2. tekİrdaĞ b İ tkİsel yaĞ ve mamÜllerİ sektÖrÜnÜn...

31
2. TEKİRDAĞ BİTKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN REKABETÇİLİK ANALİZİ 2.1. Giriş Dünyada ve Türkiye’de yağlı tohumlar, bitkisel yağ ve mamülleri sektörünün son yirmi yıl içerisinde büyük bir ivme kazandığı görülmektedir. Sektörde, arz kanadında uluslararası şirketlerin yerel pazarlara erişimi ile birlikte rekabet güçlenmekte, talep açısından bakıldığında ise gelişmekte olan ülkelerin artan gıda taleplerinin yanında biodizel talebi de öne çıkmaktadır. Bu üretimin gıda ve yakıt ihtiyacına yönelik olarak paylaştırılması anlamına gelmektedir. Ancak son bir yıl içerisinde giderek artan ve az gelişmiş ülkelerde büyük sorunlar yaratabilecek olan küresel gıda ihtiyacı gözönüne alındığında yağlı tohum üretiminin yakıt amacıyla kullanılmasının tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkileri birçok tartışmayı da beraberinde getirmektedir. Yapılan araştırmalar, tüm dünyadaki bitkisel yağların biodizele çevrilmesi durumunda, dünyanın sadece bir aylık yakıt ihtiyacının karşılanabildiğini göstermektedir (Tekbaş, 2008). Bugün bitkisel yağ ve mamülleri sektörü incelendiğinde sorunların küresel, bölgesel, ulusal ve yerel olarak farklılık gösterdiği ancak bütünde birbirleri ile etkileşim içerisinde oldukları görülmektedir. Tekirdağ’da faaliyet gösteren bitkisel yağ ve mamülleri sektörü oyuncularının rekabet güçleri tüm bu dinamikler çerçevesinde değerlendirilmektedir. 2.2. Dünya Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Genel Durumu 2005 yılı değerlerine göre, dünya toplam yağlı tohumlar üretimi yaklaşık 378 milyon tondur. Ayçiçeği, yaklaşık 30 milyon ton üretimle, dünya yağlı tohumlar üretiminde % 7,8 payla 4. sıradadır (Meclis Araştırma Komisyonu, 2008) Tablo 2.1: Dünya Yağlı Tohumlar Üretimi (milyon ton) 2008/09 F 2007/08 F 2006/07 2005/06 2004/05 2003/04 SOYA TOHUMU 250 220 240 220 215 185 PAMUK TOHUMU 45 45,3 45 45 45 35 AYÇİÇEK TOHUMU 30 30,2 30 30 25 27 KOLZA TOHUMU 55 50 50 50 45 40 DİĞER TOHUMLAR 35 40 35 40 45 45 TOPLAM 415 385,5 400 385 375 332 Kaynak:Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

Upload: others

Post on 06-Sep-2019

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

2. TEKİRDAĞ BİTKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN

REKABETÇİLİK ANALİZİ

2.1. Giriş

Dünyada ve Türkiye’de yağlı tohumlar, bitkisel yağ ve mamülleri sektörünün son yirmi yıl

içerisinde büyük bir ivme kazandığı görülmektedir. Sektörde, arz kanadında uluslararası

şirketlerin yerel pazarlara erişimi ile birlikte rekabet güçlenmekte, talep açısından

bakıldığında ise gelişmekte olan ülkelerin artan gıda taleplerinin yanında biodizel talebi de

öne çıkmaktadır. Bu üretimin gıda ve yakıt ihtiyacına yönelik olarak paylaştırılması anlamına

gelmektedir. Ancak son bir yıl içerisinde giderek artan ve az gelişmiş ülkelerde büyük

sorunlar yaratabilecek olan küresel gıda ihtiyacı gözönüne alındığında yağlı tohum üretiminin

yakıt amacıyla kullanılmasının tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkileri birçok tartışmayı da

beraberinde getirmektedir. Yapılan araştırmalar, tüm dünyadaki bitkisel yağların biodizele

çevrilmesi durumunda, dünyanın sadece bir aylık yakıt ihtiyacının karşılanabildiğini

göstermektedir (Tekbaş, 2008). Bugün bitkisel yağ ve mamülleri sektörü incelendiğinde

sorunların küresel, bölgesel, ulusal ve yerel olarak farklılık gösterdiği ancak bütünde birbirleri

ile etkileşim içerisinde oldukları görülmektedir. Tekirdağ’da faaliyet gösteren bitkisel yağ ve

mamülleri sektörü oyuncularının rekabet güçleri tüm bu dinamikler çerçevesinde

değerlendirilmektedir.

2.2. Dünya Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Genel Durumu

2005 yılı değerlerine göre, dünya toplam yağlı tohumlar üretimi yaklaşık 378 milyon tondur.

Ayçiçeği, yaklaşık 30 milyon ton üretimle, dünya yağlı tohumlar üretiminde % 7,8 payla 4.

sıradadır (Meclis Araştırma Komisyonu, 2008)

Tablo 2.1: Dünya Yağlı Tohumlar Üretimi (milyon ton)

2008/09 F 2007/08 F 2006/07 2005/06 2004/05 2003/04

SOYA TOHUMU 250 220 240 220 215 185

PAMUK TOHUMU 45 45,3 45 45 45 35

AYÇİÇEK TOHUMU 30 30,2 30 30 25 27

KOLZA TOHUMU 55 50 50 50 45 40

DİĞER TOHUMLAR 35 40 35 40 45 45

TOPLAM 415 385,5 400 385 375 332 Kaynak:Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

Page 2: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Dünya yağlı tohumlar üretimi incelendiğinde Rusya, Ukrayna, AB, Hindistan, Arjantin, Çin ve

ABD dünya ayçiçeği üretiminde en büyük paya sahip ülkelerdir.

Tablo 2.2: Dünya Ayçiçek Tohumu Üretimi (milyon ton)

AYÇİÇEK TOHUMU 2008/09 F 2007/08 F

AB-27 6 6

Rusya 6 5

Ukrayna 5 4,5

Güney Afrika Cumhuriyeti 0,5 1

ABD 1,5 2

Arjantin 5 5

Türkiye 1 0,7

Diğer Ülkeler 5 6

DÜNYA TOPLAMI 30 30,2 Kaynak:Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

Dünyada bitkisel yağ üretimine bakıldığında ayçiçek yağı üretimi %7.5 oranında bir paya

sahiptir.

Tablo 2.3: Dünya Bitkisel Yağ Üretimi (%)

Ayçiçek 7,5

Pamuk 4

Soya 39,55

Kolza 18,99

Palm 42,32

Diğer 12 Kaynak:Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

2.3. Avrupa Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Genel Durumu

Küresel yağlı tohumlar ve bitkisel yağ pazarlarının geçen yıllar içerisinde yüksek bir büyüme

eğilimi içerisinde olduğu görülmektedir. Doğu Asya’da yağlı tohumlar ve bitkisel yağ talebinin

artması küresel üretiminin de yükselmesini sağlamıştır. Bununla birlikte son yıllarda bio-yakıt

talebinin artması da üretimi olumlu etkilemiştir. AB, bio-dizel üretiminde kolza tohumu

kullanmaktadır. Kolza tohumu fiyatları son yedi yılda %70 oranında yükselmiştir. Yağlı

Page 3: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

tohumlar ve bitkisel yağ fiyatlarının artan gıda ve enerji talebi doğrultusunda yükselmeye

devam edeceği düşünülmektedir (Avrupa Komisyonu, 2007)

Küresel yağlı tohumlar ve bitkisel yağ üretimi ve işlenmesi pazarındaki en büyük üreticiler

soya yağında ABD, Brezilya, Arjantin, Çin, palm yağında Çin, Endonezya ve Malezya ve kolza

tohumunda AB ve Kanada’dır. Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

yetiştirilmekte olup dünyada hiçbir üretici küresel üretimin %15’inin üzerinde üretim

gerçekleştirmemektedir (Earley vd., 2005). AB tarafından 2007 yılında FAO, OECD ve

Eurostat verileri ışığında yayınlanan tarım sektörü verilerine göre AB’nin yağlı tohumlar ve

bitkisel yağ üretimi (ayçiçeği, kolza ve soya) 2006 yılında 27 üyeli alanda 15.658 bin ton

olarak gerçekleşmiştir. Ayçiçeği, kolza, keten tohumu ve soyada, AB’nin AB içi ve dışı ticaret

verileri, 2006 yılında ayçiçeği tohumunda Topluluk içi ticaretin 860 bin ton, ithalatın 1.071

bin ton ve ihracatın 62 bin ton olduğunu göstermektedir. Avrupa Komisyonu’nun Tarım ve

Kırsal Kalkınma’dan sorumlu Genel Müdürlüğü tarafından 2007 Eylül ayında yayınlanan

performans çalışmasında AB ayçiçeği tohumu piyasasındaki arza yönelik detaylı bir inceleme

yer almaktadır. AB ayçiçek yağını gıda ürünü olarak kullanmamakta, sanayi girdisi olarak

tüketmektedir.

Tablo 2.4: Ayçiceği Tohumu Arzı

1000 ton 2003/4 2004/5 2005/6 2006/7 Tohum AB üretimi İthalat (AB dışı) İhracat (AB dışı)

2.687 2.093 36

4.070 750 110

3.710 1.000 60

6.390 610 620

Yağ AB üretimi AB ürününden üretim İthalattan üretim İthalat (AB dışı) İhracat (AB dışı)

1.113 879 426 123

1.709 315 825 130

1.558 420 1.140 98

2.648 256 1.220 160

Kaynak: Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü, 2007.

Avrupa Komisyonu’nun Tarım ve Kırsal Kalkınma’dan sorumlu Genel Müdürlüğü tarafından

2007 Eylül ayında yayınlanan performans çalışmasında AB zeytinyağı piyasasındaki arza

yönelik detaylı bir inceleme yer almaktadır.

Page 4: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Tablo 2.5: Zeytinyağı Arzı

1000 ton 2003/4 2004/5 2005/6 2006/7 AB üretimi İthalat (AB dışı) AB içi ithalat İhracat (AB dışı) AB içi ihracat

2.153 25 732 299 732

2.687 50 721 214 721

2.593 41 696 247 696

2.141 9 598 151 598

Stoklarda değişim AB içi kullanım

-39 1.918

543 1.980

307 2.079

114 1.885

Kaynak: Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü, 2007.

AB yağlı tohumlar ve bitkisel yağ pazarının performansı incelendiğinde 2014 yılına kadar

öngörülen 9 milyon tonluk üretim artışına rağmen AB’nin net ithalatçı konumunu

kaybetmeyeceği tahmin edilmektedir. Bio-yakıta bağlı olarak gıda dışı yağlı tohum ekim

alanının 0.9 ile 1 milyon hektar arasında artış göstereceği beklenmektedir. Bununla birlikte

Avrupa Ortak Pazarına yönelik son düzenlemelerin 2009 itibarı ile yürürlüğe girmesiyle yağlı

tohumda 0.4 milyon hektarlık bir üretim artışı da olası görülmektedir (Avrupa Komisyonu,

2008).

Son olarak AB’de yaşanan bir gelişme, AB’nin, Ukrayna’dan ithal edilecek ayçiçek yağları için

kısıtlama kararı alması ile sonuçlanmıştır. Yunanistan’a ithal yoluyla AB pazarına giren

ayçiçek yağlarına ve Ukrayna’nın italya, Fransa ve İspanya’ya ihraç ettiği ayçiçek yağlarına

da madeni yağın karıştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle Ukrayna’dan AB ülkelerine ithal

edilecek ayçiçek yağları sıkı kontrolden geçirilecektir (EUbusiness.com, 2008)

2.4. Türkiye Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Genel Durumu

Türkiye’de ekimi yapılan yağlı tohumlu bitkiler arasında üretim ve yağ tüketimi bakımından

birinci sırayı ayçiçeği almaktadır.

Tablo 2.6: Bitiksel Yağ Üretimi (bin ton)

2007/08 F 2006/07 2005/06 2004/05 2003/04

TÜRKİYE 3 4 3 3 3

DİĞER ÜLKELER 347 331 322 302 282

DÜNYA TOPLAMI 350 335 325 305 285

Kaynak:Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

Page 5: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Gıda Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na

(2007) göre Türkiye’de gıda sanayinde ithalat değeri en yüksek ürün bitkisel yağdır.

Türkiye’de gıda sanayiinde alt sektörler açısından sayısal dağılıma bakıldığında; sanayinin

%3,5'ini bitkisel yağ ve margarin oluşturmaktadır. Ancak işletme sayılarının fazla olduğu

bitkisel yağ sektöründe kapasite kullanımı %50’nin altında kalmaktadır.

Tablo 2.7: Gıda Sanayi İşletmelerinde Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları (%)

Kapasite (bin ton/yıl) Kapasite kullanım oranı & Zeytinyağı 300 15-70 Bitkisel Ham Yağ 4.800 36

Kaynak: TKB, Sanayici Görüşleri, DPT Sektörel 8. Plan Raporları

Türkiye’de gıda sanayiine ait üretim değerlerinin gelişimi ve yıllık artış değerleri incelediğinde

1999-2005 yılları arasında gıda sanayii üretim değeri itibariyle en düşük artış %4 ile bitkisel

yağda gerçekleşmiştir. Alt dallar itibariyle değişime bakıldığında; zeytindeki periyodisitenin

zeytinyağı üretimine yansıması nedeniyle bitkisel yağ sanayiinde bir yıl artış onu takip eden

yıl ise azalma söz konusu olmaktadır (DPT, 2007).

Türkiye’nin bitkisel yağlar tüketiminde ayçiçek yağı, % 70 civarındaki payı ve yüksek yağ

oranı (% 40 civarı) yağlık ile en önemli yağlı tohum bitkisidir. 2007-2008 sezonu Türkiye

yağlık ayçiçeği üretiminin; ekim alanları hemen hemen aynı kalmasına rağmen, kuraklık ve

son 70 yılın en sıcak hava şartları nedeniyle, 680 – 750 bin ton ( 06 / 07, 1.012 )

seviyelerinde gerçekleşmesi beklenmektedir (Trakya Birlik, 2007). Trakya Birlik verilerine

göre 2007-2008 sezonu Türkiye yağlık ayçiçeği ekim alanları tahminleri Adana için 50 – 55

bin hektar, Trakya için 360 – 365 bin hektar ve Karadeniz, Güney Marmara, Ege ve İç

Anadolu gibi diğer bölgeler için 55 - 65 bin hektar olarak ifade edilmektedir. Aynı şekilde

2007-2008 sezonu Türkiye yağlık ayçiçeği üretim tahminleri Adana için 80 – 90 bin ton,

Trakya için 530 – 560 bin ton ve diğer bölgeler için 70 - 100 bin ton seviyesindedir (Trakya

Birlik, 2007).

Türkiye’de ayçiçek yağı tüketimi 650 bin tondur ancak ülke mahsülünden elde edilen ayçiçek

yağı en fazla 400 bin tondur. İthalat ile karşılanmaya çalışılan bu açık nedeniyle Ağustos

2006-Temmuz 2007 döneminde, 469 bin ton (152 milyon ABD doları) yağlık ayçiçek

Bulgaristan, Romanya ve Moldovya’dan ithal edilmiştir (Trakya Birlik, 2007). Aynı şekilde

Ağustos 2006-Temmuz 2007 döneminde Arjantin, Ukrayna ve Rusya’dan 162.5 bin ton

(113.5 milyon ABD doları) ayçiçek yağı ithal edilmiştir (Trakya Birlik, 2007).

Page 6: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Tablo 2.8: Türkiye’nin Bitikisel Yağ Arz ve Talebi (2007-2008)

Yağlı Tohum

Arzı

Yağlı

Tohum

Kullanım

İşlenen

Yağlı

Tohum

Yağ Arzı Yağ Kullanımı

Diğer İhracat İç Tüketim

Arz Yurtiçi

Yağlı

Tohum

Üretimi

İthal

Tohum

Full Fat

Yem

Tohumluk

Kırma Yurtiçi

Tohum

Yağ

Karşılığı

İthal

Tohum

Yağ

Karşılığı

İthal

Ham

Yağ

Toplam

Ham Yağ

Arzı

Yem

Boya

Sabun

Sıvı

Yağ

Margarin Margarin Sıvı

Yağ

Toplam

Yağ

Kullanımı

Ayçiçeği 700 596 1.296 280 250 163 693 32 661 693

Soya 36 1.231 830 437 6 78 51 135 60 30 25 20 135

Mısır

Yağı

18 113 131 11 120 131

Pamuk 1.300 7 75 1.232 197 196 25 21 121 30 197

Hurma

Yağı

478 114 364 478

Kolza

yağı

28 245 12 110 122 58 44 20 122

Toplam 2.064 1.966 905 2.965 513 438 805 1.756 143 94 114 554 851 1.756

Kaynak: Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, 2008.

Page 7: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

2.5. Tekirdağ Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Genel Durumu

Tekirdağ’da ekonomik yaşamı içerisinde ayçiçeği tarımı, ticareti ve sanayii özel bir

konuma sahiptir. Türkiye'nin ayçiçeği ve yağı üretiminin yüzde 70'ini bu yöre insanı

karşılamaktadır. Tekirdağ’da bitkisel yağ ve mamülleri sektöründe 20 firma faaliyet

göstermektedir. Bu firmaların toplam daimi çalışan sayısı 1.421’dir. Sektördeki kapasite

kullanım oranı, 858.672 ton/yıl kurulu kapasite, 408.730 ton/yıl üretim miktarı olarak

verilmektedir.

Şekil 2.1: Trakya Bölgesinde 2007 Yılı Ayçiçek Verimlilik Durumu

Kaynak: Trakya Birlik, 2007.

Tekirdağ’da bitkisel yağ ve mamülleri sektörünün genel durumuna yönelik

değerlendirmelerin küçük üreticiler ve Trakya Birlik ayrımı gözönünde bulunularak

yapılmasında fayda bulunmaktadır. Bu ayrım farklı üretim skalalarında bulunan

üreticilerin rekabet güçlerinin ve içerisinde bulundukları rekabet dinamiklerinin farklı

olması nedeniyle dikkat çekicidir. Birçok durumda Trakya Birlik ve sektördeki diğer

oyuncular arasında görülen farklı durum değerlendirmeleri, çalışmada her iki tarafın

görüşleri ve piyasa içerisindeki konumları çerçevesinde verilmektedir. Sektördeki rekabet

unsurları içerisinde oyuncular arasında görülen bu farklı algılama ve tutum önemli bir

değişken olarak kabul edilmiştir.

Page 8: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

2.6. Tekirdağ Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörünün Elmas (Diamond)

Modeli Rekabetçilik Analizi

Aşağıdaki şekilde Tekirdağ Bitkisel Yağ ve Mamülleri sektörünün uluslararası rekabetçilik

analizinde kullanılan Elmas Modeli (Diamond Analysis) gösterilmektedir. Model’de

gösterilen ana ve bunların alt değişkenleri, konuyla ilgili literatürün incelenmesi ve saha

çalışmaları neticelerinin değerlendirmesi sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu değişkenlerin

değerlendirilmesi sonucunda sektörün Tekirdağ ilinde orta düzey rekabetçilik özelliği

gösterdiği belirlenmiştir. Bununla birlikte eğer bölgenin en büyük oyuncusu olan ve lider

işletme konumunda bulunan Trakya Birlik ekseninde bir değerlendirme yapılacak olursa,

sektörün Tekirdağ ilinde yüksek düzey rekabetçilik özelliği gösterdiği ortaya çıkacaktır.

Ancak çalışmanın bölgedeki tüm oyuncuları dikkate alması ve sektörün genel profili

üzerinde inşa edilmesi nedeniyle rekabet seviyesinin orta düzeyde olduğu sonucu elde

edilmektedir.

Page 9: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Şekil 2.2: Tekirdağ İli Bitkisel Yağ ve Mamülleri Sektörü Rekabetçilik Analizi (Orta/0)

(0 ) İç Piy asad a Rek ab et(-1 ) Yatırım(0 ) Ar-Ge / Yen ilik çilik Kabiliy eti(-1 ) Kü resel Rek ab etin İç Piy asay a Etk ileri(0 ) Firmaların Yö n etim Yak laşımlarıv e Yeten ek leri

İlg ili v e Destek ley ici Kurulu şla r (Orta )

Ta lep Ko şulla rı (Orta)

Firm a Stra tejisi v e Rekabet Yap ısı (Dü şük)

Dev let (Orta )

Gird i Ko şulla rı(Orta / )(0 ) Yu rtdışı Talep(0 ) Yu rtiçi Talep

(1 ) Nitelikli İşg ü cü(-1 ) Gen ç İşg ü cü(0 ) Hammad d e(-1 ) Sermay e Kay n ak ları(0 ) Fizik i Alty ap ı(0 ) Bilimsel v e Tekn o lo jik Alty ap ı

(0 ) Teşv ik ler(0 ) Destek ley ici Tutu m(-1 ) Sek tö re Uyg un M ev zu at v e Den etleme

(0 ) Yerel Ted arik çiler(-1 ) Ün iv ersite(0 ) Siv il To plu m Ku rulu şları

TA LE PK O ŞULL A RI

TA LE PK O ŞULL A RI

Fİ RM A ST RA TE Jİ Sİ V E

REK AB E T Y API SI

Fİ RM A ST RA TE Jİ Sİ V E

REK AB E T Y API SI

G İ RDİK O ŞULL A RI

G İ RDİK O ŞULL A RI

İ LG İ Lİ V E DE ST EK L EYİ Cİ

K UR U LU ŞL A R

İ LG İ Lİ V E DE ST EK L EYİ Cİ

K UR U LU ŞL A R

DE VL ETDE VL ET

Page 10: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

2.6.1. Girdi Koşulları (Orta/-1)

• Nitelikli İşgücü (Yüksek/+1)

Tekirdağ’da bitkisel yağ sektöründe insan kaynakları konusunda yaşanan iki sorun

bulunmaktadır. Birincisi rafineride çalışacak kalifiye eleman konusudur. Yağ sanayicilerinin

tümü düşük kapasiteler ile çalışmakta ve tüm yıl gerçekleştirmiş oldukları üretimleri ancak

birkaç aylık üretimlerine eşit olduğu halde, istihdam ettikleri çalışanlarına tüm yıl tam

kapasite ile çalışılıyor gibi maaş ödemektedirler. Bu ödemeler işletmelere yük olmakla birlikte,

işçileri dönemsel olarak işe almak mümkün değildir. Bu noktada işletmelerin en önemli

kaygısı sahip oldukları kalifiye rafineri işçilerini kaybetmektedir. İkinci sorun ise yağ

sektöründe, işletmeleri doğrudan etkileyen denetim aşamasında yaşanmaktadır. Yağ

sektörünü tanıyan, üretimi bilen, sistemlere hakim olan denetim yapacak eleman eksikliği

bulunmaktadır. Görüş alınan sanayiciler atık sistemi denetimi için gelen kişilerin hataları

nedeniyle ceza aldıklarını, çünkü denetçilerin genel olarak sadece prosedürel bilgilere sahip

olup, pratik deneyim ve bilgi eksiklikleri yaşadıklarını gözlemlediklerini ifade etmişlerdir.

Trakya Birlik 48 teknik eleman isithdam etmektedir. Vasıfsız işçi sayısı mevsimlik işçiler dahil

365 kişidir. İşletme, insan kaynaklarının yeterliliğini, işçilerin çalıştıkları işletmeye olan

bağlılıklarını ve işçilere yönelik ücret politikasını en önemli konular arasında değerlendirmekte

ve Tekirdağ’daki vasıflı işgücünü kısmen yeterli olarak görmektedir.

• Genç İşgücü (Düşük/-1)

Tekirdağ’da gençler arasında işsizlik sorunu olmasına rağmen gençlerin yağ sektöründe

çalışmak istemediği görülmektedir. Gençler yeterli kalifikasyonlara sahip olmamakla birlikte

hizmet sektöründe çalışmayı tercih etmektedirler. Görüş alınan sanayiciler, bu sorunun

sadece yağ sektörüne has olmadığını, Çorlu’da da yaşandığını ve bu nedenle işletmelerin

bölgeye Güneydoğu’dan işçi getirdiklerini ifade etmişlerdir.

• Hammadde (Orta/0)

Bitkisel yağ Türkiye’nin petrolden sonra en fazla döviz ödediği ürünlerden biridir. Türkiye’nin

ciddi yağlı tohum açığı bulunmaktadır ancak bugüne kadar pek birşey yapılmamış, Türkiye’nin

ne kadar yağlı tohum ekmesi gerektiği ya da ayçiçek yetiştirmesi gerektiği gibi bir planlamaya

gidilmemiştir. Bazı desteklemelerle yağlı tohum rekoltesi artırılmaya çalışılmaktadır ancak

tarım ürününün doğadan kaynaklanan nedenlerle %100 garantisi bulunmamaktadır. Kuraklık

sektördeki hammadde sıkıntısını artırmaktadır.

Page 11: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Şu anda Trakya bölgesi dikkate alındığında yağ sanayicilerinin %15-20 kapasite kullanım

oranı ile çalıştıkları görülmektedir. Bunun birinci sebebi 2007 sezonunda kuraklıktan dolayı

üründe yaşanan azalmadır yani üretici yeterli düzeyde hammade girdisi bulamamıştır.

Türkiye’de yağ sektörünün üretim ihtiyacının bir kısmı her yıl ithalatla kaşılanmaktadır ancak

hammadde ithal edilen ülkelerin Türkiye’ye mal satmaması da üretici üzerinde hammadde

baskısını artıran ikinci bir etken olmuştur. Hammaddede yaşanan bu azalma sonucunda yağ

sektöründe fiyatlar %150 artış göstermiştir. Fiyatlar dünya genelinde de artmakla birlikte,

Türkiye’deki artış oldukça yüksektir. Dünya genelinde artış gösteren gıda fiyatlarına paralel

olarak, Türkiye’de de 2008 yılı Nisan ayında ayçiçek yağının litresi 5.5 YTL'ye yükselmiş, 1

litre yağın fiyatı 8 ayda yüzde 150 oranında artmıştır. Ocak 2007'de tonu 320 dolar olan

ayçiçeği çekirdeğinin fiyatı 1 yılda 925 dolara erişmiştir.Tüm yağlı tohumlardaki fiyat artışının

ise yüzde 60'a dayandığı kaydedilmektedir (CNNTurk.com, 2008).

Hammadde fiyatlarına ilişkin olarak bölgede iki farklı boyut bulunmaktadır. Trakya Birlik ve

diğer üreticiler farklı konumda bulunmaktadırlar. Bunun en büyük nedeni Trakya Birlik’in bir

kooperatifler birliği ve bölgenin en güçlü oyuncusu olmasıdır. Trakya Birlik için çiftçi

önceliklidir. 1966 yılında Babaeski, Edirne ve Lüleburgaz Yağlı Tohumlar Tarım Satış

Kooperatifleri`nin biraraya gelerek kurdukları Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış

Kooperatifleri Birliği kısa adı ile Trakya Birlik altındaki kooperatif sayısı Marmara, Ege ve İç

Anadolu Bölgeleri ile 48’e yükselmiştir. Trakya Birlik ortak sayısı 110.000`dur Trakya Birlik

ülkemizde üretilen ayçiçeğinin yılda ortalama % 30 - % 50 sini mübayaa etmektedir (Trakya

Birlik, 2008a). Trakya Birlik en önemli ilk üç hammaddesi olan ayçiçeği, buğday ve arpayı

Tekirdağ ve yurtiçinden temin etmektedir.

Görüşülen sanayiciler Trakya Birlik’in büyük çaplı alımları nedeniyle fiyatlar üzerinde belirleyici

etkisi olduğu görüşündedirler. Trakya Birlik ise üretilen ürünün yüzde 50’sini alması, işleyerek

piyasaya sürmesini bölge üreticisi için büyük bir garanti olarak nitelendirmektedir. Ayrıca

sanayiciye hammadde temin etmektedir, 2006 yılında 100 bin tona yakın rafine yağ satmıştır

(Yıldırım, 2007). Trakya Birlik tarafından 2007 yılı yağlık ayçiçeği ürünü için avans alım fiyatı,

15.08.2007 tarihinde 680 YTL/mt ve kesin alım fiyatı, 07.09.2007 tarihinde 825 YTL/mt

olarak belirlenmiştir. 10.09.2007 tarihi itibariyle mübayaa miktarı 134.5 bin tondur.

2007/2008 iş yılında Trakya Birlik tarafından toplam 150 bin tonürün mübayaası

gerçekleştirileceği tahmin edilmektedir (Trakya Birlik, 2007). Bu nedenle Trakya Birlik

ayçiçeği alımlarında gerek fiyat belirleme gerekse üreticiyi destekleme açısından farklı bir

konuma sahiptir. Örneğin Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, 2008 yılı Şubat

ayında 2008 yılı ayçiçeği ekim dönemi hazırlıklarına katkı sağlamak ve ayçiçeği ekimini teşvik

Page 12: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

etmek amacıyla, birliğe bağlı kooperatif ortaklarına nakit olarak verilmesi kararlaştırılan

destekleme kredisinin dağıtılmasına başlandığını belirtmiştir. 2007/2008 iş yılında kooperatife

rekolte beyannamesi vererek en az 1 ton ayçiçeği ürünü teslim eden ve halen vadesi geçmiş

borcu bulunmayan ortaklara kullandırılacak olan Destekleme Kredisi, rekolte beyannamesinde

taahhüt ettiği ürünün en az yüzde 50’sini tamamlamış olan ortaklara teslim ettikleri her birim

kilogram için 0,100 YTL, ürünün en az yüzde 50’sini tamamlamamış ortaklara teslim ettikleri

her birim kilogram için 0,050 YTL nakdi kredi olarak kullandırılmaktadır (ilkhaber.com, 2008).

29 Temmuz 2007 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile, kütlü pamuk, yağlık

ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı üretiminin 2011 yılına kadar

primle desteklenmesi öngörülmüştür (Türkiye Ziraat Odaları Birliği, 2008). Bununla birlikte

Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen tarafından yapılan açıklamalarda görüldüğü

üzere üretimdeki artışın kalıcı olması için destekleme priminin ayçiçeği ekiminden önce

açıklanması ve zamanında ödenmesi büyük önem taşımaktadır (Yıldırım, 2007). Üretimin

artması ve üreticinin ayçiçek ekimine devam etmesi ve böylelikle Türkiye’de hammadde

açığının azaltılması ve hatta kapatılması, üreticinin ayçiçeği ekerek gelir elde edeceğinin

garanti edilmesi ve üreticinin kanola gibi farklı ürünlere kaymasının engellenmesi ile

sağlanabilecektir. Destekleme primi bu noktada büyük önem taşımaktadır. Trakya Birlik ile

diğer üreticiler arasında var olan hammaddeye dayalı farklı rekabet konumları da hammadde

üretiminin artması ile değişebilecektir. Bu noktada Trakya Birlik kendi açısından üreticiyi ve

üretimi sürdürebilir kılan bir role sahip olduğunu ifade ederken, diğer üreticiler düşük

maliyetli hammadde alma veya gerekli miktarda hammaddeye erişim sağlama konusunda

Trakya Birlik’in konumunu irdelemektedirler.

Bölgedeki diğer firmalar dünyada ayçiçek fiyatlandırılması içeriği yağa göre yapılırken, Trakya

Birlik’in kilo ile fiyatlandırma yapmasının Türkiye’de ürün kalitesinin düşük olmasında oldukça

etkili bir uygulama olduğu görüşündedirler. Zira çiftçi en kaliteli yağı veren ürünü değil, en

fazla ürünü veren tohumu ekmektedir. Olması gereken Türkiye’de iyi yağ veren tohum

ekilmesi ve kaliteli ürün üretimidir. Satış amaçlı tarım, kalite ve sürdürülebilir verim üzerinde

olumsuz etki yaratmaktadır. Bu noktada Trakya Birlik’in çiftçiyi daha kaliteli ürün üretimine

yöneltmek içni yüksek asitli yağ tespiti yapılmasını sağlayan teknolojik altyapı yatırımlarına

başlamış olması sevindirici bir gelişmedir. Ancak söz konusu teknolojinin yüksek maliyetli

olması nedeniyle her alım noktasında bu teknolojiyi yaygınlaştırmak zaman alacaktır. Bölgede

görülen rekabet odaklı yaklaşım işletmelerin birbirlerini değerlendirmelerinde de etkili

olmaktadır.

Page 13: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Esasen hammadde açısından bölge ayçiçek üretimine son derece uygun olması nedeni ile

yüksek bir rekabet gücüne sahiptir. Ancak var olan üretimin bölge üreticilerinin talep ettikleri

kapasite kullanımını sağlayamaması rekabet güçleri üzerinde önemli bir baskı yaratmaktadır.

Trakya Birlik açısından bakıldığında ise Tekirdağ`da bulunan hammadde tedariği işletmenin

rekabet gücünü olumlu etkilemektedir. Trakya Birlik bölgedeki hammadde erişimini oldukça

yeterli bulmaktadır.

• Sermaye Kaynakları (Düşük/-1)

Firmaların sektöre girişleri incelendiğinde yağ sektörüne yatırım yapma kararlarını 1990’lı

yılların başlarında gerçekleştiği görülmektedir. Tekirdağ’da yeni yağ tesisi bulunmamaktadır.

Firmalardan biri İstanbul’da gıda toptancısı iken başka bir yağ markasının toptancılığın da

yapmakta olduğunu ve sahip oldukları dağıtım ağını kendi yağlarını üreterek satmak için

kullanma kararı aldıklarını ifade etmiştir. Sektör 2003 yılına kadar çok iyi bir performans

göstermiş ancak yabancı firmaların girmesi ile rekabet artmış ve küçük firmaların çoğu bu

yeni rekabetçi ortamda sahip oldukları pazar payını koruyamamışlardır. Bir diğer firma ise

teneke fabrikasına sahipken tenekeyi üretiyoruz yağ koyalım satalım diyerek sektöre

girmişlerdir.

Firmaların sermaye yapıları incelendiğinde hiçbirinin büyük yabancı firmalar ile rekabet

edecek güçte olmadıkları görülmektedir. Küçük yağ üreticilerinin kaça alıp kaça

satabileceklerini bilmeleri gerekmektedir. Trakya Birlik açısından bakıldığında ise sermaye

kaynakları yüksek rekabet gücünün bulunduğu bir alandır. Yerel sanayicinin gözünde Trakya

Birlik’in en büyük avantajı devlete finans kaynağı olarak erişebilmesidir. Trakya Birlik

yetkilileri ise %90-%100 kapasite ile çalışan entegre tesisleri ile mali yönden herhangi bir

desteğe ihtiyaç duymadıklarını ifade etmektedirler. Küçük sanayici Trakya Birlik’in çok daha

kolay kredi aldığı görüşündedir. Trakya Birlik ise ayçiçek üreticilerinin menfaatleri

doğrultusunda hareket ettiklerini ve tüm politika ve kararlarında çiftçilerin durumlarının

iyileştirilmesini hedeflediklerini belirtmektedir. Bölgedeki yağ üreticilerinin banka kredilerini

piyasa koşullarında almalarına rağmen Trakya Birlik’in ödeme sıkıntısı olduğunda veya zarar

ettiğinde borçlarını erteleme şansı bulunduğuna yönelik inançları, reel olarak içerisinde

bulundukları rekabet ortamının bir yansıması olmaktadır.

Page 14: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Fiziki Altyapı (Orta/0)

Tekirdağ’da 20 tesis bulunmaktadır ve Türkiye’nin toplam kapasitesinin %68’ine sahiptirler

ancak şu anda kapasitenin %32’isi çalışmaktadır. Amerikan firmaları tesis kurmak yerine

kiralamayı tercih etmekte, böylece tesis maliyetini üstlenmemektedirler.

Fiziksel altyapıda yaşanan en büyük sorun Tekirdağ’ın planlamasına yöneliktir. Yapılan

çalışma sanayi bölgelerini detaylı olarak içermemektedir. Fabrikanın yer aldığı bölgeye ait

planlarda yağ fabrikasının işaretlenmediği görülmüştür. Planlama için yapılan saha çalışması

çok zayıftır ve bölgenin reel dinamiklerini ve büyüme eğilimlerini yansıtmaktan çok uzaktır.

Fiziksel koşullarda çevrenin kirlenmesi önemli bir zorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Arıtma

için verilen %20 teşviğin kaldırılması firmaların arıtma kullanımını azaltmıştır. Yağ sektöründe

çevre ilişkisi ve atık yönetimine bakıldığında firmaların çevre konusunda duyarlı oldukları

ancak teşviğe gerek duydukları görülmektedir.Arıtmanın maliyeti ürün başına %15 maliyet

artışı getirmektedir. Kimyasal madde ve personel %15 oranında maliyete eklenmektedir.

Teşvikler sektörün aşırı rekabetçi olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır.

Öte yandan yağ sektöründe atık bulunmamakta, atıklar ikinci ürün olarak kullanılmaktadır.

Firmalardan biri arıtmasının bulunduğunu ancak çıktı bulunmadığı için kullanmadıklarını ifade

etmiştir. Yağ sektöründe iki çıktı vardır; asit yağ ve sitarin. Sitarin sabun fabrikalarına

satılmaktadır ve şampuan yapımında kullanılmaktadır. Asit yağ ise yağ fabrikalarına

satılmaktadır. Kalan su ise geri dönüşümü yapılarak yeniden kullanılmaktadır. Bu fabrikada

atık çıkmamasına rağmen arıtma kurulması zorunluluğu nedeniyle arıtma tesisi kurulmuştur.

Ancak firma ihityaç bulunmadığı için bu tesisi hiç kullanmamaktadır. Diğer bir tesis ise

entegre tesis olarak arıtma için ön dengeleme havuzlarına sahip oldukların ancak bu havuzları

çalıştıramadıklarını ifade etmiştir. Çalıştıramama nedeni prosedür eksilliğidir. Uygulamaya

yönelik prosedür eksiklikleri sektörü doğrudan etkilemektedir. Çevre İl Müdürlüğü’nden

ruhsat almak çok uzun sürmektedir. İşletmeler doğalgazla çalıştığı halde kömürle çalışıyor

gibi değerlendirilmektedirler.

• Bilimsel ve Teknolojik Altyapı (Orta/0)

Bitkisel yağ üretiminde iki tip üretim sistemi bulunmaktadır, bas sistemi ve kontinü sistem.

Bas ve kontinü arasındaki en büyük fark üretim süresidir. Kontinu tesiste hammaddenin nihai

ürün olması 8 saat iken ham yağdan nihai ürüne ulaşım süreci bas tesislerde 42-36 saat

arasında değişmektedir. Ancak bas sistem için standart yağ gerekmezken kontinü için

Page 15: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

standart yağ bulunması gerekmektedir. Türkiye’de iklimden, tohumdan ve gübrelemekten

doğan sıkıntılar ve farklılıklar nedeni ile standart yağ bulmak çok zordur. Yağlarda

tohumlardan dolayı asit farkı bulunmaktadır. Bu noktada toprağın tahlil edilip hangi tip tohum

ekileceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Basta ürünün standart olmaması sorun yaratmadığı

ve standart ürün yetiştirilmediği için sanayiciler henüz dönüşüm için erken olduğu

düşüncesindedirler. Genel olarak bölgedeki tüm tesisler, yeterli mali esnekliğe sahip olmaları

halinde bilimsel ve teknolojik altyapı ve ar-ge konusunda gelişmelere açıktırlar ve buna sıcak

bakmaktadırlar.

Trakya Birlik yenilikçilik çalışmalarına önem verdiğini ifade etmiş, ürün kalitesinin

iyileştirilmesi ve teknolojik gelişmeyi firmanın küresel rekabet gücü açısından çok önemli

gördüğünü belirtmiştir ancak bu noktada talep edilen yeni ürünlerin üretiminde istihdam

edilecek işgücü temini de etkili olacaktır. Bununla birlikte teknolojik ilerleme kaydetmek ve

bilgi üretmek bölgedeki işletmelerin öncelikli ilk üç hedefi arasında yer almamaktadır. Bu da

işletmelerin genel olarak mevcut ihtiyacı karşılamak odaklı hareket ettiklerinin ve üretimde

kullanılan teknoloji ve üretim kalitesini bugünkü şartlar altında yeterli gördüklerinin bir

yansıması olarak değerlendirilmektedir. Piyasada var olan rekabetçi ortam işletmeleri üretim,

satış ve pazarlama odaklı stratejiler geliştirmeye itmektedir.

2.6.2. Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı (Düşük/-1)

• İç Piyasada Rekabet (Orta/0)

Yağ sektörüne bakıldığında Trakya Birlik, sahip olduğu hammadde erişimi ile en büyük

üreticidir. Ülker bu alanda çok geniş dağıtım ağı ile öndedir. Küçük yağ sanayicileri ise gerek

hammadde erişimindeki kısıtlar gerekse yağ gönderimindeki nakliyet maliyeti gibi etkenlerden

dolayı hiçbir alanda rekabet üstünlüğüne sahip değildirler. Küçük firmaların ulaşabildiği ve

çalıştığı yerler bellidir ve büyük grosmarketler karşısında pazarlık yetenekleri oldukça kısıtlıdır.

Bununla birlikte sektördeki maliyetler de bellidir ve firmaların rekabet güçleri üzerinde ağır bir

baskı yaratmaktadır.

Trakya Birlik ile yerel üreticiler arasındaki rekabetin etkileri bu başlıkta da görülmektedir. Öte

yandan yabancı firmaların alım ve satım garantisi, marka desteği bulunması yerli üreticiyi

oldukça zor durumda bırakmaktadır. Ayda bir tesisten 3000 ton yağ çıkmaktadır ancak görüş

alınan sanayiciler 2007 yılında toplam 6000 ton yağ sattıklarını ifade etmişlerdir. Bu sadece 2

aylık kaapsitedir. Bununla birlikte yabancı firmalar ve Trakya Birlik çiftçiye destek vermekte

Page 16: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

ve 600-700 bin tonun 400-5000 bin tonunu almaktadır. Alım garantisini veren bu büyük

oyuncular malı satarken de kurumsal markalarını kullanmaktadırlar.

Tablo 2.9: Ayçiçeği Üretim Maliyetleri

MASRAF UNSURLARI 2003 (TL/DA) 2004 (TL/DA) 2005 (YTL/DA) GİRDİ GİDERLERİ 16.650.000 16.700.000 17,9 Gübre Bedeli 8.000.000 9.000.000 9,7 Tohumluk Bedeli 5.500.000 6.100.000 6,5 Su Bedeli 650.000 0 0 İlaç Bedeli 2.500.000 1.600.000 1,7 BAKIM VE İŞÇİLİK GİDERLERİ 31.650.000 34.000.000 36,65 İlk Sürme 9.000.000 10.000.000 11 İkileme 4.500.000 5.200.000 5,6 Üçleme 1.900.000 0 0 Diskaro ve Tırmık 1.500.000 2.000.000 2,1 Taban sürgü 1.200.000 1.300.000 1,4 Ekim ve Tohum Kapatma 4.000.000 4.700.000 5,1 Seyreltme ve Boğaz Doldurma 1.000.000 1.000.000 1 Çapalama 5.000.000 6.800.000 7,25 Gübreleme İşçiliği 1.250.000 1.700.000 1,8 Zir.Müc.İşçiliği Bedeli 1.500.000 1.300.000 1,4 Sulama İşçiliği Bedeli 800.000 0 0 HASAT VE PAZARLAMA 8.000.000 9.900.000 10,7 Hasat ve Harman 6.000.000 7.400.000 8 Nakliye 2.000.000 2.500.000 2,7 DİĞER DEĞİŞKEN MASRAFLAR 1.500.000 1.600.000 1,7 DEĞİŞKEN MASRAFLAR TOPLAMI(DTM)(3+8+20+23) 57.800.000 62.200.000 66,95 Değişen Masrafların Faizi 11.560.000 9.330.000 6,69 TOPLAM DEĞİŞEN MASRAFLAR(TDM)(24+25) 69.360.000 71.530.000 73,64 Genel İdare Giderleri(TDM %3) 2.080.800 2.145.900 2,2 Tarla Kirası 17.000.000 24.600.000 26,56 Diğer Sabit Masraflar(Amortisman ve Sigorta gibi) 0 0 0 TOPLAM SABİT MASRAFLAR(TSM)(27+28+29) 19.080.800 26.745.900 28,77 TOPLAM ÜRETİM MASRAFLARI(TÜM)(26+30) 88.440.800 98.275.900 102,42 Bir Dekardan Alınan Ürün Miktarı (Verim) 170 206 200 Bir Dekardan Alınan Yan Ürün Miktarı (Verim) 0 0 0 Ürünün Satış Fiyatı (TL/Kg.) 570.000 650.000 0,65 Yan Ürünün Satış Fiyatı (TL/Kg.) 0 0 0 Ana Ürün Geliri (32*34) 96.900.000 133.900.000 130 Bir Dekardan Elde Edilen Yan Ürün Geliri (33*35) 0 0 0 Bir Dekardaki Gayri Safi Üretim Değeri (GSÜD) (32*34+33*35) 96.900.000 133.900.000 130 Bir Dekardan Elde Edilecek Ürün İçin Yapılan Masraf Toplamı (31-37) 88.440.800 98.275.900 102,42 Bir Kg Ürünün Maliyeti (39/32) 520.240 477.067 0,512 Bir Dekardan Elde Edilen Brüt Kar (GSÜD-TDM) 27.540.000 62.370.000 56,35 Bir Dekardan Elde Edilen Net Kar (GSÜD-TÜM) 8.459.200 35.624.100 27,57

Kaynak: Meclis Araştırması Raporu, 2008.

Page 17: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Tablo 2.10: 2006 Yılında Sıvı Yağda marka Bilinirliği (%)

Yudum 14.7 Bizim 12.2 Biryağ 11.7 Komili 9.3 Olin 6.9 Ülker 5.4 Orkide 3.3 Kırlangıç 3.3 Tariş 3.2 Ona 3.1 Aymar 2.1 Kristal 1.7 Luna 0,01 Diğer 15.5

Kaynak: Yudum, 2008, AC Nielsen, 2008.

Türkiye’de yağ sanayi ve yağ piyasasının %80’i yabancı firmaların elindedir. Dolayısı ile küçük

yerel üreticilerin büyük yabancı firmalar ile rekabet etme şansları bulunmamaktadır. Küçük

yerel sanayiciler sahip oldukları sermayeyi fabrikaya yatırmakta ve hammadde alımında

fiyatlarda rekabet edebilecek mali esnekliğe asla sahip olamamaktadırlar. Büyük Amerikan

firmaları sermaye yapıları açıdan rekabet üstünlüğüne sahip durumdadırlar. Türk yağ

üreticilerini koruyacak ve destekleyecek bir tek Trakya Birlik bulunmaktadır. Trakya Birlik

kendi yapısı içerisindeki üretici ve kendi yağ üretimi odaklı stratejiler oluşturmaktadır. Bu

noktada bölgedeki tüm üreticilerin iç piyasada rekabet gücü elde etmesine yönelik

stratejilerin bölge ekseninde geliştirilmesinde ve bölgenin tüm oyuncularının rekabet gücünü

yükseltecek bir bölgesel marka oluşturulabilmesinde fayda görülmektedir.

• Yatırım (Düşük/-1)

Bu zor rekabet koşullarında yerel yağ sanayicilerinin firma stratejisi mutlaka sektörde oyuncu

olarak kalmaktır. Sanayiciler, kendi markalarını sürdürebildikleri sürece tesislerini

kapatmayacaklarını zira gerçek işlerinin yağcılık olduğunu ifade etmişlerdir. “Bizim işimiz bu

bu saaten sonra iş değişmez zaten fabrikalar tesisler de para etmez” ifadesinde

bulunmuşlardır. Sanayicilerin geleceğe yönelik kararlarında “pazar bizi nereye götürecek”

düşüncesi hakimdir. Örneğin Trakya’da kanola üretimi artmaktadır ve yağ üreticileri ister

istemez kanolaya yönelmektedir. Sanayiciler yabancıların kar olduğu sürece sektörde

kalacakları ve kar oranı düşünce, tahmini 2009’da yabancı yatırımcıların gideceğini tahmin

etmektedirler.

Page 18: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Gerekirse büyük firmalara fason çalışacaklarını söyleyen sanayicilerin tahminleri piyasanın

iyileşmeyeceği yönündedir. Örneğin Cargill firmasının kendi tesisi bulunmamaktadır ancak

kiralık günlük 200 ton kapasiteli tesise sahiptir. Cargill hammdede alıp stoklamakta ve kar

edecek şekilde satmaktadır. Tedarik eksikliği olmazsa birçok firma devam etmek istemektedir

ancak çalışacak hammadde olmadığı zaman en iyi çözüm tesisi kiralamak olacaktır. Yabancı

firmalar Arjantin ve Ukrayna da ik çıkan ürünü ucuza almakta, küresel pazarlardan mal

toplamakta ve sahip oldukları stokla fiyatlar üzerinde oynama şansına sahip olmaktadırlar.

Firmaların rekabet amacıyla reklam kampanyalarına gitmeleri ya da kurumsal markalarını

geliştirmeleri, içerisinde bulundukları sıkı rekabet koşulları içerisinde gerçekçi bir strateji

olarak kabul edilmemektedir. Bununla birlikte Trakya Birlik açısından yapılan değerlendirmeler

farklı bir profili ortaya koymaktadır. İşletme sahip olduğu imkanlar dahilinde pazarlama,

reklam, danışmanlık gibi destekleyici hizmetleri almakta ve Tekirdağ içerisinde bu hizmetlerin

varlığını olumlu olarak değerlendirmektedir.

• Ar-Ge/Yenilikçilik Kabiliyeti (Orta/0)

İşçiye dayalı üretim yerini teknolojiye bırakmakta, işciye dayanan hizmet ihtiyacı

azalmaktadır. Bitkisel yağ üretiminde iki tip üretim sistemi bulunmaktadır, bas sistemi ve

kontinü sistem. Küçük sanayiciler bas sistemine sahip olduklarını ifade etmişlerdir ve kontinü

siteme dönüşüm için yeterli pazar payına ve hammaddeye sahip olmadıklarını belirtmişlerdir.

Teknolojik dönüşüm sanayicinin gözünde pratikte zor değildir ancak dönüşüm kararı,

getireceği finansman yükü nedeniyle alınamamakta, bu nedenle teknolojik dönüşüm

sağlanamamaktadır.

Bununla birlikte eğer dönüşüm kararı alacak olurlarsa teknoloji için teşvikler bulunduğunu ve

KOSGEB’in teknolojik dönüşüm teşviğinden yararlanabileceklerini ifade etmişlerdir. Trakya

Birlik’e bakıldığında ise ar-ge yatırımlarının gelişme gösterdiği ve yüksek yağ kalitesine sahip

ayçiçeği üretimine yönelik çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Genel olarak bölgedeki tüm

tesisler, yeterli mali esnekliğe sahip olmaları halinde bilimsel ve teknolojik altyapı ve ar-ge

konusunda gelişmelere açıktırlar ve buna sıcak bakmaktadırlar.

• Küresel Rekabetin İç Piyasaya Etkileri (Düşük/-1)

Görüşülen firmalardan biri ayçiçek üretiminde dünyada büyük bir paya sahip olan Ukrayna’da

8 yıl faaliyet gösterdiklerini ve zaten Ukrayna’dan hammadde alarak Türkiye’de malı işleyip

sattıklarını belirtmiştir. 1998-2000 yıllarında Ukrayna’da 100 fabrika varken, şimdi 170 fabrika

Page 19: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

bulunmaktadır. Bu koşullarda örneğin Irak’a 2400 dolara satılan malı, Ukrayna’ya 1.900 ABD

dolarına gönderebilmektedir. Böylelikle rekabet sona ermektedir. Hammaddede dışa

bağımlılık dış ticareti bitirmektedir. Örneğin daha önce mal verilen Bulgar dağıtımcı, kendisi

Ukrayna’da fabrika açarak, yağ üretimine geçmiş ve böylelikle bir pazar daha kaybedilmiştir.

Küresel rekabette en önemli etken kurdur. Dövizin düşük tutulması ve Türk Lirasının değer

kazanması sonucunda Türkiye’de üretim pahalılaşmakta ve ithalat artmaktadır. Ancak ithalat

artışındaki en temel etkenin hammadde yetersizliği olduğu düşünüldüğünde gerekli üretim

politikalarının geliştirilmemesi halinde bu kısır döngünün devam edeceği tahmin edilmektedir.

• Firmaların Yönetim Yaklaşımları ve Yetenekleri (Orta/0)

Sektörde firmaların yönetim yaklaşımları ve yetenekleri sahip oldukları deneyim ve mali güç

ile şekillenmektedir. Genel olarak temel rekabet sorunları üretim ve denetimde görülen

denetimsizlik ve kayıtdışılıktır. Firmaların rekabetin yoğun olduğu bu sektörde kurumsal kimlik

yaratmaları ve tüketici üzerinde güven kazanmaları önem taşımaktadır. Bölgedeki oyunculara

yönelik araştırmalar, sektördeki oyuncuların sayısının çok olmasının, hammadde kaygısı ile

birleşmesinin firmaların yönetsel etkinliklerinde etkili olduğunu göstermektedir. İş etiği ve

ahlak tüm firmalar için önem taşımaktadır. Keza tüm firmalar işbirliğinin sağlayacağı katkıyı

dikkate almaktadırlar. AB ve ABD’li firmaların gerek yönetsel gerekse operasyonel olarak

sahip oldukları rekabetin de farkındadırlar. Ancak birlikte hareket etme, sorunlarına ortak

çözüm elde etme gibi konularda bireysel rekabet kaygılarının öne çıktığı görülmektedir.

Firmaların yönetim yaklaşımlarında, en gelişmiş olduğu görülen ve 99 kişilik bir yönetici

ekibine sahip olan Trakya Birlik ayrı bir konumda bulunmakla birlikte, işletmecilik becerisine

yönelik yaklaşımlarda tüm firmaların bu yeteneklerini kısmen yeterli gördükleri ve bu alanda

yönetim yaklaşımlarını küresel rekabet odaklı olarak geliştirme ihtiyacını hissettikleri

gözlemlenmiştir.

2.6.3. Talep Koşulları (Orta/0)

• Yurtiçi Talep (Orta/0)

Türkiye’de kapasitenin halihazırda %65’i yabancı firmaların elindedir. Yerel üreticiler piyasa

koşullarının zorlaşması sonucunda fabrikalarını yabancı firmalara kiralamaktadırlar. Piyasada

fiyat oluşturan büyük yabancı firmalar olmakta, küçük yerel üreticiler ancak onların

ulaşamadığı pazarlara ulaşmaktadır. Küçüklerin başka türlü yaşama şası yoktur. Yerel yağ

Page 20: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

üreticileri İstanbul’da Anadolu yakasının Ankara asfaltının üstü olarak tanımladıkları bölgesine

yağ satmaktadırlar. Bu firmalar büyük zincirlerle çalışamamaktadırlar. Büyük zincirlerin

sanayiciyi kullanarak para kazandığına inanmaktadırlar. Büyük zincir marketlerin sahip

oldukları market sayısı itibarı ile pazarlık kabiliyetleri oldukça yüksektir. 3 ay süre ile ödemesiz

mal talep edilmekte, sonra vadeli ödeme yapılmaktadır. Küçük firmaların böyle bir esnekliği

bulunamamakta, bu anlamda kendi sermayelerini tüketmektedirler.

Görüşülen firmalardan biri Türkiye’nin her yerine bölge bayileri bulunduğunu, 81 ilde var olan

bayilerini, 1999-2000 krizini görerek azaltıklarını ifade etmiştir. Şu anda satış yapılan bölgeler

Batı Karadeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dur. Karadeniz’de mısır yağı kullanılması

nedeniyle ayçiçek yağı satılmamaktadır.

Sanayicilere göre Türkiye’de iki tip tüketici bulunmaktadır: Birincisi bilinçli tüketici; bu terim

bilinç düzeyi yüksek, markaları fiyatları kontrol edip alan ve aradığı ürün yoksa yoksa en

uygununu alan tüketici için kullanılmaktadır. İkinci grup ise bakkal en iyisini satar diyerek

ihtiyacını karşılayan tüketicidir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da tüketiciler bakkala

güvenmekte ve bakkal ne satıyorsa onu almaktadır. Orada marka yoktur. Örneğin

Diyarbakır’da yağa “vita” denilmektedir ve tüm yağ markaları “Vita” markası ile

özdeşleştirilmiştir. Bu bir alışveriş kültürüdür.

Görüşülen firmalardan biri olan Pelin markası hakkındaki görüşler şöyledir. İstanbul’da Pelin

markasına sadık 400 tüketici vardır. Her ay 400 ton satış yapılmaktadır. Ancak bu çözüm

getirmemektedir zira 3-4 günlük kapasite anlamına gelmektedir. Firma kendisi gibi daha

küçük oyuncuların marka yaratmaya çalıştıklarında büyük firmaların fiyatları indirerek,

rekabet yarattığını, üstelik reklam vererek, kurumsal markası ile kamuoyunu etkilediğini ifade

etmektedir. Bölgede güçlü bir marka stratejisi bulunan tek oyuncu Trakya Birlik’tir. Zira

bunun için yeterli bütçeye sahiptir. Firmalar 2004 yılından bu yana pazarda kar olmadığını

ifade etmektedirler. Firmalardan biri stokçuluğu tercih ettiğinde de 90 gün vade ile yapılan

anlaşma sonucunda büyük zincirlerden birinin sermayesinin yarısına mal olacak şekilde

kendisinden mal aldığını belirtmiştir. Öte yandan sanayiciler, büyük firmalara sattıkları kendi

yağlarının, büyük firmaların paketlerinde neredeyse iki katı fiyata satılmasını da markanın

fiyata doğrudan yansıması olarak nitelendirmektedirler.

Trakya Birlik, diğer firmaların pazar değerlendirmelerinden farklı bir profil çizmektedir çünkü

pazarda lider işletme konumundadır. yutiç taleibni son üç yıl içerisinde arttığı görüşündedir ve

satışlarının gelecek yıllarda artış göstereceği düşüncesindedirler. Trakya Birlik, yurtiç iodaklı

Page 21: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

bir strateji öngörmekte olup, yurtiçinde en fazla İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da satış

yapmaktadır.

• Yurtdışı Talep (Orta/0)

Dünyada ayçiçek yağını en çok kullanan ülke Türkiye’dir. ABD soya, Güney Asya palm yağı

odaklıdır. Ayçiçek yağı Ortadoğu ve Asya’daki Türki Cumhuriyetlerine Türkiye tarafından

tanıtılmıştır. Ayçiçek Türklere özgü yemek kültürünün bir parçasıdır. Dünyada Ayçiçek gıda

alanında değil sanayi girdisi olarak kullanılmaktadır. Firmaların dış pazalara erişimlerinde

ayçiçeği yemek kültürünün bir parçası olarak kabul ettirme başarıları etkili olmaktadır.

Firmalar, Libya, Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan’a, Çin’e, Güneydoğu Asya ve Afrika’nın

bazı bölgelerine satış yapmaktadırlar.

Firmaların dış pazarlara açılımı fuarlar vasıtsıyla gerçekleşmektedir. Firmalar fuarlarda pazar

aramaktadırlar. Fuarlar ve iş konseylerinde karşılıklı yapılan görüşmelerde ilk temaslarda

bulunulmaktadır. Ancak sermaye kısıtı nedeniyle ama rekabet gücü düşüktür. Malı

gönderdikten 2 ay sonra ödemenin yapılması, firmaları bu süre zarfında kendi sermayelerini

tüketmek zorunda bırakmaktadır.

Görüşülen firmalardan biri 2006 yılında Irak’a 12.000 ton ayçiçek yağı ihracatı yapmıştır,

ancak artık bu mümkün değildir. Zira bazı tahşisçiler, paketledikleri ürüne ayçiçek yağı

yazmakta ancak pakete ayçiçek yağı koymadığı için çok düşük fiyat vererek tüm piyasayı

bozmaktadırlar. Üstelik bazı firmaların sertifikaları, TSE belgeleri, olduğu halde bu

gerçekleşmektedir çünkü denetleme firmalardadır ve firmalar yöneticinin yaklaşımına göre

stratejilerini belirlemektedirler. Denetleme ekskikliği bulunmakta ve merdiven-altı üretim

buna dayanarak artmaktadır.

Sanayiciler, Gümrük Birliği ile gelen ortak gümrük tarifesi uygulamasının çok büyük

olumsuzluklar yarattığı düşüncesindedirler. Zira ortak gümrük vergileri ile üçüncü ülkelerden

alınan yağ da gümrük vergilerinin yüksek olması, Türk yağ sanayinin rekabet esnekliğini

yitirmesine neden olmuştur. Ayçiçekte AB vergilerini uygulamakla birlikte, AB’nin iç pazarında

ayçiçek üreticilerine yönelik koruyucu destekleme programları uygulamasına karşın Türkiye’de

ayçiçek yağı üreticilerinin kendi rekabet koşulları içerisinde bırakılmaları bu olumsuz etkiyi

güçlendirmektedir. Esasen ayçiçek AB’de İspanya ve Hollanda’da kimya, ilaç ve biyodizel

üretiminde kullanılmak üzere üretilmektedir.

Page 22: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

2.6.4. İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar (Orta/0)

• Yerel Tedarikçiler (Orta/0)

Yağ üreticileri hammadde tedariğini ancak büyük oyunculardan geri kalan kısımla yani ancak

toplam üretimin %10-20’si ile karşılayabilmektedirler. Bunu da 20 tesis bölüşmektedir. Mal

tedariği çifçi ve ithalat ile karşılanmaktadır. Traknya Birlik en büyük alıcı konumundadır.

Hammadde müstasilden alınabilmektedir. Müstasil elde kalanı en yüksek fiyat verene

vermektedir. Bu da hammadde tedariğinde fiyat artışına neden olmaktadır çünkü hammadde

kısıtı bulunmaktadır. Bir ara Tarım Bakanlığı’nın bu kısıtı aşmak amacıyla çalıştığı ancak

çiftçinin kendini bağlamak istemeyerek en fazla fiyat verene yönelmeyi tercih ettiği ifade

edilmiştir. Sanayici hammadde açığının iki önemli nedeni olduğu görüşündedir; birincisi

plansız üretimdir. İkincisi ise çiftçinin rant kaygısı ise bilinçsiz ekim yapmasıdır. Türkiye’nin

yağ ihityacı vardır ama üretim artmamaktadır. Bununla birlikte her yıl yanlış sulamadan %5

toprak kaybedildiği ifade edilmektedir. Oysa ki ABD ve AB ülkelerinde tarım politikaları

bellidir. Çiftçinin hangi ürünü ne kadar süre ile hangi standartlarda ekeceği belirlenmiştir.

Trakya bölgesi yağlı tohumlara çok elverişlidir ancak ekimin çitfçinin insiyatifine bırakılması

üretim kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Bu durumda üretime yönelik stratejiler ve

planlamalar ancak çiftçilerin kendi aralarında kurmuş oldukları sivil toplum kuruluşları ve

koooperatifler tarafından geliştirilmekte ve yine kar amacı ilk sırada yer almaktadır. Ziraat

odaları ve önder çiftçi projesinde kurulmuş olan özel kurumlar projeler ile çiftçileri

sürdürülebilir ve verimli tarıma yöneltmek isteseler de çifçi kendi çıkarı doğrultusunda hareket

etmektedir.

Bu noktada sanayiciler Gelibolu’da yaşamış oldukları bir deneyimi paylaşmışlardır. Kanola

üretiminde malı almadan önce çiftçiye destek verme kararı aldıklarını ve çiftçinin tohum

yardımı isteği, fiyat garantisi ve avans taleplerinin tümüne olumlu yanıt verdiklerini söyleyen

üreticiler, çiftçilerin kendilerini ciddiye almadıklarından yakınmaktadırlar. Bunun en büyük

nedeni büyük yabancı firmaların çiftçiyle sözleşe yapmış olmaları ve çiftçinin bu sözleşmeler

nedeniyle yaptıkları diğer tüm bağlantılarda da kooperatiflere ve firmalara ödeme yapmak

zorunluluklarıdır. Sanayiciler tohum yardımının herkes tarafından yapılabildiğini ancak yabancı

firmalarla mal alım sözleşmesi yapıldığında tohumla başlayan bağın her aşamada devam

ettiğini ifade etmektedirler.

Page 23: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

• Üniversite (Düşük/-1)

Edirne ve Trakya Üniversitesine bağlı ziraat fakülteleri bulunmaktadır. Ancak, sanayiciler son

10 yıl içerisinde ziraat fakültesinin sektörler ile birlikte herhangi bir çalışma yapmadığını ifade

etmişlerdir. Bir firma öğrenciler için üniversiteden stajyer istediğini ancak cevap gelmediğini

belirtmiştir. Tekirdağ’da sanayici üniversite işbirliği ve ortak çalışması bulunmamaktadır.

Eğitim talebi üzerine üniversiteden bilgisayar ve muhasebe konusunda destek

sağlanabilmiştir. Bununla birlikte hammadde tarafında yeni mezun ziraat mühensislerinin ve

gıda mühendislerinin köylü ve çiftçileri yetiştirme amacıyla 1 senelik bir çalışma yaptıkları

bilinmektedir ancak sonuç olarak proje devam edememiştir. Üniversiteden alınan geribildirim

çiftçilerin dış kaynaklı firmaların önerileri ışığında yine bildikleri tohumu ektikleri ve verilen

eğitim ve bilgileri kullanmayı redettikleri yönündedir.

• Sivil Toplum Kuruluşları (Orta/0)

Tekirdağ yağ sanayicileri ile yapılan görüşmede, sektörde yaşanan sorunların aşılmasında

sektör oyuncuları arasında işbirliğinin geliştirilmesi ve diyaloğun artırılması amacıyla bölgesel

bir Yağ Sanayicieri Derneği kurulduğu ifade edilmiştir. Ancak henüz derneğin ihtiyaç duyulan

birlik yaklaşımına kavuşmadığı ve toplantılarda her ne kadar yağ sanayicileri ortak menfaat

üzerinde hem fikir olsalar da, reel ekonomide bireysel menfaatleri doğrultusunda karar

aldıkları görülmektedir. Bu noktada dikkat çekici unsur yağ sanayicileri arasında görülen

güven eksikliği olmaktadır. Sektör içerisinde rekabetin çok fazla olması ve çoğu kurumun

kendi geleceğini garanti altına alma veya en azından günü kurtarma niyetinde olmaları

nedeniyle kurulan derneğin kısa dönemde sektör içerisinde ihtiyaç duyulan bütünlüğü ve

finans gücünü elde etmesi çok zor görünmektedir.

Yerel yönetimin tarım konusunda etkin bir girişiminin bulunmadığı zira tarımın görevi dışında

kaldığı düşünülmektedir. Tarım Müdürlüğü bazı çalışmalar yapmaktadır ancak destek

bulamamaktadır. Yağ sanayicileri bunu Trakya çiftçisinin rant kaygısı ile hareket etmesine

dayandırmaktadırlar. Rant kaygısı nedenile çiftçi, kendisine göre en fazla gelir getirecek

tohumu ekmekte, ilaçlamayı ise kendi bilgisine göre, çoğu zaman doğru olmayan bir şekilde

yapmaktadır. Yerel medya, bu süreçte çiftçinin bilinçlendirilmesinde etkin bir role sahip

değildir.

Tekirdağ’ın en güçlü sivil toplum örgütü Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’dır. Tekirdağ

Ticaret ve Sanayi Odası bölge ile ilgili bilgi ve veri oluşturmaktadır. Amaçlanan dezvantajları

Page 24: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

avantaja dönüştürmektir. Ancak Odanın etkinliğinin artırılması için strateji ve bölgenin

kalkınmasına yönelik planlarda sektör temsilcilerinin etkin katılımı ve diğer sivil toplum

örgütleri ile işbirliği kurulması, İl Özel İdaresi ile strateji bütünlüğü yaratılması gerekmektedir.

2.6.5. Devlet (Orta/0)

• Teşvikler (Orta/0)

26597 sayılı ve 29 Temmuz 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2007-2011 Döneminde

Kütlü Pamuk, Yağlı Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağı

Üreticilerine Destekleme Primi verilmesine ilişkin 2007/12415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı

uyarınca destekleme priminden çiftçi kayıt sisteminde özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olan ve

bu arazilerinde prime esas ürünleri ürettiği il/ilçe tarım müdürlüklerince tespit edilen gerçek

ve tüzel kişi (kamu tüzel kişileri hariç) çiftçiler yararlanmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

tarafından yürütülen Çiftçi Kayıt Sistemi için yapılan/yapılacak arazi tespitlerinde öncelikli

olarak prime esas üretim yapılan araziler dikkate alınmaktadır. Ürün ekolojisi, kalite ve

verimlilik kriterlerine uygun üretim yapılabilen bölgelerde ve ürünlerde gerektiğinde farklı

prim ödemeleri yapılmakta ve teknoloji kullanımı, örgütlü ve sözleşmeli üretim, ürün

satışlarındaki borsa tescili gibi faktörler değerlendirilerek üreticilere gerektiğinde ilave prim

ödemeleri gerçekleştirilmebilmektedir. Ancak Tekirdağ’da yağ sanayine yönelik ayrı bir

teşviğin olmaması nedeniyle sektör sanayi açısından desteğe ihityaç duymaktadır. Bu noktada

Tekirdağ’da kişi başına düşen GSYİH’nın yüksek olması (1500 ABD doları seviyesinde)

nedeniyle Tekirdağ’ın teşvikte öncelikli alanlar arasında yer almaması etkili olamaktadır.

Ancak sektör temsilcileri kişi başına düşen GSYİH’nın dikakte alınarak Tekirdağ’ın

değerlendirilmesini doğru bulmamaktadırlar. Zira şehrin yüksek oranda sanayi nedeniyle gelir

artışı gösterdiği ancak şehir merkezinde ciddi bir istihdam sorunu yaşandığı ve bölgesel

desteklerin olmaması nedeniyle bölge sorunlarının çözümünde yerel girişimlere ihtiyaç

duyulduğu görülmektedir.

• Destekleyici Tutum (Orta/0)

Yapılan incelemelerde sektör temsilcilerinin Tekirdağ insanını tanımlamaları oldukça dikkat

çekicidir. Tekirdağlılar, kendilerini yasalara ve devlete olan borcuna saygılı insanlar olarak

tanımlamaktadırlar. Tüm borçlarını zamanında ödemek istediklerini ve bu gaye ile

faaliyetlerine devam ettiklerini ifade etmişlerdir. Ancak bununla birlikte Tekirdağlılar

kendilerini devletin sunduğu imkanlardan ve desteklerden yeteri kadar istifade edememiş

Page 25: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

görmekte ve yerel yönetcilerin bugüne dek yaratmış oldukları sorunsuz, gelişmiş Tekirdağ

algısının tam olarak gerçeği yansıtmadığını düşünmektedirler. Örneğin Tekirdağ’ın liman

olmasına denizin kirleneceği kaygısı ile karşı çıklarak zamanında gümrüğün Çerkezköy’e

verilmesi, sanayiciler açısından büyük bir stratejik hata olarak nitelendirilmektedir. Zira

sanayiciler, Tekirdağ’da denizin şarap fabrikası tarafından zaten kirletildiğini ifade ederek,

gümrüğün olası varlığı ile bölgenin kazanacağı büyüme ivmesinin gerekli altyapı çalışmalarına

yönelik öngörülerin bulunmaması nedeniyle kaçırılmış olmasından büyük üzüntü

duymaktadırlar. Yeni olarak bazı yerel yöneticilerin değişim için çalıştığını ve Vali’nin bu

konuda çaba sarfettiğini ifade eden temsilciler, Tekirdağ’ın sorunlarının Ankara ile

paylaşılarak bu sorunların giderilmesinde devlet desteğine ihityaç duyduklarını dile

getirmektedirler.

Tekirdağ’da devlet kademesinde çözüm beklenen sorunlar çeşitlilik göstermekte ancak

tümünün kanun yapıcı ve uygulayıcılar tarafından yağ sektörünün yeterince bilinmemesinden

kaynaklandığı düşünülmektedir. Öncelikle yağ sanayicilerine yönelik olan ve yağ sektörünün

tabi olduğu düzenlemelerin bu sektör hakkında bilgiye sahip olmayan kişilerce hazırlanmış

olmasından şikayet edilmektedir. İkinci olarak ruhsat için Ankara’ya başvurulmasının süreci

uzattığı ifade edilmektedir. Görüş alınan sanayiciler, kurulmuş bir tesisin yeniden öngörülen

planlara göre ruhsat almasının da çok zor olduğunu ifade etmektedirler. TSE’nin Tekirdağ’dan

önce Edirne’ye, sonra Çorlu’ya oradan da Gebze’ye taşınması sanayicinin Gebze’ye müracatını

gerektirdiği için hem zaman kaybı hem de maddi yük haline gelmiştir. Üçüncü konu yapılan

çevre ve atık denetimlerinde yetkili denetçilerin sistemlere hakim olacak bilgiye sahip

olmamaları nedeniyle sanayicilerin zor duruma düşmeleri ve bu nedenle esasen sektörde

bulunmayan uygulamalara ve düzenlemelere tabi tutulmalarıdır. Yağda çıktı bulunmamasına

rağmen kurumlar bilinçsiz olduğu için ve masa başındaki kişilerin hiçbir sektör üretim bilgisi

bulunmadan formları hazırlamakta ver kolaylaştırıcı değil zorlaştırıcı bir mevzut ortaya

çıkmaktadır. Çevre düzenlemeleri ve atık tesisleri için verilen teşviklerin kaldırılmasının da yağ

sanayi üzerindeki finansman yükünü artırdığı görülmektedir. Devletin etkin ve sürdürülebilir

bir planlama yapması ve sanayinin ihityaçları doğrultusunda destekleri hayata geçirmesi

beklenmektedir. Firmaların dönüşümü ve biyolojik arıtma kurararak bu tesislerin

modernizasyonu desteklenmelidir.

Tekirdağ’da bulunan yağ sanayicileri, eski Trakya Birlik Genel Müdürü Cemaleddin Uslu’nun

MHP Edirne Milletvekili olarak TBMM’de bulunmasını, bölgenin sorunlarının paylaşılması ve

Meclis’e aktarılması açısından büyük bir fırsat olarak görmekte ancak bununla birlikte güçlü

bir yerel yağ sanayicileri lobisinin de kendi istek ve taleplerini dile getirmesi ve baskı grubu

Page 26: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

oluşturması gerektiğinin altını çizmektedirler. Devlet kademesinde yağ üreticilerini konu alan

en önemli gelişme 2006 yılında kurulan Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların

Üretimindeki Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla

Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu olmuştur. TBMM’ye sunulan bu Araştırma Komisyonu

Edirne Milletvekili Necdet BUDAK ve 66 Milletvekilinin 10/41 Esas Numaralı Meclis araştırması

önergesi doğrultusunda kurulmuştur. Önergede Trakya bölgesinde ayçiçeği üretiminde

önemli sorunların yaşandığı, özellikle bölgede yetiştirilen buğdayla rekabette fiyat paritesinin

ayçiçeği aleyhine bozulduğu, bu nedenle çiftçilerin bir yıl buğday bir yıl ayçiçeği yerine üst

üste buğday ekmeye yöneldiği, prim ödemelerinin aksaması ve ağır faiz yükünün çiftçimizi

ayçiçeği üretiminden uzaklaştırdığı, bu olayın da Türkiye’nin yağlı tohum üretimini dolayısıyla

bitkisel yağ üretimini olumsuz yönde etkilediği, Türkiye’de tutarlı tarımsal planlama

uygulamalarının devreye sokulmaması nedeniyle yıldan yıla bitkisel yağ açığının arttığı, bu

açığı kapatmak için ham yağ ve yağlı tohum ithalatına gidildiği ve dışarıya yılda yaklaşık 1

milyar dolar döviz ödemek zorunda kalındığı ve geçmiş yıllarda fiyat artışlarının önüne

geçmek amacıyla ayçiçeği tohumu ve ham yağ ithalatında alınan gümrük vergilerinin

indirilmesinin negatif etki yaptığı ve bu nedenle rekabet şansının ortadan kalktığı, Trakya’da

30’a yakın ham yağ tesisinin kapandığı ve bir çok kimsenin işsiz kaldığı, mevcut yağ

tesislerinin de %40-50 kapasiteyle çalışmak zorunda kaldığı, bazı yağ sanayicilerinin ise

tesislerini sökerek yurtdışına taşıdığı, ancak aynı dönemde bazı üretici ülkelerin kırma

tesislerini korumak için önlemler aldığı, yağlı tohum ihracı yerine ham yağ ihracını teşvik

ettikleri tespitlerinde bulunularak bitkisel yağ üretim açığının azaltılmasına yönelik politikaların

saptanması ve yağ bitkileri üretim sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin

belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılması istenmiştir. Önerge Türkiye Büyük Millet

Meclisi’nin 31.01.2006 tarihli 47.i Birleşiminde görüşülmüş ve bu hususların bir Meclis

Araştırması Komisyonu kurularak araştırılmasına karar verilmiştir.

30 Mayıs–02 Haziran 2006 tarihleri arasında Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Edirne illerinde ve

ilçelerinde toplantılar düzenlemiş, yağ fabrikalarında incelemelerde bulunmuş, üretimden

tüketime, üreticiden sanayiciye ihracatçıya kadar sorunlar ve çözüm önerileri görüşülmüştür.

Komisyon 2 Haziran 2006 tarihinde Trakya Birlik toplantı salonuna Edirne, Kırklareli, Tekirdağ

illerinden katılımcıların davet edildiği geniş tabanlı bir toplantı düzenlemiştir. Düzenlenen bu

toplantıya Tarım İl ve İlçe Müdürleri, Ziraat Odaları, Ticaret Borsaları, Sanayiciler, Trakyabirlik

Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri, Üniversiteler, yağlı tohum üreticileri, bitkisel yağ

sanayicileri, üreticileri, ihracatçıları ve tüccarları katılmışlardır (Meclis Araştırma Komisyonu,

2008).

Page 27: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

• Sektöre Uygun Mevzuat ve Denetleme (Düşük/-1)

Devletin tarım politikalarında planlamayı öngörmesi ve hammadde üretimini artırarak

kalitesini yükseltmek amacıyla bölgesel planlar sunması da yağ üreticilerinin talepleri

arasındadır. Zira çiftçinin en çok geliri elde etmek amacıyla kendi inisyatifi ile aldığı ekim

kararları, hammaddenin sürdürülebilirliği üzerinde büyük bir sorun olarak kabul edilmektedir.

Tekirdağ’a son zamanlarda bazı yatırımlar gelmekte ve çevresi değişmektedir. Bu noktada

Tekirdağ’a yönelik en belirgin gelişim senaryosu Tekirdağ’ın lojistik merkezi haline

getirilmesidir. Sanayi temsilcileri bu plana sıcak bakmakta ve Tekirdağ’ın sanayi açısından

gelişmesinin sağlanmasını talep etmektedirler. Tekirdağ’ın sahip olduğu öncelikli coğrafi

konuma dikkat çeken sanayiciler, bölgenin sanayi ve lojistik için gerek Avrupa’ya yakın

olması, gerekse trenyolu ve liman bağlantıları ile oldukça uygun bir merkez olacağı

düşüncesindedirler.

Ancak bu konuda yapılan planlama çalışmaları ile ilgili olarak büyük sorunlar ve tereddütler

bulunmaktadır. Yapılan plan uyarınca Tekirdağ’ın her bölgesi ve hatta yanlışlıkla halihazırda

üzerinde sanayi kuruluşları bulunan araziler bile tarım arazisi olarak belirlenmiştir. Bu denli

büyük ve kapsamlı bir tarım arazisi varlığına dayanan planın şehrin sanayiye dayalı büyüme

eğilimi tamamen gözardı ettiği düşünülmektedir. Plan uyarınca mevcut olan sanayinin de

Tekirdağ dışına taşınması öngörülmektedir. Temsilcilerin görüşlerine göre Belediyenin sanayi

bölgesi olarak gösterdiği yer çok sınırlıdır ve genişleme şansı hiç yoktur. Lojistik bölge 10

dekar olarak belirlenmiştir ve etrafı 1.sınıf tarım alanı olarak belirtilmiştir. Sanayi için açılım

bulunmamaktadır. Bu plan Tekirdağ için hayati önem taşımaktadır. Bu çevre düzenlemesinin

daha sonra değişme şansı olmaması, planın çok iyi düşünülerek ve gelecek projeksiyonun çok

iyi yapılarak hazırlanması ihtiyacının ne denli önemli olduğunu vurgulamaktadır. Tekidağ’ın

1/500.000 plan çalışmaları esnasında kurumlar arasında iletişimin çok zayıf olduğu, planın

hazırlanma sürecinde saha çalışmalarının yeterli incelikte ve etkinlikte yürütülmediği,

Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası ve sektör temsilcileri ile görüşülmeksizin hazırlanan planın,

uzaktan ve masa başı çalışmasına dayalı olması nedeniyle ilin ihtiyaç duyduğu büyüme

eğilimine cevap veremediği ifade edilmektedir. Sektör temsilcileri bu konuda yapılan

toplantıların etkin ve sonuca yönelik olması gerektiğine inanmakta ve Vali’nin çabaları ile yeni

yeni planın değiştirilmesi ve bölgenin reel ihtiyaçlarına göre düzenlenmesine yönelik

girişimlerin yapılmaya başlandığını ifade etmektedirler. Bu süreçte Tekirdağ’da devlet

kurumları, yerel yönetimler, sanayi ve sivil toplum arasındaki iletişimin güçlendirilmesi talep

Page 28: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

edilmektedir. Sektör temsilcilerinin görüşlerine göre Kent Konseyi bulunmaktadır ancak şehir

yapısıyla ilgili ama hiçbirsey yapmamaktadır.

2.7. Sonuç ve Öneriler

Bitkisel Yağ Üreticilerinin 2008 yılı Nisan ayında internet sitelerinde yayınlamış oldukları bir

anket çalışmasına göre Türkiye bitkisel yağ sanayinin en büyük sorunları %45 ile hammadde,

%21 ile tağşiş ve denetim ve %7 ile finansmandır. Bu sıralama Tekirdağ bölgesindeki

üreticiler açısından da geçerlilik taşımaktadır. Hammaddede Trakya Birlik ile yerel üreticiler

arasında anlaşma zemininin sağlanması bölgenin rekabet gücü açısından önemli bir katkı

sağlayacaktır. Buradaki en büyük çelişki tarafların birbirleri ile her aşamada rakip olmaları ve

Trakya Birlik öncü marka iken diğer üreticilerin takip eden firma olarak kalmalarıdır. Ancak

bölgesel kalkınma ve bölge markalı ürün çıkartabilme aşamasında Trakya Birlik ile bölgedeki

diğer üreticilerin yakınlaşmaları genel olarak pazardaki yabancı yatırımlara karşısında bölgesel

rekabet gücünün artmasını sağlayabilecektir.

Öte yandan AB’de yaşanan son gelişmeler özellikle Ukrayna menşeli yağlara yönelik denetim

ve kısıtlamayı gündeme getirebilecektir. Bu noktada Türkiye’nin ayçiçek yağı ithal ettiği

ülkeler arasında bulunan Ukrayna’dan gelen yağların Türkiye’de de denetlenmesi ve insan

sağlığına uygun olup olmadıklarının tespit edilmesi gerekecektir. AB pazarında standart ve

tüketici odaklı denetim ve kontrollerin yükselmesi gündeme geldiğinde, Ukrayna menşeli

yağların kullanımı Türkiye’de de kısıtlanabilecektir. Böyle bir durumda hammadde temininde

iç piyasadaki üretimin düzenlenmesi ve uzun soluklu üretim stratejileri ile sektörün gelişim

senaryolarının ve etki analizlerinin gerçekleştirilmesi, Türk üreticilerini olası bir hammadde

kısıtından kurtarabilecektir.

Yağ üreticilerinin temel sorunlarının çözümünde en büyük etken devlet politikası olmaktadır.

Yapılan rekabet analizi sonucunda sektörün orta düzeyde rekabet gücüne sahip olduğu

görülmüştür. Elde edilen bulgular çerçevesinde hazırlanan öneriler aşağıda verilmektedir:

• Ayçiçek yağı sanayinde rekabet çok fazladır. Rekabet büyük ölçüde piyasadaki büyük

oyuncuların güçlü finansal yapıları, hammadde erişim yetenekleri ve çiftçilerle

kurdukları yapısal ortaklıktan kaynaklanmaktadır. Sürdürülebilir üretim ve yüksek

kalite amacıyla üretimin yükseltilmesi, yağ sanayi üreticilerinin hammadde erişim

yeteneklerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Page 29: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

• Ayçiçek yapı sanayinde hammadde açığı bulunmaktadır. İthalat fiyatları küresel

rekabette firmaların üretim maliyetlerini yükselterek ticaret yeteneklerini

düşürmektedir. Merdiven altı üretim ve tağşiş sorunu çözülmeli, etkin denetimler ile

ürün kalitesi garanti altına alınmalı ve piyasa fiyatları korunmalıdır.

• Çiftçiler üretimde kar amaçlı davranmakta ve en çok gelir getirecek ürüne

yönelmektedirler. Bölgesel tarım politikaları ile o bölgeye en uygun ürün belirlenerek

üretim kontrol ve güvence altına alınmalıdır.

• Ayçiçeği fiyatlarının dengelenmesi için yağ oranına göre fiyatlandırmaya geçilmesi

gerekmektedir. Böylelikle çiftçi çok ürün veren tohumdan kaliteli tohuma yönelecektir.

• Tekirdağ il planının yeniden düzenlenmesi ve tüm paydaşların katılımı ile reel

ekonomiyi hedef alan rekabetçi ve gelişime açık yeni bir planlamaya gidilmesi

gerekmektedir.

• Sanayicilerin etkin iletişimi ve birbirleri arasında güven tesisi büyük önem

taşımaktadır.

• Bölge ile ilgili reel ve sektörel verilerin ve bölgenin sorunlarına ilişkin çözüm

önerilerinin sektör tarafından raporlanması, devletten talep edilecek iyileştirmelerde

etkili olacaktır.

• Denetim mekanizma ve prosedürlerinin sektörün dinamiklerine uygun olarak

güncellenmesi ve kalifiye denetçilerin yetiştirilmesi gerekmektedir.

• Küçük firmaların kurumsallaşma ve markalaşma yolunda teşvik edilmesi ve

mümkünse desteklenmeleri rekabet güçleri açısından önem taşımaktadır. Bölgesel

markalaşma etkili bir strateji olabilecektir. Uluslararası pazarlara açılımda bölgesel

markalaşma bir rekabet avantajı oluşturmaktadır. Bölge odaklı tanıtım ve pazarlama

çalışmalarında bulunulmalıdır.

• Çevre ve teknoloji konusunda teşvikler çeşitlendirilmeli ve erişim kolaylaştırılmalıdır.

• Üniversite ve sanayi arasında ortak işbirliği platformları oluşturulmalıdır.

• Sermaye ve finans kaynakları oluşturularak, bölgesel kalkınma hedefli sektörel

kalkınma planları hazırlanmalıdır.

Page 30: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Kaynakça

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (2008). Zeytin ve zeytinyağı ve Bitkisel Yağlar Araştırma

Komisyonu Sunumu, 30 Nisan 2008, Ankara.

CNNTurk.com, (2008). Ayçiçek yağının fiyatı 8 ayda % 150 arttı, 15 Nisan, 2008.

www.cnnturk.com

EUbusiness.com, (2008). EU-bound sunflower oil 'deliberately' contaminated, 29 Nisan 2008.

http://www.eubusiness.com/news-eu/1209396723.16/

Göksu Ç. (2007). Bitkisel Yağlar, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme

Etüd Merkezi, Ankara.

İlkhaber.com, (2008). Ayçiçeği üreticisine destek, 13 Şubat 2008.

http://www.ilkhabergazetesi.com/?p=9642

Meclis Araştırması Komisyonu (2008a). Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların

Üretimindeki Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla

Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu, Ankara.

Resmi Gazete (2007). 2007-2011 Döneminde Kütlü Pamuk, Yağlı Ayçiçeği, Soya Fasulyesi,

Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi verilmesine ilişkin

2007/12415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 26597 sayı, 29 Temmuz 2007.

Tekbaş R. (2008). Yağlı Tohumlar Açısından Biodizel, Oruçoğlu Yağ Sanayii - Biyosiad.

http://www.americanturkishcouncil.org/events/cleanenergy/pdf/WednesdayBallroom1/Tekba

sRifat_2008CleanEnergy.pdf

Trakya Birlik (2007). Türkiye, 2007-2008 yağlı Ayçiçeği, Ayçiçeği Üretimi, Arz-Talep Dengesi,

2007-2008 Sezonunda Yağlı Tohum ve Ham Yağ Piyasalarına Bakış Toplantısı 12 Eylül 2007,

Bitkisel yağ Sanayicileri Derneği.

Trakya Birlik, (2008a). Trakya Birlik Resmi İnternet Sitesi - Hakkımızda.

http://www.trakyabirlik.com.tr/TBirlik_Portal/DesktopDefault.aspx?tabid=420

Türkiye Ziraat Odaları Birliği, (2008). Basın Bülteni, 30 Mart 2008.

http://www.tzob.org.tr/tzob_web/basin_bulten/2008/30_03_2008.htm

Page 31: 2. TEKİRDAĞ B İ TKİSEL YAĞ VE MAMÜLLERİ SEKTÖRÜNÜN ...hayrabolutb.org.tr/media/haber/2Yagmamulleri.pdf · Ayçiçek yağı tüm tüm dünya ülkelerinde farklı coğrafyalarda

Yıldırım A. E. (2007). Ayçiçeği üretimi ve Trakyabirlik, Tarım Dünyasından, 28 Şubat 2007.

http://www.tarimdunyasi.net/?p=50

Yudum (2008), Türkiye’de Perakende Yağ Piyasaları ve Trendler, 2007-2008 Sezonunda Yağlı

Tohum ve Ham Yağ Piyasalarına Bakış Toplantısı 12 Eylül 2007, Bitkisel yağ Sanayicileri

Derneği.