bankaların i̇tibar riski ve türk bankacılık sisteminde i̇tibar riskine dair vakalar aysel...

Post on 06-Jul-2015

1.130 Views

Category:

Education

10 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

Bankaların İtibar Riski ve Türk Bankacılık Sisteminde İtibar Riskine Dair Vakalar - Aysel GÜNDOĞDU

TRANSCRIPT

Bankaların İtibar Riski ve Türk Bankacılık Sisteminde İtibar Riskine Dair Vakalar

Yrd. Doç. Dr. Aysel GÜNDOĞDU

Yrd.Doç.Dr. Aysel GÜNDOĞDU Haliç Üniversitesi

Bankacılık bir risk yönetme sanatıdır. Risksiz, bankacılık faaliyeti düşünülemez.

Güven unsuru, bankacılık sisteminin olmazsa olmazıdır.

Yatırımcılar güvenmedikleri bir sisteme para yatırmak istemezler.

İtibar, her kurum ve sektör için önemlidir. Ancak, bankacılık için önemi ayrı bir boyuttadır.

Bankacılık, bütünü ile itibar işidir.

Bankalar, ekonominin her yerine nüfuz etmiş kuruluşlardır.

Bankalar, ülke ekonomisinde reel ve finansal sektör arasında aracı olan kurumlardır.

Bankalar, emanet tasarruf taşıyan, ekonominin lokomotifi konumundaki hayati kuruluşlardır.

Bankacılık sistemi, hem bankalar tarafından hem de dışarıdan tehdit edilmektedir.

Yatırımcının korunması ve ekonomiye zarar gelmemesi için bankacılık sisteminin itibar riskine karşı denetlenmesi ve düzenlenmesi bir gerekliliktir.

Finansal anlamda başarılı olamaması, Finansal sonuçların makyajlanması, Banka sahipleri ve üst düzey yöneticiler hakkında

kuşkular, Sunulan hizmetlerin kalitesinin düşüklüğü,

Zayıf sosyal sorumluluk anlayışı,

Etik kurallara uymama, Yasal olmayan işlemler nedeni ile bankanın

geçireceği hukuki süreçler, İdari ve adli suç dosyalarının kabarıklığı

Bankaların yalnızca finansal işlemlerdeki riski değil, aynı zamanda ölçülemeyen ve soyut olan riskleri de oldukça önemlidir.

Evet, Dünyanın en güçlü, en büyük ve en güvenilir bankasının bile itibar riski vardır. İtibar yönetimi, bir süreç olduğuna göre riskin ne zaman gerçeklşeceği belli olmaz.

Ülke Ekonomisinden Kaynaklanan Riskler

Bankacılık Sisteminden Kaynaklanan Riskler

Bankanın Kendisinden Kaynaklanan Riskler

İstikrarsız Büyüme Oranları

Yüksek Enflasyon

Yüksek İşsizlik

Cari Açık Sorunu

Yapısal Düzenlemelerin Yoksunluğu

Politik Risk

Sisteme güven azalır. Yatırımcı kaçabilir.

Bankanın bilanço hedefleri sapabilir.

Panik durumunda likidite sorunu yaşanabilir.

Banka, dağıttığı kredileri geri çağırabilir.

Aktif-pasif yönetimi zorlaşabilir.

Kredi sorunu ortaya çıkabilir.

Panik nedeni ile mevduat bulma zorluğu yaşamasına neden olabilir.

Bankacılık krizine neden olabilir.

Mevcut müşteriler bankadan vazgeçebilir. Yeni müşterilerin kazanılması zorlaşabilir.

Bankanın planladığı ortaklık ve işbirlikleri

olumsuz etkilenebilir.

Nitelikli insan kaynağının tercih ettiği bir banka imajı ortadan kalkabilir.

Evet suçtur.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 74. maddesine göre; yazılı ve görsel basın araçları ile bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz.

Cezası: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 1000 günden 2000 güne kadar adlî para cezası

◦ Sermaye ve Likidite Yetersizliği ◦ Halka İlişkiler ◦ Yetersiz Yasal Düzenleme ve Denetleme ◦ Hizmet Kalitesinin Düşüklüğü ◦ Kurucuların ve Üst Yönetimin Karar, Davranışları ◦ Siyasi Yaklaşımlar ◦ Kötü İnsan Kaynakları Uygulamaları ◦ Haksız Rekabet ◦ Etik Olmayan Unsurlar ◦ Aşırı Risk Alma ◦ Yüksek Ücret ve Kesintiler ◦ Sır Saklama Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi

Bankalar için en önemli finansal itibar göstergeleridir.

Sermaye yeterlilik oranı güçlü olan bir bankaya uzun vadede yaklaşım da olumlu olacaktır.

Hem bankacılık sisteminin hem de bankanın sermaye ve likidite oranları kurumsal itibar yönetimini etkileyen finansal oranlardır.

Basel Uzlaşısına göre bankaların sermaye yeterlilik oranı en az %8 olmalıdır.

Vaka: 2000-2001 Bankacılık krizleri

Her müşteriye eşit mesafede olma ve standart hizmeti verme

Vaka: Gezi Parkı olaylarında özel bir bankanın genel müdürünün taraflı olarak nitelendirilebilecek açıklaması.

Herkes banka kuramaz. Banka kurabilmek için sadece sermaye yeterli değildir.

Banka kurucularının iflas etmemiş olma, hırsızlık, rüşvet, zimmet, dolandırıcılık gibi suçlar işlememiş olma, gerekli itibara sahip olma, dürüst ve şeffaf olmaları gerekmektedir.

Vaka: Bir kamu bankasının genel müdürünün rüşvet ve dolandırıcılık suçundan gözaltına alınması.

Hizmet kalitesi ve standardı konusunun önemi

Rekabetin artması ile inovasyon çalışmaları önem kazanıyor.

Vaka: Bir kamu bankasının devletin veznesi görevi nedeni ile oluşturduğu uzun kuyruklar

Ülkemizde düzenleme ve denetleme otoritelerinin eksikliği, yasal düzenlemelerin yetersizliği ile birlikte 1982 yılında “Banker” olayları,

2000–2001 dönemindeki bankacılık kaynaklı iki önemli krize neden olmuştur.

Türk halkının birikimlerini teslim ederken bankalara karşı tereddüt içinde olma durumu bu bozuk temel üzerine kurulan talihsiz olaylara dayanmaktadır.

Bankalar, siyasi ortamlardan uzak durmalıdır.

Tarafsız olmalıdırlar.

Vaka: Bir katılım bankasının siyasi çevrede yaşadığı itibar sorunu

İstikrarlı büyüme ve planlı insan kaynağı

Agresif büyüme, kriz dönemlerinde hızlı işten çıkarmalar

Vaka: Zira 2008 küresel finans krizinin yarattığı gergin ortamda Türkiye’de bir özel banka 1000 çalışanının sözleşmesini mesai saati bitiminde fesh etmiştir.

Rekabet Kurumu’nun faaliyetlerini denetlediği sektörlerin başında bankacılık gelmektedir.

Vaka: Kredi kartı ihraç eden 12 bankanın kredi kartı alışveriş ve gecikme faizi oranlarını da kapsayacak şekilde faiz oranlarını anlaşarak belirlediği tespit edilmiştir.

Türkiye Bankalar Birliği “Bankacılık Etik İlkeleri”

Bankalar dürüst, tarafsız, güvenilir, saydam, topluma yararlı, çevreye saygılı kuruluşlar olmalıdır.

Çalışanların haklarını gözetmeli, müşterilerini bilgilendirip onların sırlarını saklamalıdırlar.

Vaka: Yazılı ve görsel basında çıkan müşteri mağduriyet haberleri, bankalar hakkında olumsuz bir algı yaratmaktadır.

Bankalar, risk almalıdır. Ancak, aşırı risk almaları, ciddi riskler doğurabilecektir.

Türkiye’de yetersiz yasal düzenlemeler nedeni ile aşırı risk alan bankalar, krizlere neden olmuş ve halkın sisteme karşı olan güveni sarsılmıştır.

Vaka: 2000-2001 Bankacılık krizleri sonucunda TMSF’ye devredilen ve/veya kapatılan bankalar

Bilanço hedeflerini tutturabilmek için azalan faiz gelirini ücret ve kesintiler ile dengeleme

Bankacılık, her işlem adımından ücret talep eden ve itibarı halk nezdinde zedelenen bir sistem olarak anılmaktadır.

Vaka: Ülkemizdeki bankacılık sisteminin geneli

Müşteriler, istenilen her türlü finansal ve kişisel bilgiyi banka ile paylaşmaktadırlar.

Bu bilgiler, yetkili olanlardan başkasına açıklanamaz, kendilerinin veya başkalarının yararına kullanılamaz.

Belirtilen yasaklar, görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.

Kuruluşundan beri özel sermayeli olan bir banka, müşterileri ve halk tarafından devlet bankası zannedilmektedir.

Bu durum, bankaya olan güvenin yüksek olduğunu göstermektedir.

Bankaların İtibarı Zedelenirse;

◦ Ülke ekonomisi kaybeder,

◦ Bankacılık Sistemi kaybeder,

◦ Bankanın kendisi kaybeder,

◦ Banka paniği hatta bankacılık krizi doğabilir,

◦ Halkın bankacılık sistemine olan güveni sarsılır. Bu güveni, geri kazanmak uzun bir süreçtir.

Bankacılık bir paradokstur.

Kar odaklıdır.

Ama bir kamu malı niteliğinde güven müessesesidir.

Bu paradoks içerisinde bankanın dengeli bir kurumsal itibar yönetimi sağlaması gerekir.

Bankacılık İtibarını korumak için; ◦ İyi bir Ekonomi Yönetimi, İstikrarlı Bir Ortam, ◦ Yeterli Yasal Düzenleme ve Denetleme, ◦ Dürüst, Tarafsız, Şeffaf Bankalar, ◦ Sağlam Sermaye Yapısı, ◦ Aşırı Riskten Kaçınma, ◦ Kalifiye İnsan Kaynağı, ◦ Etik Değerlerin Doğru Anlaşılması, ◦ Üst Yönetimin Önemi, ◦ Standart Hizmet Kalitesi, ◦ Adil Ücret ve Kesintiler Politikası gerekmektedir.

top related