3.türkiyede ve dünyada İş sağlığı ve...
TRANSCRIPT
09.07.2018
1
TÜRKİYE’DE İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ
Türkiye’deki mevcut iş sağlığı ve güvenliği sisteminin ana çatısı, Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuştur. Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı bünyesinde iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinde bulunan dört birim vardır.Bunlar;
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM)İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü (İSGÜM)İş Teftiş Kurulu BaşkanlığıÇalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM)Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK)
Olarak sıralanabilir.
ÇALIŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (ÇSGB)
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM)
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması görevi, 1945 yılında kurulanÇalışma Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
Denetim hizmetlerinin bir başka birimde örgütlenmesi nedeniyle GenelMüdürlük, 1983 tarihinde Daire Başkanlığına dönüştürülmüştür. Böylesine önemli biralanda verilen hizmetin niteliğinin yükseltilmesi ve etkinliğinin artırılması amacıyla İşçiSağlığı Daire Başkanlığı, 2000 yılında İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENELMÜDÜRLÜĞÜ olarak yeniden teşkilatlandırılmıştır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü
(İSGÜM)İSGÜM, Türk Hükümeti ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) arasında yapılan
anlaşmayla Uluslararası Çalışma Koşullarını ve Çevresini İyileştirme Programı (PIACT)çerçevesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürlüğünün alt birimi olarak 1968 yılında kurulmuştur.
İSGÜM, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bilimsel, tıbbi-teknik niteliktaşıyacak bir organı olarak kurulmuştur.
İşyerlerindeki gaz, toz, gürültü, titreşim ve termal konfor ölçümlerinigerçekleştirmekte ve bu ölçümlerle ilgili olarak kendisine bağlı olarak faaliyet gösterenlaboratuarlarda analiz çalışmalarını yürütmektedir.
09.07.2018
2
İSGÜM'ün yürüttüğü başlıca çalışmalar;
Değişik işkollarına mensup işyerlerinde gürültü ölçümleri,Kurşun zehirlenmesi olgularının saptanmasına yönelik tarama muayeneleri,Kansorejen bir mineral olan asbest tozuna maruziyet taramaları,Zonguldak kömür ocaklarında pnömokonyoz (akciğer toz hastalığı) taramaları,Kaçak olarak piyasaya sürülen yapıştırıcıların içerdiği benzen,Bir tür yağ çözücü olan “heksan” kullanımı sonucu ortaya çıkan meslekhastalıkları (kan kanseri, kol bacak felçleri) olgularının saptanması,Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Tozla Mücadeleyle ilgiliYönetmelik hükümlerine göre pnömokonyoz değerlendirmeleri,
Şeklinde sıralanabilir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM)
ÇASGEM'in amacı; çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konularındaulusal ve uluslararası düzeyde eğitim, araştırma, inceleme, yayın,dokümantasyon ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunmaktır.
ÇASGEM Bakanlık, bağlı kuruluşlar ile ilgili kuruluşlarınpersoneli ve özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren işyerlerindekiişçi, işveren veya yönetici personelin eğitimlerini sağlamak amacıyla;çalışma hayatı, sosyal güvenlik, işçi işveren ilişkileri, iş sağlığı vegüvenliği, toplam kalite yönetimi, iş teftişi, istihdam, verimlilik, iş piyasasıetütleri, ergonomi, çevre, ilk yardım, iş istatistikleri ile İşyeri Hekimliği,İşyeri Hemşiresi ve Sağlık Memurluğu, İş Güvenliği ile Görevli Mühendisveya Teknik Elemanlara sertifika programları düzenleyen yetkili tek kamukurumudur.
DÜNYA’DA İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ
Ulusal seviyedeki bu yapının üzerinde, dünya çapındafaaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar vardır. Bukuruluşlar İş Sağlığı ve Güvenliği çalışmalarının, tümülkelerde belli standartlara uygun şekilde, benzer kurallarve kalıplar içinde yürütülmesini sağlamak içinkurulmuşlardır.
Bu kuruluşlar, evrensel anlamda, devletler vehükümetler üstü olarak, yaptıkları çalışmalarla,araştırmalarla, hazırladıkları sözleşme ve direktiflerle, üyeülkelere yol gösterirler, denetlerler, yardımcı olurlar.
09.07.2018
3
İSG konusunda Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı kuruluşlar;Uluslar arası Çalışma Örgütü ILODünya Sağlık Örgütü WHOBM Çevre Programı-UNEPBM Sanayi Geliştirme Örgütü-UNIDOUluslararası Atom Enerjisi AjansıBM Kalkınma Programı-UNDPAvrupa İSG Ajansı OSHA-EU
Bu uluslararası kuruluşlardan en önemlileri;
İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (USA-OSHA ve EU-OSHA)(Occupational Safety and Health Administration)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)(World Health Organization)
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)(International Labour Organization)
Olarak sıralanabilir.
İş Sağlığı ve Güvenliği AjanslarıUSA-OSHA ve EU-OSHA
Amerika Birleşik Devletleri’nde OSHA-USA’nın kuruluşamacı, işyeri güvenliği ve işçi sağlığı hakkındaki yasaldüzenlemeleri belirlemek ve “İş Sağlığı ve Güvenliği” alanındaaraştırma, eğitim gibi faaliyetlerde bulunarak çalışma şartlarınıniyileştirilmesini sağlamaktır.
Avrupa’da OSHA-EU’nın kuruluş amacı, Avrupa Birliğindeişyerlerinin daha sağlıklı, güvenli ve üretken olmalarına katkıdabulunmaktır. Bu Ajans, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ülkeleringelişimi ve konuyla ilgili bilgi paylaşımını sağlamaktadır.
Ajansın kuruluşu ve aktiviteleri üç Direktifledüzenlenmiştir: 2062/94, 1643/95 ve 1654/2003. Ajans merkeziİspanya’nın Bilbao kentindedir.
Bütün üye ülkeler devlet, işçi ve işveren tarafları ileAjansa üyedirler. Yaklaşık 50 kişinin görev aldığı Ajansın çoksayıda yayını ve yıllık düzenli aktiviteleri bulunmaktadır.
09.07.2018
4
Ayrıca her yıl Ekim ayının ikinci haftasını iş sağlığı vegüvenliği haftası olarak kutlamakta ve değişik etkinliklerdüzenlemektedir.
Ajansın bütün üye ve aday ülkelerce aynı formattadüzenlenen bir internet sayfası ve bilgi ağı mevcut olup busayfa aracılığı ile tüm üye ülkelerin konu ile ilgili bilgialışverişinde bulunmaları sağlanmaktadır.
Türkiye Ajansa aday ülke olarak gözlemci statüsündekatılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
19-22 Temmuz 1946 tarihleri arasında New York’ta toplanan Uluslararası SağlıkKonferansı’nda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 61 ülkenin temsilcileri tarafından WHOAnayasası imzalanarak en az 26 üye ülkenin resmi kabulu ile yürürlüğe girmesi içinişlem başlatılmıştır.
Türkiye 2 Ocak 1948 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’ne üye olmuştur.
26 üye ülkenin resmi kabul işlemi 7 Nisan 1948 tarihinde netleşmiş ve 7 Nisangünü tüm Dünya’da ‘’Dünya Sağlık Günü’’ olarak kabul edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, 9 Haziran 1949 tarih ve 5062 sayılı Kanun’la DünyaSağlık Örgütü Anayasası’nı onaylayarak WHO’ya resmen üye olmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü(WHO), 1948
1945 yılında ABD’nin San Francisco kentinde toplananBirleşmiş Milletler Konferansı, bu dönemde bütün halklarınsağlığının, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması açısındantemel önem arz ettiğini kabul ederek Çin ve Brezilya’lıdelegelerin bir ‘’Uluslararası Sağlık Örgütü’’ kurulmasıamacıyla toplantı düzenlenmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)
Uluslararası Çalışma Örgütü, 1919’da imzalanan VersayAnlaşmasında öngörülen Milletler Cemiyeti ile ortaya çıkmıştır.Birleşmiş Milletler üyeleri içinde ILO üçlü bir yapıya sahipbulunmaktadır, bunlar; işveren temsilcileri, işçi temsilcileri ilehükümet temsilcileridir.
ILO, sosyal ve ekonomik konularda ve başka alanlardageçerli ulusal politikaların geliştirilmesinde ve duruma göreuygulanmasında sendikalar ile işverenler arasındaki “sosyaldiyalogu” geliştirerek aynı üçlü yapılanmayı üye ülkelerde deteşvik etmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü, uluslararası insan ve çalışmahaklarının iyileştirilmesi için çalışan bir Birleşmiş Milletler uzmanlıkkuruluşudur. Merkezi Cenevre’dedir.
09.07.2018
5
Birleşmiş Milletler üyeleri içinde yalnızca ILO, üçlü biryapıya sahiptir.
İşveren ve işçi temsilcileri; ekonominin, "sosyal tarafları"olarak, üçüncü tarafı oluşturan hükümet temsilcileri ile (politika veprogramların şekillendirilmesinde) eşit söz hakkına sahiptirler.
Sözleşmeler, üye ülkelerin yasama organlarındakionaylarıyla birlikte, öngördükleri koşullarının uygulanmasıkonusunda bağlayıcı hükümler içermektedirler.
Tavsiye kararları ise, politika geliştirme, yasama veuygulama konularında rehberlik görevi görmektedir.
ILO Anayasası
Herhangi bir ülkenin, emeğin insani koşullarınıbenimsememesi, kendi ülkelerindeki durumu iyileştirmeisteğinde olan diğer ülkeler için bir engel teşkil eder.
1919 yılında kurulmuş olan Uluslararası Çalışma Örgütü, sosyal
adaletin ve uluslararası insan ve çalışma haklarının iyileştirilmesi için
çalışan bir Birleşmiş Milletler ihtisas kuruluşudur.
Dünya savaşının yarattığı karışıklık sonucu ortaya çıkan ve üç çeyrek
asır süren değişim kargaşası ile yoğrulan Uluslararası Çalışma
Örgütü, evrensel ve sürekli barışın ancak sosyal adalet ile
sağlanabileceğini savunan bir temel ilke üzerine kurulmuştur.
İnsan haklarına saygı,
Yeterli yaşam standartları,
İnsanca çalışma koşulları,
İstihdam olanakları,
Ekonomik güvence
bunlar ILO'nun her yerde çalışanlara sağlamaya çaba gösterdiği sosyal
adaletin temel unsurlarıdır.
09.07.2018
6
Uluslararası Çalışma Örgütü, Sözleşmeler ve Tavsiye Kararları yoluyla, çalışma
hayatına ilişkin temel haklar, örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık, zorla çalıştırmanın
engellenmesi, fırsat ve muamele eşitliği gibi çalışmaya ilişkin tüm konuları düzenleyici,
uluslararası çalışma standartları oluşturur. Mesleki eğitim ve rehabilitasyon, istihdam
politikası, iş hukuku, endüstriyel ilişkiler, çalışma şartları, yönetimin geliştirilmesi,
kooperatifler, sosyal güvenlik, çalışma istatistikleri, iş sağlığı ve güvenliği konularında
teknik yardım sağlar. Bağımsız iş ve işveren örgütlerinin kurulmasını destekler ve
bunlara eğitim ve danışmanlık hizmeti verir. Birleşmiş Milletler sistemi içinde
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün, yönetim kurullarına işçi, işverenin hükümetlerle eşit
olarak katıldığı, kendine has olan üçlü bir yapısı vardır.
Uluslararası Çalışma Örgütü, 1919’da imzalanan Versay Anlaşmasında
öngörülen Milletler Cemiyeti ile ortaya çıkmıştır. Amaç, Birinci Dünya
Savaşından sonra giderek büyüyen sorunlara yönelik sosyal reform
niteliğinde çözümler bulmak ve reformların uluslararası düzeyde
uygulanmasını sağlamaktı.
İkinci Dünya Savaşından sonra, Filadelfiya Bildirgesi ile birlikte, ILO'nun
temel amaç ve ilkeleri dinamik bir yeniden oluşum ve genişleme sürecine
girmiştir. Bildirge, savaş sonrası ulusal bağımsızlıkla birlikte büyümeyi
öngörmüş, gelişmiş dünya ile büyük ölçekte teknik işbirliğinin
başlangıcının müjdecisi olmuştur.
ILO’nun tarihçesi
ILO 1946’da, henüz yeni oluşturulan Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın ilk
uzmanlık kuruluşu olmuştur. ILO 1969’daki 50. kuruluş yıldönümünde
Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştır.
Uluslararası Çalışma Ofisi, Yönetim Kurulu tarafından atanan bir Genel
Direktör tarafından yönetilmektedir.
09.07.2018
7
ILO Nasıl Çalışır?
Birleşmiş Milletler üyeleri içinde yalnızca ILO üçlü bir yapıya sahip
bulunmaktadır; işveren ve işçi temsilcileri ekonominin "sosyal tarafları"
politika ve programların şekillendirilmesinde, üçüncü tarafı oluşturan
hükümet temsilcileri ile eşit söz hakkına sahiptirler.
ILO, sosyal ve ekonomik konularda ve başka alanlarda geçerli ulusal
politikaların geliştirilmesinde ve duruma göre uygulanmasında
sendikalar ve işverenler arasındaki “sosyal diyalogu” geliştirerek aynı
üçlü yapılanmayı üye ülkelerde de teşvik etmektedir.
Uluslararası asgari çalışma standartları ve ILO’nun genişletilmiş politikaları,
her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı’nda belirlenmektedir. ILO
üyesi ülkeler tarafından finanse edilen çalışma programı ve bütçesi ise her iki
yılda bir aynı Konferans tarafından benimsenmektedir.
Konferansta ayrıca, dünyada çalışanların durumu ve sosyal konulardaki
sorunlar ile ilgili tartışmaların yapıldığı uluslararası forumlar
gerçekleştirilmektedir. Her üye ülkenin, iki hükümet temsilcisi, bir işveren ve
bir işçi ile konferansa katılma hakkı vardır. Bu delegeler, bağımsız olarak söz
alabilirler ve oy verebilirler. Konferansın yıllık oturumları arasındaki ILO
çalışmaları ise, 28 Hükümet temsilcisi ile 14 işçi ve 14 işveren temsilcisinden
oluşan Yönetim Kurulu tarafından sürdürülür.
ILO sekreteryası, merkez büroları, araştırma merkezi ve basımevi Cenevre’deki
Uluslararası Çalışma Ofisi’nde faaliyet göstermektedir. 40'ı aşkın ülkede ILO'nun
bölge, alan ve ülke ofisleri bulunmaktadır ve yerinden yönetim ilkesine göre
çalışmaktadır.
Yönetim Kurulu ve Ofisin çalışmalarına, temel sanayi kollarında oluşturulan yine
üçlü yapıdaki komiteler yardımcı olmaktadır. Bunların yanı sıra, mesleki eğitim,
yönetim geliştirme, iş güvenliği ve sağlığı, endüstriyel ilişkiler, çalışanların eğitimi ve
kadın ve genç işçilerin özel sorunları konularında uzman kişilerden oluşan komiteler
de bu çalışmaları desteklemektedir.
ILO üye ülkelerinin bölgesel toplantıları, bölge ile ilgili özel konuları değerlendirmek
üzere düzenli olarak yapılmaktadır.
ILO Ne Yapar?
ILO’nun dört temel stratejik hedefi vardır:
Çalışma yaşamında standartlar, temel ilke ve haklar geliştirmek
ve gerçekleştirmek.
Kadın ve erkeklerin insana yakışır işlere sahip olabilmeleri için
daha fazla fırsat yaratmak,
Sosyal koruma programlarının kapsamını ve etkinliğini artırmak,
Üçlü yapıyı ve sosyal diyalogu güçlendirmek.
09.07.2018
8
Bu hedefler bir dizi yolla gerçekleştirilmektedir:
Temel insan haklarını geliştirmek, çalışma ve yaşam koşullarını
iyileştirmek, istihdam olanakları yaratmak üzere uluslararası politika
ve programların oluşturulması.
Uluslararası çalışma standartlarının oluşturulması; bu standartların
uygulanmasının izlenmesi için uygun mekanizmanın oluşturulması,
standartların ulusal mercilere, söz konusu politikaların hayata
geçirilmesinde, yol gösterici olmaktadır.
Ülkelerin söz konusu politikaları pratikte fiilen gerçekleştirmelerine
yardımcı olmak için, kapsamlı bir uluslararası teknik işbirliği
programının, sosyal tarafların aktif ortaklığı ile oluşturulması ve
uygulanması.
Bu çabaların tümünün geliştirilmesi için eğitim, öğretim, araştırma ve
yayın faaliyetlerinde bulunulması.
Filadelfiya Bildirgesi
Uluslararası Çalışma Konferansı, 1944’te Filadelfiya’da toplanmış ve Filadelfiya
Bildirgesini kabul etmiştir. Bu bildirge ile ILO, aşağıda yer alan ilkeleri benimseyerek,
hedef ve amaçlarını yeniden tanımlamıştır.
Emek bir ticari mal değildir.
Sürdürülebilir bir gelişme için ifade ve örgütlenme özgürlüğü esastır.
Dünyanın herhangi bir yerindeki yoksulluk, dünyanın her yerindeki refahı tehdit
etmektedir.
Bütün insanlar, ırk, inanç ya da cinsiyet farkı gözetmeksizin özgürlük ve saygınlık,
ekonomik güvenlik ve eşit fırsat koşullarında maddi ve manevi gelişimlerini
sürdürme hakkına sahiptirler.
Politikalar ve Programlar
Çalışma Yaşamında Temel İlke ve Haklar Bildirgesi:
1998 yılında Uluslararası Çalışma Konferansı, “Çalışma Yaşamında Temel İlke ve
Haklar Bildirgesi”ni kabul etmiştir. Bu bildirge ile Konferans, uluslararası topluluğun işçi
ve işverenlerin örgütlenme özgürlüğü ve etkin toplu pazarlık haklarına “iyi niyet
çerçevesinde riayet etme, geliştirme ve gerçekleştirme” taahhüdünü ortaya koymuştur.
Konferans ayrıca, üye ülkelerin zorla çalıştırma ya da zorunlu çalıştırmanın her tür
şeklini ortadan kaldırma, çocuk emeğinin etkili biçimde yasaklanması, istihdam ve
mesleki düzeyde ayrımcılığın yok edilmesi yönünde çaba gösterecekleri taahhüdünde
bulunmuştur.
Bu Bildirge, üye ülkelerin, ilgili Sözleşmeleri imzalamamış olsalar dahi bu Bildirgede
yer alan temel ilkelere riayet etmekle yükümlü olduklarını belirtmektedir.
09.07.2018
9
ILO Sözleşmeleri ve Tavsiye Kararları
ILO’nun temel ve en önemli fonksiyonlarından biri, Uluslararası
Çalışma Konferansı’nın uluslararası standartları belirleyen Sözleşme
ve Tavsiye Kararlarının üçlü yapı (işçi-işveren-hükümet) tarafından
kabul edilmesidir. Bu Sözleşmeler, üye ülkelerin yasama
organlarındaki onaylarıyla birlikte, öngördükleri koşullarının
uygulanması konusunda bağlayıcı hükümler içermektedirler. Tavsiye
kararları ise, politika geliştirme, yasama ve uygulama konularında
rehberlik görevi görmektedir.
Sözleşme ve Tavsiye Kararları, 1919’dan bu yana, çalışma dünyası ile ilgili
hemen her konuyu kapsamıştır. Bunlar arasında, bazı temel insan hakları
(özellikle dernek kurma, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı, zorla
çalıştırma ve çocuk emeğinin yasaklanması, çalışma hayatında
ayrımcılığın yok edilmesi), çalışma yönetimi, endüstriyel ilişkiler, istihdam
politikası, çalışma koşulları, sosyal güvenlik, iş güvenliği ve sağlığı,
kadınların istihdamı ile göçmen işçiler ve denizciler gibi bazı özel
kategorilerin istihdamı yer almaktadır.
Her üye ülke, karar alma konumunda olan ulusal yetkililerin de yer aldıkları
Konferans tarafından belirlenen Sözleşme ve Tavsiye Kararlarına uymakla
yükümlüdür.
Bu sözleşmeleri onaylayan ülke sayısı artmaktadır. ILO sözleşmelerin
yasal olarak uygulamada geçerliliğinin denetimi ile ilgili etkin bir yöntem
geliştirmiştir. Denetim, sözleşmelerle gelen yükümlülüklere ne ölçüde
uyulduğunu nesnel temeller bazında değerlendiren bağımsız uzmanlar
tarafından gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, örgütlenme özgürlüğünün ihlali
ile ilgili şikayetlerin değerlendirildiği özel bir prosedür bulunmaktadır.
Sözleşmeler; 189 adet. Tavsiye kararları; 202 adet. Protokol; 5 adet
185 üye ülke bulunmaktadır.
09.07.2018
10
Türkiye ILO’ya 1932 yılında üye olmuştur. ILO Ankara Ofisi ise 1976 yılında
açılmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve sosyal ortakların
girişimiyle Türkiye hükümetinin ILO’ya Oran'daki diplomatik alanda tahsis
ettiği arsada ILO Ankara Ofisi ve Enformasyon Merkezi inşa edilmiş ve
2001 yılında hizmete girmiştir. ILO Ankara Ofisi ILO’yu Türkiye’de temsil
etmeyi, Türkiye’de uluslararası çalışma standartlarının uygulanmasını
izlemeyi, teknik işbirliği program ve projelerini uygulamayı, Türkiye
hakkında veri toplamayı ve toplanan verileri değerlendirmeyi ve
Enformasyon Merkezi aracılığıyla kamuoyuna ILO yayın, belge ve
dökümanları sunmayı, yayın satış programını yürütmeyi hedeflemektedir.
Temel ILO SözleşmeleriNo.29 Zorla Çalıştırma Sözleşmesi (1930)
Sözleşme zorla ya da zorunlu çalıştırmanın her tür biçimine son verilmesini
öngörmektedir. Ancak, askerlik hizmeti, mahkumların belirli bir denetime göre
çalıştırılmaları, bu arada savaş, yangın ve deprem gibi olağanüstü durumlarda
gerek duyulan çalıştırma biçimleri için istisna tanınmaktadır.
No.87 Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi
(1948)
Bütün işçi ve işverenlerin, önceden izin almaksızın ve serbestçe kendi örgütlerini
kurma ve bu örgütlene katılma haklarını güvence altına almakta ve bu örgütlerin
resmi görevlilerin müdahalelerinden bağımsız serbestçe işlev görebilmelerini
sağlayacak güvenceler getirmektedir.
No.98 Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi (1949)
Sendika ayrımcılığı gözetilmesine, farklı kesimlerin örgütlerinin birbirlerinin
çalışmalarına müdahale etmelerine karşı ve toplu sözleşme düzeninin
geliştirilmesine yönelik önlemler getirmektedir.
No.100 Eşit Ücret Sözleşmesi (1951)
Erkek ve kadınların, eşit işlerde eşit ücret ve sosyal haklara sahip olmalarını
öngörmektedir.
No.105 Zorla Çalıştırmanın Yasaklanması Sözleşmesi (1957)
Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme,
siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü
harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve grevi katılanları
cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklamaktadır.
No.111 Ayrımcılık (İstihdam ve Meslek) Sözleşmesi (1958)
İş verme, eğitim ve çalışma koşullarının düzenlenmesinde ırk, renk,
cinsiyet,din, siyasal görüş, ulusal kimlik ve sosyal köken temelinde
ayrımcılık yapılmasının ulusal politikalarla önlenmesi, fırsat ve
uygulama alanında eşitliği geliştirme çağrısında bulunmaktadır.
No.138 Asgari Yaş Sözleşmesi (1973)
İşe kabulde asgari yaşın zorunlu temel eğitimin tamamlandığı yaştan
daha düşük olamayacağını öngörerek çocuk işçiliğinin ortadan
kaldırılmasını amaçlamaktadır.
09.07.2018
11
No.182 Çocuk İşçiliğinin En kötü Biçimleri Sözleşmesi (1999)
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin acilen ve etkili biçimde ortadan
kaldırılmasını sağlayacak önlemlerin alınmasını öngörmektedir. Çocuk
işçiliğinin en kötü biçimleri arasında kölelik ve benzeri koşullarda
çalıştırılma, silahlı çatışmalarda kullanılmak üzere zorla askere alınma,
fuhuş ve pornografi amaçlarıyla ve yasa dışı işlerde kullanılma ve bu arada
çocukların sağlığına, güvenliğine ve ahlaki değerlerine zarar verecek işler
yer almaktadır.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR NEZNİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
İş sağlığı ve güvenliği hakkı, 1948 Birleşmiş Milletler İnsanHakları Evrensel Beyannamesinde şu şekildevurgulanmıştır: “Herkesin, çalışma, mesleğini seçme ve adilve uygun iş koşullarında çalışma hakkı bulunmaktadır.”
ULUSLARARASI KURULUŞLAR NEZNİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
1976 Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve KültürelHaklar Antlaşması da, söz konusu meseleyi şu ifadelerleteyit etmektedir: “Söz konusu antlaşmaya taraf olandevletler, herkesin adil ve uygun çalışma koşullarına sahipolmasını ve bu koşulların özellikle sağlık ve güvenlikgereklerini karşılıyor olması hususunu tanımaktadır.” İşsağlığı ve güvenliği, bu taahhütleri karşılayacak olan kilitfaaliyettir.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR NEZNİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
1978’de AB Komisyonu Tarafından Hazırlanan ilk Sağlık &Güvenlik Aksiyon Programında amaç şu şekilde sıralanmıştır; Çalışma koşullarının düzeltilmesi, İş kazaları ve meslek hastalıklarının nedenleri hakkında
daha iyi bilgi sağlanması, Riskleri belirlemek ve tayin etmek, denetim yürürlüğe
koyulması, Sağlanan bilgiler ışığında tutum ve davranışlarda gelişim
sağlama.
09.07.2018
12
ANAYASA
Devletin temel kuruluşunu ve vatandaşın haklarını,ödevlerini düzenleyen T.C. Anayasası yasama kaynaklarınınbaşında yer alır. Halk oyuna sunularak kabul edilen ve 2709sayılı kanunla 1982 yılında yürürlüğe giren Anayasamızda,çalışma hayatı ile ilgili hükümler, vatandaşların ekonomik vesosyal hakları ve ödevlerini düzenleyen üçüncü bölümdebulunmaktadır.
Anayasa, mevzuat hiyerarşisinde en üstte yer alır,daha sonra sırasıyla; Kanun-Tüzük ve Yönetmelikler gelir.
ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Madde 17: Herkes yaşama, maddi ve manevivarlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Madde 18: Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angaryayasaktır.
Madde 48: Herkes, dilediği alanda çalışma vesözleşme hürriyetine sahiptir.
Madde 49: Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları veişsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliğiönlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak veçalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasal DayanağınıÖncelikle ANAYASA’dan almaktadır.
Madde 50: Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüneuymayan işlerde çalıştırılamaz.Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliğiolanlar çalışma şartları bakımından özel olarakkorunurlar.Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izinhakları ve şartları kanunla düzenlenir.
Madde 55: Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet,çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücretelde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardanyaralanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgariücretin tespitinde ülkenin ekonomik ve sosyaldurumu göz önünde bulundurulur.
Madde 56: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevredeyaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek,çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesiniönlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.
Madde 60: Herkes sosyal güvenlik hakkınasahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gereklitedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
09.07.2018
13
ÜLKEMİZDEİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAYNAKLARI
6331 İş Sağlığı Ve Güvenliği KanunuÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı YönetmelikleriSanayi ve Ticaret Bakanlığı YönetmelikleriMilli Eğitim Bakanlığı YönetmelikleriEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yönetmelikleriİç İşleri Bakanlığı İş YönetmelikleriUlaştırma Bakanlığı YönetmelikleriTürk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) YönetmelikleriILO Sözleşmeleri4857 İSİG YönetmelikleriÇeşitli Yönetmelik ve Yönergeler
TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA YAŞAMI
Çalışma çağındaki nüfus yaklaşık 50 milyon İşgücüne katılma oranı yaklaşık %50 “işçi” statüsünde çalışanların büyük bölümü kayıt dışı, iş
sağlığı yönünden izlenememekte Sigortalı çalışanların yarısından fazlası 50’nin altında işçi
çalıştıran işyerlerinde çalışmakta, iş sağlığı yönündenizlenememekte
Kamu çalışanları, tarım çalışanları iş sağlığı yönünden kapsamdışı bırakılmış durumda
TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA YAŞAMI
yeterli denetim yapılamamakta ve her yıl ancak işyerlerinin%4-5’i zar zor denetlenebilmektedir.
50’den az işçi çalıştıran işyerlerinde hiçbir düzenleme vedenetim bulunmamaktadır
İş kazalarının %60’ından fazlası bu işyerlerindegerçekleşmektedir
Yapılan çalışmaya göre; Türkiye'de her yıl 35 bin ile 105 binarasında meslek hastası olması beklenirken, kayıtlarasadece 539 meslek hastasının girdiği tespit edilmektedir.
09.07.2018
14
İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları son 10 yılda;İngiltere’de %10,Almanya’da %35,Japonya’da %21 oranında azalmıştır.ABD’de son yıllarda sürekli azalırken; azalma 4 yılda %6’yı bulmuştur.
AB’nde ise; 1998-2003 arası dönemde ciddi iş kazası sıklığı%17, ölümlü iş kazası sıklığı ise %23 oranında azalmıştır.(EUROSTAT, 2007)
Buna karşılık İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları son 10 yılda;
Tayvan’da %48, Tayland’da %12.5,Singapur’da %141, Tunus’da %25,Arjantin’de %23.3, İspanya’da %38,Estonya’da %36,Letonya’da %19.5,İzlanda’da %112, Polonya’da %18,Şili’de %14.5
oranında artmıştır.
ILO’nun verilerine göre ölümlü iş kazası oranlarındaen iyi olan ülke İngiltere olup, ülkemizdeki iş kazası oranı buülkenin oranından yaklaşık 15 kat daha fazladır.
ILO rakamlarına göre ölümlü iş kazası oranlarında enfazla orana sahip ülke Türkiye ile birlikte Hindistan veRusya’dır.
SGK verilerine göre;
Ülkemizde günde yaklaşık 200 iş kazası olmakta,3 işçi iş kazası sonucu ölmekte4 kişi iş kazası sonucu iş göremez hale gelmektedir.Bu rakamların yanı sıra SGK istatistiklerine yansımayan,kapsam ve kayıt dışı iş kazaları ve meslek hastalıklarısonucu maddi ve manevi kayıplar… (isggm)