abd’den sÖzde 12 eylÜl İfŞaatlari · abd’den sÖzde 12 eylÜl İfŞaatlari türkçe, î ì...

17
ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI BBC Türkçe, 2011 yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan 12 Eylül 1980 dönemine ait ABD diplomatik yazışmalarına ulaştı. İlk kez yayımlanan bu belgelere göre, dönemin ABD Büyükelçisi Spain, darbeden birkaç saat sonra Washington'a yazdığı notta Türkiye'nin dış politikasında ve savunma politikalarında değişim yaşanacağı yönünde bir kaygıya yer olmadığını söylüyor. İşte İrem Köker'in haberi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan James Spain, darbeden birkaç saat sonra ABD'ye gönderdiği diplomatik notta askeri lideri iyi tanıdıklarını ve Türkiye'nin gerek dış politika gerekse de savunma politikalarının değişeceği yönünde endişe yaratacak bir neden olmadığını söylüyor. BBC Türkçe, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine ulaştı. İlk kez kamuoyuna açıklanan bu belgeleri bugün, yarın ve Cuma olmak üzere üç gün boyunca haber dizisi halinde yayınlayacağız.

Upload: donhan

Post on 30-Sep-2018

220 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI

BBC Türkçe, 2011 yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan 12 Eylül 1980

dönemine ait ABD diplomatik yazışmalarına ulaştı. İlk kez yayımlanan bu belgelere göre,

dönemin ABD Büyükelçisi Spain, darbeden birkaç saat sonra Washington'a yazdığı notta

Türkiye'nin dış politikasında ve savunma politikalarında değişim yaşanacağı yönünde bir

kaygıya yer olmadığını söylüyor.

İşte İrem Köker'in haberi.

12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan James

Spain, darbeden birkaç saat sonra ABD'ye gönderdiği diplomatik notta askeri lideri iyi

tanıdıklarını ve Türkiye'nin gerek dış politika gerekse de savunma politikalarının

değişeceği yönünde endişe yaratacak bir neden olmadığını söylüyor.

BBC Türkçe, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine

gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine ulaştı. İlk kez kamuoyuna açıklanan

bu belgeleri bugün, yarın ve Cuma olmak üzere üç gün boyunca haber dizisi halinde

yayınlayacağız.

Page 2: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

BBC Türkçe'nin ulaştığı, arasında 12 Eylül 1980 ile 5 Kasım 1980 tarihleri arasında ABD'nin

Ankara, İstanbul ve İzmir'deki diplomatik temsilciliklerinden Washington'daki Dışişleri

Bakanlığı ile diğer ülkelerdeki temsilciliklerine gönderilmiş 10 adet yazışma yer alıyor.

İlk kez kamuoyuyla paylaşılan bu yazışmalardan biri gizlilik sıralamasında en yüksek ikinci

derece olan "Gizli" ibaresini; yedi tanesi üçüncü gizlilik derecesi olan "Özel" ibaresini

taşıyor. İki yazışma da kamuya açık bilgiler taşıdığı için "Tasnif Dışı" olarak

sınıflandırılıyor.

İLK YAZIŞMA DARBE GÜNÜ

Yazışmaların ilkinin tarihi 12 Eylül 1980 günü. Darbeden kısa bir süre sonra yazıldığı

anlaşılan ve dönemin Ankara Büyükelçisi Spain imzasını taşıyan bu yazışma, "Gizli"

ibaresine sahip. Dışişleri Bakanlığı'nın bu belgeyi paylaşmadan önce bazı kısımlarını

çıkarttığı görülüyor.

"Ordunun (yönetime) el koymasının ardından ABD-Türkiye ilişkileri" başlıklı yazışmada

Spain, darbenin hemen ertesinde şu değerlendirmeleri yapıyor:

"Mevcut askeri liderlerin tamamını iyi tanıyoruz ve özellikle de NATO üyeliği başta olmak

üzere Türkiye'nin güvenlik ya da dış politikasında değişim yaşanacağı yönünde bir endişe

taşımamıza da gerek yok.

Buradaki esas mesele, bu çıkarları etkin ve hızlı bir şekilde yeniden tesis edilen

demokratik ortamda da korumak olacak. Ancak bunun olmayacağına inanmak için de

herhangi bir neden bulunmuyor.

Bu ilk günlerde daha da önemli olan ise bizim kamuoyu önündeki tutumumuz. ABD

devleti adına konuşan sözcülere, durumu yakından takip ettiklerini söylemelerini ve

yorumlarını Türkiye'nin NATO üyeliği gibi dış politika yaklaşımlarında herhangi bir değişim

görmeyi beklemedikleri yönündeki ifadelerle sınırlı tutmalarını öneriyoruz."

Page 3: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

- BBC

Büyükelçi Spain'in kaleme aldığı yazışmanın askeri liderlerle ilgili değerlendirmeleri içeren

paragrafının başlangıç kısmının ise belgelerin gizliliği kaldırılmadan önce ABD Dışişleri

Bakanlığı tarafından metinden çıkartıldığı görülüyor.

"Türkiye'de yaşanan Latin Amerika cunta darbesi değil"

1970'lerin ortasında ABD'nin Ankara Maslahatgüzarlığı görevini yürüten Spain, 1979'un

sonunda da büyükelçiliğe atandı. Spain'in görevi 1981 yılının yazında sona erdi.

Spain, 1984 yılında 'American Diplomacy in Turkey' (Türkiye'de ABD Diplomasisi) adında

Türkiye'de görev yaptığı dönemi anlattığı bir kitap yazdı.

Spain'in darbe günü gönderdiği yazıda, Türkiye'de ordunun yönetime el koymasının

diğer birçok demokratik ülkenin aksine "daha köklü ve daha kabul edilir" bir durum

olduğu ifade ediliyor.

Yazışmada, "Kısacası, bu bir Latin Amerika cunta darbesi değil… El koymayla ilgili yapılan

açıklamada da ifade edildiği gibi terör ve kamu düzeni alanında yaşanan son gelişmeler,

Page 4: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

her ne kadar gönülsüz de olsa Türk ordusu üzerinde harekete geçme baskısı yarattı"

ifadeleri kullanılıyor ve şu değerlendirmeler yapılıyor:

"Hükümetlerle değil, devletlerle ilişki kurma temeline dayanan olağan politikamıza uygun

olarak, bu durumda (askeri yönetimi) tanıma gibi bir sorunun ortaya çıkmadığını

düşünüyorum.

Bunun ötesinde, mevcut durumla ilgili ABD'nin iki önemli ulusal çıkarı söz konusu.

Bunlardan ilki Türkiye'nin uzun vadede demokratik bir ülke olarak korunması. Diğeri de

savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasının uygulanmaya devam etmesi de dahil olmak

üzere güvenlik alanındaki ilişkilerimizin sürmesi."

SEİA Nedir?

Spain'in yazışmasında bahsettiği Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması (SEİA), 29

Mart 1980 tarihinde imzalandı. Bu anlaşma ile NATO sorumlulukları kapsamında ABD'ye

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait bazı tesislerdeki ortak savunma önlemlerine katılma

izni verilirken, ABD de Türkiye'nin kalkınma çalışmalarına "mali ve teknik yardım

sağlamak için elinden gelen her türlü çabayı" gösterme taahhüdünde bulunuyor.

ABD Hesap Verilebilirlik Kurumu tarafından 1982 yılında hazırlanan bir raporda, SEİA

anlaşmasıyla ABD'nin Türkiye'deki askeri tesislere erişiminin ambargo dönemi

öncesindeki düzeylere döndüğü ve bu sayede "askeri tesislere, istihbarat tesislerine ve

uzun menzilli bir navigasyon istasyona daha serbest şekilde erişmeye" başladığı belirtildi.

Büyükelçi Spain'in kaleme aldığı yazışmanın askeri liderlerle ilgili değerlendirmeleri içeren

paragrafının başlangıç kısmının ise belgelerin gizliliği kaldırılmadan önce ABD Dışişleri

Bakanlığı tarafından metinden çıkartıldığı görülüyor.

"Türkiye'de yaşanan Latin Amerika cunta darbesi değil"

1970'lerin ortasında ABD'nin Ankara Maslahatgüzarlığı görevini yürüten Spain, 1979'un

sonunda da büyükelçiliğe atandı. Spain'in görevi 1981 yılının yazında sona erdi.

Spain, 1984 yılında 'American Diplomacy in Turkey' (Türkiye'de ABD Diplomasisi) adında

Türkiye'de görev yaptığı dönemi anlattığı bir kitap yazdı.

Page 5: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

Spain'in darbe günü gönderdiği yazıda, Türkiye'de ordunun yönetime el koymasının

diğer birçok demokratik ülkenin aksine "daha köklü ve daha kabul edilir" bir durum

olduğu ifade ediliyor.

Yazışmada, "Kısacası, bu bir Latin Amerika cunta darbesi değil… El koymayla ilgili yapılan

açıklamada da ifade edildiği gibi terör ve kamu düzeni alanında yaşanan son gelişmeler,

her ne kadar gönülsüz de olsa Türk ordusu üzerinde harekete geçme baskısı yarattı"

ifadeleri kullanılıyor ve şu değerlendirmeler yapılıyor:

"Hükümetlerle değil, devletlerle ilişki kurma temeline dayanan olağan politikamıza uygun

olarak, bu durumda (askeri yönetimi) tanıma gibi bir sorunun ortaya çıkmadığını

düşünüyorum.

Bunun ötesinde, mevcut durumla ilgili ABD'nin iki önemli ulusal çıkarı söz konusu.

Bunlardan ilki Türkiye'nin uzun vadede demokratik bir ülke olarak korunması. Diğeri de

savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasının uygulanmaya devam etmesi de dahil olmak

üzere güvenlik alanındaki ilişkilerimizin sürmesi."

SEİA Nedir?

Spain'in yazışmasında bahsettiği Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması (SEİA), 29

Mart 1980 tarihinde imzalandı. Bu anlaşma ile NATO sorumlulukları kapsamında ABD'ye

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait bazı tesislerdeki ortak savunma önlemlerine katılma

izni verilirken, ABD de Türkiye'nin kalkınma çalışmalarına "mali ve teknik yardım

sağlamak için elinden gelen her türlü çabayı" gösterme taahhüdünde bulunuyor.

ABD Hesap Verilebilirlik Kurumu tarafından 1982 yılında hazırlanan bir raporda, SEİA

anlaşmasıyla ABD'nin Türkiye'deki askeri tesislere erişiminin ambargo dönemi

öncesindeki düzeylere döndüğü ve bu sayede "askeri tesislere, istihbarat tesislerine ve

uzun menzilli bir navigasyon istasyona daha serbest şekilde erişmeye" başladığı belirtildi.

Page 6: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

"Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş'in gözaltısına tepki için bekleyelim"

ABD Büyükelçisi, gerek Milli Güvenlik Konseyi'nin (MGK) oluşumunu ve yayımladığı

bildirileri gerekse de darbenin hukuki temelini inceledikten sonra daha detaylı bir yorum

yapabilecek hale geleceklerini belirterek, 12 Eylül 1980 tarihli yazışmada şu ifadelere yer

veriyor:

"Demokrasinin en hızlı ve mümkün olan en eksiksiz şekilde yeniden tesisinin sağlanması

için çalışmalar yürüteceğiz. Ve yeni devlet yöneticilerini gereksiz yere küstürmediğimiz ve

aşağılamadığımız sürece bu amacımızı gizlemeye de gerek görmüyoruz.

(Örneğin; Demirel, Ecevit, Erbakan ve muhtemelen Türkeş'in gözaltına alınmaları

konusunda tutumumuzun ne olması gerektiğine dair tavsiyede bulunmadan önce birkaç

gün beklemek istiyorum.)

Dönemin Başbakanı ve Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, ana muhalefetteki

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı Bülent Ecevit ve azınlık hükümetine dışarıdan

Page 7: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

destek veren Milli Selamet Partisi'nin lideri Necmettin Erbakan, darbe gecesi gözaltına

alındı. Demirel ve Ecevit eşleriyle birlikte Hamzaköy'e; Erbakan ise Uzunada'ya götürüldü.

Bu yazışmanın yapıldığı sırada ise azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Milliyetçi

Hareket Partisi'nin (MHP) Genel Başkan Alparslan Türkeş ise aranıyordu. Darbe gecesi

evinde bulunamadığı için gözaltına alınamayan Türkeş, 14 Eylül Pazar günü Ankara'da

teslim oldu ve Uzunada'ya götürüldü.”

- BBC

Spain, yapılan ilk açıklamalarda demokrasiye dönüş vurgusunun yeterince güçlü

olmadığını temas kurduğu kişilere aktardığını belirterek, şunları yazıyor:

"Ben halihazırda bir inisiyatif alarak, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri olan ve aynı

zamanda Milli Güvenlik Konseyi toplantılarına da katılan Büyükelçi (İlter) Türkmen'e, şu

ana kadar sadece 1 numaralı (MGK) bildirisinde demokratik süreçle ilgili çok genelgeçer

bir ifade bulunduğunu ilettim.

Page 8: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

Türkmen, görüşlerimi hem (Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan) Evren hem de (MGK

Genel Sekreteri Haydar) Saltık'a aktaracağını ve aynı zamanda bugün için NATO

büyükelçileriyle planlanan toplantıda da demokrasinin yeniden tesisi konusunun üzerinde

yoğun şekilde durulacağını söyledi.

Yine aynı yazışmadan, 12 Eylül günü akşamüstü TSİ 15:00'te ordu komutasıyla NATO üyesi

ülkelerin büyükelçileri arasında bir toplantının planlandığı da anlaşılıyor.”

Spain, anılarını yazdığı "American Diplomacy in Turkey" kitabında da Evren'in aynı gün

içerisinde öğlen saat 13:00'te bir kez daha televizyonların karşısına çıktığını ve bu kez

demokrasiye dönüş meselesine daha çok vurgu yaptığını belirtiyor. Spain, bunda kendi

önerisinin etkili olup olmadığını bilmediğini ancak yine de memnun olduğunu ifade

ediyor.

Eski büyükelçi kitabında ayrıca, Türkmen'in de NATO büyükelçileriyle yapılan toplantıda

bu konuya ağırlık verdiğinin altını çiziyor.

Page 9: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

- BBC

"Dini görevlerini yerine getiren komutanların laik sisteme inancı ilginç"

ABD'nin diplomatik yazışmalarında, 12 Eylül darbesinin ardından Evren'in açıklamaları,

MGK bildirilerini ve ulusal basında yer alan haberlerin yakından takip edildiği ve buradan

derlenen bilgilerin, kendi kaynaklarından elde ettikleriyle harmanlanarak not halinde

gönderildiği anlaşılıyor.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Evren'in 16 Eylül 1980'de düzenlediği basın toplantısındaki

açıklamalarının İngilizce tam metnini diplomatik yazışmalar arasında gönderdiği

görülüyor. Bu yazışma, gizlilik derecesi "Tasnif Dışı" olan iki belgeden birisi.

Bu basın toplantısından birkaç gün sonra da Ankara'da görevli diplomatlardan Daniel

Newberry tarafından kaleme alınan "Türk ordusunun (yönetime) el koyması - Geçmiş ve

Beklentiler" başlıklı yazışmayla gelinen duruma dair kapsamlı bir değerlendirme yapıyor.

Newberry'nin 20 maddeden oluşan değerlendirmesinde darbe öncesi Türkiye'deki durum,

Evren'in açıklamaları ve MGK bildirilerinin ayrıntıları, ordunun dünya görüşü, dış

politikaya yönelik beklentiler, ekonomi politikaları, eğitim reformu, siyasal sistemde

beklenen değişiklikler ve demokrasiye geri dönüş konuları ele alınıyor.

Bu yazışmada da ağırlığın Spain'in de darbe sabahı gönderdiği notta vurguladığı üç konu

olan ekonomik reform süreci, dış politikada devamlılık ve demokrasiye verildiği

görülüyor.

Page 10: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

- BBC

Ordunun darbe planlarının eski Başbakan Nihat Erim ve bundan üç gün sonra da

Türkiye'deki sendikal hareketin en önemli isimlerinden Devrimci İşçi Sendikaları

Konfederasyonu'nun (DİSK) kurucusu Kemal Türkler'in öldürülmelerinin ardından

Temmuz ayı ortasında "ciddiye bindiğinin artık daha net bir şekilde" görüldüğü

belirtiliyor.

Erim, 19 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul'un Dragos semtinde Dev-Sol tarafından

düzenlenen bir suikast sonucu yaşamını yitirirken, Türkler de 22 Temmuz 1980'de evinin

önünde bir ülkücü tarafından vurularak öldürüldü. Bu iki cinayet, 12 Eylül darbesi

öncesindeki en önemli kilometre taşları arasında gösteriliyor.

Newberry de değerlendirmesinde darbenin hayata geçirilmesi kararında bu iki olayın

önem taşıdığını belirterek, Evren ve diğer komutanların Türkiye'deki mezhepsel ve

ideolojik farklılıkların dış güçler tarafından kullanılmasından kaygı duyduklarını aktarıyor:

"Evren her ne kadar doğrudan Sovyetler Birliği, Afganistan veya İran ile Libya'da İslami

uyanıştan bahsetmemiş olsa da, kendisinin ve diğer komutanların dış güçler tarafından

Page 11: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

yönetilen ya da dışarıdan ilham alan ideolojik grupların, devletin demokratik ve laik

temellerini tehlikeli düzeyde zayıflattığına inandığını açık bir şekilde dile getirdi.

Bazı askeri liderlerin dini görevlerini yerine getiren kişiler olduğu söylenirken, Kemalizm'in

en güçlü ilkelerinden biri olan laik bir siyasal sisteme inançlarının tam olması da ilginç bir

nokta."

- BBC

"ABD çıkarlarıyla ilgili temaslar rahatlatıcı"

Yazışmayı kaleme alan Newberry, Türkiye'yi yakından tanıyan ABD'li diplomatlardan

birisi. 1999 yılında yaşamını yitirmesinin ardından Washington Post gazetesi yayımladığı

haberde Newberry'den "Türkiye konusunda otorite" olarak bahsediyor.

Newberry, 36 yıl süren diplomasi kariyerinde Türkiye'ye dört defa atandı ve Ankara,

Adana ve İstanbul'da görev yaptı. 19 Eylül 1980 tarihli yazışmayı Ankara Büyükelçiliği'nde

görevli olduğu sırada kaleme alan Newberry, bundan bir yıl sonra İstanbul

Başkonsolosluğu'na atandı ve 1985 yılına kadar bu görevi sürdürdü.

Page 12: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

Newberry'nin gönderdiği yazışmada, yeni yönetimde de devamlılığı olacak olan iki konu

ekonomik sistem ve dış ilişkiler olarak tanımlanıyor ve askeri liderlerin 1980 yılının

başlarında başlatılan ekonomik reform programını sürdürmeye kararlı oldukları

vurgulanıyor.

Aynı yazışmada dış politika konusunda ise Newberry, "değişimin az olmasını ya da hiç

olmamasını" beklediklerini dile getiriyor ve daha önce Spain'in yazışmasında da adı geçen

Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri İlter Türkmen ile temasta olduklarını belirtiyor.

Yazışmada, "Büyükelçi'nin Türkmen ile kurduğu temaslar yapıcı ve ABD'nin çıkarları ile

savunma alanındaki karşılıklı olağan işbirliğinin devamına yönelik rahatlatıcı oldu"

ifadeleri kullanılıyor.

Ekonomi politikaları alanında ise Evren'in ekonomik reform programının devam edeceğini

ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'yle (OECD)

yapılan anlaşmaların süreceğini taahhüt ettiği ifade ediliyor.

24 Ocak Kararları nedir?

Newberry'nin atıfta bulunduğu ekonomik reformlar, Başbakan Demirel'in talimatıyla

dönemin Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal tarafından hazırlanan ve 24 Ocak Kararları

olarak bilinen programını ifade ediyor.

24 Ocak Kararları kapsamında yapılan bir dizi yapısal reformla serbest piyasa ekonomisine

geçiş süreci başlatıldı. Bu kararlar arasında devletin ekonomi içindeki payının azaltılması,

yüzde 32 oranında devalüasyona gidilmesi, günlük döviz kuru uygulamasına geçilmesi,

Page 13: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

bazı sektörlerde sübvansiyonların kaldırılması ve dış ticaretin serbestleştirilmesi de yer

alıyor.

İş dünyası bu kararları Türk ekonomisinin liberalleşmesi yönünde yapılmış çok önemli bir

hamle olarak nitelendirmiş ve memnuniyetle karşılamıştı. Ancak özellikle sol kesim, bu

kararların işçi sınıfı üzerindeki baskıları artıracağı ve haklarını azaltacağı için karşı çıkmıştı.

12 Eylül darbesini düzenleyenler tarafından hiçbir zaman kabul edilmemiş olsa da bu

darbenin yapılmış olma nedenleri arasında iş dünyası ve ABD'nin de desteğiyle 24 Ocak

kararlarının uygulanmasının bulunduğunu da öne sürenler bulunuyor.

"Demokrasiye dönüşün hızını belirleyecek iki unsur var"

Newberry tarafından kaleme alınan yazışmada değinilen bir diğer önemli konu da

darbenin ardından Türkiye'nin demokrasiye ne zaman geri döneceği konusu. Yazışmaya

göre, iktidarın seçilmiş, sivil bir hükümete devredilmesini belirleyecek olan iki unsur

bulunuyor:

"1) Terörün kökünü kazıma konusunda sağlanacak ilerleme. (Terör) azalmış durumda

ancak bitmiş değil.

"2) Şu ana kadar kendi içinde sert şekilde bölünmüş görünen sivil elitlerin ordu ile ne

ölçüde işbirliği yapacağı.

"İktidarın devredilmesiyle ilgili en makul tahmin en az bir yıl. Ancak daha da uzun sürmesi

muhtemel."

Newberry, Türkiye'nin "demokratik, laik ve Batı yanlısı bir ülke olarak korunması"

amacıyla siyasal sisteminde "kapsamlı değişiklikler yapmayı planladığını" belirtiyor.

Newberry, "Parlamenter sistem korunacak ancak birçok kişi yeni sistemin mimarlarına

cumhurbaşkanlığı makamını güçlendirme çağrısı yapıyor. Ülkenin bölünmesine neden

olan radikal siyasetçilerin önü kesilecek. Revize edilen sistemde, genel olarak, sınırsız

bireysel özgürlükler yerine, devletin bütünlüğü ve devlet kurumlarının işlevselliğine daha

fazla önem verilecek" diyor.

Page 14: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

- BBCSoldan sağa: Bülend Ulusu, İlter Türkmen, Haluk Bayülken

"Yeni kabinede muhafazakar olarak bilinen yetenekli isimler var"

Türkiye'de görevli ABD'li diplomatların, 12 Eylül darbesinin ardından gelen tutuklamaları

ve yapılan atamaları da yakından takip ettiği görülüyor.

22 Eylül 1980 tarihini taşıyan "Özel" ibareli bir yazışmada, Bülend Ulusu başbakanlığında

kurulan yeni kabineye dair değerlendirmeler yer alıyor. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde

görevli Arnold Schifferdecker imzalı yazışma, "Türkiye'nin yeni kabinesi" başlığını taşıyor.

Kabinedeki isimlerin seçiminde "deneyimin" önemli bir kıstas olarak göründüğünün

belirtildiği yazışmada, "Yeni kabine, genel olarak muhafazakar olarak bilinen ve Türk

halkının aşina olduğu bir grup yetenekli isimden oluşuyor. Az sayıda bilinmeyen isim var

ve aralarında tartışmalı isim de bulunmuyor" deniliyor.

Yazışmada, kabinede ekonomi, dışişleri ve savunma bakanlıklarına yapılan atamaların,

askeri yönetimin ekonomi ve dış politikada mevcut politikaları sürdüreceğinin bir teyidi

olarak yorumlanıyor.

Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen Özal'ın 24 Ocak Kararları ile başlayan ekonomik

reform sürecinde "yetkili kişi" haline geldiği ifade edilirken, Dışişleri Bakanlığı'na getirilen

Page 15: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

Türkmen ve Savunma Bakanlığı'na atanan Haluk Bayülken de "yüzü güçlü şekilde Batı'ya

dönük isimler" olarak tanımlanıyor.

Schifferdecker, kabineyle ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor:

"İki başbakan yardımcısı, üç devlet bakanı ve 21 bakan ile Ulusu'nun kabinesinin

büyüklüğü de Demirel'inkine yakın. Ancak, bu iki kabine arasında bazı ciddi farklılıklar

bulunuyor.

"Kabineyi oluşturan adamlar -hiç kadın yok- yetenekli, tartışma yaratmayacak ve

kendilerine teslim edilen konularda deneyimli isimler olarak biliniyor.

"Olağan bir kabineye kıyasla çok daha fazlası bir ya da birden fazla yabancı dil biliyor ve

hem mevcut hem de eski büyükelçilik çalışanları birçoğunu yakından tanıyor."

"Kaç milletvekilinin gözaltına alındığına dair güvenilir bilgi yok"

Darbeden bir hafta sonra, 19 Eylül 1980 tarihinde Ankara Büyükelçiliği'nden "Özel"

ibaresiyle gönderilen bir yazıda, gözaltına alınan eski milletvekillerinin listesi yer alıyor.

Thomas Martin imzalı yazışmada, Genelkurmay tarafından yapılan açıklamaya göre, 50

milletvekilinin gözaltına alındığı belirtiliyor. Bu kişilerin 25'inin CHP, 11'inin MHP, 7'sinin

AP, 5'inin MSP ve 2'sinin bağımsız milletvekili olduğu ve aralarında iki de senatörün

bulunduğu ifade ediliyor.

Yazışmada gözaltına alınan CHP'li vekillerin "birçoğu (CHP içindeki sol kanadın önemli

temsilcilerinden İzmir Milletvekili) Süleyman Genç ve benzer şekilde DİSK gibi radikal sol

örgütler ile solcu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan solcu isimler" olduğu öne

sürülüyor.

Tutuklanan AP'li vekillerin çoğunun ise Kürt bölgelerinden seçilenler olduğu vurgulanıyor

ve şu ifadelere yer veriliyor:

"Ordu, bu açıklamayı muhtemelen çok daha fazla sayıda insanın tutuklandığı yönündeki

söylentilerin giderilmesi için yapmak durumunda kaldı. Şu ana kadar kaç kişinin

yargılandığı ya da yargılanacağına dair güvenilir bir bilgi bulunmuyor.

Page 16: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

"Bazı Büyükelçilik kaynakları, gözaltına alınan 50 civarındaki kişinin son olmayabileceğini

söylüyor. CHP'nin bazı diğer milletvekilleri içinde yakalama kararı çıkartıldığı yönünde

duyumlar aldık."

12 Eylül 1980'de ne oldu?

TSK, cumhurbaşkanının parlamentoda uzlaşma sağlanamaması nedeniyle aylarca

seçilememesi, yaşanan hükümet istikrarsızlığı, ağır ekonomik sorunlar ve yoğun iç

çatışmaları gerekçe göstererek 12 Eylül 1980 Cuma günü sabah saat 03:00'te yönetime el

koydu.

Ülkenin yönetimi darbeyle birlikte kurulan Milli Güvenlik Konseyi'ne (MGK) devredildi.

MGK'nın yayımladığı ilk bildiride, darbenin ordunun "İç Hizmet Kanunu'nun verdiği

Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini" yerine getirmek adına "emir-komuta

zinciri" içinde gerçekleştirildiği belirtildi.

MGK'nın başkanlığına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren getirildi.

Konsey'de yer alan diğer isimler de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin,

Deniz Kuvvetleri Komitanı Oramiral Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral

Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun oldu.

Konsey'in genel sekreterliği görevini de Orgeneral Haydar Saltık yürütüyordu.

Darbe olduğunda iktidarda Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı Süleyman Demirel

başbakanlığındaki azınlık hükümeti bulunuyordu. Bu azınlık hükümetine Necmettin

Erbakan önderliğindeki Milliyetçi Selamet Partisi (MSP) ve Alparslan Türkeş'in lideri

olduğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) dışarıdan destek veriyordu. Ana muhalefette ise

genel başkanlığını Bülent Ecevit'in yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) vardı.

Page 17: ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI · ABD’DEN SÖZDE 12 EYLÜL İFŞAATLARI Türkçe, î ì í í yılında yapılan bir başvuru sonucu gizliliği kaldırılan í î Eylül

Darbenin ardından birçok siyasi parti, sendika ve dernek kapatıldı, yeni bir anayasa

hazırlandı, birçok isme siyaset yasağı getirildi ve parlamenter sistemde önemli

değişiklikler yapıldı. Darbenin ardından yaklaşık üç yıl sonra, 6 Kasım 1983 genel

seçimleriyle demokrasinin yeniden tesisi süreci de başladı.

Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı resmi verilere göre, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin

ardından toplam 650 bin kişi gözaltına alındı ve 52 bini de tutuklandı. Fişlenen kişi sayısı

da 1 milyon 680 bin, vatandaşlıktan çıkartılanların sayısı da 14 bin.

Sıkıyönetim mahkemelerinde 210 bin dava açıldı ve toplamda 230 bin kişi farklı suçlardan

yargılandı. Bunların 7 bini hakkında idam cezası istendi.

Bu dönemde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevleri nedeniyle, 171 kişi sorguda ve uğradığı

işkence sonucu ve 49 kişi de idam edilerek yaşamını yitirdi.

Ancak sivil toplum kuruluşları, gerçekten çok daha fazla kişinin darbeden etkilenmiş

olabileceğini söylüyor.

1981 yılında Türkiye: Askeri darbe sonrası siyasal ve sosyal yaşam

12 Eylül'le hesaplaşma

12 Eylül davası düştü

Kenan Evren: Hayatı ve mirası

Arşiv Odası: Kenan Evren, 1981-1988

[status draft]

[nogallery]

[geotag on]

[publicize off|twitter|facebook]

[category güvenlik]

[tags DARBELER DOSYASI, ABD, SÖZDE, 12 EYLÜL, İFŞAAT]