a orman muh odasi dergisi 2014 4 ic - ormuh.org.tr · dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı...

48
Yıl: 51 • Sayı: 10-11-12 • Ekim/Kasım/Aralık 2014 • ISSN 1301-3572 ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANI Bilim ve Teknoloji Vesayetle İlerlemez... Torba Yasa İle; TMMOB ve Odaların Bağımsızlığı Yok Ediliyor... Mücadele Edeceğiz...

Upload: others

Post on 10-Sep-2019

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

Yıl: 51 • Sayı: 10-11-12 • Ekim/Kasım/Aralık 2014 • ISSN 1301-3572 ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANI

Bilim ve TeknolojiVesayetle İlerlemez...

Torba Yasa İle;TMMOB ve OdalarınBağımsızlığı Yok Ediliyor...

Mücadele Edeceğiz...

Page 2: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

BAŞYAZI

ODAMIZDAN

2

4

Yıl: 51 • Sayı: 10-11-12 • EKİM/KASIM/ARALIK 2014

TMMOB Orman Mühendisleri OdasıAdına Sahibi

Ali KÜÇÜKAYDIN

Yayın SorumlusuProf. Dr. Devlet TOKSOY

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüZeki KAMACI

Yayın Kurulu

Sevda ERGİZOrman Yük. Mühendisi

Hüseyin AYTAÇOrman Mühendisi

Ali İzzet BAŞEROrman Mühendisi

Fatih SARAÇAğaç İşleri End. Yük. Mühendisi

Emre TOPBAŞOrman End. Mühendisi

Prof. Dr. Ender MAKİNACIİstanbul Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Erol BURDURLUGazi Ünv. Tek. Eğt. Fak.

Prof. Dr. Mustafa AVCISüleyman Demirel Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜSütçü İmam Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Selman KARAYILMAZLARBartın Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Semra ÇOLAKKaradeniz Teknik Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Sezgin AYANKastamonu Üniv. Orm. Fak.

Yayın KoşullarıDergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayarda yazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp, yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı dilekçe ekinde kağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamda dergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir. Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşan yazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceği düşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraf net ve temiz olmalı, slayt dıında sayısal gönderilecek fotoğrafl arın çözünürlüğü yüksek olmalıdır. Yazılarda Türkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarına uyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünsel ve teknik sorumluluk yazarına ait olup, oda yönetimini ve Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergide yayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın ya da yayınlanması geri verilmez. Yazılar Yayın Kurulu tarafından incelenir. Yayın Kurulu yayınlanacak yazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve uygun görülen yazıları yayınlar.

Yönetim YeriBeştepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beştepe-Yenimahalle/ANKARA

Tel: (0312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0312) 215 01 81e-posta: [email protected]

www.ormuh.org.tr

TMMOB Orman Mühendisleri OdasıGaranti Bankası Meşrutiyet Caddesi Şubesi

TR70 006 200 5280 0006 2981 35

Tasarım - BaskıDörtrenk Yayın Tanıtım Matbaacılık Ltd. Şti.

Kazımkarabekir Cad. 85/7İskitler / ANKARA

Tel: (0312) 341 40 82 - 230 41 82

ISSN 1301-3572ORMAN MÜHENDİSLİĞİ

ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİAĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ

TMMOB VE ODALARI İKTİDARA BAĞIMLI HALE GETİRMEYİ HEDEFLEYEN TORBA YASA TASLAĞINA KARŞI; TMMOB VE ODALARLA BİRLİKTE MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ

ODAMIZIN BURSA ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ SINIRLARI İÇİNDE YER ALAN 51 HEKTARLIK ÖZEL AĞAÇLANDIRMA SAHASINDAN, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA VERİLEN ALANA İLİŞKİN ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI’NIN 11.09.2013 TARİHLİ ÖN İZİN OLURU İPTAL EDİLMİŞTİR.

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE 80 ORMAN MÜHENDİSİ ALIMI İÇİN YAPILAN SÖZDE SÖZLÜ SINAV SONUÇLARI AÇIKLANDI

ODAMIZ GENEL MERKEZİNDE;KAMU İHALE MEVZUATINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA YÖNELİK OLARAK ORMAN, ZİRAAT VE KİMYA MÜHENDİSLERİ İLE PEYZAJ MİMARLARI ODASI GENEL BAŞKANLARININ KATILIMLARIYLA DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

ODAMIZDAN BİR HUKUKZAFERİ DAHA!..

Page 3: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 1

YAYI

N K

URU

LUN

DA

N

Değerli Okuyucularımız,Bu sayımızla dergimizin 2014 yılı yayın dönemini noktalı-

yoruz. Ekim-Kasım-Aralık 2014 dönemi bir hayli yoğun geçti. Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması, dağıtımı da bu dönemde gerçekleşti. Dolayısı ile bu yoğunluk içerisinde, hata, kusur ve eksikliklerimiz olabilir.

Yayın Kurulu olarak sizlere bu köşemizden şimdiye kadar genellikle, dergi içeriği hakkında, yazıların yazarı, konusu, amacı ile ilgili birer cümlelik mesajlar veriyorduk. Bu sefer bu sütunda özellikle derginin dağıtımı konusunda, herkesle bi-rebir muhatap olma imkanı olmadığından, temsilciliklerimize seslenmek istiyoruz.

Bu sayımız 2014 yayın döneminin son sayısıdır. Dolayısı ile tüm bir yılın muhasebesinin yapılarak; yazıların toplanması, yayına hazırlanacaklara karar verilmesi, taslakların hazırlan-ması, basımı ve dağıtımı konularını biz burada kendi içimizde tadat ettiğimiz gibi; dağıtım sırasında karşılaşılan sorunlar, çö-züm yollarını da birlikte belirleyebilir miyiz diye bir paragraf içinde dile getirmek istedik.

Ne yazık ki, özellikle derginin dağıtımı konusunda Şubele-rimizde, Fakülte ve il Temsilciliklerimizde dağıtım konusunda neler yaşanıyor çok fazla bilemiyoruz. Bizi arayarak düşüncele-rini, sorunlarını ileten temsilcilerimizin sayısı üç veya beş kişi-yi geçmedi. Dergimizin e-posta adresine veya Yayın Kuruluna ulaşan fazla bir ileti de yok. Bunu temsilciliklerimizde işlerin tamamen yolunda ve bir sorun olmadığı şeklinde algılıyoruz.

Değerli okuyucularımız; 2015 yılı içinde ve ondan sonraki süreçte, dergimiz her zaman olduğu gibi oda ile üyelerimiz arasında iletişimi en iyi şekilde sağlayacak yayınları yapmaya, akademik, bilimsel araştırma sonuçlarını sizlere ulaştırmaya, siz üyelerimizin yazılarına yer vermeye devam edecektir.

Yine 2014 yılında başlatmış olduğumuz “50 Yıl Önce Bu-gün Orman Mühendisliği” konulu yazı dizisine devam edi-lecektir. 2015 yılı içerisinde ise; “Ormancılık Meslek Eğiti-mi Veren Kurum ve Kuruluşlar” başlığı altında ve öncelikle Orman Fakültelerimiz olmak üzere ormancılık meslek eğitimi veren Meslek Yüksek Okullarını, Araştırma Enstitülerini, yerle-ri, öğretim elemanları ve çalışanları tanıtan, çalışma ortamı ile çalışma koşullarını dile getirecek bir yazı dizisi projesini ha-yata geçirmeyi planlamaktayız. Bu yazı dizisine başlamadan önce sizleri haberdar ederek bu konudaki görüş ve düşünce-lerinizi bizlerle paylaşmanızı arzu ettik.

Odamız yeni yılda, AR-GE Merkezi Başkanı Emekli Müste-şar Yardımcısı Sayın Eşfef GİRGİN’in yoğun bir çalışma ile ha-zırladığı ve şu anda baskıda olan “TMMOB ve Oda Mevzuatı” kitabını siz meslektaşlarımızın istifadenize sunmaktadır.

Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman görüş ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı bekliyor, yeni yılda sağlık ve mutluluklar diliyoruz.

Saygılarımızla.Yayın Kurulu

ORMAN İÇİ VE KENARI YOL AĞLARINDA EKOLOJİK SANAT YAPILARISercan GÜLCİ,Abdullah E. AKAY,Neşe GÜLCİ 15

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜZAKERELERİNDE YENİ İKLİM ANLAŞMASI, 2020 ÖNCESİ AZALTIM İSTEKLİLİĞİNİN ARTIRILMASI VE TÜRKİYE’NİN BEKLENTİLERİDr. Çağlar BAŞSÜLLÜOrman Yüksek Mühendisi

25

Dr. Şükran GÖKDEMİR’eMektupDr. Gülzade KAHVECİ 42

İHRAÇ ÜRÜNÜ OLARAK ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİNDEN ÇELENK ÜRETİMİ VE YÖRE EKONOMİSİNE KATKILARI (Burdur-Bucak İlçesi Örneği)Dr. Mehmet KORKMAZDr. Hasan ALKAN

21

32TÜRKİYE’DE VE BARTIN ORMAN FAKÜLTESİNDE ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİProf.Dr. İsmet DAŞDEMİROrman Yüksek Mühendisi

4350 YIL ÖNCE BUGÜN“Orman Mühendisliği”

Page 4: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 20142

Saygıdeğer meslektaşlarımız,

Yine her yönüyle ranta hizmet için hazırlanmış bir torba yasa tasarısı ile karşı karşıyayız. 3194 sayılı İmar Kanun’u başta olmak üzere imar ile ilgili birçok mevzuat değiştiriliyor. Ranta dönük bu değişiklikler yapılırken, 6235 sayılı TMMOB yasası da torbanın içerisine konularak açtığı davalar ve yürüttüğü mücadele ile ayak bağı olarak görülen TMMOB ve bağlı Odalar da dizayn edilmeye çalışılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2012 yılında gündeme getirilen, sonra askıya alınan bu çalışmaların özü itibariyle; ülkenin kaynaklarını korumaya kararlı ve ranta karşı duruş gösteren, Anayasa’nın 135. Maddesine göre kurulmuş, kamu kurumu niteliğindeki seçimle gelen bağımsız meslek kuruluşlarını etkisiz hale getirmenin amaçlandığı çok açıktır.

İktidar, demokratik yoldan ele geçiremediği TMMOB ve Odaları, milletin verdiği yetkiyi istismar ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki sayısal çoğunluğunu kullanarak; TMMOB ve Odaları küçük parçalara bölüp yönetilemez hale getirmek istemekte, 6235 sayılı TMMOB Yasası’na dayalı çıkarılacak yönetmeliklerin uygulanmasını da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun görüşü ve onayına bağlamak istemektedir. Yani TMMOB ve Odalar, iktidarın memuru haline getirilmek istenmektedir.

Orman Mühendisleri Odası olarak, bilim ve teknolojinin vesayetle ilerleyemeyeceği görüşümüze binaen TMMOB ve Odaları iktidara bağımlı hale getirmeyi hedefl eyen torba yasa taslağına karşı, TMMOB ve odalarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Meslek kamuoyumuzun bu mücadeleye katılımını ve desteğini bekliyoruz.

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Bundan önceki sayılarımızda genişçe yer verdiğimiz Temmuz 2014’de yapılan rotasyon garabetine ilişkin olarak, amacın verimliliği arttırmak olmadığı, teşkilatın hafızasının ve biat etmeyenlerin tasfiye edilmesinin hedefl endiğini ifade etmiş, bunu da defalarca dile getirmiştik. Hukuksal mücadele devam ederken, yönetim kurulu olarak Güney, Güney Doğu, Doğu ve Karadeniz Bölgelerimiz başta olmak üzere kurumlarımıza ziyaretler gerçekleştirdik. Maalesef verimlilik bir yana, orman teşkilatının nasıl çökertildiğine gözlerimizle şahit olduk. Araştırma Müdürlüklerinin nasıl dağıtıldığını, mesleki birikimlerin nasıl tüketildiğini, usta çırak ilişkisinin nasıl yok edildiğini hep birlikte izlemekteyiz. Orman işletme şefl erimizin ve işletme müdürlerimizin politikacının kucağına nasıl itildiğini ve yalnız bırakıldıklarını duyuyor, dinliyor ve görüyoruz. Özellikle mesleğe yeni adım atmış olan genç şefl erimizin bu olumsuz zeminde ormancılık sorunlarıyla boğuşurken, hukuksal problemlerle, tazminat ve hapis cezalarıyla karşı karşıya nasıl bırakıldıklarını, daha işin başında mesleğe küskünler ordusunun nasıl oluşturulduğunu acı içerisinde gördük.

Yeni rotasyon söylentilerinin gündemde olduğu şu günlerde Orman İdaresinin yöneticilerine, Orman teşkilatını çökerten bu akıl tutulmasından bir an önce vazgeçmelerini, geriye dönük yaraların sarılması için gayret göstermelerini, bir gün mutlaka o zulmettikleri meslektaşlarının aralarına döneceklerini hiç unutmamalarını hatırlatıyoruz.

Page 5: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 3

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Personele ilişkin genel yönetmelikte değişiklik yapılarak OGM ve DSİ’ye alınacak mühendislere sözlü sınav getirildi. OGM’ye alınacak seksen mühendis kadrosu için sözlü sınav yapıldı. KPSS sınavında ilk seksen sıraya giren genç mühendislerden kırk yedisine sözlüde düşük puan verilerek elendi. KPSS de derece yapmış mühendisler dahi kadro dışında bırakıldı. Devlet memuru alırken KPSS puanı sıralamasına göre yapılan objektif alımlar yerine yeniden torpil dönemi hortlatıldı.

Benzer şekilde Orman Genel Müdürlüğü, görevlendirmelerle doldurduğu kadrolar için prosedürü yerine getirmek amacıyla görevde yükselme sınavı açtı. 12.10.2014 tarihinde yapılan yazılı sınavın ardından, 22-26.12.2014 tarihlerinde sözlü sınav gerçekleştirildi. Aradan yaklaşık bir ay geçmesine rağmen halen sonuç açıklanamadı. Herhalde torpil yarışı bir hayli yüksek ki karar verilemiyor.

Sözlü sınavda sorulan sorulara bakıldığında yapılan işin objektifl ikten uzak, tamamen formaliteden ibaret, çok fazla anlam ifade etmeyen, adeta sınava giren meslektaşlarımızla dalga geçilircesine yapılan işler olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımların hangi kurumsal menfaate hizmet ettiğinin değerlendirilmesini meslek kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Ormanlarımızın ve doğal kaynaklarımızın tahrip ve talanına yol açacak ve rant elde etmeye hizmet edecek olan yasal düzenlemelere karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Açtığımız davalar neticesinde dergimizin bu sayısında yer verdiğimiz 18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” in, önemli bölümünün yürütmesi durdurulmuştur. Yine Odamıza ait Bursa Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan 51,0 hektarlık Özel Ağaçlandırma Sahasından, Sağlık Bakanlığına tahsis edilmesine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 11.09.2013 tarihli ön izin oluru yargı kararı ile iptal edilmiştir. Bu ve bunlar gibi yanlış olduğuna inandığımız hususlarda hukuki mücadelemizden ödün vermeyeceğimizi buradan bir kez daha duyuruyoruz.

Saygılarımızla…

Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

Page 6: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 20144

Bilindiği üzere son günlerde 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununda değişiklik yapılmasına dair Torba Yasa Taslağı kamuoyunda genişçe yer almaktadır. Aslın-da söz konusu bu yasa değişikliği ile ilgili çalışmalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, özellikle 2012 yılından itibaren başlatılmış ve zaman zaman ivme kazanarak bu günlere gelin-miştir.

Söz konusu kanun değişikliği ile ilgili olarak geçmişte, Orman Mühendisleri Odası olarak görüş ve düşüncelerimizi paylaşmak amacıyla müteaddit defalar açıklamalar yapılmış-tı. Gelinen nokta itibariyle Odamızın görüş ve düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmamakla birlikte kamuoyunu aydınlatmak maksadıyla bir kez daha aşağıdaki açıklamaları yapma gereği hasıl olmuştur.

Meslek Odaları Anayasa’nın 135 inci maddesine göre kurul-muş kamu kurumu niteliğinde, seçimlerle gelen bağımsız ku-ruluşlardır. Ülke için, meslek için, mesleğini icra eden üyelerinin gelişimi için çok önemli fonksiyonlara sahiptir.

Taslak torba yasanın incelenmesinde, TMMOB’un kuruluş kanununda değişiklik yapılmasının altında meslek örgütlerini etkisiz hale getirmenin amaçlandığı görülmektedir. Yoksa mes-lek ve meslektaşın gelişimi için yapılan değişiklikler olmadığı net bir biçimde ortadır.

Şöyle ki;1. Yürürlükteki mevzuatta şube açmak için gerekli üye

sayısı, kendi özel durumlarını da göz önünde bulundurarak Odalara bırakılmış iken, tasarıya göre 25 kişi her ilde oda ku-rabilmektedir. Her il odasına tüzel kişilik verilmekte, mevcut şubeler ortadan kalkmaktadır. Bu şekilde mevcut 13 şubemi-zin yerine 40 civarlarında il odası ihdas edilme durumu hasıl olmakta, üst birlik olan TMMOB’a da 650 civarında il odası bağlanmaktadır

2. Çoğunluk siteminin yerine nispi temsil getirilmiştir. An-cak, nispi temsil sistemi katılımcılık açısından daha demokra-

tik gözükse de iktidarın, demokratik yollarla bir türlü gireme-diği meslek odalarına sirayet etmeyi hedefl ediği de aşikardır.

3. 6235 sayılı TMMOB yasasına göre hazırlanacak yönet-meliklerin yürürlüğe girmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlı-ğınca uygun görülmesi ve onaylanması şartı getirilmektedir.

Görüldüğü üzere demokratik yollarla meslek odalarını ele geçiremeyenler, mevcut yapıyı daha etkili bir şekilde baskı al-tına alabilmek için hukuk devleti ile örtüşmeyecek bir şekilde kuruluş kanunlarını torba yasalarla değiştirerek parçalayıp, küçültmek istemektedirler. Meslek odalarını, ele geçireme-seler bile icraattan yoksun, hiçbir iş yap(a)mayan, hantal, çok parçalı yönetimler haline getirerek işlevsiz hale dönüştürmek istemektedirler. Böylece meslek örgütleri, parçala-küçült-ele geçir-etkisizleştir metoduyla merkezi kamu yönetimine bağ-lanmak istenmektedir.

Halbuki; seçimle gelenler seçimle gitmelidir. Bu demokra-sinin temel kurallarındandır. Seçimle gelen bağımsız kuruluş-lar, bu şekilde yapılmak istenen yasal değişiklikler ile dizayn edilmemelidir. Bu temel kuralları sık sık seslendiren ve bunun-la popülist politikalar üreten iktidarın, söylediklerinin tam ter-sini yapma çabalarını kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.

Yasal düzenlemeler elbette günün ihtiyaçlarına ve değişen şartlara göre değiştirilebilir. Ancak değişiklik talepleri yasanın sahiplerinden gelmelidir. Yani 6235 sayılı TMMOB yasasında-ki değişiklik teklifi meslek örgütleri ve üst birliği TMMOB’dan gelmelidir. TMMOB’un kuruluş yasası değişikliği odalardan ve TMMOB’den gizli olarak kapalı kapılar ardında sırf bu meslek örgütlerini ele geçirmek ve dizayn etmek için yapılmamalıdır.

Orman Mühendisleri Odası olarak hazırlanış amacı, süreci, şekli ve içeriği itibarıyla TMMOB olmadan, TMMOB Yasası de-ğişikliği kabul edilemez. Bu kapsamda TMMOB ve ODALARLA birlikte mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. 31.12.2014

Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

TMMOB VE ODALARI İKTİDARA BAĞIMLI HALE GETİRMEYİ HEDEFLEYEN

TORBA YASA TASLAĞINA KARŞI;TMMOB VE ODALARLA BİRLİKTE MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ

OD

AM

IZD

AN

Page 7: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 5

Bursa Orman İşletme Müdürlüğü, Çalı Or-man İşletme Şefl iği, Çalıköy Serisi 23, 24 ve 25 nolu bölmelerinde Odamıza yıllar önce tahsis edilmiş 515.000 m2’lik (51 Hektar) alanda Özel Ağaçlandırma yapılmıştır. Çok başarılı olan özel ağaçlandırma sahamızdan 409.786,27m2 kısmı (40,9 Ha.) kısmının, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 11.9.2013 tarihli ön izin oluru ile Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiştir. Bunun üze-rine haksız ve hukuksuz bir şekilde verilen ön izin işleminin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açılmıştır.

Odamızın açtığı dava sonucunda, Bursa 1. İdare Mahkemesinin 24.10.2014 tarihli ve K:2014/1090 sayılı kararıyla, Sağlık Bakanlığı’na verilen Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 11.9.2013 tarihli ön izin oluru iptal edilmiştir.

Orman ve Su işleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün ormanları arsa ofisi olarak gören yaklaşımlardan vazgeçmelerini; arazi

inceleme komisyonun, Orman Kanunundaki “kamu yararı ve zaruret olması halinde” hükmü-nü baskıya göre değil, hukuki kriterlere uygun olarak, tesislerin orman dışı arazilerde yapılabi-leceği değerlendirmesini yaparak, kamu tesis-lerinin orman alanları yerine hazine arazileri ile özel arazilerde yapılması gerektiği vurgulanmış-tır.

Ağaç katliamının giderek tırmandığı son yıl-larda; yeşil dokunun korunmasına yönelik ola-rak, Bursa 1. İdare Mahkemesinin kararı; Yeşil Türkiye sevdalısı ormancıları ve tüm çevre dost-larını sevindirmiştir.

Mesleğimize ve meslektaşlarımıza karşı yü-rütülen her türlü baskı ve haksız uygulamalara direneceğimizi ve haklarımızın korunması kap-samında hukuk mücadelesini aralıksız sürdüre-ceğimizi odamız adına kamuoyuna duyururuz. 12.11.2014

ODA YÖNETİM KURULU

ODAMIZIN BURSA ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ SINIRLARI İÇİNDE YER ALAN 51 HEKTARLIK ÖZEL

AĞAÇLANDIRMA SAHASINDAN,SAĞLIK BAKANLIĞI’NA VERİLEN ALANA İLİŞKİN

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI’NIN 11.09.2013 TARİHLİ ÖN İZİN OLURU İPTAL EDİLMİŞTİR.

Page 8: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 20146

Orman Genel Müdürlüğü’ne mühendis alımı için, KPSS sınavı puanları dışında ayrıca “yazılı ve/veya sözlü” sınav yapmak üzere 18/03/2002 tarih ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ve 05/07/2014 tarih ve 29051 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar

Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile imkan sağlanmış, daha sonra bu Yönetmeliğe dayanılarak 05/09/2014 tarih ve 29110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Orman Genel Müdürlüğü Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile torpilli mühendis alımı hayata geçirilmiş ve 30/10/2014-07/11/2014 tarihleri arasında kamerasız, aynı soruların defalarca adaylara sorulduğu sözde sözlü sınavla 80 orman mühendisi alımı gerçekleştirilmiş ve böylece amaçlanan meyveler alınmıştır.

Odamızca, KPSS sınav sonuçlarını etkisizleştiren, kayırmacılığa yol açan ve torpille mühendis alımına imkan veren her iki Yönetmelikteki “ve/veya sözlü” ifadelerinin iptali için Danıştay 2 inci Dairesinde

E:2014/7183 nolu ve 12 inci Dairesinde E:2014/7209 nolu davalar açılmış ve halen devam etmektedir.

Ne acıdır ki; mahkeme sonuçları beklenmeden alelacele olarak mesleki yeterliliğin ölçülmesi amacıyla yönetmelikte yer alan “yazılı sınav” yerine, Orman Genel Müdürünün seçimiyle “sözlü sınav” yapılarak, KPSS sınavına göre atanma hakkını kazanan 47 genç orman mühendisi diskalifiye

edilmiş, bunların yerine sözde sözlü sınav puanları ile başarılı hale getirilen OGM ye başvuru listesinin 81-240 arasında yer alan torpilli mühendisler itina ile seçilerek atanmaları yapılacak hale getirilmiştir.

Bu uygulama ile genç meslektaşlarımızın, objektif kriterlere dayalı çok zorlu yazılı sınav sürecinden

geçerek kazandıkları yüksek KPSS puanları, subjektif kriterlere göre yapılan sözde sözlü sınav ile saf dışı bırakılmıştır. Ailelerinden aldıkları harçlıklarla hayata tutunmaya çalışan bu meslektaşlarımız hayal kırıklığına uğratılmıştır.

Orman Genel Müdürlüğü’ne açıktan yapılacak 80 orman mühendisi atamasında; şimdiye kadar olduğu gibi ve halen diğer tüm kamu kurumlarında uygulandığı üzere KPSS puan sıralamasına göre atama yapılmış olsaydı, 91,90734 ile en yüksek puanı alan ve Çanakkale’yi tercih eden orman mühendisi Hasan TIRAŞ ile 80 inci sıradaki 82,5827 puanı olan ve Afyonkarahisar’ı tercih eden orman mühendisi Gökhan DEMİREL ve bu puanlar arasında yer alan diğer mühendisler atanmış olacaklardı.

Ancak ne acıdır ki; Gökhan DEMİREL sözlü sınavda 49,80 puan verilerek atama dışı bırakılmıştır. Benzer şekilde listenin 1 ile 80 inci arasında yer alan toplam 47 genç orman mühendisi meslektaşımız sözde sözlü sınavda verilmiş olan düşük puanlarla atamaları yapılmayarak saf dışı bırakılmışlardır. KPSS puanına göre atama hakkını kazanan yalnızca 33 orman mühendisinin atanması yapılmıştır. Saf dışı bırakılanların yerine, KPSS puanına göre listenin ilk 80 arasına giremeyen ve aralarında listenin son sıralarına kadar uzanan yelpazede yer alan 47 orman mühendisi atanmıştır.

Çarpıcı birkaç örnek daha vermek gerekirse, 90,43541 KPSS puanı ile listesinin 3 üncü sırasında yer alan ve Konya’ya atanmak isteyen orman mühendisi Ahmet ANAY sözde sözlü sınavda 70,20 puan verilerek ortalaması düşürülüp atama dışı bırakılırken, 79,29777 puan ile listenin sonlarında 226 ıncı sırasındaki Mahmut

HakYapsağdaysay“OAtİlişYam3adsaa

Orman Genel

byyysesı47

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE 80 ORMAN MÜHENDİSİ ALIMI İÇİN YAPILAN SÖZDE

SÖZLÜ SINAV SONUÇLARI AÇIKLANDI

OD

AM

IZD

AN

Page 9: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 7

ER’e sözde sözlü sınavda 86,70 puan verilerek başarı ortalaması yükseltilip Çorum’a ataması yapılabilmiştir.

Yukarıdaki örneklerin dışında, objektif nitelikli KPSS sınavlarını diskalifiye etmek için subjektif nitelikli sözde sözlü sınavlarda onlarca kişiye 3-15 arasında KPSS puanının üzerinde puan verilerek KPSS nin ağırlığı düşürülmüş ve başarı ortalamaları yükseltilerek atamaları yapılmıştır. Bu durum Karabük, Zonguldak, Kastamonu, Çorum, Bartın, Bilecik, Erzurum vb. illere yapılan atamalarda çok daha açık görülmektedir.

Kamuoyunun ve meslektaşlarımızın daha değişik değerlendirmeler yapmalarına imkan sağlamak için, 80 mühendis alımı için OGM ye baş vuran 240 adayın puan sırasına göre ve karşılarında sınav sonuçlarını gösteren liste ile illere göre yapılan sınav listeleri duyurumuz ekinde sunulmuştur.

Devlet memurluğu alımlarında torpili ve kayırmacılığı kaldırmak için, 1999 yılında çıkarılan “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” çıkarılarak KPSS seçme sınavları yürürlüğe konulmuştur.

Orman Genel Müdürlüğü, bu adil mühendis alımından rahatsız olmuş olacak ki; mesleki nitelikli “yazılı ve/veya sözlü sınav” yaparak mühendis alımı yapacağına ilişkin yukarıda anılan yönetmelik değişikliklerini yaparak ve yazılı sınav yerine sözlü sınavı tercih ederek torpilli alımı hayata geçirmiştir.

Odamız Danıştay dava dilekçelerinde, idarecilerin genelde torpil yapabilmek için sözlü sınavları benimsediklerini açık olarak ifade etmiştik. Maalesef, 80 mühendis alımına ilişkin ilk mühendis alımı uygulamasında sözlü sınavı tercih edilerek kayırmacılığı, yandaşlığı ve adaletsizliği egemen hale getirilmiş, iddiamızda ne kadar haklı olduğumuz kanıtlanmıştır. Keşke haklı çıkmasaydık. Ne acıdır ki, iddiamızda haklı olduğumuzu görmekten de meslektaşlarımız adına derin üzüntü duyduğumuzu da açıkça belirtmek isteriz.

Orman Genel Müdürlüğü’ne yapılan 80 mühendis alımına ilişkin Sayın Bakan ve Sayın Genel Müdüre gönderdiğimiz ve duyuru ekinde yer alan yazılarda sorduğumuz soruları, meslek kamuoyu önünde bir kez daha açıkça sormak ve cevabını beklediğimizi belirtmek isteriz.

Şöyle ki;1- Orman Genel Müdürlüğü’ne

alınan 80 orman mühendisi için, Çamlıdere’de kamerasız, aynı soruların değişik adaylara sorularak 30/10/2014-7/11/2014 tarihleri arasında yapılan, soyut nitelikli sözde sözlü sınav sonuçlarının; günümüzde bilgi teknolojilerinin her alana girdiği dikkate alınarak, en fazla iki saatte açıklanması gerekirken, bu süreç içinde torpil ayarlamalarının yapıldığı yönündeki duyumların bir anlamda sözde sözlü sınav başarı listesiyle de doğrulandığı göz önüne alındığında, sınav sonuçlarının açıklanması için neden 33 gün beklenildiğini kamuoyuna açıklayabilir misiniz?

2- Zor şartlarda orman mühendisi olmuş ve bir an önce işe girmek, ailesine yük olmamak, geleceğini şekillendirmek için mücadele eden, KPSS gibi objektif zorlu bir sınavla bunu başaran gençlerimizi, tamamen sübjektif olarak yapılan sözde sözlü sınavla elemeyi vicdanınıza sığdırabiliyor musunuz?

3- Devlete hizmet için açıktan atanacak genç mühendislere; ehliyeti, liyakati, devletin memuru olmayı, adil olmayı, özgür olmayı ve vicdanlarıyla hareket etmeyi öğreteceğinize, yandaş olmayı, kayırmacılığı, güce tabi olmayı ve köleliğin yolunu göstermeyi içinize sindirebiliyor musunuz?

Hakları Yenilen Sayın Genç Meslektaşlarımız,

Hukuk devletinde hak arama yolları tükenmiş değildir. Haklarınızı idari yargıda sonuna kadar aramayı ihmal etmeyiniz.

Oda olarak hep arkanızda ve yanınızda olduğumuzu bir kez daha açıkça belirtiriz. Danıştay’ın verdiği onlarca içtihatta, subjektif nitelikli sözlü sınavlar ile alınan memur alımları iptal edilmiştir. Allah, kul hakkı yiyenleri bu Dünya’da ve er geç ebedi alemde hak ettikleri ceza ile cezalandıracaktır. Ancak tüm idari ve hukuki yolları denemekten çekinmeyiniz.

Oda olarak, her zaman olduğu gibi meslektaşlarımız ve mesleğimizin haklarını, hukuk içerisinde ve her zeminde savunmayı kendisine düstur edinmiş bir yönetim anlayışını sürdürdüğümüzü açıkça ifade etmek isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 12.12.2014

Yönetim Kurulu

Page 10: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 20148

Oda Genel Başkanı Ali KÜÇÜKAYDIN’ın, TMMOB’ne bağlı Oda başkanlarına yaptığı çağrı üzerine; Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başka-nı Özden GÜNGÖR, Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali UĞURLU, Peyzaj Mimarları Odası Genel Başkanı Ayşegül ORUÇKAPTAN ile Odamız Genel Başkanı ve AR-GE Merkezi Başka-nı Eşref GİRGİN’in katılımları ile 13 Kasım 2014 günü Saat:14.00 de, Orman Mühendisleri Odası

Genel Merkezinde yapılan toplantıda aşağıdaki kararlar alınmıştır.

Buna göre;1) 4734 sayılı Kanunun 48 inci maddesine

göre; yaklaşık maliyeti 13 üncü maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet alım-ları için öngörülen üst limit tutarının dört katının altında kalan danışmanlık hizmetlerinin hizmet alımı usulüyle yapılacak ihalelerde de, hizmet

ODAMIZ GENEL MERKEZİNDE;KAMU İHALE MEVZUATINDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA YÖNELİK OLARAK ORMAN, ZİRAAT VE KİMYA MÜHENDİSLERİ İLE PEYZAJ MİMARLARI ODASI GENEL BAŞKANLARININ KATILIMLARIYLA

DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

OD

AM

IZD

AN

Page 11: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 9

alımı ihalesinde olduğu gibi iş deneyim belge-si aranmaması yönünde, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinde değişiklik yapılması için Kamu İhale Kurumuna önerilmelidir.

2) Yapım hizmetleri ihalelerinde olduğu gibi; hizmet ve danışmanlık hizmet alımı ihalelerinde de mühendislik/mimarlık lisans diplomalarının benzer iş olarak değerlendirilebilmesi için, 4734 sayılı Kanunun 62/1(h) maddesinde değişiklik yapılması için TBMM de partiler, komisyonlar ve milletvekilleri nezdinde gerekli girişimlerin ya-pılmalıdır.

Önerilen bu mevzuat değişikliklerinin gerçekleşmesi halinde;

a) Yönetmeliğin 29. maddesinde yapılacak değişiklik ile 4734 sayılı Kanunun 48 inci madde-sine göre; yaklaşık maliyeti 13 üncü maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet alımları için öngörülen üst limit tutarının dört katının altında kalan danışmanlık hizmetlerinin hizmet alımı ihalelerinde de iş deneyim belgesi aranmayabilecektir.

b) Kanunun 62/1(h) maddesinde yapılacak değişiklik ile yapım hizmetleri ihalelerinde ol-

duğu gibi; danışmanlık ve hizmet alımı ihalele-rinde de, iş deneyim belgesi bulunmayan yeni mezun mühendis/mimarlar ile kamudan emek-li olmuş mühendis/mimarların diplomaları 15 yıllık süre için, iş deneyim belgesi bağlamında benzer iş olarak değerlendirilecektir.

Böylece, Odaların yaklaşık %90’nını doğru-dan ilgilendiren, katılımcılığı artırarak serbest rekabeti geliştiren ve yeni istihdam yaratan dü-zenlemeler devreye girmiş olacaktır.

Odamız her zamanki gibi, mesleğimiz ve meslektaşlarımızın yararına olan işlerde hukuki çabalarını sürdürmeye devam edecektir.

Meslek kamuoyumuza saygıyla duyurulur. 14 Kasım 2014

ODA YÖNETİM KURULU

Page 12: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201410

ODAMIZDANBİR HUKUK

ZAFERİ DAHA!..ODAMIZIN, MİLLİ PARKLAR

YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR 18.03.2014 TARİHLİ YÖNETMELİĞİN

YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE

İPTALİ İÇİN DANIŞTAY’DA AÇTIĞI DAVADA

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA

KARAR VERİLDİ

Odamızca; Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazete’de yayımlana-rak yürürlüğe giren “Milli Parklar Yönet-meliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği”nin, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanununa aykırı olması nedeniyle yürütme-sinin durdurulup iptali için Danıştay 6. Dai-resinde dava açıldığı 7/Mayıs/2014 tarihinde Oda internet sayfasından kamuoyuna duyu-rulmuştu.

Dava konusu Yönetmelik ile Milli Parklar Yönetmeliğinin 5inci maddesine “Ancak; içme suyu temini açısından yapımı aciliyet

OD

AM

IZD

AN

mYKsreOru

Yöiçm

Page 13: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 11

gösteren ve kamu yararı açısından vaz-geçilmez ve kesin bir zorunluluk arzeden tesisler için uzun devreli gelişme planı/gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurum-ların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planları-na/gelişme planlarına işlenir.” hükümleri eklenmişti.

Odamız dava dilekçesinde; “Dava konu-su edilen yönetmelik değişikliği ile Milli Park alanlarında Milli Parklar Kanununda düzenlenen Uzun Devreli Gelişme Planı yapılması koşulu bertaraf edilerek aslın-da 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ile ya-saklanan her türlü tesislerin inşaatına izin verilmesinin önü açılmakta, ayrıca bu de-ğişiklik Milli Parkların mutlak korunması ilkesiyle ve sürdürülebilir gelişme kavra-mıyla bağdaşmamaktadır.” ifadesi ile Milli Parkları bekleyen tehlikeye dikkat çekmiş ve kabul edilmesinin mümkün olmayacağı belirtilerek, dava konusu Yönetmeliğin 1 inci maddenin iptali istenmişti.

Danıştay 6 ncı Dairesinde devam eden E:2014/3674 nolu davada, Yönetmeliğin 1 inci maddesinde yer alan “ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorun-luluk arzeden” ifadesinin yürütmesinin durdurulmasına, 25/09/2014 tarihinde ka-rar verilmiştir.

Böylece Milli Parklarda her türlü yapılaş-

manın önünü açan ve Yönetmeliğe içme suyu temini gerekçesinin arkasına ustalıkla yerleştirilen, ranta açık tehlikeli ifadelerin yürütmesi durdurulmuştur. Danıştay 6. Da-iresinin 25.09.2014 tarih ve E: E:2014/3674 nolu YD kabul kararı fotokopileri sayfamız-da yan tarafta yer almaktadır.

Odamız, ormancılığın ve mesleki hakla-rın korunması yönünde bugüne kadar ol-duğu gibi, bundan sonra da idari ve hukuki zeminlerde her türlü girişimleri yapmaya devam edecektir. Kamuoyuna saygı ile du-yurulur. 24/Ekim/2014

ODA YÖNETİM KURULU

ö ü ü Yö t liğ i

Page 14: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201412

Odamız öğrenci komisyonu ve öğrenci temsilcileri toplan-tısı; Orman Mühendisleri Oda-sı Ana Yönetmeliği’nin 12 inci maddesi ve bu maddeye daya-narak hazırlanan Oda Yönetim Kurulu’nun 12/09/2013 tarihli ve 132/4 sayılı kararı ile yürürlüğe konulan “TMMOB Orman Mü-hendisleri Odası Öğrenci Üye Yönergesi” uyarınca, mevcut Öğrenci Komisyonu üyeleri ve fakülte öğrenci temsilcileri da-hil, öğrencisi bulunan İstanbul,

Karadeniz Teknik, Süleyman De-mirel, Bartın, Kastamonu, Çoruh, Karatekin, Sütçü İmam ve Düzce üniversitelerinden toplam 22 öğ-rencinin katılımıyla 06-08 Aralık 2014 tarihlerinde Ankara Oda Ge-nel Merkezinde yapılmıştır.

Bilindiği üzere, Oda Ana Yö-netmeliğinde 2012 yılında yapı-lan değişiklik ile üniversitelerin Orman Mühendisliği, Orman En-düstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği bölümle-rinde eğitim gören öğrenciler, iste-

meleri halinde Odaya öğrenci üye olarak kayıt yaptırabilecekleri, ko-misyon ve temsilcilerin görev, ça-lışma usul ve esaslarının Yönerge ile belirleneceği düzenlenmiştir.

Oda Yönetim Kurulunca yü-rürlüğe konulan Yönergeye göre, öğrenci komisyonu ve fakülte öğ-renci temsilcileri aşağıdaki görev-leri yapmakla yükümlüdür.

Buna göre;“Öğrenci komisyonu ve öğ-

renci temsilcilerinin görevleriMADDE 8- (1) Öğrenci ko-

misyonu aşağıdaki görevleri yapar.

a) Orman Mühendisliği, Or-man Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği eğitiminin ve öğrencilerinin so-runlarını araştırıp öneriler geliş-tirmek.

b) Öğrencilerin bilimsel çalış-malar yapabilmesi için uygun ko-şulların oluşturulmasına yardımcı olmak.

c) Ormancılık sorunları, po-litikaları ve uygulama sonuçları üzerine araştırmalar yapmak ve çözüm önerileri geliştirmek.

ç) 5531 sayılı Kanununun uy-gulama ve sonuçları üzerine araş-tırmalar yapmak, çözüm önerileri geliştirmek.

TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI 2014 YILI ÖĞRENCİ KOMİSYONU

TOPLANTISI 6-7 ARALIK 2014 TARİHLERİNDE ANKARA’DA YAPILDI

OD

AM

IZD

AN

Page 15: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 13

d) 5531 sayılı Kanun uyarın-ca mühendislik mesleki faaliyet konularında serbest iş yapabil-melerinin ön koşulu olan ruhsat belgesini alabilmek için, mezun mühendislerin mesleki deneyim kazanma çalışması yapmalarının zorunluluğu yönünde bilgilendir-me yapmak,

e) Öğrenci temsilciliklerinin ko-ordinasyonunu sağlayarak, Oda politikalarını temsilci ve üyelere aktarmak.

f) Görev, yetki ve sorumluluk-ları çerçevesinde belli dönemlerde Odaya rapor sunmak.

g) Görevlerini ilgilendiren ko-nularda fakülte temsilcileri ile ge-rektiğinde işbirliği yapmak.

ğ) Okullarında mesleki etkin-liklerde bulunmak.

h) Odanın vereceği benzer gö-revleri yapmak.

(2) Öğrenci temsilcileri aşa-ğıdaki görevleri yapar.

a) Fakültelerin her sınıfında kendilerine yardımcı olacak öğ-rencilerin de katılımlarıyla, mesle-ki faaliyetlerin yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesine yönelik ça-lışmalar yapmak.

b) Birinci fıkradaki konular üze-rinde temsilciliğini yaptığı okulda çalışmalar yürütmek.

c) Odanın vereceği benzer gö-revleri yapmak.”

Toplantıya Oda Yönetim Kuru-lu Üyeleri, Oda AR-GE Merkezi Baş-kanı ve fakültelerden 22 öğrenci üye katılmıştır.

Oda Genel Başkanı Ali KÜÇÜKAYDIN’ın açılış konuşma-sıyla toplantı başlamıştır. Oda Ge-

nel Başkanı konuşmasında özetle şu hususlara yer vermiştir.

“Orman Mühendisleri Odası-nın, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Kanununa göre kurulmuş, tüzel kişiliğe haiz özerk yapıda, Anayasanın 135 inci maddesine göre kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu oldu-ğunu, Anayasanın iki maddesinin ormanların korunması ve orman köylüsüne ayrıldığını, herkesin gö-zünün ormanlar üzerinde bulun-duğunu, bir tarafta çevre, doğa ve kamu yararları, diğer tarafta rant edinme faaliyetlerinin bulun-duğunu, menfaat çatışmalarının olduğunu, Odamızın meslektaşla-rımızın yetişmesi ve mesleğimizin kurallara uygun olarak yapılması için çok çaba harcadığını, 5531 sayılı Meslek Yetki Yasasının yürür-lüğe girdiği 2006 yılından itibaren çok önemli gelişmelerin sağlandı-ğını, bu Yetki yasasını çok iyi bil-mek gerektiğini, Odanın; doğru yapılan işlerin yanında, yanlışların da karşısında olduğunu, mesleğin ve meslektaşların haklarının sa-vunulması yönünde Danıştay’da onlarca davalar açıldığını, mes-lektaşların vicdanı hür, kendine güvenen ve dik duruş gösteren kişiler olması ve haksızlıklara bo-yun eğmemesi, demokratik hakla-rını bu şekilde kullanmalarını, bu hususların fakültelerden itibaren kazanılacak hasletler olduğunu, örgütlülüğün bu konulara katkı sağlaması gerektiğini” belirtmiş-tir.

Odamız AR-GE Merkezi Baş-kanı Eşref GİRGİN; önce TMMOB

Orman Mühendisleri Odası Öğ-renci Üye Yönergesi ve daha son-ra 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman En-düstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanunu ana hatlarıyla ve Power-Point ortamında sunmuştur. Bu konuda öğrenci temsilcilerinin so-ruları cevaplanmıştır.

Daha sonra geçen dönem öğ-renci Komisyonu Başkanı Süley-man Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencisi Erdi BAYRAK, 2013 yılında komisyon olarak yaptıkları çalışmaları aktarmıştır. Öğrenci Temsilcileri kişisel görüş ve önerilerini açıklamışlardır.

Öğrenci Komisyonu ve öğrenci temsilciliği örgütünden sorumlu Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Devlet TOKSOY; örgütlü çalış-manın öneminden bahsettikten, ilk kez 2013 yılında kurulan öğren-ci komisyonu ve öğrenci temsilci-liğinin çok iyi çalışmalar yaptığını belirttikten sonra, bu çalışmaların daha iyi olması için yapılması gere-kenler üzerinde durmuştur. Emeği geçen arkadaşlara teşekkür etmiş ve yeni görev alacak arkadaşlara da başarılar dilemiştir.

Öğrenci komisyonu ve öğrenci temsilcilerinin, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında yapacakları et-kinlik programlarını, Şubat 2015 - Mayıs 2015 tarihleri arasında yapmaları halinde daha verimli olacağını ve Oda Genel Merkezi olarak gerekli katkıların sağlana-cağı belirtildikten sonra toplantı-ya son verilmiştir. 08/12/2014

ODA YÖNETİM KURULU

Page 16: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201414

OD

AM

IZD

AN

ÖZETDevlet ormanlarında maden arama ve işlet-

mecilik faaliyetleri ile mermer ve taş ocakları işletmeciliğinde hep orman idaresinin muva-fakati aranırken; 5/6/2004 tarihli 5177 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında toprak, kum, çakıl, taş, mermer vb. unsurların tamamı Maden Kanunun kapsamına alınmış, 3213 sayılı Maden Kanunu 7 inci maddesi ile 6831 sayılı Or-man Kanununun 16 ıncı maddesi değiştirilmiş, korunan orman alanları dahil tüm ormanlardaki madencilik faaliyetlerine ait izinlerin yönlendi-rilmesindeki inisiyatif Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığına geçmiş, orman idaresi tüm ruhsat-lara izin verir hale getirilmiştir. Bu dönemde orman alanlarındaki madencilik faaliyetlerinde, özellikle mermer ve taş ocakları işletmeciliğin-de, orman ekosistemi tahribatı çoğalmış ve bu durum kamuoyunun çok büyük tepkilerine ne-den olmuştur.

Anayasa Mahkemesince 15.1.2009 tarihli ve E:2004/70, K:2009/7 sayılı karar ile 3213 sayılı Maden Kanunun 7 inci maddesi birinci fıkra-sında yapılan değişikliğin iptal edilmesinden sonra, 10.6.2010 tarihli ve 5595 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Kanunun 7 inci ve 6831 sayılı Kanu-

nun 16ncı maddelerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre yalnızca korunan orman alanlarında orman idaresinin muvafakati aran-mış ve diğer orman alanlarında ise inisiyatif yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında kalmış, madencilik faaliyetleri sonrasında oluşan or-man ekosistemi tahribatına rehabilite yapılması zorunluluğu getirilmiştir.

Orman ekosistemin rehabilitesi konusunun, 6831 sayılı Kanununun 16 ıncı maddesinde yer almasından sonra, rehabilitenin ağaçlandırma ve silvikültürel teknikler kullanılarak başarıya ulaşabileceği kabul görmüştür. Bu çalışmalar, Orman Mühendisleri Odası üyesi Orman Mü-hendisi unvanlı meslek mensuplarının, 5531 sayılı Kanunda sayılan mesleki faaliyet konula-rı kapsamında, mesleki hak ve yetkileri bağla-mında yer almaktadır. Bu bildiride, madencilik faaliyetleri nedeniyle orman ekosisteminin bo-zulmasına, rehabilitesine yönelik yasal süreç ir-delenmiş, alınması gereken önlemlere dair öne-riler ile yapılması gereken orman mühendisliği hizmetlerine dikkat çekilmiştir.

Ali KÜÇÜKAYDINOrman Mühendisleri Odası Genel Başkanı

MERMER VE TAŞ OCAKLARI FAALİYETLERİNİN ORMAN EKOSİSTEMİNE OLUMSUZ ETKİLERİ VE

BU ALANLARIN REHABİLİTASYONUNDAORMAN MÜHENDİSLİĞİ HİZMETLERİ

18-20 Eylül 2014 tarihleri arasında Süleyman Demirel Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü -VI Bölge Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen “Ulusal Mermer ve Taş Ocakları Onarım Teknikleri Sempozyumu”na Odamız adına Genel Başkan Ali KÜÇÜKAYDIN

katılmıştır. Tamamına ağ sayfalarından ulaşabileceğiniz bildirinin özetini sizlerle sizlerle paylaşıyoruz.

Page 17: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 15

ORMAN İÇİ VE KENARI YOL AĞLARINDAEKOLOJİK SANAT YAPILARI

GİRİŞTürkiye gelişen teknolojiye pa-

ralel olarak hızlı bir sanayileşme süreci içerisinde bulunmaktadır. Bu süreç döngüsü içinde sanayi-leşmenin en önemli gereklerinden biri olan ulaşım ağları (kara, hava ve deniz yolu) hızla gelişmektedir. Özellikle kara taşımacılığıyla ula-şım, ülkemizde sadece sınai, sos-yal ve savunma boyutu ile değil aynı zamanda doğal kaynakların etkin bir şekilde hizmete açılma-sı açısından da önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır (Gülci, 2014). Son on yılda kara ulaşım ağlarında görülen hızlı yapılaşma-ya paralel olarak, doğal kaynakla-rın başında gelen ormanlarımızın içerisinden ve kenarından geçen

yol ağlarında önemli ölçüde bir artış meydana gelmiştir.

Yol ağları, ormanlık alanların içerisinden ve yakın çevrelerin-den geçtikleri alanlarda bariyer etkisi göstererek fl ora ve fau-nayı kesin bir sınırla ayırmakta, yaşam alanlarını parçalamakta, değiştirmekte ve dönüştürmek-tedir (Çepel, 2002). Özellikle ya-ban hayvanlarının yaşam alanları arasında geçişleri sağlayan geçit koridorları üzerinde inşa edilen yollar, türlerin devamlılığı için ge-rekli olan yaşamsal ihtiyaçlarını ve sosyal davranışlarını (beslenme, barınma, üreme, göç, vb.) olum-suz yönde etkilemektedir (Gülci, 2014). Bütün bu etkiler göz önü-ne alındığında orman içi ve kenarı

yolların planlanmasında, ekono-mik faktörlerin yanı sıra ekolojik ve estetik faktörlerin de dikkate alınması gerekmektedir (Erdaş, 1997; Akay ve ark., 2007; Eker ve ark., 2010).

Yolların yaban hayvanları üze-rindeki potansiyel olumsuz etkile-ri, zaman içerisinde tür çeşitliliğini sınırlamakta, türlerin neslini tehli-keye atmakta ve uzun vadede bazı türlerin ortamdan yok olmasına neden olabilmektedir (Shanly ve Pyare, 2011; Van der Ree ve ark., 2011). Yaban hayvanları doğal ya-şam alanlarını insanlarla ortak kul-lanmakta ve bu etkileşim sırasında yolların gösterdiği bariyer etkisini aşmak isteyen yaban hayvanları ölümlü, yaralamalı veya maddi

ÖZETOrmanlık alanların içerisinden ve yakın çevrelerinden geçen yol ağları orman kaynaklarının

sürdürülebilir yönetimi açısından çok önemli fonksiyonlara sahiptir. Ancak, ekolojik hassasiyetler dikkate alınmadan planlanan yol ağlarının orman ekosistemleri arasında bariyer etkisi oluşturma ve yaşam alanlarını parçalama potansiyeli bulunmaktadır. Ekosistemin önemli unsurlarından olan yaban hayvanları, yaşam alanlarının bu şekilde bozulması, değiştirilmesi ve dönüştürülmesi nedeniyle hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürememektedirler. Yaban hayvanlarının devamlılığını sağlamak için yol ağlarının bariyer etkisini ortadan kaldıracak ekolojik sanat yapıları (ekolojik geçitler) geliştirilmiştir. Bu çalışmada, orman içi ve kenarı yol ağlarının ekolojik etkileri üzerinde durulmuş ve bu olumsuz etkileri önlemek amacıyla geliştirilen ekolojik sanat yapıları tanıtılmıştır. Aynı zamanda ekolojik sanat yapılarının yapısal özellikleri ve sınıfl andırması üzerinde durulmuştur. Ülkemizde hidrolojik amaçlı inşa edilen sanat yapıları kısmen yaban hayvanları tarafından geçit olarak kullanılmaktadır. Ancak, hidrolojik amaçlı geliştirilen bu yapılar ekolojik sanat yapılarına olan ihtiyacı karşılamamaktadır. Bu çalışmanın ekolojik amaçlı inşa edilecek yeni sanat yapılarının yaban hayvanları tarafından ekolojik geçit olarak kullanabileceği noktasında yeni bir bakış açısı sunacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yol ağları, ekolojik geçit, ekolojik sanat yapıları

Sercan GÜLCİ1, Abdullah E. AKAY2, Neşe GÜLCİ1

1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü2Bursa Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü

Page 18: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201416

hasarlı kazalara neden olmakta-dır (Gülci, 2014). 1980 - 1990’lı yıllarda karaca ve geyik nedeniyle Almanya’da yaklaşık 25 ölümlü ve 2500 yaralamalı kaza, Norveç’te 4600 kaza, Amerika’da 538000 kaza kayıt altına alınmış ve bu kazaların maliyeti ise yaklaşık her kaza yapan araç başına 1200 ABD Doları olarak hesaplanmıştır (Put-man, 1997).

Yaban hayvanlarının yaşam alanları arasında geçişlerine im-kan sağlamak ve trafik kazala-rı riskini azaltmak amacıyla yol ekolojisi yaklaşımı kapsamında ekolojik sanat yapıları gündeme gelmiştir. Kuzey Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde ekolojik sanat yapıları etkin bir şekilde kullanı-lırken, ülkemizde henüz ekolojik amaçlı inşa edilen sanat yapıları bulunmamaktadır. Kuzey Amerika ve Avrupa’da yol güvenliğini en fazla tehdit eden türlerin başında büyük memeli yaban hayvanların-dan olan geyik türleri, özellikle kı-zıl geyik (Cervus elaphus) ve kara-ca (Capreolus capreolus) ile yaban domuzu (Sus scrofa) ve tilki (Vulpes vulpes) gelmektedir. Avrupa’da yaban domuzu başta olmak üze-re kızıl geyik, karaca ve tilki türleri yollarda sosyal, ekonomik ve eko-lojik kayıplara neden olmaktadır. Bu türlerin kaza istatistikleri, türün ava konu olmasına ve popülasyon yoğunluklarına paralel olarak de-ğişkenlik göstermektedir (Gülci, 2014). Yollardaki sürüş güvenliğini tehdit eden yaban hayvanları üze-rine araştırmalar son yıllarda artış göstermekte ve ekolojik sanat ya-pılarının değerlendirilmesiyle bu soruna çözüm yolları aranmakta-dır (Gülci ve Akay, 2014).

Yaban hayvanlarının doğal ya-şam ortamlarına yapılan her türlü yapılaşmanın ekolojik etkisinin olduğu düşünüldüğünde, ülke-mizde de yol ağlarını planlama aşamasında bu etkiler göz ardı

edilmemelidir. Mevcut uygula-malarda, arazi şartları, jeolojik ve hidrolojik çevresel faktörler yol ağlarının planlanmasında ana etkenler arasında yer almaktadır (Erdaş, 1997). Yolların yaban hay-vanlarının doğal yaşam alanları üzerindeki müdahalesinin en aza indirilmesi için hali hazırda yapı-lan planlamalardan farklı olarak ekosistem tabanlı çok amaçlı yö-netimlerin benimsenmesi ve çev-reye duyarlı orman yol ağı planla-rının geliştirilmesi gerekmektedir (Gülci, 2014).

Yol Ağları ve Yaban Hay-vanları Etkileşimi

Araç trafiği olmayan yol güzer-gahlarında yaban hayvanı kazaları gözlenmese de, olumsuz ekolojik etkiler yol yapım aşamasında or-taya çıkmaktadır. Araç trafiğine açık yollarda ise kuş, sürüngen ve memeli türlere ait birçok yaban hayvanı olumsuz yönde etkilen-mektedir. Yaban hayvanı kazaları daha çok sürüş hızı ile alakalı olup, 72,4 km/saat ve 88,5 km/saat arası hızlarda gerçekleşen kaza vakaları dikkatleri çekecek şekilde ken-disini göstermektedir (Forman, 2004).

Araç trafiğine açık yollarda ya-ban hayvanlarının davranışları ge-nel olarak üç grupta toplanmakta-dır. Bunlar; yol yüzeyinden korkan türler, araç trafiğinden (gürültü, ışık) rahatsız olan türler ve yol-dan geçiş yaptığı esnada üzerine gelen araç karşısında hareketsiz kalan türler olarak sıralanmakta-dır (Jaeger ve ark., 2005). Türlerin yollarla olan ilişkilerini ortaya koy-mak için türe özel ekolojik araştır-malar her geçen gün artmaktadır (Coff in, 2007).

Araç trafiği, yol kenarı ve yakın çevresinde neden olduğu olum-suz etkilerle türleri yaşam alanla-rından uzaklaştırmaktayken, bazı

türler için yollar beslenme alanları olabilmektedir. Bu nedenle, araç trafiğine açık yollardan olumsuz yönde etkilenen yaban hayvan-ları davranışları yanı sıra, olumlu yönde etkilenen (fayda sağlayan) yaban hayvanları davranışları da görülmektedir. Olumsuz yönde etkilenen türler dört grupta de-ğerlendirilmektedir (Fahrig ve ark., 2009):

1-Yolu merak edip ilgi duyan ve araçtan kaçamayan türler,

2- Gezinme mesafesi fazla olup, üreme kabiliyeti az olan bü-yük yabani hayvan türleri,

3-Araç trafiğinin yaşam alanı-na verdiği rahatsızlıklardan dolayı yollara yaklaşmayan küçük yaban hayvanı türleri,

4-Araç trafiğinden rahatsız ol-mayan, üzerlerine gelen araçtan kaçamayan küçük yaban hayvanı türleri.

Araç trafiğine açık yollardan fayda sağlayan türler ise iki grup-ta değerlendirilmektedir (Fahrig ve ark., 2009):

1-Yol üzerinde bulunan besin maddeleri sayesinde yollara giden ve üzerlerine gelen araçlardan ka-çabilen türler,

2- Araç trafiğinden korkmayan, yollardan kaçabilen ve yırtıcısının popülasyonu azalan türler

Yolların Olumsuz Etkilerini Azaltıcı Çalışmalar

Toplumsal hayatımıza önemli hizmetler sunan yolların yaşam alanları üzerindeki olumsuz et-kilerini azaltıcı çalışmalar, karar vericilerin yanı sıra toplumun ka-tılımı sağlanarak alınması gereken bazı kararları içermektedir. Yolla-rın ekolojik etkilerini azaltmada özellikle toplumun algısının etkili bilgilendirmeler yapılarak gelişti-rilmesi büyük önem taşımaktadır (Van der Ree ve ark., 2011) (Şekil 1). Uygulamaya dönük yaklaşım-

UZ

MA

N S

AH

ASI

Page 19: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 17

ların başında ekosistem tabanlı çok amaçlı sürdürülebilir yöneti-min benimsenmesi ve yol yapım çalışmalarının en aza indirilmesi gelmektedir (Gülci, 2014).

Şekil 1. Yolların ekolojik etkisini azaltma-da algısal gelişim

Yolların günlük hayatımıza olan faydalı işlevsel durumları göz önünde bulundurulursa yol ağla-rının azaltılamayacağı kolayca an-laşılmaktadır. Bu nedenle, yaban hayvanlarının hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri ve habitatlar arasındaki biyolojik akı-şın sağlanması için yollarda bazı koruyucu alternatif önlemler ala-rak yolların bariyer etkisi ve diğer ekolojik yönden oluşabilecek po-tansiyel olumsuz etkileri de azaltı-labilmektedir (Akay ve ark, 2012). Bu koruyucu önlemler (Gülci ve Akay, 2014);

• En düşük yol yoğunluğu ve en az yol genişliğini sağlayabil-mek ve bu yolları hayvanın yayılış alanı üzerine uygun biçimde yer-leştirmek,

• Yaban hayvanlarının kul-landığı geçit ve koridorlara zarar vermemek ve yol inşa edildikten sonra da özellikle tepeleri ve sırt-ları birbirine bağlayan geçitleri korumak,

• Yaban hayvanlarının doğal yaşam alanlarına en az zarar vere-cek ve hayvanları tedirgin etme-yecek geçitleri belirlemek,

• Trafiğin işlek olduğu ve hızlı

seyrettiği yerlerde yaban hayvan-larını emniyetli geçiş noktalarına yönlendirecek çit ve tel örgüler çekmek,

• Araç sürücülerini uyaracak ikaz levhaları kullanmak,

• Yaban hayvanlarını uzak tut-mak için kimyasal ve uyarıcı ses sistemleri kullanmak,

• Arazi ve imkanlar elveriyorsa yaban hayvanlarının kritik geçiş noktalarında yolu viyadük üzerin-den geçirmek ve yaban hayvanla-rını çitler vasıtasıyla buranın altın-dan geçmeye yönlendirmek,

• Yol üzerinde basit ekolojik köprüler ve alt geçitler oluştur-mak amacıyla sanat yapılarının inşa edilmesi olarak değerlendiril-mektedir.

Yukarıda bahsedilen çalışma-lardan bir veya birden fazlasını uygulamak diğer bir alternatif yöntem olarak değerlendiril-mektedir. Uygulamalardan önce planlamacıların çeşitli alternatif-leri çok yönlü değerlendirerek ortaya koyması gerekmektedir (Putman, 1997). Yolların olumsuz etkilerini azaltıcı en uygun alter-natif seçeneği için yaban hayvanı davranışlarını ve yaşam alanı ihti-yaçlarını iyi analiz etmek, bir veya daha fazla türü göz önünde tuta-

rak ortamda bulunan tüm türleri kapsayacak şekilde planlamaları gerçekleştirmek oldukça önemli-dir (Gülci, 2014).

Ekolojik Sanat YapılarıÜlkemizde orman içi ve ke-

narında bulunan yollarda sanat yapıları her türlü kara taşımacı-lığının sürekli ve düzenli olarak gerçekleştirilmesi, yol boyunca toprak kaymasını önlemek ama-cıyla istinat duvarı, sel ve akarsu-ların aşılması için her tipte büz, menfez, kasis ve köprü gibi tesis-ler kullanılmaktadır (Erdaş, 1997). Yollara inşa edilen sanat yapıları hidrolojik ve jeolojik fonksiyona sahip olarak tasarlanmaktadır. Bu nedenle bazı alt ve üst sanat ya-pılarının yaban hayvanları tarafın-dan kullanılmasına rağmen eko-lojik fonksiyonları bakımından ele alınmamaktadır (Gülci, 2014). Son yıllarda yol ekolojisi kavramı içeri-sinde değerlendirilen ekolojik sa-nat yapıları ve yaban hayvanı üst geçitlerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar ve uygulamalar ger-çekleştirilmektedir. Bu araştırma-larda yaban hayvanları tarafından kullanılan başarılı birçok ekolojik geçit uygulaması bulunmakta ve

Şekil 2. Mersin-Gülek geçidi ekosistem köprüsü (URL-1)

Page 20: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201418

bu konu hakkında araştırmalar günden güne artmaktadır (Gülci ve Akay, 2014).

Mersin sınırlarında bulunan Gülek Geçidinde otoyol üzerine toprak kaymasını önlemek amaçlı planlanmış olan sanat yapısının, zamanla kendiliğinden toprak ve doğal bitki örtüsüyle kaplanması sonucu üzerinden yaban hayvan-larının geçiş yaptığı tespit edilmiş-tir. Bu nedenle ekosistem köprüsü olarak da nitelendirilen bu yapı örnek bir yaban hayvanı üst ge-çidi sınıfında sanat yapısıdır (Şekil 2). Bu tesadüfi olay neticesinde köprünün ekolojik geçit fonksi-yonuna sahip ekolojik sanat yapı-sına dönüştüğü anlaşılmaktadır. Ekolojik sanat yapıları sadece kara yollarında uygulanan tesis türleri olmayıp, demiryolları güzergahla-rı ve akarsular üzerinden geçişleri sağlamak amacıyla da kullanıla-bilmektedir.

Yaban hayvanları karşılaştıkla-rı yol engelini aşmak için ihtiyacı olan kaynağa optimum ulaşımı gerçekleştirebileceği bağlantı noktalarını tercih etmektedirler. Orman içi ve kenarından geçen yolların oluşturduğu kenar/bari-yer etkisini azaltmak için türlere ait yaşam alanlarını birbirlerine bağlayan geçit güzergahlarına uygulanacak yol çalışmalarında çeşitli ekolojik sanat yapısı tipleri kullanılmaktadır (Brudin, 2004).

Genel olarak, amfibiler için bo-yutları 30-100 cm çapında olan sa-nat yapıları, üreme için kullanılan yolların izole ettiği sulak alanları birbirine bağlamak için kullanıl-maktadır (Gülci ve Akay, 2014). Orta boy memeliler (tilki, tavşan) için ise ekolojik sanat yapıları 40-120 cm çapında talus tipi yapılar olup, akıntı hızı az veya durgun sulara ulaşımı sağlamak için kul-lanılmaktadır. Menfez tipi alt ge-çitler, büyük memeliler (ayı, kurt, geyik, yaban domuzu) için yak-

laşık 3,5 m genişliğinde ve en az 2,5 m yüksekliğinde yapılmalıdır. Bu tip sanat yapılarının Amerika, Kanada ve Fransa gibi ülkelerde birçok örnekleri bulunmaktadır (Gülci, 2014). Geyik gibi görüş mesafesinin açık olması gereken türlerin boyutlarına göre değer-lendirilmesi yapılarak vücut bü-yüklüklerine göre karar verilir ve en az 2,5 m veya üzeri boyutlarda alt geçitler belirlenmektedir.

Yaban hayvanı üst geçitleri ise genelde büyük memeliler (geyik, ceylan, yaban keçisi) için inşa edi-len ve uzunlukları 200 m’ye kadar olabilen ekolojik sanat yapılarıdır. Üst geçitler için yol üstü tabla ge-nişliği 30-50 m, tablaya giriş-çıkış rampalarının aralık mesafeleri 50-80 m uzunluğunda tavsiye edil-mektedir (Akay ve ark, 2012).

Ekolojik Sanat Yapılarının Sınıfl andırılması

Sanat yapılarının sınıfl andırıl-ması söz konusu araştırma ve uy-gulama alanında bulunan yaban

hayvanı türlerinin boyutlarına ve özel isteklerine (görüş açısı, görüş mesafesi, vb.) bağlı olarak gerçek-leştirilmektedir (Kintsch ve Cra-mer, 2011).

a) Küçük boy alt geçitlerKüçük boy alt geçitler 1,5 m

ve daha az açıklığa sahip metal, beton, PVC ve ahşap malzemeler-den üretilen menfez tipi sanat ya-pıları olup, küçük memeliler (tilki, porsuk), amfibiler, sürüngenler ve bazı orta boy memeliler tarafın-dan kullanılmaktadır (Şekil 3, Şekil 4).

b) Orta boy alt geçitlerOrta boy alt geçitlerin ayırt

edilmesinde kullanılan tanımla-malarda yükseklik ölçütü dikkate alınarak değerlendirme yapıl-maktadır. Bu tür sanat yapılarının açıklıkları 1,5 m ile 2,4 m arasında olup, en fazla 2,4 m yüksekliğe sahiptir. Çakal ve vaşak gibi orta büyüklükteki yaban hayvanları, küçük boylu ve gezinimi az olan türler, gezinme mesafesi kısmen az olan hayvan türleri (yılan, kap-

Şekil 3. 60 cm çapında küçük boy alt geçit

Şekil 4. Küçük boy geçit (a) ve hayvanları geçide yönlendiren çitler (b) (Gülci, 2014)

UZ

MA

N S

AH

ASI

Page 21: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 19

lumbağa, su samuru) ve bazı yer kuşları tarafından tercih edilmek-tedir (Şekil 5).

Şekil 5. Orta boy alt geçitlere örnek gös-terim

c) Büyük boy alt geçitlerBüyük boy alt geçitler genel

olarak geyik türlerinin geçişi için uygun olup gezinme mesafeleri uzun veya kısa olan her tür yaban hayvanının geçiş için kullandığı etkili sanat yapılarıdır. Köprü yol-lara ait standartları sağlamayan büyük boy alt geçitler için en uy-gun ölçüt aralığı 2,4-3,1 m yüksek-liğinde, 3,1-6,1 m genişliğindeki yapılardır (Şekil 6).

Şekil 6. Büyük boy alt geçit örnekleri (URL-2)

d) Köprü yollar (Viyadükler)Viyadükler (köprüyollar) yer-

den oldukça yüksek (yerden en az 4,6 m yükseklikte tasarlanan) inşa edilen yolları birbirine bağ-layan otomobil, kamyon, tren gibi taşıtları üzerinden geçiren yapı-lar olup, yaban hayvanlarının ve ekosistemin bulunduğu alanların üzerinden geçerek iki ayrı noktayı birbirlerine bağlayan sanat yapıla-rıdır (Şekil 7).

e) Yaban hayvanı üst geçit-leri

Yaban hayvanı üst geçitleri, yaban hayatı köprüsü, yeşil köp-rü, yaban hayatı üst geçidi, ekoloji köprüsü ya da ekosistem köprüsü olarak da bilinen hemen her tipte-ki yaban hayvanı türü tarafından kullanılan yapılar olup, tren yolu ve kara yolu gibi yaşam alanla-rı üzerinde bariyer etkisi yaratan doğrusal güzergahlar üzerine uy-gulanan, üzerleri yaban hayvan-larının ihtiyacına göre genellikle uygun doğal vejetasyon örtüsüyle kaplanmış sanat yapılarıdır. Bu ya-pılar aynı zamanda peyzaj çalışma-larında kullanılan, çok amaçlı inşa edilen sanat yapılarıdır (Şekil 8)

f) Özel yapım menfezlerBu sınıfta değerlendirilen men-

fez tipleri genel olarak küçük kara-sal memeli türler, sürüngenler, bazı yer kuşları için olup türlerin ihtiyaç duyduğu su, nem, sıcaklık, ışık, kuru

zemin gibi faktörlerin ayarlanabile-ceği sanat yapılarıdır. Özellikle ko-ruma statüsü bulunan türler için tasarlanmaktadır (Şekil 9).

Şekil 9. Nesli tehlike altında bulunan sü-rüngenler için kullanılan özel yapım geçit tipi (FHWA, 2014)

g) Bağlantı köprüleriAsma köprüler ağaçların üze-

rinde gezinebilen ve mecbur kal-madıkça zeminde bulunmayan sürüngenler, memeli türler ve kuşlar için tasarlanmaktadır. Bu yapılar, küçük ölçekli asma köprü-ler olup, halat benzeri veya demir direk malzemelerden kolayca uy-gulanan köprülerdir. Yolun kena-

Şekil 7. Köprü yolların yaban hayvanı altgeçitleri olarak değerlendirilmesi (URL-3)

Şekil 8. Yurtdışında uygulanan bir ekolojik geçit

Page 22: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201420

rında bulunan ağaçların tepeleri arasında bağlantı sağlayacak şe-kilde tasarlanırlar (Şekil 10).

Sonuçlar ve ÖnerilerBu çalışmada, yol ağlarının

ekolojik etkilerinden, yolların yaban hayvanları üzerine etkile-rinden, yolların yaban hayvanları yaşam alanları üzerindeki olum-suz etkilerini azaltıcı çalışmalar-dan bahsedilmiştir. Bu kapsamda ekolojik sanat yapıları kavramı ta-nıtılmıştır. Aynı zamanda yollarda inşa edilen ekolojik sanat yapıları sınıfl andırılarak yaban hayvanları tarafından kullanılabilirliği de-ğerlendirilmiştir. Son olarak yol güvenliğini tehdit eden memeli yaban hayvanları tanıtılmıştır. Ül-kemizde yollarda meydana gelen yaban hayvanı kazalarındaki ar-tışlar düşündüğünde bu konunun önemi ortaya çıkmaktadır. Bu ça-lışma ile gelecekte planlanan yol-lara inşa edilecek sanat yapılarının yaşam arasındaki bağlantıların devamlılığı için ekolojik geçitler, ekosistem bağlantıları veya köp-rüleri sürdürülebilir doğal kay-nakların yönetiminde önemli rol alacağı düşünülmektedir.

KAYNAKLARAkay, A. E., Pak, M., Yenilmez, N., Demirbag,

H. 2007. Aesthetic Evaluations of Forest Road Templates. International Journal of Natural and Engineering Sciences, 1 (3): 65-68.

Akay, A. E., Gülci, S., Yenilmez, N. 2012. Yol Ağlarının Orman İçi ve Kenarında Yaşa-yan Büyük Memeli Hayvanlar Üzerinde-ki Ekolojik Etkilerinin Değerlendirilmesi. Ekoloji 2012 Sempozyumu, 03-05 Mayıs 2012, Kilis.

Brudin, C. O. 2004. Wildlife use of existing culverts and bridges in North Central Pennsylvania. IN: Proceedings of the 2003 International Conference on Eco-logy and Transportation, Eds. Irwin CL, Garrett P, McDermott KP. Center for Transportation and the Environment, North Carolina State University, Raleigh, NC: 344-352.

Coff in, A. W. 2007. From Road Kill to Road Ecology: A Review of the Ecological Ef-fects of Roads. Journal of Transport Ge-ography, 15, 396-406.

Çepel, N. 2002. Ekolojik Sorunlar ve Çözüm-leri. TÜBİTAK Bilim Kitapları, 180, 3. Ba-sım, 2003. Ankara, s. 183.

Eker, M., Acar, H. H. ve Çoban, H.O. 2010. Orman Yollarının Potansiyel Ekolojik Etkileri. Süleyman Demirel Üniversitesi, Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı: 1, 109-125.

Erdaş, O., 1997. Orman Yolları Cilt:I., Karade-niz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları, Trabzon. No:187/25, s. 391.

Fahrig, L. and Rytwinski, T. 2009. Eff ects of Roads on Animal Abundance: an Empi-rical Review and Synthesis. Ecology and Society 14 (1): 21.

Forman, R. T. T. 2004. Road Ecology’s Promise:

What’s Around the Bend?. Environment: Science and Policy for Sustainable De-velopment, 46 (4): 8-21.

Forman, R. T. T. 2006. Good and Bad Places for Roads: Eff ects of Varying Road andNatu-ral Pattern on Habitat Loss, Degradati-on, and Fragmentation. IN: Proceedings of the 2005 International Conference on Ecology and Transportation,( Eds. Irwin C. L., Garrett P, McDermott, K. P.) Center for Transportation and the Environment, North Carolina State University, Raleigh, NC. s. 164-174.

Gülci, S. 2014. Orman İçi ve Kenarı Yol Ağ-larında Ekolojik Sanat Yapıları Üzerine Araştırmalar. Doktora Tezi, Kahraman-maraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi, Kahramanmaraş. 204 s.

Gülci, S. ve Akay, A. E. 2014. Orman İçi ve Kenarı Yollardaki Sanat Yapılarının Eko-lojik Fonksiyonlar Açısından Değerlen-dirilmesi. II. Ulusal Akdeniz Çevre ve Orman Sempozyumu, 22-24 Ekim 2014, Isparta.

Jaeger, J. A. G., Bowman, J., Brennan, J. Fah-rig, L., Bert, D., Bouchard, J., Charbonne-au, N., Frank, K., Gruber, B., and Tluk von Toschanowitz, K. 2005. Predicting When Animal Populations are at Risk from Ro-ads: an Interactive Model of Road Avo-idance Behavior. Ecological Modelling, 185 (2-4): 329-348.

Kintsch, J. and Cramer, P. C., 2011. Permeabi-lity of Existing Structures for Terrestrial Wildlife: A Passage Assessment System. Report to the Washington State Depart-ment of Transportation Research Report No. WA-RD 777.1. Washington State De-parment of Transpotation, Olympia, WA. 84s. Seiler, A. 2001. Ecological Eff ects of Roads. Department of Conservation Bi-ology, SLU, Uppsalla, Sweden. Introduc-tory Research Essay, 9: 1-40.

Shanley, C. S. and Pyare, S. 2011 Evaluating the Road-eff ect Zone on Wildlife Distri-bution in a Rural Landscape. Ecosphere, 2(2):art16, 1-16. Doi:10.1890/ES10- 00093.1.

Van der Ree, R., J., Jaeger, A. G., Van Der Grift, E. A. and Clevenger, A. P. 2011. Eff ects of Roads and Traff ic on Wildlife Populati-ons and Landscape Function: Road Eco-logy is Moving Towards Larger Scales. ISSN 1708-3087. Ecology and Society 16 (1): 48.

Putman, R. J. 1997. Deer and Road Traff ic Accidents: Options for Management. Journal of Environmental Management, 51 (1): 43-57.

URL-1: http:www.facebook.commediasetset=a.344523605580843.85705.2661559267509 45 &type=3. URL (erişim tarihi: 09.03.2012).

URL-2. 2014. http://mtstandard.com/ (erişim 04.10.2014)

URL-3. 2014. http://arc-solutions.org/(erişim 04.10.2014)

Şekil 10. Demir direklerden yapılan asma köprü örneği

UZ

MA

N S

AH

ASI

Page 23: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 21

İHRAÇ ÜRÜNÜ OLARAK ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİNDEN ÇELENK ÜRETİMİ

VE YÖRE EKONOMİSİNE KATKILARI (Burdur-Bucak İlçesi Örneği)

1. GİRİŞOdun dışı orman ürünü olarak

nitelendirilen ürünlerin başında odun dışı bitkisel ürünler (ODBÜ) gelmektedir. ODBÜ; tıbbi ve aro-matik ürünler ile süsleme amaçlı kullanılan ürünler olarak ikiye ayrılmaktadır. Son yıllarda, farklı bitkilerden elde edilen hem nihai tüketim hem de çeşitli endüstri-yel alanlarda (gıda, tıp, eczacılık, kimya, boya ve kozmetik vb.) değerlendirilebilen yaprak, çiçek, meyve, kozalak, reçine ve ter-ebentin gibi ürünlere olan talep artmaktadır.

Dünyada odun dışı orman ürünlerinin çiçekçilik ve deko-rasyon veya dekoratif ve estetik ürünler açısından kullanım alanı-

nın taşıdığı büyük iktisadi kapa-site, bu alanda yapılan çalışma-ların artmasına neden olmuştur. Türkiye’de ise bu konuda yapılan çalışmaların yeterli düzeyde olma-dığı görülmektedir (Ok vb., 2012).

Tamamı yurtdışına ihraç edi-len süs çelenkleri (suitfruit kranz, wreath), Batı Akdeniz Bölgesinde; Antalya-Altınova ve Burdur-Bucak yörelerinde üretilmektedir. Üretim Eylül ayı başından Aralık ayı sonu-na kadar devam etmektedir.

Antalya İhracatçı Birlikleri ta-rafından hazırlanan “Türkiye Süs Bitkileri Sektör Raporu (2010)”na göre;

• Türkiye’nin süs bitkileri ihra-catı yıllık 50 milyon dolara ulaşmış durumdadır.

• Türkiye’nin toplam süs bitki-leri ihracatının, % 12’sini çelenk ve yosunlar (8 milyon US $) oluştur-maktadır.

• Son yıllarda yosunlar ve ağaç dalları grubunda yer alan çelenk-lerin ihracatında artış görülmek-tedir. Noel dönemlerine yönelik olarak hazırlanan çelenkler yeni bir tür olarak üretilmeye ve ihraç edilmeye başlanmıştır. Çelenk ih-racatında önemli dış pazarlar Hol-landa ve Almanya’dır.

Bu çalışmada; Burdur /Bucak ilçesinde yer alan Kocaaliler Ka-sabası, Demirli, Karaseki, Kargı, Çobanpınar ve Kızılseki köylerin-de (Şekil 1) üretimi yapılmakta olan süs çelenklerinin üretim-pazarlama süreci ve bu sürecin

ÖZETSon yıllarda, odun dışı bitkisel ürünlerin, gıda, tıp, eczacılık, kimya, boya ve kozmetik gibi endüstriyel

alanlarda kullanımının yanı sıra süs çelenkleri gibi farklı kullanımları da yaygınlaşmaya başlamıştır. Toplumlar ekonomik ve sosyokültürel anlamda ilerledikçe, üretim ve tüketimde çeşitlilik artmakta, süs bitkilerine, çelenk ve çiçeklere olan talepler de artış göstermektedir. Türkiye’de odun dışı bitkisel ürünler kullanılarak yapılan süs çelenkleri daha çok yılbaşı dönemlerinde yurtdışına ihraç edilen ürünlerdir. Bu çalışmada; Burdur İli Bucak ilçesinin köylerinde odun dışı bitkisel orman ürünleri kullanılarak yapılan ve tamamına yakınının ihraç edildiği süs çelenklerinin üretimi, pazarlama durumu ve yöre ekonomisine katkıları değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Süs çelenkleri, Odun dışı bitkisel ürünler, Üretim, Pazarlama

Dr. Mehmet KORKMAZ Dr. Hasan ALKANSDÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Ekonomisi Anabilim Dalı, Isparta

Page 24: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201422

yöre ekonomisine katkıları orman köylüleri ve girişimcilerden müla-katlarla elde edilen bilgiler yardı-mıyla ele alınmıştır.

2. ÇELENK ÜRETİMİ VE PAZARLAMA SÜRECİ

Materyal ToplamaÇelenk yapımında, yoğun ola-

rak Mersin (Myrtus communis L.), Toros Göknarı (Abies cilicica (Ant. Kotschy) Carr.), Sandal (Arbutus andrachne L.), Kuşburnu (Rosa ca-nina L.), çeşitli kozalaklar (Andız

kozalağı (Juniperus drupacea L.) vb.), Silcan (Smilax aspera L.), Ateşdikeni (Pyracantha coccinea Roemer), Kızılcık (Cornus mas L.), alıç türleri (Crataegus spp.), Oka-liptus (Eucalyptus camaldulensis Dehnh.) kullanılmaktadır. Bunun yanında tarım arazilerinde süs bi-beri ve patlıcanları da yetiştirilerek süslemede kullanılmaktadır.

Çelenk yapımında kullanılan ürünlerin büyük bir bölümü Ka-raseki, Kızılseki, Demirli, Kargı, Ço-banpınar orman köylüleri tarafın-

dan bölge orman kaynaklarından toplanmakta ve kilogram olarak çelenk üreticilerine satılmaktadır. Toplama işleminde yaklaşık 100 kişi çalışmaktadır.

Bunun yanında yörede bu-lunmayan bazı materyaller bölge dışından getirilmektedir. Örneğin andız kozalağı Akşehir yöresinden temin edilmektedir. Materyal te-mini bakımından sorun yaşanma-maktadır. Üretim süresince kul-lanılacak materyaller depolarda nemli ortamlarda bekletilmekte-dir (Şekil 2).

Halka Yapımı ve SüslemeHalkalar çelik tel kullanılarak

küçük atölyelerde hazırlanmak-tadır (Şekil 3). Hazırlanan halka-lar öncelikle mersin yaprakları ile kaplanmakta daha sonra en az 3 farklı meyveli bitki türü ile süsle-me yapılmaktadır (Şekil 4-5).

Şekil 3. Halkalar

Şekil 4. Çelenklerin yapımı

Şekil 1. Çalışma Alanı

Şekil 2. Mersin dallarının depoda bekletilmesi

UZ

MA

N S

AH

ASI

Page 25: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 23

Ambalaj ve DepolamaHazırlanan çelenkler önce ah-

şap kasalara daha sonra da kar-ton kutulara konularak ambalaj-lama işlemi tamamlanmaktadır. Çelenklerin konulduğu kasaların üzerine Uluslararası Bitki Koruma Anlaşması1 (IPPC - International Plant Protection Convention )’na göre ısıl işlem gördüğüne ilişkin damgalar basılmaktadır. Bu dam-ga olmaksızın ihracat yapmak mümkün değildir. Bunun dışın-1 Bitki sağlığını korumaya ve bitki hastalıklarının yayılmasını önle-meye yönelik uluslararası bir birlikte-lik anlaşmasıdır.

da uluslararası ticaret için gerekli olan belgelere ek herhangi bir belge-sertifika gerekmemektedir. Çelenklerin imalatı tamamlandık-tan sonra yükleme aşamasına ka-dar soğuk hava depolarında bek-letilmektedir.

PazarlamaÇelenklerin yöreden, başta

Hollanda olmak üzere Almanya ve İngiltere’de bulunan çiçekçilik toptan satış pazarlarına (hallere) soğuk zincir uygulaması ile ihra-catı gerçekleştirilmektedir. Süs çelenklerin fiyatı 2-4 € civarında-dır (Ay, 2011).

Süs Çelenklerinin GeleceğiGerek yörede girişimciler ile

yapılan mülakatlar, gerekse Antal-ya İhracatçı Birlikleri’nin kayıtları ve raporlarına göre süs çelenkle-rine olan talep yıllar itibariyle art-maktadır.

Bunun en önemli nedenleri;• Bu ürünlerin sadece Türkiye-

den ihraç ediliyor olması,• Son yıllarda Çin’den ihracatı-

na başlanan yapay çelenklerin pi-yasalarda pek rağbet görmemesi,

• Uluslararası fuarlarda tanı-tımlara önem verilmesi olarak be-lirtilmektedir.

Şekil 5. Tamamlanmış süs çelengi

Page 26: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201424

3. YÖRE EKONOMİSİNE KATKILAR

Kocaaliler Beldesi ve çevre or-man köylerinin öncelikli geçim kaynakları;

• Sebze fidesi üretimi,• Ormancılık,• Mermer ocakları ve• Çelenk üretimi olarak sıralan-

maktadır. Yörede arazilerin yetersiz olu-

şu ve sulama olanaklarının bulun-maması nedeniyle tarımsal üretim düşüktür. Önceleri halı kilim do-kumacılığının yaygın olduğu yö-rede bu üretim biçimi terk edilmiş durumdadır.

Çelenk üretiminin yöresel eko-nomiye katkıları; materyal temini ve imalat aşamasında işlendirilen-ler ve tüccar-ihracatçılar olarak ay-rılarak aşağıda incelenmiştir.

Materyal temininde çalışan-lar

Çevre orman kaynaklarından topladıkları ürünleri TL/kg olarak satan kişilerden oluşmaktadır. Yaklaşık olarak materyal teminin-de 100 kişi çalışmakta ve gün-lük kazançları 50-60 TL arasında değişmektedir. Yörede yevmiye usulü olarak çalışmalarda tutarın ortalama 40 TL/gün olduğu düşü-nüldüğünde elde edilen kazancın en azından yevmiyeden yüksek olduğu görülmektedir.

İmalat aşamasında işlendiri-lenler:

Halkaların bitkilendirilmesi aşamasında çalışan kadınlar bu grubu oluşturmaktadır. Üretim tipi olarak iki tip üretim söz konu-su olduğu için kadınların bir kısmı atölyelerde, bir kısmı da evlerinde bu bitkilendirme aşamasını ger-çekleştirmektedir. Sezonda (Eylül-Aralık) yaklaşık 200-300 kadının çalıştığı, günde 30-50 çelenk/kişi üretildiği ve üretilen çelek başına 2014 yılı itibariyle 1,50 TL ücret alındığına göre bir kişinin dönem-sel geliri yaklaşık 5000-9000 TL arasında değişmektedir.

Tüccar-İhracatçılarYörede girişimci olarak yer alan

tüccarlar aynı zamanda ihracatı da gerçekleştirmektedir. Bu tüccar-ihracatçılar yöre insanlarından oluşmakta ve tüm süreci kendileri yönetmektedir. Yörede yılda yak-laşık bir milyon adet çelenk üretil-mekte ve ihraç edilmektedir.

4. SONUÇYörede süs çelengi üretimi

ana geçim kaynaklarını destekler (Geçim kaynakları arasında % 15-20) niteliktedir. Çelenk üretiminin Eylül-Aralık aylarında yapılması ve iş yoğunluğunun az olduğu bir dönemde gerçekleşmesi önemli bir avantajdır. Çelenk üretiminde özellikle kadınların yoğun olarak

çalışıyor olması kadın istihdamı-nın gelişmesi ve kadının işgücüne katılım oranını arttırması bakımın-dan önemlidir. Çelenk üretimi ve pazarlamasının tamamının yöre girişimcileri tarafından yönetilme-si de önem arz etmektedir.

Uluslararası düzeyde gerçek-leştirilen fuar vb. tanıtım etkinlikle-ri talebi olumlu yönde etkilemek-tedir. Bu nedenle tanıtım faaliyet-lerine katılım desteklenmelidir. Bunun yanında, çelenk üretiminde kullanılan bitkisel materyaller için “yasaklı (CITES’e göre) olmadıktan sonra her türlü bitkisel materyalin kullanılabileceği” görüşü hakimdir. Ürünlerin doğadan toplanması sı-rasında toplama biçimi konusunda yeterli bilgi ve tecrübenin olmadığı görülmektedir. Orman kaynakla-rında bulunan odun dışı ürünlere yönelik envanter ve üretim planı yapılmadığı için toplama düzensiz bir biçimde gerçekleştirilmektedir.

Her girişimci kendi öngörü-lerine göre üretimi ve pazarlama sürecini yönetmekte, bu konuda bir örgütlenme biçiminin oluşma-dığı görülmektedir. Bu hali ile işin profesyonelce yapıldığı söylene-mez. Üretim konusunda bir sistem bulunmadığından üretimler, hem küçük atölyelerde hem de evlerde düzensiz bir şekilde yapılmaktadır. Atölye sisteminin geliştirilmesi ile verimliliğinin arttırılması mümkün-dür. Yörede ürün çeşitlendirmesi ile ilgili olarak geçmişteki girişimler (yosun ihracatı) başarısız olmuştur. Bu başarısızlığın nedenleri üretim ve taşıma maliyetlerinin yüksek oluşu olarak belirtilmektedir.

KAYNAKLARAİB, 2010. Türkiye Süs Bitkileri Sektör Rapo-

ru, Antalya İhracatçı Birlikleri, 9 s.Ay, Z., 2011. Odun Dışı Orman Ürünlerin-

den Taç Çelenk Üretimi. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, 11(II): 89-104.

Ok K, Alagöz G.Ö, Atıcı E, Çoban S, Şenyurt M, 2012. Süsleme Amaçlı Kullanılan Odun Dışı Orman Ürünlerinin Sürdü-rülebilir Yönetimi, TÜBİTAK, Proje No: 109O264, 134 s.

Şekil 6. Ambalaj ve depolama

UZ

MA

N S

AH

ASI

Page 27: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 25

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜZAKERELERİNDE YENİ İKLİM ANLAŞMASI, 2020 ÖNCESİ AZALTIM İSTEKLİLİĞİNİN

ARTIRILMASI VE TÜRKİYE’NİN BEKLENTİLERİ

1. Durban Güçlendiril-miş Eylem Platformu Çalış-ma Grubu

İklim değişikliği müzakereleri kırık yılı aşkın bir süredir devam eden ve üzerinde çeşitli anlaşma-lar yapılan ve kararlar alınan bir süreçtir. Bugüne kadar, iklim de-ğişikliği konferansı ana başlığı al-tında 20 Tarafl ar Konferansı ve 10

Kyoto Protokolü Tarafl ar Konferan-sı düzenlenmiştir. Ayrıca, her yıl ve yılda birkaç kez olmak üzere, Kyoto Protokolü Altında Ek I Ülkeleri İlave Taahhütler Geçici Çalışma Grubu (AWG–KP) (31 Aralık 2012 tarihi itibariyle görevi sona ermiştir), Uzun Dönemli İşbirliği Geçici Ça-lışma Grubu (AWG–LCA) (31 Aralık 2012 tarihi itibariyle görevi sona

ermiştir), Uygulama Yardımcı Or-ganı (SBI) ve Bilimsel ve Teknolojik Danışma Yardımcı Organı (SBSTA) toplantıları da düzenlenmiştir. 2012 yılı itibariyle bu 4 yardımcı organa Gelişmiş Eylem için Durban Platformu Geçici Çalışma Grubu (ADP) eklenmiştir. İklim değişikliği müzakerelerinin tarihçesine ve gö-rüşülen konulara ilişkin bilgiler ise

ÖZETİnsan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu iklim değişikliği süreci kırk yılı aşkın süredir müzakere

edilmektedir. Bu alanda atılan en önemli adımlar 1994 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolüdür.

Günümüzde ise iklim değişikliği müzakereleri 2015 yılında imzalanması öngörülen yeni iklim anlaşması üzerine devam etmektedir. Bu kapsamda yeni iklim anlaşmasına yönelik müzakereleri yürütmek üzere Durban Güçlendirilmiş Eylem Platformu Çalışma Grubu 2011 yılında kurulmuştur. Müzakereler yeni anlaşmasının içeriğinin, kapsamının ve unsurlarının belirlenmesi ve 2020 öncesi azaltım istekliliğinin artırılması üzerine odaklanmıştır.

Müzakerelerde aktif rol alan Türkiye, yeni iklim anlaşmasına yönelik şeff afl ık ve muhasebe, teknoloji geliştirme ve transferi, finans ve kapasite geliştirme, ulusal olarak belirlenen katkılar, uyum ve elementlerle ilgili diğer konularda beklentilerini uluslararası arenaya aktarmıştır.

Anahtar Kelimeler: ADP, İklim Değişikliği Müzakereleri, Yeni İklim Anlaşması, Türkiye.

AbstractThe climate change process, caused by human-driven activities is being negotiated over forty years. The

most important steps taken in this field are United Nations Framework Convention on Climate Change and Kyoto Protocol entered into force in 1994 and 2005, respectively.

As for nowadays, climate change negotiations are going on above the new climate agreement being predicted to be signed in 2015. In this scope, to enforce discussions devoted to the new climate agreement, The Ad Hoc Working Group on the Durban Platform for Enhanced Action was founded in 2011. The discussions are focused on scope, content and extent of new agreement and identification of its elements and raising pre-2020 ambition on mitigation.

Turkey, taking active part in discussions, conveyed its expectations to international arena about transparency and accountability, technology development and transfer, finance and capacity building, intended nationally determined contributions, adaptation and other issues related to elements of new climate agreement.

Key words: ADP, Climate Change Negotiations, New Climate Agreement, Turkey.

Dr. Çağlar BAŞSÜLLÜOrman Yüksek Mühendisi

Page 28: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201426

Başsüllü vd. (2014) tarafından ele alınmıştır.

Mevcut itibariyle iklim değişik-liği müzakereleri Birleşmiş Millet-ler Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) çatısı altında devam etmektedir. Sözleşmenin uygulayıcı kolu olan Kyoto Protokolü ise ilk taahhüt dö-nemini 2012 yılında tamamlamış ve şu an 2020 yılı sonuna kadar devam edecek olan ikinci taahhüt dönemini yürütmektedir.

2020 yılı sonrasında ise yeni ik-lim rejimine geçilecektir. Yeni iklim rejimini ise yeni iklim anlaşmasının, yeni protokolün veya yasal belge-nin şekillendirmesi planlanmak-tadır. Bildirinin ilerleyen bölümle-rinde yürürlüğe girmesi planlanan yeni belge yeni iklim anlaşması ola-rak anılacaktır. Bütün ülkeleri kap-saması ve yasal bağlayıcılığı olması planlanan yeni iklim anlaşmasının 2015 yılı sonunda imzalanması ve 2020 yılı sonrasında yürürlüğe gir-mesi öngörülmektedir.

2020 yılı sonrasına ilişkin ilk ça-lışma, 2007 yılında gerçekleştirilen 13. Tarafl ar Konferansı’nda, Bali Yol Haritası kapsamında 1/CP.13 kara-rı ile kabul edilen Bali Eylem Planı ile başlamış ve 2013-2020 yılları arasında geçerli olacak yeni bir ta-ahhüt döneminin başlatılması ve 2020 yılı itibariyle yürürlüğe gire-cek ve tüm ülkeleri kapsayacak ya-sal bağlayıcılığı olan bir anlaşma-nın 2015 yılı itibariyle imzalanması yönünde çalışmaların devam etti-rilmesi kararlaştırılmıştır (UNFCCC, 2007).

Bu kapsamda yeni iklim anlaş-masına yönelik müzakereleri yürüt-mek üzere ADP’nin kurulması 2011 yılında 17. Tarafl ar Konferansı’nda alınan Karar 1/CP.17 ile gerçekleş-miştir. ADP altında yürütülecek müzakerelerin ise 2012 yılı itibariy-le başlaması ve 2015 yılı sonunda tamamlanması kararlaştırılmıştır (UNFCCC, 2012).

Sözleşme ilkeleri doğrultusun-

da yürütülecek olan ADP çalışmala-rını azaltım, uyum, finans, teknoloji geliştirme ve transferi, eylemde ve destekte şeff afl ık ve kapasite ge-liştirme konuları oluşturmaktadır. Buna ek olarak, azaltım alanında yürütülen çalışmaların güçlendiril-mesi ve yeni çalışmaların belirlen-mesi için de çalışmaların yürütül-mesi kararlaştırılmıştır (UNFCCC, 2013).

ADP’de müzakere edilen konu-ların iki çalışma grubu tarafından yürütülmektedir. İlk çalışma grubu, yeni iklim anlaşması üzerine çalış-malarını yürütecektir. Diğer çalış-ma grubu ise, 2°C hedefine ulaşıla-bilmesi amacıyla 2020 yılına kadar azaltım faaliyetleri kapsamında tarafl arın istekliliğinin artırılması-na yönelik çalışmalar yürütecektir (UNFCCC, 2013).

2013 yılında gerçekleştirilen 19. Tarafl ar Konferansı’nda alınan Karar 1/CP.19 gereği yeni iklim an-laşmasına ilişkin taslak müzakere belgesinin ve azaltım faaliyetleri kapsamında tarafl arın istekliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar için taslak belgenin ise 2014 yılı için-de hazırlanması kararlaştırılmıştır (UNFCCC, 2014a).

2. Yeni İklim Anlaşması ve 2020 Öncesi Azaltım İs-tekliliğinin Artırılması

ADP müzakereleri, 2020 yılı öncesi azaltım istekliliğinin artı-rılması ve yeni iklim anlaşmasının hazırlanması kapsamında devam etmektedir. ADP’nin çalışmalarına başlamasının ardından 2020 yılı öncesi azaltım istekliliğinin artırıl-masına yönelik tarafl arın yapacağı çalışmaların belirlenmesi ve yeni iklim anlaşmasının taslak metninin hazırlanması amacıyla çalıştaylar düzenlenmiştir. 2020 öncesi azal-tım istekliliğinin artırılmasına yö-nelik çalıştaylar sırasıyla;

• Düşük emisyonlu kalkınma fırsatları çalıştayı,

• Arazi kullanımıyla ilgili azaltım ve uyum fırsatları çalıştayı,

• Enerji (Enerji verimliliği ve ye-nilenebilir enerji) çalıştayı,

• Şehirleşme ve belediyelerin şehirlerde iklim faaliyetlerini dü-zenlemedeki rolü çalıştayıdır.

Yeni iklim anlaşmasının hazır-lanmasına yönelik çalıştaylar ise;

• 2015 anlaşmasının kapsamı, yapısı ve tasarımı çalıştayı,

• 2015 anlaşmasıyla uyumun geliştirilmesi çalıştayı,

• Diğer çok tarafl ı çevresel an-laşmalardan öğrenilen dersler ça-lıştayı,

• Ulusal seviyede yapılması be-lirlenen katkılar için yerel hazırlık-lar çalıştayıdır.

Yukarıda bahsedilen çalıştayla-rın yanı sıra teknik uzman toplan-tıları da düzenlenmiştir. Bu toplan-tılar;

• Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknik uzman top-lantısı,

• CO2 harici sera gazları teknik uzman toplantısı,

• 2020 öncesi azaltım fırsatları-nın açığa çıkarılması teknik uzman toplantısı,

• Ulusal seviyede yapılması be-lirlenen katkılar için yerel hazırlık-lara yönelik destek bilgilendirme toplantısı,

• Arazi kullanımı teknik uzman toplantısı,

• Şehir çevresi teknik uzman toplantısı,

• Azaltım ve uyuma yönelik şe-hirlerdeki ve yerel yönetimlerdeki deneyimler ve en iyi uygulamalar forumu,

• Enerji verimliliği ve yenilene-bilir enerji teknik uzman toplantısı,

• 2020 öncesi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin ge-liştirilmesi alanlarında azaltım fır-satlarının açığa çıkarılması teknik uzman toplantısıdır.

Söz konusu çalıştay ve teknik uzman toplantılarında taraf ül-

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 29: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 27

keler, sivil toplum kuruluşları ve diğer katılımcılar ilgili sektörlerde iklim değişikliği azaltım ve uyum kapsamında yapılabilecek çalış-maların neler olabileceğini müza-kere etmekte; yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları da sunmak-tadırlar. ADP müzakerelerinin 2015 yılı sonunda tamamlanması plan-lanmaktadır. Bu nedenle, diğer sektörlerde 2020 öncesi azaltım istekliliğinin artırılmasına ve yeni iklim anlaşmasının hazırlanmasına yönelik yeni çalıştayların ve teknik uzman toplantılarının düzenlene-ceği öngörülmektedir.

Yeni iklim anlaşması, 2020 son-rası yeni iklim düzenini oluştura-cak ve iklim değişikliği azaltım ve uyum çalışmalarında yeni bir yol çizecektir. Bu nedenle, müzakere-ler, yeni iklim anlaşmasının içeri-ğinin, kapsamının ve unsurlarının belirlenmesine yönelik olarak de-vam etmektedir. Müzakerelerde yeni iklim anlaşmasının içeriği, kapsamı ve unsurları genel olarak taraf ülkelerce aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;

• Yeni iklim anlaşması, Sözleş-me altında (yani yeni bir sözleşme yapılmayacak) ve Sözleşmenin ni-hai amacını, eşitlik, şeff afl ık, adalet ve diğer ilkelerini dikkate alarak uygulanmalıdır,

• Yeni iklim anlaşması, yasal olarak bağlayıcı olmalı, çevresel bütünlüğü ve küresel ortalama sıcaklık (sanayi devrimi öncesi de-ğerlerine göre 1,5-2°C artış) hedef-lerine ulaşmayı sağlamalıdır,

• Yeni iklim anlaşması 2025 ve 2050 için küresel hedefl er belir-lemeli ve küresel emisyonların % 100’ünü kapsamalıdır (hâlihazırda % 14 emisyonlar takip ediliyor, % 100 olduğu durumda doğal olarak Türkiye yeni sisteme dahil olacak),

• Yeni iklim anlaşması, tarafl a-rın tarihsel sorumluluklarını, ulusal şartlarını, kapasitelerini, sürdürü-lebilir kalkınma önceliklerini ve

Sözleşmenin ortak fakat farklılaş-tırılmış sorumluluklar prensiplerini dikkate almalıdır,

• Yeni iklim anlaşması, bütün ül-kelere uygulanabilir olmalı ve azal-tım, uyum, kapasite geliştirme, tek-noloji geliştirme, teknoloji trans-feri, kayıp ve zarar mekanizması, REDD+, teknik ve kamu/özel finans desteği (piyasa temelli ve piyasa dışı) konularını ve bu konuların uygulanmasına, ölçülmesine, ra-porlanmasına ve doğrulanmasına yönelik hususları içermelidir, Yeni iklim anlaşması, özellikle azaltım konusunda gelişmiş ülkeler ve bü-yük ekonomiler için 5 veya 10 yıllık dönemler için sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım taahhütlerini belirlemeli; uygulamalarda envan-ter, muhasebe ve şeff afl ık konu-larını netleştirmeli; piyasa meka-nizmalarının ve yeni oluşturulacak mekanizmaların kullanımı konula-rını açığa kavuşturmalıdır,

• Yeni iklim anlaşması, geliş-mekte olan ülkeler için geliştirilmiş eylemler, ulusal uygun azaltım ey-lemleri (NAMA), referans seviyesi-ne göre emisyon azaltımı, sektörel girişimler, düşük emisyonlu kalkın-ma stratejileri, politikaları ve ted-birleri geliştirmelidir,

• Yeni iklim anlaşması, en az ge-lişmiş ülkeler ve küçük ada devlet-leri için de uygun eylemler tanım-lamalıdır,

• Yeni iklim anlaşması, 2020 öncesi azaltım istekliliğinin artırıl-masına yönelik yapılması gereken hususları içermelidir,

• Yeni iklim anlaşması, ülkelerin 2020 sonrasında iklim değişikliği-ne yönelik yapmayı planladıkları faaliyetleri ve eylemlerin tipini içermelidir,

• Yeni iklim anlaşması, bilimsel temellere dayanmalı, uzun ömür-lü, adil, dinamik ve esnek olmalı ve güncel sorunlara ve gelecekte oluşabilecek değişimlere cevap verebilmelidir.

Yeni iklim anlaşmasının genel kapsamının çizilmesinin ardından, 2014 yılı içerisinde ADP oturum-larında, ulusal olarak belirlenen katkılar için bir taslak belge hazır-lanmıştır (UNFCCC, 2014b). Taslak belgede azaltım, uyum, finans, teknoloji ve kapasite geliştirme desteği ve diğer hususlar konula-rında bilgiler yer almaktadır.

Taslak belgede azaltım ile ilgili olarak, azaltım katkısının tipi, za-man aralığı ya da dönem, referans yılı, coğrafik sınırlar, sektörler, sera gazları, toplam emisyon içindeki pay, referans emisyon değerleri, metodolojiler, projeksiyonlar, Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişik-liği ve Ormancılık (AKAKDO) da-hil ve hariç olmak üzere emisyon azaltım beklentileri, emisyon fak-törleri, emisyonların azami olduğu tavan yılı, kullanılması öngörülen uluslararası piyasa mekanizmaları, arazi kullanımı sektörü için seçi-len hesap yöntemi, taahhütlerin veya hedefl erin belirlenmesinde kullanılan yöntemler, taahhütlere veya hedefl ere ulaşmada yaşanan makro ekonomik ve marjinal ma-liyetlerin hesapları ve destek ve-rildiği takdirde yapılabilecek diğer azaltım çalışmaları gibi bilgiler yer almıştır.

Taslak belgede uyum ile ilgili olarak, uyum katkısının tipi, iklim değişikliğinin öngörülen etkileri ve varsayımlar, hassas sektörlere yönelik analizler, teknoloji, yatırım ve kapasite geliştirme ihtiyaçları, ulusal olarak belirlenen uyum al-ternatifl eri, uyum kapasitesinin ge-liştirilmesine ilişkin maliyetler, ülke kaynaklarıyla yapılan uyum çalış-maları ve maliyetler, sektör itiba-riyle programlar ve projeler, belir-lenen uyum ihtiyaçları, uluslararası işbirliği ve yatırımlar, uluslararası ve bölgesel girişimler için verilen destekler, desteklerin tipi ve süre-leri, destek dağıtım mekanizmaları gibi bilgiler yer almıştır.

Page 30: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201428

Taslak belgede finans, teknolo-ji ve kapasite geliştirme desteği ile ilgili olarak, ihtiyaç duyulan finans, teknoloji ve kapasite geliştirme desteklerinin belirlenmesi, azal-tım ve uyum ile ilgili olarak verilen finans, teknoloji ve kapasite geliş-tirme destekleri, desteklerin şekli/tipi, miktarı ve süresi, destek da-ğıtım mekanizmaları ve kanalları, yatırım ihtiyaçları, ulusal seviyede azaltım ve uyum konusunda yapı-lan yatırımların miktarı ve verilen desteklerin yerinde kullanılıp kulla-nılmadığı gibi bilgiler yer almıştır.

Taslak belgede diğer hususlar-la ilgili olarak, eşitlik ve istekliliğe ve bunların uygulanmasına yöne-lik göstergeler, yapılacak katkıların Sözleşmenin amacına nasıl yardım edeceği ve yapılacak katkıların ti-pine göre ihtiyaç duyulacak diğer bilgiler yer almıştır.

2020 öncesi iklim değişikliği ile mücadelede azaltım istekliliğinin artırılmasına yönelik hazırlanan taslak belgede (UNFCCC, 2014c), gelişmiş ülkelere Yeşil İklim Fo-nuna, Küresel Çevre Fonuna ve Teknoloji Mekanizmasına finans desteklerini artırarak gelişmekte olan ülkelerin özellikle uyum baş-ta olmak üzere diğer alanlarda da 2020 öncesindeki çalışmalarına destek olmasına yönelik davette bulunulmuştur. Türkiye gibi Ek-I üyesi olup sayısal sera gazı azaltım taahhüdü almamış ülkelerin taah-hüt almasına ve taahhüt alanların ise hedefl erini artırmasına yönelik davet yinelenmiştir. Gelişmekte olan ülkelere ise NAMA geliştir-meleri konusunda öneri getiril-miştir. 2015 yılı Haziran ayında 2020 öncesi iklim değişikliği ile mücadelede azaltım istekliliğinin artırılmasına yönelik bir forum ya-pılması, 2015 yılında teknik uzman toplantısı düzenlenmesi ve 1,5-2°C sıcaklık artışı hedefini yakalamak için bütün paydaşların katılımıyla çalışma planının 2020 yılına kadar sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.

3. Yeni İklim Anlaşma-sında Türkiye’nin Beklenti-leri

Sözleşmede ülkeler gelişmişlik düzeylerine göre Ek-I, Ek-II ve Ek Dışı olmak üzere üç farklı grubu ayrılmıştır. Avrupa Birliği (AB), Eko-nomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi olan ülkeler ve pazar ekonomisine geçiş sürecindeki ülkeler Ek–I listesini oluşturmak-tadır. Ek–I listesi ülkeleri, genel yü-kümlülüklere ek olarak, sera gazı emisyonlarını sınırlandırmak, sera gazı emisyonlarına ve yutaklar ta-rafından uzaklaştırılan emisyonla-ra ilişkin hesaplamalar yapmak ve hesaplamaları iletmek, sera gazı yutaklarını korumak, iyileştirmek ve geliştirmek ve diğer ülkelerle işbirliği yapmakla yükümlüdürler. Türkiye’nin de yer aldığı bu grup-ta 40 ülke ve AB bulunmaktadır (UNFCCC, 1992).

Ek–II ülkelerinin, genel yü-kümlülüklere ve Ek–I ülkesi olarak üstlendikleri yükümlülüklere ek olarak, gelişmekte olan taraf ülke-lerin iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda yapacağı fa-aliyetlere ilişkin mali kaynak sağ-lamak, masrafl arı karşılamak ve çevreye uyumlu teknolojilerin ve bilginin aktarılması veya bu tekno-lojilere ve bilgiye erişimin sağlan-masına yönelik teşviklerin, kolay-lıkların sağlanması ve finanse edil-mesi hususlarında yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu grupta 22 ülke ve AB yer almaktadır (UNFCCC, 1992).

Ek–I ve Ek–II dışında kalan ül-kelerin ise belirli bir yükümlülük-leri olmamakla beraber, bu ülkeler, sera gazı yutaklarını koruyarak sera gazı emisyonlarının azaltılması ile araştırma ve teknoloji konularında işbirliği yapmaları yönünde teşvik edilmektedir.

Türkiye, Sözleşmenin Ek-I liste-sinde yer almasına rağmen, bazı

özellikleri ve özel koşulları nede-niyle diğer Ek-I ülkelerinden farklı olduğu diğer taraf ülkelerce kabul edilmiştir. Diğer bir deyişle, Türkiye kendini gelişmekte olan bir ülke olarak görmektedir. Ancak, mü-zakere süresince bu durum yani Türkiye’nin gelişmiş ülke mi yoksa gelişmekte olan ülke mi olduğu kazançtan ziyade belirsizlik yarat-mıştır. Türkiye, özel şartlarını öne sürerek iklim değişikliği ile daha iyi mücadele edebilmek amacıyla finans, teknoloji ve kapasite geliş-tirme alanlarında talepte bulun-muş ve Ulusal Uygun Azaltım Ey-lemi (NAMA) yapmak için başvuru yapmıştır. Ancak, bu alanlarda her-hangi bir somut gelişme kaydedil-memiş ve talepler Türkiye2nin Ek-I yani gelişmiş ülke olması nedeniy-le Sekretarya tarafından geri çevril-miştir.

Türkiye, iklim değişikliği mü-zakerelerine, İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Ku-rulu üyesi bakanlık ve diğer kuru-luşlardan oluşan bir heyetle katı-lım sağlamaktadır. Türkiye özellikle son yıllarda müzakerelerde daha çok yeni iklim anlaşmasının hazır-lanmasına odaklanmıştır. Bu kap-samda, Türkiye, yeni iklim anlaş-masının bütün tarafl ara uygulan-ması gerektiğini, sürdürülebilir kal-kınma ve yoksulluğun azaltılması ve ortalama küresel sıcak artışını da 2°C’de sınırlandırmak için bir fırsat olduğunu belirtmiştir. Süre-cin ise şeff afl ık ilkesi çerçevesinde tarafl arca yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Türkiye, mevcut iklim rejiminin günümüz gerçeklerini yansıtmadı-ğını ve geleceğe yönelik öngörü-lerde bulunmadığını, bu nedenle, dinamik olması gereken yeni iklim rejiminin adalet, eşitlik ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde tarafl arın ta-rihsel sorumluluklarını, ulusal şart-larını, kapasitelerini, sürdürülebilir kalkınma önceliklerini ve Sözleş-

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 31: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 29

menin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar prensiplerini dikkate almasını vurgulamıştır. Ulusal şart-lar ise kalkınma seviyesi, toplam ve kişi başı sera gazı emisyonları, karbon yoğunluğu ve enerji talebi gibi ekonomik ve sosyal gösterge-lere göre belirlenmelidir.

Yukarıdaki hususlara ek olarak yeni iklim anlaşmasının azaltım ya-nında uyum gibi diğer hususları da içermesi, tarafl arın NAMA alması, taahhütlerin ve taahhüt dönemle-rinin tarafl ara bırakılması, azaltım faaliyetleri için bilimsel temellere dayalı ve tarafl arın ulusal şartla-rına göre esnekliği olan adil göz-den geçirme mekanizmalarının oluşturulması, tarafl arın tarihsel sorumluluklarını belirlemek üzere Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) referans yöntem-ler geliştirmesi, azaltım ve uyum tedbirlerinin uygulanabilmesi için finans kaynaklarının harekete geçirilmesi ve yol haritasının ha-zırlanması, düşük emisyonlu kal-kınma için teknoloji geliştirme ve transferinin sağlanması, kapasite geliştirmenin bütüncül olarak bü-tün sektörleri kapsayacak şekilde ele alınması gerektiği vurgulan-mıştır.

3.1. Şeff afl ık ve MuhasebeŞeff afl ık ve muhasebe konuları,

taraf ülkeler arasında güven orta-mının oluşturularak iklim eylem-lerinin etkinliğinin artırılmasında ve gelişmiş ülkelerce yapılacak fi-nans yardımlarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu açıdan taahhüt-lerin yerinde getirilmesi ve yapılan sera gazı azaltımlarının ölçülmesi, raporlanması ve doğrulanması (MRV) için bilgi sisteminin veya bilgi çerçevesinin oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.

Bilgi çerçevesi, tarafl arın ülke içinde yürüttüğü azaltım çalışma-larının etkinliğinin değerlendiril-mesinde, kullanılan yöntemlerin ve azaltım döneminin seçilmesin-

de, azaltım yapılacak sektörlerin ve piyasa mekanizmaları yaklaşımla-rının belirlenmesinde yardım sağ-laması ön görülmektedir. Ancak oluşturulacak çerçevenin ülkelerin değişen şartlarına göre farklı kural-lar eşliğinde esnek bir yapıya sahip olması gerektiği vurgulanmıştır.

Özellikle MRV ve muhasebe sistemlerinde yapılacak iyileştir-melerin uygulama için kaynaklara erişimi kolaylaştırması ve finans desteği verenlere ve alıcılara farklı kuralların uygulanarak finans des-teklerinin dağılımının ve etkinliği-nin geliştirilmesi gerektiği belirtil-miştir.

3.2 Teknoloji Geliştirme ve Transferi, Finans ve Kapasite Ge-liştirme

Yeni iklim anlaşmasının tekno-loji geliştirme ve transferi, finans ve kapasite geliştirme konularını bütünüyle ele alması bütün taraf ülkelerce beklenen bir durumdur.

Teknoloji geliştirme ve trans-feri kapsamında, iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla Söz-leşmenin 4. Maddesi 5. Paragrafı doğrultusunda teknoloji meka-nizmasının yeni iklim anlaşmasına entegre edilmesi gerektiği belir-tilmiştir. Yeni sistemin Teknoloji Yürütme Komitesi (TEC) ve İklim Teknoloji Merkezi ve Ağı (CTCN) mekanizmalarının üzerine gelişti-rilmesi ve tarafl arın teknoloji ihti-yaçlarını karşılaması gerekmekte-dir. Bu kapsamda teknoloji meka-nizmasının gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere taraf ülkelerin teknoloji ihtiyaçlarını belirlemesi, düşük maliyetli teknoloji transferi-ni koordine etmesi ve gerekli şart-ları oluşturması, azaltım ve uyum konusunda gerekli olan öncelikli araştırma alanlarını belirlemesi, teknoloji transferindeki engelleri kaldıracak şekilde fikri mülkiyet haklarını ele alması ve finans ve kapasite geliştirme ile bağlantı kurması önerilmiştir.

Finansmanın teknoloji geliştir-me ve transferi konusunda önemli bir yeri olduğu, bu nedenle, Sözleş-me kapsamında oluşturulan Yeşil İklim Fonu gibi finans mekanizma-larının bu alanda kullanılması öne-rilmiştir. Yine, teknoloji transferinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerji sistemlerinin geliştirilmesinde, enerji üretim ka-pasitesinin artırılmasında, enerji iletim hatlarının kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında, ulaştırmada, binalarda ve termik santrallerde enerji verimliliğinin artırılmasında önemli bir yeri olacağı vurgulan-mıştır.

Finansmanla ilgili olarak, yeni finans kaynaklarının oluşturulması ve mevcut finans mekanizmaları-nın kapasitelerinin artırılarak etkin hale getirilmesi önerilmiş ve yeni iklim anlaşmasında diğer unsur-larla eşit yasal güce sahip olacak finansmana ilişkin bir bölümün yer alması gerektiği belirtilmiştir. Yine yeni iklim anlaşmasının Ek-II ülkelerinin sağlayacağı finans des-teği için bir yol haritası oluşturması önerilmiştir.

Bu alanla bağlantılı olarak şef-fafl ık ve muhasebe için geliştirile-cek kuralların finans desteğinin alı-cı ve tedarikçiler arasında etkin bir şekilde dağıtımını sağlayacağı da vurgulanmıştır. Yeşil İklim Fonuna yapılacak uluslararası yardımların uyum, azaltım, teknoloji geliştirme ve transferi ve kapasite geliştirme konularında harcanması da öneri-ler arasında yer almıştır. Yeşil İklim Fonundan yapılacak finans tahsi-satlarının ülkelerin ulusal şartlarını ve özel ihtiyaçlarını dikkate alacak şekilde esnek bir yapıda olması önerilmiştir.

Bütüncül olarak ele alınması önerilen kapasite geliştirmenin de ülke odaklı ve hem azaltım hem de uyum odaklı olması gerektiği ifade edilmiştir. Kalkınma öncelikleriy-le bağdaşan kapasite geliştirme

Page 32: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201430

ihtiyaçlarının tanımı, sağlanacak desteğin tipi ve kapsamını belir-lemek için 2015 anlaşmasının asıl unsurları/elementleri arasında yer alması gerektiği de eklenmiştir.

3.3. Ulusal Olarak Belirlenen Katkılar

Yeni iklim anlaşmasının unsur-ları, tarafl ara, ulusal şartları ve de-ğişen sosyoekonomik kapasiteleri ölçüsünde Sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanabilmesine olanak sağlamalıdır. Sorumlulukların ise adil bir şekilde dağıtılması gerek-lidir.

Azaltım konusunda, benim-senen yaklaşım ne kadar esnek olursa o kadar isteklilik hedefl erine ulaşılacağı ilave edilmiştir. Ulusal katkıların dinamik olması ve küre-sel 2°C hedefine ulaşmayı destek-lemesi gerektiği ancak azaltım gay-retlerinin tarafl arın sürdürülebilir kalkınma sürecini engellememesi ve taahhütler gibi ulusal katkıların ne olacağı (emisyon yoğunluğu, artımdan azaltım, politika ve ted-birler, vb.), hangi sektörlere uygu-lanacağı ve uygulama dönemi gibi hususların tarafl ara bırakılması ge-rektiği de ifade edilmiştir.

Ortak fakat farklılaştırılmış sorumlulukların temel ilke ola-rak görülmekle beraber, ulusal olarak belirlenen katkılarda tarihi sorumluluklar, ulusal şartlar, azal-tım fırsatları, kalkınma seviyesi ve kapasitenin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ulusal kat-kıların dönemsel olarak ölçülmesi, raporlanması, doğrulanması, göz-den geçirilmesi ve ortak bir bilgi şablonunun veya çerçevesinin oluşturulması gerektiği vurgulan-mıştır.

3.4 Uyum (Adaptasyon)İnsan kaynaklı sera gazı emis-

yonlarının günümüzde durdurul-ması halinde dahi, atmosferdeki mevcut sera gazları iklim değişik-liği sürecine katkı sağlamaya de-vam edecektir. İklim değişikliğinin

olumsuz etkilerinin önlenmesinde uyum konusu bu noktada ön pla-na çıkmaktadır. Ülkeler, ulusal şart-ları ve kapasiteleri ölçüsünde gele-cekte yaşanabilecek belirsizliklere göre yeni tarımsal ürün deseninin geliştirilmesi, gıda güvenliğinin ve güvencesinin sağlanması, insan sağlığı, sürdürülebilir orman yö-netimi, yenilenebilir enerji yatırım-ları ve toplu taşımacılığın payının artırılması gibi uyum tedbirleri al-maktadır. Ancak uyum konusunda yürütülen çalışmalar yeteri kadar ölçülebilir, raporlanabilir ve doğ-rulanabilir değildir. Bu nedenle, ülkemiz tarafından uyum çalışma-larının ölçülebilir, raporlanabilir ve doğrulanabilir olması amacıyla yöntemlerinin ve kılavuzların ge-liştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ölçülebilir, raporlanabilir ve doğ-rulanabilir uyum çalışmaları, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşın yeni tedbirlerin geliştirilme-sine, hangi alanlarda teknoloji ve finans desteğine ihtiyaç olduğu-nun belirlenmesine ve uyum ko-nusunda alınabilecek taahhütlerin belirlenmesine olanak sağlayacak-tır.

3.5. Elementlerle İlgili Diğer Konular

Elementlerle ilgili olarak Tür-kiye mukabil tedbirler ve piyasa mekanizmaları konularında müza-kerelerde görüş bildirmiştir.

Mukabil tedbir, iklim değişikliği ile mücadelede ticari alanda ge-lişmiş ülkeler (Ek-I) tarafından yü-rütülen veya uygulamaya konan, ancak gelişmekte olan ülkeler üze-rinde etkisi olan faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Mukabil ted-birlerin gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma kapsamında uluslara-rası ticarete yönelik bazı olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerinin olabileceği ve bu durumun Sözleş-mede tanımlandığı belirtilmiş ve mukabil tedbirlerin vergi, harçlar,

sübvansiyon, sınır tarifeleri, ticaret ve piyasa engelleri gibi konularda neden olabileceği olumsuz etki-lerin yeni iklim anlaşmasında ele alınması gerektiği belirtilmiştir.

2020 sonrasında, piyasa me-kanizmalarının ulusal olarak belir-lenen azaltım katkılarıyla paralel olarak, isteyen bütün ülkelerin katılımına açık/serbest olması önerilmiştir. Yeni sistemde isteyen ülkenin ev sahibi ülke olmasının, isteyenin ise yatırımcı ülke olması-nın ülkelerin tercihine bırakılması, ev sahibi ülkenin MRV sistemi, sicil kayıt sistemi ve akreditasyon için ulusal yetkili merci belirleme gibi temel altyapıyı sağlaması, her taraf ülkenin ulusal şartları, kabiliyetle-ri ve kapasiteleri ölçüsünde yerel MRV sistemini kurması, MRV siste-mi için gerekli finans kaynaklarının ilgili ülkeye sağlanması, emisyon azaltımlarının ölçülmesinde ta-rafl ar konferansı tarafından kabul edilmiş uluslararası standartların kullanılması, şeff afl ık ve muhasebe kapsamında uluslararası değerlen-dirme sisteminin kurulması öneril-miştir.

Piyasa mekanizmalarının, azal-tım faaliyetlerinin maliyet etkin şekilde yürütülmesine ve azaltım istekliliğinin artırılmasına katkı sağlaması, çevresel bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınmayı sağla-ması ve özel sektör için geliştirilen teşvikleri temin etmesi gerektiği vurgulanmıştır.

4. Sonuç ve Öneriler2015 yılında imzalanması ön-

görülen yeni iklim anlaşması 2020 yılı sonrası iklim düzeni için bir dönüm noktası olacaktır. Yeni ik-lim anlaşması taraf ülkelere yeni sorumluluklar yükleyebileceği gibi yeni fırsatlar da sunabilecektir. Bu açıdan Türkiye’nin, yeni iklim an-laşmasının içeriğinin, kapsamının ve unsurlarının belirlenmesi ama-cıyla devam eden müzakerelere kendi ülke şartlarını dikkate alarak

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 33: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 31

olarak kesintisiz katılım sağlaması gerekmektedir.

Yeni iklim anlaşması ile ilk ola-rak Türkiye’nin, hukuki konumunu netleştirmesi gerekmektedir. Bu alanda Sözleşmenin Ek-I ve Ek-II lis-telerinin güncellenmesi için öneri geliştirilebilir ya da Ek-I listesinden çıkmak için müzakere yürütülebi-lir. Türkiye, Ek-I listesinden çıkması durumunda, bütün alanlarda yar-dım alabilir bir ülke haline gelebi-lecektir. Diğer yandan, Türkiye’nin artan sera gazı emisyonları ve ekonomik gelişmişlik düzeyi (G20 üyesi olması), sera gazı azaltım taahhüdü almasına ve gelişmekte olan ülkelere yardım edebilecek bir ülke konumuna gelmesine neden olmaktadır. Bu durumda Türkiye, Sözleşmenin Ek-II listesine tekrar girebilecektir. Yukarıda mev-zubahis nedenlerden ötürü Türki-ye, 2020 sonrasında Sözleşmede ve yeni iklim anlaşmasında nerede olacağına karar vermeli ve bu yön-de politika geliştirmelidir.

Yeni iklim anlaşmasının muhte-mel unsurları, kapsamı ve içeriği in-celendiğinde anlaşmanın BMİDÇS altında olması önerilmektedir. Di-ğer bir deyişle yeni bir sözleşme hazırlanmayacak, yeni iklim anlaş-ması mevcut Sözleşmenin temel ilkelerini içerecektir. Diğer yandan Kyoto Protokolü kapsamında taah-hüt veren ülkelerin neden olduğu emisyonlar toplam emisyonların % 14’ünü oluşturmaktadır. Yeni iklim anlaşmasının sera gazı emisyon-ların tamamını kapsaması öngö-rülmektedir. Bu durumda, Türkiye, doğal olarak sürece katılım sağla-mış olacaktır.

Ulusal sera azı envanteri rapo-runa göre ülkemiz sera gazı emis-yonları 1990-2012 yılları arasında %133 artış göstermiştir. 1990 yılın-da 188,4 MtCO2e olan emisyon mik-tarı 2012 yılında 439,9 MtCO2e’ne yükselmiştir. Bu rakamlar ile Türki-ye dünya genelinde 20. Sırada yer

almaktadır. Enerji sektörünün top-lam emisyonlar içindeki payı orta-lamada % 71,44’tür. AKAKDO sek-törünün ortalama azaltım potansi-yeli ise % 17,67 olup, bu oran 1990 yılından beri diğer sektörlerdeki emisyon artışlarına bağlı olarak düşüştedir (NIR, 2014). Ülkemizde devam eden kalkınma hamleleri dikkate alındığında sera gazı emis-yonlarının gelecekte de artış gös-tereceği öngörülmektedir. Buna ek olarak, artan nüfusa ve gelir seviyesine bağlı olarak enerji tale-bi de artış gösterecektir. Bu durum da sera gazı emisyonlarının artış göstermesine neden olacaktır. Bu nedenle, 2020 sonrasında ülkemi-zin azaltım alanında sera gazı azal-tım taahhüdü alması durumunda müzakerelerin bu gerçeklere göre yürütülmesi gerekmektedir.

Müzakerelerde ayrıca, azaltım, uyum, kapasite geliştirme, tekno-loji geliştirme, teknoloji transferi, şeff afl ık, finans ve diğer konular ile bu konuların uygulanmasına, ölçülmesine, raporlanmasına ve doğrulanmasına yönelik hususlar da müzakere edilmektedir. Önce-likli olarak her konu başlığı altında ülkemizin ulusal şartları, öncelik-leri ve ihtiyaçları belirlenmelidir. Örneğin, enerji, ulaştırma, tarım, ormancılık, sanayi ve atık gibi sek-törler için mevcut durum analizi yapılmalı ve 2020 sonrası için ya-pılacak çalışmalara için senaryolar hazırlanmalı ve projeksiyonlar ge-liştirilmelidir. Yine sektör bazında 2020 sonrasında sera gazı emis-yonlarında ve uzaklaştırmalarında azaltım veya tam tersi artış yapılıp yapılamayacağının da belirlenmesi gerekmektedir. Müzakere metinle-rinin ise ülkemizin ulusal şartlarına, önceliklerine ve ihtiyaçlarına göre hazırlanması gerekmektedir.

Türkiye’nin Sözleşmenin Ek-I listesinde yer alması ve 2020 son-rasında gelişmekte olan ülkelere finans yardımı yapacak ülkeler

arasında yer alabilecek olması ne-deniyle, finansman konusunda ya-şanan gelişmeleri de takip etmesi gerekmektedir.

5. KaynaklarBaşsüllü, Ç., Özdemir, E., Semerci, A., İpek,

A., Tolunay, A., 2014. İklim Değişikliği Müzakerelerinde Ormancılık. II. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyu-mu “Akdeniz Ormanlarının Geleceği: Sürdürülebilir Toplum ve Çevre”, Bildi-riler Kitabı s.518-536, ISBN 978-9944-452-81-6, 22-24 Ekim 2014, Isparta.

NIR, 2014. National Greenhouse Gas Inven-tory Report 1990-2012 Annual Report Submission under the Framework Convention on Climate Change. Nati-onal Inventory Submissions 2014, Tur-kish Statistical Institute, 193p, Erişim Tarihi: 11.10.2014, http://unfccc.int/national_reports/annex_i_ghg_in-ventories/national_inventories_sub-missions/items/8108.php.

UNFCCC, 1992. United Nations Frame-work Convention on Climate Change. 24pp, Erişim Tarihi: 23.12.2011, http://unfccc.int/resource/docs/convkp/conveng.pdf.

UNFCCC, 2007. Decision 1/CP.13: Bali Action Plan. pp.3–7, Erişim Tarihi: 28.07.2012, http://unfccc.int/resour-ce/docs/2007/cop13/eng/06a01.pdf.

UNFCCC, 2012. Decision 1/CP.17: Establish-ment of an Ad Hoc Working Group on the Durban Platform for Enhanced Ac-tion. pp.2-3, Erişim Tarihi: 24.09.2014, http://unfccc.int/resource/docs/2011/cop17/eng/09a01.pdf#page=2.

UNFCCC, 2013. Decision 2/CP.18: Advan-cing the Durban Platform. pp.19-20, Erişim Tarihi: 24.09.2014, http://unfccc.int/resource/docs/2012/cop18/eng/08a01.pdf#page=19.

UNFCCC, 2014a. Decision 1/CP.19: Furt-her Advancing the Durban Platform. pp.3-5, Erişim Tarihi: 24.09.2014, http://unfccc.int/resource/docs/2013/cop19/eng/10a01.pdf#page=3.

UNFCCC, 2014b. Information on Intended Nationally Determined Contributions in the Context of the 2015 Agreement. Erişim Tarihi: 05.11.2014, http://unfccc.int/files/meetings/bonn_oct_2014/in-session/application/pdf/adp2-6_i3_24oct2014t1530.dt.pdf.

UNFCCC, 2014c. Accelerating the Imple-mentation of Enhanced Pre-2020 Cli-mate Action. Erişim Tarihi: 05.11.2014, http://unfccc.int/files/meetings/bonn_oct_2014/in-session/applicati-on/pdf/adp2-6_i3_24oct2014t2100_dt.pdf.

Page 34: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201432

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

TÜRKİYE’DE VE BARTIN ORMAN FAKÜLTESİNDE

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ1

ÖZETBu çalışmada; bir taraftan dünyadaki gelişmeler, çağdaş ormancılık anlayışı ve Bologna süreci, diğer

taraftan ülkemizin koşulları, toplumsal beklentiler ve yasal düzenlemeler (özellikle 5531 sayılı yetki yasası) dikkate alınarak, genel olarak Türkiye’de ormancılık eğitimi ve özel olarak Bartın Üniversitesi (BÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği eğitimi incelenmeye ve değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla öncelikle tarihsel süreç içerisinde dünyada ortaya çıkan ormancılık anlayışları ve eğitimleri, Türkiye’de ormancılık anlayışı, ormancılık eğitimi ve tarihsel gelişimi incelenmiştir. Sonra BÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümündeki ormancılık eğitiminin amacı, bölümün akademik yapısı ve öğrenci sayıları, ders planı, Bologna süreci kapsamında yapılan çalışmalar, teknik geziler, stajlar, stratejik plan, yüksek lisans ve doktora eğitimi çalışmaları incelenmiş, değerlendirilmiş ve bu kapsamda bazı öneriler geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ormancılık anlayışı, orman mühendisliği eğitimi, Bologna süreci, Bartın.

Prof.Dr. İsmet DAŞDEMİR2

Orman Yüksek Mühendisi

1. GİRİŞDünyada tarihsel süreç içeri-

sinde ilk bilimsel ormancılık anla-yışı ve eğitimi 18. ve 19. yüzyıllar-da Orta ve Batı Avrupa (özellikle Almanya, Fransa ve Avusturya) ülkelerinde ortaya çıkmıştır. Bu ül-kelerde bitki-toprak-su üçlüsüne dayanan dar kapsamlı (klasik, bi-yolojik) ormancılık anlayışı ve eği-tim sistemi, zamanla diğer ülkele-re yayılmış ve pek çok ülkenin, bu arada Amerika Birleşik Devletleri-nin (ABD) ve ülkemizin ormancılık anlayışının ve eğitim sisteminin başlangıç bilgilerini oluşturmuş-tur. Tarihsel süreç içerisinde geliş-miş ülkeler, özellikle ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda klasik ormancılık anlayışının ve eğitim sisteminin kendilerine uymadığı-nı fark ederek, değişik arayışlara

girmişlerdir. Böylece biyolojik ve ekolojik düşüncelerin yanı sıra, sosyal ve ekonomik düşüncelere de yer veren bir ormancılık anlayışı gelişmiştir ki, buna geniş kapsamlı ormancılık veya çağdaş ormancılık denilmektedir.

Biyolojik esaslı klasik orman-cılıkta, artım ve büyüme ilişkileri veri kabul edilmekte, doğayı tak-lit, ekolojik dengeyi koruma, en yüksek hacimde maddesel ürün elde etme ve devamlılık ilkesi ön plandadır. Talebe göre üretim, bir sistem anlayışı içerisinde çok yönlü yararlanma, ekonomik, sos-yal ve toplam faydayı maksimum yapacak düşünceler fazla önemli değildir. Çağdaş ormancılıkta ise bir sistem anlayışı içinde, sürdürü-lebilirlik ve çok yönlü yararlanma ilkeleri ve toplumun talepleri doğ-

rultusunda orman kaynaklarına bilinçli müdahale esastır. Ayrıca talebe göre üretim, parasal fayda-ları diğer faydalarla dengelenme, makroekonomik, sektörel ve böl-gesel amaçlara uygunluk, ekono-mik, sosyal ve toplumsal refahı artıracak düşünceler ön planda-dır (Geray, 1989; Daşdemir, 1996, 2006, 2007, 2013). O halde çağdaş ormancılığı; orman kaynakların-dan bir sistem anlayışı içinde, top-lumun orman ürünlerine ve hizmet-lerine olan gereksinimlerini sürekli ve optimal olarak karşılamak ama-cıyla yapılan biyolojik, teknik, eko-nomik, yönetsel, sosyal ve kültürel çalışmaların tümünü kapsayan çok yönlü ve sürdürülebilir bir etkinlik olarak tanımlamak mümkündür (Daşdemir, 1996, 2006, 2013).

Aslında çağdaş anlamda or-

Page 35: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 33

mancılığa orman kaynaklarının yönetimi mesleği gözüyle bakıl-maktadır. Orman kaynaklarını yönetecek ve bu zor görevi başa-racak orman mühendislerini yetiş-tirmek için de, ormancılık eğitim ve öğretim sisteminde biyolojik, ekolojik ve teknik ormancılık bilgi-lerinin yanında, sosyo-ekonomik kapsamlı bilgilerinde belirli bir oranda yer alması gerekmektedir. Çünkü çağdaş ormancılık anlayı-şına uygun bir eğitime ulaşma-da, sadece biyolojik ve ekolojik kapsamlı dersler eksik ve yetersiz kalmaktadır. Çağdaş ormancılık anlayışının hakim olduğu ülkele-rin ormancılık eğitim-öğretim sis-temlerinde; sosyo-ekonomik kap-samlı derslerin ağırlığı fazla olup, özellikle doğal kaynak yönetimi, planlama, işletme ekonomisi, or-man kaynakları ekonomisi, çevre politikası, orman kaynakları yöne-timi, yaban hayatı yönetimi, mera yönetimi, su havzası yönetimi, rekreasyon ekonomisi, doğal kay-naklar ekonomisi, tarımsal orman-cılık, sosyal çevre, kırsal kalkınma, üretim planlaması, pazarlama, çok ölçütlü karar verme, matematiksel ekonomi, makro ve mikro ekono-mi, sosyoloji gibi dersler yer alabil-mektedir. Ayrıca gelişmiş ülkelerin ormancılık eğitiminde, çoğu teo-rik ders uygulamayla desteklen-mekte ve öğrenciyi öğrenmeye ve araştırmaya yönelten bir sistem söz konusudur (Daşdemir, 2007).

Ülkelerin ormancılık anlayış-larına paralel olarak ormancılık eğitim sistemleri de gelişmiştir. Ormancılık eğitim sistemi her şeyden önce toplumun orman kaynaklarından beklentilerini sür-dürülebilir ve optimal bir şekilde karşılamaya hizmet etmelidir. Özellikle gelişmiş ülkeler kendi

uluslarının ihtiyaçlarına cevap verecek ve küreselleşen dünya ile bütünleşecek şekilde ormancılık eğitim sistemlerini geliştirmiş-lerdir. Bu eğitim sistemi, büyük ölçüde çağdaş ormancılık anlayı-şına uygun bilgi kompozisyonuna sahiptir.

Günümüzde ABD ormancılığı, Avrupa ormancılığından farklılık göstermekte ve gelişmekte olan ülkelere öncülük etmektedir. Or-mancılık kurumlarının ve öğre-timinin en eski örnekleri Avrupa kıtasında görülse dahi, Avrupa ormancılığı orman kaynaklarının yönetimi ve yönetim için gerekli insan gücünün eğitimi açılarından bugün için öncülük görevini gör-mekten uzaktır (Daşdemir, 2007). Böylece aslında dünyada genel eğitimde görülen ayrışmaya para-lel olarak, ormancılık eğitim ve öğ-retim sisteminde de iki ayrı eksen veya anlayış (ekol) ortaya çıkmış-tır. Birisi ABD ekolü, diğeri ise çoğu Avrupa ülkesinin bir araya gelerek ABD ekolüne karşı Bologna süreci ile oluşturdukları Avrupa ekolüdür.

2. TÜRKİYE’DE ORMAN-CILIK VE ORMAN MÜHEN-DİSLİĞİ EĞİTİMİ

Ülkemizde ormancılık anlayışı-nın ve eğitim sisteminin temelle-rinin atılmasında ve gelişmesinde, 1856 yılından itibaren Fransa, Al-manya ve Avusturya’dan ülkemize getirilen ormancı uzmanların ve bilim adamlarının etkisi büyük olmuştur. Dolayısıyla ormancılık anlayışımızda ve eğitim-öğretim sistemimizde, bu ülkelerin ve ağırlıklı olarak Almanya’nın 19. yüzyıldaki dar kapsamlı ormancı-lık anlayışının ve eğitim sisteminin izleri görülmektedir.

Bu nedenle ülkemizde orman-

cılık, asıl olarak, biyolojik nitelikli (dar kapsamlı) bir etkinlik olarak anlaşılmakta, sosyo-ekonomik bo-yutu, toplum talepleri, öteki sek-törlerle, makroekonomik yapıyla ve bölgeyle olan ilişkileri yeterli ölçüde dikkate alınmamaktadır (Geray, 1993). Yani, orman kay-naklarını biyolojik, teknik, ekono-mik, sosyal, yönetsel ve kültürel yönleriyle, çok boyutlu bir sistem olarak ele alan çağdaş ormancılık anlayışı hakim değildir. Dar kap-samlı ormancılık anlayışının izleri hem uygulamada hem de orman mühendisliği eğitim-öğretim sis-teminde kendini hissettirmektedir (Daşdemir, 2007). Zamanla orman-cılık anlayışındaki birtakım deği-şimlere bağlı olarak, ülkemizdeki ormancılık eğitimi de değişimlere zorlanmış ve bu anlamda bazı de-ğişiklikler yapılmıştır. Ancak, bu-gün itibariyle orman mühendisli-ği eğitiminin çağdaş ormancılığa ve ülkemizin gerçeklerine uygun, sosyo-ekonomik bilgi boyutunu öne çıkaran dinamik bir yapıya ka-vuşturulduğu söylenemez.

Bir ülkedeki ormancılık eğiti-mi, başta o ülkede hakim olan or-mancılık anlayışı olmak üzere ülke koşullarından, yasal düzenleme-lerden, ulaşılmak istenen amaçlar-dan, dünyadaki sosyal, ekonomik, teknolojik, çevresel, toplumsal ve demografik değişikliklerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Klasik ya da geleneksel ormancılık eğitimi, orman ürünlerine yönelik talebin sürekli artacağı varsayıla-rak, arz yanlı gelişmiştir. Oysa çağ-daş ormancılık eğitimi küresel ve yerel ölçekte toplumsal taleplere, sosyal, ekonomik, bilimsel, tekno-lojik ve çevresel değişimlere cevap verecek şekilde gelişmektedir (Daşdemir, 2007).

Page 36: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201434

2.1. Türkiye’de Orman Mü-hendisliği Eğitiminin Tarihsel Gelişimi

1856 yılından itibaren ülkemi-ze getirilen Avrupalı ormancı uz-manların etkisiyle, yönetici ve or-mancı teknik eleman yetiştirmek üzere, ülkemizde ilk ormancılık eğitimi ve öğretimi 1857 yılında İstanbul’da başlamıştır. Türkiye’de ormancılık eğitimi ve öğretiminin tarihsel gelişimini dönemler itiba-riyle aşağıdaki gibi olmuştur (Öz-dönmez vd., 1998; Eryılmaz, 1993; Tolunay, 2001):

I- Dönem; (1857-1880) Orman Okulu: Öğretim dili Fransızca olup, ortaokul çıkışlılarının kabul edildi-ği, 2-4 yıl eğitim verilen ve “Rütbe-i Rabia” unvanı ile mezun veren bir okuldur.

II- Dönem; (1880-1893) Orman ve Maden Okulu: Ortaokul çıkışlıla-rının kabul edildiği, öğretim süresi 4 yıl olan ve Orman Mühendisi un-vanı ile mezun vermiş bir okuldur.

III- Dönem; (1893-1903) Halkalı Tarım ve Orman Okulu: Ortaokul çıkışlarının kabul edildiği ve öğre-tim süresi 4 yıl olan bir okuldur.

IV- Dönem; (1903-1910) Halkalı Tarım ve Orman Yüksek Okulu: Or-taokul ve lise çıkışlılarının kabul edildiği okulun öğretim süresi 4 yıl olup, mezunlarına Tarım Ba-kanlığının onayladığı bir icazetna-me verilmiştir.

V- Dönem; (1910-1934) Orman Yüksek Okulu: Öğretim süresi 1917 yılına kadar 2 yıl, daha sonra 3 yıl olan, lise ve dengi okul çıkışlıla-rının kabul edildiği bir okuldur. 1929 yılına kadar mezunlarına “Orman Fen Memuru” unvanı, daha sonra “Orman Mühendisi” unvanı verilmiştir.

VI- Dönem; (1934-1948) Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesi:

1934 yılında Orman Yüksek Oku-lu, Ankara’da kurulan Yüksek Zi-raat Enstitüsüne bağlı bir fakülte haline getirilmiştir. Lise ve dengi okul çıkışlılarının kabul edildiği fa-kültede öğretim süresi 4 yıl olup, ilk 2 yılı Ankara’da, son 2 yılı da İstanbul’da okutulmuştur. Mezun-larına “Orman Yüksek Mühendisi” unvanı verilmiştir.

VII- Dönem: (1948-…) İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi: 1948 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsünün kapatılması üzerine İstanbul’daki Orman Fakültesi de İstanbul Üni-versitesine bağlanmıştır. Lise çı-kışlılarının kabul edildiği ve 4 yıllık öğretim süresine sahip bu fakül-tenin mezunlarına 1980 yılından önce “Orman Yüksek Mühendisi” unvanı, daha sonra “Orman Mü-hendisi” unvanı verilmiştir. Halen eğitim ve öğretimine devam eden Fakültenin bünyesine, Orman Mühendisliği bölümüne ilaveten 1980’li yıllardan itibaren iki bölüm (Orman Endüstri Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı) daha eklenmiş-tir.

VIII- Dönem: (1972-…) Karade-niz Teknik Üniversitesine Orman Fa-kültesi: 1972 yılına kadar Türkiye yükseköğretimde ormancılık eği-timi veren tek fakülte İÜ Orman Fakültesi olmasına rağmen, 1972 yılında Karadeniz Teknik Üniver-sitesine bağlı iki bölümlü (Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği) bir Orman Fakültesi daha kurulmuş, daha sonra bün-yesine Peyzaj Mimarlığı bölümü de eklenmiştir.

IX- Dönem: (1993-…) Yeni Or-man Fakülteleri: 1993 yılından itibaren yeni orman fakülteleri kurulmuş olup, aşağıdaki 9 orman fakültesinde orman mühendisliği eğitimi ve öğretimi verilmektedir;

1) Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi

2) Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi

3) Çankırı Karatekin Üniversi-tesi Orman Fakültesi

4) Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi

5) İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi

6) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakül-tesi

7) Karadeniz Teknik Üniversi-tesi Orman Fakültesi

8) Kastamonu Üniversitesi Or-man Fakültesi

9) Süleyman Demirel Üniversi-tesi Orman Fakültesi.

2010 yılında yeni üniversitele-rin kurulmasıyla aşağıdaki 3 yeni orman fakültesi daha açılmıştır;

1. İzmir Katip Çelebi Üniversi-tesi Orman Fakültesi,

2. Bursa Teknik Üniversitesi Or-man Fakültesi,

3. Karabük Üniversitesi Orman Fakültesidir.

2.2. Türkiye’deki Orman Mü-hendisliği Eğitiminin Değerlen-dirilmesi

Türkiye’de orman mühendisli-ği eğitimini değerlendirmek ama-cıyla bazı araştırmalar yapılmıştır. Örneğin, 1969 yılında yapılan bir çalışmada (Kalıpsız vd., 1969); or-man mühendislerinin %60’ının ve 1976 yılında yapılan bir çalışmada (Çepel, 1984) ise; %87’sinin en çok yönetim ve işletmecilik alanında bilgiye ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. Ayrıca 1998 yılında or-man işletme yöneticileri üzerinde yapılan bir araştırmada (Daşde-mir, 1998); yöneticilerin %92’sinin çeşitli nedenlerle orman fakülte-lerindeki eğitim ve öğretim siste-minden memnun olmadıkları ve

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 37: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 35

özellikle fakülte eğitiminin Türki-ye ormancılığının sorunlarını çö-zemediğini ve bu nedenle halkla ilişkiler, yönetim, ekonomi, plan-lama, işletme, muhasebe, hukuk gibi sosyal ve ekonomik içerikli derslere daha fazla ihtiyaç olduğu saptanmıştır. Bu kapsamda ABD, Avustralya ve İsveç’deki bazı üni-versitelerin ormancılık eğitimleri içindeki sosyo-ekonomik içerikli derslerin payı %23-36 arasında değişirken, ülkemizde bu oranlar İÜ Orman Fakültesi Orman Mü-hendisliği bölümünde 1991 yı-lında %14 (Geray, 1991) ve 2013 yılında %17, BÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği bölümünde yaklaşık %13-14 olarak gerçekleş-miştir (sadece zorunlu ders saatle-ri dikkate alınmıştır).

Orman mühendisliği eğitimini ülkemizdeki 9 orman fakültesinin orman mühendisliği bölümün-de okuyan 670 öğrencinin bakış açısıyla değerlendirmek amacıyla yapılan bir araştırmada (Daşdemir ve Atmiş, 2008) ise aşağıdaki so-nuçlar elde edilmiştir;

• Öğrencilerin yaklaşık %10’u orman mühendisinin ne iş yap-tığını tam olarak bilmemekte ve %50’si ise orman mühendisini ormanları koruyan, genişleten, ge-liştiren, işleten ve sürekliliğini sağ-layan, dikim, bakım, gençleştirme, kesim, yangın vb. işlerle uğraşan, yani daha çok teknik ve biyolojik işlerle uğraşan bir meslek elemanı olarak görmektedir. Orman mü-hendisini; orman kaynaklarını yöneten, planlayan ve onlardan topluma fayda ve hizmet sunan, yani toplum ile orman kaynakla-rı arasında bağ kuran ve toplum refahı doğrultusunda ona müda-hale eden (dolayısıyla sosyal ve ekonomik bilgisi ön planda olan)

bir eleman olarak görenlerin oranı ise %22’dir.

• Öğrencilerin %75’i orman mühendisi olacaklarından dolayı “çok mutlu ve mutludur”.

• Öğrencilerin %87’si orman mühendisliğini “geleceği parlak ve gelişme umudu olan bir mes-lek” olarak değerlendirmektedir.

• Öğrenciler tarafından orman mühendisliği bölümünün tercih edilme sırası ise 11’dir. Bartın için bu rakam 12’dir.

• Öğrencilerin %55’i orman fa-kültelerindeki orman mühendisli-ği eğitimini çağdaş ormancılık an-layışına uygun bulmamaktadır.

• Öğrencilerin %73’ü biyolojik ve ekolojik kapsamlı derslerin or-mancılık eğitiminde önemli oldu-ğunu düşünmektedir. Bu sonuç or-mancılığın dar kapsamlı bir etkinlik olarak algılandığını, özellikle sosyal ve ekonomik boyutunun tam ola-rak algılanmadığını, bu konuda gerekli eğitimin verilemediğini, öğrencide vizyon ve misyon oluş-turulamadığını göstermektedir.

• Öğrenciler ormancılık eğiti-minde öncelikli olan üç sorunu; teorik ders fazlalığı ve uygulama eksikliği, fiziki alt yapı yetersizliği ve ezbere dayalı bir öğretim ve ders geçme sistemi şeklinde tespit et-miştir.

Ayrıca ülkemizdeki 9 orman fakültesinde çalışan 162 akade-misyenin bakış açısıyla orman mühendisliği eğitimini değer-lendirmek amacıyla yapılan bir araştırmada (Atmiş ve Daşdemir, 2008) ise aşağıdaki sonuçlara ula-şılmıştır;

• Akademisyenlerin büyük ço-ğunluğu orman mühendisliğini “geleceği parlak ve gelişme umudu olan bir meslek” olarak görmekte-dir.

• Akademisyenlerin %57 or-man fakültelerindeki ormancılık eğitimini çağdaş ormancılık anla-yışına uygun bulmamaktadır.

• Akademisyenlerin %56’sı bi-yolojik ve ekolojik kapsamlı ders-lerin ormancılık eğitiminde daha önemli olduğunu düşünmektedir. Bu durum akademisyenlerin bü-yük çoğunluğu tarafından orman-cılığın ve ormancılık eğitiminin dar kapsamlı (biyolojik-ekolojik) bir etkinlik olarak algılandığını, özellikle sosyal ve ekonomik bo-yutunun tam olarak algılanmadı-ğını göstermektedir.

• Akademisyenler ormancılık eğitiminde öncelikli olan üç so-runu; teorik ders fazlalığı, öğrenci kalitesinin düşüklüğü ve akademik kadronun yetersizliği şeklinde tes-pit etmiştir.

Diğer yandan KTÜ Orman Fa-kültesi Orman Mühendisliği bö-lümü öğrencileri üzerinde yapı-lan bir çalışmada (Türker, 2005); orman mühendisliği bölümünün genellikle son sıralarda tercih edildiği, düşük puanla öğrenci girişlerinin olduğu ve öğrenci ka-litesinin gittikçe düştüğü, okuyan öğrencilerin ancak %54’ünün or-man mühendisliği bölümünden memnun olduğu, bu nedenle ni-telikli orman mühendisi yetiştir-menin ve etkili eğitim stratejileri geliştirmenin güç olduğu vurgu-lanmaktadır.

Çağdaş ormancılıkta sosyo-ekonomik boyutun olmazsa olmaz koşulu olduğu ve salt biyolojik, teknik ve ekolojik bilgilerle orman kaynaklarının toplum refahı doğ-rultusunda yönetmenin müm-kün olmadığı dikkate alınarak, Türkiye’de orman mühendisliği eğitiminin çağdaş ormancılığa ve ülkemiz gerçeklerine uygun,

Page 38: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201436

sosyo-ekonomik bilgi boyutunu ön planda tutan orman kaynakla-rının yönetimi biçiminde bir içeri-ğe kavuşturulması gerekmektedir (Daşdemir, 2007).

Dolayısıyla ormancılıkta eği-timin amacı; orman kaynaklarını tanıyan, özelliklerini bilen ve ara-larındaki ilişkileri açıklayan, or-man kaynaklarına toplum refahı doğrultusunda planlı müdahale ederek optimal ve sürdürülebilir fayda sağlayan, çok boyutlu dü-şünen, toplumsal sorumluluk ta-şıyan, bilime ve uygulamaya katkı sağlayan orman mühendisleri ye-tiştirmektir. Yani fiziksel kuvvetten çok, fikri düşünceye önem veren, biyolojik, ekolojik ve teknik bilgi-lerin yanında ekonomik, sosyal ve kültürel bilgilere sahip, ileriyi gö-ren, rasyonel karar verme ve akıl yürütme yeteneğine sahip olan bir meslek adamı yetiştirmektir. Kısaca ormancılık eğitiminin ama-cı “orman kaynaklarını toplum refa-hı doğrultusunda rasyonel yöneten insan gücü yetiştirmektir” (Geray, 1991; Daşdemir ve Atmiş, 2008).

3. BARTIN ORMAN FA-KÜLTESİNDE ORMAN MÜ-HENDİSLİĞİ EĞİTİMİ

3.1. Bölümün Tanıtımı (Amaç, Akademik Yapı ve Öğ-renci Sayıları)

Bartın Orman Fakültesi, 1992 yılında o zamanki adıyla Zon-guldak Karaelmas Üniversitesine bağlı üç bölümlü (orman mühen-disliği, orman endüstri mühendis-liği, peyzaj mimarlığı) bir fakülte olarak kurulmuştur. 2008’de Bar-tın Üniversitesinin kurulmasıyla birlikte, bu üniversiteye bağlı bir fakülte haline gelmiştir.

Bartın Üniversitesi (BÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bö-lümü lisans eğitiminin amacı; ulu-

sal ve uluslararası nitelikte çağdaş bir eğitim ve öğretim sürdürerek, orman kaynaklarının sürdürüle-bilir yönetimini sağlayan, olayları çok boyutlu düşünen, yorumla-yan, bilimsel etik değerleri yüksek, toplumsal sorumluluk taşıyan, bi-limsel araştırmaları ve gelişmeleri izleyen, evrensel bilime ve uygu-lamaya katkı sağlayan orman mü-hendisleri yetiştirmektir.

Bu amaçla Orman Mühendisli-ği Bölümünde halen Orman Bota-niği, Orman Amenajmanı, Orman-cılık Ekonomisi, Silvikültür, Orman Entomolojisi ve Koruma, Orman İnşaatı ve Transportu, Ölçme Bilgi-si ve Kadastro, Ormancılık Politika-sı, Ormancılık Hukuku, Toprak İlmi ve Orman Ekolojisi, Havza Ame-najmanı adıyla 11 Anabilim Dalı mevcut olup, 7 Profesör, 5 Doçent, 12 Yardımcı Doçent, 3 Araştırma Görevlisi ve 1 Öğretim Görevlisi olmak üzere toplam 28 akademik personel görev yapmaktadır.

Orman Mühendisliği Bölümü-ne ilk defa 1993’de öğrenci alınmış ve ilk mezunlarını 1997’de vermiş-tir. 1993’den bu yana, yaklaşık 21 yıllık bir süre içerisinde toplam 771 öğrenci orman mühendisi olarak mezun olmuştur (Çizelge 1). 2012

yılından itibaren de bölümümüz-den mezun olan öğrencilere Bo-logna süreciyle uyumlu olarak Diploma Eki verilmeye başlanmış-tır.

BÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümüne MF puan türüyle öğrenci alınmaktadır. Bö-lümün öğrenci kontenjanları 2008 yılına kadar yaklaşık her yıl 80 öğ-renci iken, bu sayı 2009 yılından itibaren 120’nin üzerine çıkmıştır. 2012 yılı kontenjanı 57, 2013 yılı kontenjanı 21 ve 2014 yılı kon-tenjanı 11 olarak gerçekleşmiştir. Bölümümüzde halen 95’i kız ve 250’si erkek olmak üzere toplam 345 öğrenci eğitim-öğretim gör-mektedir. Derslikler, laboratuvar ve arazi çalışmaları dikkate alındı-ğında, kaliteli bir eğitim-öğretim yapılabilmesi için yıllık öğrenci kontenjanımızın 50-60 olması ge-rekmektedir.

3.2. Lisans Ders PlanıOrman Mühendisliği Bölümü-

nün kuruluş yıllarındaki ders plan-ları ve anabilim dallarının yapılan-ması incelendiğinde, İÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünün örnek alındığı anlaşıl-maktadır. Ancak zaman içerisinde ders planlarında bazı değişiklik-

YıllarMezun Sayısı

YıllarMezun Sayısı

Kız Erkek Toplam Kız Erkek Toplam1997 1 19 20 2006 4 20 241999 1 12 13 2007 6 39 451999 4 33 37 2008 2 22 242000 7 23 30 2009 14 47 612001 6 33 39 2010 7 21 282002 9 24 33 2011 19 38 572003 6 34 40 2012 39 38 772004 7 35 42 2013 23 63 862005 3 12 15 2014 29 71 100

TOPLAM 187 584 771

Çizelge 1. Orman Mühendisliği Bölümünden Yıllar İtibariyle Mezun Olanların Sayısı.

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 39: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 37

ler yapılmıştır. Buna göre tarihsel süreç içerisinde uygulanan ders planları aşağıdaki gibi incelenmiş ve değerlendirilmiştir:

1993-2004 yılları arasında 4 yıllık eğitim süresince 2547 sayılı YÖK Kanunun 5i maddesi dersleri (Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili, Yabancı Dil) dahil, 57 zo-runlu ders (159 kredi), 8 seçmeli ders (16 kredi) olmak üzere top-lam 65 ders ve 175 krediyle öğ-renci mezun edilmiştir.

2004 yılında İÜ Orman Fa-kültesinin girişimleri sonucunda İstanbul’da bölüm başkanlarının katıldığı bir toplantıda alınan karar gereğince; orman mühen-disliği bölümlerinin ders planla-rında bir standartlık oluşturulma-sı, değişen koşullara ve çağdaş ormancılık anlayışına uygunluk sağlanması amacıyla bölümümüz ders planında revizyona gidilmiş-tir. Bazı dersler programdan çıka-rılmış, bazı yeni dersler eklenmiş, ders saatleri düzenlenmiş ve top-lam 13 kredi azaltılmıştır. Böylece 5i dersleri dahil 58 zorunlu (146 kredi), 8 seçmeli ders (16 kredi) ol-mak üzere toplam 66 ders ve 162 kredi ile öğrenci mezun edilmeye başlanmıştır.

2006 yılında çıkarılan 5531 sayılı yetki yasasıyla birlikte, ders planlarının revizyonu tekrar gün-deme gelmiştir. Bu amaçla 12-13 Nisan 2007 tarihlerinde İÜ Orman Fakültesinde geniş katılımlı bir ça-lıştay yapılmıştır. O zamanki ders planımız tarafımdan incelenmiş ve 5531 sayı yetki yasasının gerek-tirdiği bilgi kompozisyonun büyük ölçüde karşılandığı anlaşılmıştır. Ancak yine de revize edilmesi ge-reken hususlar öneriler şeklinde ifade edilmiştir (Daşdemir, 2007).

2011 yılına Bologna süreci

çalışmaları kapsamında bölümü-müzün ders planları, hem süre-cin istekleri, hem 5531 sayı yetki yasasının gerekleri, mezunların yeterliliği ve paydaşların görüşle-ri dikkate alınarak yeniden revize edilmiştir. Buna göre orman mü-hendisliği eğitiminde dengeli ve kapsayıcı bir bilgi birikimi oluştur-mak amacıyla bazı derslerin yarıyı-lı değiştirilmiş, bazıları zorunludan seçmeliye dönüştürülmüş, bazı-ları programdan kaldırılmış, bazı yeni zorunlu ve seçmeli dersler konulmuştur. Yapılan değişiklik-lerden sonra orman mühendisliği bölümünde 4 yıllık lisans eğitim ve öğretim süresince yarıyıllar iti-bariyle okutulan dersler ve AKTS kredileri (Ders Planı) Çizelge 2’de verilmiştir.

3.3. Bologna Süreci Kapsa-mında Ders Planında Yapılan Değişiklikler

Bilindiği gibi 1998 yılında Fran-sa, İtalya, Almanya ve İngiltere eği-tim bakanlarının yaptıkları toplan-tı sonunda yayımlanan Sorbonne Bildirisi ile Bologna Sürecinin te-melleri atılmıştır. 1999 yılında ise, 29 Avrupa ülkesinin yükseköğ-retimden sorumlu bakanlarının Avrupa’da ortak bir yükseköğre-tim alanı yaratma düşüncesiyle imzaladıkları Bologna Bildirisi ile de Bologna Süreci resmen başla-mıştır. Ülkemiz 2001 yılında süre-ce dahil olmuş ve zamanla sürece yeni ülkelerin katılımıyla ülke sayı-sı 47’ye çıkmıştır. Bologna süreci hedefl ediği Avrupa’da ortak bir yükseköğretim alanı içerisinde ülkelerin yükseköğretim sistemle-rinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle uyumlu hale getirilmesi ve bu şekilde, bir ülkeden ya da yükseköğretim sis-teminden diğerine geçişin kolay-

laştırılması, öğrenciler ve öğretim görevlilerinin hareketliliğinin ve istihdamının artırılması planlan-mıştır. Böylece gelişen ABD bilimi-ne ve eğitim sistemine karşı güçlü bir Avrupa ekolü veya ekseni oluş-turulmaya çalışılmıştır.

Bologna süreci ile beraber der-sin teorik ve uygulama saatlerinin bileşkesinden oluşan klasik kre-di sistemi yerine, öğrenci odaklı, dersin toplam iş yükünü gösteren (teorik ve uygulama ders süresi, derse öğrencinin hazırlanması, ders dışı çalışmaları, sınavlara ha-zırlık, ödevler, projeler vb. faali-yetlerin tümünü temsil eden) Av-rupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) getirilmiştir. Buna göre Bologna Sürecinin ders planlarına yönelik öngörüleri aşağıda özetlenmiştir:

- 5i dersleri hariç her yarıyılda-ki toplam ders sayısı 5-8,

- Her yarıyılda 30 AKTS ve 8 ya-rıyılda toplam 240 AKTS,

- 5i dersleri hariç, seçmeli ders-lerin AKTS’sinin toplam AKTS’ye oranı %25,

- 5i dersleri hariç, alan dışı seçmeli derslerin toplam seçmeli dersler içindeki oranı asgari %10 olmalıdır.

Bir taraftan Bologna süreci-nin öngörüleri, diğer taraftan dünyadaki gelişmeler, çağdaş ormancılık anlayışı ve 5531 sayılı yetki yasasının gerekleri dikkate alınarak, orman mühendisliği eği-timinde dengeli ve kapsayıcı bir bilgi birikimi oluşturmak amacıyla bazı derslerin yarıyılı değiştirilmiş, bazıları zorunludan seçmeliye dönüştürülmüş, bazıları program-dan kaldırılmış, bazı yeni zorunlu ve seçmeli dersler konulmuştur. Buna göre bölümümüz ders pla-nında aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır:

Page 40: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201438

Çizelge 2. BÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Lisans Ders Planı.1. S I N I F (Bölüm Kodu: 108)

1.Yarıyıl Dersleri 2.Yarıyıl DersleriDersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTS Dersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTSORM103 Genel Botanik 2 2 4 ORM104 İstatistik Metotlar 3 0 4ORM111 Zooloji 2 2 4 ORM108 Genetik ve Fizyoloji 3 0 4ORM113 Orman Mühendisliğine Giriş 2 0 3 ORM110 Genel Ekoloji 2 0 3MAT185 Genel Matematik 3 0 3 ORM112 Bilgisayar Destekli Çizim 2 2 4KİM185 Genel Kimya 3 0 3 ORM118 Ölçme Bilgisi 3 2 4TBT185 Temel Bilgi Teknoloji Kullanımı 1 2 2

Seçmeli Ders1 2 0 4 Seçmeli Ders2 2 0 415 6 23 15 4 23

TÜR181 Türk Dili I 2 0 2 TÜR182 Türk Dili II 2 0 2YDL185 Yabancı Dil I 2 0 3 YDL186 Yabancı Dil II 2 0 3AİT181 Atatürk İ.İ.Tarihi I 2 0 2 AİT182 Atatürk İ.İ.Tarihi II 2 0 2

30 30Seçmeli Dersler (*) Seçmeli Dersler (*)BED185 Beden Eğitimi I 2 0 4 BED186 Beden Eğitimi II 2 0 4MÜZ187 Müzik 2 0 4 FOT188 Fotoğrafçılık 2 0 4

2. S I N I F3.Yarıyıl Dersleri 4.Yarıyıl DersleriDersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTS Dersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTSORM203 Toprak İlmi 2 2 5 ORM204 Orman Ekolojisi 2 2 5ORM213 Ormancılık Hukuku 2 0 4 ORM206 Mera Amenajmanı 2 0 4ORM217 Dendrometri 2 2 5 ORM216 Staj I 0 0 2ORM221 Gymnospermae 2 2 5 ORM218 Ekonomi 2 0 3ORM225 Fitopatoloji 2 0 3 ORM222 Angiospermae 2 2 5

ORM224 Toprak Koruma 2 0 3Seçmeli Ders1 2 0 4 Seçmeli Ders1 2 0 4Seçmeli Ders2 2 0 4 Seçmeli Ders2 2 0 4

14 6 30 14 4 30Seçmeli Dersler (**) Seçmeli Dersler (**)ORM205 Jeoloji 2 0 4 ORM212 Orman İçi Su ürünleri 2 0 4ORM207 Harita ve Kadastro Tekniği 2 0 4 ORM228 Yaban Hayatı Bilgisi 2 0 4ORM209 Mühendislik Mekaniği 2 0 4 ORM230 Ağacın Teknolojik Özellikleri 2 0 4ORM211 Ağaç Morfolojisi 2 0 4 ORM232 Bitki Beslenmesi 2 0 4ORM219 Mesleki Yabancı Dil 2 0 4 ORM234 Bitki Sosyolojisi 2 0 4ORM233 Çevre Koruma 2 0 4 ORM236 Korunan Alan Yönetimi 2 0 4

3. S I N I F5.Yarıyıl Dersleri 6.Yarıyıl DersleriDersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTS Dersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTSORM307 Orman Yollarının Planlanması 2 2 4 ORM310 Orman Entomolojisi 2 2 4ORM317 Maliye 2 0 3 ORM312 Hasılat Bilgisi 2 2 4ORM319 Silvikültürün Temel Esasları 2 0 4 ORM314 Staj II 0 0 2ORM321 Havza Amenajmanı 2 0 3 ORM320 Silvikültür Tekniği 2 2 4ORM323 Ormancılık İş Bilgisi 2 0 4 ORM322 Orman Transport Tekniği 2 2 4ORM327 Fidanlık Tekniği 2 0 4 ORM326 Orman Bakımı 2 0 4

Seçmeli Ders1 2 0 4 Seçmeli Ders1 2 0 4Seçmeli Ders2 2 0 4 Seçmeli Ders2 2 0 4

16 2 30 14 8 30Seçmeli Dersler (**) Seçmeli Dersler (**)ORM305 Pazarlama 2 0 4 ORM328 Muhasebe 2 0 4ORM309 Sel ve Çığ Kontrolü 2 0 4 ORM330 Ormancılıkta Mekanizasyon 2 0 4ORM329 Diri Örtü İle Mücadele 2 0 4 ORM334 Ormancılıkta Halkla İlişkiler 2 0 4ORM331 Tarımsal Ormancılık 2 0 4 ORM336 Su Kaynaklarının Korunması 2 0 4ORM335 Yöneylem Araştırması 2 0 4 ORM338 Silvikültürel Projelendirme 2 0 4ORM337 Odun Dışı Orman Ürünleri 2 0 4 ORM340 Ormancılık Hukuku Uygulamaları 2 0 4

4. S I N I F7.Yarıyıl Dersleri 8.Yarıyıl DersleriDersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTS Dersin Kodu Dersin Adı TE PR AKTSORM401 Ormancılık İşletme Ekonomisi 4 0 5 ORM400 Ormancılık Yönetim Bilgisi 3 0 4ORM403 Coğrafi Bilgi Sistemleri 1 2 5 ORM408 Bitirme Ödevi 0 2 2ORM407 Orman Koruma 3 0 4 ORM412 Uzaktan Algılama 2 0 4ORM417 Ormancılık Politikası 3 0 4 ORM414 Ağaçlandırma 2 2 4ORM421 Orman Amenajmanı Esasları 2 0 4 ORM442 Orman Amenajmanı 2 2 4

2 Seçmeli Ders1 2 0 4Seçmeli Ders1 2 0 4 Seçmeli Ders1 2 0 4Seçmeli Ders2 2 0 4 Seçmeli Ders3 2 0 4

17 17 2 30 13 6 30Seçmeli Dersler (**) Seçmeli Dersler (***)ORM409 Foto Yorumlama 2 0 4 ORM404 Orman Ürünlerinden Faydalanma 2 0 4ORM413 Ağaç Islahı 2 0 4 ORM430 Ormancılıkta Biyolojik Mücadele 2 0 4ORM415 Ormancılıkta Değer Tayini 2 0 4 ORM432 Biyokütle 2 0 4ORM433 Sosyal Ormancılık 2 0 4 ORM434 Arazi Sınıfl andırması 2 0 4ORM437 Enerji Ormancılığı 2 0 4 ORM436 Orman Hava Hatları 2 0 4ORM441 Kavak Yetiştirme 2 0 4 ORM438 Planlama ve Proje Değerlendirme 2 0 4ORM443 Proje I 2 0 4 ORM440 Proje II 2 0 4(*): Öğrenciler bir ders seçmek zorundadır. (**): Öğrenciler iki ders seçmek zorundadır. (***): Öğrenciler üç ders seçmek zorundadır.

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 41: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 39

1) 5i dersleri hariç, her yarı-yıldaki ders sayısı 6-8, 8 yarıyılda toplam ders sayısı 57, her yarıyılda 30 AKTS ve 8 yarıyılda toplam 240 AKTS olacak şekilde bir düzenle-me yapılmıştır.

2) Toplam ders sayısının 15’i seçmeli, 42’si zorunlu derstir. Bi-rinci sınıfta her yarıyılda birer adet alan dışı seçmeli ders vardır. 2. sınıftan itibaren öğrenci her ya-rıyılda 2 adet seçmeli ders ve 8. yarıyılda 3 adet seçmeli ders ala-caktır. Böylece seçmeli derslerin AKTS’sinin toplam AKTS’ye oranı %25 ve alan dışı seçmeli derslerin toplam seçmeli dersler içindeki oranı %13’dür.

3) Ayrıca öğrencinin mesleki bilgi ve görgüsünü artırmak ama-cıyla 2. ve 3. sınıfl arda 20’şer iş günü olmak üzere toplam 40 gün staj yapmasını sağlayacak Staj I ve Staj II dersleri 2 AKTS olarak düzenlenmiştir. Son sınıfta iki dö-nemde öğrencilere proje yapma alışkanlığı kazandırmak amacıyla Proje I ve Proje II seçmeli dersleri-ne yer verilmiştir.

Ders planından da görüldüğü gibi, 5531 sayılı yetki yasasının 4. maddesinde sayılan orman mü-hendislerinin faaliyet konularına uygun olarak; ormancılıkta değer tayini, ormancılıkta biyolojik mü-cadele, su kaynaklarının korun-ması, ormancılık hukuku uygu-lamaları, korunan alan yönetimi, odun dışı orman ürünleri gibi bazı yeni dersler programa eklenmiş-tir. Böylece ders planında yapılan bu değişikliklerle hem Bologna sürecine uyum sağlanmış, hem de 5531 sayılı yetki yasasının kapsam ve içeriğine hizmet eden bir ders planı oluşturulmuştur. Ayrıca bu ders planı, 2009 tarihli Orman Mü-hendisleri Odası Mesleki Deneyim

Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav Yönetmeliği’nin 40. madde-sinde yer alan konuları da kapsa-maktadır.

3.4. Teknik Geziler ve StajlarOrman mühendisliği uygu-

lamalı bir bilim dalı olduğu için teknik geziler ve stajlar son derce önemli olup, eğitimin bir parçası olarak görülmelidir. Teknik ge-zilerin ve stajların amacı eğitim-öğretim süresince öğrenilen teorik bilgilerin uygulamaya ak-tarılması, pekiştirilmesi, deneyim kazanılması ve ormancılık mes-leğinin tanıtılmasıdır. Bu nedenle teknik gezilere ve stajlara gereken önem verilmeli ve yeterli kaynak ayrılmalıdır.

Üniversitemizin maddi olanak-ları dahilinde son sınıf öğrencileri-ne hemen her yıl bir hafta süreyle teknik geziler düzenlenmektedir. Örneğin, 2011 yılında Bursa ve Çanakkale Orman Bölge Müdür-lüklerine, 2012 yılında Antalya ve Muğla Orman Bölge Müdürlükleri-ne, 2013 yılında da Amasya Orman Bölge Müdürlüğüne teknik geziler düzenlenmiştir. Teknik gezilere or-man mühendisliği eğitiminin he-men her alanından yeterli sayıda öğretim elemanı katılmalı, uygu-lamayla işbirliği içerisinde iyi bir planlama yapılmalı ve yeterli kay-nak ayrılmalıdır. Teknik geziler son sınıfta öğrenciye maddi yük getir-meyecek şekilde, birer hafta sürey-le birkaç kez tekrarlanmalıdır.

BÜ Orman Fakültesinin 2009 tarihli staj uygulama yönergesi-ne göre; “Orman mühendisliği bölümü öğrencilerinden 4. ve 6. yarıyıllarında devam sürelerini ta-mamlamış olanlar, stajlarını iki yaz tatili döneminin her birinde 20’şer iş günü olmak üzere, toplam 40 iş günü Fakültece hazırlanacak

programa göre yapmakla yüküm-lüdürler. Orman Mühendisliği Bö-lümü öğrencileri stajlarından biri-ni orman işletmelerinde yapmak zorundadır. Öğrencilerin farklı ormancılık faaliyetlerini yerinde ve uygulamalı olarak görebilmesi için, stajların farklı coğrafi bölge-lerde yapılması esastır. Ancak staj-ların farklı ormancılık birimlerinde veya konularında yapılması halin-de, iki staj aynı bölgede veya ilde yapılabilir.”

Ancak uygulamada çoğu stajın gerekli şekilde yapılmadı-ğı, uygulayıcıların staja gereken önemi vermedikleri, öğrencilerle ilgilenmedikleri ve staj yapan öğ-rencilere ücret ödenmediği bilin-mektedir (Özkan, 1984; Ata, 1990; Çelik, 1990; Tanyel, 1990; Atmiş vd., 2008). Stajların başarılı ve fay-dalı olması için, öğrenciye barın-ma yeri verilmesi, makul bir ücret ödenmesi, gerekli ilginin gösteril-mesi, yetki ve sorumluk verilerek işe devamı ve işlere katılımı sağ-lanmalıdır. Ayrıca stajın bir forma-lite ve külfet olarak görülmemesi, staj yeri seçiminin öğrenciye bıra-kılmaması, bu konuda fakültele-rin rehberlik etmesi, fakültelerin kontrolünde iyi planlama ve uy-gulama yapılması gerekmektedir.

3.5. Stratejik Plan2012 yılında Bartın Üniver-

sitesinin stratejik plan yapımı çalışmaları kapsamında Orman Fakültesinin Stratejik Planı (2013-2017) yapılmış ve bu stratejik plan içerisinde orman mühendisliği bölümü de yer almıştır. Stratejik planda bölümün mevcut durumu, akademik faaliyetleri, yayınları, araştırma projeleri, fakülte bazın-da misyon, vizyon, temel değerler, SWOT analizi, 2013-2017 dönemi-ne ilişkin bölümün stratejik amaç-

Page 42: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201440

ları, hedefl eri ve performans gös-tergeleri, izleme değerlendirme bilgileri yer almıştır. Stratejik Plan üniversitemizin web sayfasına ko-nulmuştur.

Yapılan stratejik planın işlevsel olması için, stratejik plan gerekle-rinin yerine getirilip gerilmediği zaman zaman kontrol edilmekte, değerlendirmeler yapılmakta ve sapmalar varsa üzerinde durul-maktadır. Böylece bir sonraki plan dönemine ilişkin sağlam bir yapı oluşturulmaktadır.

3.6. Yüksek Lisans ve Dokto-ra Eğitimi

Bartın Üniversitesi Orman Mü-hendisliği Bölümünün lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) eğiti-minin amacı; ulusal ve uluslararası nitelikte çağdaş bir eğitim ve öğ-retim sürdürmek, orman kaynak-larının sürdürülebilir yönetimini sağlayan, olayları çok boyutlu ola-rak düşünüp yorumlayan, bilimsel etik değerleri yüksek, toplumsal sorumluluk taşıyan Orman Yüksek Mühendisleri ve Doktorantlar yetiş-tirmek ve bilimsel araştırmaları ge-liştirmek suretiyle evrensel bilime ve uygulamaya katkı sağlamaktır.

Bölümümüzde 1994 yılında Yüksek Lisans, 1995 yılında da Doktora eğitimi başlamıştır. Halen BÜ Fen Bilimleri Enstitüsünün li-sansüstü eğitim ve öğretim prog-ramı çerçevesinde bölümümüzde Tezli Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi verilmektedir. Yaklaşık 19-

20 yıllık bir geçmişe sahip olan Orman Mühendisliği Lisansüstü Eğitim-Öğretim Programı çer-çevesinde, 2014 yılı itibariyle 97 Orman Yüksek Mühendisi ve 23 Doktorant yetiştirilmiştir. Son 5 yılın öğrenci sayıları Çizelge 3’de verilmiş olup, halen 97 Yüksek Li-sans ve 8 Doktora öğrencisi olmak üzere toplam 105 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir.

Ayrıca 2013 yılında BÜ Uzak-tan Eğitim Programı kapsamında Orman Mühendisliği Bölümün-de Tezsiz Yüksek Lisans Programı açılmış olup, halen 10 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir. Tez-siz Yüksek Lisans Programının büyük ölçüde kamu kurumların-da çalışan ve çeşitli nedenlerle derslere devam edemeyen orman mühendisleri için uygun olacağı düşünülmektedir.

4. SONUÇ VE ÖNERİLER18. ve 19. yüzyıllarda orta ve

batı Avrupa’da ortaya çıkan klasik ormancılık anlayışı, ülkemizde hem uygulamaya hem de orman mü-hendisliği eğitimine yansımıştır. Bu anlayış ülkemizin doğal, sosyal ve ekonomik koşullarına uymamak-ta, orman kaynaklarına toplum refahı doğrultusunda ve bir sitsem anlayışı içinde müdahale etmede, böylece optimal ve sürdürülebilir bir yönetimi sağlamada yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla bu çalış-mada; genel olarak Türkiye’deki

ormancılık eğitimi ve özel olarak BÜ Orman Fakültesinde Orman Mühendisliği eğitimi-öğretimi çeşitli açılardan incelenmeye ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Bu bağlamda 2011 yılında Bologna sürecine uyum kapsa-mında bir taraftan ormancılık anlayışında görülen değişmeler, dünyadaki gelişmeler ve Bolog-

na sürecinin öngörüleri, diğer taraftan ülkemizin koşulları, yasal düzenlemeler (özellikle 5531 sa-yılı yetki yasası), toplumsal bek-lentiler, mezunların yeterliliği ve paydaşların görüşleri dikkate alı-narak, BÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünün ders planları revize edilmiştir. Böylece hem Bologna sürecinin gerekleri-ne, hem 5531 sayılı yetki yasası ile çağdaş ormancılık anlayışına uy-gunluk sağlanmıştır. Bununla bir-likte yapılan değişikliklerin zaman zaman uygunluğunun kontrol edilmesi, değişimlere ve gelişme-lere paralel olarak güncellemele-rin yapılması gerekmektedir.

Bologna süreciyle birlikte Avrupa’da yükseköğretimde or-tak bir eğitim alanı oluşturma düşüncesi belki sosyal, ekonomik ve doğal koşulları ve gelişmişlik düzeyleri birbirine yakın olan ül-keler için faydalı olmuştur. Ancak kendine özgü koşulları, çeşitliliği ve değişkenliği oldukça fazla olan ve çoğu Avrupa ülkesinden fark-lılık gösteren ülkemizde özellikle orman mühendisliği eğitim prog-ramlarının, sürecin gereklerine göre dizayn edilmesi bir hayli zor olmuştur. Adeta ülkemizin ger-çekleri göz ardı edilerek, özgür ve geniş kapsamlı bir eğitim sistemi dar bir kalıba sokulmaya çalışıl-mıştır. Bununla birlikte Bologna sürecinin diploma eki, kredi siste-

Çizelge 3. Yıllara Göre Yüksek Lisans ve Doktora Öğrenci Sayısı.

YıllarÖğrenci Sayısı

ToplamYüksek Lisans Doktora

2010-2011 28 8 362011-2012 43 8 512012-2013 52 4 562013-2014 72 7 792014-2015 97 8 105

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Page 43: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 41

mi ve eğitimde bir standartlaşma getirdiği, ancak eğitimde özerk-liğe ve kaliteye yeterince önem vermediği söylenebilir.

Bologna sürecinin yanında, as-lında kaliteli ormancılık eğitiminin bir göstergesi olarak orman fa-kültelerinin orman mühendisliği bölümlerindeki eğitim ve öğreti-min akreditasyonu için, MÜDEK’e (Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) başvuru yapılması ve akreditasyon belgesi alınması ge-rekmektedir.

Ülkemizde orman mühendis-lerinin kamuda ve özel sektörde istihdam edilme olanakları ve ormancılık eğitiminin kalitesi dik-kate alındığında, yeni orman fa-kültelerinin açılmaması, mevcut öğrenci kontenjanlarının makul seviyelerde tutulması ve kimi or-man fakültelerinde açık olan ikin-ci öğretimlerin derhal kapatılması gerekmektedir.

Orman mühendisliği eğitim sistemi içerisinde teknik geziler ve stajlar son derce önemli olup, eğitimin bir parçası olarak gö-rülmelidir. Teknik gezilere yeterli sayıda öğretim elemanı katılmalı, uygulamayla işbirliği içerisinde iyi bir planlama yapılmalı ve yeterli kaynak ayrılmalıdır. Ayrıca stajla-ra gereken önem verilmeli, fakül-telerin kontrolünde iyi planlama yapılarak, uygulanmalı ve de-netlenmelidir. Bu kapsamda öğ-renciye barınma yeri sağlanmalı, makul bir ücret ödenmeli, gerekli ilgi gösterilmeli, yetki ve sorumluk verilerek işe devamı ve işlere katı-lımı sağlanmalıdır.

Orman mühendisliği bölümle-ri için mutlaka stratejik plan yapıl-malı ve bu planının gereklerinin yerine getirilip gerilmediği zaman

zaman kontrol edilmeli, perfor-mans göstergeleri izlenmeli ve değerlendirmelidir.

Yüksek lisans ve doktora eği-timinde yaygınlığı ve kaliteyi ar-tırmak amacıyla gerekli önlemler alınmalıdır. Özellikle tezli yüksek lisans ve doktora programla-rında öğrencinin derse devamı, seminer-ödev hazırlaması ve sun-ması, bilimsel çalışmaları tek ba-şına yürütebilecek güce, bilgiye ve bilimsel etiğe sahip olması, tez konularının orijinal olması, uygu-lamaya ve bilme katkı yapan so-run bilinci alanlarından seçilmesi sağlanmalıdır.

KAYNAKLARAta, C. 1990. Türkiye’de Orman Mühendisliği

Öğretimi. OMO Dergisi, Sayı 12, s.23-25, Ankara.

Atmiş, E. ve Daşdemir, İ. 2008. Orman Fa-kültesi Öğretim Elemanlarının Orman Mühendisliği Eğitiminin Bugününü ve Geleceğini Değerlendirmesi. III. Ulusal Ormancılık Kongresi, TOD Bildiriler Kitabı, s.103-121, Ankara.

Atmiş, E., Günşen, H. B., Güleç, R. 2008. Sta-jın Ormancılık Eğitimindeki Önemi. III. Ulusal Ormancılık Kongresi Bildirisi, TOD Bildiriler Kitabı, s.191-200, Ankara.

Çelik, O. 1990. Türkiye’de Orman Mühendis-liği Öğretimi. OMO Dergisi, Sayı 12, s.26-29, Ankara.

Çepel, 1984. Ormancılık Öğretimi ile Uygula-ma Arasındaki İlişkiler. I.Ü.Orman Fakül-tesi Dergisi, Seri B, Cilt 34, Sayı 1, s.33-44, İstanbul.

Daşdemir, İ. 1996. Orman İşletmelerinin Ba-şarı Düzeylerinin Belirlenmesi (Kuzeydo-ğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi Örneği). OB, Doğu Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No: 1, 162 s., Erzurum.

Daşdemir, İ. 1998. Devlet Orman İşletmele-rinin Yönetsel ve Örgütsel Boyutlarının Belirlenmesi. OB, Doğu Anadolu Orman-cılık Araştırma Müdürlüğü Yayını, Teknik Rapor No: 3, Erzurum.

Daşdemir, İ. 2006. Orman Kaynakları Yöne-timinde Müdahale Odakları ve Türkiye Ormancılığında Durum. Ormancılıkta Sosyo-Ekonomik Sorunlar Kongresi, s.312-321, 26-28 Mayıs Ilgaz/Çankırı.

Daşdemir, İ. 2007. Türkiye’de Orman Mühen-disliği Eğitiminin Yeniden Yapılandırıl-ması Konusunda Bazı Değerlendirmeler. Orman ve Av, Yıl: 83, Sayı: 5 Eylül-Ekim, Cilt:84, s.6-12, Ankara.

Daşdemir, İ. 2013. Ormancılık İşletme Ekono-misi (2. Baskı). Bartın Üniversitesi Yayın

No: 10, Orman Fakültesi Yayın No: 6, ISBN 978-605-60882-8-5, 407 s., Bartın.

Daşdemir, İ. ve Atmiş, E. 2008. Orman Fakül-tesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğren-cilerinin Orman Mühendisliği Eğitimini Değerlendirmesi. III. Ulusal Ormancılık Kongresi, TOD Bildiriler Kitabı, s.53-75, Ankara.

Eryılmaz, A. Y. 1993. Ormancılık Öğretimi ve Bu Konuda Yapılmış Yayınlar. 1. Ormancı-lık Şurası Tebliğler Kitabı, Orman Bakan-lığı Yayın No: 6, Seri No: 13, Cilt 2, s.443-453, Ankara.

Geray, A. U. 1989. Ormancılığın Çağdaş Çer-çevesi. İÜ Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt: 39, Sayı:4, s.17-27, İstanbul.

Geray, A. U. 1991. Çağdaş Ormancılık Eğiti-minin Neresindeyiz? OMO Dergisi, Şubat Sayısı, s.27-31. Ankara.

Geray, A. U. 1993. Orman Kaynakları Yöne-timinin Geliştirilmesi ve Sorunları (I. Or-mancılık Şurası Tebliği). Orman Bakanlığı Yayın No: 6, Seri No: 13, Cilt: 3, s.137-149, Ankara.

Kalıpsız, A., Gülen İ. ve Tokmanoğlu, T. 1969. İ.Ü. Orman Fakültesi’nin Öğretim ve Eği-tim Sorunları ve Çözüm Yolları Hakkında Rapor. İstanbul.

Özdönmez, M., Akesen, A. ve Ekizoğlu, A. 1998. Ormancılık Yönetim Bilgisi. İÜ, Orman Fakültesi Yayın No: 457, 357 s., İstanbul.

Özkan, N. 1984. Ormancılık Öğretimi. OMO Dergisi, Sayı 1, s.35-39, Ankara.

Tanyel, E. 1990. Türkiye’de Orman Mühendis-liği Öğretimi. OMO Dergisi, Sayı 12, s.32-36, Ankara.

Tolunay, A. 2001. Ormancılıkta Uygulayıcı Teknik Personel Eğitimi. 1. Ulusal Orman-cılık Kongresi Tebliğler Kitabı, TOD Yayını Kongre Seri No:1, s.252-266, Ankara.

Türker, M. F. 2005. Orman Mühendisliği Eğitim-Öğretimi Üzerine Bazı Değerlen-dirmeler (KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Örneği). 1. Çevre ve Ormancılık Şurası-Tebliğler, 4. Cilt, s.1647-1657, Antalya.

- Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Stratejik Planı (2013-2017), 45 s., 2012, Bartın.

- 27/05/2009 tarih ve 2009/08 sayılı Üniver-site Senato Kararı ile kabul edilmiş Bartın Orman Fakültesi Staj Uygulama Yönerge-si, 4 s., Bartın.

- 2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühen-disliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Mühendisliği Hakkında Kanun (Yetki Yasası), 12 s.

DİPNOT1) Bu çalışma 17-19 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 1857’den Günümüze Ormancılık Eğitim-Öğretim Çalıştayı’na bildiri-rapor olarak hazırlanmış, ancak Çalıştay Kita-bı henüz yayınlanmadığı için, kısaltılarak ve revize edilerek Orman Mühendisleri Odası Dergisine sunulmuştur.2) Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı, Orman Mü-hendisleri Odası Bartın İl Temsilcisi, e-mail: [email protected]

Page 44: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201442

ÜY

ELER

İMİZ

DEN

Dr. Şükran GÖKDEMİR’eMektup

Canım arkadaşım, meslektaşım ve güzel in-san. Seninle ne zaman ve nasıl tanıştığımızı tam hatırlamıyorum. Muhtemelen KTÜ kız yurdun-da diğer kızlar tanıştırmıştır. Tanıştığım gün-den itibaren sana “Şükran Abla” dedim. Çünkü “abla”lık sana o kadar yakışıyordu ki, başka bir şey demek istemedim. Çünkü gözlerinde Ana-dolu insanının şefkati, anlayışı ve sevgisi çok net görülüyordu. Ve benim için abla demek, yol gös-terici demekti, güven demekti. Sonra gördüm ki Şükran herkesin “Şükran Abla’sıymış.

Mezun olup gitmen dolayısıyla o günlerde fazla görüşemedik. Ancak Yüksek Lisans dersle-rine geldiğinde görüşürdük. Sonra Almanya’dan Ankara’ya geldiğimde bana gene ablalık yaptın ve kucak açtın. Senin evinde kaldım ve odanda çok oturdum sohbet ettim, çay içtim. Sanırım bu camiada olup da o zamanlar senin odanda çay içmeyen çok az insan vardır. Taşradan gelen arkadaşların seni ziyaret ettiklerine ve senden yardım aldıklarına çokça şahit olurdum. Çün-kü sen “Şükran Abla”ydın ve odan da emeğin de herkese açıktı. Arkadaşlığımız hep devam etti. Birlikte çok gezdik, eğlendik ve dertleştik. İyi ve kötü günleri paylaştık. Birbirimizi iyi tanı-dık. Şükranım, benim hayatıma eşlik ettiğin için sana çok teşekkür ederim.

Bir gün anneni umreye götürdün ve oradan hasta döndün. Hastalığını hiç ciddiye almadın. Çünkü özgürlüğüne çok düşkün bir insandın ve hastalık senin özgürlüğünü kısıtlıyordu. Ağrın sızın olduğu zamanlar dışında hiç hasta oldu-ğunu düşünmedin ve devam ettin yaşamaya. Sanki hastalığına meydan okursan hastalık se-nin yakanı bırakırdı. Ama olmadı.

Bir sabah iş yerimde Facebook’u açtım ve bi-raz gezinirken sayfama bir haber düştü; Şükran GÖKDEMİR vefat etmiştir. İnanamadım, daha doğrusu inanmak istemedim. Ama gerçekmiş. Şükranım, gerçekten öte tarafa intikal etmişsin. Normal hastaneye yatmışsın rutin kontroller için ve gece yarısı kalbin durmuş. Yalnız vermişsin son nefesini. Yüzünü göremediğim için halen öl-düğüne inanamıyorum. Seni hep gülerken hatır-lıyorum. Öyle sürekli gülümsemenle, menevişli gözlerin parlarken kaldın gözümün önünde.

Sen gittin ya Ankara bomboş oldu. Her yer yalnızlık oldu. Yollar bomboş oldu. Elvankent virane oldu, artık hiç gitmem oraya. Çok sev-diğin kitap fuarına da bir daha gidemem. Sen gittin ya içimdeki sana ayırdığım yer boş kaldı, artık dolduramam. Sen gittin ya öyle erkenden, içimde senin yaşanmamışlıklarının ateşi kor oldu kaldı.

Ormancılık camiasının renksizliğinden ve kısır döngü içerisinde olmasından şikâyet eder-din, ancak bir o kadar da mesleğini severdin. Mesleğin için de çok çaba gösterdin. Gittin ve bütün projelerini yarım bıraktın. Gittin ya bütün duygularını, söylemek isteyip de söyleyemedik-lerini beraberinde götürdün. Her şeyin yarım kaldı, Şükranım.

Ama bil ki biz arkadaşların olarak seni anma-dığımız gün olmuyor. Ne zaman bir araya gelsek senin içinde bir tabak koyuyoruz sofraya. Seni çok ama çok özlüyoruz.

Sana hoşçakal demiyorum. Çünkü hala bera-beriz. Sen derdin ya; bir insanı tanıyan son kişi ölmeden o insan ölmezmiş…

Dr. Gülzade KAHVECİ

Page 45: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

2014 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 43

Geçen sayımızda başladığımız bu yazı dizisinin ilk bölümü konusunda ki, duygu, düşünce, eleştiri ve katkılarınızdan dolayı siz okurlarımıza teşekkür edi-yoruz.

Bu sayımızda da yine elli yıl önceki dergi içeriğini okuyarak, inceleyerek ve ilginç bulduklarımızı sizlerle paylaşarak dergimizin elli yıl öncesini tanıtmaya de-vam ediyoruz.

Şu an elinizde bulunan ve okumakta olduğunuz “Orman Mühendisliği” dergisi 2014 yılının 4ncü sayı-sı olup Ekim-Kasım-Aralık aylarını içermektedir. Elli yıl önce bugüne rastlayan sayılar 1964 yılının Ekim ve Aralık sayılarını incelediğimizde; o yıllarda yılda altı defa basıldığını görmekteyiz. Şu anda yılda 4 kere yayınlanan dergi elli yıl önce iki ayda bir olmak üzere yılda altı defa yayınlanmakta imiş. Elli yıl ön-ceki sayının içeriği hakkında bilgi vermesi için, der-gide yayınlanan tüm yazıların başlıklarını içeren ilk sayfasının fotoğrafını yayınlıyoruz.

Daha sonra ilginizi çekeceğini düşündüğümüz yazılardan kısa özet veya paragrafl ar alarak sizleri elli yıl önceki gündem ve başlıklarla buluşturmaya gayret edeceğiz.

İçindekiler bölümündeki yazı başlıklarından da hemen anlaşılacağı üzere ilk önce 1964 yılındaki Oda Yönetim Kurulunca kaleme alınan “Orman Genel Müdürlüğü Teknik Personelinin Tayin ve Nakillerine Ait Yönetmelik” üzerine yazılan bir yazı yer almaktadır. Buradan da görüyoruz ki, yönetenler ile yönetilenler arasındaki sorunlar bir türlü sona er-memektedir. Dergimizin geçen sayısında da ağırlıklı olarak dile getirilen atama, nakil furyası ile özellikle rotasyon uygulamaları ve bu uygulamalardan kay-naklanan huzursuzlukları günümüzde de daha derin-den ve yaşamaktayız. Bu da hemen aklımıza: “demek ki personel konusunda, insan kaynakları konusunda,

50 YIL ÖNCE BUGÜN“ O r m a n M ü h e n d i s l i ğ i ”

g

hOGNyeilemolronadeki

bökatyo

okpava

“Osyvaküc

Page 46: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201444

insana değer verme konusunda elli yılda çok fazla bir yol alamamışız” düşüncesini getiriveriyor.

Daha sonra ki sayfalarda, ormancılık araştırma ve uy-gulamaları konusundaki bilimsel ve teknik konularda yazılan yazılar yer almaktadır.

1964 yılı Ekim sayısında 10 uncu sayfada Yönetim Ku-rulunun bir duyurusu dikkatimizi çekiyor. Aynen yayın-lıyoruz ve diyoruz ki, okumaya, araştırmaya ve gerçek-leri öğrenmeye her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Toplumumuzun en az yarısından fazlası okuduğunu anlayabilecek, yorum yapabilecek, sorgulayabilecek, sorunlara çözüm üretebilecek düzeyde bilgi ve tecrü-beye sahip bireylerden oluşmalı ki, çağdaş toplumlar düzeyine ulaşmış olabilelim. Eğer bunu yapamıyorsak, bizi sömüren emperyalist güçlere hiçbir şekilde söz söyleme hakkımız olamaz.

İlk emri “OKU” olan bir dinin mensupları olarak oku-mak bizlere diğer ibadetlerden önce emredilmiştir. Lütfen hepimiz sadece bir an düşünelim bu konuda ne kadar duyarlıyız?

Yine 1964 yılı Ekim sayısında Orman Yüksek Mü-hendisi Nihat Üçüncü Orman halk ilişkileri konusunda önemli tespitlerde bulunarak o günkü durumu elli yıl sonra onları izleyen bizlere bir öğüt gibi aktarıyor.

Derginin sayfaları arasında ilerlerken sayfalar arasın-da unutulmuş bir Anket Formuna rastlıyoruz. Yarım asır öncesinden sayfalar arasında unutularak bize kadar ge-len bir çalışmanın habercisi gibi. Bizden öncekilerin yap-tıkları bu çalışmayı da o günler hakkında bizlere bir fikir verebileceği düşüncesi ile yayınlıyoruz.

s

mLk

höso

daönlentıkve

inal

gy

rllTa

Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet DAŞDEMİR tarafından hazırlanan EKONOMİ kitabı 2014 yılında Nobel Akademik Yayıncılık tarafından basılmıştır. Bartın Orman Fakültesinde uzun yıllar ders kitabı olarak okutulan bu kitap, genel ekonomi, mikro ve makroekonominin temel konularını içerecek şekilde hazırlanmıştır.

Kitapta ekonomi ile ilgili temel kavramlar, ekonomik sistemler, üretim faktörleri, ekonomik faaliyet-leri etkileyen faktörler gibi ekonominin genel konularına, mikroekonomiye ilişkin tüketici dengesi, talep analizi, üretici teorisi, arz analizi, fiyat teorisi ve üretim faktörleri ve fiyat analizi konularına makroekono-miye ilişkin milli gelir, para, enfl asyon, istihdam ve işsizlik, ekonomik büyüme ve kalkınma konularına yer verilmiştir.

Pek çok üniversite öğrencisinin ekonomi alanındaki temel bilgi gereksinmesini önemli ölçüde karşıla-yan bir ders kitabı olmanın ötesinde genç araştırmacılara da yararlı bir kaynak niteliğindedir.

Fiyatı: Kitap, Nobel Akademik Yayıncılık tarafından öğrenciye 10 TL’ye satılmaktadır. Kitap temin adre-si: Nobel Akademik Yayıncılık, Mithatpaşa Cad. No: 74, Kızılay/Ankara,

Tel: 03124182010

Page 47: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

AHMET İHSAN YENER - 30.09.2014, ÖMER TOKOĞLU - 16.10.2014KAMİL ŞAHİN - 18.10.2014, MEHMET HAKKI AYDEMİR - 20.10.2014

YÜKSEL TUTAK - 21.10.2014, HASAN AKYOL - 07.11.2014TUNCAY ÖZGÖKMEN - 11.11.2014, AZİZ ÇAĞLAYAN - 24.11.2014

tarihlerinde aramızdan ayrılmışlardır.Kendilerine rahmet, ailelerine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetimi

VEFAT

Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezine üyelikten ayrılma isteklerini yazılı olarak bildiren;7045 Oda Sicil No’lu Cumhur Caner ÖZBEN 25.09.2014

9430 Oda Sicil No’lu Sinan ERTEKİN 02.10.2014,14216 Oda Sicil No’lu Muhammed Sinan BAŞODA 30.10.2014,

11390 Oda Sicil No’lu Sema ABANOZ 13.11.2014,3369 Oda Sicil No’lu Ahmet KARAN 13.11.2014,12782 Oda Sicil No’lu Hasan TRAŞ 13.11.2014,

12124 Oda Sicil No’lu Aytekin AKDEMİR 20.11.2014,11060 Oda Sicil No’lu Pınar Binnur YANCI 27.11.2014,

13083 Oda Sicil No’lu Ahmet Gökhan ÖZER 27.11.2014,12149 Oda Sicil No’lu Eyüp ÜNALDI 04.12.2014,

12083 Oda Sicil No’lu İlknur Altun ALADAĞ 04.12.2014,11823 Oda Sicil No’lu Murat KAYHAN 11.12.2014,

10022 Oda Sicil No’lu Hamdi AYAZLAR 11.12.2014,10494 Oda Sicil No’lu Osman KARATOSUN 18.12.2014,

9718 Oda Sicil No’lu Sertaç TURHAL 18.12.2014,10722 Oda Sicil No’lu Zerrin SÜRÜCÜ 18.12.2014,10877 Oda Sicil No’lu Hatice TAŞKIN 18.12.2014,10814 Oda Sicil No’lu Burçin SİVASLI 31.12.2014,

7310 Oda Sicil No’lu İbrahim DİZMAN 31.12.2014,11654 Oda Sicil No’lu Mehmet Musa SÖNMEZ 31.12.2014,

9207 Oda Sicil No’lu Haydar Ali SANDIKÇI 31.12.2014,8292 Oda Sicil No’lu Fatih DURŞAN 31.12.2014,

8936 Oda Sicil No’lu Meliha ULUPINARÖZ 31.12.2014,12598 Oda Sicil No’lu Ömer TEYRAN 31.12.2014,

12739 Oda Sicil No’lu Arif GÜNEŞ 31.12.2014,9369 Oda Sicil No’lu Serkan ERKARTAL 31.12.2014,

13631 Oda Sicil No’lu Mahir KAPLAN 31.12.2014,9738 Oda Sicil No’lu Alev KOÇAK 31.12.2014 tarihlerinde

Yönetim Kurulunun 46/2, 49/6, 55/4, 57/5, 57/6, 57/4, 58/6, 60/3, 60/4, 61/16, 61/17, 65/5, 65/6, 68/10, 68/11, 68/12, 68/13, 72/5, 72/6, 72/7, 72/8, 72/9, 72/10, 72/11, 72/12, 72/13, 72/14 ve 72/15 sayılı

kararları ile istifa talepleri uygun görülerek kabul edilmiştir.Oda Ana Yönetmeliğinin 11nci maddesi gereği dergimizde yayınlanarak meslek kamuoyuna duyurulur.

İSTİFA

Page 48: A ORMAN MUH ODASI DERGISI 2014 4 IC - ormuh.org.tr · Dergi hazırlıkları yanında, 2015 yılı duvar ve masa takvimleri ile 2015 yılı ajandasının hazırlanması basılması,

TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3 • Beştepe-Yenimahalle / ANKARATel: (0312) 215 00 33 pbx • Belgegeçer: (0312) 215 01 81

e-posta: [email protected]