ankara Ünİversİtesİ bİlİmsel araŞtirma altyapi …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25441/prof....

38
1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA ALTYAPI PROJESİ KESİN RAPORU Köpek ve Kedilerde Alt Üriner Sistem Hastalıklarının Tanısında Radyografik, Ultrasonografik ve Sistoskopik Muayene Bulgularının Karşılaştırılması ve Değerlendirilmesi Proje Yürütücüsünün İsmi Prof. Dr. Ali BUMİN Yardımcı Araştırmacıların İsmi Yrd. Doç. Dr. Oytun Okan ŞENEL Prof. Dr. Aslan KALINBACAK Dr. Yusuf ŞEN Dr. İrem ERGİN Doktora Öğrencisi Başak BOZTOK Yüksek Lisans Öğrencisi Ayjemal RADGOHAR Dr. Ali Evren HAYDARDEDEOĞLU Proje Numarası 11 A 33 38 001 Başlama Tarihi 08.02.2011 Bitiş Tarihi 08.02.2013 Rapor Tarihi 15.07.2013 Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - " 2013 "

Upload: dinhngoc

Post on 02-Mar-2019

220 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

1

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA ALTYAPI PROJESİ KESİN RAPORU

Köpek ve Kedilerde Alt Üriner Sistem Hastalıklarının Tanısında Radyografik, Ultrasonografik

ve Sistoskopik Muayene Bulgularının Karşılaştırılması ve Değerlendirilmesi

Proje Yürütücüsünün İsmi

Prof. Dr. Ali BUMİN

Yardımcı Araştırmacıların İsmi Yrd. Doç. Dr. Oytun Okan ŞENEL

Prof. Dr. Aslan KALINBACAK Dr. Yusuf ŞEN

Dr. İrem ERGİN Doktora Öğrencisi Başak BOZTOK

Yüksek Lisans Öğrencisi Ayjemal RADGOHAR Dr. Ali Evren HAYDARDEDEOĞLU

Proje Numarası

11 A 33 38 001

Başlama Tarihi 08.02.2011 Bitiş Tarihi 08.02.2013

Rapor Tarihi 15.07.2013

Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri

Ankara - " 2013 "

2

RAPOR FORMATI Bilgisayarda 12 punto büyüklüğünde karakterler ile tercihan "Times New Roman" stili kullanılarak yazılacak ve aşağıdaki kesimlerden oluşacaktır.

I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri

II. Amaç

III. Materyal

IV. Geleceğe İlişkin Öngörülen Katkılar

V. Sağlanan Altyapı Olanakları ile Varsa Gerçekleştirilen Projeler

VI.Sağlanan Altyapı Olanaklarının Varsa Bilim/Hizmet ve Eğitim Alanlarındaki Katkıları

VII. Ekler

a) Mali Bilanço ve Açıklamaları

b) Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar

c) Teknik Ayrıntılar

NOT: Verilen kesin rapor bir (1) nüsha olarak ciltsiz şekilde verilecek, kesin rapor Komisyon onayından sonra ciltlenerek bir kopyasının yer aldığı CD ile birlikte sunulacaktır.

3

1. PROJENİN TÜRKÇE VE İNGİLİZCE ADI VE ÖZETLERİ

Köpek ve Kedilerde Alt Üriner Sistem Hastalıklarının Tanısında Radyografik,

Ultrasonografik ve Sistoskopik Muayene Bulgularının Karşılaştırılması ve

Değerlendirilmesi

1.1. ÖZET

Sistoskopi; uretra, idrar kesesi ve üreterin idrar kesesi içine açıldığı bölgenin fiber

optik sistem kullanılarak görüntülenmesidir. Sistoskopi üretra ve idrar kesesi hastalıklarının

yanı sıra anatomik anormalliklerinin kesin tanısında hızlı bir muayene ve gerektiğinde

sağaltım yöntemidir. Köpek ve kedilerde alt üriner sistem hastalıklarına sık olarak

rastlanmaktadır. Özellikle üretra ve idrar kesesindeki hastalıkların tanısı doğru bir şekilde

yapıldığında hastalığın prognozu belirlenerek doğru bir sağaltım planı uygulanabilmekte ve

başarı şansı çok yüksek olmaktadır. Bu proje ile; köpek ve kedilerler de sistoskopi yardımıyla

alt üriner sistem hastalıklarının tanısı, prognozunun belirlenmesi ve sağaltım planlarının

yapılması amaçlanmaktadır.

Proje kapsamında, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi’ne alt

üriner sistem şikayeti ile getirilen çeşitli yaş, ırk ve cinsiyette 25 Köpek ve 25 Kedi olmak

üzere toplam 50 klinik olgunun önce anamnezleri alınarak direkt radyografik muayeneleri

yapıldı. Elde edilen bulgulara göre bazı olgulara pozitif ya da çift kontrast sistografi yapıldı.

Tüm olgular ultrasonografik ve sistoskopik tanı yöntemleri ile değerlendirildi.

Altüriner sistem rahatsızlığı bulunan olguların ortak şikayeti hematüridir. Bunun

dışında anamnezde bazı olgularda pollaküri, stranguri, anüri, gibi şikayetlere de rastlandı.

Direkt radyografide radyoopak taş olan olgular dışında önemli bir bulguya rastlanmadı. Çift

kontrast radyografide dolma defektleri ve tümörler belirlendi. Ultrasonografide sistitis, kese

içinde kristal üri, taş, tümör ve polip belirlendi. Sistoskopide tümör, polip, mukozal

kalınlaşma, sistitis ve hiperemi, peteşiel kanamalar, taş ve taşın neden olduğu kanamalar

görüldü.

Sonuç olarak; Çalışmada, köpek ve kedilerde idrar kesesi hastalıklarının tanısında

sırasıyla radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik görüntüleme yöntemleri kullanıldı.

Sistoskopinin diğer tanı yöntemlerine göre çok daha üstün olduğu belirlendi. Elde edilen

bulguların araştırmacılara ve klinisyenlere önemli bilgiler sağlayacağı ve birimimizin

endoskopi ünitesinin bazı eksikliklerine rağmen Dünya standartlarına gelmesine büyük katı

sağlandı.

Anahtar sözcükler:

Sistoskopi, köpek, kedi.

4

SUMMARY

Comparison and evaluation of the lower urinary tract diseases radiographic,

ultrasonographic diagnosis and cystoscopic examination findings in dogs and cats

Cystoscopy, a fiber optic system, helps to get images of the urethra, bladder and the

region where ureter opens up into the bladder. Cystoscopy can quickly examine and treat not

only the diseases but also the anatomical abnormalities of the urethra and urinary bladder.

The lower urinary tract diseases are commonly diagnosed in cats and dogs. Especially

when the urethra and urinary bladder diseases are diagnosed correctly, prognosis of the

disease can be determined and the chances of success are very high. With this project, the

lower urinary tract diseases of dogs and cats diagnosed with the help of a cystoscopy,

determining prognosis and treatment plans will be carried out.

Within the concept of this project, 25 dogs and 25 cats, including a total of 50 clinical

cases were examined. Animals having different age, breed and sex were brought to Ankara

University, Veterinary Faculty Animal Hospital with a variety of lower urinary tract

complaints. After having the medical history of the patients, direct radiographic examination

was performed. By the help of the result form this examination, double contrast cystography

was performed to some of the patients. All of the patients undergo ultrasonographic and

cystoscopic examination and the results were evaluated.

A common complaint of patients with lower urinary tract disease is hematuria. Other than that,

in some cases complaints of pollakiuria, stranguria, anuria were added to the medical history. Plain

radiography revealed no important situation other than radiopaque stones. Filling defects and tumors

were diagnosed by double-contrast radiography. Ultrasonographic examination revealed cystitis,

urinary crystals, stones, tumors and polyps within the bladder. In cystoscopic examination tumors,

polyps, mucosal thickening, cystitis and hyperemia, petechial bleeding and some other bleeding

caused by stones were evaluated.

In conclusion; in this study radiographic and ultrasonographic and cystoscopy imaging

methods were used respectively for diagnosis of the urinary bladder disorders in dogs and cats.

Cystoscopy was determined to be far superior to other diagnostic methods. Despite some of the

shortcomings of the department’s endoscopy unit, it has come to international standards and the

findings will provide important information for researchers and clinicians.

Keywords:

Cystoscopy, dog, cat.

5

2. AMAÇ VE KAPSAM

Sistoskopi ya da üroendoskopi; uretra, idrar kesesi ve üreterin idrar kesesi içine

açıldığı bölgenin fiber optik sistem kullanılarak görüntülenmesidir. Sistoskopi üretra ve idrar

kesesi hastalıklarının yanı sıra alt üriner sisteme ait anatomik anormalliklerinin kesin

tanısında hızlı bir muayene ve gerektiğinde sağaltım yöntemidir.

Sistoskopi insan hekimliğinde 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Köpeklerde ilk

sistoskopi tekniği 1930 yılında Vermooten tarafından tanımlanmış ancak, küçük hayvanlarla

ilgili çalışmalar 1980 yılların ortalarında literatüre geçmiştir. Kedilerle ilgili klinik

kullanımına 1986 yılına kadar rastlanmamıştır. Bu yıldan sonra dünya literatürün de yapılan

çalışmalara rastlanmaktadır.

Küçük hayvanlarda Prepubik perkutaneöz sistoskopi (PPC) ve Transüretral sistoskopi (TUC)

olmak üzere iki teknik vardır. Dişi ve erkek köpek ve kedilerde genelde transüretral sistoskopi

uygulanmaktadır. Ancak üretrada bir patoloji bulunması durumunda ya da uygun ekipman

olmaması durumunda prepubik perkutaneöz sistoskopi yöntemine başvurulmaktadır.

Hayvanın sistotomi operasyonuna uygun olmaması durumu, radyografinin ve

ultrasonografinin tanı amaçlı olması ve sistoskopi kadar kesin ve doğru tanı konulmasında

sınırların olmasından dolayı sistoskopik muayene önem kazanmaktadır.

Sistoskopi ile çok geniş bir yelpazeye sahip olan alt üriner sistem patolojileri

değerlendirilebilmektedir. Sistoskopinin endikasyonunu kronik sistitis, hematüri, tenesmus ya

da stranguri, pollakuri, üriner inkontines, idrar akım değişikliği, trauma, kistik ya da üretral

taş, neoplazi, anormal radyografik ve ultrasonografik bulgular oluşturmaktadır.

Köpek ve kedilerde üriner sistem, özellikle de alt üriner sistem hastalıklarına sık olarak

rastlanmaktadır. Ülkemizde son yıllarda evlerde yetiştirilen köpek ve kedi gibi hayvanların

sayısı gittikçe artmaktadır. Buna paralel olarak üriner sistemine ait lezyonlar da önem

kazanmıştır. Özellikle üretra ve idrar kesesindeki hastalıkların tanısı doğru bir şekilde

yapıldığında hastalığın prognozu da belirlenerek doğru bir sağaltım planı uygulanabilmekte

ve başarı şansı çok yüksek olmaktadır. Bu proje ile; köpek ve kedilerlerde sistoskopi

yardımıyla alt üriner sistem hastalıklarının tanısı, prognozunun belirlenmesi ve sağaltım

planlarının yapılması amaçlanmıştı.

Köpek ve kedilerde sık olarak görülen alt üriner sistem hastalıklarında erken dönemde doğru

tanı konulduğunda hastalığın prognozu hakkında doğru bilgiler elde edilerek hasta sahipleri

bilgilendirilmekte ve sağaltımdan olumlu sonuçlar alınmaktadır. Fakültemizde alt üriner

sistem hastalıklarının tanısında projeden önce rutin olarak yalnızca klinik, radyografik ve

6

ultrasonografik muayene bulguları değerlendirilmekteydi. Şimdi ise sistoskopik muayene

yapılacak daha detaylı ve doğru bilgiler elde edilmektedir.

Bu çalışma ile; kedi ve köpeklerde, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde henüz

kullanılmayan ancak bir çok ülkede kullanılmakta olan sistoskopik muayene gerçekleştirildi.

Bundan dolayı bu çalışma; alt üriner sistem hastalıklarının tanısında yeni bir yöntemin

uygulanmasının yanı sıra teknoloji aktarımının uyarlanmasını içeren bilimsel bir çalışma

olması açısından önemlidir.

Bu bağlı olarak da tüm üriner sistem hastalıklarına sık olarak rastlamaktayız. Köpek ve

kedilerde alt üriner sistem hastalıklarında hatalı tanı ve sağaltım nedeniyle ölümlerin yanı sıra,

yanlış ilaç kullanımına bağlı ekonomik kayıplar olmaktadır bu proje ile bunun önüne

kliniğimizde geçilmiştir.

Endoskopik muayenede ileri teknoloji ürünü cihazlar kullanılmaktadır. Bundan dolayı;

endoskopik muayene için önemli bir alt yapı gerekmektedir. Fakültemiz cerrahi anabilim

dalında daha önceden BAP tarafından desteklenen çeşitli projelerle sağlanmış olan büyük ve

küçük hayvan sindirim sistemi için endoskopi cihazı vardır. Fakültemizde bu proje ile köpek

ve kedilerde idrar kesesi hastalıklarının tanısında sistoskopik bulguların değerlendirilmesi

yapılarak ileride bu konuda daha derinlemesine bilimsel çalışmaların yapılmasının zeminin

hazırlanmıştır. Bu şekilde fakültemizde endoskopik görüntüleme ünitesi daha da

güçlendirilmiş oldu. Böylece rutin kullanımın yanı sıra bilimsel çalışmalar yapılmaya

başlanarak Dünya da bu konu ile çalışan akademisyenler ile bilimsel ortamlarda tartışma

zemini sağlanmış oldu.

Ülkemizde Veteriner Fakülteleri içinde ilk kez Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde

rutin olarak endoskopik, laparoskopik ve torakoskopik muayene ve minimal invaziv cerrahi

girişim rutin olarak yapılmaya başlanmıştır. Bu proje ile endoskopik muayenin önemli diğer

bir ayağını oluşturan alt üriner sistemin endoskopik muayenesi de artık gerçekleştirilmektedir.

Proje ile Üniversitelerde Veteriner Fakültesi Kliniklerinde hayvanlarda üriner sistemin ilk

endoskopik çalışması olması nedeniyle ayrıca büyük bir önemi vardır. Böylece alt üriner

sisteme ait olan hastalıkların doğru ve kesin tanısı konarak uygun sağaltım uygulamaları

yapılmaktadır.

Bu projenin sağlayacağı olanaklar ile Cerrahi Anabilim Dalında "Köpek ve Kedilerde Alt

Üriner Sistem Hastalıklarının Tanısında Sistoskopi" konusunda lisans, yüksek lisans ve

doktora düzeyinde bir temel oluşturulması da ayrı bir önem taşımaktadır.

Sonuç olarak; köpek ve kedilerde idrar kesesi hastalıklarının tanısında sistoskopik

bulguların değerlendirilmesi yapıldı. Sistoskopinin diğer tanı yöntemlerine göre çok daha

7

üstün olduğu belirlendi. Böylece üriner sistem hastalıklarının tanısında Ülkemizde

Üniversitemiz Veteriner Fakültesinde ilk kez sistoskopi uygulamasından elde edilecek

bulgular değerlendirildi. Elde edilen bulgular literatür verilerle karşılaştırılarak elde edilen

sonuçların akademik ve pratik düzeyde Veteriner Hekimlere ve araştırmacılara yardımcı

olacağı kanısındayız.

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Bu çalışmada Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı

Kliniği’ne alt üriner sistem şikayeti ile getirilen ve Cerrahi Anabilim Dalı Kliniğine

radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik muayene için gönderilen çeşitli yaş, ırk ve

cinsiyette 25 Köpek ve 25 Kedi olmak üzere toplam 50 klinik olgu değerlendirildi.

Radyografik muayene için Cerrahi Anabilim Dalı’nda bulunan, 1000 mili ampere eşdeğer 600

mA HF frekans, 150 kV gücünde Innomed röntgen cihazı kullanıldı. Radyografiler için

hayvanların büyüklüğüne göre 18x24, 24x30 ve 30x40 boyutunda röntgen film kaseti ve

Kodak ve Medihot marka hızlı röntgen filmleri kullanıldı. Röntgen çekiminden sonra

filmlerin banyosu, Protec Optimax 1170 otomatik banyo makinası ile yapıldı.

Ultrasonografik muayeneler ise ESAOTE – AU5 renkli doppler cihazı ve bu cihaz üzerinde

bulunan multifrekans özelliğe sahip 3.5, 5 ve 7 Mhz’lik konveks ile 7,5 ve 10 Mhz’lik lineer

problar ile yapıldı. Ultrasonografik muayyene sonunda elde edilen görüntülerin kayıdı için,

Mitsubishi P91 renkli yazıcı ve MGB Disto II kayıt cihazı kullanıldı.

Sistoskopik muayene için, proje desteği ile sağlanan Karl Storz marka fleksible 5 Fr. sisto-

fiberskop özellikle Transüretral Sistoskopi yöntemi (TUC) için kullanıldı. Sistoskopik

aletlerin geçişini sağlayan ekipman kanalına sahip HOPKİNS 30◦ li telescope ve 9.5 Fr

Diagnostik Telescope ise yine TUC ve Prepubic Perkutenöz sistoskopi (PPC) yönteminde

kullanıldı. Biyopsi ve taş toplama işlemleri için Karl Storz marka Grasping Forseps, 3 Fr.

Biyopsi Forseps, Fleksible Stone Basket, 3 Fr, Koagülasyon Elektrodundan yararlanıldı. PPC

yönteminde idrar kesesine giriş yapabilmek için ünitemizde bulunan yine Karl Storz marka

5mm’lik trokar-kanül ünitesinden faydalanıldı. Sistoskopi işlemini görüntülemek ve

kaydetmek için Karl Storz marka Telecam SL II kamera ünitesi ve Veterinary Video camera

III model endoskopik kamera, Karl Storz marka Xenon nova 175 LED-Bataryalı Işık

8

Kaynağı, şarj, Li-on Batarya Şarj cihazı, Foreseeson Fs-L1901 D model medikal monitor ve

Dexonic BT-3548 HR model Full HD kayıt cihazı kullanıldı.

Sistoskopik muayene inhalasyon anestezisi altında yapıldı. Bu amaçla, Cerrahi

Anabilim Dalı’nda bulunan Neptune otomatik ventilatörlü SMS 2000 Classic model anestezi

cihazı, üzerindeki Shei Isoflurane vaporizatörüyle kullanıldı.

3.2. Yöntem

Cerrahi Anabilim Dalı kliniğine direkt alt üriner sistem şikayeti ile getirilen ya da İç

Hastalıkları Anabilim Dalına alt üriner sistem şikayeti ile başvuruda bulunmuş ve kliniğimize

sevk yapılan köpek ve kedilerin önce anamnezleri alındı. Alınan anamnez sonrası rutin klinik

muayeneleri yapıldı. Daha sonra direkt radyografik muayene için sağ lateral pozisyonda ve

gerekli olgularda ventro dorsal pozisyonda radyografileri alındı. Direkt radyografik muayene

sonunda elde edilen bulgulara göre kontrast radyografik muayene karar verildi. Kontrast

muayene için ya pozitif ya da çift kontrast muayene yöntemlerinden birisi endikasyonuna

göre seçildi. Pozitif kontrast madde olarak Xenetix® 300 ml (Guerbet/ Fransa) noniyonik

iyotlu kontrast madde tercih edildi. Pozitif kontrast sistografi yönteminde; retrograd olarak

idrar yolu kateteri uygulanan hayvanların öncelikle idrar kesesi boşaltıldı. Daha sonra kontrast

madde kesede bir basınç oluşuncaya kadar keseye enjekte edildi ve sağ lateral pozisyonda

radyografileri alındı. Gerekli olan olgularda Ventrodorsal pozisyonda grafileri alındı. Çift

kontrast sistografi yönteminde ise yine retrograd olarak idrar yolu kateteri uygulanan

hayvanlara idrar kesesinde ki idrarın boşaltılmasından sonra hayvanın büyüklüğüne göre 5-15

ml pozitif kontrast madde aynı yol ile verildi. Keseye dışarıdan masaj uygulayarak ilacın idrar

kesesi içerisine homojen dağılması sağlandı. Kalan kontrast madde idrar kesesinden

alınabildiği kadar geri alındıktan sonra negatif kontrast madde olarak idrar kesesine oda

havası verildi. Kese yeterli gerginliğe gelene kadar bu işleme dilerek sonrasında sağ lateral

pozisyonda radyografileri alındı. Gerekli olan olgularda ventrodorsal pozisyonda grafileri

alındı.

Radyografik muayenelerden sonra çalışmayı oluşturan kedi ve köpeklerin abdominal

ultrasonografi muayeneleri yapılarak tüm üriner sistem değerlendirildi. Ultrasonografide net

bir görüntü alabilmek için dorsoventral olarak yatırılan hayvanların prepelvik bölgelerindeki

kıllar traş edildi. Multifrekans özelliğe sahip 3.5, 5 ve 7 Mhz’lik konveks ile 7,5 ve 10

Mhz’lik lineer problar ile idrar kesesi sagital ve transversal düzlemde ultrasonografik

muayenesi yapıldı.

9

Tüm muayeneler sonunda elde edilen bulgulara göre endikasyonu olan olgulara endoskopik

muayene yapıldı. Fleksible sisto-fiberoskopun retrograd olarak üretradan geçişine izin

vermeyecek kadar üretrası dar olan hastalar ve fiberoskobun ilerlemesine izin vermeyecek bir

üretral obstruksiyonu bulunan hastalara Prepubik Perkutenöz Sistoskopi (PPC) tekniği

uygulandı. Bu sistoskopik teknik genel anestezi altında yapıldı. PPC sistoskopi yapılan kedi

ve köpeklere intravenöz Fentanyl (Fentanyl citrate 50 mikrogram/ml ampul (Antigen

Pharmaceuticals, İrlanda) ile premedikasyon yapıldı, anestezi indüksiyonu intravenöz

Propofol (Pofol™ Propofol 200 mg/ 20 ml Injection (Dong Kook Pharm.Co., Ltd / Kore)) ile

sağlandı. Orotrakeal yoldan entübe edilen hayvanlarda anestezi idamesi için Isoflurane

(Isoflurane – USP 100ml (Minrad Inc / ABD)) – oksijen karışımı kullanıldı. Anestezi

süresince Fentanyl uygulaması, infüzyon şeklinde sürdürüldü.

Transüretral Sistoskopi yapılacak hastalarda ise sadece yukarıda belirtilen şekilde fentanly ve

propofol ile premedikasyon altında uygulama gerçekleştirildi. Transüretral sistoskopi

tekniğinde hasta dorsoventral olarak yatırıldı. Önce sistoskop orifisium üretra externum dan

içeri sokuldu (Şekil 1). Üretraya girildikten sonra üretral lümen sistoskopun ekipman kanalı

vasıtasıyla serum fizyolojik ya da laktatlı ringer ile genişletildi ve incelenmeye başlandı.

Üretral mukoza, üretral obstruksiyon, lokal daralmalar veya kalkulus açısından üretra

değerlendirildi ve idrar kesesine girildi. Sistoskop aracılığı ile idrar kesesinin serum fizyolojik

ile irrigasyonu sağlandı. İdrar kesesi yeterli dolgunluğa gelene kadar (idrar kesesi dışarıdan

ele gelecek kadar) tekrar sıvı ile dolduruldu ve idrar kesesi dolarken incelenmeye başlandı.

Şekil 1. Fleksible sisto-fiberoskop ve erkek köpeklerde orrifisium uretra externumdan fiberoskobun uygulanışı

10

Prepubik perkutenöz sistoskopi yönteminde ise hasta genel anestezi alındı. İdrar kesesi

kateterize edildi, kese boşaltıldı ve kateter sabitlendi. Uygulamanın yapılacağı bölgenin kılları

ultrasonografik inceleme sırasında traş edilmişti. Operasyona hazır hale gelmesi için bölgenin

zefiran ve batikon ile antisepsisi sağlandı. Yeteri kadar genişleyene kadar idrar kesesi izotonik

veya ringer solüsyonu ile dolduruldu. İdrar kesesinin genişlemesi ve sürekli sıvı akışının

sağlanabilmesi için üriner katatere i.v sıvı serum seti bağlandı. İdrar kesesi kolayca palpe

edilebilecek seviyeye geldiğinde kesenin en bombeli kısmı üzerine yaklaşık 2 cm

uzunluğunda bir deri ensizyonu yapıldı. 5 mm çapındaki trokar-kanül ünitesi, yapılan

ensizyondan keseye 90o dik bir açı yapıcak şekilde idrar kesesi lümenine erişilene dek sürekli

ve yavaş yavaş arttırılan bir basınçla abdominal ve idrar kesesi duvarı boyunca ilerletildi ve

kese lümenine ulaşıldı (Şekil 2). Trokar ünitesinin idrar kesesi karşı duvarını penetre ederek

abdominal boşluğa girmemesine dikkat edildi. Ürolithiazis bulunan bazı hastalarda taşı

alabilmek ikinci bir giriş yapılması gereği duyuldu. Bu durumlarda yapılan iki ensizyon

median hatta eşit uzaklıkta triangulasyon kurallarına uygun olarak yapıldı.

İdrar kesesine trokar ve kanül yerleştirilir yerleştirilmez, trokar alındı ve rijit teleskop

yerleştirildi. Sıvı enfüzyon sistemi artık bu aşamadan sonra drenaj sistemine çevrildi. İkinci

bir i.v serum seti teleskopun sıvı irrigasyon sistemine takıldı ve diğer ucu da steril serum veya

ringer solüsyonuna bağlandı. Böylece idrar kesesinin genişliği ve irrigasyonu i.v sıvı setindeki

kontrol düğmeleri ve teleskoptaki stop vanası ile daha kolay bir şekilde kontrol edilebildi.

Uygulama tamamlandığında idrar kesesi boşaltıldı ve sistoskopik araçlar alındı. Deri

ensizyonları emilmeyen ipliklerle kapatıldı. Üriner kateter hastanın üzerinde sabitlenerek 48

ile 72 saat idrar kesesinin boşalması sağlanmış oldu. Böylece idrar kesesindeki yaranın

kapanması sağlandı (Şekil 3).

11

Şekil 2. Rijit teleskopun prepubik perkutenöz tekniği ile idrar kesesine yerleştirilmesi

Şekil 3. PPC tekniği tamamlandıktan sonra fasia ve derinin kapatılışı ve katererin preputiuma

sabitlenmesi

12

4. ANALİZ ve BULGULAR

Çalışma olgularını oluşturan köpek ve kedilere ait ırk, yaş, cinsiyet, anamnez,

radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik muayene bulguları ait sonuçlar Tablo 1 ve 2’ de

verilmiştir.

13

Irk Yaş Cinsiyet Anamnez Radyografik Muayene Ultrasonogarafik

Muayene Sistoskopik Muayene

1. Melez 8 ♂ Strangüri, hematüri İdrar kesesi boş olduğu için değerlendirilemedi.

İdrar kesesi normal bir görünüme sahipti. Prostat paranşim ekojenitesinde artış gözlemlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

2. Boxer 7 ♂ Strangüri, hematuri, İdrar kesesinde radyoopak taş oluşumları gözlemlendi.

İdrar kesesi lümeninde taş gözlemlendi.

Taş oluşumları izlendi. İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

3. Alman Çoban

9 ♂ Pollaküri, hematuri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi normal bir görünüme sahipti.prostat bezinde hiperplazi izlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

4. Alman Çoban

2 ♀ Hematüri

Yapılan çift kontrast sistografide idrar kesesi mukozasında dolma defektleri belirlendi.

İdrar kesesi lümeninde kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

5. Golden Retriver

12 ♀ Anorexi, hematüri, kusma.

Yapılan çift kontrast sistografide idrar kesesi mukozasında tümoral oluşum gözlemlendi.

İdrar kesesisin kollumunda lümene doğru uzanan mukozadan köken almış solid kitlesel lezyon izlendi.

İdrar kesesinde orifisium üretra internuma yakın bölgesinde tümoral oluşum gözlemledi.

6. Labrador 9 ♂ Disüri, hematüri İdrar kesesi boş olduğu için değerlendirilemedi.

İdrar kesesi normal görünüme sahipti. Böbrek boyutları üst sınırlarda ve ekojenitesinde artış gözlemlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

7. Alman Çoban

10 ♂ Hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi duvar kalınlığı normal boyutlarda olup, kristal birikimi gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

8. Melez 5 ♂ Pollaküri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesinde kalınlaşma kristalüri gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

9. Kangal 7 ♂ Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi

Yoğun miktarda kristal birikimi gözlenlendi.

İdrar kesesi ve mukozasında üretrada peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

14

10. Terrier 12 ♀ Kusma, Hematüri

Böbreklerde büyüme gözlemlendi. İdrar kesesi normal bir görünüme sahipti.

İdrar kesesi normal bir görünüme sahip olup her iki böbrek boyutlarında da artış gözlemlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

11. Melez 6 ♂ Pollaküri, hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi

12. Golden Retriver

7 ♂ Strangüri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi. Prostatta intraprostatik multifokal kistik oluşumlar izlendi.

Hasta sahibinden sistoskopi için izin alınamadı.

13. Doberman 9 ♀ Strangüri, hematuri İdrar kesesinde radyoopak taş oluşumları gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma ve lümeninde farklı boyutlarda çok sayıda taş gözlemlendi.

Oldukça çok sayıda taş oluşumları izlendi. İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

14. Golden Retriver

10 ♂

Strangüri, hematüri İdrar kesesinde radyoopak taş oluşumları gözlemlendi.

İdrar kesesinde taş gözlemlendi.

İdrar kesesinde taş oluşumları izlendi. İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

15. Melez 8 ♂

Pollaküri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

16. Melez 7 ♀

Pollaküri, hematüri Çift kontrast sitografide idrar kesesi mukozasında dolma defektleri belirlendi.

İdrar kesesinin dorso kranial yüzeyinde polipoid yapı izlendi.

İdrar kesesinin dorso kranial yüzünde polipoid yapı gözlemlendi.

17. Melez 9 ♂

Kusma, anoreksi, Anüri, hematuri

İdrar kesesi aşırı derecede dolgun ve normalinden daha radyoopak olarak gözlemlendi.İdrar kesesinde ve prostatik üretrada radyoopak taş oluşumları belirlendi.

İdrar kesesinde farklı boyutlarda taş gözlemlendi.

Taş oluşumları izlendi. İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

15

TABLO 1: Çalışmada değerlendirilen köpeklere ait ırk, yaş, cinsiyet, anamnez, radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik muayene bulguları ait sonuçlar.

18. Melez 8 ♀

Hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

19. Alman Çoban

5 ♂

Strangüri, hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi normal görünüme sahip olup prostatta hiperplazi izlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

20. Melez 9 ♀

Pollaküri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi lümeninde kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

21. Kangal 11 ♂

Pollaküri, Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvar kalınlığında artış gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

22. Terrier 7 ♂

Pollaküri, Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvar kalınlığında artış gözlemlendi. Yoğun miktarda kristal birikimi gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

23. Melez 3 ♂ Pollaküri, hematuri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

24. Boxer 7 ♂

Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

25. Alman Çoban

9 ♀

Kusma, disüri, hematüri

Böbreklerde büyüme gözlemlendi.İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi

İdrar kesesinde kalınlaşma ve kristal birikimi gözlemlendi. Böbrek boyutlarında artış izlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

16

Irk Yaş Cinsiyet Anamnez Radyografik Muayene Ultrasonogarafik

Muayene Sistoskopik Muayene

1. Tekir 4 ♂

Strangüri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üreteada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

2. Tekir 9 ♂

Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

3. Tekir 7 ♂

Hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

Üretrada ve idrar kesesinde peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

4. Ankara 7 ♀

Strangüri, hematüri Çift kontrast sitografide idrar kesesi mukozasında dolma defektleri belirlendi.

İdrar kesesinin dorsal duvarında solid kitlesel bir lezyon gözlemlendi.

İdrar kesesinin dorsal duvarında tümoral oluşum gözlemlendi.

5. Tekir 4 ♂

Anüri, Hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

Üretrada ve idrar kesesinde peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

6.Tekir 9 ♂ Hematüri İdrar kesesi normale göre daha

radyoopak olarak gözlemlendi. İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

7. İran 8 ♂

Disüri, hematüri Böbreklerde büyüme belirlendi. İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.böbrek boyutlarında artış ve multifokal kistik alanlar gözlemlendi.

Hasta sahibinden sistoskopi için izin alınamadı.

8. Tekir 10 ♂

Hematüri Çift kontrast sistografide idrar kesesi mukozasında dolma defektleri belirlendi.

İdrar kesesinin kaudovetral yüzeyinde polipoid yapı gözlemlendi.idrar kesesi lümeninde kristal birikimi izlendi.

İdrar kesesinin kaudovetral yüzeyinde polipoid yapı gözlemlendi.

9. Tekir 9 ♂

Kusma, disüri, hematüri İdrar kesesi normale göre daha

radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma gözlemlendi.kristal birikimi izlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

17

10. Tekir 11 ♂

Strangüri, Hematüri İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma gözlemlendi.krisal birikimi izlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

11. Ankara 7 ♂ Hematüri İdrar kesesinde radyoopak taş

oluşumları gözlemlendi. İdrar kesesinde farklı boyutlarda taş gözlemlendi.

Taş oluşumları izlendi.

12. Tekir 9 ♂

Pollaküri, hematüri İdrar kesesi normal olarak değerlendirildi.

İdrar kesesinin dorsal duvarında polipoid yapı gözlemlendi.

İdrar kesesinin dorsal duvarında polipoid yapı gözlemlendi.

13. Van 11 ♂ Hematüri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi duvar kalınlığı üst sınırlarda izlendi.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

14.Tekir 9 ♂ Pollaküri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi normal bir görünüme sahipti.

Üretra ve idrar kesesi mukozası normal bir görünüme sahipti.

15. Persian 13 ♂ Strangüri, Hematüri İdrar kesesinde radyoopak taş

oluşumu gözlemlendi. İdrar kesesinde farklı boyutlarda taş gözlemlendi.

İdrar kesesinde taş oluşumu izlendi.

16. İran 8 ♂

Strangüri, Hematüri İdrar kesesi aşırı derecede dolgun ve normalinden daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma gözlemlendi. Yoğun miktarda kristal birikimi gözlemlendi.

Hasta sahibinden sistoskopi için izin alınamadı.

17. Tekir 7 ♂ Hematüri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi duvar kalınlığı üst sınırlarda izlendi.

Üretrada ve idrar kesesinde peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

18. Tekir 11 ♀

Hematüri İdrar kesesi boş olduğu için değerlendirilemedi.

İdrar kesesinin dorsal duvarında polipoid yapı gözlemlendi.

Hasta sahibinden sistoskopi için izin alınamadı.

19. Van 7 ♀ Hematüri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi duvar kalınlığı üst sınırlarda izlendi.

Üretrada ve idrar kesesinde peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

20. Tekir 9 ♂

Strangüri, Hematüri İdrar kesesi boş olduğu için değerlendirilemedi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

21. Van 11 ♂ Hematüri İdrar kesesi normal olarak

değerlendirildi. İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.

Üretrada ve idrar kesesinde peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

18

22. İran 9 ♂

Anüri, Hematüri Böbreklerde büyüme belirlendi. İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında ve üretrada kalınlaşma ve kristalüri gözemlendi.Böbrek boyutlarında artış izlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

23. British shorhair

5 ♂

Pollaküri, hematüri Böbreklerde büyüme belirlendi. İdrar kesesi normale göre daha radyoopak olarak gözlemlendi.

İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.böbrek boyutlarında artış ve multifokal kistik alanlar gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları gözlemlendi.

24. Tekir 7 ♂ Disüri, hematüri İdrar kesesinde radyoopak taş

oluşumları gözlemlendi. İdrar kesesinde farklı boyutlarda taş gözlemlendi.

Taş oluşumları izlendi.

25. Tekir 6 ♂ Pollaküri, Hematüri İdrar kesesi boş olduğu için

değerlendirilemedi. İdrar kesesi duvarında kalınlaşma gözlemlendi.

İdrar kesesi mukozasında kalınlaşma gözlemlendi.

TABLO 2: Çalışmada değerlendirilen kedilere ait ırk, yaş, cinsiyet, anamnez, radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik muayene bulguları ait sonuçlar

19

4.1 Köpek için bulgu ve analiz: 4.1.1. Anamnez Bulguları: Proje kapsamında değerlendirilen 25 köpek faklı tür, cinsiyet ve yaştaydı. Radyodiagnostik

ünitemize alt üriner sistem rahatsızlığı ile sevk edilen köpeklerin anamnezine bakıldığında

ortak şikayet hematuri (kanlı idrar) oldu. 3., 8., 11., 15., 16., 20., 21. ve 23. olgularda

pollaküri (sık sık ve kesik kesik idrar yapma) gözlemlendi. 1., 2., 12., 13., 14. ve 19. olgularda

zor idrar yapma (strangüri) vardı. Genel durum bozukluğu da bulunan 5., 17. ve 25 olgularda

bu semptomlara kusma eşlik ediyordu, ayrıca 5. ve 17 oldular da kusmayla birlikte anoreksi

şikayeti de vardı ve 17. oguda anüri (idrar yapamama) gözlemlendi. 6. ve 25.olgularda disüri

(Az idrar yapma) izlendi.

4.1.2. Radyografik Bulgular:

Proje kapsamında değerlendirilen 25 köpeğin direkt grafileri alındı. 1. ve 6. olgularda idrar

kesesi yeterli dolgunlukta olmadığından kese için net bir değerlendirme yapılamadı. 3., 7.,

11., 18.,19. ve 22. olgularda idrar kesesi normal olarak değerlendirildi. 2., 13., 14. ve 17.

olgularda idrar kesesi içine radyoopak taş oluşumları gözlemlendi. 8., 9., 12., 15., 20., 21.,

22., 24. ve 25 olgularda idrar kesesi normale göre daha radyoopak bir görüntüye sahipti. İdrar

çıkışı olmayan ve kesenin aşırı derecede dolgun izlendiği 7. olguda prostatik üretra içerisinde

de radyoopak taş gözlemlendi (Şekil 4). 10. ve 25 olgularda böbrek boyutlarındaki artış dikkat

çekiciydi. Çift kontrast sistografi ile değerlendirilen 4., 5. ve 16. olgularda 4. ve 16 olgularda

idrar kesesi mukozasında dolma defektleri, 5. olguda ise idrar kesesinde tümöral oluşum

gözlemlendi (Şekil 5 ve 6).

20

Şekil 4. Köpek, 7. Olgu. İdrar kesesi ve prostatik üretra içerisindeki radyoopak taş görüntüsü

Şekil 5. Köpek, 16. Olgu. Çift kontrast sistografi ile idrar kesesindeki dolma defektlerinin görüntüsü.

Şekil 6. Köpek, 5. Olgu. Çift kontrast sistografi yapılan olguda idrar kesesinin kranialindeki tümör görüntüsü.

21

4.1.3. Ultrasonografik Bulgular

Proje kapsamında değerlendirilen 25 köpek radyografik olarak değerlendirildikten sonra

ultrasonografik değerlendirilmeye alındı. 1., 3., 6., 10. ve 19 olgularda ise idrar kesesi normal

bir görünüme sahip olmasına rağmen hematüri şikayetine neden olabilecek farklı patolojiler

belirlendi.

12., 21., 23. ve 24 olgularda idrar kesesi duvar kalınlığında artış (sistitis), 9. olguda ise kristal

birikimi (kristalüri) gözlemlendi. 4., 7., 8., 11., 15., 18., 20 ve 22 ve 25. olgularda hem

sisititis hem de kristalüri birlikte izlendi. 2., 13., 14 ve 17. olgularda idrar kesesi lümeninde

akustuk gölge artefaktı oluşturan kalkulus (taş) oluşumu gözlemlendi (Şekil 7). 5. olguda idrar

kesesisin kollumunda lümene doğru uzanan mukozadan köken almış tümoral oluşum

izlenirken 16. olguda idrar kesesinin dorso kranial yüzeyinde polipoid yapı belirlendi (Şekil 8

ve 9). İdrar kesesi normal olarak gözlemlenen 1, 3., ve 19. olgularda prostat ile ilgili patoloji

gözlemlendi.1. olguda prostatitis, 3. ve 9. olguda prostat hiperplazisi, 12. olguda ise hem

sistitis hemde intraprostatik multifokal kistik oluşumlar gözlemlendi (Şekil 10) . 6. ve 10.

olgularda idrar kesesi normal bir görünüme sahipken böbrek boyutlarında artış gözlemlendi,

25. olguda böbrek boyutlarında artış, sistitis ve kristalüri birlikte izlendi.

22

Şekil 7. Köpek, 17. Olgu. İdrar kesesi lümeninde akutsik gölge artefaktı veren taş oluşumu.

Şekil 10. Köpek, 12. Olgu. İdrar kesesi duvarında kalınlaşma ve prostat kisti.

Şekil 8. Köpek, 5. İdrar kesesinde lümene doğru uzanan tümoral oluşum.

Şekil 9. Köpek, 16. Olgu. İdrar kesesinin dorso kranial duvarında polipoid yapı.

23

4.1.4. Sistoskopik Bulgular:

Proje kapsamında bulunan 25 köpeğin 24 sistoskopik olarak değerlendirildi. 12. olguda

sistoskopi uygulaması için izin alınamadı. Olguların tümüne Transüretral Sistoskopi tekniği

uygulandı. 1., 3., 6., 10., 19. ve 23. olgularda hematuri olmasına rağmen üretrada ve idrar

kesesinde belirgin bir patolojiye rastlanmadı. 5. olguda idrar kesesinde orifisium üretra

internuma yakın bölgesinde tümoral oluşum gözlemledi (Şekil 11). 16. olguda İdrar kesesinin

dorso kranial yüzünde polipoid yapı izlendi. 8., 20., 21., 23. ve 24. olgularda ise idrar kesesi

mukozasında kalınlaşma ve hiperemi dikkati çekti 4., 7., 9., 11., 15., 18., 22. ve 25. olgularda

ise idrar kesesi mukazasında peteşiel kanamalar gözlemlendi (Şekil 12). 9. olguda idrar kesesi

mukozasındaki peteşiel kanama odaklarına üretradaki kanama odakları da eşlik ediyordu

(Şekil 13). 2., 13., 14. ve 17 olgularda idrar kesesi lümeninde taş oluşumu izlendi. Bu

olgularda da idrar kesesinde taşların irritasyonuna bağlı kanama odakları gözlemlendi

14., 17., olgularda idrar kesesindeki taşlar stone basket yardımıyla sistoskopi eşliğinde

çıkartıldı (Şekil 14). 13. olguda ise yoğun miktarda idrar taşı vardı ve sistotomi ile taşlar

alınabildi.

5. ve 16. Olgularda biyopsi ile örnek alındı ve patolojik değerlendirme yapıldı. 5. Olguda

Transisyonel hücre karsinoması (TCC) belirlendi. 16. Olguda ise kronik sistitise bağı

pyogranulomatöz doku tanısı konuldu.

24

Resim 11. Köpek, 5. Olgu. İdrar kesesinde orifisium üretra internuma yakın bölgesinde tümoral oluşum

Resim 12. Köpek, 4. Olgu. İdrar kesesi mukozasında peteşiel kanama alanları.

Resim 13. Köpek, 9. olgu. Üretra mukozasında peteşiel kanama alanları.

25

Resim 14. Köpek, 17. Olgu. idrar kesesi lümeninden stone basket ile taşların alınması

26

4.2. Kedi İçin Bulgu ve Analiz 4.2.1. Anamnez Bulguları: Proje kapsamında değerlendirilen 25 kedi faklı tür, cinsiyet ve yaştaydı. Radyodiagnoztik

ünitemize alt üriner sistem rahatsızlığı ile sevk edilen kedilerin anamnezine bakıldığında

ortak şikayet köpeklerde olduğu gibi hematüri oldu. 1., 4., 10., 15., 16 ve 20. olgularda

strangüri gözlemlendi. 12., 23. ve 25. olgularda ise pollaküri anamnezi alındı. 7. ve 24.

olgularda disüri, 9. olguda ise hasta sahibinden disüri ve kusma olduğu bilgisi alındı. 4. ve 22.

olgularda ise anüri izlendi.

4.2.2. Radyografik Bulgular:

Proje kapsamında değerlendirilen 25 kedinin direkt grafileri alındı. 18. ve 20. olgularda idrar

kesesi yeterli dolgunlukta olmadığından kese için net bir değerlendirme yapılamadı. 3., 5.,

12., 13.,14., 17., 19. ve 21. olgularda idrar kesesi normal olarak değerlendirildi. 11., 15. Ve

24. olgularda idrar kesesi içine radyoopak taş oluşumları gözlemlendi (Şekil 15). 1., 2., 6., 9.,

7., 10. ve 16 olgularda idrar kesesi normale göre daha radyoopak bir görüntüye sahipti. 7.

olguda ayrıca böbrek boyutlarında artış gözlemlendi. Çift kontrast sistografi yöntemiyle

değerlendirilen 4. ve 8. olgularda ise dolma defekti izlendi.

Şekil. 15. Kedi, 24.olgu. İdrar kesesinde yoğun miktarda farklı boyutlarda radyoopak taş görüntüsü.

27

4.2.3. Ultrasonografik Bulgular:

Proje kapsamında değerlendirilen 25 kedi radyografik olarak değerlendirildikten sonra

ultrasonografik değerlendirilmeye alındı.1., 2., 3., 5., 9., 10., 16., 20. ve 22. olgularda kedilere

has Feline Low urinary Track Disease (FLUTD) hastalığının karakteristik bulguları olan

sistitis, kristalüri ve üretral duvarda kalınlaşma gözlemlendi (Şekil 16). 6., 7., 13., 17., 19.,

21., 23. ve 25. olgularda ise sadece sistitis, idrar kesesi duvarında kalınlaşma izlendi 11., 15.

ve 24. olgularda idrar kesesi lümeninde taş gözlemlendi (Şekil 17). 4. olguda idrar kesesinin

dorsal duvarında solid kitlesel bir lezyon izlendi (Şekil 18). 8., 12., ve 18. olgularda İdrar

kesesinin kaudovetral yüzeyinde polipoid yapılar gözlemlendi (Şekil 19). Ayrıca 7., 22. ve

23. olgularda akut nefritis belirlendi. 14. olguda ise idrar kesesinin ultrasonografik görünümü

normaldi.

Şekil 16. Kedi, 2. Olgu. İdrar kesesinin duvar kalınlığında artış ve kristal birikimi

Şekil 17. Kedi, 24. Olgu. idrar kesesinin lümeninde farkı boyutlarda akustik gölge artefaktı veren taş görüntüsü

28

4.2.4. Sistoskopik Bulgular:

Proje kapsamında 25 kedinin 22’sine sistoskopi yapılabildi. 7., 16. ve 18. olguların hasta

sahibinden sistoskopi uygulaması için izin alınamadı. Hayvan boyutlarının küçüklüğü

dolayısıyla fleksible sistoskop kullanılamadı ve Prepubik Perkutenöz Sistoskopi tekniği tercih

edildi.

1.,3., 5., 17.,19., 21. ve 23. olgularda idrar kesesinde peteşiel kanama odakları gözlemlendi

(Şekil 20). 3. olguda ek olarak üretra boyunca kanama odakları izlendi. 2., 6., 9., 10., 20., 22.

ve 25. olgularda idrar kesesi mukozasının kalınlaştığı gözlemlendi. 11., 15. ve 24. olgularda

idrar kesesi lümeni içerisinde taş oluşumları belirlendi (Şekil 21). 8.ve 12. olgularda idrar

kesesi lümenine doğru uzanan sınırları belirgin polipoid uzantılar gözlemleni (Şekil 22) . 4.

olguda idrar kesesinin dorsal duvarında tümoral oluşum gözlemlendi (Şekil 23). 13. ve 14.

olgularda herhangi bir patoloji belirlenemedi.

11. ve 15. olgularda idrar kesesindeki taşlar stone basket ile sistoskopi eşliğinde çıkarıldı. 24.

olguda ise taşların çokluğundan dolayı sistotomi ile taşlar alındı.

Şekil 18. Kedi, 4.Olgu. İdrar kesesinde lümene doğru uzanan solid düzensiz yapıda tümoral oluşum

Şekil 19. Kedi, 8. Olgu. idrar kesesinde gözlemlenen düzenli yapıya sahip polipoid uzantılar

29

4. olguda tümoral oluşumdan biyopsi forsepsi ile alınan örnek patolojik değerlendirme tabi

tutuldu. TTC tip tümöral oluşum olduğu tespit edildi. 8. ve 12. olgulardan alınan örneklerden

ise, polipoid sistitis tanısı konuldu.

5.

Şekil 20. Kedi, 21. Olgu. İdrar kesesinde peteşiel kanama alanları

Şekil 21. Kedi, 11. Olgu. İdrar kesesindeki taş oluşumları

Şekil 22. Kedi, 4. Olgu. İdrar kesesinde düzensiz bir yapıya sahip tümoral oluşum

Şekil 23. Kedi, 8. Olgu. İdrar kesesinin dorsal duvarındaki polipoid uzantı

30

SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Tartışma ve Sonuç

Küçük hayvanlarda Prepubik perkutaneöz sistoskopi (PPC) ve Transüretral sistoskopi (TUC)

olmak üzere iki teknik vardır (8,4,5,11,12,13). Dişi, erkek köpek ve kedilerde genelde

transüretral sistoskopi kullanılmaktadır. Ancak üretrada bir patoloji bulunması durumunda,

uygun boyutlarda ekipman olmaması durumunda ya da hayvanın boyutunun çok küçük

olduğu durumlarda prepubik perkutaneöz sistoskopi yöntemine başvurulmaktadır (11,13).

Proje kapsamında değerlendirilen ve sistoskopik uygulama yapılan olgulara bakıldığında

boyutları büyük olan hayvanlarda rahatlıkla transüretral sistoskopi yapılmıştır. Kedilerde ise

hastaların boyuları küçük olduğu için transüretral giriş yapılamamış ve prepubik perkutenöz

sistoskopi tercih edilmiştir. Kedilerde transüretral sistoskopinin yapılabilmesi için ancak

vasküler görüntülemelerde kullanılan mikrofiberoskopların kullanılabileceği kanısına

varılmıştır.

Diğer tanısal tekniklere göre sistoskopinin birçok avantajı vardır. Üretral çıkışın, üretranın,

idrar kesesinin ve üreterlerin idrar kesesine açıldığı yerlerin non invaziv olarak direkt optik

olarak görüntülenmesini sağlar. Bu yapıların görüntülenmesi sistoskopi ile teleskopik

büyültme ve mükemmel aydınlatma sayesinde diğer tanı yöntemlerinden çok daha iyidir (3,5).

Proje olgularında alt üriner sistem hastalıklarında radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik

değerlendirmeler yapılmıştır. Bu üç teknik kıyaslandığında üretrada ve idrar kesesindeki gözle

görünemeyecek kadar küçük lezyonları bile görünür hale getiren sistoskopi yöntemi çok daha

üstün bulunmuştur.

Alt üriner sistem patolojilerinin genişliği ve yaygınlığından dolayı bunların değerlendirilmesi

sistoskopi ile yapılmaktadır (1,2,4,8,11,17,25). Sistitisin medikal sağaltıma cevap vermemesi

ya da kesin tanısı konamadığı zaman kronik sistitis durmunda sistoskopi uygulaması

endikedir (14,18,22,23,31,32) Kronik sistitis durumunda kontrast radyografi ya da

ultrasonografi de kullanılmaktadır. Ancak sistoskopi bu tanı yöntemlerinden çok daha fazla

doğru bilgi sağlamaktadır. Proje kapsamında değerlendirilen ve sistitis tanısı konulan kedi ve

köpeklerde radyografik değerlendirme taş oluşumları dışında yetersiz kalmıştır. Fakat

köpeklerde 5. Olguda çift kontrast sistografi ile tümoral oluşum görüntülebilmiştir.

Ultrasonografik değerlendirme ile idrar kesesisin lümeni, duvar kalınlığı değerlendirilebilmiş

31

taşlar görüntülenebilmiş ve hematurinin nedeni belirlenebilmiştir. Ancak sistografik

değerlendirme ile hem üretra hemde idrar kesesinde sistoskopun teleskopik büyütme özelliği

sayesinde hematuriye neden olan tüm lezyonlar görüntülebilmiş, bu lezyonlardan biyopsi

alınabilmiş, taşlar çıkartılabilmiştir. Alt üriner sistem hastalıklarında lezyonun şekli,

büyüklüğü ve lokasyonunun belirlenmesinde sistoskopi diğer tanı yöntemlerinden daha üstün

bulunmuştur.

Üriner sistem patolojilerinin çoğu sistoskopi ile değerlendirilebilir (1,2,7,11,17). Mukozada

tümörler görüntülenebilirler. Sistoskopi ile kese duvarından histopatolojik muayene, kültür ve

duyarlı çalışmalar için biyopsi örnekleri alınmaktadır (3,10,24,26, 35,36). Köpeklerde 5. ve

16.olgularda biyopsi ile örnek alındı ve patolojik değerlendirme yapıldı. 5. olguda

Transisyonel hücre karsinoması (TCC) belirlendi. 16. Olguda ise kronik sistitise bağı

pyogranulomatöz doku tanısı konuldu. Kedilerde ise, 4. olguda tümoral oluşumdan biyopsi

forsepsi ile alınan örnek patolojik değerlendirme tabi tutuldu. TTC tip tümöral oluşum olduğu

tespit edildi. 8. ve 12. olgulardan alınan örneklerden ise, polipoid sistitis tanısı konuldu.

Manüplayonu kolay olan bu yöntemle örnekler rahatlıkla alınabilmiş ve sistoskopiyi bu

yönüyle diğer tanı yöntemlerinden daha işlevsel kıldığı kanısına varılmıştır.

Kistik ve üretral taş durumlarında tenesmus, hematuri, kronik sistisis, idrar akım değişikliği

şekillenmektedir. Bunların tanısında da sistoskopi uygulanarak kesin tanı, hastalığın prognozu

hakkında bilgi ve sağaltım yönteminin belirlenmesi yapılmaktadır. Yine hiçbir semptom

olamadan radyografide taş belirlenmişse yine sistoskopi yapılmalıdır. Eğer taşlar küçük

parçalar halindeyse operasyon yapılmadan sistoskopi yardımı ile çıkarılıp kesenin irrigasyonu

yapılır. Büyük taşlarda lithrotripsi yapılarak küçük parçalara ayrıldıkdan sonra sistoskopi

yardımı ile uzaklaştırılabilirler (13,17,18,). Köpek ve kedilerde radyografik olarak taş

gözlemlenen her olguda hematuri gözlemlenmiştir ve sistoskopi yapılarak taşların tam olarak

lokasyonu belirlenebilmiştir. Köpeklerde 14. ve 17., kedilerde ise 11. ve 15. olgularda

sistoskopi eşliğinde taşlar alınabilmiş ama sayıca çok ve büyük taşları olan köpeklerde 13. ve

kedilerde 24. olgularda Lithiotripsi yöntemi için gerekli donanımımız olmaması nedeniyle

taşlar parçalanamamış ve açık yönteme başvurularak taşlar alınabilmiştir.

Sistoskopi yardımı ile tümörlerin orijini ya da mukozaya penetrasyonu, yaygınlığı

değerledirilmekte gerekirse histopatolojik muayene için sistoskopi yardımıyla biyopsi

örnekleri alınır (15,16,29,34,35,36). Köpeklerde 5. ve 16. olgularda kedilerde 4., 8. ve 16.

32

olgularda tümoral oluşumlar ve polipoid yapılardan biyopsi alınabilmiş kesin tanısı patoloji

ile konulabilmiştir. Biyopsi, patolojik olarak veri kazandırmış ve cerrahi operasyon ve

sağaltım konusunda yol gösterici bir rol üstlenmiştir.

Küçük kistik ve üretral taşlar sağaltım amaçlı ve taş analizi için alınabilir (28). Köpeklerde

14., 17., olgularda idrar kesesindeki taşlar stone basket yardımıyla sistoskopi eşliğinde

çıkartıldı. Kedilerde de 11. ve 15. olgularda idrar kesesindeki taşlar stone basket ile sistoskopi

eşliğinde alındı. Ancak çok büyük ve fazla sayıda taş bulunan köpek 13. olgu ve kedi 24.

olguda taşlar sistoskopik yöntemle alınamamış ve sistotomiye dönülmüştür. Manüplasyon

yeteneği ile doğru orantılı olarak taşlar kolaylıkla tutulup çıkartılabilmiştir. Küçük ve az

sayıda taş olan olgularda invaziv olan sistotominin yerine non-invaziv olan sistoskopi

yönteminin hem operatör hemde hasta için daha faydalı olduğu kanısına varılmıştır.

Kalıcı düşük dereceli hematüri ya da akut ciddi hematüri durumlarında sistoskopi ya da

sistoürotroskopi uygulaması endikedir. Etiyolojisi bir çok nedene bağlı olan hematüride

kanamanın lokalizasyonu yalnızca sistoskopik muayene ile yapılabilmekte ve kanamanın

nedeninin tümör, taş ya da üretral kaynaklı olup olmadığı anlaşılabilmektedir

(2,12,25,27,28,30,33,34). Köpeklerde ve kedilerde görünen hematürinin nedeninin direkt

olarak idrar kesesi ve üretradan kaynaklandığı durumlarda taş, polip, tümoral oluşum ve sistit

kaynaklı kanamalar sistoskopi ile tam olarak gözlemlenebilmiş ve kesin tanısı konulabilmiştir.

Köpeklerde özellikle prostat hastalıklarına bağlı kanamalar ve kedilerde böbrek kaynaklı

kanamalarda ise ultrasonografik bulgular daha fazla bilgi sağlamıştır. Hematurinin kesin

kaynağının belirlenmesinde bu iki tekniğinde birlikte kullanılması gerektiği fikrine

ulaşılmıştır.

Köpek ve kedilerde sistitis ya da üretritis sonucu hayvanlar kendilerini gererek ve zorlayarak

idrar yapmaktadırlar. Bunun dışında üretral taş, prostat hastalıkları üretral obstruksiyondan

dolayı şekillenen striktür ve nörolojik hastalıklar sonucu zor idrar yapılması vardır. İşte bu

çeşitli etiyolojilerin belirlenmesi sistoskopi ya da üretroskopi yapılarak tanı konulmaktadır

(2,7,8,14,23,33). Pollaküri durumu genelde alt üriner sistemin bir hastalığının belirtisidir.

Poliuri, birçok durumun belirtisi olabilmektedir. İdrar kesesinde taş olan köpeklerde 13, 14 ve

17., kedilerde 11., 15. ve 24. olgularda pollaküri ve stronüri gözlemlenmiştir. Özellikle

FLUTD şekillenmiş kedilerde stronüriye sıklıkla rastlanılmış ve bunun tanısı sistoskopi ile

konulmuştur. Disürisi bulunan kediler ve köpeklerde ise böbrek ile ilgili rahatsızlıkların daha

33

fazla göründüğü saptanmıştır. Bu hastalıkların tanısı da ultrasonografi ile konulmuştur. Bu

sonuçlardan yola çıkarak stronüri, disüri, pollaküri gözlemlenen hastalarında böbrek ile ilgili

bir patolojinin olup olmadığı da araştırılmalıdır.

5. 2. Öneriler

Bu çalışmada alt üriner sistem hastalıkları şüphesi ile Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Cerrahi Anabilim Dalı Radyodiagnostik Ünitesine sevk edilen 25 köpek ve 25 kedi

radyografik, ultrasonografik ve sistoskopik tanı yöntemleri ile değerlendirildi. Üç tanısal

yöntem birbirleri ile kıyaslandı ve birbirlerine olan üstün ve zayıf yönleri karşılaştırıldı.

Çalışması sonucunda elde edilen sonuçlar ve öneriler;

1. Transüretral Sistoskopi yöntemi köpeklerde rahatlıkla ve kısa sürede

uygulanabilmektedir. Maniplasyon tercüresi gereken sistoskopi yönteminde özellikle

stone basket ve biyopsi forsepsi kullanılması için pratik gerekmektedir. 7.5 Fr çaplı

sistofiberoskop küçük boyutlu hayvanlarda transüretral giriş için uygun değildir ve

kedilerde PPC yöntemi ile sistoskopi yapılmıştır. Kedilerde transüretral sistoskopi

yapılabilmesi için vasküler cerrahide kullanılan mikrofiberoskoplar kullanılması

gerekmektedir.

2. PPC yönteminde idrar kesesinin tam olarak dolgun olması önemlidir. İdrar kesesini iyi

sabitleyebilmek ve trokarı idrar kesesine doğru basınçla ilerletmek dikkat edilmesi

gereken en önemli noktalardır.

3. Sistoskopi işlemi yapılırken sıvı drenaj sistemi büyük önem taşır. Özellikle yoğun

hematuri olan olgularda görüntüde yeterli netlik sağlanamamaktadır. Bu yüzden sıvı

drenaj sistemi ile üretranın, idrar kesesinin drenajı net bir görüntü sağlanana kadar

devam edilmelidir.

4. Hematuri alt ve üst üriner sistem hastalıklarının karakteristik semptomlarındandır.

Hematuri olgularında böbrekler, idrar kesesi, üretra ve erkek hayvanlarda prostat

muayeneleri birlikte yapılmalıdır. Bu şikayet ile gelen hastaların direkt grafileri

34

alındıktan sonra İntravevöz pyelografi ile böbrek fonsiyonları değerlendirmeli, üreter,

idrar kesesi görüntüleri incelenmelidir. Ultrasonografik muayene ile böbrek, üreter,

idrar kesesi ve erkek hayvanlarda prostat muayenesi yapılmalı ve hastalıkları

yönünden değerlendirilmelidir. Kesin tanı için son olarak sistoskopi ile üretra, idrar

kesesi lümeni ve üreteral açıklıklar incelenmelidir.

5. İdrar kesesi lümeninde ultrasonografik muayene ile tümoral oluşum ve poliopid

oluşum gözlemlendiğinde sistoskopi ile daha detaylı bir inceleme gerekmektedir.

Sistoskopi ile diger tanı yöntemlerinde belirlenemeyen ve gözle görünemeyecek kadar

küçük lezyonlar bile gözlemlenebilmektedir. Hastalığın prognozu ve sağaltımı için

sistoskopik olarak biyopsi örnekleri alınmalıdır.

35

6. KAYNAKLAR 1.Barsanti JA. Diagnostic procedures in urology. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 1984

Jan;14(1):3-14.

2.Bartges JW. Diagnosis of urinary tract infections. Vet Clin North Am Small Anim Pract.

2004 Jul;34(4):923-33.

3. Batamuzi EK, Kristensen F. Diagnostic importance of urothelial cells of the dog and cat. J

Small Anim Pract. 1995 Jan;36(1):17-21.

4. Biewenga WJ, van Oosterom RA. Cystourethroscopy in the dog. Vet Q. 1985

Jul;7(3):229-31.

5. Block A, Block T, Erhardt W, Kraft W. [Percutaneous cystoscopy in dogs and cats]

Tierarztl Prax. 1996 Feb;24(1):68-72.

6. Brearley MJ, Milroy EJ, Rickards D. A percutaneous perineal approach for cystoscopy in

male dogs. Res Vet Sci. 1988 May;44(3):380-2.

7. Buffington CA, Chew DJ, Kendall MS, Scrivani PV, Thompson SB, Blaisdell

JL,Woodworth BE. Clinical evaluation of cats with nonobstructive urinary tract diseases. J

Am Vet Med Assoc. 1997 Jan 1;210(1):46-50.

8. Cannizzo KL, McLoughlin MA, Chew DJ, DiBartola SP. Uroendoscopy. Evaluation of the

lower urinary tract. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 2001 Jul;31(4):789-807.

9. Cannizzo KL, McLoughlin MA, Mattoon JS, Samii VF, Chew DJ, DiBartola SP.

Evaluation of transurethral cystoscopy and excretory urography for diagnosis of ectopic

ureters in female dogs: 25 cases (1992-2000). J Am Vet Med Assoc. 2003 Aug

15;223(4):475-81.

36

10. Chew DJ, Buffington T, Kendall MS, Osborn SD, Woodsworth BE. Urethroscopy,

cystoscopy, and biopsy of the feline lower urinary tract. Vet Clin North Am Small Anim

Pract. 1996 May;26(3):441-62.

11. Cooper JE, Milroy EJ, Turton JA, Wedderburn N, Hicks RM. Cystoscopic examination

of male and female dogs. Vet Rec. 1984 Dec 1;115(22):571-4.

12. Ensor RD, Boyarsky S, Glenn FJ. Cystoscopy and ureteral catheterization in the dog. J

Am Vet Med Assoc. 1966 Oct 15;149(8):1067-72.

13. Ferro A, Byck D, Gallup D. Intraoperative and postoperative morbidity associated with

cystoscopy performed in patients undergoing gynecologic surgery. Am J Obstet Gynecol.

2003 Aug;189(2):354-7.

14. Gunn-Moore DA. Feline lower urinary tract disease. J Feline Med Surg. 2003

Apr;5(2):133-8.

15. Holt PE, Lucke VM, Brown PJ. Evaluation of a catheter biopsy technique as a diagnostic

aid in lower urinary tract disease. Vet Rec. 1986 Jun 21;118(25):681-4.

16. Hostutler RA, Chew DJ, Eaton KA, DiBartola SP. Cystoscopic appearance of

proliferative urethritis in 2 dogs before and after treatment. J Vet Intern Med. 2004 Jan-

Feb;18(1):113-6.

17. Hostutler RA, Chew DJ, DiBartola SP. Recent concepts in feline lower urinary tract

disease. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 2005 Jan;35(1):147-70.

18. Johnston GR, Feeney DA, Rivers WJ, Weichselbaum R. Diagnostic imaging of the feline

lower urinary tract. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 1996 Mar;26(2):401-15.

19. Kwon CH, Goldberg RP, Koduri S, Sand PK. The use of intraoperative cystoscopy in

major vaginal and urogynecologicsurgeries. Am J Obstet Gynecol. 2002 Dec;187(6):1466-71.

37

20. Lane IF. Feline urodynamic procedures. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 1996

May;26(3):423-39.

21. Lees GF. Use and misuse of indwelling urethral catheters. Vet Clin North Am Small

Anim Pract. 1996 May;26(3):499-505.

22. Lulich JP, Osborne CA. Overview of diagnosis of feline lower urinary tract disorders. Vet

Clin North Am Small Anim Pract. 1996 Mar;26(2):339-52.

23. Lulich JP, Osborne CA, Kruger JM. Biologic behavior of feline lower urinary tract

diseases. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 1996 Mar;26(2):207-15.

24. Martinez I, Mattoon JS, Eaton KA, Chew DJ, DiBartola SP. Polypoid cystitis in 17 dogs

(1978-2001). J Vet Intern Med. 2003 Jul-Aug;17(4):499-509.

25. McCarthy TC, McDermaid SL. Cystoscopy. Vet Clin North Am Small Anim Pract. 1990

Sep;20(5):1315-39.

26. McCarthy TC. Cystoscopy and biopsy of the feline lower urinary tract. Vet Clin North

Am Small Anim Pract. 1996 May;26(3):463-82.

27. McLoughlin MA. Surgical emergencies of the urinary tract. Vet Clin North Am Small

Anim Pract. 2000 May;30(3):581-601.

28. Samii VF, McLoughlin MA, Mattoon JS, Drost WT, Chew DJ, DiBartola SP, Hoshaw-

Woodard S. Digital fluoroscopic excretory urography, digital fluoroscopic urethrography,

helical computed tomography, and cystoscopy in 24 dogs with suspected ureteral ectopia. J

Vet Intern Med. 2004 May-Jun;18(3):271-81.

38

7. EKLER

a) Mali Bilanço ve Açıklamaları

14.02.2011 tarihimde BAP ile proje destek sözleşmesi imzalanmıştır. Daha sonraki

tarihlerde sistoskopi alımında iki kez ihaleye gidilmiştir. Birinci ihalede firmalar eksik belge

teslim ettiğinden ve şartnameye uymadığından ihale iptal edilmiş, daha sonra ikinci ihale de

anlaşma sağlanmıştır. Sistoskopi seti 25.07.2011 tarihinde Anabilim Dalımıza teslim

edilmiştir. Bu tarihten sonra proje çalışmasına başlanabilmiştir. Proje kullanılmak amacıyla

proje bütçesinin tamamı olan 95.699 TL karşılığında sistoskopi seti satın alınmıştır.

b) Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar

Proje ile sağlanan makine ve techizat Anabilim Dalımızda rutin uygulamalarda

kullanılmaktadır. Aynı zamanda, endoskopik görüntüleme ünitemizin gelişmesine büyük

katkılar sağlamıştır. İlerideki bilimsel çalışmalar ile Doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin

yapılacak araştırmalara daha etkin olarak kullanılacaktır.