri ekonominin biliminin ka-nunlarndan hareketle aklamaya alr. Bu modele gre, dini alanda da tpk ekonominin arz-talep kanunu geerlidir. Dinin ekonomik mode-li ierisinde nemli bir yer tutan rasyonel seim yaklamnn iki temel

  • Din in Ekonomik Modeli I 55

    aya vardr: lki, dini faaliyetlerin "arz yn"ne vurgu yapar, yani dini deerin kolektif retiminde etkili olan faktrlein nemi zerinde durur. Bu yaklama gre dini gruplar, dini nal ve hizmet retiminde uzman-

    lam ve en yksek kan elde etmeye alan birer ticari firma olup, in-sanlarn ihtiyalarn karlad srece var olaca, aksi takdirde talep ve kabul grneyecei ifade edilir. Dini faaliyetlerin "talep yn"ne vurgu yapan ikinci yaklam ise, deien ncelikierin ve toplumsal bas-

    klarn bireylerin tercihlei zeindeki etkisinden bahsetmektedirler. Bu yaklama gre bireyler kendilerini sunulan seenekler iinden en uygun

    olann tercih edeceklerdir (lannaccone 1997:39-40). Her iki yaklamn merkezinde de dine uyarlanan bir "pazar ben-

    zetmesi" vardr ve bu pazarda bireylein "rasyonel tercihleri" sz konu-sudur. Bir dier ifadeyle, btn rasyonel seim yaklamlarnda ekono-minin dili ve mant baskn bir ekilde kendisini hissettirir. Bu yakla-

    mlar, dine olan talebin zaman ve zeminden bamsz olarak devamllk gstereceini, deimeyeceini ve dini faaliyetlerin azalma veya artma ynnde gsterecei deikenliin dinin insanlarn ihtiyalarn karlama yollarndaki deimelerle paralellik arz edeceini ngrr (Finke 1997). Ayrca, dini pazarlar oulcu olduklar zaman kiJiselerin yesi olan dier kiliselerle rekabet etmek zorunda olduunu savunur. Bu tr rekabet dini faaliyetlei tevik eder. nk her kilise yelerinin taleple-rini karlamak suretiyle kendi pazarn olutunnak ve bu pazarda payn

    arttrmak zorundadr (Stark and Iannaccone 1994). Pazarlar daha ok oulcu olduka kiliseler arasndaki rekabet sertleir ve dini faaliyetin oranlan artma eilimi gsterir. Tam tersine dini pazarlar bir dini grubun veya bir mezhebin belirledii yerlerde teoi, dini aktivitenin dk d-zeyde gerekleeceini ngrr. Zira tekelci bir kilise daha az rekabet ile karlar ve yelerinin taleplerini karlamak iin daha az drtye sahiptir (Stark and Iannaccone 1994).

    Anlald kadaryla dinin ekonomik modeli, seklerleme tezinin mantn tersine evirmektedir. nk seklerleme tezi, dini oulcu

    un dini faaliyetlerde bir azalma meydana getirdiini ileri srerken, bu model dini oulcuun din piyasasndaki hareketlilii arttrdn, bir

    dier ifadeyle dini faaliyetlerde bir arta yol atn iddia etmektedir (Stark and Iannaccone 1994).

    Dinin ekonomik modeli ieisinde nemli yer tutan bir yaklam da, "insan sennayesi kuram"dr. Ekonomik modelin en nemli isimle-

  • 156 M. Ali Kinnan

    inden bii olan Iannaccone'un Gary Becker'dan etkilenerek gelitirdii bu kuram, dini deer veya meta retiminde bireylerin ya da toplulukla-rn elinde bulunan gce atf yapar. Bu kuram ierisinde yer alm "dini sennaye" kavram, bir dini veya inanc kabul etmi olan insanlarn o dinin inan esaslar, ibadet biimleri, gelenekleri ve taraftarlaryla. nsi-yetini, uyum ve benzemesini ifade eder. Dini sennaye, dok:tiinler, riteller, kutsal eyler gibi benzer ve bilinen bir fonnda gelecekteki dini kolek.1if eylemler iin dini deer rehnek amacyla kullanlr. Dolaysyla, dini bir faaliyetin gerekleebilmesi iin hem n a1 hem de sonu

    durumundadr (lannaccone 1990:299-300). nsan sennayesi kuranuna gre, dini katlm, bireylerin dini ser-

    maye stoklarn oluturur. Anlalan dini sennaye ile dini katlun arasnda yakn bir iliki vardr. Dini sennaye, bir dine veya dini gruba kat

    lmdan elde edilecek tatmini arttnrken buna karlk dini katlm da bir kimsenin dini sermaye stounu zenginletiren yegane aratr. Anlalan bu yaklama gre din, yaplarak renilen bir faaliyetler btn olmak-tadr ve dini aktivitelerin sk sk tekrarlanmas bir yandan dini sermaye stounun artmasna yol aarken bir yandan da inanlan dinin inan ve ibadetlerine daha sk balanlmasna yol amaktadr. Bu durumda dini sernaye stoldarnn, bireylerin dini kabullerinden vazgeme isteini ve yeteneini snriandrd kabul edilir. Nitekim bir dini inanc benimse-me veya mevcut inanc deitinne ou zaman hayatn ilk dnemlerinde

    gereklemekte olup, yal insanlar arasnda din deitinne durumlan olduka nadirdir (Iannaccone 1990:300-1 ). Bilindii gibi, din deitirmek, bir inanc terk edip dierine gemek kolay ve bir anda olup biten bir hadise olmayp, aylar, yllar alan uzun bir sre iidir (Kinnan 2004a:81). Dolaysyla olas bir din deitirme durumunda eldeki ser-mayenin kullanlabilecei benzer ve yakn bir din veya dini grup tercih edilecek ve bylece btnyle yeni dini sem1aye stoklan gelitim1ek zorunda kalnmayacaktr.

    3.2. Modelin Eletirisi Her ne kadar nemli lde aklayc ve retici olsa da, her teo-

    rik yaklam gibi, dinin ekonomik modeli de bir takm eletirilere urantr. Dine ekonomik adan yaklaanHnn gelitinneye altklan modelin bir takm problemleri, amazlan olduunu belirten Scott'a g-re, kendi karn dnen bireylerin dini pazarlarda rasyonel tercihlerde bulunmas esas zerine leurulu olan bu model, bireylerin dini gruplarda

  • Dinin Ekonomik Modeli 157

    yapm olduklan kolektif davranianna nasl yneldiklei; insanlarn dierkam olmaya yneiten toplumsal namilan niin beninsediklei; bireylerin davranlan kar eksenli ise, bu durumda toplumsal hayatn nasl mmkn olduu; toplumsal yapnn bireysel davranlara indir-genmesinin mmkn olup olmad gibi sorulara yetei kadar aklayc cevaplar sunanamaktadr (Scottt 1999).

    te yandan bu modelle ilgilenenlerin bir yandan modelin evrensel-lii zerinde dunrken, bir yandan da serbest dini pazariann ideal tipi olarak sk sk ABD'nin oulcu dini yapsna atfta bulunmak suretiyle sadece bu lkeye dayal aklanalarda bulumnalar, Amerikan dininin sosyolojik ynden aratnlmasnda "yeni bir paradigma" neren mode-lin ska kulland "serbest pazar" benzetmesinin ABD dnda uygu-lama imkan ve dolaysyla geerlilii ile ilgili kukulann danasna yol amaktadr (bkz. Wamer 1997; 1993:1080; Phillips 1998).

    Modele ynelik en ciddi eletirilerden biri de rasyonel seim ku-ramyla ilgilidir. Dinin ekonomik modeli ieisinde ayrcalkl bir yer tutan rasyonel seim kuramnn, toplumsal gerekliin baz alanlann aydnlatmada tartlmaz bir deeri olmasna ranen iki nemli sorunu

    olduu beliiilir. lki, baz teknik zorluklan amada ciddi skntlar tamas; ikincisi, pozitif ve pragmatist epistemolojilerle ibirlii halinde

    olmas, yani bireylerin deikenlik gsteren toplumsal davranlarn analiz etneye fazla ilgi gstennemesi eklinde zetlenebilir (Jary and Jary 1991:407).

    Dinin ekonomik modeline kar kanlar, bu modelin ats altnda toplanan rasyonel seim kuran ile bu kuramn bileenlei konumundaki

    yaklamiann temel kabulleini ve bu kabulleri desteklemede kullanlan verileri sorgularlar ve bu yaklamiara birka ynden eletii getirirler.

    Ayrca, bu modeli savunan teorisyenlein ileri srdkleri kuramsal ka-bulleri desteklemede kullandklan veilerin ay11 zamanda baka aklamalan da desteklediini belirtirler. Dine ekonominin dili ve mant ile yaklamann, kendi iinde bir takm problemleri olduunu belirten mu-halifler, her eyden nce, dini analiz ederken "pazar", "mal", "fimm",

    "mteri", "mbadele-deer", "sem1aye" gibi benzetmeler kullanlmas-. nn uygunsuzluuna iaret ederler (Sharot 2002).

    Yaplan eletirilerden biri de, rasyonel seim kuramnn arz yn-ne vurgu yapan yaklamn temel kabullerinden olan, dinin telafi edici

    olduu iin talep grecei, aksi takdirde ilgi grmeyecei dncesinin

    __,...,.;-------~ ----t

  • I 58 M. Ali Kirman

    geerli olamayaca ynndedir. te yandan rasyonel seimJruramnn talep ynne vurgu yapan yaklamn temel kabullerine de itiraz eden muhalifler, bu kabullerden bii olan maliyet-kir analizini de sorgularlar (Sharot 2002) ve dinin rasyonel bir seime konu olabilecei fikrini ok fazla ciddiye almazlar. Bu erevede insanlarn, her zaman maliyet-kar

    hesabyla hareket edemediklerini; maliyeti en alt dzeye indinne ve kan en yksek dzeye karnada her zaman baanl olamadklarn belirtir-ler (Spickard 1998:101-2). Dine ballkta bazen rasyonel bir seim sz konusu iken, bazen de daha baka faktrler, iTasyonellil:Jer devreye girebilmektedir. Bir dier ifadeyle, ekonomik model ierisinde aynca-

    lkl bir konuma sahip olan rasyonel seim kuram, kabul edebilir bir yeterlilik dzeyine sahip ise de, ortaya koyduu rasyonelliin her zaman geerli olduunu dnmeye gerek yoktur. Burada en temel soru udur: Dine olan talep llebilir mi veya nasl llebilir? Wolfgang Jagodzinski ile Andrew Greeley'e gre, byle bir lm, sadece dinin cevap verebilecei temel insani problemleri belirlemek suretiyle dolayl olarak yaplabilir (Jagodzinski and Greeley 1999).

    Dine ekonomik adan yaklaanlar, insanlarn dini davranlarn nitelerken yararl bir ara olarak ekonominin dilini kullanrlar. Buna

    karn Robertson, yapm olduu bir almada (Robertson 1992), din dilinin ekonomiklemesinin ge modemliin bir oyunu, aldatmas oldu-

    unu belitir. Bu dnemde her ey, hatta din bile bir meta haline gelmitir. Ancak ge dnem antikitede durum, modern dnyadakinden ok

    farkl deildi. Hatta bir oklarnn inanm gzi.ikt Otaa Katolisizmi de, bir dini sistem olarak rakipleriyle ba edebilecek du-rumdan uzakt. Anlalan dini alanda metalama yeni saylnasa da, di-nin ekonomik modeli, din kavramn ticari bir meta gibi ele almakla

    eletirilnitir. Oysa dini metalarn yaps ve bunlarn retildii artlar farkldr. Bu gerei, dinin ekonomik modelini olutunuaya alan teorisyenler de kabul etmektedir. Sz gelimi Iannaccone'a gre, dini metalar, araba, bilgisayar gibi fiziki mallar kategorisinde olmayp, so-yutturlar. Seki.iler mallarn tersine dini metalar doast glere dayanr. Bu yzden dini metalar esas itibariyle risklidir. Onlann varl ve yaran gvene dayanmaktadr (lannaccone 1992: 124-5). Hal byle iken her

    eyin tamamen homo-economicus eklinde an rasyonel yaklamlar erevesinde ele alnmas eletirilmektedir. Bu erevede rasyonel se-im kuramnn, dini alana uygulanmaya elverili gzi.ikse de mevcut yaplar, tarihi ve sosyo-kltrel balamlar dikkate almad (Shaot

  • Dinin Ekonomik Modeli 159

    2002), bir dier ifadeyle, tarih ve dinden bamsz, sahte evrensel bir insan modeli ortaya koyduu, oysa gerek hayata bakldnda tam tersi

    durumlarn sz konusu olabildii belirtilmektedir (Bodur 2000). 4.Sonu

    Balangtan itibaren ekonomik bir sre olma zellii baskn olan kreselleme srecinde ekonomik faktrlerin, ekonomik kavramlarn srekli n planda olmas, hemen her olgusunun bu kavramlarla aklanmaya allmas, kanlmaz olarak dini alana da yansmtr. Bir dier ifadeyle, ekonominin dili ve mant dini alan da kuatmtr. Sz gelimi bu srete dini gruplarn, kendilerini eitim, salk, medya gibi hizmet sektne yneltmek ve ekonomik faaliyetler iine gim1ek sure-tiyle varlklarn ve meruiyet zeminlerini glendirme arzusu tadklan

    gzlenneki:edir (Kim1an 2003a). Bu yzden dini gruplar artk birer ticari finna gibi dnme eilimi artmaki:adr. zellikle kreselleme srecinde bir eyler retmek ve pazadamak suretiyle insanlarn ihtiya-

    larn karlamaya almalaryla adeta dini pazarlar kurulmutur. Eitim dzeyleri ve sosyo-ekonomik statleri ykselmi olan insanlar da bu pazara gelerek rn ve hizmet talebinde bulunmaya, rnlei karlatrarak rasyonel tercihler -.yapmaya balamlardr. Atk dini gruplarla yeleri arasnda bir "arz-talep ilikisi"nden sz edilir olmutur.

    Bu gelimeleri gz nne alan din sosyologlan yapm olduklan aratnnalarda yeni teoik yaklamlar gelitinne abas ieisine ginnilerdir. Bu abalardan biri de, dinin ekonomik bir modelini olutunna aimalandr. Ancak, nemli lde aklayc ve etici olsa da, her teorik yaklam gibi, dinin ekonomik modeli de eitli ynlerden eletiriye de uramtr. Gelitirilmeye allan yeni yaklam, en ar ekilde materyalist an dine nem vermeyen bir tutumu olarak deerlendiilmise de, dinin sosyal bilimsel incelenmesinde ok gl aralar sunma-

    s hasebiyle zeinde duulmas gereken bir model olarak kendisini ta-ntmaki:adr.

    Bibliyografya Bannock, Graham, R.E. Baxter and E van Davis ( 1992), DictionmJ' of Economics, 51"

    edition, New York, Penguin Books Barker, Eileen (1992), Nev Religious Movements, 3'd edition, London, HMSO

    Publications Berger, Peter L. (2002), "Sekleizmin Gerilemesi ", der. A.Kse, Sekalerizm Sorgu-

    lmuyor, stanbul, Ufuk Yay., s.II-32

  • { i 1

    : ! . \

    I 60 M. Ali Kirman

    Bodur, Hsn E. (2000), "Din Sosyolojisi Alannda Meydana Gelen. Qelimeler", I I Aralk 2000 tarihinde K.S.. ilahiyat Fakltesi'nde verilen seminer, Kah-ramanmara, 2000

    Bruce, Steve (2000), "The Supply Side Model of Religion: The Nordic and Baltic States", Journal for the Scientific Study of Religion, Vol.39, No. I, March 2000, s.32-46 .

    Hadden, Jeffrey K. (200 I), "Paradigms in Conflict: Secularization and the Theory of Religious Economy", son gncelleme 29.08.2001, (http:/ /re li !!iousnovemets.lib. virginia.edu/1 ec tu res/ s ecu lar. htm I) [ 5 Ocak 2002]

    Iannaccone, Laurece R. (1990), "Religious Practice: A Human Ca).lital Approach", Joumalfor the Scientific Study of Religion, Vol.29, No.3, s.297-3 14

    Iannaccone, Lauren ce R. ( 1991 ), "The Consequences of Religious Market Regulation: Adam Smith and the Economics of Religion", Rationality and Society, Vol.3, No.2, April 1991, s.156-177

    Iannaccone, Lauren ce R. (I 992), "Religious Markets and the Economics of Religion", Social Compass, Vol.39, No. I, s.l23-131

    Iannaccone, Lauren ce R. ( 1995), "Voodoo Economics? Reviewing the Rational Choice Approach to Religion", Journal for tle Scientific Study of Religion, Vol.34, No.], March 1995, s. 76-88

    Iannaccone, Laurence R. (1997), "Rational Choice: Framework for the Scientific Study of Religion", in Rational Choice Tleol)' and Religion: SumnaJ)' and Assessment, Lawrence A. Young (ed.), New York, Routledge, 1997, s.25-44

    Jagodzinski, Wolfgang and Andrew Greeley (1999), "The Demand for Religion: Hard Core Atheism and 'Supply Si de' Theory", unpublished report, 1999 (http://www.a!!feelev.com) [20 Mays 2002]

    Jary, David and Julia Jary (1991), The Halper Collins Dictionmy of Sociology, New York, Harper Collins Publishers

    Kirman, M. Ali (1999), "Batda Ortaya kan Yeni Dini Hareketlerin Baz zellikleri ve Toplumsal Tabanlan", Dini Aratrmalar, C.2, Say 4, Mays Haziran 1999, s.23 1-3

    Kirman, M. Ali (2003a), "Kreselleme Srecinde Dini Pazarlar", 26-28 Eyll 2003 tarihleri arasnda Gazi niversitesi ilahiyat Fakltesi tarafndan dzenlenen

    "Kreselleme ve Din" konulu sempozyuma sunulan tebli, orum, 2003 Kirman, M. Ali (2003b), "Kresel Bir Olgu Olarak Din Deitirme ve Aileye Etkisi",

    Dini Aratrmalar, C.6, Say 17, Eyll Aralk 2003, s.269-280 Kirman, M. Ali (2004a), "Din Deitirme Olgusuna Sosyolojik Yaklam", Dini Ara

    trmalar, C.6, Say 18, Ocak-Nisan 2004, s. 75-88 Kirman, M. Ali (2004b), Din Sosyo/ojisi Terimleri Szl, stanbul, Rabet Yay. Kirman, M. Ali (2004c), "Beyin Ykama Teorileri", Ankara niversitesi laliyat Fa-

    kltesi Dergisi, C.XLV, Say 1, 2004, s. 107-132 Kse, Ali (2001), "Modemleme-Seklerleme ilikisi zerine Yeni Paradigmalar",

    Giiniimiiz nan Problemleri, Erzurum, 2001, s.203-2 I 6 Kse, Ali (2002), Sekiilerizm Sorgulamyor, stanbul, Ufuk Yay.

  • DininEkonomik Modeli 161

    Perl, Paul and Daniel V.A. Olson (2000), "Religious Market Share and Intensity of Church Involvement in Five Denominations", Jow?al for the Scientific Study of Religion, Vol.39, No.!, March 2000, s.l2-31

    Phillips, Rick (1998), "Religious market share and Mormon church activity", SociologyofReligion, Vol.59, No.2, Summer 1998, s.ll7-130

    Rambo, Lewis (I 993), Understanding Religious Conversion, New Haven and London, Yale University Press

    Robertson, Roland (1992), "The Economization of Religion? Reflections on the Promise and Limitations of the Economic Approach", Social Compass, Vol.39, No.!, 1992, s.l47-157

    Scott, John (I 999), "Rational Ch o ice Theory", in Tlemj' and Society: Understanding Tle Present, G.Browning, A.Halcli, N.Hewlett and F.Webster (eds.), London: Sage Publications, 1999, (http://privatewww.essex.ac.uk\-scott\index.htm) [28 Nisan 2003]

    Sherkat, Darren E. and Christopher G. Ellison (2004), "Din Sosyolojisi'nde Son Ge-limeler ve Gndemdeki Tartmalar", ev. .apcolu, Ankara niversi-tesi l aliyat Fakltesi Dergisi, C.XL V, Say 1, 2004, s.225-262

    Sharot, Stephen (2002), "Beyond Christianity: A Critique of the Rational Choice Theory of Religion from a Weberian and Comparative Religions Perspective", Sociology of Religion, Vol.63, No.4, Winter 2002, s.427-454

    Smith, Adam (1776), An !nquily in to the Natwe and Catses of tle Wealtl of Nations, New York, The Modem Library, (http://www.bibliomania.com/) [16 Kasm 2003] "t

    Spickard, James V. (1998), "Rethinking Religious Social Action: What is 'Rational' About Rational-Choice Theory?" Sociology of Religion, Vol.59, No.2, Summer 1998, s.99-116

    Stark, Rodney and Laurence R. Iannaccone (1994), "A Supply-Side Reinterpretation of the 'Secularization' of Europe", Journal for tle Scientific Study of Religion, Vol.33, lssue 3, s.230-252

    Stark, Rodney (1999), "Secularization: R.l.P .", Special Issue of Sociology of Religion, Vol.60, No.3, Fall 1999, s.249-273 (Trke evirisi iin bkz. Ali Kse (der.), Seklerizm Sorgulamyor, stanbul, Ufuk Yay., s.33-74)

    Toprak, Metin ve mer Demir (2001), Kreselleen Dnyada Trkiye Ekonomisi: Serbest Piyasa Devriminin Serveni, Ankara, Siyasal Kitabevi

    Tumer, Harold (1987), "A Global Phenomenon", A.R. Brockway and J.P. Rajashekar ( eds.), New Religious Movements and Tle Clurcl, Geneva, 1987, s.3-15

    Weber, Max (1985), Protestan Allakz ve Kapitalizmin Ruhu, ev. Z.Aruoba, stanbul, Hi! Yay.