aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

28
Değerli sağlık çalışanları; Aktif Sağlık Bülteni adı altında üç ayda bir elektronik olarak yayınlanacak dergiyi çıkartıyoruz. Bu dergi ile sağlık çalışanlarının sorunlarını ve çö- züm yollarını aramak, ilgili bakanlıklara duyurmak amacımız olacaktır. Peki dergiyi neden elektronik olarak yayınlıyoruz? Değerli sağlık çalışanları yaşadığı- mız tecrübeler doğrultusunda bu kararı aldık. Basılı ortamda hazırladığımız gazete ve dergilerin, çoğu zaman sağlık çalışanlarına ulaşmadığını, kurum postalarında bekleye- rek çöpe atıldığını gördük. Ayrıca okumayı sevmeyen toplum olarak sayfalarca dergi ve gazeteleri okumak için vakit ayırmayı sıkıcı bir iş olarak görmektedir. Bu nedenle sendika olarak matbaa ve posta giderlerini ortadan kaldırmak için Dijital ortamda hazır- layıp elektronik dergi olarak sunmayı daha uygun gördük. Biz üyelerimizden aldığımız paraları çarçur etmeden, bize teslim edilmiş ema- netler olarak kabul ederek onların ihtiyaçları doğrultusunda kullanacağız. Üyelerimizin günlük çalışma hayatlarında kullanacakları bilgi ve değerleri onlara sunmak istiyoruz. Biz çalışanların sorunlarında hukuki destek yanında onların her sıkıntı anında yanında bulunarak onlara manevi destek olacak ve onları yalnız bırakmayacağız. Üyelerimizin bir kısmını beş yıldızlı otellerde eğitiyor adı altında tatil yaptırmak, değil, mümkün olduğunca tamamını gerekirse tek tek illere giderek eğitmek, bilinçlendirmek, bilinçli olarak çalışma sahalarında çalış- malarına yardımcı olacak bilgileri sunmak, mesleki bilgilerin yanı sıra, 4688 Sendikalar Kanunu, 657, 4982, 4483 sayılı yasal arla, TCK Kanunu, Kamu Denetçiliği, Sağlık Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına ait Kanun, yönetmelik, genelge, yöner- geleri vb. anlatmak, kurumsal yazışma kuralları hakkında bilgilendirerek ilk anda yapılan hataları ortadan kaldırmak istiyor uz. Halen dilekçe kanunu bilmeyen idareler ve çalışanlar mevcuttur. Bu nedenle bizim hedefimiz sağlık ve sosyal hizmet sınıfında çalışanlarını eğitmek olacaktır. Camiamızın en büyük sıkıntısı ;çalışanlarımızın haklarını bilmemesi, hukuki destek alamaması, çözüm yollarında des- tek alamamasıdır. Bu nedenle sinmiş ve sindirilmiş olarak çalışmaktadır. Bu güne kadar yaşananlar dikkatle incelendiğinde sağlık çalışanlarının sendikalara sadece şekil olarak üye olduklarını gör- dük,Aslında üye olanlar hangi sendikaya üye olduklarını bilmiyor. Kurumlarında baskı yolu üye edildiklerini yada iş sahasında çalıştıkları kişilerin hatırına olduklarını gördük hangi sendikaya üye olduğunu bilmeyenlerin oranının %70 olduğunu yani falan abisi yada falan ablasının sendikasına üye olduklarını gördük. Üye çalışmaları sırasında istifasını verenlerin hangi sendikad a üye olduklarını bilmediklerini tesbit ettik. Bazıları hiçbir sendikaya üye olmadıklarını söylerken bilgisi olmadan bir sendikaya üye yapıldıklarını gördük. Özellikle memu riye- te ilk başlayanlara iş başı yapılırken sendika üyelik formlarının imzalatıldığını ,ayrıca zorla üyeliklerinin alındığını söy leyenlerin oranı ise çok fazla olduğunu gördük. YIL:2014 SAYI:1 EKİM-KASIM-ARALIK ALLAH NASİP ETMEYECEĞİ ŞEYİ HAYAL ETTİRMEZ (Hz.Ömer)

Upload: hueseyin-ayhan

Post on 06-Apr-2016

264 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Aktif Sağlık-Sen SAĞLIK BÜLTEN 2014 Dijital Dergisi EKİM-KASIM-ARALIK sayısı

TRANSCRIPT

Page 1: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Değerli sağlık çalışanları; Aktif Sağlık Bülteni adı altında üç ayda bir elektronik olarak

yayınlanacak dergiyi çıkartıyoruz. Bu dergi ile sağlık çalışanlarının sorunlarını ve çö-

züm yollarını aramak, ilgili bakanlıklara duyurmak amacımız olacaktır.

Peki dergiyi neden elektronik olarak yayınlıyoruz? Değerli sağlık çalışanları yaşadığı-

mız tecrübeler doğrultusunda bu kararı aldık. Basılı ortamda hazırladığımız gazete ve

dergilerin, çoğu zaman sağlık çalışanlarına ulaşmadığını, kurum postalarında bekleye-

rek çöpe atıldığını gördük. Ayrıca okumayı sevmeyen toplum olarak sayfalarca dergi

ve gazeteleri okumak için vakit ayırmayı sıkıcı bir iş olarak görmektedir. Bu nedenle

sendika olarak matbaa ve posta giderlerini ortadan kaldırmak için Dijital ortamda hazır-

layıp elektronik dergi olarak sunmayı daha uygun gördük.

Biz üyelerimizden aldığımız paraları çarçur etmeden, bize teslim edilmiş ema-

netler olarak kabul ederek onların ihtiyaçları doğrultusunda kullanacağız. Üyelerimizin

günlük çalışma hayatlarında kullanacakları bilgi ve değerleri onlara sunmak istiyoruz.

Biz çalışanların sorunlarında hukuki destek yanında onların her sıkıntı anında yanında bulunarak onlara manevi destek

olacak ve onları yalnız bırakmayacağız. Üyelerimizin bir kısmını beş yıldızlı otellerde eğitiyor adı altında tatil yaptırmak, değil,

mümkün olduğunca tamamını gerekirse tek tek illere giderek eğitmek, bilinçlendirmek, bilinçli olarak çalışma sahalarında çalış-

malarına yardımcı olacak bilgileri sunmak, mesleki bilgilerin yanı sıra, 4688 Sendikalar Kanunu, 657, 4982, 4483 sayılı yasalarla,

TCK Kanunu, Kamu Denetçiliği, Sağlık Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına ait Kanun, yönetmelik, genelge, yöner-

geleri vb. anlatmak, kurumsal yazışma kuralları hakkında bilgilendirerek ilk anda yapılan hataları ortadan kaldırmak istiyoruz.

Halen dilekçe kanunu bilmeyen idareler ve çalışanlar mevcuttur. Bu nedenle bizim hedefimiz sağlık ve sosyal hizmet sınıfında

çalışanlarını eğitmek olacaktır.

Camiamızın en büyük sıkıntısı ;çalışanlarımızın haklarını bilmemesi, hukuki destek alamaması, çözüm yollarında des-

tek alamamasıdır. Bu nedenle sinmiş ve sindirilmiş olarak çalışmaktadır.

Bu güne kadar yaşananlar dikkatle incelendiğinde sağlık çalışanlarının sendikalara sadece şekil olarak üye olduklarını gör-

dük,Aslında üye olanlar hangi sendikaya üye olduklarını bilmiyor. Kurumlarında baskı yolu üye edildiklerini yada iş sahasında

çalıştıkları kişilerin hatırına olduklarını gördük hangi sendikaya üye olduğunu bilmeyenlerin oranının %70 olduğunu yani falan

abisi yada falan ablasının sendikasına üye olduklarını gördük. Üye çalışmaları sırasında istifasını verenlerin hangi sendikada

üye olduklarını bilmediklerini tesbit ettik.

Bazıları hiçbir sendikaya üye olmadıklarını söylerken bilgisi olmadan bir sendikaya üye yapıldıklarını gördük. Özellikle memuriye-

te ilk başlayanlara iş başı yapılırken sendika üyelik formlarının imzalatıldığını ,ayrıca zorla üyeliklerinin alındığını söyleyenlerin

oranı ise çok fazla olduğunu gördük.

YIL:2014 SAYI:1 EKİM-KASIM-ARALIK

ALLAH NASİP ETMEYECEĞİ ŞEYİ HAYAL ETTİRMEZ (Hz.Ömer)

Page 2: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Aslında sağlık çalışanlarının haklarını aramak için kurulan sendikaların

hiçte demokratik olmayan bir şekilde özgürlük hakları ellerinden alınarak

dayatmacı zihniyetle üyelik yapıldığını daha işin başında baskıcı bir zihni-

yetle anayasal hakları ellerinden alındığını gördük.

AKTİF SAĞLIK-SEN SENDİKASI OLARAK İDARLERİN ÜZERİN-

DE BASKI KURAN DEĞİL İDARLERLE ORTAK ÇALIŞARAK SORUNLARI

ORTAK ÇÖZMEK İLKESİNİ BENİMSİYORUZ.

HİÇ BİR SİYASİ VE İDARENİN YANINDA OLMADAN KANUNİ YOLLAR-

LA SORUNLARI ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK TEMEL İLKEMİZDEN BİR

DİĞERİDİR.

Bu sayıda yaptığımız saha tarama anketinin belirli bölümlerini yayınladık

özellikle sendikalarla olan sorulara verilen cevaplar çok ilginçti, verilen cevaplar ülkemizde sendikacılığın ne boyutta olduğunu

gösteriyordu. Sendikacılık bağımsız olarak yapılması gerekirken ülkemizde nasıl siyasallaştığını gördük, görüyoruz, her halde

bir müddet daha göreceğiz gibi görünüyor.

Dergimizde; en güncel olayları konunun uzmanları ile görüşerek düşünce ve yorumlarını alarak sitede duyurmaya ve sorunla-

rın çözüm önerilerini sunarak “Biz Bunu İstemezükten “ daha çok sorunlara çözüm önerileri sunacağız. Sendika olarak çıkış

Sloganımız olan “Mesele Çalışanların Özlük Haklarıdır, Gerisi Teferrüattır” ilkesine bağlı kalarak sorunlara çözüm üretmek

asli görevimiz olacaktır.

Biz şekil sendikacılığından çok sorunlara çözüm bulmak için kurulmuş bir sendikayız .Ülkemizde hizmet sunan biz sağlık çalı-

şanları kadar hizmet alan vatandaşlarımızın da sıkıntılarını ortaya koymaya çalışacağız.

Biz bu ülkede farklı şeyleri söylüyor çıktığımız davada çok zorluklarla karşılaşacağımızı biliyoruz Asla yılmadan sorunların

üzerine gideceğimizi dün dekler ettik bugün yine deklere ediyoruz..

“GÜCÜMÜZ BİRLİKTELİĞİMİZDİR” DİYOR VE TÜM SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLARIN

SORUNUNLARINA ÇÖZÜM BULMAK İSTİYORUZ.

Dergimiz basın etik ilkeleri doğrultusunda habercilik yapar,yayın ilkeleri arasında tek taraflı habercilik anlayışıDergimiz basın etik ilkeleri doğrultusunda habercilik yapar,yayın ilkeleri arasında tek taraflı habercilik anlayışıDergimiz basın etik ilkeleri doğrultusunda habercilik yapar,yayın ilkeleri arasında tek taraflı habercilik anlayışı yoyoyoktur.ktur.ktur.

Dergimizde sağlık,ve Sosyal Hizmetleri Kollarında Çalışanlarının sorunları masaya yatırılacaktır. Sorunlar Neden Sonuç ilişkiDergimizde sağlık,ve Sosyal Hizmetleri Kollarında Çalışanlarının sorunları masaya yatırılacaktır. Sorunlar Neden Sonuç ilişkiDergimizde sağlık,ve Sosyal Hizmetleri Kollarında Çalışanlarının sorunları masaya yatırılacaktır. Sorunlar Neden Sonuç ilişkisi si si

dahilinde değerlendirilerek çözüm önerileri ortaya çıkartılacaktır.dahilinde değerlendirilerek çözüm önerileri ortaya çıkartılacaktır.dahilinde değerlendirilerek çözüm önerileri ortaya çıkartılacaktır.

Bu sayımızda bir birinden değerli ;konuklarımız var çok değerli bilgileri bizlerle paylaştılar,kendilerine Aktif Sağlık Bu sayımızda bir birinden değerli ;konuklarımız var çok değerli bilgileri bizlerle paylaştılar,kendilerine Aktif Sağlık Bu sayımızda bir birinden değerli ;konuklarımız var çok değerli bilgileri bizlerle paylaştılar,kendilerine Aktif Sağlık DerDerDergisi gisi gisi

olarak teşekkür ediyoruz. olarak teşekkür ediyoruz. olarak teşekkür ediyoruz.

Ayrıca sendikamız 2014 yılının başarılı doktoru olarak Prf. Dr. ÖMER ÖZKANI seçti ve plaketini Elazığ ilinde il tem-Ayrıca sendikamız 2014 yılının başarılı doktoru olarak Prf. Dr. ÖMER ÖZKANI seçti ve plaketini Elazığ ilinde il tem-Ayrıca sendikamız 2014 yılının başarılı doktoru olarak Prf. Dr. ÖMER ÖZKANI seçti ve plaketini Elazığ ilinde il tem-

silcimiz takdim etmiştir.Bilim ve insanlık adına faydalı olan herkese teşekkür ediyoruz. Kısmet olursa dergimizi ilerleyen zsilcimiz takdim etmiştir.Bilim ve insanlık adına faydalı olan herkese teşekkür ediyoruz. Kısmet olursa dergimizi ilerleyen zsilcimiz takdim etmiştir.Bilim ve insanlık adına faydalı olan herkese teşekkür ediyoruz. Kısmet olursa dergimizi ilerleyen za-a-a-

manlarda hakemli dergiye dönüştürmek istiyoruz. manlarda hakemli dergiye dönüştürmek istiyoruz. manlarda hakemli dergiye dönüştürmek istiyoruz.

Hüseyin AYHAN Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı

Page 3: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

En popüler tanımıyla Sendika; Çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, onların sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik unsurlar içeren, devlet, siyasi parti ve iktidarlardan uzak duran bağımsız ve sivil toplum örgütleridir. Peki ülkemizdeki mevcut durum bu tanıma ne kadar uymaktadır? Yaptığımız bir saha taramasında Sağlık Çalışanlarının % 70’inin Sendikalara güvenmediğini, sen-dikaların bağımsızlığına ve sivil toplum örgütü olduklarına inanmadıklarını ve % 30’unun bu se-beple sendikalara üye olmadıklarını tespit ettik. Çalışanlarından aldığımız cevaplar ülkemiz sendi-

kacılığı açısından kayda değer ve dikkat çekicidir. Bu cevapları ve elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşmak istiyo-ruz.

Yaptığımız araştırmada, çalışanların sendikalara bilinçsiz şekilde veya şeklen üye olduklarını üzülerek gör-dük. Aslında üye olanların veya üye olduğunu ifade edenlerin birçoğu hangi sendikaya üye olduklarını dahi bilmiyor-du.

Hangi sendikaya üyesiniz? Sorusuna karşılık çalışanların birçoğu, Ahmet’in, Mehmet’in, Erdal’ın veya Serdar-’ın sendikasına üye olduklarını ifade ederken, ankete katılanların önemli bir kısmı kurumlarında gördüğü baskı ve zo-runluluk üzerine sendikalara üye olduklarını ya da mesai arkadaşlarının hatırına sendikalara üye olduklarını ifade et-mektedir.

Yani çalışanların falan abisinin, falan ablasının, falan idarecinin baskısı ya da bir makama gelmek için sendi-

kalara üye olduklarını gördük. Her yıl üye tespit ve sayım dönemlerinde sendikalardan istifa edenlerin hangi sendika-ya üye olduklarını bilmediklerini gördük. Yıllardır X sendikasına üye olduğunu sananların aslında başka bir sendikaya üye olduğunu veya hiçbir sendikaya üye olmadıklarını dahi gördük. Bu araştırmanın ilginç bir sonucunda; Sağlık çalı-şanlarının % 14’ünün Sendika Aidatı Alabilmek için sendikalara üye olduklarını gördük.

Ülkemizde sağlık çalışanları arasında hangi sendikaya üye olduğunu bilmeyenlerin oranı % 65 dolayındadır. Ankete katılanların yarısına yakını hangi sendikaya üye olduğunu bilmediklerini açıkça beyan ederken, bir o kadarı da sanırım falan sendikaya üyeyim! Tam olarak bilmiyorum ama! Falanca arkadaşımın sendikasına üyeydim! Galiba şek-linde cevaplar vermiştir.

Bazı çalışanlar ise hiçbir sendikaya üye olmadıklarını söylerken bilgisi olmadan bir sendikaya üye yapıldıkları-nı sonradan öğrendiğini beyan etmiştir. Özellikle memuriyete ilk başlayanlara iş başı yapılırken sendika üyelik formla-rının imzalatıldığını, ayrıca zorla üyeliklerinin alındığını söyleyenlerin ise bir hayli fazla olduğunu gördük. Neden yasal yollara başvurmadınız sorusuna karşılık “idarelerle karşı karşıya kalmamak için ve başımıza daha kötü şeyler gelmesinden çekindiğimiz için” cevaplarını aldık. Diğer yandan, aslında sağlık çalışanlarının haklarını aramak için kurulan sendikaların hiçte demokratik olmayan bir şekilde örgütlendiğini, delege seçimi veya başkanlık seçimlerinin antidemokratik yöntemlerle yapıldığını, çalışanların seçme ve özgürlük haklarının nasılda ellerinden alındığını, dayatmacı bir zihniyetle sendikalara üyelikler yapıldığını daha işin başındayken baskıcı bir zihniyetle anayasal hakların ihlal edildiğini gördük.

Mutluluğu üretmeden, tüketmeye hakkımız yoktur

Page 4: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

SAĞLIK İŞ KOLUNDA SENDİKALARA BAKIŞ AÇISI VE SAHA TARAMA ANKETİ Ankete katılanlar sendikal sıkıntılarını ilk kez bu kadar net şekilde ifade ettiklerini söylerken çok ilginç bir şekilde yinede güç-lünün yanında kalarak veya susarak zulme ortaklık ediyorlardı. Bir yandan sendikalara güvenmediklerini beyan ederken sürgün veya yer değişikliğinden korktukları için istifa etmekten nasıl korktuklarını ama eleştiriye gelince mangalda kül bıra-kılmadığını gördük. Gelin anket sonuçlarını birlikte inceleyelim.

SAĞLIK İŞ KOLUNDA SENDİKALARA BAKIŞ AÇISI SAHA TARMA ANKETİ

Ankete katılanlar sendikal sıkıntılarını ilk defa bu kadar net dile getire bilmeleri çok ilginç iken yinede güçlünün yanında kalarak zulüm yapılmasına ortaklık ediyorlardı.Gelin anket sorularını ve cevaplarını inceleyelim.

Ülkemizde Etkili Sendikacılık Yapılıyor mu?

%14Kesinlikle Evet ,%9Evet , %14Fikrim yok, %34Hayır, % 29Kesinlikle Hayır,

Sendikalara Neden Üye Oluyorsunuz?

%14Arkadaşım Orada Olduğu İçin, %23Baskı Kurulduğu İçin, %14Sendika Aidatı İçin, % 20Kendimi sağlama Almak İçin, %29Bir yerlere gelmek için,

Sendikalara Neden Güvenmiyorsunuz?

%32 Bir Siyasi Parti Uzantısı şeklindeler; %18 Bağımsız Hareket Edememektedirler; %16 Amaçları Sadece Sayısal Çoğun-

luğu Almak, %14 İdeolojik Davranmaktadırlar, , %11Yandaşlarına Koltuk vermek, %9 Birleştirici Değil Ayrıştırıcılar

SAHTEKARLIĞIN EVRENSEL DÜZEYDE EGEMEN OLDUĞU DÖNEMLERDE,

GERÇEĞİ SÖYLEMEK DEVRİMCİ BİR EYLEMDİR.

Page 5: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

GRAFİK-1

GRAFİK-2

Page 6: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

GRAFİK-3

Saha tarama anketinin belirli bölümlerini sitemizde yayınladık özellikle sendikalara ilişkin sorulara karşılık veri-len cevaplar çok ilginçti. Bu cevaplar ülkemizdeki kamu sendikacılığının ne boyutta olduğunu gözler önüne sermekte-dir. Sendikacılık bağımsız ve siyasetten uzak şekilde yapılması gerekirken ülkemizde nasıl siyasallaştığını gördük. Halende görüyoruz. Bu anlayışın bir müddet daha süreceğini düşünüyoruz. AKTİF SAĞLIK-SEN OLARAK; ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE BASKI KURAN DEĞİL! HERKESLE ORTAK ÇALIŞAN VE ORTAK SORUNLAR ÜZERİNDE ÇÖZÜMLER ÜRETEN BİR SENDİKACILIĞI BENİMSİYORUZ. HİÇ BİR İDA-RENİN VEYA SİYASİ PARTİNİN YANINDA YA DA KARŞISINDA OLMADAN KANUNİ YOLLARLA SORUNLARI-MIZI ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK TEMEL İLKELERİMİZDEN BİRİSİDİR. HER ZAMAN DİK DURACAĞIZ AMA DİK-LENMEYECEĞİZ. Sendika olarak “Mesele Çalışanların Özlük Haklarıdır, Gerisi Teferruattır.” ilkesine bağlı kalarak ortak sorunlara çözüm üretmek asli görevimizdir.

Ercan KUYUCU Aktif Sağlık-Sen

Mevzuat Sekreteri

Page 7: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Toplu Sözleşme Görüşmeleri öncesinde, memurlara; “yasa bizim istediğimiz gibi düzenlendi, Hakem Kurulu’nun biz belirledik, Bütün taleplerimizi hükü-mete kabul ettireceğiz, Bakanlarla anlaştık.” gibi mesajlar atarak ümitlendi-

ren Malum konfederasyon ve sendikaların sözleri yalan çıktı; Üyeleri aldatıldı ve kamu çalışanları ;Toplu Sözleşme Masasında Yüz Üstü Bırakıldı.

““

Page 8: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

SENDİKA OLARAK BİZİM İŞİMİZ KAMU ÇALIŞANINI EĞİTMEKTİR.

BİZ EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ. SENDİKA TEMSİLCİLERİMİZE VE SENDİKA

ÜYELERİMİZE TEMEL SAĞLIK HUKUKU EĞİTİMİ VERDİK.

Page 9: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

AKTİF SAĞLIK SEN’İN CEMAATİN SENDİKASI OLDUĞUNU İSPATLAYIN

BU SENDİKAYI KAPATMAYAN NAMERDDİR.

Bizi Cemaatçi Olmakla Suçlayanlar! Önce Aynada Kendilerine Baksınlar Ne Görecekler!!!

Sayın Sağlık-Sen Ve Türk Sağlık-Sen’in Genel Merkez Yöneticileri, İl ve İlçe Başkanlıkları olarak, Kurulduğumuz Günden Bu Yana Kirli Elleriniz ile Üzerimize Çalmadığınız Kara Kalmadı.

Sizler asılsız bir iftira ile insanları kandırarak Üyelerimiz Üzerlerinde Baskı Kurdunuz.

Aktif Sağlık-Sen Sendikasını Cemaat Sendikası Olarak Lanse Et-mekten Geri Durmadınız.

Sayın Türk Sağlık-Senin TEŞKİLATLANMA Sekreteri Şahsınızı Özellikle Kınıyorum. Halen, Teşkilatlarınızda Tarafınızdan Yapılan Yönlendirme İle “Aktif Sağlık-Sen Sendikası Cemaat Sendikasıdır” Deme Gafletinden Kendinizi Alamadınız.

SAYIN TEŞKİLATLANMA SEKRTERİ; Sizinle Konuştuğumda Söy-lediğiniz İfade Aynen Şöyle İdi; “Sizinde İsminizde Aktif Var Yani Aktif Sağlık-Sen Sizsiniz Milli Eğitimde’ de Aktif Eğitimsen Var.

Onun İçin Aynısınız Demiştiniz.” Böyle bir düşüncenin ancak sağlıklı düşünemeyen beyinlere ait bir düşünce olabileceğini, tarafınıza Cemaatle Olan Bağlantımızı Açıklamanızı Ve İspatlamanızı İstemiştim. Verdiğiniz Sözün arkasında duramayacak kadar zavallısınız. Halen karalama kampanyasına devam ediyorsunuz...

Maşallah İddianızı İspatlamak Yerine Elinizin Karasını Sürmeye Devam Ediyorsunuz. Görüyoruz ki "Orta İnsan Sınıfından" Hala Kurtulamamışsınız. Size de bu yakışırdı vesselam...

Ben Aynı Telefon Konuşmasında; “O zaman Sizde İçinizdeki (Türk Sağlık Sen) Cemaatçi Üyeleri Söküp İçinizden Atın Demiş-tim. Ama Bunu Yapamayacağınızı, İnsanları Sayılacak Koyun Olarak Gördüğünüzü İfade etmiştim.” Aynı ifadelerimi buradan tekrar ediyorum.

Evet, sizler gerçekten zavallılarsınız. Onurlu şekilde mücadele etmek yerine belden aşağı savaşmayı, insanları baskılamayı ve sindirmeyi çok iyi beceriyorsunuz. Bunu 1999 yılında İstanbul’da çok iyi başarmıştınız…

Birde kalkmış şimdi hükümetle ortak hareket eden Hükümet-Sen (Sağlık-Sen)e baskıcı diyorsunuz. Bu yolu siz açtınız beyler farkındamısınız? Yani, Etki -Tepki Meselesi (:::::)

Aynı Baskı ve Yalanlar, Sağlık-Sen Genel Merkez Ve Teşkilatlarında da Devam Ediyor. Ben Buradan Tekrarlıyorum. Sizlerde Genel Merkez ve Taşra Teşkilatları olarak aynı ağızla iş birliği yaparak BİZİ CEMAATÇİ OLARAK lanse etmeye ve üyelere baskı kurmaya devam ediyorsunuz.

Bizim Cemaatle Bir Bağımız Olduğunu İspatlayın Bu Sendikayı Kapatmayan Namerttir. Eğer sizler iddianızı ispat edemezse-niz, sizi de “İSTİFAYA DAVET EDİYORUM.”Hükümet Karşısında Kazanımları Olamayan Sarı Yandaş Ve Hükümet Sen ise İstifaları Engellemek ve Üye Sayısını Artırmak İçin Bunlar Cemaatçi Başbakan Bunlara Operasyon Düzenleyecek Diye-rek Baskı, korku ve yalanlara insanları kendinize üye yaptınız. Yetmedi istifaları AKP il başkanlarına ve hükümete şikayet etti-niz.( sağlık çalışanları Ak Parti ile yakın olan Sağlık Sen'den istifa etmeye başladı. Bu konuda Sağlık Sen Yetkilileri durumu illerde Ak Parti il başkanlarına Ankara'da ise Sağlık Bakanına ilettiler. Seçimden sonra istifa edenler arasındaki yöneticiler gö-revden alınıp istifa eden sağlık çalışanlarına yönelik önlemler alınması kararlaştırıldı.)

TEKRAR İFADE EDİYORUM, SİZLER; Yalancısınız, Riyakârsınız, Şeytanın Dilsiz Avukatısınız.

Evet Biz Sizlerin Alkollü Yetki Kutlamalarınızı çok iyi biliriz. Bu işlerin daha da ilerisi, hatta ahlaksızlık boyutu da var. Ama O Bende Saklı Kalsın, Zamanı Gelince Söyleriz.

SENİ SEVENLERLE KULLANANLARI İYİ AYIRT ET,ARADAKİ ÇİZGİ ÇOK İNCEDİR..

Page 10: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Bir Diğerininse “A” Liraya Aldığı Binayı “A+5” Liraya Fatura Ettirdiğinizi Biliyoruz. Bu ve bunun gibi açıklarınızı bilme-miz sizleri Rahatsız Ediyor.

Her Zaman Dediğim gibi yine diyorum ki “Ben Günahkârım” Ancak, Sizler gibi Üç beş üye kapmak için asla Riyakar-lık yapmam, çalışanları masada asla satmam, makamlara, koltuklara gelmek için göstermelik namazda kılmam. İnandığım dava ve dava arkadaşlarıma asla ATIK, Kambur demem.

Ben özlük hakları doğrultusunda yapılması gereken ne ise onu yaparım. Bireysel Menfaatler için veya koltuk için İNANDIĞIM değerlerimi satamam.

Makam İşgal Eden sizler Kıyamet Günü Hesabını Veremeyeceğiniz İşlere İmza Atıyorsunuz. Hesap orada başka görülecek...

Hani sendika olarak biriniz TÜRKLÜĞÜ tekelinize aldınız, sizin dışınızdakiler TÜRK değil, Bir diğerinizde islamı te-kelinize aldınız ya!!! O zaman “TÜRK” olmayanları içinize almayın ve sendikanızdan atın.

Aynı şekilde Yandaş ve Hükümet Sen’de cemaatçi üyelerini atsın ve bir daha sendikaya almasın. Hem tüü-kaka diyeceksin, hem “haşhaşiler” diyeceksin hemde sendikandan istifa etmesinler diye baskı yapacak, AKP il başkanları ve hükümete şikayet edeceksin. Bunun adı riyakarlık değil de nedir?

Ben Kendim Ve Sendika Yönetim Kurulum Adına Bu İki Sendikanın Genel Merkez Yönetimine ve Taşra Teşkilat Yönetimlerine Hakkımızı Helal Etmiyoruz. Kul Hakkını Ahirette nasıl ödeyeceksiniz görüşelim bakalım.

Belden Aşağı Vurularak Ne Siyaset Nede Sivil Toplum Örgütçülüğü Yapılır. Ama Sizler Buna Alışkınsınız. Maziniz-de siyasetle bir olup Genel Başkan indirmek modası da var.

Bu arada her iki sendikanın genel başkanları çook yoğundurlar. Bu İki Sendikanın Genel Başkanlarına da bir Hatır-latma yapmak artık kaçınılmaz oldu.

Başkanlar Uyanın! Üsküdarda Sabah Oldu! Artık Cemaat Sağlıkta "Ufuk Sağlık-Sen Sendikası Olarak Yapılandı hatta Cihan Sendikalar Konfedrasyonunu bile kurdu. Size ve tüm teşkilat yöneticilerinize sunulur.

Yeri gelmişken,bir sözümde cemaat ehli olduğunu söyleyen cemaatçi arkadaşlara var; Neden korkuyorsu-nuz? Koltuk sevdasımı? Rahat yerde çalışma isteğimi? Etliye sütlüye karışmayayım ortada oynayayım halimi mi? Yuh olsun diyorum. Onurunuzla, değer ve inançlarınız ile oynanıyor ama sizin kılınız bile kıpırdamıyor.

Hepiniz içi boş dev görünümlü ağaçlarsınız. Yazıklar olsun… Dava yok satış var, rahata düşkünlük var. Ya siz Hz. Bilal’in çektiği zulmün kaçta kaçını çektiniz de davanızı satıyorsunuz. Güçten neden bu kadar korkuyorsunuz? Kork-mayın kimse sizi yemez...

Benim sözüm davasını savunan davasının gereklerini yapanlara değil. İnancı, düşüncesi ne olursa olsun inandığı değerlerin gereklerini yapanlara her zaman saygım vardır.

Ama duruşsuz, niteliksiz, şekil olarak yer kaplayanlara da oldum olası sinir olmuşumdur. Eğer sizler Saidi Nursinin Yaşadıklarının yüzde birini yaşasaydınız inanın kendinizi kaybederdiniz… “Koltuklara Otururken BARLA, sıkışınca TARLA” Yok öyle yağma. Öyle konuşmakla tespih döndürmekle cemaatçi olunmaz. Tarih boyunca, davasına sahip çıkamayanların zilleti kabul edenler, pişmanlık ve zillet içinde yaşayanlar ve sadece dünyalık peşinde koşan zavallı-lar olduğuna şahit olduk.

Başbakan bunlar paralel, maralel demeseydi! acaba bu boş işlerle uğraşan kişi ya da kişilerin yapacağı işler neler olurdu? Doğrusu çok merek ediyorum. Biz bu tür olayları Osmanlı ve Türk tarihinde de gördük. Bu duruma, kendini sağlama alma ve sistemdekileri uyutarak yönetme sanatı diyoruz.

TEKRARLIYORUM; BİZE CEMAAT SENDİKASI DİYENLERİ EVRAKLA İSPATA DAVET EDİYO-RUM. İSPAT EDEMEYENLER NAMERTTİR VE ŞEYTANIN AVUKATIDIR.

HAA !!! ŞUNUDA SÖYLEYİM BU CEMAATE MENSUP OLSA İDİM SÖYLEMEKTEN UTANMAZ VE İNANCIMIN GEREKLERİ NE İSE YAPARDIM. HİÇ BİR BASKIDA BENİ YILDIRAMAZDI.

Kaynak:www.aktifsaglik-sen.org

Page 11: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Sendikamız AKTİF SAĞLIK-SEN tarafından Türkiye'de ilk yüz ve ra-him naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üye-si PROF.DR.ÖMER ÖZKAN'ı "YILIN DOKTORU" seçildi

Elazığ Fırat Üniversitesinde gerçekleştirilen plaket törenine sendikamızı temsilen Elazığı İl başkanı (AKTİF SAĞLIK-SEN İL BAŞKANI) ÜMİT KA-RATAŞ ile birlikte TÜRK TIP ÖĞRENCİLERİ FIRAT YEREL KURULU tem-silcileri de katıldı.

Plaket Töreni açılış konuşmasını yapan Elazığ İl temsilcimiz AKTİF SAĞLIK-SEN İL BAŞKANI ÜMİT KARATAŞ; "Türkiye’de ilk rahim ve tam yüz nakil-lerini gerçekleştiren Prof.Dr. Ömer ÖZKAN'a Sendika Genel Merkezi'nin al-dığı kararla yılın doktoru solarak Prf Dr. Ömer ÖZLAN’IN Seçtiklerini GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULLU OLARAK BAŞARISI İLE GURUR DUYDUĞUMUZU Ve BAŞARILI OLAN HERŞEYİ SENDİKA OLARAK DESTEKLEDİĞİMİZİ belirterek, Genel merkez olarak Prf.Dr. Ömer ÖZKAN’ın başarıları bizleri gururlandırmaktadır Hocamız gerçekleştirdiği ameliyatlarla Türkiye'nin yüz akı olmuş ve ülkemize ciddi bir prestij kazan-

dırmıştır.

Sn.Prf.Dr. Ömer ÖZKAN’ın yaptığı organ naklileri ülkemizde çığır açarak ve mümkünsüz olanı başarmıştır. Yaptı-ğı başarılı Ameliyatlarla Organ bağışının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamış ,toplumumuza güven ve cesaret vermişlerdir.

Sn.Pr.Dr. Ömer ÖZKAN “Organ naklinin yapılabilmesi için organ bağışının olması gerektiğinden öncelikle sağlık çalışanlarının ve halkımızın bu konuda daha duyarlı olmasını beklediğini” ifade etmiştir.

Sn .PROF.DR. ÖMER ÖZKAN; AKTİF SAĞLIK-SEN 'den plaket almanın kendisi için değerli olduğunu ifade ederek; "Değer verdiğimiz bir kurum tara-fından ödüllendirmek güzel. Bir kişiyi, yaptığı işten dolayı ödüllendirilmesinden başka mutlu eden hiçbir şey yoktur. Bu süreçte olumlu şekilde gündemde ol-maktan mutluyuz. Sürekli Halk ve Sivil Toplum Örgütleri tarafından olumlu görülüyor ve bu yaptığımız işin ne kadar olumlu olduğunu gösteriyor, özellikle ülkemizin dünyada ses getirmesine bir derece katkımızın olması başarımıza başarı katmıştır. Bu Plakete layık görülmekten oldukça mutluyuz." dedi.

Konuşmaların ardından AKTİF SAĞLIK-SEN İL BAŞKANI ÜMİT KARATAŞ tarafından Genel başkanımızın İllerin yapılandırılması (Manisa-İzmir) programı olması nedeni ile programa katılamadığını ve özür dileklerini ve başarısı ile guru duyduğumuzu genel merkez ile il teşkilatla yapılarımızın da genel merkezi temsil yetkisi nedeni ile Genel Merkezimiz yönetim kurulu ve Genel Başkanımız Hüseyin AYHAN adına PROF.DR. ÖMER ÖZKAN'a "YILIN DOKTORU" plaketi verildi. Elazığ'ın yöresel ürünleri hediye edildi.

AKTİF SAĞLIK-SEN YILIN DOKTORUNU SEÇTİ YILIN DOKTORU SEÇİLEN PRF.DR.ÖMER ÖZKANA PLAKET SUNULDU

BU ÜLKEDE DÜRÜST OLMAK BAŞA BELADIR.ZULÜM AZRAİL OLSA HEP

DÜRÜSTLÜĞÜ SAVUNACAĞIM...

Page 12: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

NÖBET TUTAMAZ RAPORU OLAN

SAĞLIK ÇALIŞANINA HAFTA SONU

NÖBETİ YAZILAMAZ

Page 13: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

NÖBET OLDUĞU VE NÖBET YAZILAMAYACAĞI YARGI KARARI İLE TESCİLLENDİ…

Nöbet tutamaz raporuna rağmen cumartesi ve pazar günlerine 08:00-17:00 saatlerinin mesai çalışması olmadığına hükmetti

DAVANIN ÖZETİ: ………………İli,…………………… İlçe Devlet Hastanesi’nde Hemşire olarak görev yapan da-vacının, sağlık sorunu nedeniyle hakkında mesai dışı çalışma uygulamasının sonlandırılması isteminin reddini

istemiş,……………..İlçe Devlet Hastanesi’nin ……./…./201… gün ve…………..-şahsi kod ve………. sayılı işlemi-nin; davacı ile aynı durumdaki diğer personele yapılan uygulamanın yapılmadığı, davalı idarenin nöbet hizmetinin

adının mesai olarak değiştirilmek suretiyle sağlık kurulu raporunun etkisizleştirmeye çalıştığı ve bu nedenle bu

işlemin iptali için dava açılmıştır

DAVA SONUCU. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren …………… İdare Mahkemesi’nce gereği görüşüldü: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 99. maddesinde, “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir.” hükmü, 101.maddesinin 1.fıkrasında, “Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurla-

rının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.” hükmü yer almıştır.

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nin 37.maddesinde, “Yataklı tedavi kurumlarında çalışmalar günün 24 saatinde kesintisiz devam eder. Normal mesai saatleri dışındaki hizmetler, acil vak’aların muayene ve tedavisini acil ameliyat ve müdahalelerin yapılmasını ve yatmakta olan hastaların bakımlarının devamını kapsar.” hükmü, nöbet esaslarının düzenlendiği bölümde yer alan 41.maddesinde, “Genel olarak yataklı tedavi kurumlarında nöbet; normal çalışma saatleri dışın-da ve resmi tatil günlerinde dışarıdan gelecek hastalarla, kurum içindeki hastaların acil durumlarında tıbbi ve bu-nunla ilgili idari ve teknik yardımları vaktinde sağlayabilmek, olması muhtemel idari ve teknik olay ve kasalara zamanında müdahale edebilmek amacını güder. a) Nöbet saat 8.00’den ertesi gün 8.00’e kadar devam eder. Nö-

betçi olanlar hiçbir surete kurumdan ayrılamazlar.” hükmü yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, …………… İlçe Devlet Hastanesi’nde Hemşire olarak görev yapan davacı hakkında …………………………. Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen …../…/201… günlü, 2329 no’lu Sağlık Kurulu Raporu’na göre, ……………………….tanısı konularak, mesai saatleri dışında çalışması kendi-si ve hasta açısından risk yaratabileceğinden nöbet tutmasının uygun olmadığının belirtildiği, bunun üzerine da-vacı ÜYEMİZ tarafından, görev yaptığı hastane başhekimliğine verilen ……./…/2… günlü dilekçesi ile, …………….tarihindeki çalışmasının Cumartesi günü normal mesai dışındaki çalışmasında olduğu gibi bundan

sonraki nöbetlerinde sorun olmaması için mesai dışı çalışma uygulamasının sonlandırılmasını talep etmiştir

İNANMADIĞIMIZYOLDA,MİLYONLARLA YÜRÜYECEĞİMİZE,İNANDIĞIMIZ DAVADA BİZE

GÜVEVNENLERLE DÜŞÜNMEDEN EL ELE YÜRÜRÜZ .İSANIN YANINDA OLUP

FİRAVUNUN KARŞISINDA OLMANIN BEDELİDE NE İSE ÖDERİZ...

Page 14: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Davalı idare bu başvuruya ……. tarih ve sayılı cevap yazısı red ederken gerekçe olarak,“sağlık kurulu raporuna istina-den gece nöbeti ve gece vardiyası hizmetlerine katılmayan personelin resmi ve tatil günlerinde gündüz çalışma saat-lerine isabet eden 08:00-17:00 saatleri içerisinde çalıştırılmalarına engel bulunmadığına ilişkin Sağlık Bakanlığı görü-

şüne istinaden başvurunun reddedildiği ifade edilmiştir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, memurlar için normal mesai saatlerinin günlük sekiz saatten haftada 40 saat olduğu ve Cumartesi ile Pazar günlerinin tatil günü olduğu, Ancak günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren sağlık hizmetinin verildiği davacının görev yaptığı hastaneye ilişkin özel çalışma sürelerinin Ya-

taklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ile düzenlendiği,

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği hükmü uyarınca da normal mesai saatlerinin hafta içi sekiz saatlik bir çalışmayı kapsadığı, ancak hastane hizmetleri günün yirmidört saatinde devamlılık gösterdiğinden normal mesai saat-leri dışındaki saatlerin ve hafta sonu günlerinin (Cumartesi ve Pazar günleri) nöbet ve yatan hastaların bakımı hizmet-leri ile sürdürüldüğü, hafta sonu günlerinde memurların yapacağı sağlık hizmeti nöbet olarak isimlendirilmekle bu nö-betlerin saat 8.00’den ertesi gün 8.00’e kadar bir çalışma periyodu olarak tanımlandığı, davalı idarece ileri sürüldüğü gibi, hafta sonu 08:00-17:00 saatleri arasındaki çalışmanın, “hafta sonu normal mesai saatleri” olmayıp nöbet hizmeti-nin içinde değerlendirilebilecek bir zaman dilimi olduğu ve davacının bu saatler arası nöbet kapsamında bulunan acil

nöbeti hizmeti verdiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı hakkında normal mesai saatleri haricinde çalışmasının ve nöbet tutmasının uygun olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporu olmasına rağmen, mesai dışı çalışma (nöbet hizmeti) olduğu hususunda şüphe bulunma-yan Cumartesi günleri 08:00-17:00 saatlerindeki çalıştırılması uygulamasının sona erdirilmesi isteminin reddine ilişkin

dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır denilmiştir.

Bu dava ile idarelerin nöbet ve normal çalışma saatlerini çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini normal 40 saat dışındaki her çalışmanın nöbet olarak değerlendireceği hüküm altına alınmıştır. Bu dava ile tüm sağlık meslek mensuplarından elinde nöbet tutamaz raporu olanların nöbete dahil edilemeyeceğini ve

idarelere itiraz etmelerini gerektiğini ifade ediyoruz.

Bu dava ile artık idarelerin nöbet ile çalışma saatlerini iyi ayırmaları gerektiğini aksi takdirde yapılanların Anayasanın

17ve 18 maddeleri gereği ANGARYA/İŞKENCE Fillerine girdiğini ve davalara maruz kalabileceklerini hatırlatmıştır.

İdarelerin personel eksikliği var,v.b.bahaneleri ileri sürmesi mümkün değildir.İdarelerin masa başında torpilli olarak oturttuğu sağlık personellerini masa başından kaldırması Anayasanın 10 maddesi gereği eşitlik ilkesine bağlı kalınma-sı,yapılan her türlü görevlendirmenin yazılı yapılması gerektiğini,neden olarakta Anayasanın 125 maddesi gereği ku-ruma çalışanın dava açabilmesi için İDARELERİN görevlendirmelerin yazılı verilmesi gerektiği hüküm altında iken idareler keyfi uygulamalarla sözel olarak çalışanları sık sık yer değişikliğine sebep olmaktadır.Bu durum yine Anaya-

sanın 49 maddesi gereği suç teşkil etmektedir

BİR İNSANIN SENİ NE KADAR SEVDİĞİ,GÖSTERDİĞİ İLGİDEN,GİRDİĞİ RİSKTEN VE VERDİĞİ MÜCADELEDEN BELLİ OLUR...

Page 15: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

1-ŞİDDET: Çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunların başında işyerinde Şid-det olduğunu gördük. Sağlık sektöründe işyerindeki Şiddetin nedenleri,şiddet türleri ve kim-lerin daha çok şiddete maruz kaldığının hasta yakınlarının şiddete başvurmasının boyutlarını ortaya koymuştur.

Sağlık Çalışanları Fiziki Şiddete %34 ü En Az 1 Kez, %11 i 2-3 Kez, , %55 lik bir dilim hiç fiziki şiddete maruz kalmadığını ifade etmiştir.

Sağlık Çalışanlarının Sözel Şiddete %64 ü En Az 1 Kez, %23 ü 2-3 kez ,%2 si 5-7 kez sözlü şiddete maruz kaldığı, %11 lik dilim hiç sözlü şiddete maruz kalmadığını ifade etmiştir

Sağlık Çalışanlarına Cinsel Taciz’e %30 Elle ,%55 Sözel ,%9 Sıkıştırma ,%6Fikrim Yok şeklinde taciz tür-lerinden en az birine maruz kaldığını ifade etmiştir..

İşyerinde şiddet olaylarına maruz kalan veya tanık olan çalışanların duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyi, şiddet olaylarına maruz kalmayan çalışanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksektir Buna göre, işyeri şiddeti çalışanlara yönelik önemli bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur.

Sağlık Çalışanları Sağlıkta Şiddetin Nedeni olarak %20,Ülke Yöneticileri %19 Otorite/Hukuk Boşlu-

ğu,%13,Eğitim/Kültür Sorunları, %13 Toplumsal Hoşgörü eksikliği,%11Ekonomik Nedenler ,%9 Medya,

%,%8 Tüketim Kültürü ,% 6 İnanç Değerlerde Aşınma, %1Diğer

Page 16: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Sağlık Çalışanına Göre Hasta Yakınları Neden Şiddete Başvurma Nedenleri; Alkol ve Uyuşturucu Alınması; %78 (59%Kesinlikle katılıyorum,%19Katılıyorum),

Güvenlik Zafiyeti %77(36% Kesinlikle katılıyorum,31%Katılıyorum)

Sağlık Personeli Yetersizliği; %77 (31% Kesinlikle katılıyorum 46% Katılıyorum)

Hasta Yoğunluğu; %70 (40% Kesinlikle katılıyorum,30%,Katılıyorum),

İhmal Edilme Düşüncesi %68 (45% Kesinlikle katılıyorum 23% Katılıyorum),

Kurum Yetersizlikleri (yatak-İlaç-Cihaz) %67 (25% Kesinlikle katılıyorum 42% Katılıyorum)

Bencillik,Saygının Kaybolması; %59’ (’27% Kesinlikle katılıyorum,32% si katılıyorum

Sağlık Politikaları; %47’(16% Kesinlikle katılıyorum 31% Katılıyorum),

Tedaviden Memnuniyetsizlik %30 (14% Kesinlikle katılıyorum 16% Katılıyorum) %49 (33% Katılmıyorum 16% Kesinlikle katılmıyorum) %21 Fikrim yok şeklinde cevap vermiştir.

Bu güne kadar pek fazla dille getirilmeyen fakat sağlık çalışanlarına yapılan şiddette en önemli neden olarak has-

ta ve hasta yakınlarının alkol ve uyuşturucu alarak sağlık kurumlarına geldikleri ve güvenlik zafiyetinin olması

hasta ve yakınlarının şiddete daha yatkın olduklarını ifade etmişlerdir

Sağlık Çalışanına Göre En Fazla Fiziki Şiddete Maruz Kalan Meslek Grupları Hangisidir?

Doktor %30 u (21% Kesinlikle katılıyorum, 9% Katılıyorum),

Sağlık Memuru %57si (28% Kesinlikle katılıyorum 29% Katılıyorum),

Hemşire %68’ü (54% Kesinlikle katılıyorum, 14% Katılıyorum

Ebe %35 ü ( 20% Kesinlikle katılıyorum,15% Katılıyorum

ATT/Paramadik %45’i (36% Kesinlikle katılıyorum, % 9Katılıyorum

Sağlık Teknikerleri;% 24u (16% Kesinlikle katılıyorum, 8% Katılıyorum)

Sağlık Teknisyenleri;%26 u (14% Kesinlikle katılıyorum 12% Katılıyorum), Psikolog-Sosyal Hizmetler Uzm. 19’u (8% Kesinlikle katılıyorum,11% Katılıyorum),

Diyetisyen vb %19 u (7% Kesinlikle katılıyorum,12% Katılıyorum,) Kurum İdarecileri %12 si (4% Kesinlikle katılıyorum 8% Katılıyorum),

Diğer (TDS,Hasta Kabul V.b) %23 ü (12% Kesinlikle katılıyorum,11% Katılıyorum),

Dilek ERKUTLU ÖZKASAP

Aktif Sağlık-Sen Genel Sekreter

BİZ BU SENDİKAYI , SAĞLIK ÇALIŞANININ ŞAHSİ EMELLERİ İÇİN

,FEDA KARLIK YAPMAK ÜZERE DEĞİL,

MESLEKLERİN GELECEĞİ İÇİN GEREĞİNİ YAPMAK İÇİN KURDUK..

Page 17: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM SAĞLIK ÇALIŞANI ÜZERİNDEKİ YIKIM DEVAM EDİYOR..

1988 Yılından sonra başlayan sağlıkta dönüşüm rüzgarı 2003 yılından sonra hızlı esmeye başladı Halen ülkemiz yönetiminde bulunan hükümet ile (AKP Hükümeti döneminde) daha da hızlandırılandı ve kasırga ya dönerek sistemleri yıkarak devam etti “Sağlıkta Dönüşüm Programı”ile sosyal devlet in gereği ücretsiz olması gereken sağlık ve sosyal hizmeti hak olmaktan çıka-ran, ticarileştirerek parayla alınıp-satılan, üzerinden “kar” elde edilen bir hizmete dönüştüren, çalışanların iş-işyeri güvencesini kaldıran, performansa göre çalıştırarak rekabet ettiren, ağır iş yükü altına sokan, her türlü şiddetle karşı karşıya getiren bu prog-ram olmuştur.

Sağlık çalışanı yani hizmeti sunanların mutsuzluğu,iş yükü artarken (yandaş olanlar ve Liyakatsız Makam sahibi olanlar hariç) hizmeti alanların hastaların (müşterilerin) mutluluğu hizmete daha rahat ulaşım ve sağlık çalışanına şiddet uygulanırken algı-larken bununda “Hasta Hakkı” olarak görülmesine siyasiler ve hükümet erkinin söylemleri ve idarelerin baskıları etkin olmuştur. Geçen yılda ifade etmiştim sağlık çalışanlarının bunca sorunu varken “ 14 MART TIP BAYRAMI KUTLAMAK” neyimize diyerek 14 maddelik manifesto yayınladık. Sağlık çalışanlarının geçen yıla göre sorunlarının sayıları azalması gerekirken,sorunlarının daha da arttığını gördük.

Sağlık çalışanlarına sağlık alanında yapılan değişikliklerle yani Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı tamamlayıcı birçok dü-zenlemeler 663 Sayılı KHK ileri sürülerek SAĞLIK ÇALIŞANLARINA DAYATILMAKTADIR

AKTİF SAĞLIK-SEN Yıllar yılı Siyasilerin kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği niteliksiz sağlık Politikaları, Sağ-lık Mesleklerinin Eğitiminden, Mesleki Görev Yetki ve Sorumlulukları, MESLEK YETERLİLİĞİ VE MESLEK STANDART-LARI,SAĞLIK ÇALIŞANALRININ ALAMADIĞI YIPRANMA PAYI VE GÖSTRGE SORUNNLARI Sağlıkta çocuk işçiliğinin durdurulması ile sağlık çalışanlarını neredeyse bitiren düşünemeyen robotlaştıran en önemlisi insan sağlığı ve toplum sağlı-ğını hiçe sayan olumsuzluklara karşı mücadeleyi yürütmek için tüm meslek örgütleri ile işbirliği yapmaktan çekinmez. İş, ücret ve gelecek güvencesi ile iş yeri güvenliği için her türlü çalışmanın yanında yer alır. Temel ilkemiz Meselenin Çalışanların Özlük Hakları Gerisi Teferruattır. Diyor ve GÜCÜMÜZ BİRLİKTELİĞİMİZDİR diyor. Gücümüzün farkına varılmasını ve farkındalık oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.

AKTİF SAĞLIK-SEN OLARAK YETKİLİLERE ŞUNU İFADE EDİYORUZ. GAYEMİZ İNSANCA YAŞANIR BİR HAYAT VE VATANDAŞIMIZA İNSANCA BİR SAĞLIK HİZMETİ SUNMAKTIR

Www.aktifsaglik-sen.org 0.535-714.00.36-0530.011.4875

Page 18: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TEMEL SORUNLARI

1. Angarya çalışmaya ZORLANMAKTADIR

2. Performans baskısı ile KARŞIKARŞIYADIR

3. Niteliksiz sağlık eğitimi VERİLMEKTEDİR

4. Hizmet sunduğu Sağlık hizmetine ulaşmak için Katkı-katılım payları ÖDMEK ZORUNDA-DIR

5. İş ve işyeri güvencesi YOKTUR

6. İşyerinde idarelerin MOBİNG BASKISI ALTINDADIR

7. Çalışan Polikliniği Olmadığı için İNTİHAR EĞİLİMİ ARTMIŞTIR.

8. Performans yerine Emekliliğe yansıyacak ücret ALAMAMAKTADIR

9. Özlük ve demokratik hakları ELLİNDEN ALINMIŞTIR

10. Sağlık Çalışanların Meslek Odaları KANUNU HALEN ÇIKARTILMMIŞTIR.

11. Çalışma Saatleri ESNEK HALE GETİRİLMİŞTİR.

12. Güvencesiz ve ucuz iş gücü artırılmış TAŞERONLAŞMA ARTMIŞTIR

13. Farklı istihdam Modelleri Oluşturularak ÇALIŞMA BARIŞI BOZULDU.

14. 1219 Sayılı Kanunun EK-13. maddesine rağmen MESLEKLER ÇATIŞTIRLMAYA BAŞLAN-DI

15. Hasta ve Çalışan Güvenliği Birimleri AMACI DIŞINDA KULLANILMAYA BAŞLADI

16. Yeterli insan GÜCÜ PLANLAMASI YAPILMAMIŞTIR (Az Kişi Çok İş)

17. Sağlı Mesleklerinin Görev Yetki ve Sorumlulukları tanımlanmadığı için İDRELERİN İSTE-Ğİ DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞTIRILMALAR BAŞLADI

18. SİYASİ VE SENDİKAL FARKLILIKLAR NEDENİ İLE SÜRGÜNLER BAŞLADI

19. Aile Sağlığı Merkezlerinde görevli AİLE SAĞLIĞI MENSUPLARI hastanelerin ACİL SER-VİSLERİNDE NÖBET TUTMA ZORUNLULUĞU BAŞLADI

20. Tüm sağlık Çalışanlarına İKAMET SINIRLAMASI GETİRMEYE ÇAŞILIYOR,

21. Karmaşık bürokrasi, kanun ve yönetmeliklerle Yönetilmektedir. KANUN İLE YÖNETME-LİKLER BİR BİRİNİN TAMAMLAYICISI DEĞİLDİR.

Aktif Sağlık-Sen

Yönetim Kurulu

Hiç bir siyasi idareden yana tasarrufumuz yoktur. Aktif Sağlık-Sen

Tüm Siyasi Partilerle Aynı Mesafede Olan Bir Sendikadır.

Page 19: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunlardan bir diğer önemli hususun işyerinde Mobbing olduğunu gördük. sağlık sektöründe işyerindeki Mobbinge uğrayanların boyutlarını ortaya koymuştur

.Ankete katılan Sağlık Çalışanlarının %83 ü( %19u Kesinlikle Evet %64 ü Evet) diyerek Mobbing hakkında bilgisi olduğunu ifade etmiştir

Ankete katılan Sağlık Çalışanlarının %64 ü En az bir kez , %25i 3-4 kez, % 6 sı mobbing eyleminin halen de-

vam ediyor, %4 ü. 5-10 Defa arası diyen 10 kişi vardı.

Ankete katılan Sağlık Çalışanları Mobbinge maruz kalma şekillerini Şu Şekilde İfade Ediyor.

%18 İ Nöbet ve Yer Değişikliği , %15 i Çalıştığı Birim Değiştirilerek, %14 ü Görevinin Altında Çalıştırılarak, %13 ü Görevi o lma-

yan İşler Verilerek derken bunları %9 Çalıştığı Birimimde Tek Çalıştırılarak, %9 İdarelerin Kanun ve Yönetmelikler Amacı Dışın-

da kullanılarak, %7 Mesai Saatlerim Kontrol Edilerek, %7 Kurum İdarecilerinin Sözlü Baskısı %5 Kurumlara Bağlı Semt Polikli-

niklere gönderilerek şeklinde ifade edilmiştir. %3 ü fikri olmadığını ifade etmiştir.

Ankete katılan Sağlık Personelleri Arasında Bir Birlerine Mobbing Uygulama oranları şu şekilde idi

Yönetimler Doktora Mobbing Yapıyor mu? %42 ‘si (%19u Kesinlikle Katılıyorum, %23 ü Katılıyorum ) şeklinde ifade etmştir.

Doktorlar Sağlık Personeline Mobbing Yapıyormu? %57’si (%%29u Kesinlikle Katılıyorum, %28 i Katılıyorum şeklinde ifade

etmiştir.

Sağlık Personeli Sağlık Personeline Mobbing Yapıyormu? %58’i (%18u Kesinlikle Katılıyorum, %40 u Katılıyorum) katılıyo-

rum şeklinde ifade etmiştir.

Yönetimler Sağlık Personeline Personeline Mobbing Yapıyormu? %58’i (%25u Kesinlikle Katılıyorum, %40’ı Katılıyorum )

şeklinde ifade etmiştir.

Sağlık Personeli Doktora Mobbing Yapıyormu? %30,’u (%14u Kesinlikle Katılıyorum, %16’ı Katılıyorum şeklinde ifade

etmiştir.İlk defa anketlerde Sağlık Personelinin Doktora Mobbing uyguladığı gündeme taşınmıştır.

Sağlık Personeli Hastabkıcı ve Temizlik Personeline Mobbing Yapıyormu? %66, (%44ü Kesinlikle Katılıyorum, %22’si

Katılıyorum) şeklinde ifade etmiştir.Buradaki ilginç olan ise güçler gösterisi şekline dönerken sağlık personeli de en zayıf buldu-

ğu halkaya mobbing uyguluyor. Aslında bu cevaplar sağlık personellerinin kendi aralarında ne kadar parçalandıklarını ve bir biri-

leri ile iletişim sıkıntısı yaşadıklarını en iyi şekilde anlatmaktadır.

MOBBİNGİN EN FAZLA UYGULANMA NEDENLERİ istifaya zorlama, kötü muameleye maruz kalma, sözlü taciz, ayrımcılık,

hakaret, görev yeri değişikliği, tutanak tutulması, yasal hakların kullandırılmaması, iftira, fiziksel şiddet ve cinsel taciz.

Sağlık yine ön planda. Sağlıkta çalışanlar korkudan gelemiyorlar, ama biliyoruz ki sağlıkta mobbing çok fazla. Medyada mobbing

çok fazla. Özel sektörde, bankacılıkta, turizmde, ilaç sektöründe davalık olan mobbingler çok fazla. Çünkü şirketler profesyonel-

ce mobbing yapıyor. Bunlar kötü niyetle yapılan mobbingler. Bunların engellenmesi ve cezalandırılması şart. O yüzden mobbingi

önlemenin yolu dava açmak, tazminat almak değil. Mobbingi sosyolojik boyutuyla çözmemiz gerekir. Halk bilinçlenerek ancak

bu mobbingi çözebilir. Biraz okuyan, biraz bilinçlenen vatandaş mobbinge uğramaz. Mobbing var, bir gerçek."

Page 20: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

WEB:www.aktifsaglik-sen.org E.mail:[email protected] GSM:05300114875

Çağatay Duran Denetleme Kurulu Başkanı.

Page 21: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunların üçüncüsü olarak işyerinde TÜKENMİŞLİK olduğu-nu gördük. sağlık sektöründe işyerindeki Tükenmişlik Sendromunu yaşayanların oranı, ,mesleğinin kaçıncı yılında yaşıyor, genel nedenleri tükenmişlik sendromu sonrası işyerindeki performansı etkileyen unsurların boyutlarını ortaya koymaktır.

Tükenmişlik Sendromu Yaşadınızmı?

Ankete Katılanların %71 i (%42 si Kesinlikle Evet ve %29u Evet) Tükenmişlik Sendromu Yaşadığını ifade etmiştir.

Mesleğinizin Kaçıncı Yılında Tükenmişlik Sendromu Yaşadınız?

Ankete Katılanların verdikleri cevaplar; %32 si Mesleğinin 5-10 yıllında, %21i 10-15 ve %21 15-20 li yıllarda mesleklerinde tükenmişlik sendromu yaşarken mesleğinde 0-5 yıllık olanların oranı %14tür. %6 fikrim yok demiştir. Görüldüğü gibi sağlıkta Tükenmişlik sendromu daha mesleğin başında olanlarda bile 0-5 Yıllarda %14oranındadır

Mesleğinizde Kurumsal Tükenmişlik Sendromu Oluşma Genel Nedenleri Nelerdir?

Görev Yetki ve Sorumluluklardaki Anlam Karmaşası %84 ü Evet ( %54 Kesinlikle Evet %30 ) şeklinde ifade etmiştir.

Fazla Nöbet Süreleri; %84 ü Evet ( %50 Kesinlikle Evet %31 Evet ) Şeklinde İfade Etmiştir.

Birim Amirlerin Mesleki Bilgi Eksiklikleri: (81 i(%29 Kesinlikle Evet %42) Şeklinde İfade Etmiştir.

184 Hattına Sağlık Personelleri ile ilgili Yapılan Asılsız İhbarlar; % 80’i (%52 Kesinlikle Evet ,%28) Şeklinde İfade Etmiştir.

Görev Dışında Çalıştırılma: % 80 i ( %32 Kesinlikle Evet %48 Evet) Şeklinde İfade Etmiştir.

İdarelerin Yönetimsel Hataları; %77 si (% 46 Kesinlikle Evet %31) Şeklinde İfade Etmiştir.

Bakanlığın Sık Sık Çıkardığı Kanun ve Yönetmelikler:; %77 si (%32 Kesinlikle Evet % 35 Evet) Şeklinde İfade Etmiştir.

Yönetici Pozisyonunda Olanların Liyakatlarının Yeterli Olmaması;%71’i ( %44 Kesinlikle Evet %27 Evet ) Şeklinde İfade Et-

miştir.

Belli Bir Süreden Sonra Personel Arasındaki Uyumsuzluk; %66 sı : (% 35Kesinlikle Evet %31 Evet ) Şeklinde ifade edilmiş-

tir.Mükemmeliyetçi yapı, kişinin kendini telkinle ve dikkatini başka yönlere dağıtarak büyük ölçüde kontrol edebileceği bir kişilik

yapısıdır. Kişinin bazen her şeye yetemeyeceğini, her zaman her şeyin yolunda gidemeyebileceğini bilmesi, tükenmişlik duygu

durumunu hayatından uzak tutabilmesi açısından büyük fayda sağlayacaktır.

Kişilerin yüksek ve ulaşılması güç hedefler yerine daha ulaşılabilir hedefler koymaları, Tükenmişlik Sendromu’nu önleme ko-

nusunda önemli bir adımdır. Kişinin yaşadığı sorunda kendi payını değerlendirirken objektif olması, yaşadığı tükenmişlik süre-

cini aşmasına yardımcı olur. Kişinin kendi durumunun farkına varıp, kendine daha fazla zaman ayırması gerekir.

Yaşadığı zorlukları sisteme bağlamak ya da sorumlu bireyler aramak, sık rastlanan ve tükenmişliğin şiddetini arttıran durum-

lardır. Bu nedenle bu düşünce biçimlerinden uzak durulmalıdır. Hayatta iş ve özel yaşam arasında bir denge kurulması, işin

gereğinden fazla zaman almamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. İş ortamında iletişimin geliştirilmesi, paylaşımların artma-

sı, sorumluluğun bölüşülmesi, eskiden keyif alınan etkinliklerin yeniden yapılmaya başlanması ve yeni etkinliklerin keşfedilme-

si sürecin aşılmasında önemli yer tutar.

Ayrıca, bu sorunu yaşayan kişiler bazen yardım almak istemeyecek kadar çaresiz hissedebilirler. Böyle durumlarda, kişinin

yakınlarına da önemli sorumluluklar düşer. Kişi, profesyonel yardım almaya ikna edilmelidir.

Page 22: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

SAĞLIKTA İŞ DOYUMUSAHA TARMA ANKETİ:

Çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunlarından bir diğeri ise Sağlık-ta İş Doyumu yeterli olmadığını gördük. sağlık sektöründe Mobbing ve Tü-kenmişlik Sendromunu etkileyen aktörlerin arasında İş Doyumu Eksikliğinin olup olmadığını araştırmak istedik. Sağlıkta İş Doyumunun sağlık çalışanı üzerindeki boyutlarını ortaya koymaktır.

Mezun Olduğunuz (Yani Diplomanızda Yazan) Unvanda mı Mesleğinizi İcra Ediyorsunuz?

Ankete Katılanların %63 ü (%42si Hayır,%20 si Kesinlikle Hayır) kendi Un-vanlarında Mesleklerini İcra Edemediklerini ifade etmişlerdir.Yani çalışanlar ünvanları dışında kurum ihtiyacına göre çalıştıklarını ifade ediyorlardı .Aslında bu cevap ile ülkemizde sağlık sunumunun ehil ellerden çıkmadığını ve bunun dışında sağlıkla alakası olmayan kişilerin sağlık hizmetlerinde mes-

lek icra ettiklerini ifade edilmektedir.

Kendi Mesleğiniz Dışında Çalışmak İş Doyumunuzu Olumsuz Etkilediğini Düşünüyormusunuz?

Ankete Katılanların %77 si (%46 sı Kesinlikle Evet, %31i Evet )Kendi meslekleri dışında çalışmaları iş doyumunu olumsuz etkilediğini ifade etmektedir.

Farklı Çalışma Modelleri Çalışma Barışını Bozuyormu?

Ankete Katılanların %68 i (%64 ü Katılıyorum, %4 ü Kesinlikle Katılıyorum) Farklı Çalışma Modellerinin Çalışma Ba-rışını Bozduğunu ifade etmiştir

Kanuni Haklarız Hakkında Yeterli Bilgiye sahipmisiniz? Ankete Katılanların %52 si (% 36 sı Kesinlikle Hayır, ve %16 sı Hayır) Kanuni Hakları Hakkında Yeterli Bilgiye sahip olmadığını ifade etmiştir.)

Kurum İdarelerine(Amirlerine) Karşı Haklarınızı Arayabilyormusunuz? Ankete Katıların %64ü (%37 si Hayır ve %27 si Kesinlikle Hayır) Kurum idarelerine Karşı Haklarını Arayamadıklarını ifade etmiştir

İdare Tarafından(Kurum Amiri,Doktor,Şef V.B) Verilen Her Görevi Emir Sorgulamadan Yaparmısınız;?

Ankete Katılanların %70 i (%40 Evet,%30 Kesinlikle Evet) İdare Tarafından verilen Her Görevi Yaptığını Emir Sorgu-lamadığını ifade etmiştir.

SİBEL AYDOĞAN BASIN SEKRETERİ

www.aktifsaglik-sen.org 0.535-714.00.36-0530.011.4875

Page 23: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Aktif Sağlık-Sen’in yaptığı bir araştırmada sağlık çalışanlarının %22’sinin intiha-

ra meyilli olduğu sonucu ortaya çıktı. Biz de sektöre dair çarpıcı sonuçlar içe-

ren bu anket hakkında Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı Hüseyin Ayhan ile bir

röportaj gerçekleştirdik. Ayhan, sağlık çalışanlarının zor şartlar altında çalıştığı-

nı ve yetkililerin bu konuda acil adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Sendikanızın yaptığı bir anket sonucunda sağlık personelinin yüzde 22’sinin

intihara meyilli olduğunu açıkladınız. Öncelikle böyle bir anket yapmanızın te-

mel sebebi nedir?

Sağlık camiasında çalışanların sorunlarını (sahanın sorunlarını) devlet erkine ve Sağlık Bakanlığı’na sunmak üze-

re bu anket çalışmasını yaptık. Bizi anket yapmaya yönlendiren temel neden, sağlık çalışanının sesi olup sorunla-

rı sahadan yöneticilere sunma isteğidir. Bu anlayıştan hareketle, son on yılda ülkemizde sağlık sektöründe yaşa-

nan değişim ve bu süreçte sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet vakalarına “sağlıklı” bir çözüm üretme amacıy-

la, farklı sağlık kurumlarında ve sağlık basamaklarında görev yapan tüm sağlık çalışanlarına beş bölümden olu-

şan çözüm niteliğinde sorular sorduk. Beş bölümden oluşan anket çalışmamızda, genel demografik bilgiler, sağ-

lık çalışanlarının çalışma alanları ile ilgili görüşleri, iş doyumu, tükenmişlik sendromu, çalışma alanlarının fiziki

açıdan yeterli olup olmadığı, gerekli düzenlemelerin yapılıp yapılmadığı, sağlık camiasında sağlık çalışanına

mobbing ve şiddet uygulanıp uygulanmadığı, intihar girişimleri, Tam Gün Kanunu, sağlıkta dönüşüm ve sendika-

lar ile ilgili sorular yer aldı.

Ankete kaç kişi katıldı? Ankete katılan kişilere ne şekilde ulaştınız?

Araştırmamızda ülkemizdeki tüm devlet hastanesi, eğitim ve araştırma hastanesi, üniversite hastanesi, vakıf has-

tanesi, özel hastane v.b kurumlardaki farklı görevlerde (doktor, hemşire, ebe, sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni,

hasta bakıcı vb.) çalışan toplam 2800 denekten cevaplar alındı.

Anketin içeriğinden bahseder misiniz?

Bizden önce yapılan anketlerin hemen hepsi, hasta memnuniyeti, vatandaşın hizmete ulaşımı gibi hasta odaklı

konuları içeriyordu. Bazı anketlerde de ekonomik sorular yer almaktaydı. Genel anlamda sağlık çalışanının sağlı-

ğı, çalışma sahası, iş doyumu, tükenmişlik sendromu, tükenmişlik sendromunun mesleğin kaçıncı yılında oluştu-

ğu, tükenmişliğin nedenleri, çalışan gözü ile vatandaşın şiddete başvurma nedenleri, mobbing ve intihar eğilimli

bir araştırma hiç yapılmamıştı. Bu nedenle bu konuları içeren bir anket çalışması yaptık.

MENFAATÇİLER “KUŞ” GİBİDİR.

YERDE ELİNİZDEN BESLENİRLER

UÇUNCA “ÜSTÜNÜZE PİSLERLER”

Page 24: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Anket haberinde fazla ayrıntıya yer vermeseniz de çok çarpıcı sonuçlar olduğundan bahsettiniz. Sizi çok şaşırtan bir-

kaç örnek verebilir misiniz?

Anketimizin basına yansıyan “Sağlık çalışanlarının %22’si intihara meyilli” haberinde, sadece meyilli olan grubu ifade

ederken diğer oranları ifade etmemiştik. Sağlık çalışanları yaşadıkları baskı ve sindirmeleri, destek almadan kullan-

dıkları anti-depresan ilaçlar ile gidermeye çalışırken, çoğunun dışarıdan resmi kayıt altına girmeden psikolojik destek

aldığını da ifade etmiştik. Daha vahimi, bu anket sorusu “Sağlıkta dönüşüm sonrası intihar etmeyi hiç düşündünüz

mü?” şeklindeydi. Verilen cevaplarda %56’lık bir kısım ‘hayır’ derken, %22’lik bir kısmın intihara meyilli olduğu görül-

dü. Bununla beraber katılanların %6’sının daha önce intiharı denediği, %6’sının intihar etmeyi düşündüğü, %78’inin

de ‘bazen düşünüyorum’şeklinde cevap vermesi, sağlık çalışanının içinde bulunduğu sıkıntılı hali anlatmaya yetmez

mi?

Ankette yöneltilen diğer bir soru ise “İntihar etmeyi neden düşünüyorsunuz?” şeklindeydi.

Katılanların verdiği cevaplar ise, %25 ‘ekonomik’, %21 ‘idarecilerin baskısı’, %20 ‘tükenmişlik’, %14 ‘iş yarışı’, %13

‘ailevi’, %7 ‘işini kaybetme korkusu’ şeklinde oldu. Cevaplardan da anlaşılacağı üzere %21 ile idarecilerin baskısı, en

dikkat çekici etken olarak karşımıza çıkıyor.

Aslında sağlıkta dönüşümün sağlık çalışanını ne kadar yıprattığı ortada. Sağlıkta dönüşüm, sağlık çalışanının zaman

zaman hayatına neden olurken, sağlıkta dönüşümde başarısından bahsedenler isimsiz kahramanları hep unutuyor ve

idarecilerin baskısı ve elindeki devlet gücü, insanları intiharın eşiğine getiriyor. Biz buradan TBMM’de kurulan Sağlık

Şiddet Komisyonu ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu göreve davet ediyoruz. Bir an önce bu soruna

çözüm bulunmalıdır.

Anketle ilgili yaptığınız açıklamada “Sağlık hizmeti sunan bakanlık, çalışanlarını sağlıksız hale getirmekte, posasını

çıkartana kadar çalıştırmaktadır.” sözlerine yer verdiniz. Sağlık çalışanları nasıl bir ortamda, hangi şartlar altında çalı-

şıyor? Bu denli ruhsal sorunlar yaşamalarına neden olan etkenler neler?

2003 yılında başlayıp halen devam eden sağlıkta dönüşüm uygulaması, sağlık çalışanları için yıkım olmaya devam

ediyor. Artık sağlık çalışanları hangi alanda çalışırsa çalışsın, hep ezilen pozisyonda, çünkü Avrupa’daki meslektaşla-

rına göre altı kat daha fazla çalışıyorlar. Farklı istihdam modelleri, döner sermaye gibi kazı kazan mantığına dayanan

bir sistemde (ne kadar hasta, o kadar döner parası) sağlık çalışanları eziliyor. Sağlıkta dönüşüm ile hasta yoğunluğu

artarken sağlık personeli eksikliği giderilmedi. Haftalık 65-70 saati geçen çalışmalar üzerine 40-45 saat daha çalıştık-

ları için sosyal hayat ve aile yapıları biten ya da bitmek üzere olan çalışanlar var.

Baskı konusunda en büyük sorumlunun Sağlık Bakanlığı olduğunu iddia ediyorsunuz. Çalışanlar Bakanlığın hangi

uygulamalarından rahatsız?

Anket sonuçları dikkatle incelenirse sağlık çalışanlarının psikolojilerinin bozulmasında idarecilerin yani amirlerin baskı-

sı sonrasında ortaya çıkan tükenmişlik sendromu ve iş doyumunun etkili olduğunu görüyoruz. Sağlık çalışanları, Sağ-

lık Bakanlığı ve Bakanlığın atadığı kurum amirleri tarafından baskı görüyor. Özellikle liyakatı olmayan idarecilerin sağ-

lık çalışanlarına daha çok baskı yaptıklarını ve gelişigüzel cezalar verdiklerini görüyoruz. Çalışanların Sağlık Bakanlı-

ğı’nın mobbing ve şiddet karşısında sessiz kalması, mobbingin özellikle idareciler tarafından uygulanması, çocukları-

nı, eşlerini muayene ettirmek için sıra beklemeleri, bakanlık genelgesinde yerlerinin dahi olmaması, sık sık çıkarılan

kanun, yönetmelik, genelge ve sürekli statü kaybettirilmesi, görev, yetki ve sorumluluklarının net olmaması, meslek

standartlarının oluşturulmaması, döner sermaye uygulamasından memnun olmadıklarını görüyoruz.

Page 25: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

Bu anket sonuçları dikkatle incelenirse Sağlık Çalışanların psikolojilerinin bozulmasında temel etkenin idare-lerin yani amirlerin baskı sonrasında Tükenmişlik Sendromu,İş Doyumunun etkili olduğunu görüyoruz..

Ücret konusunda memnuniyetsizlik oranı %71 dir. Fakat bu ücrette memnuniyetsizliği tetikleyen unsur döner serma-yelerin maaşla yatmaması ve emekliliğe yansımadığından olduğu not kısmına düşlen bilgilerden anlıyoruz.

Döner sermaye gelirleri taban aylığa yansıyıp ayın 15inde yatırılması halinde sorun çözülebileceğini ifade etmektedirler. Çalışma Yerleri Çalışma şartları, (Gürültü,soğuk,sıcak) ve saatlerinin uzunluğu kesinlikle psikolojilerini etkilediğini ifade etmişlerdir.Şunu ifade etmeliyiz ki İş doyumunu etkileyen her faktör aslında psikolojisinin bozulması-na neden olabiliyor.

Anketimizde de görüldüğü üzere sağlık çalışanların en büyük baskı Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının atadığı

kurum amirleri tarafından geldiğini görüyoruz.

Özellikle Liyakatı olmayan idarecilerin sağlık çalışanlarını daha çok baskıladıklarını ve gelişi güzel ceza ver-

diklerini görüyoruz. Sağlık Bakanlığının mobbing ve şiddet karşısında sessiz kalması, Mobbing’in özellikle idariciler

tarafından uygulanması,Çocuklarını,eşini muayene ettirmek için sıra beklemesi bakanlık genelgesinde yerlerinin dahi

olmaması, sık sık çıkarılan kanun,yönetmelik,genelge ve sürekli statü kayıp ettirilmesi,görev yetki ve sorumlulukları-

nın net olmaması ,meslek standartlarının oluşturulmaması,döner sermeye uygulamasından memnun olmadıklarını

görüyoruz.

İdari baskılar,uzun süren ve yorucu çalışmalar,sık sık yer değiştirilmeler nedeni ile sağlık çalışanları kurum

dışından gayri resmi olarak tedavi görmektedirler.Ayrıca Anti deprasan ilaçları tavsiye üzerine kullanan sağlık çalışan-

ları mevcuttur.

Öyle ki ülkemizde memurun psikiyatri,psikolog ile görüşmesi çalışan ve çevresinde akıl sağlığını bozduğu ile

ilgili algıda seçicilik oluşturulmaktadır.

Sağlık çalışanlarının da en nihayetinde insan olduğu ve herkes gibi sorun yaşaya bileceği asla unutulmamalı-

dır.Biz pratikte şunu gördük psikolojik destek alan sağlık çalışanı ile kurum amirleri ve yöneticiler çalışmak istemiyor.

Şiddet ve mobbing’i önlemek için temel olarak, uygulanan sağlık politikaları gözden geçirilmeli, siyasiler, söy-lemlerinde vatandaş ile sağlık çalışanını karşı karşıya getirmekten vazgeçmeli ve sağlık çalışanı hizmet sunan bir tüc-car gibi değil, devletin memuru olarak algılanmalı.

Yıllardır hep Sağlık Çalışanı Polikliniğinin olması fikrini savunduk,sağlık çalışanı,her hangi bir sorun yaşadı-ğında kendisi ile ilgili kurulan birimden destek alabildiği sürece rahatlayacaktır. İster ruhsal isterse diğer hastalıkların tedavisinde psikolojik destek alması çok önemlidir.Hastalık anında psikolojik destek almak çalışanların hayata tutun-malarına ve daha duyarlı davranmalarına neden olacaktır.

Sağlık hizmeti sunarken sağlık hizmeti alamayacağımızı kimse garanti edemez.İster kendimizin ister aile bi-

reylerimizin yaşadığı yada yaşayacağı sorunlarda,yada ileri tekti ve tedavi gerektiren durumlarda destek alınması açı-

sından çok önemlidir.Bu gün böyle bir polikliniğin olmamsı nedeni ile yukarıda belirttiğim gibi sağlık çalışanları yaşa-

dıkları psikoloji sorunları çözemedikleri için intihara yönelmektedir.

ALİ GÜR NECMETTİN KILIÇ

Mevzuat Sekreteri Mali Sekreter

Kaynak: http://www.saglik.org.tr/tr/news/saglik-calisanlarinin-22si-intihara-meyilli-324.html

Page 26: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

1-Alkol-Uyuşturucu Alınarak Kurumlara Girilmesi

2-Uygulanan Sağlık Politikaları Gözden Geçirilmeli

3 Siyasilerin Söylemlerin Vatandaş ile sağlık Çalışanını Karşı Karşıya Bırakmasından Vaz geçilmeli.

4-Sağlığa erişimdeki güçlükler (Sıra Alınamaması,Hekim Yetersizliği,Treaj yapılmaması/Hastaların Ayrılma-ması)

5-Sağlık hizmetinin yetersizliği (Malzeme,tıbbi cihaz, eksiklikleri v.b)

6-Sağlık hizmeti sunulan ortamların fiziksel yapısının yetersizliği,6-Sağlık hizmeti sunulan işyerlerinin gü-venliğinin yetersizliği,

7-Sağlık alanındaki aşırı iş yükü,

8-Sağlık çalışanlarının iş doyumsuzluğu ve tükenmişliği,

9 Sağlık hizmetindeki her türden aksaklığın sorumlusu/muhatabı olarak sağlık çalışanlarının görülme-si/gösterilmesi,

10-Medyanın sağlık çalışanlarını hedef gösteren yanlış politikaları,

11- Hasta ile Doktor arasındaki ilişkinin sağlığın para verilerek alınan mal konumuna indirgenmesi,

12- Sağlık çalışanının devletin bir memuru olarak görülmemesi, hizmet sunan bir tüccar gibi algılamasının bitirilmesinin sağlanması,

13- Toplumdaki sosyo-kültürel değer kayıpları, işsizlik, savaş/çatışma ortamları, ekonomik zorluklar,

14 Şiddeti önleyici yasal düzenlemelerin yetersiz kalınması v.b nedenler önlenmediği müddetçe sağlıkta şiddet artarak devam edecektir.

Evet Mobbing konusu Borçlar Hukuku’nda yer alıyor ancak sanki 6331 sayılı kanunun sadece işçiler için çıkartılıyormuş gibi algılatılmaya çalışılıyor..

Temelinde devlet memurluğu kanunun yok edilerek 4857 sayılı İşçi Kanunu ile 657 DMK ‘nın tek çatı altında toplanıp kamu çalışanı statüsü kazandırılmak istenmesi nedeni ile 6331 sayılı kanunda psikolojik şiddet ya da mobbing’ten bahsedilmiyor.

Bu konuda devleti bilerek bu kanuna eklemeler yapmak istemiyor..Ekleme yapılır ise sağlık meslekleri mes-lekte yıpranma payına hukuki olarak kavuşa bileceğini düşünen devlet erki 5510 sayılı kanuna eklemediği sağlık mesleklerini burada da baypas etmektedir

AKTİFSAĞLIK-SEN YÖNETİM KURULU

MUTLU OLAMIYORUZ.ÇÜNKÜ BAŞKALARINA VERDİĞİMİZ DEĞERİ

KENDİMİZE VERMİYORUZ,

Page 27: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

İsparta’da küçük bir ilçe hastanesinin acil servisine kalp krizi geçiren bir hasta gel-miş, personellerin yeni mezun veya tecrübesiz olması nedeniyle hastaya müdahale konusunda yetersizlikler yaşanmıştır. Tüm müdahalelere rağmen hasta kurtarılama-mış ve hayatını kaybetmiştir. Duyarlı bir hekim olarak bu duruma çok üzülen üyemiz Dr. Özgür DEDECAN durumu başhekime ileterek, soruna çözüm bulunmasını istemiş, acil servis sorumlusunun serum takmasını dahi bilmediğini, birçok personelinse yeni mezun veya tecrübesiz olduğunu iletmiştir. İdarenin konuya karşı ilgisiz ve duyarsız davranmasından dolayı ertesi günlerde yine benzer durumlar yaşanmıştır. Bunun üze-rine;Acil Servisteki personellerinde isteği ve katılımıyla nöbetten çıkan ve nöbete gire-cek sağlık personellerine“İlk Yardım ve Acil Müdahale Eğitimi” verilmiştir. Acil serviste görev yapan üyemiz bu amaçla kurumdaki tıbbi cihaz ve malzemelerin nasıl kullanıla-

cağını göstermiş ve ilk yardım tekniklerini anlatmıştır. Eğitim 15-20 dakika sürmüştür. Ayda birkaç gün işe gelen başhekim bu duru-ma çok kızmış ve ilçe kaymakamı olan eşinin de desteğini alarak üyemiz hakkında disiplin soruşturması açtırmıştır. Üyemizi ceza-landırmak amacıyla hazırlanan ısmarlama ve düzmece rapora binaen ilk yardım eğitimi veren üyemize kınama cezası verilmiştir.

İtirazı görüşen İl Disiplin Kurulu iki defa toplanmış, toplantıda mevzuat hükümlerine uyulmadığı gibi ne üyemize nede sendikamıza işlem dosyasını görme ya da inceleme imkanı verilmemiştir. Yönetmeliğe göre toplantıya katılması yasak olan, muhakkik onayında imzası bulunan ve konuya taraf olan kurum yetkilileri de katılmış, hekimlerin görev ve yetkilileri konusunda eksik ve yanlış bilgiler vererek kurul üyelerini etkilemiştir. 14.08.2014 tarihindeki toplantıya müdür yardımcısı, 21.08.2014 tarihindeki toplantıya ise bizzat müdürün kendisi katılmıştır. Buna rağmen “Sağlık Müdürünün toplantıya katılmadığı?” yönünde yalan beyanlar karara işlenmiş-tir. Şimdi sormak istiyoruz; Bu durum hangi ahlaki veya vicdani anlayışla bağdaşmaktadır? Toplantıya katıldığı halde bir daire müdü-rünü katılmadı göstermek “resmi evrakta yalan beyan ve sahtecilik” değil midir? İl sağlık müdürü hangi sıfatla bu toplantılara katılmış ve katıldığı halde neden karara imza atmamıştır? Devlet işlerinde adalet, güven ve dürüstlük esas değilmidir?

İSPARTA DEFTERDARI CEZAYA KARŞI ÇIKTI!

Isparta Defterdarı Sayın Rahmi TURAN verilen cezaya ve eğitim yasağına karşı çıkmış “bir hamala elli kuruş verir, elli kilo yük taşı-tırsın. O sana yüz kilo daha taşır. Sende kalkıp, biz böyle anlaşmadık! Sen fazladan yük taşıdın diyerek ücretinden kesersin. Bu iş ona benzer. Olayda iyiniyet vardır! Kötü niyet vardır! Onlara bilmiyorum. Ancak böyle bir olay benim kurumumda olsaydı böyle bir sonuç asla yaşanmazdı. Çoğunluk red yönünde oy kullandığı için bende çoğunluğa ister istemez katılıyorum.”diyerek bu güne kadar özlemini duyduğumuz, eleştiriye ve iletişime açık, Tecrübeli, Adil ve Hoşgörülü bir yöneticilik örneği sergilemiştir. Bu sözlerle kendi-sinin basit ve klasik bir müdür değil, profesyonel bir idareci olduğunu göstermiştir. Adil ve Basiretli yaklaşımları için kendisine teşek-kür eder hayat boyu başarılar dileriz.

Ülkemizde ikinci bir örneği daha bulunmayan bu kararla birlikte başhekimin izni yada bilgisi olmadan hiçbir hekim mesleki bilgi ve tecrübesini paylaşamayacak, ilk yardım ve acil müdahale eğitimi dahi veremeyecektir. Aksi yönde davrananlar üyemizin uğradığı akıbete uğrayabilirler. Ülkemizdeki diğer sağlık kurumları içinde emsal teşkil eden bu yasağı sizler aracılığı ile bütün hekimlere ve sağlık camiasına duyurmak istiyoruz.

Böyle bir kararla birlikte üyemize verilen disiplin cezası değil! Hastaneler ve diğer sağlık Kurumlarındaki eğitim yasağı onaylanmıştır. Eğer 15 dakikalık bir eğitimle kurum huzuru bozuluyorsa! O Kurumda huzur hiçbir zaman olmamıştır. Huzursuzluğun kaynağı ise idarenin bilen ve bilgili personel istemediğinden, bilgiye ve öğrenmeye karşı olduğundandır. Zira; Bilgisizleri yönetmek daha kolaydır

Bu Karar; “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” ya da “İlim Çin’de de olsa arayıp bulun” diyenlerin hayat düsturuyla bağdaşmadığı gibi o yüce şahsiyetlerin kemiklerini sızlatmıştır. Bu kararla birlikte; EĞİTİM VE SAĞLIK başta olmak üzere Isparta’nın ilim şehri değil, her geçen gün “ZULÜM ŞEHRİ” olma yolunda biraz daha ilerlediğini görmekteyiz. Eğitimin değil! Cehaletin, kötülük ve zulmün yasaklandığı bir ülke dileğiyle.

Aktif Sağlık Sen-Isparta İl Başkanlığı

Dr.Gökay ÇETİN

Page 28: Aktif sağlik sen dergi kasim 2014a

TAHRAN CAD. NO:30 KAVAKLIDERE ÇANKAYA –ANKARA

TEL:0312-98812-40 GSM:0530.011.4875-530.0114876

WEB:www.aktifsaglik-sen.org E.MAİL:[email protected], [email protected]

A K T İ F S A Ğ L I K - S E N

WWW.AKTİFSAGLİK-SEN.ORG

AKTİF SAĞLIK SEN SENDİKASI

ELEKTRONİK DERGİ SÜRELİ YAYINIDIR

ÜÇ(3) AYDA BİR YAYINLANIR

Tüm Telif Hakları Aktif Sağlık-Sen Sendikasına Aittir.

Kaynak Gösterilmeden Kullanılamaz