c. wright mills - toplumbilimsel düşün

378

Upload: lanara123

Post on 26-Nov-2015

346 views

Category:

Documents


9 download

TRANSCRIPT

  • C. W. MILLSTOPLUmBiLimSEL

    Dneviren

    nsal OSKAY

    D 0 Rv n v n l n r rSTANBUL - 2007

  • DER YAYINEV

    Molla Fenari Sokak,Der Han 40-42 ,34410 Caalolu - STANBUL.Tel: (0212) 527 01 65 - 511 51 90 Belgegeer: (0212) 511 47 76 w w w . deryayi nevi. come-posta:der@ deryayinevi.c o m .tr / in fo @ deryay inev i.com .tr

    YAYIN NO: 278

    Basm:Eren Ofset. Topkap-STANBUL.

    ISBN 978 -975 -353 -195-5

    DER YAYINLARI - Kasm 2007

    Copyright Bu k itab n , T rk iye de yayn haklan D e r Y a y n e v i ne a it t ir . Her hakk sakld r. Yaynevim izden yazl izni a lnm adan ksmen veya tam am en a ln t yaplam az. H ibir ekilde kopya ed ilem ez; fotokopi, faksim ile veya baka b ir ekilde oaltlam az ve yaynlanam az.

    Bu eviri, ilk kez 1959 ylnda Oxford University Press, New York; ve 1970 ylnda Pelican Booksda yaynlanan, C. Wright M ills'in The Sociological Imagination adl yaptnn ngilizce orjinalinden yaplmtr.

  • ikinci Bask in evirenin Sunusu:

    Toplumbilimsel D n evcilletirmek isteyenlere kar, bugnk toplumsal sistem lerdeki varoluumuzun ussalla aykr yanlarn kavramak, aklam ak ve bizlere anlatm ak iin edebiyatn ve sosyal bilim lerin muhayyele zenginliini savunan C. W right M ills in aziz ansna sevgi ve saygyla.

    . O.

  • H a rvey ve B ette iin...

    Mills

  • Harvey ve Bette iin...

    M ills

  • NDEKLER

    1. Tem el: Y a da Toplum bilim den B eklenenler.......................... 11

    2. Grand T eo ri ...................................................................................... 49

    3. Soyutlanm Deneyim cilik ............................................................ 87

    4. Pratikilik T ip le ri............................................................................. 129

    5. Brokrat G re n e k ......................................................................... 167

    6. Bilim F e ls e fe le ri............................................................................. 197

    7. nsanlarn eitlilii.......................................................................219

    8. Tarihin K u llan m ............................................................................235

    9. Akl ve zgrlk z e r in e ........................................................... 271

    10. S iyaset z e r in e ............................................................................ 291

    E K : Dn Ustal ze rin e .............................................................321

    A n a rk e n .......................................................................................... 373

  • GR

    TEMEL YA DA TOPLUMBLMDEN BEKLENENLER

    Gnmz insan iin yaad zel hayat bile iinden klmas g bilinmezliklerle doludur. Gndelik hayatnda karlat glklerle ba edemediini gren sradan insan, bu duygusunda hakldr da: Sradan insann bilebildikleri, kavray, g ve iktidar iinin, ailesinin ve komuluk ilikilerinin dar kalplaryla snrldr; toplumdaki dier hayat kesimlerinde ise, sradan insann alk olmad, yaamad bir hayat yaanmaktadr. Toplumsal hayatn bu kesiminde sradan insan olan bitenlerin seyircisi durumundadr. Toplumsal hayatn bu kesiminde geerli olan ihtiraslar ve sorunlar, sradan insann toplumsal hayat kesimine doru yayldka, bireyin toplumsal yaam karsndaki aknl ve gszl de artmaktadr.

    ada insann bu gszlk ve aknlk duygularnn temelinde kiisel nitelikte olmayan, gnmzde kta geniliine varm toplumlarn sosyal yaplarnda oluan deiimler bulunmaktadr. ada tarih ve bu tarihin olgular, bir bakma, birey" dediimiz varlklarn baarlarn ve baarszlklarn da yanstmaktadr. Toplum sanayilemi bir toplum biimine geince, kyl bireyden ii birey olmakta; feodal bey ise ya silinip ortadan kalkmakta, ya da iadam olmaktadr. Bir toplumsal snfn durumunun iyiye ya da ktye gidii, bireyin i bulup alabilmesini ya da alamam asn belirleyebilmektedir. Toplum bir savala kar karya kald

  • nda, o gne dek sigorta memurluu yapan bir birey roket bataryasnda grev almakta; tezghtarken radarc olmakta; kadnlar kocalarndan yoksun yaam aya, ocuklar babasz bir aile ortamnda bymeye balam aktadrlar. Grlyor ki, toplumu ve bireyi birlikte ele almadka, ne bireyin hayatn, ne de toplumun tarihini tam kavrayabiliriz.

    Ne var ki, genellikle, insanlar karlatklar sorunlar, glkleri, felaketleri tarihsel deimeler ya da kurumsal elikiler ve atklar asndan dnp deerlendirmemektedirler. Esenlik ve mutluluk iinde yaadklarnda, bunun toplumun o gnk durumu sayesinde olduunu fark etmemektedirler. Srdrdkleri yaam biimi ile dnya tarihinin geliim izgisi arasnda ne denli youn ve karmak bir bant olduunu kavraya- mamaktadrlar. Birey olarak yaadklar tarih dneminde oluturacaklar insan trnn belirlenmesinde, oluumunda yer aldklar tarihin biimlendirilmesinde bu iki deiken arasndaki ilikilerin ne denli nem tadn kavrayamamaktadrlar. Gnmz toplumunda sradan insanlar bireyle toplum, biyografi ile tarih bireyin kendisi ile dndaki dnya arasndaki bu karlkl etkileimleri sezecek, anlayacak dnsel yetenei kazanabilmi deillerdir. Bu nedenle de, birey olarak kar karya kaldklar sorunlar, glkleri, felaketleri temellerindeki yapsal biim-deiimleri asndan ele alp deerlendirememektedirler.

    Aslnda bunlarn alacak, anlalmas g bir yan yoktur. Tarihin hangi dneminde bu denli kapsaml ve yldrm hzyla gereklemekte olan deiimlerle karlalmtr? Hele Amerikan toplumunda yaayanlar, dier toplumlarda yaayanlarn bugn hzla tarih ol

  • mu olgular sayd olgulara benzeyen bylesine katastrof nitelii tayan olgularla hi karlamamlardr. Gnm zde, nerede olursa olsun, insanolunu etkileyen tarih artk dpedz dnyann da tarihi olma niteliini kazanm bulunmaktadr. Gnmzn bu ortamnda, yaadnz u dnemde tek bir kuan yaam sresi iinde insanln altda biri feodal ve geri bir toplumsal yaantdan koparak modern, ileri, am a rknt verici yepyeni bir yaant izgisine gemitir. Smrgelere siyasal bam szlk tannm; emperyalizm yeni ve daha az gze batan bir biim almtr. Bu dnemde devrimler olmu ve olmaktadr; insanlarn yeni yeni oto- ritelerce evrilip kuatldklarn grmektedirler. Ortaya totaliteryan toplumlar kmakta; bazlar yklp paralanmakta, bazlar ise dev byklkleri ile varlklarn srdrmektedir. iki yzyllk bir gemie dayanan kapitalizmin, toplumlar sanayilemi toplum yapsna eritirmekte tek yol olmad; kapitalizmin bu konuda izlenebilecek yollardan sadece birini oluturduu anlalm bulunmaktadr. Umut dolu iki yzyllk bir dnemden sonra, biimsel demokrasi bile insanln ancak ok kk bir blm iinde snrl kalmtr. Geri kalm lkelerde ise, eski ve khne yaam biimi meydan terk etmeye; kitleler, ne olduu tam olarak akla kavuturulamam yeni yeni istemler ve umutlar peinde komaya balamlardr. Geri kalm lkelerin hepsinde de otorite ve iddet kullanmnn ara ve kurumlan kapsamlar ynnden total, biimleri ynnden ise brokratik bir nitelik kazanmlardr. nsanln geleceini etkileyecek nitelikteki kararlarn alnd gnmzde, iki uta yer alan iki sper-devlet tm glerini egdmle- erek, ellerindeki akl a lm az gce gvenerek yeni bir dnya savann hazrlklar ile uramaktadrlar.

  • Tarihin gnmzde biimlenme hznn ok artmas nedeniyle, insann kendince stn tuttuu deerlere gre kendini deitirmesine; bu yeni deerlere denk bir kiilik kazanmasna olanak kalmam bulunmaktadr. Ayrca, bu hzl deiim sreci iinde, bireyin ne gibi deerleri stn tutacan ve ne gibi deerlere balanmas gerektiini anlamas da glemektedir. Bireyler, bu durumda, panik lsnde bir aknlkla karlamasalar bile, eski duygularn, eski dncelerin kp gittiini her an duyup yaamakta; hibir zaman normal bir durgunluk ve dinlenginlik kazanmamaktadrlar. Bu nedenle, ada insann birden bire nne kan bu yeni dnya karsnda kendini gsz hissetmesine amamak gerekmektedir. Gnmz insan, yaad tarih dneminin kendi hayat asndan tad anlam kavrayamamaktadr. Kendi zdenliini korumak iin moral duyarln yitirmekte; kendi zel yaamnn dndakiler ile, kendinden bakalar ile ilgilenmemeyi tek kar yol saymaktadrlar. Bu durumda da, kendini yalnzlk iinde hissetmekte; iine dt bu kapan karsnda ylgnla, umutsuzlua srklenmektedir.

    ada insann bu durumdan kurtulmasna eitli yerlerden edindii bilgiler de yetmemektedir. Yaadmz Gerekler anda, bireylere yneltilen bilgiler, ou kez, bireyin canl tutabilecei dikkati zerinde de baat duruma gemekte; bireyin zmseyemeyecei bir hacme ulamaktadrlar. Dier yandan, gene ada insann dnce yeteneklerini gelitirmesi de buna yetmemektedir. Bu alandaki abalar, kiinin snrl moral enerjisinin tkenmesinden baka bir sonu vermemektedir.

    Gnmz insannn gereksindii ey, kendisinin dndaki dnyada ve kendi benliinde olup bitenleri an

  • lamasn salayacak dnsel bir nitelik kazanmak; by- lece, nnde bulduu bilgilerden bu amala yararlanabilmek iin gelikin bir dnce dzeyince kabilecek duruma gelebilmektedir. Bu dnsel nitelii ise, gazeteciler, bilim adamlar, sanatlar, okuyucular, yaynevi sahipleri, daha iyi anlasnlar diye toplumbilimsel dn (imgelem, muhayyele, imagination) yetenei olarak tanmlamak istiyorum.

    1

    Toplumbilimsel dn yeteneine sahip olanlar tarihsel dnem lere ve bu dnemlerin olgularna, bunlarn deiik ve ok saydaki insann i yaam ve dsal kariyerleri asndan tad anlam lar ynnden bakabilme yetenei kazanmlardr. Toplumbilimsel dn yeteneine sahip olanlar, insanlarn yaadklar gndelik hayatn kemekei iinde kendi toplumsal konumlar (pozisyon) hakknda nasl yanl ve yanltc bir bilinsizlik iinde bulunduklarn gz nnde tutmak gerektiini bilirler. Modern toplumun erevesi ve iskeleti ite bu kemeke iinde olumakta; eit eit bireylerin psikolojileri gene bu kemeke iinde deerlendirilmekte, formle edilmektedir. Bireylerin kiisel huzursuzluklarnn toplumda aka grlen sorunlar olarak deerlendirilmesinde, kamunun iinde bulunduu ilgisizlik ve kaytszln kaldrlp, kamusal sorunlara kar ilgi duymasn salam akta da gene bunlardan yararlanlmaktadr.

    Toplumbilimsel dn yeteneine sahip olan bir kimsenin bu yetenei aracl ile varaca ilk sonu bu, ayn zamanda, toplumbilimsel dncenin temelini oluturan toplum biliminden alnacak ilk ders olmaktadr insann

  • kendi yaamnn anlamn kavrayabilmesi ve geleceini grebilmesi iin, bizzat kendisini de yaad tarih dnemi iinde ele almas; ve hayatta yararlanabilecei olanaklarn farkna varabilmesi iin, farkl toplumsal koul ve konumda yaayan dier insanlarn durumlarn da grebilmesi, bilmesi gerektiidir. Bu, baz bakmdan ibret verici nitelikte, baz bakmlardan da ok aydnlatc bir ders olmaktadr, insann ycelme ya da dmlk umutluluk ya da umutsuzluk konusunda, zulmden zevk duyma sapklnda, ya da akln gzel llnde nerelere kadar gidebileceini, neler yapabileceini tam olarak bilmiyoruz. Fakat bugn iin bildiimiz bir ey varsa o da udur ki, insan doas denen ey rknt verecek kadar geni; iinde her eye yer verecek kadar byk bir eydir. Bugn biliyoruz ki, kuaktan kuaa, insanolu u ya da bu tr bir toplumda yaamakta; her insan belirli bir biyografi oluturmakta, bu biyografisini tarihin belli bir diliminde yazp noktalamaktadr, ite bu kk mrc iledir ki, nedenli kk ller iinde olursa olsun, toplumunun ve tarihsel durumunun rn olan insanolu, ayn anda yaad toplumun biimleniine de katkda bulunmu olmaktadr.

    Tarihle biyografiyi kavramak, bu ikisi arasndaki ilikileri anlayabilmek iin de toplumbilimsel dnceye sahip olm amz gerekmektedir. Bu kitaptaki uramz ve temel sorunumuz da budur. Byle bir uray yklenmek, byle bir sorunu temel sorun olarak benimsemek klasik toplumsal irdelemeciliin ii saylabilir. Herbert Spencer gibi tam bir dnce zenginlii rnei olan dnrlerin; E.A. Ross gibi hakszla kafa tutmay seven, dorucunun dorucusu toplumbilimcilerin; August Comte ve Emile Durkheim n; karmak ve gelikin Kari Mannheimn zelliidir bu. Bylesi konularla

  • uramak Karl Marxin dnsel yetkinliinde, Thorstein Veblenin alayc am a ok zekice yazlm eserlerinde; Joseph Schumpeter'in ok ynl gereklik kurgulamalarnda; W .E .H . Leckynin psikolojik ynden yeniliklerle dolu eserlerinde; Marx Weber'in ak ve gl anlatmnda da temel tutum olmaktadr. nsan ve toplum zerine yaplm deerli ada aratrma ve incelemelerin hepsinde bu tutum grlmektedir: nsan ve toplumu birlikte ele almak; bunlar birlikte deerlendirmek tutumu hepsinde vardr.

    Biyografi ve tarih sorunlarn ele almayan; toplum iinde bunlarn kendi aralarndaki balantya nem vermeyen bir toplumsal inceleme ya da aratrma entelektel ynden yklenmesi gereken grevi yerine getirmi saylamaz. Toplumsal sorunlar klasik toplumbilim anlayyla ele alan aratrmaclarn, incelemek istedikleri toplumsal gerekliin snrlar ne denli dar ya da geni olursa olsun, yaptklar ii bir tem ele dayandra- bilmek iin srekli olarak u tr soruya cevap aram alar gerekmektedir;

    (1) inceledikleri toplum, bir btn olarak, nasl bir yapya sahiptir? Toplumun eleri nelerdir ve bunlar kendi aralarnda birbiriyle nasl bir balant iine konum- ianmlardr? inceleme yaptklar toplum ile dier toplumsal dzenler arasnda ne gibi farkllklar vardr? inceleme yaptklar toplumda, toplumun devam ve toplumun deiimi asndan, belirli herhangi bir e ne gibi bir anlam tamaktadr?

    (2) insanlk tarihinde, inceledikleri bu toplumun yeri nedir? nceledikleri toplumun deiimi nasl bir mekanie sahiptir? Bir tm olarak insanln gelimesi a

  • s n d a n , inceledikleri toplum nasl bir yere ve anlama sahiptir? nceledikleri toplumun herhangi bir yan ya da esi, olutuu tarih dnemine ne gibi etkilerde bulunmu, bu dnemin ne gibi etkileri altnda kalmtr? Aratrmac olarak kendisinin yaad tarih dnemi ile, tarihin dier dnemleri arasnda ne gibi farkllklar vardr? Yaad dnemin insanlk tarihini oluturmakta izledii yolun temel zellikleri nelerdir?

    (3) Yaanlan tarih dneminde, iinde yaanlan toplumda baat insan tipleri nedir? Hangi yeni insan tipleri baat duruma gemek zeredir? Bu insanlarn seimleri, biimlendirilmeleri, zgr klnmalar ya da bask altnda tutulmalar, duyarl ya da duygusuz klnmalar hangi yollarla gerekletirilmektedir? Yaanan tarih dneminde, yaanan toplumda incelenen edimlerden ve karakterlerden ne tr insan doalar ortaya kmaktadr? ncelenen her bir toplumsal e, bu insan doas asndan ne anlam tamaktadr?

    Ele alnan sorunun, ilgilenilen konunun bir byk devlet, bir aile, bir hapishane, bir dinsel inan sistemi, ya da bir edebiyat akm olmasnn nemi yoktur; nice toplum bilimciler bu gibi sorunlar ele almlardr. Toplumdaki insan ele alan klasik almalarn entelektel ynden en yce rneklerinde hep bunlara benzer sorunlar zerinde durulmutur. Toplumbilimsel dn yetenei olan her dnen kafann zerinde durmadan yapamayaca sorunlardr bunlar. Bu tr dn yetenei sayesinde ayn soruna deiik perspektiflerden ba- klabilmekte; siyasal adan olduu gibi, psikolojik adan da soruna bakmak gerektii anlalabilmekte; tek bir ailenin incelenmesiyle yola kldktan sonra, dnyadaki eitli devletlerin ulusal bteleri arasnda karlatrmalar yaplmakta; dinsel eitim yapan okullardan

  • askeri kurululara ve orduya kadar eitli kurumlar zerinde durulabilmekte; petrol sanayiinden tutun da ada iire kadar her konu da incelemeler yaplabilmektedir. Toplumbilimsel dn yetenei sayesinde, kiisellikle ilgisiz en uzak, en soyut sorunlardan, en kiisel, insann benlii ile en yakndan ilgili sorunlara kadar ok deiik konular ve bunlar arasndaki ilikiler zerine eilinmektedir. Byle bir anlayn temelinde ise, kiinin iinde kendi benliini ve niteliini kazand toplumu ve kendi tarihsel dnemi iindeki toplumsal ve tarihsel anlam kavramak tutkusu bulunmaktadr.

    nsanolu bugn dnyada olup bitenlerin anlamna varmak; toplum iinde biyografi ile tarihin karlkl etkileimi olan kendi iyapsndaki olgular kavramak iin istekli ve umutlu ise, bunun da temelinde, gene toplumbilimsel dn yetenei vardr. ada insann kendisi hakknda, kendisinin dnda biriymi gibi soukkanl bir bilinci varsa, bunun, toplumsal greceliin ve tarihin her eyi deitirme gcnn tannmas ile bunlarn olumlu etkileri sayesinde gerekletirildii u- nutulmamaldr. Toplumbilimsel dn yetenei, insanolunun bilirliinin en verimli ifadesidir. Kafalarnda, dncelerinde dar ufuklar amay denememi; kendilerinin alk olduklar kapal kaplarn ardnda olup bitenleri grmeye, anlamaya almam kimseler bile, toplumbilimsel dn yeteneine kavutuktan sonra, dncelerinde birden bire aydnla ktklarn; her eyi ile bildiklerini sandklar d dnyann kendileri iin henz yepyeni bir dnya olduunu grmektedirler. Kimi zam an yerinde, kimi zaman yerinde saylmasa da, toplumbilimsel dn yetenei kazananlar, kendilerinin geni bir anlay, doru deerlendirme ve iin zn yakalama gcne sahip olduklarn hissetmeye bala- maktalar. Bir zam anlar kendilerine doru gzken eski

  • kararlar ve eski yarglar, toplumbilimsel dn yeteneini kazandktan sonra, temelden yanl ve sakat bir dnce biiminin rnleri olarak grlmeye balam aktadr. Bylece, grdklerine sandklarna aarak bakabilme, yeni deerlendirmeler yapabilme canll kazanabilmi olmaktadrlar. Yeni bir dnce biimi kazanmakta, deerlerini yeniden yeniden deerlendirmi olmakta; ksacas, dnmeye ve duyarllk kazanm aya baladklar anda, sosyal bilimlerin kltrel anlamn da kazanm olmaktadrlar.

    2

    Toplumbilimsel dnce yeteneinin varln gsteren en nemli belirtken, karlalan sorunlar bireyin dar yaam ortamnn sorunlar olarak gren anlay ile, bu sorunlar toplumsal yapnn kamusal sorunlar olarak ele alan anlay arasndaki farkllktr. Toplumbilimsel dn yeteneinin ve sosyal bilimlerde verilmi tm klasik eserlerin en sekin zellii de bu farkllklardr.

    Kiisel glkler ve sorunlar bireyin kendi karakteri ve dier insanlarla olan ilikilerinin ufku iinde ortaya karlar; bireyin kendi benlii ve bireyin dolaysz ilikiler kurduu dar toplumsal hayatyla snrldrlar. Bu nedenle de, kiisel glklerin ve sorunlarn anlatlmas, yazlmas, zmlenmesi biyografik bir varlk olan bireyle, bireyin yakn toplumsal ortamyla, bireyin dolaysz yaam deneyimlerine konu olan toplumsal dzenlenimlerle ve bir noktaya kadar da bireyin kendi iradesine bal olan faaliyetleriyle snrl kalmak durumundadr. Kiisel glkler ve sorunlar kiisel ve zeldir; Bu durumlarda birey, kendisinin kymet verdii deerlerin tehlike ve tehditler karsnda kaldn dnmeye balar.

  • Toplumsal glkler ve toplumsal sorunlar ise bireyin yrel ortamn ve isel yaamn aan sorunlardr. Bu sorunlar, birok bireysel yakn ortam birbirine balayan; bylece, tarihin belirli bir dneminin rn olan belirli bir toplumun kurumlarn oluturan rgtlenmeyle; birbiriyle akan, birbiriyle i ie gemi bulunan toplumsal ve tarihsel yaamn geni alanl yapsnn meydana getirili biimleriyle ilgili sorunlardr. Bu tr sorunlar kamusal sorunlardr: Bu sorunlar ortaya ktnda kamunun nem verdii baz deerler tehdit ve tehlikelerle karlam demektir. Bu durumlarda sz konusu deerin hangisi olduu, bu deere yneltilmi tehdidin ne olduu, nereden ynetildii zerinde durulur. Fakat, en geni apl bir kiisel sorun bile olaan ve sradan bir insann dar yaam erevesi ve toplumsal ortam asndan anlamlandriabilirken, toplumsal sorunlar bu adan anlamlandrma olana bulunmad iin konu zerinde belirli bir aydnla kmak g olmaktadr. Toplumsal sorunlar, gerekten, kiisel ereveleri aan; toplumdaki kurumsal dzenlenimde bunalmlar, hatta, ou kez, Marxistlerin deyimiyle elikiler ya da giderilmesi olanaksz elikiler" yaratan sorunlardr.

    Bu adan, szgelii, isizlik sorununu ele alalm. rnein, 100.000 nfuslu bir kentte adamn biri isizse ve baka hi istihdam d nfus yoksa, bu kiisel bir sorundur. zm iin, sz konusu adam n karakteri, becerileri, yararlanabilecei mevcut olanaklar zerinde durmak gerekir. Fakat alabilir nfusu 50 milyonu bulan bir ulus iinde alabilir nfusunun 15 milyonluk bir ksm istihdam d kalmsa bu toplumsal bir sorundur ve zm iin tek tek bireylerin olanaklar, becerileri, karakterleri zerinde durmamz yetmez. nk

  • bu olanaklar oluturacak toplumsal yap i grecek durumda deildir; kmtr. Bu nedenle, toplumsal nitelikteki sorunlar doru deerlendirebilmek, doru zm yollar bulabilmek iin birbirinden ayr ve kopuk kopuk bireylerin kiisel ortamlar, karakterleri zerinde deil, toplumun ekonomik ve siyasal kurumlan zerinde durmamz gerekir.

    Bir baka rnek olarak sava ele alalm. Sava durumunda kiisel sorun hayatta kalabilmek ya da bazlar iin onuruyla lmektir. Ama bazlar iin bu sorun savata kiisel sorunlar ne alarak para kazanmak; bazlar iin, ordu st kademelerine kp daha gvenlik verici yerlere gelmek; bazlar iin de savan biran nce sona erdirilmesine katkda bulunmaktadr. Ksacas buradaki sorun bireylerin kendi deerlerine gre, belirli ve dar yaam ortamlar bulmak ve hayatta kalmak; ya da, kiinin lmn anlaml klmak sorunudur. Fakat sava yapsal bir sorun olarak incelemek istediinizde, savan nedenleri zerinde durmanz; sava durumunda hangi tip insanlarn komuta yerlerine kartldn; ulus-devleti erevesini kapsayan bir rgtl sorumsuzluk sistemi iinde savan aile kurumu, dinsel kurumlar, ekonomik ve siyasal kurumlar zerinde ne gibi etkilerde bulunduunu aratrmanz, dnmeniz gerekecektir.

    Evliiik sorununu ele alalm. Evlilikte erkek olsun, kadn olsun birok insan kiisel sorunlarla kar karya kalabilir. Ama her 1000 evlilikten 250 si, evliliin ilk drt yl iinde boanmayla sonulanyorsa, ortada, aile ve evlilik kurumlaryla, hatta bunlar oluturan temeldeki dier toplumsal kurumlarla ilgili yapsal bir sorun var demektir.

  • Ya da metropolis dediimiz byk kentleri ele alalm; gzel, irkin, korkun, grkemli byk kentleri. st - snftan pek oklar iin byk kent sorunuyla" ilgili kiisel zm, kentin merkezi yerinde, altnda zel garaj olan bir apartman dairesiyle, kentin krk mil dnda bahesi Garrett Eckbo tipi dzenlenmi, 10 dnmlk bir topraa yaylm ve Henry Hill tipi yaplm bir villaya sahip olmaktan ibarettir. Kentteki ve banliydeki bu iki konutta yeter sayda hizmetkr besleyebilenler, ikisi arasnda bir de helikopter balants kurduktan sonra, byk kent yaamnn kiisel sorunlarn zm olmaktadrlar. Fakat btn bunlar ne denli gzel ve gz kamatrc nitelikte olursa olsunlar, byk kent yaamnn yapsal zelliklerinden oluan kamusal sorunlar zmeye yetmemektedirler. Parlak grnl, am a anlalmaz bir ucubeye dnen bu byk kentlerin yarattklar kamusal sorunlar zmek iin ne yapmak gerekir? Byk kent yerleimi yerine kk kk blmlere ayrlm kentlere gemek bir zm olabilir mi? iyerleri ile konutlar yaknlatrmak bir kentsel koullandrma m? Gittii kadar gitsin, deyip bugn varolan bylesi bir kentlemeyi srdrmek mi? Ya da temelden dinamitleyip, yerlerine yeni anlaya gre yeni yeni yerlerde, yeni kentler kurmak m? Byle yaplacaksa, bu yeni plnlar nasl olmal? Bu konudaki tercihleri kimler, neye gre yapacaklardr? Btn bunlar yapsal, sorunlardr; zmlenmeleri iin, saysz denecek kadar ok zel ortamlar etkilemekte olan siyasal ve ekonomik sorunlarn da ele alnmas gerekmektedir.

    Ekonominin, yoksulluu ve yoksullarn oturduu kenar mahallelerin oluumunu zorunlu klacak olan yaps varln srdrdke, istihdam d kalma sorununun

  • da kiisel bir sorun olarak ele alnp zmlenmesi olanaksz kalacaktr. Bunlar, Sava ulus-devletinin ve bugnk sanayilemenin zorunlu sonucu olarak kald srece, kendi yaamnn dar erevesi iindeki bireyler bu sistemin ya da sistemsizliin yaratt kiisel sorunlarn zmekte bile gsz kalacaklardr. Evlilik kurumu, kadn sevgili kk klecik 2, erkei de "evin ekmeini getiren ve efendi durumunda tuttuu srece, taraflar mutlu klacak bir evlilik kurumunun kiisel bir sorun olarak zme balanmas olanaksz kalacaktr. Ar gelimi topluma ynelmi bugnk gelimeye ar gelikin otomobiller ve ar byk kentler her etmenden daha ok biim verdii srece, kentsel yaamla ilgili sorunlar ne kiisel deha ile, ne de kiisel zenginlikle zmlenebilecektir.

    Bireyler kendi yaam evrelerinde iliki kurmak durumunda bulunduklar eitli kk kk toplumsal ortamlarda da, ou kez, yapsal deiimlerin yol at sorunlarla karlarlar. Bu nedenle, kiisel ortamlardaki deiimleri anlamak iin de, bunlarn ardndaki toplum yapsndaki deiimlere bakmamz gerekir. inde yaadmz kurumlar nedenli karmak bir yapya geer, bu kurumlar arasndaki balantlar ne denli artarsa, bu tr yapsal deiimlerin says da, trleri de o denli artar. Toplumsal yapnn nemini kavram olmak, toplumsal yapya gerektii lde nem verme alkanln kazanm olmak, ok sayda ve ok eitli ortamlar arasndaki balantlar doru anlamlandrabilmemizi salar. Bu duruma gelebilmemiz iin de, toplumbilimsel dn yeteneini kazanm olmamz gerekir.

    24

  • 3Gnmzde nedir en nemli toplumsal sorunlar, en nemli kiisel sorunlar? Gnmzdeki en nemli toplumsal ve kiisel sorunlar saptayabilmek iin, yaadmz dnemin karakteristik geliim ynleri yznden nem verilip de, tehdit ve tehlike ile kar karya bulunan deerlerin neler olduunu; hangi deerlerin hem nemli bulunup, hem de desteklenmekte olduunu saptamamz gerekmektedir. Toplumda geerli tutulan deerlerin desteklenmelerinde olsun, tehditle karlamalarnda olsun, dikkat etmemiz gereken, bu durumlarn toplumsal yapdaki hangi elikilerle ilintili olabileceidir.

    Kiiler baz deerleri stn tutarlar ve bunlarn herhangi bir tehdit ile kar karya olmadn grdklerinde bundan mutluluk ve esenlik duyarlar. stn tuttuklar deerlerin baz tehditlerle kar karya olduklarn grdkleri zaman ise, kendilerini bir bunalm iinde bulurlar; bu durum kiisel sorun grnm tayabilecei gibi, toplumsal grnm de tayabilir. Kiiler stn tuttuklar deerlerin - deer sistemlerinin - tmnn birden tehdit edildiini grdklerinde ise total bir panie kaplrlar.

    Fakat diyelim ki, toplumdaki kiilerin ne stn tuttuklar deerler var, ne de bu tre girebilecek deerlere ynelen tehditlerin varlnn farkndalar. Biz buna, bu durum toplumdaki deerlerin sadece bir ksmn kapsadnda ilgisizlik (indifference), toplumdaki deerlerin tmn birden kapsadnda ise lgnlk (apathy) diyoruz. Son olarak, diyelim ki, toplumdaki kiilerin stn tuttuklar deerler diye bir ey hi kalmam olsun, am a kendilerinin bir tehditle kar karya 25

  • olduklarnn bilincine varm bulunsunlar? Bu duruma ise, huzursuzluk (uneasiness), endie iinde olma (anxiety); total bir grnme varnca da, lmcl bir ylgnlk (malaise) diyoruz.

    Gnmz iin sz konusu olan, huzursuzluk (uneasiness) ve ilgisizlik (indifference) durumudur. nsan aklnn, insan duyarlnn bu sorunlar tam olarak kavrayamad sylenebilirse de, durum, daha ak, daha grlgen olan daha u aamalara varmamtr. Gnmzde - deerler ve deerlere ynelen tehditler asndan ifade olunmayan - bulank grnml bir huzursuzlukla kar karyayz. Bu nedenle, toplumdaki sorunlara aka grlen sorunlar olarak rastlamyoruz. Bu sorunlarn, daha ok, bir usanmlk iinde anlatldn, da vurulduunu grmekteyiz. Bir dier deyile, ne durumlar tehdit edilen deerlerin neler olduu ve ne de bu deerlerin kimler tarafndan tehdit edildii aka syienebilmektedir. Bu konuda karar alma durumunda kalmaktan kanlmakta; bu tr sorunlarn toplumbilim sorunu olarak ele alndn ise pek seyrek grmekteyiz.

    1930 larda - kendi dar mminlikleri iinde yaamakta direnen baz belirli i evreleri dnda - herkes toplumun ekonomik bir bunalmla kar karya olduunu; bunun bireyler iin de birok kiisel sorunlara yol atn gryordu. O sralarda kapitalizmin bunalm" konusunda Marxin grleri, bu grlerin daha az tannan kimselerce ifade edilen biimleri pek oklar iin durumun akla kavuturulmasnda gerekli anahtar dnceleri salyordu. Baz kiiler, karlatklar kiisel sorunlarn (Marxist aklamalarn) bu asndan anlamlandryordu. Tehditlerle kar karya kalan deerler, varlklar kolaylkla hissedilen ve herkese stn

  • tutulan deerlerjj; bu deerleri tehdit altnda tutan yapsal ve elikiler jSe kolayca grlebilecek nitelikteydi. Tehditle kar karya kalm bulunan deerler de, bunlar tehdit altda tutan yapsal elikinlikler de geniliine ve derinliin hissedilmi, yaanm bulunuyordu. O gnler, bir bakna, siyasal bir dnemdi.

    Fakat II. Cnya Savandan sonraki dnemde tehditle kar karna kalan deerler, ou kez, ne fazla bilincinde olunan deerlerdir, ne de bir tehditle kar karya bulunduklar yeterince bilinmekte, hissedilmektedir. Kiisel sorunlarn ou belirli bir biime, anlatma, deerlendirmeye kavturulmamtr; kamusal aptaki hastalklarn ve ok inemli yapsal sonulara yol aabilecek nitelikteki kararrn pek ou kamusal sorunlar olarak ele alnp deelendirilmemektedir. nsan akl ve zgrln en yce deerler olarak benimsemi kimseler iin bu durum huzursuzluk lsnde kiisel bir sorun olmu; toplumsal yndrn de kaytszlk grnmnde bir sorun nitelii kazanmtr. Gnmzde bu sorunlar, belirgin biimde huzurszluk ve kaytszlk grnm kazanm aya balamtr.

    Bu durumylesine nem kazanmtr ki ou kez, gnmzde gdemciler bunlar, formle edilmeleri gereken sorunlarn lendi trleri iinde bir deiim geirmeleri olarak saymakfidr. Yaadmz yllar iin en nemli sorunun artk elonomik nitelikte bir sorun olmaktan kp, bireysel yaam) nitelii ile ilgili bir sorun olduu her gn biraz daha sk i&ri srlmekte; yaknda, bireyler iin zel hayat diye bir $y kalmayaca sylenmektedir. oklarna gre gnnz iin nem tayan sorunlar, kk yataki ocuklain altrlmalar deil, serbest zamann kt kullanlmazdr. Birok zel ya da kamusal gr

  • nml sorunlar psikiyatrik sorunlar olarak nitelendirilmekte; modern toplumun en nemli sorunlar bile, byle- ce, gzlerden saklanmak istenmektedir. Bu tr grleri savunanlar, dier yandan, ele aldklar sorunlar Batl toplumlara, hatta daha dar bir anlayla, sadece Birleik Devletlere ait sorunlar olarak deerlendirmektedir; byle- ce, blgecilie varan bir dar grllnn etkisinde kalm olmaktadrlar. Oysa, bu dnrlerin grmezlikten geldii insanln geri kalan 'te ikisi de, bireysel yaamdan kopmu denecek kadar uzaklam, byk kurumlar- la erevelenmi bir yaam srdrmekte; ocukluktaki itenlikli yaam ortam, sonraki yllarda insann iinde bir zlem olarak kalmaktadr.

    Bo zamanlarn deerlendirilmesi sorunu bile, alma hayat ile birlikte ele alnmadka, doru deerlendirilemez. ocuk yaynlaryla ilgili olarak ailelerin bugn karlatklar sorunlar da, ailenin toplumsal yapnn oluturduu yeni kurumlarla ilikileri asndan ele alnmadklar srece, doru deerlendirilemezler. Bugnk Amerikan toplumunda kiisel ve toplumsal yaam etkileyen kaytszlk ve lgnlk havas hesaba katlmadka, bo zamanlarn deerlendirilmesi sorununun aklanmas da, zmlenmesi de olanakszdr. Amerikan toplumundaki bu hava" iinde kiisel yaam ile ilgili hibir sorun, irketler topluluu biiminde yeni bir rgtlenmeye gemi bulunan ekonomik hayatn yaratt taleplerin kkrtlmas bunalm hesaba katlmadka aklanam az. Bu bunalm irketleme ats altnda dzenlenen modern toplumda bireylerin meslek hayatnn ayrlm az bir esi durumuna gelmitir. Bireylerin, ilerinde kesinlikle tanmlayamadklar birtakm glerin etkisiyle bir yerlere srklenmekten ikyet ettiklerini syleyen psikanalizciler hakldrlar. Ama iin doru olmayan yan, Ernest Jonesun savladnn ter

  • sine, kiinin ba dmannn ve karsndaki en byk gln kendi zndeki anlalmaz nitelikler ve iindeki karanlk gler olmaddr. Bugn, bireyin karsndaki byk tehlike, ada toplumun kendi yapsndaki kavranmas zor glerdir. Yabanclam aya yol aan retim yntemleridir; siyasal grevlere gelebilmenin belirli evrelere kapal tutulmasdr. Uluslararas hayatta bunun yaratt anaridir - tek kelimeyle, bireyin doasm, yaam koullarn ve amalarn alt-st eden varolan bu toplumun yapsal gleridir.

    Gnmzde, toplumdaki huzursuzluun ve kaytszln elerini ortaya koymak - ikisi bu noktada att iin - hem siyasal hem de entelektel adan sosyal bilimcilere den ok nemli bir grev olmaktadr. Fizik bilimciler, sanatlar, ksacas tm entelektel topluluk sosyal-bilimcilerden bugn bu grevin yerine getirilmesini beklemektedir. Sosyal bilimcilerin yklendikleri ve kendilerinden tm entelektel evrelerce beklenen bu grev nedeniyledir ki, kanmzca, sosyal bilimciler kltrel yaantmzda byk bir nem kazanm; toplumbilimsel dn yetenei byk bir gereksinim durumuna gelmitir.

    4

    Her entelektel ada kltrel hayatn gstergesi saylabilecek bir dnme slbu (style of reflection) ortaya kar. Gnmzde, bir yllk sreler iinde bile birtakm entelektel alanlarn topluma yayld, sonra bunlarn gzden dt ve yerlerini benzerleri olan yenilerine brakt dorudur. Bu hzllk, bu acelecilik toplumun kltrel hayatnn renklendirilmesinde bir nedendir, am a bunun entelektel hayatta kalc izler brakmad da aktr. Bunlarn Newton fizii ya da Darwinci

  • biyoloji gibi cidd dnce okullar olmad da aktr. Bu tr dnce okullar kiilerin ya da dar zmrelerin dnsel ya da tasarmsal (imagery) ufuklarn aan bir ufka sahiptirler. nsz, ama ciddi bilim adamlar olsun, ad - san drt iklime yaylm yorumcular olsun btn sosyal bilimciler yaptklar gzlemleri ve ilgi duyduklar konularda ileri srecekleri grleri bu tr dncelerin ya da bunlardan karsanm dncelerin nda yeniden lye vurmak zorundadrlar.

    Modern ada Bat toplumlarnda fiziksel ve biyolojik bilimler, hem ciddi evrelerin dncelerinde, hem de avam arasnda yaygnlam metafizik" nitelikte saylabilecek grlerde en nemli temeli oluturmaktadrlar. Laboratuvar teknii entelektel gvenlik ve dnme biimi olarak tek seenek durumuna gelmitir. Gnmz entelektel hayatnn, insann en isel, en temel yanlarnn bile bu yolla tanmlanabilecei akla kavuturulabilecei; bu yolun dndakilerin ise bir ka ve bulankla snma olduu eklinde sav da gene buradan kmaktadr.

    Toplumda, bu gibi konularda, byle baat bir anlayn olmas, baka tr dnce biimlerinin, duyarlk anlaynn olmad anlamna gelmez. Olsa olsa, entelektel evrelerin byk kesiminde baat anlayn bu nitelikte olduunu; en belirgin biimde bu ekilde formle olunduunu; byle formle edilince, belirli bir zme ulalmasa bile, ona yakn bir duruma gelindiine inanldn gsterir.

    Fakat bence, gnmzde bu konuda bir dnm noktasna gelinmi; toplumbilimsel dnce kltrel hayatmzn en nemli gstergesi olma durumuna gel

  • meye balamtr. Toplumbilimsel dn, toplumbilimsel ve psikolojik almalarda grlen bir dnce biimidir. Gnmzde psikoloji ve toplumbilim dndaki alanlarda yaplan almalarda da bu toplumbilimsel dn yaygnlamaktadr. Fakat tek tek bireylerin, ya da genel anlamda kltrel topluluun (aydnlarn) bu dnce biimini benimseyip kazanmalar yava olmakta ve ou kez yetersiz kalmakta; hatta birok sosyal bilimci hl sorunun nemini kavramam bulunmaktadr. Kendi konularndaki almalar iin toplumbilimsel dnn ne denli nem tadn; kendilerine ne denli yarar salayacan kavrayamayan nice sosyal bilimci, kendi bilim disiplinlerinin bu dnsel nitelikteki klasik geleneinden yararlanamadklar iin, bugn onlardan beklenen sz konusu kltrel grevi de yerine getirememektedirler.

    Ama buna ramen moral adan, gndelik iler a- sndan, siyasal olgular daha derinden kavramak iin yaplan almalar asndan konuyla ilgilenenler toplumbilimsel dn yeteneine deer vermeye balamlardr. Birok ynlerden, birok eserlerde toplumbilimsel dn yetenei entelektel abalarn, kltrel duyarlln varln gsteren bir simge saylmaya balamtr. Bu konularda yaplan almalarla ilgilenen deerli eletirmenler ve ciddi gazeteciler bile - her ikisi de bu adan deerlendirilip yarglanmaktadr - inceledikleri, hakknda deerlendirme yaptklar eserlerde toplumbilimsel dn yeteneini grmek, bulmak istemektedirler. Bu gibi konularda yazan yazarlar ve her dzeydeki eletirmenler, gnmzde, estetik adan olduu kadar, toplumbilimsel adan da dnmektedirler. insan gereinin kimi kez en saygdeer biimde

  • anlatld romanlarn yazarlarnda da bu zellik grlmekte; romanclar bu konuda zerlerine deni yapm aya almaktadrlar. Romanclar iin toplumbilimsel dn yeteneine sahip olabilmek, yaanan gnn bir tarih olarak ele alnp anlamlandrlmas iin yararl bir ara yerine gemektedir. nsan doas gitgide daha karmak ve problematik bir grnm kazandka, toplumsal kargaalklar ve ideolojik atmalarla dolu gnmzde hem insan doasn biimlendiren, hem de insan doasnn kendini da vurup ifade etmesini etkileyen toplumsal katastroflar ve toplumsal rutinler gitgide daha byk bir nem kazanmaktadr. Kimi zam an, btn bu alanlarda toplumbilimsel dn biiminden yararlanma abalar bir moda gibi gzkyorsa da, toplumbilimsel dn yetenei kazanm ak iin gsterilen abalarn sadece bir modann sonucu olduu doru deildir. Toplumbilimsel dn yetenei, kendi benliimizdeki, kendi isel yapmzdaki olgular toplumsal gereklikler (realities) asndan ve ok daha doru bir ekilde deerlendirebilmemize yarayan belirli bir anlay ve deerlendirme biimidir. stelik, sadece ada kltrel duyarllk ve anlamllkla ilgili bir dnce ve deerlendirme tarz olmayp - daha geni bir kullanma kavutuu anda, btn bu kltrel duyarllk ve anlamllk alanlarnda - insan usunun insann edimleri zerinde daha byk bir etkinlik kazanabileceini de gsteren nemli bir nitelik durumuna gelmi bulunmaktadr.

    Fizik bilimlerin kltrel anlam - eskinin en nemli kltrel gstergesi - ise bugn gitgide daha byk lde itibarn yitirmektedir. Entelektel bir anlay biimi olarak fizik bilimler, bir bakma, biroklarna yetersiz grnmeye balamtr. Dnce, duyu, tasarm ve

  • duyarln bilimsel niteliktekilerine duyulan kukular nceleri dinsel evrelerce ve teoloji dnrlerince balatlm tartlmtr. Fakat, ayn kukular toplumbilimsel adan duyan bizlerin ncleri olanlar fizik bilimlerin mutlak geerliine kar eletirilerine baladklarnda dinsel ya da teolojik noktalardan yola km deildiler. Gnmzde bu bilimlere kar duyulan kukular laik humanistic - ve ou kez yeter aklktan yoksun niteliktedir. Fizik bilimlerde gerekletirilen son gelimeler - Hidrojen bombas yapmnda ve bombann dnyann istenen yerine kondurulmasnda grlen teknolojik gelimelerle birlikte - aydnlar topluluunun ve kltrl kamuoyunun bugn byk nem verdii sorunlara herhangi bir zm getirebilmi deildir. Bu gelimeler, hakl olarak, olaanst uzmanlam bir dnce dalnn rn saylmaktadr. Fakat bu alandaki gelimelerin olaanst ve sihirli eyler olduunu sananlar yanlmaktadr. Bu gelimeler, kltrel ve moral - sorunlar zmek yle dursun, ortaya pek ok yeni sorunlar karm bulunmaktadr. Bu yeni sorunlar, fiziksel bilimlerin alan dnda kalan, tamamen sosyal bilimlerin alanna giren sorunlardr. Doann insan tarafndan fethi, yoksulluun yenilmesi ar gelimi lkelerde yaayan insanlarn tamamlanm bir ii saylmaktadr. Bugn bu toplumlarda sz konusu fetihlerin ba arac olan bilim, bilinsiz, amasz, ne yaptn bilmez bir durumdaym gibi grlmekte; yeniden dzenlenmesi gerektii dnlmektedir.

    Fizik bilimlere kar duyulan saygnn, eski gnlerden beri srd dorudur; fakat gnmzde teknolojinin yaratt ethos ve fizik bilimlere elik eden mhendislik dncesi umut verici ve gelimeci olmaktan ok, gven

  • sizlik ve rknt yaratc bir nitelik kazanm bulunmaktadr. Elbette ki, fizik bilimlerde gerekletirilen bu gelimelerin olumlu yanlar da vardr, ama olumsuz yanlarnn istenemeyecek denli nem kazanmakta olmasndan korkulmaktadr. Bu, fizik bilimlere yeni bir grnm, yeni bir nitelik kazandrma konusunda duyulan gereksinimi yanstmaktadr. Bu konunun gnmzde tam bir akla kavumamasnn ve nasl bir yeniden deerlendirme yapmak gerektiinin belirtilemeyiinin nedeni de, bilimin toplumsal rolnn, askeri ve tecimsel sorun olan yanlarnn, tad siyasal neminin yeterince kavranamam olmasdr. Silahlarla ilgili bilimsel gelimeler dnyada yeni bir siyasal dzenlenmeyi gerektirmekte; fakat yeni gere- kirliin sadece fizik bilimlere yerine getirilemeyecei anlalmaktadr.

    Uzun dnemlerden beri bilim saylan eylerin gereklii olmayan bir felsefeden; gerek bilim saylan eylerin ise insann yaad gereklerin sadece bulank ve ilintisiz paracklarn yanstan eylerden ibaret olduu aka grlp kavranmaya balamtr. Gnmzde, bilim adamlarnn gereklii bir tm olarak anlatamayacaklar yaygn bir inan durumuna gelmektedir. Asl nemlisi, bilim bugn pek oklar iin yaratc bir ethos ya da belirli bir yetitirme biiminin rn olmaktan kmtr. Bilimi, bir elhos ya da yetime biimi rn olarak anlamayan teknisyenlerin ilettii ve ekonomik ve askeri evrelerce denetlenen bir makinalam bilim grnmne indirgenmitir. Beri yandan, bilimi savunuyorum diye konuan birok felsefeci de, ou kez, bilimcilikten" baka bir ey yapm olmamakta; savunduklar trden bilimle insan yaamnn zde eyler olduunu sylemekte ve eitli yaam sorunlar

  • nn ancak kendi anladklar bilimcilik yntemleri ile zlebileceini ileri srmektedir. Btn bunlar ise, birok dnrn bilimi bir eit Mehdi, ya da en azndan modern uygarln en g anlalr elerinden biri sanmasna yol amaktadr.

    Oysa ortada, C. P. Snow'un szleriyle iki ayr kltr vardr: Bilimsel ve hmanist ister tarih isterse e- debiyat, ister biyografi isterse iir ya da roman olsun, btn hmanist kltrn z edebiyat olmutur. Ayrca, saygn ve olumlu nitelikte bir edebiyatn, birok bakmlardan bilimi andran bir yan da olduu sylenebilir. Bunun byle olmasnn nedeni, sadece kitle toplumu- nun, kitle iletiimi aralarnn ortaya k deildir. Bu alanlardaki gelimeler ciddi edebiyata yardmc olmularsa da, gerek neden, yaadmz dnemin tarihsel nitelii ve bu nitelii sezip anlayabilme duyarlna sahip yeni insanlara gereksinme duyulmasdr.

    Gnmzn tarihsel gerekliine ve siyasal olgularna ne tr bir gazetecilik, ne tr bir yazarlk ve ne tr bir sanat anlay denk decektir? Ne tr olursa olsun, hangi cehennem resmi, hangi cehennem tasviri ada sava tablolarnn ieriini kapsayp yanstabilir? Salt kendisi iin durmadan bir eyler kazanm ak, kazandn arttrmaktan baka bir ey bilmeyen insanlarn moral duyarszlnn ahlki ynden savunulabilecek yan olabilir mi? Gnmz insan bu tr sorulara cevap aramakta; yaad toplumsal ve tarihsel gereklii bilmek istemekte, fakat ada edebiyat kendisine bu konuda yeterince yardmc olmamaktadr. Gnmz insan olgulara bakmakta, bu olgularn anlamlarn ka >- ramaya almakta; inanabilecei, kendisini anlamakta yararlanabilecei bir byk tablo grmek istemektedir.

  • Ayn ekilde, deerlerini yeni bir dzenlenm eye kavuturmak; yeni yaanan gne daha uygun duygular, gdler, itkiler kazanm ak istemektedir. Am a gnmz edebiyatndan bu konuda da bir yardm grmemektedir. Kald ki, nemli olan, btn bunlara yarar dokunacak niteliklerin ada edebiyatta bulunup bulunmad deildir. nemli olan, gnmz insannn bunlar bulup bulamamas, bunlara eriip eriem em esidir(1).

    Eskiden edebiyatlar eletirmen ve tarihi olarak ngiltere zerine yazlar yazarlar, Amerika'ya geziye kp Amerika'y irdeleyen eserler yaynlard. Eski gnlerin edebiyatlar toplumu anlatrken onu bir btn olarak ele alrlar ve moral ynden de deerlendirmeye alrlard. Tocqueville ya da Tainein, bugn yaasalard edebiyat deil de toplumbilimci olmayacaklar sylenebilir mi? Tainele ilgili olarak bu sorun zerinde duran bir yazar ve incelemeci Tim es Edebiyat Ekinde (Literary Supplement) u gr ileri sryor;

    Tainenin sosyal bilimciden ok bir edebiyat olarak kalmas, on dokuzuncu yzyl sosyal bilim anla-

    1> Ta ine , insan daim a toplumsal bir canl ve toplum u da gruplar koleksiyonu olarak grmtr. En kk eyleri sabrla inceleyip gzleyen, usanm ak nedir bilm eyen bir saha aratrm acs (field worker) olarak, zellikle sosyal olgular arasndaki ilikileri alglam ak ve anlam akta ok yararl bir nitelie; bilgililie sahipti. Y aad dnem le, ayn dnem in daha sonralar en iyi tarihilerinden biri saylacak kadar ilgilenir; rom anc olarak yazarken bir teori kurucusu kadar dnceler gelitirir; edebiyatn bir an, bir dnemin, bir toplumun en iyi belgesi o lm as gerektiine ve olabileceine inanrd... Ingiliz edebiyat zerine yazdklar ngiliz edebiyatndan ok, Ingiliz toplum unun m oral an lay n, m oral niteliklerini, ngiliz halknn pozitivizmini an latrd. H er eyden nce, toplumla ilgili konularda bir teorisyendi.

  • ynn, doal bilimlerde (natural sciences) bulunaca sanlan yasalara benzer yasalar aram a tutkusunun sonucudur. Sosyal bilimin yetersiz kald yerlerde ve dnemlerde, eletiri yazarlar, romanclar, tiyatro yazarlar ve airler kp kiisel sorunlar, hatta kamusal nitelikteki sorunlar anlatp aklamaya alrlar; bu grevi bir bana onlar yklenirler. Sanat bu konulardaki duygular anlatabilir; dikkatleri bu konular zerine ekebilir - bu ii dramatik bir arpclkla da yapabilir - fakat bu tr sorunlar tam olarak anlamak, anlatmak, zm yolu gstermek iin gerekli entelektel aklk ve aydnlktan yoksundur. Sanat, bu duygular, insann kar karya kald ve duyduu huzursuzluklar, lgnl ve bunlarn yol at dizginlenmesi g yklml dengelemek, hafifletmek iin, zmlenmesi gereken bireysel ve toplumsal sofunlar olarak ifade edemez; zaten bu kadar sanata dmez. Gerekten, sanat ou kez bu tr ie komaz kendini. Kald ki, iini ciddiye alan sanatnn zaten bandan akn dertleri vardr. Sanatya bu konularda yardm etm e grevi, toplumbilimsel dnceden g alan bir sosyal bilime der. Bu nitelikte bir sosyal bilim kltrel ve entelektel ynden sanatya yardmc olmak zorundadr.

    5

    Benim bu kitab yazmaktan am acm, sosyal bilimlerin kltrel adan amzda ne gibi grevler yklenmesi gerektiini akla kavuturmaktr. stediim toplumbilimsel dncenin gelimesinde ne gibi abalar gsterildiini ana izgileriyle belirtmek; toplumbilimsel dncenin siyasal ve kltrel yaam zerindeki etkilerine dikkati ekmek; belki, toplumbilimsel dncenin ne aibi niteliklere sahD o lm a s aerektii k o n u s u n d a Ha

  • baz nerilerde bulunmaktr. Bylece, gnmzde sosyal bilimlerin doasn ve kullanmlarn aydnlatmak; bir de, Birleik Devletlerde toplumbilimsel dncenin bugnk durumunu zetlemek umudundaym.

    2) unu belirtmek istiyorum: burada sosyal bilimler" yerine, Sosyal incelemeler" diyebilmeyi isterdim - terimi, fizik bilimciler gibi sevdiim iin deil (tersine, sosyal bilimlere b ilim demeyi ok seviyorum), fakat "bilim terimini, ok byk bir prestije sahip olmasna ramen, anlamca ak - seik bir ey ifade edemeyecek duruma geldii iin kullanamyorum. Terimi, bir m etaphor (m ecaz) olarak kullanarak daha byk anlam bulanklna yol amak, ayrca, terimin kazanm olduu prestije sahip kmak da istemiyorum. Fakat dier yandan, sosyal incelemeler" dediim zaman da okuyucunun ortaokul ve liselerdeki yurttalk bilgisi gibi eyleri anmsayacandan ekiniyor, insann bilebilecei tm bilgi dallarn ifade etmi olmak istemiyorum. Davransal Bilimler" terimini kullanmam ise olacak i deil; bence bu terim Sosyal Bilim" terimi ile Sosyalizm"i bile birbirinden ayrt edemeyen Kongre yeleri ile Vakf yneticilerinden eitli sosyal aratrmalar iin para szdrmaya yarayan bir propaganda arac olarak uydurulmua benziyor. Aslnda, burada kullanlabilecek en uygun terim (insan sorunu ile ilgilendii oranda psikolojiye de dayanan) "tarih" olabilirdi. Burada bu terimler stnde tartmak iin deil, bir eyleri ifade etmekte kullanmak iin arayp saptamaya altmz iin fazla tartmaya yol am ayacak bir terminoloji zerinde anlamak yararl olacaktr. Bu ii "beeri disiplinler" terimi de grebilirdi. Fakat her ne ise. Fazla yanl anlalmayacam umuduyla, ben gene de grenee uyup a- llm bir terim olan sosyal bilimler terimini kullanacam. Bir baka nokta: Umarm meslektalarm toplumbilimsel dn" terimini kabul edeceklerdir. Kitabmn taslan okuyan siyasal bilimci dostlarm siyasal dn," antropolog dostlarm ise antropolojik dn" teriminin kullanlmasn nermilerdir. Ama nemi olan, terimden ok, kitapta anlatmak istediim d- ncemdir; bunun ise anlalacan sanyorum. 'Toplumbilimsel dn" terimi ile, hemen belirteyim ki, dz anlamda ve sadece akademik bir disiplin olan "toplumbilim" ile snrl kalm olmuyorum. Bu terimi kullanrken ifade etmek istediim ey dz anlamdaki "toplumbilim" teriminin ieriini amaktadr. Nitekim, bugn Ingilterede akademik bir disiplin olan toplumbilim henz yeterince gelimi bir alan olmad halde, Ingiliz roman geleneinde, gazetecilik anlaynda ve zellikle Ingiliz tarihilik geleneinde ok gelikin bir toplumbilimsel dnn var ol-

  • Bazen, belirli bir anda, "sosyal bilim toplumbilimcilerin yapmakta olduklar eylerden ibaret bir ey gibi grnebilir, oysa btn toplumbilimciler ayn eyi yapmadklar gibi, yaptklar arasnda trsel nitelikte farkllklar da bulunmaktadr. Sosyal bilim, dier yandan, biraz da gemi dnemlerin sosyal bilimcilerinin yapm olduklar eylerden oluur. Oysa bu alanda da, eitli sosyal bilimcilerin kendi disiplinleriyle ilgili olarak eitli gelenekleri, deiik dnrleri ele aldklar; bunlara deiik derecelerde nem verdikleri grlmektedir. Ben de "sosyal bilimin temelleri dedim. Umarm, bu szlerim benim sylemek istediim eyleri ifade etmi olsun.

    Gnmzde, sosyal bilimciler arasnda, kendi alma dallarnn aldklar ynle ilgili olarak gerek entelektel ve gerekse moral adan bir huzursuzluk grlmektedir. Bu huzursuzluk ve buna neden saylabilecek baz talihsiz eilimler, sanrm, biraz da ada entelektel hayatta genel olarak grlen ylgnln sonucudur. Fakat, kendi alanlarnda daha nceki dnemlerde verilen eserlerde daha byk umutlarla yola kld, ilgi konularnn deiiklii ve kendi disiplinlerinde bugn iyi eserlere byk bir gereksinme duyulduu iin olsa

    duu grlmektedir. Ayn durum Fransa iin de geeiidir: kinci Dnya Savandan bugne kadarki Fransz dncesinin bulanklnn yan sra, cretkrl da Franszlarn insann gelecei sorusuna toplumbilimsel adan bakma abalarnn sonucudur. Fakat bunu, profesyonel toplumbilimcilerden ok, e- debiyatlar ve yazarlar yapmaktadr. Btn bunlara karn, gene de 'toplumbilimsel dn" diyorum. nk; (1) herkes kendi uran her iin temeli sayar ve iyi - kt ben de bir "toplumbilimciyim;'' (2) tarihsel ynden baktmzda da "toplumbilimsel dn"n en ok ve en iyi, gene, klasik toplumbilimcilerde bulunduunu grmekteyiz; (3) kitapta, daha ok, toplumbilimsel okullar zerinde duracam iin temel olarak bu terimi alm am gerektiini dnyorum.

  • gerek sosyal bilimciler arasndaki bu huzursuzluk bugn daha da grlgen bir duruma gelmitir.

    Bir noktay belirtmek gerekir: Bu huzursuzluktan habersiz sosyal bilimciler de vardr. Fakat sosyal bilimcilerin arasnda bylelerinin de varolmas, ilerine, ilerinin gemiten gelen geleneklerine sayg duyan sosyal bilimciler iin ayr bir znt kayna olmakta; bu tr sosyal bilimciler drst olduklar iin, son yllarn almalarnn itenlikten yoksun olduunu kabullenmektedirler. Ak yreklilikle sylemem gerekirse, benim btn istediim de bu huzursuzluu arttrabilmek, bu huzursuzluun baz kaynaklarn aklamak, bu huzursuzlua sosyal bilimlerin kendilerinden beklenen ileri yapabilmeleri iin bir bask esi nitelii kazandrmak, yeniye yer amak iin eskileri skp ayklamak; ksacas, bugn nmzde bizi bekleyen ileri gstermek, gnmzde yerine getirmemiz gereken bu ileri yapmamz iin yararlanabileceimiz olanaklar iaret etmektir.

    Benim sosyal bilim anlaym son gnlere kadar fazla itibarda olan bir sosyal bilim anlay olmamtr. Benim sosyal bilim anlaym, kamusal nitelikteki byk sorunlarla ilgili olmayan kk sorunlar zerinde duran ve ilerilere uzanmak" istemeyen ya da ii anlalm az ve bulank bir yn kavramlarla doldurulmu grn ciddi kitaplar yazanlarn; toplumsal sorunlar zerinde duruyor gibi grnp de metodolojik" bir rt altnda brokratik tekniklerden ibaret bir sosyal bilimcilikten baka bir ey yapmayanlarn anlayndan btnyle farkldr. Bu sahtekrlklar, bu rtl oyunlar, bu rkeklikler gnmz sosyal bilimlerinde bir bunalma, bir kmaza yol amakta; hibir zm de getirmemektedir.

  • Baz sosyal bilimciler teknisyenlerden kurulu aratrma takmlar ile almak gerektiini savunmakta, bazlar ise bilim adamnn bireysel almasnn daha saygdeer bir yol olduunu sylemektedirler. Bazlar aratrma ve inceleme yntemlerini daha duyarl klmak iin byk em ekler sarf etmekte; dier bazlar ise entelektel hayatn greneklerinin terk edildiini dnerek, bu greneklerin, bu geleneklerin canlandrlmasna almaktadrlar. Baz sosyal bilimciler kat mekanik usullerle almakta ve bununla yetinmekte; bazlar ise toplumbilimsel dne varmak, toplumbilimsel dn yeteneini kazanm ak amacyla almaktadrlar. ok st dzeyde bir teori" biimselciliine kaplm birtakm sosyal bilimciler bazlarna ok ciddi bir i gibi grnen bir yolla, birtakm kavramlar evirip - evirip cilt cilt kitaplar yazmakta; birtakm sosyal bilimciler ise, duyarll ve dnce yeteneini arttrabildii srece bu tr almalar doru bulmakta, bunun dnda ise, kavramlar zerinde bu denli durmay doru grmektedirler. Baz dar ereveli aratrma ve incelemelerde dar ve kk bir toplumsal ortam ele alnmakta; byk toplumsal yaplara bu dar ereveli aratrmalara dayanarak gelitirilen kavramlarla varmak istenmektedir. Bazlar ise, toplumsal yapy, birok dar toplumsal ortam yerletirebilecekleri bir ara olarak kabullenmektedirler. Bazlar, karlatrmal almalar btn btne bir yana brakarak, sadece belirli bir toplumda, belirli bir zamanda, belirli kk bir topluluk zerinde incelemeler yapmakta; dier bazlar ise btn btne karlatrmal inceleme esasna gre eitli ulusal toplumiarn sosyal yaplar zerinde almaktadrlar. Baz sosyal bilimciler ok ksa zam an dilimleri iinde grlebilen toplumsal olgular zerinde; bazlar

  • ise, ancak ok uzun bir tarihsel perspektif iinde gzlemlenebilecek olgular zerinde durmaktadrlar. Bazlar almalarnda kendi akademik dallarna gre bir uzmanlamaya gitmekte; bazlar ise, birok dallardan yararlanarak, almalarnda kat bir akademik snrllk tanmadan, inceledikleri konuya ya da nlerindeki soruna gre deiebilen bir yol izlemektedirler. Bazlar tarih, biyografi ve toplumun her tr ile ilgilenmekte; bazlar ise bu yola hi girmemektedirler.

    Bu ve buna benzer ztlklar, devlet adamlarnn yaptklar tartmalarda ya da uzmanlamann kazandrd tembelce gvenlik iinde yle gzkseler bile, gerek seenekler saylmamaldr. imdilik bunlarn henz kesin biimlerini almam gelimeler olduunu sylemekle yetineceim. Bu konuya, ilerde kitabn sonlarnda tekrar deineceim. Nerede, hangi konularda yan tuttuumu da ak ak gstermeye alacam. Bence, kiinin vard yarglar ak olmaldr. Fakat dier yandan, kendi yarglarm ne olursa olsun, sosyal bilimlerin kltrel ve siyasal ynden tadklar anlam aklamaya alacam. Benim yanllklarm da (biases), inceleyeceim yanllklardan geri kalan eyler deil. Umarm, benim yarglarmda yanllklarn etkisi altnda kaldm syleyecek olanlar kendi yanllklarn benim gibi, gene ak ak syleyebilsinler! Bunu yapabilirlerse sosyal bilimlerin moral sorunlar kabul edilmi; sosyal bilimlerin kamusal bir sorun olduu saptanm olacak ve gerek bir tartmaya girebilme olanana kavumu olacaz. Bir tm olarak sosyal bilimlerin objektif kalabilmesi iin n - koul olan bylesi bilinlilik kazanabilmemiz, ne olduumuzu ve ne yaptmz bi- lebilmemiz iin bu gerekli grnmektedir.

  • Ksacas, benim inanma gre, klasik sosyal bilim, tanmlanma olanana sahip yararl bir gelenekler dzenlenimine dayanmakta; her eyden ok, tarihsel toplumsal yaplarla ilgilenmekte; klasik sosyal irdelemenin temel sorunlar ile gnmzde zmlenmesi gereken sorunlar ve tarih boyunca pek deimeyen insanal sorunlar arasnda balantlar bulunmaktadr.

    Amerikan sosyal bilimcilerinin birou, bana yle geliyor ki, kendilerinden beklenenleri yapmak istememekte, bu konuda rkeklik gstermektedirler. Birou, sosyal bilimlerin yklenmesi gereken entelektel ve siyasal grevleri grmezlikten gelmekte; dier bazlar ise, byle bir grevi yklenecek niteliklerden zaten peinen yoksun bulunmaktadr. ou zaman, neredeyse gnll denecek bir tutumla, eskinin bilinen oyunlarnn oynanmasna yol amakta; bu bilim adamlarnda yeni yeni ekingenlikler, rkeklikler de grlmektedir. Fakat btn bu rkekliklere ve ekingenliklere karn, kamuoyu ve entelektel evrelerin toplumsal sorunlara kar byk bir ilgi duymaya balad u gnlerde, btn sosyal bilimler iin gelimeye elverili bir ortam olumaktadr. Bu ortam iinde sosyal bilimler entelektel ynden kendilerinden beklenenleri yerine getirebilir, sosyal bilimlerin kltrel etkinlikleri arttrlabilir, insan ve toplumun siyasal ynden tad anlam k altna alnabilir.

    6

    Bir toplumbilimci iin sonraki blmlerde ele alacak olduklarm bir yana, btn bu talihsiz eilimlerin, toplumbilim konusu iinde yer aldnn sanlmas - zc olmaktadr. Bunlarn kltrel ve siyasal sorunlardan uzak kalmak istemeleri bile, dier sosyal bilim atanr n d ak i eserlerde, almalarda da grlen genel bir zellik durumundadr. Siyasal bilim, ekonomi, tarih

  • ve antropolojide durum ne olursa olsun, rnein Birleik Devletlerde bugn sosyal bilim denince akla toplumbilim gelmekte; sosyal bilimler toplumbilim asndan deerlendirilmektedir. Yntemler konusuna gsterilen ilginin odanda toplumbilim yer alm bulunmaktadr. Genel teori kurma konusunda gsterilen ilgilerin de odanda toplumbilim bulunmaktadr. Toplumbilimsel gelenein gelimesinde pek ok baarl entelektel almalarn katkda bulunmaya balad grlmektedir. Bu eitlilie bakp bunun bir toplumbilimsel gelenek nitelii kazandn sanmak arlk olacaktr. Bununla beraber, gnmzde toplumbilimsel eser saylabilecek almalarn ana izgi izledikleri zerinde belirli bir gr birlii vardr. Bunlarn her de, ktklar kkene ynelmi bir eilim gstermektedir.

    Eilim I: Birinci ynelim tarih kuramna dorudur. rnein, Marx, Spencer ve W eberde olduu gibi Comte' un grnce de toplumbilim, insann toplumsal hayatn tmyle deerlendirmeye alan ansiklopedik bir alma grnm tamaktadr. Bu dnrlerin elinde toplumbilim hem tarihsel hem de sistemaktiktir - tarihseldir, nk gemie ait konular ve materyaller zerinde almakta ve gemie ait konularla ilgilenmektedir; sistematiktir, nk, tarihin akndaki aamalar birbirinden ayrt etmek ve toplumsal hayatn dzenliliklerini (regularities) saptamak iin byle olmak zorundadr.

    Fakat unutmamak gerekir ki, insanlk tarihi hakknda (toplumbilimsel dnceden uzak bir eilimle kurulacak) teoriler kolaylkla yanlglara yol aabilir ve insanlk tarihiyle ilgili verilerin iine sktrlp doldurulabilir; sonra da, bulanklktan holanan birtakm kehanetlere dayanak olmaya zorlanarak dzmece bir kalp

  • durumuna sokulabilir. Arnold Toynbee ve Oswald Spengler gibileri bunun en beylik rnekleridir.

    Eilim II: kinci eilim insann ve toplumun doasna" ilikin sistematik bir teori gelitirme ynndedir. rnein, en bata Simmel ve Von W iese gibi biimsel- cilerin (formalistlerin) eserlerinde toplumbilim, sosyal ilikilerin snflandrlmasdr; kendi varsaymlar gerei toplumbilim bu ilikilerin onlara gre deimez saylan zelliklerinin kavranlmasyla grevlendirilmi kavramsal bir alma alanna indirgenmi bulunmaktadr. Ksacas, bu eilimdeki dnrlerde toplumbilim, ok yksek bir genellik dzeyinde toplumsal yapnn elerini inceleyen, fakat bunu daha ok statik ve soyut bir yaklamla yapmaya alan bir bilim olmakta, burada kalmaktadr.

    Birinci Eilimdeki sapmaya yant olarak, tarihin tamamen bir tarafa braklmas nerilebilir: nsann ve toplumun doasna ilikin sistematik bir teori gelitirme eiliminde ise, sonu gelmez bir kavramlar ynna gmlmekten baka bir sonu vermeyecek ok gelikin, ok ince" am a kupkuru bir biimselcilie varmak da sz konusudur. Grand Teori kurucusu olmay yeleyenler diye adlandrdm dnrlerden bazlarndaki bu kavram gelitirme tutkusu, sonunda, kendilerini onlara bile ok fazla gelen kavram yn karsnda brakmtr. ada Amerikan toplumbiliminde bunun en iyi rnei Talcott Parsons' m almalardr.

    Eilim III: ada olgular ve sorunlarn ampirik incelemelerle anlalp kavranmas ynnde bir eilimdir. 1914 ya da ona yakn yllardan beri Amerikan sosyal bilimlerinde Comte ve Spencerin byk yeri olmu ve teorik ynden Alman dnrlerinin etkisinde kaln

  • msa da, Amerikan sosyal bilimlerinde ampirik aratrmalara ok eskilerden beri byk bir nem verilmitir. Bunun nedenlerinden biri de, Amerika'da ekonomi ve siyasal bilim retimi yapan kurulularn toplumbilim retimi yapan kurululardan daha nce kurulmu olmasdr. Bu nedenle, toplumbilim toplumun baz belirli alanlarn inceleyen bir disiplin olarak tanmland iin, (bu alanda - ) akademik bakmdan gecikilmi ve aralarnda tutarllk salanamayan aratrma ve incelemelerle dolu bir bilim alan grnmne brnmtr. Bugn Amerikan toplumbiliminde aile ve kent incelemelerinden tutun da, rksal topluluklarla etnik topluluklar aras ilikilere ve kk grup incelemelerine kadar her eit konuda incelemeler yaplmtr. lerde greceimiz gibi, bu tutarsz eitlilik, sonunda, kendine zg bir dnce biimine dnm bulunmaktadr. Bu dnce biimini ilerde liberal pratikilii bal altnda inceleyeceim.

    Gerekten bugn ada olgular incelenirken, kk ereveler iinde snrl ortamlarla ilgili ve birbirieriyle ilikisiz olgular zerinde gereinden fazla durulmaktadr. Amerikada toplumbilim derslerinin durumu da bunu gstermekte; toplumsal zlme (social disorganization) sorunuyla ilgili ders kitaplar bunun en ak rneini vermektedir. Dier yandan, toplumbilimcilerin hemen nerdeyse her konuda birer aratrma teknisyeni olup ktklarn grmekteyiz. Bu tr toplumbilimciler eitli yntemleri y- celte ycelte bunlar bal bana bir Yntembilim (Methodology) biimine sokmulardr.

    George Lundberg, Samuel Stouffer, Stuart Dodd ve Paul F. Lazarsfeld gibilerinin almalarnn ou ve bunlarn yarattklar ethos gnmzde buna verilebilecek rneklerdir. Bu iki eilim; yani, sosyal bilimcinin dikkatinin

  • aralarnda tutarl bir iliki kurulmam eit eit konulara datlmasna yol aan eilimle, tapnma derecesine varm bir yntemcilik - ille de ikisinin birlikte grlmesi gerekmez - aslnda, bir yerde, birbirini tamamlamaya yaramaktadr.

    Toplumbilimin, tuhaf grnebilecek bu zellikleri geleneksel eilimlerden birinin ya da birkann birden saptrlmas, bozulmas sonucu olumu saylabilir. Fakat toplumbilimin yapabilecekleri, toplumbilimin ilevi ve toplumbilimden beklenen iler de gene bu eilimler asndan deerlendirilmek durumundadr. Gnmz Am erikan toplumbiliminde bugn Hellenistik bir alamlama olgusu ile kar karyayz: Bat toplumlarndaki eitli toplumbilim geleneklerine ait eler, am alar durmadan harman edilmektedir. Bunun sakncas, tehlikeli yan u ki, toplumbilim geleneklerine ait eler alanndaki bu ar eitlilik, bolluk dier sosyal bilimcilerde sabrszla yol aabilir; toplumbilimcileri kouurken bilim yapmaya abalayan aratrmaclar" dzeyine indirgeyebilir; bunlar yznden toplumbilim saygya deer varlk nedenlerinden yoksun da debilir. Fakat iinde bulunduumuz bu koullarn olumlu bir frsat saylmas gereken bir yan da vardr: Tm olarak sosyal bilimlerin verebilecei ve daha bugnden vermi olduklar eylerin ou toplumbilimsel dn geleneinin rn olarak ortaya konulabilmitir. Toplumbilim zerine alanlarn eitli toplumbilimsel dn geleneklerinde saptayp grebilecekleri nanslar ve bunlardan varlabilecek yarglar burada hemen zetlenebilecek eyler deildir. Ama bu konu zerinde durup dnmekten kanm ayacak, enmeyecek olan toplumbilimcilerin ok eyler kazanacaklar da aktr. Bu ie giriecek olan toplumbilimcilerin, eitli toplumbilimsel dnce gelenekleri

  • zerine derinlemesine bilgi sahibi olmalar, sosyal bilimler alannda kendilerinin yapacaklar, giriecekleri aratrma, inceleme ve almalarda yepyeni yetiimler (orientations) salayabilir.

    Ben de, toplumbilimsel dncenin en yaygn olarak grlen saptrlm, bozulmu, arpklatrlm biimleri zerinde durduktan (kinci Blmden Altnc Blmn sonuna kadar) sonra, sosyal bilimin kendine den grevleri ve toplumbilimsel dnn salayabileceklerini belirtmeye (Yedinci Blmden Onuncu Blme kadar) alacam.

    48

  • GRAND TEOR

    Konumuza girerken, rnek olarak bu anlayn en nemli eseri saylan Talcott Parsons'un The Social System ni ele alalm.

    Belirli bir durumda igdsel olarak ak olan oryantasyon seenekleri arasnda yaplacak seimlemede bir lt ya da standart grevi grecek olan ortaklaa benimsenmi bir simgesel dizgenin her esine deer denmektedir... Fakat eylemin (action) totalitesinin gdsel oryantasyonu asndan, simgesel dizgenin rol bakmndan, bir deer - oryantasyon grnmnn ayrklatrlmas gerekir. Bu grnm (iin bu yan) ilerin aktrler iin, aktrlerin doygunluk - yoksunluk dengeleri asndan umulan durumunun anlamyla deil, fakat seimlemede (uygulanan) standartlarn ierii ile ilgilidir. Bu bakmdan deer - or- yantasyonlar anlay, kltrel geleneklerin eylem dizgelerine geitirilmesinin en nemli grnmlerinden birini formle etmekte mantksal bir ara olmaktadr.

    Normatif oryantasyonun ve yukarda belirtildii gibi, eylem iinde deerlerin rolnn karsanm olarak her deerin bir dizgesinde sosyal referansla ilgili olduu sonucuna varlmaktadr.... Bir eylem dizgesinde, dizge gerei, eylem, bir anlatmla, normatif olarak oryante edilmi bulunur. Gsterildii gibi, bu durum beklenti (umu) kavramnda ve eylem teorisindeki yerinden, zellikle aktrn amalarna erimeye alt a k tif evrede (phase) ortaya kar. Beklentiler o nedenle, karlkl - eyleim (interaction) srecinin ifte zorunlu so- nulandrcl (double contingency) ile birlikte, tam amen emredici (imperative) nitelikte bir dzen sorunu

  • yaratrlar. Tersinden bakldnda, bu dzen sorununun iki farkl grn (yan) olduu anlalmaktadr: Bildiriimi (communication) mmkn klan simgesel dizgelerdeki dzen ve Hobbesculara yarar bir dzen sorunu olan, beklentilerin normatif yanna olan gdsel oryantasyonun karlndaki dzen.

    Dzen, yani istikrarl toplumsal karlkl - eyleim dizgelerinin btnlk kazanmasnn doas; yani, toplumsal yap sorunu, grlyor ki, bizim anlaymz iinde kiiler aras esasa gre, eylem dizgesini btnletiren normatif kltrel standartlarla aktrlerin itkilerinin (motivation) btnle kavuturulmasn kendine odak edinmitir. Bu standartlar, nceki blmde kullanldklar ierikleri asndan deer - oryantasyonu kalplardr ve bu nitelikleri itibariyle de, toplumsal dizgenin kltrel geleneinin zellikle nemli bir ksmn meydana getirirler0 *.

    Okuyucunun sayfalar evirip bir sonraki blme gemesine yol aabilecek satrlar... Ama byle bir duyguya kaplmamak gerekir. Grand Teori - ki, kavramlar arasnda balantlar ve balantszlklar salamaya dayanr - zerinde durulmaya deer. Gerekten, bir sonraki blmde ele alnacak olan yntembilimsel snrlamalar kadar etkisi olmayan Grand Teori anlay bir alma tarz (slbu) olarak fazla yaylp tutulmamtr. Grand Teorinin kolay anlalr bir ey olmad aktr. Hatta, btn btne, anlaml olup olmad bile kuku vericidir. Bu zellii, bir bakma, Grand Teorinin kendini savunup korumasna yarayacak bir stnlktr de. Ama temel bildirimi (pronunciamentos) sosyal bilimcile-

    1) Talcott Parsons, The S o c ia l S ystem , G lencoe, Illinois, The Free Press, 1951 , ss. 12, 36 - 37.

  • rin alma alkanlklarn etkilemek olduu dnlrse, bunun bir stnlk saylmamas gerekir. aka yapmadm belirterek, iin gereini yanstacak olursak, Grand Teori"nin rnlerinin sosyal bilimciler tarafndan deerlendirilme biimleri yle sralanabilir:

    Grand Teoriyi ve rnlerini anladklarn ve beendiklerini syleyenlerden hi olmazsa bazlarna gre, "Grand Teori tm sosyal bilim tarihinde en nemli gelimelerden biridir.

    Anladklar, am a beenmediklerini syleyenlerin ouna gre, birbirleriyle ilgisiz ve anlalmas g safsata ynndan ibaret bir laf cambazldr. (Beenm edikleri, am a anlamak iin gerekli ar sabr da gsteremedikleri iin byle sert eletirilere girimek istemeyenler ise daha da oktur.)

    Anlamadklarn, am a ok beendiklerini syleyenlere gre - ki, bunlarn says hepsinden fazladr Grand Teori ve rnleri gz kamatrc bir yndr ve ou yerde anlalabilir bir ey olmad iin, zellikle byleyici, sihirli bir gzellii vardr.

    Anlamadn ve sevmediini syleyecek cesarete sahip olanlara gre ise, Grand Teori ve rnleri, kna don giymeyi akl edemeden sahneye km bir imparatordan baka bir ey deildir.

    Doal olarak, grlerini aklamayp, sabrla tarafszln srdren ve profesyonel" ynden bunun ne sonular vereceini bekleyenler de vardr. Son olarak, belki ar bir ktmserlik saylacak am a, sadece kulaktan dolma birka eyden baka bu konudan hi ha

  • beri olmayan sosyal bilimcilerin de bulunduunu sylemek gerek.

    Btn bunlar, sonunda, anlamllk sorununa gelip dayanmaktadr. Bu sorun, Grand Teori anlay ile snrl deildir*2*. Ama Grand Teoriciler anlamllk sorunuyla o denii ilgilenmilerdir ki, korkarm gene de u soruyu sormamz gerekecek: Grand Teori" kark bir laf cambazl m, yoksa gerekten anlaml bir ey mi? Bence buna u cevap verilebilir: Arayp bulmak belki ok g, ama taa derinlerde bunun da bir anlam olduu sylenebilir. Burada sorun u ekli alyor: Anlamnn kavranmasn gletiren engelleri atk diyelim. Nedir karmza kan anlam? Grand Teori nerede, ne diyor?

    1

    Byle bir soruya cevap vermenin bir tek yolu vardr: Grand Teorinin zellikleri yanstacak bir blm nce bir eviri metni biimine sokmak, sonra da bu eviri metni zerinde deerlendirmede bulunmak. evirmek zere setiim blm yukarda gstermi bulunuyorum. Fakat hemen belirteyim ki, burada Parsonsn almasn bir tm olarak deerlendiriyor deilim. Parsonsun dier yaz ve eserlerinden de sz edeceim. Ama sadece bu tek ciltlik eserindeki baz noktalar biraz daha akla kavuturmak iin The Social Systemin ieriini bizim bildiimiz dile evirirken yaptm evirinin kusursuz olduunu syleyecek deilim. Ne var ki, anlamca bir ey yitirilmediini sylemek isterim. Ben, daha ok, kelimelerin ve aralarndaki szsel ilikilerin ortaya koyduu ifadeler zerinde duracam.

    2* Bak. Ek, kesim 5.

  • Bu nedenle, evirimin anlamca aslnn ayn olacan sanyorum. Bu nokta nemlidir; nk, bu noktann gzden karlmas her eyin bir anda yklmasna; anlamca bir akla kavuamamasna yol aabilir. Yapmay dndnz evirinin ve irdelemenin gerekli olduunu gsterebilmek iin, nce baz pasajlar evireceim; daha sonra da, tm olarak The Social System'in zet evirisi olarak iki metin nereceim.

    Bu blmn balangcnda alnt olarak verdiim ksmn evirisi udur: Kiiler ou kez ortak standartlara sahiptirler ve karsndaki kiilerin de bunlar benimsemelerini, bunlara uymalarn isterler, beklerler. Bu byle olduu srece, yaadklar toplum da dzenli olur (evirinin sonu.)

    Parsons yle yazyor:

    Bu karlkl balanmlk iki tem ele dayanm aktadr. nce standartlarn bireyler arasnda benimseyip yaylmasyla (internalization) bunlara uyma (conformity) ego iin kiisel, ifadeci ve/veya arasal (instrumental) bir nitelik alr, ikinci olarak, yaptrm (meyyide / sanction) olarak, dtaki bakalarnn eg o nun eylemine tepkilerinin yaplanmas kiinin standarda uymasnn trevi (function) olur. Bu nedenle, kiinin gereksinmeleriyle ilgili kazanlm gereksinmelerin (need - dispositions) dolaysz gerei olarak ortaya kan uyma durumu, bakalarnn yararl tepkilerini kolaylatrmak, yararl olmayan tepkilerine ise meydan vermemek iin gerekli bir koul olmaktadr. ok sayda olan aktrlerin eylemleriyle greceli olarak deer - oryantasyonu stan dardna uyma hem bu kriterlere denk dmekte; yani, sistemdeki herhangi bir aktr bakmndan hem kiinin

  • kendi gereksinme - dispozisyonlarnn gereinin yerine getirilme biimi olmakta, hem de sistemdeki dier - nemli aktrlerin tepkilerinin optimize edilmesi iin gerekli bir koul yerine gemekte; sz konusu standart kurumlatrlm olmaktadr.

    Bu adan, bir deer kalb daima bir karlkl - etkileim ierii iinde kurumlam olmaktadr. Bu nedenle deer kalbyla ilintili bir btnl olan beklenti dizgesinin daima ift yanl bir grnm vardr. Bir yanda, referans noktas alnan aktrn, ego'nun davranlar iin ksmen standartlar koyan ve bunlarla ilgili olan beklentiler vardr: Aktrn kendi rol beklentileri (umular). Dier yandan, aktrn bak noktasndan, dierlerinin (yantsal nitelikte) olas tepkileriyle (reaction) greceli beklentiler destesi vardr. Bunlar yaptrmlarda (sanctions) ve bireyde doygunluk - salayc, olumlu ve olumsuz (positive - negative) iki alt - gruba ayrlrlar. Grlyor ki, rol beklentisi ile yaptrmlar (zorunluklar) arasnda ak bir karlkl iliki vardr. Birey iin, ego iin yaptrm olan eyler, bireye dieri olanlar iin rol - beklentisi (umulan rol) ya da tersi, saylrlar.

    Bu durumda, rol belirli bir karlkl - eyleim anlay iindeki bekleyi iin rgtlenmi bireysel aktrn total oryantasyon sisteminin bir kesimi; belirli bir karlkl - eyleim anlay ile uygun tamamlayc roller iinde bir ya da daha ok dierleri ile yaplan karlkl - eylemleimleri yneten belirli bir deer - standartlar kmesi ile btnlemitir. Bu dierlerinin bireylerden kurulu gruplar olmas gerekmez; bu, ortak deer - or- yantasyonu standartlar ile ilgili beklentileri karikl gerektirecek ekilde ego ile tamamlayc karlkl - etkileim ilikisine giren herhangi bir dieri de olabilir.

  • Rol - beklentileri destesinin ve ilgili yaptrmlarn bireyler arasnda ortaklaa benimsenmesi (kurumlamas: institutionalization), aka, bir derece sorunudur. Bu derece, iki deste deikenin trevidir: Bir yandan da ilgili beklentilerin ifasn ya da itkisel oryantasyonu belirleyen deikenlerin. lerde greceimiz gibi, bu kurumlamann derecesini, bu kanallarn her biri aracl ile, birok etmenler belirlemektedir. Bununla beraber tam kurumlama durumunun kutupsal antitezi karlkl - eyleim srecinde yapya kavumu bir tamamlanml- n yokluu, ya da ayn ey olan, her iki bakmdan normatif dzenin tamamen kntye uramas olan anomie durumudur. Fakat bu durum, hibir zam an somut bir sosyal sistemin tanmlaycs olmayan snrl bir kavramdr. Nasl kurumlama durumu derece derece ise, anomie durumu da derece derecedir. Bunlar elm ann iki yarsdr.

    Bir kurum, sz konusu sosyal dizge iinde stratejik bir yapsal neme sahip ve btnl olan kurumlam roller kompleksidir. Kurumun, role oranla, sosyal yapnn daha st dzeyden bir birimi saylmas gerekir ve gerekten de, aralarnda birbirilerine baml ok sayda rol kalplarndan, ya da onlarn ierii olan elerden meydana gelm itir.(3)

    Ya da dier bir deyile : insanlar birbiriyle ve birbirlerine karlk olarak eylemde bulunur. Her insan karsndakinin kendisinden ne beklemekte olduunu hesaba katar. Bu karlkl beklentiler yeterince belirli ve kalc olduunda, standartlar diye adlandrlrlar. Her insan,

    3> Talcott Parsons, The S o c ia l S ys te m , G lencoe, Illinois. T h e Free Press, 1951 , ss. 8 8 -8 9 .

  • karsndakinin, kendisi ne yapmsa o yaptna yantta bulunacana inanr, bunu bekler. Bu umulan tepkilere (yantlara) saknm ya da yaptrm denir. Bunlarn bazlar kazandrcdr, bazlar deildir. nsanlar standartlar ve yaptrmlarca ynetiliyorsa, bu durumda birlikte rol oynuyorlar demektir. Bu uygun bir metaphor durumudur. Gerekten, kurum dediimiz ey de, en iyi, az - ok istikrarl bir roller destesi olarak tanmlanabilir. Bir kurumda ya da kurumlardan oluan toplumda standartlar ve saknmlar kiileri etkilemez olduunda, bu duruma, Durkheim'n dedii gibi, anomie deriz. Bir uta, demek ki, standartlar ve yaptrmlarla kurumlar; bir uta ise anomie durumu bulunmakta; Yeatsin dedii gibi, ortada bir durumda kalmak sz konusu olmamakta; ya da, bence, normatif dzen sona ermektedir. (evirinin sonu.)

    tiraf edeyim ki, bu eviri de btnyle sadk bir eviri olmad. eviride, ok gzel fikirler ilendii iin, metne elimden geldii kadar aklk kazandrmaya altm. Gerekten, Grand Teoricilerin birok fikirlerinin, bunlar doru drst Ingiliz diline evrildiklerinde, toplumbilim ders kitaplarnda rastlanan harc lem eylerden ibaret olduu grlmektedir. Fakat kurumlarla ilgili olarak yukarda verilen tanm tam deildir. eviri yaparken bizim belirtmemiz gereken bir nokta var: Bir kurumu meydana getiren rollerin her zam an ortaklaa benimsenmi beklentilere dayanm alar ve birbirilerini tam amlama niteliine sahip olmalar gerekm ez. Orduda askerlik yapanlar, fabrikalarda alanlar, ya da, evli olanlar ne demek istediimi anlayacaktr! Bunlar da kurumdur. Bu kurumlarda, baz kiilerin beklentileri, dierlerinin onlardan beklentilerine oranla daha nde gelmektedir. Bunun nedeni, bu kiilerin dierlerine o

  • ranla daha byk iktidara sahip olmalardr. Bu bakmdan, tam olmasa da, biraz daha toplumbilimsel bir ifade ile yle diyebiliriz: Kurum, otorite ynnden derecelendirilmi bir roller destesidir.

    Baka bir yerde Parsons yle yazyor:

    tkisel adan dnlrse, ortak deerlere balln anlam aktrlerin deer kalplarna destek olan ortak "hissiyata" sahip olmaldr. Bu ise, negatif saknmlardan kanma ile; bu tr bir uyumluluk (conformity) ile salanacak bir arasal avantajdan nispeten bamsz olarak, sz konusu beklentilere uymann iyi sayld anlamna gelmektedir. stelik, ortak deerlere kar bu ballk, bir yandan aktrn anlk (acil) kazanmc gereksinmelerine denk derken, bir yandan da srekli olarak moral bir grnm tar; bu konudaki uyumluluk (conformity) bir dereceye kadar aktrn katld toplumsal eylem dizgesi iindeki sorumluluklar tanmlanr. Aktr ki, sorumluluun belirli oda, belirli ortak deer - oryantasyonlar ile oluan topluluktur (collectivity).

    Ve nihayet ok aktr ki, bu tr ortak deerlere destek olan hissiyat kendi belirli yaps iinde, organizmann kuruluundan gelen eilimlerin dzenli bir grgnleme (tezahr) saylmamaldr. Bunlar, genellikle, renilmi; ya da kazanlm eylerdir. stelik, eylemin oryantasyonunda grdkleri i, tanma yoluyla ve adapte olunarak kazanlan kltrel objeler konusunda deil, topluluka benimsenerek kazanlan ve aktrn kendisinin kiilik sisteminin yapsnn bir ksmn oluturan kltr kalplar alanndadr. Bu hissiyat ya da deer - tutumlar denen eyler bu nedenle, kiiliin

  • gerek gereksinme edingileridir (dispositions). Ancak kurumlam deerlerin topluluktaki bireylerce benimsenmesi (internalization) iledir ki, sosyal yapdaki davranlar gerek anlamda bir itkisel btnlk kazanr; itkinin en derindeki kkkleri rol beklentilerinin yerine getirilmesi iine koulmu olur. Ancak bu iin tam olarak yerine getirilmesiyledir ki, bir toplumsal sistemin olduka yksek bir derecede btnletii ve topluluun karlar ile topluluu oluturan bireysel yelerin karlarn birbirine denk decek ekilde birbirilerine yaklatrd- (X) sylenebilir.

    (Toplumu oluturan) kiiliklerin gereksinme edingeleri yapsnn (topluluk bireylerince) benimsenmesiyle ortak deer kalplarnn btnletirilmesi toplumsal dizgenin dinamii iin en can alc olgudur. En geici (evanescent) karlkl etkileim sreleri dnda, herhangi bir toplumsal dizgenin istikrarlln bu nitelikteki btnlemenin derecesine bal oluu, denebilir ki, toplumbilim iin en temel dinamik teoremdir. Bu, sosyal srecin dinamik bir analizi olma iddiasn tayacak (grler iin) en byk izafet noktasdr(4).

    Bir baka deyile: Ayn deerleri paylaan insanlar, birbirilerinin ne ekilde davranacaklarn bekliyorsa, bu beklentilerine uygun ekilde davranlarda

    (x> T am bir denk dm e durumu, srtnm esiz m akine tasavvurunda olduu gibi, ok snrl bir rnek saylm ald r. Am prik olarak, tam uyum (tutarllk) tayan kltrel kalplarla bir itkilem e ile toplumsal dizgenin m utlak bir btnlk kazand durum a rastlanm am sa da, bylesine btnlk kazanm bir toplumsal sistem kavram byk bir teorik nem tam aktad r (Parsons un dipnotu).

    4) Talcott Parsons, The S o c ia l S ystem , G lencoe, Illinois, T h e 58 Free Press, 1951 , ss. 4 1-42 .

  • bulunurlar. Ayrca, byle yapmay ou kez iyi bir ey sayarlar - hatta kendi anlk karlarna kar grnd zaman bile olumlu bulurlar. Bu paylalan deerlerin, Kaltmsaldan ok, renilerek kazanlan deerler olmas bunlarn insann itkilenimindeki nemini azaltmaz. Tersine, (bunlar) kiiliin bir ksm olurlar. Bu nitelikleriyle de, toplumsal ynden beklenen (davranlar) bireysel ynden gereksinim durumuna gelecekleri iin, toplumu birbirine balam olurlar. Bu zellik, herhangi bir sosyal sistemin istikrar iin o denli nemlidir ki, toplumu srekli oluum iinde bir sre olarak anlatabilmek iin, bunu kendime k noktas olarak alm ak zorundaym (evirinin sonu).

    Bu yolla, sanyorum ki; 555 sayfalk The Social Systemin yaklak olarak 150 sayfa iinde, hem de daha ak bir ngilizce ile yazlma olana vardr. Sonunda da, gene de fazla etkileyici bir eyle karlalacan pek sanmyorum. Ne var ki, byle bir eviri ileminin sonunda kitaptaki kilit sorunlar ve bu sorunlar iin nerilen zmler ok daha aka, ok daha belirgin bir anlatma kavumu olacaktr. Kukusuz, herhangi bir kitabn kapsayabilecei, sunabilecei herhangi bir fikir yirmi ciltlik bir kitap iinde de sunulabilir. Ama - nemli olan,nemli sanlan eylerin gerekte ne nemde olduklarn doru kestirebilmek ve bu nemli fikirlerin ak bir anlatmla yanstlabilmesi iin ne uzunlukta konumak gerektiini; ilenen konunun ya da sorunun kavranabilmesi iin ka rnekle yetinilebileceini; eldeki olanaklarmzn ka sorunu zmemize, hatta ifade e- debilmemize yeteceini sezebilmi olmaktr.

    Parsonsun kitabn iki cmlede zetlemek de mmkndr; nce u soruluyor: Toplumsal dzen na-

  • sil olup da kurulmu bulunuyor? Buna u cevap veriliyor: Ortaklaa kabul edilen deerler sayesinde. Hepsi bu deil, am a z bu. Bir kitap iin bu denli ksa zetleme olabilir mi? Olabilir. rnein benim kendi kitabmn z de yle ifade edilebilir: "Ksacas, Am erikay kimler ynetiyor? Btnyle, sadece kendi bana yneten biri yok belki, ama bir ynetici grup varsa, o da iktidar sekinleri" denen topluluktur. Ya da, imdi okumakta olduunuz kitabm zetleyeyim: Sosyal bilimler neden sz eder? nsandan ve toplumdan sz etmesi gerekir; bazen bu byle olmaktadr. Sosyal bilimlerin amac, eitli sosyal yaplarda biyografi ile tarihi ve ikisi arasndaki ilikileri aklamaktr."

    Parsons'un kitabn drt paragraf iinde daha geni olarak da evirebiliriz:

    inde bireylerin birbirileriyle bantl olarak eylemde bulunduklar ve toplumsal dizge diye adlandrabileceimiz bir ey tasarlayalm. Bu eylemler,dizge iindeki bireyler ortaklaa deer standartlarna uygun ve pratik davran tarzlarna sahip olduklar iin, ou kez dzenlidirler. Bu standartlardan bazlarna normlar demekteyiz; bunlara uygun eylem de bulunanlar ayn durumlarda, ayn (benzer) biimde eylemde bulunma eilimi gstermektedirler. Bu byle olduu srece, gzlemleyebileceimiz ve ou kez kalc (deimez: dayankl: durable) sosyal dzenlilikler oluur. Bu tr kalc ve istikrarl dzenliliklere yapsal denebilir. Sosyal sistem iindeki bu dzenliliklerin tmn byk ve karmak bir denge olarak kabul edebiliriz. Bu benim pek kullanmak istemediim bir m ecaz (metaphor); benim kullanmak istediim kendi kavramm var: Sosyal kararl denge (social equilibrium).

  • Toplumsal kararl denge balca iki yolla salanabilir. Ayn ekilde dengesizlik durumu da gene bu iki yolda karlalacak baarszlklarla olur. Birincisi, yeni doan bireylerin toplumsal kiiler biimine sokulmasnda kullanlan sosyalizasyondur. Bu toplumsal kiilik yapmnn bir ksm, bakalarnn bekledikleri ya da gerekli olan toplumsal eylemlere girime yolu ile kazanlan motiflerden oluur. kincisi ise, bireylerin gerekli dzen iinde tutulduklar, kendi kendilerini dzen iinde tuttuklar eylerden oluan toplumsal denetlenimdir. Dzen iinde tutmaktan kastedilen anlam, toplumsal dizge tarafndan beklenen ya da onaylanan (doru saylan) eylemler iinde tutulmaktr.

    Toplumsal kararl dengenin srdrlmesi iin zm gereken ilk sorun kiileri, (toplumca) gerekeni ve kendilerinden bekleneni ister klmaktr. Bu yaplamadnda, ikinci sorun olan, kiileri (dzen) izgisinde tutmak iin dier yollardan yararlanlr. Bu toplumsal denetlenimlerin snflandrlmas tanmlamasn en iyi Marx W eber yapmtr. W ebere ve az sayda baz dier yazarlara benim katabileceim pek az ey vardr.

    Bir nokta var ki, bana biraz g gzkyor: Toplumda bu toplumsal kararl denge ile sosyalizasyon denetlenimi kurulduu zaman bile, nasl oluyor da bazlar kendilerine (toplumca) izilen snr ayor (uymuyor)? Bu noktay, toplumsal dizgenin Genel Teorisi ve Sistematii asndan pek aklayamyorum, istediim kadar akla kavuturmadm bir nokta daha var: Toplumsal deiim; yani, tarihin oluumu. Bu sorunlarda yapabileceim tavsiye u: Bu sorunlarla kar karya kaldnzda amprik aratrmaya bavurun. (evirinin sonu).

  • Bu kadar yeter. Biraz daha uzun bir eviri yapabilirdik, fakat biraz dahann her zam an daha yeterli anlamna gelmeyecei de aktr. Bu bakmdan, daha fazlas iin, okuyucunun The Social System'i okumas ve incelemesi daha iyi. Bizim burada yapm am z gereken i var: Birincisi, Grand Teorinin temsil ettii dncenin mantk anlaynn karakterini gstermek; kincisi, bu tipik rnek iindeki bulankl gstermek; ncs, gnmzde ou sosyal bilimcinin Parsonsun dzen sorununu ne ekilde ortaya koyduunu ve zdn gstermektedir. Btn bunlar yapmaktan amacm, Grand Teori"cilere, gereksiz yere kartlp oturtulduklar ykseklerden inmelerinde yardmc olmaktadr.

    2

    Sosyal bilimciler arasnda asl ciddiye alnmas gereken ayrlklar dnmeksizin gzlem yapanlarla, gzlem yapmakszn dnenler arasndaki farklar deil; deiik dnenler, deiik gzlem yapanlar ve bu ikisi arasnda deiik biimde iliki kuranlar arasndaki farklardr.

    Grand Teori nin en nemli yan, balangtaki tercihi sonunda ok yksek genellemeye dayanan bir dnce sistemi kurmas; bu nedenle, dnrlerinin mantksal bir yap iinde gzlem dzeyine inemem ele- ridir. Hepsi de byk teorici olduklar iin, bu st genelleme dzeyini brakp da yaadklar tarihsel ve yapsal ieriklerle ilgili sorunlar zerine eilememektedirler. Gereklii olan, yaanan sorunlara kar gsterdikleri bu ilgisizlikleri, sonunda, yazdklarnn gereklikten uzak dmesine yol amaktadr. Bir baka sonu da, yapm ackl ve sonu gelm ez bir eklide, konuyu anlamamz kolaylatracak ya da konuya anlamllk kazandracak

  • nitelikte olmayan ayrntlar, ayrmalar zerinde uzun uzadya durmalar olmaktadr. Bu durum, insan davranlar ve toplum hakknda ak seik konuamamala- rndan da anlalmaktadr.

    Yaarken, konuurken bir kelimeyi kullanmak istediimizde kelimenin semantik zelliine; ayn kelimeyi dier kelimelerle ilintili olarak kullanacamz zaman ise, kelimenin syntactic zelliklerine gre karar a lr z .(5) Bu terimleri kullanmaktan am acm, u noktay ksa ve zl bir biimde ortaya koymalardr; Grand Teori syntax sarholuu yznden, semantic konusunda kr olup kmtr. Grand Teori yandalar bir kelimeyi tanmlarken, bu kelimenin bizim kullanlmasn istediimiz biimde kullanlmas iin baka kelimeleri kullanmak zorunda olduumuzu yeterince anlamamlardr. Her tanm ileminin amacnn bir olguya ilikin sav olguya balamak olduunu; iyi bir tanmdan elde edilmesi gereken sonucun terimlere ilikin savlar olguya ilikin gr farkllklar biimine dntrp ortadaki savlara ilikin deerlendirmeyi ve aratrmay gelitirmek olduunu kavramamlardr.

    Grand Teoriciler syntantic anlamla ylesine fazla ilgilenmekte, semantic referanslar alanndaki dncelerinde ylesine yaratclktan uzak kalmakta ve ok yksek dzeylerde soyutlamalara ylesine kaplm bulunmaktadr ki, yaptklar tipolojiler ve bunlar iin gerekletirdikleri almalar ortadaki sorunlar sistematik bir biimde; yani ak ve dzenli bir biimde tanmla

    * Bir de kelim enin kimin tarafndan kullanld na - pragm atik yanna bakarz. Burada bu bizim iin bir sorun deil. Bunlar C harles M . Morris'in ok yararl a lm as olan aretler Teorisinin Tem ellerim de anlatt boyuttur" In te rn a tio n a l E n cy c lo p a e d ia o f th e S o c ia l S c ie n ce , vol. 1, No. 2 University o f Chicago Press, 1438 .

  • makta ve bu sorunlar zme abalarm zda bize yol gsterici olmakta yetersizlemektedir. Bu nedenle Grand Theory kavramlar zerine oynanan kuru ve verimsiz bir oyun olarak kalmaktadr. Grand Teoricilerin almalarndaki sistematik nitelikteki bu noksanlktan alm am z gereken en nemli ders, kendini bilen her dnrn zerinde alt soyutlama dzeyinin daima farknda ve bilincinde olmas gerektiidir. Soyutlama dzeyi ile anlam akl ve kolay anlalrlk arasndaki izginin iyi izilmi olmas, yaratc ve sistematik bir dnr iin en nemli zelliktir.

    "Kapitalizm, orta s n f, ya da brokrasi, "iktidar sekinleri ve totaliteryan demokrasi gibi terimlerin kullanlmalar srasnda, ou kez, yakn anlaml kelimeler akla gelmekte; yeterince kesin bir anlamsal aklk salanamamaktadr. Bu nedenle, bu tr anlam bulanklklarna kar dikkatli olmak gerekmektedir. Bu tr terimler, ou kez, "bileik nitelikte olgu ve iliki destelerini akla getirdikleri gibi, eitli etmenlere ve gzlem lere gre yaplan tahminlere dayanan anlam tayormu gibi de grnebilmektedir. Oysa, bir tanm yaparken, bunlarn ayklanmas gerekmektedir.

    Kavramlarn syntatic ve semantik boyutlarn akla kavutururken, her kavramn ardndaki belirlilik (specificity) hiyerarisine de dikkat etm emiz ve bu hiyerari sorununu her dzeyde gz nnde tutmamz gerekir. rnein, yle sormamz gerekir; Kapitalizm ile, buradaki kullanmzda olduu gibi, retim aralarnn zel mlkiyet konusu olduu toplum dzenini mi kastediyoruz? Yoksa, bu terimi kullanrken fiyat, cret ve krlar belirleyen mekanizma olarak serbest piyasa m ekanizmasn m temel alm oluyoruz.

    64

  • Bu gibi sorunlar sorma alkanl, sanrm, sistematik dnce iin byk bir nem tamaktadr. Bunsuz yaplan i, kavram fetiizminden baka bir anlam ta yam az. Bu noksanln bir sonucu, Parsonsun kitabnn en nemli anlam karlklarndan birini daha yakndan incelediim izde, belki daha da ak biimde grlecektir.

    3

    "Genel bir Sosyoloji Teorisi kurma iddias tayan "Grand Teoriciler, gerekte, insan toplumunun, toplumu an lam ak iin eskiden beri nem verilen pek ok yapsal zelliklerini betim lemek iin gelitirilen pek ok kavram lar d arda brakan, bir yn kavram a dayanmaktadrlar. Aka anlalyor ki, bu konudaki abalarnn am ac toplumbilimcileri iktisatlarn ve siyasal bilimcilerin uralarndan farkl ve ayr bir ura alannda tutmaktr. Toplumbilim in, Parsona gre, konusu: Toplumsal d izge teorisinin, toplumsal dizge iindeki deer oryantasyonu kalplarnn kurumlamas, bu tr kalplara uymann ya da bunlardan sapmann koullar ve btn bunlarla ilgili itkisel srelerle ilgili yan lard r(6)

    evirirsek ve her tanmda olduu gibi, varsaymsal yanndan ayracak olursak, u syleniyor: Benim anlattm trden toplumbilimcilerin insanlarn istedikleri ve deerli bulduklar eylerle ilgilenmeleri gerekir. Ayrca, bu deerlerin eit eit oluunun ve deimelerinin nedenleri zerinde de durmak gerekir. Az - ok tek biimli bir deerler destesi ile karlatmzda ise, niin baz kimselerin bunlara uyduklarn, bazlarnn ise uymadn aratrm am z gerekir. (evirinin sonu.)

    6) Talcott Parsons, The S o c ia l S ystem , G lencoe, Illinois, The Free Press, 1951 , s. 552 .

  • David Lockwoodun belirttii gibi,(7) Parsonsun savunduu bu toplumbilim anlay, toplumbilimcilerin ekonomik ve siyasal kurumlarla, iktidar sorunuyla ilgilenmelerine gerek grmemektedir. Ben daha da ar konuacam. Bu gibi szler ve doal olarak Parsonsun btn bir kitab toplumsal kurumlar zerinde durmaktan ok, eskiden beri bilinen hakllatrmalar zerinde durmaktadr. Sonuta, bence, tanm gerei, btn kurumsal yaplar bir eit moral alana, daha aslna sadk bir ifade ile, simge alanna" dntrlm olm aktadr^. Bu noktay akla kavuturmak iin, nce bu alanda baz aklamalarda bulunmak; daha sonra konunun sz edilen zgnln ve balantszln tartmak; ve nc olarak da, Parsonsun kavramlarnn her hangi bir sosyal yap analizinde ele alnmas gereken en nemli soruniarn bile anlalmasn nasl gletirdiini gstermek istiyorum.

    Ellerinde otorite bulunduran kimseler kurumlar zerinde srdrdkleri ynetimlerini hakl klmak iin, sanki zorunlu bir ilikiymi gibi, bu otoriteleriyle toplumda inanlan moral simgeler, kutsal tannan amblemler, yasallna nanlan szler arasnda ilikiler kurmaya alrlar. Bu merkezi nitelikteki kavramlar tanrdan ya da tanrlardan, ounluk oyun dan, halkn iradesinden, bilgi yada servetin soyluluundan, hkmdarn hkmranlnn kutsallndan, ya da yneticinin kendince ileri srd olaanst yeteneklerinden sz ediyor olabilir. W eberin izleyicisi olan sosyal bilimciler

    71 Cf. Lockwood'un ok yararl m akalesinde, Som a Rem arks on The S o c ia l S ys te m ," The B ritish J o u rn a l o f S o c io lo g y , Cilt. V II, 2 Haziran 1956.

    8) H.H. Gerth ve C. Wright Mills, C haracte r a nd S ocia l S tructure, N ew York, Harcourt, Brace, 1953, ss. 274 - 7. Bu kesimde ve 5. kesimde bu kaynaktan yararlandm.

  • bu tr kavramlara hakllatrmalar ya da bazen "hakl- latrma simgeleri derler.

    eitli dnrler bunlardan sz etm ek iin eitli terimler kullanrlar: Moscann siyasal formller" ya da byk hurafeler; Lockeun egemenlik ilkesi; Sorelin ynetici myht; Thurman Arnold'un folklor;" W eberin hakllatrmalar; Durkheimn kolektif temsiller; Marxin baat idealar;" Rousseaunun genel irade; Lasswell'in kamusal hissiyat terim