barthes eiffel kulesi
DESCRIPTION
Turkish translation of La Tour Eiffel (The Eiffel Tower) An essay on the Eiffel TowerTRANSCRIPT
J s t a n b u l'
Roland Barthes ('!915:l 980);
Yazrnrn Sfrr perecesi'nden Giistergebilimllkeleri'ne, Mitolojiler'den Aydrnhk 0dp'ya
" tiim yaprtlannda hem dlinyamrzr ve
dlinyasrnr siirekli "anlarylandrran" biryorum ve haz ustasr,'hem de ytizyftmrzrn
en tinemli bilim-kura mt yazarlarrndan hiriolmayr bagarmrgtr Roland Barthes...
Bu kitabrndaysa, kentinin bir "diignesnesi" haline-de gelmig 0 "benzersiz ,
anrtr"nr ele ahyor, ve okuru ister istemez' 'gu soruyla kargr.kargrya brrakryor:
llangi ta[rk, konusuna tutkunolmadan, bdylesi'dantelsi-bir trrmantgakalkryab'ilir(di) ki?
RIILA}ID BARTHESEiffel Kulesi
riinxqrsi, MEr{MtI nlmi-srml Rirnr
700000I-' t{.D,rr le}|ltI)ElIEME
@
lYl t€yr.ER yAyilcrilxylprM vE Ilc.rrD.$Tl.
vl$lrEzADE MAT.EABA EFElt0i St(.
ilo.iln vA[lDrqr$[E- lsrAnBu!.
EDEBIYAT t)iZiSI
lto. l6tsBlt 9t5-563-053-8
BlRlilcl BAstM, Eyr[ir rs96, r000 ADrr
rAsARrM: rliluelil uluilBASI(I: OFSET YAPIMTVI
EIFFEL KULESI
Roland Barthes
TUnxOTsi. MEHMET RiFAT-SEMA RiFAI
sul,lus
Roland Barthes'rn (1915-1980) ilk kez 1964'te, Andrd Martin'infotofraflarryla birlikte yayrmladrlr LaTour Eiffel (Eiffel Kulesi) [DelpireYayrnlarrl adh yazrsr, 1989'da ikinci kez aynr foto$raf sanatgrsrnrn gun-ccllegtirilmig gahgmasryla grkmrE [CNP/Seuii Yayrnlarr], 1993'teyse Eric
Marty'nirr hazrrladrgr ve sundufu, R. Barthes'rn G,uvres compli'teJinde
(Butiin Yaprtlar) yer almrqtrr [Seuil Yayrnlan, cilt 1, s. I379-1400).Son iki baskryr karqrlagtrrarak dihmize aktardrgrmrz Effil Kulesi,
Ii. Barthes'rn dunyadakl qeqitli nesneleri anlamlandrrmaya galryugr ve bu
irrnagla hem (gosterge)bilimsel hem de sanatsal bir yan seruvenini bir-likte yagamaya bagladrgr yrllann iirunudiir. Gerqekten de bu metinde
ll. Barthes'rn deneme ustah$inrn altrnda, derinden derine, gostergebi-
Iirnsel bir bakr;, bir sezig, bir gozumleme, bir srnrflandrrma, bir yorumla-rna ustahSrnrn "kendine ozgu" ipuglarr da gonilmektedir.
Eiffel Kulesi, bir (bag)kentte dolagrrken yalnrzca sokaktaki olgu ve
olaylan gormekle yetinmeyip, gevresindeki anlamlarr fark eden, qevre-
srrrdeki anlam goklugunun "kokusunu alan" ve bunlarr yarahcl bi yansiirecinde dile getiren "benzersiz" bir deneme ustasrnrn, "taklit edilmesi
,,llnaksrz" bir "gosterge avcrsr"nrn urunu olarak "ele ahnmahdrr": Hem
rlc R. Barthes'rn her rnetninde olduiu gibi, okurundan okuma gabasr
Irckleyen bir urun olarak.
MTHMET RiFAT
isilHsur. AGUsTos l996
"Biq, ya<arlar, heykekraslar, mimarlar, ressamlar, Paris'in bugilne
kadar hig dokunulmamrs gil<ellifiinin tutkun ksrklan, defreri bilinmemis
I;ranst< 7evfti adma, tehdit abmdaki Franstz sandtt ve taihi adma, baS-
kcntimizin tam ortqstna" yerarst< ve cunavar gorilniimlil EffiI l(ulesi'nin
dikilmesine var gilcilmil7le, tiim i)fkemizle kary qfutyoruq. Paris kenti, gi-derilemeyecek bigimde algalmak ve girftinlesmek igin, bir mukine yaptmail-ntn tuhaf ve ticari hayalleine daha u<un siire katlanabilecek midir? Zira,
ticari Amerika'nm bile istemedifri Effil l(ulesi, Paris'in ayrbdrr, bundan
hig kuskunuT olmasm. Herkes hissediyor, herkes sdylilyor bunu, herftes de-
rin ilzilntil duyuyor bundan ve bizler debukadar yerinde bir telEakaprl-mry dilnya kamwoyunun zayf bir yanktsndan baska bir ;ey deliliz. Ve ni-hayet, yabanctlar Sergimizi ziyarete geldiklerinde Sapnp 'Ne yani? Fran-
tTlar o kadar (ivilndilkleri <evkleri konusunda biTlere bir fikir vermek igin
I'u berbat Seyi mi buldular?' diye hayktracaklardtr. Bizlerle alay etmekte
hakh olacaklardtr, yiice gotik yapiartn Paris'i, Puget'nin Paris'i, Germain
I'ilon'un Paris'i, Jean Goujon'un Paris'i, Barye'nin, vd.'nin Paris'i M6syt)
Iiiffcl' in P aris' i haline gelecektir."
LE |EMPS, l4 $UBAT r887
Bagkalarrnrn yanr srra Ernest Meissonier, Charles
Gounod, Charles Garnier, William Bouguereau,
Alexandre Dumas fils, FranEois Coppde, Leconte de
Lisle, Sully Prudhomme ve Guy de Maupassant ta-
rafindan da imzalanan "sanatcrlar Protestosu"ndan
ahnmrgtrr.
lu:lrjd: ili.i:!:::i iifi !*l
HiE sevmedigi halde srk srk ogle yemegi yermi; Maupassant
Kule'nin lokantasrnda: Paris'te onu gi)rmedi{im tek yer burat dermis.
Gerqekten de Paris'te Kule'yi gormemek iqin bitmez tukenmez on-
lemler almak gerekir; hangi mevsim olursa olsun, sisler, alacakaran-
hklar, bulutlar arasrnda, yaimurda, giinegte, hangi noktada olursanrz
olun, sizi ondan aytran gatrlartn, kubbelerin ya da yeqil dallarrn go-
rijniimii ne olursa olsun Krle oradadtr; oyiesine girmigtir ki gitndelik
yagama, bundan sonra artrk Kule iqin ozel bir nitelik yaratmam:iz
olanaksrzdrr; sadece varlr$rnr surdurmekte inatgrdrr o, tag gibi ya da
rrmak gibi; trpkr anlamr pekAln slnlrslzca sorgulanabilen ama varltfrtartrgrlamayan bir olgu gibi gerqektir o. Paris'te hiqbir bakrq yokturki giintn belirli bir anrnda ona takrlmamrg olsun; ben bu satrrlan ya-
zarken ondan soz etmeye bagladr$rm srrada, o, penceremle gergeve-
lenmig olarak kargrmda durmakta; ocak aytnda gecenin onu silikleg-
tirdi$i, sanki onu gorirnrnez krlmak, varh$rnr yalanlamak istermig
gibi oldugu anda bile bakrn igte iki kiignk rprk yanryor vehafifge goz
krrpryor donerek tepesinde: Biitin bu gece boyunca da orada kalacak
o, Paris'in ustinden, kendisini gordiiklerini bildlgim butiin dostlan-
mrn bakrglanna baglayarak beni: onunla birlikte biz hepimiz devin-
gen bir figiir olugtururuz, o da bu figtirl.in deliEmez merkezidir:
Dostluk doludur Kule.
Kule biitiin diinyada da varhlrnr korur. 6nce Paris'in evren-
sel simgesi olarak, bu kentin gori:ntiiyle anlatrimast gereken her
yerde vardrr o; Middlewest'ten Avustralya'ya, higbir Fransa yoicu-
lugu yoktur ki bir bakrma Kule adrna yaprlmamrg olsun; Fransa irs-
tune higbir ders kitabr, afig ya da film yoktur ki onu bir halkrn ve
bir yerin en btiyuk gostergesi olarak sunmasln: Evrensel yolculuk
diline aittir o. Dahasr da var: Tam anlamryla Paris'i dile getirmesi-
nin otesinde insana ozgir en genel dugsellikle ilgilidir o; yahn, ka-
hpsal biqimi sonsuz bir gifre e$ilimi kazandrrrr ona: Srrastyla ve ha-
yalgirciimiizun galnlanna gore, Paris'in, modernligin, ba$lantr kur-manln, biiimin ya da XIX. yy'rn simgesidir o; fuze, bitki govdesi,
derrick*, fallus, paratoner ya da bocektir, dtigun buyuk yolculuklarrkargrsrnda kagrnrlmaz gostergedir o; onunla karqrlaqmak zorundakalmamrg olan Paris'li bir bakrg bulunmadrgr gibi, er ya da geg onunbigimini bulmayan ve onunla beslenmeyen bir dug de yoktur; bir ka-
lem ahn elinize ve brrakrn elinizi, yani dirguncenizi kendi haline, go-
Su zaman Kule grkacaktlr ortaya, gu yahn gtzglye, tek mitsel i;levi,gairin deyigiy),e raban ile repeyi ya da yer ile gi)kn birleqtirmek olan qu
yahn gizgiye indirgenmig olarak.
Bu katrgrksrz -neredeyse bog- gostergeden kagrnmak olanak-
slzdlr, gilnkil her Seyi sdylemek ister o. Eiffel Kulesi'ni yadsrmak iqin
lboyle bir geye ender olarak efilim duyulur, giinkii bu simge bizdekihigbir geye zarar vermez) trpkr Maupassant gibi yaprp Kule'ye yer-leqmek, sanki onunla ozdeglegmek gerekir. insanrn kendi bakrgrnr
yalnrz kendisinin bilmemesi gibi Kule de merkezini olugturdugu ek-siksiz optik sistemin tek kor noktasrdrr, Paris de bunun gevre gem-
berini olugturur. Ama Kule, kendisini srnrrlarm4 gibi gorunen budevinim iginde yeni bir gtiq kazanrr: Bakrldrgrnda nesnedir, ziyarctedlldiginde bu kez bak4 haline gelir, ve az once kendisine bakmaktaolan gu Paris'i ayaklarr altrnda hem yayrlmrg hem de toplanmrg birnesne olarak olugturur. Kule goren bir nesnedir, gorulen bir bakrgtrr:
Eksiksiz bir fiildir o, aynr zamanda hem etken hem de edilgendir,higbir i;levi, higbir parr'srx* (dilbilgisinde hog bir anlam ikircllligiylesoylendigi gibl; ekslkh [defektif] deiildir. Onemsiz sayrlmaz bu di-yalektik, Kule'yi benzersiz bir anrt haline getirir; gtinkii dunya ge-
nellikle ya, geyleri gormeye yonelik salt iglevsel organizmalar (ka-
mera ya da goz) uretir - ama o zaman da buniar kendilerini higbir
* Derrick (ing. sozciik): Petrol kuyulannrn agrlmasrnda kullanrlan delme ay-
grtrnr ta$ryan madeni yapr kafesi; ya da bayrndrrhk iqlerinde kullanrlan
kaldrrma makinesi. (Q.N.)
** Burada ballama uygun olarak dilbilgisindeki garr terimiyle kargrladrlrmrz
sozcriiun Fransrzcasr aynr zamanda "ses" anlamrna da gelen voix'drr. (Q.N.)
lrakrmdan goriilmeye sunmazlar, yani goren gey mitsel olarak gizli
kalan geye baihdrr (gozetieyici tema'stdtr bu); ya da gortiniimieriilt:tir, bunlann kendileri de kordiir ve goriilebilir olantn salt edil-
rcnii$i iginde brrakrlmiglardrr. Kule (onun mitsel guglerinden biridc igte burada yatar) bu girmek lle gorillmek arasrndaki aynhfr, srra-
,lan kargrthfr hiqe sayar; her iki i;lev arasrnda biiytik bir doiagrmr
yerine getilir; sanki bakrgrn her iki cinsiyetine de sahip eksiksiz birncsnedir. Algrlama duzenindeki bu rgrl rgrl konum, anlama yonelik
olafaniist[ bir e$ilim kazandtrrr ona: Kule anlamt geker, trpkr bir pa-
lltonerin yrldrnmr gekmesi gibi; btttin anlamlandrrma merakhlarr
rgin biyiileyici bir rol oynar Kule, katrgrksrz bir gosterenin roliintr;
bil baEka deyigle, insanlann, hig durmadan kendi bilgilerinden, diig-
lcrinden, tarihlerinden istedikleri gibi gekip aldrklarr anlamt yerleg-
rirdikleri bir bigimin roliinii oynar, ama yine de soz konusu anlam
lritmez ve stnrrlandrnlamaz: Yanntn insanlan igin Kule'nin ne ola-
cirfrnr kim soyleyebilir ki? Ama kugkusuz o her zaman bir gey ola-
,;rktrr, hem de kendilerinden bir gey. Bakry, nesne, simge: Onun her
zirrnan Eiffel Kule'sinden apayn ve ondan qok daha fazlab:n gey ol-
nrlsrna olanak veren sonsuz iglevlel dolagrmr budur igte.
Kendisini bir tur bttunsel anrt haline getiren diigsel niteliklilru biyiik iglevi karqrlamak igin, Kule'nin akhn denetiminden kagrp
ktn'tulmasr gerekir. Bu bagarrh kagrgrn ilk kogulu, Kule'nin btittiniiy-
le yarar*Tolmasrdrr. Kule'nin yararsrzhlr her zaman belli belirsiz bi-q'imde bir skandal olarak, yani degerli ve kabul edilemez bir gerqek-
lik olarak hissedilmistir. Daha inga edilmeden once bile, yararsrz oi-
rlrrfu soyleniyor, bu da Kule'nin mahkfim edilmesi igin yeterlidir di-
ye dtiguntiltiyordu o srralarda. Buytk burjuva girigimlerinin usEullu-
!,trna ve ampirizmine genel oiarak bagh oian bir donemin anlayrqrn-
tla, yararsrz bir nesne fikrine katlanmaya yer yoktu (me$erki agrkga
bir sanat nesnesi olmastn; boyle bir geyin de Kule igin soz konusu
oldugu dirguntilemezdi;. nu nedenle Gustave Eiffel, Sanatqrlarrn Bil-
drrisi'ne yanrt olarak projesini kendi savunurken, Kule'nin gelecek-
lll0
teki butun kullanrmlannr ozenle bir bir sayar: Bunlarln tiimu de, birmuhendisten bekieneceli gibi, bilimsel kullanrmlardrr: Aerodinamikolqumler, kulianilmrq olan gerecin direncine iligkin incelemeler, ttr-manlclnln fizyolojisi, radyoelektrik konusundaki aragttrmalar, tele-
komiinikasyon sorunlan, meteoroloji gozlemleri, vb. . Bu yarariar,
tartrtma kabul etmez hig kuqkusuz ama, miithig Kule mitinin yanln-
da, onun bi-rtiin dunyada iistlenmig oldugu insansr anlamrn yanrnda
gok gulung kalrr. Qnnkn burada, yararcr nedenler, Bilim miti tarafln-
dan ne kadar yiiceltilmig olurlarsa olsunlar, insanlartn tam anlamry-
la insan nitelifi taqrmalanna yarayan bityuk hayal iglevi ile kargrlag-
trrrldrklarrnda bir hig kalrrlar. Ama yine de her zaman oldugu gibiyaprtrn nedensiz anlamt higbir zaman dolrudan dogruya agklan-maz: Kullanrm baghgr altrnda usqullaqtrrrirr: Eiffel, Kule'sini ciddi,usa uygun, yararh bir nesne bigiminde goriiyordu; insanlar ise Ku-
le'yi, ona, do$al olarak usdtgrnrn srnrrlanna varan buyuk bir barok
dug blgiminde geri gonderirler.
Bu iki yanh harekette derinlik vardrr: Mimarhk her zaman igindiig ve iglevdir, bir utopyanrn anlattmr ve bir konforun aracrdrr. Ku-
le'nin dogmasindan once bile XIX. yy'da (ozellikle Amerika'da ve
ingiltere'de) ytrkseklili qagrrtrcr olacak binaiar diiglenmigti, gnnkii
bu ynzyrlda teknik bagarrlarla u$ragrlmaktaydr ve gokyiizinun fethide yeniden insanh$rn igini kemirip durmaktaydr. 1881'de, Kule'ninyaprlmasrndan krsa sure once, bir Fransrz miman bir guneg-kule
projesini oldukqa ilerletmigti; oysa, demir iggili$ine defil de duvarcr-
hfa ba;vurdu$u iEin teknik aErdan oldukga grlgrnca sayrlan bu proje
de tumuyle ampirik bir yararhhk giivencesi altrndaydr; bir yandan
yaplnrn tepesine yerlegtirilen bir ateg makinesi, aynalar sistemi(karmagrk bir sistem kugkusuzl) yardrmryla Paris'in en ufak koge bu-ca$rnr aydrnlatacaktr; ote yandan da bu gtineg-kulenin en son katr(Eiffel Kulesi gibi yaklaqrk 1000 ayak) hastalarrn "dafdaki kadar te-
miz" bir havadan yararlanacaklarr bir tiir temiz havayeri'ne (aerium)
ayrrlacaktr. Bununla birlikte, Eiffel Kulesi igin oldugu gibi, burada
da, girigimdeki naif yararcrhk dnq iglevinden ayrrlmaz; son derece
giiglir olan bu iqlev de, do$rusu girigimin yaratrmrndaki esin kayna-
firnr olugturur: Kullanrm, anlamr barrndrrmaktan bagka bir gey yap-
maz. igte bu yiizden de, insanlar arasrnda gergek bir gabil komplek-
sinden soz edilebilir: Babil'in, Tann ile iletigim kurmaya yarayaca$t
varsayrlmrgtr, ama yine de Babil, teoloji projesinde goriilen derinlik-ten daha bagka birqok derinlikie ilgiii bir diigtur; ve nastl ki yararcr
nitelikli koruyucudan kurtulmug olan bu ytikselme kokenli duq, en
sonunda, ressamlarrn canlandrrdrir sayrsrz Babillerde kalan geyden
ibaret olmugsa (sanattn iglevi sanki nesnelerin derin yararsrzhftntgostermekmig gibi), Kule de, gerqeklegmesine izin vermig olan bilim-sel gerekgelerden garqabuk kurtulmug olarak (burada Kule'nin ger-
qek anlamda yararh oimasr onemli degildir), btryuk bir insanhk dt-;;unden hareketle dofmugtur. Bu diig, iginde devingen ve sonsuz an-
lamlarrn birbirine kangtrfr bir diiqtiir: Kuie kendisini insanlann ha-
yalgiicunde ya$atan temel yararsrzhir yeniden ele gegirmigtir. Bag-
l;rngrgta, bog bir anrt fikri mantrfia son derece aykrn oldugundan,
Kule bir "Bilim Taprna$r" haline getiriimek istenmigti; ancak buradayalnrzca bir egretilemedir [metafor] soz konusu olan; aslnda higbir
;.,:y degildir Kule, anrtrn bir tirr srfir derecesini gerEeklegtirmektedir
o; higbir kutsal geye katrlmaz, Sanat'a bile; bir muze gibi geziiemez
Kule: Goriilecek bir gey yoktur iginde. Yine de bu bog anrt her yrl
l.ouvre mirzesine gidenlerin iki kattna varan, Paris'in de en btyuksirremasrndan hissedilir derecede daha fazla sayrda olan izleyiciyikabul eder.
peki Eiffel Kulesi niye ziyarct edilir kiu Asrl nesnesi olmaktangok biilurlagtrncrsr oldulu bir dtrge katrlmak iEin hig kugkusuz (za-
te n ozgunliifu de burada yatmaktadrr). Kule seyredilecek srradan birgi)riintii degildir; Kule'ye girmek, brmanmak, Kule'nin gegitleri gev-
lcsinde kogugmak, hem daha basit bir biEimde hem de derinlemesi-
rrc olarak btr gorilniim'in igine girmektir ve bir nesnenin (ama ajwrlu
bir nesnenin) iqini kegfetmektir, turistik nitelikli riti, bakrgrn ve
l3t2
kavrayrgrn seriivenine doniigtiirmektir. Kule'nin sonuncu anlamr
olan onun o btiytik simgesel iqlevine gegmeden once, soziimii bitir-mek iqin, qu ikili iglev iistune birkag soz soylemek isterim.
Kule Paris'e bakmaktadrr. Kule'yi ziyaret etmek demek, Paris'in
belli bir oziinii aigrlamak, anlamak ve onun tadrnr grkarmak igin bal-
kona grkrp oturrnak demektir. Burada da Kule ozgiin bir anrttrr. Ge-
nellikle dam koqkleri [cihanntrmalar] dogaya tepeden baktq noktala-
rrdrr, do$anrn o$elerini, sularrnr, vadilerini, ormanlannr ayakian al-
trnda tutarlar; oyle ki "giizel goriiniim" turizmi, hig kugkusuz dolacr
bir mitoloji igerir. Kule'ye gelince, o, doSaya degil de kente bakar;
bununla blrlikte Kuie, ziyaret edilen bakrq noktasr konumundan do-
layr, kenti bir tur doga haline getirir; insanlarrn kartncalar gibi kay-
nagmasrndan peyzaj olugturur, qo$unlukla karanhk kent mitine ro-
mantik bir boyut, bir uyum, bir hafiflik katar; onun aracrhfryla ve
ondan hareketle, kent, kendilerini insanlarrn meraktna surran buytkdofa temalarryla birlegir: Okyanustur, firtrna, da$, kar, rrmaklardrr
bu temalar. Kule'yi ziyaret etmek, 9u halde, anrtlann pek qo$u igin
soz konusu oldugu gibi tarihsel bir kutsalhk ile baflantr kurmak de-
iil de daha qok yeni bir doga ile, insan uzamlnln do$asr iie baglantr
kurmak demektir: Kule bir iz, bir anr, krsacasr bir ktiltur olmaktangok, onu vzama dontigtirren Eu bak4 tarafindan dogal krhnmrg birinsanh$rn dolaysrz tiiketimidir.
Bu nedenle Kule'nin, ilk anlatrmrnt yazrn alanrnda bulmuq
olan bir diigir somutla;trrdrirnr soyleyebiliriz (kitaplann iglevi, ileri-
de teknigin gergeklegtirmekten oteye gitmeyeceli geyi onceden yeri-
ne getirmektir gofiunlukla). XIX. yy'da, Kule'nin yaprmrndan elli yrl
kadar once, gerEekten de, panoramik gortniim hayalinin (belki de
gok eskidir) buytik bir qiirsel yazT'nrn giivencesini aldr$r iki yaprt
iiretildi: Bir yandan Hugo'nun Notre-Dame de Paris'sinde (Notre-Da-
me'rn Kamburu) Paris'i kuqbakrgr olarak ele alan boliim, ote yandan
Michelet'in Tableau de Ia France'tdrr (Fransa'nrn Goriiniimii) bunlar.
()ysa yiiksekten bakrlarak qizilen bu iki gornniimde, biri Paris'e,tiburu Fransa'ya iligkin gorunumde, hayran olunacak yan, Hugo veM ichelet'nin, yiiksekliiin olaianostii haflfllglne panoramik gorunii,rrrun egsiz bir kavrayts giicu verdigini qok iyi anlamrg olmalandrr.Kule'yi her ziyaret edenin bir an igin benimseyebileceii kuqbakrgr,yalnrzca algrlanmasr igin degil ama okunmasr igin de sunar dunyayibize; bu nedenle de goriiniime ilifkin yeni bir duyarhia denk diiger.lrskiden, yolculuk yapmak demek (Rousseau'nun ban gezintilerini,lrem de gok ho9 olan bazr gezintilerini dugtinun) heyecana kaprl-rnak, geyleri bir bakrma biiyi.ik ve hizh akrglan iginde algrlamak de-rnckti yalnrzca; buna kargrhk, romantik yazarlartmrzrn, aynr zaman-tla hem Kule'nin yaprlaca$rnr hem de havacrhlrn do$aca$rnr sankiiinceden sezmig gibi betimledikleri kuqbakrqr goruniimse, heyecan-l;trrmayr agmaya, geyleri de yaptlan iginde glrmeye olanak verir. De-rrre k ki burada, aynr yuzyrlda, belki de aynr tarihten do$mug olan gu
liriliintu yazrnlarrnrn ve mimarilerinin kendi damgalannr vurduklarr,,rrtclektiialist tarzda yeni bir algrlamanrn ortaya Erkrgrdrr soz konusuolan: Paris ve Fransa, Hugo ve Michelet'nin kaleminde (ve Kule'ninl';rkrgr altrnda), maddiliklerinden yine de higbir gey yitirmeksizin
ycr-rilik de zaten burada yatar ya- kavranabilir nesneler, geyler ha-lrnc gelirler; yeni bir kategori ortaya grkar, somut soyutlama katego-lrsiclir bu: Grinumuzde de zaten yap s6zc.fL{une verilebilecek anlamlrrrdur: akrlhca bigimler btitunii.
D:.jzyazr ile kargrla;an Mosyo Jourdain grbi Kule'yi her ziyaret,,..1..'n kigi de hig farkrnda olmadan yaprsalcr gibi davranrr boylece(lrrr da, dizyazr'ntn ve yaprnln gergekten var olmasrnr engellemez);zryirlctqi, altrnda uzanan Paris'te, kendillginden, ayn ayn noktalars;rptar' -gunkti bunlar bilinen noktalardrr; ama yine de onlarr birbi-rrnc bailamayr, onlarr btiyuk bir iglevsel uzam iginde algriamayr stir-tlrilur'; sozun krsasr, ayrnr ve duzenler; Paris kendisini ona, guciil,,llrak haztrlanmrs, kavranmaya yonelik bir nesne bigiminde sunar;,rrna bu nesne ziyaretEinin son bir zihinsel etkinlik yardrmryla bizzat
l5l4
kendisi tarafindan oluqturulmasr gereken bir nesnedir: Kule'nin Pa-
ris'e Soyle bir bak:erme.si'nden daha az edilgen bir gey yoktur. Turis-
rin kiiqtik bir bakrEryla iletilen bu zihinsel etkinligin bir adr vardtr:
Degifre etmedir bu.
Nedir ashnda bir panorama? Degifre edilmeye gahgrlan birgoriintiidiir; iqinde, bilinen yerlerin tanrnmaya, igaret noktalarrnrn
saptanmaya gahgrldrgr bir goruntudiir. Paris'in Eiffel Kulesi'nden
herhangi bir goriintiisunu eie ahn; qurada Chaiilot tepesini, orada
Boulogne ormanrnr segersiniz; ya Arc de Triomphe nerede? Gormii-yorsunuz onu; bu goriinmeyig de panoramayr yeniden dikkatle ince-
lemek, yaprnrzda eksik kalmrg olan bu noktayt aramak zorunda btra-
kryor sizi; bilginiz (Paris'in topografyasryla ilgili olarak sahip olabi-
leceiiniz bilgi) algrlamanrzla qatrgryor; bir bakrma kavrama da budur
iste: Y eniden olusturmakttr, zihninizde belle$e ve heyecana Paris'in
bir gorirntusiini uretecek bigimde igbirli$i yaptrrmaktrr; Paris'in
gergek olan, atalardan kalmrg olan ofeleri tam kargrntzda dururlar,ancak size iginde sunulmug olduklari topluca uzam tarafindan yon-leri gagrrtrlmrgtrr; nedeni de soz konusu uzamrn size yabancr kalmtg
olmasrdrr. Boylelikle her panoramik goruniimiin karmagrk ve diya-
lektik do$asrna yaklaqrnz; bu, bir yandan keyifli bir goriniimdiir,qinkii Paris'in silrekli bir goriintiisu boyunca a$rr a[rr, hafifqe kaya-
bilir; ve uzaktan, yikseklik mutlulufu iginde, algrlanmrg o]an bu bii-yuk maden ve bitki dtzlemleri ortiisunii, ilk anda higbir "engel" [en-gebe] bozmaz; ama ote yandan, bu strekliligin kendisi bile zihnibelli bir gatr$maya geker, degifre edilmek ister, onda yeniden gdster'
geler bulmamrz, onda yeniden tarihten ve mitten gelmig bir yakrnirk
bulmamrz gerekir; igte bu yuzden, bir panorama asla bir sanat yapltlgibi ttketilemez, gunki bir tablonun estetik bakrmrndan ilgingligi,
onda, bilgiden dofan ozel nokta]arr tuntmaya qahqtr$rmrz anda sona
erer. Kule'nin dibinde uzanan Paris'in bir guzelligi olduiunu soyle-
mek, iyice derli toplu bir uzamdan bagka bir gey tanlmayan gu hava-
dan goriiniim mutlulu$unu kabui ve itiraf etmek demektir; ama aynr
zlmanda, boiunmeyi, saptanmayr, bellege ba$lanmayr bekleyen birnesne kargrsrnda bakrgrn tam anlamryla zihinsel Eabasrnr giziemekrL' demektir; gnnkii heyecan mutluluiu (yirksekten bakrgtan daha
liiizel bir gey olamaz), zihnin her goriintii kargtsrndaki sorgulayrcr,'z.clliginden ustahkla sryrrlmada yeterli de$il&r.
Panoramik bakrgrn krsaca zihinsel diye nitelendirilebilecekozclligi, Hugo ve Michelet'nin kendi kugbakrglarrnrn baghca nedenilraline getirdikleri gu olguyla dofrulanmrgtrr; Paris'i kugbakrgr algrla-
rrrak demek, kagrnrlmaz olarak bir tarih hayal etmek demektir; zihinKule'nin tepesinden, gozleri onundeki gorunumun de$igmesini dug-l..rrreye koyulur; uzamrn gagkrnhir iginden zamanln gizemi igine da-lar, bir tiir igten gelen anrmsama hastahgrna brrakrr kendini: Siire-rrrn bizzat kendisi panoramik duruma gelir. $imdi orta derecede birIrrlgi dtzeyine yerlegelim, Paris panoramaslnr, srradan blr bigimde
',,r'gulayahm (hig de oyle gtig bir i9 degildir bu da); goziimuziinrrnrinde yani bilincimizde dort buytik an beliriverir hemen. ilki, tari-lrorl('esi1g ait olanrdrr: Paris, iginden belli belirsiz birkag saflamrroktanrn yirkseldi$i bir su ortiisuyle kaphydr o zamanlar; ziyaretqiKtrle'nin birinci katrna grktrfrnda, dalgalann onun tam kargrsrnapir,lrnesi gerekirdi ve ziyaretgi yalnnca birkag algak ada, gtolle,
l',rnthion, agaqlarlalaph bir adacrk, Montmartre, ve uzaklarda mavin'nkli iki kazrk, Notre-Dame'rn kuleleri; sonra sol tarafinda, bu bti-vrrk goltin kryrsrnda Valdrien daSrnrn yamaglarrnr gorurdii; oysa bu-nrr kargrhk, girniimuzde, bu da$rn tepesine sisli bir havada grkmak
rst('ycn bir ziyaretgi, srvr bir temelden yukselen Kule'nin son iki ka-trrrr gorecektir; Kule ile suyun arasrndaki bu tarihoncesine ozgii ilig-kr sanki gunumize kadar simgesel oiarak surmiigtiir; nedeni de Ku-It''nin, bir bolumtiyle Seine rrmairnrn Universit6 sokagr duzeyineklclar doldurulmug olan ince bir kolu iistunde kurulmug olmasrdrr;lyrrca Kule, koprulerine bekgilik ettili rrma$rn bir hareketinden or-t;rya qrkrvermig gibi goruniir hep. Kule'nin bakrgrnrn ontine gelenrkinci tarih Ortaga!'drr; Cocteau Kule'den soz ederken onun sol ya-
17
kanrn Irive gauche] Notre-Dame'r oldu[unu soylerdi. Paris katedra-
li, kentteki en yiiksek anrt olmadrir halde (Invalides, Panth6on, Sac-
rd-Coeur daha ynksektir) Kule ile birlikte simgesel blr ikili olugturur(bu ikilinin Paris'i genellikie Kule'sine ve katedraline indirgeyen tu-ristik folklor tarafindan benimsendi$i soylenebilir): Gegmig (Orta-
Eag her zaman igin yogun bir gagr temsil eder) ile gimdinin, diinya-mrz kadar yagh olan tag ile modernligin belirtisi olan metalin karErt-
hgi iisti.inde eklemlenmig bir simgedir bu. Kule'nin okunmak uzere
sunduiu iiguncii an, genig gaph bir tarihin an'rdrr: Monargi'den im-paratorluk'a, Invalides'den Arc de Triomphe'a kadar uzandrgr iqindegigiklige uiramamrgtrr: Bu, Fransrz gocuklannrn okulda yagadrkla-
n bigimiyle, ve her o$rencinin belleginde yer etmig olan pek 9ok bo-lirmunun Paris'le ilgili oldufu Fransa Tarihi'dir tam anlamryla. Son
olarak Kule, Paris'in dorduncu bir tarihini, olugmakta olan tarihinigozetmektedir: Modern anrtlar (Unesco binasr, Radyoevi), onun uza-
mrna gelece$e iliqkin gostergeieri yerlegtirmeye baqlar; Kule gu yep-yeni gereEler (cam, metal), qu yeni biqimler ile geqmiEin tag ve kub-belerini uyumlu krlmaya olanak verir; Paris, kendi sirresi iginde, Ku-le'nin bakrgr altrnda soyut bir tuval gibi oluqmaktadrr; bu tuvaldegok eski bir gegmigten gelen loq kare biqimler modern mimarininbeyaz dikdortgen bigimleriyle yan yana gelir.
Tarih ve uzamln bu noktalarr, bakrg tarafindan (Kule'nin tepe-
sinden) bir kez yerine oturtulduktan sonra, hayalgiicti Paris panora-masrnr doldurmayr, ona yap1sln1 kazandrrmayr siirduriir; ama o za-
man da igin iEine insana ozgu iglevler kangrr; trpkr cin Asmodeus gi-bi, Kule'nin ziyaretgisi de Paris'in ustunde ytkselirken, milyonlarcainsanrn ozel yagamrnr orten dev kapa$ kaldrrdrfr izienimine kaprlrr;
o zaman da kent, iqlevleri yani iligkileri ziyaretEi tarafindan degifre
edilen bir ozel yapam haline gelir. Irmalrn gizdigi yatay e$riye dikeyolan biytik kutup ekseni ustiinde, kat kat iiq bolge, insan yagamrnrn
ug iglevi soz konusu olur, trpkr bagagagr bir beden boyunca oldu$ugibi: En iistte, yani Montmartre'rn eteklerinde zevk; ortada Op6ra
,,,.vlesinde, maddilik, i; hayatr, ticaret; agairya dofru, Panth6on'un
rlrbirrde, bilgi, inceleme; sonra sa$da ve solda bu yagam eksenini ko-
ntyucu iki manqon gibi saran, iki btiyijk yerlegme bolgesi (gurada
,,zr.l konutlann, burada kalabahklarrn alanr); daha uzakta da iki or-
rrrirn geridi, Boulogne ve Vincennes. Qok eskiden gelen bir ti.rr yasa-
rrrrr, kentleri batrya, gunbatrsrna doiru geligmeye yoneltti$ine inanrrgrlri olmugtuk; giizei mahailelerin zenginli$i bu yone do$rudur, dolurt,' yoksulluk yeri olarak kalrr; Kule de yerlegimiyle bu hareketi giz-
lrtlt n gizliye izler gibidir, sanki bu batrya doiru sapmada Paris'e e9-
lrk eder gibidir; bagkentimiz de bu sapmadan kurtulmaz, ve hatta
kt.nti, giineye ve giinbatrsrna, giinegin en srcak oldugu yere, kendi
1i,.li;me kutbuna dolru geker, boylece de, her kenti canh bir varhkkrlan o btiyuk mitsel igleve katrlmrg olur: Ne beyindir, ne de organ-
,lrl Kule; o, kendi yagam bolgelerinden biraz geriye yerlegmigtir ve
I'rrlis uzamrnrn co$rafi, tarihsel ve toplumsal btittrn yaptstnr hafifrSirlctiyle gizliden gtzliye sabitlegtiren baktgtan, tantktan bagka biry,.y degildir. Kule'den bakrg tarafindan gergeklegtirilen, Paris'in bu
,lt'lifre olugu, zihnin bir edimi degildir yalnrzca, bu aynr zamanda
lrrl tiriptir [inisiyasyon] de. Paris'i hayranhkla seyretmek igin Ku-
1,,'yt' qrkmak, tagrahnrn fethetmek igin Paris'e dogru "qrktrgr" o ilk,y',rlcr.rlulun bir benzeridir. Kngiik Eiffel de on iki yaqrndayken
l)rJon'dan annesiyle birlikte yolcu arabasrna binmig ve Paris'in "bii-yrr"srrnii kegfetmigti. Bir qeqit en ustun merkez olan kent, zevklerin,
,lt,[t'rlerin, sanatlarrn ve zenginlik]erin en yiiksek derecesine
k;rtrlma hareketini gerekli krlar; de$erli bir tur dirnyadrr o; insan
,,rrrurla tanrqtrktan sonra adam olur, onunla tanrqtrktan sonra, tutku-l.rrrn ve sorumluluklann gergek yagamrna girig artrk onun damgasrnl
t,ryrr; Kule'ye yaprlan yolculuk hig kugkusuz bize hAlA bu gok eski
rrrrti anrmsatrr. Ne kadar kendi halinde olursa olsun, Kule'ye grkan
lrrr turist igin, Paris (istemli ve bireysel bir hayranhkla seyretme edi-
rrrinin yol agtrgr bakrq altrnda toparlanmrg olan Paris), Rastignac'rn
k,'r'kusuzca hige saydrgi, meydan okudu$u, ele gegirdifi Paris'tir yi-n,,de biraz. Bu nedenle de, yabancrnrn ya da tagraltntn ziyaret ettigi
l8 l9
biitun yerler arasrnda Kule, gezilmesi gereken ilk anrttrr; bir Kaprdrr
o, bir bllgiye gegiqin belirtisidir: insanrn kendi kendini, Kule'ye birgirig ritiyle uydurmasr gerekir; boyle bir qeyden ancak bir Paris'li
kendini ba$rgrk tutabilir; gerqekten de Kule bir rrka katrlmaya ola-
nak veren yerdir, Paris'e baktrgrnda da, kendisine girig bedelini ode-
mig olan yabancrya devgirip sundu$u,'bagkentin oztidtir.
Hayranhkla seyredilen Paris'ten gimdi de Kule'nin kendisinedofru geri gekilelim: Bakrn igte bir nesne gibi yagayacaktrr o (simge
olarak harekete gegmeden once). Genellikle, turist iqin her nesne
once bir igeri'dir, giinku kapah bir uzamrn keqfi yaprlmadan "ziya-
ret"i soz konusu olmaz: Bir kiliseyi, bir miizeyi, bir sarayr ziyaret et-
mek demek, once onun igine kapanmak demektir, biraz da bir mal
sahibi edasryla bir i9 uzamr "dolagmak" demektir: Her keqif bir sahip
grkmadrr; bu igeri'yi dolagma da zaten drsarr tarafindan sorulan soru-
ya yanrt verir: Anrt bir gizdir, igine girmek demek, onu delip geg-
mek, ona sahip olmak demektir; boylece turistik ziyarette, Kule'yi zi-yaret konusunda soz ettilimiz qu girip linisiyasyonl iglevine rastlanz;
bir anrtrn igine kapanan ve drEanya birdenbire grkmadan once ig
krvnmlarrnr ayin alayr halinde izieyen ziyaretgiler toplulufu, inisi-
y^syon binasrnrn iginde, inisiye dururnuna gegmek igin karanhk ve
bilmedigi bir yolu agmak zorunda olan, bir toplulu$a yeni katrlmrg
acemiye oldukga benzer. Turistik ahgkanltkta oldugu gibi dinsel pro-tokoide de goriiltiyor ki ritin bir iglevidir kapanma. Bu noktada da
Kule paradoksal bir nesnedir: insan onun igine kapanamaz, nedeni
de uzunlamasrna bigimiyle ve eklemeli yapr gereciyle [agrk yaprsry-
la] tanrmlanrr olmasrdrr: insan bogluk igine nasrl kapanabilir, birgizgiyi nasrl ziyaret edebilir ki? Bununla birlikte hig kugkusuz, Kule
ziyaret edilir: Onu bir gozlemevi olarak kullanmadan once igindeoyalanrrrz. Peki ne olup bitmektedir? igeri'nrn o btiytik kegfi iqlevi,
bog ve derinligi'olmayan, ve sanki tumiiyle drg bir maddeden olug-
mug denebilecek bu anrta uygulandrfrnda ne hale gelir acaba?
Modern ziyaretgi, paradoksal anrta nasrl uyum saflar, o anrt ki
kt.rrdini ziyaretginin hayalguciine sunmultur; bunu anlamak igin,
Krrle'nin dam kogkti degil de nesne olarak gortildtrgu otanda, zlya-
rr,r(iye ne verdigini gozlemiemek yeterlidir. Bu noktada Kule'nin iki
\r.f rr yukiimliilirgir soz konusudur. ilki teknik tiirdendir. Kule tiike-
trlrrrek iizere belli sayrda performans ya da isterseniz paradoks sunar,
rryarctgi de o zaman vekAleten mihendis gibi davranrr; once, dort
rr.nrcl oturtmahk, ozelikle de (agrrr btiyukluk insanr gagrrtm az) metal
.ryirklann madeni kiitleye abartrh olarak egik bigimde yerleqtirilmig
,rlrnasr soz konusudur; bu e$iklik, dik bir bigimin dofmasrna yol a9-
rnirsr dlgtisiinde ilgi gekicidir; buradaki dikeylik bile btittin simgesel
.rrrlirrnt iqine geker; boylece, kusursuz duzlugu ile tanrmlanan aynl
n(.snenin, yerden yiikselig noktasrnr sanki egik bigimler olugturuyor
;irlrrdir ve burada ziyaretgi igin hog bir meydan okuma soz konusu
,,lrrr'; sonra bir de asansorler vardtr; bunlar da e$iklikleriyle oldukga
l,rlrltrcrdrrlar; giinkii hayalgiiciine gore normalde, mekanik olarak
yrrksclen bir geyin dikey bir eksen boyunca kaymast gerekir; merdi-
v,.rrlcrden qrkan biri iginse Kule'yikule yapan, btitiin aynnttlann,
rn;rtlcni levhalann, ince demir kiriglerin ve clvatalann buyiittilmug
l,ioriinim0diir, ve yine Paris'in her kogesinden salt bir gizgi gibi tir-
kr,tilerr bu dumdtiz bigimin nasrl olup da gapraz, birbirine dolagmrq,
l,rr'[ririnden aynlan gok sayrda dolru pargasrndan olugtu[unu gor-
rn,.kten doian gagkrnhktrr Kule'yi kule yapan: Bir dtq gorirniigii(diiz
grzgi) kargrt gergekligine (krrrkh gereqler orgtisu) indirgeme iglemi
r,,z konusudur burada; algrlama duzeyinin sadece buyiitiilmesi sonu-
. u snfilanan bir tilr gozaqrcrhktrr [demistifikasyon] bu, trpkr, ytizdeki
lrrr kavisin biraz buyiittildtigtinde bile farkh bigimde aydrnlanan
lrrnlcrce kticuk kareden olugmug olarak goriindtigti o foto$raflarda
,rllrrfu gibi. Boylece Nesne-Kule, gozlemleyicisine, e$er biraz iEine
tlrrrrse, biitiin bir dizi paradoksu, bir drq goriinug ile onun kargrt ger-
qckliiinin ho9 bir kaynagmasrnr sunar.
2120
Kule'nin nesne olarak ikinci yiikiimliliigii ise teknik aqrdan
egsiz olmasrna kargrn, sade bir "kiigtik diinya" olugturmasrdrr; bitiinbir kugtik esnaf piyasasr Kule'nin yerden itibaren yukselig hareketi-ne eglik eder. Kartpostal, hatrra egya, biblo, balon, oyuncak, gozlnksatanlar piatforma rahat bigimde yerleqmi; bir ticaret hayatrnrn ha-bercili[ini yaparlar. Oysa her ticaretin, vzarna boyun egdirme iglevivardrr; satmak, satrn almak, degig tokug etmek, insanollu igte bu ba-
sit hareketlerie en vahgi yerlere, en kutsal yaprlara egemen olur. Ta-prnaktan kovulan satrcrlar mitinde gerqekten de belirsizlik vardrr,giinkii ticaret, egiizllgi artlk insana korku vermeyen bir anrta kargr
sevgi dolu bir tiir teklifsizliiin kanrtrdrr ve Hrristiyanca (dolaynylabelli olgtide ozel) bir duyguyla, dinsel olan ahgrlmrg olanr drgiar. Es-
kigag'da, tiyatro gosterisi gibi birynk bir dinsel bayram, yani gergek
kutsal toren, yemek ya da igmek gibi en gnndelik jestlerin sergilen-mesini kesinlikle engellemezdi: Biltiln zevkler aynr anda birlikte gi-derdi, bunun nedeni de dirgiincesizce yaprlan bir aldrrrgsrzhk deiilama dinsel torenin higbir zaman acrmaslz olmamasr, giindelik olanlada geligmemesiydi. Kule ise kutsal bir anrt de$iidir, ve higbir tabu da,
orada bildik, samimi bir yagamrn geligmesini yasaklayamaz, ama yi-ne de burada anlamsrz bir olgu soz konusu olamaz. Sozgelimi Ku-le'de bir lokanta agrlmasr (yiyecek, ticaretler arasrnda en simgesel
olanrn konusudur), btittin bir dinlenme zamanr anlamrna denk dtr-qer; insanoflu her zaman igin -zorlamalar bunu engellemezse-zevklerinin bir tirr karqr-motifini [kontrapuntosu'nu] aramaya ha-zrrdrr: Bu da konfor diye adlandrnian geydir. Kule konforlu bir nes-
nedir, ve zaten bu bakrmdan ya qok eski bir nesnedir (sozgelimi an-tik bir sirke benzer) ya da 9ok modern bir nesne (aynr anda hemfilm, hem araba, hem yemek, hem de gece serinlifinin tadrnr grkara-
bilecegimiz apk hava sinemasr gibi bazr Amerikan kurumlarrna ben-zer). Hem zaten Kuie, ziyaretqisine teknik hayranhktan panorama-ya, ondan da besine kadar biitun bir zevk polifonisi sailayarak, en
sonunda insanlara ait onemli yerlerin temel iglevine yani kendine-yeterlife [otarsi] katrlrr; kendi iistunde yagayabilir Kule: insan orada
.ltr1 kurabilir, orada bir qeyler yiyebilir, orada gozlem yapabilir, ora-
,l,r rrrrlayabilir, orada gagrrabilir, orada altgveriq yapabilir; trpkr gemi-
rL, (bu da gocuklara dtg kurduran bir baqka mitsel nesnedir) oldufu
yirhi olada insan dunyadan kopmug ama yine de bir diinyanrn sahibi
lirl'r h issedebilir kendisini.
Boylece, Kule'nin, fiziksel kurulugu aracrhfryla, eski anrtlara
ozgri kapanma tema'stndan ustaltkla sryrrlmakla birlikte yine de
k,,rrtlisini zryaret eden kigi ile nasrl canh bir iligki kurdufu goriiliir:
Y.rrri bu ziyaretgi, onun igine tam olarak gumez de dirpeduz onun
h,,lluf,una kayar, asla igine kapanmadan onu slylrlP geqer; iqine yer-
h';r iiindeyse, gatrya grkmrg gibidir bir bakrma, nesnenin sanki drqrn-
rln kalmrEtrr. Krsaca, ziyaretgiyi Kule'ye baglayan yakrn iligki, ilk or-
rrr'[i her zaman iqin malara olan klasik anrtlann durumunda oldu[u
grlri gomiilmeye defii de havada kaymaya baghdrr. Kuie'yi ztyaret
r.tnrck, onun kAgifi de$il de asalafir olmak demektir: Antttn koruyucu
lrrf irninin gayet iyi kanrtladr$r bir aktanmdrr, sahiplenme iglevinin
.rkt,rrrmtdtr soz konusu olan burada: Kule destek olur, iqermez'
Kendisine anlamlar yiiklenmig nesne (yukarrda betimledigimiz
1ir[ri) ile genel simge (az sonra soz edece$imiz gibt) arasrnda Kule ara
lrrl iglev geligtirir, tarihsel bir nesnenin iglevidir bu: Kule'de, belli bir
k,,kcn, okunmak uzere sunar kendini, giinkti onun yapr gereci ve bi-
l rrnlcri tarihlendirilmigtir, ama bu koken ne kadar akla uygun olursa
,,lsrrn, burada kegfetmeye gahgtr$rmrz, engin diiEsellige belli bir bi-
qrnrcle kavugmaktan pek de geri kalmaz.
Tarihsel agrdan Kule, tek bir beynin fantezisinden anargik bi-
1'rrnde firlamrg beklenmedik bir bagarr degildir. Yiizyrhn daha o za-
rrranlar "1000 ayakhk" (bu tam olarak Eiffel Kulesi'nin ytiksekiiii-
,lir; bir kuleyi dupledigini birgok firsatta gorduk. Kuie'nin dolmasr-
rr,r neden olan gey yine de, son derece somut teknik bir durumdur.
Yani mimarhk alanrnda demirin on plana qrklgrdrr. Sanatgllar Bildi-
risi, mimarhk alanrnda demir kullanrmrna ctret edilmesine son de-
rece ofkelenildigini gostermigti; Eiffel de gergekten mimardan mii-hendise gegigi simgeler. Donemin iktisat ve sanayi kogullanndan or-
taya grkan ve doiayrsryla burjuvazinin (Kule'ye yonelik biitiin resmi
himayelerde hazrr oldu$u gorulur) dogrudan dogruya evrimine ba$h
olan, makinelerin de$il de evlerin yaprmrnda tagrn yerini demirinalmasr olayr biitiin blr dtigselligin yer deiigtirmesine yoi agar. Yer
kokenli bir madde olan tag, temelin ve defigmezliiin simgesidir; oy-
leyse bu, konutun yapr gerecidir, kugkusuz konutun da bir sonsuzlu-
[u esenlikli bir bigimde ongormesi olgtisunde geqerlidir. Taq, iqlevini
korumakla blrlikte yeri geldiginde aqrnrr ama hiqbir zaman bozul-
maz. Demirin mitolojisiyse bambagkadrr; ateg mitinde demirin payr
vardrr, simgesel de$eri agrrhk turiinden delil enerji tiirundendir.Demir aynr zamanda hem gngludiir hem de hafiftir; ama ozellikle birgahqm4 bir igEillk hayalgiiciiyle baglantrhdrr; salt bir direng olarak,
o, yiice bir oge ile yani alev ile bir insan enerjisinin yani kas ene{i-sinin iirirniidur; tannsr Vulcanus'tur, yaratrldrir yer atolyedir: Demir
gergekten islemsel bir maddedir ve bu maddenin, simgesel olarak,
doymaz ve muzaffer bir eda ile insanrn doiaya egemen olmasr dii-qiincesine baSh olduiu anlagrlmaktadrr: Gergekten de demirin tarihi
foykiisir] en ilerici nitelikli tarihlerden biridir; Eiffel de bu tarihitaglandrrmaktan bagka bir gey yapmamr$t1r; bunu da bir yandan de-
miri, yaprlarrnrn biricik gereci krlmakla, ote yandan da Paris go$nn-
de trpkr Demir'e adanmrg bir dlkme anrt gibi yukselen, tumiryle de-
mirden bir nesne (Kule) hayal etmekle gerqekleqtirmiqtir: Bu yapr
gerecinde Balzac ve Faust y{izyrhnrn buttin tutkusu ozetlenmigtir.
Hepsi bu kadar da deiil. Aslen kimyacr olan Eiffel demiri gegit-
li yaprlarda kullanmrgtr ama bunlartn tumir de aynr dugiinceyle, in-sanlarrn arasrndaki baglantr duguncesiyle ilgiliydi. Eiffel'in biittinyaprtlanna bir bakrn: Basit koprirler (Duero ustrinde) ve demiryolu
koprtileri (Gironde iistiinde), viyadukler (Garabit viyadukfi), istas-
yonlardaki briyuk salonlar (Pegte'de), alavere havuzlan (Panama ka-
rr,rlrnrn vazgegilen projesinde); biittin bu gahgmalar, dolanrn, insan-
t;rlrrr yaptrlr degig tokugun onine doianrn grkardrgr engelleri orta-
,l;rrr kaldrrmaya yoneliktir; bu o tarihte, yiizyrhn bir gereksinimiydi
,l,.rrrek ki bir diiEtincesiydi: Diinya kiiqirlmekte, co$rafya de$iimek-
rr, oldugundan, Eiffel soz konusu diiqiinceye, kugkusuz yeni olmayan
,rr|lil kullanrm bigimi yeni olan bir madde getirdi. Hafif bil madde
,,lrrrr demir, insanlara yer de$igtirmede, trmaklarr, da$lan aqmada bir
k,,llylrk saihyordu; ve demir yer gekimine kargl daha o tarihte bir
r;rli,r. kazanryordu (Eiffel de bu bagarryr aerodinamik konusundaki
lirlrSrr.ralan sayesinde ruzgira kargr kazandrfr bir zaferle tamamlaya-
,;rk, boylece insanlarrn bir baqka ulagrm bigimine yol agacaktr, bu da
XX. yy;a ozgtiydi, ugakla ulagrmdr). Demir, gergekten de insanlarrn
,,1"1,-r.u yeni bir imge kazand n.l,, firlatthp atilma [Er'je r] imgesidir
lrrr; trpkr bir qrrprda dOktimti yaprlmrq (asltnda buyuk bir dikkatie ta-
k,l,p ti.legilrilmiq olsa da) gibi goriinen madeni yapr, hrzh bir hare-
k,.tlt: engeiin iistiinden firlatrltp attlmrSa [Fr. iet6] benzer; boylece, za-
n,riuiln da alt edildigi, gevik bir numarayla krsaltrldr$r izlenimini
rry;rrrdrilr ve, ugaftn krtalar, okyanuslar irzerinden flrlatrhp atllmasl-
rrr lrir kez daha onceden haber verir. Yararsv olan Kule, demek ki
l,rrttin bu btiytik ulagtrrma yapllannt, yiizyrhn uzam ve zaman iis-
rrrrrtle demir yardrmryla etkili oldugunu ozetleyen bir tiir seqkisel bi-
\rrndi. Son bir simge olarak ve yine Eiffel'in inisiyatifine dayanarak
tL,nririn (yine yeni bir biqimde), Bartholdi tarafindan New York'un
l,irrigine dikilen Ozgiirltik Heykeli'ne ait demir iskeletin yaprmrnda
krrllanrldrfr anlaErlmaktadrr. Metaliiqi, tagrmacrhk, demokrasi: Eiffel,
yirpadrf,r yizytla, Kule'si iginde, igte bu iig fethin somut simgesini
v('ilni$tir.
Ulagrm dugiincesi altrnda ozetlenmig olan biitiin bu yapr igleri
,rrasrnda birinin, Kule ile gok yakrndan ilgili oldugu igin ayilcahkh
l,rI durumu vardrr: Kopriidiir bu' Pegte garr ya da Nice gozlemevi gi-
lrr tek tek girigiml", goz oniine ahnmazsa, bir bakrma, Eiffel yalnrzca
koprii inga etmigtir: Bu koprir igine karqr gergek bir tutkusu vardr
onun; her tiirlii koprti gizimini yapardr ve kendisiyle ilgili olarak
metre ile koprii satryor denirdi' Koprii kendi ulaErm i;levini yerine
getirebilmek igin, iki doial gnce kargr koymak zorundadrr: Bunlar-
dan biri kabaran dalgalar, oburir de rrmaklartn dar ve uzun yoluna
uygun olarak yon degigtiren ruzgArdrr (Duero ijstirnde ozellikle 9e-
tin olan bu iki ogeyi zaif bir bigimde yenilgiye ufratmakla Maria
Pia kopriisii bunu bagarmr$tlr). Koprir mitinin insanhk igin her za-
man onem tagrdr$r bilinmektedir: Koprii, iligkinin, bir baqka deyigle,
golul duruma geger gegmez, insana ozgii olanrn simgesidir; resim
alanrnda srk srk iglenen kopriilerle ilgili gornntii yogun bir insanlk
duygusu uyandrnr. oysa Kule de bir kopridur, biglmi de, atrhmr da,
maddesi de aynrdrr, sanki Eiffel yatay kopriiler ve kemerli kopriiler
dizisini ah5rlmamrq bir sonuncu koprii ile taglandrrmrq gibidir:
Ayakta duran bir koprtidiir bu, yeri, kenti, go$e baglayan bir kopri.i;
bu gok, tannnrn katr degil, yi.izyrldan daha krsa bir siire sonra uqak
ve uzay gemisinin insana ozgii krhnmri uzaml olacak bir goktiir' Bu
koprii, dimdik olarak Paris'in obtir kopruieri arastna katrlrr ve
Apoliinaire'in deyigiyle onlartn surusunii gtider. Kule'yi ve Paris'in
kopriilerini tek bir gortintiide biraraya getidn (bazr foto$raflarda go-
rtildtigu gibi); aynr nesneyi goriirsiiniiz, bu yeniden fretilmig ve 9e-
gitlilik gosteren nesne aracrh$ryla da yirmi be; koprtilti kentin, Pa-
ris'in tirm insanhfrnr gortrsiiniiz.
Mimarhk alantnda demirin on plana grkmasrnt ve Duero'dan
Saygon'a kadar, butiln dunyadaki yapr iglerinin qofalmasrnr taqlan-
drran bir tarihsel nesne olarak Kule, son bir sorun daha ortaya qrka-
racaktrr; bu, onun bigim gnzelligi [plastik] sorunudur; giink{i "yarar-
srz" bir nesne, efer "giizel"se, e$er kullanrm alanrnda yiiziistu blra-
krldrfrnda sanat alanrnda yeniden igler duruma getirilirse ancak o
zaman gegerli sayrlrr. Aralanna birkag aydrnrn da katrldrir, donemin
"sanatqtlar"rntn Kule'ye, en azrndan projesine ne kadar karqr grktrk-
larr bilinir; onlar "degeri bilinmemig Fransrz zevki adrna" tartrgtrlar,
"Fransa'nrn ruhu"nu yardrma ga$trdrlar, bir makine yaplmclsrnln
'trrllri ve ticari hayalleri"ni krnadrlar: Kule'yi daha yaprlmadan once
'k,rrir ve dev bir fabrika bacasr" olarak betimlediler' Eiffel bu suqla-
rr'rlirr.r oldukga akrlhca yanrtlayarak, sanat degerleri konusunda bile
lr r,,'l,r I zaman gelecefin onceden kestiriiemeyecefini be]irtti' Ama
'rr.llrklc kendi varhfr geregi Kule, yuzyrllardan beri suregelen plas-
rrk r,,Lizellik fikri kar;tstna, o zamandan baqlayarak butiin dirnyaya
,.lir.nrcn olan yeni bir deferi, bir iglevsel giizeliik deierini grkanyor-
,lrr. (itrrgekten de Kule "yararsv" bir nesne olmakla blrlikte, gerekli-
lrlirrrr teknik alanrna borgludur: Giizeldir, ginkii, gerekli olan geyin
,,z,,lliginden do[mugtur. Burada buytik bir devrim soz konusuydu
hr1 ktrgkusuz; bir anitln yukarrya dolru uzamasr bir mimar deiil de
lrrI tcknisyen tarafindan gerqekleqtirilebilirdi ancak; demek ki Kule,
.,,rlr rcknilin gi.iciinii, o zamarla kadar sanata boyun e!mi; (en azrn-
,l.rrr krsmen boyun egmig) olan nesneler (onemli yaprlar) usttindeki
;irrt'rinii benimser; demek ki donemin bildiri sahiplerinin sandrlr gi-
l,r s;rnattn ortadan kalkmasr degil de, defiEiklik geqirmesi, yeni yeni
krrr.irllan kabul etmesi ya da daha doirusu yeni kanrtlar, mazeretler
k,rlrtrl etmesi kaqrnrlmazdr.
Biz burada Kule'nin "gize|" olup olmadr$rna karar verecek de-
lirlrz; ama Kule eler en azrndan plastik alanrndaki geleneksel kural-
l,rr rlrqrnda kalmrgsa, bunun nedeni Kule'nin teknik "gerekliligi"nin,
,,rr,r bakan kigide sanat yapltlnrn gerqeklegtirilmesindeki kadar girglii
,rl,rrr ve yararcr diigiincelerden kolayca slyrtlan bir gergekleqme duy-
yirrstr uyandrrmasrdrr. iglevsel gtizellik bir iglevin iyi "sonuqlar"rnrn
.rllirlanmasrnda degil de, iiretti$i geyi riretmesinden onceki bir anda
k;rvranmrg olan iglevin kendi goriinumu iginde yatar; bir makinenin
y,r tla bir mimarinin iglevsel gtizelli$ini kavramak, sonug olarak, za-
rrrirrrr bir sire iqin durdurmak, btr yaptmt hayranhkla seyretmek igin,
krrllanrmr geciktirmektedir. Bu noktada qok modern nitelikte bir de-
Xt'r'lcr butiinir iqine, insana 6zgi yapmak kavramr qerqevesinde ek-
It.nrlenmig bir degerler biitunu iqine gireriz. Bu nedenle de, Kule ta-
rrurrnlanmrq (nstelik qoktan beri tamamianmrg) bir nesne oldu$u
26
halde estetik aqrdan asri tuketilen gey hep onun yaplmldrr' Bu yaplm
-Kule'nin tarihi bilinmediginde blle hlssedilir- her geyden once
tahmine dayahdn. Eiffel yaprtrnr tasarlamakia, ve ana madde olarak
demiri bir kez kabui etmekle iki buyiik sorunu da gozumlemek du-
rumunda kalmrgtr: Yani riizgirrn direnci ve yaplnln kurulmast so-
runlan. Kule'nin gizelligini de igte bu ikinci zafer olugturuyordu.
Gergekten de Eiffel devrimci nitelikte bir kurgu tasarlamrgtr: Her
gey, onceden, milimetresine kadar diyebilecefimiz bigimde hesap-
landr: Her parganrn boyutlan, deliklerin delinme olgiileri (logaritma
hesabr yardrmryla), hatta dahast, iqqi, en guvenli durumda ve buytikrahathk iqinde hareket edip qahgabilsin diye, pargalann yerleqtiril-
mesi iqin gerekli birtiin gegici desteklerin cinsi ve yeri onceden he-
saplanmrgtrr. Gornldiigu grbi bu da, tahminin zaferi (tam bit zafet-
dir, qirnkii Kule hiqbir kazaya yol agmamrgttr) olmuqtur. Boylece in-
san zihni, giiciinii ya),nrzca madde ve dofa [stunde de$il ama man-
trksal nitelikli bir ince iqlemler dizisi oiarak kabul edilen zaman iis-
tiinde de kanrtlamrg oluyordu.
Nesnenin bu yaprh do$asrna biblq-kulelerin ola$antrstii gogal-
masrnda simgesel olarak rastlantr. Kule hig usanrlmaksrzrn kopya
edilmigtir, gogaltrlmrgtrr ve bu hAlA da surmektedir, yani bir yrgrn
incik boncuk hatrra egyasr ya da ilging siisler (baghklar, ayakkabrlar)
bigiminde ayktintimli.r fsimille] (gortrldtiiti gibi tam anlamryla yaprsal
bir sozcuktur bu) krhnmrqtrr. Bu ktigtik Eiffel kulelerinin go-
$al (trl)masr, serbestge iEini doken yaratrcl hayalgiiciiniin fantezisi,
satrn alanlarrn gortiniiqte aldrklan zevk, bttiin bunlar, kuruluga ilig-
kin iki fantazmadan ileri gelir, her biblo ahcrsr, Kule'nin yarattcr se-
ruvenini vekAleten yeniden yagar. Bu fantazmalardan ilki Kule'nin
miny at ilrleStirilmesi olank adlandrnlabile cek q eyle ilgilidi r. Kule her
geyden once yiikseklifinin baqansryla tinlt bir anrttlr: Bibloyu satrn
alan kigi, bu anrtrn indirgenmiSbigimine sahip olmeikla yenilenmiq birgagkrnlrfa kaprlrr, Kule'yi elinde, masasrnda tutma Sanstm elde et-
migtir: Kule'nin gergek degerini yapan fey, yani boyunun mucizesi
l,rr lr;rkuna alrctnrn elinin altrndadrr ve o, tuhaf, ulaqrlamaz, sahip
,,lrilr,rnraz nitelikli bir nesneyi kendi gindelik dekoruna katabilecek
,l rr r rr rntlad r r; irstelik minyatiirlegtirilmig bigim maketle de biriegir;..,ttrr nlan kiEi, masasrnrn i.istiinde duran boyutlarr indirgenmig mo-
,l,.lrn, gurqck olan, iiretilmiq olan Kule'nin deiil de gelecekteki Ku-
l,. rrrn, nasri kurulacaksa o biqimin bir modeli olduiunu belli belirsiz
l,.,y,rl r.,debilir: Qiinkii fantazma aqrstndan maket ile biblo arasrnda
l,rr ,rynm yoktur: Kullanrcr her ikisinde de yaprmcr, miihendis duru-
'r',rr,,r gclir, maddeyi alt eden kigi olur. O zaten bu maddeyi -bu da
..,rrilr irlan kiginin ikinci fantazmasr olacaktrr- biblo-kuleler aracth-
liryl.r 1r'pit/endirebilir, burada da bir gaEkrnirgr ve bir giicii, bir giiciin
;,r1krnlrfrnr bulabilir. Gergekten de, alabildigine yenilenen, bir ola-
r,.rk.rz 5.'yden zevk alina soz konusudur ve demek ki, en srradan ola-
rrrrr,l.rp cn olanaksrz olanrna kadar, demirden tutun da baklra, deniz
L,rl,rrr,,rrna, kibrite, elmasa, yumurta kabu$una vanncaya kadar bii-r,rrr rn;rtldeleri Eiffel Kulesi'ne doniiqtiirme konusunda girigilen son
,1,.r,., t, ba5anh bir bahis zevki soz konusudur' Burada tatmin edilmig
,,l.rrr ft,y, ilrkilti,tci) bir yaratma fantazmasr olarak adlandr'labilecek
i,.1,,lrr', f iinkir basit bir fikirden (Kule) hareketle her geyi tasariamak
r,,. lrr,r' 5cyi gergeklegtirmek soz konusudur. Demek ki buna, Kule'ye
Irrll,rrrrrnlarrnr odung o]arak veren, kargrhfrnda da Ku]e'nin bigimini
,,l.rn nt'snclerin gegitlifinde bi]e rastlanacaktrr: $amdanlarda, dolma-
[.,l,,url,,r'de, kitap agacaklannda, kagrdrn iistine konan ve uqmasrnl
,,rrl,.y..rr agrrhklarda, vb'nde oldufu gibi. Bir de burada sozunii etme-
, I r1,,r rn rz, Kule'nin goruntiisunun srradan kullanrmr var: Mendiller,
,";,rr'1rl;rr ya da kamamber [Fr. camembertf peyniri kutularr irstiine ba-
..rl,lrgrndaki stradan kullanrmt. Bu dizginsiz hrzla Eo$alma aracrhfry-
l,r r,,ylcnen gey, krsaca Kule'nin herkese, dahasr biittin hayalgiigleri-
ilr. ,ilt olmasrdtr: Yasanln da kabul ettigi derin gerqekliktir bu, giinkn
l,rI z;ilrranlar mahkeme kararryla kim olursa oisun herkese Kule'nin
[,]l)y.sr"r grkarma hakkr tanrnmlftlr: Kule'nin goriinttisii mulkiyet
,lr:r,lrr. Kule herkese aitrir.
282S
Bakrq ve nesne olarak Ejffel Kulesi -onun belki de en yoiunya$aml buradadrr- aynr zamanda bir simgedir, ve bu rol hiq umul-
madrk bir geligme gostermigtir. Kuqkusuz, baqrndan beri Kule, Dev-
rirni (devrimin yiiziinci yrhydr) ve Sanayi'yi (sanayinin Bnyiik
Sergisi'nin yrhydr) simgelemeliydi' Ne var ki bu simgeler varirkla-
rrnr hiq korumadr ve baqka simgeler gelip onlann yerini aldr. Top-
lumsal simge, demokrasiye ait de$il de, Paris'e ait oldu. $agrrtrcrolan gey, Paris'in, kendi simgesine sahip olmak igin bu kadar uzun
sirre beklemii olmasrdrr. Gergi Paris'te pekali da simgesel niteliklianrtlar vardr, ama bu simgeler Paris'ten gok baqka geye iletiyordu:
Louvre ile monargiye ya da Arc de Triomphe ile imparatoriu$a;
gordulumiiz gibi belki de yalnrzca Notre-Dame, ozellikle de ro-
mantik nitelikli hayalgncunde belii bir Paris fikriyle birbirine karr-
gabilirdi, ama ashnda bunun boyle olmasl, kulelerinin baqkente
egemenmig, sahipmig, onu koruyormug gibi goriinmesinden kay-
naklanryordu ve krsacasr Kule, kentin en yiiksek anrtr olarak belirir
belirmez Notre-Dame'dan ona kendiliginden aktanlmr; olan gey,
yiikseklik durumundan kaynaklanan bu koruma iglevidir. Kule'nin
Parisli olma ozelli$ini ikinci bir kogul daha giiglendirmigtir: Bu da
onun yararsrzhsrdrr. Kilise olsun, saray olsun bagka herhangi biranrt belli bir kullanrma iletiyordu; oysa yalntzca Kule ziyaret edilen
bir nesneden bagka bir qey degildi; bo;lulu bile onu simge olarak
gorevlendiriyordu ve mantrksal bir ga$ngrm yoluyla yaratacalr ilksimge de Kule'nin kendisiyle aynt zamanda"ziyatet edilen" geyden,
yani Paris'ten bagka bir 9ey olamazdr: Kule, diizdeligmece Imetoni-mi] yoluyla Paris'in kendisi haline geldi' Son olarak, buna aynca
tarihsel bir kogulu eklemek gerekir hiq kugkusuz; evet Paris zaten
yiizyrllardrr uluslararasr bir kent olmuqtu, raqradan "yukanya 9r-
kr;"rn ya da yabancrnrn yaptr$r bir yolculu$un de$erli nesnesiydi o;
ancak, turizmin demokratikleg(tiril)mesi, bo; zamant degerlendir-
me ve yolculuktan olugan qu modern nitelikli karma olgu (ki bu ol-
gu qaidag tarihimizin hig kugkusuz en onemli olgularrndan biridir)paris'e yolculugun ister istemez bir tirr kitlesel kurumlagtrrrlmasrnr
r:,'r,'ktrlry.,t'dr-r ve Kule de dogal olarak bu kurumun simgesi haline
r'.'' l, I r.
Arrlrndan daha etkili bir oie gelip Paris'in simgesini gnqlendir-
,lr N1 rtst'l olarak (ki burada yer aldr$rmrz tek dtizeydir), Paris gok es-
!r l,rr ke nttir, orada, Ciuny kaphcalailndan Sacr6-Ceur'e kadar
,rrrrr;rl geqmiq kutsal bir de$er haline gelir: Biitiin Paris, geqmigin
L,.rrrlrsinin do$al simgesidir. Qan kuleleri, kr-ibbeler ve kemerlerden
, 'lrrl,rr geqmige ozgii bu simgeler ormanl karqrsrnda, Kule bir kopuk-
lrrL ,.,lrnri olarak ortaya grkar; bu edim eski zamanln a$rhirndaki
l.rrtr,rllrg,r gidermeye, ne kadar zengin olursa olsun tarihin btiytile-
f rfr.\'r(,, LLrzaEa diigiirmesine kargr yeni bir zamanrn ozgiirliigiinii qr-
L,rrrrrirya yonelik bir edimdir. Kule'de her gey onu $u altiist etme
,, r rn1,,r's iyle gorevlendiriyordu: Yani tasandaki goztipeklik, gerecin
y,.rrrlr!ii, biqimin estetikten uzak olu9u, iglevin nedensizlili' Kule Pa-
Ir.,.rrr srrngesi olmuqtur ve bu yeri Paris'in kendisine, eski taElanna,
t,rrrhrrtin yofunlufuna karqrhk ele geqirmigtir; Kule Paris'in eski
.rril1,,,'lcrini boyunduru$u altrna almrgtrr; trpkr bu simgelerin kubbe-
l,.r[l(, vL] sivri kulelerine maddi agidan egemen oldufu gibi. Krsacasr,
X rrlt., l,aris'in irstiindeki gegmiqin ipotegini kaldrrabildigi ve aynt za'
rrr.rrr,fu rnodernligin simgesi haline gelebildigi zaman Paris'in simge-
.r ,,lrrbilmi$tir ancak. Paris'in goriiniimiine zorla uyguladrlr saldrn
(S,ilr;rrf rlann Bildirisi'nde de bu vurgulanmrEtrr) srcak bir hal almrg;
Krrlt., l)aris'in kendisiyle birlikte, yaratrcl ciiret simgesi haline gel-
rrrrl: pimdinin gegmige hayrr demek igin yararlandrfr modern hare-
Lr.rrn kendisi olmu$tur. Bu nedenle Kule'nin, Sisley'den tutun da
Irr.l;runay'nin'kiibist nitelikii Kuie'sine kadar birgok modern
rr.\siunrn yapltlannda yeni ga$rn gifresi olarak var oldu$u goruliir:
Al,,rllinarre, Fargue, Cocteau, Giraudoux onu yazrnsal bir konu
lr,rl r nc getirmiglerdir; daha 1914'te Portekizli ressam Santa-Rita,
l.rzlron'da Eiffel Kulesi ve firtiirizmin dehasr ustiine skandal yaratan
I,rI konferans vermiqtir. Modernist irslubun artrk geride kaldr$r, Ku-
h.'nrrl esretifinin artrk curetkArca goriinmedi$i ve gokdelenlerin bi-
3l
zi, insa etmedeki baganlara ahgtrrdrfr giiniimiizde bile Kule, yine de
eski ve modast geqmiq bir anrt defildir; modern zamanlarrn buytik
kegifleriyle, yani aerodinamik, radyo, televizyon ile ve hatta bigimi
bakrmrndan gezegenler arasr fiize ile donem donem uyuqan Kule'nin
yagr yoktur; o, zamanln bog bir gostergesi gibi bir ;ey oima bagarrsrnt
gergekleqtirir.
Bu topiumsal gostergelerin otesinde, Kule qu topyekrin duyum-
iar tirrinden olan gok daha genel simgeler geligtirir; aynt zamanda
hem giiglu hem de belirsiz nitelikte olan bu soz konusu topyekfrn
duyumlar, gorme ya da igitme gibi belli bir duyudan deiil de bede-
nin derin yagamrndan gelirler ve senestezik duyumlar olarak adlan-
drnlrrlar. Burada duyumun btittin btryuk ilkornekleri birbirine kan-
qrr ve sonunda Kule giirsel bir nesne olarak benimsenir.
Kule her geyden once yukanya dofru yukselmenin, her tiir]iiyiikselmenin simgesidir; bir tur kendinde ytikseklik diiguncesini
gergekleqtirir. Higbir anrt, hiEbir onemli yapr, higbir do$al yer bu ka-
dar ince ve bu kadar yuksek degildir; onda geniglik ortadan kaldrnl-
mrltlr, biitiin gereq bir ytikseklik gabasr iginde erir. Herakleitos tara-
findan daha o zaman srnrflandrnlmrq olan bu basit kategorilerin, in-
sanrn hayalgircii (aynr zamanda hem bir duyumu hem de bir kavra-
mr iqinde kullanabilir) agtsindan ne kadar onem taqrdrgr herkesge
bllinir. Aynca, ozellikle Bachelard'rn gozumlemelerinden bu yana,
soz konusu yiikselici hayalgiciiniin ne kadar keyifli oldugu, insanda
btiytik fizyolojik iglevlerin en mutlu imgesiyle, yani solumayla birle-
gerek insantn ya$amasrna, dug kurmasrna ne kadar yardrmcr oiduiuda herkesqe bilinir. Kule, trpkr sait bir yirkseklik aitqtrrmasr gibi mil-
yonlarca insan tarafindan igte boyle yaganlr uzaktan. Yakrndan ise,
onu ziyaret eden kigi igin bu iglev karmaqrklagrr ama durmaz; Ku-
le'nin fotograflannda, ince demir kirigieri duzeyinde gortiliir bu, ya-
tay olan ile dikey olan arasrnda ustaca bir birlegme sa$lantr; golu
eiik ya da yuvarlak olan ve arabeskler halinde dirzenlenmig bulunan
.rrrrr, r, rz-tiler, ytikseliEi engellemek goyle dursun ona yeni bir hrz ve-
r rr rirl'r,lir'; yatay olan hiq kahnlagmaz ve o da yukseklik tarafindanyrtrrrlur'; dtizltikier de konaklama yerleri, dinlenme yerleri olmaktan
l,,r.,k,r I'ir'$ey degildir; Kule'de her gey ince uca kadar yiikselir; bura-y,r v.rrtlrgrrrda da gokytrziinde yitip gider.
(,.rrnkir, yukseklige ili9kin bu hayalgiiciinirn havaya ili9kin birlr,ry,rllirrcii ile baglantrh oldufu gok iyi anlagrlmaktadrr, her iki simge
,1,, lrrl ayrrlmamacasrna birbiriyle birlegmigtir; havasal olan da de$-
,lr1',r ytrksek olan kadar keyiflidir (gokyiizn yirce, dolayrsryla mutluI'rr rru1i.'dir'). Ancak havasal olan ile ilgili tema bambagka bir dogrul-rrr,l,r 1',r.lr5ir ve ilerledigi srrada, yiikselti tema'srnrn iEermedi$i yep-y"rrr .rrngclerle kargrlagrr. Havasal olan maddenin birinci ozelli$i ha-
hllrktr. t)crgekten de Kule hafiflik simgesidir. Bigimin agrrr buyiklii-grr (rrstt'lik ince uzundur) ile gerecin hafifliglni birlegtirmek Eiffel'inr,.Lrrrk ;rlarrdaki baEarrlarrndan biri olmugtur, bu herkesge de bilinir.ttrf r'l(, l)irc indirgenmiq bir Kule 7 gr. gebr ancak, yani bir mektupLrpirrlr ;r[rrhgr kadar; Kule'nin gagrlacak derecede hafif olduiunu sez-
gr..,.l ,'lirr;rk bilmek iqin bu kadar kesin bir bilglye gerek yoktur; go-
f ff rru,rr(. KLrle'de higbir agrhk yoktur; yere gomi.ilmez, ama sanki ye-r,. L,,nrntrg gibidir. Havasal olan maddenin ikinci ozniteli$i, gok ozel
l"r y,ryrlrm niteligi olan ajurlu olmaktrr; genellikle bazr kumaglarda
r.r'rl,rrrtlrfr gibi: Kule demirden bir danteldir, bu tema da, her zaman
r\ rr llrlt ikill damgasr olarak goriilen, taqrn ozentili biglmde oyulmasr-
in ,rnrrnsa[mlyor da degildir hani: Kule burada bir kez daha katedra-lrrr yr,r'rrri alt. Ajurlu olma, maddenin degerli bir ozniteligidir, gunkii,,rru vr)k ctmeksizin tuketir; tek sozctikle boglu$u gosterir ve hiElifi,'rr,ry,r koyar ama maddenin kendi ozel durumunu ondan gekip al-
rrr,rr, Krrlt''nin arasrndan her zaman gokyiizu gortiliir; onda havasal
,'l,r rr, k,.ndi maddesini, zindanrnrn ilmekleriyle de$igtirir, arabeskler
lr.rlrrr,lt' incel(til)mig olan demirin kendisi hava olur. Hig kugkusuz
xtrl(.'urn bu havasal olma ozelliiinin olumiu bir kokeni vardrr;I rtf r,l'rrr giriqiminde karqrlagtr$r tek tehlikeli diigmana, yant rizgira
kargr yapr gerecinin olasr en az etkiyi gosterebilmesi igin aqril dere-
cede oyulmasr gerekiyordu. Ama buradan bile havasal olanrn en ince
niteliiini kavranz: Havasal olan madde riizginn karErt maddesidir,
hatta denetim altrnda tutulmuq, agrrr inceltilmig, altrlmrg tizgir soz
konusu oldugunda bile bu boyledir. RiizgAr her zaman iqin, zaptedi-
lerneyen giiciin, bu nedenie de masifligin simgesidir; paradoksal ola-
rak rirzgAr hafif ogelere (hava ve ateq) ballanamaz ama tersine alrr
olan, yerle ilgili oielere (toprak ve deniz) ba$lanabilir; riizgirr yen-
mek (Kule'nin yaptrlr gibi; demek ki hafiften ve inceden yana git-
mektir, diig kuran ve ozgur krlan btrytik mitolojilerie birlegmektir.
Bununla birlikte, yiiksek olan, havasal olan, hafif ve ajurlu
olan sonuncu bir simge de bitkide ozetlenebilir. Bitki, govdesi bakr-
mrndan yuksektir, tepesi bakrmrndan havasal ve hafiftir, dallarr ba-
krmrndan ajurludur. Kule, bitkideki onemli olan geye, yani devinime
sahiptir; hatta yerden ytikselen ve gokytiztine do$ru birlegen iki giz-
gisindeki sadehgi bile bir bitki govdesindeki gizgileri andrrtr. Ama
hepsi b,, kadar da degil; giinkii yanlna yaklaqrldrgrnda Kule bir bitki-
nin o giiqlir figkrrmasr gibi deiil de bir gigeklenme gibi goriiniir goze;
ondu, trpkr hava ve demirden yapilmrq bir 9i9e[e grkrlrr gibi grkrlrr
yukanya: Onda, liflerin duzltigtine, tagyaprakiarrn arabeskine, to-
murcuklarrn atrhmtna, yapraklann yayrlmasrna ve hatta bu karma-
grk ve dtizenli maddeyi yukanya dofru geken devinime rastlantr'
Kule'ye ililkin en sonuncu elretileme midir bu acaba? Qolukez bir nesnenin biittin gergeklifini soyleyen fotofraf belki de bize
onun bagka bir bagkalagrmrnr, yani hayvansal baqkalagrmrnr agrkla-
maktadrr: ister bacaklarr koparrlmrg, goftis krsml da sert bir bocek
olarak kabul edilsin, ister kanatlan kesilmig olan ve daha yiiksekle-
re, bulutlann qok Eok ustirnde uqmaya gahqan bir kuqun gokyiizune
ytikseldigi gibi gortilsiin, isterse de Parislilerin gaqrrmalarr igin su-
nulmug ve mantrkdrgr bir biiziilmeyle hem hayvanrn kendisinin
hem de kafesinin yerini tutacak dev bir ziirafa gibi (trpkr bir sultan
r,rr,rlrrr,l.rtt l-otris Philippe'e armafan edilmig zirafaya benzeyen) in-
,,.lrlr,'rr v,,ksttn bi, bigimd" belirsin, Kule'de gtrcul olarak bulunan
l,l lr,ryv,rrra i)zgu nrtelikler birtiinii, bir hayvanhk niteligi vardtr'
n\..,r lr,rvviur.of bagkalugrm bilindigi gibi giirsel yayrhmr olan barok
r,rt,'lrklr l)rr tcmadlr; bu da nesneden insana goqiig soz konusu oldu-
1;..rrrr,l,r, lr,ryvanrn Doga'ya iligkin en btiyiik geqig yeri olmasr olqiistin-
,t. 1i,.r,',1'r.1i.; biittn ko.ul qi$nemeler, gizemli bir bigimde canlanan
,,,".',,',r,,t kural gi$nemesi, ahlAkrn ve dolantn engeilerini aqan insa-
nrn krrr,rl qifinemesi hayvanda baqlar' Kule, mitsel olarak bu geqige
Lor'lrr ltar,rk bir varhktrr, giinkii maddenin bilinmeyen durumlara
lrrrr.lrk bir kural qiineme dtigtinii kapsar, ancak o durumlarla da
r.rrrr ,rl,rrlk hig birleqmez.
Krrlt''deki son biiyik seriiveni, yani onun insana ozgii olan se-
ruvc.r1r, alcak soz ko.rrr,, eiretilemeli kararsrzh$rn' zihin igin qok
r',.rrrrtlt vc qok ozgtir krhct o1"" k"tu"t'h!rn merkezine yerleqerek
!uvr,ry.rl.'ilirir. Krri" bir insan siluetidir; baqsz (ince bir sivrilikdr-
jrrr,l,r) vt' kolsuz (yine de canavar goriiniimlii olmanrn otesindedir)
orrr,r lr.'r' ;i:ye kargrn iki bacagr birbirinden ayrl uzun bir btisttor o;
r,rrr.rr brr figiirde kendi koruyucu iglevini bulur yeniden; Kule' Pa-
r.i r. l',o2. kJuk olan, Paris'i ayaklan dibinde derlenip toparlanmrq
,,l.rr,rk trrtan bir kadrndrr; aynl zamanda hem oturmu;tur hem de
.ry.rkrirrlrr, gozetler ve korur, kollar ve orter' Ama burada da fotografa
,1,,y,,1, ynkiugrm, Kule'nin yeni bir gergekligini daha kegfeder' cinsi-
vrrr ()lirn bir nesnenin gergekligidir bu; frgkrran o yr$rnla simgeler
or.rorn.la, fallus hig kuqkusuz en basit figlrtidtir; ama fotofraf bakrgr
,rr,rcrlrfryla gori.inen gey, Kule'nin, gokyiizune firlatrlmrq olan biitiin
,, k,r,r'',drr.l" bu d" cinsel organrn en kat4lksrz bigimlerinin izlerini
I irlr r Hibi goriinmektedir.
Krrle'nin e[retilemeli uzamr boyledir igte' Burada son bir boyut
,l.rlr;r cksiktir, bu a" slnrrlnln boyutudur' Oysa anrtrn gevresinde Ku-
l"'rrrn nerede bittigini soyieyen bir tilr btiytilti gember kendiliglnden
geligmigtiil KuJe olanakst<rn qizgisi iistunde biter. Baglangrcrndan be-
ri, bu sonsuz simge aracrh$ryla, insanlar, insana ozgu olanrn srntrla-
nyla oynamaya baglamrglardrr, sanki Kule yasalarrn, kullanrmlaungifnenmesini, ve hatta yafama aykrrr davrantlmastnt davet ediyor-
muq gibi. Kule tehlikeye bir gegit e$ilim duyuyormug grbi en beklen-medlk bagarrlarrn gergeklegmesine yol agar: Ikinci kata merdiven ya-
rrgr yaprhr(1905), Kule'den bisikletle inilir (1923), ayaklan arasrn-
dan ugakla geqilir (1945). Ama ozellikle de orada yaEamla oyun oy-
nanrr, orada oluntrr; heniiz daha yaprmr tamamlanmamrgken, genq
bir iggi ne kadar cesur oldufunu gostermek igin, birinci katrn kalas-
larr iistiinde kogmug ve niqanhsrnrn gozleri onunde olmi-rEtiir.
I9I2'de Kug-Adam Treichelt, geligtirilmig kanatlar takmrq bir halde
Kule'den atlamrE ve yere gakrlmrqtrr. Ote yandan, Kule'nin bir inti-har yeri oldu$unu da bihriz. Oysa bir tek mitsel neden Kule'den gi-rigilen intiharlarrn konusunda agtklama yapabilir ve bu neden de
Kule'nin yuklti oldugu biitiin simgelerden olugmugtur; Kule, salt birgori.iniim, mutlak bir simge, sonsuz bir bagkalagrm oldugu iqin ve oz-
gnr krldrgr yatama iligkin saylsrz imgeye kargrn ya da imge nedeniy-le insan deneyiminin en sonuncu imgesini, yani olim imgesini do-
$urur.
Bakrg, nesne ve simge olarak Kule insanrn ona yerlegtirdigi her
geydir ve bu her gey de sonsuzdur. Bakrlan ve bakan gortiniim ola-
rak, yararsrz ve yeri doldurulamaz yapr olarak, ahErlmrq diinya ve
kahramanlara 6zgu simge olarak, bir yuzyrhn tanrlr ve her zaman
yeni kalan anrt olarak, taklit edilemez ve siirekli qo$altrlan nesne
olarak Kule bi.rtun zamanlara, bitiin imgelere ve biitiin anlamlara
agrk olan katrgrksrz gostergedir, gem vurulamayan efretilemedir. Ku-
le aracrhfryla insanlar, ozgirrlukleri olan qu buyirk diigsellik iqlevinikullanrrlar, gi:nkii ne kadar karanhk olursa olsun higbir tarih bunuonlarrn elinden gekip alamamrgtrr.
siliibtiigi;
$i
trilq,*l
,;ffi,f,1iiiif
:! #ii:1 rt!: I
i**'
'''cl
rfr fi),;; .fl,*:;l,,tiqa..'"i i
i,T-.,,:t
;{Xr*
,r,',,t"
ifr
$ry slft',,,
e4!.:i .. it
't:i*,,,,,,j
36