bir asrın ardından bp türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 mb)

112

Upload: lamnga

Post on 29-Jan-2017

287 views

Category:

Documents


10 download

TRANSCRIPT

Page 1: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 1 -

Page 2: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 2 - - 3 -

Bir Asrın Ardından BP Türkiye

Haziran 2012 Proje Koordinasyon BP Türkiye Kurumsal İletişimMurat LeCompte - Göksu Fırıncı Ardane Proje İletişimEncore İletişim Danışmanlık Proje Fikir / YazarGülay Oktar Ural - Nazlı Berivan Ak

TasarımMotto Visual Solutions - www.mottovs.comOnur Sözeri - Kutan Ural

BaskıPromat Basım Yayın San. Tic. A.Ş.Örnek Mah. 1673 Sokak No:34 Esenyurt- İstanbul

Bu kitapta yer alan bilgilerin temininde yardımlarını esirgemeyen BP Türkiye emeklilerine ve çalışanlarına teşekkürlerimizle...

Her türlü yayım hakkı BP Petrolleri A.Ş.'ye aittir. Bu kitabın baskısından 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince alıntı yapılamaz, fotokopi yöntemiyle çoğaltılamaz, resim, şekil, şema, grafik vb.ler BP Petrolleri A.Ş.'nin izni olmadan kopya edilemez.

İçindekiler

5 İlk 100 yılımız 7 Önsöz 8-159 BP Türkiye’nin değerleri 164-173 BP Türkiye aile ağacının güçlü dalları 174-189 BP Türkiye’nin enerji sektörüne katkıları 190-219 BP Türkiye’nin toplumsal hayata katkıları 220 Sonsöz

Page 3: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 4 - - 5 -

Bir Asrın Ardından BP Türkiye

BP Türkiye olarak, 100 yıldır enerji alanında itibarlı şekilde hizmet vermiş, ülkemizin en köklü şirketlerinden biri olmanın gurur ve sevincini yaşıyoruz.

Türkiye’de 100 yıl içerisinde var olduğumuz her alanda değişimi ve çağı yakaladık. Bu yolculukta, modern enerji kullanımına öncülük ettik. BP Ailesi'nin tüm fertleri aracılığı ile sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizle, milyonlarca Türk insanının yaşamının bir parçası olduk. Ana faaliyetlerimizi gerçekleştirirken aynı zamanda topluma ve çevreye katkı sağlamak amacıyla birbirinden farklı binlerce projeyi hayata geçirdik.

100’üncü yılımızı kutlarken, bu anlamlı yıldönümü vesilesiyle hazırlamış olduğumuz “Bir Asrın Ardından BP Türkiye” ile şirketimizin geçmişine doğru sizlerle birlikte nostaljik bir yolculuk yapmayı arzu ediyorum.

Hayatımızda olduğu kadar şirketimiz için de önemli olan kavramlardan yola çıkarak hazırlanan ve “BP’yi BP yapan” öykülerle taçlandırılan “Bir Asrın Ardından BP Türkiye’ yi” keyifle okumanızı dilerim.

Bud FackrellBP Türkiye Başkanı

Haziran 2012

İlk 100 yılımız

Page 4: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 6 - - 7 -

Önsöz

100 yıl… Koca bir asır… Çok değişti Türkiye. İlk günden bugüne devrimleri, dönüşümleri, değerleri sığdırdı.

Güçlü temeller üzerine inşa edildi yeni bir ülke. Tek yürek oldu insanı, paylaştı heyecanı, yeniyi. En çok kendine ve birbirine güvendi.

Köylüsü şehirlisi bir oldu, birlikte sırtladı zorlukları, her türlü engeli bir bir aştı, yüreklendirdi birbirini.

Ve öylesine bir nokta ki gelinen bugün, güç gücü doğuruyor, atılım atılımı izliyor.

100 yıl… Koca bir asır…Çok değişti BP Türkiye. İlk günden bugüne atılımları, yenilikleri, ilkleri sığdırdı.

Güçlü temeller üzerine inşa edildi yeni bir oluşum.Tek yürek oldu çalışanı, paylaştı ortak hayali, geleceği. En çok kurumuna ve yol

arkadaşlarına güvendi. Şoförüyle, mühendisiyle, yöneticisiyle bir oldu, birlikte sırtladı bir ülkede öncü olmanın

sorumluluğunu, her türlü engeli bir bir aştı, çoğalttı cesur yürekleri. Ve öylesine bir nokta ki gelinen bugün, yenilik yeniliği doğuruyor, başarı başarıyı izliyor.

Şimdi ülke de, BP Türkiye de çocukluğun heyecanını, gençliğin ateşini ve olgunluğun bilgeliğini yaşıyor.

Yeni bir 100 yıla hoşgeldiniz.

Page 5: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 8 - - 9 -

Bir gün bir tohum düşer toprağa…Suyla buluşur, güneşe döner yüzünü…

İnsandır tohumu toprağa atıp, emek katıp, berekete dönüştüren. Bereket yaşamdır, çoğalmadır, bir annenin dünyaya bir çocuk armağan etmesidir.

Çocuk büyür, yüreğini açacağı, sırt sırta verip bir olacağı arkadaşlar kazanır. Bir gün aynı yürek başka bir duyguyla daha çarpmaya başlar, aşktır bunun adı. Çoğaltır, yineler, yeniler aşk... Gökkuşağının renklerini katar insanın hayatına.

Aslında yaşam bir renkler bütünüdür. İnsanlığı tanımlayan kültürler gibi…Kültür, köklerini tarihten alır. İnsanlığın mirası arkeoloji olarak gösterir

kendini. Her bir yaşanmışlık, her bir miras, dev bir değer sunar bugünün insanına, bilgi

kazandırır. Bilgidir insanı değişime taşıyan.

Değişimin bir başka ateşleyicisi de hayal kurma yetisidir. Hayal kurarken ve gerçekleştirirken insanın yüreğini çarptıran, heyecan

duygusudur. İşte bu heyecandır insanı harekete geçiren. Umutla yollara düşürüp, uzak

diyarlara seyahati müjdeleyen…Ayakları yerden kesen otomobil, sonsuz bir umudu ve düşü vaat eder aslında. Gerçeğe yol alırken, düş kuran da ekonomi yaparak kullanır enerjisini. Güç

demektir enerji, doğru yerde ve gerektiğince kullanılması gereken.Modern zaman insana sonsuz olanak verirken, ufkunu genişletir ve yarına dair

tüm sınırları aşan yeni bir tohum sunar ona. Yepyeni bir tohum.

Page 6: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 10 - - 11 -

Tohum Tu-m Farsça tōhm/tohm tohum. tauma- aşiret, aile

Page 7: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 12 - - 13 -

“Tohum nedir? Ağacın sıkıştırılmış halidir, o kadar sıkıştırılmıştır ki onu göremezsin. Ama bu tohuma bir fırsat, bir olanak ver, doğru toprağı sağla, o zaman tohum filizlenir ve tüm ağaç orada olur. Tohum, ağacın planını içinde taşır, küçük bir tohum koca ağacı içinde taşır. Her ayrıntı onun

içindedir, yaprakların türü, çiçeğinin rengi, ağacın yüksekliği, yaşı her şey tohumun içindedir. Eğer tohumu okuyabilirsen, tüm ağacın nasıl bir şey olacağını çizebilirsin.”

―Osho —

Hintli Düşünür1931 - 1990

Tohum denince akla soy sop, nesil, bir kişinin soyundan olma hali geliyor.

Tarama sözlüğünde tohum, “çekirdek” anlamıyla karşımıza çıkıyor. Tohum yerel kullanımda da farklı anlamlara bürünebiliyor. Örneğin Sivas ve Adana yörelerinde tohum, oğlan evinden geline giden armağan demek.

Tohum. Her şeyin özü. İlk. Başlangıç. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey.

Bütün düşlerin, düşüncelerin bir damla suya ve toprağa emanet edilmesi.

Tıpkı tohumun toprakla ve suyla buluşması gibi düşler de düşüncelerle buluşup filizlenir ve o filiz ağaca, ağaç gerçeğe dönüşür. Sonsuz mucizevi döngü her gün bir kez daha gerçekleşir. Gelişmek için karanlığa muhtaç olan tohum, zamanı geldiğinde yaşamın kaynağı ışıkla buluşur. Tıpkı kozasındaki tırtılın büyüleyici kelebeğe dönüşmesi gibi.

BP için tohum, eskinin yeniye, sabrın hak edilene dönüşmesidir.

BP için tohum, düşle ekilen emekle biçilendir.

Ve BP için tohum, toprağa ve göğe yazılmış bir öyküdür.

BP`nin işletme operatörü olduğu Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı Şirketi tarafından yürütülen Toplumsal Yatırım Programı kapsamındaki Kars Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi ile sebze yetiştiriciliğine başlayan Karslı kadın.

Boy attıkça başaklar, bir oluyor yer ile gök, toprağın diplerinden başlayan yolculuğunun sonunda tohum, ufku selamlıyor.

Page 8: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 14 - - 15 -

Emekle ektiği, sabırla beklediği tohum ürüne dönüşmüş. Erzincan, İncidereli sebze üreticisi kadın, BTC Toplumsal Yatırım Programı.

Bu Topraklarda Tohum

24 Haziran 1938Tarımsal ürün piyasalarını düzenleyerek üretici ve tüketiciyi korumayı amaçlayan Toprak Mahsulleri O�si’nin kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.

BP’nin işletme operatörü olduğu BTC Şirketi Toplumsal Yatırım Programı kapsamında Erzincan’ın Refahiye ilçesi Şahverdi Köyü’nde pilot bir uygulamayla çilek üretimine başlandı. Rakımın yüksek oluşu ve mevsimin güney illerine göre geç gelmesi, diğer bölgelerde çilek hasadı bittikten sonra bile bu bölgede üretimin devam etmesine olanak sağlıyordu. Takvimler 2008’i gösterdiğinde on dönümü geçen bir arazide çilek düzenli bir şekilde organik olarak üretilmekteydi.

14 Şubat 1951On yaşındaki harika çocuk İdil Biret’in Paris’teki ilk piyano resitali, müzik çevrelerinde olağanüstü olarak nitelendirildi.

6 Eylül 2000 Türkiye’nin ilk beşiz tüp bebekleri dünyaya geldi.

Nisan 2001Otizmli ve gelişim sorunu olan çocukların erken tanısı ve eğitimini esas alan Tohum Otizm Vakfı’nın temelleri atıldı.

Aralık 2011İzmir, Aliağalı çiftçiler Halil Önen ve Ayhan Dükel, 'agaclar.net' adlı internet sitesi üzerinden yaptıkları çağrıyla Türkiye'nin her yerinden ve yurtdışından yerli tohumları toplayarak 'tohum bankası' oluşturdu. Amaç, hem eski tatları geri kazanmak hem de nesli tükenmekte olan tohum türlerini koruma altına almaktı. Çiftçiler, iki aylık bir çalışma sonucunda 3 binden fazla tohum topladı.

BP Türkiye, çevre duyarlılığına yönelik anlayışı çerçevesinde İstanbul'a bir ormanın kazandırılmasına öncülük etti. 1994’de Şile civarında meydana gelen yangında yitirilen ağaçlık bölgenin yerine kurulan ormana “BP Ormanı” adı verildi. BP Ormanı, İstanbul'un çevre zenginliğine küçük de olsa "yeşil" bir katkı sağladı.

3 Mart 2010Biyolojik çeşitlilik, genetik kaynakların korunması ve değerlendirilmesinde önemli bir adım olarak nitelendirilen Türkiye Tohum Gen Bankası açıldı. Banka, Çin ve ABD'den sonra dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankası oldu.

2011Türk tohumculuk sektörü, üretim ve ihracatta rekor kırdı. Son dokuz yılda, tohumluk üretimi 4 kat, tohumluk ihracatı da 6 kat artış kaydetti. Türkiye, başta Rusya, Ukrayna ve İtalya olmak üzere toplam 66 ülkeye 109 milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleştirdi.

Otogaz ve LPG tüp ürünlerini ev, işyeri ve araçlarda müşterilerine sunan BP Gaz, Türkiye’deki faaliyetlerine başladı.

Tohum 2005

1995

1997

Page 9: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 16 - - 17 -

Su Suv Eski Türkçe, Harzemce tsob, Hititçe vatar, Latince aqua, Farsça âb, Arapça mâ, Akadça mu, Sanskritçe ap.

Page 10: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 18 - - 19 -

Farklı dillerde, farklı sözcüklerle karşılansa da, su ortak anlam olarak hayatın kaynağı, olmazsa olmazı.

Kızılderililer, dünyanın bir balık gibi, tanrı tarafından oltayla, uçsuz bucaksız bir sudan yakalandığına inanır. Kadim metinler der ki, ‘İnsan ki bir damla sudan yaratılmıştır, artık her yerde suyu arayacaktır. Neyi aradığını bilmeden…’

Suyun çağrışımları, varlığından doğan hikayeler öylesine çok ki… Kimi zaman söz dinleyen, uysal; kimi zaman meydan okuyan, yatağına sığmayan. Renksiz, kokusuz, tatsız; ama her rengi, her kokuyu, her tadı değiştiren. Dokunulan ama tutulamayan. Demire çelik sertliği verirken, bedenimizi hafifleten, ana rahmine döndüren. Sıfır derecede donan, yüz derecede kaynayan. Toprağı çamura dönüştüren, ateşi söndüren. Şekilden şekle giren. Sızan, aşındıran, dönüştüren. Etrafından

dolaşan, aşan, delip geçen. Bazen yıkan, bazen yıkayan… Yerden göğe yükselip buhar olan. Orada biçimlenip sise, buluta dönüşen. Yağmur, sağanak, dolu, kar olup yeryüzüne inen. Toprak üstünde çay, ırmak, nehir, dere. Sesiyle büyüleyen çağlayan, şelale. Afetler saçan sel, çığ. Gölet ya da koca bir göl durağan haliyle. Deniz, hatta okyanus, dileyene. Buzul, kutuplarda, dağların tepesinde. Durağanken birden kıpır kıpır, tatlı-yumuşakken öfkeli, hırçın. Heyecan veren, ürperten bir güç...

Su… Bir yerçekiminin, bir de insan aklının tutsağı... Su ve us... Birbirinde ayna yansıması...

BP için su, sudan geçerek, su gibi akmak ve çağlamaktır.

BP için su, değişim, yenilik ve dönüştürücü güçtür.

Ve BP için su, yaşamın güvencesidir.

“İnanılmaz bir tufanın sonucu meydana gelmiş denize, sudan oluştuğu için aşığım. Ruhlarımız kadar akışkan, şekilsiz su, yerçekiminden başka hiçbir şeyin tutsağı olmamıştır. Su, bedenimizi bütünüyle

kucaklayarak bağrına basar, bedenimizin ağırlığından bizi kurtarır. Su, tüm yaşamın anası, varlığımızın hassas güvencesi.”

— Jacques Cousteau —Fransız Okyanus Uzmanı, Deniz Subayı, Yönetmen

1910 – 1997

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Servet Sıtkı Arat̀ a ait bir kare.

İstanbul Boğazı'ndaki yüzer akaryakıt istasyonu, 80’li yıllar…

Page 11: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 20 - - 21 -

BTC tarafından desteklenen Çevresel Yatırım Programı kapsamında Yumurtalık Körfezi'nde biyolojik çeşitliliğin artırılması hedefiyle, balıkçı toplulukları desteklenmiştir.

26 Ağustos 1932Su sporlarına olan ilginin artmasıyla Türkiye’de ilk kez yapılan İstanbul Büyükdere’deki yüzme yarışlarında İstanbul ekibi birinci oldu.

20 Temmuz 1936Türkiye’nin boğazlar

üzerindeki egemenliğinin tam olarak kuran Montreux

Boğazlar Antlaşması imzalandı.

29 Aralık 1953İstanbul Balıkçılar

Cemiyeti yılbaşı hediyesi olarak halka altı ton hamsi

dağıttı.

7 Temmuz 1955İstanbul Camialtı Tersanesi’nde inşa edilen ilk Türk şilebi “Abidin Daver” denize indirildi.

7 Eylül 1939İzmir deniz tra�ğine

açıldı.

1 Mart 1929İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı Karadeniz’den gelen büyük buz kütleleriyle kaplandı. Buzların yoğunluğu yüzünden boğaz vapurları çalışamadı.

21 Nisan 1982İstanbul boğazından

geçişlerde kılavuz kaptan alma

zorunluluğu getirildi.

1993Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Mart tarihini

"Dünya Su Günü" olarak ilan etti, bu tarihten sonra tüm

dünya ülkeleriyle birlikte Türkiye de bugünü kutlamaya

başladı.

14 Kasım 1983Asya ile Avrupa’yı birbirine

bağlayan ikinci Boğaz Köprüsü ihalesini, ilk köprünün de

projesini yapan İngiliz Freeman Fox and Partners �rması

kazandı. Köprünün temeli 1985’de atıldı.

2005Van – Tatvan

arasında vapur seferleri başladı. Bu

amaçla Türkiye’de ilk kez bir göle

liman başkanlığı kuruldu.

19921983 yılında inşaatı başlamış olan Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali, işletmeye açıldı. Baraj, Türkiye’deki hidroelektrik santrallerinde üretilen enerjinin yüzde 20’sini tek başına karşılayacak seviyededir.

2009Dünya nüfusunun hızla artması,

çarpık kentleşme ve sanayileşmenin yarattığı çevre kirliliği, su

kaynaklarının niteliğini ciddi ölçüde bozulması ve su kaynaklarını tehdit

eder hale gelmesi sorunlarına küresel bir yaklaşım sunmayı amaçlayan Uluslararası Güvenli Su Üretimi

Kongresi Türkiye’de yapıldı.

BP’nin işletme operatörü olduğuBTC Şirketi’nin 2008 yılında başlattığı

Yumurtalık Körfezi’ndeki balıkçı topluluklarının desteklenmesini

amaçlayan dört yıllık proje kapsamında, Yumurtalık sahili açıklarına yapay resif

atımı gerçekleştirildi.

2011Türkiye-Suriye-Irak topraklarından

Basra Körfezi’ne dökülen Fırat Nehri üzerinde yük ve yolcu taşımacılığı

Doğu’nun Çılgın Projesi olarak hayata geçirildi.

1 Temmuz 1982Yüz ölçümü olarak balkanların birinci, Avrupa’nın da üçüncü büyük tersanesi

olan Pendik Tersanesi İstanbul’da açıldı.

1931Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, Türk gra�k sanatının kurucusu ve reklamcılığın ilk büyük isimlerinden İhap Hulusi’ye yaptırdığı, “Balık ye, balık ucuz ve tam gıdadır” diyen a�şle, o sıralar ucuz ve bol olan balığı mutfak kültürümüze kazandırmaya çalışıyordu.

1 Temmuz 19351 Temmuz ilk kez Denizcilik

Bayramı olarak kutlandı.

10 Mayıs 1934İstanbul’da görülmemiş bir balık bolluğu oldu; lüfer, balıkhanede kilosu 4 kuruştan verildi.

Su

15 Eylül 2009

Bu Topraklarda Su

Page 12: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 23 -

Güneş Küneş Eski Türkçe; küne- ışımak.

Page 13: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 24 - - 25 -

Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismidir güneş, kendini yenileyen bir enerjidir.

Güneş tüm insanlık için dönüştürücü ve vazgeçilmez bir kaynak. Mısır’da her şeyi gören ve aydınlatan güneş tanrısı, Batı düşünce ve inanç dünyasına Helios ismiyle geçerek, yeşerten, büyüten ve aydınlatan tanrının ismi olmuş. Toprakla uğraşan, ekmeğini topraktan çıkaran insan için güneş, devam etmenin ve gelişmenin simgesi, olmazsa olmazı. Gece gizlenmeyi, karanlığı getirirken, her yeni günle doğan güneş, hayatı, devamlılığı, ışığı ortaya çıkarır. Kutsal metinlere göre her şeyden önce ışık vardı ve yeryüzüne hayat ışıkla beraber geldi.

Sıcaklığıyla umut ve mutluluk uyandıran güneş, tüm

“Üç şey asla gizlenemez: Ay, güneş ve gerçek.”— Buddha —

Hintli Bilge, Budizmin KurucusuM.Ö. 563 - 483

kültür ve toplumlarda yaşamın simgesi ve devamlılığın işaretidir. Öyle ki kuzey mitolojilerinde güneş, yaşam verdiği, güçlendirdiği ve büyüttüğü için dişi olarak kabul edilir. Güneş tüm inançlarda cennet tasvirinin vazgeçilmez unsurudur. Mevlana’nın yoldaşının isminin Osmanlıca güneş anlamına gelen Şems olması da tesadüfî değildir.

BP için güneş, her güne yeniden, yeni bir umutla doğmaktır.

BP için güneş, başağın buğdaya, ağacın çiçeğe, gecenin sabaha durmasıdır.

Ve BP için güneş, dünya ve evreni sarmalayan, yeşili kucaklayan bir simge, alternatif enerjilerin kaynağıdır.

BP'nin mocamplarından birinde, sevginin şefkatli kollarıyla güneşin sıcak yüzü tatlı tatlı çekişiyor tahterevallide. Oyun oynuyor çocuklar, bilmeden kurdukları dengenin onları geleceğe götüren temel taşlardan olduğunu.

Page 14: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 26 - - 27 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Özcan Taras`a ait bir kare.

13 Ekim 1923Yeni bir başkent doğdu, Ankara’nın hükümet merkezi olmasına dair yasa TBMM’de kabul edildi.

16 Aralık 1988Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan ve güneşi simgeleyen Hitit tabletinin Londra’da açık artırmayla satılan üst yarısı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından satın alındı.

13 Eylül 2005Sanatçı Ahmet Güneştekin'in, "Güneşin İzinde" adlı belgesel projesinin ilk bölümü TRT 1'de yayınlandı. Güneştekin, Cumhuriyet tarihinin en büyük sanat hareketlerinden biri olan proje kapsamında dolaştığı şehirlere, eserleriyle birlikte 60'a yakın ressam, heykeltıraş, fotoğraf sanatçısı, sanat tarihçisi, sanat eleştirmeni götürerek ortak sergiler ve farklı etkinlikler düzenledi. Resim atölyelerinde binlerce çocukla resimler yaptı. 58 bölüm çekilen ‘Güneşin İzinde’ 2011 yılına kadar izleyiciyle buluşmaya devam etti.

1955Türkiye’nin sanat güneşi olarak anılan Zeki Müren’in Manolya adlı şarkısının da yer aldığı plağı satış rekoru kırdı ve Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak ödülünü kazandı.

16 Ocak 1928Türkiye’de çok sesli müziğin benimsenmesi ve yaygınlaşması için uzun yıllar büyük gayret göstererek önemli eserler veren dünyaca ünlü bestecimiz Cemal Reşit Rey’in halk müziği moti�erinden, özellikle de güneşin yükseldiği yer anlamına gelen anatolia imgesinden yola çıkarak derlediği “12 Anadolu Türküsü” adlı yapıtı ilk kez seslendirildi.

11 Ağustos 1999Bin yılın son güneş tutulması gerçekleşti.

Haziran 2008Isıtma, soğutma ve aydınlatma gibi tüm enerji ihtiyacını güneşten karşılayan Türkiye'nin ilk Güneş Evi Diyarbakır'da hizmete girdi. Türkiye'nin en çok güneş alan şehirlerinden biri olan Diyarbakır'da, doğayla uyumlu ekolojik yaşamı mümkün kılan Güneş Evi'nin ısı ve elektrik ihtiyacı güneş enerjisinden karşılanırken, atık suları da biyolojik arıtmaya tabi tutuluyor, yağmur suyu ile birleşip bahçe sulamada kullanılıyor.

Ocak 1981Atatürk yılı etkinlikleri kapsamında bir giyim �rmasının çeşitli dünya ülkelerinde gerçekleştirdiği Anadolu Güneşi adlı de�le, moda dünyasında büyük yankı uyandırdı. Senaryosunu ve metinlerini ünlü öykü ve roman yazarı Ferit Edgü’nün yazdığı de�lenin ana temasını, Atatürk’ün ‘Türk toplumunun bu topraklar üzerinde doğmuş ve gelişmiş tüm uygarlıkların doğal mirasçısı olduğu’ görüşü oluşturuyordu.

Güneş

2010Adıyaman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanlığı tarafından tasarlanarak üretilen ilk resmi güneş enerjili prototip araçlar tra�ğe çıktı. Güneş enerjisiyle çalışan ve bölgenin şartlarına uygun olarak tasarlanan çevre dostu iki araç, Fırat ve Komagene 50 km hız yapıyor.

Ağustos 2010Türkiye’de son 130 yılın en sıcak günleri yaşandı.

Bu Topraklarda Güneş

Page 15: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 29 -

İnsan İns. Arapça. İnsanlık, tüm insanlar.

Page 16: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 30 - - 31 -

Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlıdır insan. Bu yönüyle de diğer tüm canlılardan ayrılır. Kavrayan, anlayan, duyan, bilen, tanıyan anlamıyla da insan yine Arapça insān sözcüğünün Türkçeye yansımasıdır.

İnsanın ademoğlu, adem evladı gibi isimlendirildiği de olur. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimselere de mecazi bir anlam yüklemesiyle insan denir.

Arapçada yaygın olarak insan sözcüğünü karşılamak için beşer sözcüğü kullanılmaktaydı, bu yönüyle kimi dilbilimcilerce, ins ve cins kelime köklerinin benzerliği de göz önüne alınarak, insan sözcüğünün cins sözcüğüyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Farsça adem, Latince homo, Yunanca anthropos, Hititçe antuhsas, Sanskritçe adamas, İbranice adam, Moğolca kümün, hep aynı sözcüğün farklı dillerdeki yansımalarıdır.

İnsan… Ölümle yaşam arasındaki çizgide adım atan. Okuyan, anlayan, düşünen, düşündüğünü hayata geçiren, ter döken, çalışan.

“ Dört çeşit insan vardır...

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen, aptaldır.

Uzak dur !

Bilmeyen ve bilmediğini bilen, o basit bir insandır Öğret !

Bilen ve bildiğini bilmeyen, o uykudadır.

Uyandır !

Bilen ve bildiğini bilen, o akıllı bir insandır.

İzle onu! ”

— Lady Burton —İngiliz kaşif, Richard Francis Burton’ın eşi

1831 - 1896

Bazen yaptıklarını yıkan, parçalayan, bazen yıkıntılar içinden yeni dünyalar yaratan. İnsan… Yaşama iz bırakan.

BP için insan, değeriyle üstün, emeğiyle kutsal, varlığıyla vazgeçilmez olandır.

BP için insan, cesaretiyle yolları aşan, gücüyle çoğalan ve çoğaltandır. Ve BP için insan, doğumundan ölümüne, bir yaşam boyunca yarattıkları, paylaştıkları ve ürettikleri ile iz bırakandır.

Emeği onu var eden, inancı ve kendini adamışlığı.Sadakati, hissettiği güven duygusundan alıyor gücünü. İşte bunun için gururla bakıyor BP çalışanı objektife, alnında teriyle. BP Gemlik Madeni Yağ Üretim Tesisleri

Page 17: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 32 - - 33 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Nevzat Çakır`a ait bir kare.

28 Ekim 1927Genç cumhuriyetin ilk nüfus sayımı sonucunda Türkiye nüfusu 13 milyon 648 bin olarak saptandı. Kadın nüfus 7 milyon 84 bin, erkek nüfus 6 milyon 564 bin, köy nüfusu 10 milyon 342 bin.

1935Benal Nevzat İstar Arıman, seçilme hakkını kullanan ilk kadın oldu ve 32 yaşında İzmir Milletvekili unvanıyla mecliste yerini aldı.

13 Haziran 1993Tansu Çiller Türkiye’nin ilk kadın başbakanı oldu.

İnşaası tamamlanan BTC Boru Hattı işletmeye açıldı ve geçtiği her coğrafyada, ekonomiye, kırsal kalkınmaya ve istihdama katkıda bulunup insan hayatlarını olumlu yönde değiştirdi.

10 Aralık 1948Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun hazırladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, genel kurulun Paris’te yaptığı oturumda kabul edildi. Oylamada Suudi Arabistan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve altı sosyalist ülke çekimser oy kullandı; aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Birleşmiş Milletler’e bağlı diğer devletler kabul oyu verdi. Bildiririn imzalandığı 10 Aralık günü ‘İnsan Hakları Günü’ olarak her yıl kutlanmaya başladı.

6 Temmuz 1991 Türkiye’nin ilk kadın valisi Lale Aytaman Muğla’ya atandı.

21 Haziran 1934Soyadı Kanunu kabul edildi.

17 Temmuz 1986Irk, dil, din, renk, cinsiyet, siyasi görüş ayırt etmeden, insan haklarının savunuculuğunun yapılması temelinde İnsan Hakları Derneği 98 kişilik kurucu üye grubuyla kuruldu.

8 Temmuz 1991İşadamı Vehbi Koç Forbes dergisinin yayınladığı listede dünyanın 41. zengini olarak yer aldı.

23 Ocak 2012Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen yüz nakli ile Türk tıp tarihinde bir ilke daha imza atıldı. Uşak’ta tren çarpması sonucu beyin ölümü gerçekleşen ve ailesi tarafından organları bağışlanan 38 yaşındaki Ahmet Kaya’nın yüzü, 19 yaşındaki mermer işçisi Uğur Acar'a nakledildi.

Gelecek vaat eden Eskişehirli ressam Sertan Saltan, rekor sayıda katılımın gerçekleştiği Londra Ulusal Portre Galerisi’ndeki dünyanın en prestijli sanat ödüllerinden biri olan ve BP’nin global çapta düzenlediği Portre Ödülleri’nde �nale kalan dört sanatçıdan biri olmayı başardı.

İnsan

192723 Nisan Bayramı, TBMM’nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Milli Bayramı’yla birleştirilen Hakimiyet-i Milliye Bayram ile Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1927’de ilan ettiği ve Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu.

2006

Haziran 2011

Bu Topraklarda İnsan

Page 18: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 34 - - 35 -

İrmek / Ermek Türkçe Emek

Page 19: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 36 - - 37 -

“ Bir sözle kuruldu dünyahep o sözü aradım ve buldum: emek.”

— Sennur Sezer —Şair, Yazar

1943 - ...

Emek kelimesinin kökeni dilbilimcilerce iki ayrı fiile dayandırılmakta; irmek olmak, bir eylemde bulunmak anlamına gelirken, ermek iş görmek, olgunlaşmak, güç tüketmek fiillerini karşılıyor.

Emek sözcüğüyle eski kaynaklarda da karşılaşmak mümkün.

Bir başka görüşe göre ise, emek sözcüğü Eski Türkçede zahmet, eziyet anlamına gelen ‘emgek’ sözcüğünün zaman içinde dönüştüğü hal.

Her ne kadar etimolojik kökeniyle ilgili farklı yorumlar olsa da, sözcüğün karşıladığı anlam hep aynı. En güzel tanımı da Ekonomi Sözlüğü’nde Orhan Hançerlioğlu veriyor:

“Emek, insanın doğayı değiştirmek için gerçekleştirdiği bilinçli ve yararlı çalışma.”

Emek sözcüğünden türeyen farklı sözcükler de dilimizde mevcut: Emekçi, emekli, emektar.

BP için emek, alın terinin ve çabanın hak ettiğine kavuşmasıdır.

BP için emek, kutsala verilen sonsuz değerdir.

Ve BP için emek, hammaddesi zaman, ürünü kazanç olanı yüceltmektir.

BP aile ağacının dallarından olan ve akaryakıt istasyonu işletmeciliğine 1935 yılından beri emek veren Mehmet Emin Çavuşoğlu ile Çavuşoğlu Ailesi'nin ikinci ve üçüncü kuşak temsilcileri.

Teknolojiyle emeğin birleştiği noktada insan hep başrolde. İnsana yapılan yatırım, devamında kusursuz işleyişi ve takım ruhunu getiriyor. Hayat her gün bir kez daha dönüşüyor ve güzelleşiyor.

Page 20: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 38 - - 39 -

BP çalışanı mükemmelliyet ve güven duygusuyla, üretim hattındaki son kontrollerini yapıyor, Gemlik Madeni Yağ Üretim Tesisi.

1926Türkiye'nin ilk güzellik yarışması, İpek Film Şirketi tarafından düzenlendi. Melek (bugünkü Emek) Sineması'nda yapılan yarışmayı sinemanın yer gösterici kızlarından Matmazel Araksi Çetinyan kazandı. Organizasyon bozuklukları sebebiyle yarışma geçersiz sayıldı. Bir sonraki güzellik yarışması için 1929’a kadar beklenecekti.

1932Roman, öykü ve makaleleri ile

Türk toplumunun Tanzimat’tan bu yana geçirdiği değişiklikleri

kaleme alan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazdığı

Yaban romanı daha çıkar çıkmaz Türk aydını ile Türk köylüsünün

karşılaşmasının Cumhuriyet dönemindeki ilk çarpıcı örneği

sayıldı.

2001Denizli Belediye Başkanı

Ali Aygören tarafından işe alınan Fatma

Kasapoğlu Türkiye'nin ilk kadın belediye

otobüsü şoförü oldu.

Aralık 2011Türkiye'de işsiz sayısı 2,5 milyonken, istihdam edilenlerin sayısı 24 milyon kişi olarak açıklandı.

AB Kadın Hakları Hibe Programı`nı açtı. BTC, Darboğaz Kalkınma Derneği üyesi kadınlarla birlikte, ‘Kaz Yetiştiriciliği’ konusunda bir projeyi hayata geçirdi.

BP Türkiye Ailesi, 750 çalışanı, 600 akaryakıt bayisi, 400 tüpgaz bayisi, 360

otogaz istasyonu, 25 madeni yağlar distribütörü ile 100. yılına girdi. Yıllardır

üstün standarttaki ürün ve hizmetlerini Türk tüketicisiyle buluşturan BP Türkiye,

ülkemizdeki faaliyetlerinin yüzüncü yılını Çırağan Sarayı`nda düzenlediği gala

yemeğinde, emekçileri ile kutladı.

12 Kasım 1931Mustafa Kemal Paşa ünlü pehlivan

Kurtdereli Mehmet’e takdir mektubu gönderdi. “Güreşirken

bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şere�ni korumak için her şeyi yapardım.” Sözleriyle hatırlarda kalan 1.92 m boyunda

ve 148 kg ağırlığındaki Kurtdereli Mehmet, Callmett, Pitejenski ve

Dumas gibi ünlü güreşçileri yenmişti.

1 Mayıs 1923İşçi Bayramı Türkiye’de ilk kez kutlandı.

1938Kocaeli’nde bulunan Sümerbank Kağıt ve

Karton Fabrikası’nda yoğun emekler sonucunda

ilk yerli kağıt üretildi.

27 Nisan 1990Türkiye’de toplam işçi sayısının yaklaşık 3,5 milyon olduğu açıklandı.

3 Ocak 1990Ressam İbrahim Balaban’ın Göç adlı tablosu 45 milyon

liraya satıldı. Bu rakamın yaşayan bir Türk ressamının

eserine ödenen en yüksek bedel olduğu belirtildi.

Emek

2007

16 Mart 2012

Bu Topraklarda Emek

Page 21: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 40 - - 41 -

Baraka. Arapça. Bereket

Page 22: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 42 - - 43 -

Bereket, nimet, bolluk, verimlilik demek.

Gündelik hayatımızda bereket sözcüğünün anlamı ve değeri büyük. İşe başlarken bereketli olsun diyor, her türlü alışverişte bereket versin, bereketini bul, bereketini gör deyimlerini kullanıyoruz. Bolluk ve bereket tüm iyi dileklerimizde yer alıyor. Toprağımızı kutsayan yağmura bile bereket diyoruz.

Kelimenin bir başka dil ailesinden ve kökten geldiğini varsayacak olursak, örneğin Akatçada birku ve burku ‘diz’ anlamına geliyor. İbranice berek, Süryanice burkâ da aynı anlamı taşıyor. Eski Habeşçede ise bırk sözcüğüyle karşılaşıyoruz. Bu sözcükten türeyen İbranice berâkah, Aramice berâkâ sözcüğü bir eylemi ifade ederek ‘diz

çökmek’ anlamını kazanmakta. Bu, aynı zamanda bir kişi ya da tanrı önünde diz çöküp dua etme eyleminin de adı. Özellikle Sami ve Doğu Akdeniz toplumlarında kadim bir davranış biçimi diz çökmek. Antik batı toplumlarında benzer bir kaydın olmaması Batı’nın bu eylem biçimini Şark’tan aldığını gösteriyor.

BP için bereket, toprağa emek verenin kazancının kutsallığıdır.

BP için bereket, insana destek vererek verimin kalitesini ve devamlılığını korumaktır.

Ve BP için bereket, azla yetineni, çok olanı paylaşmaya çağırmaktır.

“ Çocuk gönlüm kaygılardan azade

Yüzlerde nur, ekinlerde bereket. ”

— Orhan Veli Kanık —Şair

1914 - 1950

BTC - Tarımsal uygulamaların iyileştirilmesi, Erzincan ve Gümüşhane.

Her insan başka bir öykü. Yine tarlasına düşmüş yolu, toprağıyla ekiniyle bir olmaya. Yorgun ama gözleri umutla parlıyor, çünkü inanıyor toprağının bereketine.

Page 23: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 44 - - 45 -

Alternatif tarım ürünleri ile yeni geçim kaynaklarının oluşturulması. BTC Toplumsal Yatırım Programı, Osmaniye - Adana Kırsal Kalkınma Projesi.

Bu Topraklarda Bereket

17 Şubat 1925Geleneksel Osmanlı vergi sisteminin en önemli öğelerinden olan, köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için yüzde on oranında alınan aşar vergisinin kaldırılmasıyla köylü ağır bir yükten kurtuldu.

1983Yediden yetmiş yediye tüm Türkiye’nin sevgisini kazanmış, Türkiye’de yeni bir müzik anlayışının öncülüğünü yapan Barış Manço, kültürümüzde bereketle eşdeğer tutulan Halil İbrahim Sofrası kavramını milyonların diline dolanan bir şarkı haline dönüştürdü.

BP’nin ana işletmecisi olduğu BTC Ham Petrol Boru Hattı güzergahında önemli bir kırsal kalkınma projesi hayata geçti. Küçük Destek Fonu ile Atatürk Üniversitesi işbirliğinde yapılan "Karpuz Yetiştiriciliği Projesi" ile Erzurum'da ilk kez karpuz üretimi yapıldı ve ilk ürünler toplandı. Sıcak iklim meyvesi olarak bilinen karpuz, artık Sibirya soğuklarının yaşandığı Erzurum'da da üretilebilmekteydi.

9 Kasım 1994GAP’ta önemli bir kilometre taşı daha geride bırakıldı ve dünyanın en uzun tünelinden geçen Fırat’ın suyu, Harran’a ulaştı. Türk mühendis ve işçilerinin emeğiyle gerçekleşen iki dev tünelin açılışıyla Harran’a günde 2,5 milyon metreküp su akıtılmaya başlandı. Böylece 62 köyde 30 bin hektarlık bir alanın sulanması imkânı doğdu.

BP, küresel yağ faaliyetlerinin marka etkisini ve büyüme potansiyelini güçlendiren bir adım olarak Burmah Castrol’ü satın aldı. Castrol satın alma işleminin ardından BP’nin lider madeni yağ markası haline geldi.

1954Halka yakınlığıyla tanınan ünlü yazar Orhan Kemal, para kazanmak umuduyla köyden ayrılıp şehre göç eden İ�ahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali adlı üç arkadaşın başından geçenleri anlattığı Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanı okurla buluşturdu.

Bereket

Mart 2000

2010

Page 24: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 46 - - 47 -

Yaşa. Türkçe.Yaşam

Page 25: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 48 - - 49 -

“ Yaşam, aldığımız nefesimizin değil,

nefesimizin kesildiği anların toplamıdır. ”

— Maya Angelou —Amerikalı Yazar, Şair

1928 - ...

Doğumla ölüm arasında geçen süredir yaşam. Hayat da deriz ona, ömür de.

Yaşam sözcüğünün etimolojik öyküsü aslında ‘yaşa’ kökünden önce ‘yaş’ sözcüğünden başlar. Günümüzde de yaş almak olarak karşıladığımız büyüme, gelişme anlamları yaşam sözcüğünü çevreleyen eylemler.

Ana rahminden toprağa uzanan, içinde türlü duyguları barındıran, yapıp edilenlerle, başarı ve başarısızlıklarla değeri ölçülen bir yoldur yaşam. İçinde mutluluk kadar üzüntüyü, umut kadar umutsuzluğu, kazanmak kadar kaybetmeyi barındırır. Yaşamak cesaret ister ve insanın ufku göze aldıkları ölçüsünde genişler.

İnişler, çıkışlar, iyi ki ve keşkeler… Kısacası tüm tezatlıkları barındırır içinde yaşam.

Tüm kültürlerde yaşamın bir ağaç üzerinden tasviri yaygındır. Türklerin gözünde yaşam ağacı, köküyle toprağa ve dünyevi yaşama sımsıkı tutunurken, dallarıyla göğe ve manevi âleme uzanır. Şamanist geleneğe göre Dünya, göksel alemle yaşam ağacı

aracılığıyla ilişki kurar ve onun özsuyuyla beslenir. Tıpkı anne rahmindeki bir bebek gibi.

BP için yaşam, azmin, sınırların, renklerin ötesidir.

BP için yaşam, toprağa, göğe ve suya değer katmaktır.

Ve BP için yaşam, varoluş erdemini emeğin çabasıyla yeşertmektir.

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden

Sıtkı Fırat`a ait bir kare.

Bir zincir yaşam, insanları birbirine bağlayan halkalardan örülü. Kamyonda yükünü taşıyan adam, benziniyle birlikte, benzincinin selamını alıp çıkıyor yola. Varacağı noktaya ulaşana kadar kaç selam alıp kaç halka ekleyecek yolculuğuna kim bilir. Evinden uzak, bu selamlar ışıtıyor yolunu ve yüreğini.

Page 26: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 50 - - 51 -

Bu coğrafyanın verimli topraklarında yaşam tüm hızıyla akıyor, çocuklar filizlerle beraber umutlu büyüyor.

Bu Topraklarda Yaşam

4 Ağustos 1940İstanbul Belediyesi’nin halka ucuz eğlence sağlamak amacıyla kurduğu Taksim Gazinosu’nun açılışı yapıldı.

6 Nisan 195625 yıl boyunca renkli hayatları okurla buluşturacak olan Hayat mecmuasının ilk sayısı çıktı.

Kasım 1931Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Cevat Fehmi Başkut’un düzenlediği “30 Güzide Arasında Bir Anket”e katılan ünlüler yaşama dair ilginç yanıtlar verdi: • ‘Hayatınızda hiç yalan söylediniz mi?’Hüseyin Rahmi Gürpınar: ‘Yalan söyledim mi değil, acaba ömrümde doğru söyledim mi!’ • ‘Çıplaklık konusunda ne düşünüyorsunuz?’ Selim Sırrı Tarcan: ‘Müsaade edilse sokağa çıplak çıkacakların birincisiyim’. • ‘Kadın makyajlı mı makyajsız mı, kısa saçlı mı uzun saçlı mı güzeldir?’ Halit Ziya Uşaklıgil: ‘Hem boyalı hem boyasız, hem uzun saçlı hem kısa saçlı, yeter ki yakışsın’. • Rusya’daki serbest izdivaca taraftar mısınız?’ Sabiha Serter: ‘Rusya’daki serbest izdivacı, riya bağlarıyla bağlanan aileye tercih ederim’.

26 Aralık 1925Uluslararası saat ve takvim hakkındaki kanunlar kabul edildi.

1933Ekrem Reşit’in Nazım Hikmet’in metnini temel alarak librettosunu yazdığı Cemal Reşit’in bestelediği Lüküs Hayat, Avni Dilligil tarafından ses tiyatrosunda sahneye konuldu. Üç perdelik operetin orkestra şe� Mo Copocelli idi. Muammer Karaca, Tev�k Bilge, İhsan Balkır, Renan Fosforoğlu Hulusi Kentmen ve Aliye Dilligil gibi dönemin ünlü tiyatrocularının rol aldığı operetin bazı şarkıları, Hazım Körmükçü tarafından plağa okundu.

13 Aralık 1945Kuruluşuna Saadettin Arel’in öncülük ettiği Filarmoni Derneği, ilk konserini İstanbul’da Saray Sineması’nda icra etti.

BP Türkiye boş plastik ambalajları toplayarak yeniden işleyen ve bu şekilde

çevreyi koruyan bir kuruluş olan ÇEVKO’nun destekleyici üyesi oldu.

BP Türkiye, Londra 2012 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye Milli Paralimpik

Takımını destekleyeceğini duyurdu.

BP Türkiye, ülkemizde "yol güvenliği" bilincini geliştirmeye yönelik toplumsal faaliyetlerini genişleterek Tra�k Yılı’na destek verdiğini

açıkladı. Tra�k Yılı kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapan BP Türkiye, emniyet kemeri kullanımını teşvik etmek amacıyla

çok kanallı bir kampanyayı hayata geçirdi. Kampanyanın sloganı ise "Emniyet kemerinizi takın... Hayata bağlanın!"oldu.

2011Türkiye’deki

engelli sayısı 8,5 milyon olarak ilan

edildi.

Yaşam

Aralık 2011

2004

Temmuz 1993

Page 27: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 52 - - 53 -

Ana. Eski Türkçe. Anne

Page 28: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 54 - - 55 -

“Anneliğin gücü tüm yasalardan daha kuvvetlidir.”

— Barbara Kingsolver—Amerikalı Yazar, Şair

1955 - ...

Bir bebeği dokuz ay karnında taşımış ve onu hayata getirmiş kadındır anne. Anadır. Hititçe annas sözcüğüyle bağlantılı olduğu düşünülse de, Türkçeye doğrudan doğruya Hitit dilinden geçtiği söylenemez. Hitit dilinde an ile başlayan sözcüklerde doğurucu bir özellik bulunur: annitalvatar (çocuk doğurma gücü), anniyatar (analık), sal annatar (gebe kalma). Oysa Türkçede doğurganlığı çağrıştıran benzer bir kök yoktur. Aksine Türk dilinde an kökü erkek niteliği gösterir: anuk, angış, andarıman, anbazuk, angay, analay, anucur, anşın… Her biri Asya Türkçesinde birer erkek adı olan bu sözcükler, doğurgan bir temel anlam barındırmaz. Bu nedenle sözcüğün farklı bir kökenden geldiği düşünülmekte. Yine de tüm dillerde bu sözcük aynı duyguyu karşılıyor, yaratıcılık, üreticilik, sevgi.

Anadolu dillerinde an kökünün doğurma, dişilik, üreticilik gibi nitelik taşıyan eylemleri karşıladığı bir gerçek. Basit bir örnek: Anassa hanım, kraliçe anlamına gelmekte. Batı dillerinde doğurucu özellik taşıyan sözcükler ise genellikle ma ön ekinden türetilir. Sanskritçe mâtâr, Farsça mâder, Yunanca meter, Latince mater, Sümerce ama, hepsi anne demektir.

BP için anne, saf, temiz yaratı, bilgilendiren ve yüceltendir.

BP için anne, sevginin fedakârlıkla, sabrın karşılıksız ve koşulsuz olanla buluşmasıdır.

Ve BP için anne, korunması gerekirken koruyan tabiatın ta kendisidir.

Yarınına koşuyor çocuk, elinde ona yaşam veren annesi için topladığı çiçekler ile. Geleceğe hediyesi bu aslında, aynı zamanda düne ve bugüne.

Page 29: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 57 -

Geleceğin anneleri, güneşin gölgesinde evcilik oynuyor, hayatın provası gibi...

Bu Topraklarda Anne

7 Şubat 1924İstanbul’da Türk Kadınlar Birliği kuruldu. Kurucuları arasında, Nezihe Muhittin, Latife Bekir (Çeyrekbaşı) ve Sabiha Zekeriye (Sertel) de bulunmaktaydı. Atatürk’ün eşi Latife Hanım’dan da büyük destek aldığı bilinen ve bugün hala faaliyette olan derneğin kuruluş amacı, kadının siyasal haklarını elde etmesi ve sosyal yaşama aktif olarak katılmasının sağlanması idi.

1935Tiyatro ve sinema yönetmeni Muhsin Ertuğrul, Moskova’da çocuk tiyatrosu üzerine inceleme-ler yaptıktan sonra 1935-36 sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda Türkiye’nin ilk düzenli çocuk oyunlarını başlattı. İlk sergilenen oyunlar ‘Çocuklara İlk Tiyatro Dersi’ ve ‘Gülmeyen Çocuk’ oldu.

Mayıs 2011Aydın'ın Nazilli ilçesinde 60 yıldır spastik engelli kızına bakan 83 yaşındaki Fatma Kurul, 'Yılın Annesi' seçildi.

BP’nin işletme operatörü olduğu BTC Toplumsal Yatırım Programı kapsamında Kars Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi ile, sağlık ocaklarıyla işbirliği yapılarak ana-çocuk sağlığı, beslenme, hijyen konularında halka bilgi verildi.

5 Mayıs 1955 Dünyada 1914 yılından beri kutlanmakta olan Anneler Günü, Türkiye’de de kutlanmaya başladı. 93 Harbi’nde Erzurum Aziziye Tabyaları’nın savunmasına genç bir gelin iken katılan Nene Hatun yılın annesi seçildi.

Nisan 1996Sezen Aksu’nun, ‘Cumartesi Anneleri’ni desteklemek amacıyla hazırladığı iki şarkılık albüm, popüler bir dergi aracılığıyla dağıtıldı.

1935İlk kadın doğum uzmanı Dr. Pakize İzzet Tarzi kadın hastalıkları ve doğum alanında uzmanlık eğitimini tamamladı. Tarzi, İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçen ilk kadın unvanını da taşıyor.

Anne

2006BP Gaz, İstanbul’da başlattığı ve Türkiye’nin çeşitli illerinde devam ettirdiği tanker sürücülerinin ailelerine yönelik düzenlediği söyleşilere devam etti. Tanker sürücülerinin eşlerinin katıldığı söyleşilerde bilinçlendirme yapılırken, çocuklar da BP Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu’nu izleyerek yol güvenliği konusunda ilk bilgilerini aldılar.

2011

Page 30: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 58 - - 59 -

Arka. Türkçe. Arkadaş

Page 31: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 60 - - 61 -

“ Arkadaşlarımız bizim için mutluluktur, bizi güldürürler, başarı için cesaretlendirirler, bize dikkatli bir kulak

sunarlar ve kalplerini bize açmaya her zaman hazırdırlar. ”

— Sokrates —Yunan FilozofM.Ö. 469 – 399

Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren iki kişiden biridir arkadaş… Sırdaştır, yarendir.

Arkadaş, koruyucu, yardımcı, sırt anlamları taşıyan arka sözcüğüne eklenen daş ekiyle türetilmiş bir sözcük. Aynı sözcükten türetilen arkalanmak yardımcı olmak, birisine arka vererek yardım etmek, birine dayanmak, yardımına sığınmak anlamlarına gelirken, arkaşmak sırtta yük taşımakta karşılıklı yardımcı olmak demek, arkamak ise yoklamak, arayıp sormak, yardımına koşmak eylemlerini karşılıyor.

Günümüzde de deyim olarak kullanılan arka almak, yardım

görmek anlamını taşıyor.

Daş ekinin sahip olduğu aynılık, beraberlik anlamları, başka sözcüklerle de birleştiğinde Türkçedeki en güzel anlamları ortaya çıkarıyor: Meslektaş, yoldaş gibi.

BP için arkadaş, güvenle sırt verdiği yol arkadaşlarıdır.

BP için arkadaş, emeğin elde ettiğini, doğanın verdiğini adilce paylaştığıdır.

Ve BP için arkadaş, paylaşan, sahici ve doğru olandır.

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Aclan Uraz`a ait bir kare.

İki adam. Biri anlatıyor, diğeri dinliyor. İş akıyor engeller çıksa da. Yorgun olan baretini çıkarmış, onun yükünü sırtlayan arkadaşı, kaldığı yerden ileriye taşıyacak eylemi. Onları izleyen sonsuz döngünün bir parçası aynaya düşen yansımaları.

Page 32: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 62 - - 63 -

İstanbul Ayazağa'daki BP akaryakıt istasyonu, iki mesai arkadaşı. 1950'li yıllar...

1974Melike Demirağ henüz 18 yaşındayken Yılmaz Güney’le başrolünü paylaştığı Arkadaş �lminde, Şanar Yurdatapan bestesi Arkadaş’ı seslendirdi, devamında şarkı bir modern bir klasik haline geldi.

24 Eylül 1988Zülfü Livaneli, Maria Faranduri ve Mikis �eodarakis, Efes’teki antik tiyatroda Türk Yunan dostluğuna adadıkları bir konser verdiler.

BP Türkiye, Fotoğraf Dernekleri Çalışma Kurulu’nun işbirliği ile fotoğraf ustası Sami Güner’in anısına, fotoğrafçı dostlarının çalışmalarından oluşan ‘Türkiye 1992’ fotoğraf albümünü yayınladı.

1981Yediden yetmişe herkesin sevgilisi olan Barış Manço, hala dillerden düşmeyen Arkadaşım Eşek adlı parçayı besteledi.

BP Türkiye Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu kurulduğu 1998 yılından beri, 350 bin kilometre yol alıp, 6-11 yaş arası yaklaşık 1,5 milyon çocuğun, temel tra�k kuralları ve yol güvenliği kavramlarıyla eğlenceli biçimde tanışmalarına aracı oldu.

12 Şubat 19311921 yılında, “Eğer Fransız olmasaydım, Türkiye uğrunda Yunanistan’a, İngiltere’ye hemen bütün Avrupa’ya karşı, Ankara’daki dostum Mustafa Kemal Paşa’nın yanında ne büyük zevkle savaşırdım” diyen Türk dostu Fransız yazar Claude Farrère, konferans vermek üzere İstanbul’a geldi.

Arkadaş

1992

2012

Bu Topraklarda Arkadaş

Page 33: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 64 - - 65 -

Aşk Işq. Arapça.

Page 34: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 66 - - 67 -

Sıradışı bir bağlılık duygusudur aşk. Sevidir. İnsanın ruhunu ateşe düşüren sevgidir.

Aşk. Uçsuz bucaksız umut. Ayakları yerden kesen bir rüzgar. Kanatsız bir uçuş. Sonsuz bir sabırla beklemek, kavuşmayı özlemek.

Aşk sözcüğü Osmanlı’nın ilk zamanlarına dek ışk diye söylenegelmiştir. Basit sevgi anlamına gelen hubb sözcüğünden ise, şiddetle sevme anlamını taşıdığı için ayrılmaktadır.

Arapça sözlüklere göre ‘sevilen kişinin hata ve kusurlarına körelme hali’dir aşk. İbn Arabi’nin verdiği etimolojiye göre aşk, gündüzsafası ya da çitsarmaşığı anlamına gelen aşakatü kökünden türemiştir. İbn Arabi aşkın yüreği dıştan

“ Aşk, herkesin sahip olduğu güneşe bakmamaktır, çünkü artık kendi güneşine sahipsindir.”

— Marcel Jouhandeau —Fransız Yazar1888 - 1979

bütünüyle saran ince bir zar gibi olduğunu ifade eder.

Bu eylemi yapan kimse aşıq, eyleme konu olan kimse de ma’şuq adını alır, yani Türkçedeki aşık ile maşuk. Türk müziğindeki uşşak makamı da adını sözcüğün çoğul halinden alır. Taaşşuk ‘aşıkmış gibi görünmek, aşık numarası yapmak’ anlamına gelirken, muşaka ‘karşılıklı aşık olmak’ anlamını taşır.

BP için aşk, çalışma, yaratma, var etme tutkusudur.

BP için aşk, paylaştıkça çoğalan, büyüdükçe güzelleşen, inandıkça gerçekleşen emektir.

Ve BP için aşk, başarıya kavuşturan köprüler kurmaktır.

BP Ailesi'ninüyelerinden biri olan Mehmet Kasapoğlu, sektöre girdiği ilk yıllarda ürün nakli yaptığı ilk gözağrısı 1950 model tankeri ile birlikte.

Güneşi aşkla çevreleyen eller buluşmuş, zaman durmuş, artık ışığın vakti.

Page 35: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 68 - - 69 -

Aşk1 Aralık 1928Yeni yazıya geçişte okuma yazmayı özendirmek amacıyla dönemin popüler gazetelerin-den biri “Mesut Çiftler Müsabakası” başlattı ve kupon vermeye başladı. Buna göre 20 kupon biriktirerek gazeteye gönderen 10 kadın ve 10 erkek okuyucu arasından birbirleriyle mutlu evlilik yapabilecek çiftleri belirleyen okurlar para ödülü kazandı.

5 Temmuz 1942Ankara Devlet Konservatuarı sanatçıları İstanbul’da Antigone’yi ilk kez sahneledi. Aşkın, ihanetin ve cesaretin incelikle işlendiği Sophokles’in tragedyası, büyük ilgi gördü.

29 Kasım 1945On yedinci yüzyılda yaşamış olan ve Roxane’a karşı duyduğu büyük aşk ile tanınan şair, oyun yazarı Cyrano de Bergerac’ın aynı isimli oyunu İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda ilk kez sahnelendi.

BP Türkiye İstanbul Festivali’nin Gülhane Parkı’nda düzenlediği Aşıklar Şenliği’ne destek verdi.

18 Mart 1929Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı Bey, meclis başkanlığına bekarlık vergisi adıyla yeni bir vergi konması için öneri sundu. Tasarıya göre 25-45 yaşları arasında bulunan tüm bekar erkekler ve 20-25 yaş arasında olup da resmi bir daireden maaş alan tüm bekar kadınlar kazanç, arazi müsakkafat ve yol vergilerinin bir mislini bekarlık vergisi olarak verecekti. Sırrı Bey’in önerisi bu vergi yoluyla elde edilecek gelirin yüzde yirmisinin beşten fazla çocuk sahibi ailelere ikramiye olarak verilmesini öngörüyordu. Ancak meclis bu kanun tekli�ni geri çevirdi. Konu değişik zamanlarda tekrar gündeme geldiyse de, sonuçta, bekarlık sultanlık olarak kaldı.

21 Mart 1973Eserlerinde Türkçeyi yalınlıkla ve büyük bir ustalıkla kullanan ve âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan büyük Türk ozanı Aşık Veysel, ardında sayısız şiir ve deyiş bırakarak 78 yaşında hayata gözlerini yumdu.

2006Fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Cemal Gülas, annesi avcılar tarafından vurulduğu sanılan yavru boz ayıyı evlat edindi, Gürcüce yavru ayı anlamına gelen Datvi isimli ayıya sahip çıkan Cemal Gülas sevginin gücünü tüm dünyaya gösterdi.

2009Çevre aşkına sahip Ediz Hun, Fikret Hakan, Ahmet Selçuk İlkan gibi bir grup sanatçının da destek verdiği Dünya Çevre Bilinci ve Eğitim Derneği kuruldu.

15 Şubat 1997İstanbul’da 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle 72 milyar liralık çiçek satışı yapıldığı açıklandı. Sonraki günlerde yapılan açıklamada, Türkiye genelindeki satış tutarınınsa 300 milyar lira olduğu belirtildi.

2009Yazar Elif Şafak evrensel aşkın simgesi Mevlana’yı ana eksenine oturttuğu romanı Aşk’ı okurla buluşturdu.

Temmuz 1989

Bu Topraklarda Aşk

Page 36: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 70 - - 71 -

Gökkuşağı Gökkuşağı. Türkçe.

Page 37: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 72 - - 73 -

“Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar, ama rengarenk gökkuşağı da

yağmurdan sonra çıkar. ”

— Mevlana —İranlı Şair, Tasavvuf Düşünürü

1207 - 1273

Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki harikulade resimdir gökkuşağı. Alkımdır, ebekuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, hacılarkuşağı, meryemanakuşağı, alaimisemadır.

Eski Türk mitolojisinde Umay Ana yeryüzüne inmek için gökkuşağını kullanır. Kimi zaman göğe asılmış bir yay biçimiyle karşımıza çıkarken, kimi zaman bir yol olarak resimlenir. Şamanın göğe çıktığı köprüdür gökkuşağı.

Batı kültüründe gökkuşağı söylencelerde umudun ve şansın simgesi olarak yer alırken, doğu kültürlerinde koruyucu özelliği ön plana çıkar. Kimi yerel inanışlarda, gökkuşağındaki her bir rengin bir anlamı vardır: en baskın renkler olan yeşil bereket, kırmızı savaş ve sarı ise ölüm anlamına gelir.

Anadolu’da çocuk oyunlarında kullanılan gökkuşağı renklerindeki bilyelere Eneke adı verilir. Kimi Türk

boylarına göre Eneke sözcüğü koruyucu ruh demektir. Bu yönüyle çocukların ilk servetleri olan bilyeler, aslında onların görünmez koruyucularıdır.

Gökkuşağı hem görsel olarak hem de çağrışımları ile tüm kültürlerin ve insanların ilgi kaynağıdır. Fiziken ulaşılmaz, dokunulmaz, hayal kadar gerçekken, bir yandan da hayal edildiği kadar güzel ve renklidir.

Gökkuşağının Anadolu’da yaygın olarak kullanılan diğer adı olan alkım sözcüğü, alkımak, hoş görünmek, hoşa gitmek, hayır dua etmek fiiliyle bağlantılıdır.

BP için gökkuşağı, düşlerle gerçeklerin birbirine karışmadan uyum içinde dansıdır.

BP için gökkuşağı, hoşgörünün, güzelliğin, hayatın resmidir.

Ve BP için gökkuşağı, farklı renklerin ahengidir.

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısıSami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümdenCoşkun Kulaksızoğlu`na ait bir kare.

Aynı maviliğin kalbinden uzanan binbir renk, güzelliği ve zenginliği çeşitliliğinde, renklerin dansında gök kubbe gözlüyor her birini. Farklılaştıkça birleşiyor binbir renk, böyle güzelleşiyor hayat.

Page 38: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 74 - - 75 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Fahri Canöz`e ait bir kare.

23 Ocak 1941Çizgilerin, renklerin ve farklı ifadelerin bir mozaiği niteliğindeki İlk Karikatür Sergisi İstanbul’da açıldı.

15 Şubat 198323 Nisan 1982’de başlayan ilk renkli televizyon yayınının süresi haftada dört saate çıktı.

Temmuz 1984TRT tümüyle renkli yayına geçti.

29 Aralık 1941NBC’de (National Broadcasting Company) Türkçe radyo yayını başladı.

8 Mart 1944New York Metropolitan Operası, açılışından itibaren Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Emel Sayın, Gönül Yazar, İbrahim Tatlıses, Seda Sayan, Sibel Can, Hülya Avşar gibi pek çok Türk sanatçıyı büyük kitlelerle buluşturan İstanbul’un en renkli eğlence merkezi Taksim Gazinosu’nda bir konser verdi.

1930Türk basınında bir gazetede ilk kez renkli ilan kullanıldı ve renkli fotoğraf basıldı.

1927 – 19281927 – 1928 öğretim

yılında stajlarını tamamlayan İstanbul

Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk kız

öğrencileri, hekimlik diploması aldılar. Böylece

o güne kadar erkek egemenliğinde olan bir

meslek dalına daha kadınlar dahil oldu.

16 Kasım 1926Hintli Şair Tagore İstanbul’a geldi. Tagore “Yaptığınız inkılâplar yalnızca Türkiye için değil, bütün Doğu için de parlak bir gelecek hazırlamaktadır.” dedi.

1953Yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un üstlendiği, Türk sinema tarihinin ilk uzun metrajlı renkli £lmi Halıcı Kız çekildi.

1976Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ilk renkli televizyon yayınını gerçekleştirdi.

1958Türkiye'de 1958 yılında faaliyetlerine başlayan BP Havacılık iş kolu, hava taşıtlarının madeni yağ ve yakıt ihtiyaçlarını en yüksek teknolojiyle üretilen ve BP kalite güvencesiyle sunulan ürünlerle karşılıyor. BP Havacılık, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Bodrum, Dalaman olmak üzere altı havalimanında müşterilerin ihtiyaçlarına cevap veriyor.

24 Aralık 1931Türkiye’ye havacılık faaliyetleri ve bir spor dalı olarak havacılık anlayışını yerleştirme misyonuyla yola çıkan ilk sivil havacılık kulübü AERO Kulüp İstanbul’da kuruldu.

1 Şubat 1935 Mimarlık tarihinin ve dini çeşitliliğin önemli simgelerinden biri olan Ayasofya, Bakanlar Kurulu kararıyla müzeler idaresine devredildi ve ziyarete açıldı.

Gökkuşağı

BP ve MOBİL, dünya çapında güçlerini birleştirme kararını aldıklarını açıkladı. İki şirket Türkiye’de akrayakıt ve madeni yağlar alanındaki güçlerini birleştirerek, hem çalışan sayısını hem de ürün ve hizmet noktalarını arttırdılar.

29 Şubat 1996

Bu Topraklarda Gökkuşağı

23 Ocak 1941Çizgilerin, renklerin ve farklı ifadelerin bir mozaiği niteliğindeki İlk Karikatür Sergisi İstanbul’da açıldı.

15 Şubat 198323 Nisan 1982’de başlayan ilk renkli televizyon yayınının süresi haftada dört saate çıktı.

Temmuz 1984TRT tümüyle renkli yayına geçti.

29 Aralık 1941NBC’de (National Broadcasting Company) Türkçe radyo yayını başladı.

8 Mart 1944New York Metropolitan Operası, açılışından itibaren Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Sezen Aksu, Emel Sayın, Gönül Yazar, İbrahim Tatlıses, Seda Sayan, Sibel Can, Hülya Avşar gibi pek çok Türk sanatçıyı büyük kitlelerle buluşturan İstanbul’un en renkli eğlence merkezi Taksim Gazinosu’nda bir konser verdi.

1930Türk basınında bir gazetede ilk kez renkli ilan kullanıldı ve renkli fotoğraf basıldı.

1927 – 19281927 – 1928 öğretim

yılında stajlarını tamamlayan İstanbul

Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk kız

öğrencileri, hekimlik diploması aldılar. Böylece

o güne kadar erkek egemenliğinde olan bir

meslek dalına daha kadınlar dahil oldu.

16 Kasım 1926Hintli Şair Tagore İstanbul’a geldi. Tagore “Yaptığınız inkılâplar yalnızca Türkiye için değil, bütün Doğu için de parlak bir gelecek hazırlamaktadır.” dedi.

1953Yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un üstlendiği, Türk sinema tarihinin ilk uzun metrajlı renkli £lmi Halıcı Kız çekildi.

1976Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ilk renkli televizyon yayınını gerçekleştirdi.

1958Türkiye'de 1958 yılında faaliyetlerine başlayan BP Havacılık iş kolu, hava taşıtlarının madeni yağ ve yakıt ihtiyaçlarını en yüksek teknolojiyle üretilen ve BP kalite güvencesiyle sunulan ürünlerle karşılıyor. BP Havacılık, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Bodrum, Dalaman olmak üzere altı havalimanında müşterilerin ihtiyaçlarına cevap veriyor.

24 Aralık 1931Türkiye’ye havacılık faaliyetleri ve bir spor dalı olarak havacılık anlayışını yerleştirme misyonuyla yola çıkan ilk sivil havacılık kulübü AERO Kulüp İstanbul’da kuruldu.

1 Şubat 1935 Mimarlık tarihinin ve dini çeşitliliğin önemli simgelerinden biri olan Ayasofya, Bakanlar Kurulu kararıyla müzeler idaresine devredildi ve ziyarete açıldı.

Gökkuşağı

BP ve MOBİL, dünya çapında güçlerini birleştirme kararını aldıklarını açıkladı. İki şirket Türkiye’de akrayakıt ve madeni yağlar alanındaki güçlerini birleştirerek, hem çalışan sayısını hem de ürün ve hizmet noktalarını arttırdılar.

29 Şubat 1996

Page 39: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 76 - - 77 -

KültürCultura. Latince

Page 40: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 78 - - 79 -

Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür kültür. Hars ve ekin sözcükleriyle de karşılanır. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünüdür aynı zamanda. Bir başka anlamı da muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimidir. Bireyin kazandığı bilgidir. İnsan zihninin işlenmesi gibi, toprağın işlenmesi olan tarım da aynı anlam kökünden gelir ve kültür olarak dillendirilir.

Cultura sözcüğünün kökeninde Latince colo fiili var. Colo ilk anlamıyla, toprak sürmek, işlemek, ekip biçmek anlamına gelmekte. Zaman içerisinde aynı sözcük, tanrılara tapınma, boyun eğme anlamını da kazanmış. Bu yönüyle fiil, toprağı işleyen insanın aynı zamanda üstün

güce tapınma halini karşılamakta ve emeğin en büyük ibadet olduğunu göstermekte. Türkçenin batı dilleri etkisine girmesinden önce kullanılan hars sözcüğü de Arapçada tarla sürmek anlamına geliyor, yani yine benzer bir köken öyküsüyle karşılaşıyoruz. 20. yüzyılda Türk Dil Kurumu tarafından uygun görülen ekin sözcüğü, hem toprağın, hem de yaşamın işlenmesini karşılıyor. Bu yönüyle insan elinin ve aklının değdiği her şey, bir kültür ürünü.

BP için kültür, özümsenmiş bilginin insan hayatına yansımasıdır.

BP için kültür, toprağı, yaşamı işlemek, geliştirip biçimlendirmektir.

Ve BP için kültür, var olduğu ülkenin yaşanmışlığının izini sürmektir.

“ Kültür, insanlığın ortak bilgi birikiminden yararlanılarak, yaşamı kolaylaştırma doğrultusunda, olayları doğru

dürüst değerlendirebilme donanımına sahip olma anlamına da gelir, çarpım cetvelini bilmek gibi; içinde yaşanılan

toplumun alışkanlıklarını farkına varmadan benimsemiş olmak anlamına da gelir…”

— Çetin Altan —Gazeteci, Yazar

1927 - ...

Gelenekler, alışkanlıklar şehrin yüzüne yansıyor. Geçmişle gün, nostaljiyle gelecek bir sokakta birleşiyor.

Page 41: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 80 - - 81 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Hüsnü Gürsel`e ait bir kare.

16 Mart 1923Mustafa Kemal, Adana’daki konuşmasında ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözünü söyledi.

BP Türkiye’nin kurucu ortaklarından olduğu ve uluslararası sanat festivalleri düzenlemek amacıyla oluşturulan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) kuruldu. BP Türkiye İKSV aracılığı ile sayısız etkinliğe destek vererek sanatseverleri müzik, sinema, resim ve dans gibi sanatın pek çok dalı ile buluşturdu.

27 Temmuz 1981Kültür Bakanlığınca seçilen on Devlet Sanatçısı açıklandı: Sahne sanatçılarından Cüneyt Gökçer, Meriç Sümen, Suna Korat ve Yıldız Kenter’e; bestecilerden Cemal Reşir Rey ile Nerit Kodallı’ya; orkestra yöneticilerinden Hikmet Şimşek ve Güler Aykal’a; icracılardan İsmail Arcan ve Tunç Ünver’e devlet sanatçısı unvanı verildi.

14 Mart 1984Bilim, Sanat ve Kültür Kurumu İstanbul’da kuruldu. BİLSAK Türkiye’deki bilimsel, sanatsal ve kültürel etkinlik ve girişimlerin daha organize ve dünya standartlarında olmasını sağlamayı hede�iyordu.

1 Kasım 1927Folklor çalışmaları yapmak üzere Ankara’da Anadolu Halk Bilgisi Derneği kuruldu. Derneğin amacı, Türk kültüründe önemli yere sahip folkloru halka daha yakından tanıtmak ve unutulan değerlere sahip çıkmaktı.

25 Aralık 1950Türkiye’nin ilk özel

galerilerinden biri olan Maya Sanat

Galerisi, İstanbul’da açıldı. Adalet

Cimcoz’un açtığı galeri, resim

sanatına yaptığı katkılarla beraber,

oluşturduğu kültür ortamıyla da ses

getirdi.

18 Eylül 1931İlk sesli Türk �lmleri olan İstanbul Sokaklarında ve Kaçakçılar’ın seslendirme işlemlerini Paris’te tamamlayan Darülbedayi sanatçıları İstanbul’a döndü. Kendi dilinde izleyebildiği bu �lmler halk üzerinde büyük heyecan ve coşku yarattı.

1940Tercüme Bürosu kuruldu. Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde yayınlanmaya başlanan Dünya Klasikleri dizisi, devlet eliyle gerçekleştirilen kapsamlı bir çeviri hareketi, önemli bir kültür atılımı oldu. Yunan ve Roma Klasikleri’nden, Batı’nın ve Doğu’nun çağ değiştiren metinlerine kadar birçok kitap bu dönemde okurla buluştu.

23 Mart 1983Harf devriminden bu yana okuryazar oranı yüzde 73.8’e çıktı. Son açıklanan istatistikler aradan geçen yaklaşık 30 yılda Türkiye’de okuma yazma oranının %92.9’a ulaştığını gösteriyor.

1982İstanbul’da 28 yayınevinin katılımıyla

ilk kitap fuarı düzenlendi. Bu fuar, sonrasında her yıl tekrarlanacak olan

ve yurtdışından yazar, ajans ve yayınevlerinin ağırlandığı ve okurun yazarla birebir buluştuğu bir şölenin

başlangıcı oldu.

3 Kasım 1988Türk PEN Yazarlar Derneği kuruldu, başkanlığına Yaşar Kemal seçildi.

2 Mayıs – 30 Haziran 1986

Türkiye’nin ilk uluslararası bienali olan 1. Uluslararası

Asya-Avrupa Sanat Bienali Ankara Devlet

Resim ve Heykel Müzesi’nde

gerçekleştirildi.

198820. yüzyılın en önemli

sopranolarından biri olan, Lady Macbeth, Queen Elizabeth, Filoria Tosca, Lucrezia, Madam Butter�y,

Alceste, Aida, Violetta, Leonora operalarını sesiyle ölümsüzleştiren ve

batıda La Diva Turca (Türk Divası) olarak isimlendirilen Leyla Gencer’e

Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

25 Ocak 198730 milyon dolara sigortalanan Muhteşem Süleyman Sergisi ABD’nin başkenti Washington’da Ulusal Sanat Müzesi’nde açıldı ve büyük ilgi gördü.

2010İstanbul, Avrupa Kültür Başkenti seçildi. Birçok etkinlik aracılığıyla şehrin, dolayısıyla da ülkenin tanıtımı yapıldı.

BP Türkiye 38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında genç piyano

sanatçısı Zeynep Üçbaşaran’ın Mutlu Yıllar Chopin (Happy

Birthday Chopin) adlı performansına destek vererek

sanatseverlerle buluşmasına aracılık etti.

2003Kültür ve Turizm bakanlıkları birleşti.

25 Ocak 1991Türkiye’nin en önemli edebiyat dergisi olan Varlık Dergisi’nin ilk sayısı çıktı.

BP Castrol Madeni Yağlar’ın desteğiyle, fotoğraf sanatçısı Altan

Bal’ın Kamyoncular temalı fotoğraf sergisi İstanbul Fotoğraf ve Sinema

Amatörleri Derneği (IFSAK) ana sponsorluğunda açıldı.

Kültür 1973

2010

5 Ocak 2008

Bu Topraklarda Kültür

Page 42: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 82 - - 83 -

Arkeoloji Arkheologia. Yunanca.

Page 43: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 84 - - 85 -

“Keşke arkeoloji de okusaydım, mavi

yolculuklarımızda keşfe çıktığımız bu canım

Anadolu’yu anlamak için... ”

— Azra Erhat —Akademisyen, Çevirmen, Yazar

1915 - 1982

Kadim olanın bilgisidir arkeoloji, insanın bilinen tüm tarihinin buluntu ve kayıtlar üzerinden aktarımıdır.

Arkeoloji sözcüğü Yunancada kadim olanın, eski olanın, köklü olanın bilgisi anlamına gelmektedir. Arkhaios’un karşılığı antik iken, logia bilgi, bilim demektir. Bu yönüyle arkeoloji eskiye, önceye, geçmişe dair her türlü bilgi anlamına gelir.

İnsanlık tarihinin aydınlatılması için arkeolojinin bilgilerine ihtiyaç hep oldu ve olacak. Arkeoloji insana, insanın varlığına, yapıp ettiklerine, bozduklarına ve düzelttiklerine dair bulunan yanıtların dökümüdür. Tarihsel bir bilinç, kendinden öncekini tanıma gibi iddialar taşımakla beraber, öncenin doğru ve yanlışlarını modernin süzgecinden geçirir ve var olana yeniden bakmayı, sorgulamayı öğütler.

Bu yönüyle arkeoloji insanın köklerini arama yolculuğunda konakladığı güvenilir ve huzurlu bir bilgi durağıdır.

BP için arkeoloji, geleneği güne taşıyan bilgidir.

BP için arkeoloji, güçlü köklerin bulunmasıyla yeni dalların oluşturulmasıdır.

Ve BP için arkeoloji, kadim olanın gücünü modern olanın teknolojisiyle birleştirmektir.

BTC Boru Hattı inşaatı sırasında kültürel mirasın korunması önceliklerden biri olarak gözetildi.

Rüzgar ve zaman her şeyi eskitip yıpratırken, kadim olana daha da değer katıyor.

Page 44: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 86 - - 87 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Cemal Turgay`a ait bir kare, Alacahöyük.

Arkeoloji16 Ekim 1924600 yıllık Osmanlı tarihinin 400 yılı boyunca devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı yer olan Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.

1 Şubat 1935Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilen bir katedralken, 1453 yılında İstanbul'un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülen ve her iki kültürün de izlerini taşıyan Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine müzeye çevrilip ziyarete açıldı.

2 Eylül 1985Kaş limanı açıklarında, 3 bin 400 yıl önce batan ve ‘dünyanın en eski batığı’ kabul edilen bakır-kalay

külçeleriyle �ldişi eşya yüklü ‘Uluburun’ gemisinin

batığına ulaşıldı.

22 Eylül 1993New York Metropolitan Müzesi Karun Hazinesi’ni Türkiye’ye geri gönder-meye karar verdi. Karun Hazineleri’ne ait 450 adet eserden 300’ü 1996 yılından itibaren Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başladı.

2008Kültür ve Turizm Bakanlığı, uygarlıkların düşüncelerini, inançlarını, yaşam tarzlarını koruyan ve bu mirası geleceğe taşıyan müzeleri sınırsız ziyaret etme olanağını veren Müzekart ile, 185 müze ve 130 ören yerinin bir yıl boyunca 20 YTL'ye gezilebileceğini duyurdu.

1994İki bin yıllık Aspendos

Antik Tiyatrosu’nun sunduğu olağanüstü

akustikle bütünleşen ve günümüzde dünyanın sayılı

festivallerinden biri haline gelen Aspendos

Uluslararası Opera ve Bale Festivali ilk kez düzenlendi.

9 Ekim 2011Yorgun Herakles adıyla bilinen, alt parçası Antalya’da, üst parçası ise Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenen heykel, yapılan girişimler sonucu birleştirilerek Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başladı.

Nisan 2004İpekyolu güzergahında bulunan ve birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Ani Harabeleri turizme açıldı. Kars ili sınırları içerisinde yer alan, 961-1045 yılları arasında Bagrat hanedanından Ermeni hükümdarlarının başkenti olan ve 1064 yılında Selçuklu sultanı Alparslan tarafından fethedilen kentte, 11. ve 12. yüzyıla ait, aralarında Türk fethinden sonra Türkiye topraklarında inşa edilen en eski cami olan Menuçihr Camii’nin de olduğu birçok İslam mimarisi eseri bulunmaktadır.

BP’nin işletme operatörü olduğu BTC Ham Petrol Boru Hattı inşaatında 30 akademisyen, 125 saha arkeoloğu, sanat tarihçisi, antropolog, restorasyon uzmanı, 1000 yerel işçi istihdam edildi. Kazılardan elde edilen bulgular, boru hattı güzergahında bulunan 5 ildeki müzelerde sergilenmektedir.

8 Ekim 1932Macar Tarihçi Prof.

Ferencz “Türk medeniyetini beş bin

sene evvelinde aramalı” dedi.

2005

Bu Topraklarda Arkeoloji

Page 45: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 88 - - 89 -

DeğerTegir Eski Türkçe. Paha, kıymet.

Page 46: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 90 - - 91 -

Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, ona biçilen kıymettir değer. Aynı zamanda bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, pahasıdır. İnsanı ya da emeği anlatmak için kullanıldığında üstün nitelik, meziyet, kıymet anlamlarına da bürünür. Yararlı nitelikleri olan kimsedir değerli insan. Ve tüm bunların ötesinde, bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi öğelerin bütünüdür.

Günümüz Türkçesinde, değer sözcüğü, her ne kadar birbirinden ayrı gözükse de birbirini sarmalayan iki anlam içermekte. Birinde biçilen kıymet karşılığını maddiyatta

bulurken, diğerinde manevi öz ön plana çıkıyor. Yetenekleri ve kazandırdıklarıyla varlık, her koşulda paha biçilmez ve özel oluyor. Topluma, insanlığa, dünyaya yapılan katkı ile doğruya ve gerçeğe olan inanç da artıyor.

BP için değer, yokluğu doldurulamayacak olanın, varlığını yüceltmektir.

BP için değer, sahip olunan kadar sahip olana da kıymet vermektir.

Ve BP için değer, kazanırken kazandırmaktır.

“Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor, fakat hiçbir şeyin değerini bilmiyorlar.”

— Oscar Wilde —İrlandalı Yazar, Şair

1854 - 1900

BP Türkiye'nin Gemlik Madeni Yağlar Üretim Tesisi'nden bir kare.

Kontağın üzerindeki anahtar yola çıkmanın işareti. Harekete geçmek için gereken ise tek bir hamle. Nazarlardan, kem gözlerden sakınılan araç, hem ekmek teknesi hem de ikinci evi şoförün. Kem gözlerden sakınılan sadece araç değil, şoförün hayalleri, sahip oldukları ve inandığı değerler. Lider de gözlerini dikmiş ufka, her zaman olduğu gibi yine uzaklara, çağın ötesine bakıyor; ülkeyi, insanını geleceğe sağlam köprüler kurarak güvenli adımlarla taşımak için. Pusula, liderin gözleri. Dışarda da içerde de bir hayal gerçekleşiyor, usul usul ve kaygısız. Alınteri yağmura karışıyor emekçinin. BP tarihe, bugüne, yola tanık. Her zaman olduğu gibi emniyetle ve cesaretle.

Page 47: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 92 - - 93 -

İstanbul Bebek’teki BP akaryakıt istasyonu, 1960’lar

15 Mayıs 1924Ankara Devlet Konservatuarı’nın temelini oluşturan Musiki Muallim Mektebi Ankara’da açıldı.

17 Kasım 1934Milli Musikiyi halka sevdirmek amacıyla

şehir tiyatrosunda üç milli opera

oynanmasına karar verildi: Ülkü Yolu, Taş

Bebek ve Bayönder operaları.

20 Eylül 1937Dolmabahçe Sarayı veliaht dairesinde kurulan İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi törenle açıldı.

16 Aralık 1990Osman Hamdi Bey’in

Kaplumbağa Terbiyecisi adlı tablosu rekor �yatla 1

milyar 750 milyon liraya satıldı.

2004Altı sıfır atılan Türk lirası, Yeni Türk Lirası adını aldı.

2003Yazar Orhan Pamuk, ''Benim Adım Kırmızı'' adlı romanıyla dünyanın en büyük edebiyat ödüllerinden ''İmpac-Dublin''e layık bulundu.

Mart 2012Dünyanın en büyük zümrüt taşı İstanbul’da düzenlenen değerli taşlar fuarında görücüye çıktı.

4 Şubat 1959Ünlü tarihçi ve bürokrat Reşit Sa�et Atabinen dünyanın kıymetli değerlerini bir çatı altında toplamayı misyon edinen Fransız Enstitüsü’ne kabul edilen ilk Türk oldu.

16 Haziran 1949Ankara, İstanbul,

İzmir, Antalya, Mersin, Samsun

illerinde birer sahneye sahip olacak Devlet Tiyatro ve Operası

kuruldu.

4 Ağustos 1993PTT şiirli pul çıkardı; Cahit Sıtkı Tarancı’nın portresinin bulunduğu pulda 35 Yaş şiirine yer verildi.

BP tarafından iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Yılın Sürücüsü Yarışması'nın dünya �nalinde Avrupa'yı "Treyler Tanker" dalında Türkiye'den temsil eden Özcan Hocaoğlu dünya üçüncüsü oldu.

Mart 2012Türk lirasının itibarını perçinlemek ve bilinirliğinin artırılması amacıyla açılan simge yarışmasının sonuçları açıklandı ve Türk lirası yeni logosuna kavuştu.

BP’nin ana işletme operatörü olduğu Bakü

Ti�is Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı’nın Ceyhan

Terminali için temel atma töreni Adana’da

yapıldı.

6 Ekim 1964Antalya Belediyesi’nce düzenlenen ilk Antalya Altın Portakal Film Şenliği başladı, genç yönetmen Halit Re�ğ, Orhan Kemal’in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarladığı ‘Gurbet Kuşları’ adlı �lmiyle ilk ödülünü aldı. Daha iyi bir yaşam sürebilmek için Kahramanmaraş'tan İstanbul'a göç eden bir ailenin verdiği yaşam mücadelesini anlatan �lm, hem en iyi yönetmen, hem de en iyi �lm dallarında ödüle layık görüldü.

Değer 26 Eylül 2002

Eylül 2004

Bu Topraklarda Değer

Page 48: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 94 - - 95 -

Bilgi Bilgi. Eski Türkçe.

Page 49: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 96 - - 97 -

“ Bilgi güçtür. ”

— Francis Bacon— Felsefeci, Yazar, Politikacı

1561 - 1626

Bilgi sözcüğü, ‘bil’ kökünden gelir.

İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat anlamındadır. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, insan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşüncenin ürünüdür bilgi. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceleri de bilgi çatısı altına koymak mümkün.

Aynı kökten türetilen, aynı anlamı çeşitlendiren sayısız sözcük var: bilge, bilgiç, bilim, bilinç, bilgisayar, bilişim gibi.

Eski bir atasözü ‘ilginin olmadığı yerde bilginin de var olamayacağını’ söyler. Bilgiye ulaşmanın tek ve en önemli yolu onu aramak, onun peşine düşmektir. Mevlana,

sorunun da yanıtının da bilginin içinde gizli olduğunu, ancak bu yola baş koyanların asıl bilgiye ulaşacağını söyler. Bir kez edinilen bilgi hep gelişir, farklı durumlarda, farklı biçimlerle her defasında kendini yeniden gösterir. Sokrates bilgi her defasında yeniden hatırlamaktır der. Var olan ve edinilen bilgi, farklı yüzleriyle her defasında insanın yolunu aydınlatır, büyür, büyütür, gelişir ve geliştirir.

BP için bilgi, zamanla kazanılan ve olgunlaşan, araştırma ve çalışmayla biçimlenen değerlerdir.

BP için bilgi, ham öğretinin bilgelikle yoğrularak gerçek olana dönüşmesidir.

Ve BP için bilgi, zamanın süzgecinden geçen deneyimler toplamıdır.

Mersin ATAŞ Rafinerisi laboratuvuarı. Kimyagerler ve teknisyenler ürün kalite kontrol testi yaparken, 1960`lar...

Hayat merdiveninde her bir basamağı geride bırakırken insan, yeni bir bilgi ile donanıyor.

Page 50: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 98 - - 99 -

BP Türkiye, Düzce Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda sevgi ve bilgiyle öğrencilere kucak açıyor. 2001

BP Petrolleri Anonim Şirketleri

yeni unvanıyla Türkiye’deki yatırımlarını genişletmeye

başladı.

1963Türkiye'de bilim ve teknolojiyi teşvik etme,

yönlendirme ve popülerleştirmeyi amaçlayan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma

Kurumu (TÜBİTAK) kuruldu.

23 Mart 1981Bütün yurtta okuma yazma seferberliği başlatıldı. 1989 yılına kadar açılan 194 bin 797 okuma yazma kursunda 3 milyon 974 bin 979 yetişkin okuma yazma öğrendi.

21 Şubat 1984Bilgisayar mağazaları Türkiye’de de açılmaya başlandı.

14 Ocak 1990Günlük gazete satışları toplamının 3,5 milyona yaklaştığı belirtildi. Bu rakam 2011 yılında 4,5 milyona ulaştı.

31 Aralık 2011Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 75 milyon kişi olarak açıklandı.

1987İnternet Türkiye’ye ilk kez Ege Üniversitesi tarafından kurulan Türkiye Üniversitesi ve Araştırma Kurumları Ağı ile geldi. Türkiye internetle 1993 yılında tanıştı. Aynı yıl, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Bilkent Üniversitesi ilk Türk internet sitelerini yayına verdi.

22 Eylül 1924Mustafa Kemal Paşa

Samsun İstiklal Ticaret Okulu’ndaki konuşmasında

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” dedi.

1Temmuz 1929Ankara-İstanbul arasında ilk telefon bağlantısı kuruldu. Böylece telefon, mucidi Alexander Graham Bell tarafından ilk kez kullanıldığı 1880 tarihinden 49 yıl sonra Türkiye’de kullanılmaya başladı.

1992Türkiye’de ilk cep telefonu görüşmesi dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Başbakanı Tansu Çiller arasında gerçekleşti.

Filonun toplam yakıt tüketimini, bu tüketimi hangi periyodlarda yapmış olduğunu, almış olduğu ürünle toplam kaç kilometre yol katetmiş olduğunu kesin olarak takip etmeyi sağlayan Bp Taşıtmatik sistemi hizmete girdi.

1975Türk Einstein’ı olarak

bilinen ve kuantum mekaniğine yaptığı katkılarla

tanınan Oktay Sinanoğlu, Japonya'nın Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü’ne

layık görüldü.

27 Haziran 1987Altı fakülte, dört yüksekokul, üç enstitü ve bir konservatuarı bünyesinde toplayan Gaziantep Üniversitesi’nin kurulmasıyla, Türkiye’deki üniversite sayısı 28’e yükseldi.

BP, Türkiye’deki faaliyetlerine başladı. Lion&Sun ve Palm Tree markaları, şirketin kullanımı için tescil edildi.

15 Temmuz 1919Remziye Hisar eğitimini birincilikle tamamlayarak Türkiye tarihinde ilk kadın kimyager oldu.

22 Temmuz 1940Bilimsel çalışmaları yaygınlaştırmak amacıyla her yıl birkaç ilde birden düzenlenmesine karar verilen Üniversite Haftası’nın ilki Erzurum’da başlatıldı.

1948Türkiye’de ilk gazetecilik

eğitimi Fehmi Yahya Tuna’nın İstanbul’da açtığı

lise seviyesindeki gazetecilik okuluyla başladı.

Bilgi 1912

1957

1998

Bu Topraklarda Bilgi

Page 51: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 100 - - 101 -

Değişim Teg. Eski Türkçe.

Page 52: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 102 - - 103 -

“ Dün yaptığınız şey size hala çok iyi görünüyorsa, bugün yeterli değilsiniz demektir. ”

— Earl Wilson—Amerikalı Siyasetçi

1906 - 1990

Değişim, köken olarak eşit olmaktan, daha da ötesi bedel olmaktan alır anlamını. Değiş-/dengiş biçimleri de yaygındır Anadolu Türkçesinde.

Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünüdür değişim. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele eylemlerinin hepsini karşılar. Değişim, dünyadaki her varlık, olgu ve oluşum için olmazsa olmaz ve kaçınılmaz bir süreç. Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata adlı eserinde değişim fikrini şöyle anlatıyor: “İnsan bir mevsimde, bir ağacın belli bir dalında bir yemiş buluyor, yiyor ve hoşuna gidiyor... Bir iki mevsim sonra gene aynı dalda aynı yemişi arıyor; ya yemiş o dalda

bulunmuyor, ya da bulunursa hoşa gitmiyor; belki yemişi arayan değişmiş oluyor."

Her şey değişmeye yazgılı ve hiçbir şey değişmeden ve dönüşmeden yarına ulaşmıyor. Zenginleşerek değişmek, gelişerek büyümek, insanlığın hikayesi.

BP için değişim, kadim olanın dinamizmle harekete geçmesidir.

BP için değişim, toprağın altındaki gücün yeryüzüne taşınmasıdır.

Ve BP için değişim, bilgi zenginliği ile farklılaşmaktır.

BP'nin bir asırlık tarihinde global çapta değişen logolar.

Page 53: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 104 - - 105 -

BP`nin fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına yayınladığı albümden Nevzat Çakır`a ait bir kare. Rüzgarın değiştirdiği doğa harikaları...

29 Ekim 1923Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

29 Nisan 1938Fransız şehircilik uzmanı Henry Proust’un hazırladığı İstanbul Nazım Planı şehir meclisi tarafından kabul edildi. Ağırlık olarak tarihi yarımada ve Beyoğlu kesimlerini alan plan, kenti tarihi dokusunu koruyarak modernleştirmeyi amaçlıyordu.

Türkiye’deki seyahat, konaklama, tatil ve turizm anlayışı, BP istasyonları yanında yer alan BP Kervansaray mocamplar ile yeni bir döneme girdi.

1 Temmuz 1983İstanbul’da taksilerde taksimetre uygulaması başladı.

12 Haziran 1992Ramazan ve kurban bayramında günlük gazetelerin çıkmaması ve yalnızca gazeteci cemiyetlerinin hazırladığı bayram gazetelerin yayınlanması geleneği kalktı.

BP, küresel çapta tüm dünyada sunduğu petrol ve doğalgazdan alternatif enerji kaynaklarına, akaryakıt, otogaz ve madeni yağlara kadar tüm enerji çeşitlerinin dinamiğini yansıtmak hede yle oluşturulan ve Helios olarak bilinen yeni logosunu kullanmaya başladı.

3 Kasım 1928Arap har�eri yerine Latin temeline dayanan yeni Türk har�eri kabul edildi.

13 Nisan 1933Yüksek Mühendis Mektebi’ni (bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi) bitiren Sabiha ve Melek Hanım’lar diplomalarını alarak Türkiye’nin ilk kadın mühendisleri olma onurunu kazandılar.

5 Aralık 1927Eski banknotlar Türkiye Cumhuriyeti adına basılan kağıt paralarla değiştirilmeye başlandı.

15 Temmuz 1939İstanbul Taksim

Gezisi Lütfü Kırdar tarafından törenle

açıldı. Bahçede haftanın belli

günlerinde Şehir Armoni Heyeti’nin

konserler vereceği bildirildi.

19301924’ten beri Ali Rıfat Çağatay’ın bestesiyle okunan İstiklal Marşı Osman Zeki Üngör’ün bestesiyle söylenmeye başlandı.

1 Eylül 1949İstanbul Radyosu deneme yayınına başladı.

1990Türkiye ekonomisindeki dönüşüm, 1990’ların başlarında toplumun tüketim alışkınlarının değişmesi biçiminde de kendini gösterdi. Özellikle büyük şehirlerde bir tüketim salgınından söz edilmeye başlandı. Toplumun alışveriş tutkusuna cevap vermek üzere tüketicinin aradığı her şeyi bulabileceği dev alışveriş merkezleri ortaya çıktı.

BP Türkiye’nin yeni reklamcılık anlayışı ve reklamlarında kullandığı ünlü simalar, Türkiye reklamcılığı için büyük bir değişimi başlatan ilk adım oldu. MFÖ’ün ‘Şapkasız Çıkmam Abi’ sloganıyla başlayan süreç sonraki yıllarda da devam etti.

21 Aralık 1949Dil Kurultayı’nda yeni terimlerin halk dilinde kullanılan sözcüklerle üretilmesi kararı alındı.

Değişim Haziran 2000 1990 1962

Bu Topraklarda Değişim

Page 54: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 106 - - 107 -

Heyecan Hayacān. Arapça.

Page 55: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 108 - - 109 -

“ Düşler seni geleceğe taşır ve yaşadığın ana heyecan yükler. ”

— Robert Conklin— Amerikalı Kişisel Gelişim Uzmanı, Yazar

1938 - 2010

Telaştır heyecan, çırpınmasıdır yüreğin ya da bedenin duyduğu coşku, hissettiği sabırsızlık ya da aşkla.

Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumudur heyecan, duygu yoğunluğudur.

Güçlü duygular sonucu meydana gelen anlık duygu yükselmesi, nabız artışı, kanın damarlarda hızlı dolaşması hali, heyecan olarak adlandırılmakta.

Zafere giden her yolda heyecan olmazsa olmaz bir

motivasyon kaynağı, zaferi getiren biricik duygudur. Özlenene giderken yaşanan telaş, gerek taraftar gerek de parçası olunan müsabakada yaşanan duygu ve beklenti, istenene kavuşmaya yakın hissedilen kalp çarpıntısıdır heyecan.

BP için heyecan, başarının doğumuna tanık olmaktır.

BP için heyecan, mücadeleye destek olmaktır.

Ve BP için heyecan, her defasında yola ‘ilk’ duygusuyla yürekten koyulmaktır.

BP Türkiye Genel Müdürü Donald Riddle BP Gemlik Madeni Yağ Üretim Tesisleri'nin açılışında, 1965.

Düzce depremi sonrası yeniden yapılan Cumhuriyet İlkokulu'nun açılışı. Çocuk ruhunun heyecanı, yetişkinin desteğiyle birleşiyor, umut var gülen yüzlerde.

Page 56: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 110 - - 111 -

Ürünlerini geliştirirken kullandığı uzmanlığı ve bilimsel yaklaşımı futbola da uygulayan Castrol, 2008 yılından bu yana “bilimsel verilerle analiz” geleneğini futbola taşıyarak önemli bir yeniliğe imza attı.

5 Aralık 1981Türk Milli Basketbol Takımı Balkan şampiyonu oldu. Bulgaristan’ın Sofya kentinde düzenlenen şampiyonada, Yunanistan’ı 93- 80 yenen Türk Milli Basketbol Takımı’nın şampiyonluğu büyük heyecan yarattı.

13 – 15 Temmuz 198416. Balkan Yüzme – Atlama Şampiyonası’nda Sabri Özün 100 metre kelebekte rekor kırdı. Yüzücü 2.03.46’lık derecesiyle Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandırırken, Balkan ve Türkiye rekorlarını da yenilemiş oldu.

BP Türkiye, 11 ülkeyi kapsayan ve Türkiye’nin

önemli bir ayağını oluşturduğu Londra-

Sidney Maratonu’na destek verdi.

19 Haziran 1966Türk Güreş Milli Takımı, Kanada’daki Dünya Serbest Güreş Şampiyonası’nda birinci oldu.

17 Temmuz 1963Helsinki’de yapılan uluslararası atletizm yarışmasında 5 bin metrede birinci gelen Muharrem Dalkılıç Türkiye rekorunu da kırdı.

1955Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışan Nene Hatun, hayata veda etti. Kendisini ziyâret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: "O zaman vazifemi yapmıştım. Bu gün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı hizmeti, daha mükemmeliyle yapacak güç ve heyecana sahibim." cevabını verdi.

1913Sabiha Gökçen Bursa’da dünyaya geldi. 1937 yılında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın da katıldığı bir törenle kendisine Türk Hava Kurumu Murassa (İftihar) Madalyası verildi. 30 Ağustos 1937'de askeri uçuş brövesi aldı. Sabiha Gökçen havacılık alanında başardığı ilklerle bugüne kadar süren milli gurur ve heyecanın adı oldu.

26 Mayıs 1982Yılmaz Güney’in Yol £lmi Cannes £lm festivalinin büyük ödülü olan Altın Palmiye’yi Costa Gavraz’ın Missing adlı £lmiyle paylaştı. Yönetmenliğini Güney’in talimatıyla Şerif Gören’in yaptığı Yol, uluslararası eleştirmenlerce verilen PİPRESCİ ödülünü de kazandı.

1979Kıtalararası Avrasya

Maratonu İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nün

geçilmesi ile, ilk kez düzenlendi.

20 Eylül 1988Seul Olimpiyat Oyunları’nda

yapılan 60 kg halter yarışmasında üst üste rekorlar

kıran Naim Süleymanoğlu, yirmi yılın sonunda Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandırdı. Toplamda 342.5 kg kaldıran Süleymanoğlu

yarışmada 9 olimpiyat ve 6 dünya rekoru kırdı.

18 Eylül 1993Stockholm’de yapılan Dünya Grekoromen

Güreş Şampiyonası’nda Hamza Yerlikaya, 26 yıl aradan sonra Türkiye’ye

altın madalya kazandırdı.

1 Şubat 19891987-88 sezonunda attığı 39 golle Türkiye

rekorunu kıran Tanju Çolak, Avrupa Gol Kralı unvanını kazandı ve Avrupa Gol Krallarına

verilen altın ayakkabı ödülünü aldı.

Mayıs 2003Eurovision Şarkı

Yarışması’nda Türkiye’yi temsil eden Sertab Erener Everyway �at I Can adlı

şarkısıyla birinci oldu.

Mayıs 2011Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, ''Bir Zamanlar Anadolu''da ¢lmiyle 64.

Cannes Film Festivali'nde, "Büyük Ödül"ü kazandı. Bu ödül, yeni

dönem Türk sinemasının başarısının simgesi kabul edildi.

11 Kasım 1996Milli Piyango İdaresi

tarafından düzenlenen yeni şans oyunu Sayısal Loto

başladı.

Heyecan

12 Ekim 2006Orhan Pamuk Nobel

Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk Türk yazar oldu.

Castrol’un de sponsor olduğu Euro 2008’de Türk Milli Takımı

tarihinde ilk defa bir Avrupa şampiyonasında yarı �nal

oynayarak Türk sporseverlere heyacanlı anlar yaşattı.

17 Mayıs 2000Galatasaray futbol

takımı teknik direktör Fatih Terim’in

önderliğinde hiç yenilgi almadan UEFA kupasını

kazandı.

1968

2008

Bu Topraklarda Heyecan

Page 57: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 112 - - 113 -

Hareket Haraka. Arapça.

Page 58: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 114 - - 115 -

“ Hayat hareket, hareketsizlik ölümdür. ”

— Lewis Morris —İrlandalı Şair

1833 - 1907

Devinimdir hareket. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesidir, aksiyondur. Daha dar anlamda insanın bedenini oynatması, kıpırdatmasıdır. Hareket yalnızca bedenle ilgili değildir, duygu ve düşüncelerle birleştiğinde davranış ve tutum adlarını alır. Bir yola çıkış, belirli bir amaca varmak için birbiri ardına atılan adımlardır hareket. Akımdır, ilerlemedir. Eyleme geçme vakti, hareket saatidir.

Durağan olan çürümeye mahkumken, işler olan, devinim içinde olan büyümeye ve güzelleşmeye yazgılıdır yaşamda. Her türlü yenilik adım atmayla mümkün olur ancak, ilk hareket devamında her şeyin ilerlemesini, sınırların aşılmasını sağlar.

Hareket halinde olma insanı özgür, mutlu, umutlu kılar ve amaca odaklanmasını kolaylaştırır.

Eyleme dönüşen amaç, devamlılık ve azimle gerçekleşir, ok hedefini bulur.

BP için hareket, durağanlıktan sıyrılıp, eyleme geçmektir.

BP için hareket, sonsuz devinim ve dönüşümdür.

Ve BP için hareket, işledikçe parlayan demir, aktıkça kuvvetlenen su, sürüldükçe bereketlenen topraktır.

BP yakıt tankeri yine yollarda. Sirkeci, 1960'lar...

Yüzlerce yıl çiftle, çubukla, sabanla ehlileştirilen toprak, bereketi getirecek hareketi bu kez modernin ışığında keşfediyor.

Page 59: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 116 - - 117 -

BTC Toplumsal Yatırım Programı, köylüyü toprağını daha verimli işlemesi yönünde geliştirdi.

Hareket

14 Şubat 1924İstanbul’dan kalkan deneme uçağı üç saatte Ankara’ya vardı.

14 Haziran 1952İstanbul’da toplu taşıma araçlarının günlük yolcu taşıma kapasitelerinin 900 bine ulaştığı bildirildi.

29 Nisan 1964Türkiye’nin ilk yürüyen merdiveni İstanbul’da bir mağazada kullanıma açıldı. Mağazaya 250 bin liraya mal olan merdiven, hizmete girdiği günden itibaren yıllarca halkın ilgi odağı oldu.

1973İstanbul Boğaz Köprüsü Cumhuriyetin kuruluşunun 50. yılında törenle açıldı. Açıldığı gün, köprünün üzerinden yaklaşık 28 bin araç geçiş yaptı.

1980Türkiye’deki oyuncakçılarda yeni bir oyuncak ortaya çıktı. UFO’ya benzeyen ve havada süzülerek uçan frizbi adlı bu oyuncağa halk büyük ilgi gösterdi.

30 Eylül 1991İstanbul Metrosu’nun ön tünel

inşaatı Taksim’de Zülfü Livaneli konseri ile başlatıldı. Metro 2000

yılında hizmete girdi.

2006Eylem Elif Maviş

dünyanın en yüksek noktası Everest'te zirveye

tırmanan ilk Türk kadın dağcı oldu.

1 Haziran 1927Devlet Demiryolları ve Limanlar İdaresi kuruldu.

28 Temmuz 2005Bolu Dağı tünelinde ilk ışık görüldü. Tünelin tamamlanmasıyla Ankara - İstanbul arasında karayoluyla ulaşım 3,5 saate indi.

1932Bütün dünyayı saran yoyo oynama merakı

İstanbul’da da grip salgınlarından daha büyük bir hızla yayıldı. Yoyo oynayanlar, gazete

okuyanların 30-40 katı arttı ve yoyo ticareti en çok kar getiren iş oldu. Uzunçarşı atölyelerinde 15 günde yaklaşık 60-70 bin yoyo yapıldı. Yoyo

oyuncağının çıkardığı sesten bıkan İstanbul halkının şikayeti üzerine, 1933 Kasım’ında

belediye bu oyunu yasakladı.

Basın mensupları için yol güvenliği eğitimi düzenleyen BP Türkiye, yol güvenliği alanındaki uygulamaları ile yılda ortalama 16 milyon kilometre yolu kazasız kat ederek kendi sektöründe bir rekora imza attı.

14 Nisan 2010

Bu Topraklarda Hareket

Page 60: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 118 - - 119 -

Seyahat Seyahat. Arapça.

Page 61: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 120 - - 121 -

“ Eninde sonunda bir istasyon olmadığını, varılacak tek bir durak olmadığını anlamak zorundayız.

Yaşamın gerçek keyfi, seyahatin kendisidir. ”

— Robert J.Hastings —Amerikalı Şair

1924 - 1997

Günümüzde yolculuk ve gezi sözcükleriyle karşılanan seyahat sözcüğü Arapçada yolculuğa çıkma, bir yolu takip etme anlamlarını karşılayan seyir -seyr kökünden gelmektedir. Aynı kökten türetilen seyr etmek gezip dolaşmak, bakıp görmek anlamlarını taşırken, seyr olmak ortalığa dökülmek manasını kazanmıştır. Sair sözcüğü günümüzde gezgin sözcüğüyle yer değiştirirken, seyyah ve seyyar modern dünyada kullanımı süren sözcüklerdir.

Etimolojik kökeni itibariyle yola çıkma, yolu takip etme, yürüme anlamlarını içeren seyahat, aynı zamanda bir hedef belirleme, bir rotaya göre hareket etme gibi anlamlar da

taşımaktadır. Bu yönüyle seyahat hem fiziki olarak bir yerden bir yere gitme anlamına gelirken, aynı zamanda durum değiştirme, farklı bir hale bürünme, yolu yolda çizme gibi çevre anlamlar da barındırmaktadır.

BP için seyahat, düşüncenin gerçeğe dönüşmesidir.

BP için seyahat, Türkiye coğrafyasında milyonlarca insanın, güvenle ve keyifle istedikleri noktaya ulaşmasıdır.

Ve BP için seyahat, umut edenin umuduna kavuşmasıdır.

Başarıyı kutlarken de seyahat hep ön planda...BP bayiileri ve çalışanları birlikte Çin seyahatinde, 1996.

Masum ve aynı zamanda cesur bakışlarıyla bir kadın geleceğe iz düşmekte...

Yeni bir tarih yazılıyor. Kervan yolu geçmişi geleceğe, eskiyi yeniye, geleneği moderne bağlıyor.

Ve yola düşen kadın, tarihi yazdığının ne kadar farkında bilinmez, umutla objektife bakıyor, diğer kadın yolla çoktan bir olmuş bile.

Yola düşen kadınlar, yolun da farkında, yoldaşlarının da. Kim ki kendine yoldaş diye kendinden uzağa yürüyecek güce ve cesarete sahip olanı seçerse, kendisi de hedefe çoktan ulaşmış demektir.

Onca yolcu aynı yolu tuttu, onların bitirdiği yerden iki kadın en baştan ve bir kez daha yola koyuluyor. Umutla. BP ile ve BP için.

BP markası burada Tahran’ınkuzeyindeki bir kervan yolundagözükmekte. (1927)

Kalabildiğimiz tek yer ötekilerin bellekleri... Bellekleri canlı tutmanın yolu görüntüler...

Page 62: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 122 - - 123 -

Hayaliyle çizdiği rotada, elinde haritası, hazır bir seyahate daha hazır yolcu...

Seyahat

30 Ekim 1937Ankara Gar Binası törenle açıldı. Coğra olarak Anadolu’nun tam yüreğinde olan bu gar, yüz binlerce yolcuyu birbirine kavuşturdu.

19531924 yılında Türkiye'de ilk hava ulaşımının başlatıldığı yer olan Atatürk Havalimanı, uluslararası hava trağine açıldı.

Eylül 2011Türkiye İstatistik Kurumu

(TÜİK) verilerine göre Türkiye’de araç sayısı 15 milyon

892 bin 396'ya ulaştı.

19 Ağustos 1938Güzel Sanatlar Akademisi’nin seçtiği ressamlar, yurdun çeşitli illerini resmetmek üzere yurt gezisine çıktılar. Bu etkinlik kapsamında 1938-1943 yılları arasında toplamda 48 sanatçı, Anadolu’nun 63 şehrine gönderilmiş, Anadolu panoraması, Türk köylüsü ve yerel moti�er temalı 675 resim üretilmiştir.

12 Haziran 1926Türkiye’yi Avrupa’da tanıtmayı amaçlayan bir proje olan Seyyar Sergi Gemisi hareket etti. Türkiye'yi tanıtan çeşitli ürünlerin sergilendiği gemi, İstanbul'dan demir aldıktan sonra 12 ülkede 16 şehri ziyaret etti. Karadeniz Vapuru, 86 günde 10 bin mil yol kat ettikten sonra 5 Eylül 1926 tarihinde İstanbul'a döndü.

1961İlk troleybüs İstanbul’da hizmete girdi. Gücünü genellikle yol boyunca asılı olan bir elektrik hattındaki iki kablodan alan bu elektrikli otobüsler, traği aksattıkları gerekçesiyle yetmişli yılların sonunda trakten kaldırıldı.

Türkiye’nin dört bir yanında seyahat edenleri, yol yapanları birbirine bağlayan BP akaryakıt istasyonlarının sayısı Türkiye genelinde 600’e otogaz istasyon sayısı ise 360’a ulaştı.

1969Türk şairi Faruk Naz Çamlıbel’in, Kayseri Ulukışla’ya yaptığı 3 gün 4 gecelik yolculukta yazdığı Han Duvarları adlı şiir kitabı; seyahat edenin çok az, yolculuk süresinin uzun ve şehirlerarası konaklama olanaklarının hanlardan ibaret olduğu bir dönemin en önemli örneklerinden biri oldu.

1931Türk havacılığının en önemli isimlerinden sivil tayyareci Vecihi Bey (Hürkuş) Türk Tayyare Cemiyeti (THK) yararına tayyare ile Türkiye turu yaptı. 2 Eylül’de başlayan birinci tur Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hak, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara güzergahını dolaşırken, 9 Eylül’deki ikinci turun rotası şöyleydi: Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şere�ikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.

2012

Bu Topraklarda Seyahat

Page 63: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 124 - - 125 -

Otomobil Automobilis. Latince.

Page 64: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 126 - - 127 -

Kendi başına ve kendiliğinden anlamına gelen autós ile hareket anlamını karşılayan mobilis sözcüklerinin birleşmesiyle elde edilmiş bir sözcük otomobil.

Eski çağ dilindeki iki sözcüğün modern dil uzmanlarınca birleştirilmesi ve devamında kendi-gider anlamında otomobil sözcüğünün doğuşu, yeni bir devrin de başlangıcıdır. Demiryollarıyla başlayan kısa sürede hedefe varma olanağı, otomobil sayesinde yeni bir hayat tarzı, yeni bir yaşam anlayışına dönüşür ve insan istediği noktaya istediği gibi ve istedikleriyle ulaşır hale gelir. Böylece, 1903 yılında Henry Ford’un kredi talebi üzerine, bir banka memurunun otomotiv sektörünün geleceği ile ilgili ettiği şu söz de boşa çıkmış olur: “Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.”

“ Otomobil modern dünya insanı için dünyevi bir mabet, bir sığınak,

kendine yarattığı mobil cennettidir. ”

— Edward McDonagh —Kanadalı Sosyolog, Eğitimci

1915 - ...

Sözcüğün öyküsüne geri dönersek, auto sözcüğü, antik çağdaki anlamını koruyarak modern dillerde de yeni sözcüklerin oluşmasında önemli bir rol oynar. Otarşi (kendi yönetim), otokritik (kendi yargılama ya da özeleştiri), otobiyografi (kendi yaşam yazımı). otomat (kendi düşünen nesne), otopsi (kendi gözüyle görme) yalnızca birkaç örnek.

BP için otomobil, sonsuz ve sınırsız hareket özgürlüğüdür.

BP için otomobil, tutkunun hayallere yön vermesidir.

Ve BP için otomobil, sadece ayağını yerden kesen veya vücudunu daha rahat taşıyan bir araç değil, aynı zamanda rahatlıktan çok hazzın, keyfin, tatlı bir heyecanın yol arkadaşıdır.

BP Ailesi'nin üyelerinden Cabbaroğlu Akaryakıt'ın sahibi Erhan Cabbaroğlu'nun çok değer verdiği 1974 model Anadol marka otomobil.

Zorlu bir yarışın ardından varış noktasına ulaşan otomobil.

Page 65: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 128 - - 129 -

Ehil ellerin yönetiminde tek bir ortak melodi yükseliyor BP Türkiye'nin tarihinden; güven ve harmoniyle yükselen başarı notaları sarıyor izini bıraktığı toprakları. Filolara yönelik BP Taşıtmatik hizmeti, sektör için bir yenilik, önemli bir girişim.

Otomobil28 Ocak 1929İstanbul’da bir otomobil montaj fabrikası kurmak üzere imzalanan anlaşma TBMM’de kabul edildi. İstanbul-Salıpazarı’nda; gümrük alanına, kurulan montaj fabrikası 450 işçiyle üretime başladı. Günde elliye yakın otomobil ve kamyon montajı yapan fabrikada üretilen araçlar, Ortadoğu, Balkanlar ve Sovyetler Birliği’ne ihraç edildi. Ancak aynı yıl başlayan büyük ekonomik bunalım bu fabrikayı da etkiledi ve üretim 1934 yılında tamamen durdu.

1 Ocak 1992Şehir içinde seyreden araçlarda sürücü ve ön koltukta oturanların emniyet kemeri takma zorunluluğu başladı.

4 Temmuz 1932İçişleri Bakanı Şükrü Kaya otomobiliyle Ankara’dan İstanbul’a giden ilk kişi oldu.

17 Haziran 1932Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü ile bir gazete tarafından ilk defa düzenlenen otomobil yarışı, İstinye-Zincirlikuyu arasında yapıldı.

1961Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk otomobile Devrim adı verildi.

Haziran 2010Mersin’de beş lise öğrencinin girişimcilik yarışması için hazırladığı su ile çalıştırılabilecek araba motoru projesi Türkiye birinciliği kazandı.

6 Nisan 1988Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda yapılan Camel Trophy – 88 yarışmasını Ali Deveci ve Galip Gürel’den oluşan Türk ekip kazandı.

30 Aralık 1987Türkiye tarihinde ilk kez 1987 yılında 100 binin üzerinde yerli otomobil satıldığı belirtildi.

15 Şubat 1946Otomobil ithaline

izin verildi.

Bu Topraklarda Otomobil

Page 66: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 130 - - 131 -

Ekonomi Oikonomia. Yunanca.

Page 67: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 132 - - 133 -

“ Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve

düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa,

kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve

siyasal yıkımlardan kaçamaz. ”

— Atatürk—Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu

1881 - 1938

Atina kentinin kuruluş öyküsünde M.Ö. XI. yüzyılda bir araya gelen birkaç klan var. Her klanın yerleşim alanı duvarla çevrili bir tür avluydu. Yunanca oîkos bu nedenle başlangıçta hem ‘mahalle’, hem ‘yuva/ev” anlamını karşılıyordu. Ev modern dünyadaki evden ziyade, tüm aile bireyleriyle beraber evin hizmetlileri ve kölelerinin de dahil olduğu birkaç düzine insanın bir arada bulunduğu meskendi. Oikonómos, işte tüm bu bireylerin harcamalarını ve meskenin giderlerini düzenleyen, idare eden kişiye yüklenen sıfattı. Eski çağda, her ne kadar köle geçmişinden gelseler de oikonómos’ların zamanla ev sahibinden daha güçlü bir konuma sahip olduğu olurdu. Para, muhasebe, alışveriş, personel idaresi onlardan sorulurdu. Yaptığı işin adı oikonomía, yani ev idaresi idi.

Yunanca oikein ‘ev kurmak, iskan etmek’ anlamına gelmekte. Ana önekiyle buluştuğunda sözcük anoikein yani ‘ev açmak’ anlamına kavuşmakta. Anoiktór ise ‘ev açar’ demek. İşte Türkçedeki anahtar sözcüğünün de böyle bir hikayesi var.

BP için ekonomi, doğru araçlarla hedefe yönelmektir.

BP için ekonomi, tasarrufu yol bilerek, üretimin tüketimle uyumunu sağlamaktır.

Ve BP için ekonomi, her şeyin sonunda adil bölüşümdür.

BTC Toplumsal Yatırım Programı çerçevesinde boru hattı güzergahında tarım ve hayvancılık sektörü çok sayıda projeyle

desteklendi.

BTC Toplumsal Yatırım Programı kapsamında Kars Darboğaz Köy'ünde kaz yetiştiriciliği yapan Ayhan Hanım.

Page 68: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 134 - - 135 -

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Gülümser İşçelebi`ye ait bir kare.

Ekonomi3 Ağustos 1924Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti yazısı bulunan madeni 10 kuruşluk paralar tedavüle çıktı.

29 Mayıs 1926Türk Ticaret Kanunu kabul edildi.

1928Bir Türk bankası

Kumbara Kampanyası başlattı. Halk ilk kez tanıştığı

bu tasarruf aracını çok sevdi.

13 Mart 1940Yüz kuruşu aşan alışverişlerde fatura kesilmesi zorunluluğu getirildi.

26 Ağustos 1924Türkiye'nin ilk özel bankası halk iştirakiyle kuruldu.

5 Ekim 1925İstanbul Darphanesi’nde ilk cumhuriyet altını basıldı. İlk basılan altın Mustafa Kemal’e gönderildi.

BP Gaz tarafından 4,5 milyon dolarlık bir yatırımla Kocaeli - Yarımca’da inşa

edilen LPG Depolama Terminali törenle hizmete açıldı.

3 Nisan 1958Vergi ödemede Bursa, Türkiye rekoru kırdı.

Türkiye endüstrisi için büyük öneme sahip Mersin Ra�nerisi faaliyete geçti. BP Türkiye’nin %17 hissesinin bulunduğu ra�neri, 3.2 milyon ton ham petrol işleyebilecek kapasiteyle üretime başladı. Limana yanaşan ilk ham petrol tankerinin adı Velutina idi.

6 Aralık 1981Maliye Bakanlığı’nın kararı üzerine tüm Türkiye’de vergi denetimi başladı.

1 Ocak 1985Katma Değer Vergili yaşam başladı.

BP, 95 Oktan Kurşunsuz benzinin yerini alan ve yakıt ekonomisi sağlayan yeni ürünü “Ultimate Kurşunsuz 95”i tanıttı.

2011İstanbul, vergi ödemede %44.8’lik payıyla Türkiye birincisi oldu.

BP Türkiye Ekonomik ve Emniyetli Sürüş Simülatörünü yarattı. Simülatör Castrol'ün sunduğu Filozof Hizmet Paketi çerçevesinde sürücülerin emniyetli, ekonomik ve çevreye uyumlu sürüş prensiplerini benimsemelerini sağladı.

2008

Nisan 2010

1962

2005

Bu Topraklarda Ekonomi

Page 69: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 136 - - 137 -

Energia. Yunanca. Enerji

Page 70: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 138 - - 139 -

“ Enerji ve kararlılıkla fethedilmeyecek hiçbir şey yoktur. ”

— Benjamin Franklin —Amerikalı Siyasetçi, Yazar, Hiciv Yazarı

1706 - 1790

En ve érgon sözcüklerinin birleşimiyle türemiş bir sözcük enerji. Zaten ergon iş, çalışma; energós ise çalışkan, faal anlamına gelmekte.

Güç, kuvvet, etkinlik, daha da ötesinde çalışkanlıktır enerji.

İlk kez Aristoteles tarafından M.Ö. IV. yüzyılda kullanılan enerji sözcüğü, Yunancada yapmak, gerçekleştirmek, bir çalışmayı bitirmek için ihtiyaç duyulan ve kendiliğinden ortaya çıkan gücü karşılamakta.

Enerji, içinde çalışmayı, hareketliliği, gerçekleştirmeyi barındırırken aynı zamanda etkili olmayı, dönüştürmeyi ve fark yaratmayı da yan anlamlar olarak beraberinde getiriyor. Modern dünyada enerji, hareketlilik ve dinamizmle eşdeğer anlamda kullanılırken, uyumlu

olmayı ve üretkenliği de içeriyor.

Enerjinin hikâyesinde sessiz ama asla durgun olmayan güç anlamları da öne çıkıyor.

Dönüştüren, sağaltan, yaratan ve var eden edimin itici gücünün temelinde de enerji var.

BP için enerji, var olan potansiyeli harekete geçiren itici güçtür.

BP için enerji, doğru gücün, doğru hedefle birleşmesi ve üretkenliğin tetiklenmesidir.

Ve BP için enerji, her şeyin ötesinde insanın insana güven ve saygısıyla ortaya çıkan mucizedir.

Enerjiye enerji katan BP Gaz’ın Yarımca Dolum Tesisindeki çalışanları.

Her bir semazen kendi ekseninde dönüyor, bir araya geldiklerinde yarattıkları armoni, sonsuz enerjiyi ortaya çıkarıyor.

Page 71: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 140 - - 141 -

Enerji1923Cumhuriyet ilan edildiğinde yalnızca İstanbul, Tarsus ve Adapazarı’nda elektrik vardı. 1924’te Ankara, 1925’te İzmir, Adana, Mersin, Trabzon, Artvin, İnebolu, Akşehir, 1926’da Malatya, Sivas, Bursa, İzmit, Konya, Aksaray, Ayvalık ve Kütahya’ya elektrik geldi.

19 Temmuz 1955İstanbul’daki Sirkeci – Halkalı elektrikli tren hattı deneme seferlerine başlandı.

7 Haziran 1974Piyasada yaşanan tüp gaz sıkıntısı nedeniyle hükümet ithal ettiği 20 bin tüpü piyasaya dağıttı. 1983

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kuruldu.

24 Kasım 1986Gökova Termik

Santrali’nin temeli atıldı.

1988Türkiye’deki köylerin yüzde 99’u elektriğe kavuştu. Bu oran 60’lı yıllarda yüzde 0.5 seviyesindeydi.

1992Dört yıldır Ankara’da

kullanılmakta olan doğalgaz, İstanbul, Bursa, Eskişehir ve İzmit’te de evlerde

kullanılmaya başlandı.

1965Enerji açısından Türkiye’nin

ilk büyük yatırımlarından olan Keban Baraj Gölü’nün

yapımına başlandı. 1974’de hizmete giren baraj, ülkenin

üretilen elektriğin %20’sini tek başına karşılamaktaydı.

1948İlk yerli ampul üretimi başladı.

1974Petrol �yatlarının dört katına çıkması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisini de olumsuz yönde etkiledi.

3 Kasım 1983Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında Türkiye’nin büyük enerji üretim ve sulama tesisi olacak Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin temeli atıldı.

2012 yılında açıklanan BP Enerji Raporu verilerine

göre Türkiye %17,3 artışla, Çin ve Yunanistan’dan

sonra dünyada doğalgaz tüketiminin en çok arttığı

üçüncü ülke oldu.

‘Horizon’ adı verilen dönüşüm projesiyle,

Türkiye'deki 540 Mobil markalı akaryakıt istasyonu

BP renklerine dönüştürülmeye başlandı.

BP’nin Avrupa çapında 1990 yılından beri her yıl düzenlediği ‘Genç Avrupalı Sanatçılar’ projesi, fotoğraf sanatına yönelik düzenlendi ve yılın teması ‘Enerji’ olarak belirlendi.

BP Türkiye, çocukların "alternatif enerji" konusunda bilinçlenmesini sağlamak

amacıyla Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı ile işbirliği yaparak önemli bir projeye imza

attı. BP Türkiye tarafından Şişli Belediyesi Bilim Merkezi’nde kurulan “BP Enerji

Ağacı” çocuklarla buluştu. BP Enerji Ağacı çocuklara güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi

gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımını anlatmaktaydı.

BP Türkiye, Türkiye’de kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu işbirliği ile gerçekleştirilen ilk “Enerji Ormanı

Ağaçlandırması” pilot projesine destek verdi. Enerji Ormanı Ağaçlandırması projesi, Çukurova Bölgesi’nde yaşayan

halkın ilk etapta ısınma ihtiyacını karşılamak amacıyla bir alternatif oluşturulması için hayata geçirildi. Projenin hede�,

ısınma amaçlı enerjiye ihtiyaç duyulduğu noktalarda, hem düşük maliyetli yerel çözümler sağlamak, hem de karbon

azaltımına katkıda bulunmaktı.

2012

9 Aralık 2010

1998

26 Ekim 2007

1 Mart 1997

Bu Topraklarda Enerji

Page 72: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 142 - - 143 -

Modern Modernus. Latince.

Page 73: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 144 - - 145 -

“ Modern insan, öngörülemeyeni hayal ederek gerçeğe dönüştürendir. ”

- Oscar Wilde -İrlandalı Şair

1854 - 1900

Ölçü, usul, adap anlamına gelen modus sözcüğünün sıfat halidir modern.

Çağdaş, zamana ayak uydurmuş anlamına gelir.

Türkçeye Batı dillerinden alınan ilk sözcüklerden olan ‘moda’ ve ‘modern’ kelimelerinin kökeni de modernus’un Fransızcada yarattığı mode ve moderne sözcükleri. Modadan kast edilen, usul ve adap kadar, hal tavır, giyim tarzı, yaşanan ortamı düzenleme şeklinde de yenilikçi düşüncelere sahip çıkma hali.

Yaşanılan ve hissedilen durumu karşılayan ve günümüzde de kullanılan mood’un içerdiği güncel ve zengin anlam, tam da modernin bir yansıması.

BP için modern, şimdiki zamanın şimdinin ihtiyaçlarına tam anlamıyla yanıt vermesidir.

BP için modern, dünün güne, günün yarına taşınmasıdır.

Ve BP için modern, yarına sağlam temeller atmak, teknoloji yaratmak, hep canlı kalmaktır.

Öylesine hızlı değişiyor ve gelişiyor ki yaşam, yakalamak mümkün değil anı; ışıklar, sesler,

kaostan doğan şaşırtıcı uyum. Modern zamanın büyüsü, varoluşun yansıması.

Page 74: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 146 - - 147 -

BP Türkiye yeniliklerde hep vardı, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı veTÜBİTAK'ın desteklediği hidrojen arabası, 2007.

Modern3 Mart 1924Eğitim sisteminde kız ve erkek öğrenci ayırımı yapmayan ve öğretim birliğini esas alan Tevhidi Tedrisat kanunu TBMM’de kabul edildi.

17 Şubat 1926Cumhuriyet yönetimi hukuku düzenin çağdaşlaştırılması doğrultusunda en önemli adımını attı. Kişiler, aile, miras ve eşya hukuku alanlarındaki ilişkileri düzenleyen Türk Medeni Kanunu TBMM’de kabul edildi.

25 Kasım 1925Şapka giyilmesi hakkında kanun TBMM tarafından kabul edildi.

20 Mayıs 1928Uluslararası rakamlar kabul edildi.

2004Oluşturulması tam 17 yıl süren ve Türkiye’de modern sanatın simgesi kabul edilen İstanbul Modern, Tophane’de görkemli bir kutlamayla kapılarını açtı.

12 Mart 1933Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nce Eski sözcüklere Türkçe karşılık bulmak için dil anketi başlatıldı.

10 Nisan 1927Binaların numaralanması

ve sokaklara isim verilmesi uygulaması başladı.

10 Mayıs 1985İlk yerli bulaşık makinesi modeli 280 bin lira �yatla piyasaya çıktı.

2005Türk eğitim sistemi, teknolojinin yeni bir ürünü olan akıllı tahta ile tanıştı. Bu atılım, bugün birçok okulda kullanılan akıllı sınıf teknolojisinin de ilk adımı oldu.

2011Türkiye’nin, güvenilir gıda temini, kontrolü, denetimi ve AB'nin gıda norm ve standartlarını yakalama gibi konularda çalışacak olan ilk Ulusal Gıda Referans Laboratuarı hizmete açıldı.

BP, “Yeşil Filo” uygulaması ile akaryakıtı ikmal noktasından BP istasyonlarına kendi �losuyla doğrudan ulaştırmaya başladı.

7 Kasım 1981PTT telefon kulübelerinden şehirler ve uluslararası görüşmeler yapılabileceğini açıkladı.

1998

Bu Topraklarda Modern

Page 75: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 148 - - 149 -

Hayal Hayāl. Arapça.

Page 76: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 150 - - 151 -

“ Yürü hür maviliğin bittiği son hadde kadar.

İnsan, bu alemde hayal ettiği müddetçe yaşar. ”

— Yahya Kemal —Şair, Yazar1884 - 1958

İmgelemdir hayal. Gerçekle bağları kopuk, zihinsel bir görüntüdür, gövdeden ayrılmış ruhtur. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şeydir hayal, hülyadır. Belli belirsiz görülendir kimi zaman, kimi zamansa gölgesidir gerçeğin bir perdenin arkasında oynatılan.

Ve yaşamak istediklerimizle yaşadıklarımız arasındaki mesafedir hayal. Hedefe adım adım yaklaşırken kat edilen yoldan çok, yolculuğun kendisinde bulur varlığını.

Her eylemin temelinde olan biricik ateşleyici güçtür

aslında. Zihninde resmini göremediği bir hayali asla gerçek kılamaz insan ve gerçekliğin sınırlarını aşmanın tek yolu, hayalin sınırsızlığıyla ölçmektir kendini.

BP için hayal, imkansız görünen karşısında cesur durmanın ilk adımıdır.

BP için hayal, hedefe giden yolun görünmez taşlarıdır.

Ve BP için hayal, gerçekleşen düşün, kazanılan başarının mayasıdır.

BP Türkiye'nin, fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına 1992 yılında yayınladığı albümden Gülümser İşçelebi`ye ait bir kare.

Artık ülkenin her yerinde üstün kalitedeki yakıtlara ulaşmak bir hayal değil.

Page 77: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 152 - - 153 -

BTC Toplumsal Yatırım Programı, Erzurum Sebze Üretim Çalışması. Sebze yetiştirmenin hayal olduğu Erzurum'da artık sebzecilik de hayvancılık kadar önemli bir gelir kaynağı.

Hayal

14 Ekim 1925Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerinde hizmete açıldı.

15 Aralık 1996Sayısal Loto’yu tek başına bilen bir kişi, Türkiye tarihinin o güne kadarki en büyük ikramiyesi olan 211 milyar lirayı kazandı.

BP Türkiye, Bursa Gemlik’te madeni yağ üretim tesisini açtı.

Ağustos 2004“Kralların Ressamı” olarak bilinen Cemil Karababa’nın yaptığı 2 bin 160 metrekarelik dev üniformalı Atatürk portresi, dünyanın en büyük portresi olarak kayıtlara geçti.

Ağustos 2010Türkiye'nin görme engelli ilk dağcısı ve milli atleti Necdet Turhan, Alplerin en yüksek noktası olan Mont Blanc'e tırmandı.

4 Temmuz 2011Doğuştan iki kolu olmayan Beytullah Eroğlu,

Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Avrupa Bedensel Engelliler Yüzme

Şampiyonası'nda, 50 metre kelebekte 41,49'luk derecesiyle altın madalya kazanarak, Türkiye'ye

tarihinde yüzmede ilk kez bir Avrupa Şampiyonluğu yaşattı.

3 Mayıs 1935Türkiye’nin paraşüt eğitimiyle ilgili en yetkin kurumu olan İstanbul Türkkuşu törenle açıldı. İnsanoğlunun uçma hayallerine ortak olan bu yerli kurum birçok değerli pilot yetiştirdi.

25 Mayıs 1990Türkiye’nin o dönem için en yüksek binası olan 52 katlı Metropol Kule, Mersin’de açıldı.

19 Nisan 19261925 yılında kurulan Türk Tayyare

Cemiyeti birinci tertip tayyare çekilişlerini Ankara Şehremaneti

binasında yaptı. 50 bin numarada 7,5 milyon liralık ikramiye ve iki büyük ödül

vardı. Biletler on taksitle alınabiliyordu.

1941Türk iş adamı, siyasetçi Nuri Demirağ’ın fabrikasında yapılan tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriğ’e uçtu. Uçağın pilotu, Nuri Demirağ’ın oğlu ve Gök Okulu’nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ’dı.

Ünlü gezgin Sadun Boro Kısmet adlı teknesiyle BP Türkiye sponsorluğunda dünya turuna çıktı.

1965

Kasım 1965

Bu Topraklarda Hayal

Page 78: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 154 - - 155 -

Yarın Yarumak. Eski Türkçe.

Page 79: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 156 - - 157 -

Yarın, parlamak, ışıldamak anlamına gelen yarumak fiilinden türetilmiş bir sözcük. Bu yönüyle de daha baştan olumlu bir anlam barındırıyor içinde.

Bugünden sonra gelecek ilk gündür yarın, gelecektir.

Sözcüğün esas anlamı tan ağarması ya da sabah. Yar-ın/yarın-ertesi gün, güneş doğduğunda, ortalık ağardığında, ışıldadığında demek. Yaruk ışık, parlaklık, aydınlık anlamına gelirken, yarutmak parlatmak, aydınlatmak eylemlerini karşılıyor. Yaruksuz olumsuz bir anlama bürünerek karanlık, ışıksız anlamına geliyor.

Moğolca narun sözcüğü, yarınla ses benzerliği

“ Çocukluğunuzda daima bir an vardır ki, kapı açılır ve yarını içeri alır.”— G Green. —

İngiliz Yazar, Eleştirmen1904 - 1991

göstermesinin yanı sıra, içerdiği güneş anlamıyla, yeni bir günün doğuşunu simgeliyor.

Yarın gelecek demek, beklenene kavuşmak, hedefe ulaşmak. Ve bunların hepsine bugünden başlamak. Hayalini dün kurmuş olsak da.

BP için yarın, dünün deneyiminin bugünün potansiyeliyle buluşmasıdır.

BP için yarın, geleceğe atılan imzadır.

Ve BP için yarın, bilinmezin gizeminin bilginin ışığına kavuşmasıdır.

BTC desteği ile yaşam bulan Denizel Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi, Dalyan.

Kara, kollarını uzatıyor ufka doğru, sonsuz denizden geçerek, yarına ulaşmak için. BP'nin İzmir, Turan Deposu, 1960'lar.

Page 80: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 158 - - 159 -

BTC Çevresel Yatırım Programı, Harmantepe, fidan dikimi.

Yarın25 Ağustos 1924Mustafa Kemal Paşa Muallimler Kongresi üyelerine verilen çayda bir konuşma yaptı: “Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”

14 Nisan 1987Türkiye Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik için başvurdu.

BP Türkiye, desteklediği Genç Avrupalı Sanatçılar projesindeki Türk sanatçıları kurumsal takvimine taşıdı.

Şubat 2012ABD'de yaşayan Türk işadamı Ekmel Anda, yıllardır peşinde olduğu Ay'a giden ilk ve tek Türk bayrağını Amerikalı koleksiyonculardan satın aldığını, uzayda 295.2 saat, ayda üç gün kalan, toplam 1.4 milyon mil uzay yolculuğu yapan tarihi Türk bayrağını İstanbul'da Oyuncak Müzesi’ne bağışlayacağını açıkladı.

23 Nisan 1979Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, geleceğin yetişkinlerinin bayramının uluslararası düzeye taşınmasına önayak oldu.

28 Mayıs 2009Türkiye, Kyoto Protokolü’nü imzaladığını Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne bildirdi.

2004Yapımı hala devam etmekte olan ve Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından birleştirecek, üç bölümden oluşan banliyö hattı projesi Marmaray’ın temelleri atıldı.

29 Ekim 2023Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, doksanlı yıllarda 2000’e Mektup adıyla başlatılan kampanyanın ikincisi sona erecek. Geleceğe mektuplar temalı proje duyurulduğu günden itibaren büyük ilgi çekmiş, gencinden yaşlısına birçok insan beklentilerini, özlemlerini, hayallerini kaleme alıp geleceğe postalamıştı.

2000

Bu Topraklarda Yarın

Page 81: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 160 - - 161 -

Sözcükler Öykülere Dönüşürken…Önce sözcükler vardı.

Günleri, anıları, olayları tanımlayan.Değerli sözcüklerdi bunlar. Her insanın hayatında yankı bulan.

Güneşti, emekti, arkadaştı, bilgiydi, hayaldi. Onlara tarihler eşlik etti.

Her bir gün, bir asrı ilmek ilmek ördü. Her adım, kazanılan her başarı, hayal edilen ve gerçekleştirilen her bir girişim, dantel gibi işledi tarihin

sayfalarını. Yalnızca takvimlerin sayfalarında yer alan rakamlar değildi tarih.

Her saatin önemi, her günün bir anlamı vardı. Değer katan, doğayı kucaklayan, eğitimi destekleyen, sanatı ve sporu baş tacı eden vetüm bunları insandan aldığı güçle yine insan için yapan bir şirketin hikâyesidir bu.

Bir asrın destanıdır.Takvim yaprakları bir bir eksilirken, bu yüzyıllık öyküye yüzlerce yüz, yüzlerce anı katar zaman.

Sözcükler tarihle birleşir, ortaya bin bir hikaye çıkar. Çok şey vardır yazılacak, anlatılacak, paylaşılacak…

Çünkü adım attığı her toprakta o coğrafyanın zenginliklerini ön plana çıkaran, değer yaratan ve geleceğe iz düşen bir markadır BP.

Takım ruhuna inanan, insana güveni tam olan ve bu güvene güvenle karşılık veren…

Page 82: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 162 - - 163 -

Daima ufka bakacak cesarete sahip olan, inancını asla yitirmeyen. Kusursuzluk ve mükemmeliyet değerlerine sahip çıktığı kadar emniyeti de ön planda tutan.

Var mısınız takvim yaprakları arasında dolaşmaya?Yola çıktınız. Mola vermek, bilmediğiniz topraklarda bir dosta danışmak istediniz. Mocamplar

oradaydı. BP servis istasyonlarının hemen yanı başında.Bir ülkenin kaderi değişmekteydi. Yeni bir vizyonla örülen boru hattının adı BTC idi ve yine aynı

logoyu gördünüz: BP. Zor günler yaşandı. Ülke doğal afetlerden, bunların geriye bıraktığı sıkıntılardan geçti.

Bu zor günleri öngörecek sağduyuya sahip olan ve yardım ekiplerini destekleyen yine aynı isimdi: BP.Büyümeye ve gelişmeye yazgılı bir ülkede insana yatırım yapan, ona eğitim ve vizyon kazandıran

işlerde imzası olan BP’ydi. Yetenek, zeka ve çalışkanlığın sadece erkeğe has özellikler olmadığını bilen BP, tam da bunun için en çok

kadına yatırım yaptı ve çoğu yine kadın eliyle. Büyük dönüşümlerde, büyük yatırımlarda ve büyük ortaklıklarda aynı imza vardı: BP. Ülkenin gelişip

uluslararası standartları ulaşması ve iş emniyeti için. BP bir aileydi ve belki de bu yüzden nesiller boyu aynı soydan isimler BP soyağacının dalları oldu.

BP engel tanımadı, cesareti olanın önündeki maddi engeli ortadan kaldırarak, hayatını kolaylaştıracak armağanlar sunarak,

yüreklerdeki ateşleri körükledi ve en büyük başarıların kazanılmasında hep öncü oldu.

Sınır yoktu, ufku hep açıktı, maceracı dünyayı turlarken ona BP’nin güneşi kılavuzluk etti. Yaşamın sadece çalışmaktan ve paradan ibaret olmadığının farkındaydı, insanın yüreğindeki

güzellikleri dışa vurmasının bin bir yolu vardı, yeteneğin yarattığı zenginlikte BP hep oradaydı. İnsanlar arasındaki eşitliğe inandı, yaşamı yazgıya bırakmadı. Görünürde şansız olanlara el uzatırken,

herkesi eşit bildi,köy okullarına, sanatçılara, girişimcilere yatırım yaparken aslında bir ülkenin geleceğine yatırım

yaptığının farkındaydı BP. Yalnızca yaptığı işte değil, her alanda başarının peşinden gitti.

Spor faaliyetlerinde kurduğu takımlar, at üstünde, tozlu topraklı yollarda, kortlarda, sahalarda şampiyonluktan şampiyonluğa koştu. Başarılı olana ödülünü uzatan el BP’nindi.

Geleceğin çocuk kalbinde attığının bilincindeydi BP, çocuk öğrendikçe yanlış doğruya döndü, dünya güzelleşti.

Köylünün sahip olduklarına onun kadar, hatta belki daha çok sahip çıktı, korudu, destekledi, geliştirdi.Bir devir değişirken, insan gücünün yerini makineler alırken, BP yatırımını yine ve en çok insana

yaptı. Dünya yerinde durmaz, sürekli gelişirken BP de yerinde saymadı; her türlü yeniliği doğru zaman ve

doğru ortamda, meraklısı ve ihtiyaç sahibine ulaştırmayı misyon edindi. Cesaret, saygı, mükemmeliyet, emniyet ve takım ruhuyla…

BP Türkiye 100 yıldır bu topraklarda.

Page 83: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 164 - - 165 -

BP, kökleri sağlam, büyük bir ağaç. Büyüklüğünün en önemli göstergesi de güçlü dalları. Enerjisini BP’ye aktarmış aileler, gücünü başarılarıyla kanıtlayan kadın çalışanlar, şirketi hep bir adım öteye taşımaya yazgılı değerler ve bu ağacın kök saldığı, duvarlarında emeğin izleri olan ofisler, odalar, binalar…

BP Ailesi'nin böylesine birbirine bağlı ve adanmış olmasını sağlayan değerlerin başında ise iletişim kavramı gelmekte. İletişimdeki başarı yalnızca çalışanları birbirine kenetli ve kurumuna sadık kılmakla kalmıyor, aynı zamanda BP’nin bu topraklardaki yerini de sağlam ve

BP Aile Ağacının Güçlü Dalları

güçlü kılıyor. İletişimin gücüyle değerlenen bir tek kurum içi ilişkiler değil çünkü, tüketiciyi birinci plana koyan bu anlayışın getirisi olan ‘halkla ilişkiler’ kavramı da Türk insanının yaşamına BP sayesinde yerleşiyor.

Karşılıklı saygı, sevgi ve anlayışı temel alan iletişim kavramı, insanı daima ön planda tutan BP için yabancı bir kavram değil zaten. Şirket bünyesinde çalışan kadınların, fırsat verilen öğrencilerin, her kademedeki üzerinden destek eli çekilmeyen çalışanların ve ailelerinin hikayeleri, BP Türkiye’nin temel değerleri ile ilgili önemli ipuçları vermekte.

BP Türkiye Ailesi, 2001.BP Türkiye Ailesi,1994

BP Türkiye ailesine 1962’de katılır Mehmet Arslan. Ardından kardeşleri Salim ve Sabit girer şirkete. Devamında ise kuzeni Osman.

Oğul Ahmet Arslan da babasının yolundan gitmek ister ancak uy-gun niteliklere sahip olmadığından, şirket, çalışırken eğitimine de-vam etmesi koşuluyla onu işe alır. Karşılıklı sözler tutulur, Ahmet’in katılmasıyla BP Türkiye ailesi daha da genişler. Ahmet Arslan bugün

ellili yaşlarında. Emekli olmasına rağmen, BP Ailesi'yle bağı kopmuş değil, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda BP Türkiye’nin de ortak olduğu havacılık işletmesinde hizmete devam ediyor.

Arslan ailesinin İstanbul Yeşilköy Havalimanı’nda çalışırken yaşadıkları çok hoş hikayeleri, anıları var.

Günde 40- 45 uçağa yakıt ikmali yaptıkları zamanları hatırlıyorlar. Bunun en net örneği de 1972 yılının yılbaşı akşamı yaşanır. Arslan ailesi, birkaç saat içinde, 47 uçağa tam 545 litre yakıt ikmali yapar.

Almanya’da çalışan Türk işçileri yaz aylarında ülkeye getiren uçaklar da yine ailenin hatırında. Türkiye’ye gelen ilk Boeing 747 Jumbo Jet’e, BP Türkiye Havacılık birimi tarafından yakıt ikmali yapılır. İstanbul Yeşilköy Havalimanı’na inen uçak, dört saat sonunda, Almanya’da çalışmaya giden 450 Türk yolcuyla alandan ayrılır. BP Havacılık, uçağa yakıt ikmali yapmak için yaklaşık 4,5 metrelik özel bir platform kullanır. Boeing Jetin yakıt kapasitesi 1.7 milyon litredir ve saatte ortalama 12,360 litre yakıt tüketmektedir.

Havalimanında yaşanan ve Arslan ailesinin hatırında kalan bir başka olay ise 1973 yılında Türk hacıları taşıyan uçak ile ilgilidir. Buzlu piste inemeyen bir uçağın kaza yapması sonucu yangın çıkar. Bu sırada alanda görev yapmakta olan BP Havacılık ekibi, havalimanı ekip-lerine destek olmak amacıyla uçağa hemen müdahale eder ve benzin tankındaki benzini boşaltarak muhtemel bir patlamanın önüne geçer.

10 bin civciv taşıyan Pakistan Havayolları'na ait uçak da Arslan ailesinin unutamadığı bir hatıra. Uçak Yeşilköy Havalimanı’nda tamir edilirken kargo bölümündeki civcivler, belirli bir süre için, aralarında BP Havacılık birimi çalışanlarının da olduğu havaalanı görevlilerine emanet edilir. Tüm bu teknik işler halledilirken sevimli civcivler hoş görüntüleri de beraberinde getirir tabii.

Arslan ailesi BP’nin global çapta yayınladığı şirket içi dergideki haberde yalnızca eğlenceli hikâyelerden değil, aynı zamanda ilk günden son güne BP Türkiye’de artan ve iyileşen çalışma şartları ve gelirlerinden de söz etmekte.

Aile, yalnızca istihdam ve kariyer alanında kazandıklarından dolayı değil, BP Türkiye ailesinin bir parçası olmaktan da büyük sevinç ve gurur yaşamaktadır.

BP Havacılık biriminin "Arslan"ları, 1979.

BP Türkiye’nin başarı sırlarından biri de aileye verdiği önem. BP bir aile ve belki de bu yüzden nesiller boyu aynı soydan isimler BP soyağacının dalları olur.

BP Türkiye’ye sonsuz sadakatle bağlı olan Arslan ailesi de bu ağacın güçlü kollarından biridir. 1979 yılında yapılan bir haber, sıradan bir ailenin BP Türkiye çatısı altında nasıl büyüdüğünü anlatır. Mehmet Arslan BP Türkiye Havacılık biriminde yıllardır hizmet veren geniş bir ailenin reisi, zira Arslan ailesinin birçok bireyi BP için çalışır.

Her şey ailede başlar...

Page 84: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 166 - - 167 -

Kadınların tüm dünyada daha kendine güvenli, daha etkin ve söz sahibi olduğu 90’lı yılların ilk yarısında BP, Avrupalı çalışan kadınlara kariyer yolu açmaktadır. Söz konusu kadınların çoğu, ilerleme potansiyelinin sınırlı olduğu sekreterlik benzeri yardımcı ve idari işlerde görev almaktadır o günlerde. Yuvayı kuranın kadın olduğu gerçeğinden yola çıkan BP, büyümek ve yükselmek isteyen bir şirkette de kadının daha fazla ve etkin rol alması gerektiğinin bilincindedir elbette. BP’nin kadınların kariyerlerinde ilerlemesi konusunda global çapta yaptırdığı araştırma da durumun bilimsel yönünün altını çizer, öyle ki doğru kurgulanmış bir proje hazırlanmadıkça kadın çalışanların iş dünyasında yükselme şansı yok denecek kadar azdır. 1992 senesinin sonunda BP, kadınların yönetim pozisyonlarında niçin bu kadar az temsil edildiğini araştıran bir saha çalışması başlatır. Çıkan sonuç oldukça ufuk açıcıdır: Kadınlar

ancak verimliliklerinin ölçüleceği görevler üstlendiklerinde varlıklarını tam anlamıyla kanıtlayabilecektir. İş, işin içinde olgunlaşacak, cinsiyet ayrımı olmadan her çalışan kendi yetenek ve eğilimlerine göre, doğru alanda başarı kazanacaktır. İşte bu yüzden kadınlara bir hafta boyunca değişik iş alanlarında gözlem yapma fırsatı verilir.

BP Türkiye de bu önemli girişimin dışında kalmaz, oluşuma aktif destek vererek Avrupa’da çalışan kadınların kariyerlerinin geliştirilmesi programına kadın çalışanları ile güç sağlar.

Bu bir başlangıçtır. BP Ailesi'nin enerji gibi erkek egemen bir sektörde kadın çalışanı ön plana çıkaran bu bakış açısı günümüze kadar aynı şekilde devam eder.

Çalışan Kadınların Kariyerlerinin Geliştirmesi Programı, BP Türkiye ekibi, 90'lar. BP Ailesi'nin çalışan kadınları, 2012.

BP Ailesi'nin kadınları...

Bu, BP’nin kadın çalışanlarına verdiği desteğin ve sağladığı imkanların ilk örneği değildir elbette. 1960 yılı yılbaşında şirketin yayınlarından birinde yer alan “BP’deki Kadınlar” adlı makale, bunun en güzel örneklerinden biridir. Kadınlar BP’de o gün artık sadece memur, sekreter, telefon operatörü olarak değil, bilim insanı ve teknisyen olarak da çalışmaktadır. İngiltere, Avustralya, Hollanda ofislerinde çeşitli görevler üstlenen kadınların da yer aldığı haberde Türkiye ofisinden Günseli Erk’e de yer verilir. Reklamcı olan Erk o zamanlar henüz 26 yaşındadır ve İstanbul ofisinin satış promosyon departmanında çalışmaktadır. Düzenlediği reklam tasarımlarıyla BP’nin aile dostu yüzünü anlatmaktadır. O günlerdeki BP servis istasyonlarının genel tasarımı da ona aittir.

Türkiye Ortadoğu’nun bir parçası mı, yoksa bir Avrupa ülkesi mi? Geleneklerle mi yönetiliyor yoksa yeniliklerle mi? BP’nin kadın yüzlerine bakıldığında yanıtı bulmak güç değil.

Böyle demektedir BP'nin global çapta, çalışanları için yayınlanan bir dergisi, 1988 yılında yayınlanan bir sayısında. Halkla İlişkiler Müdürü Canan Usman ve Reklam Satış Promosyon Müdürü Gülten Yeteroğlu, modern Türkiye’nin ve BP’nin biri 27, diğeri 28 yıl boyunca çalışmış iki ismidir.

Birçok karşıtlığın bir arada bulunduğu bir ülkede uyum içinde çalışır, dinlerin ve kültürlerin buluştuğu bir coğrafyada Türkiye’nin modern yüzünü simgelerler. Dünyada olup biten gelişmeleri BP Türkiye çalışanlarıyla paylaşır, yeni bir vizyon yaratılmasına öncülük eder, yine bu amaçla iletişim ve pazarlama faaliyetlerini yönetirler.

İki kadın da doğdukları topraklara derinden bağlıdır. Son yirmi beş yılda büyük değişim ve gelişim gösteren ülkelerinde, BP Türkiye’nin bir parçası olmayı büyük şans sayarlar.

BP’nin aydınlık kadın yüzlerinden biri de, şirkete 1971 yılında önce stajyer öğrenci olarak giren Deniz Zeynioğlu’dur. Zeynioğlu, BP Türkiye bünyesinde çeşitli görevler üstlendikten sonra, dünyanın bu kavrama yabancı olduğu yıllarda tanışır halkla ilişkilerle. Her biri başarı dolu yıllar geçer aradan. Üstesinden geldiği işlere bir yenisini daha ekler Deniz Zeynioğlu. Yürüttüğü BP Trafik Eğitim Kampanyası, ona ve şirketine Enerji Petrol & Gaz Gazetesi 2001 Önder Girişim Ödülü`nü kazandırır.

Günseli Erk, BP Türkiye Satış Promosyon Departmanı, 1960'lar.

BP Türkiye'nin ilk kadın yöneticilerinden Canan Usman ve Gülten Yeteroğlu, 1988.

Önder Girişim Ödülü'ne layık görülen Deniz Zeynioğlu, 2001.

Page 85: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 168 - - 169 -

BP geleceğe doğru yolculuğunu hız kesmeden sürdürür, yarına doğru profesyonel ve sağlam adımlar atarken, ilerleyişine eşlik eden genç adımlar vardır her daim. Eğitimlerini çalışarak pekiştirmeyi ve iş dünyasında deneyim kazanmayı amaçlayan genç ve dinamik stajyerler, her yaz BP’nin bir parçası olur. Onlar için böylesi büyük ve prestijli bir şirkette çalışmak büyük bir şanstır elbette, BP için de genç ve dinamik bir ekibi bünyesine almak önemlidir. Yıllık izinlerini kullanan per-sonelin boşluğunu da doldurmaya çalışan bu genç insanlar, heyecan, umut ve enerjileriyle yeni bir soluk getirirler BP’ye.

Staj dönemleri tamamlanır, öğrenciler yerlerini başka genç soluklara bırakır. Ancak kimilerinin adımları onları, profesyonel iş yaşamını ilk kez tanıdıkları BP’ye geri getirir. Yeniden işe başlarlar, ama bu kez BP Türkiye ağacının dallarından biri olarak. Bu da şirketin, uzak görülü bakış açısının en güzel örneklerinden biridir.

Değişim daima sancılı bir süreçtir. Alışkanlıkların tuhaf bir çekiciliği ama aynı zamanda insanı fark ettirmeden yerinde saymaya zorlayan bir yönü vardır. BP köklerine ve geleneklerine sahip çıkarken, yüzünü çalışanlarıyla birlikte her zaman geleceğe çevirdi. Var olduğu konumdan varması ger-eken konuma erişebilmek için çalışma yöntemlerinde farklılıklar yarat-maktan ve gerektiğinde büyük değişimlere adım atmaktan kaçınmadı. BP Türkiye çalışanları için fark yaratma çabası hiç bitmez, iyinin her zaman bir adım ilerisi vardır, pusula hep daha iyiyi gösterir.

BP Türkiye, staj yapan öğrencilere diğer çalışanlara tanıdığı hakları sağlar. BP Ailesi'nden fark yaratmaya dair ipuçları, 1991.

BP'nin genç adımları Çalışanlarıyla fark yaratma

BP Türkiye çalışanları, geleceğe imzasını atacak gençlere BP'nin vizyon ve yeniliklerini anlatıyor.

Page 86: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 170 - - 171 -

Yaşam sadece çalışmaktan ve para kazanmaktan ibaret değil elbette, güzellikleri de yaşamalı ve paylaşmalı insan. İnsanın yüreğindeki güzellikleri dışa vurmasının ise binbir yolu var. Resim yapar, renkleri katar tuvaline; heykel yontar, beden verir taşa, toprağa, çamura; fotoğraf çeker, karelere hapseder gözünün değdiği her şeyi; sahneye çıkar, şarkı söyler, dans eder, başka başka kimliklere bürünür, türlü kılığa girer, anlatır seyirciye söylemek istediklerini.

İşte BP Türkiye çalışanları da, yeteneklerinin yarattığı zenginliği paylaştı yıllar boyunca, birbirleriyle. Kimi keman çaldı, kimi akordeon... Kimi kantolar söyledi sesini güzelliğine hayran bırakarak herkesi. Biri ‘Perde!’ dedi, açıldı perde, oynandı oyun.

BP Türkiye çalışanları, 1965 yılında, Şehir Tiyatroları’nın genç yönet-meni Ergun Köknar yönetmenliğinde yeni bir tiyatro grubu kurar. Grup, İrlandalı drama yazarı ve halk bilimci Lady Gregory’nin kaleme aldığı "Haberleri Yaymak" (Spreading the News) adlı tek perdelik oyunu sah-neler.

60’lı yılların başında kurulan BP Türkiye Amatör Tiyatro Grubu, 1968 yılı sezonunu Eugene O’Neill’in The Rope ve genç Yugoslav oyun yazarı Obrenowits’in Nocturno adlı tek perdelik oyunlarıyla açar. Performanslar eleştirmenlerce öylesine beğenilir ki, The Rope televizyonda deneme yayınında gösterilir.

1970'lerde BP İnsan Kaynakları Müdürü Tuna Baltacıoğlu, bir önceki yüzyılın unutulmaya yüz tutmuş kantolarının canlandırılması için büyük çaba gösterir. Topluma birçok yazar ve düşünce adamı kazandıran İstanbullu bir ailenin, edebiyat fakültesi bitirmiş oğludur Baltacıoğlu. İyi bir sporcu, iyi bir organizatördür, dengeli ve yumuşak bir mizaca sahiptir, üstelik tutkulu biridir. O ve eşi, sahnenin her

Sanatla Şekillenen Bir Asır

aşamasında etkindirler. Tuna Baltacıoğlu ve BP Türkiye çalışanlarının ve elbette eşlerinin desteğiyle, Altınyurt Spor Kulübü çatısı altında etkinlikler düzenlenir. Ramazan ayında her gün ve hafta sonları günde iki kez performanslar sergilenir. Oyuncular hiçbiri profesyonel değildir, Baltacıoğlu’nın sıkı disiplini ve sanat aşkıyla bir araya gelmiştir hepsi. Ama amatör ruh öyle ateşler ki hepsini, izleyicilerden de büyük alkış ve ilgi görürler.

Kulübün etkinleri arasında, skeçler, kısa oyunlar kadar uzun komedilere de yer vardır. Ama özellikle o zamanın 150 yıl öncesinin İstanbul’unda son derece popüler olan kantolar ilgi çeker. BP Türkiye’nin kantoyu yeniden ön plana çıkarması, müzelik bir geleneği yalnızca hayata döndürmekle kalmaz, aynı zamanda yaşamın ve eğlencenin tam da ortasına koyar.

BP Türkiye ailesinin diğer üyeleri de teatral faaliyetlerde oldukça etkindir. Örneğin dönemin satış müdürlerinden Necdet Erentok, yediden yetmişe herkesi güldürecek bir mizah yeteneğine sahiptir. Eşi de profesyonel olarak dans edecek derecede iyi bir dansçıdır. Hatta bu konuda teklif bile alır, ancak o hep amatör olarak kalmayı tercih eder.

BP Türkiye'nin her kademesinde çalışanlar sanatsal faaliyetlerde de buluşup paylaşmanın tadına varıyor.

Sahnedekiler

BP Klasik Türk Müziği Korosu verdiği konserlerle göz doldurdu. 15 Haziran 1993, saat 18.00.

BP Türkiye çalışanları, 90’lı yıllara gelindiğinde, bu kez müziğin yepyeni bir dalıyla ilgilenmeye başlar: Klasik Türk Müziği.

BP’nin müziksever ve yetenekli üyelerinden küçük bir kadroyla oluşturulan Klasik Türk Müziği Korosu, 1990 yılında çalışmalarına başlar. Koronun ilk konseri Sibel Dayıoğlu’nun şefliğinde, Nazmi Canay’ın piyanosu, Nurullah Ünsalver’in ritim sazıyla, 1991 yılının Nisan ayında BP Türkiye merkez ofisinde gerçekleşir.

Aynı yılın sonbaharında, koronun çalışmaları Türk müziği enstrümanlarıyla daha da renklenmeye başlar. BP Klasik Türk Müziği Korosu, haftada iki kez yaptıkları provalarla yeni konserlerine hazırlanmaktadır artık. Ve takvimler 22 Mayıs 1992’yi gösterirken, koro 18 şarkılık bir repertuarla bir kez daha seyirci önüne çıkar. Müziğe verilen emeğin karşılığı gibidir aldıkları coşkulu alkışlar.

Konser heyecanı...

BP Türkiye Klasik Türk Müziği Korosu, üçüncü konserini vermeye hazırlanmaktadır. Konuklar salonu doldurmuş, sahne arkasında ise büyük bir heyecan yaşanmakta... Şef Sibel Dayıoğlu ve hocaları Şükrü Şenyaz’ın başkanlığında, BP çalışanlarından kimi korist, kimi solist olan Ayla Kaytaz, Gülseren Göksoy, Hatice Kunt, Hande Öktemus, İdil Ertetik, Fatih Suntekin, Kerim Yılman, Murat Ergün, Nurullah Ünsalver, Özmert Kaytaz, Sezai Göksoy, Sertaç Koşar, Selim Sübay, Servet Utkuata, Banu Uzunhasanoğlu, Enver Kayıkçı, Ferruh Sönmez, Cem Demir, Ayşen Tarçın, Hikmet Yabansu, Gürdal Orak, Aysel Özden, Mehtap Ulutürk ve Murat Süer unutulmayacak bir konsere daha imza atarlar.

BP Türkiye Klasik Türk Müziği Korosu

Page 87: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 172 - - 173 -

İş performansı arttırmaya yönelik faaliyetlerin, sporun verdiği enerjiyle daha da güçlendiğine inanan BP takım ruhuna inanır. BP Türkiye'nin çalışanları sporda da en az sanat alanındaki kadar başarılıdır.

Masa tenisi takımının hedefi 1. lige yükselmekti.

Ali Sipahi

1993 - 1994 sezonunda BP Türkiye Masa Tenisi Takımı 23 Kasım’da başlar sezon maçlarına. İstanbul kuruluşlar arası masa tenisi birliği 2. Lig kırmızı grubunda mücadele eder takım. Takımda yer alan isimlerden bazıları: Sezai Göksoy, Görke Özkoner, Hakan Morgül, Hakan Tüfekçiyaşar, Enver Topal, Akın Pekşen, Özmert Kaymaz...

1995 yılında, BP Türkiye çalışanlarını kaynaştıran ve tek yürek olmalarını sağlayan bir spor etkinliği: Avrupa Futbol Turnuvası.

BP Oil Avrupa, yönetim kademesiyle personelini kaynaştırmak, gündelik yogunluktan uzaklaştırmak ve aynı şirkete ait olduklarını hissettirmek amacıyla 93 yılından beri bu futbol turnuvasını düzenlemektedir. 95 yılının ev sahibi takımı da, önceki yılın şampiyonu Avusturya’dır. Eylül ayında, 13 ekipten oluşan iki yüz BP futbolcusu, Vösendorf stadında kıyasıya mücadele eder. Turnuvanın sonunda galip Fransa’dır. Böylece bir sonraki turnuvanın adresi de belli olur. Şampiyonluk kupasının yanı sıra en centilmen takıma ve BP Türkiye'nin de aralarında olduğu tüm ekiplere kupa hediye edilir.

1971 yılında, BP Türkiye’nin Reklam ve Satış Promosyon Müdürü Ali Sipahi ve eşi, Mart ayında düzenlenen 1500 km Türk -Yunan Rallisi’ni kendi gruplarında birinci, genel sıralamada da ikinci olarak tamamlar.

Son derece başarılı bir rallici olan Ali Sipahi, bir yıl önce de, 1970 Türkiye Ulusal Ralli Şampiyonası’nda Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı almıştır. Otomobil sporuna 1953’den beri emek veren Ali Sipahi ralliyi Türkiye’ye tanıtan kişidir. Bu heyecanlı ve tempolu sporun Türkiye’de gelişmesinde ve gençler tarafından sevilmesinde katkısı büyüktür. Balkanlarda da isminden sık sık bahsedilen bir sporcu olan Sipahi bu spora başladığı 53-58 devresini yetişme dönemi olarak görür. 69 – 73 yıllarındaki ikinci devre ise kazandığı ödüllerin sayısını hatırlayamayacak kadar başarılı bir dönemdir onun için. 1973’te Milletlerarası Dünya Şampiyonluğu olan R. A. C. için İngiltere’ye davet edilmesi ise ayrı bir önem taşır ralliyle öyküsünde. Çünkü bu yarışın tarihindeki ilk Türk sporcudur. Yarışta iki yüz araba vardır. Bunlardan sekseni yarışı tamamlamayı başarırken eşi Sevim Sipahi’nin yardımcı pilotluğunu yaptığı Ali Sipahi 31. olur. Sipahi’nin aynı yıl otomobil sporuyla ilgili hayata geçirdiği bir başka proje de BP Kervansaray Karavancılık Rallisi’dir. Dört bine yakın kişinin katıldığı Beynelmilel Kampçılık – Karavancılık Rallisi İstanbul Kilyos’da düzenlenir.

Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur

Dönemin BP Türkiye Genel Müdürü Gerard Balaye, çalışanlarla spor salonunun açılışında, 1995.

4. Uluslararası Şirket Oyunları, uluslararası firmalardan 6 bin sporcunun katılımıyla İskoçya’nın Aberdeen şehrinde 1996 yılında gerçekleşir. Toplam 600 sporcu sarı yeşil formalarıyla BP’yi temsil eder. Daha önce yalnızca BP İngiltere’nin katıldığı yarışmalarda, bu kez Avrupa’nın yanı sıra BP Türkiye Kadın İşgücünü Destekleme Programı çerçevesinde 6 kişilik kadın ekibi de yer alır. Merkez ofisten birçok farklı iş kolunu temsilen Ayhan Uras (maraton), Alev Kaya (dağ bisikleti), Dilek Er (badminton), Güliz Schaffer (basketbol), Göksu Fırıncı (voleybol) ve Perihan Aydın (masa tenisi) katılırlar.

2011 yılı nisan ayında sekiz ayrı branşta kurumsal oyunlara katılan 80 BP Türkiye çalışanı takım ruhu ve spor coşkusunu aileleriyle birlikte yaşar. 165 şirketin 4 bin 800 çalışanıyla katıldığı şirketler arası kurumsal oyunlarda, futbol, basketbol, dragon boat, yelken, karting, bowling, koşu ve tenis dallarında yarışlar düzenlenir. BP Türkiye çalışanları 10 kilometre koşuda birincilik, 5 kilometre koşuda ikincilik, üçüncülük ve yedincilik, bayan bowlingde üçüncülük, bowling tek bayanlarda beşincilik, otuz yaş üstü futbolda beşincilik ve tenis açıkta altıncılık kazanarak, BP Türkiye’nin spor başarılarına yenilerini ekler.

BP Türkiye Kadın İşgücünü Destekleme Programı'na katılan altı kişilik kadın ekibi, 1996.

BP Türkiye ekibi, Kurumsal Oyunlar, 2011.

Aynı yıl, İsviçre Samedan’da yapılan Avrupa Kayak Yarışmaları’na 14 ekip katılır. 13 ülke ve merkez ofisi temsil eden takımlardır bunlar. Öğle saatlerinde başlayan yarış 82 kayakçının ikişer iniş yapmasıyla akşam beşte sonuçlanır. BP Türkiye takımı 12. olur.

BP Türkiye çalısanları ekip ruhunu iş dışında da spor faaliyetlerinde yaşatmaya devam etmektedir. Sağlığa, başarıya ve yarına yatırım için 1995 yılında spor tesisi açılışı gerçekleşir.

Page 88: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 174 - - 175 -

BP Türkiye sektöre getirdiği yenilik ve atılımları hep kendi ailesinde başlattı ilk önce...

Büyük, güçlü, köklü bir aileydi onları bir arada tutan...

Ailenin dalları güçlendikçe, sektöre vurdu ışığı; ailenin bağlılık ve inancı, iş hayatının türlü dallarında başarıyı ve yeniliği getirdi.

BP Türkiye ailesinden aldığı güçle sektöre ve ülkeye yaptığı hizmetlerle, imza attığı ilklerle bir asrı

şekillendirdi.

Bir asır böylesi bir bağlılıkla şekillendi.

Bir asrın hikayesi başlarken, Lion&Sun ve Palm Tree markalarıyla yola çıkan, profesyonel ve bir o ka-dar da heyecan ve enerji dolu bir şirketle karşılaşır Türkiye. Takvimler 1912 yılını göstermektedir ve ilk

faaliyetler başlamıştır bile.

Devamında Steaua Romana ismiyle 1949 yılına kadar bu topraklarda, bu coğrafyanın insanları için hizmet vermeyi sürdürür.

1953 büyük bir değişimi müjdeleyen yıl olarak BP tarihine geçer, artık ünvan BP Aegean Limited'dir.

Aradan beş yıl geçmeden bugün kalite, güven ve emniyeti simgeleyen markanın adı konur: BP Petrolleri Anonim Şirketi, Türkiye'de yatırım alanlarını genişleterek, sektörün en önemli oyuncularının başında

gelir.

Büyümüye ve gelişmeye yazgılı şirketin böyler başlar öyküsü.

Page 89: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 176 - - 177 -

Altmışlı yılların başı.

Tüm Türkiye’yi doğusundan batısına, bambaşka bir deneyimle ve anlayışla gezme hayali kuruyorsunuz. Öyle bir yolculuk olmalı ki bu, sınırlarını siz belirlemelisiniz. Zaman zaman durup gözlerinizin değdiği güzellikleri sindirmeli, istediğiniz an da yürek pusulanız ne tarafı işaret ederse oraya doğru gidebilmelisiniz.

Birçok yöne açılan yollar mı, karmaşık güzergahlar mı? Hepsi Türkiye yollarında mevcut.

Karavanınız, çadırınız yanınızda, modern zamanda kervansaray geleneğini yaşamaksa isteğiniz, işte bu yenilikçi düşüncenin adı mo-camp.

O yıllarda, BP Türkiye, akaryakıt ve madeni yağ hizmeti vermenin yanısıra, bulunduğu toprakların ekonomisine, turizmine katkı sağlamak, yeni değerler yaratmak peşinde. Tam da bu dönemde BP Türkiye ailes-inin aklına özgün bir fikir gelir. Belli noktalardaki benzin istasyonlarının yanına öyle kamplar kurulmalıdır ki, misafirleri unutamayacakları deney-imler yaşasın, hem BP’nin temsil ettiği güler yüzlü hizmet anlayışını, verdiği güveni yansıtsın, hem de yabancı misafirlere Türkiye’nin değerlerini, kervansaray geleneğini yaşatsın.

Mocamplar ülkenin en doğru noktalarına kurulur. İklim, doğa güzelliği, tarih ve arkeolojinin yoğun olduğu bölgelerdir bunlar. Kervansaray mo-camplardaki standart öylesine yüksektir ki, uluslararası kampçılık ve karavancılık ekipleri tarafından kısa sürede fark edilir. Bütün mocam-plarda sıcak su, duş ve çamaşır hizmeti vardır; tuvalet, mutfak, ocak, res-taurant, büfe, danışma ve çadır kurmak için açık ve düz alan mevcuttur.

İlk mocampın kuruluş yeri İstanbul Çobançeşme’dir. Onu takip eden ikinci kamp ise sınırda, Edirne’de kurulur. Mocampların kazandığı başarı ve sağladığı prestij, BP’nin bu tatil anlayışını yeni bir şirket adı altında yürütmeye karar vermesi ile sonuçlanır. Yıl 1963 ve Kervansaray A. Ş. kurulur.

Edirne mocamp... Uzun yolculuğun yorgunluğuyla, bir sınırı aşmanın tedirginliğiyle gelen misafirlerine güler yüzüyle kucak açar BP mocamp ailesi. Amaç, turistleri tam da Türkiye’ye girişlerinde karşılayıp, bir ağ gibi ülkeyi saran mocamp geleneği sayesinde bir kamptan öbür kampa uğurlayarak Türkiye’yi dolaşmalarını sağlamak ve zihinlerinde unutulmaz hatıralar bırakmak. Bu öylesine bir ağ ki, Edirne’den başlayıp İpsala’ya, devamında İstanbul’a uzanır, oradan Bursa’ya ve İzmir’e uğrayıp, Kuşadası, Alanya ve Mersin’in güzellikleriyle buluşur. Nevşehir’in büyülü ve mistik havasını ciğerlerine çeken turistler, başkent Ankara’da yolculuklarını tamamlar.

Her yıl binlerce turist Avrupa’dan Asya’ya yolculuk eder. Kimileri Türkiye’de iş ya da turistik amaçla konaklar, kimileriyse daha uzun yollar için bir geçiş noktası olarak kullanır İstanbul’u. Her defasında ise onları bir amblem karşılar: BP.

BP ambleminin görüldüğü her yer, aynı zamanda üç mesajı vermek-tedir: kusursuz temizlik, mükemmel misafirperverlik ve birinci sınıf hizmet.

Geçmişten Gelen Tutku: Kervansaray Mocamplar...

BP mocampları yakıt ve madeni yağ yanısıra çadır ve karavanlara konaklama hizmeti veriyordu.

Mocampların içinde bulunduğu coğrafyaya böylesine uygun ama aynı zamanda insan konforuna da son derece uyumlu olmasının arkasında, çalışkan, yenilikçi ve başarılarıyla göz dolduran bir sanatçının gölgesi vardır. Akademi yılları sonrasında karikatür ve resimlerinin yanısıra mimarlık çalışmalarıyla da tanınan Güngör Kabakçıoğlu, seyahat anlayışını değiştiren mocamplara attığı imzayla unutulmaz bir isimdir.

Türkiye’yi ziyaret eden her 14 turistten biri mocamplarda konaklamaktadır o yıllarda. 1985 yılında hizmet vermeye devam eden 7 mocamp 80 bin misafir ağırlar, bunların yüzde 80’i 64 milletten gelen yabancı misafirlerdir. 23 bine yakını Almandır, onları Türkler, İtalyanlar, Avusturyalılar, Fransızlar ve Avustralyalılar izler.

Mocamplar sadece yabancı turistlerin ilgisini çekmez elbette. Türk insanı da o güne kadar hiç tanımadığı bir tatil ve konaklama anlayışıyla tanışır bu sayede. Ulaşımın güç olduğu, bir noktadan bir noktaya gitmenin bazen günler aldığı zamanlardan zihnine kazınan eski kervansaray geleneği, BP’nin yenilikçi anlayışıyla şekillenen mocamplarla bu sefer çok daha eğlenceli ve modern bir şekilde karşısına çıkar. Mocamp bir anlamda tarihi baştan yazarken bir anlamda da yepyeni bir tatil deneyimini yaşatmaktadır konuklarına.

Mocamplar her yıl Mayıs’ın 1’inde, daha güneyde olanlar ise 1 Nisan’da açılır, Ekim ayının sonuna kadar faaliyet gösterir. İstanbul’un ve belki de Türkiye’nin en iyi restaurantlarından Süreyya, Kervansaray ağının bir parçasıdır.

Mocamp fikri ve devamında kazandığı başarı, çok geçmeden tüm dünyanın ilgisini çeker ve yerel olduğu kadar yabancı medyada da mocamplara dair haberler, gelişmeler okurla buluşur.

Mocamplar kadar kuruluş öyküleri de son derece etkileyici, kimi zaman eğlenceli ve macera doludur.

Dönemin BP Türkiye Halkla İlişkiler Yetkilisi Canan Usman’ın anlattıklarına göre, Göreme Kervansaray Mocamp'ın açılışı tam da buna örnek olabilecek niteliktedir.

Dönemin Turizm Bakanı Nihat Kürşat’ın Göreme Kervansaray Mocamp'ın açılışını yapacağı gün, valinin ve şehrin önde gelenlerinin yer alacağı bir öğle yemeği düzenlenecektir. BP Türkiye çalışanları büyük heyecan ve coşku içerisindedir.

BP mocamplarda konaklayan misafirler, denizin ve doğanın tadını çıkarmanın yanısıra kültürümüzü de yakından tanıma fırsatı buluyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen konuklar mocamplarda konukseverliğin tadını çıkarıyor.

Page 90: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 178 - - 179 -

Ancak gün talihsizliklerle başlar. O sabah uyandıklarında, kaldıkları otelde su yoktur, dahası elektrikler de kesiktir. Açılış yemeğini hazırlayacak olan otel aşçısı bu durumda hiçbir hazırlık yapamayacağını söyler. Bakan Nihat Kürşat’a durumu açıklamak da Canan Usman’a kalır. Bakan’ın yanıtı oldukça ilginçtir: “Etkinliği iptal mi edeceksiniz?” Tam da bu noktada BP Türkiye ailesindeki takım ruhu ateşlenir ve çevre köylere dağılan ekip, yoğurdundan böreğine, ekmeğinden peynirine, turşusundan bisküvisine tam tekmil bir sofra hazırlar. Hatta içme suyuyla yumurta bile kaynatılır. Otel yerine kamp alanında hazırlanan yemek için tahta masaların üzerine otelin ütülü tiril tiril örtüleri serilir, en özel konuklara çıkartılan çatal bıçaklar kullanılır. Şölen havasında gibi bir piknik ortamı oluşur.

Konuklar arasında yer alan yabancı yetkililerden biri tüm BP Türkiye çalışanlarına tek tek sarılır ve şöyle der: ‘Böyle bir şey ancak Türkiye’de olabilirdi!’

Bu anı da BP’nin parçası olduğu her ülkenin güzelliklerini ayna gibi yansıttığının ve kültürünü ön plana çıkarttığının en güzel örneklerin-den biridir.

Türk turizmine katkı

Dünya değişip dönüşmeye devam ederken BP Türkiye’nin önemli atılımlarından mocamp projesi de misyonunu fazlasıyla tamamlar, binlerce misafir, yolcu, turist ülkenin güzelliklerini bambaşka bir or-tamda yaşama fırsatı bulur. Artık yeni projeler vaktidir, zamanın ru-huna uygun ve zamanını aşan.

Mocamp zincirinin onuncu halkası Kervansaray Göreme Mocamp, dönemin Turizm Bakanı Nihat Kürşat tarafından açılır.

Gerek kültürel yapısı, gerek tarihi, gerekse de önemli yatırımlara uy-gun topraklarıyla Türkiye coğrafyasının önde gelen liman kentlerin-den biri Mersin.

1960’lı yıllar…GAP Projesi ile toprakları daha da verimli hale gelen ve insan gücünün daha etkin kullanır olduğu bu kent, BP’nin büyük rafineri hedefi için de en uygun noktadır ve rafinerinin kurulması kente de büyük değer ve prestij kazandırır. Rafineri şehrin incisi haline gelir.

Ancak öykünün başlangıcı daha öncesine dayanır.

ATAŞ, 1958 yılında Anadolu Tasfiyehanesi A.Ş. adıyla Türk hükümeti ile o yıllarda Türkiye’de petrol ürünleri pazarlaması yapan yabancı şirketler arasında yapılan özel bir anlaşma ile rafineri olarak kurulur.Mersin Ataş Rafinerisi dendiğinde, BP Türkiye bünyesinde yıllar içinde çeşitli kilit görevler üstlenmiş olan Edvar Siva’nın anıları canlanıyor:

BP Genel Müdürü Donald Riddle, Siva’yı rafinerinin kurulabilmesi için gerekli alan araştırmasını yapmak üzere görevlendirir. Büyük bir maceradır bu, yola çıkmadan önce bölgenin haritası yerel otoritelerle birlikte incelenir. Ardından yardımcısı ile bütün Akdeniz limanları ve sahillerini dolaşmaya koyulur Siva. Ulaştığı her ilde ilk işi valiyle görüşmek olur. Durumu açıklar, bir rafineri kurulmasının planlandığını anlatır, ardından liman müdürlükleriyle temasa geçer. Uğradığı her limanda teknik sorularla, bölgeye özgü ayrıntıları öğrenir. Rafinerinin kurulabilmesi için belli metrelerde denizin derinliğinin bilinmesi gerekmektedir. Burada da iş liman müdürlüklerinden çok, kentin ekmeğini denizden çıkaran emekçilerine, balıkçılara düşer. 100 metrede derinliğin kaç kulaç olduğunu Ahmet Reis’ten daha iyi kim bilebilir ki?

Ve sonunda yolu Mersin’e düşer. Mersin rafineri için en uygun limandır. Projenin ortağı diğer şirketlerin araştırmaları da aynı sonucu vermiş olmalı ki, 5 Ekim 1962 tarihinde Mersin Ataş Rafinerisi kurulur. BP,

Shell ve Mobil’in ortak olduğu rafineri 32 milyon dolara mal olmuştur. Rafinerinin açılış günü, seçkin konukların katıldığı bir kokteyl düzenlenir. Kokteylde BP’yi temsilen Londra merkez ofisten J. E. G Boxshall, BP Türkiye Genel Müdürü Donald Riddle, BP Türkiye yöneticilerinden Jak Karidi ve Operasyon Müdürü Tuna Baltacıoğlu yer alır. Sonunda üç şirketin yönetilerinin kestiği pastanın ardından, 350 davetli rafineriyi gezer.

O günden bugüne gerek çevre duyarlılığı, gerek ürün kalitesi, gerekse iş emniyetindeki titizliğiyle, bölgenin öncü, örnek ve itibarlı kuruluşlarından biri ATAŞ. Tüm bu özelliklerini rafineriden terminale dönüşürken de koruyabilmiş.

ATAŞ, 7 Haziran 2004 itibari ile rafinaj faaliyetine son verir. 1 Eylül 2004 tarihinde terminale dönüştürülen yapı, petrol ürünleri depolama tesisi olarak faaliyetine devam eder. Depolanan ürünler benzin, motorin ve fuel-oil’dir.

2012'de faaliyete geçişinin 50. yılını kutlamakta olan ATAŞ günümüzde BP, Shell, Turcas, Kenilworth Oil Company ortaklığında faaliyet göstermekte ve bölgeye yakıt ikmali yapmaya devam etmekte. Çevre duyarlılığı, ürün kalitesi ve iş emniyetindeki titizliğiyle.

ATAŞ çalışanları, 1980`ler.

Türkiye'nin İlk Özel Rafinerisi: ATAŞ

Page 91: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 180 - - 181 -

70’li yılların başı.

Köyde yaşam şehirdekinden farklıdır.Gün daha erken başlar her şeyden önce.Çiftçi sabah ezanıyla uyanır, azığını yanına alır, toprağına gider.Ama BP aracının köye geldiği günlerden biriyse o gün, her şey değişir.Çiftçi traktörüne atladığı gibi soluğu BP aracının önünde sıra olmuş diğer traktörlerin yanında alır. Diğer köylülerle sohbet eder, dert paylaşır, gülüp şakalaşır.

Değişen yalnızca tarımın çehresi değildir, bir anlayış değişmektedir. BP Ailesi'nin genç bir üyesi, Gülten Yeteroğlu ve ekibi sahaya iner, köyleri tek tek dolaşır, kadının yaratıcı gücünün çiftçinin emeğiyle harmanlar.

BP traktör servis aracı çiftçiler arasında oldukça popülerdir. Günde elliye yakın traktöre hizmet verir. Öyle ki aracın şoförü ve operatörü Vedat Semerkent günün neredeyse on dört saatini köylülerle geçirir. Semerkent, hem bilgisi hem de iletişim becerisiyle çiftçilerle sıcak ilişkiler kurar. Traktörleri test etmenin yanında, kimi arızalarını da

giderir, traktör sahiplerine araçlarının durumunu raporla bildirir.Traktör bakımıyla ilgili çiftçilere verdiği bilgiler de cabası.

Böylesine özenli bir hizmet, BP müşterilerinin sayısını da artırır elbette.

İnsan emeğinin tasarruflu kullanımı anlamına gelmektedir traktör, kültürel değişim ve medenileşme hareketinin önemli bir parçasıdır. BP Türkiye de bu harekete destek olur.

Çevre köylerden gelen traktör sahipleri en değerli varlıkları olan traktörleri BP noktalarında teste sokar. Traktörler o dönem için oldukça pahalı araçlardır, bunun için BP’nin testi daha da büyük değer kazanır.

Traktör yalnızca tarım için değil, aynı zamanda kasabadan kasabaya ulaşım ve köylünün emeğini pazara taşımak için de kullanılmaktadır. Tarımın böylesine ön planda olduğu bir ülkede, çiftçiler bu testin ne

Çiftçiler traktörleriyle BP kontrol noktasında.

BP'den Tarıma Destek

kadar önemli olduğunun ilk günden beri farkındadır. 1971 yılında, halkın yüzde yetmişi kırsal alanda yaşamaktadır ve çoğu ekmeğini tarımdan kazanmaktadır. Ulusal gelirin yüzde kırkının kaynağı da tarımdır.

Yalnızca para kazanma yöntemi değil aynı zamanda bir yaşam biçimidir tarım. BP noktasında buluşan çiftçiler, traktörlerinin güvenliğini ve bakımını sağlamak kadar, kendileriyle aynı şartlarda çalışan, aynı zorlukları yaşayan diğer toprak emekçileriyle bir araya gelip konuşma imkanı da bulur.

İşte tam da bunun için Türkiye’de bir traktör devriminden bahsetmek mümkün. 1945’de Türkiye’de sadece 1100 traktör varken, 1963’de bu rakam 50 bine yükselir. 1970’de 110 bine ulaşan traktör sayısı, seksenli yıllarda ikiye katlanacaktır.

Türkiye’de ilk ve tek olan traktör bakımı hizmeti, 1965’de, BP İngiltere Londra ofisinin yönlendirdiği bir araçla başlar. Önceleri tüm

Türkiye’de 57 BP istasyonunda hizmet verir ve 1033 traktörü test eder. O kadar iyi geri dönüşler alınır ki, BP Türkiye bir sonraki sene kendi aracını edinir ve bu araçla 120 bin km yol kat ederek 6 bin traktörün bakımını yapar.

Kırsal bölgelerdeki BP istasyonları, hizmet günü konusunda BP merkez ofisleri tarafından önceden bilgilendirilir. Böylece bu istasyonlar da çiftçilere davetiyeler göndererek bakım gün ve saatini bildirir. Takvimine uygun olarak bakım noktasına varan araç, bir ila dört gün süresince istasyonda kalır.

BP Türkiye bu hizmeti verirken yalnızca traktör bakımını ön plana koymaz, aynı zamanda daha verimli tarım faaliyetleri yapılması için belgeseller izletir, soru cevap günleri düzenler ve tüm bu faaliyetlerde BP teknisyenleri ve mühendisleri hazır bulunur.

BP verdiği hizmetlerle Türkiye’deki tarımın çehresini de uzun vadede değiştirir ve bir atılıma öncü olur.

BP traktör kontrol aracı çiftçilerle. BP operatörü bir traktörü kontrol ederken.

Page 92: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 182 - - 183 -

BP'nin gezici ikmal tekneleri

Her gün İstanbul Boğazı’ndan yüzlerce balıkçı teknesi geçer. Yalnızca ekmeğini denizden arayanlar değil, aynı zamanda boğazın güzelliklerini yaşamak isteyenler de süzülür dalgalar üzerinde. İstanbul en çok ve en güzel denizden görülür çünkü. Bir tarafında Asya, bir tarafında Avrupa uzanırken. Ve öyle bir an gelir ki, balıkçı ekmeğini, turist göz seyrini bölmek zorunda kalmaz artık. BP dalgaların üzerinde, gezici yakıt ikmal aracıyla dolaşmaktadır çünkü.

1987 Temmuz ayında başlayan bu yararlı hizmet, 28 metre uzunluğundaki 25 ton gazolin ve 50 ton dizel kapasiteli depoya sahip bir botla verilmektedir.

BP Türkiye’nin o zamanki Genel Müdürü Dominic Henry şöyle der: “Türkiye denizlerinde böylesine bir hizmet vermek büyük mutluluk, irili ufaklı birçok botun gezindiği denizlerde BP gezici bir yakıt kaynağı olarak süzülüyor. Artık botlar daha hızlı ve güvenli şekilde yollarına kesintisiz devam edebilecekler.”O gün bugündür BP kesintisiz desteğini su üzerinde seyredene vermektedir.

Türkiye'deki ilk elektronik yakıt pompaları

BP Türkiye çifte mutluluk ve heyecan yaşamaktadır. İlk elektronik yakıt pompaları ve Jenolite Ateşleme Bakım Sistemi 1986 yılında Türk tüketicisine tanıtılır.

BP bu iki yeni sistemle daha emniyetli ve kaliteli hizmete doğru bir adım daha atar.

İlk elektronik pompalarının açılışı Topkapı BP istasyonunda yapılır. Pompalar piyasadaki en ileri tekniğe sahiptir. Basının enerji ve ulaşım sektöründeki bu yeniliğe ilgisi büyüktür.

İstanbul’un dört büyük gazetesi “Pas Giderici Jenolite Türkiye’de” “BP Yeni Ürününü Tanıttı” manşetleriyle çıkar. Her türlü çeliğe oda sıcaklığında basit bir kuvvetle uzun yıllar dayanacak meneviş kaplayan bir ürün olan Jenolite son derece önemli bir üründür. Pas giderici, temizleyici ve parlatıcı sprey olarak kullanılan tüfek tabanca ve silahı yıllar boyunca yeni gibi tutmaktadır. Ayrıca tüm taşıtların kaporta ve tamponlarında ev ve mutfak aletlerinde metal kapı ve çerçevelerde bahçe aletlerinde pas giderici olarak kullanılır.

BP'nin gezici yakıt ikmal teknesi. İlk elektronik yakıt pompalarının tantımı.

BP'nin Yenilikleriyle Hep Bir Adım İleriye...

1987 yılında, HMS Fife ve HMS Intrepid isimli iki İngiliz gemisi, çıktıkları eğitim gezisi kapsamında Doğu Akdeniz’i ziyaret eder. Gemiler İstanbul’da demirliyken, BP Türkiye yolcuların şehri gezmeleri için onlara bir otobüs tahsis eder, sıradan bir otobüs değildir bu. BP Türkiye’nin reklam ve tanıtım çalışmalarında büyük rol oynayan Super V otobüsüdür.

Yetmişli yıllar tüketicinin her alanda yeniliklerle karşılaştığı, yogun ve güzel bir dönem olarak tarihe geçer; Tüketici Super V ürünü ile tanışacak, madeni yağda yeni bir dönemin açılısına tanıklık edecektir.O günlerde Türkiye’de motor yağı sahasında Super V lider konumdadır. BP’nin motor yağı reklamlarında gerçek hayattan şoförleri kullanılması halkın büyük ilgisini çekmektedir.

Bir sonraki reklam kampanyasında BP Türkiye bir adım daha ileri giderek Mercedes 302 marka otobüse bu kez ünlü TV starlarını alır. Amaç kişisel deneyimler üzerinden ürünleri tanıtmaktır. İlk 6 bin km 23 günde tamamlanır ve yolculuk boyunca 172 BP servis noktasına uğranır. Yolculuğun 8 bin km süren ikinci ayağında ise 143 BP istasyonu ziyaret edilir. Otobüs yol boyunca büyük ilgi görür.

BP Türkiye’nin reklam ve tanıtım çalışmalarında büyük rol oynayan Super V otobüsü.

Dönemin gazete reklamları.

Yenilikçi bir ürün: BP Super V

Page 93: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 184 - - 185 -

Türkiye'nin ilk otomatik araba yıkama makinesi BP'den...

BP Türkiye’nin ilk otomatik araba yıkama makinesi, 1993 yılında, Bursa İhsaniye BP İstasyonu’nda hizmete açılır. O yıllarda Türkiye’de otomatik araba yıkama makineleri yeni yeni yaygınlaşmaktır. Günde ortalama 40 arabanın yıkandığı bu deneme süreci 1993 yılının sonuna dek sürer, ardından tüm yurttaki BP istasyonları teker teker yıkama makinelerine kavuşur.

Motora Performans Doğaya Saygı sloganıyla yürüyen BP, araştırma laboratuarlarında motorun yakıtla temas eden tüm parçalarını koruyan ve geliştiren özel bir katkı maddesi üretir. Akaryakıtta özel formül uygulanması Türkiye’de BP ile böylece başlamış olur. Bu ürün sayesinde katıksız benzin-lerin karbüratör ve enjektör memesinde meydana getirdiği kurum ve tortu-lar önlenmektedir. BP akaryakıtları, özelliklerine uygun olarak, rafineriden alınıp kullanıma sunulmadan önce, dolum tesislerinde üstün teknolojiyle geliştirilen özel formülle zenginleştirilir.

Daha çevreci: Kurşunsuz benzin

Türkiye akaryakıtta özel formül uygulaması ile tanışır, yeniliği Türk tüketicisi ile buluşturan yine BP'dir. Artık BP akaryakıtları, özellik ve bileşimlerine uygun olarak kullanıma sunulmadan önce üstün teknolojiyle geliştirilen özel formüllerle zenginleştirilir. Artık tüketici akaryakıtta da özel olma duygusunu yaşayacaktır. BP Türkiye, çevreye karşı daha duyarlı olan kurşunsuz benzin satışlarını ülke çapında yaygınlaştırır. 1993 yılında 113 BP istasyonunda kurşunsuz benzin satılmaktadır artık.

İstasyonların can damarı: Tank temizleme programı

Aynı yıl, İstasyon Akaryakıt Yeraltı Tank Temizleme Programı da Türkiye’ye yine BP ile gelir. Tank temizleme programı, BP İstasyonlarındaki yer altı akaryakıt tanklarının partikül, su, emülsiyon gibi birikimlerden arındırılması işlemlerini kapsamaktadır. Türk tüketici, BP’nin bu uygulaması ile hak ettiği kaliteli ürünlere kavuşur.

BP yaptığı yeniliklerin takibinde de profesyonel tutumunu sürdürür. Türkiye'nin en ücra köşesindeki BP İstasyonları bile düzenli olarak uzmanlarca ziyaret edilir ve notlandırılır. Kalitede öncü şirket, denetimde de kusursuzluğu hedefler.

Teknolojik altyapısıyla tüm akaryakıt alım ve tank dolum işlemleri BP merkezi sistemi tarafından takip ve kayıt edilir. Tüketiciyi birinci plana koyan BP Türkiye, her konuda görüş, öneri ve şikayetleri 7 gün 24 saat BP Müşteri Hizmet Hattı ve web sitesi üzerinden kayıt altına alır, takip eder, çözüme ulaştırır. Birincil öncelik müşteri memnuniyetidir.

Daha kaliteli yakıtlar, daha güçlü araçlar

BP gerek ikmal noktaları gerekse BP istasyonları bazında müşterilerin tüketimine sunduğu akaryakıt ürünlerinin kalitesini denetlemekte-dir. BP’nin kalite kontrol araçları, istasyonları düzenli olarak ziyaret ederek akaryakıt örnekleri alır ve test eder. 1994 yılında sunduğu BP akaryakıtlarında kullanılan “BP Marker” adlı özel şifreleme sistemi, sürekli yapılan kontroller sırasında akaryakıtın BP’ye ait olduğunun belirlenmesini sağlar.

1995 yılında da, BP’nin tüketiciyle yeni buluşan Visco 2000 ürünü Türkiye şartları için geliştirilmiş, her mevsimde koruyuculuk ve per-formans özel bir ürün olarak raflarda yerini alır.

Bir başka ürün, o güne kadar Türkiye’nin en çok tercih edilen ürünü olan Super V’nin turbosudur.

BP akaryakıt istasyonu, 90’lar.

İstasyon Akaryakıt Yeraltı Tank Temizleme Programı.

Page 94: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 186 - - 187 -

BP, otomotiv sektörü yetkili servislerinde seminerler düzenlemeye başlar. Sektörde ilk olan bu program ile, yıllar içinde, on binlerce servis görevlisine yakıt konusunda teknik bilgiler verilir.

Eğitim şart...

BP'nin tüm atılım ve girişimlerindeki ortak hayal eğitim söz konusu olduğunda da kendini gösterir ve gerçeğe dönüşür. Dört duvar arasında verilen eğitimi aşar BP araçlarıyla, hareket ve enerji ile şekillenen bir çağda, tırları otobüsleri ile yollara dökülür eğitim için. Seminerler, bilgilendirme toplantıları, eğitim harekatını şekillendirir ve BP ulusal ölçekte önemli bir eğitim atılımına öncü olur.

1994’ten beri gerek akaryakıt gerekse madeni yağlar bölümleri için eğitim ve tanıtım amaçlı kullanılan süper tırın çehresi 1995 yılının sonlarına doğru, BP ürünleri arasına katılan Super V Turbo ile yenilenir.

Yeşil Filo ile akaryakıt ikmali yeni bir boyut kazanır

BP Türkiye'nin emniyet ve kaliteye verdiği önem her girişim ve atılımında kendini gösterir. Yeşil filo ile akaryakıt, ikmal noktasından, BP istasyonlarına doğrudan ulaşır. Bu şekilde ürün hava ile temas etmez, ürün kalitesi tam anlamıyla korunur. İkmal araçları ise yol boyunca takip edilir, duruş ve kalkışları izlenir, en güvenli şekilde hedefe ulaşması sağlanır. İnsana yatırım çerçevesinde, filoda hizmet veren operatörlere de önemli yatırımlar yapılır, planlanmış eğitim programı çerçevesinde eğitim verilir ve eğitimin sonucu karayolu kaza oranlarında kayda değer azalma görülür. BP teknolojiye ve insana yaptığı yatırımın karşılığını bir kez daha bir ilke imza atarak alır.

BP Türkiye yakıt ikmal tankeri ile yollarda.

BP Türkiye’nin eğitim tırı.

BP Türkiye’nin gezici eğitim otobüsü.

Akaryakıtta kalite güvencesi eğitimleri

BP Türkiye 2007 yılında otomotiv sektörü yetkili servislerinde seminerler düzenlemeye başlar, servis görevlileri çağın ihtiyaç ve yeniliklerinden haberdar edilir, karşılıklı bilgi alışverişiyle maksimum hizmetin sınırları genişletilir.

Ve Castrol bir BP markası olur

2000 yılının Mart ayında BP akaryakıt sektöründe yaptığı atılımlara ek olarak, küresel yağ faaliyetlerinin de etkisini büyütecek önemli bir adım atar; Burmah Castrol de artık BP'nin bir parçası olacaktır. Devamında Burmah Castrol, BP'nin lider yağ markası haline gelir ve hem perakende satış noktalarında tüketicisiyle hem de BP'nin dünya çapındaki müşterileriyle buluşur.

BP Gaz'a büyük ödül

Türkiye Kalite Derneği (KALDER) ve KA Araştırma ortak girişimi ile gerçekleştirilen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) araştırmasının 2011 yılı ilk çeyrek sonuçlarına göre, tüpgaz sektöründe BP Gaz üst üste 5.kez en yüksek puanı alarak birinci olur.

KALDER’in düzenlediği Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’nde 2007 yılından beri arka arkaya birinci olan BP Gaz’ın bu başarısında çalışanlar ve bayilerin müşteri odaklı yaklaşımı önemli bir etken oluşturmaktadır. Aynı ağacın güçlü dalları olan BP Türkiye ailesi kazandığı başarılara böylece bir yenisini eklemiş olur.

Servis yetkilileri seminerlerle araçlar ile ilgili bilgilendirildiler.

Müşteri memnuniyeti oylamasında BP Gaz'ın başarısı bir reklamla kutlanıyor.

Page 95: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 188 - - 189 -

1980’lerin sonu…

Sovyetler Birliği ömrünü tamamlamak üzere. Azerbaycan petrol ve doğalgazının dünya pazarlarına ihraç edilmesi için alternatif bir yol aranmakta.

Tam da bugünlerde Ramco adlı İngiliz petrol şirketinin temsilcisi Steve Remp’in Bakü’ye gelmesi aranan çözümü doğurur, BTC ham petrol boru hattının öyküsü de böylece başlar. Remp öncelikle BP olmak üzere büyük petrol şirketleri ile temasa geçer. 1989 yılında Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle, petrol konusundaki ilerlemeler bir süreliğine askıya alınır.

1992 yılının sonuna doğru BOTAŞ, SOCAR, BP, Pennzoil ve Amoco arasında, Bakü’den Gürcistan’ın liman kenti Supsa’ya, Rusya’daki Novorosisk’e ve Türkiye’nin Ceyhan ilçesine uzanması muhtemel üç ayrı boru hattı üzerine araştırmalara başlanması konusunda bir anlaşma imzalanır. Fakat bu antlaşmayı yarıda kesen de Haydar Aliyev’in Azerbaycan devlet başkanı Ebul Feyz Elçibey’e yaptığı darbe olur. Takvimler 1994’ü gösterirken bu kez yüzyılın anlaşması

olarak adlandırılan bir petrol anlaşması imzalanır. Bunun ardından, büyük petrol şirketleri kendileri için daha avantajlı olan hatlardan petrol sevkiyatına başlarlar. Bakü – Ceyhan hattı ise gündemden bir süreliğine çıkar.

Ekim 1998’de, ABD, Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan, Kazakistan ve Özbekistan, imzaladıkları Ankara Deklarasyonu ile Bakü - Ceyhan boru hattını tercih ettiklerini ilan ederler. BP de Bakü – Ceyhan hattına destek verdiğini açıklar.

1999’da İstanbul’da yapılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü konferansında, Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türkiye devletlerinin liderleri, ABD Başkanı’nın da hazır bulunduğu imza töreniyle bu hattın arkasında durduklarını açıklar ve hattın ismi Bakü – Tiflis – Ceyhan olarak değiştirilir.

Ve sonunda takvimler 2001 yılını gösterirken, bir coğrafyanın kaderi değişir.

Toprağın altındaki enerji kesintisiz ve güvenli bir şekilde akabilsin diye, bir boru hattı örülür:

Boru Hattı İle Bir Coğrafyanın Kaderi Değişirken...

Bakü - Tiflis – Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Şirketi (BTC Şti.), boru hattı projesinin hayata geçirilmesi amacıyla kurulmuş bir ortak şirkettir ve hattın tamamının inşaatı ve işletmesinden sorumludur. BTC Şirketi’nde BP liderliğinde dokuz ülkeyi temsil eden 11 katılımcı şirket bulunmaktadır. BTC ham petrol boru hattı 2006 yılında tam anlamıyla faaliyete geçer.

Amaç, Azeri petrollerinin Gürcistan ve Türkiye, devamında Akdeniz’de bulunan Ceyhan Terminali üzerinden dünya pazarlarına ulaştırmaktır. Bu aktarım sırasında, bölgede bir doğu-batı güvenlik koridoru oluşturulurken bir yandan da Türk Boğazları’ndaki tanker trafik yoğunluğunun azaltılması sağlanır. BP bir kez daha temel değerlerinin başında gelen emniyet kavramını projesine yansıtmaktadır.

BTC Ham Petrol Boru Hattı, Türkiye sınırları içinde izini bıraktığı 1076 km boyunca, değdiği topraklardaki insanı, doğayı ve kültürü ön planda tutar.

Kaderi değişen coğrafya binlerce yıllık medeniyetlere beşik olmuştur ve her adımı tarihle örülüdür. BP bunun bilinciyle, tek bir arkeolojik buluntu için tüm güzergâhı değiştirebilecek kadar duyarlı ve korumacı bir anlayış güder. Çünkü şirket yalnızca tarihe değil, bugüne de değer verir. Böylesine verimli bir coğrafyada yol alınır, doğa korunur ve geliştirilirken, çevre köy ve kasabalardaki insanların sosyo-ekonomik durumlarının gelişmesine de destek verilir. BP’nin deyimiyle ‘sürdürülebilir toplumsal kalkınma’ya katkı sağlanır, bunun için ek yatırım programları geliştirilir.

Bu yatırım programlarından biri Toplumsal Yatırım Programı’dır ve boru hattının geçtiği 330 köyde hayat bulur. Temel geçim kaynaklarının altyapıları sağlamlaştırılırken, dünden yarına daha güçlü köprüler kurulur. Yeni ufuklarla şekillenen gelir getirici kaynaklar harekete geçirilir ve devamlılığı üzerine emek verilir. Tüm bunlar hayata geçirilirken de, köylünün ve yatırımcının el ele aynı hedefe yürümesi öngörülür. Yerel örgütlenme ise önceliktir.

Bir diğer yatırım programı Bölgesel Kalkınma Girişimi’dir. Bölgesel

düzeyde ortaklıklar ve işbirlikleri üzerinde temellenir. Amaç, boru hattının geçtiği güzergâhtaki işletmelerin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Geçtiği yolda küçük ve orta boy işletmelere, girişimcilere teknik ve finansal destek sağlar, dahası insana yatırım yaparak mesleki eğitimler yoluyla istihdamın geliştirilmesi hedefini gerçekleştirir.

Çevresel Yatırım Programı ise, ‘doğaya iade’ anlayışıyla yola çıkıp, BTC boru hattı boyunca, hatta doğal sınırlar göz önüne alındığında boru hattının geçmediği bazı illerdeki biyolojik çeşitliliği koruyup geliştirmeyi amaçlar. Bu hedefle Aşağı Kafkas Ormanları Boşluk Analizi, Huş Tavuğunun Korunma Statüsünün Geliştirilmesi, BTC Boru Hattı Bölgesinde Önemli Kuş Alanları, BTC Boru Hattı Bölgesinde Önemli Bitki Alanları, Deniz Kaplumbağalarının Keşfi, Akdeniz Fokları Konusunda Araştırma gibi projelere imza atar.

BP, BTC Ham Petrol Boru Hattı ile, insan ve toprak üzerinden bölgeye yaptığı katkılarla sınırları ortadan kaldırarak düşü gerçeğe, dünü yarına, gücü hedefe dönüştürür.

BTC boru hattı boyunca, türü tükenme tehlikesiyle karşıkarşıya olan 50 bitki türünden 10 tanesini gösteren Çiçek Hattı Posteri.

Page 96: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 190 - - 191 -

BP Türkiye sektöründeki yenilikçi ve lider konumunu gündelik hayata yaptığı katkılarla da pekiştirdi.

Sanatın her dalına yaptığı yatırımlarla, ülkenin kültür dünyasını şekillendiren ve yönlendiren isim ve kurumlara verdiği destekle hep öncü oldu.

Çalışanlarıyla, hizmet verdiği ülkenin insanlarıyla, yediden yetmişe her sınıftan insanı bir çatı altında

birleştirdi.

Gücünü elele vermekten, inançtan ve güvenden aldı.

Bir asır sanatla, kültürle, yeniliklerle böyle donandı.

Page 97: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 192 - - 193 -

Takvimler 1965 yılını gösterirken, yüzünde hissettiği güneşle ve denizin kokusuyla yaşadığının farkına varan bir gezgin.

Yanında eşi, aklında dünyayı gezmek, yelkenini dolduran rüzgar, yüreğini çarptıran ise atıldığı macera.

Sadun Boro.

Yelkenini açtığı teknenin adı Kısmet.

Çıktığım yol beni nereye götürürse, ufkum orada, kadere kısmet diyor sanki... Dünyayı dolaşan ilk Türk denizci olmak değil yola çıkış amacı, devamında bu payeyi zaten alacak, O yüreğindeki ateşi deniz suyunda söndürmek istiyor yalnızca.

Kimi zaman şefkatli kimi zaman haşin dalgalar arasında yol alırken arkasında BP Türkiye’nin gücü ve desteği var.

22 Ağustos 1965'te başlayan macera, 15 Haziran 1968’de tamamlanır. Yolculuğun rotası şöyledir:

Üç yıl süren ve tarihe geçen bu macerada Sadun Boro’nun teknesinin yakıtını BP sağladı.

İstanbul’dan demir alan Kısmet, Cebelitarık’ı geçerek Kanarya Adaları’na ulaşır. Orada, iki kişilik mürettebata küçük bir kedi katılır, Miço.

Barbados, Karayip Adaları, Galapagos, Tahiti, Fiji, Endonezya, Sey-lan, Kızıldeniz derken üç yılın sonunda dünya turu tamamlandığında, Boro çiftinin kucağında Deniz adlı kızları bulunmaktadır.

Sadun Boro’nun dünya seyahati anıları, önce Hürriyet gazetesinde tefrika olarak yayınlanır, daha sonra da 1969 yılında Pupa Yelken adlı kitapla okurla buluşur.

Sadun Boro, denizci kimliğiyle beraber çevreci yönüyle de tanınan bir isim. Özellikle Gökova, Göcek, Fethiye gibi güney Ege kıyılarının korunmasında büyük emeği var. Gazete ve dergilerde yayınladığı yazılarla gençlere doğa ve deniz sevgisi aşılamayı amaç edinen Boro'nun Okluk Koyu’nun ortasına yaptırıp körfeze armağan ettiği Denizkızı Heykeli de son derece ünlü.

BP Türkiye ise, güneşiyle, yeni maceraları, çevre dostlarını ışıtmaya devam ediyor...

BP'den dünyayı dolaşan i̇lk Türk denizcisine destek

1967 yapımı Bir Köprü Olarak Türkiye (Turkey The Bridge), bir dönem Yunan ve Roma İmparatorluklarının merkezi olan, İslam kültürünün en güzel haliyle yaşandığı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yüreği kabul edilen Türkiye’yi anlatan bir belgesel filmdir. Avrupa ve Asya arasında maddi, kültürel ve tarihsel anlamda bir köprü görevi üstlenen Türkiye’nin turistler için de bir çekim merkezi olduğunu dile getirir. Filmin yönetmeni, BP için hazırladığı birçok filmle ismi duyulan Derek Williams'tır.

Belgeselin prömiyerinden bir kare.Fotoğrafta (Soldan sağa) Derek Williams, Türk Büyükelçisinin eşi, BP Türkiye Genel Müdürünün eşi

Bayan Ridel, Türk Büyükelçisi Haluk Bayülken, BP ortaklarından Nubar Gülbenkian ve BP Türkiye Genel Müdürü Donald Riddle.

İngiliz Bakan Anthony Greenwood, BP’nin Bir Köprü Olarak Tür-kiye (Turkey The Bridge) adlı belgesel filminin özel gösterimi için, 1969 yılında, BP Türkiye’nin yöneticisi Tony Lorimer’in davetlisi olarak ülkeyi ziyaret eder.

BP Türkiye yöneticisi Tony Lorimer, şirketin Ankara temsilcisi Çalıkkocaoğlu, Ankara Valisi Şerif Tüten, eşleriyle beraber, yine Derek Williams imzalı bir belgesel olan Atılımın Gölgesi (Shadow of Progress) adlı filmin gösterimi için, 1972 yılında Ankara’da buluşurlar. Film, doğal kaynakların kirletilmesi ve teknolojinin yanlış kullanımı konularına odaklanmaktadır.

BP yöneticisi Tony Lorimer, BP Ankara temsilcisi Çalıkkocaoğlu, Ankara Valisi S. Tüten, eşleriyle beraber.

BP'den ülke tanıtımına sinemayla destek

Page 98: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 194 - - 195 -

Yıl 1976…

BP son derece anlamlı ve etkili bir organizayona sponsor olur: “Gençliğe Açılım”. Bu programın amacı, okul çağındaki çocukların bir dizi etkin-likle yeteneklerini fark etmelerini sağlamaktır. Bu etkinliklerden biri de BP Seyahat Kıyafetleri Tasarım Yarışması’dır.

Yarışmada 17 finalist takım arasından İngiliz Tividale Comprehensive School takımı birinci olur. Fikirleri oldukça ilginçtir: 16 yaş grubu için, İngiltere’den Türkiye’deki Kervansaray Mocampleri’ne seyahat ederken giyilebilecek motorcu kıyafetleri tasarlamışlardır. Kıyafetlerde pratiklik kadar şıklık da ön plandadır.

Birinci gelen takımın ödülleri okulları için kazandıkları bir Ford Transit minibüs, motor şovda BP standında bir gün boyunca boy göstermek ve basına röportajlar vermek olur.

Yarışmanın ardından Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı ve BP Kervansaray A.Ş. oldukça ilginç bir öneride bulunur. Ödüllü öğrenciler kendi otobüsleriyle bir yolculuğa çıkacak ve teorik olarak oluşturdukları güzergahı bir de canlı olarak takip edeceklerdir. Dahası İstanbul’da ve diğer BP mocamplarda, tasarladıkları kıyafetleri sergileyeceklerdir.

Devamında ekip serin bir haziran sabahı yola çıkar. Yolda giderlerken diğer motorcular da klaksonlarıyla gruba eşlik eder ve destek verir. Almanya, sonrasında Bulgaristan ve en son durak da Türkiye olur. Ülkeye girişlerinde dönemin BP Türkiye Halkla İlişkiler Müdürü Canan Usman ve ekibi karşılar konukları. Türkiye programı büyük ses getirir. İstanbul’da yapılan ilk defile, yerel basın kadar yabancı basında da geniş yer bulur. Defilenin ardından gençler, İstanbul’dan tekneyle yola çıkar. Kuşadası, Çanakkale, Bergama ve İzmir’i dolaşır, buralarda da küçük defileler düzenlerler. Ardından da güzel hatıralarla Londra’ya dönerler. Gençler okullarına kavuştuklarında tam 7 bin 723 km yol yapmışlardır.

Seyahat kıyafetleri tasarım yarışması

Misafir öğrencilerin basına tanıtımı.BP Seyahat Kıyafetleri Tasarım Yarışması birincileri,

Topkapı Sarayı'nda kıyafetleri tanıtırken.

— Gençler yoğun tempolarına küçük bir ara veriyor ve yerel müziğin tadına varıyor. —

Page 99: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 196 - - 197 -

Gabrieli Consort & Gabrieli Players İstanbul Aya İrini'de.

Sanat ruhu temizler. Hayatı güzelleştirir ve yüceltir. İnsanı dar kalıplardan kurtarır, nefes alma anları yaratır.

Hayatı farklı algılayan, kimsenin göremediğini gören ve hissettiklerini yarattıklarıyla ortaya koyandır sanatçı. Ve insandır sanatıyla ulaşmaya çalıştığı.

Kendi sektöründeki lider konumunun ötesinde farklı alanlara yatırım yaparak ve destek vererek insana biçtiği yüksek değerin altını çizen BP, dünyayı dönüştürecek güçlerden birinin de sanat olduğunun bil-incindedir elbette. Bu topraklardaki yolculuğu boyunca sanata destek vermeyi sürdürür.

1973 yılında kurulan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)'nin, kurucu üye şirketleri arasında yer alır. Vakfın düzenlediği müzik, opera, bale, drama, folklör, sinema, bienal gibi pek çok sanat alanındaki etkinliğe yıllar boyunca destek verir ve vermeye devam etmektedir.

Sanata atılan köprü

London Mozart Players

İdil Biret Cem Mansur

Yıl 1997…

16 Ekim saat 20:00, yer Atatürk Kültür Merkezi. Türkiye’nin iki yetenekli müzisyeni, bu defa BP'nin 85. yılı için dinleyicilerin kulaklarını melodilerle dolduruyor. Biri çağımızın en önemli piyanistlerinden İdil Biret, diğeri dünyaca ünlü bir şef: Cem Mansur. Onlara İngiltere’nin en eski orkestralarından biri olan London Mozart Players eşlik ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde pek çok önemli festivalde büyük şeflerle dünyanın önde gelen orkestralarıyla konserler veren İdil Biret, tek

birinci şefliği görevini üstlenir. 1996 yılında Oxford Akademisi Orkestrası'nı kurar, sadece olağanüstü vizyon sahibi bir müzik adamı değil ama aynı zamanda bunu hayata geçiren önemli bir şef olarak da tanımlanmaktadır. Bu iki önemli isme eşlik eden London Mozart Players’a gelince… Özellikle Mozart, Haydn ve Beethoven’in eserlerine getirdiği derinlikli yorumlarla özellikli bir yere sahiptir tüm dünyada. Klasik müziğin pek çok ünlü ismine de eşlik etmiştir London Mozart Players: Barry Douglas, Emma Johnson, Tasmin Little, James Galway. İngiltere’nin en çok turneye çıkan orkestralarından biri olan London Mozart Players’ı, Türkiye ikinci kez ağırlar.

başına bir başarı hikayesi. Birçok eser ve sayısız ödülüyle Türkiye’nin gurur kaynağı. Şöhreti ve başarısı daha ilk günden sınırları aşmış, Beethoven Liszt senfonilerinin tamamını, Chopin’in bütün piyano eserlerini, Brahms’ın bütün solo piyano eserlerini tam olarak plak ya-pan ilk sanatçı İdil Biret.

Prestijli ödüllerden Ricordi Conducting Prize sahibi şef Cem Mansur’u ise dünya 1985’de Londra’daki İngiliz Oda Orkestrası ile verdiği konserle tanıyor. Sonraki yıllarda pek çok ülkede şeflik yapan Mansur, 1989 – 1996 yılları arasında Oxford Şehir Orkestrası’nın

BP'nin 85. yılında müzik şöleni

Page 100: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 198 - - 199 -

BP Oil Avrupa, 1990 yılında sanat alanında oldukça anlamlı bir projeye imza atar. Avrupalı Genç Sanatçılar adı altında yürütülecek olan ve uzun soluklu olması planlanan projenin amacı çeşitli alanlardaki azimli genç profesyonel sanatçılara fırsat sunmaktır. Genç Avrupalı Sanatçılar Projesi BP’nin dünya çapında sadece sanata değil, eğitim ve gençliğe de verdiği desteğin bir parçasıdır ve faaliyette bulunduğu toplumlara olan bağlılığını simgelemektedir. BP Türkiye de, Avrupa çapında yürütülen Genç Avrupalı Sanatçılar Projelerine Türkiye’den genç sanatçıların katılımını sağlama görevini üstlenir.

1990 yılında Belçika’da hayata geçirilen ilk proje resim ve fotoğraf sanatı alanındadır. 16 Avrupa ülkesinden, 35 yaş altı binin üzerinde sanatçı beş bin yapıtla projeye dahil olur. Türkiye’den katılan sanatçılar ise Himmet Gümrah, Alp Tamer Ulukılıç, Ayda Uludağ Alpat, İsçelebi Gülümser, Lalehan Tezhan’dır.

1993 yılında, Genç Avrupalı Sanatçılar Projesi, BP Türkiye ve Plas-tik Sanatlar Derneği’nin işbirliğiyle İspanya’da gerçekleştirilir. Halk sanatı temasıyla yola çıkan projeye Avrupa’dan 12 sanatçıyla birlikte Türkiye’den de Hülya Botasun katılır. Sanatçılar İspanya’nın Castel-lon şehrinde açık alanda kalıcı sanat eserlerine imza atarlar. Hay-allerin ve yaratıcılığın yarıştığı bir süreçtir bu, Hülya Botasun 82 metrakerelik duvar resmiyle hayranlık kazanır.

BP Türkiye'nin kurumsal dergilerinde Genç Avrupalı Sanatçılar'a dair yayınlanan haberler.

Genç Avrupalı sanatçılar

Genç Avrupalı Sanatçılar Yarışması sonrası çeşitli yıllarda yayınlanan kataloglar.

Bu sefer sanatın adı fotoğraf, konu ise Avrupalılardır. 11 ülkeden fotoğraf sanatçıları eserlerini 1994 yılında Portekiz’de bir araya getirme fırsatı bulur. BP Oil Avrupa’nın hedefi bu yarışma ile Avrupa insanının çeşitliliğini yansıtan bir toplu portre oluşturmaktır. BP’nin Avrupa çatısı altında faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde yaşayan, fotoğraf eğitimi gören ya da fotoğrafa ilgi duyan 35 yaş altı fotoğraf sanatçıları yarışmaya siyah beyaz eserlerle katılır. Türkiye’den Ahmet Selim Sabuncu ve Harun Topal’ın katıldığı projede siyah beyazın nostaljisi sanatçıların enerjisiyle birleşip birlikte yaşama kültürünün gökkuşağı renklerine bürünür.

Genç Avrupalı besteciler projesi Almanya’nın Leipzig şehrinde 14 yetenekli bestecinin katılımıyla 1995 yılında gerçekleşir. Bu sefer melodiler örer sanatın barış, sevgi ve umuda taşıyan köprüsünün taşlarını.

Hayatın değerini ve önemini vurgulayan bir tema için ayrılmıştır iki yıl: yol güvenliği. Araç bu kez grafik sanatıdır. Genç grafik tasarımcıları 1996’da Polonya’da, 1997’de Türkiye’de gerçekleşen proje çerçevesinde yol güvenliğinin altını çizen afişler yaparlar. Konunun hayatiyetini vurgulayan üç ana slogan belirlenmiştir:

Çocuklara dikkatHız öldürürHepimiz trafiğin bir parçasıyız

Sanat bir kez daha BP Türkiye’nin desteğiyle insan hayatını aydınlatmaktadır.

13 ülkeden sanatçının enerji konulu fotoğraflarla katıldığı Genç Avrupalı Sanatçılar Projesi 1998 yılında Fransa’da gerçekleşir bu kez, devamında eserler Paris’te sergilenir.

Page 101: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 200 - - 201 -

Sami Güner'in anısına: Türkiye 1992 Fotoğraf

Albümü

Türkiye'nin sayılı fotoğraf sanatçılarından Sami Güner.

1992 yılında bağımsız bir sanat projesine daha imza atar BP Türkiye. Sami Güner anısına hazırlanan Türkiye 1992 fotoğraf albümü büyük ses getiren, önemli bir proje olarak hala sanatseverlerin belleğindedir.

Fotoğraf Dernekleri Çalışma Kurulu’nun işbirliğiyle hayata geçirilen albüm, Türkiye’yi belgeleyen 132 fotoğraf sanatçısının eserleriyle şekillenir, amaç ünlü sanatçıyı anmak kadar, yurtiçi ve yurtdışında ülkeyi tanıtmak, zenginlik ve güzelliklerini fotoğraflarla öykülemektir. Projenin bir sonraki adımı ise Türk fotoğraf sanatına ve sanatçısına destek vermektir. Tüm yaşamını fotoğrafa adayan ve bu yolla Türkiye’yi uluslararası alanda tanıtan seçkin bir fotoğrafçı olan Sami Güner başlığı altında aslında bir Türkiye öyküsü anlatılmaktadır albümde.

1991’de hayata veda eden Sami Güner, Priştine’de dünyaya gelir. Yeşili bol bir ülkede, esaret altında büyümüş hüzünlü ama bir yandan da yaşam dolu bir sanatçıdır. Doğanın tadına varmayı ve ayrıntıları görmeyi babasından öğrenir. Yıllar içinde fotoğrafları zamanın dergilerinde yayınlanır ve 1961’de emekli olup tamamen fotoğrafa verir gücünü, hayatını, hayallerini. İş hayatı ve turizmin canlandığı yıllarda bolca fotoğrafa ihtiyaç vardır ülkede. Tüm ülkeyi dolaşıp fotoğraflar çeker Sami Güner, anları, güzellikleri, hüzünleri düşürür fotoğraf kağıdına. Fotoğraflarından oluşturduğu takvim ve afişleri köy kahvelerinden kent meydanlarına kadar yayılır. 40’a yakın ülkede Türkiye’yi tanıtan sergiler açar, sayısız ödüle layık görülür.

Nesiller ülkenin güzelliklerinin ve fotoğrafın tadına onunla varır. Hemen herkesin belleğinde bir Sami Güner fotoğrafı vardır. Fotoğrafların böylesine kalıcı ve etkileyici olmasının sebebi Sami Güner’in yaşamayı, varoluşu tutkuyla sevmesi ve bu duygusunu herkese aktarma çabası içerisinde olmasıdır. Ülkemizin güzelliklerini fotoğraf kağıdına aktarmakla kalmaz, şiirle de dokunur yüreklere…

Sizlere biraz olsun tattırabildiysem bu doyulmaz lezzetiHatırlarsınız belki dostunuz Sami Güner’i.

Genç Türk-Azeri Sanatçılar Yarışması sergi kataloğu, 1994.

Genç Türk-Azeri Sanatçılar Yarışması'nda 3.'lük ödülü: Genco Gülan / Göz-El.

BP Türkiye, 1994 yılı başında yepyeni bir gençlik projesi başlatır. İstanbul Elmadağ’daki yeni merkez binasına taşınmasının heyecanı ile yepyeni bir gençlik projesi başlatır BP Türkiye. Ülkedeki güzel sanatlar fakültelerinin katkılarıyla BP Türkiye, BP Azerbaycan ile işbirliği yaparak genç Türk – Azeri Sanatçılar Yarışması’nı açar. Amaç genç Türk ve Azeri sanatçıların eserlerini bir araya getirmektir. 35 yaşın altındaki sanatçıların katılımıyla gerçekleşen ve o zamana dek hiç denenmemiş bir sanat yakınlaşmasıdır bu.

Projeye her iki ülkeden 350 sanatçı 650 yapıtla katılır. Her iki ülkenin ayrı ayrı yaptıkları değerlendirmeler sonucunda Ali Selami Yanya, Vagif Sultanov ve Genco Gülan ödüle, 64 sanatçının eserleri de sergilenmeye değer bulunur.

Geleceğin ünlü sanatçılarının imzasını taşıyan eserlerden bir kısmı BP Türkiye merkez ofisinin duvarlarını süsler. İki dost ülkenin genç sanatçıları bu olay vesilesiyle birbirine yaklaşmış olur.

Genç sanatçılar arasında yapılan bu sanat etkinliği yakın çevre ve özde birleşen iki ülkenin genç sanat kimliğinin karşılaşması olması bakımından son derece önemlidir.

Ve sanat her defasında sağaltıcı, dönüştürücü ve iyileştirici etkisiyle, toplumları zenginleştirir, büyütür, birleştirir. BP Türkiye sanata yaptığı katkılarla geleceğe iz düşmekte, hayalleri gerçeğe, umudu yarına taşımaktadır.

Türk Azeri Sanatçılar Projesi

Page 102: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 202 - - 203 -

BP Türkiye, insana duyduğu saygıyı, bir bütün olarak topluma verdiği destekle, doğayı koruyarak ve yücelterek gösteriyor. Bir asırdır imza attığı sayısız sosyal sorumluluk projesinden birkaçı…

Ruhları inceltmenin, doğruyu yanlıştan ayırmanın, insani her türlü erdem ve değere sahip olmanın biricik yoludur eğitim. BP Türkiye de, yüz yıllık serüveninde imza attığı yüzlerce projeyle, eğitim yoluna sağlam taşlar döşemiş, silinmez izler bırakmıştır.

Bazen sınırlar kalkar.

Şehirli ile köylü, zengin ile fakir, uzaktakiyle yakındaki arasındaki uçurum, bir tebessümle, bir adımla, iyi niyetli bir girişimle kapanıverir.

BP Köy Okullarına Yardım Komitesi tarafından 1965 yılında İstanbul’da BP Türkiye’nin merkez ofisinde bir kermes düzenlenir. Komite üyeleri ve eşleri tarafından üretilen el emeklerinin sergilen-ip satışa sunulduğu kermeste, İstanbul’un önde gelen şirketlerinin sağladığı ürünlere de yer verilir. Toplu bir destek hareketidir bu. Köy Okullarına Yardım Komitesi'nin kermes aracılığıyla elde edilen gelir, ihtiyaç içinde olan 20 okula dağıtılır.

BP Türkiye, köy okullarına yatırım yaparken, aslında bir ülkenin geleceğine yatırım yaptığının farkındadır elbette.

Yarın için ve daima.

İnsana Saygı, Topluma Destek, Doğaya Katkı

Fotoğrafta BP Türkiye Genel Müdürü Donald Riddle Prenses Neslişah ile birlikte kermeste sergilenen ürünleri incelerken görülüyor, 1960'lar.

Komite üyelerinden Şeyma Bilimer, fotoğrafta, komitenin Türkiye faaliyetlerini gösteren haritanın önünde, kupon satarken görülüyor.

Yeterli donanım ve bütçeye sahip olmadıklarında yazık ki bilim insanları da istemsiz sınırlar çizmek durumunda kalır çalışmalarına. Tıpkı başarılı ve girişimci, gelecek vaat eden bir bilim adamı olan Ozan Sanlı Şentürk’ün başına geldiği gibi. Bugün İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü İnorganik Kimya Anabilim Dalı'nda profesör olan Şentürk, henüz İngiltere’de eğitim alırken hocalarının dikkatini çeker ve takdirlerini kazanır. Türkiye’ye dönüşüyle be-raber Ege Üniversitesi’ndeki hocası Fadime Sarıkahya rehberliğinde ‘Metal Karbonillerin Fotokimyasal Reaksiyonları’ adlı projeyi yürüt-meye koyulur. Genç bilim adamı, araştırmalarının sonucunda, elde edilen bileşkelerin madeni yağ katkı maddesi olarak kullanım alanı bulabileceğine, hatta yeni bileşiklerin de sentezlenmesinin müm-kün olacağına inanmaktadır. Bu maddeler o yıllarda ülkemizde henüz üretilmediğinden, yurtdışından ithal edilmekte, ülke her yıl milyonlarca dolar ödemek zorunda kalmaktadır. Ancak Şentürk’ün çalışmalarının temelini teşkil eden fotokimya setinin eksikliği ned-eniyle araştırma durma noktasına gelir. Yapılan çalışmanın öneminin farkında olan BP Türkiye, bu noktada devreye girer, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’ne bir Fotokimya seti armağan eder, bilim insanları da aldıkları bu destekle çalışmalarına yeniden başlama fırsatı bulur.

Fen bilimleri projesiTarihi 1900 yılına dayanan ve tüm dünyadaki bilim insanlarına küresel vizyon kazandırma sloganıyla yola çıkan önemli bir organizasyondur Dünya Çapında Fen Bilimleri (Science Across the World). Projenin Türkiye’ye uzanması 1989 yılına rastlar ve bu yeniliğin de destekçisi BP Türkiye’dir.

Özel Acıbadem Lisesi’nde kimya öğretmeni olan Nurbanu Pekol tarafından başlatılan Fen Bilimleri Projesi, 1996 yılında yine aynı öğretmen tarafından bu kez Özel Marmara Koleji’nde uygulanır. İstanbul’da Habitat II Konferansı sırasında da yankı bulan proje, toplumda çevre bilincinin yerleşmesi açısından oldukça önemlidir. Projede ana temalar olarak, asit yağmuru, ısınan dünya ve ev atıkları

gibi küresel sorunlar seçilir. Öğrenciler bu konularda dünya çapındaki fen bilimleri projelerini inceleyerek konu hakkında bilgi sahibi olur ve maketler hazırlayarak öğrendiklerini görsel olarak sunarlar. İkinci aşama Habitat II Ulusal Eylem Planı’dır. Herkes kendi alanında bir eylem planı hazırlayarak söz konusu sorunların çözümü için gerekli faktörleri tespit eder.

“İçtiğimiz su” konulu çalışma, Özel Marmara Koleji’nde bir araştırma projesi olarak uygulanır. İstanbul’un belli semtlerindeki musluk suları ve su istasyonlarındaki sular, ammonium, fosfat, sülfit, nitrat ve sülfat parametrelerine göre analiz edilir. Dünya Çapında Fen Bilimleri projesindeki bu bilgi alışverişinin en büyük kazancı, ülkemizdeki su kirliliği oranının dış ülkelerdeki durumla karşılaştırma imkanının bulunmasıdır.

BP ülkedeki bir asırlık yolculuğu boyunca daima genç bilim insanlarının yanında olmuştur.

Genç bilim insanlarına destek

Page 103: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 204 - - 205 -

BP Türkiye, büyümeye ve gelişmeye yazgılı bir ülkede, insana yatırım yapan, ona eğitim ve vizyon kazandıran işlere imza atar hep.

Hele ki söz konusu olan dünyayla rekabete giren, kendi ülkesinin ve değerlerinin haberlerini yaptığı gibi, diğer ülkelerdeki gelişmeleri de insanına aktarma misyonunu taşıyan gazeteciler olduğunda.

Gazetecinin ufku dünyaya açıldıkça genişler.

Her dil bir insandır.

Birbirini dinlemenin, anlama çabasının gitgide azaldığı bir dünyada, ortak bir dil konuşmak anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak yegane adımdır elbette.

BP Türkiye basına ve basın mensuplarına verdiği değerle aslında bir kez daha geleceğe ve insana yatırım yapar.

BP Türkiye’nin, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nin üyeleri için düzenli olarak verdiği İngilizce derslerinden biri daha tamamlanır.

Gazeteciler kadar, geleceğin öğretmenleri, iş adamları, doktorları, avukatları, mühendisleri, her şeyin ötesinde toplumun bireyleri ola-cak öğrencilerin de yabancı dille tanışması önemlidir elbette.

Takvimler 1992 yılını gösterirken, BP Türkiye eğitime katkı faali-yetleri doğrultusunda Gemlik’te iki lisede öğrenciler için bir İngilizce kursu düzenler. Öğretim yılının ikinci yarısında Gemlik’te iki li-sede öğretmen kadrosu eksiktir ve Gemlik Lisesi ve Gemlik Ticar-et Lisesi’ndeki öğrenciler bu nedenle İngilizce dersinde başarısız olmuştur. Proje merkezi olarak Gemlik’in seçilmesinin nedeni, ileri teknolojiye sahip Gemlik Tesisi'nde, uluslararası standartlarda üretim yapılması, Türkiye'de gelişen otomotiv endüstrisinin yabancı dil bilen çalışanlara ihtiyaç duymasıdır. Projenin hayata geçmesinde Gemlik istasyonu yöneticilerinden, tam bir gönüllü eğitim dostu olan Kani Başer’in destek ve katkısı büyüktür. BP Türkiye, Gemlik Rotary Kulübü’yle de işbirliği yaparak bu iki lisede beş hafta sonu süren takvi-ye bir İngilizce kursu düzenler. Hafta sonları ikişer saat süren kurstan 250 kadar öğrenci faydalanır. Kursların sonunda başarılı öğrencilerin ödüllendirildiği projeden, yerel basın da övgüyle söz eder.

Fotoğrafta sertifikasını alan gazeteciler görülmekte.

Gemlik Lisesi ve Gemlik Ticaret Lisesi öğrencileri İngilizce öğretmenleri ile birlikte.

Dünyaya açılırken... Gemlik'te İngilizce kursu

1960’larda başlar yol güvenliği alanındaki gönüllü harekât. Yarım asra BP Türkiye öylesine girişimler, etkinlikler sığdırır ki… Trafiği böylesine önemsemesinin nedeni sadece sektörü değil, BP’nin emniyet ve yol güvenliğinden ödün vermeyen yaklaşımıdır. Amaçsa faaliyetlerini insana ve çevreye zarar vermeden yürütmektir. Şirket içinde bu bilinci yerleştirmek ve önlem almak için birçok çalışma yapılır, bunun da ötesinde yol güvenliği kavramının toplum içinde de benimsenmesi için yoğun çaba sarf edilir. Geleceğin çocuk kalbinde attığının bilincindedir BP Türkiye. Çocuk öğrendikçe yanlış doğruya döner çünkü dünya gelişir, yaşam güzelleşir. Bu amaçla geleceğin küçük mimarları trafik kurallarını öğrensin, uygulasın ve büyüklerine örnek olsunlar diye anaokulu ve ilköğretim çağı çocuklarına hem sahne sanatları aracılıyla hem de dijital ortamda yol güvenliği bilincini aşılar. Takvimler 1971 yılını gösterirken, İstanbul’da, eski Fransız Hastanesi önünde, belediyeye ait boş bir arsada kurulan trafik parkı ile ilk yol güvenliği projesi başlatılır. Gerçeğine birebir benzeyen model arabalar yapılır. Ve bu arabalar üzerinden çocuklara eğitim verilmeye başlanır. Minik yolcu ve yayalara ve geleceğin muhtemel sürücülerine temel trafik kuralları öğretilir. Zamanının ötesinde bir girişimdir bu. Kısa süreli olsa da etkisi ve hafızalardaki yeri kalıcı olur.

Aradan yıllar geçer. Zaman 1998 yılını gösterdiğinde BP Türkiye, çocuklara yönelik yeni bir trafik eğitimi projesine imza atar. İngiltere’de uygulanan bir örnekten yola çıkılarak yapılan çalışmalar sonucu trafik tiyatrosu projesi uyarlanarak Türkiye’de başlatılır. Ekipler kurulur, senaryolar yazılır, şarkılar Türkçeleştirilir. Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı da destek verir bu gönüllü eğitim harekatına. Amaç trafikle yeni tanışan öğrencilere trafikte doğru davranışı öğretmektir. Verilen

BP Türkiye'nin çocuklar için düzenlediği Trafik Eğitim Kampanyası'ndan bir kare.

Geleceğin yolcuları...

her bilgiyi özümseyen çocukların eğlenerek farkına varmadan aldıkları bu eğitim aslında içinde bir başka olasılık barındırır. Çünkü doğruluğuna inandığı her şeyi ailesi üzerinde de görmek ister çocuk ve böylece trafik eğitimi çocuklardan anne babalarına ve çevrelerine de taşınmış olur.

Proje yenilerek devam eder, zamane çocuklarının algılarına, ihtiyaçlarına göre şekillenerek günümüze kadar ulaşır. Turnelerle ülkenin dört bir yanını dolaşır gezici tiyatro ekibi. Tiyatroya gidemeyen köy okullarındaki çocuklara bile ulaşır. Eğlenceli trafik oyunları ve zengin bilgi birikimi ile donatılmış bpcocuk.com internet sitesi ise 2011 yılından itibaren çocuklara yol güvenliği bilincini aşılar.Ve yıllar içinde 1,5 milyondan fazla çocuk, sanat aracılığı ile trafik kurallarını öğrenir. Öğrenmeye de devam etmekte. BP Türkiye sponsorluğunda 2010 yılında çalışmalarını başlatan degistirebiliriz.org Yol Güvenliği Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde yol güvenliğinin bir parçası olan çocuk koltuğunun önemi konusunda toplumu bilinçlendirmek adına bir dizi etkinlik gerçekleştirir. BP kamu, kurum ve üniversitelerle yol güvenliği alanında bir çok proje geliştirir ve uygular. Emniyet Genel Müdürlüğü ve üniversitelerin işbirliğiyle, Trafik Kongreleri'nde trafik kazaları konusunda toplum bilincini artırma yönünde tebliğler sunulur, uzmanlar bilgilerini paylaşır. Şirket araçları ve Şirket Nakliyesi Kara Tankerleri, araç takip sistemleri ile kontrol edilerek yol risk analizleri ile yollardaki riskli noktalar tespit edilir ve bu sistem ile sürücüler desteklenir. Lastik kullanımı, sürücü yorgunluğu, hava ve yol koşullarına göre sürüş emniyeti, araç içinde bulunması gereken ekipmanlar, emniyet kemeri gibi pek çok yol güvenliği konuları, BP çalışanları ve lojistik iş ortaklarına düzenli olarak hatırlatılır.

Page 104: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 206 - - 207 -

2007 yılında, BP Türkiye, geleceğin teminatı olan çocukların çevre bilincine sahip birer birey olarak yetişmesi için "alternatif enerji" konulu bir projeye imza atar. Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı ile işbirliği içinde hayata geçirilen proje oldukça önemlidir. İstanbul’da, Şişli Belediyesi Bilim Merkezi’nde BP Türkiye tarafından bir ağaç kurulur: BP Enerji Ağacı…

Çok farkında olmasalar da çocukların o sonsuz enerjilerinin en önemli kaynakları olan güneş ve rüzgar, bu ağacın dallarından küçük dostlarına hayati mesajlar verir. Güneş ve rüzgar enerjisini elektriğe dönüştürme prensibiyle çalışmaktadır “BP Enerji Ağacı”, amaç çocuklara "alternatif enerji" konusunda temel bilgileri vermektir, ama tabii onların en sevdikleri yolla, oyunla. 4 adet güneş paneli, 9 metre yüksekliğinde bir rüzgâr türbini, aküler, dijital solar kontrol donanımı barındıran ağacın ürettiği enerji, şebeke elektriği kullanmaksızın tam sekiz saat boyunca televizyon, dizüstü bilgisayar gibi donanımları çalıştırabilmektedir. Bilim merkezinde bu deneye bizzat şahit olan çocukların bilincinde alternatif enerjiye dair kesin veriler vardır artık.

BP Enerji Ağacı, bir simgedir elbette. BP Türkiye, bir asırdır, bu to-praklarda insana ve doğaya dost bir anlayışla sürdürmektedir varlığını. 2005 yılında küresel çapta kurulan BP Alternatif Enerji İş Kolu sayesinde, güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dair çalışmalarını bir çatı altında toplamıştır. Hedef hep bir adım ötesidir. İnsan, çevre ve yaşanabilir bir dünya adına.

BP Enerji Ağacı, İstanbul Şişli Belediyesi Bilim Merkezi’nde alternatif enerji kaynaklarını çocuklara deneyle öğretiyor.

BP Enerji Ağacı'ndan çocuklara alternatif enerji eğitimi 1992 yılında Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı

(ÇEKÜL), giderek betonlaşan İstanbul’da gecekondulaşmayı önlemek ve kent içinde nefes alınacak yeşil alanlar yaratmak amacıyla bir proje başlatır. İstanbul’un o zamana kadar gördüğü sivil katılımılı en geniş ağaçlandırma çalışmasıdır bu. Bir ay boyunca Beykoz Kavacık’taki dikim alanına otobüslerle binlerce kişi taşınır. Akasyadan meşeye, dişbudaktan erguvana 100 bin fidan dikilir İstanbul’un betonlarının arasına. Bir kayın ağacı saatte tam 64 insanın bir günlük oksijen ihtiyacını karşılar. Bu yaşamsal bilgiden ilham alan BP Türkiye de ÇEKÜL’ün bu anlamlı adımına desteğini esirgemez, çorbada tuzu olsun ister. Derneğe yapılan sembolik bağışın yanı sıra BP çalışanları 92 Ormanı adı verilen bu yeni ormana kendi elleriyle fidan dikerler.

Ormanın kütüğüne BP plaketi çakılır, bir kez daha gururla ve onurla. Kurşunsuz benzin satışını destekleyen şirketlerin başında gelen BP Türkiye, Çevre Bakanlığı tarafından çevre dostu 1993'te ilan edilir. Aynı yıl BP Türkiye motora yüksek performans kazandırmanın ötesinde egzoz gazlarının doğayı kirletmesine engel olan katkılı akaryakıtını Haziran ayında Türk insanına sunar. Doğaya sadece ürünleri ile katkıda bulunmaz, devamında boş plastik ambalajları toplayarak yeniden işleyen ve bu şekilde doğayı koruyan bir kuruluş olan Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’nın (ÇEVKO) da destekleyici üyesi olur.

Çevreye duyarlı BP Gemlik ekibi.

Takvimler 1995 yılını gösterirken, Türkiye’nin en büyük yaralarından biri olan orman yangınlarına karşı bir girişime imza atar. Büyük bir yangın sonucu yok olan Şile Yeşil Vadi Ormanı’nı yeniden canlandırmak amacıyla Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) ile ortaklaşa tam 30 bin fidan dikilir. Çoğu çok çabuk büyüyen ve gelişen bir tür olan sahil çamı ve dişbudak fidanlarıdır. Dikim çalışmasına sadece BP çalışanları, bayileri ve iş ortakları değil, aileleri de katılır. Doğanın sahip olduğu bütün zenginliklerin çoğaltılarak geleceğe aktarılması gerektiği inancıyla gerçekleştirilen bu proje, BP Türkiye’ye yurtiçi ve yurtdışından birçok ödül kazandırır. Şile Yeşil Vadi Karaburun’da yanarak yok olan 16 hektarlık alanı fidanlarla yeniden yeşerten BP Türkiye, yeni yılda tebrik kartı gönderdiği her kişiye Yeşil Vadi Ormanı’nda üçer fidan hediye eder.

Yeşil Vadi açılışında BP çalışanları yerel halk ile birlikte...

Bu anlamlı hareketi öyle büyük ve olumlu bir etki yaratır ki medya projeye geniş yer verir, yurtdışından ve yurtiçinden tebrik, teşekkür mesajları yağar. Dönemin gazetelerinin birinde konu ile ilgili başlığı bu yeni yıl armağanı anlayışının öneminin altını çizer niteliktedir: “Tüketilen armağanlar yerine insanı üretime ortak eden bu armağanlar daha anlamlı daha yararlı değil mi?”

Ve bir orman baştan kuruluyor...

Page 105: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 208 - - 209 -

BP’nin ilkeleri arasında yer alan yeşilin simgelediği çevreye duyarlılık anlayışının temelinde farklı ülkelerde yaşayan insanların dikkatini doğa sorunlarına yöneltmek vardır.

2003 yılında, tam da bu anlayıştan yola çıkarak, dünyanın dört bir yanını dolaşıp özellikle nesli tükenen hayvanları fotoğraflayan ünlü doğa fotoğrafçısı Süha Derbent'in yaptığı Afrika yolculuğuna destek verir BP Türkiye. Bu yolculukta çekilen fotoğraflar, alt bilgileriyle birlikte, BP Türkiye’nin çevre duyarlılığı teması üzerine kurduğu 2004 yılı kurumsal takvimini süsler.

Yaban hayatın içinde insana rağmen hayatta kalan vahşi hayvanları konu alan bu çalışmanın amacı doğal dengelerin korunduğu ve dolayısıyla insanın geleceğinin teminat altına alındığı bir dünyaya kavuşma ihtiyacıdır. Dünyadan eksilen her canlı türü doğanın dengesini bir kez daha sarsmaktadır çünkü.

O güne kadar İskandinavya’dan Madagaskar’a, Sri Lanka’dan Kanada’ya dek 45 ülke gezmiştir Süha Derbent. Gezgin fotoğraf macerasının son

Profesyonel gezi ve doğa fotoğrafçısı Süha Derbent.Süha Derbent'in BP Türkiye'nin desteği ile çıktığı

Afrika yolculuğundan kareler.

döneminde ise vahşi hayvan fotoğrafçılığına yönelir, özellikle de nesli tükenmekte olan hayvan yaşamlarına yoğunlaşır. Afrika yolculuğunun Derbent’teki en büyük yansıması, ‘doğanın dengesini bozmanın geri dönüşü olmayan sonuçları olacağı’ gerçeğiyle bir kez daha yüzyüze gelmesi ve bu duyguyu insanlara fotoğrafları üzerinden yansıtmasıdır.

Gönüllü bir doğa çalışması

BP Türkiye sektöründe gerçekleştirdiği yeniliklerle beraber, hangi alanda olursa olsun tüm şirketlere örnek olacak atılımların yaratıcısı ve öncüsü olur yıllar boyunca. Bunlardan biri de yeni yıl armağanı verme geleneğine getirdiği yeniliktir. İş dünyasında gelenekselleşmiş hediyeleşme anlayışı BP’nin cesur adımıyla yerini fark yaratan ve et-kileri kalıcı bir başka anlayışa bırakır. Daha önce hediye alan ile veren arasında sınırlı kalan, sevgi ve paylaşımın göstergesi olan hediye, BP’nin atılımıyla iki taraf arasında bir paylaşım olmaktan çıkıp, birey-ler üzerinden toplumu birleştiren bir amaca dönüşür.

BP Türkiye bütün şirketlere örnek olacak bu anlayışın ilk adımını 1994 yılında atar ve devamında tüm Türkiye’nin takdirini kazanır. Bu sefer yeni yıl armağanı bir sepet dolusu sürpriz değil, doğaya yatırımın ta kendisidir.

BP Türkiye 1994 yılından itibaren yılbaşında armağanlar vermek yerine topluma katkıda bulunabilecek projeler gerçekleştirmeye başlar. Bu çerçevedeki ilk proje Doğal Hayatı Koruma Derneği’ne götürdüğü öneriyle hayata geçirilen ve dernek ile işbirliği içinde yürütülen Tepeli Pelikanlar Koruma Projesi’dir. BP Türkiye projeye yaptığı katkıyla Türkiye’de nesli tükenmekte olan tepeli pelikanların koruma altına alınmasına destek verir. BP Türkiye o yılın yılbaşı kartlarında hatırlanmanın en güzel hediye olduğunun altını çizerek, aynı dost eli çevreye de uzattığını ilan etmiş olur. Yılbaşı kartında 300 yılda 80’inin üzerinde kuş türünün nesli tükendiğine ve en az bu kadar türün de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dair bir bilgi vardır. 1994 yılında tüm dünyada yalnızca 1300 çift pelikan kalmıştır ve Türkiye Menderes Deltası, İzmir ve Manyas Kuş Cennetleri, Kızılırmak Deltası ile tepeli pelikanların yaşam alanlarının başında gelmektedir.

Proje büyük başarıyla sonuçlanır, Menderes Deltası’nda 42 çift pelikandan 43 genç pelikan elde edilir. Bu son yıllarda elde edilen en iyi üreme olarak tarihe geçer.

BP Türkiye`nin yeni yıl armağanı anlayışına getirdiği yeni bakış açısının ilk örneği: Tepeli Pelikanları Koruma

Projesi, 1994.

Yeni yıl armağanları

Tepeli Pelikanlar

Page 106: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 210 - - 211 -

1996 senesinde BP Türkiye yeni yıl projesini bu kez Türkiye Sakatlar Konfederasyonu rehberliğinde gerçekleştirir. Projenin amacı engelli çocuklara tekerlekli sandalye hediye ederek onlara yeni bir umut kaynağı olmak, bu yolla da topluma bir kez daha paylaşma mesajı vermektir. Yılbaşı kartında yer alan cümle vurucu olduğu kadar anlamlıdır:

Rengarenk ışıl ışıl sandalyeler, ışıl ışıl bakan gözlerle birleştiğinde, Türkiye’de kendi başına neler yapabileceğini öğrenmeye vakit ve fırsat bulamamış, kendi başına okula gitme imkanı elde edememiş, kendi başına oyun bile oynayamayan hatta kendi başına sokağa çıkamayan yüzlerce engelli çocuğun yüreğinde de yarına dair bir umut belirir.

Ve yıl 2012... BP Türkiye, yine çocukların yüzlerine gülümseme, yüreklerine umut ekecek bir destek projesine imza atar. Bu kez köprü, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV)’dır. KAÇUV, İstanbul Cerrahpaşa'da, çocukların tedavilerinin hastane sonrası ev ortamında, aileleriyle birlikte devam edebilmesi için bir Aile Evi açar. İşte BP Türkiye'nin desteklediği de bu projedir.

BP Türkiye armağanlar üzerinden de sosyal sorumluluğunu yerine getiriyor.

Tekerlekli sandalye kampanyası

BP Türkiye’nin bir parçası olduğu sosyal sorumluluk projelerinden belki de en eğlencelisi bahçe şenlikleridir. Orijinal adı "Bottle Stall" olan bu şenliklerin ana amacı, maddi durumu iyi olmayanlara destek vermektir. Bu amaçla projeye ortak olan İngiliz Konsolosluğu’nda her yıl şölen havasında kermesler düzenlenir. Birçok şirketin katıldığı ve BP Türkiye’nin de 80’li yıllardan itibaren bir parçası olduğu bu geleneksel etkinlik şirketler arasında tatlı bir rekabet de doğurur. Hedef ortaktır, en fazla geliri kazandıran şirket olarak gurur tablosuna ismini yazdırmak.

1996 Haziran’ında düzenlenen bahçe şenliğinin geliri Bakırköy Yetimler Yurdu, İstanbul Sokak Çocukları Derneği ve İstanbul Mültecileri

Yerleştirme Programı’na ulaştırılacaktır. O yılın en büyük gelirini BP Türkiye elde eder. Elde edilen toplam 1 milyar liranın 170 milyon lirasını

BP Türkiye sağlar. Bahçe şenliklerinde elde edilen gelir, kimi zaman, BP 'nin

kazandığı paradan bile daha kıymetlidir.

Bahçe şenlikleri

Page 107: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 212 - - 213 -

Verimli olduğu kadar riskli bir coğrafya, üzerinde yaşadığımız.

Başakların boy attığı, asırlık ağaçların kök saldığı, insanı besleyen, kucaklayan, üzerine güvenle bastığımız toprak, gün geliyor bir anda her şeyi alt üst edebiliyor.

Asırlar gibi gelen saniyeler içerisinde yaşamlar yok oluyor, hayatlar dağılıyor, aileler parçalanıyor.

Ülkenin yüreğinin bir attığı bu felaket günlerinde, uzanan yardım ellerinden biri de BP Türkiye’nin eli.

Felaket yaşanmadan öngörüyle yatırım yapan ve planladığı destekleri harekete geçiren BP, en zor anlarda hep halkın yanında oluyor. Varlığını en çok hissedenler de en büyük yarayı alanlar, yani depremzedeler.

El Ele Vermenin Gücü

17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde ülkeyi yasa boğan Marmara ve Düzce depremleri sırasında vakit kaybetmeden bölgeye doğrudan ve etkili yardımlarda bulunur BP, lojistik, teknik ve maddi destek sağlar.

BP Türkiye çalışanları yürekten paylaşır felaketten zarar görenlerin acısını, toplanan yardım malzemeleri bölgeye gidilerek bizzat dağıtılır. Ülkede yüzyılın en büyük felaketi olarak nitelendirilen Marmara depremi sırasında çıkan TÜPRAŞ Rafinerisi yangını, ülkenin en büyük yangınlarından biri olarak tarihe geçer. Yangını söndürme stratejilerinin oluşturulmasında BP devreye girer, devamında Fransa, İngiltere ve Hollanda’dan gelen ekipler alevlerin kontrol altına alınmasında etkin rol oynar. Yangının, İngiltere’den getirtilen özel yangın söndürme helikopteriyle söndürülmesinde en büyük pay yine BP’ye aittir.

ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan Düzce Cumhuriyet İlköğretim Okulu temel atma töreninde BP Türkiye yetkilileriyle.

Depremzedeler suskundur. Depremzedeler çaresiz, kaybolmuş, endişe içindedir. En çok da çocuklar. Zamanından önce büyüyen küçük yürekler suskundur bir köşede. Etraflarında olan biteni anlamlandırmaya çalışan koca gözleri korkuyla bakmaktadır. Kaybolup giden evlerinden çok, oyuncaklarının başına ne geldiğini merak ediyorlardır belki de. Yakınları felaketten geriye kalanları toplamaya çalışırken, BP Türkiye, işte bu küçüklerin yüzünü güldürmek için duyarlı bir proje geçirir hayata: Bölge bölge gezen çocuk tiyatroları.

O karanlık günlerde umut vererek çocuklara manevi yönde destek olan BP, onların gelecekle aralarındaki maddi bir engeli de aşma misyonunu yüklenir. Cumhuriyet İlköğretim Okulu, Düzce depreminde hasar gören okullardan yalnızca biridir. Depremde hasar gören okul, hasar tespitinden sonra tümüyle yıkılır. 31 Mayıs 2000’de temelleri yeniden

atılan okul, BP Türkiye ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin işbirliğiyle inşa edilerek, yeni öğretim yılında öğrencilerini kucaklar. Çelik konstrüksiyonlu olarak yeniden inşa edilen iki katlı okul, 17 dersliğiyle yüzlerce öğrenciye güvenli bir eğitim alanı sağlar. Okul, günümüzde, bir katında rehberlik araştırma merkezi (RAM), bir katında da otistik çocuklara yönelik bir merkezle, hala eğitim misyonunu devam ettirmekte.

Eğitim alanındaki çalışmalarını Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nu Yeniden Kazandırma Projesi’nden sonra da devam ettiren BP Türkiye, sorunlara en çok eğitimli ve bilinçli insanların çözüm bulacağı inancıyla, herkesi kendi imkanları ölçüsünde eğitim konusunda katkıya çağırır ve günümüzde de bu yaklaşımını sürdürmektedir.

2011 yılının sonları… Toprak enerjisini bir kez daha şiddetle kusar. 7,2 büyüklüğündeki Van depremi, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine, daha da fazlasının yaralanmasına yol açarak tüm ülkeyi yasa boğar.

Cumhuriyet İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Fisun Kaşkır`ın yaptığı resim.

Düzce Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencileri BP merkez ofisinde, BP Ülke Başkanı Tahir Uysal ve Halkla İlişkiler

Müdürü Deniz Zeynioğlu ile birlikte, 2001.

Page 108: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 214 - - 215 -

BP Türkiye de çevreye ve insana duyarlı tüm kurumlar gibi vakit kaybetmeden bölgeye ulaşır. Sahip olduğu sağlık, emniyet, çevre ve güvenlik ilkeleri uyarınca, herhangi bir felaket yaşanmasını, bir kriz ortamı oluşmasını beklemeden gönüllü görev yapan kuruluşları, özellikle arama kurtarma ekiplerini destekleyen BP Türkiye, kriz anında da olması gerektiği yerdedir.

Van Merkez, Alaköy ve Erciş’te 24 kişiyi canlı olarak enkazdan kurtaran GEA Arama Kurtarma Eğitim ve Koordinasyon Merkezi’nin kurtarma araçlarının yakıtları BP Türkiye tarafından karşılanır. Aynı şekilde AKUT - Arama Kurtarma Derneği ile de uzun soluklu bir işbirliği içindedir BP Türkiye.

Deprem sonrası BP Türkiye’nin desteği yalnızca yakıtla sınırlı değildir elbette, BP’nin markalarından biri olan Castrol Madeni Yağlar birimi, şirket etkinliklerinde kullandığı iki büyük çadırı acil olarak bölgeye ulaştırır, bizzat kurulumunu gerçekleştirerek, afetzedelerin kullanımına sunar.

Felakete bir de çetin kış şartlarının eklendiği, yoğun kar yağışının

Yardım kolileri bizzat BP Ailesi'nin çalışanları tarafından kamyona yüklendi ve bölgeye gönderildi. Bölgeye giden yardımlar BP Madeni Yağlar Distribütörü Tekin Ticaret'ten Sefa Tekin ve ekibi ile Madeni Yağlar Bölge Müdürü Serdar Karacadağ'ın koordinasyo-

nunda dağıtıldı, 600 adet tüp ve 300 adet radyan soba ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.

beklendiği günlerde, zor hava koşullarının hüküm sürdüğü Van ve bölgesindeki depremzedelerin ısınma ihtiyacını karşılamak üzere BP Gaz tarafından bölgeye yedekleriyle beraber tüp ve ısıtıcı desteği verilir. BP’nin küresel düzeyde yardım birimi olan “BP Vakfı” da Van depremi dolayısı ile Türk Kızılayı'na 100 bin Amerikan doları bağışta bulunur.

BP’nin kurumsal çatısı altında faaliyet gösteren tüm birimleriyle birlikte, işletme operatörü olduğu Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Şirketi çalışanları, Afet Koordinasyon Merkezi’nin yönlendirmesiyle köylerde tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda depremzedelerin barınma, giyecek, yiyecek ve içecek gereksinimlerine yönelik toplanan yardım kolilerini ilgili birimler aracılığıyla depremin ilk haftası bölgeye sevk eder. İstanbul’dan gönderilen yardım kolileri bizzat BP Madeni Yağlar Van dağıtıcısı aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır.

BP Türkiye, ekmeğini topraktan çıkaran, toprağın ona sunduklarını yücelten ve büyüten insanın yanında olduğu kadar, toprağın şiddetiyle hayatı dağılan insanın da her daim yanında. Dün, bugün ve yarın.

Yüzyılın en büyük felaketlerinden Van depremi sonrası, depremzedelerin yaralarını saran Türk Kızılayı'nın merhametli ve güçlü kolları da, ona sonsuz destek veren

BP Türkiye de unutulmadı, unutulmayacak...

Fotoğraf: © Türk Kızılayı

Page 109: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 216 - - 217 -

Spor bedeni güçlendirir. Aklı sağaltır, ruhu dinlendirir. İnsanı, günlük yaşamın tekdüzeliğinden kurtarır. İnsanlığın sonsuz mutluğu için vazgeçilmez bir olgudur spor. Tıpkı sanat gibi. Üstelik sadece insanın kendi bedeni ile barışmasının değil, dünya barışının da en temel anahtarlarından biridir. BP, dünyayı dönüştürecek güçlerden birinin de spor olduğunun bilincindedir. Bu topraklardaki yolculuğu boyunca spora destek vermeyi sürdürür.

Yıl 1964…

Haziran ayında düzenlenen ve sponsorluğunu BP Türkiye’nin ve Cumhuriyet gazetesinin yaptığı Marmara Turu, Türkiye 1964 yılı bisiklet yarış takviminin en önemli olayıdır. Bin kilometre uzunluğundaki ve her etabı izleyicilerde ve katılımcılarda büyük heyecan yaratan yarış boyunca, gerekli ekipmanı BP Türkiye sağlar.

Aynı yıl, BP Otomobil Kulübü Türkiye ayağı, İstanbul üyelerinin yer aldığı bir hazine avı ve ralli düzenler. Organizasyona 21 araç katılır.

Milli bisikletçi Nusret Ergül, yarış öncesi bisikletini BP Energol ile yağlarken, 1964.

Fotoğrafta dünya turuna çıkan Kolombiyalı bisikletçi Marco Antonio Navas görülüyor. BP Petrolleri A.Ş. bu deyim yerindeyse yoldan geçen

sporcuyu da BP ürünleriyle destekler.

Zeki, Çevik ve Ahlaklı Sporcular

Yıl 1970…

BP Uluslararası Tenis Derneği’nden bir grup, Eylül ayında ilk kez denizaşırı bir etkinliğe katılır. Türkiye ve Lübnan’ın önde gelen genç tenis oyuncuları için organizasyonlar düzenlenir.

Derneğin başkanı John Barrett maçtan önce oyuncularıbilgilendirirken görülüyor.

Soldaki fotoğrafta Galatasaray'lı Hayrettin ödülüyle görülüyor. Sağdaki fotoğrafta ise Altın Eldiven Yarışması jüri üyelerinden Simoviç görülüyor.

Yıl 1968…

İstanbul’da düzenlenen ve BP Uluslararası Tenis Derneği (ITF) tarafından desteklenen 23. Uluslararası Tenis Turnuvası’nda BP Türkiye takımı da yer alır. BP ITF üyesi Mark Cox tek erkeklerde şampiyon olur.

1990 – 1991 futbol sezonu…

BP Türkiye’nin Türk sporuna katkı amacıyla düzenlediği Altın Eldiven Yarışması dönemin ünlü futbolcusu Simoviç’in jüri üyeliğiyle gerçekleşir. Galatasaraylı Hayrettin BP yetkililerin elinden alır ödülünü.

Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı, BP kupasını, 1973 yılı İstanbul Uluslararası Tenis Turnuvası’nda tek erkeklerde ikinci olan İspanyol Dr. Gisbert’a sunarken.

Page 110: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 218 - - 219 -

Engel sözcüğü, sınırı, durmayı, duvarı çağrıştırır; durmak zorunda olmaktır engel, belki de eyleme en çok ihtiyaç duyulan anda. Ama bir de başka açıdan bakmayı denediğimizde bambaşka bir resme bürünür engel.

Aşılmaz görünen sınırı aşmaya, durmak yerine eyleme geçmeye, duvarları yıkmaya çağırır insanı. Tek gereken içindeki fitili ateşleyecek o ilk gücü bulmasıdır.

Bu güç kimi zaman insanın yüreğinden gelir, kimi zaman yapamazsın diyen rakipten, kimi zaman ise BP gibi engel tanımayan, cesareti olanın önündeki maddi engeli ortadan kaldırarak yüreğindeki ateşle birleştiren ve en büyük başarıların kazanılmasında öncü olandan.

Gün gelir medyada çeşitli haber başlıkları güzel bir olayı müjdeler:

Paralimpik Komitesi ile BP Türkiye’den Tarihi İmza

Milli Paralimpik Takımına BP Türkiye Beş Yıl Sponsor

Engelsizlere Dev Destek: BP Türkiye Milli Paralimpik Takımı’na Sponsor Oldu

BP Türkiye'den Milli Paralimpik Takımı'na 4.5 Milyon Dolarlık Destek

Ülkede 100. yılını tamamlayan BP Türkiye 2012 yılında, gerçekleştirdiği yatırımlar ve oluşturduğu istihdama ek olarak, onlarca yıldır her dalına destek verdiği spor faaliyetlerinde yeni bir sayfa daha açar.

BP Türkiye, bir kez daha insana yatırım yaparak, 2012 Londra Paralimpiyatları çerçevesinde Milli Paralimpik Takımı’na destek verme yolunda beş yıllık bir sponsorluk anlaşması imzalar, Londra’da ülkemizi temsil edecek 8 paralimpik sporcuyu da destekler.

Ülkemizdeki engellilerin önündeki bir duvarı daha kaldırmak, Türkiye’de spor yapan engelli sayısını artırmak ve sporcuların paralimpik oyunlarda hak ettikleri desteği almalarını sağlayarak başarı ile aralarındaki sınırı kaldırmaktır bu adımın temel amacı.

Engelli Olimpiyat oyunları anlamında kullanılan Paralimpik (Paralympic), Yunanca para ve olympia sözcüklerinin birleşmesinden türetilmiş bir sözcük.

İlk paralimpik oyunlar, 1960 Roma Olimpiyatları’nın ardından gerçekleştirilir. Günümüzde bu gelenek hala devam etmekte. Engelli Olimpiyat Oyunları, olimpiyatların yapıldığı ülke tarafından, Olimpiyat oyunları sona erdikten iki hafta sonra düzenlenir, iki hafta içerisinde de tamamlanır.

Ay Yıldızın Çocukları

Paralimpik oyunlarında yer alan spor dalları gün geçtikçe artarken, engelli sporcuların kırdığı rekorlar da Olimpiyat rekorlarına yaklaşmakta.

Türkiye, Paralimpik Oyunları’na 2000 yılında 1 sporcu, 2004 yılında 8 sporcu, 2008 yılında 16 sporcuyla katılır. 29 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilmesi planlanan 2012 Paralimpik Oyunları’na ise onlarca sporcuyla katılması beklenmekte.

BP’nin Türkiye’de yüzüncü yılını kutladığı 2012 yılında paralimpik takımına verdiği bu destek bir asır boyunca var olduğu ülkede adım adım ileriye giden ve yol boyunca insana verdiği değerden bir an olsun vazgeçmeyen bir şirketin gurur abidesi gibidir.

Bu çerçevede bir diğer gurur kaynağı da, BP Türkiye'nin 2012 Londra Olimpiyat Oyunları öncesinde, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile imzalanan anlaşma çerçevesinde Milli Olimpiyat Takımı’nın enerji sponsoru olmasıdır. BP Türkiye tarafından desteklenecek olan marka elçisi, Türkiye Milli Paralimpik sporcular; Rıza Kayaalp – Grekoromen Güreş, Nazlı Çağla Dönertaş – Yelken, Gülşah Kocatürk – Judo, Mete Binay - Halter ve Göksu Üçtaş - Jimnastik, Semih Deniz - Atletizm, Nergiz Altıntaş ve Kübra Üçsoy - Masa Tenisi, Doğan Hancı- Okçuluk, Beytullah Eroğlu - Yüzme olarak belirlenir.

BP Türkiye, yüzüncü yılında Türk sporuna ve sporcusuna destek olmaya devam ediyor.

BP Türkiye 2012 Londra Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda milli takımlarımıza tam destek vermenin gururunu yaşıyor. Ay Yıldızın Çocukları, başarılara imza atmaya hazır.

Page 111: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 220 - - 221 -

Sonsöz

Bir 100 yılın öyküsüydü bu… Koca bir asrın…

Değişimin, atılımın, öncü olmanın.

İlklere imza atmanın.

Sınırları aşmanın.

Ortak bir hayalde, ortak bir hayalle bir atan yüreklerin.

Hep yüz yüze bakanın, yüzü gülenin ve yüzleri güldürenin, yüz üstü

bırakmayanın 100 yılıydı bu.

Mükemmelliğin, güvenin, takım ruhunun, saygının ve cesaretin 100 yılıydı.

BP Türkiye’nin 100 yılı.

Page 112: Bir Asrın Ardından BP Türkiye kitabı için tıklayınız (pdf 12.6 MB)

- 222 -