denizli’de ticaretin kalbi; kaleiçi Çarşısıpekdemir.com.tr/bakis/eylul2014.pdf · basketbol...
TRANSCRIPT
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 81
Denizli’de ticaretin kalbi;
Kurban Bayramı
Güney !elalesi
YA!
AM
ST"
L"
DE
RG"
S"
EY
LÜ
L
-
EK"
M
20
14
Uzak Diyarlar; Uluda" Zirvesi
Gezi; Tripolis
Özlem ÇERÇ#O$LURöportaj
Denizli Yata!an Bıça!ı
Aydın Belediye Ba%kanı
KarahayıtKırmızı su, nam-ı di!er;
Denizli’de ticaretin kalbi;
KaleiçiÇar#ısı
KaleiçiÇar#ısı
I%ıklı Gölü
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 82
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 1
1Eylül - Ekim 2014
Geçmi!ten ders alıp,
gelece"i planlıyoruz...Abidin
PEKDEM!R
1961 yılında Acıpayam ilçesi, Alaattin kasabasında çiftçi bir ailenin çocu!u olarak do!dum.
Ailemin hayvancılık, tarım ve tütüncülük i"lerine yardım ederken bir taraftan da daha ilkokul ça!ımdayken macun, çama"ır
sodası vb. ev ürünleri satarak küçük çaplı ticari faaliyetlerde bulundum.
Sonrasında ticaretten aldı!ım keyifle çiftçilikle u!ra"an rahmetli babamı da ikna ederek sebze, meyve yeti"tirip pazarlarda
satmaya ve traktörle çevre kasabalara giderek pazarcılık yapmaya ba"ladım.
1979 yılında Alaattin kasabasında bakkal dükkanımızı açarak ticari faaliyetlerimi bir a"ama daha yükselttim. Ancak içimde her
zaman Denizliye gelerek bu i"i "ehirde yapma iste!i vardı ama önümde askerlik görevi oldu!u için bu iste!imi sonraya ertelemi"tim.
1981-1982 yıllarında vatani görevimi tamamlamamla birlikte babama Denizliye gitmek istedi!imi, bu i"i orada yapmak istedi!imi
söyledi!imde rahmetli babam sert bir çıkı" yaptı, göndermek istemedi. Konu"arak babamın rızasını aldım. E"imi, iki çocu!umu
alarak Denizliye geldim.
1984 yılında Saltak Mahallesinde küçük bir "arküteri-market ile Denizlide i"e ba"ladım. Sosyal hayatımıza, aile hayatımıza,
kendimize vakit ayırmanın ne demek oldu!unu hiç dü"ünmeden, tüm benli!imizle e"im ve ben kendimizi i"imize adadık.
#"imiz bizim için hep öncelikli oldu. Tüm gayretimiz, tüm tasarrufumuz i"imiz üzerine oldu. Allah’a sonsuz "ükürler olsun ki
hizmetkarı oldu!umuz mü"terilerimiz, dostlarımız, tedarikçilerimiz Denizli halkına yakı"ır "ekliyle bu hizmete, bu gayrete sahip
çıktılar.
#lerleyen yıllarda "ubele"en Pekdemir soyadı bugünkü marka haline gelmi" oldu.
Rahmetli babamın,hiç unutmadı!ım bir sözü vardır; “Devletsiz millet, milletsiz devlet olmaz” derdi. Sen bu millete hizmet eder,
harama-helale dikkat edersen kazanırsın, kazandı!ının vergisini, zekatını verirsen devlet de sana her daim sahip çıkar diye
ö!ütlerdi.
De!erli dostlar, sözlerimin sonuna gelirken; en ba"ta beni yeti"tiren, bana vazgeçilmez de!erlerimizi a"ılayan de!erli annemi
ve babamı rahmet ve "ükranla anıyorum. Yıllardır yürüdü!üm hayat yolunda beni hep destekleyen ve hiçbir zaman yalnız bırakmayan
e"ime de özel te"ekkürlerimi sunuyorum. Bu emaneti ve hizmet yarı"ını daha ileriye ta"ımak için çalı"an çocuklarıma da te"ekkür
ediyorum.
Ve tabiî ki i" hayatımda emeklerini esirgemeyen çalı"ma arkada"larımıza, tedarikçilerimize ve bunlara sahip çıkarak teveccüh
gösteren kadir"inas Denizli halkına, dostlarımıza ve mü"terilerimize içten te"ekkür ve saygılarımı sunuyorum.
Abidin PEKDEM#R
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 2
Yönetimden01 Abidin PEKDEM#R
2 Eylül - Ekim 2014
Ba"larken04 Yusuf YILDIRIM
Bizden Haberler06 Teknoloji Kampı Projesine sponsor olduk.
Gezi Rehberi16 Tripolis
Tedarikçilerimizden08 Çıtır Ekmek
Do#al KaynaklarJeotermal Enerji
22
Tarihi Mekanlar38 Germiyano!ullarıHamamı
Denizli’den42 Kaleiçi Çar"ısı
Eskimeyen De#erler26 Yata!anBıçakları
Denizli’denLezzetler56Tahinli Pide
Sa#lık68 Uyu"turucuMadde Ba!ımlılı!ı
12 Denizli’de GeziKarahayıt
34 Dini GünlerKurban Bayramı
10 RöportajÖzlem ÇERÇ#O$LUAydın Belediye Ba"kanı
36UzakDiyaralar
!Ç!NDEK!LER
Uluda#Zirve Tırmanı!ı
Evliya Çelebinin seyahatnamesinden
günümüze kalan bu cümle aslında hala
geçerlili!ini sürdürüyor. Sırtımızı yasladı!ımız
Uluda!, eteklerinde ki suları bizlere cömertçe
arma!an ediyor.Peki bu kadar su Bursa ovasına
nereden ve nasıl geliyor? Türkiyenin köklü su
firmalarının hemen hemen hepsinin üzerinde
ki etikette Uluda!ın zirvesinden ibaresi yer alır.
!lçelerimizden30 Çal
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 3
3Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 4
01#mtiyaz Sahibi
adınaAdnan PEKDEM!R
yazı i"leri müdürüErgün ERÇET!N
editörAli !hsan SÜNGÜ
basın danı"manıYusuf YILDIRIM
reklam müdürüFırat KOSTAK
mali i"lerGöksel ONGUN
hukuk danı"manıNilgün HOÇEK
yönetim yeriPEKDEM!R Ç!FTL!$!BÜYÜK MA$AZACILIKSAN ve T.A.%.Saraylar Mah. 498 Sok.Mertsoy #"hanı No:3 K:3Bayramyeri / DenizliTel: 0258 261 47 47Faks: 0258 261 77 70
yayına hazırlıkMai ReklamOruç Reis MahGiyimkent 4. Sok.No95 Esenler-#stanbulTel: +90 212 493 00 71Fax: +90 212 493 00 [email protected]
baskıMilsan A.%.yayın türü2 aylık yerel süreli yayın
dergimizde yayınlanan yazıve foto!raflar yayıncınınizni olmadan, kaynakbelirtilmeden tam veyaözet alıntı yapılamaz.
yayınlanan yazılardanyazı sahibi sorumludur.
2 AYLIK YA%AM ST!L! DERG!S!Eylül - Ekim 2014
YIL1 • SAYI 4
4
Yusuf YILDIRIMSatınalma Direktörü
Merhaba,
Dünya Kenti Denizli’de Ya"amak...
Sahip oldu!u de!erlerle Denizli’nin sosyal, ekonomik, tarihi ve turistik varlıkları ile sadece
ülkemizin de! i l , Dünyanın sayı l ı kentler i arasında oldu!unu dü"ünüyorum.
Denizli’nin hangi ilçesine giderseniz gidin, mutlaka çok eski ve büyük medeniyetlerin izleriyle
kar"ıla"ıyor ve hem daha fazla hayran kalıyorum, hem de ‘‘bu güzellikleri daha önce neden
bilmiyormu"um’’ "eklinde "a"kınlık ya"ıyorum. Yerli ve yabancı yüzbinlerce insanın bu güzellikleri
yerinde görüp, ke"fetmek için Denizliye geli"inin, ya"adı!ımız bu güzide kentin sahip oldu!u tarih
ve kültürel önemin en güzel göstergesi oldu!unu dü"ünüyorum.
Dokuma ürünlerinden "ifalı sularına, travertenlerden antik "ehir kalıntılarına, çok çe"itli tarım
ürünlerinden pek çok ula"ım yolunun merkezinde olu"una kadar farklı özellik ve güzellikleri
bünyesinde barındıran Dünya Kenti Denizli’de ya"ıyor olmak (burada do!up büyümü" insanlar, çok
farkında olmasalar da) kesinlikle bir ayrıcalık.
Bakı" Dergisi ve satınalma ekibinin yeni misyonu;
Dördüncü sayısını okudu!unuz dergimizi Pekdemir satınalma ekibi olarak hazırlıyoruz. Her sayıda
çe"itli sayfaların hazırlanmasında eme!i olan ekip arkada"larımdan bahsetmezsem, onların emeklerine
haketti!i de!eri vermemi" olurum.
Önceki sayılarımızda Denizli Valimiz Sn. Abdülkadir DEM#R ve Denizli Büyük"ehir Belediye
Ba"kanımız Sn. Osman ZOLAN ile röportaj gerçekle"tirmi" olan non-food satınalma yöneticimiz Sezer
%AH#N, bu sayı için de Aydın Belediye Ba"kanımız Sn. Özlem ÇERÇ#O$LU ile röportaj yaptı.
Gaziantep’te Bizce Ya!ları fabrikasını ziyaret eden kuru gıda satınalma yöneticimiz Hamdi BOZAN,
bu ziyaretini ve izlenimlerini bizimle payla"ırken, içecek katagori yöneticimiz Hasan BATBAY tedarikçi
firmalarımızdan Can Me"rubat’ı ve "arküteri satınalma yöneticimiz %evket KIRDÖK yine firmalarımızdan
Aynes’i kaleme aldı.
En uygun "artlarla en kaliteli ürünleri alıp, satmak dı"ında yeni bir sektördeki ola!anüstü
çabalarından ve desteklerinden dolayı satınalma ekibime bir kez daha te"ekkür ederken, bu derginin
‘‘ kalitenin ve ucuzlu!un kalesi’’ olan Pekdemir Çiftli!i’nin mü"teri memnuniyetine verdi!i önemin
bir kanıtı oldu!unu bir kez daha ifade eder, dergimiz ile ilgili her türlü görü" ve yorumlarınızı
[email protected] adresine bekledi!imizi hatırlatırım.
Pekdemir Çiftli!i dünyasına tekrar ho" geldiniz. Saygılarımla...
Eylül - Ekim 2014
Hamdi BOZANKuru Gıda SatınalmaYöneticisi
Sezer %AH!NNon-Food SatınalmaYöneticisi
Hasan BATBAY!çecek SatınalmaYöneticisi
Dilber DEN!ZKozmetik SatınalmaYöneticisi
%evket KIRDÖK"arküteri SatınalmaYöneticisi
Osman KOCAAYANTemizlik SatınalmaYöneticisi
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 5
5Eylül - Ekim 2014
Torku
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 6
6 Eylül - Ekim 2014
B!ZDEN HABERLER
Pamukkale Üniversitesi’nin Düzenledi#i TeknolojiKampı Projesine Sponsor olduk...
Pekdemir Çiftli!i Ailesi olarak e!itime destek vermeye devam
ediyoruz. Pamukkale Üniversitesi’nin ortaokul ça!ındaki
ö!rencilere yönelik teknoloji kampına gıda sponsoru olduk.
Pamukkale Üniversitesi ba"ta olmak üzere çe"itli birimlerde
24-30 A!ustos tarihlerinde bilgi ve teknoloji kampı
gerçekle"tirildi.
Ücretsiz, 10-14 YA%
GRUBU
(5,6,7,8.sınıflar)katıldılar.
Uygulama esaslı e!itim
yapıldı, 8 ö!renci ve 1
e!itmen planlaması ile
Pamukkale Ünv. Ö!retim
üyelerinden olu"an bilim kurulu i"birli!iyle hazırlanmı" program
ve e!itim planları uygulandı. Konaklama, üniversite yurtlarında
gerçekle"tirildi.
IT TECH CAMP 4 ana atölyeden olu"tu;
Robotik Atölyesi, Bilgisayar Programlama ,Oyun Tasarımı &
Geli"tirme, Kampüste Hayat
Robotik
• Gelece!in teknolojisiyle tanı"tılar.
• Günümüzde kullanılan ve gelecekte kullanılması muhtemel
teknolojik aygıtlar ve araçları tasarlamayı, programlamayı ve
yönetmeyi ö!rendiler.
Programlama & Yazılım
• #lk yazılımlarını yapmaya ba"ladılar.
• Kendi hayal dünyalarıyla, yazılım algoritmalarını birle"tirerek,
ilk video oyunu, animasyon filmlerini ürettiler.
Oyun tasarımı &
Geli"tirme
Çocuklar bu
atölyede;bugüne
kadar oynadıkları
video oyunlarını
yaratıcı fikirlerle
geli"tirmeyi
ö!rendiler.
Kampüste Hayat
Amaç çocukların
sosyal, katılımcı,
sorgulayan,
çevreye
duyarlı,arkada"lık
ve payla"ım
duyguları geli"mi"
bireyler haline
gelmelerini
sa!lamaktır.
Spor aktiviteleri (takım ve bireysel sporlar...), çe"itli oyunlar
(geleneksel Türk oyunları vb.), foto!rafçılık, kampüs gezileri
(fakülteleri tanıma,bilim insanlarıyla tanı"ma), sinema geceleri,
uzay ke"fi(teleskop) ile e!lendiler.
Bora TET!KTeknokul Robot ve Bilim AkademisiÇamlaraltı Mah. Çamlık Cad. 6108 Sok.No.4 Kat:1Tel:0258 212 11 21 www.teknokul.net
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 7
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 8
6 Eylül - Ekim 2014
TEDAR!KÇ!LERDEN
Her evin sofrasında ba# kö#ede olmayı hayaleden Kömürcü Karde#ler; 50 yılda binlerce aileninsofralarına hergün yeniden konuk oldular.
Denizli’nin ekmekçisi;
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 9
7Eylül - Ekim 2014
Hasan ARACI
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 10
6 Eylül - Ekim 2014
RÖPORTAJ
Özlem ÇERÇ!O$LU
Sayın Ba"kanım, sizi kısaca tanıyabilirmiyiz?
Nazilli’de do!dum. Do!dum do!alı da Aydın dı"ında
bir yerde ya"amadım. E!itim ya da milletvekilli!i
yaptı!ım dönemlerde farklı "ehirlerde zaman
geçirdim, ama hep Aydınlıydım.
Ba"ka bir "ehirde ya"ar mıydım? Bilemiyorum. Öyle
bir olasılı!ı hiç dü"ünmedim. E"im de Aydınlı. #ki
o!lum da… Ailem de… Aydınlıyız, biz.
Aydın hakkındaki dü"ünceleriniz ne?
Bu zor bir soru. Çünkü, Aydın benim 24 saatimi alan bir
olgu. Bazen ba"ka bir "ey dü"ünemedi!imi dü"ünüyorum.
Aydın’a dair her "ey dü"üncelerimin konusu… Yolu soka!ı,
genci ya"lısı, on yıl sonranın, yirmi yıl sonranın Aydın’ı…
Tabii bundan yüzyıl, bin yıl önceki Aydın… O zamanlardan
bugünlere kalan kültür miraslarının nasıl korunaca!ı…
Belediye ba"kanlı!ı zaten böyle bir "ey, kente dair her
"ey, dü"üncelerinizin tamamını kapsıyor, bir süre sonra
garip bir reflekse dönü"üyor.. Örne!in, ba"ka bir kente
toplantıya gittiniz, yolda giderken bir "ey gözünüze ili"iyor;
bir çöp kutusu, peyzaj düzenlemesi, aydınlatma dire!i ya
da bank… Bazen Aydın’a da yapalım diyorsunuz, bazen
bizimkiler daha güzel… Böyle i"te…
Aydın’a dair en büyük projeniz ne?
En büyük projem, bir sürü projenin bir araya gelmesinden
olu"an yeni bir kent felsefesi yaratmak. Aydın’ın “insanların
mutlulukla ya"adı!ı bir kent” olmasını istiyorum. Böyle bir
hedefiniz var ise önceli!i insana verirsiniz. Biz de öyle
yapıyoruz. #nsanıyla kolkola girmi" bir belediye yaratmak
istiyoruz. Yoksa binalar, yollar yaparsınız… Ama kimin için?
#nsanların kullanmadı!ı, ihtiyaç duymadı!ı ya da keyif
almadı!ı mekanlar yaratmanın bir anlamı yok ki.
Yapımı devam eden Aydın ve Ege Bölgesi projeleri neler?
Yeni bir süreçten geçiyoruz. Aydın son seçimler ile birlikte
belediyeden büyük"ehir belediyesine dönü"tü.
Aydın Büyük"ehir Belediyesi bugün 17 ilçe, 670 mahalleye
hizmet götürmek ile yükümlü bir kurum. Hizmet götürülecek
nüfus 1 milyon 20 bin 957 ki"i, hizmet götürülecek alan
8007 km2. Artık kar"ımızda farklı bir Aydın olgusu var.
Harika da! köyleri, e"siz denizi olan bir turizm kenti…
‘‘Aydın’ın Özlem’i’’Aydın Büyük#ehir Belediye Ba#kanımız;
Röportaj;Sezer %AH!N
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 11
Akdeniz’in simge ürünlerini yeti"tiren bir tarım kenti…
Tarım sanayisindeki firmaları Türkiye’ye öncü olmu" bir
sanayi kenti… Türkiye’nin en çok ören yerine sahip bir
tarih kenti…
Farklı özelliklerini koruyarak geli"en bir kent yaratmak
istiyoruz. Bu nedenle de bütüncül tek bir plan yerine, her
ilçenin ihtiyaçlarını tespit ederek, ilçe bazlı projeler
hazırlıyoruz.
Bu hazırlı!a seçim
öncesinde ba"ladık,
"imdi ise hayata
geçiriyoruz. Örne!in,
Bozdo!an, Karpuzlu,
Çine, Sultanhisar,
Karacasu ve Söke’ye
açık yüzme havuzu,
basketbol sahaları, futbol halı sahası, çocuk oyun alanları
ve açık hava fitness spor dallarının yapılabilece!i spor
kompleksleri kuraca!ız.
#htiyaca yanıt vermeyen ilçe otogarlarını yeniden in"a
edece!iz. Söke, Didim, Ku"adası, Karpuzlu, Çine ve
Koçarlı’nın mevcut otogarları ilk ele alaca!ımız terminaller
olacak.
Aydın, artık bir deniz kenti. Kentimiz geçmi"te denize
kıyısı olan bir il’di. 150 km. kıyı "eridine sahip Aydın’ı
tarihinde ilk kez toplu deniz ula"ımıyla tanı"tırmayı
planlıyoruz. Ku"adası-Güzelçamlı ve Didim-Akbük
seferlerimiz ve kuraca!ımız iskeleler önemli bir ihtiyaca
yanıt verecek.
670 mahallemizden büyük bir kısmı köylerden olu"uyor.
Köylerimizin en büyük sıkıntısı ula"ım. Asfaltsız yol
kalmasın istiyoruz. Önceki dönemde 2.660 ton asfalt
dökerek bir rekora imza atmı"tık, "imdi kendi rekorumuzu
kıraca!ız ve yenilenmemi" yol kalmayacak.
Bir ba"ka projemiz ise Efeler ilçesi I"ıklı ve Kadıköy
mahallelerine kurulacak olan I"ıklı Do!al Ya"am Parkı…
500.000 metrekarelik alanda yer alacak park Türkiye’nin
örnek projesi
olacak.
Varolan do!al
dokunun
rehabilite
edilece!i
alanda kent
ormanı,
botanik parkı, piknik alanları, göletler, kıyıdan ya da
sandalla yapılacak balık avı sahaları, hobi bahçeleri, do!a
sporu merkezi, atlı spor kulübü, padoklar ve engelli
çocuklarımıza yönelik atlı rehabilitasyon merkezleri
bulunacak. #nanıyorum ki; I"ıklı tamamlandı!ında
Türkiye’nin pek çok yerinde benzerleri kurulacaktır.
Biraz da kendinizden söz edin. Hangi takımı
tutuyorsunuz?
Bölge takımlarımızdan Aydınspor 1923, Nazillispor ve
Söke Sporun taraftarıyım… Futbolu seviyorum. Aslında
sporun her dalını. Zaten
önemli olan sporu
hayatın bir parçası haline
getirmek. Amacımız
gelecek nesilleri mutlaka
bir sporu yapar ya da
ilgilenir halde
yeti"tirmek olmalı. Spora
verilen deste!i bu
"ekilde
de!erlendiriyorum.
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 12
Karahayıt
6 Eylül - Ekim 2014
B!ZDEN HABERLER
Kırmızı su, nam-ı di"er;
Karahayıt Kırmızısu travertenleri
yakla"ık 500m2’lik bir alandadır.
Do!al güzelli!i bakımından ilin
görülmeye de!er önemli turizm
beldelerinden birisidir.1970'li yıllarda
Karahayıt'ın her kö"esine kazma
vurulup kırmızı su çıkarıldı!ı için, çok
sayıda kuyu zamanla kurumu". Bu
nedenle 1990 yılında Özel Çevre
Koruma Kurulu, Karahayıt'ı koruma
altına aldı. 1992 yılında belediye
olmasından sonra yeraltı sularının
kullanımını disipline edildi. #smini
bölgede yeti"en hayıt bitkisinden alan
Karahayıt'ın tarıma dayalı ekonomik
yapısı da kırmızı suyla gelen turizm
sayesinde tamamen de!i"ti.
Belde, Denizli kent merkezine 25
kilometre uzaklıkta. Yetkililer, kırmızı
suyu dünyaya yeterince
tanıtamadıklarını, bunu ba"armak için
her yıl ulusal boyutta festival
düzenlediklerini söylüyor: Karahayıt
bölgesinin termal kaynakları Ege
Bölgesi'nin aktif jeolojik faaliyetleri
sonucu olu"mu"tur. Kırmızı suyun
içindeki demir iyonunun etkisiyle
Pamukkale travertenlerinin aksine
kırmızı travertenler var.
Kaynaklarımızdan çıkan termal sular,
banyo olarak kullanıldı!ında dola"ım
sistemi ile ilgili hastalıklara iyi geldi!i
yapılan tetkikler sonucu belirlendi."
Kırmızısu ; Mertkez ilçe Karahayıt kasabası içindedir. Pamukkale’ nin yakla"ık 5 km kuzeyindedir. Kırmızısu
travertenleri 600C sıcaklıkta çıkan termal su çevresinde olu"mu"tur. Termal suyun içindeki maden oksitleri nedeniyle
kırmızı,ye"il ve beyaz renkli traverten tabakaları olu"mu"tur. Yakın zamana kadar daha çok iç turizme hizmet veren
Karahayıt Kaplıcaları artan konaklama tesisleri ile önem kazanmı" ve Pamukkale’den sonra turizmdeki yerini almı"tır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 13
Turistler hiçbir ücret ödemeden
buraya gelip, kırmızı sudan içebiliyor,
çamur banyosu yapabiliyor.
#steyenler yanlarında "ifalı sudan
götürebiliyor.
Karahayıt Beldesi'nde pekçok dört
ve be" yıldızlı otelin yanı sıra 100'den
fazla pansiyon bulunuyor. Belde
halkının büyük bölümü oturdu!u
evleri büyüterek pansiyona
dönü"türüyor. Özellikle yaz aylarında
"ifa aramak için yo!un olarak #ç
Anadolu Bölgesi'nden gelen yerli
turistlere hizmet veriyor. Yurtdı"ından
da en çok Almanya, Rusya ve
Japonya'dan ziyaretçi a!ırlıyor.
ÇAMURU MARKA OLACAK
Belediye, Karahayıt çamurunu
paketleyip satmak üzere bir proje
geli"tirmi". %u anda Sa!lık
Bakanlı!ı'ndan onay bekliyorlar.
Onay alınır alınmaz, çamur önce
i"lemden geçirilecek. Sonra da
kozmetik alanında kullanılmak üzere
kavanozlar halinde piyasaya
sürülecek. Kullanan ki"inin çamurun
faydasını bir hafta içinde gördü!ünü
iddia ediyorlar. Ciltte yumu"ak ve
pürüzsüz bir yapı olu"uyormu".
Kırı"ıklık ve sivilcelere de iyi geldi!i
söyleniyor. Perakende olarak
satılmaya ba"lanan çamur, önce
beldede tanıtılacak. #leriki a"amada
tüm Türkiye'deki eczanelere
da!ıtılacak. En büyük hedefleri ise
dı" piyasaya açılmak.
SUYU VE ÇAMURU NELERE #Y#
GEL#YOR
Termal suyun sıcaklı!ı 25-67 derece
arasında. Pamukkale ile
kıyaslandı!ında serbest
karbondioksit oranı daha az,
radyoaktivitesi yüksek. Kalp, damar
sertli!i, yüksek tansiyon, romatizma,
siyatik, deri ve sinir hastalıklarından
bazılarına, limbo, uyuz, akne, ka"ıntı
gibi hastalıklara iyi geliyor. Banyo
yapılırsa, geni"leyen damarlar kan
basıncını dü"ürerek kalbi rahatlatıyor.
Astım hastaları da faydalanabilir.
Çamur banyosu yapıldı!ında vücudun
dayanıklılı!ı ve direnci artıyor.
Karahayıt, Denizli kent merkezine
25, Pamukkale'ye 5 kilometre
uzaklıkta. Denizli kent merkezinden
ak"am 20.00'ye kadar her yarım
saatte bir otobüs bulmak mümkün.
Karahayıt minibüslerinin yanı sıra
Pamukkale minibüsleriyle de
Karahayıt'a gidilebiliyor. Denizli-
Ankara Karayolu'nun Pamukkale
Kav"a!ı'ndan dönülerek özel
otomobille yakla"ık 20 dakikada
Karahayıt'a ula"ılabilir.
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 14
Dünyanın en ileri teknolojisiyle üretilen;
B!ZCE YA$Kadoo#lu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Celal Kadoo#lu, dünyanın en yeni teknolojisine sahip
tesislerde ya# üretimine ba"ladıklarını belirtti. Kadoo#lu, "Bitkisel yemeklik ya# sektöründe
'Bizce' markası ile iç piyasaya, 'Mayra' markası ile de dı" pazara açılıyoruz" dedi.
6 Eylül - Ekim 2014
TEDAR!KÇ!LER!M!ZDEN
Kadoo!lu, tesislerinin rafinasyon kısmında Danimarka,
dolum ve paketleme grubunda ise #talyan teknolojisini tercih
ettiklerini kaydederek, "Gaziantep 4. Organize Sanayi
Bölgesi'nde üretime geçen tesis 15 milyon dolara mal oldu.
Kadoo!lu Grup her geçen gün markala"arak büyümesini
sürdürüyor.
25 yıllık akaryakıt sektöründeki tecrübesini Kadoil ile
markala"tıran Kadoo!lu %irketler Grubu, bu çıkı"ının
ardından "imdi de bitkisel yemeklik ya! sektöründe
markala"ıyor" diye konu"tu.
Günlük 300 ton ayçiçe!i, mısır ve zeytinya!ı üretilecek
olan tesisin Türkiye'de dünyanın en iyi teknolojisine sahip
ilk 3 tesisten birisi oldu!unu ifade eden Kadoo!lu,
"Fabrikamız, Türkiye'nin en büyük 5 ya! tesisinden birisi.
13 bin ton stoklama kapasitemiz var. Dünyanın son
teknolojisini Gaziantep'e getirdik. Kurdu!umuz teknoloji
harikası laboratuar ile en kaliteli ya!ı üretmek için ara"tırma-
geli"tirme yaptık. Otomatik dolum tesislerimiz mevcut. Ya!ı
doldurdu!umuz pet "i"eleri pet preform alıp kendimiz
üretiyoruz" "eklinde konu"tu.
Hamdi BOZANKuru gıda satınalma yöneticisi
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 15
Kadoo!lu, Güneydo!u Anadolu, Do!u Anadolu, Akdeniz,Ege ve #ç Anadolu bölgelerindeki illerin market vitrinlerindeyerlerini aldıklarını, dı" pazarda ise Ortado!u ülkeleri,Birle"ik Arap Emirlikleri gibi ülkelerdeki vitrinlerde yeralmaya ba"ladıklarını dile getirerek, "Önümüzdeki yıllardaAvrupa pazarlarına açılmayı hedefliyoruz" diye konu"tu.
Dolum Ünitesinde HACCP PRENS#PLER# titizlikleuygulanmakta olup, Gıda Güvenli!i kuralları çerçevesindetahta palet üretim alanına sokulmamakta, sanitasyon vehijyen kurallarına(GMP) tamamen uyumlu üretimyapılamaktadır. ISO 9000 Kalite yönetim sistemi ve ISO22000 HACCP sistemi Fabrikamızda uygulanmaktadır.TSE’den alınan K-Q TSE –ISO -EN 9000 KAL#TE YÖNET#MS#STEM# BELGES# ve G-F TSE- ISO-EN 22000 GIDAGÜVENL#$# YÖNET#M S#STEM# BELGELER#M#Z mevcuttur.
Dolum Ünitesinde üretimin çe"itlili!inden kaynaklananfarklı bitkisel ya! üretimleri; komtaminasyon olmayacak"ekilde dolum makinelerine kadar ayrı ayrı hatlarlatesisatlandırılmı"tır.
AMBALAJ DEPO:Fabrikamıza gelen Ambalaj malzemeleri 5000 tonluk
üretime e"de!er ambalaj malzemelerinin depolandı!ı rafsistemine elektrikli istif makinalarımızla depolanırlar. Budepomuzda da gelen ambalaj malzemelerinin indiridi!i1 adet hidrolik rampa mevcuttur.
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 16
6 Eylül - Ekim 2014
GEZi REHBER!
TripolisÜç Antik Kent;
Tripolis , batıya ve kuzeye açılan vadilerle Ege’ye güneydo!usundaki
Çürüksu Ovası ve vadileri ile #ç Anadolu ve Akdeniz’e ula"ımı bulunan
antik kentlerden birisidir. Kentin güneyinde Çürüksu Vadisi’nde kurulmu"
olan ça!da"ı Laodikeia’ya 30 km. , Hierapolis’e ise 20 km. uzaklıktadır.
Tripolis’in ilk kurulu"u hakkında kesin bilgilere sahip olunamamı"tır.
Ancak, kaynaklarda Tripolis’in ilk adının Apollonia oldu!u daha sonra
Geç Helenistik Dönem de Tripolis olarak adlandırıldı!ı ve ilk kurulu"unun
Lidya Devleti zamanında oldu!una ili"kin belgelere rastlanılmaktadır.
Tripolis Lidya %ehirleri arasında yer almasına kar"ın Frigya ve Karya
bölgelerine ula"ımı sa!layan önemli sınır, ticaret ve tarım merkezlerinden
biri görünümündedir. Menderes Nehri ile Çürüksu Çayı’nın
bereketlendirdi!i, Çürüksu Ovası’nın büyük bir bölümüne hakim
kentlerden biri olup, kurulu" biçimiyle ve "ehircilik anlayı"ı ile yörenin
en zengin kentleri arasında yer almaktadır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 17
7Eylül - Ekim 2014
Tripolis’in ilk kurulu"unun Lidyalılar
zamanında olmasına kar"ın,
yüzeydeki kalıntılar uslup olarak
Roma ve Bizans Dönemi mimari
özelliklerini ve yapı örneklerini
göstermektedir.
Tripolis Antik Kenti #.Ö. II.yy sonları
ile #.S. I.yy. ortalarında ve IV. Yy.
ortalarında birçok deprem ve
sava"lara sahne oldu!undan çok
tahrip olmu"tur. Kent en görkemli
dönemini Roma devrinde ya"amı"tır.
Kentin Ana Cadde’sinde 1993 yılında
Müze Müdürlü!ü’nce kazı yapılmı"
olup, burada kazı çalı"malarına 2007
yılında tekrar ba"lanmı"tır.
TR#POL#S’#NBA%LICA YAPILARI:
Tripolis Tiyatrosu :
Antik kentin mevcut yerle"iminin
merkezi bir bölgesine in"a edilmi"tir.
Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun
in"a edilmi", Roma mimari tarzında
yapılmı"tır. Tiyatro üç bölümden
olu"maktadır.
Cavea : Yarım daire "eklinde olup,
üç diazoma ile bölünmü"tür. Oturma
kademeleri tamamen orkestra
bölümüne do!ru tahrip olmu"tur.
Tonoz çıkı"ları caveanın üst
kısımlarında ve yanlarda yer
almaktadır. Oturma kademeleri büyük
mermer ta"lardan yapılmı"tır.
Yakla"ık 8.000 ki"i alabilecek
kapasitededir.
-Orkestra: Cavea’nın oturma
kademeleri ve malzemeleri ile
tamamen toprak altındadır.
-Scene ( Sahne ve Sahne Binası ):
Sahne binasının üst yapısı iç ve dı"
kısımlara do!ru yıkılmı" harap
durumdadır. Sahne binasına ait sa!
ve sol istinat duvarlarının az bir kısmı
yüzeyde görülmektedir.
Tripolis Hamamı:
Tripolis Tiyatrosu’nun 200 m.
batısında bir düzlük üzerinde
bulunmaktadır. Geç dönemde kenti
çeviren sur duvarının dı"ında
kalmı"tır. Yapıya ait yüzeydeki
kalıntılardan be" bölümü tespit etmek
mümkündür. Her bölüm kendi
arasında tonozlarla ve büyük ni"lerle
geçildi!ine dair kemer izleri
bulunmaktadır. Alt yapısı ve
duvarlarının kesme traverten blok
ta"lardan, kemer ve tonozlarında ise
aynı malzemeyle tamamlandı!ı
anla"ılmaktadır. Hamam, tipik Roma
Hamamı gelene!inin bir örne!idir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 18
6 Eylül - Ekim 2014
GEZi REHBER!
#ehir Binası :
Hamamın yakla"ık 200m.
güneyinde yer almaktadır. Üst yapısı
tamamen yıkılmı"tır. 40X65 m.
ölçülerinde büyük bir yapıdır. Temel
duvarları çok geni"tir. Yapının batı
duvarına biti"ik sur duvarı devam
etmektedir. Yapı Roma Mimari
karakteri göstermektedir.
Apsisli Yapı :
%ehir Binası ile Tiyatro arasındadır.
Dikdörtgen planlı yapının kuzey
duvarının iç kısmı apsisli oldu!undan
bu ad verilmi"tir. Yapının üst bölümü
tamamen yıkılmı" harap durumdadır.
Kale ve Surlar :
Tripolis Geç Roma ve Bizans
Dönemi’nde sur ile çevrilmi"tir. E!imli
arazide kurulan kentin surları yer yer
burçlarla, gözetleme kuleleri ve kalın
duvarlarla desteklenmi"tir. Tiyatroya
biti"ik devam eden sur, kentin
kuzeyindeki en yüksek tepede kule
ile birle"ir. Kule hem savunmaya hem
de gelecek dü"man tehlikesini
gözetlemeye yöneliktir.
Su Yolları :
Tripolis Antik Kenti her ne kadar
Menderes Nehri kenarında kurulmu"
olsa bile, kentin ihtiyacını
kar"ılayacak olan gerekli suyu, kente
25 km. uzaklıkta bulunan "imdiki
Güney #lçesi yakınındaki kaynaktan
temin etmi"lerdir. Kaynak ile Tripolis
arası da!lık ve engebeli arazi
oldu!undan bu güzergahta su
yortusunu, tünel, künk ve kemer
izlerinin kalıntıları bulunmaktadır.
Nekropol :
Antik Tripolis Kenti’nin do!u ve
güney yamaçları Nekropol Alanı
olarak kullanılmı"tır. Dik ve meyilli
tepelerin sarp kayalık bölgelerinde,
kayaya oyulmu" kaya mezarları
bulunmaktadır. Ayrıca alt kısmı
podyumlu, üst kısmı lahit "eklinde
mezarlar yer almaktadır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 19
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 20
Üretici kimli!i ve hızla geli"en sanayisi ile Türkiye’nin en önemli
kentlerinden biri olan Denizli, ba"ta tekstil olmak üzere pek çok
sektörde bir dünya markası olmu" durumda. Bugün, Denizli’de üretilen
kaliteli mal ve ürünler, dünyanın pek çok ülkesine ihraç ediliyor.
Çalı"kan Denizli Kadınının Hünerli Elleri Denizlili giri"imcilerin
yüzlerce yıl öncesinden yazmaya ba"ladı!ı bu ba"arı öyküsünde
Denizlili kadınların varlı!ı ise tartı"ılmaz bir gerçek. Bunu kentin hangi
bölgesine giderseniz gidin hemen görmeniz mümkün.
Denizli Ekonomisi’nde Denizlili Kadınların Yeri Denizli’nin ekonomik
açıdan geli"mesinde son derece önemli bir yere sahip olan kadınlar,
di!er hemcinsleri gibi evlerinde oturmak yerine, fabrikalarda,
konfeksiyonlarda ve çe"itli i" kollarında çalı"mayı tercih ediyor.
Bugün Denizli kadınının maharetli elleri, kent ekonomisinin dönen
çarkına daha da hız katıyor. Bu da kentin sosyo-ekonomik hayatına
ciddi bir katkı sa!lıyor. Tekstile De!en Kadın Eli Özellikle tekstil ve
konfeksiyon sektöründe lider konumda kar"ımıza çıkan Denizli’de,
kadınların el eme!i göz nuru son derece önemli bir yere sahip. Tekstile
ilk ba"lanan yıllarda el yapımı dokuma tezgahlarında üretim yapan
Denizlili tekstilcilerin zaman içerisinde makina üretimine geçmesi ile
bu üretimin en önemli aktörlerinden biri de kadınlar oldu.
Denizli Ekonomisi’nin Temel Ta"ları
Hızla kurulan tekstil fabrikalarında daha çok makinacı, ayakçı ve
ütücü bölümlerinde çalı"an Denizlili kadınlar, bu sayede tekstil
sektörünün en önemli ayaklarından birini te"kil ediyor. Adeta kendi
kızına çeyiz hazırlı!ı yapan bir anne gibi havlu, bornoz ve ev tekstili
ürünlerini üreten Denizlili kadınlar, böylece birbirinden kaliteli
ürünlerin ortaya çıkmasını sa!lıyor.
Fabrikalardaki %en Kahkalar
Bugün Denizli’de faaliyet gösteren hangi tekstil fabrikasına
giderseniz gidin burada kadınların çalı"tı!ını hemen anlarsınız.
Özellikle saat ba"ı verilen çay molalarında maharetli ellerini bir nebze
olsun dinlendiren kadınlar, kendilerine özgü "iveleri ile yaptıkları
sohbetlerle de bu fabrikalara ayrı bir renk katıyorlar.
6 Eylül - Ekim 2014
DEN!ZL!’L! KADINIMIZ
Geçmi!ten günümüze;
Çalı"kan ve ÜretkenDenizli Kadını
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 21
7Eylül - Ekim 2014
Mola sonlarında ise ver elini üretim...
Makinelerin ba"ı yine hünerli ellerle
doluyor.
Dokuma Tezgahlarının Ba"ındaki
Kadınlar; Denizli kadınının tekstildeki el
eme!i sadece tekstil fabrikaları ile de
sınırlı de!il elbette. Tekstilin ilk çıktı!ı
yıllardan itibaren dokuma tezgahlarının
ba"ında olan kadınlar, evlerinde ö!ren-
diklerini bugün de ekonomiye
kazandırmaya devam ediyor.
Denizli kadınının üretici kimli!i ile pek
çok ev atölyeye dönü"üyor. Özellikle
tekstil ürünleri ile ünlu olan Buldan,
Babada! ve Kızılcabölük gibi yerlerde
dokuma tezgahlarının ba"ındaki kadınlar
çalı"malarına aynı hızla devam ediyor.
Buldanlı Dokumacı Kadınlar
Tarih boyunca pek çok büyük hü-
kümdarın giysisine imzasını atan, bugün
de Hollywood’a varıncaya dek sınırları
a"an üretimleri ile büyük bir üne sahip
olan Buldan, kadının ekonomideki yeri
açısından son derece güzel bir örnek.
Zaman içerisinde el dokuma tezgahları
yerini büyük fabrikalara bıraksa da
Buldan’da yıllara imzasını atmı" tezgahları
kaldırmaya gücü yetmiyor. Ku"aklar boyu
tezgah ba"ında yerini alan Denizli kadını,
bu basit ve ah"aptan yapılmı" aletlerin
çıkardıkları seslerle her biri birer "ahaser
niteli!inde ürünlere imzasını atıyor.
Dokuma tezgahlarının ba"ında yılların
tecrübeli elleri adeta gözleri kapalı i"liyor
iplikten kuma"ları. Kah anılara dalıyor
gözleri, kah günlük ya"am tela"esine...
Ancak yine de tezgahlara sarılı ipler satır
satır, ilmek ilmek i"lenerek yazları serin
tutan Buldan Dokuması’nı üretmeye
devam ediyor.
Çalı"kanlı!ın ve Üretkenli!in Hasada
Dönü"mesi; Denizlili kadınların eme!inin
hasada dönü"tü!ü sektörlerden biri de
tarım sektörü...
Bugün Denizli’nin hangi köy ve ilçesine
giderseniz gidin mutlaka tarlalarda çalı"an
çalı"kan Denizli kadınlarını görürsünüz.
Güne"in yakıcı sıca!ı altında evlerine
götürecekleri ekme!in pe"inde olan bu
kadınlar çalı"kanlı!ın ve üretkenli!in en
güzel örne!idir. Denizlili kadınların bu
eme!i sayesinde bugün Denizli, tarım
sektöründe önemli bir yere sahiptir.
Ekme!ini Halı Tezgahlarından Çıkartan
Kadınlar;
Konu Denizlili kadınların çalı"kanlı!ına
gelince halı dokuyan kadınlara
de!inmemek haksızlık olur. Bugün
Denizli’nin pek çok ilçesinde Denizlili
kadınlar tarafından dü!üm dü!üm atılan
ipler, basmaya kıyılamayacak güzellikte
halı ve kilimleri ortaya çıkartıyor.
Dokuma tezgahlarının ba"ında kah
ipek, kah has yünden olu"an iplikler
i!nelerdeki yerini alıyor ve takdire "ayan
bir üretim süreci ba"lıyor. #pekten
dokunan halılar genellikle yurtdı"ından
mü"teri bulurken, has yünle üretilen halı-
lar meraklılarına pazarlanıyor.
Denizli Ekonomisi’nin Gizli
Kahramanları;
Söz konusu Denizli olunca, Denizlili i"
kadınlarına da de!inmemek olmaz.
Yılların tecrübesini ekonomiye çeviren bu
kadınlar istihdamda Türkiye ortalamasının
üzerinde yer alıyor. Öyle ki; kadın
istihdamında ülke ortalaması yüzde
23’ken, Denizli’de bu oran yüzde 30’ları
gösteriyor.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 22
6 Eylül - Ekim 2014
DO$AL KAYNAKLAR
Jeotermal
Yerkabu!unun birkaç kilometre
altından magma tabakasına kadar farklı
derinliklerden yeryüzüne çıkan bu enerji
sıcak su ve sıcak kaya olarak bulunur.
Yeryüzüne ısı pompaları sayesinde
çıkartılan enerji santrallerde elektrik
üretme; bina ve sera ısıtma aynı zamanda
serinletme i"lerinde kullanılır.
Jeotermal Enerji kaynaklarına
ülkemizde Ege, #ç Anadolu ve
Batı Karadeniz bölgelerinde
yaygın olmakla beraber di!er
bölgelerimizde de rastlanır. Çok
çe"itli kullanım alanı olan
jeotermal enerji kaynaklarına
sondajla açılan kuyulardan ya
da yerkabu!u içindeki do!al
çatlaklardan ula"ılır. Yeryüzüne
çıkarılan enerjiden buhar
formunda türbinlerde elektrik
üreterek ya da sıcak su halinde ısıtma
sistemlerinde ısı transferi yoluyla
faydalanırız.
Sıcak kaya katmanları ise dünyanın her
yerinde 5-7km derinlikte bulunur. Sıcak
kayalardaki enerjiyi yeryüzüne çıkarmak
için bir kuyudan so!uk su pompalayıp
aynı kaya katmanına uzanan di!er bir
kuyudan sıcak su çekmek gerekir. Sıcak
kayalardan elde edilen jeotermal enerji
türünün en güçlü enerji kayna!ıdır.
Günümüzde jeotermal enerji
kaynaklarından çe"itli "ekillerde
faydalanılmasına ra!men Uluslararası
Yenilenebilir Enerji Laboratuarı
teknoloji geli"tirme ve azami
fayda sa!lamak için yapılan
çalı"malar sürdürülmektedir.
Konu ev ısıtma yöntemlerine
geldi!inde jeotermal ısıtma
sistemleri bunlardan sadece bir
tanesidir. Gün geçtikçe
yaygınla"an jeotermal ısıtma
yöntemi büyük faydalar
sa!layan etkin çözümler
arasında yer alır.
Yerkabu"unun içinde bulunan temiz ve sürdürülebilir bir enerji tipi;
e n e r j i
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 23
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 24
6 Eylül - Ekim 2014
GEZERKEN
Var olu"undan itibaren bulundu!u
co!rafyayı besleyen, sadece do!du!u
yerde de!il, yürüyüp geçti!i tüm
toprakları bolluk ve bereketi ile
zenginle"tiren, onlarca uygarlı!ın
kurulmasına ev sahipli!i yapan Büyük
Menderes Nehri’nin kayna!ıdır I"ıklı...
Akda!, barındırdı!ı yaban hayatı
ve di!er do!al de!erlerinin yanında,
yıl boyunca eriyen kar sularını
vadilerden ve dar kanyonlardan
akıtarak I"ıklı Gölü’ne ciddi katkı
sa! lamaktadır. I" ıklı Gölü’nü
besleyen ana kaynakların ilki;
Akda!’ın eteklerindeki Çivril #lçesi’ne
ba!lı I"ıklı Beldesi’ndeki Eumeneia
Antik Kenti’nin içinden çıkan büyük
g ö z d ü r . G ü m ü " s u ( H o m a )
Beldesi’nden çıkan kaynaklar ile
da!dan gel ip burada "elale
olu"turarak akan sular ise ikinci
kayna!ı olu"turur. Göl sahilince çıkan
irili ufaklı kaynakların yanı sıra aynı
çizgide yer alan da!ın ete!indeki
Gökgöl Köyü’ndeki büyük kaynaklar
ise gölün gerçek özleridir. Ayrıca
Denizli il sınırı dı"ından gelen ve gölü
besleyen kaynaklardan olan
Afyonkarahisar # l i Dinar # lçe
merkezindeki Suçıkan Kayna!ı’nın
suyu da gölü besleyen ana
kaynaklardan sayı lmaktadır .
Tüm bu ana ve yan kollar ile bir
noktada toplanan sular, yeni bir hayat
yolu çizmeye ba"lamadan önce I"ıklı
Gölü’nde bulu"urlar. Su, burada
toplanıp yüzlerce kilometre akmadan
önce sanki ne yapaca!ını dü"ünüp
karar vermektedir. Sanki durup
dinlenmekte, enerji toplayıp, yeni
hayat tohumlarını içine almaktadır.
2400 rakımlı Akda!’dan alınan enerji,
ovanın çevresinden toplanan bilgi ve
tabii ki yeraltından alınan gizemle.
I#ıklı GölüHer gün do"u!uyla birlikte yeni umutlara yelken açtıran;
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 25
7Eylül - Ekim 2014
Denize Ula"an YolculukBu yürüyü" ki da!lar, tepeler a"a-
cak, ovalara dü"üp nefes alacak ve
en nihayet sonsuzlu!a, yani denize
ula"arak noktalanacaktır.
Yorucudur yol, kırıcıdır kimi za-
man... Bu zorlu yolculukta kimi zaman
acılara tanık olunacak, kimi zaman
ise güzelliklerle co- "ulacaktır.
Bazen dar kanyonlarda sıkı"ı- lacak,
s o n r a d ü z d e r a h a t l a y ı p
nefeslenilecektir. Barajlarla mavi
gerdanlık takılacaktır boyuna birkaç
kez ve sonra süzülerek sonsuzlu!a
akı lacaktır . Bu akı" , tar ihin
tanıklarının önünden saygı ile
geçilerek gerçekle"ecektir..I"ıklı
Gölü’nden yola çıkan Büyük
Menderes Nehri’ne iki ana kol daha
katılacaktır. Bu kollar, Güney #lçesi
sınırlarındaki Adıgüzel- ler Barajı ile
U"ak ilinden gelen Banaz Çayı’dır.
Sonra Cindere Barajı’nda bir
gerdanlık daha takılıp Sarayköy
Ovası’nda Honaz Da!ı kaynaklı
Çürüksu Çayı da katılacaktır yürüyü"e.
Bu me"akatli yolculuk bu kadarla da
sınırlı kalmayacak, civar "ehirlere de
uzanacaktır. Aydın ili sınırlarında
nehre katıla- cak en büyük kol Çine
Çayı ola- caktır. Bunların dı"ında
yolculuk boyunca irili ufaklı birçok
dere ve çay Büyük Menderes’e katılıp
denize ula"mı" olacaktır. Yolculuk
artık sonlanmı"tır...
I"ıklı Gölü sadece bir “göl” olarak
tanımlanamaz. I"ıklı Gölü ve çevresi
bulundu!u co!rafyaya inanılmaz
de!erler katmı" ve katmaya devam
etmektedir. Öyle ki, yöre ve çevresi
farklı olay ve olu"umlarıyla isteyenleri
tarihin en eski dönemlerine do!ru bir
yolculu!a da çıkarabilir.
Her Mevsim Ayrı RenkI"ıklı Gölü; Çivril Ovası’nın te-
pesinde, Akda!’ın eteklerinde sürekli
tezgâh açan devasa bir manav gibi
her mevsim ba"ka bir renk, ba"ka bir
güzellikle varlı!ını sürdürmektedir.
Bahar aylarında yöreyi çiçek
deryasına döndüren ve aynı za-
manda yöre ekonomisinin can damarı
olan elma, erik, "eftali, kiraz, badem
ile hünnap a!açları,
havaların biraz daha ısınmasıy-
lalovaları rengarenk yapan ak ve mor
çiçekli ha"ha" tarlaları, sarıya
bürünen ayçiçe!i tarlaları, sonbahara
do!ru hasat edilen elma bahçeleri ile
do!anın ye"il- den sarıya dönü"ünün
i z l e n m e y e d o y u m o l m a y a n
güzellikleri ola- rak hafızalara kazınır.
Bu sefer de burada gördüklerinizi
yeniden hatırlamak için gelmek
istersiniz bu do!a harikası yere.
Göçmen Ku"ların Dansı
Mevsim sonbaharın sonu ise gölde
yavrulayıp ço!alan göçmen ku"ların
havadaki muhte"em dansı, onların
pe" inden ko"turan avcılar ve
istenmese de önüne geçilemeyen avcı
tüfeklerinin bitmeyen sesleri zamanın
ba"ka bir boyutunda yolculu!a çıkarır
insanı.
Haziran aylarında göl suyu içinde
çiçek açmaya ba"layan beyaz
nilüferler, nilüferlerin yaprakları ve
bulabildikleri bitki saplarıyla yuva
yapıp yavrulayan sumrular, sakar
mekeler, martılar, peli- kanlar,
flamingolar, adı unutulan onlarca ku"
türü ve onların dü"- manı, ya"amı
onlara ba!lı di!er yırtıcı ku"lar... Bu
ku"ların hepsi bu gölün ve göl eko-
sisteminin elemanlarıdır.
I"ıklı Gölü Misafirlerini Bekliyor
Do!aseverler için yaz sonunda ve
özellikle ak"am saatlerinde göl
kenarında olup güzelli!ini seyretmek
bir ayrıcalıktır. Do!a gezginleri, ku"
m e r a k l ı l a r ı , d o!a v e k u "
foto!rafçılarının u!rak yeri olan I"ıklı
Gölü, her mevsim ve her kesimden
konu!u a!ırlamak için Akda!’ın
eteklerine yapı"mı" ufukları her gün
bir ressam edasıyla yeniden
çizmektedir.
E!er yolunuz Çivril-I"ıklı Gölü’ne
dü"erse mutlaka nilüfer, turna balı!ı
ve hünnapı sorun. Çivril’in elması ise
her daim vazgeçilmeziniz olsun.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 26
6 Eylül - Ekim 2014
ESK!MEYEN DE$ERLER
Yata!anBıça!ı
Tarih boyunca ku"akların içinde
desen desen, boy boy yerini alan
kılıçlar, sadece bir sava" aleti de#il,
aynı zamanda yi#itli#in, mertli#in
ve cesaretin simgesi olmu"tur. Öyle
ki, bir kılıcı kullananın mührü, aynı
zamanda kimli#ini belirten motifleri
de üzerinde barındırı-
mı"tır.Osmanlı Dönemi'nde Güce
Güç Katan Pala ve Kılıçlar. Osmanlı
Devleti Dönemi'nde büyük ilgi gören
kılıçlar, 1800'li yıllara kadar sava"
ve barı"ın en önemli simgesi
olmu"tur. At üzerinde ça#lar açıp
ça#lar kapayan Türklerin
bellerinden ayırmadıkları bu
silahların en önemli özel- liklerinden
biri de Anadolu'nun çe"itli
bölgelerinde yapılıyor olmasıdır.
Yata"an palası,
görünümünden ruhuna kadar
ayrı bir anlama sahiptir.
Kızgın alevle bulu!an demir,
her zerresinde güzelli"i de
içine alır.
Her yerde ayrı bir anlam; Teknolojinin ilerlemesi ile yerini ate!li silahlara kaptıran yata"anlar,günümüzde daha çok meraklılarının duvarlarını süslüyor. Bu silahlar, bazen bir koleksiyonun
parçası, bazen de gücün timsali olarak renklendirdikleri duvarlara ayrı bir anlam katıyor.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 27
Buradaki kılıç ustaları tarafından
yapılan birbirinden güzel pala ve
kılıçlar, Osmanlı askerlerinin
ellerinde gücün simgesi
olmu"tur. Anadolu'daki bu
kentler arasında Yata!an'ın
yeri ise her zaman çok farklı
olmu"tur. Öyle ki, bugün
oldu!u gibi o dönemde
de 'kı l ıç ' ve 'pala'
denildi!i zaman akla ilk gelen
beldedir Yata!an.
Denizli'den ÜçKıtaya...
Türklerin tarih boyunca
z a f e r l e r e i m z a a t t ı! ı
sava"larda, Denizli’nin bu
"irin beldesinde üretilen ve
üretildi!i yerin adını alan
yata!anlar kullanılmı"tır.
G ü c ü n t i m s a l i o l a n
yata!anlar, pek çok kılıçtan
üstün özelliklere sahiptir.
Çünkü bu silahlar, di!er-
lerinden farklı olarak binbir
e m e k v e u ! r a " l a
yapılmaktadır.
Güç, Emek veHelalli#in Simgesi
Yata!anı benzerlerinden ayıran en
önemli özelliklerinden biri de ta"ıdı!ı
manevi de!erdir. Bu kıl ıçlar,
kabzasında koç boynuzu kullanıldı!ı
için bir koçun gücüne; ustasının el
eme!i, göz nuru ve alın terini ta"ıdı!ı
için helalli!e; tabanında bir ayeti
t a" ı d ı! ı i ç i n d e
manevi bir güce
sahiptir. Bu nedenle
kendisini tutan ele
güç, asıldı!ı duvara
bereket getirir.
Türklerin AyrılmazParçası;
Gücü, eme!i, helali ve
mahareti birlikte simgeleyen
Yata!an kılıcı ve palası, tarih
boyunca Türklerin ayrılmaz bir
parçası olmu"tur. #"te bu
nedenle Yata!an’ın ve burada
üret i len k ı l ıç lar ın Türk
Tarihi'nde ayrı bir önemi vardır.
Teknoloji Yata#anile Sava"amıyor..
Bugün Yata!an'a gitti!iniz
zaman ilçe ile aynı adı ta"ıyan
kılıçların üretildi!i atölyelerle
kar"ıla"- manız mümkündür.
Evlerinin bir göz odasını bu
atölyelere ayıran Yata!anlılar, 7'den
70'e bu küçük alanlarda bir araya
gelerek ate"- le demirin dansından
"ahaserler yaratmayı sürdürüyor.
Meraklıları için her biri birer sanat
eseri de!erindeki bu kılıçlar son
dönem- lerde duvarları süslüyor.
Dönemin en "a"alı kılıçlarının
üretildi!i Yata!an, 21. yüzyılda bile
bu kılıçları üretmeye devam ediyor.
Teknoloji her ne kadar mesafe
tanımadan evlerin içine kadar girmeyi
ba"arsa da ya- ta!anların üretildi!i
atölyelere girmeye gücü yetmiyor.
Yüzyıllar öncesinin asil kılıçları aynı
ko"ullarda ve aynı atölyelerde
meraklıları i le bulu"mak için
ustalarının elinde "ekillenmeye
devam ediyor.
7Eylül - Ekim 2014
Eme#in Adı...16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadarOsmanlı Dönemi’nde yaygın olarakkullanılan yata!anlar, üretildi!iilçede hala pek çok ailenin tekgeçim kayna!ı durumundadır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 28
Hedefimiz her zaman yörelerin kendilerine has yemeklerine lezzet veren ürünleri
gelenekselli"ini, özelli"ini bozmadan, kaliteli bir !ekilde üreterek bu ürünleri dünyanın her
yerinde ula!ılabilir kılmak ve günümüzde apartman hayatının ve gurbette ya!amanın verdi"i
dezavantajlar sonucu evlerde yapılma imkanı kalmayan ve yıllarca özlem duyulan geleneksel
ürünlere de"erli tüketicilerimizin her zaman her yerde eri!ebilmesini sa"lamaktır.
Salçada ilk adımlar;
1970 yılında Gaziantep'in yerli halkından rahmetli $brahim Halil Kozlu ve 5 o"lunun (Fahrettin,
Hasan, Mustafa, M. Hanifi ve Bilal Kozlu) birlikteli"iyle salça alım satımıyla salça ticaretine
ba!lanılmı! ve böylece Öncü salçanın ilk temelleri atılmı! olur.
Gaziantep köylerinden bilinen, güvenilen, i!ini temiz ve özenli yapan köylülerden alınan
yöresel Antep salçasını hem Gaziantep hem de çevre illerde
!ehir halkına toptan ve perakende olarak satı!ıyla ba!lanıldı
salça ticaretine.
6 Eylül - Ekim 2014
TEDAR!KÇ!LER!M!ZDEN
ÖncüSalça
HazırlayanHamdi BOZAN
Enver #AHANTürkiye Satı! Müdürü
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 29
!lk fabrika'nın Gaziantep'te kurulu"u
Acemo!lu ailesine olan güven ve ürünlerin
kalitesinden dolayı, satı" hacmi kısa sürede oldukça
büyür ve köylülerden alınan salçalarla gelen
taleplerin bundan sonra kar"ılanamayaca!ı
anla"ılınca, Acemo!lu ailesi Öncü markasının
temellerini atan ve kısa zamanda salçada tüm Dünya
gıda firmalarına öncülük edecek olan geleneksel
Gaziantep ev salçasını, fabrika ortamında, hijyenik
"artlarda, yöresel "ekilde üretme kararı alır. 1998
yılında Türkiye'de ilk yöresel Gaziantep ev tipi
salçasını üreten fabrikanın temelleri atılır. Böylece
ülkemizde ilk defa, yöresel biber salçası özelli!i
bozulmadan, aynı lezzette ve daha hijyenik "artlarda
fabrika ortamında yapılmaya ba"lanmı" olur.
2013 yılı itibariyle gelinen nokta;
Öncü yöresel Gaziantep ev tipi biber salçasıyla
ba"lanılan ürün grubuna pet, teneke ve cam
ambalajlarda acı-tatlı biber salçası ve domates
salçası, nar aromalı sos, çi! köfte seti, pul biber
üretimiyle Öncü ürün grubu geni"letilmi" ve yapılan
ar-ge çalı"malarıyla daha da zenginle"tirilmeye
devam edilmektedir.
Aynı yıl içinde, ilk ihracat;
Sadece Gaziantep ve çevresinde ba"layan satı"lar
ve 1998 yılında kurulan ilk fabrikayla birlikte aynı yıl
ilk ihracatını da gerçekle"tiren Acemo!lu Gıda kısa
süre içerisinde tüm Türkiye'nin yanı sıra Avrupa,
Asya, Amerika kıtalarında ve toplamda 20'yi a"kın
ülkede Öncü ürünlerini sunarak Öncü Salça'nın
alanında lider bir kurulu" oldu!unu kanıtlamaktadır.
2009 yılında AB Kalite Ödülü, 2010 yılında Tüketici
Kalite Ödülü, 2011 yılında Güvenilir Marka Ödülü ve
2012 yılında Avrasya Kalite Ödülü ile kalitesini
taçlandıran tüketicilerine Öncü Salça te"ekkürü bir
borç bilir.
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:51 PM Page 30
10 Eylül - Ekim 2014
!LÇELER!M!ZDEN
Bereketli toprakları ve çalı!kan halkı ile Denizli'nin gözbebe"i;
Çal !lçesi
Bir yamacı Çökelez Da!ı’na
di!er yamacı Be"parmak
D a! l a r ı ’ n a u z a n a n Ç a l
#lçesi'ndeyiz. 'Çamlar diyarı'
ola- rak anılan ilçenin Denizli’ye
uzak- lı!ı 64 km. Da!lara sırtını
yasla- yan ilçe, il merkezinden
ortalama 4 derece dü"ük bir
sıcaklı!a sahip. Bu özelli!i ile
yaz aylarının vazgeçilmez adresi
durumunda.
#lçenin tarihi izleri, binlerce yıl
öncesine dayanan bir yerle"imi gözler
önüne seriyor. M.Ö. 2000’li
yıllarda Hititler’le ba"layan
Çal’ın yerle"im serüveni, 1095
yılında Türklerin bölgeye
hakim olmasıy- la yeni bir
boyut kazanıyor. 850 metre
yüseklikte bulunan ilçe, bu
özelli!i ile bugünkü adı- nı
alarak Ça!atay Türkçesi’nde
'yüksek yer' anlamına gelen ‘Çal’
ismiyle anılmaya ba"lıyor.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 31
Ancak Türklerin hakimiyeti huzu-
ru getirmeye yetmiyor ve bölge uzun
yıllar kanlı sava!lara sahne oluyor.
1195 yılında Haçlı ordusunun
saldırılarına kar!ı koyan Hüsa- mettin
Bey ve Ellez Gazi, sonun- da Çal’ı
fethediyor. Ancak sava! sırasında
Ellez Gazi’nin ba!ı gövdesinden
kopuyor. Buna ra"- men bir süre daha
sava!an Ellez Gazi’yi
gören babası “Yeter artık
çök Ellez, çök Ellez” diye
ba"ırıyor. Ya!anan bu
olayın ardından Çal’ın
sırtını dayadı"ı da"a
'Çökelez' ismi veriliyor.
#lçeye ve yamacındaki
da"a adını veren sava!
yılları bugün yerini
h u z u r a b ı r a k m ı !
durumda. Enge- beli
a r a z i s i n e k a r ! ı n
Çal'da sakin bir ya!am
tarzı var. Sabahın ilk
saatleri ile ba!layan
gün, her
saat farklı renklere
bürünüyor adeta.
#lçede ya!ayanlar,
günün her saatinde farklı bir
ko!turma- ca içerisinde.
S a b a h ı n i l k s a a t l e r i n d e
tarlalarda çalı!an ilçe halkı daha
sonra hay- vanlarını otlatmak üzere
yüksek yerlere çıkıyor. Otlatma
i!lemi tamamlandıktan sonra da
kapı önlerinde biriken kurumu!
asma yı"ınlarında bir hareket
ba!lıyor. #mece usulüyle parçalara
ayrılan asmalar, kı! aylarında kullanıl-
mak üzere bahçenin bir kö!esinde
istifleniyor. Güne!in batma- sıyla
birlikte yorulan bedenler bir sofra
etrafında bulu!uyor.
Zamanın bir ba!ka ilerledi"i Çal'a
tabiat da cömert davranmı!. #lçenin
dört bir yanı bereketli topraklar, su
kaynakları ve do"al güzelliklerle dolu.
11Eylül - Ekim 2014
Asmaaltı !elalesiÇal #lçesi'ne ba"lı Sakızcılar
Köyü’nde yer alan Asmaaltı $elalesi,
sahip oldu"u özelliklerle e!siz bir do"al
güzelliktir. Bölge halkı tara- fından
'A"layan Kaya' olarak da bilinen !elale,
30 metre yükseklikten dökülmektedir.
Kayaların üzerinden süzülen sular,
!elalenin geçti"i bölgelerde yosunlarla
çevrelen- mi!tir. Ye!ille suyun birle!ti"i
! e l a l e n i n d i b i n d e a l a b a l ı k
yeti!tirilmektedir. “Hocanın Yeri”
olarak bilinen yer, ilçe halkı tarafından
çok sevilen bir piknik yeridir.
Çal Kanyonu
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 32
6 Eylül - Ekim 2014
TEDAR!KÇ!LER!M!ZDEN
AYNESAcıpayam’dan Dünya’ya açılan ba"arı hikayesi
1997 yılında Denizli ‘ye ba!lı Acıpayam "lçesi Aligöz
Mevkii`nde süt ve süt ürünleri sektöründe üretime ba#layan
Aynes, önceli!ini kalitesine vererek kapasitesini sürekli olarak
artırmı#tır. Kurulu# misyonu itibarıyla, insan sa!lı!ını tehdit
eden katkılardan uzak, do!al ve sa!lıklı ürünler üretme amacını
benimseyen Aynes, ürünleriyle sa!lıklı nesillerin yeti#mesini
ilke edinmi#tir.
Kuruldu!u günden bugüne; Aynes,"stanbul Sanayi odasının yaptı!ı en büyük500 sanayi kurulu#u sıralamasında sürekliyükselen bir trend izleyerek ,ilk defa 2009yılında 414.sıradan girdi!i listede , sadece6 yıl gibi kısa bir süre içinde 2014 yılında158.li!e yükselmi#tir. 2012$yılında,ABülkelerine süt ürünleri ihracatıgerçekle#tirebilmek için yapılan projede,FVO heyeti tarafından denetlenerek,onaylanmı# ve Türkiye den AB ülkelerinesüt ürünleri ihracatı izni olan sayılıfirmalarından birisi olarak tescillenmi#tir.
Süt sektöründe hem iç pazarı,hem deihracatı dü#ünerek yapılmakta olan yeniyatırımlarıyla Aynes, Türkiye ve yurtdı#ındaki pazarlarda olan geli#iminisürdürmeye devam edecektir.
Gıda sanayinde %15 üretim de!erinesahip süt ve süt ürünleri sanayi; gereksütün çok sayıda besin de!erini ö!elerindebulundurması ve insan ya#amının herevresinde tüketilmesi gereken temel birbesin maddesi olması, gerekse ülkeekonomisine sa!ladı!ı katma de!eraçısından son derece önemli bir altsektördür.$%irketimiz Türkiye‘nin büyümevizyonunda süt ürünleri pazarınınbüyümesine katkıda bulunmayıhedeflemektedir. Bu hedef do!rultusundatüketim alı#kanlı!ının geli#tirilmesi içinendüstriyel / kaliteli / hijyenik yeniürünlerin geli#tirilmesi büyüme stratejileriarasında yer almaktadır.$
Aynes Süt'ten Dünyada Bir !lk;Aynes Yönetim Kurulu Ba#kanı Nevzat
Serin, 'Lactenso' adını verdikleri ileriteknolojiyle sütün en do!al haliyletüketiciye sunacaklarını söyledi. Serin, "Bu teknoloji sayesinde ısıl i#lemler sonucumikroorganizmalar yok olup sütün ömrüuzarken, sütün organik yapısıdakorunmaktadır.
Hazırlayan#evket KIRDÖK
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 33
7Eylül - Ekim 2014
Sütün kimyasal yapısında bulunan protein, karbonhidratve ya!ların do!al halli!i ön plana çıkarılarak sütünbesleyici de!eri muhafaza edilmektedir." dedi. Daha öncesütün özellikle proses a"amasında yıprandı!ını, zararlıbakterileri öldürelim derken çok az da olsa bazı faydalıbakterilerin de öldü!ünü ifade eden Serin, fabrikalarınakurdukları yeni teknoloji ile bu durumu minimize ettiklerinivurguladı.
Süt pazarında yüzde 7 civarında payı bulunan 40 binmetrekare alanda faaliyet gösteren ve günde 800 ton süti"lenen Aynes'in yönetim kurulu ba"kanı Serin, sütün enkısa sürede so!utma tanklarına getirebilmek için bir dizitedbir ve harcama yaptıklarını anlattı. Serin, " Öncedensütler araçlarla alınıyordu. Biz merkezi toplama dedi!imizso!uk zincirler kurduk. Her köye so!utma tankı götürdük.Herkes köyde sütünü bu tanka dökmesini sa!ladık. Sukatanları yasakladık. Hayvanlarına antibiyotik vuranki"ilerin sütünü parasını ödeyerek almadık. Sütün sa!ımve alım saatlerini belirledik, Sütün yarım saatte so!utmatankına gelmesini sa!ladık." diye konu"tu.
23 bin aileden topladıkları sütün kısa sürede so!utmatankına gelmedi!i takdirde milyonlarca bakteri olu"tu!unadikkat çeken Serin, " Bu zararlı bakteriler sütü yiyerekço!alıyor. Kısa sürede sütü yiyen bakteriler posasınıbırakıyor, biz onu süt sanıyoruz. AB standartlarında birlitre sütte 100 bin bakteri olması gerekir. Türkiye'de litrede80-100 milyon bakteri varken biz 1 milyon hedef koyduk.Daha aza indirebilmek içinde köylülere te"vikler verip enkısa sürede sütü getirmelerini sa!ladık. Bunu ba"ardıktansonra ürünlerimize 'sadece sütten' sloganı koyduk.""eklinde konu"tu.
Aynı zamanda yem fabrikası bulunan "irket, süt topladı!ıüreticilere de yem tedarik ediyor. Bu yemleri de pi"irerekveriyor. Ekspander makinesinde, hidrotermal ve mekanik
basınç altında pi"irilerek üretilen hayvan yeminin deTürkiye'de ilk kez Aynes'in fabrikasında ürettiklerinedikkat çekti. Nevzat Serin, " Uluslar arası bir fuardabununla ilgili bir teknoloji gördüm. Arkada"larımlapayla"tım 'Bu teknolojiyi buraya getirmem lazım' dedim.Meslekta"larımız ve teknik elamanlarımız bunun Türkiyeiçin çok lüks oldu!unu söylediler. 'Türkiye daha yeminönemini bilmiyor ki yem pi"irmesinden bahsediyoruz.Hollanda'nın 14 milyon nüfusu var. 13 milyon ton yıllıkyem üretimi var. Türkiye'nin 70 milyon nüfusu var 9 milyonton yem üretimi var' dediler. Buna ra!men 'Hollandalıinsanlar bizim insanlarımızdan daha mı kaliteli. Lüksteolsa bizim besledi!imiz hayvanlar lüks ya"asın' dedim.Teknolojiyi getirdik kapasitemizi hemen doldurdukyeti"tiremedik. #yi verim aldık. Bu yemi yiyen hayvanlardanyüzde 10 deha fazla verim aldık. Çünkü pi"irildi!i zamansindirilebilmesini arttırılıyor. Dı"arı attı!ı miktar azalıyor."bilgisini verdi.
Süt üretimi ve tüketimi ile ilgili projeler yapılmasıgerekti!ini kaydeden Serin, sütün bir ilaç gibi tanıtılaraktüketilmesi üzerinde kampanyalar yapıldı!ını bunundaise do!ru olmadı!ını ileri sürdü. Serin, " Biz sütü çay,kahve ve serinletici me"rubat gibi tanıtmak istiyoruz.Böylece sütün daha çok tüketilmesi insanları ilaçalgısından kurtarıp onu ne"eli bir içecek haline getirmeyeçalı"ıyoruz. Bunun için 2009 yılında Türkiye'de olmayan3 ürünü piyasaya sunaca!ız." dedi.
Aynes 2008'de bir önceki yıla göre yüzde 21,6 büyümü".Personel sayısını 550'den 700'e çıkaracaklarını belirtenAynes patronu Nevzat Serin'in küresel kriz ile ilgilitespitleri ise oldukça ilginç. Serin "unları kaydetti: " Krizdünyada var. Bunun sebebi biz de!iliz. Kriz bizi etkilemedi.Ben di!er gıda sektörlerinde etkiledi!ini dü"ünmüyorum.#nsanlar beslenmeye devam ediyor. Pahalı satılan ürünleryerine ucuz ürünler alınır. #nsanlar ya"amaya devam ediyorhayat devam ediyor. Kriz kriz deyip krize girmemeliyiz.Biz nice krizler gördük. Maliye Bakanı'nın dedi!i gibi krize"erbetliyiz. Dünyada kriz olmasa da biz kriz yaratırız.2007'de cumhurba"kanlı!ı seçimini kriz yaptık, 2008'dekapatma davası diyekriz yaptık, bir "ekildekrizi buluyoruz.Bunları ola!ankar"ılayıp a"mayıdo!ru buluyorum."
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 34
6 Eylül - Ekim 2014
D!N! GÜNLER
“Biz, o!luna bedel ona büyük bir kurban verdik.” (Sâffât 37/107)
!slam'da Kurban'ın tarihçesi, Hz. !brahim Peygamber
ile ba"lar. !brahim Peygamber, o#lu !smail'i Allah'u
Teala'ya kurban etmeye nezreder. Zaman gelince,
kendisine bu ahdi hatırlatılır. O da gerekli hazırlı#ı
yaparak, o#lunu kurban etmek üzere müsait bir yere
götürür. Çocu#u yatırır ve bıça#ı bo#azına vurur. Fakat
bıçak çocu#u kesmez. Bu sırada, Allah tarafından
kendisine bir koç gönderilir. Bu koçu keserse, o#lunun
yerine kabul edilece#i bildirilir. Bu olay üzerine Hz.
!brahim kendisine gönderilen koçu keser ve ileride
peygamber olacak olan o#lu !smail kesilmekten
kurtulur.
Hz. !brahim'in o#lu !smail'i kurban etmek istemesinin
bir benzerinin de Peygamberimizin dedesi
Abdulmuttalib tarafından ya"andı#ı haber
verilmektedir. Zemzem kuyusunun kazılması sırasında
Kurey"le kar"ıla"tı#ı zorluklardan dolayı
Abddulmuttalib e#er on tane o#lu olursa onlardan bir
tanesini Kâbe'nin yanında Allah için kurban etmeyi
adamı"tı. Çekilen kur'ada Peygamberimizin babası
Abdullah'a çıkmı"tı. Abdulmuttalib ada#ını yerine
getirmeye karar verdi. Kurey"liler böyle bir adetin
yerle"mesinden korkarak, kendisine engel olmu"lardı.
Daha sonra Abdullah'ın yerine 100 tane deve kurban
edilmi"tir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 35
7Eylül - Ekim 2014
Bu olayla Peygamberimizin,
insanlı!a kurtarıcı olarak geli"inin
bir i"areti olarak, insan hayatının
maddi ölçüsü tam 10 misli yükselmi"
bulunuyordu. #slâm'da kurban kesme
gelene!i Hz. #brahim'e kadar uzanır.
Hz. #brahim'in yapmı" oldu!u hac
ibadetisırasında, Mina'da kurban
kesti!i anla"ılmaktadır. Kur'an-ı
Kerim'de A1lah: ''Sonra da sana:
'Do!ru yola
yönelerek #brahim'in dinine uy! O
mü"riklerden de!ildi.' diye
vahyettik.'' buyurulmaktadır. (16/123
Nahl)
Kurban bayramının da Hz.
#brahim'den kaldı!ı bilinmektedir. Hz.
Peygamber, kurban bayram namazını
kıldıktan sonra hazırladı!ı iki
boynuzlu koçun birisini kendisi ve
ailesi için, di!erini de ümmeti için
kurban etti. Sonra da: Allah'ım! Bu
sendendir ve sanadır. buyurdu. (S.
Buhârî, Trc. Tecrîd, 3/172).
Hz. #brahim'in geçirdi!i büyük
imtihandan sonra Allah'ın lütfetti!i
koç kurbanını da hatırlatan bu ibadet,
böylece #slam'da da devam etmi"tir.
Dinimizde kurban, kurban bayramı
günlerinde kesilir. Sı!ır, manda, deve,
koyun ve keçi kurban edilir.
Kurbanlıklar, sa!lıklı ve sa!lam
hayvanlardan olmalıdır. Bunun
dı"ında adak kurbanı, akika kurbanı,
bazı suç ve günahlar için, keffaret
kurbanı türleri de bulunmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk:
''Onların ne etleri ne de kanları Allah'a
ula"ır; fakat O'na sadece sizin
takvanız ula"ır. Sizi hidayete
erdirdi!inden dolayı Allah'ı büyük
tanıyasınız diye O, bu hayvanları
böylece sizin istifadenize verdi. (Ey
Muhammed!) Güzel davranı"ları
müjdele!'' diye buyurdu. (22/37 Hac).
Bu ayet, genel olarak bütün
ibadetlerde iyi niyet ve ihlasın
gereklili!ini ortaya koymaktadır.
Anla"ılıyor ki, ibadetlerimizde
bizi A1lah rızasına ula"tıracak olan
temel unsur, kalplerimizin takvası,
yani bu ibadetleri gösteri"ten uzak
olarak; sırf Allah'ın rızasını kazanmak
için yapmamızdır. Nitekim, Hz.
Peygamber bir hadislerinde:
''Amellerin kıymeti ancak niyetlere
göredir.Herkesin niyeti ne ise, eline
geçecek olan da odur.''
buyurmu"lardır. (S. Buharî Trc. Tecrîd,
1 s.l) Kurban'ın kesilmesi, Hz.
#smail'in hayata dönmesine sebep
olmu"tur. Kan akıtmak vacip, et
da!ıtmak sünnet oldu!una göre,
kurban kesilmekle vacip yerine
getirilmi"tir. Evlâd, annenin ve
babanın bir parçasıdır. Parada insan
hayatının aynen bir parçası
sayılmaktadır. Kendinden bir parça
olan evladını kurban etmek ne kadar
zor ise; alın teri ile kazanılan parayı
vererek kurban alıp kesmek de o
kadar zordur. #"te bunların ikisi de
insan hayatından birer parçadırlar.
Hz. #brahim, Allah'a a"kından dolayı
o!lunu kurban etmek istemi"tir. Biz
Müslümanlar da Allah sevgisinden
dolayı malımızı ve canımızı Allah
yolunda sarf etmeye çalı"ırız.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 36
Evliya Çelebinin seyahatnamesinden günümüze kalan bucümle aslında hala geçerlili!ini sürdürüyor. Sırtımızı yasladı!ımızUluda!, eteklerinde ki suları bizlere cömertçe arma!anediyor.Peki bu kadar su Bursa ovasına nereden ve nasıl geliyor?Türkiyenin köklü su firmalarının hemen hemen hepsinin üzerindeki etikette Uluda!ın zirvesinden ibaresi yer alır. Yani Bursaovasına hayat veren su, Uluda!ın zirvesinden mi geliyor? Busorunun cevabını bulmak için rotamızı Uluda!ın zirvesineçevirdik...
Bir ço!umuz Uluda!ı Oteller bölgesi ve Teleferikgüzergahından ibaret oldu!unu dü"ünür. Ye"ilini gören,oksijenini ci!erlerine çeken herkes buralara hayran kalır. Amaaslında Uluda!ın gerçek güzelli!i saklı kalmı"tır. Ve hala bakirsayılır. Çünkü her "eyde oldu!u gibi çok güzellere eri"mek herzaman zordur.Gelin "imdi 18-19 haziranda gerçekle"tirdi!imizgezimizin zorluklarına ve güzelliklerine göz atalım.Bursamerkezde yaz iyice etkisini göstermeye ba"lamı" sıcaklıklar 35dereceye dayanmı"tı. Deniz sezonu açılmı"tı açılmasına amabazıları sıcakta denizde serinlemek yerine da! havasını tercihediyordu. Biz bu da! havası serinli!inin bir adım ötesine, hattabirkaç adım ötesine geçip yazın ortasında ü"ümenin nasıl bir"ey olaca!ını merak etmeye ba"ladık. Rotamızı belirledik. Alaçamköyü üzerinden Uluda! göller bölgesine, oradan da Uluda!ınzirvesine. Uluda!ın zirvesine çıkmanın, hele ki göller bölgesindekamp yapmanın zorlu!unu gidenlerden i"itmi"tik. Biraz ara"tırmayapmakta fayda vardı. Profesyonel bir da!cıyla irtibata geçtik.
Bize Türkiyede ki bir çok da!a çıktı!ını, A!rı, Erciyes, Demirkazıkda bunlara dahil oldu!unu söyledi. Ve ekledi: Çıktı!ım da!larınarasında en alçak da! Uluda!dı diye.
Ba"ta bu cümleyi pek önemsemedik. Evet yükseklik olarakMarmaranın en yükse!i olabilirdi, ama di!er da!lardan alçaktı.
Ama bahsetti!i alçaklık bu de!ildi. Bize gündüz yakan havanıngece nasıl ayaza dönü"tü!ünü, oksijensiz hava akımının insanınasıl nefessiz bıraktı!ını, masmavi olan havanın birkaç dakikaiçinde sis ile kaplanıp, ardından ya!mur, fırtına, hatta kara nasıldönü"tü!ünü anlatınca yapmak istedi!imiz "eyin çok da kolayolmayaca!ını anladık.Uluda! Göller ve Zirveye 2 ayrı güzergahtangidiliyor. Birinci güzergah Oteller bölgesinden Wolframmadenlerine araçla, oradan da Apollo kelebeklerinin e"lik etti!ipatikalarla Zorlu ve yorucu bir parkurla önce zirveye sonra dagöller bölgesine.
36 Eylül - Ekim 2014
UZAK D!YARLAR
Uluda"Zirve Tırmanı!ı
Sevgili okurlarımız; Bu sayımızdan itibaren Türkiye’mizin do!al güzelliklerini ve çe"itli kamp maceralarımızı da
yayınlamaya ba"lıyoruz. Umarız bu macera ve gezilerimizi de ilgiyle takip edersiniz. #"te u sayının ilk kamp macerası;
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 37
!kinci güzergah ise Alaçam yadaHamidiye köyünden traktör yada araziaraçlarıyla önce göller bölgesi sonra dazirveye.
Biz ikinci güzergahı seçtik. Tamamdo"ayı seviyor, tabiatla iç içe kısayürüyü#ler yapıyorduk ama saatlercepatikadan yürümek bize baya zor geldi.18 Haziran cumartesi günü Alaçamdanhareket edecek, geceyi göller bölgesindekamp yaparak geçirip, sabahın erkensaatlerinde zirve yürüyü#ü yapıp, ö"ledensonra Bursaya geri dönecektik.
O bo"ucu yaz sıca"ını Bursa’dabırakmı# daha Alaçamdayken bile serinhava ile kar#ıla#mı#tık. Kafamızı yukarıkaldırdı"ımızda Uluda" tüm ha#metiylekar#ımızda duvar gibi duruyordu. Yakla#ık17 km.lik bir yolu 3 saattea#acaktık.tutkunu olmamızdı.!çimizde arsız bir heyecan ile sislerle
kaplı yolculu"umuza ba#ladık. Rakımbiraz yükselince bir bulutun içine girdik.Havada uçu#an su taneleri yüzümüzevurdu"unda hem serinliyor hem de içimizürperiyordu. Bir arkada#ımız bunlarınnegatif iyonlar oldu"unu ve insanırahatlattı"ını söyledi. Gerçekten deöyleydi.
Sis bulutu da"ıldı"ında içindeoldu"umuz kızıl çam ormanlarının yava#yava# azaldı"ını gördük. Bitki örtüsübodur çalılara ve çayırlara bıraktı kendini.Manzara harikaydı. Yer yer bulutlarınçöktü"ü, yer yer ise güne#in ısıttı"ı biriklimde kendimizi da"lara vurmu#tuk. Birsürü dere içinden geçerek ilerliyor, bozukve ta#lı yolun üstüne arabayla salınasalına ilerliyorduk. Ta ki kı#ın dü#en çı"ınyolu kapattı"ı bölüme kadar. Göllere daha
çok mesafe vardı. Geridönmek yenilgi, bu bölgedekalmak ise zirveye uzun biryürüyü# demekti.
Zirveye çıkamamakorkusu yerini büyük birmutlulu"a bırakmı#tı. Yoldakar#ımıza çıkan iki ki#iyekadar. !ki gündür o bölgedekamp kuran bu ikido"aseverin bizlere ilksordu"u hangi dernekten
oldu"umuz oldu.Yolda korka korka ilerledikten sonra
tekrar kar#ımıza bir kar kütlesi çıktı.Birincisini a#mı#tık. !kincisini dea#abilirmiydik? Hemen arabayıgeçirebilece"imiz alternatif bir güzergaharadık. Ama mümkün de"ildi. Yolun birtarafı yamaç, bir tarafı uçurumdu. En iyisiyolu kardan temizlemekti. Elimizde biradet balta ve bir adet çapa vardı. Çapa ilei#e koyulmu#tuk ki sapı elimizde kaldı.Sonrasında buza dönü#en kütleyi baltaile keserek yolu açtık. Yine biz galipgelmi#tik. Sevinçle yola koyulduk. Birkaçkm. gitmeden bu sefer bir buz da"ıylakar#ıla#tık. Artık pes etme zamanıydı.Neetrafından dola#abilir, ne de yoluaçabilirdik. Mecburen bu civardakonaklayıp sabah zirveye yürüyecektik.
Ama uyumak ne mümkün. Saat gece 2gibi ba#layan rüzgar #iddetini o kadarartırdı ki sanki kulübemiz yerindensökülecekti. Derler ya her i#e bir hayırvardır diye. E"er yol açık olup göllerdeçadırda geceyi geçirseydik sabaha neçadır kalırdı ne de e#yalarımız. Gece okadar uzun sürdü ki sanki bir haftakalmı#tık orada. Sabaha kar#ı herkes birsaat kadar uyuduktan sonra kendimizidı#arı attık. Muhte#em bir havadamuhte#em bir atmosferde güne ba#lamakharikaydı.
Önümüzde zorlu ama manzaralı birparkur vardı. Yola koyulduk. Saat 9 ubirkaç dakika geçiyordu. Kar#ımıza önceAynalı göl çıktı. Sıcaktan kavrulanbedenimize kar suyu o kadar iyi geldi kianlatamam. Aynalıgöl göller bölgesininen altta ki gölüydü. Kar sularında olu#uphiçbir zaman kurumayan göl oldukça sı"
idi. Biraz dinlenip yola çıktık.Ve kar#ımızda Karagöl. Tam kar#ıda
ortada gözüken yer ise Uluda"ınzirvesi.Uluda" göllerinin en derini.Uluda"ın nazar boncu"u. Bir rivayete göredibi bulunmayan gölde bo"ulan çobanAlaçamda bulunmu#. Gerçekten de suyunçok derin oldu"u her halinden belli.
Sırada Kilimligöl var. Kilimli göl ismigöle uzaktan baktı"ınızda kilimi andırdı"ıiçin verilmi#. Hemen üzerinde Buzlu gölve Heybeli göl var. Ama bu iki göl demaalesef görünmüyor. Çünkü haziranortasında olmamıza ra"men kar altındalar.Buzlu gölde 365 gün kar oldu"u söylenir.
Kilimligölün de kıyısından geçipkendimizi yamaçlara vuruyoruz. Patikadanyukarı çıkarken ba#ka bir gruplakar#ıla#ıyoruz. Elimizde çekirdekçitleyerek zirveye çıkmaya çalı#tı"ımızıgörünce epey #a#ırıyorlar. Onlar Otellerbölgesinden gelmi# olmalılar. Tepeyia#tı"ımızda kar#ımıza sırtlarındaçantalarıyla ba#ka bir grup çıkıyor. !kiki#iler profesyonel olduklarını anlıyoruzilk bakı#ta. Bize A"rı dahil bir çok da"açıktıklarını ama Uluda"ın yerinin ayrıoldu"unu söylüyorlar.Dönü# yolunu daaynı manzaralar e#li"inde ilerliyoruz. Tamkamp alanına yakla#tı"ımızda birden birya"mur bastırıyor. Hemen hazırlıklarıtamamlayıp yola çıkıyoruz. $ehrin üzerinesürekli yıldırım dü#üyor.
Fena halde yorgunuz. Ama herkesinyüzünde bir gülümseme...
37Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 38
6 Eylül - Ekim 2014
Tarihi Mekanlar
800 yıllık tarihi bir hamam kent merkezinde ve çevresinde tek olan bu hamamadeta yıllara meydan okuyarak ayakta durmaya devam ediyor.
Germiyano!ullarıHamamı
Germiyano!ulları Tarihi Vakıflar
Hamamı; Bayramyeri Meydanı
altında, Atatürk ve Etno!rafya
Müzesi'nin hemen yanındadır.
800 yıl civarında bir geçmi"e
sahip olan bina, yapıldı!ından
bugüne tüm özelli!ini koruyarak
günümüze kadar ayakta kalmı"tır.
En son yapılan küçük çaplı tadilat
ile i"letmesi Denizli Valili!i #l
Kültür ve Turizm Müdürlü!ü'nce
kullanımının devam etmesi
sa!lanmı"tır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 39
1246 yılında yapılan tarihi
Germiyano!lulları Hamamı
günümüzde de hala kullanılıyor.
Hamamlar Türk Kültürünün vaz
geçilmez birer parçası. Osmanlı
tarihinin de ba" yapıtları
arasında gösterilen bu
tarihi mekanlar
yapılı"ındaki ahenk ve
yıllara meydan okuyan
duru"uyla günümüze
kadar ayakta durmaya
devam ediyor.
Kent merkezinde
Bayramyeri’nde
çevresindeki modern
binalara ra!men varlı!ını sürdüren
bu hamam il merkezindeki ayakta
kalan tek mekan olma özelli!ini
elinde bulunduruyor. Denizli’nin
Selçuklular zamanında ilk valisi
Esedüddin Ayaz ve ardından valili!e
atanan Seyfettin Karasungur
Denizli’de bir çok yapılar in"a
ettirmi"ler Hamamında 1246 yılında
Karasungur tarafından yaptırıldı!ı
çe"itli kaynaklar tarafından
günümüze kadar ula"ıyor. Hamamın
yapımında malzeme olarak ana
duvarlarında taç-tu!la iç bölümünde
ise, tu!la malzemesi kullanılması
nedeni ile beylikler dönemi 14. yüzyıl
mimari özelliklerini yansıtıyor.
DEPREMLERE MEYDAN
OKUDUTipik Türk hamamı mirarisine göre
yapılmı" tarihi Germiyeno!ulları Türk
Hamamı olan bu mekan Kadınlar ve
erkekler hamamı olarak 2 bölüme
ayrılmı"tır, Hamam so!ukluk, ılıklık
ve sıcaklık bölümlerinden ulu"uyor.
So!ukluk bölümü 19. yüzyılın
sonlarında geçirdi!i deprem
sonrasında yıkıldı!ı aynı tarihlerde
bu günkü "ekliyle yapıldı!ı
bilinmekte. O tarihlerden günümüze
bir çok deprem atlatan bu yapı
ihti"amıylada kendisini göstermeye
devam ediyor.
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 7:59 PM Page 40
6 Eylül - Ekim 2014
SA!LIK KAYNA!I
Ya!am kayna"ı;
incir!ncirin faydaları saymakla bitmiyor. !çerdi"i yüksek
orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve di#lerin olu#umu
ile Sa"lıklarını garantiler. !ncirin faydaları arasında taze
ve özellikle kuru incirin yenilmesiyle insan bedeninin
hücreleri yenilenir.
- !ncir, içerdi"i yüksek oranlardaki Protein, vitamin
ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sa"layan bir
besindir. 100 gram kuru incirde vücudumuzun günlük
ihtiyacı, kalsiyumun yüzde 17'si, demir ve Magnezyumun
yüzde 30'u, fosforun yüzde 20'si, B1 vitamininin yüzde
5'i ve B2 vitamininin yüzde 4'ü alınmı# olur.
- !ncir, içerdi"i yüksek orandaki liflerle bedene giren
kolesterolün kana karı#madan atılmasını sa"lar.
- Sindirimi kolayla#tıran incirin, bedeni bakterilere kar#ı
koruyan etkileri de vardır.
- !ncir içerdi"i yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla
kemik ve di#lerin olu#umu ile sa"lıklarını garantiler. !ncirin
içerdi"i kalsiyum, di"er besinlerdekine göre daha kolay
sindirilir. Süt içemeyen ki#ilerin incir yemeleri ö"ütlenir.
- !ncir, içerdi"i ‘benzaldehit' adlı Maddeyle kanserli
hücrelerin büyümesini önler, kansere kar#ı etkili olur.
- Kuru incirden hazırlanan infüzyon, özellikle çocuklarda
korkusuzca kullanılabilen etkili bir müshildir. Bunun için
iki-üç kuru incir do"ranır. Üzerine kaynar Su dökülerek
10-15 Dakika demlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu
infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.
- Körpe incir yapraklarının sütü si"ile kar#ı etkilidir. Bu
etkiyi sa"lamak için körpe incir yapra"ından sızan süt
si"ile sürülür.
- Kurutulmu# incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon,
Hemoroit (basur) ve çıbanlara kar#ı etkilidir.
Körpe incir yaprakları, havadar ve güne# görmeyen bir
yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı ka#ı"ı
kurumu# yaprak bir bardak Suda 30 dakika kadar
kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez
basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite
kar#ı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.
Kuru incir faydaları arasında, içerdi"i yüksek orandaki
protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini
sa"lıyor.
Kuru incir içerdi"i 'benzaldehit' maddesiyle kanserli
hücrelerin büyümesini önlüyor. Magnezyumun yüzde
30'unu, fosforun yüzde 20'sini, B1 vitamininin yüzde 5'ini
ve B2 vitaminin yüzde 4'ünü içeren kuru incir, ba"ırsakların
düzenli çalı#masını sa"lıyor.
!ncirin faydası sadece ba"ırsakları çalı#tırması de"il.
!ncir yüzü de güzelle#tiriyor.
Aralıklarla incir tüketilmesi gerekiyor. Çünkü a#ırı
yenildi"i zaman #i#manlı"a sebebiyet verebilir. Günlük
bir iki tane yenilmesi faydalı olur. !ncirin bir di"er faydasıda
bademle yenildi"inde insanın sinir sistemini yatı#tırır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 41
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 42
Özellikle kuyumcu dükkanların- dan
dı!arıya süzülen altının o görkemli
ı!ıltısı, zaman içerisinde Kaleiçi
Çar!ısı’nın en önemli simgelerinden
biri haline gelmi!tir.
Peki Kaleiçi Çar!ısı’nın özelli"i
sadece bu güzel ı!ık demeti ile sınırlı?
Elbette de"il, o halde buyrun Tarihi
Kaleiçi Çarsısına;
Ticaret, neredeyse insanlık tarihi
kadar eskidir. Üretimin en ilkel
biçimde yapıldı"ı ça"larda bile çe!itli
de"i!im araçları kulla- nılarak yapılan
ticaret, zaman içerisinde geli!erek
d ü n y a c o" r a f y a s ı n ı n f a r k l ı
bölgelerindeki merkezlerin temel
geçim kayna"ı haline gelmi!tir.
#nsano"lunun hayatında bu denli
öneme sahip olan ticaret, !ehrimiz
için de ayrı bir öneme sahiptir. Bugün
Ege Bölgesi’nin en önemli ticaret
merkezlerinden biri olan Denizli, bu
konuda birçok Anadolu !ehrine de
örnek te!kil etmektedir. Durum böyle
oluncada Deniz l i 'n in t icaret
merkezleri ayrı bir önem kazanmı!tır.
Ticaret merkezi olmasının yanı sıra Denizli'nin en önemli tarihi mekanlarından biri;
6 Eylül - Ekim 2014
DEN!ZL!’DE MEKANLAR
KaleiçiÇar"ısı
Ak!am Saatlerinde Denizliyi
gezmek isteyenlerin
Bayramyeri’nde gördü"ü
bir ı!ık demetidir
Tarihi Kaleiçi Çar!ısı...
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 43
!nsanlar arasındaki ticari ili"kile- rin rahat ve sa#lıklı
bir ortamda yapılması için kurulan bu merkez- ler,
ticari potansiyelleri ile içinde bulundukları kentlerin
zenginli#i ve ihti"amı konusunda önemli birer ölçü
haline gelmi"lerdir. Asırlar boyunca Anadolu’nun
birçok bölgesi gibi çe"itli istilalara u#rayan Denizli
de birbirinden farklı pek çok kültürün bulu"tu#u bir
"ehir özelli#ini kazanmı"tır.
Bu zenginli#in en yo#un "ekilde ya"andı#ı mekan
ise bugün "eh- rin merkezinde yer alan ‘Tarihi Kaleiçi
Çar"ısı’ dır. Tarih kitap- larında ‘Karasungur’
tarafından yaptırıldı#ı ileri sürülen bu yer, Denizli’nin
bilinen ilk yerle"im ve alı"veri" merkezidir.
Önce ‘Ladik’ adı ile kurulan ve daha sonra 'Denizli
Kalesi' ismi verilen bu yerin kurulu" tarihi kesin olarak
bilinmemekle birlikte M.S.11. Yüzyıl'dan itibaren
Türkle- rin bu bölgeye gelmesi ile birlikte kapalı bir
"ehir ve pazaryeri ola- rak in"a edildi#i sanılmaktadır.
Kuruldu#u ilk yıllardan itibaren yo#un ticari
faaliyetlere ev sa- hipli#i yapan Kaleiçi Çar"ısı ve
çevresi, ba#ların ve bahçelerin oldu#u bir bölgede
kurulmu".
1210 yılında Selçukluların eline geçen "ehre,
Karasungur Bin Abdullah vali olarak tayin edilmi".
Vali, ticarete çok önem verdi#i için da#ınık ve
korunmasız bir "ekilde bulunan sanatkarları ve esnafı
bir kale içinde toplamayı uygun bulmu" .
Bunun üzerine biraz yüksekçe olan "imdiki alanda
bir kale yap- tırmaya karar vermi" ve yakla"ık 20
kilometrelik bir alanı surlarla çevirerek bugün Kaleiçi
olarak adlandırılan bildi#imiz iç kaleyi yaptırmı".
Kaleiçi Çar"ısı’nın geçmi"te 6 kapısı varmı". Bunlar;
ana giri" kapısı olan Bayramyeri Kapıa#zı, Sarayköy
Yolu Kapıa#zı, Dörtçe"- me Kapıa#zı, Demirciler Kapı-
a#zı, Aydın Kapıa#zı ve Dokuma Pazarı’nın bulundu#u
yerdeki Arabacı Kapıa#zı imi".
1955’lere kadar ana giri" kapısı olan Kaleiçi Kapısı,
Çar"ı bekçi- leri tarafından sabah 8’de açılır, ak"am
namazında kilitlenirmi". Bu alı"kanlık uzun yıllar
sürmü".
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 44
Kaleiçi'nde Per!embe günleri pazar
kurulurken, daha sonraları Pazartesi
günleri de kurulmaya ba!lanmı!.
Bugün de bu gelene- "in sürdü"ünü
görmekteyiz.
Her iki pazara da o dönemlerde
kadınlar girmezmi!. Kadınlar için
Dörtçe!me Kapısı dı!ında ayrı bir
pazar kurulur ve bu pazara da erkekler
girmezmi!. Hiç ku!kusuz aradan
geçen yıl- lar Kaleiçi Çar!ısı’nı da
etkiledi. 1970’li yıllarda altın ça"ını
ya!a- yan ve neredeyse tüm ticari fa-
aliyetlerin toplandı"ı bir merkez olan
Tarihi Kaleiçi Çar!ısı zaman içerisinde
eski günlerini aramaya ba!ladı.
Özellikle !ehrin sınırlarının geni!-
lemesi ve Kaleiçi Çar!ısı’na alter- natif
ticaret merkezlerinin kurul-
ması ile Tarihi Çar!ı ticari anlam-
da bir
gerileme
sürecine
girdi. Bu
süreç
sonunda
Kaleiçi’nde
ticaret yapan
tüccarlar ve
toptancı
esna- fı yerini yava! yava!
perakendici- lere bırakmaya ba!ladı.
Özellikle Sebze-Meyve Hali ve
2.Ticari Yol’un açılı!ı ile birlikte
Kaleiçi’nden uzakla!ma e"ilimi
giderek arttı ve !ehrin çe!itli böl-
gelerine do"ru yayılmaya ba!ladı. Bu
durum Denizli Belediyesi’nin Tarihi
Çar!ı’yı aya"a kaldırmak amacı ile
harekete geçmesi ile de"i!ti.
Denizli Belediyesi'nin Tarihi Çar!ı
için hazırladı"ı proje ile hedef- lenen
sadece Kaleiçi Çar!ısı’nın tarihi
dokusunun ortaya çıkartıl- ması de"il,
Denizli’ye gelen yerli ve yabancı
turistlerin de Çar!ı’ya gelmesinin
sa"lanmasıydı.
#!te bu proje kapsamında önce
Çar!ı’nın zamanla yıpranan ve
ekonomik ömrünü doldurmu! alt ve
üst yapısı yenilendi. Sokak araları da
yeni düzenleme ile birlikte hem
geni!letildi, hem de yenilendi.
Tüm bu düzenlemelerle birlikte
Kaleiçi Çar!ısı yeniden canlanma- ya
ba!ladı. Bugün Çar!ı, gelecek günlere
daha da güvenle bakıyor.
6 Eylül - Ekim 2014
DEN!ZL!’DE MEKANLAR
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 45
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 46
Bir sihirbazın kendisine hediye etti!i sihirli bastonun
i"e yaramaz sihirden yoksun bir de!nek oldu!unu
anlaması pek de geç olmadı. Asıl sihirin dilinde, ellerinde
, aklında ve yüre!inde oldu!unu fark etti!inde illüzyona
ilgisi giderek artı. illüzyonun yani sihirin bir kandırmacadan
ibaret oldu!u kanısına vardı.
Ara"tırmaları sonucunda gerçe!e ula"mı"tı. Bir
arkada"ının da ona söyledi!i gibi: ''illüzyon akıllı insanların
kendinden daha akıllı insanları kandırma sanatıdır'' ve o
gün faarketti ki ilk kandırması gereken ki"i kendisiydi.
Çünkü; kendini kandırabildi!in sürece ba"kasını
kandırmada ba"arılı olabilirsin. O günden sonra yaptırdı!ı
bir boy aynası kar"ısında hergün prova yaptı. Bu
sebebtendir ki soruldu!unda ilk kandırdı!ım ki"i hep
kendimim der ve ekler, gerçek illüzyon yıllanmı" bir
çalı"ma, birikim ve do!u"tan geldi!ini dü"ündü!ü yetenek
yani el becerisi... Kimine göre el çabuklu!u olan illüzyon,
kimine göre akıl oyunudur. Peki sizler kandırılmaya
hazırmısınız? farklı bir deneyim ve tatlı bir anı kalsın
istiyorsanız onu mutlaka arayın. de!erli dostum Murat
USLU'dan bahsediyorum. '' AYNADA K# YANSIMA ''
gösterileri tüm hızıyla devam ediyor.
#llüzyonla tanı"mam ilkokul 4. sınıfta oldu. Bir
kom"umuzun beni ça!ırıp ipi dü!ümlemesi ve dü!ümlü
ipi a!zına alarak tekrar normal hale getirip, dü!ümü
kaybetmesi benim çok ilgimi çekti. Merakla çok ısrar ettim
ö!renmek için ama ö!renemedim. Kom"um o günlerde
sahip oldu!um Tarkan dergilerimin on tanesini verirsem
ö!retebilece!ini söyledi. Bende kabul ettim. Dergilerimi
feda ettim. Belli bir zaman geçtikten sonra ki aynı sene
içinde bir gazete ilanı gördüm. Mandrake isimli bir sihirbaz
kitap yazmı" gazete ilanıyla satıyor. Ah ke"ke bu kitap
bir bende olsa diye içimden geçirdim. Biraz fazla istemi"
olmalıyım. Kitap yakla"ık on gün içinde elime geçti. Ama
satın almadım.
6 Eylül - Ekim 2014
YETENEK
Denizli’nin Sihirbazı;Murat USLU
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 47
7Eylül - Ekim 2014
Kitap birkaç el de!i"tirmi". Çok sonradan ö!rendim o
kitabın asıl sahibini ve kimlere verildi!ini. Mutluluktan
uçmu"tum. Ve en az on sene o kitaba itinalı bir "ekilde
baktım. #lk gösterimi ortaokul 2. sınıfta yaptım. Daha
sonra gene ortaokul 3. sınıfta da müsameremizde yaptım.
O kitabın içinden hala kullandı!ım oyunlar var. Bu sanata
verdi!im gönülle gazeteleri ve tv yi takip ettim yeni oyunlar
ö!renmek için. Cumartesi den cumartesiye isimli programı
hiç kaçırmadım Sermet ERK#N i takip ettim. Gazetelerin
oyun verdi!i gün gider o gazeteyi alırdım. Bu sanat dalıyla
arama belli bir süre okul girdi. Gene okulda arkada"lara
küçük oyunlar yapıyordum. Cep oyunlarım hiç eksik
olmadı. Zaman içinde illüzyon sanatındaki oyunları
ara"tırdı!ımda daha çok sevdim. Çok güzel oyunların
oldu!unu ara"tırmam sayesinde ö!rendim. Her "eyin
iskambil ka!ıtlarıyla bitmedi!ini gördüm.$unu da
ö!rendim. Bilmek ile yapabilmek arasında çok fark var.
Oyunun hilesini bilirsin merak edip ö!renmi"sinizdir. Ama
malzemesini almaz ve çalı"mazsanız o orada
kalıyor. Malzemenin kaliteli olmasına
dikkat etmelisiniz. #nsanları "a"ırtmayı
çok seviyorum. Birden bir "ey meydana
getirdi!imde veya bir "ey
kaybetti!imde kar"ımdaki "a"kın
bakı"larla takdir edilmek çok güzel bir duygu. Bu sanat
dalını seven arkada"larım vardır elbet. Bu mesle!i
seçmeyeceklerse masrafa girmesinler. Bu sanat dalını
meslek edinmi" ustaları izlesinler. Elbet birkaç oyun
ö!renebilirler, okyanustan bir damla eksilmesi okyanusa
zarar vermez. Ustaları izlemekte güzel bir "ey. Bir
ö!rencinin okudu!u yıllarda hobisinin olması kadar güzel
bi"ey olamaz. Bu sayede arkada"larıyla ileti"im kurabilir.
Tanı"ma fırsatları olu"turabilir. $u an özel sektörde
çalı"ıyorum. Hafta sonlarımı de!erlendiriyorum bu sanatla.
Konuyu bitirmeden illüzyon nedir diye sorayım. Sihir
midir? Hokkabazlık mıdır? Bence illüzyon olmayan bir
durumu oluyormu" gibi göstermektir. Halk dilinde buna
gözba!cılık da
deniyor. #llüzyon
dünyanın en dürüst
mesle!idir. Neden
mi? Çünkü
illüzyonist ba"tan
söylüyor ben
illüzyon gösterisi
sunuyorum. El
çabuklu!u ve az bir
hileyle size algı
yönlendirmesi
yapıyorum diyor.
Sizlere saygılarımı
sunuyorum. #yi günler geçirmeniz dileklerimle...
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 48
6 Eylül - Ekim 2014
DO!AL GÜZELL"KLER"M"Z
Ye!il ve mavinin e!siz birlikteli"i
Güney #elalesiBazen lodosları getirir güney, bazen gün ı!ı"ının
en güzel renklerini. Kimi zaman peteklerine polen
ta!ıyan arıları ça"ırır, kimi zaman da göçmen
ku!ların bir sonraki istikametinin yönünü gösterir.
Denizli için ise !irin bir ilçenin adıdır Güney.
Yemye$il Tablodaki Mavilik
Do"anın gün ı!ıklarına yol verdi"i yön, Güney’e
farklı bir anlam katar. Günün ilk ı!ıkları ile adeta
co!an ilçe, güne!ten aldı"ını topraklarındaki
fı!kıran filizlerle ye!ile boyar.
Yüksek tepelerden ilçeye bakıldı"ında yemye!il
bir tabloyu anımsatır Güney...
Güney’deki tek renk ye!il ve tonları de"ildir
elbette. #lçe mer- kezinin 5 kilometre ötesinde
parıldayan mavilikler, sizin do"ru adreste
oldu"unuzu gösterir. Gözlerin gördü"üne adımlar
da !ahit olmak ister ve güneye do"ru yönelir. Kısa
bir süre sonra adımlar serin bir cennette son- lanır.
Vardı"ınız yer, Güney’in en ünlü simgesi Güney
$elalesi’dir.
Tabiatın Sakladı%ı Gizli Cennet
Denizli Merkez’e 70 kilometre uzaklıkta bulunan
Güney $elalesi, tabiatın arasına saklanmı! gizli bir
cennet gibidir. Kim bilir belki de insano"lunun
yıkıcı gücüyle tanı!an do"a ana, bu !aheserini
korumak için ye!il dalları arasında saklı tutmu!tur.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 49
7Eylül - Ekim 2014
Muhte!em co"rafyası ve
serin suları ile
vazgeçilemeyecek bir
güzelli"i bünyesinde
barındıran Güney #elalesi,
sahip oldu"u e!siz
güzelliklerle Denizli’nin en
ünlü do"al güzellikleri
arasında yer alır.
Güney #elalesi’ne
gitti"inizde, yönünüzü
çevirdi"iniz her yerde türlü
bir manzara ile
kar!ıla!ırsınız. Gözlerinizin
gördü"üne algılarınız da
tanıklık eder... Tepesinden
akan suyunun e!siz zerafeti
ile görenleri kendisine
hayran bırakan Güney
#elalesi, adeta gizli kalmı!
bir cenneti andırır. Güney
#elalesi’nin marifetli suları,
bitkilere hayat vermesinin
yanı sıra, yıllarca süren
akı!ıyla da sarkıt ve dikitlere
hayat vermi!tir. #elale
sularından olu!an bu sarkıt
ve dikitler de zaman
içerisinde Damlata!
Ma"arası’nı olu!turmu!tur.
#elalenin akı! seti içinde
olu!an bu ma"arada, içinde
yüzülebilecek göl
bulunmaktadır. Ma"aranın
kapı ve penceresini ise
perde gibi akan !elale suyu
kaplamaktadır.
Tropikal Dü!lere
Yolculuk
Büyük Menderes’in
çevresindeki bitki örtüsüyle
donanan Güney #elalesi, bu
özelli"i ile Türkiye'deki pek
çok !elaleden ayrılır. Sık
dokulu ve çe!itli tonlarda
insan- ların kar!ısına çıkan
bu ye!il bitki örtüsü,
kendinizi bir süreli"ine de
olsa tropikal ormanlarda
hissetmenizi sa"lar.
Ye!illikler üzerine uzanan
a"aç dalları da bu hisse ı!ık
tutar. Bu nedenle kendinizi
Güney’de ol- du"unuza
!artlandırmak oldukça
zordur. Çünkü her bir detay
farklı iklimlerle kar!ılar sizi...
Asırlar Süren
Bir Görsel "ölen
Denizli'nin Güney
$lçesi'nin 3 kilometre
uza"ında yer alan Cindere
Da"ı’nın yamacında gün
ı!ı"ı ile bulu!an Güney
#elalesi, sadece Denizli’nin
de"il, Türkiye’nin de en
etkileyici do"a
harikalarından biridir.
Ülkemizin 23. do"al güzelli-
"i olarak kabul edilen
Güney #elalesi’nin 20
metrelik boyu, asırlar süren
bir görsel !ölene mekanlık
eder. Cindere’nin
yamaçlarında ba!layan bu
serüven Büyük Menderes’in
engin maviliklerinde
tamamlanır.
Adına ‘Gizli Cennet’ dedenilen Güney !elalesi,Türkiye’nin 23. do"aharikası olma özelli"inita#ımaktadır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 50
6 Eylül - Ekim 2014
FEST!VALLERDEN
Yakla!ık 100
yıldan bu yana
Kale ve
çevresinde
yeti!tirilen Kale
Biberi, sadece
ilçenin de"il,
Denizli'nin de
önemli simgeleri
arasında yer alır.
Sahip oldu"u
özelliklerle
dünyada bir e!i
benzeri daha
bulunmayan Kale
Biberi’nin kalitesi, 2010 yılında aldı"ı patentle de
tescillenmi!tir.
Kale'nin Farklı Bölgelerinde Yeti"tirilen Bir Ürün
#lçe merkezinin yanı sıra Demir- ciler, Alanyurt, Özlüce,
Ortatepe, Gökçeören, Esenkaya, Çakırba", Ortaköy,
Yenidere, Muslugüme, Künar, Narlı ve Çamlarca köyle-
rinde yeti!tirilen Kale Biberi, 600 dekarlık bir alanda
üretilmektedir. Lezzeti ve kalitesiyle dikkat çeken Kale
Biberi, yerel bir türdür.
Kale'nin Renkli Kültürü
Kale’nin yüzlerce yıllık kültürel de"erleri, 17 yıldan bu
yana düzenlenen Kale Biber Festivali ile gözler önüne
serilmektedir.
Kale Biberi’nin !lginç Özellikleri
Solanaceae familyasının Capsi- cum Annuum cinsinden
olan Kale Biberi, e!siz lezzetinin yanı sıra biyolojik
özellikleriyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Kale BiberiFestivali
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 51
7Eylül - Ekim 2014
125-150 gram a!ırlı!a, 15-20 cm uzunlu!a ve 5-6 cm
çapa sahip olan Kale Biberi, koyu sarı ve açık ye"il arası
bir renktedir. Dekarda 4-10 ton arası ürün veren Kale
Biberi, sofralık, kızart- malık, ha"lamalık, közlemelik,
salçalık, kurutmalık, toz ve pul biber olarak
tüketilmektedir.
Kale’nin dünyaca ünlü simgesi
Kale Biberi adına 1995 yılından bu yana düzenlenen
‘Geleneksel Kaledavaz Ya!lı Pehlivan Güre"leri ve Biber
Festivali’ her yıl birbirinden renkli görüntülere sahne
olmaktadır.
Biber Üreticileri 'En !yi' Olmak için Yarı"ıyor
Her yıl Temmuz Ayı'nın son haftasında düzenlenen bu
festivalin ilk gününde kortej yürüyü"leri ve mehteran kon-
serleri düzenlenirken, 'En Kaliteli Biber Yarı"ması' ile de
onlarca biber üreticisi en iyi olabilmek için yarı"maktadır.
Kale ve çevresinden 50’nin üzerinde biber üreticisinin
katıldı!ı bu yarı"manın amacı, Kale Biberi’nin üretim
kalitesinin arttırılmasını ve daha çok ki"i tarafından
yeti"tirilmesini sa!lamaktır.
Ya#lı Pehlivan Güre"leri
Festivalin ikinci gününde ise Tabae Antik Kenti’nde
bulunan er meydanında ya!lı pehlivan güre"leri
yapılmaktadır. Her yıl bir i"adamının sponsor oldu!u bu
güre"ler, Türkiye’nin farklı bölgelerinden yüzlerce
güre"çinin katılımı ile gerçekle"mektedir.
17 yıldan bu yana ilçenin en önemli kültür faaliyeti olan
Kale Biber Festivali, ikinci gün ak"amında yapılan
e!lenceyle sona ermektedir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 52
Orta Asya'dan bu
yana milli
yemeklerimizden
biridir ke!kek.
Ke!kek en çok
Babada"'da usulüne
uygun olarak yapılır.
Ke!ke"in ana maddesi ya"lı keçi veya koç eti ile dövülmü! bu"daydır. Genellikle
dü"ünlerde yapılır, fakat bizim tarifimiz 4 ki!iliktir. Malzemesi; 500 gr. kadar ya"lı keçi
veya koç eti, 400 gr. dövülmü! beyaz bu"day, 100 gr tereya"ıdır. Bir tencere içinde
bu"day, ba!ka bir tencerede et normal ate!te pi!irilmeye ba!lanır. Bu"day pi!tikçe
a"ır a"ır ara sıra karı!tırılır ve pi!en etin suyundan eklenir. Et iyice pi!tikten sonra
çıkarılır, kemi"inden ayrılır ve iyice ezilir. Tamamen pi!en bu"dayın içine eklenir ve
karı!tırarak bir süre daha pi!irilir. Daha sonra tereya"ı bir tavada kızartılır. Üzerine
kırmızı biber ilave edilir. Ke!ke"in üzerine tabaklara konduktan sonra gezdirilir. Yanında
tur!u veya salata ile birlikte yenir.
Babada"ke!ke"i
6 Eylül - Ekim 2014
YÖRESEL TADLAR
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 53
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 54
!"letmemizin 1956 yılında Nihat Erdat’la ba"layan ve "u
anda o#ulları Mithat ve Hakan Erdat’la devam eden üretim
hayatı,“kendi yemeyece#imiz hiçbir ürünü ba"kasına
yedirmeyiz” temel felsefesi,kaliteden ödün vermeme ve
mü"teri memnuniyetini esas alma anlayı"ıyla bugünlere
kadar gelmi"tir.
$ekerlemecilikle ba"layıp 1970’li yılların ba"ında
kuruyemi",2008 yılında da kurupasta üretimine geçen
firmamızda bu sürede birçok "ey de#i"mi"tir.Ancak
kurulu"tan bu yana ba#lı olunan ilkelere her zaman sadık
kalınmı"tır.En iyi hammaddeyi kullanma,ula"ılan kaliteyi
istikrarlı kılma,özenli,hijyenik ve sa#lıklı ürünler üretme
bu ilkelerin en ba"ta gelenleridir.
!"letmemiz,çalı"anlarıyla birlikte 60 yıla yakın deneyimini
günümüz üretim anlayı"ıyla birle"tirerek,hijyen
standartlarına uygun, sa#lıklı ve leziz ürünleri tüketicimizle
bulu"turmak,mü"terilerimizin ya"amına “lezzet” katmak
için var gücüyle çalı"maya devam edecektir. Kurucu Nihat
Erdat’ın mesleki titizli#i,i" disiplini ve i" ahlakı bu yolda
en büyük yol göstericimizdir.
Evinize yeni bir ı"ıltı geldi… Parex, kaliteli, farklı, yenilikçi
ürünleri ve uygun fiyatlarıyla kadınların yeni yardımcısı
olacak. Marketlerde yerini alan Parex’in ürünlerinden biri
mutlaka sizin için… Sizi Parex’in ı"ıltı dolu dünyasıyla
tanı"maya davet ediyoruz.
Devler ligine giriyoruz !...
Sektörün yeni ı"ıltısı Parex, kaliteli hizmet anlayı"ı ve
geni" ürün yelpazesi ile devler ligine giriyor... Tüm ürünleri
son teknoloji ile üretildi, gıda ile temas eden ürünleri en
hijyenik ortamlarda el de#meden paketlendi. Do#a dostu
Parex’in daha temiz bir dünya için tüm çöp torbaları
ekolojik dengeyi bozmayan do#ada çözünür teknolojiyle
üretildi.
Parex’in Yeni Nesil çöp torbaları, kalitesi, sa#lamlı#ı,
kokulu
çe"itlerinin
yanı sıra
yüzde
100
do#ada
çözünür
olma özelli#ine de
sahip. EP! lisansıyla
ekolojik dengeye
zarar vermeyen çöp
torbaları, mikrop,
sinek ve ha"arat
üremesini
önleyerek; çöpleri
kesinlikle
sızdırmıyor. Çilekli,
limonlu ve elmalı
seçenekleriyle de
alı"veri"inize keyif
katıyor!
6 Eylül - Ekim 2014
B!ZDEN HABERLER
Parex
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 55
MALZEMELER
6 tane domates, 10 tane ye!il köy biberi, 3 tane iri taze
kırmızı biber, 1 tane büyük kuru so"an, yarım ba" taze nane,
300 gr suyu süzülmü! yo"urt, 1 yemek ka!ı"ı tuz, yakla!ık
4 kg un, 1,5 Yemek ka!ı"ı Kuru maya
YAPILI#I
1-Biberler tohumalarından ayrılır orta irilikte do"ranır.
Domatesler ve so"an dörde bölünür. Naneler yıkanır ve
yaprak yaprak ayıklanır.
2-Tüm sebzeler düdüklü tencereye konur. Üzerine bir su
barda"ı su eklenir ve 15 dk ha!lanır.
3-Ha!lanan sebzeler bir süzgece konur ve suyu süzülür.
4-Derin bir kaba unun 2 kg su konur. $çine süzülen
sebzeler, sebzelerin suyundan yarım su barda"ı, tuz, maya
ve yo"urt eklenir. Biraz yo"rulur. Kalan un yava! yava!
eklenir. Hamur ne çok yumu!ak ne çok sert olacaktır. Orta
kıvamda ele hafifçe yapı!an bir hamur kıvamı elde edene
kadar karı!tırılır. Un kalite ve yo"unlu"una göre farklılık
gösterebildi"inden un oranı 4 kg nun üzerine de çıkabilir.
(Ben Sinangil kullandım)
5-$yice harmanlanan bu hamur ılık bir yerde mayalanmaya
bırakılır. (Bu a!amada hamuru mayaladı"ınız yere temiz bir
bez sermenizi tavsiye ederim. Aksi halde kabaran hamur
kaptan ta!abilir. Bu durumda ta!sa dahi temiz beze ta!ar.
6-Bu mayalanan hamur kabarması geçene kadar hergün
5-6 dk yo"rulur. (Mayalanma esnasında a"zını çok
kapatmamanızı tavsiye ederim).Hamurun kabarması yakla!ık
3 gün de geçiyor.
7- Kabarması geçen hamur yemek ka!ı"ı büyüklü"ünde
parçalara ayrılarak kuruması için temiz bir bezin üzerine
serilir.( Gölgede ama sıcak bir yerde kurutulmalıdır)
8- Ortama göre 4-10 günde kuruyan tarhanalar blendırdan
geçirilir ve sonrasında da elenir. Toz haline gelen tarhanalar
cam kavanozlara konularak
tercihen buzdolabında
ya da kuru ve
serin bir yerde
muhafaza
edilmelidir.
7Eylül - Ekim 2014
Kı! aylarının vazgeçilmez lezzeti ve !ifa kayna"ı;
Tarhana Yapımı
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 56
6 Eylül - Ekim 2014
DEN!ZL!’DEN LEZZETLER
Ballı Tahinli PideDeneyenler gayet iyi
bilirler, Tavas Pidesi'nin
tahinle birle!ince ne
harika lezzetler ortaya
çıkardı"ını... Ancak biz
tadamayanlar için dilimiz
döndü"ünce anlatmaya
çalı!alım bu e!siz damak
tadını...
Tavas Mutfa"ı, sahip
oldu"u birbirinden güzel
yemekleri ile Denizli'nin
yöresel tatları arasında
önemli bir yere sahiptir.
Odun ocaklarında pi!en
türlü türlü yemekler,
saatler süren u"ra!ların
sonunda en leziz sofraların
ba! tacı olurlar. Bu
tatlardan biri de me!hur
Tahinli Tavas Pidesi'dir.
Her i!in bir üstadı vardır
derlerya i!te bu lezzetin
ustaları da Tavaslılardır.
Marifet ocakta mı, ustanın
elinde mi, yoksa olu!an
kıvamdan mıdır bilinmez
ama bilinen bir gerçek var
ki, o da bu tada !ahit
olanların bir daha asla
unutamadıklarıdır...
Var olan pide çe!itleri ile
yetinmeyen Tavaslılar,
bilindik kıymalı, yumurtalı
ve peynirli pide çe!itlerinin
yanına bir de tahinlisini
eklemi!lerdir. Sonunda da
i!te bu yapımı zor ama
yemesi bir o kadar keyifli
ve lezzetli Tahinli Tavas
Pidesi ortaya çıkmı!tır.
Tahinli pide öylesine
lezzetli yapılır ki, ünü ile
di"er pidelerden bir adım
öne çıkmı!tır.
'Tavas' denilince akla ilk gelen
lezzetlerden biri de me!hur tahinli pidedir...
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 57
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 58
6 Eylül - Ekim 2014
GEÇM!"TEN GÜNÜMÜZE
Padi#ahların sofrası;
Bir zamanlar,
Asya’dan
Anadolu’ya do!ru
akan Türk boyları,
eski uygarlıkların
mayaladı!ı bu
topraklara Uzak
Do!u’da olu"an o
zengin kültürü
büyük bir ustalıkla
ve yol boyu,
geçtikleri her
ülkeden aldıkları
malzemeyle
zenginle"tirerek
ta"ımı"lardı.
Osmanlı mutfa!ını
kısaca anlatmak
kolay de!il.
Yüzyılların
birikimine
gelenekler,
geleneklere zengin
co!rafi etkinlik
eklenince Osmanlı
mutfa!ı tarihçilerin
ilgiyle ara"tırdı!ı bir
kültürel gerçek
olarak kar"ımıza çıkıyor.
Bu hareket sırasında elbette mutfak kültürüne de
gereken yeri vereceklerdi. “Açları doyurun, çıplakları
giydirin, yıkılanları yapın, az halkı çok edin” gibi kutsal
ö!ütlerle yola çıkan göç kafilelerinin yeni vatandaki
görevleri kendilerine böylece bildirilmi"ti. #"te, yıllar sonra
Anadolu ve Rumeli’nde geli"en Osmanlı kültürü ve de bu
kültürün önemli bir bölümünü olu"turan mutfak ve yemek
töreleri Asya
Türklerinin tarihsel
birikimiyle birlikte
olu"tu, geli"ti ve
ünlendi. Bu
hareketli kültür
birikimini yeni
vatanda
geli"tirecek,
destekleyecek ve
üretkenli!ini
arttıracak bir çok
eleman vardı.
A$ız yer, yüz
utanır.
Ça!da" tıp,
eskilerin en çok
sevdi!i ya!lı
yemeklere, hamur
i"lerine, hamur
tatlılarına iyi gözle
bakmıyor, fazla
kilolu olmaktan
korkanlar devamlı
“diyet” gayretiyle
kolay yemeklere
önem veriyor. Ve
böylece… Yeni
dünyanın yemek sistemi kendi kurallarına göre, eski
sistemden ayrılıyor. Ama, eski sisteme de dikkatle
bakıldı!ı ve ara"tırmalar yapıldı!ı zaman onların da,
özellikle sa!lık açısından bir çok tedbirleri oldu!unu, o
günlerin ko"ullarına göre bazı kurallar ve kararlarla bu
konuyu yürüttükleri görülebilir.
Bu konularda, Osmanlı’nın akıllısı yemekten, içmekten,
tatlıdan, tuzludan söz açıldı!ında, o bolluk ve bereket
Osmanlı Mutfa$ı
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 59
7Eylül - Ekim 2014
sofralarında “Az yiyen melek olur, çok yiyen helak olur”
dermi!. O zamanlar, buna benzer vurgulu sözleri usta hat
sanatçıları o sanat eseri olan süslü yazılarıyla yazan, zarif
levhalar yaparmı!. Akıllı ev sahipleri de bu levhaların bir
iki tanesini yemek odalarının duvarlarına asarmı!: “A"ız
yer, yüz utanır” gibi.
Ba!tacı çorbalar.
Osmanlı yemekleri, her zaman sofraların ba! tacı olan
çorbalarla ba!lıyor. Sa"lıklı yemeklerin birincisi kabul
edilen çorbalar et suyu, tavuk suyu, yo"urt; balık çorbaları
da balık suyu ile zenginle!tiriliyor ve pirinç, bulgur, tarhana
unu, kuru ve taze sebzeler ve sebze kökleriyle kaynatılarak
yapılıyor. Ve adeta, mideleri kendinden sonra gelecek
yiyeceklere hazırlamak ve hazmettirmek için görevlenmi!
sayılıyor.
Co"rafyanın, mevsimlerin, topra"ın verimi
Koyun, kuzu, dana gibi kırmızı etler, balık, tavuk gibi
beyaz etler, kümes hayvanları ve av etleri Osmanlı mutfa"ı
et yemeklerinin temel ta!ları. So"an, sarımsak gibi yan
malzemeyle tatlandırılan et yemeklerinin bir kısmı uzun
sürede ve a"ır ate!te pi!er. Kebaplar, köfteler, fırında,
mangalda, ızgarada pi!irilir. Yörelere göre de"i!en
ezmeler, taratorlar, tur!ular, ye!il salatalar ya da yo"urtla
birlikte yenir. Patlıcan salatası, patates kızartması, !i!
kebap ve döner kebabı biber ile birlikte sofraya gelir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:05 PM Page 60
6 Eylül - Ekim 2014
ÇOCUK SA!LI!I
Tatil ne kadar çabuk geçti ve yine okul zamanı geldi. Hem
aileleri hemde çocukları tatlı bir tela! sardı.Özellikle ilk kez okul
ile tanı!acak çocuklar ve aileler için beraberinde tatlı bir
heyecanda getirmekte.
Aileler olarak çocu"un ya! olarak okula hazır oldu"u kadar
psikolojik olarakta hazır olup olmadı"ı bilmeli ve önümüzdeki
kısa zamanı okula hazırlama süreci olarak de"erlendirmeliyiz.
Psikolojik olarak okula hazır olmayan çocukların ilk günleri
sıkıntılı olabilmektedir.
Ailelerin öncelikli olarak çocuklara anlatması gereken !ey
okulun e"lenceli ve ortamın kurallarının oldu"unu
vurgulamalarıdır.Okul kuralların oldu"u ve bi okadarda ö"renme
ortamının e"lenceli olabilece"i bir ortamdır. Okula yeni ba!layan
çocu"un okul ile ilgili duygu ve dü!üncelerini payla!malı ve
varsa kafasındaki soru i!aretleri giderilmeli okul ile ilgili sordu"u
sorulara abartısız ve do"ru cevaplar verilmeli.
Okullar açılınca bütün ö"rencilerin ve özellikle ilk kez okula
ba!layanların en büyük sıkıntısı kurallara uyma ve kurallar
içerisinde kendisinden beklenenleri yerine getirmektir. Çünkü
tatilde kendi kurallarımız ve istedi"imiz faaliyetlerin ardından
okula uyum (ki!i kendini hazırlamadıysa) zor olabilmekte.
Özellikle okula ilk kez ba!layacak olan çocu"a gidece"i okul
önceden gidip gezdirlmesi ve okulu mekansal olarak tanıması
bile onu rahatlatacaktır. Tanıdık bildik bir mekana gitmek
yabancılık hissinden uzakla!tıracaktır. Anne baba olarak dikkat
etmemiz gereken bir ba!ka nokta ise ; anne babadan
ayrıldı"ındaki tepkileri. E"er çocuk anne ve babasından uzun
süreli ayrılmamı!sa bu sıkıntı olabilir. Okullar açılana kadar
küçük alı!tırmalarla çocu"umuzu kendini güvende
hissedebilece"i ortamlarda bırakarak alı!tırma yapmak faydalı
olacaktır. Güven duygusu geli!emeyen çocuklar anne veya
babasından ayrılmak istemeyecektir.Bu bazen uzun
sürebilmekte. Bunu en rahat bir !ekilde atlatılabilmesi için
çocu"umuza bulundu"u ortamda güvenece"i birilerinin
oldu"unu ve özellikle ö"retmeninin her zaman ona destek
olaca"ını bilmesi i!leri kolayla!tıracaktır.
Okula ilk ba!layan çocuklarda görülen sıkıntılardan bir
ba!kası ise öz bakım becerilerinde yetersizlikleri. Tuvalete gitme
ve temizli"ini kendi ba!ına yapıp çıkabilme, karnı açıktı"ında
beslenmesini kendisinin yapabilmesi , okul araç ve gereçlerini
çantasını toplaması. Evde verilen ödevleri yapabilme... Bu liste
uzar gider bir sürü !eyler eklenebilir. ... Çocukların kendi öz
bakım becerileri ile ba! edebilmesi günümüz çocuklarında zorbir
i!. Çünkü anneler onlar adına her i!i yapıyorlar.Yeme"i onlar
yediriyor, tuvalete onlar götürüyor, elbiselerini giydiriyor
,ayakkabılarını ba"lıyor ... ve çocuk bunları kendi yapaca"ı
zaman zorlanmaya ba!lıyor. Çocuk do"du"u andan itibaren
geli!im dönemine uygun olarak özbakım becerilerini
desteklemek her zaman daha faydalı olacaktır. Hem kas
geli!imler sa"lanmı! olacak hemde bu geli!im onda ba"ımsız
hareket edebilme ,kararlar alıp uygulayabilme ve en önemlisi
aldı"ı kararların sonucuna katlanabilmeyi ö"renip geli!tirecektir.
Aileler ve çocuklar için bir ba!ka sıkıntılı alan ise evde ödev
ve dersler yapılırken harcanan zaman .Hem çocuk hem anne bu
süreçte yıpranmakta ve ili!kiler de olumsuzluklar ya!anmakta.
Çocu"un okul sorumlulu"unu alabilmesi ve düzenli ders çalı!ma
alı!kanlı"ını kazanabilmesine destek olunmalı. Anne baba
olarak çocuklar dersler ba!layıp ödevler yapılmaya ba!layınce
ba"ımsız çalı!ma alı!kanlı"ını kazandırabilmek için ilk günden
itibaren birlikte ödev yapmak yerine onun yalnız ba!ına
ödevlerini yapmasını sa"layabilmeli.” Ödevimizi yapalım” sözü
ise asla söylenmemeli çünkü ödevler ö"renciye veriliyor. E"er
biz “ödevlerimizi yapalım “ ”gel dersimizi çalı!alım “diye
ba!larsak bizim ödevimiz olur ve çocuk bu konuda yine
sorumlulu"un tamamını almak istemeyecektir. Çünkü biz ona
bu ödevlerin ve derslerin yarısı benim mesajını vermi! oluruz.
Ebeveyn olarak bize dü!en görev ona çalı!abilece"i bir ortam
ve dersler için gerekli malzemeyi tedarik etmektir. Gerisi onun
vazifesidir. Mükemmel ödevler ve ba!arılar beklemeden önce
yapabildiklerini görmeli .Yapabilece"i ve ba!arabilece"i
vurgulanmalı ve çabası takdir edilmeli. Çabası takdir edilen
çocuk her zaman daha güzel !eyler yapabilmek konusunda her
zaman istekli olacaktır ve dersler ödevler yük olmaktan
çıkacaktır. Biz ancak çok zorlandı"ı noktada direkt çözümü
sunmak yerine o çözüme nasıl ula!aca"ını göstermeliyiz.
Bütün ö"rencilerimize !imdiden ba!arılar diler yeni e"itim
ö"retim yıl ının herkese hayırl ı olmasını di lerim.
Vildan AkyüzPsikolojik danı!man ve aile danı!manı
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 61
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 62
Baharatlar
6 Eylül - Ekim 2014
AKLINIZDA BULUNSUN
Baharat deyip geçmeyin,
konusunda az bilinenler.Genellikle bitki tohumları, kökler ve kabuklardan elde
edilen baharatlar özellikle kı!a yakla!tı"ımız !u günlerde
büyük ra"bet görüyor.
Baharatları yemeklerinizden eksik etmeyerek vitamin
depolamak ve kı!a hazırlıklı girmek mümkün. Ancak
bilinenin aksine baharatların kullanım alanı yemeklerle
sınırlı de"il.
!"te baharatların kullanım alanları:
1-Do!al tedavi aracı: Alternatif tıp günümüzde oldukça
tartı!ılan mevzu. Tıbbi ilaçların yanı sıra geçmi!ten beri
kullanılan do"al tedavi yöntemlerinin vazgeçilmez unsuru
ise baharat. Eski toprak diye tabir edilen büyüklerimiz
sa"lıklarını korumak için baharata sıkça ba!vururlardı.
Özellikle sarımsak dola!ım sistemi ve kalbe faydalı
oldu"undan tercih edilen bir ürün. Ayrıca tarçın da anti
bakteriyel özelli"i ile kı! aylarının vazgeçilmezi.Siz de bu
gibi baharatları kullanarak, vücut direncinizi yükselterek
Hastalıklarla daha rahat sava!abilirsiniz.Ama dozuna ve
alerjiniz olup olmadı"ına dikkat edin.
2- Cilt bakımı: Kimyasal içeren ürünler kullanmadan
da temiz ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz.Farklı
cilt tipleri için de"i!ik baharat kürleri kullanılıyor. Özellikle
aknelerden kurtulmak , cildiniz kuruysa nemlendirmek,
ya"lıysa dengelemek için farklı baharat kürleri
uygulayabilirsiniz.
3-Böcek ilacı: Özellikle kekik, nane ve biberiye gibi
baharatların özleri ile meyve sebze ve çiçeklerinizden
böceklerden koruyabilirsiniz. Tıpkı kimyasal sprey görevi
gören bu baharatlar iletarımürünü ve çiçeklerinizi
böceklere yem olmaktan kurtarın. Baharat özlerinin
bazıları bözcekleri uzakla!tırırıken bazıları ise öldürüyor.
4-Yemeklerinize aroma katın: Baharatlar bir yeme"in
tadını de"i!tirerek bamba!ka lezzetlerin kapısını açıyor.
Siz de yemeklerinizde farklı baharatlar kullanarak de"i!ik
tatlar elde edebilirsiniz.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 63
7Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 64
Can Me!rubat çe!itli fuar ve e"itimlere katılarak hem görsel hem de !irket geli!imine önem
veren bir firma. Turkiyenin en Büyük içecek fuarı ANFA# Antalya direkt olarak stant kuran hemen
hemen her yıl katılan ve orda çe!itli reklam
ve bayi çalı!ması yaparak firma tanıtımını
yapmaktadır. Anadolu markaları seminerine
katılarak hem seminerde bulunmu! ve
Anadolu markaları yarı!masına girerek
Denizliyi temsil edecek firmalardan bir tanesi
olmu!tur. Eylül $stanbul Gıda fuarı , Bursa
Gıda fuarı ve $zmir ambalaj fuarlarında
katılımcı olarak bulunmu!tur. Yine her yıl
yapılan Cumhurba!kanı ve çe!itli Bakanlarında
katıldı"ı TUSKON Afrika zirvesine katılmı! ve
direkt olarak 35 e yakın ülke temsilcileri ve
Gıda ticareti yapan ki!ilerle görü!meler
yapılmı! ve ilk meyvesi olarak da Benin ve
Moritanya ülkesine ihracata ba!lamı!tır.
6 Eylül - Ekim 2014
TEDAR!KÇ!LER!M!ZDEN
Denizli Ekonomisine can veren, Denizli’nin yerel markası
Me!rubatCan
HazırlayanHasan BATBAY
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 65
7Eylül - Ekim 2014
Fabrika, Denizli-!zmir karayolu üzerinde 13.km anayola sıfır 200 metre yol
cephelidir. Sadece me"rubata ait arazi 14.000m2 üzerindedir. Bunun
10.000m2 kapalı alandır. #irket kamyon bazında toptan satı"ı dı"ında Denizli-
Aydın-Nazilli bölgesinde 8 araçla yakla"ık 3500 noktaya sıcak satı" olarak
da hizmet vermektedirFabrikanın belli bir bayi a$ı ve ismi vardır.Tüm Türkiye
geneline da$ıtım yapmaktadır.Özellikle Antalya bölgesinde otellerde oldukça
a$ırlı$ı vardır Ayrıca zaman zaman Avrupa ve Afrika’ya ihracat yapmaktadır.
Private label(özel marka) olarak Pekdemir marketleri dahil olmak üzere
çe"itli zincir market ve gruplara yüklü üretimler yapmaktadır.(özel markalar
Pekdemir,D!,Ayyo,!çelim,Myfresh,Kamiz,Afia...esc)Unifresh ve Unipower
kendisine ait markalarda "irketimiz çe"itli üretimler de yapmaktadır. Üretim
hatlarında pet grubunda 250cc-500cc-1000cc-1500cc-2000cc-2500cc, "i"e
olarak 200cc-250cc,kutu olarak 330cc ve 250cc (pet-"i"e-kutu) portakal-
kola-gazoz-mineralli içecekler(vi"ne-elma-"eftali-çilek-nar-limon..etc)ve
tonik-bitter limon-soda ve Unipower markasıyla da energi içece$i üretimleri
yapmaktadır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 66
6 Eylül - Ekim 2014
SA!LIKLI YA"AM
YETERL! VE DENGEL!BESLENME SA"LI"IN TEMELD!R.
sa#lıklıbeslen-me
Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da
canının çekti!i "eyleri yemek içmek de!ildir.
Beslenme; sa!lı!ı korumak, geli"tirmek ve ya"am kalitesini
yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin ö!elerini yeterli
miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması
gereken bir davranı"tır.
Besin ö!eleri vücudun gereksinmesi düzeyinde
alınamadı!ında YETERS#Z BESLENME olu"ur.
#nsanın ya"amı için 50’ ye yakın besin ö!esine gereksinimi
vardır. #nsanın, sa!lıklı büyüme ve geli"mesi, sa!lıklı ve üretken
olarak uzun süre ya"aması için bu ö!elerin her birinden günlük
ne kadar alınması gerekti!i belirlenmi"tir.
Bu ö!elerin herhangi biri alınmadı!ında, gere!inden az ya
da çok alındı!ında, büyüme ve geli"me engellenir, sa!lık bozulur.
Gere!inden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı ö!eler
vücutta ya! olarak depolandı!ından sa!lık için zararlı olur. Bu
duruma Dengesiz Beslenme denir. Dengesiz beslenmenin
önlenmesinde beslenme e!itimi ile sa!lıklı beslenme bilincinin
kazandırılması büyük bir önem ta"ır.
Yeterli ve Dengeli Beslenen Ki$iler
Sa!lam ve sa!lıklı bir görünü"tedir.
Hareketli ve esnek bir bedene,
Muntazam bir cilde, canlı ve parlak
saçlara ve gözlere,
Kuvvetli, geli"imi normal kaslara,
Çalı"maya istekli ki"ili!e,
Boy uzunlu!una uygun vücut a!ırlı!ına,
Normal zihinsel geli"me,
Sık sık hasta olmayan bir yapıya sahiptir.
Yetersiz ve Dengesiz Beslenenler ise;
Hareketleri a#ır ve isteksiz
Sa!lıksız genel görünü"te
(a"ırı zayıf veya "i"man)
Pürüzlü, kuru, sa!lıksız cilt yapısına,
$i"man veya zayıf vücut yapısına,
Sıksık ba" a!rısından "ikayet eden
#"tahsız, yorgun, isteksiz bir
yapıya sahiptir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 67
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 68
6 Eylül - Ekim 2014
SA!LIK
Anne, babalar AMAN D!KKAT...
Uyu"turucu madde ba#ımlılı#ı nedir?
Sakinle!tirici ve uyarıcı etkileri olan,
giderek daha fazla alma iste"i ve
alınmadı"ında yoksunluk belirtileri
do"uran kimyasal maddelere
“uyu!turucu madde” adı verilir.
Uyu!turucu madde ba"ımlıları,
ço"unlukla kullanımı kontrol
edebilecekleri dü!üncesiyle madde
kullanmaya ba!larlar. Oysa ba"ımlılı"ın
nasıl geli!ece"i öngörülemez, bir kez
kullanım dahi son derece risklidir. #lk
kullanımdan sonra tekrar tekrar madde
alma ihtiyacı do"ar. Aynı uyu!turucu
etkinin sa"lanması için kullanım sıklı"ı
ve/veya miktarı artar. Bu kısır
döngünün yerle!mesiyle ki!i ba"ımlılık
sürecine girmi! olur.
Etkileri; Uyu!turucu olarak kullanılan
maddelerin kimyasal yapıları
birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında
merkezi sinir sisteminin farklı
bölümlerini etkileyerek fiziksel ve
psikolojik tahribata yol açarlar.
Uyu!turucu maddelerin hiçbir güvenli
kullanım !ekli yoktur. Kullanan herkes
için ba"ımlı olma riski e!ittir.
Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi
tanır ve bir daha unutmamak üzere
hafızasına alır. Hücresel ö"renme
süreci denen bu durum herkes için
geçerlidir.
• Aklı ve iradeyi i!lemez hale getirir.
Ki!iyi normal ya!am ve
davranı!larından uzakla!tırır.
• Bulantı, kusma, karın a"rıları,
kabızlık, ishal, mide ve ba"ırsak
spazmlarına/kanamalarına sebep olur.
• Tüm iç organların zarar görmesine
ve buna e!lik eden bir dizi hastalı"a
neden olur.
• Zehirlenmelere ve bu yolla gelen
ölümlere sebep olur.
• Uyu!turucular, bireyin çevreye
uyum yetene"ini azaltır. Ba"ımlı
giderek aileden ve çevresinden
kopararak, yalnızla!ır. Ço"u zaman bu
tabloya a"ır bunalımlar e!lik eder.
uyu"turucumadde ba#ımlılı#ı
Ne yapmalı?
E"er ki!i maddenin etkisi altında ise onunla bu
durumda konu!manın yararı olmaz. Kendinizi hazır
hissetmeden onunla konu!mayın. Açık, samimi ve
inandırıcı olun, ö"üt vermeyin. Genellemeler yapmaktan
kaçının. Korkularınıza dayanarak konu!mayın. Onu
etiketlemekten kaçının, çünkü “kullanıcı olarak”
etiketlenen ki!iye yakla!mak çok zordur.
Önyargılarınızın farkına varın (“Bunlar iflah olmaz”),
böylece yanlı! ileti!im kurma olasılı"ını azaltırsınız.
Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun
dü!ünce, ya!antı ve korkularını anlamaya çalı!ın. Uzman
yardımı alması için samimi bir yakla!ımla onu ikna edin.
Ne yapmamalı?
Kabullenmeme-#nkâr: “Yok, benim
çocu"um asla kullanmaz.” Kendini ve e!ini
suçlama: “Bu çocuk senin yüzünden böyle
oldu.” “Biz iyi anne-baba olamadık.” Hayal
kırıklı"ı, çaresizlik duygusu: “Ben seni bunun
için mi yeti!tirdim?” “Her !ey bitti, artık hiçbir
!ey eskisi gibi olamaz.” Öfke: “Benim böyle
bir çocu"um olamaz!” Çocu"u suçlama ve
a!a"ılama: “Senden hiçbir !ey olmaz.” Uç
kararlar alma: “Okul hayatın bitti.”
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 69
7Eylül - Ekim 2014
VÜCUTTA ADETA B!R PATLAMAYA
NEDEN OLUYOR;
Bonzai yapılan ara"tırmalara göre
Eroinden daha teklikeli oldu#u
ö#renilmi"tir. Bonzai üzerinde yapılan
detaylı ara"tırmalar bu
uyu"turucunun ki"ide adeta patlama
yaptı#ını ortaya koydu. Uzmanlar,
genellikle "bir defadan bir "ey olmaz"
dü"üncesiyle kullanan gençleri
pençesi altına alan bonzai (sentetik
kannabinoid) adlı uyu"turucunun
etkilerini vurguladı. Türkiye'de bu tür
vakalarının 2011'de ilk kez
bildirildi#ini, 2013'te ise adeta
patlama yaptı#ını ifade eden
uzmanlar; "Bonzai sigaranın içinde
karı"tırılarak, sprey halinde de
içilebiliyor. Bu nedenle kullanım
sırasında çevreden anla"ılması bir
hayli zor. Di#er olumsuz etkisi de
beyin hücrelerinde kısa sürede büyük
hasarlar meydana getirmesi. Özellikle
genetik yatkınlı#ı olan veya yüksek
dozda madde kullanan ki"ilerde,
"izofreni benzeri durumlar ortaya
çıkabiliyor. Bazı ki"ilerde de ani kalp
durmalarıyla ölümlere neden
olabiliyor." Uyu"turucular arasında
en yüksek haz etkisi olan maddenin
eroin oldu#unu belirterek, "Fakat
bonzainin eroine benzer etkisi de var.
Eroinden daha fazla yan etkiye sahip.
Ayrıca ona göre çok daha ucuz ve
kolay ula"ılabilir" diye belirtiliyor.
Bonzainin hukukta esrar statüsünde
kabul ediliyor.
Son günlerde bo"lu#a dü"en ve sırf
e#lence olsun diye gençlerin
kullanarak hayatını kaybetti#i madde
büyük tehlike saçıyor. Bonzai'nin
zararları saymakla bitmiyor? Peki
nedir bu Bonzai, Neyden üretilmi"tir?
Bonzai'nin yan etkileri nelerdir? !"te
bu yazımızda vatanda"ları bu
tehlikeye kar"ı uyarmak için Bonzai
uyu"turucu maddesine yer verdik.
Bonzai, ölümcül etkisi bulunan bir
tür kimyasal uyu"turucu. Kullanımı
son yıllarda yaygınla"tı. Kullanım ya"ı
da dü"tü.
Daha bir ay önce yine Bursa'da 2'si
14, di#eri 18 ya"ındaki 3 genç Uluda#
eteklerindeki su deposu çevresinde
bonzai kullanmı". Ölümden
dönmü"tü.
Bonzai Zararları;
1- Kan basıncıda hızlı artı" ve nabız
yükselmesi
2- $iddetli a#ız kurulu#u
3- Göz kızarıklı#ı
4- Halüsülasyon hayal görme
5- Açlık hissi
6- Ortam seçememe nerede
oldu#unu hatırlayamama
7- Geçici körlük
8- Geçici felç durumu
Yeni nesil çocukların kandırılarak
farklı türde bu uyu"turucu maddelere
alı"tırılması günümüzde ya"anılan bir
sorun olarak gözümüze çarpıyor.
Ailelerin biliçlendirilip bu uyu"turucu
madde tehlikesinden çocuklarımızı
uyararak uzak tutalım.
Emcdda Avrupa Uyu!turucu veUyu!tucu Ba"ımlı"ını #zlemeMerkezinin RaporlarındaSentetik KannabinoidlerSentetik KannabinoidlerinÜretim Sorunu
Yeni PsikoaktifMaddeler;
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 70
6 Eylül - Ekim 2014
AKLINIZDA BULUNSUN
Deri e!ya üzerinde: Biraz limon
suyuyla lekeyi fırçalayın
Ka"ıt üzerinde: Lekeli ka"ıdın altına
kurutma ka"ıdı koyun Lekenin
üzerine birkaç damla oksijenli su
sıkın, Sonra kuru bir pamuk
parçasıyla kurutun. Kuma! üzerinde:
Dayanıklı bir kuma!sa: Biraz limon
suyu ve ılık sütle silin Durulanınca
leke yok olacaktır.
Nazik bir kuma!sa: Leke kuruyunca,
üzerine talk pudrası dökün.
Kaybolana kadar fırçalayın.
Beyaz çama!ırda: Hemen lekenin
üzerine sulandırılmı! hardalı yayın
Yarım saat kadar bekleyip, süngerle
lekeli yeri yıkayın
Mobilya üzerinde: E"er leke tazeyse
içine çi" süt veya limon suyu ilave
etti"iniz sıcak su yeterli olacaktır
Leke eskiyse zımpara ka"ıdı ile
kazıyın Muntazam daireler çizerek
mantar tıpayla parlatın
Parmaktaki lekeler: En etkilisi
domates suyuyla ovmaktır
Kırmızı mürekkep lekesi:Üzerine
hardal sürüp birkaç saat öylece
bırakın Kırmızı mürekkep lekesinden
sizi kurtaracak en iyi malzeme budur
Mürekkep Lekesi Domates Kabukları
Domatesin kabu"unu kolay soymak
için, kaynar suya daldırıp, bıça"ın
tersini domatesin yüzünde a"ır a"ır
gezdirin.
Mutfaktaki Ha!erelerleSava!
Mutfakta özellikle dolaplarda
dolasan hamam böcegi, karinca gibi
haserati yok etmek ve bir daha
gelmemelerini saglamak için bu
haseratin dolastigi yerlere, dolaplara
terebantin sürmek kesin yoldur.
Ya"lı #i!eler
Önce deterjanla yıkayın, sonradurulanan !i!enin içine sodalı sukoyarak sallamaya baslanir. Be!dakika kadar sallanan sise çalkalanıpbu sefer içine kahve telvesi ilaveedilir. Bir süre bu sekilde sallanansise kisa bir zaman sonra yaglardantamamen temizlenmis durumagelecektir.
Lambalarınızın üzerine
kullanmadı"ınız kokularınızdan veya
biraz vanilya sürerseniz, lambalarınızı
yaktı"ınızda mis gibi koku
yayılacaktır.( Fazla sürmeyin.)
Evinizin mis gibi kokmasını
istiyorsanız, bir kaç tane karanfili az
su ile kaynatın.
Kötü kokan spor ayakkabılarınızın
içerisine biraz bikarbonat koyun ve
bir gece bekletin. Sabahleyin
silkeleyin. Kötü kokulardan eser
kalmayacaktır.
Parfümü bitmi! küçük parfüm
!i!elerini atmaya kıyamıyorsanız
onları çama!ır dolabınıza koyun.
Böylece çama!ırlarınızın ho!
kokmasını sa"larsınız.
Ho! Kokular
So"an soyarken gözlerinizin
ya!armaması için so"anı içi su dolu
bir tasın içinde soyun
Gözleriniz mi yasariyor? So"anı, içi
su dolu bir tasın içinde soyun
Sıkıntıdan kurtulursunuz .
So"an Soyarken
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 71
7Eylül - Ekim 2014
ReklamReklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 72
6 Eylül - Ekim 2014
KÜLTÜR SANAT
Yapımı : 2014 - Türkiye
Tür : Dram , Romantik
Yönetmen : Aytaç A!ırlar
Oyuncular : Halil Sezai
Paracıko!lu
Senaryo : Aytaç A!ırlar
2011 yılında vizyona giren ilk
"ncir Reçeli filmi seyirciden
yo!un ilgi görmü# özellikle
ba#roldeki müzisyen ve
oyuncu Halil Sezai
Paracıko!lu'na yeniden
popüler olmasını sa!lamı#tı.
"çine kapanık Metin ve hayata
cıvıl cıvıl bakan Duygu'nun
hüzünlü a#k hikayesini konu
alan ilk filmin ardından üç yıl
sonra gelen ikinci yapımda
yine Halil Sezai ba#rolde
oynuyor. Bu sefer Metin'i
Duygu ile ya#adı!ı a#kın
ardından, gelen yo!un yalnızlık
dönemi içinde izleyece!iz.
!ncir Reçeli 2Facebook'ta Payla#EkleVizyon Tarihi: 26 Eylül 2014Yapımı : 2014 - ABDTür : Aksiyon , Dram , GerilimYönetmen : Antoine FuquaOyuncular : DenzelWashington , Chloë GraceMoretz , Haley Bennett , BillPullman , Marton CsokasSenaryo : Paul Haggis ,Richard WenkYapımcı : Denzel Washington, Todd BlackRobert McCall eski bir BlackOps askeridir. Sahte bir ölümhazırlayarak Boston'daya#amaya ba#layan RobertMcCall, emeklilik zamanlarınınkeyfini çıkartırken, Teriisminde bir kızı kurtarmasıgerekmektedir. Kurtarmasıgerekti!i kız yüzünden Rusmafyasıyla birlikte kar#ıkar#ıya gelecektir.
The Equalizer
Yapımı : 2014 - ABD
Tür : Aksiyon , Macera
Süre: 87 Dak.
Yönetmen : Jonathan
Liebesman
Oyuncular : Megan Fox ,
William Fichtner , Whoopi
Goldberg , Mos Def , Will
Arnett
Senaryo : Kevin Eastman ,
Peter Laird , Josh Appelbaum
, André Nemec , Evan
Daugherty
Yapımcı : Michael Bay , Ian
Bryce
Di!er Adı : TMNT
Manhattan'ın la!ım
kanallarında ya#ayan ve
hocaları Splinter Usta ile
birlikte dünyayıdaki
kötülüklere kar#ı verdikleri
mücadele konu alıyor.
NinjaKaplumba"alar
Rezervasyon veMatina bilgileri için:
0258 212 32 [email protected]
Yapımı : 2014 - ABDTür : Animasyon , Aile ,MaceraYönetmen : Graham Annable, Anthony StacchiOyuncular : -Seslendirenler : Elle Fanning, Ben Kingsley , Simon Pegg, Toni Collette , Nick FrostSenaryo : Adam Pava , IrenaBrignullZenginli!e ve koku#mu# güzelpeynirlere takıntılı, Viktoryendönemin lüks bir kasabasıolan Cheesebridge’de geçenkomik bir hikayeyi anlatıyor.Cheesebridge’in sevimliArnavut kaldırımlı sokaklarınınaltında gecelerikanalizasyondan çıkarakkasaba halkının en de!erverdi!i #eyleri yani çocuklarınıve peynirlerini çalancanavarlar, Kutu Cüceleriya#ar. En azından kasabasakinlerinin inandı!ı efsanebudur. Gerçekte ise KutuCüceleri, sırtlarında geridönü#türülmü# kartonkutuları kaplumba!alarınkabuklarını ta#ıdıkları gibita#ıyan, büyük ma!aralardaya#ayan garip ve sevimlitiplerden olu#an bir yeraltıtoplumudur.
Kutu Cüceleri :Yaratıklararamızda
Kasabanın en zengini ve
çapkını beyaz e#ya dükkanı
sahibi Hüseyin, kasabaya yeni
e#yalar getirdi!inde; alttan
so!utmalı klima, çift kapılı
Buzdolabı gibi kasabaya yeni
e#yalar getirildi!inde
kasabalıya tanıtım yapar. Bir
seferinde Hüseyin'in yolu iki
Rus Kız'la (Cici#ler) kesi#ir.
Cici#ler'e çar#af giydirerek
kasabaya getirir.
#ip$akAnadolu
Tür : Komedi
Yönetmen : $enel Aldı
Oyuncular : Cengiz Küçükayvaz
, Erdal Tosun , Gökçe Özyol ,
Serkan $engül , Orçun Kaptan
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 73
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 74
6 Eylül - Ekim 2014
SANAT VE K!TAP
Dan BROWNDan Brown, satı! rekorları kıran ve yayınlandı"ı
tarihlerde listelerden inmeyen “Da Vinci #ifresi”
kitabının yazarıdır. Amherst Koleji ve Philips Exeter
Akademisi mezunu yazar, 22 Haziran 1964 ABD
do"umludur. Dan Brown e"itim gördü"ü okullarda,
$ngilizce ö"retmenli"i de yapmı!tır. #ifre çözme ve
hükümetin gizli örgütlerine duydu"u yo"un ilgi, 1996
yılında ilk romanı olan Dijital Kale‘nin yayınlanmasını
sa"ladı. Dan Brown’un bu romanı, raflarda yerini
aldıktan bir süre sonra, elektronik kitap listelerinde
bir numaraya yükseldi. Roman, ABD Ulusal Güvenlik
Te!kilatı ile halkın mahremiyeti arasında bulunan
durumu sorguluyordu.
Yazarın 2001’de ası matematik profesörüdür ve
Ba!kanlık Ödülü kazanmı!tır. Annesi ise ilahiyat
müzisyenidir. Din ve bilim gibi iki olgunun hakim
oldu"u bir ortamda yeti!en Dan Brown, birbirini
tamamlayan bu iki konudan aldı"ı ilhamla üçüncü
romanı olan ünlü Melekler ve #eytanlar’ı yazmı!tır.
Yazarın bu kitabı, Vatikan ve fizik laboratuarı arasında
geçen din ve bilim konulu gerilim roman türüdür.
Yazar, 2003 yılında ise tüm dünyaya adını
duyurdu"u ve büyük bir üne kavu!tu"u kitabı Da Vinci
#ifresi romanını yayınlamı!tır. Bu roman yayınlandı"ı
zaman tartı!maları da beraberinde getirmi!ti. Kilise
ve bazı tarihçiler sert tepki gösterdiler. Yazarın
masonları anlattı"ı be!inci kitabı Kayıp Sembol‘dür.
Dan Brown’un bu kitabında mason olan dedesinden
etkilendi"i dü!ünülmektedir.Dan Brown’un 2013’de
yayınladı"ı ve içinde $stanbul’u da anlattı"ı son kitabı
Cehennem‘dir. Robert Langdon serisisin dördüncüsü
olan kitap gerilim gizem türündedir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 75
7Eylül - Ekim 2014
Ayrıca yazarın e!inin ressam ve sanat tarihçisi
olması, yazar için eserlerinde büyük yardımı
olmaktadır.
Dan Brown’un sinemaya uyarlanan kitapları ;
Da Vinci "ifresi, Melekler ve "eytanlar, Dan
Brown’un Son Kitabı “Cehennem” in Konusu
Yazarın kitaplarında ba! karakter olan
simgebilim uzmanı Robert Langdon, bu romanda
gözlerini hastane odasında açar. Hatırladı#ı son
!ey, Harvard üniversitesindeki bir anısı olan
Langdon, kendini bir anda kafasından vurulmu!,
son iki gün içinde de hiç bir !ey hatırlamayan biri
olarak $talya’da bulur. Ne olup bitti#ini anlamaya
çalı!ırken hastanede saldırıya u#rar ve bu
saldırıdan genç bir doktorun yardımı ile kurtulur.
Daha önemlisi de üzerinde tehlike simgesi olan
bir cihaz bulur. Langdon ülkesinin
konsoloslu#undan yardım isteyince, yardım etmek
yerine kendisini öldürmeye çalı!an ki!iyi
kar!ısında bulur. Kendi ülkesinin de pe!inde olup
kendisini öldürmeye çalı!ması !ok etkisi yaratır.
Genç aynı zamanda ola#anüstü zekası olan
doktor ile i!in do#rusunu ö#renmek için, yine
simgelerde gizli olan ipuçlarının pe!ine dü!er.
$talya’nın Floransa !ehrinin tarihi yerlerinde
ba!layan aksiyon, ülkenin di#er büyülü !ehri
olan Venedik’e uzanır. Robert Longdon
kendisini, bir genetik uzmanı olan ve dünya
nüfusunun hızlı artı!ı nedeni ile insano#lunun
yüzyıl içinde neslinin sona erece#ini dü!ünen,
bu yüzden ölümcül bir virüs bulan ve bunu
Dante’nin Cehennem Haritası ile ba#da!tıran
deha birinin pe!inde bulur. Buradaki tek sorun
ise bu psikopat bir hafta önce kendini
öldürmü!tür ve virüsün aktif olmasına
bir günden az bir zaman kalmı!tır. Virüsün
yerini tespit etmek için sadece tek bir umut
vardır, o da Robert Langdon’dan ba!kası
de#ildir.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 76
6 Eylül - Ekim 2014
LEZZET DURA!I
Balkonlardan Sofralara...Havaların ısınması ile birlikte Denizli'deki hemen her evin balkonunda dizi dizi serilen kuru patlıcanlar,yeteri kadar kurutulmalarının ardından sofralardaki yerlerini alırlar.
Kuru Patlıcan DolmasıBirbirinden e!siz lezzetleri ile damaklarda ayrı bir tad bırakan Denizli Mutfa"ı, tatlısından tuzlusuna, zeytinya"lısından
etlisine kadar pek çok yemek türüne ev sahipli"i yapar.
Denizli'nin Geleneksel Lezzetlerinden Biri #çleri oyularak güne!te kurutulan patlıcanların daha sonra içlerinin
doldurularak pi!irilmesi sonucunda hazırlanan kuru patlıcan dolması, kı! aylarında sofraların vazgeçil- mez lezzetleri
arasında yer alır. Denizli'nin daha çok ilçe ve köyle- rinde yapılan bu yemek, dü"ün ve sünnet gibi özel günlerin de
vaz- geçilmez lezzetlerindendir.
E"er siz de bu e!siz lezzeti kendi sofranızda da görmek istiyorsanız, i!te kuru patlıcan dolmasının tarifi.
Denizli Usulü
Denizli usulü yapılacak kuru patlıcan dolması için
gerekli olan malzemeler; 1 su barda"ı pirinç, 4 su
barda"ı et suyu, yarım limon, 300 gr. kuzu ku!ba!ı,
karabiber, pul biber, 4-5 yaprak taze nane, 1-2 yemek
ka!ı"ı domates salçası, birkaç dal maydanoz, 15-20
adet kuru dolmalık patlıcan ve 2 ba! kuru so"andır.
Kuru patlıcan dolması yapmadan önce kuru
patlıcanlar ha!lanıp yumu!atılır. Sıcak suda iyice
yumu!ayan patlıcan kuruları bir kenara alınarak
so"umaları beklenir.
Yumu!ayan ve so"uyan bu patlıcanlar daha sonra
pirinç, ku!ba!ı et ve baharat karı!ımı ile harmanlanan
iç malzemesi ile doldurulur. Patlıcanların gere"inden
çok doldurulması halinde her parça pi!erken ayrılır.
Bunun önüne geçmek için üzerlerinde birer parmak
bo!luk bırakılır.
Tüm bu i!lemlerin ardından kuru patlıcanların
üzerlerindeki bo!lu"a domates parçacıkları eklenir.
Bu parçacıklar, patlıcanın içinin dökülmesini engeller.
#çleri doldurulan patlıcanlar yatık !ekilde tencereye
dizilir. Daha sonra üzerlerine su ilave edilir ve 40 dakika
kadar orta hararetteki ate!te pi!irilir. Patlıcanlar
pi!tikten sonra tencerenin a"zı açılmadan 10 dakika
daha beklenir. Ardından da sıcak !ekilde servis yapılır.
Hepinize afiyet olsun!
1
2
3
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 77
7Eylül - Ekim 2014
Denizli’nin Yöresel Tatlısı
!nge TatlısıMALZEMELER:
1 kg. un, 1 çay ka!ı"ı soda,
1 çay ka!ı"ı ya! maya, 2 yemek ka!ı"ı
yo"urt 2 yemek ka!ı"ı süt, 1 yumurta,
Yarım çay barda"ı çiçek ya"ı,
125 gr. Margarin
Dövülmü! ceviz, Hindistan cevizi
5 bardak toz !eker, 4 bardak su
2-3 damla limon suyu
1 kg. unu tepsiye dökülür ve ortası havuz gibi açılır. Verilen malzemeler
içine eklenir ve kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yo"rulur. Daha
sonra parçalara ayırarak yufkalar açılır. Açılan yufkaların üzeri çiçek
ya"ı ile ya"lanır ve üzerine ceviz serpilir. Yufka ortadan ikiye bölünür
ve rulo yapılır. #ki ayrı rulo saç örgüsü !eklinde tepsiye yerle!tirilir.
Hafifçe üstüne bastırılır. Üzeri ya"lanır fırına sürülür. Kızarınca fırından
alınır. Biraz so"uyunca 5 bardak toz !eker ve 4 bardak su ile hazırlanmı!
!urup sıcak olarak üzerine dökülür. Üzerine Hindistan cevizi ve
antepfıstı"ı serpilir.
So"uk olarak servis yapılır.
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 78
78 Eylül - Ekim 2014
BOYAMA ZAMANI
Haydi çocuklarboyama zamanı...
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 79
7Eylül - Ekim 2014
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 80
80Eylül - Ekim 2014
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 83
Reklam
pekdemir temmuz 2014 9/5/14 8:10 PM Page 84
Reklam