Çevrec yÖnel m, Çevre dostu davrani ve demograf … · dir. veriler, marmara bölgesi’nde...

26
ÇEVRECİ YÖNELİM, ÇEVRE DOSTU DAVRANIŞ VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Ümit ALNIAÇIK * Özet Çevreci yönelim ve çevreye duyarlı davranış ile tüketicilerin demografik özellikleri ara- sındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Bu nedenle, söz konusu ilişki, pazarlama yöneticileri için halen önemini koruyan bir araştırma konusudur. Çevreci pazarlama için önemli bir hedef grubu olan genç ve eğitimli tüketicilerin çeşitli de- mografik özellikleri ile çevreci yönelim ve çevreci davranış eğilimlerinin geniş bir örneklem- de incelenmesi, konuya bir ışık tutabilir. Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin çevreci yönelimleri ve çevreci davranış eğilimlerinin, demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi- dir. Veriler, Marmara Bölgesi’nde yerleşik yedi ayrı üniversite okuyan 1254 öğrenciden anket yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve varyans analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda cevaplayıcıların çevreci yönelimlerinin cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi ve ailenin aylık gelir düzeyine bağlı olarak farklılaştığı belirlen- miştir. Cevaplayıcının çevre dostu davranış niyeti de yaş, cinsiyet ve ailenin yaşadığı yerleşim yerine bağlı olarak farklılaşmaktadır. Çevreci yönelim ile çevre dostu davranış arasında pozi- tif yönlü bir korelasyon bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çevreci Yönelim, Çevre Dostu Davranış, Çevreci Pazarlama, Yeni Ekolojik Paradigma, Demografik Özellikler. * Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi.

Upload: phungdieu

Post on 06-Mar-2019

229 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

EVREC YNELM, EVRE DOSTU DAVRANI VE DEMOGRAFK ZELLKLER: NVERSTE RENCLER

ZERNDE BR ARATIRMA

mit ALNIAIK*

zet

evreci ynelim ve evreye duyarl davran ile tketicilerin demografik zellikleri ara-

sndaki ilikiyi inceleyen aratrmalarda elikili sonular elde edilmitir. Bu nedenle, sz

konusu iliki, pazarlama yneticileri iin halen nemini koruyan bir aratrma konusudur.

evreci pazarlama iin nemli bir hedef grubu olan gen ve eitimli tketicilerin eitli de-

mografik zellikleri ile evreci ynelim ve evreci davran eilimlerinin geni bir rneklem-

de incelenmesi, konuya bir k tutabilir.

Bu aratrmann amac, niversite rencilerinin evreci ynelimleri ve evreci davran

eilimlerinin, demografik zelliklerine gre farkllk gsterip gstermediinin belirlenmesi-

dir. Veriler, Marmara Blgesinde yerleik yedi ayr niversite okuyan 1254 renciden anket

yntemiyle toplanmtr. Verilerin analizinde tanmlayc istatistikler, korelasyon ve varyans

analizleri kullanlmtr. Yaplan analizler sonucunda cevaplayclarn evreci ynelimlerinin

cinsiyet, ya, eitim dzeyi ve ailenin aylk gelir dzeyine bal olarak farkllat belirlen-

mitir. Cevaplaycnn evre dostu davran niyeti de ya, cinsiyet ve ailenin yaad yerleim

yerine bal olarak farkllamaktadr. evreci ynelim ile evre dostu davran arasnda pozi-

tif ynl bir korelasyon bulunmaktadr.

Anahtar Kelimeler: evreci Ynelim, evre Dostu Davran, evreci Pazarlama, Yeni

Ekolojik Paradigma, Demografik zellikler.

* Yrd. Do. Dr., Kocaeli niversitesi letiim Fakltesi.

mit ALNIAIK 508

Abstract

Research aiming to find out the relationship between consumer demographics and pro-

environmental orientation has revealed equivocal results. Thus, the possible variation of pro-

environmental attitude and behaviour related to consumer demographics is a significant re-

search question for marketing managers. Investigating how, if any, young and educated con-

sumers demographic characteristics correspond with pro-environmental attitudes and behav-

iour may shed some light on the issue.

The objective of this study is to find out, whether university students pro-environmental

orientation and attitudes differ according to their demographic characteristics. Research data

is obtained from 1254 university students studying at seven different universities located on

Marmara Region of Turkey through questionnaires. Descriptive statistics, correlation and

analysis of variance were used to analyze the data. It is found that, pro-environmental orienta-

tion is affected by gender, age, education level and family income of the respondents. Envi-

ronmentally friendly behaviour is affected by age and gender of the respondent as well as the

size of the settlement (e.g. village, county or metropolis) where the respondents family re-

sides. Further, there is a positive correlation between pro-environmental orientation and envi-

ronmentally friendly behaviour.

Keywords: Pro-Environmental Orientation, Environmentally Friendly Behaviour, Envi-

ronmental Marketing, New Ecological Paradigm, Consumer Demographics.

1. Giri

Doal kaynaklarn giderek azalmas, kresel snma, iklimlerin deimesi gibi kresel problemler, son yllarda insanln kolektif gndemini megul eden en nemli konular arasndadr. Doal evrenin korunmas konusu h-kmetler kadar, bireyleri ve iletmeleri de ilgilendirmektedir. Bu erevede, insanlar yaam tarzlarn ve tketim davranlarn evreye daha duyarl ola-cak ekilde yeniden dzenlemektedirler. letmeler de, gerek hkmetlerden gelen basklar, gerekse tketicilerin tutum ve davranlarndaki deiiklikler nedeniyle bu konuyu yakndan takip etmek durumunda kalmaktadrlar. ev-reye duyarl tketiciler, gnmzn youn rekabete dayal i dnyasnda nemli bir pazar blm haline gelmilerdir. Bu pazar blmne daha etkili ve verimli bir ekilde ulamak iin, evreye duyarl tketicileri tanmak, onlarn ayrt edici zelliklerini belirlemek ve buna uygun stratejiler gelitir-mek gereklidir. Bu erevede, tketicilerin evreci ynelimi ile onlarn de-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 509

mografik, sosyo-ekonomik ve psikografik zellikleri arasnda anlaml iliki-ler olup olmadnn belirlenmesi, nemli bir aratrma konusudur. Bu nok-tadan hareketle, bu aratrmada tketicilerin demografik zelikleri ile evreci ynelimleri ve evre dostu davran eilimleri arasnda anlaml ilikiler olup olmadnn belirlenmesine allmtr. Bu ama dorultusunda, Trkiyede be farkl niversitede renim gren 1254 rencinin evre sorunlar hak-kndaki dnceleri, evreci ynelimleri ve evre dostu davran eilimleri incelenmitir. Bu ynyle aratrma, lkemizde konu ile ilgili literatre kat-kda bulunma amacn tamaktadr. Analizler sonucunda elde edilecek bul-gularn, pazarda evreci tketicileri hedefleyen yneticiler iin uygulamaya dnk nemli bilgiler de sunaca mit edilmektedir. Aratrmann bundan sonraki blmnde evreci pazarlama ve evreye duyarl tketiciler ile ilgili literatrdeki mevcut bilgilere deinilecek, daha sonra aratrmann yntemi anlatlacaktr. Toplanan verilerin analizinden sonra bulgular deerlendirile-cek, sonu ve neriler sunulacaktr.

2. Literatr zeti

20. yzylda iki byk dnya sava yaayan insanln kolektif gnde-mini megul eden balca konular bar, zgrlk, kalknma ve evreciliktir. Bunlar arasnda evreciliin nemi giderek daha n plana kmaktadr. ev-recilik, evrenin korunmas, gelitirilmesi ve iyiletirilmesine ynelik olarak doal kaynaklarn korunmas, kirliliin ve tehlikeli atklarn elimine edilme-si, tarihi ve kltrel kaynaklarn korunmas, bitki ve hayvan trlerinin soyla-rnn tkenmesinin engellenmesi konularn kapsayan kamuoyu ilgisidir (AMA, 2008a). zellikle son otuz ylda yaanan nemli evresel felaketler (Bhopal, ernobil, Exon-Valdez ve son olarak BP-Deep Horizon) ve ekolo-jik deiiklikler bu yndeki kamuoyu hassasiyetini tetiklemitir. Son d-nemde etkileri daha da ciddi ekilde hissedilir hale gelen kresel snma ve iklimlerin deimesi konusu, haber bltenlerinde srekli n sralar igal etmekte; eriyen buzullar, kuruyan barajlar ve azalan su kaynaklar geni halk kitlelerine konunun ciddiyetini anlatmada en etkili grntler olmaktadr. evreci gndemi megul eden bir dier nemli sorun da doal kaynaklarn hzla tahrip olmas ve tkenmesidir. Bunun balca nedeni ise, katlanarak artan insan nfusudur. Son iki yzylda, tp alannda elde edilen ilerlemeler, ortalama insan mrnn uzamasn salam ve bu da dnya zerinde insan

mit ALNIAIK 510

nfusunun hzla artmas sonucunu dourmutur. 1800 ylnda 978 Milyon kii olan dnya insan nfusu 1900 ylnda 1,6 Milyar; 1950 ylnda 2,5 Mil-yar; 2000 ylnda 6,1 Milyar olmutur ve 2050 ylnda toplam nfusun yakla-k 8,9 Milyar olaca tahmin edilmektedir (UN ESA, 1999, 5). Artan insan nfusu ve tketim hz bu ekilde devam ettike sonraki nesillerin de gele-cekte ayn yaam standardna sahip olamayacandan ciddi ekilde endie edilmektedir (Zinkhan, Carlson, 1995:2).

Gnmzde, evrecilik kamuoyu gndemindeki en scak balklardan biri haline gelmitir. Yaplan kamuoyu aratrmalarnda insanlarn, rnlerini satn aldklar irketler kadar, altklar ve yatrm yaptklar iletmelerin de evrenin korunmas ve benzeri sosyal faaliyetlere dahil olmasn istedikleri grlmektedir (Roper, 1990, GfK Roper, 2007, Cone, 2008). Doal evrenin korunmas konusunda giderek artan kamuoyu basks ve getirilen yasal d-zenlemelerin de etkisiyle, iletme yneticileri evre konusunu stratejik yne-tim konular arasnda deerlendirmeye balamlardr. evre konusunun iletmeler iin nemini fark eden pazarlama yneticileri de faaliyetlerinde evreci unsurlara yer vermeye balamlardr. Bu erevede ortaya kan evreci/yeil pazarlama; fiziksel evreye olumsuz etkisi minimum olacak ekilde ya da evrenin kalitesini iyiletirmek zere tasarlanm rnlerin gelitirilmesi ve pazarlanmas olarak zetlenebilir. evreci/Yeil pazarlama en genel anlamda, pazarlama faaliyetlerine doal evre ile ilgili boyutlarn dahil edilmesi demektir (Crane, 2000, 278). Yeil pazarlama, insan ihtiyala-rn ya da isteklerini karlamak iin gerekli tm faaliyetlerin doal evreye en az zarar verecek ekilde gerekletirilmesini kapsar (Stanton ve Futrell, 1987). Bir baka anlatmla evreci pazarlama; rgtlerin ekolojik kayglara duyarl olacak ya da bu kayglara cevap verecek biimde rnleri retme, tutundurma, ambalajlama ve geri arma abalardr (AMA, 2008b).

evreye duyarl tketiciler ise, sosyal sorumlu tketicilerin bir alt tr olarak deerlendirilmektedirler. Sosyal sorumlu tketici, kendi zel tketim davrannn toplum asndan ortaya kard sonular da hesaba katarak hareket eden ve satn alma gcn sosyal bir deiim oluturmak iin kul-lanmaya alan tketicidir (Webster, 1975, 188). Yeil ya da evreye duyar-l tketiciler de, kendilerini ve evrelerini, satn alma glerini kullanarak korumay hedefleyen kiilerdir (Odaba 1992; 1). evre bilinciyle gerek-letirilen tketici davranlarnn balcalar, daha az kaynak harcayan (ener-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 511

ji, yakt ve su) rnler satn almak, geri dnml ve yeniden kullanma imkn veren ambalajlar olan, evreye olumsuz etkisi minimize edilmi rnleri tercih etmek; ksaca azaltmak, yeniden kullanmak ve geri dn-trmek eklinde zetlenebilir. Tketiciler ve tketim davranlar ile ilgili yaplan aratrmalarda, tketicilerin evre konusundaki zellikleri nedeniyle baz rnleri satn alp bazlarn almadklar, hatta evreye duyarl rnleri satn almak iin daha fazla demeyi gze alabilecekleri belirlenmitir (Dunlap ve Scarce, 1991; Kangun ve di., 1991; Chase ve Smith, 1992; Davis, 1993; Carlson ve di., 1993; Menon ve Menon, 1997; Ottman, 1993; 1998; Crane, 2000; Peattie, 2001). Bu sonulara dayanarak, pazarda dikkate deer bir evreye duyarl tketici blmnn ortaya kt sylenebilir. Bu tketici blmnn bykl ve younluu, zamana ve blgeye gre dei-ebilmektedir. A.B.D.de yaplan aratrmalarda, evre sorunlarna duyarl olan ve bu duyarlln davranlarna da yanstan tketicilerin toplam nfu-sa orannn %10-15 civarnda olduu ngrlmektedir (Ottman, 1998, 22). ngilterede tketicilerin %10luk ekirdek bir ksmnn tketim davranla-rnda srekli olarak evre ile ilgili konular sk ekilde gz nnde bulun-durduklar; Kanada, Almanya, Hollanda ve skandinav lkelerinde bu sk evreci tketicilerin orannn bir miktar daha yksek olduu dnlmekte-dir (Wagner, 1997, 1). lkemizde henz bu ynde gl veriler salayacak geni kapsaml aratrmalar gerekletirilmemitir. Ancak, bu konuda duyarl bir ekirdek tketici grubunun lkemizde de var olduu ve giderek byd- deerlendirilmektedir. Tketim gcn kullanarak evre sorunlarna kar bir duru sergileyen, evreyi korumaya ve iyiletirmeye katkda bulunmaya alan bu tketicilerin kimler olduu, ayrt edici zellikleri, onlar bu konu-ya neyin motive ettii pek ok aratrmann konusu olmutur. Bu aratrma-larda incelenen nemli konulardan birisi de, evreye duyarl tketicilerin demografik zellikler asndan belirgin farkllklara sahip olup olmadklar ile ilgilidir.

evreye duyarl tketicilerin zelliklerini belirlemeye ynelik pek ok aratrmada ya, cinsiyet, eitim ve gelir dzeyi, oturulan yer gibi demogra-fik faktrler ile deerler, tutumlar ve politik eilimler gibi psikografik dei-kenler incelenmitir (Zimmer vd., 1994; Straughan ve Roberts, 1999, Yksel ve Okumu, 2001; Tuna, 2006). evreye duyarl tketicileri dierlerinden ayran demografik zellikler ile ilgili aratrmalarda birbiriyle elien sonu-lara ulalmtr (Roberts, 1996; 218). Bu konuda yaplan baz aratrmalarda

mit ALNIAIK 512

evreye duyarl tketicilerin nispeten daha gen, daha iyi eitimli ve daha yksek gelirli olduklar ve daha ok kadnlardan olutuklar belirlenmitir (Anderson ve Cunningham, 1972; Murphy, Kangun ve Locander, 1978; Van Liere ve Dunlap, 1981; Samdahl, Robertson, 1989; Roberts ve Bacon, 1997; Straughan ve Roberts, 1999). Ancak, baka aratrmalarda evreci tketicile-rin gen, eitimli ve iyi bir gelire sahip kadnlardan ibaret olmad da belir-lenmitir (Samdahl, Robertson, 1989; Schwartz, 1990, Roper, 1992). Bu tutarszlklarn nedeni kullanlan rneklemler olabilecei gibi, zaman iinde meydana gelen toplumsal deimeler de olabilir.

Bu konu ile ilgili lkemizde de eitli aratrmalar gerekletirilmitir. niversite rencileri zerinde yaplan bir aratrmada kz rencilerin evre dostu rnlere erkek rencilere oranla daha fazla deme niyetinde olduu belirlenmitir (Torlak, 2001;326). Yine, niversite rencileri zerinde ger-ekletirilen bir baka aratrmada ya deikeni ile evreye duyarl tketim arasndaki iliki pozitif ynl, gelir ve eitim arasndaki iliki ise negatif ynl olarak saptanmtr. Cinsiyet ile evreye duyarl tketim arasnda an-laml bir iliki belirlenmemitir (Ay ve Ecevit, 2005, 255). stanbulda alan rneklemesi ile yaplan bir aratrmada cevaplayclarn evreye ynelik kayglar ile demografik zellikleri arasnda baz anlaml korelasyonlar belir-lenmitir (Furman, 1998, 527). Ayn aratrmada evre sorunlaryla ilgili bilin dzeyi ve cevaplayclarn demografik zellikleri arasnda da anlaml ilikiler olduu saptanmtr. Alan ve kota rneklemesi ile yine stanbulda yaplan bir baka aratrmada ise evreye duyarl tketicilerin daha yksek eitim dzeyine sahip olduklar ancak ya ya da cinsiyet asndan anlaml bir farkllklarnn olmad belirlenmitir (Bodur ve Sargll, 2005, 499). Trkiye genelinde tabakal rnekleme yntemi kullanlarak gerekletirilen geni kapsaml bir baka aratrmada ise, cevaplayclarn demografik zel-liklerinin evreci eilimler zerinde anlaml bir farkllk yaratmad ortaya konmutur (Tuna, 2006, 150).

Grld gibi, hem lkemizde hem de uluslar aras dzeyde yaplan aratrmalarda, tketicilerin demografik zellikleri ile evreci ynelim ve evre dostu tketim davranlar arasnda tutarl bir iliki saptanamamtr. Bu nedenle, sz konusu deikenler arasndaki ilikiler, pazarlama ynetici-lerinin ilgisini eken ve halen nemini koruyan bir aratrma konusudur. Bu aratrmada da, niversite rencilerinden oluan geni bir rneklem zerin-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 513

de evreci ynelim, evre dostu davran eilimi ve demografik zellikler arasndaki ilikiler incelenmitir. Aada, aratrmann amac ve yntemi ile ilgili bilgiler sunulmutur.

3. Aratrmann Yntemi

Bu aratrmada cevap aranan ana soru, niversite rencilerinin evreci ynelimleri ve evre dostu davran eilimlerinin demografik zelliklerine bal olarak farkllap farkllamaddr. Bu erevede, rencilerin evreci ynelim ve evre dostu davran eilimlerini lmeye ynelik sorulara vere-cekleri yantlarn ya, cinsiyet, eitim dzeyi gibi kendi demografik zellik-leri ile ailesinin yaad yer (ky-ehir), aile reisinin eitim dzeyi ve aile-nin aylk geliri gibi hane halkna ait eitli zelliklere gre farkllap farkl-lamad incelenecektir. Her ne kadar mevcut literatrde kesin bir fikir bir-lii var olmasa da, evreci ynelim ve evre dostu davran eilimlerinin demografik zelliklere bal olarak farkllaabilecei ngrlmektedir. Bu erevede aadaki hipotezler gelitirilmitir:

Hipotez 1: Cevaplayclarn evreci ynelimleri; (a)ya, (b)cinsiyet, (c)eitim dzeyi, (d)ailenin gelir dzeyi, (e)ailenin yaad yer ve (f)aile reisinin eitim dzeyine bal olarak farkllk gsterir.

Hipotez 2: Cevaplayclarn evre dostu davran eilimleri; (a)ya, (b)cinsiyet, (c)eitim dzeyi, (d)ailenin gelir dzeyi, (e)ailenin yaad yer ve (f)aile reisinin eitim dzeyine bal olarak farkllk gsterir.

Bu hipotezlere ilave olarak aratrlan bir baka husus ise, evreci yne-lim ile evre dostu davran arasnda bir iliki olup olmaddr. Konu ile ilgili nceki aratrmalarda evreci ynelim ile evre dostu (tketim) davra-n arasnda pozitif bir ilikinin olduu belirlenmitir (Van Liere ve Dunlap, 1981; Roberts, 1996; Roberts ve Bacon, 1997). Sz konusu ilikinin, bu aratrmada da geerli olup olmadn belirlemek iin aadaki hipotez test edilecektir:

Hipotez 3: Cevaplayclarn evreci ynelimleri ile evre dostu davran eilimleri arasnda pozitif bir iliki vardr.

Bu hipotezlerin test edilmesi amacyla, bir saha aratrmas yaplmtr. Aratrma, Marmara Blgesinde bulunan be ayr niversitenin rencileri

mit ALNIAIK 514

zerinde gerekletirilmitir. Bu niversiteler Balkesir niversitesi (5 farkl blmde), Gebze Yksek Teknoloji Enstits (6 farkl blmde), Kocaeli niversitesi (4 farkl blmde), Sakarya niversitesi (4 farkl blmde) ve Uluda niversitesi (9 farkl blmde) eklinde planlanmtr. Uygulama yaplan yerlere Marmara niversitesi Teknik Eitim Fakltesi Tekstil Ei-timi Blm ve stanbul Arel niversitesi Meslek Yksek Okulu Halkla likiler ve Reklamclk blm de sonradan eklenmitir. Uygulamann ya-pld blmler ve cevaplayclarn tamam kolayda rnekleme ile belirlen-mitir. Belirtilen yksekretim kurumlarnda, aratrmaya destek vermeyi kabul eden retim elemanlarnn tespit ettikleri ders saatlerinde uygulama-lar gerekletirilmitir. Olaslk temelli tesadfi bir rnekleme ynteminin kullanlmam olmas, bu aratrma iin nemli bir ksttr. Dier taraftan kolayda rnekleme ynteminin kullanmyla saha uygulamas ksa bir sre iinde farkl niversitelerde ve ok sayda farkl blmde gerekletirilebil-mitir.

Veri toplama arac olarak bir anket formu kullanlmtr. Anketler, nce-den belirlenen dersliklerde, ders saatleri iinde uygulanm ve cevaplayclar sorular kendileri okuyup cevaplandrmlardr. Saha almasnn koordi-nasyonu iin 8 retim grevlisinden destek alnmtr. Saha almas u-bat-Mays 2008 tarihleri arasnda gerekletirilmi ve toplam 1254 renciye ulalmtr. Anket formunun ba tarafnda cevaplayclarn demografik zel-liklerini renmeye ynelik sorular yer almtr. Daha sonra srasyla cevap-layclarn evre sorunlarna yaklamlar, evreci ynelimleri ve evre dostu davran eilimlerini lmeye ynelik sorulara yer verilmitir. evre sorun-larna yaklam ile ilgili drt adet soru sorulmutur. Bu sorular Dunlap ve dierleri 1993 (Of Global Concern: Results of the Health of the Planet Survey) almasndan alnmtr. evreci ynelimi lmek iin 15 yargdan oluan Yeni Ekolojik Paradigma (New Ecological Paradigm-NEP) lei kullanlmtr (Dunlap vd., 2000, 433). Bu lek, Dunlap ve Van Liere tara-fndan ilk olarak 1978 ylnda Yeni evreci Paradigma adyla gelitirilen ve 2000 ylnda gzden geirilip yenilenen, bu sre iinde de pek ok ara-trmada kullanlarak genel kabul grm olan bir aratr (Dunlap ve Van Liere, 1978; Dunlap vd., 2000). NEP, bireylerin doa merkezli bir dnya grn ne derece benimsediklerini belirlemeye ynelik bir lektir. Doa merkezli gr; doal evreyi, insann doa zerinde egemen olduu bir yapda deil; insanlar, hayvanlar ve dier tm organik ve inorganik varlk-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 515

lardan oluan bir btn olarak alglama eilimidir. Bu gr, insan ve doal evre arasnda bir stnlk ve denetim ilikisinin yerine, bir karlkl eitlik ilikisi ngrmekte; insan refah iin doal kaynaklarn snrsz kullanmna kar durup, doaya saygl bir ibirliini benimsemektedir (Tuna, 2006; 17-19). lekte yer alan 15 yargdan, tek rakaml olanlar doa merkezli gr lehine iken, ift rakaml olanlar insan merkezli bir bak asn savunan, evreci bak asna zt yarglardr (Dunlap vd., 2000, 432). NEP leinin kriter ve ierik geerlilii ile ilgili kantlar gemi aratrmalarda ortaya konmutur. Ancak, lein faktr yaps ile ilgili elikili sonular elde edilmitir. Baz aratrmaclar lei tek boyutlu olarak deerlendirirken, bazlar 2, hatta 3 ya da 4 boyutlu olarak deerlendirmitir (Dunlap vd., 2000, 437). evre dostu davran niyeti ise, konu ile ilgili literatr incelen-mek suretiyle aratrmac tarafndan oluturulan yedi adet soru ile llm-tr. Kullanlan bu leklerin faktr yaplar ve gvenilirlik dzeyleri ile ilgi bulgular bir sonraki blmde sunulmutur.

Saha almasnda toplanan veriler bilgisayara girilmi ve SPSS 13.0 pa-ket program yardmyla analiz edilmitir. Hipotezler %95 gven aralnda korelasyon ve varyans analizleri kullanlarak test edilmitir.

4. Verilerin Analizi

4.1. Cevaplayclarn Genel zellikleri

Aratrmaya katlan cevaplayclarn %60 bayandr. %66,1i nlisans, %31,9u lisans eitimi almaktadr. %47,3nn ailesi il merkezinde, %43,2si ile merkezinde, %4,2si ise kasaba ya da kylerde yaamaktadr. Aile reisinin eitim dzeyi incelendiinde %49unun ilkokul, %29,3nn lise ve %18,7sinin niversite mezunu olduu grlmektedir. Cevaplaycla-rn yalar 17 ile 54 arasnda deimektedir ve ya ortalamas 20,9dur. Ce-vaplayclarn ailelerinin ortalama aylk geliri ise 1600 TLdir. Cevaplayc-larn yksek renim kurumlarna gre dalm; Balkesir niversitesi %38,8, Gebze Yksek Teknoloji Enstits %9, Kocaeli niversitesi %14,1, Sakarya niversitesi %14, Uluda niversitesi %15,6, dier niversiteler %8,5 eklinde gereklemitir.

mit ALNIAIK 516

4.2. Tanmlayc statistikler

Tablo 1de, cevaplayclarn evre sorunlarna yaklamlar, evreci yne-lim ve evre dostu davran eilimi sorularna verdikleri yantlarn yzdelik dalmlar, aritmetik ortalamalar ve standart sapmalar grlmektedir. Tab-loda grld gibi evre sorunlarnn alglanan nem derecesi olduka yk-sektir (ortalama 4,39). Cevaplayclar bulunduklar blgede doal evreyi pek yaanabilir bulmamaktadrlar (ortalama 2,55). Birey olarak evre sorun-laryla ilgilenme dzeyleri ortalamann bir miktar zerindedir (ortalama 3,51). evre sorunlarnn salk zerindeki olumsuz etkisi ise ortalamadan bir miktar yksek dzeyde alglanmaktadr (3,57). evre dostu davran eilimi ile ilgili yedi yargya verilen yantlarn ortalamas 3,61 ile 4,06 ara-snda deimektedir. Bu bulgular, rneklemin genel olarak evre dostu dav-ran lehine yantlar verdiini gstermektedir. evreci ynelimi lmek iin kullanlan NEP leindeki 15 yargya katlma derecelerinin ortalamas 2,31 ile 4,88 arasnda deimektedir. NEP lei ve evre dostu davran lei-nin faktr yaps ve gvenilirlikleri bir sonraki blmde irdelenmitir.

Tablo 1: evre Sorunlarna Yaklam, evreci Ynelim ve evre Dostu Davran Eilimi Sorularna Verilen Yantlara likin Tanmlayc statistikler (n=1254)

EVRE SORUNLARINA YAKLAIM * 1 2 3 4 5 ORT S.S.1 evre kirlilii ve kresel snma sizce ne derece nemli sorunlardr? 1,3 3,8 10,4 23,3 61,2 4,39 0,912 Birey olarak evre sorunlaryla ne derece ilgilisiniz? 0,9 7,8 38,0 45,6 7,7 3,51 0,783 Sizce, evre sorunlar salnz zerinde ne kadar olumsuz bir etki yaratmaktadr? 2,1 10,3 34,4 35,0 18,3 3,57 0,974 Bulunduunuz blgede doal evreyi ne derece yaanabilir buluyorsunuz? 9,4 40,0 38,7 10,3 1,6 2,55 0,86EVREC YNELM** 1 2 3 4 5 ORT S.S.1 Dnyann barndrabilecei insan says st snrna yaklayoruz 4,1 12,4 10,7 37,8 35,0 3,87 1,142 nsanlarn, doay kendi ihtiyalarna uygun ekilde dzenleme hakk vardr 29,3 30,2 9,7 24,1 6,8 2,49 1,313 nsanlar doa ile ters dtnde genellikle feci sonular ortaya kar 1,1 3,4 8,8 31,6 55,0 4,36 0,874 nsan akl bir ekilde evre sorunlarnn da stesinden gelecektir 4,4 12,3 13,2 38 32,1 3,81 1,145 nsanlar doay ciddi ekilde istismar etmektedir 1,1 1,6 2,5 23,8 71,1 4,62 0,716 Eer nasl gelitirebileceimizi bilebilirsek, dnyada bol miktarda doal kaynak mevcuttur 0,5 1,9 4,5 23,7 69,4 4,60 0,717 nsanlar gibi bitkiler ve hayvanlarn da bu dnyada var olma haklar mevcuttur 0,3 0,6 0,9 6,5 91,6 4,88 0,448 Doann dengesi modern sanayilemi uluslarn etkileriyle baa kabilecek kadar gldr 18,8 27,5 18,8 20 14,9 2,85 1,349 zel yeteneklerimize ramen biz insanlar halen doann kanunlarna tabiyizdir. 3,4 7,8 15,5 34,9 38,4 3,97 1,0710 nsanlarn kar karya olduu u mehur ekolojik kriz ok fazla abartlmaktadr 32,8 30,5 15,1 16 5,5 2,31 1,2311 Dnya ok snrl sayda odas ve kaynaklar olan bir uzay gemisine benzemektedir 16,1 19,9 23,0 25,4 15,6 3,04 1,3112 nsanlar, doann kendileri dnda kalan ksmna hkmetmek zere yaratlmlardr 26,7 24,6 22,3 18,2 8,2 2,57 1,2813 Doann dengesi ok krlgandr ve kolayca bozulabilir 3,7 15,4 12,6 34,1 34,1 3,80 1,1714 nsanlar doay kontrol edebilmek iin onun nasl ilediine dair yeterli bilgiyi er ge renecektir. 6,5 14 21,3 33,6 24,6 3,56 1,19

15 ler u an olduklar gibi devam ederse yaknda byk bir ekolojik felaketle karlaacaz 1,4 3,1 8,5 23,6 63,4 4,45 0,88

mit ALNIAIK 518Tablo 1(Devam): evre Sorunlarna Yaklam, evreci Ynelim ve evre Dostu Davran Eilimi

Sorularna Verilen Yantlara likin Tanmlayc statistikler (n=1254)

EVRE DOSTU DAVRANI ELM** 1 2 3 4 5 ORT S.S.1 Firmalarn evreyi daha iyi koruyabilmeleri iin satn aldm mal ve hizmetlere daha fazla fiyat demeyi kabul ederim. 5,6 10,7 10,2 53,2 20,3 3,72 1,08

2 Belirli bir marka rnn gerekten evre dostu olduuna dair yeterli kant sunulsa, o marka rne sadk bir tketici olurum. 0,3 4,5 10,3 58,2 26,7 4,06 0,76

3 Fiyat, kalite ve her yerde kolayca bulunabilirlik zellikleri asndan dierlerine gre daha stn olduu iin aldm belirli bir marka rnn, evreye ciddi zararlar verdiini renirsem onu almaktan vazgeerim.

3,0 7,1 9,9 53,4 26,6 3,94 0,96

4 Herhangi bir kuruma i bavurusu yapacakken, o kurumun evre konusunda ok kt bir gemii olduunu ve faaliyetlerinde evreye nemli dzeyde zarar verdiini renirsem, bavurumdan vazgeerim.

4,8 13,6 18,9 43,6 19,0 3,58 1,09

5 Hisse senedi alacam zaman, benzer getiri oranlarna sahip firmalar arasnda karar verirken, firmalarn evre koruma konusundaki gemi sicili ve duyarll tercihimi etkiler. 4,4 17,2 11,4 46,7 20,3 3,61 1,12

6 Seimlerde oy kullanrken bir siyasi partinin ya da adayn, evreyi koruma ve iyiletirme konularn eylem plan iine alp almana nem veririm. 3,1 9,8 6,4 46,7 34,1 3,99 1,04

7 evreyi koruma konusuna dikkat ekmek iin yaplacak yry, miting ve benzeri toplum-sal eylemlere katlp destek olmay dnrm. 4,5 18,2 12,5 37,8 26,9 3,64 1,18

*Bu sorularda cevap klar u ekilde dzenlenmitir: 1=Hi, 2=Az, 3=Orta, 4=Fazla, 5=ok Fazla **Bu sorularda cevap klar u ekilde dzenlenmitir: 1=Kesinlikle Katlmyorum, 2=Pek Katlmyorum, 3=Kararszm, 4=Ksmen Katlyorum, 5=Tamamen Katlyorum

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 519

4.3. Kullanlan leklerin Deerlendirilmesi

Hipotez testlerine gemeden nce, aratrmada kullanlan leklerin fak-tr yaplar ve gvenilirlik dzeyleri incelenmitir. Bu amala, cevaplaycla-rn evreci ynelimlerini lmek iin kullanlan NEP leine verilen yant-lar keifsel faktr analizine tabi tutulmutur. Verilerin faktr analizine uy-gunluu nceden test edilmitir (KMO=0,684; Bartlett p=1 lt gz nne alnmtr. Faktr analizi sonucunda toplam varyansn %43,33n aklayan 4 ayr faktr ortaya kmtr. Sorularn bu faktrlere dalm ve faktr ykleri incelendiinde, 5 tane sorunun (2,6,7,9,11) 0,4n altnda faktr ykne sahip olmalar nedeniyle lekten karlmalarna karar verilmitir. Bu sorular lekten karldktan sonra faktr analizi tekrarlanm ve toplam varyansn %35,75ini aklayan iki temel faktr ortaya kmtr. Doa merkezli gr savunan 1,3,5,13,15 numaral sorular bir faktre, insan merkezli gr savunan 4,8,10,12,14 numaral sorular ise dier faktre yklenmilerdir. Bu iki temel faktr, ier-dikleri sorulara bal olarak doa merkezcilik ve insan merkezcilik ek-linde adlandrlmlardr. Doa merkezcilik boyutunu oluturan be adet sorunun gvenilirlik katsays (Cronbach Alpha) ,53 olarak hesaplanmtr. nsan merkezcilik boyutunu oluturan dier be adet sorunun gvenilirlik katsays ise (Cronbach Alpha) ,49 olarak hesaplanmtr. lein gvenilir-lik katsaylarnn dk kmas NEP leinin Trke versiyonu kullanla-rak yaplan dier aratrmalarda da karlalan bir durumdur (Furman, 1998 =,60; Gnden ve Miran, 2008, =,62; Ildar, 2008, =,62; Erdoan, 2009, =,53, Demirel vd., 2009, =,72, Sam vd., 2010, =,53). Her ne kadar fak-trlerin akladklar varyans ve kendi ilerindeki gvenilirlik katsaylar kabul edilebilir dzeylerin bir miktar altnda kalm olsa da, lein arkasn-daki teorinin ngrd gibi, doa merkezli ve insan merkezli gr temsil eden iki zt faktr ortaya kmtr. Bu nedenle, sz konusu iki faktr olu-turan sorulara verilen yantlarn kendi ilerinde ortalamalarnn alnmas suretiyle iki kompozit deiken oluturulmutur. Cevaplayclarn evreci ynelimleri, bu iki temel boyuta bal olarak deerlendirilmitir. Aratrma-nn hipotezlerinin test edilmesinde, bu iki boyut kullanlmtr.

520 mit ALNIAIK

Cevaplayclarn evre dostu davranlarn lmek iin kullanlan lee verilen yantlar da ayn kriterlerle keifsel faktr analizine tabi tutulmutur. Verilerin faktr analizine uygunluu nceden test edilmitir (KMO=0,754; Bartlett p

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 521

Tablo 2: Doa Merkezcilik Ortalama Puanlar ve Demografik zellikler DEMOGRAFK ZELLKLER GRUPLAR N

ORT S.S. F p

Bayan 744 4,29 0,54Cinsiyet Bay 489 4,10 0,62(t)

5,7840,000

17-19 aras 315 4,21 0,5920-22 aras 695 4,22 0,55Ya 23 ve zeri 227 4,24 0,63

0,181 0,835

nlisans 825 4,25 0,56Lisans 393 4,16 0,60Eitim Dzeyi Lisansst 25 4,14 0,54

3,43 0,033

500 TL ve daha az 66 4,16 0,66501-1000 TL aras 393 4,24 0,571001-1500 TL aras 216 4,20 0,531501-2500 TL aras 214 4,21 0,53

Ailenin Aylk Ortalama Gelir Dzeyi

2500 TLden fazla 110 4,11 0,71

1,243 0,291

Ky 74 4,17 0,64Kasaba 43 4,27 0,50le Merkezi 529 4,22 0,58

Ailenin Yaad Yerleim Yeri

l Merkezi 580 4,21 0,58

0,357 0,784

lkretim 595 4,24 0,57Lise 353 4,22 0,59niversite 225 4,16 0,59

Aile Reisinin Eitim Dzeyi

niversite zeri 37 4,24 0,61

0,994 0,395

Tablo 2de grld gibi, doa merkezcilik asndan bayanlar (4,29) ortalama puan alrken, baylar (4,10) ortalama puan almtr. Bu iki ortalama arasndaki fark anlamldr (t(1231)=5,784; p=0,000). Farkl ya gruplarndaki cevaplayclarn doa merkezcilik puanlar arasnda anlaml bir farkllk yok-tur (F(2,1234)=0,181; p=0,835). Cevaplaycnn eitim dzeyi nlisanstan li-sansstne doru ykseldike, doa merkezcilik ortalama puan da azalmak-tadr. Bu ortalamalar arasndaki farklar anlamldr (F(2,1240)=3,43; p=0,033). Yaplan post-hoc LSD testinde, nlisans rencilerinin doa merkezcilik puanlarnn, lisans rencilerinin puanndan anlaml dzeyde yksek olduu belirlenmitir (p=0,011). Cevaplayclarn ailelerinin gelir dzeyi gruplarna gre doa merkezcilik puanlar arasndaki farklar istatistiki olarak anlaml deildir (F(4,994)=1,243; p=0,291). Cevaplaycnn ailesinin yaad yerleim yerinin gelimiliine gre en dk doa merkezcilik puann, ailesi kyde yaayan cevaplayclar almtr. Ancak ortalamalar arasndaki farklar istatis-tiki olarak anlaml deildir (F(3,1222)=0,357; p=0,784). Aile reisinin eitim dzeyine gre doa merkezcilik ortalama puanlar arasnda anlaml bir fark-llk yoktur (F(3,1206)=0,994; p=0,395).

522 mit ALNIAIK

Tablo 3de grld gibi, insan merkezcilik asndan bayanlar (3,00) ortalama puan alrken, baylar (3,06) ortalama puan almtr. Bu iki ortalama arasndaki fark anlaml deildir (t(1231)=-1,431; p=0,153). Farkl ya grupla-rndaki cevaplayclarn insan merkezcilik puanlar arasndaki farklar anlam-ldr (F(2,1234)=12,09; p=0,000). Yaplan post-hoc LSD testinde, tm ya grup-lar arasndaki farklarn anlaml olduu grlmtr (p

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 523

Cevaplaycnn ailesinin yaad yerleim yerinin gelimiliine gre en dk insan merkezcilik puann, ailesi il merkezinde yaayan cevaplayclar almtr. Ancak ortalamalar arasndaki farklar anlaml deildir (F(3,1222)=2,39; p=0,067). Aile reisinin eitim dzeyine gre insan merkezcilik ortalama puanlar arasnda da anlaml bir farkllk yoktur (F(3,1206)=1,459; p=0,224).

Bu sonulara gre 1. hipotezin c maddesi (eitim dzeyi) evreci yne-limin her iki boyutu iin de kabul edilmitir. Hipotezin cinsiyet ile ilgili a maddesi doa merkezcilik iin kabul edilmi; b (ya) ve d (ailenin geliri) ile ilgili maddeleri insan merkezcilik iin kabul edilmitir. Hipotezin e (ailenin yaad yer) ve f (aile reisinin eitim dzeyi) maddeleri ise ev-reci ynelimin her iki boyutu iin de reddedilmitir. Bu sonular, aratrma kapsamnda incelenen niversite rencilerinin evreci ynelim dzeyleri ile demografik zellikleri arasndaki balantlarn ok net olmadn ortaya koymaktadr.

4.4.2. evre Dostu Davran Niyeti ve Demografik zellikler

Tablo 4de demografik zelliklere gre evre dostu davran ortalama pu-anlar, bu ortalamalar arasndaki farklarn anlaml olup olmadn grmek iin yaplan analizler ile ilgili F ve p deerleri grlmektedir. evre dostu davran asndan bayanlar (3,91) ortalama puan alrken, baylar (3,61) orta-lama puan almtr. Bu iki ortalama arasndaki fark anlamldr (t(1241)=8,962; p=0,000). evre dostu davran asndan en yksek ortalama puan (3,87) 23 ya ve zeri gruptaki cevaplayclar almtr. Ancak ya gruplar asndan ortaya kan bu farklar istatistiki olarak anlamllk snrnn bir miktar altn-dadr (F(2,1245)=2,834; p=0,059).

524 mit ALNIAIK

Tablo 4: evre Dostu Davran Niyeti Ortalama Puanlar ve Demografik Faktrler

DEMOGRAFK ZELLKLER GRUPLAR N ORT S.S. F p

Bayan 746 3,91 0,51Cinsiyet Bay 497 3,61 0,64(t)

8,9620,000

17-19 aras 316 3,76 0,6120-22 aras 703 3,79 0,56Ya 23 ve zeri 229 3,87 0,61

2,834 0,059

nlisans 829 3,78 0,60Lisans 400 3,81 0,55Eitim Dzeyi Lisansst 25 3,94 0,55

1,087 0,338

500 TL ve Daha Az 67 3,80 0,64501-1000 TL Aras 394 3,80 0,591001-1500 TL Aras 219 3,79 0,591501-2500 TL Aras 216 3,76 0,59

Ailenin Gelir Dzeyi

2500 TLden Fazla 112 3,77 0,61

0,179 0,949

Ky 74 3,66 0,56Kasaba 44 3,76 0,54le Merkezi 534 3,78 0,59

Ailenin Yaad Yerleim Yeri

l Merkezi 585 3,83 0,57

2,391 0,067

lkretim 598 3,78 0,59Lise 358 3,79 0,56niversite 228 3,81 0,59

Aile Reisinin Eitim Dzeyi

niversite zeri 37 3,82 0,64

0,176 0,913

Cevaplaycnn eitim dzeyi nlisanstan lisansstne doru ykseldike, evre dostu davran ortalama puan da artmaktadr. Ancak bu ortalamalar arasndaki farklar anlaml deildir (F(2,1238)=1,087; p=0,338). Cevaplaycnn ailesinin gelir dzeyine gre evre dostu davran puanlar arasndaki farklar da anlaml deildir (F(4,993)=0,179; p=0,949). Cevaplaycnn ailesinin yaa-d yerleim yerinin gelimilii arttka, evre dostu davran ortalama puan da ykselmektedir. Ortalamalar arasndaki bu fark, anlamllk snrna olduka yakndr (F(3,1220)=2,391; p=0,067). Yaplan post-hoc LSD testinde, ailesi kyde yaayan cevaplayclar ile ailesi il merkezinde yaayan cevapla-yclarn evre dostu davran puanlar arasndaki farkn anlaml olduu be-lirlenmitir (p=0,016). Cevaplaycnn aile reisinin eitim dzeyi ykseldik-e, evre dostu davran ortalama puan az da olsa ykselmektedir. Ancak ortalamalar arasndaki farklar istatistiki adan anlaml deildir (F(3,1204)=0,176; p=0,913). Bu sonulara gre 2. hipotezin b (cinsiyet) madde-si kabul edilmi; a (ya) ve e (ailenin yaad yer) maddesi ksmen kabul edilmi; c, d ve f maddeleri ise reddedilmitir.

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 525

4.4.3. evreci Ynelim-evre Dostu Davran likisi

evreci ynelim ve evre dostu davran niyeti arasnda bir iliki olup olmadn test etmek iin, doa merkezcilik ve insan merkezcilik ortalama puanlar ile evre dostu davran niyeti ortalama puan arasndaki korelas-yonlar incelenmitir. Analiz sonucunda, doa merkezcilik puan ile evre dostu davran niyeti puan arasnda 0,254 dzeyinde pozitif ynl, anlaml bir korelasyon olduu grlmtr (p=0,000). Dier taraftan, insan merkez-cilik puan ile evre dostu davran niyeti puan arasnda anlaml bir korelas-yon olmad grlmtr. Bu bulgular, aratrmann nc hipotezini ks-men dorulamaktadr. evre dostu davran niyeti ile doa merkezci gr arasndan pozitif bir iliki vardr.

5. Sonular ve Tartma

evre sorunlarna yaklam, evreci ynelim ve evre dostu tketim dav-ran ile ilgili nceki aratrmalarda, insanlarn evresel sorunlarn giderek daha ciddi boyutlara ulaacana inandklar, tketicilerin evresel olaylara bak alar nedeniyle baz rnleri satn alp bazlarn almadklar, evreye duyarl rnleri satn almak iin daha fazla demeyi gze alabilecekleri gibi sonulara ulalmtr. Bu almada da benzeri sonular gzlenmektedir.

1992 ylnda Dnya genelinde 24 lkede yaplan Health of the Planet adl aratrmann Trkiyede gerekletirilen ksmnda, evre sorunlarn lkemiz iin ok ciddi sorunlar arasnda gren cevaplayclarn orannn %61 olduu belirlenmitir (Dunlap vd., 1993, 10). Sz konusu oran, bu ara-trmada da %61,2 olarak saptanmtr. evre sorunlaryla ne derece ilgili olduklar sorusuna ok fazla ilgiliyim diyenlerin oran 1992 ylnda %12, yeterince ilgiliyim diyenlerin oran ise %28 olarak saptanmtr (s:11). Sz konusu oranlar bu aratrmada srasyla %7,7 ve %45,6 olarak saptanmtr. Bulunduunuz blgede doal evreyi ne derece yaanabilir buluyorsunuz sorusuna az veya hi cevab verenlerin toplam 1992 ylnda %44 iken (s:12), bu aratrmada sz konusu oran %49,4 olarak saptanmtr. evre sorunlarnn salnz zerindeki olumsuz etkisi ne dzeydedir? sorusuna fazla ya da ok fazla cevab verenlerin oran, 1992 ylnda %63 iken (s:14), bu aratrmada sz konusu oran %53,3 olarak saptanmtr. Health of the Planet aratrmas, tesadfi rnekleme yntemiyle seilen ve lke gene-

526 mit ALNIAIK

lini temsil eden bir rneklemde gerekletirilmitir. Bu balamda, baz so-nulardaki farkllklarn ksmen rnekleme ynteminden ve cevaplayclarn zelliklerinden (bu aratrmada sadece niversite rencileri incelenmitir) kaynakland sylenebilir. Ancak bu bulgular, genel olarak evre sorunlar konusundaki farkndaln yksek olduu ve bu durumun istikrarl bir ekil-de devam ettiine iaret etmektedir.

Bu aratrmada, cevaplayclarn evreci ynelimleri ile baz demografik zellikleri arasnda anlaml ilikiler saptanmtr. Doa merkezcilik asn-dan bayan cevaplayclarn, baylara gre daha yksek bir puan ald anla-lmtr. Bu bulgu daha nce eitli aratrmalarda elde edilen benzer bulgu-lar dorulamaktadr (Van Liere ve Dunlap, 1981; Roberts, 1996). Ya ile insan merkezcilik arasnda ise ters ynl bir balant vardr. Daha ileri ya grubundaki cevaplayclarn insan merkezcilik asndan aldklar puanlar daha dktr. Benzer bir durum, cevaplayclarn eitim dzeyi iin de ge-erlidir. Lisans ve lisansst dzeydeki cevaplayclarn insan merkezcilik puanlar, nlisans dzeyindeki cevaplayclarn ortalamalarndan daha d-ktr. Bu pozitif ynl iliki, daha nce yaplan pek ok aratrmann so-nularyla uyumludur (bu aratrmalar iin bkz.:Straughan ve Roberts, 1999, 559). Dk gelir grubundaki ailelere mensup cevaplayclarn insan mer-kezcilik puanlar, dierlerinden daha yksektir. Bu bulgu, dk gelir gru-bundaki rencilerin doa merkezcilikten ok insan merkezcilie nem ver-diklerine dair bir iaret olarak kabul edilebilir. Cevaplaycnn ailesinin ya-ad yerleim yeri trnn, cevaplaycnn evreci ynelimi zerinde an-laml bir etkisinin olmad grlmtr. Benzer ekilde aile reisinin eitim dzeyinin de, cevaplaycnn evreci ynelim dzeyi zerinde anlaml bir etkisinin olmad grlmtr. Bu bulgular, lkemizde yaplm bir baka aratrmann bulgularyla karlatrldnda da farkl sonularn ortaya k-t grlmektedir. Tuna (2006, 144) lkemiz genelinde 2003-2004 yllarn-da gerekletirdii aratrmasnda, evreci dnya gr ile ya, cinsiyet, eitim ve gelir dzeyi gibi deikenler arasnda anlaml bir iliki olmadn ancak yerleim yeri bydke (kyden bykehire doru gidildike) ev-reci dnya grnn dzeyinin de arttn belirlemitir. Bu farkllklar, evreci ynelim konusunda demografik faktrlerin ok istikrarl ncller olmadn ve baka baz faktrlerin de (psiko-grafik faktrler, tutumlar vs.) de deerlendirilmesi gerektiine iaret etmektedir.

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 527

evre dostu davran eilimi, cevaplayclarn evre dostu rnleri dier-lerine tercih etme, bu rnlere daha fazla fiyat deme, evreye saygl dav-ranmayan firmalar boykot etme, politik tercihlerinde evre konusunu gz nnde bulundurma gibi belirgin davranlar gerekletirme niyetine bakarak llmtr. Yaplan analizler sonucunda, genel olarak evre dostu davran eilimi ile ya arasnda pozitif ynde bir iliki olduu grlmtr. Bu bul-gu, ya ilerledike evre dostu davran eiliminin artacana iaret etmekte-dir. Kadnlarn evre dostu davran eilimi erkeklerden daha yksektir. Ailesi il merkezinde yaayan cevaplayclarn evre dostu davran eilimi, ailesi kyde yaayan cevaplayclardan daha yksektir. Bunun dndaki faktrler (cevaplaycnn eitim dzeyi, ailesinin geliri ve aile reisinin eitim dzeyi) evre dostu davran zerinde anlaml bir etki yaratmamaktadrlar. Oysa abuk ve dierleri (2008) tarafndan gerekletirilen aratrmada, ev-reye duyarl satn alma davran ile cinsiyet, medeni durum, ya, eitim ve gelir dzeyi arasnda anlaml ilikiler olduu belirlenmitir. Yine, Tuna (2006, 144) tarafndan gerekletirilen aratrmada evresel taahht ek-linde tanmlanan evre dostu davran niyeti ile cevaplayclarn eitim d-zeyi ve meslekleri arasndan anlaml bir iliki olduu belirlenmitir. Bu bul-gular da, demografik zelliklerin evre dostu davran eilimlerinin tahmin edilmesinde ok istikrarl sonular vermediine iaret etmektedir. evre dostu davran eilimi zerinde etkili olabilecek baka faktrlerin de ince-lenmesi gerekmektedir.

Aratrmada incelenen bir dier konu da, evreci ynelim ile evre dostu davran arasnda bir iliki olup olmaddr. Literatrde, bu iki deiken arasndan pozitif bir iliki olduuna dair ok sayda kant bulunmaktadr (Van Liere ve Dunlap, 1981; Roberts, 1996; Roberts ve Bacon, 1997; abuk ve Nakibolu, 2003). Bu aratrmada da, doa merkezcilik ile evre dostu davran niyeti arasnda pozitif ynde bir korelasyon olduu dorulanmtr. nsan merkezcilik ile evre dostu davran niyeti arasnda anlaml bir kore-lasyon saptanamamtr. Bu bulgulara dayanarak, insan ve doal evre ara-snda bir stnlk ve denetim ilikisinin yerine, bir karlkl eitlik ilikisi ngren, insan refah iin doal kaynaklarn snrsz kullanmna kar durup, doaya saygl bir ibirliini benimseyen doa merkezciliin, evre dostu davrann istikrarl bir ncl olduu sylenebilir.

528 mit ALNIAIK

6. neriler ve Aratrmann Kstlar

Son yllarda etkileri daha ok hissedilmeye balanan kresel snma, ik-lim deiiklii gibi konular doal evrenin korunmas konusunu toplumun gndeminde en st sralara tamtr. Buna bal olarak evre sorunlarna ve bu sorunlarn zmne ynelik ilgi giderek artmaktadr. Uluslar aras rgt-ler ve hkmetlerin abalarna paralel olarak, bireyler de bu konularda daha dikkatli ve hassas davranmaya balamlardr. Bu balamda, evreye duyarl tketiciler de, pazarda giderek daha nemli bir blm haline gelmektedir. Bu tketicilerin endielerini giderecek admlar iletmelerce atlmaldr. letme-ler, rn gelitirmeden balayarak faaliyetlerinin her aamasnda evreye daha duyarl davranmaldr. retim srecinden kullanm sonras elden -karmaya kadar tm rn yaam evrelerinde evreci yntemler benimsenmeli ve doal evreye olumsuz etkiler en aza indirgenmelidir. Pazarlama yneti-cileri de, bu abalar tketicilere duyurmaldr. Bunu yaparken, hedef kitle-nin zelliklerine uygun aralar ve formatlar kullanlmaldr. Bu aratrmada, evreci ynelim ve evreye duyarl davran eilimlerinin, baz demografik zelliklere bal olarak deitii saptanmtr. Ancak nceki aratrmalarn sonularyla karlatrldnda, demografik zelliklerin evreci ynelim ve evre dostu davran aklamada yeterli, gl ve istikrarl deikenler ol-madklar anlalmaktadr. Konu ile ilgili ileride yaplacak aratrmalarda demografik zellikler yannda inanlar, deerler, tutumlar gibi psiko-grafik zelliklerin etkisinin de incelenmesi yerinde olacaktr. evreye duyarl tke-tim davran zerinde bu faktrlerin ne tr etkiler gerekletirdii belirlen-dikten sonra, uygun pazarlama iletiimi bileenleri hazrlanmaldr.

Bu aratrmann baz kstlar sz konusudur. Aratrmann, kolayda r-nekleme ile belirlenen niversite rencileri zerinde gerekletirilmi olma-s en nemli bir ksttr. Bulgularn tm tketici gruplarna genellenmesi gibi bir iddia sz konusu deildir. leride yaplacak aratrmalarda niversite rencileri dnda baka tketici gruplarnn da incelenmesi, tesadfi rnek-leme yntemleriyle oluturulmu temsil gc daha yksek rneklemler kul-lanlmas daha uygun olacaktr.

Bir dier kst ise, evreci ynelimi lmek iin kullanlan NEP lei-nin, geerlilik ve gvenilirlii ile ilgili ksttr. Sz konusu lein ierik ve yap geerlilii ile ilgili kantlar, daha nceki aratrmalarda sunulmutur. Ancak sz edilen aratrmalar da, lein gelitirildii bat toplumlarnda

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 529

yaplan almalardr. NEP lei kullanlarak lkemizde gerekletirilen almalarda, lein yap geerlilii ve gvenilirlii ile ilgili yeterli bulgu-lar elde edilememitir. Bu aratrmada, her ne kadar ikili bir faktr yaps ortaya kmsa da, lein ve alt boyutlarn gvenilirlik katsaylarnn kabul edilebilir dzeyin bir miktar altnda olduu belirlenmitir. Bu nedenle, NEP leinin lkemizde kullanm iin bir uyarlama ve rafine etme almasna ihtiya olduu dnlmektedir.

Kaynaklar

AMA, (2008a), American Marketing Association, Online Dictionary,

http://www.marketingpower. com/layouts/Dictionary.aspx?dLetter=E , 01.05.2008

AMA, (2008b), American Marketing Association, Online Dictionary,

http://www.marketingpower. com/layouts/Dictionary.aspx?dLetter=G , 01.05.2008

ANDERSON, T.W.Jr., W.H. Cunningham, (1972), The Socially Conscious Consumer,

Journal of Marketing, 36(3), ss.23-31.

AY,C., Ecevit, Z., (2005), evre Bilinli Tketiciler, Akdeniz BF Dergisi, (10), ss.238-

263.

BODUR, M., E. Sargll, (2005), Environmental Sensitivity in a Developing Country Con-

sumer Classification and Implications, Environment and Behaviour, 37(4), ss.487-

510.

CARLSON, L., S.J., Grove, N., Kangun, (1993), A Content Analysis Of Environmental

Advertising Claims: A Matrix Method Approach, Journal Of Advertising, 22(3),

ss.27-39.

CHASE, D., D.K., Smith, (1992), Consumers Keen on Green but Marketers Dont Deliver,

Advertising Age, 63, June 29, ss:2-4.

CONE, (2008). Past. Present. Future. The 25th Anniversary Of Cause Marketing (Online),

http://www.coneinc.com/stuff/contentmgr/files/0/8ac1ce2f758c08eb226580a3b67d56

17/files/cone25thcause.pdf (Eriim Tarihi: 01 Kasm 2008).

CRANE, A., (2000), Facing the Backlash: Green Marketing and Strategic Reorientation in

the 1990s, Journal of Strategic Marketing, 8(3), ss:277-296.

http://www.marketingpower.%20com/layouts/Dictionary.aspx?dLetter=Ehttp://www.marketingpower.%20com/layouts/Dictionary.aspx?dLetter=E

530 mit ALNIAIK

ABUK, Serap, B., Nakibolu, (2003), evreci Pazarlama ve Tketicilerin evreci Tutum-

larnn Satn Alma Davranlarna Etkileri le lgili Bir Uygulama, ukurova niver-

sitesi Sosyal Bilimler Ens.Dergisi, 12(12), ss.39-54.

ABUK, S., Nakibolu, B., Kele, C., (2008), Tketicilerin Yeil (rn) Satn Alma Davra-

nlarnn Sosyo-Demografik Deikenler Asndan ncelenmesi, ukurova niver-

sitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 17(1), ss:85-102.

DAVIS, J.J., (1993), Strategies For Environmental Advertising, The Journal Of Consumer

Marketing; 10(2), ss:19-36.

DEMREL, M., Grbz, B., Karakk, S., (2009), Rekreasyonel Aktivitelere Katlmn

evreye Ynelik Tutum zerindeki Etkisi Ve Yeni Ekolojik Paradigma leinin

Geerlii Ve Gvenirlii, Spormetre Beden Eitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 7(2),

ss:47-50.

DUNLAP, R. E.,Van Liere, K. D. (1978). The New environmental paradigm: A proposed

measuring instrument and preliminary results. Journal of Environmental Education,

9(1), ss:1019.

DUNLAP, R., R. Scarce, (1991), The Polls-Poll Trends: Environmental Problems and Pro-

tection, Public Opinion Quarterly, 55, ss:651-658.

DUNLAP, R.E., G.H., Gallup, A.M., Gallup, (1993), Of Global Concern: Results of the

Health of the Planet Survey, Environment, 35(9), ss.7-39.

DUNLAP, R.E.; K.D., Van Liere, A.G., Mertig, R.E., Jones, (2000), Measuring Endorse-

ment of the New Ecological Paradigm: A Revised NEP Scale, Journal of Social Is-

sues, 56(3), ss:425-442.

ERDOAN, N., (2009), Testing The New Ecological Paradigm Scale: Turkish Case, Afri-

can Journal of Agricultural Research, 4(10), ss.1023-1031.

FURMAN, Andrzej, (1998), A note on environmental concern in a developing country,

Environment and Behaviour, July , 30(4), ss.521-536.

GFK ROPER (2007), The 2007 Gfk Roper Green Gauge(R) Study (Online),

http://www.gfkamerica.com/practice_areas/

roper_consulting/roper_greengauge/ndex.en.htm, (Eriim Tarihi: 01 Ocak 2009).

GNDEN, C., Miran, B., (2008), Yeni evresel Paradigma leiyle iftilerin evre

Tutumunun Belirlenmesi: zmir li Torbal lesi rnei, Ekoloji, 18(69), ss.41-50.

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 531

IILDAR, G., (2008), Meslek Yksek Okullar Boyutunda evre Eitiminin evreci Yak-

lamlar ve Davranlar zerindeki Etkilerinin Deerlendirilmesi, Trk Eitim Bilim-

leri Dergisi, 6(4), ss:759-778.

KANGUN, N., Carlson, L., Grove, S.J., (1991), Environmental Advertising Claims: A Pre-

liminary Investigation, Journal of Public Policy & Marketing, 10(2), ss:47-58.

MENON, A., A., Menon, (1997), Enviropreneurial marketing strategy: the emergence of

corporate environmentalism as market strategy, Journal of Marketing, 61(1), ss:51-

67.

MURPHY, P.E., N., Kangun, W.B., Locander (1978). Environmentally Concerned Consum-

ers - Racial Variations. Journal of Marketing, 42(4), ss.61-66.

ODABAI, Y., (1992), Yeil Pazarlama-Kavram ve Gelimeler, Pazarlama Dnyas, 6(36),

ss.4-9.

OTTMAN, Jacquelyn .A., (1993), Green marketing: challenges and opportunities for the new

marketing age, NTC Business Books, Lincolnwood, IL., USA.

OTTMAN, Jacquelyn. A., (1998), Green marketing: opportunity for innovation, NTC Busi-

ness Books, Lincolnwood, IL., USA.

PEATTIE, K., (2001), Golden goose or wild goose? The hunt for the green consumer,

Business Strategy and the Environment, 10(4), ss:187-199.

ROBERTS J.A., D.R. Bacon, (1997) Explaning the Subtle Relationship Between Environ-

mental Concern and Ecologically Conscious Consumer Behaviour, Journal of Busi-

ness Research, 40(1), ss:79-89.

ROBERTS, J.A., (1996), Green Consumers in the 1990s: Profile and Implications for the

Advertising, Journal of Business Research, 36(3), ss:217-231.

ROPER ORGANIZATION Inc., (1990), The Environment: Public Attitudes and Individual

Behaviour, Report Commissioned by S.C. Johnson and Son Inc., New York, USA.

ROPER ORGANIZATION Inc., (1992), Environmental Behaviour, North America, Mexico,

US, Report Commissioned by S.C. Johnson and Son Inc., New York, USA.

SAM, N., R. Sam, K.B. ngen, (2010), niversite rencilerinin evresel Tutumlarnn

Yeni evresel Paradigma ve Benlik Saygs lei le ncelenmesi, Akademik Bak

Uluslararas Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, 21, ss:1-16.

532 mit ALNIAIK

SAMDAHL, D.M., R. Robertson, (1989), Social Determinants of Environmental Concern:

Spesification and Test of the Model, Environment and Behaviour, 21(1), ss:57-81.

SCHWARTZ, Joe, (1990), Earth Day Today, American Demographics, 12(4) ss:40-41.

STANTON, W.J., C. Futrell, (1987), Fundamentals Of Marketing, 8th Edition, McGraw-Hill,

New York.

STRAUGHAN R.D., J.A. Roberts, (1999), Environmental Segmentation Alternatives: A

Look at Green Consumer Behaviour in the New Millennium, Journal of Consumer

Marketing, 16(6), ss:558-575.

TORLAK, mer, (2001) , Pazarlama Ahlak, Beta Basm, 1. Bask, stanbul.

TUNA, Muammer, (2006), Trkiyede evrecilik: Trkiyede evreye likin Toplumsal

Eilimler, Nobel Yayn Datm, Ankara.

UN-ESA, (1999), The World At Six Billion, United Nations Population Division Working

Paper No. 154. (Http://Www.Un.Org/Esa/Population/Publications/Sixbillion/

Sixbilpart1.Pdf, Eriim: 13.01.2009.

VAN LIERE, Kent D., R.E. Dunlap, (1981), The Social Bases of Environmental Concern: A

Review of Hypotheses, Explanations and Empirical Evidence, Public Opinion Quar-

terly, 44(2), ss:181-197.

WAGNER, S.A., (1997), Understanding Green Consumer Behaviour : A Qualitative Cogni-

tive Approach, Routledge, London UK.

WEBSTER, F., (1975), Determining The Characteristics Of The Socially Conscious Con-

sumer, Journal Of Consumer Research, 2(3), ss:188-196.

YKSEL, C.A., Okumu, A., (2001), evre Dostu rn Satn Alma ile lgisi Bulunan De-

ikenlerin Belirlenmesine Ynelik Bir Aratrma, stanbul niversitesi letme kti-

sad Enstits, Ynetim Dergisi, 12, ss:29-38.

ZIMMER, M.R., T.F. Stafford, M.R. Stafford, (1994), Green issues: dimensions of environ-

mental concern, Journal of Business Research, 30(1), ss:63-74.

ZINKHAN, G.M., L. Carlson, (1995), Green advertising and the reluctant consumer, Jour-

nal of Advertising, 24(2), ss:1-6.

http://www.un.org/Esa/Population/Publications/Sixbillion/

SEAD Say20 JenerikSEAD Makaleler Tablo 1. Reel Para Talebi ve Enflasyon Oran Serilerinin Birim Kk TestleriTestSabitliSabit ve Trendlicpicpiwpiwpim1-cpi(m1-cpi)m1-wpi(m1-wpi)m2-cpi(m2-cpi)m2-wpi(m2-wpi)m2y-cpi(m2y-cpi)m2y-wpi(m2y-wpi)Kritik deerlerTablo 2. Cagann Para Talebi Denklemlerin Regresyon Analizi SonularzetAtherton, J, (1999), Reistance to Learning: a discussion based on participants in in-Service Professional Training Programs, J.E.T , vol.51, no.1.

BINICI Hanifi, ARI Necdet, ARIKAN Burhan, (2003) MESLEK ve TEKNK ETMDE ARAYILAR, 2003, Ankara niversitesi IVETA Blgesel Konferans 20-22 Ekim, Ankara-TrkiyeYlmaz, S., Ciger, A, (2004), KRESELLEME ve NLSANS MUHASEBE ETMNDE KALTE ARAYII , http://www.isletme.istanbul.edu.tr/surekli_yayinlar/tmes2004/bildiri13.doc, Leach, Linda Searle PhD, RN, CNAA (2005), Nurse Executive Transformational Leadership and Organizational Commitment, The Journal of Nursing Administration, 35 (5), ss.228 237.

RGT ATIMALARIN YNETM SREC: OTEL LETMELER AISINDAN KURAMSAL BR DEERLENDRME3. atma Ynetim Sreci3.1. Tehis3.2. Mdahale

4. atma Ynetim Teknikleri4.1. atmay Azaltma4.2. atmay Tevik Etme1.Giri2.renme ve rgtsel renme2.1. renme Kavram 2.2. rgtsel renme 2.3.rgtsel renme Sreci 3. renen rgt4. rgtsel Zek ve rgtsel renmedeki Rol4.1. rgtsel Zek Kavram4.2. rgtsel Zeknn rgtsel renme Srecindeki Rol5.Aratrma5.1. Aratrmann Amac ve nemi5.2. Aratrmann Varsaymlar 5.3. Aratrmann Snrllklar5.4. Aratrma Yntemi6.Sonu Kaynaklar

AbstractTRK TARIMININ AVRUPA BRL LKELER KARISINDAK SEKTREL REKABET GCzetAbstract1. Giri2. Trk Tarmnn Sektrel Yaps ve AB Pazarndaki Yeri2.1. Trk Tarm Sektrnn AB Pazarndaki Yeri2.2. Gmrk Birliinin Trk Tarmna Etkileri

3. Veri Seti ve Yntem4. Analiz Sonular5. Sonu6. Kaynaklar

AbstractGiriGeleneksel toplumdan modern topluma giden srete, ulus devlet ve ulusal kimlik bilincinin ortaya k ve ykselii yurttalk olgusuyla paralel gelimitir. Btn yerel kimliklerin ortak bir st kimlikte birlemesi ve kiilerin yurtta konumuna sahip olmas ulus devletin getirdii bir yeniliktir. Yerel kimliklerin, toplumsal ilikilerde de egemen akraba-klan-aile balarnn ve dinsel kaynakl yerel otorite merkezlerinin yerine, herkesin tabi olduu normatif bir dzenin kurulmas ulus devlet yapsyla mmkn olabilmitir. (Uzun, 2005:35) Ulus-devleti o zamana kadarki toplum formlarndan farkllatran en nemli zellik, egemenliin cisimlemesi olgusudur. Egemenliin yurttalar topluluunu temsilen devlette toplanmas; devletin yurttalarndan tm sadakatlerin stnde sadakat talep etmesine ve devletin kimlii ile devleti oluturan yurttalarn varsaymsal kimliklerinin rtmesine neden olmutur. Devlet, bu sadakati merulatrmak iin, iktidar yapsnda merkezileme, kltrde standartlama, hukukta eitleme ve ekonomide btnleme gibi baz ilevler yklenmitir.(Eken, 2006:250) Ulus devlet bu dorultuda, farkllklar trpleyen, standardize eden, atomize toplumsal yapy mmkn olduu kadar homojen haline getirici politikalar gndeme getirmitir. Yerel ynetimler, devlet ile toplumu birbirine yaklatran bir ierii de sahiptir. Bir kamusal birim olmas ve resmi prosedrlere sahip olmas nedeniyle devlet ierisinde yer almasna karn, bu organizasyonun btnyle yerelde yaayan insanlar tarafndan oluturulmas ve srdrlmesi ynnden de bir sivil toplum oluumu olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle, yerel ynetimlerin, devlet ve toplum arasnda iletiimi ve etkileimi salayan zel bir yapya sahip olduklar sylenebilir.

Uyum lleriAratrma Modeli

zet1.3. Kriz Ynetimi Tablo 1: letmelerin Personel SaylarToplam

Tablo 2: letmelerin retim KonusuToplamTablo 3: letmelerin Kullandklar retim SistemleriToplamToplamTablo 5: letmelerin Uyguladklar Planlama TrleriToplamTablo 6: Kriz Rehberine Sahip Olmalar Ynnden Da.ToplamToplamTablo 8: Krize Ynelik Eitim ve Motivasyon UygulamalarToplamTablo 9: Krizi Sezme Yntemleri Kullanmlar Ynnden DalmlarToplam

Tablo 10: letmelerin Daha nce Kriz Yaama Ynnden DalmlarEtkilenmedimToplamTablo 12: letmelerin Krize Dme Nedenleri ve nem Dereceleriz Kaynak Yetersizliievre Analizi YetersizliiTablo 13: Krizin Aratrma Yaplan irketler zerindeki Olumsuz EtkileriMaliyetler Arttrgt i Gerilim ve atma ArttMotivasyon BozulduFinansal Sorunlar YaandKararlarn Etkinlii BozulduAtl Kapasite ArttFirma maj ZayfladYatrmlar Yarm KaldKalite Dtubat 2001 Krizinin aratrmaya dahil edilen iletmeler zerindeki olumlu etkilerine bakldnda, iletmelerin % 46snn krizden dolay ihracata daha fazla nem verdikleri ve ihracatlarn artrdklar grlmektedir. (Tablo 14)Tablo 14: Krizin letmeler zerindeki Olumlu EtkileriMaliyetler AzaldAR-GEnin nemi Arttletme i Motivasyon ArttFirma maj GlendiKalite ArttKrizle Yaamay rendimVarlklar AzaltmakYeni Yatrmlara GirmekYnetimi DeitirmekPazar GelitirmekBaka irket Satn AlmakDierTablo 16: letmelerin Kriz Ynetim Plan Yapmalar Ynnden Da.ToplamTablo 17: letmelerin Kriz Srasnda Uyguladklar Personel Politikalar

cretli zin Vermekcretsiz zin Vermekalma Srelerini AzaltmakPersonel Saysn ArtrmakHibiri ( Aynen Devam )ToplamHalkla likiler UygulamakToplamYeni Pazarlara YnelmekYeni rnlere YnelmekPazarlama Fonksiyonuna Arlk Vermek Yatrmlarda Temkinli OlmakEitime Daha Fazla nem VermekYeni Ortaklklara GirmekYurt D Pazarlara Arlk Vermek

Introduction1.Regionalization Process in the EU2.Committee of the Regions (1994)