1 duygusal - bingol.edu.tr ders notu.pdfgelişim yönünden de mutlu bir çağ vardır. Çocuğun...
TRANSCRIPT
1 1
DUYGUSAL
GELİŞİM
• Duygusal gelişim, çevreden iç ve dış dünyalardan
gelen etkiler herhangi bir olayın ona hoş gelip
gelmeme hâli olarak tanımlanır.
• Birey sosyal çevre ile etkileşim içindeyken az ya da
çok haz ve elem duyguları içindedir.
Duygusal Gelişim 2
• Duygu
• Heyecan
• Refleks
• Haz
• Elem
Duygusal Gelişimle İlgili Kavramlar 3
• Bireyin yaşamında, bir canlanma hareketlenme
anlamına gelmektedir.
• Duygular, çocuğun temel gereksinimleri ve bu
gereksinimlerin etkisini dışarı yansıtmasıdır. Haz ya da
elem olarak yaşanan duyguların yansıması çocukta
sevinç, mutluluk, üzüntü, korku, öfke, kıskançlık,
saldırganlık ve ağlamadır.
Duygu 4
• Heyecan, genellikle yoğun yaşanan, olumlu ya da
olumsuz duyguların organizmada durgun ve olağan
durumunu bozması olarak tanımlanır.
Heyecan 5
• Organizmanın, bir uyarana karşı verdiği cevaptır.
Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte tutma, emme gibi
refleksleri devreye girerek hayata uyumunu kolaylaştırır.
• Bu refleksler on 15-16. haftalardan itibaren kaybolur ve
yerini öğrenilmiş davranışlara bırakır.
Refleks 6
• Haz, bir güdünün doyumu sağlandığında ya da bir
amaca varıldığında yaşanan duygudur.
• Haz, bireye mutluluk ve rahatlık verir.
• Haz, ihtiyaçların doyumundan kaynaklanan bu duygu
insanı sevindiren duygular olarak tanımlanır.
Haz 7
• Bireyler, ihtiyaçları karşılamadığı ve duyguları tatmin
edilmediği zaman gergin ve mutsuz olurlar. Buna da
elem denir.
• Elem, insanda gerilim yarattığı kişinin kendisini ve
karşısındakini üzdüğü veya zarara uğrattığı için
olumsuz bir duygudur.
Elem 8
• Gülme
• Ağlama
• Korku
• Öfke
• İnatçılık
• Kıskançlık
• Saldırganlık
0-12 yaş Çocuklarında Duygusal Tepkiler 9
• Gülme, ilk duygusal tepkilerdendir. Bebeğin ilk günlerdeki
gülümsemesi, yüz kaslarının belli bir duruma gelmesidir ve bu
gülümsemeler bir reflekstir.
• Bebek, ilk aylarda insan yüzüne gülümser. Daha çok alışkın olduğu
annesi, babası ya da kendisine bakan kişiye güler. Sekiz haftalık
bir bebek, annesini gördüğü zaman mutluluk ifadesi verir.
• 5-9 aylık olan bebekler, tanımadığı kişilere tepki gösterir.
• Ergenlik dönemi öncesinde gülme, daha çok argo konuşmalara,
esprilere, cinsellik, aile ve okuldaki yasaklar üzerinedir.
Gülme 10
• Bebeğin doğumdan sonraki ilk tepkisi ağlamadır. Karnı acıktığında,
rahatsızlığında, altı ıslandığında, gaz sancısı çektiğinde, uykusu
geldiğinde huzursuzlaşıp ağlayan bebek ilk zamanlar fiziksel
ihtiyaçlarını belli etmek için ağlar.
• Çocuk, 2 yaş ve daha sonrasında olumsuz duygularını ifade etmek
için ağlar. Oyunu engellendiğinde, istediği yapılmadığında ya da
oyuncağı elinden alındığında ağlar.
• Ergenliğe yaklaşan çocuğun mahcup duruma düşmesi kendisiyle
alay edilmesi, küçük düşmesi, utanma, sert tartışmalara girmesi
ağlamasına neden olabilir.
Ağlama 11
• Korku, bir tehlike karşısında duyulan tepkidir. Organizmayı
koruma içgüdüsüne bağlı olarak ortaya çıkar ve gelişir.
• Çocuk, korktuğu anda bazı tepkilerde bulunur. Bunlar korktuğu
şeyden kaçma, çığlık atma, gözlerini kapatma, olduğu yerde
sinme veya ağlamaktır.
• Korkuların temelinde yatan, güvensizlik duygusudur. Bu nedenle
çocuklar, korktuklarında siner, kaçar ya da annelerine sarılırlar.
Korku 12
• Çocuklarda güven duygusunun kazandırılmamış olması
• Çocuğun sevgi ve şefkatten yoksun olarak büyümesi
• Çocuk yetiştirmede baskıcı ve otoriter tutumun tercih edilmesi
• Tehditlerle çocuğu yönlendirmek, “yemeğini yemezsen seni doktora
götürüp serum taktıracağım” gibi
• Çocukları soyut ya da somut şeylerle korkutmak
• Aile içinde şiddet olaylarının yaşanması, şiddet ve korku içeren
filmlerin izlenmesine izin verilmesi
Korkunun nedenleri: 13
• Korkuya neden olan etmenleri ortadan kaldırılmalıdır.
• Yetişkinler çocuklarına örnek teşkil edeceğinden korkularını onlara
belli etmemelidir.
• Çocukların korkularıyla alay edilmemeli, korktuğu şeyle karşı
karşıya getirmeye çalışılmamalıdır.
• Çocukların korku filmleri izlemesine izin verilmemelidir.
• Çocuğa fiziksel cezalar uygulanmamalıdır.
• Korku, eğitim aracı olarak kullanılmamalıdır. Çocuğa güven duygusu
kazandırılmalı, sevgi ve şefkat gösterilmelidir.
Korkunun Önlenmesi 14
• Öfke, herhangi bir isteğin engele uğramasından dolayı ortaya çıkan
olumsuz duygudur. Bu olumsuz duygu karşısında çocuk gerilir, kendini
sıkar, dişlerini gıcırdatır, tepinir, ağlar etrafa saldırır veya küskünlük
tepkisi gösterir.
• Öfke, yaşla birlikte paralel olarak artmaktadır. Üç yaşına kadar
çocuklar en çok oynadığı oyuncağın elinden alınması ya da
oyunundan alıkonulması, temizlik, yemek yeme, tuvalet eğitimi,
odada yalnız bırakmak, uyku, giyinme, soyunma gibi durumlarda
öfke tepkisi gösterir.
Öfke 15
• Çocuğun temel gereksinimleri zamanında karşılanmalı.
• Öfkelenen çocuğun dikkati başka yöne çekilmeli.
• Çocuğa fiziksel ve yersiz cezalar verilmemeli.
• Ebeveynler öfkelenerek çocuğa örnek olmamalı.
• Çocukların öfkeleriyle alay edilmemeli.
• Çocukların onurunu kıracak davranışlardan kaçınılmalı.
• Çocuğun isteklerinin neden engellendiği anlayacağı dilden
açıklanmalı.Çocuğun her istediği şey yerine getirilmemelidir.
Çocuğun öfkesini önlemek için
yapılması gerekenler 16
• İnatçılık, geçerli ve makul neden olmadan çocuğun verdiği kararda
dayatmasıdır
• İnatçılık, çocuklarda en çok 3-6 arasında görülür. Bu dönemdeki
inatçılığın nedeni, benlik duygusu ve bağımsızlık bilincinin
gelişmemesinden kaynaklanmaktadır.
• 7-12 yaşlarında çocuk için ikinci bir inatçılık dönemi başlar.
Bedensel ve duygusal gelişimindeki farklılıklar hızlı bir gelişim
gösterir. Çocuk, gelişime ayak uydurmakta zorluk çeker.
Çevredekilerin kararsız ve tutarsız davranışları çocuğu inatçılığa
iter.
İnatçılık 17
• Çocuğun ihtiyaçları, zamanında karşılanmalıdır.
• Çocuk kızgın ve sinirli olduğu anlarda, tartışmaya girilmemelidir.
• Çocuğun her istediği engellenmemelidir.
• Çocuk yetiştirmede baskıcı tutuma yer verilmemelidir. Yetişkinler
tehdit ve zor kullanarak çocuklara isteklerini yaptırmamalıdır.
• Yetişkinler, kardeşler arasında kıskançlığa sebebiyet verecek
davranışlardan kaçınmalıdır.
• Çocuğa dayak atılmamalı ve şiddetli cezalardan
kaçınılmalıdır.Çocuğa bağımsızlık duygusu kazandırılmalıdır.
Çocuğun inatçılığını önlemek için
yapılması gerekenler 18
• Kıskançlık, her yaşta görülebilen ve temel nedeni üstün
olma olan bir duygu hâli olarak tanımlanır. Sevgi ya
da herhangi bir şeyin paylaşılmasına katlanamama
sonucu duyulan his ve tepkilerdir.
Kıskançlık 19
• Çocuğa sevgi ve ilgi gösterilmeli
• Aile, çocuklar arasında ayrım yapmamalı
• Yeni bir kardeşin dünyaya geleceği fikrine çocuk alıştırılmalıdır.
• Doğum sonrasında bebekle ilgili bazı işler, (beslenme, temizlik gibi) kontrollü bir
şekilde çocuğa yaptırılmalı.
• Çocuklar birbirleriyle kıyaslanmamalıdır.
• Anne ve baba, büyük çocuğa da zaman ayırmalıdır.
• Okul döneminde öğretmen, kıskançlığa sebebiyet verecek davranışlardan
kaçınmalıdır. Kıskançlığın nedenleri araştırılmalı, gerekli tedbirler alınarak
giderilmeye çalışılmalıdır
Kıskançlığın önlenmesi için yapılması
gerekenler 20
• Saldırganlık, çocuğun olumsuz duygularını
bastırmayıp çevresindeki eşyalara veya başkalarına
zarar vermesidir. Saldırganlık, engellenme
duygusuna gösterilen bir tepkidir.
Saldırganlık 21
• Saldırganlığın önlenmesi için öncelikle çocuğa sevgi ve şefkat gösterilmelidir.
• Çocuğa güven duygusu verilmeli ve güvenli bir ortam hazırlanmalıdır.
• Çocuğun temel ihtiyaçları zamanında karşılanmalıdır.
• Çocuğa fiziksel ceza uygulanmamalıdır.
• Çocuk şımartılmamalıdır.
• Çocuğun olumlu davranışları ödüllendirilmelidir.
• Ebeveynler saldırganlık davranışında çocuklara örnek teşkil etmemelidir.
• Çocuğu saldırganlığa iten nedenler ortadan kaldırılmalıdır.
• Çocuğa enerjisinin boşaltacağı oyun ortamı sağlanmalıdır
Saldırganlığın önlenmesi için
yapılması gerekenler 22
• Duygusal gelişim, diğer gelişimlerden ayrı
düşünülemez.
• Duygusal gelişim, özellikle bilişsel gelişime dayalı ve
paralel olarak gerçekleşmektedir.
• Duyum mekanizmaları sağlıklı olarak işlemeyen bir
bireyin duygusal gelişiminin yeterliliğinden söz
edilemez.
DUYGUSAL GELİŞİM DÖNEMLERİ 23
• Doğumdan sonra bebeğin davranışlarına genel olarak bakıldığında haz, ya da elem ifade eden duygu halleri görülse de; bu duygular organizmanın tümüyle yaşanan genel duygulanım halleridir.
• Duygusal gelişim de diğer gelişimler gibi, genelden özele bir yön izler.
• Bebeğin yüzlere seçerek dikkat etmesi, bazılarına ilgi göstermesi, ondaki duygusal ifadenin ilk belirtileri sayılabilir.
Bebeklik Dönemi Duygusal Gelişim 24
Bebek, duygularını genellikle beden diliyle ifade eder.
İçinde bulunduğu yaşantı ona haz veriyorsa, bedeninde yaygın bir
gevşeme hali görülür.
Cıvıldama sesleri çıkararak ve kısa süreli de olsa gülümseyerek
memnuniyetini dile getirir.
Duygusal ifadeleri daha belirgin olmaya başlar.
İkinci aydan itibaren haz ve elemlerde meydana gelen farklılaşmalar
sonucu; duygusal ifadeler daha belirgin olmaya başlar.
Bebeklik Dönemi Duygusal Gelişim 25
• Önce elem, daha sora da haz ortaya çıkmaya başlar.
• Üçüncü ayda müzikten hoşlanır.
• Dördüncü ayda kucağa alınmaktan hoşlanır.
• Beşinci ayda aynada kendini izlemekten büyük bir mutluluk duyar.
• Altıncı aydan sonra duygusal hayat daha da çeşitlenir.
Yabacılardan korktuğunu, hoşlandığını veya hoşlanmadığını belli
eder.
• Yedinci ayda azarlandığını ve sevildiğini anlar. Bir yaşını
doldururken utanma, sevgi, peşinden kıskançlık duyguları ortaya
çıkar.
Bebeklik Dönemi Duygusal Gelişim 26
• İki yaşına kadar çocukta bütün heyecan türleri görülmeye ve gelişmeye başlar.
• Heyecanların ilk görülmeye başladığı yaş, bebekten bebeğe değişmekle beraber; hemen, hemen her bebek yalın da olsa iki yaşına kadar sevgi, şefkat, korku, öfke gibi heyecan yaşantılarını yaşamış ve geliştirmeye başlamış olur.
• Bu dönemde anne-baba ve bebek arasında kurulan ilişkilerin yaratacağı güven ya da güvensizlik bebeğin duygusal gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir.
Bebeklik Dönemi Duygusal Gelişim 27
• Bebeğin büyüme ve gelişmesi için anne sütüne gereksinimi olduğu kadar; anne ve babanın sıcaklığına, dokunmasına, okşamasına, sarılmasına, annenin sesini duymaya, onunla göz göze gelmeye gereksinim duymaktadır.
• Bu nedenle anne bebeğiyle oynamalı, konuşmalı, onu okşayarak duygularını paylaşmalıdır.
Bebeklik Dönemi Duygusal Gelişim 28
• Bebeklik evresinde görülen çok şiddetli heyecan gösterileri, bu çağda daha normalleşmeye başlar. 2–6 yaşlar arasındaki çocuklar, en çok sayıda korkuyu yaşayan gruptur.
• Küçük çocuklarda soyut varlıklardan korkmak daha sık görülür.
• Okulöncesi dönemde çocuklar hayaletten, devlerden, yalnız bırakılmaktan korkarlar.
• Daha büyük çocuklar ise gerçek tehlike ve bedensel yaralanma içeren durumlardan korkarlar.
• Çevresiyle iletişimi arttıkça duygularını yaşama ve ifade biçimleri de zenginleşir.
İlk Çocukluk Dönemi Duygusal Gelişim 29
• Bir buçuk yaşlarında anne ve babaya sarılır öper.
• İki yaşlarından itibaren başkalarının duyguları onu ilgilendirmez, egosantriktir ve anneye bağımlılığında azalma, çevrede olup bitenler hakkında da merakında bir artış görülür
• Merakıyla ilgili soruları karşısında bıkkınlık gösterilir ve sağlıklı cevaplar alamazsa; suçluluk duygusu yaşar.
İlk Çocukluk Dönemi Duygusal Gelişim 30
• Üçüncü yaşta cinselliğini ve bedenini keşfeder.
• Rekabet, öfke ve kıskançlık davranışlarına egemen olur.
• Özellikle yeni bir kardeşin dünyaya gelmesiyle, anne-babanın sevgi ve ilgisinin kardeşine çevrildiği düşüncesine kapılırlar.
İlk Çocukluk Dönemi Duygusal Gelişim 31
• Dört yaşlarında duygusal durumu çok değişkendir.
• Övülmekten ve çevresindekileri güldürmekten hoşlanır.
• Öfkesini saldırgan davranışlarla dile getirirler. Fakat söyledikleri küfürlerin ne anlama geldiğini bilmezler.
• Beşinci yaşta duygusal yaşantılarında bir durulma ve korkularında kısmen azalma görülür.
İlk Çocukluk Dönemi Duygusal Gelişim 32
• İkinci bir başkaldırı yaşı olarak bilinen altıncı yaşta, inatlaşma ve duygularda beklenmeyen ani değişmeler görülür. Kıskançlık hat safhaya gelmiştir.
• Anne-babanın çocuğun olumsuz duyguları karşısında serinkanlı, tutarlı ve kararlı olmaları; bu duyguların oluşmasına zemin hazırlayan ortamların oluşmasına fırsat vermemeleri gerekir.
İlk Çocukluk Dönemi Duygusal Gelişim 33
• Bu dönemde altı yaşa kıyasla daha ciddi, kendini tanıyan, daha az sorunlu, içe kapanık, kibar, sorumluluk alabilen duygusal bir yaşantı içinde olmasıdır.
• Yalnız kalmaktan, alaylı konuşmaktan ve tartışmaktan hoşlanır.
• Duygularını dile getirmede yeni davranış ve ifade kalıpları oluşturarak, duygusal anlatımını zenginleştirir.
• Sekiz yaşında oyuna istekli ve enerji dolu olan çocuk arkadaşlarıyla birlikte olmaktan mutluluk duyar.
İkinci Çocukluk Dönemi Duygusal
Gelişim 34
• Dokuz yaşında empati kurabilecek düzeye gelmiştir.
• Çok mutlu ve neşelidir.
• Ergenlik çağına doğru her yönden olduğu gibi duyuşsal gelişim yönünden de mutlu bir çağ vardır. Çocuğun sağlığı kadar heyecanları da oldukça düzgündür.
• Problemleri azalmıştır.
İkinci Çocukluk Dönemi Duygusal
Gelişim 35
• İkinci çocukluk çağının mutlu yılları çok geride kalmış gibi
görünür.
• Duygular bu çağda çok önemli bir rol oynamaya ve yeniden
şiddetli heyecan gösterileri gözükmeye başlar.
• Çabuk kızar, korkar, sever ve çabuk pişman olur.
• İnançları ve düşünceleri çok ideal olduğu için onlara
dokunulmamasını isterler.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 36
• Gerçeklerle inandıkları çatıştığında, çabuk üzülür ve öfkelenirler.
• Bütün duygularını daha açık davranışlarla ve anında ifade
edemezler.
• Duyguların dile getirilmesinde, genç kızların, erkeklere göre daha
dengeli ve kontrollü oldukları görülmektedir.
• Ergenin duygularını yaşamasında kararlılık yoktur, duygusal
tepkileri düzensizdir.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 37
• Ergenlerin duygusal durumlarını belirleyen en önemli etken onun başkaları tarafından sevilme gereksinimi ve başkalarına sevgi gösterme kapasitesidir.
• Bu dönemdeki gencin başka bir özelliği de sevdiklerini ve sevmediklerini sık sık değiştirmesi, platonik dediğimiz bir nevi aşk yaşamasıdır.
• Duygusal yönden ergen, çocukluğunda yaşamış olduğu oldukça uzun ve dengeli bir davranış döneminden sonra, ansızın düzensiz ve dengesiz bir döneme girmiştir.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 38
• Erikson’nun kendini yeniden tanıma ya da kimlik karmaşası dönemi olarak nitelendirdiği ergenlik dönemini
• Hull ise, gerginlik ve fırtına dönemi olarak tanımlamaktadır.
• Ergenler, başkalarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı derecede duyarlıdır.
• Arkadaşlarıyla yakın ilişkilere giremezse, yalnızlık duygularına kapılabileceği gibi görev ve sorumluluklarından da kaçarak çevresiyle çatışmalar yaşar.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 39
• Daha önce kazanılmış olan psikomotor düzen bozulduğundan, ergen oldukça beceriksiz duruma düşürmektedir.
• Böylesi bir durum, ergenin heyecanlanmasına, bozulmasına bu yüzden çok çabuk öfkelenmesine sebep olmakta ve kendi kendine acıma duyguları yaşamaktadır.
• Bu yaşın en şiddetli heyecanları gencin cinsel gelişimi ve sosyal ilişkileri ile ilgilidir.
• Sevilememek, beğenilememek, kabul edilememek korkusu gençte en derin heyecansal bozuklukları meydana getirir
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 40
• Ergenlik evresinde kıskançlığın kaynağı, karşıt cinse karşı doğan ilgiye kayar.
• Toplumdaki konumunu yitirme korkusu en baskın olanıdır.
• Zamanla gencin korkuları azalır, ama geçmişteki korkularının yerini endişe ve üzüntüler alır.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 41
• Başarısız olma, parasız kalma, iş bulamama, karşı
cinslerce beğenilmeme, dostlarını yitirme, ailesine yük
olma gibi üzüntüler şartlara bağlı olarak artabilir.
• Gencin endişe ve üzüntüye karşı yaptığı tepki, bir
köşeye çekilip düşünmektir.
• Korku kaynaklarına karşı saldırı davranışlarında
bulunduğu da görülebilir.
Ergenlik Dönemi Duygusal Gelişim 42
Ders notları hazırlanırken aşağıdaki kaynaklardan
yararlanılmıştır. Detaylı çalışma için kaynakları
okuyabilirsiniz. İyi çalışmalar
Aral,N & Temel,Z.F. (2019). Çocuk Gelişim. Hedef Yayıncılık.
Ankara
Artan,İ. (2019). Cinsel Gelişim ve Eğitim. Hedef Yayıncılık.
Ankara.
43
TEŞEKKÜRLER……
44