ateİzmİn boyutları ve tİplerİ1 -...
TRANSCRIPT
-
atEİzmİn Boyutları vE tİPlErİ1
Kenan SEVİNÇ*
Öz
Ateizm, basitçe “Tanrı’ya inanmamak” şeklinde tanımlansa da yapılan saha araştırmaları kavramın bu kadar basit tanımlanamayacak kadar muğlak olduğunu göstermektedir. Araştırmalarda tespit edildiği kadarıy-la, bir dine mensup olduğu halde Tanrı’ya inanmayan; Tanrı’ya inandığı halde bir dine mensup olmayan; bir dine mensup olmadığı ve Tanrı’ya inanmadığı halde dini ritüellere katılan; Tanrı’ya inandığını söylediği halde “Tanrı yokmuş gibi” yaşayan bireyler vardır. Bunun yanında, bazı ateistler “Tanrı’nın var olmadığına inanıyorum” derken, bazıları “bende Tanrı’nın varlığına yönelik inanç yok”, bazıları da “bir Tanrı’nın olup olmadığını bil-miyorum ve bunu bilmenin bir yolu olduğuna inanmıyorum” demektedir. Bu yaklaşımlar her ne kadar birbirine benzer gözükseler de aralarında önemli farklar vardır. Bu tespitler, ateizmin de dindarlık gibi farklı boyut-lardan ve tiplerden oluşabileceğini göstermektedir. Bu makalede, ateizmin boyutlarına ve tiplerine ilişkin dünya genelinde yapılan araştırmalar ince-lenmiş, elde edilen sonuçlar değerlendirilerek, ateizm tipolojine dair genel bir resim elde edilmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ateizm, Agnostsizm, Apateizm, İnançsızlık, Tipoloji, Boyut
DIMENSIONS AND TYPES OF ATHEISM
Abstract
Although atheism is simply described as “disbelief in God,” empirical re-searches show that the concept is too ambiguous to define like that. It is found in the researches that there are people who are affiliated to a religion, but do not believe in God; who believe in God, but do not belong to a religion; who participate to rituals, but are not a member of a religion and do not believe in God; who “live as if God does not exist”, but say “I believe in God”. In addition, some atheists say, “I believe that God does not exist”, some say, “it is absence of belief in God”, and others “I don’t know whether there is a God and I don’t believe there is any way to find out”. Although these approaches are similar to each other, there are important differences between them. These show that atheism can be composed of different dimensions and types, such as religiosity. In this study, the re-searches on the dimensions and types of atheism have been examined, the results have been evaluated, and it is tried to obtain a general picture about typology of atheism.
Key Words: Atheism, Agnosticism, Apatheism, Nonbelief, Typology, Di-mension
Makalenin Dergiye Ulaştığı Tarih: 10.08.2017; Yayın Kurulu ve Hakem Değerlendirmesinden Geçen Makalenin Yayıma Kabul Edildiği Tarih: 15.12.2017
1 Bu makale, yazarın “Psikososyal Açıdan İnançsızlığın Oluşum ve Gelişimi” adlı doktora tezin-den (2016) hareketle hazırlanmıştır.
* Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, e-mail: [email protected].
İslâmî İlimler Dergisi, Yıl 12, Cilt 12, Sayı 3, Güz 2017 (101/132)
-
102 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
Giriş
Ateizm, din psikolojisi alanında ihmal edilmiş bir konudur2, ama son za-
manlarda bu konu ilgi çekmeye başlamıştır. Çünkü dünya genelinde, özel-
likle de Batı’da (Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya), inançsızların (ateist,
agnostik, apateist vb) oranı gittikçe artmaktadır. Bugün birçok araştırmacı,
dünya genelinde yaklaşık 500 milyon inançsız olduğunu düşünmektedir. Bu
durumda inançsızlar, Hristiyanlık, İslam ve Hinduizm’den sonra dünyadaki
en büyük dördüncü grup olacaktır.3 Batılı ülkeler arasında yalnızca ABD’de
teistlerin oranı genel popülasyonda çoğunluğu oluşturmaktadır. ABD’de din-
sizliğin oranı 1967’de % 2 iken 1990’da % 11’e ve 1998’de %14’e yükselmiş-
tir.4 Sherkat, 1988 ile 1998 arasındaki on yıllık sürede ABD’de ateistlerin
oranının %1,5’tan %3,2’ye çıktığını tespit etmiştir.5 Pew Research Center’ın
araştırma verileri, ABD’de ateistlerin oranlarının gittikçe arttığını göstermek-
tedir. 2004 yılında kendini ateist veya agnostik olarak tanımlayanların genel
nüfus içindeki oranları %4 iken, 2007 yılında bu oran %7’ye yükselmiştir.6
Avrupa ülkelerinde ise din dışı aidiyetler düzenli olarak ve hatta bazen radi-
kal biçimde artmaktadır. Bugün İngiltere’de ve Avustralya’da inançsızların
oranının %15 olduğu tahmin edilmektedir.7 Hollanda’da herhangi bir dine
mensup olmayanların oranı 1966 yılında %33 iken 2011 yılında %64 ola-
rak tespit edilmiştir.8 Kurumsal din mensubiyeti, başta Batı Avrupa olmak
üzere dünyanın birçok bölgesinde düşmektedir.9 Hunsberger ve Altemeyer’in
belirttiği gibi, Batı’da inançsızların artış oranı diğer herhangi bir dinin artış
2 Bkz. Sevinç, K.. “Türkiye’de Din Psikolojisi Alanında Yapılan Lisansüstü Tezler Üzerine Bir İnceleme”, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 15(28), 2013; Hunsberger, B. ve Altemeyer, B.. Atheists: A Groundbreaking Study of America’s Nonbelievers, New York, 2006, s. 19; Beit-Hallahmi, B.. “Atheists: A Psychological Profile”, Michael Martin (Ed.). The Cambri-dge Companion to Atheism içinde, New York, 2007, s. 300; Loewenthal, K.M.. The Psychology of Religion: A Short Introduction, Oxford, 2008, s. 56; Streib, H. ve Keller, B.. “The Variety of Deconversion Experiences: Contours of a Concept in Respect to Empirical Research”, Archive for the Psychology of Religion, 26, 2004, s. 181; Yavuz, K.. Günümüzde İnancın Psikolojisi, Ankara, 2013, s. 307-309.
3 Zuckerman, P.. “Atheism: Contemporary Numbers and Patterns”, Michael Martin (Ed.), The Cambridge Companion to Atheism içinde, New York, 2007, s. 55; Keysar, A. ve Navarro-Rive-ra, J.. “A World of Atheism: Global Demographics”, Stephen Bullivant ve Michael Ruse (Ed.), The Oxford Handbook of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 553.
4 Smith, J.M.. “Creating a Godlass Community: The Collective Identity Work of Contemporary American Atheists”, Journal for the Scientigic Study of Religion, 52(1), 2013, s. 81.
5 Sherkat, D.E.. “Beyond Belief: Atheism, Agnosticism, and Theistic Certainty in the United States”, Sociological Spectrum, 28, 2008, s. 450.
6 Pew Research Center. “10 Facts about Atheists”, Pew Research Center 2016, http://www.pewresearch.org/fact-tank/2016/06/01/10-facts-about-athe_sts/ (Erişim: 15.08.2017),
7 Brown, C.G.. “The Twentieth Century”, Stephen Bullivant ve Michael Ruse (Ed.), The Oxford Handbook of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 232.
8 Vermeer, P.. “Religious Indefference and Religious Education in the Netherlans: A Tension Unfolds”, Zeitschrift für Religionspädagogik, 12, 2013, s. 80.
9 Baker, J.O. ve Smith, B.. “None Too Simple: Examining Issues of Religious Nonbelief and Nonbelonging in the United States”, Journal for the Scientific Study of Religion, 48(4), 2009, s. 719.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 103
oranından oldukça fazladır ve kurumsal din, Batı’da gittikçe zayıflamaktadır.
Her hafta düzenli olarak kiliseye gitme oranları oldukça düşmüştür. Örneğin
bu oran Danimarka’da % 2, İskandinav ülkelerinde % 6, Almanya’da %7-
8, Fransa’da % 12, İsviçre’de % 12 ve Hollanda’da %14 civarındadır.10 Bu
veriler, ateizmin, başta Batı ülkelerinde olmak üzere, tarihin daha önceki
dönemlerinde olmadığı kadar görünür olduğu anlamına gelmektedir.
Türkiye, dünyada Tanrı’ya inanma oranının en yüksek olduğu ülkeler
arasındadır. Türkiye’de Tanrı’ya inanmayanların oranının %1 ile 2 arasın-
da olduğu tahmin edilmektedir11 ve herhangi bir dine inanmayanların ora-
nı %3’tür.12 Eurobarometer ve ISSP gibi uluslararası araştırmaların verileri,
Türkiye’de yaklaşık %2 civarında inançsız olduğunu ve bu oranın giderek
arttığını göstermektedir.13 Türkiye’de 2017 yılında 30 büyükşehir ve 23 ilde
5400 kişi ile yüz yüze görüşmelerle yapılan bir araştırmada ise katılımcıların
%4’ü Allah’a inanmadığını belirtmiştir.14 Diğer Müslüman ülkelerde ateistle-
rin oranlarına dair pek fazla veri bulunmamaktadır. Nüfusunun çoğunluğu
Müslüman olan bazı ülkelerde irtidatın cezası idam olduğu için, ateistler ge-
nelde kendilerini gizlemektedir. Bu sebeple bu ülkelerde ateistlerin oranlarını
ve bu oranlardaki değişimi tespit etmek pek imkân dahilinde değildir. Fakat
son dönemlerde Müslüman ülkelerde kendilerini gizleyen ve sayıları gittikçe
artan bir ateist nüfus olduğu iddia edilmektedir.15
Türkiye’de doğrudan ateistler üzerinde gerçekleştirilen çok az sayıda ça-
lışma vardır.16 Fakat dünya genelinde ateizmle ilgili çalışmaların sayısında
son 10 yılda artış yaşanmıştır. 2001 ile 2012 arasında, %38’i ulusal ölçekte
ve çoğunlukla ABD’de olmak üzere ateizmle ilgili 100 çalışma yapılmıştır.
Bu çalışmalarda örneklemin çoğunluğu (%61) beyaz Protestan gelenekten
gelmektedir. Müslüman geçmişe sahip bireylerin örneklem olarak alındığı
araştırmaların oranı %10’u geçmemektedir.17 Müslümanlar arasında ateizme
10 Hunsberger ve Altemeyer, a.g.e, s. 12-15.11 Çarkoğlu, A. ve Kalaycıoğlu, E.. Türkiye’de Dindarlık: Uluslararası Bir Karşılaştırma, İstan-
bul, 2009, s. 8.12 Çarkoğlu, A. ve Toprak, B.. Türkiye’de Din, Toplum ve Siyaset, İstanbul, 2000, s. 13.13 Eurobarometer. Special Eurobarometer 225: “Social Values, Sciences and Technology”.
European Commission, 2005; ISSP. International Social Survey Programme 2008: Religion III (No: 4950). http://www.gesis.org/issp/issp-modules-profiles/religion/2008/ (Erişim: 10.10.2014).
14 MAK. “Türkiye’de Toplumun Dine ve Dini Değerlere Bakışı”, MAK Danışmanlık, http://www.makdanismanlik.org/turkiyede-toplumun-dine-ve-dini-degerlere-bakisi/ (Erişim: 12.09.2017).
15 The Washington Post. http://m.washingtontimes.com/news/2017/aug/1/atheists-in-mus-lim-world-growing-silent-minority/ (Erişim: 04.08.2017).
16 Bkz. Sevinç, K.. İnançsızlık Psikolojisi, İstanbul, 2017; Aydın, A.R.. Dini İnkârın Psiko-sosyal Nedenleri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi SBE, Samsun, 1995.
17 Brewster, M.E., M.A. Robinson, R. Sandil, J. Esposito ve E. Geiger. “Arrantly Absent: Atheism in Psychological Science From 2001 to 2012”, The Counselling Psychologist, 2014, s. 13-16.
-
104 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
geçiş oranının Hristiyanlıktan ateizme geçiş oranına göre oldukça düşük ol-
ması buna gerekçe gösterilebilir. Öte yandan bu konuda yapılan çalışmaların
azlığı, Türkçe literatürün darlığı, konunun yeterince ilgi görmemesi gibi se-
bepleri de bu konuda yapılan çalışmaların kısıtlı olmasına gerekçe göstermek
mümkündür. Bu anlamda Türk din psikoloji literatürüne katkı sunması açı-
sından ateizmin ne olduğu, ateizmin boyutları ve tipleri, ateistlerin demog-
rafik özellikleri, ateizme geçiş nedenleri gibi konularda çalışmalar yapmaya
ihtiyaç duyulmaktadır.
Ateizmin ne olduğu meselesi, birçok kişi için gayet açık gibi görünse de
aslında bu mesele, kendi içinde önemli soru işaretleri barındırmaktadır. Ör-
neğin ABD’de yapılan bir araştırmanın verilerine göre, kendini ateist olarak
tanımlayan kişilerin bazıları (%8) aynı zamanda Tanrı’ya veya evrensel bir
güce inandıklarını beyan etmişlerdir. Öte yandan bazı kişiler ise kendilerini
bir dine mensup olarak görmekte ama Tanrı’ya inanmadığını belirtmektedir.
Yine Fransa’da Tanrı’ya inananların oranı %27, kendini Katolik olarak ta-
nımlayanların oranı %41; Avusturya’da Tanrı’ya inanan %44, Katolik olan
%78; Çek Cumhuriyeti’nde Tanrı’ya inanan %44, Katolik olan %75; Finlan-
diya’da Tanrı’ya inanan %33, Protestan olan %73; Türkiye’de Tanrı’ya ina-
nan %94,5, Müslüman olan %97’dir.18 Görüldüğü gibi kişinin kendini bir
dini aidiyetle tanımlaması, o kişiyi ateizmin sınırları dışında bırakmak için
yeterli değildir ve ateizm kavramı doğrudan dinsiz olmak veya üstün bir güce
inanmamak anlamına gelemeyecek kadar muğlaklık barındırmaktadır. Tıpkı
dindarlığın farklı boyutlarının ve yönelimlerinin olması gibi, ateizmin de fark-
lı boyutları ve tipleri söz konusudur. Ateizm kavramını, ateizmin boyutlarını
ve tiplerini ele alan bu makale, şu soruların cevaplarını aramaktadır. Ateizm
yalnızca her şeyi yaratan ve her şeye gücü yeten müşahhas bir Tanrı’nın var
olmadığını kabul etmektir midir? Ateistlerin hepsi Tanrı’nın olmadığına mı
inanır? Bir kişi hem bir dine mensup olup hem ateist olduğunu iddia edebilir
mi? Ateizm bir düşünce biçimi midir, yoksa belli bir tarzda davranmayı içerir
mi? Ateizm ile agnostisizm arasında nasıl bir ilişki vardır? Her dinsiz ateist
midir? Ateizmin farklı boyutları var mıdır? Ateizmin farklı tipleri var mıdır?
Bir İnançsızlık Biçimi Olarak Ateizm
Ateizmle ilgili yapılan araştırmalar, çoğunlukla inançsızlık (nonbelief,
unbelief, disbelief) başlığı altında bulunmaktadır. İnançsızlık, dini veya spi-
ritüel bir inanca sahip olmamak ve doğaüstü bir gerçeğin varlığını kabul
etmemek anlamına gelmektedir ve inançsızlık kavramı çoğunlukla ateizm,
agnostisizm, apateizm gibi yaklaşımların genel adı olarak kullanılmaktadır.
18 Eurobarometer. “Pillars of Truth: Religion and Science”, Europeans and Biotechnology in 2010. European Commission, s. 170.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 105
Literatürde inançsızlıkla ilgili kullanılan çok sayıda kavram vardır. imansız
(faithless), din karşıtı (anti-religious), teizm karşıtı (anti-theist), dinsiz (non-re-
ligious), ateist (atheist), mürted (apostate, deconvert), kilisesiz (unchurched),
bağlı olmayan (unaffiliated), agnostik (agnostic), seküler (secularist), hüma-
nist (hümanist), natüralist (natüralist), bilimci (scientist), septik (skeptic), hür
düşünceli (freethought) ve benzerleri. Fakat yapılan çok sayıda araştırma bu
kavramlar arasında benzerlikler olmakla birlikte bazı anlam farklılıkları ol-
duğunu da göstermiştir. Literatürde de bu kavramlara ilişkin farklı sınıflan-
dırmalara rastlamak mümkündür.
Gurney ve arkadaşları, yaptıkları araştırmada inançsızları şu kategorilere
ayırmıştır: ateist, agnostik, kilisesiz, dinsiz.19 Benzer şekilde, Baker ve Smith
yaptıkları araştırmada Amerika’da üç dinsiz tipi olduğunu tespit etmişlerdir;
ateist, agnostik ve kilisesiz. Ateistler din karşıtı ve reaksiyoner iken, agnos-
tikler dine karşı değildir. Kilisesizler ise bireysel inanca sahiptirler. Bu üç
grubun dine karşı çıkma düzeyleri bakımından sıralanışı şöyledir: ateistler,
kilisesizler, agnostikler.20 Kosmin ve Keysar Religious Identification Survey
(ARIS) verilerini incelemişlerdir. Bu verilere göre, dini kimliklerinin ne olduğu
sorulan katılımcıların % 14’ü bu soruya “hiçbiri” şeklinde cevap vermiştir ve
% 14’e ilaveten, katılımcıların % 5’i dini kimlikle ilgili soruya cevap vermeyi
reddetmiştir. Bu % 19’luk kesimin % 5’i Tanrının olmadığını kabul etmiştir.
Fakat kendini ateist olarak tanımlayanların oranı yalnızca % 1’dir.21 Herhan-
gi bir dine mensup olmayanların yalnızca yarısı kendini ateist ve/veya ag-
nostik olarak tanımlamaktadır.22 Geriye kalan %50’lik kısım, kendini dinsiz,
kilisesiz, apateist, dine karşı ilgisiz, hümanist, septik veya seküler gibi etiket-
lerle tanımlamaktadır. Bu kişilerden bazıları dini/spiritüel bir inanca sahip
değildir ve bu anlamda inançsızdır. Ama bazıları, bir dine mensup olmasa da
doğaüstü varlık/varlıklara inanmaktadır.
Görüldüğü gibi inançsızlık başlığı altında birbirinden farklı birçok yakla-
şım söz konusudur ve ateizm bunlardan biridir. Dini inanç Tanrı’nın varlı-
ğına inanma ve ona uygun davranma şeklinde bir tutum; ateizm Tanrı’nın
yokluğuna veya var olmadığına inanma şeklinde bir tutum; agnostisizm Tan-
rı’nın varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğini inanma ve ona göre dav-
19 Gurney, D., S. McKeown, J. Churchyard ve N. Howlett. “Believe I tor Not: Exploring the Rela-tionship between Dogmatism and Openness within Non-Religious Samples”, Personality and Individual Differences, 55, 2013, s. 936.
20 Baker ve Smith, a.g.e, s. 720-731.21 Kosmin, B.A. ve A. Keysar. “American Religious Identification Survey (ARIS 2008)”, Summary
Report, Trinity College, Connecticut, 2009.22 Vernon, G.M.. “The Religious “Nones”: A Neglected Category”, Journal for the Scientific Study
of Religion, 7(2), 1968, s. 222; Cragun, R.T., B. Kosmin, A. Keysar, J.H. Hammer ve M. Niel-sen. “On the Receiving End: Discrimination toward the Non-Religious in the United States”, Journal of Contemporary Religion. 27(1), 2012, s. 111
-
106 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
ranma şeklinde başka bir tutum; dini ilgisizlik veya pasif ateizm ise Tanrı’nın
varlığına veya yokluğuna dair herhangi bir inanca sahip olmama ve Tanrı
yokmuş gibi yaşama şeklinde görülen, Tanrı’ya inanç konusunda tutumsuz-
luk (nonattitude) olarak değerlendirilebilir. Ateizm bir inançsızlık biçimidir.
İnançsızlık başlığı altında ele alınan yaklaşımlar arasında en belirgin biçimde
öne çıkan ve inançsız bireylerin kendilerini tanımlamak için en fazla tercih
ettikleri tanımlama biçimi ateizmdir. Yapılan araştırmalarda inançsızların
%80’inin kendini ateist olarak tanımladıkları görülmüştür.23 Bu sebeple, her
ne kadar farklı inançsızlık türleri olsa da günümüzde yaygın olarak inançsız
denildiğinde ateizm akla gelmektedir ve ateizm kelime anlamının dışına çıka-
rak, tüm dini ve spiritüel inançların reddedilmesi anlamında yaklaşımların
genel adı haline gelmiştir.
Ateizm, (İng. Atheism, Tr. Tanrıtanımazlık, İlhadiye,), teizm kavramının
da kökünü oluşturan Yunanca Tanrı anlamına gelen theos kelimesinin önü-
ne olumsuzluk önekinin getirilmesiyle oluşturulmuş atheos kavramından
gelmektedir ve “teist olmamak” anlamındadır. Teizm, genel olarak, her şeyi
yaratan, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, müşahhas bir Tanrı kavramını
ifade eder. Ateizm, en kısa tanımıyla, böyle Tanrı’ya (theos) yönelik inanç
yokluğudur (the absence of belief in God)24. Bazıları için ateizm, teizmin iddi-
alarını reddetmekten başka bir şey değildir.25 Bu tanım her ne kadar oldukça
basit görünse de kavramın muğlaklığı burada başlamaktadır. Bugün farklı
dinlerde farklı Tanrı tasavvurları olduğu bilinmektedir. Teizm dışında deizm,
panteizm, panenteizm, politeizm gibi farklı Tanrı anlayışları vardır. Bu du-
rumda eğer ateizm teizmin değillemesi ise yani müşahhas bir Tanrı fikrinin
reddi ise o zaman teist Tanrı fikrine sahip olmayan tüm inançlar ateistik
inançlardır. Yani panteizm, politeizm, pananteizm gibi farklı Tanrı anlayışla-
rı ateistik birer Tanrı anlayışı olacaktır.
Deist, doğaüstü bir gücün varlığını, panteist ise Tanrı’nın evrende içkin
olduğunu kabul eder. Her ikisinde, teizmden farklı olsa da bir Tanrı tasavvu-
ru vardır. Öte yandan bazı panteistler ve deistler kendilerini inançsız olarak
nitelemektedirler. Geleneksel teist dinlere mensup bireylerin bu inançların-
dan vaz geçip daha sonra deist veya panteist bir inanç benimsemeleri, bazen
inançsızlığın ilk safhası olarak görülebilmektedir. Auguste Comte, 18. yüz-
yıl deizmiyle sistematik ateizm arasında bir baba oğul ilişkisi görmektedir.26
23 Sevinç, a.g.e.24 Bullivant, S.. “Defining Atheism”, Stephen Bullivant ve Michael Ruse (Ed.), The Oxford Hand-
book of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 12.25 Cliteur, P.. “The Definition of Atheism”, Journal of Religion and Society. 11, 2009, s. 5; Hurth,
E.. Between Faith and Unbelief: American Transcendentalists and the Challenge of Atheism, Leiden&Boston, 2007, s. 1.
26 Bayet, A.. Dine Karşı Düşünce Tarihi. Cemal Süreyya (çev.), 4. Baskı, İstanbul, 2004, s. 55.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 107
Bazı düşünürler, özgür düşüncenin henüz yeterince gelişmediği yerlerde,
birçok kişinin kendini en azından deist olarak tanımlamak zorunda kaldık-
larını ifade etmektedirler. Vetter ve Green, inançsız bireylerin ateist olmadan
önce genellikle deist ve Üniteryen olduklarını tespit etmiştir.27 Bu nedenle
deizm veya panteizm bazen inançsızlık başlığı altında değerlendirilmekte-
dir. Fakat bu yaklaşımlar, teist bir Tanrı tasavvuruna sahip olmasalar da
doğaüstü bir gerçekliğin varlığını kabul ederler. Dolayısıyla teizm dışındaki
Tanrı tasavvurlarının ateistik olarak görülmesi bir kafa karışıklığı meydana
getirmektedir. Bu durumda teist Tanrı anlayışa sahip olmayan bazı dinler de
(örn. Budizm, Caynizm, Konfüçyüsçülük vb) ateistik dinler olarak kabul edil-
melidir.28 Fakat biz günümüzde ateizm denilince bunun ötesinde bir anlamın
kastedildiğini biliyoruz ve bir dini, ateistik olarak nitelendirmek, sağduyuya
aykırı bir durum gibi gözükmektedir. Çünkü modern anlamda ateizm, Tan-
rı’yı reddetmenin yanında ruhu ve aşkın olan her şeyi de reddetmektedir.
Evrenin ve evrendeki düzenin tesadüfi bazı doğal güçlerin etkisiyle meydana
geldiğini ve biyolojik yaşamın evrim sürecinin ürünü olduğunu kabul eden
modern ateizmin temelinde ontolojik materyalizm yer almaktadır.29. Görül-
düğü gibi ateizmin iki farklı tanımı vardır. Bunlardan birincisi yalnızca teizmi
kabul etmemek anlamında, diğeri ise tüm dini ve aşkın spiritüel anlayışları
reddetmek anlamındadır. Bunlardan birincisine dar anlamda ateizm (narrow
sense) ve ikincisine geniş anlamda ateizm (broad sense) denilmektedir. Dar
anlamda ateizm, sadece teist inanca karşı olmaktır, yani kişisel bir Tanrı’ya
inanmamaktır. Geniş anlamda ateizm ise doğaüstü herhangi bir gerçekli-
ği kabul etmemektir.30 Bu ayrımdan anlaşılacağı üzere, ateizm kavramının
birbirinden farklı anlamları vardır31, ancak günümüzde ateizm denildiğinde
yaygın olarak geniş anlamda ateizmin kastedildiği göz ardı edilmemelidir.
27 Vetter, G.B. ve Green, M.. “Personality and Group Factors in the Making of Atheists”, The Journal of Abnormal and Social Psychology. 27(2), 1932.
28 Martin, M.. “Atheism and Religion”, Michael Martin (Ed.), The Cambridge Companion to Athe-ism içinde, New York, 2007, s. 230.
29 Bolay, S.H.. Felsefi Doktrinler ve Terimler Sözlüğü. 6. baskı, Ankara, 1996, s. 386-387; Ceviz-ci, A.. Felsefe Sözlüğü. 4. Baskı, İstanbul, 2000, s. 89-90.
30 Martin, a.g.e, s. 2, s. 229; Rowe, W.. “The Problem of Evil and Some Varieties of Atheism”, American Philosophical Quarterly. 16(4), 1979, s. 335; Rowe, W.. “Agnosticism”, Edvard Craig (Ed.), The Shorter Routledge Encyclopedia of Philosophy içinde, London, 2005; Aydın (Aydın, M.. Din Felsefesi. 10. baskı, İzmir, 2007, s. 210), sadece “teist olmamak” anlamındaki ateizmi geniş anlamda ateizm şeklinde tanımlamaktadır. Bu açıdan Aydın’ın dar anlamda ateizm ve geniş anlamda ateizm tanımlamaları diğer yazarların tanımlarından farklıdır. Aydın, dar an-lamda ateizm ve geniş anlamda ateizm kavramlarını negatif-pozitif ateizm tartışması çerçe-vesinde ele almaktadır. Aydın’a göre, teist olmamak anlamındaki ateizm negatif ateizmdir ve bu, ateizmin geniş anlamıdır; Tanrı’nın var olmadığını iddia etmek ve bunu delillendirmeye çalışmak ise pozitif ateizmdir ve bu ise dar anlamda ateizmdir. Oysa diğer yazarlar (Martin, ve Rowe), ateizm kavramının geniş ve dar anlamlarını ayrı bir tartışma konusu olarak ve ne-gatif-pozitif ateizm tartışmasını is ayrı bir konu olarak ele almaktadır. Martin’e göre negatif ateizmin de pozitif ateizmin de dar ve geniş anlamları söz konusudur.
31 Edwards, P.. “Atheism”, Paul Edwards (Ed.), Encyclopedia of Philosophy içinde, 2nd edition, Vol. 1-2, New York, 1967, s. 358.
-
108 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
Yalnızca bazı Uzakdoğu ülkelerine (Çin, Kore, Japonya) ilişkin istatistiklerde
halkın yarıdan fazlasının ateist olduğu iddia edilirken, dar anlamda ateizmin
kastedildiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Ateizmin tarihi çok eskilere kadar götürülür. İlkçağ filozoflarından bazıla-
rının ateist oldukları iddia edilmektedir. Bunlar özellikle atomcu görüşleriyle
bilinen materyalist filozoflardır. Empedokles, Leukippos ve Demokritos bu
düşünürlere örnek verilebilir. Bu düşünürler atomlardan başka hiçbir şeyin
olmadığını savunmuşlardır.32 Aydın, ateizmin köklerinin, felsefe tarihinin ilk
dönemlerine kadar gittiğini, ancak ilkçağ, ortaçağ ve modern dönemin ateizm
anlayışlarının birbirinden farklı olduğunu söylemektedir. Bazı ilkçağ filozofla-
rı dönemin Tanrı anlayışlarını inkâr etmiştir. Ancak bu düşünürlerin modern
anlamıyla ateist oldukları söylenemez.33 Örneğin atomcu filozoflar Tanrıların
da atomlardan meydana geldiğini iddia etmişlerdir.34 Xenophanes dönemin
antropomorfist Tanrı anlayışını reddetmiştir, ama bu onun geniş anlamda
ateist olduğu anlamına gelmez. Materyalist görüşleriyle bilinen Empedokles
ruh göçüne inanmaktadır.35 Yine Demokritos insan ve hayvan ruhlarının özel
bir tür atomdan meydana geldiğini söylemektedir.36 Ayrıca bu atomcu filozof-
lar determinizmi reddetmişlerdir.37 Görüldüğü gibi, bu filozoflar dar anlamda
ateist olsalar da geniş anlamda ateist olarak nitelendirilmeleri mümkün gö-
zükmemektedir. Hyman’ın dediği gibi, Antik dönemdeki ateizm günümüzdeki
modern ateizmden oldukça farklıdır.38 Ortaçağa baktığımızda, bu dönemde
de günümüzdekinden farklı bir ateizm anlayışıyla karşılaşmaktayız. Modern
anlayışın aksine, ortaçağda ateizm, ciddi bir inanç yokluğu olarak görülme-
miştir.39 Bremmer’e göre gerek antik dönemde gerekse ortaçağda din hayatı-
nın her anını ve her alanını doldurmaktaydı. Bu yüzden ateizm popüler bir
ideoloji olarak gelişme fırsatı bulamamıştır.40
Günümüzdeki anlamıyla inançsızlık açısından dönüm noktası 19. yüzyıl-
dır. Bu dönemden önce ateist-septik bazı düşünürler olsa da ateizmin yay-
gınlık kazanması ve toplumda kendine yer bulması 19. yüzyılda gerçekleş-
miştir. Bu yüzyılda Feuerbach, Marx, Nietzsche gibi düşünürler dinin ateist
açıklamalarını geliştirmiş ve dini şüpheyi yazılarıyla işlemişlerdir. İlk kez bu
32 Bkz. Guthrie, W.K.C.. İlkçağ Felsefesi Tarihi, Ahmet Cevizci (çev.), Ankara, 1999, s. 56-62.33 Aydın, M., a.g.e, s. 191-192.34 Sedley, D.. “From the Pre-Socratics to the Hellenistic A.g.e”, Stephen Bullivant ve Michael
Ruse (Ed.), The Oxford Handbook of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 145.35 Guthrie, a.g.e, s. 56.36 Guthrie, a.g.e, s. 6437 Lacey, A.R.. A Dictionary of Philosophy, 3rd edition, London, 1996, s. 96.38 Hyman, G.. Ateizmin Kısa Tarihi, Dilek Şendil (çev.). İstanbul, 2010, s. 20.39 Weltecke, D.. “The Medieval Period”, Stephen Bullivant ve Michael Ruse (Ed.), The Oxford
Handbook of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 176.40 Bremmer, J.N.. “Atheism in Antiquitye”, Michael Martin (Ed.), The Cambridge Companion to
Atheism, New York, 2007, s. 11.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 109
dönemde ateistler devlet tarafından tanınmış ve agnostisizm gibi yeni inanç-
sızlık biçimlerini ifade eden kavramlar geliştirilmiştir.41 20. yüzyılla birlikte
ateizm demografik olarak kayda değer bir noktaya gelmiş, yasallaşmış ve sos-
yal olarak kabul görmüştür. Bu gelişmelerin çok önemli bir kısmı 1960’dan
sonra Batı’da gerçekleşmiştir.42 Ateizm modernitenin kaçınılmaz bir uzantı-
sıdır ve ikisi kaçınılmaz biçimde bağlantılıdır.43 Bundan ötürü, moderniteyi
anlamadan ateizmi anlamak mümkün değildir. Modern kelimesi geçmişten
üstün oluşu ve bizim bugünkü yerimizin geçmişten daha ileride olduğunu
vurgular. Bu ilerleyişin temini için doğanın kontrol edilmesi ve onun üstünde
güç kurulması gerekmektedir. İnsan böylece “kul”luktan “efendi”liğe geçmek-
tedir.44 Moderniteyle beraber ortaya çıkan ateizm yalnızca Tanrı’nın varlığını
tartışan bir felsefi yaklaşım olmaktan çıkmış bir ideoloji, bir dünya görüşü,
bir yaşam tarzı haline gelmiştir.
Şayet, tüm doğaüstü aşkınlığın reddedilmesi anlamındaki ateizm modern
bir olgu ise ve özellikle 19. yüzyılla birlikte Batı’da kendine yer bulmuşsa, bu
durumda İslam dünyasında bu anlamda bir ateizmden ve İslam literatürün-
de bu anlamda ateizme karşılık gelen bir kavramdan bahsedilebilir mi? Ate-
izmin birincil muhatabı teist veya İbrahimi dinler olarak bilinen İslam, Hristi-
yanlık ve Yahudiliktir.45 Dolayısıyla İslam dini de doğrudan modern ateizmin
eleştiri sahasına girmektedir. İslam dini açısından inançsızlığı tanımlayan
farklı kavramlar vardır. Müslüman olmayanlar, İslam inancına sahip olma-
maları bakımından inançsızdırlar. Müslüman olmayan kişiler için, münafık,
müşrik, ehl-i kitap (Hristiyan ve Yahudi), zındık, dehri, ehl-i delalet, mürted ve
mülhid gibi kavramlar kullanılır. İslam geleneğinde Müslüman olmayan tüm
bu sınıfları tanımlamak için genellikle kâfir kelimesi kullanılmaktadır. Kâfir
-kavramı, müşrik, münafık, ateist ve benzeri bütün inkâr biçimlerini içi (كافر)ne alacak bir anlamdadır.46 Fakat ne kafir kelimesi, ne de ehl-i kitap, müşrik,
münafık, ehl-i delalet, zındık ve dehri kavramları tam olarak modern anlam-
da ateizm kavramını karşılamamaktadır. İslam literatüründe, günümüzdeki
ateizm kavramının karşılığı olarak sıklıkla ilhad (اإللحاد) kavramı kullanılmak-tadır. İlhad, gerçekten sapmak anlamına gelmektedir.47 Kavramın içeriği dik-
kate alındığında, bu kavramın da ateizm ile tam olarak örtüşmediği görül-
41 Hyman, a.g.e, s. 90.42 Brown, a.g.e, s. 243.43 Hyman, G.. “Atheism in Modern History”, Michael Martin (Ed.), The Cambridge Companion to
Atheism içinde, New York, 2007, s. 28.44 Hyman, G.. Ateizmin Kısa Tarihi. Dilek Şendil (çev.), İstanbul, 2010, s. 13-17.45 Bullivant, a.g.e, s. 20.46 Yücedoğru, T.. “Kur’an’da İman Kavramı”, Uludağ Üniveritesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 15(2),
2006, s. 4; Ulutürk, V.. “Kur’an-ı Kerim’e Göre İnkar ve İnkar Amilleri”, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 7, 1986, s. 286.
47 Sinanoğlu, M.. “İlhâd”, DİA, C. 22, Ankara, 2000, s. 90; Ulutürk, a.g.e, s. 218.
-
110 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
mektedir.48 Aydın’a göre, dilimizde ateizm kavramını tam olarak karşılayan
bir kavram yoktur. İslam dini literatüründe ateizm kavramına en yakın olan
ilhad kavramıdır ama o da tam olarak karşılık gelmemektedir. Ateizm, günü-
müz Türkçesinde bazen tanrıtanımaz şeklinde çevrilmektedir. Fakat tanımak
ve inanmak kavramları birbirinden oldukça farklıdır ve ateizmde bir tanı-
ma faaliyetinden ziyade inanma-inanmama faaliyeti söz konusudur. Bundan
ötürü ateizm kavramı olduğu gibi kullanılmalıdır.49
Coşkun, Kadı Beydavî ve Fahreddin er-Râzî gibi pek çok müfessirin, mut-
lak inkârı mümkün görmediklerini50; İslam dünyasında mutlak anlamda bir
inançsızlıktan söz etmenin zor olduğunu; İslam tarihinde ateist oldukları id-
dia edilen Yahya bin İshak er-Ravendî ve Ebu Bekir er-Razi gibi düşünürlerin
geleneğe aykırı fikirler ileri sürdüklerini, ama bu kişilerin ateist oldukları-
nı gösteren kesin bir bilgi bulunmadığını ifade etmektedir.51 Görüldüğü gibi
İslam tarihinde Batı’daki anlamıyla ateist yoktur ve İslam literatüründe de
ateizm kavramına karşılık bir kavram bulunmamaktadır. Doğaüstü herhangi
bir gerçekliğin kabul edilmediği, maddenin tek gerçeklik olarak görüldüğü,
insanın tesadüfen meydana gelmiş doğa ürünü bir canlı olduğunun savu-
nulduğu ve maddi sebepler dışında bir sebebin ve iradenin bulunmadığının
iddia edildiği inançsızlık biçimi, Batı kaynaklı ve oldukça yeni sayılabilecek
bir yaklaşımdır. Yukarıda da ifade edildiği gibi bu yaklaşım moderniteyle be-
raber Batı’da ortaya çıkmış ve bir felsefi yaklaşım olmaktan ziyade bir ideolo-
ji, bir dünya görüşü, bir yaşam tarzı haline gelmiştir.
Bu noktada akla gelen bir diğer soru, bir ideoloji, bir dünya görüşü hali-
ne gelen ateizmin bir tür “inanç” olup olmadığıdır. Karaca’ya göre her türlü
eylemin arkasında bir inanç vardır ve bu yüzden de inançsız bir hayat dü-
şünülemez.52 Yavuz, insanın inanan bir varlık olduğunu ve istese de iste-
mese de içindeki inanma potansiyeli sayesinde buna karşı koyamayacağını
söylemektedir.53 Peki, nasıl oluyor da bazı kişiler kendilerini inançsız olarak
tanımlayabiliyor? Ateizm bir inanç olabilir mi? Bazı düşünürler ateizmi de
bir tür inanç olarak görürken, diğer bazıları buna karşı çıkmaktadır. Konu-
nun daha iyi anlaşılabilmesi açısından öncelikle inanç kavramının kısaca
ele alınması gerekmektedir. İnanç kavramı oldukça geniş ve kapsayıcı bir
anlama sahiptir. Fowler, imanı/inancı54, bir düşünce sistemine veya değer
merkezine bağlı olarak tanımlamaktadır. İnanç, kişinin hayatına yön veren
48 Gürsoy, K.. “İlhâd”, DİA, C. 22, Ankara, 2000, s. 96.49 Aydın, a.g.e, s. 207-208.50 Coşkun, İ.. Ateizm ve İslam. Ankara, 2011, s. 2.51 Coşkun, a.g.e, s. 49.52 Karaca, F.. Din Psikolojisi, Trabzon, 2012, s. 113-116.53 Yavuz, a.g.e, s. 23.54 Fowler burada faith kavramını kullanmaktadır. Bazı araştırmacılar bu kavramı iman olarak
bazıları ise inanç olarak Türkçe’ye çevirmektedir.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 111
değerlerin, anlamların, kabullerin oluşmasının altında yatan merkezi bir
süreçtir. İnanç bir kişinin veya grubun hayat mücadelesinde hareket etme
tarzıdır. İnanç, bir kişinin başka insanlarla paylaştığı ortak anlam ile ilişkili
olma biçimidir. Bu tanımdan hareket edecek olursak, dini inanç dışındaki
inançlardan da söz etmek mümkün hale gelir. Buna göre inanç kavramı dini
doktrin ve öğretilerden öte bir anlama sahip olacağından, komünizm, ateizm
gibi akımlar da birer inanç olarak kabul edilebilir.55 Fromm, dinin tanımını
genişleterek bunu daha da ileri düzeye götürmüş ve birçok düşünce siste-
mini, yaşam tarzını din olarak kabul etmiştir. Fromm’a göre din, “bir grup
tarafından paylaşılan ve kişiye kendine bir yön bulmasını sağlayacak bir ze-
min ve bir tapınma nesnesi sunan bir düşünceler ve eylemler sistemi”dir.56
En katı laik sistemlerde dahi olsa, dinsel gereksinimi ve tapınma ihtiyacı ol-
mayan hiç kimse yoktur. Fromm’a göre insan gerekirse puta, paraya, başka
bir insana, ulusuna, partisine veya başarıya tapabilir.57 Özellikle de bunun
bir grup tarafından paylaşılması, tapınma nesnesini daha tatmin edici bir
noktaya yükseltir. Fromm’a göre “bir grupça paylaşılmak koşuluyla insana
teselli olmayacak hiçbir şey yoktur”58. Dolayısıyla da bir ideolojik gruba veya
bir düşünce akımına dâhil olmak, bir davanın savunucusu olmak bireye bir
inanç dizgesi sunmaktadır. Bu durumda din dışı inanç sistemlerinden bah-
sedilebilir. Bu yaklaşımdan hareketle bir komünist inanç, hümanist inanç,
bilimci inanç ve natüralist inançtan söz edilebilir. Hatta bir ateist inanç da
söz konusu olabilir.
Ateizmin bir inanç olarak görülmesine karşı çıkanlar vardır. Örneğin Smith
ve Bullivant, ateizmi bir inanç olarak değil, bir inanç yokluğu (absence of belief)
olarak görür.59 Buna göre ateist, Tanrı’nın olmadığına inanan değil, Tanrı’nın
olduğuna inanmayandır. Fakat Streib ve Klein, ateizm bir inanç (belief) ola-
rak kabul edilebileceğini söylemektedir.60 Rümke’ye göre eğer inanç, entelek-
tüel gerekçelerle doğrulanma zorunluluğu olmaksızın doğru kabul edilen şey
olarak tanımlanırsa, o zaman inançsız hiçbir insan yoktur. Nitekim Sevinç’in
yaptığı araştırma, ateistlerin önemli bir kısmının aslında evvela rasyonel bir
gerekçelendirme yapmaksızın ateizmi tercih ettiklerini göstermektedir. Yani
ateizm, birçok kişide bir inanç olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, “dini
55 Fowler, J.. “İman Bilincinin Evreleri”, Ali Ulvi Mehmedoğlu (çev), Marmara Üniversitesi İla-hiyat Fakültesi Dergisi, 19, 2000, s. 89-92; Fowler, J.. Sta.g.es of Faith: The Pschology of Human Development and the Quest for Meaning, New York, 1981, s. 4.
56 Fromm, E.. Psikanaliz ve Din, Elif Erten (çev.), 2. baskı, Ankara, 2010, s. 31.57 Fromm, a.g.e, s. 35.58 Fromm, a.g.e, s. 42.59 Smith, G.H.. Atheism: The Case Against God. Buffalo, New York, 1979, s. 14; Bullivant, a.g.e,
s. 13.60 Streib, H. ve Klein, C.. “Atheist, Agnostics, and Apostates”, Kenneth Pargament, J.E. Julie
ve W.J. James (Ed.), APA Handbook of Psychology and Spirituality içinde, Vol.1, American Psychological Association, 2013, s. 714.
-
112 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
inançsızlık” (religious unbelief) genel anlamda bir inançsızlık (disbelief) değil-
dir. Dini anlamda inançsız olan kişi aslında başka bir şeye inanıyordur.61 Yani
ateizm bir inanç yokluğu değildir, bu yüzden bu olgunun yalnızca “dini inanç-
sızlık” olarak görülmesi gerekir.62 Psikolojik ve hatta epistemolojik olarak dini
inanç ve inançsızlık aynı denkliktedir.63 “Eğer dindar insanların anlayışlarının
doğrulanabilir bir kanıtın çok uzağına düştüğünü söylersek unutulmamalıdır
ki dindar olmayan insanların anlayışları da aynı şekildedir”.64
Connolly’ye göre inanç ve inançsızlık, dünyada insanın ve hayatın anla-
mının ne olduğu sorusuna verilen cevapla ilgilidir. Bu soruya rasyonel ola-
rak yanıt vermeye yarayacak herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Dolayı-
sıyla inanç ve inançsızlık oldukça sübjektiftir. İnanç temelde ikiye ayrılır:
insani inançlar, aşkın inançlar. İnsani inançlar, her bireyin günlük hayatta
tecrübe ettiği inançlardır. İnsani inançlar da kendi içinde ikiye ayrılır; ki-
şisel insani inançlar, felsefi insani inançlar. Kişisel insani inançlarda bir
başka kişinin sözünü doğru kabul etmek vardır. Felsefi insani inançlar ise
hayata dair bazı temel prensiplerin benimsenmesiyle ilgilidir. Bunlar bazen,
“yaşamak ölmekten daha iyidir” ifadesinde olduğu gibi gayet basit olabilir-
ler. Öte yandan hümanizm, komünizm gibi çok daha bütüncül sistemler de
söz konusudur. Aşkın inançlar da iki ayrılmaktadır: dini aşkın inançlar ve
felsefi aşkın inançlar. Aşkın inançlarda temel nokta, sınırlı gerçekliğin öte-
sinde bir gerçeklik olduğunu kabul etmektir. Bu, aslında nihai gerçekliğin
mahiyetiyle ilgili bir tutum benimsemekle ilgilidir. Dini aşkın inanç, bu ger-
çekliğin dini tecrübe temelinde benimsenmesiyle ilgilidir; felsefi aşkın inanç
ise yalnızca akıl temelinde bu gerçekliğin benimsenmesi anlamına gelir.
Dini inanç, nihai gerçekliğin objektif varlığının kabul edilmesiyle ilgili bir
tutumdur. Her iki inanç biçimi de insana kim olduğu, bu dünyanın anlamı
ve önemi gibi konularda cevaplar sunmaktadır. İnançsızlık, aşkın inançla-
rın reddedilmesi ve olumsuzlanması anlamına gelmektedir.65 Connolly bu
ikisi arasında bazı ortak yönler olduğunu da ifade etmektedir. Örneğin her
ikisi de insanla ve onun bu dünyadaki yaşamının anlamıyla ilgilenmekte-
dir. Her ikisi de varoluşsal meselelerdir. Her iki tutum da bir inanç unsuru
içermektedir. Her ikisi de insanın anlam arayışı içerisinde meydana gel-
mektedir. Yine her ikisi de aynı psikolojik süreçlerin ürünüdür. İnsan istese
de inançtan kaçamaz, yaşamak ve insan olmak için inanmalıdır. İnanmak
61 Rümke, H.C.. The Psychology of Unbelief: Character and Temperament in Relation to Unbelief. London, 1952, s. ix-xi.
62 Scobie, G.E.W.. “Belief, Unbelief, and Conversion Experience”, Jozef Corveleyn ve Dirk Hut-sebaut (Ed.), Belief and Unbelief: Psychological Perspectives içinde, Amsterdam, 1994, s. 87-89.
63 Nielsen, K.. “İnanç, İnançsızık ve Denklik Tartışması”, Hikmet Yurdu, 1(2), 2008, s. 246.64 Allport, G.. Birey ve Dini, Bilal Sambur (çev.), Ankara, 2004, s. 42.65 Connolly, J.R.. Dimensions of Belief and Unbelief, Washington, 1980, s. 1-20.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 113
evrensel bir faaliyettir ve her insan bir şeye inanır. Her ikisi de sonuçta ta-
mamen kişisel bir kabulden ibarettir. Peki, bir inanç olarak görülen ateizm
bir din olarak kabul edilebilir mi? Martin’e göre ateizm; ritüeller, organi-
zasyonel yapı, kutsal alan tanımı ve benzeri bazı özelliklerden yoksundur
ve bir din olmak için gerekli olan şartları taşımamaktadır.66 Ateizme din
diyemeyiz, ama ateizmi yalnızca “dini/spiritüel anlamda inançsızlık” olarak
kabul etmek durumundayız.
Agnostisizm Ateizmin Bir Türü müdür?
Ateizmden sonra en yaygın olan inançsızlık biçimi agnostisizmdir. Ag-
nostisizm (İng. Agnosticism, Tr. Bilinemezcilik), Yunanca bilen anlamında-
ki gnōstikós kelimesinin önüne olumsuzluk öneki getirilerek oluşturulmuş ve bilinemezcilik anlamına gelen felsefi/teolojik anlayışın adıdır. Agnostik,
Tanrı’ya ne inanan ne de inanmayan kimsedir. Kısaca agnostisizm, insan
aklının Tanrı’nın varlığına olan inancı rasyonel zeminde kanıtlayamayaca-
ğına inanmaktır. Bu görüşe göre, bizim bilgilerimiz, sadece insan aklı tara-
fından kanıtlandıklarında rasyoneldir. Bu bakımdan ne Tanrı’ya inanmak
ne de inanmamak rasyonel değildir.67 Bu anlayış bazen Tanrı’ya inanmak ile
inanmak arasında bir konum olarak değerlendirilmektedir. Örneğin Aydın,
agnostisizmin pratikte mümkün olmadığını iddia etmektedir. Tanrı’ya ina-
nıp inanmama konusunda bir uçta teizmin diğer uçta da ateizmin durdu-
ğu ve agnostisizmin ise bu iki ucun ortasında bulunduğu iddia eden Aydın,
Tanrı’nın varlığına inanmak ile inanmamak arasında bir yerde bulunmanın
pek mümkün gözükmediğini iddia etmektedir. Aydın’a göre agnostik, tanrı-
nın varlığı veya yokluğu hakkında hiçbir şey bilmediğini ve bu konuda bir
şey söylenemeyeceğini ileri sürmektedir. Fakat bir kişinin Tanrı’nın varlığı
veya yokluğu konusunda ortaya konulan tüm iddiaları tam bir eşitlikle ele
alması gerekir ki tam ortada bulunsun. Aksi halde çok az da olsa bir tarafa
dâhil olacaktır. Bu şekilde tam ortada bulunmak da imkânsızdır. Bu neden-
le Aydın’a göre agnostisizm pratikte mümkün değildir.68 Oysa agnostisizm,
Tanrı’nın varlığına inanmakla yokluğuna inanmak arasında bir kararsız-
lık halini değil, Tanrı’nın varlığı veya yokluğuna dair bilginin epistemolojik
statüsüyle ilgili bir tutumdur. Wulff’a göre inancın iki temel bileşeni vardır:
müphem ve değişken bir obje ve objeye yönelik tutum. Dolayısıyla iki ihtimal
vardır: farklı kanı derecelerinde objenin varlığını tasdik etmek veya inkâr
etmek. Burada objenin varlık veya yokluğunun bilinemeyeceği yönünde bir
tutum da sergilenebilir ama bu tutum inkâr ile aynı statüdedir.69 Müphem
66 Martin, a.g.e, s. 17-20.67 Rowe, a.g.e, s. 1068 Aydın, a.g.e, s. 21169 Wulff, D.. “Beyond Belief and Unbelief”, Joanne Marie Greer ve David O. Moberg (Ed.), Rese-
arch in the Social Scientific Study of Religion içinde, C. 10, Jai Press, Connecticut, 1999, s.
-
114 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
obje olan Tanrı’nın varlığını inkâr etmek anlamındaki ateizm, bir tutumdur.
Buna, Tanrı’nın veya doğaüstü herhangi bir gücün ve madde ötesinde bir
gerçekliğin varlığına inanmamak ya da yokluğuna inanmak anlamında bir
tutum diyebiliriz. Bu tutum bazı inançlar ihtiva eder ki bu inançlardan en
önemlisi, Tanrı’nın veya doğaüstü üstün bir gücün olmadığına inanmaktır.
Müphem objenin bilinemeyeceğini iddia etmek de bir tutumdur. Bu anlamda
agnostikler Tanrı’nın varlığı konusunda bir tutuma sahiptirler ve bu konuya
oldukça ciddi bir ilgi göstermektedirler.
Agnostisizm, Tanrı’nın varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğine iliş-
kin epistemolojik bir tavrın adıdır. Tanrı’nın yokluğunun bilinemeyeceğini
iddia etmek noktasında agnostisizm ateizmden ayrılmaktadır. Fakat agnos-
tisizmi bir inançsızlık tipi haline getiren şey, Tanrı’nın varlığının bilineme-
yeceğinin iddia edilmesi ve “Tanrı yokmuş gibi” yaşanmasıdır. Bu noktada
ise agnostisizm ateizmle iç içe görünmektedir. Meşhur agnostiklerden biri
olan Bertrand Russell’a, Peder Copleston’la yaptığı tartışmada kendisine
Tanrı’nın yokluğunun kanıtlanması hususunda agnostik mi yoksa ateist
mi olduğu sorulmuştur. Kendisi bu soruya agnostik olduğunu söyleyerek
cevap vermiştir.70 Öte yandan farklı bir eserinde Russell, bir filozof olarak
tavrının agnostisizmden yana olduğunu, çünkü Tanrı’nın yokluğunu ka-
nıtlayacak bir delil bulunmadığını, ama sıradan insanlarla konuşurken bir
ateist olduğunu söyleyeceğini ifade eder.71 Görüldüğü gibi, agnostisizmin,
hem ateizmden ayrışan hem de onunla aynı kategoride değerlendirilmesi-
ne neden olan iki yönü vardır. Bazı agnostikler, Russell’ın sergilediği tavrı
sergileyerek, Tanrı’nın varlığını kabul etmeme anlamında ateistik bir duruş
gösterirler. Diğerleri ise Tanrı’nın varlığına dair bilginin insan bilgisinin sı-
nırları dışında olduğunu söyleyerek fideizme benzer teistik bir tutum ser-
gilerler. Birincisi ateistik agnostisizm, ikincisi ise dini agnostisizmdir. Bu
durumda, agnostisizmle ateizmin tam olarak nasıl bir ilişki içinde oldukları
sorusu akla gelmektedir. Agnostisizm ateizmin bir tipi midir yoksa ondan
ayrı bir tavrın adı mıdır? Agnostisizmi ateizmin bir tipi olarak görenler ol-
duğu gibi ikisini farklı görenler de mevcuttur. Örneğin Silver, agnostisizmi
“agnostik ateizm” olarak isimlendirmekte ve ateizmin bir tipi olarak gör-
mektedir.72Ateizm ile agnostisizm arasındaki bu ilişkiyi aşağıdaki şekilde
resmedebiliriz:
1-8.70 Russell, B.. Why I am not a Christian, London, 2004, s. 126.71 Russell, B.. Last Philosophical Testament 1943-68, John G. Slater (Ed.), London, 1997, s. 91.72 Silver, C.F.. Atheism, Agnosticism, and Nonbelief: A Qualitative and Quantitative Study of
Type and Narrative, Yayınlanmamış Doktora Tezi, University of Tennessee, Knoxville, 2013.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 115
Şekil-1: Agnostisizm ve Ateizm Arasındaki İlişki73
16
Şekil-1’de yer alan tasnife göre hem ateizmin hem de teizmin gnostik ve
agnostik versiyonları vardır. Gnostik tavır bir bilgi iddiasını olduğunu gösterir. Gnostik
teist Tanrı’nın varolduğu bilgisine sahip olduğunu iddia ederken gnostik ateist
Tanrı’nın var olmadığına dair bir bilgiye sahip olduğunu iddia eder. Agnostik ateist
Tanrı’nın varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğini iddia eder ama bunun yanında
Tanrı’ya inanmaz. Agnostik teist ise Tanrı’nın varlığının veya yokluğunun insan
bilgisinin sınırları dahilinde olmadığını ve dolayısıyla da bunun bilinemeyeceğin iddia
etmekle birlikte Tanrı’ya inandığını söyler. Bu tasnife göre agnostisizm ateizmin bir
tipi gibi gözükmektedir ve “agnostik ateizm” diye isimlendirilmektedir. Agnostik
ateizm, Tanrı’ya inanmamakla birlikte bunun bilinemeyeceğini iddia eder.74
Öte yandan, din psikolojisi alanında yapılan araştırmalar, agnostiklerin belirgin
biçimde ateistlerden ayrıldığını ortaya koymaktadır. Bu veriler, kendini agnostik
olarak tanımlayanların, yani “bir Tanrı’nın olup olmadığını bilmiyorum ve bunun bir
yolu olduğuna da inanmıyorum” diyen kişilerin, kendini ateist olarak
tanımlayanlardan, yani “Tanrı’nın var olduğuna inanmıyorum” diyenlerden belirgin
biçimde farklı özellikler sergilediğini göstermektedir. Keysar ve Navarro-Rivera,
74 Shook, J.. The God Debates: A 21st Century Guide for Atheist and Believers, Oxford, 2010, s. 17-18.
Ateizm Teizm
Agnostisizm
Gnostisizm
AgnostikAteizm
AgnostikTeizm
GnostikAteizm
GnostikTeizm
Şekil-1’de yer alan tasnife göre hem ateizmin hem de teizmin gnostik ve
agnostik versiyonları vardır. Gnostik tavır bir bilgi iddiasını olduğunu göste-
rir. Gnostik teist Tanrı’nın varolduğu bilgisine sahip olduğunu iddia ederken
gnostik ateist Tanrı’nın var olmadığına dair bir bilgiye sahip olduğunu iddia
eder. Agnostik ateist Tanrı’nın varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğini
iddia eder ama bunun yanında Tanrı’ya inanmaz. Agnostik teist ise Tanrı’nın
varlığının veya yokluğunun insan bilgisinin sınırları dahilinde olmadığını ve
dolayısıyla da bunun bilinemeyeceğin iddia etmekle birlikte Tanrı’ya inan-
dığını söyler. Bu tasnife göre agnostisizm ateizmin bir tipi gibi gözükmekte-
dir ve “agnostik ateizm” diye isimlendirilmektedir. Agnostik ateizm, Tanrı’ya
inanmamakla birlikte bunun bilinemeyeceğini iddia eder.74
Öte yandan, din psikolojisi alanında yapılan araştırmalar, agnostikle-
rin belirgin biçimde ateistlerden ayrıldığını ortaya koymaktadır. Bu veriler,
kendini agnostik olarak tanımlayanların, yani “bir Tanrı’nın olup olmadığı-
nı bilmiyorum ve bunun bir yolu olduğuna da inanmıyorum” diyen kişile-
rin, kendini ateist olarak tanımlayanlardan, yani “Tanrı’nın var olduğuna
inanmıyorum” diyenlerden belirgin biçimde farklı özellikler sergilediğini gös-
termektedir. Keysar ve Navarro-Rivera, hemen tüm demografik değişkenler
73 Bu sınıflandırma ilk kez Robert Flint tarafından 1903 yılında yayınlanan Agnosticism (Edin-burgh: William Blackwood and Sons) adlı eserde yapılmıştır.
74 Shook, J.. The God Debates: A 21st Century Guide for Atheist and Believers, Oxford, 2010, s. 17-18.
-
116 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
açsısından ateistlerin ve agnostiklerin ayrıştığını ifade etmektedir.75 Bainb-
ridge’ın yaptığı araştırmada agnostiklerin, ateistlerle karşılaştırıldığında, ya-
kın çevreleriyle daha sıcak ilişkiler kurdukları tespit edilmiştir.76 Zinbauer ve
arkadaşları, yaptıkları araştırmada, kendini “spiritüel ama dindar değil” şek-
linde tanımlayanların arasında daha yüksek oranda agnostik bulunduğunu
tespit etmiştir.77 Baker ve Smith, dinsizlerin (non-religious) dindarlık ve spiri-
tüellik arasında nerede durduklarını tespit etmek için bir araştırma yapmış-
tır. Buna göre, kendini ateist olarak tanımlayanların %93’ü ve agnostiklerin
%49’u kendini “hiç dindar değilim” şeklinde tanımlamıştır. “Hiç spiritualist
değilim” şıkkını işaretleyenlerin oranı ise ateistlerde %78 ve agnostiklerde
%58’dir.78 Agnostikler arasında herhangi bir dine aidiyet hissedenlerin oranı
ateistlerden daha fazladır.79 Ayrıca agnostiklerin yaş ortalaması ateistlerden
daha yüksektir80 ve dogmatizm oranları daha düşüktür.81 Hunsberger ve Al-
temeyer’in yaptığı araştırmada agnostikler inançsızlar arasında en açık fi-
kirli ve en esnek grup olarak tespit edilmiştir.82 Tüm bu veriler agnostiklerin
birçok yönden ateistlerden ayrıldıklarını ve farklı bir inançsızlık türü olarak
değerlendirilmeleri gerektiğini göstermektedir.
Ateizmin Boyutları
Ateizm tek boyutlu bir olgu değildir. Bullivant (2013), bazı ateistlerin Tan-
rı’nın yokluğuna inandıklarını, bazılarının Tanrı’nın varlığına ikna olmadık-
larını, bazılarının Tanrı’nın varlığına inançtan yoksun olduklarını, bazıları-
nın ise bunu bilmediklerini söylemektedir.83 Kendini ateist olarak tanımla-
yanlar arasında Tanrı’ya inanç konusunda farklı tutumlar vardır. Ateizmle
ilgili genel kabul gören sınıflandırma, ateizmi pratik ve teorik ateizm olmak
üzere temel iki boyuta ayırmaktır. Daha sonra teorik ateizm kendi içinde
pozitif ve negatif ateizm olmak üzere ikiye ve pratik ateizm de pasif ve aktif
ateizm olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.84
75 Keysar ve Navarro-Rivera, a.g.e, s. 576.76 Bainbridge, W.S.. “Atheism”, Interdisciplinary Research on Religion. 1(1), 2005, s. 19-20.77 Zinnbauer, B.J., K.I. Pargament, B. Cole, M.S. Rye, E.M. Butter, T.G. Belavich, K.M. Hipp,
A.B. Scott ve J.L. Kadar. “Religion and Spirituality: Unfuzzying the Fuzzy”, Journal for the Scientific Study of Religion, 36(4), 1997, s. 554-560.
78 Baker ve Smith, a.g.e, s. 726.79 Baker ve Smith, a.g.e, s. 724.80 Hunsberger ve Altemeyer, a.g.e, s. 116.81 Silver, a.g.e, s. 176.82 Hunsberger ve Altemeyer, a.g.e, s. 119.83 Bullivant, a.g.e, s. 12.84 Cevizci, a.g.e, s. 89-90; Aslan, A.. “Analitik Pozitif Ateizmin Bir Eleştirisi: Michael Martin”, İs-
lam Araştırmaları Dergisi, 7, 2002, s. 75-76; Aslan, A.. Dinî Çoğulculuk, Ateizm ve Geleneksel Ekol: Eleştirel Bir Yaklaşım, İstanbul, 2010, s. 59; Bullivant, a.g.e.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 117
Şekil-2: Ateizmin Boyutları
18
teorik ateizm kendi içinde pozitif ve negatif ateizm olmak üzere ikiye ve pratik ateizm
de pasif ve aktif ateizm olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.84
Şekil-2: Ateizmin Boyutları
Teorik Ateizm: Teorik ateizm, Tanrı’nın varoluşunun zihni bir çaba ile
yadsınması anlamına gelmektedir. Bu yaklaşımda Tanrı’nın varlığına dair kanıtların
çürütülmesine veya yokluğuna dair kanıtların savunulmasına yönelik entelektüel bir
çaba söz konusudur. Bu ateizm boyutunda birey niçin ateist olduğunu izah
etmektedir ve Tanrı kavramı teorik çerçevede eleştirilmektedir.85 Teorik ateizm
Tanrı’nın varlığını veya yokluğunu kanıtlama çabası içinde olmak bakımından pozitif
ve negatif ateizm olmak üzere ikiye ayrılır.
Pozitif ateizm, Tanrı’nın olmadığına inanmak, Tanrı’nın varlığını inkâr etmek,
Tanrı’nın olmadığını ispat etmeye çalışmaktır; negatif ateizm ise Tanrı’nın var
olduğuna inanmamak, Tanrı’nın yokluğunu kabul etmek, Tanrı’nın var olduğunu iddia
eden delilleri eleştirmektir.86 Negatif ateizm, inanç yokluğu (absence of belief in God),
pozitif ateizm ise yokluğa inanç (belief that God does not exist) anlamına gelmektedir.
Ateizm denilince akla gelen tür genellikle pozitif ateizmdir. Hood ve arkadaşlarına
göre, pozitif ateizm, bir inançtır.87 Ayrıca Hood ve Chen, pozitif ateizmde dereceli bir
inkârın, negatif ateizmde ise genellikle ani bir inkârın gerçekleştiğini; pozitif ateizmin
eğitim ve natüralist bilim anlayışıyla ilgili olduğunu, negatif ateizmin ise duygusal
84 Cevizci, a.g.e, s. 89-90; Aslan, A.. “Analitik Pozitif Ateizmin Bir Eleştirisi: Michael Martin”, İslam Araştırmaları Dergisi, 7, 2002, s. 75-76; Aslan, A.. Dinî Çoğulculuk, Ateizm ve Geleneksel Ekol: Eleştirel Bir Yaklaşım, İstanbul, 2010, s. 59; Bullivant, a.g.e. 85 Topaloğlu, A.. Tanrıtanımazlığın Felsefi Boyutları: Teizm ya da Ateizm, İstanbul, 2001, s. 24; Cevizci, a.g.e, s. 89-90. 86 Aslan, A.. Dinî Çoğulculuk, Ateizm ve Geleneksel Ekol: Eleştirel Bir Yaklaşım, İstanbul, 2010, s. 59; Aslan, A.. “Analitik Pozitif Ateizmin Bir Eleştirisi: Michael Martin”, İslam Araştırmaları Dergisi, 7, 2002, s. 75-76; Bullivant, a.g.e, s. 20; Martin, a.g.e, s. 221. 87 Hood, R.W.J., P.C. Hill ve B. Spilka. The Psychology of Religion, 4th edition, New York, 2009, s. 132.
Ateizm
TeorikAteizm PratikAteizm
PozitifAteizm NegatifAteizm AktifAteizm PasifAteizm
Teorik Ateizm: Teorik ateizm, Tanrı’nın varoluşunun zihni bir çaba ile
yadsınması anlamına gelmektedir. Bu yaklaşımda Tanrı’nın varlığına dair
kanıtların çürütülmesine veya yokluğuna dair kanıtların savunulmasına
yönelik entelektüel bir çaba söz konusudur. Bu ateizm boyutunda birey
niçin ateist olduğunu izah etmektedir ve Tanrı kavramı teorik çerçevede
eleştirilmektedir.85 Teorik ateizm Tanrı’nın varlığını veya yokluğunu kanıt-
lama çabası içinde olmak bakımından pozitif ve negatif ateizm olmak üzere
ikiye ayrılır.
Pozitif ateizm, Tanrı’nın olmadığına inanmak, Tanrı’nın varlığını inkâr et-
mek, Tanrı’nın olmadığını ispat etmeye çalışmaktır; negatif ateizm ise Tan-
rı’nın var olduğuna inanmamak, Tanrı’nın yokluğunu kabul etmek, Tanrı’nın
var olduğunu iddia eden delilleri eleştirmektir.86 Negatif ateizm, inanç yok-
luğu (absence of belief in God), pozitif ateizm ise yokluğa inanç (belief that
God does not exist) anlamına gelmektedir. Ateizm denilince akla gelen tür
genellikle pozitif ateizmdir. Hood ve arkadaşlarına göre, pozitif ateizm, bir
inançtır.87 Ayrıca Hood ve Chen, pozitif ateizmde dereceli bir inkârın, negatif
ateizmde ise genellikle ani bir inkârın gerçekleştiğini; pozitif ateizmin eğitim
ve natüralist bilim anlayışıyla ilgili olduğunu, negatif ateizmin ise duygusal
faktörlerle ilgili olduğunu belirtmektedir.88 Pozitif ateizme örnek olarak Ric-
hard Dawkins, Christopher Hitchens, Carl Sagan gibi isimler verilebilir. Po-
zitif ateistler aktiftirler, ateistik düşüncelerini temellendirmek için çaba sarf
ederler ve hatta bunları yaymaya gayret gösterirler.
Pratik Ateizm: En kısa tanımıyla pratik ateizm, bir ateist gibi yaşamayı
ve bu yönde faaliyet içinde olmayı ifade etmektedir. Topaloğlu’na göre pratik
85 Topaloğlu, A.. Tanrıtanımazlığın Felsefi Boyutları: Teizm ya da Ateizm, İstanbul, 2001, s. 24; Cevizci, a.g.e, s. 89-90.
86 Aslan, A.. Dinî Çoğulculuk, Ateizm ve Geleneksel Ekol: Eleştirel Bir Yaklaşım, İstanbul, 2010, s. 59; Aslan, A.. “Analitik Pozitif Ateizmin Bir Eleştirisi: Michael Martin”, İslam Araştırmaları Dergisi, 7, 2002, s. 75-76; Bullivant, a.g.e, s. 20; Martin, a.g.e, s. 221.
87 Hood, R.W.J., P.C. Hill ve B. Spilka. The Psychology of Religion, 4th edition, New York, 2009, s. 132.
88 Hood, R.W.J. ve Chen, Z.. “Conversion and Deconversion”, Stephen Bullivant ve Michael Ruse (Ed.), The Oxford Handbook of Atheism içinde, Oxford, 2013, s. 541-542.
-
118 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
ateizm, bir insanın sanki “Tanrı yokmuş gibi” yaşaması ve dini uygulamalara
duyarsız kalmasıdır. Bir ateist, Tanrı’nın varlığını veya yokluğunu her zaman
kendine dert edinmeyebilir. Yani bir kişi sadece davranış boyutunda ateist
olabilir.89 Pratik ateizmde davranışlara herhangi bir dinin hükümleri değil,
sadece dünyevi değerler yön verir. Davranış boyutunda ateist olanlar eylem-
lerinde Tanrı’yı tamamen yok sayarlar.90 Hemen her ateist günlük yaşamında
“Tanrı yokmuş gibi” yaşamayı tercih edecektir. Ama bir ateist gibi yaşayan
herkes Tanrı’nın varlığı veya yokluğu meselesini kendisine mesele yapma-
yabilir. Pratikte ateist olanlar kendi aralarında aktif ve pasif olmak üzere
ikiye ayrılırlar. Pasif ateistler, din ve Tanrı inancıyla herhangi bir hesaplaş-
ması olmayan ama bir ateist gibi yaşayan kişilerdir. Aktif ateistler ise hem
Tanrı inancını reddetmekte hem de Tanrı inancına ve dine karşı faaliyette
bulunmaktadır. Bu tip ateistler kendi dünya görüşlerinin ve yaşam tarzları-
nın yaygınlaşmasını ve toplumda egemen olmasını arzu etmektedirler. Bu tip
ateistlere militan ateist de denilmektedir.91
Her tutum temel üç bileşenden oluşur: duygu, düşünce, davranış. Her
ne kadar bir tutumu meydana getiren bileşenler çoğunlukla birbiriyle tutarlı
olsa da bazen düşünce ve davranış birbirinden farklı olabilmektedir. Bunun
en klasik örneği, sigaranın zararlı olduğunu düşündüğü halde bir kişinin
sigara içme davranışı sergilemesidir. Aynı şekilde ateizm de Tanrı’nın varlı-
ğına yönelik bir tutumsa eğer, bu tutumun düşünce ve davranış bileşenleri
ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Teorik ateizmi kısaca ateizmin düşünce boyutu
ve pratik ateizmi ise davranış boyutu olarak adlandırabiliriz. Bir ateist gibi
düşünmekle bir ateist gibi davranmak birbirinden farklı olgulardır. Tanrı’nın
varlığına inanmayanların çoğunluğu ateist gibi düşünüp ateist gibi davransa
da bazı kişiler ateist gibi düşündüğü halde ateist gibi davranmamakta veya
ateist gibi davranmadığı halde ateist gibi düşünmemektedir. Bu da farklı
ateist tiplerini ortaya çıkarmaktadır.
Ateizmin Tipleri
Ateizmin tiplerini ortaya koymaya yönelik olarak çeşitli araştırmalar ya-
pılmıştır.92 Bunlardan bazıları (1) kurumsal dinden uzaklaşmayı temele ala-
rak ateizmi tiplere ayırmaktadır. Bazıları ise (2) davranış ve düşünce ayrımı-
89 Topaloğlu, a.g.e, s. 26.90 Cevizci, a.g.e, s. 89-90.91 Topaloğlu, a.g.e, s. 19.92 Bkz. Baker ve Smith, a.g.e; Silver, a.g.e; Hunsberger ve Altemeyer, a.g.e; Oser, F.K., K.H.
Reich ve A.A. Bucher. “Development of Belief and Unbelief in Childhood and Adolescence”, Jozef Corveleyn ve Dirk Hutsebaut (Ed.), Belief and Unbelief: Psychological Perspectives için-de, Amsterdam 1994; Hadaway, C.K.. “Identifying American Apostates: A Cluster Analysis”, Journal for the Scientific Study of Religion, 28(2), 1989; Keysar, A.. “Shifts Along the American Religious-Secular Spectrum”, Secularism and Nonreligion. 3(1), 2014.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 119
na vurgu yaparak ateizmi farklı boyutlarda ele almaktadır. Diğer bir grup, (3)
ateizmin ne derece entelektüel bir çabaya dayalı olarak geliştiği temelinde bir
tipoloji oluşturmaktadır.
Hashemi, geçmişte ateizmin, hümanist ve bilimsel ateizm olmak üzere
ikiye ayrıldığını belirtmektedir. Buna göre bilimsel ateizm doğa bilimlerinin
(örn. evrim teorisi) verileri üzerine dayanırken, hümanist ateizm beşeri bi-
limlerin (sosyoloji, psikoloji, antropoloji vb.) dini sosyal ve psikolojik bir fe-
nomen olarak görmesi üzerine dayalıdır. Hashemi bu ayrımın 19. yüzyıla ait
olduğunu ve günümüzde artık geçerli olmadığını iddia etmektedir. Buna göre
artık modern ateizm, hacı ateizmi (pilgrim atheism) ve turist ateizmi (tourist
atheism) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu tipoloji, Bauman’dan hacı ve turist
karakter tiplemesini ödünç alarak bunları modern ateizme uyarlamaktadır.
Hindistan’da bir tapınağı ziyaret eden bir Hindu ile bir Avrupalı turisti gözü-
müzün önüne getirelim. Bu ikisinin tecrübeleri birbirinden farklı olacaktır.
Hacı ateizmi ve turist ateizmi de birbirinden aynı şekilde farklıdır. Hacı ate-
izmi fen ve beşeri bilimlerin verilerine dayalı bir ateizmdir. Olayları doğru ve
yanlış şeklinde kategorilendirir. Bu ateizm türü dini, insan eliyle üretilmiş
olarak görmektedir. Evrimci bir bakış açısına sahip olan bu anlayış, yalnızca
canlıların değil, kültürlerin de evrim sürecinde olduğunu ve dinin az gelişmiş
dönemlere ait bir toplumsal fenomen olduğunu düşünmektedir. Turist ateiz-
mi ise postmodern bir olgudur. Turist ateizmi, nesnel gerçeklik arayışından
ziyade bir haz, eğlence ve macera arayışını ifade eder. Turist ateizmi bilimsel
gerekçelendirmelere ihtiyaç duymaz. Hacı ateizmi din ile bilim arasında kesin
bir çatışma olduğunu düşünürken, turist ateizmi ikisi arasında bir çatışma
olduğunu düşünmez. Hashemi, hacı ateizmine örnek olarak Richard Daw-
kins’i, turist ateizmine örnek olarak ise Alain Botton’ı göstermektedir. Hacı
ateizminin temsilcileri (Dawkins, Dennett, Harris, Hitchens vb.) çok satan
kitaplar yazmakta, televizyon programları veya sosyal medya yoluyla ateis-
tik düşüncelerini yaymaya çalışmaktadır. Aynı zamanda dine karşı açık bir
savaş yürütmektedirler. Dinin, yeterli bilimsel bilgiye sahip olmamakla bağ-
lantılı olduğu fikrindedirler. Yayınlarında dinin çelişkilerini gösterme gayreti
sergilerler. Bulundukları ülkelerin çeşitli politikalarına (eğitim, iç siyaset, dış
siyaset vb.) nüfuz etme çabaları da vardır. Bu nedenle bu kişiler bazen aktif
ateist olarak isimlendirilmektedir. Turist ateizminin hacı ateizmi gibi kaygı-
ları yoktur. Dini kültürel bir miras olarak görür ve dolayısıyla dini mutlak
biçimde reddetmek yerine, toplum ve birey için hala bazı faydalarının olabile-
ceğini söyler. Turist ateizmi için asıl mesele bireyselleşmedir. Bundan kasıt,
herkesin kendisinin tanrısı olmasıdır. Bu tür ateizmin amacı egoistik hazdır.
Bu alemde herhangi bir üstün gücün varlığını kabul etmez. Çünkü bunun
-
120 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
kabul edilmesi insanın özgürlüğünü kısıtlayıcı olacaktır ki bu da bireysel
hazzın önünde bir takım kurallar, kısıtlamalar demektir.93
Hadaway, ateizm tipolojisini, dinden çıkanları, medeni halleri, siyasi gö-
rüşleri ve sosyal statüleri ekseninde beş tipe ayırarak yapmaktadır: (1) ba-
şarılı hareketli bekârlar (Successfull Swinging Singles), (2) müzmin bekârlar
(Sidetracked Singles), (3) genç mukim liberaller (Young Settled Liberals), (4)
genç özgürlük taraftarları (Young Libertarians) ve (5) dinsiz gelenekçiler (Ir-
religious Traditionalists). Bu tipolojiye göre, birinci gruptakiler günü birlik
yaşayan eğlence düşkünü ve bağımsız olmayı seven kişilerdir. Ama ikinci
gruptakiler ekonomik durumları ve sağlıkları bozuk, hayata küsmüş kişi-
lerdir. Hadaway’in tipolojisi incelendiğinde, daha çok çevresel ve duygusal
faktörlerin dikkate alındığı görülmektedir.94
Oser ve arkadaşları, entelektüel çabayı temele alan bir sınıflandırma yap-
mışlardır: (1) geçişken ateizm (transitional atheism), (2) düşünülerek elde
edilen, felsefi, sürdürülen ateizm (worked-through, philosophical, continu-
ing atheism), (3) kilisesizlerin ateizmi (unchurched atheism), dini ilgisizlik-
ten kaynaklanan ateizm (atheism due to religious indifference). Oser’in tas-
nifindeki ilk iki tip, entelektüel temellidir. Üçüncüsü kilise mensubiyetiyle
ilgilidir. Dördüncü tip ise oldukça önemli bir olguya işaret etmektedir. Bu
olgu, “ilgisizlerin inançsızlığı”dır.95 Hunsberger ve Altemeyer (2006), dindarlık
karşısındaki tutumlar içinde pasif inançlılardan (inactive believer) bahset-
mektedir. Pasif inançlılar, kendilerine sorulduğunda bir dine ait olduklarını
söyleyen ama bu dinin gereklerine dair herhangi bir edim içinde olmayan
kişilerdir. Bunlar “inançlı ama hiç aktif değil” şeklinde tanımlayabileceğimiz
bir gruptur.96 Bunlara genel olarak “dini ilgisizler”, “pasif inançsızlar” veya
“ilgisiz inançsızlar” diyebiliriz.
Norenzayan ve Gervais, inançsızlığın kökenine dair yaptıkları araştırmada
dört tip inançsız tespit etmişlerdir: (1) zihni kör ateizm (mind-blind atheism),
(2) apateizm (apatheism), (3) kuşkucu ateizm (incredulous atheism), (4) ana-
litik ateizm (analytic atheism). Bu tiplerden birincisi ve dördüncüsü bilişsel
süreçlerle ilgilidir. Mesela birincisinde otizm gibi sebeplerden ötürü, Tanrı
kavramının kavramsallaştırılamaması söz konusuyken, dördüncüsünde
analitik düşünmekten kaynaklanan bir inançsızlık vardır. İkinci ve üçüncü
tipler ise dine yönelik bir ilgisizliğin ve kayıtsızlığın sonucudur.97
93 Hashemi, M.. “A New Typology of Modern Atheism: Pilgrim Atheism versus Tourist Atheism”, Culture and Religion, 17(1), 2016.
94 Hadaway, a.g.e, s. 206-212.95 Oser vd, a.g.e, s. 39.96 Hunsberger ve Altemeyer, a.g.e, s. 115.97 Norenzayan, A. ve W.M. Gervais. “The Origins of Religious Disbelief”, Trends in Cognitive
Sciences. 17(1), 2013, s. 20-23.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 121
Din psikolojisi literatürü içinde, ateizme dair en önemli tipoloji çalışma-
larından biri Silver’a aittir. Silver, yaptığı ampirik araştırmada inançsızları
psikolojik olarak altı tipe ayırmıştır. Bu tasnifte bireylerin herhangi bir felsefi
tanıma dâhil olup olmadıklarından ziyade, kendilerini nasıl tanımladıkları ve
inançsızlık tutumları ele alınmıştır. Buna göre bu altı inançsızlık tipi şöyle sı-
ralanmaktadır: (1) entelektüel ateist/agnostik (Intellectual Atheist/Agnostic),
(2) aktivist ateist/agnostik (Activist Atheist/Agnostic), (3) arayış içindeki ag-
nostik (Seeker Agnostic), (4) anti-teist (Anti-theist), (5) teist olmayan (Non-te-
ist), (6) töresel ateist/agnostik (Ritual Atheist/Agnostic). Entelektüel ateist-
ler, genellikle bilim, felsefe veya teoloji alanlarında eğitim görmüş kişilerdir.
İnançsızlık ve ontoloji konularına ilgi gösterirler ve bu konularda okumalar
yaparlar. Diğer kişilerle düzeyli tartışmalara girmekten hoşlanırlar. Aktivist
ateistler, çeşitli toplumsal faaliyetlerde bulunmayı, toplantı ve gösterilere
katılmayı, çeşitli tartışmalara girmeyi severler. Arayış içindeki agnostikler,
Tanrı’nın varlığının veya yokluğu bilinemeyeceğini düşünen, bu konuda ate-
istik veya teistik argümanların geçerliliğini tartışan kişilerdir. Anti-teistler ise
kurumsal din karşıtıdır. Çoğunlukla semavi dinlerin Tanrı anlayışına karşı
çıkarlar. Bu kişiler, dinin toplumsal açıdan zararlı bir kurum olduğunu dü-
şünürler. Teist olmayanlar, teizmin Tanrı tasavvurunu kabul etmeyen ki-
şilerdir. Töresel ateistler ise dinleri birer kültürel sistem veya felsefi öğreti
olarak görür bu anlamda onlara değer atfederler. Dini gelenekleri ve ritüelleri
faydalı bulurlar. Bazı özel ritüellere katılabilirler. Bazen bu kişiler “spiritüel
ama dindar değil” şeklinde tanımlanırlar. Çoğunlukla “kültürel olarak bir
dine mensup” olduklarını söylerler.98
Keysar, ateizmin farklı tiplerini dindarlığın üç boyutuna referansla ele al-
maktadır: ait olma (belonging), dini davranış (religious behaviour) ve inanç
(belief). Bir kişinin kendini bir dini kimlikle tanımlaması, dini ritüellerde bu-
lunması ve Tanrı’ya inanması üç farklı olgudur ve bunların bir arada bu-
lunma zorunluluğu yoktur. Yani bir kişi kendini Yahudi olarak tanımladığı
halde Tanrı’ya inanmadığını söyleyebilir. Ya da bir kişi Tanrı’ya inandığını
söylediği halde hiçbir dini ritüele katılmayabilir ve hiçbir dini davranış ser-
gilemeyebilir. Bu üç boyutun var olup olmamasına göre Keysar sekizli bir
kombinasyon geliştirmiştir.99
98 Silver, a.g.e, s. 115-120.99 Keysar, a.g.e, s. 1-16.
-
122 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
Tablo-1: ABD’de Genel Popülasyon İçinde Dini Kimlik, Dini Katılım ve
Tanrı’ya İnanç100
Tip Kimlik Üyelik/Devam/Katılım İnanç Genel nüfustaki oran (%)
1 Hayır Hayır Hayır 6.0
2 Hayır Hayır Evet 9.5
3 Evet Hayır Hayır 4.1
4 Hayır Evet Hayır
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 123
olan her ateist bir mürteddir, ama her mürted ateist değildir. Brinkerhoff ve
Mackie’nin araştırmasına göre mürtedlerin %22’si Tanrıya inanmakta, %21’i
bireysel olarak dua etmekte ve %7’si haftalık olarak kiliseye gitmektedir.102
ISSP verilerine göre mürtedler arasında “Tanrı’ya inanmıyorum” diyenlerin
oranı %2,8, “bir Tanrı’nın olup olmadığını bilmiyorum ve buna karar verme-
nin bir yolu olduğuna da inanmıyorum” diyenlerin oranı %5 ve “kişisel bir
Tanrı’ya inanmıyorum ama üstün bir güce inanıyorum” diyenlerin oranı %
10,3 olarak tespit edilmiştir. Batı’da mürtetlere, bir kiliseye bağlı olmamak
anlamında çoğunlukla kilisesiz (unchurched) denilmektedir ve bunlar da ba-
zen ateist gibi değerlendirilmektedir. Oser ve arkadaşlarının tipolojisinde bu
tip kilisesizlerin ateizmi (unchurched atheism) diye isimlendirilmektedir.103
Hout ve Fischer’ın araştırmasına göre kilisesiz bireylerin çok azı kendilerini
ateist, agnostik veya septik olarak tanımlamaktadırlar. Bu kişilerin büyük
kısmı kendilerini “spiritüel ama dindar değil” şeklinde tanımlamaktadırlar.104
Baker ve Smith yaptıkları araştırmada Amerika’da kilisesizlerin bir dinin
mensubu olmadıklarını ama Tanrı’ya veya bir üstün güce inandıklarını tes-
pit etmişlerdir. Kilisesizlerin özel spiritüel bir yaşamları vardır ve bunlar “ait
olmadan inanan” (believing without belonging) kişilerdir. Bu kişiler, inancın
öznel olmasından ötürü kilisesizdirler.105 Tanrı’ya veya herhangi bir üstün
güce inandığını söyleyen bireyleri ateist olarak addetmek mümkün olmadı-
ğından, kilisesizlere doğrudan inançsız denilememektedir. Nitekim kilisesiz-
lerin bir kısmı Hristiyanlığın teist inancına bağlılıklarını devam ettirmekte-
dir. Kilisesizler dışında, yine Tanrı’ya veya üstün bir güce inanan ama ku-
rumsal herhangi bir dine mensubiyeti olmayan bir diğer grup, dinsizlerdir106
(non-religious). Dinsiz olmak, ateist olmakla aynı anlama gelmemektedir. Ya-
102 Brinkerhoff, M. ve M. Mackie. “Casting Off the Bonds of Organized Religion: A Religious-Ca-reers Approach to the Study of Apostasy”, Review of Religious Researh, 34(3), 1993, s. 243.
103 Oser vd, a.g.e, s. 39.104 Hout, M. ve C. Fischer. “Why More Americans Have No Religious Preference: Politics and
Generations”, American Sociological Review, 67(2), 2002, s. 178.105 Baker ve Smith, a.g.e, s. 720-731.106 Dinsiz kelimesinin Türkçe ve İngilizce kullanımlarında farklılıklar vardır. İngilizce non-reli-
gious kavramı Türkçeye “dinsiz” veya “dindar olmayan” şeklinde çevrilebilmektedir. Türk-çede dindar olmamak; günlük hayatta dinin bir öneme sahip olmaması, dini davranışların az olması, ibadetleri yerine getirmeme veya az getirme, dini emirlere çok dikkat etmeme gibi anlamlara gelmektedir. Ancak dindar olmayan kişi, bunun yanında bir dine mensup-tur. Türkçede dindar olmayış, dinin bireyin hayatında büyük bir öneme sahip olmadığını ifade etmekte ama dine mensup olmamak anlamına gelmemektedir. Türkçede dinsizlik ise inançsızlığa yakın anlamda kullanılmaktadır. İngilizce’de non-religious kavramı hem dindar olmamayı hem de dinsiz olmayı ifade etmektedir. Religious kavramı bir dine mensup olmayı ve bu mensubiyetin farklı düzeylerde tezahürünü gösterirken; non-religious kavramı bireyin herhangi bir kurumsal dinle ilişkisinin olmadığını veya bireyin bir dine inanmadığını ifade etmektedir. Ayrıca İngilizce’de dinsizlik veya din karşıtlığı anlamında irreligious kavramı da kullanılmaktadır. Ancak din psikolojisi literatüründe dindar olmayışı veya dinsizliği ifade etmek için non-religious kavramı tercih edilmektedir (Sevinç, K., M. Güven ve T. Metinyurt. “Dindar ve Spiritüel Olmama Ölçeğinin (DİSOL) Türkçe’ye Uyarlanması”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 6, 2015, s. 61).
-
124 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
pılan araştırmalarda, dinsizlerin yaklaşık %30’nun Tanrı’ya inanmadığı, %
23-27’sinin kendisini ateist veya agnostik olarak tanımladığı, geri kalanların
spiritüel olduğu veya Tanrı’ya inanmaya devam ettiği tespit edilmiştir.107 Her
ateist dinsizdir ama her dinsiz ateist değildir. Bu durumda dinsizler ve kili-
sesizler ateist sınıfında değerlendirilemez. Diğer tipler ise aşağıdaki şekilde
ele alınabilir:
1. Aktif Pozitif ve Negatif Ateistler: Norenzayan ve Gervais bu tipe analitik
ateizm (analytic atheism) adını vermektedir.108 Oser ve arkadaşlarının tipolo-
jisinde “düşünülerek elde edilen, felsefi, sürdürülen ateizm” (worked-throu-
gh, philosophical, continuing atheism) diye isimlendirilen ve Keysar’ın tipo-
lojisinde 1. gruptaki (HHH) bireylerin oluşturduğu ateizm tipidir. Bu tipteki
kişiler belirgin biçimde ateisttir. Bu kişilerin dini kimlikleri, dini davranışla-
rı ve dini/spiritüel inançları yoktur. Doğaüstü herhangi bir gücün varlığını
kabul etmezler. Evrenin ve evrendeki düzenin tesadüfi bazı doğal güçlerin
etkisiyle meydana geldiğini iddia ederler. Tanrı’yı alenen inkar eden, Tan-
rı’nın yokluğunu ispata çalışan veya varlığına ilişkin delilleri kabul etmeyen,
Tanrı’ya inanmak için herhangi bir makul gerekçe görmeyen, inançsızlığını
tüm yaşamına yansıtan, açıkça ateist olduğunu deklare eden ateistler bu
grupta değerlendirilebilir. Bunlar arasında dine karşı faaliyet yürüten militan
ateistler (örn. R. Dawkins, T. Dursun) olduğu gibi, Tanrı’nın varlığına dair
bir inanca sahip olmadığını söyleyenler de vardır. Her durumda, bu gruptaki
bireyler dine karşıdırlar ve çoğunlukla dinin toplum için zararlı bir müessese
olduğunu düşünürler.
2. Töresel Ateistler: Silver’ın tipolojisinde töresel ateist (Ritual Atheist/Ag-
nostic) olarak, Hadaway’in tipolojisinde dinsiz gelenekçiler (Irreligious Tradi-
tionalists) olarak isimlendirilen ve Keysar’ın tipolojisinde 3. (EHH), 4. (HEH)
ve 5. grupta (EEH) yer alan bireylerdir. Silver’a göre töresel ateistler, Tanrı’ya
veya herhangi bir üstün güce inanmadıklarını ifade derler. Ama bunun ya-
nında dinleri birer kültürel sistem veya felsefi öğreti olarak görür; dini gele-
nekleri ve ritüelleri faydalı bulur ve hatta bazen bu ritüellere katılırlar. Bu
kişiler çoğunlukla “kültürel olarak bir dine mensup” olduklarını söylerler.
Töresel inançsızlığın tespit edilmesi oldukça güçtür. Ancak bu kişilerin ne
derece yaygın olduklarını anlamak için Sherkat’ın yaptığı araştırma verileri-
ne bakmak yeterlidir. Sherkat’ın araştırmasında kendini ateist olarak tanım-
layanların yalnızca %53’ü asla kiliseye gitmediğini belirtmiştir. Buna karşın
%12’si yılda bir kez, %5’i ayda bir kez, %6’sı ise her hafta kiliseye gittiğini be-
107 Vernon, a.g.e, s. 222; Hout ve Fischer, a.g.e, s. 174-177; Baker ve Smith, a.g.e, s. 724; Cra-gun vd, a.g.e, s. 111.
108 Norenzayan ve Gervais, a.g.e, s. 20-23.
-
Ateizmin Boyutları ve Tipleri 125
lirtmiştir.109 Yani bazı kişiler Tanrı’ya inanmadıkları halde dini ritüellere ka-
tılmakta ve bir dindar gibi yaşamaya devam etmektedir. Bu bireyler Tanrı’ya
inanmadıkları halde kültürel olarak kendilerine Hristiyan veya Müslüman
demektedirler ve o dinin bir mensubu olarak yaşamlarına devam etmektedir-
ler. Zuckerman’a göre dünyada milyonlarca insan “yalnızca kültürel olarak
dindar”dır. Bu insanların bir geleneğe ait dini kimlikleri vardır ama bu di-
nin teolojik muhtevasına inanmazlar.110 Örneğin daha önce bahsedildiği gibi,
Avrupa’da kendini bir dini aidiyetle tanımlayanların oranı, Tanrı’ya inandı-
ğını söyleyenlerinden oranından oldukça fazladır. Kısacası bazı kişiler Tan-
rı’ya inanmadığını söylediği halde kendini Yahudi, Protestan veya Müslüman
olarak tanımlayabilmektedir. Birçok ateist noel ayinine katılmakta, birçok
Yahudi Tanrı’ya inanmadığı halde Yahudi dini geleneklerini uygulamaktan
uzak durmamaktadır. Bu da bize, Tanrı’ya inanmakla, bir dine mensup ol-
mak arasında önemli bir fark olduğunu ve bazı kişilerin dini, bir kimlik veya
kültürel bir sistem olarak kabul ettiklerini göstermektedir. Dini kimlik ile
dini inanç farklı olgulardır ve bazı bireyler dini inançları olmadığı halde dini
kimliklerini devam ettirmekte ve hatta dini davranışlarda bulunmaktadır.
Bazı kişiler ise dini kimliklerini muhafaza etmedikleri halde dini davranışlar-
da bulunabilmekte ve ritüellere eşlik etmektedir.
3. Pasif Ateistler: Oser ve arkadaşlarının tipolojisinde dini ilgisizlikten
kaynaklanan ateizm (atheism due to religious indifference) diye isimlendiri-
len111, Norenzayan ve Gervais’in dörtlü tipolojisinde apateizm (apatheism) de-
dikleri ve Keysar’ın tipolojisinde 2. grubu (HHE) oluşturan bireylerdir.112 Bu
kişileri tanımlamak için literatürde farklı kavramlar kullanılmaktadır; ılımlı
(moderate), sözde (nominally), ismen (in name only), sembolik, sahte (token)
ateistler. Fakat genel olarak bu tipe pasif ateistler diyebiliriz. Pasif ateistler
oldukça geniş bir yelpazede farklı alt tiplere ayrılmaktadır: ateist olduğunu
söyleyen ama Tanrı’nın varlığı ve yokluğu meselesine tamamen kayıtsız olan
“öylesine ateistler”, dine ve Tanrı’nın varlığı meselesine tamamen ilgisiz olan
tutumsuzlar, dine ve Tanrı’nın varlığı meselesine ilgisizliği bir tutum olarak
benimseyen apateistler, Tanrı’ya inandığını söylediği halde tamamen Tanrı
yokmuş gibi yaşayan dini ilgisizler,
Smith, ateizmi “zımni” (implicit) ve “zahiri” (explicit) olmak üzere ikiye ayı-
rır. Smith’e göre zımni ateistler bir Tanrı’ya inanmazlar ama ona inanma-
dıklarını gösterme adına bir gayret içinde değildirler.113 Blazo’ya göre, zımni
109 Sherkat, a.g.e, s. 448.110 Zuckerman, P.. “Atheism, Secularity, and Well-Being: How the Findings of Social Science
Counter Negative Stereotypes and Assumptions”, Sociology Compass, 3(6), 2009, s. 950.111 Oser vd, a.g.e, s. 39.112 Norenzayan ve Gervais, a.g.e, s. 20-23.113 Smith, a.g.e, s. 16-17.
-
126 ‹SLÂMÎ ‹L‹MLER DERG‹S‹
ateistler daha ziyade teistik inançlara hiç maruz kalmaksızın ateistik bir çev-
rede yetişen kişilerdir. Bu kişiler ateist olduklarını söylerle ama iddialarını
doğrulamak için çaba sarf etmezler. Çoğunlukla eski komünist ülkelerde ya-
şadıkları, devletin resmi ideolojisi gereği ateist oldukları düşünülmektedir.114
Bu kişiler tam birer pasif ateisttir. Yani Tanrı’ya inanmadığını açıkça deklare
eden ama bunun dışında herhangi bir fikir beyan etmeyen, “öylesine ateist-
ler”dir.
Ateizm tipleri arasında, tespit edilmesi oldukça güç olanlardan biri dini
ilgisizliktir (religious indifference). Dini ilgisizliği tanımlamak için Meulemann
bir açıklama sunmaktadır. Meulemann’a göre bazı sorular vardır ki bunlar
bilim ve felsefeyle cevaplandırılabilecek sorular değildir. Bu sorular inançla
ancak cevap bulur. Bu sorulara cevap verip vermeme konusunda muktedir
olunamaması durumunda bazı tutumlar ortaya çıkar. Bir kişi cevap verme
konusunda henüz belirsiz (uncertain) olabilir. Bir başkası ise bu soruya karşı
ilgisiz (indifferent) olabilir.115 Bazı kişiler Tanrı’nın varlığına inandığını veya
inanmadığını söylerken, bazıları bu konuya tamamen ilgisiz kalarak hayat-
larını sürdürmektedir. Bu ilgisizlik, agnostisizmden farklıdır. Agnostisizm-
de, Tanrı’nın varlığı ve yokluğu meselesine ciddi bir entelektüel ilgi vardır
ve bu meselenin rasyonel zeminde tartışılamayacağına dair bir felsefi duruş