“mutlak güzel’i aray›ﬂ” · d nyada bu kadar “eßitli yazÝ varken ve hepsi de kendine...

ALBARAKA TÜRK HAT YARIfiMASIKATALO⁄U/2005

“Mutlak Güzel’i Aray›fl”

ALBARAKA TÜRK YAYINLARI: 25KÜLTÜR YAYINLARI: 3

Yayın KoordinatörüTemel Hazıroğlu

Dizgi-Grafik TasarımŞahin Arabacı

Baskı-CiltEsen Ofset

II. Baskıİstanbul / Şubat 2006ISBN 975-005821-6

© Tüm yayın hakları ALBARAKA TÜRK’e aittir.Tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş.Büyükdere Caddesi No:78 34394 Mecidiyeköy / İSTANBUL

Tel: (90.212) 274 99 00 Faks: (90.212) 272 44 70 - (90.212) 354 23 26albarakaturk.com.tr e-mail: [email protected] SWIFT: BTFHTRIS

ALBARAKA TÜRK HAT YARIfiMASIKATALO⁄U/2005

“Mutlak Güzel’i Aray›fl”

Duygu ve düşüncelerini yazı ile anlatmak insana özgü bir eylemdir.İnsanlık tarihine baktığımızda da en önemli gelişmeler arasında yazınınicadını görürüz. Ama yazının icadından daha da önemli olan tekamüleden insanın kendi eseri olan yazıyı geliştirmesi ve yazının sanatboyutunu tüm zenginliği ile ortaya koymasıdır.Bizim kültürümüzde sanat “mutlak sanatkâr”a ulaşma çabasıdır. Herşey, görülenin değil, görülmek isteneni anlatma isteğinin dışavurumuduraslında. Çağdaş düşünür Roger Garaudy’nin veciz şekilde dile getirdiğigibi. “Sanat, görünen ve bilinen güzellikleri kopya etmek değil, gözlegörülemeyen “mutlak güzel”i arayış çabasıdır.”Hat sanatına gönül verenlerin hat yazısını bir iletişim aracı ve süslemeunsuru olmaktan çıkarıp, fevkalade özgün bir sanat olarakgeliştirdiklerini ve dünya sanat tarihinde önemli bir yer almasınısağladıklarını görmekteyiz. Medeniyetimizin maddede müşahhaslaşanmimarî dokusuna rengini ve sesini veren hatlarımız, kendileriniduvarlara nakşeden ince zevki ve estetik anlayışını yansıtan kültürmirasıdır. Köklü Medeniyetimizi bir ağaca benzetirsek ana dallarınıoluşturan Osmanlı sanatı içinde, mimariyi dışta bırakırsak, en önemlisanat dalı Hüsn-i Hat’dır diyebiliriz.Sizler de dereceye giren eserlerimizde göreceksiniz ki, harflerin incigibi satıra dizilişleri karşısında hayrete düşmemek mümkün değildir.Harflerin canlılığı yanında, istifteki yerleri ve duruşları da mükemmelbir ahengi yansıtıyor. Harflerin satıra mükemmel dizilişi, kalemhareketlerinin kıvraklığı görenleri hayrete düşürecek mükemmelliktedir.Dik harflerin canlılık, yatay harflerin ise devamlılık hissi veren özelliğiherkesi etkileyebilecek seviyededir.

Albaraka Türk olarak, hat sanatına olan ilgimiz köklü Medeniyetimizinönemli bir mirasına sahip çıkma bilinci yanında ekonomik amaçlıkuruluşların sosyal sorumluluklara sahip olması gerektiğine olaninancımızdan da kaynaklanmaktadır. Kurumların, yalnızca aslialanlarında yaptıkları başarılı çalışmalarla geleceğe taşınabilmesimümkün gözükmemektedir. Faizsiz bankacılık konusunda Türkiye’deakla ilk gelen Kurum olmak tabi ki önemlidir ama tek başına yeterlideğildir.Albaraka Türk olarak Kurumumuz, Medeniyet havzamızın kültürbirikiminin dirilmesi, değerlendirilmesi, hareket ve çeşitlilik kazanmasıve nihayet geliştirilmesi için elinden gelen çalışmaları bugüne kadarsürdürmüş ve sürdürmeye de devam etmektedir. Bu çerçevedekurumumuzun 20. kuruluş yılı vesilesiyle tertip ettiğimiz hatyarışmasını, Albaraka Türk’ün bu güne dek bu sanatımıza sağladığıdesteklerin taçlandırılması olarak nitelemek yerinde olacaktır.Yarışmamızı Albaraka Türk’ün geleneksel sanatlarımıza katkısınıntaçlandırılması olarak telakki eder, söz konusu sanatlarımızı ihya veyaşatmak için gayret gösteren herkesin bu yönde bir ivme, bir yıldızolmasını dilerim.Saygılarımla

Dr. Adnan BüyükdenizGenel Müdür

SUNUŞ

“Kur’ân-ı Kerim Hicaz’da nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’dayazıldı”.Sanat; İlâhî sırları ve Mutlak Güzel’i arayıştır. Hat Sanatı; mimarî,musukî ve edebiyat gibi Medeniyetimizi oluşturan temel taşlardanbiridir. Mimarî ve hat aynı dili konuşan iki ayrı sanat dalıdır. Ancak,Hat sanatı mimarî ile aynı dili konuşan sanat olmasına karşın, Hatsanatı temaşa edilecek bir mimarî olarak bizim Medeniyetimizemünhasır hâs bir sanattır. Medeniyetimizin yazılı bir medeniyetolarak adlandırılmasının sebebi de Hat sanatıdır. ÇünküMedeniyetimize ait her eser en güzel hat yazıları ile süslenmiştir.Hat; Beyaz veya beyaza yakın aharlı kağıt üzerine, siyah ismürekkebiyle kamışın adeta harflere can verdiği olağanüstü birestetik ve ahengin ifadesidir. Kadîm’e göre Hat Sanatı; “Cismanîaletlerle meydana getirilen ruhanî bir hendesedir”. Bunun içindirki, Hat sanatı, nokta hesabıyla oluşan harf boyları, kavisleri,meyilleri, satır araları, istifleri ve kamışın kağıt üzerindeki mükemmelkıvraklığının ortaya koyduğu büyülü hendesesiyle herkesi kendisinehayran bırakmaktadır.19. yüzyıla kadar zirvede kalan ve sonra fetret dönemine giren Hatsanatına, 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren ilgi ve alaka önemliölçüde artmıştır. Bu gelişmeyle beraber dünyanın dört bir yanındanadide eserler veren hattatlar yetişmeye başlamıştır.Albaraka Türk olarak ekonomik bir kuruluş olduğumuz gerçeğiniunutmadan, gerçek var oluşun ve geleceğe taşınışın kültür ve san’atalanında bir iz, bir nişane bıraktaktan geçtiğinin bilincindeyiz. Buçerçevede, kuruluşumuzun 20. yılı münasebetiyle sosyalsorumluluklarımızın bir gereği olarak, Hat Sanatının yaşatılması,

geliştirilmesi, hat zevkinin tesisi ve özendirilmesi için; Hat sanatınagönül verenleri bir nebze olsun teşvik ederek bu sanata yeni eserlerkazandırmak ve bunları yeni kuşaklara ulaştırmak, bu güzidesanatımıza hak ettiği ilgi ve alakayı sağlamak amacıyla böyle birHat Yarışması tertip ettik.Yarışma, aslında ulusal ölçekte planlanmış olmasına rağmen,organizasyona yurtdışından da ilgi muazzam oldu. Celî Sülüs,Sülüs, Sülüs-Nesîh, Celî Ta’lîk ve Celî Divânî olmak üzere 5 daldadüzenlenen müsabakaya Türkiye’den 110, yurtdışından ise 8 ülkeden44 eser olmak üzere toplam 154 eser katılmıştır. Bu eserlerdenAlbaraka Türk Özel Ödülü de dahil 17 eser Jüri Üyeleri tarafındandereceye layık görülmüş ve 23 eser de Teşvik Ödülü almıştır.Bu vesileyle değerli Üstad Hattat’lardan oluşan Jüri Üyelerine,yarışmaya katılan tüm hattatlara ve ödül kazananlara tebrik veşükranlarımızı sunarız. Ayrıca bu organizasyonu başından sonunadek takip eden, yürüten ve sonuçlandıran Albaraka Türk HatYarışması Sekreterliği’ne de teşekkürlerimizi sunarız.Daha mutlu ve daha güzel yarınlarda buluşmak dileğiyle...

Temel HazıroğluYayın Koordinatörü

ÖNSÖZ

HAT SAN’ATINA DÂİR

Hat san’atı, kamış kalem ve is mürekkebinin işbirliği ile insan elinin vücûdegetirdiği bir çizgiler saltanatıdır. Basit çizgilerin böylesine şiirleşmesi, doğrusuolur şey değildir ve İslâm’ın devam edegelen bir mûcizesidir. Dünyada bu kadarçeşitli yazı varken ve hepsi de kendine göre güzel yazılabiliyorken, nasıl olmuşda sadece İslâm yazısı gerçekten benzeri bulunmayan bir san’at haline gelivermiş?Onun sahip olduğu bu büyüleyici estetik nereden doğuyor? Bunların cevabınıHz.Ali’nin hikmet dolu şu sözünde bulabiliriz: “Yazı, üstâdın öğretişinde gizlidir,çok yazmakla kıvam bulur; İslâm dini üzere olmakla devam eder”. Hattın, asırlarboyunca san’at âlemine hükmedişinde, işte bu mânevî kudretinin rolü çok büyüktür.Ayrıca, harflerin başlı başına kıvraklığı ve birbirlerine bitişmekle kazandıklarışekil zenginliği, hele aynı ibârenin muhtelif istiflerle yazılabilmesi, İslâm yazısınasan’atın ilk şartı olan sonsuzluk ve yenilik kapısını daima açık bırakmıştır. Birharf, yalnız olarak, icâb ederse birkaç türlü yazılabildiği gibi; kelimenin başında,ortasında ve sonunda bulunuşuna göre bünye değişikliğine uğramakla, pek çokşekil zenginliği kazanır. Bir hayli hat çeşidi olduğu da göz önüne alınırsa, busözlerimizin mânâsı daha iyi anlaşılır.

Bu mucizevî yazıya hak ettiği emeği vermek Osmanlı Türkleri’ne nasîb olmuştur.O kadar ki, “Arab yazısı” gibi dar mânâ taşıyan bir târif yerine “İslâm yazısı”demeyi tercih etmeseydik ve mutlaka bir millete mal etmek gayretinde olsaydık,buna “Türk yazısı” dememiz, gerçeği ifâde ederdi. Zira, bir dağ kadar yüksek vegeniş olan bu yazı sistemini hangi etek noktasından alıp şâhikasına çıkardığımızı,insafla bakan herkes kabul ve tasdîk eder. Bir başka deyişle, hat, eğer OsmanlıTürkü’nün eline geçmeseydi hüsn-i hat (=güzel yazı) olmak yolunun başlangıcındaboynu bükük kalırdı. Çünkü İslâmî Türklüğümüz, tarih boyunca, o yazı güzelinicânânı gibi sevmiş, elinden bırakmamıştır.

Belli kalıptaki büyük ve küçük harflerden meydana gelen Latin alfabesinde, İslâmyazısındaki estetik kabiliyetin biraz olsun bulunabileceğini düşünmek bile yersizdir.Aynı şekilde çok zengin, fakat birleşmeyen guruplardan meydana gelen UzakDoğu (Çin, Japon…) alfabe sistemleri de hoşa giden görüntülerine rağmen, İslâmyazısı karşısında çok yavan kalır. Nihâyet, Müslüman âleminin minyatür dışındatasvîre karşı ilgi duymayışı, resim zevkınin de yazı san’atında tecellîsine vesîleolmuştur. Hem okunup ibret alınmak, hem de mücerred (abstre) bir resim tablosugibi duvara asılıp seyredilmek… İşte bu, sâdece İslâm yazısına hastır.

“Güzel yazı, okunabilendir” meâlinde Arabça bir söz vardır. Gerçekten İslâmiyetinilk asırlarında güzel yazı mefhumu bu mânâya alınıyordu. Yalnız okuma yazmavasıtası olarak kullanılan hat, Emevî ve Abbasî devirlerinin birçok hattatındansonra, bilhassa İbn Mukle (ö.940) ve İbnü’l-Bevvâb (ö.1022) eliyle san’at hâlinegelince, İslâmiyetin yayıldığı yerlerde de bunun tesirleri görüldü. Nihâyet Yâkutü’l-Musta’sımî (ö.1298), Abbasî saltanatı esnasında Bağdad’da topluca aklâm-ı sitte(=altı yazı) adı verilen ve daha önceden şekillenmiş olan sülüs, nesih, muhakkak,

reyhanî, tevkî’, rıka’ nevilerini bütün kaideleriyle tamamlayıp yazmayı başardı.Yâkut’un yetişdirdiği ve aralarında Türkler’in de bulunduğu hat üstâdları, onunüslûbunu bütün İslâm ülkelerine yaydılar.

Aradan iki asra yakın bir zaman geçti. Osmanlı Türkleri, Anadolu’nun büyük birkısmından sonra İstanbul’u fethederek, devleti yalnız askerî ve siyasî bakımdandeğil, kültür ve san’at cihetinden de yüceliğe eriştirmişlerdi. Amasyalı hattatlardanŞeyh Hamdullah (1429-1520), önceleri Yâkut üslûbunu en güzel ve mükemmelbiçimiyle yürütüyorken, hâmisi ve talebesi Sultan II. Bâyezid’in teşvik ve tavsiyesiüzerine, Yâkut’un eserlerini bir estetik kıymetlendirmeye tâbi tuttu ve kendi san’atzevkıni de katarak, bunlardan yeni bir tarz çıkarmayı başardı. Tahmînen 1485yılında doğan bu “Şeyh Hamdullah üslûbu” ile Osmanlı-Türk yazı san’atındaYâkut devri kapanıyordu. Nitekim, Kanûni Sultan Süleyman çağında bu tavrı enparlak biçimiyle yeniden canlandıran Ahmed Karahisârî’nin (ö.1556) yazı anlayışı,kendisinden sonra unutulmuş; Şeyh Hamdullah yoluna karşı duramamıştır. AncakKarahisârî Mektebi’nin, celî hattında, zamanına göre, Şeyh vâdisinden daha başarılıolduğu muhakkaktır.

Şeyh Hamdullah devrinde, Yâkut yolu ile intikal eden altı cins yazıdan sülüs venesih, Türk zevkıne çok uygun geldiği için sür’atle yayılmış; eski devirden farklıolarak, Kur’ân-ı Kerîm’in yazılmasında bilhassa nesih hattı kullanılmaya başlanmıştır.Buna mukabil, muhakkak ve reyhanînin müdevver (yuvarlak) harflerinin azlığıve geniş oluşu yüzünden benimsenmediğini, yavaş yavaş unutulduğunu, ancakelin melekesini arttırmak için eski hat üstâdlarına taklîden yazılan murakkaalardarastlandığını söyleyebiliriz. Bir istisnâ olarak, muhakkak hattıyla Besmele yazılmasıâdeti, zamanımıza kadar devâm edegelmiştir. Altı yazının diğer ikisinden biri olanrıka’, daha câzip bir üslûba bürünerek hatt-ı icâze adıyla bilhassa icâzetnâmelerdeyer almış, tevkî’ ise unutulmuştur.

Şeyh Hamdullah’dan sonra yetişenler, hep onun gibi yazmak gayretiyle hareketettiler. O kadar ki, namlı hattatların muvaffakiyeti “Şeyh gibi yazdı” veya “Şeyh-i Sânî” (=İkinci Şeyh Hamdullah) sözleriyle anılır olmuştu. Bu hâl 150yılı aşkın bir zaman devâm etti.

Nihâyet, XVII. asrın ikinci yarısında İstanbul’un san’at ufku yeniden bir hat nûruylaaydınlandı. Hâfız Osman (1642-1698) adındaki bu hat dehâsı, vaktiyle ŞeyhHamdullah’ın Yâkut’dan yer yer seçip topladığı yazı güzelliğini bir elemeye tâbîtuttu ve eskisine göre daha da sâfiyet kazanan, kendine hâs bir şîveyi ortaya koyarak,o vâdide yazmaya başladı. Artık Şeyh üslûbu, yerini Hâfız Osman’ınkine terkediyordu. Hat san’atında bu üstâdın açtığı çığır bütün haşmetiyle sürüp giderken,ondan bir asır sonra gelen İsmail Zühdî (ö.1806) ve kardeşi Mustafa Râkım (1758-1826), Hâfız Osman’ın en mükemmel yazılarından, ayrı zamanlarda ve kendizevklerine göre birer şîve çıkardılar, en güzel harf ve tavırları elde etmesini bildiler.

O devre kadar sülüs hattı ile üstâdâne eserler verildiği hâlde, onun daha kalın şekliolan celî yazısında estetik ölçüler bir türlü sağlanamıyor ve ortaya kötü celîörnekleri çıkıyordu. Hâfız Osman’ın bile yazdığı celî yazılar onun şânına lâyıkdeğildi ama, o devirde bu kadar yazılabiliyordu. Ancak Mustafa Râkım, sülüs venesih yazılarında olduğu gibi, celî sülüsde de gerek harf, gerekse istif mükemmeliyetiile gelmiş geçmiş bütün hat üslûblarının zirvesine çıktı; Hâfız Osman anlayışınısülüsden celîye aktarmasını bildi. Mustafa Râkım, pâdişah tuğralarını da ıslahederek, onları güzelliğinin son noktasına getirip bırakmıştır.

Râkım’dan sonra gelen ve o yolun tâkipçisi olan celî üstâdı Sâmî Efendi (1838-1912) de, İsmâil Zühdî’nin sülüs harflerini celîye tatbik ederek Râkım yoluna yenibir şîve vermiş, celî sülüs istifini doldurmakta kullanılan yardımcı işâretleri, ayrıcarakamları en câzip biçimde yazmayı başarmıştır. Onun çağdaşı olan veya sonradanyetişen Çarşanbalı Hacı Ârif Bey (ö.1892), Nazif Bey (1846-1913), Ömer Vasfî(1880-1928) ve kardeşi Emin Yazıcı (1883-1945), İsmail Hakkı Altunbezer (1873-1946), Halim Özyazıcı (1898-1964), Mâcid Ayral (1891-1961) ve Hâmid Aytaç(1891-1982) gibi üstâdlar, celîde hep bu üslûba sadık kalmışlar veya kalmayaçalışmışlardır

Râkım’la aynı devirde yaşayan Mahmûd Celâleddin (ö.1829) de sülüs ve nesihyazılarında Hâfız Osman’dan kendi zevkıne göre bir şîve alıp bunu geliştirmiş,metânetli bir yazıya sâhib olmuştur. Fakat bu üslûb celîye dönünce katılaşır, sertbir hâl alır. Onun için Mahmûd Celâleddin, Râkım’ın karşısında celî yazısıyla hiçtutunamamıştır.

Büyük hattat ve mûsikî üstâdı Kadıasker Mustafa İzzet Efendi (1801-1876) veonun yetiştirdiği Şefik Bey’le (1819-1880) Abdullah Zühdî Efendi (ö.1879) veMuhsinzâde Abdullah Bey (1832-1899), Hâfız Osman-Celâleddin-Râkım karışımıbir üslûbda karar kılmışlarsa da, onlarla çağdaş olan Şevkî Efendi (1829-1887),sülüs-nesih yazılarını Hâfız Osman ve Râkım’dan aldığı ilhamla, o devre kadargörülen en yüce seviyeye çıkarmış ve bu yazılarda son merhale olarak kalmıştır.Onun öğrencilerinden Bakkal Ârif (1836-1909) ve Fehmi (1860-1915) efendilerle,Sâmi Efendi’nin talebesi Kâmil Akdik (1861-1941), bu yolun güzîdetemsilcilerindendir. Ârif Efendi’den hat meşk eden Aziz Efendi (1871-1934) de,dâvet olunduğu Mısır’da, Şevkî Efendi tavrını yaymıştır. Kadıasker Mektebi’nemensûb olan Hasan Rızâ Efendi (1849-1920) de, nesih hattı ile Kur’ân-ı Kerîmyazmada unutulmaz son isimdir.

Bütün resmî işlerde yeri olan dîvânî ve celî dîvânî yazılarının en mükemmelsevîyeye XIX.asır sonlarında ulaştığını kaydedip biraz da ta’lîk hattından sözedelim: XV. asrın ikinci yarısından beri kullandığımız, Îran’da nesta’lîk adıylaanılan ve Osmanlılar’da sâdece ta’lîk denilen bu yazı nevinin bizde hakkıyla elealınışı, Îran’ın mâruf nesta’lîk üstâdı İmâdü’l-Hasenî’den (ö.1615) sonra oldu.

Türk hattatları bu üslûbu öylesine benimsediler ki, üstün başarı gösterenlereİmâd-ı Rûm (=Anadolu’nun İmâdı) denilmesi âdet hükmüne girdi. Nihâyetvücûdunun sağ yanı felçli doğduğu için sol eliyle yazdığından Yesârî lakabıylaanılan hat dehâmız Mehmed Es’ad Efendi (ö.1798), İmâd’ın en güzel harflerindenseçip onu şîve olarak aldı ve böylece bir Türk Ta’lîk Mektebi doğdu. Onun oğluYesârîzâde Mustafa İzzet efendi (1770?-1849) de bu şîveyi bütün teferruatıylakaidelerine oturtarak Îran’da da yazılamayan bir Türk celî ta’lîk üslûbunu ortayakoydu. Celî sülüsde olduğu kadar ta’lîk ve celî ta’lîk yazılarında da üstâd olanSâmî Efendi bu Türk üslûbunu en mütekâmil biçimi ile talebesinden Nazif Bey(1846-1913), Hulusî Yazgan (1869-1940), Ömer Vasfî (1880-1928) ve NecmeddinOkyay’a (1883-1976) aksettirdi.

Görülüyor ki, yazı san’atımızda devâmlı bir süzülüp arınma ve üslûblaşma hareketivardır ve bunlar, yazının esâsını bozmadan yapılmıştır. Mimârî, mûsıkî, resim vetezyînî san’atlarımızın, Batı tesîri ile bozulup gerilemesine mukabil, hat san’atınındaima mükemmele gidişinin, kanaatimizce üç sebebi vardır:

1- Bünyesine tesîr edebilecek, benzerî bir san’atın Avrupa’da bulunmayışı,

2- Üslûb sahibi hattatlar elinde usta-çırak esâsına göre sağlam kaidelerle nesildennesile intikali,

3- Zamanla, kendi bünyesi içinde yenilenme kabiliyetine sâhib oluşu.

İslâm âleminde pek yaygın bir söz vardır: “Kur’ân-ı Kerîm Hicaz’da nâzil oldu,Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı”. Gerçekten, Kur’ân mucîzesi bir san’atşâheseri olarak kâğıt üzerine İstanbul’da aksetmiştir. İslâm Peygamberi’nin sözincileri olan hadîsler de, yine bu beldede inci misâli yazılagelmiştir. Yalnız onlarmı; dîvânından fermânına, mermer üstüne hakkedilmiş çeşme kitâbesinden mezartaşına kadar her biri, isimlerini burada ayrı ayrı yâd etmeye imkân bulamadığımızhat san’atkârları tarafından, tarihe “beldetün-tayyibetün” (=bir güzel şehir) olarakgeçen İstanbul’un bu ismine lâyık bir biçimde, güzelliği görebilenlerin nazarlarınasunulmuştur.

Ülkemizde, tabiatıyla eski şâşaası kalmayan hat san’atı, son yıllarda yetişen gençhattatların gayreti ve tâze meraklıların ilgisi ile yeniden gelişme yoluna girmiş,tarihe karışan bir san’at olmaktan çıkmıştır. Albaraka Türk’ün tertîblediği hatmüsâbakasında kazanıp dereceye giren gençler de bu sözlerimizin doğruluğunadelil oluşturmaktadır.

Prof. M. Uğur DermanAlbaraka Türk Hat Yarışması Jüri Başkanı

JÜRİ ÜYELERİ1. Prof M. Uğur DERMAN2. Hüseyin KUTLU3. Hasan ÇELEBİ4. Fuad BAŞAR

ÖDÜL KAZANAN LEVHALAR

ÖZEL ÖDÜL

15

Jawad Khouran (İran, 1977)

Özel Ödül

“Allah sana nasıl iyilik ettiysesen de öyle iyilik et.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 77)

CELÎ SÜLÜS

19

Ferhat KURLU(Fatsa/Ordu, 1976)

Celî Sülüs1.’lik Ödülü

“Allah, faizi eksiltir, sadakalarıise bereketlendirir. Allah küfürde

ve günahda ısrar edenhiç kimseyi sevmez.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 276)

20

Muhammed D. CELLÛL(Halep/Suriye, 1957)


“Kul kardeşine yardımettiği sürece Allah daonun yardımcısıdır.”(Hadis-i Şerîf, Buhari)

21

Wissam SHAWKAT MATTI(Basra/Irak, 1974)

Celî Sülüs3.’lük Ödülü

“Kul kardeşine yardımettiği sürece Allah daonun yardımcısıdır.”

(Hadis-i Şerîf, Buhari)

22

Ömer Faruk ÖZOĞUL(Erzurum, 1968)


“Kul kardeşine yardımettiği sürece Allah daonun yardımcısıdır.”(Hadis-i Şerîf, Buhari)

23

Ahmet FARIS RIZIG(Mısır, 1980)

Celî SülüsTeşvik Ödülü

“Kul kardeşine yardımettiği sürece Allah daonun yardımcısıdır.”

(Hadis-i Şerîf, Buhari)

24

Beatrice Hilal ÇİZMECİOĞLU(Fransa, 1968)


“Onlar ki, harcadıkları zaman neisraf ederler, ne de cimrilikederler. Bunun ikisi arasındaorta bir yol tutarlar.”(Kur’ân-ı Kerîm, Furkan 67)

25

Ali Rıza ÖZCAN(Zonguldak, 1968)


“Kul kardeşine yardım ettiğisürece Allah da onun

yardımcısıdır.”(Hadis-i Şerîf, Buhari)

26

Yasin KURT (İstanbul, 1975)


“Kul kardeşine yardım ettiğisürece Allah da onunyardımcısıdır.”(Hadis-i Şerîf, Buhari)

27

Taner KAYGISIZ(İstanbul, 1976)


Külâhın sat, yine lâkinyokuncul olma nâmerde,Yeter ki, kelle sağ olsun,külâh lâzım değil merde.

Sultan III. Ahmed

28

Berrak ÖZDOĞAN(Malatya, 1977)


Hâlık’ın nâmütenâhî adı var,en başı Hak,Ne büyük iş kul için,hakkı tutup kaldırmak.Mehmed Âkif Ersoy

SÜLÜS

31

Ferhat KURLU(Fatsa/Ordu, 1976)

Sülüs1.’lik Ödülü

“Faiz yiyenler (kabirlerinden)ancak şeytanın dokunup çarptığıkimsenin kalktığı gibi kalkarlar.

Bu onların “Alış-veriş de faizgibidir” demeleri yüzündendir.Halbuki Allah, alış-verişi helal,

faizi haram kılmıştır. Bundanböyle, kime Rabb’inden bir öğütgelir de yaptığından vazgeçerse,

geçmişte olan kendisinindir veişi de Allah’a kalmıştır. Kim deyeniden (faizciliğe) dönerse, işteonlar cehennemliktir, onlar orada

sürekli olarak kalacaklardır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 275)

32



“Karun, Musa’nın kavminden idide, onlara karşı azgınlık etmişti.Biz ona öyle hazineler vermiştikki, anahtarlarını güçlü-kuvvetlibir topluluk zor taşırdı. Kavmiona şöyle demişti: Şımarma! Bilki Allah şımarıkları sevmez.Allah’ın sana verdiğinden (O’nunyolunda harcayarak) ahiretyurdunu iste; ama dünyadan danasibini unutma. Allah sana nasıliyilik ettiyse sen de öyle iyiliket. Yeryüzünde bozgunculuğuarzulama. Şüphesiz ki Allah,bozguncuları sevmez.(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 76-77)

33

Adem SAKAL(Tirebolu/Giresun, 1956)

Sülüs3.’lük Ödülü

“Karun, Musa’nın kavmindenidi de, onlara karşı azgınlık

etmişti. Biz ona öyle hazinelervermiştik ki, anahtarlarını güçlü-kuvvetli bir topluluk zor taşırdı.

Kavmi ona şöyle demişti:Şımarma! Bil ki Allah

şımarıkları sevmez. Allah’ınsana verdiğinden (O’nun yolundaharcayarak) ahiret yurdunu iste;

ama dünyadan da nasibiniunutma. Allah sana nasıl iyilik

ettiyse sen de öyle iyilik et.Yeryüzünde bozgunculuğu

arzulama. Şüphesiz ki Allah,bozguncuları sevmez.

(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 76-77)

34

Bijar El-Hac Kerim EL-ERBILLI(Irak, 1963)

SülüsTeşvik Ödülü

“Allah demişti ki; “Şüphesiz, ben sizinlebirlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatıverirseniz”, peygamberlerime iman ediponlara yardım eder ve Allah için güzel birödünç verirseniz elbette sizin günahlarınızıörterim ve sizi altlarından ırmaklar akancennetlere sokarım. Bundan sonraiçinizden kim inkâr ederse, şüphesiz düzbir yolun ortasından sapmış olur.”(Kur’ân-ı Kerîm, Maide 12)“Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel!Eğer onları yoksullara gizlice verirsenizsizin için daha iyidir ve sizingünahlarınızın bir kısmını örter.Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 271)

35

Ziyad Haydar AL-MUHANDIS (Irak, 1967)


“Ey iman edenler!Kazandıklarınızın ve rızk olarak

size yerden çıkardıklarımızıniyisinden, temizinden fakirlere

verin. Size verilse gözünüzüyummadan alamayacağınız kötü

malı hayır diye vermeyekalkışmayın. Biliniz ki Allah

zengindir, övgüye layıktır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 267)

36

Nuh El-HAMD (Suriye, 1968)


“Mallarını Allah yolundaharcayanların örneği, her başakta yüztane olmak üzere yedi başak bitirentek bir tane gibidir. Allah dilediğinekat kat fazlasını verir. Allah cömerttirve her şeyi bilendir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 261)

37

Muhammed İbrahim BEHSİNİ(Halep,1968)


“Namazı kılın, zekatı verin veAllah’a güzel bir ödünç verin.

Kendiniz için gönderdiğiniz heriyiliği, Allah katında daha hayırlı

ve sevapça daha büyük olarakbulacaksınız. Allah’dan af

dileyin. Şüphesiz Allah çokbağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Müzzemmil 20)

38

Haysem EL-HAMADE (Suriye, 1970)

SülüsTeşvik Ödül

“Mallarını Allah yolundaharcayanların örneği, her başakta yüztane olmak üzere yedi başak bitirentek bir tane gibidir. Allah dilediğinekat kat fazlasını verir. Allah cömerttirve her şeyi bilendir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 261)

SÜLÜS-NESÎH

41

Abdurrahman Ahmed El-ABDÎ(Halep/Suriye, 1973)

Sülüs-Nesîh1.’lik Ödülü

“Çiftlik ve akar edinerekdünyaya rağbet etmeyiniz.”

(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 20)“Şüphesiz her ümmetin bir

fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi(İmtihan sebebi) de maldır.”

(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 26)“İslâm’ın dosdoğru yoluna ulaştıran

ve geçimi yeterli olup da buna kanaateden kimse, ne kadar mutludur...”(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 35)

“Faiz yiyenler (kabirlerinden) ancakşeytanın dokunup çarptığı kimsenin

kalktığı gibi kalkarlar. Bu onların“Alış-veriş de faiz gibidir” demeleri

yüzündendir. Halbuki Allah, alış-verişihelal, faizi haram kılmıştır. Bundan

böyle, kime Rabb’inden bir öğüt gelirde yaptığından vazgeçerse, geçmişte

olan kendisinindir ve işi de Allah’akalmıştır. Kim de yeniden (faizciliğe)dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar

orada sürekli olarak kalacaklardır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 275)

“(Zenginlerin) Onların mallarındaisteyen fakirlerin de iffetinden dolayıistemeyen fakirlerin de hakkı vardır.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Mearic 24-25)

42

Betül KIRKAN (İstanbul, 1971)


“Allahın Kitabını okuyanlar venamazı kılanlar ve kendilerineverdiğimiz rızıktan (Allah için)gizli ve açık sarfedenler, aslazarara uğramayacak birkazanç ümit edebilirler.”(Kur’ân-ı Kerîm, Fatır 29)“Veren el alan elden hayırlıdır.Yardım etmeye, geçiminiüstlendiğin kimselerden başla.Sadakanın hayırlısı, ihtiyaçfazlası maldan verilendir.Kim insanlardan bir şeyistemezse, Allah onu kimseyemuhtaç etmez. Kim de tokgözlüolursa, Allah onu zengin kılar.”(Hadis-i Şerîf, Buhari, Zekat 18)“Sadaka, suyun ateşi söndürdüğügibi günahın ateşini söndürür.”(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, İman 8)“Sadaka vermeyi sevenler sadakakapısından (cennete girmeye)davet edilirler.”(Hadis-i Şerîf, Buhari, Savm 4)

43

Ziyad Haydar AL-MUHANDIS(Irak, 1967)

Sülüs-Nesîh3.’lük Ödülü

“Allah sana nasıl iyilik ettiysesen de öyle iyilik et.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 77)“Veren el alan elden hayırlıdır.

Yardım etmeye, geçimini üstlendiğinkimselerden başla. Sadakanın

hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldanverilendir. Kim insanlardan bir şey

istemezse, Allah onu kimseye muhtaçetmez. Kim de tokgözlü olursa,

Allah onu zengin kılar.”(Hadis-i Şerîf, Buhari, Zekat 18)“Sizin en hayırlınız, borç ödeme

konusunda en iyi olanınızdır.”(Hadis-i Şerîf, Müslim, Müsâkat 121)

44

Emine SAĞMAN(Eyüp/İstanbul, 1968)

Sülüs-NesîhTeşvik Ödülü

“Allah sana nasıl iyilik ettiysesen de öyle iyilik et.”(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 77)“Namazı kılın, zekatı verin ve Allah’agüzel bir ödünç verin. Kendiniz içingönderdiğiniz her iyiliği, Allahkatında daha hayırlı ve sevapça dahabüyük olarak bulacaksınız. Allah’danaf dileyin. Şüphesiz Allah çokbağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Müzzemmil 20)“Allah yolunda harcayın. Kendiellerinizle kendinizi tehlikeyeatmayın. Her türlü hareketinizdedürüst davranın. Çünkü Allahdürüstleri sever.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 195)“Allah küfürde ve günahda ısrareden hiç kimseyi sevmez.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 276)“O takvâ sahipleri ki, bolluktave darlık zamanlarında Allah içinyardım ederler, öfkelerini yutarlarve insanları affederler. Allah da güzeldavranışta bulunanları sever.”(Kur’ân-ı Kerîm, Ali İmran 134)

45



“Sadaka vermeyi sevenler sadaka kapısından(cennete girmeye) davet edilirler.”

(Hadis-i Şerîf, Buhari, Savm 4)“Her kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa

sakın misli mislinden fazla bir şey almasın.”(Hadis-i Şerîf, Müslim, Müsâkat 92)

“Kim emanete (devlet malına) hiyanet ederse,kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin

günahı boynuna asılı olarak gelir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Ali İmran 161)

“Zenginlik mal çokluğundan ibaret değildir(Hakiki) zenginlik, gönül zenginliğidir.”

(Hadis-i Şerîf, Müslim, Zekat 130)“Hiç kimse, asla kendi kazancındandaha hayırlı bir rızık yememiştir...”

(Hadis-i Şerîf, Buhari, Büyû 15)“Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi vardır.

Ümmetimin fitnesi (İmtihan sebebi) de maldır.”(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 26)

“Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye,geçimini üstlendiğin kimselerden başla.

Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldanverilendir. Kim insanlardan bir şey istemezse,Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de

tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.”(Hadis-i Şerîf, Buhari, Zekat 18)

“Her kim ihtikâr yaparsa âsî olmuştur.”(Hadis-i Şerîf, Müslim, Müsâkat 129)

46

Mümtaz Seçkin DURDU(Tirebolu/Giresun, 1958)


“Karun, Musa’nın kavminden idide, onlara karşı azgınlık etmişti.Biz ona öyle hazineler vermiştikki, anahtarlarını güçlü-kuvvetlibir topluluk zor taşırdı. Kavmiona şöyle demişti: Şımarma! Bilki Allah şımarıkları sevmez.Allah’ın sana verdiğinden (O’nunyolunda harcayarak) ahiretyurdunu iste; ama dünyadan danasibini unutma. Allah sana nasıliyilik ettiyse sen de öyle iyiliket. Yeryüzünde bozgunculuğuarzulama. Şüphesiz ki Allah,bozguncuları sevmez.”(Kur’ân-ı Kerîm, Kasas 76-77)

47

Mahmud Elbân B. MUHYİDDîN(Halep/Suriye, 1953)


“Kim emanete (devlet malına)hiyanet ederse, kıyamet günü,

hainlik ettiği şeyin günahıboynuna asılı olarak gelir.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Ali İmran 161)“Veren el alan elden hayırlıdır.

Yardım etmeye, geçimini üstlendiğinkimselerden başla. Sadakanın hayırlısı,ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim

insanlardan bir şey istemezse,Allah onu kimseye muhtaç etmez.

Kim de tokgözlü olursa,Allah onu zengin kılar.”

(Hadis-i Şerîf, Buhari, Zekat 18)“Her iyilik sadakadır.”

(Hadis-i Şerîf, Müslim, Zekat 52)“Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi

vardır. Ümmetimin fitnesi(İmtihan sebebi) de maldır.”

(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 26)

48

Ayman Abdullah HASSAN(Suriye, 1980)


“İslâm’ın dosdoğru yoluna ulaştıranve geçimi yeterli olup da buna kanaateden kimse, ne kadar mutludur...”(Hadis-i Şerîf, Tirmizi, Zühd 35)“Zenginlik mal çokluğundan ibaretdeğildir (Hakiki) zenginlik,gönül zenginliğidir.”(Hadis-i Şerîf, Müslim, Zekat 130)

CELÎ TA’LÎK

51

Tahsin KURT (Van, 1965)

Celî Ta’lîk1.’lik Ödülü

İnsâna sadâkat yakışır görse de ikrâhYardımcısıdır doğruların Hazret-i Allâh

Ziyâ Paşa

52

Arda ÇAKMAK(İstanbul, 1977)


Zâlimin rişte-i ikbâlini bir âh keser,Mâni-i rızk olanın rızkını Allâh keser.Ferid Kam

53

Mustafa PARILDAR(Siverek/Şanlıurfa, 1982)

Celî Ta’lîk3.’lük Ödülü

Ekmeyen biçmedi bumezraada, el hâsıl,

Kime lâzım ise ekmek, ona lâzım ekmek.

54

Ahmed Amin ŞAMTA(Halep/Suriye,1969)

Celî Ta’lîkTeşvik Ödülü

Rızk için bir ferde yokdur minnetim,Kendi sa’yimdir veliyyü’n-ni’metim.Ferid Kam

55

Ali Rıza ÖZCAN(Zonguldak, 1968)


“Zenginlik mal çokluğundan ibaretdeğildir (Hakiki) zenginlik,

gönül zenginliğidir.”(Hadis-i Şerîf, Müslim, Zekat 130)

56



Zâlimin rişte-i ikbâlini bir âh keser,Mâni-i rızk olanın rızkını Allâh keser.Ferid Kam

CELÎ DİVÂNÎ

59

Khaled EL-SAEİ (Suriye)

Celî Divânî1.’lik Ödülü

“Mallarını gece ve gündüz, gizlive açık hayra sarfedenler var ya,

onların mükâfatları Allahkatındadır. Onlara korku yoktur,

üzüntü de çekmezler.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 274)

60

Enver Abdusselam AL HALAVÂNÎ(Halep/Suriye, 1966)


“Ey iman edenler! Karşılıklı rızayadayanan ticaret yolu dışında,mallarınızı aranızda haksız ve haramyollarla yemeyin. Nefislerinizi deöldürmeyin. Şüphesiz Allah,size karşı çok merhametlidir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Nisa 29)

61

Hasan Ahmed EL-HADÎD(Halep/Suriye, 1970)

Celî Divânî3.’lük Ödülü

“Sadakaları konusunda gönüldenveren müminleri çekiştiren ve

güçlerinin yettiğinden başkasınıbulamayanlarla alay edenler yok

mu, Allah onları maskarayaçevirmiştir. Onlar için can

yakıcı bir azap vardır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Tevbe 79)

62

Mustafa PARILDAR(Siverek/Şanlıurfa, 1982)

Celî DivânîTeşvik Ödülü

“Sadakaları konusunda gönüldenveren müminleri çekiştiren vegüçlerinin yettiğinden başkasınıbulamayanlarla alay edenler yokmu, Allah onları maskarayaçevirmiştir. Onlar için canyakıcı bir azap vardır.”(Kur’ân-ı Kerîm, Tevbe 79)

63

Recep ŞAHİN(Çaykara/Trabzon, 1961)


“Eğer Allah’a güzel borç verirseniz,Allah onu sizin için kat kat yapar

ve sizi bağışlar, Allah şükrünkarşılığını veren, ceza vermede

ise acele etmeyendir.”(Kur’ân-ı Kerîm, Teğabün 17)

64

Munthar AL-DULAMİ (BAE)


“Mallarını gece ve gündüz, gizlive açık hayra sarfedenler var ya,onların mükâfatları Allahkatındadır. Onlara korku yoktur,üzüntü de çekmezler.”(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 274)

65

Muhammed Nûrî RESÛL EL-NURÎ(Irak, 1966)


“Hayır olarak harcadıklarınız kendiiyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırlarıancak Allah’ın rızasını kazanmak içinyapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz

ne varsa, karşılığı size tam olarak ödenirve asla haksızlığa uğratılmazsınız.”

(Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 272)

ÖDÜL KAZANANLAR

69


Özel Ödül


Namık Kemal Mah. Yunus Emre Cad. Kocatepe Sok.Murat Apt. No: 5 D. 4 Ümraniye - İstanbulTel: 0536 859 88 27 [email protected]

1977’de İran’da doğdu. 1998-2002’de İran’da HattatHakim Ghannam’ın yanında Hüsn-ü Hat çıraklığı yaptı.Daha sonra Hattat Muhammed Özçay’ın yanında Hüsn-ü Hat çalışmak üzere İstanbul’a taşındı. Sülüs icazetinibir yılda tamamladı ve Hattat Muhammed Özçay’ınyanında Celî Sülüs eğitimi görmeye devam etti. 2004’teİstanbul’da 6. Uluslararası Hüsn-ü Hat YarışmasındaCelî Sülüs ve Sülüs hatlarında birincilik ödüllerinikazandı. Katıldığı sergiler: 2004 Dubai UluslararasıArabî Hüsn-ü Hat Sergisi, 2005 Dubai UluslararasıArabî Hüsn-ü Hat Sergisi.

Ferhat KURLU (Fatsa/Ordu, 1976)



Vali Konağı Cad. Meşrutiyet Hamidiye Camii Lojmanı Şehit İsmet ArmağanSok. No: 6/3 Nişantaşı, Şişli - İstanbulTel: 0212 343 64 14 Cep: 0555 321 18 85

Ferhat Kurlu 1976’da Fatsa’da doğdu. İlköğrenimini memleketinde,ortaöğrenimini Samsun Ladik Akpınar Anadolu Öğretmen Lisesi’ndetamamladı (1993). 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıfındatanıştığı Muzaffer Ecevit Bey’den hat sanatına ilgi uyandıran ilk sanatbilgilerini ve ilk Rik'a derslerini aldı.1996 Temmuz’unda Hattat HasanÇELEBİ Hoca ile tanışıp Sülüs-Nesîh meşkine başladı. Dört senelik derstensonra 2000 yılı Ekim ayında IRCICA’da yapılan icazet töreniyle Sülüs-Nesîh icazetini aldı. Bir sene sonra yine IRCICA tarafından düzenlenen 5.Milletlerarası Hat Yarışması’nda Celî Sülüs dalında 1.’lik ödülüne layıkgörüldü. Aynı kurumun düzenlediği 6. yarışmada Sülüs dalında mansiyonödülü aldı. 13. Devlet Hat Yarışması’nda başarı ödülü, Antik A.Ş. Tarafındandüzenlenen Hilye-i Şerif Yarışması’nda Celî Sülüs-Sülüs-Nesîh dallarında1.’lik ödülüne layık görüldü (2005). Bir tanesi Dubai’de olmak üzere ondanfazla karma sergiye iştirak etti. İstanbul’da ve civar illerde bir çok cami vemescidin, çeşmenin kitabe, kubbe, kuşak ve mermer yazılarını yazdı. 100civarında Hilye-i Şerif, 40 civarında özgün Sülüs, Celî Sülüs esere imzaattı. Halen Şişli Müftülüğü’ne bağlı Nişantaşı Meşrutiyet Camii imam-hatibiolarak görev yapmakta olup çalışmalarına görevli olduğu yerde devametmektedir.

Muhammed D. CELLÛL (Halep/Suriye, 1957)


Sanayi Bölgesi, Melhamet el-‘Âsî yanı, el-Kelâse,Halep – SuriyeTelefon: 00.963.213.114.006E-mail: [email protected]

Hat derslerini 1975 yılında Mahmut Sâbûnî el-HalebîHocaefendi’den aldı. Muhammed Şevki, Sâmî, Halimve Muhammed İzzet gibi otoritelerin meşklerindenistifade etti. Birçok yerli sergi ve yarışmalara katıldıve 2002 yılında Abdülhamid el-Kâtib adına düzenlenenHat Sanatı Yarışmasında Celî Divânî dalında birinciliködülü aldı. 2003 yılında Abdülhamid el-Kâtib adınadüzenlenen hat sanatı yarışmasında Sülüs dalındaikincilik ödülü aldı. 2003 yılında Mîr ‘İmâd el-Hasanîadına düzenlenen altıncı uluslararası Hat Sanatıyarışmasında Divânî dalında üçüncülük ödülü aldı.2005 yılında Abdülhamid el-Kâtib adına düzenlenenhat sanatı yarışmasında Divânî dalında üçüncülük ödülüaldı. Dünyanın en büyük Kur’an-ı Kerim’i olan ŞamMushafı’nın dördüncü bölümünün yazımına iştiraketti.

70

Wissam SHAWKAT MATTI (Basra/Irak, 1974)


P.O.Box 502141 Dubai, BAEMobile: 00971 50 47 44 [email protected]

1974’te Basra’da doğdu. 1996’da Basra Üniversitesiİnşaat Mühendisliği’ni bitirdi. Irak Mühendisler Birliği,Iraklı Hattatlar Cemiyeti, Irak Güzel Sanatlar Cemiyeti,Ürdün Hattatlar Cemiyeti, Emirlikler Güzel SanatlarCemiyeti, Dubai Arap Hattatlar Gurubu Üyelikleribulunmaktadır. 1989’da Bağdat Arabî Hüsn-ü Hat MilliSergisi Mükemmellik Ödülü aldı.1993’de Basra’daİlk, 1994’te İkinci Kişisel Sergisini açtı. 1996’da BasraArapça Hat Sergisi 2.’lik ödülünü aldı. 1998, BağdatUluslar Arası Arap Hat Sanatı & İslami Süsleme SanatıFestivali, İkincilik Ödülünü aldı. 2000 yılında İstanbulUluslararası Arap Hat Sanatı Yarışması tavsiye ödülünüaldı. Bunlardan başka çeşitli yarışmalardan dereceleride bulunan sanatçı Arap Hüsn-ü Hat Sanatında 18yıllık tecrübeye sahiptir.

Ömer Faruk ÖZOĞUL (Erzurum, 1968)


Bankalar Cad. Hamitbey Sok. Arslanbey Apt.No: 10 Kat.7/15 Cevizli, Kartal, İstanbulTel: 0216 399 13 30 Cep: 0505 586 64 25

1968 yılında Erzurum’da doğdu. 1996’da AtatürkÜniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi ResimBölümü’nden mezun oldu. Davut Bektaş Hoca’danSülüs-Nesîh dersleri almaya devam etmektedir.

Ahmet FARİS RIZIG (Mısır, 1980)


22 Seket Rateb Pahsa, El-Helmya El-Gadeda,Kahire, MısırTelefon: (00.202) 390 91 34

1980’de Suudi Arabistan’da doğan sanatçı Mısıruyrukludur. Arabî Hüsn-ü Hat Diploması sahibidir.A.R.E. 2003’de sınıfının birincisi oldu. 2003Öğretmenlik Yarışmasında birinci oldu. IRCICA,İstanbul 5. Uluslararası Arabî Hüsn-ü Hat Yarışmasındaüçüncülük ödülünü kazandı. 2000, 2003 yılları Beşincive Altıncı Uluslar Arası Arabî Hüsn-ü HatYarışmalarında üç İncowage ödülü kazandı. HalenKültür Bakanlığı Güzel Sanatlar sektöründe Hattatolarak, Kahire Arabî Hüsn-ü Hat Akademisinde veKhalil Agha Okulunda Arapça Hüsn-ü Hat öğretmeniolarak çalışmaktadır.

71

Beatrice Hilal ÇİZMECİOĞLU (Fransa, 1968)


Ümraniye Mah. Seyit Ali Sok. Menekşe Apt. No:24/13Yeşilköy, Bakırköy, İstanbulTel: 0212 573 69 11

1968 yılında Fransa’nın Le Havre Şehrinde doğdu.İlköğretimine Paris’te başlayıp İngiltere’nin Margate şehrindetamamladı. Orta öğretim ve lise eğitimi boyunca İngiltere veFransa’da değişik okullarda eğitim gördükten sonra 1985’deParis’teki Paul Lapie Lisesi’nin sanat ve edebiyat bölümündenmezun oldu. Sırasıyla Versailles Mimarlık ve YüksekHemşirelik Üniversitelerine devam etti. 1988 yılındaHollanda’da tanıştığı eşiyle, eğitimini yarıda bırakarak evlendive Tükiye’ye yerleşti. Lise yıllarından kısmen bilgi sahibiolduğu İslâm Dini’yle daha yatından tanışıp müslümanoldu.1989-1990 İstanbul Bahariye’de özel bir dershanedeİngilizce öğretmenliği yaptı. Anadili Fransızca ve İngilizceolan sanatçı değişik zamanlarda kitap tashihleri vetercümelerinde bulundu.Önceden beri ilgi duyduğu uzakdoğukaligrafi sanatının da etkileşimiyle Türk Hat sanatını öğrenmeyekarar verdi. 1995’te başladığı hat sanatının, Sülüs ve Nesîhdallarında Hattat Hüseyin Kutlu’dan 2001 yılında icazet aldıve değişik karma sergilere katıldı. Aynı zamanda iki çocukannesi olan sanatçı, halen Ali Paşa Türk İslâm SanatlarıKütüphanesi’nde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Ali Rıza ÖZCAN (Zonguldak, 1968)


Molla Şeref Mah. Fındıkzade Sok. Ilgın Apt.No: 15/6 Fatih, İstanbulTel: 0212 533 35 28-245 23 61Cep: 0537 691 44 16 [email protected]

1968 Kozlu Zonguldak doğumludur. 1988’de MimarSinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi GelenekselTürk El Sanatları Bölümü’nü bitirdi. 1989 yılında “KlasikDevir Kur’an-ı Kerimleri’nin Tezhibli Sayfaları” adlıteziyle yüksek lisans, 1996’da da “Türk Nes’talik Ekolü”adlı eser çalışmasıyla Sanatta Yeterlik mezunu oldu. Prof.Dr. Ali Alparslan’dan Ta’lik, Divânî, Celî Divânî, Rik’a;Hattat Hüseyin Kutlu’dan Sülüs-Nesîh yazı çeşitlerindenicazetname aldı. Birçok karma sergiye katıldı. Çeşitliyerlerde makaleleri yayınlandı. Kültür Bakanlığı’nınaçtığı Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışmaları, IRCICA(İslam Tarih Kültür Araştırma Merkezi)’nin düzenlediğiuluslararası hat yarışmaları ile Japonya’da yapılan yazıyarışmasında ödüller aldı. M.S.Ü. Geleneksel El SanatlarıHat Anasanat Dalı’nda Araştırma görevlisi olarak görevebaşladı. 2001 yılında Yardımcı Doçent oldu. Halen aynıbölümde Bölüm Başkan Yardımcısı olarak çalışmaktadır.

Yasin KURT (İstanbul, 1975)


Şehitfethi Cad. Mayıs Sok. No: 8 Pendik, İstanbulTel: 0216 375 43 19 Cep: 0536 681 73 08

1975 yılında İstanbul’da doğdu. 2003’te M.Ü. HukukFakültesi’nden mezun oldu. Fakülte eğitimi yıllarındasırasıyla Mehmet Şevket Eygi’den Osmanlıca; HattatHüseyin Kutlu’dan Hüsn-ü Hat, Peyami Gürel’denEbru, Sayra Orkan’dan diksiyon ve spikerlik, AhmetŞahin’den ney ve Gülderen Bölük’ten fotoğraf derslerialdı. Bir ara çocuk edebiyatıyla ilgilendi. Çeşitlidergilerde öyküler yazdı. Halen avukatlık mesleğininyanısıra sanat çalışmalarını sürdürmektedir.

72

Taner KAYGISIZ (İstanbul, 1976)


Yıldırım Mah. Zafer Cad. No: 92Bayrampaşa, İstanbulTel: 0212 537 66 50

1976 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğreniminiBayrampaşa’da tamamladı. Sultanahmet TeknikLisesi’nden 1993 yılında teknik ressam olarak mezunoldu. Çeşitli firmalarda bir müddet çalıştıktan sonra1998-2002 yalları arasında Marmara ÜniversitesiTeknik Eğitim Fakültesi Makine ÖğretmenliğiBölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. 2002 yılındanbu yana Hüsn-ü Hat ile meşgul olmaktadır. 2004yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar FakültesiGeleneksel Türk El Sanatları Bölümü’ne kaydoldu. 2.lisans tahsiline halen (2. sınıf) devam etmektedir.

Berrak ÖZDOĞAN (Malatya, 1977)


Hatice Sultan Mah. Viran Odalar Sok. Serap Apt.No:18/10 Fatih, İstanbulTel: 0212 635 76 69 Cep: 0537 771 39 [email protected]

1977’de Malatya’da doğdu. İlk ve orta öğreniminiTokat’ta tamamladı. 1994’te Küçükköy İmam-HatipLisesi’nden, 1998’de İ.Ü. Fen Edebiyat FakültesiMatematik Bölümü’nden mezun oldu. 1994 yılındaHattat Hüseyin Kutlu’dan hat meşk etmeye başlağıSülüs-Nesîh yazı çeşitlerinden 2001 yılında icazet aldı.Uygulamalı Türk İsâm Sanatları Kütüphanesi’nde ikisene tezhip eğitimi aldı. Halen hat çalışmalarına devamedip, matematik öğretmenliği yapmaktadır.

Adem SAKAL (Tirebolu/Giresun, 1956)

Sülüs3.’lük Ödülü

Ayyıldız Sitesi C-3 Blok No: 6Halıkent, IspartaTel: 0505 394 56 50

1956 Tirebolu doğumludur. 1969 yılında Giresun İmam-Hatip Okulu’na girdi. 1975’te Trabzon İmam-HatipLisesi’ni tamaladı. Ortaöğrenimi boyunca şiir, resimve güreş belli başlı ilgi alanları oldu. 1975’te ErzurumAtatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne girdi. Üçüncüsınıfta, hocası Dr. Muzaffer Ecevit’in ilgisi ile Hüsn-ü Hat üzerine yoğunlaştı. Rik’a ile Hüsn-ü Hattabaşlayan Sakal, 1980 yılında hat ve ebru üstadı M.Fuad Başar’dan Sülüs ve Nesîh yazılarını meşk etti.1991 yılından beri Ankara, İstanbul ve İzmirlitezhipçilere yazı yazmaktadır. Kültür Bakanlığı’nın 7,8 ve 9. Türk Süsleme Sanatları Sergisi’ne katıldı veeserleri yayınlandı. Ülkemizin önde gelen hattatlarındanMehmet ve Osman Özçay’dan ders alan ve derin Hüsn-ü Hat bilgilerinden istifade eden Sakal, halen S.D.Ü.Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El SanatlarıBölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmalarınadevam etmektedir. Ondan fazla karma sergiye katıldı.Evli ve dört çocuk babasıdır.

73

Bijar El-Hac Kerim EL-ERBILLI (Irak, 1963)




Zerzabel Shofstr 2390 478 Nürnberg, AlmanyaTelefax: 0049 9114611337 [email protected]

1963 Irak doğumlu olan sanatçı, Bağdat Üniversitesi Güzel SanatlarAkademisi Seramik Bölümü mezunudur. 1984-1990 tarihleri arasındaakademide gerçekleştirilen sergilere katıldı. 1991 yılında hat sanatınameşk etti. 1993’de İbn el-Bevvab – İstanbul IRCICA Hat SanatıYarışmasında Nesih ve İcaze dalında iki mansiyon ödülüne layıkgörüldü. 1995 yılında Üstad Yusuf Zunun ve Üstad AhmedAbdurrahman’dan iki “ icazetname” aldı. 1995 yılında Bağdat YüksekHat ve Süsleme Sanatı Festivali’nde madalya aldı. 1996’da iseİstanbul’da IRCICA tarafından düzenlenen Şeyh Hamdullah el-Amasi(Amasyalı) Hat Sanatı Yarışmasında Nesih Hattı dalında üçüncülüködülüne layık gödüldü. 1999’da İstanbul’da gerçekleştirilen Seyyidİbrahim Hat Yarışması’nda Nesih dalında mansiyon ödülü aldı. 2002yılında Katar Mushafı yazımı Yarışmasında I.lik derecesini aldı. 2004yılında “ Mir İmad el-Hasani” yarışması Sülüs dalında III.lük ödülüaldı. 2005’te ise Hattat Prof. Dr. Ali Alparslan Hoca’dan Ta’likalanında icazetname aldı. Ayrıca sülüs ve nesih hatları dalında değerliüstad Hasan Çelebi ve üstad Hüseyin Kutlu ve üstad Fuad Başar’danda icazetname aldı.

Ziyad Haydar AL-MUHANDIS (Irak, 1967)


Sülüs-Nesîh3’lük Ödülü

1991-1992 Musul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Mezunudur.1983 yılının sonunda Hat sanatını öğrenmeye başladı. Hattat HaşimMuhammed el-Bağdâdî’nin çalışmalarını (kataloğunu) elde etti. Gayretve kendine olan güveniyle bu katalogdan çok istifade etti. Hattatlarıtaramaya başladı. Üniversitede çalıştığı yıllarda büyük üstat YusufZennûn ile tanıştı ve ondan çok istifade etti. 1995 yılında Hat icazetinibu hocadan aldı. Türkiye’de, özellikle İstanbul’da bulunduğu yıllarda,çeşitli müze ve sanat mekanlarında müşahede ettiği dünyanın en büyükhattatlarına ait yazılardan bu sanatın inceliklerine muttali oldu. 1986yılında düzenlenen Hat sanatına yönelik birinci Uluslararası yarışma,1987 yılında Dünya Bağdat Festivali, Hattat Yakut el-Müsta’samîadına düzenlenen 2. Uluslararası yarışma, 1993 yılında Hattat İbn el-Bevvab adına düzenlenen 3. Uluslararası yarışma gibi yarışmalarakatıldı. Bu yarışmalardan Sülüs ve Muhakkık dalında iki ödül aldı.1996 yılında Hamdullah el-Emâsî adına düzenlenen 4. Uluslararasıyarışmaya katıldı ve Celî Sülüs dalında 1.’lik ödülü ile Sülüs dalındada ödüle layık görüldü. 3. Uluslararası Bağdat festivaline katıldı veKufe ödülünü aldı. 1999 yılında Seyyid İbrahim adına düzenlenen 5.Uluslararası yarışmada Sülüs ve Muhakkik hat sanatları dalında ikiödül kazandı.1998 yılında Birinci Erbil Şenliği’ndeki yarışmada Irak1.’lik ödülünü aldı. Hattat Mir ‘Imâd el-Hasanî adına düzenlenen 6.Uluslararası Hat Sanatı Yarışması’nda Sülüs ve Nesîh dalında iki ödülkazandı. Erbil’de 1996 yılında 1. özel sergisini, 2004 yılında 2. özelsergisini açtı. Bunun yanında Irak’ın içinde ve dışında birçok sergiyekatıldı.

Nuh El-HAMD (Suriye, 1968)


Halep’teki öğretmen okulundan mezun oldu.Abdülhamid el-Kâtib Hat Yarışması’nda Sülüs HattıDalı’nda birincilik ödülünü kazandı. Rakka Şehri, 2004.2005’te ise Abdülhamid el-Kâtib Hat Yarışması’ndaCelî Divânî Dalı’nda üçüncülük ödülü aldı.Suriye’de yıllık sergilere katıldı. Hattat AbdullahHasan’ın derslerine devam ederek yönlendirmelerindenistifade etti.

74

Muhammed İbrahim BEHSİNİ (Halep/Suriye,1968)


1968’de Halep’te doğdu. Hat dersini -Nesih, Rık’a veDivânî dalında- Mâcid Hıyâta Hocaefendi’den aldı.Abdülkerim Derviş Hocaefendi’den Sülüs dersi aldı.2002 yılında Tahran’da Uluslararası İslâm DünyasıHat Sanatı adı ile düzenlenen yarışmada altın ödülelayık görüldü. 2002–2003 yıllarında Rakka şehrinde,Abdülhamid el-Kâtib adına düzenlenen Hatyarışmasında Sülüs ve Nesîh hatları dalında üçüncülüködülüne layık görüldü. Türkiye-İstanbul’da IRCICAtarafından düzenlenen hat sanatı yarışmalarına katıldı.Suriye’de (Şam şehrinde) yıllık olarak düzenlenensergilere katıldı.

Haysem EL-HAMADE (Suriye, 1970)


İskenderun Caddesi El-Cemiliyye, Halep, SuriyeTelefon: 095 456315 - 021 7830864

Selmu ismiyle bilinen Haysem el-Hammade 1970doğumludur. Başlangıçta hat ile ilgili çalışmalarınıbüyük Türk hattatlarının çalışmalarına ve kaynaklarınamüracaat ederek başladı. Sonra Abdullah HasanHocaefendi’nin yönlendirmeleriyle hat sanatına devametti. Çalışmalarını tamamlamak için Hattat HasanÇelebi’nin derslerine devam etti. IRCICA’nındüzenlemiş olduğu Mîr ‘Imâd el-Hasenî yarışmasındaRik’a Hat Sanatı dalında ödül kazandı. Halen Halep’teörneklemeli ve uygulamalı sanat merkezinde dersvermektedir.

Abdurrahman Ahmed El-ABDÎ (Halep/Suriye, 1973)


El-İttihâd en-Nisâî Caddesi, Hattat Abdurrahman el-Abdî’nin ofisi, Büstân el-Kasr, Halep, SuriyeTelefon: 00963 21 3115592 / 3124407Cep Tel: 095572090 Faks: 3110045

1973’te Halep’te doğdu. Hat derslerine 1990 yılındaHattat Muhammed Dib Cellûl’de başladı. Daha sonrabu dersleri, Hattat Ahmed Emin Şamta’nın derslerinedevam ederek sürdürdü. Bu arada Büyük Türk Hattatların(Muhammed Şevkî ve Muhammed İzzet) meşklerindenyararlandı. 2003 yılında Mir ‘İmad el-Hasanî adınadüzenlenen yarışmaya katıldı ve Nesîh dalında ödül aldı.2002 yılında Abdülhamid el-Kâtib adına düzenlenen hatsanatı yarışmasına katıldı ve Sülüs-Nesîh hattıçalışmasıyla birincilik ödülü aldı. Yine 2004 – 2005yıllarında düzenlenen aynı yarışmada Nesîh hat sanatıdalında 3.’lük ödülü aldı.

75

Betül KIRKAN (İstanbul, 1971)

Sülüs-Nesîh2’lik Ödülü

Çarşı Mah. Koruyolu Gülşen Sok. No: 2281459 Yakacık, Kartal, İstanbulTel: 0216 451 12 43 Cep: 0533 779 083 38

1971 yılında İstanbulda doğdu. 1990’da Bakırköyİmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldu. 1991’de HattatHüseyin Kutlu’dan Sülüs-Nesîh meşk etmeye başladı.1995 yılında icazet aldı. Halen Uygulamalı Türk İslâmSanatları Kütüphanesi’nde çalışmalarını sürdürmektedir.

Emine SAĞMAN (Eyüp/İstanbul, 1968)


Nişanca Cad. No: 15/4 Fatih, İstanbulTel: 212 531 99 68 Cep: 0535 893 95 89

1968’de İstanbul’da doğdu. 1986 yılında Eyüp İmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldu. 1996’da MarmaraÜniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre EyüpAnadolu İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yaptı.1994’de Hattat Hüseyin Kutlu Hoca ile hat çalışmalarınabaşladı ve 2001 yılında Sülüs-Nesîh icazeti aldı. 1999yılında Hatice Aksu’dan tezhip dersleri almaya başladı.Halen hat ve tezhip çalışmalarına devam etmektedir.

Mümtaz Seçkin DURDU (Tirebolu/Giresun, 1958)


Kocamustafapaşa Cad. 193/10 Tevruz Apt.Fatih, İ[email protected]

1958’de Tirebolu’da doğdu. 1995’te Hattat HasanÇelebi’den hat dersleri almaya başladı. Bir çok yurtiçive yurtdışı hat yarışmalarına katıldı. Halen İstanbul’daFatih semtinde sanat hayatına devam etmektedir.

76

Mahmud Elbân B. MUHYİDDîN (Halep/Suriye, 1953)


Halep Üniversitesi Öğrenci İşleri MüdürlüğüHalep Üniversitesi, Halep, SuriyeTel: 3124195

Hat sanatına amatör olarak 10 yaşında başladı. 1977yılında Muhammed Beşir el-Edlebî Hocaefendi’denRik’a dersi aldı. 1983 yılında Halep’li Hattat merhumİbrahim er-Rifâî’nin yerine Dîvan Hattatı olarak HalepÜniversitesine tayin edildi. 1985–1986–1988 ve 2003yıllarında Halep Üniversitesindeki sergilere katıldı.2004 – 2005 yıllarında Şam’da düzenlenen sergiyeSülüs, Nesîh ve İcazet dallarında katıldı.2005 yılında Rakka şehrinde düzenlenen yarışmayaNesîh dalında katıldı ve ikincilik ödülünü kazandı.2004 yılında İstanbul’da düzenlenen IRCICA hatyarışmasına katıldı.

Ayman Abdullah HASSAN (Suriye,1980)


Kuwait Hawally P.O. Box: 2034 Code 32021 SuriyeTel: 965 785 8169 - 965 265 6287

Hat çalışmalarına 1998 yılında başladı. 2002 yılındaDavut Bektaş’tan ders aldı. 2003 Mart’ta da HasanÇelebiden Sülüs ve Nesih alanına icazet aldı. Katıldığısergiler arasında; Geleneksel Kuveytli ÖğrencilerSergisi 1999-2000, Kuveyt Vakıflar Müdürlüğü HatSergisi 2000, Kuveyt Hat Sergisi 2000, İngiltere BritishMuseum “The Making of The Masters” Sergisi 2005sayılabilir. Bu alanda aldığı ödüller ise Kuveyt VakıflarMüdürlüğü Hat Yarışması I.’lik ödülü 2000-2003,Kuveyt Gençlik ve Spor Müdürlüğü Hat Yarışması2002. Aynı zamanda Büyük Kuveyt Camii’nde hatdersleri vermeye devam etmektedir.

Tahsin KURT (Van, 1965)


Cumhuriyet Mah. Aşık Veysel Cad. No: 72Küçükçekmece, İstanbulTel: 0212 592 69 72 Cep: 0543 355 65 82

1965’te Vanda doğdu. Lise mezunu olup, özel birşirkette matbaacı olarak çalışmaktadır. 1984’de ilkmeşkini Hattat Hasan Çelebi Hoca’dan almaya başladı.1987 yılında Hattat Prof. Dr. Ali Alparslan Hoca’danTa’lik dersi aldı. 1991 yılında Nesîh Ta’lik hattındanicazet almıştır. 1994’te de Hattat Hüseyin KutluHoca’dan Sülüs dersi almaya başladı ve 2001 yılındaSülüs hattından da icazet almaya hak kazandı. Çeşitlikarma sergilere de katılan hattatın, özel koleksiyonlardabir çok eseri bulunmaktadır.

77

Mustafa PARILDAR (Siverek/Şanlıurfa, 1982)

Celî Ta’lîk3.’lük Ödülü


Bosna Hersek Mah. İlyas Sok. Yörünge Sitesi7.Blok 4/1 Selçuklu, KonyaTel: 0536 821 83 99-0555 709 22 94email: mrehavi@mynet. com

1982 yılında Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde doğdu.İmam-Hatip Lisesi mezunudur. Selçuk ÜniversitesiG.S.F. son sınıf öğrencisi olan sanatçı, hat sanatına1994 yılında Mehmet Memiş Hoca’dan Sülüs-Nesîhdersleri alarak başladı. Şu anda Hüseyin ÖksüzHoca Efendi ile Ta’lik ve Divânî çalışmaktadır.

Arda ÇAKMAK (İstanbul, 1977)


Tütüncü Mehmet Efendi Cad. Yağal Apt. No: 133/4Göztepe, İstanbulTel: 0216 368 63 95 Cep: 0535 649 60 47

1977 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğreniminiaynı şehirde tamamladı. 1996’da Mimar SinanÜniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel TürkEl Sanatları Bölümü’ne girdi. Bu okulda, bir çokkıymetli hocadan hat ve tezhip öğreniminitamamlayarak 1996 senesinde mezun oldu. Halen hatve tezhip çalışmalarına devam etmektedir.

Ahmed Amin ŞAMTA (Halep/Suriye, 1969)


Andân, Halep, SuriyeTel: 093/586138 – 2653667

Sanatçı ilk hat derslerini Muhyiddîn Necip BâdencekîHocaefendi’den aldı. Sonra Halep’te bulunan AhmedMacid Hıyâta Hocaefendi’den de dersler alarak hattınıgeliştirdi. IRCICA tarafından İstanbul’da düzenlenenuluslararası yarışmaların son üçüne katıldı. Buyarışmada Rık’a ve Sülüs hat sanatları dalında ödülkazandı. Ayrıca Divânî yazı çeşidinde birincilik ödülükazandı. Suriye’de Abdülhamid el-Kâtib adınadüzenlenen Birinci Hat yarışmasında Sülüs ve Nesîh’tebirincilik ödülü, üçüncü yarışmada ise Celî Ta’lîk HatSanatı dalında birincilik ödülünü kazandı. Suriye’de2003 yılında düzenlenen Merkezî Sergiye katıldı. 2005yılında düzenlenen İkinci Uluslararası Dubai Sergisi’nekatıldı.

Enver Abdusselam EL-HALAVÂNÎ (Halep/Suriye,1966)


El-Cemiliyye, Halep, Suriye Arap Cumhuriyeti P.O. 11796Tel: 00963 21 5112615 Cep: 00963 92 353 366

1966 Halep doğumlu olan Halavani, dekor Mühendisliğimezunudur. Hat Sanatını, Osmanlının otorite hattatlarınınve Iraklı Hattat Haşim el-Bağdâdî Hoca’nınkoleksiyonlarından öğrendi. Hiçbir hoca veya eğitimcidenders almadı. Hicri 1424 yılında Medine-i Münevveremushafının yazarı Osman Taha hocadan Sülüs ve Nesîhdalında icazet aldı. Hicri 1420 ve 1422’de Riyad’dadüzenlenen 7. ve 8. Arap Hat Sanatı Yarışmasında birinciliködülü aldı. Hicri 1423 ve 1424’de Suudi Arabistan’ıngeneline yönelik olarak düzenlenen 9. ve 10. Arap HatSanatı yarışmasında birincilik ödülü aldı.1425’de Suriyegeneline yönelik olarak düzenlenen yarışmada Divânî HatSanatı dalında birincilik ödülü aldı. Birçok yerli, Arap veUluslararası sergi ve yarışmaya katıldı. Riyad’da bazı ArapHattatların ortak olarak düzenlediği sergiye katıldı. HalenDünyanın en büyük Kur’an-ı Kerim’i olan ŞamMushafı’nın yazımına iştirak etti.

Hasan EL-HADÎD (Halep/Suriye, 1970)

Celî Divânî3.’lük Ödülü

Halep - P.O. 11950Telefon: 094600915

1970’te Halepte doğdu. 1995 Halep Üniversitesi’ndeHukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Hat dersini, Hattatİbrahim er-Rifâî’nin öğrencilerinden olan Hattat BekrîŞâkir’den aldı. Gazetecilik alanında çalıştı vegazetelerde çeşitli makaleleri yayınlandı. İlk şahsisergisini 1993 yılında Halep’te açtı. Halep’te 1999,2000, 2003 yıllarında toplu birçok sergiye katıldı.Şam’da 2000, 2001, 2002, 2003, 2004 yıllarında Katar’lısanatçılar için yıllık olarak düzenlenen sergilere katıldı.Nisan 2004 yılında Hattat İbrahim er-Rifâî’ye Saygısergisine katıldı. 1993 yılında IRCICA tarafındanİstanbul’da İbn el-Bevvab adına düzenlenen hat sanatı yarışmasında Kûfî Hat Sanatı dalında ödül kazandı.2004 yılında Rakka’da Abdülhamid el-Kâtib adınadüzenlenen hat sanatı yarışmasında Celî Divânî dalındaüçüncülük ödülünü kazandı. Halep Avukatlar bürosuüyesidir ve halen avukat olarak çalışmaktadır. AyrıcaSuriyeli Hattatlar Birliği üyesidir.

Khaled EL SAEİ (Suriye)


Dubai P.O. Box: 56073, BAECep Tel: 00 971 50 729 68 [email protected]

Sanatçının katıldığı bazı sergiler şunlardır:2001- Cervantes Institute tarafından organize edilen‘Sanat ve Tasavvuf ’ Sergisi: (2001-2004)Şam Milli Müzesi, Amman Kraliyet Müzesi, Halep,Bilad Al-Sham Galerisi, Beyrut, Unisco Palace, İspanya,Seville, Granada 2002 - Birleşik Arap Emirlikleri,Sharjah Sanat Müzesi. 2003 - Boston, WellesleyCollege, Salter International House, 2003 - Boston,Wellesley College, Salter International House. 2004 - Dubai, Green Sanat Galerisi, Kişisel Sergi. 2005 - Uof M Sanat Müzesi, Toplu Sergi, ‘Orta Doğu’da YazılıSöz Sanatı’. BAE, Dubai, Majles Gallery, Hüsn-ü HatlaYazılmış Şiirler, Kişisel Sergi. Sanatçının verdiğikonferanslar: “Arapça Hüsn-ü Hat ve Kimlik” KuveytPlastik Sanat Cemiyeti. ABD, U of M, Yakın DoğuÇalışmaları Departmanı, “Arapça Lisanı ile ArapçaHüsn-ü Hat Arasındaki İlişki”, Vermont, MiddleburyCollege, “Arapça Hüsn-ü Hattın Tarihçesi”, ABD,Michigan, U of M, “Yakın Doğu ÇalışmalarıDepartmanı”, “Arapça Hüsn-ü Hattın Artistik İfadesi”,Şam, “Tasavvuf ve Hüsn-ü Hat”.

78

Recep ŞAHİN (Çaykara/Trabzon, 1961)


Mahmutbey Yolu Cad. No: 5 Şirinevler, İstunbulCep: 0536 496 10 33

1961 Trabzon Çaykara doğumlu olan Şahin, MarmaraÜniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. Basın yayındalında çalışmakta ve ayrıca TV’lerde de programyapmaktadır. Hat ile ilgili bir şiir kitabı olan RecepŞahin, bir de hat sergisi açmıştır.

Munthar AL-DULAMİ (BAE)


P.O.Box: 56073 Dubai, UAETel: 971 50326 9429

Muhammed Nûrî RESÛL EL-NURÎ (Irak, 1966)


Sharja / Birleşik Arap EmirlikleriP.O.Box:19989 Telefon: 00.971.505.847.733E-mail: [email protected]

Bağdat Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’ni iyidereceyle bitirdi. Hat icazetini Hameed Al Sadi’den aldı.Kişisel sergilerinden bazıları şunlardır: Bağdat ÖğretmenEnstitüsü Galerisi/1993, Ürdün Kültür Merkezi/1994,Sharjah Sanat Müzesi/2003, Sharjah Sanat Galerisi/2004,Abu Dabi Kültür Galerisi 2004, Katar, Doha BussanGalerisi/2004, Roma, Cenova Galerisi/2005, Dublin İslamiKültür Merkezi/2006. Katıldığı karma sergilerin bazılarıda şunlardır: Bağdat Üniversitesi Güzel Sanatlar AkademisiSergileri/1984-1994, I. ve II. Hat Sanatı FestivaliBağdat/1988,1993, Sharjah Sanat Müzesi Sergisi/2000-2005, Dubai Uluslararası Sultan Al Oweas Galerisi HatSergisi/2005. Aldığı Ödüller: Bağdat Güzel SanatlarAkademisi Takdir Ödülü/1986, Bilisel Afiş Dizaynı I.likÖdülü Irak/1986, Kırmızı Hilal Pul Dizaynı II.lik ÖdülüIrak/1989, İstanbul Uluslararası Hat Yarışması Celi DivaniMansiyon Ödülü. Çalışmaları, birçok Arap ve diğerülkelerin müze ve kurumlarında sergilenmektedir. Bunlararasında Bağdat, Amman, Beyrut, Abu Dabi, Dubai,Sharjah, Roma, Polonya, Napoli, New York, Londra veİstanbul bulunmaktadır. Ayrıca hat çalışmalarına SheikhZayed Camisi (Abu Dabi), İbn Teymiyye Camisi, Al İmamAli Camisi gibi yerlerde rastlanmaktadır.

“mutlak güzel’i aray›ﬂ” · d nyada bu kadar “eßitli yazÝ varken ve hepsi de kendine...

Documents