bildiriler - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d177626/2008/2008_arslangundogduz.pdf · devlet kuşu...

11
AT F ULUSLARARASI ÇEVRE VE DiN SEMPOZYUMU I NTERNATIONAL SYMPOSIUM ON ENVIRONMENT AND RELIGION MA 2ooo8 1 rH- 16 rH MA 2oo8 . . . BI LDIRILER Cilt 2 istanbul 2008

Upload: others

Post on 16-Aug-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

İLAHİY AT F AK.ÜLTESİ

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DiN SEMPOZYUMU

INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON ENVIRONMENT AND RELIGION

ıs-16 MA vıs 2ooo8 1 ıs rH-16 rH MA vıs 2oo8

. . . BILDIRILER

Cilt 2

istanbul 2008

Page 2: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ÜLKEMiZDE KUTSAL SAYILAN KUŞLAR

Yrd.Doç.Dr.Zeynel Arslangündoğdu •

Özet

Kuşlar, hayvanlar aleminin en rahat gözlenebilen ve ilgi duyulan canlılandır. Ülkemizin gerek coğrafi konumundan, gerekse üç kıtanın birleşme noktasında bulunmasından dolayı biyolojik çeşitliliği çok yüksektir. Türkiye'de 456 kuş türü bulunmakta olup bu türlerin populasyonları genellikle düşüktür. Geçmişten günümüze kadar Anadolu'da birçok medeniyerin yer alması ve günümüzde kentleşme, sanayileşme, tanm ilaçlan ve gübreleri, yasadışı avcılık vb. sebeplerden yaban bayatı olumsuz şekilde etkilenmiş ve etkilenmeye devam etmektedir.

Kuşlar denildiğinde ilk başta uçmak ve gökyüzü akla gelmekte olup, aynı zamanda bu çağnşımlar inançsal olarak ta Tanrı ve Meleği akla getirmektedir. Kuşlar, göklerde dolaşan ve biçimlerini Tann'dan başka kimsenin bilmediği, nurdan yaratılmış melekleri anımsattıklanndan dolayı sevilip sayılmaktadır. Dolayısıyla meleklerio Tann'ya yakınlığı, kuşlan da aynı biçimde yakın kılmakta, bu nedenle kutsal ve önemli sayılmaktadır. Bu kutsallık ve önemlilik Alevi-Bektaşi inancıoda daha köklüdür. Çünkü İslam'a göre resmin boş görolmediği dönemlerde Hurufiliğin de etkisiyle kuş motifleri çizerek resiro-yazı sanatını geliştirmiş, halk ozanlan türkülerinde, başta tuma olmak üzere kutsal saydığı diğer kuşlara da yer vermiştir. Alevi-Bektaşi inancında folklorik anlamı ve önemi olan kuşların başında turna, horoz, güvercin, Ieylek gelmektedir.

Bu çalışmada amaç kutsal sayılan k-uşların örneğin leylek, kelaynak, turna, güvercin, kumru, ebabil, ibibik vb. türterin neden kutsal sayıldıklan, bu kuşlarm ülkemizdeki yayılış ve populasyonlan, genel anlamda neden l-uşların ve ha bi tatlannın korunma zorunluluklannın olduğuna değinilmiştir.

Abstract

Birds to be considered Sacred in Turkey

Birds are the most easily observable and cared creatures in the animal kingdom. Due either to the geographical positioning of our country, or to the fact that it is placed right in the middle of three continents, biological diversification is relatively high in Turkey. There are more than 456 bird species, but their corresponding population numbers are generally Jow. That many civilizatioos have takeo place in Anatolia for generations and due to the reasons of urbanization, industrialization, pesticides, fertilization and poaching, wide life has been adversely affected.

Flying and open skies are the first tbings coming to miod when one mentions about the birds, these conootations, at the same time, bring the ideas of the God and Angels into the subject, in terms ofbelief. Since the birds soaring above the earth, are the representations of angels who are m ade of glory and who se shapes ll!e known by nobody, but the God bimself, they are loved and admired by everybody. Thus, that the angels are so close to the God, also nıakes the birds to be close to God, this idea makes them sacred and inıportant. These sacredness and importance are very deep rooted in Alevi-Bektasi beliefs. Since the pa inting is not tolerated in Islam, the art of paintiog and writing, due in part to the effect of Hurııfi creeds, has been improved by drawing bird motifs. Primarily cranes along with other sacred birds, have long been placed in many fqlk songs. Cranes, roosters, pigeons and storks have all been affiliated with folkloristic meaning and importance. ·

In the scope of this stııdy, the answers to the questions, such as why some birds, white stork, bald ibis, common, rock dove, collared dove, swift and hoopoe are considered sacred; what the distribution Jevels ofthese particular species are in Turkey; what are the driving factors for conserving their ha bitats and preserving these birds, will be bighlighted.

1. Giriş

Kuşlann yeryüzündeki varlığı insanoğlundan 145 milyon yıl öncesine dayanmaktadır

(Gooders, 2001). İnsanlık kuşlan başlangıçta beslenme için avlamış ve zamanla aniann yaşam alanlarını bozmuş ve lcirletmiştir. Kuşlar ise her zaman gerek güzel görünüşleri,

gerekse davranışları ve uçma yetenekleriyle insanlığı büyülemiş, hatta insanlığın uçan cisimlerin gelişimi serüvenine ilham kaynağı olmuştur (Arslangündoğdu ve Keten, 2007). Kuşlar uçma özelliklerinden ve çoğunlukla gündüz aktif olduklanndan dolayı hayvanlar alemi içerisinde en tanınan sınıftır. Dünya üzerinde 9700 (Bilgin, 2000), Avrupa da yaklaşık 700 (Heinzel ve ark., 2004), Türkiye'de ise 456 kuş türü tespit edilmiştir (Arslangündoğdu, 2005). .

• İ.Ü. Orman Fakültesi

Page 3: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZYUMU

Ülkemiz kuş türü çeşitliliği açısından çok zengin bir faunaya sahiptir. Bu sayıya dahil olan kuş türleri, populasyon büyüklükleri zaman içerisinde çeşitli nedenlerle dalgalanmalar göstermiş olsa da, çok uzun yıllardan beri yurdumuzda görülen türlerdir. Yakın zamanda çeşitli nedenlerle nesilleri yok olanların yanında ülkemiz sınırları içerisinde görülen diğer kuş türlerinin pek çoğunun hali hazırdaki durumlan ve geleceği çeşitli nedenlerden dolayı hiç de iç açıcı görünmemektedir. Bu durumun nedenleri kontrolsüz ve bilinçsiz avcılık:tan yaşam alanlannın tahribine kadar geniş bir yelpazeye dağılmıştır. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen kuş türü sayısı açısından yin~ de Avrupa kıtasında pek çok ülkeyi kıskandıracak bir konuma sahip bulun.maktayız (Turan 2002). Türkiye'nin zoocoğrafik açıdan bir diğer önemi de palearktik bölgenin en önemli göç yollanndan bazılarının

topraklanmız üzerinden, bazılannın da yakınından geçmesidir (Bilgin 2000). Bu durum sadece yırtıcılar için değil, pek çok ötücü kuş türü için de benzerdir. Her yıl çok sayıda türden pek çok birey kuzey-güney ya da güney-kuzey göçleri esnasında ülkemiz hava sahasını kullanmaktadır (Turan 2002).

Bilindiği gibi kuşlar denildiğinde çağrıştırdığı ilk sözcükler uçmak. ve ardından da gökyüzü akla gelmektedir. Aypı zamanda bu çağrışımlann arkasından da inançsal olarak Tanrı ve Melek akla gelmektedir. Şöyle ki melekler de kuş gibi gökte uçan yaratık olarak kabul edilir. Dolayısıyla meleklerin Tanrı'ya yakınlığı, kuşlan da aynı biçimde yakın kılmakta, bu nedenle kutsal ve önemli sayılmaktadır (Erseven, 2002).

Kuşlar, göklerde dolaşan ve biçimlerini Tanrı'dan başka kimsenin bilmediği, nurdan yaratılnuş melekleri arumsattıklarından dolayı sevilip sayılmaktadır. En güzel ve yüce kuş olarak da Zümrüd-ü Anka kabul edilir. İnsan başlı olup, göğün 4. katında bulunan ateş ve güneşten yaratılan, her tüyünde bir yaratığın sureti bulunan bu kuş uçsuz bucaksız bir evreni dolaştığı gibi Kaf Dağı'nda yaşar. Yakaladığı insanları Batıya doğru götürdüğü için kendisine Anka 'yı Muğrip denir. Bir söylenceye göre de Zülkarneyn, bu kuş ile konuşmuştıır (Erseven, 2002).

Türkler; eski inançlarına göre çeşitli kuşlan kutsal olarak kabul etmişlerdir. Oğuzlarda, her Han'ın bir Ongun'u (Totem) bulunmaktadır. Bu totemler şahin, karta!, uçkuşu, sungur, çakır vs. gibi kutsal kabul edilen kuşlardan temsil edilmiştir. Bu kuşlar dört aşiret balkından da büyük saygı görmüşlerdir. Adı geçen kuşlar avlanılmamış, ne onlara ok atılmış ne de onların etleri yenmiştir. Hanlar Hanı Oğuz Han'ının da bir Ongun'u vardır ki, bütün ongunların üstünde bulunmaktadır. Bu kuş Tuğra kuşu olup efsanevi bir varlıktır. Tüm 24 boy bu kuşa saygı göstermektedir (Güven ve Hergüner, 1999).

Şamanizm inancında şamanlar, bir kuş olup uçabilmektedir (Arslanoğlu, 2001). İbni Fazlan Türkler'in turna kuşuna taptık:lanm söylemektedir (Eröz, 1990). Başkurtların bir kısmı turna kuşuna tapınaktadır (Yörükan, 1998). Güvercin de eski Türklerde uğurlu sayılan ve Tanrı görülen kuşlardandır (Bozkurt, 1990). Eski Türkler, yabani kazı uğurlu saymaktadır. Altıncı gökte atııran Tanrı Bay Ülgen'e sunulan k:u.rban töreninde kaz önemli rol oynamaktadır (Arslanoğlu, 2001 ).

Süslemeye önem veren Türk-İslam sanatlarında kuşlar, hayranlık yaratacak biçimde belirtilmektedir. Uçmak eylemini üzerinde taşıdığından ve insan ruhu da bedenden kuş gibi uçup aynldığından. ~9layı cankuşu diye amlmaktadır. Rumakuşu masallarda geçen bir kuştıır. Osmanlı pa<!}şa~annın simgesidir, takına adıdır. Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni• budur. Halk masallarından devlet kuşu konulu ·ola~larında, bu kuşun kanadımn değdiği ya da başına konduğu kişinin padişah olduğu yönünde yerleşik bir inanç vardır (Erseven, 2002). ··-Kuşların da tekkesi olduğu ve bu tekkeyi de Hz. Süleyman'ın kurduğu söylenmektedir. Bu tekkeye Tekke-i Mürgan denilmektedir. Söylenceye göre, yılda bir kez bütün kuşlar tekkeye uğrarlar, bir ~afta kaldıktan sonra Süleyman Peygamber'e dua ederek ayrılırlar. Y~us bir

----------.----.. --. -. ----------~( 402

Page 4: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DiN SEMPOZYUMU

şiirinde şöyle der: "Süleyman kuş dilin bilir dediler, Süleyman var Süleyman'dan içeri". Bu şiirlerde de görüldüğü gibi Hz. Süleyman'ın kuş dili bildiği inancı ortaya çıkmaktadır. Kur'an-ı Kerim'deki Nemi (Kannca) Suresi 16. ayeti açıklanırken şöyle denilmektedir: "Ey insanlar, bize kuş dili öğretiidi ve her şey hakkında bilgi verildi. Süleyman'ın cinlerden insanlardan ve kuşlardan mürekkep ordulan toplandı ve hepsi yerini aldı." (Erseven, 2002).

2. Kutsal Sayılan Kuşlar

Bahar ve yaz aylarını ülkemizde geçiren leyleklerin farkına vannamak neredeyse imkansızdır. Özellikle küçük yerleşim alanlarında leylekler insanlarla birarada yaşar, çatılara, elektrik direklerine yuva yapar. Leylek yuvasına rastlanmayan köy ya da kasaba yok gibidir. Belki de bu birlikte yaşam nedeniyle leylek birçok kültürde çok önemli bir yere sahiptir. Her yıl evinin çatısındaki yuvaya gelip yavrulayan leylek, çoğu kez aileden biri olarak kabul edilir. Bereket ve uğur getirdiğine inanılır (Didrickson, 2004). Leylekler göçmen kuşlardan olup ve uzak diyariara gidip gelmesi nedeniyle halk şiirinde de motif olarak işlenmiştir. Yaygın bir inanca göre leylekler de insandır. Bu nedenle öldürülmeleri günahtır. Öldürenin talihli karanr (Erseven, 2002). Bebeklerin leylek tarafından getirildiği. söylencesi tüm dünyada yaygındır. Buna ilişkin bir Alman söylencesine göre, leylekler bebek ruhlarını pınarlardan, kuyulardan toplayıp getirmektedirler. Gezginler leyleği havada görmek isterler. Göç ve gezginlik, leyleğin en başta gelen özelliğidir. Anadolu'da ise . leyleklerin kışın sıcak, kutsal topraklara gittiğini ve yazın geldiğini var sayarak leyleğe Hacı Leylek derler. Bir bakıma taşıdığı bütün bu kültürel anlamlar bir çok ülkede leyleği insanların zarar vermekten kaçındığı şanslı bir kuş yapmıştır. Ne yazık ki leyleklerin yaşadığı alanlara ciddi zararlar veren de yine insan olmuştur. Leyleklerin evi sayılan sulak alaniann kurutulması, yanlış tanm uygulamalan ve tarım ilaçlan kullanımı sonucunda leyleklerin populasyonUnda ciddi azalmalar meydana gelmiştir.

Nuh Peygamberin bereket sembolü olarak "Tufan"da gemisine aldığı kelaynakların, geçmişte Türkiye'den Kuzey Afrika'ya, Arap Yanmadası'ndan Fas'a kadar çok geniş bir bölgede üredikleri bilinmektedir. Özellikle zirai ilaçlardan zehirlenmeleri sonucunda. sayılannda ciddi azalma ve dağılım gösterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir. Bugün, kclaynaklar nesli tükeomekle karşı karşıya olan kuş türlerinden birisidir. Kelaynaklar dünyada sadece Nil Vadisi'nde ve Birecik'te bulunmaktadır. Kelaynaklar Mısır'da kutsal sayılan bir ibis türünün yakın akrabasıdır. Yöresel olarak "Keçelaynaklar" olarak adlandırılan Kelaynak kuşları Bireciklilerce kutsal sayılmaktadır. Ketaynak kuşlarının Şubat ortalarında Birecik'e gelişleri Birecik hallo tarafından İlkbabann geldiğinin bir işareti olarak yorurnlanmaktadır. Ketaynak kuşlan için son yıllarda Birecik'te "Kelaynak Festivali" düzenlenınektedir (Anonim, 2008c).

Turnalar Mısır mezarlarında, Rus şarkılannda, Amerikan yerlilerinin toternlerinde, Avustralya yerli danslannda, Yunan ve Roma mitlerinde karşımıza çıkmaktadır. Asya'nın

pek çok bölgesinde turnalar mutluluğun, şansın, uzun yaşamın ve banşın simgesi olarak kutsal kabul edilmektedir (Ackerman, 2004). Türk kültüründe kutsal sayılan birçok kuş türü içerisinde turnanın ayrı ve özel bir yeri bulunmaktadır. Çünkü, göklerin özgürlük sevdalılan olarak bilinen turna kuşların ın., Gök Tanrı 'yı temsil ettiği varsayılınış ve ona kutsal bir kimlik yüklenrniştir. Aynı kutsal kimliğin İslam tasavvuf geleneği içerisinde de sürdüğü görülmektedir (Aytaş, 2003). Turna kuşu, Orta Asya'dan Japonya'ya oradan da Kore'ye kadar geniş bir kuşakta mukaddes olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda turna, Alevilik ve Bektaşilik kültüründe de çok önemlidir. Alevilikte turna ve güvercin kutsal sayılan iki kuştur. Turna kuşu Alevi-Bektaşi folklorunda da önemli bir rol oynar ve Hz. Ali'yi temsil eder. Yine Ahmet Yesevi, tumaya dönüşebilmektedir (Aytaş, 2003). Cemin önemli bir unsuru olan semahlardaki hareketlerin her birinin ayrı ve özel bir anlamı bulunmaktadır. Turna Semahı ise, tumanın uçuşunu çağrıştırır. Turnalann gökyüzündeki hareketlerini yansıtan figürlerle semab dönen, döndükçe yükselen canlar Bakla buluşurlar. Turna semahı,

--..,---;.....,,..---:=-. -~---:.:-:-- ~--:--i(. 403 )~---------

Page 5: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DiN SEMPOZYUMU

bu buluşmayı anlatır. Sesi Ali'ye benzetilen turna, kuzeyden güneye, güneyden kuzeye göç ederken, Anadolu insanından selam götürür, onlardan da selam getirir (Aytaş, 2003).

Güvercinle ilgili ilk dinsel bilgiler Tevrat'ta yer alır. Nuh Peygamber, tufanın dinip dinmediğini ve bir kara parçasına yakın olup olmadıklarını anlamak için kuşlardan

yararlanır. Önce karga uçurulur, fakat karga suda yüzen bir leşe konduğu için geri dönmez ve daha sonra güvercin uçurulur. Güvercin ayaklarında yosun, ağzında zeytin dalıyla gemiye dön~üğünde karanın yakın olduğu anlaşılır. Güvercloin ağzında yaşarnın sürdüğünü müjdeleyen bir zeytin dalıyla dönmesi onun evrensel öaiı:ş simgesi olmasına yol açmıştır. Bunun üzerine Tanrı bu fedakarlığı dolayısıyla güvercinin boynuna bir nişan takar (Din-çer, 2002; Karaöz, 1999; Erseven, 2002). Benzer biçimde güvercinin Hıristiyanlıkta da önemli bir yeri vardır. İncil'de Yahya tarafından vaftiz edilen Hz. İsa'nın başına "Kutsal Ruh"un beyaz bir güvercin olarak konduğu anlatılır. Bu nedenle güvercin Kutsal Ruh'un temsilcisidir (Karaöz, 1999; Erseven, 2002; Anonim, 2008a). İslamiyet'te Hz. Muhammed'in Kureyşlilerden kaçarken Sevr Dağı'nda sığındığı mağaranın girişinin

örümcekler tarafından ağla kapatıldığı, bir güvercinin de orda yuva yaparak onu kurtardığı aktanlır. İslamiyet'te aileye bağlılığın simgesi olan güvercin, insanlar arasında gönülden gönüle sevgi taşıyan bir,.hayvan olarak da bilinir (Karaöz, 1999). Bundan dolayı güvercin saygı ve sevgi görür, kutsal sayılır. Müslümanlar, kuşlara olan bu borçlarını yaptıklan büyük yapılardaki kuş köşkleriyle ödemeye çalışmışlardır. Osmanlı mimarisinin özellikle 18 ve 19. yüzyıl eserlerinde bu tür kuş köşklerini gönnek hala mümkündür (Dinçer, 2002). Su içen güvercin, dindarlık anlamına gelir. Halk arasında güvercinin "hu hu! .. " diye ötmesi, Allah'ın adını anınası anlamına sayılmaktadır. Bu kuşun aynı familyaya mensup yakın akrabası olan kumru da bu nedenle kutsal sayılmakta ve sevilmektedir (Erseven, 2002).

Ebabil kuşu Kur'an-ı Kerim'de adı geçtiği varsayılan kuşlardan biridir. Ebrehe ordusunun üzerine gönderildikleri ve askerlerin üzerine bomba misali balçıktan pişirilmiş taşlar bırakarak ordunun helak olduğu anlatılmaktadır (105-Fil Suresi 3-4-5. ayetler) (Anonim 2008b). İbibik diğer ismiyle Hüdhüd olan türün adı Kuran-ı Kerim'de Nemi Suresi 20-22-27. ayetlerinde geçmektedir. ·

Yukarıda adı geçen kuşlar ülkemizin genelinde yaygın olarak kutsal sayılan türlerdir. Bu türlerin dışında da kuş türleri kutsal sayılabilmektedir. Güneydoğu Anadolu'da Avcı profıli hakkında yapılan bir araştırmada avcılık ];>elgesine sahip avianan 476 kişi ve avcılık belgesi olmadan avianan 489 kişi tarafından -yapılan anket çalışmasında bazı kuşların kutsal sayıldığı ve avianıldığı takdirde başianna herhangi bir felaketin gelebileceğini ve büyük günah işleyeceklerini düşündükleri ortaya konmuştur (Tablo 1) (Fidan ve ark., 2007).

Tablo 1: Güneydoğu' da Yaban Hayvanı Aviayanlara Göre Kutsal Kuşlar

A vcılık Belgesine Avetlık Belgesi Toplam

Kuş-Türleri Sahip Avlananlar Olmadan Avlananlar

Sayı % Sayı % Sayı %

Güvercin 198 41,6 197 40,29 395 40,93 -. .

Leylek 54 11,35 59 12,07 113 ı 1,71 ·· .. ·

Baykuş 46 9,66 53 10,84~-- 99 10,25

Tuma 28 5,89 19 3,89 47 4,87

------------~~~------~[ 404

Page 6: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZYUMU

Angıt 25 5,25 22 4,5 47 4,87

Yırtıcı Kuşlar 25 5,25 20 4,09 45 4,66

Küçük Kuşlar 31 6,51 10 2,04 41 4,25

Üveyik 22 4,62 10 2,04 32 3,32

Kumru 23 4,7 23 2,38

Toy 10 2,1 8 1,64 18 1,87

İbibik 8 1,68 9 ı ,84 17 1,76

Kırlangıç 9 1,89 6 1,23 15 ı,55

S aksağan 9 1,84 9 0,93

Kelaynak 4 0,84 4 0,82 8 0,83

Kara Tavuk 3 0,63 4 0,82 7 0,73

Balıkçı! 7 1,43 7 0,73

Guguk 5 ı,05 0,2 6 0,62

Turaç 4 0,84 2 0,41 6 0,62

Ebabil 6 1,23 6 0,62

Ku ğu 2 0,42 3 0,6ı 5 0,52

Keklik 5 1,02 5 0,52

Flamingo ı 0,21 3 0,{)1 4 0,41

S una ı 0,2ı ı 0,2 2 0,2ı

Pubu 2 0,4ı 2 0,21

Mezgeldek 2 0,4ı 2 0,21

Sığırcık 2 0,41 2 0,21

Saz Tavuğu 2 0,41 2 0,2ı

Toplam 476 100 489 100 965 100

Page 7: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DiN SEMPOıYUMU

3. Kutsal Sayılan Kuşlann Ülkemizde Yayılış Alanları ve Populasyon Durumlan

3.1. Leylek (Cicconia cicco11ia (Linoaeus, 1758))

Hacı (göçmen) leylek herkes tarafından bilinen bir kuştur. Gagası ve hacakları kırmızı,

gövdesi beyaz, kanat telekieri siyahtır. Uçuşta siyah-beyaz kanatlan, kısa kuyruğu ve uzun bacaklanyla hemen tanınır. Sessiz bir k:uştur; fakat yuvasında kur sırasında tıslamalar ve gaga lakırtılan duyulur. Sulak tarım arazilerinde ve sulak alanların çevrelerinde yaşar. Çatılar, direkler ve ağaçlarda yuva yapar. Geçit sırası,!!da İstanbul Boğazı ve Belen Geçidi gibi göç noktalarında büyük sürüler halinde gözlenir. KıŞı Afrika'da geçirir. Türkiye'de yaz göçmenidir. Leylek, Avrupa, Asya'nın bir bölümü ve Kuzey Afrika'da yayılış gösterir. Ülkemizde Doğu ve Batı Karadeniz kıyı şeridi dışında hemen her yerde ürediği bilinmektedir. Her yıl aynı köy, kasaba ya da sulakalan çevresine ürernek için gelmektedir. Boyu 100-115 cm, kanat açıklığı 155-165 cm'dir (Heinzel ve ark., 2004). Ülkemizde leylek ve kara leylek (C. nigra (L. 1758)) olmak üzere iki leylek türü yaşamaktadır.

Ülkemizin tahmini 15.000-35.000 çift leylekle Avrupa'daki en büyük üreyen leylek populasyonuna sahip ülkelerden biri olabileceği düşünülmektedir. Leyleğin önceden ürediği bazı alanlara artık geılnediği ya da daha az sayıda geldiği bilinmektedir. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Concem = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır. ·

3.2. Ketaynak (Geronticus eremita (Linoaeus, 1758))

Soyu hızla tükenen çok nadir bir kuştur. Erişkinin başı tüysüz, gagası ve hacakları kırmızı, yaka tüyleri sivri, uzun ve siyahtır. Dünyada sadece Türkiye ve Fas'ta yaşar. Birecik' te Fırat Nehri'nin kıyısındaki kaya oyuklarında yuva yapar. Bu kolonide 500-600 çift kuş

üremekteydi. Ancak 50'li yıllarda sıtma ile mücadele için ve çöl çekirgelerine karşı

kullanılan aşırı miktarda tarun ilaçlan nedeniyle populasyonu büyük darbe yemiştir. Birecik'teki yabani kuşların soyu 1990'da İükenmiş, geriye kasaba çevresinde yarı evcil olarak uçuşan kuşlar kalmıştır. Fas populasyonu halen kritik durumdadır. Boyu 70- 80 cm, kanat açıklığı 125- 135 cm'dir (Heinzel ve ark., 2004). Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre CR (Critically Endangered = kritik) kategorisinde yer almaktadır.

3.3. Turna (Grus grus (Liooaeus, 1758))

Başı, boyunu ve kanat telekieri siyah, gövdesi gridir. Yanaklarından aşağıya inen geniş beyaz şerit boyuunun gerisinde birleşir. Tepesinin ortası kinnızıdır. Kıvnk ve kabarık süs tüyleri kuyruğunu örter. Sesi sert ve yankılıdır: 'kruuu' ve 'krr'. Uçarken düz ya da V şekill i

sıralar oluşturur. GeniŞ batak.lıklar, sulak çayırlar ve tundrada yuva yapar. Kışın kurak arazide bulunabilir. Tundralarda yaz göçmenidir, ülkemizde yerli, kış göçmeni ve yaz göçmeni olarak bulunabilm~ktedir. Kuzey doğu Afrika'da, Güney İspanya'da Arabistan'da ve Afrika'da kışlamaktadır. Boyu 110-120 cm, kanat açıklığı 220-245 cm'dir (Heinzel ve aik, 2004).

Üreme döneminde bireyler, çiftler veya gruplar balinde sergiledikleri kur davranışı ise, turnalarm en karakteristik özellikleri arasında yer alrnaktad.ır. Bu kur davranışı, içerdiği

abenkli estetik figüfler-nedeniyle "turna dansı" olarak adlandırılmaktadır. Birbiri etrafında dönme, uyumlu dairesel veya zikzak yürüyüş, sıçrama, kanat vuruşu, hareketsiz kalma, gagalannı eğerek yerden aldıklan , çalı-çırpıyı havaya atma gibi karışık bir 'seri hareketten oluşan bu dansla turnalar, kendileriıil' eşierine beğendirmek ve üreme alanını korumayı amaçlamaktadır. --·-

Yurdumuzda Karadeniz bölgesi, Orta ve Doğu Anadolu'nun sulak çayır ve bataklıklarında rastlanrnaktadır. Türkiye'de 100-300 çift Turna'nın ürediği tahmin edilmektedir. Toplu Mide

-------. -----. ------~(4o6]r----------------

Page 8: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZYUMU

yaşar ve sonbaharda Kuzey Afrika'ya göç ederler. Sürü h;ilinde göç ederken çoğu "V" biçiminde uçar ve uçuş esnasında öterler. Tuma göç döneminde Türkiye üzerinde geçit yaptığından hemen hemen her yerde rastlanabilmektedir. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmıZl liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Cancem = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır.

3.4. Kaya Güvercini (Colımzba livia Gmelin, 1789)

Evcil güvercinin atasıdır. Gözü kırmızı, göz halkası sarıdır. Kanadında iki kalın siyah şerit bulunur, kuyruk sokumu ve kanat altı beyazdır. Uçuşta kanadaıını yukarı kaldırarak süzülür. Sesi boğuk ve ısrarlıdır: 'guuu-ruuuu'. Dağlardaki ve deniz kıyısındaki kayalık yarlarda yaşar. Doğal dağılımı Britanya Adalan ve Fransa kıyılan, Akdeniz ve Hazar Denizi Havzalan, Kuzey Afrika, Arabistan ve Güney Batı Asyadır. Şehir güvercinleriyle karışır, sürürlerinde doğal donun dışında kuşlar bulunabilir. Kaya oyuklanna ve mağaralara yuva yapar. Boyu 31-34 cm'dir (Heinzel ve ark., 2004). Şehir güvercini, kaya güvercinin evcilleştirilmiş, insan yerleşimlerinde yaşamaya uyum sağlamış, çok çeşitli renklerde ve varyetelerde olabilen bir ırkıdır. Çoğuolu aynı renkte olup, farklı renklerde de bulunabilmektedir. Yerleşimlerdeki yapılarda yuva yapmaktadır. Ülkemizde bütün yıl yaşayan yerli bir kuştur. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Cancem = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır.

3.5. Kumru (Streptopelia decaocto (Frivaldzsky, 1838).

Bölgedeki en açık renkli ve en büyük kumrudur; güvercinden biraz küçüktür. Gövdesi bejdir, boyunun gerisinde siyah bir çizgi vardır. Kanat uçları ve kuyruk teleklerinin kökü siyah, kuyruk ucu beyazdır. Sesi 'gu-guu-cub' kalibının 5-6 kez tekrandır. Uçuşu yavaştır,

kanatlanndan ıslıksı sesler duyulur. Şehirlerde ve diğer yerleşimlerde insanla beraber yaşar, buğday silolannda büyük sürüler oluşturur. Boyu 31-33 cm'dir (Heinzel ve ark., 2004). Ülkemizde Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde ve Orta Karadeniz sahil kesiminde

· yerlidir. Avrupa'da, Arabistan yanmadasında yaz göçmeni olarak yayılmıştır. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Cancem = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır.

3.6. EbabiJ (Apus apus (Linnaeus, 1758))

Havada en uzun kalan kuşlardır. Uzun kavisli kanatları, kısa ve çatallı kuyruğuyla çok hızlı uçmaya ve uçan böcekleri yakalamaya uyum sağlamışlardır. Bağazı beyazımsıdır, uçuşu hızlı ve atılgandır. Sesi cırtlak ve tiz bir çığlıktır: sriiii. Gruplar oluşturur, devamlı öterek birbirlerini kovalarlar. Sulak alanlar, açık araziler ve yerleşimierin üzerinden uçarak beslenir, kayalık yarlar ve yapılardaki oyuklara yuva yapar. Küçük yerleşimlerde bolca bulunur. Sürüler halinde, tiz çığlıklar atarak uçar lar. Boyu 16-1 7 cm ve kanat açıklığı 42-45 cm' dir (Heinzel ve ark., 2004). Avrupa'da ve ülkemizde yaz göçmenidir. Afrika'da kışlamaktadır. lnuslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Concern = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır.

3.7. İbibik (Upupa epops Linnaeus, 1758)

Uzun ve aşağı kıvnk gagası ve ibiğiyle hemen tanınır. İbik tüylerinin ucu siyahtır, ibiğini genellikle kapalı tutar, özetikle konduğunda bir yelpaze gibi açar. Gövdesi kızıl pembe, kanatlan ve kuyruğu siyah üzerine enine geniş beyaz çizgilidir. Uçuşta siya-heyaz kanatları belirir. Kanatları yuvarlak, uçuşu kendine hastır; kelebeği andırır. Tipik sesi üç beceli ve hızlıdır: "hup-hup-hup" Ağaçlı ya da otlak düzlükler, tarlalar, meyve bahçeleri, bağlar ve bahçelerde bulunur. Ağaçlar, kayalar ve binalardaki oyuk ve kovuklarda yuva yapar. Boyu 26-28 cm'dir (Heinzel ve ark., 2004). Böcekler, salyangozlar ve solucanlada beslenir. Kuluçka sırasında erkek dişiyi besler. Yavrular dışkılarını atarak düşmanlanndan korunurlar. Ülkemizde ve Avrupa' da yaz göçmenidir. Geniş bir yayı !ışı vardır. Afrika' da kış lar.

------~~~--~. ~.-~.~- ------_------~( 407 - .

Page 9: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZYUMU

Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı liste (Red List) kriterlerine göre LC (Least Cancem = düşük riskli) kategorisinde yer almaktadır.

4. Kuşların Karşılaştıkları Sorunlar ile Yaşam Alanlannda Korunma Zorunluluklan

Kentleşme, sanayileşme, yerleşim alanlarının büyümesi ve babitatların parçalanması ve daralması ve tarunsal faaliyetlerde kullanılan ilaç ve gübreler nedeniyle meydana gelen toprak, su ve hava kirliliği kuşlann ölmesine ve nesiinin azalmasına neden olmaktadır. Sulale alaniann kururularak tarun arazisine dönüştürülmesi. ve yoğun tarım faaliyetleri sonucu birçok kuş türü yeni yaşam alanları aramaktadır. Yine. aıiiz yakma, tarla açmak için çıkartılan yangınlar ve orman yangınlan yaşam alanlanru bozmakta ve daraltmaktadır. Doğal yaşam alanlarındaki turizm faaliyetleri, bilinçsiz yürütülen ekaturizm faaliyetleri, yanlış arazi kullanımı ve arazi tahribatlan da önemli sonınlan oluşturmaktadır. Akarsuların doğal akış düzeninin bozulması, trafiğin yol açtığı tahribatlar, elektrik direkleri ve hatları, bu sorunlann bir parçasıdır.

Yaşam alanlannın tahrip edilmesinden sonra gelen en önemli sorun kaçak ve başıboş avcılık faaliyetleridir. Bunu~ allında balkın asırlar öncesinden gelen serbest avianma alışkanlığı yatmaktadır. Bilinçsi.zlik, eğitim yetersizliği veya fakirlik başıboş avianınayı arttıran faktörler arasındadır. :

Ülkemizin zengin doğal kaynaklara ve biyolojik çeşitliliği sahip olduğu, bunun yanında mevcut türlerin populasyonlarının istenilen düzeyde olmadığı belirtilmiştir. Yaban hayvaniann yaşamsal ilıtiyaçlannı sağlamak, türlerin göç ve yayılma alanlannı korumak ve artan populasyonu barindırmak öncelikli amaçlanmız arasında yer almaktadır. Bu amaçlara ulaşınaya yönelik yaban bayatını konıma ve geliştirme sahalan kurulmuştur. Ancak bu alaniann yönetim planlan bulunmadığından, nasıl ve kim tarafından ko~acağı ve geliştirileceği bilinmemektedir. Aynca ülkemizde yaban hayatına gerekli önem verilmemektedir. Bunun altında halkımızın bu konularda yeterli bilgiye sahip olmaması, ilk, orta ve yüksek öğretim kademelerinde eğitim yetersizliği ve sivil toplum örgütlerinin yeterince konuya sahip çıkamamalan ile kanuni düzenlernelerin uygulanmasındaki eksiklikler yatmaktadır.

Her hayvan türünün doğal denge içerisinde bir yeri olduğu gibi bir de görevi bulunmaktadır. Kuşlar, doğal dengenin sağlanmasında büyük bir rol oynarlar. Zararlı böcekleri yiyerek, kemirgenlerle beslenerek yararlı olurla~. Böcekçil kuşlar günün ilk ışıklarından başlayarak gün batımma kadar tarım arazilerinde, çalılarda ve ormanl~da dolaşarak böcekleri severek yerler. Doğadaki leşleri yiyerek, hastalıklann yayılmasını önlerler. Birçok kuş türü yediği meyvelerin sert tohumlannı gaga veya dışkılan ile uzaklara taşıyarak bu bitkilerin yayılmasını sağlarlar. Kuşların ekasistem içerisindeki önemleri ve faydaları çok büyüktür. Populasyonları azalan türlerin korunmalan gerekmektedir. Bilindiği gibi artık tek tek türterin korunması yerine yaşam alanlannın korunması daha akılcı bir yöntem olarak görülmektedir. Yani yaşam alanlan korundoğunda esasen orada varolan türler de korunmuş olacaktır. Bu nedenle Türkiye'de kuşlann yaşama alanlan açısından bir değerlendirme yapılması istenildiğinde, ülkenin hangi coğrafi bölgesinden yada hangi noktasından b~şlanırsa başlansın çarpıcı manzaratarla ve verilerle ~arşılaşılacaktır.

S. Sonuç .. ' . Ulkemizde eski uygarlıklarm g~lenek ve görenekierin geçmişten bugüıie aktanldığı, geçmişte kutsal sayılan kuşların güıifunüzde de kutsal sayıldığı görülmektedir. Ülkemizde kutsal sayılan kuşlara, eski dinlerden kalma inançlardan ve...~adolu söylencelerinde ve kuş isimlerinin Kur'an-ı Kerim'de geçmesinden ötürü saygı duyulmaktadır. Kutsallık derken dini saygı söz konusudur. Ülkemizde Tanrısallık atfedilen bir kutsallıktan günümüzde bahsedilmemektedir.

------~-~---~ .. ~~--~(4o8)r-... -. --------------

Page 10: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZI'UMU

Ülkemizdeki kutsal sayılan kuşlar bu çalışmadaki türlerle sınırlı değildir. Yöresel ve bölgesel olarak kutsal sayılan ayrıca türler bulunmaktadır. Burada adı geçen türler daha yaygın olarak kutsal sayılan türlerdir. Leylek, kelaynak, turna, ebabil ve ibibile kuşlan göçmen türler olup bahar geldiğinde ülkemize ürernek için gelen ve sonbaharda tekrar laşlamak için güneye göçeden türlerdir. Güvercin ve kumru türleri ise ülkemizde yıl boyunca yerleşik olan yerli türlerdir.

Güvercin ve kumru yerli türler olmalannın yanında insan yerleşimleri ile içice yaşayabilen türlerdir. Göçmen türlerden leylek yine doğal alanlar içerisindeki insan yerleşimleri içerinde özellikle küçük yerleşimlerde ve köylerde yaşamaktadır. Ebabil ise uçan böcek bulabiieceği her yerde yaşayabilmektedir. Bu türler içerisinde sadece kelaynak türünün nesli tehlike altındadır.

Ülkemizde kuşların karşı karşıya kaldıklan sorunlar oldukça ciddi düzeydedir. İster kutsal olsunlar ister olmasınlar kuşlann yaşam alanlannda korunmalan gerektiği bir gerçektir. Bu bağlamda kuşlar hakkında kamuoyu bilinçlendirilıneli ve yaban hayatı konusundaki eğitim çalışmalarına önem verilmelidir.

6. Kaynaklar

Ackerman, J., 2004 "Kutsal Dans" Turnalar. National Geographic Türkiye Dergisi, Nisan.

Anonim, 2008a Nuh. İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Ci lt 33, s. 226.

Anonim, 2008b Ebabil. Vikipedi Özgür Ansiklopedi, http://tr.wikipedia.or!!.lwiki/Ebabil (Ziyaret tarihi: Ol Nisan 2008).

Anonim, 2008c Kelaynak Kuşlan. T.C. Kültür Bakanlığı, http://kultur.gov.tr (Ziyaret tarihi: 15 Nisan 2008).

Arslangilndoğdu, z., 2005 İstanbul-Belgrad Ormanı'nın Omitofaunası Üzerinde Araştırmalar. i. O. Fen BilimJeri Enstitüsü, Doktora Tezi Xlll + 234 (Yayınlanmamıştır).

Arslangündoğdu, Z. ve Keten, A., 2007 Ormaniçi Rekreasyon Alanlannın Kuşlara Olan Etkileri (Belgrad Ormanı P.iknik Alanlan Ömegi) (Poster Sunum). Türkiye'de Ormancılık Eğitiminin 150. Yılı Uluslararası Sempozyumu, 17-19 Ekim 2007, Harbiye-lstanbuL

Arslanoğlu, İ., 2001 Alevilikte Temel İnanç Unsurlan ve Pratikler. Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 20 : 33-134.

Aytaş, G., 2003 Türkiilerde Tuma. Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 28: 13-33.

Bilgin, C., 2000 Gökyüzüne dargın kuşlar. Gezi Traveler Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 29, 92-99.

Bozkurt, F., 1990 Aleviligin Toplumsal Boyutlan, İstanbul, Tekin Ya~ınları.

Can, O., 2004 Türkiye'nin Turnalan. National Geographic Türkiye Dergisi, Nisan 2004.

Didrickson, Ö.K., 2004 Hoş Geldin Sevgili Göçmen Dostum Leylek. Çoluk Çocuk Dergisi (Yeni Ufuklar Eki) Nisan 2004.

Dinçer, B., 2002 Kültür Tarihi ve Kuşlar. İbibik Dergisi, Yıl4, Sayı 3, s. 18-21.

Erseven, İ.C., 2002 Alevi-Bektaşi Folk.lorunda Kuş Motifi http://www.alawiten.com. Kus4122002.htm (Ziyaret tarihi: 20 Mart 2008).

Eröz, M., 1990 Türkiye'de Alevilik ve Bektaşilik, Ankara Kültür Bakanlığı Yayını, 1990. "Milli Kültür İçinde Alt Kültür Gruplannın Durumu ll", Tür,k Kültürü, 16(191), 9.78,1-6.

Fidan, C., Orhan, C., Yalçm, ö., Duran, C., Güldaş, N.,, Çelik, H., 2007 Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kara Avcılarının Profilinin Saptanmas1. Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 308, Güneydoğu Anadolu Ormancıhk Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No:l 1, ISSN: 1301-9538. s.39-40. 69 sayfa

Gooders, J., 2001 Vögel Europas (Beobachten und Bestimınen). Weltbild Verlag GmbH, Augsburg, ISBN 3-89604-608-X, 288 s.

Güven, Ö. ve Hergüner, G., 1999 Türk Kültüründe Avcılığın Temel Dayanaklan. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1999, Sayı:5

HeinzeJ. H., Fitter, R. ve Parslow, J ., 1995 Türkiye ve Avrupa'nın Kuşlan.ISBN 975-94098-2-Slstanbul.

----~--------~(409)~---------------

Page 11: BILDIRILER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D177626/2008/2008_ARSLANGUNDOGDUZ.pdf · Devlet kuşu deyimi bunu açıklamaktadır. Osmanlı padi§ahlarına Hümayın denilmesinin nedeni•

ULUSLARARASI ÇEVRE VE DİN SEMPOZYUMU

Karaöz, S., 1999 Anadolu'da Güvercinler. İbibik Dergisi, Yıl 1, Sayı3, Temmuz 1999.

Turan, L., 2002 Türkiye'nin Omitolojik Konumu ve Önemi. Tabiat ve insan Dergisi. Yıl 36, Sayı 1, 7-13.

Yörükan, Y.Z., 1998 Anadolu'da Alevi ler ve Tahtacılıır, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınlan.

·.

. .. :

-­··-

----------------~(4ıo)·~ ------~--------