a. ebü bekr ve 'ömer'in · pdf fileb5. hadis sahîfeleri - İlyas...

22
B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın sünene ait hadîsleri yasmağa teşebbüs ettiklerini, hattâ Ebü Bekr'in 500 kadar hadîsi bir kitapta topladığım, fakat sonradan, bazı sebepler dolayısıyle bu kitabı imha ettiğini belirten haberler vardır [149]. Keza cOmer İbnu'l-Hattâb da bir sünen yazmak için ashab ile istişarede bulunmuş; çoğu onun bu düşüncesini iyi karşılamış olmakla beraber, bir ay geçtikten ve istiharede bulunduktan sonra bu düşünceden vazgeçmiştir [150]. Yine haberlerden öğrendiğimize göre, Ebû Bekr'in, yazmış olduğu kitabı imha etmesine sebep, hadîslerin, kendisinden sonra aslına uygun olarak nak-ledilmemeleri korkusudur [151]. 'Ömer İbnu'l-Hattâb ise, sunan yazmaktan vazgeçmesi sebebini şöyle açıklamıştır: "Size bir sünen kitabından bahsetmiştim. Sonradan düşündüm ki, sizden Önceki ehli kitab, Kitabu'llahtan başka kitaplar yazmışlar, o kitaplar üzerine düşerek Allah'ın Kitabını terketmiş-lerdi. Ben, yemin ederim ki, Allah'ın Kitabını biç bir şeyle gölgelemem" [152]. Omer İbnu'l-Hattâb, Allah'a ve Rasûlüne îman bakımından müslüman-ların en kuvvetlisi, Allah'ın, Rasûlüne indirdiklerine, Peygamberin söz ve fiillerine ittiba yönünden en titizi idi. Bununla beraber o, mülümanların Kurandan başka şeylerle meşgul olup Kur'ânı terketmelerinden korkuyordu. Nitekim Hazreti Peygamber, hayatının sonlarına doğru hasta yatarken yanında bulananlardan kâğıt kalem istemiş, kendisinden sonra müslümanlarm ihtilâfa düşmemeleri için bir "kitap** yazacağım söylemişti. Fakat orada bulunan 'Orner İbnu'l-Hattâb, "Rasûlu'llah ağıriaştı, yanımızda Kur'an vardır. O bize yeter*' diyerek, böyle bir kitabın yazılmasına muhalefet etmişti. 'Ömer'in bu muhalefeti üzerine ehli beyt münakaşaya girişmiş, orada bulunanların bir kısmı kitabın yazılmasını isterken, diğer bir kısmı 'Ömer'in fikrine iştirak etmişlerdir. Münakaşadan doğan gürültü Hazreti Peygamberi rahatsız edince yanındakileri dışarıya çıkarmıştır [153]. Hâdiseyi nakleden İbn 'Abbâs derki: "Bütün felâketler, ihtilâfları yüzünden Hazreti Peygamberin bu kitabı yazmamasından ileri geldi. Bu, Allah'ın ona bir vahyi idi. Eğer yazmış olsaydı, sonradan dalâlete düşmezlerdi [154]Bununla beraber 'Ömer İbnu'l-Hattâb bu görüşünde ısrar etmiş ve hayatı boyunca bunu müslümanlara aşılamağa çalışmıştır. Onun bu konudaki davranışını anlamak için, daha önce de işaret ettiğimiz Karaza ile olan hikâyesini hatırlamak lâzımdır. Karaza tbn Kab ve arkadaşları 'Irak'a gitmek için yola çıktıkları zaman, cOmer İbnu'l-Hattâb da bir müddet onlarla birlikte yürümüş ve sonra onlara şöyle demiştir: "siz öyle bir beldeye gidiyorsunuz ki, ehalisi an uğultusu gibi Kur'ân okur. Hadîslerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız. Kur'ânı iyi okuyunuz ve Hazreti Peygamberden rivayeti azaltınız" [155]. 'Ömer İbnu'l-Hattâb'm hadîs rivayetine karşı gösterdiği bu şiddet, as* Unda Kitap nâmına idi. Bununla birlikte diğer mühim bir sebebin de, rivayet edilen hadîslerin, bir gün tebdil ve tağyir edilerek kötü maksatlar için kullanılması korkusu olduğu düşünülebilir. Aksi halde onun, Hazreti Peygamberden gelen ve rivayeti tecviz eden haberlerden habersiz olması gerekir ki, bu mum-kin değildir; Hazreti Peygamberin menetmediği bir şeyi tOmer menedemez. Nitekim karşısında bir hadîs rivayet edildiği zaman, onu reddetmek yerine, rivayet edenden delil istemesi, onun titiz ve ihtiyatkâr davranışını gösterir: Bir gün Ebû Müsâ, 'Ömer'in yanına girmek için üç defa izin istemiş, cevap alamayınca geri dönmüştü. Sonradan bunu haber alan 'Ömer, 1 / 22

Upload: truongngoc

Post on 04-Mar-2018

237 views

Category:

Documents


8 download

TRANSCRIPT

Page 1: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri

Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın sünene ait hadîsleri yasmağa te­şebbüs ettiklerini, hattâEbü Bekr'in 500 kadar hadîsi bir kitapta topladığım, fakat sonradan, bazı sebepler dolayısıyle bukitabı imha ettiğini belirten ha­berler vardır [149]. Keza cOmer İbnu'l-Hattâb da bir sünenyazmak için ashab ile istişarede bulunmuş; çoğu onun bu düşüncesini iyi karşılamış olmaklaberaber, bir ay geçtikten ve istiharede bulunduktan sonra bu düşünceden vaz­geçmiştir [150].

Yine haberlerden öğrendiğimize göre, Ebû Bekr'in, yazmış olduğu kitabı imha etmesine sebep,hadîslerin, kendisinden sonra aslına uygun olarak nak-ledilmemeleri korkusudur [151]. 'Ömerİbnu'l-Hattâb ise, sunan yazmaktan vaz­geçmesi sebebini şöyle açıklamıştır: "Size bir sünenkitabından bahsetmiş­tim. Sonradan düşündüm ki, sizden Önceki ehli kitab, Kitabu'llahtanbaşka kitaplar yazmışlar, o kitaplar üzerine düşerek Allah'ın Kitabını terketmiş-lerdi. Ben, yeminederim ki, Allah'ın Kitabını biç bir şeyle gölgelemem" [152].

Omer İbnu'l-Hattâb, Allah'a ve Rasûlüne îman bakımından müslüman-ların en kuvvetlisi,Allah'ın, Rasûlüne indirdiklerine, Peygamberin söz ve fiillerine ittiba yönünden en titizi idi.Bununla beraber o, mülümanların Kurandan başka şeylerle meşgul olup Kur'ânıterketmelerinden korkuyordu. Ni­tekim Hazreti Peygamber, hayatının sonlarına doğru hastayatarken yanında bulananlardan kâğıt kalem istemiş, kendisinden sonra müslümanlarm ihtilâ­fadüşmemeleri için bir "kitap** yazacağım söylemişti. Fakat orada bulunan 'Orner İbnu'l-Hattâb,"Rasûlu'llah ağıriaştı, yanımızda Kur'an vardır. O bize yeter*' diyerek, böyle bir kitabınyazılmasına muhalefet etmişti. 'Ömer'in bu muhalefeti üzerine ehli beyt münakaşaya girişmiş,orada bulunanların bir kısmı kitabın yazılmasını isterken, diğer bir kısmı 'Ömer'in fikrine iştiraket­mişlerdir. Münakaşadan doğan gürültü Hazreti Peygamberi rahatsız edince yanındakileridışarıya çıkarmıştır [153]. Hâdiseyi nakleden İbn 'Abbâs derki: "Bütün felâketler, ihtilâflarıyüzünden Hazreti Peygamberin bu kitabı yaz­mamasından ileri geldi. Bu, Allah'ın ona bir vahyiidi. Eğer yazmış olsaydı, son­radan dalâlete düşmezlerdi  [154]Bununla beraber 'Ömerİbnu'l-Hattâb bu gö­rüşünde ısrar etmiş ve hayatı boyunca bunu müslümanlara aşılamağaçalışmış­tır. Onun bu konudaki davranışını anlamak için, daha önce de işaret ettiği­miz Karazaile olan hikâyesini hatırlamak lâzımdır. Karaza tbn Kab ve ar­kadaşları 'Irak'a gitmek için yolaçıktıkları zaman, cOmer İbnu'l-Hattâb da bir müddet onlarla birlikte yürümüş ve sonra onlaraşöyle demiştir: "siz öyle bir beldeye gidiyorsunuz ki, ehalisi an uğultusu gibi Kur'ân okur.Hadîslerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız. Kur'ânı iyi okuyunuz ve HazretiPeygamberden rivayeti azaltınız" [155].

'Ömer İbnu'l-Hattâb'm hadîs rivayetine karşı gösterdiği bu şiddet, as* Unda Kitap nâmına idi.Bununla birlikte diğer mühim bir sebebin de, rivayet edilen hadîslerin, bir gün tebdil ve tağyiredilerek kötü maksatlar için kullanılması korkusu olduğu düşünülebilir. Aksi halde onun, HazretiPeygamberden gelen ve rivayeti tecviz eden haberlerden habersiz olması gerekir ki, bumum-kin değildir; Hazreti Peygamberin menetmediği bir şeyi tOmer menedemez. Nitekimkarşısında bir hadîs rivayet edildiği zaman, onu reddetmek yerine, rivayet edenden delilistemesi, onun titiz ve ihtiyatkâr davranışını gösterir: Bir gün Ebû Müsâ, 'Ömer'in yanına girmekiçin üç defa izin istemiş, cevap alamayınca geri dönmüştü. Sonradan bunu haber alan 'Ömer,

1 / 22

Page 2: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

niçin geri dön­düğünü sorunca, Ebü Müsâ, "Hazreti Peygamberin, biriniz üç defa izin iste­dikteizin verilmezse geri dönsün, dediğini işittim" diye cevap vermişti. Bunun üzerine 'Ömerİbnu'l-Hattâb, bu sözü Hazreti Peygamberden işittiğine dair delil istemiş, Ebû Müsâ da mescidegiderek orada bulunanlara cOmer ile anı­larında geçen hâdiseyi anlatıp, bu sözü HazretiPeygamberden işiten bir kim* senin bulunup bulunmadığını sormuştu. Orada bulunanlardanEbü Sa*îd kalk­mış ve Ebü Musa'ya şehadet etmişti. Bundan sonradır ki, 'Ömer İbnul-Haf-tâbEbü Musa'ya şöyle hitap etmiştir: "Maksadım seni itham etmek değildir. Fakat HazretiPeygamberden hadîs rivayet etmek zordur" [156].

Görülüyor ki, 'Onıer tbnu'l-Hattâb sahabeyi hadîs rivayetinden menet­mekle beraber, karşısındabir hadîs rivayet edildiği zaman, onu reddetmek cesaretini gösteremiyor, fakat hadîsin sıhhatderecesini anlamak için, başka kimseler tarafından da Hazreti Peygamberden işitilipişitilmediğini araştırı­yordu. Böylece halka, Hazreti Peygamberden hadîs rivayet etmeningüç­lüğünü ve rivayet edilen her hadîsin hemen habul edilmemesi gerektiğini göstermekistiyordu.

'Ömer İbnu'l-Hattâb'in Kur'ânı terkettirir korkusu ile sünen yazmaktan vazgeçmesine ve kizbiartırır korkusu ile sahabeyi hadîs rivayetinden menet­mesine rağmen, durum yine de arzusuhilâfına gelişmiştir. Çünkü vefatından sonra hilâfet makamına geçen 'Ogman İbn cAffânkatledilmiş, Ummu'1-mu'-minîn <Aişe 'Alî İbn Ebl fâtih'e cephe almış; 'Âişe'nin yanında yer alanMu-câviye hilâfeti ele geçirmiş; bir taraftan yeni siyâsî ve itikadî fırkalar zuhur ederken, diğertaraftan bu fırkaların çıkarlarına bir çok hadîs uydurulmuştur.

Bu durum gözönünde bulundurulursa, cOmer Îbnu'l-Hattâb'm bir sünen yazmaktanvazgeçmesine esef etmemek elden gelmez. Zira, ilk önce düşündüğü gibi, zamanına kadarHazret! Peygamberden rivayet edilen hadisleri, şâhid-ierini de tesbit etmek suretiyje yazmış vekendisinden sonrakilere rivayet kapısını kapamış olsa idi, belki hadîslerin alabildiğineçoğalmasını ve kizbîn artmasını önleyebilirdi. Belki de bu suretle ihtilâfların önü de alınmışolabi­lirdi. Çünkü her ihtilâf, ortaya atılan yeni hadîslerle körükleniyordu. Maanıa-fih, cOmerIbnu'l-Hattâb'ın yapmadığı bu işi, diğer bazı sahabe, kudretleri nisbetinde ve küçük çaptayapmağa, çabşm ıslardır. [157]

b. Abdullah îbn Amr îbn’il-As’ın sahîfesi

Hazreti Peygamberin genç ashabı arasında hadîs sahîfesiyle şöhret ka­zananlardan birisi'Abdullah Ibn cAmr Ibni'l-'Âş'tır. Babası Mısır fâtihi cAmr îbnu'l-'Aş'tan önce müslüman olan'Abdullah'ın [158], Hazreti Peygamberin izniyle pek çok hadîs yazdığını gösteren haberlervardır. Bu haberlerin hepsini burada zikretmeyi lüzumsuz buluyoruz. Bununla beraber, meydanagetir­diği hadîs sahîfesinin yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için, bu haberlerden seçilmiş bazıörnekler vermek elbette ki faydalı olacaktır.

Ibn Sa'd'm naklettiği bir haberden öğrendiğimize göre, (Abdullah îbıı cAmr, bir sahîfedenbahsederek "Rasûlu'llahtan, işittiğim hadîsleri yazmak için izin istedim; bana izin verdi ve ben debu sahîfeyi yazdım" der' [159]. İbu Sa'd, bu haberin nihayetinde 'Abdullah îbn 'Amr'in HazretiPeygamberden yazdığı sahıfeye Şâdıka ismini verdiğini de ilâve eder ki, başka haberlerin de buhususu teyid ettikleri görülür. Meselâ bu sahîfeyle İlgili olarak Mucâbid'in Şöyle dediği rivayet

2 / 22

Page 3: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

olunur: "cAbdullah Ibn 'Amr'in yanına girdim. Başınuı altındaki sahîfeye bakmak istediğimzaman bana mâni oldu. Ona, kitabını benden niçin saklıyorsun?, dediğimde: Bu Rasûlu'llahtanişittiğim Sahîfe Sâdığadır. Benimle Hazreti Peygamber arasında hiç bir vasıta yoktur.Kitâ-bu'llah ve bu Sahîfe, benim için kesin olduktan sonra, artık başka şeyler beni ilgilendirmez,demiştir" [160].

'Abdullah tbn 'Amr'in badis yazdığını gösteren bir başka meşhur haber, el-Buhârî tarafından danakledilen Ebü Hurayra hadîsidir. Buna göre Ebü Hurayra, en fazla hadîs bilen kimsenin,'Abdullah îbn ıAmr hâriç, kendisi olduğunu, zira cAbduIlah*ın yazdığım, kendisinin iseyazmadığını söylemiş­tir" [161].

Abdullah îbn fAmr tarafından meydana getirilen sahîfenin ihtiva ettiği hadîs miktarı hakkındakesin bir bilgiye sahip değiliz. Bununla beraber onun Hazreti Peygamberden bine yakın "mesel"hıfzettiğini söylemesi [162] ve ayrıca "Rasûlu'llahm yanında her söylediğini yazıyorduk**demesi, mezkûr sahîfe­nin bir hayli kabarık olduğunu gösteren bir delil olarak kullanılabilir. Kezatorunları tarafından 'Abdullah'tan pek çok hadîs rivayet edilmesi ve bu ha­dîslerin 'Abdullah'ınsahîfesinden alındığının ileri sürülmesi de bu hususu te­yid eder mahiyettedir.

'Abdullah îbn 'Amr'in mezkûr sahîfesinin de diğer yazılı vesikalar gibi is­tinsah edildiğine veyazıh olarak rivayet olunduğuna şüphe yoktur. Bu hususta elimizde kesin bir delil mevcutolmamakla beraber, bir kaç haber bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Meselâ, Ahmed îbnHanbel'ın naklettiği bir, haberden Öğrendiğimize göre, Ebü 'Abdirrahman el-Hubullî, 'Abdullahîbn 'Amr*dan işittiği bir hadîsi naklederken "'Abdullah îbn 'Amr bize bir kırtas çıkardı" demektedir[163], kırtasin kâğıt veya papirüs olduğunu ve rivayet olunan hadîsin bu kâğıtta bulunduğunuzikretmeğe lüzum yoktur. Aynı sahîfenin Ebü Râşid el-Hubrânî tarafından da görüldüğü, yineAhmed îbn Hanbel'in bir rivayetinden anlaşılmaktadır. Zira bu şahıs, 'Abdullah îbn 'Amr'e gelmişve Hazreti Peygamberden işittiği hadîslerden rivayet etmesini ondan iste­miştir.   Bunun üzerine  'Abdullah,  el-Hubrânl'ııin önüne bir sahîfe koymuş

ve "bu, Rasûlu'llahın bana yazdığı sahîfedir" demiştir [164]. Ahmed îbn Han­beFin naklettiği buiki haberden anlaşıldığına göre, gerek Ebû 'Abdirrahman el-Hubullî ve gerekse Ebü Râşidel-Hubrânî, mezkûr sahîfeden aynı hadîsi rivayet etmişlerdir [165]. Bir başka haber, 'Abdullahİbn 'Amr'in, yukarıda ba­his konusu edilen kırtas gibi, yazılı hadîs vesikalarını muhafaza ettiğineve bunları, zaman zaman, kendisinden hadîs dinleyenlere çıkarıp gösterdiğine delâlet eder.Yine Ahmed İbn Hanbel'in naklettiği bu habere göre Ebü Kabîl şu hâdiseyi nakletmiştir: "Bir gün'Abdullah İbn 'Amr'in yanında bulunuyor­duk, önce Kostantîniyye'nin mi yoksa Rûmiyye'nin mifetholunacağı soruldu.

Abdullah bir sandık getirdi ve içinden bir kitap çıkararak şöyle dedi: Hazreti Peygamberinetrafına toplanmış yazıyorduk; bu sual ona soruldu. Rasûlu'llah, Hirakl şehrinin, yaniKostantîniyye (İstanbul) nin önce fetholunacağını söy­ledi" [166]".

'Abdullah Ibn 'AmrMen bir çok kimse hadîs rivayet etmiş olmakla beraber, bunların arasında,sahîfenin tamamını ondan nakleden birisinin bu­lunduğu bilinmemektedir..Ancak, bu sahîfenin'Abdullah'ın torunlarından cAmr Ibn Şucayb îbn Muhammed tbn 'AbdiUah îbn 'Amr tbni'l-'Âş'aintikal ettiğini ve cAmr Ibn Şu*ayb'ın da bu sahîfeden rivayet ettiğini gösteren pek çok haber

3 / 22

Page 4: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

vardır. Hattâ 'Amr'in babası Şu'ayb'ın, 'Abdullah Ibn 'Amr'e mülâki olup olmadığı ve ondan hadisişitip işitmediği hadîsçiler arasında ihi-lâfh bir konu olarak ortaya çıktığı için, 'Amr Ibn Şu'ayb'ınceddinden riva­yet ettiği hadîsler üzerinde tereddüd hasıl olmuş, bazıları, bu hadislerin delilolarak kullanılamıyacağını ileri sürerken, diğer bazdan, hadîslerin sıhhatinden şüpheedilmemesi gerektiğini söylemişlerdir. Meselâ, Ebü Hatim Ibn Hıb-bân'a göre 'Amr Ibn Şu'ayb*ın Tavus ve IbnuU-Museyyib gibi güvenilir kim­selerden rivayet ettiği hadîsler delil olarakkullanılabilirce de, babası vasıta-sıyle ceddinden rivayet ettiği hadîslerle ihticâc etmek doğrudeğildir. Çünkü, bilindiği gibi, 'Abdullah, Ibn 'Amr'ın hadîsleri torunu 'Amr Ibn Şu'ayb tarafındancan ehİki can cetftfıAî isnâdıyle rivayet edilmiştir. Halbuki bu isnâd ya mursel, yahuttamunkatıdır. Çünkü (an ebihi ibaresi, <Amr'in, hadî&i ba­bası Şu'ayb*tan işittiğine delâlet edersede, can ceddihi ibaresiyle ya Şu'ayb'ın dedesi 'Abdullah Ibn 'Amr kasdedilmiştir; bu takdirdeisnad munkatı'dır; çünkü Şu'ayb, dedesi 'Abdullah tbn 'Amr'a ulaşmamıştır. Yahutta can ced­dihisözü ile 'Amr'ın dedesi Muhammed kasdolunmuştur; bu takdirde isnâd murseldir; çünküMuhammed'in Hazreti Peygamberle sohbeti yoktur. Her iki halde de, bu isnâdla gelen hadîsdelil olarak kullanılmağa uygun değildir [167]

Görüldüğü gibi, Ebü Hatim isnâdda zikredilen ced kelimesini iki şıkta mütalâa ederek önce'Abdullah Ibn 'Amr'a atfetmiş ve Şu'ayb'm 'Abdullah'a mülâki olmadığını kabul ederek isnaddainkıta bulunduğuna, yani bir râvi halkasının düştüğüne hükmetmiştir. * Abdullah Ibn 'Amr'ınhadîsleri aile içe­risinde rivayet edildiğine göre, dışardan bir râvinin onları Şu'ayb'a naklet­tiğidüşünülemez. Muhammed Ibn 'Abdillah'ın da hadîsle meşguliyeti bilin­mediğine göre, Şu'ayb'ınondan işittiği ileri sürülemez. Binâenaleyh, Şu*ayb 'Abdullah'a mülâki olmadığına vebaşkalarından da onun hadîsini işitmediğine göre, rivayeti, ailesinde bulduğu yazılı bir sahîfedenvicadeten [168] olması gere­kir.

Ebû Hatim'in zikrettiği ikinci şık, ceddin Muhammed Ibn 'Abdillab Ibn 'Amr'a matuf olmasıdır. Butakdirde Muhammed, hadîsi doğrudan doğruya Hazreti Peygamberden rivayet etmiş olmaktadırki, onun Hazreti Peygamberle sohbeti bulunmadığına göre, isnâdda yine bir inkıta vadır; ancakbu inkıta sahabî tarafında olduğu için isnâd murseldir [169]. Şu var ki, yukarıda da işaretettiğimiz gibi, Muhammed Ibn 'Abdillah, hadisle meşgul olduğu bili­nen bir kimse değildir. Bubakımdan ceddin ona atfedilmesi ihtimali zayıftır. Üzerinde durulması gereken diğer mühim birnokta, Şu'ayb'in, ceddi 'Abdul­lah'a mülâki olup olmadığı meselesidir. El-Buhârî Târt&'inde birhabere daya­narak Şu'ayb'ın 'Abdullah'ı işittiğini söylemiştir [170]. Keza Yahya Ibn Ma'în de bugörüşü ileri sürmüş, ancak bazılarının, onun sahîfeden rivayet ettiğini söylediklerine dikkatiçekmiştir [171].

Bir râviniu rivayet ettiği hadîsleri şeyhinden işitip işitmediğinin, araş­tırılması, hadîs târihinde,ehemmiyetli bir konu olarak karşımıza çıkar. Şey­hini işitmeyen, fakat şahîfesiııden veyakitabından rivayet eden râvi, aslında güvenilir bir kimse olsa bile, hadîsçilerin tenkidine uğrar vekitaptan rivayet -ettiği hadîsler, çok defa reddedilir[172]. Bunun en güzel misali 'Amr IbnŞu'ayb-tır. Hiç bir hadîsçmin cerhine maruz kalmamış olmasına rağmen, babası va-sıtasıyleceddi 'Abdullah tbn 'AmrMen rivayet ettiği hadiseler, 'Abdullah'ın kendisine intikal edensahîfeden alındığı gerekçesiyle itiraza uğramışlardır. Ez,-2ehehî*nin ;s;m zikretmeksizin bazıulemâdan naklen belirttiği gibi [173], 'Abdullah Ibn 'Amr'ın Hazreti Peygamberden yazdığı busahîfenin her şey­den esah olması gerekir. O halde güvenilir bir kimse olan 'Amr Ibn Şu'ayb*ınhu sahîfeden rivayeti niçin kabule şâyân olmaz?

4 / 22

Page 5: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Ebü Zur'a'ya göre bunun sebebi, onun, babası vasıtasıyle ceddinden ri­vayeti çoğaltması, kolayhadîsleri işitip diğerlerini yanında bulunan sahî­feden rivayet etmesidir [174]. Şu'ayb, EbüZurVya göre de güvenilir bir kim­sedir.  Fakat  ceddinden rivayeti çoğaltması, niçin itirazlara yolaçmıştır?

Madem ki o, güvenilir bir kimsedir, itimada şayandır, o halde sahîfeden riva­yet etse bile ancakonda mevcut hadisleri rivayet edeceği tabiidir. Aksi halde, munker hadîsleri sahabeden olanceddi 'Abdullah İbn cAmr'a isnadla ondan rivayet etmesi, onun güvenilir olmasıyle kaabili telifdeğildir. Bizce gerçek olan şudur ki, 'Amr İbn Şu'ayb ceddi 'Abdullah'a mülâki olsa ve ondanhadîs ' işitse bile elinde bulunan sahîfenin tamamım ondan işitmemiştir. Bir başka deyimlesahîfenin tamamı için aralarında semâ yoktur, Ebü Zur'a'nın da işaret ettiği gibi, İbn Lehî'a veel-Muşennâ İbn Şabbâh gibi bazı zayıf râviler de (Amr Jbn Şu'ayb'tan rivayetlerine bir takımmunker hadîs karıştırmış­lar [175] ve böylece 'Amr İbn Şucayb üzerinde bir tereddütuyandırmışlardır. Hadîs târihi bakımından mühim olan husus, İbn Lehî'a ve benzerleritara­fından cAmr İbn Şu'ayb'ın hadîsleri arasında dercedilen munker hadîslerin tesbit edilipayıklan maşıdır. Bu mümkin olduğu takdirde 'Abdullah İbn 'Arnt'm Hazreti Peygamberinağzından yazdığı Şafyife Şörfıfea'nın bir nüsha­sının elde edilebileceği, kuvvetli bir ihtimalolarak karşımıza çıkar. Ahmed ibn Hanbcl'in 'Abdullah İbn cAmr musnedinde cAmr İbn Şucayb'<m eblhi can ceddihi isnâdıyle birbiri arkasına yer alan rivayetler [176], böyle bir sahîfeninteshilinde musned eserlerden ne derecede yararlanılabileceğini göstermeğe yeterlidir. [177]

C. Câbir İbn Abdillahhn Sahîfesi

Hazrcli Peygamberin ashabı arasında fazla hadîs rivayet etmekle şöh­ret kazananlardan birisiolan Câbir İbn Abdillah, Hicretin 74 üncü senesin­de vefat etmiştir. Vekî ' İbnu'l-Cerrâh'ın Hişâmİbn 'Urva'dan naklettiği bir haber, onun hadîs sahasında bir otorite olduğunu gösterir. Bu haberegöre halk, Hazreli Peygamberin mescidinde Câbir'in etrafında bir halka teşkil «'ilerek oturur veondan hadîs dinlerdi [178].

Kaynaklar, Câbir'e ait bir sahîfenin mevcudiyetinden bahsederlerse de bu sahîfenin kendisitarafından yazıldığına dair her hangi bir kayda rastlan­ma/, [179] ö9.Ez-Zehebî Tezkiresinde ve3 ariftinde Katâde'nin hıfzından bahsederken, ona CâbirHn Şahı/esinin bir defa okunduğunu veonu hemen hıfzettiğini kay­deder [180]. Keza el-Hatîb ve  İbn Hacer de buna  benzer bir haberverirler' [181].

Cabirin hadîs rivayet cth-.n Ebü Sufyâh Talha İbn Nâfi'ın, bu hadîsleri bir sahîfeden rivayet ettiğisöylenir [182].

Kaynaklarda mezkûr sahîfeden Şahifetu Câbir, yâni Câbir'in Şahifesi olarak bahse dilmesinerağmen, bazı haberlerin delaletiyle, onun Câbir tara-fından yazılmadığını anlıyoruz. Meselâ İbnEbî Hatim, Şule mân İbn Kaya el-Ycşkurî'nin t erenine i halinden bahsederken, onun, Câbir ileuzun müddet beraber bulunduğunu, ondan hadis dinlediğini ve bir sahîfe yazdığını kayde­der veşöyle der: "Süleyman İbn Kays'ın vefatından sonra bu sahîfe ailesi­nin yanında kalmıştır.Ebu'z-Zubeyr, Ebü Sufyân ve Şa'bî, Câbir'i dinlemiş­ler ve ondan hadîs rivayet etmişlerdir; fakatrivayet ettikleri hadîslerin çoğu bu sahîfedendir. Keza Kaıâde de aynı sahîfeden rivayet etmiştir"[183]. El-Buhâr! de, Ebü Bişr, Kalâde ve el-Ca'd Ebü 'Osman'ın Süleyman İbn Kays'ın

5 / 22

Page 6: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

kita­bından rivayet ettiklerini kaydeder [184]. Diğer taraftan el-Hatîb ve Ahmed tbn Hanbel şuhaberi nakletmişlcrdir: "Süleyman fl-Yeşkuri'nin anası bir kitap getirir. Bu kitap, Katâde, EbüBişr, Hasan ve Şâbit'e okunur. Hepsi de bu kitaptan rivayet ederler, fakat Şâbit yalnız bir hadîsrivayet eder" [185]. Aynı kitabın Ebu'z-Zubeyr'in de elinde bulunduğunu gösteren bir başkahaber şöyledir: İsmi zikredilmeyen bir şahıs, Süleyman el-Ycşkurî'nin kitabiyle birlikteEbu'z-Zubeyr'e gelmiş ve kitaptaki hadîsler hakkında ona sormağa baş­lamıştır. Ebu'z-Zubeyrbu şahsa "elindeki kitaba bak" diyerek hıfzından bazı hadîsler okumuştur. Bu hadîsler kitaptakihadîslerdir ve Ebû'z-Zubeyr on­ları aynen kitaptaki gibi okumuştur [186]. Ez.-Z.ehebî tarafındannakledilen bu haber, yukarıda zikrettiğimiz ibn Ebî Hâtim'in "EbuVZubcyr, Ebü Sufyân ve Şa'biCâbir'i dinlemişler ve ondan hadîs rivayet etmişlerdir; fakat rivayet ettikleri hadîslerin çoğu busahîfedendir" şeklinde gelen haberine uygundur ve her ikiside Ebu'z-Zubeyr'in bu sahîfeyesahip olduğuna delâlet eder.

Yukarıda zikrettiğimiz haberlerin hepsinde adı geçen sahîfeden Şai}i-fetu Câbir diyebahsedîlmesine rağmen, bu sahîfenin aslında Süleyman İbn Kays el-Yeşkurî tarafındanyazıldığı anlaşılmaktadır. Ancak Süleyman ibn Kays'ın 'Abdullah Îbnu'z-Zubeyr zamanındavukubulan fitnede Câbir'den önce vefat etmesi [187], sahîfesinin şöhret kazanmasına sebepolmuş, ancak Câ­bir'in hadîslerini ihtiva etmesi d olay isiyle de ona isnâd edilmiş ve ŞahifetuCâbir olarak tanınmıştır.

Câbir'in sahîfesi hadîsçiler arasında şöhret kazandıktan sonra pek e.ok kimse bu sahîfedenrivayet etmeğe başlamıştır. Meselâ Ahmed îbn Hanbel, Ebü cAvâne tarikiyle Ebü Bişr'inSüleyman îbn Kays'tan rivayet ettiği bir hadîs nakleder [188]. Bu hadîsin nihayetinde Ebü(Avâne, mezkûr hadîsin Su-leymân îbn Kays'ın kitabında mevcut olduğuna dair yine EbüBişr'den nak­len bir haber verir. Bu haber, sahîfenin Ebû Bişr'in elinde bulunduğunu gös­terir.Esasen Ahmed îbn Hanbel, Süleyman İbn Kays'ın hail islerini hep bu isnâdla nakletmistir.[189]

Süleyman îbn Kays'ın sahîfesinden rivayet edenlerden biri de Ebü Suf­yân falha îbn Nâficdir[190]. Nitekim Sufyân İbn 'Uyeyne ve Veki* îbım'I-Cer-râh, Ebü Sufyân'ın Câbir'den rivayet ettiğihadîslerin, elde etmiş olduğu bir sahîfeden ibaret bulunduğunu söylemişlerdir [191]. CAİIÎbnu'l-Medîni ise, onun Câbir'den yalnız dört hadîs işittiğini haber vermiştir ki, bu ondan rivayetettiği diğer hadîsleri sahîfeden aldığına delâlet eder [192]. El-Buhârîde Salih'inde Ebü Şâlih veSalim îbn Ebi'l-CaM'm Câbir'den rivayetlerine makrûııen Ebü Sufyândan yalnız dört hadîsnakletıniştir [193]. İhtimal el-Buhâri, şeyhi *AIî Ibnu'l-Medînî'nin bu sözüne dayanarak onunCâbir'den işittiği bu dört hadîsi almış, diğerlerini semâ olmadığı için terketmiştir.

Ebü Sufyân'ın Câbir'den hadîs işittiğini gösteren bazı haberler bulunmakla beraber, buhaberlerin semâ'a ne derece delâlet ettiklerini tesbit etmek bir hayli güçtür. Meselâ el-Buhârî'ninTdrift'inde verdiği habere göre Ebü Suf­yân Câbir ile Mekke'de altı ay müddetle komşuluketmiştir. Bu müddet zar­fında Süleyman ibn Kays Câbir'den hadîs yazmış kendisi ise hıfzetmiştir[194]. Şu var ki, bu haber Ebü Sufyân'ın Câbir'den kaç hadîs işittiğini ortaya koy­maktan uzaktır.Bu bakımdan onun Câbir'den yalnız dört hadîs işittiğini be­lirten *AİI İbnu'l-Medîhî haberini kabuletmekte ve Câbir'den rivayet ettiği diğer hadisleri Süleyman İbn Kays'ın sahîfesinden almışolabileceğini düşün­mekte hiç bir mahzur yoktur. Nitekim Şu'be İbnu'l-Haccâc da Ebü Sufyân'ınCâbir'den rivayet ettiği hadîslerin Süleyman İbn Kays'm sahîfesinden ibaret olduğu kanaatındadır [195].

6 / 22

Page 7: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Ebü Sufyân, Süleyman İbn Kays'ın sahîfesinden rivayet ettiği gibi, Ebü Sufyân'daja da aynısahîfeyi rivayet edenlerin bulunabileceğini düşüninek yanlış oîmaz. Filhakika Ebü Sufyân'ınhadîsleri eKVmeş, Ebü Bişr, el-Musennâ İbn Şabbâb ve daha bir çok kimse tarafından rivayetedilmiştir. Biz burada bir misal olmak üzere yalnız el-Acmeş'in rivayetine kısaca temas etmekistiyoruz. Bu suretle, meşhur sahabî Câbir İbn 'Abdillah'ın Hazretî Peygamberden rivayet ettiğihadîslerin, kitapların tasnifi devrine kadar nasıl bir yol lakip ederek geldiklerini küçük bir örneklegöstermiş olacağız.

İbn (Adî, Ebü Sufyân'ın Câbir'den sâlih hadîsler rivayet ettiğini, aynı hadîslerin de el-A'meştarafından Ebü Sufyân'dan nakledildiğini söyledikten sonra "el-A'meş'ten Ebü Sufyan'ınhadîslerini nakledenlerin hepsi de güve­nilir kimselerdir; keza Ebü Sufyân da reddedilecek birkimse değildir" der [196], îbn Hacer ise, el-Acmeş'in Ebü Sufyân'ın râvisi olduğunu [197], EbüBekr el-Bez-zâr'dan naklen onun Ebü Sufyân'dan rivayet ettiği yüz kadar hadîsin bir sahîfedenibaret bulunduğunu [198] söyler. Görülüyor ki Süleyman İbn Kays'ın Câbir'den yazmış olduğusahîfe bir taraftan'Ebû Bişr - Ebü (Avâne tarikiyle nakledilirken, diğer taraftan da Ebü Sufyân -el-Acmeş taraîkiyle nakledil­miştir. Şüphesiz, gerek Süleyman îbn Kays'tan ve gerekse EbüSufyân'dan aynı sahîfeyi rivayet eden başka kimseler de vardır. Bizim verdiğimiz bir kaç misal,hadîslerin nasıl yazılı bir kaynağa dayanılarak rivayet edildiklerini göstermeğe yeterlidir. Hadîstârihi bakımından mühim olan husus budur. [199]

D. Ali Îbn Ebi Tâlib’in Sahîfesi

Hazrcti Peygamberin amcazadesi ve aynı zamanda damadı olan CAİI İbn Ebî Tâlib'in elinde desadakat ve diyet hükümlerini ihtiva eden bir sahîfe-nin bulunduğu, muhtelif kaynakların verdiklerihaberlerden anlaşılır [200]. Bu haberlerden birisinde cAlî ibn Ebî Tâlib şöyle demektedir:"Hazreti Peygam­berden, Kur'ândan ve şu sahîfedekilerden başka bir şey yazmadık" [201].Bununla beraber, (Alî'nin bu sahîfeden başka Kur'ân ile hadîsleride topladığını ve kıy­metli birkitap vücûda getirdiğini bize haber veren rivayetler gelmektedir. Ez-Zehebî'nin Muhammed tbnSırîn'den naklettiği bir habere göre cAIî, Haz­rcti Peygamberin vefat ettiği sıralarda, Kur'ânıtenzil üzerine toplamış bulunu­yordu. Hattâ kendisini bu işe o kadar vermişti ki, HazretiPeygamberin vefa­tı üzerine Hilâfet makamına geçen Ebü Bekr'e bey'at etmek fırsatını bilebulasımamıştı. Yine Muhaınmed İLn Şîrîn'e göre, (Alî tarafından u-Iif edilen bu kitap, onu eldeedenler için büyük faydalar sağlayacak bir İlim ihtivardi-yordu [202].

Muhanımed Ibu Sirin'in bu sözünden anlaşıldığına güre cAIî İbn Ebî Ta-lib, Kur'ânı toplamaklaiktifa etmemiş, belki nüzul sebeplerini ve Hazreti Peygamberden gelen tefsiri de kitabınadercetmişti. Fakat bu hususta yeterli derecede bilgi elde edilememiştir. Ancak, îbnu'ıı-Nedim,Ebü Ya^â'nm elinde varakları düşmüş elyazması bir mushaf gördüğünü ve bunun 'Alî'ninelyazısı ile yazılmış olduğunu zikrederse de [203]:, Mustafa Sâdık er-Râficîye güre bu, şiîhaberlerden birisi olup şüyûbulmanıiştir [204]. Şurası muhakkaktır ki, Muham-med İbn Sîrîn'inbahis konusu ettiği kitapla, Îbnu'n-Nedîm'in gördüğünü söy­lediği mushaf arasında her hangi birmünasebet yoktur. Bu bakımdan İbnu'ıı-Nedîm'in haberi doğru olsa bile, mezkûr mushafm, ibnSîrîn'in bahsettiği ki­taptan ibaret olduğunu ileri sürmek mümkiıı değildir.

Kaynaklar, 'Alî'den sahîfe rivayet eden bir kaç isim zikrederlerse di*, rivayet olunan bu sahîfeninmahiyeti hakkında fazla bilgi vermezler. Meselâ İbn SaM'a göre cAlî, el-Hârisu'I-AVer için pek

7 / 22

Page 8: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

çok "ilim" yazmış [205], İbn Ebî Hatim de el-Hârig'in kitap sahibi olduğuna dair bir habernakletmiştirı [206]; Bununla beraber, onun hakkında ileri sürülen bazı mütalâalar, buhaberler­den kesin bir netice çıkarmak imkânını vermemektedir:

Muğîre'ye göre, el-Harigu'l-AVer 'Alî'den rivayet ettiği hadîslerde sâdık değildir [207]. Yahya İbnMa'in ve en-Nesâ'î, onun hakında /eyse bihi be'sun de­mişler [208], eş-Şatî ise, "el-Hârig bauarivayet etti; fakat bir kezzâb idi" [209], bir rivayette de "ben şehadet ederim ki, o kezzâblardanbiridir" [210] diyerek el-Hârig'i itham etmiştir. Ej-Zehebî, bu itirazlara rağmen el-Hârig'inhadîsleri­nin Sunen-i Erbtfada yer aldığını kaydettikten sonra, eş-Şalî'nin onu tekzîb etmesinetemasla "bununla beraber ondan hadîs rivayet etmiştir. Bundan an­laşılıyor ki el-Hârig şâirkonuşmalarında yalan söylese bile, hadîs-i nebevide yalancı değildir" [211]der. Filhakika Ahmedİbn Hanbel'in Musned'i gözden ge­çirilecek olursa [212], eş-ŞaTrî'nin, 'Alî'nin hadîslerini el-Şârisvasıtasiyle rivayet ettiği görülür. Bu hadisler Musnedde mevsûl isnâdlarla nakledilmeklebera­ber, bir yerde eş-Şacbî, "Allah'ın Rasûlü Muhammed (s. a. s.) riba yiyen kim­seye lanetetti" diyerek şeyhinin ismini zikretmezse de, hadîsi eş-ŞaTjPden rivayet eden İbn 'Avn "bunusana kim tahdîs etti?" diye sorduğu zaman, eş-Şacbî "cl-Hârişu'1-A'ver cl-Hemdânî" cevabımveriri [213].

Burada hadîs tarihi bakımından üzerinde durulması gereken mühim bir haber vardır. Şu'beİbnu'l-Haccâc'tan nakledilen bu habere göre, eş-Şa^bT-nin (Alî'den rivayet ettiği hadîsler birkitaptan ibarettir [214]. Eş-Şa*bi'nin CAÜ-den rivayet ettiği bu kitabı kimden aldığını kesin olaraktesbit etmek mum­lan olamamıştır. Bununla beraber bu asıl kitap sahibinin, eş-Şa'bl'nin, 'Ali­ninhadîslerini kendisi vasıtasıyle rivayet ettiği el-Hârig olması kuvvetle muh­temeldir. Çünkü,el-Hâris'in kitap sahibi olduğunu belirten haberler vardır. Meselâ el-Hâriş'ten rivayet eden Ebûİshâk es-Sebî*ınin, ashnda onu işitme­diği, fakat onun kitabından rivayet ettiği söylenir [215].Ahmed İbn Hanbel'den nakledilen bir başka habere göre, Ebû İshâk el-Hârig'in kansıyleevlenmiş ve bu suretle onun kitapları Ebû İshâk'a intikal etmiştir [216]. Her halde eş-Şa*bI deEbü İshâk gibi cAli'nin hadîslerini el-Hâr.i§'ten yazılı olarak almış olacak­tır. Fakat yukarıda dakaydettiğimiz gibi, bu hususta verilmiş bilgiye rastlanmamıştır. Şu var ki, eş-Şa^î'nin vefatındansonra evinde ferâiz ve cerâhftta dair bazı yazılı kitaplar bulunmuştur. [217]Her ne kadar bukitapların ona el-Hl-rig'ı^n geçtiğini gösteren bir delil mevcut değilse de, 'Alî tarafından yazılansahîfenin ferâiz ve cerâhâta ait hadîsleri ihtiva ettiği, el-Hârig'in 'Alî'den yine bu konularda birsahîfe rivayet ettiği, keza eş-Şatbî*nin de el-Hâris'ten aynı konulardaki hadîsleri aldığıgözönünde bulundurulursa, eş-ŞaTjî'nin vefatın­dan sonra evinde bulunan ferâiz ve cerâhâtlailgili hadîs sahîfelerinin menşeini tayin etmek her -halde güç olmasa gerektir.

Alî İbn Ebî Tâlib'ten sahîfe rivayet edenlerden biri de Hılâs İbn (Amr •d-Hecerî (Ö. 100 H. denÖnce) dir. Yahya İbn Sacld*e göre Hılâş, aslında 'Alî­yi işitme iniştir; fakat ondan rivayet ettiğihadîsler bir kitaptan ibarettir [218]. Kczâ İbn SaM onun hakkında "hadîsi çok olan bir kimsedir;bir sahîfesi var­dır, ondan rivayet eder" demiştir [219]. Ebü Hatim*e göre Hılâş, wtAlî'nİnsahifesini elde etmiştir" [220]; Ahmed tbn Hanbel de utAlî'den rivayetinin bir kitap­tan olduğunu[221]ileri sürmüştür.

Hdâş'ın bu sahifeyi ne şekilde elde ettiğini açıklayan her hangi bir ha­bere rastlanmamışsa da,Ahmed îbn Hanbel'in "Hılâş'ın, el-Hârişu'1-AVer-in sahîfe8İnden rivayet etmesindenkorkuyorlardı" sözü [222], bu hususta kuv­vetli bir ihtimali ortaya koymaktan uzak değildir: Her

8 / 22

Page 9: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

halde Hdâş da, eş-ŞalI ve Ebü tshâk gibi «Alî'nin hadîslerini yazıh olarak el-Hâri§'tcn almışolacaktır. [223]

e. Samura İbn Cundeb’İn saHîfesi

Hazreti Peygamberin ashabı içerisinde hadîs yazanlardan biri de Semu-ra tbn Cundeb (ö.58,60) tir. Hakkında geniş bilgi verilmezse de, onun bir hadîs kitabı olduğunu, Muhammed ÎbnSîrîn'in "Semura'nın oğulları için yazdığı risalede pek çok ilim vardı" sözünden anlıyoruz [224].Keza bu risalenin oğullan tarafından rivayet edildiğini belirten haberler de, Muhammed ÎbnSîrîn'in sözünü teyid eder. Ancak Semura'nın risaleyi ne zaman yazdığını kesin olarak tesbitedemiyoruz. Kendisi, Hazreti Peygamber zamanında kü­çük olduğunu ve ondan hadîshıfzettiğini söylemektedir [225]. Bu haber, risale­nin Hazreti Peygamberin vefatından sonrayazıldığı ihtimalini doğurur. Keza risalenin Semura tarafından oğullarına yazılması veel-Buhâri'nin de nak­lettiği gibi [226] "min Semura tbn Cundeb ilâ benini" (Semura ÎbnCundeb'ten oğullarına) ibaresiyle başlaması da bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Bu ihtimalegöre Semura'nın hâûzasında bulunan hadîslerle diğer sahabîlcrden işittiği hadîsleri topladığıanlaşılmaktadır.

Yukarıda bahis konusu edilen sahîfeler gibi, Semura İbn Cundeb'in ri­salesi de oğulları ve diğermustensihlan tarafından rivayet edilmiştir. îbn Hacer, Süleyman İbn Semura'nın, babasıSemura'dan büyük bir nüsha riva­yet ettiğini haber verir [227] ki, bu nüshanın bahis konusuedilen risale olduğuna şüphe yoktur. Aynı nüsha, Süleyman'dan oğlu Hubeyb tarafından rivayetedilmiştir [228]". Keza İbn Hacer ve İbn Ebî Hatim'in verdikleri bilgiye göre, nüsha, Hubeyb'tenamcasının oğlu Ca^fer tbn Sacd İbn Semura [229], ondan da Hubeyb'in torunu Muhammed İbnİbrahim tarafından nakledilmiştir. [230]

Ebû Dâvüd ve İbn Mâce, Sürtenlerinde Nu^aym tbn Ebî Hind tarikiyle Semura'nın oğlundanbirer hadîs rivayet etmişlerdir. İsim zikredilmemekle beraber, bu oğulun Süleyman tbn Semuraolduğuna şüphe yoktur. [231]

Mezkûr risalenin, el-Hasanu'1-Başri tarafından da rivayet edildiğini gösteren haberler vardır, tbnHacer, Hasan'in Semura'dan büyük bir nüsha rivayet ettiğini söyler. [232]Bir başka habere göretbn cAvn, Ha&an'ın, kendile­rine Semura'ya ait bir kitap çıkardığını ve bu kitaptan bîr hadîsnaklettiğini zikretmiştir [233]. Keza Yahya tbn Sa'îd'e göre de, Hasan'ın Semura'dan riva­yetettiği hadîsler, Semura'nın kitabından başka bir şey değildir [234].

Çoğu Süneni Erbtfada. yer alan bu hadîslerin Hasan tarafından Semura-dan işitilip işitilmediği,hadîsçiler arasında ihtilâf konusu olmuştur. Yahya tbn Sa*id, Hasan'm Semura'yı işitmediğini,sadece onun kitabından rivayet ettiğini söylemiş [235], el-Buhârî ise Sahibinde (Kitâbu*l-fakika)ve Toriğinde [236], İbn Sîrîn'in hadîsini ve *AIi tbnul-Medlnî'nin sözünü nakletmek suretiyle, burivayetlerin semâ'a müstenid olduğa görüşüne varmıştır. Keza Ebû Dâvüd da, teşehhüddeokunacak duâ hakkında Ca^er İbn Sa*d İbn Semura tari­kiyle Semura tbn Cundeb'ten, rivayetolunan bir hadîsi naklettikten sonra "bu sahîfe, Hasan'm Semura'dan işittiğine delâlet eder"şeklinde bir görüş ileri sürmüştür [237]. Fakat İbn Hacer'in de kaydettiği gibi, Ebü Davud'unnak­lettiği bu hadîsin, Hasan'm Semura'yı işittiğine veya mezkûr sahîfeyi ondan dinlediğine nasıldelâlet ettiğini anlamak mümkin değildir [238]. Bununla bera­ber, Sünende bir ibarenin noksan

9 / 22

Page 10: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

olduğu ve belki de Haöan'ın Semura dan rivayet ettiği sahîfe içerisinde sema'a delâlet eden birıstılahın kullanıldığı ve bu sahîfenin de Ebû Davud'un elinde bulunduğu ihtimali düşünülebilir.Bu bakımdan Ebü Dâvüd tarafından kaydedilen bu ibarede bir hakikat pa­yının mevcudiyetinikabul etmek lâzım gelir. Maamafih hadîs târihi bakımından mühim olan husus, Semura İbnCunden tarafından yazılmış bir kitabın mevcudiyeti ve diğer yazıh vesikalar gibi bu kitabın dayine yazılı olarak rivayetidir. [239]

F. Ebü Hurayra'nın Sahîfesi

Hazreti Peygamberden en fazla hadîs rivayet etmekle şöhret kazanan Ebü Hurayra, hadisöğrenmeğe karşı, "hırs" diyebileceğimiz büyük arzu sahi­bi olan bir kimse idi. Bu arzu, tabiîolarak onu Hazreti Peygamberin her sözünü dikkatle dinlemeğe, sonra da bu dinleyipöğrendiklerini başkalarına nakletmeğe sevkediyordu. Hadîs rivayetinden dolayı bazan ashabınitirazına maruz kaldığı da oluyordu; fakat bu itirazlar, onu tekzîb etmekten ziyade, onun fazlahadîs rivayetinden ileri geliyor, hataya düştüğünü ileri sürenlere karşı da, rivayetini teyid edecekşâhidler bulmaktan geri kalmıyordu. Bir defasında Hazreti Peygamberden "cenaze namazınıkılanlar için büyük bir ecir, kılan ve cenazeyi takip edenler için de iki büyük ecir vardır*' hadîsinirivayet etmişti. <Abdullah İbn 'Ömer ona itirazda bulunmuş ye "yâ Ebâ Hu-rayra, sen çok hadîsrivayet ediyorsun" diyerek onu cÂ'işe'ye götürmüştü. cÂ3ise, 'Abdullah İbn 'Ömer'in itirazınarağmen Ebû Hurayra'yı tasdik etmek zorunda kaldı [240].

Ebü Hurayra, bazan bir hadîs rivayet ettikten sonra Ummu'l-mu'minîn 'Ayşe'ye döner ve "benîdinle beni dinle" derdi. Maksadı ^işe'nin ikrarı ile hadîsini takviye etmekti. cAJişe ise onun buhareketine sükûtla mukabelede bulunur, sözlerini inkâr etmezdi. Ancak unutkanlık sebebiylehadîsin yanlış Öğrenilmesinden korkarak bir toplulukta fazla hadîs rivayet etmesini iste­mezdi[241].

Ebü Hurayra, çok hadîs rivayet ettiğini söyleyenlere karşı kendisini şöyle müdâfa ediyordu:"Halk (itiraz mahiyetinde) diyor ki: Ebü Hurayra çok hadîs rivayet ediyor. Eğer Allah'ın Kitabındaşu iki âyet olmasaydı bir tek hadîs bile rivayet etmezdim. (Ebû: Hurayra bundan sonra Kur'ânınikinci sûresinde yer alan 159 ve 160 inci âyetleri okumuştur. Bu âyetler meâlen şöyledir:İndirdiğimiz o açık âyetlerimizi ve doğruyu - biz kitapta insanlara onu pek aşikâr bir surettebildirdikten sonra - gizleyenler yok mu; işte onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet ediciler.Ancak tövbe edenler, hareketlerini düzeltenler ve hakikati gizlemeyip iyice açıklayanlar başka.Ben artık onların günahlarından geçerim. Ben en çok tövbeyi kabul edenim; en çokesirgeyenim). Muhacir kardeşlerimiz alışverişle, Ensar çiftliklerinde ziraat ve bahçivanhklameşgul olurlarken, Ebü Hurayra, miğdesinin istedi­ğini düşünmeden (karın tokluğuna) HazretiPeygamberin yanında hadis topluyordu. Diğerleri kendi işleriyle meşgul iken o, HazretiPeygamberle beraber bulunuyor ve diğerlerinin bilmedikleri şeylere şâhid oluyordu" [242]

Ebü Hurayra bu kadar çok hadîs rivayet etmekle beraber, rivayet etti­ği bu hadîsleri yazmış vebir kitapta toplamış mı idi? Bu hususta gelen riva­yetler, bizi kesin bir neticeye ulaştırmaktanuzaktır. Bununla beraber, bu rivayetleri gözden geçirmek ve bir netice çıkarmağa çalışmakelbette ki fay­dadan hâli değildir.

Fuzayl İbn Hasan İbn cAmr'in naklettiği bir haberden öğrendiğimize göre, babası Hasan İbn

10 / 22

Page 11: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

'Arar, Ebü Hurayra'ya bir hadîs okumuş, fakat Ebü Hurayra bu hadîsi bilmediğini söylemiştir.Hasan İbn cAmr'ın "hadîsi senden işittim" demesi üzerine de, onu kolundan tutmuş ve "eğerbenden işitti isen yazılıdır" diyerek evine götürmüştür. Ebü Hurayra ona bir çok kitap göster­mişve o hadîsi de bunlar arasından bulup çıkarmıştır [243].

Sahih bir senedle rivayet edilen bir başka habere göre Ebü Hurayra "biz hadîs yazarkenRasûlu'llah (s. a. s.) yanımıza geldi..." demektedir [244].

Ebü Hurayra'nın hadîs yazdığına delâlet eden bu iki haberden birincisi isnâd bakımından zayıfaddedilir [245]. İkinci haberin isnadı sahih olsa bile, bizzat kendisinin hadîs yazdığını bu haberletesbit etmek güçtür; çünkü Ebü Hurayra, haberinde çoğul sîgası kullanmakta ve "biz"demektedir. Onun bir başkasına hadîs yazdırırken Hazreti Peygamberin yanlarına gelmişolması muhtemeldir. Diğer taraftan, - Ebü Hurayra'nın hadîs yazmadığını gösteren daha sahihhaberler vardır ve bunlardan birisi, cAbdullah İbn cAmr* ile ilgili olarak evvelce zikrettiğimizel-Buhârl hadîsidir. Bizzat kendisinden nakledi­len bu hadîsinde Ebû Hurayra "HazretiPeygamberin hadîslerini 'Abdullah ibn cAmr müstesna en iyi kendisinin bildiğini, çünkü'Abdullah'ın yazdığını, kendisinin ise yazmadığını" söylüyordu [246]. Kendisi hakkında bir başkaha­ber yine kendisinden nakledilmiştir: "Ebü Hurayra yazmaz ve gizlemez [247].

İbn cAdî tarafından nakledilen bir habere göre Ebû Hurayra Hazreti Peygambere, bir çok hadîsişittiğini, fakat sonradan bunları unuttuğunu söy­lemiş, o da "elinden yardım istemesini" EbüHurayra'ya tavsiye etmiştir [248].

Bu tavsiyenin ancak yazı bilen bir kimseye yöneltilebileceği gözönünde bulundurulursa, HazretiPeygamberin, yazı bildiğini bilerek Ebü Hurayra'ya bu tavsiyede bulunduğu ileri sürülebilirse de,gerçekte bu haberin yanlış olarak nakledildiği anlaşılmaktadır. Zira Ebü Hurayra'dan gelen diğerriva­yetlerde "bir adamın Hazreti Peygambere gelerek hıfzından şikâyet ettiği ve HazretiPeygamberin de ona elinden yardım istemesi tavsiyesinde bulun* duğu" belirtilmektedir [249].Her halde, Ibn (Adî rivayetinde "bir adam geldi ve hıfzının azlığından şikâyet etti" ibaresidüşmüş olacaktır.

Görüldüğü gibi bize ulaşan haberlerden Ebû Hurayra'nın hadis yazdığını kesinlikle tesfait etmekimkânını bulamıyoruz. Bununla beraber onun yanında hadîs yazıldığını, yahut bizzat kendisininhadîs yazdırdığını reddetmek el­bette ki raümkin değildir. Bunlardan birkaçını misal olarakzikretmeyi fay­dalı buluyoruz.

Sahîfesi Nazr İbn Enes İbn Mâlik tarafından rivayet edilen Beşîr İbn Nuheyk, güvenilir râvilerdenbirisi olarak kabul edilir [250]. Kendisinden gelen muhtelif rivayetlere göre, Ebü Hurayra'nınhadîslerini ihtiva eden bir kitap yazmış, sonradan Ebü Hurayra'ya bu kitabı okuyarak onunrivayet hakkını almıştır [251]Eg-Zehebl'nin kaydettiğine göre Beşîr, Ebû Hurayra'dan gelen birsahîfeye sahiptir [252].

Et-Tirmizî, el-Buhârî'deıı naklen Beşîr'in Ebü Hurayra'dan rivayet et­tiği hadîslerde semâolmadığı görüşünü ileri sürmüştür [253]. Ancak bu görü­şün ne maksatla ileri sürüldüğünü tesbitetmek bir hayli güçtür. Her halde el-Buhârî'nin bu görüşü, Beşîr'in hadîslerini red mahiyetindeolacaktır. Çünkü Ahmcd İbn Hanbel taraûndan nakledilen haber el-Bubârî'yi haklı gösterecek bir

11 / 22

Page 12: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

manâya sahiptir. Bu habere göre Beşîr: "Ebû Hurayra'dan bir kitap yaz­mıştım. Ondanayrılacağım zaman yanına gittim ve - yâ Ebâ Hurayra, senden bir kitap yazdım; bunu rivayetedeyim mi? diye sorduğum zaman - peki, dedi" demektedir [254]. Bu haberden anlaşıldığınagöre Beşîr, Ebü Hurayra-dan ne şekilde hadîs yazdığım   belirtmediği   gibi,   kitabı   Ebü  Hurayra'ya arzedip etmediğini de söylememiştir. Halbuki Ibn SaM'm verdiği haber, Beşîr'in EbüHurayra'yi işittiğine delâlet eder: "Ebü Hurayra'ya ondan yaz­dığım bir kitapla geldim ve onaokuyarak, bunlar senden işittiğim hadîslerdir, dedim. Ebû Hurayra peki, ıjiye cevap verdi" [255].Zikrettiğimiz haber, muhte­lif kaynaklarda aynı isnadla yer aldığı gibi, hepsinin de aynı asladayandı­ğına şüphe yoktur. Bununla beraber, Beşîr'in Ebü Hurayra'yi işittiğine ke­sinlikle delâletetmeyen Ahmed İbn Hanbel haberinde bir noksanlığın bulun­muş olması ihtimali de vardır.Nitekim el-Bu^ârî, Beşîr'in Ebû Hurayra'yi işittiğini Târihinde zikretmiştir [256]. Buna göre,et-Tirmizî'nin el-Bu^ârî'ye at­fettiği sözün asıl menşeini bulmak, karşımıza halledilmesi güç birmesele ola­rak çıkar. Maamafih hadîs tarihi bakımından mühim olan husus, Ebü Huray­rahayatta iken hadîslerini ihtiva eden bir sahîfenin Beşîr İbn Nuheyk tara­fından yazılmış ve EbüHurayra'ya arzc dilmek suretiyle -varsa eğer- hata­larının tashih edilmiş olmasıdır.

Ebû Hurayra'nın hayatında yazılan ve büyük şöhret kazanan diğer bir sahîfe de Hemmâm İbnMunebbih'in sahîfesidir. Berlin ve Şâm kütüphane­lerinde iki yazma nüshası ProfesörMuhammed Hamîdullah taraûndan bulu­narak geniş bir mukaddime ile neşredilen bu sahîfe[257], hadîs tarihi yönünden değerli bir vesika teşkil eder.

Profesör Muhammed Hamidullah bu sahîfe hakkında şu bilgiyi vermiş­tir: "Ebü Hurayra'nıntalebelerinden biri, bu eserin râvisi olan Hemmâm İbn Munebbih idi. Bu eser, bize kadar geleneserlerin en eskisidîr. İbn Sacd'a göre[258] Ebü Hurayra, 59 H. /677-8 senesinde ölmüştür;diğer kaynaklar, onun Ölümünü bir sene daha evveline, yani 58 senesine alırlar. Aslenyemenlidir; keza Hemmâm da yemenlidir. Tahsil için Medine'ye geldiği zaman, onun, kendisinimümtaz hemşehrisi Ebû Hurayra'ya takdim edeceği tabiidir. Ebü Hurayra, bu genç hemşehrisiiçin Hazreti Peygamberin hadîslerinden 140 kadarını seçmiştir. Bu hadîsler, daha ziyade ahlâkîtavr ve hareketlerle ilgili olup, Ebü Hurayra bunlardan küçük bir risale teşkil etmiş ve talebesineyaz­dırmıştır. Bu olayın tarihi kesin olarak belli değildir; fakat Ebü Hurayra'nın ölümünden önceolduğu muhakkaktır. Daha sonraki bazı kayıtlar bu risaleye eş-Şafûfe eş-Şafdha denildiğinigösterir; ancak, Henunâm'ın onu muhafaza ve rivayet etmek için gösterdiği gayretlerindendolayı, sonraki nesiller ona Şabîfetu Hemmâm demişlerdir. Bu sahîfenin tam isminin EbüHurayra'nm Hemmâm İbn Munebbih için tasmîm ettiği eş-Şafrîfe es-Şahiha olması gerekirsede,biz burada, her iki yazma nüsha üzerinde yer alan diğer ismi muhafaza edeceğiz. Bu isim, akladaha yakın gelmektedir; zira yukarıda da görüldüğü gibi, eğer Ebü Hurayra, hadîs ilmiyle ilgilihususlarda her hangi bir kimseye imrenmiş olsaydı, bu kimse eş-Şaİjlfe eş-şâdıka adı altında birtelif bırakmış olan 'Abdullah Ibn cAmr îbn'l-cAş olurdu. Bu takdirde Ebü Hurayra'nın 'Abdullah'ıtaklid ederek kendi koleksiyonuna eş-Şafyife es-Şafyi}ja isııüni ver­mesi garib değildir."

"Hicretin  birinci  asrının  ortalarında  meydana  «.ikan  bu   koleksiyon, tarihî değeri bakımındankıymetli bir vesika teşkil etmektedir. Hazreti Pey­gamberin hadîslerinin, onun ölümünden ikiveya üç yüz sene sonra yazılmağa başlandığım iddia eden kimseler vardır; ve bu tahmineistinaden, Ibn Han-bel, el-Buhârî, Müslim ve et-Tirmizî gibi şahsiyetleri sahtekârlıkla ithamet­mekte tereddüt göstermezler. Bunlar, delillerini daha ziyade Hazreti Pey­gamber veya ashabızamanında yazılı hadîslerin bulunmadığı tahmini üzerine dayamışlardır. Dikkatle mukayese ve

12 / 22

Page 13: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

mukabele edildiği zaman, îbn Hanbe], el-Buhârî, Müslim gibi daha sonraki müellifler,Peygamberin hadîslerinin umu­mî manâsı şöyle  dursun,  bir kelimesini ve hattâ bir harfini biledeğiştirmemişlerdir. Hemmâm'ın Şalfîfesindo yer alan her hadîs, yalnız Ebü   Hurayra-nınrivayeti olarak altı sahîh kitapta (Şıhâh Sitta) kelimesi kelimesine bu­lunmakla kalmamış, aynızamanda  Peygamberin bu  sözlerinden her biri, manâ itibariyle diğer sahabîlerden de rivayetedilmiştir. Bu suretle onların, Hazreti Peygambere isnâdlarmın ne hayalî ve ne de asılsız,olmadıklarına mükemmel bir debi teşkil etmişlerdir. Meselâ Hemmâm'ın mezkûrkoleksiyo­nundaki 56 No.lu hadîsin, el-Bubârî'nin Şairinde Enes tarafından, 124 No.lu hadîsin,cAbdullah Ibn cOmer tarafından rivayet edildiğini görürüz. Keza 54 No.lu hadîs, yine el-Buhârîtarafından Enes ve Sehl Ibn Saıd es-Sâ(ıdî'ye is­tinaden nakledilmiştir; diğerleri de bunungibidir" [259].

Bemmâm Ibn Munebbih'in sahîfesi, Hemmâm'dan Macmer îbn Râşid [260] tarafından rivayetedilmiştir; ayrıca Ma*mer sahîfeyi Cami1 adlı eserinde aynen ııaklutmİ^tir. Macmer'in sahîfoyiHemmâm'dan alışı ile ilgili olarak gelnı rivayete göre, Ma^er Hemmâm'a mülâki olduğu zaman,Hemmâm ihti­yarlamış, göz kapakları gözleri üzerine düşmüştü; sahîfeyi Ma'me r'e okuyor,yorulduğu zaman da Ma'mer ona okuyordu [261]. Hemmâm'ın sahîfesi Macmer-den decAbrlurrazzâk tbn Hemmâm tarafından rivayet edilmiştir. Buhârî sarihi 'Aynî, 'Abdurrazzâk'mMa'mer'den onbin hadîs dinlediğini kaydeder [262]. El-Buhârî ve Müslim de sahîfeden bazıhadîsleri, muhtelif bâblarda cAb<lur-razzak yolu ile nakletmişlerdir [263]. Yazılı hadîsnüshalarını kitabında naklet­mesi bakımından daima ön planda bulunan Ahmed Ibn Hanbel ise,mezkûr sahîfenin tamamını bir tek isnâd altında zikretmiştir [264]. Sahîfenin yazma nüshasındabulunan hadîslerle, Ahmed Ibn Hanbel tarafından rivayet edi­len Hemmâm'm hadîsleri arasındamukayese yapan Profesör Muhammed Hamîdullah, belli başlı şu farkları tesbit etmiştir:

1. Hemmâm'ın yazma nüahasıyle  Ahmed  Ibn Hanbel'in MusnecTin.de basit bir takdim vetehirden ibaret olan ve fakat sözleri değişmeden kalan 13, 93, 126 ve 138 No.lu hadîslermüstesna, diğerlerinde muhteva bakımından ay­nı sıra vardır; istisna teşkil edenler müstensîheatfolunabilir.2. Ahmed tbn Hanbel'in Musnedİnde beş kelimelik kısa bir hadîs var­dır ki, Hemmâm'ınyazmasında eksiktir. Buna mukabil Hemmâm'ın yazma­sında 5 No.lu hadîs, tbn Hanbel'inMusnedina alınmamıştır. Bütün bilgimiz, müteaddit baskı hataları bulunan Musnedin ilkedisyonuna dayanmaktadır.3. Hemmâm'a ait yazma nüshamız, 29 ve 40 No.lu hadîslerde, "Hazreti Peygamber, harbin hile(hud'a) olduğunu söyledi"   ibaresini   tekrarlar. î>>™ Hanbel'in Musnedinde ise aynı ibaresadece bir defa, o da 40 No.lu 3ı zikredilmiş, 29 No.lu hadîste tekrarlanmamıştır.4. Hadîsin asıl manâsına, her hangi bir surette tesir etmiyecek olan bazı ehemmiyetsizteferruatta tek tük okuma farkları görülür; meselâ bazısında "Allah" ismini "yüce olan O'dur",diğer bazılarında da "kuvvet ve kudret sahibi O'dur" gibi hürmet ve tazîm ifade eden sözler takipeder. Aynı şekilde, bazılarında "Peygamber" kelimesi kullanıldığı halde, diğer bazısında"Ra-sülu'llah" veya künyesi "Ebul-Çâsım" kullanılmıştır. Bunların hepsi de de­ğiştirilebilir, fakatmanâda her hangi bir değişiklik olmaz.5. Bir kitabın yazına nüshaları içine girebilen bazı ehemmiyetsiz var­yantlar bulunabilir. Şâmyazma uüshamyle Berlin yazma nüshası arasında böyle farklar, yazmalarla ibn Haııbel*inMusneâ'i arasındaki varyantlar gibidir. Eski metinlerin naşirleri, bunlara alışıktırlar ve buvaryantlar, ne­rede olurlarsa  olsunlar, manâya tesir etmezler [265]

13 / 22

Page 14: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

g. Abdullah İbn Âbbâs'ın sahifesi

Hazretİ Peygamberin ashabı içerisinde rivayetinin çokluğu ve bilhassa tefsir sahasındaki ilminingenişliği ile şöhret kazananlardan biri de 'Abdul­lah İbn cAbbâs Ibn 'Abdi'l-Muttalib (ö. 68) dır.Hazreti Peygamberin amcası oğlu olan Ibn cAbbâs, hicretten üç sene önce dünyaya gelmişti.Tefsir ilmin­de otorite olması dolayısıyle kendisine Mufessiru'l-ŞCur'ân ve  Tercumânu'l-Kurbândeniliyordu. Muhtelif isnadlarla gelen rivayetlere göre, Hazreti Pey­gamber onun için "Allahım,onu dinde fakîh kıl, te'vîli öğret" diyerek duâ etmiştir [266]. Ibn *Abbâs, Hazreti Peygamberinvefatında onüç yaşlarında ol­masına rağmen, ondan pek çok hadîs dinlemiş ve hıfzetmişti.Bununla bera­ber, bilgisinin büyük bir kısmım sahabeden aldığına şüphe yoktur. Ahmed îbnHanbel'in 'Abdurrazzâk tarikiyle MaSner'den naklettiği bir habere göre^ Ibn <Abbâs'm ilmi üç otoriteden  gelmektedir: (Omer İbnu'l-Hattâb, cAIî tbn Ebî TâHb ve Ubeyy Ibn Kacb [267].Filhakika es-Suyütî'nin de zikrettiği gibi [268], sahabe içerisinde tefsir bilgileriyle şöhretkazananlar on kişidir ve bunlar arasında, yukarıda ismi geçen üç sahabîde bulunmaktadır. Bubakım­dan, cOmer Ibnu'l-Hattâb tarafından lisânu's-se'ül ve kalbu'l-cakül sahibi olarak tavsifedilen İbn 'Abbâs [269]tefsir ilmini kendisine tekaddüm eden sahabeden öğrendiği bir hakikattir.

ibn 'Abbâs'ın Hazreti Peygamberden ve ashabından topladığı hadîsleri, yanında bulundurduğulevhalar felvâh) a yazdığını belirten haberler vardır. Bu haberlerden birisi Hazreti Peygamberinhizmetçisi Selmâ'dan gelir: 'Abdullah İbn 'Abbâs'ı (odundan yapılmış) levhalarla (kocam) EbüRâfica ge­lip, ondan Hazreti Peygamberin sünneti hakkında bazı şeyler yazarken görür­düm'[270]. Ibn cAbbâ8 bu şekilde pek çok hadîs yaziüîş olacaktır ki, vücuda getirdiği kitaplar, oğlucAlî (tbn 'Abdillah tbn cAbbâs) ye intikal etmiş, [271]ondan da diğer hadîs çilere geçmiştir. Sahîhisnadla gelen bir haberden öğren­diğimize göre Mağâzi sahibi Müsâ tbn cUkbe (Ö. 141), Kuraybibn Ebî Müs­lim (Ö. 98)in, İbn cAbbâs'ın kitaplarından bir deve yükü (hımlu ba^r ev cıdla ba*îr)getirip kendilerine emanet ettiğini söylemiştir [272], tbn 'Abbâg'ın oğlu cAIî, bir kitaba ihtiyaçhasıl olduğu zamanlarda, KurayVa "şu kitab (sahîfe) ı bana gönder*' diye yazar, Kurayb daonun istediği kitabı istinsah ederek iki nüshadan birini (ya orijinali ya da kopyesini) onagönderirdi [273].

İbn 'Abbâs'm kendisi tarafından yazılmış kitaplar yanında, onun imlâ-sıyle talebeleri tarafındanyazılmış kitap veya sahîfeler de vardır. Sa(îd tbn Cııbeyr (Ö. 94), Mucâhid (6. 103) ve cIkrime(Ö. 105), tbn 'Abbâs'ın en meşhur talebeleridir. Bunlardan Sacîd İbn Cubeyr'in Ibn cAbbâs'tanhadîs yaz­ması zikre şayandır. Sa'îd der ki: "Sahîfemle Ibn tAbbâs'a gelir, imlâ ile on­dan hadîsyazardım. Sahîfe dolduğu zaman dahî İbn cAbbâs imlâya devam ederse elbiseme, ayakkabımave hattâ avcuma yazdığım olurdu [274]. Şüphesiz Sa*îd İbn Cubeyr evine döndükten sonra, buyazdıklarını temize çekmiş ola­caktır; fakat bu hususta her hangi bir kayda rastlanmaz.

Bize kadar gelen haberlerden, Sa'id tbn Cubeyr'in Halîfe cAbdu*l-Melik (Ö. 86) için bir tefsirkitabı yazdığını da öğreniyoruz. Ahmed İbn Salih, Sa^d-len tefsir rivayet eden *AtâJ tbn Dinar(ö. 126) in, aslında Sa'îd'i işitmediğini ve rivayetinde de onu işittiğini gösteren hiç bir delilinbulunmadığını söyle­dikten sonra, bu rivayetin sadece Sa*îd'e ait bir sahîfeden ibaret olduğunuileri .sürmüştür [275]. Gerçekten, îbn Ebi Hâtim'in babasından naklettiği bir haber de bunu teyideder. Bu habere göre, cAbdu'l-Melik tbn Mervân, Sa*id Ibn Cubeyr-den bir Kurbân tefsiriyazmasını istemiş, Sa*Id de bu tefsiri yazarak Halîfeye göndermiştir. cAtâ İbn Dinar da bu tefsiridîvanda bularak almış ve ondan rivayet etmiştir [276]. Sâ^d Ibn Cubeyr'in telif ettiği bu tefsir

14 / 22

Page 15: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

kitabının, aslında İbn 'Abbas'tan geldiğini söylemeğe elbette lüzum yoktur. Nitekim, tefsiril­minde şöhret kazanmış olan bu meşhur şahabının, yine meşhur talebelerin­den biri olanMucâhid (ö. 103) de, îbn cAbbâs'tan aldığına şüphe bulunmayan sahîh bir tefsir kitabına sahipidi [277], tbn (Abbâs*tan sonra tefsir sahasında yegâne otorite olarak kabul edilen Mucâhid'in[278] bu kitabı, 'Abdullah İbn Ebî Necîh (Ö. 131) el-A'meş Süleyman İbn Mihrân (ö- 148) ve İbnCurayc fAb-du'1-Melik îbn cAbdi*l-cAdz (O. 150) tarafindan rivayet edilmiştir [279]. Ne var kikitabı Mucâhid'ten rivayet edenlerin ondan semâları bulunmadığı da riva­yet edilen haberlerarasındadır. Meselâ Yahya îbn Sacîd'e göre İbn Ebî Necîh, Mucâhid'i işitmemiştir [280]. fimHıhbân ise, Mucâhid'ten tefsir rivayet eden­lerden hiç birinin onu işitmediğini, onlarınMucâhid'ten yegâne tefsir işiten Kasım îbn Ebi Bezze (Ö. 124) nin kitabına tâbi olduklarım vetefsiri onun kita­bından rivayet ettiklerini ileri sürmüş [281]; bir başka yerde de, İbn Ebi Necih'ın,Kâsım'ın kitabından rivayet etmesi dolayıeıyle İbn Curayc'm nazîri olduğunu ve her ikisinin deMucâhid'i işitmediklerini söylemiştir [282].

Mucâbid'ten tefsir rivayet ettiğini belirttiğimiz el-A(meş'in de onu işit­mediğine dair elimizde birhaber vardır. Yahya İbn Sâcld el-Kattân, el-A'meş-in Mucâhid'ten rivayet ettiği hadîsleriyazdığını, el-A'nıeş ile Mucâhid arasında başka bir isim zikredilmemekle beraber onunMucâhid'i işitmediğini söyler [283]. Buna göre, Mucâhid'ten Kasım İbn Ebi Bezzc'deıı başka biçkim­senin işitmediğine ve ondan rivayet edenlerin de Kasım'm kitabından aldık­larına dair,yukarıda zikrettiğimiz İbn Hıbbân'ın sözü gerçeğe uygun görün­mektedir. Fakat hadîs tarihibakımından mühim olan husus şudur ki, hadîsin tir bölümü olarak inkişaf eden tefsir bilesahabeden itibaren müteakip ne­siller içinde daima yazılı olarak rivayet edilmiş ve hadîsusûlünde semâ, mü­him bir tahammül kaidesi olarak yer işgal etmiş olsa bile, bazan bu kaidenindışına çıkılarak sahipleri güvenilir olan yazılı vesikaların rivayetinde tereddüt gösterilmemiştir.İbn *Abbâs'tan rivayet edilen bir başka tefsir sahîfesi de bunun ayrı bir delilini teşkil eder.Şabîfetu 'Alî İbn Ebi Talha ismiyle maruf olan bu kitap, İbn *AbbâVtan üçüncü Hicrî asra kadarl«k bir isnâd zinciriyle rivayet edilmiştir. 'Alî îbn Ebî falha hakkında fazla bir malûmatarastlan­maz. Fakat Mu'cem garîbİ'l-gur'ân adlı kitabın mukaddimesinde onun 143 veya 130 Hicrîsenelerinde vefat ettiğini gösteren iki haber nakledilmiştir. Mukaddime yazarına göre îbnHacer'in tercih ettiği tarih   143 tür [284].

cAlî îbn Ebi falha'nm İbn (Abbâs'tan rivayet ettiği tefsir sahîfesi hak­kında muhtelif rivayetlervardır. İlk haber, Ahmed îbn Hanbel'dcn naklen Ebü Cafer en-Nahhâs tarafından verilmiştir:"Mısır'da tefsire ait bir sahîfe vardır; bu sahîfeyi cAlî İbn Ebi falha rivayet etmiştir. Bir kimse busabife için Mısır'a seyahat etmiş olsa, meşakkati buna değer" [285]. Bir başka rivayette Ahmedİbn Hanbel şöyle demiştir: "Mısır'da Mucâviye tbn Şalihten rivayet edilen Kitâbu't-te'vilmevcuttur. Bir kimse Mısır'a giderek bu kitabı yazıp dönse, o kimsenin Beyanatı benimnazarımda batıl sayılmaz" [286]. Keza el-Buhârî şârihi İbn Hacer de Ahmed tbn Hanbel'dengelen haberi naklettikten sonra, mezkûr sahîfenin, Mu'âviye İbn Salih'ten rivayet eden el-Leys'inkâtibi Ebû Salih'in elinde bulunduğunu ve ondan da el-Buhârî'nin Şa&i&inde ekseri­sininaklettiğini söyler [287].

Eg-Zehebi'ye göre îbn Ebi Talha, İbn (Abbâs'm tefsirini Mucâhid'ten almış, fakat İbn tAbbâs'tanirsal etmiştir; nitekim Duhaym da onun İbn *Ab-bâs'ı işitmediği görüşündedir [288]. Es-Suyütî'ningörüşü de bundan farklı değildir ve cAlî İbn Ebî f alhat bazı kimselerin de ileri sürdükleri gibi,tefsiri îbn 'Abbâs'tan işitmemiş, fakat ya Mucâhid veya Sa'îd İbn Cubeyi'den almıştır. [289]

15 / 22

Page 16: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Zikrettiğimiz bu haberlerden anlaşıldığına göre, kaynaklar, cAlî İbn Ebi Talha'mn İbn 'Abbâs'ıişitmediği görüşü üzerinde müttefiktirler. Fakat ara­daki şahsın kim olduğu kesinlikle bellideğildir. Biraz önce de belirttiğimiz gibi, ez-Z.ehebî'ye göre bu vâsıta Mucâhid olabilir; es-Suyütîise Mucâhid veya Sa'îd İbn Cubeyr isimlerini vermiştir. Ebü Cafer en-Nahhâs da.Mucâhid vecIkrime üzerinde durmaktadır. Ne var ki Mucâhid, daha kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızaçıkmaktadır. Fakat biz, yukarıda, Mucâhid'ten hiç kimse­nin tefsir işitmediğini, ondan tefsirrivayet edenlerin Kasım îbn Ebî Bezze-nin kitabına tâbi olduklarını İbn Hıbbân'a dayanarakzikretmiştik. Buna göre akla şu sual gelebilir: Acaba, tefsiri Mucâhid'ten aldığı kuvvetli bir ihtimalolarak ortaya çıkan cAlî İbn Ebî falha'nın, gerçekte diğerleri gibi Kasım îbn Ebî Bezze'den almışolması ve sonra tbn cAbbâs'tan irsal etmesi mümkin değil midir? Kanaatimizce bunun mümkinolmaması için hiç bir sebep yoktur; fakat şimdilik biz, bunu teyid edecek hiç bir delile sahipdeğiliz.

Teisîr, cAli îbn Ebî Talha'dan Mu'âviye İbn Şâlih (Ö. 158) tarafindan rivayet edilmiştir. Ez-Zeheblbu konuda şöyle der: "Mulviye İbn Şâlih, cAlî İbn *Ebî Talha'dan, o da İbn cAbbâs'tan büyükfaydalı bir tefsir rivayet etmistır [290]. Buna benzer bir ibareyi, İbn cAdî Mu'âviye İbn Salih'tenrivayet eden 'Abdullah İbn ŞâUh Kâtibul-Leyg (173-222) hakkında kullanır: "«Abdullah fimSalih'in elinde Mu'âviye ibn Salih'ten gelen büyük bir nüsha vardı" [291].

Aynı nüshanın el-Buhârî'nin elinde bulunduğuna dair İbn Hacer tara­fından verilen haberiyukandA zikretmiştik. El-Buhfirî, bu nüshadan yalnız garlb kelimelerin tefsirine ait tasımlanalmakla iktifa etmiş, fakat isnad kullanmaksuun aldıklarını İbn 'Abbâs'tan gelen talîklar arasındazikretmiştir. Et-f aberl ise, Tefsirinde bu nüshadan daha çok istifade etmiş, aynı zamanda,rivayet zincirini de kullanmak suretiyle, garîb kelimelerin tefem yanında, âyet tefsirlerini denakletmiştîr. [292]

h. Abdullah îbn Ömer ibni’l- Hattab’ın sahifesi

Hazreti Peygamberin genç ashabından biri olan 'Abdullah İbn 'Ömer (ö. 74) in hadîs yazıpyazmadığını bilmiyoruz. Fakat elinde yazılı hadis vesika­larının bulunduğuna ve kölesi Nâfftnondan bir sahîfe rivayet ettiğine dair gelen haberler, onun da diğerleri gibi hadîs yazdığınadelâlet ederler. EI-Bu-hârî tarafından Nâfic vasıtasıyle nakledilen bir haberden Öğrendiğimizegöre, cAbdullah tbn cOmer "sokağa çıkmadan önce kitaplarına bakardı" [293]. Aynı haberinakleden ez-Zehebî ise, "sokak" tabiri yerine "halk" (nâs) tabirini kul­lanır [294]. Öyle anlaşılıyorki, İbn cOmer, kendisinden hadîs dinlemek isteyen­lerin huzuruna çıkmadan önce, kitaplarınıgözden geçiriyor ve bu suretle ön­ceden hıfzetmiş olduğu hadîsleri bir daha hatırlamak imkânınıelde etmiş oluyordu.

'Abdullah İbn 'Ömer'in hadîsleri, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, kö­lesi Nâfic (ö. 117) [295]tarafından rivayet edilmiştir. Ancak rivayet edilen bu hadislerin yazdı bir kaynağa dayanması,İbn 'Ömer'in kitap sahibi olduğunu gösteren yukarıdaki haberleri de teyid eder. El-Vâkıdî'nin isimzikretmeksizin bir cemaattan naklettiği habere göre "Nâfi'ın İbn 'Ömer'den işittiği kitap birsahîfeden ibaretti ve bu sahîfe, haberin râvisi olan cemaatın elindede mev­cuttu ve onuokuyorlardı" [296].

İbn Hacer'in, Hâlid İbn Ziyâd'ın tercemesinden bahsederken [297], İbn Hıbbân'dan naklen,

16 / 22

Page 17: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

"Nâfi*den sahih bir sahîfe  (Sahîfe müstakime) rivayet ettiğini1*, keza Muhammed İbn'Abdirrahman İbn Ganac'm tercemesinde yine îbn Hıbb5n*a dayanarak "Nâfi'den sahîh birnüsha (nüsha müstafime) naklettiğini" [298] söyelemesi, her ne kadar bu sahifelerin mahiyetihakkında bilgi verilmemiş olsa bile, 'Abdullah İbn 'Ömer'in yukarıda bahis konusu et­tiğimizsahîfesinin Nâfi( vasıtasıyle nasıl rivayet edildiğini gösteren açık birer delil teşkil eder. [299]

i. Sa'd İbn cUbâde’nin  sahifesi

Câhiliye devri kâtiplerinden olan Sa'd İbn 'Ubâde (ö. 15) nin Hazreti Peygamberden hadîs yazıpyazmadığını bilmiyoruz; daha doğrucu, onun hadis yazdığım açıkça belirten bir habererastlanmaz. Tercemei halinden bahseden kaynaklar, onun câhiliye devrinde arapça yazanlardanbiri olduğunu kay­dederler [300]. Bununla beraber, Sa*d İbn cUbâde'nin, Hazreti Peygamberinmec­lislerinde daima hazır bulunduğu, ondan Kur'ân, ferâiz ve şeriat ahkâmı Öğrendiği bilinenhususlardandır [301]. Yazı bildiğine ve öğrenmeğe karşı büyük bir arzusu bulunduğuna göre,her halde bazı şeyler yazmış olacaktır. Nitekim onun torunlarından biri olan ismâSl İbn cAmr İbnÇays İbn Sa'd İbn 'Ubâ-de'den 'Ahmed İbn Hanbel'm naklettiği bir haber, bu hususu teyidedecek bir manâya sahipti];: Ismâ'il'in babası 'Amr, Safd İbn CUbâde'nin kitabında,Peygamberin bir şâhid ve bir yemin ile hüküm verdiğini gösteren bir hadîs bulmuştur [302]. Aynıhaber, isnâdındaki biraz daha değişik bir ifade ile et-Tirmizi tarafından da nakledilmiştir [303].El-Buhârî'nin haberinde ise, kitap, Sa'd îbn cüb5de'nin oğlu Sa^d'e isnad edilmiştir [304]. Öyleanlaşılıyor ki, yaşa­dığı müddetçe, Hazreti Peygamberin meclislerini kaçırmayan Sa'd ibn'Ubâde, ondan işittiği hadîsleri yazarak bir de kitap telif etmiştir. Vefatından sonra onun bukitabı, hadîs yazan diğer sahabîlerde de gördüğümüz gibi, torunlarına intikal etmiş ve onlartarafından rivayet olunmuştur.

Yukarıdan beri, hadîs yazan bazı sahabe ile onların vücûda getirdikleri sahîfeleri ve busahîfelerin müteakip nesillere nasıl intikal ettiklerini misal­leriyle görmüş bulunuyoruz. Belki buzikrettiklerimiz dışında, hadîslerini sahîfclerde toplayan daha başka sahabîler de vardır. MeselâHazreti Peygam­berin kölesi Ebü Râfi' ve diğer bazı sahabenin, hadîs yazmak içinPeygam­berden izin istedikleri bilinmekte, fakat bu izin verildikten sonra onların hadîs yazıpyazmadıkları hakkında her hangi bir kayda rastlanmamaktadır. Keza ashabtan Ebü Umâmecl-Bâhili'ye kitâbetu'l-cılm hakkındaki görüşü sorul­duğu zaman, onun, bunda bir beis görmediğibelirtilmekte, fakat hadîs yazıp yazmadığı hakkında her hangi bir bilgi verilmemektedir [305].Sahabeden Vâgile Îbnu'l-Egka'm halka imlâ yolu ile hadîs yazdırdığına ve halkın onun önündehadîs yazdığına dair haberler zikredilmektedir [306]. Buna rağmen, Vâşile'nin hıfzından mıyoksa elinde bulunan bir kitaptan mı yazdırdığı, şimdilik bizim için meçhuldür. Bunun gibi,sahabî el-Berâ' îbn *Âzib*in yanında kamış ka­lemlerle hadîs yazıldığı bildirilir [307]; fakat fazlabir malumat verilmez.

Her ne kadar sahabeden gelen yazılı hadîs vesikalarının daha sonraki nesillere nasıl intikalettiğini bazı misallere dayanarak gözden geçirmiş isek de, hadîs tedvininin başlangıcı kabuledilen birinci asrın sonu ile ikinci asrın başlarında hadîs yazanların, daha sonraki devirlerdehadîs yazanlara nisbetlc az bir yekûn tuttuğunu belirtmeğe elbette lüzum yoktur. Fakat İslâm'ınbi­dayetinden itibaren her gün geçtikçe hadîs yazanların sayısı çoğalmış ve ikinci asırda hadîsyazma işi artık bir mesele olmaktan çıkmıştır. Bu sebepledir ki biz, biyografik kaynaklarda

17 / 22

Page 18: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

râvilerin hadÎB yazıp yazmadıklarına dair her hangi bir kayda rastlamayız; bununla beraber bazıistisnai hallerde hadîsçinin bir kitap veya sahife sahibi olduğunu öğrenebiliriz. Meselâ Hicrî 62veya 63 se­nesinde vefat eden Mesrük Ibnu'l-EcdaSn hadîs yazıp yazmadığı biyografi yazarıiçin önemli değildir; fakat bu yazar, onun şiir hakkındaki görüşünü şayanı dikkat bulmuş veondan "saM/esinde şiir görmekten holanmadığım" bir haber olarak nakletmiştir [308]. Bu haberşiir yönünden bizi ilgilendirmese bile, hadîs tarihi yönünden büyük bir ehemmiyeti hâizdir ve bizeMesrük'un bir sahîfesi olduğunu isbat etmektedir. Bu bakımdan, sahabe de dahil olmak üzeredaha sonraki nesillerden her hangi bir hadîsçi hakkında hadîs yazdığını belirten bir habergelmemişse, o hadîsçinin mutlak surette hadîs yazmadığına hükmetmemek gerekir. Yukarıdaverdiğimiz örenekler, Hazreti Peygamberin ilk günlerinden itibaren hadîslerin yazılmağabaşlandığını ve hadîs yazanların giderek çoğaldığını göstermeğe yeterlidir. [309]

[149] Ez-Zehebi, Tezkİretu'l-fmffoi, I. ,5.[150] İbn Sa*d, fotot*. III. 1, 206; el-Çatlb, TaİfytduU-tıim, s. 50; İbn «Abdi'l-Beir, Cömic , I. 64;ea-Suyûft Tenviru'l-bavâlik Şerlfu Muvaff&l-îmâm Mâlik (mukaddime),s. 6.[151] Ez-Zebebl, TejkirHu'l-huffâi, I. 5.[152] Bka. 142 No. la dip notta zikri geçen kaynaklar.[153] El-BubArt, Şât,B>, I. 36-37; Hnslİm, Sofrfe, V. 76.[154] El-Buhari, Sahih, I. 37.[155] Ebü Hâtûn tbn Habbâu, KUâbuU-törlfy ve'i-mecrühfa, v. 10b; Abmed tbn HaBbcJ, K I.62-<3; eîZehebİ, Tefkire, I. 6.[156] Ebû Hatim tbn Hıbbau, Kflötu'MâHfr, v. 10b.[157] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 41-44.[158] Bkz. Ibn ÎJacerT Işâbe, IV. 111-112; İbım'1-Esir,  Usdu'l-gâbc, III. 233-235.[159] fabalföt, VII. 2, 189.[160] Aynı yer; Keza bkz. eg-Zebebf, Târîhu'l-İslâm, III. 38.[161] Sahih, I. 36.[162] Ez-Zehelıt,  TSrfySt-îaUtm, III. 38[163] Mutned, II. 171.[164] Aynı eser, II. 1%.[165] Krş. Muaned, II. 171 ve 196.[166] Muaned, II. 176.[167] Kitâbu't-törlfr tc'l-mecrühin, v. 147 b.[168] Vicâde, lugatta bulmak manâsına gelir. Istılahta ise, aileye babadan veya dededen,yahutta daha geri tabakalardan intikal eden kitaplara sahip olmak ve sema' olmaksızın buki­taplardan nakletmektir. Bu bakımdan viedde hadîs tahammülü yollarından birisi sayılır.[169] isnadında sahabî râvisi düşmüş olan hadîslere mursel denildiği gibi, isnad da aynı adı[170] Bkz. Et-Târlhu-l-kebîr, II. 2, 219.[171] Ibn Hacer, Tehılb, VIII. 53.[172] Meselâ Ebü Kdâbe kitaplarını Eyyül» es-Sehtiyânt'ye vasiyet etmiştir (Es-2ehebt, tezkire,I. 88; el-Çatîb, el-Kifâye, s. 352). Bu yüzden Eyyüb'un bu kitaplarda mevcut hadîsleri EbüKılâbe'den işitip işitmediği ihtilâf konusu olmuş; el-Hatîb de ayın konuda şu görüşü ilerisürmüştür: "Bîr kimsenin kitaplarım bir başka  kimseye vasiyet  etmesiyle, o kimsenin, asılkitap sahihini ti ölümünden sonra onun kitaplarım satın alması arasında fark yoktur. Bu itibarla

18 / 22

Page 19: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

böyle hadislerin rivayeti ancak vicâde yolu ile caiz olur" (el-Kifâye, s. 352). El-Çatîb'in bugörü­şü, sema kaydını ihtiva etmeyen hadîslerin şüphe ile karşılandığına delâlet eder; çünkü vicâde metodu, hadîsçiler arasında makbul olmayan bir tahammül yoludur.[173] Bkz. Tarihul-islâm, IV. 286.[174] Kitâbu'l-Cerb ve't-trfdtt, III. 1, 239.[175] Aynı yer.[176] Bkz. Musned, II. 178 vd.[177] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 44-48.[178] İbn l.Iaecr,  Tehzîb, II. 43.[179]  BU. İbn Sa<d, Jabakât,   VII. 2, 1, 2;   İbn   Ebt   Hatim,   Tafaürnöu'l-Cer*,  a. *6;el-Hatîb   el-Kijaye, ». 354;  ez-Zehebt,   Tcşkİre,   I.   116;   TârptuH-UlÛm,   IV.   296;  en-Nevevt, TehzIbu'I-esmd3, II. 58; İbn Hacer, Tefe?», V. 27.[180] Tezkire, I. 116; Târlfıu'l-lslâm, IV. 296.[181] El-Kifâye, s. 354; Tehtîb, V. 27.[182] EL-Kİfâye, s. 355; Târfyu*l-hlâm, V. 23.[183]  Kitöbul-cerh pe'i-ıoVfl, II. 1, 136.[184] El- Târtyıfl-Jtefcfr, II. 2, 354.[185] El-Kifâye, a. 354; KüâbuH-'del ve ma'rifeti'r-ricâl, v. 106a.[186] Eg-Zehebt, Törl^u'J-tsIöm, V. 154.[187] Ah.med îbn Hanbel, KUâbu'l-UM, v. 106a; İbn Hacer, Tehzîb, IV. 215.[188] Mumed, III. 332.[189] Bkz. aynı yer.[190] Bkz. el-Çatlb, el-Kiföye, s. 355; cg-Zehebt, Târİhu'l-Islam, V. 23.[191] İbn Ebt Çfitim, Talfdimetu'l-cerfy   s. 46; Küâbu'l-cerfy ve't-ta'dlt  II. 1, 479.'[192] ibn IJacer, TeAşfc, V. 27.[193] Bkz. Şabfy, V. 35; VI.  152; VII.  108.[194] Bkz. adı geçen eser, II. 2, 347.[195] İbn Ebt Hâtûn, Taffdimetu'l-cerh, s. 144.[196] FUKâmil, II. 109a.[197] İbn Çacer, Tehzîb, V. 26.[198] Aynı eser» IV. 224.[199] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 48-51.[200] Meselâ bkz. el-Bub«rt, ŞahUh I- 36; IV. 30; Ebû Dâvûd, Sunen, I. 469; Hanbel, Mutned, I.81, I. 81, 102, 118, 119, 126; ez-2ehebt, Tejkire, I  12; Târtffu'l-ltlâm, II. 199; el-Herevt,ğemmu'l-kelâm, I. 116a.[201] Meselâ bkz. eg-Zehebt, Tezkire, I. 12.[202] Ez-Zehebt, TârtyıSl-hlöm, II. 199.[203] Bkz. Fihritt, b. 42^13.[204] î'câzuH-Kur'ön ve'l-belögötu'n'Nebeviyye, s. 32-33.[205] Tabaka, VI. 116.[206] Kitdbul-cerh vet-ta'dll, 1. 2, 78.[207] Ez-Zehebt, Mbânu'l-i^dâl, I. 435.[208] Aynı yer.[209] Aynı yer[210] İbn EM Hatim, KUöbu'l-cerft ve^t-ta'dü, I. 2, 78.[211] Ez-Zehebt, Afbön, I. 435. '

19 / 22

Page 20: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

[212] Bkz. I. 79, 83, 87, 93, 106, 107, 110, 121, 133, 150, 153, 158.[213] I. 133.[214] İbn El>t Hatim, Takdime tu l-cerh, s. 130.[215] Kz-Zchebt, Mtzân, I. 435.[216] Ez-Zelıebt, Târlfa'l-lalâm, V. 117.[217] El-Çatlbıı'l.Bağdâdf, Törfyv Bağjâd, XII. 232.[218] İbn J.Iaccr, Tehzlb, III. 177.[219] Aynı yer.[220] EfZehebt, Mhân, I. 658.[221] İbn flacer, Teft***, III. 177.[222] Aynı yer.[223] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 51-54.[224] tbnul-Egtr, Usdu%gSbe, II. 354; îbn tfacer, l9öbe, III. 130; Tehtîb, IV. 236.[225] Aynı yerler.[226] Et-Tfirihnl-Kebtr, I- 1. 26.[227] Tehjlb, IV. 198.[228] Aynı eser, III. 135.[229] Aynı eser, II. 94; İbn Ebt liâthıı, Kitöbu'l-cerh ve't-ta'dU, III. 2, 186.[230] Aynı yer.[231] Bkz. tbn Şacer, Tehıib, V. 198.[232] TEhZib, II. 268.[233] Abmed tbn H«nbel, KUabu'l-ıIUl ve Ma'rtfeti'r-Tİcal, I. 322.[234] tbn Sa<d, Tobaköl, VII. 1, 115.[235] İbn Hacer, Tehtlb, II. 269.[236] Bkz. et-TSrîfySl-Kebls, I. 2, 288.[237] Bkz. Sunan, I. 224.[238] Bkz. Tthştb, II. 269. Burada tbn #»cer "mezkûr hadisin bana nasıl delalet ettiğiniMuamadun'Mer.[239] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 54-56.[240] Ahmed İbn İJanbel, Musned, II. 387; el-Buhârt, et-TörîfyuH'Keblr, I. 2, 272. Bura­dahadisin muhtelif varyantları, II. 1, 47 de de hadisin Âişe'den gelen bir rivayeti zikredilmiştir.[241] En-Nevevİ, Şafytyu Müslim Biterkfn-Nevevi, XVIII.  129.[242] El-Buhârt, Şabl& I. 37-38.[243] îbn «Abdi'1-Berr, Câm? beyâni'l-Hlm, I. 74; İbn B.acer, Fei^u't-börl, I. 174.[244] El-fJatibu'1-Bağdadt, TakyUıSl-hlm, s. 33, 34.[245] İbn <Abdi'l-Berr, Cami1 beyâni'1-Ulm, î. 74.[246] El-Bnkarf, Şöhfy, I. 36; Ahmed tbn Hanbel, Mıuned, II. 403; tim 'Abtlı'1-Berr, Cami"btyânVUHbn, I. 70; ef-Zehebt, Tezkire, I. 36.[247] El-Hatfhu'1-Bağdüd), TakylJuU-Ulnı, B. 42.[248] Kâmil, I. 6b.[249] Diğer rivayetler için bkz. el-Çaflb, Takyld, s.  66.[250] Meselâ bkz. ez-Zehebl, Mhâau'l-iHidâl, I. 331.[251] İbn Sa<d, Tabakât, VII. 1, 162; el-Qa(!b, el-Kifoye, «. 275, 283; Abmed İbn Kiıâbu<l-fdel.1. 43; tbn Hacer, Tehzlb, I. 470.[252] Bkz. TörUfu-l-lsISm, III. 345.[253] ibn  Hacer, Tehzib, I. 470.

20 / 22

Page 21: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

[254] Bkz. KitöbvVılel, 1. 43.[255] Bkz, T<*<$öı, VII. 1, 162.[256] Bke. etrTörtySUKAtr, I. 2.[257] Bu eser, tarafimudan türkçeye terceme edilmig ve İlahiyat Fakültesi yayınlan ara­sında(1967) "Hemmâm tbn Munebbih'in SahSfaV* adı altında nepedUmi^tir.[258] Tabakat V, 396.[259] Hemmâm Ibn Munebbih'in Saltifesİ, s. 49-50.[260] Prof. M. HamtdûUah, MaSner Ibn Râşid hakkında şu bilgiyi vermiştir: "Ebü tUrve Ma*merîbn Râşid (ö. 153 H./77Û) yalnız Hemmâm'm Sahîfeıini muhafaza etmekle kalmamı;, aynızamanda el-Câmi* isimli mühim bir hadîe kitabı da telif etmiştir. Eserin isminden anlaşı­lacağıgibi, bir  çok  şeyhlerden  işitmiş ve  yazmış  olduğu Hazreti Peygambere  ait bütün hadîsleribu  kitapta  toplamıştır.   Eserin  muhafazası  ve  son  zamanlarda  Türkiye'de  keş­fedilmesi, ilim adına büyük bir talihtir. Bir nüshası Ankara   Üniversitesi   Dil-Tarih  ve  Coğ­rafya Fakültesi Kütüphanesi (İsmail Saib Koleksiyonu No. 2164)nde bulunmaktadır. Nüshanoksan olmakla beraber çok eskidir ve 364 H./974 tarihlidir. Tuleytula (Toledo-lspanya) dais­tinsah edilmiştir. Aynı eserin diğer bir nüshası tamam olup İstanbul'da Feyzullah Ef.Kütüp­hanesi No. 541 de bulunmaktadır. Bu nüsha 606 H./12O9 tarihini taşır. Dr. Fuat  Sezgin"Mu-sannaf isimli hadis eserlerinin menşe'i ve MaSner Ibn Râşid'in Cümi'i" başlığı altındamühim bir makale negretmiştİr. (Türkiyat Mec. istanbul 1955, XII. 115-34). Eserin muhtevası,râvilere göre değil mevzua göre tanzim edilmiştir. Ankara nüshasında süratli bir okumadansonra se­kiz on yerde Hemmâm'm Sahıfesine atıf yapıldığını gördüm...' (Adı geçen Sahife.  s.52 -dipnot).

[261] Ez-ZeheM, Târfyu'I-hlöm, V. 309; îbn FJacer, Tehzlb, XI. 67.[262] Bkz. <Umdetu'l~kârl, I. 81.[263] El-Buhârl ve Müslim tarafından rivayet edilen hadislerin bir karşılaştırması için bkz.Hemmöm îbn Munebbih'in Sahtfeti, s. 55-59.[264] Müsned, II. 312-319.[265] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 56-62.[266] İbn Kestr, el-Bidâye ve'n-nihâye, VIII. 297.[267] Aynı yer.[268] İtkân, II. 222.[269] İbn lineer, Iföbe, IV. 92; îbn Keıtr, el-Bidâye, VIII. 299.[270] îbn Sa'd, TabakSi, II. 2, 123.[271] Nitekim aşağıda gelecek olan haberler buna delâlet etmektedir.[272] İbn Sa’d Tabakat, V. 216; es-Zelıebİ, Târlfyu'l-îtlâm, IV. 48; İbn Haoer, Tehtib,VIII.433.259,[273] Ibn Sa'd, Taboköt, V. 216.[274] Aynı eser, VI. 179; Abmed tba Hanbd, Kitâbu'l-Ulei, I. 50.[275] İbn Hacer,  TcA?B, VII.  198.[276] Küâbu'l-ctrb ve't-ufdU, III. 1, 332.[277] Es-Snyütî, ttkân, II. 225.[278] ibn Hacer, Tehılb, X. 43.[279] Aynı e»er, VI. 54.[280] Aynı yer.[281] Aynı eser, VIII. 310.

21 / 22

Page 22: a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in · PDF fileB5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi a. Ebü Bekr ve 'Ömer'in denemeleri Ebü Bekr ve cOmer îbnu'I-Hattüb'ın

B5. Hadis sahîfeleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

[282] Aynı eser, VI. 54.[283] îbn Ebt Hatim,  Takdimetu'l-cerff, s. 241.[284] Mu'cem gartbi'l-gur'ân,   Muhammed   Fu'âd   cAbdu'l-Büki   tarafindan   hazırlanmışolup, 'A1İ İbn Ebi Jalba'nın Şo^f/esi hakkında M. Kömil   Huseyn'in mukaddimesini ihtiva eder.[285] Bkz. en-Nötib ve'Umensu^ s. 15.[286] Aynı yer.[287] Bkz. Fetlfu-t-bârl, VIII. 332.[288] MhânuT-iUidâl, III. 134.[289] ltkan, II. 223.[290] Mlıânu'l-İUidöl, III. 134.[291] ELKâmil, II. 141b.[292] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 62-66.[293] Et-Twİfyu*UkAtr, I. 1, 325.[294] Törlbu'l-îslöm, III. 180.[295] Tercemesi için bks. eg-Zehebt, Teşkire, I. 99.[296] Ej-Zehcbl, Tör^'l-Ulâm, V. 10-11.[297] Bkz. Tthftb, III. 90.[298] Aynı eser, IX. 300.[299] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 66-67.[300] ibn Sa'd, Tobakât, VII. 2, 115; îbn tfacer, tföbe, III. 80; TeAftt, III. 475.[301] ibn Sa'd; Tabakat,V. 383.[302] Bkz. Musned, IV. 285.[303] Bkz. Sünen, III. 627.[304] Bkz. et-Tarihu'l-kebir, II. 1, 456.[305] Ez-Zehebt, Târîkul- Ulam, III, 313-315.[306] ibn<Adt, el-Kamil, I. 6b; ez-Zehebt, Târİ^u'l-lslâm, III. 311.[307] Ed-Darimi, Sünen, I. 125.[308] El-Hatib, Târihu Bağdâd, XIII; 233; ez-Zehebt, Târihul-islâm, III. 76.[309] Prof. Dr. Talât Koçyiğit, HADİS TARİHİ, Türkiye, Diyanet Vakfı Yayınları: 67-68.

22 / 22