adana’dakĠ bĠrĠncĠ basamak saĞlik ...2.2.3.2. aile hekimliği / genel pratisyenlik...

109
T.C. ÇUKUROVA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ AĠLE HEKĠMLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARINA BAġVURAN HASTALARIN MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠ VE BU KURUMLARDA ÇALIġAN HEKĠMLERĠN Ġġ DOYUMUNUN SAPTANMASI DR. FATĠH MUTLUPOYRAZ UZMANLIK TEZĠ TEZ DANIġMANI DOÇ. DR. ERSĠN AKPINAR ADANA-2010

Upload: others

Post on 28-May-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

T.C.

ÇUKUROVA ÜNĠVERSĠTESĠ

TIP FAKÜLTESĠ

AĠLE HEKĠMLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK

KURUMLARINA BAġVURAN HASTALARIN

MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠ VE BU KURUMLARDA

ÇALIġAN HEKĠMLERĠN Ġġ DOYUMUNUN

SAPTANMASI

DR. FATĠH MUTLUPOYRAZ

UZMANLIK TEZĠ

TEZ DANIġMANI

DOÇ. DR. ERSĠN AKPINAR

ADANA-2010

Page 2: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

T.C.

ÇUKUROVA ÜNĠVERSĠTESĠ

TIP FAKÜLTESĠ

AĠLE HEKĠMLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK

KURUMLARINA BAġVURAN HASTALARIN

MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠ VE BU KURUMLARDA

ÇALIġAN HEKĠMLERĠN Ġġ DOYUMUNUN

SAPTANMASI

DR. FATĠH MUTLUPOYRAZ

UZMANLIK TEZĠ

TEZ DANIġMANI

DOÇ. DR. ERSĠN AKPINAR

ADANA-2010

Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından

TF2008LTP21 Proje numarası ile desteklenmiştir.

Page 3: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

I

TEŞEKKÜR

Uzmanlık eğitimim ve tez çalışmam sırasında; emek, yardım, hoşgörü ve

desteğini esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Ersin Akpınar'a, ihtisas süresi boyunca

eğitimime olan değerli katkıları ve desteğinden dolayı Prof. Dr. Nafiz Bozdemir, Doç.

Dr. Esra Saatçı, Yrd. Doç. Hatice Kurdak, Yrd. Doç. Dr. Sevgi Özcan‟a, eğitimim

süresince beni motive eden dostlukları için tüm araştırma görevlisi arkadaşlarıma,

rotasyon yaptığım bölümlerdeki hocalarıma ve asistan arkadaşlarıma, manevi

desteklerinden ötürü sevgili eşim Gül‟e, aileme, Aile Hekimliği Anabilim Dalı ve

Çukurova Üniversitesi Aile Sağlığı Merkezi‟nde görev yapan sağlık ve yardımcı sağlık

personeline ve projemizi destekleyen Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi

Birimi‟ne teşekkür ederim.

Saygılarımla

Page 4: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

II

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No

TEŞEKKÜR I

İÇİNDEKİLER II

TABLO ve ŞEKİL LİSTESİ IV

KISALTMA LİSTESİ V

ÖZET VE ANAHTAR SÖZCÜKLER VI

ABSTRACT and KEYWORDS VII

1. GİRİŞ 1

2. GENEL BİLGİLER 2

2.1.Sağlık Hizmetleri 2

2.1.1. Sağlık Hizmet Sunumu 3

2.1.2. Sağlık Hizmetlerinde Kalite 5

2.1.2.1. Tanımlar 5

2.1.2.2. I.Basamak Sağlık Hizmetlerinde Kalite 5

2.1.3. Sağlığın Geliştirilmesi 6

2.2.Sağlık Reformu 7

2.2.1. Sağlık Reformunun İlkeleri 7

2.2.1.1.Adil Erişim 7

2.2.1.2.Verimlilik 8

2.2.1.3.Toplumsal Beklentilere Yanıt Verme 8

2.2.1.4.İnovasyon 8

2.2.2. Dünden Bugüne Türkiye‟de Uygulanan Sağlık Politikaları 9

2.2.2.1. 1920-1946 Dönemi 9

2.2.2.2. 1946-1960 Dönemi 11

2.2.2.3. 1960-1980 Dönemi 12

2.2.2.4. 1980-2002 Dönemi 13

2.2.2.5. 2003 Sonrası Dönem 14

2.2.3. Sağlıkta Dönüşüm 15

2.2.3.1. Aile Hekimliği Uzmanlığının Tarihçesi 16

2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17

2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Gelişimi 17

2.3. Hasta Memnuniyeti 19

2.4. Birinci Basamakta Çalışan Hekimlerin Durumu 21

2.5. İş Doyumu 22

2.5.1. İş Doyumuyla İlgili Kuramsal Açıklamalar 24

2.5.1.1. İhtiyaçlar Hiyerarşisi (Gereksinim Sıradüzeni) Kuramı 24

2.5.1.2. Çift Etken Kuramı 25

2.5.1.3. Eşitlik Kuramı 27

2.5.1.4. Beklenti Kuramı 27

2.5.1.5. Alderfer‟in ERG Kuramı 28

3.GEREÇ VE YÖNTEM 30

3.1. Araştırmanın Tasarımı ve Modeli 30

3.2. Araştırma Evreni ve Örneklemi 30

3.3. Kullanılan Anket ve Ölçekler 31

Page 5: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

III

3.3.1. EUROPEP Ölçeği 31

3.3.2. Minnesota İş Doyum Ölçeği 32

4.BULGULAR 34

4.1.Hasta Anket Çalışmasının Bulguları 34

4.2. Hekim Anket Çalışmasının Bulguları 49

5.TARTIŞMA 75

6.SONUÇ ve ÖNERİLER 85

7.KAYNAKLAR 88

8 EKLER 96

8.1.Ek-1 Hasta Anket Formu 96

8.2.Ek-2 Hekim Anket Formu 98

9. ÖZGEÇMİŞ 100

Page 6: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

IV

TABLO ve ġEKĠL LĠSTESĠ Sayfa no:

Tablo 1. Hasta sayılarının anketin yapıldığı sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi’ne göre

dağılımları 34

Tablo 2. Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre dağılımları 35

Tablo 3. Hastaların sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi’ne ulaĢım zorluğu yönünden

değerlendirilmesi 40

Tablo 4. Hastaların sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi’ne son bir yıldaki baĢvuru sayılarına

göre dağılımları 41

Tablo 5. Hastaların son bir yıldaki hastane baĢvuru sayılarına göre dağılımları 42

Tablo 6. Hastaların sağlık hizmeti sunum sisteminden memnuniyet durumlarına

göre dağılımları 43

Tablo 7. Hastaların 2008 ve 2009 yıllarındaki memnuniyet durumlarının karĢılaĢtırılması 45

Tablo 8. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin sosyodemografik verileri 50

Tablo 9. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin yönetsel konum ve kurum dıĢı çalıĢma durumları 51

Tablo 10. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin 2008-2009 yıllarındaki alıĢkanlıklarının

karĢılaĢtırılması 52

Tablo 11. Düzenli tıbbi yayın izleme durumları 53

Tablo 12. Sürekli Mesleki GeliĢim etkinliklerine katılım durumları 54

Tablo 13. ĠĢyerindeki fiziksel koĢulların durumu 54

Tablo 14. Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girme durumları 55

Tablo 15. 2008 ve 2009 yılında hekimlerin iĢ doyumunu etkileyen faktörlere iliĢkin doyum

düzeylerinin karĢılaĢtırılması 56

Tablo 16. Hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarındaki doyum düzeylerinin karĢılaĢtırılması 60

Tablo 17. Hekimlerin cinsiyetlerine göre doyum düzeylerinin karĢılaĢtırılması 60

Tablo 18. Hekimlerin eĢlerinin çalıĢma durumu ve mesleğiy ve iĢ doyumu iliĢkisi 62

Tablo 19. Hekimlerin mezun oldukları üniversite ile iĢ doyumu iliĢkisi 65

Tablo 20. Hekimlerin meslekteki toplam çalıĢma süreleri ve iĢ doyumu iliĢkisi 66

Tablo 1 Hekimlerin anketin uygulandığı yılda çalıĢtığı kurumdaki toplam

ÇalıĢma süreleri ve iĢ doyumu iliĢkisi 69

Tablo 22. Hekimlerde yönetsel konumu ve iĢ doyumu iliĢkisi 71

Tablo 23. Hekimlerin kurum dıĢında çalıĢma durumu ve iĢ doyumu iliĢkisi 72

Tablo 24. Hekimlerin eğitici sertifikası ve iĢ doyumu iliĢkisi 73

ġekil 1 Hastaların kayıtlı olduğu hekimden memnuniyet durumları 43

Page 7: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

V

KISALTMA LĠSTESĠ

AÇS-AP: Ana Çocuk Sağlığı-Aile Planlaması

AH: Aile hekimliği

AHUD: Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği

DPT: Devlet Planlama Teşkilatı

DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü

EUROPEP: Patients Evaluate General/Family Practice

EQuiP : European Working Party on Quality in General Practice

NERA: National Economic Research Associates

SO/ASM: Sağlık Ocağı/Aile Sağlığı Merkezi

TSH: Temel Sağlık Hizmetleri

TAHUD: Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği

TUS: Tıpta Uzmanlık Sınavı

UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu

YÖK: Yükseköğretim Kurumu

Page 8: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

VI

ÖZET

ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARINA BAġVURAN

HASTALARIN MEMNUNĠYET DÜZEYLERĠ VE BU KURUMLARDA

ÇALIġAN HEKĠMLERĠN Ġġ DOYUMUNUN SAPTANMASI

GiriĢ ve Amaç: Bu çalışmada amaç, EUROPEP hasta memnuniyet anketi ve Minnesota

İş Doyum ölçeklerini kullanarak, Adana‟da aile hekimliği uygulamasından önce ve

uygulamanın 12. ayında, hasta memnuniyetini ve aile hekimliği uygulamasının hasta

memnuniyeti üzerine etkisini ve hekimlerin çalışma şartlarının iş doyumu ve

memnuniyetlerine etkisini araştırmaktı.

Gereç ve Yöntem: Adana il merkezindeki sağlık ocağı/aile sağlığı merkezleri,

bulunduğu bölgenin sosyoekonomik düzeyine göre düşük, orta ve yüksek olarak ayrıldı.

Her bölgeden bir sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi seçilerek her birinde en az 93 hastaya

rasgele yöntemle 23 sorudan oluşan EUROPEP hasta memnuniyet anketi uygulandı. Aile Hekimliği uygulamasının 12. Ayında (mayıs 2009) bu sağlık ocağı/aile sağlığı

merkezlerinde anketler tekrar uygulandı. Çalışmaya katılan hastaların, uygulamadan

önceki ve sonraki EUROPEP ortalama puanları karşılaştırıldı. Çalışmanın evreni

Adana‟daki tüm birinci basamakta çalışan hekimler olarak belirlendi. Bu evreni temsil

edecek örneklem grubu rasgele seçimle belirlendi. Bu hekimlerle yüzyüze görüşülerek

Minnesota İş Doyum Ölçeği dolduruldu. Aile Hekimliği uygulamasının 12. ayında aynı

hekimlere tekrar anket uygulandı.

Bulgular: Çalışmanıza 2008 yılında 295, 2009 yılında 293 olmak üzere toplam 588

hasta katılmıştır. Hastaların EUROPEP yanıtları, uygulamadan sonra anlamlı şekilde

düzelmişti. En fazla düzelme; „Önceki görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini

bilmesi‟ (3,02±1,38‟e karşılık 4,20±1,18), „Uzmana ya da hastaneye sevkten

beklemeniz gerekenler konusunda sizi hazırlaması‟ (3,04±1,30‟a karşılık 4,21±1,10),

„Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz‟ (2,98±1,61‟e karşılık 3,99±1,31) sorularına

verilen yanıtlardaydı. Çalışmaya katılan hekimlerin Minnesota İş Doyum Ölçeği

sorularına 2009 yılında verdikleri cevaplar, 2008 yılına kıyasla, 5 soruda artarken 3

soruda azalmıştı. En fazla artış „Yaptığım iş karşılığında aldığım ücret‟ sorusunda, en

fazla azalma ise „Beni her zaman meşgul etmesi‟ sorusundaydı. İçsel, dışsal ve genel

doyum puan ortalamalarının üçünde de artış olmuş ancak bu artışlardan sadece dışsal

doyum puanlarındaki artış anlamlı bulunmuştur.

Sonuç: Aile hekimliği hizmetlerinin ve hasta memnuniyetinin iyileştirilmesi için aile

hekimliği birimlerinin yaygınlaştırılması kaçınılmazdır. Ülkemizin sağlık hizmeti

sunum sisteminin gözden geçirilerek gerekli iyileştirmelerin yapılmasının hem

hekimlerin iş doyumunun hem de hasta memnuniyetinin arttırılmasına çok büyük

katkılar sağlayacağı açıktır.

ANAHTAR SÖZCÜKLER: EUROPEP Hasta Memnuniyet Ölçeği, Hasta

Memnuniyeti, İş Doyumu, Minnesota İş Doyum Ölçeği.

Page 9: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

VII

ABSTRACT

Determination of Patient Satisfaction Level Admitted to Primary Care Unit and

The Job Satisfaction of Physicians’ Working in Primary Care in Adana

Introduction and Aim: The aim of this study was to find the satisfaction levels of

patients admitting to primary care using EUROPEP and the job satisfaction of primary

care physicians using Minnesota Job Satisfaction Scale before the implementation of

family practice and on the 12th month of implementation in Adana.

Material and Methods: The health centers/family practices were grouped as low,

moderate and high socioeconomic status regarding the region in Adana city center. One

health center/family practice was chosen from each region and EUROPEP Patient

Satisfaction Questionnaire with 23 items was completed by at least 93 patients

randomly selected. The questionnaires were re-completed in the same centers on the

12th

month of the implementation of family practice. (may 2009) The mean scores of

EUROPEP were compared before and after the implementation. The universe was all

primary care physicians in Adana city center. The sample was selected randomly.

Physicians completed Minnesota Job Satisfaction Scale face-to-face. These physicians

re-completed the questionnaires again on the 12th

month of the implementation of

family practice.

Results: Total 588 patients (295 in year 2008 and 293 in year 2009) were enrolled. The

EUROPEP scores improved significantly after the implementation of family practice.

The highest improvement was in item; „physician knows what he/she did/said

previously‟ (3,02±1,38 vs. 4,20±1,18), „physician prepares the patient about what to

expect from hospital specialist or hospital‟ (3,04±1,30 vs. 4,21±1,10), „availability of

physician for phone calls‟ (2,98±1,61 vs. 3,99±1,31). The scores of physicians for

Minnesota Job Satisfaction Scale increased in 5 items from 2008 to 2009 whereas

decreased in 3 items. The highest increase was in item „salary‟ and the highest decrease

was in item „occupying me always‟. There was increase in internal, external, and

general satisfaction mean scores however only the increase in the external satisfaction

score was significant.

Conclusion: It is inevitable to extend family practice units in order to improve patient

satisfaction and family medicine services. It is clear that improvement of health care

services delivery systems will contribute to the increase in both patient and physician

satisfactions in Turkey

KEYWORDS: EUROPEP Instrument, Job Satisfaction, Minnesota Job Satisfaction

Scale, Patient Satisfaction.

Page 10: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

1

1. GĠRĠġ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığı, “yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı

değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik durumudur” şeklinde

tanımlamaktadır. Bu tanımda, bedensel ve ruhsal tam iyilik halini anlamak kolaydır.

Ancak sosyal yönden iyilik hali ve bunun sağlıkla olan ilişkisi üzerinde durmak gerekir.

Sağlıklı olma ve hastalık durumları, kişinin sosyal ve ekonomik durumuyla yakından

ilgilidir. Birçok hastalığın temel nedenleri arasında olumsuz çevre koşulları, yanlış

inanışlar, düşük eğitim düzeyi, ekonomik yetersizlikler sonucu iyi beslenememe, sağlık

hizmetlerinden yeterince yararlanamama gibi sosyal faktörler sayılabilir. Bu olumsuz

faktörlerle ilgilenmek ve kişi ve toplum sağlığına etkilerini ortadan kaldırmaya çalışmak

da, her hekimin ve sağlık çalışanının görevleri arasında kabul edilmelidir.1

Sağlık ve hastalık kavramları, hekimler ve hekim olmayanlar tarafından çoğu

zaman farklı anlaşılır. Hekim olmayanlara göre sağlık, genellikle hastalığın olmayışı

olarak tanımlanır. Bazı kişiler, kendilerini çok rahatsız etmeyen yakınmalarını hastalık

olarak değerlendirmezler; çok yaygın görülen bağırsak paraziti, ishal gibi durumları

hastalık olarak kabul etmezler. Oysa hekimlere göre en basit yakınma ya da normalden

sapma durumu hastalık olarak kabul edilir.

Kişiler genellikle, hasta oldukları ya da ölümden korktukları zamanlarda

sağlıklarının değerini anlarlar, durumları düzeldiğinde çoğu zaman bunu unuturlar. Bu

yüzden, kişilerin sağlıklarına genellikle önem ve değer vermedikleri düşüncesi yanlış

olmayacaktır.1

Çağdaş sağlık sistemlerinin önde gelen amaçları arasında, birinci basamak sağlık

hizmetlerine öncelik vererek, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliği ve bu hizmetlerden

herkesin ihtiyacı oranında yararlanmasını sağlamak ve böylece kişilerin yaşam

kalitelerini ve sağlık standartlarını yükseltmek yer almaktadır. Sağlıkta Dönüşüm

Programı‟nın temel amaçları; sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun

bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulmasının temin

edilmesidir.2

Page 11: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

2

2. GENEL BĠLGĠLER

2.1. Sağlık Hizmetleri

Sağlık hizmetleri, DSÖ tarafından, belirli sağlık kuruluşlarında, değişik tip sağlık

personelinden yararlanılarak, toplumun gereksinim ve isteklerine göre değişen amaçları

gerçekleştirmek ve böylece kişilerin ve toplumun sağlık bakımını, her türlü koruyucu ve

tedavi edici etkinliklerle ülke çapında ele alan kalıcı bir sistem olarak tanımlanmaktadır.

Daha çağdaş bir yaklaşımla yapılan diğer bir tanımda sağlık hizmetleri, “Sağlığı

korumak ve daha iyiye götürmek, hastalıkların oluşumunu önlemek, hastalananlara

olanakların elverdiği en erken dönemde tanı koyarak tedavi etmek ve böylece kişinin

mutlu ve uzun bir yaşam sürmesini sağlamak için uğraşan bir toplumsal hizmettir.”

şeklinde tanımlanmıştır.3

Sağlık hizmetlerinin temel amacı, kişilerin hasta olmamalarını sağlamak, yani

onları hastalıklardan korumaktır. Ancak her türlü çabaya karşın herkesi, her hastalıktan

korumak mümkün olmaz, bazıları hastalanır. İşte o zaman, sağlık hizmetlerinin ikinci

amacı olan “hastaların tedavisi” söz konusu olur. Bugünkü bilgilerimizle ve var olan

yöntemlerle her hasta tam olarak tedavi edilemez; bazıları ölür, bazıları ise sakat kalır.

Sağlık hizmetlerinin üçüncü amacı, sakatlığı olan bireylerin başkalarına bağımlı

olmadan, kendi kendilerine yeter biçimde yaşamalarını sağlamak, yani rehabilite

etmektir.

Çağımızdaki temel sağlık hizmetleri anlayışı, 1978 yılında Kazakistan‟ın başkenti

Alma-Ata‟da, hemen bütün ülkelerin ve ilgili uluslararası kuruluşların katılımı ile

toplanan Temel Sağlık Hizmetleri Konferansı‟nda tartışılmış ve şekillendirilmiştir.

Toplantı sonunda yayınlanan Alma-Ata Bildirgesi‟ndeki tanıma göre: “Temel sağlık

hizmetleri (TSH), bir toplumdaki birey ve ailelerin geneli tarafından kabul edilebilecek

yollardan, onların tam olarak katılımları ile, ülke ve toplumca karşılanabilir bir

harcama karşılığında onlara götürülen esas sağlık hizmetidir. TSH, ülkenin sağlık

hizmetlerinin çekirdeğini oluşturur ve genel anlamdaki toplumsal ve ekonomik

kalkınmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. TSH, ulusal sağlık sistemlerinin, insanların

yaşadığı ve çalıştığı yerlerin mümkün olduğu kadar yakınına götürülmüş, bireylerin,

ailelerin ve toplumların ilk başvuru yeri olan, sağlık hizmeti zincirinin birinci halkasını

oluştur”.4

Page 12: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

3

Ülkemiz nüfusunun sağlık göstergeleri hem mutlak bakımdan, hem de aynı gelir

düzeyine sahip başka ülkelerle karşılaştırıldığında göreceli olarak daha kötüdür;

özellikle ana ve çocuk sağlığı göstergeleri olumsuz, hastalık ve ölüm oranları yüksektir.

Bütün sağlık göstergelerinde, coğrafi duruma ve kırsal-kentsel olmaya bağlı olarak çok

büyük farklılıklar vardır. Hastalanan herkes gereken tedaviye ulaşamamaktadır.

Özellikle gelir düzeyinin düşüklüğü ile sağlık hizmetlerine erişim şansı arasında anlamlı

ölçüde ters orantı vardır.5

Kişilerin eğitim durumlarına göre sağlık hizmetlerine erişimleri farklıdır. Sağlık

koşulları ve tedaviler hakkında bilgi sahibi olanların, olmayanlara kıyasla, sağlık hizmet

sunucularına daha sık başvurdukları görülmektedir.5

Toplumu ilgilendiren her olay; toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısındaki

değişimler, teknolojik gelişmeler, sağlık hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, alt

yapı olanakları, sağlık personelinin nicelik ve niteliği sağlık hizmeti sunumunu etkiler.6

2.1.1. Sağlık Hizmeti Sunumu

Sağlık hizmeti sunumunda temel amaç, hastalıkların önlenmesidir.

Epidemiyolojik göstergelerde sağlanacak ilerlemeler bu amaca ulaşılıp ulaşılmadığını

kanıtlayabilir. Anne ve bebek ölümlerinin azaltılması ve doğumda beklenen yaşam

süresinin arttırılması, bu amaca ulaşıldığının en somut örnekleridir.

Sağlık hizmetlerinin sunumunda ülkemizde kademeli bir sağlık hizmeti sunum

sistemi mevcuttur. Dört basamaklı olarak nitelendirilen bu sistem kapsamında Sağlık

Bakanlığı planlayıcı ve denetleyici üst kurum olarak görev almaktadır.

Birinci basamak sağlık kuruluşları; sağlık evi, sağlık ocağı, aile sağlığı merkezi,

ana-çocuk sağlığı-aile planlaması merkezi (AÇSAP), dispanserler, özel-kamu işyeri

hekimliği, özel muayenehaneler ve bağımsız kuruluşlardır. Bu birimler, temel sağlık

hizmetleri kapsamında yer alan hizmetleri sunarlar.

İkinci basamak sağlık kuruluşları; devlet hastaneleri, özel hastaneler, askeri

hastanelerdir.

Üçüncü basamak sağlık kuruluşları; eğitim, araştırma ve bilimsel kıstaslarda

hizmet sunan birimlerdir. Üniversite hastaneleri, eğitim hastaneleri ve araştırma

merkezleri bu kapsamda yer almaktadır. Diğer basamak hizmetler ile karşılaştırıldığında

Page 13: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

4

maliyeti en yüksek hizmetleri oluşturmaktadırlar. Yetişmiş sağlık elemanı, yoğun

teknoloji ve fon ihtiyacının en fazla olduğu sağlık hizmeti türüdür.7

Dördüncü basamak sağlık kuruluşları ise göğüs hastalıkları hastanesi, ruh ve sinir

hastalıkları hastanesi gibi dal hastanelerini kapsamaktadır.

Birinci basamakta hastalarla iletişim en fazla düzeydedir, ilk temas noktasıdır ve

çoğunlukla sevkle ilgili önemli kararların alındığı yerdir. Birinci basamak sağlık

hizmetleri, kronik hastalıkların yönetiminde artan rol üstlenmektedir. Hizmetin

sürekliliğine dayanmaktadır. Birinci basamak hekimleri, hastalarla en çok temas

edenlerdir. Bu nedenle sağlık hizmeti sunumunda çok önemli yere sahiptir.8

Sağlık hizmeti sunumunda, hizmetten yararlanan bireylerin memnuniyeti

önemlidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sürekli eğitimle geliştirilmesi ve

güçlendirilmesi, çalışan hekimler ile diğer sağlık elemanlarının özendirilmesi, birey

ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi

ve kabul edilebilir sevk sisteminin uygulanması ana ilkelerdir. Bu ilkelerin hayata

geçirilmesi ile ikinci basamakta yığılma engellenecek ve gerçekten ikinci basamakta

tedavi edilmesi gereken hastalara yeterince zaman ayrılabilecektir. Birinci basamak

sağlık hizmetlerinin etkili sunumu, toplumun hastalık yükünü azaltacak, ikinci ve

üçüncü basamak tedavi kuruluşları daha kaliteli sağlık hizmeti ve sağlık eğitimi

sunabilecektir.2

Ülkemizde, temel sağlık hizmetleri sunumu istenen düzeyde değildir. Nüfusun

büyük bir bölümü, zorunlu sevk zinciri olmamasından dolayı temel ya da koruyucu

sağlık hizmeti veren kuruluşları atlamakta, doğrudan yataklı tedavi kurumlarında

ayaktan tedavi olmakta ya da maddi imkânları varsa özel sektöre başvurmaktadır. Bu

durum, hizmetleri verimsizleştirmekte, hastanelerde yığılma ve uzun beklemelere ve

kaynak israfına neden olmaktadır.5

Birinci basamağa başvuran hastaların %95‟inin tanı ve tedavisinin bu basamakta

gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sevk hızının standart değeri %5-10 arasında

olmalıdır. Türkiye genelinde birinci basamaktan hastanelere sevk oranının %14,4 gibi

yüksek bir değere ulaştığı görülmektedir. İkinci basamak sağlık kuruluşlarının

poliklinik yüklerinin fazla oluşu, hastane polikliniklerine başvuranların sadece

%4,4‟ünün yatırılarak tedavi edilmeleri, Türkiye‟de birinci basamak sağlık

Page 14: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

5

kuruluşlarında verilen tedavi edici hizmetlerin gerekli nitelikten oldukça uzak

olduğunun en açık göstergesidir.7

2.1.2. Sağlık Hizmetlerinde Kalite

2.1.2.1. Tanımlar

Kalite, üretilen mal veya hizmetlerin tüketicilerin beklentilerine uygunluğu veya

karşılama derecesi olarak tanımlanır.9

Sağlık hizmetinin kalitesi, sağlık hizmeti sunumu sürecinde kurumu oluşturan

birimlerin ortaya koyduğu yarar ve zarar dengelerinin yargısı neticesinde varılan

maksimum bir iyileşme beklentisi olarak tanımlanabilir.10

Yüksek kaliteli sağlık hizmetinin diğer bir tanımı ise, “hastanın mümkün

olabilecek en iyi fonksiyonel ve psikososyal iyileşmesini sağlayan teknik veya ilmi

olanaklarla, iyi insan ilişkilerinin bir araya konması”dır.11

Sağlık hizmetleri sunumda kalite kavramı, “uluslararası geçerliği olan

göstergelerdeki standartlara uygun, tanı, tedavi ve bakım hizmetlerinin yanı sıra, tüm

hizmet süreçlerinde hastaların beklenti ve ihtiyaçlarının tam olarak karşılanması” olarak

tanımlanabilir.12

2.1.2.2. Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Kalite

Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmeti veren poliklinik, dispanser, sağlık evi

ve sağlık ocakları halktan beklenen ilgiyi görmemektedir. Her türlü sağlık ihtiyaçları

için daha çok hastaneler tercih edilmektedir.

Sağlık hizmetinden faydalanan bireylerin istek ve ihtiyaçlarını anlamak hassas bir

diyalogu gerektirir. Değişik birimlerde yürütülen süreçler, sağlık kurumunun verim ve

kalitesi hakkında bir bilginin oluşmasını sınırlamaktadır.

Sağlık hizmeti sunan bir organizasyon:

1. Klinik (Hekim, hemşire)

2. Alt yapı (Radyoloji, laboratuvar v.b.)

3. Destek Hizmetleri (Hasta kabul, güvenlik, ulaşım v.b.) birimlerden

oluştuğuna göre her birim, sağlık hizmetlerinden faydalanan bireylerle ve birbirleri ile

iyi bir iletişim ve kaliteli hizmet sunumu anlayışı ve bütünlüğü içinde olmalıdır.13

Page 15: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

6

Toplumun sunulan hizmetlerden memnun olması, hizmetlerin kaliteli olarak

sunulduğunun başlıca göstergesidir. Ancak hizmetlerin kalitesinin değerlendirilmesinde

başka göstergeler de vardır. Birinci basamakta sunulan koruyucu ve tedavi edici (evde

ve ayaktan) hizmetler için kalite göstergeleri; toplumdaki bağışıklık oranı, modern aile

planlaması yöntemi kullanan çiftlerin oranı, sağlık personeli yardımı ile yaptırılan

doğumların oranı, bebek, çocuk ve anne ölüm oranları, bulaşıcı hastalıkların görülme

sıklığı, gebe başına doğum öncesi izlem sayıları, hastaların bekleme ve muayene

süreleri, reçeteleri doğru uygulayan hastaların oranı, hekime başvuru oranı, hasta başına

yapılan laboratuar incelemesi sayısı gibi sağlık düzeyi göstergeleridir.14

2.1.3. Sağlığın GeliĢtirilmesi

Sağlığın geliştirilmesi, D.S.Ö. tarafından, insanların kendi sağlıkları üzerindeki

kontrollerini arttırma ve sağlık düzeylerini iyileştirme süreci olarak tanımlanmıştır.

Ottowa 1986 Bildirgesi, sağlığı geliştirme kavramı çerçevesinde, “Sağlıklı toplum

politikası” ve “Sağlığı destekleyen çevre ve ortamlar yaratılması”na vurgu yapmıştır.

Bu bildirgeye göre sağlık bir sonuç değil, yaşamın kaynağıdır. Ottowa Bildirgesi,

sağlığın geliştirilmesinde beş strateji üzerinde durmuştur.15

Bunlar:

1- Sağlıklı toplum politikası,

2- Yaşanılan çevrenin sağlıklı ve yaşama uygun hale getirilmesi,

3- Toplumun etkinliğinin güçlendirilmesi,

4- Kişisel becerilerin geliştirilmesi,

5- Sağlık hizmeti sunum sisteminin değişen koşullara uyarlanmasıdır.

Temel sağlık hizmetleri; sağlığın geliştirilmesi, hastalıklardan korunma ve toplum

sağlığı için uygulanan bütüncül stratejilerin bir parçası olarak görülmelidir. Sağlığı

geliştirmenin Ottowa Bildirgesi ile ifade edildiği ana eksen, “sağlıklı toplum

politikası”dır. Bunun için en uygun ortam birinci basamaktır. Birinci basamakta

uygulanan sağlığın geliştirilmesi faaliyetlerinin başarısı, bu güne dek birçok uygulama

ile kanıtlanmıştır. Diğer bir ifade ile sağlığın geliştirilmesi programları topluma dayalı

sağlık hizmetleri ortamında, hastane ortamına göre, çok daha başarılıdır. Temel sağlık

hizmetlerinin sağlığın geliştirilmesine olan katkısı yanında bu yarar ilişkisinin tersini de

söylemek mümkündür. Sağlığın geliştirilmesi de temel sağlık hizmetlerine katkıda

bulunur. Ancak, sağlığı geliştirme programlarının alt yapısını iyi bir temel sağlık

Page 16: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

7

hizmetleri örgütlenmesi oluşturduğundan, bu programların gelişmekte olan ülkelerde

başarıya ulaştığı söylenemez.15

2.2. Sağlık Reformu

Tüm ülkeler, sağlık sistemlerini iyileştirmek ister. Nüfuslarının büyük bölümüne

makul sağlık hizmetleri sunan sistemlere sahip olsalar da; ya da tersine, vatandaşlarının

çoğunun günümüz standartlarında kabul edilebilir hizmetleri alamadığını veya bu

hizmetler için makul olmayan ücretler ödemeleri gerektiğini bilseler de bu durum her

ülke için geçerlidir. Daha iyi sağlık hizmeti, sosyal yararlarının yanında uzun vadede

ekonomik gelişmeye de katkıda bulunan bir yatırımdır. Dolayısıyla iyi yapılandırılmış

ve iyi işleyen bir sağlık hizmeti sunum sisteminin önemi hafife alınmamalıdır.8

2.2.1. Sağlık Reformunun Ġlkeleri

National Economic Research Associates (NERA)‟nın sağlık reformu üzerine

kapsamlı araştırmaları sırasında, reform çabalarının odaklandığı ve ülkeler arasında

ortaklık gösteren dört ilke tanımlanmıştır.8

2.2.1.1. Adil EriĢim

Temel sağlık hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerin maliyetlerine bireylerin

katkıları, toplumun hakkaniyet hakkındaki görüşleriyle aynı çizgide olmalıdır. Çoğu

ülke, hakkaniyeti, aynı durumda olan kişilere sağlık hizmeti sunum sistemi tarafından

aynı şekilde davranılması olarak algılanır. Yani, aynı hastalığa sahip ve aynı hastalığın

aynı evresinde bulunan iki birey, aynı şekilde tedavi görmelidir. Bu eşit davranılma

“yatay hakkaniyet” olarak bilinir; nispeten tartışma götürmez ve kolayca

değerlendirilebilir. Ancak, farklı durumlardaki kişiler söz konusu olduğunda,

hakkaniyet üzerinde bir uzlaşmaya varmak daha karmaşıktır. Hastaların hastalıkları ve

hastalık süreleri farklı olduğunda, her birinin ne kadar sağlık hizmeti alacağı üzerinde

bir uzlaşmaya varmak çok daha zordur. Bu durum ise “dikey hakkaniyet” olarak bilinir;

bu konuda hükme varmak için somut kriterler yoktur, bu durum, sağlık hizmetlerinde

öncelikler hakkındaki kararların doğasında bulunan zorlukları vurgular.8

Page 17: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

8

2.2.1.2. Verimlilik

Sağlık hizmeti sunum sistemi, mevcut kaynaklarla, sağlık çıktılarında maksimum

iyileşme sağlamalıdır. Verimlilik, belirli bir girdi kümesiyle maksimum çıktıyı elde

etmeyi ifade eder. Sağlık hizmetleri anlamında, bu belirli bir harcama için maksimum

sağlık kazanımı anlamına gelir. Dolayısıyla hangi hizmetlerin sağlanması gerektiğine

karar verme ve o hizmetlerin nasıl sağlandığı ile ilişkilidir. Sağlık hizmetlerinin

verimliliğini ölçmek zordur. Çünkü birim harcama başına sağlık sonuçlarını

değerlendirmede kullanılabilecek bir sağlık ölçütünü tanımlamak karmaşıktır. Bu

yüzden verimliliği teşvik etmede kullanılan araçların çoğu, verimlilikten çok maliyet

kısıtlaması ile ilişkilidir. Bunun nedeni, maliyet kısıtlamasını ölçmenin daha kolay

olmasıdır. Verimlilik; sağlık hizmeti sunum sistemindeki nakit akışı düşünüldüğünde,

kaynakların temini ve yararlanıcılara tahsisi, yararlanıcılara hizmetlerin dağıtılması,

hizmet sunuculara geri ödemelerin yapılması ve hastaların sistem ve tedavi ile

etkileşimleri ile ilişkilidir.8

2.2.1.3. Toplumsal Beklentilere Yanıt Verme

Sunulan hizmetler ve bu hizmetler için gereken finansman düzeyi, yüksek

nitelikte bilgiye dayalı olarak vatandaşların görüşlerini yansıtmalıdır. Beklentilere yanıt

verme ilkesi, kişilerin sağlık hizmeti tercihlerini tanımlama güçlüğünden dolayı

özellikle adil erişim ve verimlilik ilkeleri kadar ilgi çekmeme eğilimindedir. Hastalar

genellikle sağlık kararlarını başkalarına bırakırlar. Hükümetler (ya da sigortacılar)

genellikle kaynakların nasıl tahsis edileceğine karar verir ve sağlık hizmeti sunucuları

da müdahalelerin nasıl olacağına karar verir. Sonuç olarak, toplumun beklentilerine

yanıt vermek, finansman düzeylerini, ne tür müdahalelerin yapılacağını ve hangi

hizmetlerin sunulacağını belirleme ile ilişkilidir.8

2.2.1.4. Ġnovasyon

Sağlık hizmeti sunum sistemi; uygun ürün, tanı, tedavi, yönetim ve sözleşme

inovasyonunu ve bunların en iyi biçimde uygulanmasını teşvik etmelidir. İnovasyon, bir

sağlık hizmeti sunum sisteminin performansının geliştirilmesine olanak tanıyan her

türlü gelişmeyi ifade etmektedir. İnovasyon, klinik (önceden tedavi edilemez olan bir

hastalık için yeni bir tedavi tekniği veya mevcut tedavinin sağlanması için daha maliyet-

etkin bir yol), yönetsel (alt yapıyı geliştirmek için bilgi teknolojisi) ya da yapısal (sağlık

Page 18: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

9

hizmeti sunum sistemi ile ilgili temel reformlar) olabilir. Farmasötik ürünleri, tıbbi

yöntemleri ve süreçleri, organizasyonla ilgili reformları içerebilir. Sağlık hizmetlerinde

rol alanların, çoğu tarafından olumlu değerlendirilir. İnovasyonların çoğu tasarruf

sağlayarak verimliliği artırır, yaşam beklentisine ve yaşam kalitesine katkıda bulunur.8

2.2.2. Dünden Bugüne Türkiye’de Uygulanan Sağlık Politikaları

2.2.2.1. 1920-1946 Dönemi:16-19

Sağlık Bakanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi‟nin açılışını takiben 3 Mayıs

1920 tarihinde 3 sayılı kanun ile kurulmuştur.

1920-1923 yılları arasında sağlıkla ilgili düzenli bir kayıt fırsatı olmamış, daha

çok savaş yaralarının sarılmasına ve mevzuat geliştirmeye odaklanılmıştır.

1923 yılından sonraki dönemde Sağlık Bakanlığı, birçok alanda yasal

düzenlemeler yapmıştır. Günün koşulları dikkate alındığında öncelik arz eden bu

düzenlemelerin hedefleri; savaş sonrası sorunların çözülmesi, sağlık personelinin nicelik

ve nitelik bakımından desteklenmesi, merkezden başlayarak köylere kadar ulaşan

örgütlenmenin oluşturulması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması olarak

belirlenmiştir.

Yine bu dönemde çıkarılan:

1920 tarih ve 38 sayılı Tababet-i Adliye Kanunu,

1927 tarih ve 992 sayılı Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanunu,

1928 tarih ve 1962 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu,

1928 tarih ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair

Kanun,

1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu,

1936 tarih ve 3017 sayılı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti Teşkilat ve

Memurin Kanunu,

Page 19: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

10

1937 tarih ve 3153 sayılı Radyoloji Radyum ve Elektrikle Tedavi ve Diğer

Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun,

1940 tarih ve 3958 sayılı Gözlükçülük ve Gözlükçüler Hakkında Kanun,

çeşitli değişikliklere uğramakla birlikte günümüz mevzuatı içinde yerlerini hala

korumaktadır.

1923 yılında, ülkemizde sağlık hizmetleri hükümet, belediye ve karantina

tabiplikleri, küçük sıhhiye memurlukları, 86 adet yataklı tedavi kurumu, 6.437 hasta

yatağı, 554 hekim, 69 eczacı, 4 hemşire, 560 sağlık memuru ve 136 ebe ile veriliyordu.

Cumhuriyetin ilanından sonra Sağlık Bakanı olan Dr. Refik Saydam, 1937 yılına

kadar süren bakanlığı süresince, sağlık hizmetlerinin kuruluşunda ve gelişmesinde

büyük katkılar sağlamıştır. Refik Saydam döneminde yürütülen sağlık politikalarında

dört ilke söz konusudur;

* Sağlık hizmetlerinin planlanması ve programlanması ile yönetiminin tek elden

yürütülmesi,

* Koruyucu hekimliğin merkezi yönetime, tedavi edici hekimliğin ise yerel

yönetimlere bırakılması,

* Sağlık insan gücü ihtiyacını karşılamak üzere tıp fakültelerinin cazibesinin

artırılması, tıp fakültesi mezunlarına mecburi hizmet uygulanması,

* Sıtma, frengi, trahom, verem, cüzam gibi bulaşıcı hastalıklarla mücadele

programlarının başlatılmasıdır.

Bu ilkeler doğrultusunda; Sağlık hizmetleri, “geniş bölgede tek amaçlı hizmet”/

“dikey örgütlenme” modeli ile yürütülmüştür. Yasal düzenlemelerle, koruyucu hekimlik

kavramı geliştirilmiş, yerel yönetimlerin hastane açmaları teşvik edilmiş, her ilçede

hükümet tabibi olması hedeflenmiştir. Nüfusun çok olduğu yerlerden başlayarak

1924‟te 150 ve 1936‟da 20 ilçe merkezinde muayene ve tedavi evleri açılmış, koruyucu

sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin maaşları artırılmış ancak serbest çalışmaları

yasaklanmıştır. İllere rehber olmak üzere ilk olarak 1924‟te Ankara, Diyarbakır,

Erzurum, Sivas Numune Hastaneleri ve 1936‟da Haydarpaşa Numune Hastanesi

açılmıştır. Daha sonraki yıllarda tamamlanan Trabzon ve Adana Numune Hastaneleri ile

Numune Hastanesi sayısı 7‟ ye çıkmıştır.

Page 20: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

11

1945 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu‟nun başlangıcını oluşturan İşçi Sigortaları

Kurumu oluşturulmuştur.

2.2.2.2. 1946-1960 dönemi:16-19

Bu dönemde, merkezi yapıyı kuvvetlendirici ve sosyal içerikli politikalar

geliştirmeye yönelik yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapılmıştır.

1953 tarih ve 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Hakkında Kanun,

1953 tarih ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun,

1954 tarih ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu,

1956 tarih ve 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunu bu yasaların

başlıcalarıdır.

Bu dönemde İşçi Sigortaları İdaresi (Sosyal Sigortalar Kurumu) 1946 yılında

kurulmuştur. 1952 yılından itibaren sigortalı işçiler için sağlık kuruluşları ve hastaneler

açılmaya başlanmıştır.

Yine bu dönemde, Cumhuriyet döneminin ilk yazılı sağlık planı olan “Birinci On

Yıllık Milli Sağlık Planı” 1946‟daki Yüksek Sağlık Şurası‟nca onaylanmış ancak

kanunlaşamamıştır.

Milli Sağlık Planı ve Milli Sağlık Programı yasal metin haline getirilerek tümüyle

uygulanamamış olsa da, içerdiği düşüncelerden büyük kısmı ülkemizin sağlık

yapılanmasını derinden etkilemiştir. Milli Sağlık Planı‟nda köy ve köylülerimizi sağlık

teşkilatına kavuşturmak ilkesi çerçevesinde, her 40 köy için 10 yataklı bir sağlık

merkezi kurularak tedavi edici hekimlikle koruyucu sağlık hizmetlerinin birlikte

verilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bu merkezlere iki hekim, bir sağlık memuru, bir ebe

ve bir ziyaretçi hemşire ile onar köylük gruplarda çalışacak köy ebesi ve köy sağlık

memurları atanmaya çalışılmıştır. 1945 yılında sekiz adet olan Sağlık Merkezi sayısı,

1950 yılında 22‟ye, 1955‟de 181‟e, 1960 yılında 283‟e yükseltilmiştir.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde 1952 yılında Ana Çocuk Sağlığı Şube Müdürlüğü

kurulmuştur. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve DSÖ gibi

milletlerarası kuruluşlardan yardım sağlanarak, Ankara‟da 1953‟de Ana ve Çocuk

Page 21: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

12

Sağlığı Tekâmül Merkezi kurulmuştur. Bu dönemde çocuk ölümleri ve enfeksiyonlara

bağlı ölümlerin çok yoğun olması sebebiyle, nüfus artırıcı politikalar uygulanmıştır. Bu

çerçevede sağlık merkezleri, doğumevleri ve enfeksiyon hastalıklarına yönelik sağlık

birimleri artırılmış ve sağlık insan kaynakları gelişimi konusunda önemli mesafeler

alınmıştır.

Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planının devamı niteliğinde olan ve 8 Aralık 1954

tarihinde açıklanan “Milli Sağlık Programı ve Sağlık Bankası Hakkında Etütler”

ülkemizin sağlık planlamasının ve organizasyonun temel yapı taşlarından olmuştur.

Milli Sağlık Planı‟nda ülkemiz yedi sağlık bölgesine (Ankara, Balıkesir, Erzurum,

Diyarbakır, İzmir, Samsun, Seyhan) ayrılmış, her bölgeye bir tıp fakültesi kurularak

hekim ve diğer sağlık personeli sayısının artırılması düşünülmüştür. Milli Sağlık

Programı‟nda ise 16 sağlık bölgesi (Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Elazığ,

Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Sakarya, Samsun, Seyhan, Sivas, Trabzon,

Van) yapılanması öngörülmüştür.

Yine bu dönemde insan kaynakları altyapısı oluşturulması için İstanbul ve Ankara

Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nden sonra 1955 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

öğrenci almaya başlamıştır. 1950 yılıyla 1960 yılı karşılaştırıldığında; hekim sayısı

3.020‟den 8.214‟e, hemşire sayısı 721‟den 1658‟e, ebe sayısı da 1.285‟den 3.219‟a

yükseltilmiştir. Her üç meslek grubunda da 10 yıl içinde %100‟den fazla artış

sağlanmıştır.

2.2.2.3. 1960-1980 Dönemi:16-19

Bu dönemde değişik sağlık politikaları tartışılmaya başlanmış, ancak sağlık

hizmetlerinin sosyalleştirilmesi görüşü benimsenmiştir. 1961 yılında 224 sayılı Sağlık

Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun yürürlüğe girmiş, ancak sağlıkta

sosyalizasyon fiilen 1963 yılında başlamış, 1983‟te ülkenin tümüne yayılmıştır. Yaygın,

sürekli, entegre, kademeli, il içinde bütünleşmiş bir yapı anlayışıyla sağlık evleri, sağlık

ocakları, ilçe ve il hastaneleri şeklinde bir yapılanmaya gidilmiştir.

Yine 1960 sonrası planlı döneme geçilmiş ve beş yıllık kalkınma planları bu

tarihten itibaren sağlık politikalarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri haline

gelmiştir. Birinci beş yıllık kalkınma planında da sosyalleşme politikalarını esas alan

programlar oluşturulmuştur.

Page 22: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

13

554 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun 1965‟de çıkarılmış ve “pro-natalist”

(nüfusu artırıcı) politikadan “anti-natalist” (nüfus artış hızını sınırlayıcı) politikaya

geçilmiştir.

1978‟de Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun çıkarılmış

ve kamu personeli olan hekimlerin muayenehane açması yasaklanmıştır. 1980 yılında

Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile bu kanun

yürürlükten kaldırılmış ve muayenehane serbestliği tekrar getirilmiştir.

2.2.2.4. 1980-2002 Dönemi:16-19

1982 Anayasası vatandaşların sosyal güvenlik hakkına sahip olmalarının yanı sıra,

bu hakkın gerçekleşmesinin devletin sorumluluğunda olduğuna yönelik hükümler

içermektedir. Anayasanın 60. maddesine göre, herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir

ve Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Anayasanın 56.

maddesinde, “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini

sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini

gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermelerini

düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlardan

yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir” ifadeleri yer almaktadır. Aynı maddede

“Genel Sağlık Sigortası kurulabileceğine” dair bir hüküm yer almıştır.

1990 yılında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından, sağlık sektörü ile ilgili

bir temel plan hazırlatılmış, Sağlık Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından

yürütülen bu “Sağlık Sektörü Master Plan Etüt Çalışması” bir anlamda sağlık

reformlarının ele alındığı bir sürecin başlangıcını oluşturmuştur.

1992 ve 1993‟de Birinci ve İkinci Ulusal Sağlık Kongreleri yapılarak, sağlık

reformunun teorik çalışmalarına hız verilmiştir. 1992 yılında 3816 sayılı kanunla sosyal

güvenlik kapsamında olmayan düşük gelirli vatandaşlar için “yeşil kart” uygulaması

başlatılmıştır. Böylece sağlık hizmetlerine erişim konusunda ekonomik sıkıntı

yaşayanların, sınırlı da olsa, sağlık sigortası kapsamına alınması sağlanmıştır.

1990‟lı yıllarda yürütülen Sağlık Reformu çalışmalarının ana bileşenleri şunlardır:

Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanarak Genel Sağlık

Sigortası‟nın kurulması,

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin aile hekimliği çerçevesinde geliştirilmesi,

Page 23: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

14

Hastanelerin özerk sağlık işletmelerine dönüştürülmesi,

Sağlık Bakanlığı‟nın koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik veren sağlık

hizmetlerini planlayıp denetleyen bir yapıya kavuşturulması.

Görüldüğü gibi bu dönem, önemli teorik çalışmaların yapıldığı ancak bunların yeterince

uygulama alanı bulamadığı bir dönem olmuştur.

2.2.2.5. 2003 Sonrası Dönem:16-19

Bu dönemde hazırlanan Acil Eylem Planında “Herkese Sağlık” başlığı altında

sağlık alanında yürütülmesi öngörülen temel amaçlar belirtilmiştir:

1- Sağlık Bakanlığı‟nın idari ve fonksiyonel açıdan yeniden yapılandırılması,

2- Tüm vatandaşların Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınması,

3- Sağlık kuruluşlarının tek çatı altında toplanması,

4- Hastanelerin idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulması,

5- Aile hekimliği uygulamasına geçilmesi,

6- Anne ve çocuk sağlığına özel önem verilmesi,

7- Koruyucu hekimliğin yaygınlaştırılması,

8- Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapmasının özendirilmesi,

9- Tüm kamu kuruluşlarında alt kademelere yetki devri,

10- Kalkınmada öncelikli bölgelerde yaşanan sağlık personeli eksikliğinin

giderilmesi,

11- Sağlık alanında e-dönüşüm projesinin hayata geçirilmesi.

Acil Eylem Planı‟nın belirlenmesinden hemen sonra, 2003 yılı başında Sağlıkta

Dönüşüm Programı hazırlanarak Sağlık Bakanlığı tarafından kamuoyuna

duyurulmuştur. Sağlıkta Dönüşüm Programı, sekiz tema hedeflemiştir:

1- Planlayıcı ve denetleyici Sağlık Bakanlığı,

2- Herkesi tek çatı altında toplayan Genel Sağlık Sigortası,

3- Yaygın, erişimi kolay ve güler yüzlü sağlık hizmet sistemi,

a) Güçlendirilmiş temel sağlık hizmetleri ve aile hekimliği,

b) Etkili, kademeli sevk zinciri,

c) İdari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri,

4- Bilgi ve beceri ile donanmış, yüksek motivasyonla çalışan sağlık insan gücü,

5- Sistemi destekleyecek eğitim ve bilim kurumları,

Page 24: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

15

6- Nitelikli ve etkili sağlık hizmetleri için kalite ve akreditasyon,

7- Akılcı ilaç ve malzeme yönetiminde kurumsal yapılanma,

8- Karar sürecinde etkili bilgiye erişim: Sağlık bilgi sistemi.

2.2.3. Sağlıkta DönüĢüm

Sağlıkta Dönüşüm Programı‟nın amaçları sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve

hakkaniyetli bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulmasıdır.

Etkililik, uygulanacak hizmetlerin bireylerin sağlık düzeyinin yükseltmesi amacını ifade

etmektedir. Verimlilik, kaynakları uygun şekilde kullanarak maliyeti düşürüp aynı

kaynakla daha fazla hizmetin üretilmesidir. Hakkaniyet ise bireylerin sağlık

hizmetlerine ihtiyaçları ölçüsünde ulaşmalarının ve hizmetlerin finansmanına mali

güçleri oranında katkıda bulunmalarının sağlanmasıdır.19

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen Sağlıkta Dönüşüm

Programı‟nın temel ilkeleri şunlardır:19

1. Ġnsan merkezlilik: Bu ilke, sistemin planlanmasında ve hizmetin sunumunda

hizmetten faydalanacak bireyi, bireyin ihtiyaç, talep ve beklentilerini esas

almayı ifade etmektedir.

2. Sürdürülebilirlik: Geliştirilecek olan sistemin, uygulamanın yapılacağı ülke

koşulları ve kaynakları ile uyumlu olması ve kendini besleyerek bir devamlılık

arz etmesi ilkesini ifade etmektedir.

3. Sürekli kalite geliĢimi: Bireylere sunulan hizmetlerde ve elde edilen

sonuçlarda ulaşılan noktayı yeterli görmeyerek, hep daha iyiyi aramayı,

sistemin kendi kendisini değerlendirerek hatalarından öğrenmeyi sağlayacak

bir geri bildirim mekanizmasının oluşturulmasını ifade etmektedir.

4. Katılımcılık: Sistemin geliştirilmesi ve uygulanması sırasında ilgili tüm

tarafların görüş ve önerilerinin alınması, yapıcı bir tartışma ortamı sağlayacak

platformlarının oluşturulmasıdır. Sağlık sektörünün bütün bileşenleri sisteme

dâhil edilir ve kaynak birliği sağlanmış olur.

Page 25: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

16

5. UzlaĢmacılık: Demokratik bir yönetimin gereği olarak sektörün farklı

bölümleri arasında karşılıklı çıkarları gözeterek ortak noktalarda buluşma

arayışlarıdır.

6. Gönüllülük: Hizmette arz veya talep eden, birey veya kurum ayrımı

yapmaksızın sistem içerisinde yer alacak bütün birimlerin belirlenen amaçlara

yönelik davranmalarını sağlama yöntemidir.

7. Güçler ayrılığı: Sağlık hizmetlerinin finansmanını sağlayan, planlanmasını

yapan, denetimini üstlenen ve hizmeti üreten güçlerin birbirinden ayrılması

ilkesidir. Bu sayede çıkar çatışması olmayacak, daha verimli ve daha kaliteli

hizmet sunumu sağlanacaktır.

8. Desantralizasyon: Kurumlar, merkezi yönetimin oluşturduğu hantal yapıdan

kurtarılmalı, değişen koşullara ve çağdaş anlayışa uygun olarak yerinden

yönetim ilkesinin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

9. Hizmette rekabet: Sağlık hizmet sunumunun tekel olmaktan çıkarılıp belli

standartlara uygun farklı hizmet sunucularının yarışmasının sağlanması,

böylece sürekli kalite artırımına ve maliyet azalmasına yönelik bir teşvik

ortamı oluşturmaktır.

2.2.3.1. Aile Hekimliği Uzmanlığının Tarihçesi

1960‟dan sonra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarlığı‟na atanan Prof. Dr.

Nusret Fişek 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası‟nı hazırlamıştır.

Sosyalleştirme Yasası basamaklı, hakkaniyetli, yaygın, koruyucu ve tedavi edici sağlık

hizmetlerinin bir arada, tam gün ve hizmetin tek elden yürütülmesi ilkelerine

dayanmaktadır.20

Birinci basamakta çalışan pratisyen hekimlerin sorunları (hükümet tabipliğinden

devralınan çok sayıda görev ve sorumluluklarının olması, çalışma ortamlarının

geliştirilememesi, kariyer olanaklarının olmaması, maaşlarının yetersiz kalması, sürekli

tıp eğitiminin yetersizliği gibi) farklı platformlarda, özellikle meslek örgütü tarafından,

1980‟lerden sonra vurgulanmaya başlanmıştır. Bu dönemde Aile Hekimliği Uzmanlığı

5 Temmuz 1983 tarihinde Tababet Uzmanlık Tüzüğü‟nde yer almıştır. Ülkemizde ilk

Page 26: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

17

Aile Hekimliği Anabilim Dalı 1984 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde

kurulmuştur. Aile hekimliği uzmanlık eğitimi ise; ilk olarak 1985 yılında Ankara,

İstanbul ve İzmir‟de Sağlık Bakanlığı‟na bağlı eğitim hastanelerinde başlamıştır.20

16 Temmuz 1993 tarihinde Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) 12547 sayılı kararı

ile tıp fakültelerinde Aile Hekimliği Anabilim Dallarının kurulmasını uygun görmüştür.

Bu karar, aile hekimliğinin akademik gelişiminde önemli kilometre taşlarından biri

olmuştur. 17 Eylül 1993 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde, 21 Kasım

1994 tarihinde Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde Aile Hekimliği Anabilim Dalı

kurularak üniversitelerde Aile Hekimliği asistan eğitimi başlamıştır. Aile Hekimi

uzmanları akademik kadrolarda 1994 yılında yer almaya başlamıştır.20

2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı

Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı,

tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı

yapmaksızın her bireye kapsamlı ve sürekli olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü,

gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile

hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya

tabiptir.21

Aile hekimliği uygulamaları ile bireylere ve ailelerine etkili, maliyeti düşük ve

yararlı koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin birinci basamakta verilmesi

amaçlanmaktadır.22

Aile hekimliği bir sağlık hizmet modeli olarak uygulamaya konulursa, şu anda

sunulan hizmet modelinin kapsamında yer alan “çevreye yönelik koruyucu sağlık

hizmetleri” ve “adli hekimlik hizmetleri" dışındaki hizmetlerin tümünü verebilecek

niteliktedir.7

2.2.3.3. Türkiye’de Aile Hekimliğinin GeliĢimi

Çeşitli toplantı ve çalışmalar sonucunda, sağlıkta öncelikli konulardan olan aile

hekimliği ve Türkiye‟de aile hekimliği uygulamalarına geçiş hakkında aile hekimliği

uygulaması için Türkiye modeli geliştirilmiştir. Aile hekimliği dünyada pek çok ülkede

olduğu gibi ülkemizde de birinci basamak uzmanlığı şeklinde yapılandırılmıştır. Aile

hekimliği hizmetinin sunumu için en uygun kişiler de doğal olarak aile hekimliği

Page 27: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

18

uzmanlarıdır. Ancak bu noktada ülkemizdeki aile hekimliği uzmanlarının sayısal

yetersizliği sahada çalışmakta olan pratisyen hekimlerin de uygulamada yer almasını

zorunlu hale getirmiştir.16-19

Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde aile hekimliği modeli kurgulanırken

aile hekimliği yapacak hekimlerin standart bir eğitimden geçirilmesine karar verilmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programı‟nın bu önemli hedefini gerçekleştirmek üzere yoğun

çalışmalar yürütülerek, aile hekimliği uygulamasında görev alacak pratisyen hekimler

için eğitim müfredatı hazırlanmıştır. İki aşamalı düşünülen eğitimin ilk aşamasında, aile

hekimliği uygulamasında yer alacak hekimler (aile hekimliği uzmanları hariç) 10 gün,

yardımcı sağlık personeli ise üç gün süreli uyum eğitimine tabi tutulmuştur. 2010 yılı

sonuna kadar yaklaşık 40.000 hekimin birinci aşama uyum eğitimi alması

öngörülmektedir.16-19

İkinci aşama modüler eğitim, mesleki bilgilerin güncelleştirilmesi ve

geliştirilmesini hedefleyen bir yıl süreli eğitim olarak planlanmaktadır. İkinci aşama

eğitimde, klinik içerikte 37 bilgi modülü ve üç adet beceri geliştirme eğitimi olacaktır.

İkinci aşama eğitim, internet üzerinden uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitimden oluşan

karma bir eğitim yöntemi ile verilecektir. Böylece ikinci aşama eğitimlerle, 2013 yılına

kadar birinci aşama eğitimini alan ve aile hekimi olarak çalışmakta olan tüm hekimlerin

klinik bilgi düzeylerinin yeterlik düzeyi üzerine ulaştırılması öngörülmektedir.16-19

Bu modeli uygulamak üzere pilot çalışma yapılması kararı alınmış ve 24.11.2004

tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi‟nin kabul ettiği bir kanun ile pilot uygulama

çalışmalarına başlanmıştır.2 Pilot uygulamaya ilk olarak Ekim 2005‟de Düzce ilinde

başlanmıştır. Bu kapsamda aile hekimliğine geçilen iller: Adıyaman, Amasya, Bartın,

Bayburt, Bolu, Denizli, Düzce, Çorum, Edirne, Elazığ, Eskişehir, Gümüşhane, Isparta,

İzmir, Karabük, Karaman, Manisa, Osmaniye, Samsun, Sinop, Adana, Burdur,

Kırıkkale, Kastamonu, Çankırı, Tunceli, Erzurum, Kırşehir, Kayseri, Trabzon, Rize,

Yalova, Bilecik, Uşak, Bursa, Erzincan, Sakarya, Nevşehir, Kütahya, Artvin‟dir.23

2010

yılı sonunda tüm ülkede uygulamaya geçilmesi öngörülmektedir.

Page 28: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

19

2.3. Hasta Memnuniyeti

Hasta memnuniyeti, "hastanın değer ve beklentilerinin ne düzeyde karşılandığı

konusunda bilgi veren ve esas otoritenin hasta olduğu bakımın kalitesini gösteren temel

ölçüt" olarak tanımlanmaktadır.24

Hasta memnuniyeti çeşitli unsurlardan etkilenen karmaşık bir kavramdır ve

kaliteli hasta bakımının da en önemli göstergelerindendir. Hasta memnuniyeti genel

anlamda, verilen hizmetin hastanın beklentilerini karşılaması ya da hastaların verilen

hizmeti algılamalarına dayanmaktadır. Hizmetin kalitesini temelde hastanın

memnuniyet düzeyi belirlemekte ve bu süreçte hastanın başvurusundan, teşhis, tedavi

ve bakım sonuçlarının alınmasına kadar geçen tüm faaliyetler önemli rol

oynamaktadır.25

Bilindiği gibi tıp, uygulamalı bir bilim dalı olup, insanların bedensel ve

ruhsal rahatsızlıklarına tanı koymayı, tıbbi ya da cerrahi müdahalelerde bulunmayı,

reçetelerini hazırlamayı, uygun tedavi yöntemlerini uygulamayı gerektirir. Uygulama

sırasında hastaya, hizmet verene ve ya çevreye ya da kuruma yönelik faktörlere bağlı

olarak memnuniyet veya memnuniyetsizlik durumları ortaya çıkabilir.6

Hasta memnuniyetini etkileyen faktörler:

1.Hastaya Ait Faktörler: Bireyin geçmiş deneyimleri, arkadaşları aracılığı ile

edindiği bilgiler, yazılı ve sözlü basın aracılığı ile edindiği beklentileri, yaşı, cinsiyeti,

eğitim düzeyi, sosyal statüsü, sağlık durumu, tanısı, hastanın kendi sağlık durumunu

algılayışı psikolojik durumu, zihinlerindeki kalite tanımı hasta memnuniyetini

etkileyebilmektedir.26

2.Hizmet Verenlere Ait Faktörler: Sağlık personelinin kişilik özellikleri,

gösterilen nezaket, şefkat, ilgi ve anlayış, profesyonel tutumları, bilgi ve becerilerini

sunma biçimleri, özellikle hasta-hekim ilişkisi hasta memnuniyeti üzerinde önemli rol

oynayabilir.27

Hastaların aynı sağlık merkezini tekrar seçme eğilimlerinin, merkezin

teknik ve klinik faktörlerinden etkilenmediği, hastaların aynı kurumu tercih etmelerinde

en etkili faktörün kurum personelinin tutum ve davranışlarından kaynaklanan hasta

memnuniyeti olduğu tespit edilmiştir.28

3.Çevresel ya da Kurumsal Faktörler: Sağlık hizmet biriminin ulaşabilirliği,

ortamı (aydınlatma, gürültü, bekleme odaları gibi), çalışma saatleri, otopark, temizlik

hizmetlerinin kalitesi gibi çevresel ve kurumsal faktörler hasta memnuniyeti üzerinde

önemli rol oynayabilir.27

Page 29: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

20

Hastaların fikirlerinin dikkate alınması, hasta ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap

vermeyi amaçlayanların son yıllarda üzerinde durduğu bir konudur. Bununla birlikte

hasta memnuniyetinin, kaliteli hizmetin bir parçası olduğu ve bu alandaki performansın

ölçülmesi gerektiği giderek artan bir şekilde kabul edilmektedir. Sorun neyin ölçüleceği,

nasıl ölçüleceği ve ölçümlerin ne kadar geçerli olduğudur.29

Sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde, genellikle hizmete yönelik kullanılan

kaynakların yeterliliği ve bu hizmetlerden yararlanan insan sayısı gibi nesnel öğeler ele

alınmakta, hastaların bu hizmetleri alırken karşılaştığı davranışlar, hasta hakları ve hasta

memnuniyeti gibi hususlar ikinci planda kalmaktaydı.30

Ancak sağlık hizmetlerinde

kalite kavramıyla birlikte son yıllarda giderek daha çok gündeme gelen hasta

memnuniyetinin ölçülmesine dayalı çalışmaların sayısı artmaktadır

Sağlık hizmetlerini ölçmek ve değerlendirmek, hizmetin kalitesini arttırabilir.

Yapılan araştırmalara göre hasta memnuniyeti, sağlık personelinin iletişime açık, ilgili,

destekleyici, hasta beklentilerini göz önüne alan davranış ve tutum sergilemesiyle

artmaktadır.31

Bu açıdan sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için gerekli

olan bilgi, teknoloji ve personel gibi stratejik öğelerin kullanılmasında, hasta beklenti ve

memnuniyetinin dikkate alınması gerekmektedir.32

Hasta memnuniyeti araştırmalarının amacı, hastaların aldıkları hizmetin kalitesini

nasıl bulduklarının öğrenilmesi, onların memnuniyetini etkileyen faktörlerin öncelik

sırasının belirlenmesi, kurumu tercih nedenleri, kurum‟dan beklentileri, hizmet sunum

sürecinde yaşanan uygunsuzluklar ve hizmet sunum tarzının bu beklentileri karşılayacak

şekilde tasarlanması şeklinde sınıflanabilir.33,34

Hasta memnuniyeti doğrudan ve dolaylı yöntemlerle ölçülebilir. Doğrudan

yöntemler, memnuniyet düzeyinin, önceden belirlenmiş olan parametreler bazında

hastaya doğrudan sorulduğu yazılı anket, yüz yüze görüşme, telefon anketi gibi

yöntemlerdir. Dolaylı yöntemler ise, memnuniyet düzeyinin hastaya doğrudan

sorulmadığı ancak gerek hasta şikayet ve teşekkürleri gibi hastanın kendiliğinden

verdiği geribildirimler, gerekse "hasta başına düşen hemşire sayısı" gibi hastayı

etkileyen ama hastanın bilmediği değerlerin elde edildiği yöntemlerdir. Doğrudan ve

dolaylı yöntemlerin birbirlerine göre çeşitli avantajları saptanmıştır. Doğrudan

yöntemlerin avantajları; soru ve yanıtların amaca yönelik olması, sorunların ve

iyileştirmeye açık konuların açıkça ortaya konması ve hastanın duygu ve düşüncelerinin

Page 30: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

21

doğrudan öğrenilmesidir. Dolaylı yöntemlerin avantajları; müdahale olmadığı için

rahatsız edici olmaması ve spontan, yönlendirilmemiş veri sağlamasıdır.12

Hastalar almış oldukları sağlık hizmetinin alternatifleri ve kalitesi konusunda

gerekli teknik bilgilere sahip olmadıkları için, bu hususta değerlendirme yaparken

karşılaştıkları ortamı, davranışları, ilgiyi ve ortaya çıkan sonuçları kriter olarak

kullanırlar ve aldıkları sağlık hizmetlerinden bu kriterlere uygunluğu oranında memnun

olurlar. Hastalar doğal olarak, temiz ve güvenli bir ortam, kaliteli hizmet verilmesi,

kişilik haklarına saygı gösterilmesi, iyi iletişim kurulması ve ilgili davranış gibi

beklentileri karşılandığında mutlu olurlar.35

Birçok hasta, ulaşabileceği en iyi sağlık hizmetini; bu hizmetin bilgili, ilgili ve

saygılı personel tarafından verilmesinin yanında, hizmet hakkında açık ve net bilgi

alabilme beklentilerinin ne denli karşılandığına bakarak değerlendirmektedir.36

Sağlık

ocaklarından beklentilerin bilinmesi, sağlık yöneticilerine sunulan hizmeti

değerlendirme, kaynakları etkin, verimli kullanma ve daha iyi hizmet sunma imkânı

sağlayacaktır.

Sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyetinin saptanması; sağlık kuruluşlarının

üstünlük ve zayıflıklarını ortaya çıkarmalarına katkı sağlayabilir, hizmet veren

kurumların birbiriyle rekabeti açısından önem olabilir, hizmetlerden memnun olan

hastaların hekim ve diğer sağlık personelinin önerilerine uyumunu arttırabilir.27

Aynı

zamanda sağlık bakımının değerlendirilmesinde son yıllarda yer alan hasta

memnuniyeti, sağlık hizmetlerinde maliyetin giderek artması nedeni ile var olan

kaynakların etkin kullanımına karar vermek için gerekli bir kanıt olarak

görülmektedir.33

2.4. Birinci Basamakta ÇalıĢan Hekimlerin Durumu

Türkiye'deki tıp fakültesi ve hekim sayılarına bakacak olursak, 1980‟li yıllardan

başlayarak her on yılda bir tıp fakültesi sayısı yaklaşık iki kat artırılmıştır. Özellikle

1990-2000 arası dönemde çok sayıda tıp fakültesi açıldığı, 2002-2006 döneminde bu

artışın yavaşladığı, 2006‟dan sonra yeniden artış olduğu dikkati çekmektedir. Tıp

fakültelerine alınan öğrenci sayısının 1985 yılına kadar sürekli olarak artırıldığı

görülmektedir. Bu sayı, 1985 yılında en yüksek değeri olan 5440‟a ulaşmışken, 2008‟de

4980‟dir.37

Page 31: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

22

Çalışma ortamı, birey ve davranışları üzerinde etkili olan çalışma koşullarının

bütününü ifade etmektedir.38

Sağlık hizmetlerindeki çalışma koşulları, verilen hizmetin

niteliğini belirleyen önemli bir etmendir. Örneğin, personel azlığı nedeniyle iş yükünün

artması, çalışanların nitelik ve becerilerini yeterince uygulayamamalarına ve/veya

geliştirememelerine ve motivasyonlarını yitirmelerine, sonuçta istenen hizmetin

sağlanamamasına yol açmaktadır.39

Hekimlerin çalışma koşulları açısından çalışma

süreleri, nöbetler ile birlikte değerlendirildiğinde ve diğer meslekler ile

karşılaştırıldığında, riskli, yorucu ve uzun sürelerle çalıştıkları görülmektedir.

Türkiye‟de hekimlerin çalışma koşulları ile ilgili yaşadıkları en büyük sorunlardan

biri, ücret konusudur. Türkiye‟de bir hekimin maaşı, İngiltere‟deki meslektaşının

maaşının 15‟te biri kadardır.40

Hekimlerin karşılaştıkları sorunların gelir yetersizliği,

örgütlenme ve yönetim kusurları, eğitim ve öğrenimdeki yetersizliklerden

kaynaklandığı belirtilmektedir.41

Yine bu çalışmada, kamu sektöründe çalışan

hekimlerin yarısından fazlasının özel muayenehanesinin olduğu, hekimlerin özellikle üç

büyük ilde ve il merkezlerinde toplandıkları; tatmin edici hizmet ve gelişme fırsatı

bulamayanların ise yurt dışına gitmeye başladıkları görülmüştür.

2.5. ĠĢ Doyumu

İnsan, günlük yaşamının önemli bir kısmını işinde geçirmektedir. İş yalnızca

ekonomik açıdan değil, psikolojik açıdan da bireyin dünyasında önemli bir işleve

sahiptir.42

Bir toplumun daha sağlıklı, mutlu ve üretken olmasının, o toplumun

üyelerinin yüksek iş memnuniyetleri ile ilişkili olduğu açıktır.43

İş doyumu, iş görenin

işini, iş yaşamını değerlendirmesine dayanarak sağladığı haz duygusudur.44

İş doyumu,

duygusal bir tepki ve davranışsal bir dışa vurum olup, bireyin yaptığı işi, çalışma

ortamını ve çalışma yaşamını değerlendirmesi ile oluşur.45

Kişiler yüksek bir performans ve öz saygınlıkla, tatmin edici bir ücret

alabilecekleri, sosyal ve ruhsal beklentilerini doyurabilecekleri bir işte çalışmak isterler.

Çünkü beklentiler, mesleki verimliliği etkileyen en önemli unsurlardır. İşin fizik

koşulları, yoğunluk veya monotonluk düzeyi, iş yükü, diğer çalışanlar ve yöneticilerle

ilişkiler, rollerdeki belirsizlikler, ilerleme olanakları, kararlarda söz sahibi olma gibi

farklı sorunlar yaşanabilir. Çalışma koşullarından hoşnut olmayan, mesleki doyumu

azalmış, beklentilerini önemli ölçüde yitirmiş hekimlerin mesleki verimliliğinin

Page 32: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

23

azalması, doğrudan topluma yansıyan sonuçları da beraberinde getirecek ve bu kısır

döngü giderek ağırlaşacaktır.46

Başka bir ifade ile, hizmet sunan personelin gerek

yaptığı işten, gerek hastalarından gerekse diğer çalışma arkadaşlarıyla olan

ilişkilerinden memnun olması şarttır.47

İş doyumu genellikle iş yeri hakkında daha fazla bilgi sahibi olunması ile artar. İş

doyumu dinamiktir, azalması artışından daha hızlıdır. Çalışanın gereksinimleri çabuk

değişmektedir bundan dolayı yöneticiler, yüksek iş doyumuyla sonuçlanacak koşulları

oluşturamayabilirler. Yöneticiler, çalışanın tutumlarına sürekli dikkat etmelidirler.48

İş doyumu kavramı, emeğin yeniden yönetilebilir kılınması amacıyla, psikolog,

sosyolog ve örgüt bilimciler gibi birçok disiplinden araştırmacı tarafından ortaya atılmış

ve inceleme konusu yapılmıştır. Topluluk içinde oluşması ve toplulukları etkilemesi

nedeniyle psikoloji ve sosyal psikolojinin, birey davranışlarının örgütleri etkiliyor

olması nedeniyle örgüt bilimcilerin konusu olmuştur. Bu kavram, ilk olarak

psikologların ilgisini çekmiş ve geliştirilen yaklaşımlarda bireyin gereksinimleri ve

değerleri, dolayısıyla beklentileri esas alınmıştır. Bu kavramın örgüt

bilimcilerin/psikologlarının dikkatini çekmesi ve iş doyumunun, gereksinimlerin yanı

sıra bireyin etkin olduğu bilişsel bir süreç sonucunda oluştuğuna dair bulgular görece

daha yakın zamana rastlamaktadır. Bu nedenle, bireyin gereksinim ve değerlerinin esas

alındığı kuramlar “klasik”, bireyin kişisel özellikleri ile örgütsel değişkenlerin

etkileşimini duyuş ve biliş düzeyinde inceleyen kuramlar ise “modern” yaklaşımlar

başlığı altında sınıflanabilir. Gerek klasik, gerekse modern yaklaşımlarda iş doyumunu

yaratan faktörler söz konusu olduğunda birey-ortam uygunluğu modelleri hakimdir.

Modern yaklaşımlar, birey-ortam uygunluğunu kişisel özellikler ve iş ortamına ait

koşulların bileşimi olarak değerlendirirken, klasik yaklaşımlar, ortamın bireye

sunabilecekleri ile bireyin gereksinimleri arasındaki uygunluğun doyum kaynağı

olduğunu göstermektedir.49

Türkiye‟de iş doyumu ile ilgili araştırmaların çoğu; hastane çalışanları, banka

personeli ve eğitim kurumlarında yapılmıştır. Çalışmaların büyük çoğunluğu, iş

doyumunu klasik yaklaşımlar doğrultusunda, yani gereksinim ve beklenti

kuramlarından hareketle değerlendirip ölçmektedir. Bazı çalışmalarda, ücret, işin

niteliği, çalışma koşulları ve arkadaşları, gelişme ve yükselme olanakları, iş doyumunun

Page 33: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

24

boyutları olarak belirlenmiştir. Ayrıca, yaş, cinsiyet, medeni durum, öğrenim durumu ve

unvan gibi değişkenlerin iş doyumu üzerindeki etkileri de incelenmiştir.

2.5.1. ĠĢ Doyumuyla Ġlgili Kuramsal Açıklamalar

2.5.1.1. Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi (Gereksinim Sıradüzeni) Kuramı

Maslow, insanı “gereksinme duyan bir varlık” olarak tanımlamış ve iş doyumunu,

gereksinimlerin doyurulması ile bağdaştırmıştır. Maslow‟a göre bireyleri doyum

sağlamak üzere davranışta bulunmaya sürükleyen gereksinimleri, temel fizyolojik

gereksinimlerden kendini gerçekleştirme gereksinimlerine kadar giden hiyerarşik bir

yapı içindedir.50

Maslow‟un hiyeraraşik modeli beş sınıflandırmadan oluşur:51

1. Fizyolojik ihtiyaçlar: Açlık, susuzluk, cinsellik, uyku, hava gibi doğuştan gelen

ihtiyaçlardır.

2. Güvenlik ihtiyaçları: Tehlikeden uzak durma, emeklilik gibi insanın kendisini

güvenlik içinde hissettiği ihtiyaçlardır.

3. Sevgi ve aitlik ihtiyaçları: Birlik oluşturma, arkadaşlık kurma, dostluk gibi

daha çok duygusal nitelikte olan ihtiyaçlardır.

4. Saygı ihtiyaçları: İnsanın kendisine duyduğu güven, başarı, bağımsızlık gibi

ihtiyaçları ve başkalarının saygısı olarak, prestij, statü, tanınma gibi

ihtiyaçlardır.

5. Kendini tanımlayabilme ihtiyacı: Yeteneklerini gerçekleştirme ve kendini

geliştirme gereksinimleridir.

Maslow kuramının temel özellikleri:50

1. Düşük düzeyli bir gereksinimin yüksek düzeyli olana göre doyurulma önceliği

vardır.

2. Alt düzey gereksinimleri tamamen değil, belirli bir dereceye kadar

doyurulmadıkça, bir üst düzeydeki gereksinim ortaya çıkmaz.

3. Bir bireyin gereksinim yapısının doyurulmayan bölümü, onu daha üst

düzeylerdeki gereksinimlere güdüleyecektir.

4. Çoğunlukla daha üst düzey gereksinimlerin doyum yüzdesi, alt düzeydekilere

göre daha düşüktür. Tümüyle doyum ise söz konusu değildir.

Page 34: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

25

5. Belirli bir kişi için belirli bir zamanda yalnızca bir gereksinim düzeyi geçerli

değildir. Bir düzeydeki gereksinim bir kez doyurulunca tamamen ortadan

kalkıp yerini bir sonraki gereksinim düzeyine bırakmaz.

6. Her insan bu gereksinim hiyerarşisinde yükselir. Ancak bireyler kendi

gereksinimleri oranında doyuma ulaşır.

Maslow‟un geliştirmiş olduğu bu kuramın gerçeğe uygunluk derecesini araştıran

pek çok çalışma yapılmış ve birçok yönden eleştiri almıştır. Aldığı eleştirilerin en

önemlisi, tüm insanların gereksinimlerini aynı sırayı izleyen bir kalıp içine koyma

zorunluluğudur.52

Urban, Maslow‟un insan doğasının gizlerini açıklama çabalarının

kültürel bağlamdan uzak olduğunu aktarırken; gereksinim hiyerarşisinin yaşamın iş ve

boş zaman, aile ve iş yaşamı, özel ve kamusal olarak bölümlenmiş olduğu modern

sanayi toplumunda bir inanılırlık taşıyabileceğini ancak, bu hiyerarşinin tarih boyunca

her kültüre uygulanmasının yanlış olduğunu belirtmektedir.53

Yapılan eleştirilere

rağmen gereksinimler hiyerarşisi yaklaşımı, basitliği ve anlaşılırlığı gibi nedenlerle en

çok bilinen güdü kuramı olmuştur.

2.5.1.2. Çift Etken Kuramı

Herzberg ve arkadaşlarının 1957‟de ortaya attıkları çift etken kuramında yanıt

aradıkları temel soru, özellikleri gereği çeşitli faktörlerin, iş doyumu ya da

doyumsuzluğu yaratma konusunda nasıl bir etkilerinin olduğudur.50

İş doyumunun

doyum ya da doyumsuzluk olmak üzere iki özelliğinden bahsetmektedir. Herzberg‟e

göre iş doyumu belirli şartlara bağlı bir tutum iken, iş doyumsuzluğu başka şartların

sonucudur.

Kuramın başlıca özellikleri şunlardır:50

1. İş doyumu ve doyumsuzluk birbirinin karşıtı değildir. İş doyumunun karşıtı, iş

doyumsuzluğu değil, iş doyumunun olmamasıdır. Benzer şekilde iş

doyumsuzluğunun karşıtı iş doyumu değil iş doyumsuzluğunun olmamasıdır.

2. İş ortamındaki doyum ve doyumsuzluk yaratan etkenler birbirinden farklıdır.

Doyum sağlayan etkenler, işin içsel niteliğinden yani işin kendisine ilişkin

öğelerden doğmakta, buna karşılık doyumsuzluk ise işin dışsal niteliğinden

yani işin çevresine ilişkin öğelerden doğmaktadır. Herzberg, işin içsel

niteliğinden kaynaklanan etkenleri “güdüleyiciler”; işin çevresinden

Page 35: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

26

kaynaklanan etkenleri ise “koruyucular” ya da “hijyen etkenleri” olarak

adlandırmıştır.

3. “Güdüleyiciler” olarak adlandırılan başarı, tanınma, işin kendisi, sorumluluk,

gelişme ve ilerleme etkenlerinin varlığı çalışanın iş doyumunda artışa neden

olurken, yokluğu iş doyumsuzluğuna yol açmaz. Diğer yandan “koruyucular”ın

(çalışma arkadaşları, alınan ücret, çalışma koşulları, kurum politikası ve

yönetimi, yönetici) yokluğu iş doyumsuzluğuna yol açarken, varlığı iş

doyumunu oluşturmaz.

Herzberg ve arkadaşları, güdüleyiciler ve koruyucu faktörler adını verdikleri

gruplamayı yaparken, faktörleri; “yüksek sekanslı” ve “düşük sekanslı” durumlar

şeklinde sınıflamışlardır. Yüksek sekanslılar (high-sequence events) bireylerin iyi

olarak tanımladıkları, düşük sekanslılar (low-sequence events) ise kötü olarak

nitelendirdikleri yaşantılarla ilgili duygulardır. Yüksek sekanslı duygular, bireyin işine

karşı olumlu tutum geliştirmesini sağlarken, düşük sekanslı duygular, onun işinden

doyum sağlamasını engellemektedir. Başarı, tanınma, işin kendisi, sorumluluk ve

ilerleme (doyum sağlayıcılar) doğrudan işin yapılması ile ilgili; şirket politikaları ve

yönetim, denetim, ücret ve çalışma koşulları (koruyucu faktörler) ise işle ilgili genel

durumun parçasıdırlar. Bireyin işine karşı olumlu tutum geliştirmesini ilk beş faktör

sağlamakta; yani birey bir işi başarıyla tamamladığı, çalışma arkadaşları, astları ve

üstleri tarafından fark edildiğini hissettiği, işini ilginç bulduğu, işini yapması için

gereken sorumluluğun kendisine verildiği ve işinde ilerlediği sürece işinden doyum

sağlamaktadır. Herzberg ve ark.‟nın yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, bu beş faktör,

düşük sekanslı duygulara oranla, yüksek sekanslı duyguların oluşumunda çok daha

sıklıkla yer almakta ve önemli bir rol oynamaktadır; bu faktörlerin, düşük sekanslı

duygulara neden olduğu durumların sıklığı gözardı edilebilecek kadar azdır. Bu da, söz

konusu faktörlere, “doyum sağlayıcılar” ya da “güdüleyiciler” adı verilmesinin ve

bunların yokluğunda bireyin işinden doyum sağlayamamasının nedenini açıklamaktadır.

Bireyin işine karşı olumsuz tutum geliştirmesine neden olan faktörler ise şirket

politikaları ve yönetim, denetim, ücret ve çalışma koşullarıdır. Bireyin çalıştığı

işyerinde yapılan işin planlamasının ve görev tanımının etkili biçimde yapılıp

yapılmayışı, yönetimin yeterli veya yetersiz oluşu, uygulanan personel politikalarının

adil olup olmayışı, işin ilk denetiminden sorumlu üstün yeteneği ya da yeteneksizliği,

Page 36: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

27

ilgili ya da ilgisiz oluşu, bireyin ücretindeki bir artış beklentisinin karşılanıp

karşılanmayışı ile havalandırma, ışıklandırma, araç-gereç ve mekânın uygun olup

olmaması işten sağlanan doyum düzeyine etki eder. Herzberg ve ark.‟nın ulaştıkları

sonuç, bu faktörlerin daha çok düşük sekanslı duyguların oluşumunda önemli olduğu ve

tek başlarına iş doyumu sağlama konusundaki etkilerinin gözardı edilecek kadar az

olduğudur. Bu nedenle, söz konusu faktörlere güdüleyici faktörler arasında yer

verilmemiştir. Bunlara koruyucu (hijyen) faktörler adı verilmesinin nedeni tıbbi hijyen

ilkelerine benzer biçimde işlev görüyor olmalarıdır; hijyenin sağlık için tehlikeli olan

durumları ortadan kaldırma işlevini işyerinde koruyucu faktörler görmektedir. Bu

faktörlerin de hijyen gibi tedavi edici özellikleri yoktur; ancak yokluklarında rahatsızlık

yaşanması kaçınılmazdır.49,54

Herzberg ve ark‟nın yaptığı bu gruplandırmadan önce, tüm dikkatler işin çevresel

yönlerine çevrilmiş ve dolayısıyla doyurucu sonuçlar alınamamıştır. Şimdi ise yapılan

araştırmalar sonucunda, güdü etmenlerine, işverenler ve örgüte, iş başarımı ve doyumu

yönünden önemli üstünlükler sağlaması nedeniyle, daha fazla önem verilmeye

başlanmıştır.

2.5.1.3. EĢitlik Kuramı

Adams tarafından 1963‟de geliştirilen bu kuramda eşitsizlik kavramı, bireyin

kendi girdi-çıktı (ödül) oranını, diğer bireylerin girdi-çıktı oranı ile eşit olarak

algılamaması biçiminde tanımlanmaktadır.55-57

Kurama göre birey, ücret, statü,

yükselme ve etkin denetim gibi bazı çıktılara ulaşmak için zekâ, eğitim, yaş, deneyim,

sağlık ve çaba gibi bazı girdiler vermektedir. Birey yapmakta olduğu işe verdikleri ve

aldıklarını karşılaştırdığında eşitlik algılıyorsa bu, bireyde doyum yaratacak, eşitsizlik

hissediyorsa doyumsuzluk ortaya çıkacaktır. Eşitsizlik iki yönde algılanabilir. Birey,

kendi girdi-sonuç oranını diğer bireylerin oranından az algılamasının yanı sıra, fazla

olarak algılamasında da doyumsuzluk duyacaktır.52,55,58

2.5.1.4. Beklenti Kuramı

Beklenti kuramı, çalışanların güdüsünü beklenen ödüllerle açıklamaya çalışır.

Vroom tarafından geliştirilen beklenti kuramına göre, bireyin bir sonuç için istekli

olması ve göstereceği çaba ile sonuca ulaşacağı beklentisi (işten beklentileri), onu

Page 37: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

28

sonuca ulaşmaya itecek, böylece doyum sağlayacaktır.59

Kazanılan ödüller,

beklenenden daha az olursa doyumsuzluk oluşacaktır.59

Bu kuramda, valans, beklenti ve araçsallık olmak üzere üç temel kavram üzerinde

durulmaktadır. Valans, bireyin belirli bir çaba harcayarak ulaşacağı amacı arzulama

derecesidir. Beklenti, belirli bir çabanın belirli bir sonuca ulaştırması konusunda

algılanan olasılıktır. Araçsallık ise bireyin belirli bir çabanın belirli bir ödüle

ulaşabilmek için gerekli olduğuna inanmasıdır.50

Eğer bireyin hem valansı hem de

beklentisi yüksek olursa kişinin motivasyonu artacaktır.

Beklenti kuramı doğrultusunda Porter ve Lawler, doyum ve verimlilik üzerinde

yoğunlaşarak bir iş doyum modeli geliştirmişlerdir.52,56,60

Bu modelde yüksek

verimliliğin dışsal ve içsel ödüller ile sonuçlanacağı ve bunun da doyuma yol açacağı

belirtilmektedir. Dışsal ödüller; ücret, yükselme, statü ve güvenlik gibi örgütçe sağlanan

ödüller olup daha çok alt düzey gereksinimleri gidermeye yöneliktir. İçsel ödüller ise

yararlı bir iş yapmış olmaktan dolayı bireye kendisi tarafından verilir ve kendini

gerçekleştirme gibi üst düzey gereksinimlerinin doyurulmasına yol açar. Elde edilen

içsel ve dışsal ödüllerin yanısıra bireyin algıladığı adil ödül düzeyi de doyumu

belirleyen bir değişkendir.52,56,60

2.5.1.5. Alderfer’in ERG Kuramı

Alderfer, Maslow ve Herzberg‟in teorilerinde kullandıklarına benzer bir sınıflama

yaparak gereksinimleri üç temel gruba ayırmıştır.57

1. Varolma (Existence)

2. Aidiyet (Relatedness)

3. Gelişme (Growth)

Bu kuram İngilizce kelimelerin baş harfleri kullanılarak kısaca ERG kuramı

olarak bilinmektedir.

ERG teorisi üç temel öneriden oluşur:57

1. Her seviyede ihtiyacın bir kısmı doyurulunca daha fazlası arzu edilir (ihtiyaç

doyumu). Örneğin, işe ilişkin varolma ihtiyaçları doyurulunca (ücret gibi) daha

fazlası istenir.

2. Alt düzeydeki ihtiyaçlar daha fazla doyurulunca daha üst seviyedeki ihtiyaçlara

istek artar (istek güçlenmesi). Örneğin bireyin varolma ihtiyacı (ücret) çok

Page 38: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

29

fazla doyurulunca, beraber olma ihtiyaçlarına duyulan istek (kişiler arasındaki

ilişkilerde doyum gibi) artar.

3. Üst düzeydeki ihtiyaçlar az doyurulursa, alt düzeylere daha fazla istek duyulur

(ihtiyaç hüsranı). Örneğin gelişme ihtiyaçları az doyurulduğunda (işe

hâkimiyet gibi) beraber olma ihtiyaçlarına (kişiler arası ilişkilerde doyum gibi)

olan istek artacaktır.

Alderfer‟e göre, doyum ve istek kavramları bireye ait öznel durumlardır. Doyum,

bireyin çevresiyle olan ilişkisi sonucunda elde ettiklerinin bireyde yarattığı içsel bir

durumdur. İstekler ise, doyum gibi mutlaka dışsal bir durumla ilgili olmaları

gerekmediğinden daha özneldirler. Gereksinim ise hem istek hem doyumu ya da bunun

zıttı olan hayal kırıklığını içeren bir kavramdır.61

Alderfer‟in tanımladığı yeni bir kavram da, gereksinimlerin sürekli ve dönemsel

olarak ayrılmasıdır. Sürekli gereksinimler, başarı gereksinimi, popüler olma gereksinimi

gibi bireyin davranışını sürekli motive eden gereksinimlerdir. Dönemsel gereksinimler

ise bireyin acıktığında bir şeyler yemesi gibi belirli aralıklarla ihtiyaç haline gelen ve

giderildikleri anda motivasyonel olmaktan çıkan gereksinimlerdir.62

ERG Kuramı, Maslow‟un kuramındaki beş temel gereksinime karşılık gelen üç

gereksinimi içermektedir. Her iki kuram da bir alt gereksinimin karşılanması

durumunda üst düzey bir isteğin doğacağını kabul etmesine karşın bazı farklı yönleri

vardır. ERG Kuramına göre, gereksinimler karşılanmadığında bir alt düzey gereksinim

belirir. Buna “hayal kırıklığı-çekilme” adı verilmiştir; nedeni bireyin daha somut

amaçlara yönelme eğilimidir; ancak bu bireyin alternatif uyarıcı kaynakları araması

anlamına geldiğinden asıl isteğin bu şekilde karşılanması mümkün değildir. Alderfer‟in

kuramı da bir hiyerarşi içermekle birlikte Maslow‟un hiyerarşisi kadar katı değildir.

Alderfer gereksinim düzeylerini somuttan soyuta doğru sıralamıştır. Ayrıca birden fazla

gereksinimin aynı anda doğabileceğini belirtmektedir. Örneğin, karnı aç bir insanın bir

gruba ait olup olmadığını hissetmesinin mümkün olduğunu ve bir aktiviteyle uğraşmak

konusunda yeteneklerini kullanıp kullanamayacağının farkında olabileceğini

söylemektedir.61

Page 39: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

30

3.GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. AraĢtırmanın Tasarımı ve Modeli

Kaliteli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hastalıkla ilgili ayrıntılar kadar

hastaların duyguları ve düşünceleri de bilinmelidir. Hastaların fikirlerini öğrenmenin en

iyi yolu bu amaçla hazırlanmış sistematik değerlendirme araçlarını kullanmaktır.

Adana‟da Mayıs 2008 yılında başlayan aile hekimliği uygulamasından önce ve

uygulamanın 12. ayında EUROPEP Hasta memnuniyet anketi ve Minnesota İş Doyum

ölçeği kullanarak:

1. Hastaların birinci basamakta çalışan hekimlerini ve aldıkları sağlık hizmetini

değerlendirip aile hekimliği uygulamasının hasta memnuniyetine etkisini,

2. Aile hekimliği uygulamasının, hekimlerin iş doyumu ve memnuniyetlerine

etkisini,

araştırmaktır.

3.2. AraĢtırma Evreni ve Örneklemi

Epidemiyolojik tipteki çalışmamızda, Adana il merkezindeki SO/ASM‟ler

bulundukları bölgelerin sosyoekonomik yapılarına göre düşük-orta-yüksek olarak

ayrıldı, rasgele sayılar tablosuna göre her bölgeden bir olmak üzere toplam üç

SO/ASM‟de etik kurul onayı alındıktan sonra anket çalışması yapıldı.

Seçilen sağlık ocakları/aile sağlığı merkezleri:

Seyhan Reşatbey SO/ASM

Seyhan Kurttepe SO/ASM

Yüreğir Yakapınar SO/ASM

Adana popülâsyonunu yansıtacak değerler hesaplanarak, her SO/ASM‟de

hastalara anket uygulandı. Aile Hekimliği uygulamasının 12. ayında aynı

SO/ASM‟lerde anketler tekrarlandı. Mayıs 2008‟de 295, Mayıs 2009‟da 293 olmak

üzere toplam 588 hasta çalışmaya alındı. Seçilmiş olan SO/ASM‟ye haftanın beş günü

gidilerek çalışmaya katılmayı kabul eden hekimlerin baktıkları her hastaya görüşme

önerildi. Görüşmeyi kabul eden her hasta/(hasta çocuksa) hasta yakını ile görüşüldü.

Page 40: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

31

Görüşmede ilk bölümde 16 sorudan oluşan hastaya ait sosyodemografik bilgiler, ikinci

bölümde 23 sorudan oluşan EUROPEP Türkçe versiyonu araştırmacı tarafından bizzat

yüz yüze görüşülerek dolduruldu.

Hastaların çalışmaya dâhil edilme ve hariç tutulma kriterleri:

1. Dâhil edilme kriterleri:

Çalışmaya katılmayı kabul etmiş olan hekimlerin hizmet verdiği hastalar

içinde araştırmaya katılmayı kabul edenler.

2. Çalışmadan çıkarılma kriterleri:

Hastanın ifadesinin güvenilir bulunmaması (demans, psikoz, mental

retardasyon, anlaşmayı engelleyecek işitme engeli, v.b.)

İletişim engelinin olması (dil sorunu, ağır hasta, v.b.)

Anketin tamamlanmaması.

Adana ili Merkez ilçelerinde birinci basamakta çalışan 275 hekimden EPI_INFO-

6 aracılığıyla rasgele seçimle 131 hekim belirlendi, 100 hekim çalışmaya katılmayı

kabul etti. Her hekim için, 22 soruluk hekim sosyodemografik anket formu ve 20

soruluk Minnesota İş Doyum Ölçeği yüz yüze görüşülerek dolduruldu. Aile Hekimliği

uygulamasının 12. ayında çalışmaya katılmayı kabul eden ve aile sağlığı merkezlerinde

çalışmaya devam eden aynı hekimlere anketler tekrar uygulandı.

3.3.Kullanılan Anket ve Ölçekler

3.3.1. EUROPEP Ölçeği

EUROPEP (Patients Evaluate General/Family Practice) ölçeği EQuiP (European

Working Party on Quality in General Practice) tarafından hazırlanmış ve üç yıldır çeşitli

Avrupa ülkelerinde hekimi ve muayenehanesini değerlendirmek için kullanılan bir

ölçektir. EUROPEP ölçeği beş ayrı araştırmacı tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Ortaya

çıkan metinler üzerinde bir uzlaşı toplantısı yapılmış ve yeni bir metin ortaya

çıkarılmıştır. Bu metin, tercüme konusunda tecrübeli bir araştırmacı tarafından tekrar

İngilizceye tercüme edilmiştir. Orijinal metinle çeviri metni karşılaştırılmış ve son

metin oluşturulmuştur.63

Ölçeğin geçerliliğini değerlendirmek için araştırmacıların konuyla ilgili

görüşlerine başvurulmuş ve anket sorularının cevapsızlık oranlarına bakılmıştır. Bazı

soruların cevapsızlık oranlarının beklenenden yüksek olduğu saptanmıştır. Bu durumun

Page 41: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

32

kısmen ülkemizdeki sağlık kültüründen, kısmen de soruların yapısından kaynaklandığı

düşünülmüştür. Türkçeleştirilmiş EUROPEP ölçeğinin hastaların hekimi ve

muayenehanesini değerlendirmesinde uygun bir araç olduğu bulunmuştur.63

EUROPEP ölçeği 16 Avrupa ülkesinde geçerlik ve güvenilirlik çalışması

yapılmış, uluslararası kabul görmüş bir ölçektir.63

Uygulanan ülkelerde hekime geri

bildirim sunmakta ve kendisini ulusal ve uluslararası normlarla kıyaslama imkânı

vermektedir. İsviçre ve Fransa‟da muayenehanesinde EUROPEP ölçeğini kullanan

hekimlere meslek örgütleri tarafından sürekli tıp eğitimi puanı verilmektedir.63

EUROPEP ölçeği puanlamasında:

Uygun değil/ilgisiz; 0 puan

Çok kötü; 1 puanKötü; 2 puan

Orta; 3 puan

İyi; 4 puan

Çok iyi; 5 puan

olarak değerlendirilmektedir.

3.3.2. Minnesota ĠĢ Doyum Ölçeği

Minnesota İş Doyum Ölçeği, iş doyum düzeyini belirlemek amacıyla, 1967

yılında Weiss ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir.64,65

Baycan tarafından Türkçe‟ye

çevrilip, geçerlilik ve güvenirlilik çalışmaları yapılmıştır (Cronbach Alpha=0.77).66

Minnesota İş Doyum Ölçeği‟nin içsel ve dışsal doyum faktörlerini ortaya çıkarıcı

özelliklere sahip kısa formu, 20 maddeden oluşan, beşli Likert tipi bir araçtır.

Minnesota İş Doyum Ölçeği puanlamasında:

Hiç memnun değilim; 1 puan

Memnun değilim; 2 puan

Kararsızım; 3 puan

Memnunum; 4 puan

Çok memnunum; 5 puan

olarak değerlendirilmektedir.

Page 42: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

33

Alt ölçeklerden;

İçsel Doyum; başarı, tanınma veya takdir edilme, işin kendisi, iş sorumluluğu,

yükselme ve terfiye bağlı görev değişikliği gibi işin içsel niteliğine ilişkin

öğelerden oluşmaktadır (12 madde).

Dışsal Doyum; kurum politikası ve yönetimi, denetim şekli, yönetici, çalışma

arkadaşları ve astlarla ilişkiler, çalışma koşulları, ücret gibi işin çevresine ilişkin

öğelerden oluşmaktadır (8 madde).67,68

Minnesota İş Doyum Ölçeği‟nde içsel, dışsal ve genel doyum düzeyini belirleyici

özelliklere sahip 20 maddenin dağılımı;

1-İçsel doyum: 1, 2, 3, 4, 7, 8, 9, 10, 11, 15, 16, 20

2-Dışsal doyum: 5, 6, 12, 13, 14, 17, 18, 19

3-Genel doyum: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20

maddelerini içermektedir.

Genel doyum puanı 20 maddeden elde edilen puanların toplamının 20‟ye, içsel doyum

puanı 1, 2, 3, 4, 7, 8, 9, 10, 11, 15, 16, 20 içsel faktörleri oluşturan maddelerden elde

edilen puanların toplamının 12‟ye, dışsal doyum puanı 5, 6, 12, 13, 14, 17, 18, 19 dışsal

faktörleri oluşturan maddelerden elde edilen puanların toplamının 8‟e bölünmesi ile

elde edilmektedir.69

Tüm puan ortalamaları 1,0 ile 5,0 arasında bir değer olarak

hesaplanmaktadır. Yüzdelik değer olarak; %25 ve altı düşük iş doyumunu, %26–74

arası orta iş doyumunu, %75 ve üzeri ise yüksek iş doyumunu ifade etmektedir.67-69

Page 43: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

34

4. BULGULAR

4.1. Hasta Anket ÇalıĢmasının Bulguları

Çalışmaya katılan hasta sayılarının, anketin yapıldığı sağlık ocağı/aile sağlığı

merkezi‟ne (SO/ASM) göre dağılımları Tablo 1‟de gösterilmiştir.

Tablo 2. Hasta sayılarının anketin yapıldığı sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi’ne göre dağılımları

Anketin yapıldığı yıl Toplam P**

2008 2009

Anketin

yapıldığı

yer

Reşatbey Sağlık

Ocağı/Aile Sağlığı

Merkezi

n 98 100 198

0,897

%* 33,2 34,1 33,7

Kurttepe Sağlık

Ocağı/Aile Sağlığı

Merkezi

n 96 98 194

%* 32,5 33,4 33,0

Yakapınar Sağlık

Ocağı/Aile Sağlığı

Merkezi

n 101 95 196

%* 34,2 32,4 33,3

Toplam n 295 293 588

%* 100,0 100,0 100,0

*: Sütun yüzdesi, **: Chi-square tests n: Kişi sayısı

Çalışmaya katılan hastaların anketin yapıldığı sağlık ocağı/aile sağlığı merkezi‟ne

(SO/ASM) göre dağılımları incelendiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların, % 33,2‟sinin (n=98)

Reşatbey SO/ASM‟de, % 32,5‟inin (n=96) Kurttepe SO/ASM‟de ve %

34,2‟sinin (n=101) de Yakapınar SO/ASM‟de çalışmaya katıldıkları,

2009 yılında çalışmaya katılan hastaların (n=293), % 34,1‟inin (n=100)

Reşatbey SO/ASM‟de, % 33,4‟ünün (n=98) Kurttepe SO/ASM‟de ve %

32,4‟ünün (n=95) de Yakapınar SO/ASM‟de çalışmaya katıldıkları,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın, % 33,7‟inin (n=198) Reşatbey

SO/ASM‟de, % 33‟ünün (n=194) Kurttepe SO/ASM‟de ve % 33,3‟ünün

(n=196) de Yakapınar SO/ASM‟de çalışmaya katıldıkları saptanmıştır.

Page 44: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

35

Hasta sayılarının anketin yapıldığı SO/ASM‟ye göre dağılımları açısından iki yıl

arasında fark yoktur (p=0,897).

Çalışmaya katılan hastaların sosyodemografik özelliklerine göre dağılımları Tablo

2‟de gösterilmiştir.

Tablo 3. Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre dağılımları

Anketin yapıldığı yıl Toplam

P** 2008 yılı 2009 yılı

n %* n %* n %*

Cinsiyet Erkek 100 33,9 78 26,6 178 30,3 0,055

Kadın 195 66,1 215 73,4 410 69,7

Yaş grupları 18-24 yaş 28 9,5 42 14,3 70 11,9

0,139 25-34 yaş 70 23,7 71 24,2 141 24,0

35-44 yaş 74 25,1 57 19,5 131 22,3

45-54 yaş 50 16,9 63 21,5 113 19,2

55-64 yaş 46 15,6 34 11,6 80 13,6

65 yaş ve üzeri 27 9,2 26 8,9 53 9,0

Medeni durum Evli 231 78,3 238 81,2 469 79,8

0,693 Bekâr 35 11,9 31 10,6 66 11,2

Boşanmış 9 3,1 10 3,4 19 3,2

Eşi ölmüş 20 6,8 14 4,8 34 5,8

Çocuk sahibi Hayır 57 19,3 44 15,0 101 17,2 0,166

Evet 238 80,7 249 85,0 487 82,8

Öğrenim durumu Okur-yazar değil 46 15,6 41 14,0 87 14,8

0,493 Okur-yazar 9 3,1 18 6,1 27 4,6

İlkokul mezunu 83 28,1 73 24,9 156 26,5

Ortaokul mezunu 23 7,8 23 7,8 46 7,8

Lise mezunu 80 27,1 77 26,3 157 26,7

Üniversite mezunu 54 18,3 61 20,8 115 19,6

Meslek grupları Ev kadını 115 39,0 124 42,3 239 40,6

0,245 Memur 53 18,0 59 20,1 112 19,0

İşçi 91 30,8 67 22,9 158 26,9

Öğrenci 5 1,7 8 2,7 13 2,2

Diğer 31 10,5 35 12,0 66 11,3

Sosyal güvence Var 277 93,9 266 90,8 543 92,3 0,156

Yok 18 6,1 27 9,2 45 7,7

Özel sağlık sigortası Var 16 5,4 13 4,4 29 4,9 0,581

Yok 279 94,6 280 95,6 559 95,1

*: Sütun yüzdesi, **: Chi-square tests, n: Kişi sayısı.

Çalışmaya katılan hastalar cinsiyetlerine göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan hastaların % 33,9‟unun (n=100) erkek, %

66,1‟inin (n=195) kadın olduğu,

Page 45: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

36

2009 yılında çalışmaya katılanların ise % 26,6‟sının (n=78) erkek, % 73,4‟ünün

(n=215) kadın olduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 30,3‟ünün (n=178) erkek, %

69,7‟sinin (n=410) kadın olduğu saptanmıştır.

Cinsiyet açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,055).

Çalışmaya katılan hastalar yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan hastaların % 9,5‟inin (n=28) 18-24 yaş grubunda

olduğu, % 23,7‟sinin (n=70) 25-34 yaş grubunda olduğu, % 25,1‟inin (n=74) 35-

44 yaş grubunda olduğu, % 16,9‟unun (n=50) 45-54 yaş grubunda olduğu, %

15,6‟sının (n=46) 55-64 yaş grubunda olduğu, % 9,2‟sinin (n=27) 65 ve üzeri

yaş grubunda olduğu,

2009 yılında çalışmaya katılan hastaların % 14,3‟ünün (n=42) 18-24 yaş

grubunda olduğu, % 24,2‟sinin (n=71) 25-34 yaş grubunda olduğu, % 19,5‟inin

(n=57) 35-44 yaş grubunda olduğu, % 21,5‟inin (n=63) 45-54 yaş grubunda

olduğu, % 11,6‟sının (n=34) 55-64 yaş grubunda olduğu, % 8,9‟unun (n=26) 65

ve üzeri yaş grubunda olduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 11,9‟unun (n=70) 18-24 yaş grubunda

olduğu, % 24‟ünün (n=141) 25-34 yaş grubunda olduğu, % 22,3‟ünün (n=131)

35-44 yaş grubunda olduğu, % 19,2‟sinin (n=113) 45-54 yaş grubunda olduğu,

% 13,6‟sının (n=80) 55-64 yaş grubunda olduğu, % 9‟unun (n=53) 65 ve üzeri

yaş grubunda olduğu saptanmıştır.

Yaş grupları açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,139).

Çalışmaya katılan hastalar medeni durumlarına göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan hastaların % 78,3‟ünün (n=231) evli, %

11,9‟unun (n=35) bekâr, % 3,1‟inin (n=9) boşanmış, % 6,8‟inin (n=20) de eşinin

ölmüş olduğu,

Page 46: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

37

2009 yılında çalışmaya katılanların ise % 81,2‟sinin (n=238) evli, % 10,6‟sının

(n=31) bekâr, % 3,4‟ünün (n=10) boşanmış, % 4,8‟inin (n=14) de eşinin ölmüş

olduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 79,8‟inin (n=469) evli, % 11,2‟sinin

(n=66) bekâr, % 3,2‟sinin (n=19) boşanmış ve % 5,8‟inin (n=34) de eşinin

ölmüş olduğu saptanmıştır.

Medeni durumları açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,693).

Çalışmaya katılan hastalar çocuk sahibi olma durumlarına göre

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan hastaların % 80,7‟sinin (n=238) çocuk sahibi

olduğu, %19,3‟ünün (n=57) çocuk sahibi olmadığı,

2009 yılında çalışmaya katılanların ise % 85‟inin (n=249) çocuk sahibi olduğu,

% 15‟inin (n=44) çocuk sahibi olmadığı saptanmıştır.

Çocuk sahibi olma durumları açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,166).

Çalışmaya katılan hastalar öğrenim durumlarına göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan hastaların % 15,6‟sının (n=46) okur-yazar

olmadığı, % 3,1‟inin (n=9) okur-yazar olduğu, % 28,1‟inin (n=83) ilkokul

mezunu olduğu, % 7,8‟inin (n=23) ortaokul mezunu olduğu, % 27,1‟inin (n=80)

lise mezunu olduğu, % 18,3‟ünün (n=54) üniversite mezunu olduğu,

2009 yılında çalışmaya katılanların ise % 14,0‟ının (n=41) okur-yazar olmadığı,

% 6,1‟inin (n=18) okur-yazar olduğu, % 24,9‟unun (n=73) ilkokul mezunu

olduğu, % 7,8‟inin (n=23) ortaokul mezunu olduğu, % 26,3‟ünün (n=77) lise

mezunu olduğu ve % 20,8‟inin (n=61) üniversite mezunu olduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 14,8‟inin (n=87) okur-yazar olmadığı,

% 4,6‟sının (n=27) okur-yazar olduğu, % 26,5‟inin (n=156) ilkokul mezunu

olduğu, % 7,8‟inin (n=46) ortaokul mezunu olduğu, % 26,7‟sinin (n=157) lise

Page 47: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

38

mezunu olduğu ve %19,6‟sının (n=115) da üniversite mezunu olduğu

saptanmıştır.

Öğrenim durumları açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,493).

Çalışmaya katılan hastalar meslek gruplarına göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 39‟unun (n=115) ev kadını,

% 18‟inin (n=53) memur, % 30,8‟inin (n=91) işçi, % 1,7‟sinin (n=5) öğrenci ve

% 10,5‟inin (n=31) diğer (esnaf, tüccar, mühendis, çiftçi, mimar, terzi, emlakçi)

meslek grubunda olduğu,

2009 yılında çalışmaya katılanların (n=293) ise % 42,3‟ünün (n=124) ev kadını,

% 20,1‟inin (n=59) memur, % 22,9‟unun (n=67) işçi, % 2,7‟sinin (n=8) öğrenci

ve % 12‟sinin (n=35) diğer meslek grubunda olduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 40,6‟sının (n=239) ev kadını, %

19‟unun (n=112) memur, % 26,9‟unun (n=158) işçi, % 2,2‟sinin (n=13) öğrenci

ve % 11,3‟ünün (n=66) diğer meslek grubunda olduğu saptanmıştır.

Meslek grupları açısından iki yıl arasında fark yoktur (p=0,245).

Çalışmaya katılan hastalar sosyal güvenceye sahip olma durumlarına göre

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 93,9‟unun (n=277) sosyal

güvencesinin olduğu, % 6,1‟inin (n=18) sosyal güvencesinin olmadığı,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=293) hastaların % 90,8‟inin (n=266) sosyal

güvencesinin olduğu, % 9,2‟sinin (n=27) sosyal güvencesinin olmadığı,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın 92,3‟ünün (n=543) sosyal güvencesinin

olduğu, % 7,7‟sinin (n=45) sosyal güvencesinin olmadığı saptanmıştır.

Sosyal güvenceye sahip olma durumları açısından iki yıl arasında fark yoktur

(p=0,156).

Page 48: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

39

Çalışmaya katılan hastalar özel sağlık sigortasına sahip olma durumlarına göre

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 5,4‟ünün (n=16) özel

sağlık sigortasına sahip olduğu, % 94,6‟sının (n=279) özel sağlık sigortasına

sahip olmadığı,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=293) hastaların % 4,4‟ünün (n=13) özel

sağlık sigortasına sahip olduğu, % 95,6‟sının (n=280) özel sağlık sigortasına

sahip olmadığı,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 4,9‟unun (n=29) özel sağlık

sigortasına sahip olduğu, % 95,1‟inin (n=559) özel sağlık sigortasına sahip

olmadığı saptanmıştır.

Özel sağlık sigortasına sahip olma durumları açısından iki yıl arasında fark

yoktur (p=0,581).

Çalışmaya katılan hastaların SO/ASM‟ye ulaşım zorluğu yönünden

değerlendirilmesi Tablo 3‟de gösterilmiştir.

Page 49: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

40

Tablo 4. Hastaların sağlık ocağı/aile sağlığı merkezine ulaĢım zorluğu yönünden değerlendirilmesi

Anketin yapıldığı yıl Toplam

2008 yılı 2009 yılı

n %* n %* n %*

Sağlık ocağı/aile sağlığı

merkezine ulaşımda zorluk

çekiyor musunuz?

Hiçbir zaman 208 70,5 204 69,6 412 70,1

Nadiren 29 9,8 24 8,2 53 9,0

Bazen 36 12,2 15 5,1 51 8,7

Çoğu zaman 17 5,8 26 8,9 43 7,3

Her zaman 5 1,7 24 8,2 29 4,9

Toplam 295 100,0 293 100,0 588 100,0

*: Sütun yüzdesi, n:Kişi sayısı

Çalışmaya katılan hastalar SO/ASM‟ye ulaşım zorluğu yönünden

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 1,7‟sinin (n=5) her zaman,

% 5,8‟inin (n=17) çoğu zaman, % 12,2‟sinin (n=36) bazen, % 9,8‟inin (n=29)

nadiren zorlandığı, % 70,5‟inin (n=208) hiçbir zaman zorlanmadığı,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=93) hastaların % 8,2‟sinin (n=24) her zaman,

% 8,9‟unun (n=26) çoğu zaman, % 5,1‟inin (n=15) bazen, % 8,2‟sinin (n=24)

nadiren zorlandığı, % 69,6‟sının (n:204) hiçbir zaman zorlanmadığı,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 4,9‟unun (n=29) her zaman, %

7,3‟ünün (n=43) çoğu zaman, % 8,7‟sinin (n=51) bazen, % 9‟unun (n=53)

nadiren zorlandığı, % 70,1‟inin (n=412) hiçbir zaman zorlanmadığı saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hastaların SO/ASM‟ne son bir yıldaki başvuru sayılarına göre

dağılımları Tablo 4‟de gösterilmiştir.

Page 50: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

41

Tablo 5. Hastaların sağlık ocağı/aile sağlığı merkezine son bir yıldaki baĢvuru sayılarına göre

dağılımları

Anketin yapıldığı yıl Toplam

2008 2009

n % n % n %

Sağlık ocağı/aile

sağlığı merkezine son

bir yıldaki başvuru

sayısı

Başvuru yok 1 0,3 0 0 1 0,2

1-3 Başvuru 85 28,8 84 28,6 169 28,7

4-6 Başvuru 79 26,7 76 26,0 155 26,3

7-9 Başvuru 21 7,1 20 6,8 41 7,0

10-12 Başvuru 51 17,2 56 19,1 107 18,2

13 ve fazla Başvuru 59 20,0 57 19,5 116 19,7

Toplam 295 100,0 293 100,0 588 100,0

%: Sütun yüzdesi, n:Kişi sayısı.

Çalışmaya katılan hastalar SO/ASM‟ne son bir yıldaki başvuru sayılarına göre

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 0,3‟ünün (n=1)

SO/ASM‟ye hiç başvurmadığı, % 28,8‟inin (n=85) 1-3 kez başvurduğu, %

26,7‟sinin (n=79) 4-6 kez başvurduğu, % 7,1‟inin (n=21) 7-9 kez başvurduğu, %

17,2‟sinin (n=51) 10-12 kez başvurduğu, % 20,0‟ının (n=59) 13 ve fazla kez

başvurduğu,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=293) hastaların, % 28,6‟sının (n=84) 1-3 kez

başvurduğu, % 26,0‟ının (n=76) 4-6 kez başvurduğu, % 6,8‟inin (n=20) 7-9 kez

başvurduğu, % 19,1‟inin (n=56) 10-12 kez başvurduğu, % 19,5‟inin (n=57) 13

ve fazla kez başvurduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 0,2‟sinin (n=1) SO/ASM‟ye hiç

başvurmadığı, % 28,7‟sinin (n=169) 1-3 kez başvurduğu, % 26,3‟ünün (n=155)

4-6 kez başvurduğu, % 7,0‟ının (n=41) 7-9 kez başvurduğu, % 18,2‟sinin

(n=107) 10-12 kez başvurduğu, % 19,7‟sinin (n=116) 13 ve fazla kez

başvurduğu saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hastaların hastaneye son bir yıldaki başvuru sayılarına göre

dağılımları Tablo 5‟de gösterilmiştir.

Page 51: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

42

Tablo 6 Hastaların hastaneye son bir yıldaki baĢvuru sayılarına göre dağılımları

Anketin yapıldığı yıl

Toplam 2008 yılı 2009 yılı

n % n % n %

Hastaneye son bir

yıldaki başvuru

sayısı

Başvuru yok 89 30,2 98 33,4 187 31,8

1 Başvuru 36 12,2 51 17,4 87 14,8

2 Başvuru 54 18,3 42 14,3 96 16,3

3 Başvuru 23 7,8 26 8,9 49 8,3

4 Başvuru 23 7,8 17 5,8 40 6,8

5 Başvuru 14 4,7 18 6,1 32 5,4

6 ve daha fazla

Başvuru 56 19 41 14,1 97 16,5

Toplam 295 100,0 293 100,0 588 100,0

%: Sütun yüzdesi, n: Kişi sayısı.

Çalışmaya katılan hastalar, hastaneye son bir yıldaki başvuru sayılarına göre

değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 30,2‟sinin (n=89)

hastaneye başvurmadıkları, % 12,2‟sinin (n=36) bir kez başvurduğu, %

18,3‟ünün (n=54) iki kez başvurduğu, % 7,8‟inin (n=23) üç kez başvurduğu, %

7,8‟inin (n=23) dört kez başvurduğu, % 4,7‟sinin (n=14) beş kez başvurduğu, %

19‟unun (n=56) de altı ve daha fazla kez başvurduğu,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=293) hastaların % 33,4‟ünün (n=98)

hastaneye başvurmadıkları, % 17,4‟ünün (n=51) bir kez başvurduğu, %

14,3‟ünün (n=42) iki kez başvurduğu, % 8,9‟unun (n=26) üç kez başvurduğu, %

5,8‟inin (n=17) dört kez başvurduğu, % 6,1‟inin (n=18) beş kez başvurduğu, %

14,1‟inin (n=41) de altı ve daha fazla kez başvurduğu,

Çalışmaya katılan toplam 588 hastanın % 31,8‟inin (n=147) hastaneye

başvurmadıkları, % 14,8‟inin (n=87) bir kez başvurduğu, % 16,3‟ünün (n=96)

iki kez başvurduğu, % 8,3‟ünün (n=49) üç kez başvurduğu, % 6,8‟inin (n=40)

dört kez başvurduğu, % 5,4‟ünün (n=32) beş kez başvurduğu, % 16,5‟inin

(n=97) de altı ve daha fazla kez başvurduğu saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hastaların sağlık hizmeti sunum sisteminden memnuniyetlerine

göre dağılımları Tablo 6‟da gösterilmiştir.

Page 52: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

43

Tablo 7. Hastaların sağlık hizmeti sunum sisteminden memnuniyet durumlarına göre dağılımları

Anketin yapıldığı yıl

P* 2008 2009

n (%) n (%)

Şu anki sağlık hizmeti

sunum sisteminden

memnun musunuz?

Memnunum 220 (74,6) 274 (93,5) 0,0001 Kararsızım 0 (0) 1 (0,3) 0,0001 Memnun değilim 75(25,4) 18(6,1) 0,0001

Toplam 295(100,0) 293(100,0)

%: Sütun yüzdesi, n: kişi sayısı.*:chi-square test

Çalışmaya katılan hastalar, sağlık hizmeti sunum sisteminden memnuniyetlerine

göre değerlendirildiğinde;

2008 yılında çalışmaya katılan (n=295) hastaların % 74,6‟sının (n=220) sağlık

hizmeti sunum sisteminden memnun olduğu, % 25,4‟ünün (n=75) memnun

olmadığı,

2009 yılında çalışmaya katılan (n=293) hastaların % 93,5‟inin (n=274) sağlık

hizmeti sunum sisteminden memnun olduğu, % 0,3‟ünün (n=1) kararsız olduğu,

% 6,1‟inin (n=18) memnun olmadığı saptanmıştır.

2009 yılında çalışmaya katılan hastaların kayıtlı oldukları hekimlerden

memnuniyet durumları Şekil 1‟de gösterilmiştir.

ġekil 2 Hastaların kayıtlı oldukları hekimlerden memnuniyet durumları

Page 53: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

44

2009 yılında çalışmaya katılan hastalar, kayıtlı oldukları hekimden

memnuniyetlerine göre değerlendirildiğinde;

Hastaların % 98,3‟ünün (n=288) kayıtlı olduğu hekimden memnun olduğu

Hastaların % 1,7‟sinin (n=5) kayıtlı olduğu hekimden memnun olmadığı

saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hastaların 2008 ve 2009 yıllarındaki memnuniyet durumlarının

karşılaştırılması Tablo 7‟de gösterilmiştir.

Page 54: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

45

Tablo 8. Hastaların 2008 ve 2009 yıllarındaki memnuniyet durumlarının karĢılaĢtırılması

Hasta memnuniyet anketi 2008 yılı 2009 yılı P*

n Ortalama±SS n Ortalama±SS

Görüşmeler sırasında yeterli

zamanınızın olduğunu

hissettirmesi

288 3,65±1,25 293 4,55±0,77 < 0,0001

Sizin özel durumunuzla

ilgilenmesi

285 3,52±1,17 293 4,45±0,86 < 0,0001

Sorunlarınızı ona söylemenizi

kolaylaştırması

291 4,00±1,06 292 4,57±0,83 < 0,0001

Tıbbi bakımınızla ilgili kararlara

sizi de dahil etmesi

285 3,45±1,29 292 4,42±0,91 < 0,0001

Sizi dinlemesi 293 4,09±1,05 292 4,76±0,60 < 0,0001

Kayıt ve bilgilerinizi gizli tutması 168 4,24±1,08 228 4,81±0,55 < 0,0001

Şikâyetlerinizi çabuk geçirmesi 289 3,91±1,06 288 4,60±0,71 < 0,0001

Günlük ihtiyaçlarınızı

karşılayacak kadar iyi

hissetmenize yardım etmesi

284 3,81±1,00 289 4,59±0,70 < 0,0001

İşini tam yapması 293 3,97±1,01 292 4,73±0,65 < 0,0001

Sizi muayene etmesi 290 3,70±1,38 290 4,56±0,91 < 0,0001

Hastalıklardan korunmanız için

sunduğu hizmetler (sağlık

taraması, aşılama gibi)

282 3,33±1,49 285 3,96±1,35 < 0,0001

Test ve tedavilerin amaçlarını

açıklaması

286 3,63±1,32 289 4,37±1,03 < 0,0001

Şikâyetleriniz veya hastalığınız

hakkında istediğiniz bilgileri

vermesi

291 3,82±1,24 291 4,62±0,80 < 0,0001

Sağlık durumunuza bağlı

duygusal sorunlarla başa

çıkmanıza yardımcı olması

279 3,44±1,29 291 4,43±0,85 < 0,0001

Tavsiyelerine uymanızın önemini

kavramanıza yardımcı olması

291 3,63±1,23 292 4,36±1,01 < 0,0001

Önceki görüşmelerde yaptıklarını

ve söylediklerini bilmesi

281 3,02±1,38 287 4,20±1,18 < 0,0001

Uzmana ya da hastaneye sevkten

beklemeniz gerekenler konusunda

sizi hazırlaması

266 3,04±1,30 239 4,21±1,10 < 0,0001

Hekim dışı personelin yardımı 289 3,85±1,28 273 4,65±0,81 < 0,0001

Size uygun zamanlara randevu

alabilmeniz

225 3,58±1,27 111 4,45±0,86 < 0,0001

Sağlık merkezine telefonla

ulaşabilmeniz

168 3,40±1,47 88 4,39±0,99 < 0,0001

Hekiminize telefonla

ulaşabilmeniz

150 2,98±1,61 70 3,99±1,31 < 0,0001

Bekleme odasında harcadığınız

zaman

289 2,66±1,35 291 3,51±1,26 < 0,0001

Acil sağlık sorunları için hızlı

hizmet sunması

269 3,19±1,33 251 4,49±0,94 < 0,0001

*: Independent Samples Test, SS: Standart sapma, n:Kişi sayısı

Page 55: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

46

Çalışmaya katılan hastaların, “Görüşmeler sırasında yeterli zamanınızın olduğunu

hissettirmesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,65±1,25

(n=288), 2009 yılındaki ortalaması 4,55±0,77 (n=293) olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sizin özel durumunuzla ilgilenmesi” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,52±1,17 (n=285), 2009 yılındaki

ortalaması 4,45±0,86 (n=293) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sorunlarınızı ona söylemenizi kolaylaştırması”

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 4,00±1,06 (n=291), 2009

yılındaki ortalaması 4,57±0,83 (n=292) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Tıbbi bakımınızla ilgili kararlara sizi de dahil

etmesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,45±1,29 (n=285),

2009 yılındaki ortalaması 4,42±0,91 (n=292) olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sizi dinlemesi” sorusuna verdikleri puanların 2008

yılındaki ortalaması 4,09±1,05 (n=293), 2009 yılındaki ortalaması 4,76±0,60 (n=292)

olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Kayıt ve bilgilerinizi gizli tutması” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 4,24±1,08 (n=168), 2009 yılındaki

ortalaması 4,81±0,55 (n=228) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Şikâyetlerinizi çabuk geçirmesi” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,91±1,06 (n=289), 2009 yılındaki

ortalaması 4,60±0,71 (n=288) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Günlük ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar iyi

hissetmenize yardım etmesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması

Page 56: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

47

3,81±1,00 (n=284), 2009 yılındaki ortalaması 4,59±0,70 (n=289) olup 2008 ve 2009

yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “İşini tam yapması” sorusuna verdikleri puanların

2008 yılındaki ortalaması 3,97±1,01 (n=293), 2009 yılındaki ortalaması 4,73±0,65

(n=292) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sizi muayene etmesi” sorusuna verdikleri puanların

2008 yılındaki ortalaması 3,70±1,38 (n=290), 2009 yılındaki ortalaması 4,56±0,91

(n=290) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Hastalıklardan korunmanız için sunduğu hizmetler”

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,33±1,49 (n=282), 2009

yılındaki ortalaması 3,96±1,35 (n=285) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Test ve tedavilerin amaçlarını açıklaması” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,63±1,32 (n=286), 2009 yılındaki

ortalaması 4,37±1,03 (n=289) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Şikâyetleriniz veya hastalığınız hakkında

istediğiniz bilgileri vermesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması

3,82±1,24 (n=291), 2009 yılındaki ortalaması 4,62±0,80 (n=291) olup 2008 ve 2009

yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sağlık durumunuza bağlı duygusal sorunlarla başa

çıkmanıza yardımcı olması” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması

3,44±1,29 (n=279), 2009 yılındaki ortalaması 4,43±0,85 (n=291) olup 2008 ve 2009

yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Tavsiyelerine uymanızın önemini kavramanıza

yardımcı olması” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,63±1,23

Page 57: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

48

(n=291), 2009 yılındaki ortalaması 4,36±1,01 (n=292) olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Önceki görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini

bilmesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,02±1,38 (n=281),

2009 yılındaki ortalaması 4,20±1,18 (n=287) olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Uzmana ya da hastaneye sevkten beklemeniz

gerekenler konusunda sizi hazırlaması” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki

ortalaması 3,04±1,30 (n=266), 2009 yılındaki ortalaması 4,21±1,10 (n=239) olup 2008

ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Hekim dışı personelin yardımı” sorusuna verdikleri

puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,85±1,28 (n=289), 2009 yılındaki ortalaması

4,65±0,81 (n=273) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Size uygun zamanlara randevu alabilmeniz”

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,58±1,27 (n=225), 2009

yılındaki ortalaması 4,45±0,86 (n=111) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Sağlık merkezine telefonla ulaşabilmeniz” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,40±1,47 (n=168), 2009 yılındaki

ortalaması 4,39±0,99 (n=88) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 2,98±1,61 (n=150), 2009 yılındaki

ortalaması 3,99±1,31 (n=70) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Bekleme odasında harcadığınız zaman” sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 2,66±1,35 (n=289), 2009 yılındaki

Page 58: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

49

ortalaması 3,51±1,26 (n=291) olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p<0,0001).

Çalışmaya katılan hastaların, “Görüşmeler sırasında yeterli zamanınızın olduğunu

hissettirmesi” sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,19±1,33

(n=269), 2009 yılındaki ortalaması 4,49±0,94 (n=251) olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p<0,0001).

4.2. Hekim Anket ÇalıĢmasının Bulguları

Çalışmaya katılan hekimlerin cinsiyet, yaş, medeni durumu, eşinin çalışma durumu ve

mesleği, mezun olduğu üniversite, toplam çalışma süresi gibi sosyodemografik verileri

Tablo 8‟de gösterilmiştir.

Page 59: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

50

Tablo 9. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin sosyodemografik verileri

n %

Cinsiyet

Erkek 64 64,0

Kadın 36 36,0

Toplam 100 100,0

Yaş grupları

34-39 yaş 39 39,0

40-44 yaş 36 36,0

45-49 yaş 17 17,0

50+ yaş 8 8,0

Toplam 100 100,0

Medeni Durum

Evli 91 91,0

Bekâr 5 5,0

Boşanmış 4 4,0

Toplam 100 100,0

Mezun Olduğu Üniversite

Çukurova Üniversitesi 60 60,0

Üç Büyük ildeki Üniversiteler 17 17,0

Diğer İllerdeki Üniversiteler 23 23,0

Toplam 100 100,0

Eşinin Çalışma Durumu ve Mesleği

Eşim Yok 9 9,0

Eşim Çalışmıyor 24 24,0

Hekim 26 26,0

Diğer Sağlık Çalışanları 13 13,0

Öğretmen 14 14,0

Diğer Sağlık Dışı Çalışanlar 14 14,0

Toplam 100 100,0

Çalışma süresi

8-12 yıl 21 21,0

13-17 yıl 43 43,0

18-22 yıl 20 20,0

23-27 yıl 16 16,0

Toplam 100 100,0

Eğitici sertifikası

Var 16 16,0

Yok 84 84,0

Toplam 100 100,0

n: Kişi sayısı, %: Sütun yüzdesi.

Çalışmaya katılan hekimler, cinsiyetlerine göre değerlendirildiğinde % 64‟ü

(n=64) erkek, % 36‟sı (n=36) kadın olduğu saptanmıştır.

Yaş gruplarına göre yapılan değerlendirmede % 39‟unun (n=39) 34-39 yaş

grubunda, % 36‟sının (n=36) 40-44 yaş grubunda, % 17‟sinin (n=17) 45-49 yaş

grubunda ve % 8‟inin (n=8) de 50 ve üzeri yaş grubunda olduğu saptanmıştır.

Medeni durumlarına göre yapılan değerlendirmede % 5‟inin (n=5) bekâr, %

91‟inin (n=91) evli ve % 4‟ünün (n=4) boşanmış olduğu saptanmıştır.

Page 60: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

51

Mezun olunan üniversiteye göre yapılan değerlendirmede % 60‟ının (n=60)

Çukurova Üniversitesi‟nden, % 17‟sinin (n=17) üç büyük ildeki üniversitelerden, %

23‟ünün (n=23) de diğer illerdeki üniversitelerden mezun oldukları saptanmıştır.

Eşinin çalışma durumu ve mesleğine göre yapılan değerlendirmede % 24‟ünün

(n=24) eşinin çalışmadığı, % 26‟sının (n=26) eşinin hekim, % 13‟ünün (n=13) eşinin

diğer sağlık çalışanı, % 14‟ünün (n=14) öğretmen ve % 14‟ünün (n=14) diğer sağlık dışı

çalışanı olduğu saptanmıştır, % 9‟unun (n=9) eşi olmadığından bu yönden

değerlendirmeye alınmamıştır.

Çalışma süresine göre yapılan değerlendirmede % 21‟inin (n=21) 8-12 yıl

çalıştığı, % 43‟ünün (n=43) 13-17 yıl çalıştığı, % 20‟sinin (n=20) 18-22 yıl çalıştığı ve

% 16‟sının (n=16) 23-27 yıl çalıştığı saptanmıştır.

Çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin %16‟sının (n=16) eğitici sertifikasının

olduğu, % 84‟ünün (n=84) eğitici sertifikasının olmadığı saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hekimlerin yönetsel konumu ve kurum dışındaki çalışma

durumları Tablo 9‟da gösterilmiştir

Tablo 10. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin yönetsel konumları ve kurum dıĢında çalıĢma durumları

N %

Yönetsel Konumunuz var mı?*

Evet 24 24,0

Hayır 76 76,0

Toplam 100 100,0

Kurum Dışında Çalışıyor musunuz?*

Evet 31 31,0

Hayır 69 69,0

Toplam 100 100,0

n:kişi sayısı, %:sütun yüzdesi. *:2008 yılında yapılan çalışmadaki verileri göstermektedir.

Yönetsel konumu yönünden yapılan değerlendirmede, % 24‟ünün (n=24) yönetsel

konumunun olduğu ve % 76‟sının (n=76) yönetsel konumunun olmadığı saptanmıştır.

Kurum dışındaki çalışma durumu yönünden yapılan değerlendirmede, % 31‟inin (n=31)

kurum dışında da çalıştığı ve % 69‟unun (n=69) kurum dışında çalışmadığı

saptanmıştır.

Page 61: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

52

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarındaki alışkanlıkları Tablo 10‟da

gösterilmiştir.

Tablo 11. ÇalıĢmaya katılan hekimlerin 2008-2009 yıllarındaki alıĢkanlıklarının karĢılaĢtırılması

Alışkanlıklar n % Ortalama±SS Min-Max

2008

yılı

(n:100)

Sigara içenlerin içtikleri günlük

sigara sayısı

35 35,0 16,74 ± 9,87 2 -40

Alkol alanların tükettikleri aylık

alkol miktarı (kadeh)

16 16,0 6,88 ± 6,15 1 – 24

Çay-kahve içenlerin tükettikleri

günlük çay-kahve miktarı (fincan)

85 85,0 7,52 ± 7,14 1 -40

Şans oyunları oynayanların aylık

oynama sayısı

14 14,0 2,71 ± 3,45 1 -14

2009

yılı

(n:88)

Sigara içenlerin günlük sigara sayısı 29 33,0 14,31 ± 8,58 1 - 30

Alkol alanların aylık alkol miktarı

(kadeh)

17 19,3 10,77 ± 8,70 1 - 30

Çay-kahve içenlerin günlük çay-

kahve miktarı (fincan)

75 85,2 6,73 ± 5,10 1 -30

Şans oyunları oynayanların aylık

oynama sayısı

9 10,2 1,33 ± 0,50 1 – 2

n:Kişi sayısı, %:Satır yüzdesi, Min: Minimum değer, Max: Maksimum değer, SS: Standart Sapma

2008 yılında sigara içenlerin günlük sigara sayısı ortalaması 16,74±9,87 olup

çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin % 35‟inin (n=35) sigara içtiği saptanmıştır. 2009

yılında ise sigara içenlerin günlük sigara içme sayısı ortalaması 14,31±8,58 olup

çalışmaya katılan (n=88) hekimlerin % 33‟ünün (n=29) sigara içtiği saptanmıştır.

2008 yılında alkol alanların tükettikleri aylık ortalama alkol miktarı 6,88±6,15

olup çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin % 16‟sının (n=16) alkol aldığı saptanmıştır.

2009 yılında ise bu değer 10,77±8,70) olup çalışmaya katılan (n=88) hekimlerin %

19,3‟ünün (n=17) alkol aldığı saptanmıştır.

2008 yılında çay-kahve içenlerin tükettikleri günlük ortalama çay-kahve miktarı

(fincan) 7,52±7,14 olup çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin % 85‟inin (n=85) çay-

kahve içtiği saptanmıştır. 2009 yılında ise bu değer 6,73±5,10 olup çalışmaya katılan

(n=88) hekimlerin % 85,2‟sinin (n=75) çay-kahve içtiği saptanmıştır.

2008 yılında şans oyunları oynayanların aylık ortalama oynama sayısı 2,71±3,45

olup çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin % 14‟ünün (n=14) şans oyunları oynadığı

saptanmıştır. 2009 yılında ise bu değer 1,33±0,50 olup çalışmaya katılan (n=88)

hekimlerin % 10,2‟sinin (n=8) şans oyunları oynadığı saptanmıştır.

Page 62: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

53

Çalışmaya katılan hekimlerin düzenli tıbbi yayın izleme durumları Tablo 11‟de

gösterilmiştir.

Tablo 12. Düzenli tıbbi yayın izleme durumları

n %

2008

yılı

Düzenli Türkçe tıbbi

yayın izleme

Hayır 28 28,0

Zaman zaman 62 62,0

Evet 10 10,0

Toplam 100 100,0

Düzenli yabancı tıbbi

yayın izleme

Hayır 85 85,0

Zaman zaman 15 15,0

Evet 0 0

Toplam 100 100,0

2009

yılı

Düzenli Türkçe tıbbi

yayın izleme

Hayır 21 23,9

Zaman zaman 57 64,8

Evet 10 11,3

Toplam 88 100,0

Düzenli yabancı tıbbi

yayın izleme

Hayır 75 85,2

Zaman zaman 11 12,5

Evet 2 2,3

Toplam 88 100,0 n: kişi sayısı, %:sütun yüzdesi.

Düzenli Türkçe tıbbi yayın izleme yönünden değerlendirildiğinde, 2008 yılında,

% 28‟inin (n=28) hiç izlemediği, % 62‟sinin (n=62) zaman zaman izlediği, % 10‟unun

(n=10) düzenli olarak Türkçe tıbbi yayın izlediği, 2009 yılında ise % 23,9‟unun (n=21)

hiç izlemediği, % 64,8‟inin (n=57) zaman zaman izlediği, % 11,3‟ünün (n=10) düzenli

olarak Türkçe tıbbi yayın izlediği saptanmıştır.

Düzenli yabancı tıbbi yayın izleme yönünden değerlendirildiğinde 2008 yılında,

% 85‟inin (n:85) hiç izlemediği, % 15‟inin (n:15) zaman zaman izlediği, 2009 yılında

ise % 85,2‟sinin (n:75) hiç izlemediği, % 12,5‟inin (n:11) zaman zaman izlediği, %

2,3‟ünün (n:2) düzenli olarak yabancı tıbbi yayın izlediği saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarındaki kongre, kurs, seminer ve

hizmet içi eğitimlere katılım durumları Tablo 12‟de gösterilmiştir.

Page 63: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

54

Tablo 13. SMG etkinliklerine katılım durumları

SMG Etkinliği Katılım

Evet % Hayır %

2008 yılı

(n:100)

Kongre 41 41,0 59 59,0

Kurs 77 77,0 23 23,0

Seminer 55 55,0 45 45,0

Hizmet içi eğitim 94 94,0 6 6,0

2009 yılı

(n:88)

Kongre 40 45,5 48 54,5

Kurs 46 52,3 42 47,7

Seminer 57 64,8 31 35,2

Hizmet içi eğitim 78 88,6 10 11,4

n: kişi sayısı, %:Satır yüzdesi, SMG: Sürekli Mesleki Gelişim

2008 yılında çalışmaya katılan hekimler (n=100) SMG etkinliklerine katılım

yönünden değerlendirildiğinde, % 41‟inin (n=41) kongrelere katıldığı, % 59‟unun

(n=59) katılmadığı, % 77‟sinin (n=77) kurslara katıldığı, % 23‟ünün (n=23) katılmadığı,

% 55‟inin (n=55) seminerlere katıldığı, % 45‟inin (n=45) katılmadığı, % 94‟ünün

(n=94) hizmet içi eğitimlere katıldığı, % 6‟sının (n=6) katılmadığı saptanmıştır.

2009 yılında çalışmaya katılan hekimler (n=88) SMG etkinliklerine katılım

yönünden değerlendirildiğinde, % 45,5‟inin (n=40) kongrelere katıldığı, % 54,5‟inin

(n=48) katılmadığı, % 52,3‟ünün (n=46) kurslara katıldığı, % 47,7‟sinin (n=42)

katılmadığı, % 64,8‟inin (n=57) seminerlere katıldığı, % 35,2‟sinin (n=31) katılmadığı,

% 88,6‟sının (n=78) hizmet içi eğitimlere katıldığı, % 11,4‟ünün (n=10) katılmadığı

saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarında işyeri fiziksel koşulları

hakkındaki görüşleri Tablo 13‟de gösterilmiştir.

Tablo 14. ĠĢyerindeki fiziksel koĢulların durumu

n %

İşyerinizdeki

fiziksel

koşullar

2008 yılı Yeterli 41 41,0

Yeterli değil 59 59,0

Toplam 100 100,0

2009 yılı Yeterli 31 35,2

Yeterli değil 57 64,8

Toplam 88 100,0

n: Kişi sayısı, %: Sütun yüzdesi

Page 64: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

55

2008 yılında çalışmaya katılan (n=100) hekimlerin % 59‟u (n=59), 2009 yılında

çalışmaya katılan (n=88) hekimlerin ise %64,8‟i (n=57) işyerlerindeki fiziksel

koşulların yeterli olmadığını belirtmiştir.

Çalışmaya katılan hekimlerin son bir yıl içinde Tıpta Uzmanlık Sınavı‟na (TUS)

girme durumları Tablo 14‟de gösterilmiştir.

Tablo 15. Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girme durumları

Evet Hayır

n % n %

Son bir yılda Tıpta

Uzmanlık Sınavı‟na

girdiniz mi?

2008 yılı

(n:100)

3 3,0 97 97,0

2009 yılı

(n:88)

0 0 88 100,0

n: Kişi sayısı, %: Sütun yüzdesi

Son bir yılda TUS‟a girme durumları değerlendirildiğinde, 2008 yılında çalışmaya

katılan (n=100) hekimlerin % 97‟sinin, 2009 yılında çalışmaya katılanların % 100‟ünün

(n=88) son bir yılda tıpta uzmanlık sınavına girmedikleri saptanmıştır.

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 ve 2009 yılında iş doyumunu etkileyen

faktörlere ilişkin doyum düzeylerinin dağılımı Tablo 15‟de gösterilmiştir.

Page 65: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

56

Tablo 15. 2008 ve 2009 yılında hekimlerin iĢ doyumunu etkileyen faktörlere iliĢkin doyum

düzeylerinin karĢılaĢtırılması

2008 yılı

(n:88)

Doyum

Düzeyi

2009 yılı

(n:88)

Doyum

Düzeyi

P*

Ortalama±SS Ortalama±SS

Beni her zaman meşgul etmesi 3,24±1,05 O 2,72±1,15 O 0,001

Tek başıma çalışma olanağımın olması (Bağımsızlık) 3,56±1,02 O 3,28±1,18 O 0,131

Ara sıra değişik şeyler yapabilme şansımın olması

(Çeşitlilik)

3,07±1,23 O 2,92±1,16 O 0,369

Toplumda “saygın bir kişi” şansını bana vermesi

(Statü)

3,76±0,99 Y 3,50±1,06 O 0,057

Amirimin karar vermedeki yeteneği 3,09±1,20 O 2,71±1,15 O 0,019

Amirimin emrindeki kişileri idare tarzı (Yönetim

biçimi)

3,08±1,14 O 2,67±1,07 O 0,010

Vicdanıma aykırı olmayan şeyler yapabilme şansımın

olması (Moral değerler)

3,60±1,16 O 3,61±0,95 O 0,941

Bana sabit bir iş olanağı sağlaması (Güvenlik) 3,97±0,73 Y 4,10±0,89 Y 0,223

Başkaları için bir şeyler yapabilme olanağına sahip

olabilme (Sosyal hizmet)

4,34±0,68 Y 4,17±0,85 Y 0,062

Kişilere ne yapacaklarını söyleme şansına sahip olmam

bakımından(otorite)

4,13±0,68 Y 4,14±0,71 Y 0,905

Kendi yeteneklerimi kullanarak bir şeyler yapabilme

şansımın olması (Yaratıcılık)

3,78±1,01 Y 3,97±0,82 Y 0,142

İş ile ilgili alınan kararların uygulamaya konması

(Yönetim biçimi)

3,18±1,08 O 3,51±1,06 O 0,018

Yaptığım iş karşılığında aldığım ücret 2,08±1,17 O 4,10±0,79 Y 0,001

İş içinde terfi olanağımın olması 2,11±1,13 O 2,55±1,10 O 0,001

Kendi kararlarımı uygulama serbestliğini bana vermesi

(Sorumluluk)

3,13±1,15 O 3,60±1,03 O 0,001

İşimi yaparken kendi yeteneklerimi kullanabilme

şansını bana sağlaması (Yetenek kullanımı)

3,49±1,02 O 3,66±1,07 O 0,205

Çalışma şartları 2,57±1,20 O 2,99±1,20 O 0,009

Çalışma arkadaşlarımın birbirleri ile anlaşmaları

(Arkadaşlar ile ilişki)

3,41±1,30 O 3,26±1,34 O 0,381

Yaptığım iyi bir iş karşılığında takdir edilmem

(Tanınma)

2,97±1,33 O 3,16±1,11 O 0,242

Yaptığım iş karşılığında duyduğum başarı hissi

(Başarı)

3,77±1,04 Y 3,86±0,91 Y 0,427

*paired samples t test, n: Kişi sayısı, SS:Standart Sapma, Y:Yüksek iş doyumu, O:Orta iş doyumu

Page 66: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

57

Çalışmaya katılan hekimlerin „Beni her zaman meşgul etmesi‟ sorusuna verdikleri

puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,24±1,05, 2009 yılındaki ortalaması 2,72±1,15

olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Tek başıma çalışma olanağımın olması‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,56±1,02, 2009 yılındaki ortalaması

3,28±1,18 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir

(p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Ara sıra değişik şeyler yapabilme şansımın olması‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,07±1,23, 2009 yılındaki

ortalaması 2,92±1,16 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı

değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Toplumda “saygın bir kişi” şansını bana vermesi‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,76±0,99, 2009 yılındaki

ortalaması 3,50±1,06 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı

değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Amirimin karar vermedeki yeteneği‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,09±1,20, 2009 yılındaki ortalaması

2,71±1,15 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p=0,019).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Amirimin emrindeki kişileri idare tarzı‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,08±1,14, 2009 yılındaki ortalaması

2,67±1,07 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p=0,010).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Vicdanıma aykırı olmayan şeyler yapabilme

şansımın olması‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,60±1,16,

2009 yılındaki ortalaması 3,61±0,95 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Bana sabit bir iş olanağı sağlaması‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,97±0,73, 2009 yılındaki ortalaması

Page 67: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

58

4,10±0,89 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir

(p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Başkaları için bir şeyler yapabilme olanağına sahip

olabilme‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 4,34±0,68, 2009

yılındaki ortalaması 4,17±0,85 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki

fark anlamlı değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Kişilere ne yapacaklarını söyleme şansına sahip

olmam bakımından‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 4,13±0,68,

2009 yılındaki ortalaması 4,14±0,71 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Kendi yeteneklerimi kullanarak bir şeyler

yapabilme şansımın olması‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması

3,78±1,01, 2009 yılındaki ortalaması 3,97±0,82 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „İş ile ilgili alınan kararların uygulamaya konması‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,18±1,08, 2009 yılındaki

ortalaması 3,51±1,06 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır (p=0,018).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Yaptığım iş karşılığında aldığım ücret‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 2,08±1,17, 2009 yılındaki ortalaması

4,10±0,79 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin „İş içinde terfi olanağımın olması‟ sorusuna

verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 2,11±1,13, 2009 yılındaki ortalaması

2,55±1,10 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır

(p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Kendi kararlarımı uygulama serbestliğini bana

vermesi‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,13±1,15, 2009

Page 68: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

59

yılındaki ortalaması 3,60±1,03 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki

fark anlamlıdır (p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin „İşimi yaparken kendi yeteneklerimi kullanabilme

şansını bana sağlaması‟ sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması

3,49±1,02, 2009 yılındaki ortalaması 3,66±1,07 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Çalışma şartları‟ sorusuna verdikleri puanların

2008 yılındaki ortalaması 2,57±1,20, 2009 yılındaki ortalaması 2,99±1,20 olup 2008 ve

2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p=0,009).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Çalışma arkadaşlarımın birbirleri ile anlaşmaları‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,41±1,30, 2009 yılındaki

ortalaması 3,26±1,34 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark

anlamlıdır değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Yaptığım iyi bir iş karşılığında takdir edilmem‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 2,97±1,33, 2009 yılındaki

ortalaması 3,16±1,11 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı

değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin „Yaptığım iş karşılığında duyduğum başarı hissi‟

sorusuna verdikleri puanların 2008 yılındaki ortalaması 3,77±1,04, 2009 yılındaki

ortalaması 3,86±0,91 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı

değildir (p>0,05).

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarındaki doyum düzeylerinin

karşılaştırılması Tablo 16‟da gösterilmiştir.

Page 69: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

60

Tablo 166. Hekimlerin 2008 ve 2009 yıllarındaki doyum düzeylerinin karĢılaĢtırılması

2008 yılı

Ortalama±SS

(Min-Max)

2009 yılı

Ortalama±SS

(Min-Max)

P*

İçsel doyum 3,62±0,61

(1,42-5,00)

3,63±0,64

(1,42-5,00)

0,743

Dışsal doyum 2,74±0,83

(1,25-5,00)

3,12±0,73

(1,00-4,75)

0,001

Genel doyum 3,27±0,64

(1,50-5,00)

3,42±0,64

(1,25-4,90)

0,133

*paired samples T test, Min: Minimum değer, Max: Maksimum değer, SS: Standart Sapma

Çalışmaya katılan hekimlerin içsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması

3,62±0,61, 2009 yılındaki ortalaması 3,63±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p=0,743).

Çalışmaya katılan hekimlerin dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması

2,74±0,83, 2009 yılındaki ortalaması 3,12±0,73 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması

3,27±0,64, 2009 yılındaki ortalaması 3,42±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p=0,133).

Çalışmaya katılan hekimlerin cinsiyetlerine göre doyum düzeylerinin

karşılaştırılması Tablo 17‟de gösterilmiştir.

Tablo 17. Hekimlerin cinsiyetlerine göre doyum düzeylerinin karĢılaĢtırılması

Cinsiyet ve iş doyumu 2008 yılı

Ortalama±SS

2009 yılı

Ortalama±SS

P*

Erkek

n=58

İçsel doyum 3,63±0,59 3,66±0,68 0,785

Dışsal doyum 2,76±0,82 3,16±0,73 0,001

Genel doyum 3,28±0,63 3,46±0,67 0,062

Kadın

n=30

İçsel doyum 3,69±0,58 3,56±0,55 0,247

Dışsal doyum 2,92±0,90 3,04±0,74 0,405

Genel doyum 3,38±0,64 3,35±0,59 0,797

*paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Page 70: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

61

Hekimlerin cinsiyetlerine göre doyum düzeyleri karşılaştırıldığında;

Erkeklerde:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,63±0,59, 2009

yılındaki ortalaması 3,66±0,68 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,785).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,757±0,817, 2009

yılındaki ortalaması 3,16±0,73 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,001).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,28±0,63, 2009

yılındaki ortalaması 3,46±0,67 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,062).

Kadınlarda:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,69±0,58, 2009

yılındaki ortalaması 3,56±0,55 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,247).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,92±0,90, 2009

yılındaki ortalaması 3,04±0,74 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,405).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,38±0,64, 2009

yılındaki ortalaması 3,35±0,59 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,797).

Çalışmaya katılan hekimlerin, eşlerinin çalışma durumu ve mesleğine göre doyum

düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 18‟de gösterilmiştir.

Page 71: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

62

Tablo 18. Hekimlerin eĢlerinin çalıĢma durumu ve mesleği ve iĢ doyumu iliĢkisi

Eşlerinin çalışma durumu ve mesleği ve iş

doyumu

2008 yılı

Ortalama±SS

2009 yılı

Ortalama±SS

P*

Eşim yok

n=8

İçsel doyum 3,82±0,42 3,70±0,48 0,549

Dışsal doyum 2,78±1,05 3,16±0,43 0,285

Genel doyum 3,41±0,66 3,48±0,38 0,759

Eşim çalışmıyor

n=22

İçsel doyum 3,74±0,69 3,71±0,80 0,851

Dışsal doyum 2,93±1,00 3,24±0,82 0,092

Genel doyum 3,42±0,76 3,52±0,76 0,506

Hekim

n=22

İçsel doyum 3,66±0,46 3,60±0,63 0,579

Dışsal doyum 2,84±0,89 3,04±0,81 0,276

Genel doyum 3,33±0,57 3,37±0,68 0,758

Sağlık dışı çalışanlar

n=13

İçsel doyum 3,70±0,45 3,52±0,50 0,355

Dışsal doyum 2,73±0,79 2,99±0,61 0,269

Genel doyum 3,31±0,53 3,31±0,53 0,984

Öğretmen

n=14

İçsel doyum 3,45±0,56 3,72±0,65 0,180

Dışsal doyum 2,71±0,64 3,30±0,68 0,037

Genel doyum 3,16±0,55 3,55±0,64 0,071

Sağlık çalışanları

n=9

İçsel doyum 3,50±0,91 3,46±0,62 0,896

Dışsal doyum 2,75±0,69 2,88±0,80 0,488

Genel doyum 3,20±0,79 3,23±0,64 0,886

*= paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin eşinin çalışma durumu ve mesleğine göre doyum düzeyleri

karşılaştırıldığında;

Eşim yok:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,82±0,42, 2009

yılındaki ortalaması 3,70±0,48 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,549).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,78±1,05, 2009

yılındaki ortalaması 3,16±0,43 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,285).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,41±0,66, 2009

yılındaki ortalaması 3,48±0,38 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,759).

Page 72: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

63

Eşim çalışmıyor:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,74±0,69, 2009

yılındaki ortalaması 3,71±0,80 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,851).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,93±1,00, 2009

yılındaki ortalaması 3,24±0,82 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,092).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,42±0,76, 2009

yılındaki ortalaması 3,52±0,76 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,506).

Hekim:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,66±0,46, 2009

yılındaki ortalaması 3,60±0,63 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,579).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,84±0,89, 2009

yılındaki ortalaması 3,04±0,81 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,276).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,33±0,57, 2009

yılındaki ortalaması 3,37±0,68 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,758).

Sağlık dışı çalışanlar:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,70±0,45, 2009

yılındaki ortalaması 3,52±0,50 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,355).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,73±0,79, 2009

yılındaki ortalaması 2,99±0,61 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,269).

Page 73: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

64

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,31±0,53, 2009

yılındaki ortalaması 3,31±0,53 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,984).

Öğretmen:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,45±0,56, 2009

yılındaki ortalaması 3,72±0,65 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,180).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,71±0,64, 2009

yılındaki ortalaması 3,30±0,68 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,032).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,16±0,55, 2009

yılındaki ortalaması 3,55±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,071).

Sağlık çalışanları:

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,50±0,91, 2009

yılındaki ortalaması 3,46±0,62 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,896).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,75±0,69, 2009

yılındaki ortalaması 2,88±0,80 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,488).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,20±0,79, 2009

yılındaki ortalaması 3,23±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,886).

Çalışmaya katılan hekimlerin mezun olduğu üniversiteye göre doyum

düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 19‟da gösterilmiştir.

Page 74: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

65

Tablo 19. Hekimlerin mezun oldukları üniversite ile iĢ doyumu iliĢkisi

Hekimlerin mezun oldukları

üniversite ile iş doyumu ilişkisi

2008 yılı

Ortalama±SS

2009 yılı

Ortalama±SS

P*

Çukurova

Üniversitesi

n=51

İçsel doyum 3,74±0,59 3,61±0,66 0,219

Dışsal doyum 2,83±0,86 3,10±0,73 0,020

Genel doyum 3,37±0,64 3,41±0,65 0,730

Üç büyük ildeki

üniversiteler

n=15

İçsel doyum 3,63±0,69 3,53±0,73 0,537

Dışsal doyum 2,98±0,96 3,01±0,89 0,910

Genel doyum 3,37±0,75 3,32±0,77 0,774

Diğer illerdeki

üniversiteler

n=22

İçsel doyum 3,48±0,48 3,74±0,54 0,061

Dışsal doyum 2,66±0,73 3,23±0,61 0,002

Genel doyum 3,15±0,54 3,54±0,53 0,006

*= Paired Samples T Test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin mezun oldukları üniversiteye göre doyum düzeyleri karşılaştırıldığında;

Çukurova Üniversitesi‟nden mezun olanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,74±0,59, 2009

yılındaki ortalaması 3,61±0,66 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,219).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,83±0,86, 2009

yılındaki ortalaması 3,10±0,73 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,020).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,37±0,64, 2009

yılındaki ortalaması 3,41±0,65 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,730).

Üç büyük ildeki üniversitelerden mezun olanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,63±0,69, 2009

yılındaki ortalaması 3,53±0,73 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,537).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,98±0,96, 2009

yılındaki ortalaması 3,01±0,89 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,910).

Page 75: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

66

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,37±0,75, 2009

yılındaki ortalaması 3,32±0,77 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,774).

Diğer illerdeki üniversitelerden mezun olanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,48±0,48, 2009

yılındaki ortalaması 3,74±0,54 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,061).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,66±0,73, 2009

yılındaki ortalaması 3,23±0,61 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,002).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,15±0,54, 2009

yılındaki ortalaması 3,54±0,53 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,006).

Çalışmaya katılan hekimlerin meslekteki toplam çalışma süresine göre doyum

düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 20‟de gösterilmiştir.

Tablo 20. Hekimlerin meslekteki toplam çalıĢma süreleri ve iĢ doyumu iliĢkisi

Hekimlerin meslekteki toplam

çalışma süreleri ve iş doyumu

2008 yılı

Ortalama±SS

2009 yılı

Ortalama±SS

P*

8-12 yıl

n=16

İçsel doyum 3,70±0,58 3,68±0,60 0,929

Dışsal doyum 2,96±1,02 3,17±0,75 0,436

Genel doyum 3,40±0,70 3,48±0,64 0,702

13-17 yıl

n=41

İçsel doyum 3,59±0,61 3,56±0,70 0,799

Dışsal doyum 2,60±0,78 2,98±0,76 0,007

Genel doyum 3,20±0,62 3,33±0,68 0,261

18-22 yıl

n=16

İçsel doyum 3,57±0,43 3,54±0,50 0,825

Dışsal doyum 2,84±0,56 3,06±0,67 0,184

Genel doyum 3,28±0,41 3,35±0,53 0,603

23-27 yıl

n=15

İçsel doyum 3,86±0,67 3,85±0,64 0,971

Dışsal doyum 3,19±0,99 3,51±0,61 0,110

Genel doyum 3,59±0,75 3,71±0,61 0,406

*= paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Page 76: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

67

Hekimlerin meslekteki toplam çalışma sürelerine göre doyum düzeyleri

karşılaştırıldığında;

8-12 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,70±0,58, 2009

yılındaki ortalaması 3,68±0,60 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,929).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,96±1,02, 2009

yılındaki ortalaması 3,17±0,75 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,436).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,40±0,70, 2009

yılındaki ortalaması 3,48±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,702).

13-17 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,59±0,61, 2009

yılındaki ortalaması 3,56±0,70 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,799).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,60±0,78, 2009

yılındaki ortalaması 2,98±0,76 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,007).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,20±0,62, 2009

yılındaki ortalaması 3,33±0,68 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,261).

18-22 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,57±0,43, 2009

yılındaki ortalaması 3,54±0,50 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,825).

Page 77: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

68

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,84±0,56, 2009

yılındaki ortalaması 3,06±0,67 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,184).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,28±0,41, 2009

yılındaki ortalaması 3,35±0,53 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,603).

23-27 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,86±0,67, 2009

yılındaki ortalaması 3,85±0,64 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,971).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,19±0,99, 2009

yılındaki ortalaması 3,51±0,61 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,110).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,59±0,75, 2009

yılındaki ortalaması 3,71±0,61 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,406).

Çalışmaya katılan hekimlerin, anketin uygulandığı yılda çalıştığı kurumdaki

toplam çalışma süresine göre doyum düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 21‟de

gösterilmiştir.

Page 78: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

69

Tablo 21. Hekimlerin anketin uygulandığı yılda çalıĢtığı kurumdaki toplam çalıĢma süresi ve

iĢ doyumu iliĢkisi

Hekimlerin anketin uygulandığı

yılda çalıştığı kurumdaki toplam

çalışma süresi ve iş doyumu

2008 yılı

ORTALAMA ± SD

2009 yılı

ORTALAMA ± SD

P*

1-5 yıl

n=37

İçsel doyum 3,65 ± 0,56 3,612 ± 0,69 0,754

Dışsal doyum 2,80 ± 0,86 3,03 ± 0,78 0,062

Genel doyum 3,31 ± 0,63 3,38 ± 0,70 0,478

6-10 yıl

n=19

İçsel doyum 3,51 ± 0,72 3,78 ± 0,47 0,129

Dışsal doyum 2,74 ± 0,95 3,38 ± 0,70 0,019

Genel doyum 3,20 ± 0,77 3,62 ± 0,52 0,029

11-15 yıl

n=25

İçsel doyum 3,70 ± 0,56 3,52 ± 0,70 0,244

Dışsal doyum 2,87 ±0,78 2,99 ± 0,67 0,382

Genel doyum 3,37 ± 0,58 3,31 ±0,66 0,648

16-20 yıl

n=7

İçsel doyum 3,91 ± 0,38 3,69 ± 0,59 0,211

Dışsal doyum 2,88 ± 0,87 3,30 ± 0,66 0,135

Genel doyum 3,49 ± 0,52 3,54 ± 0,57 0,796

*= paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin anketin uygulandığı yılda çalıştığı kurumdaki toplam çalışma

süresine göre doyum düzeylerinin karşılaştırıldığında:

1-5 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,650 ± 0,56, 2009

yılındaki ortalaması 3,612 ± 0,69 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,80 ± 0,86, 2009

yılındaki ortalaması 3,03 ± 0,78 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,31 ± 0,63, 2009

yılındaki ortalaması 3,38 ± 0,70 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

6-10 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,51 ± 0,72, 2009

yılındaki ortalaması 3,78 ± 0,47 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Page 79: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

70

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,74 ± 0,95, 2009

yılındaki ortalaması 3,38 ± 0,70 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p=0,019).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,20 ± 0,77, 2009

yılındaki ortalaması 3,62 ± 0,52 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlıdır (p=0,029).

11-15 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,70 ± 0,56, 2009

yılındaki ortalaması 3,52 ± 0,70 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,87 ±0,78, 2009

yılındaki ortalaması 2,99 ± 0,67 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,37 ± 0,58, 2009

yılındaki ortalaması 3,31 ±0,66 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

16-20 yıl çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,91 ± 0,38, 2009

yılındaki ortalaması 3,69 ± 0,59 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,88 ± 0,87, 2009

yılındaki ortalaması 3,30 ± 0,66 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,49 ± 0,52, 2009

yılındaki ortalaması 3,54 ± 0,57 olup 2008 ve 2009 yılları

karşılaştırıldığında aradaki fark anlamlı değildir (p>0,05).

Page 80: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

71

Çalışmaya katılan hekimlerin yönetsel konum varlığına göre doyum düzeylerinin

karşılaştırılması Tablo 22‟de gösterilmiştir.

Tablo 172. Hekimlerde yönetsel konum ve iĢ doyumu iliĢkisi

Yönetsel konum ve iş doyumu 2008 yılı

Ortalama ± SS

2009 yılı

Ortalama ± SS

P*

Yönetsel

konum var

N=19

İçsel doyum 3,60±0,84 3,64±0,85 0,880

Dışsal doyum 2,51±0,88 2,93±1,03 0,059

Genel doyum 3,17±0,80 3,36±0,90 0,354

Yönetsel

konum yok

N=69

İçsel doyum 3,67±0,50 3,63±0,57 0,575

Dışsal doyum 2,89±0,83 3,17±0,63 0,006

Genel doyum 3,36±0,58 3,44±0,56 0,246

*= paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin yönetsel konum varlığına göre doyum düzeyleri karşılaştırıldığında;

Yönetsel konumu olanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,60±0,84, 2009

yılındaki ortalaması 3,63±0,85 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,880).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,51±0,88, 2009

yılındaki ortalaması 2,93±1,03 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark sınırda anlamlıdır (p=0,059).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,17±0,80, 2009

yılındaki ortalaması 3,36±0,90 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,354).

Yönetsel konumu olmayanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,67±0,50, 2009

yılındaki ortalaması 3,63±0,57 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,575).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,89±0,83, 2009

yılındaki ortalaması 3,17±0,63 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,006).

Page 81: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

72

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,36±0,58, 2009

yılındaki ortalaması 3,44±0,56 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,246).

Çalışmaya katılan hekimlerin kurum dışı çalışma durumuna göre doyum

düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 23‟de gösterilmiştir

Tablo 23 Hekimlerin kurum dıĢında çalıĢma durumu ve iĢ doyumu iliĢkisi

Kurum dışında çalışma durumu ve iş

doyumu

2008 yılı

Ortalama ± SS

2009 yılı

Ortalama ± SS

P*

Kurum dışında

çalışmıyor

n=61

İçsel doyum 3,68±0,57 3,55±0,67 0,160

Dışsal doyum 2,87±0,91 3,08±0,76 0,064

Genel doyum 3,35±0,64 3,36±0,68 0,941

Kurum dışında

çalışıyor

n=27

İçsel doyum 3,59±0,64 3,81±0,54 0,090

Dışsal doyum 2,69±0,69 3,21±0,66 0,001

Genel doyum 3,23±0,62 3,57±0,54 0,004

*= Paired Samples T Test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin kurum dışı çalışma durumuna göre doyum düzeyleri karşılaştırıldığında;

Kurum dışında çalışmayanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,68±0,57, 2009

yılındaki ortalaması 3,55±0,67 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,160).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,87±0,91, 2009

yılındaki ortalaması 3,08±0,76 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,064).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,35±0,64, 2009

yılındaki ortalaması 3,36±0,68 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,941).

Kurum dışında çalışanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,59±0,64, 2009

yılındaki ortalaması 3,81±0,54 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,090).

Page 82: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

73

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,69±0,69, 2009

yılındaki ortalaması 3,21±0,66 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,001).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,23±0,62, 2009

yılındaki ortalaması 3,57±0,54 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,004).

Çalışmaya katılan hekimlerin eğitici sertifikasına sahip olma durumuna göre

doyum düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 24‟de gösterilmiştir

Tablo 184. Hekimlerin eğitici sertifikası ve iĢ doyumu iliĢkisi

Eğitici sertifikası ve iş doyumu 2008 yılı

Ortalama ± SS

2009 yılı

Ortalama ± SS

P*

Eğitici sertifikası

yok

n=74

İçsel doyum 3,68±0,60 3,61±0,60 0,407

Dışsal doyum 2,88±0,87 3,14±0,71 0,006

Genel doyum 3,36±0,66 3,43±0,62 0,379

Eğitici sertifikası

var

n=14

İçsel doyum 3,52±0,48 3,70±0,83 0,448

Dışsal doyum 2,44±0,56 2,99±0,85 0,044

Genel doyum 3,09±0,46 3,42±0,80 0,145

*= paired samples T test, n:Kişi sayısı, SS: Standart Sapma

Hekimlerin eğitici sertifikasına sahip olma durumuna göre doyum düzeyleri

karşılaştırıldığında;

Eğitici sertifikasına sahip olmayanlarda;

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,68±0,60, 2009

yılındaki ortalaması 3,61±0,60 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,407).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,88±0,87, 2009

yılındaki ortalaması 3,14±0,71 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,006).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,36±0,66, 2009

yılındaki ortalaması 3,43±0,62 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,379).

Eğitici sertifikasına sahip olanlarda;

Page 83: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

74

o İçsel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,52±0,48, 2009

yılındaki ortalaması 3,70±0,83 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,448).

o Dışsal doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 2,44±0,56, 2009

yılındaki ortalaması 2,99±0,85 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlıdır (p=0,044).

o Genel doyum puanlarının 2008 yılındaki ortalaması 3,09±0,46, 2009

yılındaki ortalaması 3,42±0,80 olup 2008 ve 2009 yılları karşılaştırıldığında

aradaki fark anlamlı değildir (p=0,145).

Page 84: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

75

5. TARTIġMA

Yirmi birinci yüzyılda ekonomik, sosyolojik, politik bir olgu olarak algılanmaya

başlanan sağlık, bütün ülkelerde çözülmesi öncelik kazanmış bir sorun olarak karşımıza

çıkmaktadır.

Genel pratisyenlik/aile hekimliği‟nin sağlığı iyileştirici, hastalıklardan koruyucu,

tedavi edici, rehabilite edici ve destekleyici sağlık hizmetlerini bir bütün olarak

sunmada önemli rolleri bulunmaktadır.70

Bu roller sayesinde hastanelerde uzmanlar

tarafından sunulan hizmetlerin iş yükünü ve kalitesini olumlu yönde etkileyecek, temel

sağlık hizmetlerinin etkili, etkin ve yüksek kaliteyle sunulmasına katkıda bulunacaktır.

Sağlık hizmetlerinin kalitesi, sadece sağlık hizmeti sağlayıcıları ve hastalar açısından

değil, hükümetler açısından da önemli bir konudur. Kaliteli sağlık hizmeti, insanların

daha sağlıklı ve daha mutlu olmalarına katkıda bulunacaktır.

Sağlık hizmeti sunan kurum ve kişilerin topluma karşı önemli sorumluluklar

taşıdığı bir gerçektir. Sağlık kurumlarının birey ve toplum sağlığına olan katkıları ve

sorumlulukları ise sağladıkları hizmetin kalitesi ve hizmetin etik ilkelere uygun

sunulması ile değerlendirilmektedir. Kurumların bu anlayışla sundukları hizmetler,

birey ve toplum sağlık düzeyinin gelişmesi için önemli olmasının yanında sosyal açıdan

da büyük önem taşımaktadır.

Hastaların bakım ve hizmet kalitesi ile ilgili görüşleri genellikle anket

çalışmalarıyla değerlendirilmektedir. Bu anketler genellikle muayenehanelerde

doldurulan anketlerdir. Avrupa‟da EUROPEP ölçeğiyle yapılan çalışmaların

muayenehanelerde dağıtılması ve posta yolu ile toplanması önerilmiştir.71

Bu durum

ülkemizin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı dikkate alındığında katılımı

düşürebileceği düşünüldüğünden çalışmamız yüz yüze görüşme yöntemi ile yapılmıştır.

EUROPEP ölçek sorularına yanıtsızlık oranı ölçeğin geçerliliğinin

göstergelerinden biridir. Türkiye‟de 1160 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada ölçeğin

genel cevapsızlık oranı % 9 olarak saptanmış ve Türkçe EUROPEP ölçeği hastaların

hekimleri ve muayenehanelerini değerlendirmeleri için kullanılabilecek Türkçe bir araç

olduğu belirtilmiştir(Cronbach alfa değeri 0.98).72

Çalışmamızda anket sorularına genel

cevapsızlık oranı 2008 yılında % 9,6 iken 2009 yılında % 12,4‟tür. Avrupa‟da

uygulanan ölçekte ortalama % 9,7‟lik bir cevapsızlık oranı bulunmuştur.71

Page 85: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

76

Hasta memnuniyetiyle ilgili yapılan birçok çalışmada sağlık hizmeti alanların

memnuniyet düzeylerini etkileyen faktörler; hastanede yatış gün sayısı, yatılan odadaki

kişi sayısı, son bir yılda hekime gidilme sayısı, sosyal güvence türü, yaş, eğitim düzeyi,

ailenin aylık geliri ve hastanedeki bir hekimin özel muayenesine gidilme durumu olarak

belirtilmiştir.73-80

Yatan hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada, saldırılma, tehdit

edilme, güvende olmama, çalışanların kaba davranması ya da aşağılaması hasta

memnuniyetsizliğine yol açtığı belirtilmiştir.81

Hekkert ve ark. hasta karakteristiklerinin

(cinsiyet, yaş, eğitim, sağlık durumu, anadili) hasta memnuniyetine etkisini

araştırdıkları çalışmada, tüm hasta karakteristiklerinin hasta memnuniyeti üzerinde bazı

önemli etkilerinin olmasının yanı sıra yaş, sağlık durumu ve eğitimin hasta

memnuniyetinde belirleyici role sahip olduğunu belirtmişlerdir.82

Çalışmamıza katılan hastaların yarıdan fazlası (% 69,7) kadındır. Bu durum; gebe

takibi, çocuk takibi, aşılama, aile planlaması gibi diğer koruyucu sağlık hizmetlerini de

ağırlıklı olarak kadınlar tarafından kullanılmasının bir sonucu olabilir.

İlhan ve ark. Ankara‟da yaptıkları çalışmada, araştırmaya katılan hastaların

%87,6‟sının oturdukları konutun sağlık kuruluşuna uzaklığını “yakın” ya da “çok yakın”

olarak değerlendirdikleri ayrıca sağlık hizmeti almak amacıyla ilk başvurulan sağlık

kuruluşunun tercih edilme nedenleri içinde “yaşanılan yere yakın olması” ilk sırada

bulunduğu (% 65) belirtilmiştir.83

Çalışmamıza katılan hastaların “Sağlık Ocağı/Aile

Sağlığı Merkezine ulaşımda zorluk çekiyor musunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlar

değerlendirildiğinde, yarısından çoğu (2008 yılında %70,5 iken 2009 yılında % 69,6)

“hiçbir zaman” yanıtını vermiş, “çoğu zaman” yanıtını verenler 2008 yılında % 5,8 iken

2009 yılında % 8,9 ve „her zaman‟ yanıtını verenler 2008 yılında % 1,7 iken 2009

yılında % 8,2‟dir. Bu artış yaşadıkları konutun kayıtlı oldukları aile hekimlerinin hizmet

verdiği SO/ASM‟ye uzaklığından kaynaklanmış olabilir. Kırıkkale‟de yapılan

çalışmada, hastaların yarıdan fazlası sağlık ocağına ulaşımın rahat olduğunu ifade

ettikleri saptanmıştır.84

İstanbul‟da85

yapılan çalışmada, sağlık ocağının ulaşılabilirliğini

bireylerin yarıya yakını mükemmel ve çok iyi yanıtını verdikleri, Şanlıurfa‟da86

yapılan

çalışmada ise sağlık ocağından memnuniyetsizlik konusunda ulaşılabilirlik maddesinin

en yüksek memnuniyetsizlik oranına sahip olduğu belirtilmiştir. Sağlık ocağının

ulaşılabilirliği, memnuniyeti etkilediği gibi yapılan çalışmalarda sağlık hizmeti

kullanmayı belirleyen temel etmenlerden biri olduğu belirtilmektedir.87-90

Page 86: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

77

Aynı hekim tarafından uzun süreli takip edilmenin hekime güveni artırdığı ve

hasta memnuniyetini olumlu yönde etkilediği belirtilmektedir.91,92

Kuveyt‟te yapılan

1255 hastanın katıldığı çalışmada, temel memnuniyetsizliğin bakımın devamsızlığı

olduğu ve hastaların sadece % 30‟unun sürekli, % 33‟ünün de bazen aynı hekimle

görüşebildiği belirtilmiştir.93

Potiriadis ve ark. Avusturalya‟da yaptıkları ve 7130

hastanın katıldığı bir çalışmada hekimle görüşme sıklığı ve her seferinde aynı hekimle

görüşmenin hasta memnuniyetini artırdığı saptanmış.94

Marcinowicz hastalar için çok

önemli olan hasta-hekim ilişkisinin memnuniyet ya da memnuniyetsizliğe sebep

olabildiğini belirtmiştir.95

Baykan ve ark. tarafından Ankara‟da yapılan bir çalışmada

sağlık merkezine başvuru sayısı arttıkça hasta memnuniyetinin de arttığı saptanmıştır.96

Heje ve ark. yaptığı çalışmada aile hekiminin olumlu değerlendirilmesinde hasta yaşının

ve hekime başvuru sayısının artmasıyla kuvvetli ilişki olduğu belirtilmiştir.97

Aile

hekimlerinin hastanın sağlık sistemi ile öncelikli temas noktası olduğu sağlık

sistemlerinde, devamlılığın doktor hasta ilişkisinin çekirdeğini oluşturduğu

belirtilmektedir.98

Çalışmamıza katılan hastaların son bir yıldaki SO/ASM başvuru

sayılarına bakıldığında, yarıdan fazlasının (% 55) 1-6 başvuru yaptığını saptadık, bunun

hasta memnuniyetine olumlu etkisi olduğu ve hasta memnuniyetindeki artışı etkileyen

en önemli nedenlerden birinin aynı hekimle görüşme sonucunda hekime duyulan

güvenin artması olduğu kanaatindeyiz. Çalışmaya katılan hastaların son bir yıldaki

hastane başvuru sayılarına bakıldığında % 31,8‟inin son 1 yılda hastane başvurusunun

olmaması, çalışmaya katılan hastaların daha çok SO/ASM‟ye başvurmalarından

kaynaklanabileceği gibi ikinci basamak tedavi hizmeti gerektirecek bir sağlık

sorunlarının olmamasından da kaynaklanabilir.

2009 yılında çalışmaya katılan hastaların tamamına yakını (% 98,3) kayıtlı

oldukları hekimden memnun olduklarını belirtmişlerdir. 2008 yılında hastalar bir

hekime kayıtlı olmadıklarından bu soruyu yanıtlamamışlardır. Ankara‟da yapılan ve

1001 kişinin katıldığı bir çalışmada, hastaların % 28,98‟i ülkemizin sağlık hizmeti

sunum sisteminden memnun olmadıklarını belirtmişlerdir.29

Çalışmamızda ise; 2008

yılında hastaların % 74,6‟sı, 2009 yılında ise % 93,5‟i ülkemizdeki sağlık hizmeti

sunum sisteminden memnun olduklarını belirtmişlerdir (p=0,0001). Yıllar arasındaki bu

artış, hastaların memnuniyet artışında yeni sağlık hizmet sunum sisteminin etkisini

göstermektedir.

Page 87: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

78

Çalışmaya katılan hastaların EUROPEP‟in tüm sorularına uygulama öncesi ve

sonrası puan ortalamaları kıyaslanarak karşılaştırıldığında verilen yanıtlar uygulama

sonrasında istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde düzelmişti (p<0,0001). En fazla

düzelme; “Önceki görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini bilmesi” (3,02±1,38‟e

karşılık 4,20±1,18, p<0,0001), “Uzmana ya da hastaneye sevkten beklemeniz gerekenler

konusunda sizi hazırlaması” (3,04±1,30‟a karşılık 4,21±1,10, p<0,0001), “Doktorunuza

telefonla ulaşabilmeniz” (2,98±1,61‟e karşılık 3,99±1,31, p<0,0001), sorularına verilen

yanıtlarda görülmüştür. Çubukçu‟nun yaptığı ve 585 kişinin katıldığı çalışmada yedi

soruya verilen yanıtlar uygulama sonrasında istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde

düzelmiştir.63

En fazla düzelme; uzmana ya da hastaneye sevkten beklemeniz

gerekenler konusunda sizi hazırlaması (2,32 ± 0,09‟a karşılık 3,5 ± 0,09, p=

0,001),doktor dışı personelin yardımı (3,88 ± 0,07ye karşılık 4,15 ± 0,07, p= 0,007),

size uygun zamanlara randevu alabilmeniz (1,44 ± 0,06‟ya karşılık 3,5 ± 0,08, p=0,001),

sağlık merkezine telefonla ulaşabilmeniz (1,55 ± 0,07‟ye karşılık 3,4 ± 0,08, p=0,001),

doktorunuza telefonla ulaşabilmeniz (1,14 ± 0,06‟ya karşılık 3,48 ± 0,08, p= 0,001),

bekleme odasında harcadığınız zaman (3,33 ± 0,07‟ye karşılık 3,50 ± 0,07, p= 0,04),

acil sağlık sorunları için hızlı hizmet sunması (1,59 ± 0,07‟ye karşılık 2,48 ± 0,08, p=

0,001) sorularına verilen yanıtlarda görülmüştür.

İstanbul‟da yapılan bir çalışmada, hastaların “Hekimin görüşmeler sırasında

sorununuzla ilgili yeterli zamanının olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna en düşük

ortalama puanı verdiği ve hastaya ayrılan zamanın kısa tutulmasının hasta

memnuniyetini önemli derecede azalttığı belirtilmiştir.99

Çalışmamızda ise “Görüşmeler

sırasında yeterli zamanınızın olduğunu hissettirmesi” sorusuna 2009 yılındaki puanın

(4,55±0,77), 2008 yılına (3,65±1,25) göre anlamlı artış göstermesi (p<0,0001), bu

konuda hastaların memnuniyetinin arttığının göstergesidir.

Rahmqvist‟in yaptığı, hastaların kendilerini ve hekimlerini değerlendirdikleri

çalışmada, hastanın sağlık durumu ile hekim değerlendirmeleri arasında ilişki

bulunmadığını belirtmiştir.100

Malcolm ve ark. yaptıkları çalışmada, hastaların hekim

tarafından hastalığı ve ilaç etkileşimleri konusunda daha fazla bilgilendirilmesinin

memnuniyeti etkilediği belirtmiştir.101

Kıdak ve Aksaralı‟nın yatan hastalar üzerinde

yaptığı bir çalışmada, hastalar, hekim tarafından kendiyle ilgili verilen kararlara katılıp

katılmadığına yönelik soruya, 2007 yılında % 98,5‟i, 2008 yılında da % 97,7‟si hasta

Page 88: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

79

“katılıyorum” yanıtı vermiş, durumları ve tedavileri ile ilgili kendilerine yeterli bilgi

verilip verilmediğine yönelik soruya 2007 yılında % 91,9‟u, 2008 yılında ise % 88,1‟i

“veriliyor” yanıtını vermiş ve sonuç olarak 2007 yılından 2008 yılına hekim

değerlendirmelerindeki memnuniyet düzeyinin azaldığı belirtilmiştir.25

Çalışmamızda

ise “Tıbbi bakımınızla ilgili kararlara sizi de dahil etmesi” ve “Şikâyetleriniz veya

hastalığınız hakkında istediğiniz bilgileri vermesi” sorularına verilen puanlar 2008

yılından 2009 yılına artış göstermiştir (her iki soru için p<0,0001). Hastaların hekim

memnuniyet düzeylerindeki yıllara göre ortaya çıkan bu farklılık, hasta ve hekim

profilinin değişmesi ile ilişkilendirilebilir.

Girit‟te yapılan bir çalışmada, hastaların, anket sorularının yarısından fazlasında,

% 95 ve üzeri oranlarda “çok iyi” yanıtını verdikleri, “çok kötü” yanıtını hiçbir soruda

vermediklerini belirtilmiştir.102

Çalışmamızda ise hastalar tüm sorulara çok kötü den

çok iyiye kadar farklı puanlar vermişlerdir. Bu farkın Girit‟te yapılan çalışmaya katılan

kişi sayısının az olmasının yanında hastaların hekimleri hakkında olumsuz bildirim

vermekten çekinmeleri nedeni ile kaynaklandığı kanaatindeyiz.

Westaway ve ark. Güney Afrika‟da yaptıkları bir çalışmada hastaların çoğunun

hekimle irtibata geçilmesi (% 73), iş takibi (% 69), adalet (% 69), gizlilik (% 74),

temizlik (% 68) konularında çok memnun olduklarını belirtmiştir.103

Filistin104

ve

Danimarka‟da105,106

yapılan çalışmalarda, “Sağlık merkezine telefonla ulaşabilmeniz”,

“Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz” ve “Bekleme odasında harcadığınız zaman”

sorularının en düşük ortalamaya sahip sorular olduğu belirtilmiştir. Yine Avrupa‟da 9

ülkenin (Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, Birleşik Krallık, Belçika, İsviçre,

Slovenya, İspanya) karşılaştırıldığı bir çalışmada, “Sağlık merkezine telefonla

ulaşabilmeniz” sorusuna en düşük puan Danimarka, en yüksek puan İsviçre,

“Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz” sorusuna en düşük puan Birleşik Krallık, en

yüksek puan Slovenya, “Bekleme odasında harcadığınız zaman” sorusuna en düşük

puan Birleşik Krallık, en yüksek puan İsviçre‟de verilmiştir.107

Bu-Alayyan ve ark.

yaptıkları çalışmada hastaların “Bekleme odasında harcadığınız zaman” konusunda orta

derecede memnun olduklarını ayrıca hastaların % 58‟i acil durumlarda aynı gün içinde

muayene edilebileceğini düşündüklerini belirtmiştir.93

Çalışmamızda bu soruların

Avrupa‟daki çalışmalarda olduğu gibi düşük ortalamalı sorular olması, sadece

ülkemizde değil birçok Avrupa ülkesinde de “Sağlık merkezine telefonla

Page 89: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

80

ulaşabilmeniz”, “Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz” ve “Bekleme odasında

harcadığınız zaman” konularında hastaların beklentilerinin yeterince karşılanamaması

nedeniyle bu konulardaki memnuniyetlerinin düşük çıktığı kanaatindeyiz.

Bu çalışma Sağlıkta Dönüşüm Programı‟nın hekimlerin iş doyumlarına

etkilerinin araştırıldığı, Adana‟da yapılan ilk çalışma özelliğini taşımaktadır.

Kadınlar, anne ve eş olmaları nedeniyle rol çatışması yaşaması ve bu rol

çatışmasının iş hayatına yansıması nedeni ile iş doyumlarının erkeklere göre daha düşük

olduğu bildirilmektedir.108

Çalışmamızda kadın hekimlerin genel doyum puanları

3,35±0,59, erkek hekimlerin genel doyum puanları 3,46±0,67 olarak bulunmuştur.

Wada ve ark. yaptıkları çalışmada erkeklerin %55,4‟ünün kadınların % 61,4‟ünün

işinden memnun olduğu, erkeklerin memnuniyetinde hastane kaynaklarının (muayene

odalarının büyüklüğü, idari destek, v.b.) iyi olmasının, meslektaşlarla ve hastane

personeli ile iyi ilişkilerin önemli olduğu, kadınların memnuniyetinde ise hastalarla olan

iyi ilişkilerin önemli olduğu belirtmişlerdir.109

Kanada‟da 85 kadın hekim üzerinde

yapılan bir çalışmada iş doyumunun yüksek (5 puan üzerinden ortalama 3,8 puan)

olduğu belirtilmiştir.110

Hayran ve Aksayan111

iş doyumunun erkeklerde daha yüksek

olduğunu bildirirken, Musal ve ark,112

Sünter ve ark.113

, Aasland ve ark.114

yaptıkları

çalışmalarda iki cinsiyet arasında bir fark bulamadıklarını bildirmişlerdir. Avustralya‟da

Waker ve ark.115

ve İsrail‟de Fennig ve ark.116

yaptıkları çalışmalarda ise kadınlarda

erkeklerden daha fazla iş doyumu olduğu bildirilmiştir. Bu farklılık, çalışma

gruplarındaki katılımcı sayılarının ve erkek-kadın oranlarının farklı olmasından

kaynaklanmış olabilir.

Çalışmaya katılan hekimlerin yarıdan fazlası (% 60) Çukurova Üniversitesinden

mezun olmuştur. Çalışmamızda Çukurova Üniversitesinden mezun olanların fazla

olması, hekimlerin mezun oldukları ili daha iyi tanımaları nedeniyle tercih etmiş

olmalarından kaynaklanabilir. Hekimlerin mezun oldukları üniversitenin iş doyumuna

etkisi olabileceği düşünülerek yapılan incelemede her iki yılda da anlamlı fark

saptanmamıştır (2008 yılında p=0,203, 2009 yılında p=0,505). Ancak 2008 ve 2009

yılları karşılaştırıldığında, Adana, İzmir İstanbul Ankara dışında diğer illerdeki tıp

fakültelerinden mezun olanlarda genel doyum açısından istatiksel olarak anlamlı artış

saptanmıştır.(p=0,006). Bursa‟da yapılan bir çalışmada üç büyük ildeki üniversitelerden

Page 90: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

81

mezun olan hekimlerin iş doyumunun daha yüksek olduğu belirtilmiştir.46

Bu farklılık

hekimlerin beklentileri ile ilişkili olabilir.

Eşin çalışmasının, ailenin toplam gelirini arttırarak iş doyumunu olumlu yönde

etkileyebileceği düşünülebilir. Çalışmamızda hekimlerin eşlerinin çalışma durumu ve

meslek gruplarına göre her iki yılda da genel doyum puanları açısından gruplar arasında

anlamlı fark saptanmamıştır (2008 yılında p=0,228, 2009 yılında p=0,524), hekimlerin

eşlerinin çalışma durumu ve meslek gruplarına göre, her grubun 2008 ve 2009

yıllarındaki genel doyum puanları karşılaştırıldığında, istatiksel olarak anlamlı fark

bulunmamıştır (tüm gruplarda p>0,05). Kurçer117

ve Yavuzyılmaz ve ark.118

yaptıkları

çalışmalarda da benzer sonuçlar rapor edilmiştir.

Oshagbemi çalışanın tecrübesi ile iş doyumu arasında olumlu bir ilişki olduğunu

ve aynı alanda ve/veya aynı kurumdaki çalışma süresi daha uzun olanların iş

doyumunun da daha yüksek olduğunu bildirmektedir.119

Çalışmamızda, her iki yılda da

genel doyum puanları açısından meslekteki toplam çalışma süresi 23-27 yıl olanlarda

istatiksel olarak anlamlı olmayan (2008 yılında p=0,280; 2009 yılında p=0,257)

yükseklik saptanmıştır. Birinci‟nin yaptığı çalışmada fakülteden mezun olduğu yıl

arttıkça iş doyumunun azaldığı belirtilmiştir.46

Özyurt ve ark. yaptıkları çalışmada da

toplam çalışma süresi 20-29 yıl olanlarda en yüksek iş doyumu olduğunu

belirtmişlerdir.67

Bu durum çalışma süresi ile iş doyumu arasındaki pozitif ilişkiyi

desteklemektedir. Yapılan birçok çalışmada hekimin yaşı ile iş doyumu arasındaki ilişki

de incelenmiştir. Norveç hekimlerinde yaşlı hekimlerde gençlere göre iş doyumunun

daha yüksek olduğu belirtilmiştir.114

Hann ve ark. İngiltere‟de yaptıkları ve 50 yaşın

altındaki (yaşları emeklilik yaşına yakın olmayan) 1174 aile hekiminin katıldığı bir

çalışmada, hekimlerim 1/6‟sının 5 yıl içinde işi bıraktıkları, bu hekimlerde iş

doyumsuzluğunun yüksek olmasının işi bırakmaya neden olabildiği ama iş doyumunun

yüksek olmasının işi bırakmamalarına neden olmadığı, ayrıca yüksek iş

doyumsuzluğuna sahip olanların kalıcı olarak işi bırakırken iş doyumu yüksek olanların

işe geri dönebildiği belirtilmiştir.120

Çalışmaya katılan hekimlerin 2008 yılındaki düzenli Türkçe tıbbi yayın izleme

oranı % 10 iken, düzenli yabancı tıbbi yayın izleyen hekim olmaması dikkat

çekmektedir. Bursa‟da yapılan çalışmada, pratisyen hekimlerin % 0,7‟sinin yabancı

dilde yayın izlediği belirtilmiştir.46

Özellikle yabancı tıbbi yayın izleme oranının düşük

Page 91: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

82

olması hekimlerin yabancı dillerinin yayın takip edebilecek düzeyde olmamasından, ya

da takip ettikleri Türkçe tıbbi yayınları yeterli görmelerinden kaynaklanabilir.

Çalışmaya katılan hekimlerde her iki yılda da yönetsel konumu olmayanlarda,

yönetsel görevi olanlara göre genel doyum ortalama puanlarında istatiksel olarak

anlamlı olmayan yükseklik saptanmıştır (2008 yılında p=0,246, 2009 yılında p=0,602).

Bodur121

, Birinci46

ve Özyurt ve ark.67

, yaptığı çalışmalarda yönetsel görevi olanların

olmayanlara göre daha fazla oranda yüksek iş doyumuna sahip oldukları belirtilmiştir.

Bu çalışmalarda yöneticilerin statü ve itibar sahibi olmaları nedeniyle doyum düzeyleri

yüksek bulunmuş olabilir. Çalışmamızda ise, yönetsel görevi olanlarda doyum

puanlarının düşük çıkması yönetsel görevin kendilerine ek yük getirmesinden

kaynaklanmış olabilir.

Çalışmaya katılan hekimlerin kurum dışında çalışma durumuna göre genel doyum

puanları karşılaştırıldığında her iki yılda da gruplar arasında anlamlı fark

saptanmamıştır (2008 yılında p=0,409, 2009 yılında 0,161). Buna karşılık kurum

dışında da çalışanlarda dışsal doyum (p=0,001) ve genel doyum (p=0,004) ortalama

puanlarındaki artış anlamlıdır. Bu artış hekimlerin aldıkları ücretlerdeki artıştan

kaynaklanmış olabilir. Litvanya‟da yapılan bir çalışmada ücret, sosyal statü ve iş

yükünün iş doyumsuzluğundaki en önemli faktörler oldukları belirtilmiştir.122

Mısır‟da

yapılan bir çalışmada iş doyumunu etkileyen en önemli faktörün meslektaşları ile olan

ilişkiler, en az etkileyen faktörün ise maaş/prim olduğu belirtilmiştir.123

Tıbbi personelin çalışma biçimi; günlük iş mesaisi, çağrı üzerine çalışma ve

vardiyalı çalışma biçimindedir. Çağrı üzerine çalışma en fazla haftalık çalışma süresi

olarak örneğin, İngiltere‟de 72 saat; Hollanda‟da 60 saattir.124

Ancak Türkiye‟ye

bakıldığında, çağrı üzerine çalışan hekimlerin haftalık ortalama çalışma süreleri 120

saate çıkabilmektedir.38

Birçok Avrupa ülkesinde hekimlerin hem toplam çalışma

saatleri hem de fazla mesai saatleri daha az olduğu görülmektedir. Örneğin

Avusturya‟da günlük çalışma saatinde üst sınır 10 saat olarak belirlenmiş iken, haftada

beş saat, yılda ise 60 saat fazla mesai yaptırılmaktadır.40

Türkiye‟ye bakıldığında,

özellikle eğitim hastanelerinde araştırma görevlilerinin aylık çalışma süreleri 200 saatin

üzerine kadar çıkabilmesine rağmen 80 saatten fazla mesai süresi

ücretlendirilmemektedir. Türk Tabipleri Birliği‟nin önerisine göre, bir hekim verimli ve

etkin biçimde günde 15 ile 20 hasta bakabilmektedir.40

Ankara Tabip Odası‟nın Mart

Page 92: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

83

2002‟de rastgele örneklem yolu ile seçilen odaya kayıtlı 400 hekime yaptığı anket

çalışması sonucunda %90‟ının “Mevcut sağlık sistemlerinde, hekimler kapasitelerinin

üzerinde hasta ile ilgilenmek zorunda kalmaktadır” ifadesine katıldıkları tespit

edilmiştir.125

Wada ve ark. yaptıkları çalışmada hekimlerin mesai saatlerinin fazla

olmasına rağmen iş yükü ve kişisel zaman azlığının iş doyumunu etkilemediğini

belirtmişlerdir.109

Çalışmamızda hekimlerin “Beni her zaman meşgul etmesi” sorusuna

verdikleri puan ortalamasında 2009 yılında 2008 yılına göre anlamlı azalma

saptanmıştır (p=0,001).

Çalışmaya katılan hekimlerin Minnesota İş Doyum Ölçeği sorularına 2009

yılındaki verdikleri puanlara bakıldığında 2008 yılına göre 5 soruda ortalama puanlar

istatiksel olarak anlamlı artmış, 3 soruda azalmıştır. En fazla artış “Yaptığım iş

karşılığında aldığım ücret” sorusuna verilen puanlarda, en fazla azalma ise “Beni her

zaman meşgul etmesi” sorusuna verilen puanlarda olmuştur. Ayrıca hesaplanan içsel

doyum (p=0,743) ve genel doyum (p=0,133) puan ortalamalarının istatiksel olarak

anlamlı olamayan artış, dışsal doyum (p=0,001) puan ortalamalarında anlamlı artış

saptanmıştır. Bu artış özellikle aile hekimlerinin aldıkları ücretlerin iyileşmesiyle

açıklanabilir.

Hekimlerin Minnesota İş Doyum Ölçeğinden alınan puan ortalamalarında göre

soruların yarısından çoğununda (her iki yılda da 14 soruda) orta düzeyde iş doyumuna

sahip olduğu görülmektedir. Torun126

ve Özyurt127

da yaptıkları araştırmalarda

hekimlerin orta düzeyde iş doyumuna sahip olduklarını belirtmişlerdir. Japonya‟da

yapılan bir çalışmada hekimlerin yarıdan fazlasının iyi veya çok iyi iş doyumuna sahip

oldukları rapor edilmiştir.109

Kanada‟da yapılan çalışmada ise hekimlerin yarıdan

fazlasının orta düzeyde iş doyumuna sahip oldukları belirtilmiştir.128

Litvanya‟da

yapılan çalışmada ise hekimlerin iş doyumunun oldukça düşük olduğu belirtilmiştir.122

Norveç‟teyapılan ve 2000, 2002, 2004 ve 2006 yıllarında hekimlerin iş doyumlarının

karşılaştırıldığı çalışmada 2000-2004 yılları arasında iş doyumunun yüksek ve birbirine

yakın olduğu, 2006 yılında ise iş doyumunun daha da arttığı, ayrıca aile hekimlerinin

hastanede çalışan hekimlerden daha memnun oldukları belirtilmiştir.114

Laubach yaptığı çalışmada, hekimlerin iş doyumunda mesleki grupların önemli

etkisi olduğunu belirtmiştir.129

Sibbald ve ark. Ulusal Sağlık Örgütünün Londra‟da

yaptığı bir çalışmada hekimlerin iş doyumunda meslektaşlarını temel faktör olarak

Page 93: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

84

gösterildiğini belirtmiştir.130

Çalışmamızda hekimlerin “Çalışma arkadaşlarımın

birbirleri ile anlaşmaları” konusunda (2008 yılındaki ortalaması 3,41±1,30, 2009

yılındaki ortalaması 3,26±1,34) her iki yılda da orta düzeyde memnun olduklarını

saptadık.

Japonya‟da yapılan çalışmada her iki cinsiyetin de yapılan iş karşısında alınan

ücret bakımından memnun oldukları belirtilmiştir.109

Çalışmamıza katılan hekimlerin,

“Yaptığım iş karşılığında aldığım ücret” konusundaki (2008 yılındaki ortalaması

2,08±1,17, 2009 yılındaki ortalaması 4,10±0,79, p=0,001) memnuniyeti orta düzeyden

yüksek düzeye çıkmıştır. Memnuniyetteki bu artışın yeni sağlık hizmet sunum

sisteminde hekimlerin aldıkları ücretlerde yapılan artıştan kaynaklandığı kanaatindeyiz.

Ommen ve ark.‟nın Almanya‟da yaptıkları ve 277 hekimin katıldığı çalışmada iş

yükünün artması ile iş doyumunun azaldığı belirtilmiştir.131

Çalışmamıza katılan

hekimlerin “Beni her zaman meşgul etmesi” konusundaki (2008 yılındaki ortalaması

3,24±1,05, 2009 yılındaki ortalaması 2,72±1,15, p=0,001) memnuniyetindeki anlamlı

azalma hekimlerin yeni sağlık hizmet sunum sisteminde iş yüklerinin arttığı düşüncesi

nedeni ile meydana gelmiş olabilir.

Hekimlerde, yapılan işin takdir edilmesi ve olumlu geri bildirim iş doyumunu

artırırken, amirlerin ilgisizliğinin iş doyumunu azaltmaktadır.132

Çalışmamıza katılan

hekimlerin “Amirimin karar vermedeki yeteneği”, “Amirimin emrindeki kişileri idare

tarzı”, “Yaptığım iyi bir iş karşılığında takdir edilmem” konularında her iki yılda da

memnuniyetlerinin orta düzeyde olduğunu saptanmıştır.

Page 94: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

85

6.SONUÇ ve ÖNERĠLER

Çalışmamızda anket sorularına genel cevapsızlık oranı 2008 yılında % 9,6 iken

2009 yılında % 12,4‟tür.

2009 yılında hastaların tamamına yakını (% 98,3) kayıtlı oldukları hekimden

memnundur.

2008 yılında hastaların % 74,6‟sı, 2009 yılında ise % 93,5‟i ülkemizdeki sağlık

hizmeti sunum sisteminden memnundur.

Çalışmaya katılan hastaların EUROPEP‟in tüm sorularının uygulama öncesi ve

sonrası puan ortalamaları karşılaştırıldığında verilen yanıtlar uygulama sonrasında

istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde düzelmiştir. En fazla düzelme; “Önceki

görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini bilmesi”, “Uzmana ya da hastaneye sevkten

beklemeniz gerekenler konusunda sizi hazırlaması”, “Doktorunuza telefonla

ulaşabilmeniz” sorularına verilen yanıtlarda görülmüştür. İstatiksel olarak anlamlı artış

olmasına rağmen hastalar, en düşük puan ortalamalarını “Bekleme odasında

harcadığınız zaman”, “Hastalıklardan korunmanız için sunduğu hizmetler” ve

“Hekiminize telefonla ulaşabilmeniz” sorularına vermiştir.

Hekimlerin eşlerinin çalışma durumu ve meslek gruplarına göre her iki yılda da

genel doyum puanları açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır.

Hekimlerin eşlerinin çalışma durumu ve meslek gruplarına göre, her grubun 2008 ve

2009 yıllarındaki genel doyum puanları karşılaştırıldığında, istatiksel olarak anlamlı

fark bulunmamıştır.

Her iki yılda da genel doyum puanları açısından meslekteki toplam çalışma süresi

23-27 yıl olanlarda istatiksel olarak anlamlı olmayan yükseklik saptanmıştır.

Hekimlerin 2008 yılındaki düzenli Türkçe tıbbi yayın izleme oranı % 10 iken,

düzenli yabancı tıbbi yayın izleyen hekim olmaması dikkat çekmektedir.

Her iki yılda da yönetsel konumu olmayanlarda, yönetsel görevi olanlara göre

genel doyum ortalama puanlarında istatiksel olarak anlamlı olmayan yükseklik

saptanmıştır.

Page 95: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

86

Hekimlerin kurum dışında çalışma durumuna göre genel doyum puanları

karşılaştırıldığında her iki yılda da gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Buna

karşılık kurum dışında da çalışanlarda dışsal doyum ve genel doyum ortalama

puanlarındaki artış anlamlıdır.

Hekimlerin Minnesota İş Doyum Ölçeği sorularına 2009 yılındaki verdikleri

puanlara bakıldığında 2008 yılına göre 5 soruda ortalama puanlar istatiksel olarak

anlamlı artmış, 3 soruda azalmıştır. En fazla artış “Yaptığım iş karşılığında aldığım

ücret” sorusuna verilen puanlarda, en fazla azalma ise “Beni her zaman meşgul etmesi”

sorusuna verilen puanlarda olmuştur. Ayrıca hesaplanan içsel doyum ve genel doyum

puan ortalamalarının istatiksel olarak anlamlı olamayan artış, dışsal doyum puan

ortalamalarında anlamlı artış saptanmıştır.

Hekimler, Minnesota İş Doyum Ölçeğinden alınan puan ortalamalarında göre

soruların yarısından çoğununda (her iki yılda da 14 soruda) orta düzeyde iş doyumuna

sahiptir.

EUROPEP ölçeği birçok Avrupa ülkesinde ve Türkiye‟de geçerlik ve güvenilirlik

çalışması yapılmış, uluslararası kabul görmüş bir ölçektir. Ölçek, hekime geri bildirim

sunmakta ve hekimin kendisini ulusal ve uluslararası normlarla kıyaslamasına imkân

vermektedir. Meslek örgütlerinin ve sağlık yetkililerinin gerekli önemi vermeleri

halinde EUROPEP ölçeğinin ülkemizin sağlık hizmet kalitesini artırmada önemli rol

oynayabilir.

Sağlık merkezlerine, randevu ve çağrı merkezlerinin kurulması, hastaların

hekimlerine ve sağlık merkezine ulaşabilirliğinin arttırılması yanında muayene öncesi

bekleme sürelerinin de azaltılmasını sağlayabilir.

Hekimlere koruyucu sağlık hizmetleri konusunda hizmet içi eğitim verilerek

farkındalıklarının arttırılması, hastalarına daha iyi koruyucu sağlık hizmeti vermelerini

böylece hasta memnuniyetinin daha da artmasını sağlayabilir.

Hekimlerin mesai içindeki iş yoğunluğunun zaman yönetimiyle ilgili hizmet içi

eğitim alarak desteklenebileceği ve bu durumun uygulama değişiminde hekimlerin

Page 96: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

87

uyum sürecinden kaynaklanan adaptasyon sorunundan kaynaklanabileceği

düşünüldüğünde geçiş sürecinden sonra bunun düzeleceğini tahmin etmekteyiz.

Türkiye‟de sağlıkta dönüşümün henüz tam anlamıyla gerçekleşmediği

düşünülürse, hasta ve hekimlerin yeni sağlık hizmet sunum sisteminden

memnuniyetlerinin ülke genelinde çalışmalar yapılarak değerlendirilmesi gerektiğini

düşünmekteyiz.

Page 97: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

88

7. KAYNAKLAR

1. Öztek Z. Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi ve Sağlık Ocağı Yönetimi. İzmir: Palme

Yayıncılık Tic Ltd Şti, 2004;55-56.

2. T.C. Sağlık Bakanlığı. Aile Hekimliği Türkiye Modeli. Ankara: Mavi Ofset, 2004.

3. Dirican R, Bilgen N. Halk Sağlığı. 2. Baskı, Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi, 1993;51-52.

4. Öztek Z, Eren N. Sağlık yönetimi. Bertan M, Güler Ç. Halk Sağlığı (Temel Bilgiler). Ankara:

Özışık ofset, 1995;371-387.

5. Sur H. Sağlık Sektöründe Sağlıklı Yönetim.1.Baskı, İstanbul: Avrasya Global Yayınları, 2006;7-

10.

6. Kasapoğlu MA. Sağlık Sosyolojisi Türkiye’den Araştırmalar. Ecevit MC. 1. Baskı, Ankara:

Sosyoloji Derneği Yayınları, 1999.

7. Altay A. Sağlık hizmetlerinin sunumunda yeni açılımlar ve Türkiye açısından değerlendirilmesi.

Sayıştay Dergisi 2007; 64:33-58.

8. Harker EB. Global Principles for Better Health Care: A Guide for Policymakers A Report for the

International Federation of Pharmaceutical Manufactures Associations. (Ü. Türkoğulları Çev.).

İstanbul: GANG Reklam Tanıtım ve Yayıncılık Tic Ltd Şti, 2006.

9. Morgil M, Küçükçirkin M. TOBB‟nin sağlıkta toplam kalite yönetimine bakışı. Çoruh M.

I.Basamak Sağlık Hizmetleri‟nde Toplam Kalite Yönetimi Sempozyumu, Ankara-Türkiye, Yeni

Fersa Matbaacılık, 24-25 Kasım 1995;29-35.

10. Donabedian A. Explorations in Quality Assessment and Monitoring. The Definition of Quality

and Approaches to its Assessment. Ann Arbor, Mick: Health Administration Pres, 1980.

11. Sonazura PJ. Quality Assessment and Quality Assurance in Medical Care. Annu Rev Public

Health, 1980;1:37-68.

12. Kızılcan F. Bayındır Hastanesi Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları. Erişim:

www.tse.org.tr/Turkish/DuyuruYayin/bayindir.doc. Erişim tarihi: 14.12.2009.

13. Serinkan C. Bardakçı A. Pamukkale üniversitesi öğretim elemanlarının iş tatminlerine ilişkin bir

araştırma. Karaman İİBF Dergisi, 2007; (12).

14. Öztek Z. I.Basamak sağlık hizmetlerinde kalite kavramı. Çoruh M. I.Basamak Sağlık

Hizmetleri‟nde Toplam Kalite Yönetimi sempozyumu, Ankara-Türkiye, Yeni Fersa Matbaacılık,

24-25 Kasım 1995:37-40.

15. Eser E. Temel sağlık hizmetleri ve sağlığın geliştirilmesi. I. Ulusal Sağlığı Geliştirme ve Sağlık

Eğitimi Kongresi. Muğla-Türkiye, 9-12 Kasım 2006: 28

16. T.C. Sağlık Bakanlığı. Dünden bugüne sağlık politikalarımız. Akdağ R. İlerleme Raporu: Türkiye

Sağlıkta Dönüşüm Programı. Sağlık Bakanlığı Yayın No:749, Ankara, 2008

17. Akdağ R. Nereden Nereye Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı Kasım 2002-Haziran 2007. T.C.

Sağlık Bakanlığı Yayın No:713 , 2007.

18. Akdağ R. Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Temel Sağlık Hizmetleri Kasım 2002-2008.

T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No:770, 2008.

Page 98: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

89

19. T.C. Sağlık Bakanlığı. Sağlıkta Dönüşüm. Ankara, 2003. Erişim adresi: http://www.saglik.gov.tr

Erişim tarihi: 20.01.2010.

20. Paycı S, Ünlüoğlu Ġ. Dünyada ve Türkiye‟ de Aile Hekimliği Uygulamaları. Türkiye Aile

Hekimleri Uzmanlık Derneği Yayınları, 2003;23-29.

21. Resmi Gazete: Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun. Tarih : 9/12/2004 Sayı

:256655.

22. Bilgel N, Tunç E. Aile hekimliği: tanımı, tarihçesi, amacı, önemi. Bilgel N. Aile Hekimliği.

1.Baskı, Bursa: Medikal Tıp Kitabevi, 2006:1-6.

23. T.C. Sağlık Bakanlığı. Aile Hekimliği Türkiye Modeli. Erişim:

http://www.saglik.gov.tr/TSHGM/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAC8287D72AD903BE

5BEB3EFCBD5B1D4F. Erişim tarihi:27.04.2010

24. Carr-Hill AR. The measurement of patient satisfaction. J Public Health Med. 1992;14(3):236-49.

25. Kıdak LB, Aksaraylı B. Yatan hasta memnuniyetinin değerlendirilmesi ve izlenmesi: eğitim ve

araştırma hastanesi uygulaması. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2008;

10:(3):87-119.

26. Nesanır N, Dinç G. Patient satisfaction level of the patients who were hospitalized in Manisa city.

TAF Prev Med Bull, 2008; 7(5):419-428.

27. Özer A, Çakıl E. Sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyetini etkileyen faktörler. Tıp Araştırma

Dergisi. 2007; 5(3):140-143.

28. KavuncubaĢı ġ. Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi. Siyasal kitapevi. Ankara. 2000:291-304.

29. Aydoğan Ü. Aile Hekimliğinde Hasta Memnuniyeti. Uzmanlık Tezi, Genel Kurmay Başkanlığı

Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Ankara, 2005.

30. ġener NF. Önce İnsan. 1. Ulusal Sağlık Kuruluşları ve Hastane Yönetimi Sempozyumu Kitabı,

Dokuz Eylül Üniversitesi. 4-7 Mayıs 1994:305-315.

31. Proctor E, Morrow-Howell N, Albaz R, Weir C. Patient and family satisfaction with discharge.

Plans. Med Care, 1992;30(3):262-75.

32. Ersoy K, KavucubaĢı ġ. Sağlık Kurumlarında Kalite Yönetimi, 1. Ulusal Sağlık Kuruluşları ve

Hastane Yönetimi Sempozyumu, Dokuz Eylül Üniversitesi, 4-7 Mayıs 1994: 349-353.

33. Yılmaz M. Sağlık bakım kalitesinin bir ölçütü: hasta memnuniyeti. C Ü Hemşirelik Yüksekokulu

Dergisi, 2001; 5(2):69-74.

34. Apay S.E. Arslan S. Bir üniversite hastanesinde yatan hastaların tatmin olma düzeyleri. TAF

Prev Med Bull 2009; 8(3):239-244.

35. Strasen L. Incorporating patient satisfaction standartds ınto quality of care measures, J Nurs Adm,

1988; 18(5):5-6.

36. Leebov W, Ersöz C.J. The Shifting Profile of Quality in Health Care: The health Care Manager‟s

Guide to Continuous Quality Improvement. American Hospital Publishers. 1991, 15-25.

37. Türk Tabipleri Birliği. Türk Tabipleri Birliği Mezuniyet Öncesi Tıp eğitimi Raporu 2008. Birinci

Baskı, Ankara: Türk Tabipleri Birliği Yayınları, 2008.

Page 99: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

90

38. KumaĢ H. Yücel BeyaztaĢ F. Türkiye‟deki hekimlerin çalışma koşullarının irdelenmesi. C Ü Tıp

Fakültesi Dergisi, 2007; 29(3):123-127.

39. Soyer A. Dünyada ve Türkiye‟de Sağlık Personelinin Temel Sorunları. Ankara: TTB Yayınları,

1992: 1-163.

40. Aslan D, Kiper N, Karaağaoğlu E, Topal F, Güdük M, Cengiz ÖS. Türkiye‟de Tabip Odalarına

Kayıtlı Olan Bir Grup Doktorda Tükenmişlik Sendromu ve Etkileyen Faktörler. Türk Tabipleri

Birliği Yayınları, Ankara, 2005.

41. Dirican MR. Türk Hekimlerinin Düşünüş ve Davranışları ve Bunun Toplum Sağlığına Etkileri.

Ankara: Sevinç Matbaası, Atatürk Üniversitesi Yayınları, 1973: 19-53.

42. Topçu ÖG. İş Doyumu ve Motivasyon: Havacılık Sektöründe Çalışan Pilotların İş Doyum

Seviyelerinin Tespit Edilerek İzlenebilecek Alternatif Motivasyon Stratejilerinin Belirlenmesi

Üzerine Bir Araştırma. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, Adana, 2003.

43. ErĢan S, Sezgin A. Hemşirelerin iş doyum düzeyini etkileyen faktörler. İnönü Üniversitesi Sağlık

Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 1998; 4:71–78.

44. Cimete G. Akdeniz üniversitesi hastanesinde çalışan hemşirelerin iş doyumlarının incelenmesi.

Hemşireler ve Ebeler İçin Türk Hemşireler Dergisi. 1996; 46(4):17–20.

45. Astı N. Çalışan Hemşirelerin İş Günü Kaybı, Nedenleri, Sıklığı ve İş Doyumu İlişkisi.

Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik

Anabilim Dalı, İstanbul, 1993.

46. Birinci N. Bursa‟da Görev Yapan Hekimlerde İş Doyumu ve Bunu Etkileyen Etmenler. Doktora

Tezi, Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bursa, 1999.

47. Uz MH. Temel Sağlık Hizmetlerinde Kalitenin Sürekli İyileştirilmesi İçin Gereken Ön Koşullar

ve Bu Konudaki Danimarka Tecrübeleri. Çoruh M. I.Basamak Sağlık Hizmetleri‟nde Toplam

Kalite Yönetimi Sempozyumu, Ankara: Yeni Fersa Matbaacılık, 24-25 Kasım 1995: 49-56.

48. Davis K, Newstrom JW. Human Behavior at Work: Organizational Behavior, 8th

Edition, New

York/St. Louis/San Francisco: McGraw-Hill Publishing Company. 1989.

49. Sun HO. İş Doyumu Üzerine Bir Araştırma: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banknot

Matbaası Genel Müdürlüğü. Uzmanlık Yeterlilik Tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü Ankara, 2002.

50. Aksayan S. Koruyucu ve Tedavi Edici Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Hemşirelerin İş Doyumu

Etkenlerinin İncelenmesi. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul,

1990.

51. Khan AU. Satisfaction of Secondary School Administrators with Their Work in Pakistan.

Yayımlanmamış doktora tezi, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 1991.

52. Eren E. Yönetim Psikolojisi. Genişletilmiş 2. Baskı, İstanbul, İ.Ü. İşletme Fakültesi İktisadi

Enstitüsü 30. Yıl Yayınları No:2, 1984.

53. Urban ME. The Ideology of Administration: American and Soviet Cases. State University of New

York Press, Albany, 1982.

54. Herzberg F, Mausner B, Snyderman H. The Motivation To Work. NY: John Wiley, 1959.

Page 100: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

91

55. Onaran O. Çalışma Yaşamında Güdülenme Kuramları. Ankara, A Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi

Yayınları No:470, 1981.

56. Herbert G. H., Gullett C.R. Organizations: Theory and Behavior. R. R. Donwelley and Sons

Company, U S A. 1975.

57. ġimĢek L. İş tatmini. Verimlilik Dergisi, Milli Prodüktivite yayını, sayı:2, Mert Matbaası, Ankara,

1995.

58. Koçel T. İşletme Yöneticiliği. 2. Baskı, İstanbul, İ.Ü. İşletme Fakültesi İktisadi Enstitüsü 30. Yıl

Yayınları No:1, 1984.

59. Vroom VH. Work and Motivation. John Wiley and Sons, Inc, New York, 1964.

60. Davis K. İşletmelerde İnsan Davranışı. K. Tosun ve Diğerleri Çev. 2. Baskı, İstanbul, İ. Ü.

Yayınları No:3028, 1984.

61. Alderfer CP. Human Needs In Organizational Settings. New York: Free Press, 1972.

62. Baysal A, Tekarslan E. Davranış bilimleri. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi,

1998:111-121.

63. Çubukçu M. Samsun‟da Sağlıkta Dönüşüm Kapsamında Aile Hekimliği Uygulamasından Önce

ve Sonra Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarına Başvuran Hastaların Aldıkları Sağlık Hizmetini ve

Hekimlerini EUROPEP Ölçeğiyle Değerlendirmesi Yoluyla Hasta Memnuniyetinin Saptanması.

Uzmanlık Tezi. 19 Mayıs Üniversitesi. 2007

64. Fields DL. Taking the Measure of Work: A Guide to Validated Scales for Organizational

Research and Diagnosis, 2002:7-8.

65. Weiss DJ, Dawis RV, England GW, Lofquist LH. Manual for the Minnesota Satisfaction

Questionnaire. Minneapolis, MN: University of Minnesota Industrial Relations Center, 1967.

66. Baycan, A. “An Analysis Of Several Aspects Of Job Satisfact on Between Different Occupational

Groups”. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü. 1985.

67. Özyurt A, Hayran O, Sur H. Predictors of burnout and job satisfaction among turkish physicians.

QJM. 2006; 99(3):161–169.

68. Sevimli F, ĠĢcan Ö.F. Bireysel ve İş Ortamına Ait Etkenler Açısından İş Doyumu. Erişim:

www.eab.ege.edu.tr/pdf/5/C5-S1-2-M7.pdf . Erişim tarihi: 28.12.2009

69. Serinkan C, Bardakçı A. Pamukkale üniversitesi öğretim elemanlarının iş tatminlerine ilişkin bir

araştırma. Karaman İİBF Dergisi, 2007; 12(9).

70. Ergüder T. Esin S. Kutlu L. Kanyılmaz D. Birinci Basamak Sağlık Hizmet Sunumunda Aile

Hekimliği/Genel Pratisyenlik. Erişim: www.todaie.gov.tr/OZETSY/874.doc. Erişim tarihi:

10.05.2010

71. Grol R. Wensing M. Patients Evaluate General/Family Practice: The EUROPEP Instrument.

Center for Quality of Care Research, Nijmegen, 2000.

72. Aktürk Z, Dağdeviren N, ġahin EM, Özer C, Yaman H, Olgun GöktaĢ O, Filiz TM,

Topsever P, Onganer E, Aydın S, YarıĢ F, MaraĢ Ġ. Hastalar hekimleri değerlendiriyor:

Europep ölçeği. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2002; 1-8.

73. Bahramoour A, Zolala F. Patient satisfaction and related factors in kerman hospitals. East

Mediterr Health J, 2005; 11(5-6): 905-12.

Page 101: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

92

74. ġahin M, Eğri M. Malatya Yeşilyurt ilçesinde hastane hizmetlerinin kullanımı ve etkileyen

faktörler. Toplum ve Hekim Dergisi, 1999; 14:332-337.

75. Kaya S. Ankara metropolitan alanda sağlık bakım hizmetlerinin potansiyel ve gerçekleşen

kullanılabilirliği. Toplum ve Hekim Dergisi, 1996: 11:71:2-14

76. Ökem ZD. Sağlık hizmetlerinde hakkaniyet analizi. Toplum ve Hekim Dergisi, 1996; 11:72:67-72.

77. ġahin B, Yılmaz F, Lee K-H. Factors affecting ınpatient satisfaction: structural equation

modeling. J Med Syst, 2007; 31:9–16.

78. PiĢkinsüt S. Sağlık hizmetlerinde verimlilik, Toplum ve Hekim Dergisi, 1994; 90-92.

79. Akkan T, HoĢgönül E, Açikel CH, Sağlam K, Ciğerim M. Bir Eğitim Hastanesinde Yatarak

Tedavi Gören Hastalarda Tatmin Düzeyinin Araştırılması, 6-9 Ekim 1999 VI Ulusal Halk Sağlığı

Günleri Bildiri Kitabı, Malatya-Türkiye, 1999; 145.

80. Sümbüloğlu K, Sümbüloğlu V. Sağlık Enformasyon Sistemleri. Somgür Yayıncılık, Ankara,

1998: 206-207.

81. Boyer L, Baumstarck-Barrau K, Cano N, Zendjidjian X, Belzeaux R, Limousin S, Magalon

D, Samuelian J-C, Lancon C, Auquier P. Assessment of psychiatric inpatient satisfaction: a

systematic review of self-reported instruments. Eur Psychiatry 2009; 24(8):540–9.

82. Hekkert KD, Cihangir S, Kleefstra SM, van den Berg B, Kool RB. Patient satisfaction

revisited: a multilevel approach. Soc Sci Med 2009; 69(1):68–75.

83. Ġlhan MN, Tüzün H, Aycan S, Aksakal FN, Özkan S. Birinci basamak sağlık kuruluşuna

başvuranların sağlık hizmeti kullanma özellikleri ve bazı sosyoekonomik belirteçlerle değişimi:

sağlık reformu öncesi son saptamalar. Toplum Hekimliği Bülteni 2006; 25(3);33-41.

84. Ersoy F, Edirne T, Yıldırım C. Birinci Basamakta Hasta Memnuniyeti. IV. Ulusal Sağlık ve

Hastane Yönetimi Sempozyumu, İstanbul-Türkiye, 27-28 Eylül 2001:366-70.

85. Kapaklı E, Kök Z, Salgar K, Emin N, BaĢaran E, Yaylı F. Moda sağlık ocağı‟na başvuranların

verilen hizmetlerle ilgili değerlendirmeleri. Sted 2005; 14(3):55-61.

86. Akıllı A, Genç M. Şanlıurfa ili Bozova ilçesi merkez sağlık ocağına başvuran hastaların sağlık

hizmetlerini kullanma durumu ve etkileyen faktörler. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi.

2007; 14(2):95-99.

87. Yanagisawa S, Mevy V, Wakai S. Comparison of healthseeking behaviour between poor and

better-off people after health sector reform in Cambodia. Public Health 2004; 118(1):21-30.

88. Fortney JC, Steffick DE, Burgess JF Jr, Maciejewski ML, Petersen LA. Are primary care

services a substitute or complement for specialty and inpatient services? Health Serv Res 2005;

40(5 Pt 1):1422-1442.

89. Arcury TA, Gesler WM, Preisser JS, Sherman J, Spencer J, Perin J, The effects of geography

and spatial behavior on health care utilization among the residents of a rural region. Health Serv

Res. 2005; 40(1):135-155.

90. Knox SA, Britt H. the contribution of demographic and morbidity factors to self-reported visit

frequency of patients: a cross-sectional study of general practice patients in Australia. BMC Fam

Pract 2004; 20;5-17.

Page 102: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

93

91. Baker R, Mainous AG 3rd, Gray DP, Love MM. Exploration of the relationship between

continuity, trust in regular doctors and patient satisfaction with consultations with family doctors.

Scand J Prim Health Care 2003; 21(1):27-32.

92. Lionis C, Philalithis A. Patient satisfaction with medication: a challenge for primary health care.

Fam Prac 2008; 25(5):319–320.

93. Bu-Alayyan S, Mostafa A, Al-Etaibi B, Sorkhou E, Al-Taher H, Al-Weqayyan A. Patient

satisfaction with primary health care services in Kuwait. Kuwait Medical Journal 2008, 40 (1): 25-

30.

94. Potiriadis M, Chondros P, Gilchrist G, Hegarty K, Blashki G, Gunn JM. How do Australian

patients rate their general practitioner? A descriptive study using the general practice assessment

questionnaire. Med J Aust 2008; 189(4):215–219.

95. Marcinowicz L, Chlabicz S, Grebowski R. Patient satisfaction with healthcare provided by

family doctors: primary dimensions and an attempt at typology. BMC Health Serv Res 2009; 9:63.

96. Baykan Z, Özkan S, Maral I. Ana-çocuk sağlığı aile planlaması merkezine başvuran kadınların

hizmetten memnuniyet durumları. Erciyes Tıp Dergisi 2004; 26(3):98-104.

97. Heje HN, Vedsted P, Sokolowski I, Olesen F. Patient characteristics associated with differences

in patients' evaluation of their general practitioner. BMC Health Serv Res 2008; 8:178.

98. Freeman GK, Olesen F, Hjortdahl P. Continuity of care: an essential element of modern general

practice? Fam Pract 2003, 20(6):623-627.

99. Özer O. Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Polikliniklerine Başvuran Hastalarla Yapılan

Anket Çalışması ile Hasta-Hekim İletişiminin İncelenmesi. Uzmanlık tezi. Şişli Etfal Eğitim ve

Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü. İstanbul. 2007.

100. Rahmqvist M. Patient satisfaction in relation to age, health status and other background factors: a

model for comparisons of care units. Int J Qual Health Care 2001; 13(5):385-390.

101. Malcolm CE, Wong KK, Elwood-Martin R. Patients' perceptions and experiences of family

medicine residents in the office. Can Fam Physician 2008; 54(4):570-1, 571.e1-6.

102. Lionis C, Tsiraki M, Bardis V, Philalithis A. Seeking quality ımprovement in primary care in

Crete, Greece: the First Actions. Croat Med J 2004; 45(5):599-603.

103. Westaway MS, Rheeder P, Van Zyl DG, Seager JR. Interpersonal and organizational

dimensions of patient satisfaction: the moderating effects of health status. Int J Qual Health Care.

2003; 15(4):337-344.

104. Abu Mourad T. Shashaa S. Markaki A. Alegakis A. Lionis C. Philalithis A. An evaluation of

patients‟ opinions of primary care physicians: the use of Europep in Gaza Strip-Palestine. J Med

Syst 2007; 31(6):497–503.

105. Vedsted P, Sokolowski I, Heje HN. Data quality and confirmatory factor analysis of the danish

Europep questionnaire on patient evaluation of general practice. Scand J Prim Health Care, 2008;

26(3):174-180.

106. Vedsted P, Heje HN. Association between patients‟ recommendation of their GP and their

evaluation of the GP. Scand J Prim Health Care, 2008; 26(4):228-234.

107. Wensing M, Vedsted P, Kersnik J, Peersman W, Klingenberg A, Hearnshaw H, Hjortdahl P,

Paulus D, Künzi B, Mendive J, Grol R. Patient satisfaction with availability of general practice:

an international comparison. Int J Qual Health Care 2002; 14(2):111-118.

Page 103: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

94

108. Ergin C. Bir iş doyumu ölçümü olarak iş betimlemesi ölçeği uyarlama, geçerlik ve güvenirlik

çalışması. Türk Psikoloji Dergisi. 1997; 12(39): 25–26.

109. Wada K, Arimatsu M, Higashi T, Yoshikawa T, Oda S, Taniguchi H, Kawashima M, Aizawa

Y. physician job satisfaction and working conditions in Japan. J Occup Health 2009; 51(3):261-

266.

110. Hebbard PC, Wirtzfeld DA. Practice patterns and career satisfaction of Canadian female general

surgeons. Am J Surg 2009: 197(6):721-727.

111. Hayran O, Aksayan S. Pratisyen hekimlerde iş doyumu. Toplum ve Hekim 1991;16-7.

112. Musal B, Elçi ÖÇ, Ergin S. Uzman hekimlerde mesleki doyum. Toplum ve Hekim, 1995;10:2-7.

113. Sünter AT, Canbaz S, Dabak ġ, Öz H, PeĢken Y. Pratisyen hekimlerde tükenmişlik, işe bağlı

gerginlik ve iş doyumu düzeyleri. Genel Tıp Dergisi 2006; 16(1):9–14.

114. Aasland OG, Rosta J, Nylenna M. healthcare reforms and job satisfaction among doctors in

Norway. Scand J Public Health, 2010; 38(3): 253-258.

115. Walker KA. What keeps Melbourne GPs satisfied in their jobs? Aust Fam Physician 2007;

36(10):877-880.

116. Fennig S, Yuval D, Greenstein M, Rabin S, Weingarten M, Job satisfaction among certified

and non-certified general practitioners. Isr Med Assoc J 2000; 2(11):823-827.

117. Kurçer MA. Harran üniversitesi tıp fakültesi hekimlerinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri.

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2005; 2(3):10-15.

118. Yavuzyılmaz A, TopbaĢ M, Çan E, Çan G, Özgün ġ. Trabzon İl Merkezindeki Sağlık Ocakları

Çalışanlarında Tükenmişlik Sendromu ile İş Doyumu Düzeyleri ve İlişkili Faktörler. TSK

Koruyucu Hekimlik Bülteni. 2007; 6(1):41–50.

119. Oshagbemi T. Is length of service related to the level of job satisfaction? Int J Soc Econ. 2000;

27(3):213–226.

120. Hann M, Reeves D, Sibbald B. Relationships between job satisfaction, intentions to leave family

practice and actually leaving among family physicians in England. Eur J Public Health 2010.

121. Bodur S. Sağlık yöneticilerinde iş doyumu. Genel Tıp Dergisi. 1997; 7(1):12-14.

122. Buciuniene I, Blazeviciene A, Bliudziute E. health care reform and job satisfaction of primary

health care physicians in Lithuania. BMC Fam Pract 2005; 6(1):10.

123. Abdel-Rahman AG, Abdel-Halim AWE, Allam MF, Meky F. Low job satisfaction among

physicians in Egypt. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2008; 7(2): 91-96.

124. AMA : Overview of Overseas Experience in Regulating Hours of Work of Doctors in Training,

January, 1998. Erişim: http://www.ama.com.au/node/3757. Erişim tarihi:06.05.2010.

125. Ankara Tabip Odası. Ankara Tabip Odası Üyelerinin Mesleki ve Sağlık Alanına Yönelik Görüş

ve Tutumları Araştırması, Ankara, 2002.

126. Torun P. Türkiye‟de ve İngiltere‟de Farklı Pozisyonlarda Görev Yapan Hekimlerin İş Doyumuna

İlişkin karşılaştırmalı Bir Çalışma. Uzmanlık Tezi. KTÜ Tıp Fakültesi. Trabzon. 1998.

Page 104: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

95

127. Özyurt A. İstanbul Hekimlerinin İş Doyumu ve Tükenmişlik Düzeyleri-2003. Yüksek Lisans

Tezi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2004.

128. Rivet C, Ryan B, Stewart M. Hands on: is there an association between doing procedures and job

satisfaction? Can Fam Physician 2007; 53(1):92-93.

129. Laubach W, Firschbeck S. Job satisfaction and the work situation of physicians: a study at a

German university hospital. Int J Public Health. 2007: 52; 54-59.

130. Sibbald B, Bojke C, Gravelle H. national survey of job satisfaction and retirement intentions

among general practitioners in England. BMJ 2003:326(7379);22.

131. Ommen O, Driller E, Köhler T, Kowalski C, Ernstmann N, Neumann M, Steffen P, Pfaff H. The relationship between social capital in hospitals and physician job satisfaction. BMC Health

Serv Res 2009; 9:81.

132. Kaarna M, Põlluste K, Lepnurm R, Thetloff M, The progress of reforms: job satisfaction in a

typical hospital in Estonia. Int J Qual Health Care 2004; 16(3):253–261.

Page 105: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

96

8. EKLER

8.1. Ek-1

HASTA ANKET FORMU:

1-) Anket No:

2-) Doğum yılınız:

3-) Cinsiyetiniz: 1- Erkek 2-Kadın

4-) Medeni durumunuz:

1-Evli 2-Bekar 3-Boşanmış 4-Eşi vefat etmiş

5-) Öğrenim durumunuz:

1-Okur-yazar değil 4-Ortaokul mezunu

2-Okur-yazar 5-Lise mezunu

3-İlkokul mezunu 6-Üniversite mezunu

6-) Çocuğunuz var mı? 1- Hayır 2- Evet

7-) Sosyal güvenceniz var mı?

1-Var 2- Yok

8-) Özel sağlık sigortanız var mı?

1- Evet 2- Hayır

9-) Mesleğiniz nedir?

10-) Halen çalışıyor musunuz?

1-Hayır. Ne zamandır çalışmıyorsunuz? (ay olarak belirtiniz )

2-Evet. Ne iş yapıyorsunuz? Ne zamandır çalışıyorsunuz? (ay olarak belirtiniz )

3-Hiç çalışmamış

11-) Sağlık Ocağına ulaşımda zorluk çekiyor musunuz?

1-hiçbirzaman 2-nadiren 3- bazen 4- çoğu zaman 5-herzaman

12-) Bilinen sürekli bir hastalığınız var mı?

1-Hayır

2-Evet……………………………………………….. Kaç yıldır?...............

13-) Son bir yıl içinde kaç kez doktora başvurdunuz?

………… kez birinci basamak, ………………… kez hastane başvurusudur.

14-) Şuan ki başvuru nedeniniz nedir?

1) Yeni rahatsızlık 2) Müzmin bir sağlık sorunu 3) Kontrol 4) Kişisel koruyucu

sağlık hizmetleri

5) Reçete yazdırmak 6)ilaç raporu çıkartmak 7)Diğer……………………………….

15- Şuanki sağlık sisteminden memnun musunuz?

1-Evet 2- Hayır

lütfen nedenini açıklayınız………………………………………………………………...

16- şu an kayıtlı olduğunuz hekiminizden memnun musunuz?

lütfen nedenini açıklayınız………………………………………………………………...

…………………………………………………………………………………………….

Page 106: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

97

Son 12 ayda doktorunuz ve/veya

muayenehanesi hakkında aşağıdaki

durumlar için fikriniz nedir? 1kötü

2

3

4

5mükemmel

Uygun

değil /

İlgisiz

1 Görüşmeler sırasında yeterli

zamanınızın olduğunu hissettirmesi

� � � � � �

2 Sizin özel durumunuzla ilgilenmesi � � � � � �

3 Sorunlarınızı ona söylemenizi

kolaylaştırması

� � � � � �

4 Tıbbi bakımınızla ilgili kararlara sizi

de katması

� � � � � �

5 Sizi dinlemesi � � � � � �

6 Kayıt ve bilgilerinizi gizli tutması � � � � � �

7 Şikayetlerinizi çabuk geçirmesi � � � � � �

8 Günlük ihtiyaçlarınızı görecek kadar

iyi hissetmenize yardım etmesi

� � � � � �

9 İşini tam yapması � � � � � �

10 Sizi muayene etmesi � � � � � �

11 Hastalıklardan korunmanız için

sunduğu hizmetler (sağlık taraması,

sağlık kontrolü, aşılama gibi)

� � � � � �

12 Test ve tedavilerin amaçlarını

açıklaması

� � � � � �

13 Şikayetleriniz veya hastalığınız

hakkında istediğiniz bilgileri vermesi

� � � � � �

14 Sağlık durumunuza bağlı duygusal

sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı

olması

� � � � � �

15 Tavsiyelerine uymanızın önemini

kavramanıza yardımcı olması

� � � � � �

16 Önceki görüşmelerde yaptıklarını ve

söylediklerini bilmesi

� � � � � �

17 Uzmana ya da hastaneye sevkten

beklemeniz gerekenler konusunda sizi

hazırlaması

� � � � � �

18 Doktor dışı personelin yardımı � � � � � �

19 Size uygun zamanlara randevu

alabilmeniz

� � � � � �

20 Sağlık merkezine telefonla

ulaşabilmeniz

� � � � � �

21 Doktorunuza telefonla ulaşabilmeniz � � � � � �

22 Bekleme odasında harcadığınız zaman � � � � � �

23 Acil sağlık sorunları için hızlı hizmet

sunması

� � � � � �

Page 107: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

98

8.2. Ek-2

Hekim Anket Formu

1-Anket numarası:…….

2- Doğum tarihi(yıl olarak):………………

3-Cinsiyeti: 1 )Erkek 2 )Kadın

4-Medeni Durumu: 1-Evli 2-Bekâr 3-Boşanmış 4-Eşi vefat etmiş

5-Eşiniz çalışıyor mu? 1- Hayır 2- Evet (Mesleği………………………….)

6-Mezun olduğunuz üniversite:………………………………….……

7-Mezuniyet tarihiniz (yıl olarak)……….

8-Meslekteki toplam çalışma süreniz:………

9-Şu anda çalıştığınız kurumdaki toplam çalışma süreniz:………..

10-Sağlık ocağındaki yönetsel konumunuz:

1-Başhekim 3-Diğer…………..

2-Başhekim yardımcısı 4-yönetsel görevim yok

11-Bu kurum dışındaki çalışma durumunuz nedir?

1-Hiçbir yerde çalışmıyor

2-İş yeri hekimliği yapıyor

3-Muayenehanesi var

4-Özel kurumlarda nöbet tutuyor

5-Diğer(Belirtiniz:………………………………..)

12-Mesleğinizi kendi isteğinizle mi seçtiniz? 1- Hayır 2- Evet

13-Şimdi olsaydı tekrar aynı mesleği seçer miydiniz? 1- Hayır 2- Evet

14-Son bir yıl içinde çalıştığınız kurumda hizmet içi eğitim aldınız mı?

1- Hayır 2- Evet

15- Son 1 yılda kongre, kurs, seminer gibi etkinliklere katıldınız mı?

1- Hayır 2- Evet____(………kez kongre,………kez kurs,…..….kez seminer)

16-Düzenli olarak Türkçe tıbbi yayın izliyor musunuz?

1 ( ) Hayır 2 ( )Zaman zaman 3 ( )Evet

17- Düzenli olarak yabancı dilde tıbbi yayın izliyor musunuz?

1 ( ) Hayır 2 ( )Zaman zaman 3 ( )Evet

18-Sizce işyerinizdeki fiziksel koşullar yeterli mi? 1- Hayır 2- Evet

19-Sizce işyerinizdeki görev, sorumluluk ve yetkiler belirli midir? 1- Hayır 2- Evet

20-Herhangi bir alanda eğitici sertifikanız var mı?

1-Hayır 2-Evet(Lütfen belirtiniz)…………………………………………

21- Son 12 ay içinde TUS‟a girdiniz mi?

1-Hayır 2- Evet

22-Aşağıdaki alışkanlıklardan hangilerine sahipsiniz

Alışkanlıklar Sıklık

Sigara ……………….Adet/gün

Alkol ……………….Kadeh/ay

Çay/kahve ……………….Fincan/gün

Kumar/şans

oyunları

………………..Kere/ay

Diğer (Belirtiniz)

Page 108: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

99

Aşağıda, işinizin çeşitli yönleriyle ilgili cümleler bulunmaktadır.

Her cümleyi dikkatle okuyarak işinizin o cümlede belirtilen yönünden ne derecede

memnun olduğunuzu bir (X) işareti ile belirtiniz. Her cümleyi yanıtlarken “Bu yönden

işimden ne kadar memnunum?” sorusunu kendinize sorunuz.

1 2 3 4 5

1 Beni her zaman meşgul etmesi bakımından

2 Tek başıma çalışma olanağımın olması bakımından

3 Ara sıra değişik şeyler yapabilme şansımın olması bakımından

4 Toplumda “saygın bir kişi” şansını bana vermesi bakımından

5 Amirimin karar vermedeki yeteneği bakımından

6 Amirimin emrindeki kişileri idare tarzı bakımından

7 Vicdanıma aykırı olmayan şeyler yapabilme şansımın olması

bakımından

8 Bana sabit bir iş olanağı sağlaması bakımından

9 Başkaları için bir şeyler yapabilme olanağına sahip olabilme

bakımından

10 Kişilere ne yapacaklarını söyleme şansına sahip olmam bakımından

11 Kendi yeteneklerimi kullanarak bir şeyler yapabilme şansımın

olması bakımından

12 İş ile ilgili alınan kararların uygulamaya konması bakımından

13 Yaptığım iş karşılığında aldığım ücret bakımından

14 İş içinde terfi olanağımın olması bakımından

15 Kendi kararlarımı uygulama serbestliğini bana vermesi bakımından

16 İşimi yaparken kendi yeteneklerimi kullanabilme şansını bana

sağlaması bakımından

17 Çalışma şartları bakımından

18 Çalışma arkadaşlarımın birbirleri ile anlaşmaları bakımından

19 Yaptığım iyi bir iş karşılığında takdir edilmem bakımından

20 Yaptığım iş karşılığında duyduğum başarı hissinden

Yönden işimden hiç memnun değilim 1

Yönden işimden memnun değilim 2

Yönden işimden kararsızım 3

Yönden işimden memnunum 4

Yönden işimden çok memnunum 5

Page 109: ADANA’DAKĠ BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ...2.2.3.2. Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Uzmanlığı 17 2.2.3.3. Türkiye‟de Aile Hekimliğinin Geliimi 17 2.3. Hasta Memnuniyeti

100

9. ÖZGEÇMĠġ

Adı Soyadı :Fatih Mutlupoyraz

Doğum Tarih ve Yeri :1980, Ceyhan

Medeni Durumu : Evli

Adres : Huzurevleri mah.77209 Sok. Gerçek Yuva Sit. C

Blok K:7 D:14 Çukurova/Adana

Telefon : 0322-2391115/05333823121

E. posta : [email protected]

Mezun Olduğu Tıp Fakültesi : Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Mezuniyet Derecesi :

Görev Yerleri : 2006_2010 Çukurova Üniversitesi Aile

Hekimliği A.D

Dernek Üyelikleri : Çukurova Üniversitesi Aile Hekimliği Mezunlar

Derneği

Yabancı Dil : İngilizce