ders 8 vize cevap anahtarı- elektriksel Özellikler
TRANSCRIPT
MMM 2402 MALZEME BİLİMİ yücel birol
Hall Etkisi
Pozitif z yönünde bir
manyetik alan uygulandığında ortaya çıkan kuvvet yük
taşıyıcılarının y yönüne sapmalarına neden olur.
Elektrik akımına dik yönde
bir manyetik alan
uygulandığında bu alan yük
taşıyıcıları üzerinde hem
akım hem de manyetik
alana dik yönde bir kuvvet
uygular.
Elektronlar ve boşluklar x
yönünde hareket ederken I
akımına yol açarlar.
x
z
Ix Elektrik akımı
Manyetik alan
Hall Etkisi Pozitif yüklü boşluklar sağa, negatif yüklü elektronlar
sola saparlar.
Böylece y yönünde Hall voltajı (VH) denen bir voltaj
elde edilir.
VH’nin büyüklüğü Ix, Bz ve numune kalınlığına (d)
bağlıdır:
RH Hall katsayısıdır ve sabit bir değerdir.
Hall Etkisi İletkenliğin elektronlarla gerçekleştiği metaller için
RH negatiftir: RH yukarıdaki formülden
hesaplandığında yük taşıyıcı sayısı da belirlenebilir.
Elektron hareketliliği
RH iletkenlik ölçülmüş ise RH yine hesaplanabilir.
Alüminyum için elektrik iletkenliği ve elektron
hareketliliği sırası ile 3.8x107 (.m)-1 ve 0.0012
m2/V.s.
25 A lik akım ve akım yönüne dik 0.6 Tesla lık
manyetik alanda 15 mm kalınlığında alüminyum
numune için Hall voltajını hesaplayın.
= 3.8x107 (.m)-1
e= 0.0012 m2/V.s.
Ix = 25 A
Bz= 0.6 Tesla
problem
önce Hall katsayısını bulmalıyız!
Çözüm için önce Hall katsayısını bulmak gerekir.
No problem!
Yarı iletken cihazlar Yarı iletkenlerin benzersiz özelliklerinden belirli
elektronik fonksiyonların elde edilmesinde
yararlanılır. Eski tip vakum tüplerinin yerini alan
diyod ve tranzistörler bu uygulamalara örnektir.
Yarı iletken cihazların (bazen katı-hal/solid-state
cihazları da denir!) avantajlarını,
küçük boyut,
düşük güç tüketimi,
ısınma süresine gerek olmayışı
şeklinde sıralayabiliriz.
Yarı iletken cihazlar Küçük bir silisyum çipi üzerine sayısız elektronik
fonksiyon gerçekleştirebilen çok sayıda çok küçük
devre sığdırılabilir.
Minyatür devreleri mümkün kılan yarı iletken
cihazların keşfi, son yıllarda elektronik
sektöründe görülen baş döndürücü gelişmenin
mimarıdır.
p-n tipi redresör Redresör (veya diyod) akımın sadece tek yönde geçmesine
izin veren bir cihazdır; alternatif akımı doğru akıma çevirir.
P-n tipi yarı iletken redresörün icadından önce bu operasyon
vakum tüp diyod tarafından gerçekleştirilirdi.
P-n tipi redresör, bir yüzünde n-tipi, diğer yüzünde p-tipi
olacak şekilde doplanmış tek parça yarı iletkenden imal
edilmiştir.
n- ve p-tipi malzemeler birleştirilirse iki kısım arasında bir
yüzey bulunacağından ve bu da cihazı verimsiz kılacağından
zayıf bir redresör elde edilir;
Ayrıca tüm cihazlarda tek kristal yarı iletken malzemeler
kullanılmalıdır. Çünkü verimliliği olumsuz etkileyen tüm
olaylar tane sınırlarında gerçekleşmektedir.
P-n malzemeye Potansiyel uygulanmadan önce: p-
tarafında boşluklar ve n-tarafında elektronlar esas
yük taşıyıcılar.
P tarafına bir pilin pozitif kutbu n tarafında pilin
negatif kutbu bağlandığında P tarafındaki boşluklar
ve n tarafındaki elektronlar bağlantı ara yüzeyine
akın ederler. Burada birleşerek birbirlerini yok eder
elektron + boşluk enerji
Bu durumda çok sayıda yük taşıyıcı hareket eder ve
akım geçer, direnç düşüktür.
P-n tipi redresör
Bir ucu B diğer ucu P ile doplanmış tek parça yarı
iletken malzeme Voltaj yok:net akım yok
Düz alan: p-tipte boşluk, n-tipte
elektron akışı: boşluk ve e-lar
arayüzeyde birleşiyor ve akım
geçiyor:
Ters alan: boşluk ve elektronlar
arayüzeyden uzaklaşır.
Bağlantıda yük taşıyıcı kalmaz ve
çok az akım geçer.
p-n tip redresör
+
+
+ +
+
- -
-
-
- p-type n-type
+
+
+ +
+
+
-
-
-
-
-
p-type n-type
+
+ +
+
+
- -
- -
-
p-type n-type +
—
—
p-tarafında boşluklar ve n-tarafında
elektronlar esas yük taşıyıcılar.
elektron + boşluk enerji
P tarafına pilin negatif kutbu n tarafında pilin pozitif
kutbu bağlandığında
P tarafındaki boşluklar
ve n tarafındaki
elektronlar bağlantı
ara yüzeyinden
uzaklaşırlar.
Negatif ve
pozitif yük taşıyıcıların
uzaklaşması ile bağlantı
arayüzeyi yalıtkan hale
gelir.
p-n tipi düzeltici bağlantı
transistor Günümüzde mikro elektronik devrelerde çok
önemli bir yarı iletken cihaz olan tranzistör 2
önemli fonksiyon yerine getirir.
elektrik sinyallerini yükseltirler (Triot, Vakum
tüplerinin işlevini yerine getirirler!)
Ayrıca, bilgisayarlarda bilginin proses edilmesi ve
depolanması için anahtar görevi yaparlar.
2 temel cihaz bağlantı tranzistörü ve
Metal oksit yarı iletken alan etki tranzistör
(MOSFET)
Bağlantı tranzistörleri
Bağlantı
tranzistörleri
sırt sırta
yerleşmiş 2
adet p-n
bağlantısından
oluşur.
Ortaya çıkan
konfigürasyon:
n–p–n veya p–
n–p
potansiyel uygulandıktan sonra
elektron ve boşluk hareketlenmeleri
Bağlantı tranzistörleri Voltaj amplifikasyonu: arayüzeyden boşluk transferi
Verici p-tipi ve 1. arayüzey düz
alanda olduğu için çok sayıda
boşluk araya geçer. Bu boşluklar
n-tipinde azınlık taşıyıcılarıdır ve
bazıları çoğunlukta olan
elektronlarla birleşir.
Fakat bağlantı çok dar olduğu
için bu boşlukların büyük kısmı
birleşme olmadan karşı tarafa, p-
tipi yarı iletkene geçer. Böylece
p-tipindeki elektrik yük taşıyıcısı
sayısı artar.
çok az bir gerilim uygulaması ile
yüksek bir gerilim çıktısı sağlanır.
n-p-n tipi bağlantı tranzistörleri de bu prensiple
çalışır.
Onlarda transfer edilen boşluklar değil, elektronların
kendisidir.
Bağlantı tranzistörleri
Piezoelektrik malzemeler
basınçsız Basınç voltaj Uygulanan voltaj
genleşme
Piezoelektriklik–
Basınç uygulanması akım meydana getirir.
Ferroelektrik seramikler Ferroelektrik seramikler Curie sıcaklığı altında TC =
120ºC dipolardır. Tc altına kuvvetli elektrik alanında
soğutulduklarında kuvvetli dipol momenti oluşur.
yalıtkanlar
Malzemelerin Dielektrik Özelliği
(Yalıtkanlar)
Yalıtkanlık
Yalıtkan Cisimlerin Elektriksel Özellikleri
Yalıtım (İzolasyon) Malzemeleri
Gaz Yalıtkanlar
Sıvı Yalıtkanlar
Enerji-Bant Diyagramları
Yalıtkan Yarı iletken İletken
Bant-enerji diyagramları
valens bandı valens bandı valens bandı
iletim bandı
iletim bandı iletim bandı
Eg 6 eV 2.5>Eg>0.5 eV
Yalıtkanlarda dolu
valens bandı boş
iletkenlik bandından
geniş bir aralıkla
(>2 eV) ayrılır.
Elektronların
iletkenlik bandına
çıkmaları güçtür.
yalıtkanlarda enerji bant yapısı
bant aralığı (>2 eV) Ef
Enerji
boş enerji
bandı
dolu
valens
bandı
dolu
bant
Yalıtkanlar Yalıtkanlarda, tıpkı yarı iletkenlerde olduğu gibi,
dolu valens bantlarına bitişik boş enerji seviyeleri
bulunmaz.
Elektronların serbest hale geçmeleri için enerji
bant aralığını aşarak iletken bandının en altındaki
boş seviyelere hareketlendirilmeleri gerekir.
Bu ancak bu 2 seviye arasındaki enerji farkı kadar
bir enerjinin (enerji bant aralığı kadar)
elektronlara verilmesi ile mümkün olur.
Yalıtkanlarda bant aralığı yarı iletkenlerde
olduğundan çok daha geniştir.
bir elektronun valens bandından iletken bandına
hareketlendirilmesinden sonra valens bandında boşluk oluşur.
Yalıtkanlar İleti
m
bandı
Vale
ns
bandı enerj
i
e- sıçraması
Ef Ef
Bant aralığı
Valens
bandında
boşluk
Isı enerjisi ile iletken bandına hareketlendirilen
elektronların sayısı enerji bant aralığının
büyüklüğüne ve sıcaklığa bağlıdır.
Belli bir sıcaklıkta enerji bant aralığı ne kadar
büyük ise, bir valens elektronunun iletken bandı
içinde bir enerji seviyesine atlaması olasılığı o
kadar azdır.
Bu durumda serbest elektronların sayısı az
olacaktır.
Belirli bir sıcaklıkta enerji bant aralığı büyük olan
bir malzemede iletkenlik de düşük olacaktır.
Yalıtkanlar
Yalıtkanlar ve yarı iletkenler arasındaki fark
enerji bant aralığının büyüklüğündedir.
Bu aralık yarı iletkenler için küçük, yalıtkanlar
için büyüktür.
Bir yarı iletken ve yalıtkan malzemenin
sıcaklığının yükseltilmesi, ısıl enerjinin yani
elektronları hareketlendirme için gerekli
enerjinin artması demektir.
Böylece iletken bandına geçen elektronların
sayısı ve iletkenlik artar.
Yalıtkanlar
Yalıtkanların iletkenliği bağ yapısı üzerinden de
açıklanabilir.
yalıtkan malzemelerde atomlar arası bağ ya iyonik
ya da kuvvetli kovalent bağdır.
Dolayısı ile valens elektronları atomlara sıkı sıkı
bağlıdır. Serbest kalmaları ve yapıda
hareketlenmeleri imkansızdır.
Yalıtkanlar
Yalıtkanlar Elektrik akımı iletmeyen malzemeler yalıtkanlar
grubuna girerler.
En dış yörüngedeki serbest elektron sayısı altı’dan
fazla olan maddelerin elektronları atom
çekirdeğine sıkı sıkıya bağlıdır. Dolayısıyla elektriği
iletmezler.
Ancak her yalıtkan belirli şartlar altında belirli bir
iletkenlik gösterirler.
Yalıtkan malzemelerin yalıtkanlık dereceleri, ısı,
yüksek değerli elektriksel basınç, rutubet etkisi
veya yabancı cisimlerle etkileşim sebebiyle
değişebilir.
kapasitörler
Yalıtkanlar elektrik dipol yapısı sergiler: moleküler
veya atomik ölçekte pozitif ve negatif yüklü unsurlar
birbirinden ayrılmıştır.
Dipollerin elektrik alanları ile etkileşimleri sayesinde
yalıtkanlar kapasitörlerde kullanılır.
kapasitans Bir kapasitöre gerilim uygulandığında, plakalardan
biri pozitif, diğeri negatif yüklenir ve elektrik
alanı pozitif plakadan negatif yüklü olana yönlenir.
Bu plakalardaki elektrik yükü (Q) ile kapasitans
(C) arasındaki ilişki
Burada V kapasitöre uygulanan gerilimdir.
Kapasitansın birimi C/V veya Farad’dır (F).
C = V
Q
Vakumda paralel
plaka kapasitörü
l vacuum E = V/l
D0=0E
A plakaların alanı, l aralarındaki uzaklıktır.
0 : vakumun geçirgenliği; 8.85 x 10-12 F/m
Aralarında vakum
olan paralel plakalı
bir kapasitörün
kapasitansı:
kapasitörler
A
Arasında yalıtkan
bulunan paralel
plaka kapasitörün
kapasitansı
Burada yalıtkan maddenin geçirgenliği; > 0
Dielektrik sabiti olarak bilinen bağıl geçirgenlik
r = / 0 > 1
Plakaların arasında yalıtkan madde konması ile yük taşıma
kapasitesindeki artışı ifade eder.
kapasitörler
Kapasitör özelliklerinin hesabı 6.45x10-4 m2 yüzey alanına sahip paralel plaka kapasitörüne
10V gerilim uygulanıyor. Plakaların arasına dielektrik sabiti
6.0 olan bir madde yerleştirilirse,
a) Kapasitans ne olur?
b) Her bir plakada depolanan elektrik yükünün büyüklüğü
nedir?
Önce yalıtkan maddenin geçirgenliği hesaplanmalıdır:
Daha sonra kapasitans hesaplanır:
Yalıtkan Cisimlerin Elektriksel Özellikleri Yalıtkan Delinmesi:
Aslında elektrik akımını hiç geçirmeyen madde
yoktur. Yalıtkan olarak bilinen maddeler "çok az"
bir akım geçirirler.
Yalıtkana uygulanan gerilim arttıkça geçirdiği akım
da artmaya başlar. Belli bir gerilim seviyesinden
sonra yalıtkan tamamen iletken olur.
Buna yalıtkanın delinmesi denir.
Yalıtkan Cisimlerin Elektriksel Özellikleri
Yalıtkan Delinmesi:
Elektrik ve elektronik çalışmalarında kullanılan el
takımlarının sap izoleleri incelenecek olursa,
burada yalıtkanın dayanabileceği son (maksimum)
gerilim değeri yazılıdır.
Örneğin penselerin sap izolesinde 10.000 Volt yazar.
Bu, plastik yalıtkan 10.000 Volt'tan sonra iletken
hale geçebilir anlamı taşır.
Sızıntı akımlarına karşı dayanım:
Bir yalıtkanın dış yüzeyinde mevcut olan yabancı
maddeler bu yüzden sızıntı akımı olarak
adlandırılan bir akım akışına neden olurlar.
Yalıtkanın sızıntı akımının oluşmasına karşı
gösterdiği dirençliliğe sızıntı akımı dayanımı
denir.
Yalıtkan Cisimlerin Elektriksel Özellikleri
Dielektrik dayanımı Yalıtkanlara çok kuvvetli elektrik alanları
uygulandığında çok sayıda elektron birden iletim
bandındaki enerji seviyelerine hareketlenebilirler.
Böylece yalıtkandaki elektrik akımı dramatik şekilde
artar.
Bu gibi durumlarda bölgesel ergime, yanma,
buharlaşma yaşanabilir ve yalıtkan malzemede hasar
oluşur. Buna yalıtkanın iflası denir.
Dielektrik dayanımı bu gibi bir hasar yaşanmadan
yalıtkana uygulanabilecek elektrik alanının şiddetini
ifade eder.
Yalıtkanların Elektriksel Özellikleri
Dielektrik dayanımı:
Bir yalıtkan malzemeyi iletken hale sokmaksızın
birim kalınlığı başına uygulanacak en büyük
gerilim değeri dielektrik dayanımı olarak
adlandırılır.
kV/mm birimi kullanılır.
Yalıtkanların Elektriksel Özellikleri
Isıl kaçak: Yalıtkan malzeme içinde belirli miktarlarda
yabancı madde var ise, bir sızıntı akımı başlar ve bu
akım malzemeyi ısıtmaya başlar. Sonrada sızıntı
akımının yolunu izleyen esas kaçak akım başlar. Kaçak
akım ısınma neticesinde ortaya çıktığı için buna ısıl
kaçak denir.
Erozyon kaçağı: Bazen de yalıtkan malzemede
üretimden kaynaklanan mikroskobik kaçaklar mevcut
olabilir. Bu durumda da erozyon kaçağı adı verilen
kaçak akımlar oluşur.
Yalıtkan Cisimlerin Elektriksel Özellikleri
Elektriksel direnç değerleri:
Gerilim altında bulunan bir malzemenin göstermiş
olduğu direnç değeridir.
Ölçülen izolasyon direncinden yararlanılarak, birim
boyut başına hesaplanan değere, o yalıtkanın
özgül direnci denir.
Birimi Ω.cm’dir.
Yalıtkanların Elektriksel Özellikleri
Yalıtkanların Elektriksel Özellikleri Dielektriksel kayıp faktörü:
Dielektriksel kayıpların bir ölçeğidir. Bunlar
yalıtkan malzemelerde ısı olarak açığa çıkarlar.
Bu kayıplar, gerilimin büyüklüğüne, sıcaklığa ve
frekansa bağlı olarak değişirler.
Genellikle yüksek frekanslarda artan bir değer
gösterirler. Bu nedenle yüksek frekanslarda çok
özel yalıtkanlı (polietilen vb.) kablolar kullanılır.
Yalıtkanların Elektriksel
Özellikleri
Yalıtkanların ark dayanımları:
Elektrik arkı etkisine maruz kalan bir yalıtkanın
ne ölçüde akım geçireceği ve nasıl bir değişime
uğrayacağı ancak test yapmakla anlaşılabilir.
yalıtkanlar
Yalıtım işlerinde ve kapasitörlerde çeşitli seramik ve
polimerler kullanılır. Cam, porselen, steatit ve mika gibi
bir çok seramiğin dielektrik sabit değeri 6 ile 10 arasında
değişir.
Bu malzemeler ayni zamanda yüksek boyutsal kararlılık
ve mekanik dayanım gösterirler.
Tipik uygulamalar enerji nakil hatları, elektriksel her
türlü yalıtım, anahtar donanımları ve ampül duyları.
Titanyum oksit (titanit) ve özellikle Baryum titanit
(BaTiO3)’in dielektrik sabiti çok arttırılabilir ve bu
sayede kapasitör uygulamaları için idealdirler.
Bir çok polimerin dielektrik sabiti
seramiklerinkinden daha küçüktür. Bu malzemeler
iletken tellerin, kabloların, motorların,
jeneratörlerin yalıtımında ve bazı kapasitörlerde
kullanılır.
yalıtkanlar
Yalıtım Malzemeleri Berilyum Oksit
Seramik beyaz renkli katı bir
malzemedir.
Yüksek değerde ısı iletkenliği
gereken yerlerde elektriksel
izolasyon malzemesi olarak
kullanılır.
Elektriksel izolasyon
için ısı emici pulcuklar
elektriksel izolasyon için ısı emici pulcuk
şeklinde imal edilmekte ve kullanılmaktadır.
Zehirlidir toz halindeyken solunması ciddi
akciğer rahatsızlıklarına neden olur.
Yalıtım Malzemeleri
A.B.S. (Acrylonitrile
Butadiene Styrene) Akrilonitril, bütadien, ve
sıvı hidrokarbon
bileşiminden oluşan plastik
bir malzemedir.
Dielektrik dayanımı
20MV/m’dir.
Bir çok cihazın dış
kaplamasında kullanılır.
Yalıtım Malzemeleri A.B.S.
A.B.S. kaplamalı mikser ve telefon
Yalıtım Malzemeleri Asetat
Elektriksel yönden iyi bir izolasyon özelliğine sahip olduğundan elektriksel güvenlik ekipmanlarında, elekriksel yalıtkanlık istenilen yerlerde kullanılır.
En çok sinema ve mikrofilmlerin imalatında kullanılır.
Yalıtım Malzemeleri
Asetat
Asetat uygulamaları
Yalıtım Malzemeleri
Akrilik Yalıtkanlığın yanı sıra
katılık ve şeffaflık
özelliğinin birlikte
bulunması gerektiği
yerlerde akrilik
kullanılır.
Işıklandırılmış işaretler,
otomobillerin arka
lambaları, ışıklandırma
üniteleri v.b.
Yalıtım Malzemeleri
Akrilik
Otomobil panel göstergesi ve stop lambası
Yalıtım Malzemeleri Seramik
Seramik çoğunluğu metal ve
ametal malzemelerin
karışımından meydana gelen
oksitlerdir.
Yüksek sıcaklık iletkenliği
yardımıyla iyi derecede
elektriksel izolasyon özelliği
sağladığı gibi elektronikte
direnç, kapasitör v.b.
yapımında kullanılmaktadır.
Yalıtım Malzemeleri
Seramik:
Seramik izolatörler ve soket
Yalıtım Malzemeleri
Cam
Silisyum, sodyum, potasyum karbonatları, kireç ve
kurşun oksitleri gibi türlü maddelerin
ergitilmelerinden elde edilir.
Esas rengi saydam ve şekilsizdir.
Sıcak olarak çeşitli şekillere girdirilebilir.
Su, yağ ve asitlerden etkilenmez.
Kırılgan olup ani ısı değişimlerinde çatlama eğilimi
gösterir.
Yalıtım Malzemeleri Porselen Pişmiş beyaz renkte
yalıtkan bir topraktır.
Su geçirmez
Dayanıklı, sert,
ani ısı değişimlerinden
(0-100C) ve
asitlerden
etkilenmezler.
Isıyı çok az geçirir,
kırılgandır.
Yalıtım Malzemeleri
Polivinilklorür – PVC Polyvinylcloride veya kısaca PVC belki en çok
yaygın olan bir izolasyon malzemesidir.
Saf halde iken cam gibi kırılgandır.
İçine yağ kapsayan maddeler katılınca özellikleri
değişir ve ısı ile plastikleşir.
Elektrik akımı taşıyan kabloların büyük bir
çoğunluğu PVC ile kaplanarak yalıtılır.
Elektrikli ve elektronik cihaz gövdeleri genellikle
PVC’den imal edilirler.
Diğer Yalıtım Malzemeleri
Delrin Teflon Kapton Kynar
Lexan ve
Merlon Melamin Mika Neopren
Nomex Naylon Phenolics Polyester
Poliüretan Silikon
kauçuk
Epoksi
Fiberglas
Silikon
Fiberglas
Plastik Ebonit
Gaz Yalıtkanlar İyonize olmadıkça iletken duruma geçmezler.
Çeşitli gazlara ait dielektrik sabitleri normal
sıcaklıkta birbirine eşittir. Bunlara ait fark %3 'ü
geçmez.
Bu değerler, sıcaklık ve basınç değişmesiyle farklı
olabilir.
Gazların dielektrik dayanımları sıcaklığa, basınca,
elektrot şekline, elektrotlar arası uzaklığa göre
değişir.
Basınç arttıkça dielektrik dayanım azalır.
Gaz Yalıtkanlar Hava
Havanın içindeki toz, kömür, nem gibi maddeler
iletkenliğini artırır yani yalıtkanlığını azaltır.
Yüksek gerilimde enerji taşıyan hatlarda doğal bir
yalıtkan olarak işlev görür.
Kondansatör ve transformatör gibi araçlarda ise
yalıtkan bir çekirdek görevi görür.
Sıvı Yalıtkanlar Şalter Yağı:
Çalışması esnasında ark oluşturan şalter gibi
cihazlarda oluşan ısıyı hızlı bir şekilde almak ve
arkın kısa bir zamanda sönmesini sağlamak
amacıyla kullanılır.
Sıvı Yalıtkanlar Transformatör Yağı:
Tranformatör yağı, hem yalıtkanlık hem de
soğutma amaçlı kullanılır. Genellikle madeni
yağlar kullanılır. Tranformatör yağının bazı
aşağıda verilmiştir :
Katılaşma noktası
Parlama ve yanma noktası
Isı iletimi
Akıcılık (viskozite) v.b.
Isıl özellikler
malzemeler ısıya maruz kaldıklarında nasıl
davranırlar?
malzemelerin ısıl özelliklerini nasıl tanımlar ve
ölçeriz?
Isı kapasitesi
Isıl genleşme
Isıl iletkenlik
Isıl şok direnci
Seramikler, metaller ve polimerlerin ısıl özellikleri
arasındaki farklar nelerdir?
işleyeceğimiz konular
Özgül ısı
Isı iletkenliği
Isıl difüzivite
Isıl genleşme katsayısı
Yüzey ısı transfer katsayısı
Hissedilir ve gizli ısı
Entalpi
Malzemelerin ısıl özellikleri
Silika fiber: yalıtkan
malzeme.
1250C’deki fırından
alındıktan sadece
saniyeler sonra
köşelerinden çıplak
elle tutulabiliyor.
İlk anda yüzeyden ısı
transferi son derece
hızlı. Fakat
malzemenin ısıl
iletkenliği çok düşük
ve içi akkor sıcak
kalıyor.
Malzemelerin ısıl özellikleri
termostat Termostat: malzemelerin ısıl
genleşme özelliklerinden
yararlanarak sıcaklığı
düzenlemeye yarayan bir
cihaz.
Çift metal şerit Genleşme katsayıları farklı 2 metal birleştirilmiş
Bakır
demir
ayrı
birleştirilmiş
termostat Bu cihazdaki en önemli parça ısıl genleşme
özellikleri farklı 2 metalik şerit birbirlerine
yapıştırılarak elde edilen parçadır.
Sıcaklık değiştiğinde 2 şeritten biri daha fazla
uzadığından şerit parça eğilir.
Termostatlarda çift metal şeriti spiral veya sargı
şeklinde uygulanarak uzun yapılmak ve böylece bir
sıcaklık değişiminin etkisi arttırılmak, işlev daha
hassas kılınmak istenir.
termostat Bu sargının sonunda bir civa anahtarı (içinde birkaç
damla civa bulunan küçük bir cam tüp) bulunur.
şerit ucundaki hareketlenme anahtarı ileri veya geri
iter.
Sonuçta civa ampül içinde bir uçtan diğerine
hareketlenir.
Sıcaklık termostatın ayarlanmış sıcaklık değerine
erişip, civa uca ulaştığında elektriksel temas
sağlanmış ısıtma veya soğutma ünitesi devreye
girmiş olacaktır.
sınır değere erişildiğinde ve tüp diğer yönde
hareketlendiğinde civa diğer uca döner ve
elektriksel temas kesilir.
Isı kapasitesi Katı malzemelerin sıcaklıkları, ısıtıldıklarında artar.
Bu ısı enerjisinin malzeme tarafından emildiğini
gösterir.
Isı kapasitesi bir malzemenin çevresinden ısı alma
kapasitesini ifade eden bir özelliktir.
Kantitatif olarak: 1 mol malzemenin sıcaklığını 1
birim yükseltmek için gerekli enerji miktarı.
Isı kapasitesi
(J/mol-K)
Enerji tedariği (J/mol)
Sıcaklık değişimi (K)
Isı kapasitesi
ısı kapasitesi 2 tür: Cp : sabit basınçta ölçülen ısı kapasitesi.
Cv : sabit hacimde ölçülen ısı kapasitesi.
Genellikle Cp > Cv
ısı kapasitesinin birimi Kmol
J
dT
dQC
Özgül ısı birim kütle için ısı kapasitesini gösterir.
Ancak oda sıcaklığından ve
daha düşük sıcaklıklarda bu
fark bir çok katı madde için
çok küçüktür.
Atomik titreşimler Atomik titreşimler kafes dalgaları veya fononlar şeklindedir.
Atomların normal kafes konumları
Titreşimler sonucunda yeni konumları
Bir kristal
yapıda atomik
titreşimler
vasıtası ile
oluşan kafes
dalgaları
Titreşimsel ısı kapasitesi Bir çok katı maddede ısı enerjisinin esas sindirilme şekli
atomların titreşim enerjilerindeki artış şeklindedir.
Katılardaki atomlar çok yüksek frekanslarda ve oldukça
küçük genliklerde titreşim halindedir.
Bu titreşimler birbirlerinden bağımsız olmaktan ziyade,
aralarındaki atomik bağlar sayesinde bağlantılıdır.
Bu titreşim koordinasyonu kristal yapıda hareket eden
dalgalar oluşur.
Bu dalgaları kristal yapıda ses hızında hareket eden
elastik dalgalar veya basit olarak kısa dalga boylarında
ve çok yüksek frekanslardaki ses dalgaları gibi
düşünebiliriz.
Titreşimsel ısı kapasitesi Bir malzemenin titreşimsel ısıl enerjisi dağılımları
ve frekansları belirli bir aralıkta değişen bir dizi
elastik dalgadan oluşur.
Sadece belirli enerji değerleri mümkündür. Tek bir
titreşim enerjisi birimine fonon adı verilir: fonon
elektromanyetik radyasyon enerjisi birimi
fotonun eş değeridir.
Elektronik iletim sırasında serbest elektronların ısıl
saçılması bu titreşim dalgaları ile olur.
Bu elastik dalgalar Isı iletimi ile enerji taşınmasına
da katılırlar.
Isı kapasitesinin sıcaklığa bağlılığı Isı kapasitesi 0 K’de «0» dır fakat sıcaklık artışı ile
süratle artar.
Bu durum sıcaklık artışı ile kafes dalgalarının
ortalama enerjilerini attırma kabiliyetinin artması
ile ortaya çıkar.
Düşük sıcaklıklarda Cv ile mutlak sıcaklık, T,
arasındaki ilişki:
A sıcaklıktan bağımsız bir sabittir.
Isı kapasitesinin sıcaklığa bağlılığı
Debye sıcaklığı (D) denen sıcaklığın üzerinde Cv
artış hızını kaybeder ve 3R değerinde (R gaz
sabiti) sıcaklıktan bağımsız hale gelir.
Dolayısı ile malzemenin toplam enerjisi artan
sıcaklıkla artmakla beraber, malzeme sıcaklığını 1
derece arttırmak için gerekli enerji miktarı
sabittir.
Bir çok katı madde için D değeri oda sıcaklığının
altındadır ve oda sıcaklığında Cv için 25 J/mol K
değeri makul bir tahmini değerdir.
Isı kapasitesi
sıcaklıkla artar.
katılar için 3R
seviyesinde bir
sınıra ulaşır.
D: Debye Sıcaklığı
Isı kapasitesinin sıcaklığa bağlılığı
Sıcaklık (K) D
ısı
kapasi
tesi
, C
v
3R Cv = sabit
R = gaz sabiti = 8.31 J/mol-K
genellikle T oda‘dan daha düşük
katıda enerji atomik titreşimler olarak depolanır.
sıcaklık arttıkça atomik titreşimlerin ortalama enerjisi artar.
incre
asin
g c
p
Özgül ısı: karşılaştırma malzeme cp (J/kg-K) Toda
polim
er polipropilen
polietilen
polistren
teflon
1925
1850
1170
1050
sera
mik
Magnezya (MgO)
cam
Alümina (Al2O3)
940
840
775
meta
l alüminyum
çelik
tungsten
altın
900
486
138
128
Art
an c
p
Cp (ısı kapasitesi): (J/mol-K)
Metalik malzemelerin ısıl özellikleri Cp (J/kg.K) l (C
-1 x 10-6) k (W/m.K)
alüminyum 900 23.6 247
bakır 386 17.0 398
altın 128 14.2 315
demir 448 11.8 80
nikel 443 13.3 90
gümüş 235 19.7 428
tungsten 138 4.5 178
1025 çeliği 486 12.0 51.9
316 paslanmaz çelik 502 16.0 15.9
Pirinç (70Cu-30Zn) 375 20.0 120
Kovar 460 5.1 17
İnvar 500 1.6 10
Süper invar 500 0.72 10
Malzemelerin ısıl özellikleri Cp (J/kg.K) l (C
-1 x 10-6) k (W/m.K)
Alümina(Al2O3) 775 7.6 39
Magnezya (MgO) 940 13.5 37.7
Spinel (MgAl2O4) 790 7.6 15.0
Fused silika (SiO2) 740 0.4 1.4
Soda camı 840 9.0 1.7
Pyrex camı 850 3.3 1.4
polietilen 1850 106-198 0.46-0.50
polipropilen 1925 145-180 0.12
polistren 1170 90-150 0.13
teflon 1050 126-216 0.25
nylon 1670 144 0.24
poliizopren - 230 0.14
sera
mik
ler
polim
erl
er
Diğer ısı kapasitesi katkıları Bir malzemenin toplam ısı kapasitesine katkı yapan diğer
enerji emme mekanizmaları da vardır.
Ancak bu mekanizmalar ısıl titreşimler yanında
önemsizdir.
Isı kapasitesine Elektronik katkı:
Elektronlar kinetik enerjilerini yükselterek enerji emerler.
Bu sadece serbest, dolu valens bandı konumlarından
Fermi enerjisi üstündeki boş konumlara hareketlendirilen
elektronlar için geçerlidir.
Metallerde sadece Fermi seviyesine yakın konumlardaki
elektronlar bu gibi geçiş hareketlerine yatkındırlar ve bu
kabiliyette olanlar toplam elektron sayısının çok az bir
oranıdır.
Diğer ısı kapasitesi katkıları Yalıtkan ve yarı iletkenlerde ise bunu becerebilen
elektronların oranı daha da azdır.
0 K civarındaki sıcaklıklar dışında bu elektronik
katkı ihmal edilebilir seviyelerdedir.
Bazı malzemelerde spesifik sıcaklıklarda başka
enerji emme prosesleri vardır.
Mesela, Ferromanyetik malzemeler Curie
sıcaklıklarına ısıtıldıklarında elektron spinleri
düzensizleşir.
Bu dönüşüm sıcaklığında ısı kapasitesi sıcaklık
değişim eğrisinde ani bir yükselme görülür.
Isıl genleşme malzemeler ısıtıldığında uzar ve soğuduğunda
büzülür.
ısıl genleşme atomlar arasındaki ortalama
mesafenin artmasıdır.
0 K derecedeki atomlar arası uzaklık, denge
mesafesi, potansiyel enerji çukurunun dibidir.
yüksek sıcaklıklara ısıtıldıkça titreşim enerjisi
yükselir.
Ortalama atom titreşim genliği her bir sıcaklıkta bu
eğrinin iki ucu arasındaki mesafe ile, ve ortalama
atomlararası uzaklık da ortalaması ile temsil edilir.
Ortalama atomlar arası uzaklık sıcaklıkla artar.
asimetrik eğri: sıcaklık
artarken, atomlar arası
uzaklık da artar; bu da ısıl
genleşmedir.
Potansiyel enerji–atomlar arası mesafe
simetrik eğri: sıcaklık artarken,
atomlar arası uzaklıkta artış yok.
dolayısı ile ısıl genleşme de yok!
Isıl genleşme Isıl genleşme, artan sıcaklıkla atomik titreşimlerin genliğinin
artmasından ziyade bu potansiyel enerji eğrisinin asimetrik
karakterinden kaynaklanır.
Potansiyel enerji eğrisi simetrik olsaydı, ortalama atomlar
arası uzaklıkta bir değişiklik ve dolayısı ile ısıl genleşme
olmazdı.
Her bir malzeme grubu için (metaller, seramikler, polimerler),
atom bağ kuvveti arttıkça, bu potansiyel enerji eğrisi daha
derin ve daha dar hale gelir.
Sonuçta, sıcaklıktaki bir artış ile atomlar arası mesafedeki
artış da daha küçük olur ve daha küçük bir genleşme katsayısı
değeri ortaya çıkar.
Sıcaklık artışı ile ısıl genleşme katsayısının değeri artar.
Isıl genleşme
Sıcaklık değiştiğinde malzeme boyutları da değişir.
)(ilk
ilkson TilkTson
Isıl genleşmenin lineer katsayısı (1/K veya 1/ºC)
Tilk
Tson
ilk
son
Tson > Tilk
l lineer ısıl genleşme katsayısı, bir malzemenin
ısıtıldığında ne kadar uzayacağını temsil eden bir
malzeme özelliğidir.
Isıl genleşme ısıtma ve soğutma bir katı malzemenin boyutlarını
etkiler ve sonuçta hacim değişikliği de olur.
sıcaklıkla hacim değişikliği
V ve V0: hacimdeki değişim ve ilk hacim
v: ısıl genleşmenin hacimsel katsayısı
Bir çok malzemede v değeri anizotropiktir; yani
ölçümün yapıldığı kristal yönüne bağlıdır.
Isıl genleşmenin izotropik olduğu malzemeler için,
v 3 l.
Isıl genleşme katsayısı-karşılatırma malzeme l (10-6/C) Toda
polim
er polipropilen
polietilen
polistren
teflon
145-180
106-198
90-150
126-216
meta
l
Alüminyum
altın
çelik
tungsten
23.6
14.2
12.0
4.5
sera
mik
Magnezya (MgO)
Cam
Alümina (Al2O3)
Silika (kris. SiO2)
13.5
9.0
7.6
0.4
Art
an
l
zayıf ikincil
bağlar
sayesinde
değerleri
büyüktür.
Isıl genleşme: örnek
15 m uzunluğunda bir Bakır tel 40 C’den -9 ºC’ye
soğutulmuştur. Boyu ne kadar değişecektir?
16.5 x106 ( C)1Cu için
mm 12m 012.0
)]C9(C40[)m 15)](C/1(10 x5.16[ 6
0
T
Metallerde ısıl genleşme
Popüler metaller için lineer ısıl genleşme katsayıları
5 .10-6 ile 25 .10-6(C-1) arasında değişir.
Bu değerler polimerlerin ve seramiklerinkilerin
arasında bir yerdedir.
Sıcaklık değişimlerine direnç göstermesi ve boyutsal
kararlılığını koruması gereken uygulamalar için
düşük ısıl genleşmeli ve kontrollü ısıl genleşmeli
malzemeler geliştirilmiştir.
Invar ve diğer düşük genleşmeli alaşımlar Bir demir-nikel alaşımıdır ve oda sıcaklığı ve 230C
arasında çok düşük, yaklaşık «0» seviyesinde bir
ısıl genleşme katsayısına sahiptir.
Bu alaşım düşük-kontrollü ısıl genleşmeye sahip
metalik malzemelerin en önemlisidir.
Bileşimi: 64 ağ% Fe–36 ağ% Ni’dir.
İsmini de bu özelliğinden almaktadır.
Oda sıcaklığındaki ısıl genleşme katsayısı: 1.6.10-6
(C-1)
Seramiklerde ısıl genleşme
Seramik malzemelerde atomlar arası bağlar
kuvvetlidir.
Bu nedenle, seramiklerin ısıl genleşme katsayıları
düşüktür 0.5 x 10-6 15 x 10-6 C-1
amorf ve kübik kristal yapılı seramiklerde l
izotropik, kübik olmayan kafes yapılı diğerlerinde
ise anizotropiktir.
İnorganik camlarda genleşme katsayısı bileşime
bağlıdır.
Seramiklerde ısıl genleşme Fused silika (yüksek saflıkta SiO2 camı) küçük
genleşme katsayısına sahiptir: 0.4 x 10-6(C-1).
Bu durum düşük atomik istiflenme yoğunluğundan
kaynaklanır. Atomlar arasındaki açılma makro
ölçekte ancak küçük değişimler verir.
Çalışırken ısıl değişimlere uğrayan seramik
malzemeler küçük ve izotropik ısıl genleşme
katsayılarına sahip olmalıdır.
Aksi takdirde bu kırılgan malzemeler, termal
şoka bağlı homojen olmayan boyutsal değişimlere
ve buna bağlı gerilmelere uğrar ve kırılırlar.
Polimerlerde ısıl genleşme Bazı polimerler ısıtıldıklarında çok şiddetli ısıl
genleşme tecrübe ederler.
Isıl genleşme katsayıları 50 x 10-6 ile 400 x 10-6 C-1
aralığında değişir.
En yüksek l değerleri, ikincil moleküller arası
bağları zayıf ve çapraz bağlanmalar en az seviyede
olduğu için lineer bağlı polimerlerde görülür.
Çapraz bağlanmanın artması ile genleşme katsayısı
düşer.
En düşük genleşme katsayıları bağlanmanın
tamamının kovalent esaslı olduğu fenol formaldeit
gibi termo-set polimerlerde görülür.
Polimerlerde ısıl genleşme lineer bağlı
polimerler:
ikincil moleküller
arası bağları zayıf ve
çapraz bağlanmalar
en az seviyede olduğu
için yüksek l
değerleri
Çapraz bağlı
polimerler:
Düşük genleşme
katsayısı
Bir malzemenin ısıyı iletme kabiliyeti
Isı iletkenliği (W/mK)
Isı akısı
(W/m2)
Atomik ölçekte:
sıcak bölgelerdeki atomik titreşimler ve serbest
elektronlar ısı enerjisini daha soğuk bölgelere taşırlar.
T2 T2 > T1 T1
x1 x2 Isı akısı
Isı iletkenliği
dx
dTkq
Kararlı ısı akışı için
= k T2-T1
x2-x1
Isı iletim mekanizmaları
Katı malzemelerde ısı hem kafes titreşim dalgaları
(fononlar) (kl) hem de serbest elektronlar (ke)
tarafından taşınır.
Toplam iletkenlik bu 2 mekanizmanın katkılarını
içerir.
k = kl + ke
kl: kafes titreşimleri ile iletkenlik
ke: elektron ısıl iletkenliği; serbest elektronların
sayısındaki artış ile artar.
Pratikte bu iki mekanizmadan biri ön plana çıkar.
Isı iletim mekanizmaları kl katkısı
sıcaklık gradyanının bulunduğu bir maddede
fononların yüksek sıcaklık bölgelerinden düşük
sıcaklık bölgelerine hareketi ile meydana gelir.
ke katkısı
Bir maddenin sıcak bölgesinde serbest elektronlara
kinetik bir enerji yüklenir.
Bu elektronlar soğuk bölgelere hareketlenirler ve
kinetik enerjileri fononlarla veya kafesteki diğer
yapısal hatalarla çarpışma sonucunda bu soğuk
bölgelerdeki atomlara titreşim enerjisi olarak geçer.
Isı iletkenliği: karşılaştırma malzeme k (W/mK) Enerji transferi
meta
l
Altın
Alüminyum
Tungsten
çelik
315 Atomik titreşimler
ve serbest
elektronların
hareketi
247
178
52
sera
mik
Magnezya (MgO)
Alümina (Al2O3)
Soda camı
Silika (kris. SiO2)
38 Atomik titreşimler
39
1.7
1.4
polim
er polipropilen
polietilen
polistren
teflon
0.12 Zincir moleküllerin
titreşimi veya
rotasyonu 0.46
0.13
0.25
Art
an k
metaller Yüksek saflıktaki metallerde ısı iletimine elektron
katkısı fonon katkısından çok daha verimlidir. Çünkü,
elektronlar fononlar kadar kolay saçılmazlar ve daha
hızlıdırlar.
Cu-Zn alaşımları için bileşimle ısı
iletkenliği değişimi
Metaller, ısı taşımaya katkıda
bulunacak çok sayıda serbest
elektron sahibi oldukları için
mükemmel ısı ileticisidirler.
Metallerin ısı iletkenlikleri
20 ile 400 W/m K arasında
değişir. Isı iletk
enliği (W
/m
.K)
bileşim (ağ% Zn)
metaller
Cu-Zn alaşımları için bileşimle ısı
iletkenliği değişimi
Isı iletk
enliği (W
/m
.K)
bileşim (ağ% Zn)
Metalleri diğer elementlerle alaşımlamak tıpkı
elektrik iletkenliğinde olduğu gibi ısı iletkenliğini de
düşürür:
özellikle katı eriyikte
çözünmüş yabancı
atomlar saçılma
merkezleridir ve
elektron hareketliliğine
zarar verirler.
metaller Saf metallerde serbest elektronlar hem ısı hem de
elektrik iletkenliğinden sorumlu oldukları için, iki
iletkenlik birbirleri ile ilişkilidir:
Wiedemann–Franz kanunu:
L: 2.44 x 10-8 .W.K-2
L, ısı enerjisi tamamen serbest elektronlar
tarafından taşınıyorsa, sıcaklıktan bağımsız ve tüm
metaller için aynidir.
Isı iletkenliği
W/mK elektrik iletkenliği, (m)-1
Seramiklerde Isıl iletkenlik
Sıcaklık (C)
Isı iletk
enliği (W
/m
.K)
Metalik olmayan malzemeler
yeterli sayıda serbest e-ları
olmadığı için ısıl yalıtkandırlar.
Bu nedenle ısı iletiminden
fononlar sorumludur:
ke << kl
Diğer yandan, fononlar,
kafes hataları tarafından
saçıldıkları için, ısı
enerjisinin taşınmasında
serbest elektronlar kadar
etkili değildir.
Seramiklerde Isıl iletkenlik
Oda sıcaklığında seramiklerin ısı iletkenlikleri
yaklaşık 2 ile 50 W/m K arasında değişir.
Cam ve diğer amorf seramikler, atomik yapı
düzensiz, dağınık olduğunda fonon saçılması daha
da fazla olduğu için kristal yapılı seramiklerden
daha da düşük iletkenlik değerlerine sahiptir.
Artan sıcaklıkla kafes titreşimlerinin saçılması
daha belirgin hale gelir.
Bu nedenle seramiklerin bir çoğunda ve özellikle
düşük sıcaklık bölgesinde ısıl iletkenlik sıcaklıkla
düşer.
İletkenlik yüksek sıcaklıklarda radyant ısı transferi
sayesinde artar. Saydam seramik bir malzemede
ciddi miktarlarda infrared radyant ısı taşınabilir.
Bu prosesin verimliliği sıcaklıkla artar.
Seramik malzemelerde gözeneklilik ısı iletkenliği
üzerinde dramatik bir etkiye sahiptir.
Seramiklerde Isıl iletkenlik
Gözenek hacmini arttırmak bir çok durumda, ısı
iletkenliğini düşürür.
Hatta, ısı yalıtımı için kullanılan seramiklerin bir
çoğu gözenekli yapıdadır.
İç gözenekler çoğunlukla çok düşük ısı iletkenliği
(0.02 W/mK) olan durgun hava içerirler.
Ayrıca, gözenekler içindeki gaz ortam konveksiyonu
verimsiz ve etkisizdir.
Gözeneklerden ötürü ısı transferi yavaş ve
verimsizdir.
Seramiklerde Isıl iletkenlik
Polimerlerde ısıl iletkenlik Bir çok polimer için ısıl iletkenlik 0.3 W/mK
seviyelerindedir.
enerji transferi zincir moleküllerinin titreşimi
ve rotasyonu ile gerçekleşir.
Isıl iletkenliğin büyüklüğü kristallik derecesine
bağlıdır.
Yüksek ölçüde kristal ve düzenli yapıda olan bir
polimerin ısıl iletkenliği amorf yapılı
benzerinden daha yüksektir.
Bu, molekül zincirlerinin kristal yapı düzeninde
daha koordinasyonlu titreşimlerinden ötürüdür.
Polimerlerde ısıl iletkenlik Polimerler düşük ısı iletkenlikleri nedeniyle
çoğunlukla ısıl yalıtkan olarak kullanılırlar.
Seramiklerde olduğu gibi yalıtkanlık özellikleri
küçük gözeneklerin köpürtme yoluyla yapıda
bulundurulması ile daha da arttırılabilir.
İçme bardakları olarak kullanılan polistrende bu
uygulamadan faydalanılır.
Isıl gerilmeler Isıl gerilmeler bir malzemede sıcaklık değişimleri
ile ortaya çıkan gerilmelerdir.
Bu gerilmeler arzu edilmeyen plastik deformasyona
ve kırılmalara yol açabileceği için neden
kaynaklandıklarını ve karakterlerini anlamak
önemlidir.
Engellenen ısıl genleşme ve büzülme ısıl
gerilmelere yol açar.
Homojen olarak ısıtılan veya soğutulan homojen ve
izotropik bir çubuk düşünelim:
Serbest genleşme veya büzülme
gerçekleşebildiğinde ısıl gerilmeler oluşmaz.
Isıl genleşme-ısıl gerilme Melbourn Avustralya’da aşırı sıcak havalarda ısıl
genleşme ve buna bağlı ısıl gerilmelerle eğilen
demir yolu
rayları
Isıl gerilmeler Ancak bu çubuk uçlarından hareketi önlenecek
şekilde sabitlenirse, ısıl gerilmeler oluşur. Sıcaklığın
T0’dan Tf’ye kadar değişmesi ile ortaya çıkan bu
gerilmelerin büyüklüğü
E elastik modül, l lineer ısıl genleşme katsayısıdır.
Isıtmada (Tf>T0), oluşan gerilme çubuğun genleşmesi
engellendiğinden basma gerilmesi ( <0), soğutmada
tersi olacağından çekme gerilmesi ( >0) olacaktır.
pirinç bir çubuk oda sıcaklığında (20C) gerilmesizdir.
Çubuk ısıtılır fakat uzamasına izin verilmez.
Hangi sıcaklıkta gerilme 172 MPa seviyesine çıkar?
problem
T0
0
başlangıçta
room
thermal (Tf T0)Tf
adım 1: engellemesiz ısıl genleşme 0
adım 2: çubuğu ilk boyutuna gelecek şekilde
basmaya uğratın.
0
compress
room
thermal
0
Isıl gerilme aşağıdaki gibi hesaplanır.
E(compress)
E(thermal ) E (Tf T0) E (T0 Tf )
basma = -ısıl
Pirinç için: 20 x 10-6/ºC
yanıt: 106ºC
Pirinç için: 100 GPa
Tf T0
E
20ºC -172 MPa (basma)
No problem!
Sıcaklık gradyanlarından doğan gerilmeler Katı bir madde ısıtıldığında veya soğutulduğunda
içindeki sıcaklık dağılımı bu maddenin boyut ve
şekline, ısıl iletkenliğine ve sıcaklık değişiminin
hızına bağlı olur.
Bir parçada sıcaklık gradyanları oluştuğunda ısıl
gerilmeler meydana gelir.
Hızlı sıcaklık değişimlerinde dış kısımlar iç
kısımlardan daha farklı sıcaklıklarda olabilir ve
bunun neticesinde parça içindeki sıcaklık dağılım
bozukluğu gerilmeler oluşturur.
Örneğin, ısıtılan bir parçada dış kısımlar daha
sıcaktır ve iç kısımlardan daha fazla uzamak ister.
Neticede iç kısımlar tarafından bir engelleme
olacağından dış kısımlar basma gerilmeleri
tecrübe ederler.
Yüzeydeki basma gerilmeler iç kısımlarda da
çekme gerilmeleri tarafından dengelenir.
Sıcaklık gradyanlarından doğan gerilmeler
Hızlı soğutma soğuk yüzey, sıcak merkez büzülen
yüzey/engelleyen merkez yüzeyde çekme/merkezde basma
Isıl şok
Yüksek
sıcaklıkta
düzgün
sıcaklık
profili
Yüksek
sıcaklıkta
düzgün
gerilme
profili
Su verme
sonrası
sıcaklık
profili
Su verme
sonrası
gerilme
profili
basma
çekme
basma
çekme
Gevrek malzemelerin ısıl şoku Sünek metaller ve polimerler için, plastik
deformasyon sayesinde ısıl gerilmelerin şiddeti
azalabilir.
Ancak seramik malzemelerin sünek olmayan
karakterleri, bu gerilmelere bağlı gevrek kırılma
riskini arttırır.
Gevrek bir malzemenin hızlı soğutulması termal
şok kaynaklı bu gibi gerilmelere yol açmakta,
yüzeyde oluşan gerilmeler çekme gerilmeleri
olduğu için risklidir ve kırılmaya hızlı ısıtma
durumlarında olduğundan daha yatkındır.
Gevrek malzemelerin ısıl şoku Bu şekilde hasarlanmalara dayanıklılık ısıl şok direnci
diye bilinir.
Hızlı soğutulan bir seramik parça için, ısıl şok sadece
sıcaklık değişiminin miktarına değil, malzemenin
mekanik ve ısıl özelliklerine de bağlıdır.
Yüksek kırılma mukavemetine ve yüksek ısıl
iletkenliğe, düşük elastiklik modülüne ve düşük ısıl
genleşme katsayısına sahip seramiklerin ısıl şok
direnci yüksektir.
Isıl şok direnci (TSR):
homojen olmayan ısıtma/soğutma üstteki ince bir tabaka hızla T1 den T2 ye soğutuluyor.
Yüzeyde çekme gerilmesi oluşur.
E (T1T2)
Kırılma için kritik
sıcaklık farkı ( = f)
(T1 T2)fracture f
E
eşitle
Isıl şok direnci
Soğutma ile ortaya
çıkan sıcaklık farkı:
kTT
hızı su verme)( 21
Hızlı soğutma
Büzülmeye karşı çıkar
Soğuma sırasında büzülmek ister T2
T1
Su verme hızı(kırılma için) = ısıl şok direnci fk
El fk
El
yüksek ise ısıl şok direnci de yüksek!
Isıtma ve soğutma hızları düşürülerek ve parçadaki
sıcaklık gradyanları hafifleştirilerek ısıl şoklar büyük
ölçüde önlenebilir.
Isıl genleşme katsayısının uygun seçimi ile de ısıl
şoklara karşı önlem alınabilir.
Isıl genleşme katsayısı yaklaşık 9 x10-6(C-1) olan
soda camı ısıl şoka çok hassastır.
Bu camdaki CaO ve NaO miktarlarını azaltırken
yeterli miktarda B2O3 ilave ederek ısıl genleşme
katsayısı 3x10-6 (C-1) seviyelerine düşürülebilir.
Bu bileşimdeki cam mutfak ve fırın ısıtmaları-
soğutmaları için son derece uygundur.
Gevrek malzemelerin ısıl şoku
İri gözenekler ve sünek bir ikinci fazın malzemeye
kazandırılması da, ısıl gerilmelerden oluşan
çatlakların ilerlemesini yavaşlatarak ısıl şok
karakterini iyileştirir.
Seramik malzemelerde mekanik mukavemet
değerlerini ve optik özellikleri iyileştirmek için ısıl
gerilmeleri parça bünyesinden almak gerekir.
Bu işlem bir tav uygulaması ile yapılır.
Gevrek malzemelerin ısıl şoku
uygulama:
Uzay mekiği
Silika plaka (400-1260ºC): Büyük ölçekli uygulama -- mikroyapı
reinf C-C (1650ºC)
Re-entry T Distribution
silica tiles (400-1260ºC)
nylon felt, silicon rubber coating (400ºC)
~90% gözeneklilik!
Si fiberler ısıl işlem
sırasında birbirlerine
bağlanıyor.
100 m
Isıl koruma sistemleri
İki farklı elektrik iletken malzeme bir araya
getirildiğinde e- lar daha yüksek Ef’ye sahip
malzemeden diğerine taşınır.
Bu iki malzemenin Ef değerleri birbirlerine
eşitleninceye kadar devam eder.
Daha düşük Ef li malzeme negatif yüklüdür. Bu
durum sıcaklığa bağlı bir devre gerilimine neden
olur.
Yüksek Ef’li malzemeden enerji e- ler aracılığı ile
düşük Ef’li malzemeye taşındıkça e- kaybeden
soğurken e- alan malzeme ısınır.
Termoelektrik ısıtma ve soğutma
termoelektrik etki (Peltier–Seebeck etkisi) ısı
farklılıklarının elektrik voltajına veya elektrik
voltaj farkının ısıya dönüştürülmesi olayıdır.
Metal ve alaşımlar için bu etki küçüktür: V/K.
Bi2Te3 ve PbTe gibi yarı iletkenler içinse
önemlidir: mV/K
Uygulamalar:
ısıl çiftler aracılığı ile sıcaklık ölçümü (bakır/
constantan, Cu-45%Ni, chromel, 90%Ni-10%Cr,…)
Termoelektrik enerji santralleri (Sibirya ve Alaska)
termoelektrik buzdolabı
Termoelektrik ısıtma ve soğutma
Termoelektrik ısıtma ve soğutma İki malzeme uçlarından bir halka oluşturacak şekilde
birbirine bağlanır. bu uçlardan biri ısıtılır. İki uç
arasındaki sıcaklık farkı ile orantılı bir voltaj farkı
meydana gelir.
Buna Seebeck etkisi
denir!
)V/K(S dT
dV
StCoefficienSeebeck
bakır
demir
ısı
Bu uçlardan geçen bir direkt akım uçlardan birinin
ısınmasına diğerinin soğumasına neden olur.
Kurşun tellurit ve/veya bizmut tellurit termoelektrik
cihazlarda ısıtma ve soğutmada kullanılan
malzemelerdir.
Termoelektrik ısıtma ve soğutma
Seebeck etkisinin tersi Peltier etkisi olarak bilinir.
Isıl denge İki madde sıcaklıkları eşitlendiğinde ısıl denge
içindedirler.
Doğada ısı her zaman sıcak bölgeden soğuk
bölgeye taşınır.
Isı iletimi (heat conduction) Isı iletimi ısının doğrudan temas ile bir maddeden
diğerine geçmesidir.
Bakır ve alüminyum ısıyı çok iyi iletirler.
yalıtkan
Isıl yalıtkan ısı iletimi sınırlı olan malzemedir.
Isı plastikte çok yavaş taşınır ve bu sayede
elinizin sıcaklığı hemen artmaz.
yalıtım
Stayroform gözeneklerinde hava saklayarak
yalıtkanlık kazanır.
Katılar genellikle sıvılardan, sıvılar ise gaz
maddelerden daha iyi ısı iletkenidirler.
Isıl yalıtkanlık Isı iletme kabiliyeti malzemenin yapısal
özelliklerine de bağlıdır.
cam bir kap veya beher şeklinde imal
edildiğinde ısı iletimi kabiliyeti yüksektir.
Ancak cam fiber şeklinde imal edildiğinde
fiberlerin arasında hapsolan hava onu ısıl
yalıtkan yapar.
Cam yünü
Isı iletimi denklemi
Q= kA (T2 -T1)/x2-x1 Q/A=
Q = ısı miktarı (W)
k = ısı iletkenliği (W/mK)
A = ısının geçtiği kesit alanı (m2)
x2-x1 = ısının kat ettiği mesafe (m)
T1, T2 = iki uçtaki sıcaklıklar
problem 5 cm kalınlığında 2.5 x 4 m boyutlarında bir duvarı
kaplayan 5 cm kalınlığında bir fiberglas battaniye
düşünün. Dışardaki sıcaklık 5°C, içerdeki sıcaklık
25°C iken bu duvardan ne kadar ısı kaybolur?
(kFiberglas = 0.038 W/m.K)
k = 0.038 W/mK
A = 2.5 x 4 = 10 m2
l = 5 cm = 0.05 m
T2 - T1 = 25-5 = 20 K
Q = 0.038 W/m.K x 10 m2 x 20 K / 0.05 m = 152 W
Q = k A (T2 -T1)/l
konveksiyon Konveksiyon ısının sıvı ve gazların hareketi
ile taşınması olayıdır.
Gazlarda konveksiyon gazlar ısıtıldıklarında
genleştiği için gerçekleşir.
Isınmış gaz yükseldiği soğuk gaz çöktüğü için
gerçekleşen akımlar ısının transferine yol
açar.
Sıvılarda konveksiyon yoğunluk farkları
sayesinde gerçekleşir.
konveksiyon
Konveksiyon yönseldir!
konveksiyon
Gaz ve sıvı hareketliliği yoğunluk ve
sıcaklık farklılıklarından kaynaklandığında
buna serbest konveksiyon denir.
Gaz ve sıvı hareketliliği bir pompa veya
fan etkisi gibi dış kaynaklı ise buna
zorlanmış konveksiyon denir.
konveksiyon Konveksiyonla ısı transferi hıza bağlıdır.
Tüm akışkanlarda hareketliliğin artması
konveksiyonla ısı transferini arttırır.
akışkan hızı (m/s)
Isı tr
ansf
er
hız
ı (k
W)
konveksiyon Konveksiyon yüzey alanına bağlıdır.
Akışkanla temas eden yüzey alanı arttıkça ısı
transfer hızı da artar.
Bu nedenle konveksiyon prensibi ile çalışan tüm ısı
cihazlarında malzeme yüzey alanının azami ölçüde
arttırılması için ısı değiştirici plakaları kanatlı imal
edilir.
konveksiyon
Doğal konveksiyon Sahillerdeki deniz esintilerinden konveksiyon
sorumludur.
Gündüz saatlerinde kara denizden çok daha sıcaktır.
Kara üzerindeki sıcak hava yükselip boşalttığı alan
denizden gelen soğuk hava ile dolduğunda deniz
esintisi oluşur.
Geceleri bunun tam tersi olur ve kara esintisi yaşanır.
Doğal konveksiyon
Yeryüzü iklimi
büyük ölçüde
Okyanuslardaki
konveksiyon
akımlarınca
kontrol edilir.
konveksiyon
Q = h A (T2 -T1)
Q = ısı akısı (W)
h = ısı transfer katsayısı (W/m2 K)
A = akışkanın temas ettiği yüzey alanı (m2)
T2 - T1 = sıcaklık değişimi
problem Pencere yüzey sıcaklığı 18°C.
Pencereyi ısı transfer katsayısı 100 W/m2 K
olacak şekilde 5°C sıcaklığında bir rüzgar yalıyor.
Pencere yüzey alanı 0.5 m2 ise, pencere ile hava
arasında ne kadar ısı transfer olur?
Q = h A (T2 -T1)
Q = 100 W/m2 K x 0.5 m2 (18-5)K
Q = 650 W
Radyasyon
Radyasyon ısının elektromanyetik
dalgalarla taşınmasıdır.
Isıl radyasyon sıcaklıkları nedeniyle
cisimler tarafından üretilen ışık da dahil
olmak üzere elektromanyetik dalgalardır.
Bir cismin sıcaklığı ne kadar yüksek ise o
kadar fazla ısıl radyasyon yayar.
Yerkürenin radyasyon faaliyeti
Gezegenimizin radyasyon bileşenleri
Yeryüzünden
salınan enerji
Yeryüzüne düşen
güneş enerjisi
Yeryüzünden yansıyan
güneş enerjisi
Radyant ısı
Isıl radyasyonu
görmeyiz çünkü
insan gözünün ayırt
edemeyeceği
infrared dalga
boylarında oluşur.
Cisimler farklı
sıcaklıklarda farklı
renkli alır.
Radyant ısı
Oda sıcaklığındaki bir kaya parlamaz.
20°C’deki spektrum görünür dalga boylarında
değildir.
Cisimler ısıtıldıkça görünür ışık saçmaya ve
parlamaya başlarlar.
600°C’de cisimler soluk kırmızı renk alırlar;
elektrikli ısıtıcıdaki reziztanslar gibi).
Radyant ısı Beyaz
Açık sarı
Sarı
Portakal
Kiraz kırmızısı
Koyu kırmızı Sıc
aklık (C
)
Sıcaklık yükseldikçe ısıl
radyasyon daha kısa dalga
boyuna sahip daha yüksek
enerjili ışınım yayar.
1000°C’de renk sarı-
portakal iken 1500°C’ de
beyaza döner.
Bir ampülü ara ayarda
izlemeye başlarsanız
filaman ısındıkça renginin değiştiğini fark edersiniz.
Ampül filamanından yayılan parlak beyaz ışık 2600°C’ye
kadar ısınmış filamanın verdiği ısıl radyasyondur.
Kara cisim-ışıksız cisim
Üzerine düşen tüm radyasyonu emen ideal bir
malzemedir.
Kara cisimler emdikleri radyasyonu karakteristik ve
aralıksız bir spektrumla, göz kamaştırıcı şekilde
tekrar verirler.
Kara cisimler Hiçbir ışık, görünür elektromanyetik
radyasyon yansıtmadığı için soğuk iken siyah
görünür.
Ancak, kara cisim sıcaklığa bağlı bir spektrum verir
ve bu ısıl radyasyona kara cisim radyasyonu denir.
Kara cisim radyasyonu
Bir ampülün sıcak-beyaz filamanı iyi bir
kara cisimdir. Çünkü filamanın tüm
ışıması ısıl radyasyondur.
3000 K eğrisi radyasyonun görünür ışığın
tüm aralığında yayıldığını gösterir.
Kara cisim radyasyonu
Mükemmel
bir kara cisim
için güç vs
dalga boyu
ilişkisi kara
cisim
spektrumu
olarak
tariflenir.
Dalgaboyu (nm)
Bağıl g
üç
Kara cisim tarafından ısıl radyasyon olarak
verilen toplam güç sıcaklığa ve yüzey
alanına bağlıdır.
Gerçek yüzeyler kara cisim güç değerinden
daha düşük enerji verirler: genellikle bu
oran %10-90 arasındadır.
Kara cisim radyasyonu
Kara cisim radyasyonu
P = σ AT4
P = güç (W)
σ = Stefan-Boltzmann sabiti
5.67 x 10-8 W/m2K4
A = kara cismin yüzey alanı (m2)
T = sıcaklık (K)
ısıl radyasyon mutlak sıfırın üstündeki sıcaklığa bağlı
olduğundan sıcaklık için K birimi kullanılır!
Stefan-Boltzmann denklemi
Ampül için örnek hesaplama
Ampüldeki filaman 0.5 mm çapında ve 50 mm
uzunluğundadır.
Bu filamanın yüzey alanı 4 × 10-8 m2 dir.
sıcaklık 3000 K ise, filaman ne kadar güç üretir?
P = σ AT4
P = 5.67 x 10-8 x 4 x 10-8 x 3,0004
P = 0.1836 W
özet Isı kapasitesi
Isı kapasitesi bir mol maddenin sıcaklığını 1C arttırmak
için gerekli ısı miktarıdır.
Birim ağırlık için bu değer özgül ısı olarak tarif edilir.
Katı madde tarafından emilen ısı atomların titreşimsel
enerjisini arttırmaya harcanır.
Sadece belirli titreşimsel enerji değerlerine izin vardır.
Bir birim titreşimsel enerjiye FONON denir.
Bir çok kristal yapılı katı için 0 K yakınlarındaki
sıcaklıklarda sabit hacimde ölçülen ısı kapasitesi mutlak
sıcaklığın kübü ile artar; Debye Sıcaklığı aşıldığında
sıcaklıktan bağımsız hale gelir ve 3R değerini alır.
özet
Isıl genleşme
Katı maddeler ısınınca genleşir ve soğuyunca büzülür.
Sıcaklık değişimi ile uzunluk değişimi orantılıdır.
Orantı katsayısı ısıl genleşme katsayısıdır.
Isıl genleşme ortalama atomlar arası mesafe ile temsil
edilir. Bu potansiyel enerji vs atomlararası mesafe
eğrisindeki çukurun asimetrik karakterinin sonucudur.
Atomlararası bağ enerjisi arttıkça, ısıl genleşme
katsayısı azalır.
Polimerlerin ısıl genleşme katsayısı metallerinkinden,
metallerinki seramiklerinkinden büyüktür.
özet Isıl iletkenlik
Isıl enerjinin yüksek enerji bölgelerinden düşük
enerji bölgelerine taşınmasına ısıl iletim denir.
Katı maddeler için ısı serbest elektronlar ve
titreşimler kafes dalgaları veya fononlar
tarafından taşınır.
Saf metallerin göreceli yüksek ısıl iletkenlikleri
çok sayıda serbest elektron ve bu elektronların
ısıyı taşıma verimliliği sayesindedir.
Seramikler ve polimerler ise zayıf ısı iletkenidirler.
Çünkü serbest elektron miktarı düşüktür ve ısı
iletimi ancak fonon iletimi ile mümkündür.
özet Isıl gerilmeler
Sıcaklık değişimleri sonucunda oluşan ısıl gerilmeler
kırılmaya veya plastik deformasyona yol açabilir.
Isıl gerilmelerin kaynağı, bir maddenin uzama veya
kısalmasının kısıtlanmasıdır.
Bir parçanın süratle ısıtılması veya soğutulması sırasında
ortaya çıkan ısıl gerilmeler parçanın iç ve dış bölgeleri
arasında meydana gelen ısıl gradyanlar ve buna eşlik
eden boyutsal değişim farklılıklardan kaynaklanır.
Isıl şok, bir parçanın çok ani sıcaklık değişimlerine
maruz kalması sonucunda ortaya çıkan ısıl gerimler
yüzünden kırılmasıdır.
Seramik malzemeler kırılgan olduklarından bu tür
kırılmalara özellikle hassastır.