bakara sûresi: 63-66

Post on 24-Feb-2016

49 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

Kur’ân Buluşmaları: 30. Bakara Sûresi: 63-66. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 63.  وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَۜ خُذُوا مَٓا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ  - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Bakara Sûresi: 63-66Kur’ân Buluşmaları: 30

ÜMİT ŞİMŞEK

Bakara: 63

يثاقكم ورفعنا فوقكم الطو خذوا ما اتيناكم �� واذ اخذنا ر م�

قون  كم تت يه لعل  م�بقوة واذكروا ما Yine hatırlayın o zamanı ki,

üzerinize Tur Dağını yükselterek sizden söz almış, “Size verdiğimiz

kitaba bütün gücünüzle sarılın; onda olanları hatırlayın ki

korunmuş olasınız” demiştik.

Bakara: 63 Tûr

Dağ Bitki örtülü dağ Sina Dağı

Ahid (mîsâk) Tevrat’ın hükümleriyle amel edeceklerine dair

Mîsâk: tekil Her birinin ahdi Hepsine aynı misak

Bakara: 63Yine hatırlayın ki, üzerinize Tur Dağını

yükselterek sizden söz almış, “Size verdiğimize bütün gücünüzle sarılın ve ona kulak verin” demiştik. Onlar ise “İşittik ve isyan ettik” dediler. Çünkü inkârları yüzünden buzağı sevgisi onların iliklerine işlemişti. De ki: Eğer siz mü’min iseniz, inancınız sizi ne kötü şeylere teşvik ediyor! Bakara, 2:93

Bakara: 63 Hani Biz dağı onların üzerine gölgelik gibi

kaldırmıştık da üzerlerine düşüverecek sanmışlardı. “Size verdiğimiz kitaba bütün gücünüzle sarılın; onda olanları hatırlayın ki korunmuş olasınız” demiştik. A’râf, 7:171

Bir de, ahitlerini pekiştirmek için, üzerlerine Tur Dağını yükseltmiş, onlara “Kapıdan secde ederek girin” demiş, ayrıca “Cumartesi yasağını çiğnemeyin” diye onlardan kuvvetli bir ahit almıştık. Nisâ, 4:154

Bakara: 63 Yine hatırlayın ki, Biz

İsrailoğullarından “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin; anne ve babaya, akrabaya, yetimlere ve yoksullara iyilik yapın; insanlara güzel söz söyleyin; namazı dosdoğru kılın; zekâtı verin” diye söz almıştık. Sonra, pek azınız müstesna, sözünüzden döndünüz; hâlâ da yüz çeviriyorsunuz. Bakara, 2:83

Bakara: 63

بقوة kuvvetle (bütün gücünüzle sarılın) Musa’ya Biz Tevrat levhalarında bir öğüt olmak

üzere herşeyi yazdık ve herşeyi açıkladık. Ona sıkıca yapış. Kavmine de emret, onun en güzelini alsınlar. Yoldan çıkanların yurdunu ne hale getirdiğimi yakında size göstereceğim. A’râf, 7:145

“Yahyâ, kitaba sımsıkı sarıl” buyurduk. Ve daha çocukluğunda ona hikmet nasip ettik. Meryem, 19:12

Bakara: 63

واذكروا ما فيه Tevrat’ta yazılı olanları hatırlayın,

tekrarlayın, unutmayın

لعلكم تتقون Tâ ki sakınasınız / müttakî olasınız / takvâya

erişesiniz

Takvânın yoluKitaba sarılmak, onu muhafaza etmek, hatırlamak

Bakara: 64

فلوال فضل   يتم من بعد ذل �� ثم تول كالله عليكم ورحمته لكنتم من

ين   م�الخاسOndan sonra siz yine yüz çevirdiniz.

Eğer üzerinizde Allah’ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, hüsrana uğrayıp

gitmiştiniz.

Bakara: 64

فلوال فضل الله عليكم Size tövbe nasip edip affetmeseydi

Olayların seyri: Musa aleyhisselâm Tevrat’ı getirdi “Allah’ı görmedikçe inanmayız” dediler Öldüler Dirildiler Yine isyan ettiler Bu defa Tur dağı üzerlerine kaldırıldı

Bakara: 64 Rabbin çok bağışlayıcı bir rahmet

sahibidir. Eğer O kazandıkları günahlar yüzünden insanları cezalandırsaydı, azaplarını hemen gönderiverirdi. Fakat onlar için vaad edilmiş bir zaman vardır; vakit eriştiğinde, ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamazlar.

İşte zulmettiklerinde helâk ettiğimiz beldeler! Hepsinin helâkleri için Biz birer vade belirlemiştik. Kehf, 18:58-59

Bakara: 65

ين اعتدوا منكم   م  ولقد علمتم البت فقلنا لهم كونوا في الس

ي   قردة خاس� ك �� مİçinizden Cumartesi gününde haddi

aşanları elbette bilirsiniz. Biz de onlara “Aşağılık maymunlar olun”

demiştik.

Bakara: 65 Bir de, ahitlerini pekiştirmek için, üzerlerine Tur

Dağını yükseltmiş, onlara “Kapıdan secde ederek girin” demiş, ayrıca “Cumartesi yasağını çiğnemeyin” diye onlardan kuvvetli bir ahit almıştık. Nisâ, 4:154

Onlara deniz kenarındaki beldeyi sor ki, onlar Cumartesi yasağını çiğniyorlardı. O zaman onlara, avlanmalarının yasak olduğu Cumartesi günleri balıklar akın akın geliyor, yasak olmayan günlerde ise gelmiyorlardı. Yoldan çıkmaktaki ısrarları yüzünden onları Biz böyle imtihan ediyorduk. A’râf, 7:163

Bakara: 65 Cumartesi yasağı, onda anlaşmazlığa düşenler için

konmuştu. Rabbin ise, anlaşmazlığa düştükleri şey hakkında kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir. Nahl, 16:124

Ey Kitap Ehli! Biz bir kısım yüzleri dümdüz edip de tersine çevirmeden ve Cumartesi yasağını ihlâl edenleri lânetlediğimiz gibi onları da lânetlemeden önce, sizin yanınızdaki kitabı doğrulamak üzere indirdiğimiz kitaba da iman edin. Yoksa, Allah’ın emrettiği şey mutlaka yerine gelir. Nisâ, 4:47

Bakara: 65

الخاسـئ zelil, aşağılanmış, kovulmuş, köpek gibi

horlanmış

Yedi göğü birbiriyle uyum içinde yaratan da Odur. Rahmân’ın yaratışında hiçbir düzensizlik görmezsin. Haydi, çevir gözünü: Bir çatlak görüyor musun?

Sonra tekrar tekrar çevirsen de o göz sana bitkin ve horlanmış halde geri döner. Mülk, 67:3-4

Bakara: 65

“Aşağılık maymunlar olun” Mesh-i maddî Mesh-i manevî

Allah mesh’i nesil olarak devam ettirmedi. Maymunlar ve hınzırlar ondan önce de vardı. Müslim, Kader: 32; Müsned, 1:413,

445, 466

Bakara: 65 De ki: Ey Kitap Ehli! Bizden

hoşlanmayışınızın şundan başka bir sebebi mi var: Biz Allah’a, bize indirilene ve bizden önce indirilene inanıyoruz; siz ise çoğunlukla yoldan çıkmış kimselersiniz.

“Allah katında cezası ağır olanları size haber vereyim mi?” de. “Allah’ın lânet ettiği, gazabına uğrattığı, kimini de maymuna ve hınzıra çevirdiği, tâğuta kulluk edenler en kötü bir mevkidedirler; onlar dosdoğru yoldan sapmışlardır.” Mâide, 5:60

Bakara: 65 Onlara deniz kenarındaki beldeyi sor ki, onlar

Cumartesi yasağını çiğniyorlardı. O zaman onlara, avlanmalarının yasak olduğu Cumartesi günleri balıklar akın akın geliyor, yasak olmayan günlerde ise gelmiyorlardı. Yoldan çıkmaktaki ısrarları yüzünden onları Biz böyle imtihan ediyorduk.

İçlerinden bir topluluk, onları sakındırmaya çalışanlara, “Allah’ın helâk edeceği veya şiddetli bir azapla cezalandıracağı bir kavme niçin öğüt verip duruyorsunuz?” dediklerinde, onlar dediler ki: “Rabbimize karşı bir özür olsun diye. Bakarsınız, onlar da Allah’a karşı gelmekten sakınırlar.”

./..

Bakara: 65 ./.. Onlar kendilerine verilen öğütü

unuttuklarında, Biz de kötülükten sakındıranları kurtardık; zulmedenleri ise, yoldan çıkmaktaki ısrarları yüzünden, şiddetli bir azapla yakaladık.

Onlar isyan edip de kendilerine yasaklanan şeyi işlemeye devam edince, Biz de onlara “Aşağılık maymunlar olun” dedik. A’râf, 7:163-166

Bakara: 65 Bir tatil günü istediler Cumartesi tatil günü olarak verildi Balıklarla imtihan olundular İhtilâfları: avlamak mı yasak, yemek mi? Yasağı “kitabına uydurarak” ihlâl ettiler İkazlara kulak asmadılar / yaptıklarının

yanlarına kâr kaldığını düşündüler Sakındıranlar kurtuldu, diğerleri helâk

oldu Arada geçen zaman meçhul

Bakara: 65 Senden önceki ümmetlere de Biz peygamberler

gönderdik ve onları, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık.

Hiç olmazsa onlara azabımız geldiğinde yalvarsaydılar! Fakat kalpleri katılaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını hoş göstermişti.

Kendilerine verilen öğütü unuttuklarında, bu defa onlara bütün nimetlerin kapılarını açtık. Nihayet, kendilerine verilenle şımardıkları zaman, onları ansızın yakalayıverdik de umduklarından mahrum kaldılar.

Zulmeden kavmin arkası böylece kesilmiş oldu. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. En’âm, 6:42-45

Bakara: 65 Biz hangi beldeye bir peygamber gönderdiysek,

oranın halkını, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık.

Sonra da kötülükleri kaldırıp yerine iyilik verdik. Nihayet sayıları ve servetleri artınca, “Atalarımızın başına da böyle darlıklar ve bolluklar gelmişti” dediler. Biz de onları, hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakalayıverdik.Eğer o beldelerin ahalisi iman edip sakınsalardı, Biz onların üzerine gökten ve yerden bereket kapılarını açardık. Fakat onlar peygamberlerini yalanladılar; Biz de kendi kazandıkları günahlarla onları yakalayıverdik. A’râf, 7:94-96

Bakara: 65 İsrailoğullarından kâfir olanlar, hem

Davud’un, hem de Meryem oğlu İsa’nın diliyle lânetlendiler. Bunun sebebi de onların isyan etmiş olmaları ve hadlerini aşıp durmalarıydı.

Onlar kötülük işlediklerinde birbirlerini bundan alıkoymazlardı. Ne kötü birşeydi işleyip durdukları! Mâide, 5:78-79

Bakara: 65 İsrailoğullarında yozlaşma ilk olarak şöyle başladı: Önceleri, bir adam diğerine rastladığında “Yaptığın bu şeyi

bırak, çünkü sana helâl değildir” derdi. Ertesi gün onunla yine aynı durumda iken karşılaşır, ama bu defa onu kötülükten alıkoymaz, onunla birlikte yiyip içmeye, oturup kalkmaya devam ederdi. Bu davranışları yüzünden Allah da onların kalplerini birbirine benzetti. Peygamberimiz daha sonra bu âyeti okudu, ardından da şöyle

buyurdu:  Allah’a yemin olsun, ya iyiliği teşvik edip kötülükten

sakındırır, zalime engel olup onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah sizin de kalplerinizi birbirinize benzetir ve onlara lânet ettiği gibi sizi de lânetler. Ebû Dâvud, Melâhim: 17

Bakara: 65 Keşke sizden önceki nesillerden,

yeryüzünde fesadın önüne geçecek söz sahibi insanlar olsaydı! Lâkin, onlardan kurtuluşa erdirdiğimiz pek azı bunu yaptı. Zulmedenler ise daldıkları refahın peşine düştüler de mücrim olup çıktılar.

Yoksa Rabbin, ahalisi muslih kimseler olduğu halde beldeleri haksız yere helâk edecek değildi. Hûd, 11:116-117

Bakara: 66

فجعلناها نكاال لما بين يديها  ين    م وما خلفها وموعظة للمتBunu da hem onların çağdaşlarına, hem de sonradan geleceklere bir

ibret, takvâ sahiplerine de bir ders olsun diye yaptık.

Bakara: 66

نكاال Şiddetli azap, ibretlik ceza

Allah onu [Firavun’u] hem dünya, hem âhiret azabıyla [nekâl] yakaladı.

Allah’tan korkan kimseye bunda bir ibret vardır. Nâziât, 79:25-26

Bakara: 66

Onların kıssalarında akıl sahipleri için bir ibret vardır. Bu Kur’ân ise uydurulabilecek bir söz değildir. O kendisinden öncekileri doğrular ve herşeyi iyice açıklar; iman eden bir topluluk için de bir hidayet ve bir rahmettir. Yusuf, 12:111

Bakara: 66 Benim tehdidimden korkanlara [havf] sen

Kur’ân ile öğüt ver. Kaf, 50:45

Sen onlardan yüz çevir; artık kınanmazsın. Ama öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt

mü’minlere fayda verir. Zâriyât, 51:54-55

Müttekîler için hidayet. Bakara, 2:2

İnternet adresleri

iman_ilmihali@googlegroups.com

utesav.org.tr

facebook.com/yazarumitsimsek

top related