bİrleŞİk alan ve bİrleŞİk Şuur

32

Upload: curran-marquez

Post on 02-Jan-2016

51 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR. Mustafa Süreyya SEZGİN. 1987 yılında “ Bilinmeyen “ adlı bir derginin 10’nuncu cildinin 2698’inci sayfasında bir yazım yayınlanmıştı. Aradan 17 yıl geçmiş ve şimdi ilginizi çeker düşüncesiyle bu görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR
Page 2: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

1987 yılında “ Bilinmeyen “ adlı bir derginin 10’nuncu cildinin 2698’inci sayfasında bir yazım yayınlanmıştı. Aradan 17 yıl geçmiş ve şimdi ilginizi

çeker düşüncesiyle bu görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Page 3: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bütün inançlar, evrenimizin sonsuz ve mutlak bir bilim sahibi tarafından yönetildiğinden söz eder. İçinde var olduğumuz evrende süregelen bütün olaylar güçlü bir kaynaktan gelen bilgilerle biçimlenirler. Bu demektir ki,

bugün için erişemediğimiz ve açıklayamadığımız bir çok olay, insanoğlu yeni bilgilerle donatıldıkça anlaşılır ve açıklanabilir olacaktır. İnsanoğlunun sürekli

gelişmesi ve uygarlaşması da bu düşüncenin temel kanıtıdır.

Page 4: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Birbirinden bağımsız ve değişik dönemlerde, değişik kişi veya gruplarca ortaya çıkarılarak insanlığın hizmetine sunulan doğa yasaları, gerçekte

mevcut genel bir yasanın ufak bölümlerinden başka bir şey değildir. Öyle ki bunların değişik bir biçimde birbiriyle ilişkilendirilmesi bizleri farklı sonuçlara

ulaştırmaktadır. Kısaca örnek verecek olursak; çekirdeğinde 79 proton bulunduran elemente altın, 80 proton bulunduran elemente ise cıva

demekteyiz.

Page 5: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Dünyamızın uçsuz bucaksız evrende önemsiz bir nokta olduğunu düşündüğümüz gibi, bugün için sahip bulunduğumuz bilgilerin de, bilgi

okyanusunda ufak bir damla olduğunu hep düşünmüşüzdür. Bu durum doğal olarak açıklayamadığımız, idrakimize ve bugünkü bigi düzeyimize sığmayan

bir çok olayı doğa üstü saymamıza neden olmaktadır.

Page 6: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Doğa üstü olaylar bilimsel bir yasaya dayandırılana kadar bilimkurgu veya fizik-ötesi düzeyinde kalmaya mahkumdur. Ancak, yine görülmüştür ki,

bilimkurgu yazarlarına konu oluşturan bir çok doğa üstü olay ve hayal gücü, araştırmalar ilerledikçe, neden-sonuç bağlantıları saptandıkça, pozitif bilimin

konusu içine girmeyi başarmıştır.

Page 7: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

İnsanoğlunun düşünebildiği ve hayal edebildiği her türlü varsayımların, yeterli bilgi kombinasyonları sağlandıkça gerçekleştirilemeyeceğini kim ileri

sürebilir ? Cıva atomunu hızlandırılmış bir nötron taneciği ile bombardıman ederek, bu atomun bir proton kaybetmesine ve 79 protona inen cıva

atomunun altına dönüşmesine insan oğlu tanık olmadı mı ?

Page 8: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bir bütün olarak ele alınması gereken bilginin, insanoğlu tarafından parça parça ortaya çıkarılması ve ortaya çıkan kısımları birbirinden tamamen ayrı yorumlaması nedeniyle açıklanamaz duruma gelen olaylar, din düşüncesinin

kuvvetlenmesine yaramıştır. Pozitif bilimlerin ilerlemesi sonucunda, başlangıçta birbirinden çok farklı gibi gözüken dini inançlar ile pozitif bilim

giderek uzlaşmaktadır.

Page 9: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Günümüzde din adamları, tezlerini kanıtlamak için, pozitif bilimden yararlanmak gereğini duymaya başlamıştır. Geçmişte dogma olarak kabul

edilen inanç ve davranışların belli bir neden-sonuç ilişkisine dayandığı pozitif bilim tarafından gösterilmektedir.

Page 10: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Örnek verecek olursak ; Hz. Muhammet tarafından konulan bir çok kuralın, diğer dünyadan çok, bugünkü dünyamızın gereksinmelerine cevap verdiğini

görmekteyiz. Aptes almak; temizlik gereksinimini, namaz kılmak; vücut eksersizi gereksinimini ve camilerde toplanmak ; sosyal dayanışmayı

amaçlamaktadır. Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz.

Page 11: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bilimsel yasaların sonsuz kombinasyonunu düşünecek olursak; “ Hadi canım sen de !..” diyebileceğimiz fantezileri gerçek yaşama geçirmenin olanaksız

olmadığını yavaş yavaş göreceğiz. Şimdi Einstein’ın görecelik yasası ve E=mc2 formülünü düşünelim.

Page 12: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Evrende gerçek diyebileceğimiz bir şey var mı veya gerçekle hayal gücü arasındaki sınır nerede başlayıp nerede bitiyor ? Yukarıdaki formüle göre insanı “ enerjinin biçim almış bir hali “ olarak tanımlamak yanlış değildir.

Page 13: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

İNSAN BEYNİ BİR RÖLEMİDİR ?

Bildiğiniz gibi canlı ve cansız tüm varlıklar atomlardan oluşmuştur. Bu demektir ki, hareket halinde bulunan atomlar nedeniyle tüm varlıklar değişik

frekanslarda yayın yapmaktadır. Evrenimizde saptayamadığımız bir kaynaktan sonsuz frekanslarda yayın yapıldığını da düşünebiliriz.

Page 14: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Her insanın doğal olarak kendine göre belli bir frekansta yayın yaptığını biliyoruz. Sonsuz kaynaktan gelen değişik frekansların her biri, canlıların biri ile rezonansa geçerek şuur olayını oluşturabilir mi ? Tıpkı bir kanaldan yayın

yapan televizyon vericisinin, milyonlarca televizyon alıcısına görüntü göndermesi gibi.

Page 15: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Dilerseniz, insan beyninin alıcı bir röle olduğunu bir an için kabullenelim ve bu noktadan hareketle birkaç konuya açıklık getirmeye çalışalım.

Page 16: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

DIŞ ETKİ – İÇ TEPKİ ve KADER

Aynı kaynaktan çıkan sonsuz frekansların değişik canlılarda şuur olayını yaratması, tasavvuf felsefesindeki “Vahdet-i vücut “ ve parapsikolojideki “

Akaşa “ kavramlarına uygun düşmektedir. Tasavvufi düşüncede, değişmeyen ve Tanrının çizdiği kaderi anlamak için. “ Kader-i Külli” deyimi vardır.

Page 17: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

İnsanoğlunun kendi eylemleri ile etkilediği geleceği için ise ; “ Kaderi cüzi “ deyimi kullanılmaktadır. Kısacası ana plan değişmeden, bu plan içindeki

küçük ayrıntılar insanın kendi eylemlerinden etkilenerek değişebilmektedir. “İrade-i cüzi” insanoğlu için, hesap vermesi gereken davranışlarının

mekanizmasını oluşturur. Bu mekanizma, insana özgür ve bağımsız bir varlık olduğu duygusunu verir.

Page 18: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Sanırım hepimiz lise fizik kitaplarında “Fuko” akımlarını okumuşuzdur. Belli bir alana uygulanan elektriksel akıma, bu alan tarafından ters yönde

oluşturulan küçük bir akımla cevap verilir. Denemek istiyorsanız evinizde kullandığınız ütünün üstüne bir kontrol kalemiyle dokunun. Ütü topraklanmamışsa kontrol kaleminiz ışık verecek fakat ütü sizi

çarpmayacaktır.

Page 19: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bu olay dinamiğin ikinci kanununa da uygundur. Duvara attığınız bir top, duvar tarafından size geri gönderilecektir. Her etkinin bir tepki yarattığı

sosyal yasalar için de geçerlidir. Gördüğünüz gibi aynı temel yasa değişik kombinasyonlarla karşımıza gelmektedir.

Page 20: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

İşte beyin dediğimiz röle ile rezonansa geçen, bu röleyi işleterek bizi belli bir kader planı üzerinde yönlendiren, frekanslara tepki olarak, beyin

mekanizmasının kendiliğinden yarattığı düşünce ve eylemler, insan oğlunun hesap vermesini gerektiren, kendi sorumluluğundaki eylemler olduğunu

düşünebiliriz.

Page 21: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bu düşünce ve eylemlerin ilahi planla çelişmesini en az düzeye çekebilmek için, cennet – cehennem, ödül ve ceza kurumları olarak ortaya konulmuştur. “ Akaşa “ dediğimiz ana kaynaktan yayılan titreşimlerin her hangi bir nedenle kesilmesi üzerine alıcı süje de ölüm dediğimiz olay meydana gelmektedir. Süjenin alıcı hassasiyetini kaybetmeye başlaması ise, kaza ve hastalıklara

neden olmaktadır.

Page 22: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

MEDİTASYON

Meditasyon, zihnimizdeki fuko akımlarının ( ters ve düzensiz bilgiler ) alfa ritmine sokularak vücuttaki elektronların devinimi ile ahenkli ve uzlaşmış bir

duruma getirilmesinden başka bir şey değildir.

Page 23: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Tıpkı başıboş bir ırmağın, bir baraj ile kontrol altına alınması gibi. Sular istenilen kanallardan kontrollü bir biçimde akacaktır. Meditasyonda da,

sürekli “mantra” dediğimiz herkese özel kelimeyi zihnimizde sürekli tekrarlarız ve çözülen imgeler yavaş yavaş bir noktada toplanarak evrensel

şuurun kontrolüne girerler.

Page 24: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Bu durumda ana kaynaktan gelen titreşimler bütün bedene net ve berrak bir biçimde, her hangi bir engelle karşılaşmadan yayılırlar. Sonuç bedensel ve

zihinsel rahatlama ve gevşemedir. Burada da gördüğümüz gibi, beyin yalnızca aracı bir röledir. Bu rölenin sağladığı olanaklarla büyüyen ve gelişen her varlık, çevresindeki “Birleşik enerji alanı “ nı kendisi için kullanmaktadır.

Enerjinin Evrende biçimlenmesi, tıpkı televizyonda elektronların bir resim oluşturmasını andırır.

Page 25: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Meditasyon yöntemi ile vücut, bütün olumsuz etkilerden arındırılır. İnsanların duaya ve ibadete veya imana olan gereksinmeleri de, ters akımların etkisini

azaltmaya yöneliktir. Geliştirilmiş bir meditasyon tekniği ile Akaşa’dan kuvvetli ve temiz enerji akımı sağlanır. Vücut zindelik kazanır ve güçlenir.

Page 26: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

REANKARNASYON

Rezonansın kesilmesi sonucu ölüm olayının meydana gelmesi ile serbest kalan bir frekans, bir süre sonra kendine yeni bir alıcı süje bulabilir ve

edindiği deneysel bilgileri Akaşa’ya iletmeye devam edebilir. Yeni süjedeki beyin mekanizmasındaki hücreler doğal olarak, rezonansa geçtikleri evreden

sonraki bilgileri kaydedeceklerdir.

Page 27: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Ancak, titreşimleri alan rölenin herhangi bir nedenle geçmiş bilgileri de kullanması halinde, yeni süje geçmişe dönük bilgileri de hatırlayacaktır. Eğer

süjenin bulunduğu ve yetiştiği ortam, yeniden doğma olayını kabullenip, yadırgamıyorsa ve süje de buna inanıyorsa, titreşimler geçmiş bilgileri

aktarmada fazla bir engelle karşılaşmayacaktır. Bir süje birden çok frekans algılayabiliyorsa bu defa “Obsesyon” dediğimiz olay meydana gelebilir.

Page 28: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Sonsuz sayıda kodlanmış bulunan frekanslar aracılığı ile somut varlıkların edindikleri bilgi ve deneyimler aynı merkezde toplanır. Bu merkezde toplanan

bilgiler gerektiğinde değişik zaman ve mekan içinde değişik kombinasyonlarda kullanılarak yeni bilgiler üretilebilir. Bilim tarihinde bir çok bilim adamı salt akıl ile ve herhangi bir deneye girişmeden kağıt üzerinde bir

çok kuram geliştirerek günlük yaşama geçirmeyi başarmıştır. Bütün bu bilgilerin kaynağını aynı merkez sağlamaktadır.

Page 29: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Yaşamın, ruhsal enerjinin madde üzerindeki deneyiminin bir ürünü olduğunu söylemek bilmem ne kadar yanlış olur ?

Page 30: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

SONUÇ

Din adamları biraz elektronik ve fizik bilimine merak sarsalardı, topluluklarını din konusunda daha kolay ikna edebilirlerdi. Geçmişteki filozof ve din

adamları bugünkü bilimsel gelişmelerden haberdar olabilseydi, elbette din ve felsefe görüşlerini bambaşka bir biçimde ortaya koyarlardı.

Page 31: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

Her çağ kendine göre bir felsefe ve din anlayışı getirmektedir. Felsefe, bilim ve din üzerine düşünen toplumların uygarlıkta aşama kaydettiklerini

görmekteyiz. Bunlardan yalnızca birine bağlanmak ve diğerlerini yok saymak bağnazlık sayılmaktadır. Felsefe, pozitif bilimler ve din bir bütün

oluşturmaktadır. Kuşkusuz gelecekte elde edilecek bilgiler ışığında, bugün algılamakta olduğumuz dünyanın ve inançlarımızın biçimi de değişecektir.

Page 32: BİRLEŞİK ALAN ve BİRLEŞİK ŞUUR

SONSONSONSON

[email protected]