azot (n)barakatgubre.com/uploads/bİtkİ besİn... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak...

14
AZOT (N) Azot tüm yaşayan canlıların temel yapı taşıdır. Bitki gen, enzim ve klorofilinin temel bileşenidir. Proteinin yapısının %16’sı azottur. Toprağı oluşturan materyalde azot bulunmadığı için, ayrıca atmosferden toprağa geçmiş olan azotta toprakda iyi bir şekilde depolanma kabiliyetinde olmadığı için, toprakların azot içerikleri oldukça düşüktür. Toprakta bulunan azotun ana maddesi organik maddedir. Organik maddeye bağlı bulunan azot ise bitkilerin hemen alabileceği durumda değildir. Özellikle organik madde miktarı çok düşük olan ülkemiz toprakları azot bakımından oldukça fakirdir. Bu nedenle azotlu gübrelemeye sürekli olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Soluduğumuz havada %78 oranında bulunur. Atmosferdeki azot elementel formda (N) olup, sadece baklagil ailesine mensup bitkiler köklerinde ortak yaşam sürdürdükleri rhizobium bakterileri aracılığıyla havadaki azottan faydalanabilirler. Diğer tüm bitkiler azotu amonyum (NH 4 + ) ve nitrat (NO 3 - ) formlarında kullanabilirler. Azot noksanlığında bitkilerde büyüme oranı düşer. Sürgün boyu ve yapraklar küçülür. Yaşlı yapraklar da sararma görülürken diğer yapraklar açık yeşil renktedir. Özellikle tarlaya bakıldığında genel bir sararma (kloroz) vardır. Bitkiler erken çiçek açar, erken yaşlanır. Yaprak ve gövde sistemi oldukça zayıf olur.

Upload: others

Post on 12-Oct-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

AZOT (N)

Azot tüm yaşayan canlıların temel yapı taşıdır. Bitki gen, enzim ve klorofilinin temel bileşenidir.

Proteinin yapısının %16’sı azottur. Toprağı oluşturan materyalde azot bulunmadığı için, ayrıca

atmosferden toprağa geçmiş olan azotta toprakda iyi bir şekilde depolanma kabiliyetinde olmadığı

için, toprakların azot içerikleri oldukça düşüktür. Toprakta bulunan azotun ana maddesi organik

maddedir. Organik maddeye bağlı bulunan azot ise bitkilerin hemen alabileceği durumda değildir.

Özellikle organik madde miktarı çok düşük olan ülkemiz toprakları azot bakımından oldukça fakirdir.

Bu nedenle azotlu gübrelemeye sürekli olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Soluduğumuz havada %78

oranında bulunur. Atmosferdeki azot elementel formda (N) olup, sadece baklagil ailesine mensup

bitkiler köklerinde ortak yaşam sürdürdükleri rhizobium bakterileri aracılığıyla havadaki azottan

faydalanabilirler. Diğer tüm bitkiler azotu amonyum (NH4+) ve nitrat (NO3

-) formlarında

kullanabilirler.

Azot noksanlığında bitkilerde büyüme oranı düşer. Sürgün boyu ve yapraklar küçülür. Yaşlı yapraklar

da sararma görülürken diğer yapraklar açık yeşil renktedir. Özellikle tarlaya bakıldığında genel bir

sararma (kloroz) vardır. Bitkiler erken çiçek açar, erken yaşlanır. Yaprak ve gövde sistemi oldukça zayıf

olur.

Page 2: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

FOSFOR (P)

Toprakta bulunan fosforun başta gelen kaynağı fosfat kayası ve minerallerdir. Ayrıca organik

maddenin yapısında da fosfor bulunduğu için toprakta organik fosfor bileşikleri de bulunmaktadır.

Gerek inorganik gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi

için bunların parçalanarak fosfat anyonları haline dönüşmesi gerekmektedir. Birçok toprakta fosfat

anyonlarının serbest halde kalabilmesi güçtür. Gübrelerle verilen fosforun dahi büyük bir bölümü

bitkilerin faydalanamayacağı formlara dönüşebilmektedir. Özellikle kireçli ve yüksek pH’lı topraklarda

bitkilerin fosfordan faydalanması zordur.

Fosfor bitkinin generatif (çiçek, meyve ve tohum) organlarında diğer organlara göre daha çok

bulunur. Bu sebeple fosfor noksanlığından en çok çiçek, meyve, tohum gibi generatif organlar zarar

görür. Fosfor noksanlığı olan bitkilerde büyüme geriler. Tahıllarda başaklanma olumsuz etkilenir.

Meyve ağaçlarında sürgün ve tomurcuk oluşumu azalır. Tohum ve meyvenin kalitesi bozulur,

olgunlaşma gecikir. Narenciye ve diğer meyve ağaçlarında olgunlaşmadan meyve dökümü görülür.

Sebzelerde çiçeklenme azalır, meyveler küçük kalır, kalitesiz olur.

Fosfor noksanlığında yapraklar genellikle normalden daha koyu yeşil renkli olur. Birçok tek yıllık

bitkilerin yaprak ve gövdesinde fosfor noksanlığında kırmızı, kırmızımsı mor renk meydana gelir.

Page 3: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki
Page 4: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

POTASYUM (K)

Azottan sonra bitkilerce en fazla miktarda alınan besin elementi potasyumdur. Toprakların toplam

potasyum içeriği çoğunlukla bitkilerin bir gelişme mevsimi boyunca aldığı miktarıdan fazla olduğu

halde, genellikle bu toplam potasyumun çok küçük bir miktarı bitkilere yarayışlıdır.

Potasyum bitkilerde bir çok kalite unsurunu etkileyen bir besin elementidir. Özellikle potasyum sebze,

meyve, tütün ve lif bitkilerinde potasyum noksanlığı kalite özelliklerini çok olumsuz etkiler. Bitkilerin

kök ve sürgün uçlarının büyümesi için potasyuma ihtiyacı vardır. Bitkide potasyum eksikliğnde

dokular gevşek olur böylelikle hastalık ve zararlılara karşı yakalanma riskleri artar. Potasyum

eksikliğinde bitkilerde su dengesi bozulur ve tarla susuz kalmış gibi görünür. Potasyum eksiklik

belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları

önce sararır, daha sonra kahverengiye döner. Meyve ağaçlarında aynı belirtiler olur ve yaprağın geri

kalan kısımları uzunca bir süre yeşil kalır. Tahıllarda potasyum eksikliğinde yatma görülür çünkü

saplar yeterince güçlü olmaz.

Page 5: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

KÜKÜRT (S)

Kükürt topraklarda organik ve inorganik formlarda bulunur. Ancak birçok toprakta kükürt rezervinin

büyük bir bölümünü organik kükürt oluşturur. Toprakla atmosfer arasında sürekli bir kükürt alışverişi

söz konusudur. Topraktaki kükürdün kaynakları genel olarak kimyasal ve organik gübrelerdir. Bitki

büyümesi için gerekli olan besin maddelerinden biri olan kükürdün bitki bünyesindeki miktarı, hemen

hemen fosfor kadardır. Bitkiler kükürdü büyük oranda SO4-2 formunda bünyelerine alırlar.

Kükürt noksanlığı belirtileri önce genç yapraklarda görülmeye başlar. Kükürt noksanlığında bitkilerde

görülen belirtiler bir ölçüde azot noksanlığında görülen noksanlık belirtilerine benzer. Kükürt

noksanlığında bitkilerin yapraklarında genel bir sararma görülür. Kükürt noksanlığı görülen bitkilerde

hücre duvarları ve lifleri kalındır.

Page 6: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

KALSİYUM (Ca)

Kalsiyum, bitkiler ve hayvanlar için en önemli besin maddelerinden birisidir. Yer kabuğunun çok

önemli bir kısmını oluşturan kalsiyum, bitkilerde potasyumdan sonra en fazla bulunan elementtir.

Kalsiyum fosfor ve potasyumun tersine yaşlı yapraklarda genç yapraklara oranla daha çoktur.

Kalsiyum bitkilerin hücre zarı yapısında, hücre protoplasmasında ve hücre içerisindeki bazı

proteinlerin yapısında bulunmaktadır. Kalsiyum hücre bölünmesinde ve tohum çimlenme oranının

artmasında önemli rol oynar. Kalsiyum bitkilerde kök uzamasına ve hücre bölünmesine etki yapar. Bu

elementin noksanlığında hücre bölünmesinin durması kök uzamasını olumsuz etkiler. Kalsiyum

bitkilerde kök salgısı üzerine de etkilidir ayrıca bitki dokularını donma çözülme stresine karşı korur.

Kalsiyumun bitki bünyesinde hareketsiz bir element olması nedeniyle, eksikliğini önce bitkinin genç

yapraklarında gösterir. Sürgün ucundaki yapraklar çengel şeklinde olur, eksikliğin başlangıcında

sararan genç yapraklar ileri aşamalarda siyahlaşarak kıvrılır ve bir çanak veya kase şeklini alır.

Kalsiyum noksanlığı sonucu meyvelerde lekelenmeler ve çürümrümeler görülür.

Page 7: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

MAGNEZYUM (Mg)

Magnezyum bitki ve hayvanlar için gerekli bir besin maddesidir. Genellikle topraklarda kalsiyumdan

daha az bulunmasına karşılık normal ve kurak bölge topraklarında genellikle yeteri kadar magnezyum

bulunduğu söylenebilir.

Bitkide magnezyum klorofilin bileşiminde bulunur. Klorofil molekülünün yapı maddesini oluşturması

nedeniyle, yeterli magnezyum olmaması halinde fotosentez olmaz. Bunun yanı sıra çoğu enzimler ve

enzim tepkimeleri için magnezyuma ihtiyaç vardır.

Magnezyum eksikliği önce kendini yaşlı yapraklarda gösterir, yaprak damarları yeşil kalırken yaprak

damarları arası sarı renk alır. Daha ileriki aşamalara yaprak sapı incelir ve yaprak dökülür.

Page 8: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

DEMİR (Fe)

Toprakta diğer diğer mineral elementlere nazaran demir daha fazla bulunur. Buna karşın bu miktarın

büyük bir kısmı bitkilerin kullanamayacağı formda olduğundan bazı hallerde bitkiler demir noksanlığı

belirtileri gösterebilir. Toprakta bulunan demirin yarayışlılığı üzerine, toprak pH’sı, toprak çözeltisinde

ve toprak suyunda bulunan bikarbonat iyonları miktarı etkili olur.

Asit tepkimeli topraklarda çözünebilir demirin fazla miktarda bulunmasına karşılık nötr ve bazik

toprak reaksiyonlarında demirin çözünürlüğü azalmaktadır.

Demir, bitki yapraklarındaki yeşil rengi meydana getiren klorofilin teşekkülünde rol oynar. Bitkilerde

önemli fizyolojik işlevleri olan bir çok biyokimyasal tepkimeyi aktive eder. Protein sentezi üzerine

etkili olan demirin ortamda yeteri kadar olmaması durumunda bitkilerde protein miktarının azaldığı

gözlenmektedir.

Demir noksanlığı belirtileri kendini önce genç yapraklarda ve özelliklede son çıkan yapraklarda

sararma şeklinde gösterir. Yeni oluşan yapraklar genellikle küçük kalır, meyve tutumu azalır ve

meyveler normal renklerine ulaşamazlar.

Page 9: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

ÇİNKO (Zn)

Topraklar oluştukları ana materyale (kayaçlara) bağlı olarak toplam çinko miktarları topraktan

toprağa farklılık gösterir. Topraklardaki çinko miktarları genelde çok az olup % 0.0005 ile % 0.01

arasında değişir. Topraktaki çinkonun % 90’ından fazlası minerallerin yapısında çözünemez halde

bulunur. Toprağın pH’sı yükseldikçe çinkonun yarayışlılığıda azalmaktadır. Bunun yanı sıra toprağın

fosfor kapsamıyla çinko yarayışlılığı arasında yakın bir ilişki vardır. Fosforca zengin topraklarda ve aşırı

fosforlu gübre kullanımı olan topraklarda çinko noksanlık belirtileri görülebilir.

Page 10: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

Çinko DNA ve RNA metabolizması, hücre bölünmesi ve protein sentezinde rol oynamaktadır. Kısaca

metabolik aktivitenin düzenli bir şekilde cereyanı için gerekli olup bitki gelişiminde çok önemli bir rol

oynar.

Çinko noksanlığı belirtileri önce kendisini önce bitkinin genç yapraklarında gözterir. Yaprakların

büyümesi durur, yaprak yüzeyleri küçülür ve yapraklar dökülür. Yaprak kenarları bazen dalgalı bir

görünüm alır, yaprak yüzeyinde damarlar yeşil kalmak üzere damarlar arasında mozaik benzeri bir

lekelenme meydana gelir. Meyve ağaçlarında sürgün gelişimi tamamen durur ve sürgünlerde

tomucuk sayısı azalır.

BOR (B)

Borun bitkiler için gerekli bir besin maddesi olduğunun anlaşılmasından sonra, birçok bitki hastalığının

gerçekte bor noksanlığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.

Bor yağışı fazla olan yerlerde kolaylıkla yıkanarak ortamdan uzaklaşabilir. Borun yarayışlılığı kireçli ve

kil içeriği fazla topraklarda ve pH yükseldikçe azalmaktadır.

Bor bitkilerde şekerlerin taşınmasında, hücre duvarı sentezinde hücre duvarı yapısının oluşumu,

karbonhidrat, RNA metabolizması ve solunumda önemli işlevlere sahiptir.

Bor noksanlığı belirtileri önce genç yapraklarda kloroz, sarı-kırmızı renklenme şeklinde ortya çıkar.

Büyüme noktaları zarar gördüğü için bitkilerdebüyüme çok yavaşlar. Tomurcuk, çiçek ve tohum

oluşumunda azalma, meyvelerin iç kısımlarında boşluklar, çürümeler, camsı görünümler ve

kahverengi benekler oluşur.

Page 11: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

BAKIR (Cu)

Bakır bitkiler tarafından çok az miktarlarda kullanılır. Bakırın bitkiler tarafından az kullanılması onun

diğer elementlerden daha az önemli bir element olduğunu göstermez. Pratikte bitkilerde bakır

noksanlığına ülkemiz koşullarında pek rastlanmaz. Topraklarda bakırın yarayışlılığını etkileyen

faktörler arasında toprağın organik madde kapsamı, toprağın pH’sı, ve toprakta demir, mangan ve

alümünyum gibi metalik iyonların varlığı önem taşır.

Bakır bitki bünyesindeki protein tüketimini ayarlar, klorofil yapıları ile ilgili görevler alır ve solunumda

önemli görev üstlenir.

Bakır noksanlığı, bakır içeriği düşük, kaba tekstürlü ve kireçli topraklarda yetişen bitkilerde görülür.

Noksanlık belirtileri, bitki bünyesindeki hareket kabiliyetinin iyi olmamasından dolayı önce genç

yapraklarda görülür. Yaprak kenarları sarı olup, yaprak soluk cansız yeşil renkte olur. Bakır

eksikliğinde en çok çiçek ve meyve oluşumu olumsuz etkilenir.

Page 12: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

MANGAN (Mn)

Toprakta bulunan mangan bileşikleri ile toprak pH’sı arasında yakın bir ilişki vardır. Asit karakterli

topraklarda mangan bileşiklerinin çözünürlüğü nedeniyle mangan alınabilirliği oldukça yüksektir.

Buna karşılık, pH’sı yüksek topraklarda mangan alınabilirliği düşüktür. pH’nın bir brim yükselmasiyle

çözünen mangan (Mn+2) iyonu miktarı 100 kez azalmaktadır. Bu nedenle pH’sı yüksek olan

topraklarda yetiştirilen bitkilerde mangan noksanlığı sık görülür.

Mangan noksanlığına en duyarlı sebzeler, fasulye, soğan, bezelye, salatalık, domates; en az duyarlı

sebze pırasa olup diğer sebzeler orta derecede duyarlıdır. Tarla bitkileri ve meyvelerden mangan

noksanlığına özellikle duyarlı olanlar yulaf, şeker parcarı, patates, pamuk, yerfıstığı, elma, kiraz ve

turunçgillerdir.

Bitkide mangan noksanlığında kloroplast oluşumu bozulur. Bitkilerde hücreler küçülür, hücre duvarı

hakim duruma geçer. Mangan, demirin de yardımıyla bitkide klorofilin oluşumuna yardım eder.

Bitkilerde mangan noksanlığı belirtileri öncelikle genç yapraklarda görülür. Yapraklarda damarlar

arasında sararma görülür ve yaprak kenarları sarı olup, yaprak uçlarından itibaren kuruma meydana

gelir, genç yapraklarda ise benekler oluşur.

Page 13: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki

MOLİBDEN (Mo)

Molibden ihtiyaçları açısından kültür bitkileri arasında farklılıklar mevcuttur. Buna rağmen bitkiler için

gerekli besin elementleri arasında toprakta en az bulunan molibdendir. Bitki ihtiyaçlarının farklı

olmasına ve topraklarda en düşük miktarda bulunmasına rağmen molibden noksanlığı çok sık

rastlanan bir durum değildir.

Bitkiler arasında başta karnabahar ve lahana olmak üzere hardalgiller ile köklerdeki nodül

bakterilerinin ihtiyaçları nedeniyle baklagiller yüksek derecede molibdene ihtiyaç duyarlar. Bunların

dışında marul, ıspanak, domates ve turunçgiller molibdene karşı duyarlılıkları yüksek olan bitkilerdir.

Molibden bitkide hareketlidir ve bu nedenle noksanlık belirtileri önce yaşlı yapraklarda görülür, alt

yapraklarda damarlar arasında sarımsı lekelerle ortya çıkar. Molibden ile azot noksanlık belirtilerinin

farkı yaprak kenarlarında hızlıca nekrozlar oluşur. Sararmalar ile ortaya çıkan araz belirtileri

sararmanın yaprak kenarlarına doğru genişlemesi, yaprakların kıvrılması ve yaprak aya genişliğinin

azalması ve değişik şekilli yaprakların oluşmasıyla gelişir.

Page 14: AZOT (N)barakatgubre.com/uploads/BİTKİ BESİN... · belirtileri bir çok bitkide önce yaprak kenarlarında ve uçlarında görülmeye başlar. Yaprak kenarları ... birçok bitki