„ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ bir yıl sonrasını düşünürsen tohum...

10
„Kendi ayaklarının üstünde durmayı öğrenmelisin!“. Bu sözü hemen hemen hepimiz ergenlik dönemi sonlarinda anne ve babamizdan duymuşuzdur. Maalesef ergenlik dönemi bunu uygulamak için çok geç olabilir. Atalarımız „ağaç yaş iken eğilir“ sözünü disiplinin erken yaşlarda konulmasını vurgulamak için söylemişler.Üç yaşında bir çocuk dengesini kaybedip yere düşerse ve her defasında yardımına hemen annesi koşar onu ellerinden tutup ayağa kaldırırsa, bu yavrunun ilerde kendi ayakları üstünde durması zorlaşır. Zamanla çocuk bu duruma alışır ve her düstüğünde birinin kendisine yardım etmesini bekler. Ama ne yazıkki ilerleyen yaşlarda düştüğümüzde bizi ayağa kaldıracak olan annemizin eli olmayabilir. Bu nedenle onu kaldırmak yerine kendinin kalkmasına fırsat vermeliyiz. Tabiki kendi haline bırakın sevgi göstermeyın demiyorum fakat elimizi uzatmak yerine yanında olup „Hadi kalk, yapabilirsin“ demeyi onu motive etmeyi deneyebiliriz. Böylece kendi ayakları üstünde durmayı gerçekten öğrenmiş olur ve ileride sadece sizin bir güzel sözünüz, desteğiniz ile yeniden ayağa kalkar. Maalesef bazi veliler eğitimin okulda başladığı düşüncesine kapılıyor. Son araştırmalara göre eğitim ne okulda nede kreşde başlıyor. Eğitim anne karnında başlar. Daha yeni yeni anlaşılıyor ki bebek Anne karnında iken dış dünyadaki sesleri duyabiliyor, Annesinin mutluluğundan, hüznünden, stresinden ve acısından etkilenebiliyor. Anne karnına güneş vurduğu zaman sıcaklığın verdiği sevgiden tebessüm edebiliyor, annesi ağladığı zaman kalp atışları hızlanabiliyor ve minicik kalbi hüzünleniyor. Bu yüzden eğitim anne karnında başlıyor! Hamilelik dönemi ve doğumdan iki sene sonrası anne çocuk ilişkisi çok önemlidir. Eğer bir bebeğin ona sevgi, sadakat ve güven veren bir annesi varsa, ileride sosyal hayatı kolaylaşır. İnsanlarla daha kolay ilişkiler kurabilir ve güvenilir bir yetişkin haline gelir. Fakat ilk yaşlarda çocuk sevgiden mahrum bırakılırsa ilerde pesimist bir bakiş açısına sahip olabilir ve insanlara güvenmekten çekinir.3-4 yaşlarında çocuğunuz sözünüzü dinlemiyorsa, dediklerinizi yapmiyorsa bunu hoş karsilayin. Bu yaşlarda çocuklar huysuzluk döneminden geçer. Çok fazla soru sorar, merak eder, karşı gelir ve kendi sınırlarını tanımaya çalışırlar. Bu dönemde maalesef bazı veliler şiddete baş vurabiliyor. Şiddet yerine onunla konuşmayı deneyin. Oyuncağını kaldırmıyorsa „Odanı toplamazsan adım atacak yerin kalmaz, takılıp düsebilirsin“ diyebilirisiniz. „3 yaşında çocuk ne anlar!“ düşüncesine de kapılmayın. Onlar bizim sandığımızdan çok daha fazlasının farkında. Çocuk deyip geçmeyin! Bir markete girdiniz ve çocuğunuz ben bu oyuncağı istiyorum diye ağlamaya hatta yerlere yatmaya başladı. Bu sahneyi coğu anne ve babalar tanır. Herkes size bakıyor, çocugunuz sussun, bu utanç verici durum bitsin diye onun istediğini yapmayın. Bir defa bu hataya düşerseniz her defasında aynı taktiğini uygulamaya başlayabilir. Onu ikna etmeye çalışın. Isteğini başka şeylere yöneltin veya bir sınır koyun. Mesela „Bu gün bir çikolata veya oyuncak hakkın var fazlası yok“ diyebilirisniz. Eğer isteğinden vaz geçmiyorsa ona neden bu oyuncağı almak istemediğinizi anlatın. Çocuğunuzla konuşun ama ne olursa olsun şiddete baş vurmayın!İnsan gelişiminde en önemli dönem 0-7 yaş arasıdır. Şahsi karakterlerimiz bu yaşlarda gelişir. Burdan da gördügümüz gibi okul öncesi eğitim çok önemlidir. Bu noktada anne ve babalara büyük sorumluluk düşüyor. Atalarımız boşuna „7’sinde neyse 70’inde de odur“ dememişdir. Handan Öntürk „Ağaç yaş iken eğilir“ Photo Su Gülbin ve Hakan‘a Sam-der bir ömür boyu mutluluklar diler ve bir araya gelmelerine vesile olduğumuz için de SAM-DER olarak ayrıca mutluluk duyuyoruz. 41

Upload: others

Post on 18-Feb-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

„Kendi ayaklarının üstünde durmayı öğrenmelisin!“. Bu sözü hemen hemen hepimiz ergenlik dönemi sonlarinda anne ve babamizdan duymuşuzdur. Maalesef ergenlik dönemi bunu uygulamak için çok geç olabilir. Atalarımız „ağaç yaş iken eğilir“ sözünü disiplinin erken yaşlarda konulmasını vurgulamak için söylemişler.Üç yaşında bir çocuk dengesini kaybedip yere düşerse ve her defasında yardımına hemen annesi koşar onu ellerinden tutup ayağa kaldırırsa, bu yavrunun ilerde kendi ayakları üstünde durması zorlaşır. Zamanla çocuk bu duruma alışır ve her düstüğünde birinin kendisine yardım etmesini bekler. Ama ne yazıkki ilerleyen yaşlarda düştüğümüzde bizi ayağa kaldıracak olan annemizin eli olmayabilir. Bu nedenle onu kaldırmak yerine kendinin kalkmasına fırsat vermeliyiz. Tabiki kendi haline bırakın sevgi göstermeyın demiyorum fakat

elimizi uzatmak yerine yanında olup „Hadi kalk, yapabilirsin“ demeyi onu motive etmeyi deneyebiliriz. Böylece kendi ayakları üstünde durmayı gerçekten öğrenmiş olur ve ileride sadece sizin bir güzel sözünüz, desteğiniz ile yeniden ayağa kalkar.Maalesef bazi veliler eğitimin okulda başladığı düşüncesine kapılıyor. Son araştırmalara göre eğitim ne okulda nede kreşde başlıyor. Eğitim anne karnında başlar. Daha yeni yeni anlaşılıyor ki bebek Anne karnında iken dış dünyadaki sesleri duyabiliyor, Annesinin mutluluğundan, hüznünden, stresinden ve acısından etkilenebiliyor. Anne karnına güneş vurduğu zaman sıcaklığın verdiği sevgiden tebessüm edebiliyor, annesi ağladığı zaman kalp atışları hızlanabiliyor ve minicik kalbi hüzünleniyor. Bu yüzden eğitim anne karnında başlıyor! Hamilelik dönemi ve doğumdan iki sene sonrası anne çocuk ilişkisi çok önemlidir. Eğer bir bebeğin ona sevgi, sadakat ve güven veren bir annesi varsa, ileride sosyal hayatı kolaylaşır. İnsanlarla daha kolay ilişkiler kurabilir ve güvenilir bir yetişkin haline gelir. Fakat ilk yaşlarda çocuk sevgiden mahrum bırakılırsa ilerde pesimist bir bakiş açısına sahip olabilir ve insanlara güvenmekten çekinir.3-4 yaşlarında çocuğunuz sözünüzü dinlemiyorsa, dediklerinizi yapmiyorsa bunu hoş karsilayin. Bu yaşlarda çocuklar huysuzluk döneminden geçer. Çok fazla soru sorar, merak eder, karşı gelir ve kendi sınırlarını tanımaya çalışırlar. Bu dönemde maalesef bazı veliler şiddete baş vurabiliyor. Şiddet yerine onunla konuşmayı deneyin. Oyuncağını kaldırmıyorsa „Odanı toplamazsan adım atacak yerin kalmaz, takılıp düsebilirsin“ diyebilirisiniz. „3 yaşında çocuk ne anlar!“ düşüncesine de kapılmayın. Onlar bizim sandığımızdan çok daha fazlasının farkında. Çocuk deyip geçmeyin! Bir markete girdiniz ve çocuğunuz ben bu oyuncağı istiyorum diye ağlamaya hatta yerlere yatmaya başladı. Bu sahneyi coğu anne ve babalar tanır. Herkes size bakıyor, çocugunuz sussun, bu utanç verici durum bitsin diye onun istediğini yapmayın. Bir defa bu hataya düşerseniz her defasında aynı taktiğini uygulamaya başlayabilir. Onu ikna etmeye çalışın. Isteğini başka şeylere yöneltin veya bir sınır koyun. Mesela „Bu gün bir çikolata veya oyuncak hakkın var fazlası yok“ diyebilirisniz. Eğer isteğinden vaz geçmiyorsa ona neden bu oyuncağı almak istemediğinizi anlatın. Çocuğunuzla konuşun ama ne olursa olsun şiddete baş vurmayın!İnsan gelişiminde en önemli dönem 0-7 yaş arasıdır. Şahsi karakterlerimiz bu yaşlarda gelişir. Burdan da gördügümüz gibi okul öncesi eğitim çok önemlidir. Bu noktada anne ve babalara büyük sorumluluk düşüyor. Atalarımız boşuna „7’sinde neyse 70’inde de odur“ dememişdir.

Handan Öntürk

„Ağaç yaş iken eğilir“

Phot

o Su

Gülbin ve Hakan‘a Sam-der bir ömür boyu mutluluklar diler ve bir araya gelmelerine vesile olduğumuz için de SAM-DER olarak ayrıca mutluluk duyuyoruz.

41

Page 2: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

Kalın Bağırsak Kanseri ÖNLENEBİLİNİR

Dünya genelinde Kalın Bağırsak Kanseri önde gelen 4. ölümcül hastalıktır. Avusturyada her sene 5.000 insan Bağırsak Kanseri hastalığına yakalanmakta ve 3.000 insan bu nedenle ölmektedir.

Kalın Bağırsak kanseri erken tehşis ile önlenebilinir.Çünkü bu kanserin çeşidinin öncüsü poliplerdir. Kolonoskopi sayesinde tüm polipleri bulmak ve çıkarmak mümkün. Bu şekilde kansere dönüşümü önlenmiş olur.

Kolonoskopi nedir:1cm inceliğinde, 1,2 m uzunluğunda ve ucunda 0,5 cm kamera olan bir hortum-dur. Kolonoskopi makatdan girilerek yapılır ve tüm kalın bağırsağa bakılır. Bu kamera sayesinde 150 kez büyülte-rek tüm kalın bağırsağa bakmak müm-kün. Bir hemşire, bir doktor ve hastayı uyutan üçüncü bir kişiye ihtiyaç vardır. Bulunan hastalığa göre, en az 15 dakika sürer. İşlem sonrası hemen ayağa kalkılır ve normal yemek yenilebilir. Eğer hasta uyutulmadan yapılırsa, hasta aynı gün işe gidebilir.

Polip nedir:Polipler bir tümör çeşitidir ve vücudun çeşitli yerlerinde görülür, iyi huyludur. Ama zamanla kansere dönüşür. Bu yüz-den alınmalıdır. Kolonoskopi esnasında alınır.Bu yüzden tarama muayenelerinin içinde kolonoskopi de yer almaktadır.Tüm 50 yaş üzerinde kadın ve erkek-lerin 7-10 yıl aralıkla bunu yaptırması mutlaka gerekir.

Önceden Kolonoskopi herkesin kor-kulu rüyası idi, ancak şimdi „Sanfte Kolonoskopie“ dediğimiz yöntem ile yapılmakta. Hasta muayene esnasın-da tamamen uyumakta ve hiç bir acı hissetmemektedir. Bu „Sedierung“ dediğimiz uyuma şekli, narkoz değildir ve narkozun yan etkilerini taşımaz. Ama hastanın muayene esnasında acı hisset-memesini sağlar. Hastanın Kolonoskopi sonrası bir saat içerisinde eve gidebil-mesi mümkündür.

Kolonoskopi yapmak için hastaneye gitmek sart değil. Bir dahiliyecide veya genel cerrahi muayenesinde sor-unsuz ve ücretsiz yaptırıla-bilinir.Ayrıca uyutma ücreti artık “Krankenkasse” Sosyal sigorta tarafindan karşılan-maktadır.

Bağırsak Kanserinin risk faktörleri:

Beslenme tarzıKiloSigaraSpor yapmamakKolonoskopi esnasında bulunan hastalıklar:MayasırDivertikülerKronik iltihapPolipKanser

Basit bir muayene ile Bağırsak Kanserinin önlenmesi mümkün iken, bu firsatı değerlendirmelisiniz!

Dr. Belgin Korkmaz

Viyana da gerekebilen Acil numaralardan bir kaçı

Notrufe : Acil numaralar

Feuerwehr : İtfaiye1220 bis 24 UhrRettung : Ambulans1440 bis 24 UhrÄrztefunkdienst : Doktor Acil 141Wochentags: 19 bis 7 Uhr Wochenende: Freitag 19 bis Montag 7 Uhr Feiertag: 0 bis 24 UhrPolizei : Polis1330 bis 24 UhrEuro-Notruf : Avrupa Acil Nr.1120 bis 24 UhrVergiftungs-Informationszen-trale : Zehirlenme bilgi Mer-kezi01 406 43 430 bis 24 UhrGasnetz-Notruf : Doğalgaz Acil1280 bis 24 UhrFrauennotruf : Kadınlar için Acil Numara01 717 190 bis 24 UhrAllgemeine Auskünfte :Genel Bilgi-hattıWiener Rathaus - Telefonzent-rale : Viyana Belediyesi- Tele-fon merkezi01 40000 bis 24 Uhr

Bürgerdienst01 502 55 Einzelne Bezirke mit Durchwahl -01 bis -23 erreichbar.Montag bis Freitag (werktags) von 7.30 bis 15.30 Uhr. Donnerstag von 7.30 bis 17.30 Uhr danach jeweils bis 18 Uhr JournaldienstDaha fazla bilgi için :www.wien.gv.at/kontakte/notrufe.html

Sağlık Köşesi

Dr. Belgin Korkmaz

42

Page 3: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını
Page 4: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

Değerli SAM-DER Başkanı ve yönetim kurulu üyesi kardeşlerim! Çıkarmış olduğunuz bu Samdergi‘de Samder çatısı altında yapılan hizmetlerin bir parçası olan dini hizmetlere‘de bir bölüm ayırdığınızdan dolayı sizlere ve Samdergi‘nin çıkarılmasında emeği geçen tüm çalışanlara içten teşekkür eder, tüm çalışmalarınızda başarılar niyaz ederim.

Sam-Der‘in kurulmasına vesile olan, bu güne kadar hizmeti geçen ve şu anda hizmet nöbetini yürüten kıymetli Sam-der yönetim kurulu arkadaşlarım! Değerli Samsunlular, kıymetli gençler, değerli veliler ve bu dernek hizmetlerinden istifade eden çok kıy-metli din kardeşlerim ve değerli okuyucular! Hepini-zi Allahın selamıyla selamlıyorum, sıhhat ve afiyetler diler, her şeyin hakkınızda hayırlı olmasını Mevladan niyaz ederim.

Kıymetli kardeşlerim, Peygamber efendimiz H.Ş. lerinde şöyle buyurmaktadır.‘‘ İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faideli olandır, toplumun efendisi-de o topluma hizmet edendir.‘‘ Bundan dolayıdır ki islam dini bizlere bazı mükellefiyetler yüklemiştir, Cenabı Hakka karşı kulluk ve dini vazifelerimizin yanında, ailemize, akrabalarımıza, komşumuza,vatanımıza, milletimize ve evlatlarımıza karşı olan vazifelerimiz çok daha mühimdir. Eğer çocuklarımıza İslam dinini emrettiği terbiye verilmeyecek olursa hem kendimiz hemde Vatan ve Millet bu çocuklardan zarar görecektir. Hüner onların sayısını değil say-gısını artırmaktır. Evlat terbiyesi bir milletin istikba-lini hazırlar onu ihmal etmekte bir milletin ufuklarını karartır.

Atalar ne güzel demiş:

‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek.On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını düşünüyorsan-halkı eğit, insan yetiştir.

Bir kez ürün verir ekersen tohum,On kez ürün verir dikersen ağaç,Yüz kez ürün verir eğitirsen insan,Balık verirsen bir kez doyurursun halkı, öğretirsen balık tutmasını, hep doyar karnı.,,

Her şeyin madde ile ölçüldüğü devrimizde yetişen neslin ruhi boşluklar içerisinde bulunduğu bir ha-kikattir. Hal böyle olunca bugün bilhassa Avrupada maddi olduğu kadar manevi olarakta en çok himay-eye muhtaç olanlar onların ruhları ve kalpleri ilede ilgilenmek zorundayız. Milli ve manevi değerlerimizi emanet edeceğimiz evlatlarımızı,

gençlerimizi iyi yetiştirmek, onlara iyi sahip olmak durumundayız.Kudsi, maddi ve manevi değerlere ancak Allah korkusunu kalbine yerleştiren ve islam ahlakıyla ahlaklanan, geçmişini, tarihini iyi ve doğru bir şekilde bilen nesil sahip olur. En büyük mirasta, eserde budur.

H.Ş. Bir baba evladına güzel terbiyeden daha üstün bir İhsanda bulunamaz. ‚‚ İnsan odurki koymalı dü-nyada bir eser. Eseri olmayanın yerinde yeller eser.‘‘

İlimlerin en üstünü Allahu Tealayı bilmek ve tanı-maya vesile olan bilgidir. Bu bilgininde ancak terbiye ile, saygı ile elde edileceğinden hiç şüphe yoktur. İnancın temeli olan ilim sıfatını elde etmenin üç şarta bağlı bulunduğunu büyük alimler şöyle açıklamıştır.1) İstikamettir (yani Allaha teslim olup islam esasları çerçevesinde hareket etmek, hayatı ona göre düzenle-mektir).2) İlim adamlarına özellikle hakiki din alimlerine (Hocalara) saygı göstermektir.3) Devamlı okutmaktır. Bu şartlardan biri bulun-madığı takdirde esas maksat olan feyizli ve faydalı bir ilim elde edilemez.

Bu duygu ve anlayışla Sam-Der dini hizmetler bölümünde çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. İmkanlar nisbetinde verimli olmaya uğraşıyoruz. İnşallah Sam-der‘in daha iyi günlere kavuşmasını H.Z. Allah‘tan niyaz ediyor, ilk olarak bize güvenip çocuklarını emanet eden anne ve babalara, organi-zasyon sorumlusu olarak gayret gösteren Yılmaz Kahramanoğlu kardeşimize ve her hususta yardımcı olmaya çalışan Basri Köse ve Nedim Karkucakkardeşimize cani gönülden teşekkür eder, saygılar sunarım.Mutayip Sarıoğlu: Sam-der – Din görevlisi, Yılmaz Kahramanoğlu: Din işleri Org. sorumlusu, Basri Köse: Yardımcı

Sözlerime bir niyaz ile son vermek isterim.

‘‘Ey Allahım, şu karanlık yollarıBizi sana ulaştıran yollar et.İhtirasla kilitlenmiş kolları,Birbirini kucaklayan kollar et!

Muhabbetin gönlümüzde hız olsun,Gittiğimiz hak yolunda iz olsun,Önümüzde uçurumlar düz olsun,Yolumuzda dikenleri güller et!Dalalette bırakıpta insanı, Yapma arzın en canavar hayvanı!Unutturma doğruluğu vicdanı!‚‚

Duygu ve anlayış içerisinde çocuklarımıza hizmet

44

Page 5: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

Derneğin Sorumlu Hocası Muttayip SARIOGLU(Yıllardır hizmetleri ve tecrübesiyle bizlerle),Derneğimizde 60 öğrenci eğitim görmektedirYılmaz Kahramanoğlu Samder Din işleri Sorumlusu

Ders saatleri:Cumartesi ve Pazar10.00-13.00 arasi

Din Eğitimi, Kültürel ve Sosyal Faaliyetler

45

Page 6: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

Merhaba sevgili dostlar. Sam-Der Cenaze Fonu kuruldu. Bu fon siz dostlarımıza vede hepimize hayırlı olmasını temenni ederim. Fonun yönetim kurulu, Sam-der yönetimkurulundan bağımsız olarak kurulmuştur. Fakat fon Sam-Der‘in bizlere bir hediyesidir. Sam-der yapmış olduğu kampanyayla 2014 aidatını yatıran herkesi isterse cenaze fonu-na üye yapmaktadır ve kampanya geleneksel Samsunlular şölen gününe kadar geçerlidir.Kampanyanın son günü şölen günüdür. Bu fona üye olmak için Sam-Der üyelik şartı ge-rekmemektedir (Bağımsız bir fondur istey-en herkes katılabilir) fakat üyelik avantajları vardır. Dernek üyelerinin yakını vefat ettiğin-de, taziye için dernek lokalini ücretsiz kullan-abilecektir. Ayrıca Sam-Der cenaze fonu ile ilgili başka kampanyalar yapma yetkisine sa-hiptir. Buradaki amaç, Sam-der üyelerine bir hizmet sunmaktır. Cenaze fonu üyeleri için de Sam-der üyeliğinin avantajını ortaya çıkar-maktır. Kısaca bu durumdan bir potansiyel güç ortaya çıkar, her iki üyeliğin de sayıca çoğal-masını sağlamaktır. Örneğin hemen hepimiz akrabamızın, tanıdığımzın hatta yolda gör-

düğümüz birinin düğün merasimine katılmak isteriz ve takımızı takarız. Burdaki amaç pa-ramızın çokluğundan değil yuva kuracak bir kardeşimize yardımcı olmak. Cenaze fonu da aynı düşünebilinir ve amaç bir cenazenin def-nine yardımcı olmaktır. Biz ne kadar çoğalır-sak gücümüz o kadar artar. Bu bir ihtiyaçtır. Şunu unutmayalım ki bu yardımlaşma bir gün bizede lazım olabilir.Yönetim Kurulumuz Rıfak Çakır Başkan-lığında Resai Öztürk, Ramazan Demirel, M. Mithat Küleç,Ali İnan, Selahattin Özyer ve Cafer Çelebi den oluşmaktadır. Yönetimdeki arkadaşlarımız sizin hizmetinizde olaca-klardır. Cenaze fonundaki para akışı şeffaf tamamen banka üzerinden gerçekleşecektir. Hiç kimse elden para kullanmayacaktır. Ya-zıma son verirken Sam-derginin 2. Sayısının-da hayırlı olmasını diler, ve çalışanlarınada teşekkürü bir borç bilirim. Bu acı durumla karşılaşmamanız dileğiyle hepinizi Yönetim Kurulumuz adına saygıyla selamlıyorum.

Muhasip Üye Ing. Cafer Çelebi

CENAZE FONU

Page 7: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

2013 YILINDA VİYANADA VEFAT EDEN HEMŞEHRİLERİMİZ

SEHER BÖLÜKBAŞ

ŞAHİN KÖSE

HASAN DOĞANAY

KEMAL DOĞANAY

HAVA GÖKMEN

AHMET AYDEMİR

FUAT KURT AYSUN ÇALIŞKAN

BEKİR SAMİ KÖSE

AYHAN YILMAZ

PAŞA TAŞ

HACI MEHMET ERGİN

ZEKİYE AYDEMİR

KANİ ÇAKIR

Sam-Der ve Samsun Halkı vefat eden değerli hemşerile-rimize ALLAH dan rahmet eyler ve yakınlarına sabır dileriz

Saygı değer okurlarımız sizden rıcamız vefat eden hemşerilerimiz için dua etmeniz ve bu dünyadan göçmüş bütün müslüman alemine dua etmeniz. ALLAH dualarınızı kabul eylesin. Amin 47

Page 8: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

İbrahim çok akıllı ve inançlı bir adamdı .İki oğlu vardı, İshak ve İsmail.Oğullarını çok seviyordu.Bir gün uyurken rüyasında bir ses şunları söylemişti; Ey İbrahim, Allah oğlun İsmail’i kurban etmeni istiyor.Gördüklerinin gerçek olup olmadığını düşündü.Ertesi gün aynı rüyayı bir defa daha görmüştü.Bu defa rüyanın Allah’tan olduğuna kanaat getirmeye başlamıştı.Bu kesin bir emirdi. Ve oldukça büyük bir imtihandı. Hz. İbrahim gördüğü rüyayı yavaş yavaş oğluna anlatmaya başladı. Allah tarafından imtihana tabi tutulduklarını anlatmaya çalışıyordu. Hz. İsmail’de babasının anlattıklarından sonra, en ufak bir korku ve telaş, olmamıştı. Babacığım, hiç endişelenme. Her ne ile emrolundu isen onu yap.

Allah’ın vicdanı-Ey İbrahim, Allah’a ne kadar bağlı olduğunu ispatladın. Dur artık İsmail’i kesmene lüzum yok. Hz. İbrahim başını kaldırıp, sesin geldiği yere yani yukarı bakın-ca, elinde kurbanlık bir koç ile Cebrail aleyhisselamı gördü. Hz. İbrahim sevinç içinde oğlunun gözlerini çözdükten sonra, koçu alıp kurban etti ve Allahü tealaya şükretti .O günden itibaren bütün Müslümanlar, Hz. İsmail‘in kurtu-luşunu kutlamak ve Allah’ a şü-kran borçlarını ödemek için, Kur-ban Bayramında kurban kesmeye başlamışlardı. Kurban kesmek vacib olan bir ibadet olarak kıya-mete kadar devam edecektir.

İbrahim ve İsmail Arafat DağındaBaba oğul yanlarına ip bıçak ve balta alarak yola koyuldular. Hz. İbrahim oğlunu sağ yanına yatıra-rak Yüce Allah’ın emrini yerine getirmeye başladı. Bıçağı görüp acı duymasın diye de gözlerini bağlamıştı. Bıçağı Hz. İsmail’in boynuna sürünce, bıçak kesmeyi verdi. İsmail’i yatırıp bıçağı yeni-den indiriyorken, duyduğu ses ile durmak zorunda kaldı.

Kurban Bayramımız

Hz. İBRAHİM‘İN RÜYASI

48

Page 9: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

Sivas’ta kongreler düzenlendi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir ege-menlik var,o da Milli Egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurt-aracaktır.” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri –milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisinde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seç-ti. Mustafa Kemal Paşa’nın önder-liğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Yurdu-muz düşmanlarından kurtarıldıktan sonra tahtını ve rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlik-te yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Fakat bu doğan devle-tin yönetim biçimi henüz belirlen-memişti. İkinci dönem Büyük Millet

Meclisi 11 Ağustos; düşmanın ülke-den atılıp sınırlarımızın belirlenme-sinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazır-lıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onla-ra yarın cumhuriyeti ilan edeceğini söyledi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet öner-gesi Türkiye Büyük Millet Mecli-si’ne verildi ve meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cum-huriyet yönetimi kuruldu ve Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Bu tarihten sonra her yıl ülkemizde Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim günü coşkuyla kutlanmaya başladı.

Milli Bayramımız29 EKİMİN ANLAMI VE ÖNEMİ

Osmanlı İmparatorluğu’na, ikinci meşrutiyetin ilanından altı yıl son-ra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914’te başlayan ve dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz yenilmiş sayıldık. Ülke-miz İngilizler, Yunanlılar, Fransız-lar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa,19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Mustafa Kemal ATATÜRK

49

Page 10: „Ağaç yaş iken eğilir“ · 2014-07-26 · ‘‘ Bir yıl sonrasını düşünürsen tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan ağaç dik. Ama yüz yıl ve daha sonrasını

VİYANA BÜYÜKELÇİLİĞİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK MÜŞAVİRLİĞİ DUYURUSU

Emekli Aylıkları ve Dengeleme Zammında 01.01.2014 Tarihinden İtibaren Artış Sağlandı.Sigortadan Muaf Cüzi Çalışma (Gering-fügigkeitsarbeit) Ücreti Sınırı Artırıldı.

Emekli aylıkları, 01.01.2014 tarihinden itibaren % 1,6 oranında artırılacaktır.Dengeleme Zammı, 01.01.2014 tari-hinden itibaren % 2,4 oranında artırıla-caktır.

Emekli Aylıklarının Asgari SınırıYalnız Yaşayanlar İçin 857,73 avroEvli Çiftler İçin 1.286,03 avro

Dul/Yetim Aylıklarının Asgari SınırıDul Aylığı Alanlar İçin EUR 857,73Yarım Yetim Aylığı Alanlar İçin 24 Yaşa Kadar EUR 315,48Tam Yetim Aylığı Alanlar İçin 24 Yaşa Kadar EUR 473,7024 Yaş Üstü Yarım Yetimler İçinEUR 560,6124 Yaş Üstü Tam Yetimler İçinEUR 857,73

Yaşlılık Aylığı Zammı, Kaideten Yıllık Gerçekleştirilmektedir. Zamlı Aylık Ödemesi, Başlangıç Tarihinden İtibaren 2. Yılın Başından İtibaren Uygulana-caktır. Dul ve Yetim Aylıklarında İstisnai Uygulama Yapılmaktadır.Örnek 1: 01.08.2013 tarihinde başlayan emekli aylığına, 01.01.2015 tarihinden itibaren zam uygulanacaktır.Örnek 2: 01.07.2013 tarihinde başlayan dul aylığına, 01.01.2014 tarihinden itibaren zam uygulanacaktır.Sigortadan Muaf Cüzi Çalışma ücreti sınırı, 01.01.2014 tarihinden itibaren, aylık 395,31 avro, günlük ise 30,35 avro olarak yeniden belirlenmiştir.Vatandaşlarımızın Bilgisine Saygı ile Sunulur.

1. Viyana‘nın Dom-gasse 6‘da bulunan Osmanlı tuğrası 1760 yılında yapil-mis ve binanin dış giriş kapısının üstün-de bulunmaktadır. ziyaret edilebilir.

Dayı Çerkez „ yiğit ünlü bir cengaver aynı zamanda kendi adına bir parkın ismi verilmiştir.1.Viyana „ Tscherkessen platz „

1. Viyana´daki Osmanlı Tarihi ile alakalı bir kaç gezi yerleriKärtnerstrasse 37 Malteser KilisesiNeuer Markt 1 Kapuzıner Kilisesi içindeStephansdom Türkenma-donnası ,Türkenbefreiungsdenkmal, Domgasse 6 + 8 Osmanlı BayragiGriechengasse 9 3 GülleSterngasse 3 Türk GullesiSteindlgasse 4 Türk GullesiAm Hof 1 Altin Gulle (Goldene Kugel)Strauchgasse / Heidenschuss 3 Dayı Çerkez Heykeli resimde görülüyor.Hofburg Prinz Eugen Heykeli, Ephesosmuseum,Savaş aletlerStubentor 1. Viyana Duvarı kalıntıları -harabe hali

NOT: 23 ayri Viyanada var olan Osmanlı izleri bir sonraki sayılarda bulacaksınız.

AVUSTURYADA TÜRKLERİN İZLERİ

50