antalya literary express 15

10
Editörden Değerli okuyucular, neşeli okumalar dilerim. Uğraşlarınızda kolaylıklar, Dr. mult. Harun Taner, D. Sc., Editör Yazın Neden Eşek Bugün sizlerle bir anımı paylaşmak istiyorum. On altı, on yedi yıl önce görev yaparken; bir gün teneffüse çıktık. Öğretmen odasına girdim. Çayımı aldım arkadaşlarla hem sohbet ediyoruz; hem de çaylarımızı yudumluyoruz. O sırada, beraber çay içtiğimiz öğretmen arkadaşın, öğretmen eşi odaya girdi. Bize doğru yaklaştı ve dedi ki: -- Adil Bey, benim bir sorum var. Bu soruyu, siz bilirsiniz. -- Zor bir soru ise sorma. Bu kadar kişi arasında beni rezil edersin. -- Zor mu, kolay mı ben de bilmiyorum. -- Sor da bir duyalım. -- Eskiden kervanların önünde eşek olurmuş. Neden eşek? Bu soru karşısında nasıl cevap vereceğime ilk anda karar veremedim. Dolayısıyla biraz düşünmem gerekiyor. -- Bak burada eşiniz var. Diğer arkadaşlar var. Böyle zor soru nereden çıktı? Niçin bana soruyorsun? Cevabını verirsem eşinizden bir ziyafet isterim. Vb zaman kazanacak bazı sorular sordum. Öğretmen hanım; sosyal bilgiler dersinde İpek ve Baharat Yolları’nı işlerken, kervanlardan bahseder. Bu ara: -- Eskiden kervanların önünde eşek olurdu. En önde bir eşek arkasında ise pek çok deve olurdu. Der. O ara öğrencinin birisi söz alır ve: -- Öğretmenim neden eşek? Der. Bence sınıf öğretmenlerinin işi, branş öğretmenlerine göre; pratisyen hekimlerin işi de uzmanlara göre biraz daha zor. Branş öğretmenlerine ve uzmanlara sorulan soruları, onlar benim branşım değil derler. Cevap basit ve hazırdır. Bir sınıf öğretmeni, sorulan soruya, öğrenciyi tatmin edici doğru cevabı verecektir. Ya cevap veremezse; siz düşünün... Öğretmen hanım soru karşısında hemen cevabı bulamaz. Zaman kazanmak için sözlerine devam eder: -- Aferin yavrum çok güzel bir soru sordun. Neden olur? Kim tahmin edecek? Vb Antalya Chess Express Cilt: 8 Sayı: 69 7 mayıs 2013 Antalya Literary Express Cilt: 1 Sayı: 15 7 mayıs 2013 Dr. mult. Harun Taner, D. Sc., Editör Fiyatı: PDF ücretsiz, basılı: 2 TL

Upload: harun-taner

Post on 25-Mar-2016

225 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Antalya Literary Express 15. sayı

TRANSCRIPT

Editörden

Değerli okuyucular, neşeli okumalar dilerim.

Uğraşlarınızda kolaylıklar, Dr. mult. Harun

Taner, D. Sc., Editör

Yazın

Neden Eşek

Bugün sizlerle bir anımı paylaşmak

istiyorum. On altı, on yedi yıl önce görev

yaparken; bir gün teneffüse çıktık. Öğretmen

odasına girdim. Çayımı aldım arkadaşlarla hem

sohbet ediyoruz; hem de çaylarımızı

yudumluyoruz. O sırada, beraber çay içtiğimiz

öğretmen arkadaşın, öğretmen eşi odaya girdi.

Bize doğru yaklaştı ve dedi ki:

-- Adil Bey, benim bir sorum var. Bu

soruyu, siz bilirsiniz.

-- Zor bir soru ise sorma. Bu kadar kişi

arasında beni rezil edersin.

-- Zor mu, kolay mı ben de bilmiyorum.

-- Sor da bir duyalım.

-- Eskiden kervanların önünde eşek

olurmuş. Neden eşek?

Bu soru karşısında nasıl cevap

vereceğime ilk anda karar veremedim.

Dolayısıyla biraz düşünmem gerekiyor.

-- Bak burada eşiniz var. Diğer

arkadaşlar var. Böyle zor soru nereden çıktı?

Niçin bana soruyorsun? Cevabını verirsem

eşinizden bir ziyafet isterim. Vb zaman

kazanacak bazı sorular sordum.

Öğretmen hanım; sosyal bilgiler

dersinde İpek ve Baharat Yolları’nı işlerken,

kervanlardan bahseder. Bu ara:

-- Eskiden kervanların önünde eşek

olurdu. En önde bir eşek arkasında ise pek çok

deve olurdu. Der.

O ara öğrencinin birisi söz alır ve:

-- Öğretmenim neden eşek? Der.

Bence sınıf öğretmenlerinin işi, branş

öğretmenlerine göre; pratisyen hekimlerin işi

de uzmanlara göre biraz daha zor. Branş

öğretmenlerine ve uzmanlara sorulan soruları,

onlar benim branşım değil derler. Cevap basit

ve hazırdır.

Bir sınıf öğretmeni, sorulan soruya,

öğrenciyi tatmin edici doğru cevabı verecektir.

Ya cevap veremezse; siz düşünün... Öğretmen

hanım soru karşısında hemen cevabı bulamaz.

Zaman kazanmak için sözlerine devam eder:

-- Aferin yavrum çok güzel bir soru

sordun. Neden olur? Kim tahmin edecek? Vb

Antalya Chess Express Cilt: 8 Sayı: 69 7 mayıs 2013

Antalya Literary Express Cilt: 1 Sayı: 15 7 mayıs 2013

Dr. mult. Harun Taner, D. Sc., Editör

Fiyatı: PDF ücretsiz, basılı: 2 TL

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3031

sorularla zaman kazanır. Fakat ne cevap

vereceğine karar veremez. Zil imdadına yetişir:

-- Gelecek ders devam edelim. Der

teneffüse çıkarlar.

Ben hem çay içiyor hem de zaman

kazanıyorum. Bir şeyler düşünüyorum.

Düşündüm bir şeyler söyledim. Kendimce

açıklamalar yaptım.

O günden sonra bu soru kafamda yer

etti. Gördüğüm pek çok kişilere sordum.

Öğünmek gibi olmasın ama hiç

birisinde benim yarım bardak çayı içinceye

kadar geçen sürede verdiğim cevapları

alamadım. Hatta Yörükler Şenliğinde, Yörük

Beyi diye anons yapılana da sordum. O da

yörükler toplantısında dile getirmiş. Benim

verdiğim cevapları alamamış. Yörük

derneklerine, maille sordum cevap alamadım.

Belki ben de eksik tahmin ettim. Şimdi

tüm dostlara soruyorum. Neden Eşek?

Sizlerden gelen cevapları ve tahminimi ileride

sizlerle paylaşmak istiyorum. Şimdilik Allah’a

emanet olun. Her şey gönlünüzce olsun.

Gözünü seveyim hâkim bey

Ormandan odun taşırken, ormancılar

tarafından mahkemeye verilen bir sanığın

mahkemesi vardır. Duruşma yapılır. Hâkim

sanığa döner ve:

— Elimdeki delillere ve kanunlara göre

senin satılman gerek. Kanunlar nakil vasıtası

satılır diyor.

— Gözünü seveyim hâkim bey. Bari

zengin bir yere sat da: Sırtımla odun

getirmekten kurtulayım.

Ben de şaştım hâkim bey

Ormandan odun taşırken yakalanıp

mahkemeye sevk edilen sanığı, hâkim,

hafifletici sebepleri göze alarak tahliye

edecektir. Ama tahliyeden önce bir daha

oduna gitmemesini tembihler.

Bir müddet sonra aynı kişi yine

yakalanır. Yine hâkim karşısındadır. Getirdiği

odunlar, kuru ağaçlardan kesilme kışlık ev

ihtiyacıdır. Hâkim tekrar gitme diyerek birkaç

defa daha tahliye eder. En sonra:

-- Bak sizi kaç defa serbest bıraktım. Bu

son. Bir daha karşıma çıkarsan bu defa içeri

atarım. Der ve yine serbest bırakır. Birkaç gün

sonra aynı kişi aynı suçtan yine hâkim

karşısındadır. Hâkim.

-- Ben size ne dedim. Yine niye gittin?

--Vallahi hâkim bey; ben de şaştım.

Buraya geliyorum siz gitme diyorsunuz. Eve

varıyorum yengen git diyor.

Doğdu da ölüverdi

Bir kızı gelin edeceklerdir. Yaşı

küçüktür. Nikâh yapılamıyor. Yaşını büyültmek

için mahkemeye verirler. Baba kızın yaşının

küçük yazıldığını iddia etmektedir. Hâkim

babayı dinler, kıza bakar. Kızı çok küçük görür.

Tanığın birisine sorar. Sanık damat adayının

yakınıdır.

-- Bu çocuk ne zaman doğdu.

Sanık on sekiz on dokuz yıl öncesinden

bir tarih verir. Hatta haftanın hangi günü

olduğunu dahi bilir ve gününü de söyler.(!)

O kadar emin söz üzerine hâkim tanığa

tekrar sorar:

-- Nasıl bu kadar emin bilip

söylüyorsun?

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3032

-- Aynı gün benim de çocuğum oldu,

hâkim bey.

-- Nüfus dairesinden senin çocuğunun

kaydını isteyelim. Aslı var mı bakalım.

-- Hâkim bey, beninki doğdu da

ölüverdi. Kayıtlı değil.

Sen olsan ne yaparsın?

Çobanın birisi katışıkların (hayvan

sahiplerinin) hayvanlarının birkaçını satmış.

Parayı cebe indirmiş. Hayvan sahiplerine ise

hayvanlarınızı canavar (kurt) yedi demiştir.

Durumdan şüphelenen hayvan sahipleri

çobanı mahkemeye verirler.

Haklı tarafları da vardır. Çünkü kurt

sadece, sürüdeki katışıkların koyunlarını

seçmiş. Sade onları yemiştir(!)

Kurt koyunları yediği zaman veya

koyunlar ölünce, çoban o koyunların

kulaklarını hayvan sahibine gösterir. Üstelik hiç

birisinin kulakları da yoktur. Hâkim çobana söz

hakkı verir. Çoban savunmasını yapar. Masum

olduğunu savunur. Hâkim çobana sorar:

-- Oğlum senin köpeğin yok mu?

Kurtlara niçin saldırmadı?

-- Hâkim bey, kurt geldikten sürüye

saldırdıktan sonra, sen köpek olsan ne

yaparsın? (Not: aslı sen köpek olsan ne b..

yersindir.)

Atı çalan

Bir at çalınmıştır. Çalan kesin olarak

belli değildir. Birkaç şüpheli mahkemeye

çağırılır. Hepside savunmasını yapar. Hiç birisi

atı çalmamıştır. Suçlu onların içinde değildir(!)

Hâkim:

--Madem siz değilsiniz. Başka

şüphelilerin üzerinde duralım. Çıkabilirsiniz.

Der.

Sanıklar hep beraber dışarı

çıkmaktadır. O ara hâkim:

-- Atı çalan! Diye seslenir.

O ara bir tanesi durur ve hâkime

bakar.

Acaba neden?

Yavaş ol belini kırarsın

Köylünün biri yaz mevsiminde pazara

gider. Amacı bir katır almak ve tarla, bahçe,

orman işlerinde kullanmaktır.

Pazarı gezer, alt üst eder. Diğer

ihtiyaçlarını alır ama hiç katır bulamaz.

Gezerken bir karpuzcunun yanından

geçmektedir. Karpuzcu seslenir:

-- Ağabey karpuz verelim.

-- Bana karpuz değil. Katır lazım. Katır

arıyorum.

-- Ağabey tam yerine uğradın. Bu

karpuzların bazıları katır doğuruyor.

-- Gerçek mi?

-- Tabii ağabey. İstersen bir tane

vereyim. Kısa anda doğurur. Gelişir. Kısa anda

çok güzel bir katır sahibi olursun.

-- Madem öyle iyisinden ve irisinden

bir tane seçiver.

Karpuzcu bir tane karpuz seçer. Köylü

parayı verir. Karpuzu ayrı bir yere bırakır.

Üzerine işaretini yapar. Eşeğini bıraktığı

yerden alır. Karpuzcunun yanına gelir. Katır

doğuracak işaretli karpuz orada durmaktadır.

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3033

Karpuz çok büyüktür. Satıcının

yardımıyla eşeğin semerinin ortasına

yerleştirirler. Güzel bir şekilde bağlarlar. Köye

dönüş başlamıştır. Eşek önde köylü arkada

yolculuk devam etmektedir. Ama adamın keyfi

yerindedir. Neden yerinde olmasın. Ucuz

fiyattan, kısa yollu katır sahibi olacaktır. Hem

de eline göre, istediği şekilde öğretip

yeiştirecektir. Köye bir hayli yaklaşırlar. Yolun

kenarında, ağaçlar arasında bir tavşan vardır.

Tavşan aniden yola çıkar. Onu gören eşek

ürker (korkar) aniden zıplar. Koşar. Bu ara katır

doğuracak karpuz(!) düşer. Yarılır. Tam o anda

karpuz ile tavşan çok yakındır. Adam o anda

kaçan tavşanı görür ve katır zanneder.

-- Eyvah katır kaçıyor der. Yakalamaya

çalışır. Fakat yakalayamaz. Üzgün üzgün eve

gelir. Hanımı kapıda karşılar. Eşini üzgün

görünce sorar:

-- Hayrola bey üzgünsün?

-- Ah hanım sorma. Katır doğuracak bir

karpuz almıştım. Yolda eşekten düştü. Yarıldı.

Katır da kaçtı.

-- Vah vah, kaçmasaydı da üzerine

binseydik.

-- Küçücüktü daha. Ona binilir mi?

Yavaş ol belini kırarsın der. Hanımını döver.

Katır yavrusunun belini kurtarır.

Adil Yüksel

Editörler Kurulu

Adil Yüksel, Korkuteli

<[email protected]>

Harun Taner, Antalya

<[email protected]>

Kayaalp Büyükataman, ABD

<[email protected]>

Kitap

AŞKTA İNTİKAM OLMAZ, Amanda Scott,

Epsilon Yayınevi

“Mackintosh “Vahşi Kedisi” diye anılan Leydi

Catriona, klanını savunmak için her şeyi

yapacak bir kızdır. Ancak ailesinin arazisinde

yaralı bir savaşçı bulduğunda, Catriona’nın

bağlılığı büyük bir sınavdan geçer. En yumuşak

dokunuşuyla tüm Tutkularını alevlendirebilen

bu güçlü yabancı, Catriona’yı en mahrem

şekilde baştan çıkarabildiği gibi, bir de tehlikeli

bir sır taşımaktadır… Savaşın ortasında Sör

Finlagh Cameron, Mackintosh’ların savaş

liderini öldüreceğine dair intikam yemini

etmiştir. Ama şimdi düşmanının kızıyla yüz

yüze gelen Savaşçı Fin tereddütler içindedir.

Genç kadının vahşi güzelliği ve ruhu, savaş

yorgunu şövalyenin bastıramadığı bir açlık

doğurur ve onu dehşet verici bir tercihle karşı

karşıya bırakır. Tutkusuna teslim olmak,

yemininden dönmek anlamına gelecektir.

İntikam ise Catriona’nın hayatını tehdit

edecektir. Aşklarının galip çıkması için, ikili en

zor olanı yapmalıdır: İskoç şövalyeleri ve

klanlarını yöneten keskin bağlılıklara meydan

okumak.”

“Günümüzde yazan en iyi İskoç tarihi aşk

romanı yazarlarından biri.” Midwest Book

Review

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3034

Mucize Bitkiler

ADAÇAYI: Kalp krizi riskini azaltır. Aşırı terlemeye neden olan hastalıkları giderir. Kramp, omurilik rahatsızlığı, beze ve sinirsel titremelerde mucize etkileri vardır. Böcek sokmalarına karşı ısırılan bölgeye adaçayı yaptığını toz olarak uygulamanız önerilir. CEVİZ: Damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, mantar hastalıklarında etkili, tümör engelleyici ve bağışıklık sistemini koruyucu özellikleri bulunmaktadır. Ceviz kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler… Karaciğer için de çok faydalıdır. IHLAMUR: Gribal enfeksiyonların yanı sıra güzellik ve ciltteki lekelere karşı da mucize etkileri vardır. Cilt lekeleri için iyice kaynatılıp, leke olan kısma sürülmesi öneriliyor. Bunun yanında strese karşı da ıhlamuru mutfağınızdan eksik etmeyin... HİNDİBA: Safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında mucizeler yaratır. Kronik karaciğer iltihaplanmalarına karşı tedavi edici özelliği vardır. Şeker hastalığına da iyi gelmektedir. Bunun yanı sıra deri kaşıntıları ve sivilcelere karşı da şaşırtıcı derecede etkilidir. KARABAŞOTU: Ağrıları dindirir, kalbe kuvvet verir… Özellikle sigara kullananlar için belirtelim, balgam sökücü özelliği vardır. Uyuşukluk gideren bu bitki zindelik kaynağıdır. Sara ve beyin hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. KEREVİZ: Huysuz ve asabi biri misiniz? Kereviz tüketin. Sakinleştirici özelliği var. Böbrek için çok yararlı, kanı temizliyor, kilo almayı önlüyor ve cinsel gücü artırıyor. KUŞBURNU: Hangi vitamini ararsanız var. Grip ve soğuk algınlığı için bire bir. Kabızlık için de çare... Yorgunluk ve halsizlik için öneriliyor. Kan yapıcı ve tansiyon düzenleyici özelliği ile mutfaktan eksik edilmemeli. MAYDANOZ: Bir tutam maydanoz vücudun günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor. Toksinleri vücuttan atıyor, kanı temizliyor, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geliyor... MEYANKÖKÜ: Balgam söktürücü özelliği olan bu bitki mide ülseri tedavisinde kullanılır. Böbreküstü bezlerini çalıştırdığı gibi kramp girmelerinde de çözücü etkisi vardır. Ayrıca iyi bir kabızlık gidericidir.

NAR: Narda bol miktarda antioksidan, C vitamini, demir ve potasyum var. Bir bardak nar suyunun antioksidan özelliği, iki kadeh kırmızı şarap ve 10 bardak yeşil çay ile aynı seviyede. Üstelik bu özellikleri sayesinde kalbi ilaç gibi koruyor. SEMİZOTU: Uzmanlar, Parkinson tedavisinde hastalarına mutlaka semizotu salatası yemelerini öneriyor. Zihin yorgunluğu, sinirlilik ve uykusuzluğa iyi gelir. Kanı temizleyici özelliği vardır... PELİNOTU: Mideniz ile sorun yaşıyorsanız, gastrit derdiniz varsa pelin otu birebir... Bu bitki sindirim zor besinlerin hazmını kolaylaştırıyor. Tonik etkisiyle de kan dolaşımını artırarak, vücuda zindelik veriyor. Bir önemli özelliği ise vücuda sürüldüğünde haşereleri uzaklaştırması... SOĞAN: Mümkün olduğu kadar çiğ tüketin. Zira çiğ tüketildiğinde mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır, idrarı arttırır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılır. ZERDEÇAL: Zerdeçal en etkin ve en yaygın kullanılan antioksidanlardan biridir. üst solunum yolu enfeksiyonu, astım, bronşit ve sinüzit tedavisinde kullanılır. Kansere karşı etkilidir. Beyni güçlü tutarak, alzheimerı önler. ZEYTİN: Özellikle zeytinin yağı mucize kaynağı olarak görülür. Vücudun ihtiyaç duyduğu omega 6 yağ asidine sahiptir. Hücre yenileyici özelliği ile cildi besleyip, güçlendirir... Zeytin ve zeytinyağı asla mutfaktan eksik edilmemeli, bolca tüketilmeli.

Fıkra: Terk-i Hayat

Osmanlı devrinde bir adam cesaretini toplayıp

bir bayanın karşısına geçer ve der ki:

--"Ey dilber-i rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O

mahrem suratınızı görünce lahza-i kalpten

sarsıldım... Niyetim âcizane-i taciz etmek

değildir... Bilakis efkâr-ı umumiyede ufak bir

aile bacası tüttürmektir... Sözlerim sizi temin

ve tatmin edecekse şayet, zevc-i izdivacınıza

talibim"! Bayanın cevabı: --"O namahrem

suratınıza bir sille-i osmaniye aşkedersem

sekte-i kalpten terk-i hayat eylersiniz!

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3035

Orta Anadolu

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3036

Adil Yüksel

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3037

Mekân Tasarımı 1

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3038

Antalya Literary Express cilt 1 sayı 15

3039

Kayaalp Büyükataman