medyatablet 22. sayı
Post on 25-Jul-2016
229 Views
Preview:
DESCRIPTION
TRANSCRIPT
KÜNYE
TIKLA TAKiP ET TAKiP ET
SAHİBİ Hatice Kılıç
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Osman Kılıç
EDİTÖR
Ali Özdemir
İLETİŞİM
medyatablet@gmail.com
Medyatablet Dergisinde yayınlanan tüm haberler ve yazılar kaynak gösterilmeden kullanılamaz. İlan ve reklamlar ile ilgili tüm sorumluluk reklam verene aittir. Özel haberler ek izine tabidir.
MEDYATABLET
başlarken İŞTE BUNA
MEDYA DENİR Türkiye’nin ilk ve tek dijital medya dergisi MEDYATABLET 2 buçuk
yıldır yayında. O zamanlar kimse dijitale inanmıyordu. Şuan
bakarsanız herkes zaten buna inanıyorduk diyor. Dergimizin
içerisinde de göreceğiniz 2 haber var konuyla ilgili. İlki Erdoğan
Demirören’in işçileriyle yaptığı toplantıdan, Demirören toplantıda
300 Milyon Lira harcadığını fakat hiç kazanmadığını söylüyor. Yalnız
onun gazeteleri değil hiçbir gazete kazanamıyor. İkinci haberde
dünyaca ünlü erkek dergisi Penthouse’dan, Penthouse Dergisi 22
Ocak Cuma günü son kez basılı dergi olarak çıkacak.
Anlayacağınız dünya değişiyor, yeni kurallar, yeni yasalar ortaya
çıkıyor. Biz bunun öncülüğünü yapmaktan gurur duyuyoruz. Belki
büyük medya grupları dijitale ayak uyduracak ama şuan dijitalde
fazla markaları da yok. Neyse biz İşte Buna Medya Denir diyoruz.
Öncekiler basındı çünkü.
İyi Okumalar…
2015 YILININ ENLERİ
18
35
MEHMET ALİ
BİRAND
+PLUS
AYIN OYUNCUSU
DOSYA
BLAK BEY VE AiLESi
PORTRE
30
22
ECE USLU
11
NOSTALJİ
AŞKIM AŞKIM
Erdoğan Demirören:
“Zam Yok, Gerekirse Burayı Bir Dakikada Kapatırım”
Star Tv’den Göç Zamanı
6 10 14
KOMPLO TEORiSi
PROGRAMLARI NEDEN ARTTI?
OSMAN KILIÇ yazdı
AYIN YAZARI MESUT YAR
28
33
BiR DAKiKADA KAPATIRIM”
“ZAM YOK, GEREKİRSE BURAYI
Medyaradar’da yer alan habere göre Milliyet ve Vatan Gazetelerinin sahibi Erdoğan Demirören zam isteyen
gazete işçilerini bir araya toplayarak “Zam yok, gerekirse burayı bir dakikada kapatırım” dedi. Ayrıca çalışanlarına
“Çalışın kar edin, öyle zam isteyin” de dedi. 3 yıldır hiçbir zam yapmayan Demirören “Eski gazetecilik artık
kalmadı, herkes bundan sonra bugün ben müessese için ne yaptım, müesseseme ne kazandırdım, aldığım maaşı
hak ettim mi? diye düşünmesi gerekiyor” diye sözlerine devam etti.
Erdoğan Demirören, toplantıda gazetelere 300 Milyon Lira harcadığını ve daha hiç kar etmediğini de söyledi.
Söz alan bir muhabire de sinirlenen Demirören, muhabirin diğer gazetelerdeki arkadaşlarının maaşıyla
kendi maaşını kıyaslaması üzerine “O zaman sen de git kardeşim” dedi. Bunun üzerine muhabir ise “Gideceğiz de ne tazminat veriyorsunuz ne de zam yapıyorsunuz”
cevabını verdi. Demirören sözü “Basında çok işsizlik var” şeklinde bir cümleyle devam ettirdi.
Erdoğan Demirören, işten attığı iki gazeteciye ise “Eğer bizimle uzlaşmayı kabul etmiyorsanız yasal tazminatınızı da vermiyoruz gidin mahkemeden alın” dedi. Demirören 3 yıldır gazete çalışanlarına zam yapmamasına rağmen
geçtiğimiz günlerde Fransız petrol şirketi Total’i 300 Milyon Euro’ya satın almıştı. Zam konusunda işçilerin
farklı eylem türlerini tartıştığı da duyumlar arasında yer alıyor.
Erdoğan Demirören, toplantıda gazetelere 300 Milyon Lira harcadığını ve daha hiç kar
etmediğini de söyledi. Söz alan bir muhabire de sinirlenen Demirören, muhabirin diğer
gazetelerdeki arkadaşlarının maaşıyla kendi maaşını kıyaslaması üzerine “O zaman sen de git kardeşim” dedi. Bunun üzerine muhabir ise “Gideceğiz de ne tazminat veriyorsunuz ne de zam yapıyorsunuz” cevabını verdi. Demirören
sözü “Basında çok işsizlik var” şeklinde bir cümleyle devam ettirdi.
Erdoğan Demirören, işten attığı iki gazeteciye ise “Eğer bizimle uzlaşmayı kabul etmiyorsanız
yasal tazminatınızı da vermiyoruz gidin mahkemeden alın” dedi. Demirören 3 yıldır
gazete çalışanlarına zam yapmamasına rağmen geçtiğimiz günlerde Fransız petrol
şirketi Total’i 300 Milyon Euro’ya satın almıştı. Zam konusunda işçilerin farklı eylem türlerini
tartıştığı da duyumlar arasında yer alıyor.
Erdoğan Demirören, işten attığı iki gazeteciye ise “Eğer bizimle uzlaşmayı
kabul etmiyorsanız yasal tazminatınızı da vermiyoruz gidin mahkemeden alın” dedi.
Demirören 3 yıldır gazete çalışanlarına zam yapmamasına rağmen geçtiğimiz
günlerde Fransız petrol şirketi Total’i 300 Milyon Euro’ya satın almıştı. Zam
konusunda işçilerin farklı eylem türlerini tartıştığı da duyumlar arasında yer alıyor.
HABER HABER
BEYAZ SHOW’DA OLAY Geçtiğimiz haftalarda Ayşe Çelik adında öğretmen olduğunu öne süren bir kişinin canlı yayına bağlanıp ülkenin Doğusunda ve Güneydoğusunda yaşanan terör olayları ile ilgili ve güvenlik güçlerini suçlayan açıklamalarda bulunması üzerine Beyazıt Öztürk ve telefona bağlanan Ayşe Çelik hakkında terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Ünlü sunucu Beyazıt Öztürk’te bu yanlışın farkına varıp kanalın ana haber bülteninde özür diledi. Olay programdan sonraki hafta yayınlanan Beyaz Show’da da Ayşe Çelik’e destek veren bir grup canlı yayında Ayşe Çelik’i destekleyen sloganlar attı. Bunun üzerine sunucu Beyazıt Öztürk yayını kesti. Birçok kişinin tepkisini çeken programla ilgili sunucu Beyazıt Öztürk’ü suçlayıp programın yayından kaldırılmasının gerektiğini öne sürenlerde oldu. Kanal D yönetimi Beyaz Show ile ilgili herhangi bir yayından kaldırma kararının olmadığını hem ikinci programı yayınlayarak hem de yayın akışlarında programın olduğuna dair bilgi vererek açıklamış oldu.
başlatıldı. Ünlü sunucu Beyazıt Öztürk’te bu yanlışın farkına varıp kanalın ana haber bülteninde özür diledi. Olay programdan sonraki hafta yayınlanan Beyaz Show’da da Ayşe Çelik’e destek veren bir grup canlı yayında Ayşe Çelik’i destekleyen sloganlar attı. Bunun üzerine sunucu Beyazıt Öztürk yayını kesti. Birçok kişinin tepkisini çeken programla ilgili sunucu Beyazıt Öztürk’ü suçlayıp programın yayından kaldırılmasının gerektiğini öne sürenlerde oldu. Kanal D yönetimi Beyaz Show ile ilgili herhangi bir yayından kaldırma kararının olmadığını hem ikinci programı yayınlayarak hem de yayın akışlarında programın olduğuna dair bilgi vererek açıklamış oldu.
GENEL MÜDÜR ANKARA’DAN SEÇİLDİ
Uzun zamandır boş olan Habertürk Tv genel müdürlük koltuğuna Ankara’dan bir
isim geldi. Habertürk Tv Ankara temsilciliğini yapan Veyis Ateş kanalın yeni genel
müdürü oldu. Geçtiğimiz senelerde TvNet Televizyonundan Habertürk Tv’ye transfer olan Veyis Ateş, Habertürk Tv’de uzun bir süre haber sunmuş ve çeşitli programlara
imza atmıştı son olarak ise kanalın Ankara temsilcisi olmuştu. Ciner Medya Grubu
yönetim kurulu başkanı M. Kenan Tekdağ haberi çalışanlara duyururken Ateş’e de
yeni görevinde başarılar diledi.
HABER HABER
HABER HABER
DEĞİŞİMİN PROGRAMI BAŞLIYOR BAŞLIYOR
Show Tv’de yepyeni bir yarışma programı başlıyor. 7 erkek ve 7 kadın 1 eve girecek ve baştan aşağıya değişecek. Yemekten dansa her alanda meydana gelecek değişimin juri üyeleri ise işin uzmanlarından oluşuyor. Cengiz Abazoğlu, Ebru Şallı ve Tan Sağtürk’ün juri koltuğunda oturduğu programın sonunda kazananı büyük ödül bekliyor. Sunuculuğunu başarılı sunucu ve programcı Şebnem Kısaparmak’ın yaptığı Yeni Bir Hayat çok yakında Show Tv ekranlarında olacak.
YAYINDAN KALDIRILDI Yapımcılığını birçok başarılı yapıma imza atan Medyapım’ın üstlendiği senaryosunu Meryem Gür’ün yazdığı dizi Hayat Mucizelere Gebe dizisi yayından kaldırılıyor. Kanal D’de ekranlara gelen dizinin başrollerinde ise Hande Ataizi, Işıl Yücesoy ve Damla Colbay gibi isimler yer alıyordu. Medyapım’ın yayında olan son dizisi olan Hayat Mucizelere Gebe dizisinin final bölümü 31 Ocak Pazar akşamı Kanal D’de ekrana gelecek. Ayrıca dizi son bölümlerinde Kanal D’nin yayından kaldıracağı dizilere sıklıkla uğradığı saat değişimine de maruz kalmıştı.
MEDYATABLET 2015 YILINDA KAĞIT OLARAK YAYINLANSAYDI
ORTALAMA
1 TON KAĞIT KULLANILACAKTI BU DA ORTALAMA
20 AĞAÇ DEMEK
AĞAÇLARI KURTARDIĞIMIZ İÇİN
MUTLUYUZ
HABER HABER
BU PROGRAM TUTMADI Ben Bilmem Eşim Bilir programıyla izleyiciyi ekranlara kitleyen başarılı sunucu İlker Ayrık’ın yeni programı
1-0 izleyiciden istenilen etkiyi göremedi. Ünlü sunucu İlker
Ayrık’ın kendi ürettiği format olan 1-0 reytinglerde bir türlü istenilen
başarıyı yakalayamadı. Kulislerde dolaşan bilgiye göre ise Ayrık’ın eski programı Ben Bilmem Eşim
Bilir’in yeniden yayınlanacağı konuşuluyor.
Ayrık’ın kendi ürettiği format olan 1-0 reytinglerde
bir türlü istenilen başarıyı yakalayamadı. Kulislerde
dolaşan bilgiye göre ise Ayrık’ın eski programı Ben
Bilmem Eşim Bilir’in yeniden yayınlanacağı
konuşuluyor.
ÇAĞA AYAK
UYDURUYOR 50 yıldır yayında olan dünyaca ünlü erkek dergisi Penthouse önemli bir değişikliğe adım atıyor. 22 Ocak’ta son kez kağıda basılı dergi yapacağını açıklayan Penthouse Dergisi bu değişimin gerekli olduğu görüşünde. 22 Ocak’ta son kez kağıda basılı dergi olarak çıkacak olan Penthouse bundan sonra internet sitesi üzerinden yayınlanmaya devam edecek. Birçok görüşte bu değişime sıcak bakıyor.
Star Tv’nin 2016 projeleri arasında yer alan bir dizi daha yayınlanmaya hazırlanıyor. Yapımcılığını son zamanların en popüler dizilerinden Poyraz Karayel’in de yapımcılığını yapan Limon Film’in üstlendiği dizi fragmanıyla bile izleyiciyi kendine hayran bıraktı. Göç Zamanı adlı dizinin oyuncu kadrosu da oldukça başarılı isimlerden oluşuyor. Talat Bulut, Vahide Perçin, Cansu Tosun, Ali Erkazan ve Engin Benli’nin başrollerini oynadığı dizinin yönetmen koltuğunda ise Veli Çelik oturuyor. Yeni dizi Göç Zamanı çok yakında Star Tv’de ekrana gelecek.
STAR TV’DE
GÖÇ ZAMANI
HABER HABER
ENDEMOL’DEN YENi DiZi Ünlü yapım şirketi Endemol Shine Turkey,
son zamanlarda birçok başarılı işe imza atmaya başladı. Reyting rekorları kıran Paramparça dizisinin de yapımcılığını yapan şirketin son projesi ise Show Tv’de ekrana gelecek. Kış Güneşi adındaki dizi oyuncu kadrosu açısından oldukça ilgi çekiyor. Şükrü Özyıldız, Aslı Enver, Şenay Gürler, Hakan Gerçek ve Hakan Boyav gibi birçok ünlü ismin başrollerinde yer aldığı dizinin yönetmenliğini ise Leyla İle Mecnun ve Ulan İstanbul gibi başarılı dizilerinde yönetmenliğini yapmış olan Murat Onbul üstleniyor. Yeni dizi Kış Güneşi çok yakında Show Tv’de olacak.
Şükrü Özyıldız, Aslı Enver, Şenay Gürler, Hakan Gerçek ve Hakan Boyav gibi birçok ünlü ismin başrollerinde yer aldığı dizinin yönetmenliğini ise Leyla İle Mecnun ve Ulan İstanbul gibi başarılı dizilerinde yönetmenliğini yapmış olan Murat Onbul üstleniyor. Yeni dizi Kış Güneşi çok yakında Show Tv’de olacak.
Son olarak Türkiye pazarında ilkin Al Jazeera Tv’yi frekansı üzerinde yayınlamak için satın aldığı Cine5 Televizyonunu kapatan Al Jazeera şimdi de Amerika’daki Al Jazeera Amerika’yı kapatma kararı aldı. Kararın nedenini ise istenilen izlenme oranını yakalayamamaya ve Amerika’daki medya sektöründe yaşanan ekonomik krize bağladı. Türkiye’de de dijital ortamda ilerlemeye devam eden Al Jazeera, Amerika’da da dijital ortamlarda ilerlemeyi öngördüğünü açıkladı.
AMERiKA
KAPATILIYOR
TV TABLET’TEN 2015 ALMANAK Türkiye’nin ilk ve tek dijital televizyon dergisi TV TABLET 2015’in tüm televizyon olaylarını derledi. 2015 Almanak Televizyon TV TABLET’in Artı+ sayfalarında okuyucularıyla buluşacak. TV TABLET 3. Sayısı 22 Ocak Cuma günü yayında olacak.
HABER HABER
Son olarak Atv’de yayınlanan Kaçak dizisiyle karşımıza çıkan Gürkan
Uygun yepyeni bir diziyle ekranlara dönüyor. Yine Atv’de yer alacak
Kehribar adlı dizinin diğer oyuncuları ise şöyle; Dolunay Soysert, Necip Memilli, Ayça
Varlıer, Özge Özder ve Aslıhan Güler gibi başarılı isimlerden
oluşuyor. Yeni dizi Kehribar’ın yapımcılığını Süreç Film yapıyor.
Dizinin yönetmenliğini Yıldız Hülya Bilban yapıyor, senaryosunu ise Ali
Aydın ve Sinan Tuzcu yazıyor. Aksiyonun ve aşkın bir arada olacağı yeni dizi Kehribar çok
yakında Atv’de izleyicisiyle buluşacak.
Dizinin yönetmenliğini Yıldız Hülya Bilban
yapıyor, senaryosunu ise Ali Aydın ve Sinan
Tuzcu yazıyor. Aksiyonun ve aşkın
bir arada olacağı yeni dizi Kehribar çok
yakında Atv’de izleyicisiyle buluşacak.
GÜRKAN UYGUN EKRANLARA DÖNÜYOR
Kanal D ekranlarında yepyeni bir dizi başlıyor. Hayat Şarkısı adındaki dizinin başrollerinde Burcu Biricik, Birkan Sokullu, Tayanç Ayaydın, Ecem Özkaya ve Ahmet Mümtaz Taylan gibi birçok başarılı oyuncu yer alıyor. Yapımcılığımı Most Production’un yaptığı dizinin yönetmenliğini başarılı yönetmen Cem Karcı yapıyor. Hayat Şarkısı dizisinin senaryosunu ise Mahinur Ergun yazıyor. Yeni dizi Hayat Şarkısı çok yakında Kanal D ekranlarında izleyicisiyle buluşacak.
KANAL D’DEN YENİ DİZİ
PLUS +PLUS
Medyatablet Dergisinin 2. Kez yaptığı yılın enleri seçiminde bu sefer siz okuyucularımızın oylarıyla karar verilmiştir. 2015’in enleri 23 Aralık ve 28 Aralık tarihlerinde Twitter hesabımız üzerinden yapılan anketlerin
sonucuna göre seçilmiştir.
PLUS +PLUS
EN İYİ KADIN OYUNCU
Serenay Sarıkaya
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Barış Arduç
EN İYİ ERKEK SUNUCU
Acun Ilıcalı EN İYİ KADIN SUNUCU
Burcu Esmersoy
EN İYİ DİZİ
Poyraz Karayel
Beyaz Show EN İYİ TALK SHOW
Kiralık Aşk EN İYİ KOMEDİ DİZİSİ
Sözcü Gazetesi EN İYİ GAZETE
PLUS +PLUS
Fatih Portakal ile Fox Ana Haber EN İYİ ANA HABER BÜLTENİ
Pazar Sürprizi EN İYİ MAGAZİN PROGRAMI
EN İYİ HABER PROGRAMI
Cüneyt Özdemir ile 5N1K Kim Milyoner Olmak İster? EN İYİ YARIŞMA PROGRAMI
EN İYİ GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMI
Kısmetse Olur
EN İYİ SABAH PROGRAMI
Müge Anlı ile Tatlı Sert EN İYİ KÖŞE YAZARI
Can Dündar
EN İYİ TV KANALI
Kanal D EN İYİ HABER KANALI
CNN Türk
Blak ailesinin serüveni Aleksandr Blak ile başlıyor. Aleksandr Blak, Osmanlının İzmir’deki ticaret grubuna temsilci olarak seçiliyor. Bir müddet burada görev alan Blak, bu işten para kazanamadığını anlayınca başka işlere yelken açmaya karar veriyor. Dönemin Fransız Elçiliği Blak’e yardımcı olmak amacıyla Blak’in bulunduğu İzmir’de yayınlanan Spactateur Oriental Gazetesine yazar olarak atıyor. Blak, ilerleyen zamanlarda gazetede sadece yazılar yazmaz, gazeteye ortak da olur. Artık gazetede daha da etkin olmuştur. Blak’in yazıları gazeteye ortak olduktan sonra Fransaya karşı eleştirel bir tavır alacaktır. Blak, yazılarında Fransaya karşı Osmanlı Devletini savunmaktadır. Hem de bunu bir çıkar uğruna değil isteyerek yapmaktadır. Onun bu tavrı takınması başta Fransız elçiliği olmak üzere çeşitli ülkelerin elçilerini kızdıracaktır. Fakat Fransa sadece kızmakla kalmayacaktır. Blak’in Fransa Devletini sert bir şekilde eleştirmesi Fransız Elçiliğinin Blak’in gazetesini kapatmasına neden olacaktır. Blak Bey yılmadan savunduğu görüşleri yayacağı yeni bir gazete çıkarır. Courrier De Smyrne adlı gazete de Osmanlıyı Avrupaya karşı güçlü bir şekilde savunur.
Blak, yazılarında Fransaya karşı Osmanlı Devletini savunmaktadır.
yayınlanan Spactateur Oriental Gazetesine yazar olarak atıyor. Blak, ilerleyen zamanlarda gazetede sadece yazılar yazmaz, gazeteye ortak da olur. Artık gazetede daha da etkin olmuştur. Blak’in yazıları gazeteye ortak olduktan sonra Fransaya karşı eleştirel bir tavır alacaktır. Blak, yazılarında Fransaya karşı Osmanlı Devletini savunmaktadır. Hem de bunu bir çıkar uğruna değil isteyerek yapmaktadır. Onun bu tavrı takınması başta Fransız elçiliği olmak üzere çeşitli ülkelerin elçilerini kızdıracaktır. Fakat Fransa sadece kızmakla kalmayacaktır. Blak’in Fransa Devletini sert bir şekilde eleştirmesi Fransız Elçiliğinin Blak’in gazetesini kapatmasına neden olacaktır. Blak Bey yılmadan savunduğu görüşleri yayacağı yeni bir gazete çıkarır. Courrier De Smyrne adlı gazete de Osmanlıyı Avrupaya karşı güçlü bir şekilde savunur.
DOSYA DOSYA
Aynı dönem Sultan Mahmut bir resmi gazete yayınlamaya hazırlanmıştır. Çeşitli dillerde nüshalarının basılacağı gazete Fransızca da basılmak istenir. Fransızca nüshasının başına ise bir Avrupalı olarak Avrupayı eleştiren gazeteci Blak Bey getirilir. Aynı zamanda kendi gazetesini de çıkarmaktadır. Birkaç sene yayınlanan Courrier De Smyrne, Blak Bey’in mali sıkıntı yaşaması sonucu kapanmış Blak Bey onun yerine Moniteor Ottoman adında bir Osmanlı gazetesi çıkarır.
Moniteor Ottoman Gazetesi, 1800’lü yıllar olmasına rağmen serbest piyasa ekonomisini ve Osmanlıda bir borsa kurulmasını savunur. Ayrıca Osmanlı Devletiyle ilgili de ekonomi açısından çeşitli eleştirilerde bulunur. Aleksandr Blak Bey 1836 yılında Malta’da vefat eder. Bunun üzerine Babıali tarafından aileye para verilir ve maaş bağlanır. Ayrıca Aleksandr Blak Bey’in oğlu Edward Blak, Babıali tarafından Fransaya okumaya gönderilir. Edward Blak 19 yaşında İstanbul’a ailesinin yanına döner. Edward Blak’in birçok dil bilmesi nedeniyle ilkin Tercüme Kalemi görevi verilir, ardından ise İstanbul Limanı yönetiminde çalışır.
Edward Blak Bey (sol altta)
DOSYA DOSYA
Edward Blak, birkaç yıl çalıştıktan sonra babasının izinden gitmeye karar verir ve gazeteciliğe adım atmaya başlar. Blak’in gazetecilik denemesi ailesi tarafından kötü karşılanmaktadır. 1845 yılında başlayan sevdası ve baba mesleğini devam ettirme hevesi 1849 yılında Paris elçiliğinden gelen katiplik teklifini kabul etmesiyle son bulur. Uzun yıllar sonra Edward Blak Bey padişah fermanıyla Amerika’ya Ula sınıfının ikinci kademesine terfi ettirilerek gönderilir. Edward Blak de tıpkı babası gibi Osmanlıdan minnettardır. 1867’den Washington Büyükelçisi oldu. 1873 yılında Amerika’dan geri çağırılarak Matbuat Dairesine Müdürlüğüne getirilir. Bu ve çeşitli görevlerde yer alan Edward Blak’in çocukları da Osmanlı’da çeşitli görevlerde bulunur. Cumhuriyetin ilanına kadar Osmanlı Devletinin en önemli işlerinde görev alan en üst kademelere kadar yükselen Edward Blak, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Amerika’ya yerleşir ve 1927 yılında Amerika’da vefat eder.
--------------------------------
Fotoğraflar: Popüler Tarih Dergisi NOT: Bu dosyayı hazırlarken internetteki halka açık çeşitli kaynakların yanı sıra Popüler Tarih Dergisinin 2000 yılı Haziran ayı sayısından da yararlanılmıştır.
Edward Blak Bey’in oğlu
Edmond Blak
DOSYA DOSYA
Şimdilerde Karagül dizisinde rol alan başarılı oyuncu Ece Uslu 9 Eylül 1974 yılında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Eğitimini Türk Koleji, Eseniş Koleji ve Evrim Kolejlerinde tamamlamıştır. 1988 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. Öğrenim gördüğü yıllarda aynı zamanda Ferhan Şensoy Nöbetçi Tiyatrosunda oyunculuk yapmaya başlamıştır. Bunun ardından Başak Gürsoy Mankenlik Ajansında fotomodellik yapmış ve çeşitli reklamlarda rol almıştır. Lise öğrenimini gördüğü yıllarda Stüdyo Oyuncuları Topluluğunda tiyatro eğitimine devam etmiştir. Güzel oyuncu Ece Uslu’nun ekran macerası ise 1989 yılında İz Peşinde adlı diziyle başlamıştır. Uslu’nun sinema kariyeri ise 1991 yılında başrollerinde usta oyuncu Kadir İnanır’ın yer aldığı Ah Gardaşım adlı film ile başlamıştır. Yine aynı yıl Diplomat adlı bir filmde de rol almıştır. 1992 yılında ise Sarı Tebessüm adlı filmde boy göstermiştir. Bedii Faik’in sinemaya uyarlanan romanı Yalancı’da Mehmet Aslantuğ ile paylaştığı rol sayesinde izleyici tarafından büyük bir beğeni toplamıştır. Sinema kariyerindeki ilk başrol oyunculuğu ise Kıvılcım adlı film ile olmuştur. Oyuncu bu filmlerden ziyade 2000 yılında Güle Güle, 2004 yılında Büyü, 2008 yılında Son Ders ve 2012 yılında Erik Zamanı adlı filmlerde de rol almıştır. Başarılı oyuncunun ekran serüveni İz Peşinde adlı diziden sonra da devam
ECE USLU
Güzel oyuncu Ece Uslu’nun
ekran macerası ise 1989 yılında İz Peşinde adlı
diziyle başlamıştır.
AYINOYUNCUSU AYIN OYUNCUSU
Başarılı oyuncunun ekran serüveni İz
Peşinde adlı diziden sonra da devam
etmiştir. 1995 yılında birçok başarılı ismin de
yer aldığı dizi Sahte Dünyalar’da 200 bölüm
rol almış ve bu onun televizyonda ne kadar
başarılı olduğunu göstermiştir. Ardından
1996 yılında Kara Melek dizisinde ve
2000 yılında Üç Kadın dizisinde rol almıştır.
Asıl dönüm noktası ise başrolünü Yavuz
Bingöl ile paylaştığı 2002 yılında
yayınlanmaya başlayan Zerda dizisi
olmuştur. Yine başrollerinde Yavuz
Bingöl’ün de bulunduğu Bulutların
Ötesi adlı dizide de rol almıştır. 2013 yılında
ise halen yer aldığı dizi olan Karagül’de rol
almaya başlamıştır.
Uslu, tiyatroda da 2001 yılında Üçüncü Türden
Yakın İlişkiler, 2007 yılında Ayıp Ettik, 2010
yılında Medya Maymunları, 2011
yılında Tom, Dick ve Harry, 2012 yılında ise
Patron Kim? adlı oyunlarda rol almıştır.
FİLMOGRAFİ Güle Güle (2000)
Üç Kadın 1-2 (2000) Benimle Evlenir misin? (2001) Bana Abi De (2002) Zerda (2002) Aşkımızda Ölüm Var (2004) Büyü (2004) Ölümüne Sevdalar (2005) Üç Kadın (2005) Sırça Köşk (2006) Elveda Derken (2007) Ayıp Ettik (2008) Son Ders: Aşk ve Üniversite (2008) Kızım Nerede (2010) Erik Zamanı (2011) Bulutların Ötesi (2012) Karagül (2013)
İz Peşinde (1989) Ana (1991) Ah Gardaşım (1991) Sarı Tebessüm (1992) Diplomat (1991) Sarı Tebessüm (1992) Son Söz Sevginin (1993) Kıvılcım (1993) Rumuz Sev Beni (1993) Sevgili Ortak (1993) Yalancı (1994) Yahya Kaptan (1995) Mirasyediler (1995) Gökkuşağı (1995) Sahte Dünyalar (1995) Anılardaki Sevgili (1996) Kara Melek (1996) Fırat (1997) Rüzgar Gülü (1999)
AYINOYUNCUSU AYIN OYUNCUSU
haber news أخبار
nouvelles nachrichten новости
ニュース
新聞
notizie nuus
ειδήσεις חדשות
DİLLER DEĞİŞİR AMA HABER HEP AYNIDIR
Haber Kaynağı
REKLAM REZERVASYON: medyahk@gmail.com - Erken Rezervasyona %10 İndirim Fırsatını Kaçırmayın
YAKINDA
OYUNCULAR
Keremcem Ezgi Asaroğlu
Ceren Moray Albayrak
Sinan Aydın
İclal Başar
Oya
Mehmet Emir ile Hasret birbirlerine aşılardır ve evlenmek
isterler. Fakat Hasret’in babası Yusuf, Hasretle Mehmet’in
birlikteliğine ve evlenmelerine karşıdır. Olaylar bu haliyle bile
Yusuf’u kızdırırken birde kızının hamile olduğunu öğrenir. Kızının
hamileliğini öğrenen Yusuf, Mehmet ile Hasret’i ayırır ve
ardından Mehmet’e kızı Hasret’in öldüğünü söyler. Hasret bir kız
çocuğu dünyaya getirir. Hasret’in babası Yusuf çocuğu kızından alır
ve yardımcısı İlyas’a teslim eder. Bebeğin adı Bahar olur. Ayrıca
İlyas’ın Efsun adında da bir çocuğu vardır. İlyas ve ailesi Bahar’ı kendi çocuklarından ayırmadan büyütür. Fakir bir
ailede büyüyen Bahar sonunda rahata kavuşacaktır.
Tam tamına 20 yıl geçmiştir. Hasret’in babası Yusuf vicdan
azabı çekmektedir. Torunu Bahar’ı babası Mehmet Emir’e götürür. Artık Bahar büyük bir servetin tek varisidir. Bahar o
pırıltılı zenginlik dünyasına girmeden olaylar altüst olur.
Bahar’da dahil hiç kimse eskisi gibi olmayacaktır. Dizi bu konu etrafında cereyan etmektedir.
O HAYAT BENiM
çocuğu vardır. İlyas ve ailesi Bahar’ı kendi çocuklarından ayırmadan büyütür. Fakir bir ailede büyüyen Bahar sonunda rahata kavuşacaktır.
Tam tamına 20 yıl geçmiştir. Hasret’in babası Yusuf vicdan azabı çekmektedir. Torunu Bahar’ı babası Mehmet Emir’e götürür. Artık Bahar büyük bir servetin tek varisidir. Bahar o pırıltılı zenginlik dünyasına girmeden olaylar altüst olur. Bahar’da dahil hiç kimse eskisi gibi olmayacaktır. Dizi bu konu etrafında cereyan etmektedir.
KÜNYE
YAPIMCI Pastel Film/Yaşar İrvül
YÖNETMEN Hamdi Alkan
SENARYO Can Sinan Ali Ercivan
Serdar Soydan
Her Pazar 20:15’te FOX Tv’de
AYINDİZİSİ AYIN DİZİSİ
1966 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Eğitimini İstanbul Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünde tamamlamıştır. Ayrıca yine İstanbul Üniversitesinde Müzecilik ihtisası da yapmıştır. Gazeteciliğe ise 1985 yılında stajyer olarak başlamıştır. Hürriyet, Sabah ve Posta gibi Türkiye’nin en büyük gazetelerinde çalışmıştır. Televizyonculuğa ise 1994 yılında kurucuları arasında bulunduğu Kanal E Televizyonunda, Türkiye’nin ilk ihtisas talk show programı olan By Night programını yapmıştır. Yar ayrıca televizyon kariyerini çeşitli kanallarda sürdürmüştür. Yar’ın yer aldığı televizyon kanalları şunlardır, Show Tv, Number One Tv, HBB Tv, Kanal 6, Star Tv, Cine 5, Atv. Mesut Yar bu kanallarda anchormanlik ve yapımcılık gibi görevlerde bulunmuştur. Mesut Yar’ın televizyon konusundaki bu başarısı fark edilmiş ve Kanal 1, Atv Avrupa ve Türkçe Tv gibi kanallarda genel müdürlük görevlerinde bulunmuştur.
Mesut Yar okuduğu bölüme zıt olarak ayrıca Edebiyatla da ilgilenmiştir ve hikaye, şiir gibi çeşitli tarzlarda kitapları da bulunmaktadır. Şuan ise Posta Gazetesinde Televizyon Hastası adında bir köşesi bulunmaktadır. Ayrıca CNN TÜRK’te haftanın dört günü yayınlanan Burada Laf Çok programını büyük bir başarıyla sunmaktadır.
Mesut Yar okuduğu bölüme zıt olarak ayrıca Edebiyatla da ilgilenmiştir ve hikaye, şiir gibi çeşitli tarzlarda kitapları da bulunmaktadır. Şuan ise Posta Gazetesinde Televizyon Hastası adında bir köşesi bulunmaktadır. Ayrıca CNN TÜRK’te haftanın dört günü yayınlanan Burada Laf Çok programını büyük bir başarıyla sunmaktadır.
MESUT YAR
AYINYAZARI AYIN YAZARI
İSTANBUL’A
YAKIŞIR YAKIŞIR İSTANBUL’UN İLK
VE TEK DİJİTAL YAŞAM DERGİSİ
HEMDE 250₺’DEN
BAŞLAYAN REKLAM
FİYATLARIYLA
YAKINDA
REKLAM REZERVASYON hkdijital@gmail.com
MEHMET ALi BiRAND 9 Aralık 1941 gecesi dünyaya geldi. İlk acısını 2 yaşındayken babası İzzet Birand’ı kalp krizi sonucu yitirerek yaşadı. Ama Birand’ın hayatını zorlaştıracak acı 3 yaşlarındayken başına geldi. Birand 3 yaşındayken bacağına dökülen kaynar su yüzünden birçok ameliyat geçirdi. Hiçbir zaman yılmadı ve yıkılmadı.
Eğitimine Erenköy Zihnipaşa İlkokulunda başladı. 1955 yılında hayatını değiştiren Galatasaray Lisesinde eğitimine devam etti. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesinde Fransızca bölümüne girdi, fakat maddi zorluklar nedeniyle buradaki eğitimine devam edemedi.
Gazeteciliğe Milliyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi vasıtasıyla başladı. Hayat arkadaşıyla da bu gazetede tanıştı. Milliyet Gazetesinin kurucusu Ali Naci Karacan’ın oğlu Ercüment Karacan’ın üvey kızı olan Cemre Güngören’i ilk kez burada gördü ve aynı mekanda birlikte çalıştılar. 1971 yılında Cemre Güngörenle evlendi. 1977 yılında ise oğlu Umur Ali Birand dünyaya geldi. Mehmet Ali Birand ve Cemre Birand çifti 20 yıl Brüksel’de yaşadı.
Milliyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin ölümünden sonra kısa bir süre Milliyet’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
Televizyon macerası TRT 1’de aylık yaptığı 32. Gün programıyla başladı. Programın beğenilmesiyle birlikte Birand’ta televizyonda tanınmaya başladı.
1988 yılında Beka Vadisindeki (Lübnan) PKK kampında Abdullah Öcalan ile
İLK ACISINI 2 YAŞINDAYKEN BABASI İZZET BİRAND’I KALP KRİZİ SONUCU YİTİREREK YAŞADI.
PORTRE PORTRE
Milliyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin ölümünden sonra kısa bir süre Milliyet’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
Televizyon macerası TRT 1’de aylık yaptığı 32. Gün programıyla başladı. Programın beğenilmesiyle birlikte Birand’ta televizyonda tanınmaya başladı.
1988 yılında Beka Vadisindeki (Lübnan) PKK kampında Abdullah Öcalan ile röportaj yaptı. Yaptığı röportaj Öcalan ile yapılan ilk röportajdı. Aynı yılın Haziran ayında röportajın Milliyet Gazetesinde yayınlanmasıyla gazete toplatıldı ve yasaklandı.
Birand, Milliyet Gazetesinin ardından Sabah Gazetesine geçti. Hazırladığı haber programı 32. Gün’ü de Show Tv’ye taşıdı. 28 Şubat ile birlikte Show Tv’deki programı durduruldu ve Sabah Gazetesindeki işine de son verildi.
1997 yılında Aydın Doğan, Mehmet Ali Birand’a kuracağı haber kanalı CNN TÜRK’ün kuruluşunda kendisine görev verdi. Ayrıca aynı dönem Posta Gazetesinde de yazmaya başladı. 2005 yılında Kanal D Ana Haber’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı ve sundu. Ve Kanal D Haberi zirveye taşıdı. 2009 yılının Ocak ayında ise hem CNN TÜRK hem de Kanal D Ana Haber’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
Ve Son Veda… Yakalandığı Pankreas Kanseri ailesini adeta yıktı fakat o haber düşünüyor ve bu hastalığa meydan okuyordu. Bu azmi onun hastalığı yenmesine neden olmuştu. Tedavisi için belirli aralıklarla safra kesesine takılan stendleri değiştiriyordu. Yine bir stend değişikliğine giderken yoğun bakıma alındı. Ve 2013 yılı 17 Ocak’ta yine bir haber saatine doğru 18:29’da hayata gözlerini yumdu. 19 Ocak’ta da o en sevdiği işyeri Doğan TV Center’ın önünden sevenleri ve çalışma arkadaşlarının eşliğinde ebediyete uğurlandı. (KISALTILMIŞTIR)
Birand, Milliyet Gazetesinin ardından Sabah Gazetesine geçti. Hazırladığı haber programı 32. Gün’ü de Show Tv’ye taşıdı. 28 Şubat ile birlikte Show Tv’deki programı durduruldu ve Sabah Gazetesindeki işine de son verildi.
1997 yılında Aydın Doğan, Mehmet Ali Birand’a kuracağı haber kanalı CNN TÜRK’ün kuruluşunda kendisine görev verdi. Ayrıca aynı dönem Posta Gazetesinde de yazmaya başladı. 2005 yılında Kanal D Ana Haber’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı ve sundu. Ve Kanal D Haberi zirveye taşıdı. 2009 yılının Ocak ayında ise hem CNN TÜRK hem de Kanal D Ana Haber’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.
PORTRE Fo
toğr
aflar,
Meh
met
Ali
Bir
and
’ın k
işis
el w
eb s
ite
sin
den
alın
mış
tır.
PORTRE
KOMPLO TEORİSİ PROGRAMLARI NEDEN ARTTI? Son zamanlarda dikkatinizi çekti mi? bilmiyorum. Komplo teorisi programları epey bir arttı. Bu tarz programların artmasından ziyade bir de bu konuları işleyen tartışma programları da çoğaldı. İşin ilginç yanı ise bu programların konuklarının çoğunun profesör unvanına sahip olması. Anlattıklarını bilirsiniz, “Dünyayı bir gizli örgüt yönetiyor” , “Bu gizli örgütten habersiz bir şey yapamazsınız” , “Dünyanın en zenginleri bu gizli örgüte mensup” ve daha niceleriyle ekranda boy gösteriyorlar. Anlatıların hepsini de yok saymamak lazım, elbetteki doğruluk payı taşıyanlarda var. Ama böylesine söylemle, varsa o gizli örgütün ekmeğine yağ sürer ve bir şeyler yapmak isteyenleri umutsuzluğa sevk eder. Bu programların çoğalmasının nedeni ne olabilir? İzleyici tarafından ilgi görmesi mi? yoksa bir başka neden mi? Cevabı sizlere bırakıyorum.
osmankilicOK
osmankilic1
osmankilicc
EN SEVDİĞİM 5
ÖZDEMİR ERDOĞAN
ŞARKISI
Bende hepiniz gibi Özdemir Erdağan’ın şarkılarını büyük bir zevkle dinlerim. Turkcell Müzik’te daha detaylı bir Özdemir Erdoğan listem var ama ben size en sevdiğim 5 Özdemir Erdoğan şarkısını paylaşacağım. Bu listede size garip gelecek bir şey var. Özdemir Erdoğan’ın New York New York’u söylediğni biliyor muydunuz? Bu arada play tuşuna basıp şarkıları dinleyebilirsiniz.
1 - Pervane
2 – New York New York
3 – İkinci Bahar
4 – Gurbet
5 – Nathalie (Fransızca)
MEDYA BİR ŞEYLER KATMALI Dünyada ve Türkiye’de birçok büyük medya kuruluşunun devasa binaları var. bu binalarda binlerce çalışan, binlerce beyin var. Benim karşı olduğum bir durum değil fakat masabaşı haberciler de türedi. Binlerce fikir bu devasa binalardan çıkıyor. Beklide algılarımız bu binalarda yönetiliyor. Herkesin gözü dolaylı da olsa bunlarda, böylesine devasa medya binaları fikir üretmekten ileri gidemiyor, insanlara dokunamıyorsa, boş bir binadır. Söylesenize o binalarda boş bilgilerden çok ne veriliyor bize? Mesela “bağımlı” birini bağımlılıktan vazgeçirebilmiş mi? o devasa medya binaları. Peki rakamsal olarak bakarsak verilen 10 bilgiden kaçı yararlı? Kaç yüzyıldır varlar ve ne kattılar hayatımıza? Uzatmayayım, medya olarak bir şeyler katmak lazım şu hayata!
Umarım listeyi beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz arada böyle şeyler yapmak istiyorum. Bu arada Nathalie şarkısı sonda ama benim favorimdir.
ERDOĞAN DEMİRÖREN’E Geçtiğimiz günlerde medya sitelerine göz atarken bir haber
gözüme ilişti. Medya Radar’da yer alan haberde Milliyet ve Vatan Gazetelerinin sahibi Erdoğan Demirören’in işçilerine 3 yıldır zam
yapmadığı yazıyordu. Ayrıca zam isteyen işçilere Erdoğan Demirören’in çalışın kazanın tarzındaki cevabı da dikkatimi çekti.
Öncelikle Sayın Demirören, siz bu işe sahiden para kazanmak için mi girdiniz? Şayet bu amaçla girdiyseniz bu tarzla daha çok zaman
alır para kazanmanız. Acaba işçiler ne yapmalılar gazeteyi okutmak için? Size kalsa kapı kapı dolaşıp satmalılar. Ama gelin bakın ki iş böyle değil. Gazetelerinizin satmamasının sorumlusu
olarak işçilerinizi gösteriyorsunuz. Ama bir de kendinizi sorgularsanız fena olmaz. Sizce de gazetelerinizin satmamasının
ve bu kadar verimsiz olmasının nedeni işçilerinizin 3 yıldır zam alamaması olabilir mi?
He bir de size benden haddim olmayarak yayıncılıkla ilgili bir tavsiye. Benim kanaatimce yayıncılıkta haber %20’yse tasarım da
%80’dir. Yani en iyi haberi de yapsanız tasarım olmayınca olmuyor. Değiştirin gazetelerinizin tasarımını bence. Ayrıca işçilerinizle
yaptığınız toplantıda Milliyet’in web sitesini beğendiğinizi söylemişsiniz. Gerçekten bunu söylediyseniz zaten başta kaybetmişsinizdir. Çıplak kadın fotoğrafıyla olacak iş değil
gazetecilik, Milliyet’in web sitesi ise bunu yapıyor. Beğenmemelisiniz bence.
Unutmadan işçilerinize zam yapmazsanız, toplantıda söylediğiniz “…bir dakikada kapatırım” sözündeki bir dakika uzun bile sayılabilir.
okutmak için? Size kalsa kapı kapı dolaşıp satmalılar. Ama gelin bakın ki iş böyle değil. Gazetelerinizin satmamasının
sorumlusu olarak işçilerinizi gösteriyorsunuz. Ama bir de kendinizi sorgularsanız fena olmaz. Sizce de gazetelerinizin
satmamasının ve bu kadar verimsiz olmasının nedeni işçilerinizin 3 yıldır zam alamaması olabilir mi?
He bir de size benden haddim olmayarak yayıncılıkla ilgili bir tavsiye. Benim kanaatimce yayıncılıkta haber %20’yse
tasarım da %80’dir. Yani en iyi haberi de yapsanız tasarım olmayınca olmuyor. Değiştirin gazetelerinizin tasarımını
bence. Ayrıca işçilerinizle yaptığınız toplantıda Milliyet’in web sitesini beğendiğinizi söylemişsiniz. Gerçekten bunu
söylediyseniz zaten başta kaybetmişsinizdir. Çıplak kadın fotoğrafıyla olacak iş değil gazetecilik, Milliyet’in web sitesi ise
bunu yapıyor. Beğenmemelisiniz bence.
Unutmadan işçilerinize zam yapmazsanız, toplantıda söylediğiniz “…bir dakikada kapatırım” sözündeki bir dakika
uzun bile sayılabilir.
He bir de size benden haddim olmayarak yayıncılıkla ilgili bir tavsiye. Benim kanaatimce yayıncılıkta haber
%20’yse tasarım da %80’dir. Yani en iyi haberi de yapsanız tasarım olmayınca olmuyor. Değiştirin
gazetelerinizin tasarımını bence. Ayrıca işçilerinizle yaptığınız toplantıda Milliyet’in web sitesini
beğendiğinizi söylemişsiniz. Gerçekten bunu söylediyseniz zaten başta kaybetmişsinizdir. Çıplak
kadın fotoğrafıyla olacak iş değil gazetecilik, Milliyet’in web sitesi ise bunu yapıyor. Beğenmemelisiniz bence.
Unutmadan işçilerinize zam yapmazsanız, toplantıda söylediğiniz “…bir dakikada kapatırım” sözündeki bir
dakika uzun bile sayılabilir.
İKİ SÖZ Son zamanlarda etkilendiğim iki söz duydum. Okuldan arkadaşım Oğuzhan durup dururken “Keşke abim olsaydın” dedi. İlkin tuhaf geldi ve bende keşkelerle karşılık verdim. En son sarıldığımızı hatırlıyorum. İkinci söz ise yine okuldan arkadaşım Melis’ten geldi. Malum benim matematikle aram pek yoktur, klasik bir Türk özelliğidir. Melis’ten matematik ağırlıklı bir ders olan Ekonomi için özet istedim. Sağ olsun hiç ikiletmeden Ekonomi özetini yazdı. Bu özet gayet etkili oldu. Melis sınavdan sonra geçmem için dua ettiğini ve annesine de bana dua etmesini söylediğini belirtti. Bunlar böyle arkadaşlar işte, ikisine de teşekkür ederim. İnsan oldukları, dost oldukları ve samimiyetleri için…
BİZ DERGİ DEĞİL MİYİZ? Geçenlerde dergilerin Instagram hesaplarına bir göz atayım dedim. Adını hatırlamıyorum ama bir derginin paylaştığı fotoğrafta bir koli Ülker ürünleri gördüm. Malum, hediye yollamış Ülker. En sevdiğim çikolataları görünce içimden dedim ki, biz dergi değil miyiz? Bize neden böyle hediyeler gelmiyor? Buradan Ülker yetkililerine sesleniyorum, herkese koli koli çikolata yolluyorsanız bizler de bekliyoruz. Korkmayın bizde fotoğrafını paylaşırız :)
NOSTALJİ NOSTALJİ
AŞKIM AŞKIM Bir zamanların efsane dizisiydi. Yapımcılığını merhum Osman Yağmurdereli’nin yaptığı dizide birçok isim de televizyon dünyasına katıldı. Mehmet Ali Erbil, Emel Sayın, Doğa Rutkay gibi isimlerin hem ilk dizi tecrübeleri hem de bizim onları tanımamızın nedeni oldu. Dizinin geçtiği mekan Le Şener Restorandı. Dizinin hikayesini hatırlamadıysanız, biraz anlatalım. Zümrüt ve Şener, Le Şener Restoran’ı işletmektedir. Le Şener Restoran’da Tarık Usta, Makiko, Necati ve Gözde birlikte çalışmaktadır. Tarık Usta mutfak arkadaşı Makiko’ya aşıktır fakat bir türlü açılamamaktadır. Makiko’ya tek aşık olan kişi Tarık Usta değildir. Le Şener Restoran’ın balıklarını getiren Balıkçı Şenol da Makiko’ya aşıktır. Balıkçı Şenol ve Tarık Usta, Makiko için bir yarış içindedir.
Restoran’ın sahibi Şener ise eşi Zümrüt’ü çok sevmesine rağmen
Restoran’ın sahibi Şener ise eşi Zümrüt’ü çok sevmesine rağmen restoranda çalışan Gözde’ye sarkıntılık yapmaktadır ve genelde hep eşi Zümrüt’e yakalanmaktadır. Hikaye genel itibariyle böyledir.
Aşkım Aşkım dizisi 2001 yılında Kanal D’de başlamış ve bir süre sonra sona ermiştir. Dizinin yeniden başlaması ise 2008 yılında olmuştur. 2008 yılında Kanal 1’de macerasına devam eden dizi de bazı oyuncu değişiklikleri olmuştur. Aşkım Aşkım dizisinin Kanal 1 macerası kısa sürmüştür. Dizi kısa süre içinde yayından kaldırılmıştır.
Aile sıcaklığını mizahi bir dille restoranda ortaya koyan dizi unutulmaz diziler listesindeki yerini korumaktadır.
top related