afyon belediyesi yaylnlari: 5 -...
TRANSCRIPT
AFYON BELEDiYESi YAYlNLARI: 5
J, AFYONKARAHiSAR ARASfiRMAlARI 1
SEMPOIYUMU BiLDiRiLERi
3-4 Mayis 1991 AFYON
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmalan Merkezi
Kütüphanesi
Dem. No: ?CkZCS Tas. No: 95b. 15
A"-/P. A
HAZlRLAYAN: MEHMET SARLIK
• AFYON~IS~'DA YAŞAMlŞ
BUYUK VELILERDEN KARACA AHMET SULTAN
Muharrem Bayar Akşehir Anadolu lisesi Müdürü
Haberiniz olsun ki Allah'ın veli kulları için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzunda olacak değillerdir. Onlar iman edib, takvaya erişmiş olsunlar. "Yunus Suresi: 62/63
' Anadolu'nun her bucağı evliya yatağı, erenler ocağıdır. En büyük şehrinden, en küçük köyOne kadar nereye bakarsanız. bakınız; mutlulukların golümseyişini, çaresizliklerin tükenişini görürsünüz. Bir türbe, bir küçük mezar sizi geçmişele ki mutluluğa götürür.
Anadolu'ya akın akın gelen Horasan Erieri "Gaziyan'ı Rüm", "Ahiyan-ı Rum", " Hacıyan-ı Rum" adı ile derHere çare, karanlıklarara ışık olmuşlardır. O devir Anadolusunda birer kurtarıcı olarak: Anadolu insanın elinden tutup kaJdırmış, dayanağı ve desteği olmuşlardır. Daha sonra kurulan Osmanlı Devletinin birer manevi mimarı olarak tarih sahnesinde görülmüşlerdir.
Anadolu'ya vurulan Türk Mühründe, milli benliğimizin mayasında, güzel TOrkçemizin ahenginde, zenginliğinele hep Onları görürsünüz ...
Bu yiğit. bu kahraman, bu cengaver velilerin eğitim kurumlarına tekke denir. Tekkeler tasavvuf düşüncesinin yayıldığı olgunlaştığı halka sunulduğu yerlerdir. Kimi yerde Buk'a, Düveyra, kimi yerde Ribat, Zaviye, Hangah, kimisinde Dergah, asitane isimleri ile anılmışlardır. Asırlarca elini, içtimai. askeri ve ilmi hizmetler görmüşlerdir. Pekçok sanatkar yeliştirmişlerclir. MOsikieli Itri, Dede tsrnail Efendi. şiirde Mevlana, Yunus, Sullan Divani bunlardan birkaç tanesidir.
1925 yılında tekkeler kapatıldığı tarihele Afyonkarahisar ve civarında 50 den fazla tekke vardı.
Erenlerin piri, kaynağı Horasandaki Hoca Ahmet Yesevi'dir. O ulu zat bir gün Hacı Bektaşi Veli'yi çağırıp: "İşte nasibin aldın, Sana müjdeler var. Kutbul aktablık mertebesi senindir. Kırk yıl hükmün vardır. Haydi git seni Rum'a saldım. Rum Abdallarına seni baş kıldım." dedi. Hacı Bektaşi Veli, Anadolu'ya gelip 366 Anadolu erine halife oldu. Hacı Bektaşi Veli'nin halifelerinden birisi ve en büyüğü Karaca Ahmet Sultandır.
1-KARACA AHMET SULTAN:
Efsanevi bir hayat serüveni olan Karaca Ahmet hakkında pek çok Menakıb Kitabında bilgi vardır. Ayrıca bazı Tekke vakfıyenamelerinde ismi geçer. Biz bu kaynaklan şöyle sıralayalım:
a. H.773/M. 1371 tarihinde Saruhan Oğullarının son hükümdan ishak Çe-
65
lebi'nin Manisa'da, Şeyh Revak Sultan'a vak.feUiği arazi için düzenlenen vakfıyenarne'de Karaca Ahmet Sultan'ı şahit olarak görüyoruz. "Süleyman Horasani oğlu Karaca Ahmet diye ismi geçiyor. Buda bize bu tarihte Karnca Alırnet'in hayatta olduğunu gösterir.
b. Yine Manisa'da, İshak Çelebi'nin vezirlerinden Murtaza Bey oğlu Emir Bekir Hoşkadern Paşa'nın H.800/M.l379 tarihinde düzenlediği vakfıyenağrne Karaca Ahmet hakkında şunları söyler:"Gökçeağaç denilen iki kıt'a arazinin cern'isinden gelen hasilat Eş-Şeyh Arif-i Billah Karacaahrnet Tekkesinin (Horoz Köyünde} misafirleri ile tekkenin sakinlerine, orada yapılmış, merkade gelenlere, merkadın hizrnetçilerine, gelip-gidenlere halin iklizasınca it'arniyye sarfeclilecektir."
Yine, bu vakfıyenin tanziminden 20 sene sonra Rumeli fatihlerinden Tirnurtaş Paşa'nın oğlu Ali Paşa'nın Manisa'da H.82l/M.l418 tarihinde Hoşkadem Paşa evlatları için yaptırdığı vafıyede:"Medine-i rnezbure kurbünde Karncaahmet Sultan kaddese-allahü sımhül azizin tekkesi için. "İki rnezra vak.fedildiği yazılıdır.
c. Aşıkpaşazade "Şeyh Tapduk, Yunus Ernre, Ahi Evren, Karaca Ahmet adındaki veliler, Orhan Gazi yaşamış. Sultan Murat'ı Hüdavendiğar zamanında ölmüşlerdir diyerek, yukarıdaki vakfıyelerde geçen tarihi teyit ederler.
d. Şeyh Sahih Decle, "Mecrnua-i Tevarih-i Mevleviye" isimli eserinde Karaca Ahmet'in Afyon Karahisar civarında yaşadığını ve öldüğünü. mezarının Afyonkarahisar civarında olduğunu söyler:"H.677 /M. 1278 salinde Acern diyarından validesi ile beraber Karaca Ahmet Sultan tahminen 50 yaşında canib-i diyarı haki Rum'a galüb belde-i Türkmen Kırşehri kurbünde Sulucakarabüyük karyesinde Hacı Bektaşi Horasani cenabi 37 yaşında olub yanında geçerken Karaca Ahmet Sultan cenabında "halat-ı acibe ve harekat-ı garibe" ve tavrı etvan pesenelide gördükde: -Karaca Ahrnet'im bir yerde rnekanın olsun. kırk yerde çerağın yansın. Suyuruh badehu Karaca Ahmet Sultan vefat eyledi, Karahisar'ı Sahib havallsinde defnolundu. Türbesi andadır."
e. Evliya Çelebi "Seyahatnarnesinde: "Hazreti KarncaAhmet Sultan H.660/ M. 1262 senesinde Sultan Orhan asrıncia intikal edüb bu asitanelerinde defnedilmiş Ur. Halen ziyaretgahı amülhas rneşhuru alernclir."Ul
f. Şakayık-ı Nurnaniyye de: Karaca Ahmet Sultan hakkında şunlar söylenmektedir: "Eş-Şeyh Arif-i Billah Karnca Ahmet rahrnetullahil rnelikil ehad pederi Huceste Siyeri diyarı Acernin rnülundan idi. Zikrolunan Biladda vücuda gelib daye-i zevk ü sefanın hücresinde perveriş bulduktan sonra galeyan ve cezebatı ilahiyesiyle rnevtani aslisini terkeclüb bilad-ı şark-ı Ruma geldi. Vİlayet-i Anadolu'da Akhisar nam kasaba rnuzafatından bir mevziele tevattun edib." diyerek tanıtıyor.
Karnus'ül alarn ve diğer biyoğrafı kitabiarında da Karnca Ahmet Sultan hakkında verilen bilgiler yukarıdakilerin benzeridir.
Çeşitli ve kanşık rivayetlerden hayata hakkında çıkarabildiğimiz bilgilere göre Karaca Ahmet Sultan Horasan Erenlerindendir. Horasanda hükümdarlık yapmış olan Süleyman Horasani'nin oğludur. Orta Asya'da Mo gol tehlikesi baş gösterince, aşireti ile birlikte Anadolu'ya gelmiş, Afyonkarahisar civarına yerleşmiştir.
Bektaşi Menakıblarına göre. devrin büyük alimlerinde Sivrihisarlı Seyyicl Nurettin'de okumuştur. Ayrıca Hacı Bektaşi Veli'den hüccet almıştır.
Seyyit Hasan Basri (İsçehisar/incille köyünde rnetfun}, Hayran Balı (Ka-
(I) Evliya Çelebi Scyahatnamc. C. 9 s. 89
66
yıören köyünde metfun) ve Yargeldi Sultan(Göynük köyünde metfun) okul arkadaşıdır.
Bir rivayete göre; bu 4 arkadaş Afyon Kalesi civarında gezerlerken, çok susarlar, su ararlar. bir türlü bulamazlar. Karaca Ahmet Sultan elindeki asayı"Burada su olacak" diye toprağa vurunca, vurduğu yerden gürül gürül su akmaya başlar, kana kana su içer. abdest alır iki rekat namaz kılarlar. Daha sonra bu su için yapılar çeşmeye "Olucak Çeşmesi" denir.
Tahsilini tamamlayan bu 4 arkadaştan Karaca Ahmet Sultan, İhsaniye İlçesinin Kağnıcılar Köyüne. Hayran Balı Sultan, aynı ilçenir:i Kayıören Köyüne, Hasan Basri Sultan. İsçehlsar İlçesinin-İncHe Köyüne, Yargeldi Sultan, Çobanlar ilçesinin Göynük Köyüne yerleşir; zaviye kurarak halkı irşad ederler.
2- KARACA AHMET SULTAN'IN KAÖNICILAR KÖYÜNE YERLEŞMESi:
Bir rivayete göre, Karca Ahmet Sultan, aşireti ile Afyonkarahisar'dan kalkarak, ilısaniye ilçesinin Tezhüyük yakınianna konaklar. O yıllarda bu hüyük civarında bir bey yaşarmış. yabancı aşireti görünce hemen kahyasını çağırır: "-Kahya git gör bakalım. Şu karşı çadırlarda konaklayan yörük mü? Kimdir? Hayvanlan var mıdır? İyice anla gel bakalım"demiş.
Kahya renk renk yörük çadıriarına bakınış, birde iri, yarı, nurani, gülümseyen aşiret reisine bakınış; bakmışcla dona kalmış. Meğer aşiret reisi söğüt ağacından elma topluyormuş. Kahya yarı şaşkın. yan hayret içinde, beyinin selamını söylemiş, davetini bildirmiş. Aşiret reisi Karaca Ahmet Sullan:"Elimiz boş gidecek değiliz ya" diyerek, söğüt ağacından kırmızı,iri, sulu elmaları toplayarak, yere serdiği mendiline doldurmuş. Sonra kahya ile düşmüşler yola, gelmişler beyin huzuruna. Kahya gördüklerini bir bir anlatmış. anlattıkça bey korkınaya. çekinıneye başlamış. Karaca Ahmet. Sultan'ın ikram ettiği elmalara el sürememiş. büyülüdür, sihirlidir diyerek. Beyin yanında dikilen biricik kızında garib haller görülmeyi başlamış. Deliren, çıldıran, üstünü başını parçalayan.saldıran kızcağız, Karaca Ahmet'in nurani yüzüne bakiıkça sakinleşmiş, daldıkça munisleşmiş. Yıllardır çare bulunmayan dereline, çare bulunmuş. Durumu farkeden bey, Karaca Ahmet Sullan'ın ellerine sanlmış:"-Aman Sultanım ne olur kızıının derınanı sendedir. Gitme, kal oku, üfie tedavi et demiş. "Arkasınclan:"-Sen kimsin. neyin nesisin, nerelisin. nerden gelirsin." diye sorar. Karaca Ahmet Su1lan:"-Horasan Erlerindenim. Bana Karaca Ahmet derler." demiş. O zaman bey:"Lütfet burada kal. kızımı tedavi et,"diye ısrar edince, misafir kalır. Kızı üç gün tedavi eder. Rızeağız iyileşmişt.ir. Eskisi gibi güler, oynar, şirin, tatlı bir kız olur. Bey buna çok sevinir. Üçüncü gün Karaca Ahmet Sullan;"-Bizim töremizde misafirlik üç gündür, izin ver gidelim. "Deyince Bey:"-Çaclınna varınca, develerio sığırların salıver, akşama kadar başı boş yayılsın. nereye kadar giderse, oradan sınır kesilsin, o yerler sana ve evlat.larına kadar yurtluk olsun. "Der. Böylece Karaca Ahmet Sultan o zaman Kağnıcılar ismi ile anılan köye gelir. Yerleşir. zaviye kurar. Halkı tedaviye, irşad'a başlar. Kısa zamanda şöhreti bütün Anadolu'ya. Rumeli'ye yayılır. Yığın yığın hastalar gelir. şifa bulur.
Karaca Ahmet ışık olur, çerağ olur Anadolu'da; Adı ilahilerde t.ekkelerde zaviyelerde; okunur.
Karaca Ahmet ulu veli, Akıllanır gelen deli Karşısında Hayran Balı Sullan Karaca Ahmet Sultan, Eşrefoğlu kamil. insan
67
Türbesinin önü ahlat. Ahlat değil o bir hikmet. lmdad eyle Karaca Ahmet Sultan Karaca Ahmet Sullan EşrefOğlu kamil insan.
Türbesinin önü yazı. Etrafi hep koyun, kuzu, Yelişince Bayram Gazi Sullan Karaca Ahmet Sullan Eşrefoğlu Kamil insan.
Dervişleri giyer aba. Anlar gezer, tekke, türbe Karşısında Gözcü Baba. Sultan Karaca Ahmet Sultan. EşrejOğlu, kamil insan.
3.KARACA AHMET'İN HEKİMLİÖİ. VE TEDAVİ ŞEKLİ: Karaca Ahmet Sultan, hastalan yıllarca tedavi etmiş. şifa dağıtmış. Sonra
elini oğlu Eşrefe verip Samhan İl'ine gitmiş. Oğlu Eşref, babasından öğrendiği gibi şifa dağıtmış. O'da oğullarına öğretmiş. Böylece günümüze kadar hekimlikleri ve tedavi usülleri devrola gelmiş.
Günümüzde yapılan tedaviyi sayın Belediye Başkanı Kazım Kıymık bize şöyle anlattı. "Karaca Ahmet Sultan türbesinde:"-Karacaahmet Köyüne hastalar genellikle elleri. ayaklan bağlı olarak araba ile getirilir. Karaca Ahmet Sultan'ın evlatlanndan birisinin evine indirilir. Hasta kabul edilmeden önce muayene edilir. Hasta saralı veya bunamış ise bizim hastamız değildir diye kabul edilmez. Hasta sahibi ısrar ederse, birkaç gün tedavi edilerek sahibine teslim edilir. Eğer hasta bağınp, çağınyor, üstünü başını yoluyor, saldırıyar ise, bu bizim hastamız diyerek kabul edilir. Tedaviye başlanır.
Köyde bu işle uğraşan meşhur tedaviciler:Hacı Murat oğulları. Hacı Feyzullah oğulları, Hacı Hüseyin oğulları, Küçük Hacı Ahmet oğulları, Kocakafa oğulları, Kocabıyık oğullan ve hacı Mehmet Ağa oğullarıdır.
Hasta bu tedavicilerin birisi-tarafından kabul· edilir. Önce Karaca Ahmet Sultan oğlu Eşref ve torunlarının yattığı türbeye götürülür. Tekkenin bir köşesinde tahta sperta ile çevrilmiş, aralan tahta perde ile dört hücreye ayrılmış kısma konur. Hücrede tomruk adı verilen yan kenarlan delikli ahşap hatıliara delinin (hastanın) ayakları geçirilir. Üst kiriş kapaiılır. Hastanın uzanıp çözemeyeceği şekillerdedir. Hasta tomruğa bağlı olarak tek başına türbede geceyi geçirir. Sabah erkenden iki kadın gelerek hastanın etrafını temizler. Hastayı tedavicinin evine götürür. Burada isiirahat ettirilir. Eğer iyileşme beliriileri görülüyorsa, tekrar tomruğa çekilir. Tedavi bitineeye kadar hasta hiç kimse ile görüştürülmez. Yalnız tedavici ile görüşür. Hastanın yemeklerine çok dikkat edilir. Sıkı perbiz yaptınlır. Tuzsuz ekmek, hafif sebze yemekleri verilir. Et ve sığır yemekler verilmez. Hatta hasta et, su ateş gibi şeyler isterse verilmez. Hasta böylece tedavi edilir. Köye tedavi için gelipte. iyileşmeyen kişiye rasUanmamıştır.
Hastada iyileşme belirtileri başlayınca "-Nerelisin, niçin hasta oldun, baban, annen var mı? gibi sanılar sorularak kontrol edilir. Tomruğa vurma işi biter. Tedavicinin evinde kalır. Bağa. bahçeye götürülür. Hafif işlerde çalıştırılarak, günlük yaşama intibakı yapılır. Tedavi sırasında ; Karaca Ahmet Sultan'ın bu civara ilk defa geldiği zamanlar, oturup, dinlendiği yumuşak kayadan parçalar koprularak. suda erililir. Hastaya içirilir. Bu güne kadar bu
68
kayadan pekçok parça kopanlmış, hiç eksilme olmamıştır. Ayrıca cami önündeki kuyudan su çekilerek hasta yıkanır. Genellikle geç iyi olan hastalar için tedavi kırk gün sürer. "Dedi. (•J
Kadın hastaların tedavisini, kadın tedavici evin kadınlan yapar. Bütün hizmetler Karaca Ahmet Sultan'ın torunlan tarafından nöbetieşe
yapılır. Karaca Ahmet Sultan'ın sağlığından bu tarafa yapılan bu tedaviden hiçbir surette para alınmaz. Bu nedenle Osmanlılar döneminde bu köy halkı vergi ve askerlikten muaf binaen devlet tarafından hiçbir köye nasip olmayan devlet himayesi görmüştür. Arşimizde ve Afyon Müzesindeki şer'i mahkeme kayıtlannda bu konu ile ilgili belge, vardır.
Kasaba halkının gelir durumu iyidir. Halk ziraat ve hayvancılıkla uğraşır. Türk töresinin misafirperverliğinin en bartz örneğini görmek mümkündür.
Hasta sahipleri, hastalarının iyi oluduğunu görünce, kurban keser, helallaşır. Ve bu tedavi yuvasından gönül rahatlığı ile ayrılır.
4-TEKKENİN TIBBA HİZMETİ: Tekke ve zaviyelerimiz yüzyıllar boyu, ruh sağlığından mahrum kalmış in
sanlara manevi bir sığınak olmuştur. Yakın zamanlara kadar bu tedavi merkezlerinin yaptığı hizmetler incelenmiş ve yazılı bilgilerde bırakmışlardır.
' Karaca Ahmet Sultan'ın tekkesi 1946 yılında Prof.Dr.Rasim Adasal baş-kanlığında, Ankara Üniversitesi profesörlerinden bir kurul tarafından ziyaret edilmiş, gerekli inceleme ilmi metotlarla yapılmış, tıbbi ve mistik falklor geleneğimizi dünyaya yansıtmak ve tanıtmak için şu bildiri yayınlanmıştır.
"Bu tedavinin esası bu gün yaptığımız elektro şokda olduğu gibi direkt yani biyolojik şok değildir. Bu daha ziyade ruh hastasıda olsa inancı bulunan bir insanın gece tecrit halinde nefsi ile karşı karşıya gelmesi, nefsi ile savaşması daha doğrusu psikanalizde öne sürdüğü ruh savunma mekanizmasını uyarmak suretiyle bir manevi psikiyatrik ruh hastaları (sara, bunama, dışında) manevi inançları kuvvetli bazı ailelerin daha çok günlük olaylara bağlı. reaktif ruhi bozuklukları olan hastaları, mani ve melankoni gibi effektifve manevi kamçılamalar ve çöküntüleri olanlardır."
5-KARACA AHMET VE ÇEVRESİNDEKİLER:
Karaca Ahmet köy mezarlığında halk arasında Gözcü Baba, Kaymak dede, isminde kitabesiz bir kaç mezar var ki Karaca Ahmet'in çağdaşıdır. Yine karaca Ahmet'in arkadaşlarından Kayıören(Kayran) köyündeki "Hayran Balı Sultan, zaviyesi "Çıban", Hasan Basri Sultan"Kuduz" hastalıklarının tedavisinden etkilidir.
6-KARACAAHMET KASABASI HALKININ MİSAFİRPERVERLİÖİ: Karacaahmediler hastalardan başka gelip, geçen herkesi misafir ederler.
Kasaba çevrenin merkezi durumunda olduğu için misafir hiç eksik olmaz. Öyleki yollara çıkar misafir beklerler, karkaşaya meydan vermemek için misafirleri paylaşırlar. Mesela:Karahisar tarafından gelen misafirler, Kocabıyık Hacı Mehmet Ağa oğullarına, Muratlardan gelenler. Hacı Murat Ağa oğullarına, Eğret Yolundan gelenler, Hacı Kuşcu oğullarına Kadımürselden gelenler, Hacı Feyzullah oğullarına, Osman köyü tarafından gelenler Hacı MevlüUere misafir olurlarmış. Misafire hürmette kusur edilmez. Misafirsiz kalan ev kendisinde bir eksikliğin. uğursuzluğun olduğuna inanır, geceyi huzursuz geçirirmiş.
(+) Halk arasında kayaran kopanlarak, suda cıitilcn taş parçasına "cühcr" denir.
69
7. ÇEŞİTLİ. MEN~IPLARDA KARACA AHMET SULTAN VE HACI B~KTAŞI VELI:
Karaca Ahmet Sultan, Bektaşi Menakıplarında, Hacı Bektaşi Veli ile beraber gösterilerek anlatılmıştır. Bunların en ünlüsü, Karaca Ahmet'in Hacı Bektaşi Veli'yi karşılama olayıdır: "Hacı Bektaşi Veli Anadolu'ya gelince mana aleminde, Rum Erenlerine selam verdi. O sırada elliyedi bin eren sonbetteydi. Anadolu'da gözcü Karaca Ahmet idi.
Hacı Bektaşi Veli'nin selamın. Seyyit Nurettin dergahında oturan, erenlere yemek pişiren, Seyyit Nurettin'in biricik bakire kızı Fatma Bacı aldı. Fatma hacı'nın yanında Seyyit Nurettin ve Karaca Ahmet var idi. Fatma Bacı selamı alıp, selamın geldiği tarafa döndü. Onlarda döndüler. Seyyit Nurettin, kimin selamını aldığını sordu. Fatma Bacı'-Rum •:ilkesine bir er geliyor. Siz erenlere bir selam verdi. Onu aldım" dedi. Hepsi telaşa düştüler, "-Aman o er gelirse ülkeyi alır halkını kendine dost edinir. O'nun Anadoluya girmesini engelliyelim." dediler. Kimisi"-Arştan, Sidreye kadar velayet kanatlarımızı gerelim, giremesin." dedi. Öyle yaptılar. Velayet kanaUarını gerdiler. O Hünkar Hacı Bektaşi Veli:"-Bismillah"diyerek sıçradı, arşın tavanından, diyarı Rum'a girdi. Bir güvercin kılığına girib, uçtu Sulucakarahöyük'te bir taşa kondu. O sırada Anadolu erenlerine bir korku düştü.ııı
Anadolu'da gözcü Karaca Ahmet Sulian idi. Meşhur deve yününden hırkasını çekip başına, murakabeye vardı. Anadolu'yu başlan başa taradı. Her caniıyı çift gördü. Yalnız Sulucakarahöyükle bir ak güvercin, bir taşın üstünde tek başına durur idi. Erenler o güvercin kılığına girmiş eri görünce dehşete düştüler. Hemen izin isteyip, Hacı Tuğrul, ayağa kalktı, bir doğan kılığına girip. olanca hızı ile Sulucakarahöyüğe gelip güvercin kılığındaki Hacı Bektaşi Veli'ye saldırdı. O anda Hacı Bektaşi Veli, insan olup, doğanı yakaladı. Sıkmaya başladı. Hacı Tuğrul çok korktu aklı başından gitti. Özür diledi. Sonra gördüklerini gelip, Anadolu erlerine anlattı. Anadolu Erenleri, "-Biz Ehliyedibin Rum eriyiz, çokluğuz. Ayağına gilmeyiz." diye direttiler. Hacı Bektaşi Veli, oturduğu yerden üfleyince çerağlan söndü. Uzun bir uykuya vardılar. Kırk gün sonra uyandılar. Sonunda Hacı Bektaşi Veli'nin ayağına gittiler. ,
Vardıklarında ol ulu Rünkarın elini öptüler. Kendi seccadelerin yayıp, kendi usullerince oturdular. Hünkar Hacı Bektaşi Veli: "-Horasan Erlerindenim. Aslım Hz.Muhammed soyundandır. Türkistandan geliyorum. Mürşidim Hoca Ahmet Yesevidir. Aslım Muhammed Ali'dir. Nasibim Hüda'dır." dedi. Delil gösterdi. Rum Erenleri makamiarına gitmek için izin istediler. Hünkar hepsine nasib sundu.ı3ı
Bir gün Karaca Ahmet Sultan, bir aslana binip, eline ejderhayı (yılanı) kamçı gibi ahip: Hacı Bektaşi Veli'yi ziyarete gitti. Sulucakarahöyük'e yaklaşınca Hünkar "-0 gelen kimse canlıya binmiş, biz cansıza binelim" diye Kızılca Halvet yakınında bir kayaya (duvara) bindi. Allahın izni ile kaya (duvar) yürüdü.14l Karaca Ahmet Rünkar'ın cansız kayaya binmiş geldiğini görünce: aslandan inip, elindeki ejderhayı attı. İki eren tam bir hafta sohbet ettiler. Yediler içtiler, sema ettiler. Ertafında binlerce aşıkı dolmuş buldular.
Karaca Ahmet Sultan, Hacı Bektaşi Veli'nin ölümünde de hazır bulunmuştur. Rünkar vasiyetini yapıp, Yasin-i Şerif okunurken ruhunu verdi. San İsmail vasiyete uyup, hırkasını yüzüne örUü. Halvetin kapısı açıldı. Erenler dışarı çıktılar. Erenlerin başı Fal ma Bacı, Karaca Ahmet Sultan, Seyyit Mahmut Hayrani, Kolu Açık Hacım Sultan, Resul Baba, Cemal Seydi, San Salitık
(2) Mir'al'ül Makadis. s. 1 83 (3) Mccmua-i Tcvarih-i Mcvlcviyyc, Scyyil Sahih Ahmcl Dcdc, s. 45. (4) Sulluknamc. (Haz. Dr. Kemal Yüce). s. 241
70
hasılı bütün erenler allı-yaya gelip cenazeye katıldılar. O sırada Hünkarın vasiyetinde belirttiği gibi yüzü örtülü. bir elinde mızraklı beyaz bir atlı geldi. Yüzü örtüyü idi. Selam verdi. Mızrağı yere sapladı. Atından inib halvete girdi. içeriye yalnız Sarı İsmail'i aldı. O kişi cenazeyi yıkadı.namazını kıldırdı. Defin işlerini tamamladıktan sonra erenlerle vedalaştı. Erenler kim olduğunu bilemediler. Merak içinde beklerken, destur isteyip, sarı İsmail kim olduğunu sordu. O Boz Atlı yüzünü Sarı İsmail'e gösterince "Hacı Bektaşi Veli beliriverdi. Sarı İsmail dona kaldı. Ol hünkar:"-Er oldurki ölmedin ewel öle, kendi cenazesini yıkaya. Sen de var buna gayret et dedi. Ve birden kayboldu.
8- KARACA AHMET SULTAN'IN SARURAN SEFERİ: Mücahit,cengaver, veli. Karaca Alıemt Sultan, Elliyedibin kişilik müridi ile
Manisa üzeline yürüdü. O sırada Saruhan Bey, Manisa ve civarının fethi ile uğraşıyordu. O'na yardım etti. Beraberce Manisa. Akhisar, Eşme taraflarını aldılar. Karaca Ahmet aldıklan yereler birer zayiye kurup, halkı irşada başladı.
Manisa'da Vakvak Tekke'sinin bulunduğu Seyyit Hoca Mahallesinde, bir türbe için şu rivayet vardır. "Manisayı istila eden Türlerin korourotanı kırk kişi ile burada şehit düşmüştür. Bunlar içinde Karaca Ahmet Sultan, Gülhane Baba, Ayni Ali, Kırtık Baba ve Hakkı Baba varmış. " ·
ı
Yine Manisa'da Revak Sultan vakfiyenamesinde belirtildiğine göre Karaca Ahmet H. 773/M.l371 yıllarında sağdır. Daha sonra düzenlenen Hoşkadem ·Paşa vakfiyenamesine göre H.800/ M.l379 yıllannda ölmüştür.ı5ı
9- KARACA AHMET SULTAN'IN OGULLARI:
Bektaşi Menkıplerine göre Karaca Ahmet'in oğullarından ikisinin ünü zamanımıza kadar gelmiştir. Birisi En:incan'da Kemaliye ilçesinin, Dutluca bucağının Ocak köyündedir. Yüzyıllar sonra Hüseyin isimli bir şair Hıdır Abdal'ı şöyle anlatır:
"[stanbul'dan menner taşını attılar. Vardı Aşulka'ya bir nişan ettiler. Ocağın başına türbesin tuttu. Güzel pirim, Karaca Ahmet evladı."
İkinci oğlu Karaca Ahmet köyünde metfun Şeyh Eşrefdir. Karaca Ahmet Sultan Kağnıcılar köyüne zaviyeyi kurduktan sonra tedavi usullerini öğretmiş, sonra Manisa tarafına fetih yapmaya gitmiştir. Bir rivayete göre bir daha dönmemiştir. Arşivimizcle mevcut mahkeme ilaıniarında ve Afyon Müzesi'ndeki Şer'i sicil kayıtlannda Şeyh Eşrefin ismi geçer. ını
10- KARACA AHMET TEKKESİ VE CAMİSİ: 1- Tekke Kısmı: Tekkenin kuruluşu çok eskidir. Tekke kapısı üzerindeki
kitabede geçen H. 726/M.l325 tarihi Karaca Ahmet'in kendi adıyla anılan köyü ve zaviyeyi kurduğu tarihtir. Bazı kayıtlarda bu tekkede Şeyh Eşref ve oğullan yatar. Karaca Ahmet. Manisa'daki türbesinde yatmaktadır. Bazıları isem Karacaahmet Köyü'ndeki iürbede metfun olduğunu belirtir. Türbede 31 sanduka vardır. Türbe bir paravana ile bölünerek, hastaların tedavisi için yer ayrılmıştır.
(5) Manisa Ünlüleri, M.Çağatay Ulu~~ay (1949), s. 19. (6) Muhtelif zamanlardaki fcrmanlardan: "Tahıiri kclarn cdüb ben Eşref Sullanın
cba an ecd evlatianndan olu b ı 1. ı 081 "(M. 1670), "Karacaahmcl nam kaıyedi vaki Sultan Eşref evlatlanndan kaıyc-i mezburda çiftlik vakfı mczan ı I. ı 107'' (M. 1695)
(7) Mccmua-i Tevaıih-i Mcvlevviyyc, Şeyh Sahih Dcde, s. 45
71
Tekkenin ilk şekli hakkında kesin bilgimiz yoktur. 1908 ve 1966 yıllarında iki defa esaslı tamir geçirmiştir.
Mimari özelliği: Tekkenin kuruluşu çok eskidir. Kapısı üzerindeki kitabe (H.726/M.l325) ilk yapılış tarihidir. Mimari uslüp olarak geç Osmanlı uslübudur.
Tekkenin iç mekanı ahşap kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geniş köşelerde yer alan dört trompa dayanır. Trom aralannda dört duvara. dört sağır kemer bulunur.Giriş kapısı kuzeyde olup. basık taş kemerlidir. Kapı üzerinde dört satır kitabesi vardır:
ı. Yediyüz yirmi altı tarihinde Sultan Orhan Gazi zamanı saltanatında
2. Calis-i post-nişin irşad-ı tarikat-ı aliyye- ve sahib'ül harik'ül adat ca zahir-i
3. KerameHseniyye bulunan Karaca Ahmet Sultan kaddese sırrahül gufran hazretlerinin
4. Mebde-i teçdid türbe-i ıtırnake fatiha
Sene-i Hicriyye:l324 Sene-i Rumiyye: 1322
Kitabenin sonundaki H.l324/R.l322/M.l906 tarihi tekkenin tamir tarihidir.
Kapı girişinin solunda, caminin kuzey batısında hastaların tedavisi için tahta sparta ile çevrilmiş araları tahta perde ile dört hücreye ayrılmış kısım bulunur. Hücrelerde t.omnık adı verilen yan kenarları dekikli ahşap hatıllar vardır.(Burada hasta. tomruğa ayak bileklerinden tesbit ettirilerek tedavi edilir.)
Tekkenin güneyinde cami ile müştemilatı bulunur. Cami ile müşterek olan duvarda basit küçük bir mahfıl vardır. Tekkenin her duvarında iki, camiye bakan duvarda bir penceresi olmak üzere toplam yedi penceresi vardır.
Tekkenin iç mekanın yarısından fazlasını yatırların bulunduğu kısım kaplar. Etrafı demir parmaklıklada çevrilmiş olan bu kısım tekke zeminden 25-30 cm. yüksekliğinde olup. üzerinde Karaca Ahmet'in oğlu Şeyh Eşref ve oğullarının olduğu söylenen 3ladet sancluka vardır.
1925 yılında tekkelerin kapatılması üzerine sandukaların üzerindeki çok kıymetli örtüler kaldırılmışır. Bunların bir kısmı Afyon müzesine konmuştur.ıaı
II- Cami Kısmı: Tekkenin güneyindedir. Üç merdivenli dört devşirme sütundan oluşan üç kubbeli. revaklı bir girişi vardır. Giriş kapısı batıda yassı kemerli. ahşap iki kanatlıdır. Kapının üzerinde dört satırlık bir kitabesi vardır.
ı. Karaca Ahmet Sultan aleyha rahmet ül-rahman efendimiz hazretlerinin
2. Türbe-i zevi'le karyeleri ve ittişaline iş bu cami-i şerif bais
3. Gufran-ı cenab-ı hak celle ve alanın inayet ve ol sahib-i kerametin ruhaniyeti ve mahfili
(8) Afyon M üzesindeki sancaklar ve sanduka örtü leri: a. Envanter NO: 944-Karaca Ahmet Tckkesi vakfıdır. Mayıs. 1327(pcmbc alias)
üzeri aycl yazılıdır. b. Envanter no: 945-Karaca Ahmet Tekke vakfıdır. Tarih 1310 (yeşil sancak)
üzerinde aycl yazılıdır. c. Envanter No: 946-l'eınbc Allasdan, üzeri ayet yazılıdır. · d. Envanter no: 947-Yeşil çuhadan, üzeri aycl yazılıdır. c. Envanter no: 951-Kırmızı ve mavi allaslan lckkcnin vakfıdır.
72
4. Eshab-ı haynn ianet ve cehd ü gayretle tevsian ve rnüceddeden inşeası pezira-i hüsn-i hitarn olmuştur. Sene: 1324 (M. 1906)
Ritabeden anlaşıldığına göre cami 1906 yılında genişlelilerek yeniden yapılmıştır.
Buda bize daha önce burada bir cami olduğunu göstermektedir.
İç rnekanı tek ahşab kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geçiş köşelerdeki trornplarla olur. Trornplar arasındaki sağır kemerler vardır. Milırabın üst kısmı üçgen alınlıklı kaderneli, sivri kernerli, iki yanı dönen sutüncelidir.
Minberi güneybatıda küfeke taşından yapılmıştır. Yağlı boya ile (gri üzerine siyah kırmızı çizgilerle boyanmış) boyanarak taş şekli verilmiştir. İç mekanın kuzey duvarında merdivenle çıkılan, balkon şeklinde iki yazı konsollada dayalı rnüezzin mahfi! i vardır.
Kubbe, ortada içiçe yıldız ve kollanndan oluşan üçgenler içinde gri, siyah, kırmızı renklerle kalem işi çiçek motifleri ile süslüdür. Köşelerde tranıpIann oluşturduğu dört küçük kubbeler ve sam zernin üzerine kırmızı, yeşil, san renklerden oluşan yıldır rnotiflerdir.
İçmekan, doğuda 3, batıda 2, güneyde ı olmak üzere 6 adet yuvarlak kemerli, dikdörtgen pencere ile aydınlanır. Ayrıca sağır kemerierin bulunduğu Rısımlarda her duvarda bir adet olmak ÜZere dört adet küçük ve yuvarlak pencere bulunur.
İç duvarlar taş şekli verilmiş yağlı boya ile boyanrnıştır. Trornp kemerleri değişik renklerde ve şekillerde boyanrnıştır.
Minaresi güney batıdadır. Dikdörtgen prizrna üzerine, düzgün kesme taşlardan yapılmıştır. Şerefe altı profilli,sivri külahlı çinko kaplarnadır.
Caminin kuzey batısında etrafı parmaklıklada çevrili yerden yarım metre yükseklikte "Kaymak Dede" adıyla anılan bir yatır bulunur.ı9ı
ll. KARACA AHMET SULTAN ADINA KURULAN TEKKELER TÜRBELER-MAKAMLAR ve KÖYLER:
Horasan illerinden gelerek Anadolu'ya şereflendiren iki gönül ehli bir gün sohbet ederken birisi diğerine: "Bir yerde mekanın olsun, kırk yerde çerağın yansın Karaca Ahmet'irn" dedi. Bu gönül ehli Hacı Bektaşi Veli idi. Pirinden böyle himmet alan Karaca Ahmet Sultan bıkmadan, usanmadan cliyar, eliyar dolaştı. Gittiği yere umut götürcli'ı. ışık götürdü. şifa götürdü. Halkın gönül sonsuzluğunda manevi taht kurdu. Anadolu Türklüğünü baskısı altına almak isteyen düşman ile çarpıştı. Gönüllerde kurulan bu sevgi tahtına ek olarak halk O'na birçok yerde türbe yapmıştır. "Kırk yerde çerağın yansı" ferınanına mahzar olduğuna göre, belki kırk yerele makarnı vardır. Manisadan tutunda, ta Yugoslavyadaki iştip şehrinele bile türbesi vardır.
Anadolu'daki Türbe ve köyleri:
ı. Afyonkarahisar'ın İhsaniye İlçesinin, Karaca Ahmet Kasabasında; adına kurulmuş tekke, türbe, cami ve adını taşıyan bir kasab vardır.Bu türbede kendisi, oğlu Eşref ve torunlan yatmaktadır. Bazı kaynaklara göre Şeyh Eşref ve oğulları vardır. Kendisi yoktur.
2. İstanbul'un, Üsküdar ilçesinde: Karaca Ahmet adına kurulmuş meşhur mezarlık ve türbe vardır. Ayrıca mezarlıkta atınında türbesi bulunur.
3. Manisa'da Karaca ahmet adına kurulmuş üç tane türbe-tekke vardır.
(9) Envanter no: 03.06/0/1.0 Afyon Müzesi.
73
a. Manisa'nın içindeki Seyyit Hoca Mahalleside Vak:vak Tekkesi; Burada Karaca Ahmet'in gömülü olduğu rivayet edilr.
b. Manisa'nın Horoz Köyün'de: Köyün güneyinde çok eski bir türbedir. İhtişanlı bir kubbesi misafirhanesi ve müştemilatı vardır. Bu türbede bir !evha üzerinde:
Merdüm dirlesidir cümle ricalı Allahın Görünürse aceb Karaca Ahmet Sultan. Methini kabe-i suUur ezdiğan-ı haktır. Denilirse yeridir Karaca Ahmet Sultan. Evliya çok bu cihan hali değil hiç veli Arada ben gibidir Karaca Ahmet Sultan."
Bu beyiller yazılı imiş. Sonradan bu levhanın kaybolduğu söylenir.
c. Akhisar ilçesinin Kara Köy'de: Akhisar'a 15 km. uzakta bir tepe üzerindedir. Halk "Kara Köy Dedesi" demektedir. Mezartaşında kitabe yoktur. 1965 yılında Karaca Ahmet Sultan hayranları tarafından türbe yeniden yaptınlmıştır. Türbesinin dışında Karaca Ahmet atfedilen bir ayak izi vardır. Karaca Ahmet'in gömülü olduğu iddia edilen bu türbede halen hasta tedavisi yapılır. ·
4. Uşak ilinin Eşme Kazası: Karaca Ahmet Köyündedir. Türbede, Karaca Ahmet'in anası Sultan Ana metfundur.
Bunların dışında Sivrihisar, Bergama, Aydın civadarında Karaca Ahmet adına kurulmuş makamlar vardır.
KAYNAKLAR
1- Afyon Müzesinde bulunan Şer'i mahkeme kayıtları, sancaklar ve etnoğrafik malzemeler.
2- Elimizde bulunan Kara ca Ahmet Tekkesine ve KöyOne ait mahkeme kararları ve karaiara isnatlı beratlar.
3- M.Çağatay Uluçay, Manisa'da Sanıhan Oğullarına aH vesikalar, 1940 İstanbul
4- Edib Ali Baki, Karaca Ahmet ve deliler tedavi Yurdu. 1947 İstanbul
5. tsrnet Binark, Osmanlı Türklerinde Vakıf müesseleri ve Yabaı;:ıcı- gÖzü ile Türk Vakıfları (T.V.D. Sayı: 76. ank i~69) __
6- Mehmet Yaman, Karaca Ahmet Sultan, 1989 İstanbul
7- Nezihe Araz, anadolu Evliyalan 1984 istanbul
8- Dr. Kemal YOze, Saltukname, 1987 Ankara
9- Evliya Çelebi, Seyyahatname, 1314 İstanbul
74
Tuğra: Abdülmecid bin-i Mahmut muzalTer daima bu 1- Kıdvet-ül fezail-vel hukkarn maden el kadı'il vel kelam Mevlana Karahi
sar-ı Sahib kadısı zide fazıla tevki-i rafi-i hümayunum vasıl olacak malum olaki: Kaza-i mezbura tabi Karaca Ahmet kaıyesi ahalileri südde-i saadetimi arz-ı hal edüb kaıye-i mezbura ile yine kaza-i mezbura tabi Muradlı Karyesi sınınnda iligen Suyu demekle maruf cuy-uban eden
2- Nehirden Eğrice Savak nam mevkiele kadimi ewel ba hak hayvanatlarını sakı ve intifa edegelüb kadim-i mugahir hakka taaruz olmak icab etmez iken mezkür Muradh Kaıyesi ahalileri zuhuru ol suyumuz kaıyemiz sınınnda olmağla sizin hayvanatlarınızı saki ettirmeyüz müdehale ve mukavemet muraka-i şer'i
3- Şerif olunduklan hayvanailan ol sudan kadim-i ewelden ba hak sakı idegeldiklerini isbat muarazalan men'ı ye canib-i şer'ide bulunduklarİ yedierine hüccet hüccet-i şer'iye verilmişken yine memnu'a ve mendak'a olmayub nezd alıd-i hal olmadıklanıı bildirib fikri olunan sudan kadimisi üzere hayvanatı
4-Saki ettirecek babında hükm-ü hümayunun reca ve kanunu minval olunarak ol su haklarından mezkür şer'i ve hak'ı karliminden tarla, bağ ve balıçlerini saki ettikleri mahsus ve münkat-i kadime suları olmağla ol vechile zirai ederler olmağla fii hakika tehi olunciuğu üzere mezkür Karaca Ahmet Kaıyesi
5- Ahalileri ve herkesin hayvanatları sak ve intifa'a idegeldikleri iken mezburlar icra-i gars-içün memmıa eyledikleri vakı'a ise men-i vuku'a içün mahallinden şer'i havale ile emr-i şerifin yazılageldiği tahrir olmağla kanun üzere mahallinde şer'i görecekleri babında ferman'ı
6- Alişanım sactır olmuşdur buvıırdumki. 7- Vusuy buldukça bu babcia saclır olan emrim üzere arnel ve dahi mukad
dem yer vakı'a şer' iye görülüb olunmayan hususları tarnam hak ve adile üzere mukayyut ve hüccet-i şerifeye nazar edüb göresin münaza'ı olan su dahi iden mezkürlerin mülkü meşruası ve balıakkı kendimden tarla. bağ ve bahçeleri sa ki
8- idegeldikleri mahsus ve müstaki-i kadimi suları olmağla ol vechile niza'ı iderler olmayıb fil-hakika inha olunciuğu üzere mezkür Karaca Ahmet Kaıyesi alıelileri hayvanatları saki ve iştifa idegeldikleri inha rağber malumundan iken mezburlular memnua eeldikleri vakı'a ise ol babcia şer'i
9- Muvaka-i şer'iye olub al-i vechile sabit olan hüccet-i şerif mucibince amel edilüb ve dahi beadel-şuyu ol suyun kadimen hayvanatları tevcihe salti oluna gelmiş ise ol vechile kadime üzere saki ettiriliib men bead-kanun ve kadimeve emr-i hümayunuma tehalluk kirnesneye ettirmeyüb hususu mezkür içün birdahi emr-i şerifim
10- Iselar ve irsaline men'i olunmasın. Şöyle bilesin alemet-işerife itimat kılasın Tahrir Fil-elyevm Evahir-i Camaziel Ahir Sene: Seb'a aşere ve mieteyn Elf H. 1217 /M.1804 Be makarn-ı Konstaniyye
Patişeh Sultan Selim-III. zamanıncia verilen bu ferman Afyon Karahisar köylerinden Karaca Ahmet ve Muratlar köyü arasında bulunan ileğen suyunun kullanılması hakkıncladır. Bu ferman gereğince eskiden olduğu gibi Karaca Ahmet Köyü halkı ileğen suyundan tarlalarını, bağ ve bahçeleri ile hayvanların sulayacak. hiçbir men ve müdehale etmeyeceğini kesin bir dille anlatır. Sene:L1804
30. Nisan. 1991 Tarafıından aslına uygun olarak çevrilmiştir.
Muharrem Bayar Anadolu Lisesi Müdürü
Akşehir-Bolvadin Noterleri ve Afyon Müzesi yeminli mütercimi
75
Aslına mutabıktır
Vesika: 1
Şehr-i Karahisar-ı Sahib'e bağlıKaraca Ahmet Sultan sahib-i gufran olan cenab'ı Allah anın sırlarını temiz kılsın bunu köyü halkının muteber ve sicilde kayıtlı vekillerinden olub kendilerine asil ve isimleri zabıt elefetrinde yazılı sa ir köy halkının aşağıda zikr olunacak işi iç ün vekilieri işbu Harnın yazılmasına sebeb olan Imam Musa Efendi, babası ihrahim ve Hacı Ahmet Ağa babası Ali ve Molla Veliyyüddin, Babası Ali ve kaçar oğlu Bekir, babası Ahmet ve Abdi Dede oğlu Ali, babası Mustafa ve Hacı Cafer oğlu Ahmet namlarındaki kimseler mezkür Karahisar-ı Sahib mahkeme-i şer'iyesinden kurulmuş meclis-i şer'ide şehri mezküra bağlı Muratlar Köyü halkının. bunun gibi halkıda muteber ve sicilde kayıtlı vekillerinden olub, kendi nefıslerinden asil ve isimleri zabıt defterinde yazılı sair köy ahalisi tarafından aşağıda ismi gelecek iş hakkında vekilieri bulunan Muhtar-i Ewel Cafer Veliyyüddin, babası Mustafa ve Hamza oğlu Mehmet ve Akıllı oğlu Mehmet, babası Ali ve Hamza oğlu Süleyman ve Hamza oğlu Ahmet narnındaki kimneneler bazıları oldukları halde halen mezkür Karahisar-ı Sahib mahsılı ve mir arazi işleri hakkında tarafı hükümetten memur huyurulan AbdüllatifEfendi hazur olduğu halde Karaca Ahmet köylüleri bil asiaha ve bil vekalete Murallar üzerine dava ve davalarını şöyle anlatırlar:
Ki zikrolunan Muratlı köyü huduel içinde dört taraftan birisi birisi eski hakr ve Hayran Balı (Bayram Balı) yolu arkasındaki koca Gedik ve Leğen Köyü tarafındaki Başka Gedik ve mera ile mahdud ve Legen Suyu dimekle meşhur Eğrice Savaddadan bizim köyümüzün hayvanatı ve ismi geçen MuraUı Köyü halkının hayvanatının sulağı olub. bizim köyün hayvanatının mezkür sulaya gilip, gelinir. Olay yolunda bazı malıailelerin fuzuli ve bigayri hakkı tarla yapıp ekerek ve tarla yapıp nadas ederek sulak başını ve yolumuzu dar etmeleriyle vaki olan bu müdehaleleri keşif ve gözle muayene edilp, müdahaleleri men olunmak matlubumuzdur. Dediklerinde mahkeme-i şerifiye tarafından katib !smail Efendi ve meclis tarafından zaptlye neferi hali bir ağa zikrolunmak yere gönderildiklerinde her iki tarafın nza ile sulak başında miktan belli yer Muratlar Köyü hayvanatının eğlenmesi için hali bırakılılı ismi geçen Karaca Ahmet Sultan köyünün mezkür, Eğrice Savakla gelüb ve giden hayvanaUarının yolu da geniş edilib, zikrolunan mahalle alarnet olmak üzere taşlar dikilib, bu vechile isimleri zikrolunan iki köy ahalisinin nizaları kesilib aralan islah ve mahkeme edildiğini katib efendi ve Halil Ağa ve zikr olunan köy ahalisini yukarıda isimleri yazılı kimselerden herbiri meclis-i şer'iye gelib ifade ve taktir etmeleri ile vaki olan keyfiyel bittaleb yazıldı ve sicille kayıt olundu. Bu hüccet bin ikiyüz altmış iki senesi Cemazi-iii ewel ayının beşinci günü ·yazıldı.
(Hacabeyli Kaıyeli genç Ali oğlu Es-Seyyid Ali Ağa, Hacı Osman oğlu Mehmet Ağa, Murat oğlu Mehmet, Gürcü oğlu Süleyman Ağa, Ali Efendi oğlu Ömer Ağa, Himmit oğlu Ali Ağa, Derviş oğlu Mustafa Ağa. Çalık Abdullah Ağa ve gayrühüm.)
76
Abdürrahim Karahisar-ı Sahib şehrinin Müvallah-hakimidir, Şam aziz olan Cenab-ı Allahın rahmetine muhtacdır. Cenab-ı Allah kusurları affeder.
Vesika: 2 Tuğra: Abdülmecid bin-i mahmud muzalTer daima bu Şan ve şeref ve rütbeli
kimselerin iftihan sebebi hamd ve izzet ü kerem olan ahiakın toplanınışı meliki daim olan Cenab-ı Hakkın ziyade inayetlerine mahsus olan asakir-i şehanem Karahisar-ı Sahib ve buna bağlı olan kazaların umur-u zabiiyesi memur Seyyid Bey şerefi daef izzetlerinin öncüsü havacegen divan + humayundan Karahisar-ı Sahip Sancağı mutasarnf makamından Maksalı Yahya Bey şerefi ziyade olsun ve ülama-i muhakkikin öncüleri naib ve müfiüleri ilimleri ziyade olsun emsal ve akranlarının iftiharları memleket meclis -azalan kaderi ziyade olsun ferman-ı hümayunum vasıl olacak malum olaki: Karahisarı Sahib kazasına bağlı Muratlıkaıyesi sınınnda akan kimsenin mülkü olmayan ırmaklardan iliğen Suyu demekle meşhur ırmakdan Eğrice savak namıyla anılan mahalle eski zamandan beri akıcı olub, yine Karahisar-ı Salıibe bağlı Karaca Ahmet Köyü halkı, haklı olarak hayvanlarını sulayı b ve intifa edegelüb kadime zıt müdahale ve musaHat olmak icab etmez iken mezbur Muratlı Köyü halkı ol su bizim köyümüz sınınnda olmakla sizin hayvanlarınızı sulatmayız, deyü müdahale etmeleriyle ewelleri şer'an muhakeme olduklarından zlkr olunan Karaca Ahmet Köyü halkı haklı olarak hayvanlarını sulayıp ve istifa edegelüb kadime zıt müdahale ve musallat olmak icab itmez iken mezbur Muratlı Köyü halkı olsun bizim köyümüz sınırında olmakla sizin hayvanlarınızı :Sulatmayız, deyu müdahale etmeleriyle ewelleri şer'an muhakeme olduklannda zikr olunan Karaca Ahmet Köyü halkı hayvanlarını ol sudan pek eski zamandan beri haklı olarak sulaya geldiklerini isbat ettiklerinde Muratlı Köylüleri sebebsiz muarızlarından men ile beraber şer'i şerif tarafından Hüccel-i Şer'iyye verilmiş iken yine kanaat getirmeyib ve defolmayub nizadan hali ol-madıklarını zikr olunan Karaaca Ahmet Köylüleri bundan evvel arzuhal ile hükümetten inha ettirdiklerinde mahallinde şer'ile gürülrnek için İKİ YÜZ ON YEDİ senesi cemazi'elahir ayının ahirinde sadır olan emr-i ali mücibince amel olunmak için İKİ YÜZ OTUZBIR senesi Recebinde evasılında emr-i ali sadır olmuş iken, bu esnada zikr olunan Muratlı Köyü halkı emr-i aliye zıt olarak eweiieri gibi yine müdahaleden hali olmadıkları bildirilmesiyle ewelleri sadır olan emr-i şerif mucibince am el olunmak için tekraren emri şerifin yazılması zikr olunan Karaca Ahmet köylüleri bu defa arı:uhalleriyle dava etmeleriyle Divan-i Hümayununcla saklanılan kuyud-u ahkama bakıldığında yazıldığı gibi ol tarihinde emr-i ali verildiği kayıtlı ve yazılı olduğundan bunun gibi davalara bulundukları memleket meclislerinde şer'i şerif icabınca bakılmak Tanzimat-ı Hayriye usulu teferruahnclan bulunmuş olmakla bundan ewel verilen emr-i şerif mucibince amel olmak fermanın olmağın imdi, sizki mumaileyhimsiznizdir. Hususi bu işe dikkat edib. göresiniz niza oluna su zikr olunan MuraUı köyü halkının kendilerine mahsus ve ayrıca kendilerinin suları olmayp fil vaki mahallinden bildirildiği üzere ol suclan eski zamandan berü Karaca Ahmet Köyü halkı haklı olarak hayvanların sulayıp ve intlfa ecle gelürler. Iken isimleri geçen Muratlı Köyü halkı ol su bizim köyüroüzün sınınnda olmakla sizin hayvanlannızı sulatmayız deya emr-i aliye ve haclime karşı ve zıt olarak müdahale etiikieri menıleket meclisinde şer'i şerife muafık olarak meydana çıktığı halde bu makLıle su nizaincla itabarı kadime oldu~undan ol su kadimden şimaıye kadar ne mahalcle ve ne vechile ceıyan ecle gelmiş ise sübutundan ve meclisce muamelesinelen sonra yine ol mahalcle ve ol vechile kadimisi üzere icra ile merkum Karaca Ahmet Köylüleri halkının hayvanlannın sulanmasına, manilik eHirmeyesiniz. Bu hususa dikkat ve zıttı va'zı tecvizden sakınmak için fermanı ali-şanım saclır olmuştur. Buyurdum ki hükmü şerifim size vardığında bu babcia bu vechile şeref sadır olna ve mazmumuna itaatle beraber imtisali lazım ve bu babcia bu vechile şeref sadır olan fermanımla amel_ edesiniz. Şöyle bilesiniz alemet-i şerife itamat kılsınız bu ferman BİN IKt YOZ ELLI YEDI senesi Zilhicce-i Şerife ayının ortasında yazılmıştır.
Be makam-ı Konstantaniyye
77
Tuğra: Mehmet bin İbrahim muzalTer daima hu Kadı ve hakimierin öncüsü fazilet ve kemallerin madeni Karahisar-ı Sa
hib ve kadıları faziletleri ziyade olsun ferman-ı hümayunum ulaştığına malum olsun ki: Ferman-ı hümayunumu tutucu Karaca Ahmet köyü halkı saadetli kapuma adam gönderib şöyle hallerini bildirdiler ki: Muratlı narnındaki köyü sınırında iliğen suyu demekle meşhur akıcı ırmaktan bir hark çıkaruh yaz mevsiminde hayvanlarını Eğrice Savak nam mahalde sulayub, bu vechile bu ırmaktan içmek hakları var iken yukarıda adları anılan Muradlı köyü halkı köyümüz sınınndadır. Deyu men'ettiklerinden şer'ile görülüb bunların içmek hakları olduğu meydana çıkıb davayı terk ile ve husumetin ayrılmasıyla hücceti şer'iyeye verilmiş iken tekrar nizadan hali olmadığını bildirib men ve müdahalenin defol unduğu babında hükm-ü hümayunumu rica ettiklerinden buyurdum ki: Hükm-ü şerifimle vardıklarında, hususi bu işe dikkat ve hüccei şer'iyeye bakub göresin mahkeme-i şer'iyeye ile görülüb içme haklan olduğu meydana çıkıp hüccet-i şer'iye verilip nizalan ayrılmış iken tekrar niza ederlerse mahkeme-i şer'iyeye ile görülüb ayrılan davanın tekrar bakılması men olunmuştur. Müdahalede·n men edüb bu babda verilen hüccetlerin mucibince içmek hakları olan yerde içirsinler şer'i şerife zıt kirnesneye iş itlirmeyesin şöyle bilesin şerefli alametime itimal kılasın. Bu ferman BİN ALTMIŞ senesi Cemazielahirinorlasında yazılmıştır.
Be makamı malırusa-i Konslantaniyye
78