27 mart 2019 ÇarŞamba 19:30 “leyla gencer’İ aniyoruz” · riccardo’nun aryası “ah, per...
TRANSCRIPT
2 7 M A RT 2 019 ÇA R Ş A M BA 19:3 0
“LEYLA GENCER’İ ANIYORUZ” Çi̇ğdem Soyarslan soprano
Cengi̇z Sayin bariton ve Tulio Gagliardo piyano
Albert Long Hall Klasik Müzik Konserlerinin gerçekleşmesini mümkün kılan ana destekçimiz T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na teşekkür ederiz.
Ana Destekçi
Ulaşım Destekçisi
WOLFGANG AMADEUS MOZART (1756-1791) Figaro’nun Düğünü operasından Kont Almaviva’nın aryası “Hai gia vinta la causa” – SÜRE: 5 dakika Kontes Almaviva’nın aryası “Porgi amor” –SÜRE: 4 dakika
VINCENZO BELLINI (1801-1835) I Puritani operasından Riccardo’nun aryası “Ah, per sempre io ti perdei” –SÜRE: 5,5 dakika
GUISEPPE VERDI (1813-1901) La Traviata operasından Violetta’nın aryası “E strano... Ah, forse e lui...Sempre libera...” –SÜRE: 8 dakika
GAETANO DONIZETTI (1797-1848) Don Pasquale operasından Dr. Malatesta'nın aryası “Bella siccome un Angelo” –SÜRE: 3 dakika
GAETANO DONIZETTI (1797-1848) Don Pasquale operasından Norina ve Dr. Malatesta’nın düeti “Pronta io son...” –SÜRE: 9 dakika
A R A
GIUSEPPE DONIZETTI (1788-1856) Lucia di Lammermoor operasından Enrico’nun aryası “Cruda, funesta smania” –SÜRE: 3,5 dakika Lucia’nın aryası “Regnava nel silenzio” –SÜRE: 8 dakika Lucia ile Enrico’nun düeti “Appressati Lucia... Il pallor funesto” –SÜRE: 13,5 dakika
GIOACHINO ROSSINI (1792-1868) Guglielmo Tell operasından Guglielmo Tell’in aryası “Resta immobile” –SÜRE: 3 dakika
GIOACHINO ROSSINI (1792-1868)Semiramide operasından Semiramide’nin aryası “Bel raggio lusinghier” –SÜRE: 6 dakika
GIOACHINO ROSSINI (1792-1868) Sevil Berberi operasından Rosina ve Figaro’nun düeti “Dunque io son” –SÜRE: 5 dakika
P R O G R A M
Programda değişiklik yapma hakkı saklıdır. Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılması, fotoğraf çekilmesi kesinlikle yasaktır.
LEYLA GENCER KİMDİR? Dünyaca ünlü Türk opera sanatçisidir. İstanbul’da doğmuş, ünlü soprano
Arangi-Lombardi ile çalişmiş, İstanbul Konservatuvari’nda başladiği
öğrenimini Ankara Operasi’nda sürdürmüş ve ilk 1950’de Santuzza rolüyle
solist olmuştur. Yurt dişinda ise ilk kez 1951’de BBC’de bir resital vermiş,
1953’te Napoli Flegrea’da İtalyan seyircisiyle buluşmuştur. 1983’e kadar
başta İtalya’nin her köşesi olmak üzere bütün Avrupa’da, Kuzey ve Güney
Amerika’da opera baş rollerine can vermiştir. Özellikle bel canto (güzel şarki
söyleme sanati) ile ünlü olan sanatçinin dağarciğinda Rossini, Donizetti,
Bellini, Verdi ve Puccini’nin operalari yer almiş, çağin ünlü şef ve rejisörleriyle
çalişmiştir. Adina başlatilan Leyla Gencer Şan Yarişmasi’nda derece alan
sanatçilar bugün dünyanin ünlü sahnelerinde oynamaktadir. Leyla Gencer
sahneden çekildikten sonra verdiği ustalik siniflariyla da ayri bir sayginlik
kazanmiştir. Sanatçi 10 Mayis 2008’de Milano’da vefat etmiştir.
ÇİĞDEM SOYARSLAN soprano
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde başladiği öğrenimine, Viyana
Müzik ve Sahne Sanatlari Üniversitesi’nde devam eden Soyarslan, Nursel
Öncül, Claudia Visca, Sebastian Vittucci, Uwe Theimer, Grace Bumbry, John
Norris, Francisco Araiza, Robert Holl ve Sherman Lowe gibi saygin şan
pedagoglari ile çalişti.
Çok genç yaşta İstanbul Devlet Operasi’nda Sihirli Flüt operasindan Gece
Kraliçesi rolünü canlandirarak sahneye ilk adimini atan sanatçi, bu ilk
başaridan sonra Viyana’da 2006 Mozart Yili için sahnelenen Saraydan
Kız Kaçırma operasinda Konstanze rolünü seslendirdi ve Avusturya’daki
kariyerine başlamiş oldu. Kisa zaman sonra Tirol Festivali’nde, Klagenfurt
Operasi’nda, Viyana Schönbrunn Sarayi Tiyatrosu’nda, Landestheater Linz’te
ve Viyana Volksoper’de başrollerde söylemeye başladi. 2011-2012 sezonunda
Avrupa’daki diğer opera evlerinin dikkatini çeken Soyarslan, Frankfurt
Operasi’nda Konstanze ve Opéra de Lorraine’de Rosalinde rolleriyle büyük
başarilara imza atti.
2012-2014 sezonunda, yüzlerce katilimci arasindan Viyana’nin prestijli
opera evlerinden Theater an der Wien’in alti kişilik genç solist kadrosuna
seçildi. Burada oldukça önemli rejisör ve şeflerle çalişma, ayrica dünyaca
ünlü solistlerle ayni sahneyi paylaşma şansina erişti. Soyarslan bu dönemde
seslendirdiği Schubert’in Lazarus, Mozart’in Titus’un Merhameti ve Händel’in
Semiramide yapitlarindaki rolleriyle Avrupa klasik müzik basininin dikkatini
üzerine çekti. Moskova, Amsterdam ve Almanya’daki Händel Festivali’nde de
ayni başariyi yakaladi.
2015-2016 sezonuna Montpellier Operasi’nda Massenet’nin Cherubin opera
yapitinda L’Ensoleillad rolünü söyleyerek başari kazandi. Landestheater
Linz’te William Bolcom’un McTeague adli operasinda Trina Sieppe rolüyle
bir Avrupa prömiyerine imza atti. Ünlü şef Dennis Russel Davies’in orkestrayi
yönettigi bu prömiyerden sonra, Avrupa ve Avusturya basinindan övgüler aldi.
2016 yilindan itibaren tekrar Viyana Volksoper sahnelerine dönen Soyarslan,
burada ünlü Doucet & Barbe reji ekibinin sahnelediği Hoffmann’ın Masalları
operasinda Antonia rolünü seslendirdi.
2017 yilinda dünyaya bir erkek çocuk getiren Soyarslan, ayni yilin sonunda
sahnelere geri dönerek Frankfurt’ta HR Senfoni Orkestrasi ile Yarasa ope-
retinde Rosalinde rolünü ve 2018 başinda Viyana Volksoper’de Der Opernball
operetinde Angelika rolünü seslendirdi. Mayis ayinda Antonia rolü ile tekrar
Viyana Volksoper seyircisi karişina çikan Soyarslan, Borusan İstanbul
Filarmoni Orkestrasi’nin daveti üzerine Leyla Gencer’in vefatinin 10. yili
için düzenlenen anma konserinde, Roberto Devereux operasindan Elisabetta
rolünü seslendirdi.
Soyarslan kendini sadece opera sahnelerinde değil, konser sahnelerinde de
geliştiren bir soprano oldu. Zengin lied repertuvarinin yani sira, şimdiye kadar
Beethoven’in 9. Senfoni’si, Mahler’in 2. ve 4. Senfoni’si, Brahms’in Bir Alman
Requiem’i, Schubert´in Lazarus’u, Orff’un Carmina Burana’si, Strauss’un Vier
letzte Lieder yapitlari ve daha birçok oratoryo eserini; Wiener Symphoniker,
Sofya Filarmoni Orkestrasi, Bükreş Devlet Orkestrasi, Bach Consort Wien,
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrasi, Kanagawa Filarmoni Orkestrasi, Tirol
Festivali Orkestrasi, Wiener Akademie Orkestrasi ve HR Senfoni Orkestrasi
ile; Michael Boder, Martin Haselböck, Gustav Kuhn, Sascha Goetzel, Joanna
Mallwitz ve Ruben Dubrovsky gibi saygin şeflerin yönetiminde seslendirdi.
Sanatçinin, Lyubomir Pipkov Genç Virtüözler Yarişmasi (Sofya), İş Sanat
Genç Yetenekler Yarişmasi (İstanbul), Siemens Opera Yarişmasi (İstanbul),
28. Uluslararasi Hans Gabor Belvedere Şan Yarişmasi (Viyana), Lied Duo
Yarişmasi (Sofya) ve Nico Dostal Operet Yarişmasi’ndan (Viyana) ödülleri
bulunuyor.
CENGİZ SAYIN bariton
İstanbul doğumlu bariton Cengiz Sayin, İstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvari Opera-Şan Bölümü’nü bitirdi; 1995-2012 yillari arasi İtalyan
bariton Licinio Montefusco ile vokal teknik ve enterpretasyon çalişti.
23. Uluslararasi İstanbul Müzik Festivali “Genç Yetenekler” serisinde resital
verdi. Sedat-Güzin Gürel Sanat ve Bilim Vakfi Şan Yarişmasi’nda üçüncülük
ödülüne layik görüldü. Türk Eğitim Vakfi’nin yapmiş olduğu ulusal seçmelerde
Türkiye ikinciliği ile ödüllendirildi.
1995’te, konservatuvarda öğrenciyken, İzmir Devlet Operasi'nin sahneye
koymuş olduğu Mozart'in Figaro'nun Düğünü adli operasinda Figaro rolü
ile sahneye ilk adimini atti. Ayni yil, İzmir Devlet Operasi’nin açmiş olduğu
solist sinavini kazanarak profesyonel sanat hayatina başladi. 2003’te
Cumhurbaşkani A. Necdet Sezer'in Ukrayna (Kiev) ziyareti sirasinda Kiev Opera
ve Balesi kadrosu ile Sevil Berberi operasinda Figaro rolünü seslendirdi. Ayni
yil, İtalya’nin Pordenone ve Gorizia şehirlerinde “Avrupa Birliği'ne bir Adim”
başlikli resitaller düzenledi.
2009 yilinda Kazakistan’in Almati şehrinde Abai Kazak Operasi’nin 75. yil
kutlamalari çerçevesinde ülkeye davet edildi, burada Lucia di Lammermoor
operasinda Enrico rolünü seslendirdi. Ayni yil, Arnavutluk’ta Tiran Devlet
Operaevi’nde Falstaff operasinda başroldeydi. 2011’de İtalya’da G. Puccini'nin
doğduğu ve ilk operasini yönettiği kent olan Lucca’daki Teatro del Giglio’da
ünlü opera sanatçisi Eva Mei ile bir konser gerçekleştirdi. Ayni yil, göstermiş
olduğu başarili performanslari nedeniyle, Semiha Berksoy Opera Vakfi
tarafindan verilen 2011 opera ödülleri kapsaminda, “Mustafa İktu Onur
Ödülü”ne layik görüldü. 2013’te, Prof. Gustav Kuhn’un daveti üzerine Lucca
şehrinde gerçekleştirdiği Rigoletto dinletisinde gösterdiği başari sonrasi
Accademia di Montegral’da solist olarak çalişmaya hak kazandi. 64. Puccini
Festivali çerçevesinde Tosca operasinda Scarpia rolü ile sahnedeydi.
Cengiz Sayin 1996 yilindan başlayarak, İzmir Devlet Opera ve Balesi’ndeki
görevinin yani sira, Ankara, İstanbul, Antalya, Mersin Devlet Operalarinda,
Uluslararasi Aspendos Opera ve Bale Festivali’nde ve Uluslararasi İstanbul
Opera Festivali'nde çok sayida temsilde başrol oynadi. 2002-2007 yillari
arasinda İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde Sanattan Sorumlu Müdür
Yardimciliği görevini yürütmüş olan bariton ses sanatçisi, halen İzmir Devlet
Opera ve Balesi’nde solist sanatçi olarak çalişmaktadir.
TULIO GAGLIARDO piyano
Tulio Gagliardo 1965’te Arjantin’in Buenos Aires kentinde doğdu. 18 yaşinda ilk
kez şef podyumuna çikti. Mesleğe ilk adimi opera piyanisti olarak atti. İtalyan
opera repertuvarinda uzmanlaşti. Parma, La Plata, Lima, Rovigo, Busetto,
Budapeşte, Bükreş, Toronto ve Ankara Operalarinda ve Verona Arenasi’nda
şeflik yapti; Münih Filarmoni ve Prag Senfoni Orkestrasi’nin konserlerini
yönetti.
La Traviata, Rigoletto, Il Trovatore, Nabucco, Simon Boccanegra, Maskeli Balo,
Kaderin Gücü, Aida, Otello, Falstaff, Ernani, Macbeth, Un Giorno di Regno, Requiem
(Quattro pezzi sacri), La Bohème, Tosca, Madama Butterfly, Manon Lescaut, Il
Trittico, Turandot, La Fanciulla del West ve La Messa di Gloria adli yapitlarin
temsillerinde orkestra şefliğini üstlendi.
Kariyeri boyunca Placido Domingo, Montserrat Caballe, Alfredo Kraus,
Fiorenza Cossotto, José Cura, Luis Lima, Teresa Berganza, Justino Díaz ve
Ruggero Raimondi gibi dünyaca taninmiş isimlerle çalişti.
Tulio Gagliardo 2006’dan beri İzmir Devlet Opera ve Balesi Genel Opera
Direktörüdür.
WOLFGANG AMADEUS MOZART 1756-1791
Müzik tarihinin dâhi çocuğu Salzburg’lu
Wolfgang Amadeus Mozart, kısacık yaşamına
sığdırdığı 600’den fazla yapıtla insanlığa
kocaman bir hazine sunmuştur. Nüktesi,
çocuksu coşkusu, yalınlığı, dinleyiciyi
kavrayıveren tılsımı ve tüm bunların
ardındaki derin düşüncesi, onu nice
besteciden ayrıcalıklı ve ölümsüz kılar.
Dört perdelik Figaro’nun Düğünü operası,
Fransız oyun yazarı Beaumarchais’nin 1784’te
yazdığı aynı adı taşıyan piyesi üzerine,
Viyana Hofoper’in direktörü olan Lorenzo de
Ponte’nin hazırladığı libretto üzerine 1785’te
bestelenmiş; 1 Mayıs 1786’da Viyana’daki
Burgtheater’de bestecinin yönetiminde
sahnelenmiş ve çok başarı kazanmıştır.
Operanın konusu 18. yüzyılda İspanya’nın
Sevil kenti civarındaki Kont Almaviva’nın
şatosunda geçer. Sevil Berberi operasının
devamı olan eserde, uşak Figaro’nun, nişanlısı
Susanna’yı konttan ve diğer erkeklerden
korumak için verdiği mücadele anlatılır.
VINCENZO BELLINI 1801-1835
İtalyan opera bestecisi Vincenzo Bellini, İlk
bestesinin 6 yaşında yaptı. Piyano ve. felsefe
öğrenimi gördü. Napoli Konservatuvarı’na
gitti; Haydn ve Mozart’ın eserlerini inceledi.
Rossini’nin Semiramide operasından
etkilendi. Mezuniyet için yazdığı Adelson e
Salvini operasıyla bütün dikkatleri üzerine
topladı, önce San Carlo, sonra da Milano’daki
La Scala Operası için eser yazmaya başladı.
Sosyete içinde edindiği yer sayesinde hiçbir
yerde maaşlı bir işte çalışmadan, yüksek
ücretler karşılığı eserler yazarak hayatına
devam edebildi. İtalyan operasının en güzel
örneklerini armağan eden, Wagner ve Verdi
gibi isimleri kendine hayran bırakan Bellini,
11 operalık külliyatında sade ve yalın bir
anlatıma yer verdi.
Bellini’nin son şaheseri olan I Puritani
uvertürsüz, üç perdelik bir operadır.
Fransa’da yaşayan İtalyan Kont Carlo
Pepoli’nin librettosu üzerine 1834’te Paris’te
yazılmıştır. Çok tiz perdelere çıkan tenor
seslerin güçlüğüne rağmen büyük başarı elde
etmiştir. Kraliçe Elizabeth zamanında sofu
bir mezhep olan Püritenleri konu alan eser,
bizi İngiliz iç savaşlarının sürdüğü 17. yüzyıla,
Plymouth yakınındaki bir kaleye götürür. Lord
Walton’un kızı Elvira, Stuart sempatizanı Lord
Arturo ile evlenecektir, ancak Arturo Kral I.
Charles’ın dul eşi olduğunu öğrendiği tutsak
bir kadını kurtarmaya kalkınca idam cezasına
çarptırılır. Hikâyenin sonunda Stuart cephesi
yenilir ve genel af ilan edilir. Böylece Elvira ile
Arturo yeniden birbirilerine kavuşurlar.
GAETANO DONIZETTI 1797-1848
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak Kuzey
İtalya’da doğan Donizetti, ailesinin zoruyla
Avusturya ordusuna yazdırılır. Orduda
müzik yeteneği keşfedilir ve ilk operalarını
orada yazar. 1830’daki Anna Bolena ilk üne
kavuşan operasıdır. 19. yüzyıl operasına
Romantik Dönem’in özelliklerini yerleştiren
ilk besteci olarak bilinir. Yetmiş kadar opera
bestelemiştir. Dramatik gerilimi, melodi ve
armoni çizgisindeki bütünlüğü, orkestra ve
insan sesi renklerini kullanımdaki ustalığıyla
operanın büyük ismi Verdi’ye öncülük
etmiştir. Ayrıca ciddi opera ile gülünçlü opera
türlerini başarıyla kaynaştırmıştır.
Yetmiş beş opera yazan Donizetti’nin
son eserlerinden biri olan 3 perdelik Don
Pasquale operasının librettosu bestecinin
kendisi ile Giovanni Ruffini’ye aittir. İlk kez
1848’de Paris’teki İtalyan Tiyatrosu’nda
sahnelenen eser, 19. Yüzyıl Roma’sında
yaşayan yaşlı bekâr Don Pasquale’nin
burjuva tarzı döşeli villasında ve bahçesinde
ayrıca genç dul Norina’nın evinde geçer. Don
Pasquale doktoru Malatesta’nın yardımıyla
genç kadını elde etmeye çalışır. Ancak Norina
onun yeğeni Ernesto’yu sevmektedir.
Lucia di Lammermoor Donizetti’nin Sir
Walter Scott’un Lammermoor’un Gelini
adlı kitabından esinlenerek Salvatore
Cammarano’nun librettosu üzerine yazdığı
opera, ilk kez 1835’te Napoli’nin San Carlo
Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir.
GUISEPPE VERDI 1813-1901
Giuseppe Verdi, Donizetti’den sonra İtalyan
opera tarihini oluşturan, Romantik İtalyan
operasının en önemli bestecisidir. La Traviata,
Il Trovatore, Don Carlos, Rigoletta, Aida,
Otello, Talihin Kudreti ve Falstaff gibi
operaları ile her zaman gündemde kalmış;
güzel ve dokunaklı melodileri, dramatik
etkinliğiyle orkestra tarihinin geleneğini
zenginleştirmiştir.
Dumas’ın tanınmış romanı Kamelyalı
Kadın’dan esinlenen Francesco M. Piave’nin
librettosu üzerine 19 günde bestelenen ve
ilk kez 1853’te Venedik’te sahnelenen La
Traviata, dört perdelik bir operadır. Sağlığı
ilaçlarda değil hayatın zevklerinde arayan,
Paris’in tanınmış hafif meşrep kadınlarından
Violetta Valery’nin hazin aşk öyküsünü
anlatır.
GIOACHINO ROSSINI 1792-1868
19. yüzyıl başlarındaki İtalya’nın en önemli
bestecisi Rossini’nin müziği, akıcı melodileri,
sevimli, eğlenceli, zeki operalarıyla, zengin
orkestra renkleri ve neşesiyle bugün de
tazeliğini korur. Pek çok bestecinin genç yaşta
öldüğü bir dönemde 76 yaşına kadar yaşamış;
ancak 40 opera yazdıktan sonra, 37 yaşında
beste yazmayı bırakıp kendini mutfak sanatına,
yeni yemekler icat etmeye vermiştir (Örneğin
Rossini Usûlü Büftek). Opera dağarcığına
kazandırdığı Sevil Berberi, Guillaume Tell,
İpek Merdiven, Cezayir’de bir İtalyan Kizi ve
Hirsiz Saksağan gibi besteleri birer başyapıttır.
Rossini’nin kırkıncı ve son operası olan
Guglielmo Tell’i Victor J. Ettienne Jouy
ve Hippolyte Bis’in F. Schiller’in aynı adlı
dramından hazırladıkları libretto üzerine
yazmıştır. Bir dostunun Paris’e yakın villasında
6 ay çalışarak tamamladığı bu eseri Bellini,
Verdi, Mendelssohn ve Berlioz yerlere göklere
sığdıramamış, Wagner ise kendi teorilerinin
bu eserde çok daha önceden ortaya konduğunu
söylemiştir. Orta Çağ İsviçresi’nde geçen
hikâyede Guglielmo Tell, oğlunun başının
üzerine yerleştirdiği elmayı tek okla vurarak,
ülkesini Avusturya İmparatorluğu’nun
zalim valisi Gessler’in elinden kurtarmak
için bir mücadele başlatır ve İsviçre 1309’da
bağımsızlığına kavuşur.
Rossini II. Mehmet operası yüzünden yaşadığı
hüsrandan sonra, bu kez Cesti, Gluck ve
Salieri gibi isimlerin denedikleri bir konuya
baştan eğilir. Beş hafta içinde bestelenen
Semiramide adlı esrrin librettosunu Gaetano
Rossini, Voltaire’in yazdığı hikâye üzerine
kurgulamıştır. Babil Kraliçesi Semiramis, Prens
Assurre ile bir olup oğlunu ve kocasını öldürür,
ama işlediği suç yanına kalmayacaktır…
Rossini’nin, Beaumarchais’nin 1775’te yazdığı
aynı adı taşıyan tiyatro eserini temel alarak,
üç haftadan kısa bir sürede tamamladığı Sevil
Berberi, İtalyan komik operasının başlıca
temsilcisidir. İki perdelik eser, Sevil’deki Kont
Almaviva’nın âşık olduğu Rosina’yı berber
Figaro’nun yardımıyla elde etme çabalarını
anlatır.
G E L E C E K P R O G R A M
PİYANONUN PRENSİ
Javier Perianes piyano
03N İ S A NÇA R Ş A M BA
1 9 : 3 0
BİLGİ İÇİN
Çiğdem Babayiğit Klasik Müzik Koordinatörü
[email protected] T: 0212 359 66 48
e-posta: [email protected] www.klasikmuzik.boun.edu.tr
/albertlonghall /alhclassicalmusic