chapter 6 neuronal signaling and the structure of the...
TRANSCRIPT
1
Aslı Sade Memişoğlu
kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu
Konu 2
Sinir sistemi yapısı ve
işlevi
Konular
A. Sinir sistemi bölümleri
B. Sinir dokusu
C. Nöron çeşitleri
D. Sinir sistemi gelişimi
E. Uyarı oluşumu
F. Sinapslar
G. Omurilik
H. Beyin
I. Merkezi sinir sistemi zarları
J. Otonom sinir sistemi
2
Sinir sistemi görevi
İç ve dış çevredeki değişiklikleri hissedip
tespit etmek
Bunlara uygun tepkileri başlatmak
Bilgiyi hem anında kullanım için hem de
gelecekte kullanım için depolanmak
üzere organize etmek
3
A) Sinir Sistemi bölümleri
1. Merkezi sinir sistemi
44
Merkezi sinir sistemi Çevresel sinir sistemi
Beyin
Omurilik
Getirici bölüm
Götürücü bölüm
Dış Duyu
Bedensel motor
İç duyu
Özel duyu
Otonom motor
B)Sinir Dokusu 5
Dendritler
Hücre gövdesi
Başlangıç
bölümü
Akson
Akson
sonları
B.1 Nöronlar
B.2 MSS’nin Glia hücreleri
4 temel MSS Glia hücresi:
• Astrositler: hücrelere destek sağlar, nöronların
hücre dışı çevrelerini kontrol eder, kan beyin
bariyeri (kbb) ne katkı yapar.
• Mikroglia: MSS’nin ”bağışıklık sistemi”
• Ependimal hücreler: silli hücrelerdir, beyin
omurilik sıvısı hareketinde rol alırlar
• Oligodendrositler: miyelin üretimi
6
Glia Hücreleri7
Fig. 6-6
Kılcallar
Astrosit
Ependimal
hücreler
Beyin
omurilik
sıvısı
Nöronlar
Oligodendrosit
Miyelinli akson
Miyelin
Mikroglia
B.3 ÇSS’nin Glia Hücreleri
Uydu hücreler ve Schwann hücreler.
Uydu hücreler: ÇSS’de bulunan nöron
gövdelerini çevirirler ve ganglion oluştururlar
Schwann hücrleri: büyük sinir liflerinin etrafını
çevreler ve miyelin oluştururlar. Kendini
yenileme ve sinyal iletimi için önemlidir.
8
Uydu
hücresi
Schwann hücre
çekirdeği
Schwann hücre
sitoplazması
Myelin kılıfı
Akson
Schwann hücresi Nöron hücre
gövdesi
Akson
ÖR: Multipl skleroz hastalığı -
MS
MSS’de myelin kılıfının üretilmemesi veya bozulmasından
kaynaklanır
Myelin olmadığında sinyaller kısa devre yapar ve
gerektiği yere gidemez. Sonunda aksonların yapısı da
bozulmaya başlar
Kas zayıflığı, felç, his kaybı, görme kaybı, omurilik
refleksleri kaybı (boşaltım gibi refleksler dahil)
İlk semptomlar 20-40 yaşları arasında
Henüz tedavisi yok
9
B.4 Sinapslar10
Sinapslar bilgiyi aktarmak için
hem elektriksel hem de
kimyasal uyarıları
kullanabilirler
Sinyale bağlı olarak sinapslar
uyarıcı veya engelleyici
olabilirler
Presinaptik
Postsinaptik
Akson
Presinaptik
Presinaptik
Presinaptik
Postsinaptik
Postsinaptik
C. Nöron çeşitleri11
Merkezi Sinir Sistemi Çevresel Sinir Sistemi
Ara nöronlar
Hücre gövdesi
AksonAkson
Hücre gövdesi
Akson
(merkezi
uzantı)
Akson (çevresel
uzantı)
Akson sonu
Duyu almacı
Kas, salgı bezi veya
nöron
DendritlerDuyu nöronu
Motor nöron
12
Ara nöronlar
Duyu nöronu
Motor nöron
Duyu nöronun
hücre gövdesi
Motor nöronun
hücre gövdesi
Duyu nöronları:
Almaçlar sayesinde uyarıları alır ve MSS’ne iletir.
Deri, eklem ve kaslardan gelen duyu nöronlarına somatik
İç organlardan gelen duyu nöronlarına visseral duyu nöronu denir
Almaçlar
Motor nöronlar:
MSS’den gelen yanıtı iletirler.
Bu yanıt kaslar veya salgı bezleri aracılığı ile
verilebilir.
İskelet kaslarına bağlı olan motor nöronlar
somatik
İç organlara bağlı olan motor nöronlar
visseral olarak adlandırılır
13Üç nörön sınıfının
özellikleri
Duyu nöronları
A. Çevre uçlardaki almaçlarından gelen bilgileri MSS’ne iletirler
B. Hücre gövdesi ve aksonun uzun çevresel uzantısı ÇSS’de
bulunur. Sadece aksonun merkezi uzantısı MSS’ne girer.
A. Sinyal birleştirici ve değiştirici olarak görev yaparlar.
B. Getirici ve götürücü nöron gruplarından refleks devreleri
oluştururlar
C. Tamamen MSS içindedirler
D. Tüm nöronların %99’unu oluştururlar
Ara nöronlar
A. MSS’den gelen bilgiyi efektör hücrelere iletirler: Kaslar, salgı
bezleri, nöronlar
B. Hücre gövdesi, dendritler ve aksonun küçük bir bölümü
MSS’de, aksonun çoğu bölümü ÇSS’de bulunur
Motor nöronlar
D. Sinir sisteminin gelişimi
Sinir sisteminin embriyo içinde gelişimi nöron ve
glia hücrelerine dönüşebilen kök hücrelerle
başlar.
Son hücre bölünmesinden sonra her nöron
hücresi farklılaşır, bulunacağı bölgeye göç eder
ve akson ile dendritlerini oluşturacak uzantıları
oluşur.
Akson büyüdükçe genellikle glia hücrelerinin
yüzeyleri tarafından yönlendirilirler.
Akson büyürken ucunda oluşan şişkin yapı =
büyüme konisi
14
Aksonun hangi yöne doğru uzayacağı,
çevresindeki hücre dışı sıvıda bulunan veya
hedef hücre tarafından sentezlenen büyüme
faktörleri tarafından belirlenir
Akson hedef hücreye ulaşınca sinapslar
oluşur.
Bu olaylar hamilelik ve bebeklik döneminde
hızlıdır.
Bu sebeple alkol, ilaçlar, radyasyon, besinsizlik,
virüsler bu dönemde sinir sistemi oluşumunu
olumsuz etkiler
15D. Sinir sisteminin gelişimi
https://youtu.be/ZWACm6BkDVo
https://youtu.be/3R9SOtcSEuA
16
Gelişimin ilk evrelerinde beynin, uyarılma veya
yaralanmaya karşı yeniden şekillenme
kapasitesi erişkin beynine göre daha fazladır =
plastisite.
Gelişimini tamamlamış bir MSS’nde temel nöron
ağlarının yapısı ve yerleşimi değişmez.
Sinaps bağlantılarının oluşum ve yok edilmesi
büyüme, öğrenme ve yaşlanmanın bir parçası
olarak hayat boyu devam eder.
17D. Sinir sisteminin gelişimi
D.1 Sinir sistemi hasarları
Eğer hasar MSS dışındaysa ve nöronun
gövdesini etkilememişse aksonlar kendilerini
tamir edebilir.
Böyle bir hasardan sonra hücre gövdesinden
ayrılan akson ölür.
Aksonun gövdeye bağlı kalan bölümü büyüme
konisi oluşturur ve hedef hücreye uzanır.
İşlev her zaman geri kazanılmayabilir.
Çevresel sinir hasarından sonra işlevin geri
kazanımı uzun sürer çünkü bir akson bir günde
1mm büyür.
18
Omurilik hasarları aksonları koparmak yerine
dokuyu ezer
Bu durumda problem oligodendrositlerin ölümü
sebebiyle miyelin kılıfın kaybı ve iletimin iyi
yapılamaması olur.
MSS içindeki hasarlı aksonlar yeni küçük
uzantılar geliştiriebilir fakat tamamen
yenilenemez ve işlev geri kazanılmaz.
19
D.1. Sinir sistemi hasarları
D.2 Sinir sistemi hasarlarında yeni
tedaviler
Araştırmacılar MSS’de akson büyümesini
destekleyecek bir ortam oluşturmaya
çalışmaktadır.
Hasarlı aksonların büyümesini sağlayacak,
oligodendrosit ölümünü engelleyecek tüpler
hazırlamaktadır
Ayrıca hasarlı veya hastalıklı beyin
dokusunun tamirini sağlayacak kök hücreler
ve beyin dokularını beyne yerleştirme
çalışmaları yapılmaktadır
20
21
E. Sinir uyarısı oluşumu
• Bir hücrenin elektrik potansiyeli
voltmetre yardımıyla ölçülebilir
• Bir hücrenin dinlenme zar
potansiyeli herhangi bir uyarı
yokken ölçülür.Hücre içi
mikroelektrod
Hücre dışı
referans
elektrod
Hücre dışı sıvı
Hücre
Dinlenme zar potansiyeli
Zaman
E.1 Zar potansiyelleri
Farklı hücrelerin dinlenme durumundaki zar
potansiyelleri farklıdır
Nöron: –40 to –90 mV.
Potansiyeldeki değişimler iyonların zardan
geçişi sebebiyle olur
Zar potansiyelini oluşturan iyonların katkıları
belirli denklemlerle hesaplanabilir
22
E.2 Terimler
Dinlenme potansiyelini değiştiren durumlar bir
elektrik akımı oluşturur.
Aksiyon potansiyeli
depolarizasyon, repolarizasyon, hiperpolarizasyon
terimleri ortaktır.
Bu terimler dinlenme durumundaki zar
potansiyeline (RMP) göre düşünülmelidir
Depolarizasyon potansiyelin dinlenme durumundan daha az negatif değerlere gidişidir.
Repolarizasyon potansiyelin tekrar dinlenme
değerine dönmesidir.
Hiperpolarizasyon potansiyelin dinlenme
durumundan daha negatif değerlere gidişidir.
23
24
Fig. 6-14
Zar
pota
nsiy
eli
Depola
rizasyon
Repola
rizasyon
Hip
erp
ola
rizasyon
Yük d
eğiş
imi
Dinlenme potansiyeli
Zaman
E.3 Aksiyon potansiyeli
Çok hızlıdır (1-4 mili saniye) ve 1 saniyede
birkaç yüz defa tekrar edebilirler (frekans)
Aksiyon potansiyeli oluşturabilme =
uyarılabilirlik:
Nöronlar, kas hücreleri ve bazı diğer hücre
tipleri uyarılabilir hücrelerdir.
Aksiyon potansiyeli, zar potansiyelindeki
büyük bir değişimdir ve ya hep gerçekleşir ya
da hiç gerçekleşmez = «ya hep ya hiç»
25
E.3 Aksiyon Potansiyeli - depolarizasyon
Aksiyon potansiyeli oluşturmak için bir
hücrenin birkaç çeşit iyon kanalına ihtiyacı
vardır
Ligand-kapılı kanallar ve mekanik kapılı
kanallar ilk uyarıyı oluşturur
Voltaj-kapılı kanallar hızlı depolarizasyo-
repolarizasyonu sağlar.
Hangi iyonu ilettiğine (Na+, K+, Ca2+ veya Cl- )
ve voltaja nasıl cevap verdiğine göre
düzinelerce voltaj-kapılı iyon kanalı bulunur.
26
E.3 Aksiyon potansiyeli
27
Fig. 6-18
Repolarizasyon
Depolarizasyon
PotasyumYavaş
açılır ve
kapanır
Kapalı Açık
Kapalı Açık Aktif değil
Sodyum
Durdurma
kapısı
Çok hızlı
açılır ve
inaktif olur
İyon kanalı Kanal durumu Hız
E.3 Aksiyon potansiyeli- mekanizma
Aksiyon potansiyeli oluşabilmesi için pozitif iyonların net hareketi, hücre içine doğru olmalıdır = eşik değer
Uyarı Na+ kanallarını açar ama dışarı K+
kaçağı olur.
Na+ içeri hareketi daha fazla Na+ kanalı açar
Eğer içeri Na+ hareketi dışarı K+ hareketini geçerse eşik değer geçilmiş olur
Zarların eşik değeri kendi dinlenme potansiyelinden ortalama 15 mV daha yüksektir
28
Mekanizma
29
Fig. 6-19
Za
r p
ota
nsiy
eli
Za
r ge
çirge
nliğ
i
Zaman
Dinlenme zar
potansiyeli
Eşik potansiyel
1) Dinlenme potansiyeli
2) Zarın uyarıyı alan bölgesinde eşik
değere ulaşılır
3) Açılan Na kanalları zarı hızlıca
depolarize eder ve daha fazla Na
kanalı açılmasına sebep olur
4) Na kanalları hızlıca inaktif olur. K
kanallarının gecikmeli açılması
depolarizasyonu durdurur
5) Açılan K kanallarında dışarıya K
çıkışı negatif değerlere doğru zarı
repolarize eder
6) Yavaş kapanan K kanallarında
sürekli K çıkışı zarı hiperpolarize
eder. Na kanalları tamamen kapanır
7) K kanalları kapanır ve zar dinlenme
potansiyeline geri döner
Voltaj-kapılı
Na kanalı
Voltaj-kapılı
K kanalıhttps://www.youtube.co
m/watch?time_continu
e=173&v=-
h_kWFM2faQ
E.4 Aksiyon potansiyeli engellenmesinin klinik
etkileri
Aksiyon potansiyeli oluşumu lokal anestezi
maddeleriyle engellenir çünkü bu ilaçlar voltaj-
kapılı Na+ kanallarını kapatır.
Yaralanma gibi uyarılar sonucu ÇSS’de aksiyon
potansiyeli üretilmezse, beyne sinyal gitmez ve
acı gibi hisler oluşmaz
Bazı hayvanlar da aynı şekilde etki gösteren
zehir üretir: Ör: balon balığı - tetrodotoksin
30
E.5 Tepkisiz evre
Bir aksiyon potansiyelinde hücreler 2 tip tepkisiz evre
yaşarlar: Mutlak ve Göreli.
Mutlak tepkisiz evre: aksiyon potansiyeli sırasında
görülür; ne kadar güçlü olursa olsun ikinci bir uyarı,
ikinci bir aksiyon potansiyeli oluşturmaz.
Bunu sebebi voltaj-kapılı Na+ kanallarının ya zaten
açık olması ya da inaktif duruma geçmiş olmasıdır.
Bu evreyi takiben ikinci bir aksiyon potansiyelinin
oluşabileceği bir evre vardır; ancak normalden
daha güçlü bir uyarı gerekir = Göreli tepkisiz evre
31
Tepkisiz evreler bir hücre zarının belirli bir zaman diliminde oluşturabileceği aksiyon potansiyeli sayısını sınırlar.
Çoğu nöron saniyede 100 aksiyon potansiyeli oluşturabilir.
Bu evreler aksiyon potansiyellerinin ayrılmasını, böylelikle elektrik sinyallerinin akson boyunca ayrı ayrı ilerlemesini sağlar.
Ayrıca aksiyon potansiyeli yayılma yönünü belirlemede kilit unsurlardır.
32
E.5 Tepkisiz evre
E.5 Tepkisiz evre33
Fig. 6-22
Mutlak
tepkisiz
evre
Göreli tepkisiz evre
Normal dinlenme zar potansiyelinde eşik uyarı ve
aksiyon potansiyeli
Göreli tepkisiz evre sırasında gereken eşik uyarı ve
aksiyon potansiyeli
Mutlak tepkisiz evre boyunca uyarılar ikinci aksiyon
potansiyeli oluşturamaz
Uya
rı ş
idd
eti
Za
r p
ota
nsiy
eli
E.6 Aksiyon potansiyeli yayılması
Aksiyon potansiyelleri tek yönlüdür: sadece
aksondan aşağı doğru ilerleyebilir çünkü
arkasında kalan bölge hep tepkisiz evrede
olacaktır
Miyelin hücre içi ve dışı sıvılar arasında iyon
geçişini engelleyen bir yalıtkandır.
Aksiyon potansiyeli sadece miyelinin olmadığı
ve Na+ kanallarının fazla olduğu Ranvier
düğümlerinde oluşur.
Dolayısıyla bir düğümden diğerine miyelinler
arasında sıçrar
34
Aksiyon
potansiyeli
yayılımı35
Fig. 6-23
Depolarize Dinlenme
Tepkisiz AP
AP
Depolarize
Dinlenme Tepkisiz AP
Sıçramalı iletim36
Fig. 6-24
Aktif
Ranvier
düğümü
AP
AP
yayıldığı
düğüm
Dinlenme
evresi
F. Sinapslar
İki nöron arası birleşme noktaları
Aksondan gelen elektrik sinyali sinapslarda
kimyasal sinyale dönüşür
Akson ucunda keseciklerde depolanmış olan
nörotransmitter maddeler bulunur
Gelen elektrik sinyali keseciklerin hücre zarına
hareketine ve nörotransmitterin salınmasına
sebep olur
37
F.1 Sinapsın anatomisi
38
Fig. 6-26A
Aksiyon potansiyeli yönü
Presinaptik
akson sonu
Sinaps
keseciği
Kesecik
bağlanma
bölgesi
Sinaps yarığı
Postsinaptik
hücre
Sinaps
yoğunluğu
F.2 Nörotransmitter salınım mekanizması
39
Fig. 6-27
AP bitiş noktasına
varırVoltaj-kapılı Ca
kanalları açılır
Voltaj-kapılı Ca
kanalları
Sinaps
kesecikleri
Akson sonu
Kalsiyum
girişiNörotransmit
ter yarığa
salınır
Nörotransmitter
yarıktan
temizlenir
Nörotransmitter
postsinaptik
almaçlara bağlanır
F.3 Nörotransmitter temizliği
Bir sinapsta sinyalin durdurulması için
nörotransmitterlerin yarıktan temizlenmesi
gerekir:
1. Yarıktan difüzyon
2. Enzimlerle parçalanma
3. Presinaptik hücreler tarafından tekrar
kullanılmak üzere geri alım
40
F.3 Postsinaptik hücrenin uyarılması
Uyarıcı sinapslar, uyarıcı AP oluşturur
Zar potansiyelini eşik değere getirerek AP oluşur
Engelleyici kimyasal sinapslar zar potansiyelini
daha negatif yaparak AP oluşumunu zorlaştırır
41
Sinapsların etkileşimi42
Fig. 6-31
Engelleyi
ci
Uyarıcı
F.4 Sinapsları etkileyen maddeler
İlaçlar nörotransmitter sentezi, depolanması, salınımı ve
almaç uyarımı gibi pek çok aşamada etkili olabilir.
Hastalıklar:
Clostridium tetani (tetanoz toksini) engelleyici kas sinapslarında nörotransmitter salınımını engeller – sürekli
kas kasılmaları.
Clostridium botulinum (botulism), kaslardaki uyarıcı
sinapsları engeller - felç.
Düşük dozlarda Botox
43
44
Nörotransmitter olarak görev yapan
kimyasallar
Asetilkolin (ACh)
Amino asitler
Uyarıcı: Glutamat
Engelleyici: GABA, Glisin
Gazlar
Nitrik oksit, karbon monoksit, hidrojen sülfit
Aminler
Dopamin
Norepinefrin
Epinefrin
Serotonin
Histamin
Nöropeptitler
Opioidler, oksitosin
Pürinler
Adenozin, ATP
Her akson ucunda bir çeşit
nörotranmitter bulunur ve
her dendritte belirli
nörotransmitterler için almaç
vardır.
45
F.4 Sinapsları etkileyen maddeler
Sarin gazı: sinir gazı
Asetikolini (Ach) parçalayan enzimi engeller
– sinapsta Ach birikir
Kontrolsüz kas kasılmaları ve felç.
Nikotinik reseptörler (almaçlar) bilişsel işlevler
ve davranışlarda önemlidir
Özellikle ödül mekanizmalarındaki
sinapslarda bulunurlar – bu yüzden tütün
ürünleri bağımlılık yapar
46
F.4 Alzheimer Hastalığı
ACh sistemiyle ilişkili nöronlar bozunuma
uğrar.
Beynin bazı bölgelerinde düşük ACh
miktarı.
Konuşmada bozukluklar, algıda azalma,
karışıklık, hafıza kaybı.
47F.4 Parkinson Hastalığı
• Beyinde dopamin salgılayan nöronların kaybı.
• Titremeler, elde yuvarlama hareketi, öne eğik
yürüyüş, hareketlerde yavaşlama.
• Sebebi tam olarak bilinmemektedir
• Semptom giderici ilaçlar bulunmaktadır
• Tedavi için yeni denemeler devam etmektedir
48
F.4 Alkol
GABA sinapslarını uyarır, glutamat sinapslarını
engeller – beynin genel elektrik aktivitesinin
azalması
Algı ve duyularda zayıflık, motor işlevlerde
azalma, yargıda bozulma, hafıza kaybı, bilinç
kaybı.
Çok yüksek dozlar ölümcül olabilir çünkü
beynin kalp ve solunum merkezlerinin de
çökmesine sebep olur
49
G. Omurilik
İşlevi: Beyinden gelen ve beyne giden sinyallerin iletim noktası ve omurilik reflekslerinin merkezi.
Omurgalar arasında ve meninks zarıyla çevrili –fiziksel hasarlardan korunur
Merkezde kelebek şeklindeki gri maddede: ara nöronlar, motor nöronların hücre gövdeleri, duyu nöronlarının aksonları ve glia hücreleri bulunur
Gri madde ak maddeyle çevrilidir: miyelinli akson grupları bulunur
Bu aksonlar duyu ve motor nöronlara aittir
bazıları beyne kadar ulaşır, bazıları omurilik bölümleri arasında bilgi taşır
50
Merkez kanalBeyin omurilik sıvısı
51
Omurilik sinirleriBoyun sinirleriKafa arkası,
boyun, omuzlar,
kollar ve
diyafram
Sırt sinirleriGövde
Bel sinirleriKaça, pelvik
boşluk,
bacaklar
Sakral sinirlerKaça, pelvik
boşluk, bacaklar
Siyatik sinir
G.1 Omurilik refleksleri
Bir uyarana karşı ani bir tepkidir ve beyin bu
olaya dahil edilmez
5Refleks yayının 5 bileşeni vardır:
1. Reseptörler: Değişimi tespit eder ve uyartı
oluşturur
2. Duyu nöronlar: uyartıyı MSS’ne iletir
3. MSS: bir veya daha fazla sinaps içerir
4. Motor nöronlar: Uyartıları MSS’den efektörlere
iletir
5. Efektör: Yanıtı verir
52
G.2 Gerilme refleksi53
Duyu nöronu Arka kök gangliyonu
Arka kökFemur siniriFemur kuadriseps kası
(Kasılır)
Gerilme reseptörü
Uyaran
Femur
biseps
kası
(gevşer)
Motor nöron
Ön kök
Gri madde
Omurilikteki
sinaps
Neden gereklidir?
Vücudun dik pozisyonunu korumak için gereklidir
G.3 Geri çekilme refleksi54
H. Beyin
Farklı bölümlerden oluşur fakat bu bölümler
birlikte organize bir biçimde çalışır.
Temel bölümleri:
Beyin sapı: Medulla (omurilik soğanı), pons,
orta beyin
Serebellum (beyincik)
Hipotalamus
Talamus
Serebrum (büyük beyin)
55
56
H. Beyin
57
H.1 Ön beyin - serebrum
Serebrum sağ ve sol yarım kürelerden ve altındaki diğer yapılardan oluşur.
Serebral yarım kürelerin dış yüzeyi gri madde olan serebral korteksten
Gri madde hücre gövdeleri
Korteksin kıvrımları daha çok nöron barındırmasını sağlar
Bu kadar kıvrımlaşma diğer hayvanlarda yoktur
İç bölümü miyelinli aksonları ve dendritleri içeren ak maddedir
Serebrumun loblarını birbirine ve beynin diğer bölgelerine bağlar
Serebral korteks loblara ayrılmıştır ve her birinin işlevi haritalanmıştır
58
H.1 Ön beyin: Serebrum
Nasırlı cisim sağ ve sol yarımküreleri birbirine
bağlayan 200milyon nöronu içerir
Yarım kürelerin birbirinden haberdar olmasını sağlar
Uzun yarık
Serebral korteks
Nasırlı cisim
Yan karıncık
Talamus
3.karıncık
Hipotalamus
Optik sinirler
Şakak
lobu
Bazal
gangliyonlar
Bilinçsiz yapılan kas hareketleri: yürürken kolları sallamak
59
İstemli hareketler (el ve yüz)
Dizi hareketler
Duyguları kontrol etme,
Plan yapma,
Karar verme,
İstemli hareketler
Serebral korteks plastisiteye
sahiptir: Kullanılmayan
nöronları başka işler için
yönlendirir. ÖR: Kör birinin
daha iyi işitmesi ve hissetmesi
Sağ yarım küre vücudun
solunu, sol yarım küre sağını
kontrol eder
60
H.1 Ön beyin: Diensefalon
Talamus:
Duyularla ilgili nöronlar buradan geçerek beynin
ilgili bölgelerine gider.
Dikkat toplama, farkındalık, hafıza
Hipotalamus:
Sinir ve hormon sistemlerinin yöneticisi
Yaşam ve üreme için davranışları yönetir
Hipofiz bezine doğrudan bağlantılıdır – hormonal
sistem
Epitalamus
Epifiz bezi bulunur-biyolojik ritm
61
H.2 Serebellum - Beyincik
İstemli hareketlerin ve duruş ile denge kontrolü
Bunun için hareket ve denge ile ilgili tüm
duyulardan bilgi alır
Koordinasyon
Öğrenmede etkisi olduğu düşünülmektedir
62
H.3 Beyin Sapı
Önbeyin, serebellum ve omurilik arasında bilgi
taşıyan tüm sinirler buradan geçer
Medulla: Hayat için gerekli ağsı oluşum
buradadır
kalp-damar ve solunum kontrolü
Pons: 2 adet solunum merkezi
Medullayı beynin diğer bölgelerine bağlar
Orta beyin: görsel ve işitme refleksleri, denge
merkezi
63
I. MSS zarları ve Beyin omurilik sıvısı
Fig. 6-47
BOS: araknoid ile pia arasında
Sabit bir çevre sağlamak için önemli
64I.1 Meninks: Beyin zarları
• Araknoid altı bşlukta BOS ve damarlar
bulunur.
• Pia mater: beyne girintiler yapar ve kan
damarları bulunur
• Menenjit: meninks iltihabı
• Tehlikeli çünkü beyne yayılabilir
• Eğer beynin kendisi iltihaplanırsa: ensefalit
65
I.2 Hidrosefali
BOS’un beyinde birikmesi
Yeni doğanlarda kafanın büyümesine yol
açar
Yetişkinlerde beyne baskı oluşur ve hasar
verir
İğne ile su çekilerek tedavi edilir
Genelde tümör sebebiyle olur
66I.3 Kan-beyin bariyeri
• Koruyucu mekanizma
• Beyin kılcallarındaki maddeler hücre dışı
sıvıdan ayrılmıştır.
• Bu kılcallar vücuttaki en az geçirgen
damarlardır.
• Seçici geçirgendir.
• Yağda yüksek oranda çözünen maddeler geçebilir
67
I.4 Felç
Azalmış kan veya kanama sebebiyle oluşur.
İskemik felç: Genelde bir pıhtı tarafından
beyin arterlerinin tıkanması sonucu oluşur
Erken teşhis edilirse pıhtı çözücü ilaçlarla
tedavi edilir
Hemorajik felç: Damar patlaması sonucu
oluşur
Ulaşılabiliyorsa damar yakılarak kapatılır ve
beyne baskı yapan kan temizlenir.
68
Çevresel sinir sistemi
Nöronlar MSS ile tüm vücuttaki almaç ve
efektörler arasında bilgi taşır
43 çift sinir: 12 kafa çifti ve 31 çift omurilikle
birleşen sinir
Kafa çiftleri beyinden veya beyin sapından çıkar
31 çift hangi omurgadan çıktığına göre
adlandırılır
Servikal – 8
Torakik – 12
Lumbar – 5
Sakral – 5
Koksigeal – 1
69
Motor sinirler somatik ve otonom olmak
üzere ikiye ayrılır:
Somatik: MSS’nden kas hücrelerine giden
bir adet nöron
Sadece kas uyarımına sebep olur
Otonom: MSS’nden hedef organa iki adet
nöron (sinapsla bağlı)
Düz kaslar ve kalp kası, salgı bezleri ve
sindirim sinirlerine yayılır
Uyarıcı veya engelleyici olabilir
Çevresel sinir sistemi
70
J. Otonom sinir sistemi
Sempatik ve parasempatik: yapı ve
kullandığı nörotransmitterler açısından
farklılık gösterirler
Sempatik sinirler toraks ve lumbar
bölgelerden MSS’ni terk eder.
Savaş ya da kaç sistemi
Parasempatik sinirler beyin sapı ve sakral
bölgelerden MSS’ni terk eder
Dinlen ve sindir sistemi
71
Otonom sinir sistemi
Fig. 6-44