başkan’dan hanımlara bayram hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfaile, yaşam ve el...

68
Aile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1· Sayı 5· Ücretsizdir· ISSN 2146-9997 Bayram Hediyesi Başkan’dan Hanımlara Ödüller sahiplerini buldu Kadına Şiddete Hayır, Hünerli Eller yarışmaları sonuçlandı KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir. HER EV BiR KOMEK EYLÜL-EKİM 2012 KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık EK : Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet Yarışma Sonuçları 2 DVD, 1 Kitap 2 yeni lokal

Upload: others

Post on 10-Jan-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

Aile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi

· EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1· Sayı 5· Ücretsizdir· ISSN 2146-9997

Bayram HediyesiBaşkan’dan Hanımlara

Ödüllersahiplerini bulduKadına Şiddete Hayır, Hünerli Elleryarışmaları sonuçlandı

KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir.

HER EV BiR KOMEK

EYLÜL-EKİM 2012

KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama

KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık

EK :Kadına Şiddete Hayır,

Sevgi ve Hoşgörüye EvetYarışma Sonuçları

2 DVD, 1 Kitap

2 yeni lokal

Page 2: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

D Ü N Ü N

K O N Y AMANZARALARI

Elli yıl öncesinin Aziziyesi. Bugün hâlâ şerefelerindenezanlar yankılanıyor ve ilk günkü ihtişamıyla duruyor. Çevresindeki esnafıyla, tüccarıyla çarşısını ayakta tutabilmeyi başarmış Osmanlı dönemi eserlerinden birisi. Türk Barok olarak adlandırılan mimari tarzıyla diğer camilerden kendini ayıran Aziziye Camii’nde bir öğle namazı kılmak,esnafından bir çorba ve ardından kahve içmek gerek..

Page 3: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 1E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

EDİTÖR’DEN

Hayata dair konularla yine karşınızdayız. KOMEK, eğitiyor, bilgilendiriyor, eğlendiriyor. Bir yaşam dergisi olarak hayatın içinde bir çoğumuza artık sıradan gelen pek çok şeyin önemsemesi gerektiğini, onlardan vazgeçmeyeceğimizi ifade ediyor. “Neyi kaybettiğini hatırla”maya çağırıyor. Unutulan, sıradanlaşan hayatın içinde yitip giden o kadar şey var ki… İnsan bazen doğası gereği hayatta kaçırdıkları için endişelenir. Sonra bu durum bir sarmal haline gelir, vazgeçtiklerinizi telafi etmek yerine hayattan tamamen yüz çevirir. Oysa hayat devam ettikçe vazgeçmek için hep erkendir...

Kurban mevsimindeyiz… Kurban gerektiğinde vazgeçmektir. Yardan, serden, evladü ıyalden… Teslimiyetin ve kulluk bilincinin en zirve tasavvurudur. Böyle esrarlı bir önemi haiz olmasaydı İbrahim, İsmail’den vazgeçerek “Halil”, yani ‘dost’ mertebesine ulaşır mıydı?

Kurban, aslında bir fedakarlık değil midir? Akıtılan her kan yüzbinlerce İsmail’in kurtuluşuna sebep olur. Sevgisini, ilgisini, dostluğunu, işini, hatta kendini yaratanın önüne geçirenler, ‘kurban’la

yeniden ahitlerine, asıllarına, yani kimliklerine dönerler. İnsanlara zarar vermesin düşüncesiyle, yoldan bir engeli kaldıranı karşılıksız bırakmayan, insanların ma’kus kaderinin değişmesine sebep bu müthiş fedakarlıkları mükafatsız bırakmayacak.

Kurban dosyamız bu bakış açısıyla hazırlandı. Yaklaşan Kurban Bayramı’na doğru kurbanlık ve bayram telaşına “Senin İsmail’in kim?” yazısıyla yeni bir mânâ yükleyeceksiniz.

Değerlerini sanatının emrine vermeyen, sanatını değerlerinin hizmeti için seferber eden Hasan Nail Canat, genç kuşakların önünde duran ilham ve ibret abidesi oldu. Aramızdan ayrılışının 8. yılında rahmet ve minnetle anıyoruz, bu sanat ve gönül adamını. Umarız sanal kahramanları olan yeni nesil, O’nun gibi gerçek kahramanları bulmakta çok geç kalmaz.

90’lı yıllarla birlikte özellikle ekranların renk kalitesi yükselince kimse evinden çıkmaz oldu. Uzun zamandır bir sosyal travmaya dönüşen eve kapanma ve ekrana kilitlenme durumunu S. Yelken kaleme almış. “Hayatın monoton ve çekilmez hâle geldiğini” vurgularken, deyim yerindeyse faili ma’lum bir cinayeti aydınlatıyor. Hasretle beklediğiniz,

zevkle okuduğunuz Cansu Berna Deniz hocamızın makalesiyle bir iç yolculuğa çıkacak, Ayın Kitapları’nda yeni kitaplarla buluşacaksınız. KOMEK Mutfağı’ndan yemek tarifleri, çocukların eğlenceli sayfaları, tabi ki heyecanla beklediğiniz Ödüllü Test bu sayıda yine sizlerle.

Bu sayıda bir de hediyemiz olacak. “Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” konulu yarışmamız seçkin bir jüri tarafından değerlendirildi. Ödül alan ve sergilemeye değer bulunan eserleri bir katalogla bir araya getirdik. KOMEK’in bu katalog hediyesini beğeneceğinizi umuyoruz.

Önümüzdeki sayıyla birlikte bir yıllık yani altı sayılık ilk dönemi geride bırakacağız. Yeni yayın döneminde yeni sayfalar, yeni kalemler KOMEK’le buluşacak. Daha zengin, daha canlı bir dergi için ekip olarak biz de heyecanlıyız. Ocak ayını beklemek zor olacak biliyoruz.

Selam ve sevgiyle kalın…

Kurban, yeniden ‘dost’mertebesine ulaşmaktır

A H M E T K Ö S E O Ğ L U

Page 4: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir.

HER EV BiR KOMEK

EYLÜL-EKİM 2012

KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama

KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık

İLETİŞİMKonya Büyükşehir BelediyesiBasın Yayın ve H. İlişkiler D. BaşkanlığıYenişehir Mahallesi Vatan CaddesiNo:2 Selçuklu Konya+90 (332) 221 14 00

BASIMBilnet MatbaacılıkBiltur Basım Yayın Hizmet A.Ş.Dudullu Organize Sanayi Bölgesi1. Cad. No: 16 Ümraniye-İstanbul+90 (216) 444 44 03

KÜNYE

KOMEK DERGİSİ

Konya Büyükşehir Belediyesi MESLEK EDİNDİRME KURSLARISayı 5 • Yıl 1 • Ücretsizdir • ISSN 2146-9997Aile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi

Yayın Türü: Süreli, İki aylıkDergide ve DVD’de yayınlanan yazı, fotoğraf, grafik, video, animasyon,illüstrasyon ve işlenen konuların her hakkı saklıdır.Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Aziziye Caddesi Cengaver SokakNo:4 2/201 Karatay - Konya www.artismedya.com.tr+90 (332) 338 20 28

YAYINCIKonya Büyükşehir Belediyesi

adına sahibi Tahir Akyürek

GENEL YAYIN YÖNETMENİAhmet Köseoğlu

GENEL KOORDİNATÖRElif Özpınar

YAYIN DANIŞMANIHakkı Biçer

GÖRSEL YÖNETMENİsmail Özkan

FOTOĞRAFBasın-Yayın

Müdürlüğü ArşiviArtis Medya Arşivi

İsmail Özkan

İLLÜSTRASYONElif Özpınar

BAŞKAN’DAN

KOMEK’İN GÜZELLİKUZMANLARI İLE SÖYLEŞİ

MUTFAK SIRLARI

04

İçindekiler

38

46

· EYLÜL-EKİM 2012 ·

AİLE İÇİ İLETİŞİM14

KAPAK KONUSU06

İZLE-YAP DVDDergiyle birlikte verdi-ğimiz DVD sayesinde

artık her ev bir KOMEK.

YAPIM

KAPAK TASARIM veİLLÜSTRASYONİsmail ÖZKAN

Page 5: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

EDİTÖR / 01Kurban, yeniden ‘dost’mertebesine ulaşmaktır

EL SANATLARI / 12Ahşaba renklerle hayat verebilirsiniz

GEZELİM-GÖRELİM / 16Japonya’da gün batımı

KİTAP / 22Her eve lazım kitaplar

BAK-YAP / 25Trabzon işi boncuk örgü

ÇOCUKLAR İÇİNBirlikte yapalım(Civciv yapımı) / 26Kim ne yaptı? / 27Bunları biliyor musunuz? / 27Benimle oynar mısın? (Sokak Oyunları) / 28Günlük/Hülya’nın Günlüğü / 29

DEĞERLERİMİZ / 30Senin İsmail’in kim?

DÜNYA/AHİRET SORULARI / 33Sami Savni Özer

GÜZ ŞİİRİ / 34Ziya Osman Saba

NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA/ 35‘Müsaitseniz, size geleceğiz’den ‘çok yoğunuz, sonra görüşelim’e

TABİAT ECZANESİ / 44Birçok hastalığın şifası:Meşe Palamudu(Pelit)

ÖNDEN GİDENLER / 48Hasan Nail Canat

ÖDÜLLÜ TEST / 52

SAĞLIK VE GÜZELLİK / 54Saçı hızlı uzatmanın 5 yolu

HABERLER / 56

ŞEHİRDE BU AY / 64

Sevgiden kurulmuş bir medeniyet mirasında...TAHİR AKYÜREK

Ne düşünüyorsan ‘O’sun senCANSU BERNA DENİZ

Yeni lokaller, yeniliklerle açıldıHATİCE OLCAY

Güzel olmak ve güzelleştirmek hiç de zor değilELİF ÖZPINAR

Hmm, KOMEK eli değmiş ..

Page 6: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 4

SEVGİDEN KURULMUŞ BİR MEDENİYET MİRASINDA..

BAŞKAN’DAN

Sevgidenkurulmuşbirmedeniyetmirasında…

TA H İ R A K Y Ü R E K

İşte her bir metropol ilçede birer hanım-lar lokali, her biri bir biblo gibi şehrimizi süslüyor. Dahası artık mahallelere uzanma-ya başlayan KOMEK şubelerimizle, hizme-ti adeta Konyalılar’ın ayağına kadar götür-dük. Ortaya çıkan tablo sekiz yılda emin adımlarla nereden ne-reye gelindiğini gös-termeye yeter sanı-rım.

Türkiye’nin göz be-beği, Anadolu’nun parlayan yıldızı Konya’da yatırım için yola çıktığımızda Konya’nın yatırım-ların, hizmetin en güzeline layık olduğu inancıyla yola çıkmıştık. Şükürler olsun 8 yılı aşkın bir zamanda Konya’nın sokak sokak, semt semt her köşesini süsleyen anıtlar, bu inancın eseri oldu. Konya’yı sadece Konyalılar’ın değil tüm dünyanın etkilendiği bir şehir haline getirebilmek için şehrin ihtiyaç duyduğu altyapı, çevre, sağlık, ulaşım vb. her türlü fiziki, sosyal ve kültürel çalışma-ları hayata geçirdik.

Büyükşehir Belediyesi eğitim, kültür ve sanatla dolu bir gelecek için şehrimizi ve halkı-mızı daha aydınlık bir geleceğe taşımak için var gücüyle çalışıyor. Şehrin yaşam kalitesi yükselir-ken, özgün kimliği de koruyan ve saygın bir dünya şehri haline getiren, çalışkan, nitelikli, adaletli ve gelişime açık bir ekip gece gündüz iş başındadır. Ortaya koyduğumuz eserlerin doğrudan

ya da dolaylı olarak istihdama sağladığı katkı ise hepimizi mutlu ediyor. İstiyoruz ki, şehrimiz geli-şip kalkınırken insanımız da üret-sin, ürettikçe daha çok kazansın ve kazandıkça insanımızın yaşam kalitesi artsın.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kuşkusuz en önem-li sosyal sorumluluk projesi KO-MEK ve Hanımlar Lokali hizmeti-dir. İşte her bir metropol ilçede birer hanımlar lokali, her biri bir biblo gibi şehrimizi süslüyor. Dahası artık mahallelere uzan-maya başlayan KOMEK şubeleri-mizle, hizmeti adeta Konyalılar’ın ayağına kadar götürdük. Ortaya çıkan tablo 8 yılda emin adım-larla nereden nereye gelindiğini göstermeye yeter sanırım.

Konya’da olmak, Konya’da yönetici olmak ise hepimize farklı sorumluluklar yüklüyor. Her türlü ayrımcılığın olumsuz sonuçlarının yaşandığı dünyada cinsiyet ayrımcılığının daha acı sonuçlarını görmemiz

Page 7: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 5E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

BAŞKAN’DAN

bizi harekete geçirmiş, geçtiği-miz yıl ülke genelinde başlatılan “Kadına Karşı Şiddete Hayır” adlı bir kampanya yoğun ilgi gör-müştü. Yerinde bir sorumluluk olarak başlatılan bu kampanyaya STK’larla birlikte katılmıştık. Burada bulunan kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarımız ile birlikte bir bildirge yayınlamış-tık. O gün üçüncü sayfa haberi olarak adlandırılan kadına şiddet görüntüleri Konya’da yaşanmasın demiştik. Bugün de tekrarlıyoruz: Konya’da aile içi şiddet olmamalı, parçalanmış ailelerin, mağdur edilmiş insanların, kimsesiz bıra-kılmış çocukların vebalini kimse üstlenmemeli. Toplum olarak bizler de duyarlılıkla bu kampan-yaya katılmalıyız. Tüm Konya halkı, Mevlana terbiyesinden geçmiş Konyalılar aile içi şiddete sessiz kalmamalı. Kendisi de bu olayın asla faili ya da mağduru olmamalı, komşusundaki olaya da müdahale etmeli, çevresini uyarmalı. Ben bu çalışıp çabala-ma dünyasında iyi huydan daha güzel bir ehliyet görmedim.”

“Öfke ve şehvet insanı şaşı ya-par, rûhu doğruluktan ayırır.” “Kin (duygusu) gelince hünerler görünmez olur, gönülden göze yüz perde iner.” “Kızgınlık cehennem ateşinin tohumudur. Kendine gel de şu cehennemini söndür.” Çağlara hitap eden bu güzel sözlerin sahi-bine kulak verenler, “O’nun bize bıraktığı nadide şehrin sokak-larında, caddelerinde adımla-yanlar, hoşgörüden ve sevgiden kurulmuş bir medeniyet mira-sında yaşadıklarının farkında olmalılar” diye düşünüyorum.

Kampanyaya kalıcı bir katkısı olsun, hafızalarda iz bıraksın diye hemen ertesinde düzenlediğimiz kısa film, afiş ve fotoğraf yarışmamız da sonuç-landı. Birbirinden güzel eserler arasından seçim yapmak çok kolay olmasa gerek. Jüri üyeleri-ne bu yoğun mesailerinden ötürü çok teşekkür ediyorum.

“Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” konulu

yarışmamızda derece alan eserler için hazırlanan yarışma katalo-gumuz da KOMEK dergimizin bu sayıdaki hediyesi olarak elinizde olacak. Yarışmada derece alan alamayan tüm eser sahiplerini tebrik ediyor, sosyal sorumluluk projemize katkıları için kendileri-ne teşekkürü borç biliyorum.

Gördüğünüz gibi her yeni gayret, yeni bir simge kazan-dırıyor. Çünkü sevgiler katılıyor içine, her bir eserin inşaasında. Aşkla daha bir güzel karılıyor, hiz-metin harcı. Projesinden açılışına tüm adımlar, inancın ve sevginin gücüyle oluyor. Gücümüzü ilginiz-den ve sevginizden aldık. Hizmet sevgiyle oluyor… Daha aydınlık bir gelecek temennisiyle, sevgi ve saygı ile selamlıyorum…

Page 8: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 6

KOMEK’lerden ve Konya’nın 4 hanımlar lokalinden bahsediyo-ruz. Yaptığı çalışmaların hedefini, “Konya’yı geçmişi kadar güçlü ve görkemli bir geleceğe taşımak” sloganıyla özetleyen Başkan Akyürek, her defasında sosyal belediyecilik çalışmaları kapsa-mında KOMEK ve Hanımlar Lokali kuruluşlarının nitelik ve nicelik bakımından güçlendirildiğinde Konya’nın daha güçlü ve daha dinamik bir yapıya kavuşacağını söylüyor.

ALAADDİN’DEÖRNEK BAŞARI Konya Büyükşehir Belediyesi’nin halka doğrudan hizmeti olan KOMEK, yurt dışı hizmetleriyle de uluslar arası bir marka oldu. Çeşitli yarışmalarda alınan ödüller, her kayıt dönemi artan branşlar, öğretici kalitesi-nin yükselmesi, artık ihtisas eği-timi vermeye başlayan eğitmen-leriyle KOMEK’in başarısındaki

artış, onun marka değerini de artırıyor.

Bugün “Halk Üniversite-si” sloganı, artık slogan olmaktan çıktı, deyim yerinde ise bir ku-rumsal kimlik oldu. Sadece Alaad-din Kurs Merkezi’nin 11 dersliği ile öğretmen sayısını artırmadan, sınıfları aynı kalarak eğitim verdi-ği öğrenci sayısını 2011 yılının aynı dönemine göre 1133 kişiden 3114 kişiye çıktı. İnsan kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı böyle bir başarı getirmiş görünüyor.

LOKALLERİNBÜYÜK KATKISI

KOMEK’in kardeş kuru-luşu olan Hanımlar Lokali Kent Konakları, önce Selçuklu ardın-dan Meram’da açılmıştı. Selçuklu ve Meram Hanımlar Lokali kısa sürede kentli kadının sosyal haya-ta katıldığı bir merkeze dönüş-müştü.

KAPAK KONUSUYENİ LOKALLER VE YENİLİKLER

KAPAK KONUSU

Yeni lokaller, yeniliklerle açıldı

H AT İ C E O L C AY

KOMEK’teki yenibranşlardanhaberdar mısınız?

Ud128 saat HobiPiyano232 saatBudama576 saat (24 hafta)Kuran-ı Kerim Okuma(Tecvidli) 96 saat Kuran-ı Kerim Okuma(Elifba) 32 saat Ayakkabı Istampası kursu536 saatSayacı kursu512 saat İlk yardım96 saat

Page 9: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 7E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

KAPAK KONUSUYENİ LOKALLER VE YENİLİKLER

KAPAK KONUSU

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin hal-ka doğrudan hizme-ti olan KOMEK, yurt dışı hizmetleriyle de uluslar arası bir mar-ka oldu. Çeşitli yarış-malarda alınan ödül-ler, her kayıt dönemi artan branşlar, öğre-tici kalitesinin yük-selmesi, artık ihtisas eğitimi vermeye baş-layan eğitmenleriyle KOMEK’in başarısın-daki artış, onun mar-ka değerini de artırı-yor.

Page 10: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 8

Kadının sosyal etkinliklerde yer alması, şüphesiz sosyalleşmeye ve özgüven kazanımına önemli ölçüde katkı sağladı. Bir süre sonra eşlerindeki, kızlarındaki, ablalarındaki bu büyük değişim diğer aile üyeleri tarafından da fark edildi.

Ev hanımlarının ve kızlarının yanında üniversite öğrencilerinin de yoğun ilgisini kazanan lokallere bu kayıt döne-minde yenileri eklendi. Karatay ve Alavardı Hanımlar Lokalleri ile de proje, kent geneline yayılınca lokallere üye insanların sayısı çığ gibi arttı. Diğer mahallelerde artık , Başkan’dan mahallelerine lokal isteğinde bulunmaya başla-dılar. Başkan, 5. Hanımlar Lokali Mümine Hatun’un da Selçuklu’da hayata geçirileceği müjdesini ver-di. Lokalleri, sosyalleşmenin ve aile ortamının örnek merkezleri olarak gören Başkan, kuşkusuz

Konyalı’nın bu isteklerine kayıtsız kalmayıp yeni lokallerle, yeni KOMEK şubeleriyle halkla ilişkiler ve eğitim faaliyetlerine daha çok yer verecektir.

Karatay ve Alavardı Hanımlar Lokali 2012-2013 eğitim öğretim yılının ilk sezonunda hobi amaçlı kursiyer kayıtlarını tamamladı. Lokaller yılda iki defa üye kaydı alıyor: Güz ve Bahar dönemlerinde. Selçuklu, Meram ve Karatay Hanımlar Lokali, 1000 üye kapasiteli olarak bölgelerinin sosyal hayata katılmayı isteyen hanımlarına hizmet verirken, kursların birinden sertifika alıp diğerine başlayan bu arada hafta-da birkaç kez de yüzme seansla-rına katılarak hem sanat hem de meslek eğitimi alıp öbür yandan da spor aktiviteleriyle zamanı çok iyi değerlendirme imkânı sağlı-yor.

Büyükşehir Belediyesi Hanımlar Lokalleri’ne üye olanlar, yüzme, aerobik, step, masa tenisi, bilardo sporlarını yapar-ken; Bilgisayar, İngilizce, Arapça, Kur’an-ı Kerim, Resim, Ebru, Diksiyon, Enstrüman, El Sanatları gibi faaliyetlere katılabiliyor. Aile danışmanlığı ve rehberlik hizmet-lerinin yanında hanımlar, kafeter-ya ve kabul günü salonundan da yararlanabiliyor.

EN BÜYÜK HAVUZKARATAY’DA

Karatay Lokali, lokaller arasında en büyük havuza sahip olmasıyla öne çıkıyor. Saunası ve şok havuzu ile dikkat çekiyor. Geniş bir terasın da bulunduğu lokalde; büyük bir kabul salonu yer alıyor. Üyelerin her türlü sün-net, nişan, düğün, altın günü vs. için kullanabilecekleri mekânın mefruşatı ve döşemeleri bu

KAPAK KONUSUYENİ LOKALLER VE YENİLİKLER

KAPAK KONUSU

Page 11: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 9E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

etkinliklere göre tasarlanmış. Lokalde engelliler de düşünül-müş. Bir engelli asansörü de mevcut.

Meram ve Selçuklu Ha-nımlar Lokali’nde yemek ve pasta yapımı kursu yerine keçe ve kitre bebek kursu bulunuyor. Ayrıca ileri düzey mefruşat, ileri düzey kurdele nakışı bölümleri kursiyer kabul ediyor. Yemek ve pasta yapımı kursu ise sadece Alavardı ve Karatay Hanımlar Lokali’nde bulunuyor.

ALAVARDI ‘MODEL’ÜRETECEK

Alavardı Hanımlar Lokali’nde ise 500 üye kapasite-siyle tekamül kursları veriliyor. Bir ihtisas merkezi hüviyetine sahip olacak lokalde, desen ve moda tasarımı branşlarından üretilecek desenler, diğer lokal ve kurs merkezlerine dağıtılacak.Ayrıca Alavardı Lokali’nde 15-20 yaş arasındaki Kız Yetiştirme Yurdu’nda kalan öğrenciler için özel Bilgisayar, İngilizce sınıfları oluşturularak, eğitime başlandı. Bu öğrenciler, farklı branşlara katılmak isterlerse diğer üyelerle

karma sınıflarda ders görebile-cekler. Sembolik ücretle yıllık aidatın alındığı lokallerde, yine sembolik rakamlarla cilt bakımı, saç ve türban tasarımları gerçek-leştiriliyor. Uluslar arası yarışma-larda ödül almış yüzme hocaları tarafından yüzme dersleri verili-yor. Ödüllü sanatçıların verdiği, ud, ney, gitar, bağlama, ebru, tezhip vb. kurslarda kursiyerler, sanatın tarihteki izlerine doğru bir yolculuğa çıkıyorlar. Lokallere kayıt yaptıran hemen herkesin bir sanat ya da spor aktivitesi-ne müptela olması, orta yaşlı hanımların bile İngilizce, Arapça kurslarında ileri düzey dil eğitim-lerini tamamlamaları, lokallerin kuruluş amacını da aşan bir işlevi yerine getirdiklerini gösteriyor.

“Konya’da yaşayan herkes Konyalıdır” prensibi gereğince Konyalılar, bir sanat dalını öğrenmek, yeni beceriler kazanmak, meslek edinmek, ișyeri açmak, boș zamanlarını de-ğerlendirmek, gelir elde etmek, çevre edinmek, sosyal yașamda daha aktif olmak gibi pek çok sebep ile yetișkin eğitimi faaliyet-lerine gittikçe artan oranda ilgi gösteriyor.

Üretmek, başarmak, kazanmak isteyen Konyalılar, KOMEK’te, Hanımlar Lokali’nde hayatı paylaşıyor. Kendinize yeni bir gelecek kurmak, yetenekle-rinizi keşfetmek, aile bütçenize katkıda bulunmak istiyorsanız, ister lise, ister üniversite öğrenci-si olun isterseniz ev hanımı, hatta kariyer sahibi olun, bu kuruluşlar sizin için de büyük bir fırsat olabi-lir.

Yolu bu kurslardan ge-çen geçmeyen herkes KOMEK’in başarı grafiğini takdir ediyor. 16 yaşında Hanımlar Lokali’ne gelen ud meraklısı bir genç kızla, Aymanas’a resim kursuna kayıt olmuş yeteneğini henüz keşfet-miş bir emekli amca, eğitimlerini başarıyla tamamlayıp sertifika alma heyecanı yaşıyor.

Bu haliyle birçok üniver-sitenin öğrenci sayısından daha fazla sayıda kursiyeri yetiştirmiş olan KOMEK ve lokaller, gerek kursların ve katılımcıların sayısı, gerekse eğitim branşlarının çeşitliliği ve bu eğitimler sonunda ortaya konan kaliteli ürünlerle, ülkemizde ve uluslar arası alanda bir model olarak adından söz ettiriyor.

KAPAK KONUSUYENİ LOKALLER VE YENİLİKLER

KAPAK KONUSU

Anneler lokallerde eğitim faaliyetlerine katılırken çocukları da kreşlerde çeşitli faaliyetlerleeğlenceli zamanlar geçiriyor.

Page 12: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 10

Ahşaba renklerlehayat verebilirsiniz

EL SANATLARIAHŞAP BOYAMA

EL SANATLARI

Henüz belli bir renk ve desenle biçimlenmemiş bir obje-ye hayat vermeyi ya da belki de tâ babaanneniz zamanından kal-ma eski bir ahşap mobilyayı hayal gücünüzün ellerine bırakarak eski gösterişli ve ihtişamlı günlerine döndürmek istemez misiniz? Be-nim her şeyim özel olsun kimse-ninkine benzemesin derseniz bu sanat tam da size göre. Alın elini-ze boya ve fırçaları eşyalara renk ve hayat verin. Biz de size ahşap boyamanın tarih içindeki serüve-nini anlatalım.

Ahşap eşyaların güzelleş-tirilmesi ve dış etkilerden korun-ması amacı ile yapılan boyama, özellikle de vernikleme M.Ö. 200 yılında Çin Han devrinde bulun-muştur. O zamana ait çalışmalar, üst yüzey işlemleri yönünden ol-dukça yüksek bir düzeyi belirler. M.Ö. yapılan ahşap boyamaların-da en çok kırmızı ve siyah renkler kullanılmıştır. 16.yy. da ahşap bo-yama sanatı hakkındaki ilk bilgiler Avrupa’ya ulaştığında büyük ilgi görmüş, başta İtalya olmak üze-re Hollanda, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde geniş bir kesim tarafından çalışılmıştır. Mobil-yaların boyanması ve üzerlerine resimler yapılarak süslenmesi ilk defa İtalya’da moda olmuştur. Bo-yalı ve süslemeli mobilya modası hızla yayılmıştır. Ahşap boyamada üst yüzey işlemlerinin gelişip zen-ginleşmesi bu alanda aralıksız ve yoğun araştırmaların sürdüğünü gösterir.

Hayalinizdeki renkler ve desenler bulunduğunuz mekânda canlansın,sizi sarmalasın istemez misiniz?

Page 13: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 11E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

EL SANATLARIAHŞAP BOYAMA

EL SANATLARI

Page 14: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 12

Teknikleri

Ahşap boyama teknikleri;• Dekupaj, • Transfer,• Stencil,• Boyutlu boya ile uygulama, • Yaprak varak,• Folyo varak,• Kâğıt mozaik,• Peçete tekniği,• One stroke,• Petal porselen,• Beadosphere ile üç boyutlu dekupaj,• Kontur rölyef pasta ile peçete kabartma tekniği,• Beadosphere ile dekupaj kaplama,

• Sedef tekniği,• Rub-on transfer,• Antıquıng leather (eskimiş deri dokusu) ve wood gra-ning (ahşap damar görüntü-sü) dir.

Ayrıca farklı bir boyut kazan-dırma teknikleri olarak çat-latma teknikleri söylenebilir. Çatlatma teknikleri ise;

• Mozaik çatlatma,• Klasik çatlatma,• Antik çatlatma,• Timsah kabuğu çatlatma,• Eskitme,• Mumlu eskitme ve alkollü eskitme şeklindedir.

Her yeni buluş, ahşap boyama endüstrisine yeni gereçler kazan-dırmaktadır. Ahşap boyama sa-natı günümüzde bütün dünyada uygulanılan bir sanat dalıdır. Yine başta İtalya olmak üzere Amerika, İngiltere, Fransa, hatta Afrika’da da sayısız ahşap boyama sanat-çıları sanatlarını bütün insanlarla paylaşmaktadırlar.

Bugün ahşap boyama olarak bildiğimiz bu sanatın geç-mişi kültürümüzde çok eskilere dayanmaktadır. Adını ilk olarak Edirnekâri olarak duyuran bu sanat, 14. yy.dan sonra ahşap ve deri gibi çeşitli malzemeler üzeri-ne uygulanmıştır.

Ciltçilikte de uygulanan bu bezeme sanatıyla kök boya ve altın varak ile nakışlar yapılmış, lake denilen cila yapılarak son haline getirilmiştir. Bu bezeme sanatının çıkış noktası saray kenti Edirne’dir.

Kapı kanatları, tavanlar, çeyiz sandıkları, dolap kapakları, para kutuları, ahşap pencere ke-penkleri ve cilt kapaklarında kul-lanıldığı görülmüştür. Kimi zaman diğer ahşap süsleme teknikleriyle de beraber kullanıldığı olmuş-tur. Bunlar ahşap üzeri kakma ve oyma sanatlarıdır.

Edirnekari süslemede geleneksel Rumi motifler (stilize edilmiş hayvan figürleri), Hata-yi motifler (stilize edilmiş çiçek desenleri) ve Çin bulutu denilen motifler hâkimdi. Sonraları bu motiflere barok ve rokoko tarzı desenler de ilave edilmiştir. Buket halinde kurdeleli çiçekler ve vazo-lu demetler halinde de desenle-meler uygulanmıştır.

Meyve motifleri, sepette tanzimler ve manzara, gemi gibi motifler de kullanıla gelmiştir. Bu motiflerde desenleri ortaya çıkar-ma amacıyla verilen ışık ve gölge; taramalar, tonlamalar ve kontur-larla şekil almıştır.

EL SANATLARIAHŞAP BOYAMA

EL SANATLARI

Page 15: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 13E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Türk süsleme sanatında Şükufe tarzı olarak bilinen na-türmort çalışmaları natüralist bir üslupla gül, karanfil, lale, sümbül, kasımpatı, hanımeli gibi motifler ahşaba işlenmiştir. Bu sanatın en güzel örnekleri Edirne Sarayı ve Topkapı Harem Dairesi süsle-melerinde görülmektedir. İstan-bul, Edirne, Bursa, Diyarbakır ve Anadolu’nun pek çok bölgesinde uygulandığı görülmüştür. Zaman-la geleneksel motifler sadeleş-miş, devrin ihtiyaçlarına göre yok olmaya yüz tutmuştur. Yakın tari-himizde ahşap boyama, at araba-larının, şerbetçi ve macuncu gibi esnaf arabalarının süslenmesinde kullanılmıştır. Bu tür süslemeler çizim yapılmadan serbest fırça teknikleriyle uygulanır. Genelde

süslemelerde manzara resimle-ri kullanılmıştır. Bu süslemeler İskandinav ve Rus tarzı boyama örneklerine benzemektedir. Bu ülkelerin ahşap boyama örnekleri Edirnekâri’ye göre serbest fırça tekniklerine dayandığı için ince işçilik taşımaz.

Bugün değişen zaman, zevk ve ihtiyaçlara göre gelişen ahşap boyama günlük hayatta kullanılan komodin, dolap, yatak başı ve paravan gibi malzemesi ahşap olan birçok objede kendini göstermektedir. Bir sanat halini alan ahşap boyama günümüzde sadece ahşaba değil deri ve cam objelere de uygulanmakta, elde edilen ürünler birer sanat eseri olarak karşımıza çıkmaktadır.

EL SANATLARIAHŞAP BOYAMA

EL SANATLARI

Ahşap boyama yaparken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulun-maktadır. Çatlatma yaparken ıslak fırça kullanmamak, kaliteli ham malzeme kullanmaya özen göstermek, zemin boyanırken, bir sonraki kat boyayı uygu-lamadan önce, son kat boyanın kuruduğundan emin olmak bunlardan bazı-larıdır.

KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir.

HER EV BiR KOMEK

EYLÜL-EKİM 2012

KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama

KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık

DVD’deİZLEYİN

Alüminyum Folyo ile Ahşap Boyama’nın

yapılış hikayesiniizleyin.

Page 16: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

‘O’k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 14

NE DÜŞÜNÜYORSAN ‘O‘ SUN

AİLE İÇİ İLETİŞİM

sun

Ne düşünüyorsan

Page 17: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 15E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Kendimiz hakkındaki-düşüncelerimiz dikkat edelim, belirli bir zaman sonra bizim gerçeğimiz olur. Düşünceler önce küçük ve basittir. Daha sonra her aklımıza geldiğinde büyür. Basit bir korku, şüphe ve takıntı bes-lendikçe büyür ve hastalık haline gelebilir. Sonra ruhsal bunalımlar, hastalıklar…

Kaderin varlığına ina-nırız, fakat irademizi unuturuz. İçinde bulunduğumuz birçok üzüntü sıkıntı ve hayal kırıklığını kendimiz yaratırız. Başkasına her dert yanışla, her tekrarla daha da güçlendiririz.

İnsan istekleriyle vardır ve başarabilecekleri istekleri kadardır. İstemediklerimiz için çırpınmayız. Zihnimiz sadece dü-şüncelerimizle beslenir. Herkes birçok arzu ile yoğrulur kimileri bencil, kimileri intikam, kimileri sahte arzularla doludur, ama her şey önce düşüncededir. Sadece düşünürüz iyi, güzel çirkin her şey önce düşünülür ve yeterince tekrarla yavaşça sarar irademizi bir bakmışız ki oradayız ya da aklımızdaki dudaklarımıza dökü-lüverir. Öyle önemlidir ki düşün-celer acılara da huzura da açılan kapıdır.

Mevlâna der ki ‘Gül bahçesini düşün, gül kok… ‘Ne düşünüyoruz biz, eşimizin sürekli bizi aldattığını mı? Komşularımı-zın arkamızdan konuştuklarını mı? Ya da aile içinde isteklerimizi nasıl yaptıracağımızı mı? Ne düşünüyoruz… Şimdi şu yazıyı okurken ya da hemen biraz önce ya da dün gece ne vardı aklınızda ve size hangi kapıyı açtı…

‘Sana bir yerden suçlama gelirse, mutlaka zulmettiğin birisi zahmete düşmüş, beddua etmiş-

tir. Kimse hakkında bir suçlamada bulunmadıysan başka kusurun olmuştur. Tohum ektin nasıl olurda meyve vermez.’ Bunu der Mesnevi… Bir de der ki, “Ne ya-parsan karşına çıkar”. Psikoloji de der ki, “Bir şeyi ısrarla düşünür-sen iraden dayanmaz yaparsın ve bütün bizi üzen, bizi hasta eden sorumluluklar yükleyen her şey, önce düşüncede başlar. Yeterin-ce sık düşünürsen beynin bütün enerjini düşündüğüne verir ve kolayca yaparsın. Güzel duygu-lar düşünür ve tekrar edersek ruh sağlığımız çok daha iyi olur. Olumsuz düşünceler ve takıntılar ise ailemizki huzuru alır götürür dikkat edelim düşüncelerimize sadece düşünerek bile birçok de-ğişiklikler yaparız yaşamımızda…Bir de kötü düşüncelerimizi etra-fımızdakilere öğretiriz.

‘Kesin kızmıştır, ben anlarım öyle sanmıştır, doğru söylemiyordur, bakışında da bel-li” düşüncelerimizle etrafımızı da etkiler akıl okuyuculuk yaparız. Bu tarz telkinleri çocuklarımıza da yaparız’ Sakın verme sakla, alır oyuncağını kırar…’ Olmayan şeyleri bilir küçük çocukları-mıza da olumsuz düşünmeyi öğretiriz. O da paylaşmayı ve sevmeyi öğrenmez herkese şüphe ile bakar ve bencil dav-ranır. Biz olumsuz düşünerek sadece kendimize değil çevre-mize de obsesyonları(takıntı) septikleri(şüphe) korkuları aşıla-rız.

Ne düşündüğünüze dik-kat edin, davranışınız olur. Davra-nışınıza dikkat edin, alışkanlığınız olur. Alışkanlığınıza dikkat edin, kaderiniz olur…

AİLE İÇİ İLETİŞİM

C A N S U B E R N A D E N İ Z

Uzman Psikolog

Ne düşündüğünüze dikkat edin, davra-nışınız olur. Davra-nışınıza dikkat edin, alışkanlığınız olur. Alışkanlığınıza dikkat edin, kaderiniz olur…

Page 18: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 16

Japonya’dagün batımı

GEZELİM - GÖRELİM

E L İ F Ö Z P I N A R

Naif, kırılgan ve incecik bir ses sanki bir kuşu ürkütmek-ten korkarcasına koto nağmeleri eşliğinde dokunuyor yüreğini-ze… Bu dokunuş tanıdık geliyor eskilerden, yüzünüze değip geçen rüzgâr alıp götürüyor sizi bilmedi-ğiniz bir yerlere. Bulunduğunuz yerle bağ kurmanız, burayı hatıra defterinin özel sayfalarına alma-nız hiç de zor olmuyor. An, sizi her anlamda sarmalıyor.

Çakıl taşlı merdivenden inerken erguvanlar, yıldız çiçekli manolyalar, kırmızı çınar yapraklı akçaağaç gibi belki de pek çoğu-nu ilk defa gördüğünüz ağaçlar selamlıyor ama bu selamı en çok da mavi sarkık atlas sedirine ya-kıştırıyorum. Yerlere kadar eğilen dallarıyla bulunduğu mekânın ru-hunu en çok o anlamış, o uyum sağlamış sanki ve “Konnichiwa” diyordu tüm saygısı, zarafetiyle.

“Konnichiwa” diyorum ve başımı rüzgârdan yana çeviriyorum, şi-rin mi şirin ve bir o kadar da geç-mişten kopmuş gelmiş taş kuyu ilişiyor gözüme, heyecanla yakla-şıyorum yanına, hemen kolundan çevirerek tahta kovayı çekiyorum yukarıya, kuyunun her detayına dokunarak mekânla kucaklaşıyo-rum yıllar sonra kavuşmuş dost-lar gibi. Yeni oyuncağını merakla kurcalayan çocuk heyecanı ve mutluluğuyla her taşını, her ağa-cını, çiçeğini-böceğini dikkatle in-celiyorum. Taştan fenerler, ahşap fenerler, taşlı yollar, şelaleden akan suyun şırıltısı, kıvrıla kıvrıla yol alışı, taş köprüler, kameriyele-rin estetiği… Gördükleriniz, algı-ladıklarınız her şey o kadar sade ve incelikle düşünülmüş ki adeta küçük bir cennet bahçesindey-mişsiniz hissi uyanıyor içinizde.

KYOTO JAPON PARKI

“Taştan fenerler, ahşap fenerler, taşlı yollar, şelaleden akan suyun şırıltısı, kıvrıla kıvrıla yol alışı, taş köprüler, kameriyelerin estetiği… Gördükleriniz, algıladıklarınız her şey o kadar sade ve incelikle düşünülmüş ki adeta küçük bir cennet bahçesindeymişsiniz hissi uyanıyor içinizde.”

Page 19: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 17E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

GEZELİM - GÖRELİM

Japon Kyoto Parkı

Page 20: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 18

Küçükken atkuyruğu bağlı saçımın çektiği gözlerimden dolayı beni Japon diye seven, seslenen akrabalarımın etkisinden midir bilmem; ev dekor-larından, giyimlerine, yürüyüşlerinden sinema-larına Japonların hayatı, yaşayışlarındaki sadelik ve estetiğe, inceliğe hayra-nımdır. Bu yüzden Japon kültürünü biraz araştır-mışlığım da vardır. İşte o araştırmalarım esnasında onlara dair karşılaştığım ve “ahhh ahh aslında bi-zim kaybettiğimiz, kâmil insan olma yolunda belki-de hiç hayata geçiremedi-ğimiz değerlerimiz” diye iç geçirdiğim güzel haslet, gelenek ve görgülerden bazıları.

GEZELİM - GÖRELİM

KYOTO JAPON PARKI

Bazı zamanlar canım sıkıldığında, ruhum daraldığında dinlediğim ge-leneksel Japon müziği nağmeleri eşliğinde gözümü kapatır, kendi-mi Asya sinemalarında izlediğim, renklerin cümbüş ettiği o meşhur Japon bahçelerinde gezerken ha-yal ederim. O küçük ahşap köprü-den manzarayı seyre dalar, düşü-nür rahatlarım. En mutlu günlerini ölümsüzleştirmek için sanırım “en güzel güne en güzel mekân yara-şır” diyerek, özel fotoğrafçılarına doğal mekânda düğün pozu veren gelin ve damatların köprüye olan ilgisinden ben pek köprüde seyre dalamadım. Fakat parkın içerisin-de bulunan cafe-restoran, bu seyir zevkini ziyadesiyle yaşattı. Manza-rası ve kahvaltısı ile ünlü bu resto-randa ben akşam yemeği yemeyi tercih ettim.

Page 21: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 19E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

• Japonlar özellikle bir toplu-luk içinde karşısındakine kızsa bile çok nadir olarak açık olarak kızgınlıklarını gösterirler. Kendile-rinin yüzde yüz haklı olduklarına inansalar bile karşısındaki kişiyi sakinleştirmek için özür dilerler. Bir kişinin sinirlenip kendini kay-betmesi çocukça kabul edilir, bu sebeple Japonların çoğu sinirlen-diklerinde otomatik olarak sinir-lerini bastırmayı tercih ederler.

• İki kişi anlaşmazlık içine girer veya bozuşurlarsa bunu tartı-şarak veya beraber içki içmeye giderek dostluk çerçevesi içinde çözmeye gayret ederler.

• Kızgınlık göstermek her ne kadar kötü ise, Japonların üzün-tülerini ifade etmek için oldukça usta yolları vardır. Bir Japon’un toplumda yetişkin olarak kabul görmesi için acı ve üzüntüsünü hafif bir gülümsemenin arkasına gizlemesi gerekir. Buna “kao de warau kokoro de naku” (Yüzü gülüyor fakat kalbi ağlıyor) denir.

• Erkeklerin üzüntülerini gizleme

ve duygularını kontrol etme-leri beklenmesine rağmen bir erkeğin ağlaması doğal olarak karşılanabilir. Buna “otokonaki” denir, aslında bir erkeğin görün-düğü kadar soğuk ve duygusuz olmadığını gösterir.“Morainaki” “sempati ile ağla-ma” anlamına gelir ve zayıflıktan ziyade insan duygusu belirttiği için doğallıkla karşılanır. Eğer yaşlar içinde ağlayan bir Japon görürseniz bu her zaman o kişin üzüntülü olduğu anlamına gelmez. Bu büyük bir mutluluk göstergesi de olabilir ve “ureshi-naki” denir.

• Utangaç, sessiz olmak Japonya’da bir fazilet olarak görülür, özellikle söz konusu romantik duygular ise. Bir kişinin isteklerini açık olarak söyleme-si en iyi şekli ile saflık, en kötü şekli ile kabalık olarak karşılanır. Bunun sebebi ise teklifi yapaca-ğınız kişiyi zor duruma düşürme ihtimalinizdir.

• Hastane ziyaretlerinde buket çiçek götürmek -çiçekler köksüz

olduğu için hastanın gözü önün-de günden güne solup gideceğin-den- kabalık sayılır.

• Yemeğe başlamadan önce ‘“itadakimasu’’ denir. Bu kelime “alıyorum’’ anlamına gelir. Yene-cek olan bitki ya da hayvana, min-net ve teşekkürleri ifade eder. Anlamını genişletecek olursak: “Sen benim için, beni yaşatmak için öldün / öldürüldün, ben de senin bedenini tüm minnet ve teşekkür duygularımla alıyorum / kabul ediyorum’’ demektir.

• Hiç kimse kendi bardağını kendi doldurmaz. Yakınınızdaki insanların bardaklarını sürek-li kontrol etmek, boşaldıkça doldurmak kibar bir davranıştır. Kendi içeceğini doldurmak, ya-nındakilerin ilgisizliklerini yüzüne vurmak gibi anlamlara gelebile-ceğinden, iyi bir davranış değildir. Eğer kimse gerçekten içeceğinizi doldurmuyorsa en iyi yol sizin başkalarına içecek sunmanızdır. Böylece sizin bardağınızın da boş olduğu fark edilir.

GEZELİM - GÖRELİM

Page 22: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

20 k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Yo hayır, henüz Sushi yiyecek kadar farklı lezzetlere açık deği-lim ama restoranın özel menüsü olan “Fajita”yı yemenizi kesinlikle öneririm. Gün içerisinde size eşlik eden geleneksel Japon müziği ak-şamla beraber yerini Türk sanat müziğine bırakınca ve önünüze gelen Meksika mutfağından çık-mış çeşitli sos ve baharatlarla süs-lenmiş “Fajita”nızı yerken gerçek dünyaya dönüyorsunuz. Gönül is-terdi ki Japon iç mimarisi ve deko-rasyonu ile hazırlanmış küçük kü-çük odalarda, kimonosunu giymiş bayanların hizmet ettiği Japon yer sofralarında oturarak, bu bü-yüden çıkmadan tamamlayalım geziyi ama Konya’da Japonya an-cak bu kadar oluyormuş. Benim gibi Japon kültü-rünü seven ve sinemalar ve mü-zikler aracılığıyla bu kültürle bağ kuran biriyseniz, bir hac yolculu-ğu yapmaya yetecek kadar pa-rayı da cebinize koyup henüz bir Japonya turuna katılamadıysa-nız, Japonya’nın bağrından kop-muş gelmiş bu küçük Japonya’yı, Kyoto Parkı’nı mutlaka gezin. Bir tramvay bileti parasına, gidin küçük Japonya’yı görün derim. 30 bin metrekare alana kurulan Japon Kyoto Parkı’nın havuzla-rı, 4 bin metrekarelik göleti, ka-meriyeleri ve sosyal alanları ile Türkiye’nin en güzel Japon Parkı olduğunu söylüyorlar. Konya’da Kyoto Parkı’nı gezmeden, görme-den bu şehirde görülebilecek her yeri gördüm demeyin.

GEZELİM - GÖRELİM

KYOTO JAPON PARKI

Masanız Meksika acılıözel soslarla donatılıyor

Sushinin çiğ balık dışında farklı malze-melerden, sebzelerden çeşitli yöntemlerle yapıldığını da burada öğrendim. Sushi yedim demek için illa yosuna sarılmış çiğ balık ye-meniz gerekmiyormuş. İşte bazı Sushi çeşitle-ri; Nigiri Sushi, Maki Sushi, Gunkanmaki Sushi, Temaki Sushi, Sashimi Sushi.

Page 23: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 21E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Specialler • Kyoto Fajita• Et Fajita• Karides Fajita• Tokyo Fajita• Piliç Fajita• Mantar Fajita• Balık Fajita• Sabana steak

Kungfu Ramen• Kungfu Ramen(Tavuk Soslu Aromalı)Kungfu

Noodle• Noodle Sebzeli(Domates,Biber,Sarımsak Sosu ile)• Noodle Tavuklu(Kızarmış Tavuk Eti, Sebzeli Sos ile)• Noodle Kalamarlı(Kızarmış Halka Kalamar ve Özel Sosu ile)• Noodle Karidesli(Domates,Biber,Sarımsak Sosu ile)• Noodle Tavuklu

(Kızarmış Tavuk Eti,Sebzeli Sos ile)• Noodle Kalamarlı(Kızarmış Halka Kalamar ve Özel Sosu ile)• Noodle Karidesli• Ramen (Baharatlı-Sığır Eti Aromalı)• Ramen (Baharatlı-Sığır Eti Aromalı)

Wai• Wai (Haşlanmış Uzun Japon Pirinci ve Kızarmış Tavuk ile)

Sushi• Sushi (Haşlanmış Japon Pirinci, Balık ve Çeşitli Soslar ile)

Soslu Yemekler• Japon Usulü SoyaSoslu Tavuk Sote• Japon Alabalığı(Özel sosu ile servis yapılır.)

GEZELİM - GÖRELİM

Kyoto Parkında Ne Yenir/İçilir

Geleneksel Türk Mutfağı yanında farklı mutfaklardan da lezzetler tadabileceğiniz park restoranında, Meksika mutfağından çok özel bir lezzet olan Fajita çeşitleri dışındaki farklı yemek çeşitlerini de sizin için yazıyorum.

Miso Çorbası

Miso çorbası sabah, öğlen ve akşam yemekle-rinde yan yemek olarak gelir. Miso adı verilen, ezilmiş soya fasulyesi macununun sıcak su ile ka-rıştırılması ile hazırlanır. İstenirse içine nori, yeşil soğan gibi tatlandırıcılar da konulabilir.

Page 24: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 22

BU AY NE OKUSAK?

KİTAP

“Kariyer de yapılır,yemek de”

“Kariyer de yapılır, yemek de”Usta yazar Alev Alatlı’nın okurlarını şaşırtan kitabı daha çok “iş”teki hanımlara yönelik mesajlarıyla dikkat çekiyor. Kapağın spotu: “Kariyer de yapılır yemek de”

“Sofra kadının iktidar alanıdır” diyor, yazar Alev Alatlı. O bir yemek kitabı yazdı. Bu yıl yayınlanan kitapta 700’ü aşkın yemek tarifi ve onlarca mönü var. Bu kitap yemek kültürüne ilgi duyan herkesi başucu kitabı olacak nitelikte. Kitabı ne zaman elinize alacaksınız, Alatlı’nın o kararlı tavrı ve muhteşem bilgi dağarcığı gelecek aklınıza.

Funda, Alev Alatlı’nın kızı, kendisi başarılı bir iş kadını. Alatlı bu eserinde bir anlamda kızına ve bütün yeni nesil kadınlara “mutfağına sahip çık” mesajı veriyor. Çünkü ona göre yemek yapmak da diğer bütün işler kadar ciddiye alınacak bir şey. Ama bu ciddiyetin altında ezilmeyi de yanlış buluyor o ve ne kadar meşgul olurlarsa olsunlar,

kadınların mutlaka yemek yapmaları gerektiğini söylüyor.

“Birbirimize saygılı olmak niyetimiz varsa, sofranın bunun önde gelen bir unsuru olduğuna inanıyorum. Zor değil. Neden hayatının bu kadar önemli ve temel bir unsurunu genç bir kadın ıskalasın? Sofranın getirdiği yakınlığı, içtenliği, sahiciliği tekrarlayan hiçbir yer yoktur.” diyor Alev Alatlı, Ayça Örer’in kendisiyle yaptığı keyifli röportajda.Alatlı her zamanki gibi ezber bozuyor ve yazdığı kitapla çalışan, başarılı, akıllı, üretken kadınların da mutfağa girip sofra kurabileceğini üzerine basa basa vurguluyor. Funda’nın Mutfak Rehberi de Alev Alatlı’nın diğer kitapları gibi değerli ve keyifli bence. Bir yemek yazarı olarak Sayın Alatlı’ya, yemek yapmakla ilgili değerli düşünceleri ve kitabı için teşekkür ediyoruz…

Funda’nın Mutfak Rehberi / Alev Alatlı / Alfa Yayınları

“Her eve lazım”kitaplar

Evde, okulda, bahçede, parkta, okulda, her yerde elinizden düşmeyecek kitaplardan sizler için derledik. Hikaye ile dinlenecek, pedagoji ile kendinizi geliştireceksiniz.

Page 25: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 23E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Mustafa Kutlu okumak,her zaman keyiflidir

Anadolu Yakası, müellifin kapağına “nehir söyleşi” notu düşürdüğü farklı bir öykü çalışması… Erol isminde bir gazetecinin Anadolu Yakası isimli bir kanaldaki taciz olayını araştırmak üzere kanalın sahibi Muzo Gönül’le görüşmesi, bu görüşmenin ardından kendisiyle bir nehir söyleşi yapma kararı alması üzerine başlıyor yolculuk... Muzo Gönül, bir yandan gariban çocukluğundan, kanal patronluğuna uzanan öyküsünü anlatırken diğer yandan da yaşadıklarını yorumluyor Erol’a.

Muzo Gönül aslında rahmetli Özal’ın Anadolu Kaplanları diye tabir ettiği bir sınıfın haritası gibi zatında. Söyleşi sırasında bir yandan Muzo’nun ideallerini, bir yandan da gündelik hayatın içinde yaşadığı olayları okuyorsunuz. Bir tarafta size mesela sanata dair felsefî şeyler söylüyor, diğer yanda bacanağının işyerinde taciz ettiği kızları korumaya çalışıyor. Bir yanda Erol’a ahlakın sınırları ve ahlak kavramı hakkında nutuk çekerken diğer yanda kameramanlardan birisinin bayan çalışanla öpüşürken yakaladığı bir yabancıyı tartaklaması olayını çözmeye gayret ediyor. Ve ahlak hakkında, kültür hakkında sahip olduğu onca kanaate rağmen orada tek yapabildiği durumu kurtarmak.

Bu yönüyle Muzo sekü-lerleşen dindarın kararsızlığına sahip. Söylemi ve eylemi arasında büyük çelişkiler var. Size öğütlediğini bir de bakıyorsunuz ki, kendisi bir türlü oturtamamış. Kendinden ve halinden şikayetçi. Ama şartlar diyor, şartlar. Ekmek parası...

KİTAP

Aşkın başlangıcı “görme”, sonucu “bakma”dır. İlk görüş anında baş-layan ilginin sırasıyla sevgiye, bağlılığa, kalbin erimesine, tutkuya, özleme ve nihayet aşka dönüş-mesinin bir tek gayesi vardır; se-vilenin yüzüne bakabilmek, o ilk görüş anının lezzetini ve hazzını derece derece artırarak kemale erdirebilmek.

Görmekten bakma derecesine yükselebilmek için aşkın binbir türlü tecellisi, sayısız çile durağı, firkat, hicran ve hasrete adanmış elemleri vardır ki, bunların her biri âşıkı kaba-lıklarından yontar, ruhunu arıtıp billurlaştırır ve en son noktada doya doya “bakma” eylemi için onu hazırlayıp sevgili huzuruna çıkartır.

Aşkın “bakma”dan sonraki durağı “tapma”, yani

sevenin sevilene kul olmasıdır. Mevlana’ya göre aşk öyle bir sırmış ki her gönül kaldıra-maz ve ehli olmayanla-ra anlatılmazmış. İskender Pala’ya göre dünyanın en zor ve ilk sorusu “Aşk nedir?”…

Çünkü dünya aşk üzerine yara-tılmış. Bebek doğduğu andan itibaren eğer aşk varsa insaniyet vasıflarını kazanıyor. Eskiler insana “alem-i Kübra” derlermiş. Her şeyin merkezi olan insanın kalbindeki bir damla aşktır ve insan ondan ibarettir. Ancak insanoğlu âşkı tanımlamakta her zaman güçlük çekmiştir.

İskender Pala hayranla-rı, “Aşka Dair” isimli kitabı yine ellerinden düşürmeyecek.

Aşka Dair / İskender Pala / Kapı Yayınları

Dünyanın en zor sorusu:Aşk nedir?

Page 26: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 24

Yazar bilindiği gibi, zihni yormayan, akıp giden bir kale-min, üslubun, sanatın sahibi… Okumak her daim keyif verir.

Anadolu Yakası / Mustafa Kutlu / Dergah Yayınları

“Çocuktur geçer”demiyorsanız…

Kızınız top oynarken bi-leğini incittiğinde ya da oğlunuz fırında parmağını yaktığında ne zaman, kime başvurmanız gerek-tiğini veya hangi uygulamanın uy-gun olacağını bilirsiniz; sonuçlar hakkında da az çok fikriniz vardır. Ancak çocuğunuz okulda so-runlar yaşıyorsa, evde sıkıntıları varsa, anktiyete ya da depresyon belirtileri gösteriyorsa, sizin için yanıtsız pek çok soru var demek-tir. Bu normal bir davranış mı yoksa endişelenmeye gerek var mı? Okulda ya da arkadaşlarıyla ilgili yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Olanlar sizin hatanız mı? Ne yapmanız gerek? Bekleyip ne olacağını mı görmelisiniz, yoksa bir uzmandan yardım istemelisi-niz? “Çocuktur Geçer!” de uzmanlar tüm bu sorunların cevaplarını bütün sorunların kaynağına inerek, psikolojik ve tıbbi önerilerde bulunarak,

örnekler sunarak veriyorlar. En önemlisi, birbirine çok benzeyen semptomların birbirinden çok farklı nedenlerden doğabileceği-ni anlatıyorlar. Çocuğun sorunla-rını çözebilmek için öncelikle bu sorunların doğasını kavramanın gerektiğine işaret eden yazarlar, bebelikten ergenliğe kadar uza-nan geniş bir dönem en sık görü-len sorunları ele alıyorlar ve ne zaman, nasıl müdahale etmeniz, nasıl bir yaklaşım sergilemeniz gerektiğini açıklıyorlar. Çocuk ye-tiştirmenin pek çok zorluğunun üstesinden gelmelerini sağla-yacak olan bu kitaba başvuran anne babalar -hatta eğitimciler ve doktorlar- sorunları “Çocuk-tur, geçer!” diyerek geçiştirme-nin yanlışlığını çok daha açık bir şekilde görecekler. Unutmayın, sorun düşündüğünüzden çok daha ciddi olabilir. Her çocukta görülebilecek olağan durumları, daha ciddi sorunlardan ayırma-nızı sağlayacak bilgiler. Parmak emme, yatak ıslatma, utangaçlık, hiperaktivite, gece korkuları, sosyal fobi, okuldan kaçma, beslenme bozuklukları, davranış bozuklukları, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ve daha fazlası... Her yönden sağlıklı bir çocuk yetiştir-me konusunda geç kalmış olmak istemiyorsanız, vakit kaybetme-den bu kitabı okumaya başlayın!

“Çocuktur, Geçer” / Susan Ander-son Swedo / Epsilon Yayınları

Süper güçleri olmayanSüper Çocuk

Zeynep Sevde Paksu, özellikle çocuk yayıncılığıyla ilgilenen bir yazar, yayıncı. Süper Defter serisinin ilk kitabı “Süper Güçlerim Olsa Allah’ı Görebilir miyim?”, ikin-cisiyse “Süper Güçlerim Olsa Allah’la Konuşabilir miyim?”. İki kitabın daha doğrusu defterin kahra-manı da ‘Süper Çocuk’. Kitap Süper Çocuk’un gizli defteri

formatında yazılmış. Karala-ma tarzı notlara da rastlamak mümkün. “Süper Çocuk” aslında hayli sıradan. Öyle sarışın, mavi gözlü filan da değil, sokakta rastlayabileceğiniz türden. Ancak o sıradanlığın nasıl bir süper gücün yansıması olduğunu fark etmiş. Baştan kabullenmiş süper olmayı. Sonrasında bunun için bir sürü delil çıkmış karşısına. Ör-neğin kazara elini kesiyor, birkaç gün içinde iyileşiyor yarası. Bu süper güç değil de nedir?” diye düşünürken, süper babaanne yetişiyor imdadına. Ona elini asıl dikenin Allah olduğunu anlatıyor. Ya gökyüzünde parlayan yıldızlar, yan komşu Salih amcanın mari-feti miydi? Peki, çiçekler ‘Süper Çocuk’un bayıldığı bifteği neden yemiyordu? O mu daha güzeldi yoksa yeşil kurbağa mı? Tüm bu sorulara süper babaannesinin de yardımıyla cevap arıyor. Bulduğu her cevap onu bizzat göremese de Allah’ın yeryüzündeki yansı-malarını idrak etmeye bir adım daha yaklaştırıyor.

İkinci kitap “Allah’la Ko-nuşabilir miyim?”, Allah’ı yeryü-zündeki izleriyle görmeyi başaran Süper Çocuk’un bu defa onunla konuşma çabalarını anlatıyor. Dua etmeyi öğrenirken, hayli garipsiyor el açmayı. “Niye elimizi açıyoruz ki, bir tür sinyal mi?” diye düşünürken imdada baba-annesi yetişiyor yine. Tabii, Allah ile konuşma macerası pek de kolay olmuyor. Bitmek bilmeyen isteklerinin değil, onun ihtiyacına en uygun karşılığın verildiğini öğ-renmesi zaman alıyor. Namazla Allah’ın insanları huzuruna çağır-dığını öğrenip, ezan okunduğun-da “Tamam Allah’ım çikolatamı

yiyip geliyorum.” demesiy-se evlere şenlik.

I- Süper Güçlerim OlsaAllah’ı Görebilir miyim?2- Süper Güçlerim Olsa Allah’laKonuşabilir miyim? / Zeynep Sevde Paksu / Nesil Yayınları

BU AY NE OKUSAK?

KİTAP

Page 27: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 25E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

BAK - YAP / TRABZON İŞİ BONCUK ÖRGÜ

Trabzon işi boncuk örgü Merhaba;

Bu sayıda size Trabzon işi boncuk örgü tekniğini göstereceğiz. Bu tekniği çeşit çeşit takı ve aksesuar yapımında kullanabi-lirsiniz.

Malzemeler: 0,20’lik misina, kum boncuk.

Hürrem tekniği ile süsle-nen bu takımızı yapmaya 4 tane kum boncuk takarak başlıyoruz. Düğümün olduğu taraftan 2 ta-nesinden girerek iğneyi asılıyoruz ve kare bir görüntü elde ediyoruz. Tekrar 4’lü kum boncuk takıp aynı işlemi tekrarlayarak 11 tane kare yapıyoruz. Daha ince bir bileklik istersek bu sayıyı azaltabiliriz. 11 kareden sonra dönüş yapacağız. Dönüşte misinamız aşağıda kaldı-

ğı için 1 tane kum boncuğun içinden geçerek misinamızı yukarıya çıkarıyoruz. Çı-karttıktan sonra 2 tane kum boncuk takıyoruz. Misina-yı çıkarttığımız boncuğun

önündeki 2 boncuktan geçiriyo-ruz. Orada hiç boş boncuk bırak-madan işlemi tekrarlıyoruz. En sonunda 2 kum boncuk alıyoruz. Tek kum boncuk kaldığı için bir ta-neden geçiriyoruz.

Yukarıdaki işlemleri tek-rarlayarak istediğimiz uzunluğa gelene kadar boncuk örmeye de-vam ediyoruz. Örgüyü bitirdiği-mizde bilekliğimizin uç kısımlarını dilediğimiz şekilde süsleyebiliriz. Bu bileklikte kullanılan Hürrem tekniğini ve daha fazlasını KOMEK takı tasarım kurslarına gelerek de öğrenebilirsiniz.

1

4

2

3

5

Page 28: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 26

Baş yapımı (Resim 1)6 tane zincir çekilip halka haline getirilir. 5 sıra sık iğne ile devam edilir. 13 sıra dolgu örgüsü yapıldıktan sonra yanlardan eksiltmeye başlanark 28 sıra daha örülür. Örgü sonlandırılarak içi dolgu metaryali ile doldurulur.Yanak Yapımı (Resim 2)5 sıra zincir çekilerek halka yapılır. 1 sıra sık iğne, 4 sıra dolgu örgüsü örülerek örgü bitirilir. Aynı şekilde diğer yanakta hazırlanır.Göz Yapımı ( Resim 3)Beyaz kısmı için; 10 tane zincir çekiyoruz ve halka yapıyoruz.Yuvarlağın etrafını bir sıra sık

iğne bir sıra dolgu yaparak bitiriyoruz.Siyah kısmı için; 5 tane zincir çekip yuvarlıyo-ruz. Sık iğne yapmadan direk dolgu ile devem ediyoruz. İsteğimize göre 1 yada 2 sıra örerek örgüyü bitiriyoruz.Ayak Yapımı ( Resim 4)5 sıra zincir çekilerek halka yapılır, üzerine 2 sıra sık iğne gidilir. 3. sıradan itibaren dolgu örgüsüne başlanır. Örülen dolgu örgüsü 9. sıradan itibaren eksiltmeye başlanarak 18 sıra örülerek tamamlanır. İçi dolgu malzemesi ile doldurulur. Aynı şekilde diğer ayakta hazırla-nır.Kol Yapımı 5 sıra zincir çekilerek halka yapılır, üzerine 2 sıra sık iğne gidilir. 7 sıra dolgu örülür. İstenilen uzunluğa gelince son üç sırada eksiltilerek örgü tamamlanır. Aynı şekilde diğer kolda hazırlanır.Gövde Yapımı ( Resim 5)10 tane zincir çekilip halka yapılır. 2 sıra sık iğne gidilir. 35 sıra dolgu örgüsü örülürerek örgü bitirilir. İçi dolgu malzemesi ile doldurulur. Tüm parçaları tamamlayınca iğne ile birbirine dikerek birleştiriyoruz. En son siyah yün kullanarak makina dikişi ile kaş ve kiprik yapıyoruz. Sarı yünden de civcivimizin kafasına birkaç tüy yaptıktan civcivimiz hazır.

Civciv Yapımı İçin Gerekli Malzemeler1 adet sarı renkli yün ip. 1 adet siyah renkli yün ip. 1 adet beyaz renkli yün ip. 1 adet turuncu renkli yün ip. Örmek için tığ, dikmek için iğne. Dolgu malzemesi olarak kullanmak için elyaf (eğer elyaf yoksa dolgu için pamuk, artık kumaş, naylon poşet gibi dolgu olabilecek herhangi bir malzeme kullanılabilir).

1

5

2

3

4

ÇOCUKLAR İÇİN

CİVCİV YAPIMI

Hilal ŞIKKOMEKAymanas Kurs Merkezi Çocuk Gelişimi Öğretmeni

Bir civcivgördüm sanki

BİRLİKTE YAPALIM

KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir.

HER EV BiR KOMEK

EYLÜL-EKİM 2012

KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama

KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık

DVD’deİZLEYİN

Örgü oyuncak yapımınıizleyin.

Page 29: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 27E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

* 1719 yılında Sultan III. Ahmed Hân, şehzâdeleriyle İstanbul’dan 5000 fakir çocuğu sünnet ettirmişti. Bu vesileyle İstanbul’da onbeş gün onbeş gece şenlikler yapılmış, halkın yüzü gülmüştü. Bu şenliklerde bütün halka yemekler verilmiş, herkese hediyeler dağıtılmış-tı. Osmanlı tarihindeki sünnet düğünlerinin en muhteşemi olarak bilinen bu düğünde sanatkârlar ve esnaf da olan-ca hünerlerini göstermişti. Bu gösterilerden biri vardı ki an-latmaya değer:

“Düğünün son günle-rinden bir gün Pâdişah Ayna-

lıkavak Kasrı’ndaydı. Herkes kayıklarla Haliç’e dökülmüştü. Denizin yüzü kayıklarla örtül-müştü. Kürekleri kımıldatma-nın imkânı yoktu. Gemilerin üzeri de mahşer gibiydi. Bu gösteride, Mimarbaşı İbrâhim Efendi’nin yaptığı gemi büyük-lüğündeki bir timsah modeli, üst çenesini açıp kapayarak ya-rım saat kadar deniz yüzünde dolaştıktan sonra denize daldı. Zevkle seyredilen bu gösteri çok da takdir toplamıştı. Fakat bir saat sonra battığı yerden tekrar deniz yüzüne çıkınca, takdirler bu sefer hayrete dö-nüştü. Timsah ağzını açıp dur-du, ağzından rengârek kıyâfetli beş tane çocuk çıkıp oynamaya

başladı.” Mimarbaşının bu tim-sahı dünyanın bundan üç asır kadar önce tecrübe edilmiş ilk denizaltı gemisi sayılmaktadır. Bu olay Seyyid Vehbî’nin “Sûr-nâme’-i Hümâyûn” adlı kitabın-da geniş bir şekilde yazılmıştır.

Mîmarbaşı İbrâhim Efendi’nin yaptığı bu tim-sah, aslında bütün ayrıntı-larıyla tasarlanmış ilk Türk “denizaltı”sıydı!.. Dünya-nın timsah sûretindeki bu ilk “denizaltı”sı kimi zaman “deryâ”nın derinliklerine dalı-yor, kimi zaman denizin üzerin-de duruyordu.

* Akciğerlerimiz kaburgalarımızın içinde bi-rer torba gibi dururlar. Nefes aldığımızda bu torba-lar içerlerine alabildikleri kadar hava alarak şişerler. Göğsü-müzü karnımızdan ayıran ve akciğerlerimizin altına bitişik büyük bir kas olan diyafram, büzüşerek ciğerlerimizin ge-nişlemesini sağlar, nefes alma-mıza yardımcı olur.

Süratli yemek yenildi-ğinde, yutkunma neticesinde yemek ile birlikte bir miktar da hava alınır. Hıçkırık, yiyeceğin

yüzeyine yapışarak sindirim sistemine giren bu ha-vayı atmak için sistemin gösterdiği bir tepkidir. Di-yafram süratle büzüşerek, çok ani ve hızlı nefes al-

mamızı sağlar. Bu arada boğazımızın üst tarafında, ses tellerimizin bulunduğu kı-sımda bir kapanma olur ve buradan ge-çen hava bir an bloke edilir. Bu da ‘hıck’ şeklinde bir sesin çıkmasına neden olur.

* Bir adım atmak icin 200 kasınızı kulla-nırsınız.

* Her bir ayağınızda yaklaşık bir trilyon bakteri vardır.

ÇOCUKLAR İÇİN

KİM NE YAPTI

Neden Hıçkırırız?

Osmanlı’da ilk denizaltı

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Page 30: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

İLETİŞİM //

İLETİŞİM //ÇOCUKLAR İÇİN

OYUN

AH BENİM TURNAM Oyuncu Sayısı: Grup olarak oynanır.Oyunun OynanışıOyuncular el ele tutuşarak daire şeklinde sıralanır-lar. Bir yandan aşağıdaki tekerlemeyi söylerken bir yandan da sözlere uygun hareketler yaparlar.Ah benim turnam, yeşil başlı turnam(Daire şeklinde el ele tutuşa-rak dönerler).Darıl dersem darılır (Oyuncu-lar kollarını bağlayarak,sırt sırta dönerler). Sarıl dersem sarılır(Her oyuncu yanındaki arkada-şına sarılır).Otur dersem oturur(Oyuncular otururlar).Kalk dersem kalkar(Oyuncular kalkarlar). Büzül dersem büzülür(El ele tutuşarak halkanınortasına doğru yürürler).Süzül dersem süzülür(El ele tutuşarak halkanındışına doğru yürürler).Eller şap, şap, şap(Oyuncular ellerini çırparlar). Ayaklar rap, rap, rap(Oyuncular ayaklarını yere vururlar). Bir şöyle, bir böyle(Oyuncular elleri belde sağa sola döner-ler). Dans edelim seninle(Oyuncular kol kola girerek dans eder-ler).

YEDİ KİREMİT(KUKA-YEDİKULE) Oyuncu Sayısı: İki grup hâlinde oy-nanır

Kullanılan Malzemeler: Top, yedi adet yassı taş. Oyunun Oynanışı: Oyuncular iki gruba ayrılırlar. Ortaya kü-çük bir daire çizilir. 7 adet kiremit veya yassı taş üst üste dizilir. Bir grup kiremitlerin (taşların) yanında kalır. Diğer grup ise taşlara altı yedi metre uzaklık-

ta yerlerini alır. Amaç, altı yedi metre uzak-tan topu yuvarlayarak taşları yıkmaktır. Atış yapılıp taşlar yıkılınca oyun başlar. Top karşı takımdadır. Atışı yapan grup yıktıkları taş-ları tekrar üst üste dizmeye çalışırken diğer grup ellerindeki topu elden ele geçirerek onları vurmaya çalışır. Topla vurulan oyun dışı kalır. Eğer vurulacak kişi atılan topu yakalayabilirse topu rakiplerinin alamayacağı yere fırlatarak takıma zaman kazandırmış olur. Onlar bu sırada taşları üst üste dizmeye çalışırlar. Grubun hiçbir oyuncusu kiremitleri deviremezse gruplar yer değiştirir. Tüm taşları dizen grup oyunu kazanır. Gruptaki oyuncuların tamamı taşları dizmeden rakipler tarafından vurulursa oyunu kaybederler.

BENİMLE OYNAR MISIN?

SOKAKOYUNLARI

Babam yoğurt getirdi,Pisi burnunu bastırdı

Pisi seni tutarımBıyığını yolarım Minarenin kilidi,

Kapıya gelen kim idi?Amcamın oğlu Musacık,

Kolu budu kısacık.Şimdi gelir görürsün,

Güle güle ölürsün.Et yer su içmez,

Hastalığı hiç geçmez

TEKERLEMELER

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 28

Page 31: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 29

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 k o m ek 29E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

GÜNLÜK

Hülya’nın Günlüğü“Ne olur Allahım, o elbise benim olsun!”

İstediğim o güzel elbiseyi bana almadıkları için bugün anneme ve babama çok kızdım. Ağlamaktan gözlerim davul gibi şişti. Beni teselli etmeye çalışan babaannem bana bir hikâye anlattı. Bir zamanlar bir sarayda bir padişah ve üç şehzade ya-şarmış. Padişah bir gün en küçük oğluna kızmış. Ona bu kız-gınlık, haksız yereymiş ve onu saraydan kovmuş. Küçük şehza-de gözyaşları içinde uzaklaşmış. Dere tepe düz gitmiş, dağlar aşmış bir köy gelmiş, yorgunluktan ilk gördüğü evin kapısına yığılmış. O evde yalnız yaşlı bir teyze yaşarmış. Teyze kapıyı açınca o küçük çocuğu görmüş yalnızlığıma arkadaş olacak diye çok sevinmiş. Onu oğlu gibi sevmiş; bakmış, büyütmüş ve öyle dürüst çocuk verdiği Allah’a şükretmiş. Günlerden bir gün köy halkı heyecanla bir yere koşu-yormuş. Şehzade annesine “anne nereye gidiyorlar” demiş. O da talih kuşu gelmiş oğlum onu görmeye gidiyorlar demiş. Ana oğul koyulmuşlar yola; talih kuşu meydanda uçmuş uçmuş ve şehzadenin tepesine konmuş. Herkes itiraz etmiş, bu yoksul bizim padişahımız olamaz diye; bir kez daha bırakmışlar kuşu yine şehzadenin tepesine konmuş. Sonra bir kez daha denemişler yine aynı, bir daha de-nemişler yine aynı en sonunda köylüler itiraz edememiş. Şeh-zade padişah olmuş; hak ettiği koltuğa oturmuş. Babaannem bu hikâyeyi anlattığında ona da kızdım. Önce anlamadım. Neden bunu bana anlattı dedim. Babaannem “Nasipten öte yol yok, yani herkes payına ne kadar düşerse onu alır” dedi. “O elbise nasipse belki yarın senin olur” dedi ve sonra birlikte dua ettik: “Fısıltımızı, kalbimizdeki istekleri, gökyüzündeki gü-rültüyü, arıları, kuşları duyan Allah’ım ne olur dua’mı kabul et; o elbise benim olsun.”

HİKAYE

MUZİP BİLMECELER

Hiç soru sormayan ama de-vamlı cevap bekleyen nedir?

(Telefon)

Ne kadar yağmur yağarsa yağsın daha fazla ıslanmayan

nedir?(Su)

Page 32: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 30

KURBAN BAYRAMI

Kurban; yaratana yakın olmak, O’nun yakının da olmak, O’na yaklaşmak… Namazla, kur-banla yaklaşmak… O nedenle Kevser Suresi’nde insana kurban etmesi emredilir. Sevilenlerden, gönül verilenlerden yine sevilen için, en sevgili için vazgeçebilmeyi göze almak gerekir. Allah istedi-ğinde her şeyden vazgeçebilmek.

Kurban, İbrahim’in yap-tığını yapmaktır. Çok sevdiği İsmail’den Allah için vazgeçmek-tir. İbrahim’in İsmail’ini kurban etme imtihanında kazanan insan olmuştur. Bizim de bu kazanımı sürdürmemizin şartı Ali Şeriati’nin de ifade ettiği gibi: “Koç ancak İsmail’in bedeli olduğunda kur-bandır; yalnızca kurban olsun diye koç boğazlamak ise kasaplıktır.” Kurbanın derin anlamı en çok da şimdilerde sarıp sarmalamalı bizi. Gerçekten kurban mı kesiyoruz yoksa kasaplık mı yapıyoruz?

KURBAN NEDİR?

Kurban; Allah’a yaklaş-mak ve O’nun rızasına ermek ni-yetiyle kesilen hayvan demektir. Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurba-nını kesmekle hem Allah’a hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kese-meyenlere yardımda bulunarak halka yaklaşmaktadır. Görüldüğü gibi bu bayramın ruhunda Hak-ka yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban; Müslüman toplumların belirli sim-gesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önem-li bir yer tutmaktadır. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir ni-şanesidir. Diğer taraftan kurban, insanın nefsanî arzularını ve sufli duygularını boğazladığının da bir işaretidir.

Ayette “Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin O’nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve iba-dettir (Hacc/37)” buyrulurken, Peygamberimiz de; “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse mescidimize yaklaşmasın (İbni Mâce, “Edâhî”, 2; Müsned, II, 321)” buyurmaktadır. İlahî dinle-rin sonuncusu olan İslam; ferdi, ruhi-derûni hikmetlere ve insanî erdemlere ulaştırmayı öngörür-ken; toplumlar için, birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygu-lamaları da getirip müesseseleş-tirmiştir. İslam dininin bu üstün özelliği, zekât, hac ve kurban gibi sosyal boyutlu malî ibadetlerde, daha belirgin olarak ortaya çık-maktadır. Bu ibadetler, asırlardan beri bütün Müslüman toplumlar-da, genel esasları ve özü hiç bir değişikliğe ve müdahaleye uğra-madan devam etmiş ve yeni nesil-lere intikal ettirilmiştir.

DEĞERLERİMİZ

Seninİsmail’inkim?

İbrahim, İsmail’ini kurban etmeye karar vermiş-ti. İnsanın şey-tanla imtihanın-da insan kazançlı çıktı. O halde Kurban’ın anlamı-nı iyi kavrayıp neyi, nasıl kurban edeceğimize karar vermeliyiz. Ali Şeriati’nin de ifade ettiği gibi yalnız-ca ‘kurban’ olsun diye bo-ğazlamak kasaplıktır… N . S A M İ M E R C A N

Page 33: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 31E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

DEĞERLERİMİZ

Kimler kurban kesmelidir?

Dinen zengin kabul edilenler Ha-nefi mezhebine göre kurban kes-mekle mükelleftir ve kurban kes-mek kendisine vaciptir. Bunun ölçüsü ise temel ihtiyaçlarını kar-şıladıktan sonra, kendisini zengin kılacak kadar malı olmasıdır. Dinen zengin olan bir kimse Hanefi mez-hebine göre malın mülkün üze-rinden, zekatta olduğu gibi bir yıl geçmesi de gerekmez. Şafii Maliki ve Hanbeli mezheplerinde kurban kesmek sünnet olduğundan kur-ban için zenginlik şart değildir. Bu üç mezhebe göre Kurban kesmek sünnet olduğundan dileyen kimse fakir de olsa kurban kesebilir.

Bir hayvanın kurban olmasına en-gel olan kusurlar nelerdir?

Kurban, bir ibadet ol-duğu için, kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları gerekir. Bazı kusurlar vardır ki; bunlar, hayva-nın kurban olmasına engeldir. Bu kusurların başlıcaları şunlardır:

İki veya bir gözü kör olan, kemik-lerinde ilik kalmayacak derece-de zayıflamış olan, kesim yerine yürüyerek gidemeyecek kadar topal olan, kulağının ve kuyruğu-nun üçte birinden fazlası kopmuş olan, dişlerinin yarıdan fazlası dö-külmüş olan, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırılmış olan, ölüm derecesinde hasta olan hayvanlar kurban edilmez-ler. Boynuzsuz veya boynuzu biraz kır ı lmış,

dişlerinden birazı dökülmüş ve burulmuş hayvanların kurban edilmeleri caizdir.

Gayr-i meşru yolla kazanılan pa-rayla kurban kesilebilir mi?

İslâm dini, kişilerin meşrû işlerle uğraşmalarını ve geçimleri-ni helâl yollardan elde etmelerini önerir. Buna rağmen gayr-i meşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibi belli ise, bu-nun sahibine iade edilmesi; belli değil ise, karşılığında sevap bek-lenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıka-rılması gerekir. Bu itibarla, haram yoldan elde edilen para ile kurban kesmek uygun değildir. İbadetler helal parayla yapılmalıdır.

KURBAN NE ZAMANKESİLİR?

Hanefi mezhebine göre Kurban Bayramında kesilen kur-banların (Udhiye) kesim vakti, Zilhicce ayının 10. günü (Kurban Bayramının birinci günü) bay-ram namazından sonra başlar, 12. günü yani bayramın üçüncü günü güneşin batımı ile sona erer. Şa-fii mezhebine göre ise Z i l -

hicce ayının 10. günü (Kurban Bayramının birinci günü) bayram namazından sonra başlar 13. günü yani bayramın dördüncü günü gü-neşin batımı ile sona erer. Adak gibi diğer kurbanlarda ise herhan-gi bir vakit söz konusu değildir.

Kurban olarak kesilebilecek hay-vanlar hangileridir?

Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki tavuk, ördek, kaz gibi hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt diş-lerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurun-ca gerçekleşir. Kurbanlık hayvan bu yaşını doldurduğu halde dişini değiştirmemişse, yine de kurban edilebilir. Bunun yanında, 6 -7 ayı-nı tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, düz-gün, azaları tamam ve besili ol-ması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm dere-cesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, biraz hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edil-mesine mani teşkil etmez.

Borç para ile kurban kesilir mi?

Borç para ile başka mal-ları almak caiz olduğuna göre kurban almak da caizdir. Fakat kişi fakir ise ve bu kurban kendisi-ne vacip değilse kesmesi halinde sıkıntıya girecekse borçla da olsa kurban kesmeyebilir.

Page 34: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 32

Ortaklaşa kurban edilecek bir hayvana ortakların değişik niyet-lerle katılmaları caiz mi?

Hanefi mezhebine göre kurbana ortak olanların yönleri değişik olsa bile kurbana kurban niyetiyle katılmak durumundadır-lar. Mesela, ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurba-nı, bir diğeri de nafile kurbanına niyet etmiş olsalar bu farklı ni-yetlerle bu kurbana ortak olma-larında bir sakınca yoktur. Çünkü hepsi de ibâdet niyetiyle katılmış bulunmaktadırlar. Fakat ortaklar-dan biri herhangi bir ibadet niye-tiyle değil de, et almak maksadıy-la katılmış olsa, bu sahih olmaz ve diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş sayılmazlar. An-cak Şafii mezhebine göre isteyen istediği niyetle bu hayvana ortak olabilir. Kişi ister et almak için is-ter adak kurbanı için isterse nor-mal kurban için isterse ticaret için fark etmeksizin hangi niyetle ortak olursa olsun geçerlidir. Kur-ban kesenin kurbanı da sahihtir.

Kurbanın derisi satılabilir mi?

Kurbanın derisini secca-de veya evde kullanılacak bir şey yapmak caiz olduğu gibi, bir faki-re veya hayır işlerine hizmet eden bir kuruluşa vermek de caizdir. Kurbanın derisi, kurbanın bir par-çası olduğundan satılması caiz ol-madığı gibi, kurbanı kesene kasap ücreti olarak da verilmez.

Elektroşok sistemi ile kesilen kur-banın etleri helal midir?

Dinde aslolan hayvanın normal yollarla kesilmesidir. Ama elektroşok yöntemi ile de bir hayvanı kesmek caizdir. Tabii bu kesimin caiz olması için şoklanan hayvanın kesilmeden önce ölme-miş olması gerekir. Yani şoklama hayvanı bayıltmalı fakat öldürme-melidir. Eğer hayvan henüz kesil-meden elektrik yüzünden ölürse murdar/leş hükmüne girer ve ye-nilmesi haram olur.

Ailede bir kişinin kurban kesmesi yeterli mi?

İslam dininde; ailede “mal birliği” değil, “mal ayrılığı” prensibi vardır. Yani bir aile içinde de olsa, herkesin malı, kendisine aittir. Bir kimse, babasının, eşinin veya oğlunun servetiyle zengin sayılamaz. Baba fakir olduğu hal-de oğlu; koca fakir olduğu halde karısı zengin olabilir. Bu bakım-dan, aile içinde, diğer şartlarla

beraber kimler dinen zenginse Hanefi mezhebine göre sadece onlar kurban kesmekle yükümlü olurlar. Hepsinin de kesme gücü varsa her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zen-gin sayılan kimse yoksa hiçbiri kurban kesmekle yükümlü olmaz. Şafii mezhebine göre kurban kes-mek sünnet olduğundan kurban kesmek için zenginlik şart değil-dir. Fakir de zengin de kurban ke-sebilir.

Senin İsmail’in kim?

“Sen de İbrahim gibi kendi İsmail’ini getirmelisin Mina’ya. Senin İsmail’in kim? Ancak sen bilebilirsin, başkası değil. Belki eşin, işin, yeteneğin, gücün, cin-siyetin, statün vs. Ne olduğunu bilmiyorum, ama İbrahim’in İsmail’i sevdiği kadar sevdiğin bir şey olmalı. Senin özgür-lüğünden çalan, görevlerini yerine getirmeni engelleyen, seni eğlendiren, hakikati duy-maktan ve bilmekten alıkoyan, sorumluluk kabul etmektense meşrulaştırıcı sebepler üretti-ren ve seni sadece gelecekte senden gelecek yardım için

destekleyen ne varsa; işte bun-lar onun işaretlerindendir. Onu arayıp bulmalısın. Eğer Allah’a yaklaşmak istiyorsan, İsmail’i Mina’da kurban etmen gerek. İsmail’in yerine geçecek koçu (fidye) sen tespit etme, bırak Allah sana yardım etsin ve bir hediye olarak göndersin. O, koçu ancak bu şekilde kurban olarak kabul eder. Koç ancak İsmail’in bedeli olduğunda kurbandır; yalnızca kurban ol-sun diye koç boğazlamak ise kasaplıktır.”

(Ali Şeriati’nin Hacc isimli ese-rinden)

KURBAN BAYRAMIDEĞERLERİMİZ

Page 35: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

DÜNYA / AHİRET SORULARI

1. En Sevgiliniz Kimdir?Allah Cella Cellaluhu ve Hazreti Muhammed (sas) ve Onun sev-gilileri

2. Olmasa daha iyiydi dediğiniz şey nedir?Dünyadaki anlamsız savaşlar

3. Sizi ne heyecanlandırır?Sahnedeki icraat

4. Heyecanınızı ne yok eder?Güzel bir seyirci kitlesi

5. En sevdiğiniz ses nedir?Bülbül

5. En sevdiğiniz koku?Gül

6. En sevdiğiniz kitap nedir?Kuran-ı Kerim

7. Bu güne kadar izlediğiniz en iyi film?Çağrı

8. En sevdiğiniz şiir nedir?Ya Resulallah şefaat eyle halim pek yaman....

9. Olmasından en çok korktuğu-nuz şey?Nefsime uymak

10. Kendi mesleğinizden başka hangi mesleği yapmak isterdiniz?Yine kendi mesleğimi

12.Nerede yaşamak isterdiniz?Dereseki’de

13. En çok tekrarladığınız şey?El-hamdülillah

14. Sevmediğiniz bazen sizi sıkın-tıya da sokan huyunuz?Asabi olmak

15.Kahramanınız kim?Seyyid Safer Dal Hazretleri

16. Hayat zorsa kolay olan nedir?Bulunduğun haline şükür etmek-tir

17. Kendi paranızı bassanız ön ve arkasına kimin ya da neyin resmi-ni koyardınız?Böyle bir düşüncem yok

18. Hayatınızın bir sloganı olsa sizi hangi slogan anlatır?Muhibbi

19. En çok tekrarladığınız şükür ifadesi?El-hamdülillah ve’şşukru lillah

20. Bütün kelimeleri unutacaksı-nız ancak kendinize bir tanesini ayıracaksınız, deseler cevabınız ne olurdu?La ilaha illallah el-Meliku’l-Hakkül- Mubin Muhammedun Resulullah Sadiku-l vadul-emin

21. Amel defterinin son yaprağın-da ne olsun istersiniz?Allah’a hakiki kul Resulullah’a hakiki ümmet ve evliyaullaha hakiki bende

22. Öldükten sonra nasıl anılmak istersiniz?İyi bir insan ve iyi bir kul

Ya Resulallah şefaat eyle,halim pek yaman!

Sami Savni Özer kimdir?

1950 yılında İstanbul’da doğdu. Dini müziği tanınmış hocala-rından öğrendi. Birçok orkest-ra ve gruplarda solistlik yapan Amir Ateş ve Emin Ongan’dan dersler alan sanatçı Klasik Türk müziği ve dini müzik birikimine

sahip. Ayrıca Sami Savni Özer, MFÖ ile birlikte çeşitli konser-lere katıldı. Her Şey Çok Güzel Olacak filminin müziğine kat-kıda bulundu ve bu filmde bir kaside okudu. Sanatçının Fahir Atakoğlu ile de çalışması bulu-nuyor.

Page 36: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

Güz ŞiiriZiya Osman Saba

Çiçeğin rengi soldu, bitti şarkısı kuşun.Yol tenha, dal mecâlsiz, su durgun.

Tabut yapılan tahta, ev ev taşınan odun.Bahar, ümit yerine, ey kış, içimde korkun!

Allah’ım! Kararmasa şu göğün...Dal senin, ağaç senin, döktüğün

Yapraklarla, mevsimlerle, gün gün.Geçip gidişi ömrün...

Kozağaç Parkı

Page 37: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 35E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA

Televizyonlar evlerimizin başköşesini, başköşesi ne, nerdeyse her odamızdaki saygın yerlerini aldıklarından beri akşam oturmalarını unuttuk. Çok değil bundan 30-40 yıl önce bambaşka bir hayat vardı akşam oturmalarında…

‘Müsaitseniz,size geleceğiz’den ‘çok yoğunuz,

sonra görüşelim’e

S E Z İ N N U R İ Y E Y E L K E N

Page 38: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 36

ESKİ KONYA’DA AKŞAM OTURMALARI

NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA

Güzle birlikte Konya’da geceler o kadar uzamaya başlar ki, sanki sabah olmayacakmış, gece hiç bitmeyecekmiş gibi olur. Buna mukabil gündüzler de ola-bildiğince kısa ve bereketsizdir. Yirmi bir Ekim’deki gündönümü ise yazın bitip kışın başlayacağını hatırlatır. Günün dönmesinden iti-baren günler yavaş yavaş kısalma-ya, geceler de uzamaya başlar. En uzun gecelerin yaşandığı Aralık ve Ocak aylarında günlerin nasıl bit-tiğini anlayamayız, ama geceler de hiç bitmeyecekmiş gibi uzar gi-der; bu sebeple çok bereketlidir.

Çocukluğumuzun kış ge-celerini hatırladıkça, ne çok şey kaybettiğimizi daha iyi anlıyorum. Konya’nın uzun kış gecelerinde vakit geçirmenin en iyi yolu, misa-firliğe gitmekti. Aslında bir eğitim aracı olması gereken, fakat şimdi-lerde, zaman öldürmek için kulla-nılan televizyonun bulunmadığı yıllardan bahsediyoruz. Sözünü ettiğimiz yıllar, bin dokuz yüz yet-mişli yılların ortalarıydı. O yıllarda TV bizim sokakta bir tane idi. Üze-

rinde dantel işlemeli örtüsü olan radyolar hemen her evde vardı. Bir servet ödeyerek aldığını söy-lerdi babam rahmetli. Telefon ise sadece devletin önemli kademele-rinde görev yapanların evlerinde bulunurdu. Mahalleye ilk bağla-nan telefon bizimki oldu. Böylece postanenin mahalle temsilciliği haline gelen bizim evin kapısını, Almanya’daki kızını, Bursa’daki torununu aramaya gelen insan-lar çalmaya başladı. Önce Posta-ne aranıyor, kayıt yaptırıldıktan sonra çalan telefonla bağlantının hazır olduğu söyleniyordu. Görüş-meyi bitirenden “Allah razı olsun Hacı dîze” duaları rahmetli büyü-kannemi mutlu etmeye yetiyordu. İyi hatırlıyorum, o yıllarda telefon alabilmek öyle kolay da değildi. Yazıldıktan sonra 1 yıl beklendiği oluyordu, bunun için de bir me-mur maaşı istiyorlardı. Mahalle, evlerinde telefon bulunanları, zengin sayardı. Bu yüzden misa-firliklere gidilirken ya gündüzden evin çocuklarından biriyle, “mü-saitseniz akşama size geleceğiz” diye haber gönderilirdi, ya da çat

kapı gidilirdi. Haber gönderi-lerek gidildiğin-de ikramda sınır b u l u n m a z d ı . Bu, ya yemek-li bir misafirlik olurdu yahut da pastalı, börekli yahut güdüklü, çörekli. Çat kapı gidildiğinde ise misafir gidilen ev sahipleri dip-te köşede hazır olan ne varsa onlardan ikram ederlerdi. Bir çok evde meyve kurusu eksik ol-mazdı uzun kış gecelerinde.

O gün-lerin ısınma aracı günümüz çocuklarının ço-

ğunun bilmediği sobalardı. Soba-lar da türlü türlüydü. Yanarken nar gibi kızaran sac sobalardan tutun, kuzine diye bilinen fırınlı sobala-ra kadar… En kalitelileri, emaye kaplama kuzine sobalarla, döküm çinko sobalardı. Ama kuzine so-baların keyfine diyecek yoktu. Çünkü fırınında her türlü hamur işi pişirilebildiği gibi, közlüğünde de hem patates közlemesi, hem de hamsi buğulaması yapılabilirdi. İçi tuğlalı olan üstünden dolduru-lup altından kol çekilerek boşal-tılan “tinal” sobalar vardı ki evin ortasına kursanız bütün odaları ısıtmaya kadir olurdu. Bu sobalar etrafında toplanan biz çocukların ablalara, ninelere zorla “metel” anlattırdıkları, bazen onların da kaçış yolu olmadığını anladıkların-da “keloğlanla koca dev” masal-ları “uydurdukları”nı unutamam. Her çocuğun çocukluğunun güzel olduğu doğru olabilir ama bizim çocukluğumuz kadar dolu geçir-diklerini sanmam.

İşte bu çat kapı misafir-liklerde, güz aylarında çuvallar dolusu alınan patatesler, kuzine-de pişirilip ikram edilirdi. Bazen yağlı mısır patlatılır, bazen de pat-lamayan “gavurga” denilen mısır-la uzun kış gecesi renklenirdi.

“Hakiki Gonyalılar” ha-marat teyzeler, kar yağdığı, diz boyu kardan arabanın otobüsün kalakaldığı zamanlarda, insanın içini ısıtan “arabaşı” dökerler, ha-beri bir hafta önceden alan ağır misafirler arabaşı gecesini iple çe-kerlerdi.

Yine kış gecelerinin Konya’daki en önemli etkinlik-lerinden biri de “pişmani” çek-mekti. Günümüzde “pişmani-ye” olarak bilinen şekerlemenin Konya’da “pişmani” diye telaffuz edilirdi. Zaten hazırlık aşamasın-dan yapılışına ve yemesine kadar bin bir güçlük çektiren tel helvası-nı yapmaya “tel helvası çekmek” denilişinin nedeni de bu zahmetli süreç olsa gerekti. Belli ki, pişma-

Page 39: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 37E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

niye denmesinin sebebi de bu işle uğraşanları, yaptığına da yapaca-ğına da pişman etmesindendi.

Kalabalık, en az bir dört beş kişilik bir topluluk gereklidir. Bu yüzden ilk olarak birkaç aile bir araya gelince bu işe girişilir-di. Gırgır, şamata olmadan helva çekmenin tadı olmazdı. Hiç kuşku yok ki pişmaniyeyi yemekten çok, onun çekilme aşaması eğlenceliy-di. Maksat gönülleri hoş etmekti. Hani meşhur deyimiyle “gönül ne kahve ister, ne kahvehane; gönül muhabbet ister, kahve bahane.”Konya’da ne o eski kışlar var artık, ne de o eski soğuklar. Kı-şın hafif geçmesi güzel tabii ama o eski muhabbetler de yok; çünkü maalesef artık evlerde sobanın közlüğünde patates közlemesi yapılmıyor; çünkü çoğu evde so-balar tarihe gömüldü, kayboldu gitti. Artık evlerde arabaşı yapan teyzeler azaldı. Pişmaniye bi-len Osmanlı artığı erkekler tarih oldu. Televizyonlar evlerimi-zin başköşesini, başköşesi ne, nerdeyse her odamızdaki saygın yerlerini aldıklarından beri akşam oturmalarını unuttuk. Eşimizle, çocuklarımızla genel anlamda söylemek gerekirse ailemizle aynı çatı altında yaşıyorsak da birbiri-mizin varlığından haberdar ola-mıyoruz çoğu zaman. Birbirimize baksak da aklımız televizyonda olduğu için göremiyoruz. Tele-vizyon olmayan ev yok dersek yeridir. Artık insanlar eskisi gibi birbirine misafirliğe gitmiyor. Ai-lece gidip gelmeler tarihe karıştı.

Misafirliğe gitmek ne mümkün... Kızın kendine göre dizisi var. Çocuğun çizgi filmi ertelemeye gelmez. Oğlan maçı iz-lemeli. Baba haberleri izlemese o gece uyuyamaz. Hanım, kadın programlarını kaçırsa evde huzur arama. Bu kadar iş varken komşuya gidip muhabbet etmek de neyin nesi? Hem komşunun aile efra-dı da meşguldür. Onların da kendilerine göre seyredecekleri programlar var. Velev ki misafirliğe gittiniz. O zaman da televizyon açılır, topluca o akşamki dizi-ler izlenir. İki laf edilmeden kalkılır. Artık misafirliklerde televizyon üzerinden bir muhabbet kuruluyor. Televizyon açık oluyor ve ekrana ne geliyorsa sırasıyla o konu hakkında karşılıklı görüş beyan edi-liyor. Muhabbet böyle sürüp gidiyor. Ba-zen hal hatır sorup öğrenmeye bile vakit kalmıyor.

Ne yazık ki televizyon evimizde barındırdığımız hırsız oldu. En değerli varlığımız olan zamanımızı çalıyor. Hem de gözümüzün önünde kaşla göz arasın-da aşırıyor. Üstelik çalarken de bizi ikna ediyor; gönlümüzü alıyor. Kendi kendimi-zi yönetemez olduk. Televizyon yöneti-yor bizi. İşimizi gücümüzü dizilere, kadın programlarına, maçlara, yarışmalara, çizgi filmlere göre ayarlıyoruz. Gündelik işlerin telâfisi olabilir ama televizyonun olmuyor.

Evlerimizde öğün kavramı kal-madı artık. Yemek saatini de dizilerin başlama saatine göre ayarlamalı. Şayet dizi erken başlayacaksa geç yemeli, geç başlayacaksa erkenden yiyerek bu kül-fetten kurtulmalı. Zaten ayaküstü bir şeyler atıştırmak da yemekten sayılır! Nerede o eski aile meclisinin geniş sofra-larda bereket ve afiyet içerisinde yedik-leri öğünlü yemekler? Televizyon elimizi ayağımızı bağladı; tembelleştirdi bizi. İş-ten eve döner dönmez çocuğumuzun o gün okulda ne öğrendiğini, eşimizin nasıl bir gün geçirdiğini sormadan basıyoruz başköşedeki sihirli kutunun düğmesine. Yatana kadar mayışıp kalıyoruz karşısın-da. Günler böylece geçiyor ve her geçen gün birbirine benziyor. Hayat monoton ve çekilmez hâle geliyor.

NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA

Televizyon olmayan ev yok dersek yeridir. Artık insanlar eskisi gibi birbirine misa-firliğe gitmiyor. Ailece gidip gelmeler tarihe karıştı. Misa-firliğe gitmek ne mümkün... Kızın kendine göre dizisi var. Çocuğun çizgi filmi ertelemeye gelmez. Oğlan maçı izlemeli. Baba haberleri izlemese o gece uyuyamaz. Hanım, kadın programlarını kaçırsa evde huzur arama. Bu kadar iş varken komşuya gidip muhabbet etmek de neyin nesi?

Page 40: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 38

İLETİŞİM //

İLETİŞİM //

KOMEK’İN GÜZELLİK UZMANLARI İLE

SÖYLEŞİ

R ö p o r t a j E L İ F Ö Z P I N A R

Kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz, zaman ayırmak zor mu geliyor? O halde sizin KOMEK’le ya da Hanımlar Lokali kurslarıyla tanışmanız gerekiyor.

Dışarıdan bakıldığında bakımlı olmak belki bayanlara zor gelebilir, bir yandan saçlar,bir yan-dan eller, ayaklar, cilt, giyim, mak-yaj vb... Çok güzel giyinebilirsiniz ama saçınızı yapmazsanız, başör-tünüz başınızda şık durmazsa, buna cilt bakımsızlığını da ekler-seniz, modayı takip etmeniz bile “tarzınız” için yeterli olmayabilir.

Bakımlı olmaya karar ve-riyorsanız bunu bir bütün olarak değerlendirmelisiniz. İllaki moda-yı takip etmeniz gerekmiyor, ken-dinize bir stil yapıp bu stil içinde kendinizi sürekli geliştirebilirsi-niz.

Kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz, zaman ayırmak zor mu geliyor? O halde sizin KOMEK’le ya da Hanımlar Lokali kurslarıyla tanışmanız gerekiyor. Föncü Kuaförlük ve Temel Mak-yaj/Kuaförlük kurslarında; tarza uygun saç kesimi, renklendirme, şekillendirme ve bakımı ile cilt tü-rüne göre, cilt temizleme ürünle-rinin, cilt sıkıştırıcı ürünlerinin, cilt nemlendirici ve yumuşatıcı ürün-lerinin, tıraş ürünlerinin seçimi ve uygulama yöntemlerinin işlendiği ve öğretildiği bir programla kurs-lara katılıp kendi başına ve belirli

bir süre içerisinde, estetik yorum katarak yapma, bilgi ve becerisine sahip nitelikli, öz güveni yüksek, tarzıyla fark edilen nitelikli birey olmak arzusunda iseniz uygun ekibe katılarak işe başlamalısınız.

İş imkanları

Sadece kendi tarzınızı oluşturmak için değil, bir zanaat sahibi olmak, başka insanları da estetik bakış açınızla güzelleştir-mek istiyorsanız kurslar tam size göre. Kuaförlük mezunu olan kişi; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan halk eğitim merkezlerinde, mesleki eğitim merkezlerinde, meslek liselerinde, ustalık ve usta eğiticilik belgelerini almak şartıy-la sözleşmeli usta eğitici olarak öğretmen gözetimde görev alabi-lirler. Özel kurum ve kuruluşların kuaför salonlarında, tiyatro ve TV stüdyolarında ve kendilerine ait iş yerlerinde çalışabilirler.

Bu sayıda da branşların tekniğini KOMEK Hocaları Pı-nar Cansu, Şerife Yıldız ve Saliha Cüce’ye sorduk. Kursiyerler de aldıkları eğitimin sonuçlarını pay-laştılar bizimle…

Güzel olmakve güzelleştirmek hiç de

zor değil

Şerife Yıldız

Page 41: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 39

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

SÖYLEŞİ

Page 42: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 40

Kuaför olmaya nasıl karar verdiniz?G. ÖZMEN: Arkadaşlarımdan gördüm özendim, ama bu yaştan sonra olmaz diye dü-şündüm. Aksaray’dan Konya’ya geldim burada herkes KOMEK’e gidiyormuş. Kuaförlük kursunu duyunca yazıldım. 39 yaşında kursa başladım. Hocam destek çıktı “elin yetenekli” dedi; üç ay KOMEK’e devam ettim. Dükkan açtık böylece.

Yalnız başına mı açtınız?G. ÖZMEN: Bir arkadaşım yar-dımcı oldu, arada bir gelip yar-dım ediyor bana. Hiç zorlanma-dım, çevrem hep destek oldu. Bilmediklerimiz olunca Şerife Hocam’a sorduk, danıştık, bize hep yardımcı oldu. Geldi göster-di, tarif etti, sürekli fikir aldık.

KOMEK hayatınızda neyi değiş-tirdi sizce?G. ÖZMEN: Maddi özgürlük kazandım ve çocuklarımın geleceğini hazırlama imkanı buldum. Kızımın ve dükkanda-

ki bir elemanımın geleceğini hazırlıyorum. Çevremiz bizden yararlanıyor, müşterilerimiz memnun.

KOMEK’e gelip sizin gibi işyeri açan başka tanıdıklarınız var mı? G. ÖZMEN: Evet birkaç kişi daha var. Hepsi kuaför. “Bize de yardımcı olur musunuz?” diyenler var. Birbirimize destek oluyoruz.

Çevrenizi bu konu da teşvik ediyor musunuz?G. ÖZMEN: Tabi ediyorum, etmez miyim. Kızım halen hafta da üç gün kuaförlük kursuna geliyor, diğer günlerde dükkânda duruyor.

Eşinizin ve çocuklarınızın dükkân açmadan önceki tutumu ile şimdiki tutumları arasında fark var mı?G. ÖZMEN: Tabi ki, anne sen her şeyi yaparsın, sen bu işi becerirsin, hatta “resim kursuna git sen onu da yapar-

Kursiyerlere ilk başladıklarında bir dönem içerisinde neyi gösteri-yorsunuz?

PINAR CANSU: Saç yıkama saç ayırma gibi modüllerimiz var. Saça alışmaları için önce onları gösteri-yoruz. MEB’in bize verdiği bu mo-düllerden başlıyoruz. İlkin cımbız tutmak, tüy alabilmek gibi… Saça alıştıktan sonra eli tokaya alışsın diye basit topuzlarla toka tak-ma vb. konulara geçiyoruz. Daha sonra kesim, röfle, boya, perma, türban… Hem kendi kendilerine hem de başkasına yapabilecekleri modeller öğretiyoruz. Genellikle temelde olan perma, maşa, fön, topuz, saç renklendirme dediği-miz boya, röfle, balyaj tarzı, ke-sim, bunların hepsini göstermeye çalışıyoruz.

Peki, ikinci defa gelen kursiyerle-rin oranı yüzde kaç?

PINAR CANSU: Genellikle ikinci döneme hemen hemen yüzde 50’si gelmek istiyor fakat bunu biz kabul edemiyoruz. 2-3 öğrenciyi tekrar alabiliyoruz. Ama açılan kursun ismi değiştiyse “föncülük”

“Hepimiz KOMEK’çiyiz”Gülsüm Özmen, 41 yaşında, evli ve üç kız sahibi. İlkokul mezunu. 39 yaşın-da kuaförlük mesleğine başladı. 2 yıldır Kuaför dükkânı sahibi.

Pınar Cansu

Gülsüm Özmen ve Rabia Özmen

KOMEK’İN GÜZELLİK UZMANLARI İLE

SÖYLEŞİ

Page 43: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 41E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

sın” diyorlar. Destekliyorlar. Şimdi diğer kızım ney kursuna gidiyor. Hepimiz KOMEK’çiyiz. Her gün yeni bir model çıkınca mutlu oluyorum. Şunu da ben yaptım bunu da ben yaptım diye fotoğrafları atıyorum bilgisayara ve mutlu oluyorum, çevrem görüyor, Facebook say-fası açtım, daha çok müşterim artıyor.

40 yaşında mesleğe başladığı-nız için nasıl bir tepki alıyor-sunuz?G. ÖZMEN: Hemen gelip kua-förlüğe yazılıyorlar. Bize gelip KOMEK kayıtları ne zaman diye soruyorlar, biz de yönlendiri-yoruz. Hatta internetten kayıt yaptığımız bile oluyor.

Çocuklarınızın bu mesleği devam ettirmelerini ister misiniz?G. ÖZMEN: Tabii isterim kızım arkadan yetişiyor. İşi daha da büyütmek isteriz; fotoğrafçı, gelinlikçi bir arada daha iyi olur.

“Sosyal yönden çok geliştim”Rabia Özmen, 20 yaşında. Gülsüm Özmen’in kızı. Bekar. Ortaokul mezunu.

KOMEK ne değiştirdihayatında?R. ÖZMEN: Elim gelişti. Arka-daşlık ilişkilerim farklılaştı. İn-san kendini değiştiriyor, daha bakımlı oluyor vs. Daha sessiz biriydim ama şimdi açıldım, annem kuaför dükkânı açınca sosyal yönden çok geliştim.

Liseyi bıraktığında evde de oturabilirdin ama KOMEK’e gelmeyi tercih ettin. Neden?R. ÖZMEN: Annem gibi kuaför olmak istiyorum.

veya “saça kalıcı geçici şekil ver-me” gibi o zaman eski öğrencile-rimizi de alma imkanımız oluyor.

Dersin adı değişse de içerik aynı mı kalıyor?

PINAR CANSU: İçeriğin büyük çoğunluğu aynı kalıyor, ancak bazı dersler ilave ediliyor. Çünkü saç kesme temel bir konu. Yani kuaförlüğe gidip de saç kesmeyi öğrenmemek veya örgü yapama-mak gibi bir durum olmaması için isim değişse bile kuaförlük mesle-ğinin temel gereksinimlerini tüm kursiyerlere vermeye çalışıyoruz.

Kursiyerlerin kuaförlük mesleğine yaklaşımı, bakış açıları nasıl?

SALİHA CÜCE: Önceki yıllarla şimdi arasında algı farkı var. Şim-di insanlar daha bilinçli. Kuaföre herkesin bir şekilde işi düşüyor. Evlenirken, özel günlerinde veya sıradan bir saç kesiminde. Kur-sumuza gelen hanımların okula giden çocuklarının saçlarına örgü örebilmeleri, saçlarının kırıklarını alabilmeleri, kesim yapabilmeleri, burada öğrendikleri doğal bakım-ları uygulayabilmeleri toplum ve

eşlerde “kendini süslemeye gidi-yor” algısını değiştirdi. Sağlıklı saç ve ciltle ilgili kursiyerlere bilgiler veriyoruz. Mesela saçı dökülüyor, ama bunu fark edemiyor ya da hangi nedenlerden döküldüğünü bilemiyor. Ne yapabilirim nasıl yol izleyebilirim, konularında yardım-cı oluyoruz. Bu durumu normal zannedip ileriki safhalara geçen-ler de oluyor. “Benim cildim bu şekilde olabilir başka bir şekilde olamaz” gibi ön yargılar var. Evde doğal bakımla ne yapabilirler, ciltlerini nasıl koruyabilirler, nasıl tedavi edebilirler bu konularda da bilinçlendiriyoruz. Yani bir hanı-mın kendisi ve başkası için gerekli olan her türlü ihtiyacını giderecek içerikte dersler veriyoruz.

Temel Makyaj bölümünde neler gösteriliyor?

HATİCE BAĞCI: 152 saatlik bir kursumuz var. Makyajı göstere-ceğiz ama temel olarak. Yeni ge-len öğrencilerimize genel olarak örgüden, saç kesiminden röfleye kadar saatimizin yetiştiği dersle-rin hemen hemen hepsini göster-meye çalışıyoruz. Müfredattan fazlasını gösteriyoruz. Ev ödev-leri vererek onları geliştiriyoruz. Çünkü bazen bir dönem gelebilen öğrencilerimiz oluyor. En azından kuaföre gittiklerinde ne istedikle-rini bilecek duruma getiriyoruz. Buraya her gelen dükkân açmak ya da kuaförlük yapmak için gel-miyor. Öğrencilerimizin birçoğu evde eşinin, dostunun, çocuk-larının, kendinin bazı temel ihti-yaçlarını karşılayabilmek, bir saç örgüsü veya bir topuz taraması yapabilmek, basit türban model-leri bağlayabilmek için geliyorlar. Bunların içinde kuaförlüğü çok sevip “ben artık kuaförlüğü mes-lek olarak edineceğim” diyerek dükkân açan öğrencilerimiz de çok sayıda.

Saliha Cüce

SÖYLEŞİ

Page 44: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 42

Kursiyerlerin kendi işyerlerini aça-bilmeleri için kaç dönem devam etmeleri gerekiyor?

ŞERİFE YILDIZ: Biz buradaki eği-timlerde el becerilerine yoğunluk veriyoruz. El becerilerini geliştir-dikten ve özgüven kazandıktan sonra zaten dükkan açtıkları za-man değişimi görürler. Buradan bir belge alabilmek uzun bir sü-rece bağlı. Eğer hep aynı konular aynı modüller üzerinde kurs açılır-sa, eski öğrencilerimiz tekrar ge-lemiyorlar. Bu nedenle saça kalıcı, geçici dalga veya temel makyaj adı altında farklı modüllerde kurslar açıyoruz. MEB onaylı sertifikaları alan kursiyerlerimiz Çıraklık Eği-tim Merkezi’nde bu derslerden muaf oluyor. Örneğin 352 saatlik föncülük sertifikası MEB’de üç yıla tekabül ediyor. Yani 3 yıl gel-mek yerine KOMEK sertifikası ile bu derslerden muaf olunuyor. Çı-raklık eğitiminde diploma almak için; sıfırdan başlayan bir öğrenci altı ila dokuz yıl arası eğitim gör-mesi gerekiyor ve bu belgeler de bazı derslerden öğrencinin muaf tutulmasını sağlıyor. 1200 saat ge-lip sertifika alan öğrencilerim var. 5 yıldır gelip ara ara sertifika alı-yorlar. Uygulama ve teori olarak bu dersler alındığı zaman direk kalfalık sınavlarına girmeye hak kazanıyorlar. Şu an benim 18 öğ-rencim dükkân çalıştırıyor. Bun-ların içinde 5 yıldır devam eden öğrencilerim var.

Peki, kuaförler nasıl bakıyor KO-MEK kurslarına?

ŞERİFE YILDIZ: Aslında belediye bu anlamda gerçekten kuaförle-re de çok büyük destek sağladı. Çünkü bir kursiyer buraya geldiği zaman bir tarağın ismini veya ke-simde kullandığımız bir örtünün ismini dahi bilmiyor. Saç veya ku-aförlükle ilgili hiçbir bilgisi olmu-yor. Kuaför kursumuza geldiği za-man biz, birçok işini yapabilecek hale getiriyoruz. Kuaförlere kali-fiye eleman yetiştirmiş oluyoruz. Yani bir çocuğu alıp da hiçbir bil-gisi olmadan müşterinin karşısına çıkarmak yerine, müşteriye nasıl davranacağını bilen hazır eleman yetişmiş oluyor. Kuaförler; bazen müşteri çaldığımızı iddia ederler ancak, çoğu hanımın kuaföre gi-debilme imkanı yoktur. Eskiden her semtte de kuaför yoktu. İn-sanlar kuaföre gitmek istese dahi bu fırsatı bulamayabiliyordu. Bi-zim kursiyerler evlerde ihtiyaçla-rını karşılamış oluyorlar. İnsanlara kuaföre gitme alışkanlığı da ka-zandırılıyor KOMEK’te. Mesela bir komşusu kendisine kaşını aldırıp röfle yaptırdığı zaman, artık ku-aföre gitmeye başlayan bayanlar oluyor. Bu açıdan bakınca kuaför-lere de yeni müşteriler kazandırı-yoruz. Öbür taraftan telefon açıp “Benim bir elemana ihtiyacım var, öğrencilerinizden eleman gönderebilir misiniz?” diyenler de oluyor. Yılda ortalama 20-25 kişiyi ben eleman isteyenlere yön-

Hatice Bağcı

Demet Bağcı

KOMEK’İN GÜZELLİK UZMANLARI İLE

SÖYLEŞİ

FöncüKuaförlük352 saat, haftada 24 saat

Temelmakyaj veKuaförlük152 saat, haftada 16 saat

KOMEK Dergisi’nin ücretsiz ekidir.

HER EV BiR KOMEK

EYLÜL-EKİM 2012

KUAFÖRLÜK Türban Yapımı | SAĞLIKLI YAŞAM İbrahim Saraçoğlu / Sorular 1 ÇOCUK GELİŞİMİ Örgü Civciv Yapımı | EL SANATLARI Ahşap Boyama

KOMEK ÖĞRENCİLERİ RÖPORTAJ Birlikte başardık

DVD’deİZLEYİN

Örgü oyuncak yapımınıizleyin.

Page 45: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 43E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

lendiriyorum. Çünkü sekiz yıllık eğitimden sonra dükkânlarda çı-rak bulmak zorlaştı. Ben de 19 yıl İzmir’de dükkân çalıştırdığım için çırakları yetiştirme konusunda ne kadar çok zorlanıldığını bilirim. Fa-kat şimdi kalifiye eleman yetişmiş oluyor. Şimdi gençler sekiz yılı bi-tirdikten sonra eğer liseye devam ederse okuyup okuyamayacağına üniversiteyi kazanıp kazanamaya-cağına bakıyor, mesleki eğitime yöneliyor. Küçük bir çocuk gibi çıraklık yapmak zor geliyor, ama KOMEK’lerde bu eğitimi aldıktan sonra zevkle, heyecanla kuaför-lük mesleğine yöneliyorlar ve bu-rada aldıkları temelle kalfa olarak mesleğe başlıyorlar.

Ben çıraklıktan yetiştim. Bizim zamanımızda herhangi bir şekil-de meslek liselerinde kuaförlük bölümleri yoktu. Daha sonra dı-şarıdan lise diplomamı ve ustalık öğreticilik belgelerimi temin et-tim. Çırak olarak yetiştiğimiz için çok çırak yetiştirdik. 6 ila 9 yılda ancak kalfa olarak yetiştirebildiği-miz çıraklarımız oluyordu. Çünkü dükkânımda bir müşterimi ‘’Gel arkadaşım bu saç şöyle yapılır, bu böyle yapılır’’ diye deneme olarak veremem çünkü o benim müşte-rim ve kuaförü beğenerek gelmiş. Fakat burada biz bu dokuz yılın eğitimini iki yıla hatta dört beş aya bile düşürdük diyebilirim. Burada öğrencimiz arkadaşının üzerinde akşama kadar bizim gözetimi-miz ve yönlendirmemizle yapboz tekniğiyle çalışıyor. Arkadaşı ona yapıyor, o arkadaşına yapıyor. Dükkân sahibi iken buradaki öğ-rencilerime verdiğim eğitimi ke-sinlikle veremem. Müşteri geldiği zaman bir çırağın önüne oturmak istemez. Ustasına gelir veya da kalfasına gelir. Bu uzun çıraklık sürecinde bazı insanlar mesleği bırakır eve kapanır. Ne güzel, bu kurslar sayesinde daha fazla insan meslek edinmiş oluyor. İşyerin-den farklı olarak KOMEK kursla-rında ilk günden itibaren eğitim başlıyor.

Nasıl kuaför oldunuz? Lise-den bugüne nasıl bir süreçten geçtiniz?

D. BAĞCI: Kuaförlüğe eskiden beri merakım vardı, ama ailem çok engel olmuştu. Kuaför olmamam için resim dersleri al-dırmışlardı. Evlendim, oğlum da büyüdü ve kuaför olmaya karar verdim. Daha sonra KOMEK’in kurslarına katıldım.

Ne zaman karar verdiniz?D. BAĞCI: Otuz yaşımda.

O zamana kadar hiçbir meslek ve işte çalıştınız mı?D. BAĞCI: Hayır, kuaförlük sektöründe çalışmışlığım oldu ama büyük çapta olmadı. Daha sonra 2010 yılında KOMEK’in kurslarına katıldım. Mezun olduktan sonra kendi işyerimi açtım. Dört yıldır faaliyetteyim. Tabi bu arada kendimi geliştir-dim. Sürekli araştırma içerisin-deydim.

Burada ne kadar devam ettiniz kursa? D. BAĞCI: Üç aylık kurslarına ka-tıldım. Kurs bitti hemen kendi yerimi açtım.

Kurs size yeterli geldi mi? D. BAĞCI: Mesleki açıdan çok güzel eğitim aldığıma inanıyo-rum, ancak takıldığım yerlerde zaten cevap verdi, her konuda yardımcı olmaya çalıştı.

KOMEK hayatınızda neyi değiş-tirdi?D. BAĞCI: Her şeyden önce kendime ait bir işyerim oldu, bir mesleğim oldu. Bu da birçok şeyi tam anlamıyla değiştiriyor. Hayatınız değişiyor, yaşam tarzınız değişiyor. Bütünüyle radikal bir değişiklik.

Eşinizin, çocuklarınızın nasıl bir katkısı oldu?D. BAĞCI: Eşimin katkısı her zaman, desteği sonuna kadar ve hala desteğini sağ olsun esir-gemiyor. Oğlumu da zaten belli bir yaşa kadar getirmiştim yani artık çalışmam gerekiyordu. Onlar da sağ olsunlar fedakârlık yapıyorlar. Çünkü bizim belli bir çalışma saatimiz yok. Elbette ihmal ettiğim oluyor ama pek sorun da olmuyor.

Siz evde otururken KOMEK’e başladınız, sonrasında hemen işyeri açtınız. Bunu görüp heveslenip, “Demet yaptı ben de yaparım” diyerek yola çıkan arkadaşlarınız, tanıdıklarınız var mı?D. BAĞCI: Elbette oluyor. Bu şekilde heveslenen çok kişi var. Kuaförlük değil başka meslek dallarında girişimde bulunan kişiler de oldu. Bir arkadaşımda kendine ait bir yer açtı.

Siz dört yıldır kuaförsünüz. KOMEK’in mesleğinize başka katkıları oldu mu?D. BAĞCI: Elbette oldu. Ben saç kesmeyi burada öğrendim. Bazı teknikleri burada öğrendim. Buradan çıkan öğrencilerle ça-lıştım, yanımda çalıştırdım. Ele-man ihtiyacım olduğu zaman sürekli irtibat kurdum. Şunu söyleyeyim. Mesleği sevmek önemli. Sürekli kendinizi yetiş-tirmeli, yenilemelisiniz. Yoksa olduğunuz yerde sayarsınız.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?D. BAĞCI: KOMEK kurslarının ev hanımlarının ya da okumayan genç kızlarımızın yetişmelerin-de büyük katkısı var. İnşallah daha da büyüyüp gelişir.

“Kendinizi yetiştirmeli,yenilemelisiniz”Demet Bağcı, 38 yaşında. Evli, 1 çocuk annesi. Lise mezunu.

SÖYLEŞİ

Page 46: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 44

MEŞE PALAMUDU (PELİT)

TABİAT ECZANESİ

Bir çok hastalığın şifası

Meşe Palamudu

(Pelit)Meşe palamudu, bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor ve bilinen herhangi bir yan etkisi yok. Kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç. Meşe ağacının pelit ve palamut adında iki meyvesi vardır. Palamutlar tedavi amaçlı kullanılmak üzere henüz olgunlaşmadan toplanır ve 10 gün güneşte kurutulur.

Türkiye’de bulunan meşe ağacı türleri şunlardır:

• Anadolu palamut meşesi• Boz pırnal meşesi• Doğu Karadeniz meşesi• Istranca meşesi• İran palamut meşesi• İspir meşesi• Kasnak meşesi• Kermes meşesi• Lübnan meşesi• Macar meşesi• Makedonya meşesi• Mantar meşesi• Mazı meşesi• Pırnal meşesi• Saplı meşe• Sapsız meşe• Saşlı meşe• Tüylü meşe• Yalancı tüylü meşe

Anadolu, İran, Suriye ve Yunanistan’da doğal yayılış gös-teren meşenin yaklaşık 300 türü bulunmaktadır. 3 metreden 25 metreye kadar büyüyebilen bu bitkinin gövdesi önceleri düz son-raları ise derin yarıklara sahip pü-rüzlü bir yapıdadır.

Yaprakları genelde el ayası büyük-lüğünde olan palamut ağacının (meşe) kökleri oldukça geniş ya-yılış gösterebilmektedir. Kökleri derinlere doğru uzanan palamut meşesinin ülkemizde yayılış göste-ren hemen hemen 30 türü bulun-maktadır. Hiç ayırım yapmaksızın bu 30 türün meyvelerine de Pala-mut denmektedir. Ancak bu şifalı bitkilerden sadece 2–3 türünden palamut elde edilmektedir.

Nasıl elde edilir?

Henüz tamamen olgunlaşmadan 15 Ağustos 15 Eylül civarları meşe palamutları toplanır. Toplanan bu meşe palamutları Güneş altında 10–15 gün boyunca kurutularak faydalanılmak üzere aktarlara veya depolara sevk edilmektedir.Dikkat edilecek en önemli şey meşe palamutlarının kimyasal atıklardan uzakta ve tarımsal ilaç ve gübre gibi etkenler tarafından

etkilenmemiş olmasıdır. Çünkü palamutlar yapısı itibariyle atıkla-rı biriktiren bir bitkidir.

Palamutların EtkenMaddeleri nelerdir?

Mazı ve meşe palamutları hemen hemen aynı etken maddeleri içeri-sinde bulunduran şifalı bitkilerdir. Gallik, tanenler, gallik asit, ellagik asit, nişasta ve şeker palamut un başlıca etken maddelerindendir.

Meşe palamudununkullanıldığı yerler

Anadolu’da birçok hastalık için kullanılan meşe palamutları ayrı-ca kahve yapımında da kullanıl-maktadır. İkram için hazırlanan kahvelerden farklı olan palamut kahvesi genelde şifa bulmak maksadıyla tüketilmektedir. Şifalı bitki olarak meşe palamudu,

• Kabızlık yapıcı etkisinden dola-yı ishal vakalarında,

• Mikrop öldürücü ve kanama durdurucu etkisinden dolayı açık yaraların sarılmasında,

• İltihap giderici olarak boğaz,

Page 47: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 45E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

TABİAT ECZANESİ

• Palamut taneli bir yemiştir ve özellikle boya sanayisinde kullanılır. Sert ve acı olan pelitler ise genellikle hayvan

besini olarak değerlen-dirilir.

• Meşe ağaçla-rı 50 yaşına

ge lmeden p a l a m u t vermezler.

•Ömürleri o r t a l ama 500 yıl olan meşe ağaçla-rının boyu 30 metre eni ise 2 metre civarındadır.•Henüz tamamen olgunlaş-madan 15 Ağustos 15 Eylül civarları meşe palamutları toplanır.

BunlarıBiliyor

muydunuz?

göz, karaciğer iltihaplanmaların-da,

• Yine kanama durdurucu özelli-ği açısından mide kanamalarında,

• Damarlar üzerindeki yatıştı-rıcı etkisinden dolayı basur gibi rahatsızlıklarda,

• Egzama ve arpacık gibi hasta-lıklarda bolca kullanılmaktadır.

Hangi hastalıklara nasıl uygulanmalıdır?

• Meşe palamudu ve kabuğu kaynatılıp, balla tatlan-

dırılıp içildiğinde, boğaz iltihabı,

karaciğer iltiha-

bı,

göz iltihabına faydalı olur. İshali keser, anjin, basur, mide yanması, mide kanaması, gastrit, ağız yara-larına faydalıdır.

• Ağır ishallerde 1 gram palamut tozu günde 2–3 kere yutulabilir.

• Özellikle iç hastalıklarında (mide yanması, gastrit, ülser vb) 15 gr. palamut kahvesi 1 lt. suda kaynatılır bal veya pekmez ile tatlandırıldıktan sonra günde 2–3 bardak içilir.

• Meşe yaprakları kabukları ve palamutları kaynatılarak elde edi-len su banyodan sonra egzama bölgeleri için kullanılabilir.

• Pelit otu, karabiber, kuru-tulmuş limon kabuğu birlikte kaynatılır. Süzülerek elde edilen posa tuzla yoğrulduktan sonra macun kıvamına getirilir. Hazır-lanan macun misvakla dişlere sürülür.

Page 48: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 46

YEMEK

MUTFAK SIRLARI

1-Kızart 2-Malzemeleri hazırla

3- Pişir 4- Servise hazırla

· 800 gr kuşbaşı et· 1/2 su bardağı zeytinyağı· 2 çorba kaşığı tereyağı· 1 büyük boy soğan· 1 çorba kaşığı domates salçası· 1 çorba kaşığı biber salçası· 1/2 tatlı kaşığı kimyon, tuz· 1/2 çay kaşığı karabiber· 1,5 tatlı kaşığı pul biber· 1 çay kaşığı köri

Malzemeler:

· 4 orta boy patlıcan· 1 çorba kaşığı limon suyu· 6 çorba kaşığı tereyağı· 2 su bardağı süt· 1 su bardağından 2 parmak eksik un· 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri· 1 tatlı kaşığı tuz

Beğendi için:

· 2 adet orta boy domates· 3-4 adet sivri biber· 3-4 dal maydanoz

Süslemek için

Patlıcanları közledikten sonra ince ince doğrayın. Eti ön haşlama yaptıktan sonra 45 da-kika kadar daha haşlayın. Beğendi için tereyağını eritip ununu ekleyin. Unu çok fazla kavurmadan patlıcanlarını ilave edip sürekli karıştırın. Sütünü de ekleyip peynirini koyduktan sonra tuz ve karabi-berini atıp karıştırın. Ocaktan aldıktan sonra birkaç damla limon suyu ekleyin. Tereyağını erittikten sonra salçayı koyup baharatlarını atın. Soğanları kavurup haşlanan eti de ilave edin. Domates ve biberleri dilimleyip közleyin. Beğendinin üzerine kavrulmuş eti, közlenmiş domates ve biberleri ko-yun. Yemeğimiz servise hazır. Afiyet olsun.

HÜNKÂR BEĞENDİ

Hmm, KOMEK eli değmiş..

PÜF NOKTASI

Patlıcanların közlenmesi

Patlıcanların suyu buharlaşması için bıçakla delikler açtıktan sonra ocakta közlüyoruz. (Fırında köz-lemeyin. Hem kararıyor, hemde kuruyor)

Patlıcanlar tamamen kuruyana kadar değil yumuşayana kadar közleyin.

Patlıcanların kolay soyulmasını istiyorsanız közledikten sonra streç film ile kaplayın.

Patlıcanları közledikten sonra sa-kın suyun altında yıkamayın çünkü nefis köz kokusu kaybolur.

Sert etleri marine ediyoruz

500gr. et içine yarım su bardağı süt koyuyoruz.

Yarım soğanı ince ince keserek etin aralarına ilave ediyoruz.(süt ve soğanın içerisindeki asitler etin içerisindeki sinirleri çürüterek yumuşamasını sağlıyor)

1 adet biberiyeyi de lezzet vermesi için koyduktan sonra 1 gün buzdo-labında bekletiyoruz.

4kişiliktir.

Page 49: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 47E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

1-Malzemeleri hazırla 2-Pişir 3-Şekil ver 4-Süsle

· 500 gr irmik· 3,5 su bardağı toz şeker· 2 su bardağı su· 300 gr tereyağı (7 -7,5 çorba kaşığı kadar)· 1 paket vanilya· 2,5 su bardağı süt

Malzemeler: Tereyağını eritin. İrmiği ekleyip kavurun. Şeker ve suyu ka-rıştırıp şeker eriyene kadar pişirin. Sütü kaynatın. İrmik kavrulduktan sonra ocaktan alıp vanilyasını ekleyip karıştırın. Daha sonra kaynatılan sütü ekleyin. Şerbetini en son koyup tekrar ocağa alın. Suyunu çekene kadar karıştırarak pişirin. Fokurdamaya başlayınca altını kısıp kapağı-nı kapatın. Bir tepsiye dökün. Soğuduktan sonra bir kâseye streç film geçirip irmiği ortası açık kalacak şekilde yerleştirin. Ortasına dondur-mayı koyun. Altını tekrar irmikle örtün. (Kenarlarda ve kapakta çatlak olmayacak.)Arasına: Maraş dondurması.Üzerine: Bitter çikolata, taze nane.

DONDURMALI İRMİK HELVASI

PÜF NOKTASI

Tatlının en önemlisi püf noktası; kısık ateş ile kavurmak. İrmiğin güzel kabarabilmesi için, birden kavrulmaması çok önemli. Bu nedenle irmiği kavururkenki ateş, çay demler gibi çok ama çok kısık olmalı. Şerbeti ekledikten sonraki ateş ise, normal yani pilav pişirdi-ğimiz kısık ateş olabilir.

İrmikli tatlıların diğer tatlılardan farkı şerbetinin de sıcak eklenme-si. Hamurlu tatlılardaki gibi, biri sı-cak biri soğuk olmayacak. İrmiğin kabarabilmesi için bu önemli.

İrmiğin, rengi kahverengi olmuş-mu anlamak için, şerbetin üzerine minik bir tutam atın. Beyaz ile birlikte yarattığı kontrastan, daha ne kadar kavurmanız gerek, anlayabilirsiniz.

4kişiliktir.

Page 50: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 48

Hasan Nail Canat

HASAN NAİL CANAT

Bir kuşak onun kitaplarıyla beslendi, büyüdü. Belki de bir çoğu-muzun ilk okuduğu kitaplar onun ki-taplarıydı. Günahkar Babamız için dua etmeyi ve Nur Dağındaki Çocuk olmayı hep ondan öğrendik. Bir de Yasemen vardı. Onun hikayesinde bulurduk bi-raz kendimizi. Bir Küçük Osmancık Vardı ama ne çok ağlatmıştı bizi. Sonra Kırım’ı da ondan öğrenmiştik belki...

Hasan Nail Canat’ın tüm kitap-ları tek tek bir yazıyı hak eden kitaplar-dır. Eğitim öğretim yılının başlangıcında gençlerin ellerinden bırakamayacakları kitapların başında onlar gelir. İnşaallah önümüzdeki aylarda kitapları üzerinde duracağız. İsterseniz sözü uzatmadan geçelim hasannailcanat.com adlı web sitesinden yararlandığımız dolu dolu geçen hayat hikayesine…

“SOYTARI MI OLACAKSIN?”

25 Ekim 1943 yılında Kayseri’de doğan Hasan Nail Canat, Kayseri İmam Hatip Lisesi öğrencisi iken okul müsa-merelerinde arkadaşları ile küçük çaplı oyunlar sahneye koyarak sanat haya-tına ilk adımını attı. Mezun olduktan sonra Kayseri Hava İkmal ana tamir fabrikasında çalışırken sanatla ilgisini devam ettirmek istediği zaman her se-ferinde babası karşı çıkıyor; ‘Tiyatrocu mu olacaksın, soytarı mı olacaksın’ di-yerek Hasan Nail Canat’ı engellemeye çalışıyordu. O yıllarda ‘Yalnızlar Rıhtı-mı’ isimli şiir kitabı yayınlandı. Fakat şiir kitabı Hasan Nail Canat’ın tiyatroya olan aşkını daha çok pekiştirdi. 1964 yılında Rusya’nın Bolşevik ihtilalinde Türk kökenli insanlara yapmış oldu-ğu zulümden etkilenerek ‘Moskof Sehpası’ isimli ilk eserini yazan Hasan

Ömrünü tiyatroya adayan bir güzel insan:

Hasan Nail Canat, sa-dece sanat adamı ol-mak için ömrünü ti-yatroya, eserlerine ve gençliğin sanatla eği-timine adayan sade bir adam. Kim bilir belki de “Riyâsız olan her şey güzeldir ve insa-na farklı hazlar verir” sözü onu anlatmaya yetecektir.

25 Ekim 1943-21 Ekim 2004

ÖNDEN GİDENLER

N . S A M İ M E R C A N

Vefatının 8. yılındarahmet ve minnetle

anıyoruz

Page 51: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 49E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Nail Canat, büyük bir heyecan-la profesyonel tiyatro hayatına başlamış oldu. 7-8 inançlı, şuurlu, fedakâr genç ile birlikte Anadolu turnesine çıktı. ‘Moskof Sehpa-sı’ o yıllarda çok büyük ilgi gördü ve 1200 kez sahnelendi. Hasan Nail Canat bu başarısı sayesinde muhafazakâr kesimin büyük ilgi ve alakasına mazhar oldu. ‘Soyta-rı mı olacaksın’ diyen babası, Kay-seri Müftüsü’nün daveti üzerine Kayseri Din Görevlileri Derneği’nin

organize ettiği ‘Moskof Sehpası’ isimli oyunu izlemeye geldi. Oyun sona erdikten sonra ‘Oğlum, oyununu heyecanla seyrettim. Yanılmışım. Artık seni özgür bıra-kıyorum. Sanatını Allah yolunda kullandığın müddetçe yolun açık olsun’ diyerek Hasan Nail Canat’a dua etti. Bu duanın bereketi ile Hasan Nail Canat, artık sanata kendisini tamamen adadı. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in sohbetle-rine katılarak Allah yolunda sana-

tını kullanmanın püf noktalarını, mesaj kaygılarını, yol haritasını en ince ayrıntılarına kadar öğrenip sırası ile; ‘Günahkar Baba’, ‘Dilsiz Şeytan’, ‘Bir Avuç Ateş’, ‘Afganis-tan Dramı’, ‘Bir Demet Gençlik’, ‘Ebabil Kuşları’, ‘Bana Mahşeri An-lat’, ‘Sokak Kızı Elif’, ‘Süper Bekçi’, ‘Mindrella’, ‘Cimcime Tavşan’, ‘Ay-nalar Yolumu Kesti’ isimli eserleri hem yazarak hem yöneterek hem de oynayarak sanatını icra etti.

HASAN NAİL CANAT’TAN

• Eski dostlar bir makama geldikleri zaman hemen yeni dostlar aramaya baş-larlar. O sırada eski dostlarını kaybetme-ye başlarlar.

• Sanatın katılmadığı her hadise çirkindir. Bıktırıcı ve uzaklaştı-rıcıdır. Sanatsız tertip edilen geceler hatta mitingler, dostların yüreğine sızı, düşma-nın ağzına gülücük-tür.

• Kitap okuma ve anlama kabiliyetimiz çok zayıf. Bir türlü anlayamıyorum; İnsa-nın yazdığını insanlar neden okumaz?

• Riyâsız olan her şey güzeldir ve insana farklı hazlar verir.

Hasan Nail Canat, son yıl-larında Altunizade Kültür Merkezi’nde Üsküdar Belediyesi Tiyatrosu’nda oyunlarını sahne-liyordu. Geleneksel tiyatronun örneklerini sunan Hasan Nail Ca-nat, ‘Keloğlan’, ‘Sokak Kızı Elif’, ‘Mindrella’, ‘Süper Bek-çi’, ‘Cimcime Tavşan’ gibi çocuk oyunları ile ‘Bir Avuç Ateş’, ‘Deme-dim mi?’, ‘Metropol ve Kadın’ adlı oyunlarını da yetişkinler için sah-nelemişti. Altunizade Kültür Merkezi’nde ço-cuk ve yetişkinlere ti-yatro eğitimi de veren Canat; ‘Reis Bey’, ‘Min-yeli Abdullah’, ‘Sahibini Arayan Madalya’, ‘Çiz-

me’, ‘Sürgün’, ‘Beşinci Boyut’, ‘Bize Nasıl Kıydınız?’ ve ‘Gülün Bittiği Yer’ adlı sinema filmleri ile ‘Kara Bir Gün - Süleyman Nazif’, ‘Su Perisi Kayıklar’, ‘İnsanlar Ya-şadıkça’, ‘Kaşağı’, ‘Müslüman’ın 24 Saati’, ‘Müslüman’ın 365

Günü’, ‘Siyah Pelerinli Adam’, ‘Hasret’, ‘Kös-tekli Saat’, ‘Camgöz’, ‘Deli Balta-Uçurum Adası’, ‘Evlere Şenlik’, ‘Bizim Ev’, ‘Ortaklar’, ‘Şark Kahvesi’, ‘Beyaz Savaş’, ‘Sır Kapısı’, ‘Deli Yürek’, ‘Ekmek Teknesi’, ‘Çobanın İbadeti’, ‘Kenan’da Bir Kuyu’ ve ‘Kalp Gözü’ adlı TV dizilerinde rol almıştı.

ÇOK SAYIDA FİLM VE DİZİDE OYNADI

ÖNDEN GİDENLER

Page 52: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 50

Ayrıca ‘Şeytan Üssü Haber Merke-zi’, ‘Efendi Hayrettin Süperstar’, ‘Kara Geceler Efendim’, ‘İnsanlar ve Soytarılar’, ‘Başkasının Ölü-mü’, ‘Demedim mi?’ ve ‘Metropol ve Kadın’ isimli başkalarının yaz-mış olduğu tiyatro eserlerinde de başrolde oynadı.

ÜRETKEN BİR SANATÇIYDI

12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra mecburi olarak tiyatro ha-yatına ara veren Hasan Nail Canat, maddi açıdan çok büyük sıkıntılar çekmesine rağmen üretken bir sa-natçı olduğunu ‘Bir Küçük Osman-cık Vardı’, ‘Nur Dağındaki Çocuk’, ‘Yaralı Serçe’, ‘Günahkâr Baba’, ‘Yasemen’, ‘Kırımlı Murat Desta-nı’, ‘Bir Avuç Ateş’, ‘Gül Yarası’ ve ‘Kiralık Zindan’ isimli romanları yazarak kanıtladı. İlk romanı Milli Gazete’de tefrika halinde günlük yayınlandıkça sevincine diyecek yoktu. ‘Olacak, beni göremeyen-ler beni okuyacak ve ne olursa olsun bu insanlara mesajımı vere-ceğim’ diyerek 9 esere imza attı. ‘Moskof Sehpası’ isimli ilk eserini ‘Kırımlı Murat Destanı’ adında ki-tap haline getirdi. ‘Bir Avuç Ateş’ isimli romanı ‘Çöküş’ ismi ile yö-netmen Mesut Uçakan tarafından beyaz perdeye aktarıldı. ‘Bir Kü-çük Osmancık Vardı’ isimli kitabı da Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘100 Temel Eser’i arasında yer almak-tadır. Ayrıca Hasan Nail Canat’ın ‘Kiralık Zindan’ adlı eseri kayıptır ve bulunamamıştır. Hasan Nail Ca-nat, rahmetli olmadan evvel yeni yayıncılığa başladığını belirttiği genç bir yayınevine ‘Kiralık Zin-dan’ isimli eserini orijinal dosya halinde sözleşme yaparak teslim etmiştir. Aradan 8 yıl geçmesine rağmen ne yayıncıdan ne yayı-nevinden yazılı veya sözlü olarak Hasan Nail Canat’ın ailesine ulaşıl-mamıştır.

İNANÇ VE AHLAK ÜZERİNE ESERLER YAZARDI

Şiir, roman ve tiyatro eserleri incelendiği zaman eser-

lerinin sadece ve sadece inanç ve ahlak üzerine olduğu açıkça belli olan Hasan Nail Canat, insanlara hayvan sevgisi ile insan sevgisi arasındaki tezatı yani kaniş köpe-ğini evine alıp babasını huzurevi-ne yatıran insanın hayvan sevgisi-ne karşı, Allah’a borcunu ödemek isteyenlerin kul hakkına riayet et-memelerine karşı ve ilahlaştırılan tabulara karşı uyguluyordu.

‘HASAN NAİL CANAT’LAR UNUTULMAMALI

Hasan Nail Canat, 1994-2004 yılları arasında Üstad Necip Fazıl Kısakürek’ten almış olduğu ‘Sanat, Allah yolunda nasıl kulla-nılır?’ düsturunu tiyatro öğrencisi yetiştirerek inançlı, şuurlu oyun-cuları ülkemize kazandırmayı, belden aşağı olmadan komedi yapmayı, salya-sümük demagoji yapmadan dram oynamayı, adaba ve edebe uygun ortaoyunu ve mü-zikal sergilemeyi yüzlerce çocuğa öğretti. O gençler şimdi ‘Hasan Nail Canat’lar unutulmamalı diyor ve birçok tiyatro eserlerinde, dizi-

lerde inançlı oyuncu, sınırları olan oyuncu olarak rol alıyorlar.

‘SANAT HAKK İÇİNDİR’FELSEFESİNİ BENİMSEDİ

Hasan Nail Canat, ‘Sanat sanat içindir’ ve ‘Sanat halk için-dir’ düşüncelerini hiçbir zaman dikkate almayıp ‘Sanat Hakk için-dir’ felsefesinden hareket ederek ülkemizdeki dini, ahlaki, sosyal eksiklikleri hem yazarak hem yö-neterek hem de oyunculuğu ile sahne hayatına taşımıştır. 41 yıllık sanat yaşamında inançlı insanla-rın kalplerinde haklı yerini alarak 21 Ekim 2004 tarihinde Ramazan ayının ilk haftasında son oyunu olan ‘Aynalar Yolumu Kesti’ isim-li oyununu Üsküdar Belediyesi İftar Vapuru’nda son kez sahne-ledikten sonra Sayın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bey’den de son ödülünü aldı. Evine geldikten sonra aniden fenalaşarak kalp kri-zi sonucu sanatını Hakk için yapan Hasan Nail Canat ruhunu Hakk’a teslim etti.

HASAN NAİL CANATÖNDEN GİDENLER

2004 yılında vefat eden mer-hum şair, yazar ve tiyatrocu Hasan Nail Canat, 21 Ekim 2012 tarihinde Pazar günü Üsküdar Belediyesi’nin önemli katkıla-

rı ve ev sahipliği ile Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde saat 18.00’de düzenlenecek programla anılacak. Bilgi için: w w w.hasannailcanat .com.

Hasan Nail Canat, 21 Ekim 2012’de anılacak

Page 53: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

ÖZEL HABER

Birinci, Havva Kaya

Birinci, Merve Ayşe Gümüş

Birinci, Ufuk Altaş

İkinci, Cemile Zal

İkinci, Murat Yıkdeli

Üçüncü, Hamdiye Ceylan

Üçüncü,FilizŞapçıoğlu

İkinci,HaticeŞenel

Birinci,HaticeSönmez

Birinci,FatmaErgun

İkinci,GülserenKıyar

Üçüncü,TürkanErdem

Üçüncü, Ebru Biçen

İkinci, Ayşegül Alkan

Üçüncü, Hatice Tiltil

Çini

Resim

Kırkyama

Makine Nakışı

Fotoğraf

KOMEK’te “Hünerli Eller” belli oldu KOMEK şubeleri arasında düzenlenen Hünerli Eller Yarışma-sı sonuçlandı. Kırkyama, Makine Nakışı, Çini, Resim ve Fotoğraf dalında düzenlenen yarışmaya katılan eserler, alanlarında uzman öğretim üyeleri ve sanatçılar tara-fından değerlendirildi.

Kırkyama dalında Havva Kaya birinci olurken; Makine Na-kışı dalında Merve Ayşe Gümüş Çini’de Hatice Sönmez, Fotoğraf ta Ufuk Altaş, Resimde ise Fatma Ergun’un çalışması birinciliğe layık görüldü.

Page 54: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 52

İLETİŞİM //

İLETİŞİM //

1. Önemli neolitik ve kalkolitik çağ yerleşim yeri. 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmiş, UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmesine karar veril-miştir. Yukarıda özellikleri ifade edilen yerleşim yeri hangisidir?

a) Hattuşaş b) Hasankeyf c) Truva d) Frigya e) Çatalhöyük

2. “Namazlarda Kur’an’ın tercümesinin okutulacağı dedikoduları kulağına gelince “Allahımın huzuruna çıkamam ve Peygamberimin yüzüne bakamam” diyerek Diyanet’le yaptığı sözleşmeyi feshetti. Bir süre sonra bir dostuna yakılmasını vasiyet ettiği Kur’an Meali’nin üçte birlik kurtarı-lan kısmı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. İslâmî kültürün millete kendi diliyle öğretilmesi amacıy-la kaleme alınan ‘Meal’in sahibi kimdir?

a) Hamdi Yazır b) M. Akif Ersoy c) Said Nursi d) Mehmet Vehbi e) Ahmed Hilmi

3. Başbakan Erdoğan nikahlarına katıldığı çiftlere yaklaşık 10 yıldır tavsiyelerde bulunuyor. “Böy-le giderse 2037 yılında Türkiye yaşlı bir nüfusa sahip olacak” uyarısında bulunan Başbakan’ın çiftlerden ‘en az’ istediği çocuk sayısı kaçtır?

a) 2 b) 3 c)4 d)5 e)6

4. 2 Şubat 1982’de zamanın Genelkurmay Başkanı Rıfad Esed, aldığı emirle bir gece vakti Suriye’nin önemli kentlerinden Hama’ya havadan ve karadan saldırı düzenledi. Gerekçe Müslü-man Kardeşler Partisi’nin merkezi konumunda olmasıydı. Bu saldırıya katılmak istemeyen asker-lerin çoğu anında idam edildiler. 27 gün süren katliam sonunda yaklaşık 50 bin Hamalı vahşice katledildi. Şehir ise adeta bir harabeye döndü. Katliamın baş sorumlusu aşağıdakilerden hangisi-dir?

a)Beşşar Esed b) Saddam Hüseyin c) Muammer Kaddafi d) Hafız Esed e) Habib Burgiba

5. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Mevlana Bölgesi taşıt trafiğine kapatılacakb) Selimiye Camii önüne saat kulesi yapılacakc) Eski kütüphanenin olduğu yer meydan olacak d) Alaaddin Caddesi de taşıt trafiğine kapatılacake) Yeni meydan düzenlemesi ile cadde eski kütüphane tarafına alınacak

6. Büyükşehir Belediyesi’nin “Kültür Vadisi” projesinin ön adı nedir?

a) Mevlana b) Alaaddin c) Selçuklu d) Konya e) Büyükşehir

ÖDÜLLÜ TEST

Sorular‘Ödüllü Test’i doğru cevaplayıp e-posta ([email protected]) yoluyla ya da elden 20 Kasım’a kadar ulaştıran okurlarımızdan ilk 20 kişiye Büyükşehir Belediyesi yayınlarından MESNEVî isim-li eser hediye edilecektir. Ödül kazananların isimleri ve testin doğru cevapları gelecek sayıda açıklanacaktır.

MESNEVÎÖdüllü

Page 55: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 53

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

ÖDÜLLÜ TEST

7. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile yaz aylarında 30 bin kişi “Okullar Hayat Olsun” projesine katılarak okullarda kültür, sanat ve spor gibi çeşitli alanlarda eğitim gördü. Projenin ilk kez uygulandığı şehir hangisidir?

a) Kayseri b) İstanbul c) Bursa d) Konya e) Gaziantep

8. Bu dönemde KOMEK’te eğitimi başlayan kurslar arasında hangisi yoktur?

a)Konya Tarihi ve Mevlevi Medeniyetleri b) Piyanoc) Caz d) Hasta Bakımı e) Keman

9. Geçtiğimiz ay, Başkan Tahir Akyürek’in de katıldığı Dünya Kentsel Forumu Yerel Yönetimler Danışma Komitesi (UNACLA) Toplantısı aşağıdaki şehirlerden hangisinde yapıldı?

a) Marsilya b )Napoli c) Moskovad) Minsk e) Bakü

10. 1999 yapımı biyografik film. Yönetmen Norman Jewison, başrol oyuncusu ise Denzel Washington’dır. Kısa ama tadına doyulmaz ring sahneleri kadar, Rubin Carter’in edebi vasıfları-nı es geçmeyerek, edebiyatın, felsefenin ve sanatın altını çizen satırlarıyla da dikkat çekici bir film. Bir solukta izleyeceğiniz ve “İyi ki izlemişim” diyeceğiniz bir yapıt………………………..

a) Gazap Ateşi (Man on Fire)b) Unstoppable (Durdurulamaz)c) Out of Time (Zaman Tükeniyor) d) Courage Under Fire (Ateş Altında Cesaret) e) The Hurricane (16. Raund)

Geçen sayıdaki testin doğru cevapları:1-C, 2-B, 3-D, 4-B, 5-B, 6-E, 7-A, 8-E, 9-C, 10-D

Adı Soyadı

......................................................

......................................................

T.C. Kimlik No

......................................................

Adres

......................................................

......................................................

Telefon

......................................................

Mail Adresi

......................................................

ÖDÜLLÜ TEST CEVAPLARIGÖNDERME FORMU

CEVAP

1-

2-

3-

4-

5-

6-

7-

8-

9-

10-

A

A

A

A

A

A

A

A

A

A

B

B

B

B

B

B

B

B

B

B

C

C

C

C

C

C

C

C

C

C

D

D

D

D

D

D

D

D

D

D

E

E

E

E

E

E

E

E

E

E

Geçen sayıda “Ödüllü Test”in tamamını doğru cevaplayarak“Mesnevi” kazanan talihliler:

Zekeriyya Ev, Şeyma Nur Şimşek, Şule Sarı, Beyza Karakuş, Yusuf Turhan, Ayşula Aşçı, Nedime Gök, Şemsettin Büyükçorapçı, Halime Örnek, Şeyma Andal, Emine Ceran, Ömer Teke, İlknur Karaaslan, Sultan Bahar, Yağmur Saymaz, Ayşen Yıldırım, Ebrar K. Erkuş, Gamze Bulgan, Elmas Dibi, Hacı Erdoğan.

* Ödül kazanan okurlarımız, ödüllerini Kasım ayı içinde Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’ndan alabilirler.

Yazışma Adresi

Komek Dergisi Konya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Yenişehir Mahallesi Vatan Caddesi No : 2Selçuklu/KONYA

Elektronik [email protected]

Page 56: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 54

Saçı Hızlı Uzatmanın Yolu

SAÇI HIZLI UZATMANIN 5 YOLU

SAĞLIK VE GÜZELLİK

* Saçınıza cildinizebaktığınız gibi bakınİnsanların ciltlerine nasıl fazla özen gösterdiklerini fark ettiniz mi? İşte saçlarına da aynısını yap-malılar. Ona hak ettiği muamele-yi yapın. Her şampuandan sonra onu kondisyonlamalı ve banyo ya-parken kafa derinize masaj yap-malısınız. Saçınızı güneşin zararlı ışınlarından korumak da saçınızı nasıl daha hızlı uzatacağınıza dair pratik bir tekniktir.

* Ona ihtiyaç duyduğu bes-leyici maddeleri sağlayın Protein ve E vitamini, meyve, seb-ze ve et yemek saçınızı hızlı uzat-manın etkili yollarından birisidir. Meyve, sebze ve balıkta bulunan besleyici maddeler saçınızın daha hızlı uzamak için ihtiyaç duyduğu şeylerdir.

* Suya yükleninGünde en az 10 bardak su içmek saçınızın susuz kalmamasına yar-dım edebilir. Bu, saçınızın doğal nemini ve parlaklığını korumanın

kesinlikle iyi bir yoludur. Diğer yandan saçınızı ve kafa derinizi kurutan kafeinli ve alkollü içecek-lerden sakının.

* Saçınızı uçlarından aldırınŞaşırdınız mı? Başkalarının inan-dığının tersine saçınızı en az altı haftada bir uçlarından aldırmak onu kısaltmayacaktır. Saçınızı daha hızlı uzatmanın bu özel yolu sık sık insanların aklında şüphe uyandırır ama gerçekten saçınız için en iyisidir. Kuaförünüzden kı-rık ve kırılgan uçları engellemek veya bunlardan kurtulmak için uç-larından biraz kırpmasını isteyin.

* Doğru saç ürünlerikullanınSaçınızın daha hızlı uzamasını isti-yorsanız aklınızda tutmanız gere-ken diğer bir şey de bukleleriniz için doğru ürünleri kullanmaktır. Şampuanınızın, kondisyonlayıcı-nızın ve sık kullandığınız diğer saç ürünlerinin içeriklerine bakın. Sa-çınız ve kafa deriniz için çok zarar-lı kimyasallar içermediklerinden emin olun.

Page 57: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 55E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

ÖZEL HABER

63 Yaşında İkinci BaharYılların saklı yeteneği KOMEK’le parladı

16-22 Ekim tarihleri ara-sında Güzel Sanatlar Galerisi’nde “İkinci Bahar” isimli resim sergi-sini sanatseverlerin beğenisine sunacak olan Durmuş Yazgan, resim yolculuğunu KOMEK dergi-sine anlattı. 1949’da Bozkır Gede-ret (Dereiçi) kasabasında doğan ilkokulu köyde ortaokul ve liseyi Bozkır’da okuyan Yazgan asker-den sonra DSİ de görev alır. 27 yıllık çalışma hayatının yoğunlu-ğundan resim sanatını uzaktan izlemekle yetinen, “okul hayatın-da resim hocası görmedim” di-yen Yazgan ancak resim aşkının hiç bitmediğini söylüyor.

İlkokuldan beri resme merakı olduğu için sürekli res-

samları ve eserlerini incelediği-ni ifade eden Yazgan bilhassa İbrahim Çallı, Osman Hamdi, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Şeref Akdik, Van Gogh, Monet, Reno-ir, Zonaro, Cloude Monet gibi ressamların eserlerinden il-ham aldığını vurguluyor. Sa-natçı “Ustaların hayatlarını ve resimlerini, tekniklerini araştırdım. 36 yıl 1975 - 2011 arası işimden dolayı müsa-it olamayınca elime kalem alamadım ama sürekli ince-ledim. 2011 yılında KOMEK Aymanas kursunda Arzu Kuşçu Doğaner Hoca ile res-me başladım ve iki dönem devam ettim. KOMEK ile res-me bakış açımı genişlettim

ve tekniğimi sağlam zeminlere oturttum. Bunca yıl sonra resme başlamama olanak sağlayacak ortam ve eğitim imkanı sunduğu için KOMEK’e teşekkür ederim ” şeklinde konuşuyor.

Page 58: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 56

İLETİŞİM //

İLETİŞİM //

HABERLER

Mevlana Türbesi önünde çalışmaları inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya’nın kimliğini etkileyecek bir çalışmanın kısa sürede tamam-lanacağını söyledi. Cami ile Türbe arasındaki alanın manevi atmos-fere uygun olacağını ve 25-30 bin kişinin aynı anda ibadet edebilme imkanına kavuşacağını ifade eden Akyürek, mevcut caddenin alana dahil edileceğini ve eski kütüpha-ne alanının da cadde olarak dü-zenleneceğini kaydetti.

Konya’nın kimliğini etki-leyecek bir çalışma gerçekleşti-rildiğini dile getiren Başkan, “Ta-rihi şehirler bir merkez etrafında kuruluyor. Bütün tarihi ve önemli şehirlerde bunu görürsünüz. Çok merkezli bir şehir için çalışıyoruz ama tarihi anlamda Konya’nın gerçek merkezi burası. Dolayısıyla merkeze yakışmayan görüntüle-rin tamamı kaldırılacak.”

Başkan Akyürek, Türbe Meydanı’nın hızlı bir şekilde biti-rilmesi için çalışıldığını, çalışma-nın Şeb-i Arus törenlerine kadar tamamlanmasını istediklerini de sözlerine ekledi.

Türbe çevresi tarihikimliğine dönüyor

Gelenekli sanatlarKOMEK’te yaşayacak Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edin-dirme Kursları (KOMEK), gösterilen yoğun ilgi nede-niyle bazı branşlarda açılan ek kontenjanlar açtı. 2004 yılından bu yana 115 bin ki-şinin katıldığı kurslara ilgi her geçen gün artarken 18 kurs merkezinde 138 branş-la yeni dönem başladı.

Sayacılık, Ayakka-bı Istampası, Piyano, Ud, Keman, İlk Yardım, Büro Yönetimi Sekreterliği ve Yönetici Asistanlığı, Özürlü Bakımı, Hasta Bakımı, Ön Muhasebe, Temel Muha-

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana

Türbesi ve Sultan Selim Camii önünde

yaptığı meydan genişletme çalışması

hızla ilerliyor.

Page 59: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 57

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

HABERLER

Konya Büyükşehir Be-lediye Başkanı Tahir Akyürek, İtalya’nın Napoli şehrinde ger-çekleştirilen Dünya Kentsel Fo-rumu Yerel Yönetimler Danışma Komitesi (UNACLA) Toplantısı’nı değerlendirdi.

Birleşmiş Milletler Ha-bitat çerçevesinde düzenlenen “Daha İyi Bir Gelecek İçin Dünya Kent Forumu”nda değişik konula-rın tartışıldığını kaydeden Başkan Akyürek, kentsel mobilizasyon, kentlerde hızın, hareketliliğin sağlanması ve geliştirilmesinin tartışıldığını ifade etti.

Toplantıda, Konya’daki bisiklet yollarını ve Konya’nın bir bisiklet şehri olmasını kentsel hareketliliğe örnek gösterdikle-rini kaydeden Başkan Akyürek, “Çünkü Konya Türkiye’nin bisik-let şehri, en çok bisiklet bulunan şehri. Ayrıca, Avrupa’da önem-li şehirlerde gördüğümüz Akıllı Bisikletler’in de Türkiye’de kulla-nıldığı bir şehir. 500 Akıllı Bisikle-

timiz haftalık 10 bin civarında bir hareketlilikle çalışıyor. Bazı park-larda yer bulunamıyor. Bunu BM Habitat Yerel Yönetimler istişare-lerinde model olarak gösterdik. Bundan sonra hiçbir yolun bisiklet yolu olmadan yapılmayacağını ifa-de ettik” dedi.

Yerel yönetimlerin istih-dam oluşturması konusunda da Türkiye’nin örnek kuruluşların-dan olan KOMEK’i örnek olarak sunduklarını belirten Başkan Ak-yürek, bu kurslarda bugüne kadar

112 bin kişinin eğitim aldığını, 60 bin kişinin mesleki eğitim serti-fikası ile istihdama arz edildiğini anlattıklarını söyledi. KOMEK’ten mezun olan binlerce kişinin el-lerinde belgelerle daha nitelikli iş bulma imkanına kavuştuğunu kaydeden Başkan Akyürek, ayrı-ca engelli kursları, Mevlana Sanat Merkezi’nde dezavantajlı grupla-ra mesleki eğitimler ve Ayakka-bıcılık Mesleki Eğitim Merkezi’ni de yerel yönetimlerin istihdama katkısı konusunda model olarak sunduklarını ifade etti.

Dünya Kentsel Forumu Yerel Yönetimler Danışma Komi-tesi (UNACLA) Toplantısı İtalya’nın Napoli şehrinde yapıldı. Napoli Belediye binasında gerçekleşen ve oturum başkanlığını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yaptığı toplan-tıya Napoli (İtalya), Mexico City (Meksika), Vancouver (Kanada), Stuttgart (Almanya), Barselona (İspanya) gibi dünya metropolle-rinin belediye başkanları ile Kon-ya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de katıldı.

Konya Büyükşehir Bele-diye Başkanı Tahir Akyürek ko-nuşmasına bir örnekle başladı. Bir

evin oturma odasındaki eşyaların kapladığı yerin, evde yaşayan in-sanların kapladığı yerden fazla olması durumunda eşyanın esiri haline gelineceğine dikkat çeken Akyürek, şehirlerin de apartman-lar, otobüsler ve diğer taşıma araçlarıyla insanları adeta esir ha-line getirdiğini belirtti. Türkiye’nin bisiklet kenti olan Konya’da son yıllarda 170 kilometre bisiklet yol-ları yapıldığını, bu rakamın önü-müzdeki birkaç yıl içerisinde 280 kilometreye ulaşacağını ve 500 kilometreye ulaşan bir çalışma içerisinde olduklarını açıkladı.

BM HABITAT’ta Başkan’dan ‘Konya Modeli’

Konya, BM Dünya KentselForumu Toplantısı’ndasebe, Şiş Örücülüğü, Minyatür ve

Anadolu Uygarlıkları, Konya Tari-hi ve Mevlevi Medeniyetleri kurs-larına ilk defa kayıt alındı.

Düzenlediği birçok kurs ile geleneksel el sanatlarını yaşa-tan KOMEK’in bu dönem ilk kez düzenleyeceği minyatür kursu, Osmanlı sanatına yer vermesi açı-sından büyük önem taşıyor. Diğer taraftan Araştırmacı-Yazar Dr. Ha-san Özönder tarafından verilecek Anadolu Uygarlıkları, Konya Tari-hi ve Mevlevi Medeniyetleri kursu da kursiyerlere farklı bir perspek-tif kazandıracak.

Page 60: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 58

İLETİŞİM //

İLETİŞİM //

Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..

HABERLER

Huzur Bahçeleri,

huzurun adresiKonya Büyükşehir Belediyesi’nin Kayacık’ta yap-

tığı Huzur Bahçeleri’nin açılışı ile Selçuklu ve Kaya-cık Huzur Bahçeleri’nde yapılan “En Güzel Bahçe Yarışması”nın ödül töreni yapıldı. Törende yaptığı konuşmada Kayacık’ta yapılan Huzur Bahçeleri’nin ardından Büyükşehir Belediyesi’nin hobi bahçesi

sayısının 1600’ü geçtiğini vurgulayan Başkan Akyürek, Kayacık’taki alanda huzur bahçe-

si sayısını 5 bine çıkarmayı hedefledik-lerini dile getirdi.

KOMEK ile aynı anda iki üniversite

Üniversitelerin eğitim öğretime başladığı günlerde bir açıklama yaparak Konya üniversitelerini tercih eden öğrencile-

ri aynı zamanda KOMEK’e kayıt olmaya çağıran Başkan Akyürek, “KOMEK size eğitim hayatınız süresince vereceği hizmetle ‘Hayat Üniversitesi’ diye adlandırdığımız kursları bitirme imkanı sunuyor. Üniversite eğitimine devam ederken; KOMEK’in ve Gençlik Mer-kezimizin kursları ile hizmetlerinden yararlanacak hobi ve sanat

sahibi olabileceksiniz” dedi.

Page 61: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 59

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..Kısa..

HABERLER

30 bin kişi hayatı okul yaptı

Pilot şehir olan Konya’da; Okullar Hayat Olsun Projesi’nin hayat boyu öğrenmenin farklı bir versiyonunu oluşturduğunu kaydeden Başkan Akyü-rek, projeyle Konya’da 300’e yakın eğitim merkezi ol-duğunu, projenin okulların çehresini değiştirdiğini vurguladı. Başkan Akyürek, yaz aylarında 30 bin

kişinin buralardan eğitim aldığını ve bunun 100 bine çıkmasının mümkün olduğunu ifade

etti.

AfganistanBüyükelçisi Başkan

Akyürek’i Ziyaret Etti Afganistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Amanullah Jay-

hoon, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’i ziya-ret etti. Başkan Akyürek, Konya ile Afganistan arasında Hazreti Mevlana’dan dolayı çok önemli bir akrabalık bağı ve yakınlık ol-duğunu söyledi. Türkiye, özellikle de Konya’yı ve Konyalıları çok sevdiklerini belirten Afganistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Ama-nullah Jayhoon, Konya ile Belh arasındaki kardeş şehir ilişkisi-

nin ülkeler arası ilişkilere de katkı sağladığını belirterek, ikili ilişkilerin daha kuvvetli olmasını istediklerini vurguladı.

Page 62: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 60

HABERLER

Türkiye Yazarlar Birliği ve Konya Büyükşehir Belediyesi ta-rafından düzenlenen “2. Milletle-rarası Şehir Tarihi Yazarları Kong-resi” dünyanın farklı ülkelerinden yazarları ve bilim insanlarını bir araya getirdi.

5-7 Ekim tarihleri ara-sında gerçekleştirilen ve “Şehir kültürdür, medeniyettir” başlığı altında değerlendirilen toplantı-larda 3 gün boyunca 12 oturum gerçekleşti.

Kongreye katılan yazar-lar, toplantıların ardından başta Mevlana Türbesi olmak üzere Konya’nın tarihi ve kültürel me-kanlarını ziyaret ettiler.

ZENGİN BİR KONGREYİGERİDE BIRAKTIK

Mevlana Türbesi ziyareti esnasında kongreyi değerlendi-ren Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Doğan, şehir-

lerin tarihini, edebiyatını, sanatı-nı, estetiğini ele alan bildirilerin konuşulduğu, edebiyat ve şiirin de olduğu iç açan bir toplantı ger-çekleştirdiklerini söyledi. İkinci kongrenin birincisinden daha fazla katılımla gerçekleştiğini kaydeden Doğan, yurt dışından 15 bilim insanının katıldığı zengin bir kongreyi Konya’da yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

TYB Genel Başkan Yar-dımcısı Ahmet Fidan ise, şehir tarihi yazarlarının bir araya gelip düşüncelerini paylaşmalarının ve toplantının Konya gibi tarihi bir şehirde yapılmasının önemine dikkat çekti. Fidan, ilime ve kültü-re verdiği destek nedeniyle Kon-ya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e teşekkür etti.

ŞEHİR TARİHİNİ ORTAYAÇIKARMAK ÖNEMLİ

Bir devletin tarihini or-taya çıkarmanın yolunun şehir-

lerden geçtiğini belirten Doç. Dr. Adem Kara, “Bizim coğrafyamız farklı unsurların bir araya geldiği ve farklı özelliklerin olduğu bir coğrafya. Bu özelliklerin ortaya konması açısından bu tür toplan-tılar çok değerli. Çok sayıda kül-türe ve medeniyete ev sahipliği yaptığı için Konya’da toplantının yapılmasından mutluluk duyduk” dedi.

KONYA ÖRNEK ALINANBİR ŞEHİR

Doç. Dr. Salih Yılmaz ise, Konya’nın birçok Anadolu şehri-ne belediyecilik açısından örnek-lik teşkil ettiğini, belediyelerin son dönemde Konya şehirciliğini örnek aldığını belirterek, şun-ları söyledi: “Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kongreye ev sahip-liği yapması, diğer şehirlerin de modern şehircilik yapısını, tarihi yapıların nasıl korunacağı örnek alması açısından önemli.”

KONYA, ANLATILANDANDAHA GÜZEL BİR ŞEHİR

Kongreye İran’dan katı-lan Yazar Şerare Kamrani, Hazreti Mevlana’nın şehrine gelmekten duyduğu mutluluğu anlatarak, Konya’nın anlatılandan daha gü-zel bir şehir olduğunu, kongrede sunulan makalelerden de çok et-kilendiğini ifade etti.

Azerbaycan’dan gelen Doç. Dr. David Gasimov da, Kon-ya ile Azerbaycan şehirlerinin tarihi yapılarından benzerlikler olduğunu vurgulayarak, herkesin Konya’ya gelip görmesini istedi.

Şehir Tarihi YazarlarıKongresi Bilim İnsanlarınıBuluşturdu

Page 63: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek 61

// İLETİŞİM

E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Konya Büyükşehir Bele-diyesi tarafından “Belediyecilikte Model Şehir Konya ve Markalaş-ma” konulu panel dü-zenlendi. Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’ndeki panelin açış konuşma-sını yapan Başkan Ta-hir Akyürek, Konya’da markalaşma konusu-nun tartışılmasının son derece önemli ol-duğuna işaret ederek

“Çatalhüyük kazıları, Alaaddin Tepesi’nde yapılan kazılar, Konya bölgesinde bulunan 400’den faz-

la Neolitik dönemden günümüze gelen şehir yerleşimleri Konya’nın çok önemli bir şehirci-lik geçmişi olduğunu, sosyal genetik yoluyla bu şehircilik geçmişi-nin günümüze taşına-bileceğini biliyoruz” dedi.

Panelin moderatörlüğü-nü yapan Selçuk Üniversitesi İle-tişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Altun-baş, Konya’nın bu tür panellere alıştığını, markalaşmayı üstüne yakışır hale getirdiğini vurgulaya-rak, Konya’nın, artık markalaşma-ya diğer illerden farklı baktığını söyledi. Bunun öncülüğünü Bü-yükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve diğer yöneticilerin yaptığını kaydeden Altunbaş, “Konya bambaşka bir yere gidi-yor, biz de bunlara şahitlik yapıyo-ruz” diye konuştu.

Panelde, Reklamcılar Derneği Başkanı Aytül Özkan, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğ-lu, C2’A Reklam Ajansı Başkanı Er-gün Erdem, Genna Reklam Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Selim Tuncer de “Belediyecilikte Model Şehir Konya ve Markalaş-ma” konusunda görüşlerini dile getirdiler.

“Konya, misyonuolan bir şehir”

Başkan Tahir Akyürek “Belediyecilikte Model Şehir Konya ve Markalaşma” konulu panelde konuştu.

HABERLER

Page 64: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

HABERLER

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 62

Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” isimli fotoğraf, afiş ve kısa film ya-rışması büyük ilgi gördü.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde başlatılan ve 14 Eylül’de sona eren yarışmaya 3 dalda çe-şitli şehirlerden toplam 952 eser katıldı. Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilen eserleri, Türkiye’de konusunda uzman jüri üyeleri ti-tizlikle değerlendirdi.

Fotoğraf yarışmasının jüri üyeliklerini fotoğraf sanatçı-ları Cengiz Karlıova, Fenay Ulu ve Reha Bilir; kısa film yarışmasının jüri üyeliklerini Bahçeşehir Üni-versitesi Öğretim Üyesi, Bugün Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Ali Atıf Bir, S.Ü. İletişim Fakültesi RTV Bö-lüm Başkanı Prof. Dr. Aytekin Can, Yönetmen Aydın Bağırdı, oyuncu-lar Mustafa Uzunyılmaz, Sema Öztürk; afiş yarışmasının jüri üye-liklerini ise; S.Ü. İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Altunbaş, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni ve Zaman Gazetesi Yazarı Günse-li Özen Ocakoğlu, Genna Reklam Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Selim Tuncer, Reklamcılar Derneği Başkanı Aytül Özkan ile C2’A Reklam Ajansı Başkanı Yasin Ergün Erdem yaptı.

Konya Büyükşehir Bele-diyesi’nin ülkemizde son yıllarda artan kadına yönelik şiddete dik-kat çekmek ve bu konuda farkın-dalık oluşturmak için başlattığı “Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” isimli çalışma amacına ulaştı.

10 Aralık 2011 Dünya İn-san Hakları Günü’nde Konya Bü-

yükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Konya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları arasında imzalanan mutabakat ile başlatılan proje, toplumun her ke-siminden büyük destek gördü.

On binlerce kişiye ulaşı-lan çalışmalar kapsamında konu-yu Türkiye gündemine taşımak üzere başlatılan “Kadına Şiddete

Kadına Şiddete Hayır, Sevgi veHoşgörüye Evet Yarışması Sonuçlandı

FotoğrafMehmet Özdemir

“Hayat Paylaşınca Güzel”

AfişSefa Pala

“Görmezden Gelme”

Kısa FilmAlper Akdeniz

“Leke”

BİRİNCİLER

AFİŞ/FOTOĞRAF/KISA FİLM

KADINA ŞİDDETE HAYIR,SEVGİ VE HOŞGÖRÜYE EVET

YARIŞMA SONUÇLARI

Page 65: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

HABERLER

k o m ek 63E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2

Yeni eğitim öğretim yılı-nın başlamasıyla birlikte şehir mer-kezindeki 10 okulda spor salonu yapımının son aşamaya geldiğini vurgulayan Başkan Akyürek, spor salonlarında voleybol, basketbol, halk oyunları ve konserlerin yapı-labileceğini söyle-di. Kapalı alanları 1.730 metrekare olan spor salonla-rının bodrum + 3 kattan oluştuğu-nu ve engellilerin kullanımına uygun olduğunu kayde-den Başkan, salon-larda seyirciler için de 180 kişilik arka-lıklı koltuğu olan tribün bulunduğunu vurguladı. 10 spor salonunun 10 milyon 600 bin TL’ye mal olacağını ve tamamının kısa süre içinde öğrencilerin hiz-

metinde olacağını belirten Baş-kan Akyürek, spor salonlarının tüm okullara hayırlı olmasını dile-di.

İlk etapta spor salonu ya-pılan okullar şöyle: Meram Şehit

Pilot Ayfer Gök İlko-kulu, Karatay Hasan Ali Yücel İlkokulu, Selçuklu Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu, Selçuklu Osman Nuri Hekimoğlu Anadolu Lisesi, Selçuklu Vali İhsan Dede İlkokulu, Karatay İMKB En-düstri Meslek Lisesi, Karatay Aliye Hüse-yin Tekbaş İlkokulu,

Meram Fevzi Çakmak İlkokulu, Meram TOKİ Ziyanur Aksun İlko-kulu, Meram A. Naci Gücüyener İlkokulu.

Eğitime destek:10 okula spor salonu

Okullara ve öğ-rencilere büyükdestekler verenKonya BüyükşehirBelediyesi, 10 oku-la çok amaçlı spor salonu yapıyor.

Moderntramvaylar çok yakında Konya Büyükşehir Beledi-ye Başkanı Tahir Akyürek, Mahal-le Meclisi kapsamında Selçuklu’da Kocatepe, Cumhuriyet, Malaz-girt, Peyami Safa ve Horozluhan, Karatay’da Kerimdede, Aziziye; Meram’da ise Dere Aşıklar, Dere Camiikebir, Köyceğiz, Selam ve Yorgancı Mahalleleri’nin muhtar-ları ve sakinleriyle bir araya geldi. Programlarda mahalle sakinleri-nin taleplerini dinleyen Başkan Akyürek, Mahalle Meclisi’ne ka-tılan mahalle sayısının 123’ü bul-duğunu, yıl sonuna kadar tüm mahalleler ile buluşacaklarını dile getirdi. Son yıllarda yapılan yatırımlarla Konya’nın standar-dının yükseldiğini vurgulayan Başkan Akyürek, sadece Selçuklu İlçesi’nde Akyokuş’tan Kampüs’e kadar olan alanda 50 civarında milyonluk önemli yatırımlar oldu-ğunu ifade etti.

Günde 100 binden fazla kişinin kullandığı tramvaylar ve tramvay yolunun iyileştirilmesi ile ilgili de çalışma yürütüldüğünü kaydeden Başkan Akyürek, “17 Ekim’de dünyadaki en son model, yüzde yüz alçak tabanlı, klimalı, modern taşıtların ihalesi yapılmış olacak. Gelecek yıldan itibaren en modern tramvaylar yürüme-ye devam ederken; yer altında, tünelden Konya hafif metrosu-nun da çalışması başlamış olacak. Konya metrosunu belediye olarak tamamlayıp hizmete açacağız” dedi. Büyükşehir Belediye Başka-nı Tahir Akyürek, programın ar-dından bir mahalle sakinini evin-de ziyaret ederek sohbet etti.

Page 66: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

k o m ek E Y L Ü L - E K İ M 2 0 1 2 64

ŞEHİRDE BU AY

SinemaTiyatro

Sergi

Konya Sinema SalonlarıKonya Devlet Tiyatrosu Sahnesi

Konya Güzel Sanatlar Galerisi

• Aşk YenidenTür: Komedi, Drama • Cennetteki ÇöplükTür: Belgesel• Gölgede DansTür: Gerilim• Sammy’nin Maceraları 2Tür: Animasyon, Macera• Takip: İstanbulTür: Aksiyon, Suç• TetikçilerTür: Aksiyon, Bilim Kurgu• Uzun HikayeTür: Aksiyon, Dram• Paranormal Activity 4Tür: Korku

Yazan: Orhan AsenaYönetmen: Bengisu Gürbüzer Doğru

Bir taht…Tahtın büyüklüğünün altında ezil-mek istemeyen bir yargıç, bir pa-dişah, bir baba… Öbür yanda bir kaplan ve bir sırtlan… Ve onların arasında kalmış bir sultan, bir anne… Tahtın arkasında çekilen kılıçlar, hançerler ve konuşulan gizli sözcükler, gizli düşünceler…

Kaplanın sırtlan gibi, sırtlanın da kaplan gibi bir karındaşının olması ve bir babanın ikinci defa aynı hatanın eşiğinde durması… Yılların yorgunluğunu taşıyan bir annenin nihayetinde evlatlarının arasında sıkışıp kalması… Tahtın gölgesinde boğulmamak için ‘Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe’ diyen ne ilk ne de son evlat onlar olacak! Ama bunu söyleyen ilk baba o olacak!

YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE

Page 67: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

Mevlâna Külliyesi ve Selimiye Cami. Nice senelerdir birbirlerine arkadaşlık etmiş iki dost gibiler. Hz. Mevlâna’dan bu yana Konya’nın hep merkezi olmuş bu bölge. Şimdi, yüzyıllar öncesinin yeniden canlanışına sahne oluyor. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Kentsel Dönüşüm projesi eski Konya’yı tekrar bizimle buluşturacak.

B U G Ü N Ü N

K O N Y AMANZARALARI

Page 68: Başkan’dan Hanımlara Bayram Hediyesikomek.org.tr/dergi/komek_dergi_5.pdfAile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi · EYLÜL-EKİM 2012 · Yıl 1·

Ülkemizde mesleki kurslar alanında büyük başarılar elde eden Konya Büyükşehir Belediyesi KOMEK, hizmetlerini dünyaya taşıdı. Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova ve İspanya’da 6 kurs merkezinde onlarca branşta eğitim vererek ülkeler arası ikili ilişkilerin gelişmesine de ciddi katkı sağladı.

Şehrin Sanat Okulu

KALİTESİSINIRLARIMIZI AŞTI ● MAKEDONYA ● BOSNA-HERSEK ● KOSOVA ● İSPANYA ●

Alaaddin Kurs Merkezi Kürkçü Mah. Emir Seyfettin Sk. KOMEK Binası No:4 / MERAM - 0 332 351 84 93 ALAVARDI HANIMLAR LOKALİ Alavardı Mahallesi Akhan Sokak No 30 MERAM - 0 332 324 50 97 Ali Gav Kurs Merkezi Tarla Mahallesi Sultanşah Caddesi / SELÇUKLU - 0 332 353 62 47 Bosna Hersek Kurs ve Spor Merkezi Bosna Hersek Mahallesi Yemeni Sokak No:19 / SELÇUKLU - 0 332 241 31 07 Büyük Aymanas Kurs ve Spor Merkezi Gazanfer Mahallesi Dr. Ahmet Özcan Cad. No:50 / MERAM - 0 332 3581348 Çini Atölyesi ve Kurs Merkezi Havzan Mah. Meram Yeni Yol Cad. No:11 / MERAM - 0 332 320 18 91 Doğanlar Kurs Merkezi Akifpaşa Mah. Bozkurt Sk. No:12/A / KARATAY Hocacihan Kurs ve Spor Merkezi Hacılar Mah. Bozkurt Sk. Belediye Cad. No:2 / SELÇUKLU KARATAY HANIMLAR LOKALİ Ulubatlı Hasan Mahallesi Mesnevi Caddesi No : 21 / KARATAY - 0 332 347 00 51 Kılıçarslan Gençlik Merkezi Bosna Hersek Mahallesi Osmancık Caddesi No:1 / SELÇUKLU - 0 332 241 34 37 Kule Satış Merkezi Feritpaşa Mahallesi Kule Caddesi No:8 / SELÇUKLU - 0 332 236 15 46 Kültürpark Sergi ve Satış Merkezi Ferhunuye Mah. Abdulezelpaşa Caddesi No:2 / SELÇUKLU - 0 332 353 57 86 M1 Tepe Kurs ve Spor Merkezi Merkez Yazır Mah. Doç. Dr. Halil Ürün Cad. No:38 / SELÇUKLU MERAM HANIMLAR LOKALİ Hacı Şaban Mahallesi Yeni Meram Caddesi No:197 / MERAM - 0 332 325 10 90 Rauf Orbay Kurs Merkezi Rauf Orbay Mahallesi Temiz Sokak No:4 / SELÇUKLU - 0 332 248 64 44 Samanpazarı Kurs Merkezi Aziziye Mahallesi Evliya Çelebi Sk. No:2 / KARATAY Sancak Mahallesi Kurs Merkezi Sancak Mah. Dönerli Sk. Ihlamur Sitesi No:20 / SELÇUKLU - 0 332 255 18 04 Selahattin Eyyubi Kurs ve Spor Merkezi Malazgirt Mah. Selahattin Eyyubi Tepesi No:34/J / SELÇUKLU - 0 332 251 43 75 Sille Kent Atölyesi Kurs Merkezi Sille Subaşı Mahallesi Karataş Sk. No:2/G / SELÇUKLU - 0 332 244 92 24 SELÇUKLU HANIMLAR LOKALİ Akıncılar Mahallesi Armutçu Sokak No:10 / SELÇUKLU - 0 332 247 72 48