50 adet olanini yurttaŞ alamaz diye 10’luk paket …sayfa 1 sya a kirmizi sa hal kin gazetesİ 9...

16
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 1 HALKIN GAZETESİ www.birgun.net 9 MAYIS 2020 CUMARTESİ YIL 17 SAYI 5869 2.5 TL (KKTC 3 TL) ÜNİVERSİTE 75 KR 50 ADET OLANINI YURTTAŞ ALAMAZ DIYE 10’LUK PAKET SEÇENEĞI DEVREDE Iş umudu ilk ayda bitti NORMALLEŞELİM AMA NASIL? SALGINA karşı ‘normalleşme’ adımlarını devreye sokan iktidar, AVM’ler dahil bir- çok işyerinin pazartesi günü açılmasına karar verdi. Normalleşme sürecinde en kritik önlem olan ve günlerdir üretildiği açıklanan ama hep eksik kalan maske için son plan da yoksulluk kriterine ta- kıldı. Maskeler, dün 1 TL tavan fiyatla ve 50’lik paketlerde satışa sunuldu. Ancak ekonomik kriz nedeniyle birçok kişinin alamayacağı görülünce 10’luk paketlerin devreye gireceği açıklandı. AYLIK 300 TL MASKE MASRAFI MASKELERİN satışı konusunda açıklama yapan Tüketici Dernekleri Federasyo- nu Başkan Vekili Sinan Vargı, “Geçim sıkıntısına bir de maske yükü eklendi, 20 kuruşa mal edilen maske her yerde üst sınırdan beş misli fiyata yani 1 liraya satılacak. 4 kişilik bir ailenin maske gi- deri 300 lirayı buluyor” dedi. Vargı, tek kullanımlık maskeyi eve gelince yıkayıp yeniden kullanan ailelerin olduğunu söy- ledi. Salgında işsiz kalanların bu ücreti nasıl ödeyeceği ve nasıl sokağa çıkacağı sorusu cevapsız kaldı. 4’te Maske sorununu 1 aydır çözemeyen iktidarın satışla çözme planı krize takıldı. Satışın ilk günü 10’luk paketler gündeme alındı Maskeye kriz REVIZYONU KAYNAKSIZ AÇIKLAMA ÖNLEMLERİ GEVŞETİR İSTEYENE SINIF TEKRARI GETİRİLDİ KORONAVİRÜS Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, kitle bağı- şıklığının Türkiye’de yüzde 15-20, İstanbul’da ise yüzde 40 seviye- sinde olduğunu iddia etti. Uzman- lar ise bu oranın oldukça yüksek olduğunu ve bu bilginin kaynağının açıklanmısını istedi. Uğur KOÇ/4’te EĞİTİME korona düzenle- mesi geldi. Uzaktan eğitim puanla değerlendirilmeye- cek. Yönetmeliğe “Var olan dönem puanı öğrencilerin yıl sonu puanı olarak kabul edilecek” maddesi eklendi. YÖNETMELİĞE göre devamsız öğrenciler hariç tüm öğrenciler zayıf ders sayısına bakılmaksızın üst sınıfa geçecek. İlkokulda ise velilerin talebine göre sınıf tekrarı yapılabilecek. 6’da Yüksek bağışıklık oranına ilişkin açıklamalar tartışma ve tepkiye yol açtı HEKİMLER DE ZORDA MÜDÜRLÜĞÜN KİTAP SEÇİMİ İZMİR Tabip Odası anketinde tepki çekecek sonuç: Özel hastanelerde çalışan hekimlerin yüzde 19’u ücretsiz izne çıkarıldı. Her 100 hekimden 58’inin aylık gelirlerinde düşme yaşandı. 4’te İSTANBUL Gençlik Müdürlüğü, Sezai Karakoç’un “Sağcılar Allah, solcular şeytan topluluğu" ifadele- rinin yer aldığı kitaptan 4 bin adet satın aldı. ‘Diriliş Neslinin Amentüsü’ kitabı dağıtıldı. 6’da EKONOMİK kriz sürerken gelen salgının istihdam alanında yarattığı ilk olum- suz veriler ortaya çıkmaya başladı. İŞKUR'un nisan ayı verilerine göre iş arayanların sayısı bir önceki aya göre yüzde 1,2 azalarak 3 milyon 629 bin 958 kişi oldu. İŞ ve işçi arayanlarla iş bu- lanların sayısındaki olumsuz değişim yıllık bazda daha büyük oldu. Geçen yılın nisan ayında 122 bin 913 kişi İŞKUR aracılığıyla iş bulurken bu yıl bu rakam yüzde 75 düşüşle 30 bin 556'ya geriledi. Nurcan GÖKDEMİR/11'de MUHALEFETİN salgında zor durumda kalan yurttaşlara yardım planları her seferinde iktidar engeline takılıyor. Ankara Büyük- şehir Belediye Meclisi’nde Başkan Mansur Yavaş’a yurttaşlara nakdi yardım için yetki verilmesi önerisi yine AKP’li ve MHP’li üye- lerin engellemesiyle karşılaştı. BÜTÇENİN yüzde 10'u yani yaklaşık 750 milyon TL civarında borçlanma yetkisinin istendiği teklif 100 milyon TL ile sınırlandı- rılarak kabul edildi. Mansur Yavaş, yardım çabalarına çomak sokanların halka hesap vereceğini söyleyerek “Otobüslerde, reklam panolarında bunları halka anlatacağız” dedi. Mustafa M. BİLDİRCİN/8’de Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde başkana bütçenin yüzde 10’u kadar borçlanma yetkisi verilmesi teklifi AKP’li ve MHP’li üyeler tarafından engellendi AB’nin istatistik kurumu Eurostat, Avrupa’da elektrik ve doğalgaza gelen zam oranlarını derledi. Buna göre her ikisinde de Türkiye liderli- ği bırakmadı. 11'de ADALET Bakanlığı’nın ‘cezaevlerinde tüm önlemler alınıyor’ açıklamasına rağmen salgın hapishanelerde yayılı- yor. Son olarak Silivri Cezaevi’nde 44 mahkûmun testi pozitif çıktı. 7’de İLETİŞİM Başkanı Al- tun’un kiraladığı arsayla ilgili açıklamalar yapan CHP Grup Başkanve- killeri Özel ve Özkoç hakkında soruştur- ma başlatıldı. ‘Halkın malını yedirmeyiz’ diyen Özkoç ve Özel ise konunun takipçisi olmayı sürdüreceklerini söyledi. 9’da KADIKÖY’de kadınlara yö- nelik tacizi önlemek isterken öldürülen ÖDP üyesi öğret- men Bahadır Grammeşin unutulmadı. Ölümünün 5’inci yıldönümünde salgın nede- niyle sosyal medyada anıldı. Dostları “Ba- hadır'ı aramızdan alan karanlığa inat düşlerini yaşata- cağız" dedi. 7’de ÖLÜM orucu nedeniyle yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’e İstanbul’da yapılmak istenen törene polis müdahale etti. Törene katılan 27 kişi gözaltına alındı. 7’de Yurttaşa yardıma karşı ittifak kuruldu DÜŞLERINI YAŞATACAĞIZ İbrahim Gökçek’in törenine müdahale En pahalı elektrik ve gaz bizde Silivri’de salgın alarmı CHP’lilere soruşturma açıldı DÜNYA halklarının Nazi faşizmini yendiği 9 Mayıs Zafer Gü- nü'nün bugün 75'inci yıldönümü kutlanıyor. 1 milyondan fazla Sov- yet askerinin hayatını kaybettiği Stalingrad Zaferi'nden iki yıl son- ra Alman parlamento binasına orak-çekiçli kızıl bayrak çekilerek Nazi kabusu son bul- muştu. 16'da Faşizme karşı zaferin 75'INCI Y ILDÖNÜMÜ 8 MAYIS 2020 VİRÜS TABLOSU Test Sayısı: 1 milyon 298 bin 806 (+33 bin 687) Vaka Sayısı: 135 bin 569 (+Bin 848) Ölü Sayısı: 3 bin 689 (+48) İyileşen Sayısı: 86 bin 396 (+3 bin 412) AA AA Depo Photos Yevgeniy Haldey İHA ABB’den asılsız iddialarda bulunan Melih Gökçek’e yanıt: Ağlayarak Belediyemizi terk etmek zorunda kalan, kapının önüne boş damacana şişesi gibi konulan Melih Gökçek... Depo Photos İHA DHA Twitter İstiklal Caddesi’nde maske takılma zorunluluğu getirildi. Yasak geldiği saniyede caddede bulunanlara da ceza kesildi.

Upload: others

Post on 07-Feb-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 1

    HAL KIN GA ZE TE Sİ

    www.birgun.net9 MAYIS 2020 CUMARTESİ YIL 17 SAYI 5869 2.5 TL (KKTC 3 TL) ÜNİVERSİTE 75 KR

    50 ADET OLANINI YURTTAŞ ALAMAZ DIYE 10’LUK PAKET SEÇENEĞI DEVREDE

    Iş umudu ilk ayda bitti

    NORMALLEŞELİM AMA NASIL? SALGINA karşı ‘normalleşme’ adımlarını devreye sokan iktidar, AVM’ler dahil bir-çok işyerinin pazartesi günü açılmasına karar verdi. Normalleşme sürecinde en kritik önlem olan ve günlerdir üretildiği açıklanan ama hep eksik kalan maske için son plan da yoksulluk kriterine ta-kıldı. Maskeler, dün 1 TL tavan fiyatla ve 50’lik paketlerde satışa sunuldu. Ancak ekonomik kriz nedeniyle birçok kişinin alamayacağı görülünce 10’luk paketlerin devreye gireceği açıklandı.

    AYLIK 300 TL MASKE MASRAFIMASKELERİN satışı konusunda açıklama yapan Tüketici Dernekleri Federasyo-nu Başkan Vekili Sinan Vargı, “Geçim sıkıntısına bir de maske yükü eklendi, 20 kuruşa mal edilen maske her yerde üst sınırdan beş misli fiyata yani 1 liraya satılacak. 4 kişilik bir ailenin maske gi-deri 300 lirayı buluyor” dedi. Vargı, tek kullanımlık maskeyi eve gelince yıkayıp yeniden kullanan ailelerin olduğunu söy-ledi. Salgında işsiz kalanların bu ücreti nasıl ödeyeceği ve nasıl sokağa çıkacağı sorusu cevapsız kaldı. 4’te

    Maske sorununu 1 aydır çözemeyen iktidarın satışla çözme planı krize takıldı. Satışın ilk günü 10’luk paketler gündeme alındı

    Maskeye krizREVIZYONU KAYNAKSIZ AÇIKLAMAÖNLEMLERİ GEVŞETİR

    İSTEYENE SINIFTEKRARI GETİRİLDİ

    KORONAVİRÜS Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, kitle bağı-şıklığının Türkiye’de yüzde 15-20, İstanbul’da ise yüzde 40 seviye-sinde olduğunu iddia etti. Uzman-lar ise bu oranın oldukça yüksek olduğunu ve bu bilginin kaynağının açıklanmısını istedi. Uğur KOÇ/4’te

    EĞİTİME korona düzenle-mesi geldi. Uzaktan eğitim puanla değerlendirilmeye-cek. Yönetmeliğe “Var olan dönem puanı öğrencilerin yıl sonu puanı olarak kabul edilecek” maddesi eklendi.

    YÖNETMELİĞE göre devamsız öğrenciler hariç tüm öğrenciler zayıf ders sayısına bakılmaksızın üst sınıfa geçecek. İlkokulda ise velilerin talebine göre sınıf tekrarı yapılabilecek. 6’da

    Yüksek bağışıklık

    oranına ilişkin açıklamalar tartışma ve

    tepkiye yol açtı

    HEKİMLER DE ZORDA

    MÜDÜRLÜĞÜN KİTAP SEÇİMİ

    İZMİR Tabip Odası anketinde tepki çekecek sonuç: Özel hastanelerde çalışan hekimlerin yüzde 19’u ücretsiz izne çıkarıldı. Her 100 hekimden 58’inin aylık gelirlerinde düşme yaşandı. 4’te

    İSTANBUL Gençlik Müdürlüğü, Sezai Karakoç’un “Sağcılar Allah, solcular şeytan topluluğu" ifadele-rinin yer aldığı kitaptan 4 bin adet satın aldı. ‘Diriliş Neslinin Amentüsü’ kitabı dağıtıldı. 6’da

    EKONOMİK kriz sürerken gelen salgının istihdam alanında yarattığı ilk olum-suz veriler ortaya çıkmaya başladı. İŞKUR'un nisan ayı verilerine göre iş arayanların sayısı bir önceki aya göre yüzde 1,2 azalarak 3 milyon 629 bin 958 kişi oldu.

    İŞ ve işçi arayanlarla iş bu-lanların sayısındaki olumsuz değişim yıllık bazda daha büyük oldu. Geçen yılın nisan ayında 122 bin 913 kişi İŞKUR aracılığıyla iş bulurken bu yıl bu rakam yüzde 75 düşüşle 30 bin 556'ya geriledi. Nurcan GÖKDEMİR/11'de

    MUHALEFETİN salgında zor durumda kalan yurttaşlara yardım planları her seferinde iktidar engeline takılıyor. Ankara Büyük-şehir Belediye Meclisi’nde Başkan Mansur Yavaş’a yurttaşlara nakdi yardım için yetki verilmesi önerisi yine AKP’li ve MHP’li üye-lerin engellemesiyle karşılaştı.BÜTÇENİN yüzde 10'u yani yaklaşık 750 milyon TL civarında borçlanma yetkisinin istendiği teklif 100 milyon TL ile sınırlandı-rılarak kabul edildi. Mansur Yavaş, yardım çabalarına çomak sokanların halka hesap vereceğini söyleyerek “Otobüslerde, reklam panolarında bunları halka anlatacağız” dedi. Mustafa M. BİLDİRCİN/8’de

    Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde başkana bütçenin yüzde 10’u kadar borçlanma yetkisi verilmesi teklifi AKP’li ve MHP’li üyeler tarafından engellendi

    AB’nin istatistik kurumu Eurostat, Avrupa’da elektrik ve doğalgaza gelen zam oranlarını derledi. Buna göre her ikisinde de Türkiye liderli-ği bırakmadı. 11'de

    ADALET Bakanlığı’nın ‘cezaevlerinde tüm önlemler alınıyor’ açıklamasına rağmen salgın hapishanelerde yayılı-yor. Son olarak Silivri Cezaevi’nde 44 mahkûmun testi pozitif çıktı. 7’de

    İLETİŞİM Başkanı Al-tun’un kiraladığı arsayla ilgili açıklamalar yapan CHP Grup Başkanve-killeri Özel ve Özkoç hakkında soruştur-ma başlatıldı. ‘Halkın malını yedirmeyiz’ diyen Özkoç ve Özel ise konunun takipçisi olmayı sürdüreceklerini söyledi. 9’da

    KADIKÖY’de kadınlara yö-nelik tacizi önlemek isterken öldürülen ÖDP üyesi öğret-men Bahadır Grammeşin unutulmadı. Ölümünün 5’inci yıldönümünde salgın nede-niyle sosyal medyada anıldı. Dostları “Ba-hadır'ı aramızdan alan karanlığa inat düşlerini yaşata-cağız" dedi. 7’de

    ÖLÜM orucu nedeniyle yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’e İstanbul’da yapılmak istenen törene polis müdahale etti. Törene katılan 27 kişi gözaltına alındı. 7’de

    Yurttaşa yardımakarşı ittifak kuruldu

    DÜŞLERINI YAŞATACAĞIZ

    İbrahim Gökçek’intörenine müdahaleEn pahalı

    elektrik vegaz bizde

    Silivri’desalgın

    alarmı

    CHP’lileresoruşturmaaçıldı

    DÜNYA halklarının Nazi faşizmini yendiği 9 Mayıs Zafer Gü-nü'nün bugün 75'inci yıldönümü kutlanıyor. 1 milyondan fazla Sov-yet askerinin hayatını

    kaybettiği Stalingrad Zaferi'nden iki yıl son-ra Alman parlamento binasına orak-çekiçli kızıl bayrak çekilerek Nazi kabusu son bul-muştu. 16'da

    Faşizme karşı zaferin75'INCI YILDÖNÜMÜ

    8 MAYIS 2020 VİRÜS TABLOSUTestSayısı:

    1 milyon 298 bin 806(+33 bin 687)

    VakaSayısı:

    135 bin 569(+Bin 848)

    ÖlüSayısı:

    3 bin 689(+48)

    İyileşenSayısı:

    86 bin 396(+3 bin 412)

    AA

    AA

    Depo Photos

    Yevgeniy Haldey

    İHA

    ABB’den asılsız iddialarda bulunan Melih Gökçek’e yanıt: Ağlayarak Belediyemizi terk etmek zorunda kalan, kapının önüne boş damacana şişesi gibi konulan Melih Gökçek...

    Depo Photos

    İHA

    DHATw

    itter

    İstiklal Caddesi’nde maske takılma zorunluluğu getirildi.

    Yasak geldiği saniyede caddede bulunanlara da ceza kesildi.

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 02

    2 YAŞAM 9 MAYIS 2020 CUMARTESİwww.birgun.net

    Göçüp gitmelerine

    DOĞA Derneği, bugün kut-lanan Dünya Göçmen Kuşlar Günü"nde evde kalanlara çağrı yaptı. Dernek açıklamasında “Balkonlardan, pencerelerden, teraslardan ve bahçelerden gökyüzüne, ağaçların arasında bakarak kuş göçüne tanıklık edin” dendi.

    Kuşların zorlu göç yolculuk-larında karşılaştıkları tehditlere karşı duyarlı olmak ve kuş türlerini tanımak amacıyla kutlanan Dün-ya Göçmen Kuşlar Günü ve çok sayıda kuş ve türlerinin gözlendiği Global Big Day, bu yıl aynı güne denk geldi. Doğa Derneği, herkesi evlerinden dünyayı kuş bakışı gör-meye davet ederken gözlemlenen kuş türlerini eBird'e (https://ebird.org/home) kaydetmelerini istedi. Göçmen kuşlarla ilgili yazıları, resimleri, fotoğrafları, şarkıları ve kuşlara dair yapılan ne varsa #Dün-yaGöçmenKuşlarGünü etiketiyle

    sosyal medyada paylaşarak da kuş türlerinin tanınmasına katkı sağlanabilecek.

    Doğa Derneği ekipleri de bugün saat 14.00'te kuş gözlemcilerinin katılımıy-la küçük akbabaların ve daha birçok kuş türünün yaşamına tanık olmak için Instagram hesa-bından canlı yayınlar gerçekleştirecek.

    Doğa Derneği Göç Yolları Sorumlusu Can Yeniyurt, bazı kuş türle-rinin Türkiye üzerinden geçerek üreme alanlarına ulaşırken, bazılarının ise yine üremek için Türkiye'ye göç ettiğini söyledi.

    Yeniyurt, dernek olarak başta nesli tehlike altında ol-mak üzere göçmen kuş türleri üzerine birçok çalışma yürüttük-lerini ifade etti. n AA

    Doğa Derneği, evde kalanları “Kuşların uzun göç yolculuğunu izlemeye” davet ediyor

    İzmir’de salgın sürecinde üç ayrı kesimi mutlu eden proje... Üreticiden alınan sardunyalar, çiçek satıcıları tarafından annelere dağıtılıyor

    seyirci kalmayın

    Alper Tüydeş

    ISPARTA’NIN Şarki-karaağaç ilçesine bağlı

    Beyşehir Gölü manzaralı Gedikli Köyü’nün parçası haline

    gelen bir çift leylek yeniden yuvaya döndü. Köylülerin Leyla

    ile Mecnun ismini verdiği leylek çifti her yıl olduğu gibi aynı direğe gele-

    rek yuvalarını onardı. Köyün maskotu haline gelen iki leyleğin kuluçkaya

    yattığı yuva özenle korunuyor. Köy muhtarı Abdulkadir Yıldırım, daha önce çok sayıda leyleğin uğradığını belirterek “Köye son 15 yıldır sadece bir leylek çifti

    geliyor. Bu iki leyleğe de gözümüz gibi bakıyoruz” dedi. n AA

    LEYLA ILE MECNUN’UN

    DÖNÜŞÜ

    AA

    HAYVAN Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Hayvan Hakları Yasası'na dair ya-sama sürecini takip eden aktivistlerin taleplerini bir video dizisinde topladı.

    HAKİM’den yapılan açıklamaya göre videolar-da TBMM’de yasaya dair gelişmeleri takip eden hayvan hakları savunucu-larının “Nasıl bir Hayvan Hakları Yasası” sorusuna verdiği yanıtlar yer aldı.

    Seride "Hayvan tanımı", “Tehlikeli olduğu iddia edilen köpekler”, “Hayva-

    na yönelik işlenen suçların cezaları”, “Kentte yaşayan hayvanlar ve yerel yöne-timlerin sorumlulukları”, “Hayvanat bahçeleri”, “yunus parkları”, “hayvan deneyleri”, “pet shoplar” gibi konular ele alındı.

    Hayvan Hakları Yasası hakkında son duruma da değinilen açıklamada, “Taslak bu haliyle hayvan sömürüsünü topyekün ortadan kaldıracak iradeyi taşımasa da bu yönde atılacak önemli bir adıma işaret ediyor” dendi. n AA

    Hayvan hakları için VIDEOLU ÇAĞRI

    Foto

    ğrafl

    ar: H

    AKİ

    M

    'SÜPER Ay' ABD'nin New York kentinde muhteşem manzaralar oluşturdu. Koronavirüs nede-niyle en büyük kaybın yaşandığı kentteki manzara, karantinada-kilere moral verdi. n AA

    Acının kentinde BÜYÜLEYEN MANZARA

    İZMİR Büyükşehir Bele-diyesi Anneler Günü’nde hem anneleri sevindirmek hem de salgın nedeniyle zor günler yaşayan çiçek üreti-cilerine destek için küçük üreticiden aldığı sardun-yaları dağıtmaya başladı. Sokağa çıkma yasağı ne-deniyle zor günler yaşayan seyyar çiçek satıcıları da ücret karşılığı dağıtımda görevlendirilerek desteklen-di. Proje ile üretici, satıcı ve anneler sevindi.

    Sardunyaların dağıtımı-na Buca, Konak, Karabağ-lar, Bayraklı ilçelerinden başlandı. Büyükşehir Belediyesi salgın sürecinde çiçek üreticilerine olduğu kadar tezgâhlarda çiçek satan yurttaşlara da bu projeyle destek oldu. Seyyar çiçekçilerden oluşan 150 kişi ücret karşılığında dağı-tımda görevlendirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret eden seyyar

    çiçekçiler destekten dolayı teşekkür etti. Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Meh-met Sever de "Biz süs bitkisi üreten kooperatifiz. Ülke genelinde süs bitkisinden geçimini sağlayan 500 bin aile var. Bu işbirliği hem annelerimizi mutlu edecek hem de üreticimize can suyu olacak" dedi. 50 bin saksı sardunyanın dağıtımı pazar gününe kadar devam edecek. n BirGün/IZMIR

    BIR DAL SARDUNYA üç kesimi sevindirdi

    İHA

    İzmir Büyükşehir Belediyesi

    METEOROLOJİ Genel Müdürlüğü'ne göre, yur-dun batısı yeni hafta ile ısınmaya başlıyor.

    Başta büyük şehirler olmak üzere Batı illerinde sıcaklıklar yaz aylarını aratmayacak. İzmir'de hava 32 dere-ceye, İstanbul ve Ankara'da ise 28 dereceye çıkacak. Gelecek hafta da sıcaklıkların yurdun batısı dahil olmak üzere mevsim normalleri-nin üzerinde seyretmesi bekle-nirken İç Anadolu Bölgesi'nde de sıcaklıklar artacak.

    İstanbul’da sıcaklık28 derece olacak

    AYDIN Büyükşehir Belediyesi, yurdun dört bir yanından gelen “Ata Tohumu” taleplerine cevap vererek, domates, biber ve patlıcan tohumlarını zarf-lara koyarak vatandaşların adreslerine gönderiyor.

    Altı yıl önce başladığı Ata Tohumu projesi her geçen yıl katlanarak büyü-yor. Birkaç avuç tohumla başlayan proje kapsamında milyonlarca fide üretilir hale gelindi.

    Ankara’dan Bursa’ya, Trabzon’dan Adana’ya, İstanbul’dan Konya’ya varana kadar ülkenin dört bir yanından gelen Ata Tohumu taleplerine imkânları oranında cevap veren Büyükşehir Beledi-yesi, hazırladığı domates, biber ve patlıcan tohumla-rını zarflarda vatandaşların adreslerine gönderdi.

    Kırsal kalkınma ve yerel tarım ürünlerinin korunması konusunda bir değişeme yol

    açtıklarını belirten Başkan Özlem Çerçioğlu, "Türki-ye’nin her yanından gelen talepler vatandaşlarımızın bu projeyi sahiplendiğini gösteriyor. Değişim de bu sahiplenme sayesinde oldu. Büyükşehir Belediyesi ola-rak 6 yıldır verdiğimiz emek yeşerdi ve yerel ürünlerin kokusu tüm ülkemize ulaştı. Bunun verdiği mutluluk ve güçle Ata Tohumlarına sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi. n BirGün/IZMIR

    D

    epo

    Phot

    os

    AA

    Ata tohumları memlekete serpildi

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 03

    3GÜNCEL9 MAYIS 2020 CUMARTESI www.birgun.netFındıklı’da MECİ var

    “KORONA-DAN sonraya kalacak olan da yalnız-ca yardım dağıtılan bir dayanışma değil, yardı-ma ihtiyaç duyanların sorunların çözümüne katıldığı bir iyilik örgüt-lenmesi olacak!” demiştim geçen gün.

    Erdoğan’ın memleketi Rize’de bir tek ilçe seçimde AKP’den alınmış ve “Hayati Abi”den 25 yıl sonra solcu bir başkanı olmuştu Fındıklı’nın: CHP’den seçilen Ercüment Ş. Çerva-toğlu.

    “İyiliği örgütlemek” üzerine yaz-dıklarımdan sonra aradı Ercüment Başkan, “Yaptık diyemem ama tam da bunu yapmak için çalışıyoruz” dedi son derece mütevazı.

    Şu maske meselesi var ya, ABD’ye kadar gönderip kendi insanlarımıza dağıtmayı beceremediğimiz, işte o sorunu kendileri maske dikerek çözmüş Fındıklılılar. Kadın Meclisi devreye girmiş, evden çıkmayan 65 yaş üzeri “amcalar” da el atmış, Fındıklılıların deyimiyle “MECİ”yle hazırlamışlar maskelerini.

    MECİ, imecenin Fındıklıcası; yar-dımlaşmak, paylaşmak, sorunların üstesinden birlikte gelmek demek.

    Koronavirüsün açtığı yaraları sar-mak için, Kadın Meclisi örgütlülüğüy-le dikilen maskeleri Gençlik Mecli-si’nde örgütlü gençler dağıtmış. Aynı gençler evden çıkamayan yaşlıların gereksinimlerini karşılamış. Temizlik malzemeleri, dezenfektanlar sağla-mış Belediye. Suyun fiyatını yüzde 50 indirmiş...

    Asıl önemlisi, Çervatoğlu seçildiği andan itibaren Fatsa esintileri his-sedilen bir yönetim anlayışı benim-semiş. Halka sözünü verdiği yönetim değişikliğini adım adım gerçekleştir-meye çalışmış.

    “Temel ilkemiz halka rağmen değil halkla beraber halkımız için çalışmaları sürdürmekti. Bu kapsamda şeffaflığın ve hesap sorulabilirliğin önemini biliyorduk ve fiziki mekanlarımızı halka açtık. Belediye hizmetlerinde ‘özel iş’ olamayacağını vurgulayarak tüm taleplerin ve görüşmelerin aleni yapılmasına başladık. Başkan-lık kültünü kaldıramaya dönük adımlar attık; piramidin en altında başkan, onun üstünde seçilmiş meclis üyeleri, onun üstünde Fın-dıklı halk meclisi yürütmesi, onun üstünde Halk Meclislerimiz ve en üstte Fındıklı Halkının olduğu bir yönetim tarzını hayata geçirmeye çalışıyoruz”, diyor Çervatoğlu.

    Seçimden hemen sonra meclisler kurmuşlar: Halk Meclisi, Kadın Mec-lisi, Gençlik Meclisi, Çocuk Meclisi, Esnaf Meclisi, (şoför meclisi denil-mesi istenmediğinden) Ticari Araç Esnaf Meclisi, Muhtarlar Meclisi, Engelliler Meclisi ve nihayet Hayvan Hakları Komitesi...

    Bu örgütlülük koronanın açtığı ya-raların sarılmasında da son derece yararlı olmuş.

    Ah bir de yapılmak istenen her “iyiliğe” engel olunmasa!

    Öğrenciler için ücretsiz kurs açacaklar, olmaz diyorlar... Kulla-nılmayan bir okul binası onarılıp hazırlanarak kreş yapacaklar, olmaz diyorlar...

    Kısıtlı imkanlarla, her şeye karşın, önemli ölçüde borç ödenmiş. Çöp so-rununun çözülmesi için ciddi adımlar atılmış. Şu kısacık dönemde kültürel etkinlikler, festivaller yapılmış; Fın-dıklılıların yalnızca seyirci olmayıp işlerin ucundan tutmalarıyla...

    Kooperatifleşme adımları atılıyor, MECİ Tarımsal Kalkınma Koopera-tifi kurma çalışmaları son aşama-sında ve ata tohumlarından 100 bin fide üretiyorlar; halkın topraklarına sahip çıkması için halka ücretsiz dağıtılacak.

    Rize çay demek. Çay hasadı za-manı şimdi ama korona günlerinde mevsimlik işçi de yok. Çaylar bah-çede mi kalsın? Hayır, çaylar MECİ anlayışıyla toplanacak. Çalışmak isteyenlere çağrı yapılmış. İlçedeki işsiz genç, kadın, erkek yurttaşlara altı aylığına istihdam sağlayacaklar.

    Kötülüğe yenilmemenin tek yolu iyiliği örgütlemektir. İyilik örgütlen-diğinde her zorluğu aşacak ve kalıcı olacak. Umarım Fındıklı bunun somut örneklerinden birini sunacak!

    L. Doğan TILIÇ

    [email protected]

    Rant projesine inceleme kararıİSTANBUL 10. İdare Mahkeme-

    si, İstanbul’un yıkım projesi olan Kanal İstanbul’un ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporu’na karşı açılan ve daha sonra birleştirilen dosya hakkında yerinde inceleme kararı verdi.

    Mahkeme “Uyuşmazlığın, teknik yönden açıklığa kavuşturu-labilmesi için alanında uzman bi-lirkişilerin görüşüne başvurulması gerekli görüldüğünden, yürütme-nin durdurulması istemi hakkın-da mahallinde keşif ve bilirkişi

    incelemesi yaptırıldıktan sonra bir karar verilmesine” hükmetti.

    İBB, siyasi partiler ve çeşit-lik sivil toplum örgütleri, ÇED raporunun iptali ve yürütmenin durdurulmasını talep etmişlerdi.

    ■ Haber Merkezi

    Sınavlar ertelenmeliYKS ve LGS’nin ertelenmesi çağrısında bulunan Eğitim Sen, imza kampanyası başlattı. Konuya ilişkin yapılan açıklamada,

    “Önlemler alınsa bile, salgın sürecinde yapılacak olan sınavlara öğrencilerimiz korku ve kaygı ile katılacaktır” denildi

    KORONAVIRÜS salgın süre-cinde sınavların yapılma-sının öğrencilerde kaygı ve stresi artıracağını belirten Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikasi (Eğitim Sen), Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Lise Geçiş Sınavı’nın (LGS) ertelenme-sini istedi.

    Sınavların ertelenmesini talep eden Eğitim Sen üyeleri, change.org’da imza kampanyası başlattı. Başlatılan imza kampanyasına destek isteyen Eğitim Sen üyeleri “Milyonlarca öğrencinin geleceği-ni belirleyecek, aynı zamanda da

    yüzbinlerce öğrencinin, eğitim ve bilim emekçisinin sağlığını yakın-dan ilgilendiren bir konuda 4 Mayıs 2020 tarihinde yapılan açıklamalar kaygılarımızı ve korkularımızı artır-dı. 20 Haziran tarihinde yapılacak olan LGS ve 27-28 Haziran tarihinde yapılacak olan YKS, öğrencileri-mizin yaşamı açısından belirleyici öneme sahiptir. Salgının henüz bitmeyeceğinin belli olduğu bir dönemde, alınan önlemler ne olur-sa olsun, yapılacak olan sınavlara öğrencilerimiz korku ve kaygı ile katılacaktır” dedi.

    YKS tarihinin öne çekilmesinin

    öğrencilerde ayrıca sorun yarattığı-nı belirtilen açıklamada şu ifade-lere yer verildi: “YKS’nin temmuz ayında yapılacağı düşüncesi ile hazırlıklarını sürdüren, bu tarihe göre planlarını yapan öğrenciler, sınavın yeniden Haziran ayına alınması ile ciddi sorunlar yaşa-mıştır. Yaşamlarının başlangıcında çocuklarımıza yaşatılan travmayı kabullenmek mümkün değildir. Bu nedenle LGS’nin salgın tamamen bittikten sonra yapılmasını istiyo-ruz. YKS’nin yeniden temmuz ayına alınmasını istiyoruz.” ■ Haber Merkezi

    ‘Kararı aldık ama yıkacak bütçe yok’

    Çökme tehlikesi yaşayan Göksu köprüsüne ilişkin soruyu cevaplayan Bakanlık, “Kararı aldık, yıkmak için bütçe gerekli” dedi

    CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdur-rahman Tutdere, Adıyaman- Gölbaşı ka-rayolunda bulunan Göksu köprüsünün tehlike saçtığını belirterek, köprünün çökmesi neticesi oluşabilecek herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmaması, hiçbir yurttaşımızın bu durumdan zarar görmemesi için amacıyla Ulaştırma ve AltYapı Bakanlığı’na soru önergesinde bulundu.

    Konuya ilişkin Bakanlık’tan verilen cevapta, “Köprüde kullanılan malzeme-lerde servis ömrü boyunca oluşan de-formasyonlar da dikkate alınarak yıkım kararı alınmıştır. Söz konusu köprünün uygulama projelerinin tamamlanmasını müteakip bütçe ödenekleri doğrultusun-da yapımı planlanmaktadır” denildi.

    Harekete geçmek için köprünün yıkıl-masını beklediklerini belirten Tutdere,

    “Köprünün yıkım kararı var ancak şu an yapacak bütçe yok. Yıkılana kadar, can kayıpları yaşanana kadar köprüyü kulla-nacaksınız demek” diye konuştu.

    ALTERNATIF YOL YOKTutdere ayrıca, “Uzun yıllardan beri

    yoğun bir biçimde kullanılmakta olan ve gözle görünür şekilde hasarlar bulunan Göksu köprüsü Adıyaman’ın batıya açılan tek kapısıdır. Bu köprü yurttaşla-rımız için büyük tehlike arz etmektedir. Ayrıca bu köprü hususi araçlar dışında yük taşıyan ağır tonajlı araçlar ve yolcu otobüsleri tarafından da sürekli olarak kullanılmaktadır. Bahsedilen bölgede başka bir alternatif olmadığı için yurt-taşlarımız yıkım kararı olan bu köprüyü kullanmak mecburiyetindedirler” ifade-lerini kullandı. ■ Haber Merkezi

    Belediye mührüne sahip çıkMehmet Rebii ÖZDEMIR

    SAMSUN’da Çarşamba Biokütle Enerji Santralı yapımı-nın iptaline yönelik kesinleşmiş üç mahkeme kararına rağmen inşaat çalışmalarının sürmesi-ne tepkiler büyüyor. Kararlara rağmen iş makinelerinin santral arazisine girip çıktığını belirten yurttaşlar Çarşamba Belediye-si’ne mührüne sahip çıkması çağrısında bulundu.

    Bölgeye giden yurttaşlar, Çarşamba Belediyesi’nin mü-

    hürlendiğini ifade ettiği inşaatın mühürlü olmadığını gördüklerini ve ayrıca da araçların giriş ve çıkışlarını uzaktan fotoğraflarla tespit ettiler.

    Konuya ilişkin konuşan Sam-sun Mimarlar Odası üyesi Mimar Embiya Sancak, “Mühürlendiği-ne göre şantiyede hiç bir inşaat faaliyeti yapılamaz. Şantiye işçileri dışarı çıkarılır. Şantiye elektrik abonesi iptal edilerek enerjisi kesilir. Şantiyede devam tespiti halinde savcılık işlem başlatmalıdır” dedi.

    YKS VE LGS’YE GIRECEK ÖĞRENCILER KAYGI IÇERISINDE

    Mahkeme itirazı reddettiKadirova dosyası kapatıldı

    AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışan ve intihar ettiği iddia edilen Nadira Kadi-rova’nın ölümüne ilişkin verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Dosya kapatıldı.

    MA’nın haberine göre, AKP’li Ünal’ın Ankara’daki evinde 23 Eylül 2019 tarihinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Kadirova dosyasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürü-tülen soruşturma-da, 2 Mart’ta takipsizlik kararı verilmişti. Başsavcı-lığın ka-

    rarına, ailenin avukatı tarafından itiraz edildi. İtiraz dilekçesinde, delillerin özensiz ve dikkatsizce toplandığı ileri sürülerek, takip-sizlik kararın kaldırılması talep edilmişti.

    Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından dosya üzerinden

    yapılan inceleme sonu-cunda itirazın reddine karar verildi. Böylece takipsizlik kararı kesin-leşmiş oldu. Mahkeme-nin ret gerekçesinde, “takipsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen itirazların ise yerinde olmadığı” ifadeleri yer aldı. ■ Haber Merkezi

    B

    irGün

    Twitter

    İH

    A

    İH

    A

    İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Yükseköğrenim Kurumları Sınavı (YKS) tarihinin değişmesi kararının kamu yararına olmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması için yargıya başvurdu. Ken-di kızı da YKS’ye girecek olan Dervişoğlu, hükümetin gençlerle empati kuramadığını vurgulayarak, koronavirüsü ile mücadele edi-len bu günlerde gençlerin zaten stres altında olduğunu, öğrencilerin ve ailelerinin yıllarca verdiği emeğin keyfi sınav tarihi değişimi ile heba olabileceğini belirtti.

    YKS tarihi yargıda

    ‘KAÇAK SANTRAL INŞAATINA TEPKILER SÜRÜYOR’

    Twitter

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 04

    4 GÜNCEL 9 MAYIS 2020 CUMARTESIwww.birgun.net

    MASKE satışları dün itibariyle İstanbul’da başladı. Ticaret Bakanı tarafından 50’lik paketler halinde satılacağı duyurulan maskeler-le ilgili sonraki günlerde 10’luk paketlerin de ekleneceği öğrenildi. 85 kuruş ya da tavan fiyat olan 1 TL üzerinden satılan maskele-rin paket fiyatı 42 TL ile 50 TL arasında değişiyor. Yurttaşların bu masrafı karşılamakta zorlanması üzerine 10’luk paketlerin eklendiği düşünülüyor. Bir kişi en fazla 3 paket maske alabiliyor.

    YENI YÜK EKLENDIMaskelerin satışı konusunda

    açıklama yapan Tüketici Dernek-leri Federasyonu Başkan Vekili Si-

    nan Vargı, tavan fiyatı 1 lira olarak belirlenen maskelerin 50 kuruşa satılması gerektiğini söyledi.

    Maskenin maliyetinin 20 kuruş olduğunu ifade eden Vargı, “Ge-çim sıkıntısına bir de maske yükü eklendi, 20 kuruşa mal edilen maske her yerde üst sınırdan beş misli fiyata yani 1 liraya satılacak. 4 kişilik bir ailenin maske gideri 300 lirayı buluyor” dedi.

    Maskelerin ücretsiz dağıtılma-sını bu yapılamıyorsa 50 kuruştan satılmasını isteyen Vargı, Tek kullanımlık maskeyi eve gelince yıkayıp yeniden kullanan ailelerin olduğunu belirterek, 1 liralık fiyat-landırmanın koronavirüsü yayaca-ğını söyledi. n Haber Merkezi

    Fiyat yüksek olunca 10’luk paketler eklendi

    Uğur KOÇ

    SAĞLIK Bakanlığı Koro-navirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın’ın iddiasına göre İstan-bul’da yaklaşık 6,5 milyon, Türkiye’de ise 12-16 milyon arası insan, koronavirüse yakalanıp atlatmış olabilir. Ancak uzmanlar bu görüşte değil. Prof. Dr. Kayıhan Pala, Akın’ın verdiği oranın çok yüksek olduğunu, bu iddia-nın kaynağının açıklanması gerektiğini söyledi.

    Habertürk yazarı Mu-harrem Sarıkaya, dünkü yazısında Akın’la olan görüşmesini aktardı. Yazıya göre Sarıkaya’nın sorusuna karşılık Akın, “Vereceği rakamın tutarlılığının tartı-şılabileceğini ancak yine de bir fikir vermesi açısından Türkiye genelinde oluşan bağışıklığın henüz yüzde 15-20 sevisinde kaldığını söyleyebileceğini bildirdi.

    Bu oranın ‘salgının ana merkezi’ diye tanımladığı İstanbul’da ise yüzde 40 se-viyesinde olduğunu söyledi.

    BAĞIŞIK DEĞILIZUzmanlar ise, Bilim

    Kurulu Üyesi Prof. Akın’ın iddiasına katılmıyor.

    Almanya’nın Dressen Üniversitesi’nde çalışma-larını sürdüren Sinirbilim ve Genetik Uzmanı Çağhan Kızıl, Prof. Akın’ın iddiasına karşılık kişisel Twitter hesa-bından yaptığı paylaşımda, “Bu olası görünmüyor (açık-lanan vaka sayıları ve sero-lojik testin yaygın olmaması nedeniyle). Toplum olarak bağışığız demeye getiriliyor, değiliz” dedi.

    VERILERI PAYLAŞINTürk Tabipleri Birliği

    Covid-19 İzleme Grubu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da, söz konusu iddiaya katıl-mıyor. Halk sağlığı uzmanı olan Kayıhan Pala, BirGün’e

    yaptığı değerlendirmede, Akın tarafından verilen oranın çok yüksek olduğu-nu, bu iddiaya kaynak olan verilerin toplumla paylaşıl-ması gerektiğini söyledi.

    “İddia, Avrupa’daki fazla sayıda olgunun görüldüğü ülkelerle karşılaştırıldığın-da çok yüksek bir tahmin gibi görünüyor” diyen Pala, “Avrupa'da en fazla olgu-nun bildirildiği İspanya'da toplumun yüzde 5,59'unun enfekte olduğu tahmin edilirken Türkiye’ye dair bu tahminin neye göre yapıldığına dair verilerin ve epidemiyolojik modellerin açık olarak toplumla payla-şılması gerekir. Bizim tah-minlerimizin çok üstünde oranlar bunlar” ifadelerini kullandı.

    Pala, Bilim Kurulu üyesi Akın’ın açıklamasını şöyle yorumladı: “Buradan ‘yüz-de 40 enfekte oldu, yüzde 60 da olursa artık hasta-lık salgın yapma riskini kaybeder, o yüzden merak etmeyin’ diye risk algısı-nı daha da düşürecek bir mesaj çıktığı için tedirgin oluyoruz.”

    ILK IDDIA DEĞILBu, toplumdaki bağışıklık

    oranı hakkındaki ilk iddia değil. Konu hakkındaki ilk iddia da yine Muharrem Sarıkaya’nın bir yazısında ortaya atılmıştı.

    Sarıkaya, 26 Nisan tarihli yazısında da Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap’la konuşmuş, Azap’ın "Yüz-de 25-30 seviyesinde kitle bağışıklığı oluşmuş görünü-yor" dediğini öne sürmüştü. Ancak Azap, “Bu boyutta bir kitle bağışıklığı oluşmuş ola-maz. Tedbirlerin gevşetilme-si için bu oranın araştırılma-sı gerektiğini söylemiştim” demişti. Azap’ın açıklaması ardından Sarıkaya’nın yazısındaki ilgili bölüm de yayından kaldırılmıştı.

    Dayanaksız verilertedirginlik yaratıyor

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, kitle bağışıklığının Türkiye’de yüzde 15-20, İstanbul’da ise yüzde 40 seviyesinde olduğunu iddia etti. Uzmanlar ise bu oranın yüksek olduğunu söylerken iddiaya dayanak olan verilerin de topluma açıklanması gerektiğini söylüyor

    BIRLEŞIK Krallık’ın önde gelen üniversitele-rinden Imperial Collage London’ın modellemesine göre Avrupa’da toplam enfekte vaka oranları, Türkiye’ye dair ortaya atılan orandan oldukça az. Söz konusu modellemede en yüksek kitle bağışıklığı

    tahmini, Avrupa’nın en fazla vaka görülen 6. ülkesi olan Belçika’ya ait: yüzde 8,73. Kıtada en fazla vaka görülen ilk üç ülkeye dair tahminler ise şöyle:

    n Ispanya yüzde 5,59n Italya yüzde 4,65nBirleşik Krallık

    yüzde 5,38

    En yüksek Belçika’da

    İSTANBUL Beyoğlu Kaymakamlığı'nın aldığı karar doğrultusunda Taksim Meyda-nı ve İstiklal Caddesinde maske takılması ve 3 metre sosyal mesafe kuralına uyulması zorunlu hale getirildi. Karara uymayanlara 1593 sayılı Hıfzısıhha Kanununun 282 mad-desi gereğince idari yaptırım uygulanacağı açıklandı.

    Ancak yasak geldiği sırada caddede bulunan yurttaşlar da karardan 'nasiplen-di'. Kararı duymayan ve caddede dolaşan 8 kişiye para cezası kesildi. Ceza kesilen ancak parası olmadığını ifade eden bir kişi

    ise, "Ben bir aydır bin lira para alamadım. Maskemi alıp geleyim, ben çalışmıyorum. Ben bin lira min lira ödeyemem. 1 aydır işsizim, bana maske verilmedi. Faturasını ödeyemeyen adama bin TL ceza kesiyorsu-nuz" diye konuştu. Yurttaş, "1 ay çalışmaya-na bin TL veriyorsun, yoldan geçen adama maske takmadı diye bin TL ceza kesiyor-sun" diyerek tepkisini gösterdi.

    Öte yandan Bartın Valiliği de koronavi-rüs tedbirleri kapsamında 11 Mayıs gü-nünden itibaren sokağa maskesiz çıkmayı yasakladı. n Haber Merkezi

    Yasaktan önce girdiler yine de ceza kesildi

    Normalleşme adımlarının 11 Mayıs itibariyle başlatılacağının açıklanma-sının ardından sokaklar dolup taşmaya başladı. Normalleşme adımları atılması yönünde açıklamaları destekleyen Sağ-lık Bakanı ise ‘kalabalıkları’ eleştiriyor. Önce Istiklal Caddesi fotoğrafı paylaşan Bakan Fahrettin Koca, daha sonra da

    Eminönü’ndeki trafiği eleştirdi. Koca “Eminönü, salgın öncesi günlerin ha-reketliliğine dönmüş görüntüsü verdi. Trafik sıkışıklığına kadar! Salgınla mü-cadelede her şey daha iyiye giderken, aceleci olmayalım. Otomobil güvenli olabilir. Ama kapıyı açıp, dışarı çıkana kadar” dedi.

    Normalleşelim ama kalabalık olmasın!

    İHA

    DH

    A

    DH

    A

    IZMIR Tabip Odası, özel sağlık kuruluşlarında çalışan 2 bin 300 he-kime Covid-19 salgını sonrası çalışma durumlarını soran bir anket gerçekleş-tirdi. Yapılan ankete göre hekimlerin yüzde 19’unun ücretsiz izne çıkarıldı, yüzde 58’i aylık gelirlerinde düşme yaşadı.

    Anketin sonucu hakkında değer-lendirme yapan Izmir Tabip Odası şu açıklamayı yaptı:

    Hekimlerin yüzde 45’i esnek çalış-maya geçirildiğini, yüzde 85’i kendi iş-lerini yapmaya devam ettiklerini, yüz-de 13’ü hem kendi işlerini yaptıklarını hem de Covid-19 hastası baktıklarını, yüzde 1,4’ü sadece Covid-19 hastası baktığını ifade etti. Hekimlerin yüzde 42’si aylık gelirlerinde bir değişiklik olmadığını belirtirken yüzde 19’u sadece hakediş aldığını, yüzde 16’sı sabit ücretinin azaltıldığını, yüzde 9’u sadece önceki sabit ücreti aldığını be-lirtirken yüzde 14’ü herhangi bir maaş almadığını söyledi. Sadece bir kişi bu dönemde sabit ücretinin arttırıldığını belirtti. Gelirinin azaldığını belirten hekimden yüzde 43’ü gelirinin azalma oranını yüzde 50’den fazla, yüzde 32’si yüzde 40-50 oranında, yüzde 17’si yüzde 20-30, yüzde 9’u yüzde 20’den az olarak ifade etti.

    n BirGün Izmir

    69 yaşında 46 günde virüsü yendi

    BILECIK'te koronavirüs salgına yaka-lanan 14 günü solunum cihazına bağlı olmak üzere 46 günlük tedavisi süren hasta iyileşerek alkışlarla evine uğur-landı. 69 yaşındaki yaşlı adam hastane çalışanların alkışları arasından hastane-den uğurlanırken herkese teşekkür etti. Bilecik’te son 6 günde tek vaka görüldü.

    Kilis’te giriş ve çıkışlar kısıtlandı

    KILIS’te, artan koronavirüs vakaları nedeniyle Antep ile Hatay’dan gelen araçlara Pazar günü 00.00’a kadar Valilik tarafından kısaltama getirildi. Bu gelişme üzerine Il Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kilis Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kavşağında Gaziantep’ten gelen araçlar üzerinde jandarma ekipleri de Hatay istikametinden gelen araçlar üze-rinde benzer uygulama yapmaya başladı.

    Maraş’ta bir mahalle karantina altındaMARAŞ'ın Afşin ilçesinde korona

    virüs nedeniyle Hüyüklü mahallesi karantinaya alındı. Afşin Ilçe Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekiplerinin çalış-masının devam ettiği mahalle Ilçe Hıf-zıssıhha Kurulu kararıyla karantinaya alınarak, giriş ve çıkışlar yasaklandı.

    415 kişi evine gittiAZERBAYCAN ve Danimarka'dan

    getirilerek yeni tip koronavirüs önlem-leri kapsamında Niğde'de yurtta ka-rantinaya alınan Türkiye vatandaşları, gözlem sürelerinin dolmasının ardın-dan evlerine gönderildi. 26 Nisan'da Cibuti ve Somali'den getirilen 84 Türk vatandaşının yurtlardaki karantina süreleri devam ediyor.

    IBB COVID-19 Bilimsel Danışma Kuru-lu, AVM’lerin açılmasının izdihama neden olabileceği uyarısında bulundu: “IBB Covid-19 Bilimsel Danışma Kurulu olarak alışveriş Merkezlerinin, kuaför ve berber-lerin açılmasını ve futbol liginin başlatıl-ması kararını erken, burada çalışanların, sporcuların ve halkımızın sağlığı da kaçısından kaygı verici buluyoruz.”

    AVM’ler için erken

    Özelde hekimlerin 5’te 1’i ücretsiz izne çıkarıldı

    İHA

    Bakan Fahrettin Koca bu fotoğrafı paylaşarak ‘Bu gidiş eve değilse, iyi değil’ notunu düştü.

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

    Koronavirüs artık daha öldürücü ve bulaşıcı mı?

    DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), koronavirüsü salgınıyla mücadele kapsamında gerekli önlemlerin alın-maması halinde Afrika ülkelerinde bir yıl içinde 190 bin kişinin öleceği-ni duyurdu. DSÖ’nün araştırmasın-da, 29 milyon ila 44 milyon insanın ise enfekte olabileceği aktarıldı.

    DSÖ Afrika Bölge Ofisi’nin yürüt-tüğü çalışmada 47 ülke incelendi. 1 milyon kişi başına yalnızca dokuz yoğun bakım yatağının olduğu Afrika’da, öngörülen sayıların ‘tıbbi kapasiteyi aşacağı’ belirtildi.

    DSÖ Afrika Bölge Ofisi Direktörü Dr. Matshidiso Moeti, “Covid-19 kri-zi, bölgedeki hükümetler tarafından ileriye dönük tedbirlerin alınmama-sı halinde sabit kalacak. Test etmeli, takip etmeli ve tedavi etmeliyiz” dedi. n Haber Merkezi

    SALGININ dünyadaki yeni merkez üssü haline gelen ve ölü sayısının 75 bin kişiyi açtığı ABD’de, New York kentinde mart başında görülen koro-navirüsün, ülkedeki enfeksiyonların ana kaynağı olduğu ileri sürüldü. New York Times’ın eyaletlerden toplanan genetik örneklerin ince-lendiği Nextstrain verilerine dayan-dırdığı haberinde, virüsün sosyal mesafe kuralları ve seyahat yasağı gibi önlemler uygulanmaya başla-madan önce New York’tan seyahat eden binlerce kişi tarafından ülkeye yayıldığı kaydedildi.

    Yale Üniversitesi’nden Halk Sağ-lığı Epidomolojisti Nathan Gruba-ugh, New York’tan yayılan salgının ülke genelindeki virüslerin yüzde 60-65’ini oluşturduğu tahmininde bulundu. Grubaugh, “Artık New York’un ülkenin geri kalanı için ilk çıkış yeri olduğuna emin olmak için yeterince veriye sahibiz” ifadelerini kullandı. n Haber Merkezi

    GÜNEY Afrika Cumhuriyeti’nde, koronavirüsün yayılması ihtimaline karşı alınan tedbirler kapsamında 19 bin mahkum tahliye edilecek.

    Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, kararın, Birleşmiş Milletler’in (BM) cezaevi nüfusunu azaltmaya yönelik tüm ülkelere çağrısına cevaben, bu dönemde sosyal mesafe ve kendi kendine tecrit koşullarının gözle-nebilmesi için atıldığı vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Şartlı tahliye, asgari gözaltı sürelerini ge-çen veya önümüzdeki 5 yıl içinde bu süreye yaklaşacak düşük riskli mah-kumlar için geçerli olacak. Bu ceza, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan veya cinsel suçlar, cinayet ve cinayet teşebbüsü, cinsiyete dayalı şiddet ve çocuk istismarı gibi diğer ciddi suçlar için hapis cezasına çarptırılan mah-kumları kapsamamaktadır.” n AA

    44 milyon kişi enfekte olabilir

    Virüs ABD’ye New York’tan yayılmış

    19 bin mahkûm tahliye edilecek

    SAYFA 05

    5GÜNCEL9 MAYIS 2020 CUMARTESİ www.birgun.net

    Julia RIES

    YENI koronavirüs SARS-CoV-2 tüm dünyaya yayıldıkça, virüsün daha ölümcül bir şeye dönüşeceği ve insanlığa daha korkunç bir tehdit haline geleceği öngörülerinde bir artış oldu.

    Şubat ayının sonlarında Nature Microbiology’de yayınlanan bir raporda araştırmacılar, mutasyon, “Doğal olarak beklenmedik ve sinsi dönüşümleri çağrıştırıyor” diye ifade etmiş ve “Yanlış bilgi üzerinden şekillenen mutasyon tartışmaları virüs salgınlarıyla birlikte serpilir” şeklinde devam etmişlerdi ve şu an SARS-CoV-2’yle birlikte yaşadığımız tam da bu. Ancak mutasyon ille de kötü bir şey değildir. Her virüs mutasyona uğrar; bu virüsün yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Ama bu değişim ve dönüşümler her zaman çok önemli değildir.

    Bazı durumlarda bu mutasyonlar, aslında virüsün daha da zayıfla-masına sebep olur. Buna rağmen genellikle bu değişiklikler o kadar küçüktür ki hastalığın bulaşma ve öldürücülük oranlarında dikkate değer bir fark yaratmazlar.

    KORONAVIRÜS MUTASYONA UĞRUYOR

    Yeni koronavirüs bir RNA virüsü-dür; yani bir protein kabuğu içeri-sinde sarmalanmış genetik madde yığını. RNA konakla temasa geçti-ğinde, kendini kopyalamaya başlar; bu işlem diğer hücreleri enfekte edinceye kadar devam edebilir. Grip ve kızamık gibi RNA virüsler; uçuk, çiçek hastalığı ve papilom virüsü gibi (HPV) DNA virüslerle kıyaslandı-ğında değişim ve mutasyonlara daha yatkındır.

    Minnesota Üniversitesi Moleküler Viroloji Enstitüsü’nden araştırmacı ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uz-

    manı Dr. Mark Schleiss “RNA virüsle-ri dünyasında değişim bir normdur. RNA virüslerin sık değişmesini bekleriz. Bu, onların doğasıdır” diye ifade ediyor. SARS-CoV-2 de bunun istisnası değildir ve geçtiğimiz birkaç aydır mutasyona uğramaktadır. Ancak bu virüs çok yavaş bir hızda mutasyona uğramıştır. Ve mutasyon geçirdiğinde, ürettiği yeni kopyalar orijinal virüsten çok farklı değildir.

    Sürdürülmekte olan bir Covid-19 aşı çalışmasına katkı sağlayan Yale Tıp Fakültesi Patoloji Bölümünden araştırmacı Dr. John Rose, “Virüsün Çin’de izole edilen genetik dizilim-leri, şimdi ABD’de ve dünyanın geri kalanında dolaşımda olan virüsle-rinkine çok yakın” dedi.

    DAHA BULAŞICI HALE MI GELDI?

    Ulusal Los Alamos Laboratuva-rından bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, SARS-CoV-2’nin mutasyon geçirerek daha bulaşıcı olabilecek bir yeni forma dönüştüğünü gösteriyor. Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş araştırmaların yer aldığı BioRxiv web sitesinde yer alan bu yeni çalışmaya göre, Mart ayının ortalarından beri dünyadaki Covid-19 enfeksiyonlarının çoğunun arkasında bu yeni tür virüs var. Araştırmacılar, toplamda 14 Covid-19 türü tanımladı ve araştırma bulgularını aşı ve ilaç çalışması sürdürenlerle paylaştı.

    Söylendiğine göre, tanımlanan yeni baskın tür laboratuvar koşul-larında daha bulaşıcı gözükmüyor. Ancak araştırmacılar şimdi bu varyasyonun, laboratuar ortamından farklı olarak vücutta nasıl davrana-cağını anlamaya çalışıyorlar. Ayrıca bu çalışma henüz hakem onayından geçmiş değil; bu da çalışmanın henüz bağımsız değerlendirmesinin yapılmadığı anlamına geliyor.

    Aynı zamanda, bu yeni mutas-

    yon insanları farklı şekillerde mi enfekte ve hasta ediyor? Burası da henüz açık değil. Şu anda, yeni varyasyonun sebep olduğu hastalık ve hastaneye yatış oranları benzer gözüküyor. İyileşme sonrası yeni-den enfeksiyon mümkün mü? Bu değişimler geliştirilmekte olan aşı ve tedavileri etkiler mi? Bu yeni mutasyonların bu tür yansımaları-nı anlamak için daha fazla veriye ihtiyaç var.

    MUTASYONLAR VIRÜSÜ DAHA ÖLDÜRÜCÜ HALE GETIRMIYOR

    Virüs mutasyonları, İtalya ve aynı zamanda New York’ta olup biten gibi, Aralık sonunda Vuhan’da ortaya çıkan orijinal türden daha bulaşıcı ve daha öldürücü gözükmü-yor. Virüslerin daha agresif bir hale gelecek bir mutasyon geçirme ihti-mali nadir de olsa vardır; ancak RNA virüslerinin daha zayıf versiyonlara dönüşmesi daha muhtemeldir.

    Texas A&M Üniversitesi Texar-kana Biyoloji Bölümü Başkanı Dr. Benjamin Neuman, “Neredeyse tüm mutasyonlar, virüslerin bir kısmını öncekinden daha etkisiz çalışır hale getirir. En yaygın yaşanan şey ise mutasyonların çabucak ortaya çıkıp tekrar sönümlenmesidir” şeklinde konuştu. Ancak orijinal türün ve mutasyonlarının karakter özellikleri birbirinden büyük oranda farklıdır.

    AŞI AÇISINDAN BU NE ANLAMA GELIYOR?

    Mutasyonlar Covid-19 aşısının et-kililiğini engellemeyecektir.Aslında, mutasyonların yavaş ve hafif doğası aşılar açısından iyi bir haberdir. Neuman, “Virüs hala ilk dizilime o kadar benziyor ki farklılıkların aşı açısından sorun olacağını düşünmek için çok sebep yok” diye konuştu.

    Aşılar, genelde virüsün önceki versiyonunu hedefleme eğiliminde-

    dirler. Örneğin, grip aşısını el alalım. Neuman, “Yıllık H1N1 aşısı hala 2009 yılından bir türü kullanmak-tadır. Bu tür, sonradan ortaya çıkan çeşitli formların atasıdır; farklılıklar olmasına rağmen, atasına verilen bir (bağışıklık) cevabı, tüm yeni nesiller-de iyi sonuç veriyor gözükmektedir” dedi.Neuman, genellikle bir virüsün daha eski bir türünün, tüm varyant-larına karşı bağışıklık sağlayacak “yeterli özellikleri muhafaza edece-ğini” de ekledi. Ancak grip virüsü yıldan yıla hızlı ve düzensiz bir şekilde mutasyona uğruyor.

    Gribe bağışıklık cevabının yeni-den aşı olmadan önce yaklaşık bir yıl sürdüğüne dikkat çeken Neuman, “Üstüne üstlük, bağışıklık sistemi-mizin grip virüsleri için çok kötü bir hafızası var” şeklinde devam etti. Schleiss, Covid-19 için daha iyi bir benzetmenin kabakulak olacağını söylüyor. RNA virüsleri olan kızamık, kabakulak ve rubellaya karşı 45 yıl-dan daha fazla bir süredir çok etkili bir aşımız var. Rose, “Bu virüsler aşıların sağladığı korumadan kaçma-larına yetecek düzeyde mutasyona uğramadı” dedi. Aynı şey Covid-19 için de geçerli olabilir. Rose, “Çabuk değişmeyen çoğu diğer virüse karşı olduğu gibi, bu virüse karşı da uzun vadeli bağışıklık sağlayacak etkili bir aşı mümkün olmalıdır” diye ekledi.

    Schleiss, nihayet bir Covid-19 aşımız olduğunda, muhtemelen bu aşının, insanları “dolaşımda olan Covid-19 türlerinin büyük çoğunlu-ğuna karşı öngörülebilir mutasyon-lar açısından” koruyacağını söyledi. Gelecekte gelişigüzel mutasyonlar meydana gelse bile, Schleiss en kötü senaryoda çığır açan enfeksi-yonlar göreceğimize, yaşamı tehdit eden hastalıklar yaşamayacağımıza inanıyor.

    COVID-19 DIĞER VIRÜSLER GIBI HER GEÇEN GÜN MUTASYONA UĞRUYOR

    Her virüs mutlaka mutasyona uğrar; bu, virüsün yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Uzmanlara göre, yeni mutasyonlar Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan orijinal koronavirüse aşırı derecede benziyor ve hiç de daha agresif gözükmüyor

    Bir kişinin bağışıklık sistemi enfek-siyonu yendiğinde, bağışıklığın tam olarak ne kadar süreceği hala belir-sizliğini koruyor.Bir enfeksiyon vücu-du terk ettiğinde, gelecekte yeniden ortaya çıkarsa virüsü tanımlamak ve onunla savaşmak için bağışıklık sisteminde işaretler, yani antikorlar bırakır. 2003 yılındaki SARS salgınına baktığımızda, SARS geçiren insan-lar, virüse karşı yaklaşık 2 yıl kadar bağışıklık sağlayacak güçlü SARS antikor rezervi geliştirdiler.Yakla-şık 3 yıl sonra, bu SARS antikorları azaldı ve bu insanlar virüse yeniden yakalanma ihtimaliyle karşı karşıya kaldılar. Covid-19 antikorları için de zaman tablosu benzer olabilir. Çok sayıda insanın hastalanmasıyla ge-lişen doğal bağışıklığa ek olarak bir aşının da yardımıyla, birkaç yıl içinde

    hastalığı kökünden kazımaya yetecek sürü bağışıklığına sahip olacağımızı ve yeniden enfekte olmanın bir sorun olmaktan çıkacağını umuyoruz.

    Yıllar sonra bu Covid-19 antikorları eskidiğinde ve SARS-CoV-2 tekrar kapıyı çaldığında, vücutlarımız enfek-siyonu yine de hatırlayacak ve onla savaşmaya hazır olacaktır. Schleiss “Aşılar hafızayı güçlendirir” dedi. Bir insanda bağışıklık eskidiği için artık yüksek düzeyde antikor kalmasa bile, belli hücreler virüsü saptadığında mobilize olacak ve harekete geçe-ceklerdir. Schleiss, “Azalan bağışıklık kavramı karmaşıktır ve aşılandıktan sonra antikorlarınızın ne kadar kısa süre içinde dağılıp yok olduğu me-selesinden çok daha fazlasıdır” dedi. Elbette, ne olup biteceğini ve insan-ların bağışıklığının ne kadar sürece-

    ğini tam olarak öngörmemiz mümkün değil. Schleiss “Doğa böyle işlemez. Bunu zaman gösterecek” dedi.

    MUTASYONLAR DAHA AGRESIF DEĞIL

    Yeni koronavirüs SARS-CoV-2 zaten birçok defa mutasyon geçir-di ve çoğu insan bu mutasyonların daha ağır ve öldürücü bir hastalığa mı yol açtığını merak etti. Uzmanlara göre, yeni mutasyonlar Çin Vuhan’da ortaya çıkan orijinal virüse aşırı dere-cede benziyor ve hiç de daha agresif gözükmüyor. Sonuç olarak, mutas-yonlar çok benzer olduğu için, aşının insanları sadece orijinal türe değil, aynı zamanda yeni mutasyonlara karşı da koruması muhtemel.

    Kaynak: Headline Çeviri: BirGün Çeviri Kolektifi

    Peki bağışıklık ne kadar sürecek?Fotoğrafl

    ar: D

    epo

    Phot

    os

    AA

    AA

    AA

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 06

    6 GÜNDEM 9 MAYIS 2020 CUMARTESI

    Devletle millet arasındaki ‘illet’: Meslek odaları!

    SON gün-lerde iktidarın hedefinde TMMOB, Türk Tabipler Birliği ve Barolar var. İktidar, kriz derinleşirken muhalif ses-lere her gün biraz daha tahammülsüz hale geliyor. Cumhurbaş-kanı talimatıyla, sözünü ettiğimiz meslek örgütlerine yönelik yeni düzenlemelerin yapılacağı, alterna-tiflerinin yaratılacağı ve hatta tasfiye edilecekleri konuşuluyor.

    Meslek örgütlerine yönelik bas-kının gerekçesi açık, tartışılacak bir şey de yok. Ancak yapılmak istenenin tarihsel bir perspektife oturtulması, önümüzdeki dönemin anlaşılması açısından önem taşıyor.

    Tarihsel olarak mesleklerin ve meslek örgütlerinin, siyasi otorite ile dini kurumlar etrafında doğduğunu ve sonrasındaki gelişmelerinin de bu yapılar karşısındaki konumlanışları çerçevesinde şekillendiğini söyleyebi-liriz. Batıda dini kurumların, toplum-sal ve ekonomik yaşamdaki merkezi konumlarını yitirmesi boşalan alanın modern devlet tarafından doldurul-masıyla sonuçlanırken, aynı seküler-leşme süreci, mesleklerin özgün ve görece özerk nitelik kazanıp örgütlen-mesine de olanak sağlamıştır.

    Durkheim, her şeye muktedir dini kurumlar gibi seküler devletin de baskıcı bir güce dönüşebileceği uyarı-sında bulunur. Bu nedenle başka me-kanizmalar yanında devletle toplum arasında, her iki alana da ait olmayan dengeleyici ikincil kurumlara ihtiyaç vardır. Görece özerk ve kendine ait etik kodlarıyla meslek kuruluşları, “dengeleyici güç” olarak arada oluşan bir boşluğu doldururlar. Durkheim, bu rolün aynı zamanda toplumsal yaşa-mın moral düzenlemesi açısından da önemli olduğunu vurgular.

    Aynı değerlendirmede Durkheim, ekonomik alanda yaşamı düzenleyen kilise ve loncaların, kapitalist giri-şimciliğin yükselişine paralel olarak etkisizleştiğini ancak bu boşluğun meslek örgütleri türü yapılar tarafın-dan doldurulamadığına işaret eder ve bu durumun ciddi maliyetleri olduğu-nu vurgular.

    Çok farklı bir tarihten gelse de Cumhuriyet, aydınlanma ve seküler-leşme sürecinde benzer bir çizgiyi izledi. Durkheim’in toplumla devlet arasında işaret ettiği alanı, meslek odaları, son derece ciddi mücadeleler verip bedeller ödeyerek doldurdular. 1960’ların ikinci yarısından günümü-ze sözünü ettiğimiz meslek örgütleri, çalışan sınıfları esas alan muhalif bir duruş sergiledi. Son dönemin emek karşıtı politikaları, meslek odalarının muhalefetini daha da belirgin hale getirdi.

    Meslek örgütleri her ne kadar Durkheim’in altını çizdiği denetim görevini yapıyor olsalar da geldiğimiz noktada iktidar, milletle arasına giren toplumcu meslek örgütlerine illet olmuş durumda; onları devreden çı-karıp, milletle doğrudan kucaklaşmak istiyor. Böylesi geniş kucaklaşmada milleti saracak kollar içinse, tarihsel bir ironi sayılabilecek biçimde Diyanet işleri Başkanlığına işaret ediliyor. Geçtiğimiz dönemde Diyanet’e ayrılan rekor bütçelerin gerisinde böylesi bir görevlendirme var. Bunun en çarpıcı örneğini de pandemi konusunda TTB ile yarışan Diyanet açıklamalarında gördük.

    İronik çünkü Durkheim’in öngörüsü tersine çevriliyor ve bu kez meslek örgütleri, dini kurumlarca ikame ediliyor.

    Buradan ne çıkar sorusu için, Durkheim’in ekonomi alanına ilişkin değerlendirmesinde işaret ettiği boşluğun Türkiye’de yarattığı sı-kıntılara bakmak yeterli! Türkiye ekonomisi kontrolsüz biçimde bir çöküntüye doğru giderken, orada meslek odalarının üstlendiği türden eleştiriyi üstlenecek kurumlar yok. Yakın zamanda Merkez Bankası’nın hizaya sokulmuştu. İşveren örgütleri-nin ise ses vermek gibi bir huyu zaten yok! İşte tam da o boşlukta Türkiye ekonomisi savruluyor.

    Kısaca, daha genel bir düzlemde Durkheim’in çıkarımlarını yaptığı 1890’ların gerisine düşen bir projeyle karşı karşıyayız ve doğal olarak ora-da, meslek örgütlerine de yer yok!

    İsmail ARI

    İSTANBUL Gençlik ve Spor İl Müdürlü-ğü’nün satın aldığı 12 bin kitaptan dört bininin “Sağcıların Allah topluluğu, solcularınsa şeytan topluluğu olduğu" gibi skandal ifadelerin yer aldığı “Diriliş Neslinin Amentüsü” kitabı olduğu ortaya çıktı. Elektronik Kamu Alımları Platfor-mu’nda yer alan bilgilere göre müdürlük, Sezai Karakoç'a ait üç farklı kitaptan dörder bin adet olmak üzere toplam 12 bin adet kitap alımı için 18 Şubat’ta ihale düzenledi. Kamu İhale Kanunu’nun tartışmalı pazarlık usulü yönetimiyle düzenlenen ihale 290 bin TL teklif veren Kitap Rengi Kitapevi ve Yayınevi Hizmetleri Şirketi'nde kaldı ve 2 Mart’ta da sözleşme imzalandı.

    MEB DE TAVSİYE ETTİMüdürlüğün dört bin adet satın aldığı

    Karakoç'un “Kuran’da sağcılar; Allah toplu-luğu, solcular da şeytan topluluğu olarak, sağcıların topluluğu uğurlu topluluk, solcu topluluk da uğursuz topluluk olarak vasıflandırılmıştır” denilen kitabının Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilere ve öğret-menlere tavsiye ettiği kitaplar listesinde de yer aldığı öğrenildi.

    Sağ ve sol kavramlarının olmadığı dö-nemde Kuran'da sağ ve solun tanımlandı-ğını ileri süren kitapta yer alan ifadelerden bazıları şöyle:

    “İnsanları da şöyle bölümlüyorum: Hakikate uyanlar; sağcılar, karşı çıkanlar; solcular, bu uğurda bütün çıkarlarını hatta canlarını feda edenler, hakikat yarışçıları, öncüler. İşte bu anlamda sağcıyım. Ba-tılı anlamda sağcılık solculuktur benim gözümde. Gerçek sağ, Kuranda tanımlan-mıştır. ‘Kuran’da sağcılar; Allah toplulu-ğu, solcular da şeytan topluluğu olarak, sağcıların topluluğu uğurlu topluluk, solcu topluluk da uğursuz topluluk’ olarak vasıf-landırılmıştır.”

    İhale ilanındaki bilgilere göre, “Kara-koç’un Gün Doğmadan isimli kitabından bin adeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Ankara, üç bin adeti Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü’ne, Diriliş Neslinin Amentüsü isimli kitabın iki bin adeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Ankara, iki bin adeti Gençlik ve spor İstanbul İl Müdürlüğü’ne İnsanlığın Dirilişi adlı kitabın bin adeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Ankara, üç bin adeti Gençlik ve spor İstanbul İl Müdürlüğü’ne” teslim edildi.

    GENÇLİK VE SPOR MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN SKANDAL KİTAP DAĞITIMI

    ‘Sağcılar Allah topluluğu solcular şeytan topluluğu’İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü “Sağcıların Allah topluluğu, solcularınsa şeytan topluluğu” olduğu gibi pekçok

    skandal ifadenin yer aldığı Sezai Karakoç’un Diriliş Neslinin Amentüsü Kitabı’ndan binlercesini satın alıp dağıttı

    UZAKTAN EĞİTİMDENOT VERİLMEYECEKEğitime korona düzenlemesi. Uzaktan eğitim puanla değerlendirilmeyecek, devamsız

    öğrenciler hariç tüm öğrenciler zayıf ders sayısına bakılmaksızın üst sınıfa geçecek

    SOSYAL medya hesabı Ins-tagram'dan yaptığı canlı yayınla gündeme gelen, AKP Genel Başka-nı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'reis' diye hitap eden Anadolu Üni-versitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek YÖK ve Cum-hurbaşkanlığı'na istifasını verdi.

    Prof. Dr. Çomaklı, 8 ay önce eski bir rahatsızlığının nüksettiği-ni bu nedenle istifasını sunduğu-nu açıkladı.

    Sağlık sorunlarının çok ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden

    Erdoğan’a ‘reis’ diyen rektör istifa etti

    NE OLMUŞTU ?Rektör Çomaklı salgının ilk günlerinde canlı yayını

    sırasında telefonunun şarjının bitmek üzere oldu-ğunu fark edince ‘Şimdi bir de bunu ele alıp kızlar gibi dolandırması var. Hadi geçmiş olsun’ ifadelerini

    kullanmıştı. Ayrıca yayınını takip eden bir kullanıcıya selam verirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı el hareketini göstererek, ‘Tokalaşma yok biliyorsun. Reis herkese bunu şey yaptırdı’ diye konuşmuştu.

    Çomaklı "Rahatsızlığım aşırı noktalara vardı. Doktorlar sürekli dinlenmem gerektiğini, bu süreçte evden ayrılmamam gerektiğini söylüyorlardı. Fakat 7 Mayıs'ta-ki sınavın bitmesini özellikle bekledim. Çünkü bu bizim için bir dönüm noktasıydı. YÖK Başkanı ve Cumhurbaşkanı’mızdan affımı isteyerek, istifamı sundum. 3 çocuğum var, bu nedenle sağlığım çok önemli. 45 yaşındayım ve çok ciddi sağlık sorunu yaşıyorum. İstifamı sundum. Kabul edecekle-rinden eminim sağ olsunlar.

    n Haber Merkezi

    AA

    Twitter

    AA

    AA

    KONYA Seydişehir T Tipi Cezaevi’nde baskı ve işkenceye maruz kaldıkları iddi-asıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını duyuran 6 tutuklu, taleplerinin karşılanmaması durumunda eylemlerini ölüm orucuna çevireceklerini açıkladı.

    Önceki gün cezaevine giden Özgür-lük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Abdurrahman Karabulut, açlık grevindeki tutuklularla görüştü. Tutukluların taleplerinin karşılanmaması durumunda ey-lemi ölüm orucuna dönüştüreceklerini ifade ettiklerini aktaran Karabulut, “Tutuklu, hü-kümlülerin talepleri insanlık onuruna yakış-mayan, ayakta tek sıra halinde sayıma son verilmesi ve hücrelere dağıtılan arkadaşları-nın koğuşlarına tekrar geri gönderilmesidir. Prensip olarak asla sayıma karşı değiller, ancak insan onuruna yakışır bir sayım tarzını cezaevi idaresinden talep etmektedirler. Aylarca tutukluların bu taleplerini yazılı ve sözlü olarak tüm kurumlara ifade etmelerine rağmen maalesef talepleri karşılanmamış, sonuç olarak süresiz açlık grevi eylemine başlamışlardır” dedi. n Haber Merkezi

    ‘Ölüm orucuna çevirebiliriz’

    Tarık ŞENGÜL

    [email protected]

    www.birgun.net

    Mustafa M. BİLDİRCİN

    MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) okul öncesi, ilköğre-tim ve ortaöğretim kurumları yönetmeliklerinde, koronavirüs düzenlemesi yaptı. Yeni yayım-lanan yönetmeliklerde, uzaktan eğitimin puanla değerlendiril-memesi, öğrencinin zayıf ders sayısına bakılmaksızın üst sınıfa geçirilmesi kararlaştırıldı. Birinci dönem zayıf notu olan öğrencilere, notlarını yükselt-mek için bir seçenek sunulma-ması tepki çekti.

    HAFTASONU DA EĞİTİM YAPILABİLECEK

    Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının ardından yüz yüze eğitime verilen zorunlu ara nedeniyle okul öncesi, ilk ve ortaöğretim kurumları yönetmeliklerinde düzenleme yapıldı. Yeni düzen-lemede, öğrencilerin yıl sonu başarı durumları ve telafi eği-timlerine ilişkin değişikliklere yer verildi.

    Koronavirüs salgını nedeniyle değişiklik yapılan yönetmelik-

    lere, “Olağanüstü durum, sel, deprem, elverişsiz hava şartları ve benzeri doğal afetler ile sal-gın hastalık gibi nedenlerle ilçe, il veya ülke genelinde eğitim öğ-retime ara verilecektir” maddesi eklendi. Eğitime verilen arada gerçekleştirilen uzaktan eğitim-lerin puanla değerlendirilme-yeceği belirtildi. Zorunlu arada işlenemeyen konuların işlenme-si ve buna bağlı kazanımların elde edilebilmesi için “Gerekli görülürse” hafta sonları da eği-tim yapılabileceği bildirildi.

    Yönetmelikteki en dikkati çeken madde ise öğrencilerin yıl sonu puanına ilişkin düzen-lemenin yer aldığı madde oldu. İlkokul dördüncü sınıf ile orta-okuldaki öğrencilerin, dönem sonu puanının kaç olduğuna bakılmaksızın üst sınıfa geçiri-leceğini kaydeden yönetmeliğe, “Var olan dönem puanı öğren-cilerin yıl sonu puanı olarak kabul edilecek, bu puan diğer hesaplamalarda da kullanıla-caktır” maddesi eklendi. İlkokul birinci, ikinci ve üçüncü sınıf-lardaki öğrencilerin her şekilde bir üst sınıfa geçebileceği ifade

    edilirken “Ancak ilkokullardaki öğrencilere, velilerin yazılı tale-bi halinde sınıf tekrarı yaptırıla-bilecektir” denildi.

    DEVAMSIZ ÖĞRENCİLER SINIFTA KALACAK

    Okulöncesi ve ilköğretim kurumları yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerin bir ben-zeri de Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde gerçekleştirildi. Yönetmelik değişikliği kapsa-mında hayata geçirilen ya da geçirilmesi planlanan uygula-malar şunlar oldu:

    n Doğrudan sınıfı geçme şartlarını sağlamayan öğrenci-ler alt sınıflar da dahil başarısız ders sayısı toplamına bakılmak-sızın sorumlu olarak geçecek.

    n Teorik ve uygulamalı derslerin eğitimini işletmelerde yoğunlaştırılmış olarak gören öğrenciler, önceki sınıflarda yoğunlaştırılmış eğitim progra-mına katılmış olmaları şartıyla bir üst sınıfa geçeceklerdir.

    n Devamsızlık nedeniyle sınıf tekrarına kalan öğrenciler bu kapsamında değerlendiril-meyecek.

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

    Fahrettin Koca hakkında: Bir

    salgın süreci nasıl yönetilemez

    07 Mayıs 2020 tarihinde Sevgili Nazım Alpman tarafından kaleme alınmış olan ve Sağlık Bakanı’nın diğer bürokratlardan farkına vurgu yapan, kimi olumlu özelliklere sahip olduğu iddiasındaki yazısı üzerine itirazımızı dile getirme sorumluluğunu hissettik.

    Sağlık Bakanlığı’nın salgın yönetimi konusundaki başarısızlıklarından ve Sağlık Bakanı’nın STK değil özel hastane yöneticisi olduğundan bahsetmeye başlamadan önce “gazetecileri azarlamadığı, küfür-hakaret etmediği, itham etmediği vb.” gerekçelerle yazarın sempatisini kazanmış olmasının AKP’yle geçen 18 yılın bizi ne hale getirdi-ğinin ironik bir örneği olduğunu belirtmek isteriz.

    Yazarın beyanları elbette kendisini bağlar ve bu bağlamda niyetimiz basın özgürlüğü tartışmasına girmek değildir. Niyetimiz sev-gili yazarın da dahil olduğu “salgının sağlık alanında iyi yönetildiği” algısına dair birkaç kelam etmektir.

    Mücadele örgütlerimiz olan, üyeleri olduğumuz TTB ve SES sürecin en başından beri defalarca uyarılarda bulundu, alandaki eksikleri tespit etti, giderilmesi konusunda inisiyatif aldı. Ancak “STK yöneticisi” bakan, bu örgütleri sürecin parçası yapmayı en başından beri kabul etmemekle birlikte, bu örgütleri hemen her basın toplantısında “kü-für-hakaret etmeden” hedef göstermekten geri durmadı.

    Süreç en başından beri şeffaf yönetilme-di. Test sayısı yetersizdi, hasta sayıları, ölüm oranları eksik paylaşıldı, koruyucu malzeme eksiğinden bahsetmek suç ilan edildi. Co-vid-19’a yakalanan sağlık emekçisi sayı-sından bahsedilmedi. Bir dakikalık alkışla, 3 ay tavandan ödeme söylemleriyle aslında sağlık emekçilerinin değil, -aman ha olursa, bize sempati duyması muhtemel toplum kesimlerinin- gazı alınmaya çalışıldı.

    Salgının önünü almanın ancak toplum-sal önlemlerle mümkün olacağını, derhal, zorunlu olmayan tüm iş kollarında ücretli izin ilan etmenin hayat kurtarıcı olduğunu defalarca vurgulamamıza rağmen tek adam rejiminin ekonomik kaygıları insan sağlığına duyulan saygının hep üzerinde tutuldu. Bilim Kurulu’nun önerileri siyasi iktidar tarafın-dan ısrarla kulak arkası edildi. Bilim Kurulu üyesi arkadaşlarımız bu duruma isyanlarını defalarca kamuoyuyla paylaştı.

    Gelinen aşamada da yine Bilim Kuru-lu’nun tüm itirazlarına rağmen “yeni nor-mal”e geçiş ilan edilmekte, AVM’lerin açılış tarihi duyurulmaktadır. Turizm bölgelerine tek bir günde yapılan araç girişi korkunç boyutlardadır.

    Sağlık Bakanı asla masum değildir. Kendisi iktidarın bir kuklası olmasının yanı sıra iktidarın politikalarının gönüllü uygula-yıcısıdır da. Zira önerileri iktidar tarafından reddediliyorsa, salgınla mücadeleye tek adam rejimi ket vuruyorsa bakanın görevi çıkıp bu gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak ve görevinden istifa etmektir.

    Pandemi süreci başarıyla yönetilme-miştir. TTB’nin ve SES’in bugüne değin pandemi süreci ile ilgili söyledikleri başta BirGün olmak üzere tüm bağımsız yayın organlarında halen mevcuttur. Salgının ülkeye taşınmasında yurtdışından ülkeye giriş yapan vatandaşlarla ilgili alınmayan karantina önlemlerinin rolü ortadadır. Lig-lerin geç ertelenmesi, seyircisiz oynatılan derbi maçlarında insanların kahvehanelere mahkûm edilmesi, ibadethanelerin geç kapatılması, okulların en az bir hafta geç kapatılması, test kitlerine erişimin önündeki engeller, sağlıkçıların korunmasında göste-rilen basiretsizlik nedeniyle 8 binden fazla sağlık emekçisinin virüs kapması, 31 sağlık emekçisinin hayatını kaybetmesi sürecin en yalın özetidir.

    Pandeminin ikinci ayı bitmek üzere iken halka maske dağıtımının nasıl yapılacağı konusunda hâlâ bir standart yakalanama-ması, halkına dağıtmadığı maskeleri diğer ülkelere göndererek şov yapan –üstelik o ül-keler tarafından standartlara uygun olmadı-ğı için geri gönderilen- bir ülkenin bakanının salgın yönetimindeki “başarısı”nın en somut göstergesidir.

    Bakan “eski zamanlardan kalma devlet adamlığı terbiyesiyle” dikkat çekeceğine Dünya Sağlık Örgütü’nün “Test negatif Covid19 hastası (U07.2)” ICD kodunu ölüm raporlarına yazmayı engellemeyerek ve bu konuda gerekirse Cumhurbaşkanı’nı kar-şısına alarak dikkat çekseydi ve Dr. Erdinç Şahin gibi bu hastalıktan öldüğü klinik ve epidemiyolojik olarak kesin olan arkadaş-larımızın meslek hastalığı tanısı konulması engellenmeseydi, biz sağlık çalışanlarının takdirini belki kazanabilirdi.

    Ancak bu bahsedilen ve bilimsel olduğun-dan şüphe duymadığımız kriterler dururken; medyatik doktor olmaması, acı gerçekleri açıklaması, başta Medipol Hastanesi olmak üzere pek çok karpuzu bir koltukta taşıması vs. gibi kriterlerin halkın gazetesinin kriter-leri olmadığını biliyoruz.

    SOL PARTİLİ SAĞLIK ÇALIŞANLARI

    SAYFA 07

    7GÜNDEM9 MAYIS 2020 CUMARTESİ www.birgun.net

    ÖDP, Birleşik Haziran Hareketi ve Eğitim Sen üyesi öğretmen Bahadır Grammeşin’in İstanbul Kadıköy’de ka-dına yönelik tacizi engellemek isterken çeteler tarafından bıçaklanarak öldürül-mesinin üzerinden tam 5 yıl geçti. Her yıl vurulduğu yerde anılan Grammeşin, bu yıl salgın nedeniyle sosyal medyada anıldı. Dostları, yaptıkları paylaşımlarla Grammeşin’i sevgi ve özlemle andıkla-rını belirtti.

    SOL Parti, Grammeşin’in ölüm yıldönümünde, “Bundan 5 yıl önce karanlık çeteler tarafından katledilen devrimci öğretmen #BahadırGramme-şin’i sonsuz sevgi ve özlemle anıyoruz. Unutmayacağız Baho, asla affetmeye-ceğiz” paylaşımını yaptı. Grammeşin’in dostlarının yaptığı paylaşımlardan bazıları şu şekilde oldu:

    ■ Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan: 5 yıl önce tacize karşı çıktığı için kaybettik, katledildi arkadaşımız, meslektaşımız... Kocaman gülümseyişini, bir an olsun tükenmeyen heyecanını unutmadık, unutmayacağız.

    ■ Güven Gürkan Öztan: Belki

    bugün Kadıköy sokaklarında toplanıp anamayacağız ismini ama düşlerine sahip çıkmaya, umuduna ve mücadele-ne ses olmaya devam edeceğiz.

    YOKLUĞUNDA ÇOK FAZLA ŞEY OLDU

    Grammeşin’in kardeşi Başak Grammeşin ile arkadaşları Onur Kılıç ve Sercan Gelir BirGün’e konuştu.

    Kardeşini kaybettiğinden beri çok fazla şey olduğunu dile getiren Başak Grammeşin, şunları söyledi: ‘‘Çok aca-yip şeyler oldu canım kardeşim yok-luğunda, çok kahırlı, çok ağlamaklı, az sevinçli. Zulümler arttı, dünya tarihinde az görülmüş doğal afetler, pandemiler yaşandı. Burada olsaydın bir taş gibi suskun, çakılıp kalacağın çok ölüm-ler oldu Bahadır, aynı sen giderken

    çakılıp kaldığımız, içimize doğru ittirip bağrımıza sıkıştırdığımız taş gibi. Hayal etme, umut büyütme, direnme şeklimiz değişti, bu sene 1 Mayıs’ta balkondan, camdan marş okuduk mesela çok de-ğişikti. Çok şeyler değişti durdurulamaz özlemin değişmedi.’’

    Onur Kılıç ise şöyle konuştu: ‘‘Ba-hadır’ın alçakça sonlandırılan kısacık yaşamı, devrimciliğin pek çok güzelli-ğini içine sığdırabilmiş örneklerle dolu. Haksızlık ve adaletsizlik karşısındaki dik duruşu onun kimyasıyla son derece barışık, tüm davranışlarını yöneten çok sağlam bir kişilik temeliydi. Müthiş üreticiydi. Devrimci genç ve devrimci öğretmen olarak geçen kısa ömrünü böylesine canlı değerlerle donattı. Onu çok özlüyoruz.’’

    Sercan Gelir de şu ifadeleri kullandı: ‘‘Bahadır’ı aramızdan alan karanlık, onun düşlerini, umutlarını bizden alamadı. Bahadır bulunduğu her yeri güzelleştiren, düşlediği dünyayı, inandı-ğı değerleri attığı her adımına sığdıran bir arkadaşımızdı.”

    ■ Haber Merkezi

    Karanlığa inat Bahadır’ın düşlerini yaşatacağız

    GÖKÇEK IÇIN YAPILMAK ISTENEN TÖRENE MÜDAHALE

    Yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim

    Gökçek’in cenazesi Kayseri’ye götürülmeden

    önce yapılmak istenen törene polis müdahale

    etti. Gazi Cemevi’nin içine biber gazı atan polis, 27

    kişiyi gözaltına aldı

    GRUP Yorum üyesi İbra-him Gökçek’in cenazesini Kayseri’ye uğurlamak için toplanan yurttaşlara polis müda-hale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gökçek’in cenazesi polisler-ce cemevinden alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait cena-ze aracıyla götürüldü. Daha sonra Grup Yorum tarafından yapılan açıklamada, cenazenin alındığı açıklandı.

    İbrahim Gökçek’in cenazesinin Kayseri’ye uğurlanması öncesin-de Gazi Mahallesi’nde yapılmak istenen yürüyüş engellendi. Gökçek için yürüyüş yapılmak is-tenmesi nedeniyle Cemevi’nin etrafı polis tarafından ablukaya alındı. Cemevine küçük bir grup ve basın mensuplarının dışında kimsenin girmesine izin verilmedi. Cemevin-de bekleyenler polisin bu tutumuna attıkları sloganlarla tepki gösterdi.

    CEMEVİNE BİBER GAZI ATILDIArdından polis, cenazeyi uğurla-

    maya gelen yurttaşlara müdahale etti. Müdahale ile birlikte cemevine giren kalabalık kapıların önünde barikatlar kurdu. Gazi Cemevi’nde düzenlenen ses çıkarma eyleminin ardından polis içeri biber gazı sıktı. Cenazenin ve çok sayıda yurttaşın bulunduğu cemevine gaz bombası

    atılırken camlar da kırıldı.Polisin attığı gazdan etkilenen

    Gökçek’in ailesi, “İbrahim’i sahiple-nin. İbrahim’i onlara teslim etmeye-lim” diye seslendi.

    BİNER LİRA PARA CEZASIGrup Yorum üyeleri ve avukat-

    ların da aralarında olduğu 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar serbest bırakılırken sosyal mesafeye uymadıkları için bin TL para cezası kesildi.

    Halkın Hukuk Bürosu tarafından müdahaleye ilişkin yapılan açık-lamada, şöyle dendi: “İbrahim’in sanatçı dostları, yakınları, seven-leri, dinleyicileri cemevine girmek istemekte ancak sokak başlarında

    bekletilerek girmeleri engellen-mektedir. Gazi’nin tüm sokakları tören yapmak için cemevine girmek isteyen halkla doludur. Va-liliğin cenaze yürüyüşü yaptırma-ma yönünde kararı olduğu şifahi bilgiyi almamız üzerine buradaki yaptığımız görüşmede; böyle bir kararın hukuka aykırı, inanca, gelenek göreneklere saygısızlık ol-duğunu belirterek böyle bir yasak getiremeyeceklerini ifade ettik.”

    Törene katılmak üzere cemevine gelen HDP Milletvekili Hüda Kaya ile sanatçı Pınar Aydınlar’ın da aralarından bulunduğu bir heyet polislerle görüştü. Polis amiriyle görüşen heyet, cemevine girmek isteyen yurttaşların girişine izin

    verileceğini ve yapılacak törenin ardından cenazenin yola çıkarılaca-ğını ifade etti. ■ Haber Merkezi

    Cenazeye bile tahammül yok

    Silivri Cezaevi’nde 44 kişi salgına yakalandıADALET Bakanlığı’nın gerekli önlemlerin

    alındığına dair yaptığı tüm açıklamalara rağmen koronavirüs salgını cezaevlerinde hızla yayılmaya devam ediyor. Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda 44 mahkûmun koronavirüs testi pozitif çıktı.

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada hastaların genel sağlık du-rumlarının iyi olduğunu duyuruldu. Kurumun 7 numaralı L tipi Cezaevi’nde koronavirüs belirtileri gözlemlenen 2 tutuklu ve hükümlünün hastaneye sevk edildiği belirtildi. İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde, iki şahısla temasta olduğu değerlendirilen kişilere filyasyon çalışması yapıldığı ve testlerde 42 mahkûmun testinin daha pozitif çıktığı aktarıldı.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Uzman doktorlar tarafından yapılan muayene, tetkik ve testlerin sonucunda herhangi bir semptom göstermeyen 40 tutuklu/hükümlünün tedavi ve takibinin, kurumda belirlenen izolasyon alanında doktor gözetiminde yapılmasına karar verilmiştir. Bu hassas süreç şeffaflıkla yürütülmekte olup tedavisi devam eden her bir tutuklu/hükümlünün ailesi bilgilendirilmiştir.”

    Geçen günlerde de 4 ayrı cezaevinde 120 tutuk-lu ve hükümlüye koronavirüs tanısı konmuştu.

    ■ Haber Merkezi

    HDP Van Milletvekili Tayip Temel, koronavirüs nedeniyle hapishanelerin en riskli mekanlar olmaya devam ettiğini belirterek Meclis araştırması açılma-sını istedi. Hijyen ürünleri ve beslenme imkanlarının kötü durumuna dikkat çekilen açıklamada ce-zaevlerindeki çok sayıda soruna yer verildi.

    Temel, bir çok ülkenin salgınla mücadele ama-cıyla tutukluların büyük çoğunluğunu serbest bırakmak dahil çok ciddi önlemler aldığını, Türki-ye’nin ise önlem almak bir yana hak ihlallerini had safhaya taşıdığını belirtti.

    Cezaevleri araştırılsın

    GÖKÇEK, ölüm orucunu 323’üncü gününde sonlandırmıştı. Bir diğer Grup Yorum Üyesi Helin Bölek de 3 Nisan’da eyleminin 288’inci gününde hayatını kaybetmişti. Gökçek ve Bölek’in talep-leri şunlardı:

    ■ Konser yasaklarının son bulması.■ Grup üyelerine yönelik davaların

    düşürülmesi. ■ İçişleri Bakanlığı’nın haklarında çı-

    kardığı yakalama kararlarını kaldırması.■ Faaliyetlerini yürüttükleri İdil

    Kültür Merkezi’ne yönelik baskınların son bulması.

    Konser yasakları kalksın istemişlerdi

    ‘MİT Kanunu’na muhalefet’ ve ‘gizli bilgi ve belgeleri açıklama’ iddialarıy-la 6’sı tutuklu 8 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması 24 Haziran’da görülecek.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Libya’da hayatını kaybeden MİT mensu-bunun cenaze töreniyle ilgili haber yap-tıkları için BirGün yazarı Erk Acarer, Yeni Yaşam Gazetesi’nden Mehmet Ferhat Çelik ve Müdürü Aydın Keser, Odatv’den Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan, muha-biri Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel’in aralarında bulunduğu 8 kişinin iddianamesi önceki gün İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafın-dan kabul edildi. Mahkeme, tensip zap-tında 6 tutuklu gazetecinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Karar oy çokluğuyla alınırken üye hâkimler-den biri mahkemenin çoğunluk kararına şerh koyarak Barış Terkoğlu’nun adli kontrol ile tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. ■ Haber Merkezi

    MİT haberi davası 24 Haziran’da

    Grammeşin geçen yıl Kadıköy’de bıçaklandığı sokakta dostları tarafından anılmıştı.

    M

    A

    Tw

    itter

    Tw

    itter

    Tw

    itter

    Foto

    ğrafl

    ar: B

    irGün

    Depo Photos

  • SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

    Yardıma çomak soktular

    Ankara Büyükşehir

    Belediye Meclisi’nde

    başkana bütçenin yüzde 10’u

    kadar borçlanma yetkisi verilmesi teklifi AKP’liler

    tarafından engellendi. Borçlanma

    yetkisinin 100 milyon TL ile

    sınırlandırılmasına tepki gösteren Yavaş, ‘Yardım

    çabalarına çomak sokanlar halka hesap verecek’

    dedi

    Mustafa M. BILDIRCIN

    SALGINLA mücadele kapsamın-da yapılacak çalışmalar, toplu taşıma hizmeti veren esnafa verilecek gelir desteği gibi konuları görüşmek için olağanüstü toplanan Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclisi’ne yardım tartışması damga-sını vurdu.

    ABB Başkanı Mansur Yavaş baş-kanlığındaki Meclis toplantısında salgın nedeniyle ekonomik güçlük çeken yurttaşlara nakdi yardım sağ-lamak amacıyla “Belediye Başkanı’na

    borçlanma yetkisi verilmesi” önerisi AKP’li ve MHP’li üyelerin engellemele-riyle karşılaştı. Mamak Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Murat Köse, borçlanma yetkisinin 100 milyon TL ile sınırlandırılmasını istedi.

    AKP’LILER ITIRAZ ETTIBelediye Başkanlığı’na, 5393 Sayılı

    Belediye Kanuna uyarınca, belediye bütçesinin yüzde 10’unu aşmamak kaydıyla borçlanma yetkisi verilmesi talebine AKP’li üyeler, “Gelirlerin yüzde 10’u değil, 100 milyon TL kadar borçlanma yetkisi verilsin” önerisi

    getirdi. ABB Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğ-lu öneriye tepki göstererek, “Önceki dönemlerde bu tip kararlar geçirilmiş Meclis’ten. İnsanlar aç, zor durumda. Şimdi yardım etmeyeceğiz de ne za-man edeceğiz” dedi. Bütçenin yüzde 10’u yani yaklaşık 750 milyon TL civa-rında borçlanma yetkisinin istendiği teklif 100 milyon TL ile sınırlandırıla-rak kabul edildi.

    HALKA ANLATACAĞIZBaşkan Mansur Yavaş, AKP’li be-

    lediyelerin kullandığı hakkın ABB’ye

    verilmesinin engellenmesine tepki gösterdi. Borçlanma yetkisinin 100 milyon TL ile sınırlandırılmasının siyasi sorumluluğu olacağını söyledi. Yardım çabalarına çomak sokanların halka hesap vereceğini ifade eden Yavaş, “Otobüslerde, reklam pano-larında bunları halka anlatacağız” diye konuştu.

    Belediye Başkanı’na, belediye bütçesinin yüzde 10’u kadar borç-lanma yetkisi verilmesine itiraz eden AKP’li üyelerin, önceki dönemler-de başkanlara aynı yetkiyi verdiği öğrenildi.

    Hüseyin ŞIMŞEK

    ANAYASA Mahkemesi’nin CHP’nin on binlerce tutuklunun serbest bırakıl-masıyla sonuçlanan düzenlemenin af niteliği taşıdığı için TBMM’de beşte üç çoğunlukla kabulü gerektiği gerekçesiy-le yaptığı şekil yönünden itiraz başvuru-su ile ilgili kararını önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. CHP, daha önce bu hafta yapılacağı bildirilen esastan iptal başvurusunu da gelecek hafta yapmaya karar verdi. CHP’nin kanunun Anayasa’nın yaşam hakkı, eşitlik hakkı ve ayrımcılık yasağı hükümlerine aykırı olduğu gerekçesini ileri sürmesi ve Ana-yasa’nın 2, 5, 10, 13 ve 17’nci maddeleri-ne aykırı olduğu gerekçeleriyle düzenle-menin iptalini isteyeceği öğrenildi.

    AYM’ye ikinci başvuru için son ha-zırlıklarını yapan CHP’de bir yandan da hukukçuların uyarıları gündeme taşındı. Yetkili kurul toplantılarında da gündeme geldiği öğrenilen “uyarılar” arasında “eşitlik hakkı” yönünden yapılacak başvuru bulunuyor. Buna göre, bazı hukukçular, eşitlik hakkı çerçevesinde yapılacak başvurunun kabul edilme-si durumunda tahliyesinin tepkilere neden olacağı kişilerin dışarı çıkabile-ceği uyarısında bulundu. Suça karışmış terör örgütü üyelerinin bu çerçevede tahliye olabileceği belirtiliyor. AYM’nin CHP’nin ikinci başvurusunu kabul etmesi durumunda son düzenlemeden yararlanamayan istismarcıların, katillerin ve uyuşturucu baronlarının da tahliye edilebileceği uyarısı yapıldı.

    YÜZLERINE BAKAMAYIZCHP’li hukukçuların bu uyarıları

    dikkate alarak çalışmayı sürdürdüğü, itirazlara rağmen AYM’ye esastan baş-vuruyu kesinlikle yapacakları bildirildi. Bir parti yöneticisi, “AYM’ye esastan iptal başvurusunda bulunmazsak ceza-evindeki yüzlerce gazeteci ve ‘düşünce suçlusunun’ yüzüne bir daha bakamayız. O nedenle başvuru büyük ihtimalle haftaya yapılacaktır” dedi.

    İnfaz tereddüdü, ikinci başvuru haftaya yapılacak

    SAYFA 08

    8 POLITIKA 9 MAYIS 2020 CUMARTESİwww.birgun.net

    ABB’DEN MELIH GÖKÇEK’E SERT YANIT:

    BOŞ DAMACANA ŞIŞESIABB’den asılsız iddialarda bulunan Melih Gökçek’e yanıt: Ağlayarak belediyemizi terk etmek zorunda kalan, kapının önüne boş damacana şişesi gibi konulan Melih Gökçek

    ANKARA Büyükşehir Beledi-yesi (ABB), 6 Mayıs’ta iki kişinin öldüğü Kazan’daki yangınla ilgili gerçek dışı iddialarda bulunan eski Başkan Melih Gökçek’e yanıt verdi. Belediyeden yapılan açıklamada “Ağlayarak Belediyemizi terk etmek zorunda kalan, kapının önüne boş damacana şişesi gibi konulan Melih Gökçek, ahlak dışı iftira kampanya-larına bu kez insan canı üzerinden devam etmiştir. Bu şahıs ve talimat verdiği ‘trol hesaplar’, 6 Mayıs’ta Kahramankazan’da tiner depolama faaliyeti gösteren işyeri yangınında, yangına müdahale etmek üzere yola çıkan bir itfaiye aracının arızalan-ması sonucunda iki vatandaşımızın hayatını kaybettiğini iddia edecek kadar alçalmışlardır. Türkiye’de ba-şarıları ile bilinen Ankara İtfaiyesi teşkilatını bu tip hayasız söylem-lerle anıp, ‘Ben böyle bir Belediye bırakmadım’ demek de, ancak böyle birinin meşrebine yakışırdı” denildi.

    YANGINA 6 DAKIKADA MÜDAHALE EDILDI

    Açıklamada, Ankara İtfaiyesinin Kazan’daki yangına 6 dakika gibi kısa bir süre içerisinde ulaştığı, bahse konu olan, 1993’te Murat Karayalçın döneminde alınan ve Ankara’da 1 adet bulunan köpük kulesinin yangından 20 gün önce bakımının yapıldığının belgeli olduğuı kaydedildi. Yavaş’ın göreve gelir gelmez çeyrek asır boyunca bir

    daha hiç alınmayan köpük kulesi araçları için 4 adet alımı işlemi talimatı verdiği belirtildi.

    DINAZORLARA MILYONLAR HARCARKEN NIYE ALMADIN?

    Açıklamada, görevden alınan Ankara’nın eski belediye başkanı Melih Gökçek’e şu sorular yönel-tildi: “25 yıl boyunca bu kenti yönetirken ve dinozor heykelleri ile toprağın bile kabul etmediği kent figürlerine on milyonlarca lira harcarken 1 adet bile köpük kulesi almaya para mı bulamadın?

    ‘Parsel parsel’ romanların yazıldığı bir kentte, hükümetin milat kabul ettiği 17/25 Aralık tarihinden sonra bile FETÖ yapılanmasının basın ku-

    rumlarına yüz binlerce liralık reklam verildiği ortaya çıkmış iken itfaiye aracı almaya fırsat mı bulamadın? Yoksa bu soruları Belediye ve senin hakkında yüzden fazla davada takip-sizlik kararı veren FETÖ firarisi savcı Şadan Sakınan’a mı soralım?

    2009, 2010 ve 2011 yıllarında İtfaiye Dairesi’ne memur olarak atanan 626 kişinin milletimizin can ve mal güvenliği için değil, belirli gruplara kadrolaşma sağlamak için işe alındığı, 465’inin hemen başka kurumlara ya da birimlere atandığı ve 37’sinin FETÖ’den dolayı işten atıldığı bilinirken, Ankara İtfaiyesi konusunda hangi mide çapı ve genişliği yeni yönetimi suçlamaya yetmektedir? n Haber Merkezi

    Erdoğan’ın vaadini Hazine’ye sorunHüseyin ŞIMŞEK

    İYİ Parti Milletvekili İsmail Koncuk işten çıkarma ve ücretsiz izin uygula-malarını önlemek ve esnafı destekle-mek için alınan tedbirlere ilişkin ya-zılı soru önergesi hazırladı. Koncuk, önergesinde Erdoğan’ın 27 Mart’ta salgın hastalığın etkisini artırmasının ardından kullandığı, “Milletimizin her bir ferdinin yanında oluyoruz, va-tandaşımızın mağduriyetine ve açıkta kalmasına izin vermeyiz” sözlerini anımsattı. Koncuk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yönelttiği

    soru önergesinde, “Hükümet olarak işten çıkarmalar ve çalışanların ücret-siz izne çıkarılmalarını önlemek için ne gibi tedbirler alacaksınız?” ve “Ke-penk kapatmak zorunda kalan esnaf için planladığınız destekler nelerdir? Bununla ilgili paketleri açıklamayı düşünüyor musunuz?” sorularına yer verdi. Oktay, Erdoğan’ın vaatleri-ne ilişkin olmasına karşın konunun Cumhurbaşkanlığı’nı değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı ilgilendirdi-ğini, sorunun muhatabının değiş-tirilmesi gerektiğini ifade ederek önergeyi yanıtsız bıraktı.

    h AKP iktidarının ekonomi ve salgın politikalarını eleştiren CHP Sözcü-sü Faik Öztrak ‘Saray hükümetini uyarıyoruz. Salgına 2. dalga için fırsat vermeyin. Millete doğrudan kaybet-tiği gelir karşısında destek vermek gerek. Yapamayacaksınız, milletin geleceğini karartmaktan vazgeçin, bu işi bırakıp gidin” dedi. AVM’lerin 11 Mayıs’ta açılmasını da eleştiren Özt-rak, AVM’lerin rant uğruna açıldığını kaydetti. İşsizlik ve yoksulluk tsuna-misinin yaklaştığını gördüklerini kay-deden Öztrak Saray hükümetinin 5 maskeyi dahi dağıtamadığını belirtti. Serik Belediye’sindeki rüşvet skan-dalına da değinen Öztrak, “Savcılar ve İçişleri Bakanlığı devreye girecek mi? Yoksa bu skandalın da diğerleri gibi üstü örtülecek mi?” diye sordu. Danıştay Başkanlığı’na seçilen Zeki Yiğit için de “Bu yiğidin kimin yiğidi olduğunu görüyoruz. Sarayın yiğidi Danıştay Başkanı seçilmiş durumda” dedi. n Haber Merkezi

    h AVRUPA Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) koronavirüs salgını nedeniyle tüm ülkelere birlikte mücadele çağrısı yapıldı. AKPM raportörleri CHP Millet-vekili Selin Sayek Böke ve OECD raportörü Georgios Katrougkalos, yaptıkları açıklamada, “Virüsün küresel düzeyde yayılması salgının kontrol edilmesi için olağanüstü tedbirlerin alınmasına yol açtı. Ulusal politika yapıcılar bir yan-dan sağlık krizini hafifletmek için mücadele ederken, aynı zamanda sağlık sistemlerini iyileştirmeli, hızlı ve kapsayıcı bir ekonomik toparlanmayı elde etmeli, sürd