april 19-22, 2018 antalya / turkey - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. parasetamol ve...

324
Edited by: Prof. Hasan Arapgirlioğlu, PhD Assoc. Prof. Atilla Atik, PhD E U R O P E A N C O N F E R E N C E O N S C I E N C E, A R T & C U L T U R E April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY www.ecsac2018.org ISBN: 978-605-288-354-9

Upload: trinhtram

Post on 02-Apr-2019

218 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

Edited by: Prof. Hasan Arapgirlioğlu, PhD

Assoc. Prof. Atilla Atik, PhD

E U R O P E A N C O N F E R E N C E O N

S C I E N C E, A R T & C U L T U R E

April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY

www.ecsac2018.org

ISBN: 978-605-288-354-9

Page 2: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ORGANIZATION COMMITTE

CHAIRMAN OF THE CONFERENCE

Prof. Hasan ARAPGİRLİOĞLU, Ph.D

CO-CHAIRMAN OF THE CONFERENCE

Assoc. Prof. Atilla ATİK, Ph.D.

MEMBERS OF THE ORGANIZING COMMITTEE

Ph.D. Craig WALKER, Queen’s University

Ph.D. Laurentiu-Gabriel TALAGHIR, Dunarea de Jos University of Galati

Ph.D. Miguel ROCHA, Instituto Politecnico de Castelo Branco

Ph.D. Robert L. ELLIOTT, Tennessee State University

Ph.D. Edward TURGEON, Algoma University

CONFERENCE SECRETARIAT

Seda Oyan

Selin Oyan

Page 3: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

1

SCIENTIFIC AND ART COMMITTEE

1. Prof. Amir Čaušević, PhD., University of Sarajevo, BOSNIA AND HERZEGOVINA. 2. Prof. Andrew Kusiak, PhD., The University of Iowa, USA. 3. Prof. Aris Carastathis, PhD., Lakehead University, CANADA. 4. Prof. Cem Evereklioğlu, PhD., Erciyes University, TURKEY. 5. Prof. Craig Walker, PhD., Queen’s University, CANADA. 6. Prof. Gulnaz Abdulzade, PhD., Baku Academy of Music, AZERBAIJAN. 7. Prof. Guy Boy, PhD., Florida Institute of Technology, USA. 8. Prof. Hasan Arapgirlioğlu, PhD., Akdeniz University, TURKEY. 9. Prof. Jonnıe Lynn Jacobs-Percer, PhD., University of Cincinnati, USA 10. Prof. Latif Gürkan Kaya, Mehmet Akif Ersoy University, TURKEY. 11. Prof. Laurentiu-Gabriel Talaghir, PhD., Dunarea de Jos University of Galati, ROMANIA. 12. Prof. Miguel Rocha, PhD., Instituto Politecnico de Castelo Branco, PORTUGAL. 13. Prof. Mustafa Denktaş, PhD., Akdeniz University, TURKEY. 14. Prof. Nihan Yağışan, PhD., Akdeniz University, TURKEY. 15. Prof. Robert L. Elliott, PhD., Tennessee State University, USA. 16. Prof. Ruşen Aliyev (Rovshan Aliyev), Ph.D., Baku State University, AZERBAIJAN. 17. Prof. Turan Sağer, PhD., Yıldız Technical University, TURKEY. 18. Prof. Türev Berki, PhD., Hacettepe University, TURKEY. 19. Prof. Vagif Novruzov, PhD., Ganja State University, AZERBAIJAN. 20. Prof. Vladimír Bencko, PhD., Charles University, CZECH REPUBLIC. 21. Prof. Vladimir Benko, PhD., Slovak University of Technology in Bratislava, SLOVAKIA. 22. Prof. William Moylan, PhD., UMass Lowell, USA. 23. Assoc. Prof. Adnan Pasic, PhD., University of Sarajevo, BOSNIA AND HERZEGOVINA. 24. Assoc. Prof. Andrea Miconi, PhD., The Istituto Universitario di Lingue Moderne, ITALY. 25. Assoc. Prof. Atilla Atik, PhD., Yıldız Technical University, TURKEY 26. Assoc. Prof. Edward Turgeon, PhD., Algoma University, CANADA. 27. Assoc. Prof. Habibe Memmedova, PhD., Baku Academy of Music, AZERBAIJAN. 28. Assoc. Prof. Iconomescu Teodora Mihaela, PhD., Dunarea de Jos University of Galati, ROMANIA. 29. Assoc. Prof. Štefan Gramblička, PhD., Slovak University of Technology in Bratislava, SLOVAKIA. 30. Assist. Prof. Haris Bradić, PhD., University of Sarajevo, BOSNIA AND HERZEGOVINA. 31. Assist. Prof. Luca Orlandi, PhD., Istanbul Technical University, TURKEY. 32. Assist. Prof. Mohammad Reza Taheri, PhD., University of Tehran, IRAN. 33. Assist. Prof. Nasiha Pozder, PhD., University of Sarajevo, BOSNIA AND HERZEGOVINA. 34. Assist. Prof. Sevilay Gök Akyıldız, PhD., Akdeniz University, TURKEY. 35. Karel Krontorád, PhD., Mendel University in Brno, CZECH REPUBLIC. 36. Lucia Novakova, PhD., Trnava University, SLOVAKIA.

Page 4: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

2

Page 5: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

3

IP-001

Reflection of Biomimicry to Spatial Design

LATİF GÜRKAN KAYA1, CENGİZ YÜCEDAĞ1, HÜSEYİN SAMET AŞIKKUTLU1

1: Mehmet Akif Ersoy University, Faculty of Engineering and Architecture, Dep. of Landscape Architecture, 15030, Burdur-Turkey

ABSTRACT

The concept of biomimicry entering the literature at the end of the last century is the source of inspiration for new designs by

mimicking living and non-living beings. It is an assistant to the designer about how nature-inspired, learning, adaptation and/or

application forms can be and how they can be used in different fields of information and technology. Spatial designers often refer to

nature as a basis. Many of them find their structural inspiration from plant life, wings of flying squirrel and a piece of coral or in the

structural development of animals. On the other hand, nature can teach human beings about systems, materials, processes, stru ctures,

efficiency and aesthetics. Notwithstanding the amount of scientific knowledge mankind has attained, nature still holds mysteries that

cannot be unravel. In this study, the reflections of human interaction with nature to spatial designs was investigated based on the

literature.

Keywords: Biomimicry, Nature-inspired, Spatial design, Designer

Page 6: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

4

IP-002

Tıp ve Sanatın Birlikteliği: Medikal İllüstrasyon

KADER SÜRMELİ1

1: Yildiz Technical University, Faculty of Art and Design, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

Görsel bir iletişim sanatı olan grafik tasarımın en önemli elemanlarından biri olan; kavram, fikir, metin gibi sözel unsurları

betimleyen, yorumlayan illüstrasyon, birçok alanda olduğu gibi, tıp biliminde de başlangıcından günümüze dek etkin olarak

kullanılmaktadır. Medikal illüstrasyon, tıp ve sanat disiplinlerinin bir araya gelerek oluşturduğu disiplinlerarası bir alandır. Bu

nedenle, sağlık alanındaki teorik bilgi ve deneyimleri görselliğe dönüştürerek anlaşılabilirliğini ve kavranabilirliğini sağl ayan

medikal illüstrasyonun doğru ve etkili uygulanması hem tıp hem sanat bilgisi gerektirmektedir. Tıp biliminde bilginin

görselleştirilerek iletilmesinde sanatın geleneksel yöntemlerinin kullanımının yanısıra, günümüzün teknolojik olanaklarıyla d aha da

zenginleşen ifade yöntemleriyle birlikte, işlevselliği artmıştır.

Bu çalışmada, medikal illüstrasyon hakkında temel bilgilerin aktarılması ve bu disiplinlerarası alanın geçmişten günümüze

dünyada ve ülkemizdeki durumunun ele alınması amaçlanmıştır.

Keywords: Tıp, bilim, sanat, illüstrasyon, medikal illüstrasyon

Page 7: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

5

IP-003

İkili İlaç Karışımlarının Spektrofotometrik Yöntemlerle İncelenmesi ve

Elde Edilen Verilerin İstatistik Olarak Tayini

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta / Türkiye

ABSTRACT

Üst solunum yollarından deri hastalıklarına kadar bir çok hastalıkta kullanılan penisilin türü olan amoksisilin ile ağrı kesi ci

özelliği olan paraSetamolün ikili ilaç kombinasyonlarının eş zamanlı spektrofotometrik olarak tayini için elde edilen veriler istatistik

olarak ele alınarak kemometrik yöntemle değerlendirilmiştir. Geliştirdiğimiz istatistik -kemometrik yöntemle ulaşmak istediğimiz

sonuçlar sıralanırsa, yazılım, matematik ve istatistiğin kimya uygulaması olan kemometrinin amoksisilin ve parasetamol etken

maddelerinin eş zamanlı tayinine uygulanmasını sağlanmıştır. Kemometri programı ile daha önce ilaç sanayinde kullanılan kla sik

yöntemlere göre alternatif, daha hızlı ve düşük maliyetli yeni bir yöntem geliştirilmiştir. Kemometrik tekniklerle, karmaşık

sistemlerin bile herhangi bir ön ayırma işlemine tabi tutulmadan, olduğu gibi spektrofotometrik olarak analizine olanak sağla r, bu

kolaylığı parasetamol ve amoksisilin etken maddelerinin eş zamanlı tayini için kullanarak istatistiksel olarak daha güvenilir

sonuçlar elde edilmiştir. Günlük hayatımızda önemli bir yer ağrı kesici ve antibiyotik ilaçlarındaki etken maddelerinin sağlı k

açısından analizini aynı zamanda klasik yöntemle de değerlendirerek, klasik ve yeni geliştirilen spektrofotometrik -kemometrik

yöntem ile istatistiksel olarak kıyaslanmasını sağlanmıştır. Kemometri metodu ile doğru bir deneysel tasarım üzerinden gidile rek

deneme-yanılma metoduyla kaybedilen zaman ve iş kaybının önüne geçilmiştir. Klasik yöntemlerle kıyaslanarak oluşturulacak yeni

istatistik yöntemimiz ile sadece parasetamol ve amoksisilin kombinasyonları için değil aynı zamanda ilaç sanayinde geliştirilecek

olan yeni ilaç kombinasyonlarının oluşumuna öncülük etmek ve ilaç sanayine istatistiğin getireceği üstünlükleri kazandırmaktır.

Amoksisilin ve parasetamol tayini için yeni bir yöntem olan kemometri ile daha hızlı sonuçların alındığı aynı zamanda elde edilen

sonuçların doğruluk düzeyinin ve hassasiyetinin daha iyi olduğu bir analiz yöntemi kazandırmak amacımızdır. İki farklı ilaçtan

hazırlanan numunedeki ilaç aktif maddelerinianaliz etmeye yönelik çalışmada Ultra -Viyole Spektroskopisi, kemometriyöntemi ile

birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek saflıkta olduğu

belirlenmiş ve analiz çalışmaları gerçekleştirilmiştir.Parasetamol ve Amoksisilin için, UV geliştirilerek,yöntem istatistiksel olarak

desteklenmiştir. Yönteminin standart eğrilerinin regresyonanalizi yapılarak sonuçlar istatistik hesaplanmıştır. Oluşturulan eğrilerin

bir doğru olup olmadığını anlamak, bulunan doğrusallık sınırının uygun olup olmadığını belirlemek içindoğrusallıktan ayrılışı n

önem testi yapılmıştır. FH < FT olduğundan, doğrusallıktan sapmanın önemsiz olduğu bulunmuştur. Kemometrik program

kullanılırken de yine F testi göz önüne alınmıştır. Tabletlerden hazırlanan ilaç numunesine geçmeden önce yapılan deneysel ta sarım

esnasındahazırlanan sentetik modelde de sonuçlar kıyaslanmıştır. Sentetik modele ilave ettiğimizmadde miktarları ile kemometrik

programdan elde ettiğimiz deneysel sonuçlarkıyaslanmıştır. Grup içi ve gruplar arası serbestlik dereceleri yardımıyla F

testiyapılmıştır. F testi sonucuna göre kullandığımız modeli ilaç numunesi karışımına uygulayıp uygulayamayacağımıza karar

verilmiştir. FH < FT olduğunda model uygulanmıştır. Yöntemimizde Parasetamol ve Amoksisilin için % geri kazanım değerleri

Page 8: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

6

ortalama olarak gerek sentetik karışım için bulunmuştur. Her bir yöntem için değeri kazanımlar yüksek değerlerde bulunmuştur.

Kullanılan yöntemlerin tekrarlanabilir sonuçlar vermesi, yüksek duyarlılık ve doğruluğun yanı sıra hızlı oluşu ve ilaç karışımlarının

analizi için önerilecek yöntem olmalarını sağlamaktadır. Geliştirilen yöntemler, tekrarlanabilir, duyarlı ve doğru sonuç veren

yöntemler olup Parasetamol ve Amoksisilin içeren farklı ilaç numunelerinin analizinde önerilebilir.

Keywords: Parasetamol, Amoksisilin, istatistiksel yöntem, kemometri

Page 9: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

7

IP-004

Tarımda Robotik Uygulamalar

ALİ MUSA BOZDOĞAN1, NİGAR YARPUZ BOZDOĞAN1, MUSTAFA MAHİR DOĞU1

1: Çukurova University, Faculty of Agriculture, Adana-Turkey

ABSTRACT

Tarımda teknolojik yeniliklerin uygulanması; bitkisel ve hayvansal üretimin bütün aşamalarında üretimin artmasını ve

uygulanan girdilerin azalmasını sağlamaktadır. Teknolojik yeniliklerin tarımsal işletmelerde yoğun bir şekilde kullanımı az m aliyet

çok verim prensibini ortaya çıkarmakta ve tarımsal üretimin az emek insan gücüyle gerçekleştirilmesine neden olmaktadır.

İşletmelerde otomatik düzen ve kontrol sistemlerinin gün geçtikçe gelişmesi ve robotik uygulamaların artması “akıllı tarım”

tanımlamasını ortaya çıkarmıştır. Uzaktan kumanda, yapay zeka ve programlanabilen araçlar vasıtasıyla yapılan uygulamalar

tarımda kendini göstermekte ve robotik uygulamaların tarımsal amaçlı kullanımlarının önünü açmaktadır. Tarımsal uygulamalarda ,

ekimde ekim derinliğinin hassas olarak ayarlanmasından toprak nem içeriğinin belirlenmesine, zararlı yoğunluğuna bağlı olarak

ilaçlama debisinin ayarlanmasına, hasat olgunluğuna gelen ürünlerin sensörlerle tanımlanmasından hasat uygulamalarının roboti k

kollarla yapılmasına kadar tüm aşamalarda değişik sensörlerden, otomatik düzen ve kontro l sistemlerden, elektronik devrelerden ve

robotik uygulamalardan yararlanılmaktadır. Bu uygulamaların bazıları yersel uygulamalarla bazıları havadan uygulamalarla

gerçekleştirilmektedir. Yersel uygulamalarda sensörlerin daha hassas çalışması sayesinde elde edilen verilerin daha duyarlı olması

avantajına karşın hareket kabiliyetinin çevresel koşullara bağlı olması dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna karşın havadan

uygulamalarda kullanılan insansız hava aracı (İHA) sayesinde daha geniş alanlardaki veriler daha kısa zamanda elde edilmekte

ancak meteorolojik koşullar İHA’yı sınırlamaktadır. Bu çalışmada, tarımsal üretimde kullanılan sensörler, otomatik kontrol ve

robotik uygulamalar hakkında örnekler verilerek açıklanacaktır.

Keywords: Akıllı tarım, Otomasyon, Elektronik, Robot, Yapay zeka

Page 10: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

8

IP-005

Rize, Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

Botanik Parkı Bitki Envanter Çalışması ve Etiketlerin Oluşturulması

ÖMER LÜTFÜ ÇORBACI1, GÖKHAN ABAY, TÜRKER OĞUZTÜRK, MERVE ÜÇOK1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53020, Rize /

Türkiye

ABSTRACT

Kentsel habitatın önemli parçası olan park ve bahçeler sürekli gelişim ve değişim gösteren bir yapıya sah iptir. Açık yeşil alan

ihtiyaçlarını karşılayan bu alanların yoğun şekilde kullanımı bitki türlerinin yaşamını etkilemektedir. Bundan dolayı kentsel doku

içerisindeki habitatların doğal floristik yapısının bilinmesi ve bunların envanterlerinin çıkarılması bitkisel biyoçeşitliliğinin ortaya

çıkarılması açısından önemli bir aşamadır. Rize İli Park ve Bahçeleri biyoçeşitlilik açısından büyük öneme sahiptir. Bu çalış ma

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde FBA-2017-824 proje nolu Normal Araştırma Projesi (NAP) türünde devam etmekte olan

“Rize İli Park ve Bahçelerindeki Bitki Türlerinin Envanteri” başlıklı BAP projesi kapsamında hazırlanmıştır. Rize Kent merkez inde

doğayla buluşmak isteyen kullanıcıların ve Turizm amaçlı gezilerle Rize iline ziyarette bulunan turi stlerin uğrak noktası haline

gelmiş olan “Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Botanik Parkı”, Karadeniz’e Rize Kalesi’ne ve Rize

kentine hâkim panoramik manzara noktalarından biri olması sebebiyle çalışma alanı olarak seçilmiştir. Ça lışma alanı bölgede

yetişen bitkilerin yanı sıra nemli iklime uyum sağlamış ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçeklerin bu lunduğu

botanik park niteliği taşımaktadır. Ziyaretçileri için görsel kalitesi yüksek ve kendi türleri içerisinde anıt ağaç niteliğindeki bitkilerin

arasında gezebilme olanağını sunan Botanik Parkı Rize ilini temsil eden oldukça önemli ve cazip bir rekreasyonel noktadır. Bu

doğrultuda Rize İli, Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Botanik Parkı floristik yapısının ortaya

çıkartılması hedeflenmiştir. Bu çalışma ile Rize İli Botanik Parkında yer alan bitkilerin türleri ve morfolojik özellikleri b elirlenerek

bilgisayar ortamına aktarılmıştır ve bitkilere ait etiketler oluşturulmuştur. Ziyaretçiler in alanı gezerken gördükleri ve dikkatlerini

çeken bitkilerin türlerinin isimlerini öğrenmeleri Botanik parkının önemini, vurgusunu ve niteliğini arttıracaktır. Bu çalışm a

kapsamında ortaya konacak en önemli çıktı, kullanıcılar üzerinde doğa ve çevre bilincinin artırmaktır.

Keywords: Bitkisel Röleve, Bitki Envanteri, Rize, Doğal ve Egzotik Türler

Page 11: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

9

IP-006

Tarımsal Üretimde Doğal Afet Zararının

İnsansız Hava Aracı ile Belirlenmesi

NİGAR YARPUZ BOZDOĞAN1, ALİ MUSA BOZDOĞAN1, YUNUS KARAKAYA1, HASAN

BOZKURT1, PINAR DÖNER1

1: Çukurova University, Faculty of Agriculture, Adana-Turkey

ABSTRACT

Günümüzde, tarımda kullanılan teknolojik yeniliklerin birisi de insansız hava aracı (İHA)’dır. İHA’lar insansız uçabilen,

uzaktan kumanda edilebilen, istendiğinde görüntü alabilme imkanı sunan, değişik modifikasyonlarla kullanım amacı geliştirilebilen

araçlardır. Tarımsal üretim, belli bir zaman diliminde tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi işlemini kapsamaktadır. Meteorolojik koşullar

bu üretimi doğrudan etkileyen en önemli engellerden birisidir. Don, dolu, kuraklık, aşırı yağış, fırtına, vb meteorolojik koşulların

meydana getirdiği ürün kayıpları İHA’lara monte edilen amaca uygun kameralarla belirlenebilmektedir. Bu ürün kayıpları İHA’la rla

konumsal olarak hassas ve doğru bir şekilde belirlenmektedir. Toplanan verilerin analizi ile zarar boyutu tahmin edilmekte ve

zararın boyutuna bağlı olarak ülkedeki tarım politikasının yönlendirilmesine ve belirlenmesine neden olabilmektedir. Bu neden le,

İHA’larla zararın belirlenmesinde amaca uygun materyallerin kullanımı ve İHA’larda deneyimli kişilerin koordineli çalışmaları

büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada; İHA’lar, İHA’lar üzerine monte edilen değişik kameralar - sensörler ve dünyadaki

uygulama örnekleri hakkında bilgi verilecektir.

Keywords: İnsansız Hava Aracı, Tarım, Doğal afet, Görüntü işleme

Page 12: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

10

IP-007

Practicing Volumetric Studies via Stereotomic and Tectonic Works in

Basic Design Studio

DENİZ ÖZGE AYTAÇ1, MÜRŞİT SÖNMEZ1, BİGE ŞİMŞEK İLHAN1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

Basic Design Studio in architecture and urban design studies aims at providing necessary basic design tools and spatial desig n

insight for the participants. In regards to spatial design, volumetric studies form the essential part of the studio by enabling students

thinking and creativity in three-dimensional forms. Acknowledging two approaches of architectural design, stereotomic and tectonic,

the participants are given to solve three design problems. In the first leg of volumetric exercises, the designers [participants] are

given with a design problem of stereotomy, also known as the science of cutting solids, which is to carve out primary forms [ cube,

prisms, pyramids, cylinder and sphere] from a 30cm black cube by using basic design principles. The material, cube [the object] is

selected to provide the designer to deal with a design that spans on four dimensions [width, length, height, and the time], s o that the

design outcome could be experienced on a range of angle [as the cube is rotated on x,y,z axis in 360 degrees]. In terms of

methodology, the designers state that they follow different approaches to the design problem: some have designed by working w ith

sketches at first [predetermined] and some have formed the cube by using their visual abilities [experimental]. The designers also

claim that they have undertaken the design problem in two ways: from piecemeal to whole [the Boolean expression] or subtracti on

of meaningful forms from the whole. The following two exercises are involved with tectonic design approach. The second leg of

volumetric exercises is designed to strengthen participants’ creative volumetric pattern organization techniques and knowledg e as

well as to guide them through tectonic design. Therefore, the design problem is to create a volumetric pattern in a 25cm virtual cube

with solid-void ratio of 60 percent by means of using a primary form [cube, prisms, or cylinder] and basic design principles. The

final product should have given a meaningful view in 360 degrees. In the third leg, studio participants are given with a design

problem that involves with solid – void, figure – ground, surface – volume, color and contrast themes in whole. The aim of this

exercise is to enhance the participants’ color and volume creation skills and knowledge by employing basic design principles with

emphasis on contrast, balance, and unity. Renowned painter Pieter Mondrian’s work for De Stijl movement has manifested itself in

various works. For this particular exercise, The World Map artwork of Mondrian Style is asked to reinterpret as a volumetric study.

Working in groups, the participants have designed an A0 size [841 x 1189 mm] work with various pieces differing in heights fr om

minimum 5cm to maximum 30cm. Overall, volumetric exercises for basic design studio facilitates a better understanding of three -

dimensional spatial organization in design education.

Keywords: Volumetric Design, Volumetric Architecture, Basic Design Studio, Mondrian, Destijl, The World Map

Page 13: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

11

IP-008

Evaluatoin of Carbon Mineralization Comparatively in Soils of Arbutus

Andrachne L. and Cupressus Sempervırens L. Growing on Different

Altitudes

HÜSNİYE AKA SAĞLIKER1, İLAY ÇEVİK1

1: Osmaniye Korkut Ata University, Faculty of Arts and Sciences Department of Biology, Osmaniye, Turkey

ABSTRACT

In this study, it was determined C and N content (%) of the branches, leaves and soil samples of Arbutus andrachne L. and

Cupressus sempervirens L. growing naturally on the 250 m and 1000 m altitudes of Zorkun Plateau (Osmaniye). Carbon

mineralization of the soil samples was studied for (28 ° C, 30 days) at the same altitude. Carbon mineralization of these soi ls is

determined by CO2 respiration method. There was not significant difference between 250 m and 1000 m of Arbutus andrachne L.

from the point of view of carbon mineralization values (P > 0.05) at the end of 30 day of incubation. In contrast to Arbutus, carbon

mineralization value of Cupressus sempervirens L. soil at 1000 m was statistically higher than 250 m (P = 0.001). Carbon

mineralization ratio of Arbutus at 250 m was significantly higher than Cupressus and all soils at the other elevations (P < 0.05). At

the light of these findings, it is possible to conclude that C mineralization of both plant might vary depending on the altitude

difference.

Keywords: Arbutus andrachne L., Cupressus sempervirens L., Karbon Mineralization, Altitude

Page 14: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

12

IP-009

Feasibility Analysis of Micro Hydroelectric Power Plants for Hakkari

Region

ERŞAN ÖMER YÜZER1 , ALİ ERDUMAN2, ALİ DURUSU3

1: Hakkari University, Çölemerik Vocational School, 30000, Hakkari-Turkey

2: Hakkari University, Department of Electrical and Electronic Engineering, 30000, Hakkari-Turkey

3: Yildiz Technical University, Department of Electrical Engineering, 34220, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

Nowadays, life cycle of people based on electrical energy fairly. A secure and reliable supply of energy is important for

economic stability and even in social life. Increasing human population in the world, rapidly acceleration on industrialization and

rising living standards lead to boost electrical energy demand. Energy resources are diversified in order to meet the increas ing

demand. Uncertainties in oil prices, shortage of fossil fuel reserves and adverse effect of conventional fuels leads to concern on

renewable energy as an alternative resource for electricity production. The share of installed hydroelectric power plants ca pacity

16% of total installed power generating capacity. In this study, micro hydroelectric power plants are analyzed for Hakkari region.

The feasibility analysis is performed using twenty river. In addition, geographical location, water flow rate, river width an d water

head are taken into consideration as input parameters. As a result of the analyses in the Hakkari region, micro hydroelectric power

plants are feasible with power range from 0,1 MW to 5,52 MW.

Keywords: Hakkari, Renewable Energy, Micro Hydroelectric Power Plants, Feasibility

Page 15: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

13

IP-010

Viola Education in Turkey and Relationship between Performance With

Anxiety

TURAN SAĞER 1, NİLÜFER ATILGAN AVCI2

1: Yıldız Technical University Art and Design Faculty, Department of Music and Performing Arts, Istanbul / Turkey

2: Yıldız Technical University Social Science Institute Art and Design, Doctorate Programe of Music and Performing Arts, Istanbul /

Turkey

ABSTRACT

In the history of Turkey, from Tanzimat period to extending the Republic of Turkey and ongoing understanding of Western

Music, which has led to the formation of many organizations and institutions in the long process. It can be said that the foundation of

the viola education has been taken with the removal of the string education in "Oriental Music" section of Darü'l -Elhan, which has

transformed into Istanbul Municipal Conservatory. Giving the viola education level at the conservatories of Turkey, it lasting from

primary school, undergraduate to postgraduate. It’s also continue to undergraduate and postgraduate education at the educati on and

fine arts faculties. In this research; primarily, It is determined about educational institutions which give viola education in the

department of music. Then, It is examined educational system of viola, which is strings member, in foreign countries and Turk ey.

Inside of the educational level, stage performances exhibited by students also have an important role. It is made wide of a literature

review on anxiety of stage performance. Accordingly, due to the undergraduate viola students’ performance anxiety researches,

which are not yet in Turkey. It is aimed to investigated researches of abroad and creating scientific awareness. This research, it is

important that in terms of make current viola training and performance more efficient and sustainable .

Keywords: Music education, viola, anxiety, performance, music

Page 16: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

14

Page 17: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

15

OP-001

Does the Discipline of Ballet Give Its Serious Students Transferability

Into High Academic Achievement?

JONNIE LYNN JACOBS-PERCER1

1: University of Cincinnati, 8101 Forest Rd Cincinnati. Ohio USA

ABSTRACT

The purpose of this research was to investigate whether the required behaviors and abilities learned in the training of serious

ballet dancers are transferred into their academic subjects, allowing them to achieve higher academic achievement. This study

examined what factors are needed to achieve a successful career as a professional ballet dancer through the participants’

identification and rationalization of behaviors and other characteristics learned in their ballet training. Some of these behaviors

included self-discipline, critical thinking and time management skills.

A mixed-methods approach using quantitative and qualitative research methods was conducted on 54 female student s, ages 15

to 22 years of age. Half of the students were serious ballet students that trained a minimum of 10 hours per week, the others were

non-dancers that did not participate in dance studies. For the quantitative section, an Analysis of Variance (ANOVA) was performe d

on student’s GPA and SAT scores. A significant difference was not found in the participants’ GPAs but a highe r significant

difference was found in the ballet participants SAT scores. An independent t -test for two samples assuming equal variances was also

conducted on survey questions that produced significant findings in the ballet participants. For the qualitati ve section, a grounded

theory approach was conducted on data collected from focus groups and personal interviews which after analyzed revealed

significant findings in the ballet participants’ behaviors and abilities that were learned and developed in their ballet training that

produced those needed for high academic achievement. The results and direction for future research are discussed .

Keywords: Ballet, training, behaviors, ANOVA.

Page 18: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

16

OP-002

Variations and Causes of Informal Employment

ÖZGÜR SARI1

1: TODAIE 85. cad. Yücetepe Ankara Ankara Türkiye

ABSTRACT

Informal employment includes the totality of statistically unemployable forms of employment, both of which are working on

their own behalf and on wage basis in both official, informal and informal economic activities and which do not reflect their

economic activities on public records and statistics. In this sense, informal employment can generally be defined as the fact that

employees are never notified to the social insurance institution or incomplete notification of the number of working days. Informal

employment is caused by the fact that the criminal party before the law has not been informed to the relevant institutions an d the

procedures have not been carried out.

There is no possibility that the figures for unregistered employment can be reflected in the exact estimation statistics. The

reasons for the informal workings in our country are more complicated than they are known. In essence, informal employment do es

not originate from a single cause but affects more than one reason in different ways. Therefore, the solution of the problem is also as

complicated as the reasons. The unregistered employment and the informal economy are closely related. In addition to globaliz ation,

both national and international economic crises trigger informal employment. Rapidly growing population, unplanned and unhealthy

urbanization, increased labor supply and unemployment are the main reasons for the increase in informal employment. In additi on,

non-standard forms of work, freeriding, home work, and outsourcing are the reasons that increase the number of unregistered

beneficiaries and frequently released tax exemptions from social assistance, deletion of tax debts, inadequacy of audit proce dures,

legislation and staff members it can be encouraging about the outsider. It also provides a source of income for the unemployed, for

those with low wages in the public sector, and for those with low salaries. In this study, the types and reasons of unregiste red

employment will be analyzed.

Keywords: Informal Economy, Informal Employment, Child Labor, Unemployment

Page 19: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

17

OP-003

Investigations Regarding Smelting of Diverse Fractions of WEEE and

Subsequent Hydrometallurgical Treatment

CHRISTOPH SORGER1

1: Institute of Nonferrous Metallurgy, University of Leoben, Austria

ABSTRACT

The metallurgical recycling of waste electrical and electronic equipment (WEEE) constitutes a big challenge due to various

reasons, e.g. the complex and varying compositions of these scraps as well as several contained hazardous substances, which might

lead to dangerous off-gases or effluents. Nevertheless, the content of some valuable elements, like copper, nickel and the precious

metals, indicate an important economic reason for their recovery. Therefore, possibilities for a suitable recycling process are

depicted by pyro- and hydrometallurgical methods. Furthermore, there is also the option of combined processes. For this,

investigations were performed by smelting of diverse fractions of WEEE, like shredder fractions, printed circuit boards, etc., at

different conditions in order to gain a metal and a slag phase. The latter consists of many ignoble elements, such as iron, s ilicon,

aluminum, etc., in oxidic form and can be separately used in other applications. Regarding the alloy, which contains most of the

valuable metals, further hydrometallurgical processes are feasible for their separation, especially to extract them selective ly.

Consequently, leaching experiments were executed for a synthetic alloy, comparable to those previously received from

pyrometallurgical treatment, with different leaching agents at diverse conditions. The combination of such various metallurgi cal

methods exhibits a flexible and sustainable possibility for the recycling of diverse types of WEEE.

Keywords: Hydrometallurgy, pyrometallurgy, recycling, WEEE

Page 20: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

18

OP-004

İlaç Numunesindeki Asetilsalisilik Asit, Parasetamol ve

Kafeinin Kemometrik Metotlarla Tayini

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1, RECİYE KURŞUNLU1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta /Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, tablet ilaç numunesinde bulunan parasetamol, asetilsalisilik asit ve kafein etken maddelerinin ultraviyole

spektrofotometrisi yöntemi ile elde edilen sonuçlarının kemometrik metotlarla birlikte değerlendirilmesi ile tayini

gerçekleştirilmiştir. Deneysel çalışmada maddelerin tek tek saf haldeki spektrumları elde edildikten sonra her bir ilaç etken

maddesinden alınarak sentetik karışım hazırlanmıştır. Bir sonraki aşamada tablet numunesi analizi yapılmıştır. Kemometrik

yöntemlerden, temel bileşen regresyonu yöntemi (PCR) ve kısmi en küçük kareler yöntemi (PLS), sentetik karışım ve tablet

numunesindeki miktar tayininde başarı ile uygulanmıştır. Elde edilen veriler, istatistik olarak incelendiklerinde hem hesaplanan geri

kazanım değerleri yüksek hem de standart sapmalar yeterince küçüktür. Ayrıca yöntemin uygunluğu açısından F-testi uygulanmış ve

sonuçlar uyumlu bulunmuştur. Uygulanan kemometrik yöntemler yardımıyla elde edilen sonuçlar son derece hızlı, basit ve güvenilir

sonuçlardır.

Keywords: Asetilsalisilik asit; parasetamol; kafein; kemometri

Page 21: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

19

OP-005

Donepezil, Rivastigmene Türü Alzeimer İlaçlarının Çoklu Lineer

Regresyonla Tayini

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1, AYŞE MERVE AKKAYA1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta /Türkiye

ABSTRACT

Donepezil, rivastigmene türü alzeimer ilaçlarının, temel bileşen regresyonu (PCR) ve kısmi en küçük kareler yöntemi (PLS) ile

eş zamanlı tayini spektrofotometrik olarak yapılmıştır. Çok değişkenli kalibrasyon yöntemleri iki veya daha fazla bileşik ihtiva eden

karışımların spektral veri analizinde kullanılır. Kullanılan kemometrik yöntemler ile kemometrik-spektrofotometrik yöntem ve

klasik UV-spektrofotometrik yöntem karşılaştırmalı olarak kullanılmıştır. Yazılım, matematik ve istatistiğin kimya uygulaması olan

kemometrinin donepezil, rivastigmene türü alzeimer ilaçlarının eş zamanlı tayinine uygulanmasını sağlanmıştır. Kemometrik

tekniklerle, karmaşık sistemlerin bile herhangi bir ön ayırma işlemine tabi tutulmadan, olduğu gib i spektrofotometrik olarak

analizine olanak sağlar, bu kolaylığı donepezil ve rivastigmene türü alzeimer ilaçlarının tayini için kullanarak istatistiksel olarak

daha güvenilir sonuçlar elde edilmiştir.

Keywords: Donepezil; rivastigmene; kemometri

Page 22: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

20

OP-006

İlaç Numunesindeki Asetilsalisilik Asit, Parasetamol ve

Kafeinin Kemometrik Metotlarla Tayini

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1, AYŞE MERVE AKKAYA1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta /Türkiye

ABSTRACT

İkili İlaç Kombinasyonunlarının PLS ve PCR ile eşzamanlı olarak belirlenmesi için bir yöntem geliştirilmiştir. Çok değişkenli

kalibrasyon teknikleri, karışımların veri analizleri için kullanılan güçlü analitik araçtır. En yaygın kullanılan tekniklerden örneğin,

klasik en küçük kareler yöntemi (CLS), ters kareler yöntemi (ILS), temel bileşen regresyonu (PCR) ve kısmi en küçük kareler

yöntemi (PLS) bileşiklerin miktarının belirlenmesi için kullanılır. Çok değişkenli kalibrasyon yöntemleri iki veya daha fazla bileşik

ihtiva eden karışımların spektral veri analizinde kullanılır. Bu çalışmada, metronidazol-moksifloksasin kombinasyonunun herhangi

bir ayırma işlemi olmadan eşzamanlı olarak belirlenmesi için Kısmi En Küçük Kareler Yöntemi (PLS) ve Temel Bileşen

Regresyonu (PCR) kullanılmıştır. Bu iki yöntem için kemometrikspektrofotometrik yöntem ve klasik UV-spektrofotometrik yöntem

karşılaştırmalı olarak kullanılmıştır. Ayırma işlemi, çok karmaşık, zaman alıcıdır ve deneysel masrafın artmasına neden oluyor.

Dahası, tam ayırma kolay değildir ve ayrılmanın tamamlanmaması, analitik doğruluğun azalmasına neden olur. Genellikle, bu ilaç

aktif maddelerinin belirlenmesinde spektrofotometre kullanılır ve ciddi bir spektral örtüşme olduğundan daha önce ayrılma her

zaman söz konusudur. Kemometrik teknikler sağlam bir matematiksel ve istatistiksel arka plan üzerine kuruludur.

Keywords: Metronidazol, moksifloksasin, kemometri

Page 23: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

21

OP-007

Audio Controlled Home Automation Design

KUBİLAY TAŞDELEN1, AHMET ALİ SÜZEN2, MUSTAFA İNCE1, ABDULLAH YILMAZ1

1: Süleyman Demirel University, Faculty of Technology, Department of Electrical and Electronic Engineering, 32100, Isparta –

Turkey

2: Süleyman Demirel University, Uluborlu Vocational School, Department of Information Security Technology, 32050, Isparta -

Turkey

ABSTRACT

Tthe smart house models, lighting, heating-cooling and security systems in the house are electronically controlled by wired and

wireless. Smart houses allow the individual to improve the quality of life and comfort. Therefore, home automation systems can be

controlled by remote controllers, motion detection and sound.

In this study, a system was developed to enable individuals to control their home systems with sound. The voice commands in

the designed smart house model are processed on the arduino development card with EasyVR Shield. The commands received by

the sound detection sensors placed in the house are transferred to the control card. The commands given by the voice of the

individual are matched to the commands in the database and the operation is performed. The feedback of the tasks performed is

transferred to the individual by voice. In addition, the individual can also specify an audible password for the implementati on of

voice commands. Through the system, a maximum of 32 tasks dependent on the individual's voice and a maximum of 28 tasks

independent of the individual's voice, can be performed in the home. With the sound control home automation design executed, it is

aimed that the individual performs basic tasks in the house quickly and easily.

Keywords: Arduino, Home Automation, Voice Command

Page 24: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

22

OP-008

Emergency Intervention System in Traffic Accidents: Rescue Call

KUBİLAY TAŞDELEN1, AHMET ALİ SÜZEN2, EREN SALLAKCI1, ENSAR EFENDİ CELEPCİ1

1: Süleyman Demirel University, Faculty of Technology, Department of Electrical and Electronic Engineering, 32100, Isparta –

Turkey

2: Süleyman Demirel University, Uluborlu Vocational School, Department of Information Security Technology, 32050, Isparta -

Turkey

ABSTRACT

The use of emergency calling units in vehicles has become mandatory in 2018 with the legislation adopted by the European

Parliament in 2015. Our country also has to adapt the vehicle and traffic emergency aid infrastructures to this new law. Therefore,

vehicle emergency call units, in-vehicle software and hardware must be produced.

In this study, a system that calls the emergency call center and notifies them about the location of the car with the airbag

explosion in a traffic accident named "Rescue Call" was developed. The Rescue Call system is designed with an arduino

development card. GPS Shield is used for retrieving the scene location, and SIM900 GSM Shield is used for calling the emergency

call center. The system operates with an airbag error code transmitted from OBD when the airbags are deployed in the event of an

accident. In the developed system, an internal power source is used due to the possibility of a cut off in the vehicle energy system at

the time of an accident. In order to prevent the loss of life in the event of an accident, emergency intervention must be don e at the

scene. The accident is reported to the emergency call center with the rescue call system, instantaneously. In this respect, it is aimed

to prevent complications and deaths caused by late intervention in the result of the accident .

Keywords: Arduino, Emergency Intervention, Location Detection, Traffic Accident, OBD

Page 25: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

23

OP-009

Opera and Mythology in Neoclassıcal Era: Igor Stravınsky- Oedıpus Rex

ALPER ŞAKALAR1, SEHER ATMACA1

1: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Müzik Bölümü, Kahramanmaraş /Türkiye

ABSTRACT

The Oedipus Rex opera, composed by Igor Srtavinsky one of the composer in 20th century composers in neoclassical era and

written libretto by J, Cocteau, completed in 1927. The nearest to the original was performed at the Sarah Bernhard Theater in Paris

on 30 May 1927. This opera was also represented as an oratorio at various times. Stravinsky had been left from his country by the

Bolshevik revolution in 1917 and formal changes have been observed in his works along by 1920s. In these years, the composer

composed works objectively. In addition, he used the sonata form in his works and orchestral order concentrated on brass. He

controlled the melodic repetations with structural ratios. In the music of Oedipus Rex, neoclassical musical drama is present ed

together with the traditional libretto. Many formal comparisons of Oedipus Rex are based on some of the work of Handel, Bach and

Verdi. Given the superficial details such as harmonic bass, presentation, form and language of the work, this work seems to b e a

similarity of Handel oratories and Bach passions. Stravinsky; If he is accepted as the most central representative of the 20th century

music; it is necessary to accept that he is a contradictory representative. He has deliberately denied social norms and expre ssions,

and has turned his back on many of these values. In this research, Oedipus Rex opera composed by Igor Stravinsky in neoclassical

era was examined. Stravinsky's use of mythological elements and their causes have been examined during this period when other

composers of mythological elements are used extensively.

Keywords: Igor Stravinsky, Mythology, Oedipus Rex, Opera

Page 26: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

24

OP-010

Makine Öğrenmesi Yöntemleri Kullanılarak Orta Gelirli Ülkelerin

Borsa Endeksleri ile Bist100 Endeksinin Tahmin Edilmesi

SERHAT KILIÇARSLAN1, KEMAL ADEM1, ONUR ÇÖMERT2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enformatik Bölümü Taşlıçiftlik Yerleşkesi, 60250 Tokat / TÜRKİYE 2 : Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Teknik Bilimler MYO Taşlıçiftlik Yerleşkesi, 60250 Tokat / TÜRKİYE

ABSTRACT

Makine öğrenmesi yöntemleri kullanılarak borsa tahmini gerçekleştirmek, yatırımcılar için araştırılması gereken en önemli

konulardan biridir. Bu çalışmada, girdi olarak orta gelirli ülkelerin borsa endeks veri kümeleri (Brezilya -Bovespa, Bulgaristan-

BSESofix, Letonya-Riga General, Meksika-IPC, Mısır-EGX100, Romanya-BET) kullanılmış olup, destek vektör makinesi, RBF

sinir ağı ve Karar Ağacı yöntemleriyle Bist100 endeksinin tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada kullanılacak veri kümesi

2014-2017 yılları arasında gerçekleşen borsa endekslerinden elde edilmiştir. Destek vektör makinesi içinde çekirdek fonksiyonu

olarak doğrusal ve polinomsal yöntemleri kullanılmıştır. Her bir algoritmanın başarı değerlendirilmesi için RMSE, MAE değerle ri

incelenmiştir.

Keywords: Borsa Endeksi, Orta Gelirli Ülkeler, Makine Öğrenmesi, Tahminleme

Page 27: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

25

OP-011

Parçacık Sürü ve Ateş Böceği Optimizasyon Algoritmalarıyla Boyutu

Azaltılmış Prostat Kanseri Verilerinin Destek Vektör Makinesi ile

Sınıflandırılması

SERHAT KILIÇARSLAN1, KEMAL ADEM1, ONUR ÇÖMERT2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enformatik Bölümü Taşlıçiftlik Yerleşkesi, 60250 Tokat / TÜRKİYE 2 : Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Teknik Bilimler MYO Taşlıçiftlik Yerleşkesi, 60250 Tokat / TÜRKİYE

ABSTRACT

Biyoenformatik, bilgisayar teknolojileri ile biyolojik verilerin anlamlandırılması ve değerlendirilmesi için kullanılan bilim

dalıdır. Biyoenformatik alanında mikrodizi verilerinin sınıflandırılması önem arz etmektedir. Mikrodizi verilerinin çok fazl a

öznitelik içermesinden dolayı analiz edilmesi zordur. Bundan dolayı çalışmada kullandığımız prostat kanseri verisinin özniteliği

boyutunun azaltılmasına gidilmiştir. Boyut azaltmak, tüm özellikleri kullanarak iyi bir performans başarısı elde etmek için a z sayıda

özellik seçilmesidir. Bu amaçla Parçacık Sürü Optimizasyon Algoritması (PSO) ve Ateş Böceği Optimizasyon Algoritması (FireFly)

kullanılmıştır. Boyutu azaltılmış veriler Destek Vektör Makinesine girdi olarak verilerek sınıflandırma başarı sonuçları

değerlendirilmiştir. Karşılaştırma sonucunda doğru sınıflandırma ve zaman performansına göre Parçacık sürü optimizasyonunun,

ateş böceği algoritmasına göre daha başarılı olduğu görülmüştür.

Keywords: Mikrodizi, Boyut azaltma, parçacık sürü optimizasyonu, ateş böceği optimizasyonu

Page 28: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

26

OP-012

The Effects of Different Training Algorithms on the Classification of

Medical Databases Using Artificial Neural Networks

ÖMER DEPERLİOĞLU1

1: Afyon Kocatepe University, Department of Computer Technology, 03200, Afyonkarahisar-Turkey

ABSTRACT

Developments in database management systems have made the use areas more widespread. Today, many areas such as finance,

commerce, education, and medical sciences offer database management systems as the only solution for coping with the increasing

amount of data. It is vital that data in the database can be effectively examined and existing confidential information can b e found.

Especially in the case of medical data, the number of cases is very large and the diseases, and symptoms a re very different. These are

making data very difficult to be examined and investigated. The fact that doctors have a lot of workload, and the fact that n ot all

doctors have the same competence are influencing their ability to make full use of existing data and case examples in the diagnosis

and treatment process. In the diagnosis and treatment phase, biomedical decision support systems have been developed to bette r

benefit from available data and to assist doctors. The most fundamental component of biomedical decision support systems is

classification studies that evaluate and compare existing data. Researchers have focused on increasing the classification suc cess in

these classification studies. For this purpose, they used different classification techniques. In addition, they tried to increase the

productivity with hybrid methods by using different methods such as optimization techniques together with classification tech niques.

In this study, it is explained that the performance of the classification of artificial neural networks can be improved by using

different learning algorithms without using very different hybrid methods. For this purpose, data sets from the Pima Indian d iabetes,

Breast Cancer, Hepatitis and Cleveland Heart Diseases, which are widely used in medical databases in the California University

Irvine (UCI) machine learning laboratory, have been utilized. Using Levenberg-Marquardt, Bayesian regularization, and Scaled

Conjugate Gradient algorithms in the training of artificial neural networks, these data sets were classified. The results obtained from

the classifications were compared within themselves and with the results of previous studies. In the evaluations made, it was seen

that the best classification performance was obtained with Bayesian regularization algorithm in medical data sets. It is also seen that

higher values are obtained according to classification accuracy rates in previous studies.

Keywords: Medical Databases, Artificial neural networks, Classification, Training algorithms

Page 29: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

27

OP-013

Yüksek Fırın Cüruflu Geopolimer Harçların Dayanım Özellikleri

ŞİNASİ BİNGÖL1, CAHİT BİLİM2, CENGİZ DURAN ATİŞ3, SERHAN İLKENTAPAR3, UĞUR

DURAK3, OKAN KARAHAN3

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tokat, Türkiye

2: Mersin Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Mersin, Türkiye

3: Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kayseri, Türkiye

ABSTRACT

Çimento yapı endüstrisinde çok geniş bir yere sahiptir. Ancak üretimindeki zorluklar, üretimi sırasında açığa çıkan gazlar ve

harcanan enerji nedeniyle, çimento yerine alternatif bağlayıcı malzemeler araştırılmaktadır. Özellikle uçucu kül (UK) ve yüks ek fırın

cürufu (YFC) gibi sanayi atığı olan malzemeler çok büyük çevresel problemler oluşturmaktadır. Bu malzemelerin ekonomiye

kazandırılması ve büyük depolama sorunlarının ortadan kaldırılması amacıyla YFC’li geopolimer harç teknolojisi geliştirilmekt edir.

YFC’li geopolimer harçlar, çimento kullanılmadan bir takım alkalilerle aktive edilerek üretilen harçlardır.

Bu çalışma kapsamında, YFC sodyum meta silikat ile alkali aktive edilerek dayanım özellikleri incelenmiştir. Cüruf miktarının

%3, %5 ve %7’si oranlarında sodyum ihtiva eden harçlar üretilerek 7 ve 28 günlük eğilme ve basınç dayanımları incelenmiştir.

Geopolimer harçların dayanım özelliklerini kıyaslamak amacıyla Portland çimentolu (CEM I 42.5 R) kontrol harçları üretilmişti r.

Geopolimer harçlar ve çimentolu harçlar (TS EN 196-1, 2012) standardına uygun olarak 4x4x16 cm boyutlarında üçlü prizma

kalıplarda üretilerek 7 ve 28 gün 21±1 ºC suda kür edilmiştir. Kür süresi tamamlandığında eğilme ve basınç dayanımları

belirlenmiştir.

7 günlük eğilme ve basınç dayanımları arasında çok büyük farklar görülmemektedir. 28 günlük basınç dayanımlarına

bakıldığında kontrol harçlarının 54 MPa sonuç verdiği belirlenmiştir. %3, %5 ve %7 sodyum oranlı geopolimer harçların ise

sırasıyla; 39, 37 ve 57 MPa basınç dayanımına sahip olduğu tespit edilmiştir. %3 ve %5 sodyum oranlı harçlar çimentolu harçlardan

düşük dayanım vermektedir. Ancak %7 sodyum oranlı harçların çimentolu harçlardan daha iyi sonuç verdiği gözlenmiştir. Bu

durumda, YFC’li geopolimer harçların Portland çimentolu harçlar yerine alternatif olabileceği ve bu yöndeki çalışmaların artırılması

önerilmektedir.

Keywords: Alkali aktivasyon, geopolimer harçlar, yüksek fırın cürufu

Page 30: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

28

OP-014

Yüksek Fırın Cüruflu Geopolimer Harçlara Sıcak Kür Uygulanması

ŞİNASİ BİNGÖL1, CAHİT BİLİM2, CENGİZ DURAN ATİŞ3, UĞUR DURAK3, SERHAN

İLKENTAPAR3, OKAN KARAHAN3

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tokat, Türkiye

2: Mersin Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Mersin, Türkiye

3: Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kayseri, Türkiye

ABSTRACT

Öğütülmüş granüle yüksek fırın cürufu (ÖGYFC) ve uçucu kül (UK) çimento yerine en çok kullanılan alternatif ba ğlayıcı

malzemelerdir. Bu malzemeler atık malzeme olup, depolama ve çevresel sorunlar oluşturmaktadır. Hem bu sorunları azaltmak hem

de bu malzemelerin bağlayıcı özelliklerini geliştirerek yapı sektörüne kazandırmak için bazı çalışmalar yürütülmektedir. Al kali

aktivatörlerle bağlayıcı özellik kazandırılan ÖGYFC son dönemde üzerinde çalışılan konulardandır. ÖGYFC’nin sodyum silikat ve

sodyum hidroksit gibi kimyasallarla aktive edilerek dayanım kazandırılmasına geopolimer harç adı verilmektedir.

Bu çalışmada, ÖGYFC sodyum meta silikat ile alkali aktive edilerek sıcak kür uygulaması ile dayanım özellikleri

araştırılmıştır. Cüruf miktarının %5, %6 ve %7’si oranlarında sodyum içeren harçlar üretilerek sıcak kür uygulanmıştır. Eğilm e ve

basınç dayanımları belirlenmiştir. Geopolimer harçlara ait sonuçlar Portland çimentolu (CEM I 42.5 R) kontrol harçlarıyla mukayese

edilmiştir.

ÖGYFC’li geopolimer harçlar ve çimentolu harçlar (TS EN 196-1, 2012) standardına uygun olarak 4x4x16 cm boyutlarında

üçlü prizma kalıplarda üretilmiştir. Geopolimer harçlara 1 gün 75 ºC sıcak kür uygulanmıştır. Kontrol harçları ise 28 gün 21± 1 ºC

suda kür edilmiştir. Geopolimer harçların 1 gün sıcak kür ile kontrol harçlarının 28 günlük dayanımına ulaşması hedefl enmiştir.

Kontrol harçları 28 günde 54 MPa civarında basınç dayanımına erişmiştir. %5, %6 ve %7 sodyum oranlı geopolimer harçlar ise

sırasıyla; 24, 54 ve 66 MPa basınç dayanımına ulaşmıştır. Özellikle %7 sodyum oranlı harçların çimentolu harçlardan yaklaş ık %22

daha fazla basınç dayanımına sahip olduğu belirlenmiştir. Bu durum çalışmanın amacına ulaştığını ve ÖGYFC’li geopolimer

harçların çimento yerine uygun bir alternatif olabileceğini göstermektedir .

Keywords: Geopolimer harçlar, sıcak kür, yüksek fırın cürufu

Page 31: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

29

OP-015

Güncel Sanatı (Kavramsal) Anlamaya Çalışmak

ŞÜKRAN BULUT1

1: Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel sanatlar Resim 58140 Sivas Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, sanat eserinin görünmeyen yönlerinin, düşünsel boyut (kavramsal sanat) bağlamında günümüz sanat anlayışına

göre ortaya çıkarılması ve yorumlanması amaçlanmıştır. Araştırmanın problem durumunu, günümüz (kavramsal) sanat anlayışının

düşünsel yapısını, anlamaya ve anlatmaya çalışmaktır.

Araştırmanın metodolojisi kurgulanırken öncelikle kavramsal sanat ile ilgili bilgiler, yorumlar ve değerlendirmeler ele

alınmıştır. Kavramsal sanatın ne olduğu ve kavramsal sanat anlayışının düşünsel boyutu yönünde kapsamlı bir literatür taramas ı

yapılmıştır.

Araştırma betimsel bir araştırmadır. Araştırma, kaynak tarama yöntemi ve betimsel yöntem kullanılarak yürütülmüştür .

Keywords: Kavram, düşünsel boyut, kavramsal sanat

Page 32: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

30

OP-016

Genetiğin Hayatımızdaki Yeri

ARZU KOÇAK1

1: Siirt Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü, Siirt, Türkiye

ABSTRACT

Bireyin fiziksel ve fiziksel olmayan özelliklerini belirleyen bütün genetik bilgiye deoksiribonükleik asit (DNA) adı

verilmektedir. DNA üzerindeki her bir karakter; üç harfli kodlardan oluşan genlerin proteinlere dönüşmesiyle oluşmakta ve

taşıdıkları şifreler nesilden nesile aktarılmaktadır. Göz rengi, kan grubu, saç şekli ve bazı kalıtsal hastalıklar bu bilgiye bağlı olarak

ortaya çıkarken; renk, vücut şekli, zeka gibi özellikler ile kanser ve depresyon gibi birçok önemli hastalıkta genlerle birlikte canlının

yaşadığı ortamın da etkili olduğu kanıtlanmıştır. Çevresel faktörlerden bazıları genomun çalışmasını etkileyerek, bazıları i se

genomun yapısını değiştirerek fenotipi etkileyebilmekte ve farklılıklar gelecek nesillere de aktarılabilmektedir. Bu çalışmanın amacı;

fiziksel yapımızdan kişiliğimize kadar bizi biz yapan tüm özelliklerimizin; öncelikle miras aldığımız genler tarafından belir lendiğini

ancak sonrasında içerisinde yaşadığımız çevreyle şekillendiğini hatırlatmak ve yaşam şeklimizi kontrol ederek gerek kendimize

gerekse neslimize sağlıklı bir yaşam için katkıda bulunabileceğimize farkındalık oluşturmaktır .

Keywords: Genetik, çevre, karakter, yaşam şekli

Page 33: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

31

OP-017

Parkların Engelsiz Tasarım Özelliklerinin

Araştırılması: Safranbolu Kenti

SUAT ÇABUK1, ATİLLA ATİK2, YASİN DÖNMEZ3

1: Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Tekirdağ

2: Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü, Endüstri Ürünleri Tasarımı Anasanat Dalı, İstanbul

3: Karabük Üniversitesi, Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Karabük

ABSTRACT

Engelli çocuklarında engeli bulunmayan çocuklar gibi bir arada vakit geçireceği parkların olması günümüzde sosyal konuların

başında yer almaktadır. Hiçbir ayrım yapılmaksızın açık, yarı açık veya kapalı alanlarda bireylerin engel durumları gözetilme ksizin

kullanacakları mekanların tasarlanması oldukça önemlidir. Engelli olarak tanımlanan bireylerin toplumda ayrıştırma değil,

bütünleşmiş bir parçası olarak fiziksel çevreye ulaşabilme, kullanabilme ve vakit geçirmelerini sağlamak gerekmektedir. Tüm

insanlar gibi, engelli bireylerinde ulaşım hizmetlerinden sorunsuz yararlanması işine, okuluna, spor alanlarına, parklara, özürlü

olmayan insanlar gibi sorunsuz gidebilmesi gerekmektedir. Bu, çağdaş toplum olmanın önemli bir gereğidir. Kentsel ulaşım

hizmetlerinin, kentteki her türlü açık alan ve yapının özürlüler için ulaşılabilirliğinin sağlanıyor olması, özürlülerin sosyal yaşama

katılmasında fırsat eşitliğini sağlayan en önemli unsurdur. Parklar tasarlanırken engelli bireylerinde kullanacağı düşünülere k

tasarlanmalıdır. Bu çalışmada kent ölçeğinde mevcut parkların engelsiz tasarım özellikleri araştırılması amaçlanmıştır. Safranbolu

kentinde 38 park üzerinde yapılan çalışmada %38’nin istenilen özelliklere uygun olduğu belirlenmiştir .

Keywords: Parklar, engelsiz tasarım, Safranbolu

Page 34: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

32

OP-018

Aktif Yeşil Alanların Su Varlıkları Yönünden Değerlendirilmesi:

Safranbolu Örneği

YASİN DÖNMEZ1, SUAT ÇABUK2, ATİLLA ATİK3,

1: Karabük Üniversitesi, Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Karabük

2: Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Tekirdağ

3: Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü, Endüstri Ürünleri Tasarımı Anasanat Dalı, İstanbul

ABSTRACT

Yeşil alanlar refüjlerden çocuk bahçelerine, bölge parklarından seyir teraslarına, mezarlıklardan kent parklarına kadar geniş bir

çeşitlilik sunmaktadır. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde “Sosyal Kültürel Altyapı Alanları” başlığında değerlendirilen yeşil

alanlar için; “Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence, rekreasyon ve

kıyı alanları toplamıdır. Metropol ölçekteki fuar, botanik ve hayvan bahçeleri ile bölgesel parklar bu alanlar kapsamındadır.”

tanımı yapılmıştır. Yeşil alanlardaki çeşitlilik göz önünde bulundurularak öncelikle “aktif yeşil alanlar” ve “pasif yeşil alanlar”

şeklinde bir sınıflandırmaya gidilmektedir. Pasif yeşil alanlar, mezarlık, askeri alanlar, trafik adaları, tarımsal yeşil ala nlar,

fidanlıklar gibi kişilerin yararlanmasına uygun olmayan yeşil alanlardır. Aktif yeşil alanlar ise çocuk bahçeleri, parklar, korular, spor

alanları, hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri, piknik alanları gibi kentlerde insanların belir zamanlarda kullandıkları yeş il

alanlardır. Kentlerde en fazla rastlanan aktif yeşil alanlar türleri ise parklar ve spor alanlardır. Dinlenme ve çeşitli aktiviteleri

yapmak üzere gidilen bu alanlar, sahip oldukları donatılar (spor elemanları, çocuk oyun ekipmanları, su varlıkları.. vs) sebe biyle ilgi

çekmektedirler. Su varlığı insanlara dinlenme ve rahatlatma hissi verdiğinden oldukça önemlidir. Bir çok tasarımda maliyet ve diğer

sebeplerden dolayı pek tercih edilmezler. Bu çalışmada Karabük ilinin Safranbolu ilçesinde yer alan 38 parkın su varlıkları

araştırılmıştır. 12 parkın su varlığı mevcutken, 20 tanesinde hiç bulunmamaktadır. 6 tanesinin ise kullanılmaz durumda olduğu tespit

edilmiştir.

Keywords: Aktif yeşil alanlar, su varlıkları, Safranbolu

Page 35: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

33

OP-019

Safranbolu Kent Örneğinde Parkların

Niteliklerine Göre Değerlendirilmesi

ATİLLA ATİK1, YASİN DÖNMEZ2, SUAT ÇABUK3

1: Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü, Endüstri Ürünleri Tasarımı Anasanat Dalı, İstanbul

2: Karabük Üniversitesi, Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Karabük

3: Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Tekirdağ

ABSTRACT

Parklar genel anlamda, dinlenme, eğlenme, meditasyon, serbest oyunlar vb. çeşitli pasif ve aktif rekreasyon gereksinmelerini

karşılayan bir yeşil alan türüdür. Kentte yaşayan insanlar için fiziksel ve ruhsal açıdan rahatlatan kamusal alanlardır. İnsanların

doğaya karşı olan özlemlerin giderilmesi, spor ve oyun aktivitelerin sunulduğu kent için önemli mekânladır. Bireylerin birbir leriyle

anlaşmaları ve sosyal bir ortam oluşturmaları açısından da öneme sahiptir. Kent yaşamının günlük koşuşturmacısı içinde olan

insanlar, sosyal hayattan soyutlanmaktadırlar. Sahip oldukları doğal güzellikleri ve özellikleri yönünden her yaş grubu için her türlü

aktif ve pasif rekreasyon olanaklarına sahiptirler. Açık alan sisteminde bu anlamda hizmet görebilecek kentsel kamusal dış mekan

ünitelerinden birisidir. Tatil ve hafta sonları yoğun bir şekilde kullanılan parklar, sahip oldukları niteliklere göre

sınıflandırılmaktadırlar. Çalışma kapsamında, Safranbolu kentindeki parklar ele alınmıştır. Safranbolu belediyesinden temin edilen

bilgiler ile 38 park değerlendirilmeye alınmıştır. Bu parklar, çocuk bahçesi, mini park, özel aktivite alanı, yol kenarı park , mahalle

parkı, kent parkı ve bölge parkı olarak sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur. Parkların % 53 mahalle parkı, % 39 mini park, % 5 kent

park ve % 3’ü ise yol kenarı parkı olarak değerlendirilmiştir.

Keywords: Kent parkları, parkların sınıflandırılması, Safranbolu

Page 36: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

34

OP-020

Spectrometric Multi Component Determination of Vanillin and Maltol in

Foods by PCR-PLSR Chemometric Methods

A. HAKAN AKTAŞ1

1: Department of Chemistry, Faculty of Science and Art, Süleyman Demirel University, 32260 Isparta, Turkey

ABSTRACT

Vanillin (VAN) and Maltol (MAL) are important materials used in food industry. These compounds are widely used in dairy

and artificial dairy products such as candies, cookies, chocolate, beverages and etc. These compounds can enhance the scent of

foods, they are synthetic perfumes and food additives. If large amounts of these flavor enhancers are ingested they cause headach es,

nausea etc. Because of volatility, instability and insoluble properties in water, they are not easily directly determined in solution.

Consequently, it is important to determine their contents in foods.

Principal Component Regression and Partial Least Squares Regression (PCR-PLSR) were proposed for simultaneous

determination quantitative analysis of mixture consist of vanillin and maltol in commercial preparations. In the chemometric

techniques, the concentration matrix was prepared by using the synthetic mixtures containing these food additives. The absorb ance

matrix corresponding concentration matrix was obtained by measuring the absorbance's at nine wavelengths in the range 260 - 340

nm for the zero-order spectra. Chemometric calibrations were constructed by using absorbance matrix and concentration matrix for

the prediction of the unknown concentration of vanillin and maltol in their mixture. The numerical values were calculated by using

"MINITAB 2016" software. The obtained results were statistically compared with each other.

Suitable amount of working solutions of vanillin and maltol or their mixture, were transferred to 25 mL volumetric flask

followed by the addition of 5.0 mL Britton-Robinson buffer solution (pH 2.87), diluted to the mark with the doubly distilled water

and mixed well. Several commercial food samples were purchased from the local market in Isparta city. The food samples were

ground to a fine powder with a mortar and pestle. 20.0 g of this powder and 50 mL anhydrous ethanol were placed into a 100 mL

Erlenmeyer flask and shaken by a laboratory shaker for 2 h. This mixture was then transferred to a 10 mL centrifuge tube and

centrifuged 5000 rpm for 5 min. The clear part of solution in the tube was used for analysis. Suitable amount of this sample was

transferred into a 25 mL flask, added 5.0 mL 95% ethanol and then the solution was analyzed by the analytical procedure as

described above.

All the methods were applied to the prepared solutions. Calculated results are presented in Table 1. The calculated values fr om

the statistical test did not exceed the critical statistical values, indicating that there was no significant difference among the methods.

PCR-PLS calibration methods are very suitable choice to methods for the quality control of commercial food product without

priority procedure such as separation, extraction and pre-concentration. The proposed methods have great promise for the routine

analysis of food additives.

Page 37: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

35

Table 1. Experimental results of commercial preparation of proposed method.

PCR PLS

Samples VAN(μg/g) MAL(μg/g) VAN(μg/g) MAL(μg/g)

A 0.1775 0.1108 0.1802 0.1224

B 0.3128 0.0740 0.3122 0.0820

C 0.4556 0.1808 0.4424 0.1752

D 0.1024 0.0986 0.0988 0.0998

Sample (A) Vanilla. Hayat Food Production Co. Ltd. (B) Candy. Kent Food Production Co. Ltd. (C) Chocolate. Ülker Food

Production Co. Ltd. (D) Pudding. Ülker Food Production Co. Ltd. Results obtained are the average of ten experiments for each

method.

Keywords:

Page 38: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

36

OP-021

Simultaneous Determination of Codeine and Acetaminophen in

Pharmaceutical Products by ICA-ANN Chemometric Methods

A. HAKAN AKTAŞ1

1: Department of Chemistry, Faculty of Science and Art, Süleyman Demirel University, 32260 Isparta, Turkey

ABSTRACT

In this study, powerful chemometric calibration methods, Independent Component Analysis (ICA), Artificial Neural Network

(ANN) were successfully applied to the simultaneous determination of Codeine(COD) and Acetaminophen(ACE) in pharmaceutical

preparations without using any separation step. The data of UV-Visible Spectroscopy applied to the chemometric calculations.

Codeine is a morphine (morphine 3-methyl ether), consisting of morphine by methylation of the phenolic OH group. Morphine

be methylated in a way that reduces the impact of its analgesic and addictive activity significantly, but it does not weaken over the

antitussive activity. Codeine, opium (opium) are contained in the natural rate of about 0.5% is obtained by extraction from opium or

poppy capsule or with morphine methylation is carried out by semi-synthesis. Codeine use is subject to control, according to the

legislation in Turkey but some preparations containing codeine "drug" does not count .

For the validation of this chemometric method, a calibration set of 15 binary mixtures containing compounds in the working

range of 5-25 μg/mL for COD and 8-40 μg/mL for ACE was prepared in % 96 Ethanol. Calibration sets 200-300 nm range

absorption spectra were recorded. Two chemometric calibrations were constructed by using the relationship between the calibration

set and its corresponding absorption data obtained in the range 220-280 nm. The synthetic mixtures of two drugs were used for the

validity of the calibrations. Means recoveries (percent) and relative standard deviation of ICA-ANN methods were found to be %

100.02 and % 0.72 for COD ; % 100,22 and % 0,68 for ACE respectively.

In the next step, the ICA-ANN methods were applied to the simultaneous determination of COD and ACE in commercial

pharmaceutical preparations and successful results were obtained.

Keywords:

Page 39: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

37

OP-022

Spectrophotometric analysis of hydrochlorothiazide and irbesartan

in tablets by partial least squares calibration approach

A. HAKAN AKTAŞ1

1: Department of Chemistry, Faculty of Science and Art, Süleyman Demirel University, 32260 Isparta, Turkey

ABSTRACT

Irbesartan [IRB, 2-butyl-3-[[22-(1H-tetrazol-5-yl)[1,12-biphenyl]-4-yl]-methyl1-3-diazaspiro- [4,4]- non-1-en-4-one,] is an

angiotensin II blocker. Angiotensin II receptor antagonists represent a relatively new pharmacological class which actsmainly by

selective blockade ofAT1 receptors and reduces the effects of angiotensin II. They may be used alone or in combination with other

antihypertensive or diuretic agents. Hydrochlorothiazide [HCT, 6-chloro- 3,4-dihydro-2H-1,2,4-benzothiadiazine-7- sulphonamide-

1,1-dioxide,] is a diuretic acting on distal convoluted tubule. Because of their synergistic anti -hypertensive action, irbesartan and

hydrochlorothiazide are available on the market as a combined dosage form.

The multivariate calibration techniques use full spectrum, full automation, multivariate data analysis and the reduction of n oise

and the advantages of the selection calibration model. In addition these multivariate calibrations do not need any separation

procedure, they are very cheap, very easy to apply and very sensitive. For these reasons these multivariate techniques are po pular

today.

An accurately weighed pulverized tablets equivalent to 100mg of the studied drugs was extracted with 10mL of Methanol,

diluted with water, and sonicated for about 15min. The extracts were filtered into 100mL volumetric flasks then washed and di luted

to volume with distilled water. Aliquots these solutions were transferred into a series of 10mLvolumetric flasks and the analysis

were completed as spectrometric procedure. All the techniques were applied to the final solution.

A summary of the assay results for the pharmaceutical formulation is given table 1. The results of all methods were very to

each other as well as to the label value of commercial drug formulation.

Table 1: Assay results for the pharmaceutical formulation (mg/tablet)

Drug

HCT

Mean SD*

IRB

Mean SD*

PLS

49.12±0.58

50.28±0.18

Results obtained are average of six experiments for technique.

*SD : Standard deviation *.

Keywords:

Page 40: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

38

OP-023

Öğrenci Bağlılığının Üniversite Kampüslerine İlişkin Bazı Değişkenler

Açısından Karşılaştırılması*

EMRULLAH YİĞİT1, SELİM GÜNÜÇ2, HÜSEYİN ARTUN2

1: Hakkari Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri Bölümü

2: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

Öğrenci bağlılığı birçok değişkenden etkilenebilmektedir. Özellikle de kampüsün fiziksel koşullarına ilişkin faktörlerin oldu kça

önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı; kampüslerin şehir merkezine olan uzaklığı, eğitim fakültelerinin kam püsteki

konumu ve eğitim fakültelerinin fiziksel büyüklüklerinin öğrenci bağlılığı puanları açısından bir farklılık oluşturup oluştur madığını

incelemektir. Çalışmada nicel araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmanın örneklemini; TÜİK’in istatistikse l olarak 26

bölgeye ayrılmış bölgelerinden yükseköğretim kurumlarına bağlı ve resmi olarak veri toplanmasına izin veren 26 ildeki devlet

üniversitelerinin eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Katılımcılar rastgele bir şekilde tab akalı örnekleme

yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmaya 5221 (%70.48) kadın ve 2186 (%29.52) erkek olmak üzere toplam 7407 öğrenci

katılmıştır. Veri toplama aracı olarak öğrenci bağlılığı ölçeği ve demografik değişken formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde

betimsel ve karşılaştırma istatistikleri kullanılmıştır. Kampüslerin şehir merkezine olan uzaklığı, eğitim fakültelerinin kam püsteki

konumu ve eğitim fakültelerinin fiziksel büyüklükleri ile öğrenci bağlılıkları karşılaştırılmış, sonuçlar bu do ğrultuda analiz edilip

tartışılmıştır.

Keywords: Eğitim fakültesi, öğrenci bağlılığı, kampüs, üniversite, yükseköğretim

*: Bu çalışma TÜBİTAK 3001 Başlangıç Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı 115K070 nolu proje desteği ile yapılmıştır.

Page 41: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

39

OP-024

Üniversitelerdeki Öğrenci Bağlılığı ile Kampüs İkliminin

Karşılaştırılması*

EMRULLAH YİĞİT1, SELİM GÜNÜÇ2, HÜSEYİN ARTUN2

1: Hakkari Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri Bölümü

2: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi

ABSTRACT

Öğrenci bağlılığı, öğrencinin başarılı öğrenme çıktılarına ulaşmak için öğrenme sürecine, sınıf içi ve dışındaki akademik ve

sosyal etkinliklere psikolojik, bilişsel, duyuşsal, davranışsal boyuttaki tepkileri olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada;

üniversitelerdeki öğrenci bağlılığı ile kampüs yerleşkesi, kampüste yaşam, sosyal tesisler, eğlence etkinlikleri ve öğrenci

kulüpleri/toplulukları ve bütüncül olarak da kampüs ikliminin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada nicel araştırma yönt emi

kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini; TÜİK’in istatistiksel olarak 26 bölgeye ayrılmış bölgelerinden yükseköğretim kurumlarına

bağlı ve resmi olarak veri toplanmasına izin veren 26 ildeki devlet üniversitelerinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadı r.

Katılımcılar rastgele bir şekilde tabakalı örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak “öğrenci bağlılığı

ölçeği” ve “kampüs iklimi kontrol listesi” kullanılmıştır. Toplanan veriler doğrultusunda üniversitelerin öğrenci bağlılığı o rtalama

puanları betimlenmiş ve üniversitelerdeki kampüs iklimleri karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda üniversitelerdeki öğrenci bağlılığı

ve kampüs iklimi arasındaki bulgular tartışılmıştır.

Keywords: Kampüs iklimi, kampüs olanakları, öğrenci bağlılığı, Üniversite, Yükseköğretim

*: Bu çalışma TÜBİTAK 3001 Başlangıç Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı 115K070 nolu proje desteği ile yapılmıştır.

Page 42: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

40

OP-025

Fabrication of Pillar[5]Arene-Quinoline Nanothin Films For Detection of

Volatile Organic Compounds With Host-Guest Principle

YASER ACİKBAS 1, AHMED NURİ KURSUNLU2, MUSTAFA OZMEN2, MATEM ERDOGAN3, RİFAT CAPAN3

1: Department of Materials Science and Nanotechnology Engineering, Usak University, 64200 Usak, Turkey

2: Department of Chemistry, Faculty of Science, University of Selcuk, 42075, Konya, Turkey

3: Department of Physics, Faculty of Science, University of Balikesir, 10145 Balikesir Turkey

ABSTRACT

In this study, a novel pillar[5]arene-quinoline (P5-Q) as organic material is used to fabricate Langmuir-Blodgett (LB) thin films

and organic vapor sensing properties were investigated. LB deposition process is characterized by UV-visible spectroscopy and

quartz crystal microbalance (QCM) techniques. QCM system is used to investigate gas sensing performance of macrocyclic LB

films during exposure to Volatile Organic Compounds (VOCs). The macrocyclic LB thin films are more sensitive to

dichloromethane than that of other vapors used in this study. The sensitivity and detection limit performance of the P5 -Q QCM

sensor to dichloromethane vapor were calculated as 14.751 Hz ppm -1 and 0.203 ppm, respectively. These results demonstrated that

the P5-Q material is promising as an organic vapor sensing device at room temperature.

Keywords: Pillar[5]arene; Nanothin films; vapor sensing; QCM

Page 43: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

41

OP-026

Synthesis of Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine Phenylethylamine

Derivatives and Their Use as Chiral Catalyst

HAYRİYE NEVİN GENC1

1: Department of Science Education, A. K. Education Faculty, Necmettin Erbakan University, Konya 42090, Turkey

ABSTRACT

Organocatalysis is recognized as a convenient and highly useful synthetic method in both research and industry because of its

operational simplicity, ready availability of catalysts, environmental consciousness, low toxicity of the organic catalysts, (compared

to the corresponding transition metal species) and the high efficiency and selectivity attained in many organocatalytic

transformations under mild reaction conditions, which meet the current requirements for practical organic synthesis.

The asymmetric aldol reaction, which is a basic CAC bond forming method, provides a great incentive in synthetic chemistry.

Among the different types of catalysts used, organocatalysis has contributed to one of the most exciting advances in recent years. In

general, asymmetric catalytic aldol reactions are classified into two main categories. The first type of aldol reaction needs the

preconversion of a ketone or ester to a more effective aldol donor, such as an enol ether or a ketene acetal by the use of a chiral

Lewis acid or Lewis base as the catalyst. The other type is a direct aldol reaction, which is very atom economic. Low catalys t

loading and high chiral induction are the aims of synthetic chemists and excessive effort has been dedicated to this point. Chiral

amines, such as cinchona and 1,2-cyclohexanediamine or their derivatives have received great attention for their incomparable

activation modes and high performances.

Over the course of our studies on the synthesis of chiral receptors equipped with various functionalities to aid their catalytic

activities, we recently synthesized Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine Phenylethylamine derivatives and used them as catalysts in the

direct asymmetric Aldol reaction of acetone with p-nitrobenzaldehyde. Herein we report the design and synthesis of a novel class of

Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine-based phenylethylamines in both enantiomeric forms, which are the first effective organocatalysts

for highly enantioselective aldol reactions of aldehydes to acetone.

Keywords: Asymmetric aldol reactions, Enantiomeric excess, NMR Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine

Page 44: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

42

OP-027

Gas Sensing Applications of Calix[4]arene Nanothin Film by Using

Quartz Crystal Microbalance Technique

YASER ACİKBAS 1, SELAHATTİN BOZKURT2,3, RİFAT CAPAN4, MATEM ERDOGAN4, ERKAN

HALAY2,5, ABDÜLKADİR SİRİT6

1: Department of Materials Science and Nanotechnology Engineering, Usak University, 64200 Usak, Turkey

2: Scientific Analysis Technological Application and Research Center, Usak University, 64200 Usak, Turkey

3: Vocational School of Health Services, Usak University, 64200 Usak, Turkey

4 : Department of Physics, Faculty of Science, University of Balikesir, 10145 Balikesir Turkey

5 : Department of Chemistry and Chemical Processing Technologies, Banaz Vocational School, Usak University, Usak, Turkey

6: Department of Chemistry, Necmettin Erbakan University, Konya, Turkey

ABSTRACT

In this work, the Langmuir–Blodgett (LB) technique was applied onto the different substrates such as quartz, gold coated glass

and quartz crystals for fabricating LB thin films with 25,27-(Dipropylmorpholinoacetamido)26,28-dihydroxycalix[4]arene. The

characteristics of the calix[4]arene LB films are evaluated by UV-Vis and Quartz Crystal Microbalance (QCM) techniques. The

mass deposited on the quartz crystal per bilayer is predicted as 2028.80 ng (7.65 ng mm -2) for the calix[4]arene LB film. The sensing

abilities of this LB film towards the development of room temperature organic vapor sensing devices are also examined. It was

determined that the obtained LB film is significantly more sensitive to dichloromethane than other vapors and the calix[4]arene is a

promising material serving as a vapor sensing device at room temperature.

Keywords: Nanothin films; chemical sensors, calix[4]arene; QCM

Page 45: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

43

OP-028

Alçı Dozajlama Otomasyonunun Scada İle Denetimi

OKAN BİNGÖL1, ONUR MAHMUT PİŞİRİR2, ÖMER AYDOĞAN3, SERDAR PAÇACI4, REMZİ

DUMLUPINAR1, AGAH LAÇ1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, 32200, Isparta-Türkiye

2: Süleyman Demirel Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

3: Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

4: Süleyman Demirel Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, 32200, Isparta-Türkiye

ABSTRACT

Alçı uzun yıllardır kullanılan bir yapı malzemesidir. Alçı harçları, alçının su ile belirli oranlarda karıştırılarak istenilen kıvama

getirilmesi ile elde edilen yapı gereçleridir. Günümüzde bu gibi yapı malzemelerin yapımı için yoğun insan gücü harcanmaktadı r. Bu

insan gücü kullanımı sonucunda fiziksel olarak sağlık sorunları meydana gelmektedir . Alçı harcı yapımı zaman dilimi olarak

düşünüldüğünde çalışan verimini düşürmekte ve zaman kaybına neden olmaktadır. Dozajlama sistemleri, hammadde silo ve

bunkerilerinden yada stok tanklarından, istenilen hammaddeyi otomatik olarak konveyor bant aracılığ ı ile tartım haznesine taşıyıp

ölçer. Dozajlama sistemi bütün reçetelerin miksere özel dozajlama ve tartma değerlerinin standartlaşmasına imkan sağlamaktadı r.

Bu sayede zor karmaşık reçeteler için daha az zaman ayrılırken, insan sağlığı ve zararlı kimyasa llar için tamamen güvenli bir

çalışma ortamı sağlanmaktadır. Kullanılan ekipmanlar sayesinde yüksek reçeteli alçılar son derece hızlı olarak dozajlanabilme ktedir.

Bu çalışmada insan sağlığını korumak, malzeme ve zaman tasarrufu sağlayarak iş verimi arttı rılmıştır. Bunun için PLC tabanlı

SCADA denetimli alçı dozajlama otomasyonu gerçekleştirilmiştir. Dozajlama otomasyonunda kullanıcıya alçı türü seçimi

sağlanmıştır. Alçının kullanılacağı alan m2 cinsinden girilmektedir. Girilen değerlere göre en uygun malzeme reçetesi çıkartılarak

alçı harcı dozajlama sağlanmıştır. Reçeteler ve kullanılacağı alanların bilgisi veri tabanına kaydedilmekte ve istenildiği za man bu

bilgilere ulaşılabilmektedir. PLC ile ağırlık ölçümü ve konveyör sistemindeki motor kontrolü yapılmıştır. Ayrıca, SCADA sistemi

sayesinde malzeme seçimi ve gerekecek olan malzeme miktarlarının otomatik hesabı yapılmıştır .

Keywords: Alçı, dozajlama, PLC, SCADA

Page 46: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

44

OP-029

İnsansız Otomatik Katlı Otopark Sistemi

OKAN BİNGÖL1, ONUR MAHMUT PİŞİRİR2, ÖMER AYDOĞAN3, SERDAR PAÇACI4, AYGÜN

İŞLER1, ALİCAN ÖZÇELİK1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, 32200, Isparta-Türkiye

2: Süleyman Demirel Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

3: Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

4: Süleyman Demirel Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, 32200, Isparta-Türkiye

ABSTRACT

Dünya nüfusunun %54’ü şehirlerde yaşamaktadır ve önümüzdeki on yıllarda şehir nüfuslarını önemli ölçüde artması

beklenmektedir. Son yıllarda akıllı şehirler ve akıllı trafik yönetimine olan ilgi artmıştır. Akıllı şehirler, ekonomik kalkı nmayı

artırmak için kullanılan birçok farklı teknolojilerin kullanılması sonucu oluşan süreç sonunda oluşmaya başlamıştır. Park yerleri,

birçok sürücü için günlük olarak erişilen ve paylaşılan bir kentsel kaynağı oluşturur. Alışveriş merkezleri ve ticaret bölgel erinde

sıklıkla oluşan tıkanıklıkları, zaman kaybı, yakıt ve çevre yükü gibi olumsuzlukları önlemek için park yerleri düzgün bir şekil de

yönetilmelidir.

Bu çalışmada, arduino tabanlı, HMI panel ve bilgisayar ile oluşturulan yazılım üzerinden insansız otomatik katlı otopark

sistemi gerçekleştirilmiştir. Arduino üzerinde çalışan program, araç algılama sensöründen aldığı bilgiyi HMI panele aktararak HMI

panel aktif duruma getirir. Araç sahibi HMI panelde gerekli bilgileri okuduktan ve istenilen bilgileri girdikten sonr a onay butonuna

basarak aracın sistem tarafından uygun bir araç kabinine park etmiştir. Araç park edildikten sonra araç sahibine aracını geri almak

üzere RFID kart verilmiştir. Araç sahibi aracını almak istediğinde bu kartı okutarak aracını geri alacaktır. Yapılan çalışma ile şehir

içinde düzensiz park edilmiş araçlardan dolayı oluşan sorunların ortadan kaldırılması, araçların daha güvenli olarak park edi lmesi ve

gereksiz ışıklandırma, fazla eleman gibi fazla maliyetten tasarruf sağlanması düşünülmüştür .

Keywords: Akıllı ulaşım, akıllı katlı otopark, akıllı şehir

Page 47: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

45

OP-030

Akıllı Cihaz Tabanlı Elektrik Tüketim Takip Sistemi

OKAN BİNGÖL1, ÖMER AYDOĞAN2, BURÇİN ÖZKAYA1, ONUR MAHMUT PİŞİRİR3,

MUHAMMED MUSTAFA KÖYSÜRENBARS1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, 32200, Isparta-Türkiye

2: Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, 07070, Antalya-Türkiye

3: Süleyman Demirel Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

ABSTRACT

Son yıllarda, dünyada ve ülkemizde enerjiye olan talep artmakta ve gelecekte de artmaya devam edecektir. Nüfusun hızlı artışı ,

dünyada gelişen ve büyüyen ekonomilerden gelen talep ve ülkemizde ise esas olarak şehirleşme ve sanayileşmeden kaynaklanan

talep, söz konusu artışların önemli nedenleri arasında olup, elektrik enerjisinden tasarruf etmek amacıyla çalışmalar yapılma ktadır.

Elektrik enerji sistemlerinde, talebin zamanında, güvenilir, ekonomik ve kaliteli bir şekilde sağlanması gerekmekte olup, günümüzde

üzerinde çalışılmakta olan veya araştırılan birçok akıllı şebeke ve uzaktan sayaç okuma sistemi mevcuttur. Mevcut sistemlerde ki

amaç, tüketim bilgilerini toplamak ve bunlar doğrultusunda yeni üretim hedefleri belirlemektir. Ancak bu tüketim bilgilerine anlık

erişimler sadece üretici firmalar tarafından yapılabilmektedir.

Yapılan çalışmada, elektrik sayaçlarından anlık olarak elde edilen tüketim bilgilerinin kullanıcıya aktarılmasını sağlayan mobil

bir uygulama geliştirilmiştir. Uygulamada Makel M550 akıllı sayaç kullanılmış olup, tüketim bilgileri sayacın RS485 çıkışı

aracılığıyla alınmıştır. Bu bilgiler ESP8266 modülüne sayacın RS485 hattı aracılığıyla aktarılmaktadır. ESP8266 wifi modülü olup

aynı zamanda programlanabilir bir modüldür. ESP8266 modülüne aktarılan tüketim bilgileri wifi üzerinden mobil cihaza

aktarılmaktadır. Mobil uygulamada kullanıcı anlık olarak tüketim bilgilerini tarifeli, günlük ve aylık olarak görü ntüleyebilmektedir.

Ayrıca, tüketimin aktif-reaktif güç oranını hesaplanarak, ceza sınırına yakın bir değerde kullanıcıya uyarı vermektedir .

Keywords: Mobil Uygulama, Veri Takip Sistemi, RS485, Elektrik Sayacı

Page 48: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

46

OP-031

Android Tabanlı Cihazlar İçin Elektriksel Büyüklükleri Ölçme ve

Görüntüleme Sistemi

OKAN BİNGÖL1*, ÖMER AYDOĞAN2, ONUR MAHMUT PİŞİRİR3, BURÇİN ÖZKAYA1,

GÖKHAN GÜRSOY1, RAMAZAN ÖZTÜRK1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, 32200, Isparta-Türkiye

2: Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, 07070,Antalya-Türkiye

3: Süleyman Demirel Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, 32200, Isparta-Türkiye

ABSTRACT

Multimetreler, standart donanımlarında akım, gerilim, frekans, direnç, diyot, kondansatör ölçümü, kısa devre kontrolü gibi

ölçümleri ve elektronik devre elemanlarının sağlamlık testlerinin yapıldığı elektronik cihazlardır. Yapılan çalışmada, ATm ega2560

mikrodenetleyici içeren bir Arduino Mega kartı, bluetooth bağlantı kartı, akım ve sıcaklık sensörü ile oluşturulmuş ve elektr onik bir

devre tasarlanmıştır. Böylelikle, günlük yaşantımızda büyük bir yer tutan android tabanlı cihazların multimetre ol arak kullanılması

sağlanmıştır. Gerçekleştirilen multimetre ile akım, gerilim, sıcaklık değerleri ölçülmüştür. Ayrıca, bu büyüklerin sinyal şek illeri ve

değerleri android tabanlı cihazların ekranında görüntülenmiştir. Yapılan ölçümler android uygulama üzer inde kaydedilen verilerin

görüntülenmesi sağlanmıştır.

Keywords: Multimetre, Android, Arduino, Akıllı Cihaz

Page 49: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

47

O-032

Otomotiv Parçalarında Kullanılan Etilen Akrilik Elastomer ve Akronitril

Bütadien Kauçuğun Metale Yapışma Mukavemetinin Belirlenmesi

KADİR GÜNDOĞAN1, MUSTAFA GİTMİŞ1

1: Uşak Üniversitesi, Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü, 64200, Uşak, Türkiye

ABSTRACT

Kauçuk, günlük hayatımızda her alanda yer almış, harika bir mühendislik malzemesidir. ASTM standartlarına göre uygulanan

kuvvetin numune üzerinden kaldırılmasından sonra tekrar referans boyutuna geri dönebilen parçalar olarak tanımlanır. Kauçuk

malzemeleri farkında olmadan iş, ev, oyun, spor, otomotiv, hava araçları, demir yolu ulaşımı, inşaat, ayakkabı, giyim gi bi birçok

alanda kullanılır. Viskoelastik yapısı, metallere alternatif olması, kullanım kolaylığı sağlamasından dolayı tercih edilir.

Etilen Akrilik kauçuk (AEM); etilen, metil akrilat ve karboksil grubu içeren bir polimerdir. Bu karışım ısıya, kalıcı

deformasyona (compression set), ozona, suya dayanımı, güneş ışığına dayanımı yüksek olan kauçuk, çalışma sıcaklığı -35 – 150 ºC

arasındadır. ASTM D 2000 / SAE J 200 standartına göre AEM karışım, HNBR ile ACM karışımı arasında özellik gösterdiğinden

ihtiyaçları karşılar. AEM karışım ketonlara, yakıt ve fren yağlara dayanımı olmadığı bilinmektedir. Otomotiv sektöründe (krank

kasnağı, motor takozları …), inşaat sektöründe (kapı takozları…) beyaz eşya (sızdırmazlık elemanları) sektöründe olduğu gibi

birçok sektörde kullanılır.

Akronitril Bütadien kauçuk (NBR); akronitril ile bütadien kopolimerizasyonu sonucu oluşan sentetik bir polimerdir. ACN

oranına göre değişkenlik gösterse dahi AEM kauçuk gibi ısıya, kalıcı deformasyona (compression set), ozana, suya dayanımı, g üneş

ışığına dayanımı yüksek olduğu gibi ayrıca aşınma direnci yüksek bir malzemedir. Çalışma sıcaklık aralığı -25 – 105 ºC arasında

değişme göstermektedir. Yağa ve grese dayanıklı olmasından dolayı fiyat/performans aralığında genellikle sızdırmazlık

elemanlarında kullanılır. Otomotiv sektöründe başlıca kullanım yerleri o-ringler, keçeler, krank kasnağı gibi parçalarda kullanılır.

Ayrıca aşınma dayanımı yüksek olduğundan sürtünme ile çalışan su devirdaim pompası kasnağında kullanımı bulunmaktadır.

Bu araştırmada, özellikle otomotiv sektöründe sıklıkla kullanılan NBR ve AEM tipi kauçuk gibi iki farklı formüle edilmiş

karışımların, metale yapışma mukavemetleri araştırılmıştır. Metal olarak DD 13 (Erdemir 6224) derin çekme sacıyla numune

hazırlanmış ve uygun proses şartları uygulanarak kuvvetli bağ yapma işlemlerine tabi tutulmuştur. AEM ve NBR karışımları için

özel olarak tasarlanmış test numunesi belirlenmiş ve sertlikleri sh-A cinsine göre ölçülmüştür. Dört farklı yapıştırıcının, iki farklı tip

kauçuktan hangisine daha çok yapışma mukavemeti olduğu tensometre testi yardımıyla bulunmuştur. Vulkanizasyon işleminden

sonra testlere tabi tutulan on iki numune içerisinde, iki farklı kauçuğa da Chemosil 360 tipi yapıştırıcının metale yapışma

mukavemetinin diğer numunelere göre daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Chemosil 256 NL tip yapıştırıcının ise bu iki farklı karışıma

da yapışma mukavemetinin diğer yapıştırıcı tiplerine göre mukavemetinin düşük olduğu deneyler ile bulunmuştur. Sertliğin met ale

yapışma mukavemetine etkisi görülse de asıl olan kauçuğun cinsi olduğu aşikârdır.

Keywords: Kent Akronitril bütadien kauçuk (NBR), Etilen akrilik monomer (AEM), Sertlik

Page 50: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

48

OP-033

ASTM 1020 Çelik ve GGG-60 Döküm Malzemelerin

Sıkı Geçme Bağlantılarında Malzeme Etkisinin

Deneysel ve Sonlu Elemanlar Metodu ile İncelenmesi

KADİR GÜNDOĞAN1, MUSTAFA GİTMİŞ1

1: Uşak Üniversitesi, Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü, 64200, Uşak, Türkiye

ABSTRACT

Güç ve hareket iletiminde montajlama uygulamaları esnasında en fazla yapılan birleştirme işlemlerinden biride sıkı geçmedir.

Bu birleştirme mil ile göbek arasında sürtünme kuvvetinden oluşan basınç ile sağlanır. Üretim sahalarında kolay ve ekonomik

olmasından dolayı tercih edilir. Özellikle otomotiv parçalarının montajlanmasında sıkça kullanılmaktadır.

Sürtünme kuvvetinden yanı sıra, malzeme yüzeylerine basınç kuvveti olması gerekir. Sıkı geçme bağlantıları, kalın cidarlı

basınçlı tüpler teoremine göre uygulamaya alındığı ve sıkı geçme için belirli toleranslar bulunduğu bilin mektedir. Fakat bu

toleranslar için malzeme farklılıkları gözetilmemiştir. Buna istinaden farklı malzemelerin, farklı sürtünme katsayıları olduğ undan

dolayı bu toleranslar, üretim sahalarında hatalara sebep olmakla birlikte otomotiv yan sanayi üreticilerin in (aftermarketing)

ürünlerinde iade gelmesine sebep olmaktadır.

Bu araştırmada, GGG-60 küresel grafitli dökme demir ve ASTM 1020 çelikten üretilmiş malzemelerin içyapısı incelenmiş ve

sıkı geçme işlemine ile birbirine bağlanmıştır. Sıkı geçme bağlantısı için kalın cidarlı basınçlı tüpler teoremi uygulanarak

matematiksel model oluşturulmuştur. Bu matematiksel model ile minimum yüzey basıncı bulunmuştur. Sıkı geçme bağlantılarının

birbirinden ayrılma gerilmeleri, çekme testi ile verilere ulaşılmıştır. Yapılan deneyde ise farklı sıkılık oranında en iyi bağlantının

0.10 oranını olduğu anlaşılmıştır. Bu test verileri ile sonlu elemanlar metodu kullanılarak kıyaslama gidilmiştir. Sonlu elem anlar

modeli ile deneysel verilerin çok yaklaştığı görülmüştür.

Keywords: ASTM 1020 çelik, GGG-60 döküm, Sıkı geçme bağlantısı, Sonlu elemanlar metodu

Page 51: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

49

OP-034

Sanat Olarak Moda ve Moda Müzeleri

SÜMEYRA MERVE İLBAK TAHMAZ1

1: Nişantaşı Üniversitesi İstanbul Türkiye

ABSTRACT

Giysi, insan ile direkt ilişki kuran en önemli olgulardan biridir. Dini ve kültürel bağlardan doğrudan etkilenir. Güncel trendlerin

ötesinde tarihsel açıdan antropolojik ve arkeolojik çıkarımlar elde edilmesinde önemli bir yer tutar. Yıllar içerisindeki güz ellik

algısını da ışık tutar ve sosyolojik olarakta fiziksel kanıtlar sağlar. Toplumların kim ve ne olduğuna dair önemli kayıtlar olarak

karşımıza çıkar.

Giysinin seri üretim olması, ari bir sanat tanımına uygun olmadığı algısı yaratmaktadır. Ancak post -modern sanat anlayışı ile

birlikte giysinin sanat ürünü olduğu örneklerde kabul görmeye başlamıştır. Bu bağlamda bakıldığında bir müze/galeri ürünü olarak

giysi kavramı önemli bir yer tutar. Hem tarihsel hafıza açısından hem de güncel bir sanat ürünü olarak müze ya da galeriler d e yerini

almaya başlamıştır. Bu çalışma giysinin tarihsel bir arşiv ve sanat ürünü olarak önemini araştırmak amacıyla yapılmıştır .

Keywords: Giysi, Moda, Moda Tarihi, Müze, Sanat, Sanat Tarihi

Page 52: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

50

OP-035

Desıgn Sıze Of Today Intellıgent Telephones

AHMET UZUNER1, EMEL UZUNER2

1: Sütçü İmam Üniversitesi, Rektörlük, Güzel Sanatlar Bölümü, Kahramanmaraş

2: Çamlıca Anadolu Lisesi, Görsel Sanatlar, Bursa

ABSTRACT

Today's smartphones; design dimension, aesthetic form, ease of use, visual richness and communication dimension. The first

emergence and development of smartphones has been emphasized and the design changes they have made in this development are

expressed. The two-and three-dimensional design of the art has been seen on smartphones is evolving and it seems that every

designation feels the power of this design. The design that develops in the 21st century is that it creates its own language in all fields

and it is transferred with the concept of creativity which is included in this art. It is seen that the creativity which is developing in

design is renewed by design forms, visual images and colors.

Keywords: Art, Aesthetic, Design, Color, Tecnology

Page 53: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

51

OP-036

Synchronous Fluorescence Spectroscopy Combined with Chemometrics

For Authenticity and Adulteration of Cold-Pressed Black Cumin (Nigella

sativa L.) Seed Oils

FATMA NUR ARSLAN1, S. NIHAN KARUK ELMAS1, GONUL AKIN1, IBRAHIM YILMAZ1,

ADNAN KENAR2

1: Karamanoğlu Mehmetbey University, Faculty of Science, Department of Chemistry, 70100, Karaman-Turkey

2: Ankara University, Faculty of Science, Department of Chemistry, 06100, Ankara-Turkey

ABSTRACT

Herein, fluorescence spectroscopy combined with principle component analysis (PCA), soft independent modeling of class

analogies (SIMCA) and partial least square regression (PLSR) chemometric analysis were performed to detect the authenticity o f

cold-pressed black cumin (Nigella sativa L.) seed oil (BCSO) and adulteration amounts of refined cheap vegetable oils in black

cumin seed oil. Fluorescence measurements were performed with an Cary Eclipse Fluorescence Spectrophotometer (Agilent

Technologies Inc., USA), which is a fully computer-controlled instrument. The acquisition interval and integration time were set to 1

nm and 0.3 s, respectively. The fluorescent emission spectra (range of 250–720 nm) of oils were collected with 5 nm excitation slits,

5 nm emission slits, and 360 nm excitation radiation. The fluorescence data of oil samples were collected by scanning the excitation

and emission monochromators simultaneously with ∆λ=20, 40, 60 and 80 nm wavelength. The discriminate abilities of PCA and

SIMCA were studied through the three dimensional PCA score and Coomans plots for the es tablished wavelength intervals (∆λ). For

quantitative analysis, BCSOs were adulterated with soybean oils (SBOs) at varying levels (5–50%, v/v), which were marked as 5%,

10%, 15%, 20%, 30%, 40% and 50%. PLSR was adopted to build the model and full (leave-one-out) cross-validation was achieved

to evaluate the predictive ability. Spectral data from the individual measurement were divided into a calibration set (75%) and a test

set (25%). Validity of the models was checked by running several diagnostics including R2, root mean standard error of calibration

(RMSEC) and root mean standard error of cross validation (RMSECV). SIMCA model of fluorescence data provide an excellent

classification for pure cold pressed BCSO and other vegetable oil samples, with 99% significance level. The classification limit of

SBO adulterated in BCSO by fluorescence spectroscopy was also below 5%. Under the optimum conditions, the plots of referenced

versus predicted values exhibited high linearity. R2 and RMSEC of the PLSR calibration models for fluoresence spectra were

between 0.9763792–0.9974898 and 0.8189607%–2.5122025%; R2 and RMSECV in the prediction models were 0.9563421–

0.9794798 and 2.6734068%–3.7944233%.

Keywords: Adulteration, Authenticity, Black cumin seed oil, Chemometrics, Fluorescence

Acknowledgement:The present study was supported by financially by the Scientific Research Project Center of Karamanoglu Mehmetbey

University (Project number 18-M-17). The authors would also like to thank the Scientific Research Project Center of Ankara University for

providing the financial support to gain Unscrambler (CAMO software, Oslo, Norway) program used in this research

Page 54: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

52

OP-037

Design History of Children Bedroom Furnitures: A Study of Cribs and

Cradles in Terms of Movements and Design Categories

AYÇA BÜYÜKÇINAR1

1: Istanbul Gedik University, Faculty of Fine Arts and Architecture, Department of Interior Architecture and Environmental Design,

34876, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

The aim of this study is to examine children bedroom furnitures “cribs”, “cradles”, “baby hammock” and “beds” in line with

the development of design history. The forms of the children bedroom furnitures are discussed in the perspective of movement and

design category which they belong to.

The different designs of children bedroom furnitures are discussed in accordance with the development of design history such

as Renaissance, Baroque, Rococo, Empire, Gothic, Art Nouveau, Modern Movement, Pop Design styles. Moreover, these children

furnitures are interpreted in the perspective of four design form categories as crystallized (constructive), integral, energetic, organic

form categories.

The method of this study is qualitative research and the method of fundamental data collection is based on document analysis.

In line with the development of design history, mainly museum archives and also recent resources constitute the visual and printed

document of this research. In the study process; after collecting visual and printed data, the conclusions are figured out by

descriptive data analysis and interpretation.

After examining the children bedroom furnitures in accordance with the development of design history, results of the study

show that forms of the children bedroom furnitures belong to different movements and different design categories.

Keywords: Children bedroom furniture, cradle, crib, design category, movement

Page 55: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

53

OP-038

Guesthouses and Inns in Spanish Southeast. The Importance of an

Architectural Typology Linked to the Roads

ROSARIO BAÑOS OLIVER1, FRANCISCO SEGADO VÁZQUEZ2

1: Tecnología y Modernización en Ingeniería Civil, Minera y Ambiental. Universidad Politécnica de Cartagena, Murcia, Spain

2: School of Architecture of the Polytechnic University of Cartagena

ABSTRACT

Guesthouses, inns and hostels linked to travels and roads, arose as a result of the need to stop during long and difficult

journeys. Throughout the centuries, the existence of the rest points that marked the roads which crossed Spain, allowed the

development of such routes. Its inclusion in historical cartography and in geographical dictionaries as well as the existence of

specific legislation reflects their importance for hundreds of years. They were distinguished as an architectural typology of their

own, up to the point of been the subject of a project and the examination proposal for the access to the titles of architect or master of

works in the different Academies of Fine Arts that arose in Spain for the regulation of the exercise of architecture.

The roads constituted the elements that subordinated the formal qualities of this type of architecture, qualities that depended on

its hospitality function and on the basis of which the elements that make up these establishments emerged, becoming a charact eristic

image that distinguishes it from the rest. It is constructions of simple forms with bearing walls that organize the space in one or two

bays, always using the materials of the immediate environment in its construction.

However, despite the fact that they are pieces that are part of the history of communications, and in spite of their value for

being part of the Cultural Heritage and public works, they are in danger of disappearing completely without being properly

documented or inventoried. The lack of sensitivity and recognition as a patrimonial asset by society, together with the lack of

cataloging and guardianship as well as a more direct intervention by public institutions in the preservation of this architec tural

typology, has led to the transformation of some, with the consequent loss of most of its architectural and patrimonial values, or the

abandonment and later disappearance of many of them.

We are faced with buildings of great wealth and heritage value. Hence, their intervention must be promoted, provided that we

act with sensitivity, respecting their functional and compositional aspects to the maximum, finding compatible uses for them and

using them appropriately, so that they do not lose their trait as a place to stop.

Keywords: Architecture, Heritage, Inns, Guesthouses, Roads, Spain

Page 56: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

54

OP-039

Effect on Different Reinforcing Materials on Waste PET Nanocomposites

KADİR GUNDOGAN 1, DİLAN KOKSAL1

1: Department of Materials Science and Nanotechnology Engineering, Usak University, 64200 Usak, Turkey

ABSTRACT

Today, plastics are getting more popularly and this popularity and increasing using rate of plastics started to affected

environmental problems. Disposal methods of plastics on world and our country are same; landfilling, incineration or storage. To

decreasing this problems new methods are researched for disposal or re-using plastics. Recycling of plastics are benefit for

environment and re-usable method on industrial applications. PET polymers can be used in this method succesfully as other

commerical polymers. Recycled PET polymers also contributed process cost efficiency in industrial region. Another using area of

waste PET is nanocomposite applications. Nanocomposite material is a multiphase solid material where one of the phases has on e,

two or three dimensions and high performance materials. This paper presents an experimental study about different reinforcem ent

effects on waste pet nanocomposites. On the preparation of nanocomposites, recycled waste PET was used as matrix element and

boron, zeolite, marble dust were taken as reinforcing element. Waste PET polymers and nanoparticles mixed with 5 % and 10%

weight ratio by melt blending method in the twin-screw extruder. Thermal properties of samples were analyzed by XRD, DSC and

TGA. SEM pictures are obtained and finally, tensile strength, hardness tests are done for examine mechanical properties of

composites. According to results, it is seen that, reinforcements are affected nanocomposites properties positively. Hardness and

tensile strength of composites are increased to waste PET and on SEM photos it is clear that reinforcing elements are uniform ly

distributed in matrix.

Keywords: PET, nanocomposites, plastic, waste PET

Page 57: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

55

OP-040

Application of Risk Management Approach for New Product

Development in Concurrent Engineering Environment

SIBEL UYSAL1, HASAN SELİM2

1: Dokuz Eylul University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Department of Industrial Engineering

2: Dokuz Eylul University, Engineering Faculty, Department of Industrial Engineering

ABSTRACT

In today's increasingly competitive environment, product differentiation is one of the main competition strategies. Through new

product development process, managing supply chain risks has a great importance. These processes that are executed by a

multidisciplinary team working with an engineering team can provide maximum benefit in the shortest time with the lowest cost.

Implementation of appropriate risk management approaches aim to ensure the sustainability of new product development processe s.

Therefore, they increase the contribution of new products to the competitive advantage of companies by applying a proactive

approach.

This study aims to develop a decision support system for deliberating the supply chain risks with respect to cost, quality an d

timeliness dimensions in new product development processes. In order to confirm the viability of the proposed decision support

system, a real world application is presented. The new product development process of a manufacturing firm operating in Turki sh

aerospace industry is dealt with in the application, and the risks of each concurrent engineering process are defined. The risks are

calculated by multiplying the probabilities and impacts. Then, by using the binary digits, risk interactions expressing the c ause-effect

relationships between the risks are determined. The binary risk matrix is transformed to the numerical risk matrix for determining

the weighted cause-effect relationships. Therefore, risks can be expressed with easily displaying models instead of complex

networks with this approach.

The results confirm that the proposed decision support system can be utilized effectively in new product development

processes by providing effective risk management strategies.

Keywords: New product development, Risk management, Concurrent engineering, Risk network analysis

Page 58: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

56

OP-041

Kültürel Değerleri Anlatan Çocuk Şarkıları Üzerine Bir Takım

Değerlendirmeler

MUSTAFA HİLMİ BULUT 1

1: Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı 58140 SİVAS

ABSTRACT

Bu çalışmada kültürel değerleri anlatan çocuk şarkıları üzerine bir takım değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışmanın amacı

şarkılar yoluyla kültürel değerleri korumaktır. Araştırma sorusu olarak müzik eğitiminde hangi kültürel değerlere daha fazla önem

verildiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca, tonal ve modal çocuk şarkılarındaki kültürel değerler üzerinde de durulmuştur.

Araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Sözlü altı şarkı örneklemde yer almıştır. Bunlar “Bindiği Dal” (the Branch

He is on), “Hırsız” (Thief) ve “Yurt marşı” (March of the Country) adlı şarkılardır. Örneklemde ayrıca kasıtlı örneklem belirleme

yöntemiyle “Hayvanlar Okulu I” (Animal School I), Hayvanlar Okulu II (Animal School II) ve ayvanlar Okulu III” (Animal Schoo l

III) adlı şarkılar da yer almıştır.

Keywords: Kültürel değerler, fıkra, şarkı, çocuk şarkıları

Page 59: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

57

OP-042

Eastern Region Socio-Economic Development Cluster Analysis of

Provincial Level According to the Classification

MUHAMMED BURAK GÖRENTAŞ1, FARUK AYATA1, H. ERAY ÇELİK1

1: Van Yüzüncü Yıl University

ABSTRACT

Cluster analysis (cluster analysis), unknown groups precisely, units, similar subsets of variables with each other (group, cl ass)

is one of multivariate statistical analysis, which helps to separate. With strong mathematical foundation a nd is a method used in

almost all branches of science.

This operation generally consists of three parts. Socio-economic development level of the definition of the first part, focused on

socio-economic development of indicators and studies. In the second part of the definition of cluster analysis, methods and studies

have been expressed. The third section, the practical part of the socio-economic indicators based on data pertaining to the province

of East Anatolia region is classified by cluster analysis method mentioned provinces.

Keywords: Cluster Analysis, Socio-economic development

Page 60: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

58

OP-043

Hakkâri Bölgesi Akarsularından Elde Edilecek Elektrik Enerjisinin Ülke

Ekonomisine Sağlayacağı Katkı İle Bölgenin Yaşam Koşullarının

Kolaylaştırılmasının Analizi

ERŞAN ÖMER YÜZER1 , ADNAN YOLDAŞ1, EMRE TANŞU1

1: Hakkari Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, 30000, Hakkari-Türkiye

ABSTRACT

Yeryüzü şekillerinin yaklaşık %88’ni dağların oluşturduğu ve Türkiye topraklarının %1,2’ sini kaplayan, insan varlığı ile ülke

nüfusu içinde binde 3,5 gibi bir paya sahip olan Hakkari, Türkiye’nin en sarp ve dağlık yerlerinden biri olup vadilerin çok d erin, dik

ve genç olması nedeni ile ovalık alanlar son derece sınırlıdır. Bu da gösteriyor ki tarım alanlar ının kısıtlı olması, yoğun işsizlik ve

ülkenin çok ihtiyaç duyduğu enerji üretimi kaynaklarından faydalanmayı önemli kılmaktadır. Bu gözlemler ve veriler neticesind e,

Hakkâri ilinin sahip olduğu zengin su kaynaklarından elde edilecek enerji üretimi sonucunda istihdam, yaşam koşullarının

iyileştirilmesi ve ülke ekonomisine katkısı kaçınılmazdır. Enerjinin var ve ucuz olduğu her yerde üretim, istihdam ve beraber inde

refah getirecektir. Bu çalışmada Hakkâri bölgesindeki akarsularından elde edilecek elektrik enerjisinin bölge ve ülke ekonomisine

sunacağı katkıları, yıllardır onca vadiden boşa akan enerji ve kaybolan ekonominin hiçte küçümsenmeyecek boyutta olduğu verilerle

analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda akarsuların maksimum düzeyde enerjiye dönüştürülebileceğinin belki de en makul

fikirlerden biri olduğu kanısına varılmıştır. Akarsular ve bölge incelendiğinde, birçok avantajı gözler önüne serilmektedir. Bu

avantajlardan en önemlilerinin sık ormanların olmayışı, akarsuların yüksek akış hızına sahip olması ve bölgenin coğrafi koşullarının

bu çalışma için pozitif yönde olduğu görülmüştür. Bu akarsuların geçtiği vadileri enerji vadilerine dönüştürerek, ülke ekonomisine

katkı sunduğu, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve yerleşim bölgelerin de yaşanıl ır bir hal almasını sağlayacağı düşünülmektedir.

Hakkâri ilindeki akarsularında faydalanarak elektrik enerjisini üretmek özelikle dağ turizmi ve madencilik gibi alanlarda çok hızlı

bir gelişme olacağı da öngörülmektedir.

Keywords: Akarsu, Analiz, Ekonomi, Enerji, Hakkâri

Page 61: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

59

OP-044

Feasibility Analysis of Micro Hydroelectric Power Plants for Hakkari

Region

ERŞAN ÖMER YÜZER1 , ALI ERDUMAN2, ALI DURUSU3

1: Hakkari University, Çölemerik Vocational School, 30000, Hakkari-Turkey

2: Hakkari University, Department of Electrical and Electronic Engineering, 30000, Hakkari-Turkey

3: Yildiz Technical University, Department of Electrical Engineering, 34220, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

Nowadays, life cycle of people based on electrical energy fairly. A secure and reliable supply of energy is important for

economic stability and even in social life. Increasing human population in the world, rapidly acceleration on industrializati on and

rising living standards lead to boost electrical energy demand. Energy resources are diversified in order to meet the increasing

demand. Uncertainties in oil prices, shortage of fossil fuel reserves and adverse effect of conventional fuels leads to concern on

renewable energy as an alternative resource for electricity production. The share of installed hydroelectric power plants capacity

16% of total installed power generating capacity. In this study, micro hydroelectric power plants are analyzed for Hakkari r egion.

The feasibility analysis is performed using twenty river. In addition, geographical location, water flow rate, river width and water

head are taken into consideration as input parameters. As a result of the analyses in the Hakkari region, micro hydroelectric power

plants are feasible with power range from 0,1 MW to 5,52 MW.

Keywords: Hakkari, Renewable Energy, Micro Hydroelectric Power Plants, Feasibility

Page 62: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

60

OP-045

Thoughts of Ottoman İntellectuals About Turkish Music

İDRİS ÇAKIROĞLU1

1: Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Elemanı, KIRIKKALE

ABSTRACT

The intellectuals we refer to as intellectuals or münevver form one of the leading classes of society that can see different

meanings of events or phenomena from different angles, find solutions to problems, observe the forms of life of the societies and

find them in general inferences. Ottoman intellectuals have also found some inferences about the ways in which their society lives.

In particular, the intellectuals who have expressed opinions in every field with the influence of Westernization from the Tan zimat

period have also raised important opinions about music culture and have fired a wicket that will not end in their own period and

afterwards. One of the most important issues in the ideas that arise in the intellectuals is the effects of Westernization, a part from

their own cultural life forms. It can be seen that these ideas formed in the intellectuals took place in three different places. These;

Westernization in every aspect is just to take the technical elements of the West, to develop in the face of the West and to protect the

culture. Similar approaches to musical culture have not only influenced society, but have influenced or even shaped music policies in

the founding of the Republican regime. This research will focus on Ottoman intellectuals' thoughts and influences on Turkish music.

Keywords: Ottoman İntellectuals, Turkish Music, Westernization in Ottoman

Page 63: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

61

OP-046

Hamdani ve Karakaş Koyunlarında Kırkım Sonu Canlı Ağırlık, Yapağı

Verimi ve Kalitesi*

ERDAL BİNGÖL1, MEHMET BİNGOL2, AYHAN GÜLER3, FERHAT DEMİR1

1: Hakkari Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, 30000, Hakkari-Türkiye.

2: Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 65080, Van-Türkiye

3: Hakkari Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği, 30000, Hakkari-Türkiye

ABSTRACT

Bu araştırma halk elinde yetiştirilen Hamdani ve Karakaş koyunların kirli yapağı verimi, kırkım sonu canlı ağırlığı, uzunluk

(Hauter ve Barbie), elastikiyet, incelik, mukavemet ve randımanlarının tespit edilmesi amacıyla yapıldı.

Araştırma, Hakkari ili Merkez Budaklı köyünde yetiştiriciliği yapılan 35 baş Hamdani ve 40 baş Karakaş koyunu üzerinde

yürütülmüştür. Koyunların bakım beslenmesi tamamen koyun sahiplerinin uyguladığı bakım besleme şartlarında gerçekleşmiştir.

Çalışmada Hamdani ve Karakaş koyun yapağılarında; kirli yapağı verimi, kırkım sonu canlı ağırlığı, uzunluk (Hauter), uzunluk

(Barbie), elastikiyet, incelik, mukavemet ve randıman sırasıyla; 2.12 kg-1.84 kg, 60.33 kg-48.55 kg, 42.38 mm-40.51 mm-, 58.25

mm-54.64 mm, %32.34- %32.31, 36.64 μ-37.62 μ, 36.15 cN/tex-34.80 cN/tex ve %63.88-%65.94 olarak bulunmuştur.

Hamdani ve Karakaş koyun yapağılarının halı yapımı için önemli bir hammadde niteliği taşıdığı, ancak ıslah çalışmasıyla

kumaş tipi yapağı elde edilmesinin de mümkün olduğu söylenebilir.

Keywords: Hakkari, Hamdani, Karakaş, Yapağı

*Bu çalışma, Hakkâri Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi (ÇMYO2016BAP2) tarafından desteklenmiştir.

Page 64: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

62

OP-047

Tarihi Kentsel Sit Alanlarının Kentsel Gelişmeden Olumsuz Efkilenmesi

ve Korunmuş Bölgeler Yaratılmasında Yöntem Araştırması

YAŞAR BAHRİ ERGEN1, MUSTAFA ERGEN1

1: Siirt Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü

ABSTRACT

Kentsel Sit Alanlarının kentsel gelişme ile olan etkileşiminde, geleneksel yapı ve doku özelliklerinin bozulması olgusu

oluşmaktadır. Bu oluşum gerek planlamada kentin gelişmesinin gerekse kentsel sit alanının ayrı ayrı planlanmasının (delik plan)

oluşturduğu bütünleşememe sorunu yaratması ve rant değerlerinin baskısı ile oluşan bozulmaları planlama bütünlüğünde ele alın arak

yeni yöntemler geliştirilmesi gereklidir. Bu alanlarda statik bir planlama olgusu ile planlama kararları üretilip uygulama süreci

içerisinde;

-Kentsel gelişme, sit alanı yakın çevresinde günün koşullarına göre oluşurken, sit alanı içerisinde kentsel gelişme alanı ile

bütünleşmemesi,

-Yakın çevreye yabancılaşan yapı ve doku özellikleri kullanıcı tarafından benimsenmemesi,

sonucunda sit alanı sorunları oluşmaktadır. Çünkü Tarihi Kentsel Sit Alanları geçmişten günümüze gelen kentlerin kentleşme

olgusu içinde yer alması ile tarihi kültürel değerlerin olumsuz etkilenmesi söz konusu olmaktadır. Bilindiği gibi Tarihi Kentsel Sit

Alanları yapı ve doku bazında korunması gereken değerlere sahiptir, dolayısıyla kent bu alanın dışında gelişmeye başlar bu ge lişme

planlamada iki ayrı bir planlama uygulaması ile karşı karşıya kalır. Dolayısıyla Kentin Planlanması iki ayrı zaman ve müellif

çerçevesinde ele alınır ki bu kentin gelişmesinin planlanmasında Tarihi Kentsel Sit Alanlarının hiçbir şekilde kente veri ola rak

katılmamasını getirdiği de bilinen bir gerçektir, bu planlama kentin ortasında yok sayılan bir uygulamayı getirmektedir. Oysaki kent

bir bütündür kentin nüfusunu oluşturan burada yaşayan kesim, kentin her yerini kullanır ve de kentin sosyal ve teknik alt yap ısı

buralarda da kullanım zorunluluğu içerir. Bu nedenle statik plan olgusunun dinamik bir konuma dönüştürülmesi ve kullanıcı

tarafından dışlanmaması için;

-Kentsel Sitler ve Tarihi Sitler içinde korunmuş bölgeler oluşturarak,

-Sit alanları içinde özel mülkiyet ve kamu mülkiyetine ait alanlarda paket proje sistemleri ile dinamik plan olgusunu yaratarak,

-Planlamada kentsel gelişme alanı ile sit alanlarının bir bütün olarak planlanmasını yaparak,

tarihi kültürel değerlerin korunması ve kentleşmede geleneksel yapı ve doku özelliklerinin uyumluluğu sağlanmış olur.

Yukarıdaki amaç ve içerik doğrultusunda yapılan Tokat ili Sit Alanlarında Koruma Geliştirme Amaçlı Çerçeve İmar Planı örneği

denemesinde proje uygulamaları ile Tarihi Kültürel değerlerin korunması hedeflenmiştir .

Keywords: İmar Planı, Kentsel Gelişme, Kentsel Sit, Koruma Amaçlı Çerçeve İmar Planı, Paket Proje, Tarihi Sit

Page 65: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

63

OP-048

Novel Enantioselective Fluorescent Chemosensors for

Racemic Carboxylic Acids Based on 1,3,5-Triazine*

ERKAN HALAY1,2, SELAHATTIN BOZKURT1,3, YASER AÇIKBAŞ4

1: Uşak University, Scientific Analysis Technological Application and Research Center (UBATAM), 64200, Uşak, Turkey

2: Uşak University, Department of Chemistry and Chemical Processing Technologies, Banaz Vocational School, 64500, Uşak, Turkey

3: Uşak University, Vocational School of Health Services, 64200, Uşak, Turkey

4: Uşak University, Department of Materials Science and Nanotechnology Engineering, 64200, Uşak, Turkey

ABSTRACT

From the viewpoint of many important biological molecules taking role in our life being chiral, we can say that carboxylic

acids, amines, amino alcohols and amino acids are such remarkable chiral guests that have to be differentiated since both

enantiomers of those may have different toxicological and pharmacological properties to each other. Because of being highly

valuable in a variety of fields such as environmental chemistry and biomedical science, fluorescent sensor host molecule desi gn and

synthesis in order to detection specific guests including metal ions, enzymes and small chemically, biologically important molecules

has become an area of intense activity in researches during almost last three decades. Among other topics, molecular recognit ion has

been in the center of attention and accordingly, much effort has been devoted to the development of artificial chemosensors for

simply, accurately, sensitively and selectively detecting various species.

Based on the information given above, we have been in the process of designing and synthesizing novel triazine -based chiral

fluorescence sensors incorporating thiazole and amino alcohol units for the enantioselective recognition of α-substituted carboxylic

acids. Here we introduce two new heterocycles containing a multi-structure for fluorescence recognition of mandelic acid and 2-

chloro mandelic acid. The receptor host molecules were synthesized by the separate nucleophilic substitution reactions of thi azole

and amino alcohol groups with cyanuric chloride over two steps. The structures of resulting receptors were confirmed by fourier-

transform infrared (FTIR) and one-dimensional nuclear magnetic resonance (1D-NMR) spectroscopic techniques and time-of-flight

mass spectrometry (TOF-MS) data. While performing the fluorescence spectroscopy based recognition applications, we explored

that our dimethyl sulfoxide (DMSO) soluble receptors showed aggregation-induced emission (AIE) characteristic. Similar with AIE

compounds, addition of large amounts of water into DMSO solution of receptors caused to the emission enhancement. Mo reover, as

we had predicted from our previous studies, both chiral hosts showed promising recognition ability towards mandelic acid and 2-

chloromandelic acid along with strong binding. And lastly, it was determined that the R-isomers of carboxylic acids form more

favourable complexes with the chiral selectors than the S-isomers.

Keywords: Aggregation-induced emission, carboxylic acids, chiral recognition, fluorescence spectroscopy, thiazole, triazine

*: This work was supported by the Research Foundation of Uşak University (2017/MF001)

Page 66: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

64

OP-049

The Effects on Some Lipid Parameters of Wheat Grass in Rat Applied

High-Dose Gentamicin

SEMIH YAŞAR1, LEYLA MİS2

1: Department of Medical Laboratory Techniques, Vocational High School of Ozalp, Van Yuzuncu Yil University, Ozalp, VAN

2: Department of Physiology, Faculty of Veterinary Medicine, Van Yuzuncu Yil University, Tusba, VAN

ABSTRACT

This study was aimed to search the effect of wheat grass (WG) on some lipid parameters in the rat applied high -dose

gentamicin. Control (C) group was injected physiological saline with i.p. for 7 days; Gentamisin (GM) group, Gentamisin (80

mg/kg/day, Genta 80 mg) was injected with i.p. for 7 days; Wheat Grass (WG) group was given BG (10 ml/kg/day) with orally for 6

weeks; GM+WG group gentamicin (80 mg/kg/day) was injected with i.p. for 7 days and WG (10 ml/kg/day) was given

with orally for 6 weeks. At the end of 6th week blood samples were taken from all groups under ketamine anesthesia. Triglyceride,

cholesterol, LDL, VLDL, UHDL levels in the serum were analyzed by autoanalyzer. Wheat group cholesterol levels, gentamicin

group LDL levels, wheat group VLDL levels, wheat group triglyceride levels were found to be lower than control group.

Gentamicin group triglyceride levels were higher than control group. As a result, it was observed that wheat grass application alone

and in combination with gentamicin had a beneficial effect on the overall lipid profile .

Keywords: Cholesterol, gentamicin, LDL, triglyceride, VLDL, wheat grass

Page 67: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

65

OP-050

Ahmet Lütfü Taşçı ve Dr. Ümit Mutlu’nun Kanun Metodlarının

Karşılaştırmalı Analizi

MEHMET ZEKİ GİRAY1, EMRE AKGÜN1, ABDULLAH KADİR ÖZAYDIN1

1: Dicle Üniversitesi Kampüsü Devlet Konservatuvari Düzem Binasi Zemin Kat Sur/Diyarbakir Diyarbakir Turkey

ABSTRACT

Ahmet Lütfü Taşçı ve Dr. Ümit Mutlu’nun Kanun Metodlarının Karşılaştırmalı Analizi başlıklı bu çalışmanın amacı,

metodların teorik ve pratik yönlerini karşılaştırmak, kanun sazını tanıtmaya ve öğretmeye yönelik yaklaşımlarını irdelemektir . İki

metod arasında teorik ve uygulama bakımından ortak yönler ve farklılıklar tespit edilmeye çalışılarak gelecekte kanun metodları

geliştirmek isteyen eğitimcilere önerilerde bulunulmuştur.

Ahmet Lütfü Taşçı ve Dr. Ümit Mutlu’nun yazmış oldukları kanun metodlarının teorik ve pratik açıdan karşılaştırılarak

benzerlik ve farklılıklarının belirlenmesi çalışmanın problemini oluşturmaktadır.

Bu çalışmada, nicel araştırma yöntemlerinden tarama (survey) yöntemi kullanılmıştır. Veriler belgesel tarama yöntemi ile elde

edilmiş ve elde edilen veriler içerik analizi yapılarak yorumlanmıştır. Bugüne kadar yazılmış ondört adet Kanun metodu mevcuttur

ve bu metodlar araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Ahmet Lütfü Taşçı ve Dr. Ümit Mutlu’nun metodları araştırmada örneklem

gurubu olarak seçilerek analiz edilmiştir.

Araştırmanın sonucunda Dr. Ümit Mutlu’nun yazmış olduğu metodun kanunun tarihi, fiziksel yapısı, tutuş şekli gibi teorik

konulara ve ilgili etüdlere daha fazla değindiği, Ahmet Lütfü Taşçı’nın yazmış olduğu metotta ise kanunun tarihi, fiziksel yapısı,

tutuş şekli gibi teorik konulara ve ilgili etüdlere daha az yer veridiği saptanmıştır. Buna rağmen Ahmet Lütfü Taşçı metodunda daha

fazla makam bilgisine yer vermiştir. Kanun sazının öğrenilmesi yönünden iki metodun da etüt konusunda çok yetersiz kaldığı ve

sadece temel ıskala çalışmalarına değindiği, arpej-fiske-glisendo-çektirme-tremolo v.b gibi kanunda sıklıkla kullanılan tekniklere hiç

yer verilmediği, iki metodunda sadece yeni başlayan öğrencilere bir başlangıç sağlayacak nitelikte olabileceği tespit edilmiştir.

Keywords: Kanun Metodu, Kanun Eğitimi, Metod Analizi

Page 68: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

66

OP-051

Tanburi Sadun Aksüt ve Tanburi Emin Akan’ın Tanbur Metodlarının

Karşılaştırmalı Analizi

EMRE AKGÜN1, ABDULLAH KADİR ÖZAYDIN1, MEHMET ZEKİ GİRAY1

1: Dicle Üniversitesi Kampüsü Devlet Konservatuvari Düzem Binasi Zemin Kat Sur/Diyarbakir Diyarbakir Turkey

ABSTRACT

Tanburi Sadun Aksüt ve Tanburi Emin Akan’ın Tanbur Metodlarının Karşılaştırmalı Analizi başlıklı bu çalışmanın amacı, iki

metodu içerik açısından karşılaştırmak ve tanbur eğitimine yaklaşımlarını incelemek ayrıca iki metodun teorik ve pratik açıdan

benzerlik ve farklılıklarını ortaya koymaktır.

Tanburi Sadun Aksüt ve Tanburi Emin Akan’ın yazmış oldukları tanbur metodlarının teorik ve pratik açıdan karşılaştırılarak

benzerlik ve farklılıklarının belirlenmesi çalışmanın problemini oluşturmaktadır.

Bu çalışmada, nicel araştırma yöntemlerinden tarama (survey) yöntemi kullanılmıştır. Veriler belgesel tarama yöntemi ile elde

edilmiş ve elde edilen veriler içerik analizi yapılarak yorumlanmıştır. Tanburi Sadun Aksüt ve Tanburi Emin Akan’ın tanbur

metodları araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Bu metodlar arasından bir örneklem gurubu seçimine gidilmemiş, evreni oluştu ran

bütün metodlar analiz edilmiştir.

Araştırmanın sonucunda Sadun Aksüt’ün yazmış olduğu metodun tanburun tarihi, fiziksel yapısı, tutuş şekli ve mızrap formu

gibi teorik konulara daha fazla değindiği, Emin Akan’ın yazmış olduğu metod da ise uygulama ve çalım tekniğine yönelik etüt ve

eserlere daha fazla ağırlık verildiği saptanmıştır.

Keywords: Tanbur, Metod, Türk Müziği, Etüt

Page 69: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

67

OP-052

Tanburi Necdet Yaşarın Nihavend Makamındaki Taksimlerinin

Makamsal Açıdan İncelenmesi

ABDULLAH KADİR ÖZAYDIN1, MEHMET ZEKİ GİRAY1, EMRE AKGÜN1

1: Dicle Üniversitesi Kampüsü Devlet Konservatuvari Düzem Binasi Zemin Kat Sur/Diyarbakir Diyarbakir Turkey

ABSTRACT

Bu çalşmada, Tanburi Necdet Yaşar’a ait 3 adet taksim incelenmiş ve icracının taksim içerisinde nazari olarak makamları

işleyiş şekli ile (kullanmış olduğu dörtlü, beşli, geçki ve çeşniler) günümüz Türk müziği Nazariyat kitaplarından Türk Müziği

Nazariyatı ve Kudüm Velveleleri kitabında yer alan Nihavend makamına yapılan nazari yaklaşımın karşılaştırılması, benzerlik v e

farklılıklarının ortaya konması amaçlanmıştır.

Tanburi Necdet Yaşar’ın Nihavend taksimlerinde makamlara olan nazari yaklaşımı ile günümüzde kullanılmakta olan nazariyat

kitaplarından “Türk Müziği Nazariyatı ve Kudüm Velveleleri” kitabında yer alan Nihavend makamı nazariyatı arasındaki benzerlik

ve farklılıklar çalışmanın problemi olarak belirlenmiştir.

Bu çalışmada betimsel nitelikte içerik analizi (tarama) yöntemi kullanılmıştır. Konu ile ilgili olarak Tanburi Necdet Yaşar’a ait

taksim kayıtlarına ulaşılmış ve makamsal olarak analizleri yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Tanburi Necdet Yaşar’a ait taksimler

örneklemini ise Tanburi Necdet Yaşar’a ait Nihavend makamındaki üç adet taksim oluşturmaktadır.

Necdet Yaşar’ın yapmış olduğu üç adet Nihavend taksimin analizi sonucunda Nihavend makamı dizisi içerisinde yer almayan

Segah perdesinde Hüzzam, Rast perdesinde Karcığar ve Neva perdesinde Dügah çeşnilerinin kullanılmış olduğu tespit edilmiştir .

Keywords: Tanbur, Taksim, Taksim Analizi, Necdet Yaşar, Nihavend

Page 70: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

68

OP-053

Removal of Hexavalent Chromium from Water Using Biochar Derived

from “Estrobilo Masculino”

ŞERİFE PARLAYICI1, EROL PEHLİVAN1

1: Department of Chemical Engineering, Selcuk University, Campus, 42079 Konya, Turkey

ABSTRACT

Biochar was produced by pyrolysis of Estrobilo Masculino at 450 oC in the N2 inert atmosphere and they were investigated as

adsorbents for the removal of Cr (VI) from aqueous solution. Interaction of the adsorbents with Cr (VI) was carried out in t he batch

vessels. The adsorbent was inserted slowly in the previously prepared Cr (VI) solution and mixed in the vessel in a certain time until

equilibrium reached. The adsorption efficiency of the new adsorbent was evaluated under the effects of initial Cr (VI) concen tration,

contact time, pH, temperature, and adsorbent dosage. The amount of Cr (VI) in the solution phase was measured using UV -vis.

spectrophotometer. The charecterization of the biochar was completed by using FT-IR spectrophotometer. The maximum adsorption

was found in the pH 2.0. Adsorption isotherms for the Cr (VI) on Estrobilo Masculino char (EMC) was determined and correlated

with Langmuir, Freundlich, Scatchard and D-R isotherm equations. According to kinetic and isothermal results, the adsorption

processes of Cr (VI) onto (EMC) was fitted to Langmuir isotherm and pseudo-second-order kinetic model was selected for the rate

determinig step. Langmuir monolayer capacity was determined as 22.68 mg/g.

Keywords: Biochar; Equilibrium; Chromium; Kinetic

Page 71: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

69

OP-054

The Problems of Migrants and Some Suggestions in Hakkari Province of

Eastern Anatolia

TURGUT AYGÜN2, ERDAL BİNGÖL1, MEHMET BİNGÖL2, FERHAT DEMİR1

1: Hakkari Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, 30000, Hakkari-Türkiye

2: Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 65080, Van-Türkiye

ABSTRACT

In this survey, the nomadic life culture, the problems of migrants, some suggestions and the nomadic small ruminant husbandry

in Hakkari province of the Eastern Anatolia Region were discussed. Also, detailed information about nomadic families in Hakka ri

province dealing with stockbreeding activities was given. Stockbreeding activities and problems of nomadic and semi-nomadic

tribes were investigated. On the other hand, the survey was based on field activities consisting of observations and interviews. The

migrants are mostly from Şırnak, Batman and Siirt provinces to the Hakkari highlands. These migrants make as pedestrian their

arrival and return to the plateau. In the winter months, the immigrants in Hakkari migrate to Şırnak , Batman, Siirt and its

surroundings and they use vehicles during migrations. These Migrants experience different problems during migration. Shepherd s in

their family are responsible for maintenance and feeding of animals on the plateau. Sheep breeds mostly consist of Akkaraman,

İvesi, Hamdani and their crossbreds. Approximately 4-5 tribes migrate to Hakkari province. Each tribe consists of at least 3-4

families. One of the most important issues to be taken into account for sustainable small ruminant husbandry in this region is no

doubt the nomadic life culture. The results indicated that solving the problems and some suggestions of nomadic and semi -nomadic

families is very important to sustain stockbreeding of small ruminant, and to benefit Hakkari province economically.

Keywords: Nomadic and semi-nomadic life, Small ruminant activities, Migration, Hakkari province

Page 72: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

70

OP-055

Information Security and Armitage Software

FARUK AYATA1, H. ERAY ÇELİK1, ABUBEKİR SEYYARER1, TANER UÇKAN1, CENGİZ HARK2

1: Van Yüzüncü Yıl University

2: Bitlis Eren University

ABSTRACT

As computer technology evolves, many transactions that we do daily are carried out to electronical environment, and doing thi s

operations is very easy. As a result, the importance of information security and the number and types of threats have increas ed. The

purpose of this work is to give information about the increasing number of malware and spyware softwares day by day, to g ive

information about how to infect computer systems, how to take precautions against these harmful softwares and to raise awaren ess.

Armitage, a visually interactive software for penetrating systems, has been used. This software can also be used to penetr ate other

machines through the machines that are caught after being penetrated into the systems. Two different penetration scenarios we re

carried out in the study and all kinds of data could be obtained from the penetrated systems.

Keywords: Information security, Armitage, Penetration techniques

Page 73: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

71

OP-056

E-Learning Expectations, Readiness and Satisfaction Levels for

Pedagogical Proficiency Students

FARUK AYATA1, EMRE BİÇEK1, FATİH ULUDAĞ1, M. BURAK GÖRENTAŞ1

1: Van Yüzüncü Yıl University

ABSTRACT

With the development of Information and Communication Technologies the use of these technologies has taken place in

education. One of the best-known applications for the use of information and communication technologies in education are e-

learning applications. E-learning is often used in areas such as distance learning applications, as it provides speed and cost savings in

access to information. In this study, it was aimed to evaluate the expectation, readiness and satisfaction of e-learning students in

Distance Education and Pedagogical Proficiency Education at Van Yüzüncü Yıl University Faculty of Education. It is thought that

the results will contribute to the improvement of similar education practices. Relational screening model was used in the stu dy.

Participants' expectations, readiness, and satisfaction were examined by gender, department, and previous experience of e -learning.

Criteria sampling method was used for the purpose of the research and 75 students participated in the expectation and readi ness

study at the beginning of the semester and 70 students participated in the satisfaction study at the end of the semester. It can be said

that there is a high expectation of education based on distance education, but some of these expectations can not be met, but

generally there is a satisfaction.

Keywords: Distance education, E-learning, Teacher candidate, Expectation, Satisfaction, Readiness

Page 74: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

72

OP-057

Evrensel Tasarım Yaklaşımı ile Erişilebilirliğin Ölçülmesi: Bornova

Büyük Park Örneği

GÜLŞAH ADIGÜZEL1, ESRA ÇETİNKAYA1

1: Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü

ABSTRACT

Tarih boyunca kent yaşamının çeşitli etkinliklerinin süregeldiği kamusal mekânlar, toplumsal ilişkilerin kurulması ve

geliştirilmesine olanak tanıyan ortak toplumsal etkinlik alanlarıdır. Kamusal dış mekan olarak da adlandırılan kentsel açık -yeşil

alanların temel bileşeni olan kent parkları ise; kent peyzajına ve dolayısıyla kentlilere ekolojik, ekonomik, kültürel ve sos yal pek çok

olanak ve servis sağlaması açısından özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle, kent parklarının ekolojik gereksinimler göz ardı

edilmeksizin kentte yaşayan tüm kesimlerin kolayca erişebileceği ve eşit oranda faydalanabileceği bir kurguda tasarlanması, k entsel

yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından çok önemlidir.

Bu çalışmada, kentsel fiziksel çevrenin herkes için daha erişilebilir ve yaşanabilir kılınması idealini temel alan “evrensel

tasarım” anlayışından hareketle, kentte yaşayan farklı yaş, cinsiyet, fizyolojik yapı, eğitim düzeyi ve sosyo-ekonomik yapıdaki

toplumun her bireyinin kentsel mekânlara erişebilirliği, Bornova kentinin en popüler ve eski mekanlarından olan Bornova Büyük

Park örneğinde irdelenmiştir.

Bu kapsamda araştırma yöntemini; evrensel tasarım ilkeleri, Amerikan Engelliler Yasası (ADA), Avrupa Birliği (EU) ve Türk

Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen standartlardan yola çıkarak hazırlanan gözlem formları doğrultusunda, araş tırmaya

konu olan kent parkının fiziksel erişilebilirliğinin irdelenmesi oluşturmaktadır. Bu değerlendirmeler sonucunda, araştırma konusu

parkın kentte yaşayan dezavantajlı gruplar (yaşlı, çocuk, engelli vb.) açısından erişilebilirlik durumu ortaya konulmuş ve

standartların göz ardı edildiği kullanımlar saptanarak, çeşitli çözüm önerileri geliştirilmiştir.

Keywords: Kent parkı, evrensel tasarım, erişilebilirlik

Page 75: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

73

OP-058

Sucker Rod Pump Testing Facility

CLEMENS LANGBAUER1, GÜNTHER KASERER2

1: Department of Petroleum Production and Geothermal Energy Recovery, Montanuniversitaet Leoben, Austria

2: Institute of Electrical Engineering, Montanuniversitaet Leoben, Austria

ABSTRACT

The oil and gas production in mature fields under low oil price situations, require the continuous reduction of artificial li fting

costs. It is therefore mandatory to extend the mean time between failures (MTBF), to raise the energy efficiency of the applied

pumping system in order to postpone the economic limit, and to increase the ultimate recovery factor.

Testing new equipment and methodologies in the field are accompanied by a big logistic effort, long planning durations, and

costs. To overcome these limitations and to increase the speed in implementing new proven technology in the field, the Pump

Testing Facility was established at the Montanuniversitaet Leoben, to allow low risk, low cost, and high-performance testing of new

technologies, including various artificial lift systems. Testing and optimizing of sucker rod pumps (SRP) was the initial obj ective of

the Pump Testing Facility. In the meantime, the capability of testing several other pumping systems used in the oil and gas industry,

like electric submersible pumps (ESP), is achieved.

The Pump Testing Facility uses an industrial linear drive system as a prime mover for the downhole pumping system, due to

the inflexibility and the space requirements of a standard surface pump jack. The highly sophisticated control unit of the AC drive is

able to describe on one hand the same motion profile as a standard pump jack. On the other hand, it is even more powerful because

of its ability to perform any required motion profile. The AC linear drive system is in addition equipped with a powerful mon itoring

system that allows quick data recording and analysis.

This paper summarizes the concept and capabilities of this unique pump testing facility. The performance and test results as

well as a case study are presented. This demonstrates that the employed AC linear drive system can successfully be applied in the

field as well, making this kind of artificial lift system cheaper, smarter and more flexible.

As an integral part of the chair’s research programs, new technologies, self-development, and patents will be tested before

being applied in fields, using the AC linear drive system. In close cooperation with the industry, this pump testing facility will be

expanded to cover more special operational modes and more critical events that may occur in the field .

Keywords: Sucker Rod Pump, Pump Testing Facility, AC Linear Drive

Page 76: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

74

OP-059

Reading the Changes of an Urban Park: Breaking Points of Konya

Culture Park (Kültürpark) Area

FEYZA PEHLIVAN1

1: I.D. Bilkent University Department of Architecture

ABSTRACT

The subject of cultural parks is worthy of further research as it is related to many socio-political and academic issues and

debates. Culture parks also entail huge economic, physical and affective investments by different social actors and real chan ges in

the lives of people. Konya Culture Park area is one of the very important examples of Culture Park projects in Turkey after the

foundation of the Republic and valuable zone in the city center. It has undergone changes over many years with different ideo logies

and these changes cause the neglecting of the historical notion of this place, the social context, meaning of space and production

process experienced by local people of Konya. With this study, in the context of Culture parks, Konya Culture Park’s (Kültürp ark)

transformations in different periods are going to be examined in the frameworks of formation process and human practice and these

processes as the means of connecting a local culture with modernity and leisure time activities are scrutinized and criticize d.

Keywords: Culture, leisure time, modernity, socialization, transformation

Page 77: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

75

OP-060

How Childhood Changed Architecture: Spaces for Play in Modern

Dwellings

RITA MONTEIRO VIEIRA1

1: Faculdade de Arquitetura da Universidade do Porto – FAUP Porto Portugal

ABSTRACT

Despite being at the centre of today’s concerns, childhood has not always played an important part in society. According to

several historians, the concept of childhood was only born in the late seventeenth century, along with the affective value of the

family, and evolved through the following centuries thanks to the combined efforts of several philosophers and pedagogists. The

twentieth century, however, marked a new shift in attitude toward childhood: the difficult war years and the need for a fresh start

deposited on children people’s hope in a better future, as today’s children would be adults tomorrow. The importance of education

and the fundamental role of play in children’s development were thus understood and the concepts of family and childhood brou ght

to the core of society’s concerns.

The product of a determined historical, cultural, and social context, architecture can be interpreted as the mirror of the society

that builds and inhabits it. Domestic space, however, is the one that most accurately depicts people’s ways of life, as well as family

structures and the role each one plays. The turn of the twentieth century provided an opportunity for restructuring society, but also

for rethinking architecture, resulting in the creation of spaces that met the needs and modern ways of life of this rene wed society.

Although being subject, in recent years, of growing attention, most research connecting childhood and architecture focuses on

public space and on spaces for education, leaving domestic space – with the exception of a few studies on postwar American homes

– practically untouched. The aim of this study is then to demonstrate how the growing importance of childhood in the twentieth

century shaped modern architecture, particularly domestic space, and will be focusing on projects intended for the gr eatest number,

as these constitute the sum of the ideals and theories of that period and attempt to respond to the needs of the society that built them.

Spaces for play, as will be demonstrated, constitute one of the needs deemed essential for a modern way of life.

This being said, we will be looking into different types of spaces designated for play within domestic space, how they articu late

with other living spaces, and at the way they translate the architect’s – that is, society’s – view on the role of children and their

interactions within the family. Projects intended as prototypes or that were highly publicized – such as Le Corbusier’s Unités

d’Habitation, or the Grands Ensembles built all over Europe – will be the object of this paper, as the spatial solutions used in these

projects were often repeated, through time, in other projects, largely contributing to the standardisation of the culture of childhood.

Sliding walls used as mechanisms to solve the lack of space in minimum dwellings, offering at the same time the opportunity

for both social interaction and introspection; the articulation between playroom and kitchen, showing the close connection be tween

mother and child and, simultaneously, representing their roles in society; illustrate the multiple interpretations of childhood found in

modern architecture.

Keywords: Architecture, childhood, domestic space, play

Page 78: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

76

OP-061

The Importance of respiration in Vocal Education

ÇİĞDEM ALADAĞ 1

1: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı, Antalya, Turkey

ABSTRACT

Respiration plays a primer role in interchange of gas in lungs. It has a vital job. It’s the system that serves to provide th e gas

interchange of the body. It’s the main source for one to continue his life healthfully. This main source of life was begun to be used

for producing voice with evolution. It’s very important for respiration system the basic factor for vocal education to be rec ognised

completely because it is known that the habit of wrong respiration causes many physiological prob lems (airy phonation, pathological

problems in vocal cords, continuous fatigue, headache ect.) . At this point, one tries to correct the wrong respiration habit s with

various ways and techniques (yoga, pilates, alexandre technique). One of these is vocal education. As in many things, respiration one

of the most important factors in vocal education plays an important role in providing main factors that are neccessary to be able to

sing in a right way like preventing problems in voice, keeping the position of larynx down in vocal education. The transfer of the

respiration system following the way starting from mouth and nose and reaching lungs’ alveoli especially by vocal educators t o

trainees in a right way is extremely important in the aspect of the respiration to create a smooth phase while learning and

comprehending length of life span of voice and many technical subjects in education period .

Keywords: Respiration, vocal education, physiology

Page 79: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

77

OP-062

Çağımızın Ahlak Bunalımına Çözüm Yolu Olarak Değerler Eğitimi

NURTEN KİRİŞ YILMAZ 1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Isparta / Türkiye

ABSTRACT

Çağımıza baktığımızda bilimden sanata, siyasetten etiğe hemen her alanda sorunların baş gösterdiği görülmektedir. Günlük

yaşantımıza baktığımızda uğraştığımız temel sorunların korunaklı bir yaşam alanı edinme, barınma, beslenme, ihtiyaç duyulan t emel

eğitimi alma, haklarımızın korunduğu bir sistemle yönetilme gibi ekonomik, sosyal, siyasal alanlarla ilişkili olduğunu görmekteyiz.

Tüm bu sorunların ortadan kaldırılması için devletler bir takım politikalar geliştirip yasalar ve mevzuatlarla sorunları en a za

indirmeye odaklanır. Ancak mevzuatlarla çözümler üretilen sorunlar yine de tam olarak ortadan kaldırılamamaktadır. Çağımız

savaşların, kıtlıkların, terör ve hastalıkların kol gezdiği dönemlere göre özellikle Dünya Savaşlarının olduğu dönemlere göre daha

fazla refah seviyesine sahip olmasına rağmen dahası global insanın hakları yasalar aracılığıyla korunmasına rağmen hemen her gün

bir vahşet haberiyle karşılaşılmaktadır. Vahşetin kurbanı ve katili değişmekte, insan, bazen insanı; bazen hayvanı acımasızca

katletmekte ya da yaşam alanını gaspetmekte; bazen çevreye hükmedip çevreyi tahrip ve talan etmektedir. UNESCO 2005 raporuna

göre; günümüzde doğanın tahrip edilmesi, temel insani değerlerin yıkılması, sorumluluklarının bilincinde olmayan ve sürekli

beklenti içinde olan genç neslin çoğalması, vicdan, merhamet, saygı, hoşgörü gibi insani hasletlerin ortadan kalkması tüm ülkelerin

karşı karşıya kaldığı bir bunalımdır. Çünkü görülmektedir ki toplumların ekonomik, sosyal ve siyasal refaha öncelik vermesi y a da

bilimsel ve teknolojik gelişmeler bu bunalımın önüne geçmek için yeterli değildir. Burada meselenin özüne inilerek bunalımın ahlaki

bir mesele olduğunun tespitinin yapılması gerekir. Ahlaki bunalımın önüne geçilebilmesi için yapılacak şey temel eğitim ile b irlikte

verilecek değerler eğitimidir. Değerler çok yönlü olmasına karşın en temelde kültürel bir mirastır. Günümüzde ahlaktan ve değerden

kopuş, kültürel mirastan da kopuşa sebep olmuştur. Toplumsal bozulmalara ve ahlaki bunalıma bir çözüm yolu olarak sevgi, sayg ı,

sorumluluk, adalet, yardımseverlik, doğruluk, dürüstlük, güven, özgüven, hoşgörü, alçakgönüllülük, empati, çalışkanlık, sabır gibi

değerlerin eğitimin temeline yerleştirilmesi ve incelenmesi gerekmektedir. Bu amaçla bu çalışmada, değerler eğitiminin ahlak

bunalımından kurtuluşa getireceği öneriler üzerinde durulacaktır.

Keywords: Ahlak, Değer, Değerler Eğitimi

Page 80: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

78

OP-063

İnsan Hakları Eğitimi

NURTEN KİRİŞ YILMAZ 1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Isparta / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, insan hakları ve eğitiminin, “insan” varlığı için ne tür sonuçları olduğunun ortaya konulması amaçlanılmaktadır.

Çünkü insan tabiat içinde diğer canlılar ile yaşayan ve türünü devam ettiren; düşünen, konuşan ve fikir üreten; yapıp -eden, üreten;

hayal kuran, ereği olan ve aşık olan; kıskançlık eden, kavga çıkaran, savaşan ve kin güden; toplum içinde yaşayan, iş bölümü yapan

ve devlet kuran yani biyolojik, psikolojik, toplumsal ve siyasal bir varlıktır. Bu çok yönlü varlığın karşılaştığı tüm bu ala nlarda

karşısına çıkan engeller olacaktır. Insan eğer sadece insan olduğu için doğal haklara sahip olduğunu düşünürse bu durumda kendisi

gibi aynı sebeple hakları olan diğer varlıklarla çatışacaktır. Bu çatışma da en nihayetinde insanın bir tür olarak sonunu get irecektir.

Insan hakları en temelde tüm insanların hakkını aynı potada birleştirerek her birini aynı haklarla korumaya çalışma girişimidir. Bu

girişimin en önemli vurgusu evrensellik iddiasıdır. Insan Hakları Evrensel Beyannamelerinin hedefi tüm dünyada devletler

aracılığıyla tüm insanların haklarının evrensel olarak korunmasını sağlamaktır. Örneğin, yaşama hakkı, eğitim görme hakkı, eşitlik

hakkı, özgür düşünce hakkı, saygınlık hakkı gibi insan haklarının ideal hedefi tüm dünya insanını kapsamaktır. Ancak reel dün yada

bu ideal evrensel hakların karşılık görmediği ile karşılaşılmaktadır. Yüzyılımız işkencelerin, savaşların, soykırımların yaşandığı bir

yüzyıl olarak insan haklarının ulaşmak istediği evrensellik fikrine ulaşmaktan uzak görünmektedir. Ancak hak ve ihlallerin, b ir ve

aynı zamanda var olması yani bu hak-ihlal antogonizması bizi başka bir bilince götürdüğü için önemlidir. Çünkü bir sorunla ilgili

konuşulabiliyorsa burada bir bilinç kazanılmış demektir ve işte sorunların çözümüne bu bilinç eşlik edecektir. Bu bilinç ise insan

hakları eğitiminin ön plana çekilmesidir. İnsan hakları eğitimine başlamadan önce muhakkak yapılması gereken şey insanın ne

olduğunu, insanı insan yapan şeyi ve onu diğer var olanlardan ayıran şeyi ortaya koyarak eğitimin her kademesinde nasıl yer

alacağını belirlemektir. Bunun için müfredat belirlenmeli ve ciddiyetle insan haklarının tüm çıktıları değerlendirilmelidir. Bu

çalışmada insan hakları eğitimi ve bu eğitimin olası sonuçları üzerinde durulacaktır .

Keywords: Hak, İnsan Hakları, İnsan

Page 81: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

79

OP-064

Mekan-Kimlik İlişkisi Bağlamında Kahve Dükkanlarına Bakış

İREM OĞUZCAN ÇETIN 1

1: Caferağa Mah. Nazmibey Sok. No:3/5 Kadıköy İstanbul Türkiye

ABSTRACT

Mekan ve insan ayrılmaz bir etkileşim halindedir. Mekan tasarımcı tarafından tasarlanan bir alan olmakla birlikte kullanıcısını

da şekillendirme özelliği taşır. Kullanıcısına belirli kodlamalarlarla çeşitli dayatmalarda bulunur. Kullanıcı bir mekan seçi mi

yaparken bu faktörü de göz önünde bulundurmaktadır.

İç mekan tasarımı alanında güncel çalışma konularında biri de kahve dükkanlarıdır. Kahve dükkanları kullanıcıya sadece kahve

sunulan alanlar olmaktan çıkmış aynı zamanda kimlik göstergesi olan, hayal edilen ‘ben’ kavramına hizmet eden, bir kısım kull anıcı

ile bütünleşirken bir kısım kullanıcıyı ötekileştiren bir mekanizma haline gelmiştir.

Mekanı belirleyen özelliklerin bütünü o mekanın kimliğini oluşturur. Buradan yola çıkarak mekanın sadece fiziksel tasarım

öğeleri ile mekanın kimliğinin oluşmadığı bununla birlikte o mekanda bulunan kullanıcı kitlesi ve hatta mekanın bulunduğu

bölgenin de mekanın kimliğini etkileyen unsurlar olduğu gözlenmektedir.

Bu çalışmada ikinci nesil, üçüncü nesil kahveler ve Türk kahvesi servis eden kahve dükkanları incelenecek, bu mekanların

kullanıcı mekan ilişkileri, kimlik üzerine etkileri gözlemlenecek ve tartışmaya açılacaktır.

Keywords: Mekan, kimlik, kahve

Page 82: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

80

OP-065

Shifting from Job-Shop to Cellular Manufacturing in a Factory With

High Production Flexibility: A Simulation Model

BANU SOYLU 1, KORAY KILINÇ1

1: Erciyes University, Department of Industrial Engineering, 38039 Kayseri

ABSTRACT

Today’s manufacturers have to be fast, flexible and efficient in order to survive in a highly competitive environment where

technology and customer expectations have been changing very fast. Most of the manufacturers renovated their systems in order to

in order to satisfy customer expectations and catch the speed of technology age. Under these conditions the importance of

manufacturing systems has been better recognized. Todays especially in aeronautics and defense industries wide range of products

has been produced in various amounts. Traditional manufacturing systems are insufficient to manage such variability.

Cellular manufacturing aims at reducing inventories, work in processes and setup times. In cellular manufacturing products are

grouped according to operations similarity, shape similarity, content similarity etc. and then each group is assigned to the same

manufacturing cell. Shifting from job-shop layout to cellular manufacturing may reduce transfer times and so does the processing

time of the part.

In this study, we consider a firm with high product variability in the defense industry and aim to increase the production sp eed

by designing a manufacturing cell. In the current situation, job-shop layout is used; however, the routes of many products have been

crossed. We selected mostly demanded 3 products having similar routes and designed a cell. We constructed a simulation model and

tried different scenarios. We analyzed various performance measures and presented our results.

Keywords: Manufacturing systems, cellular manufacturing, simulation

Page 83: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

81

OP-066

A New Formulation for the Uncapacitated p-hub Center Problem

BANU SOYLU 1, ENVER ENGÜR 1

1: Erciyes University, Department of Industrial Engineering, 38039 Kayseri

ABSTRACT

Hubs are special facilities managing the switching, sorting, connecting or consolidation functions about flows on a network.

Hub networks are very common in daily life. The 𝑝-hub center problem aims to minimize the maximum travel time/distance

between any origin-destination pair in a network in order to increase the customer service level. This problem is important for on -

time delivery, rapid transit or emergency services systems. At most 𝑝 number of hubs can be located in the network.

In this study, we consider the special case of the uncapacitated 𝑝-hub center problem, where the flow matrix includes zero

entities, i.e. there is no flow on some links. In some real-life networks, such as airline networks, cargo networks etc., the zero flow

might exist between certain demand points. Typically, in airline networks, nobody travels from city 𝑖 to city 𝑖. In the literature, the

general assumption is that all entries of the weight/flow matrix are positive. Therefore, the optimal solution of the hub center

problem might correspond to a path from origin to destination with a zero flow. In order to prevent such cases, we propose a new

formulation for the uncapacitated p-hub center problem. We compare the optimal solution of the current model with the optimal

solution of the new model on CAB and AP data sets. We present our results.

Keywords: Hub location, p-hub center problem, mathematical modelling

Page 84: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

82

OP-067

Optical Form Determination and Scoring with Android

MEVLÜT İNAN1, EMRE BİÇEK1, TANER UÇKAN1, FARUK AYATA1, ABUBEKİR SEYYARER1,

EROL KINA 1

1: Van Yüzüncü Yıl University

ABSTRACT

Nowadays, the majority of people have smartphones. With these smartphones, hundreds of transactions are made every day,

providing a simplicity at every point of our lives. The rational use of smartphones in the education world brings both the re duction of

workload and the easier time management. Sometimes you have not been able to read the optical forms you used for various

purposes or encountered many problems such as jamming, double-crossing, stopping reading while reading in the optical reader. We

wanted to make a contribution to the comfort created by writing a mobile application called "OPTICAL FORM DETERMINATION

AND SCORING WITH ANDROID" in order to enable smooth reading regardless of any optical reader brand and model without

experiencing these and similar problems. The program passes the questionnaire received by the camera throu gh the answer key,

which was previously entered into the system quickly, and scored a score of 100 by finding out the grades that the student ha s

entered and found the true/false/blank numbers. This system instantly reads the paper and informs the student how quickly he takes

the exam. It also digitally prints out how much you cross on paper with red color and archives it. With this system, both

educator/teacher can get rid of workload and can read these notes quickly and upload them to student information systems in excel

format. Scanner side scanners and external cameras will not be required to read optical forms. You do not have to make any ef fort to

read the forms. You can even read the form in a matter of 2 seconds with the automatic reading option. The refore, the application

will be economically more advantageous and user-friendly. The Java language is used when writing the application and the OpenCV

library is used at the image processing point. Having the application open-source is a good source for future scientists.

Keywords:

Page 85: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

83

OP-068

Blockchanin Teknolojisi İle Güvenli Elektronik Sağlık Sistemi

MEHMET MURAT 1

1: İstanbul Teknik Üniversitesi

ABSTRACT

İnternetin icadı ve bilgi teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte dijitalleşme insan hayatının her alanına girmiştir. Sağlık sektörü

de dijitalleşmenin yaşandığı önemli alanların başında gelir. Dijitalleşme birçok açıdan hizmet ettiği sektöre faydalar sağlar ken bir

takım zorlukları ve riskleri de beraberinde getirir. Sağlık sektörü gibi kişisel verilerin gizliliğinin ve güvenliğinin kri tik öneme sahip

olduğu günümüzde merkezi ve güncel bilgi teknolojileri yöntemleri bu risklerin ortadan kaldırılmasında yetersiz kalmaktadır. Yeni

ve gün geçtikçe popüler hale gelen blockchain teknolojisi klasik merkezi bilişim sistemlerinin sunduğu hizmetl eri kökünden

değiştirecek özellikler sunmaktadır. Blockchain teknolojisi ile birlikte gelen bu özelliklerden faydalanarak bu çalışma kapsa mında

güvenli bir elektronik sağlık sistemi altyapısının nasıl olması gerektiği ele alınacaktır .

Keywords:

Page 86: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

84

OP-069

New Approximate Solutions for the Nonlinear Klein-Gordon Equation

M. M. FATIH KARAHAN 1

1: Manisa Celal Bayar University, Department of Mechanical Engineering, 45140, Yunusemre-Manisa-Turkey

ABSTRACT

In solving equations, the first task is to find an exact analytical solution, which is impossible for most of the time. The next best

option is to find an approximate analytical solution. If both are impossible, one resorts to numerical techniques. In finding

approximate analytical solutions, perturbation methods proved to be effective in many physical application problems ranging from

heat transfer to mechanical vibrations, from solid mechanics to fluid mechanics.

One of the deficiencies of the perturbation methods is the need for a small parameter in the equations or artificial introduction

of the small parameter to the equations. For nonlinear systems, such solutions are classified as the weakly nonlinear solutio ns. For

strongly nonlinear systems where the physical parameter is large, these solutions cease to be valid. Approximate analytical solutions

in case of strongly nonlinear systems are precious and rare. There have been many attempts to increase the range of validity of

perturbation methods recently. While a review of all these methods is beyond the scope of this work, some of the closely related

attempts will be mentioned only.

A slight modification in the classical Lindstedt Poincare method leaded to a valid solution for the strongly nonlinear Duffin g

equation with cubic nonlinearities. The idea is then augmented to the classical multiple scales (MS) method leading to a new method

called the multiple scales Lindstedt Poincare (MSLP) method. The method combines the mechanisms of eliminating secularities o f

both the multiple scales and Lindstedt Poincare methods and gives the flexibility of resorting from one method to the other.

In this work, the MSLP method is applied to the nonlinear Klein-Gordon equation for the first time. Approximate analytical

solutions are obtained using the classical multiple scales (MS) method and the MSLP method. Both solutions are contrasted with the

numerical solutions. It is found that the MSLP method produces admissible solutions for the case of strong nonlinearities whe reas

the MS solutions are not reliable for the strongly nonlinear case.

Keywords: Perturbation Methods, Multiple Scales Lindstedt Poincare (MSLP) method, Multiple Scales method, Klein-Gordon equation, Strongly Nonlinear Systems

Page 87: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

85

OP-070

Farklı Puzolanik Katkıların Yeni Nesil Kompozit Formdaki Horosan

Harçlarının Fiziksel ve Mekanik Özelliklerine Etkisi

ŞEVKET ONUR KALKAN1, LÜTFULLAH GÜNDÜZ1

1: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 35620, İzmir - Türkiye

ABSTRACT

Ülkemizde, Asya’dan Avrupa’ya kadar, farklı tarihi uygarlıklar ve farklı dönemlerden günümüze kalan tarihi yapıların

inşasında horosan harcı olarak bilinen, muhteviyatında bağlayıcı malzeme olarak kireç, ana agrega olarak tuğla ve kiremit

kırıklarının kullanıldığı sıvaların ve harçların yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca, bu harçların üstün hidroli k

özelliklerinden dolayı yine tarihi sarnıç, su kuyusu, su kemeri ve hamam yapılarında da kullanımlarına rastlanı lmaktadır.

Horasan harcı genel bağlamda, içine pişirilmiş ve öğütülmüş toprak ürünleri katılan bir malzemedir. Bazı uygulamalarda kireç,

kum ve çakıl karışımı da gözlenmiştir. Ülkemizde rutin uygulanan restorasyon çalışmalarında, horasan harç ve sıvalarını n yerine,

beyaz çimento içerisine kırmızı ve pembe pigment ajanlar katılmak sureti ile, çoğunlukla horosan harçları ile sadece görsel

özellikleri benzetilen harçlar kullanılmaktadır. Bu nedenle, horasan harçlarının ve sıvalarının tarihi dokusuna uygun yeni türev

inorganik bağlayıcılı, doğal ve/veya yapay olarak bulunabilen agregalarla üretilmiş ve farklı puzolanik malzemeler ile güçlen dirilmiş

yeni nesil kompozit harç türevleri, literatüre ve güncel restorasyon uygulamalarına katkı sağlayabilecek bir potans iyel

oluşturmaktadır.

Tarihi yapı harçları ve sıvaları bozulma sorunlarından dolayı korumaya ve onarıma ihtiyaç duymaktadır. Koruma ve onarım

çalışmalarında kullanılacak yeni harç ve sıvalar özgün harç ve sıvalar ile uyumlu çalışan malzemeler olmalıdır. On arımlarda

kullanılmak üzere hazırlanan horasan harç ve sıvalarında kullanılan günümüz tuğlaları yüksek sıcaklıklarda pişirilmekte, az k il

içermekte ve dolayısıyla puzolan özelliği hemen hemen yok denecek seviyeler gösterebilmektedir. Bu nedenle bu harçları n

hazırlanmasında kullanılacak puzolan malzeme seçimi önem arz etmektedir. Günümüzde buna benzer sebeplerle yaşanan

problemlere ışık tutmak amacıyla, bu dezavantajları sergilemeyen harç kombinasyonlarının gelişimi bir ihtiyaç haline gelmekte dir.

Konu üzerine yapılan ArGe çalışmalarıyla kompozit formda mikronize boyutlarda farklı inorganik puzolan malzeme

bileşenlerini içeren yeni nesil harç kombinasyonları geliştirilebilmiştir. Bu bildiride, tarihi -eski yapıların onarımı işlemlerinde

Horasan harcı ve türevlerine alternatif olarak kullanılabilecek, yeni nesil inovatif ve kompozit malzeme yapısına sahip, doğal

kalsiyum sülfat anhidrit bağlayıcılı horasan harçlarının fiziksel ve mekanik özellikleri deneysel olarak incelenmiştir. Bu am açla,

laboratuvar koşullarında tuğla kırığı agregalar ile farklı puzolanik mazlemelerin birlikte kullanıldığı harç serileri üretilmiştir.

Üretilen harçların gözeneklilik oranı, kılcal su emme değeri, kütlece su emme değeri, basınç dayanımı, eğilme dayanımı ve yar mada

çekme dayanımları tespit edilmiştir.

Keywords:

Page 88: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

86

OP-071

Using Loop in Music Industry

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, BEKİR TANYERİ2

1: Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Antalya

2: Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Kırıkkale

ABSTRACT

The development of technology affects every field as well as production in music art. Computer-aided musical studies have

begun to take place in the music industry. The development of virtual instruments, the shrinking of data storage devices, the rapid

growth of information sharing over the internet has made music production much better and easier. In today's technology, music can

be made with mobile phones, notes can be written, arrangements can be made and even can record with channel recording techniq ue

has become. Musical loops constitute the largest part of these possibilities. In the study, looped audio files that are played with

virtual instruments and run in DAWs (Digital Audio Workstation) are described. The conversion of these audio files, called lo ops,

from acoustics to digital data has been investigated. The editing stages of the audios that have become digital data are explained.

Since the editing process is done with digital processors, some of the digital processors have been mentioned in working prin ciples.

After being informed about the storage of audio files that have passed through the editing phase, it is explained how the aud io can be

changed during the duration of the sound. As a result, a passage recorded for the song "A" is described in full detail as to how it can

be used in the song "B".

Keywords: Loop, music industry

Page 89: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

87

OP-072

Eco-efficiency: Concept and Indicators

BENGÜ GÜNGÖR1, BURCU FELEKOĞLU 1

1: Dokuz Eylul University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Department of Industrial Engineering

ABSTRACT

Eco-efficiency is a principle of producing goods by using less resources and energy while creating less waste. According to this

characteristic, it is significant not only for environmental concerns, but also for many other fields such as protection of n atural

resources, industrial efficiency and economic growth. Additionally, eco-efficiency means providing both environmental and

economical benefits by increasing production efficiency.

For industries, environmental issues are not only putting a pressure for confirming environmental legislation and handling

additional costs for environmental protection, but also turning out to be an opportunity to minimize production and environmental

costs with eco-efficiency applications. Increasing process efficiency and decreasing natural resources and raw material consumption

will directly result in operational efficiency and profitability for a company. Thus, eco-efficient companies reduce costs by

increasing productivity and become more competitive. In Turkey, there is an increasing strategical importance of eco -efficiency

applications in industrial area. Many companies need to take consultancy services and apply R&D practices for engaging with eco-

efficiency. However, eco-efficiency concept, except the environmental perspective, is not clearly defined and understood and thus

cannot be sufficiently applied mainly due to inadequate innovation capacity in our country.

The aim of this paper is to present the concept of eco-efficiency, identify the widely used indicators to date and discuss how

these various indicators can be used together for evaluation of eco-efficiency. First of all, various eco-efficiency indicators from

literature are reviewed and explicit types are identified. Then, the indicators are categorized. The ways of aggregated use o f these

indicators to measure the level of eco-efficiency at company level are discussed and future research directions are provided.

Keywords: Eco-efficiency, eco-efficiency concept, eco-efficiency indicators

Page 90: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

88

OP-073

Yapı Denetimi Firması Seçiminin Analitik Hiyerarşi Yöntemi (AHP) İle

Gerçekleştirilmesi

LATİF ONUR UĞUR1, MERVE AKDEMİR 1

1: Düzce Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Konuralp, 81620 Düzce-Türkiye

ABSTRACT

Ülkemiz dünyanın aktif deprem kuşaklarından birisinin üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle ev ve işyerlerinin büyük

çoğunluğu da deprem açısından riskli bölgelerdir. Buna rağmen, yapı denetimi konusuna uzun yıllar gereken önem verilmemiştir.

Tam tersine; denetimsiz şehirleşme ve sanayileşme, kaçak ve standartlara uymayan yapıların artışı, karşı karşıya kalınan riskleri

artırmıştır. Bu denetimsizlikten doğan aksaklıkları gidermek, sorumluları cezalandırmak ve mağdur durumdakilerin kayıplarını

hukuki yollarla karşılayabilmek için yeni bir yasal düzenleme yapılmıştır ve 2001 yılında 4708 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir.

Yapı denetim firmaları, çıkan kanun ve yönetmelikler kapsamında çalışarak yapı ve projeleri denetler. İnşaası yapılan ya da i çinde

yaşanılan ev veya işyerlerinin varsa eksik ve hatalı yanlarını ortaya çıkarır, bu sorunların giderilmesinin yolunu açar. Bu çalışmada,

Sakarya ilinde yapılacak olan bir konut projesi inşaatı için yapı denetimi firması seçilmesi amaçlanmıştır. Bu kararının veri lmesinde

çok kriterli karar verme yaklaşımlarından Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi kullanılmıştır. Beş ayrı yapı denetimi firması

içinden en uygun olan firma ile sözleşme yapılacak ve bu firma yapı denetleme işlemlerini gerçekleştirecektir. Seçime esas kr iterler;

referans, fiyat, nitelikli eleman, donanım, laboratuvar kalitesi ve kontrol hızı olmak üzere altı tanedir. Çalışma sonucunda yapılan

sıralama değerlendirilerek benzer uygulamalarda kullanılabilirliği tartışılmıştır .

Keywords: Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP), Yapı Denetimi, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV)

Page 91: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

89

OP-074

TOPSİS Yaklaşımı İle Sakarya İlinde İnşa Edilecek Bir Toplu Konut

Projesi İçin Yapı Denetimi Kuruluşu Seçimi

LATİF ONUR UĞUR1, MERVE AKDEMİR 1

1: Düzce Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Konuralp, 81620 Düzce-Türkiye

ABSTRACT

İnşaat projelerinin gerek tasarım gerek inşaat aşamalarında teknik elemanlar tarafından yapılacak kontroller büyük önem arz

etmektedir. Gerek yapılacak imalatların kalitesi gerek teknik şartnamelere uygunluk gerekse aplikasyon doğrulukları; özenle kontrol

edilip kayda geçilmesi gereken hususlardır. Türkiye’de Yapı Denetimi Kanunu kapsamında tüm yapım projeleri Yapı Denetimi

Kuruluşları tarafından sıkı kontrollere tabi tutulmaktadır. Yapım firmaları, daha projelerinin dizaynı aşamasından başlamak üzere

kendilerini denetleyecek Yapı Denetimi Kuruluşları ile anlaşmalar yapmak zorundadırlar. Böyle bir noktada çalışılacak kuruluş un

seçimi büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, birinci derecede deprem bölgesinde bulunan Sakarya ilinde yapılacak bir toplu

konut projesi için Yapı Denetimi Kuruluşu seçimi yapılmıştır. Beş farklı adayın altı ana kriter üzerinden değerlendirildiği b u seçim

bir Çok Kriterli Karar Verme uygulamasını gerektirmektedir. Problemin çözümünde TOPSİS yönteminin tercih edilmesi; seçilen bir

alternatifin ideal çözüme yakın olmasını ve ideal olmayan çözüme (negatif ideal) uzak olmasını sağlayabildiği içindir. Uygula ma

sonucunda yapılan sıralama ve seçimin benzer problemlerin çözümünde uygulanabilirliği tatışılmıştır.

Keywords: TOPSİS, Yapı Denetimi, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV))

Page 92: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

90

OP-075

Yapısal Restorasyon Harçlarında Kıtık Boyutlarının Harcın Teknik

Özelliklerine Etkisinin İncelenmesi

LÜTFULLAH GÜNDÜZ1, ŞEVKET ONUR KALKAN 1

1: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 35620, İzmir - Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde tarihi eserler uzun yıllardır ayakta kalmayı başarmış yapılar olarak değerlendirilse de bu yapılarda bölgesel

malzeme bozulmalarına rastlamak son derece mümkündür. Böyle durumlar tespit edildiği taktirde, orijinal yapı aslına ve tarihi

dokusuna uygun yeni üretilen harçlar ile onarılmaktadır. Tarihi eserler üzerinde var olan tarihi harçlar incelendiğinde, bu harçların

güçlendirilmesi amacı ile kıtık ve/veya kıtık kırıntısı malzemelerin tarihi harçlarda kullanıldığı görülmektedir. Tarihi yapı ları

güçlendirme ve/veya onarma uygulamalarında, tarihi dokuyu korumak üzere üretilen bu yeni harçların orijinal harçlar ile yapısal,

fiziksel ve mekanik anlamda örtüşmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Malzemeleri A.B.D. Ar -ge İnovasyon

laboratuvarında bir dizi yapısal restorasyon harcı üretim çalışmaları gerçekleşmektedir. Bu çalışmalar kapsamında, aslına uygun

yapısal restorasyon amaçlı hidrolik harçlar, ana bağlayıcı kireç, puzolan katkı ve kıtık malzeme ilavesi kullanılarak üretilm ektedir.

Bu çalışmada, kıtık malzeme katkılı hidrolik harçlarda, çap, boy ve çeper kalınlıkları olmak üzere kıtık boyutlarının harcın

fiziksel ve mekanik özellikleri üzerine etkisi detaylı olarak incelenmiştir. Ayrıca, üretilen harç örneklerinin kireç bağlayı cı tarafından

oluşturduğu matris yapı kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Kireç bağlayıcı matris yapı ile kıtık malzemenin uygun bir şekilde

örtüşüp örtüşmediği, bir diğer değişle kireç ile kıtık malzemenin bağ yapma özelliği de bu çalışmada incelenen önemli bir

değerlendirmedir. Bunun yanında, kıtık ilaveli hidrolik harçların durabilite özellikleri de ayrıca incelenmiştir.

Keywords:

Page 93: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

91

OP-076

The Effect of Different Field Use on the Bioclımatic Comfort: Case of

Bingöl

AHMET CAF1, AHMET KOÇ2, CANAN KOÇ 3

1: Bingöl Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu

2: Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

3: Dicle Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Anabilim Dalı

ABSTRACT

Increasing population and urbanization are triggering pressures on human health. In order to get rid of these pressures, mankind

is changing its enviroment and searching new life space. Bingöl province with a size of 1790 km2 was considered as a study area. In

the study, images of Landsat 5 TM satellite were obtained and controlled classification was made by remote sensing methods. The

current land use pattern was divided into 5 categories as urban structure, agricultural area, wetlands, forests and bare surf aces. The

classified existing land cover maps and thermal images of the Modis satellites belong to the months in January, April, July and

October in which represent the season was superposed by the Arc-GIS program. The link between bioclimatic comfort and existing

land use patterns was searched statistically. According to the results, it was determined that forest cover and wetlands was more

comfortable in the summer months and the city structure was more comfortable in the winter months.

Keywords: Arc-GIS, Bingöl, Bioclimatic comfort, Land cover, Remote sensing

Page 94: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

92

OP-077

Bina Tipi Yapılarda Kullanılan Sismik Taban İzolasyon Sistemlerinin

İncelenmesi

TOLGA ARSLAN1, ERTUĞRUL TÜRKER UZUN2, MUTLU SEÇER31

1: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü

1: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İnşaat Mühendisliği Bölümü

1: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü

ABSTRACT

Yapıları, depremlerin yıkıcı etkilerinden korumak için sismik taban izolasyon sistemlerinin kullanımı son yıllarda gittikçe

artmaktadır. Sismik taban izolasyon sistemlerinin temel çalışma prensibi, üst yapı ile temel arasına yanal riijtliği düşük elemanlar

yerleştirilerek, deprem etkisiyle oluşan deplasmanların temel ile üst yapı arasında olmasını sağlamak ve yapının periyodunu

arttırmaktır. Bu şekilde, yapının depreme dayanma kapasitesini arttırmak yerine, yapıya etkiyen sismik kuvvetlerin azaltılması

amaçlanır.

Meydana gelebilecek büyük bir deprem sonrasında, temel öncelik insanların can güvenliğini sağlamaktır. İnsanların can

güvenliğini sağlarken, stratejik öneme sahip hastaneler, itfaiye binaları ve kurtarma merkezleri gibi binaların faaliyetleri kesintiye

uğramamalıdır ve bu binalarda bulunan teçhizatlar zarar görmemelidir. Sismik taban izolasyon sistemlerinin kullanım alanları sadece

yeni yapılan binalarla sınırlı değildir. Bu sistemler, mevcut yapıların güçlendirme çalışmalarında da sürgülü sistemler gibi farklı

uygulama şekilleriyle kullanılmaktadır. Başta Japonya ve ABD olmak üzere, birçok ülkede uzun yıllardır kullanılan bu sistemle rin

kullanımı son yıllarda Türkiye’de de artış göstermiştir. Türkiye’de 2013 yılından itibaren 100 yatak kapasitesinin üzerinde olan,

birinci ve ikinci deprem bölgelerinde bulunan hastane binalarında sismik yalıtım uygulanmasına karar verilmiştir. Bu sayede,

depremin yıkıcı etkilerinin bu tip binalar için minimuma indirilmesi ve hastane faaliyetlerinin kesintiye uğramaması

amaçlanmaktadır.

Çalışma kapsamında, bina tipi yapılarda kullanılan sismik taban izolasyon sistemlerinin yapıların deprem performansına olan

etkileri incelenmiştir. Bina tipi yapılarda kullanılan sismik taban izolasyonunun genel olarak yapıların periyodunda artış sağlayarak

yapıya etkiyen sismik kuvvetlerin azalmasını sağladığı ve yapının deprem etkisi altındaki davranışına önemli oranda olumlu et ki

yaptığı görülmüştür.

Keywords: Taban izolasyonu, deprem etkisi, yapı periyodu

Page 95: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

93

OP-078

Atık Ahşap Tozlarının Polimer Kompozitlerde Takviye Malzemesi

Olarak Kullanılması

FERHAT YILDIRIM 1

1: Dumlupınar Üniversitesi Simav Teknoloji Fakültesi, Endüstriyel Tasarım Mühendisliği Bölümü, 43500, Simav, Kütahya, Türkiye

ABSTRACT

Kompozit malzemeler düşük ağırlık, yüksek mukavemet, korozyon direnci, elastiklik gibi üstün özellikleri sayesinde kullanımı

giderek yaygınlaşan mühendislik malzemeleridir. Uzay, havacılık, savunma sanayi ve otomotiv gibi yüksek katma değerli

endüstrilerde özellikle tercih edilen bu malzemelerin geliştirilme çalışmaları artarak devam etmektedir. Bu çalışmaların başı nda da

kompozit malzemelerin yapılarına; karbon nano tüp, grafen, seramik tozları gibi nano ve mikro ölçekli partiküllerin katılması

gelmektedir. Gelişen endüstriler insan hayatını kolaylaştırmakla beraber imhası zor ve sağlığa zararlı atıkları arkada bırakm aktadır.

Çalışma kapsamında ahşap endüstrisinin atığı olan ağaç talaşlarının tabakalı cam elyaf/epoksi polimer kompozitlerin yapısına

katılabilirliği incelenmiştir. Bu amaçla kullanılan ahşap tozu masif panel üretiminde kullanılan sarıçam (pinus slyvestris) t alaşından

elde edilmiştir. İnce talaş atığı kademeli elek sistemiyle farklı boyutlarda ayrıştı rılmış. Elde edilen ahşap tozlarının boyutsal aralığı;

91-109 µm, 109-131 µm ve 131-154 µm’dir. Çalışmada kullanılan kompozit matris malzemesi HEXION MGS L-160 ve H-160

ticari kodlu reçine-sertleştirici epoksi sistemi olup destek malzemesi ise 300 g/m2 yoğunluklu cam elyaf kumaştır. Mekanik

karıştırıcı yardımıyla ağırlıkça %3 oranında ahşap tozu takviye edilmiş epoksi sistem (reçine: sertleştirici oranı 4:1) el il e tabakalama

yöntemi kullanılarak 6 kat halinde cam elyaflara tatbik edilmiştir. Daha sonra yapı içerisinde hava kabarcığı oluşumunu en aza

indirebilmek için vakum ortamına alınan elyaflar oda sıcaklığında 24 saat kürlenmeye bırakılmıştır. Elde edilen hibrit polime r

kompozitler kürlenmenin ardından uygun boyutlarda kesilerek; ASTM D-3039 standardına göre 2 mm/dk hızda çekme deneyine ve

ASTM D-7264 standardına göre 3 mm/dk hız ile 80 mm destek genişliğinde üç nokta eğilme deneyine tabii tutulmuşlardır. Toz

boyutu ve yapı içerisindeki durumunu incelemek için numune kırık yüzeylerinden Taramalı Elektron Mikroskopisi (SEM)

yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, kompozit yapıya katılan ahşap tozları malzemenin çekme ve üç nokta eğilme mekanik

dayanımını arttırmıştır. Üretimi zor ve pahalı tozlar kullanmadan, kompozitin maliyetini arttırmadan elde edilen bu gelişim, atık

malzemelerin yeniden kullanımı ve çevresel zararların azaltılması adına da büyük önem taşımaktadır .

Keywords: Ahşap tozu, geri dönüşüm, mekanik özellik, polimer kompozit

Page 96: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

94

OP-079

Kentsel Dönüşüm Çalışmaları ve Uygulamaları Üzerine Bir

Değerlendirme

ERTUĞRUL TÜRKER UZUN1, TOLGA ARSLAN2

1: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mühendislik Fakültesi

2: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi

ABSTRACT

Kentlerin zaman içinde çeşitli gerekliliklerden dolayı dönüşümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar savaşlar ve sanayileşmenin

bir sonucu olan büyük göçler ve yaşanan doğal afetler neticesinde ortaya çıkmaktadır. Avrupa’da 19. yüzyılda yaşanan sanayi

devrimi ile birlikte kentlerde meydana gelen aşırı nüfus artışı toplumsal ve ekonomik yapılanmalara sebep olurken, insanların yaşam

koşulları ve yaşamaları için mekân tercihlerinde de önemli değişimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bağlamda ilk örne kleri

Avrupa’da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm konusu, Türkiye’de de son yıllarda uygulama örnekleri ve üzerinde yapılan tartışmalarla

öne çıkan kavramlardan biridir. Türkiye’de uzun yıllar kentlerin büyük ölçüde kırsaldan kente yaşanan hızlı ve kontrolsüz göç ler ile

şekillendiği görülmektedir. Bu göçler sonucunda kentlere göç eden insanların barınma ihtiyaçlarını kısa sürede sağlamak için

malzeme kalitesi oldukça düşük olan, yapısal yeterlilikleri sağlamayan ve yer seçimine dikkat edilmeden oluşturulan yapılar ç arpık

kentleşmenin oluşmasına neden olmuştur. Bu yapılar ne yazık ki özellikle büyük şehirlerde yapı stokunun önemli bir parçasını

oluşturmaktadırlar.

Ülkemizde kentsel dönüşüm konusu, yakın zamanda meydana gelen 1999 Marmara ve Düzce depremleri ardından 2011 yılında

yaşanan Van depremi sonucunda yaşanan yıkımlar sonucunda gerekliliği görünür hale gelmiştir. Böylece 2012 yılında çıkarılan

6306 sayılı kanun ile hem bölgesel olarak hem de bina bazında dönüşüm uygulamaları başlamış ve 2000 yılından önce yapılan

binaların incelenmesi ve yapısal olarak yetersiz bulunanların yıkılmasının önü açılmıştır. Afet risklerinin azaltılması için mevcut

yapı stokunda bulunan yapıların güvenliğinin tespiti ve riskli görünen yapıların dönüştürülmesine başlanmıştır. Söz konusu

uygulamalar için yerel yönetimlere yetkiler verilerek başta doğal afet riskleri olmak üzere, kentlerin sağlıksız yapılaşma alanlarını

ortadan kaldırmak amaçlanmıştır.

Ancak Türkiye’de kentsel dönüşüm kavramının yeni olmasından dolayı uygulamada birçok eksikliğin oluşu göze

çarpmaktadır. Gerek uygulanan kanun gerekse kentsel dönüşüm uygulamaları çeşitli nedenlerle uzmanlar tarafından

eleştirilmektedir. En sık eleştirilen nokta, dönüşümün yalnızca belirli sınırlar dâhilinde gerçekleştirilmesi ve planlamalard a

eksikliklerin bulunmasıdır. Bunun yanında, mevcut yasal düzenlemeler ve uygulamaların kentin fiziki yapısının değiştirmeyi öncelik

aldığı görülmektedir. Ancak altyapı ve yapıların güvenliği konusu hala çözümünde eksik kalınan konular arasında yer almaktadı r.

Kentsel dönüşüm konusu rant elde etmenin ötesine geçme ihtiyacı içerisindedir.

Bu nedenle çalışmada, Türkiye için başta doğal afet riskleri olmak üzere, toplumsal, kültürel ve çevre bilincini ön planda tu tan

Page 97: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

95

kentsel dönüşüm projelerinin geliştirilmesi önerilmektedir. Öncelikle de kentsel dönüşüm kavramı anlaşılmalı ve uygulamadaki

eksiklikleri giderilmelidir. Bunun için kentsel dönüşümün standartları oluşturulmalı, ülkemiz için deprem bölgelerinde yapıla cak

binaların güvenliği ön planda tutulmalıdır. Yalnızca fiziksel değişim değil kapsamlı bir yenileme il e bölgede yaşayacak insanların

yaşam standartlarını da artıracak çalışmalar yapılmalıdır. Çağın gerekliliğine uygun olarak çevreci dönüşümlerin yapılması

gerekliliği de ayrıca ön planda tutulmalıdır. Bununla beraber, Batı’da yaşanan kentsel dönüşüm konusun daki deneyimlerden

yararlanılmalı ve ülkemize uygun hale getirilerek kullanılmalıdır. Bu şekilde uygulamaların gerçekleştirilmesiyle acilen ihti yaç

duyduğumuz kentsel dönüşüm ihtiyacının da hızlı şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır .

Keywords: Kentsel dönüşüm, doğal afet, çevreci dönüşümler

Page 98: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

96

OP-080

Barok Dönem Eserlerinde Piyano Tekniklerinin İncelenmesi

ERSAN ÇİFTCİ1, OLCAY KORKMAZ 1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi A.B.D. Müzik Öğretmenliği B.D, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Müzik tarihinde her dönem, kendi karakteristik özelliklerini taşımış, kendinden bir sonra gelen döneme öncülük etmiş ve

temellerini atmıştır. Bu açıdan Barok dönem, plastik sanatlarda, mimaride, edebiyatta, resimde ve müzik gibi sanat a lanlarında

benzer özellikler taşımış ve kendinden sonra gelen dönemleri teknik ve yapısal anlamda derinden etkilemiştir.

Barok dönem, çalgılardaki yapısal gelişmeler, ses sistemindeki yenilikler, yeni müzik biçimlerinin oluşması, çalgılardaki tek nik

ve mekanik yeniliklerden kaynaklanan seslendirme stillerindeki ilerlemeler gibi önemli unsurları içinde barındırmıştır.

Günümüz piyanosunun ataları sayılabilecek “klavikord" ve "klavsen" çalgılarının teknik evrimlerini bu dönemde tamamlayıp,

ilk piyanonun mekaniğinin icadı yine bu dönemde olmuştur.

Araştırma literatür taranarak yapılmış, betimsel bir çalışmadır. Bu araştırmada Barok dönemin genel özelliklerine, piyanonun

yapısal gelişim sürecine değinilerek bu dönemde yazılan eserleri piyanoda çalarken dönem siti lini hissettirmek açısından klavsen,

klavikord etkisini yansıtmak için kullanılan temel teknikler tespit edilerek açıklanmıştır.

Araştırma sonucunda eserlerin canlı tempoda, belirgin ve parlak seslendirilmesi ve çokça kullanılan süslemelerin doğaçlama

şeklinde icra edilmesi, pedalın mümkün olduğunca az kullanılması, artikülasyonlardan portato, non legato, portamento tekniklerin in

yerinde ve doğru kullanımı, dönemin ihtişamına uygun gösterişli bir icra şekli, kontrpuantal armoniyi destekler şekilde ezgi

takiplerinin belirgin çalımı için el ve parmak dengesinin iyi sağlanması, barok dönemin çalım stilini yansıtma açısından önemli

olduğu görülmüştür.

Keywords:

Page 99: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

97

OP-081

A New Approach to the Determination of Urban Floristic Diversity; A

Case Study of Düzce City

TUBA GÜL DOĞAN1, ENGİN EROĞLU 1

1: Düzce University, Faculty of forest, Department of Landscape Architecture, 81620, Düzce, Türkiye

ABSTRACT

Today, the concept of open and green space in cities is becoming increasingly important and has become an important

phenomenon for urban texture. The open and green spaces in the city improve the life quality of the urban people thanks to th eir

recreational and psychological functions as well as plant diversity. Urban vegetative diversity not only maintains urban biodiversity

but also contributes significantly to urban green infrastructure, an important urban concept in recent years. While majority of these

contributions are provided by woody plant taxa in open and green space systems, grass and othe r groundcovers plants are of

importance as well. The main purpose of this study is to assess the biodiversity values and the urban green infrastructure po ssibilities

through floristic, functional (aesthetic-ecological) and spatial analyzes of woody plant diversity in the various urban open and green

spaces of Düzce with different spatial characteristics such as park, square, pedestrian and vehicle roads, public and private gardens,

cemetery and mosque gardens. The aesthetic and ecological functions possessed by the woody plant diversity, which deal with their

functional status, are addressed at the spatial level. The research carried out in two stages: field (on -site observations) and office

studies (analyzes). On-site studies include the identification and inventory of woody plant species and determination of their

utilization areas, purposes, intensities and seasonal variation potentials in the study area. All these obtained data were ev aluated in

the office work, and the contributions of species to urban biodiversity and spatial characteristics were tried to be examined in terms

of landscape architecture.

As a result, the evaluation of the woody plants used in the open green areas of Düzce city has been made in terms of aestheti c

and floristic diversity which is important for landscape architecture and suggestions have been made.

Keywords: Plant, Duzce, Urban Plant Diversity

Page 100: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

98

OP-082

Evaluation Potential of Protection Priority Plant Communities and

Apecies in Landscape Architecture in Düzce Province

TUBA GÜL DOĞAN1, S. KAYA1, ALPEREN MERAL2, NERMİN BAŞARAN1, ENGİN EROĞLU1

1: Düzce University, Faculty of forest, Department of Landscape Architecture, 81620, Düzce, Türkiye

2: Bingol University, Faculty of Agriculture, Department of Landscape Architecture, Bingol, Türkiye

ABSTRACT

There are nature areas with specific protection statuses and extraordinary characteristics at national and international leve ls in

our country, as well as endangered and disappearing ecosystems. Natural vegetation is one of the most important components of

these ecosystems. According to several studies conducted, Turkey has a very rich and significant potential in terms of plant

diversity. Despite the present situation, especially in plant applications, exotic plants are preferred instead of natural plant species.

However, the use of these species harms biodiversity and some exotic species threaten ecological balance by impressing on nat ural

vegetation. For this reason, the existence of natural plant species and their use in landscape applications are among the important

study topics of landscape architecture.

The purpose of this study, constitutes of determine the importance of plant diversity in terms of species / population and ha bitat

/ ecosystem level and its potential to be used in terms of landscape architecture which is located in the city center and which was

taken by the 9th Regional Directorate of National Parks and taken to the priority areas and monitored. Field survey were carr ied out

in areas determined at the species level and ecosystem level of Düzce, in April, May, June, July, August and September in the

vegetation periods of 2015- 17 years. Overall assessments of phenological observations of taxa and specific plant communities and

their potential for use in landscape architecture for these species and communities have been determined.

As a result; plant species and communities in different habitats such as rocky, dune, forest, wetland and high mountain

meadows were determined and phenological conditions were observed, usage areas in landscape architecture were determined and

examined according to plant design possibilities.

Keywords: Dune, Düzce, Natural vegetation, Planting Design, Wetland

Page 101: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

99

OP-083

Bio-Climatic Comfort Analysis in Igdir City Center

AHMET KOÇ 1, AHMET CAF2

1: Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

2: Bingöl Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu

ABSTRACT

In recent times increasing energy demand has led to environmental problems and deterioration of ecological balance. In order

to be minimally affected by these emerging problems, humankind has developed climatic designs. Bioclimatic comfort of human h as

taken into account in the developed climatic designs. The temperature range in which the person feels physically and sychologically

most comfortable, represents the bioclimatic comfort zone. In this context, the data of climate in Igdir city center for 1 ye ar is

obtained by the State Meteorology Station, and bioclimatic comfort parameters are produced and future scenarios are created for

design and planning.

Keywords: Iğdır, Bio-Climatic Comfort, Climate

Page 102: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

100

OP-084

Perceptions of Self-Regulation of Instrument Students

ERSİN TURHAL 1, DOLUNAY AKGÜL BARIŞ2

1: Şehit Hüseyin Gültekin Bilim ve Sanat Merkezi

2: Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 14280 Gölköy BOLU

ABSTRACT

This research was carried out in order to reveal the perceptions of self-oganization of the university students who took

instrumental education towards this learning process. In the study, knowing situations of the instrument students who determine

their learning goals in their work by keeping their motivations in this study learning environment, the effort to reach goals by trying

to learn or organize new behavior, self-regulatory strategies that is a process that they have developed through asset controls through

being opened to learning new information, exploration situations and their differentiation in terms of various socio demograp hic

variables to conduct and improve learning behaviours were examined.

The research was carried out by means of descriptive analysis, and the "Perceived Self-Regulation Scale", which was prepared

by Aslan and Geliden (2015), was used with necessary permissions. The scale consists of sixteen items with two subscales

consisting of eight items, and Cronbach Alpha internal consistency reliability coefficients 84 for "openness" subscale, 82 fo r the

"quest" subscale and 90 for the entire scale were calculated. The students of the Department of Music Sciences of the Faculty of Fine

Arts and the students of Department of Music Teachers of the Faculty of Education participated in the research. The results w ere

processed by using the SPSS 23 program.

In the results of the research, self-regulation perceptions of the instrument students were firstly divided into two subscales as

openness and seeking and evaluated one by one, and then the sum is discussed and interpreted. Thus, the instrument training p rocess

was supported by defining the self-regulation perceptions of the instrument students that they have in the process of music

education.

Keywords: Self-regulation, perception, music education, instrument educaion

Page 103: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

101

OP-085

Tarihi Kırsal Yerleşimlerde Yeni Yapılaşma Üzerine Bir Değerlendirme:

Kozbeyli, Foça

İLKER GÜÇÜ 1, BURCU TAŞCI2

1: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, İzmir / Türkiye

2: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü, İzmir / Türkiye

ABSTRACT

Ülkemizde günümüze ulaşmış ve doğal, tarihi ve kültürel olarak önem taşıyan çok sayıda tarihi kırsal yerleşim bulunmaktadır.

Bu yerleşimler çoğunlukla organik bir doku oluşturacak şekilde gelişmiştir. Günümüzde bu doku kısmen korunmasına rağmen y eni

yapılaşmanın özellikle mimari dil bakımından büyük farklılıklar taşıdığı görülmektedir. Bu çalışmada, tarihi kırsal yerleşmel erde

yeni planlama sürecinin mevcut fiziksel dokuya etkisi İzmir’in Foça ilçesine bağlı Kozbeyli örneği üzerinden incelenmiştir . Son

dönemde artan günübirlik turizm etkisinin yanında, tarihi dokuya en çok zarar veren etmenlerden yeni yapılaşma alanları üzeri ne

değerlendirmeler yapılmıştır. Ege Bölgesi’nde tipik bir Osmanlı köyü olan bu geleneksel yerleşim, 2003 yılında İzmir I Num aralı

Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kentsel Sit Alanı ilan edilmiştir. Günümüzde alanda 25 adet tescilli taşınmaz

bulunmaktadır. 1950’li yıllarda başlayan kırsaldan kente göç, yerleşimde pek çok tarihi yapının terk edilerek atıl hale gelme sine

neden olmuştur. Kozbeyli de bu durumdan etkilenmiş ancak son on yılda artan nüfus özellikle ikincil konut yapımını hızlandırm ıştır.

Ek olarak, yapım faaliyetleri yanında turizm hareketleri ile nedeniyle özgün tarihi doku zarar görmektedir. Kozbeyli’nin kuruluşu

hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, köyün yaklaşık olarak 14. yüzyılda Saruhanoğulları Beyliği döneminde Türkler

tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Köy ilk olarak Işıkköy mevkiiden gelenler tarafından, Kozbeyli’ye üç kilometre mesafe de

bulunan Yolmuç adı verilen bölgede bulunmaktaydı. Günümüzde bu görüşü destekler nitelikte alanda yapı kalıntıları ve mezarlık

vardır. Köyün kurulduğu dönemde korsan saldırıları en büyük tehditlerdendir ve Yolmuç konum olarak bu saldırılara karşı açık bir

durumda olduğundan burada yaşayan halkın 150-200 yıl sonra, Kuzubey adındaki bir derebeyi önderliğinde Kozbeyli’nin

günümüzdeki yerine gelerek köyü kurdukları bilinmektedir. Adının kökenine ilişkin iki farklı görüş vardır. İlk görüş Kuzubeğl ü

olarak 16. yüzyıl tapu tahrir defterlerinde Menemen kazasına bağlı bir yerleşim olduğudur. Diğer bir görüş ise, köyü kuran derebeyi

Kuzubeyi'nin adından geldiğidir. Kozbeyli 2017 yılında 632 kişilik nüfusa sahip olup, mahalle statüsündedir. Halkın başlıca g eçim

kaynağı, geçmişte zeytincilik, bağcılık, tütüncülük iken günümüzde daha çok hayvancılık, zeytincilik, ticaret, sanayi işçiliği ve

günübirlik turizm olarak değişmiştir. Yolmuç’tan taşındıktan sonra ilk yerleşim yamaçtaki cami ve çeperinde kurulmuştur. Süre ç

içerisinde köy meydanının da içinde yer aldığı alt kotlara doğru genişlemiştir. Köy, Aşağı ve Yukarı Mahalle olarak adlandırılan iki

mahalleden oluşmaktadır. Cami çevresinde gelişen mahalle Türk Mahallesi iken, yukarı mahalle olarak adlandırılan Rum

mahallesinde bir kilise temeli bulunmaktadır. Bu kapsamda yerleşimin fiziksel durumu incelendiğinde köy meydanı ve çevresi,

Kozbeyli Camii ve çevresi, yeni konut alanları ve yeni sosyal donatı alanlarından oluşan bir dokuya sahip olduğu görülmüştür. Bu

durum mimari açıdan da farklı yapıların oluşmasına neden olmuştur. Köy meydanı, camii ve çeperinde mahremiyetin öne çıktığı iç

Page 104: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

102

avlulu plana sahip konutlar bulunurken, Rum mahallesinde Sakız tipi ve kule evler mevcuttur. Sosyal alanlar olarak ilkokul, s ağlık

ocağı, spor alanları, pazar yeri ve otopark ise niteliksiz betonarme yapılardan oluşmaktadır. Günümüzde ise betonarme az katlı ancak

niteliksiz ve geleneksel doku ile uyumsuz yeni konutların yapımı hızla artmaktadır. Kentsel sit alanının çeperinde yapılan bu

konutlar topografya ile uyum, ölçek, malzeme ve tasarım dili ile yerellikten uzak bir görüntü sergilemektedir .

Keywords: Kırsal yerleşimler, Kozbeyli, planlama

Page 105: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

103

OP-086

An Investigation of Litigation Process Actors in Turkish Construction

Industry

MURAT ÇEVİKBAŞ 1, ALMULA KÖKSAL1

1: Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü, İstanbul / Türkiye

ABSTRACT

A project contains numerous tasks coordinated with associated resources to achieve specific goals. The nature of a project

depending on its density of multidisciplinary tasks is considered to be very sophisticated. Therefore, it encounters many cha llenges

and risks. When the number of tasks and resources along with their interactions are considered, dispute is inevitable. Most ly, project

parties tend to resolve their disputes through litigation. However, potential negative consequences of litigation process hav e to be

deeply recognized in terms of their satisfaction. According to studies, cases investigated by Courts of Cassati on for reveal in Turkey,

most of the cases have resulted in the decision of reassessment for Courts of First Instance. Based on this data, there appea rs the

question concerning the qualifications and competency levels of the judicial actors taking part in litigation process. Therefore, this

study aims to focus on the qualifications and competency levels of judicial actors namely, judges, lawyers and expert witness es who

have vital effects in litigation process on resolving disputes concerning construction projects and thus shed light on the effectiveness

of mostly preferred litigation process to resolve disputes. Hence, qualifications and competency levels of these judicial act ors

participated in construction related cases have been identified with the help of semi-structured interviews. Consequently, via

analysing the outcomes of the interviews, insufficient qualifications and the levels of their competency have been detected f or the

concerned judicial actors along with the lack of knowledge in construction.

Keywords: Qualifications and Competency Levels of Judicial Actors, Disputes in Construction, Legal Process in Construction

Page 106: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

104

OP-087

Investigation of the Effects of PAH Compounds on Mytilus

galloprovincialis at Molecular Level*

SERHAT ALBAYRAK1, GÜLRUH ALBAYRAK2, AYLIN GAZDAĞLI3, EMRE YÖRÜK3, MINE

TERZI ÇELIKKOL3, SENEM ÇAĞLAR 1

1: Istanbul University, Faculty of Sciences, Department of Biology, 34134, Istanbul, Turkey

2: Istanbul University, Faculty of Sciences, Department of Molecular Biology and Genetics, 34134, Istanbul, Turkey

3: Istanbul University, Institute of Graduate Studies in Science in Engineering, 34134, Istanbul, Turkey

ABSTRACT

Various pollutants threaten the life of species living in coastal areas. Species termed as indicator organisms are effec tively used

in the evaluating of the water quality and environmental sustainability. Since the mussels (Mytilus galloprovincialis Lamarck, 1819)

accumulate the various pollutants, they are used in the determination of the effects and levels of toxic and ha zardous chemical

compounds. Polyaromatic hydrocarbon (PAH) compounds are among the harmful pollutants of the Bosphorus ecosystem. This study

aimed to determine the effects of PAH compounds in M. galloprovincialis at enzymatic and molecular level. Mussel samples were

seasonally obtained from 9 stations in the year 2014 and were divided into two length groups as 3 -5 cm and 5-7 cm. Peroxidase,

catalase and superoxide dismutase antioxidant enzyme activities were quantified for both of length groups in all stati ons. But, no

significant relationship was determined between being exposed to pollutants and oxidative stress. It is thought that reactive oxygen

compounds are no longer produced in mussels, which are under the influence of PAH compounds for a long time. Gene expression

levels were calculated at totally 6 genes (cox1, cyp41, gst, mt and nad2) together with endogen gene (α-actin) by using real time

PCR (qPCR). Average cross point values (ΣCp) and their standard deviations were determined. Absolute quantification values

(ΣΔCp) were calculated for all seasons. Four logs of dilution series were used in order to check the efficiency of qPCR assays and

the slope values were ranging from -3.58 to -3.10. Average cross point values (ΣCp) were 19.04±0.09 - 26.35±0.09, 13.14±0.14 -

21.21±0.08, 24.84±0.31 - 33.70±0.49, 22.78±0.03 - 36.55±0.70, 23.21±0.39 - 35.47±0.34 and 20.55±0.10 - 40.00±0.00 for α-actin,

cox1, cyp41, gst, mt and nad2 genes, respectively. TaqMan probe based real time PCR (qPCR) assays. A positive control was not

used in this study since samples were obtained from natural habitat. Significant differences (p<0.05) in both absolute quantification

(ΣΔCp) and also in fold change (ΣΔΔCT) values were recorded due to seasonal sampling for each station and also length groups

within the same seasons. It was shown that cox1 gene was controlled by up-regulation at all seasons. The nad2 expression was

changing according to seasons and length groups. Both increase and decrease at expressions were determined at both of gst and

cyp41 genes whose down-regulation was detected according to actin. Higher mt gene expression levels were determined at mussels

in 5-7 cm length group. The finding revealed that heavy metal chelation occurred in this size group in all seasons. The current st udy,

revealed that selected genes can be used as marker in the determination of the factors that mussels were exposed to in their habitats.

Keywords: Antioxidant activity, Mytilus galloprovincialis, Polyaromatic hydrocarbon, Real time polymerase chain reaction.

*The study was supported by Research Fund of Istanbul University by project number 34679

Page 107: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

105

OP-088

Evaluation of Physiological Signals during Interaction to the Relatives of

Patients in the Intensive Care Unit

ÇİĞDEM GÜLÜZAR ALTINTOP1, FATMA LATİFOĞLU1 MEHMET AKİF YAZAR2, FURKAN

SOYSALDI4, RECEP BAYDEMİR3

1: Erciyes University, Engineering Faculty, Department of Biomedical Engineering, Kayseri, TURKEY

2: Nevsehir State Hospital, Intensive Care Unit, Nevsehir, TURKEY

3: Erciyes University, Faculty of Medicine, Department of Neurology, Kayseri, TURKEY

4: Nevşehir Hacı Bektas Veli University, Vocational High School, Nevsehir, TURKEY

ABSTRACT

Intensive care is a form of multidisciplinary care and treatment given to a patient with a life threatening acute illness or a

condition in which such a disease is expected to develop. There are many tasks for family members in the treatment, care, and relief

of ICU (Intensive Care Unit) patients. In the literature, patients have been treated with various complementary therapies (music,

aromatherapy, touching, massage) by educated person in ICU. Physical touch is a way of touching one's feelings and does not

require special training. Therapeutic approach used for treatment is the application applied by educated nurses and medical

personnel. In literature studies, it has concluded that physical touch increases the level of hemoglobin in patients. It has also been

shown that the therapeutic approach is a positive effect on the patient. Talking to patients in intensive care and interacting with

patients can create a positive effect in patients. Literature studies indicate that, the during the patient’s relative near t he patient, and

talking to the patient, there are some changes in the physiological state of the patient in the ICU.

Generally, studies are performed on blood pressure, O2 saturation, etc. obtained from the patient monitor and examined on

demographic data such as age and gender. The results were evaluated statistically. However, these assessments depend only on the

instant physiological parameters of the individual. The physiological parameters of patient vary instantaneously. For this re ason,

continuous measurements and evaluations will be more accurate than instant measurements. In this study, the long-term evaluation

of the Galvanic Skin Response (GSR) and Electrocardiogram (ECG) signals of the patients in the ICU were performed. Evaluation

of the therapeutic approach (touching, speaking with patient etc.) requiring no special training is aimed based on more objective and

numerical data. It has been investigated whether the patient’s relative and nurses affect the patient's physiological signals during

physical touching and talking to the patient.

Using the Biopac MP-150 system, ECG and GSR signals were continuously recorded from the 5 unconscious patients for

approximately 35 minutes duration. During records, the nurse who was responsible for the care of the patient touched and talk ed to

the patient, after that, the patient’s relative was touched and talked to the patient. When the obtained data were analyzed, it was seen

that there was a significant change in ECG and GSR signal’s statistical parameters when the patient’s relative was near him. The

patient's pulse changes more prominently, especially when the patient’s family relative with him. At the later stages of the study, it is

planned to increase the data set and extract specific features from these signals.

Keywords: Electrocardiogram, Galvanic skin response, Intensive care unit, Physiological signals, Signal processing

Page 108: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

106

OP-089

Recent Developments in Vascular Stent Technologies

OMER BURAK ISTANBULLU1, GULSEN AKDOGAN1

1: Erciyes University, Engineering Faculty, Department of Biomedical Engineering, Kayseri, TURKEY

ABSTRACT

Vascular diseases such as cardiovascular, cerebrovascular and ureteral disorders are the diseases with a high risk of death a ll

over the world. Thanks to advances in medical devices and biomaterials technologies, significant developments tak en place in

vascular applications, especially in recent years. For this purpose, vascular stents were developed and produced. A vascular stent is a

flexible tube mesh made of metal or polymer which is used for the treatment of vascular occlusion.

To maintain flow in a occluded blood vessel, material which is used in the target region should be expandable. In addition to

elasticity or plasticity, elastic recoil resistance, rigidity and chemical / mechanical wear resistance are required for perm anent stent

applications. Biocompatible metals provide such features and therefore they can be used in stent production. For these purposes ; Ni-

Ti alloys which are known as shape memory smart materials and stainless steel such as 316L were preferred in the first stent

applications. But low corrosion resistance of such materials which are used in the human body leads crevice or pitting corrosi on on

the stent surface resulting in fracture, so this property is main disadvantage of metallic stents. Additionally, because of t he

interaction between bare metallic stent and veins, atherosclerosis or restenosis after the implantation may occur.

To preclude such circumstances, Drug-Eluting Stents (DES) have been developed by using biopolymer technology and

degrading metals such as Mg alloys. In DES, drug impregnated biopolymer is coated on metallic base. Impregnated chemicals or

drugs block or retard plaque formation around biomaterial or vein. Thanks to DES, the risks of atherosclerosis and restenosis after

stent implantation have been significantly reduced. However, latterly thrombosis incident is related with DES more than bare -metals

because of presence of permanent polymer in DES. In literature, diverse effects have been associated with thrombosis after th e DES

implantation such as stent apposition, stent related endothelial dysfunction and infection.

Nevertheless, with the usage of biodegradable materials in the stent production, it has been seen that such stents will not c ause

the problems which occur in permanent bare-metal or polymer materials. But early-degradation risk of biodegradable stents, before

the treatment of target vessel is a problem that is needs to be solved.

In future studies, issues such as occlusion, late-time restenosis or atherosclerosis can be prevented by the modification of stent

surface or using different materials.

Keywords: Cardiovascular stents, cerebrovascular stents, ureteral stents, bare-metal stents, drug-eluting stents, biodegradable stents

Page 109: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

107

OP-090

Investigation the Accessibility Rights of Disabled People in Diyarbakır

TÜRKAN KEJANLI 1, CANAN KOÇ1

1: Dicle Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Şehircilik Anabilim Dalı, Diyarbakır / Türkiye

ABSTRACT

In general, disabled people are classified in five groups as physical, visual, hearing, mental and chronic disabilit y, have rights

to live in accessible conditions as anyone. This is supported by Article 10 of Turkish Constitution includes “everyone has e qual

rights”. It is estimated that approximately 800 million of people in the world and 8.5 million of people in our country have disability,

so identification is made as "the world's largest minority" for disabled people. These figures indicates that the level of t he number of

disabled people should not be underestimated and should be taken into account in the design and planning. However, activities of

disabled people can often change depend on social, economic and cultural structure of society.

Although, lots of national and international law referred to matters disabled, adopted by our country, are inadequate in the

implementation phase. In 2005 the Disability Law was accepted and it is aimed that all public institutions and organizations, and the

infrastructure as pedestrian crossings, green and sports areas should be suitable for accessibility for disabled people u ntil 2012, but

this time is postponed until July 2015, 7th. Also, in 2013 the Regulation for Accessibility Monitoring and Inspection was iss ued and

it is aimed to determine the appropriateness of public spaces by published forms. By the change in same regu lation in 2016, article

of “giving extra time" was excluded. Because of law requirements, especially in public buildings, certain applications (as ra mps,

lifts, wc for disabled people) began to be done and also the guide tracks and ramps are constructed on sidewalks as solution.

The solution of problems on the transport infrastructure is important in order to ensure movement right for people with

disability in way of freedom, safe and comfortable. In Diyarbakir has deep rooted history, are faced with simila r problems in terms

of accessibility and transportability in general of country. Due to the population increase in Diyarbakir, the first construc tion outside

the city walls occurred in Yenişehir and it continued towards to Kayapınar district at Northwest direction. Kayapınar has modern

architecture and intensive construction today, has more positive features in comparison with Yenişehir is the first planned

development area. So, in this study, streets in Yenişehir and Kayapınar has pedestrian and vehicle circulation intensively, has

compared in terms of accessibility and has evaluated within the scope of TS 9111 and TS 12576.

Keywords: Accessibility, Availability, Disabled People, Diyarbakir

Page 110: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

108

OP-091

From Foods to Drugs: A Short History of Crystallography

DUYGU BARUT CELEPCİ 1

1: Dokuz Eylül University, Faculty of Science, Department of Physics, İzmir, Turkey

ABSTRACT

Crytallography is the science that investigates crystals, which can be found everywhere in nature—from chocolate to

snowflakes to minerals on Earth and rocks on Mars. Moreover, most of the biological structures in our bodies are made up of

crystals. Crystal structure is a description of the ordered arrangement of atoms and molecules in the materials. Since centuries,

crystal structures have attracted the attention of scientists interested in physics, chemistry, biology, history and fine art s. The

discovery of X-rays by William Roentgen in 1895, has been an important milestone for the development of the Crystallography as a

science. Within the past century, crystallography has played a crucial role to gain a knowledge about materials, synthetic ch emistry,

biological prosesses, genetics...etc. Also, it has contributed to major advances in the development of drugs for numerous diseases.

Since the Nobel Prize given to Roentgen for the first time in 1901, 45 Nobel prizes have given in the field of crystallograph y or in

areas related to crystallography.

The aim of this study is to provide an idea about the crystallography, to explain the processes of analysing a crystal struct ure, to

give information about important studies made up to this time, and to speak of the new structures which we analyzed

crystallographically.

Keywords: Crystal structures, material science, life science

Page 111: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

109

OP-092

Viola Education in Turkey and Relationship between Performance With

Anxiety

TURAN SAĞER 1, NİLÜFER ATILGAN AVCI2

1: Yıldız Technical University Art and Design Faculty, Department of Music and Performing Arts, Istanbul / Turkey

2: Yıldız Technical University Social Science Institute Art and Design, Doctorate Programe of Music and Performing Arts, Istanbul /

Turkey

ABSTRACT

In the history of Turkey, from Tanzimat period to extending the Republic of Turkey and ongoing understanding of Western

Music, which has led to the formation of many organizations and institutions in the long process. It can be said that the foundation of

the viola education has been taken with the removal of the string education in "Oriental Music" section of Darü'l -Elhan, which has

transformed into Istanbul Municipal Conservatory. Giving the viola education level at the conservatories of Turkey, it lasting from

primary school, undergraduate to postgraduate. It’s also continue to undergraduate and postgraduate education at the educati on and

fine arts faculties. In this research; primarily, It is determined about educational institutions which give viola education in the

department of music. Then, It is examined educational system of viola, which is strings member, in foreign countries and Turk ey.

Inside of the educational level, stage performances exhibited by students also have an important role. It is made wide of a literature

review on anxiety of stage performance. Accordingly, due to the undergraduate viola students’ performance anxiety researches,

which are not yet in Turkey. It is aimed to investigated researches of abroad and creating scientific awareness. This research, it is

important that in terms of make current viola training and performance more efficient and sustainable .

Keywords: Music education, viola, anxiety, performance, music

Page 112: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

110

OP-093

Designing Autopilot System for VTOL and Hover Mode of a Tilt-Rotor

Aircraft in a Virtual Environment: X-Plane

ERHAN ERSOY*1, MEHMET KÜRŞAT YALÇIN2

1: Niğde Ömer Halisdemir University, Bor Vocational School, 51700, Niğde-Turkey

2: Niğde Ömer Halisdemir University, Department of Mechatronics Engineering, 51240, Niğde-Turkey

ABSTRACT

In this study, autopilot design, for the control of the altitude, heading and attitude in the VTOL (Vertical Take-Off and

Landing) and hover mode of a tilt rotor aircraft (Osprey-V22) according to the references generated by mission planner, is achieved.

Software-In-the-Loop (SIL) simulation technique has been used to measure the performance of controllers. Thus, the controller

parameters could be tuned in a short time and without any crash. The model of aircraft is run on the flight simulator progra m that is

called X-Plane. The controllers are operated on Matlab/Simulink and the data communication between these two systems is via

UDP. The tilt rotor aircraft that is under consideration can be operated in two different modes, conventional fixed -wing and like a

helicopter mode. In this research, we focus on latter one that has control inputs of throttle, lateral cyclic and longitudinal cyclic. By

utilizing these control inputs, we designed all the system in order to track the references for heading angle, latitude, long itude and

altitude. When this VTOL mode is active, the only way to drive the aircraft to a desired geographic position (lat. and long.) is

deflecting its roll and pitch angles from zero appropriately. To do this in a conscious manner, latitude and longitude contro llers

generates convenient roll and pitch references for low level roll and pitch controllers respectively. It has been observed that the tilt

rotor aircraft travels vertically to the pre-specified altitude and remains at the hover position at this altitude, while satisfying desired

latitude and longitude positions, and eventually achieve zero heading error. It is figured out that the air vehicle maintains its position

within a range of ± 0.6 m in the longitudinal direction and ± 0.15 m in the lateral direction. It has been determined that the heading

angle error has a maximum of ± 0.2 degrees.

Keywords: Autopilot control, Software In the Loop (SIL), Tilt rotor, VTOL, X-Plane

Page 113: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

111

OP-094

Rize, Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

Botanik Parkı Bitki Envanter Çalışması ve Etiketlerin Oluşturulması

ÖMER LÜTFÜ ÇORBACI1, GÖKHAN ABAY1, TÜRKER OĞUZTÜRK1, MERVE ÜÇOK 1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53020, Rize /

Türkiye

ABSTRACT

Kentsel habitatın önemli parçası olan park ve bahçeler sürekli gelişim ve değişim gösteren bir yapıya sahiptir. Açık yeşil al an

ihtiyaçlarını karşılayan bu alanların yoğun şekilde kullanımı bitki türlerinin yaşamını etkilemektedir. Bundan dolayı kentsel doku

içerisindeki habitatların doğal floristik yapısının bilinmesi ve bunların envanterlerinin çıkarılması bitkisel biyoçeşitliliğ inin ortaya

çıkarılması açısından önemli bir aşamadır. Rize İli Park ve Bahçeleri biyoçeşitlilik açısından büyük öneme sahiptir. Bu çalışma

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde FBA-2017-824 proje nolu Normal Araştırma Projesi (NAP) türünde devam etmekte olan

“Rize İli Park ve Bahçelerindeki Bitki Türlerinin Envanteri” başlıklı BAP projesi kapsamında hazırlanmıştır. Rize Kent merkezinde

doğayla buluşmak isteyen kulllanıcıların ve Turizm amaçlı gezilerle Rize iline ziyarette bulunan turistlerin uğrak noktası ha line

gelmiş olan “Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Botanik Parkı”, Karadeniz’e Rize Kalesi’ne ve Rize

kentine hâkim panoramik manzara noktalarından biri olması sebebiyle çalışma alanı olarak seçilmiştir. Çalışma alanı bölgede

yetişen bitkilerin yanı sıra nemli iklime uyum sağlamış ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçeklerin bulunduğu

botanik park niteliği taşımaktadır. Ziyaretçileri için görsel kalitesi yüksek ve kendi türleri içerisinde anıt ağaç niteliğin deki bitkilerin

arasında gezebilme olanağını sunan Botanik Parkı Rize ilini temsil eden oldukça önemli ve cazip bir rekreasyonel noktadır. Bu

doğrultuda Rize İli, Atatürk Çay Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Botanik Parkı floristik yapısının ortaya

çıkartılması hedeflenmiştir. Bu çalışma ile Rize İli Botanik Parkında yer alan bitkilerin türleri ve morfolojik özellikleri belirlenerek

bilgisayar ortamına aktarılmıştır ve bitkilere ait etiketler oluşturulmuştur. Ziyaretçilerin alanı gezerken gördükleri ve dik katlerini

çeken bitkilerin türlerinin isimlerini öğrenmeleri Botanik parkının önemini, vurgusunu ve niteliğini arttıracaktır. Bu çalışma

kapsamında ortaya konacak en önemli çıktı, kullanıcılar üzerinde doğa ve çevre bilincinin artırmaktır .

Keywords: Bitkisel Röleve, Bitki Envanteri, Rize, Doğal ve Egzotik Türler

Page 114: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

112

OP-095

Practices for Food Wastes in Food and Beverage Businesses

NESLIHAN ONUR1, ESAT ÖZATA2, ÜMIT SORMAZ3, GÜRKAN AKDAG4

1: Akdeniz Universty, Manavgat Tourism Faculty, Department of Gastronomy and Culinary Arts

2: Beykent University College of Applied Sciences, Department of Gastronomy and Culinary Arts

3: Mersin University, Tourism Faculty, Department of Gastronomy and Culinary Arts

4: Necmettin Erbakan University, Tourism Faculty, Department of Gastronomy and Culinary Arts

ABSTRACT

The number of individuals with intent and expectancy to consume products and services produced by today's catering

businesses is increasing. The main objective of these businesses is to increase their preferability. Therefore it is necessar y to

transform food, which is the basic product of the businesses, into a way that satisfies the expectations and intentions of the

individuals. In this context, kitchen services constitute the center of catering businesses. The kitchen area is a workspace where

products requiring a wide variety, expertise, time and cost are offered. Businesses, on the other hand, obligate use of their resources

more accurately and effectively. Wastes appear as a result of the use of resources during the production of meals. The result ing

waste is a result of the use of resources such as material, energy, time and labor. In addition to the economic loss, food wastes cause

hunger for people due to physiological and social needs and also lead to environmental pollution Alternative evaluation of wa stes

generated during the processing of food and reduction of wastes lead to raise social consciousness as well as to prevent economi c

losses. From this perspective, ensuring the effective use of resources, in other words, preventing food waste is of great imp ortance.

In recent years there has been a growing interest in the subject in the sector and academia. Many public institutions and

organizations are support this subject. This study is a qualitative study aimed at examining the practices of food and bevera ge

industry business for the food wastes they encountered during the production process.

Keywords: Food and Beverage Businesses, Food Wastes, Waste Food Reduction

Page 115: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

113

OP-096

İş Anlamı İle Yönetimsel Risk Algısı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

HİKMET YAŞAR 1

1: Hakkâri Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, 30000, Hakkâri-Türkiye

ABSTRACT

Örgütlerin karşı karşıya kaldıkları değişim ve değişikliklere uyum sağlamasında, proaktif ve bütünleyici bir unsur olarak rol

oynayan iç kontrol, örgüt stratejilerinin realize edilmesine büyük katkı sağlar. Örgütlerde çalışanların kurumsal amaç ve hedeflere

uyumu, işbirliğine açık olup olmama durumu, iletişim ve değişim arzusu gibi özellikleri mutlaka göz önüne alınması gereken

özelliklerdir. İşgörenlerin bu kapsamdaki tutumları, çalışma tarzları ve yönetimsel risk algıları ile yaptıkları işi anlamlı bularak

kurum kaynaklarının verimli kullanımıyla doğrudan ilintilidir. İç kontrol ve risk yönetimi sistemlerinin genel amaçları aynıd ır ve

kurumun temel faaliyetleri içine yerleştirilerek bir bütün olarak kuruma rehberlik etmektedirler. Bu kapsamda araştırma ile

çalışanların işlerini anlamlı bulmaları tutumuyla çalışanların yöneticilerin riske karşı tutumlarını nasıl algıladıkları ve b u algılar

arsındaki ilişkiler tespit edilmeye çalışılmıştır.

Araştırmanın uygulama kısmında basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle belirlenen Kayseri ilinde özel sağlık sektöründe çalışan

425 kişiye yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulanmıştır. Araştırma modeline göre geliştirilen hipotezler uygun istatistiksel

yöntemlerle analiz edilmiştir. Sonuç olarak iş anlamı ile yönetimsel risk algısı arasında ilişkilerin çok boyutlu fakat zayıf olduğu

tespit edilmiştir.

Keywords: İç kontrol, iş anlamı, kontrol faaliyetleri, risk, stratejik yönetim

Page 116: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

114

OP-097

Molecular and Crystal Structure Analysis of Five Disordered Organic

Compounds

MUHİTTİN AYGÜN 1

1: Dokuz Eylul University, Faculty of Sciences, Department of Physics, İzmir, Turkey

ABSTRACT

Molecular crystal is a 3-D ordered array of molecules. True crystals grown in the laboratory or composed by nature are never

perfect because of mosaicity. There are three major classes of disorder in the molecular crystals: dynamic positional, static

positional, and substitutional disorder. In most cases, only a small part of the molecules (or whole molecules) is disordered. Residual

electron density and anisotropic displacement parameters are best indicators for disordered states.

In this study, the molecular and crystal structures of five disordered organic compounds were determined by single-crystal X-

ray diffraction analysis. The data were collected and integrated using Oxford Diffraction CrysAlisPro software. Utilizing OLE X2

package, the structures were solved by direct methods in SHELXT and refined by full matrix least-squares in SHELXL. All non-

hydrogen atoms were refined anisotropically. The crystal structure positions of hydrogen atoms were treated as riding atoms .

Keywords: Crystallography, crystal structure, disorder, x-ray diffraction

Page 117: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

115

OP-098

Investigation of Vocal and Piano Parties in the Works of Tofiq Quliev

ARZU MUSTAFAYEVA 1, ALPER ŞAKALAR2

1: Kahramanmaras Sutcu Imam University, Department of Fine Arts, Rectorship

2: Kahramanmaras Sutcu Imam University, Fine Arts Faculty, Department of Music

ABSTRACT

Quliyev was born in 1917 as the son of an intellectual family in Bilgehtown of Baku, thecapital of Azerbaijan, has been

interested in Azeri Folk Music since childhood. Inhis young age, music alability was discovered by pedagogues. After graduating

from the piano and conductor faculties of the Azerbaijan State Conservatory, he continued his training in composing and

composition at the Tchaikovsky State Conservatory. At the same time, heal so continued his piano education. He learnedbasic

education about Azerbaijan folk music and the subtleties of mugham art from Üzeyir Hacibeyov. These teaching ssourced the style

of Quliyev. Quliyev's songs, which featured more than forty movie music, have been popular with every one and have not lost their

popularity even though it has been a long time. Tofiq Quliyev has placed himself in his ownstyle in Azerbaijan music history. The

composer, who has worked in many kinds of music, has become popular with his vocalworksand has been recognized outside of his

country. His Works include musicals, cantats, instrumental samples, the aterand film music. His style is seen evidently in his works.

Lyricism that has a decisivecharacter in his musicandstandsout in hismelodies; in his songs, carriesthecharacteristics of

contemporary pop and jazzmusic. Andalso; he has successfully use dintonation, series, composition and structural elements specific

to Azerbaijani folk music in his works. In this study; Tofiq Quliyev's songs, the accompaniment, technical structure and stylistic

features are discussed, and the synthesis method used by the composer, which is closely related to folk music, pop and jazz music, is

examined.

Keywords: Tofiq Quliyev, Music, Azerbaijan Folk Music, Composer

Page 118: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

116

OP-099

Tiyoredoksin Redüktaz (TrxR) Enzim Aktivitesi Üzerine Bazı Yeni İmin

Bileşiklerinin Etkilerinin İn vitro ve İn vivo Şartlarda İncelenmesi*

EBRU AKKEMİK1,2, YAKUP GÜNEŞ3, AYDIN ŞÜKRÜ BENGÜ4, MEHMET ÇİFTCİ5

1: Siirt Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Gıda Mühendisliği, 56100, Siirt

2: Siirt Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi, 56100, Siirt

3: Siirt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı, 56100, Siirt

4: Bingöl Üniversitesi, Tıbbı Hizmetler Ve Teknikler Bölümü SHMYO- Sağlık Hizmetleri MYO, 12000, Bingöl

5: Bingöl Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 12000, Bingöl

ABSTRACT

Neredeyse her beş kişiden birinin kanser olduğu günümüz koşullarında birçok araştırmacı çalışmalarını bu hastalığın nedenleri,

tanısı veya tedavi koşulları üzerine yönlendirmiştir. Yapılan her çalışma, kanser oluşumu ve sürecinin ne kadar karmaşık oldu ğunu

göstermektedir. İçinde enzimleri de barındıran çok çeşitli kanser etmenleri mevcuttur. Tümörlü hücrelerde aşırı bir şekilde eksprese

olan Tiyoredoksin Redüktaz, tümör hücrelerinin gelişimine yol açmasının yanı sıra apoptosisi engelleyerek kanser tedavisini

olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle söz konusu enzimin inhibitörleri kanser tedavisinde potansiyel ilaç olarak

değerlendirilmektedir. Bu amaçla çalışmamızda tiyoredoksin redüktaz enziminin inhibitörleri olabilecek 10 farklı imin bileşiğ i

dialdehitler ile kiral aminler arasındaki reaksiyonlar aracılıyla sentezlendi. Elde edilen 10 farklı imin bileşiği 1H-,13C-NMR, FTIR,

Q-TOF LC/MS ve termal analiz metotları ile karakterize edildi. Sentezlenen bileşiklerin DPPH, ABTS, demir şelatlama, ve kuprak

yöntemleri ile antioksidan özellikleri spektrofotometrik olarak belirlendi. İn vitro şartlarda tiyoredoksin redüktaz enzim aktivitesi

üzerinde inhibisyon etkisi araştırıldı. En yüksek inhibisyonu (E)-1-(3-methoxy-4-(2-(2-methoxy-4-((E)-(((R)-1-(2- methoxyphenyl)

ethyl) imino)methyl)phenoxy)ethoxy)phenyl)-N-((S)-1-(2- methoxyphenyl) ethyl) methanimine (AS6) (IC50 15,85 µM) bileşiğinin

sağladığı tespit edildi. Ayrıca AS6 bileşiğinin MCF7, ATCC HTB-22 hücrelerinde MTT Yöntemi ile antikanser çalışması yapıldı. İn

vitro çalışmalar sonucu elde edilen veriler ışığında AS6 Wistar Albino Rat’lar üzerindeki in vivo çalışmaları gerçekleştirildi.

Sıçanların karaciğer, böbrek, beyin, kas ve akciğerler dokularında tiyoredoksin redüktaz enzim aktivitesindeki değişiklikler

incelendi. Her bir dokuda kontrol aktivitesi 100 kabul edilerek, AS6 uygulanmış sıçanların beyin, kas, böbrek, karaciğer ve akciğer

dokularında TrxR aktiviteleri kıyasladığında sırasıyla aktvitenin %86.56, %108.83, %84.41, %80.78 ve %41.38 olarak değiştiği

tespit edildi.

Keywords:

*: Söz konusu çalışma “115Z773” nolu “İn vitro ve İn vivo Şartlarda Tiyoredoksin Redüktaz (TrxR) ve Piruvat Kinaz M2 (PKM2)

Enzim Aktiviteleri Üzerine Bazı Yeni İmin Bileşiklerinin Etkisinin İncelenmesi” adlı proje kapsamında TÜBİTAK tarafından

desteklenmiştir.

Page 119: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

117

OP-100

Academic Motivation in Tertiary Education: A Literature Review of

Motivation Types that Affect Academic Performance

STAVROULA DIMITRIADOU 1

1: University of Patras, Department of Geology & Department of Educational Science and Early Childhood Education, Rio-Patras,

GR 26504

ABSTRACT

Motivation according to Self Determination Theory is divided into external motivation, internal motivation and amotivation.

Internal motivation depicts the satisfaction the subject feels when engaging in an activity that he/she enjoys. External moti vation

refers to a reward or the avoidance of a punishment. Amotivation characterizes a person that cannot perceive a benefit from an

activity. Although demographic traits such as gender, nationality, country of residence, social class, economic and family st atus

cause inconsistency to research outcomes, motivation types radically affect academic success and graduation in tertiary education.

Internal motivation leads to higher achievement, genuine interest in research, while external motivation is related to gradua tion on

time but lower grades. Amotivation often results in plagiarism, dropout and sometimes in depress. Students usually attribute their

lack of motivation to the institution demand and to uninspiring lecturers. In this direction institutions are expected to dev elop

structures and programs that facilitate both academic and social integration of students. Especially for first -year students who are

prone to quit. Moreover, academic institutions are expected to incorporate regular educational training programs for their te aching

staff on cutting-edge ICT cognitive tools that promote peer synergetic learning activities and interactions. Lecturers should include

the aforementioned tools in the activities they design, by combining them with constructivism, constructionism and socio -cultural

teaching approaches that enhance students’ motivation and re-orientate students towards a more academic goal setting. Institutions

are expected to respond to the needs of working students or parent students by offering alternative flexible curricula that incorporate

distant-learning platforms (MOOCs, LMS, LAMS). Students’ academic success is the ultimate goal not only for students themselves

but also for faculty members and institution governance.

Keywords: Academic performance, ICT tools, Motivation, University learning

Page 120: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

118

OP-101

Cumhuriyetten Günümüze Halk Müziği Derleme Çalışmaları ve

Anadolu’nun Kayıp Türküleri

MUSTAFA DAĞDEVİREN1

1: M. Sarısözen Güzel Sanatlar Lisesi, Sivas / Türkiye

ABSTRACT

Geçmişi çok eskilere dayanan, yıllarca usta çırak ilişkisiyle, meşk yoluyla ve düğün derneklerle kulaktan kulağa ve nesilden

nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşan halk müziği mirasımızda derleme çalışmaları ilk olarak Darülelhan’la birlikte ortaya

çıkmıştır. İlk derleme çalışmalarının yapılarak halk müziği eserlerimizin tespit edilmesinden günümüze kadar çeşitli evrelerden

geçmiştir. Cumhuriyetle birlikte dönem politikaları gereği halk müziklerinin toplanıp çok sesli müzik teknikleriyle seslendir ilmesi

için bir alt yapı oluşturma fikriyle, salt olarak kullanımından ziyade evrensel müziğe ulaşma fikri doğrultusunda önemli çalışmalar

yapılmıştır.

Darülelhan, İstanbul Konservatuvarı, Ankara Devlet Konservatuvarı, Kültür Bakanlığı, Halkevleri, Köy Enstitüleri, TRT gibi

kurumlar derleme çalışmalarında öne çıkan kurumlardır. Bunlara ek olarak bazı dernekler, akademisyenler, sanatçılar ve

gönüllülerin şahsi gayretleriyle halk müziği mirasının önemli bir bölümü derlenerek kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alı nan,

derlenen, notaları yazılan türkülerimizin bilimsel çalışmalarla da kuramsal olarak bir yapıya dönüştürülmesi için yapılan çalışmalar

hala devam etmektedir. Bununla birlikte derlenen türkülerimizin büyük çoğunluğu notaya alınmamış balmumu plaklarda arşivlerde

kaybolmuştur.

Bu çalışmada, derleme çalışmalarının yıllara, yörelere, derleyen kişilere, derleme sonrası çıkan yayınlara göre tasnifi yapılmış,

derlenen ama notaya alınmamış türkülerin durumu araştırılmıştır.

Keywords:

Page 121: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

119

OP-102

Altınpark Kent Parkının Isıl Konfor Açısından İrdelenmesi

İDİL KANTER OTÇU1, DİCLE OĞUZ1, ÜLKÜ DUMAN YÜKSEL1

1: Ankara University Department of Landscape Architecture, Ankara / Turkey

ABSTRACT

Kent parklarının kullanım yoğunluğu, çoğu zaman bölgenin içinde bulunduğu iklim koşullarına bağlı olarak değişim

göstermektedir. Özellikle yaz aylarında artan kullanıcı sayısı, hava sıcaklığının düşük olduğu kış aylarında azalmaktadır. Bunun

temel nedeni, bireyin havanın soğuk olduğu iklim şartlarında kendini ısıl açıdan konforlu hissetmemesidir. Çeşitli kullanımla rı ve

etkinlik alanlarını bir arada barındıran kent parklarının kentsel yaşamın bir parçası haline gelmesi ve park içerisindeki mikroklimatik

koşulların iyileştirilmesi için planlama ve tasarım sürecinde iklime duyarlı yaklaşımların geliştirilmesi gerekmektedir. Anca k ısıl

açıdan konforlu kent parkları tasarlayabilmek için parkın mevcut konfor şartlarının anlaşılması ve değerlendirilmesi öncelikli bir

konudur. Bu çalışmada, çalışma alanı olarak seçilen Ankara’nın en büyük rekreasyon alanlarından biri olan Altınpark’ta (640.0 00

m2) soğuk iklim koşullarında ısıl konfor değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışma, park kullanımında önemli bir sınırlandırıcı olan

klimatolojik koşullar ve kullanıcı tercihleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, soğuk iklim koşul ları

içerisinde farklı peyzaj dokularında değişen ısıl konfor değerleri araştırılmaktadır. Bu kapsamda çalışma alanında su yüzeyi, bitkisel

alan ve yapısal alan olmak üzere üç temel peyzaj bileşeni üzerinde sıcaklık, bağıl nem ve rüzgar hızı iklim parametrelerinin

ölçümleri gerçekleştirilmiş. Alan ölçümlerine ek olarak, Altınpark kullanıcılarına anket çalışması uygulanmıştır. Alan ölçümleri ve

anket çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülmüştür. Elde edilen bu değerlerin ısıl konforu nasıl şekillendirdiğini belirlemek üzere

Rayman yazılım programı kullanılmıştır. Çalışmada ısıl konforu belirlemek amacıyla FES (fizyolojik Eşdeğer Sıcaklık) indeksin den

yararlanılmıştır.

Sonuç olarak, insanların soğuk iklim şartlarındaki ısıl konfor algıları ve park kullanımı arasında kuvvetli bir ilişki olduğu tespit

edilmiştir. Park içerisindeki peyzaj dokularının değişimi ile ısıl konfor değerleri de değişmektedir .

Keywords: Isıl Konfor, Kent Parkı, Altındağ

Page 122: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

120

OP-103

Müzik Öğretmeni Adaylarının Okul Deneyimi Derslerine İlişkin

Tutumları

SONER OKAN1, PERÇİN DEMİRKOL2

1: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü

2: Diyarbakır Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi

ABSTRACT

Bu araştırmanın amacı, müzik öğretmeni adaylarının okul deneyimi dersine ilişkin tutumlarının çeşitli değişkenler açısından

incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 öğretim yılında Müzik Öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören ve Okul

Deneyimi dersi almış olan dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Kara ve Altuntaş (2013) tarafından

geliştirilen tutum ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda katılımcıların Okul Deneyimi dersine yönelik olarak olumlu bir tutum içerisinde olduklar ı saptanmıştır.

Ayrıca katılımcıların Okul Deneyimi dersinin haftalık ders saatini yetersiz buldukları tespit edilmiştir .

Keywords: Müzik öğretmeni adayları, okul deneyimi, tutum

Page 123: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

121

OP-104

Üniversite- Sanayi İşbirliği Örnek Olay Çalışması; MAN A.Ş. ve

Yeditepe Üniversitesi İşbirliğinde Otobüs Koltuğu ve Sürücü Çevresi

Tasarımı Projesi

AYŞEM G. BAŞAR1, ERGİN YETKİN2, MERT Z. BARUT3

1: Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü

2 Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü

3 MAN A.Ş. Teknoloji Projeleri ve Fikri Haklar

ABSTRACT

Üniversite-Sanayi İşbirliği birçok kalkınmış ülke örneklerinde uygulanan ve çoğu zamanda hem üniversite hem de sanayi

tarafından başarılı çıktılarla sonuçlanan yaratıcı bir süreçtir. Birçok ülkede farklı uygulamalarını gördüğümüz Üniversite -Sanayi

işbirliklerinin etkin uygulandığı eğitim kurumlarında öğrencilerin eğitim sürecinde Sanayi ile birlikte proje sürecini

gerçekleştirmeleri, iş hayatı ile etkileşim içinde olmasından dolayı bir avantaj olarak görülmektedir. Sanayi kuruluşları açısından

bakıldığında bu tür işbirliği çalışmaları sonucundaki çıktılar mevcut problemlere yeni, yaratıcı çözümler ve farklı bakış açı ları

sağlayan bilgi transferi olarak görülmektedir. Üniversite-Sanayi işbirliği kapsamında yapılan çalışmalar bilginin aktarımı, inovasyon,

teknoloji transferi ve Ar-Ge yatırımlarının harekete geçirilmesi gibi etkileri ortaya çıkarmaktadır. Özellikle uzun vadeli işbirlikleri

hem daha stratejik hem de açık uçlu olmasından dolayı çok yönlü bir platform sağlayarak firmaların üniversitelerin becerileri, metot

ve araçlarına dayanarak uzun vadede daha güçlü inovatif yeteneklerinin geliştirilmesine yol açmaktadır (Koschatzky&Stahlecker ,

2010). Bu araştırma kapsamında gerçekleştirilen Üniversite-Sanayi işbirliği çalışmasının yaklaşık 16 haftalık eğitim süreci dahilinde

nasıl yürütüldüğü ve çıktılarının neler olduğu örnek olay çalışması olarak ele alınmıştır. Yeditepe Üniversitesi Endüstri Ürü nleri

Tasarımı Bölümü Proje dersi akademisyenlerinin ve Man A.Ş. Ankara Otobüs Geliştirme Departmanın birlikte yürüttüğü “Otobüs

koltuğu ve sürücü çevresi” konusu çalışılmış ve oluşturulan çalışma modelinde tasarımda işbirliğinin gerçekleştirilme aşamala rı,

çalışma metodu ve proje çıktıları hem Üniversite hem de sanayi kapsamındaki kazanımlar çerçevesinde irdelenmiştir .

Keywords: Üniversite-Sanayi işbirliği, Tasarım, İnovasyon

Page 124: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

122

OP-105

Tarımda Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (HAD) Kullanımı

ALİ MUSA BOZDOĞAN 1, NİGAR YARPUZ BOZDOĞAN1

1: Çukurova Üniversitesi- Adana / Türkiye

ABSTRACT

Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (HAD- Computational Fluid Dynamics (CFD)) sıvı ve gaz akışkanlar tarafından cisimler

üzerine etkiyen kuvvetlerin oluşturduğu problemlerin çözümlenmesinde sayısal yöntem ve algoritmaların kullanılmasını içeren

akışkanlar mekaniği dalıdır. HAD uygulamaları, akışkan denemelerini simüle etmekte ve sonuca daha kısa sürede ulaşılmaktadır.

Ayrıca HAD, varsayımları olabildiğince uç sınırlara da taşıyarak problemlerin çözümünü gerçekleştirebilmektedir. Otomotiv, gemi

ve havacılık gibi sektörlerde yoğun olarak kullanılan HAD’ın özellikle son yıllarda tarımsal üretimlerde de kullanımı giderek

yaygınlaşmaktadır. Tarımsal üretimde maksimum verimin elde edilmesi amacıyla HAD programlarından yararlanılmaktadır. Kapalı

ortamlardaki tarımsal üretimin verimi optimum iklim koşullarının elde edilmesiyle mümkündür. Sera, ahır, ağıl, kümes gibi kap alı

ortamlarda zararlı gazların dışarıya atılması ve ortamın daha iyi havalandırılması veya klimatize olması için en az enerji ihtiyacının

belirlenmesi HAD sayesinde gerçekleştirilmektedir. Seralarda ve hayvan barınaklarındaki sıcaklık -nem dağılımı, havalandırmada

kullanılan vantilatörlerin yerleşimi, vantilatör kapasitelerinin hesabı, tarımsal ürünlerin kurutulmasında fırınlardaki sıcak hava

dağılımı, pestisit ve gübre uygulamalarında damla çaplarına göre yardımcı hava akımlarının dağılım paternine ve sürüklenmeye

etkisinin belirlenmesi gibi çalışmalarda araştırıcılara önemli katkı sağlamaktadır. HAD, tarımda sulama amaçlı kullanılan pompa

performanslarının iyileştirilmesinde, traktör kabinlerindeki sıcaklık dağılımının belirlenmesinde de kullanılmaktadır. Bu çal ışmada,

HAD uygulamalarının tarımsal üretimde kullanılmasıyla ilgili çalışmalar sunulmuştur.

Keywords: Tarım, Hesaplamalı akışkanlar dinamiği, Tarımsal üretim

Page 125: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

123

OP-106

An Efficient Fuzzy Model for Temperature Forecast in Turkish Lakes

Region

ONUR İNAN1, KAZIM KUMAŞ1, DURMUŞ TEMİZ1, ALI ÖZHAN AKYÜZ1

1: Mehmet Akif Ersoy University, Bucak Emin Gulmez Vocational School of Technical Sciences

ABSTRACT

In this study, a clustering based fuzzy model has been developed to calculate the distribution of monthly mean air temperatur es

in the Turkey Lakes Region according to meteorological information. Meteorological data (monthly mean relative humidity,

monthly mean vapor pressure and monthly mean air temperature) for 2000-2016 years measured by the General Directorate of State

Meteorological Services (DMI) for Antalya, Burdur and Isparta has been used to build fuzzy model. The year, month, relative

humidity and vapor pressure as input parameters and monthly mean air temperature as output parameter have been taken for mode l.

By using clustering algorithm, the cluster centers representing the relationship between the input and output of the data set have been

attained. Fuzzy rule assignment has been applied to the cluster centers and a linear equation system showing the characterist ics of

the system has been achieved. Finally; error analysis has been performed and optimum number of rules and convenient model

parameters have been determined. It has been observed that there is a good agreement between the measured values and the mode l

results. The designed fuzzy model may be a useful computer aided design tool for geographical and meteorological field researchers .

Keywords: Climate Data, Monthly Mean Air Temperatures, Clustering, Fuzzy Modeling

Page 126: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

124

OP-107

Training Tool for Solar Tracking System

KAZIM KUMAŞ1, ONUR İNAN1, DURMUŞ TEMİZ1, MUSTAFA AYAN2

1: Mehmet Akif Ersoy University, Bucak Emin Gulmez Vocational School of Technical Sciences

2: Başkent University, Kazan Vocational School

ABSTRACT

The generation of electricity from solar energy has become increasingly important. For this reason, photovoltaic solar tracking

systems are being used throughout the day to maximize electricity production. Thus, solar tracking systems provide the optimu m use

of photovoltaic solar panels during the day.

In this study, a biaxial solar tracking system has been designed for training purposes. An 80 W photovoltaic panel has been

rotated by using two direct current (DC) motors in accordance with the movement of the sun. Four light dependent resistors (L DRs)

have been used to adapt the position of the sun throughout the day. With the designed electronic card, DC motors are driven by the

outputs of the LDRs. In this way, it has been tried to produce electricity at an appropriate level according to the position of the sun.

Keywords: Solar Energy, Photovoltaic Panel, Training Tool

Page 127: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

125

OP-108

A Novel Fuorescent turn-off probe for dual recognition of Fe(III)

ŞÜKRİYE NİHAN KARUK ELMAS1, İBRAHİM YILMAZ1, MURAT KOCA2 ZEYNEP EMİNE

DİNÇER1, ALAADDİN ÇUKUROVALI3

1: Department of Chemistry, Faculty of Science, Karamanoglu Mehmetbey University, Karaman

2: Faculty of Pharmacy, Adıyaman University, Adıyaman

3: Department of Chemistry, Faculty of Science, Fırat University, Elazığ

ABSTRACT

Recently, there has been great attention in the determination of metal ions using fluorescent chemosensors due to their high

selective and sensitive behaviours. Especially, iron is an significant transition metal ion and display a major role in living organisms

and metabolism such as electron transfer mechanism, an oxygen carrier in hemoglobin. Thus, it is important to develop the sel ective

and sensitive fluorescent probe for detection of Fe3+. The tradition methods utilised to detect Fe include FAAS (Flame Atomic

Absorption Spectrometry), CE (Capillary Electrophores), ICP-AES (Inductively Coupled Plasma-Atomic Emission Spectroscopy).

However fluorescence chemosensors have more advantages such as simplicity, real-time monitoring, low cost, high selective and

sensitive.

Herein, we designed and synthesized 2-amino-6-(1-oxo-1H-isochromen-3-yl)-4-phenylnicononitrile which showed naked-eyed

and emission turn-off response for Fe3+ ion. The highest fluorescence quenching response of chemosensor exhibited in the presence

of Fe3+ ion. The probe showed selective and sensitive determination of Fe3+ at a low detection limit with respect to other common

metal cations.

Keywords: Fluorescence sensor, Iron, Coumarine

Page 128: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

126

OP-109

Evaluation of Biochar and Marly Clay Aggregate Mixtures as

Neutralization Filters for Waste Water Treatment of Acidic Sludges and

Seepages Near Urbanization

YILDIRIM TOSUN 1

1: Şırnak University, Engineering Faculty, Mining Engineering Dept., Şırnak, Turkey

ABSTRACT

Biochar is produced by heating biomass in the total or partial absence of oxygen. Pyrolysis is the most common technology

employed to produce biochar, and also occurs in the early stages of the combustion and gasification processes. Besides biochar, bio-

oil and gas can be collected from modern pyrolysers. These could be refined to a range of chemicals and/or used as sources of

renewable energy if derived from sustainably produced biomass. Carbonization the most common technology employed to produce

biochar, and also occurs in the early stages of the combustion and gasification processes.

Treatment of filtering aeration of waste water from acidic sewage and seepage near mining site by marly claystones was

emerged as an effective technology for reduction of acidity of contaminated waters and aeration decreased nitrate and ammonia.

Dissolved sulfur compounds from sulphide mining production include H2SO4 and acidic nitrates which had been identified as

potentially important hazards. Filtering by open system on seepage tanks column walls were sufficiently neutralized and clarified

contaminated matter by aeration. The local extracted marly clay aggregates was a filter material that contained calcium and

magnesium carbonate, which could neutralize H2SO4. Thus, potentially helped to contaminate the irrigation and fresh water

resources. This study managed control subground drainage and seepages near urbanization water resources, providing treatment of

subground waters contaminated, not adhering to the urbanization.

Keywords: Biochar, marly clay aggregate, neutralization, contamination, column filter

Page 129: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

127

OP-110

Study of Gas Sorption on Cotton Fibers, Active Carbon and Biochar

Mixtures

YILDIRIM TOSUN 1

1: Şırnak University, Engineering Faculty, Mining Engineering Dept., Şırnak, Turkey

ABSTRACT

Biochar is produced by heating biomass in the total or partial absence of oxygen. Pyrolysis is the most common technology

employed to produce biochar, and also occurs in the early stages of the combustion and gasification processes. Besides biochar, bio-

oil and gas can be collected from modern pyrolysers. These could be refined to a range of chemicals and/or used as sources of

renewable energy if derived from sustainably produced biomass. Carbonization the most common technology employed to produce

biochar, and also occurs in the early stages of the combustion and gasification processes.

Hydrophobic cotton fibers, obtained by acylation of cellulose with acetic acid dissolved with microwaves radiations, have a

high selective affinity for gas, oil, fuel, and petroleum, in solid- gas phased medium. Their sorption capacity (SC) (weight of

nitrogen and carbon dioxide gas picked up by a given weight of sorbent) was about 0,42 g/g, after passage. They were reusable after

simple desorption and pressed microwave heating, their SC reached a varied value, ca. 0,03-0,12 g/g. Moreover, this product is

stable in water, whereas raw cotton can develop combustion, after hydrogen and oil sorption. Additionally, all the sorption solids,

active carbon, biochar and cotton fibers as mixture were also biodegradable.

Keywords: Biochar, cotton fibers, carbon, neutralization, waste water treatment, contamination, column filter

Page 130: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

128

OP-111

Foreman and Apprentice’s - Who Continued Vocational Training Centre

- Point of View Due To Vocational Training

FATİH ONUR 1, NESLİHAN ONUR2

1: Antalya Manavgat Evliya Çelebi Anatolian Vocational and Technical High School, Teacher of Food and Beverage Services

2: Akdeniz University, Manavgat Faculty of Tourism, Gastronomy and Culinary Arts Department

ABSTRACT

Prerequisite of providing skilled man source which is needed in contemporary conditions is to have an effective education

system that will bring in prescribed skills to man power. The main purpose of vocational education is to train skilled man po wer

which is needed. In this study, determining the point of view of students (foreman, apprentice) who continued vocational training

centre about education which they have received is targeted.

This research is put in train on totally 233 students who continue Ostim Vocational Training Centre in the center of Ankara and

207 of whom are foreman, 26 of whom are apprentice, who are chosen by random sampling method.

Students’ (foreman, apprentice) thoughts about their expectations due to vocational education centre as; physical terms,

educator competence, expectations from the centre are mentioned.

Keywords: Education, Vocational Education, Skilled Manpower, Foreman, Apprentice

Page 131: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

129

OP-112

Usage and Importance of Natural Light in Spatial Design

LATİF GÜRKAN KAYA1, HÜSEYİN SAMET AŞIKKUTLU1, CENGİZ YÜCEDAĞ1, BURAK

GÜMÜŞ2

1: Mehmet Akif Ersoy University, Faculty of Engineering and Architecture, Dep. of Landscape Architecture, 15030, Burdur-Turkey

2: Mehmet Akif Ersoy University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Dep. of Spatial Planning and Design, 15030,

Burdur-Turkey

ABSTRACT

Today, most people spend their time indoors (i.e. adults at work places, students at schools). In order to max the productivi ty of

the people in these areas, they need to be perfectly designed for the places where they manufacture. There are many factors that

affect success. One of them is the correct use of natural light in the area. For centuries, natural light has been an indispe nsable

element of spatial design. The impact of natural light on human health, psychology and productivity is undeniable. In this study, the

importance of natural light for people is taken into consideration by taking into consideration the literature in spatial des ign where

the light should be taken into place, the harmony of natural light with the spatial colors, the relation between natural light and

location and the importance of natural light for people.

Keywords: Natural light, Spatial design, Spatial colors, Design, Area

Page 132: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

130

OP-113

Evaluation of Denizli-Babadağlılar Bazaar as a City Image

LATİF GÜRKAN KAYA1, CENGİZ YÜCEDAĞ1, HÜSEYİN SAMET AŞIKKUTLU1, RÜMEYSA

KESKİN2

1: Mehmet Akif Ersoy University, Faculty of Engineering and Architecture, Dep. of Landscape Architecture, 15030, Burdur-Turkey

2: Mehmet Akif Ersoy University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Dep. of Spatial Planning and Design, 15030,

Burdur-Turkey

ABSTRACT

Lynch has divided urban imagery into five elements: roads, borders, regions, focus and triangulation points. Landmarks are

external elements that can be physically recognized and perceived all over the urban area. In this study, the importance of the

Babadağlılar bazaar as a landmark has been determined for both urban residents and visitors from outside the city. The struct ure,

which was built in the mid-1970s, stands out as the first sample of Denizli shopping culture. The bazaar, for the purpose of

establishing, architecture and operation of a textile city, took the role of the showcase of Denizli. As a result, the import ance of a

landmark of the city has been discussed with the help of an image chosen as a case.

Keywords: Urban imagery, Landmark, Babadağlılar bazaar, Denizli

Page 133: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

131

OP-114

Importance of Urban Furniture in Parks for Users

LATİF GÜRKAN KAYA1, CENGİZ YÜCEDAĞ1, HÜSEYİN SAMET AŞIKKUTLU1, EZGİ ŞEKER2

1: Mehmet Akif Ersoy University, Faculty of Engineering and Architecture, Dep. of Landscape Architecture, 15030, Burdur-Turkey

2: Mehmet Akif Ersoy University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Dep. of Spatial Planning and Design, 15030,

Burdur-Turkey

ABSTRACT

In recent years, urban residents have faced rapidly reinforced urban areas. However, the need for the green texture of urban

people has increased more than before. Today, the city meets the need for green lands primarily from parks in the city or fro m the

urban forests in the city and its environs. Therefore, the quality of the parks in the city will positively affect the safety, comfort,

health and business life of the city’s people. In this sense, the use of well-designed urban furniture in parks will ensure the quality of

the parks as well as the more efficient use of the parks of the urban residents. In this study, urban furniture in urban parks has been

examined in the light of the literature published from the past to the present and the importance of urban furniture has been tried to

be revealed.

Keywords: City, Urban furniture, Green land, Park, Design

Page 134: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

132

OP-115

Kırmızı Kilin Pigment Olarak Duvar Karosu Sırında

Kullanılabilirliğinin Araştırılması

PINAR BİÇİCİ ÇETİNKAYA1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Seramik ve emaye eşyaların boyanmasında pigmentlerin kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Pigmentler yüksek sıcaklıkta ısıl

işleme tabi tutulmuş metal oksitler olup genellikle renk verici komponentler olarak vanadium, krom, mangan, demir, nikel vb. gibi

elementler içerirler. Seramik sır ve bünyelerin renklendirilmesinde, doğal hammaddeler, metal oksitler veya birden fazla meta l oksit

içeren özel olarak hazırlanmış inorganik renkli mineraller kullanılmaktadır. Bileşiminde Fe2O3, Cr2O3, TiO2, MnO2 ve CuO içeren

doğal hammaddeler, seramik ürünlerde renklendirici olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda birçok araştırmacı doğal

renklendiricilerden yola çıkarak bu hammaddeleri gerek sır gerekse bünye renklendiricisi olarak kullanmışlardır.

Bu deneysel çalışmada, kırmızı çömlekçi kili ile endüstriyel bir atık olan uçucu kül (UK) ve yüksek fırın cürufu (YFC) katkıl ı

pigment üretimi amaçlanmış ve duvar karosu sırında renklendirme etkisi araştırılmıştır. Kırmızı kil, uçucu kül ve yüksek fırın cürufu

katkılı 7 reçete hazırlanmış ve geleneksel yöntemle pigment üretilmiştir. UK, ağırlıkça %0 ve %5, YFC ise ağırlıkça %0, %5, % 10,

%15 ve % 20 oranlarında çömlekçi kili ile farklı oranlarda karıştırılarak reçeteler hazırlanmıştır. Hazı rlanan 7 adet reçete, %0,5

mineralizatör eklenerek jet değirmende 15 dakika öğütüldükten sonra etüvde kurutulmuş ve 1000,1100, 1150 o C’ de kalsine edilerek

yıkama işleminden sonra transparan sıra %3 oranında ilave edilerek 1085 o C’ de 35 dk hızlı pişirim yapılarak renklendirme etkisi

gözlenmiştir. Bu çalışma sonucunda seramik sektöründe kırmızı kilin tek başına veya Uçucu Külle açık kahve tonlarında renk el de

edilmek istendiğinde kullanılabileceği tespit edilmiştir.

Keywords: Pigment, Kırmızı Kil, Uçucu Kül, Yüksek Fırın Cürufu

Page 135: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

133

OP-116

Kimyasal ve Organik Gübre Uygulamalarının Solanum pseudocapsicum

Bitkisinin Gelişimi Üzerine Etkisi

TÜRKER OĞUZTÜRK1, TURAN YÜKSEK2, ÖMER LÜTFÜ ÇORBACI3

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53020, Rize /

Türkiye

ABSTRACT

Görsel kalite ve peyzaj süs değeri fazla olan bitki türlerinin farklı besi ortamlarında gelişimi ve farklı ekolojik ortamlara adapte

edilmesi büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmada görsel kalitesi ve peyzaj değeri oldukça yüksek olan Solanum pseudocapsicum

(Süs domatesi, Kış Kirazı) bitkisi çalışma materyali olarak seçilmiştir. Bu çalışma; farklı tip organik ve kimyasal gübreleri n

Solanum pseudocapsicum (Süs domatesi, Kış Kirazı) bitkisinin gelişimi üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür.

Bu amaçla, organik katı solucan gübresi, sıvı solucan gübresi, yavaş salınımlı kimyasal gübre ve torf karışımlarından oluşan besi

ortamları ve 4 farklı boyutta (farklı hacimde) viyol kullanılmıştır. Farklı boyutlardaki viyollerde toprak+1 gr organik solucan

gübresi, toprak+2 gr organik solucan gübresi, toprak+1 gr organik solucan gübresi+ sıvı solucan gübresi, toprak+ 2 gr organik

solucan gübresi + sıvı solucan gübresi, toprak+ 0.15 gr kimyasal gübre, toprak+ 0.30 gr kimyasal gübre ve kontrol grubu olarak

gübresiz (sadece torf) uygulamaların çimlenme ve büyüme üzerine olan etkileri incelenmiştir. Araştırma sonucunda, farklı tip gübre

(kimyasal, organik) uygulamalarının Solanum pseudocapsicum bitkisinin çap, boy ve gövde gelişimi üzerinde etkili olduğu tespit

edilmiştir. İncelenen tüm özellikler birlikte değerlendirildiğinde; organik ve kimyasal gübre uygulamalarının kontrol parseli ne göre

bitki gelişimi ile çimlenmede artış sağlamasının yanı sıra organik katı ve sıvı solucan gübrelerin birlikte verilmesi halinde daha iyi

gelişim sonuçları alındığı belirlenmiştir.

Keywords: Bitki gelişimi, Kimyasal gübre, Organik solucan gübresi, Solanum pseudocapsicum

Page 136: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

134

OP-117

Political Polarization through Caricature Analysis

ÖZGE MUMCU AYBARS1

1: Başkent University

ABSTRACT

The period between 1947 and 1960 is characterized by fragmentation and polarization of the newly born Turkish democratic

system. The points of political polarization, in David Laitin’s terms “points of concern” and Volosinov’s “struggle over signs”

became more viable through the caricatures. Using the tools of critical discourse analysis with political discourse analysis, apart

from the political conceptualizations of the era which was reflected in the previous chapters, day-to-day political discourse will be

examined in this paper. Laitin’s “points of concern” was brought out from “Popular Siyasi Terimler Sözlüğü” while raking the

discourses through the archive of Akbaba. Therefore, the daily politics is a tool for examination in determining the main pol itical

arguments with the use of signs. In this thesis, “the signs” are caricatures .

Keywords:

Page 137: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

135

OP-118

Kentsel Tasarimda Dikey Bahçeler

İDIL KANTER OTÇU1, DICLE OĞUZ 1

1: Ankara Üniversitesi

ABSTRACT

Kentsel nüfus artışı ve yoğun yapılaşma, günümüzde gelişmekte olan kentlerde karşılaşılan en temel sorunlar arasında yer

almaktadır. Kentlerde sayısı hızla artan yapı kütleleri, yeşil alanların yetersiz kalmasına neden olarak kent ekosistemi üzerinde baskı

oluşturmaktadır. Kentlerin sürekli gelişen ve değişen dinamik yapısı, kentsel yeşilin tasarımı sürecinde çok yönlü ve yenilik çi

yaklaşımların geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Dikey bahçeler, kentlerde yeşil alan miktarını alan kaybı olmaksızın arttıran ekolojik yaklaşımlardan biridir. Dikey bahçelerin

kent ekosistemi üzerinde, kent iklimini ve hava kalitesini iyileştirme, biyoloj ik çeşitlilik sağlama ve enerji verimliliğini destekleme

gibi pek çok olumlu etkisi bulunmaktadır. Ayrıca kentsel tasarımda kent estetiğini zenginleştirme özellikleri nedeni ile dike y bahçe

örneklerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. Ancak pek çok dikey bahçe tasarımında uygulama yapılacak olan yerin klimatolojik

özellikleri dikkate alınmaksızın yanlış bitki uygulamaları yapılmakta ve dikey bahçelerin sadece sezonluk uygulamalar olmasın a

neden olmaktadır. Çalışmada dikey bahçelerin kent ekosistemi üzerindeki etkileri irdelenerek, Türkiye’nin farklı iklim bölgeleri için

dikey bahçelerde kullanılmaya uygun doğal bitki türü önerileri getirilmiştir .

Keywords: Dikey Bahçeler, Kent Ekosistemi, Ekolojik tasarım

Page 138: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

136

OP-119

2002 Yılı Türkiye Genel Seçimlerinde Siyasal Partilerin Propaganda

Amaçlı Seçim Müzikleri

ŞAKİR ORÇUN AKGÜN1, ZAFER KILINÇER1, DERYA KARABURUN DOĞAN 1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Çok partili hayata Türkiye'nin geçmesi ile birlikte genel seçimler Türkiye’de siyasal yaşamın öncü kademelerinin

belirlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Siyasi partiler önceki genel seçimlerde olduğu gibi bu genel seçimde de propagand a

faaliyetleri yürüterek genel yönetimlerde söz sahibi olmak için yarışa girmişlerdir. 3 Kasım 2002 Genel Seçim sonuçları Türkiye

Cumhuriyeti tarihinin siyaset geleceği için önemli bir basamak olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ülke genelinin sadece

%54 oy oranı temsil edilme hakkı kazanmış, %46’lık kesimin oy verdiği partiler 1982 Anayasası nedeni ile %10 barajına

takılmışlardır. Sadece iki parti AKP ve CHP genel seçimlerde %10 barajını geçerek söz sahibi olma hakkı kazanmışlardır.

Bu süreç içerisinde siyasi partiler, siyasal iletişim aracı olan müziği propaganda aracı olarak yoğun bir şekilde kullanmışlardır.

Bu çalışmada, 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde siyasi partilerin propaganda faaliyetlerinde hangi seçim müziklerini kullandıkl arı,

bu müziklerin sözsel ve müziksel yapılarının, seçim sonuçlarındaki başarı oranlarına ne derecede yansıdığının sonuçları ortaya

çıkarılmaya çalışılacaktır. Çalışmada 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde yüzde onluk seçim barajını geçerek, TBMM'de temsil

edilme hakkı kazanan iki siyasi parti ve baraja takılan diğer partilerin seçim müzikleri incelenecektir. Siyasi partilerin seçim

döneminde kullandıkları seçim müzikleri müziksel analiz yöntemi kullanılarak karşılaştırmalı olarak incelenmiştir .

Keywords: Siyaset, Müzik, Seçim Müziği, Propaganda

Page 139: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

137

OP-120

Bilim, Sanat ve Kültürde: SİMETRİ

MUHİTTİN AYGÜN1

1: Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, Buca, İzmir, Türkiye

ABSTRACT

20. yüzyılın başlarında X-ışınlarının keşfi ile birlikte maddenin doğasını algılayabileceğimiz yeni bir alan, kristalografi bilimi

doğmuştur. X-ışınları ile fotoğrafı alınan kristallerin içindeki atom, iyon ya da moleküllerin belli bir düzen içinde tekrarlandığı ve

belli motifler oluşturduğu görülmüştür. X-ışınlarının kristalden kırınımı sonucu ortaya çıkan bu motiflerin matematiksel olarak farklı

gruplarda sınıflandırılacağı saptanmıştır. Gurup teorisi ile incelendiğinde, simetri özelliklerine göre moleküller için 32 ta ne simetri

nokta grubu, kristal yapılar için ise 230 tane uzay gurubu olduğu belirlenmiştir. Kristalografi ve spektroskopinin temel dayanağı olan

simetrinin, mikro-evrende maddenin kimyasal ve fiziksel özelliklerinin en önemli belirleyicilerinden olduğu değerlendirilebilir.

İnsan yaşamında simetrinin anlamı “güzellik” demektir. Aynaya baktığımızda gördüğümüz sanal simetr ik görüntümüzdür.

Mimaride, resimde, müzikte, halıda, kilimde, camide, kilisede, vd simetri hep başat roldedir. Hem sanat, hem de kültürel

kimliklerimizdeki yeri binlerce yıllıktır.

Bu çalışmada öncelikle matematiksel ve kristalografik olarak simetri elemanları, simetri işlemleri ve gruplar irdelenecektir.

Daha sonra tarihsel süreç içinde dünyadaki farklı kültürlere ve bölgelere ait yapıların, halı -kilim-giysiler üzerindeki motiflerin

simetri analizleri değerlendirilecektir. Ayrıca modern mimariye ait özgün örneklerin simetri özellikleri sunulacaktır.

Keywords: Kristalografi, simetri, grup teori, tarihsel motifler

Page 140: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

138

OP-121

Evaluation of the Effects of Stimulus Types over Attention Based on

Hjorth Parameters with Electroencephalography

TURGAY BATBAT1, AYŞEGÜL GÜVEN1, NAZAN DOLU2

1: Erciyes University, Engineering Faculty, Department of Biomedical Engineering, Kayseri, TURKEY

2: Erciyes University (retired), Faculty of Medicine, Department of Physiology, Kayseri, TURKEY

ABSTRACT

Cognitive functions are a very important part of human life. Attention, which is a very popular cognitive function, is the

process of focusing on a stimulus among different stimuli. Activities performed by people throughout their lives are generall y

associated with attention in the literature. For this reason, main stage of the studies on human brain involves the detection of

attention. The findings obtained are used primarily in solving the attention mechanism. These types of studies are applied to

attention disorders, which are the most common problems today. Brain-reading studies, which are popular in the literature, based on

attention examinations.

Most frequently used types of the stimuli in attention are considered as visual and auditory stimuli. St imulation systems of our

work has been created according to the literature. When visual and auditory stimuli are applied, participants are asked to pr ess a

button when different stimuli (targets) occur randomly among the stimuli determined as standard. Participants consist of 10

university students, aged between 18 and 25, with similar social backgrounds. Electroencephalographic recordings were taken f rom

4 channels Fz (frontal), Cz (central), Pz (parietal) and Oz (occipital), using BIOPAC MP-150 system. The signals alongside target

and standard stimuli have been evaluated within themselves. Hjorth parameters, which are generally used over time series, are

calculated as features.

Hjorth parameters which named as mobility and complexity were examined statistically based on stimulus with paired sample

t-test and the results were obtained. Differences were significant for both features in the target stimuli in Fz channel. It ca n be said

that the changes related to the types of stimuli are seen in the frontal lobe. By using the results of this study, Hjorth parameters

obtained on frontal lobe can be used in computer brain interface studies.

Keywords: Electroencephalography, attention, hjorth parameters, signal processing

Page 141: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

139

OP-122

Tarihsel Süreçte Foça’da Kentsel Gelişim

BURCU TAŞCI1, ETİ AKYÜZ LEVİ 2

1: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü

2: Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü

ABSTRACT

Eski Foça (Phokaia) Prehistorik dönemden başlayarak Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz koloni ve Osmanlı-

Türk dönemlerinde yerleşim görmüş, çok katmanlı bir kenttir. Bu çalışmada bu dönemlere ait kent haritaları üzerinden kentin

fiziksel gelişim süreci incelenmiştir. Bu kapsamda farklı dönemlere ait kent haritalarına ilişkin arşiv ve alan çalışmaları yapılmış,

kazı sonuç raporlarından yararlanılmıştır. Kentin kuruluşuna ilişkin antik yazarların farklı varsayımları vardır. Günümüzde b u

ifadelerin aksini kanıtlayan arkeolojik veriler ortaya çıkmıştır. Buna göre kent Anadolu'nun yerli halkları tarafından yaklaşık M.Ö.

2000'li yılların sonlarında kurulmuş, M.Ö. 11. yüzyılda göçlerle gelen Aioller kente yerleşmiş, M.Ö. 9. yüzyılda Teos ve

Erythrai'den gelen İonlar Phokaia'yı bir İon şehri durumuna getirmiştir. M.Ö. 6. yüzyılda en güçlü kentlerden biri durumuna gelmiş,

Akdeniz ve Karadeniz'de çok sayıda koloni kurmuştur. M.Ö. 546 yılında Persler tarafından saldırıya uğrayan kent, ekonomik ola rak

etkisini yitirmiştir. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender Pers Egemenliği'ne son vermiş, Phokaia özgürlüğüne kavuşmuştur. Büyük

İskender'in ölümünden sonra Phokaia ilk olarak Seleukoslar, daha sonra Attaloslar tarafından yönetilmiştir. Kent M.Ö. 133 tar ihinde

Bergama Krallığı'nın Roma'ya vasiyet edilmesi sonucu Roma egemenliğine girmiştir. Geç Roma döneminde Asya eyaletine bağlı bir

piskoposluk merkezidir. 1082 yılında Venedik ticaret kolonisi, 1275 yılında Ceneviz kolonisi durumuna gelmiş ve 1455 yılında

Osmanlı topraklarına katılmıştır. Günümüzde kentte her döneme ait farklı fiziksel ve sosyo-kültürel izler görülmektedir. Antik

dönem öncesi kentin fiziksel durumuna ilişkin detaylı bir bilgi yoktur. İlk kurulduğu alanın kentin güney yamacı üzerinde old uğu

bilinmektedir. Kentin en büyük sınırlarına ulaştığı Arkaik dönemde Phokaia Herodot'un söz ettiği sur duvarları ile çevrilidir. Athena

Tapınağı yarımadanın en yüksek yerindedir. Yarımadanın kuzeydoğusunda küçük antik liman, güneyinde büyük antik liman yer

almaktadır. Kentin kuzeyinde ortaya çıkarılan megaron yapısı yerleşimin o yönde devam ettiğinin kanıtıdır. Bu bilgilere göre

dönemin olası bir kent haritası çizilmiştir. Kente ilişkin erken tarihli haritalardan birisi, arkeolog George Weber'in 1879 t arihli

haritasıdır. Bu haritada yerleşimin olduğu alan genel hatları ile işaretlenmiştir. Tarihi net olarak bilinmese de mübadele öncesi Foça

ve çevresindeki kiliseleri gösteren bir harita mevcuttur. 1913 yılında Fransız arkeolog Felix Sartiaux kentte çeşitli çalışma larda

bulunmuş ve bu sırada Foça'nın 1/5000 ölçekli bir planını çizmiştir. Bu harita camileri, kiliseleri, yerleşim alanlarını, yolları,

zeytinlikleri göstermektedir. Kentteki yükseltiler ve isimleri, limanlar da haritadan net şekilde okunmaktadır. Sartiaux'un 1 /2500

ölçekli bir çizimi daha bulunmaktadır. Bu haritada yarımadada bulunan Osmanlı dönemi organik yerleşimi göze çarpmaktadır. 1934

tarihli halihazır haritaya bakıldığında, kentin geçen sürede, kuzey ve güney kıyı bandında genişlediği görülmektedir. 1962 ta rihli

1/5000 ölçekli haritadan Foça’nın kuzeyde kıyı bandı boyunca ve bu bandın arkasında gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır. 1996

yılında İller Bankası tarafından hazırlanan halihazır haritada ise kentin ikincil konutlar nedeniyle kuzeyde, güneyde ve batı da geniş

Page 142: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

140

bir alana yayıldığı görülmektedir. Kentin kıyı bandı ve ard bölgesi, eskiden zeytinliklerin yoğun olarak bulunduğu alanlar, niteliksiz

betonarme yapılar ile kaplanmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda günümüzde Foça’nın doğal ve kültürel zenginliğini büyük ölçüde

yitirmiş, günübirlik turizm odaklı bir kıyı yerleşimi olduğu söylenebilir.

Keywords: Foça, kentsel gelişim, planlama

Page 143: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

141

OP-123

Yabancılaştırma Faaliyeti olarak Karanlık Turizm

SADIK ÇALIŞKAN1, FATİH ÖZTÜRK1, MUSA ÖZDEMİR1

1: İnönü Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu Malatya Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde mevcut sistem insanları “yabancılaştırmakta” ve “şey”leştirmektedir. Yabancılaşma ve şeyleşmeyi en yoğun

şekilde yaşayanlar arasında ünlü müzisyenler, film yıldızları ve sporcular sayılabilir. Sistem ünlü oldukları andan itibaren bu

insanları tutsak etmekte ve köleleştirmektedir. Bu süreç içerisinde bazı insanlar hayatlarını kontrol edebilecekleri duygusun u

kaybederek kendilerine yabancılaşırlar. Alkol, uyuşturucu kullanımına yatkınlık, zihinsel hasta lıklar gibi patolojileri olan bu insanlar

bu sebeplerle erken öldüklerinde sistem onları kullanmaya devam eder. Bu kişilerin ölüleri üzerinden “karanlık turizm” adı ve rilen

ekonomik ve kültürel bir faydalanma süreci başlar. Bu çalışmada Amy Winehouse, Elvis Presley, Marilyn Monroe gibi örnekler

üzerinden ünlülerin öldükten sonra nasıl “şey”leştirildikleri anlatılmaya çalışılacaktır .

Keywords: Yabancılaşma, Şeyleşme, Karanlık Turizm

Page 144: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

142

OP-124

Yabancılaştırma Faaliyeti olarak Karanlık Turizm

SADIK ÇALIŞKAN1, MUSA ÖZDEMİR1, FATİH ÖZTÜRK1

1: İnönü Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu Malatya Türkiye

ABSTRACT

Ulusal Silah Birliği (NRA) Amerika Birleşik Devletleri’nde bireysel silahlanma önündeki engellerin kalkması için faaliyetleri

yürüten, bireysel silahlanmanın bir anayasal hak olduğunu savunan ülke çapında 14 milyon üyeye sahip bir sivil toplum kuruluş udur.

Doğrudan ve halka dayalı lobicilik faaliyetleri sürdüren kuruluş ülkenin en etkili üç lobi grubu arasında gösterilmektedir. B u

çalışmada sıcak bir konu olan bireysel silahlanma tartışmaları bağlamında bu kuruluşun ne tür lobicilik enstrümanlarından

yararlandığı, yasama ve yürütmeye nasıl etkilerde bulunduğu, medyayı nasıl kullandığı gibi soruların cevapları bulunmaya

çalışılacaktır.

Keywords: Ulusal Silah Birliği, Lobicilik, Bireysel Silahlanma

Page 145: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

143

OP-125

Determination of the Structural Characterization of a Novel 2-

Morpholinoethyl-Substituted Bis-(NHC)Pd(II) Complex and its Ligand

DUYGU BARUT CELEPCİ 1

1: Dokuz Eylül University, Department of Physics, İzmir, Turkey

ABSTRACT

The N-heterocyclic carbenes (NHCs) were known as unstable and non-isolable intermediates when first discovered by

Wanzlick and Öfele in 1968. However, after the report on the extraordinary stability, isolation, and storability of crystalline NHC

IAd by Arduengo et al. in 1991, numerous studies have been reported on the NHC as ligands in organic and organometallic

chemistry. These ligands can form stable complexes with almost all transition metals. In recent years NHC ligands have an

important place in transition-metal chemistry due to their unique complexation properties, synthetic versatility and highly adjustable

properties. Especially Pd-NHC complexes are considered to be one of the most important classes of metal-NHC complexes.

In this study, a new Pd-NHC complex and its ligand were analyzed with single-crystal X-ray diffraction method, and the Pd-

center geometry, hydrogen bonds and the other interactions in the crystal structure were discussed.

Keywords: Crystal structure, N-Heterocyclic carbene, Pd complexes

Page 146: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

144

OP-126

Piyano Dersi Almakta Olan Müzik Öğretmenliği Programı

Öğrencilerinin Piyano Dersine İlişkin Metafor Örneklerinin İncelenmesi

GÜNEŞ AÇIKGÖZ1, OLCAY KORKMAZ1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi A.B.D. Müzik Öğretmenliği B.D, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Metafor analizi yöntemi, uygulanan kişiler tarafından kolayca anlaşılan ve bilinen veya bilinmeyen kavramlar için soyut

bilişsel nesnelerle üretilen verinin analiz edilmesidir. Son yıllarda nitel çalışmalarda birçok alanda kullanıma başlanmıştır .

Bu araştırmanın amacı örneklemi temsil eden Müzik öğretmenliği Programı öğrencilerinin piyano dersine ilişkin düşüncelerini

metaforlar yoluyla tespit etmektir.

Araştırma metafor analizi yolu ile yönlendirilmesinden dolayı betimsel nitelikte olup, nitel yönteme dayalı, mecazlar yoluyla

veri toplama tekniğiyle oluşturulmuştur.

Araştırmanın evrenini Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri Müzik Öğretmenliği Programları, örneklemini ise

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Müzik Öğretmenliği Programı 1.2.3. ve 4. sınıf öğrencisi olan toplam 110 kişi

oluşturmaktadır.

Metaforlar yoluyla veri elde edebilmek için öğrencilere anketten önce metaforun ne anlama geldiği açıklanmış, ardından

örnekler verilerek pekiştirme sağlanmış ve öğrencilere ‘’ Piyano dersi ………………….. gibidir. Çünkü

………………………………………..’’ cümlesi yazılı verilerek öğrencilerin bilişsel ve soyutsal kavramları birleştirerek piyano

dersi ile bağdaşan metaforları üreterek yazması istenmiştir.

Öğrencilerin verdiği cevaplar sonucunda metaforlar oluşturularak kategorilere ayrılmış yüzde frekans yoluyla sonuçlar elde

edilerek yorumlanmıştır.

Keywords:

Page 147: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

145

OP-127

Kutuplaşmış Sınıfsal Kimlikler; Toz Bezi Filminin Hizmetçileri ve

Hanımları

GÜLSEREN YÜCEL1

1: Nişantaşı Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İstanbul / Türkiye

ABSTRACT

Sinemada ‘’ne’’lerin ‘’nasıl’’ anlatılacağı sinema yaratıcısının seçimidir, onun dünyaya nasıl, nereden baktığı ile ilgilidir ,

dolayısı ile ideolojiktir. İdeoloji işlerliğini toplumsal sınıf, kurum, değerler, cinsiyet rollerine ait kültürel temsilller aracılığı ile

gerçekleştirir. Sinema başat kültürel temsilllere yer vererek yeniden üretilmesine katkıda bulunabilir ya da karşı bir tavırl a onları

sorgulayabilir.

Türk sineması sınıf temsillerini uzunca bir dönem zengin / yoksul karşıtlığı ile aşk ilişkileri çerçevesinde, anlatmış, sınıfsal

sorunlar toplumsal sistem tarafından değil insani ilişkiler ile çözülmüş, sınıflararası geçişin mümkün olduğunu ima eden hikayeler

mutlu sonla bitmiştir. Toplumsal cinsiyet rolleri ise ataerkil ideolojiyi pekiştiren temsillerle sürüp gitmiştir.1960’lı yıllarda başlayan

toplumsal gerçekçilik anlayışı ile Türk sinemasındaki sınıf temsillerinde değişmeler görünmüş, sınıflararası farklılıklar, ç elişkiler,

çözüm arayışları politik bir mesaj ile dile getirilmiştir.1970’li yıllarda bu eğilim devam etmiş, 1980’li yıllarda sinema toplumsal

olandan uzaklaşmış ve bireyselleşme eğilimleri görünmeye başlamıştır.1990’lı yıllar sınıf temsillerinde olduğu gibi toplumsal

cinsiyet rollerinin de geçmişte olduğu gibi kesin, kırılmaz kalıplar içinde sunulamayacağını göstermektedir. 2000’li yıllarda

eknolojinin olanaklarındaki hızlı değişmeler tüketim alışkanlıklarını, emeğin ve zamanın kullanılma biçimini, insan ilişkiler i ve

değerlerini, hayat tarzlarını değiştirmiş, geçmişteki tanım ve kavramların görünümünü bir hayli karmaşık hale getirmiştir. Ticari

sinema kaygısından uzak toplumun gerçeklerini gerçek mekanlar, gerçeğe yakın karakterler ve sade bir anlatım tarzı ile dile g etiren

filmlerin kahramanları toplumun en altında hatta dibe vurmuş durumda yaşayan anti-kahramanlardır. Geçmişteki yıllardan farklı

olarak bu filmlerde onların toplumun sınıfsal katmanları içinde nerede olduklarının sorgulanmamaktadır, onların mücadelesi po litik

bir mücadele olmaktan çıkmıştır.

Toplumun değişen yapısı kadınları içerde erkekleri dışarda konumlandıran ataerkil düzenin dayattığı cinsiyet rollerinde öneml i

dönüşümler yaratmıştır. Ev içindeki işlerde cinsiyete dayalı iş bölümü ile kadının görevi haline getirilen ge leneksel annelik ve ev

kadınlığı rolleri yeniden yapılanmaktadır. Kamusal alanda daha fazla yer alan, sosyal hareketliliği artan orta sınıf kadınlar ın ev

işlerine zaman ve emek harcamaktan kurtaran ev hizmetçileri/ gündelikçilerdir.

Köyden büyük kentlere göçlerin başladığı yıllardan günümüze kadınların kentteki iş gücüne katılma olanağı buldukları işler

içinde hizmet işleri ağırlıkta olmuştur. 1960’lı yılların göç filmlerinde köylü ya da taşralı kadınlar ev hizmetçiliğini ‘’el yanında

çalışmak’’ diye tanımlayıp onur kırıcı bir iş görür, sanayi işcisi olmayı sınıf atlama olarak kabul eder ve evlerinde çalıştıkları kentli

kadınlara benzeme özlemi duyarlar. Bu özlem zaman içinde değişmiş, onlara karşı kendilerini savunma ve karın doyurma telaşına

dönüşmüştür.

Page 148: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

146

Bu çalışmanın amacı, ücretli olarak evlere temizliğe giden kadınların, ‘’köylü/ taşralı/ geleneksel/ temizlik işcisi/ nitelik siz işci/

karışımından oluşan sınıfsal kimlikleri ile çalıştıkları evin sahibi olan, ‘’işveren/ çalışan/ kentli/ modern kadınların ‘’hizmetçiler ve

hanımları’’ olmak üzere kutuplaşmış kimliklerinin sinemada nasıl temsil edildiğini çözümlemektir. Toz Bezi (Ahu Öztürk, 2015)

filmi kentte geçinme ve var olma mücadelesi veren iki kadının perspektifinden gerçekçi bir sinema dili ile günüm üz Türkiye’sinde

cinsiyete ve sınıfa dayalı ilişkileri anlatmaktadır. Film ideolojik eleştiri yöntemi ile çözümlenmiş, biçimsel özellikler tem a ile

ilişkilendirilerek şu soruların yanıtları filmde aranmıştır: Kadınların sınıfa ve cinsiyete ait kimlikleri nasıl temsil edilmektedir? Farklı

sınıfsal kimlikler arasındaki hiyerarşik ilişkiler nasıldır? Aile içindeki rollerin ve erkeğin temsili nasıldır? Bu temsiller günümüz

Türkiye’si hakkında ne söylemektedir?

Keywords: Türk Sineması, Sınıf, Toplumsal Cinsiyet, Kadın

Page 149: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

147

OP-128

Vişne Çekirdeği İçi Protein Konsantresi ve Hidrolizatlarının Bileşimi

ALİ CİNGÖZ1, METİN YILDIRIM2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü TOKAT

2: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü NİĞDE

ABSTRACT

Proteinlerin fonksiyonel özellikleri gıda işleme ve ürün formülasyonlarında önem taşımaktadır. Kimyasal veya enzimatik

hidrolizasyon yöntemleri kullanılarak proteinlerin fonksiyonel nitelikleri iyileştirilebilmektedir. Daha ılımlı şartlarda çalıştıklarından

proteinlerin hidrolizasyonunda öncelikli olarak proteolitik enzimler tercih edilmektedir. Bu amaçla tripsin, pepsin, pankreat in,

flavourzyme, neutrase, alcalase ve papain gibi farklı proteolitik enzimler kullanılmaktadır. Proteinlerin hidrolizi sırasında moleküler

ağırlıkta azalma, iyonlaşabilir grup sayısında artma ve hidrofobik grupların açığa çıkması gibi moleküler düzeyde değişiklikl er

gerçekleşmektedir. Protein hidrolizatları, gıdaların besin değerini arttırmak, lezzetini iyileştirmek, fonksiyonel niteliklerini

geliştirmek, biyolojik aktif peptitler üretmek ve protein kaynaklı alerjik reaksiyonları önlemek amacıyla kullanılmaktadır. F arklı

düzeylerde hidrolize edilmiş proteinler, kahve beyazlatıcılarında, değişik içeceklerde, şampuanlarda, saç spreylerinde ve mikrobiyel

besi ortamlarının hazırlanmasında uygulama alanına sahiptirler. Bu çalışmada ticari olarak değerlendirilmeyen vişne çekirdeği

içlerinden protein konsantreleri elde edilmiş ve elde edilen konsantratlar enzimatik hidrolize tabi tutularak özellikleri incelenmiştir.

Bu amaçla elde edilen protein konsantratları alcalase enzimi ile 3 farklı düzeyde (%5, 10 ve 15) hidrolize edilmiştir. Enzima tik

hidrolizin düzeyi pH-stat metodu kullanılarak tespit edilmiştir. Elde edilen protein konsantresi ve hidrolizatların bileşimleri

incelenmiştir. Vişne çekirdeği içi protein konsantresi (PK) %93,3±0,28 kurumadde, %1,7±0,01 yağ, %9,7±0,61 toplam karbonhidra t

ve %4,4±0,01 oranında kül içermektedir. Hidrolizatlar ortalama %94 kurumaddeye sahipken %70,1 -73,9 protein, %2,5-3,3 yağ,

%10-10,5 karbonhidrat ve %7,8-10,0 kül içeriğine sahiptir. Ayrıca örneklerin renk değerleri incelenmiş olup hidrolizasyon

derecesinin %5’den %15’e artmasına paralel olarak örneklerin L* değerlerinde önemli bir azalma olduğu, a* değeri bakımından PK,

hidrolize ürünlerden daha yüksek bir değere sahip olduğu ve 2,9-3,2 aralığında değişim gösterdiği, örneklerin b* değerleri 19,3-21,9

arasında değişim gösterirken en yüksek değere 21,9 ile PK örneği sahip olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak vişne çekirdeği içi

proteinlerinin gıda sanayinde kullanım alanlarının olabileceği öngörülmektedir .

Keywords: Hidrolizat, pH-stat, vişne

Page 150: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

148

OP-129

Vişne Çekirdeği İçi Proteinlerin Fonksiyonel Özellikleri

ALİ CİNGÖZ1, METİN YILDIRIM2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü TOKAT

2: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü NİĞDE

ABSTRACT

Vişne, gülgiller (Rosaceae) familyasının bir üyesi olan vişne ağacından (Prunus cerasus L.) elde edilen, ekşi tada sahip bir

meyvedir. Sofralıktan daha çok meyve suyu, şurup, reçel, marmelat, komposto ve likör gibi ürünlere iş lenerek değerlendirilmektedir.

Bu nedenle de önemli miktarlarda çekirdek atığı açığa çıkmaktadır. Gıda işlemenin değişik aşamalarında açığa çıkan katı veya sıvı

atıklardan başlıcaları kabuk, posa ve çekirdektir. Çevre kirliliği ve gıda yetersizliği gibi kaygılar, atıkların ekonomik ve güvenli bir

şekilde geri dönüşümünü sağlayacak yöntemlerin geliştirilmesi ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Günümüzde bu atıklar;

hayvan yemi olarak kullanma, fermantasyon yoluyla tek hücre proteinine dönüştürme, biyoya kıt üretme gibi değişik uygulamalar ile

değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmada vişne çekirdeğinden proteinlerin izole edilmesi ve izole edilen proteince zen gin

ürünlerin fonksiyonel niteliklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla yağları uzaklaştırılan vişne çekirdeği içinden protein

izolasyonu sağlanmış ve ardından elde edilen proteinlerin fonksiyonel özellikleri incelenmiştir. Su ve yağ tutma, köpük tutma ve

stabilitesi, emülsiyon aktivite indeksi (EAİ), emülsiyon stabilite indeksi (ESİ) ve minimum jel oluşturma kapasitesi tespit edilmiştir.

Vişne çekirdeği içi proteinlerinin su tutma kapasitesi 2,84 g su/ g örnek, yağ tutma kapasitesi ise 1,76 g yağ/ g örnek olduğ u, %21

köpük tutma kapasitesine sahip olduğu, 120 dakika sonunda köpük stabilitesinin %25 düştüğü, EAİ değerinin 22,66 m2/g, ESİ

değerinin ise 116,41 dakika olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak vişne çekirdeği içi proteinlerinin bazı özellikleri tespit edilmiştir.

Sonuç olarak atık olarak değerlendirilmeyen bu materyalin protein kaynağı olarak farklı alanlarda kullanılabilineceği

düşünülmektedir.

Keywords: Protein, prunus, vişne çekirdeği

Page 151: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

149

OP-130

Toplumsal Değişim ve Teknolojik İnovasyonun Tasarım Eğitimindeki

Etkileri; Tasarım Eğitiminin Geleceği

AYŞEM G. BAŞAR1

1: Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, İstanbul / Türkiye

ABSTRACT

Tasarım tarihsel süreçte çeşitli sanat akımların etkisiyle değişime uğrarken aynı etki tasarım eğitimine de yansımıştır.

Tüketicilerin beklentileri ve talepleri değişim gösterirken, teknolojik inovasyonların etkisiyle yeni üretim biçimleri, yeni

malzemelerle üretim karşısında tasarım eğitimi de değişim göstermeye başlamıştır. Geçmişe baktığımızda Sanayi devrimi ile

sanayideki gelişmeler ihtiyaçların ortaya net bir şekilde konulmasına, bu da endüstri ürünleri tasarımı eğitimini çeşitli sanat

akımlarının da etkisiyle birlikte eğitim kurumlarında yer almasına etki etmiştir. Geleneksel tasarım eğitiminde kullanılan me totlar ve

yaklaşımlar değişime uğrayarak kültür, çevresel etkiler, küreselleşme ve teknoloji, inovasyon etkisi altında farklı uygulamalar ve

düşünce biçimleri öne çıkmaya başlamıştır. Bu çalışmada, bugüne kadar uygulanan geleneksel tasarım eğitimi ile değişen tasarı m

eğitimi uygulamaları çeşitli ülke örnekleri üzerinden ele alınarak geleceğe yönelik eğilimler tartışılmaktadır. Çalışma kapsamında

geçmişten günümüze uygulanan tasarım eğitimi dünyadaki örneklerinin literatür taraması ve Türkiye’de kurulan tasarım eğitimi

veren Yüksek öğretim kurumlarında hangi ülkelerin eğitim felsefesi örnek alınarak akademik program oluşturulmuş ve uygulanmış

incelenmiştir. Türkiye’de tasarım eğitimi veren Yükseköğretim kurumlarında yetenek sınavı ve merkezi olarak iki farklı öğrenc i

yerleştirme sisteminin geçtiğimiz yıllarda merkezi sistemin uygulanma sürecini de kapsayan bu çalışma , hem toplumsal değişim

hem de teknolojik inovasyonların tasarım eğitiminde yarattığı değişimi ve eğitimin geleceğinde neler olabileceği ile ilgili

varsayımları irdelemektedir.

Keywords: Tasarım, eğitim, inovasyon

Page 152: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

150

OP-131

Helikopter Yaylı Kuartet Eseri Örneklemi Üzerinden

K. Stockhausen Müziğine Genel Bir Bakış

SELİN OYAN 1, HASAN ARAPGİRLİOĞLU2, H. OĞUZ CANLI1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

2: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Antalya / Türkiye

ABSTRACT

Müzik 20. yy’ın ilk yarısından itibaren, savaşların, teknolojik gelişmelerin, insanlararası yakın etkileşimlerin oluşmasıyla,

farklı bir boyut kazanmıştır. Her ne kadar yeni bir yüzyılda, yeni bir döneme girmiş olsak da sanatın her alanında romantik dönemin

etkileri gözlemlenmektedir. İç içe geçmiş fikirlerin oluşturduğu karşıtlıklar ise, döneme yeni bir bakış açısı kazandırmış ve müzikte

özellikle farklı etkileşimlerin oluşmasını sağlamıştır.

20. yy müziğindeki Modernizm’in başlıca özelliği ses özgürlüğüdür. Çağlar boyu egemen olmuş belli bir ses merkezine

bağımlılık, tonik notanın çekim gücü giderek ortadan kalkmıştır. Kazanılan bu özgür ruh, teknolojinin geli şmesiyle en çok müzikte

hakimiyet kazanırken, savaşların sebep olduğu yeni kazanımlarla elektronik ortamda üretilen müzik yeni bir kimlik kazanmıştır .

Müzik tekniğinde, anlatım dilinde, müzik formunda, stilinde, içeriğinde, ilham aldığı konularda, gelenekselciliği yıkıp, kuralların

dışına çıkılmaya başlanmıştır. Oluşan yeni müzik türünde tüm disiplinlerle ortak paydada buluşup özgün bir dil elde edilmişti r.

Özellikle 20. Yy son yarısında avangart diye kabul gören besteciler, esin kaynağı bulmak için her şeye başvurabilmekte kendini

özgür ilan etmişlerdir ve bu kaynağı şekillendirip sunmak için de müzik içi, müzik dışı sesler, doğada var olmayan sentetik s esler,

sessizlik ve gürültü olarak adlandırılan sesler dahi her türlü araçtan yararlanmışlardır.

Bu çalışmada 20. yy müziğinin en büyük hayalperesti olarak anılan ve birçok uç terimlerle nitelendirilen K. Stockhausen’ın

yazdığı “Helikopter Yaylı Kuartet”inden bahsedilecektir. Çalışmanın araştırılmasının en büyük özelliklerinden biri, bestecini n

hemen hemen her eserini ya yaşam öyküsü içerisinde yaşadığı trajik olayların sonucunda ya da rüyasında görüp etkilendiği bir

konuyu tasvir ederek eserlerine yansıtması ve bu döngülere itafen eserlerini bestelemesi olmuştur. Helikopter Yaylı Kuartet e serinin

seçilmesindeki en büyük önem ise, eserin sergilenmesinin çok maliyetli ve zor olmasından kaynaklı seslendirilişinin her zaman

mümkün olamaması ve yazdığı eserlerin içinden en sıradışı olanı olarak görünmesidir.

Çalışmada, “Helikopter Yaylı Kuartet” örneklemi üzerinden, K. Stockhausen müziğine, 20. yy müzik anlayışı üzerinden ise,

günümüze uzanan yeniliklerden bahsedilecektir. Araştırma nitel bir araştırma olup, içerik analiz yöntemi ile ele alınacaktır.

Yapılacak olan form ve yorumsal analiz, K. Stockhausen müziğini derinlemesine anlamamıza yardımcı olacaktır.

Keywords: Avangart, Helikopter Yaylı Kuartet, K. Stockhausen, Modernizm

Page 153: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

151

OP-132

Konduitli Flotasyon Hücresinde Hava Kabarcıklarının Gözlemlenmesi

A. AYTAÇ1, M.C. TUNA2

1: Kavram MYO. İnşaat Teknolojisi Programı, İstanbul /Türkiye

2: Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Elazığ /Türkiye

ABSTRACT

Flotasyon genel olarak minerallerin fiziksel-yüzeysel özelliklerindeki farklılıklardan faydalanılarak geliştirilen bir yöntemdir.

Bu yöntem; sıvı içerisinde oluşturulan hava-gaz kabarcıklarına tutunan ve bu sayede sıvı yüzeyine taşınan ince katı taneciklerin

ayrışmasıyla gerçekleşen bir cevher zenginleştirme yöntemidir.

Flotasyon işlemini için birçok yöntem kullanılmaktadır. Flotasyon işleminde temel prensip hücre içerisine çok miktarda hava

kabarcığı sokulmasıdır. Dipsavaklar, venturiler ve konduitler havalandırma için kullanılan başlıca hidrolik yapılardır. Bu hi drolik

yapılar genellikle yüksek basınç ve su hızı altında çalışmaktadırlar. Dolaysıyla bu yapılarda meydana gelebilecek hidrodinamik

farklılıklar havalandırma performansı ve hava kabarcıkları üzerinde önemli değişikliklere sebep olmaktadır. Bu çalışmada,

konvansiyonel flotasyon yöntemlerinde kimyasallar veya köpürtücüler yardımıyla elde edilen hava kabarcıkları, yeni tasarlanan bir

flotasyon düzeneği ile herhangi bir kimyasal ve köpürtücü kullanılmadan elde edilmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda yeni

geliştirilen bu sistemdeki hidrodinamik koşulların kabarcık sayısı, boyutu ve dağılımına etkisi yüksek çözünürlüklü kameralar

yardımıyla kayıt altına alınmış ve flotasyon verimi açısından önemli bir parametre olan kabarcıkların boyutu ve hücre içerisi ndeki

dağılımı incelenmiştir.

Keywords: Flotasyon, havalandırma verimi, kapaklı konduit

Page 154: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

152

OP-133

An Aesthetic Perspective for Sintered Products

FATMA DAGCİ1, NAZLI İPEK KUL GÜL1, NİYAZİ UGUR KOCKAL 1

1: Department of Civil Engineering, Akdeniz University. Antalya, Turkey

ABSTRACT

Clay which is raw material of many construction materials such as bricks, tiles, ceramics and glass is very common in the

construction materials industry because of having burnt and plasticity properties and it is resistant to fire and chemical ef fects after

being burned. Brick, tile and ceramics have important features such as strength, shrinkage and permeability, but another important

parameter is the color after the burning process. As a result of burning in the kilns at about 1000 ˚C, colors ranging from l ight yellow

to brown can be formed. On the other hand, consumers tend to prefer red and its’ tones in aesthetic sense. This indicates that the

producers not only offer products with appropriate quality, but also, they must carry about the aesthetics features of them.

The aim of this study is to assess color differences as a result of the sintering of mixtures at different temperatures and

proportions of fly ash, which is actually an industrial waste. In this context, brick samples were obtained with two differen t fly ash

samples belonging to Çayırhan (CFA) and Seyitömer (SFA) thermal power plants.

The colors of the brick samples were evaluated according to the sintering temperature, the amount of fly ash and the type of fly

ash. According to the results, the amount of reddish color depends on increment of the fly ash content and sintering temperature for

the brick samples containing SFA; increment of the sintering temperature and the decrement of fly ash content for brick sampl es

containing CFA.

Keywords: Aesthetic perspective, Clay products, Color, Sintering

Page 155: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

153

OP-134

Investigation of The Use of Fly Ash in The Production of Bricks

FATMA DAGCİ1, NAZLI İPEK KUL GÜL1, NİYAZİ UGUR KOCKAL 1

1: Department of Civil Engineering, Akdeniz University. Antalya, Turkey

ABSTRACT

Sustainability has become a concept that has gained importance both in academic and industrial studies in the construction

industry as it is in many areas. From the point of view of protection of the environment which is one of the important point of

sustainability, the evaluation of many industrial wastes and their use as alternative raw materials or fuels also come to the forefront.

In the construction industry for sustainability and energy efficiency, many wastes are also recycled as raw materials or fuel .

The aim of this study is to investigate the availability of the use of fly ash, which is formed as a result of c ombustion of coal in

thermal power plants and is collected from electro filters, as raw material of brick production in the construction industry.

In this context, fly ashes belonging to two different thermal power plants were studied. The blends obtained by substitution of

fly ash at certain ratios of clay for brick production and were subjected to sintering at different temperatures. Flexural an d

compressive strengths of sintered brick samples were investigated and the effect of fly ash on the mechanical properties were

examined.

In the terms of mechanical properties, substitution of fly ash as an industrial waste in the production of bricks was studied in

detail according to the type of fly ash, sintering temperature and fly ash ratio. As a result of the experiments, it was found that the

substitution of fly ash decreased the compressive and flexural strengths in the brick samples and the increase in the fly ash ratio

generally resulted in further reduction.

Keywords: Alternative raw material, Brick, Compressive strength, Fly ash, Flexural strength, Sintering

Page 156: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

154

OP-135

Kentsel Peyzajdaki Özel Mülkiyet Alanlarının

Kent Estetiğine Katkısı

BANU BEKCİ*1, ÇİĞDEM BOGENÇ1, MERVE ÜÇOK1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53100, Rize-

Türkiye

ABSTRACT

Kentlerimizde ki rekreasyonel alanların oldukça sınırlı olması, yerel yönetimleri ve kullanıcıları kentsel peyzajı koruma ve

kullanım dengesi içerisinde daha iyi ve verimli kullanıma yönelterek, rekreasyonel alanları niteliklendirip kullanıcıların kullanımına

sunmaktadır. Kentsel peyzaj alanlarına nitelik kazandırabilmek için en çok estetik, fonksiyonel ve ekolojik tasarım kriterler inden

yararlanılmaktadır. Bu çalışmada, yaya bölgesi üzerinde bulunan ve Rize kent halkı tarafından oldukça sık kullanılan özel bir

mülkiyet alanı çalışma alanı olarak seçilerek özel mülkiyet kullanıcıları tarafından kullanılan yaya bölgesi niteliğini taşıy an kamusal

alana yönelik üç farklı tasarım yaklaşımı (estetik, fonksiyonel, ekolojik) geliştirilip, kullanıcıların bu tasarımlar içerisindeki

mekânsal tercihleri (manzara alanı, sınır bölgesi, geçiş alanı) sorgulanacaktır. Sonuç olarak kentsel peyzajdaki kullanıcı te rcihleri

ortaya koyularak çevresel kaliteye yönelik saptamalar yapılıp özel mülkiyet alanlarındaki tasarımlara yönelik öneriler

geliştirilecektir.

Keywords: Kent estetiği, tasarım, kentsel peyzaj, yaya bölgesi

Page 157: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

155

OP-136

Sosyalleşme Mekânı Olan Kent Parklarında Görsel Kalite

Değerlendirmesi, Rize Sahil Parkı Örneği

BANU BEKCİ*1, ÇİĞDEM BOGENÇ1, MERVE ÜÇOK1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53100, Rize-

Türkiye

ABSTRACT

Kent içerisindeki aktif kullanım alanlarındaki açık yeşil alan sistemi kent parkı kullanıcılarına sosyal, ekonomik ve ekolojik

anlamda önemli faydalar sağlamaktadır. Kent parklarında ki görsel kalite değerinin yüksek olması kentin estetik değerini artı rarak

kullanıcının yaşam kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Bu bağlamda kent parklarının görsel kalitesini oluşturan bileşenlerin

ortaya koyularak nitelikli park tasarımlarının oluşturulması önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Rize il merkezine oldukça yak ın ve

yoğun rekreasyonel kullanım alanlarına sahip Sahil Parkı çalışma alanı olarak seçilerek, görsel kalite analizi yapılacak olup

kullanıcıların çevresel algıları denetlenecektir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda açık yeşil alan sistemi içerisinde yer a lan kent

parklarına yönelik öneriler geliştirilecektir.

Keywords: Kent parkı, görsel kalite, foto anket, Rize

Page 158: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

156

OP-137

Otel Ortak Alanlarında Kullanılan Engelli Tuvaletlerinin Erişilebilirlik

Açısından İrdelenmesi

ANDAY TÜRKMEN1, EMEL İŞLEYEN2

1: İstanbul Gedik Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, 34876, İstanbul-

TÜRKİYE

2: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü, 34660, İstanbul-TÜRKİYE

ABSTRACT

Son yıllarda seyahate ilişkin olanakların artması ve engelli bireylerin turizm faaliyetlerinde önemli bir niş pazar haline gelmesi

ile birlikte, otel yapılarının erişilebilirliği güncel tasarım paradigmalarında kendisine haklı bir yer edinmiştir. Ancak ote l yapılarının

organizasyon şemasında büyük önem arz eden ortak alanların mekânsal kurgusundaki herhangi bir belirsizlik ya da çözümsüzlük,

tekerlekli sandalye kullanıcıları başta olmak üzere, görme güçlüğü çeken ya da hareket kısıtlılığı bulunan engelli ziyaretçil erin

sirkülasyon kabiliyetini doğrudan kısıtlamaktadır. Bu noktada, araştırmanın içeriğini oluşturan otel ortak alanlarındaki tuvaletlerin

de engelli bireyler başta olmak üzere; tüm kullanıcı grupları için görsel, işitsel ve fiziksel açıdan erişilebilir kılınması amaçlanmıştır.

Bu çerçevede yürütülen çalışma kapsamında, araştırma konusunun kuramsal kısıtlılıklarına yeni bir bakış açısı kazandırmak

amacıyla kapsamlı literatür taraması yapılmıştır. İncelenen çalışmalarda kullanılan yöntemler, ölçekler, bulgular, çıkarılan sonuçlar

ve önerilerle konuya ilişkin problemin boyutları saptanmış ve çalışmalarda değinilmeyen noktalar tespit edilerek araştırmanın

bibliyografik künyesi oluşturulmuştur.

Çalışma sonucunda, otel ortak alanlarında kurgulanan engelli tuvaletlerinin erişilebilir kılınmasına yöne lik güncel

antropometrik veriler uluslararası ölçekte geçerliliğini sürdüren mimari standartlarla ve devlet eliyle üretilen yasal düzenl emelerle

sentezlenmiş ve engelli bireylerin kullanımına uygun tuvaletler için mekânsal gereksinimlerin tespiti sağlanmış tır. Ayrıca engelli

tuvaletlerinin tasarım sürecini ilgilendiren kararlar, ihtiyaç duyulan teknik gereklilikler ve asgari düzeyde en iyi uygulama pratikleri

içeren çözümler çizimlerle aktarılmış ve tuvalet kabinlerinin kurgusuna, klozet, pisuvar ve lavabo gibi vitrifiye elemanlarının

organizasyonuna yönelik ergonomik yaklaşımlar önerilmiştir.

Keywords: Engelli, engelli tuvaleti, erişilebilirlik, evrensel tasarım, otel

Page 159: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

157

OP-138

Gürciyef Metinlerinde Sanat ve Müzik Deneyimi

HALE BİRGÜL AKÇAKMAK 1

1: Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Mersin / Türkiye

ABSTRACT

20. yüzyıl başında doğuya ait gelenekleri batıya aktaran ve ezoterizm ile ilişkilendirilen Gürciyef Metodu, dans ve müziği

çalışmalarının merkezine koyar. Gürciyef’e ait üretimlerde ve metinlerde bulunan kendine has terminolojiyi anlamak için her türlü

yargıdan bağımsız ve özgür bir okuma geliştirmek gereklidir. Gürciyef dansları ve müzikleri gibi metinleri de, var olan düşün ce,

duygu ve alışkanlıklarımızı yerle bir etmeyi hedefleyen özgün bir dile sahiptir. Bu metinler, disiplinlerarası eğilimleri ve deneyimi

merkeze alan sanat uygulamalarının metot içerisindeki yerini kavramak için önemli bir kaynak bir oluştururlar. Bu çalışmada

Gürciyef metinlerinin çözümlenmesi yolu ile sanat uygulamalarına ait yazılı kaynaklara ulaşılarak, uygulamaların amacını ve

niteliklerini belirlemek hedeflenmiştir. Metinlere ait sembolik dil bağlamında sanat ve sanatın işlevine ait bölümler araştır ılmış,

biyografik nitelikteki kaynaklar da gözetilerek değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, uygulamalara katılan sanatçıların otobiyografik

çalışmaları da bu araştırmalara kaynaklık etmiştir.

Metoduna ait müzik, dans ve okumalar gibi sanat uygulamaları, metinlerin bir kısmında “sanat” başlığı altında sunulmuştur.

Sanatın niteliği, işlevi ve sanatçının kimliğinin önemi birçok metinde fragmanlar halinde yer alır. Objektif ve subjektif sana t

kavramlarını ele alan metinlerde sanatın işlevi kadar sanat ve deneyim ilişkisi de öne çıkar. Müziğin tanımlandığı metinler, ilk olarak

duyma organının işleyişini, ardından bir deneyim olarak duyuş sürecini ele alır. Antik dönemlerde müzisyenin ve ürettiği müzi ğin

değişmez etkilerinin sembolik bir dille ele alındığı metinlerde, her varlığın içinde, oluşumu tamamlandığından itibaren var olan

titreşim ve buna bağlı olan duyma deneyimi esastır. Sanat uygulamalarının bilgi aktarılan süreçler olarak tanımlandığı, kesi n bir

amaca yönelik olduğu ileri sürülen ve sanat disiplinlerinin organik ilişkilerini tartışan metinler, deneyimlenen san at ve süreçlerin

izleyici üzerindeki etkilerini ele alması bakımından çağının ilerici metinleri arasında yer alır .

Keywords: Gürciyef sanat uygulamaları, Gürciyef metinleri, Sanat deneyimi, Objektif Sanat

Page 160: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

158

OP-139

1960’larda Türkiye’de Popüler Kültür İçerisinde

Popüler Müziğin Oluşumu

M. SERKAN ÇAKIR1, DAMLA YILDIZ1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmanın amacı; müzik piyasasının gelişimi içinde estetik ihtiyaçların müzikal olayların ve arka planlarının dönüşümüne

etki etmesi, teknolojik gelişmelerin sanatsal/estetik planda bu süreçte nasıl somutlaştığını göstermektir. Bu araştırmada, toplumsal

değişimin önemli bir dönemi olan 1960’larda dünyada ve Türkiye’de meydana gelen politik, sosyal, kültürel özellikler ve değişimler

popüler kültür ve müzik etkinlikleri açısından ele alınarak incelenmiştir. Kültürel değişimin etkileri 1960’ların başında İngiltere ve

Amerika’da başlayan müzikal özelliğin önemli bir uzantısı olarak hem dünyada hem de Türkiye’de büyük yankı uyandırmıştır.

Toplumlarda farklı kültürel sistemle karşımıza çıkan 1960 dönemi, bu bağlamda günümüze kadar gelişen popüler müziğin gelişim

evrelerinin bir bölümünü bize yansıtmaktadır. Bu araştırmada, popüler kültür ve pop müziğinin 1960 dönemindeki gelişim evrelerini

ortaya çıkarmak için nitel araştırma yöntemlerinden tarihsel araştırma modeli kullanılmıştır. Ayrıca bu araştırmada, popüler kültür

ve etkilerinin müzik olgusu içindeki gelişim evreleri, Türkiye’de ve dünyada adlandırılan 1960 dönem müziği, çalışmalar, türler,

gruplar ve özellikle döneme damgasını vuran 68 kuşağı ve bu kuşağın protest duruşunun müziğe olan yansımaları ile siyasi olayların

arkasında duran politik savaş ile daha da şekillenen müzik ve müziğin yönlendirdiği politik özellikler, dönemin 45’lik plak oluşumu

ile Altın Mikrofon yarışması bu çalışmada ifade edilmiştir. Çalışmanın sonucunda; 1960’larda oluşan popüler kültürdeki

değişimlerin, popüler müziğin şekillenmesinde önemli rol oynadığı sonucuna varılmıştır.

Keywords:

Page 161: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

159

OP-140

Astor Piazzolla’nın Tango Müziğinde Kullanılan Keman Teknikleri

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, TUNA TAŞDEMİR2

1: Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Ana Sanat Dalı, Antalya / Türkiye

2: İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada Astor Piazzolla’nın tango müziği türündeki bestelerinin seslendirilmesinde kullanılan keman çalma tekniklerinin

incelenmesi konu olarak belirlenmiştir. Çalışmada tango müziğinin kısa tarihi, Piazzolla’nın hayatı ve Piazzolla’nın kuruculuğunda

ortaya çıkan Tango Nuevo müzik akımında diğer türlerden farklı olarak kemanın seslendirilmesi için kullanılan tekniklerin

uygulanma biçimi incelenmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak doküman incelemeden faydalanılmış, kitap, makale ve tezden

oluşan yazılı kaynaklar ve bestecinin müziğinin icra edildiği ses ve video kayıtları taranmıştır. Bestecinin müziğine yönelik yazılı

kaynaklardan, ses ve görüntü kayıtlarından kemanda kullanılan çalma teknikleri tespit edilmiş, elde edilen veriler içerik analizi

yöntemiyle temalar belirlenerek analiz edilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda araştırmada Piazzolla’nın tango müziğini n

stilinin oluşmasında önem taşıyan karakteristik altı keman çalma tekniği tespit edilmiş ve bu tekniklerin besteciye ait eserlerdeki

uygulanma biçimlerine yer verilmiştir. Piazzolla’nın eserlerinin günümüzde oda orkestraları ve senfonik yapıdaki orkestraları n

repertuarlarında bulunduğu ve sıklıkla seslendirildiği bilinmekle beraber bu müziğin batı müziğinde önemli bir yer edindiği

söylenebilir. Tango müziği ve besteci hakkında kuramsal bilginin Türkçe kaynaklarda sınırlı olduğu, tango müziğinde kemanın

seslendirilme biçimine yönelik yapılan araştırmaların sayıca az olduğu görüldüğünden bu çalışmanın literatüre kazandıracağı

bilgilerin önem taşıdığı düşünülmektedir.

Keywords: Astor Piazzolla, Tango Müziği, Keman Çalma Teknikleri

Page 162: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

160

OP-141

Öğrencilerin Sosyal Medya Aracılığıyla, Edindiği Aktivite ve Mesleki

Becerilerinin Ekonomiye Yansıması Analizi

(Hakkâri Üniversitesi Çölemerik MYO Örneği)

ADNAN YOLDAŞ1, HİKMET YAŞAR1

1: Hakkâri Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, 30000, Hakkâri-Türkiye

ABSTRACT

Tarihsel bir geçmişi olan iletişim artık günümüzde yeni bir boyut ve önem kazanmıştır. Günümüzde teknoloji her geçen gün

hızla gelişmektedir. Bireylerin artan istek ve ihtiyaçları sosyal medya iletişim araçlarının gelişmesinin önünü açmıştır. Bu iletişim

araçları artık günümüzde dünya nüfusunun %40’nın kullandığı sosyal paylaşım ağlarıdır. Hızla gelişen bu sosyal medya iletişim

araçları birey üzerinde yeni bir etki alanı yaratmaktadır. Sürekli artan kullanıcı sayısıyla sosyal medya artık gündelik haya tımızın ve

işimizin bir parçası haline gelmiştir. Türkiye yüksek genç nüfusa sahip olup, hızla büyüyen ve gelişen bir ülkedir. TÜİK verilerine

göre, 2017 yılı Nisan ayında hanelerin %80,7’si evden İnternete erişim imkânına sahip olduğu görülmektedir. İstatistik verile rine

göre, Sosyal medya kullanım oranlarının %63’ün üzerinde olduğunu görmektedir. Buradan şunu çıkarabiliriz ki sosyal medya geri

dönüşü olmayan bir iletişim aracı, yeni pazarlar ve fırsatlar ağı olmuştur. Toplumun her bireyi olarak bu sosyal paylaşım ağl arından

yeni öngörüler çıkarma, verimli iletişim kurmak, maksimum düzeyde faydalanma ve ekonomik boyuta taşımak kaçınılmaz bir hal

almıştır. Sosyal medyanın sadece eğlence amaçlı olmadığı yeni aktivite ve mesleki becerilerinin geliştirildiği ve ekonomiye k atkı

sağladığı ağlar olduğu sunucuna varılmıştır. Bu çalışma ile, sosyal medya kullanım nedenleri araştırılmış ve Hakkari Üniversitesi

Çölemerik Meslek Yüksekokulu öğrencileri örnekleminde anket uygulanarak, gençlerin sosyal medya aracılığıyla edindiği aktivit e

ve mesleki becerilerinin ekonomik yansıması ve öngörüleri analiz edilmiştir.

Keywords: Ekonomi, Hakkâri, Mesleki Beceri, Öğrenci, Sosyal Medya

Page 163: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

161

OP-142

Çömlekçi Kilinin Seramik Sır ve Astar Bünyesinde Kullanılabilirliğinin

Araştırılması

Pınar BİÇİCİ ÇETİNKAYA1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Earthenware’ kili veya ‘topraksı kil’ de denilmektedir. Bu kil, plastiklik, zengin renk ve işlenebilirlik özellikleriyle geçm işte

olduğu gibi şimdi de çömlekçilikte kullanılmaktadır. Çömlek üretim ve kullanım açısından çok uzun tarihi olan bir malzemedir.

İnsan tarafından yaratılan, eski Yunanlıların kabul ettiği gibi yeryüzünü oluşturan dört eleman toprak, su, hava ve ateşin bi rleşimidir.

Topraktan yapılır, suyla şekillendirilir, havada kurutulur ve ateşle dayanıklı hale getirilir. Çömlek üretiminde kullanılan kırmızı

killerin genellikle plastiklik özellikleri yüksektir ve bir başka malzeme ilavesine gerek duyulmadan değerlendirilebilirler.

Günümüzde de sanatsal ve dekoratif formlardan, teknik ve fonksiyonel özellikleri ön planda olan ürünlere kadar çok geniş bir

yelpazede üretim devam etmektedir. Astar ise seramik ürünlerde yüzey rengini değiştirmek, dekoratif etkiler oluşturmak için ü rün

yüzeyine uygulanan ince taneli, akıcı, renkli veya renksiz çamur tabakasıdır. Astar üzerine uygulanan, astarın astarın rengi ve

kalitesi üzerinde etkilidir.

Bu çalışmada Elazığ yöresinden elde edilen kırmızı çömlekçi kil örneğinin beyaz stoneware bünye üzerinde seramik astar ve

sır bünyelerinde alternatif hammadde olarak kullanılabilirliği araştırılmış ve çömlek üretiminde kullanılan bu hammaddenin astar, sır

bileşeni olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.

Keywords: Çömlekçi kili, Seramik, Astar, Sır

Page 164: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

162

OP-143

The Biological Diversity of Lichens in Caucasus and Their Protectiон

VAGIF NOVRUZOV 1

1: Ganja State University, Azerbaijan

ABSTRACT

The study of the Caucasian lichens started more than 200 years ago. During these years, more than 300 works on lichenology

and geobotany have been published. At present time 1300 toxins are known on the territory of Caucasus that are related to 126 kin ds

and 49 families.The species of the folowing families predominate: Lecanoraceae- 71, Lecideaceae-64, Physciaceae-60,

Parmeliaceae-52, Cladoniaceae-35, Usneaceae-26 species; predominating genus: Lecanora-59,Cladonia-56,Lecidea-54,Parmelia-

46, Pertusaria-41,Physcia-38, Aspicilia-36, Rinodina-29,Verrucaria,Usnea,Caloplaca-25,Bacidia,Collema, Biatora -22, Peltigera

20, Rhizocarpon, Acarospora - by 19 species.

The lichen flora of Caucasus can be characterized as the boreal-nemoral-montan with the participation of evrigolarctical,

xerocontinental species.

On the basis of the geographical analysis and genetically analysis of flora 217 species of the relict lichens of tertiary and young

neogen ages have been established for Caucasus. All of them are concentrated in the specific locations isolated from the main part of

the area, and form relatively stable floristic complex.

The Caucasus in its rich nature has extremely various landscape, geological structure, and climate, orography that promoted the

development of specific flora here, including the discovery of the new lichens. For the last century 65 new taxons have been

described from Caucasus (Azerbaijan – 31, Georgia – 20, Armenia – 3, Northern Caucasus - 11) (Barkhalov, 1983; Novruzov,

1990).

New species – Physcia endoaurantica Barchal., Teloschistesa montanus Barchal., Rinodina montan Barchal., Physcia

subnuda Novruz., Graphis albinata

Novruz., Lecania saviczii Novruz., Lecanora oxneri Novruz., Dimerella barchalovii Novruz. described from Azerbaijan;

Leptorhaphis buxi Stnr., Litho-

Graphis deplanata Stnr., Coenogonium caucasicum Voronich., Lecidea caucasica

Stnr., Lecanora caucasica Ach., Aspicilia azechenyli (Vain.)Hue., Physcia oxneri

İnasch., Anartychia piceicola Oxn. from Georgia; Verrucaria dechyi Vain, Peltigera sancti-stefani Gyelh., Lecidea syntrophica

Vain., Vacidia freshfieldi

(Vain)A. Zahlbr., Lecanora loczyi Vain., Usnea caucasica Vain. from Northern Caucasus; Dermatocarpon cineritestum Nicog.

Page 165: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

163

from Armenia. The new species as the geophone of aboriginal flora have to be included in the “Red Book of Azerbaijan”.

In order to solve the problem of the protection of flora biodiversity and vegetation of Caucasus, it’s necessary to unite the

efforts of the scientists and countries of this region.

We hope that the 2nd European Conference on Science (ECSAC 2018) play the important role in solving of this problem.

Keywords:

Page 166: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

164

OP-144

Biogas and Electric Power Potential Analysis for Hakkari Region

ERŞAN ÖMER YÜZER1, ALI ERDUMAN2, ALI DURUSU3, ERDAL BİNGÖL1, ADNAN YOLDAŞ1

1: Hakkari University, Çölemerik Vocational School, 30000, Hakkari-Turkey

2: Hakkari University, Department of Electrical and Electronic Engineering, 30000, Hakkari-Turkey

3: Yildiz Technical University, Department of Electrical Engineering, 34220, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

Energy is an essential ingredient for economic growth and even in socio-economic development. In developing countries,

around 2.6 billion people rely on traditional biomass such as fire wood, charcoal, animal dung and agricultural residues, whi le 400

million use coal as their primary cooking fuel. Biomass plays an important role in reaching the future renewable energy target of

Turkey. In this study, biogas potential of Hakkari region is analyzed. The analysis is performed using cattle population data . Cattle

population data is taken from the Hakkari Directorate of Provincial Food, Agricultural and Livestock. Biogas p roduction potential is

calculated according to the amount of annual fertilizer of a total of 1000 cattle in settlements close to each other in Hakka ri province

and districts. The amount of biogas potential is calculated according to accepted rates. In addi tion, electrical power potential of

biogas is calculated considering biogas potential. As a result of the analyses in the Hakkari region, biogas and electrical p ower from

biogas potentials are presented.

Keywords: Animal Dung, Biogas, Elektrical Power, Hakkari Region

Page 167: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

165

OP-145

Anadolu Selçuklu Figürlü Çinilerinin Seramik Eğitimi Açısından Önemi

H. SERDAR MUTLU 1, EDA DEMİR TOSUNOĞLU 1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik Bölümü-Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Geleneksel Türk Seramik Sanatı açısından ayrı bir önemi olan Selçuklu çinileri, Uygur Türklerine kadar uzanan köklü bir

geçmişe sahiptir. Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesi ile Konya başkent olmuş ve bunun sonucunda yapılan mimari eserleri

süsleme amaçlı çini sanatının geliştiği görülmektedir.

Anadolu Selçuklu çinilerinde figürlü kompozisyonlar, Orta Asya figür üslubunun bir uzantısı olarak dikkat çekmektedir.

Ancak, sanatçılar tarafından ustaca yorumlanan bu figürler bir Selçuklu üslubunu yansıtmaktadır. Selçuklu figürlü çinileri, s adece

Köşk ve Saraylarda kullanılmış, buralardaki eğlence dünyasını yansıtmaktadır. Bu figürlü çiniler, neşeli ve ferah çini süslemeleri

zengin kompozisyonlar şeklinde uygulanmıştır. Selçuklu figürlü çinileri dönemin çini resim sanatının yaratıcı gücünü ve harek etli

figür anlayışını yansıtan birer kaynak niteliği taşımaktadırlar.

Çalışma kapsamında, Anadolu Selçuklu Saraylarını süsleyen zengin figürlü çiniler eleştirel yöntem, betimleme, çözümleme,

yorum ve yargı aşamaları esas alınarak incelenmiştir. Buna göre; figürlü çinilerde ritm duygusu ön planda olup, plastik unsurlar ve

ilkeler açısından ortak özellikler göstermektedir. Çinilerde sır altı tekniğinde soğuk renkler kullanılmıştır. Ancak, bazılar ında lüster

tekniği ve Alaaddin Sarayı’nda olduğu gibi minai tekniğinde sıcak renkler de görülmektedir. Figürlü çinilerde genel olarak sıcak,

soğuk ve nötr renkler bir arada kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Selçuklu Saraylarını süsleyen figürlü çinilerde, sanatçı üslubu açısından ortak özellikler görülmektedir. Ancak, Alaaddin Sarayı

çinilerinde farklı olarak, Uygur tiplemeleri esas alınmıştır. Kubad Abad Sarayı çinilerinde ise, insan yüzleri farklı karakte rlerde

portre özelliği göstermektedir. Saray çinilerinin konuları genellikle günlük yaşamadan alınmıştır. Ayrıca, av konular ı ve mitolojik

sahneler de işlenmiştir.

Bu çalışmada, Selçuklu çinilerinde kullanılan figürlerin taş kabartmalarda, ahşap oymacılığında, halıda, kumaşta ve mezar

taşlarında da yaygın olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmış ve seramik sanat eğitimi açısından önemi araştırılmıştır.

Keywords: Selçuklu Çinileri, Figür, Seramik ve Eğitim

Page 168: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

166

OP-146

16. Yüzyıl İznik Çini Sanatında Lale Motifi

H. SERDAR MUTLU 1, EDA DEMİR TOSUNOĞLU 1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik Bölümü-Malatya / Türkiye

ABSTRACT

12. yüzyıldan itibaren Anadolu Selçukluları tarafından süsleme motifi olarak kullanılan lale bitkisi, Orta Asya’dan Anadolu’y a

getirilmiştir. Lale, 16.yüzyılda Osmanlı toplum ve sanatında büyük bir beğeni toplamış ve bir döneme adın ı verecek kadar öneme

sahip olmuştur. Geleneksel Türk el sanatlarında özellikle çini sanatında lale motifi, gül ve karanfil ile birlikte uzun yılla r

kullanılmıştır. Sanatın dışında inanç geleneğimizde kendine özel bir yer edinen lale, Türk İslam Tasavvufun da anlayışında “Allah”

ismiyle özdeşleştirilmiş ve simgesel bir anlam kazanmıştır.

16.yüzyıl İznik çini sanatında kullanılan Lale motifi, Kara Memi tarafından ana karakterini yansıtır nitelikte yarı

üsluplaştırılmış çiçek motifi olarak çizilmiştir. Bu gruptaki diğer çiçeklerle birlikte duvar çinisi ve çini tabaklarda farklı ve zengin

kompozisyonlar şeklinde kullanılmıştır. Geleneksel Türk El Sanatlarında ve mimari yapıları süsleme geleneğinde kullanılan lal e

motifi, taş ve ahşap oymacılığı ile çini sanatında sıklıkla tercih edilen bir çiçek motifi olmuştur.

Araştırma kapsamında, 16. yüzyıl İznik Çini Sanatında kullanılan lale motifi ve kompozisyon özellikleri araştırılmış ve üç

grupta toplanarak değerlendirilmiştir. İlk grupta, kaligrafik Arap harflerinin estetik kıvrımları arasındaki boşlukların

doldurulmasında; ikinci grupta, hatayi, saksı, sap ve dallarla tasarlanmış kompozisyonları zenginleştirmek amacıyla aralarına

serpiştirilmesi ve son olarak da kompozisyonlarda esas helezonun dolduramadığı boşlukları dolduran bir unsur olarak kullanılmıştır.

Keywords: İznik, Çini Sanatı, Lale Devri, Lale Motifi ve Kompozisyon

Page 169: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

167

OP-147

Ranking Generalized Trapezoidal Fuzzy Numbers with Different Left

and Right Heights Based on Lexicographical Ordering

HANDAN AKYAR 1

1: Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Eskişehir / Türkiye

ABSTRACT

Ranking fuzzy numbers and their comparisons play an important role in decision-making analysis. In this work, we give a new

approach for ordering generalized trapezoidal fuzzy numbers with different left and right heights based on the Gergonne point of a

triangle with the left and right heights. In order to save most of the information of generalized trapezoidal fuzzy numbers w ith

different left and right heights, we associate these fuzzy numbers with triplets instead of real numbers. By the lexicographical order,

we can sort these triplets and consequently corresponding fuzzy numbers. Using this presented method, a new algorithm for ord ering

fuzzy numbers is given. Some comparative examples are given to illustrate the advantages of the presented method. We also give an

application of the proposed fuzzy ordering method to the fuzzy risk analysis problem.

Keywords: Generalized fuzzy numbers, Ordering fuzzy numbers

Page 170: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

168

OP-148

Film Örnekleri Üzerinden; Müziğin, İzleyicide Yarattığı

Duygu Değişimi

SELİN OYAN 1, ZAFER KILINÇER1, HAMİT AYDENİZ1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, filmlerdeki müziğin kullanılması veya kullanılmaması durumunda seyirci üzerinde oluşan katarsis farkı ele

alınmış olup, filmlerdeki müziğin etkisinin ne denli önemli olduğu örneklerle anlatılmaya çalışılmıştır.

Müzik, duygu ve düşüncelerin yoğun bir şekilde ifade edildiği en önemli araçtır. Bu nedenledir ki popüler kültürün bir parçası

olan film müzikleri, biçim açısından eşlik edici bir formal konuma sahip olmuştur. Anlatılmak istenendeki zayıflıkları, zafer leri,

çatışmaları, insanlarda varolabilecek bütün duygu selinin aktarımındaki en önemli deneyim olmaktadır. Araştırmada müziğin bu

aktarımındaki gücü birkaç sinema filmi üzerinden örneklendirilecektir.

Sinemada müzik önceleri projeksiyon gürültülerini bastırmak amacıyla kullanılmıştır. Zamanla bu durum replikler arası

boşlukları doldurmaya yönelik devam ederken, en son olarak müzik artık bir araç olmaktan çıkarılmış ve tamamen filmlerin asıl

amaçlarından biri haline gelmiştir. İlk zamanlar bu durum sadece doğaçlama şeklinde yapılırken, sonraları olayın boyutu değiş miş

ve filmin sahneleri için orkestralar kullanılmıştır. Tıpkı senfonik şiirlerde de gördüğümüz gibi, filmin konusu müzik ile

resmedilmeye başlamıştır.

Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz çerçevesinde örneklerle anlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmada,

tamamen müzikleri ve konusu birlikte tasarlanan bir film örneği üzerinden film-müzik ilintisinin arasındaki öneme ve yine aynı

filmin müziksiz bir formla aktarımındaki sorunsala değinilmiştir.

Keywords: Duygu, Film, Film Müzikleri, İzleyici, Sinema

Page 171: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

169

OP-149

Working with international distributors: Think globally, act locally

MÜNİR GÖKMEN1

1: İstanbul Esenyurt University Business Administration and Management Sciences Faculty, İstanbul / Türkiye

ABSTRACT

In this research it is aimed to explain how to cooperate with distributors in international area and its benefits. To expand in

international business and penetrate new markets the distributors are creating a very important channel for the suppliers. Ev en giant

companies cannot achieve leadership globally and locally without forming strategic alliances with domestic and multinational

companies which complement or leverage their capabilities and resources. In today's competition intensive markets the distrib utors

are those alliance members and make a big impact on companies business success as important business partners. Their role get

more importance if this business partner is a global player. It is an alliance from a marketing focused company and sales foc used

distributor. Which means that the supplier needs to generate a synergy from this two different approaches. A supporting instrument

for this is the 'Push-Pull' Effect. To find the right partner the company shall use an effective Market Information System and evaluate

different options regarding alternative distributors. This is start of the channel design process. After or before the selection of the

business partner the company shall assign an international manager who has all the needed skills to manage and improve this

partnership internationally. Channel objectives and strategies must be set and regularly reviewed. To treat a global business partner

needs to prepare global cooperation packages including contracts, products, prices, payment conditions service level agreemen ts,

inventory, sales forecast, training and performance evaluation covering countries where the global player exists. This package shall

cover the international and company specific standards relevant for all these areas of cooperation. In the second phase the c ompany

needs to customize this element of package according to each countries specific requirements accompanied by an country and or

region specific strategy. This is a must because the customers in local markets needs often tailor-made solutions generated by the

supplier and distributor. As a conclusion an international alliance between an international supplier and a international distributor

can function well only based on thinking globally and acting locally.

Keywords: Distributor, international, channel, global, local

Page 172: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

170

OP-150

The Effect of Micro Teaching Technique on Teaching Skills in Violin

Education

ÖNDER MUSTUL1, NİHAN YAĞIŞAN2

1: Necmettin Erbakan Ünv. A.K. Eğitim Fak. Güzel San. Eğt. Böl. Müzik Öğrt. Abd

2: Akdeniz Ünv. Antalya Devlet Konservatuvarı

ABSTRACT

Teaching profession requires having some personal and professional qualifications. Whatever the area of expertise, these

qualities are important determinants of the quality and efficiency of the educational process. For this reason, removing thes e

qualities to the desired level before the service can remove the worries and worries of the teacher candidates.

The aim of this research is to determine the extent to which the micro teaching technique used in violin teaching affects the

teaching skills of violin teacher candidates. Experimental design was used in the study and data were collected quantitativel y. For

this purpose, the research process was carried out by Necmettin Erbakan University Ahmet Keleşoğlu Education Faculty Fine Art s

Education Department Music Education Department with individualist violinist (n = 7) teacher candidates and Konya Çimento Fin e

Arts High School Music Department violin (n = 7).

Each teacher candidate is paired with a student at a Fine Arts High School. Teacher candidates were asked to do a lesson with

the relevant student in order to be able to identify the pre-practice skills of violin teaching.

This course, which each candidate made with his/her own student, was recorded in the camera and evaluated by the researcher

and other teacher candidates using the Violin Teaching Ability Observation and Evaluation Form for video images o f teacher

candidates (pre-test).

The observation form created by the researcher was handled in 3 different dimensions (preparation process, course -learning

process, course outcome and preparation process for the next course) and total 30 items. Teacher candidates were taught 10 lessons

in 5 sessions during the application process with their students who were matched.

Teacher candidates have taught 10 lessons in 5 sessions with students during the implementation process. The reason for the

candidates to do two lessons in each session is that the "teach-re-teach" cycle of the micro-teaching technique has been implemented.

The course was observed by candidate, researcher and other teacher candidates and evaluated using "Violin Teaching Ability

Observation and Evaluation Form". Observation form is composed of 3 different dimensions (preparation process, course -learning

process, course outcome and preparation process for the next course) in a total of 30 items. For the reliability of the obser vation

form, the Cronbach-Alpha reliability coefficient of the items was calculated and found to be 0.82. "Wilcoxon signed-rank test" was

conducted to determine whether there is a significant difference between the measurement scores obtained by the prospective

Page 173: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

171

teachers through the observation form and the measurement scores obtained from the preliminary test of the teaching skill.

As a result, it was seen that there was a meaningful difference between pre-practice and post-practice violin teaching skills of

prospective teachers. With this result, it can be said that the microteaching technique developed teacher training skills of teachers

significantly. It is thought that providing micro teaching technique in the teaching of all other instruments as well as bein g in violin

education will contribute to teaching skills.

Keywords: Violin education, Micro teaching, Teaching skills

Page 174: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

172

OP-151

Elazığ (Harput) Halaylarında ‘Müzikal Yapı’

ZAFER KILINÇER1, ORÇUN AKGÜN1, DERYA K. DOĞAN 1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

Türk müzik kültürü içerisinde Elazığ (Harput) yöresi müzikleri diğer yöre müzikleri gibi biçim ve icra bakımından farklılık

göstermektedir. Elazığ yöre müziği, Elazığ’ın sınır olduğu diğer illerle etkileşim içindedir. Bu çalışmada, Elazığ ve yöresi

halkoyunlarının önemli bir kısmını oluşturan sözsüz halaylar, müzik teorilerinin ışığında müziksel yapı bakımından incelenmiş tir.

Bu amaçla, öncelikle Elazığ ve yöresine ait, sözsüz oyun havalarının genel özellikleri üzerinde durulduktan sonra, Elazığ ve

yöresinin genel olarak sözsüz (enstrümantal) icra edilen halay müzikleri üzerinde durulacağı için, öncelikle Elazığ ilinin c oğrafi

konumu ve sosyo-kültürel yapısı hakkında bilgi verilmiştir.

Çalışmada, Elazığ ve yöresinin, Anadolu’nun Doğu kısmında bulunmasının; farklı etnik ve kültürel kimliğe mensup halkları

içinde bulundurmasının, müzik kültürü açısından farklı yöresel özellikler taşımasına neden olduğu görülmüştür. Bu bağlamda El azığ

ve yöresine ait birkaç türden biri olan sözsüz oyun havalarının bir kolu olan halayların yöre müziğinin karakteristik, melodik ve

ritmik tavrını yansıtabileceği düşünülmüştür.

Devingen bir yapıya sahip olan kültür zamanla değişip gelişecektir, dolayısıyla ortaya çıkan bulgular, tüm zamanlar için geçerli

olamayacaktır, fakat folk kültürü gibi köklü kültürlerde değişimin son derece yavaş olması nedeniyle, Elazığ müzik kültürünün

ortaya çıkarılması adına bu çalışma önemli bir örnek teşkil edecektir.

Keywords: Elazığ, Halay, Müzik, Kültür

Page 175: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

173

OP-152

Hough Dönüşüm Yöntemi ile Karnaugh Diyagram Görüntülerinin

Analizi

İLKER GÜNAY1, MUSTAFA ÖZSOY2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde bilgiye ulaşımda pek çok yol bulunmakla beraber internet ve kitaplar en yoğun kullanıma sahiptir. Kitaplarda

bulunan veya internette yayınlanan karnaugh diyagram görüntülerinden çıkarak farklı sistem çözüm yolları göstermek

amaçlanmaktadır. Karnaugh diyagramı, Boolean fonksiyon değerlerini temsil etmenin başka bir yoludur. Karnaugh diyagramında,

giriş değerlerinin alabileceği tüm alternatifler tabloda gösterilmekte ve bu alternatiflerin çık tı olması durumunda bu değerler 1 olarak

yazılmaktadır. Bu çalışmada, Karnaugh diyagramlarında bulunan çizgisellikleri saptamak için Hough dönüşüm yöntemi ile piksel

tabanlı bir çizgi tespit sistemi ve görüntü analizi anlatılmaktadır. Sistemin çalışması ka rnaugh diyagramının fotoğrafının çekilmesi

ya da bilgisayar destekli bir programda çizilmesi üzerine kurulmuştur. Bu yöntemde, görüntü veri matrisi, ikili görüntü veris ine

dönüştürülerek görüntünün kolay bir şekilde kenar bulma algoritmalarına uygulanması ve isabetli bir şekilde çizginin doğru yerinin

tespiti ve bu sistemin analizi anlatılmaktadır. Sistemin çalışması; ‘görüntü sayısallaştırma ve filtreleme’, ‘çizgi tespiti’, ‘karakter

tespiti’ ve ‘görüntü analizi’ olmak üzere dört aşamadan oluşmaktadır. Bir fotoğraf ya da bilgisayar destekli çizim üzerinden elde

edilen görüntü matrisi bazı filtreleme işlemleri uygulanarak (0,1) ikili görüntü verisi halinde elde edilmiştir. Hough dönüşü mü ile

tam konum tespiti için ikili görüntülere uygulanan en popüler kenar algılama algoritmaları arasındaki Canny algoritması ile birlikte

kullanılmıştır. Belirtilen paralel çizgiler arasındaki karakterler doluluk ve karakter tespiti ile doğru olarak belirlenmiş, tüm hücrelerin

matrisi çıkarılmış ve Boolean fonksiyonu için sonuçlar karşılaştırılmıştır. Karnaugh diyagram görüntüsü için bir veri seti

oluşturulmuş ve her birim testten geçirilmiştir. Boolean fonksiyonu dijital bir elektronik sistemin tasarım ve analizinin ayr ılmaz bir

parçasıdır. Bu yüzden çalışmanın sonucu olarak karnaugh diyagramlarını otomatik olarak tespit etmenin yanı sıra, sistem

doğruluğunu ve analiz sonuçlarını karşılaştırabilme yeteneğini ve öğrenmeyi geliştirmeyi de sağlayan farklı bir yöntem olarak

gösterilmektedir.

Keywords: Canny Algoritması, Çizgi Tespiti, Hough Dönüşümü, Karnaugh Diyagramı, Nesne Algılama

Page 176: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

174

OP-153

Basit Mantık Devrelerinde Görüntü İşleme Yöntemi ile Çıktı

Fonksiyonun Bulunması; PLA Örneği

İLKER GÜNAY1, MUSTAFA ÖZSOY2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde birçok görüntü sayısallaştırılmakta ve görüntü analizinde kullanılmaktadır. Bu analizlerden anlamlı bilgiler elde

edilerek, sistem çözümünde veya eğitim amaçlı kullanılabilmektedir. Anlamlı bilgi; bir çizgi veya daire gibi bir nesnenin algılanışı

olup, görüntü işleme ve bilgisayarlı görme uygulamalarının ana bileşenlerinden biridir. Mantıksal devrelerde, giriş bitlerini n

değerleri, mantıksal kapılar üzerinden farklı değerler alarak birbirlerine doğrudan bağlanmakta ve çıktı fonksiyonunu

oluşturmaktadır. Bu devrelerin oluşturulmasında, mantıksal kapılar, devre yolları ve giriş çıkış bitlerini ifade eden harfler

kullanılmaktadır. Bu çalışmada öğretmenlerin basit mantık devrelerini öğretmesini ya da öğrencilerin öğrenmesini kolaylaştırmak ve

verimliliği arttırmak amacıyla, basit mantık devrelerin giriş ve çıkışını otomatik olarak tespit eden ve sistemin çıktı fonks iyonunu

bulan bir yöntem sunulmaktadır. Sistemi test etmek için programlanabilir mantık dizisi (PLA) tasarımı, basit bir mantık devresi

görüntüsü örneği olarak seçilmiştir. Sistemin çalışması PLA tasarımın fotoğrafının çekilmesi ya da bilgisayar ortamında çizil mesi

üzerine kurulmuştur. Bu yöntemde, görüntü işleme ile kenar bulma algoritması olan Canny ve buna bağlı olarak Hough dönüşüm

yöntemi kullanılarak PLA tasarımı çizgi tespiti ve bu sistemin uygulanması anlatılmaktadır. Sistemin çalışması; ‘görüntünün

sayısallaştırılması ve filtre uygulanması’, ‘çizgi tespiti’ ve ‘nokta tespiti ve sistemin çalıştırılması’ olmak üzere üç aşamadan

oluşmaktadır. Bilgisayar çiziminden veya fotoğraftan elde edilen görüntü matrisi, ikili görüntü elde etmek için bazı filtrele me

işlemlerine tabi tutulmuştur. İkili görüntü üzerinde en bilinen kenar bulma algoritmalarından Canny algoritmasının uygulanmasına

ve çizginin tam yerinin tespiti için Hough dönüşümüne başvurulmuştur. Nokta tespitinde ise Hough ile tespit edilen kesişme no ktası

belirli bir yarıçapı merkezleyen bir daire olarak tanımlanmış ve bu daire içindeki doluluk oranı belirlenmiş, sistemin giriş ve çıkış

matrisi elde edilmiştir. Her birim ayrıca test edilmiş ve sonuçlar incelenmiştir. Böylece, eğitimcilerin ve öğrencilerin hem örnek

devreler hem de orijinal tasarımlar üzerinde kesin sonuçlar elde etmeleri ve kendilerini doğrulamaları sağlanmıştır .

Keywords: Canny Algoritması, Çizgi Tespiti, Hough Dönüşümü, Programlanabilir Mantık Dizisi (PLA)

Page 177: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

175

OP-154

Examination of Uncollapsed Existing Concrete Framed Structures in A

High Magnitude Earth Quake

M. ZEKİ ÖZYURT1, MERTCAN ÖZTÜRK1, ALİ KORAY ÇİÇEK1, ORKHAN RADZHABOV1,

ENES HÜNDÜREL1, EMRULLAH SÜRÜCÜ1

1: Sakarya University, Engineering Faculty, Civil Engineering Department, Sakarya / Türkiye

ABSTRACT

In Turkey which is on a significant seismic zone, in the previous dates the earth quakes that have taken place, many lives ha ve

been claimed and properties have been lost under high magnitude damage. With that, a higher rated building has been da maged

mediocrely or less damaged or the building has survived the quake intact. For example, of the examined buildings of the post Van

Quake, 74% and in the Elazığ Quake, the examined buildings’ 55% of the total have not been subject to collapse.

The essences regarding the existing buildings’ assessments, (according to 7th part of Turkish Earthquake Code 2007), has been

deemed additionally by the 6306-numbered code the risk inspection of present structures has been essenced out. Furthermore, in our

days, methods regarding the topic are being developed and scientific study is being made.

In this research, the buildings in the Sakarya City having similar ground conditions, out of them, 15 sample buildings have

been selected and, on these buildings, examinations have been made regarding the dimension and the reinforcement. By the light of

the outcomes of the study, for the similar buildings in our country in the regions which have not yet experienced a major ear th

quake, a forecast has been the goal for the damage conditions caused by a probable earthquake in the past.

Keywords: Earthquake, Turkish EQ Code 2007, existing structures, dimension and reinforcement inspection

Page 178: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

176

OP-155

The Connection of Strategic Discourses to the Real World: What We

Seek? & What We Write?

ÇİĞDEM BASKICI1, ASLI ŞAHİNKAYA2, YAVUZ ERCİL3

1: Başkent University, Healthcare Management Department, Ankara / Türkiye

2: Başkent University, Radio, Television and Cinema Department, Ankara / Türkiye

3: Başkent University, Public Relations and Publicity Department, Ankara / Türkiye

ABSTRACT

The aim of our study is to determine whether organizational strategic discourses are related to the global public news or the

academic topics. Strategic discourses refer to organizational strategies. Since their accordance with world trends represents cohesion,

in this study we try to find this cohesion in public news or academic research topics by using qualitative research design an d web

scraping. The corpus that consisted of 125 official discourses of an umbrella organization for Turkish private sector from their

official webpages was analyzed in 2003-2015. Content analysis was performed, and discourses were coded line-by-line for meaning

of the sentences. Similar expressions were grouped together and thus themes could be defined. Consistency was enhanced by the

confirmation of the thematic analysis by two peer researchers who were experienced in the field of qualitative research. 914 codings

were done and in total 10 themes are identified. These are investment environment, market, legislative regulations, entrepreneurship,

technology and innovation, change, banking and finance, manufacturing, employment and education. Subsequently, we have

determined the number of searches in Google and the number of academic publications using these themes between 2003 and 2015.

We compared the trends of using the themes with regard to discourses, Google searches and academic publications. According to the

findings, discourses and academic publications have the similar trend for the vast majority of themes.

Keywords: Discourse analysis, strategic discourse, strategic communication, umbrella organization

Page 179: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

177

OP-156

Mad Honey and Rhododendron L.

GÜLAY ECEVİT-GENÇ 1

1: Istanbul University, Faculty of Pharmacy, Department of Pharmaceutical Botany, Istanbul / Türkiye

ABSTRACT

Honey has a long interesting history in human life. Its use as a food and medicine. The honey producted from the flowers of

some Rhododendron L. species known as mad honey or bitter honey since ancient times. It is generally reddish brown in colour. It

causes a sharp burning sensation in the throat. Mad honey is poisonous due to which are toxic polyhydroxylated diterpenes. Ea ting

this honey dose dependently can cause a wide spectrum of symptoms, from gastrointestinal symptoms, diarrhea, dizziness,

bradycardia, hypotension, weakness, hypersalivation, nausea, womiting, paresthesia, excessive perspiration visual disorders a nd

central nervous system effects. Over dose is lethal. Mad honey poisoning is common in Turkey mostly in Black Sea Region. History

of mad honey intoxication date back to 401 BC. Mad honey is used in the Black Sea region as an alternative medicine for the

treatment of gastric pains, bowel disorders, hypertension, and it is also believed to be a sexual stimulant.

Rhododendron genus belongs to the family Ericaceae and is a large genus with more than 850 species. Rhododendrons are

evergreen or less often deciduous shrubs or trees. It is mainly distributed in China, South Africa, Tibet, Burma, Nepal, New Guinea,

Tropical Asia, Europe and North America. In Turkey, it is distributed in the North, especially in Eastern Black Sea coastal a reas.

There are nine taxa including 5 species and 4 hybrids. Its Turkish name is “Orman gülü.” R. ponticum L. and R. luteum Sweet which

are the especially sources for mad honey grow mainly in the Black Sea region. Rhododendron species, particularly R. ponticum, are

common traditional medicines of the Black Sea region. Rhododendron species are used as analgesic for the treatment of rheumatic,

toothache or headheache, common colds, edema, and pruritus fungal foot infectious.

Keywords: Ericaceae, mad honey, poisoning Rhododendron

Page 180: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

178

OP-157

1,2,4-Triazol İçeren Bileşiklerin İnsan Karbonik Anhidraz I-II

İzoenzimleri Üzerindeki Etkisinin in vitro İncelenmesi*

YASEMİN CAMADAN1, EBRU AKKEMİK2, ŞULE CEYLAN3, HASAN ÖZDEMİR4

1: Artvin Çoruh Üniversitesi, SHMYO, Eczane hizmetleri Programı, Artvin, Türkiye

2: Siirt Üniversitesi, Mimarlik ve Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği, Siirt, Türkiye

3: Artvin Çoruh Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü, Artvin, Türkiye

4: Atatürk Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, Erzurum, Türkiye

ABSTRACT

Heterosiklik bileşikler farmakolojik olarak kullanılabilen yeni bileşiklerin sentezinde başlangıç bileşikleri olarak kullanıl ır.

Azoller güvenirliliklerinin ve terapötik etkilerinin yüksek oluşu nedeniyle en çok kullanılan antimikrobiyal bileşikler sınıfıdır.

Azoller, heteroatom içeren beş üyeli halkalı bileşiklerdir. Bu bileşiklerde en az bir tanesi azot atomu olan bir veya daha fa zla

heteroatom bulunabilir. 1,2,4-Triazol türevleri geniş bir farmakolojik etkinlik aralığına sahiptir ve bu tür 1,2,4-triazol halkası içeren

azoller, antiviral, antitümör, antidepresan ilaçlar olarak kullanılmaktadır. Ayrıca meme kanseri tedavisinde de kullanılan ba zı

ilaçlarda da triazol halkası bulunmaktadır. Karbonik anhidraz (CA) enzimi prokaryotların ve ökaryotların birçok fizyolojik

proseslerinde önemli role sahip olan, karbondioksitin bikorbonat ve protonlara hidratasyonunu katalizleyen bir metaloenzimdir . CA

enzimi 16 farklı izoenzime sahiptir. CA I ve CA II izoenzimleri sitolozik enzimlerdir ve birçok omurgalının kan hücrelerinin

sitozellerinde bulunurlar. CA izoenzimlerinin inhibitörleri ve aktivatörleri glukoma, epilepsi, obezite ve Alzheimer gibi has talıkların

tedavisinde için ilaç olarak kullanılmaktadır. Çalışmamızda kullandığımız hCA -I ve hCA-II izoenzimleri Sepharose-4B-L tirozin-

sülfanilamid afinite kolonunu ile tek basamakta saflaştırıldı. Enzim saflığı SDS -PAGE yapılarak kontrol edildi. Bu çalışmada 1,2,4-

triazol halkası içeren 4 farklı bileşiğin insan kanından saflaştırılan CA izoenzimleri üzerindeki etkileri in vitro olarak araştırıldı. Bu

amaçla farklı inhibitör konsantrasyonlarında, esteraz aktivitesi ölçüm yöntemiyle enzim aktivitesine bakıldı. Daha sonra elde edilen

veriler kullanılarak %Aktivite-[İnhibitör] grafikleri çizildi. Çizilen bu grafiklerden yararlanarak inhibisyon gösteren moleküller için

aktiviteyi yarıya düşüren inhibitör konsantrasyonları (IC50) değerleri hesaplandı ve inhibisyon profili belirlendi. Son yıllarda hCA

izoenzimlerinin inhibisyonunu/aktivasyonu sağlayan yeni bileşiklerin tasarımı birçok hastalığa farmakolojik müdahale için umut

verici yaklaşıma sahip olduğu için farmasötik araştırmalar önemli bir hedef haline gelmiştir .

Keywords: İnhibisyon, Karbonik anhidraz, 1,2,4-Triazol

*: Söz konusu çalışma “2015.M80.02.01” nolu “1,2,4-Triazol ve tiyazol halkası içeren hibrit moleküllerin karbonik anhidraz I ve II

enzimlerinin üzerine etkisinin incelenmesi” adlı proje kapsamında AÇÜ-BAP tarafından desteklenmiştir

Page 181: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

179

OP-158

Horizontal Flight Analysis of VTOL UAV

MUSTAFA ÖZSOY1, ZAFER DOĞAN1, CEM EMEKSİZ1, İLKER GÜNAY2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

ABSTRACT

Today, with the developing technology, the usage areas of the Unmanned Aerial Vehicle (UAV) are getting widespread. While

UAVs undertake crucial tasks, especially in civil defence and military fields, they also take part in the area of mapping, ag ricultural

applications, cinema and the other innovative application fields. UAV types vary according to the design scheme and purpose. These

differences also determine the flight capability of the UAV and therefore the intended use. From this point of view, the fixe d wing

UAVs require a landing field for take-off and landing, while the rotary-wing UAVs do not need such a landing field. In contrast,

when compared to the mobility in the air, the fixed-wing UAVs fly faster than the rotary-wing UAVs. Considering these features of

the UAVs, vertical take-off and landing (VTOL) UAVs with a fixed-wing have been uncovered. In this study, a unique UAV model

of VTOL type has been designed. The horizontal motion behaviour of the proposed VTOL UAV analysed by finite element method

(FEM). In the realized design, 4 brushless DC motors have been used for take-off, landing and maneuvering movements, and 1

motor for horizontal movement at the rear part of the body. Body and wing sections are modelled using composite material. Carbon

fiber pipes with diameters of 12 mm and 10 mm, one in each wing, have been placed to main body. Considering that the selection of

the motors will be made according to the analysis result, the design with the appropriate geometry (without installing) for t he motors

has been included in the realized design. Analysis of the model using the CFX module of the ANSYS software was performed and

forces generated on the UAV have been calculated. The fine mesh method has been preferred in order to obtain more sensitive

results. As a result of the meshing process, 3211470 meshes and 592186 nodes have been analysed on the UAV. During the

horizontal flight movement, the required thrust forces of the motors have been obtained and the motors have been selected acc ording

to this result. The weight of the designed UAV is about 1.7 kg excluding the motors. Apart from the motors, the weight is 2.4 kg

together with other flight equipment, except battery. Considering a battery of 6S 7000 mAh (895 gr), only a horizontal movement

results in 23 minutes of flight time. In order to achieve this horizontal movement, a total of 35,58 N of thrust force must be obtained

from all four motors. If the calculated force is compared with the total weight of the UAV, it is seen that the proposed desi gn is

suitable for the flight. On the other hand, a force of 0.5 N have been obtained from the propulsion motor for a fixed speed of 10 m/s.

The UAV with these parameters can make a kind of glide flight by flying with the rear motor for 23 minutes .

Keywords: Force Analysis, Vertical take-off and landing, Unmanned Aerial Vehicle (UAV)

Page 182: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

180

OP-159

Take Off Force Analysis of Quadcopter

MUSTAFA ÖZSOY1, CEM EMEKSİZ1, ZAFER DOĞAN1, İLKER GÜNAY2

1: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Tokat / Türkiye

ABSTRACT

A quadcopter is a multirotor helicopter that is lifted by four motors. Because quadcopters have been lifted by series of motor,

unlike fixed-wing aircraft, they are classified as rotor vehicles. Drones are used wide range of areas, such as military, photography

and cinema, journalism, shipment and sports. In fact, recently drone taxi applications are in the process of being passed on.

Basically, the most restrictive factor for used drones in the present case is that flight times are not as long as desired. T he main

reason of this problem is battery problems. While it is targeted to increase the capacity of the used battery to increase the flight time,

at the same time the weight of the vehicle increases, so a vicious cycle is entered. The optimum solution is to select the ap propriate

battery to provide necessary flight time for the desired job. However, in normal weather conditions, one of the situations where the

consumption of the battery is too high, is the moment of taking off. A quadcopter design was proposed in the study. The force s

generated on the designed quadcopter at moment of take-off have been analysed by the finite element method. In the analyses, the

motors were included in the account with appropriate geometry. Motor selection has been made according to the calculated forc es.

At the recommended quadcopter, ABS plastic material was used in the body. Carbon pipes of 25mm diameter have been used to

provide the body connection of the motors and the physical integrity between them. For the connection of the feet to the body , 15

mm diameter carbon pipes have been used. The total weight of the vehicle with other flight equipment and 6S 7000 mAh battery is

3.2 kg. ANSYS CFX software have been used for analysis via finite element method. The fine mesh method has been preferred in

order to make the results obtained in the analysis more sensitive. As a result of the meshing process, 2228910 meshes and 622626

nodes were analysed on the quadcopter. The situation in which the vehicle is elevated at a constant speed of 5 m / s by makin g an

angle of 90 degrees with the ground has been analysed. According to the obtained results, it is necessary to obtain a total force

(~32.1 N) in total of 4 motors in order to make the mentioned movement. When this force is divided equally into 4 motors, a f orce

(~8,025 N) must be obtained from each of the motors. 4014-400KV motors have been used, which can meet this force in the

produced model. The results obtained in this study were confirmed in flight experiments conducted with the produced model .

Keywords: Force Analysis, Quadcopter, Unmanned Aerial Vehicle (UAV)

Page 183: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

181

OP-160

The effect of metformin on spermatogenesis and blood-testis barrier in

the ischemia/reperfusion testis model of adolescent rats

NAZLI ECE GUNGOR ORDUERI1, E. ERDEM2, MERIC KARACAN3, AKIN USTA4

1: Departments of Histology and Embryology, Medical Faculty, Biruni University, Istanbul, Turkey

2 Departments of Urology, Faculty of Health Sciences, Bilgi University, Istanbul, Turkey

3 Departments of Gynecology, OTA Jinemed Hospital, Istanbul, Turkey

4 Departments of Gynecology, Medical Faculty, Balikesir University, Balikesir, Turkey

ABSTRACT

Objectives: Testis torsion, which is defined as rotating the spermatic cords related to prevent testis blood flow, leads to acute

scrotum in the puberty of male children and ischemic damage in the testis. De-torsion leads to structural and biochemical alteration

in the testis by reperfusion damage has occurred. Leading to the seminiferous tubule damage, BTB integrity is also broken dow n. In

recent studies, it is shown that reactive oxygen species are reduced by anti-oxidant treatments. For preventing spermatogenesis and

BTB dynamics, we aim to use metformin as an anti-oxidant to evaluate the protein expression levels after de-torsion.

Design: 6 week age of forty Wistar-Albino rats were used to determined the experimental groups as control (C), torsion, 720°

rotating anticlockwise, de-torsion; after 4 hour torsion, testis delocalized; ischemia (I); after 4 hour torsion, testis were removed

without detorsion; ischemia/reperfusion (I/R); 4 hour torsion and 2 hour de-torsion applied, metformin (I/R+M); 300 mg/kg

metformin were applied before 60 min torsion and after 4 hours detorsion by oro-gastric gavage, sham (S); no treatment or surgical

attempt were occurred.

Materials and Methods: Tissue sections were evaluated by histological analysis with Jhonsen score besides PAS staining. By

immunohistochemistry staining of cleaved caspase-3 as an apopotosis indicator; n-cadherin and occludin as BTB regulating proteins;

ezrin and fascin1 as an actin regulating proteins. The expression levels were evaluated by ImageJ software. Besides those

experiments, basal membrane integrity was evaluated with a qualitative visualization under microscope by comparing both group s.

Results: We detected that seminiferous tubules organization broke down after ischemia (I) by scoring seminiferous tubule

morphology (Table 1). We showed that seminiferous tubule organization was prevented in I/R and metformin groups (Figure 1 and

Figure 2.). Even there was no significant alteration for apoptosis in metformin group (M); in I/R groups had not much cleaved

caspase-3 positive cells in the seminiferous tubules (Figure 3). We observed that target protein expression levels had different

pattern in I/R group and metformin group (M). However, the expression levels of BTB and actin regulating proteins were

significantly decreased and delocalized in ischemia group at the BTB area; in metformin group, expression levels of target pr oteins

were similar with control and I/R group (Figure 4.). For detailed morphological analysis, basal membrane integrity failure results

were observed in ischemia group in high percentage but not in I/R and metformin groups.

Page 184: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

182

Conclusion: The protective effect of metformin may occur in the ischemia-reperfusion damage in the rat testis by the healing

and the anti-oxidant benefits of itself. It can prevent seminiferous tubule organization by BTB dynamics to maintain

spermatogenesis. Thus, we suggest that metformin addition can be helpful to maintain spermatogenesis via preventing blood-testis

barrier dynamics after de-torsion of the testis.

Keywords: Adolescent rats, torsion/de-torsion, testicular damage, BTB, metformin

Page 185: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

183

OP-161

An Analysis of The Motivation Function of Musical Instrument Groups

of Military Music

ALİ ESGİN 1, SELİN OYAN2, YUNUS ONAT2

1: Inönü University Faculty of Science Literature Department of Sociology, Malatya / Türkiye

2: Inönü University Faculty of Fine Arts and Design Department of Music, Malatya / Türkiye

ABSTRACT

In this study, the effects of music on human psychology with made musical instruments belonging to military music and the

instruments used in these groups will be discussed. If evaluated in this context, in ancient societies, music was found that addressed

nobility, more precisely, music written for kingdoms and a certain segment of the people. On the one hand, these music that provides

morale, on the other hand, aims to create a sense of challenge and fear. For example, these popular sounds are often blended with

choreographic performances to emphasize the mental dynamics of people, and are motivated to belong to that community as

individuals.

In ancient times, when wars were frequent, almost all of the army consisted of local people. The psychological and sociologic al

experiences that have taken place, like other branches, have made the concept of military service a profession. Thus, societies and

states actually felt the need to revise their understanding of the military music and culture that existed at their roots. Th is situation

forced to military music organizations to gradually become institutionalized with the transition to regular armies. When we e valuate

this formation in the psychological context, we see that a certain number of musician groups are able to mobilize even the greatest

armies with the movements they exhibit together, their clothes and their harmonious playing together and thus, discipline is provided

seriously.

Following the study, the problems mentioned above will be examined in the context of qualitative research and the results will

be evaluated in terms of cultural, sociological and psychological aspects.

Keywords: Military band, military music, instrument, music psychology

Page 186: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

184

OP-162

Documentation of a Historic Building Senirkent Girls' Institute

M. ELİF ÇELEBİ KARAKÖK1, AYŞE BETÜL GÖKARSLAN2

1: Akdeniz University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, Antalya-Turkey

2: Suleyman Demirel University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, Isparta -Turkey

ABSTRACT

During the period when the Republic was founded in Turkey (1923-1950) women were accepted as representative of the

concept of modernity. In order to achieve this goal, women need to be educated with modern education system. The organization

required for the modern education of women of the Republic is primarily provided with girls' schools. Then girls' institutes were

established in 1928. The first school of girls opened in Ankara as Ismet Pasha Girls' İnstitutes, then other girls' institute s were

opened in different big city centres.

The fiction of modern women during the Republican era also Parallels the construction of modern buildings. For example, the

Ankara Ismet Paşa Girls’ Institute was known as one of the most important modern buildings of Turkey. Girls' institutes lost their

importance in the begining 2000s due to the transformation in society. Modern society now prefers new school typologies. So the

girls Institute buildings are aged, abandoned, demolished or used by different funtions.

Within the scope of the “Protection Anxiety And Awareness Course” given to architecture students, a period of “Republican

Period Schools” concept studies were carried out. The students find school buildings in this period.

One of the school buildings was the Senirkent Girls’ Institute which was built in 1949. Senirkent is one of the 12 districts of

Isparta city in the south of Turkey. It is a small settlement between the mountains. While investigating the Senirkent Girls’ Institute,

the students first learned that these buildings are symbols of the country and the management system. On the other hand, it i s

common for girls ' institutes to be built in urban centers, but they realized that opening in a district is a different situation. Realizing

these important nuances excited the students. They felt the need for further research as historical, sociological, architectu ral,

functional, political, conservation state of these buildings.

Understanding the historical, political and sociological importance of the structure they studied, the students became famili ar

with why the Senirkent Institute should be protected. However, the situation of the structure today was very sad. The building, which

had lost its original function, had undergone too many erroneous interventions due to its new commercial function. And it was n't

proprietary. First, the students who drew the simple relief of the building, then produced conservation- restoration work by giving a

new function.

Keywords: Girls ' İnstitutes, Modernist Buildings, Architectural Education, Reuse

Page 187: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

185

OP-163

Looking to Competition Projects by the Frame of the Venice Charter in

Arthitectural Conservation

SELEN GÜLER1, MERYEM ELİF ÇELEBİ KARAKÖK2

1: Akdeniz University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, Antalya, Türkiye

2: Akdeniz University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, Antalya, Türkiye

ABSTRACT

Human's desire to protect cultural and historical monuments is associated to effort to resist against time. In this context,

concept of protecting cultural heritage comes forward with different structures in different communities. Assets worth to pro tect can

be found all types and sizes according to values of the countries. However, the framework of protection-related practices on the

international platform is drawn in The Venice Charter.

In this framework, it was first determined what needs to be protected. Main criteria of defining what to protect is that the work

have gained a cultural meaning. The second question waiting for answers is "How are they protected? From the past to the pres ent,

historic buildings called cultural heritage have been restored with different interpretations and techniques. These renovation

practices have been sometimes criticized and sometimes appreciated.

One of the methods of appreciation and encouragement in both architectural design and renovation projects is arrangement of

competitions. In the field of architectural conservation, there are many competitions in the world and our country. In the proje cts

participating in the competition are examined by a commission in many ways such as the interventions recommended to the

structure, the approach exhibited to the original tissue, the dosage of the rearrange, the collective contribution. The awards in th e

contest conditions are given to the projects approved by the Commission In the world of architectural conservation and renova tion,

awarded projects exemplifies and have a mission how should be a renovation Project. Therefore, these competitions are expecte d to

add contribution to the development of conservation consciousness and encourage to take right steps in the architectural

conservation.

In this study, architectural conservation competitions and awarded projects int he world and our country wiil be examined.

What scale the projects are, what project, how and why they care to protect them and how the contests contribute to the co nservation

works will be discussed in within the scope of Venice Charter.

.

Keywords: Architectural Conservation Competition, Architectural Heritage, The Venice Charter

Page 188: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

186

OP-164

Punikalajinin Yeni Zellanda Tavşanlarında Bisfenol A Toksikasyonu

Üzerine Koruyucu Etkisi

MEHMET ŞÜKRÜ GÜLAY1, ÖZLEM YILDIZ GÜLAY11

1: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Burdur/Türkiye

ABSTRACT

TUBİTAK tarafından desteklenen bu çalışmada (proje no: 116O027) güçlü antioksidan özellikler i ile bilinen punikalajin'in

(PUN), bisfenol A ‘ya (BPA) maruz kalan erkek Yeni Zellanda tavşanlarında, hematolojik ve biyokimyasal parametreler ile canlı

ağırlık ve yem tüketimi üzerine iyileştirici etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın başında, çalışmada kullanılacak 24

erkek tavşan 14 gün boyunca laboratuvar koşullarına alıştırıldı. Daha sonra tavşanlar, her grupta 6 tavşan olacak şekilde, ra stgele 4

gruba ayrıldı. Kontrol grubundaki erkek tavşanlara mısır yağı ve musluk suyu verildi. BPA grubunda bulunan tavşanlara sırasıyla

mısır yağı içerisinde 100mg/kg BPA ve musluk suyu verildi. PUN grubundaki tavşanlara mısır yağı ve musluk suyu içerisinde 10

mg/kg PUN uygulandı. Son grupta bulunan tavşanlara ise hem mısır yağı içerisinde 100mg/kg BPA hem de musluk suyu içerisinde

10 mg/kg PUN verildi. Uygulamalar 9 hafta boyunca günlük olarak oral gavaj yoluyla yapıldı. Uyulamalar süresince tavşanlar

haftada bir kez tartılarak tedavi dozları ayarlandı. Çalışmanın en son günü 12 saat aç bırakılan tavşanla rın kulak arterlerinden kan

toplanarak hematolojik ve biyokimyasal parametrelerin analizi için kullanıldı. Daha sonra ötenazi yapılan tavşanların iç orga nları

tartıldı. Bütün parametreler PROC GLM prosedürü kullanılarak analiz edildi. Gruplararası farklılıklar için ise Dunnet testi kullanıldı.

Analizler neticesinde canlı ağırlık, günlük yem tüketimi ve iç organ ağırlıklarında gruplar arasında herhangi bir istatistiki farka

rastlanmadı (P > 0,1). Benzer bir şekilde gruplar arasındaki toplam akyuvar, lenfosit , monosit, granülosit ve platelet değerleri de

önemsiz bulunurken, bu parametreler fizyolojik sınırlar arasındaydı (P>0.1). Fakat, BPA uygulamaları alyuvar, hemoglobin,

ortalama alyuvar hemoglobin, serum ALT, AST ve ALP seviyelerini olumsuz etkiledi (P<0,05). BPA ile birlikte uygulanan PUN

tedavisinin ise bu parametrelerde önemli ölçüde iyileşmeye sebep olduğu gözlendi. PUN’nun düzeltici etkisi, olumsuz etkilene n

tüm parametrelerde kontrol seviyelerindeydi. Sonuçlar, erkek tavşanlarda BPA'nın olası olumsuz etkilerini nötralize etmede PUN'un

koruyucu bir role sahip olduğunu gösterdi.

Keywords: Bisfenol A, Hematolojik parametreler, Karaciğer enzimleri, Punikalajin

Page 189: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

187

OP-165

Kültürel Peyzaj Değeri Açısından Kaybolan Bahçeler: Antalya Kaleiçi

Örneği

NİLÜFER KART AKTAŞ 1, BUKET DOKTUR 1

1: İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Peyzaj Planlama ve Tasarım Anabilim Dalı, İstanbul / Türkiye

ABSTRACT

Tarihî kentsel alanlar, şehirler, kasabalar, tarihî merkezler ve mahaller, doğal veya insan eliyle inşa edilen çevrelerdir. Bu

alanlar, tarihî belge olmalarının ötesinde geleneksel kent kültürlerinin değerlerini içlerinde barındırmaktadırlar. Gelenekse l yaşam

biçimlerinin, yapı tarzlarının, yerleşim özelliklerinin ipuçlarını veren tarihi çevreler, küreselleşme, hızlı tüketim ve teknolojik

gelişimin hızına ayak uyduramamakta, zaman geçtikçe daha çok yaralanmakta ve yok olmaktadır. Tarihi çevreler ayrıca bugün

bakımsızlık, terk, rant baskısı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır. Tarihi değere sahip olan bu çevrelerin zamanla niteliklerinin

bozulması durumu ise koruma düşüncesinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Korunması gerekli kültür varlıkları arasında yer alan kentsel alanlar, toplumların geçmişten günümüze değin birikimlerinin

toplandığı miras alanlarıdır. Tarihi dokuların korunmasında ve yeniden canlandırılmasında amaç; kültürel mirası gelecek nesillere

anlamını kaybetmeden geliştirerek aktarmaktır.

Antalya, Kaleiçi, arkeolojik ve geleneksel dokunun bir arada bulunarak korunduğu en iyi örneklerden biridir. Antalya

Kaleiçi’nde mevcut 473 adet sivil mimarlık örneği yapı, 72 adet anıtsal yapı, 56 adet tescilli kuyu, 93 adet korunması gerekl i bahçe,

25 adet tescilli ağaç bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı Kaleiçi’nde bulunan 93 adet korunması gerekli bahçenin geçmiş ve güncel

durumlarının belirlenmesidir.

Kaleiçi’nin Koruma ve İmar Planı’na göre; 93 adet korunması gereken bahçelerin doğal, kültürel ve tarihi özelliklerinin

saptanmasında, alanda doğrudan yapılan inceleme ve gözlemlerden, çekilen fotoğraflardan yararlanılmıştır. Korunan bahçelerin

durumu ile ilgili yerinde incelemeler yapılmış, yerli halkla görüşülmüştür.

Çalışma sonucunda korunması gerekli bahçelerin yok denecek kadar azaldığı, kalanların ise restoran, otel ve kafe bahçesi

şeklinde kullanımlara dönüştürüldüğü belirlenmiştir. Bazı bahçelerde koruma sağlanırken bazı bahçelerin ise terk edilmiş oldu ğu

tespit edilmiştir.

Sonuç olarak tarihi, kültürel ve doğal çevrelerde yapılacak peyzaj planlaması çok boyutlu olarak düşünülüp, planlanmalıdır.

Tarihi ve anıtsal yapılar kesinlikle tek başına düşünülmemeli, çevresi ile birlikte ele alınmalıdır. Doğal yapısı, çevresel d eğerleri ve

bitki örtüsü ile birlikte tasarlanıp düşünülmelidir, özgün peyzaj durumu korunarak günümüze taşınmalıdır .

Keywords: Antalya Kaleiçi, kentsel peyzaj, kültürel peyzajlar, tarihi bahçeler

Page 190: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

188

OP-166

Improvement of Beamforming Performance for Array Antennas by

Usage of LSM Algorithm

ULIAN IMAMI1

1: Polytechnic University of Tirana, Albania

ABSTRACT

Nowadays mobile phone is used not only for calls, messages but also for internet services. We can even state that usage of

internet service is bigger compared to those who use mobile phone for the primary aim. This has led to need for better and faster

internet service, lower response time, bigger network coverage and expansion in capacity. These improvements have changed tim e

by time leading us to new wireless access technology generations. The changes should be initiated first in the antennas used. In this

paper we are going to make improvements of beamforming performance through changes of LMS algorithm’s parameters for array

antennas. The Least Mean Square (LMS) algorithm, is an adaptive algorithm which incorporates an iterative procedure. Beam

forming is directly determined by the two factors (weight vector and minimum mean square error). The performance of the

traditional LMS algorithm for different parameters is analyzed in this paper through MATLAB.

Keywords: Array antennas, LMS, beamforming

Page 191: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

189

OP-167

The Importance of Physical Activity in Old Age

BÜŞRA BAŞPINAR1, JİYAN ASLAN CEYLAN1, AYŞE ÖZFER ÖZÇELİK1

1: Ankara University, Faculty of Health Sciences, Department of Nutrition and Dietetics, Ankara, Turkey

ABSTRACT

The elderly population is increasing in the world with the prolonged life span. The increase in life expectancy might create

some opportunities (such as the development of new activities, the progress in education) not only for the elderly people but also for

the families and society. But the benefits of prolonged life depend on the protection of health. If the state of health worse ned with

increasing age, the physical and mental capacity of the population decreases. And as a result, both elderly individuals and society are

adversely affected. In this context, healthy nutrition and physical activity play a key role in increasing active and indepen dent years

of life, decreasing injuries, increasing quality of life. Time insufficiency, fear of injury, depression, inability to function, social

isolation as well as health problems such as arthritis, decreased vision, high blood pressure are the factors that play a rol e in avoiding

physical activity. The adoption of physical activity together with a healthy lifestyle will also reduce the risk of chronic diseases such

as diabetes, cancer, cardiovascular diseases, which are responsible for about 70% of deaths worldwide. In addition to improvi ng the

physical and social functions of the elderly who participate in regular physical activity program, the improvement of pain and

depression has been proven by studies. However, a detailed exercise program for optimal physical function and health of all o lder

age group has not been defined. Exercise and physical activity play an important role in decreasing the risk of morbidity, reducing

health care costs, and maintaining health. Adults aged 65 or older who are generally fit and have no health conditions that l imit their

mobility should try to be active daily and should do at least 150 minutes of moderate aerobic activity such as cycling or wal king

every week. It is a fact that the physical inactivity during the aging of the world population will bring many aging prob lems together.

The purpose of this review is to explain the role of physical activity in improving and maintaining the health of the elderly

population.

Keywords: Health, Older People, Physical Activity

Page 192: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

190

OP-168

Statistical Modeling and Investigation of Compressive Strength of Silica

Fume Concrete

MEHMET AKTAN 1

1: Faculty of Engineering and Architecture, Necmettin Erbakan University, Konya, Turkey

ABSTRACT

In this study, a mathematical model was developed to predict the 28-day compressive strength of silica fume concrete using

compressive strength ratio between silica fume and control concrete against silica fume replacement ratios ranging from 0.05 to 0.3,

water-to-cementitious material ratios ranging from 0.3 to 0.42, and shape and size of the test specimens. Multiple linear regression

model showed that silica fume replacement ratio, water-to-cementitious material ratio, and shape of the test specimen are

significantly effective on compressive strength ratio between silica fume and control conc rete. Response surface models and contour

plots showed that compressive strength ratio between silica fume and control concrete is maximized when silica fume replacement

ratio is 0.21 and water-to-cementitious material ratio is 0.33 for cube specimens, and silica fume replacement ratio is 0.21 and water-

to-cementitious material ratio is 0.38 for cylinder specimens. The proposed model can be used for predicting the compressive

strength of silica fume concrete considering various parameters, which are silica fume replacement ratio, water-to-cementitious

material ratio, shape of the test specimens, and size of the test specimens.

Keywords: Compressive strength, linear regression, optimization, silica fume, response surface

Page 193: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

191

OP-169

Endüstri Ürünleri Tasarımı Öğrencilerinin Sıklıkla Tercih Ettiği ve Saklı

Kalmış Yaratıcılık Yöntemleri

PINAR CARTIER 1

1: Dogus Universitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, 34722, İstanbul Turkiye

ABSTRACT

Yaratıcılık ve yaratıcılık yöntemlerinin kullanılması endüstri ürünleri tasarım sürecinin özgün ve yeni ürünler üretebilmek için

gereken en önemli aşamalarındandır. Endüstri ürünleri tasarımı Dünya Tasarım Örgütünün (WHO) belirlemiş olduğu yirmi

dokuzuncu toplantısında güncellenen tanımı ile birlikte farklı disiplinlerden yararlanan trans-disipliner bir alandır. Teknik ve estetik

alanları kapsaması, projelerin malzeme ve üretim için gereken teknik bilgilerin çözümlenmesi gerekliliklerine rağmen başat am aç

özgün, yeni ürün ve sistemler ortaya koymak ve tasarımla değer yaratmaktır. Bu durum tasarımda yaratıcılık kavramını ön plana

çıkarmakta, çeşitli yaratıcılık yöntemlerinin de eğitim alanında yoğun olarak kullanılmasını gerektirmektedir.

Endüstri ürünleri tasarımı eğitimi sırasında farklı süreçlerde projeler ortaya konmaktadır. Tasarım öğrencileri bu süreçlerde

yaratıcılık kavramı ile yöntem olarak tanışmaktadır. Katıldıkları workshoplar, aldıkları yaratıcılık dersleri veya veya eğiti m süreci

boyunca karşılarına çıkan çeşitli metotları aslında farkında olmadan bilinçsizce de kullandıkları görülmüştür.

Bu çalışmada tasarım sürecinde farklı eğitim düzeyinde başlangıç aşamasında ve daha ileri düzeyde (ikinci sınıf ve dördüncü

sınıf) öğrencilerinin yaratıcılık yöntemleri hakkındaki beklentileri, en çok başvurdukları yöntemler, özellikle ve aynı zamanda

farkında olmadan kullandıkları ancak aslında literatürde de yer almış metotlar belirlenmeye çalışılarak karşılaştırmalar yapı lmıştır.

Tasarım öğrencilerinin tercih ettikleri metotların yanı sıra bilinçsizce kullandıkları yaratıcılık yöntemlerinin hangileri olduğu ve

temellerini nerelerden aldıkları proje dersleri kapsamında iki farklı üniversitede elli öğrenci ile gerçekleştirilen kalitati f araştırma

yöntemlerinin gözlem, görüşme gibi araçları aracılığı ile tespit edilmiştir.

Keywords: Endüstri ürünleri tasarımı, Tasarım eğitimi, Yaratıcılık yöntemleri

Page 194: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

192

OP-170

Electrochemical Treatment of Reactive Dye Solutions in the Presence of

Some Clay Minerals

ZÜRRIYE GÜNDÜZ 1

1: Balikesir University, Engineering Faculty, Environmental Engineering Department, Balikesir, Turkey

ABSTRACT

Textile wastewaters contain various critical contaminants such as dyes, surfactants, suspended solids and organic matter.

Traditional methods for dealing with textile wastewater consist of some combinations of biological, physical and chemical methods.

Electrocoagulation is a process consisting of creating metallic hydroxide flocs within the wastewater by electrodissolution o f soluble

anodes, usually made of iron or aluminum. This technology has been increasingly used in developed countries for the treatment of

industrial wastewaters.

In this study, treatment of synthetic wastewater containing Jakofix Yellow dye by electrocoagulation (EC) has been

investigated in a batch process reactor with iron, aluminum and zinc electrodes. Effects of process parameters such as operating time

(5, 10, 15, 20, 25, 30 and 45 minutes), electrode type and type of clay mineral for EC process are investigated on dye remova l

efficiency. After the electrocoagulation process, all samples are measured for pH, concentration, temperature and conductivity.

Concentration determination is studied with spectrophotometric method at λ=420 nm wavenumber. The study revealed that at a

natural pH there was a colour removal efficiency of almost 100% with minimum electricity consumption. These results indicate that

the EC is a simple, effective and cost-effective treatment for decolorization of textile wastewaters. Additionally, clay minerals

affects the treatment process positively in the direction of the decolorization efficiency.

Keywords: Electrocoagulation, Jakofix yellow, Treatment, Clay Mineral

Page 195: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

193

OP-171

Copper Recovery from Model Membrane Concentrate by Cementation

Process*

ECE GONULSUZ1, TUGBA SARDOHAN KOSEOGLU2, NIYAZI ERDEM DELIKANLI2, HASAN

KOSEOGLU1

1: Dept. of Environmental Engineering, Suleyman Demirel University, Isparta, TURKEY

2: Dept. of Biomedical Engineering, Suleyman Demirel University, Isparta, TURKEY

3: Dept. of Environmental Engineering, Bartın University, Bartın, Turkey

ABSTRACT

The cementation process is considered to be an economical and efficient process for the removal of valuable and/or toxic

metals from industrial wastewater. In recent years, this method has been extensively used in different industries as the purification

process of industrial wastewaters. To recover copper from these solutions, cementation is usually performed by adding scrap i ron to

the solution in industrial applications. It is known in the literature that the parameters affecting cementation are initial copper

concentration, pH, mixing speed, and temperature. Concentrate streams originated from membrane processes have significant

potential in terms of valuable material recovery. In this context, model polymeric membrane concentrate stream with high copper

concentrations were simulated and recovery potential was studied by cementation process.

Copper recovery of 55%, 19% and 18% were obtained at 200, 300 and 400 RPM, respectively, at the initial copper

concentration of 512 mg/L with a stoichiometric ratio of Fe/Cu: 1/1 at 20°C. Copper recovery values of 97%, 96% and 23% under

the same conditions with a higher stoichiometric ratio of Fe/Cu: 2/1 was achieved. Copper recovery of 96%, 97% and 90% with

Fe/Cu: 1/1 stoichiometric ratio at 200, 300 and 400 RPM at 40°C with an initial copper concentration of 512 mg/L was achieved

where only 68%, 59% and 30% copper recovery was achieved under the same operating conditions with a stoichiometric ratio of

Fe/Cu: 1/2. Under the same conditions, copper recovery values of 98%, 99% and 98% were found at 200, 300 and 400 RPM for the

Fe/Cu: 2/1 stoichiometric ratio. Under the same conditions, the tests for the initial copper concentration of 1280 mg/L were repeated

and copper recovery of over 95% was achieved.

Even when the stoichiometric ratio parameter, which can be accepted as the parameter that has the greatest effect on the

cementation efficiency, has the highest value according to other parameters, very low recovery efficiency has been achieved with the

effect of other conditions. This emphasizes once again the importance of analyzing the operating parameters one by one and

revealing the interactions among each other. In this study too many variables were tested over a wide concentration range and the

most efficient and least efficient options were put on the table. Thus, the operating parameter values which are not necessar y to be

used in long-term pilot tests and which are absolutely necessary to be used have been determined. This is one of the most important

contributions of the study to the literature.

Keywords: Cementation, Copper recovery, Membrane concentrate *: The authors would like to thank TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) for supporting the

scientific project (no: 114Y585) where the results of the work were obtained

Page 196: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

194

OP-172

Malatya Türkülerinin Belirli Değişkenler Yönünden İncelenmesi

HAYRİ AKBUDAK1, MEHMET AKPINAR2

1: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara, Turkey

2: Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Müzik Öğretmenliği Programı, Ankara, Turkey

ABSTRACT

Türk halk müziği denince Türk halkının tarihsel gelişim süreci içerisinde oluşan ve bütün bu özellikleri üzerlerinde taşıyan

türküler, uzun havalar, oyun havaları vb. halk ezgileri akla gelmektedir. Türk halk müziğinin yaratılmasında, yaşatılmasında ve

günümüze kadar ulaşmasında büyük emekleri olan âşıklarımız, ozanlarımız, onların değişik düzenli bağlamaları ve yanık sesler i akla

gelmektedir. Türk halk müziğinin en önemli boyutunu oluşturan türkü kelimesi de Türk’ e ait demektir. Halk müziğinde bir tür olan

türküler incelendiğinde Anadolu da yaşayan insanların yaşayış biçimleri, acıları, ölümleri, inançları, şiirleri, ritiml eri, çalgıları,

söyleme biçimleri vb. açıkça görülebilir

Malatya türkülerinin özelliklerini tanımlamaya çalışırken yerel özgün kültür kadar coğrafyanın da müzik, folklor olgusu

üzerindeki etki ve ilişkisini hatırlamanın mutlak gerekli ve hatta zorunlu olduğu düşünülmelidir. Çünkü insan topluluklarının

yarattığı kültürün bir parçası olan müziğin, İnsanların doğup büyüdüğü, yaşadığı, ürettiği coğrafyadan etkilenmemesi imkânsız dır.

Etrafı dağlarla çevrili bulunan bir kentin türkülerinde dağ temasının işlenmediği düşünülemez. Fırat ve Dicle havzasında bulunan

kentlerimizin Türkülerinde ezgi ve ağıtlarında nehir temasının geçmemesi o kentin, kasabanın, köyün, yaşanmış acı tatlı hatır alarının

hafızalardan silinmesi anlamına gelir. Dağlarından Nehirlerinden, denizlerinden, ovalarından, yeşillik ve bozkırlarından

etkilenmeyen bir kültürün, Müziğin, sanatın ve yaşam tarzının oluşması nerede ise imkânsızdır. Türkü dağarcığı bakımından

incelendiği zaman Malatya’nın komşu illerine göre kendine özgün farklı bir türkü anlayışı olduğu görülmüştür. Diyarbakır ve Elazığ

halk müziğinde ‘‘10/8’’lik usulün daha çok kullanıldığı, ancak Malatya halk müziğinde bu usul de pek fazla eser bulunmadığı v e

uzun havaların hoyrat formunda olmaması, kendine özgünlüğün en güzel ifadesi olarak görülmektedir

Malatya türküleri basit, bileşik ve karma usulden oluşan türküleri kapsamaktadır. Bu Malatya türkülerinin usul yönünden ne

kadar zengin olduğunun kanıtı olarak gösterilebilir. Karar sesleri, donanımdaki değiştirici işaretler ve ezginin sey ri incelendiğinde

bölge türkülerinin genellikle Uşşak, Hüseyni, Segâh ve Hüzzam makamlarında olduğu görülür ,

Bu araştırmanın genel amacı Malatya iline ait TRT repertuarında yer alan türkülerin makamsal ve ritmik yapıları, karar

perdeleri, yeden sesleri, ses aralıkları, başlangıç ve bitiş sesleri, yapısal formları ve seyir özellikleri gibi değişkenler açısından analiz

edilmesidir. Bu çalışmada betimsel araştırma yöntemi esas alınmıştır. Verileri toplamak ve Malatya türkülerini oluşturan kayn aklara

ulaşmak için literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra Analiz edilen verilerden ortaya çıkan bulgular tablo ve grafiklerle ifade

edilmiş ve yorumlanmıştır.

Keywords:

Page 197: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

195

OP-173

To What Extent Do Macroeconomic Indicators Influence Albanian

Economic Development

JONA PUCI 1, SUZANA GUXHOLLİ2

1: Canadian Institute of Technology, Tirana, Albania

2: Canadian Institute of Technology, Tirana, Albania

ABSTRACT

Theories of economic growth highlight the trend and progress in economic thought that have framed the way economic

development is perceived. Sustainable growth is the aim of every country as it brings better living standards to the society. Hence,

measuring economic development of a given country is complicated as a number of variables contribute simultaneously to the

progress of the economy. From the early scriptures of Adam Smith, followed by Malthus and Lucas to the late researchers, effo rts

are made to figure out the main determinants of growth. The goal of this paper is to empirically examine the relationships am ong

economic growth, exports, credit, inflation and unemployment using a linear regression model. The targeted period is from 199 2

until 2016, using yearly data. All the variables impact economic growth in the long – run and the impact increases over time.

Emphasis is given to the behavior of the economy after the financial crisis and to the macroeconomic indicators on such a peri od of

increased ambiguity. The study highlights the lack of a consensus on the main causes of growth and an all -including model that

incorporate all the influences.

Keywords: Economic Development, Exports, Credit, Unemployment and Inflation

Page 198: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

196

OP-174

Investigation on judgment criteria of Illustration Competition at Bologna

Children's Book Fair (Case study, 2014-2015)

SAFA KASAEI1, ABOUTORAB AHMADPANAH2

1: Faculty of Multimedia, Tabriz Islamic Art University, Tabriz, Iran

2: School of Art and Architecture, Tarbiat Modares University, Tehran, Iran

ABSTRACT

The international illustration competition at the Bologna children's book fair is one of the most important awards in illustration

that has significantly influenced the global growth of illustration. The present work is an applied research where the resear ch method

is descriptive-analytical. It should be noted that there are six referees of the jury in these two years which three referees select the

winning illustrator each year. The referees are not dedicated and then different individuals compose the jury each year. At t his paper,

the referees’ statements and the selected artworks are analyzed and compared to investigate the main and effective criteria. It has

been found that the Bologna illustration fair and its jury have a specific structure, but its criteria and attributes are not exactly the

same every year. Local and indigenous attributes are not the main and consistent criteria for judging the works in these two years.

The main and consistent features are the correlation between text and image and the narrative role of images. There are also other

common points in the arbitration of artworks, including consideration of the composition, color and character which are regarded as

constant judging criteria in these two years.

Keywords: Illustration, Bologna Exhibition, Judging Criteria, Children's Book, Selected Illustrators

Page 199: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

197

OP-175

Personal Programming Method and The Sense of Responsibility in the

Pyhsical Education

NURİ KARABULUT 1

1: Uşak Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi İzmir Yolu 7.km. UŞAK TÜRKİYE

ABSTRACT

The aim of this research is to examine the effect of homeworks which are given based on personal programming method to 5th

grade primary school children on their character development.

According to this aim 100 children aged between 10-11 divided randomly into two groups as experimental and control groups.

Youth Sports Value Questionnaire (YSVQ) which is used as measuring instrument in this research was implemented as pretest.

After then for the experimental group homeworks based on personal programming method was prepared three days in a week ( an

hour per day) except for their attendance of physical education lessons. In the meantime students in the control group contin ued to

their regular educations and they were not involved in any other activity. 8 weeks later Youth Sports Value Questionna ire (YSVQ)

implemeted to both group as posttest and all the obtained datas were recorded.

As a consequence, statistical and observable positive changes were determined in the character of the experimental group

children who were given homeworks based on personal programming method besides their regular education three days in a week

(an hour per day). An improvement occured in the control group who were not involved in any activities except for their regul ar

education, but compared to the experimental group, a significant difference was determined in favor of experimental group.

Keywords:

Page 200: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

198

OP-176

The Effects of Total Quality Management Applications on Çölemerik

Vocational High School

HİKMET YAŞAR1, ADNAN YOLDAŞ2

1: Hakkari University, Çölemerik Vocational School, 30000, Hakkari-Turkey

ABSTRACT

In this study, the total quality management (TQM) efforts of Çölemerik Vocational School, which is one of the vocational and

technical institutions of under graduate level of Higher Education and is the one that tries to support high quality vocational

education and skilled workforce for the industry of the country, have been researched. A team of school Quality Development w as

constituted at the school within the practice of School Development Model that started in the 2013-2014 educational term under the

METEK (Vocational-Technical Educational Institution) project. Monthly self-evaluation reports of the school quality development

team for 2013 TQM were examined; comments and observations in summary were all submitted with the study. It has been noticed

that the findings obtained from the self-evaluation reports were in tune with its partners in TQM applications of the schools that were

trying to improve the quality. It has also been concluded that there were usable sources to improve TQM and areas for improvement.

Keywords: TQM in Education, Quality, Self-Evaluation Report

Page 201: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

199

OP-177

Bir Elektrik Dağıtım Şirketi için Eğitim Takip Faaliyetlerinde İyileştirme

Süreçleri

BURCU ACAR1, MEHMET AKTAN2

1: Necmettin Erbakan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Müh. Anabilim Dalı Konya, Türkiye

2: Necmettin Erbakan Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fak. Endüstri Mühendisliği Böl. Konya, Türkiye

ABSTRACT

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada eğitime verilen önem gittikçe artmaktadır. Şirketlerin de eğitimli ve nitelikli personeli işe

alan ya da bünyesine aldığı personeli daha nitelikli hale getirebilmek için eğitimler verme vizyonuna sahip yöneticilerle çal ıştıkları

görülmektedir. Özellikle büyük işletmelerde personel sayısının fazla olması sebebi ile verilmiş olan eğitimlerin verilerinin ve

maliyetlerinin sistematik ve entegre bir şekilde tutularak, belirli zaman aralıklarında raporlama yoluyla takip edilmesi

gerekmektedir. Bu çalışmada, elektrik dağıtım sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın eğitim verileri kullanılarak, eğitim takibinin

yapıldığı süreçler incelenmiş ve bu süreçlerin iyileştirilme çalışmaları yapılmıştır. Süreçler iyileştirilirken sistematik il erleme için

yazılım geliştirmesi sağlanarak temiz veri seçimi, maliyet ve eğitimlerin eşleştirilmesi, gerçekleşmeyen eğitime ait faturanın

işlenmemesi ve eğitime katılmamış personelin harcırahının ödeme onayının verilmemesi, tek tuşla raporların sistem üzerinden

alınarak sunulacak raporlarda zaman kaybının önlenmesi amaçlanmıştır.

Keywords: Eğitim süreçleri, süreç analizi, yazılım geliştirme, iyileştirme

Page 202: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

200

OP-178

Molecular and Crystal Structural Analysis of Some Complexes with

Thiosemicarbazones

BETÜL ŞEN 1

1: Dokuz Eylül University, Department of Physics, İzmir, Turkey

ABSTRACT

The molecular and crystal structures of thiosemicarbazones and their metal complexes were investigated. Thiosemicarbazones

with N and S donor atoms and their complexes with transition metal ions have been extensively researched over the last two

decades. The wide range of biological activities possessed by substituted TSCs and their metal complexes include cytotoxic,

antitumor, antibacterial and antiviral properties. The crystal structures of the compounds have been determined by X-ray diffraction

methods. Single-crystal data were collected by ω-scan technique, on a Rigaku-Oxford Xcalibur diffractometer with an Eos CCD area

detector using graphite–monochromated radiation MoKα (λ = 0.71073 Å) from an enhanced X-ray source. The data collection, cell

refinement and data reduction were performed using the CrysAlisPro program. Solution, refinement and analysis of the structures

were done using the OLEX2 system. The results obtained were compared to computations, performed by Density Functional Theory

(DFT/B3LYP) which is one of the quantum mechanical basis of molecular modelling.

Keywords: Crystal Structure, Thiosemicarbazones, Metal complexes, X-ray diffraction

Page 203: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

201

OP-179

Visible and Detectable Colors of Electromagnetic Spectrum

BETÜL ŞEN 1

1: Dokuz Eylül University, Department of Physics, İzmir, Turkey

ABSTRACT

The electromagnetic spectrum presents not only “visible” colors, but also “detectable” ones. Using the properties of the

different regions of the spectrum, it is possible to make crystallographic observations in micrometer scale, as well as archaeol ogical

research on galaxies in macro scale. The subject of this study is to present the features of electromagnetic spectrum which exhibits a

wide range of color palettes and discuss its role on the scientific progress of mankind and in our everyday life .

Keywords: Colors, Electromagnetic spectrum, Light, Life sciences

Page 204: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

202

OP-180

Analysis of Classification Algorithms with Rapidminer

İLHAN UYSAL1, MEHMET BİLEN1, SAMİ ULUKUŞ1

1: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur, Türkiye

ABSTRACT

Data mining is a field that holds many different disciplines such as statistics, machine learning, artificial intelligence. T oday,

open source software is generally preferred for data mining. In this study, the epileptic seizure data set are classified usi ng machine

learning classification algorithms with RapidMiner program. As a result of the classification, the performance of the algorithms was

compared by analyzing and the results were shared.

Keywords: Machine Learning, Classification, Data Mining

Page 205: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

203

OP-181

Travelling Wave Solution for Time Fractional Drinfeld-Sokolov-Wilson

System

MUHANNAD SHALLAL1

1: College of Science /University of Kirkuk/Kirkuk/Iraq

ABSTRACT

In this article, new traveling wave solutions have been established for the time fractional Drinfeld – Sokolov - Wilson system

using the modified extended tanh method with Riccati equation. The system is converted into a system of ordinary differential

equations using fractional complex transform and the properties of modified Riemann-Liouville derivative. We plot the exact

solutions for the system at different time levels.

Keywords: Fractional DSW system; Modified extended tanh method; Riccati equation

Page 206: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

204

OP-182

Exam Scheduling Problem at Necmettin Erbakan University

ARAFAT KOCA 1, AHMET REHA BOTSALI 1

1: Necmettin Erbakan University, Konya, Turkey

ABSTRACT

Exam scheduling is one of the mostly studies scheduling problem operations research literature. The basic exam scheduling

problem can be defined as assigning a set of exams to a set of time-slots and classrooms. This problem is NP-Hard and also the

characteristics of the problem may change depending on the education institution. In this study, we analyze the exam scheduling

problem for the College of Engineering and Architecture of Necmettin Erbakan University. We present two different solution

methods that are based on mathematical programming and simulated annealing algorithm.

Keywords: Scheduling, optimization, integer programming, simulated annealing

Page 207: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

205

OP-183

Ses Üretimi Açısından Keman Çalgısında Köprü Üzerinde Bir

Transformasyon Çalışması

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, HAYRİ AKBUDAK 2, FATİH MEHMET AVCU3

1: Akdeniz Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Kompozisyon ve Orkestra Şefliği A.S.D., Antalya, Turkey

2: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Müzik Eğitimi Bölümü, Ankara, Turkey

3: İnönü Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Müzik Teknolojisi A.B. D, Malatya

ABSTRACT

Köprünün işlevi arşe hareketlerinden elde edilen titreşimleri armonik kasaya iletmek, tellerden gelen basınç ve gerilme

kuvvetine can direği ile birlikte karşı koymaktır. Köprü yapımında genellikle kullanılan ağaç, akçaağacı ailesidir. Ağacın çok sert ya

da yumuşak olması keman sesini doğrudan etkilemektedir. Bu yüzden uygun ağacın seçimi alan uzmanlığı gerektirmektedir. Köprü

yapımında kullanılan ağacın bol güneş görmüş olması gerekmektedir. Bunun nedeni ise tellerin yaptığı basınca karşı ağacın

dayanıklı olmasını sağlamaktır. Tasarımı uzmanlık gerektiren köprü yapımı 3d yazıcılar ile 1 defa düzgün tasarlandığında iste ndiği

ölçüde ve adette yapılabilmektedir. 3d yazıcı, bilgisayar ile tasarlanmış ya da 3d tarayıcı ile taranmış objeleri ürüne dönüştüren,

özellikle prototip çalışmaların maliyetini çok önemli ölçüde azaltan bir baskı aletidir. Teknik olarak ABS (Akrilonitril büta dien

stiren) veya PLA (Polilaktik asit) gibi filament denilen polimer ürünleri yüksek sıcaklıkta eritip, tasarlanmış ya da taranmış ürünün

katman katman basılması ile çalışmaktadırlar. Günümüzde kişisel kullanım için fiyatlarının önemli miktarda düşmüştür. Bu nede nle

kişiler kendi tasarımlarını bir firma desteği olmadan ürüne dönüştürmektedirler. 3D Yazıcı başta prototip üretimi başta olmak üzere,

endüstriyel tasarım, mimarlık, mühendislik, fen bilimleri, sağlık sektörü ve tıbbi endüstriler gibi birçok farklı alanda

kullanılmakladır.

Bu çalışmamızda keman köprüsünü PLA ile iç yapısının dolgu oranını değiştirerek LA telinin frekans spektrumları ölçülmüş ve

akçaağacı ailesinden pullu köprü ile kıyaslanması yapılmıştır .

Keywords:

Page 208: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

206

OP-184

Polifenol Oksidaz Enziminin Bazı Kalkon Türleriyle İnhibisyonu

CANSU YILMAZ1, SONGÜL BAYRAK1, MİNE AKSOY1, Ö. İRFAN KÜFREVİOĞLU1

1: Atatürk Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, 25240-ERZURUM, Turkey

ABSTRACT

Meyve ve sebzelerin depolanması ve endüstriyel işlenmeleri sırasında meydana gelen zedelenmele r sonucu ortaya çıkan

esmerleşme reaksiyonları ile yiyeceğin lezzet ve aroması değişmekte, kalite bozulmakta ve ürünün pazar değeri azalmaktadır. B u

reaksiyonlardan sorumlu tutulan polifenol oksidaz (PFO) enzimi, meyve ve sebzelerde yaygın olarak bulunan, fenolik bileşiklerin

oksidasyonunu katalizleyerek esmerleşmeyi yapan melanin pigmentlerinin oluşumuna yol açmaktadır (1). Bu tür esmerleşme

reaksiyonlarının ısı değişimi ile, sülfit ilavesi ile, substartların elimine edilmesi ile, askorbik asit ilavesi ile , ortamın pH’sını

düşürerek veya yüksek basınç uygulayarak önlenebileceği gösterilmiştir (2). Bu yöntemlerden ısı değişimi, sülfit ilavesi, ask orbik

asit ilavesi, ortamın pH’sının düşürülmesi PFO enziminin inaktivasyonuna yol açarak etki gösterir. Bu neden le PFO enziminin

inhibisyonu önem arz etmektedir. Bu çalışmada yenilebilir bitkilerde bol miktarda bulunan ve flavonoidlerin ve izoflavonoidle rin

öncüleri (3) olarak kabul edilen bazı kalkon türevlerinin elmadan saflaştırılan PFO enzim aktivitesi üzerine i nhibisyon etkisi

incelenmiştir.

Çalışmanın ilk aşamasında PFO enzimi elmadan sepharose-4B-L-tirozin-p-aminobenzoik asit afinite kromatografisi

kullanılarak saflaştırılmıştır. Afinite kromatografisi ile gerçekleştirilen saflaştırma işleminden sonra, elde ed ilen enzim elüatı

elektroforetik olarak analiz edilmiştir. Sodyum dodesil sülfat poliakrilamid jel elektroforezi PFO enziminin saflığını kontro l etmek

için yapılmıştır. 4'-hydroxychalcone, 4-fluorochalcone, 4,4' difluorochalcone, 4- nitrochalcone, 4-fluoro- 4' methyl chalcone

inhibisyon çalışmalarında kullanılan kalkon türevleridir. Bu inhibitörler için enzim aktivitesini yarıya düşüren inhibitör

konsantrasyonu göstergesi olan IC50 değerleri sırasıyla 0,081;0,034; 0,021; 0,112; 33 nM olarak bulunmuştur. Ayrıca her bir

inhibitör için Ki sabitleri Lineweaver-Burk grafiklerinden faydalanılarak hesaplanmıştır.

Keywords: Enzimatik kararma, Polifenol oksidaz, Kalkon türevleri, İnhibisyon

Page 209: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

207

OP-185

Bir Buzağıda Leptospirosis Olgusu

ÖZGÜR YAŞAR ÇELİK1

1: Siirt Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları ABD Siirt Türkiye

ABSTRACT

Leptospirosis; L. pomona, L. grippotyphosa, L. hardjo, L. canicola ve L. ictero-haeamorragiae tarafından meydana getirilen

oldukça bulaşıcı zoonoz bir hastalıktır. Sağaltımı oldukça güç olan bu hastalık potansiyel olarak ölümcüldür.

Bu çalışmada 45 günlük simental melezi dişi bir buzağıda görülen leptosipirozis olgusu tanımlanmıştır. Klinik muayanede

düşük ateş, sallantılı yürüyüş, halsizlik, mukoza ve konjuktivalarda sarılık ve hematuri tespit edildi. Yapılan tedaviye rağmen buzağı

hayatını kaybetti. Leptospirosis te en önemli koruma yöntemi aşılama olmakla birlikte, biyogüvenlik stratejilerini uygulamak ,

hayvanları kontamine olmuş su ve yem kaynağından uzak tutmak, durgun suların drenajını sağlamak ve yaban hayatı ile iletişimi

kesmek hastalıktan korunmak için alınacak tedbirler arasındadır.

Sonuç olarak; korunma tedbirlerinin yanında, klinik semptomlar görüldüğünde uygun tedaviye başlanması ve hastalığın zoonoz

olduğunun gözardı edilmemesi oldukça önemlidir.

Keywords: Buzağı, leptospirozis

Page 210: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

208

OP-186

An Investigation of Seroprevalence of Fasciola hepatica in Cattle in Siirt

Region by ELISA Method*

BURÇAK ASLAN ÇELİK1, ÖZGÜR YAŞAR ÇELİK1, KIVANÇ IRAK1

1: Siirt Üniversitesi Veteriner Fakültesi 56100 Siirt Türkiye

ABSTRACT

This study was conducted with the aim of determining Fasciola hepatica seroprevalence in cattle of Siirt region and

accordingly, seropositivity was determined in blood samples of 300 cattle by using ELISA method. During the study blood sample

was taken from vena jugularis of 380 cattle at different race and age (5ml, EDTA-free). Samples were centrifuged for 10 minutes in

3000 cycle and serums were transferred to eppendorf tubes and stored at -20oC until they are used. The study was carried out with

ELISA method according to the suggestions of the business firm. As a result of the study, 338 (89%) of samples were determine d as

seronegative, 42 (%11) were determined seropositive. In addition to taking the necessary institutional precaution for this zoonosis

infection, It is recommended that breeders should be informed, awareness and individual protection measures should be taken .

Keywords: Fasciola hepatica, Seroprevalence, ELISA, Siirt

*: This work was supported by the Scientific Research Project Directory of the Siirt University (grant number 2017-SİÜVET-01).

Page 211: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

209

OP-187

20.yy’da Vurmalı Çalgıların Yeri, Önemi ve Şekillenme Süreci

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, VEYSİ TEKİN2, DAMLA YILDIZ2

1: Akdeniz Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Kompozisyon ve Orkestra Şefliği A.S.D., Antalya, Turkey

2: İnönü Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Malatya / Turkey

ABSTRACT

İnsanlık tarihi boyunca en eski çalgılar içerisinde vurmalı çalgıların önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. Günümüzde

değişen teknoloji ile vurmalı çalgıların yapısı, tınısı ve kullanım alanı değişim göstermektedir. İlkel dönemlerden günümüze kadar

çeşitli objelerden elde edilirken bugün bu çalgılar vurmalı çalgılar adı altında bir yapı içerisinde bahsedilmektedir.

Bu çalışmada, 20.yy’da gelişim gösteren ve daha da önem kazanmış vurmalı çalgıların teknoloji ile birlikte yeni müzik

tarzlarına, yeni müzik gruplarına ve bu alanlarda kullanılan vurmalı çalgıların ortaya çıkış süreçleri ve şekillenmesi ayrıntılar ile ele

alınmıştır. Hemen hemen her uygarlığın müziğinde kullanılan vurmalı çalgıların teknoloji ile kendi sahasını belirlemesi günüm üzde

kullanılan vurmalı çalgıların önemini bizlere yansıtmaktadır.

Araştırmanın amacı, vurmalı çalgıların 20.yy’ın ikinci yarısındaki görevini, işleyişini ve yeni tarzlara olan etkisini ortaya

çıkartmak için özellikle Türkiye de gelişim gösteren vurmalı çalgıların şekillenme süreci ele alınmıştır.

Köklü bir geçmişe sahip olan vurmalı çalgıların müziğin içindeki rolünü ortaya çıkartmak için yapılan bu çalışmada, Nitel

Araştırma Yöntemlerinden Tarihsel Araştırma Deseni ile Literatür Tarama Deseni kullanılarak elde edilmiştir .

Keywords: Müzik, Vurmalı Çalgılar, Teknoloji

Page 212: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

210

OP-188

Gara Garayev’s Piano Works Reflection on Piano Education at His 100th

Anniversary of Birth

ŞİRİN AKBULUT DEMİRCİ1

1: Education Faculty, Music Education Faculty. Uludag University, Turkey

ABSTRACT

Gara Garayev was Azerbaijani composer who composed nearly 110 musical pieces like ballets, operas, symphonic and

chamber pieces, cantatas, songs, March and pieces for solo piano. He was born on 5 th February 1918 and 2018 is celebrating his

100th anniversary of birth also according Unesco’s 2018-2019 anniversary and celebration anniversaries. In this research it is aimed

to determine the reflection of the piano compositions to the piano education in his 100th anniversary of the birth. Six stude nts who

were trained in music teaching programs composer’s 24 Preludes were studied. Research in action was selected as the method and

data were obtained from observations, made during training and interviews which were made at the end of the process. As a res ult of

the study, it was determined that piano works of composer developed the technical and musical features of the students and

motivated them. It is believed that this study is important for the introduction and dissemination composers piano works whic h are

used in piano education.

Keywords: Piano education, Gara Garayev, 24 Preludes

Page 213: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

211

OP-189

Latmos Dağı Kırsal Mirası Bağlamında Narhisar Köyü

GÜLENDAL CİLLİ 1

1: Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilimdalı, 35557, İzmir, Türkiye

ABSTRACT

Kırsal alan, kırsal nüfusun tarımsal üretime ve hayvancılığa dayalı yaşamını sürdürdüğü alanlardır. Bu bakışla, üzerinde

konumlandığı coğrafyaya uyumlu, yerel ve sürdürülebilir malzemeler ile inşa edilmiş yapıları, yerel öğretilerle zenginleşmiş

geleneksel yaşamı, bu yaşamı örgütleyen tarımsal üretimi ve bu üretime uygun işlik mekanları ile biçimlenen kırsal çevre, önemli bir

miras alanı olarak tanımlanmaktadır.

Kırsal çevrelerin bir miras alanı olarak algılanması ve bu alanların doğal/yapılı çevrelerini oluşturan unsurların kültür varlığı

olarak korunması ve sürdürülmesi hedefi ile sürdürülen bilimsel ve akademik çalışmaların temel odağı, bu alanların kullanıcıs ı ile

yaşamını sürdürmesini sağlamaktır. İnsan doğa ilişkisinin sonucunda ortaya çıkan kırsal miras alanları, sahip olduğu tarihsel değerler

ile korunması gereken kültür varlıklarıdır. Yüzyıllardır varlığını devam ettirerek günümüze ulaşan kırsal yerleşimlerin kırsa l

kimliğin sürdürülerek gelecek nesillere aktarılması için değişim süreçleri koruma disiplini kapsamında tespit edilerek gerekli koruma

önlemleri alınmalıdır. Kültürel mirasımızın önemli bir parçası olan kırsal yerleşimlere ilişkin koruma disiplininin geliştiri lmesi için

öncelikle kırsal miras alanlarının tanımlanması, sahip olduğu değerlerin anlaşılması ve koruma sorunlarının belirlenmesi

gereklidir.

Batı Ege Beşparmak Dağlarının (Antik adı Latmos Dağları) yamaçlarında kurulmuş, Bafa Gölü ile Milas arasındaki havzada

antik dönemden günümüze kadar birçok yerleşim kurulmuştur. Antik kentlerden, kültürel peyzaj alanlarına; kentsel mimarlık

örneklerinden kırsal mimarlık örneklerine çeşitli kültürel mirasa sahip havza, Karia Antik Bölgesi olarak adlandırılmaktadır ve

yerleşim tarihi Neolitik döneme dayanmaktadır. Narhisar yerleşiminin bulunduğu alanın ilk olarak hangi tarihsel dönemde

kurulduğuna dair detaylı bilgiye ulaşılamamakla birlikte, Karia döneminde Narasa Antik Kentinin bu alanda var olduğu

bilinmektedir.

Narhisar köyünün çevresinde kırsal ve mimari karakterini koruyan birçok yerleşim mevcuttur. Bafa Gölü’nün kıyılarında

konumlanan Heraklia Antik kenti günümüzde izlerini korurken; antik kentin çeperindeki Kapıkırı kırsal alanı geleneksel yerleş im

özelliği göstermektedir. Çomakdağ köyleri olarak adlandırılan Kızılağaç, Ketendere, İkiztaş, Göldere köyle ri, somut ve somut

olmayan kültürel mirasın sürdürüldüğü kırsal alanlardandır. Havzadaki bu alanlar kırsal karakteri ve mimarlık örneklerinin

günümüze ulaşmış nitelikli bir doku oluşturması yönünden korunması gereken alanlardır. Bu çalışmada kırsal miras ın korunma

değeri Karia Antik Bölgesinin içinde yer alan havzada ki Narhisar Köyü üzerinden tartışılacaktır .

Keywords: Milas, Narhisar, kırsal mimari, koruma

Page 214: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

212

OP-190

Investigation of Structural and Near Infrared Properties of Nd3+ Ion

Doped Lead Tantalate Phosphor

MUSTAFA İLHAN1, RAMAZAN SAMUR1

1: Marmara University, Department of Metallurgical and Materials Engineering, 34722, Kadıköy/İstanbul, Turkey

ABSTRACT

Increasing energy demand due to technological developments are emphasizes energy efficiency. Luminescence technology has

an important role in the development of new devices, and this technology also pioneering numerous innovations in industry and

everyday life. Luminescence applications are used in a variety of fields, such as optical data communication, screen, lighting and

imaging technologies. Laser technology, which has been developing rapidly thanks to luminescence applications in recent years , has

significantly increased energy efficiency. As luminescence material, rare earth ion doped oxides have excellent chemical and

thermal stability along with outstanding luminescent efficiency and color purity; consequently, these are used for the various

applications of display devices. Among the oxide materials, A2BC2M5O15 (A, B = Pb, Ba etc.), (M = Ta, Nb, etc.) compounds with

the space group P4/mbm (127) are known as tetragonal tungsten bronze (TTB) type compounds. TTB compounds are remarkable

due to their structural, optical, magnetic and dielectric properties. In this study, Nd3+ doped lead tantalate (PbTa2O6) photonic

ceramics powders have been synthesized by solid state reaction method. Near infrared (NIR) photoluminescence of PbTa 2O6:Nd3+

phosphor has exhibited in a dominant emission at 872 nm with laser excitation wavelength of 805 nm. The 872 nm emission shows

that PbTa2O6:Nd3+ phosphor may be candidate for laser applications. Furthermore, X-ray diffraction analysis has showed that TTB

formed a single phase. SEM analysis has revealed that the grain size of Nd3+ doped PbTa2O6 varied between 1 and 5 microns.

Keywords: Luminescence; Rare earth ions; TTB-PbTa2O6; Laser properties

Page 215: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

213

OP-191

Effects of Process Parameters on Foam Stabılıty of “Köpük Helva”

MEHMET GÜLDANE1, MAHMUT DOĞAN2

1: Sakarya University, Pamukova Vocational School, SAKARYA, Turkey

2: Erciyes University, Department of Food Engineering, KAYSERİ, Turkey

ABSTRACT

“Köpük helva” is one of the traditional Turkish dessert. İt is produced by using a foaming agent (saponin, protein, etc.) and

sugar syrup which has a spesific pH and Brix value. This pre-foaming mixture is whipped using a mixing tool for 15 minutes at a

constant temperature. Drainage quantity were used for the determination of production parameters of this semi -fluid food. Coven

extract, being rich in saponins, were used for air-water interfacial agent in this foamy food. Sugar/Coven extract ratio were used for

determination of coven extract quantity. İt is well known that glucose, fructose and sucrose have strong stabilizing effects on food

foams. Invert sugar/glucose syrup ratio were analysed in this research. Appropriate ratio of sugars were investigated as a function of

foam stability. pH of the sugary medium were adjusted to 3, 4, 5 and 6. Drainage times of produced foams were observed. Mixer

head type and mixing speed were determined for used mixer (Kenwood KM070). In addition, mixing temperature and time for

sugary medium were also detected. As a result, the effect of process parameters on foam stability were obtained experimentall y.

Keywords: Drainage, Köpük helva, Foam stability, Process parameters

Page 216: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

214

OP-192

Effects of Some Hydrocolloids on Drainage Rate of Milk Protein Based

Food Foams

MEHMET GÜLDANE1, MAHMUT DOĞAN2

1: Sakarya University, Pamukova Vocational School, SAKARYA, Turkey

2: Erciyes University, Department of Food Engineering, KAYSERİ, Turkey

ABSTRACT

Foam consisting gas phase dispersions within the continuous liquid phase is a thermodynamically unstable system. The balance

between of these different phases is provided by interfacial agents. Egg white proteins are used as the most common foaming agent

in foamy food products. But nowadays, whey proteins and/or saponins are widely used in foam formulations. Separation of

continous phase from thermodynamically unstable complex phase depend on hardness and elasticity of interfacial films. Food foam

stability is strongly affected by air/liquid phase dissociation. Continuous and/or transient phase separation generally occur s as a

result of creaming, drainage, disproportionation and coalescence. Addition of the filler materials to the liquid phase is the simplest

way to increase interfacial strength. For example, continuous phase viscosity could be increased with sugar addition. However , there

is some textural and sensorial deterioration in foams due to the presence of too much sugar. Therefore, sugar content of the medium

is adjusted to a constant value and then the effects of the other variables can be investigated. İt is well kown that carbohy drates,

proteins and salts are widely used as foam stabilizing agents. Hydrocolloids are used for different reasons (thickener, air-water/oil-

water stabilizatör, etc.,) in food processing, so they also could be used as foam stabilizers. Hydrocolloids strengthen inter facial

stability by increasing medium viscosity and/or by creating electrostatic complexes (complex coaservasion) with proteins.

In this study, cöven extract (rich in saponins) and whey protein consantrate (WPC-80) were used as foaming agents in the

model food foam formulation. Carboxymethyl cellulose (CMC), microcrystalline cellulose (MCC), guar gum, xanthan gum, pectin,

carrageenan and locust bean gum were added into pre-foaming solution as a stabilization agent. Drainage rate of the produced foams

were investigated.

Keywords: Coven extract, Foam, Hydrocolloids, Whey protein concentrate

Page 217: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

215

OP-193

Determination of Optimum Drying Condition in Terms of Latest Quality

Values of Rosa Montana Dried Rosehip Fruit Driven by Convective

Method

ŞÜKRÜ KARAGÜL1, GAZANFER ERGÜNEŞ2, MUHAMMED TAŞOVA2, RESUL

GERÇEKCİOĞLU1

1: Gaziosmanpaşa University Faculty of Agriculture Department of Horticulture, Tokat, Turkey

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü, Tokat, Turkey

ABSTRACT

Rosehip fruit is grown in many parts of our country naturally and culturally due to its favorable climatic conditions. Rosehip

fruit is used fresh in jam, marmalade, fruit juice production processes and it is generally consumed in tea production. In th is study,

Rosa montana variety rose hips were dried in convective and microwave dryers at 50, 60, 70 °C drying air temperature values. The

moisture content of the product, which is determined to be 2.15 dry basis, has been reduced to 10 -13% of the wet base during drying.

The average drying times of the fruit determined under the drying conditions applied are respectively; 16.5, 7.5, 7 hours. However,

in terms of the final quality values of the dried product, the most suitable color and vitamin C values were determined. Optimum

drying conditions according to the color values of fresh rose hip juice 60 ° C drying air temperature. It was determined that the most

suitable drying condition determined according to the vitamin C value of fresh product is 70 ° C air temperature. The determi ned

values of C vitamins of fresh products and products obtained at 70 ° C drying conditions were; 972,20 and 180,88 mg / 100 ml .

Keywords: Rosehip, drying, convective, final quality value

Page 218: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

216

OP-194

Determination of Optimum Drying Condition in Terms of Color and

Vitamin C Criteria of Dried Rosa Montana Varity Rosehip Fruit with

Dielectric Method

ŞÜKRÜ KARAGÜL1, MUHAMMED TAŞOVA2

1: Gaziosmanpaşa University Faculty of Agriculture Department of Horticulture, Tokat, Turkey

2: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü, Tokat, Turkey

ABSTRACT

Rosehip berries are grown in many places in our country by self or culture. Generally it develops better and more efficiently in

temperate climatic conditions. It is used in processes such as jam, marmalade, fruit juice production by using the fresh state of

rosehip fruit, it is usually consumed as tea by drying. In this study, Rosa montana variety rose hips were dried with microwa ve drier

at 360, 540, 720 and 900 W power ratings. The average drying times for the applied drying conditions of the fruit were determined.

In addition, the most suitable drying condition was determined in terms of color and final vitamin C quality values of the dried final

product. Moisture content was determined to be 2.15 by dry basis, and the product was dried up to 10-13 % by wet basis during the

drying process. The average drying times determined in the applied microwave power values are; 27, 14, 11 and 9 minutes

respectively. It was determined that the most suitable drying condition in terms of color value according to fresh rosehip fruit is 720

W power. Average color values of the product determined in the most suitable drying condition; chroma 19.57, redness index 0.76,

hue angle 34.79, total color change 2.41 and browning index value 58.27. The determined mean values of C vitamins of dry products

obtained at fresh and applied power values are; 972.20, 103.36, 83.98, 93.02 and 144,12 mg/100 ml. It has been determined that the

most suitable drying condition in terms of vitamin C value according to the fresh product is done drying process in 900 W power .

Keywords: Rosehip, drying, microwave, last quality value

Page 219: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

217

OP-195

Estimation of Fertility Rates with Linear Regression

İLHAN UYSAL1, SAMİ ULUKUŞ1, MEHMET BİLEN 1

1: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Burdur, Türkiye

ABSTRACT

Fertility rates have decreased significantly in the last two decades, especially in men. Environmental factors, as well as li festyle

habits, can affect semen quality. Data mining methods are often used to analyze large-scale biological data. In this study, linear

regression analysis of the fertility dataset was performed with RapidMiner program which is an open source software. As a res ult of

the analysis, the relation between the attributes has been expressed by a function.

Keywords: Linear Regression, Data Mining, Fertility Rates

Page 220: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

218

OP-196

Electrocoagulation of Reactive Red 195 Dye Solutions: Comparison of

Electrode Type

ZÜRRİYE GÜNDÜZ1, MURAT ATABEY 1

1: Balikesir University, Engineering Faculty, Environmental Engineering Department, Balikesir, Turkey

ABSTRACT

During the last decade, textile dyestuff production have increased significantly and treatment processes have grown associate d

with environmental issues. Textile industry constitutes a major chunk of the industries in developing countries. Most dyes are

resistant to biodegradation due to their design requirements to withstand both oxidizing and reducing conditions, washing and light

exposure. A pretreatment for removing toxic dyes and decolorization is therefore necessary before biological degradation processes

can be employed. Much attention has been paid to methodologies for the removal of dyes from colored effluents; electrochemica l

oxidation, adsorption and coagulation, nanofiltration and reverse osmosis, enzymatic decolorization and ozone oxidation, some of

which have been applied by industry.

As a goal of the study, treatment of synthetic wastewater containing Jakofix Red dye by electrocoagulation (EC) has been

investigated in a batch process reactor with iron, aluminum and zinc electrodes. Effects of process parameters such as operat ing time

(5, 10, 15, 20, 25, 30 and 45 minutes) and electrode type for EC process are investigated on dye removal efficiency. After the

electrocoagulation process, all samples are measured for pH, concentration, temperature and conductivity. Concentration

determination is studied with spectrophotometric method at λ=540 nm wavenumber. The results indicate tha t there was a colour

removal efficiency of almost 100% with minimum electricity consumption. These results indicate that the EC is a feasible and

simple treatment for dye removal of textile wastewaters.

Keywords: Electrocoagulation, Jakofix Red 195, Treatment, Electrode Type

Page 221: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

219

OP-197

Urban Intervention Practice: Reinterpretation of Public Space Through

Public Art

DENİZ ÖZGE AYTAÇ1, BİGE ŞİMSEK İLHAN 1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

Public culture, which is shaped by physical and social dynamics of public space, is a significant component for projecting a

better quality of life for the community. Urban public spaces are formed by interconnection between physical constructions an d

social relations experienced readily and accessible by the public at all times. In order to create a vibrant, inclusive and democratic

public realm, the community is encouraged to benefit from urban open space for performative and physical artistic expressions . In

this regard, urban intervention practice is involved with art and culture related performances as well as physical articles that take

place on public space. The essence of this place-practice intervention is to strengthen public involvement on open public space, raise

awareness for urban issues through arts and revive civic identity. Among various kinds of spatial urban intervention practices, pu blic

art facilitates reclamation and rediscovery of public space that artists would feel free to practice their artistry as well a s the public

would experience the artwork on urban space for free of charge. Whether presenting ephemeral, temporary or permanent

experiences, public art deconstructs public awareness by means of generating provocative, unusual, or familiar reactions, and

promotes public participation through debates and critiques of the artwork. As constructive role of public art on characterizi ng public

space is recognized by the administrative bodies of cities, this paper attempts to identify meanings that the public art denotes urban

public space, and the meanings for the public culture.

Keywords: Urban Intervention, Public Art, Public Perception, Public Culture

Page 222: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

220

OP-198

An Interdisciplinary Studio Scheme:

Coding the Vernacular – A Production of Contemporary Neighborhood

Unit by Inspiring from the Traditional One, Case of Amasya

BİGE ŞİMŞEK İLHAN1, DENİZ ÖZGE AYTAÇ 1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

The aim of this paper is to present and discuss the process and outcomes of Urban Design and Landscape Architecture Studio

No|3 scheme in which the students have engaged in creating a contemporary mass-housing for the academicians of Amasya

University. Basing the production of mass-housing on the inspiration and the re-interpretation of traditional housing and

neighborhood unit by analyzing The Hatuniye District -the traditional settlement of a historical Turkish city of Amasya- has given

the scheme its originality.

There is a wide variety of design professions working for the built environment. However, it is not always possible to think and

address every built environment issues at once since invisible borders are set between the professions. In order to work

collaboratively and effectively and generate long lasting solutions for the built environment, in this studio, the studio coordinators

have attempted to emphasize on this issue by engaging with architects and interior designers as much as landscape architects for this

design issue.

It was intended from students to develop analytical approaches to defined design issues: to determine the factors giving the

uniqueness and authenticity of The Hatuniye District –the traditional settlement of Amasya, by analyzing it on the basis of the

correlations between house, courtyard, street, open space, neighborhood units; to produce housing units having different sizes for

different users based on the needs of the user profile –the academicians, in reference to these analyses; to create a spatial

relationships between indoor and outdoor environments; to settle down the project site by dealing with a sloping land, sunshine

duration, and local climatic conditions; to design common area consisting of social and commercial units, child’s nursery,

recreational and sportive activities [both indoor and outdoor use], parking lot. It was also expected to reserve an area for an urban

forest in order to display a sensitivity to the natural environment as a landscape architect.

Departing from a human centered approach, the main focus of this studio is to consider spatial necessities of dwelling

environments and to generate architectural spaces from core to shell and shell to urban interface. In this regard, the design ers

[students] are set to reconsider and re-read dwelling, not as an object, but as a habitat that shapes the individual’s identity, habits and

vice versa. Within the scope of Studio no|3, the designers have explored house – home - neighborhood concept, analyzed the life of a

vibrant traditional neighborhood setting –The Hatuniye District and attempted to draw out of the essence of dwelling, studied

Page 223: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

221

architectural space design and landscape relations from core to shell, as well as to a neighborhood development concept that is

suitable for the academicians.

The final products were accepted as satisfying schemes by studio coordinators because of the fact that these all have achieved

to represent the key factors obtained from traditional settlement by analyzing both housing and neighborhood unit in their ma ss-

housing projects. In this context, neighborhood unit schemes can be regarded as contemporary re-interpretations of the traditional

one –The Hatuniye District, underlying its inherent characteristics.

Keywords: Vernacular Architecture, Traditional Neighborhood Unit, Contemporary Mass-Housing Elements

Page 224: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

222

OP-199

Bir Temel Tasar Pratiği: Çocuk İçin Üretmek - Kütlesel Bir Boşluk

Yaratımı ile Oyun Oluğu Tasarımı

BİGE ŞİMŞEK İLHAN1, MÜRŞİT SÖNMEZ 1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

Bu bildiri, Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1. Sınıf Temel Tasarım Stüdyo Dersi | 17 -18 kapsamında kurgulanan

“Küpsel Bir Oyun Oluğu Yaratma” temalı atölye çalışmasının kazanımlarını, “sonuç ürünler” üzerinden tartışmayı amaçlar. Stüdy o

yürütücüleri; 25 x 25 x 25 cm boyutlarında bir sanal küp içinde birbirine paralel plakalar üzerinde oyulacak asal geometrik şekillerin

oluşturacağı hacimsel boşluğu/oyuğu anlamlı hale getirme güdüsünü/motivasyonunu; çocuk için bir oyun oyuğu oluşturmak olarak

tanımlamıştır. Bu bağlamda, çalışmanın temel meselesi; çocukta merak uyandıracak, içine girip keşfetmek isteyeceği cazibede bir

oyun modülü oluşturmak için bilinçli bir biçimde oyularak elde edilecek bir hacim yaratmak olmuştur. Stüdyo katılımcılarından bir

geometrik şekil seçmeleri [üçgen, kare, dikdörtgen, daire] ve birbirine paralel ve ard arda sıralayacakları plakalar üzerinde oyu lacak

bu şekli; boyutlarında ve biçimlerinde farklılık yaratarak [daralıp genişleyebilir / uzayıp kısalabilir] tasarlamaları istenm iştir. Bu

sayede, 30 adet plakadaki sağa ve sola yaslı kesimler birbiri ardına geldiği zaman mekansal olarak anlamlı kütlesel boşluklar [oyun

oyukları] oluşturacaktır. Yapılacak sağlı sollu kesimlerde 30-45-60-90 derecelik açılar verilerek döndürelecek şekiller oyuğa bir

devinim/hareket kazandıracaktır. Bu oyuğu yaratırken hangi tasarım ilke, eleman ve araçlarının kullanılacağı tasarımcılara

bırakılmış; ancak; bir doluluk-boşluk oranı gözetebilmeleri için; varsayılan küp içinde max. %60 bir oyuk sağlamaları kuralı

konulmuştur.

İki üç kişilik tasarım ekipleri tarafından üretilen ve yaratıcı senaryolar bağlamında sunulan bu hacimsel oyun olukları, stüd yo

katılımcıları olan öğrenciler için; verilen tasarım meselesine beyin fırtınası yaparak, araştırarak, tart ışarak, ortak kararlar vererek

yaklaşmaları açısından kayda değer sonuç ürünler olmuşlardır. Tasarım ekiplerinin seçtiği asal geometrik şeklin deforme olmuş üç

boyutlu hali olarak yaratılan bu “boşluk”lar; seçilen şeklin ard arda konulan plakalarda daralıp genişleyecek / uzayıp kısalabilecek /

büyüyüp küçülebilecek ve aynı zamanda dönebilecek bir biçimde tasarladığı oranda deforme edilmiş, deforme edildiği oranda

tasarım ekibinin skoruna katkı sağlamıştır. Sanal küpün sağından ve solundan açtıkları oyukları başarılı bir biçimde birleştirerek

tanımlı mekan geçişleri sağlayabilen tasarım ekipleri meseleye en iyi çözüm üreten ekipler olmuştur. Çalışmanın en önemli

kazanımı ise; çocuk üzerine düşünmeyi ve oldukça farklı temalarla üretmeyi sağlaması olmuştur. Bu bağlamda; fiziksel ve zihinsel

engelli, görme engelli ve otistik çocuklar için özel oyun olukları tasarlayarak bir farkındalık yaratan ekiplere tüm stüdyo k atılımcıları

tarafından en yüksek skor verilmiştir.

Keywords: Kütlesel/Hacimsel Boşluk Yaratımı, Çocuk İçin Oyun Modülü, Sanal Küp Tasarımı

Page 225: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

223

OP-200

Kentsel Bir Boşlukta Özel Bir Etkinlik Odaklı Mekansal Kurgular –

[Stüdyo 05 |17- 18] Final Modülü

MÜRŞİT SÖNMEZ1, BİGE ŞİMŞEK İLHAN1, DENİZ ÖZGE AYTAÇ 1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

Bu bildiri, Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerine 2017 -2018

Güz Yarı Yılında verilen Temel Tasarım Stüdyosunun final modülünü oluşturan “Kentsel Bir Boşlukta Özel Bir Etkinlik İçin Mekan

Kurgusu Denemeleri” temalı projenin kazanımlarını “sonuç ürünler” üzerinden tartışmayı amaçlar. Tasarımın temel yapı taşlarının

tanıtıldığı ezber bozan bir eğitim sürecinin ardından, Temel Tasarım İlkelerini ve Gestalt Kurallarını kent merkez inde bir boşlukta

öngörülecek müdahaleler/dokunuşlar aracılığı ile uygulatmayı hedefleyen stüdyo yürütücüleri; “final modülünün” temasını; kent sel

bir açık alanda üç ay boyunca yapılacak özel bir etkinlik [aktivite] ve bu aktiviteye servis sağlayacak gerek li kullanımlar için bir açık

mekan düzenlemesi [organizasyonu] yapmak olarak tanımlamışlardır. Stüdyo katılımcıları olan öğrencilerden; iki kişilik bir ta sarım

ekibi oluşturarak, sergi ya da sahne performansı genel başlıkları altında bir etkinlik seçmeleri ya da kurgulamaları ve o etkinlik için

gerekli tüm kapalı / yarı-açık / açık mekanları ve aralarındaki ilişkileri düzenleyerek kendi içinde işleyen “kapalı devre” bir küçük

evren [microkozmoz] yaratmaları istenmiştir.

Tasarım ajandalarının ilk adımı olarak; bu “kentsel boşluk için” bir senaryo geliştirmeleri beklenen tasarımcılardan,

belirledikleri bu özel etkinlik için özel mekanlar tasarlamanın yanı sıra alana gelecek insanların alanı kullanırken ihtiyaç duyacakları

“diğer kullanımlar” neler olmalıdır? sorusuna cevap verebilecek bir “program” [danışma, güvenlik, WC, vestiyer, yeme-içme

birimleri, dinlenme alanları vb.] hazırlamaları istenmiştir. İhtiyaç duyulan / gerekli görülen tüm bu etkinlikler ve kullanım lar için

ortam sağlayacak olan mekan kurgularında; “özel ve ortak” kapalı / yarı-açık / açık mekanlar tasarlamaları ve aralarında bağlantı

kurmaları istenmiş ve bu tasarım sürecinde; iki boyutta form [şekil] – zemin arasındaki ve üç boyutta kütleler [hacimler] arasındaki

ilişkiyi kurarken, parça-bütün ilişkisini sorgulayarak, dolu-boş dengesi gözetmeleri, mekansal kademelenme ve mekansal akışkanlık

sağlamaları ve insan ölçeğini kaçırmamaları beklenmiştir.

Gestalt Kuramının tanımladığı bütüne atıfta bulunan Stüdyo yürütücüleri, tasarım alanında yer alacak / var olacak olan

formların [biçimlerin], bir araya gelerek mekan kurgusu bütününün parçalarını oluşturmalarını; bir diğer deyişle; formların

[biçimlerin], birbiriyle işlevsel olarak ilişkisi kurulmuş parçalar olarak “bütün”ü yani “mekan”ı yani “kamusa l açık alanı”

tanımlamalarını istemişlerdir. Bu bağlamda; tasarım ekiplerinden asal geometrik şekillerden [üçgen, kare, dikdörtgen, daire, düzgün

altıgen] birini seçmeleri ve bu şekillerden çıkarma / ekleme / döndürme / müdahale / sentezleme yöntemleriyle kendi içinde tutarlı

bir biçimde işleyen bir sistem üretmeleri ve bu sistem üzerinde farklı kullanımlara ve bu kullanımlara olanak sağlayacak fark lı

mekanlara [açık / yarı-açık / kapalı strüktürler] karar vermeleri ve bu sayede, kendi ürettikleri bu sistem içinde işlevi [kullanımı] /

Page 226: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

224

hareketi / mekanı organize ederek bir kamusal açık alan kurgusu oluşturmaları beklenmiştir. Plan üzerinde şekilsel bir sistem den

üretilen bu tasarım kurguları, üçüncü boyutta asal geometrik şekillerden yükselen, alçalan formlara, bu formların birleşerek

“aralarında ilişki kurulmuş” kapalı / yarı-açık / açık mekan kullanımlarına dönüştüğü “sonuç ürünler” sunmuş; her biri özgün

senaryolara dayalı bu kurgular hem metinsel hem mekansal ürünler bakımından tatmin edici kazanımlar sağl amıştır.

Keywords: Gestalt Kuramı, Asal Geometrik Form İle Sistem Üretimi, Boşlukta Mekan Tanımlama-Kurgulama

Page 227: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

225

OP-201

Bağlamsal Bir İzlence:

Işık ve Gölge ile Sahne Yaratımı - Bir Atölye Pratiği

MÜRŞİT SÖNMEZ1, BİGE ŞİMŞEK İLHAN1, DENİZ ÖZGE AYTAÇ 1

1: Amasya University, Faculty of Architecture, Amasya, Turkey

ABSTRACT

Bu bildiri, Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1. Sınıf Temel Tasarım Stüdyo Dersi kapsamında kurgulanan tematik

çalışmalardan biri olan “Işık ve Gölge ile Sahne Tasarımı” çalışmasının ürünü “izlenceleri” [sahneleri] ortaya koymayı amaçlar.

Mekan kavramını ve onu tanımlayan sınırları algılayabilmeleri amacıyla temel geometrik şekillerden yararlanarak ve soyut

düşüncelerden temel alarak “tanımlanmış boşluklar” yaratmaları istenen Stüdyo katılımcıları; bu tematik çalışma sayesinde “mekanı

fikir ile biçimlendirerek tanımlama” denemeleri yapmışlardır. Katılımcılardan geometrik şekilleri ışık ile beraber kurgulayar ak

oluşturacakları kontrastlarla özgün bir sahne oluşturmaları beklenmiş; bu denemeler ile, görsel algılarını geliştirmeleri ve geometrik

şekillerin ışık ile dönüşümünü deneyimlemeleri amaçlanmıştır.

Sahne oluşturmadan önce buldukları bir bağlamdan yola çıkarak fikirler üretmeleri beklenen kaltılımcılardan; tanımladıkları

mekanı anlamlı bir sahneye dönüştürürken, yola çıktıları bağlamlara atıfta bulunarak aktaracakları atmosferle ilgili kısıtlam aları ve

özgürlükleri tartışmaları ve zihinlerinde canlanan sahne ve bu fikrin gerektirdiği atmosferi yara tmak amacıyla çözümler

geliştirmeleri istenmiştir. Katılımcılar fotoblok ya da maket kartonu kullanarak bir ayrıtı olmayan 42cm x 29cm x 29cm prizma lar

hazırlamış, kurguladıkları asal geometrik şekilleri bu prizmalar üzerinde oyuklar açarak oluşturmuşlardı r. Çalışmanın son

aşamasında prizmanın dışından içeriye doğru noktasal ışık kaynakları kullanarak bu asal geometrik şekillerin içinden geçen “ı şığın;

kırılması, ayrıtların üzerine düşmesi, uzayıp kısalması yardımıyla bir sahne tasarlamaları” istenen katılımcılar, ışığı piramitin iç

yüzeyindeki farklı ayrıtlara düşürerek algısal olarak derinlik ve hacim yaratım olasılıkları araştırmışlardır. Farklı açılar kullanarak

yaptıkları ışık denemelerinde farklı ışık konumlarının sahnedeki mekanın algısındaki etkilerini deneyimleyen katılımcılar, sonuç

ürünlerde ışığın konumunu ayarlayıp en ideal kompozisyonu fotoğraflayıp kaydetmişlerdir. Işığın mekanlar için iyi bir tanımla ma

unsuru olabileceğini keşfederek deneyimledikleri bu tematik çalışma sayesinde stüdyo katılımcıları; müzik kullanarak ya da

kurgusal hikayeler yoluyla çeşitli izlenceler sundukları final show [gösteri] ile kaydadeğer ürünler ortaya koymuşlardır .

Keywords: İmgesel Mekan Kurgulama, Tasarımda Işık-Gölge Kullanımı, Sahne Yaratımı

Page 228: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

226

OP-202

Tip 1 Diyabette Fiziksel Aktivite ve Beslenme

SEDA ÖNAL1, ASLI UÇAR 1

1: Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara, Turkey

ABSTRACT

Tip 1 diyabet (T1D), insülin üreten pankreatik β hücrelerinin otoimmün yıkımını takiben ortaya çıkan kronik bir hastalık olup,

genellikle erken dönemde ortaya çıkmakta ve prevalansı her geçen yıl artmaktadır. Diyabet tedavisinde fiziksel aktivite ve eg zersiz,

beslenme programına ve ilaç tedavisine eşlik eden en önemli etmendir. Bu derlemede Tip 1 diyabetli bireylerde aktivite ve

egzersizin, diyabet kontrolündeki rolünü açıklamak amaçlanmıştır.

Fiziksel aktivitenin Tip 1 diyabetlilerde; insülin gereksinimini azaltmak, insülin etkisini artırmak, kan glikoz düzeyini

düşürmek, ketonemi riskini azaltmak, vücut ağırlığı kontrolünü sağlamak, kas gücünü artırmak, kardiyovasküler sistemini

iyileştirmek gibi etkilerinin olduğu bilinmektedir.

Diyabetli bireylerde egzersizin olumlu etkilerinin görülebilmesi için insülin dozu, beslenme ve egzersizin birlikte ayarlanması,

oluşabilecek hipoglisemi ve hiperglisemi gibi risklerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Egzersizin ne zaman

yapılacağına, yoğunluğuna, süresine göre insülin dozunun azaltılıp arttırılması kan glikozunun dengede tutulmasında yapılacak ilk

uygulamalardır. Ayrıca uzun süreli egzersizlerde, egzersiz öncesi kan şekerine göre yenmesi gereken besinlerin ve miktarların ın

belirlenmesi ve yeterli ek besinin alınması, kan şekerini dengede tutmak için elzemdir.

Fiziksel aktivite ve egzersiz, Tip 1 diyabetli bireylerde glikozun vücutta daha iyi kullanılmasını ve kullanılan insülinin daha

etkili olmasını sağlamakta, ayrıca tüm yaş gruplarında sağlığı geliştirmektedir. Egzersizin vücut sağlığına olan etkilerinin yanında,

hastaların kendine olan güvenlerini artırdığı, sosyal anlamda geliştirdiği de görülmektedir.

Tip 1 diyabette kan glikozu regülasyonu; beslenmeye, insülin çeşidi ve dozuna, egzersizin ne zaman ve ne kadar süreyle

yapılacağına bağlı olarak kontrol edilebilmektedir. Bu nedenle Tip 1 diyabetli hastalara, diyetisyen, spor eğitmeni, aile ve hekim

işbirliği ile oluşturulacak bir ekiple destek sağlanarak, bireylerin diyabet kontrolünde daha başarılı olmaları ve kendilerin e daha fazla

güvenmeleri, yaşam kalitelerinin artışı sağlanabilir.

Keywords: Beslenme, Çocuk, Egzersiz, Tip 1 diyabet

Page 229: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

227

OP-203

Forecasting the Power Generated by Solar Panels in the Region of

Konya, Turkey

CANKAT YAVUZ 1, AHMET REHA BOTSALI 1

1: Necmettin Erbakan University, Konya, Turkey

ABSTRACT

As the energy demand in Turkey increases, alternative sources for energy becomes more important over recent years. In this

study, we focus on power generation via solar panels in Konya region. The amount of power generated by solar panels is not

constant and changes depending on several variables such as the weather conditions, seasonal effects, etc. On the other hand, in

order to meet the power demand and minimize cost, forecasting the power generated by solar panels is critical. We provide a n eural

network model that is effective in forecasting power generated by solar panels located in Konya region. Our test results over the past

data shows that it is possible to forecast the power generated by solar panels in Konya region with 5% error .

Keywords: Solar panels, power generation, weather conditions, neural networks

Page 230: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

228

OP-204

Microstructure and Mechanical Properties of High Velocity Oxygen Fuel

(HVOF) Sprayed Copper Powder Coating on Welding Regions of

Aluminum Alloy AA5754 Welded Plates with The Friction Stir Spot

Welding Process*

HASAN KAYA1, Ş. HAKAN ATAPEK2, RAMAZAN SAMUR3, MEHMET UÇAR4

1: Department of Machine and Metal Technology, Asim Kocabiyik Vocational School of Higher Education, Kocaeli University,

41800, Kocaeli, Turkey

2: Department of Materials and Metallurgy, Faculty of Engineering, Kocaeli University, TR-41380, Kocaeli, Turkey

3: Department of Materials and Metallurgy, Faculty of Technology, Marmara University, TR-34730 Istanbul, Turkey

4: Department of Automotive Engineering, Faculty of Technology, Kocaeli University, TR-41380, Kocaeli, Turkey

ABSTRACT

In this study, it is aimed to investigate microstructural and mechanical properties of friction stir spot welding joints coated with

copper powder by using high velocity oxygen fuel method (HVOF). The welding rigions of AA5754 alloy was coated with copper

powder with a thickness of 90µm by using (HVOF). Friction Stir spot welding tool was designed and manufactured from HB44UF

ultrafine Carbide tool material by machining. In this context, different welding inserts were obtained with plunge tools with different

lengths in the friction stir spot welding (FSSW) process with plunge depths of 3.2, 3.4 and 3.8mm. Metallographic specimens were

cut from welding samples by using abrasive water jet. Specimens were metallographically prepared and Vickers hardness of base

metal, welding zone and heat affected zones were measured. Microstructure and fracture surface of the specimens investigated by

using scanning electron microscope (SEM), energy dispersive spectroscopy (EDS) and optical microscope analysis. The results of

experimental studies were interpreted in order to analyze microstructural and mechanical properties of welding joints .

Keywords: Friction Stir Spot Welding Process, High Velocity Oxygen Fuel Copper Powder Spraying (HVOF)

Asst. Prof. Dr. SAMUR acknowledges the support by Marmara University, Scientific Research Projects Department (BAPKO),

Project FEN-C-YLP-120917-0539

Page 231: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

229

OP-205

Sürdürülebilir Okul Perspektifinde Katılımcı Yaklaşım: Çalışma

Süreçleri ve Yöntemler

B. ECE ŞAHİN 1

1: Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü, Bursa, Turkey

ABSTRACT

Amaç: Eğitim mimarisinde sürdürülebilirlik açısından ekoloji temelli çözümler dışında önem verilmesi gereken bir konu,

kullanıcıların ya da toplumun katılıma olanak sağlanmasıdır. Katılımcı çalışmalarla öğrenme ortamlarının amacı için uygunluğu

desteklenmekte; süreç katılımcılar için önemli öğrenme deneyimleri oluşturmaktadır. Eğitim mekanlarının niteliğinin geliştiri lmesi

hedefiyle katılıma; vizyon geliştirme, tasarım ve uygulama süreci olmak üzere farklı aşamalarda yer verilmektedir. Ancak, genel

olarak bu çalışmaların az sayıda olması eleştirilmekte; katılımcı bir sürecin planlanması ve yürütülmesi yönündeki bilgi eksi kliği bu

sorunun nedenlerinden biri olarak tanımlanmaktadır.

Yöntem: Bu kapsamda çalışmada, okulların katılımcı bir yaklaşımla üretilmesine yönelik bilgi birikimine katkı sağlamak

hedefiyle; vizyon geliştirme, tasarım ve yapım aşamalarına ilişkin farklı uygulamaları ve bu çalışmalarda kullanılan yöntemleri

tanıtabilmek amaçlanmaktadır.

Bulgular: Tasarımın ilk kararlarının üretilmesi amacıyla, vizyon geliştirme çalışmalarında; öğrenciler, okul yöneticileri,

eğitimciler, mimarlar, araştırmacılar, yöneticiler gibi toplumun farklı üyelerini bir araya getiren geniş bir paydaş grubu

oluşturulmasına önem verilmektedir. Bu süreçte, katılımcıların görüşlerini ifade edebilmesine olanak sağlamak için çalıştayla r,

geziler düzenlenmesi gibi çeşitli yöntemlerden yararlanılmaktadır. Tasarım aşamasında, sürecin başından itibaren katılıma yer

verebilmeyi hedeflemek; katılımcıların, çalışma programını zaman ve işleyiş olarak tanımasını, katılım sürecindeki kuralları ve

sorumluluklarını bilmesini sağlamak gerekmektedir. Tasarım süreçlerinde öğretmenlerin, öğrencilerin ve tasarımcıların ortak

katıldığı atölye çalışmaları yürütülmekte; öğrencilerin ve öğretmenlerin fikir üretebilmek için ilham alması, bilgi edinmesi amacıyla

geziler gerçekleştirilmekte; model oluşturma, hikaye anlatma gibi farklı görsel ve sözel yöntemlerden yararlanılmaktadır. Yapım

aşamasında, yaşama ilişkin yeni beceriler ve yeni perspektifler kazandırabilmek hedefiyle çocukların şantiye ortamında bulunm asını

sağlayabilmek amaçlanmaktadır. Bu açıdan, okulun inşa edilmesi sürecine çocukların da aktif olarak katılabileceği özel mimari

yaklaşımlar geliştirilmektedir. Yapım süreçlerindeki katılımcı çalışmalar, az gelişmiş ülkelerde yerel halkın yapım teknikler ini

öğrenmesi ve ekonomik gelişime destek sağlanması yönüyle de önemli görülmektedir.

Sonuç: Eğitim mekanlarının elde edilmesinde katılımcı bir anlayışın benimsenmesi, eğitim süreçlerindeki gereksinimleri

tanıyarak başarılı mimari çözümler üretebilmek ve okulun sürdürülebilirliğini sağlayabilmek açısından önemli görülmelidir. Bu

bağlamda, eğitim mekanlarının geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilecek çalışmalarda vizyon oluşturma, tasarım ve yapım süreçleri

gibi farklı aşamalarda katılım olanağı oluşturacak yöntemlerin geliştirilmesi hedeflenmelidir .

Keywords:

Page 232: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

230

OP-206

Teachers’ Evaluation of Professional Development

DENİZ ŞAHİNTAŞ 1

1: Gazi University, Faculty of Sciences, Department of Chemistry, Ankara, Turkey

ABSTRACT

Professional development for teachers is most often discussed in the literature and described in different ways. J oyce et al., for

example, defined professional development as “formal and informal provisions for the improvement of educators as people,

educated persons, and professionals, as well as in terms of the competence to carry out their assigned roles.” Gall an d Renchler

described professional development more specifically as “efforts to improve teachers’ capacity to function as effective profe ssionals

by having them learn new knowledge, attitudes and skills.” Fullan explained professional development as “the su m of formal and

informal learning pursued and experienced by the teacher in a compelling learning environment under conditions of complexity and

dynamic change.” The aim of this study is to provide advice on how to improve quality of teachers' professional development

especially in Turkey. For this reason, the concept of professional development was identified; standards determining quality of

effective professional development were determined; the results which were followed through professional development were

determined; the information related to a search of the Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD), other

education research databases, a variety of materials produced by provincial, and national associations was given and findings of

these studies were presented. The general frame of this research in the dimensions of in-service training which included teachers’

professional development, continuing professional development and teacher learning could be suggested as a source of

reconstruction for teacher education. We could develop strategies and policies in this wayof this review is to explain the role of

physical activity in improving and maintaining the health of the elderly population.

Keywords: Professional development, teacher, Turkey

Page 233: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

231

OP-207

Azerbaijani folk song traditions in Ramiz Mirishli's work

HİCRAN HAJİZADE1

1: Azerbaijan National Conservatory, Baku Azerbaijan

ABSTRACT

In the musical culture of Azerbaijan, the song genre plays an important role in the artistic aesthetic and style characteristics.

One of the most pressing problems of our time is the study of the song genre and ways to develop it. It presents the history, everyday

life, outlook, wishes and desires of the developed song genre created in the creative process of the people. The composer's song

creates his own way of development, stemming from folk songs creativity. On this way, many composers have made a unique

heritage.

Along with folk songs from the memory of our people for centuries, composer songs, which were issued in the beginning of the

twentieth century, also found a way to the heart of a large audience, a popular genre.

After that, Uzeyir Hajibeyli develops this genre of high-quality songs of Said Rustamov, Tofig Guliyev, Jahangir Jahangirov,

Rauf Hajiyev, Haji Khanmammadov, Ramiz Mirishli, Ogtay Kazimi, Elza Ibrahimova, Emin Sabitoglu and others, creating unique

examples in the genre of the genre., have influenced the spiritual upbringing of many generations.

Our research has revealed that songs created by Ramiz Myrlisli are divided into 2 types: stylized national songs and songs in a

variety of styles. It's very colorful in terms of songs. Here you can find labor, patriotism, love, lyrical -psychological, heroes,

humorous and hilarious songs.

One of the factors that follows the songs of Ramiz Mishlis is the uniqueness, uniqueness and space of his melodies. These

songs are harmonically rich, interesting, beautifully tuned melodies. He made traditional songs and genres of Azerbaijani fol k songs

and languages, using mugam and asus music as well as the anthem, waltz, tango rhythms, and created them incomparable songs.

When analyzing Ramiz Mirishly's songs, it became clear that he used a few varieties of rhythm variability within a single son g. This

quality enriched his songs with even more colorful melodies and distinguished them from melodic point of view.

Ramiz Mishlis has a self-destructive place. His role in the development of the Azerbaijani genre is undeniable. R. Mirisli, who

is widely used by national rhythms and musical intonations of folk creativity, sincerely expresses the inimitableness of the folklore

art.

Folk artists Zeynab Khanlarova, Shovkat Alakbarova, Islam Rzayev, Arif Babayev, Elmira Rahimova, Nazaket Mammadova,

Ilhama Guliyeva, Nise Gasimova, Brilliali Dadashova, Azer Zeynalov and many of our favorite singers compositions by composer

Ramiz Mirishli. The composer's songs have gained profound recognition not only from Azerbaijani musicians, but also beyond th e

borders of Iran, Turkey, and Arab countries as a rich spiritual wealth of this land. Famous Turkish singers like Ajda Pekkan,

Page 234: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

232

Sibelcan, Neşe Karaböcek, Murat Kaya, and Fatih Kısaparmak's Ramiz Merysli's songs. It is gratifying that the composer, who h as

come to the world arena with songs, also receives orders from different countries to write in this genre.

Over the years, new songs, new plays, new generation of musicians appear, but the most beautiful examples of Azerbaijani

musical art, which does not abolish the great poems of Ramiz Mishlini, are the best examples of their music, and they call it "the

goods of the people.".

Keywords: Ramiz, Mirishli, ritm, traditional, folklor, song

Page 235: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

233

OP-208

Yer İçi S-Dalga Hız Yapısının Yatay/Düşey Spektral Eğrilerinin Ters

Çözümü İle Belirlenmesi: Aliağa/İzmir Örneği

ÖZKAN CEVDET ÖZDAĞ1, METEHAN ULUĞTEKİN2, TOLGA GÖNENÇ3

1: Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Bölgesi Uygulama ve Araştırma Merkezi, İnciraltı-İzmir-Türkiye

2: Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı, Buca-İzmir-Türkiye

3: Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü, Buca-İzmir-Türkiye

ABSTRACT

Bir mühendislik sahası için sismik tasarı kriterini oluşturmada önemli unsurlardan birisi sismik kayma dalgası hızının (Vs)

ölçülmesidir. Vs günümüzde birçok farklı amaçla kullanılmaktadır. Deprem-zemin-yapı etkileşiminin tasarımı, taban kesme

kuvvetlerinin belirlenmesi, Vs30 yaklaşımı, ivme azalım ilişkileri, zemin transfer spektrumu hesaplamaları, arama jeofiziği

bunlardan bazılarıdır. Vs birçok farklı saha ve laboratuar yöntemi ile ölçülebilmekte/hesaplanabilmektedir. Laboratuar çalışm aları

pontid deneylerini, saha çalışmaları ise standart penetrasyon deneyi (SPT), konik penetrasyon deneyi (CPT), sismik kırılma

çalışmaları, yüzey dalgalarının çok kanallı analizi (MASW), kırılma mikrotremor (Re -Mi) yöntemlerini kapsamaktadır. Tek istasyon

mikrotremor yöntemi ile elde edilen HVSR (f) eğrisinin zemin transfer spektrumu olarak kullanılabileceği ve bu spektrumdaki

eğrilerin yer içinde akustik empedans farklılığı yaratan tabakalardan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu nedenle gelişen cihaz v e

yazılım teknolojileri sayesinde son yıllarda HVSR(f) eğrilerinden yer içi hız modelleri elde edilebilmektedir. Bu çalışma kapsamında

Aliağa/İzmir’de alınan 4 adet tek istasyon mikrotremor verisi için yer içi S -dalga hız yapısı hesaplanmıştır.

Keywords: HVSR, İzmir, tersçözüm, Vs

Page 236: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

234

OP-209

Synthesis of Benzofuranylglyoxime and Its Some Metal Complexes

DUYGU AYDIN1, İBRAHİM KARATAŞ1

1: Karamanoğlu Mehmetbey University, Chemistry Department -Karaman, Turkey

2: Selçuk Üniversitesi, Chemistry Department -Konya, Turkey

ABSTRACT

Oximes are usually colorless and medium-melting substances. Oximes were first worked by Meyer in 1882. Oximes are used

for various purposes in the field of the analytical, organic, inorganic, and industrial and bio-chemistry. In this study, 2-

isonitrosoacetylbenzofuran was synthesized by the reaction of 2-acetylbenzofuran and butylnitrite using two different methods. One

of them is classic nitroso-method and the other one is microwave method. After obtaining 2-isonitrosoacetylbenzofuran reacted with

NH2OH.HCl, benzofuranylglyoxime was obtained. The complexes of these ligands with Ni(II), Co(II), Cd(II), and Cu(II) salts were

isolated. Finally, the conformation of all combinations was characterized utilizing FT-IR, NMR and Elemental Analysis techniques.

Keywords: Benzofuranglyoxime, Oxime, Microwave

Page 237: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

235

OP-210

Siirt Yöresindeki Sığırlarda Tespit Edilen Bit Türleri

ALİ BİLGİN YILMAZ1, BURÇAK ASLAN ÇELİK2, ÖZLEM ORUNÇ KILINÇ3

1: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van Sağlık Yüksekokulu, Van, Turkey

2: Siirt Üniversitesi, Veteriner Fakültesi.Parazitoloji ABD, Siirt/, Turkey

3: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Özalp Meslek Yüksekokulu, Van, Turkey

ABSTRACT

Sığırlardaki ektoparazitler çok yoğun olmadıkları sürece genellikle ölümlere neden olmazlar fakat kontrol altına alınma dıkları

sürece üretim kayıplarına neden olurlar. Beslenme bozukluğu olan, çok yaşlı ve genç hayvanlar ektoparazitlere karşı daha

hassastırlar. Bu çalışma Siirt İlindeki sığırlarda bit enfestasyon düzeyini ve bit türlerini tespit etmek amacıyla yapılmıştı r. Siirt

merkeze bağlı 3 köye gidilerek 40 sığır bit yönünden muayene edildi. Toplanan bitler içinde %70 alkol bulunan numaralandırılm ış

şişelere alındı. Bitler laboratuar da ilgili literatürler kullanılarak teşhis edildi. Ektoparazit muayenesi yapılan sığır lardan 40 sığırdan

27 (%67.5)’nin bitler ile enfeste olduğu görüldü. Toplanan bitler Linognathus vituli ve Bovicola bovis olarak teşhis edildi.

Toplamda 257 adet Linognathus vituli’nin 135’inin dişi, 112’sinin erkek,10 adetinin nimf olduğu tespit edildi. Toplanan 120 adet

Bovicola bovis’in 82’sinin dişi, 38’inin dişi olduğu tespit edildi. Sonuç olarak Siirt ilindeki sığırların önemli ölçüde bitlerle enfeste

olduğu ve Anoplura türüne ait bitlerin daha yoğunlukta olduğu buna bağlı olarak sığırlardaki verim kaybının önemli miktarda

olabileceği kanaatine varıldı.

Keywords: Sığır, bit, ektoparazit

Page 238: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

236

OP-211

Parametric Sensitivity and Vibration Analysis of Stiffened Plates

Incorporating Finite Strip Method and Neural Networks

MEHMET TOLGA GÖĞÜŞ1, MUSTAFA ÖZAKÇA1, ABDULKADİR ÇEVİK1

1: Department of Civil Engineering, University of Gaziantep, Gaziantep, Turkey

ABSTRACT

A wide range of dataset for parametric sensitivity and vibration analysis are determined using curved variable thickness

Mindlin-Reissner finite strips which offers an accurate and inexpensive tool for the production of the database used for also neural

network training. Sensitivity analyses of stiffened panels are investigated. Effects of stiffened plate design variables are discussed.

The results of the proposed neural network model to compute the preliminary calculation of the natural frequency of stiffened panels

in simple support condition. The results of the proposed model to compute the natural frequency are furthermore compared with the

results of the finite strip analysis and found to be quite accurate.

Keywords:

Page 239: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

237

OP-212

Free Vibration Analysis of Frame Elements Based on

Mindlin-Reissner Model

MEHMET TOLGA GÖĞÜŞ1, MUSTAFA ÖZAKÇA1, ABDULKADİR ÇEVİK1

1: Department of Civil Engineering, University of Gaziantep, Gaziantep, Turkey

ABSTRACT

The basic finite element formulation of a developed family of four noded C(0) continuity Mindlin-Reissner model curved and

straight frame elements which include shear deformation and rotatory inertia effects is presented. The accuracy and efficiency of

these developed frame elements are explored through a series of dynamic analyses of frame structures. The results are compare d

with those obtained by other analytical and numerical methods. The comparisons show that the method yields very good results with

a relatively small number of elements.

Keywords:

Page 240: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

238

OP-213

A Study to Determine the Relationship Between Level of Participation in

Recreational Activities, Emotional Intelligence, and Academic

Achievement of University Students

H. DİLEK SEVİN 1, EBRU EBRU BARAKAZI 2, ALİ YAYLI1

1: Gazi University, Faculty of Tourism, Recreational Management Department, Golbasi/Ankara, Turkey

2: Ondokuz Mayis University, Bafra Tourism Vocational School, Travel-Tourism and Entertainment Services Department Samsun /

Turkey

ABSTRACT

The purpose of this study was to determine the relationship between level of involvement of university students in recreation al

activities, emotional intelligence, and academic achievement. "Personal Information Form", "Questionnaire for Participation in

Recreational Activities" and "Schutte Emotional Intelligence Scale" were used to collect research data. The study group cons isted of

609 students, 344 females and 265 males, who were attending to Gazi University Faculty of Tourism, Samsun Vocational School,

and Havza Vocational School. T-test, one-way ANOVA, Pearson correlation, and regression tests were used for statistical analysis

of the data. Exploratory Factorial Analysis was used to determine the structural validity and Cronbach's alpha was used to determine

the reliability of the Recreational Activities Scale. In the study, the dimensions of emotional intelligence and recreational activities

were examined in terms of age, gender, region where the student lived permanently, type of high school in which he graduated, type

of school he attended, department, whether he worked in a job, monthly total budget and budget allocated for recreational activities.

In addition, dimensions of emotional intelligence and recreational activities were examined in terms of the first -semester grade

average. When the findings obtained from the analysis were evaluated, the subscales of emotional intelligence; opt imism/mood

regulation, appraisal of emotions and utilization of emotions varied by gender. Among the groups that were classified accordi ng to

the first-semester grade average, there was a significant difference in participation in cultural activities (p<0.05). When the average

grades are examined, participation to cultural activities was the highest in the group with an average grade of the first sem ester

between 3,50 and 4,00, and the lowest in the group with an average grade of the first semester between 1,50 and 1,99.

Keywords: University students, recreational activities, ANOVA

Page 241: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

239

OP-214

Levodopa-Karbidopa İlaç Etken Maddelerinin Kemometrik

Yöntemler İle Tayini*

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1, ZİYA MERMERTAŞ1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, levodopa-karbidopa kombinasyonunun herhangi bir ayırma işlemi olmadan eşzamanlı olarak belirlenmesi için

KEMOMETRİK YÖNTEMLER kullanılmıştır. Parkinson hastalığında vücutta eksilen madde dopamindir. Hastalıkta eksilen

maddeyi yerine koymak istenir ancak ağızdan dopamin verdiğimizde beyine ulaşmaz. Bunun için dopaminin ön maddesi olan

levodopa kullanılır. Levodopayı tek başına verdiğimizde büyük bir miktarda beyine ulaşmadan önce yıkıma uğrayacak, bu da

hastada dayanılmaz baş dönmesi, bulantılar, kusmalar gibi yan etkiler oluşturacak hem de hastalığımızı tedavi için istediğimiz doza

ulaşamayacağız demektir. Bunu gidermek için kanda yıkılmasın, beyine daha çok ulaşsın levodopa geçirebilelim diye yanına bazı ek

maddeler konulur. Karbidopa bunlardan biridir. Levodopanın kanda yıkılmadan beyine bozulmadan daha kolay ulaşmasını sağlar.

Diğeri de benzeraziddir. Bugün kullandığımız ilaçlar içinde levodopanın yanında bu maddeler mutlaka bulunurlar. Bu nedenle iki

ilaç bileşiminin yer aldığı bir kombinasyonda miktar tayinlerini kemometrik yöntemin de üstünlüklerinden yararlanarak yapmak bize

kolaylık sağlamıştır. Kemometri programı ile daha önce ilaç sanayinde kullanılan klasik yöntemlere göre alternatif, daha hızlı ve

düşük maliyetli yeni bir yöntem geliştirilmiştir. Kemometrik tekniklerle, karmaşık sistemlerin bile herhangi bir ön ayırma işlemine

tabi tutulmadan, olduğu gibi spektrofotometrik olarak analizine olanak sağlar, bu kolaylık Parkinson ilaç etken maddelerinin eş

zamanlı tayini için kullanılarak istatistiksel olarak daha güvenilir sonuçlar elde edilmiştir.

Keywords: Karbidopa; levodopa; PLS; PCR

*: Bu çalışma SDÜ BAP 5101-YL1-17 (Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi) tarafından desteklenmiştir.

Page 242: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

240

OP-215

Polonya Afiş Ekolünde Sürrealist Yaklaşım: Franciszek Starowieyski

Örneği

KADER SÜRMELİ1

1: Yildiz Technical University, Faculty of Art and Design, Istanbul-Turkey

ABSTRACT

İkinci Dünya Savaşı’nda, bağımsızlığı için en ağır bedel ödeyen ülkelerden biri olan ve 1945 yılında savaş sona erdiğinde

harabeye dönmüş olan Polonya’da, toplumsal ve kültürel yaşamın her alanı gibi, matbaacılık ve grafik tasarım da hemen hemen y ok

olmuştur. Ancak savaşın yıkıcılığına rağmen, Polonyalı sanatçıların, özellikle kitle iletişimindeki en önemli araçlarından biri olan

afiş alanında oluşturmayı başardıkları özgün stil, 1950’lerden sonra uluslararası bir beğeni ile karşılanmıştır. Bu çalışmada , Polonya

afiş ekolündeki önemli eğilimlerden biri olan, ulusal karakterin karanlık ve kasvetli yönünü vurgulayan Sürrealist yaklaşım ve

öncüsü Franciszek Starowieyski’nin tasarım anlayışı incelenmektedir.

Keywords: Polonya afişleri, afiş, sürrealizm, Franciszek Starowieyski

Page 243: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

241

OP-216

The Effect on Soil Carbon Mineralization of Different Doses of

Glyphosate-Amin Salt Used in Orange Cultivation

HÜSNİYE AKA SAĞLIKER1, GÜLDEN KUYLUK GÜL1

1: Osmaniye Korkut Ata University, Scince and Letters Faculty, Biology Department, 80000-Osmaniye, Turkey

ABSTRACT

This study was conducted to exhibit the effects on soil carbon mineralization of dosages [recommended dosage (RD), × 2RD

and × 4RD] of glyphosate-amine salt (480 g/l) used in the fight against harmful grasses on the orange garden soil of Erzin district of

Hatay in the laboratory conditions (28 °C, 48 days). Soil samples were taken from the orange garden before and after applying the

glyphosate-amine salt and also Osmaniye Korkut Ata University for use as a clean area in the comparisons. Carbon mineralization of

three group soils moistened to 80% of the field capacity was determined by CO 2 respiration method. The C mineralization of the

control orange soil (OS) before and after appliying herbicide was found significantly lower than the recommended dosage, its 2 and

4 time amounts (P < 0.05). C mineralization was not affected by all herbicide additions (P > 0.05) in the campus soils which are

preferred as clean area. These findings showed that the glyphosate-amine salt added to the orange soils sampled separately before

and after spraying was used as a carbon resource by the microorganisms that persisted in the soil. The microorganisms in the campus

soil indicated the tolerance to this herbicide for the first time, but this tolerance might change depending on the time.

Keywords: Erzin, Carbon, Glyphosate-Amin, Herbicide, Mineralization, Orange

Page 244: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

242

OP-217

Evaluatıon of The Works of Landscape Archıtect Roberto Burle Marx

Under The Context of 20th Century Art Movement

EYLEM AKGÜL YALÇIN1, PINAR AYRANCI1, BAHAR AKBULAK 1

1: AİBÜ Bolu Meslek Yüksekokulu Park ve Bahçe Bitkileri Bölümü Bolu Turkiye

ABSTRACT

After the industrial revolution of 1960s, the world has gained a new identity and artistic changes are initiated. These changes

in the 20th century aimed to create a new expression language for various artists. Throughout this process, the expressive language

has effected all the artists in design fields as new technological and industrial advancements have effected art.

The aim of this study is to evaluate the natural and abstract concepts used by Robert Burle Marx who stepped beyond the

classical landscape architecture and formed a bond between painting and landscape.

As a result, 20th century art movements are investigated, landscape works of Roberto Burle Marx are analysed and similarities

with the painters of that period are identified.

Keywords:

Page 245: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

243

OP-218

Orman Köylerinin Kalkındırılmasının Önemi*

UFUK COŞGUN 1

1: Karabük Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü / Karabük, Turkey

ABSTRACT

Ülke kalkınmasının sağlanabilmesi için önemli unsurlardan birisini de kırsal alanda kalkınmanın sağlanması oluşturmaktadır.

Kalkınma üretilen gelir düzeyinin artması olarak nitelendirilebilir. Bu anlamda gelişme ise elde edilen gelirin tabana yayılmasının

sağlanabilmesidir. Dünya da birçok kalkınmış ama gelişememiş ülke bulunmaktadır. Kırsal alanda kalkınmanın sağlanması

ekonomik gelişmenin tabana yayılmasını sağlayacak önemli bir unsurdur. Kırsal alanda kalkınmanın sağlanması kentlere göçü

engelleyecek, bölgeler ve yöreler arasındaki kalkınmışlık farklarını azaltacak, üretimi arttıracak önemli bir argümandır. Ülk emiz

kırsal alanı içerisinde orman köylerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ülkemizdeki her üç köyden biri sini orman köyü

oluşturmaktadır. Bu köylerin yerleşim alanları genelde yukarı havzalarda yer almaktadır. Temel geçimleri tarım ve hayvancılığ ı

dayanana orman köyleri daha verimsiz ve çok parçalı alanlarda etkinliklerini sürdürmektedirler. Kırsal alan alt y apı kısıtlılıkları yanı

sıra, eğitim ve sağlık olanakları bakımından da önemli kısıtlılıklar içerisindedirler. Aynı ekonomik koşullarda ve daha çok

kısıtlılıklar içerisinde bulunmak, orman köylerini kırsal kesimin en yoksul birimleri haline gelmesine neden olmuştur. Doğal yaşam

ortamlarının orman alanları ile iç içe olması ormancılık uygulamalarından daha çok etkilenmelerini de sağlamaktadır. Ülke

dolayısıyla kırsal kesimin kalkındırılması söz konusu olduğunda orman köylerinin kalkındırılmalarının sağlanmas ı öncelik haline

gelmektedir. Bu durumda bölgesel ve yöresel düzeyde orman köylerinin kalkındırılabilmesinin koşullarının saptanması önem

kazanmaktadır.

Çalışmanın amacı; Batı Karadeniz Bölgesini oluşturan Bartın, Bolu, Karabük, Kastamonu, Sinop ve Zonguldak ilerindeki

Orman İçi köylerin kalkındırılma koşul ve olanaklarını ortaya koymaktır.

Materyal ve Yöntem; çalışma Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan 972 orman içi köyü temsil eden 113 köydeki 384 aile ile

yüzyüze gerçekleştirilen anket uygulamasıyla elde edilen özgün alan verilerinin basit istatistiki analizleri ve regresyon, korelasyon

analizleri ile değerlendirilmiştir.

Sonuç; Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan orman içi köylerin kalkındırılmasında sosyo-ekonomik yapılarına yönelik çeşitli

yaklaşımların geliştirilmesi gerekmektedir. Orman köylerinin kalkındırılmasına yönelik sadece ORKÖY çalışmaları gerçekleştirmek

yeterli bir uygulama olmamaktadır. ORKÖY uygulamalarının planlanan düzeylerin altında kalması bunun önemli göstergelerinden

birisidir. Konu tüm ülkeye ekonomisini ilgilendiren bir boyuta sahiptir. Öncelikle alt yapı olanaklarının iyileştirilmesi, sağlık

hizmetlerine etkin erişimin sağlanması ve üretime yönelik çeşitli desteklerin ciddi boyutlarda yaşama geçirilmesi bu kitlenin

kalkındırılmasında önemli noktaları oluşturmaktadır. Ancak bu yaklaşımlar bölgede yöresel koşullara göre de farklılıklar

göstermektedir.

Keywords: Orman içi köyler, kırsal kalkınma, batı Karadeniz Bölgesi orman köyleri

*: Çalışma; “Batı Karadeniz Bölgesi Orman İçi Köylerinin Kalkındırılma Koşul ve Olanakları Üzerine Bir Araştırma” konulu Ege

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi verilerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.

Page 246: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

244

OP-219

From Environment to Space: Three Surface Three Function

BURCU BOSTANCI 1, BAHAR AKBULAK 1, MÜGE HALİLOĞLU1

1: Abant Izzet Baysal University, Bolu, Turkey

ABSTRACT

Cities have their own unique identities. These identities carry social traces of belonging to the environment, culture and sp ace.

However, stratification of these traces also makes it difficult to understand the space at the same time. The maps, in the prese nt from

the past have been used as a means of representation in this context to facilitate the perception of space priorities.

This study conducted by Abant Izzet Baysal University Department of Architecture Basic Design II studio with first year

students. The students are worked of 10 groups include 8 person. In the direction of given conceptional keywords, they were a sked

to creat maps by selecting specific enviromental space. Thus, it is aimed to reveal unrecognized values, culture, identity and

requirements other than the visible characteristics of Bolu.

As a result, the effects of the interaction between space and identity on functions which is selected by the students are discussed

in a urban area in the case of Bolu.

Keywords: Space, environment, identity, map, function, concept

Page 247: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

245

OP-220

Fransız Devrimi ve Erken Dönem İngiliz Romantik Şiiri

NURTEN BİRLİK1

1: Middle East Technical University, Ankara, Turkey

ABSTRACT

M.H. Abrams, Fransız Devrimi ile Romantizm arasındaki ilişkinin fazla irdelenmediğini ve Romantizmin bu yüzden eksik

yorumlandığını belirtir. Oysa Abrams’a göre, Fransız Devrimi, Hristiyan Avrupa kültürlerindeki en önemli itici güçlerden olan

Romantik şiiri, yarattığı beklentilerden dolayı hem içerik hem de biçim boyutunda şekillendiren en önemli unsurlardan biridir . İlk

dönem İngiliz Romantik şairler (Wordsworth ve Coleridge) bilimsel ve dinsel (Üniteryan) ilkelere göre düzenlenmiş ütopik bir

toplum hayal ettiler. Bu ütopik toplum arayışı hem onların dini, bilimsel ve politik eğilimlerinin bir sentezi gibidir hem de erken

dönem şiirlerini etkileyen en önemli faktördür. Bu çalışma erken dönem İngiliz Romantik şairleri ile Fransız Devrimi arasındaki

ilişkiyi tarihsel bir bağlama oturtarak irdelemeyi ve bu ilişkinin onların şiirlerine nasıl yansıdığını örneklemeyi hedefler .

Keywords: Coleridge, Fransız Devrimi, İngiliz Romantik Şiiri, Wordsworth

Page 248: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

246

OP-221

Romantik Dönemde İngiliz Edebiyatında Doğa, Resim ve Şiir İlişkisi

NURTEN BİRLİK1

1: Middle East Technical University, Ankara, Turkey

ABSTRACT

On sekizinci yüzyılda insanın doğayla olan ilişkisi üzerine yeni betimleme yöntemleri gel iştirilmiştir. Bu bağlamda, bu

dönemin şiir estetiğinde önemli bir yere sahip olan resimsel (picturesque), güzel ve yüce (sublime) deneyimleri ön plana çıkar.

Resimsel, doğanın detayları değiştirilerek ya da estetik amaçlar için “formüle edilerek” yeniden şekillendirilmesi olarak

tanımlanabilir. Doğal öğelerle sert, uyumsuz, zıt ışık oyunlarının yer aldığı vahşi doğaymış gibi görünen ancak aslında yapay olan

bir izlenim yaratılır. Resimsel, tablo görüntüsü veren doğal manzaralara deniliyordu genelde, ancak bu manzaranın özellikle güzel

olması gerekmiyordu. Burada bir manzaraya resimsellik özelliği veren şey aslında, daha çok bakan kişinin yaşadığı çağrışımlar dı.

Çünkü resimsel, doğanın resimdeki tarza ve duruma göre şekillendirildiği durumdu ve sanat eserler inde bu tip görüntüleri görmeye

alışık olan göz, sanatın kafasında oluşturduğu çağrışımları imgelemsi güzellikler haline gelen, doğal nesnelere uyarlardı. Sa nattan

esinlenerek oluşturulan doğa karşısında hezeyan yaşayan şair de bu deneyimi mısralarına yansıtarak çok katmanlı estetik bir süreç

oluştururdu. Doğa betimlemelerinin çok yaygın olarak görüldüğü Romantik şiir geleneğinde şair, hem doğayla yaşadığı etkileşim de

hem de bu etkileşimi şiirinde yansıtırken, genellikle resimsel katmanla başlayıp bu katmandan sonra estetik aşkınlık olan yüceyi

deneyimliyordu. Resimsel deneyimdeki çeşitlilik aynı zamanda yüce deneyiminde de görülmekteydi. Bu bildiride, İngiliz

Romantizminden seçilmiş şiirler ve dönemin önemli ressamlarının tabloları arasındaki paralellikleri örnekleyen analizler

sunulacaktır.

Keywords: İngiliz Romantik şiiri, resimsel, Romantik yüce

Page 249: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

247

OP-222

Synthesis and Spectroscopic Characterization of 13 New Heterocyclıc

Disazo Dyes Containing Pyrazole and Barbituric Acid

AYKUT DEMİRÇALI 1

1: Pamukkale University, Faculty of Science and Art, Department of Chemistry, Denizli, Turkey

ABSTRACT

Most of today's fiber industry is polyester fiber. A large number of disperse dyestuffs have been obtained for dyeing polyest er

fibers. Particularly, by using heterocyclic coupling compounds, disperse dyes having very good properties such as light, washability,

bleaching fastness in yellow-orange range have been obtained. The synthesis and solvent effects on absorption spectra of pyrazole -

derived disazo dyes have been investigated and it has been observed that more vivid colors are obtained in basic solvents. This

increases the specificity and current use value of the disazo dyes.

In this study, firstly aniline derivatives were diazotized and then these diazotized compounds were reacted with malononitrile

to synthesize the aril-azo malononitrile compounds (1a-1m). Secondly, 4-arylazo-3,5-diamino-1H-pyrazole (2a-2m) derivatives were

synthesized by effecting hydrazine monohydrate with aril-azo malononitrile compounds (1a-1m). Finally, the diazonium salts of

these compounds were reacted with barbituric acid and 5-(3'-amino-4'-arylazo-1H-pyrazole-5'-yl-azo) barbituric acid compounds

(3a-3m) which target compounds were obtained. The structures of (3a-3m) compounds were characterized with AT-IR, 1H-NMR

and UV–visible spectroscopy. Thus, 13 new disperse disazo dyes containing both pyrazole and barbituric acid ring were added to

azo dyestuff and textile literature.

Keywords: Diazotisation, Heterocyclic compound, Pyrazole, Barbituric acid

Page 250: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

248

OP-223

Fluorescent Sensor for Mercury (Iı) Ion Based on Bodipy and

Calix[4]Arene

MİNE SULAK1, AHMED NURİ KURSUNLU2, BURCU GİRGİN3, ÖZLEM ÖZEN KARAKUŞ3,

ERSİN GÜLER1

1: Pamukkale University, Department of Organic Agricultural Management School of Applied Sciences, 20017, Denizli, Turkey

2: Department of Chemistry, University of Selcuk, Campus, 42075, Konya, Turkey

3: Department of Chemistry, Pamukkale University, 20017, Denizli, Turkey

ABSTRACT

Sensors have a great importance in the detection of heavy metal ions due to their serious hazards toward the environment and

biological systems. Among transition metal ions, Hg(II) ion is a heavy metal that can cause harmful effects on the living org anisms

and environment owing to its high toxicitiy of today's fiber industry is polyester fiber. On the other hand, the fluorescent probes (a

class of chemo-sensors) are crucial for a lot of applications such as food analysis, process control, and medical diagnosis. The

fluorescent chemo-sensors have to include both the detection of ionophore and the signaling of fluorophore units. The signaling units

can convert into a signal expressed as the differences in the photophysical characteristics of the chemosensor, electron, cha rge (ICT)

or energy transfer (PET). The chemosensors based-on cryptands, calixarene, cyclodextrins and crown-ether have received a

remarkable attention in supramolecular chemistry. Cu(I)-catalyzed 1,3-dipolar cycloaddition reaction, known as “click reaction”,

was reported by Meldal and Sharpless, which five members heterocyclic 1,2,3-triazole occurred from the reaction between an

organic azide and a terminal alkyne.

This study reports to the synthesis of a calix[4]arene derived by the reaction of an azide and an alkyne to form a triazole

binding site. Moreover, a Bodipy derivative with alkyl chloride terminal was prepared. Calix[4]arene based -on dual triazole-

naphthalene and a Bodipy derivative were combined as ionophore group and fluorescent unit, respectively. The pho tophysical

studies of target compound show that the sensor can be selectively.

Keywords: Bodipy, Calix[4]arene, Fluorescence Sensor, Mercury

Page 251: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

249

OP-224

Assessment of Effect of Specimen Size on Compressive and Splitting

Tensile Strengths of Concrete Mixture*

ALİ MARDANİ-AGHABAGLOU1, SULTAN HUSEİN BAYQRA1, HASSANE AMİDOU

OUEDRAOGO1, SÜLEYMAN ÖZEN1, GÖKHAN YILMAZ 2

1: Department of Civil Engineering, Uludag University, Nilufer, Turkey

2: Polisan Construction Chemical Company, Istanbul, Turkey

ABSTRACT

In this study, the effect of concrete specimen size on compressive and splitting tensile strengths of concrete mixture was

investigated. For this aim, 2 different concrete mixtures having w/c ratio of 0.3 and 0.7 were prepared. A CEM1 42.5R type ce ment

and crushed limestone aggregate were used. The SSD specific gravities of 0-5 mm, 5-15 mm and 15-25 mm aggregate size fractions

were obtained as 2.68, 2.69 and 2.69, respectively. The gradation of the combined aggregate obtained by mixing 40% 0 -5 mm, 30%

5-12 mm and 30% 12-22 mm aggregate size fractions. In all concrete mixture slump values were kept constant as 17±2 cm. In order

to provide desired slump value a polycarboxylate ether-based high ranged water reducing (HRW) admixture was used as different

ratio. To investigate the effect of concrete sample size on strength properties of concrete mixtures, 150 mm and 100 mm cubic

specimens were prepared for each mixture. The specimens were cured under standard conditions. The specimens were demolded 24

hours after casting and then stored at 23 2 ˚C water for curing until testing days. The 7 and 28-day compressive and splitting

tensile strengths were measured in accordance with EN 12390-3 [1] and EN 12390-6 [2], respectively. According to test the results,

as expected, compressive and splitting tensile strengths of concrete mixture having w/c ratio of 0.3 were higher than those o f the

mixture having w/c ratio of 0.7. The 7 and 28-day compressive strengths of 100 mm cub specimens were %13 and %18 higher than

those of 150 mm cub specimens in the case of 0.3 w/c ratio. However, in the case of 0.7 w/c ratio, concrete size effect on th e

compressive strength of the concrete mixture was negligible. Similar results were pronounced for splitting tensile str ength of

concrete mixture.

Keywords: Compressive strength, specimen size effect, splitting tensile strength *: The authors would like to thank Izmir Bursa-Beton Ready Mixed Concrete Plant and Polisan Construction Chemicals Company

authorities for their kind assistance in providing the cement, and water reducing admixture as well as determining the chemical composition, physical and mechanical properties of these products. Besides, the first author gratefully acknowledges the support provided by Uludag University Scientific Research Projects Centre (BAP) under grant number AYP(MH)-2016/16

Page 252: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

250

OP-225

Effect of Permeability Reducing Admixture on Some Fresh Properties of

Cement Paste Containing High Range Water Reducing Admixture*

ALİ MARDANİ-AGHABAGLOU1, ALİ NEMATZADEH1, SÜLEYMAN ÖZEN1, KAMBİZ

RAMYAR2, GÖKHAN YILMAZ3

1: Department of Civil Engineering, Uludag University, Nilufer, Turkey

2: Department of Civil Engineering, Ege University, Bornova-Izmir, Turkey

3: Polisan Construction Chemical Company, Istanbul, Turkey

ABSTRACT

In this study, the effect of permeability reducing admixture (PRA) on Marsh-funnel flow time and mini-slump values of cement

paste containing high range water reducing admixture (HRWA) was investigated. For this purpose, in addition to the control cement

paste mixtures containing no PRA, three different mixtures were prepared by using three liquid commercial PRAs provided from

three different factories. In all paste mixtures, PRAs were used as 2 wt.% of the cement. In order to measure Marsh-funnel flow

time and mini-slump values of the mixtures, for each series, 7 different mixtures containing HRWR admixture ranging from 0.5% to

2 wt.% of cement were prepared. Regarding to previous studies the water/cement ratio of the all paste mixtures was chosen as 0.35

[1]. The Marsh-funnel flow time and mini-slump test procedures are similar to those applied by Aïtcin [1] and Kantro [2]. Test

results demonstrated that irrespective of PRA utilization, Marsh-funnel flow time of the mixtures decreased by increasing their

HRWR admixture content. However, beyond a certain level (i.e., saturation point), the increase in admixture content had not a

significant effect on the flow time of the mixture. The saturation point of the control mixtures was found to be 1 wt.% of cement.

However, this point was found to be 0.75 wt.% for the mixtures containing PRA. Besides, the lower (27% lower than that of the

control mixture) Marsh-funnel flow time in the saturation point were obtained in the PRA-bearing mixtures. Similar behavior was

observed for mini-slump values of the mixture.

Keywords: Permeability reducing admixture, high range water reducing admixture, cement paste, Marsh-funnel flow time, mini-slump value

*: The authors would like to thank Izmir Çimentaş Cement Plant and Polisan Construction Chemicals Company authorities for their kind assistance in providing the cement, mineral admixture and water reducing admixture as well as determining the chemical composition, physical and mechanical properties of these products. Besides, the first author gratefully acknowledges the support provided by Uludag University Scientific Research Projects Centre (BAP) under grant number SLBÇ (MH)-2017/1

Page 253: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

251

OP-226

An Analysiss on the Effects of Programmed Musis on Getting Listening

to the Music into Habit

SEZGİN SUNA1

1: Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitin Fakültesi Temel Eğitim Bölümü, Turkey

ABSTRACT

This study has been conducted among the ninety students in Music and Teaching Music course at the department of Primary

Education of the Faculty of Education at Mustafa Kemal University, and the participants in the research are from 2 -A and 2-B

classes, fifty-eight of whom are female and thirty two of them are male students.

In getting to listen to music into habit, “the effects of the programmed music” are observed among both groups, and this study

was made into a scientific ground with a qualitative study as the questionnaire was directed to the participants. In the stud y covered

two educational terms, and for the study the musical pieces were selected particularly for each week. The participants listened to

these musical pieces through remarking the name of the musical piece only “without any explanation” in one group, while the

participants from the other group listened to the musical pieces “with explanation” for each week. In each week, one class hour of

the three hours were reserved for the examination of the listening habits, which continued throughout two educational terms.

In the selection of the musical pieces, the criteria such as the historical process, form analysis, and popularity were taken into

consideration, and the musical pieces were also selected among those which sound familiar. Especially, the teacher candidates who

consider music in one dimension for just as the part of entertainment were able to understand the fact that the Turkish classical

music needed to be learned through its form and aesthetic, which was observed in this study. Moreover, this was made possible by

expecting the formation of an inclination and liking level by listening to classical music without learning it. That the ear is to be

developed in terms of the aesthetic perception is related to place, setting, and the instrument each other.

Consequently, this study shows that in acquiring listening to the music into habit, the programmed music has importance, and

without learning forming the basis of music, listening to classical music will not make any sense and will not acquire anythi ng

among the students. Being a conscious listener is solely based on being selective, and to be selective is based on to choose the proper

learning process in music.

Keywords: Habit of listening to the music, programmed music, Classical Music, Aesthetic, Perception

Page 254: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

252

OP-227

Orman Halk İlişkilerinin Düzenlenmesinde Karma Ormancılık

Sistemlerinin Yeri ve Önemi (İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Kozak

Yöresi Örneği)*

UFUK COŞGUN 1

1: Karabük Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü / Karabük, Turkey

ABSTRACT

Orman alanlarının varlığı ülkemiz yüz ölçümünün %27,6’sı nü kaplamaktadır. Orman alanları varlığı ise 21,7 milyon ha’dır.

Orman alanları ile iç içe yaşayan kırsal nüfus ise “orman köyleri” olarak adlandırılmaktadır. Ülke kırsal yapısının yaklaşık 1/3’ü

orman köylüsü konumundadır. Orman köylerinde yaklaşık olarak7.1 milyon kişi yaşamaktadır. Temel geçimleri tarım ve

hayvancılık olan bu kesim aynı zamanda, kırsal alandaki en faik grubu da oluşturmaktadır. Bu nedenle orman köylülerinin

kalkındırılması önemli bir konu olmuştur. Orman alanlarında uygun üretim tekniklerinin kullanılması ile orman köylüsünün

ekonomik olarak gelişimini sağlayacak politikalar da geliştirilmeye çalışılmıştır. Karma ormancılık sistemleri bu politikalar ın

başında yer almıştır. Orman alanlarında odun hammaddesi dışında diğer bazı ekonomik değeri olan ağaç türleri ile ağaçlandırmalar

yapmak yöre halkının kalkınmasına da yarar sağlamaktadır. Bölgenin ekolojik yapısına uygun türlerle gerçekleştirilen bu

uygulamalar ormanlardan odun hammaddesi dışında diğer yollarla da gelir elde etmenin bir yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Çalışmanın amacı; İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Bergama Orman İşletme Müdürlüğü Kozak orman İşletme Şefliğine bağlı

orman içi köylerdeki fıstıkçamı uygulamasının yöre ve bölge orman halk ilişkileri üzerindeki etkilerin i ortaya koymaktır. Çalışma

alanını; İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Bergama Orman İşletme Müdürlüğü Kozak Orman İşletme Şefliğine bağlı 9 orman içi köy

oluşturmaktadır. Bu yöredeki fıstıkçamı işletmeciliği yöre halkı orman köylüsüne yüksek gelir sağlayan bir uygulama olarak ortaya

çıkmıştır.

Materyal ve Yöntem; çalışma alanındaki 9 orman içi köyde 44 aile ile yüz yüze anket yöntemiyle elde edilen veriler varyans

analizi ve diğer istatistik yöntemlerle test edilmiştir.

Sonuç; Kozak yöresi orman içi köylerde gerçekleştirilen fıstıkçamı işletmeciliği bölge ve yöre ekonomisine büyük katkılar

sağlamaktadır. Orman halk ilişkileri açısından da diğer alanlarla karşılaştırıldığında orman suçları açısından önemli farklıl ıkların

olduğu görülmektedir. Orman yangınları açısından Ege Bölgesi yangına birinci derece hassas bir bölgemizdir. Bu anlamda da Kozak

yöresi orman yangınları açısından dikkat çekmektedir. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nde en az orman yangını görülen bir bölgedi r.

Keywords: Orman halk ilişkileri, karma ormancılık sistemleri, Kozak yöresi

*: Çalışma; “İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Orman Alanlarında Karma Orman İşletmeciliğinin Uygulanabilirliği ve Bazı Politikaların

Saptanması Üzerine Araştırmalar” konulu KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Fen Bilimleri Yüksek Lisans Tezi verilerinden

yararlanılarak hazırlanmıştır.

Page 255: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

253

OP-228

The Best Favorite Course Electronic Organ Course

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, MUSTAFA KABATAŞ2

1: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Ana Sanat Dalı / Antalya, Turkey

2: Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Antalya, Turkey

ABSTRACT

The electronic org course, which is still in the most up-to-date form in the branches of fine arts education, music education,

education, should be on the list of favorite music teacher candidates. The content and functionality of the "Electronic Org" course in

Music Teaching programs is gaining importance when considering the areas of use which are considered to be accompa nied by

musical instruments such as ear training, song teaching and solfege education in music education of elementary and junior hig h

schools. One of the aims of our research is that we are one of the most used instruments in the professional period while we are an

electronic organist and we are a candidate for music teacher. We think that our proximity to this instrument is not in the di mension

of the course or individually. We can list many factors that cause our thinking. The price of the bug, portabili ty, usability, revenues,

methods etc. In this period of development of music technology, the possibilities for electronic music education in electroni c

classical music instruments is becoming an important subject for music teachers and music teacher candidates. In this work, which is

devoted to the skill of "accompany song" The structure of the electronic organ instrument and the "Electronic Organ" are inte nded to

examine the content of the course. The research is in the descriptive screening model, which i s suitable for the qualitative research

approach. Qualitative studies include analyzing documents, analyzing written materials containing information about events an d

events targeted for research (Yıldırım and Şimşek, 2006: 187-189). The screening model is "an approach aimed at describing the

past or present situation as it exists" (Karasar, 2006: 77).

Keywords: Music, Program, Music Teaching, Org, Structuring

Page 256: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

254

OP-229

Music Sector and We

HASAN ARAPGİRLİOĞLU 1, MUSTAFA KABATAŞ2

1: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Ana Sanat Dalı / Antalya, Turkey

2: Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Antalya, Turkey

ABSTRACT

In this research, the target mass of the music industry, that is, where we are in the music sector, is determined and evaluated. To

that end, the industry's target audience of society, thereby examining their effects on society, culture, the current music i ndustry

audience in Turkey existed in the past and the causes of today's existing problems and put forward views on the solution. The fact

that this topic has been selected for the research has been a factor in the way that our music is shed light on the positive and negative

developments experienced in our music industry, music culture and national culture, and in terms of bringing solutions according to

the order of interaction. Required data for research; the compilation was reached through the screening of related works and

discourses. All institutions in the sector that provide music education in our country of study are important to provide resources to all

individuals and field specialists who want to study amateur and professional music. According to the results obtained from th is

research, music which is the same with the history of mankind has grown in parallel with the development of the world and people

over time. The birth and development of the music industry in our country has progressed in parallel with other world countri es. The

music industry, which employs many professions and people in it, has experienced and experienced various problems during the

periods of change due to the developing technology. The music industry has received positive and negative influences from the

newspapers, magazines, TVs and the internet, which are brought to us by time and technology. The music sector, which is shaped by

people's music enjoyment, educational situation and culture, is a mirror of our music and our culture. Looking back over the past

years, the target audience for the music industry is mostly middle age, but nowadays it is almost all young people. The increase of

target groups, the music becoming a sector and therefore the increase in the amount of money earned by the economy of the cou ntry

has a great importance for the country economy. Today, the music industry is excited about the subject experts, such as what, how,

how much they are presenting, and the cause of the work has emerged.

Keywords: Music, Sector, Music Sector, Music Technology, Target Audience

Page 257: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

255

OP-230

Representation of Azerbaijani Folk Dances in Professional Dance

Ensembles in Turkey

SALİM SINAR 1

1: İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü İstanbul, Turkey

ABSTRACT

Folk dances are at the forefront of our most precious cultural heritage, dating back thousands of years. Undoubtedly, although

today's technology is progressing, the resources we can reach are limited. The number of professional dance communities

established in our country since the beginning of 2000s is quite high. The fact that the people who have lived in Anatolia for

thousands of years and left their marks still try to survive and protect their own customs today are also inspired by these

communities. For the performances of the dance ensembles in our country, the process of screenwriting, the process of choreography

and the process of the creation of their music are major investigations and the importance of the legends and the transfers f rom far

away.

The lifestyles, traditions and customs of the peoples migrating from the Caucasus to Anatolia have left indelible marks in som e

of the residential areas and the common cultural heritage has begun to form itself. Based on this, the fact that culture and art are

embodied in our folk dances led to the rapid spread of this sharing and to the transfer of it from the beginning. In this stu dy, it was

the subject of researching the place, importance and execution forms of professional dance groups in Azerbaijan folk dances in our

country.

Keywords: Dance, Azerbaijan, Stage, Performance, Art, Performance

Page 258: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

256

OP-231

Milli Müzik Aletlerinin Sanatsal-Yaratıcılık ve

Eğitim Sorunları

HANIM ALİYEVA1

1: Azerbaycan Milli Konservatuarı, Müzik Tarihi ve Teorisi Bölümü, Azerbaycan

ABSTRACT

Azerbaycan milli müzik aletleri, Azerbaycan'ın müzik tarihi ve kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Azerbaycan'da ulusal müzik

enstrümanları eski bir tarihe, zengin folklor ve sanatsal geleneklere sahiptir. Bu müzik aletlerinin görüntüleri ve isimleri antik kaya

resimleri, ortaçağ müzikal ve bilimsel risaleler, ortacağ ressamların minyatürleri, klasik şiirler, felsefe elyazmaları vb. i le

bilgilendirilmektedir. Azerbaycanda ulusal enstrümanlar tarih boyunca halk müziği, dans sanatı, xalq törenleri, aşiq müziği ve

mugamlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Seçkin halk sanatçıları ile birlikte, ulusal müzik enstrümanlarının gelişimi, işle yişi,

yaşatılması ve yenilikçiliğinde büyük bir rol profesyonel besteciler, müzikologlar ve eğitim kurumlarına aittir. 20.Yüzyılından

itibaren müzik okullarında ve Devlet Konservatuarı'nda ulusal enstrümanlar öğretildi, besteciler çeşitli türlerde eserler ya zdı. Genel

olarak, bu güncel konu aşağıdaki yönlerden incelenmiştir: 1. Azerbaycan milli müzik enstrümanlarının tarihine ve

sınıflandırılmasına bir bakış; 2. Ulusal müziği enstrümanlarına ilişkin 20. yüzyılda yeni bir tarihi ve kültürel sahne; 3. Ul usal müziği

enstrümanları için Azerbaycan bestecilerin eserleri; 4. Çağdaş müzik festivallerinde, yarışmalarda, konserler, araştırma ve

sempozyumlarda milli müzik aletlerinin kullanımı.

Keywords: Azerbaycan milli müzik aletleri; tarih ve gelenekler; müzik eğitimi, besteci çalışmaları, sanatsal ve bilimsel

yenilikler, başarılar

Page 259: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

257

OP-232

Ekolojik Peyzaj Tasarımında Uygulamaya Dönük Bir Yaklaşım

"Soyutlama Tekniği"

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Ekolojik peyzaj tasarımı; peyzajı oluşturan doğal ve kültürel faktörlerin zaman içerisinde sürdürülebilirlik prensibine uygun

olarak tasarlanmasıdır. Peyzaj olarak tanımlanan doğal ve kültürel çevre; yaşamımızın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu

kaynakların sahip olduğu bileşenlerin bilinmesi ve detayları ile ortaya konması envanter olarak önemli bir değer taşımaktadır.

Bahsedilen çevre olarak peyzajın fiziksel, sosyal ve kültürel özellikleri ve halihazırdaki durumu ise analizi olarak karşımız a

çıkar.Peyzajın bütününü oluşturan bileşenleri tek tek dikkate alarak yapılan tasarımlar ekolojik tasarımlardır.

Bu araştırma 2018 yılı şubat ayında gerçekleştirilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi İhtisas Eğitimi programında peyzaj

mimarlarına verilen eğitim sırasında "soyutlama tekniği" stüdyo çalışması olarak 4 haftalık program içerisinde yapılmıştır. İhtisas

eğitimine katılımcı olarak yer alan ziraat mühendisleri,peyzaj mimarları, orman mühendisleri ve peyzaj teknikerlerinden saksı

içerisinde getirilen farklı çiçek türlerinden 1'er tane seçmeleri istenmiştir.Her bir katılımcıya renkli ve siyah kalemler ile çizim kağıdı

verilmiştir.Katılımcılardan seçtikleri çiçekleri öncelikle dikkatle incelemeleri daha sonra bileşenlerine ayırmaları ve her b ir bileşeni

ölçekli bir şekilde kağıda aktarmaları istenmiştir.Gövde,dal ve yapraklarla çiçeklerden oluşan bitkilerin gerçek renklerini

yakalayabilmeleri için renk skalası hakkında bilgi verilmiş ve gerçek renkleri yakalayabilmeleri için karışım teknikleri

gösterilmiştir.Daha sonra ışık ve gölgenin etkisini gözleyebilmeleri için farklı yönlerde ve çevirerek gözlem yapmaları istenmiş

beyazdan siyaha kadar kaç farklı ton yakalayabileceklerini görmeleri için siyah kalemle açıktan koyuya doğru beyaz gri ve siy ah

tonları çizmeleri istenmiştir. Ölçü ve ölçek konusunda bilgi verilerek tekrar gözlem yapmaları istenmiştir. Doku konusunda bilgi

verilerek gözlem yapmaları istenmiştir.Tüm gözlemlerden sonra seçmiş oldukları çiçeği tekrar bileşenlere ayırmaları, tüm deta yları

kağıda aktarmaları istenmiştir.Katılımcılardan gövdenin,yaprakların ve çiçeklerin ayrı bileşenlere ayrılması,her birinin detayları ile

çizimi istenmiştir.

Bir alanın ekolojik olarak tasarlanması çalışmalarına pratik bir yaklaşım olarak belirtilen soyutlama tekniğinde bütünün

bileşenlerine ayrılması ve her bir bileşenin de yine oluştuğu bileşenlere ayrılması temel prensiptir. Daha sonra bütün bileşenlerin

kullanılarak tasarım yapılması çalışmanın son evresidir.

Yapılan çalışmanın sonucunda çok farklı bileşenler verilerek bütünün istendiği uygulama sonrasında gerçek bir arazi

parçasının tarihi doğal ve kültürel bileşenleri verilerek bütünü oluşturmaları peyzajı ekolojik olarak tasarlamaları istenmiştir.

Katılımcıların tasarım öncesinde uzun süreli gözlem yapmanın gerekli olduğu sonucuna vardıkları, Her bir gözlemin kağıda

aktarılması gerektiği, Bir bütünün parçalarını görmeden tamamı hakkında yorum yapmanın yanlış olduğu, bileşenlerin çok detaylı

Page 260: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

258

olduğu şeklinde bir çok sonuca varmışlardır. Sonuç olarak yapılan çalışmanın aşamaları ve çıktıları değerlendirilerek tasarım

eğitiminde uygulamaya dönük teknikler geliştirildiğinde başarılı sonuçlar alındığı görülmektedir .

Keywords: Ekolojik peyzaj tasarım,Peyzaj envanter ve analizi, Tasarımda soyutlama tekniği

Page 261: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

259

OP-233

Matrakçı Nasuh'tan Günümüze Peyzajın Görsel Anlatım Teknikleri

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Osmanlı döneminden günümüze bakıldığında özellikle Matrakçı Nasuh (1480-1564) tarafından yapılan çalışmalar günümüz

görsellerine farklı bakış açıları ve ilham verebilmektedir. Nasuh'un yaptığı seyahatlerde dikkatli gözlem yeteneği ile peyzaj

karakteristiklerini ince detaylı bir şekilde resmetmesi kendine has bir yöntemdir. Yapmış olduğu topografik minyatürler

incelendiğinde kuşbakışı olarak resmedilen; dağlar, tepeler, kayalıklar, mağara girişleri, su yolları, kaleler, duvarlar, yapılar, yol ve

patikalar minyatür olarak resmedilmiştir. Bu çalışmalar metnin içeriğinin açıklamak için yapılan resimlerdir. İnsan dışında peyzajı

oluşturan doğal çevre ve hayvanlar da dikkat çeken detaylar arasında yer almıştır. Bitki örtüsü ise detayları ile işlenmiş pe yzaj

karakteristiklerini oluşturan ağaçlar; çalılar ise çiçek ve meyve tutuşlarına göre renkleri ile tasvir edilmiştir. Çay ır alanlar farklı

tonlarda izah edilerek soğanlı çiçekler ve yer örtücü bitkiler yer almıştır.Yer yüzü şekilleri yamaçlar, kuytular, düzlükler ise farklı

ton ve canlı renklerde detayları ile ifade edilmiştir.Eğim gurupları ise alınan kesitlerde mükemmel şe kilde gösterilmiştir.Topraktan

elde edilen boyalarla yapılan çalışmalarda renklerin karışmaması için yumurta sarısı kullanılarak kağıda yapışması sağlanmış ince

tüy fırçalar kullanmıştır.Matrakçı Nasuh dışında yapılan peyzajı ifade eden minyatür çalışmalar ına bakıldığında; 16. yüzyıl

sonrasında sarayda görev yapan Nakkaş Osman minyatür çalışmalarında en küçük detaylara kadar dikkat çeker ve gerçeği

yansıtmaya çalışmıştır. Kanuni döneminde hizmet eden Seyyid Lokman ise Nakkaş Osman'la çalışmış arşivlere göre 126 kişilik bir

ekibe sahiptir ve çalışmaları ile Kanuni dönemindeki gündelik olayları anlatmıştır. Nakkaş Nakşi ise figürlerine mizah katmış ,

perspektif kurallarını dikkate alarak göz ve mekanlarda derinlik ile 3. boyut katmıştır.18. yüzyılda yaşayan Abd ullah Buhari ise

gerçekçiliğe dayalı tek figür çiçek çalışmaları yapmıştır. Birçok eserler veren Süheyl Ünver ve ardından Nusret Çolpan (1952 -2008)

ise Matrakçı Nasuh'un topografik minyatürlerine grafik ve modern resim boyutu getirmiştir.

Teknolojinin vazgeçilmez olduğu günümüzde tasarım ve aşamalarında geleneksel yöntemler pek tercih edilmemektedir.

Elimizden bırakamadığımız cep telefonu, tablet ve bilgisayarla üç boyutlu hazırlanan görsellerin çoğunlukla kullanıldığı bir

dünyadayız. Hazır model ve programların sıkça tercih edildiği, gerçeği yansıtmayan çalışmalar sağlıklı sonuçlar vermemektedir.

Yapılan çalışmalarda mantıktan uzaklaşan, yanıltıcı görsellerden oluşan tasarımlar uygulanamaz ve kullanılamaz sonuçlar

doğurmaktadır. Günümüzde Tasarım stüdyolarında öğrencilerin not almayı ve eskiz çizmeyi tercih etmeyerek, yansıdan ders

notlarını fotoğrafladığı bir nesil yetişmektedirler.Bu bildiri de amaç;sanatın bir kolu olan peyzaj mimarlığı mesleğinin eğit im ve

gelişimi aşamalarında görsel ifadelerde ve anlatım tekniklerinde; grafik sanatlar, resim ve minyatür sanatı başta olmak üzere

geleneksel Türk sanatları eğitiminin gerekliliği ifade edilmekte olup özellikle Matrakçı Nasuh'dan günümüze dek ulaşan peyzaj ın

görsel anlatım tekniklerini incelemektir.

Keywords: Zaj grafiği, Peyzaj görsel analizi, Peyzaj envanter ve analizi, Peyzaj mimarlığı sunum tekniği, Geleneksel Türk

Sanatları

Page 262: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

260

OP-234

Tarihi Büyükdere Fidanlığı ve Pratik Bahçıvan Okulu'nun Peyzaj Sanatı

Tarihi Açısından Yeri ve Önemi

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Türkiye'nin ilk fidanlığı olan Büyükdere Fidanlığı bölgenin meyve fidanı ihtiyacını karşılamak ve geliştirmek amacı ile

“Büyükdere Bahçe Kültürleri İstasyonu” olarak Atatürk'ün emri ile 1928'de İstanbul Büyükdere' de kurulmuştur. İstanbul İl Özel

İdaresine bağlı olarak kurulmuş fidanlıkta üretilen 200 yabancı ve 100’e yakın yerli meyve fidanı çeşidi üretilerek İstanbul ve yakın

çevresinin ihtiyacını karşılamıştır. Gelişen ve yapı değiştiren İstanbul şehrinin süs bitkisi gereksiniminin karşılanması görevini de

üstlenen kuruluşta, ülkemizin değişik yörelerinin yanı sıra, çoğunluğu Avrupa' dan getirtilen 450 tür ve çeşide ait zengin bi r süs

bitkisi koleksiyonu oluşturulmuş ve bunların damızlıklarından tohum, çelik, aşı, daldırma yöntemleri kullanılarak süs fidanı

üretimine geçilmiştir. Büyüyen İstanbul’un artan yeşil alan ihtiyacını karşılamak amacı ile süs fidanı ve çalıları ile mevsim lik çiçek

üretimine de geçilerek fidanlık bünyesinde “Pratik Bahçıvan Yetiştirme Yurdu “ adı altında okul açılmıştır. 1936 yılında faaliyete

geçen okul Türkiye'de açılan ilk bahçıvan okulu olup 1986 yılına kadar 5 yıllık eğitimi alan 580 civarında usta bahçıvan

yetiştirmiştir. Daha sonra okul kapatılmış Büyükdere Fidanlığı, özelleştirme kapsamında, 1997-2001 yılları arasında özel bir fidanlık

şirketine kiraya verilmiş, ancak İstanbul Özel İdare Müdürlüğü ile kiracı şirket arasındaki anlaşmazlıklar sonucunda Özel İda re

fidanlığı geri almıştır. Bakımsız kalan fidanlık 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi idaresine geçerek Bahçe Market olarak

satış hizmeti vermekte olup planlama çalışmaları devam etmektedir.

Peyzaj mimarlığının en önemli servetini oluşturan ağaçlar çalılar, otsu ve soğanlı bitkiler ve tırmanıcılar fidanlıklarda

üretilir, çoğaltılarak belli bir standarda gelene dek yetiştirilirler. Fidanlıklarda kullanılan kaliteli anaçlar sayesinde yi ne aynı

özelliklerde fidanlar ve çelikler üretilir. Bu nedenle fidanlıklar peyzaj mimarlığının eğitim ve uygulama aşamasında büyük bir önem

taşırlar. Tarihi fidanlıkların tarihi ağaçlara sahip oluşları hep göz ardı edilerek anaç olarak yıllardır kullanılan bu birey ler özel

sektörce kısa vadeli kazanç olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle tarihi kayıplar olarak nitelendirebileceğimiz birçok ağaç, çalı ve

otsu bitkinin yanı sıra peyzaj uygulama, onarım ve bakımlarının temelini tesis etmekte olan Tarihi Bahçıvan Okulu'nun gelecek

ihtiyaçlarına uygun şekilde modernize edilerek tekrar hayata geçirilmesi bir zarurettir.

Bu bildirinin amacı Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvan okulunun sahip olduğu tarihi, bilimsel ve toplumsal değerlerin ortaya

konularak, kuruluş, gelişim aşamalarının Peyzaj Sanat tarihi açısından belge nitelinde olmasına katkı sağlamaktır.

Keywords Tarihi Büyükdere Fidanlığı, Büyükdere Bahçıvan Okulu, Peyzaj Sanat Tarihi, Büyükdere Peyzajı.

Page 263: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

261

OP-235

Peyzaj Mimarlığının Vicdani Sorunları: Vandalizm

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Parklar ve oyun alanları vazgeçilmez kent yaşamının parçalarıdır. Doğal yapının değişimi ile oluşan kültür değişimi kentlerin

yaşam kalitesine etki ederek yön verir ve şekillendirir. Günümüzde sıklıkla bahsedilen kullanıcı profili, sosyal yapı her ne kadar

gelişmiş olarak gözükse de bir takım ahlaki, ailevi ve toplumsal baskı sonucu oluşan politik, etnik ve gelenek görenekler

doğrultusunda da değişiklik gösterebilmektedir. İnsanların bir şeye karar vermesi, onu istemesi zaman içerisinde karar değişikliğine

yatırımcıların ise sosyal baskı nedeni ile müteahhit ve plancıyı yarı yolda bırakması ya da biten projeyi uygulamaya koymamas ı gibi

mesleki sorunlar da oluşmaktadır.

Bu makalede peyzaj mimarlığı mesleğinin heyecan ve yaratıcı yönünü ele alarak yatırımcı ve sponsorlar ile uygulama ve

sonrasında oluşan sosyal kültürel açıdan tasarımı kabullenmeme, uygulamaya koymama ve emek sonucu üretilen imalatların

korunmayarak zarar verilmesine neden olma şeklinde gelişen vandalizm teşvik edildiği süreçlerin oluşturduğu etik sorunlar

irdelenecektir. Araştırmaya örnek olması nedeni ile seçilen 2008-2009 yıllarında Isparta Iyaş Park’ta yapılan mini golf çalışması

detayları ile incelenecektir.

Keywords: Parklarda Vandalizm, Peyzaj mimarlığı ve vandalizm

Page 264: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

262

OP-236

Doğa İle Ekolojik Diyalog: Davraz Dağı Örneği

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Bu makalede yüksek dağların insanoğlu tarafından taşıdığı anlam ve önem tartışılarak sosyal, kültürel ve ekolojik açıdan değeri

incelenmiştir. Tarihi seyri içerisinde insanoğlunun hayatında büyük bir önem taşıyan bu yükseltiler dağ peyzajı olarak

isimlendirilmekte ve içinde barındırdığı toplumsal olayların ve folklorun canlanarak hayat bulduğu çok değerli alanlardan

oluşmaktadır. Bu zengin doğal, kültürel ve tarihi miras insan yaşamına kattığı zenginlik ve coşku ile yerli -yabancı birçok ziyaretçiyi

de mükemmel manzarası ve doğası ile eteklerinde ağırlamaktadır. Torosların bir uzantısı olan karstik depresyon sonucu meydana

gelmiş bulunan Davraz kütlesi doğa tarihi açısından Göller Yöresinin en önemli yükseltilerinden birisidir. Davraz Dağı özelli kle kış

aylarında kayak merkezi olması nedeni ile oldukta iyi tanınmaktadır. Ancak günümüzde daha yoğun kullanımları öngören yeni

planlarla tehdit altında kalmaktadır. Bu nedenle Davraz kütlesinin doğal peyzajda yeri ve önemi incelenerek mevcut sorunlar i le

yakın gelecekte meydana gelebilecek çevre sorunları tartışılmıştır.

Keywords: Doğa ile diyalog, Davraz Dağı, Dağ peyzajı, Ekoloji, Peyzaj

Page 265: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

263

OP-237

Lara Kent Parkında İnsan Zararlarının Kısa Tarihçesi

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Dünya'nın en güzel şehirlerinden biri olan Antalya'nın sahip olduğu en büyük zenginlikleri hiç şüphesiz sahil ve kumullarıdır .

Özellikle Lara kumulları dünyaca önemli olup birçok ekosistem ve ekosistemleri içinde barındırabilecek büyüklükte ve konumdadır.

Antalya turizm merkezidir, turizmde kazandırmıştır ancak en kıymetli hazinesi olan doğasına çok büyük zararlar vermiştir.

Golf turizminin ve otel inşaatlarının oldukça yoğunlaştığı yıllarda bilinçsizce büyük zararlara uğratılan Lara Kent parkı ekolojik

açıdan, doğa tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Sahil tarafından ve çevreleyen yol boyunca gerçek tahribatlar görülme mekle

birlikte orta ve iç kısımlar kanalları andıran adeta parsellere bölünmüş durumdadır. Bu nedenle dışarıdan tahribatın ciddiyetini

anlamak ve kavramak mümkün değildir. İnsan etkisinin ağaç kesmekten başlayan,yol açan,ateş yakan,tarım arazisi açan, bahçe

açma,sera yapma faaliyetleri bitip tükenmemiş birde bunların sulanması için kuyu açtırıp tatlı suyunda bitmesine tuzlu suyun

kilometrelerce içeriye girmesine neden olmuşlardır.Ağır damperli kamyonların, dozerlerin milyonlarca metreküp kumu taşıdıklar ı

oluşan çukurların off road sahası haline getirildiği içler acısı bir alandır.Boşaltılan kumulların oluşturduğu, yıkılan kumul

tepeleri,yıkılan kumul galerileri arasında kalan kökleri açıkta yıllardır eğrilikleri yetmiyormuş gibi birde yaşam mücadelesi veren

devasa yorgun kızılçamlar.Sürüler halinde sahaya yayılan ATM'lerin vermiş olduğu zarardan boyunlarını bir türlü ayakta tutamayan

endemik kum zambakları çaresiz haldedir. Mersinleri ve akça kesmeleri, mosmor çiçek açan erica'ları çiçeklenince acımasızca k esip

götüren bilinçsiz çiçekçiden, karpuz satıcısına, süpürgeciye kadar birçok insan düzenli olarak zarar vermektedir. Özellikle yağmurlu

günlerde yağmur sesini bekleyen kaçak avcıların silah atışlarından her türlü yüz kızartıcı eylemlerin yıllarca mekanı olmuştu r.

Kayalık kısımda köpeklerin sıkıştırdığı tilki yavruları, toplanarak pet shoplara satılan bukalemunlar, tarım arazisine girdikleri için

zehirlenen porsuklar ve ağ gerilerek yakalanan zavallı sakalar.

Bu çalışma 2009-2011 yılları arasında düzenli haftalık arazi çalışmaları ile güçlükle gerçekleştirilmiştir . Lara kent parkında

neden olunan zarar ve tahribatların boyutu ile mevcut ekosistemlerin durumu görsel ve grafiksel verilerle tartışılmaktadır .

Keywords: Lara kumulları,Lara kent parkı,insan tahribatı, vandalizm

Page 266: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

264

Page 267: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

265

PP-001

Study the Molarity Influence on the Physics Properties of Thin Film

Titanium Oxide (TiO2) Prepared by (Sol_Gel)

RAFEA A. MUNEF 1

1: Department of physics Kirkuk University science College Kirkuk Iraq

ABSTRACT

This report was conducted to study the molar effect on Optical characteristics of Titanium dioxide TiO2 ,the deposition of

films on glass substrates was done by using sol gel solution with Spin-Coting method (speed =3000 rpm)during 30 sec of the

deposition where the solution has been prepared using Titanium hydroxyl Material Ti[O(CH2)3(CH3)]4 and C4H11NO2 as Fixative

and Ethanol as a solvent. we have prepared different concentrations of solution (0.05, 0.10, 0.15, 0.20, 0.30) M, the integument has

been annealing with temperature (500 C), we have investigated the Optical characteristics using (UV) analyses. The (UV) The films

showed high transparency (>80%) in the visible region. The absorbance found to be increased with the increasing of the molari ty

concentration of the TiO2 films. The allowed indirect optical band gap of the films was estimated to be in the range from (3.15 to

3.25 eV), which showed to be a small variation. The allowed direct band gap was found to increase from (3.75 to 3.85 eV) .

Keywords: Thin films titanium oxide, TiO2 Spin-Coating, Sol-Gel, Optical, thickness, absorbance, transmittance

Page 268: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

266

PP-002

Effect of Etching Solution on Nuclear Track Detector CR-39

AHMED ABD IBRAHIM1, WATHAB HAZIMYOUSIF1

1: Department of Physics, College of Sciences, Kirkuk University, Kirkuk, Iraq

ABSTRACT

In this research, we studied the effect of twotypes of etching solutions and a number of etching factors on the characteristi cs of

the nuclear track detector CR-39. The first type of solution was prepared from dissolving NaOH in (ethanol+water) by different

normalities under different temperatures and compared with the second type of the solution prepared from dissolving NaOH in

water(NaOH/water) by different normalities under different temperatures. All detectors were irradiated with alpha part icle (α-

particle) with 4.7MeVemitted from 241Am source in during (20 Sec). The results showed that the use of the solution

NaOH/ethanol+water reduces the time of appearance particle tracks because of the increase in the bulk etch rate V B and track etch

rate VT and significantly de-sensitizes the plastic. Activation energyof the bulk etch rate EB and Track etch rate ET was also

calculated for both solutions. They were 0.78eV ,0.71eV respectively for NaOH/ethanol+water and 0.74eV, 0.64eV respectively for

NaOH/water.

Keywords: CR-39, Molecular structure, Etching characteristics, NaOH, ethanol, Activation Energy

Page 269: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

267

PP-003

Parkinson Ilaçlarının Çoklu Lineer Regresyonla Tayini

GÜZİDE PEKCAN ERTOKUŞ1, ZİYA MERMERTAŞ1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Isparta / Türkiye

ABSTRACT

Bu çalışmada, levodopa-karbidopa kombinasyonunun herhangi bir ayırma işlemi olmadan eşzamanlı olarak belirlenmesi için

çoklu lineer regresyon yöntemi kullanılmıştır. Levodopa- karbidopa kombinasyonunun, eş zamanlı tayini spektrofotometrik olarak

yapılmıştır. Çok değişkenli kalibrasyon yöntemleri iki veya daha fazla bileşik ihtiva eden karışımların spektral veri analizi nde

kullanılır. Kullanılan kemometrik yöntemler ile kemometrik-spektrofotometrik yöntem ve klasik UV-spektrofotometrik yöntem

karşılaştırmalı olarak kullanılmıştır. Yazılım, matematik ve istatistiğin kimya uygulaması olan kemometrinin, levodopa -karbidopa

kombinasyonunun eş zamanlı tayinine uygulanmasını sağlanmıştır.

Keywords: Karbidopa; levodopa; MLR

Page 270: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

268

PP-004

Development a Spectrophotometric Method for Some Metals (Fe3+, Al3+

and Cu2+) in Natural Waters by PCR Method

A. HAKAN AKTAŞ 1

1: Department of Chemistry, Faculty of Science and Art, Süleyman Demirel University, 32260 Isparta, Turkey

ABSTRACT

Determination of heavy metal cations in analytical chemistry in everyday life and in particular has an important place. The substance to

be determined in the working examples, are usually more than one. It may require analysis of multiple heavy metal. In analysis of samples

containing heavy metal cations depending on the type and concentration of heavy metal cations, selection of appropriate methods of analysis

it is essential. Usually analyte in the sample to be analyzed, which has a destructive effect on the analyte in a matrix environment. Before

analyzing the samples removed from the corrupting influence which type of media or media that must be masked in. An amount of analyte

in the medium during separation and masking removed.

Analytical figures of merit (AFM) are very important to quantify the quality of a given methodology or for method comparison. In

multivariate calibration, several AFM have been reported, e.g. selectivity, sensitivity, and limit of detection.

The net analyte signal (NAS) is a new family of multivariate calibration methods that has been defined by Lorber [2] as the part of a

mixture spectrum that is useful for model building. The net analyte signal (NAS) for analyte k (rk*) is defined as the part of the signal that is

orthogonal to the signal of the interferences present in the sample. In general, for inverse calibration methods, it is given by the following

equation:

rk*= [I − R−k (R−k )+ ]r = PN AS,kr (1)

where r is the spectrum of a given sample (when r is the spectrum sk of pure k at unit concentration, Eq. (1) becomes sk*=PNAS,k sk), I is a J×J

unitary matrix, R–k is a J×A column space spanned by the spectra of all other analytes except k (R–k + is the pseudo inverse of R–k and A is

the number of spectral factors used to build the model), and PNAS,k is a J×J projection matrix which projects a given vector onto the NAS

space. In factor-based methods such as PCR, PLS and NAS-based methods this latter statement is true only to the extent that the selected

factors are representative of the spectra of all other analytes.

Selectivity (SEL) is an amount, ranging from 0 to 1, of how unique the spectrum of the analyte is, compared with the other species. It

requires that the part of the total signal that is not lost due to spectral overlap, and can be defined in the multivariate context by resorting to

NAS calculation:

SEL = ‖𝑠𝑘∗‖

‖𝑠𝑘‖ (2)

Details of the calculations of the NAS in PLS and other Details of the calculations of the NAS in PLS and other multivariate methods are

given in (3). On the other hand, the sensitivity (SEN) is given by (3):

SEN = 1

‖𝑏𝑘‖ (3)

where bk is the vector of final regression coefficients appropriate for component k, which can be obtained by any multivariate method.

Page 271: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

269

The analytical sensitivity (γ), which is defined in analogy with multivariate calibration, is the ratio between SEN and the instrumental noise

(ε), according to Eq.(4):

γ = 𝑆𝐸𝑁

‖𝜀‖ (4)

The value of ‖𝜀‖ may be estimated from the standard deviation in the NAS of several blanks. Concerning the limit of detection,

the following simple equation has been proposed for its estimation [5]:

LOD = 3‖𝜀‖

‖𝑠𝑘∗‖ (5)

Table 1 shows several estimated FOM for Fe3+, Al3+ and Cu2+ by PCR model.

Table 1: Analytical figures of merit of the spectrophotometric method by applying PCR for Al3+, Fe3+ and Cu2+

Al3+ Fe3+ Cu2+

Parameter

SEL 0.22 0.09 0.03

SEN (AU* L mg-1) 0.54 0.26 0.30

γ (L mg-1) 20 16 14

LOD ( mg L-1) 0.028 0.052 0.058

*AU is absorbance limit.

Keywords:

Page 272: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

270

PP-005

Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine-Based Organocatalyst with S-

Phenylethylamine for Enantioselective Aldol reaction

HAYRİYE NEVİN GENÇ1, ÜMMÜ VURAL2, ABDULKADİR SİRİT2

1: Department of Science Education, A. K. Education Faculty, Necmettin Erbakan University, Konya 42090, Turkey

2: Department of Chemistry Education, A. K. Education Faculty, Necmettin Erbakan University, Konya 42090, Turkey

ABSTRACT

Organocatalysis has emerged as an extremely useful method for the synthesis of potentially important optically active

compounds. In addition to chiral metal complexes, enzymes, and other biocatalysts, organocatalysts have been employed as chiral

tools to promote a variety of asymmetric reactions for many years. Organocatalysts offer a number of advantages in terms of

widespread applicability, operational simplicity, environmental compatibility, reusability, high efficiency, and selectivity. Therefore,

the design and synthesis of new effective catalysts is a rapidly growing and competitive research area in synthetic organic c hemistry.

The self- and finetuning cavities of the electronic features render heteroaromatic calixarenes powerful macrocyclic hosts in

interactions with neutral organic guests and with positively and negatively charged species. Oxygen and nitrogen -bridged

calix[2]arene[2]triazines are important members of heterocalixaromatics. Depending on the nature of the heteroatoms on the

bridging units, calix[2]arene[2]triazines adopt versatile conformational structures and can give varied cavity sizes. Herein we report

the Tetraoxocalix[2]arene[2]triazine-Based Organocatalyst with S-Phenylethylamine application in the catalytic aldol reactions of

aldehydes to acetone.

Keywords: Enantioselectivity, HPLC, Organocatalyst, Phenylethylamine

Page 273: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

271

PP-006

Spectrophotometric Determination of Ascorbic Acid in Aqueous Solution

ADEM ASAN1, BAHAR TAN1

1: Ondokuz Mayis University, Faculty Art and Science, Department of Chemistry, Kurupelit-Samsun

ABSTRACT

In this study, a quickly and selectively spectrophotometric method for the determination ascorbic acid (v itamin C) in aqueous

solutions is described. The developed method is based on the dichromate oxidation reaction to ascorbic acid in the acidic med ium

347 nm wavelength, is to be monitored spectrophotometrically. The method, the mean relative standard devia tion of 2:53 % and the

mean recovery of 99 % with 66.6-200 ppm has a linear range.

The developed method, two different fruit juice samples were applied for the determination of vitamin C and the tablet

containing vitamin C Bemiks C. Results are both calibration curve and the standard addition method was obtained and also standard

as well as compared with ascorbic acid assay method. The obtained results were determined to be in good agreement with each

other.

Keywords: Ascorbic acid, Spectrophotometry, Juice sample

Page 274: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

272

PP-007

A Research on Landscape Perceptıon in Turkısh Paıntıng Art Effected

By Modernısm Between 1950 – 2000

OSMAN ZEYBEK 1

1: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Ankara, Turkey

ABSTRACT

In the following years of the Second World War, both European and Turkish art were not very similar in their own, but they

had undergone some major changes. Beginning from the late nineteenth century in the Western world, modernism, which has begun

to show the influence of every field, has just begun to encompass Turkish art. Modernism, which represents the greatest break from

traditionalism throughout the history of thousands of years of art, has begun to name tradition itself towards the mid -century.

Modernism, which finds itself in institutions by way of challenge, has been the essence of the universal rules of contemporary

aesthetics in about fifty years. Looking at the Turkish paintings before 1950, the perception of landscape in the works of ar tists such

as Hoca Ali Riza (impressionism) and Osman Hamdi Bey (orientalism) has not yet been deformed as in modern art movements. As

with modernism, as in the whole world, in the Turkish painting art, the sensation of space has disappeared and a tendency tow ards

color and objects has been introduced; but this does not mean a complete departure from the use of space. In this study, the

reflections of the modernism fashion that took place between 1950 and 2000 in Turkish painting art, the development, the land scape

existence in the pictures of artists who gave works in this period were discussed.

Keywords: Painting, Turkish painting art, landscape, modernism

Page 275: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

273

PP-008

Examination of Kitsch Phenomenon in Urban Landscape

OSMAN ZEYBEK 1

1: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Ankara, Turkey

ABSTRACT

Today, kitsch is a term that has been found in our everyday life, out of the art world, contrary to the predictions of rigid

linguists. Aesthetic concerns are reflected in the essential commodities of our lives through the influence of capitalism, making it

easier for kitsch products to reach every space we use. The greatest problems in this area arise from the individual's person al

experience, the construction of the city to destroy the identity of the city by embodying it in the public spaces common to the

society. The proliferation of kitsch elements in the city is strengthened by the backwardness of capitalism and politics. Imp ortant

urban spaces in the community's collective memory may undergo major changes with the misjudgments of the city administration,

which may impair the citizenship feelings of the citizens to the city, and as a result of these long -lasting policies, urban identity may

be slowly forgotten by the citizens. This can be manifested by large scale changes in the characteristic spaces of the city, as well as

by plastic objects such as sculptures, benches, lighting elements, even plants. In this study, Turkey has been criticized for kitsch

objects and use began to show itself in the public space of the city, what a way to detect and prevent the spread of the city in general

has been argued that this situation needs to be monitored.

Keywords: Kitsch, urban landscape, public places, urban identity

Page 276: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

274

PP-009

Fabrication and Characterization of Calix[4]arene

Langmuir–Blodgett Thin Film for Chemical Sensor Applications

YASER AÇIKBAŞ1*, SELAHATTİN BOZKURT2,3, ERKAN HALAY2,4, RIFAT ÇAPAN5,

MATEM ERDOĞAN5, ABDULKADİR SİRİT6

1: Uşak University, Department of Materials Science and Nanotechnology Engineering, 64200, Uşak, Turkey

2: Uşak University, Scientific Analysis Technological Application and Research Center (UBATAM), 64200, Uşak, Turkey

3: Uşak University, Vocational School of Health Services, 64200, Uşak, Turkey

4: Uşak University, Department of Chemistry and Chemical Processing Technologies, Banaz Vocational School, 64500, Uşak, Turkey

5: University of Balikesir, Faculty of Science, Department of Physics, 10145, Balikesir, Turkey

6: Necmettin Erbakan University, Department of Chemistry, 42090, Konya, Turkey

ABSTRACT

In this study, the calix[4]arene nano thin films were fabricated by using the Langmuir–Blodgett (LB) thin film technique. The

characteristics of the calix[4]arene LB films were evaluated by Atomic Force Mic roscopy (AFM), Quartz Crystal Microbalance

(QCM) and Surface Plasmon Resonance (SPR) measurements. The sensing abilities of this LB film towards the development of

room temperature organic vapor sensing devices were also examined. QCM and SPR systems were fixed to investigate vapor

sensing performance of macrocyclic LB films during exposure to volatile organic compounds (VOCs). The macrocyclic LB thin

films were more sensitive to dichloromethane than other vapors. The sensitivity and detection limit values of the calix[4]arene QCM

sensor to dichloromethane vapor were calculated as 2.023 Hz ppm−1 and 1.482 ppm, respectively. The sensitivities of the

calix[4]arene LB films against organic vapors can be explained with the host–guest interaction between the cavity of molecule and

the organic vapor molecules. SPR and QCM results showed that the response to chlorinated aliphatic hydrocarbon (dichlorometha ne

vapor) was higher than responses to other organic vapors used in this work. These results can be clarified wi th the dipole moment

and molar volume of organic vapors. The response has been associated with dipole/dipole interaction and/or hydrogen bonding

between the thin films and the gas molecules. Consequently, the calix[4]arene material can be used as a chemica l sensing material in

the development of chemical sensing devices at room temperature.

Keywords: Langmuir-Blodgett thin films, chemical sensors, calix[4]arene, SPR

Page 277: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

275

PP-010

Investigation of Gsh, Ceruloplasmine, Vitamin A, Vitamin E, Vitamin C

Levels in Sheeps With Subclinical Mastitis

SEMİH YAŞAR1, BARIŞ ERTUNÇ2, NİHAT MERT2, HANDAN MERT2

1: Department of Medical Laboratory Techniques, Vocational High School of Ozalp, Van Yuzuncu Yil University, Ozalp, Van, Turkey

2: Department of Biochemistry, Faculty of Veterinary Medicine, Van Yuzuncu Yil University, Tusba, Van, Turkey

ABSTRACT

This study was carried out to investigate the effect of subclinical mastitis, which has great importance in terms of economic

losses in animal husbandry, on the amounts of glutathione, ceruloplasmin, vitamin A, vitamin E and vitamin C in the sheep during

the first phase of lactation. Total 30 Akkaraman sheep were used as material. 20 sheep subclinical mastitis group with mastit is

indicator paper and CMT and mastitis diagnosis in milk, and 10 control group in healthy sheep. Glutathione, ceruloplasmin, vitamin

A, vitamin E and vitamin C levels were measured in blood plasma of sheep. The levels of plasma GSH, ceruloplasmin, vitamin A,

vitamin E and vitamin C of control and subclinical mastitic sheep were found 19.61±2.95 mg/dl-15.43±1.47 mg/dl; 16.54±0.14

mg/dl-17.13±0.11 mg/dl; 0.44±0.03 mg/lt-0.39±0.04 mg/lt; 290.1±14.3 µg/dl-254.3±11.8 µg/dl; 6.75±0.15 µg/ml-5.91±0.17 µg/ml

respectively. There were statistically significant reductions in plasma GSH (p≤0.05), vitamin A (p≤0.05), vitamin C (p≤0.05) and

vitamin E (p≤0.01) levels in subclinical mastitis affected sheep. There was a slight decrease in the level of ceruloplasmin. As a

result, supporting these weakened immune systems with some antioxidants, either through injection or as a feed additive during the

pregnancy and lactation periods in which the decreases show the presence of oxidative stress in the mastitis process, may red uce

oxidative stress and increase the resistance of the mastitis animals to infection.

Keywords: Ceruloplasmine, GSH, sheep, subclinical mastitis, vitamins

Page 278: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

276

PP-011

Bilgisayar Destekli Küresel Dişli Tasarımı ve İmalatı

FERHAT YILDIRIM1, HAKAN MUMCU2

1: Dumlupınar Üniversitesi Simav Teknoloji Fakültesi, Endüstriyel Tasarım Mühendisliği Bölümü, 43500, Simav, Kütahya, Türkiye

2: Dumlupınar Üniversitesi Simav Teknoloji Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 43500, Simav, Kütahya, Türkiye

ABSTRACT

Makine endüstrisinde önemli yer tutan, hareket ve güç aktarımının olduğu birleştirmeler ile eklem yerleri için yeni bir bakış

açısı ortaya koyan bu çalışma, yay şekilli diş profiline sahip iki serbestlik dereceli küresel dişlinin tasarım, imalat ve aş ınma

yönünden incelemesini sunmaktadır. Tasarlanan küresel dişlinin hareketli eklemlerin asıl rolü üstlendiği, robot endüstrisinde,

otomotiv sanayi ve makine imalat sanayisinde uygulanabilirliğinin araştırıldığı çalışmada ilk olarak sistemin dayanım hesapla rı

yapılmıştır. Gerekli diş profili, klasik dişli hesaplamaları kullanılarak oluşturulmuş, ardından bu diş profili küresel yüzeye düzgün

biçimde dağıtılarak küresel dişli elde edilmiştir. Geliştirilen model 18 adet dişe sahiptir ve 0̊-50̊ arasında farklı açılarda

çalışabilmektedir. Dişliye ait modelleme ve yataklama sistemi SolidWorks Bilgisayar Destekli Tasarım ve CosmosWorks Analiz

yazılımları ile bilgisayar ortamında canlandırılmıştır. MasterCAM Bilgisayar Destekli İmalat yazılımı ile bilgisayar ortamınd a imal

edilen küresel dişli model, ilk olarak Poliamid polimer malzemeden masa tipi CNC makinesinde, daha sonra da CNC dik işlem

merkezinde AISI 1060 çelik malzemeden imal edilmiştir. İmal edilen dişli çiftleri; 20̊, 40̊, 60̊ ve 80̊ 'lik açılarda 1'er saatlik periyotlar

halinde toplam 5 saat boyunca 1300 d/dk hızda çalıştırılarak aşınma deneyine tabi tutulmuşlardır. Deneylerden sonra dişlilerdeki

kütle kaybı ölçülmüş ve Optik Mikroskop yardımıyla diş yüzeyinde oluşan aşınma deformasyonları incelenmiştir. Son adım olarak

dişliye ait modeller sonlu elemanlar yöntemiyle analiz edilmiştir. 20̊, 40̊, 60̊ ve 80̊ 'lik açılar için sırasıyla 15 Newton, 100 Newton,

220 Newton, ve 400 Newton yükler altında yapılan statik deneyler ile gerçek aşınma deneylerinin karşılaştırılması yapılmıştır . Bu

sonuçlara göre dişlerin yüzeylerinde adhesiv ve yorulma aşınması mekanizmalarının oluştuğu görülmüştür. En büyük aşınma kaybı

en büyük çalışma açısında elde edilmiştir. Aşınma kayıpları döndüren ve döndürülen dişli olarak ayrı ayrı kıyaslandığında her iki

dişlinin de birbirine benzer kayıplar yaşadığı, aralarında ciddi farkların oluşmadığı gözlemlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre en

büyük gerilmelerin kuvvetin dişliye uygulandığı bölgede, daha sonraki büyük gerilmelerin ise diş dibinde oluştuğu görülmüştür . Diş

profilinin derinliği azaldıkça güvenle taşınabilecek yük miktarı azalmaktadır.

Keywords: Aşınma, Bilgisayar Destekli Tasarım, Küresel Dişli, Sonlu Elemanlar

Page 279: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

277

PP-012

Determining WRKY Transcription Factors Related to Salinity Stress

Response in Wheat (Triticum aestivum L.)*

ÖZLEM SEFER1, MEHMET ERASLAN1, SENA SEFALI1, ESRA NUR KELEŞ1, ÖZGE GÜNGÖR2,

FEYZA TUFAN2, EMRE YÖRÜK1

1: Istanbul Yeni Yuzyil University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Molecular Biology and Genetics, Zeytinburnu,

Istanbul, 34010, Turkey

2: Istanbul Halic University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Molecular Biology and Genetics, Sutluce, Istanbul, 34445,

Turkey

ABSTRACT

Cereals are of important food sources and they have great importance in biotechnology and medicine. Triticum aestivum L. (wheat),

one of the major cereals worldwide, has hexaploid genome (6n=52) of 17 Gb. Wheat is exposed to several biotic and abiotic stress factors.

The salinity is one of most common stress factors with devastating effects. The study was conducted to determine the salt stress response

associated WRKY transcription factors by gene expression analysis. Salinity treatment was managed by application of three concentration

of (0, 1 and 2%) NaCl. The seeds of T. aestivum L. cv. Esperia (planted in wide geographic regions in Turkey) were germinated for 10 days

at 22±2 ºC and 12:12 light/dark photoperiod. According to findings, no germination was observed in 2% NaCl treated experiment sets.

Total RNAs were extracted from 0% and 1% NaCl treated groups of 10-day-old plantlets. 100 mg of plant tissues were homogenized via

liquid nitrogen, sterile pestle and mortar in Tripure based RNA extraction protocol. After cDNA conversion via one step commercial kit, ¼

diluted cDNAs, corresponding to 500 ng/µL total RNA, were used in quantitative real time polymerase chain reaction (qRT-PCR). Four

logs of standard series and melting curve analysis were used in order to confirm the efficiency of qRT-PCR assays and the slope values

were ranged from -3.0 to -3.6. α-actin was the endogenous control. Among the screened genes, expression of WRKY40, WRKY7, WRKY53,

WRKY79, WRKY41, and WRKY27 genes were increased in comparison to control sets. These genes could stimulate the expression of

abiotic stress response related genes. However, no increase in gene expression related to abiotic stress response was recorded in WRKY27,

WRKY4, WRKY33 genes. According to gene expression findings, in particular WRKY7 (of 5.47±0.66 fold change) and WRK72 (with

3.12±0.19 fold alteration) could be used as marker gene in further abiotic stress response investigations. This study is important in terms of

providing an association between WRKY genes and salinity stress response and it’s the first report to show WRKY40, WRKY7, WRKY53,

WRKY79, WRKY41, and WRKY27 fold increase in salinity treated plants

Keywords: Gene expression, Salinity, Triticum aestivum, WRKY

*: The study was supported by Board Regents of Istanbul Yeni Yuzyil University and 2209-A TUBITAK project

Page 280: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

278

PP-013

Determination of Trans Fatty Acids in Grape (Vitis vinifera L.) Seed Oils

Adulterated With Refined Oils By Capillary GLC/FID Method

Ş. NİHAN KARUK ELMAS1, GÖNÜL AKIN1, FATMA NUR ARSLAN1, İBRAHİM YILMAZ1,

ADNAN KENAR1

1: Department of Chemistry, Faculty of Science, Karamanoglu Mehmetbey University, Karaman

2: Department of Chemistry, Faculty of Science, Ankara University, Ankara

ABSTRACT

The cold-pressed grape (Vitis vinifera L.) seed oils adulterated with refined three types of soybean oils at varying levels (5–

50%, v/v), were studied by capillary GLC/FID method for their trans fatty acid contents. The fatty acid composition analyses were

studied on an Agilent 6890N GC system, equipped with a FID and auto-sampler, (Agilent Technologies Inc., Wilmington, DE,

USA). Firstly, fatty acids of the mechanical pressed oils were derivized as fatty acid methyl esters (FAMEs) by according to the

procedure suggested by Annex XA of EEC 2568/91. Ultra pure helium gas was used as carrier and make-up gas. For analysis, a

highly polar HP-88 cyanopropyl capillary column (100 m× 0.25 mm i.d. with a 0.2 μm film thickness) utilised as a stationary phase.

The temperature of injection port and detector were retained at 250°C. The gradient oven temperature program was set to initiate at

45°C for 4 min, then the raised to 175°C at a rate of 13°C min-1, held there for 27 min, then increased to 215°C at a rate of 4°C min -1,

held there for 35 min. The FAME derivative of oils was injected as 1 μL, in a split mode (10:1). Obtained results showed that FA

profiles are within the official ranges for cold pressed oils specified in the Codex Alimentarius and reported as percentage of FAs.

Obtained data suggested that the pure grape (Vitis vinifera L.) seed oils and blend oils studied in this experiment also contain small

amounts of ∑trans FAs (0.3460%-1.0560%); highly well-matched with the Codex and similar to several literature data.

Keywords: Cold-pressed seed oil, Fatty acid profile, Gas chromatography, Trans fatty acids

Page 281: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

279

PP-014

Çatı Bahçeleri Tasarımının Üç Boyutlu Programlarda Görselleştirilmesi

ÖMER LÜTFÜ ÇORBACI1, TÜRKER OĞUZTÜRK1, MUHAMMET SARAL1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53020, Rize /

Türkiye

ABSTRACT

Yaşadığımız zaman diliminde nüfus artışı ve teknolojik gelişmelere paralel olarak betonlaşan kentlerde, bulunan yeşil alanlar

gün geçtikçe kapsam, özellik ve ulaşım olarak yetersiz kalmakta ve bozulmaktadır. Kent içerisinde binalar arasında kalan boş alanlar

öncelikli olarak araç park alanları gibi sert zemin uygulamalarında kullanılmaktadır. Betonarme ve sert zeminlerden oluşan yaşam

alanlarında doğaya olan özlemini gideremeyen insanoğlu kentsel alanlarda doğaya olan özlemlerini giderebilecek, yorucu kent

hayatının stresini azaltabilecek ve ulaşımı kolay Çatı Bahçesi uygulamalarına yönelmiştir. Artan kent yapıların arasında Çatı

bahçeleri kentin görsel kalitesini arttırır ve betonarme yapıları yumuşatır. Çatı bahçelerinde yapılan tasarımların insan yoğ unluğu ve

tasarımda kullanılan elemanların fonksiyonları gibi özellikler dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda betonlaşan kentlerde önemli bir rolü

olan çatı bahçelerinin yoğunluk kapasitesi ve fonksiyonları gelişen üç boyut programları ile belirlenebilir. Çatı bahçelerini n Üç

boyut programlarında tasarımına ve görselleştirilmesine ilişkin bir çalışma yapılmıştır .

Keywords: Peyzaj tasarımı, çatı bahçesi, bitkilendirme, üç boyutlu tasarım, görselleştirme

Page 282: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

280

PP-015

Toplu Konut Peyzaj Tasarımı

TÜRKER OĞUZTÜRK1, ÖMER LÜTFÜ ÇORBACI1, FURKAN ÇAKIROĞLU1

1: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 53020, Rize /

Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde kentlerin çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından peyzaj planlama ve tasarım bir gereklilik

haline gelmeye başlamıştır. Üst ölçekten alt ölçeğe kadar her aşamada önem arz eden ve insanların gereksinimlerini karşılayan

tasarımlar, çevre kalitesinin artmasını sağlamaktadır. Tasarım ilkelerine bağlı olarak yapılan bu tasarımlar mekân kalitesini

geliştirerek mekâna kimlik kazandırmaktadır. Bu çalışma kapsamında; bir yerleşimin sağlıklı, güvenli, kaliteli, estetik, ergo nomik ve

ihtiyaçları karşılayabilen bir yaşam alanı olması için tasarım kriterleri doğrultusunda Rize ili çalışma alanı olarak belirlenerek birkaç

konut projesi örneği ele alınmıştır. Tasarımda çevresel ve iklimsel özellikler dikkate alınarak, mimari yapıların konumlandır ılması

ile başlayan, ihtiyaç diyagramının oluşturulması, alan kullanımlarının belirlenmesi(Leke paftaları), arazi planlaması- mekan

organizasyonu(Avan Projeleri), donatı elemanlarının tasarımı, uygun plantasyounun yapılması vb. ile devam eden fiziksel krite rler

dizgesi ele alınmıştır. Aynı zamanda bölgedeki mevcut bitki varlığını korumak ve tasarım amaçlarına uygun bitkiler kullanarak

biyoçeşitliliği artırmak amaçlanmıştır. Yapılan bu çalışma ile yöre halkının kültürel yapısı da dikkate alınarak kullanıcı bi reyler için

yeşil, güvenli, insan ölçeğinde, kimlikli, çekici alanlar oluşturmak hedeflenmektedir.

Keywords: Peyzaj tasarımı, konut projesi, bitkilendirme

:

Page 283: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

281

PP-016

Synthesis and Electropolymerization of New Carbazole Amide Derivative

FATMA ÇOBAN1, RUKİYE AYRANCI2, METİN AK2

1: M.A.E. University, Science and Art Faculty, Chemistry Department, Burdur, Turkey

2: Pamukkale University, Science and Art Faculty, Chemistry Department, Denizli, Turkey

ABSTRACT

Currently, conducting polymers (CPs) have drawn considerable attention because of their good environmental sta bility and

electrical conductivity as well as their useful mechanical, optical and electronic properties. Owing to these properties, the y have

widely used in applications such as light-emitting diode (OLEDs), chemosensors, lasers organic photovoltaic cell (OPV), biosensors,

organic thin-film transistors (OTETs), etc.

In this study, a new carbazole based monomer (CA) was synthesized reaction of between 9H-carbazole-9-ethanol and N,N’-

bischloroacetylamides. It was characterized 1H-NMR, FTIR and cylic voltammetry. CA monomer was electrochemically

polymerized to obtain a thin film on the ITO electrode surface. Redox properties of the conducting polymer film were investig ated

by cyclic voltammetry. The electrochemical properties were successfully studied. The conductive film platform obtained from CA

monomer has the potential to be used for the detection of metals.

0,5 0,0 0,5 1,0 1,5

0,0

0,2

0,4

6th

cycle

Cu

rren

t D

en

sit

y (

mA

/cm

2)

Potential (V)

1st

cycle

c)

Figure 1: Cyclic voltammograms of PCA

Keywords: CR-39, Molecular structure, Etching characteristics, NaOH, ethanol, Activation Energy

Page 284: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

282

PP-017

The effect of marigold flower extracts on growth of Leishmania

NEMA ALI AHMED 1

1: Department of Biology, Faculty of Science, University of Kirkuk, Iraq

ABSTRACT

This study searched in the inhibiting potency of various concentrations (12.5, 25, 50 and 100 µg/mL) of both aqueous extract

and methanol extracts of marigold plant flower Calendula officinalis against the promastigote of both Leismania major, L. donovani

and L. mexicana. Both flower extracts approved inhibiting potency against the growth of promastigotes of Leishmani major with

rates 51% and 62%, respectively but showed only a slight effect on L. donovani and L. mexicana. It is concluded that the aqueous

and methanolic marigold extracts have selective inhibiting potency of Leishmania major.

Keywords: Calendula officinalis, flower, methanolic marigold extracts

Page 285: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

283

PP-019

Seramik Sanatında Obvara Pişirim/ Dekor Tekniğinin Araştırılması

PINAR BİÇİCİ ÇETİNKAYA 1

1: İnönü Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Malatya, Türkiye

ABSTRACT

Çamurun ısıya maruz kalması sonucu oluşan seramik ürünler kültürel yapılara göre de farklılıklar göstermektedir. Bu

farklılıklar pişirim yöntemlerinde de çeşitliliğe neden olmuştur. Obvara pişirim yöntemi de bunlardan bi risidir. Rusya’nın geleneksel

bir seramik pişirim/dekor tekniğidir ve Son yıllarda tekrar yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu teknik bisküvi pişirimi yapılmış se ramik

ürünün üzerine farklı organik ürünlerin redüksiyon etkisiyle bıraktığı resimsel izlerden oluşan pişirim/ dekor tekniğidir. Sıcak

formun ilk solüsyonla temas ettiği anda oluşan sıçrama etkileri, görsellikte temeli oluşturur. Elde edilecek etkileri kontrol edebilmek

çok mümkün değildir. Bu teknikte un, maya, yoğurt, süt, şeker, pirinç vb. gibi her biri ayrı ayrı resimsel etkiler oluşturan organikler

kullanılmaktadır.

Bu literatür çalışmasında geleneksel bir Rus pişirim tekniği olan obvara pişirim/ dekor tekniği incelenmiş ve bu tekniği

uygulayan sanatçı çalışmalarından örnekler verilmiştir.

Keywords: Obvara, Pişirim, Seramik, Organik

Page 286: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

284

PP-020

Alışveriş Merkezlerinin İç Mekan Tasarımında Bitkilerin Rolü: Ankara

Örneği

İDİL KANTER OTÇU1, ZUHAL DİLAVER 1

1: Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Ankara Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde kentte yaşayan insanların pek çoğu, kış aylarında sıcak olması, yaz aylarında serin olması nedeni ile boş

zamanlarının büyük bir kısmını alışveriş merkezleri’nde (AVM) geçirmektedir. AVM’ler, alışveriş yapmak başta olmak üzere,

buluşmak, yemek yemek, gezinmek gibi pek çok aktivitenin gerçekleştiği kapalı alanlardır. Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir

gibi büyük kentlerde alışveriş merkezlerinin sayısı hızla artmaktadır. Büyükşehirlerde alışveriş merkezlerinin çok talep görm esinin

çeşitli nedenleri vardır. Kent içinde trafik yoğunluğu ve otopark sorunu yaşamadan alışveriş yapabilmek, merkezi konumda olmayan

semtlerde ise kent merkezine gitmeden en yakın alışveriş merkezinden ihtiyaçları giderebilmek AVM’lerin tercih edilmesinin

başlıca gerekçeleridir. Bu bağlamda “erişilebilirlik” gidilecek olan alışveriş merkezinin belirlenmesinde etkili olan önemli bir

faktördür, ancak yapılan araştırmalar alışveriş merkezine giden insanların alışveriş merkezi tercihlerinde etkili olan bir di ğer unsurun

da “çekicilik” olduğunu göstermektedir. Vaktinin büyük bir kısmını çeşitli gerekçelerle alışveriş merkezinde geçiren insanlar için

ziyaret edilen mekanın kişiye çekici gelmesi büyük önem taşımaktadır. Bir mekanın çekici olması, o mekanı oluşturan tasarım

bileşenlerinin oluşturduğu atmosfer ile ilişkilidir. Mağazaların, yemek yeme ve dinlenme alanlarının, koridor ve geçiş noktala rının

bir araya gelerek oluşturduğu alışveriş merkezlerinin kendi imajını yansıtan iç mekan tasarım yaklaşımları, o mekanın atmosfe rinin

en önemli belirleyicisidir. Son yıllarda iç mekan tasarımında ortamı çekici kılmanın en yaygın yöntemi ise bitkisel tasarımla rdır.

Bitkilerin estetik özellikleri sayesinde alışveriş merkezlerinde tamamen yapay malzemelerden oluşan ortamı yumuşatmak v e iç

mekanda doğadan izler taşıyan tasarımlar oluşturmak olanaklıdır. Ayrıca bitkiler doğru tasarlandığında bölme, yönlendirme, gi zleme

gibi işlevleri ile bir alanı diğer alandan ayırma, mekan oluşturma gibi özelliklere de sahiptir. Bu çalışma alışveriş me rkezlerinde iç

mekanda bitkisel tasarımın estetik ve fonsiyonel açıdan nasıl geliştirilebileceği konusunda öneriler getirmeyi hedeflemektedi r. Bu

kapsamda çalışma alanı olarak belirlenen Ankara’da yer alan alışveriş merkezlerinin iç mekan tasarımında yer a lan bitkisel

uygulamalar, bitkiye ait estetik özellikler (renk, doku, şekil ve ölçü) ve mekan oluşumunu sağlayan genel tasarım ilkeleri (s imetri,

denge, ahenk, vurgu, ritm, zıtlık vb.) çerçevesinde irdelenmektedir.

Keywords: Bitkisel Tasarım, Alışveriş Merkezi, İç Mekan Tasarımı, AVM

Page 287: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

285

PP-021

İznik Çinisi Cami Kandilleri

EDA DEMİR TOSUNOĞLU1, H. SERDAR MUTLU1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik Bölümü, MAlatya, Türkiye

ABSTRACT

In this research, we studied the effect of twotypes of etching solutions and a number of etching factors on the characteristics of

the nuclear track detector CR-39. The first type of solution was prepared from dissolving NaOH in (ethanol+water) by different

normalities under different temperatures and compared with the second type of the solution prepared from dissolving NaOH in

water(NaOH/water) by different normalities under different temperatures. All detectors were irradiated with alpha particle (α -

particle) with 4.7MeVemitted from 241Am source in during (20 Sec). The results showed that the use of the solution

NaOH/ethanol+water reduces the time of appearance particle tracks because of the increase in the bulk etch rate V B and track etch

rate VT and significantly de-sensitizes the plastic. Activation energyof the bulk etch rate EB and Track etch rate ET was also

calculated for both solutions. They were 0.78eV ,0.71eV respectively for NaOH/ethanol+water and 0.74eV, 0.64eV respectively for

NaOH/water.

Keywords: CR-39, Molecular structure, Etching characteristics, NaOH, ethanol, Activation Energy

Page 288: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

286

PP-022

Kütahya Çinilerinde Kadın Figürleri

H. SERDAR MUTLU1, EDA DEMİR TOSUNOĞLU1

1: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik Bölümü, MAlatya, Türkiye

ABSTRACT

Kadın figürü ilk çağdan bugüne geleneksel bir anlayışla ya da çağdaş bir yorumla tüm sanat dallarında sık sık karşımıza

çıkmaktır. Geleneksel sanatlardan biri olan Türk çini ve seramik sanatında insan betimlemeleri içinde, kadın figürüne de yer

verildiği görülmektedir

18. yüzyılın ikinci yarısı Kütahya çini ve seramik sanatında günlük kullanım seramiklerinden biri olan tabak formunda kadın

figürlerinin dekorlandığı görülmektedir. Kütahya çini ve seramik sanatında kullanılan kadın figürleri o dönemin s osyo-kültürel

yapısı hakkında bizlere bilgi vermektedir.

Bu çalışmada Kütahya’nın yerel kıyafetlerini göstermesi açısından da belge niteliği taşıyan bu eserler hakkında bilgi vererek , o

dönem kadınların geleneksel kıyafetleri araştırılmıştır.

Keywords: Kütahya, Çini, Kadın

Page 289: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

287

PP-023

Genetiği Değiştirilmiş Besinler Dost Mu Düşman Mı?

JİYAN ASLAN CEYLAN1, BÜŞRA BAŞPINAR1, AYŞE ÖZFER ÖZÇELİK1

1: Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara, Türkiye

ABSTRACT

Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), organizmanın gen diziliminin değiştirilmesi ya da gen aktarımı ile kendi doğasında

bulunmayan bir özellik kazandırılmasıyla oluşan ürünlerdir. Genetiği değiştirilmiş besinler ile ilgili gelişmeler tüm dünyada olduğu

gibi ülkemizde de hem çelişkilere neden olan hem de üzerine büyük ilgi çeken güncel bir konudur. Genetiği değiştirilerek tüketime

sunulan ürünler gün geçtikçe artmakta ve tartışma konusu olmaktadır. Belirsizlikler, riskler ve faydalar gibi kaygıların sonu cu olarak

bu yeni teknoloji, besin endüstrisinde geniş çapta yaygınlaşmıştır. Genetiği değiştirilmiş bitkilerin yetiştirildiği arazi al anları son

yıllarda artış göstermektedir. GDO’ların ekimi en fazla ABD (%57.7), Arjantin (%19.1), Brezilya (%15.0), Hindistan (%6.2 ), Çin

(%3.8), Paraguay (%2.6), Güney Afrika'da (%1.8) yapılmaktadır. Tüketicilerin genetik modifikasyonun temel prensiplerini ve bu

uygulamanın sonuçlarını kesin olarak bilmemeleri nedenleri ile risk algıları duygusal kaynaklı olup uzmanların risk

değerlendirmelerinden farklılık göstermektedir. Bu yüzden, biyoteknoloji endüstrisi, başarıları toplum tarafından kabul edilme

düzeylerine bağlı olduğu için tüketicilere bu besinlerin organoleptik, besinsel ve sağlık etkileri gibi faydalarını sunmaya

odaklanmıştır. Genetiği değiştirilmiş besinlerin sağlığa zararlı olup olmadığına dair saptamaları yapmak ise beslenme

epidemiyolojisi alanının zorlukları, risk değerlendirme sürecindeki sorunlar, hayvan deneylerindeki sınırlılıklar ve bilginin

tarafsızlığına dair kuşkular nedeniyle zorlaşmaktadır. Bu konuda yapılan birçok çalışmaya rağmen GDO'ların yararlı ya da zararlı

olmaları konusunda henüz kesin bir yargı öne sürülememektedir. Bunun nedeni GDO teknolojisinin yeni olması ve uzun vadede

nasıl bir etki göstereceğinin bilinmemesidir. Bu derleme çalışmanın amacı genetiği değiştirilmiş besinler üzerinde yapılan

araştırmaların incelenerek faydalarının ve zararlarının ele alınmasıdır.

Keywords: Besin Teknolojisi, Genetiği Değiştirilmiş Besinler, Sağlık

Page 290: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

288

PP-024

DPPH Radical Scavenging Antioxidant Activity of Medicinal Plant

Alfalfa (Medicago sativa L.)

ESMA HANDE ALICI1, GULNUR ARABACI1

1: Department of Chemistry, Faculty of Art and Science, Sakarya University, Sakarya, Turkey

ABSTRACT

Objectives: Plants that contain high amounts of antioxidants are important for human health. Thus, the determination of the

antioxidant capacity of plants has great importance. In this study, we investigated the antioxidant capacity of the alfalfa p lant in

terms of radical scavenging activity. Alfalfa that has several pharmacological activities such as lipid-lowing, anti-tumor and

antioxidation of polysaccharides, is a perennial and flowering plant. It is one of the important forage crops because of the high

feeding value. Many methods can be used for determining the antioxidant activity and the DPPH radical (2,2 -Diphenyl-1-

picrylhydrazyl) scavenging assay is one of these methods. Therefore, we aimed to determine the antioxidant activity of alfalf a plant

by using DPPH method.

Methods: Two different solvent fractions (methanol and ethyl acetate) of alfalfa were prepared by using soxhlet extraction

method and the DPPH radical scavenging activities of both extracts were determined.

Results: Both extracts showed DPPH radical scavenging activity. Antioxidant activity of methanol extract was found higher

than ethyl acetate extract with this method. The calculated inhibition (%) values of methanol and ethyl acetate extracts at 2.5 mg/mL

were 88.6±0.2 and 61.1±0.3, respectively. IC50 (half maximal inhibitory concentration) values for two extracts were also determined.

In conclusion, we can say that both of the extracts exhibited good antioxidant activity and also, methanol was a better solve nt for

alfalfa plant based on DPPH method.

Keywords: Alfalfa, Antioxidant activity, DPPH, Medicago sativa L.

Page 291: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

289

PP-025

Ferrous Ion Chelating Antioxidant Activity of Wild Radish

(Raphanus raphanistrum L.) Plant Found in Northern Turkey

ESMA HANDE ALICI1, GULNUR ARABACI1

1: Department of Chemistry, Faculty of Art and Science, Sakarya University, Sakarya, Turkey

ABSTRACT

Objectives: In this study, we determined the antioxidant activity of the wild radish plant. The wild radish (Raphanus

raphanistrum L.) is a flowering plant that grows in most parts of the world. It is an edible plant and the leaves of the plant are also

used as anti-rheumatic in traditional medicine. Many methods have been introduced for determining the antioxidant activity. The

ferrous ion chelating antioxidant assay was used for determination of antioxidant activity of wild radish plant.

Methods: Two different solvent fractions (methanol and ethyl acetate) of wild radish were prepared by using soxhlet extraction

method and the ferrous ion chelating activities of both extracts were determined. The reaction mixture contained 1.0 mL of various

concentrations of the plant extract, 0.1 mL of FeCl2 (2 mM) and 3.7 mL of distilled water. The mixture was vortexed and incubated

at room temperature for 30 min. The reaction was initiated by the addition of 0.2 mL of 5 mM ferrozine solution. The mixture was

vigorously vortexed and incubated at room temperature for 10 min. The absorbance of the solution was thereafter measured

spectrophotometrically at 562 nm. The control contains only FeCl2 and ferrozine.

Results: Both extracts showed ferrous ion chelating activity. Chelating antioxidant activity of methanol extract was found

higher than ethyl acetate extract. The calculated inhibition (%) values of methanol and ethyl acetate extracts at 1.5 mg/mL were

56.4±0.4 and 44.6±0.6, respectively.

Keywords: Antioxidant activity, Ferrous ion chelating activity, Raphanus raphanistrum L., Wild radish.

Page 292: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

290

PP-026

Study of the effect of various carbon and nitrogen sources on the

production of antibiotics by Streptomyces antibioticus

MUHSIN HAMAD EDHAM1

1: College of Sciences, University of Kirkuk, Kirkuk, Iraq

ABSTRACT

This study included the use of Streptomyces antibioticus for the nitrogen and carbon sources and their demonstration of the

inhibitory activity of antibiotics against, (Escherichia coli, Staphylococcus epidermi) to identify which of the sources used to have a

stronger efficiency in stimulating Streptomyces antibioticus on the production of antibiotics against pathogenic microorganisms.

Streptomyces antibioticus showed efficacy when using carbon sources (honey and tea) on Staphylococcus epidermis Were highly

effective against them, while good efficacy was not shown in the production of anti Escherichia coli. In the use of carbon and

nitrogene (growth media), bacteria showed good efficacy in the production of antibiotics against the pathogens G - and G +,

indicating that the antibiotics produced by the bacteria Streptomyces antibioticus are broad spectrum antagonists, whereas when

using the Streptomyces Antibiotic sources of ammonium chloride and potassium phosphate in the production of antibiotics against

pathogens G and G + showed strong efficacy in the production of antibiotics against G and G + when used for ammonium chloride

and led to strong antibiotic production against them and showed no good efficacy in antibiotic production against Bacteria Pa thogens

G and G + when used for potassium phosphate as a nitrogen source during different metabolic phases.

Keywords:. Streptomyces antibioticus, antibiotics, bacteria

Page 293: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

291

PP-027

Foodborne Diseases

NİLGÜN ÖNCÜL1, DERYA ALKAN1

1: Muğla Sıtkı Koçman University, Fethiye Faculty of Health Sciences, Department of Nutrition and Dietetics, Fethiye-Muğla,

Turkey

ABSTRACT

Globally, foodborne disease is an important public health issue. A foodborne disease can be defined as any disease of an

infectious or toxic nature caused by, or thought to be caused by, the consumption of foodstuffs. The World Health Organizatio n

(WHO) has created an initiative to estimate the global burden of foodborne illnesses, and they have stated that in 2010, there we re

600 million foodborne illnesses and 420 000 associated deaths. This equates to 550 disability -adjusted life years (DALYs) per 100

000 population. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) have declared that annually, approximately 48 million illnes ses

resulting in 128 000 hospitalizations and 3 000 deaths are caused by contaminated food in the U.S.. 41 to 49 DALYs per 100 00 0

population have attributed to foodborne disease in Europe. Foodborne diseases encompass acute and chronic health outcomes of

widely different durations, severity and mortality. Although the result of illnesses, hospitalizations, and deaths are import ant,

foodborne diseases have also societal impacts. Foodborne diseases result in costs for individuals, industries and society as a whole.

The impacts have consequences for the healthcare system, food producers and distributers and for regulatory authorities. These lost

of costs potentially can be preventable economic burden, both through healthcare use and lost productivity. Although the diseases

are preventable, it is important that foodborne organisms can enter the food production chain at any stage. With in creasingly

globalized food supply, the contaminated food which produced in one country, easily spread to other countries and make people ill.

National authorities have several surveillance systems for providing information about the occurrence of diseases. According to

these reporting systems, the emergence of foodborne pathogens such as strains of Salmonella species (spp.), Campylobacter spp.,

Listeria monocytogenes, and Escherichia coli, presents major public health concerns. The characteristics, diseases, pathways,

sources, and outbreaks of these microorganisms will be discussed in this study.

Keywords: foodborne, impacts, microorganism, outbreak.

Page 294: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

292

PP-028

Determination of Coven Extract and Whey Proteın Concentrate Ratio in

Sugary Model System

MEHMET GÜLDANE1, MAHMUT DOĞAN 2

1: Sakarya University, Pamukova Vocational School, Sakarya, Turkey

2: Erciyes University, Department of Food Engineering, Kayseri, Turkey

ABSTRACT

Egg white has been used as a foaming agent in the production of foamy foods. However, some organoleptic problems are

frequently encountered in storage of this semi-fluid foamy food. In addition, it is well known that egg white proteins cause allergic

reactions in some sensitive humans. Nowadays, Coven extract is widely used as a foaming agent because of its heat-resistant saponin

content. Additionally, whey proteins are also frequently used for their foaming properties in this type foamy systems. Invest igating

the interaction mechanism of whey proteins and saponin in real food system is important to evaluate milk industrial wastes. In this

study, pH of the sugar syrup (70 wt % total solid) were adjusted to 4. While coven extract quantity were held constant at spe cific

volume, seven different volume levels (2.5, 5, 10, 15, 20, 25, 30 ml) of whey protein concentrate (5 %) were added to the sugary

system. This sugary liquid were whipped at 60 0C during 15 minute using static K-mixer. Then, resultant foam were mixed until

density of it reaches to spesific value (0.5 g/cm3). As a result, the foams produced with coven extract (3 ml) and whey protein

concentrate (20 ml, 5 %) were found to be more stable to drainage.

Keywords: Coven extract, Drainage rate, Foam, Whey concentrate.

Page 295: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

293

PP-029

The Effects of Egg White and Whey Protein Concentrate on Foam

Stability

MEHMET GÜLDANE1, MAHMUT DOĞAN 2

1: Sakarya University, Pamukova Vocational School, Sakarya, Turkey

2: Erciyes University, Department of Food Engineering, Kayseri, Turkey

ABSTRACT

Foam is thermodynamically unstable system which composed of gas bubbles in liquid medium. The life of formed foam

change from a few seconds to several months. Separating of liquid from foam structure are called drainage. Decreasing of drai nage

rates of semi-fluids foams are very important for its commercial value. It is well known that increasing of the medium viscosity is

the best way for retarding foam collopse. Any foamy food has its unique textural and sensory properties. Because of that addi ng

more sugars to the pre-foam solution is not always possible. Therefore, determination of the best interfacial agent is the most

important step for food foam formation. Egg white proteins are traditionally utilized as a foaming agent in food processing. Whey

derivatives being most important wastes of dairy industry are required to investigate that they could or could not be used as a air-

water and/or oil water interfacial agents in foam or emulsion systems. In this research, the drainage times of liquid from th e foams

produced with substitution of egg white proteins with whey protein concentrate at the level of 0%, 25%, 50%, 75%, 100% were

determined. As a result, 0% whey protein concentrate substitution were found to be longest drainage time (72 hours), while 10 0%

WPC-80 substitution were found be second longest drainage time (60 saat). There were not determined synergistic effects between

whey protein concentrate and egg white proteins.

Keywords: Egg White Protein, Drainage, Foam, Whey Protein Concentrate.

Page 296: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

294

PP-030

Improvement of Wounds in Potato Fruits During Harvesting by Climatic

Condition Condition

ŞÜKRÜ KARAGÜL1, MUHAMMED TAŞOVA2

1: Gaziosmanpaşa University Faculty of Agriculture Department of Horticulture, Tokat, Turkey

2: Gaziosmanpaşa University Faculty of Agriculture Department of Bıosystem Engineering, Tokat, Turkey

ABSTRACT

In recent years, with the use of quality seeds developed in our country, production parameters of potato cultivation have bee n

affected positively. Even though potato agriculture in our country is made about 205 thousand hectares, the annual production

amount is around 5 million tons. The yield of potato produced from the unit area (ha) varies widely in our country's soil. It is known

that this value changes between 2 and 80 tons on average. In order to obtain higher yields in the market with high economic value, it

is necessary to implement the necessary arrangements for breeding at the right time and with the right methods. In addition t o this, it

is necessary to reduce the value of the tuber cutting rate in the potato harvest and also to heal injured ovules. Injuries that occur in

root and tuber plants like potatoes do not heal themselves on natural conditions. For this reason it is necessary to keep pot atoes in

climatic conditions before storage after harvest. Suitable climatic conditions for potatoes; relative humidity should be set to 85-92%,

temperature range 25-32 ° C and standby time 4-8 days.

Keywords: Potatoes, harvesting, improvement of the wounds, climatic conditions.

Page 297: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

295

PP-031

Otizm Spektrum Bozukluğunun Tedavisinde Kurkuminin Yeri

SEDA ÖNAL1, ASLI UÇAR 1

1: Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Ankara, Turkey

ABSTRACT

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), sosyal etkileşimde sözel olmayan iletişimsel davranışları, sosyal karşılıkta, sosyal

iletişimde ve sosyal etkileşimde eksiklikleri kapsayan, çok yönlü durumlara karşı yetersizlik ve ilişkileri geliştirme, korum a ve

anlamada kalıcı eksikliklerle karakterize olan bir spektrum rahatsızlığı olarak tanımlanmaktadır. Nedenleri tam olarak

tanımlanamamış olup, tedavisine yönelik bir çok çalışma yapılmaktadır.

Otizmli çocukların yaklaşık %20’sinde oksidatif stres, mitokondriyal disfonksiyon görülmektedir. Ancak bu durum tedavi

edilebilir olmasına rağmen teşhisin zorluğu nedeniyle gözden kaçabilmektedir. Bu nedenle son yıllarda antioksidan aktivitesi

oldukça yüksek olan Kurkumin gündeme gelmiştir. Bu derlemede kurkuminin otizm spektrum bozukluğunun tedavisindeki etkilerini

belirlemek amaçlanmıştır

Kurkumin; zencefilgiller (Zingiberaceae) familyasından Zerdeçal (Curcuma longa) bitkisinin rizomlarından (Rhizoma

Curcumae) elde edilen major biyoaktif bileşenlerin en önemlisidir. Kurkumini yoğun olarak içinde bulunduran zerdeçal Hint saf ranı

alarak da bilinmekte ve Pakistan, Hindistan, Çin gibi ülkelerde baharat olarak kullanılmaktadır.

Zerdeçal'ın, antihepatotoksik (karaciğer koruyucu), antibakteriyal ve antikarsinojenik (kansere karşı) etkileri de deneylerde

gösterilmiştir. Kurkuminin, alzheimer hastalığı, majör depresyon, epilepsi, nörodejeneratif bozukluklar ve nöropsikiyatrik

bozukluklar gibi çeşitli merkezi sinir sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkileri olduğunu gösteren çalışma sonuçları yol gösterici

olmuş, bu nedenle farklı hastalıkların tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Otizmde bu hastalıklardan birisidir. Kurkumin kan

beyin bariyerini geçebilmekte ve yüksek dozlarda bile toksik etki göstermemektedir. Bu otizm tedavisinde kullanılmaya

başlanmasının temel nedenlerinden birisidir. Matris metalloproteinazların (MMP) uyarılmasıyla tetiklenen nöroinflamatuar cevap,

otistik fenotipin gelişiminde çok önemli bir rol oynamakta ve MMP'ler, nöronal disfonksiyona yol açan ve otistik semptomları

hızlandıran mitokondriyal yetersizlikle birlikte inflamatuar sitokin salınımını uyarmaktadır.

Kurkuminin oksidatif stres, mitokondriyal disfonksiyon ve nöroinflamasyonun baskılamasıyla otizm üzerinde olumlu etki

oluşturduğu düşünülmektedir.

Keywords: Kurkumin, Oksidatif Stres, Otizm.

Page 298: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

296

PP-032

Effect of Monomer Ratio on the Properties of Polyaniline/Poly (3,4,

ethylene dioxythiophene) (PANI/PEDOT) Copolymer

ABDULKERİM YILDIZ1, SONGUL SEN GURSOY2

1: Department of Material Technology Engineering, Institute of Applied and Natural Sciences, Mehmet Akif Ersoy

University, 15030 Burdur, Turkey

2: Department of Chemistry, Faculty of Arts and Sciences, Mehmet Akif Ersoy University, 15030 Burdur, Turkey

ABSTRACT

Conducting polymers such as poly(acetylene), poly(thiophene), poly(pyrrole) and poly(aniline) have attracted considerabl e

interest over the last three decades because of their potential applications in different technologies such as sensors and bi osensors,

smart windows, light emitting diodes, antielectrostatic coatings, packaging, polymeric batteries, fuel cells and functional

membranes, etc. Copolymerization is often used to prepare a new polymer with properties that differ from the constituent

homopolymers. Among different types of copolymers PANI-PEDOT has received a great deal of attention due to its interesting

applications.

The electrochemical synthesis of this copolymer is difficult due to the difference in the oxidation potentials of the two

monomers. The properties of the deposited polymer on the electrode is strongly dependent on the experimental conditions such as

solvent mixture, polymerization time, monomer structure and concentration. In this study, PANI/PEDOT copolymers were

electrodeposited with different monomer ratios onto a ITO electrode in a solvent mixture which includes both acidic and organ ic

phases. The electrodeposition was performed using cyclic voltammetry. The resulting polymer films were characterised using cyclic

voltammetry, fourier transform infrared (FTIR) spectroscopy and scanning electron microscopy (SEM).

Keywords: Aniline, 3,4-ethylenedioxythiophene, Copolymer, Electropolymerization.

Page 299: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

297

PP-033

A New Biosensor for Glucose Determination Prepared from Glucose

Oxidase Immobilized in Polyaniline/Poly (3,4, ethylene dioxythiophene)

(PANI/PEDOT) Copolymer Film

SONGUL SEN GURSOY1, ABDULKERİM YILDIZ2

1: Department of Chemistry, Faculty of Arts and Sciences, Mehmet Akif Ersoy University, 15030 Burdur, Turkey

2: Department of Material Technology Engineering, Institute of Applied and Natural Sciences, Mehmet Akif Ersoy

University, 15030 Burdur, Turkey

ABSTRACT

Determination of glucose is essential due to its clinical and industrial importance. Rapid determination of blood sugar is ve ry

important for treatment and control of diabetes. Diabetes mellitus is the most common endocrine disorder of carbohydrate

metabolism. Worldwide, it is a leading cause of morbidity and mortality and a major health problem for most developed societi es.

Due to such recommendations for maintaining normal blood glucose levels, a series of suitable glucose -measuring devices have

been developed. Biosensor technology has developed rapidly and can play a key role providing a powerful analytical tool with major

applications particularly in medicine. Biosensor market is dominated by glucose biosensors.

The development of glucose biosensors with fast and accurate response there is much efforts have been devoted. Conducting

polymers are being widely used in biosensor applications because they provide stable and porous matrices for biocomponent

immobilization and they also facilitate the electron transfer process. The most widely used conducting polymers for immobilization

of enzymes are polyaniline, polypyrrole, polythiophene etc. Here, we attempted to incorporate the EDOT with aniline monomer

units through electrocopolymerization to improve both PANI and PEDOT properties which was used as transducer in glucose

biosensor for the first time in this study. Electropolymerization of copolymer on the GC surface was carried out at 0 -1.2V potential

range (vs. Ag/AgCl) using an electrochemical cell containing aniline and 3,4, ethylene dioxythiophene. Determination of glucose

was carried out by the oxidation of enzymatically produced H2O2 vs. Ag/AgCl.

Keywords: Aniline, 3,4- ethylene dioxythiophene, Copolymer, Glucose, Biosensor.

Page 300: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

298

PP-034

İzmir ve Kuzeyinin Tektonik Elemanlarının ve Kabuk Yapısının

İncelenmesi

METEHAN ULUĞTEKİN1, TOLGA GÖNENÇ2

1 :Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı, Buca-İzmir-Türkiye

2 : Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü, Buca-İzmir-Türkiye

ABSTRACT

Günümüzde teknolojik gelişmeler sonucunda birçok jeofizik yöntem, arazi çalışması olmaksızın uydular aracılığıyla toplanmış

olan verilerden yararlanılarak uygulanabilmektedir. Zaman ve iş gücü kazancı açısından bu teknolojik imkanların kullanılması önem

arz etmektedir. Yer bilimlerinde gravite yöntemi yer altı kabuk yapısının belirlenmesi, boşluk aramalarında, yüksek yoğunluk

kontrastı olan alanların tanımlanması vb problemleri çözmek için kullanılmaktadır. Yöntemin arazi uygulaması temelde nokta

istasyon veri toplaması şeklinde olup günümüzde uydu teknolojisi kullanılarak ulaşılması güç saha noktalarında da artık veri

toplanabilmektedir. Fakat ne olursa olsun klasik saha çalışmaları kapsamında standart veri setlerinin toplanılması esastır. Bu bakış

açısı ile planlanan çalışmalarda önce çalışma alanı hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla da günümüzde sıklıkla uydu gravite

verilerine başvurulmaktadır. Uydu gravite verilerinin sağlanabileceği birden fazla kaynağın olması en sağlıklı veri setinin elde

edilmesi amacıyla çeşitli çalışmaların yapılması gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Bu çalışma kapsamında ana hedef, To pex,

EGM2008 (Earth Gravity Model) ve WGM2012’den (World Gravity Map) elde edilen uydu gravite verilerini kullanarak İzmir ve

kuzeyine ait tektonik elemanların tespiti ve kabuk yapısının tanımlanması olup hangi veri setinin daha verimli kullanılabilec eğinin

de cevabını bulmaktır.

İzmir ve kuzeyi için elde edilen uydu gravite verilerinden öncelikle Bouguer gravite değerleri hesaplanmış ve 2 boyutlu

Bouguer gravite anomali haritaları oluşturulmuştur. Araştırma derinliğimizdeki tektonik yapıları gözlemlemek amacıyla Bouguer

gravite verilerine yüksek geçişli süzgeç uygulanmış ve bu sayede sığ yapıların gözlenmesi amaçlanmıştır. Süzgeçleme sonrasında

elde edilen verilere, tektonik yapı sınırlarının tespitinde sıklıkla kullanılan bir yöntem olan yatay türev yöntemi uygulanmı ştır. Uydu

gravite verilerine uygulanan veri işlem aşamaları sonucunda elde edilen 2 boyutlu yatay türev haritaları değerlendirilmiştir. Veri

setleri arasında Topex verilerinden elde edilen 2 boyutlu yatay türev haritasında batı Anadoludaki horst graben sisteml erinin sınırları

gözlenebilirken EGM2008 ve WGM2012’den elde edilen 2 boyutlu yatay türev haritalarında istenen tektonik yapı sınırları

gözlenememiştir.

Yapılan çalışma Topex’den elde edilen uydu gravite verilerinin daha yüksek çözünürlük gerektiren küçük alanlar için kullanılabilir

olduğunu gösterirken, EGM2008 ve WGM2012 verilerinin bu alanlarda istenen yanıtı vermediği ancak daha geniş alan çalışmalarında

kullanılabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Keywords: Batı Anadolu, Bouguer, Uydu gravite, Yatay türev.

Page 301: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

299

PP-035

Development of AChE Biosensor for the Determination of Carbaryl in

Tap Water: A Cyclic Voltammetric Study

GÖZDE OZBAS1, SONGUL SEN GURSOY2

1: Isparta Süleyman Demirel Science High School, 32040 Isparta, Turkey

2: Department of Chemistry, Faculty of Arts and Sciences, Mehmet Akif Ersoy University, 15030 Burdur, Turkey

ABSTRACT

The biosensing technology is increasing trend in all major sectors such as pharmaceutical, healthcare, environment and food.

Food safety is a problem in the actual context of intensive development of the agriculture and the food industry. Nutrients

monitoring and fast screening of contaminants represents some of the key issues in agrifood field for assessment of the food quality.

Compared to other conventional methods of identification, biosensors are analytical devices that do not require fast and costly

equipment that can be used in these areas. In order to develop the biosensor, many different organic and inorganic materials are

studied besides the different systems. Among these materials conducting polymers have great importance for biosensor applications

because of the good optical and electronic properties and their rapid and easy electrochemical deposition on different electr odes. In

addition, the properties of conductive polymers can be controlled by preparing copolymers or composites with different monomers

depending on their application areas.

In this work, PANI/PEDOT copolymer which has never been used in pesticide sensors has been deposited on a glassy carbon

electrode under appropriate conditions. Acetylcholinesterase (AChE) was attached to copolymer modified electrode by cross -linking

method. AChE based biosensor for the determination of carbaryl directly in the standard solutions and spiked tap water sample s

have been evaluated and electrochemically characterized by cyclic voltammetric technique .

Keywords: Polyaniline, Poly (3,4, ethylene dioxythiophene), Copolymer, Pesticide, Biosensor.

Page 302: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

300

PP-036

Comparison of Chemically and Electrochemically Synthesized

Poly (3,4-Ethylenedioxypyrrole)/Polypyrrole (PEDOP/ PPy)

Copolymers*

HAMDI TEKELIOGLU1, SONGUL SEN GURSOY2

1: Department of Chemistry, Faculty of Arts and Sciences, Mehmet Akif Ersoy University, 15030 Burdur, Turkey

ABSTRACT

In this study, copolymer of poly (3,4-ethylenedioxypyrrole) (PEDOP) and polypyrrole (PPy) was prepared by chemical and

electrochemical polymerization methods. The properties of copolymer obtained by both methods was compared. It is known that t he

ethylenedioxy substitution served to enhance their optical, electrochemical and electronic properties of polymer. Chemical synthesis

of copolymers was carried out with iron (III) chloride in the acetonitrile medium. The electrochemical synthesis was carried out with

lithium perchlorate (LiClO4) electrolyte and suitable oxidation potential range in acetonitrile. The structural properties of PEDOP/

PPy copolymers were investigated with FTIR, morphological properties with SEM, thermal properties with TGA-DSC, conductivity

properties with four probe. Depending on the polymerization method and pyrrole amount in copolymer, thermal stability,

conductivity and surface morphology were varied. When SEM micrographs were examined, it was seen that the electrochemically

synthesized PPy homopolymer was stacked more smoothly. The electrochemically synthesized polypyrrole has the highest residual

value at 900 oC. The copolymer containing 60% of pyrrole also has the highest conductivity with 3.04x10 -1 S/cm.

Keywords: Pyrrole, 3,4-ethylenedioxypyrrole, copolymer, chemical polymerization, electrochemical polymerization.

* This work was supported by Mehmet Akif Ersoy University, Scientific Research Project Coordinatorship Under the Project number

of 211-YL-13

Page 303: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

301

PP-037

Synthesis and Solvatochromic Properties of Some Novel Para-

Substituted Hetarylazo Disperse Dyes Containing Pyrazole Ring

GÜLNİHAL ERTEN1, AYKUT DEMİRÇALI1, FİKRET KARCI 1

1: Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Denizli, Türkiye

ABSTRACT

Azo dyes have a wide range of dyes and textiles because they have a wide range of colors ranging from greenish yellow to

turquoise, they can be synthesized very easily from inexpensive starting materials, and the binding efficiency of azo dyes is high.

Azo dyes containing heterocyclic rings give very bright and vibrant colors and are very important in disperse dyeing which applied

to polyester fabrics. Most pyrazole-derived heterocyclic disazo dyes can be used in many different fields such as dyestuffs and

textile industry due to their dyeing properties, agriculture due to their pesticide properties, pharmacology due to their

antihyperglycemic, analgesic, anti-inflammatory, antipyretic, anti-bacterial, hypoglycemic and sedative activities.

In this study, firstly derivatives of aniline and para-substituted aniline derivatives were diazotized and coupled with 3-

aminokrotononitrile and reacted with hydrazine monohydrate to synthesize aryl-azo-pyrazoles derivatives (2a-2e). Obtained these

compounds were again diazotized and were coupled with etylacetoacetate. These intermediate products were reacted with

cyanoacetic acid hydrazide to synthesize the target compounds named 4-(4'-arylazo-3'-methyl-1'H-pyrazole-5'-ylazo)-3-methyl-2-(3-

oxopropanenitrile)-2H-pyrazole-5-one (3a-3e). The structures of the obtained these compounds (3a-3e) were confirmed by AT-IR,

1H-NMR and UV-Vis spectroscopy. In addition, solvent and acid-base effects on the absorption spectra of these compounds were

also investigated.

Keywords: Disazo coupling Compounds, Pyrazole, Etilacetoacetate, Solvatochromism

Page 304: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

302

PP-038

The Synthesis of New Heterocyclic Disperse Dyes Containing Meta and

Orto Substituted Aniline and Pyrazole Ring and Investigation Of Their

Absorption Spectra

GÜLNİHAL ERTEN1, AYKUT DEMİRÇALI1, FİKRET KARCI 1

1: Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Denizli, Türkiye

ABSTRACT

Synthetic fiber is a fiber that is widely used in our country and in the world. Disperse dyestuffs are the most commonly used

(90%) dyestuff class in synthetic fiber dyeing. Azo dyes creates the largest chemical class using for disperse dyeing of hydrophobic

fibers in industrial pigments to paint. Recent studies have shown that the azo dyes synthesized contain heterocyclic structur es. Most

of the hetarilazo dyes synthesized using a heterocyclic diazo component or a coupling compound provide more bathochromic,

brighter colors and better fastness properties than carbocyclic azo dyes.

In this context, our aim is to synthesize heterocyclic disperse azo dyes, which can be used in many fields, and to provide

industrial use by examining the properties of these materials.

In this study, firstly derivatives of meta and orto substituted aniline were diazotized and coupled with 3 -aminokrotononitrile

and reacted with hydrazine monohydrate to synthesize aryl-azo-pyrazoles derivatives (2f-2m). Obtained these compounds were

again diazotized and coupled with etylacetoacetate. These intermediates are then reacted with cyanoacetic acid hydrazide to

synthesize the target compounds named 4-(4'-arylazo-3'-methyl-1'H-pyrazole-5'-ylazo)-3-methyl-2-(3- oxopropanenitrile)-2H-

pyrazole-5-one (3f-3m). Thus, 8 new disazo disperse dyes containing 2 different pyrazole rings were synthesized. The structures of

the obtained compounds (3f-3m) were confirmed by AT-IR, 1H-NMR and UV-Vis spectroscopy. In addition, solvent and acid-base

effects on the absorption spectra of these compounds were also investigated.

Keywords: Disazo coupling Compounds, Pyrazole, Etilacetoacetate, Solvatochromism

Page 305: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

303

PP-039

Current Antimicrobials for Food Packaging

DERYA ALKAN1, NİLGÜN ÖNCÜL1

1: Muğla Sıtkı Koçman University, Fethiye Faculty of Health Sciences, Department of Nutrition and Dietetics, Muğla, Türkiye

ABSTRACT

Packaging is one of the most important processes to preserve the quality of food products during storage, transportation,

distribution, sale, and end-use. The most well-known packaging materials are polyethylene or co-polymer-based materials, which

have been in use by the food industry for over 50 years. Packaging polymers are safe, inexpensive, versatile, and flexible. However,

these polymers are based on nonrenewable materials and thus the use of these materials is limited. In order to overcome recyc ling

problem of polymers and meet consumer demands for safer and better-quality foods, bio-based polymers, bioplastic or biopolymer

packaging products made from agricultural or marine sources have been developed. Examples of these polymers include

polysaccharides such as starch, alginate, cellulose ethers, chitosan, carrageenan, or pectin; lipids; proteins such as casein, whey

protein, gelatin/collagen, fibrinogen, soy protein, wheat gluten, corn zein, and egg albumen. The active packaging is a rapid ly

developing technology and defined as the material which interacts with food or changes the conditions of the package to extend shelf

life, improve microbial quality, and improve sensorial properties of the product. Although there are various types of active

packaging systems that depend on different principles, antimicrobial food packaging has increased significantly during the past 10

years as an alternative method to control undesirable microorganisms on foods by means of the incorporation of antimicrobial

substances in or coated onto the packaging materials. The primary goals of an antimicrobial food packaging system are (i) safety

assurance, (ii) quality maintenance, and (iii) shelf-life extension, which is the reversed order of the primary goals of conventional

packaging systems. The most common natural antimicrobials used in the development of antimicrobial food packaging can be

classified into three different categories based on their sources. These are phenolic compounds, essential oils, and natural extracts

derived from plant sources; enzymes (lysozyme, lactoperoxide), proteins (lactoferrin, ovotransferrin), chitosan from animal sources;

and nisin, pediocin, other bacteriocins, yeasts, lactic bacteria from microbial sources. This work reviews the current state of the art

on: (1) food packaging technology with natural antimicrobial agents and their effect on the control of target microorganisms, (2)

application of antimicrobial edible films and coatings on different food groups.

Keywords: Antimicrobial packaging, natural antimicrobials, edible films

Page 306: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

304

PP-040

Landscape Ecological Restoration Master Planning Process Site Analysis

And Inventory A Case Study of Bodrum Guvercinlik Hotel

ULVİ ERHAN EROL1

1: Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Isparta, Turkey

ABSTRACT

Hotels Landscape Plannings Are Differents Status; One Of The Important Tipe Is; Site Was Forested Area And Has Fired

Inventory Such A Bodrum Guvercinlik Hotel:As A Landscape Architech Our Mission On This Project Restoration The Site As

Much As A Forest. The Concept Is In This Projet Was “Giving Back To The Nature” Before The Concept This Studu As A Example

How Designer Can Understand The Natural Process At The Site Then Able To The Give A Correct Information To The Designer. In

This Project Toot 5 Year The Complited Because Of The 5 Times Different Architect Chanced. Process Is Sketching At The Site

Analysing The All Ecological System And Using Layer System. Collecting All Data From The Site Around The Site. Thinking

What Site Needs? What Hotel Needs?What People Nature Needs? Slope, Sun, Rain Fall, Soil, Matrer Rock, View, Vegetation.

Fauna, Wildlife, Sea Affect, Island Effect, Foret Effect, Elevaton, Erosion, Fire Risk, Architecture Effect, Salty Water Effe ct,

Hidrology, Biology, Site History and Jeology.

Keywords: Antimicrobial packaging, natural antimicrobials, edible films

Page 307: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

305

PP-041

Determination of cis-, trans-, Saturated, Monounsaturated, and

Polyunsaturated Fatty Acids in Cold-Pressed Seed Oils by Capillary

GLC-FID Method*

FATMA NUR ARSLAN1, GONUL AKIN1, ATIKE SERIN1, S. NIHAN KARUK ELMAS1, ISMAIL

TARHAN2, IBRAHIM YILMAZ1

1: Karamanoğlu Mehmetbey University, Faculty of Science, Department of Chemistry, 70100, Karaman-Turkey

2: Ankara University, Faculty of Science, Department of Chemistry, 06100, Ankara-Turkey

ABSTRACT

In this study, cold-pressed oils [walnut oil (WO), black cumin seed oil (BSO), pumpkin seed oil (PSO), poppy seed oil (PO),

safflower oil (SFO), hemp oil (HO), wheat germ oil (WGO), linseed oil (LSO), pomegranate seed oil (PGSO), grape seed oil (GSO),

coriander oil (CO), sesame oil (SSO), fig seed oil (FSO) and nettle seed oil (NSO)] were studied by capillary GLC/FID method for

their cis-, trans-, saturated, monounsaturated, and polyunsaturated fatty acid profiles. The fatty acid composition analysis was

performed on an Agilent 6890N GC system, equipped with a FID and auto-sampler, (Agilent Technologies Inc., Wilmington, DE,

USA). Before the analysis of GLC/FID, fatty acid methyl esters (FAME) of the oils were prepared according to the procedure

suggested by Annex XA of EEC 2568/91. Ultra pure helium gas was used as carrier and make-up. For separations, a highly polar

HP-88 cyanopropyl capillary column (100 m× 0.25 mm i.d. with a 0.2 μm film thickness) was used as a stationary phase. According

to the optimized method by the current authors, the temperature of injection port and detector were maintained at 250°C. The

gradient oven temperature program was set to initiate at 45°C for 4 min, then the temperature was raised to 175°C at a rate of 13°C

min-1, held there for 27 min, then increased to 215°C at a rate of 4°C min -1, held there for 35 min. The FAME derivative of oils was

injected as 1 μL, in a split mode (10:1). Detection of the FAs was accomplished by comparing retention times with that of approved

commercial standards of FAME and results are reported as percentage of FAs. Obtained data indicated that in cold pressed oil

varieties total saturated fatty acids (∑SFAs) range between 9.74%-20.09%, whereas total polyunsaturated fatty acids (∑PUFA) range

between 14.15% and 74.51%. The cold pressed oils studied in this work also contain small amounts of ∑trans FAs (0.10% -0.73%);

and, the content of total monounsaturated fatty acids (∑MUFA) is relatively high (12.92%-70.98%), significantly wider than the

Codex and similar to several literature data.

Keywords: Cold-pressed seed oil, Fatty acid profile, Gas chromatography, Trans fatty acids

*: The present study was supported by financially by the Scientific Research Project Center of Karamanoglu Mehmetbey University (Project number 18-M-

17)

Page 308: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

306

PP-042

Molecular Identification of Toxoplasma gondii Using Three Techniques

of PCR in Kirkuk City

SARAH FARHAD NIHAD1*, SAADIA SHAHAB HAMAD 1

1: Department of Biology / College of Science / Kirkuk University / Kirkuk / Iraq

ABSTRACT

Blood samples were collected from 400 patients. Seroprevalence of toxoplasmosis was detected in the investigated human

samples by ELISA assay. For molecular diagnosis of T. gondii three PCR technique e.g. standard PCR, multiplex PCR and Real

time PCR were used and the sequence of DNA was identified in 50 blood samples included 45 positives for the ELISA test and 5

negative samples via three types of genes i.e. B1, 529 repeated region and ITS-1, the three most common genes in most of T. gondii

strains. ELISA result showed the general rates of seropositivity infection of T. gondii was 30%. Using standard PCR technique 4 out

of 15 samples 26.6% of antibody IgM appeared positive for ELISA via displaying bands only in 529 repeated region. Other 3

samples 10% of the total 30 positive IgG samples were positive for the gene 529 repeated region and only 2 samples 6.66% were

positive for the gene ITS-1 while no B1 gene was observed in any sample. Using multiplex PCR, the complex B1+529 showed

amplification of two out of 6 genes 40% of the IgM. Within the same group, the gene B1+ITS-1 multiplex showed the amplification

of only 3 samples 20% while in IgG positive group amplification of only 3 samples 10% of complex B1+529 and only 2 samples

6.66% in complex B1+ITS-1 had amplified only for the ITS-1gene. The real-time PCR technique showed higher efficiency than

other methods by producing high number of positive samples. The total positive samples obtained was 12 samples 26.66% of the

total number of ELISA positive samples. It included 4 positive samples 13.33% out of 30 sample of the IgG group and 8 positiv e

samples 53.33% out of 15 positive samples of IgM.

Keywords: Toxoplasma gondii, ELISA, PCR

Page 309: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

307

Page 310: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

308

Page 311: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

309

Page 312: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

310

Page 313: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

311

Page 314: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

312

Page 315: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

313

Page 316: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

314

Page 317: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

315

Page 318: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

316

Page 319: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

317

Page 320: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

318

Page 321: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

319

Page 322: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

320

Page 323: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

321

Page 324: April 19-22, 2018 Antalya / TURKEY - ecsac.net · birlikte kullanılmıştır. Parasetamol ve Amoksisilin ilaç maddelerinin UV spektrumları alınarak, çalışma yapılabilecek

ECSAC’18 EUROPEAN CONFERENCE ON SCIENCE, ART &

CULTURE

Antalya – Turkey, April 19-22, 2018

322