araştt:ırma dergi§i - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d01093/2001_20/2001_20_ozkano.pdf ·...
TRANSCRIPT
Araştt:ırma Dergi§i
KIŞ'2001 / 20
El YAZMASI VE NADİR ESER
U:RDE !~GiT VE FİlİGRANU
KAGIT KULLANIMI
Ömer ÖZKAN
G. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Ar. Gör.
ÖZET
Bu makale, kağıt ve filigranlı
kağLt kullanımını ele almaktadır.
Kağıdın kısa bir tarihçesi veril
miş ardından da tarihi süreç içe
risindeki gelişmeler ışığında ka
ğıt etrafında oluşan gelişmeler
ve yapılanma l ar değerlendiril
miştir. ·
AB$TRACT
in this article, the paper; wa
termarked paper and their using
are examined. Firstly, a short
history of the paper is given.
Then; on the lights of historical
process, the developments of
paper and that of work of arts
which are around it are tried to o
follow throughout the time
İnsani ihtiyaçların en başında
kendini ifade etme isteği gelir.
Tarihin ilk devirlerinden günü
müze dek insanoğlu türlü yol
larla fikir ve heyecanlarını dile
getirmiş; bunların kalıcılığını
sağlamak yolunda çabalar içeri
sinde bulunmuştur. 11 Kıyamu'l
hikme bi'l-kalem11 mazmunun
ca, eski zamanlardan beri sözün
üzerine aksettiği, nakşedildiği
ayakta kalma vasıtal arı çeşitli li k
arzetmiştir. En eski medeniyet
merkezlerine, çevredeki .tarihi
vesikalara baktığımızda taş ya
pıların halen, bütün bir i htişa
mıyla ayakta durduğuna şahit
oluyoruz. Mısır'daki, Anado
lu'daki ve daha farklı yerleşim
alanlarındaki dikili taşlara, kita-
belere baktığımızda taşların, in
sanların üzerine yazı yazmak
için kullandıkları ilk kağıtlar ol
duğu kanaatine ulaşmaktay.ız.
Taşlardan başka mükemmel ma
nadaki kağıda gelinceye dek
ağaç levhaları, çeşitli derileri,
kemikleri ve papirüsü kullan
mışlardır. Kaynaklar ilk kağıdın
Çin'de (İsa'dan sonra) görüldü
ğünü ve 5.yüzyıldan itibaren
yaygınlaşmaya başladığını ifade
et.mektedirler. Yine buradan Or
taasya ve İran'a kervanlar vası
tasıyla geçtiği düşünülebilir. 18.·
ve 19. yüzyıllarda Avrupa yazı
malzemesi bulmanın güçlüğü
içerisinde iken Doğuda ilk kağıt
fabrikası 794'te Harun Reşid za
manında kurulmuştu. Ortaçağ
.boyunca Doğu kültürü Batı kül
türünden ileri olmuştur, kağıt
kullanımı konusundaki farklılık
bunun açık bir göstergesidir.
Arapların Kuzey Afrika'ya ve
Endülüs'e ulaşmalarıyla kağıt da
İspanya'da yaygınlaşmaya baş
lamıştır. Böylelikle buralarda
Avrupanın ilk . kağıt fabrikaları
kurulmaya başlar.
Osmanlı Devleti'nde 1744 yı
lında Yalova' da açılan kağıt fab
rikasına gelinceye kadar kağıtlar
ithal edilmekteydi. Bu fabrika
dan önce 1 5. yüzyılda Amasya
ve Bursa'da kağıt imal edilmiş
olabileceğine dair bazı görüşler
bulunsa da bunlar ihtimalden
öte gitmemektedir. Kaynaklar
da, adı geçen yerlerle alakalı
malumat verilirken 11kağıe ve 11kağıthane11 kelimelerinin de de
ğişik vesilelerle dile getirilmesi,
böyle bir yanılgıya yol açmış
. bulunmaktadır. Yine İstan
bul'da, Kağıthane semti için Ev
liya Çelebi'nin, burada bir kağıt
imalathanesinin bulunduğu yo
rumlarını biliyoruz. Kağıt üreti
minin yapıldığı düşünülen bu
gibi yerlerde, kağıt imal eden
bir fabrikanın olduğu anlayışın
dan başka kağıtların terbiye
edildiği, mührelenip aharlandı
ğı atölyelerin ve tezgahların ku
rulmuş olabileceği de göz
önünde bulundurulmalıdır. Bu
ise elbette buralarda bir kağıt
üretiminin olduğu anlamına
-gelmemektedir.
K_ağıdın kısa bir tarihçesi ma
hiyetindeki bu girişin ardından
asıl konumuz olan, yazma ve
nadir eserlerde kağıdın nasıl
kullanı ldığına gelelim. 16. yüz
yılda yaşamış şair, tarihçi Geli
bolulu Mustafa il, Menakıb-ı
Hünerveran adlı eserinde kağıt
lar hakkında bilgiler vermekte
dir. ·Buradan hareketle bizde
kullanılan kağıtların Şam, Se
merkant, Çin, İran ve Hint kay
nak! ı olduğu sonucuna ulaşıyo
ruz. En muteber kağıt ise Semer
kant'tan gelen kağıttır. Kağıt, he
nüz üretimi yapılmadığından
kıymetlidir ve bu münasebetle
kullanımı da titizlik gerektir
mektedir. Bu an l ayıştan hareket
le bir elyazması eserde, esas
metnin bulunduğu kısım hari
cinde de muhtelif eserlerin kale
me alınmış olabildiğini görüyo
ruz.
Bir kağıdın menşeini filigra
nından anlayabiliriz, bunun dı
şında bir tahminde bulunmak
oldukça zordur. Mesela Osman
Ersoy, 15. yüzyılda Avrupa ka
ğ ıtlarının yurdumuzda kullan ıl
dığını ve bunların çoğunun İtal
ya menşeli olduğunu İstanbul
arşivlerindeki kağıtların filigran
ları üzerinde yapılan inceleme
ler neticesinde öğrendiklerini
söylüyor. Osmanlı İmparatorlu
ğunun üç kıtaya yayılmış geniş
bir devlet olması, kağıt ihtiyacı
nın da her an yüksek düzeyde
olması gibi bir netice doğur
muştur. Arşivlerdeki çok sayıda
tasniften de devlet içerisindeki
her bir bilginin zabt u rabt altı
na alındığını görüyoruz. İmpa
ratorluk coğrafyası içerisinde
kağıt ihtiyacının süreklilik arzet
mesi, Batıdaki ülkelerin kağıtla
ra ay ve alem gibi filigranlar
yerleştirmelerine sebep· olmuş
tur. Hatta 16. yüzyıldan başla-
yarak bazı filigranlarda 11 İstan- .
buli11 adına rastlanması, Osman
lı'da 18. yüzyıldan önce kağıt
üretildiği zannını uyandırmıştır.
Bu yargıya, vakfiyelerde geçen 11 İstanbull kağıt11 gibi ibarelerden
ya da kağıt değerleri dile getiri
lirken 11istanbul kağıdı danesi bir
akçeye11 gibi ibarelerder.ı yola çı
kılarak ulaşılmıştır. Yanlış hü
küm vermeye neden olan esas
unsur ise kağıtlardaki filigranla
rın 11İstanbull11 adlı oluşudur. Do
ğuda üretilen kağıtlarda filigran
bulunmaması ve, az ewel ifade
ettiğimiz tarzda, Batı dünyası
nın ticaret kaygısı kağıtlara 11 İs
tanbull11 adlı filigranların yerleş
tirilmesine sebep teşkil etmiş ol
malıdır. 19. yüzyılda, 111. Selim
devrinde açılan Kağıthane ve
Beykoz kağıt fabrikalarında fi
ligranlı kağıtlar da imal edilmiş
tir. Kağıthane'deki fabrikada
üretildiği kati olan filigranlı bir
kağıt örneği bulunmasa da Bey
koz'daki fabrikada ay filigranlı
kağıtlar imal edilmiştir. Yine bu
yüzyıla ait, Topkapı Sarayı Mü
zesi Arşivi'nde bulunan üzerine
metin yazılmış 11İslambol11 filig
ranlı bir Türk kağıdı vardır. Bu
kağıdın Kağıthane'deki fabrika
da üretildiği ise muhtemeldir.
C.M.Brıquet dört cilt olarak
tertiplediği eserinde yüzlerce
çeşit filigrandan örnekler ver
miştir. Mevcut filigranları bir
tasnife tabi tutacak olursak bun
ları; deniz kızı, piskopos ve kral
gibi insan motifleri; çekiç, kaşa
ğı, küp, kalkan ve sepet gibi
aletlerden oluşan motifler; keçi,
yengeç, at ve yılan gibi hayvan
motifleri; çiçek, meyve ve yap
rak gibi bitki motifleri; bayrak,
taç, terazi, harfler, ve çan gibi
muhtelif motifler olarak grup
landırabiliriz. Bunlardan bir kıs
mını, isim olarak, örnek olması
açısmdan buraya alıyoruz :
Ağaç, araba, asa, anahtar, ay, ay
ve insan, Andre haçı, at, avcı
borusu, arslan, ayakkabı, ayı,
balık, boyunduruk, böcek, boy
nuz, boynuzlu at, balta, bayrak-
1 ı koç, çivi, çan, çam kozalağı,
çiçek çömlek, ç·it, deniz kızı, dört ayaklı hayvan, daire, el
kantarı, ev, eşkenar dörtgen, en-
1 i haç, fil, falaka, fil başı, geyik
başı, gözlük, harfler, haç, horoz,
insan, işçi eldiveni, isimler, kö
pek, kalkan, kalp, kartal, kupa,
küp, kum saati, kaşağı, kaplan,
Latin haçı, leopar, meyve, may
mun, makas, merdiven, örs,
orak, pergel, su kabı, sütun, su
cuk, şapka, terazi, teke, tokmak,
öküz başı, yılan, yaprak, vazo
... Filigranlar, kimi zaman üretil
dikleri fabrikanın sembolü ola
bilmekte, kimi zaman da kağ ı
dın imal edildiği yeri ve tarihi
gösterir yazılar ve tarihler ola
bilmekteydi. Bunlardan başka,
kağıdın ihraç edileceği yerin
adından oluşmakta ya da tüm
bu unsurlardan bağımsız olarak
değişik amaçlı . figürlerden te-
şekkül etmekteydi. Pek çok el
yazması eserde karşımıza çıkan
"suyolu filigranı" diye adlandırı
lan, herhangi bir sembolden ya
da şekilden oluşmamış düz çiz
gilerden müteşekkil filigranlar
da yaygın olarak kullanılmıştır.
. Kağıt kullanımı, hiç şüphesiz
kültür ve medeniyet seviyesiyle
doğrudan bağlantılı bir alandır .
Matbaanın icadı ve yaygınlaş
masına varıncaya dek, bireyle
rin ve kurumların okuma; bilgi
saklayıp yayma ihtiyacını karşı
lamak için temel vasıta olan ka
ğıt, etrafında pek çok sanat dal
larının dçı teşekkül etmesine ze
min hazırlamıştır. Kağıt aharcılı
ğı, zervarakçılık, ebruculuk,
tezhib, kağıt makasçılığı; ciltçi-
lik, kalemkeşl ik, kalemtıraşlı k,
mürekkepçilik ve rıhçılık gibi,
her biri ·aynı zamanda bir mes
lek ve geçim sebebi olan uğraşı
alanları kağıt unsuruyla bağlan
tılı olarak vücut bulmuşlardı.
Osmanlı Devletine matbaanın
geç girmesini ya da bu girişin
bir süre eleşti ri l mesi ni belki, bu . zümrelerin menfaatleri ve bu
sanatların geleceği aç ı sından
makul görmek mümkün olabilir.
Kağıt, yazmaya hazır hale gel
meden evvel pek çok merhale
den geçiyordu. Bir eserin kamu
oyuna sunulmaya hazır duruma
gelmesi için ise, yukarıda adını
zikrettiğimiz bütün sanat dalla
rının atölyesinden geçmesi ge
rekiyordu. İlk bakışta çok tefer
ruatlı bir işlem gibi görünse de
bu durum, her bir kağıdın ve
her bir eserin; mizacı farklı, ye
teneği başka, malzemesi çeşitl i
lik arzeden sanat erbabının elin
den geçmiş olması sonucuna
yol açmakta, bu da meydana
gelen her bir eserin orijinallik
kazanmasını sağlamaktadır.
Harlanmış kağıtlar, hattatların
. gözlerine ve kalemlerine bir
akıcılı k kazandırmakta bu saye
de yaz ılar daha kolay kaleme
alınabilmekteydi. Bir hata olma
s ı durumunda da yazıyı silebil
mek mümkündü. Ayrıca aharlı
kağıtlar uzun yıllar küften, rutu
betten ve kitap kurtları gibi
olumsuz şartlardan da korun
muş oluyordu. Bu kağıtlardaki
yazıların kolay si linebilme ihti
mali nedeniyle, resmi yazılarda
aharlanmam ış kağıt kullanıl ır
d ı. Yine kağıtlar, kullanım
amaç larına göre tek aharlı (bir
kat ahar sürülmüş kağıt) ya da
çift aharlı (birden fazla kat ahar
sürülmüş kağıt) olabilmekteydi .
Az evvel de ifade edi ldi
ği gibi, herhangi bir ham kağıt
parçasının, kullan ılabilir hale
gelmesi ya da bir e lyazması eser
içerisindeki müstesna yerini ala
bilmesi için çeşitli aşamalardan
geçirilmesi gerekiyordu. Üzeri
ne yazı yazılacak, ebrOlanacak,
tezhib yapılacak ya da ferman
yazılacak kağıtlar ayrı ayrı iş
lemlere tabi idi. Kağıt makasçı
l arı tarafından uygun .ebatta ke-
silen kağıtlar, aharlanmış ve
mührelenmiş, mıstarlanmış bi
çimde hattatların önüne gelir ar
dından bir müzehhibe ve de
mücellide teslim edilirdi. Kale
me alınacak eserin mahiyetine
ve kullanımına göre de süsle
melerin ve kulla1;1ılan malzeme
lerin kıymeti artardı. Mesela bu
eser bir Kur'an-ı Kerlm'se altın
süslemeler ağırlık kazanırdı. Yi
ne elyazması eserin muhteva
sıyla alakalı olarak sayfalar ara
sına minyatür sanatç ıları tarafın
dan değişik resimler de çizile
bi lirdi. Fuz011'nin Hadlkatü's
Süe·da ile Leyla ve Mecnun adlı
eserlerinin, Ahmedl'n in İsken
dername'sinin ve tıp la, astrono
miyle alakalı pek çok eserin
minyatürlü elyazmaları buna
örnek olarak gösterilebilir.
Hattatlar, müzehhibler, min
yatl:ir ressamları ve mücellidler
birbirleriyle işbirliği halinde ça
lışırlardı. Bu sanat erbabı saray
tarafından da desteklenmiştir. il.
Bayezid döneminde saray mü
cell idleri bir lonca kurmuşlar ve
bunlar "ehl-i hıref11 defterlerinde
gösterilmişlerdi. Saray dışındaki
mücellidler Bayezid Camii et
rafındaki ahşap yapıl ı dükkan
larda faaliyetlerini sürdürmek
teydiler, ancak sayıları 17.yüz
yılda üç yüz civarına kadar ula
şan bu yapılanmalar 19. yüzyıldaki harlk-i kebir (büyük yan
gın)' de kül olup gitmişlerdir.
Matbaanın .kullanılmaya baş
lanmasıyla bilgiyi, daha geniş
halk kitlelerine hızlı biçimde
yayma imkanı ortaya ç ı kmıştır.
Bu durum, hiç şüphesiz toplu
mun aydınlanmasına da h ız ka
zandırmıştır. Eskiden uzun süre
li titiz çalışmal ar neticesinde,
. türlü merhalelerden geçi ri [erek
bir sanat harikası olarak ortaya
çıkarılan eserler, art ı k daha kı sa
sürede ve daha çok sayıda orta
ya konulabilir olmuştur. Basma
eserlerin piyasaya çıkmaya baş
lamasıyla, eski kitapçılık sanat
larına olan ilgi ve ihtiyaç da
azalmış; hattat, müzehhib, mü
rekkepçi ve kalemtıraş gibi nice
sanat erba,bının meslekleri, örf
ve adetleri rağbetini yitirip unu
tulmaya başlamıştır.
KAYNAKÇA
Abdulkerim Abdulkadiroğlu, "Edebi
yatta Metodoloji Açısından Elyazmala
rı ve Nadir Eserler Üzerine Notlar I",
Kültürümüzden Esintiler, Ankara 1997
C.M.Briquet, Les Filigranes, Hol
land/Amsterdam 1968
Evliya Çelebi, Seyahatname, İstanbul
1314, C.1 (Hzl.O.Ş.Gökyay) '
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Ta
rihi, C.11, Ankara 1972
İsmet Binark, Eski Kitapçılık Sanatları
mız, Ankara 1975
---------------, Arşiv ve Arşivcilik Bilgi
leri, Ankara 1980
Mine Esiner Özen, Yazma Kitap Sanat
ları Sözlüğü, İstanbul 1985
Müjgan Cunbur, ''Türk Kitap Sanatları
ve Minyatürlerine Genel Bir Bakış",
TKD Bülteni, 17.C., S.2, 1968
Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı Belgele
rinin Dili, İstanbul 1994
Osman Ersoy, Türkiye'ye Matbaanın
Girişi ve İlk Basılan Eserler, Ankara
1959
------------, 18. ve 19. Yüzyıllarda
Türkiye'de Kağıt, Ankara 1963
Süheyl Ünver, "XV. yüzyılda Türki
ye'de Kullanılan Kağıtlar ve Su Dam
gaları", Belleten, 1962, XXVI
13.Uğur Derman, "Kağıda Dair'', İslam
Düşüncesi, S.5, 1968
Zübeyde Cihan Özsayıner, Tezhipli
Kur'an-ı Kerimler, Ankara 1999