6 bozrurt her gün 4 sayfa fiatı 15...

4
ïann Bizimdir Cuma 6 MART 1959 BozRurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ GAZETE Her Gün 4 Sayfa Fiatı 15 Mil SAYI : 1019 YIL : 8 MıldUr ve imtiyaz Sahibi: CEMAL TOöAN Adres«: AsmalU No. 7û, Leflcosa - Kibri». Telgraf: “BOZKURT” - V. K. 824 - Tel. 2861 Dizilip B asıldı £< l'er: “Bozkıırt Basımevi'’ Anayasa'ya Riayetsizlik Türk Ordusunu Harekete Geçirebilecek Cemaatimize Malî Yardımlar Mevzuunda Esaslı Kararlar Alınıyor DIŞİŞLERİ BAKANIMIZ GENİŞ BİR İZAHATTA BULUNDU Ankara, 5— Kıbrıs mevzu- unda Çarşamba günü Büyük MÜH Meclisinde yapılan tar tısınalar hakkında bıı akşamki •Kıbrıs Saati” programında ıreniş bir izahat verilmiştir. Kıbrıs Saati” programı hu mevzuda muhalif ve muvafık Milletvekilinin söz aldığına işaret ettikten sonra C.H. Par tisi Genel Başkanı İsmet İnö- niinün Kıbrıs mevzuunda yap tığı konuşmaya temas etmiş ve bunu takiben Dışiş’eri Ba- kanımız Fatin Rüştü Zorlu’ ııun açıklamasını yayınlamış- tır. Muhalefet Lideri İsmet tııö nii bu konuşmasında daha faz la garantiler üzerinde durmuş ve bunların tenvnat derece*'-- n;n sarahaten açıklanmasını istemiştir. İnönü Zürih ve Londra anlaşmalanyle Tak- sim ve Enosis’in bertaraf edil- miş olmasına temas ettikten sonra, bu ittifak manzumesi içinde Kıbrıs Cumhuriyeti için bazı garantilerin lüzumu- naJ^aret etmiştir. Zorlu’nun Açıklaması İsmet İnönü’den sonra söz olan Fatin Rüştü Zorlu, Zürih ve Londra anlaşmaları ile miH menfaatlerin h:mayesiniıı . " » m m —• SOKUSU TÜRKİYENİN GARANTİSİ Kıbrıs mevzuunda Büyük Millet Meclisinde cereyan eden tartışmalar bir kere daha gös. terııılştir ki, Zürih ve Londra and aşmaları İle Kıbrıs Türk cemaatinin bütün haklan tam bir garanti altına alınmış bu- lunmaktadır. Bu mevzuda ge- rek Muhalif Milletvekilleri, ge- rekse iktidara mensup millet- vekilleri söz alarak garantiler Üzerinde önemle durmuşlar ve bunun tasrihini istemişlerdir. Dışişleri Hakanımız Sayın Fatin Rüştü Zorlu, gerek mu. halefete, gerekse İktidara men sup Milletvekillerinin endişele- rini tamamen ortadan kaldıra- cak çok önemli açıklamalarda bu unnıuştıır. Bıı açıklamala- rın hemen hepsi de bizim İçin hayati önemi haizdir. Zorlu diyor İd, andla.şııuı ge- reğince anayasaya riayet edil, ıııedlgl takdirde, müştereken v«y» münferiden tarafların ha- rekete geçmeleri hakkı tanın- ıııaktadır.Bıı ne demektir? Yani Kum çoğunluğu haklarımızı ta- nımamakta ısrar eder ve ana- yasaya riayetsizlikte bulunur, sa Türkiye, ya İngiltere müştereken veya münferiden, yani, beraberce yahut tek başı, ııa harekete geçebilecektir. Bu hıuus andlaşıııada sarahaten •»ellrtllmektedlr. Kıbrıs Adası Yunanistaııduıı <100 mil, Türkiyeden ise 40 mil uzaktadır. Böyle bir ahval zu- hur ettiği takdirde hangi tara, fin hareketi müessir olacaktır î Wphe yok kİ, Türklyenln hare- keti daha tesirli olacak ve du- ruma en erken bir zamanda \ e en kıtta yoldan Türkiye hâ- kim olacaktır işte bu, temina- tımızın teınel‘taşını teşkil et. inektedir. Bundan daha garan- tili bir teminat akla gelebilir mİ? Adaya yapılacak mali yar- dımlara gelince, bu hususa da Ztlrih ve Londra andlaşmala- «nda sarahaten yer verilmek- Gerek Türkiye, gerekse Yunanistan Adadaki kendi ce. ■itaatlerine ayrı ayrı mali yar- ımlarda bulunabilecektir. Tür "iye, Kıbnsta bankalar, okul- ar açmakla, kooperatifler kur- makla, Adaya uzmanlar gön- ermekle Türk cemaatinin her tulumdan kalkınmasını şaftlı. ve en kısa bir zamanda üreneli bir hayata kavnşa- alı olan Türk cemaati gelece- ne eınln olarak bakabllecek- _ V(ladakİ Türk cemaatinin „1" ““tiert. Türkiyeuln güven I în l*e mevzııubahistlr. Kıb hpr bakımdan kuvvetli ve Wurlu bir Türk top umun«» yaratılmış olması, Türkiyeınl- JJ Küvenİt¡finin takviyesi için «nemlidir. Türk devlet a. «anıları bunu bildikleri içindir ı Kibrin Tllrk cemaatinin her lıımd*n kalkınmış bir cemaat a İne gelmenini candan arzu v ve bunun tahakkuku tadırlar adımlar ııtnmk BOKKI'BT sağlandığına işaret etmiş ve andlaşmada gerek Enosis’in gerekse Taksimin bertaraf edil d'.ğini ve bu hususların anaya sada hükümlere dayanan mad delerle kanunlaşacağını kayde derek ezcümle şöyle demiştir: “Bu anlaşma ile Türk ccma atinin bütün hatları tam bir garanti altına alınmıştır. Eğer andlaşmada Taksim için teminat yoksa, pek tabiî Ene* sis için de teminat yoktur. Ga- ranti andlaşması hükümleri doğrudan doğıuya taraflara harekete geçmek hakkı da ver rnektediı. Türkiyenin Müdahalesi Konuşmasına devam eden Fatin Rüştü Zorlu, anayasa ihlâl edildiği takdirde, taraf larııı harekete geçebileceği- ni etraflıca izah etmiş ve şöyle devam etmiştir: “ Yunanistan Kıbrıs’tan GDO m il uzaktır. Halbuki Kıbrıs Türkiyeden yalnız 40 mil uzakta bulunuyor. Hövle bir hareket halinde G00 mil mi, yoksa 40 mil mi daha te- sirli olacaktır.’ Böyle bir hal zuhur ettiği takdirde, müş- tereken veya münferiden ha rokete geçmek yetkisi taraf- lara verilmektedir.” Türklerc Yapılacak Malî Yardımlar Fatin Rüştü Zorlu, Türk cemaatinin iktisaden kal- kınması mevzuunu da elo al- mış ve Zürih - Londra aııd- laşmalarıııda tarafların keıı di cemaatlerine malî yardım da bulunabileceğine dair yetkiler tanındığına işaretle şöyle devam etmiştir: "Türkiye,, Adada mevcut ve yeni açılacak Bankalar vasıtası ile yardımlarda bu- lunacaktır. Bu yardımlar Bankalar, okullar açmak, kooperatifler kurmak sure- tiyle olacaktır. Ayrıca bu hususta Türk cemaatini ten- vir etmek için Adaya uz- manlar gönderilecektir. Bu suretle her bakımdan Türk cemaatinin menfaatleri ko- runacak ve müreffeh bir ha- yata doğru Türk camiası yol alacaktır.” MOSKOVA DÖNÜŞt) POZU: On günlük bir ziyaretten döneningillz Başvekili MacMi.lan İle Hariciye Vekili Selwyn Lloyd evvelki akşam Londraya dönmüşlerdir Tepkili bir Comet yo'cu uçaftıyle Londra hava alanına ulaştığı zaman MacMlllan’ı halk alkışlamıştır. Besimde İngiliz Başvekili İle Hariciye Vekiil uçaktan İndikten soııra birlikte yürürken görülüyor Macmiüan Kraliçeye izahat verdi Londra 6— Sovyet Kusya- da yaptığı- temaslar hakkında Britanya Başbakanı Harold Macmilan bugün Britanya Kral:çesi İkinci Elizabeth’e izahatta bulunmuştur. Macmillan Birleşik Aırıen- kayı ziyaret etmezden evvel Paıis ile Bonn’u da ziyaret edecek ve Rusya ziyareti haV kında izahat verecektir. Mac- millan Vaşingtoııdan sonra Ottawa’ya da gidecek ve her iki parlâmentoda da Rusya seyahati hakkında izahatta bu lunacaktır. tng'liz Başbakanının seya- hati Pazartesi günü başlıyacak ve Mart ayının son haftasına kadar devam edecektir. Siya- sî çevreler Başbakanın yapaca ğı bu ziyaretlere büyük bir önem vermektedirler. Tornarides Kıbrısa döndü Mr. C.G. Tornaridis dün akşam uçakla Londradan Kıb risa gelmiştir. 1956 da Kıbrısa Başsavcı olarak tayin edilen Sir James Henry Kıbrıstaki vazifesine devam etmektedif ve edecek- tir de. Başsavcı olmakta devam eden fakat Sömürgeler Bakanlığın- da özel işler yapan Tornarides Kıbrısa özel bir vazife ile gel- miş bulunmaktadır. Pissas Niyazi Dağlı’yı ziyaret etti Sağcı İşçi Birlikleri Genel Sökreteri Pissas dün Türk İş- çi Birlikleri Genel Sekreteri Niyazi Dağlı”yı ziyaret etmiş ve îşçi meseleleri mevzuunda onunla görüşmelerde bulun- muştur. Bu arada Türk—Rum işçi- lerin durumları göz önünde tu tularak müşterek bir hareket tarzı taıkip edilmesi hususun- da da görüş teatisinde bulunul muştur. Pissas dün akşam Lâr nakayı ziyaret ederek oradaki sağcı işçilerle de görüşmelerde bulunmuştur. Sarah Churchill Mahkûm Edildi Sarhoşluktan Sanık Olarak Mahkemeye Getirilen Sarah îki Lira Ceza Ödedi LİVERPOOL, 5 . (R): Sabık Ingiliz Başbakanı Sir Winston ıJhurchlii’ltT 44 yaşındaki ti- yatro artisti olan kızı Sarah Uıurchill, bugün sarhoş olmak tan ve yakışiKsız harenetlerde Du.unmaktan dolayı dört polis tarafından mahkeme huzuruna çiKarıımıştır. Bayan Sarah suç ıu görülerek iki lira cezaya ınankûrn, edilmiştir. Mahkeme huzurunda ismi a- çiKİandıgı zaman, dinleyiciler arasında bir gürültü kopmuş vb..p. Bayan Churchill yalına- yak polisler tarafından maznun Kutusunun içine sokulmuştur, ismi, itham evrakı üzerine Sa. rah Beauchamp olarak yazıl- mıştı. Hakim kendisine bunun gerçekten ismi olup olmadıkım sorduğunda, şu cevabı vermiş- tir: “Sizin teessüsünüz ve be- nim İftiharım olan adım Sarah ChurchiU’dir.” Sarah Churchill bundan bir müddet önce aynı suçtan Ame. rikada da cezalandırılmıştı. Dâvâ esnasında mahkeme kâtibi İthamnameyi okuduğu zaman Bayan Churchill e.'inl vurarak: "Polisleriniz üzerim- den ellerini çekmedikçe ve ba- na ayakkaplarımı iade etme- dikçe hiç bir suçu kabul etmi- yeceğim’ diye haykırmıştır Bu KIBRIS MÜFTÜLÜĞÜ MÜSE V V İTLİĞİNDEN Kıbrıs Müftüsü Sayın M. Dânâ Efendi, halkımızla görüşmek ve vazü nasihat ta bulunarak ikindi namazı nı eda eylemek üzere 8 Mart, 1959, tarihinde ö. s. saat 2.30 da Çatköy’ü (Ça- toz) z yaret eyleyecektir. nun üzerine polisler geri çekil, di. Bayan Sarah Churchill suç- suz olduğunu iddia etti, E'lr polis, Bayan Sarah’ın sa- bahleyin bir taksiye bindiğini ve şoföre İki buçuk şilin bor- cunu ödemediğini söyledi, Po. lis, taksi şoförüne parayı öde- mesini rica ettiği zaman Ba- yan Sarah’ın polise: “Cehenne- me git. Bende para yoktur.” dediği iddia edilmiştir. Po!is subayı, kendisine refakat et. meşini rica ettiğinde Bayan Sa rah’mn şunları söylediği bildi- rilmektedir: “Senden nefret e- derim. Herkesten nefret ede- rim.” Polisin iddiasına göre Sarah Churchill sokak ortasında ba. giriyordu Londradaki mahkûmla- rın durumu inceleniyor Dün akşam resmen açıklan- dığına göre, cezalarını Londıa hapishanelerinde çekmekte olan Kıbrıslı 31 mahkûmun durumları İncelenmektedir. Bu mahkûmların acilen geri alınmaları iç;n tedbirler aran- maktadır. Buna rağmen bu mevzudaki kararın bir müddet daha gecikebileceğiııe işaret olunuyor. Kıbrıs Başsavcısı ile Genel Vali Sir Huglı Foot arasında bu mevzuda yapılmakta olan görüşmeler henüz kat’i b:r netice vermemiştir. Fakat kısa bir zamanda bu mevzuda açık lama yapılacağı bildirilmekte- dir. EVKAF YÜKSEK MECLİSİ BAŞKANLIĞINDAN: Evkafa ait Lefkoşada Girne Caddesinde (Evkaf Dairesi ittisalinde) inşa edilecek dian otelin temel atma merasimi 8 Mart, 1959 tarihi- ne müsadif Pazar günü sabah/eyin saat 10,30 da yapılacağından sayın halkımızın teşrifleri rira olunur. Dr. Fazıl Küçük Evkaf Yüksek Meclisi Başkanı. İngiliz gazeteleri Grivas ile fazla ilgileniyor Bir İngiliz Yazarı Gıivas’ın Mareşal Haıding’i dört defa öldürmeye teşebbüs ettiğini açıkladı Makarios ila Grivas gizli bir görüşme yaptı Londra (Hususî) 5— lıı -1 Kokayı ilgilendiren bütün giliz gazeteleri ve genel ef-' meseleler görüşülmüştür. kâr, Londra anlaşmasının tatbik sahasına konması hu- susunda hazırlıklara başlan dığı bugünlerde halen ken- dini bir esrar perdesine bü- rümüş olan eski terör lide- ri Grivas ile fazla meşgul ol maktadırlar. Times gazetesi Makarios’un silâhlarını tes- lim etmesi hususunda Eoka ya müracaatta bulunacağını bunun kabul olunacağına muhakkak nazarı ile bak- makta ise de, Daily Teleg- raph gazetesi Başpapas ile Grivas arasında ciddî görüş ayrılıkları olduğunu ileri sürmektedir Diğer taraftan Atiııadan Londraya gelen son bir ha- bere göre, Yunan Dışişleri Bakanlığına mensup bir söz cii Grivas’m pek yakında Yunanistan a döneceğini söylemiştir. Aynı haberler- de ilâve edildiği veçhile, tedhiş liderine büyük bir karşılama töreni de yapıla- caktır. Yunan kaynakları Başpiskopos .Makarios’un Salı akşamı Grivas ile çok gizli bir görüşme yaptığını bildirmektedirler. Aynı kay ııaklar, Grivasa refakat et- mek amacıyle Yunanistan- dan yüksek rütbeli subay- lar Kıbrısa gelmiş bulun- maktadır. Anlaşıldığına gö- re, Eoka’nm göstereceği af- fedilen bütün siyasî suçlu- ları Yunanistan kabul ede- cektir. Londra -çevreleri .Makari- os ile Grivas görüşmesinde, News Chronicle gazetesi yazarlarından Stephen Bar- ber, yazdığı bir makalede tedhiş lideri Grivas’tan bah setmekte ve Grivas’m Fcld- Mareşal Harding’i dört de- fa öldürmeye teşebbüs etti- ğini iddia etmektedir. Step- hen Barber’e göre Grivas bir defasında Lefkoşadaki Yunan Konsoloshanesinin damından Mareşal Harding’ i vurmak için tertibat almış fakat bu en azdan İngiltere ile Yunanistanın diploma- tik bağlarının kesilmesine mal olacağından menedil- miştir. Yazar, News Chro- nicle gazetesinde şu ifşaatı yapmaktadır: “Grivas Lef- koşanııı Yunan Konsoloslu- ğu damına bir nişancı ko- yup, bir Pazar sabahı Mare şal Harding karşıdaki Angli can kilisesinden çıkarken onu vurdurmak istemişti.” BAĞDAT PAKTI Devletleri Amerika ile Savunma ¡Anlaşmaları Yaptı Zorlu, Bu Anlaşmadan Kimsenin Endişeye Düşmemesi Gerektiğini Belirtti ANKARA, 5 . (R): Birleşik Amerika bugün Ankara’da Dışişleri Bakanlığında Türki- ye, İran ve Pakistan ile ayrı ayrı iki taraflı savunma an- laşmaları imzalamıştır. Anlaş- mayı Birleşik Amerika adına, Büyükelçi Mr. Fletcher War- ren imzalamıştır. Türkiye adı. na Hariciye Vekili Fatin Rüştü Zorlu, İran ve Pakistan adına ise, İran Büyükelçisi General Asan Arfa ve Pakistan Büyük elçisi S. M Haşan imzalamış- lardır Türkiye Hariciye Vekili Fa- tin Rüştü Zorlu, bu münasebet- le bir demeç vererek anlaşma- nın Birleşmiş Milletler anaya, sasında mündemiç gayelere uy gun olduğundan herhangi bir devletin bundan heyecan ve endişeye düşmesine sebep ol- madığını belirtmiştir. Tahran- dan bildirildiğine göre, İran Dışişleri Bakanı Aşgar Hik- met, Cumartesi sabahı anlaş- mayı tasvip etmek için Meclise sunacaktır. SİYASI ÇEVRELERDEKİ KANAAT Siyasî çevreler Türkiye, tran Pakistan ve Birleşik Amerika Hükümetleri arasında imzala- nan ikili savunma paktlarının B’ağdad Paktını takviye mak- sadıyîe hazırlandığını ileri sür- mektedirler. Aynı çevreler, geçen Ocak ayında Karaşide yapılan Bağ. dat Paktı Bakanlar Konseyi toplantısında bölge müdafaası üzerinde esaslı bir şekilde du- rulduğunu hatırlatmakta ve bu gün imzalanmış olan ikili sa- vunma paktlarının Karaşide yapılan toplantı esnasında ka- rarlaştırıldığı kaydedilmekte, dir Bilindiği gibi Birleşik Ame- rika Hükümeti Bağdat Paktı- nın tam bir üyesi değildir. Fa- kat Karaşide yapılan toplantı esnasında konuşan Amerikan temsilcisi, Bağdat Paktı dev. letlerinin- her bakımdan Ameri- ka tarafından destekleneceğini açıklamıştı. Bugün ikili savun- ma paktlarının imzalanma3iyle bu taahhüdün yerine getirildiği belirtilmektedir. tRAK’IN DURUMU İraktaki ihtilâl hareket'erin- den bu yana Bağdat Paktının bir üyesi olmakla beraber, İrak Hükümeti yapılan toplantılara iştirak etmemiştir. Zaman za. man îrak’ın paktan ayrılacağı- na dair şuyu bulan haberler dahi bugüne kadar tahakkuk etmemiştir. Bu bakımdan trak- ın pakta karşı mesuliyetlerini yerine getirmediği muhakkak- tır. Buna rağmen trak Hükû. metinin Pakta karşı durumu- nun ne olacağı henüz açıklan- mamıştır ANLAŞMANIN İNG1LTERE- DEKt AKİSLERİ Londra (R) 5— B:rleşik Amerikanın Türkiye, Pakistan ve İranla ikili savunma anlaş maları yapmasını bugün Ingi l'z Hariciye Vekâleti sözcüsü ivi karşılamıştır. Sözcü şunları söylemiştir “Bağdat Paktında bu'unan üç müttefikimizle Rir leşik Amerikanın vardığı bu anlaşmalar memnuniyetimizi mucip olmuştur.” Vaşington (R) 5— Birleş-k Amerikanın, Türkiye, Pakis- tan ve tran ile ayrı avrı savun ma anlaşmaları imzalamaları konusuna temas eden Amerika Hariciye Vekâleti, bunun Kol lektif ffavretlerle ekonomiler- ni ve bağımsızlıkların geliştir- mek için çalışan memleketlere B:rleşik Amerikanın verdiği önemi gösterdiğini söylem;st;r Hariciye Vekâlet:nden vav-n- lanan bir beyanatta şöyle den KRUSTÇEF ACELEYE LÜZUM OLMADIĞINA KANI Batıklar Makûl Hareket Ettikleri Takdirde Berlin’i Doğu Almanya’ya Devretme Tarihini Tehir Edeceğini Söyledi Leipz'g (R) 5— Sovyet Başbakanı Krustçef, bugün burada yaptığı bir konuşmada her iki Almanya veya Doğu Almanya ile bir sulh anlaşma- sı imzalamadıkça Rusyamn Berlindek-i mükellefiyetlerini Doğu Almanyaya devretmiye- ceğjnL söylemiştir. Sözlerine de cağını belirti MAAD TARAFINDA* vam eden Krustçef Batı dev- letleri Berlin mese'esni makûl bir şekilde münakaşa etmek isted-kleri takdirde Berl'ndeki, Sovyet yetkilerini Doğu Al— manyaya devredeceği taı'hi bir ay kadar teehhüre uğrata mı belirtmiştir. mektedir: "Birleşik Amerika muhtelif vesilelerle bu millet- lerin toprak bütünlüğüne ve siyasî bağımsızlığına karşı vaki olacak herhangi bir tehdidi son derece ciddiyetle mütalâa edeceğin1 açıklamıştır. Bu gün haber verilen anlaşma eskile- rin yerini almamakta, fakat onlara ek olmaktadır Vaşngton (R) 5— Bugün geç vakit Hariciye Vekâlet: Ânkaradaimzalanan ikili anlaş maların metnini açıklamışt ı-. Açıklanan metinde 1954 Gü- venlik Lâyihası veEisenhower doktrini haricinde silâhlı kuv- vetlerini kullanması hususun- da herhang' bir madde mev- cut değildir. Anlaşmaların hepsi aynıdır. Sadece memle- ket is:mleri değişmektedir. Al tı maddeyi ihtiva etmekedir. İlk madde, Eisenhower dokt rini dahilinde yapılabilen yar dunlara mütealliktir. Türk'ye ile yapılan anlaşmada bu mad dede şöyle denmekted r: “Türk hükümeti mütecavi- ze karşı durmak hususunda azimkardır. Birleşik Ameıi'.a hükümeti kendi anayasası ge- reğince silâhlı kuvvetler de bulunmak dahil, uygun bir şekilde harekete geçecektir. Orta Doğuda barışı geliştir- mek !çin karşılıklı anlaşıldığı ve müşterek karar suretinin de ihtiva ettiği veçhile bu gi- bi halde Amerika Türkiyeye isteği üzerine yardımda bulu- nacaktır. İkinci maddede, Türkiye- nin millî bağımsızlığını, top rak bütünlüğünü idame et- tirmek ve ekonomik kalkın- masını temin etmek gaye- siyle Türkiyeye askerî ve İktisadî yardımda bulunma- ya devam edeceği tahmin olunmaktadır. Üçüncü maddede, Türkiye bu gibi askerî ve ekonomik yardımları yukarıdaki madde- lerde ileri sürülen maksat- lar uğruna kullanacağını de ruhte etmektedir. Dördüncü maddede, Türki- ye ile Amerika geçen sene Temmuz ayında Londrada ya pılan Bağdat Paktı toplantısı- na iştirak eden diğer hükümet lerle işbirliği yapmayı teahhiit etmektedirler. Beşinci maddede, halihazır daki yeni anlaşmanın, iki memleket arasındaki ııluslar- arasım teşkilât ve anlaşmaları müteessir etmiyeceği belirtil- mektedir. Altıncı madde, anlaşmanın bugünden itibaren yürürlükte olduğu her iki taraftan h :ri anlaşmayı feshetmek niyet'n- de bulunduğuna dair yazılı bir bildiri gönderdikten bir sene sonraya kadar yürürlükte kalacağını şart koşmaktadır. Pakistan Anlaşmadan Memnun Karaşi (R) 5— Pakistan Hariciye Vekâleti, neşrettiği resmî bir beyanatta, Amerika Türkiye, İran ve Pakistan ile imzaladığı iki savunma anlaş- malarıyle bu memleketin Bağ- dat Paktı üyelerinin birbirine karşı olan mükellefiyetlerin hemen aynı deruhte ett'ğini belirttikten sonra şunları ilâve etmektedir: “Biz doğrudan doğruya Bir leşik Amerikanın Bağdat Pak- tına katılmasını tercih etmek- te isek de bugün imza’anan ikili savunma anlaşmaları ve Hariciye Vekâleti tarafından yayınlanan resmî beyanat b:zi ziyadesiyle tatmin etmiştir.” Bir basın toplantısında be- yanatta bulunan Hariciye Ve kâleti mensuplarından biri, ko miinist olmayan memleketle- rin taarruzuna uğradığı takdir de de Pakistanın Paktı hareke te geçireceğini belirtmiş ve şunları söylemiştir: “Yeni anlaşma Pakistanın savunma gücünü kuvvetlend’r miştir.” SON DAKİKA : EiSENHOWER ÖNEMLİ BİR TOPLANTI YAPTI Vaşington, 5 - (R ): Baş - kan Eisenhower bugün bü- tün yüksek diplomatlarını ve haber alma servisleri mü şavirlerini Beyaz Sarayda Berlin ve Almanya konusun da özel bir toplantıya çağır- mıştır. Beyaz Sarayın bildirdiği- ne göre, konferans Amerika Güvenlik Konseyinin üyele- rinin de iştirakiyle yapıl- mıştır. Konseyin özel top- lantısma Eisenhower ile bir likte iştirak edenlar arasın- da Başkan Yardımcısı Ric- hard Nixon, Savunma Baka nı Neil Meelroy, Sivil ve savunma teşkilâtlandırma Dairesi Müdürü Leo Hoegh Hariciye Vekil Vekili Chris- tian Herter, Müşterek Genel Kurmay Başkanı General Nathan, Merkezî Casusluk Ajanı Müdürü Ailen Dıılles vardı. Y i G ¥ t9 aA BALERİNANIN AŞKI: Ingiliz Kraliyet balesinin yıldızı pri- ınu lıa'erlna Svetlana Berlsova bundan bir müddet evvel genç bir PakistanlI rııh doktoru olan Muhammed Mesud Han ile tanışmıştı PakistanlI doktor Londra gazetelerinden birinde staj görmekteydi. Geçen gün 84 yadındaki doktorla 26 yasın- daki balerina mütevazı bir merasimle evlendiler ve balayla- rını geçirmek Üzere Parise hareket ettiler. On günlük * Stil- lerinden sonra yeni evliler Londra’daki içlerine döneceklerdir. Svet'ana’nın ilerde Margot Fonteyn’in yerini alacağına mu- hakkak nazarıyla bakılıyor. L ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Upload: others

Post on 10-Sep-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 6 BozRurt Her Gün 4 Sayfa Fiatı 15 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/06Mart1959-Bozkurt.pdfïann Bizimdir Cuma 6 MART 1959 BozRurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ

ïann Bizimdir

Cuma6

M A R T1 9 5 9

BozRurtG Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E

Her G ü n 4 S a y f a F i a t ı 1 5 Mi lSAYI : 1019 YIL : 8

MıldUr ve im tiyaz Sahibi: CEMAL TOöAN Adres«: AsmalU No. 7û, Leflcosa - Kibri».

Telgraf: “BOZKURT” - V. K. 824 - Tel. 2861 Dizilip B asıldı £< l'er: “Bozkıırt Basımevi'’

Anayasa'ya Riayetsizlik Türk Ordusunu Harekete GeçirebilecekCemaatimize Malî Yardımlar Mevzuunda Esaslı Kararlar Alınıyor

DIŞİŞLERİ BAKANIMIZ GENİŞ BİR İZAHATTA BULUNDUAnkara, 5— Kıbrıs mevzu­

unda Çarşamba günü Büyük MÜH Meclisinde yapılan tar tısınalar hakkında bıı akşamki •Kıbrıs Saati” programında ıreniş bir izahat verilmiştir.■ Kıbrıs Saati” programı hu mevzuda muhalif ve muvafık M illetvekilinin söz aldığına işaret ettikten sonra C.H. Par tisi Genel Başkanı İsmet İnö- niinün Kıbrıs mevzuunda yap tığı konuşmaya temas etmiş ve bunu takiben Dışiş’eri Ba­kanımız Fatin Rüştü Zorlu’ ııun açıklamasını yayınlamış­tır.

Muhalefet Lideri İsmet tııö nii bu konuşmasında daha faz la garantiler üzerinde durmuş ve bunların tenvnat derece*'-- n;n sarahaten açıklanmasını istemiştir. İnönü Zürih ve Londra anlaşmalanyle Tak­sim ve Enosis’in bertaraf edil­miş olmasına temas ettikten sonra, bu ittifak manzumesi içinde Kıbrıs Cumhuriyeti için bazı garantilerin lüzumu­naJ^aret etmiştir.

Zorlu’nun Açıklamasıİsmet İnönü’den sonra söz

olan Fatin Rüştü Zorlu, Zürih ve Londra anlaşmaları ile miH menfaatlerin h :mayesiniıı

."»m m —•

SOKUSU

TÜRKİYENİNGARANTİSİKıbrıs mevzuunda Büyük

Millet Meclisinde cereyan eden tartışmalar bir kere daha gös. terııılştir ki, Zürih ve Londra and aşmaları İle Kıbrıs Türk cemaatinin bütün haklan tam bir garanti altına alınmış bu­lunmaktadır. Bu mevzuda ge­rek Muhalif Milletvekilleri, ge­rekse iktidara mensup millet­vekilleri söz alarak garantiler Üzerinde önemle durmuşlar ve bunun tasrihini istemişlerdir.

Dışişleri Hakanımız Sayın Fatin Rüştü Zorlu, gerek mu. halef ete, gerekse İktidara men sup Milletvekillerinin endişele­rini tamamen ortadan kaldıra­cak çok önemli açıklamalarda bu unnıuştıır. Bıı açıklam ala­rın hemen hepsi de bizim İçin hayati önemi haizdir.

Zorlu diyor İd, andla.şııuı ge­reğince anayasaya riayet edil, ıııedlgl takdirde, müştereken v«y» münferiden tarafların ha­rekete geçmeleri hakkı tanın- ıııaktadır.Bıı ne demektir? Yani Kum çoğunluğu haklarımızı ta­nımamakta ısrar eder ve ana­yasaya riayetsizlikte bulunur, sa Türkiye, ya İngiltere müştereken veya münferiden, yani, beraberce yahut tek başı, ııa harekete geçebilecektir. Bu hıuus andlaşıııada sarahaten •»ellrtllmektedlr.

Kıbrıs Adası Yunanistaııduıı <100 mil, Türkiyeden ise 40 mil uzaktadır. Böyle bir ahval zu­hur ettiği takdirde hangi tara, fin hareketi müessir olacaktır î Wphe yok kİ, Türklyenln hare­keti daha tesirli olacak ve du­ruma en erken bir zamanda \ e en kıtta yoldan Türkiye hâ­kim olacaktır işte bu, temina­tımızın teınel‘taşını teşkil et. inektedir. Bundan daha garan­tili bir teminat akla gelebilir mİ?

Adaya yapılacak mali yar­dımlara gelince, bu hususa da Ztlrih ve Londra andlaşmala- «nda sarahaten yer verilmek-

Gerek Türkiye, gerekse Yunanistan Adadaki kendi ce. ■itaatlerine ayrı ayrı mali yar­ımlarda bulunabilecektir. Tür "iye, Kıbnsta bankalar, okul­ar açmakla, kooperatifler kur­makla, Adaya uzmanlar gön- ermekle Türk cemaatinin her

tulumdan kalkınmasını şaftlı. ve en kısa bir zamanda

üreneli bir hayata kavnşa- alı olan Türk cemaati gelece- ne eınln olarak bakabllecek-

_ V(ladakİ Türk cemaatinin „1" ““tiert. Türkiyeuln güven

I în l*e mevzııubahistlr. Kıb hpr bakımdan kuvvetli ve

Wurlu bir Türk top umun«» yaratılmış olması, Türkiyeınl- JJ Küven İt ¡finin takviyesi için

«nemlidir. Türk devlet a. «anıları bunu bildikleri içindir

ı Kibrin Tllrk cemaatinin her lıımd*n kalkınmış bir cemaat

a İne gelmenini candan arzu v ve bunun tahakkuku tadırlar adımlar ııtnmk

BOKKI'BT

sağlandığına işaret etmiş ve andlaşmada gerek Enosis’in gerekse Taksimin bertaraf edil d'.ğini ve bu hususların anaya sada hükümlere dayanan mad delerle kanunlaşacağını kayde derek ezcümle şöyle demiştir:

“Bu anlaşma ile Türk ccma atinin bütün hatları tam bir garanti altına alınmıştır. Eğer andlaşmada Taksim için teminat yoksa, pek tabiî Ene* sis için de teminat yoktur. Ga­ranti andlaşması hükümleri doğrudan doğıuya taraflara harekete geçmek hakkı da ver rnektediı.

Türkiyenin MüdahalesiK onuşm asına devam eden

Fatin Rüştü Zorlu, anayasa

ihlâl edildiği takdirde, ta ra f larııı harekete geçebileceği­n i e traflıca izah etmiş ve şöyle devam e tm iştir:

“ Y unanistan K ıbrıs’tan GDO mil uzak tır. H albuki K ıbrıs Türkiyeden yalnız 40 mil uzakta bulunuyor. Hövle b ir hareket halinde G00 mil mi, yoksa 40 mil mi daha te ­sirli o lacak tır.’ Böyle bir hal zuhur e ttiğ i takdirde, müş­tereken veya m ünferiden ha rokete geçmek yetkisi ta ra f ­lara verilm ektedir.”

Türklerc Yapılacak Malî Yardımlar

F a tin R üştü Zorlu, Türk cem aatinin iktisaden ka l­kınm ası mevzuunu da elo al­

mış ve Zürih - Londra aııd- laşm alarıııda ta ra fla rın keıı di cem aatlerine malî yardım da bulunabileceğine dair ye tk iler tan ındığ ına işaretle şöyle devam etm iştir:

"Türkiye,, A dada mevcut ve yeni açılacak B ankalar vasıtası ile yard ım larda bu­lunacaktır. Bu yardım lar B ankalar, okullar açmak, kooperatifler kurm ak sure­tiyle o lacaktır. A yrıca bu hususta Türk cem aatini ten­vir etmek için Adaya uz­m anlar gönderilecektir. Bu suretle her bakım dan T ürk cem aatinin m enfaatleri ko­runacak ve m üreffeh b ir ha­ya ta doğru T ürk camiası yol a lacak tır .”

MOSKOVA DÖNÜŞt) POZU: On günlük bir ziyaretten döneningillz Başvekili MacMi.lan İle Hariciye Vekili Selwyn Lloyd evvelki akşam Londraya dönmüşlerdir Tepkili bir Comet yo'cu uçaftıyle Londra hava alanına ulaştığı zaman MacMlllan’ı halk alkışlamıştır. Besimde İngiliz Başvekili İle Hariciye Vekiil uçaktan İndikten soııra birlikte yürürken görülüyor

Macmiüan Kraliçeye izahat verdi

Londra 6— Sovyet Kusya- da yaptığı- temaslar hakkında Britanya Başbakanı Harold Macmilan bugün Britanya Kral:çesi İkinci Elizabeth’e izahatta bulunmuştur.

Macmillan Birleşik Aırıen- kayı ziyaret etmezden evvel Paıis ile Bonn’u da ziyaret edecek ve Rusya ziyareti haV kında izahat verecektir. M ac­millan Vaşingtoııdan sonra O ttaw a’ya d a gidecek ve her iki parlâmentoda da Rusya seyahati hakkında izahatta bu lunacaktır.

tng'liz Başbakanının seya­hati Pazartesi günü başlıyacak ve M art ayının son haftasına kadar devam edecektir. Siya­sî çevreler Başbakanın yapaca ğı bu ziyaretlere büyük bir önem vermektedirler.

Tornarides Kıbrısa döndü

Mr. C.G. Tornaridis dün akşam uçakla Londradan Kıb risa gelmiştir.

1956 da Kıbrısa Başsavcı olarak tayin edilen Sir James Henry Kıbrıstaki vazifesine devam etmektedif ve edecek­tir de.Başsavcı olmakta devam eden fakat Sömürgeler Bakanlığın­da özel işler yapan Tornarides Kıbrısa özel bir vazife ile gel­miş bulunmaktadır.

Pissas Niyazi Dağlı’yı ziyaret etti

Sağcı İşçi Birlikleri Genel Sökreteri Pissas dün Türk İş­çi Birlikleri Genel Sekreteri Niyazi Dağlı”yı ziyaret etmiş ve îşçi meseleleri mevzuunda onunla görüşmelerde bulun­muştur.

Bu arada T ürk— Rum işçi­lerin durumları göz önünde tu tularak müşterek bir hareket tarzı taıkip edilmesi hususun­da da görüş teatisinde bulunul muştur. Pissas dün akşam Lâr nakayı ziyaret ederek oradaki sağcı işçilerle de görüşmelerde bulunmuştur.

Sarah Churchill Mahkûm EdildiSarhoşluktan Sanık Olarak Mahkemeye

Getirilen Sarah îki Lira Ceza ÖdediLİVERPOOL, 5 . (R): Sabık

Ingiliz Başbakanı Sir Winston ıJhurchlii’ltT 44 yaşındaki ti­yatro artisti olan kızı Sarah Uıurchill, bugün sarhoş olmak tan ve yakışiKsız harenetlerde Du.unmaktan dolayı dört polis tarafından mahkeme huzuruna çiKarıımıştır. Bayan Sarah suç ıu görülerek iki lira cezaya ınankûrn, edilmiştir.

Mahkeme huzurunda ismi a- çiKİandıgı zaman, dinleyiciler arasında bir gürültü kopmuş vb..p. Bayan Churchill yalına­yak polisler tarafından maznun Kutusunun içine sokulmuştur, ismi, itham evrakı üzerine Sa. rah Beauchamp olarak yazıl­mıştı. Hakim kendisine bunun gerçekten ismi olup olmadıkım sorduğunda, şu cevabı vermiş­tir: “Sizin teessüsünüz ve be­nim İftiharım olan adım Sarah ChurchiU’dir.”

Sarah Churchill bundan bir müddet önce aynı suçtan Ame. rikada da cezalandırılmıştı.

Dâvâ esnasında mahkeme kâtibi İthamnameyi okuduğu zaman Bayan Churchill e.'inl vurarak: "Polisleriniz üzerim­den ellerini çekmedikçe ve ba­na ayakkaplarımı iade etme­dikçe hiç bir suçu kabul etmi- yeceğim ’ diye haykırmıştır Bu

KIBRIS MÜFTÜLÜĞÜ MÜSE V V İTLİĞİNDEN

K ıb rıs M ü ftü sü Sayın M.D ânâ E fend i, halk ım ızla

gö rüşm ek ve vazü n a s ih a t t a b u lu n a rak ikindi nam azı nı eda eylem ek üzere 8 M art, 1959, ta r ih in d e ö. s. s a a t 2.30 da Ç atk ö y ’ü (Ça- toz) z y a re t ey leyecektir.

nun üzerine polisler geri çekil, di. Bayan Sarah Churchill suç­suz olduğunu iddia etti,

E'lr polis, Bayan Sarah’ın sa ­bahleyin bir taksiye bindiğini ve şoföre İki buçuk şilin bor­cunu ödemediğini söyledi, Po. lis, taksi şoförüne parayı öde­mesini rica ettiği zaman Ba­yan Sarah’ın polise: “Cehenne­me git. Bende para yoktur.” dediği iddia edilmiştir. Po!is subayı, kendisine refakat et. meşini rica ettiğinde Bayan Sa rah’mn şunları söylediği bildi­rilmektedir: “Senden nefret e- derim. Herkesten nefret ede­rim.”

Polisin iddiasına göre Sarah Churchill sokak ortasında ba. giriyordu

Londradaki mahkûmla­rın durumu inceleniyor

Dün akşam resmen açıklan­dığına göre, cezalarını Londıa hapishanelerinde çekmekte olan Kıbrıslı 31 mahkûmun durumları İncelenmektedir. Bu mahkûmların acilen geri alınmaları iç;n tedbirler aran­maktadır. Buna rağmen bu mevzudaki kararın bir müddet daha gecikebileceğiııe işaret olunuyor.

Kıbrıs Başsavcısı ile Genel Vali Sir Huglı Foot arasında bu mevzuda yapılmakta olan görüşmeler henüz kat’i b:r netice vermemiştir. Fakat kısa bir zamanda bu mevzuda açık lama yapılacağı bildirilmekte­dir.

EV K A F YÜKSEK MECLİSİ B A ŞK A N L IĞ IN D A N :

Evkafa ait Lefkoşada Girne Caddesinde (E v k a f D airesi ittisa linde) inşa edilecek dian otelin tem el atm a m erasimi 8 Mart, 1959 tarihi­ne m üsadif Pazar günü sabah/eyin saat 10,30 da yapılacağından sayın halkımızın teşrifleri rira olunur.

Dr. Fazıl Küçük E vkaf Yüksek Meclisi Başkanı.

İngiliz gazeteleri Grivas ile fazla ilgileniyor

Bir İngiliz Yazarı Gıivas’ın Mareşal Haıding’i dört defa öldürmeye teşebbüs ettiğini

açıkladıMakarios ila Grivas gizli bir görüşme yaptı

Londra (H ususî) 5— lıı - 1 Kokayı ilgilendiren bütün giliz gazeteleri ve genel e f - ' m eseleler görüşülm üştür.kâr, Londra anlaşm asının ta tb ik sahasına konması hu­susunda hazırlık lara başlan dığı bugünlerde halen ken­dini bir esrar perdesine bü­rüm üş olan eski te rö r lide­ri Grivas ile fazla meşgul ol m ak tad ırlar. Times gazetesi M akarios’un silâhların ı tes­lim etmesi hususunda Eoka ya m üracaatta bulunacağını bunun kabul olunacağına m uhakkak nazarı ile bak­m akta ise de, Daily Teleg- raph gazetesi Başpapas ile Grivas arasında ciddî görüş ay rılık ları olduğunu ileri sürm ektedir

Diğer ta ra fta n A tiııadan L ondraya gelen son bir ha­bere göre, Y unan Dışişleri B akanlığına mensup bir söz cii G rivas’m pek yakında Y unanistan a döneceğinisöylem iştir. Aynı haberler- de ilâve edildiği veçhile, tedhiş liderine büyük bir karşılam a töreni de yap ıla­caktır. Y unan kaynakları Başpiskopos .Makarios’un Salı akşamı Grivas ile çok gizli bir görüşme yaptığını b ild irm ektedirler. Aynı kay ııaklar, G rivasa re fak a t et­mek amacıyle Y unanistan- dan yüksek rü tbeli s u b a y ­lar Kıbrısa gelmiş bulun­m aktadır. A nlaşıldığına gö­re, E oka’nm göstereceği a f­fedilen bütün siyasî suçlu­ları Y unanistan kabul ede­cektir.

Londra -çevreleri .Makari­os ile Grivas görüşmesinde,

News Chronicle gazetesi yazarla rından S tephen B a r­ber, yazdığı b ir m akalede tedhiş lideri G rivas’tan bah setm ekte ve G rivas’m Fcld- M areşal H ard in g ’i dö rt de­fa öldürmeye teşebbüs e tti­ğini iddia etm ektedir. S tep­hen B arb er’e göre Grivas b ir defasında Lefkoşadaki Y unan Konsoloshanesinin dam ından M areşal H a rd in g ’ i vurm ak için te rtib a t almış fak a t bu en azdan İng iltere ile Y unanistanın diplom a­tik bağlarının kesilmesine mal olacağından menedil- m iştir. Yazar, News Chro­nicle gazetesinde şu ifşaatı y apm ak tad ır: “Grivas Lef- koşanııı Y unan Konsoloslu­ğu dam ına bir nişancı ko­yup, bir P azar sabahı M are şal H ard ing karşıdaki Angli can kilisesinden çıkarken onu vurdurm ak istem işti.”

B A Ğ D A T PAKTI Devletleri Amerika ile Savunma

¡Anlaşmaları YaptıZorlu, Bu Anlaşmadan Kimsenin Endişeye

Düşmemesi Gerektiğini BelirttiANKARA, 5 . (R): Birleşik

Amerika bugün Ankara’da Dışişleri Bakanlığında Türki­ye, İran ve Pakistan ile ayrı ayrı iki taraflı savunma an­laşmaları imzalamıştır. A nlaş­mayı Birleşik Amerika adına, Büyükelçi Mr. Fletcher War- ren imzalamıştır. Türkiye adı. na Hariciye Vekili Fatin Rüştü Zorlu, İran ve Pakistan adına ise, İran Büyükelçisi General Asan Arfa ve Pakistan Büyük elçisi S. M Haşan im zalamış­lardır

Türkiye Hariciye Vekili Fa­tin Rüştü Zorlu, bu münasebet­le bir demeç vererek anlaşma­nın Birleşmiş Milletler anaya, sasında mündemiç gayelere uy gun olduğundan herhangi bir devletin bundan heyecan ve endişeye düşmesine sebep ol­madığını belirtmiştir. Tahran­dan bildirildiğine göre, İran Dışişleri Bakanı Aşgar Hik­met, Cumartesi sabahı anlaş­mayı tasvip etmek için Meclise sunacaktır.

SİYASI ÇEVRELERDEKİ KANAAT

Siyasî çevreler Türkiye, tran Pakistan ve Birleşik Amerika Hükümetleri arasında im zala­nan ikili savunma paktlarının B’ağdad Paktını takviye mak- sadıyîe hazırlandığını ileri sür­mektedirler.

Aynı çevreler, geçen Ocak ayında Karaşide yapılan Bağ. dat Paktı Bakanlar Konseyi toplantısında bölge müdafaası üzerinde esaslı bir şekilde du­rulduğunu hatırlatmakta ve bu gün imzalanmış olan ikili sa­vunma paktlarının Karaşide yapılan toplantı esnasında ka­rarlaştırıldığı kaydedilmekte, dir

Bilindiği gibi Birleşik Ame­rika Hükümeti Bağdat Paktı­nın tam bir üyesi değildir. F a­kat Karaşide yapılan toplantı esnasında konuşan Amerikan temsilcisi, Bağdat Paktı dev. letlerinin- her bakımdan Ameri­ka tarafından destekleneceğini açıklamıştı. Bugün ikili savun­ma paktlarının im zalanm a3iyle bu taahhüdün yerine getirildiği belirtilmektedir.

tRAK’IN DURUMUİraktaki ihtilâl hareket'erin-

den bu yana Bağdat Paktının bir üyesi olmakla beraber, İrak Hükümeti yapılan toplantılara iştirak etmemiştir. Zaman za. man îrak’ın paktan ayrılacağı­na dair şuyu bulan haberler dahi bugüne kadar tahakkuk etmemiştir. Bu bakımdan trak- ın pakta karşı mesuliyetlerini yerine getirmediği muhakkak­tır. Buna rağmen trak Hükû. metinin Pakta karşı durumu­nun ne olacağı henüz açıklan­mamıştır

ANLAŞM ANIN İNG1LTERE- DEKt AKİSLERİ

Londra (R ) 5— B:rleşik Amerikanın Türkiye, Pakistan ve İranla ikili savunma anlaş maları yapmasını bugün Ingi l'z Hariciye Vekâleti sözcüsü ivi karşılamıştır. Sözcü şunları söylemiştir “Bağdat Paktında bu'unan üç müttefikimizle Rir leşik Amerikanın vardığı bu anlaşmalar memnuniyetimizi mucip olmuştur.”

Vaşington (R ) 5— Birleş-k Amerikanın, Türkiye, Pakis­tan ve tran ile ayrı avrı savun ma anlaşmaları imzalamaları konusuna temas eden Amerika Hariciye Vekâleti, bunun Kol lektif ffavretlerle ekonomiler- ni ve bağımsızlıkların geliştir­mek için çalışan memleketlere B:rleşik Amerikanın verdiği önemi gösterdiğini söylem;st;r Hariciye Vekâlet:nden vav-n- lanan bir beyanatta şöyle den

KRUSTÇEF ACELEYE LÜZUM OLMADIĞINA KANI

Batıklar Makûl Hareket Ettikleri Takdirde Berlin’i Doğu Almanya’ya Devretme Tarihini

Tehir Edeceğini SöylediLeipz'g (R) 5— Sovyet

Başbakanı Krustçef, bugün burada yaptığı bir konuşmada her iki Almanya veya Doğu Almanya ile bir sulh anlaşma­sı imzalamadıkça Rusyamn Berlindek-i mükellefiyetlerini Doğu Almanyaya devretmiye- ceğjnL söylemiştir. Sözlerine de cağını belirtiMAAD TARAFINDA*

vam eden Krustçef Batı dev­letleri Berlin mese'esni makûl bir şekilde münakaşa etmek isted-kleri takdirde Berl'ndeki, Sovyet yetkilerini Doğu Al— manyaya devredeceği taı'hi bir ay kadar teehhüre uğrata

mı belirtmiştir.

mektedir: "Birleşik Amerika muhtelif vesilelerle bu millet­lerin toprak bütünlüğüne ve siyasî bağımsızlığına karşı vaki olacak herhangi bir tehdidi son derece ciddiyetle mütalâa edeceğin1 açıklamıştır. Bu gün haber verilen anlaşma eskile­rin yerini almamakta, fakat onlara ek olmaktadır

Vaşngton (R ) 5— Bugün geç vakit Hariciye Vekâlet: Ânkaradaimzalanan ikili anlaş maların metnini açıklamışt ı-. Açıklanan metinde 1954 Gü­venlik Lâyihası veEisenhower doktrini haricinde silâhlı kuv­vetlerini kullanması hususun­da herhang' bir madde mev­cut değildir. Anlaşmaların hepsi aynıdır. Sadece memle­ket is:mleri değişmektedir. Al tı maddeyi ihtiva etmekedir.

İlk madde, Eisenhower dokt rini dahilinde yapılabilen yar dunlara mütealliktir. Türk'ye ile yapılan anlaşmada bu mad dede şöyle denmekted r:

“Türk hükümeti mütecavi­ze karşı durmak hususunda azimkardır. Birleşik Ameıi'.a hükümeti kendi anayasası ge­reğince silâhlı kuvvetler de bulunmak dahil, uygun bir şekilde harekete geçecektir. O rta Doğuda barışı geliştir­mek !çin karşılıklı anlaşıldığı ve müşterek karar suretinin de ihtiva ettiği veçhile bu gi-

bi halde Amerika Türkiyeye isteği üzerine yardımda bulu­nacaktır.

İk inci m addede, T ürk iye­nin m illî bağım sızlığını, top rak bü tün lüğünü idam e e t­tirm ek ve ekonom ik k a lk ın ­m asını tem in etm ek gaye­siyle Türkiyeye askerî ve İk tisadî yard ım da bulunm a­ya devam edeceği tahm in olunm aktadır.

Üçüncü m addede, T ürkiye bu gibi askerî ve ekonom ik yardımları yukarıdaki madde­lerde ileri sürülen m aksat­la r u ğ ru n a ku llanacağın ı de ru h te etm ektedir.

Dördüncü maddede, Türki­ye ile Amerika geçen sene Temmuz ayında Londrada ya pılan Bağdat Paktı toplantısı­na iştirak eden diğer hükümet lerle işbirliği yapmayı teahhiit etmektedirler.

Beşinci maddede, halihazır daki yeni anlaşmanın, iki memleket arasındaki ııluslar- arasım teşkilât ve anlaşmaları müteessir etmiyeceği belirtil­mektedir.

Altıncı madde, anlaşmanın bugünden itibaren yürürlükte olduğu her iki taraftan h :ri anlaşmayı feshetmek niyet'n- de bulunduğuna dair yazılı bir bildiri gönderdikten bir sene sonraya kadar yürürlükte kalacağını şart koşmaktadır.

Pakistan Anlaşmadan MemnunKaraşi (R) 5— Pakistan

Hariciye Vekâleti, neşrettiği resmî bir beyanatta, Amerika Türkiye, İran ve Pakistan ile imzaladığı iki savunma anlaş- malarıyle bu memleketin Bağ­dat Paktı üyelerinin birbirine karşı olan mükellefiyetlerin hemen aynı deruhte ett'ğini belirttikten sonra şunları ilâve etmektedir:

“Biz doğrudan doğruya Bir leşik Amerikanın Bağdat Pak­tına katılmasını tercih etmek­te isek de bugün imza’anan

ikili savunma anlaşmaları ve Hariciye Vekâleti tarafından yayınlanan resmî beyanat b :zi ziyadesiyle tatmin etmiştir.”

Bir basın toplantısında be­yanatta bulunan Hariciye Ve kâleti mensuplarından biri, ko miinist olmayan memleketle­rin taarruzuna uğradığı takdir de de Pakistanın Paktı hareke te geçireceğini belirtmiş ve şunları söylemiştir:

“Yeni anlaşma Pakistanın savunma gücünü kuvvetlend’r miştir.”

SON DAKİKA :

EiSENHOWER ÖNEMLİ BİR TOPLANTI YAPTI

Vaşington, 5 - ( R ) : Baş­kan Eisenhow er bugün bü­tün yüksek dip lom atların ı ve haber alm a servisleri mü şav irlerin i Beyaz S arayda B erlin ve A lm anya konusun da özel b ir top lan tıya çağ ır­m ıştır.

Beyaz S aray ın b ild ird iğ i­ne göre, konferans A m erika G üvenlik K onseyinin üyele­rin in de iş tirak iy le yapıl­m ıştır. Konseyin özel top-

lan tısm a E isenhow er ile bir lik te iş tirak edenlar a rasın ­da B aşkan Y ardım cısı Ric­h a rd Nixon, Savunm a B aka nı N eil M eelroy, Sivil ve savunm a teşk ilâ tland ırm a D airesi M üdürü Leo Hoegh H ariciye V ekil V ekili C hris­tian H erter, M üşterek Genel K urm ay B aşkanı General N athan, M erkezî C asusluk A jan ı M üdürü Ailen Dıılles vardı.

Y i G ¥ t 9 aA

BALERİNANIN AŞKI: Ingiliz Kraliyet balesinin yıldızı pri- ınu lıa'erlna Svetlana Berlsova bundan bir müddet evvel genç bir PakistanlI rııh doktoru olan Muhammed Mesud Han ile tanışm ıştı PakistanlI doktor Londra gazetelerinden birinde staj görmekteydi. Geçen gün 84 yadındaki doktorla 26 yasın­daki balerina mütevazı bir m erasimle evlendiler ve balayla­rını geçirmek Üzere Parise hareket ettiler. On günlük * Stil­lerinden sonra yeni evliler Londra’daki içlerine döneceklerdir. Svet'ana’nın ilerde Margot Fonteyn’in yerini alacağına mu­

hakkak nazarıyla bakılıyor.

L ORTAMA AKTARILM IŞTIR

Page 2: 6 BozRurt Her Gün 4 Sayfa Fiatı 15 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/06Mart1959-Bozkurt.pdfïann Bizimdir Cuma 6 MART 1959 BozRurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ

( B O Z K tr B l )

Meşhur Rio de Janeiro K a r n a v a lın d a J a y n e a k i s l e r : İ ! Mansfield’in b a ş ın a g e le n le r

Hayranları sarışın bombayı nasılÇÖZÜLMEYEN GRİVAS MUAMMASI

I

Yetkili şahıslar, bugün artık Kıb­rıs anlaşmasını tatbik sahasına koymak i ¿in hasırlanmakta, bu yönde çalışmak­tadırlar. Bununla birlikte, tedhiş lideri Grıvas’ı örten esrar perdesi henüz or­tadan kalkmış değildir. Grivas hakkın­da, şurada burada dedikodular dolaş­maktadır. Bazıları Grivasın çoktan Adayı terketmiş olduğunu söylemekte; bazıları tedhiş liderinin Kıbrıs’ta fa- lanoa yerde saklı bulunduğunu iddia etmekte: diğer bir kısım şüpheciler de, hâlâ daha böyle bir adamın varlığına inanmamaktadırlar.

Son birkaç hafta içinde gerek yer­li, gerekse yabancı gazetecileri, en faz­la ilgilendiren konulardan biri de Gri- vas’tı. Valinin İstihbarat Dairesinde tertip ettiği gayrı resmî basın toplantı­sında bu konu sık sık kurcalandı. Dr. Küçük’ün, Kıbnsa dönüşte yaptığı ba­sın toplantısında da, Grivas meselesi deşildi. Başpapas’a geçen gün Başpis- koboslukta gazeteciler tarafından soru­lan suallerin yüzde doksan dokuzu Eo- ka ve Grivas ile ilgiliydi. Makarios, bu toplantıda çok tedbirli konuşmakla bir­likte, Grivas’ın halen Kıbrıs’ta olduğu­nu söylemiştir. Makarios, Eoka’nm si­yasî bir teşkilât olmadığını, bu sebeple anlaşmaya itirazda bulunmasının bek­lenmediğini belirtmişse de, bazı çevre­ler bunu şüphe ile karşılamaktadır. Atinadan verilen bir habere göre, Baş- papas ile eski tedhiş lideri Salı gecesi, açıklanmayan bir yerde çok gizli bir toplantı yapmışlardır. Eğer bu haber doğru ise, Makarios’un affedilen Eoka- cılarla bu teşkilât liderinin Adadan ay­rılmaları meselesini görüştükleri mu­hakkaktır. Diğer taraftan bildirildiğine

V ? S i •• * y ? IJ i 1 ? y y y J y y y S y y yI ? 1 Iy

f , , t ■ _______«l.______ .______________

Osman TÜRKAY

göre, Grivas’a burada ve Yunanistan da buyun torenıer yapuacaktır. ü u maK- sat için Aibrısa Yunanıstandan yuKsek rütûeıı bazı subayların üa geıoıği bıl- dırumeKtedir. Bizce, Ctrivas Dır an önce bu Aüaaan ayrılarak, Kıbrıs Uumhurı- yetını KuracaK oıaniarı, salım Kala ne bıraKsın da, Adadan nasıı giderse g it­sin...

Eokanın silâhlarına gelince; bu hususta evvelce ivıaıtarıos’un söylediği­ne baıuıacak oıursa, tedhiş teşKiıatının butun suanıarı topıanacaK ve Kıbrıs üumnurıyeti için saıtianacaKtır. ±,OKa- nın ne kadar silahı olduğunu, bu teşki­latın idarecilerinden baş ita kimse bil­miyor. şurada burada saklı ne kadar suan vardır'/ üunların kaçta kaçı mey­dana çıkarılacaktır 7 Kaçı yem üüku- meıe teslim edilecektir1/ lubrıs Cumhu­riyeti kurulduktan ve bu yeni devlet Türkiye, Ingiltere ve Yunanistan tara­fından teminat altına alındıktan sonra, geriye kaıacak silahların, herhangi bir ayaklanma için önemıi olmayacağını iddia edecekler bulunabilir, lfanat bu­nun, hiç olmazsa, vatandaş emniyeti bakımından bizce büyük önemi vardır.

Kıbrıs anlaşması imzalanmış; bu suretle eski kamı günlere veda edilmiş­tir. Kıbrıs halkını artık daha ziyade anlaşmanın yürürlüğe konması mesele­si ıigılendırmelıdir. Üstü kapaklı ko­nuşmalar, kaypak sözler ve demeçler yerme Kokanın resmen ortadan kalktı­ğının ilânını bekliyoruz. Bu iş tam bir dikkat ve itina ile yapılmalıdır ki, bun­dan böyle bütün barışsever Kıbnslılar artık bu memlekette gayrı meşru bir teşkilât ve gayrı meşru silâhlar bulun­madığından emin oıarak rahat bir nefes alsın.

Enteresank6s& M ERA K LI

B A H İS L EAkdenizin cennet köşelerinden Kapri bir

zamanlar yüzbinlerce kuşun kanıyla sulanan biryerdi.

Kuşların Cenneti: KAPRİBaşı da :m a dumanlı Vezüv’

ün dibinde, Napoli körfezinde tembel tembel uyuyan bir ada vardır, ismini herkes bilir: Kapri. Gelgelelim, adayı gfez- meğe gelen binlerce turistten pak azı buranın bir zamanlar en çok kuş öldürülen yer oldu ğunu bilirler. San Miche'.e’in kitabında Axel M unthe bu adadan bahseder. Bu kitap bu adayı sadece tanıtmakla kalmamış, sevdirmiştir de. Axel M u n t h e gerek- kitabiyle gerekse diğer teşeb- büslriyle bu mesele üzerinde o kadar ısrar etmiştir 'ki niha yet İtalyan hükümeti bir teb­liğ neşrederek Kapri’nin Akde nizde kuşlar için bir sükûn di­yarı olacağını bildirmişt'r.

Kuşların en çok öldürüldük leri zaman Paskalya mevsimi idi. Asırlardanberi köylüler, kilsede merasim yapılırken kuş ları azat ederler; bu hayvan­lar ise pencere veya kapıdan çıkmak için sağa sola çarpar ve nihayet ölürler, böylece kurban edilmiş onulardı. Sade ce bu meras:m esnasında 4000 kuşun kurban edildiği vakidir. Paskalyadan daha günlerce evvel, küçük kövlü çocukları el lerinde kanatlarından bağlan­mış kuşlarla gezer dururlardı; zavallı hayvanların bir kuoı: bu işkenceye dayanamaz, me­rasimden çok evvel telef olur­du.

Bu usuller ne kadar vahşiya ne olurlarsa olsunlar, kuşların göç zamanlarında vanı yılda iki kere yapılan hakikî katliâm lann yanında bir hiç sayılırdı.

Bu kütle halindeki kat'İler, adanın en büyük gelirini teşkil ederlerdi. Her sene baharda cins cins kuşlar: ardıçkuşu,kumru, tarlakuşu, bülbül, kır­langıç, karatavuk, saka, bıldır­cın, kışı çeçirmiş oldukları Af­rika sahillerine dönerler. Es­kiden bu zavallılar binlerce kuşluk sürü'er halinde Kap- ri’nin dağlık arazis'ne urelîp ko nunca orada gerilmiş buluna!: ağlara takılıp kalırlardı. Tutu lan bu kuşlar aç susuz halde tahta sandıklara verlescrilir ve Avrupa’nın büyük şehirle­rine gönderilirdi

Bunların içind» en çok ara­nılanı bıldırcındı. 1033 yılında Papa adaya yüksek rütbeli bir d 'n adamı tayin ederken ona, kus t!caret:nden alacağı vergi­den ba«ka bir geliri olnıayata- ğını bildirmişti. Din adamının hakkı her on kuştan, bir kuşun

bedeli kadar pat a almaktı Axel Munthe adaya yerie-

;ip de meşhur San Michele köş ';ünü kurduğu zaman bu tica­ret en verimli devi esindeydi. Kuşlar sadece ağlarla yakala­nıyor, bu iş iç:n çok ince hir hi le de kullanılıyordu. Bu hile aynı zamanda ç o k la zalima­ne idi. Dişi bir kuşun ¿¡özleri kızgın bir iğne ucuyla kör edi­liyor ve bu kuş bu haliyle ge­ce gündüz ötüyordu. Bu zas- vallı kör kuşun aşk nağmeleri çok uzaklardan geçen sürüle­ri dahi yolundan çeviriyor ve ağlara düşürüyordu. D :şi bıl­dırcının gözlerini kör etmek çok nazik bir işti ve b ir tane elde, edilinceye kadar vizlerce si ölüyordu. Bu sebepten kör bir dişi bıldırcının fiatı çok yüksekti. Adada bu işte çok mahir ihtiyar bir kasap vardı. San M ’chele köşkünün inşa edildiği yerin arkasındaki tepe bu kasabın mülkü idi. Bu tepe kuş avcılığı için o kadar müsa it bir yerdi ki kasap bu yüzden zengin olmuştu. Doktor M unt he bu tepeyi ele geçirmek için çok şiddeti1 birm ücadeleye gi rişti ; evvelâ satın almak istedi Fakat ihtiyar kasap hakikî de ğerinin birkaç yüz mislini iste­

di. Axel M unthe parayı teda­rik etti, fakat adam bu sefer, fiyatı iki misline çıkardı. Bıl­dırcınların ağla yakalanmaları nı ve kör edilmelerini menet­tirmek için kati karar vermiş olan Dök tor, yüksek makamla rın müdahalesini temin etmek teşebbüsünde bulundu. Fakat boşuna..

Yalnız bu başarısızlık d.'kıo run cesaretini kırmadı. Köpek İerini, her gece'sahalılara ka­dar havlayıp kuşları kaçıracak şekilde terbiye etti. Neticeden köpeklerini zehirlediler ve dok tora para cezası kestiler. Fakat nihayet şansı gülmeğe başla­mıştı. Kasap ölüm derecesinde hastaydı. Doktorlar ona şila veremediler. Nihayet hasta,Dr. M untlıe’yi istedi. FakatDr. Munthe bir şartla gelmeği kabul etti. Eğer kasap iyi olur­sa, bir daha hiçbir bıldırcını kör etmeyecek ve tepeyi kendi tespit etmiş olduğu o çok yük sek fiyata doktora satacak. Ka sap çaresiz bunu kabul etti. Ve iyi oldu.

M ahut tepe doktorun eiıne geç'nce kuşlar için bir barınak oldu.

Bu, 45 senedenberi böyle de vam ediyor. Eskiden çıplak olan bayırlar şimdi ağaçlarla kaplıdır. Uzun yollardan yor­gun dönüp bu tepeye konan kuşların hiçbiri artık ağa düş­memektedirler.

Vudalı Mahmud Dedeoğlu Ticarethanesi

20.2.59 dan itibaren Lârnakada açmış ol­duğumuz Ticarethanemizde Kadın ve Erkek için KAZM1R, mevsimlik ELBİSELİK çeşitli GELİNLİKLER ve saire bulundurduğumuzu sayın halkımıza bildiririz.

Yeni Belediye Çarşısı No. 23VUDALI MAHMUD DEDEOĞLU

TİCARETHANESİLârnaka.

Bİ LDİ Rİ KBahusus kazalardan g e le n umumi arzuları kıra­

madığımızdan, ve İriûün Ada üzerindeki halkımızın istifadelini d am a prensip edinen Giyimevimiz

TENZİLÂTLI SATIŞI7 Mart 1959 tarihine kadar uzatm aya karar verm iş tir.

S iz de istifade ediniz.AKARSU GiYiM EVi Gı'me Cad. 40 — 42 Tel : 2955 — P.K. 458

L E F K O Ş A

çırılçıplak soydular?Artist otelin salonunda dans ederken koca bir çılgın

sürüsü salonu doldurmuş, kimse ne olduğunu bile anla­yamadan zavallıyı sütyen - k ilo t bırakmışlardı

B ilhassa Güney Amerika tuvale tin om uzundaki giim em leketlerin in âde ti olan Karnavallar hakikaten birer çılgınlık num unesi oluyor. K arnavalın yapıld ığı şeh ir dia sokak la ra dökülen bin­lerce insan âd e ta kendileri ni u n u ta n a ve yorgunluk­tan b itap düşene kadar, ge­ce gündüz dem eden eğleni yorlar.

H er sene 9 Ş ubat ta rih i Rio de Jan e rio ’nun k a rn a ­val günüdür. 9 Ş ubat gelin es m ilyonluk şeh rin sak in­leri sokak lara dökülür ve tak a ts iz kalıncaya kadar eğ lenir, dans ederler.

Bu h er sene böylece sü­rüp gider. F a k a t bu sene Rio k a rnava lında çok en te resaiı b ir hâd ise cereyan e t ti. D ünyanın en m eşh u r a r tis tle rinden ve A m erikan film ciliğinin seks bom bala rm d an Jean M anfield eşi ile bu karnavala iş tirak e t­m iş ve genç kadm h ay ra n ­ları ta ra fın d a n sü tyen , k i­lot kalıncaya k ad a r soyul­m u ştu r.

Jean bu sene b ir erkek ev lâ t dünyaya getird ik ten so n ra ^kocası ta ra f ın d a n se v ah a te ç ıkartılm ıştı. H aki­k aten genç kadın doğum ya pana k ad a r b ir hayli kapa­lı kalm ış ve sık ılm ıştı. Se­y ah a te ç ık tık la rı ta rih le rd e dünyanın en eğlenceli şehıv de hiç şüphe yok ki, Rio idi Çünkü b ir iki gün sonra bu şeh rin karnava lı vardı.

K arı koca hem en b ir uca ğa a tlay a rak R io’nun yolu nu tu t tu la r ve şeh rin en lüks oteli olan Copacaibana’ v a yerleştiler. B ir iki gün is tira h a tte n son ra karnaval günü gelip ça ttı.

B ü tün Rio şeh ri sakinle r i sokak lara dökülm üş, çıl­gın gibi eğleniyorlardı. J e ­an ve kocası da Copacaba- n a o telinde te rtip len en eğ­lencelere katıld ılar.

S a a t gece yarıs ın ı b ir hayli geçm işti, Jean koca­sı ile dünyayı unu tm uş, ote lin dans salonunun p 's tin - de sam ba yapıyordu.

B irdenbire salondakiler daha ne o lduklarını anlıya- m adan çeşitli k ıyafe ttek i yüzlerce kişi C opacabana’- nm solonunu doldurdu. B un lar Je a n ’m h ay ran la rı idi.

Çılgın kalababk b ir a n de n :cek k ad ar k ısa b ir zam an içinde A m erikan seks bom ­basın ın üzerine sald ırarak onu soym aya başladılar. K alabalığın o rta s ın d a k a ­lan genç kadın neye u ğ ra ­dığını an layam adan b ir an içinde sü tyen - k ilo t koca salonun o rta s ın d a kalıver- m işti.

A rtis tin h ay ran la rı evve­lâ üzerinde bulunan pem be

Kaiia Aranıyorçalışmak

Macele müracaatları bildirilir. FEHİM M E H M E T ve

F İK R E T A Lİ (Terzi) M ahmut Paşa Sok. No. 8

Lef koşa

Müesses«™ izde üzere iş bilen bir terzi kalfası­na iht yaç vardır. İsteklilerin

KİRALIK.Bizim Z afer S inem ası k ar

şısında Sabri M ehm et Bi­naları.

Ü st k a t ta No. 20 A D ört odalı, banyolu, suyu tam am b ir hane k ira lık tır .

M üracaat ayni adresde No 20 ye.

KİRALIKOrtaköy köprüsü yanında ̂ katlı modern bütün teşki­

lâtı ve eşyaları ile bir bar kiralıktır. Istiyenler 8 Ha­tay sokağındaki adrese mü­racaat etsinler.

P.K. 521.

Kiralık EvLefkoşada Bodamyalı so­

kağında 36 numaralı, dört odalı ve her türlü konforu haiz ev kiralıktır.

Müracaat Yeri: ALİ SITKI KORUN

7 Polis Sokak, LefkoşawXwX mX*î mX *5^hXmX mI‘,X‘*X*

111 ş$ DAKTİLO 'k* ÖĞRENENLERE %

DAXTlLO f¥ KİRALANIR

M üracaat: Tel: 6258 Evkaf Karakaş Apt.

No. 18

lü söküp fe rm u arla rın ı aç­m akla işe başlam ışlar ve tu valeti b ir an içinde lime li­m e etm işlerdi.

Genç kadın salonun o rta sında y a rı çıplak kalınca ko casının ak lı başına gelm iş ve hem en m üdahale ederek ceketin i k a rıs ın ın om uzla­r ın a koym uştu.

K alabalık otel personeli ta ra fın d an dağıtılm ış, Joan dairesine ç ıkarılm ıştı.

H âdisenin e rte s i günü ga zetccilerls konuşan Jean ın kocası M ickey H arg itay , hâ diseden dolayı R io halk ı­na darılm adık ların ı, böyle hâd iselerin h er a r tis t in ba şm a gelebileceğini b ild ir­m işti.

Yalnız H a rg ita y ’m bu şe kilde konuşm asına rağm en ka rıs ı y a ra bere içinde oda sm da y a tm ak tay d ı.H ay ran la n genç kadını o derece h ırpa lam ışla r ki, J e a n ’ı b ir doktorun m üşahadesi a ltı­na aalm ak icap e tm işti.

H âdise pek hoş değil am ­m a, hiç şüphesiz k ;, Jean bundan m em nun o lm uştur. H erkes m eşh u r olm ak için hâdise y a ra tm ak iste rken hâdise je a n ’m ay ağ ın a gel­miş, fen a mı?

§ l* K İ f i i» İ f ?T E V F iK F İK R E T

T ü rk ş iir in in e n _gözde şahsiy e tle rin d en b iri olan Tevfik F ik re t, 1867 yılm - r İs ta n b u l’da d ü n y ay a gelm iştir, B abası U rfa m u­ta s a r r ıf ı iken ölen H üseyin

^ T e v f ik F ik re t’in asıl adı M ehm et T ev fik tir . S erv e ti F ünuıı derg isinde yazdığı başarılı ş iir le re yalnız F ik ­re t im zasını koyan bu un­lu T ü rk şa iri, ed eb iya tım ı­za büyük ese rle r k azand ır-

T evfik F ik re t 1888 de G a la ta sa ray L isesin i b irin ­cilikle b itirm iş ve m em u ri­y e te h âric iy ey e in tisap e t­m ekle başlam ıştır . B ir m üddet sonra hâric iyeden ay rıla rak G edikpaşadakı T ica re t O kulunda T ürkçe ve F ran s ızca d e rs le r v e r­m ek su re tiy le öğ re tm enliğe in tisap e tm iştir .

1908 de ünlü y a z a r H ü­s e y i n C ah it Y alçın ile T a- nin gazetesin i k u rm u ş, bu P-azetede d ik k a te d eğ er b ir çok edebî y az ıla r y azm ış tır D aha so n ra G a la ta sa ray Lisesi M üdürlüğüne tay in edilen T evfik F ik re t, ken­din ' d ah a faz la sa n a ta v e r­m iş ve ş iir a lan ında örnek eserle r m eydana g e tirm iş-t i r .

En güze lş iir le r :n ı R übabı Ş ikeste adlı k 'ta b ın d a to p ­layan T evfik F ik re t, 45 ya­sında olduğu halde, 1915 de ö lm üştü r

Son Fırsat!HAZI M REMZİ

~ Hürriyet TicaretevindeTENZİLATLI SATIŞ 23 ŞUBATTAN 7 MART’A KADAR UZATILMIŞTIR.

— Mantolar, Yağmurluklar, Caketler, Elbise ve Tayyörler.

— Erkek Gömlekleri, Gabardin ve Trençkotlar

YALNIZ 15 GÜN DAHA EN UCUZ FİATLARLA SATIŞ DEVAM EDECEKTİR.

Tel: 3364. Lefkoşa.

ÀJin .

Sağlıyanlara MiıK ıbrıs Türklüğü artık yepyeni i

ilk b a sa m a ğ ın a ayağın ı atm ış, sr’ -ı-i, doğup b ü y ü d ü ğ ü to p ra k la ra i bancın ın b ask ıs ın d an k u rtu lu p î m iş v a z iy e tte d ir .

K ıb rıs T ü rk ü seksen yılc r î h a k s ız lık la rı üvey ev lâ tgö rm iv eo ek tir. K ıb rıs topral-----ra t ı e linded ir. Söz h ak k ı vard ır.

K ıb rıs lı T ü rk , k a rd eş dâva “N iko” b ir “C orc’ isim li (Ju d g e) lenm iyecek d e rd in i âdil T ü rk h ‘ '

M üstak il C u m h u riy e tin d e vekiller, y ü k sek m a k a m a t ta ,r“ t ir .

A navatandan uzanan yardımcı eli hir kuvvet bulunmayacak, annesinin koşup oyn ıy an çocuk la r gibi er ç ak tır .

K ıb rıs lı T ü rk a y yıldızlı bavı dan to p lan d ığ ın a a r t ık ş a h i t ı de yolunu kesen y ab an c ıla r olmanın zevkini tadacak, ben de İmi d işiy im d iy ecek tir.

D ün y ap ılan B eledî haksızlıkları için v u rd u m d u y m az la ra karşı n ' " üyesin i çek m ek ten b a şk a bir şey ■„ gün m ü sta k il B eled iyesiy le kendi ği gibi şeni en d irecek tir ..

T ü rk iy e anne, y av ru su n u koltuğunaı a r tık .. Bu y av ru ş im d i komşu elinde — bir sab î değil, m ek tebe başlamış bir t m u ş tu r . G ündüz okuyacak , derslerir- geceleri d e y a ta ğ ın d a Mehmetçiğin . ni d u y a d u y a m ü s te r ih uyuyacaktır.

Bu gü n ü sa ğ lıy a n la ra minnettarız.

Muhsin i

Sayın Baf Türk

VAN MELLE beynelmilel şöhrete sahip biskui re şekerlemelerin ismidir. Zevk ve sıhhatinizin hatırı için YAN MELLE kalite ismini unutmayın, daima her yerde hatırlayın.

Türk Kooperatif Bakkaliyelerinin nazarı dikkati celbolunur.

KIBRIS MÜNHASIR ACENTİRAUF VE ŞİRKETİ

Yeni Adrese Dikkat:106,108 Asmaltı sokak 58, 58 A Arasta sokak

ALFKOK Oyun KâğıdıBundan bir müddet evvel gazetelerde ilân

ettiğimiz ALFKOK Oyun Kâğıdlarımız vasıl olmuştur. Bir kaç güne kadar satışa çıkarılaca­ğı alâkadarlara bildirilir.

Müracaat Yeri: İstanbul Sokak No. 43, Lefkoşa

HÜSEYİN BEYAZLefke. Tel. 27

BÜYÜK FIRSAT

AAAAXCROSSROl> OS

I -ROAD

JUNCTION

nROAD

NARROWS bf.nd

HAŞAN YUSUF ŞÖFER OKULU

F1ATLARDA TENZİLAT ödemede büyük kolaylıklar

Büyük Otomobil £10.000 Küçük Otomobil £ 8.000 Motosiklet £ 2.000

BU FIRSATTAN SİZ DE İSTİFADE EDİNİZ Adres:

LEFKOŞADA:Giıne Caddesi No. 5 ve Trafik yanı

DOĞAN SİGORTA Şirketinin Bafderuhte etmiş olduğumu Sayın hemşehrilerime ı mekle iftihar duyanm . /

A ynı zamanda bütün paaport, turizm illeriyle il(ü]herhangi bir muamele için müracaat kabul Yazıhanemiz daima emrinize hazırdır.

SELÇUK CEMİL BAT

- J S••şr V •r w w

İSMAİL YUSUF LAMB1R0

OTOBÜS SERVİSİH E R G Ü N

LEFKOŞA dan LARNAKA’ya

Sabah saa t 7.00 — 11.30 — 14 ve 16.30’da B üyük H anın arkasmdan hareket

LARNAKA dan LEPKOŞA’yaSahalı saat (i.(II) 7.30 — 8.30 — 14 ve 16d*

Demir Spor kulübü yanından hareket

OTOBÜS SEK V İSLERİNE BAŞLAMIŞTIK

GENÇLİK GÜCÜ’NÜNMUAZZAM GECESİ

BİZİM ZAFER Sinemasında10 Mart Salı ö.s. Saat 2.30 da Talebeye

Gece Saat 8 de HalkaADAMIZDA PEK SEVİLMİŞ OLAN

Türkçe Film

ŞEHİR YILDIZLARIİLE ZAMANIN EN ÇOK BEĞENİLEN

İNGİLİZCE FİLMİ

HELL AND HIGH WATERBunlara ilâveten halkımızın yüksek tak­

dir ve sevgisini kazanan Taklit S a n a tk â rı­mız ÖZER HATAY’m kahkahalarla dolu

programını kaçırmayınız. Biletler: Kulüp lokali ve sinema gıŞ®-

sinde satılmaktadır.■ ____ _______________ - ' ' fâ im K rmr> «w ’m»

AKASYA-AKASYA Tel: 5575

B ir senedenberi açılan AKASYA Taksi Yağ­hanemize saym halkım ızın göstermiş olduğu al**®- ya teşekkürlerim izi sunarız.

Lüks Otom obillerim iz her an sayın halkımı®1emrine am adedir.

Fiatlaı-ım ız m akûldür.

Reşadiye Sokak N o. 7

HALK TEMİZLEMEHalkım ızın ih tiyaçların ı köz önünde W

essesom ız, O irnede A ta tü rk Sokağı No. 11mi^lcTnc Kvj acımış lııılanmaktadır.

ı rensibim iz, m üşterilerim izi' e e bıselerıni garan tili o larak tpmi?;l

teslim etm ektir. Halkımızın dest■ A Lİ S A]

A ta tü rk S o k a k !

Df'

senesi ;

, v" aı Wilde

I

Page 3: 6 BozRurt Her Gün 4 Sayfa Fiatı 15 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/06Mart1959-Bozkurt.pdfïann Bizimdir Cuma 6 MART 1959 BozRurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ

»ı!

rhj«t

my

di' I

âli i I

Tİ RYAKİ LER S İ G A R A Y I TERKETMELi Mi ?

1957 senesi 4 Haziran günü, New-York’ta gökdelenlerden birinde Amerikan Tıp Birliğinin kongresi yapılıyordu. Bu kongreye gelmiş bulunan 19.000 doktora hitaben ka- lpme alınmış bir rapor, bir bomba tesiri yaptı. Konferans salonlarından birinde, “Amerikan Kan Cemiyeti”nuı is ­tatistik Servisi Müdürü Dr. Hammond, tıp tarihinin bel­ki de en mühim anketlerinden birinin neticelerini bildi­

riyordu. Beş senede tamamlanan bu anketin hedefi tütünün zararlarını tesbit etmekten ibaretti.

Dr. Cylcr, Horu ismindeki ı sirozundan ise yüzde 9fi nisbe- asiitanıyle birlikte 22.00ü gö- tinde daha fazla ölüm olduğu nüllü anketçi bulmuş ve bun- anlaşıldı. Kalb hastalıklaruıa Iardan 51 ilâ 69 yaşlan arasın gelince, tütün tiryakilerinin da 200.000 Amerikalıyı tam | aras;nda bu hastalıklardan dört sene nıüşahade altında bulundurulmalarını rica etmiş ti. Bu gönüllü anketçiler rnii- salıade altına aldi'klan şah-.s- îarın ne kadar ve nasıl sigara içtiklerini, ne gibi hastalıkla­ra tutulduklarını ve aralarında , — o___ ..............ölenler olursa neden öldükleri s ndn kalb hastal’k'amıdaıı ö-

ölcnierin hiç s gara içmiyenle- re n.sbetle daha lazla olduğu meydana çıktı Meselâ, “Trlm bose Corona're'‘den ölenlerin nisbeti hiç sigara içmiyenlere kıyasla yüzde 70 fazla idi. Gün de ik' paket sigara içenler ara

lenlerin sigara içmiyenlere nis beten yüzde 115, iki paketten fazla içenlerin ise de 141 oldu ğu anlaşıldı.

Tütünün zararları mevzuun daki araştırmalar hakikatte da ha da evvel, bundan otuz sene evvel başlamıştır. Tütün du­manı ise daha ilk k.'mya lahora tuvarlan açı.'dığı zaman, bun­dan aşağı, yukaı ı 1Ö0 sene e\

K I B R I S T 3zvsin ınD A .tı

ni tesbit edecek ve neticeleri muntazaman Dr. Cyler'e b I- direceklerdi.

Neticede elde edilen rakam­lar, bütün Amerika’yı endişe«- yo garketti. Her sene Amerika’ da 25.000 kişinin akciğer kan­serinden öldüğü ve bu sayının gittikçe arttığı tesbit edilmiş­ti. Bu anket, akciğer kanseri­nin sigaradan ileri gelip gelmediğini meydana çıkaracaktı. I VeJ tahlil edilmeğe başlamıştT. -Doktorlar dokuz seneden heri I Tütün dumanında evvelâ h?}. I flIkirIe,r i[eri Î üriilakciğerkanserinin tıitiin d u m a L „ r . 5».ı . . u - ı L v“ ’ m b S cnında/ı ilen geldiğinden şuptıe unsur keşfedildi, iiıı.. iin i-.e tii-1 yiik.ek rütbeli Yunan subay - ediyorlardı. -4ma katî birşev tiin dumanında 130 ayrı k :nv- lan adaya gelecek " ' 771bilinmiyordu. Onun için 1957 j yCvj unsur olduğu bilinmekte-

ETNOS gazetesi Yunan Başvekili Karaınanllsin Kodoşta yaptığı beyanat tan şunları iktibas etmek tedlr:

Rodos adasını eşi ile birlikte ziyaret etmekte olan Yunan hükümet reisi ■ Karanıanlls "Rodos" otelinde gazetecileri kabul etmiş ve sordukları muh telif sualleri cevaplandırmış­tır. Başvekil kısaca şu cevap lan vermiştir:

"Zürih ve Lıondra anlaşma lan Kıbrıs halkına sunulabile cek en makûl hâl çaresi ol­makla kalmayıp adaya hürri­yetini bahşettiği İçin Kıbrıs şimdi (küçük bir Yunanistan (!!!) olmuştur. Şahsen Grivas’ her ne kadar da tanımazsam ona karşı hudutsuz sevgi bes lediglmi bildiririm,. Grlvasın Generallik rütbesi için herhan gi bir müracatta bulunduğu hakikata mugayirdir, önümüz deki on gün zarfında ise A ti. naya avdet etmesi beklenen Grivası Yunan hükümeti reref 11 bir şekilde ta ltif edecektir inanılır kaynaklardan ?ızan haberlere göre Yuan Başvekili Karamanlis Kıbrıs Başpapazı Makarios tarafından adayı zi­yarete davet edilmiş fakat bu ziyaret ileride açıklanacak bir tarihe tehir edilmiştir.

dahale edip etmediğini sormuş lardır. Grlvasın durumu Türk, leri alakadar etmez. Hükü­met memurlarının yeni Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğu zaman durumlarının ne olacağına dair endişeye düştüklerini haber al dım. Bu meselenin müzakere edilen ve yakında alâkalı açık, lama yapılacak olan müstacel mevzular arasında olduğunu açıklamak isterim.

senesi 4 haziran güııii hakika ten tarihî bir gün oldu.

Dr. Cyler, tütünün yalnız akciğer kanserinde değil, daha başka 10 hastalıkta da mühim bir rol oynadığını ve belki de bu hastalıkları doğrudan doğ­ruya tevlit ettiğini bildirdi. Bunların arasında, başta akci­ğer geliyordu. Fakat onun ya­nında gırtlak kanser1, yemek borusu kanseri, mide üfeeri, zatülcem, grip, duodenum ülse ri, damar artevrizmi, safrakese si kanseri, trombozis <ve kara­ciğer sirozu gibi hastalıkları da saymak icap ediyordu.

200.000 kişi üzerinde* yapı­lan anket beş sene sürmüştü Bu seneler zarfında 11.870 ki şi ölmüştü, ölenler arasında sigara tiryakilerinin, sigara iç- miyenlerden yüzde 68 nisbetin de fazla olduğu anlaşılmıştı. Tiryakiler arasında yapılan anket, sıçrara içenler arasında ölüm tehlikesinin yüzde 68, sigara, piiro ve arasıra pipo içenler arasında yüzde 43 yalnız piro içenler arasında yüzde 22, yalntz pipo içenler arasında >se vüzde 12, nisbetin dc daha az olduğunu me\dan.ı çıkarmıştı. Bunun sebebi de pi po ve püro içenlerin sık sık iç memeleri ve daha az tehlike' maruz kalmalarıydı.

Tiitün içmekten vazgeçenler ne kadar eskiden vazgeçmiş ve hu iptilâya ne 'kadar uzun za­man dayanmış iseler, ölüm teh ükesi o nisbette azalmış oluyor du, 3.100 kişi sigara tiryakisi idi, Günde iki paketten az si­gara ile iktifa edemiyorlardı. Günde ¡ki paket içen bu tirya 'kiler arasında 44 aylık b;r mü şahededeıı sonra 37 kişinin 'vk ciğer kanserinden öldüğü ha­ber verildi. Ayni zaman zarfın da sigara içmiyenler arasında akciğer kanserinden ölenlerin nispeti ise 32.392 ye 15 ti. Yani bu 32.392 k:şiden yalnız 15 i akciğer kanserine vakalanmıştı.

Bundan başka tütün tiryaki si olanlar arasında yalnız akci­ğer kanserinin değil, ayni za­manda başka tip kanserlerin de sigara içmiyenlere nisbetle daha fazla olduğu anlaşılmış­tır. Meselâ, tütün tiryakisi o* lanlar ırasında karaciğer kanseri, m ide kanseri, böbrek prostatı gibi hastalıklar bini? daha fazla görülüyordu. Mide jx>ru8u ve hançere kanseri d a ­ha sık rastlanan hastalıklardan dı. Karaciğer kanseri ile safı, kesesi kanseri ise tiitün tiryı kileri arasında yüzde 352 nis- bet nde daha fazla müşalıadı ediliyordu.

Ayni zamanda duedeııuın ülserinden, tütün tiryakileri arasında yüzde 116, karaciğer

dir. Dunların arasında p ird in , benzopiren gibi çeşitli katran­lar, aldehid formik. sivanidrik asit, amonyak, aseoksid’ gibi tehris edici maddeler, karbo­nik asit ve karbon oksidi gibi mahiyeti gavet iyi bilinen un surlar, gayet az nisbette glutö n :k asit ve nikotini kısaca saya biliriz.

Gerçi tütünün insanın can düşmanı olduğu ilân edildiği vakit bilhassa nikotine hücum edilmişti am a diğer zararlı maddelerin de vücutta tahri­bat yapmaktan geri durm adık larını ve bunların yüzde 50 nis perinde insan vücudunda kal­dıklarını işaret etmek gerektir. 1828 denberi ilâçların terkibin de nikotin vardır ve saf halde 70 miligram nikotin bir 'nsanı öldürmeğe kâfidir.

Böbrekler, n ikonıi sürate tasfiye eder. Buna ne kadar se vinirsek azdır. Zira bir sigara daki nikot'n miktarı aşağı yu­karı 7 miligramdır. 24 saatte bir paket sigara içen bir insa­nın idrarında 5.08 miligram nikotin tasfiye etmesine sebep olur. Sigara dumanıyie dolu olan bir yere g :ren bir insanın idrarında nikotin bulunur, nat tâ hiç sigara içmese bile.

Nikotin, sigaranın ilk nefe­sinde gayet kısa zamanda sur- renal guddelerine ulaşır, onla­ra tesir eder, kana daha fazla adrenalin sevketmelerine sebep olur; bunun üzerine, h ’pofiz guddesi faaliyete geçer, diğer andokrin guddelerini tahrik eder. Bunun neticesinde tansi­yon, kandaki şeker miktarı ve kandaki kürecikler artar ve lıa zım cihazı daha süratle faal iye te geçer.

Bir sigara içilince tansiyon 30 milimetre artar. Bu sigara üç dakikada içilirse, tansiyon artması daha da fazla olur. Ci- va ile ölçülünce 130 milimet­reyi bulur.

Sigara dumanının ne kadar zararlı olduğunu ispat için Prof. Leon Binet’in yaptığı şu tecrübe kâfidir: Profesör bir fanusun içine sadece bir si gara dum anı doldurmuş, son­ra oraya birkaç kuş koymuş­tur. Kuşlar iki dakika içinde fanustaki karbon oksidi yüzün den boğularak ölmüşlerdir. Si­gara dumanındaki karbon oksi di ise yüzde 0.65 nisbetindedir. Bir Rus âlimi de, sigara dum.ı nınm, insanı ihtiyarlığa karşı muhafaza eden sklorozu önle­yen kandaki C vitaminini yok ettiğini iddia etmektedir. Vel hasıl sigara tiryakiliği çok za | rarlı bir şeydir. Onun için bu zararları peşinen b :lerek hare­ket etmek daha doğru olur.

CYPBVJS MAİL Gazetesi “Scotsınan” gazetesinde

intişar eden şu makaleyi iktibas etmektedir.

Makarios geçenlerde yaptığı bir konuşmada yeni Kıbrıs Cumhuriyetinin İngiliz Mellet- ler Camiası dahilinde kalması meselesine temas etmiştir. Za­ten Kıbrıslılarm yine kendi menfaatleri bu Camiayı terket. memektir. Böyle bir galibiyet esnajnd a Makariosun Millet­ler Camiasından bahsetmesi bir aliceplıktır İngiliz Millet­ler Camiayı Kıbrıs Cumhuriye­tini, her ne kadar da başka bir İdarî makanizma ile idare olun makta ise de içine alacak elas­tikiyete maliktir. Meselâ Hin­distan da Cumhuriyet olduğu halde Co;nmonwealth (Millet­ler Camiası) dahilindedir. Ada­daki İngiliz asker.'erinin mev-

-r.-. «t*,..,«™ ..,« . cudiyeti ingllteredeki Ameri-,' f kan askerlerinin durumu He

Grlvasın adadan ayrılması I pej-ajâ klyas edilebileceğine . „ . . ..mese/esi ile ilgili olarak g-fire bunun hiç bir farkı y o k - 1 P a r m a ğ ı arası olaıı ku-

tur. İngiltere ile Kıbrıs a r a u n .jfü k karış, uzakları işaret daki münasebet'er daima sıkı tir. 5 Oiiııey rüzgârı, sağ olmalıdır. Eğer Makarios İn- ÖJ ^ f g T o kagiıtere Milletler Camiasında I . kalırsa Londra ve diğer bölge-1 vaziyeti, lerdelri Kıbrıslılarm d ıırtım u/7. B ir makama tayin edil hallolunmuş olur.

B u l m a c aH azırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 91 □ □ □ □ □ □ □ □ □2 noononoom3 □ □ □ □ □ □ □ ■ □4 □ □ □ □ □ □ □ □ □5 □ ■ □ « □ □ □ □ ■G78 □ □ □ □ □ □ □ □ □9 □ □ □ □ □ ■ □ □ □

Soldan sağa:1. B ir sözde asıl m aksadı

sak lıyarak boş lâ fla r sarfe t mek.. 2. T utsak düşen (iki ke.) 3. B aşka b irin in hesa­bına b ir şey yapm aya borç­lanan. 4. Temel teşkil ılsiıı m anasına (iki ke.) 5. K ere­de bir şehirdir. 6. Namaza- davet sesi. M ektuplara ya­pışır. 7. Osmanlıea h a rfle r­de (L) nin ismidir. B ir emir dir. H arf okunuşu. 8. K ira ­lam ak üzere m ülk edinmek (iki ke.) 9. B urnum uza kö­tü çarpan. B ir edattır.

Yukarıdan aşağıya:1. Çenesi düşük olma hali.

2. Gerçek olmak. 1G5 yaşın­da ölen Türkiin ismi. 3. Yu­valı çiviyi döndürerek sok­mak. 4- Tersi baş ve şalıa -

1945 A SERİSİ HARP TAHVİLLERİNİN

ÇEKİLİŞİ

Dün Lefkoşada- Defterdar­lık Dairesinde 1945 A serisi Harp Tahvilleri çekilişinin neticeleri :-

Birinci ikramiye:20326.

İkinci ikramiye:37378 46263

üçüncü ikramiye:39322 43425 31743 00636 06598 27272 28430 02819

Dördüncü ikram:ye:37394 09573 10195 30585 12921 44215 01217 46534 22706 26518 19469 30851 00968 05090 18655 43417 29956 25727 13952 47929 19336 26263 14112 31659 15252 35755 35882 27560 12765 19301.

DÜNYACA MEŞHUR

P E N G U I NKibritleri Kıbrıs çarşısında.

ve R A Favcı uçağına binecek olan Gri- vasa refakat edecektir. Kıbrıs semalarını terkettikten sonra Grlvasın beiki Yunan pilotu İS rafından idare edilecek olan uçağına Yunan Kraliyet Hava gücü uçakları refakat edecek­tir. Halen adada Yunan subay­larının mevcut olduğu ‘bir ha­kikattir. Bu hazırlıklar belki de ileride herhangi bir tadilâta tabi tutulacaklardır. Dün ak­şam Makariosu Yunan Baş. konsolosu ve yardımcıları zi­yaret etm iş ve Başkonsolos ile hususî bir görüşme yapmıştır

FİLELEFTEROS Gazete­sine göre Vali ve Dr. Kü­çük ile Vali Konağında yaptığı görüşmeyi mütea. kip Makarios şu beyanat­ta bulunmuştur :

Dr. Küçük ve Vali Foot ile yaptığı müzakerelerden tama- mıyle memjıun ve tatmin ol­dum. Bütün ele aldığımız m e­seleleri hallettik Maalesef s i­ze açıklamadan daha fazla ta f­silât veremiyeceğim Gelecek Salı günü bir toplantı daha ya­pılacaktır. Eğer acele olarak toplanmamız icabedecek olur­sa buna derhal hazırız. Mart ayı sonlarına kadar yapacağı, mız bütün görüşmeler Vali Ko­nağında yer alacaktır Dünkü görüşmelerimizde Grivas m e­selesine Dr. Küçük’ün de mü-

iişm uzvumuz.

TIMES OF C yPRUS Ga­zetesi kurulacak olan ye­ni kabine için şunları yaz­maktadır :

EOKA’nııı harekete geçme, sinden hemen 4 sene s, o ara 1 Nisan 1959 da 10 vekilden mü­teşekkil geçici Kıbrıs Kabinesi kurulacak ve Dr. Küçük Vali Foot ve Makariosa iltihak edecektir. Bu kabinenin vazi­fesi hükümetten bütün m es’u- liyeti devralmaktır. O zamana kadar da şimdi Amme müna. sebetler (PIO) maksadı için kullanılmakta olan yeni bina­lardaki memurlar başka yere taşınacak ve binanın kabine halinde kullanılmasını müm­kün kılacaktır. Anlaşıldığına göre bu memurlar General Darlingin kullandığı yere ta­şınacak ve Darling de Atala- sadaki “Polis Sarayına” taşına çaktır. Belki de Darling Atala. lasada da çok kalmayacktır. Çünkü Nysalan’da banlayan tedhişe karşı Darlingin ruhunu taşıyan bir şahsa ihtiyaç var­dır.

Birkaç gündenberi kampları ziyaret etmekte olan Darling adamlarına Kıbrıslı Rumıarla tekrar dostluk kurmalarını söylemiştir.

Tutma

İm iş dem ektir. Nota 8. Geniş lik, millî. 9. Ekm ek veya börek onunla yapılır. Beleıı miş yerdeki iz.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ

Soldan sağa:1. H akikatli. 2. İnad et, is.

3. Lades, Ege. 4. Ani akın.5. Ferli, ece. (i.......... 7. Tali,3. K adir, 1er. 4. İdeal, ’le. 5. az.

Y ukarıdan aşağıya:1. H ilâfet. 2. Anane, asa.

a jan . 8. Sel, sima. 9. Kareli, Keskin. 6. At, asi. 7. E nerji. 8. Lig, ama. 9. İse de, naz.

BİZİM ZAFER Sinemasında4 Mart 1959 Çarşambadan Pazara kadar, Yeni film

ZEHİR KAÇAKÇILARICumartesi ve Pazar Saat 2.30 da Gündüz Seansları

İNGİLİZCE FİLİMLER

Cuma Cumartesi Akşamları“ ZEHİR KAÇAKÇILARI”

Filmine ilâveten yepyeni RENKLİ İNGİLİZCE

Sinemascope “I DIED A THOUSAND TIMES”

(Bin Defa Öldüm)

Pazar Yeni Film“ ZEHİR KAÇAKÇILARI”

veİngilizce Renkli

R 0 B L E CELEKTRİK SOBALARI

H E R GÜN SEÇME BİR KARİKATÜR

T Ü R K

İNGİLİZ . K E ^ U

LAVRENSE KARŞI14 Yazan : OSMAN SED EN

•Uzı ko llarım ın a ra s ın a aidim . Çılgın, v ah ş i b ir zevk âle­m ine dald ık . M arg o t kendin den geçm iş, ko llarım ın a ra s ın d a k ıv ran ıy o rd u .. B ir e ra elim i k adeh ine g ö tü r ­düm , so n ra kadeh i dudak la r in a doğru u za ttım .. M ar- g'ot’un gözleri çak m ak çak ­m ak o lm uştu , içk iy i b ir yu dum da içti. B iraz so n ra b'.r kadeh, b ir kadeh daha .. İki s a a t geçm eden M arg o t s a r ­hoş o lm uştu .. T e k ra r b ir zevk âlem ine daldık.. B irb i­rim izden ay rıld ığ ım ız za ­m an M arg o t gözleri kapalı ve hü lyalı, y an ım d a y a t ı ­yordu .. O k a d a r kuvv?tli b ir doz v e rm iş tim ki, im kâ nı yok beş a ltı s a a tte n ev­vel u y an am a /d ı.

D erhal y a ta k ta n f ır la ­dım , çekm ecelerin baş;aa g ittim .. U facık m aym uncıı ğum la on ları te k e r te k e r ;>ç m ak zo r olm adı. Çekm ece­nin ilkinden kad ın eşi-ası İk incisinden çam aşır, ü.v'iıı cüsünden de b r kaç p a rça eşya ile el ç an ta s ı ç ı k t ı . B unlardan biri göze b - ta -

E r te s i sab ah gecenin v er d'.ği zevkin m alıru m lu ğ u içinde u y an d ığ ım zam an M argo t h â lâ y an ım d a uyu yo rdu . B iraz so n ra o da uyandı, bana öteberi hazırla m ak üzere d ışa rı ç ık tığ ın da se r î bir, h a re k e tle y a ta k ta n fırlad ım , dolabın çekm e çelerin i açm ak istedim .. N a file, k apalıyd ılar.. K ahval tıd an so n ra M argo t te k ra r kucağım a o tu r d u :

— Geç kalm ıyor m usun coni?

— H ay ır.. B ugün izinli y!m., ö ğ leden so n ra nöbet benim ...

— Oh coni, ne k a d a r en­te re sa n b ir h a y a tın var,H e f gün biı* o rdunun bü tü n s ır la r ı elinden geçiyor.,

— T ab iî güzelim ... Benim bildiğim i ancak G eneral V ilson bilir...

—Am an, ne k a d a r h ey e­canlı b ir h ay a t...

— -Evet güzelim ...— E y coni, siz in g iliz le r

a ra s ın d a büyük ca su s la r v a rd ır, değil mi?

-Oh, tabiî.. In te llig en t I Scrv ice ’in dünyada eşi y o k I cak derecede b ü yü k tü .. A ç-tur.

— B iliyo ru m .. Sonra, sı zm b ir de m eşhur L aw ran - c î ’niz var.

Law rence mi? Tabiî... Law rence, büyük c a su s tu r o..

— Şim di is ta n b u ld a im iş. —is ta n b u ld a m ı ?— N e bileyim .. B arda s ı­

zın a sk e rle r k o n u şu y o rla r­dı.. iş ittim .

— Ben öyle b i r şey bil mi yorum ..

O halde o da is ta n b u l­d a değild ir, eğ e r b u ra d a ol

i A ; p r ı ı * > , t-n V? T I saydı ta b iî sen te lg ra fh a n eliA.11 bABLIr U * ̂ en ö̂ ren'r̂ ’n’ co"

PEN G U IN Kibritleri Türk ithalidir. Bakkalınızdan is rarla PEN G U IN Kibriti is-fcf^niz.

Kıbrıs Genel Acenti o-> ' T^VFİK

Lel'kssa.

BAKKALINIZDANISRARLA

İSTEY İN İZ.

W I N D E N F A B R I K

5 Ş u b a t 1959 d an itib a ren , A lm anyanm tan ın m ış W IN D EN FA BR IK fab rik a s ın ın K ıb rıs ta T ü rk m üm es­silliğine tay in olduğum uzu m üjdeleriz .

A lâkalılar müessesemize m üracaatla daha fazla m alûm at alabilirler.

S. H. SERTEL ve HİLMİ ŞTİ. M üftü Ziyai Sokak No. 2 /A

Lefkoşa.

Türkçe Pîâk mı İstiyorsunuz ? FOTO ŞIK’ta bulabilirsiniz

rfl» «A» ı l ı aârı,,. ■ ■*« «tu «âm ı A

Hiç insan görmemiş gibi nasıl b ak ıy o rla r !.

En iyi kalitede İngiliz mamulatı ROBLEC Elektrik Sobalarımızın mevsim için ikinci partisi vasıl olmuştur.

ROBLEC Elektrik Sobalarımız iki çubuklu olup hususî anahtar savesinde icabında iki veya bir çubuk çalıştırılabilir.

ROBT.KC alacağınız en iyi elektrik soba­sıdır, tercih pdiniz.

Kıbrıs Genel Mümessilleri:A T A I K A R D E Ş L E R

Lefkoşa - Mağusa - Lârnaka

; 5 Güne KadarTÜRK ÇARŞISINA

REKABET KABUL ETMEZ FIATTAİNg i l t e r e n i n d ü n y a c a

MEŞHUR KOKULU

W I N D S O RTuvalet Sabunları Arzedilecektir

ÎÜL, LEYLAK, FUNDA, LAVANTA ve KATIR TIRNAĞI ÇİÇEKLERİNİN KOKU ve RENKLERİNİ HAVI

DAYANIKLI VE YÜKSEK KALİTELİ

W I N D S O RTUVALET SABUNLARINDAN Siz de Bakkalınızdan Almak için

Sabırsızlıkla Bekleyiniz.WINDSOR TUVALET SABUNU

TOPTAN SATIŞ YERİ :H. FAHRİ UZMAN

14 Londra Sokağı (Evkaf Dairesi Yanı)

LEFKOŞA

-E v e t, b ü tü n ş ifre la r elim den geçiyor.

-B ırakalım §u L aw ren- ce ı canım .. Bu gece b a ra g ’lecek m isin coni?

— T abiî ya ln ız b i r ş a r ­tım var.

— N ed ir sevgilim ?— B ard an e rken ç ık ıp bu

ra y a geleceğiz.. S arhoş o luncaya k a d a r içeosğiz.

Beni d u dak larım dan h ırs la öptü.. M arg o t’d an şaşk ın b ir halde ay rıld ım .

L aw rance is ta n b u ld a m ı?

A rk ad aş la rın nerey e g i­decekler?

Law rence... L aw rence- Law rence..

A m an yarabb i.. Bu kız benim ağzım ı a rıy o r, f a ­k a t JLaw rence’i işin için? n iç in k a r ış t ırd ı? Y oksa.. Yoksa..

O geceyi zo r e ttim , a k şa ­m a ko ltu ğ u m u n a ltın a b ir ik i v iski ve cin şişesi yerleş tird iğ im gibi K a ta K üllüm barın ı boyladım .. T eşk ilâ­tım tam am d ı. Cebim de u y u ş tu ru cu toz, m ay m u n ­cuk, velhasıl plânım ı g e r­çek leştirm ek üzere h e r tü r lü â lâ t ve ed ev a t hazırd ı...

M argo t ile b a rd an e rk en ay rıld ık .. K ızcağız a ra b a d a bana iyice soku lm uştu . Y an gözle onu süzüyordum .. M argo t h a k ik a te n güzel kız dı. E sm er, k a ra gözlü, k a ra kaşlı ta m balık e tinde, h a ­riku lade ta a s ve y um uşak ten li, g a y e t m evzun v ü c u t­lu. çekik bu ru n lu , tab lo g i­bi b ir kızdı...

E vde d erha l ş işe leri aç­tık .. B iraz içtik .. M arg o t’ya bak tım , kendin i g a y e t iyi kolluyor, k a d e h !ne k oydu­ğum içkinin ancak b ir yudu m unu içiyordu. A nlaşılıyor du k i sa rh o ş o lm ak tan k o r­kuyordu ..

O nu b u yolda sa rh o ş od e m iyeceğini an lam ıştım . K ı-

j tim , ba k tım ... B ira z tu v a le t eşyası ve ir i b ir z a rf.. Z a r ­fı aç ınca h a k ik a t b ir anda m eydana ç ık tı..

Z a rfın içinde b ir ııfak m eşin kaplı hü v iy e t v a ra ­kası v ard ı. K en ard a M aı- g o t’un resm i, a l t ın d a : M ar­g u e rite D upon t. D oğum ye­r i: V ichy, yazılıydı.

F ra n s ız ikinci o rdu, ıınıu m î e rk ân ı h a rb iy es i em ­rinde..

F ra n s ız em n iy e t te şk ilâ ­t ı ikinci şübe (m Qşh<ır 2 em e b u reau ) is t ih b a ra t se r visinden..

H ü v iy e t v a rak as ın ın y a ­n ın d a iki m ek tup .. B irisi resm î k â ğ ıd a ve is ta n b u ld a M areşal F ra n c h e t d ’ E spe- r a y ’e h ita b e n yazılım.].. M ark o t’yu ta k d im ediyor, liy ak a tin d en bahsed iyor.. İk incisi M arg o t’un şah s î bazı n o tla r ı: in g iliz le r iş? a le m üdahale edecek ler m i ? O bölgede T ü rk k u v v e t'e ıi ka lm ış m ıd ır? H alk ın h is s i­y a tı n ed ir? i ta ly a n la r ing i İ z lere m ü z a h ir m i? Lo\v- ren ce ’in is ta n b u ld a h ang i h ü v iy e t a ltın d a fa a liy e tte b u lunduğu öğren ilecek ti.

M evzuubahis o lan böl­ge m u h ak k ak ki A n tep, Ma raş , M ardin ve havalisi.. B unu k a t ’iye tle ta h m in e- debiliyordum .. inçrilizlerin o ra y a a sk e r gönderip gön- d srm iyecek le ri m eselesine gelince ik i h ü k ü m e t a >:as;n d a şim dilik b ir görüş birli- ğ 'n e varılm am ış o lduğu, İs tan b u la b i r F ra n s ız kad ın ca su su n u n g önderilm iş (si­m asın d an d a an laşılıyordu . İ ta ly a n la r ın in g iliz le re y a r d ım cı olup o lm ad ık la rına gelince, b u n u n bizim için b ü y ü k b ir k ıy m eti o lm asa g e rek ti.. A ncak n o t b.m i iyi ce ş a ş ır tm ış tı.

L aw rence !..Law rence is ta n b u ld a m ı ?

is ta n b u ld a ise h an g i h ü v i­y e t a ltın d a fa liy e tie b u lu ­n u y o r? D em ek ki F ra n s ız - la r L aw rence’i is ta n b u ld a b iliyo rla r... P ek i am a b u ra d a işi n e? M a rg o t’un şah s î n o tla rın ın a ltın d ak i iki sa ­t ı r da bunu aşağ ı y u k a rı an la tm ış oldu., in g iliz le r F ra n s ız la rın h a z ır lık la rın ı öğ­ren m ek için casu s te şk ilâ t­la r ın ı se fe rb e r e tm iş le r ve ,bu casu sla r, bu iki m ü tte ­f ik dev le tin c a s u s la r b u ra ­da, is ta n b u ld a b irb ir le r iy le ç a rp ış ıy o rla r.. A r tık m ese ­le ay d m lan m ağ a viiz t u t ­m u ştu ...

(D ev u n ı var}

BEŞPARMAK DERGİSİ YÖNETMENLİĞİNDEN:

Köylerdeki Federasyon Temsilcilerine

mız1—Daha önce 1 M art’ta yayınlanacağını bildirdiği-

BEŞPARM AK” dergisi, Matbaa idaresi ile yaptı-ğ ^ ız yazılı anlaşma gereğince her ayın 15 inde h azırla­nıp satışa çıkarılacaktır.

2— Bundan ötürü istediğiniz sayıda derginin, zama­nında adresinize gönderilmesi için kaç adet sarfedilece- ğini bugüne kadar bildirmemiş olanların erken cevapla^ rı beklenmektedir.

3—Maddî kârını Federasyona bırakacak olan “BEŞ­PARMAK” dergisine abone olmak isteyen köylij ve kentli kardeglerimizin yazılı olarak müracaatları rica olunur.

BEŞPARMAK Dergisi P.K. 324 — Lefkoşa.

TAi ÎNDAN SA VİSAL ORTAMA AKTARILM IŞ

Page 4: 6 BozRurt Her Gün 4 Sayfa Fiatı 15 Milevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/Mart/06Mart1959-Bozkurt.pdfïann Bizimdir Cuma 6 MART 1959 BozRurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ

CUMA, iSA YFA î

( B O Z K C R T )

İSVEÇ VE İTALYA’YI KENDİNE HAYRAN BIRAKAN FARE

KURT HAMRİ NHAMRİN’IN ATTIĞI İKİ GOLÜN TADINI ŞÖHRETLİ MACAR KALECİ GROSICS VE

SOLBEK ŞAROSI’YE SORMALI

1956 yılının sıcak bir yaz ak şanıı Torino Hava alanına ışık larinı yakmış alarm düdükle­rini öttürerek dev bir Constel lation uçağı indi. Gerçi alana birçok uçak inip kalkıyordu. Fakat son gelen aşırı bir alâ­ka uyandırmıştı. Daha uçağın kapısına merdiven dayanma­dan birçok fotoğrafçı dev Con ste'lation’un etrafını sarmış ve makinelerini hazırlamışlardı Yolcular m erd:venleri acele ile inerek gümrük kapısından girmeden önce hayretle bu karşılama törenine bakıyorlar ve hangi mühim şahsiyetle beraber uçtuklarını anlamağa çalışıyorlardı. Nihayet bir fotoğrafçı heyecanla seslene­cek ve “Tamam” işte bu sarı’’ diyecekti. Şimdi flashlar o rtı lığı gün gibi aydınlatmış ve makineler uçağın merdivenle­rini ağır ağır ;nen kısa boylu bir adama dönmüştü. Genç adam gülümseyerek iniyor ve elinden tuttuğu bir bebeği de indirmeğe çalışıyordu. Niha> yet bu sevimli çift yere ulaş­mış ve bir anda gazeteci kala balığının içinde kaybolmuşlar dı. Birşey duymak, anlamak kabil değildi. Bütün gazeteci ler soruyor, bağırıyor genç adam ise, gülümseyerek güm­rük kapısına doğru yürüyor du Az sonra kapıdan içeri g 'r miş, basın mensupları da dışa rıda kalmışlardı. O nlara elini salladı; “Biraz sonra görüşü­rüz’ diye seslendi ve pasapor­tunu bankın üzerine kovarak “Adım K urt Hamrin. 32 ya­şındayım lsveçte doğdum. Öv le sanıyorum ki karım ve çocn ğumla Italyaya yerleşeceğiz’ dedi. Gümrük memuru, bu yavıf ve kısa boylu adama hav retler içeris!nde baktı ve (bol şans Sinyor H am r:n, Torino ve Jüventüs’a hoş geldiniz) d :ve mırıldandı.. Dünyanın şöhretli futbolcusu Kurt Ham rin. Torinoya gelmişti.

Bütün Torino K urt Hamrini merakla bekliyordu. Juventus kulübü büyük bir mebl-âğı göz den çıkararak İsveç’in şöhreti saiaçığmı transfer etmiş gaze teler bu konuda uzun uzun yazmışlardı. Ancak Hamrin daha uçanın merdivenlerinde bütün m :deleri bulandırmıştı. Bu doğrusu bacak kadar, ince ve zayıf bir adamdı. Italyanm Cervato, Beraldo veya Pavi- nato eribi iri kıyım ve son de­rece sert beklerini b ir an dü­şünenler Hamrin’i sinek kadar eörme&e başlamışlardı. Gaze­teler de şaşkındı. Fakat biraz olsun vüreee su serpen bir iki lâf da vok delildi Hemrine yalnız İtalyanlar değ"}, Fran sız ve IsDanvoliar da talip ol­muşlar. büyük paralar teklif etnvşlerdi Herkes merakla bu bücür adamın futbolunu bek­lemece başlamıştı.

tik haberler dehşet verici idi. ftalvan millî takım kaDtam Giamoiero Boniperti: “Büyük bîr futbo’cu kazandık” de­mişti Hamrin bir gol makine­si g:bi çalışıvor, bilhassa pe<- naltı ve frikikleri sektirmeden ağlara yolluyordu. K urt Ham rin, aslında usta bir çalımcıy­dı Ufacık boyu ve hareketli fiziği küçük fakat çabuk adim larıyle topu rahatça kullanabi liyordu Futbol dünyasının ta­nıdığı küçük adamlara yeni bir fC-ngöz) daha eklenmişti. Stanley Mathews Arjantinin eşs:z so'açığı Robert Zarate, Tom Finney, aynı tip adam­lardı. Topla oynamayı sever­ler, ayak bilekleri ve kolayca aldatıcı hareketler yaptırabil­dikleri vücutlarıyle rakip bek leri acarlar, müdafaaları kendi üzerlerine aldıktan sonra gole dönecek paslart atarlardı. K urt Hamrinin bir ayrı tarafı da fırsatçılığıydı. Bu cin ada­mı 1958 dünya kupası maçla­rında üç kere seyrettim Kupa nın ilk maçı olan Isveç-Mehi- co maçında yapılan dört İs­veç golünün ikis'ni Hamrinhazırladı, gene İsveç’in Maca ristanı 2-1 yendiği maçta bu Vere ik: eolü de kendisi attı.

tad'nı her halde

Pertev TUNASELt

ve M acar Solbeki Kent Saro- si çok iyi bilirler. Daha sonra Hamrin'i yaıı finalde Almaıı- yaya karşı televizyonda gör­düm. Küçük bir tiyatro ile dünyanın sayılı sol beklerin­den Alman Juskovviak’ı oyuı>- dan attırdı ve kendisi de 1-1 giden oyunu 3-1 e çevirdi. K urt Hamrin, Dünya kupası finalinde Brezilyanın şöhretli sol beki Nilton Santos karşı­sında sahadan siFndi.

Çünkü baba Nilton bu ku­pada hakiki bir silgiydi. Ham rin, bu dev adamın markajın dan bir an bile kurtulamadı, sinirleri bozuldu ve doğrusu iyi oynayamadı. Ancak kupa­nın en iyi üç sağ açığından biri olarak gösterildi. Hamrin in Jüventüs’deki maceraları çok uzundur. Italyanın kırıcı bekleri bu zarif adamı daha beşinci iig maçında sakatladı lar ve Juventüs 1957 başında büyük bir gaf yaparak Ham­rin’i ikinci kümeden henüz çı­kan Padovaya sattı. Padova ve Hamrin 1957 de İtalya li­ginin baş belâsı oldular. İsveç li cingöz o yıl şahane oynadı 22 gol yaptı, takımı da İtalya lig üçüncüsü oldu. Kurt Ham rin, iki yıldır Italyanııı en se­vilen futbolcularındandır.

İsveç dünya kupası için, ltalyadaki futbolcularını çağı­rırken önce Hamrinin adı geç ti ve bu bodur bir ay için memleketine döndü. lsveçiıı dünya futbol İkincisi olmasın da mühim rol oynadı. Ham rin, bugün İtalya lig İkincisi Fiorentina’da oynuyor. Hem de kimin yerinde biliyor mu­sunuz? Şöhretli Brezilyalı Ju- linhonun 7 numaralı formasıy le, Fiorentinanın teknik komi seri Lajos Czeisler’e göre Kurt Hamrin Julinhonuıı yerini ra>- hatça doldurmuştur. Ancak sîzlere lsveçte şahit olduğum bir hadiseyi anlatmadan geçe- miyeceğim. Goteborg’da Bre­zilya— Rusya maçından önce Basın kulübüne, bütün nazar­ları üzerinde toplayan bir dev adam geldi.

Bu, halen İta ly an Roma futbol takım ı an trenörü son yirm i yılın en büyük santra foru İsveçli G unnard Nord- h a l’dı. N ordhal, İsveçlilerin baş tacıydı ve onun mevcu­diyeti, K uzeylilerin ' iftih ar vesilesiydi. N ordhal, maçın ertesi günü (G oteborg Pos- teıı) gazetesine şöyle bir şey söylemişti ki, bütün İsveç bu söze hem şaştı,, hem de üzüldü. Şöhretli N ordhal : “H am rin’i çok iyi tanırım ... F ak a t Brezilyalı Garrincha- yı K u rt H am rin ’le m ukaye­se etmek, gülünç olıır. Gar- rincha bir kedi, H am rin he­nüz bir fared ir...” demişti. G arrincha, dünya kupasının elbetteki 1 num aralı sağ a- çığıdır. F ak a t, bacaksız H am rin de zor yetişecek, üs tad bir fared ir. B ir gün o şahane G arrinchayı da ko­nuşm ak üm idiyle ayrılalım ..

Dünya kupasından sonra lsveçte yapılan bir futbol istatistiği

R. Kopa. Nazarî Dünya karmasının santraforu

Fakat hayret!.. Fontaine yer alamıyorleşsiz bir heyecanla oyna- yecek b ir ikinci şerefe de sa

nan ve Brezilyanın şampi­yonluğu ile neticelenen Is- veçteki (i ncı Ju les liim et K upasının üzerinden aylar geçmiş bulunuyor.

Yavaş yavaş mazi olan bu 1958 senesinin (H aziran Temmuz) mücadeleleri ku­ruyan m ürekkepleriyle a r­şivlere kalka dursun, futbol la dop dolu olan zihinler hâ lâ bazı enteresan ve hayalî istatistik lerle uğraşm aktan kendilerini alıkoyam ıyorlar. Bakın, meselâ 1..

İsveç F utbol Federasyo­nu, son kupanın organizas­yon işi ile sorum lu olanlar ve büyük bir titizlikle seçi­len 1,200 kaliteli seyircinin reylerini a la rak nazarî ola­rak 6 ncı Ju les R im et’in oııbir futbolcusunu seçmiş­lerdir.

Her bakım dan teııkidlere hedef olabilecek olan bu (çi men saha) topluluğu, yo rum yönünden h e r otorite ve kritikçiniıı indinde deği­şiklik tarzda konuşulacak­tır. Fakat, biz 720 reyle ta ­yin edilen (ülkeler ekibini) okuyucuların nazarlarına se relim. Gerekirse m ünakaşa­mızı bir başka yazımızda ya parız.

İşte!.. (F iyord) futbol me rak lıların ın m üşterek kom­pozisyonu :

Gregg (K. İrlanda) ....B ergm ark (İsveç), N ilton Saııtos (Brezilya) - Volnoy (R usya), B ellini (Brezilya), Szymaniak (Alm anya) G arrincha (Brezilya), Didi (Brezilya) Kopa, (F ransa), Pele (Brezilya), Skoglund (İsveç).

Ekibe bakanlar kolayca tümün 5 Brezilyalı, 2 İsveç­li, 1 K. İrlandalI, 1 Fransa- lı, 1 Rusyalı ve 1 A lm an’dan teşekkül ettiğini görecekler dir.

Bu hayali karm aya giren futbolculardan en fazla rey alan Brezilya Millî takım ı sol beki N ilton Santos’tu r. A ldığı oy adedi 619 dur. Bundan sonraki m ünakaşa- sızlar ise K. İrlan d a kalecisi H arry Gregg (478 oy) ile Alman sol hafi H orst Szy- m aniaktır.FONTAİNE İÇİN 491 OY.

VE FAKAT...Horozlu form anın kupa

boyunca esmer, 1.74 boyun­da, bir saha içi (tabancası) vardı. Ve F ransa, an av a ta ­nına dönerken (O rly) ye bir dünya üçüncülüğü ile bera­ber bir de gol k ra lı ind iri­yordu. Reims takım ında Ju s t Fontaine..

isveçteki tak tiğ in , zekâ­nın ve devlerin mücadelesi esnasında bizim zarif ve be­cerikli ÇEŞMEMİZ (ikinci adının Türkçeye çevrilişi) durm adan akmış ve m uhte­lif rak ip lere 13 adet gol a t­mıştı. Bu şimdiye kadar 6 kupada yapılan en çok sayı gibi bir de küçümsenmiye-

i tm l i mm — i tm — — -----------

Herkesin Zihnini Kurcalayan Sualler

b ü t ü n kibi

* Giizel bir gecede gökte görebildiğiniz yıldızların sa­yısı kaçtır.?

İnsan gözünün görebildiği yıldızların sayısı aşağı yuka rı on bini bulur. Fakat bun­ların hep bir arada görüldü­ğü vaki değildir. Görünüşle­ri m uhtelif hava şartlarına bağlıdır. Bulutsuz açık bir gecede görülebilen yıldızla­rın sayısı ise bunların üçte birine ancak yaklaşabilir, yani üç ilâ dört bini bulur.

h ip tiFontaine, gerçi sarışın ve

mavi gözlü insanlardan tam 491 rey alm ıştı ve bu rakam karm aya girenlerin aldıkla rı oylardan daha fazla idi. F ak a t F ontaine’i ankede iş­tirak edenler üç üeri mevki içinde (sağiç, san trafo r ve solıç) m ütalâa ettiklerinden yukardak i m iktar (trio yer leriıı) toplamıdır.

Okuyucularımızı daha faz la aydınlatm ak için aşağıya neşredilen bülteni çıkararak yazımıza nihayet verelim :

KALECİLE : H erryGı-agg (K. İrlanda), 478 rey î'acüıne (Rusya) 422 rey, Mac Donald (Ingiltere) 37 rey, ve Kalsey (ü a l) 29 rey.

İSAÖ BEKLEK : OrvarBergm ark (İsveç) 280 rey, Djalnıa Santos (Berzüya) 217 rey, Howe (İngiltere) 114 rey, ve Di Sordı( Brezil ya) 58 rey.

SOL HEK L E H. ; N ilton Santos (Brezilya) <319 rey, Novak (Çekoslovakya) 27 ray, ve Bergm ark (Isveç)26 rey.

SAŞ H AFLAR : YouriVolnoy (Rusya) 359 rey, Blanch Flower (K. İrlanda) 219 rey, Zito (Brezilya) 171 rey, ve Liedlıolm (İsveç) 7 rey.

SANTRAHAFLAR: Hıde- raldo Bellini (Brezilya) 392 rey, Gustafsson (İsveç) 268 rey ve Wright (İngiltere) 64 rey...

SOL HAKLAR : Hoıst Szy maniak (Almanya) 454 rey, Orlando (Brezilya) 221 rey ve Parling (İsveç) 16 rey.

SAĞ AÇIKLAR: Garrin­cha (Brezilya) 364 rey, Ham­rin (İsveç) 363 rey, ve Rahn (Almanya) 4 rey.

SAC İÇLER: Didi (Brezil­ya) 263, Fontanie (Fransa) 251 rey, Pale (Brezilya) 108 rev ve Kopa (Fransa) 58 rey.

SANTRAFORLAR: Ray­mond Kopa (Fransa) 377 rey Vava (Brezilya) 325 rey, ve J. Charles (Gal) 11 rey..

SOL İÇLER: Pele( (Bre­zilya) 256 rey, Fontaine (Fransa) 240 rey ve Didi ('Brezilya) 228 rey.

SOL İÇLER: Pele (Bre- Skoglund (İsveç) 370 rey, Me Parland (K. İrlanda) 22 rey, Zagallo (Brez:lya) 83 rey ve Rahn (Almanya) 30 rey... ve Rohıı (Almanya) 30 rey.

•Esnem ek sari midir?Evet, esneme derin nefes

alm anın b ir şeklidir. T enef­fü s herhang i b ir sebep do- layısıyle norm alden aşağ ı­ya düşerse insan bu ih ti­yacı karşılayabilm ek için esner. D iğer ta ra f ta n , te l­kin yoluyla başkalarına te ­sir etm ek m üm kündür, te l­kin edilen şey tabii ih tiy aç­lara kadar uygun ise o kadar kuvvetli olur. Meselâ birisinin korktuğunu göreıı kimse d.» korkar. Bu sirayet esnemede de kendini gösterir. Böylece derin nefes alma veyahut es­neme sari bir illet hüviyeti a r |y a zeder.

İnsan dakikada kaç kelime telâffuz edebi­lir? . .

Bazı insanlar gayet çabuk konuşurlar, söylediklerin­den bir şey anlaşılmaz, uı- ğer bazıları da öyle yavaş yavaş konuşurlar ki karşı­sında dinleyenin adeta uyku­su gelir. Yavaş konuşmak hemen her kes için müm­kündür, fakat lıızlı hızlı ke­limeleri birbiri arkasından sıralam ak çok büyük bir m arifettir. Am erikalı sine­ma artisti meşhur komik D anny Kaye dünyanın en çabuk konuşabilen insanla­rından biridir.. Yıldız şarkı söylerken dakikada 150 üa 175 kelime telâffuz edebil­mektedir.

ŞAMPİYONLARIN MAÇINI KAÇIRMAYINIZ !

Taksim Spor SahasındaPazar ö.s. Saat 3.00 de

Ç E T İ N K A Y A(1957-58 KTST Lig Birincisi)

1 L E

Argyles Skcçya Ordu Takımı(1957-58 Kıbrıs Ordu Maçları Birincisi)

Maçtan evvel ve iki devre arasında meşhur Skoç Millî elbiselerini giyerek ALAY

BANDOSU marşlar çalacaktır.

Bir futbol ve müzik festivali halinde geçecek olan bu karşılaşmayı mutlak surette görünüz.

Bu çöllerin tanınmış kaleci Gyula

FUTBOLGeçen hafta oynanması

beklenen ve havanın müsa it olmaması yüzünden akim kalan Haydarpaşa — Tahtakale dostluk maçı, bu pazar günü ö.e. 9.30 da Ye­ni sahada oynanacaktır.

Mevlid26 Ocakta Istanbulda si­

nemada vuku bulan çökün­tü sebebiyle hayatların ı ka­yıp eden Kıbrıslı Bay E nver Sarının evlâtları ve ailesi ve biraderzadesinin ruh la rı­nı taziz iein bugün Selimi­ye Camiinde namazdan ev­vel Bay Necati Özkan ta ra ­fından Mevlid okutulacağı din kardeşlere haber verilir.

Elhaç M. Akif

* itiyatlarımızdan vazge­çebilir miyiz?

Tabiî evet, fakat itiyat de­yince yemek yemeği, ııefes almayı kastetmemeliyiz. Bunlar itiyat değil ihtiyaçtır, lar. İtiy a t sonradan alıştığı­mız, adet edindiğimiz şeyler­dir. Altı hafta da alıştığımız bir itiyadı yine aynı m üddet zarfında kolaylıkla terkede- tıiliriz. Sigara içki tiryak ili­ği bu çeşit itiyatarlın başın­da gelir. Bütün bunlardan vazgeçmek, bunları terket- mek kendi irademizin kont­rolü altında olan adetlerdir. Meşhur İngiliz yazarı Ber- uard Shaw, sigaraya olan ip tilâsı için şöyle dem iştir: Bu itiyattan vazgeçmek ga­yet kolaydır.. Ben kendi he­sabıma sigarayı bütün haya­tım boyunca belki 100 defa bıraktım.

* Atlar niçin ayakta uyurlar?

Uyurken yatm ak, uyku halindeki canlının adaleleri­nin çalışmaması sebebiyle olur. Adaleleri çalışmayan bir m ahlûk tab i’id ir k i ayak ta duramaz, yere yıkılır. Hal buki beygirlerin ayakta dur mak için adalelerinin çalın­masına ihtiyaç yoktur., dört ayağı hayvanın, ağırlığını kaldırabilecek kuvvettedir.

* Yılan uçar mı?Yılanları, yerlerde sürü­

nen hayvanlar sınıfına dahil ederiz. Denizlerde de yılan balıkları yaşar, muazzam de niz yüanları efsanelere dahil edilmişlerdir. F ak a t bu so­ğuk mahlûk havada uçma nın yolunu da bulm uştur. İlim adamları taralından Chrysopelea ornata diye isimlendirilen bu hayvan Ca va ve M alezya’da yaşam ak­tadır. P ek nadir görülen or- n a ta lar ağaçların arasında yaşarlar, vücutlarını kurde­le gibi yassılaştn-arak ağaç­tan ağaca, daldan dalasüzü- lürler. O rnata yere ineceği zaman vücuduna helezoni bir şekil vererek yavaş ya­vaş alçalır.

* Kara tutar mı?Deniz yolculuklarına çıkan

lar, gemi biraz sallandı mı umumiyetle kam aralarına çıkar günlerce kapalı ka lır­lar. B ir çok kimseler bu ezelî dertlerinden çok şikâ­yetçidirler. F ak a t Malezya- da yalayan kavim lerden bi­ri olan B ajau ’la r da kara turnasından m ustariptirler. Sulu deniz üzerinde kayık­larda doğup, yaşayan bu in­sanlar deniz sallanm asına o kadar alışm ışlardır ki k ara­ya çıkmak mecburiyetinde kaldıkları zaman kara tu t­masına maruz kalırlar.

* ölçü mevzuunda mede­niyet ne kadar ilerlemiştir?M edeniyet âlemi her saha da gösterd iğ i gelişmeyi hassas ölçü aletleri sahasında da göstermiştir. Son zamanlar da B. Amerikada dünyanın en hassas ölçü aleti yapılmış­tır. Bu alet şimdiye kadar yapılmış olanlardan yüzler­ce defa daha hassas olup 25 santimetrenin üç mil­yonda birini ölçebilmekte­dir. Yeni ölçü lis te m i gam­ma şualarının dalga uzun­luğunu tesbit edebilecek kabiliyettedir.

* Bir insan konuşmaları esnasında kaç kelime kulla- nır?

İnsanlar bu hususta çok yanılırlar. Gerçi her lisanda kullanılacak kelimeler ga­yet fazladır, ama bizler bu- iıun pek az b ir kısmını kul- lanm akla ik tifa ederiz. Dün ya edebiyat tarih in in en mühim şahsiyetlerinden biri olan İngiliz yazarı W. Sha- kespeare bile yazmış oldu­ğu eserlerinde ancak 15 m uhtelif kelime kullanm ıştı Bazı kim seler 800 ila 1000 kelime ile ifadeyi meram ederler. Normal b ir insan için bu rakam umumiyetle iki üç bin civarındadır.

* Kedi neden daima dört ayak üzerine düşer?

Kedilerin bu karak teris tik vasfının sebebi ayak ada 1 elerini dimağa başlayan si­nirlerin edindiği reflekstir. H erhangi bir kimse istedik­ten sonra ne kadar yüksek ten atlarsa atlasın ayakları üzerine düşebilir. Buna alış­mış olmak kâfid ir. Cambaz hanelerde yüksekten a tla ­d ıktan sonra tak la a tarak düşen ve yere iki ayağı üze rinde inen cam bazlar buna en iyi örnektir.

* Balıkların sür’ati ne kadardır?

Bu sualin cevabını kesin olarak vermek mümkün- de­ğildir, zira her balığın su r’- a ti cinsine göre değişir. Ba­zı balıkların saatte oıı, on iki ha tta on beş deniz mili yüzdükleri tesbit edilmiş tir. Okyanuslarda bazı ba­lık larlar günlerce gemileri tak ip edip onlarla yarışa­cak kadar sü r’atli ve m uka­vemetlidirler.

U R E A D YKibritleri BİRİNCİDİR

Siz de "READY” k ibritlerin den şaşmayınııK ıbnsta Genel Mümessilleri

HERKESİN T1CARETEV1 Lefkoşa.

Satılık OtomobilA II 434 n u m ara lı Vauxhall “Cresta”

henüz 7140 mil yapm ış bulunan otomobil old kilde sa tılık tır , is tek lile r 9 M art 959 tarihinden - m am ak üzere tek lifle rin i yazılı olarak GÜVEN Anon.'m S ig o rta Ş irk e ti Umumî Acentesi Lefkoşa T ü rk B ankası L td . Müdirine ler. Otom obil iş sa a tla r ın d a Küçük Me da A hm et Cemal B eyin tamirhanes'nde tetkik - bilir.

—— H İHH

PEK YAKİNDA-PEK YAKINDA!Sporsever Okuyucularımız

“ SEZONUN FUTBOLCUSU”««Seçmeye hazırlanınız...

ANKETİMİZDE YEPYENİ SÜRPRİZLER!!

Tafsilâtı merakla bekleyiniz.İM*«

10 LİR A ’ lık M ÜKAFATMÜSABAKAMIZ

TOP NEREDE???Yukarıdaki resimde topun nerede olduğunu

gazetemiz 10 LİRA MÜKAFAT verecektir.

Neler Yapılmalıdır???İ ^ a r ı d a k i reSme iyice bakınız. Top tarafımızdan silinmiştir.

resmi t°'"1 t ,h "“ n et*İSİnİ^ bir 11 ^ y‘ P1”“ "3. x işareti, tam topun üzerinde olmalıdır

ırün o u a te m U ta ile bir kuP<>n neşredeceğiz. Bu kuponları hergun gazetemizden kesip saklayacaksınız. Kuponlar 10 numarada sona ereoek-

10 num arav^kadarS'®'1 eti yaptığuuz ve gazeteden kestiğini* resimle, 1 de» Mart tarihine kadar ‘r ! t kuponu birlikte bir zarfa koyunuz ve en geç * a^esi^e postalaymız GaZet6Sİ SPor Sekreterliği 7 P.K. 324 Lefkoşa

Yalnız her res°iSe ıı nn^l’ÜSabak j miZa bir(*en iazla resimle iştirak edebilir.T m S S S L icab etmektedir. _ ■

I K U P O N ÎS ÎM

No.5

a d r e s

...........................................................° ¿ 1 İ l dm

HIHIHI'

r#