cdn.islamansiklopedisi.org.tr · safiyye, isyancılar halife osman'ın evini kuşattığında...

2
den sürgün edilip Hayber'e sonra da Mekkeli Beni Kuray- za yahudilerini müslümanlar aleyhinde devam etti. yüzünden Beni Kurayza yahudileri o da öldürüldü. Hayber fethinde öl- dürülen Safiyye esir ve esirlerin tak- siminde sahabeden Dihye b. Halife'ye ve- rildi. Beni Kurayza ve Beni Nadir'in mefendisi için ResOlullah'tan verilmesinin uygun söy- lenince Dihye memnun edilerek ResOl-i Ek- rem'in hissesine Hz. Peygamber, Safiyye'ye müslüman halinde ken- disiyle müslüman takdirde serbest ailesine göndere- söyledi. Safiyye'nin kabul etmesi üzerine onu azat etti, hürriyetine da mehri söyledi. Medine'ye dönerken bir konak yerinde onunla evlendi. Ertesi sabah sahabilerin bulunan erzakla verildi (Buhar!, 12 ; "Megaz!", 38; "Nikah", 68; "Cihad", 74) Daha sonra Re- sOl-i Ekrem, Hayber gelirlerinden ha- n pay kadar ona da pay Evlendikleri gün Hz. Peygamber, Safiyye'nin yüzünde sebebini sordu; Safiyye de Me- dine gelen görünce yeni evlendikleri (veya onun da, "Sen Hicaz Hükümdan Muhammed'e varmak istiyorsun?" diyer ek kendisine bir tokat Safiyye fazliletli, ibadete huylu, ve cömert bir ha- evini sadaka olarak ver- Safiyye, Halife evini ona yiyecek götürdü. Bu- na engel üzerine evinden Hz. Os- evine bir tahta uzatarak ona su ve yemek göndermeye devam etti Sa'd , 128). ResOl-i Ekrem'in yüzünden rekabet- t en ve Hz. grupta yer (Buhar!, "Hibe", 8) Ni- tekim Tahrim sOresinin ilk ayetlerinin in- mesine sebep olan, bal beti içmesiyle ilgili olayda söyle- mesini sözleri ResOl-i Ekrem'e söy- (Buhar!, "Hiyel", 12) Safiyye'nin yahudi bir aileden gelmesi Peygamber'in konu Ma- ce, 50), ile bunu ima ederek kendilerinin ResOluilah ile ay- soydan geldiklerini söylemelerine üzül- Hz. Peygamber de, "Benden da- ha olabilirsiniz ki Muhammed, babam Harun, arncam deseydin ya!" sözleriyle onu teselli (Tirmi- zl, 63) . Hac Sa- fiyye'nin devesi ResOl-i Ek- rem Zeyneb bint bulunan fazla develerden birini ona ver- mesini onun, "Yahudiye mi vere- demesi üzerine Hz. Peygamber üç aya bir süre Zeyneb'in git- (Müsned, VI , 337-338) . ResOl-i Ekrem'in son Safiyye, senin yerinde ben diye üzüntüsünü dile birbirine gören Re- ve Safiyye'nin - zünde samimi rivayet Hz. Ömer devrinde Safiyye'nin cariyesi, yahudiler gibi cumar- tesi gününe önem ve yahudilerle ileri sürerek ha- lifeye de daha sonra bu- nun Safiyye de onu azat Safiyye, 50 Rama- zan (Ekim 670) veya 52'de (Eylül 672) Medine'de vefat etti , cenaze Muaviye b. EbO Süfyan (veya Said b. As) ve Baki' defnedildi. üçte birini gayri müslim vasiyet eden Safiyye ve- da (Buhar!, "I:Iayz", 27 ; "I:Iac", 34, 129). sOizanna sebep olmaktan (Buhar!, 8, 12) gibi hadislerin vürOduna vesile ol- ve kendisinden on hadis rivayet edil- : künQzi 's-sünne, s. 267; Müsned, VI, 336-338; es-Sfre 2 , lll, 344-345, 350- 351,354, 361; IV, 296, 298; Sa'd, VIII, 120-129; Belazüri, Ensab, .. 442-444; Abdülber, IV, 346-349; lbnü'I-Esir, Us- 'l-gabe, VII , 169-171 ; Zehebi. A'lamü 'n-nübe- la', ll, 231-238; Hacer, IV, 346-348; a.mlf .. Tehzfbü 't-Tehzfb, XII, 429; a.mlf., Beyrut 1414, IV,-814; V. Vacca- [Ruth Rode]. EJ2 VIII , 817; Muhammed Ha- midullah, "Hayber", XVII, 22 . li®!] A YNUR URALER hint Ümmü'z-Zübeyr Safiyye bint Abdilmuttalib b. . 20/641) L Hz. Peyg amber'in _j Miladi 567 Mekke'de du . Annesi Hz. Arnine'nin Hale bint Vüheyb'dir . · ResOl-i Ekrem'in biri olan Safiyye, Cahiliye dev- rinde EbO Haris b. Harb ile, onun ölümü üzerine Hz. Hatice'nin kar- SAFiYYE bint ABDÜLMUTIALiB Awam b. Huveylid ile evlendi. evli- Safi bir (ibn Sa' d, Vlll, 41) veya Safya bir (Belazürl , 90), ikinci Zübeyr ile Saib ve Abdülka'be oldu. Av- vam ölünce terbiyesiyle biz- zat ilgilendi. cesur bir er insan ola- rak için bir disiplin uygula- gerekçesiyle zaman zaman tenkit edildi. Ancak olan Zübeyr b. Awam ile muhte- lif gazvelere Saib b. çok iyi Safiyye ilk müslümanlardan biri kabul edilen Zübeyr ile birlikte müslüman oldu. uyar" mealinde- ki ayet nazil olunca uara 26/ 214) Hz. Peygamber toplayarak da- vet etti; bu arada da. "Ey ResQ- Safiyye! Seni de aza- koruyamam" diyerek onu müslü- man olmaya (Buhar!, 1 3; Müslim, "Iman", 350) . EbQ Leheb'in ResQlullah 'a hakaret etmesi üze- rine Safiyye'nin ona sa- (Belazürl, 1, 9) onun ilk müslü- manlardan göstermektedir. Re- Safiyye'nin nakledilmekle bir- likte (Hakim , 55) Atike ile da müslüman belirtil- mektedir. konusunda Hz. Peygamber'e destek olan Safiyye, Me- dine'ye Zübeyr ile birlikte hicret etti. Safiyye gazaya ilk müslüman diye sa- tedavisinde ve geri hiz- metlerde önemli görevler üstlendi. Uhud Gazvesi eline bir alarak yere giden Safiyye geri çekilmekte görünce, ner eye gidi- yorsunuz?" diye elindeki onlara vurmaya Onun bulun- yere gören ResOl-i Ekrem, par- vüc udunu görmemesi için Zübeyr'e annesini söyledi. Ancak Safiyye'nin haberi Allah için buna sab- bildirmesi üzerine ResOluilah için ona izin verdi. Uhud (veya Hendek) Gazvesi devam ederken Medine'de eve girme- ye bir yahudiyi öldürmesi, böylece bir kafiri öldüren ilk müslüman ol- da önemlidir Sa' d, Ha- kim , l V, 56 ) Hz. Peygamber'in, latife yap- da Buna re Safiyye, 475

Upload: others

Post on 16-Feb-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: cdn.islamansiklopedisi.org.tr · Safiyye, isyancılar Halife Osman'ın evini kuşattığında ona yiyecek götürdü. Bu na engel olunması üzerine evinden Hz. Os man'ın evine bir

den sürgün edilip Hayber'e yerleştikten sonra da Mekkeli müşriklerle Beni Kuray­za yahudilerini müslümanlar aleyhinde kış­kırtınaya devam etti. İhanetieri yüzünden Beni Kurayza yahudileri cezalandırılırken o da öldürüldü. Hayber fethinde kocası öl­dürülen Safiyye esir alındı ve esirlerin tak­siminde sahabeden Dihye b. Halife'ye ve­rildi. Beni Kurayza ve Beni Nadir'in hanı­mefendisi olduğu için ResOlullah'tan baş­kasına verilmesinin uygun olmayacağı söy­lenince Dihye memnun edilerek ResOl-i Ek­rem 'in hissesine ayrıldı. Hz. Peygamber, Safiyye'ye müslüman olması halinde ken­disiyle evleneceğini, müslüman olmadığı takdirde serbest bırakıp ailesine göndere­ceğini söyledi. Safiyye'nin İslamiyet' i kabul etmesi üzerine onu azat etti, hürriyetine kavuşmasının da mehri olduğunu söyledi. Medine'ye dönerken bir konak yerinde onunla evlendi. Ertesi sabah sahabilerin yanında bulunan erzakla düğün yemeği verildi (Buhar!, "Şalat" , 12; "Megaz!" , 38; "Nikah", 68; "Cihad", 74) Daha sonra Re­sOl-i Ekrem, Hayber gelirlerinden diğer ha­n ımiarına verd iği pay kadar ona da pay ayırdı . Evlendikleri gün Hz. Peygamber, Safiyye'nin yüzünde farkettiği morluğun sebebini sordu; Safiyye de rüyasında Me­dine tarafından gelen ayın kucağına düş­tüğünü görünce rüyasını yeni evlendikleri kocasına (veya babas ı) anlattığını , onun da, "Sen Hicaz Hükümdan Muhammed'e varmak istiyorsun?" diyerek kendisine bir tokat attığını söyl~di.

Safiyye akıllı , fazliletli, ibadete düşkün ,

yumuşak huylu, c~sur ve cömert bir ha­nımdı . Sağlığında evini sadaka olarak ver­miştir. Safiyye, isyancılar Halife Osman'ın evini kuşattığında ona yiyecek götürdü. Bu­na engel olunması üzerine evinden Hz. Os­man'ın evine bir tahta uzatarak ona su ve yemek göndermeye devam etti (İbn Sa'd, vııı , 128). ResOl-i Ekrem'in hanımlarının kıskançlık yüzünden aralarındaki rekabet­t en etkilenmiş ve Hz. Aişe'nin bulunduğu grupta yer almıştır (Buhar!, "Hibe", 8) Ni­tekim Tahrim sOresinin ilk ayetlerinin in­mesine sebep olan, ResOlullah'ın bal şer­beti içmesiyle ilgili olayda Aişe'nin söyle­mesini istediğ i sözleri ResOl-i Ekrem' e söy­lemiştir (Buhar!, "Hiyel", 12) Safiyye'nin yahudi bir aileden gelmesi Peygamber'in hanımları arasında konu olmuş (İbn Ma­ce, "Nikal:ı", 50), Aişe ile Hafsa'nın bunu ima ederek kendilerinin ResOluilah ile ay­nı soydan geldiklerini söylemelerine üzül­müş, Hz. Peygamber de, "Benden nasıl da­ha hayırlı olabilirsiniz ki eşim Muhammed, babam Harun, arncam Musa'dır deseydin ya!" sözleriyle onu teselli etmiştir (Tirmi-

zl, "Menakıb" , 63) . Hac yolculuğunda Sa­fiyye'nin devesi hastalanınca ResOl-i Ek­rem hanımı Zeyneb bint Cahş'a yanında

bulunan fazla develerden birini ona ver­mesini söylemiş, onun, "Yahudiye mi vere­ceğim?" demesi üzerine Hz. Peygamber üç aya yakın bir süre Zeyneb'in yanına git­memiştir (Müsned, VI , 337-338) . ResOl-i Ekrem'in son hastalığı sırasında Safiyye, "Keşke senin yerinde ben olsaydım" diye üzüntüsünü dile getirdiğinde diğer hanım­larının birbirine işaret ettiğini gören Re­sQlullah'ın onları uyardığı ve Safiyye'nin sö­zünde samimi olduğunu belirttiği rivayet edilmiştir. Hz. Ömer devrinde Safiyye'nin cariyesi, hanımının yahudiler gibi cumar­tesi gününe önem verdiğini ve yahudilerle irtibatını sürdürdüğünü ileri sürerek ha­lifeye şikayet etmişse de daha sonra bu­nun asılsız olduğunu söylemiş, Safiyye de onu azat etmiştir. Safiyye, 50 yılının Rama­zan ayında (Ekim 670) veya 52'de (Eylül 672) Medine'de vefat etti, cenaze namazı­nı Muaviye b. EbO Süfyan (veya Said b. As) kıldırdı ve Baki ' Mezarlığı'na defnedildi. Malının üçte birini gayri müslim yeğenine vasiyet eden Safiyye hayızlı kadından ve­da tavafının düşeceği (Buhar!, "I:Iayz", 27; "I:Iac", 34, 129). sOizanna sebep olmaktan kaçınmak gerektiği (Buhar! , "İ'l:ikaf'' , 8, ı ı, 12) gibi hadislerin vürOduna vesile ol­muş ve kendisinden on hadis rivayet edil­miştir.

BİBLİYOGRAFYA :

Miftat:ıu künQzi 's-sünne, s. 267; Müsned, VI, 336-338; İbn Hişam, es-Sfre2 , lll, 344-345, 350-351,354, 361; IV, 296, 298; İbn Sa'd, eı-Tabakat, VIII, 120-129; Belazüri, Ensab, ı .. 442-444; i~n Abdülber, el-İst1'ab, IV, 346-349; lbnü'I-Esir, Us­dü 'l-gabe, VII , 169-171 ; Zehebi. A'lamü'n-nübe­la', ll , 231-238; İbn Hacer, el-İşabe, IV, 346-348; a.mlf .. Tehzfbü 't-Tehzfb, XII, 429; a.mlf., Fetf:ıu'l­

ba~, Beyrut 1414, IV,-814; V. Vacca- [Ruth Rode]. "Şafiyya" , EJ2 ( İng .). VIII, 817; Muhammed Ha­midullah, "Hayber" , DİA, XVII, 22.

li®!] A YNUR URALER

ı ı

SAFİYYE hint ABDÜLMUTTALİB (~,~~~ )

Ümmü'z-Zübeyr Safiyye bint Abdilmuttalib b. Haşim el-Kureşiyye el-Haşimiyye

(ö . 20/641)

L Hz. Peygamber'in halası .

_j

Miladi 567 yılı civarında Mekke'de doğ­du. Annesi Hz. Arnine'nin amcasının kızı Hale bint Vüheyb'dir. · ResOl-i Ekrem'in altı halasından biri olan Safiyye, Cahiliye dev­rinde EbO Süfyan'ın kardeşi Haris b. Harb ile, onun ölümü üzerine Hz. Hatice'nin kar-

SAFiYYE bint ABDÜLMUTIALiB

deşi Awam b. Huveylid ile evlendi. İlk evli­liğinden Safi adında bir oğlu (ibn Sa'd, Vlll, 41) veya Safya adında bir kızı (Belazürl, ı. 90), ikinci evliliğinden Zübeyr ile Saib ve Abdülka'be adlı oğulları oldu. Kocası Av­vam ölünce çocuklarının terbiyesiyle biz­zat ilgilendi. Onların cesur birer insan ola­rak yetişmesi için sıkı bir disiplin uygula­dığı gerekçesiyle zaman zaman yakınla­rınca tenkit edildi. Ancak aşere- i mübeş­

şereden olan Zübeyr b. Awam ile muhte­lif gazvelere katılan Saib b. Awam'ın çok iyi yetişmesini sağladı.

Safiyye ilk müslümanlardan biri kabul edilen oğlu Zübeyr ile birlikte müslüman oldu. "Yakın akrabalarını uyar" mealinde­ki ayet n azil olunca (eş-Ş u ara 26/214) Hz. Peygamber onları toplayarak İslam'a da­vet etti; bu arada halasına da. "Ey ResQ­lullah'ın halası Safiyye! Seni de Allah'ın aza­bından koruyamam" diyerek onu müslü­man olmaya çağırdı (Buhar!, "Mena~b" ,

13; Müslim, "Iman", 350) . Toplantıda EbQ Leheb'in ResQlullah'a hakaret etmesi üze­rine Safiyye'nin ona karşı çıkıp yeğenini sa­vunması (Belazürl, 1, ı ı 9) onun ilk müslü­manlardan olduğunu göstermektedir. Re­sOlullah'ın halalarından yalnız Safiyye'nin İslamiyet'i benimsediği nakledilmekle bir­likte (Hakim , ıv, 55) diğer halaları Atike ile Erva' nın da müslüman olduğu belirtil­mektedir. İs lam'ın yayılması konusunda Hz. Peygamber' e destek olan Safiyye, Me­dine'ye oğlu Zübeyr ile birlikte hicret etti.

Safiyye çeşitli savaşlara katıldı, gazaya çıkan ilk müslüman hanım diye anıldı , sa­vaşlarda yaralıların tedavisinde ve geri hiz­metlerde önemli görevler üstlendi. Uhud Gazvesi sırasında eline bir mızrak alarak savaşın yapıldığı yere giden Safiyye bazı müslümanların geri çekilmekte olduğunu görünce, " ResOlullah ' ı bırakıp nereye gidi­yorsunuz?" diye elindeki mızrakla onlara vurmaya başladı. Onun şehidlerin bulun­duğu yere geldiğini gören ResOl-i Ekrem, kardeşi Hamza'nın düşman tarafından par­çalanmış vücudunu görmemesi için oğlu Zübeyr'e annesini durdurmasını söyledi. Ancak Safiyye'nin kardeşine yapılanlardan haberi olduğunu, Allah rızası için buna sab­redeceğini bildirmesi üzerine ResOluilah Hamza'nın yanına yaklaşması için ona izin verdi. Uhud (veya Hendek) Gazvesi devam ederken Medine'de sığındıkları eve girme­ye çalışan bir yahudiyi öldürm esi, böylece bir kafiri öldüren ilk müslüman kadın ol­ması da önemlidir (İbn Sa'd, vııı , 4ı ; Ha­kim , lV, 56)

Hz. Peygamber'in, halasına latife yap­tığı da nakledilmiştir. Buna göre Safiyye,

475

Page 2: cdn.islamansiklopedisi.org.tr · Safiyye, isyancılar Halife Osman'ın evini kuşattığında ona yiyecek götürdü. Bu na engel olunması üzerine evinden Hz. Os man'ın evine bir

SAFiYYE bint ABDÜLMUTIALiB

Resul-i Ekrem'den cennete girmesi için kendisine dua etmesini istemiş, Hz. Pey­gamber'in cennete yaşlıların giremeyece­ğini söylemesi üzerine üzüldüğünü görün­ce, "Biz o kadınları yeni bir yaratışla ya­ratmış ve onları bakire yapmışızdır" mea­lindeki ayetleri (el-Vakıa 56/35-36) okuya­rak onu sevindirmiştir (İbn Beşküval, ll,

854). Kendisinden pek az hadis rivayet edil­miş olan Safiyye, başta ResCil-i Ekrem ol­mak üzere yeğenierinin ve diğer yakınla­rının yanında başını örtmernek suretiyle (Taberanl, XXIV, 3 ı 9) müslüman hanımla­rın kimlerin yanında örtünmeyeceğini fii­len göstermiştir. Hz. Peygamber'in hala­sı olarak büyük itibar gören Safiyye, taru­nu Abdullah b. Zübeyr' e biat edilmesi söz konusu olduğunda Abdullah, "Onun ni­nesi Safiyye'dir" diye övülmüştür (Buhar!, "Tefslr", 9/9)

Safiyye Medine'de vefat etti, cenaze na­mazı Hz. Ömer tarafından kıldınldıktan sonra Baki' Mezarlığı'na defnedildi. Şiirle­rinin mükemmel, mersiyelerinin duygulu olduğu kaydedilen Safiyye'nin Hz. Peygam­ber'e methiyeleriyanında kardeşi Ham­za'nın şehadeti ve ResCtlullah'ın vefatı do­layısıyla söylediği mersiyeleri de vardır. Leyla Muhammed el-Hayall onun kaynak­lardan derlediği şiirlerini "Divanü Şafiy­ye" adlı bir makalede yayımiarnıştır (bk. bi bl).

BİBLİYOGRAFYA : Müsned, ı, 165, 231; ll, 350, 399, 449; VI,

136, 187; Dikimi, "Ri)5al5" , 23; Buhilrl. "Tefslr", 26/2; Tirmizi, "Tefslr", 26/1; Nesai, "Vaşiyyet", 6, "tıayl", 17; İbn Sa'd, et·Tabakat, ll, 327-330;

ı ı

SAFİYYÜDDIN-i ERDEBILl ( ~~) w-ı..>Jf ~)

Ebü'l-Feth Safiyyüddln İshak b. Emlniddin Cebrall

b. Salih b. Kutbiddin Ebi Bekr Erdebllı (ö. 735/1334)

Safeviyye tarikatının kurucusu ve Safevi Devleti'ni kuran

ailenin atası. L _j

6SO (12S2) yılında Erdebil'de doğdu. So­yunun Arap, Türk, Farsya da Kürt olduğu yolunda değişik görüşler ileri sürülmüş­tür. Hayatına dair en geniş bilgi, vefatın­dan yirmi dört yıl sonra oğlu Sadreddin-i Erdebili'nin İbn Bezzaz'a hazırlattığı Şat­vetü'ş-şata' (Mevahibü's-seniyye {i mena­kıbi'ş-Şafeviyye) adlı eserde bulunmakta­dır. Safevi Hükümdan Şah ı. Tahmasb'ın

emriyle yeniden düzenlendiği belirtilen bu eserin Mirza Abbaslı tarafından incelenen bir nüshasında Safiyyüddin'in soyunun ye­dinci imam Musa el-Kazım vasıtasıyla Hz. Ali'ye ulaştığını gösteren şecere kaydedil­miş, bizzat Şeyh Safiyyüddin'in kendi nes­Iinde seyyidlik bulunduğunu, fakat Alevi mi (Hz. Hüseyin soyundan) yoksa şerif mi (Hz. Hasan soyundan) olduklarını araştı­ramadiğını söylediği ifade edilmiştir ( TTK

Belleten, XL/158 ıı976], s. 290-291). Mir-

lll, 15; VIII, 41-42, 483; Belazüri, Ensab, 1, 90, Safiyyüddin·i Erdebili'nin türbesi ile taçkapısından bir detay 119; Taberani. el-Mu'cemü'l-kebfr (nşr. Harndi Abdülmecld es-Selefl), Beyrut, ts. (Daru ihyai't­türilsi 'I-Arabi), XXIV, 319-322; Hakim, el-Müsted­rek (Ata). IV, 55-57; İbn Abdülber. el-isti"ab, IV, 345; İbn Beşküval , GavamiZü'l-esma'i'l-mübhe­me (nşr. izzeddin Ali es-Seyyid- M. Kemaleddin İzzeddin) , Beyrut 1407/1987, Il, 854; İbnü'I-Esir, Üsdü'l-gabe (Benna). VII, 172-174; Zehebl, A'la­mü'n-nübela', I, 45; Il, 269-271; İbn Hacer, el­işabe, IV, 348-349; Şevkani, Derrü's-sef:ıi1be (nşr. Hüseyin b. Abdullah ei-Ömeri), Dımaşk 1404/ 1984, s. 537-538; Ahmed Hafil Cum'a, Nisa' min 'aşri'n-nübüvve, Beyrut 1412/1992, Il, 249-258; Leyla M. el-Hayali, "Divilnü Şafıyye, cem' ve taJ:ı-15tl5", el-Mevrid, XXVII/I, Bağdad 1419/1999, s. 80-94. r:;ı;:ı

lliAlJlJ AYNUR URALER

L

476

SAFİYYULLAH (.dıf~)

İslam geleneğinde seçkin dost anlamında

Hz. Adem için kullanılan bir tabir

(bk. ADEM). _j

za Abbaslı, müellif nüshası olduğunu be­lirttiği bu yazmadaki (nerede bulunduğu belirtilmemiştir) Safiyyüddin'in soyu ile il­gili kısmın sonradan eklendiğini ileri sür­müştür. Şeyh Safiyyüddin'in seyyidlikle il­gili ifadesi Şatvetü'ş-şata'nın hemen bü­tün nüshalarında yer almakla birlikte soy şeceresi hepsinde kayıtlı değildir. Eserin en eski yazmalarından biri olan Süleyma­niye Kütüphanesi'ndeki 18 Cemaziyelewel 896 (29 Mart 1491) tarihli nüshasında (Aya­sofya, nr. 3099) şecere sonradan kapağa kaydedilmiştir. Aynı kütüphanede S Zil­hicce 914 (27 Mart 1509) tarihli nüsha ile (Ayasofya, nr. 2 ı 23, vr. 15•) 1 S Şaban 947 (1S Aralık 1S40) tarihli nüshada (Hekimoğ­lu, nr. 775, vr. ı3•) ve İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı'ndaki 1 Zilkade 1037 (3 Temmuz 1628) tarihli nüshada (Muallim Cevdet, nr. ı, vr. 24•) şecere bazı farklılık­larla birlikte eserin ilgili bölümünde yer al­mıştır. Eserin bazı nüshalarında şecerenin olmaması, olanların da birbirini tutmama­sı sebebiyle Safiyyüddin'in seyyidliği, dola­yısıyla Arap ırkina mensubiyeti şüpheyle karşılanmışsa da şeyhin kendi nesebinde seyyidlik olduğuna dair ifadesinin bütün nüshalarda yer alması bu şüpheyi ortadan kaldırmaktadır. Handmlr. Mir Yahya Kazvi­nt Gaffarl ve İskender Bey Münşl gibi ta­rihçiler Şatvetü 'ş-şata'ya dayanarak Sa-