Ġġ Ġlanlarinda ayrimcilik: kocaelĠ ĠlĠ ÖrneĞĠ
TRANSCRIPT
iii
T.C.
YILDIZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ
SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ
ĠġLETME ANABĠLĠM DALI
ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETĠMĠ YÜKSEK LĠSANS
PROGRAMI
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Ġġ ĠLANLARINDA AYRIMCILIK: KOCAELĠ ĠLĠ
ÖRNEĞĠ
ONUR EMRE
08712014
TEZ DANIġMANI
Prof. Dr. AHMET SELAMOĞLU
ĠSTANBUL
2010
iv
ÖZ
Ġġ ĠLANLARINDA AYRIMCILIK: KOCAELĠ ĠLĠ ÖRNEĞĠ
Onur EMRE
Mayıs, 2010
İş ilanlarında aranan, iş ile ilgisi olmayan ya da iş ile ilgisi ilan metninden açıkça
anlaşılamayan bazı nitelik ifadeleri, doğuştan ya da sonradan kazanılmış bazı
özellikleri üzerinden kimi kişi ve grupları ayrımcılıkla mağdur edebilir. Bu tür
uygulamalar, iş arayanların tümü ve özellikle dezavantajlı gruplar için çalışma
yaşamına girişi zorlaştırır. Toplumun kültürel özelliklerini, değer yargılarını ve
kişilerin varsayımlarını ve kimi özellikteki insanlara ilişkin önyargılarını yansıtan bu
tür uygulamalar, evrensel ve ulusal düzeyde kanunlarla da sınırlandırılmıştır. İş ile
ilgisi olmayan ve işi gerçekçi yansıtmayan öğeler içeren böyle bir ilan, beklenen
niteliklerdeki adaylardan oluşmayan bir aday havuzu oluşturarak etkinsiz bir
personel bulma uygulaması ortaya çıkarır. Bu çalışmada, Kocaeli ilinde internet
yoluyla iş ilanı yayınlayan Kariyernet sitesininde 29.03.2010 ve 15.04.2010 tarihleri
arasında, Yenibiris sitesininde de 19.03.2010 ve 20.04.2010 tarihleri arasında
yayınlanan toplam 306 iş ilanı içinden, geçerli iş tanımı içeren 183 tanesi incelenmiş
ve bu ilanlarda 96 ayrımcı ifade tespit edilmiştir. Bu ifadeler 72 ilanda yer almakta
olup bu ilanlar, ayrımcılık konularına ayrılarak, iş alanları ve aranan kadrolar
bakımından değerlendirilmiştir. Doğrudan çeşitli sınırlamalarla yaşa dayalı, dolaylı
ifadelerle cinsiyete dayalı, eğitim kurumu ve seviyesine ve dış görünüşe dayalı
ayrımcı ifadelere ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ayrımcılık, Personel Bulma, İş İlanları.
v
ABSTRACT
DISCRIMINATION IN EMPLOYMENT ADVERTISING: KOCAELĠ CASE
Onur EMRE
May, 2010
Some quality statements in the employment ads that are unrelated to the job in
question or that are impossible to derive it from the text on the ad, can victimise
individuals or groups in terms of discrimination through their native or acquired
characteristics. Such practises obstruct all job - seekers, especially disadvantaged
groups to engage in the labor market.These kinds of practises are limited with
universal and national laws, and they also reflect the cultural characteristics and
values of the society, individual assumptions and stereotypes. A job advertisement
with a non - job related and non - realistic context, generates ineffective recruitment
practise by creating a pool of applicants that fail to meet the expected applicant
composition. This research examines Kariyernet between the dates 29.03.2010 and
15.04.2010, Yenibiris between 19.03.2010 and 20.04.2010 and reaches 183 job
advertisements out of 306, which include a valid job description. 96 disciriminatory
statements are noted in 72 ads and these ads are classified according to the subjects
of discrimination and based on industries and positions. Discrimination based on age,
sex, level of education and physical appearance are noted. While some ads include
direct restrictions, others contain indirect expressions.
Keywords: Discrimination, Recruitment, Employment Ads.
vi
ÖNSÖZ
İş ilanlarında ayrımcılığı incelendiği bu tezin hazırlanması sırasında desteğini
esirgemeyen herkese ve hocam Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu‟ na sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
İstanbul; Haziran, 2010. Onur EMRE
vii
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No.
TEZ ONAY SAYFASI
ÖZ ............................................................................................................................... iv ABSTRACT ................................................................................................................ v ÖNSÖZ ....................................................................................................................... vi TABLOLAR LĠSTESĠ .............................................................................................. ix
ġEKĠLLER LĠSTESĠ ................................................................................................. x
1. GĠRĠġ ...................................................................................................................... 1
2. AYRIMCILIK KAVRAMI VE BĠÇĠMLERĠ ..................................................... 3
2.1. Ayrımcılık Tanımı ............................................................................................. 3 2.2. Ayrımcılığın Çalışma Yaşamına Yansıması ..................................................... 4
2.3. Ayrımcılık Çeşitleri ........................................................................................... 5 2.3.1. Olumsuz ( Negatif ) Ayrımcılık ................................................................ 5
2.3.2. Olumlu (Pozitif) Ayrımcılık ...................................................................... 6 2.3.3. Doğrudan Ayrımcılık ................................................................................. 6 2.3.4. Dolaylı Ayrımcılık ..................................................................................... 7
2.3.5. İstatistiksel Ayrımcılık ............................................................................... 7 2.4. Konu Bakımından Çalışma Yaşamında Ayrımcılık Türleri.............................. 9
2.4.1. Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini İnanca Dayalı Ayrımcılık 9
2.4.2. Yaşa Dayalı Ayrımcılık ............................................................................. 9 2.4.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık .................................................................... 11
2.4.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık ................................................................ 14 2.4.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
............................................................................................................................ 15 2.4.6. Dış Görünüşe Bağlı Ayrımcılık ............................................................... 16
2.5. Çalışma Hayatında Ayrımcılığın Hukuksal Boyutu ....................................... 17
2.5.1. Türkiye‟ de Çalışma Hayatında Ayrımcılığın Hukuksal Boyutu ............. 17 2.5.1.1. Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Kararları .................................. 17
2.5.1.2. Türk Ceza Kanunu ........................................................................ 18 2.5.1.3. İş Kanunu ...................................................................................... 18 2.5.1.4. Sendikalar Kanunu ........................................................................ 20
2.5.2. Uluslararası Hukuk, Uluslararası Örgütler ve Ayrımcılık ....................... 20 2.5.2.1. Birleşmiş Milletler Örgütü Belgeleri ............................................ 21 2.5.2.2. Uluslararası Çalışma Örgütü ( ILO ) Belgeleri ............................. 22
viii
2.5.2.3. Avrupa Birliği Antlaşma ve Sözleşmeleri..................................... 22
3. PERSONEL BULMA SÜRECĠ .......................................................................... 24
3.1. Personel Bulma Uygulamaları ........................................................................ 25 3.1.1. Örgüt İçi Kaynaklardan Temin ................................................................ 26
3.1.2. Örgüt Dışı Kaynaklardan Temin .............................................................. 26 3.1.2.1. Çalışan Tavsiyeleri ........................................................................ 27 3.1.2.2. Personel Bulma Yöntemi Olarak İş İlanları .................................. 28 3.1.2.3. İş İlanlarında İçerik ....................................................................... 30 3.1.2.4. İş İlanının İşi Gerçekçi Biçimde Yansıtması ................................ 33
3.1.2.5. Örgütsel İletişim Aracı Olarak İş İlanları...................................... 34 3.1.2.6. İletişim Kanallarına Göre İş İlanları ............................................. 35
3.1.2.6.1. Gazeteler .................................................................................... 35 3.1.2.6.2. Dergiler ...................................................................................... 36 3.1.2.6.3. İnternette Yayınlanan İş İlanları ................................................ 37
4. KOCAELĠ ĠLĠNDE YAYINLANAN Ġġ ĠLANLARININ AYRIMCILIK
ĠFADELERĠ AÇISINDAN ĠNCELENMESĠ ........................................................ 39
4.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi ....................................................................... 39
4.2. Araştırma Soruları ........................................................................................... 40 4.3. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları ........................................................... 40
4.3.1. Araştırmanın Kapsamı ............................................................................ 40
4.3.2. Araştırmanın Sınırlılıkları ............................................................................ 45
4.4. Araştırmanın Yöntemi ..................................................................................... 46 4.4.1 Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini İnanca Dayalı Ayrımcılık
............................................................................................................................ 47
4.4.2 Yaşa Dayalı Ayrımcılık ............................................................................ 47 4.4.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık .................................................................... 47
4.4.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık ................................................................ 48 4.4.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
............................................................................................................................ 48
4.4.6. Dış Görünüşe Bağlı Ayrımcılık ............................................................... 49 4.5. Veri Analizi ..................................................................................................... 49 4.6. Bulgu ve Yorumlar .......................................................................................... 49
4.6.1. Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini İnanca Dayalı Ayrımcılık
............................................................................................................................ 54
4.6.2. Yaşa Dayalı Ayrımcılık ........................................................................... 54 4.6.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık .................................................................... 57
4.6.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık ................................................................ 60 4.6.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
............................................................................................................................ 61 4.6.6. Dış Görünüşe Dayalı Ayrımcılık ............................................................. 62
5. GENEL DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ ....................................................... 68
KAYNAKÇA ............................................................................................................ 71
ix
TABLOLAR LĠSTESĠ
Tablo 1 : İlanlarda Ayrımcı İfadelerin Yer Alma Miktar ve Oranları ....................... 53
Tablo 2 : Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken Ve Dini İnanca Dayalı Ayrımcılık54
Tablo 3 : Yaşa Dayalı Ayrımcılık .............................................................................. 55
Tablo 4 : Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık ....................................................................... 57
Tablo 5 : Engellilere Yönelik Ayrımcılık .................................................................. 60
Tablo 6 : Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
.................................................................................................................................... 61
Tablo 7 : Dış Görünüşe Dayalı Ayrımcılık ................................................................ 62
x
ġEKĠLLER LĠSTESĠ
Şekil 1 : İncelenen İlanların İş Alanlarına Göre Dağılımı ......................................... 50
Şekil 2 : İncelenen İlanların Aranan Kadrolara Dağılımı .......................................... 51
Şekil 3: İlanlarda Geçen Ayrımcı İfadelerin Konularına Göre Dağılımı ................... 52
Şekil 4 : İş İlanlarında Ayrımcı İfadeler .................................................................... 53
Şekil 5 : Yaşa Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan İfadeler ............................................. 55
Şekil 6 : Yaşa Dayalı Ayrımcılığın İş Alanlarına Dağılımı ....................................... 56
Şekil 7 : Yaşa Dayalı Ayrımcılığın Aranan Kadrolara Dağılımı ............................... 57
Şekil 8 : Cinsiyete Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan İfadeler...................................... 58
Şekil 9 : Cinsiyet Ayrımcılığının İş Alanlarına Dağılımı .......................................... 59
Şekil 10 : Cinsiyet Ayrımcılığının Aranan Kadrolara Dağılımı ................................ 60
Şekil 11 : Dış Görünüşe Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan İfadeler............................. 63
Şekil 12 : Dış Görünüşe Dayalı Ayrımcılığın İş Alanlarına Dağılımı ....................... 63
Şekil 13 : Dış Görünüşe Dayalı Ayrımcılığın Öne Çıktığı Kadrolar ......................... 64
Şekil 14 : Ayrımcı İfade İçeren İlanların İş Alanlarına Dağılımı .............................. 65
Şekil 15 : İş İlanlarındaki Ayrımcı İfadelerin Aranan Kadrolara Dağılımı ............... 66
1
1. GĠRĠġ
Günümüzde birçok işletme için diğer üretim unsurlarının yanında işgücü fark yaratan
unsur haline gelmiştir. İşletmenin en temel ve ikame edilemeyen unsuru olan
işgücünün niteliğinin yüksek olması, diğer süreçlerin yanında personel bulma
sürecinin etkinliğine bağlıdır. Personel bulma işlevinin geniş bir aday havuzu içinden
seçim yapmaya imkan vermesi de işletmenin bu arayışını adaylara en iyi şekilde
duyurması ile mümkün olmaktadır. Personel bulma sürecinin adaylara etkin bir
biçimde duyurulması, günümüzde yoğunlukla internette yayınlanan iş ilanları ile
gerçekleştirilmekte, bu ilanlar sayesinde işverenler geniş bir aday kitlesine
ulaşabilmektedir. Bu ilanların geniş çapta etkili olduğu kadar nitelikli olması, aranan
işgücünü işletmeye başvurmaya teşvik edecek özellikte olması ile mümkündür.
Hayatın diğer aşamalarında var olan ve sahip olunan nitelikler üzerinden insanları
farklı uygulamalara maruz bırakan ayrımcılık, çalışma hayatında da yoğunlukla
gözlemlenebilir. Çalışma hayatının personel bulma sürecine odaklanan bu çalışma, iş
ilanlarını incelemeye alarak, iş ilanlarında kişileri sahip oldukları bazı niteliklerinden
ötürü mağdur edebilecek ayrımcı ifadelerin olup olmadığını araştıracaktır.
İş ilanları, aranan işgücünün niteliklerini ilan metninde sıralarken, işi en iyi yansıtan
ifadeleri seçmeli ve aday havuzunun genişliğini ve niteliğini arttırmalıdır. Aranan
kişi için ilanda sıralanan nitelikler yalnızca iş ile ilgili olduğu takdirde etkin
olacaktır. İşveren için ilanın hedefi bulması ve nitelikli adayı elde etmeyi
kolaylaştırması yanında, ilan çalışmaya istekli ve yetkin olan tüm insanlar için
çalışma fırsatını adil biçimde sunabilmelidir. Çalışma hayatının bu aşamasında
ayrımcılık görmeme, temel insan haklarından biridir ve çeşitli kanuni düzenlemelerle
koruma altına alınmıştır.
Bu çalışmada ikinci bölümde ayrımcılığın tanımına ve çeşitlerine, çalışma yaşamına
yansıyan çeşitli örneklerle değinilmiştir. Bu bağlamda araştırmaya konu olacak
ayrımcılık konularına yer verilmiş, çalışma hayatında ayrımcılığın hukuksal
boyutuna genel hatları ile değinilerek bölüm sonlandırılmıştır.
2
Çalışmanın üçüncü bölümünde, iş ilanı yayınlama sebebi olan personel bulma
sürecine ve iş ilanı dışındaki personel bulma uygulamalarına da kısaca değinilmiştir.
Örgüt dışındaki kaynaklardan personel bulma uygulamalarından olan iş ilanları;
içerikleri, nitelikleri ve personel bulma uygulamaları içindeki rolleri bağlamında
değerlendirilmiş ve iş ilanlarının yayınlandığı mecralardan bahsedilmiştir. İş
ilanlarının yayınlandığı mecralar ele alınırken araştırmanın konusu olan intenete
önem verilmiş, etkinliği azalmış olan mecralardan ve az kullanılır hale gelmiş olan
yöntemlerden daha az bahsedilmiştir.
Çalışma sonuçlarının ortaya konacağı son bölümde, araştırmanın yapılacağı Kocaeli
ili, çalışmaya zemin oluşturan ekonomik özellikleri ile ele alınmış, ildeki işgücünün
niteliğini ve hareketliliğini arttıran unsurlardan söz edilmiştir. Araştırmanın
kapsamının yanı sıra, sınırlılıklarına, yöntemine, veri analiz uygulamasına yer
verildikten sonra, bulgular, yorumlar ile genel değerlendirmelere yer verilerek bölüm
sonlandırılmıştır.
3
2. AYRIMCILIK KAVRAMI VE BĠÇĠMLERĠ
2.1. Ayrımcılık Tanımı
Ayrımcılık en yalın kelime anlamıyla; „‟belli insan öbeklerinin ayrımlaşmasını
bilinçli bir biçimde gerçekleştirmeyi amaçlayan bir yöneltinin benimsenmesi‟‟
şeklinde açıklanabilir.1 Ayrımcılık kavramı genel olarak, kişinin bir gruba mensup
olması veya bir niteliği nedeniyle diğerlerine nazaran farklı işlem görmesi ve mağdur
edilmesi” olarak tanımlanır.2
Ayrımcılık; açık ve doğrudan, gizli ve dolaylı ya da başka biçimleriyle, yalnızca
özellikle korunması gereken kesimler için değil tüm hak özneleri için, insan
haklarından eşitlik koşullarında yararlanmalarını engelleyen en eski ve en yaygın
ihlallerden biridir. Her birey için ayrımcılık görmeme, hem uluslararası
kuruluşluların kurucu anayasal belgelerinin, hem de kabul ettikleri başlıca insan
hakları belgelerinin güvenceye aldığı evrensel bir insan hakkıdır. Tüm insanların,
yalnızca “insan” olmaları ve özlerinde taşıdıkları “insan onuru” nedeniyle hak ve
özgürlüklerin öznesi sayılması, kaçınılmaz olarak, hak ve özgürlüklerden somut
biçimde yararlanmada farklı işlem ve uygulamalarla karşılaşmamalarını gerektirir.
Çoğu kez bilerek ve isteyerek kazanmadıkları kimi özelliklerinden ya da
konumlarından bazılarına dayanarak, onur yönünden eşit doğanların kimi hak ve
özgürlükleri kullanmaları konusunda farklı ve olumsuz işlem ve uygulamalarla
karşılaşmaları, sonuç olarak o hakların ortadan kaldırılmasına kadar uzanan
sorunlara, farklı derecelerde hak ihlallerine yol açar ki, bu da açıkça insan onurunu
zedeler. 3
Fırsat eşitliği kavramı da ayrımcılık kavramı ile yakından ilişkilidir. Eşitlik, ahlaksal
ve toplumsal olarak, insanların birbirleriyle, aynı insan doğasına sahip olmak
bakımından, aynı konum ve değerde olmaları halidir. İlke olarak eşitlik, insanların
1 Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük, http://tdkterim.gov.tr/bts/ [ 20.11.2009].
2 Özgü Kurşun, „‟İş Hukukunda Eşit Davranma İlkesi Ve Cinsiyet Temelli Ayrımcılık‟‟ ( Yüksek
Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006), 63. 3 Mesut Gülmez, Ġnsan Hakları ve Avrupa Birliği Hukukunda Ayrımcılığın Kaldırılması ve
Türkiye ( Ankara: Belediye – İş AB‟ ye Sosyal Uyum Dizisi, Nisan 2009 ) 3.
4
birbirleriyle eş değerde olduklarını, bundan dolayı insanlar arasında ayrım
gözetilmemesi gerektiğini dile getirir. Ahlaksal anlamıyla eşitlik yalnızca insan
olması dolayısıyla herkesin değerli olduğunu ve bu değerin tüm insanlar için aynı
olduğunu ifade eder. Toplumsal anlamda eşitlik ise aynı durumda bulunan kişilerin
yasalar karşısında aynı işleme tabi tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve
ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu soyut eşitlik anlayışı, eşit olmayanlara eşit
davranarak, bireysel farklılıklara, farklı yetenek ve ihtiyaçlara sahip olanların,
mevcut mutlak eşitsizliklerini yok saymak suretiyle, zamanla bu eşitsiz durumlarını
pekiştirmiştir. Böylece, eşitlik ilkesinden hareketle, herhangi bir alandaki bir girişime
ya da seçime katılanlar arasında eşit koşulların ve olanakların bulunması anlamına
gelen fırsat eşitliği kavramı ortaya çıkmıştır. Fırsat eşitliği, toplumsal, ekonomik
durumlarına ve sınıfsal kökenlerine bakılmaksızın herkesin yetenek ve becerileri
ölçüsünde rekabet edebileceklerini öngören bir ilkedir. 4
2.2. Ayrımcılığın ÇalıĢma YaĢamına Yansıması
Çalışma yaşamında, yetenekleri ile ilgisi olmayan unsurlara dayanılarak birine
diğerinden farklı işlem yapmak; kişinin niteliklerinin verimli bir şekilde
değerlendirmesi ve olası farklılıklarının çalışma sürecinde yararlı olması bir yana,
kişinin sahip olduğu bir nitelikten dolayı onu diğerlerine oranla daha olumsuz bir
konuma getirilmesi ile mağduriyete sebep olmaktadır.5
İşgücünü, iş ile ilgisi olmayan ölçütlere göre değerlendiren işverenler, nitelikli
işgücünü ya hiç elde edemezler ya da sahip oldukları nitelikli işgücünü de yitirirler.
İş ile ilgisi olmayan ölçütlerle yapılan değerlendirmeler, daha az rekabetçi bir ortam
doğurarak, başarıyı azaltır. Bunun gibi, rekabetçi bir iş gücü piyasası da, doğal olarak
ayrımcı tercihleri dışlar.6 En yetenekli işgücüne erişmek isteyen işverenler,
ayrımcılık bir yana, çok çeşitli bir işgücü havuzundan seçim yapmalıdırlar. Küresel
ekonomi ve küreselleşen pazarlar da, çeşitlenmiş bir müşteri kümesi oluşturarak, bu
4 Tuğba Ünlü, „‟Eşitlik İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık‟‟ ( Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2009 ), 1- 3. 5 Murat Turpçu, „‟Avrupa Birliği Hukukunda İşyerinde Ayrımcılık‟‟ ( Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004 ), 4. 6 Geert Demuijnk,‟‟Non – Discrimination In Human Resources Management As A Moral
Obligation‟‟, Journal Of Business Ethics, c.88 (2009): 91.
5
çeşitliliğe etkin şekilde cevap verecek çeşitlilikte iş gücüne sahip olmayı gerekli
kılar.7
Çeşitlilikler içeren bir iş gücü; yaratıcılığa, yeniliklere, daha etkili bir takım
çalışmasına ve sorun çözme becerileri geliştirilmesine katkı sağlayarak örgütlerin
rekabetçi yapısını güçlendirir. Böylelikle işgücü çeşitlilikleri, işletmeye pazar payı
genişlemesi sağlar. Bu çeşitlilik aynı zamanda çatışmaları ve tatminsizlikleri
beraberinde getirebileceği gibi, tek başına örgütsel ve bireysel başarının artmasının
teminatı olamaz.8
2.3. Ayrımcılık ÇeĢitleri
2.3.1. Olumsuz ( Negatif ) Ayrımcılık
Toplumun bireyleri arasındaki nitelik farklılıkları ve ortalamanın altındaki bir nitelik
eksikliği veya benzerlerinden farklı olmak, azınlık olmak, doğuştan gelen biyolojik
ve genetik farklılıklara sahip olmak, toplumun diğer kesimleri tarafından kişilerin
aleyhine kullanılabilir. Özellikle cinsiyet söz konusu olduğunda, kadına ve erkeğe
hukukun olduğu kadar sosyal ve ekonomik nedenlerin de yüklediği bir takım
sorumlulukların paylaşılması söz konusudur. İşte bu özelliklerin getirdiği
mağduriyetler, kişiye gerek özel hayatında, gerekse iş hayatında eşit
davranılmamasına, kişinin benzerlerinin sahip olduğu haklara tarafsız olmayan
sebeplerden dolayı sahip olamamasına neden olmaktadır. Bu tür ayrımcılık negatif
ayrımcılık olarak kabul edilmektedir. Yani, kişinin tarafsız olmayan bir takım
nedenlerden dolayı diğerlerinin sahip olduğu haklardan yararlandırılmaması,
dışlanmasıdır. Çalışma hayatında bu tür durumlarda işverenin eşit davranma
sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk, haklı neden olmadıkça ayrım yapmama,
eşit davranma yükümlülüğüdür.9
7 Michelle E.A. Jayne ve Robert Dipboye, „‟Leveraging Diversity To Improve Business Performance:
Research Findings And Recommendations For Organizations‟‟, Human Resource Management,
c.43, s.4 (2004): 409 8 age, 410
9 Turpçu, age, 6
6
2.3.2. Olumlu (Pozitif) Ayrımcılık
Bir ayrımcılıktan mağdur olanları korumak amacıyla, haklı nedenlerin varlığı halinde
ayrım yaparak, bu alanda gerçek bir dengenin kurulabileceği düşüncesinden yola
çıkıp; bir biçimde yarışta geri kalanlara, ayrımcılığa, eşitsizliğe uğrayanlara farklı
fırsatlar tanımak ve farklı ölçütlerle işlem yapmak anlamına gelir. Cinsiyet nedeniyle
yapılan pozitif ayırımcılık her alanda sıkça karşılaşılan bir ayırımcılık uygulamasıdır.
Özellikle siyasal alanda kadınların parlamentoda erkeklere yakın oranda temsil
edilmeleri amacını güden koltuk ayırmalar, kota denen sistemler şeklinde ilk olarak
ortaya çıkmaya başlayan pozitif ayrımcılık uygulamaları, olumlu ayrımcılığa örnek
olarak gösterilebilir.10
2.3.3. Doğrudan Ayrımcılık
Doğrudan ayrımcılık, bir kişiye, karşılaştırılabilir bir durumda, başka bir kişiye
oranla daha az elverişli bir davranışta bulunulmasıdır. Doğrudan ayrımcılıkta hukuk
kurallarının açıkça yasakladığı nedenlere dayalı bir uygulama söz konusudur ve bu
nedenle ortaya çıkarılması ve gözlemlenmesi kolaydır, bir tanım ya da niteleme
güçlüğü taşımaz. 11
Bir davranışta ayrımcı bir düşüncenin (niyetin) var olduğu, bazen açık olarak
görülebilir. Bu hallerde ayrımcı davranışın belirlenip ortaya konulabilmesi kolaydır.
Ayrımcılık alanı, ölçütleri ve göstergeleri somut olarak algılanıp, objektif biçimde
değerlendirilebilir. Çalışma yaşamında işverenin iş sözleşmesine koyduğu bir madde
veya güttüğü bir uygulama yoluyla bir çalışanın, başka bir çalışana göre aynı
koşullarda ırk, cinsiyet ve medeni durum gibi nedenler dolayısıyla daha farklı
muamele görmesidir. 12
Bir grup çalışan gerekli şartlara diğer çalışanlar kadar uyamaz ve böylece bir grup
orantısız bir şekilde etkilenip, diğer gruptan daha az avantajlı duruma düşerse,
doğrudan ayrımcılık ortaya çıkar. Doğrudan ayrımcılık, örneğin işverenin iş
sözleşmesine bir işin ancak bir kadın veya erkek tarafından yapılabileceği hükmünü
koyarak, işin ancak bir erkek tarafından; ya da işin belirli yaş grubundakiler
10
age, 7 11
Gülmez, age, 25 12
Turpçu, age, 7
7
tarafından yapılabileceğine dair bir koşul getirmesi durumunda görülür.13
İşveren bu
niyetini, iş ilanına koyduğu ve belli bir cinse ait özelliklerle ilgili kelimelerle de
güdebilir.14
2.3.4. Dolaylı Ayrımcılık
Tarafsız gibi görünen bir hükmün, ölçütün veya uygulamanın belli özellikleri taşıyan
kişiler için, diğer kişilerle karşılaştırıldığında daha az istenen bir konum yaratması
dolaylı ayrımcılıktır. Dolaylı Ayrımcılık, yansız kuralların eşit uygulanmasından
ortaya çıkar veya özel bir durumun özel bir gruptaki varlığı veya önemi ile karşıt
etkisini pekiştirir.15
Dolaylı ayrımcılık, kişiye kişisel özellikleri nedeniyle farklı bir davranış yöneltmek
değildir. Ancak kişi, bu özellikleri nedeniyle çalışma koşullarından ters
etkilenmektedir. Çalışma hayatında işverenin ortaya koyduğu tarafsız bir kural,
sadece belirli bir özelliğe sahip isçileri olumsuz etkiler. Kişiler, görünüşte yansız
olan bu uygulamalar sonucu, diğerlerine oranla daha mağdur konuma düşerler. 16
Böylece, kural “yansız” olsa ve biçimsel olarak ayrım gözetici olmasa da,
uygulamadaki gerçek, yani sonuç, kimi kesimler açısından ayrımcıdır. Bu tür bir
ayrımcılık, bir işverenin, ilk bakışta yansız görünen ve tüm çalışanlara uygulanan,
ancak bir çalışan ya da bir çalışan grubu için özel bir mağduriyet yaratmaya elverişli
olan bir kural kabul ettiği ya da bir uygulamaya başvurduğu zaman kendini
göstermektedir. Tüm bu özellikleri ile ortaya konan dolaylı ayrımcılıkta, niyet çoğu
zaman örtülüdür ve ayrımcılık fiili durumla birlikte ortaya çıkar, böylece ayrımcı
davranışın tespit edilmesi ve kanıtlanması doğrudan ayrımcılık türlerine göre daha
zordur.17
2.3.5. Ġstatistiksel Ayrımcılık
Belirli bir gruba mensup olmak, kimi zaman kişiler hakkında bazı bilgiler içerip,
onların özellikleri hakkında fikir verebilir. İstatistiksel ayrımcılık; kimi kitlelerin
13
Elif Şeşen, „‟Gazetelerde Yayımlanan İş İlanlarında Ayrımcılık Ve Fırsat Eşitliği, Türkiye ve
İngiltere Karşılaştırması‟‟(Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006),
12 14
Turpçu, age, 7 15
Tess GILL ve Karon MONAGHAN, “Justification In Direct Discrimination Law: Taboo Upheld”
Industrial Law Journal, c.32, s.2 (2003): 115. 16
age, 66 17
Gülmez, age, 27
8
ortalama özelliklerinin, varsayımlarla genişletilerek söz konusu kitlelere yönelik
farklı işlem ve uygulamalara yol açmasıdır. 18
Bilgi eksikliğinin ya da asimetrik bilginin söz konusu olduğu durumlarda, kişilerin
içinde bulunduğu gruptan hareket etmek zaman ve maliyet açısından yararlar
sağlayabilir. Buna verilebilecek en uygun örnek sigorta primlerindeki
farklılaştırmalardır. Örneğin daha az güvenli sürücüleri aynı grupta değerlendirilerek
prim hesaplamak isteyen sigortacılar genç sürücülere farklı primler uygulayarak,
sorumsuz müşterilerinin para çekme makinelerinden yüklü miktarda para
çekmelerini engellemek isteyen bankalar da genç yaştakilere para çekme sınırı
koyarak önlem almak isterler. Burada sigorta şirketleri ve bankalar, gençlerin daha az
sorumlu ve dikkatli olabilecekleri varsayımından hareket ederek, bireyleri tek tek
değerlendirmek maliyetinden kurtulma niyeti taşırlar. Ancak bu varsayımlar ile
gerçek arasında genelleyici bir ilişki olsa da bu ilişki kusursuz değildir. Tüm
gençlerin, varsayıldığı gibi sorumsuz olamayacağı bir gerçektir. Niyet, gençlerin
kimi hizmetlerden kısıtlanması değil, sorumsuz kişilerin hedef alınmasıdır.19
İstatistiksel ayrımcılığa örnek olabilecek bir diğer uygulama da kolluk kuvvetlerinin
uygulamalarında görülebilir. Suç oranının yüksek olduğu gruplara odaklanan
güvenlik birimleri, tüm insanları rastgele bir seçimle denetlemekten daha etkili ve
ekonomik sonuç alabilirler. Çalışma yaşamında da böyle istatistiksel genellemelere
rastlanabilir. Örneğin bir işveren, genç bir kadının hamile kalarak işinden geçici
olarak uzaklaşma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünebilir. Bu varsayım çoğu
zaman, söz konusu genç kadının, ait olarak düşünüldüğü istatistiksel gruba uygun
düşeceği, yani hamile olduğu için işinden uzak kalacağı anlamına gelmez. Bu
nedenle adil olmayan uygulamalara yol açabilir. Bu adil olmayan uygulamalardan ve
istatistiksel ayrımcılıktan kaçınmak isteyen kişiler ise, ilişkilendirildikleri gruptan
farklı davranışları olduğu izlenimi yaratmak durumunda kalırlar.20
18
David L. Dickinson ve Ronald L. Oaxaca, „‟Statistical Discrimination In Labor Markets‟‟,
Southern Economic Journal, c.76, s.1 (2009): 16. 19
Stephen Maitzen, „‟Ethics of Statistical Discrimination‟‟, Social Theory & Practice, c.17, s.1
(1991): 23 20
Demuijnk, age, 91
9
2.4. Konu Bakımından ÇalıĢma YaĢamında Ayrımcılık Türleri
2.4.1. Irk, Renk, Soy, Ulusal Köken ve Etnik Köken ve Dini Ġnanca Dayalı
Ayrımcılık
Nüfus yapısı, ekonomik ve siyasal değişkenler ve göç gibi unsurlar, toplumların
sosyal ve kültürel yapısını belirler. Bu unsurlardaki değişimler de dolayısıyla sosyal
ve kültürel yapıdaki değişkenliğini arttırır. Bazı birey ya da gruplar; ırk, renk, soy,
etnisite ve dini inançlar ya da toplumun üyelerini herhangi bir nedenle birbirinden
ayıran herhangi bir tanımlama yüzünden kategorik olarak ayrımcılığın konusu
olurlar. 21
Aralarında biyolojik olarak bir farklılık bulunmamasına rağmen, insanlar, etnik
kökene dayalı olarak kendileriyle diğer insanlar arasında farklılık görerek, diğer
insanları grup içinde ya da dışında olarak algılayabilirler.22
Bu farklılıklar ve algılar,
toplumun üyelerinden bazılarına varsayılan nitelikleri yüzünden eşit olmayan bir
biçimde davranılmasını sağladığında ayrımcılık ortaya çıkar.23
Çalışma yaşamında, kişilerin etnik kökeni ve toplumsal düzendeki yeri ne olursa
olsun, benzer yetenek ve ehliyet sahibi olanlar ve bu yetenek ve ehliyetlerini
kullanma istekliliğine aynı miktarda sahip olanlar, benzer başarı düzeyini göstermede
diğerleri ile eşit şanslara sahip olmalıdırlar. 24
Buna rağmen toplumda azınlık olarak
görülebilen farklı ırk, soy, etnik ve ulusal kökene sahip gruplar daha çok düşük
ücretli olan, iş güvencesi ve güvenliği olmayan, nüfustaki çoğunluğun rağbet
etmediği, genellikle tarım, inşaat ve temizlik gibi işlerde ve genellikle mevsimlik
olarak çalışmak zorunda kalmakta veya bırakılmaktadırlar.25
2.4.2. YaĢa Dayalı Ayrımcılık
Yaşa dayalı ayrımcılık, her insanın maruz kalabileceği bir ayrımcılık şeklidir. Her
insan, hayatın doğal akışı gereği, belirli bir zaman genç veya yaşlı olması
kaçınılmazdır. Hal böyle iken yaşa bağlı ayrımcı uygulamalar yapan kişiler, aynı
21
Türkkaya Ataöv, ÇatıĢmaların Kaynağı olarak Ayrımcılık, ( Ankara: A.Ü.S.B.F. İnsan Hakları
Merkezi Yayınları, 1996 ) 1. 22
Neriman Çetin Yalçın, „‟ Muhasebe Meslek Mensubu Kadınların Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık
Nedeni İle Yaşadığı Mesleki Sorunlar Ve İstanbul İli Saha Araştırması‟‟ ( Yüksek Lisans Tezi,
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) 5. 23
Ataöv, age, 2. 24
John Rawls, A Theory Of Justice, ( Cambridge: Harvard University Press, 1971 ) 73‟ den aktaran
Demuijnk, age, 84. 25
Turpçu, age, 10.
10
zamanda yaşa bağlı ayrımcılığın, belki de eş zamanlı olarak, mağduru olabilirler. Bu
mağduriyet gençlik ya da yaşlılık temelinde gerçekleşebileceği gibi, kişinin kendi
yaşıtları tarafından da yaratılabilir. 26
Yaşa dayalı ayrımcılık, çalışma yaşamında, ileri yaştaki kişilerin daha az üretken ve
yararlı olmaları önyargısı ile ortaya çıkmaktadır. İşverenler, işe alım sürecinde ileri
yaştaki çalışanları, genç yaştakilere oranla daha deneyimli, sadık ve güvenilir
bulmakla beraber aynı zamanda bedensel ve zihinsel yönden daha yetersiz,
değişikliğe daha dirençli ve daha zor eğitilebilir olduklarını düşünmektedirler.27
İleri yaştaki çalışanların değişen teknolojiye oranla kendilerini yenileyememeleri,
yeniden örgütlenme durumunda olan bir şirkette yaşlıların göz ardı edilmeleri, yeni
teknolojik uygulamalardan dışlanmaları, terfi söz konusu olduğunda farklı işlem
görmeleri, yaşlarına ilişkin şakaların yapılması gibi uygulamalar ileri yaşlı isçilerin
karşılaştığı ayrımcılık türleridir.28
Çocuklar gibi korunması gereken bazı gruplar için belirli yaş sınırlamaları getirilmesi
yaygın bir uygulamadır. Ancak belirli yaşlardaki kişilerin beceri ve yetenekleri
üzerine sadece kişisel ön kabullere dayanan diğer sınırlamalar ayrımcılığa yol
açmaktadır. Gençlerin çalışma hayatında uzun süre geçirmedikleri için yeterince
tecrübe sahibi olmadıkları düşüncesiyle kabul edilmedikleri işlere, yaşlılar da
çalışma hayatında uzun süre geçirmiş ve yeniliklere kapalı oldukları düşüncesiyle
kabul edilmemektedirler.29
İşyerinde ayrımcılık yaşlı isçilere karşı olduğu kadar genç isçilere karşı da
yapılmaktadır. Her iki grubun da yaşa dayalı ayrımcılık konusunda olumsuz
davranışlarla karşılaşma tecrübesinin varlığı söz konusudur. Genç yaştaki işçiler
genellikle ücret ve diğer parasal haklar, işe alım sürecindeki önyargılar
doğrultusunda ayrımcılığa uğramaktadırlar.30
Çalışma yaşamında görece yaşlı
olanlar, iş arama sürecinde, ilerlemiş yaşlarının işverenler tarafından önyargı ile
karşılanması beklentisi ile umutsuzluk taşırlar.31
Eğitim ve geliştirme aşamalarında,
26
Colin Duncan, Wendy Loretto, „‟Never The Right Age? Gender and Age-Based Discrimination in
Employment‟‟, Gender, Work and Organization, c.11, s.1( 2004 ): 97. 27
Şeşen, age, 14 28
Turpçu, age, 105 29
Şeşen, age, 14 30
Turpçu, age, 104. 31
Human Rights and Equal Opportunity Comission, Age Matters? A Discussion Paper on Age
Discrimination ( April 1999 ), 18
11
yaşı ilerlemiş kişilere yapılacak eğitim harcamalarının bir yatırım olarak getirisinin,
emeklilik yaşının yaklaşması dolayısı ile düşük olacağı işverenlerce düşünülebilir.32
Görece genç kişiler için doğrudan ayrımcılık, örneğin işverenlerin, iş gereklerinden
olmadığı durumlarda bile, bir alt veya üst yaş sınırı koyması ile gözlemlenebilir.
Dolaylı olarak ise, belirli bir zaman, benzer işlerde çalışmış olmak veya bir müddet iş
deneyimine sahip olmak şeklinde seçim ölçütleri belirlemek gibi uygulamalarda
kendini gösterir. Bazı işler için uzun iş deneyimi ölçütü savunulabilir olsa da, genç
işçilerin bu tür ölçütleri karşılama konusunda, diğer adaylara oranla daha fazla
zorlanarak, görece mağdur oldukları söylenebilir.33
2.4.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık
Cinsiyete dayalı ayrımcılık; erkeğe, kadına, eşcinsele, çift cinsiyetli olana ve cinsiyet
değiştirene karşı, cinsiyetlerin ayırıcı özelliklerinin her zaman cinsiyetlere özgü
sözde sınırlar içinde kalması gerektiği düşüncesine dayanır. Cinsiyet gözle görülür
somut bir nitelik oluşu ile en çok göze çarpan, en yaygın uygulanan ayrımcılık
konularından biridir. 34
Bireyler, diğer bireyleri kadınlar ve erkekler olarak sınıflandırdıktan sonra, artık ayrı
birer grubun üyeleri olarak gördükleri bu bireylere ilişkin birçok kalıp yargı
geliştirmekte, bu iki grubun üyeleri arasındaki bireysel farklılıklar abartılmakta, en
önemlisi de, bu farklılıklar tümüyle biyolojik gerekçelere dayandırılmaktadır. 35
Cinsiyete dayalı ayrımcılık, diğer bir ifadeyle cinsiyetçilik, özellikle kadın cinsine
karşı olumsuz tutumların eyleme dönüşmüş halidir. Kadına karşı cinsiyete dayalı
ayrımcılık, politik, ekonomik, kültürel, medeni ve diğer sahalardaki insan hakları ve
temel özgürlüklerin tanınması kullanılması ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen,
cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamadır.36
Çalışma yaşamında, işgücü gereksinimini karşılamak için verilen bir iş ilanında,
yalnız erkek adayların başvurmasının istenilmesi, işçilere ödenen ücretlerde erkekler
yararına bir fark olması, kadınların hamilelikleri gerekçe gösterilerek işten
çıkarılmaları gibi işlemler, cinsiyetler arasında kadınları mağdur edecek şekilde
32
age, 20 33
age, 36 34
Yalçın, age, 10 35
age, 11 36
age, 11
12
yapılan doğrudan ayrımcılık uygulamalarıdır. Özellikle kadın çalışanlar, daha çok
vasıfsız ve yeri kolay doldurulabilecek işgücü olarak düşünülmekte ve ailenin temel
geçindiricileri olmayıp, babaları ve kocaları tarafından geçindirilen kişiler oldukları
yönündeki önyargılarla işten çıkarmalara maruz kalma konusunda erkeklere göre
daha mağdur durumda kalmaktadırlar.37
Ayrıca, yeni işçi alımlarında küçük çocuğu
olan annelerin tercih edilmemesi, işletmenin işten çıkarılacaklar listesinin ilk
sıralarında daha çok kadınların yer alması, çalışanlara yönelik teşvik edici
uygulamalardan kadınların erkeklere oranla daha az yararlandırılması ve çok fazla
seyahat gerektiren işlerde, bekar kadınların tercih edilmesi, çalışma yaşamında kadın
çalışanları olumsuz etkileyen örtülü ayrımcılık uygulamalarıdır.38
Kadınlar, ataerkil ağ içerisinde genelde belirli alanlar içerisinde tanımlanmıştır. Bu
alanların en yaygın olanı ev içi alandır. Kadınların tanımlandığı roller de genelde bu
ev içi yaşamın barındırdığı rollerdir. Başlıcaları "kocasının eşi, çocuklarının annesi"
olmaktır. Bu roller bir kadının neredeyse tüm yaşamı boyunca devam eder. Çalışan
bir kadın bile, toplumda daha çok yaptığı işle değil, yukarıda sayılan rollere göre yer
alır.39
Toplumun geleneksel kültürel yapısı içinde kız çocuklarının eğitim olanaklarından
erkekler kadar yararlanmamaları sonucunda, ülkemizde erkek işgücünün istihdamda
görece dengeli bir dağılımı söz konusu iken, kadın işgücü ya çok iyi bir eğitimi
gerektiren üstün vasıflı ya da fazlaca bir eğitim gerektirmeyen vasıfsız işgücünün bir
parçasını oluşturmaktadır. Kadın erkek arasında bir eğitim eşitliğinin var olduğu
söylenmesine rağmen, kız çocuklarının aldığı eğitim daha çok ev hanımlığına
yönelik olmaktadır. Kız çocukları bu bağlamda annelerinin yardımcısı
konumundadır. Bu geleneksel ayrımcılık neticesinde kadın, eğitimsiz bir işgücü
olarak görece şanssız bir konumda çalışma yaşamına başlamaktadır.40
Kadınların daha yüksek işsizlik oranına sahip olmaları, daha uzun süre işsiz
kalmaları sadece eğitim düzeyleri ile açıklanamayacak kadar karmaşık bir olgudur.
Zira aynı eğitim düzeyine sahip kadın ve erkekler arasında dahi durum
37
Özlem Çakır, „‟Türkiye‟de Kadının Çalısma Yaşamından Dışlanması‟‟, Erciyes Üniversitesi
Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi, s. 31, (2008): 33. 38
Tülin Dalkıranoğlu, Fatma Gül Çetinel, „‟Konaklama İşletmelerinde Kadın ve Erkek Yöneticilerin
Cinsiyet Ayrımcılığına Karşı Tutumlarının Karşılaştırılması‟‟, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, s.20, ( 2008 ): 280. 39
Kurşun, age, 77 40
age, 74
13
değişmemektedir. Bu durum kadına yönelik cinsiyet temelli ayrımcılıkların bir
neticesidir. Kadınların temelde taşıdıkları özelliklerin birçok işin yapılmasına engel
olduğu yönündeki önyargılar nedeniyle kadınlar, bir meslek veya kadroya girmeye
çalıştıklarında aynı durumdaki erkeklere nazaran daha olumsuz durumdadırlar.
Cinsiyet rollerine uymayan işlere başvurduklarında yoğun bir engelleme ve zorlama
ile karsılaşırlar. Örneğin işe alım mülakatlarında erkeklerle kadınlar farklı sorulara
tabi tutulur ve farklı ölçütlerle değerlendirilirler. Özellikle kadınlara özel hayatları ve
çocuk sahibi olmaları ile ilgili olarak sorular sorulmakta ve ne zaman çocuk sahibi
olmaları gerektiği ile ilgili baskılar yapılmaktadır.41
Günümüzde işgücünün önemli bir parçası haline gelen kadınların istihdamı ve
geliştirilmesi, şirketin başarısı için temel bir gereklilik haline gelmiştir. Ancak
kadının aile yaşamındaki rolü ve sorumlulukları, mesleğinde terfi ettirilme imkanını
da kısıtlamaktadır. Bu eğilim bugün birçok örgütte kadınlara yönelik ayırımcılığın
esası olan Şeffaf Tavan ( glass ceiling ) kavramını ortaya çıkarmıştır. Kadınların,
örgütlerin üst yönetim düzeylerine ilerlemelerini durduran engeller, şeffaf tavanlar
(glass ceiling) olarak adlandırılmaktadır. Bir diğer ifade ile şeffaf tavan, örgütlerde
tepe yönetim pozisyonu için kadınlara konulan keyfi engellerdir42
Çalışma yaşamında kadının kariyer sorununu genel olarak değerlendirdiğimizde
aşağıdaki sonuçlara ulaşmak mümkündür.
Çocuk büyütme ve aile sorumlulukları, istihdama ara verilmesine yol
açmakta, bu da kadınların kariyerinde ciddi bir sorun oluşturmaktadır.
Kadınların, mesleki ilerlemeyi getiren ileri seviyede öğrenim ve eğitime
katılımı azdır.
Pek çok kadın, çocuk doğurduğu zaman işlerini kaybetmekte veya terk
etmektedir. Bir süre sonra işe geri dönen kadın, vasıf seviyesinin
düştüğünden yakınmaktadır.
Kariyer ilerlemesinde kadın, rol çatışmasından ciddi olarak etkilenmektedir.
Kariyer ve aile rolleri arasında uyuşmazlığa yol açan toplumsal ve kültürel
41
age, 75 42
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, ÇağdaĢ ĠĢ Merkezlerinde Kadın ĠĢgücünün
Konumu: Bursa Örneği ( Bursa, TİSK Yayınları, 2002 ), www.tisk.org.tr [04.12.2009]
14
faktörler, pek çok yerde kadınların mesleki ilerlemesini engelleyen etmenler
olarak görülmektedir. 43
Kadınlar daha "kadınca" alanlara toplanmışlardır. Kadının toplumsal rolü
nedeniyle ev hayatı ve iş hayatı arasında denge kurmak zorunda olması,
kadınların annelik, eşlik rolünün bir uzantısı gibi değerlendirilen öğretmenlik,
hemşirelik, sekreterlik gibi mesleklere yönelmesine yol açmıştır. Ayrıca
kadınların " önü kapalı" olarak değerlendirilebilecek alt düzey işlere katılımı
daha yoğundur.44
2.4.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık
Dünya Sağlık Örgütü‟ nün tanımına göre engellilik, sağlığın bozulması ve bedensel
etkinliklerin kısıtlanmasını kapsayan genel bir kavramdır. Bu tanımın içine, vücut
yapısındaki ve işlevlerindeki bir sorundan ileri gelen sakatlık, bir görevi yerine
getirirken ya da bir hareketi tamamlarken karşılaşılan hareket kısıtlılığı ve hayata
bağlılık ve yaşam şartlarına uyum bağlamında kişilerin yaşadıkları zorluklar da dahil
edilebilir.45
Bu noktadan hareketle engellilik olgusu da; doğuştan veya sonradan meydana gelen
herhangi bir hastalık ya da kaza sebebiyle bireyin bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal
ve toplumsal işlevlerinde herhangi bir oranda sürekli azalma ve kayıplara neden olan,
uzuv eksikliği ya da bozukluğu sonucunda yaşam gereklerine uyum ve günlük
gereksinimlerini karşılamada zorluk çekme hali biçiminde tanımlanabilmektedir. Bu
bağlamda engellilik, kişideki yetersizliklere dayandırılmakta ve engelli kişiler
yetersizlikleri olması gerekçesiyle toplumda diğer kişilerden ayrı bir biçimde
değerlendirilmektedir. Bu tür bir değerlendirme, engellileri aciz ve yetersiz olarak
görmekle birlikte, engellilerin ayrımcı ve dışlayıcı tutumlara maruz kalmalarına
neden olmaktadır.46
Çalışma yaşamında engelliler; bazı işverenler tarafından, genellikle hukuki bir
zorunluluk olmadıkça, çoğunlukla deneyimsizlikleri, mesleki eğitim ve kariyer
bakımından işe uygun olmamaları, işverene yüklediği maliyet yanında düşük
43
age. 44
Serpil Aytaç,‟‟ Çalışma Yaşamında Kadın ve Kariyer Sorunu‟‟, Nusret Ekin’e Armağan ( Ankara:
Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası, 2000 ): 905- 914. 45
Dünya Sağlık Örgütü Resmi İnternet Sitesi, http://www.who.int/topics/disabilities/en/ [01.12.2009] 46
Serhat Özgökçeler, „‟Sosyal Dışlanma Sorunsalı Ve Engellilerin Sosyal Politikası Bağlamında
Değerlendirilmesi‟‟( Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006), 198.
15
üretimde bulundukları gerekçeleriyle öncelikle tercih edilmezler. Engelliler, kuruluş
içerisinde her işte çalıştırılamayacakları ya da görev değişikliğinin her zaman
mümkün olamayacağı gibi düşüncelerle, devamsızlık ve iş bırakma eğilimlerinin
çokluğuna ilişkin varsayımlarla, işe uygunlukları baştan reddedilerek ayrımcılığa
uğrayabilmektedirler. 47
2.4.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
İşverenler zaman zaman, çeşitli varsayımlarla kimi eğitim kurumlarına ilişkin
önyargılar geliştirilebilirler. Bazı işverenlerin ve kadrolama alanında çalışan
uzmanların gözünde „‟iyi‟‟ olan ve „‟kötü‟‟ eğitim kurumları vardır. Böylelikle
işverenler, işe alımlarda; finansal, kültürel ya da herhangi bir diğer kısıtla, onlara
göre iyi bir eğitim kurumundan mezun olamamış adayların eğitim yönünden yetersiz
olacağını düşünebilmektedirler. Burada, kendi belirsiz ölçütleri ile eğitim kurumu
hakkında önyargılar geliştiren işverenler, bundan yola çıkarak, işe başvuran adayın
iyi eğitimli ya da yetersiz eğitimli olduğuna ilişkin varsayımlarla, dolaylı ayrımcılık
uygularlar. 48
Kişisel tercih olarak bir eğitim kurumunu diğerlerinden üstün tutmak,
çalışma yaşamına, personel seçme sürecinde de iş ilanlarına, belirli eğitim
kurumlarının isimleri ilanda anılarak yansıtıldığında; söz konusu kurumlarda eğitim
görmeyenler alehine doğrudan, eğitim imkanlarına eşit biçimde ulaşamayan toplum
kesimleri için de dolaylı ayrımcılık uygulamak anlamına gelir.49
Belirli bir eğitim kurumundan mezun olmak şeklinde kabul edilmiş bir işe alım
ölçütü, genellikle birçok yetenekli adayı bu sürecin dışında tutar. Böyle bir ölçüt her
zaman adil ve akılcı olmasa da kimi işverenlerin gözünde yetenekli adaylara
ulaşmanın maliyet bakımından etkin biçimidir. Örneğin birçok işveren, kuruma giriş
seviyesindeki kadrolar için, işi yaparken öğrenilmesi mümkün ya da işi yaparken
öğrenilmesi zorunlu kimi yeteneklerin, yalnızca İşletme Yüksek Lisans Derecesi
(MBA) sahibi adaylar tarafından karşılanabileceğini düşünebilirler. Öte yandan,
İşletme Yüksek Lisans Derecesi sahibi olmak, adayın bir dizi beceri, gayret ya da
47
Kamil Ufuk Bilgin, „‟Özürlülerin Çalışma Hayatındaki Sorunları ve Çözüm Önerileri‟‟,
http://www.kamu-is.org.tr/pdf/543.pdf [ 10.12.2009], 7. 48
Darius Norell, „‟Time To End This Fixation With Degree Grades‟‟, Resourcing, s.8, (2008): 12. 49
Şeşen, age, 64
16
kararlılık sahibi olduğunu gösterebilirse de, bu derece, bu niteliklerin tek göstergesi
gibi düşünülemez.50
2.4.6. DıĢ GörünüĢe Bağlı Ayrımcılık
Araştırmalarca, insanların bedensel görünümlerinin; kişiler hakkındaki ilk izlenim, eş
seçimi, yardımcı olma davranışı gibi davranışlara etkisi olmasının yanında,
eğiticilerin öğrenciler ile ilgili başarı öngörüleri, oy verenlerin adaylar hakkındaki
görüşleri ve hatta mahkeme ortamındaki kararlar ile de ilişkili olduğu ortaya
çıkarılmıştır. Çalışma hayatında bu ilişki, ilk izlenim oluşturmanın ötesinde, cazip dış
görünüşlü çalışanların ücretlendirmesinde daha cömert olunması, onlar hakkında
daha olumlu işe alım tavsiyeleri verilmesi, onlardan daha başarılı sonuçlar beklentisi
şeklinde ortaya çıkar.51
Cazip dış görünüm ya da güzellik ile ilgili bir ortak görüş olamayacağı gibi, bu
kavramları tanımlayabilecek tutarlı tanımlar ve standartlar da yoktur. Güzellik ya da
cazip dış görünüş ile ilgili standartlar, farklı kültürlerde, aynı kültürler içinde, aynı
kültürde ya da farklı kültürlerde zamanla ve tüm kişilerce değişkenlik gösterir.52
Cazip dış görünüm ile ilişkilendirilmiş kimi uygulamalar, çoğu zaman gözle
görülmez ve dolaylıdır. İşgücü ile ilgili en önemli seçim ölçütü olmaması ile birlikte
dış görünüş; karar vericilerin benzer niteliklere ya da başarılara sahip adaylar
arasında seçim yapmada zorlandıkları durumlarda, belirleyici etken olabilmektedir. 53
Çalışma hayatında, seçme sürecinde görünüme dayalı farklı işlem, örneğin hizmetler
sektöründe kimi tüketicilerin, daha iyi görünümlü kişilerden hizmet almak istemesi,
iyi görünümlü kişilerin özellikle iş arkadaşlarıyla kişiler arası ilişkilerde daha olumlu
ve üretken sonuçlar ortaya çıkarabileceği, daha ikna edici olabilecekleri
varsayımlarından yola çıkılarak gerçekleştirilir.54
50
Michael Philips, „‟Preferential Hiring and The Question Of Competence‟‟, Journal Of Business
Ethics, s.10 (1991): 161 – 163. 51
Megumi Hosoda, Eugene F. Stone- Romero ve Gwen Coats, „‟ The Effects Of Physical
Attractiveness On Job- Related Outcomes: A Meta- Analysis Of Experimental Studies‟‟, Personel
Phsychology, c.56, s.2 (2003): 431. 52
Daniel S. Hamermesh ve Jeff E. Biddle, „‟Beauty And The Labor Market‟‟, American Economic
Review, c.84, s.5 (2001): 1175. 53
Hosoda, Romero ve Coats, age, 432. 54
Hamermesh ve Biddle, age, 1176.
17
İşe alımlarda dış görünüme dayalı farklı işlem yapma süreci işe alımlarda fotoğraflı
özgeçmiş aracılığıyla başlar. Özgeçmişlerinde eklenmiş fotoğrafları, kimi görüntü
işleme yöntemleri ile değiştirilerek, aşırı kilolu görüntüye büründürülmüş adayların
iş başvurularının değerlendirilmesi biçiminde yapılan bir araştırmada; aşırı kilolu
adayların dış görünümünün daha az cazip olduğu algısı yaratılmıştır. Bunun
sonucunda işverenlerin aşırı kilolu işgücü hakkında; onların daha az verimli
oldukları, aşırı kilonun sağlıksız ve hastalıklı bir yaşamla ilişkilendirildiği ve
dolayısıyla devamsızlığa yatkın olacakları şeklinde varsayımlar geliştirdikleri
gözlenmiştir.55
2.5. ÇalıĢma Hayatında Ayrımcılığın Hukuksal Boyutu
2.5.1. Türkiye’ de ÇalıĢma Hayatında Ayrımcılığın Hukuksal Boyutu
2.5.1.1. Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Kararları
Türkiye‟de ayrımcılık ile ilgili temel yasal çerçeve, öncelikle Anayasa‟nın Kanun
Önünde Eşitlik başlığını taşıyan 10. maddesindeki ifadeler ile ortaya konabilir. Bu
maddeye göre; Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz’’ ve ‘’ Devlet organları ve
idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak
hareket etmek zorundadırlar’’. 22.05.2004 tarihinde, ‘’ Kadınlar ve erkekler eşit
haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’’
ifadesi de bu maddeye eklenerek, cinsiyete dayalı ayrımcılık ile ilgili yasal çerçeve
oluşturulmuştur.
Anayasa‟ nın diğer maddelerinde de çalışma yaşamında ayrımcılık ile
ilişkilendirilebilecek ifadeler bulunabilir. Örneğin 49. maddede belirtildiği gibi
„’Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini
yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,
çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve
çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.’’ Ayrıca 50. maddede yer alan
„‟Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve
55
Dan – Olof Roth, „‟Obesity, Attractiveness, and Differential Treatment In Hiring, A Field
Experiment‟‟, The Journal Of Human Resources, c.44, s.3 (2009): 711.
18
kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel
olarak korunurlar.’’ ifadeleriyle de çalışma yaşamında olumlu ayrımcılık
örneklerine rastlanabilir.
Çalışma yaşamındaki ayrımcı uygulamalara ilişkin bir diğer Anayasa maddesi de
„‟Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı‟‟ başlığı altındaki 70. maddedir. 70. maddeye
göre „‟Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada,
görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.’’
Anayasa Mahkemesi kararına göre; kanun önünde eşitlik ilkesi, hukuksal durumları
aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik
öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar
karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık
tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara
ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa
önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez.
Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve
uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar
farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa‟da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.56
2.5.1.2. Türk Ceza Kanunu
Türk Ceza Kanunu‟nda Hürriyete Karşı Suçlar başlığı altındaki 117. madde ile, iş ve
çalışma hürriyetinin ihlali; 122. madde ile de ayrımcılık ile ilgili ifadelere yer
verilmiştir. Türk Ceza Kanunu‟nun 122. maddesine göre; kişiler arasında dil, ırk,
renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
yaparak; kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine
bağlayan kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası
verilir.
2.5.1.3. ĠĢ Kanunu
Türkiye‟ de çalışma yaşamını düzenleyen 22.05.2003 tarihli 4857 sayılı İş
Kanunu‟nda „‟Eşit Davranma İlkesi‟‟ başlığını taşıyan 5. maddedeki ifadeler, çalışma
56
Anayasa Mahkemesi, [Sosyal Sigortalar Kanunu (506 Sayılı)nun Ek 24 üncü Maddesinin 3995
Sayılı Kanunla Değiştirilen (L) Bendinin Anayasaya Aykırı Olduğu İddiasıyla İptali İsteminin
Reddine Dair Karar] „‟E.S. : 2000/85; K.S. : 2004/61, K.G. :13.05.2004‟‟, Resmi Gazete, 25529
(21.07.2004)
19
hayatında ayrımcılığı yasaklar. Bu maddeye göre;‘’İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet,
siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım
yapılamaz’’. Yine bu maddeye göre ‘’ İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli
çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi
karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.’’
Bu hükümlerin yanı sıra, bu maddede cinsiyete dayalı ayrımcılık da ‘’ İşveren,
biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş
sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona
ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem
yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret
kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması,
daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.’’ ifadeleriyle yasaklanmıştır.
Yine 4857 sayılı İş Kanunu‟ nun 18. maddesinde, ‘’ Irk, renk, cinsiyet, medeni hal,
aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler’’ iş
sözleşmesinin feshi için geçerli sebep oluşturmayacağı belirtilerek, ayrımcılık ile
ilgili ifadelere yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu‟nun „‟Eşit Davranma İlkesi‟‟ başlığını taşıyan 5. maddesindeki
“iş ilişkisi” terimi, ister iş sözleşmesi öncesinde ( seçme süreci ) eylemli ve ister
sonrasında hukuksal olarak söz konusu olsun, tüm istihdam ve sözleşme biçimlerini
kapsar. Ayrımcılık kavramını ve biçimlerini tanımlamayan 5. maddenin genel bir
dille ayrımcılık yasağı öngören 1. fıkrası, ayrımcı işlem ve eylemlerin dayanağı
yapılabilecek nedenleri, renk dışında, Anayasa‟nın 10. maddesinin 1. fıkrasındaki
anlatımla aynen yinelemiştir. Sayılan yedi nedenin (dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din, mezhep) ardından gelen „‟ve benzeri sebepler”, ayrımcılık
yasağının nedenler yönünden kapsamının genişletilmesine, yeni ayrımcılık biçim ve
türlerine temel oluşturabilecek nedenlerin de göz önüne alınmasına olanak
vermektedir. Örneğin, fıkrada açıkça sayılmayan “yaş, yurttaşlık, sendika üyeliği,
engel, cinsel yönelim” gibi nedenlere dayalı ayrımcılıklar da, işverenin işçilerine
karşı eşit davranma yükümlülüğü kapsamındadır. Böylelikle Kanun, açıkça saydığı
nedenler kadar saymadığı nedenler için ve yalnızca “doğrudan” ayrımcılıklara karşı
20
değil, ayrıca açıkça tanımlanmayan “dolaylı” ayrımcılıklara karşı da aynı ölçüde
koruma sağlamaktadır. 57
Türk İş Hukukunda yer alan koruyucu hükümlerin birçoğu, diğer ülkelerde de olduğu
gibi, hiçbir ayrım yapılmaksızın genel olarak bütün işçilere uygulanır. Örneğin, işe
alınma, meslek ve iş seçimi, işin değiştirilmesi, çalışma koşulları, ücret, iş güvenliği
ve işçi sağlığı, sendika kurma ve sendikaya girme özgürlüğü gibi konuları
düzenleyen hükümlerden, bütün işçiler yararlanırlar. Ancak bu genel koruyucu
hükümler dışında ve bunlara ek olarak kadınlar ve çocuklar gibi savunmasız gruplar
sırf bu gruba dahil olmaları nedeniyle bazı özel düzenlemelerle de ayrıca
korunmuşlardır. 58
2.5.1.4. Sendikalar Kanunu
2821 No‟ lu Sendikalar Kanunu‟nda da Sendikaya Üye Olup Olmama Hürriyetinin
Teminatı başlığı altındaki 31. maddede belirtildiği gibi ‘’İşveren, bir sendikaya üye
olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler
arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret,
ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara
ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından
herhangi bir ayırım yapamaz.’’ Yine aynı maddeye göre seçme sürecinde sendikal
nedenlere dayalı ayrımcılık; ’’ İşçilerin işe alınmaları, belli bir sendikaya girmeleri
veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği muhafaza veya üyelikten istifa
etmeleri veya sendikaya girmeleri veya girmemeleri şartına bağlı tutulamaz.’’
ifadesiyle yasaklanmıştır. Aynı maddede son olarak ‘’ İşçiler, sendikaya üye
olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri
içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı
işten çıkarılamaz veya herhangi bir nedenle farklı muameleye tabi tutulamazlar.’’
ifadesi ile ayrımcılık ile ilgili düzenleyici hükümler getirilmiştir.
2.5.2. Uluslararası Hukuk, Uluslararası Örgütler ve Ayrımcılık
Kişilerin kanunlar karşısında eşitliği ve ayrımcılığa karşı korunması gerekliliği,
evrensel haklar olarak kabul edilmekte ve çok sayıda sözleşme ile sağlanmaya
çalışılmaktadır.
57
Gülmez, age, 592 58
Turpçu, age, 139.
21
2.5.2.1. BirleĢmiĢ Milletler Örgütü Belgeleri
İnsan haklarının ilk kez açıkça uluslararası hukuka konu olduğu Birleşmiş Milletler
Antlaşması‟nın başlangıcında ve 1. maddesinde ayrım gözetmeme ilkesiyle doğrudan
ilgili değerler ve kurallar yer almaktadır. Yine bunun gibi, 1948 tarihli Birleşmiş
Milletler‟ e üye 148 üye ülke tarafından onaylanan Ġnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi’ nin 23. maddesi herkesin ayrımcılık olmaksızın eĢit iĢe eĢit ücret
almasını öngörür.
1980 yılında yayınlanan Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası
Sözleşmesi, 2. maddesiyle sözleşmeye taraf devletlerin, sözleşmede beyan edilen
hakların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya diğer bir fikir, ulusal veya toplumsal
köken, mülkiyet, doğum gibi her hangi bir duruma göre ayrımcılık yapılmaksızın
kullanılmasını güvence altına almaktadır. 3. maddesiyle ise sözleşmede yer alan
bütün ekonomik, sosyal ve kültürel hakların kullanılmasında erkeklere ve kadınlara
eşit haklar sağlanacağına ilişkin ifadelere yer verir. Ayrıca sözleşmenin 7. maddesi,
herkesin eşit ve adil iş koşullarından yararlandırılmasını öngörmektedir.
1979 yılında yayımlanan Kadınlara KarĢı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
SözleĢmesi, özellikle kadınları istihdam alanında korumaya odaklanmıştır.
Sözleşmeye göre taraf devletler, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı yasaklayan ve
gerektiğinde yaptırımlar getiren mevzuatı çıkarma ve diğer tedbirleri almayı;
kadınlara karşı ayrımcılık niteliğindeki bir eylem veya uygulamadan kaçınma ve
kamu kurum ve kuruluşlarının bu yükümlülüğe uygun davranmalarını sağlamayı;
kadınlara karşı ayrımcılık oluşturan mevcut yasaları, hukuki düzenlemeleri,
gelenekleri ve uygulamaları değiştirmek veya kaldırmak için gerekli her türlü tedbiri
almayı taahhüt etmiş olmaktadırlar.59
Birleşmiş Miletler Örgütü‟nün diğer sözleşme ve belgelerinde de ayrımcılık ile ilgili
ifadelere yer verilmiştir. „‟Irk Ayrımcılığının Tüm Biçimlerinin Kaldırılması
Uluslararası Sözleşmesi‟‟, „‟Aparteid Suçunun Cezalandırılması ve Kaldırılması
Uluslararası Sözleşmesi‟‟, „‟Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi‟‟,
„‟Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Üyelerinin Korunması Uluslararası Sözleşmesi‟‟,
„‟Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi ve Ayrımcılık Yasağı‟‟, „‟Din ya da İnanca
59
Şeşen, age, 23.
22
Dayanan Tüm Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılık Biçimlerinin Kaldırılmasına İlişkin
Bildirge‟‟ gibi belgeler, bunlara örnek olarak gösterilebilir.
2.5.2.2. Uluslararası ÇalıĢma Örgütü ( ILO ) Belgeleri
Eşitlik ve ayrımcılığın önlenmesi konusu; Uluslararası Çalışma Örgütü‟nün kurucu
belgesi olan Versay BarıĢ AntlaĢması ve Filadelfiya Bildirgesi ile Uluslararası
Çalışma Örgütü Anayasası düzeyinde hukuksal dayanak bulmuştur.
ILO tarafından 1958‟de kabul edilen 111 No.lu Ayrımcılık ( ĠĢ ve Ġstihdam )
SözleĢmesi ayrımcılığı “İstihdam ya da meslek alanında fırsat ya da işlem eşitliğini
ortadan kaldırma ya da bozma (saptırma) etkisi olan ırk, renk, cinsiyet, din, siyasal
görüş, ulusal ya da sosyal köken temeline dayalı her tür ayrılık (fark) gözetme, ayrı
tutma (dışlama) ya da üstün tutma (yeğleme)’’ olarak tanımlar. Sözleşmenin
öngördüğü istisnalardan biri, “belirli bir iş için gerekli olan niteliklere dayanan
ayrılık (fark) gözetmelerin, ayrı ya da üstün tutmaların (tercihlerin) ayrımcılık
sayılmamasıdır. Kuşkusuz kötüye kullanımların engellenmesi için aranan nitelikler
öncelikle nesnel ve orantılı olmalıdır. 60
Uluslararası Çalışma Örgütü‟ nün; „‟İstihdam Ve Meslek Alanında Ayrımcılık
Sözleşmesi Ve Tavsiyesi‟‟ , „‟Ücret Eşitliği Sözleşmesi‟‟, „‟Elverişsiz Kişi
Kesimlerine İlişkin Sözleşmelerde Eşit İşlem İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı‟‟,
„‟Analığın Korunmasına ve Kadınlara İlişkin Sözleşmelerde Eşit İşlem Ve
Ayrımcılık Yasağı‟‟ gibi belgeleriyle ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkeleri
pekiştirilmiştir.
2.5.2.3. Avrupa Birliği AntlaĢma ve SözleĢmeleri
Avrupa Birliği‟ nin kurucu antlaşması olan 1958 tarihli Roma AntlaĢması 119.
maddesi cinsiyet ayrımcılığını yasaklamakta ve ücret eşitliğinin üye ülkelerce
sağlanması gereğini ifade etmiştir. 1989 yılında düzenlenen „’ÇalıĢanların Temel
Sosyal Hakları Topluluk ġartı‟‟, Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmeleri ve
Avrupa Sosyal Şartı‟ nda belirtilen hakları güvence altına alarak, eşit işlemin
sağlanması için cinsiyet, renk, ırk, fikir veya inanca dayalı her türlü ayrımcılığın
kaldırılması öngörülür. 1 Mayıs 1999 tarihinde yürürlüğe giren Amsterdam
60
Gülmez, age, 134.
23
Antlaşması, Avrupa Birliğini‟ nin, üye devletlerin çalışma koşulları ve iş hayatına
girişte eşitliğin sağlanmasına yönelik olarak yapacakları eylemleri destekleyeceğini
ifade etmiştir. Bunun yanında, 75/117 Sayılı EĢit Ücret Direktifi, 76/207 Sayılı ĠĢe
GiriĢ, Mesleki Eğitim, Yükselme ve ÇalıĢma KoĢullarında EĢit Muamele
Direktifi, 2000/43 Sayılı Ayrımcılıkla Mücadele Direktifi, 2000/78 Sayılı
Ġstihdam ve Meslekte Eşit Muamele Direktifi gibi belgeler, Avrupa Birliği‟ nin
ayrımcılıkla mücadele yolunda yaptığı çalışmalara örnek olarak gösterilebilir.61
61
Şeşen, age, 25.
24
3. PERSONEL BULMA SÜRECĠ
Personel bulma ve personel seçme işlevleri bir arada değerlendirildiğinde, insan
kaynaklarının işe alma işlevini oluştururlar. Bir örgütün insan kaynağının niteliği,
öncelikle yeterli ve uygun insanları bulma ve örgüte dahil etme süreci olan personel
bulma işlevinin niteliği ile ilişkilidir. Bu süreç, yeni adayların araştırılması ile
başlayarak, onların işe başvurusunun gerçekleştirilmesi ile sona erer. Sonuç, seçme
işlevinin gerçekleştirilmesini sağlayacak bir aday havuzudur. 62
Bir örgütte personel bulma işlevini yerine getirenler, bu çalışmaya insan kaynağı
planları ya da yönetimin talepleri yoluyla belirlenen uygun kadroları ortaya çıkararak
başlarlar. Bu anlamda insan kaynakları planlaması, mevcut durumda yeni çalışan
bulunmasına ihtiyaç duyulan kadroları ve gelecekte ihtiyaç duyulacağı düşünülen
kadroları ortaya çıkarmak açısından önemlidir. Bu aşamada, ihtiyaç duyulan
kadronun ilişkilendirildiği işin neler gerektirdiği, iş analizi bilgisinin ve iş analizi
bilgilerinin yansıması olan iş tanımları ve iş gereklerinin incelenmesi ile ortaya
çıkarılır.63
Kurumlar, hazırladıkları insan kaynakları planları doğrultusunda, uygun zaman
aralıklarında personel ihtiyacını gidermeye çalışırlar. Bu anlamda insan kaynakları
planlaması, bir örgütün personel ihtiyacının öngörülmesi ve bu ihtiyacın giderilmesi
için yapılması gerekenleri ortaya koyar. İnsan kaynakları planlama sürecinin
sonunda, örgütsel amaçlara ulaşmanın sağlanabilmesi için gerekli niteliklere sahip ve
gerekli sayıda işgücünün, gerekli zamanda elde edilmesi ile ilgili bir yol haritası elde
edilmiş olur. Bu planların oluşturduğu çerçeve ile de personel bulma işlevi yerine
getirilir.64
62
William B. Werther ve Keith Davis, Human Resources And Personel Management, Fifth Edition
(Irwin McGraw-Hill, 1996) 182. 63
age, 182 64
Zeyyat Sabuncuoğlu , Ġnsan Kaynakları Yönetimi, ( Bursa: Ezgi Kitabevi, 2000 ), 28.
25
3.1. Personel Bulma Uygulamaları
Bir işveren için, ülkenin ya da dünyanın işgücü piyasasının tümü, gerekli işgücünün
temin edileceği aday havuzunu oluşturabilir. Bir başka firma ya da işveren adına
çalışanlar bile, söz konusu işverenin personel bulma sürecine konu olabilir. Yüksek
beceri gerektiren işlerde, tüm dünya işgücü piyasası, hareket alanı olarak kabul
edilebilecek işgücü havuzunu oluşturabilirken; düşük beceri gerektiren işlerde bu
ihtiyaç yerelden karşılanabilir. İşte işin niteliği ve içinden seçim yapılacak işgücü
piyasası, personel bulmada izlenecek yöntemi belirler.65
Personel bulma sürecinde işverenler, en düşük maliyetle başvuran aday sayısını
arttırarak, geniş bir havuz oluşturmayı amaçlarlar. Görece geniş bir aday havuzu,
aynı sayıda iş için, daha çok yüksek nitelikli aday arasından seçim yapmayı mümkün
kılar. Personel bulma işlevi, geniş bir havuz oluşturamayıp, küçük sayıda aday
arasından seçim yapmayı zorunlu kıldığında, sürecin en uygun adayı seçme açısından
başarısız olduğu düşünülür. Fakat düşük nitelikli, uygun olmayan adaylar ile
genişletilmiş bir aday havuzu da yine maliyetleri arttırabilecektir. Personel bulma
işlevi, söz konusu işe uygun olmayan adaylar ürettiğinde, çalışanların
değerlendirmeye harcadığı zamanın yanında, uygun olmayan adayları
değerlendirmede katlanılan maliyetleri de beraberinde getirir. Çalışanların uygun
olmayan adayları değerlendirmekle harcadığı zamanın yanı sıra, bu adayların uygun
olmamasının anlaşılmasından sonra, bu işlemlerin tekrarlanmasının getirdiği zaman
ve maliyet kayıpları da söz konusu olacaktır.66
İnsan kaynağı bulma sürecini, kimi örgüt içi ve örgüt dışı etkenler etkileyebilir.
Örneğin insan kaynağı ihtiyacı ortaya çıktığında mevcut personele öncelik verme
şeklindeki bir kurum politikası, kurumun ücret politikası gibi etkenler bu süreci
yönlendirir. Yine insan kaynağını bulmakla görevli çalışanların özellikleri de bu
süreçte önemlidir. Bu çalışanların geçmişte personel bulma konusunda gösterdikleri
başarılar ya da başarısızlıklar, ne tür bir yöntem benimseyecekleri kararını etkiler.
Başarısından emin olunan bir yöntemi benimseyen kişi, benzer uygulamaları
tekrarlayarak zaman ve maliyet etkinliği sağlayabilirse de, benzer hataları tekrarlama
eğiliminde de olabilir ve diğer etkili personel bulma yöntemlerinin kullanılmasının
65
H. John Bernardin ve Joyce E.A. Russell, Human Resource Management: An Experiental
Approach, Second Edition ( Irwin McGraw-Hill, 1998) 113. 66
Robert D. Gatewood ve Hubert S. Feild, Human Resource Selection, Second Edition ( Orlando:
The Dryden Pres, 1990 ) 9.
26
önüne geçebilir. Son olarak da genel ekonomik durum, personel bulma yöntem ve
süreçleri üzerinde oldukça etkilidir. Örneğin işsizlik oranı, nitelikli çalışan arzındaki
artış ve azalışlar, rakip işletmelerin uygulamaları bu süreçler üzerinde ve yöntem
seçiminde etkili olabilecektir.67
3.1.1. Örgüt Ġçi Kaynaklardan Temin
Personel bulma süreci temelde iki biçimde sürdürülür. Bunlardan biri örgüt içi
kaynaklardan yararlanma şeklindedir. Mevcut durumda örgüt üyesi olarak bulunan
kişiler arasından gerçekleştirilen personel bulma işlevi, genelde yüksek nitelikli ve
yüksek mevkili işler için gerçekleştirilir. Hatta bazı örgütler, yüksek nitelikli ve üst
düzey işler için, yalnızca örgüt içi kaynaklardan personel bulma yoluna gider. Böyle
bir yaklaşımın, mevcut çalışanları olumlu yönde etkileyeceği, tüm personel için
hareketlilik sağlayacağı düşünülür. 68
Personel bulma işlevi örgüt içi kaynaklardan yararlanılarak gerçekleştirildiğinde,
bazı kısıtlılıklar göze çarpabilir. Örneğin çok fazla eğitim ve deneyim gerektiren
kimi kadrolar, örgüt içi kaynaklarla doldurulamayabilir. Özellikle görece küçük
örgütlerde meydana gelebilecek bu sorun, diğer bir işveren ile birlikte çalışmış bir
adaya gereksinimi ortaya çıkarır. 69
3.1.2. Örgüt DıĢı Kaynaklardan Temin
Personel, örgüt dışı kaynaklardan yararlanılarak bulunmak istendiğinde, mevcut
durumda örgüt üyesi olmayan kişiler değerlendirmeye alınır. İşgücünün, kurum dışı
kaynaklardan bulunması söz konusu olduğunda, bunun yüksek olasılıkla kuruma
yeni bir düşünce biçimi ve yeni fikirler kazandıracağı düşünülür. Bu yeni işgücü,
geçmiş (büyük olasılıkla durağanlaşmış) stratejileri ve iş görme biçimlerini daha az
sahiplenmiş olacaktır. Fakat bunun yanında, birlikte çalışma ve uyum gibi konularda
olumsuz bir etkiler gözlenebilir. Ayrıca kurum dışından elde edilecek işgücü daha
fazla harcamaya sebep olur; işgücünün öğrenme maliyeti yüksektir ve öğrenme
süresi görece uzundur. 70
67
Nuri Tortop ve diğ., Ġnsan Kaynakları Yönetimi, ( Ankara: Nobel, 2006), 96. 68
Gatewood ve Feild, age, 9. 69
George Bohlander, Scott Snell ve Arthur Sherman, Managing Human Resources, 12th edition
(South – Western College Publishing, 2000), 142. 70
Bernardin ve Russell, age, 121
27
İnsan kaynağının bulunması sürecinde dış kaynak olarak eğitim kurumları
yoğunlukla kullanılır. Özellikle yüksek öğrenim kurumlarına yapılan ziyaretlerle,
öğrencilerin mezun olduklarında kuruma başvurmaları sağlanmaya çalışılır. Bunun
gibi, kuruma kendiliğinden başvuruda bulunanlar da insan kaynağı temininde dış
kaynak olarak değerlendirmeye alınırlar. Resmi ya da özel iş bulma kurumları ile
bazı danışman kurumlar, yüksek eğitimli insan kaynağı için de meslek birlikleri,
personel bulma sürecinde dış kaynak olarak kullanılabilir.71
3.1.2.1. ÇalıĢan Tavsiyeleri
İnsan kaynağı bulma sürecinde, dış kaynaklardan yararlanmanın en etkin ve yaygın
yöntemlerinden biri de mevcut çalışanların tavsiyelerini dikkate almaktır. Bu
yöntemle, yüksek masraflar yapılarak danışmanlık kurumlarınca sağlanan tavsiye
hizmeti, mevcut çalışanlardan alınabilir. Bu haliyle maliyet düşürücü etkisi yanında,
tavsiye edilen adayın başarılı olması durumunda tavsiye eden çalışana sağlanacak
teşviklerle, bir çeşit güdüleme düzeneği oluşturulabilir. Çalışan tavsiyesi yöntemi ile,
personel bulma sürecinde işin gerçekçi bir biçimde yansıtılması gerekliliği, birbirine
yakın kişilerin iş hakkındaki yoğun değerlendirmeleri ile gerçekleştirilebilir. Ayrıca
mevcut çalışanların, örgütün nasıl bir çalışana ihtiyacı olduğunu iyi bildiği
varsayılabilir, ya da bu husus örgüt tarafından çalışanlara aktarılabilir. Tüm bunların
yanında, çalışan tavsiyeleri kullanılarak gerçekleştirilecek personel bulma işlevi,
örgütte gruplaşmalara yola açabilir ve yakınları işe alma kavramını karşılayan
„‟kadrolaşma‟‟ (nepotizm) uygulamalarını yaygınlaştırabilir. Kadrolaşma
uygulamalarının da personel bulma sürecinde ayrımcılığı doğurup, eşitlik ilkesini
zedeleyen durumlara yol açabilme ihtimali göz önünde tutulmalıdır. 72
Nitelikli adaylardan oluşan bir havuz yaratılması sürecinde, hangi yöntemlerin daha
verimli olduğunu belirlemek amacıyla, herhangi bir kaynaktan elde edilen adayın,
süreçte diğer aşamalara geçme oranları kullanılır. Örneğin bir kaynaktan elde
edilerek başvurması sağlanan yüz adet adayın, 17 tanesi kuruma görüşme amacıyla
çağırıldığında, bu yöntemin getiri oranı yüzde 17 olarak belirlenir. Yine aynı adaylar
arasından, görüşme sonrası aşamalara kalanların oranları birikimli olarak hesaplanır
71
Tortop, age, 94. 72
Bohlander, Snell ve Sherman, age, 147.
28
ve her sonuç, diğer yöntemlerle rakamsal olarak karşılaştırılarak, hangi yöntemin
aday bulmada en verimli olduğu sonucuna ulaşılmaya çalışılır. 73
3.1.2.2. Personel Bulma Yöntemi Olarak ĠĢ Ġlanları
İş ilanları önceleri yalnızca kurumdaki işgücü açığını duyuran küçük iletiler
halindeyken, insan kaynakları uygulamaları personel yerleştirme işlevinden daha çok
yönlü olan insan kaynağını geliştirme işlevine doğru evrildikçe, yüksek nitelikli
işgücü ihtiyaçlarının da artışıyla beraber geniş kapsamlı ve gelişmiş bir hal almış
oldu.74
Personel bulma sürecinde ilan verme işlemi, gerek küçük sıradan bir ilan gerekse
geniş bir kesimi hedef alarak özenli ve ayrıntılı bir biçimde tasarlanmış yaygın bir
kampanya şeklinde olsun, sıkça kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle
hedeflenen coğrafi bölgelere ve hedeflenen işgücü piyasasına, personel arama
sürecini duyurmak açısından çok yönlü bir işlev görebilir.75
Oldukça yüksek
maliyetli olan ilan verme işleminin temel amacı nitelikli adaylardan cevap almaktır.
Yüksek maliyetinden dolayı, getiri ve sonuçları en yüksek olacak şekilde
tasarlanmalıdır. İşin gerektirdiği nitelikleri asgari düzeyde taşıyan adayların
başvurmasını sağlayacak iş ilanı öncelikle iş ile ilgili yeterli bilgi içermelidir. İş
ilanında aranan nitelikler, işin yapılacağı yer ve işin karşılığında verilecek ücret
açıkça belirtilmelidir. Böylelikle ilan adaylarda başvurma ya da başvurmama kararını
oluşturmalıdır. Bu bilgiler verilirken aynı zamanda ilan, adaylarda işveren ile ilgili
olumlu izlenimler oluşturacak bilgiler taşımalı, söz konusu işin yararları ve
üstünlüklerine vurgu yapmalıdır. İlan amaçlarına ulaşabilmek için adayda gerçekçi
olmayan beklentiler yaratmamalıdır.76
Geleneksel olarak iş ilanları işverene, kurumu uygun bir çalışma ortamı gibi
gösterme fırsatını verir. Bu niteliği dolayısıyla genellikle olumlu ifadeler içerirler.
73
age, 154. 74
Elizabeth S. Palkowitz, Michelle M. Mueller, „‟Agencies Foresee Change In Advertising's
Future‟‟Personnel Journal, s.66 (1987):‟den aktaran Amy B. Kaplan Michael G. Aamodt, Doreen
Wilk, „‟The Relatıonship Between Advertisement Variables And Applicant Responses To Newspaper
Recruitment Advertisements‟‟, Journal Of Busıness And Psychology, c. 5, s.3, (1991): 384. 75
Gatewood ve Feild, age, 10. 76
Cynthia Fisher, Lyle F. Schoenfeld ve James B. Shaw, Human Resource Management, ( Boston:
Houghton Mifflin Company, 1990 ): 180.
29
Ücretin tatmin edici bir düzeyde olduğuna, birlikte çalışılan kişiler ile ilgili olumlu
özelliklere, tesis ve olanaklara ve meslekte ilerleme fırsatlarına vurgu yapılır.77
Bir iş ilanı, söz konusu işi ve bu işin çalışana sağlayacaklarını anlatıyor ve işi
yapabilecek kişiyi tanımlayarak başvurmak isteyenlere bunu iletiyor ise bu tip
ilanlara açık istek ilanları ( want ads ) denir. Bu tür ilanlar kullanıldığında doğal
olarak çekici olan işlere çok sayıda aday, daha az ilgi çeken işler için sınırlı sayıda
aday ilgi gösterir. Bunun gibi, bu tür bir ilanla hedef alınan ve başvurması beklenen
adaylar yüksek ihtimalle mevcut durumda çalışan kişiler olup, ilanla
ilgilenmeyebilirler. Ayrıca bu tip geleneksel açık istek ilanı kullanılarak, mevcut
durumda ilan veren işveren için çalışmakta olan bir çalışanın yerine geçmesi
düşünülen bir aday aranamaz. 78
Bazı değerlendirmelere göre; iş ilanlarını okuyan bir kişi yalnızca onda bir ile beşte
bir arasındaki değişen bir oranda mevcut durumda iş aramaktadır. Bunun gibi bu
ilanları okuyan okurlar; yüzde yetmiş ile yetmişbeş gibi bir oranla halihazırda
çalışmakta, yalnızca kendileri için hangi olanakların olduğunu görmek amacıyla
ilanları gözden geçirmektedirler. Bu kişiler yüksek olasılıkla gördükleri ilanlara
başvuramayacaklar, yalnızca ilanı yayınlayan işverenler ile ilgili fikir edineceklerdir.
Bu ilanlar, yeterince bilgilendirici ve ikna edici olarak üretildiğinde, sonraki bir
zamanda iş arama çabasında olan adayı yönlendirebilir.79
İş ilanlarının ulaştığı bir diğer kaynak ise işverenin çalışanlarıdır. Örneğin düzenli
olarak yayınlanan bir iş ilanının ilanından vazgeçilmesi, işten çıkarılma
söylentilerine sebep olacağı düşünülebilir. Yine işverenin yayınladığı iş ilanları,
kurumun etkinlikleri ile ilgilenen müşteriler, hissedarlar, düzenleyici ve aracı
kurumlar tarafından da takip edilir.80
İşveren ya da kurum adının ilanda belirtilmediği ilanlar da kapalı ilanlardır ( Blind
Ads). Bu tip ilanlarda kurum adı, açık adres veya iletişim bilgileri yerine işveren ile
ilişkilendirilmesi mümkün olmayan herhangi bir iletişim bilgisi verildiği görülür. Bu
tip bir ilanla amaç, rakiplerin kurumun çalışan alımlarından haberdar olmasının
engellenmesi olabilir. Yine kapalı bir ilan, kurumun kendi çalışanlarının başvurusuna
konu olarak, işinden memnun olmayan ya da kurumdan ayrılmak isteyenleri ortaya
77
Gatewood ve Feild, age, 11. 78
Werther ve Davis, age, 193. 79
Fisher, Schoenfeld ve Shaw, age, 181. 80
age, 180.
30
çıkarabilir. Aynı zamanda kurum kapalı ilan vererek; çalışanlarında, çalışanlardan
birinin ya da bir kısmının yakın zamanda işinden olacağı izlenimi yaratmamaya
çalışabilir. Böyle kapalı ilan vererek, kötü işveren görüntüsü gizlenebilir, sık sık
çalışan değiştiren kurum olma görüntüsünden sakınılabilir.81
3.1.2.3. ĠĢ Ġlanlarında Ġçerik
Bir iş ilanı, yalnızca işverenin adını ve gerekli nitelikleri sıralayan bir liste haline
tasarlandığında, beklenen nitelikteki adayların ilgisini çekmeyebilir. Bu anlamda, iş
ilanlarına, personel bulma sürecinin bir parçası olma görevi yanında aynı zamanda
hedef kitlesinin ihtiyaç ve isteklerine yönelmiş bir pazarlama işlevi yüklenebilir.
Böyle düşünüldüğünde de bir iş ilanı olabildiğince yaratıcı, yenilikçi ve özgün
olmalıdır. 82
Bu yaratıcılık ve yenilikçilik, yalnızca ilan başlığını kapsam dışında
tutmalıdır. İlan başlığının çokça bilinen bir ifade olması, adaylarla iletişim açısından
kolaylık sağlar. Bir iş ilanının, çoğunlukla ilgililer tarafından okunmayıp, yalnızca
göz atılmak suretiyle incelendiği düşünülürse, ilan görsel bakımdan çokça beyaz
alan, dikkat çekici bir ifade gibi, diğer ilanlar içinden sıyrılan bir farklılık içermelidir.
Bu özellikleri ile ilan, adayı ilanın tamamını okumaya ikna etmelidir. 83
Kişiler, çalışacakları örgütleri seçme durumunda olduklarında, bu seçimi örgütün
görünümüyle kendileri arasındaki benzerliğe dayandırırlar. Her bireyin kendi çevresi
ile uyum arayışı içinde olduğu varsayılırsa, çalışma yaşamına bu uyum, çalışma
şartları ve işin kişi ile uyumu şeklinde yansır. Dolayısıyla bu uyum, işteki başarı ve
doyum düzeyleri ile ilişkilendirilir. Personel bulma sürecinde bu uyuma odaklanmak
gerekirse, kişi kendi yetenekleri ile işin gereklerinin uyumlu olduğu işleri seçme
eğilimde olacaktır. Kişi bu anlamda, kendi eğitim düzeyi ve deneyim gibi
yeterlilikleri ile başvurularda aranan nitelikleri sıralayan iş gerekleri arasında bir
uyum arayışı içinde olacaktır. Aynı zamanda bu uyumluluk, kişinin ihtiyaçları ile işin
81
age, 181. 82
Amy B. Kaplan, Michael G. Aamodt, Doreen Wilk, „‟The Relatıonship Between Advertisement
Variables And Applicant Responses To Newspaper Recruitment Advertisements‟‟, Journal Of
Busıness And Psychology, c. 5, s.3, (1991): 386. 83
J.Bucalo, „‟ Good Advertising Can Be More Effective Than Other Recruitment Tools‟‟, Personel
Administrator, s.28 (1983): 73 - 79 „den aktaran Amy B. Kaplan, Michael G. Aamodt, Doreen Wilk,
„‟The Relatıonship Between Advertisement Variables And Applicant Responses To Newspaper
Recruitment Advertisements‟‟, Journal Of Busıness And Psychology, c. 5, s.3, (1991): 386.
31
ücret sistemi arasında da aranacaktır. İşin ücret sistemi de iş tanımları ile ilişkili
olduğundan bu uyum kişinin gereksinimleri ile iş tanımları arasındaki ilişkidir.84
ĠĢ analizleri, bir işin niteliğini, işin gerektirdiklerini ve çalışma koşullarını bilimsel
yöntemlerle ortaya koyan çalışmalardır. Bu çalışmalar sonucunda, bir işin ne olduğu,
ne için ve nasıl yapıldığı ve işin yapılabilmesi için ne düzeyde bilgi, yetenek ve
sorumluluk gerektiği ortaya çıkarılabilir. 85
Personel bulma işlevinde, kişiler ile
işlerin arasında sağlanması gereken uyum, ancak işletmelerde yapılan tüm işlerin
incelenmesi, içeriklerinin belirlenmesi ve niteliklerinin ortaya konması sürecei olan
iş analizi sonucu ortaya çıkabilir. İş analizi sayesinde, işleri yapacak olan insan
kaynağının doğru seçimi ve verimli çalışması, akılcı yöntemlere dayandırılmış olur.86
İşletmelerde işler, faaliyetlerde etkinlik sağlaması açısından benzer konuların bir
arada toplandığı bölüm, birim, departman gibi çeşitli gruplara ayrılmıştır. Bu gruplar
arası sınırların ve özelliklerin belirlenmesi, grupların görevlerinin ortaya konması ve
bu birimlerin birbirleri ile ilişkilerinin ortaya çıkarılması için iş analizi çalışmalarına,
işlere ilişkin çeşitli ayrıntı ve özellikleri saptamak açısından ihtiyaç duyulmaktadır. İş
analizi çalışmalarında ayrıca işlerin içerdiği görev ve sorumlulukları, çalışma
koşulları ortaya konarak bu işleri yapacak kişilerde bulunması gereken bilgi, beceri
ve yetenekler de belirlenmeye çalışılmaktadır. 87
İş analizi çalışmaları sonucunda, işin çalışma koşullarını, sorumluluklarını ve işe
ilişkin diğer özellikleri özetleyen iĢ tanımları geliştirilir. İş tanımına göre işin
özellikleri belirlendikten sonra sıra bu işi yapacak olan kişinin özelliklerine gelir. Bu
özellikler; işi yapacak işgücünün sahip olması gereken nitelikleri açıklayan iĢ
gereklilikleridir. Bu özellikleri açıklayan iş gereklilikleri; temelde işin gerektirdiği
bedensel ve işin gerektirdiği zihinsel özellikler, işin gerektirdiği sorumluluklar ve
çalışma koşullarından oluşan dört ölçüt olarak belirlenebilir. İş analizinden elde
edilen verilere dayanarak oluşturulan iş gereklilikleri, işin en etkin şekilde yerine
getirilebilmesi için gereken bilgi düzeyi, yetenek, eğitim, deneyim, beceri ve sahip
olunması gerekli sertifikaları belirlemektedir. Bu bağlamda iş gereklilikleri, personel
84
Nancy A. Mason ve John A. Belt, „‟ Effectiveness Of Specificity In Recruitment Advertising‟‟,
Journal Of Management, c.12, s.3, ( 1986 ): 427. 85
Sabuncuoğlu , age, 54. 86
age, 53. 87
Seçil Göktaş, „‟İşe Alım Süreci ve Bir Uygulama‟‟ ( Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009 ), 22.
32
bulma sürecinde, adayların görevin gerektirdiklerini karşılayıp karşılamadığı
ölçüsünü ortaya çıkararak, isabetli kararlar verilmesini sağlar. 88
İş analizi yoluyla iş tanımı ve iş gerekliliklerini ortaya koymak, işin kapsamı ile
adayın nitelikleri ile örtüştürmede kullanılabilir. İş gerekliliklerinde sıralanan
özellikler ve nitelik ifadeleri, farklı kişiler için farklı anlamlar ifade edebilir ve
herkes için üzerinde uzlaşma sağlanabilecek bir anlam bütünlüğü oluşturmayabilir.
Aranan kişinin taşıması gereken özellikler bu yolla ortaya konduğunda bu ifade
biçimi gerçek hayata ilişkin davranış örnekleri içermeyebilir ve iş için asgari
özellikler olmaktan öte, bir başarı ölçütü de ortaya koyamayabilir. İlanda yer alan
ifadeler, yetkinliklere dayandırıldığında gerçek yaşamdan davranış örnekleri sunan
ve üstün başarı ile asgari yeterliliği birbirinden ayıran bir nitelik kazanır. Böylece
ilan, adayın kendisinden ne beklendiğine ilişkin görüşlerini pekiştiren nesnel bir
yapıya bürünmüş olur. 89
Kişiliğin bir parçası olan yetkinlikler; bilginin, becerinin, yeteneğin, tutum ve
davranışların bileşkesidir. Yetkinlikler; kişinin işte üstün başarı göstermesini
sağlayan özellikler ve işini etkin bir biçimde yerine getirirken gösterdiği
davranışlardır.90
İlanda önceden iş ile ilgili olarak belirlenen yetkinliklere dayalı
ifadeler kullanılması, adayların kendiliğinden söz konusu işte nasıl bir başarı ortaya
koyacaklarına ilişkin fikir edinmelerini sağlar ve bu yolla başvurma ya da
başvurmama fikri oluşmasına yardımcı olur.
İş ilanları yoluyla sürdürülen personel bulma sürecinde, iş ile aday arasındaki uyumu
en yüksek düzeye çıkarmanın akılcı bir yöntemi iş gerekleri ile ilanda sıralanan aday
nitelik ifadelerin belirgin hale getirilmesidir. İlan içeriğinde bilgiler, fazlasıyla
belirgin ve keskin bir şekilde ifade edildiğinde, görece daha düşük nitelikteki adaylar
kendilerini ilanda tarif edilen kişi ile eşleştiremeyerek, kendi kendilerini bu sürecin
dışında tutma eğiliminde olurlar ve yüksek ihtimalle ilan, onlarda başvurma fikri
oluşturmaz. Bu anlamda, iş ilanı yoluyla personel bulma sürecinin doğal amacı
gereği yüksek nitelikli adaylardan karşılık alınarak, yüksek nitelikli adaylardan
88
Gaye Küçükkaya, „‟ İnsan Kaynakları Yönetiminde Personel Seçimi ve Bir Uygulama‟‟ ( Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006), 47. 89
Armağan Gürel, „‟ İşletmelerde Personel Seçme ve Yerleştirmede Yetkinlik Yönetimi: Bir
Araştırma‟‟ ( Yüksek Lisans Tezi, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006 ), 54. 90
Eflatun Paksoy, „‟ Yetkinliklere Dayalı İnsan Kaynakları Yönetimi ve Bir Uygulama Önerisi‟‟ (
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007), 17.
33
oluşan bir havuz yaratmak istendiğinde, bu ilanın içeriğinde oldukça belirgin iş
tanımları ile birlikte belirsiz iş özellikleri bir arada yer almalıdır. 91
İş ilanlarında adayların önemsedikleri ve iş ilanında görmek istedikleri ayrıntılar ile
ilgili yapılan bir çalışmada; işin yapılacağı yer % 69‟ luk bir oranla, işin gerektirdiği
beceriler % 65 oranı ile ve ücret % 57 ile en öncelikli ayrıntılar olarak saptanmıştır.
Görevler, sorumluluklar ve firma adı, sırasıyla % 57, % 47 ve % 40 oranları ile
öncelikle bilinmek istenen diğer ayrıntılardır. Bu ayrıntılar dışında adayların % 40‟ ı
iş için gerekli deneyimleri, % 32‟ si gerekli kişisel özellikleri bilmeye ihtiyaç
duymaktadır. İş ilanlarında adayların bilmeye en az ihtiyaç duyduğu ayrıntılar % 8
ile geleceğe ilişkin öngörüler, % 8 ile firmanın çalışanlara sağlayacağı ulaşım
kolaylıkları ve % 6 ile ücret dışı imkanlar olarak belirtilmiştir.92
3.1.2.4. ĠĢ Ġlanının ĠĢi Gerçekçi Biçimde Yansıtması
Gerçekçi olmayan beklentiler yaratan iş ilanları, işe yeni alınan adayın iş ile
uyumsuzluğunun sebeplerinden biri olabilir. Başarılı sonuçlar vermesi için yüksek
beklentiler yaratan iş ilanları, beklenen nitelikteki adaylara iş teklif etme ve bu
adayların da iş teklifini kabulü ile sonuçlanan bir personel bulma süreci sağlasa da,
çalışanın işini yapmaya başladığı andan itibaren bazı sonuçlar ortaya çıkarır. İşin
gerçekçi bir şekilde ortaya konması, çalışanı ruhsal olarak işe hazırlayacağı gibi, işin
sürdürülmesi sırasında çalışana bir çeşit bağışıklık kazandırır. Bu bağışıklık ve ruhsal
hazırlık da doğal olarak işgücü devir hızını önemli ölçüde etkiler.93
İşi gerçekçi bir biçimde yansıtan ilanlar, çalışanın işi kendisinin seçtiği izlenimini
çalışanda daha fazla uyandırır. Çalışanlar gerçekçi olmayan bir iş ilanını
değerlendirdikten çok daha sonra; seçme sürecinin sonlarında ya da çalışmaya
başladıktan sonra karşılaşılan ve beklentilerle uyumsuz olan gerçek durum,
çalışanların kısa sürede işten ayrılmaları sonucunu doğurabilir. Birçok sektörde ve
örgütte yüksek iş gücü devir oranı ve işten ayrılmaların yoğunluğu ile bilinen işler ve
kadroların olması bu anlamda ele alınabilir. Çoğu zaman böyle kadroların söz
konusu sorununa, teknoloji kısıtı gibi etkenler öne sürülerek çözüm olmadığı gibi bir
91
Mason ve Belt, age, 430. 92
T.L. Leap ve M.D. Crino, Personnel / Human Resource Management, ( New York: Macmillan
Publishing Company, 1989 ) 226‟ den aktaran Leman Bilgin ve diğ., Ġnsan Kaynakları Yönetimi, 2.
Bs, ( Eskişehir: TC. Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2008) 73. 93
John P. Wanous, „‟A Job Preview Makes Recruiting More Effective‟‟, Harvard Business Review,
c.53, s.5 (1975) 168.
34
izlenim oluşturulmuştur. Bu anlamda henüz personel bulma sürecinde, hatta iş
ilanlarında yansıtılan gerçekçi durum, aday iş ile ilgili karar verme süreçlerinde
henüz çok fazla çaba sarf etmemişken adayın iş ile ilgili kararını vermesinde kolaylık
sağlar. 94
İşin gerçekçi bir biçimde tanıtılmasının gerekliliği tartışılırken, bazı iş ve meslekler
için bunun sakıncaları olduğu ileri sürülebilir. Bir sakıncası, işi gerçekçi bir biçimde
tanıtmak aynı zamanda işin olumsuz yanlarını ve eksiklerini de ortaya koyacağından,
işi kabul etmek üzere olanların cesaretini kırıp onları işten vazgeçirme olasılığıdır.
Böyle bir durumdan çekinen işveren, söz konusu iş için istekli olacak kişileri
kaybedeceğinden ya da hiç bulamayacağından çekinerek, işin tüm özelliklerini
yansıtmama yoluna gidebilir. Bu bağlamda yapılmış bazı araştırmalar bu çekinceleri
boşa çıkarabilecek kimi sonuçlar ortaya koymaktadır. SNET ( Southern New
England Telephone ) şirketinde telefon işletmenleri üzerinde yapılan bir araştırmada,
işe kabul aşamasına gelen telefon işletmenlerine işi tasvir eden kısa bir film
gösterilmiş ve adaylardan bu aşamadan sonra karar vermeleri istenmiştir. Söz konusu
filmde, işin sürekli gözlem altında yapıldığı, tekrara dayanan bir iş olduğu ve zaman
zaman istenmeyen davranışlara maruz kalınabileceği gösterilmeye çalışılmıştır. Bu
kısa film içeriğinde, o işte çalışanları gözlemleme fırsatını bulup iş ortamını ve işin
hassas noktalarını gören 80 adaydan yalnızca ikisi işe girmekten vazgeçmiş, işe
girmeyi kabul edenler de işlerinden, süreçte kısa filmin gösterilmediği adaylara
oranla daha memnun olduklarını ve istifayı daha nadir düşündüklerini bildirmişlerdir.
Yine bunun gibi adaylara iki saatlik gerçek iş deneyimi sunarak son fikirlerini
oluşturmalarını sağlayan bir firmada, iş deneyimi sunulan adayların yüzde 89‟u, iş
deneyiminin sunulmadığı adayların da yüzde 60‟ı ilk altı ay içinde işe devam
etmişlerdir.95
3.1.2.5. Örgütsel ĠletiĢim Aracı Olarak ĠĢ Ġlanları
İş ilanları, personel bulma işlevine sağladığı katkılar yanında, bir örgütsel iletişim
biçimidir. İlanlar, örgüt hakkında açık bir atıf içerirler ve örgütü tanımlarlar. İlanda
örgütün nitelikleri ile ilgili vurgulamalara yer verilir ve ilanlar kurum adı geçmediği
durumlarda bile bir iletişim bilgisi içerirler. İş ilanları doğası gereği iş arayanlara
hitap ettiği gibi, dolaylı olarak da müşterilere, hissedarlara, mevcut çalışanlara, olası
94
age, 168. 95
age, 166.
35
mal ve hizmet sağlayıcıları, rakipler ve diğer örgütlere hitap ederler. Bunlarla birlikte
ilanlar, örgütün insan kaynakları politikaları ve uygulamalarını, örgütteki büyümeyi
ya da değişimi yansıtırlar. 96
İlanlarda kullanılan metin, işverenin kendisini tanıtabilmesi için oldukça erişilebilir
ve görünür bir araçtır. İlanlar, örgütün tarafsız bir tanımından öte, örgütün yaratmak
istediği algı ile ilgili bilgiler içerir. Bu anlamda ilanlar, örgüt ile ilgili bilgiler taşıyan
küçük bir tanıtım kitapçığı gibi düşünülebilir. Bu ilanların çoğunluğunda, örgütün
kimliğini barındıran, örgütün insan kaynağı ihtiyacına atıfta bulunan, sözü edilen
insan kaynağı ihtiyacını karşılayabilecek nitelikleri sıralayan ve işveren ile iletişimin
sağlanabileceği bilgilerden oluşan, birbirinin benzeri bir iskelet gözlenebilir. Örgütün
kimliği olarak adlandırılabilecek bölümde, örgütün adı ve faaliyet gösterdiği iş
alanları ve bu alanda örgütü diğerlerinden ayıran başlıca nitelikleri, insan kaynağı
ihtiyacına vurgu yapılacak bölümde adaya; hangi kadroda çalışmak üzere ihtiyaç
olduğu, gerekli nitelikler bölümünde deneyim, eğitim durumu gibi unsurlar, son ve
ayrı bir bölüm olarak iletişim bilgileri ya da söz konusu iş ile ilgili olan adayların
yapması gerekenlere yer verilir. Kimi ilanlarda örneğin örgütün adı verilmeyerek,
kimilerinde de örneğin kurumun müşterileri ile ilgili dahi bilgi verilerek bu iskeletin
dışına çıkılabilir. 97
3.1.2.6. ĠletiĢim Kanallarına Göre ĠĢ Ġlanları
3.1.2.6.1. Gazeteler
Gazeteler, personel bulma işlevini yerine getirmek için ilan verilen kaynakların
başında gelen en geleneksel yöntemdir. Personel bulmak için gazeteye verilen ilanlar
belirli coğrafi alanlara yoğunlaşabilir ve güncel olarak iş arayan kesimin kolay
erişimi için sınıflandırılabilir. Bu ilanlar kısa sürelidir ve ilanın boyutu dikkat
çekmesi istenen oranlarda ayarlanabilir. Bunlar gibi olumlu yanları ile birlikte gazete
ilanlarının adaylar tarafından gözden kaçırılma ya da ihmal edilme ihtimali yüksektir.
Rekabet içinde olunan ilanlarla birlikte yer alma olasılığından dolayı ilanın üzeri
örtülebilir ve verilmek istenen mesaj kalabalıkta kaybolabilir. Gazetenin dağıtımı
işinin ve gazete okuyucularının doğası gereği, bu ilanların ulaşacağı kitle kişiler
bakımından özelleştirilemeyeceğinden, ilan ile ilgilenmeyecek okurlar için bile
96
Anat Rafaeli ve Amayla L. Oliver, „‟Employment ads: A Configurational Research Agenda‟‟,
Journal Of Management Inquiry, c. 7, s. 4 (1998): 344. 97
age, 345.
36
masraf yapılması gerekir. Ayrıca çoğu zaman baskı kalitesi, beklenen sonucu veya
beklenen etkiyi yaratmayabilir. 98
İş ilanları büyük bir yoğunlukla gazetelerin Pazar eklerinde ya da Pazar günleri
yayınlanan özel gazetelerde yer alır. Eğer bir işveren, toplumun geniş kesimlerince
sahip olunabilecek niteliklerde bir çalışan arıyor ya da aradığı çalışanın içinde
bulunduğu meslek grubu toplumda yaygın durumda ise bu işveren, gazete ilanlarını
kullanarak etkili bir sonuç alabilir. Ender bulunan yeteneğe ya da bilgiye sahip bir
çalışan arandığında, gazete ilanları, gözden kaçırılmak a da hedefe ulaşamamak gibi
etkinsizliklere yol açar. 99
3.1.2.6.2. Dergiler
İş ilanlarının yer aldığı bir diğer kaynak olan dergiler ise, özelleşmiş okuyucu
kitlelerine görece kolay ulaşabildiği için, özelleşmiş iş ve meslek gruplarına
doğrudan yönelebilir. Dergiler, işverene ilan maliyeti ile orantılı bir ilan boyutu
esnekliği sağlarken, ilanlar baskı kalitesi bakımından da daha olumlu sonuç verir.
Bununla birlikte uzun süreli olarak yayınlanabilmesi dolayısıyla ve saklanarak tekrar
okunması sayesinde, ilanların adaylara daha etkin bir şekilde ulaşmasını ve kalıcı
olmasını sağlar.100
İş ilanlarının duyurulmasında kullanılan diğer yaygın mecralar radyo ve televizyon
reklamlarıdır. Kısmen radyolarda, özellikle de televizyonlarda yayınlanan ilanların
fark edilmesi kolaydır. Güncel olarak iş arama süreci içinde bulunmayan adaylara
dahi ulaşabilir. Coğrafi yayılım ve coğrafi özelleşme imkanlarını içerir. Yaratıcılığa
imkan tanıyarak daha etkili olabilir. Bütün bu olumlu özelliklerinin yanı sıra,
yalnızca kısa ve öz iletiler verebilir, karmaşık iletileri algılatma gücü zayıftır. Anlık
gerçekleştiği için, adayın geri dönüp tekrar iletiyi algılaması yalnızca yayın sıklığı ile
mümkündür. Getirdiği yaratıcılık ve yaygınlık ile doğru orantılı olarak yüksek
maliyetlidir. Bu yüksek maliyetine rağmen, özellikle hedeflenen kitlenin yanı sıra,
tüm kişilere yöneldiği için kaynakların etkinsiz kullanımına sebep olur.101
98
Bernard S. Hodes, „‟Planning For Recruitment Advertising: part 2‟‟, Personel Journal, c.62, s.6
(1983): 499. 99
Fisher, Schoenfeld ve Shaw, age, 183. 100
Hodes, age, 499. 101
age, 499.
37
3.1.2.6.3. Ġnternette Yayınlanan ĠĢ Ġlanları
İnternette yayınlanan iş ilanları, iş arayanlara zaman ve maliyet etkinliği sağlar. İş
arama sürecinin coğrafi kapsamı geniş olduğunda bu yöntem sıklıkla tercih edilir.
İnternet, kişiler arası yakın ilişkiler kurmak kadar etkili bir iş arama yöntemi olmasa
da, iş ilanlarının yayınlandığı diğer mecralara göre daha üstün bir iş arama biçimidir.
Özellikle mevcut durumda çalışmakta olup işvereninin iş arama süreci içinde
olunmasına karşı göstereceği tavırdan çekinen ve ücret düzeyini daha yukarı çekme
arayışında olan bir kişi için internetteki iş ilanları önemli bir iş arama yöntemidir.102
İnternet önceleri yalnızca bilişim şirketleri ve bu sektördeki personel bulma
faaliyetleri ile ilişkilendirilirken, günümüzde yönetici kadrolarını da kapsamak üzere
her türden ve her düzeyde nitelikli çalışan bulmanın yöntemi olmuştur. İnternetin bu
özelliği, işverenlere ve işçilere daha çok imkan sunmasıyla ortaya çıkmıştır.
Öncelikle internette yayınlanan iş ilanları, ilanların yayınlanabileceği diğer
mecralardan daha düşük maliyetlidir. Bu özelliğinin yanında, adaylardan daha hızlı
yanıtlar alınarak zaman etkinliği sağlar. İş ilanlarının yer aldığı veri tabanları, istenen
ve istenmeyen özellikteki adaylar göz önünde bulundurularak genişletilebilir ya da
daraltılabilir, böylelikle personel bulma süresinin görece kısalmasını sağlar. 103
İnternette yayınlanan iş ilanlarıyla personel bulma yöntemi, beklenen niteliklerdeki
adaylara ulaşmayı kolaylaştırması yanında bir takım yan etkilere de sahiptir.
Bunlardan biri, işverenin rakiplerinin onun mevcut çalışanlarına kolaylıkla
erişebilmesidir. Ücret artışlarının, çalışanların iş değişikliğine gitmelerinin temel
sebebi olarak düşünüldüğünde, iş ilanlarının internet yoluyla kolay erişilebilir hale
gelmesi, çalışanları piyasadaki diğer işverenlerin ücret düzeyleri hakkında fikir
sahibi yapabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün bunlar çalışanlara daha
önce sahip olmadıkları bir bilgi kaynağı ve çeşitli seçenekler sunarken, çalışanların
kuruma bağlılıkları da bundan olumsuz yönde etkilenebilir. Piyasada birçok iş
imkanının olduğunu düşünen çalışanın mevcut işine bağlılığı azalır. Kimi işverenler
mevcut çalışanlarının bu bağlamdaki çabalarını kısıtlama yoluna gitmeyi denerken,
kimi işletmeler de mevcut çalışanlarının bu tür bilgiye erişiminin bulunduğunu göz
102
Daniel C. Feldman ve Brian S. Klas, ‟‟Internet Job Hunting: A Field Study Of Applicant
Experiences With On-Line Recruiting‟‟, Human Resource Management, c. 41, s. 2 (2002) 175. 103
Diane Arthur, Employee Recruitment & Retention Handbook ( New York: Amacom, 2001),
125.
38
önünde tutarak, çalışanlara sundukları olanaklarını bu biçimde düzenleme yoluna
gitmektedirler.104
İş arayanlar ve personel arayanlar, internet ortamındaki ilanlara erişmek için ilan
panosu ya da ilan tahtası ( job – boards ) şeklinde tasarlanmış internet sitelerini
kullanırlar. Bu tür internet siteleri, kullanıcılarına istenilen kadro için istenilen
zamanda ve her türlü içerikte ilan verme, yayınlanan ilanlara başvuru alma, ilana
başvuru yapanları niteliklere göre eleme ve seçilenleri inceleme imkanı sunar.105
Bunun yanında iş ilanlarının yayınlandığı bu sitelerde istenen nitelikteki adaylardan
oluşan bir aday havuzu oluşturulabilir, havuza alınan adaylarla iletişime geçilebilir
ve başvurulara cevap alınıp verilebilir. 106
104
Peter Capelli, „‟Making The Most Of On - Line Recruiting‟‟, Harward Business Review c. 79, s.
3 ( 2001 ): 145. 105
Yenibiris Resmi İnternet Sitesi,
http://www.yenibiris.com/StaticFiles/Yenibiris/Sunum/kurumsal_brosur.pdf [16.01.2009]. 106
Secretcv Resmi İnternet Sitesi, http://www.secretcv.com/footer/avantaj.php [16.01.2009].
39
4. KOCAELĠ ĠLĠNDE YAYINLANAN Ġġ ĠLANLARININ AYRIMCILIK
ĠFADELERĠ AÇISINDAN ĠNCELENMESĠ
4.1. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi
Günümüz Türkiye‟ sinde yaşanan ekonomik durum ve bunun beraberinde getirdiği
yoğun işsizlik ortamı, çalışma yaşamına katılmayı ve hatta çalışma yaşamında
hayatta kalmayı zorlaştırmaktadır. Bu yoğun işsizlik ortamı, çalışmaya istekli olan ve
çalışabilecek durumda olan herhangi bir kişinin bile çalışma yaşamına girişini
zorlaştırırken, doğuştan ya da sonradan edinilen bazı nitelikler nedeniyle
diğerlerinden farklı bir biçimde algılanan insanlar için bu süreç daha da
zorlaşmaktadır.
Toplumsal ve kültürel yapıda halihazırda var olan bazı eşitsizlikler ve ayrımcı
uygulamalar, insan yaşamının her safhasında gözlenebileceği gibi, çalışma hayatında
da birçok kişi ve gruplar için mağdur edicidir. Bu eşitsiz ve ayrımcı uygulamalar,
çalışma yaşamında da her safhada gözlemlenebilir. Personel bulma sürecinde iş
ilanları üzerinden ayrımcılığın incelendiği bu araştırmada, iş ilanlarında iş ile ilgili
olmayan durumlarda ayrımcı ifadeler kullanılıp kullanılmadığı ve iş ilanlarında
aranan niteliklerin ayrımcı olup olmadığı araştırılmıştır.
Personel bulma sürecinde uygulanan eşitsizlik ya da ayrımcı uygulamalar ilk bakışta
işverenlerin hareket alanlarını genişletici gibi gözükse de, gelecekte işe alınanlar ile
iş arasında uyumsuzluğa, motivasyon eksikliğine, hukuksal ve etik sorunlara yol
açabilirler. Tüm bu unsurlar bir araya gelerek çalışanların ve işverenlerin başarısız
olmasına ve dolayısıyla verimsizliğe yol açar.
İşgörenler bakımından çalışma hayatına atılan ilk adım olan personel bulma
sürecinde meydana gelen ayrımcı uygulamalar, diğer ayrımcı uygulamaların ortaya
çıkmasına dahi fırsat vermeyecek şekilde ve doğrudan ifade edilerek istenen bazı
özellikler dolayısı ile çalışma hayatındaki diğer süreçlerden daha keskindir. Bu
istekler de çoğunlukla iş ilanlarındaki nitelik ifadelerinde belirtilir ya da belirtilmese
dahi fiili durumla birlikte ortaya çıkar.
40
Çalışma hayatında tutunabilmek bir yana, ayrımcı ifadeler içeren iş ilanları yoluyla
çalışma yaşamına girmek zaman zaman zorlaştırılmakta, hatta bazı kişi ve gruplar
için imkansız hale getirilebilmektedir. Çalışma yaşamındaki diğer ayrımcı
uygulamalarla birlikte, çalışma yaşamında atılacak adımların hazırlığı olan iş
ilanlarındaki ayrımcılığın ortaya konulması, normal koşullarda dahi iş bulmada
zorlanan adayların bu tür iş ilanları ile daha da mağdur olma olasılığı, adayların
sürecin diğer aşamalarında bazı ayrımcılıkları içselleştirmesine ve kanıksamasına yol
açması, kendisine yapılan ayrımcılığı zaman zaman fark etmeden kabullenmesi ve
daha sonra normalleştirerek yaygınlaştırması olasılığı bakımından önemlidir.
4.2. AraĢtırma Soruları
Bu çalışma ile cevabı aranan sorular şunlardır.
Kocaeli ilinde internette yayınlanan iş ilanlarında ayrımcı öğeler yer almakta
mıdır.
Kocaeli ilinde internette yayınlanan iş ilanlarında ayrımcı öğeler ne oranda
yer almaktadır.
Kocaeli ilinde internette yayınlanan iş ilanlarında yer alan ayrımcı ifadeler
hangi iş alanlarında yoğunlaşmaktadır.
Kocaeli ilinde internette yayınlanan iş ilanlarında yer alan ayrımcı ifadeler
hangi kadrolar için yayınlanan ilanlarda öne çıkmaktadır.
4.3. AraĢtırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları
4.3.1. AraĢtırmanın Kapsamı
Araştırmanın evreni Türkiye‟ de sanayileşmenin en yoğun şekilde konumlandığı
illerden biri olan Kocaeli ilidir. Kocaeli, Marmara Bölgesi‟ nin doğusunda, 3.505
km² lik yüzölçümü ile Türkiye´nin en küçük 7. ilidir. Kocaeli İlinin nüfusu 1.378
milyon dolayında, yıllık nüfus artış hızı binde 27 ve km²‟ye düşen nüfus miktarı 344
kişidir. 1960´ larda girdiği hızlı sanayileşme süreciyle birlikte önemli ölçüde göç
alan Kocaeli, çeşitli ekonomik ve sosyal işlevler açısından Tekirdağ‟ dan başlayarak
Düzce‟ ye kadar Devam eden metropoliten alanının bir parçasını oluşturmaktadır.107
107
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Resmi
İnternet Sitesi.
41
Kocaeli‟nin sanayileşmesinde en önemli etken, tüm ulaşım olanaklarına sahip
olmasıdır. Kara ve demiryolu ağları ile yapılan taşımacılık özellikle Avrupa ve
Ortadoğu‟ya doğru gerçekleştirilmektedir. Kamuya ait limanlar ( Derince ve
Yarımca ) ve 35 özel iskele ile yapılan deniz taşımacılığı önemli bir boyuta
ulaşmıştır. İstanbul ve Bursa gibi önemli ticaret ve sanayi merkezlerine yakınlığı,
yatırımlar açısından Kocaeli‟yi öncelikli kılmaktadır. Kocaeli‟ nin şehir merkezi olan
İzmit‟ in İstanbul‟ a uzaklığı 85 km‟ dir. İstanbul‟un batı yakasında bulunan Atatürk
Hava Limanı ve doğusunda faaliyet gösteren Kocaeli il sınırındaki Sabiha Gökçen
Havalimanı ile hava ulaşımı sağlanabilmektedir. Ayrıca Kocaeli Avrupa Transit
Karayolu ( TEM otoyolu ) üzerindedir. 108
Kocaeli, ülke imalat sanayinde İstanbul´ dan sonra en gelişmiş ildir. Kocaeli
ekonomisinin tamamına yakını sanayiye dayalıdır. İlk sanayileşme girişimleri kamu
kuruluşlarınca başlatılmış, en eski endüstri kuruluşu, Osmanlı İmparatorluğu´ndan
beri (1834) etkinliğini sürdüren Hereke Dokuma Fabrikası olmuştur. İzmit´e ayrı bir
ekonomik potansiyel kazandıran Seka Kağıt Fabrikası da oldukça eskidir (1934). Bu
fabrika ile önce dokuma ve orman ürünleri etrafında oluşan endüstri daha sonra
Petrol Ofisi (1941), TÜPRAŞ (1960) ve PETKİM (1965)´in kurulmasıyla petrol
ürünleri ve petrokimya etrafında gelişmiş; son yıllarda da organik kimya, metal, gıda,
ilaç, gübre, boya ve gemi inşaat endüstrilerine yönelerek çeşitlilik kazanmıştır.
Kocaeli´de sanayi ve ticaretin erken gelişmeye başlaması, tarım sektörünün il
ekonomisi içerisindeki ağırlığını sanayi lehine azaltmıştır. Bu yapısal değişimden
hayvancılık da etkilenmiştir. Körfezin gelişen sanayi ve kentsel yapının atıklarıyla
büyük boyutta kirlenmesiyle balık tür ve miktarlarındaki yok oluş ve azalışlar
balıkçılıkla uğraşanların bu faaliyeti terk etmelerine neden olmuştur. Kocaeli
Marmara Bölgesinin orman bakımından zengin olan doğu bölümünde yer aldığı
halde ormancılık konusunda Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır. Bununla birlikte
yeraltı kaynakları açısından da zengin değildir. Madencilik gelişmemiştir ve ilin
http://www.kocaelikulturturizm.gov.tr/Genel/Default.aspx?F6E10F8892433CFF445139E278E0BCE2
8B7FFF74C64F9CCA. [ 10. 05. 2010 ]. 108
Kocaeli Sanayi Odası Kurumsal İnternet Sitesi.
http://www.kosano.org.tr/common/default.asp?id=63 [15. 04. 2010 ].
42
ekonomisine katkısı yok denecek kadar azdır fakat taş ve toprağa dayalı sanayilerin
hammaddeleri üretilmektedir. 109
Kocaeli ilinde Kocaeli Sanayi Odası‟ na bağlı yaklaşık 1800 sanayi kuruluşu
faaliyetini sürdürmektedir. Sanayi kuruluşları ağırlıklı olarak Gebze, İzmit ve Körfez
ilçelerinde toplanmıştır. Türkiye‟ nin 100 büyük sanayi kuruluşunun 27‟si
Kocaeli‟nde bulunmaktadır. Bu kuruluşlar, Türkiye‟ nin imalat sanayi tüketim
mallarının %2,82‟si, ara mallarının %22,03‟ü ve yatırım mallarının %10,23‟ü
Kocaeli‟nde üretmektedirler. Kocaeli‟nin imalat sanayi açısından ülke içindeki payı
%13, dış ticaretteki payı ise yaklaşık 14 milyar $‟ lık ihracat ve 34 milyar $‟ lık
ithalat ile %18‟dir. Kocaeli‟nde faaliyet gösteren önemli sektörlerin Türkiye
içerisindeki payı incelendiğinde %28 ile kimya sanayi birinci sırada yer almaktadır.
Bunu sırasıyla metal eşya sanayi, metal ana sanayi, otomotiv sanayi, makine sanayi
ve taş ile toprağa dayalı sanayi izlemektedir. Bununla birlikte ülke genelinde
tüketilen elektrik enerjisinin yaklaşık %10‟unun Kocaeli ili tarafından tüketilmesi,
üretimin boyutlarını ortaya koymak bakımından önemli bir veri olabilir. 110
Bölgede yoğunlaşan sanayi kuruluşları ile birlikte; eğitim, bilimsel araştırma ve
geliştirme merkezleri de Kocaeli‟nde oluşmaya başlamıştır. Kocaeli Üniversitesi, il
sınırındaki Sabancı Üniversitesi, Marmara Araştırma Merkezi, Gebze Yüksek
Teknoloji Enstitüsü, TÜBİTAK, TSE Merkez Laboratuarları, TEKMER (Teknoloji
Geliştirme Merkezi), TÜBİTAK Teknoparkı, GOSB Teknoparkı ve KOÜ
Teknoparkı sanayinin teknolojik gelişmesine olanak sağlayacak kurum ve
kuruluşlardır.
Sanayinin gelişmişliği yanında; Kocaeli ilinin kişi başına yarattığı milli gelir 25.000
$ dolayında ve Türkiye ortalamasının üç katı boyutundadır. Bölgedeki ticaret yapısı
incelendiğinde, il çapında yaklaşık 45.000 civarında ticarethane bulunduğu
görülmektedir. Büyük mağazacılık girişimleri yörede ticari yapının bölgesel nitelik
kazanmasına yol açmaktadır. Bölgedeki ticaret odalarına kayıtlı toplam üye sayısı
20000 civarındadır. Kişi başına düşen yıllık milli gelir açısından ise Kocaeli son
yıllarda ülke genelinde ilk sıralarda yer almaktadır. Genel bütçe ve vergi gelirlerine
katkı bakımından Kocaeli %17,41 ile Türkiye sıralamasında 2. sırada yer almaktadır.
109
Kocaeli Ticaret Odası Resmi İnternet Sitesi. http://www.koto.org.tr/tr/2hz.asp?islem=incele&id=47
[ 16. 04. 2010 ]. 110
Kocaeli Sanayi Odası, age.
43
Kocaeli bir sanayi kenti olarak il katma değerinin %69,9‟unu sanayi sektöründe
yaratmaktadır. 111
Yaklaşık 1600 sanayi kuruluşunun 124‟ü yabancı sermayelidir. 2007 yılında İSO
(İstanbul Sanayi Odası ) 500 içerisinde Kocaeli Sanayi Odası ( KSO ) üyesi
kuruluşların sayısının 84 olduğu görülmektedir. 84 KSO üyesi sanayi kuruluşu,
üretimden satışlardan %29,9 oranında pay almıştır. 2006 yılında KSO üyesi
kuruluşların ihracattaki payı %27,5 olup 2007 yılındaki ihracatı %28,5 düzeyine
çıkmıştır. 81 Büyük KSO üyesi sanayi kuruluşlarının 42‟si yabancı sermayelidir.
171.714 kişi çalışan nüfusu ve ortalama %8,8 işsizlik oranı ile Kocaeli‟nde yatırım
yapmak isteyen firmalar için ara eleman ihtiyacını karşılayacak insan kaynağı
bulunmaktadır. İlde bunu destekleyen meslek liseleri, çıraklık eğitim merkezleri ve
meslek yüksek okulları mevcuttur.112
Bu çalışmada Kocaeli ilinin incelenmesi, belirtilen ekonomik etkinlikleri ve
özellikleri ile işçi işveren ilişkilerinin yoğunlukla yaşandığı bir il olması açısından
önemli görülmektedir. Bu bağlamda, özellikle ildeki büyük sanayi kuruluşlarının
işgücü talebi yoğun olmakta, böylelikle de personel bulma faaliyetleri yoğunlukla
sürdürülmektedir. Bu bakımdan, Kocaeli ilindeki işverenlerin yayınladığı iş ilanları
bu yoğun faaliyetin bir yansıması olarak incelenecektir. Herhangi bir dönemde bu
kuruluşlardan herhangi birinin yayınladığı herhangi bir ilanın bulunması olasılığı
yüksek oranda olup, yayında olan iş ilanı bulma güçlüğü bulunmamaktadır. Ayrıca
bu ilanlar özellikle büyük kurumsal şirketlerin, görece daha standartlaştırdığı
süreçlerin yansıması olacaktır.
Araştırmada kullanılacak iş ilanları; internet ortamında yaygın olarak kullanılan iş
ilanı sitelerinden seçilmiştir. Günümüzde en etkili ve yaygın kullanılan iş arama
yöntemi olması ve işverenlerin son yıllarda bu mecraya diğer mecralara oranla daha
yoğun ilgi göstermesi dolayısıyla araştırmada yalnızca internette yayınlan iş ilanları
değerlendirmeye alınmıştır. İnternet sitelerinde yayınlanan iş ilanları; geriye dönük
arama yapılabilmesi, veri tabanında iş arayan tarafından sahip olunan niteliklere göre
filtreleme yapılabilmesi, işverenlere özgeçmişleri saklama ve aranılan niteliklere
göre aday havuzu oluşturma seçenekleri sunması bakımından diğer mecralarda
yayınlanan iş ilanlarına görece üstünlük sağlamaktadırlar. Türkiye‟ de iş arama ve iş
111
age. 112
Kocaeli Sanayi Odası, Kocaeli’ nde Yatırım Yapmak Ġçin 10 Neden ( Kocaeli 2007 ).
44
ilanı verme işlevlerini yerine getiren ilan sitelerinden en çok bilinenleri olan
Yenibiris.com ve Kariyer.net siteleri, bu araştırmanın kapsamına alınmıştır.
İnternette yayınlanan iş ilanlarını inceleyeceğimiz ilan sitelerinden biri olan
Kariyer.net; yetkili yöneticilerle mülakat yoluyla elde edilen bilgilere göre; Türkiye
genelinde 11.100.000 kayıtlı iş arayan adayın özgeçmişini veri tabanında
bulundurmaktadır. Bunun yanında siteye kayıtlı iş ilanı yayınlatan işveren sayısı
23.900 olarak açıklanmıştır. Siteye bir ay içinde ortalama 9.500 yeni iş ilanı
eklenmekte, site bir hafta içinde 24.500.000 defa görüntülenmektedir. Sitede
yayınlanan ilanlara bir günde yaklaşık 125.000 başvuru yapılmaktadır. 1999 yılından
beri faaliyet gösteren Kariyer.net sitesi yoluyla istihdam edilen aday sayısı 500.000
dolayında olarak bildirilmiştir. Ayrıca bu site, gerek işverenlerin gerekse adayların
etkinliği bakımından Kocaeli ilinde de etkin biçimde kullanılmaktadır. Kariyer.net
sitesi veri tabanında Kocaeli ilini ikamet adresi olarak gösteren aday sayısı 305.932
olarak bildirilmiştir. Kocaeli ilinden sitenin veri tabanına kayıtlı kurumsal üye sayısı
da 3.822 dir. Bütün bunların yanında Kocaeli ilinden bu siteye son bir yıl içinde
2.782.821 defa ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Habertürk adlı gazetenin insan
kaynakları gazetesi niteliğinde hazırladığı ek, Kariyernet sitesinin desteği ile
hazırlanmakta ve bu sitenin ilanlarını içermektedir.
İş ilanlarını inceleyeceğimiz diğer bir ilan sitesi olan Yenibiris.com sitesi, özellikle
basın alanında etkinliği ile tanınan Doğan Holding bünyesinde faaliyet
göstermektedir. Bu bakımdan gazete, televizyon, dergi ve internet yayıncılığı
alanında geniş çapta faaliyet gösteren grubun, sözü edilen mecralarda yayınlanan iş
ilanlarının tamamını, Yenibiris.com sitesinde görmek mümkün olabilmektedir.
Yenibiris.com bu yapısı ile; bağlı bulunduğu şirketler grubu gazeteleri olan Hürriyet,
Referans, Milliyet, Radikal, Posta ve Vatan gazetelerinde ve bunların eklerinde
yayınlanan iş ilanlarını da kapsamaktadır. Yenibiris.com ayrıca; yakın zamana kadar
ayrı bir ilan sitesi olarak faaliyet gösteren insankaynaklari.com u da bünyesine
katarak bu siteye yapılan ziyaretleri, kendi adresine doğrudan yönlendirmektedir.
Tüm bu özellikleri yanında, Yenibiris.com bünyesinde yaklaşık 56.000 kurumsal üye
ve 10.500.000 özgeçmişi veri tabanına kayıtlı aday bulundurmaktadır. Site günde
3.500.000 defa görüntülenmekte, bu sayı ayda 85.000.000 defaya kadar çıkmaktadır.
Kişilerin birden fazla ziyaret ve görüntülemelerini eleyerek yapılan sayımda ise,
45
Yenibiris.com sitesini günde 250.000, ayda da 2.500.000 dolayında kişinin ziyaret
ettiği bildirilmektedir.113
4.3.2. AraĢtırmanın Sınırlılıkları
İncelenen iş ilanı siteleri, iş arayan kullanıcılar için iş arama ölçütleri kullandırmakta
ve çeşitli ilan süzme seçenekleri barındırmaktadırlar. İşverenler ise ilgili sitelerin
aynı zamanda müşterileri olup, sitede adayları ve başvuruları süzme, ilanların
görünme süresini arttırma ve azaltma, ilanları yayından kaldırma seçeneklerine
sahiptir. Bu noktada iş ilanları, işverenler tarafından ödenen belirli bir ücret
karşılığında bu ilan sitelerinde yayınlanırlar. İş arayanlar ise herhangi bir bedel
ödemeksizin bu ilanları görüntüleyebilir ve ilanlar arasında çeşitli arama ve süzme
seçeneklerini kullanabilirler. Siteye işveren veya bir tüzel kişilik olarak kayıtlı
olmanın imkansızlığı nedeniyle, iş ilanlarını görüntüleme ve süzme imkanları, iş
arayanlara tanınan imkanlarla sınırlı kalmıştır. Bu anlamda iş ilanlarının
görüntülenebileceği tarih aralığı seçeneği, iş arayanlar için Kariyer.net sitesinde
geçmişe doğru son 15 güne kadar, Yenibiris.com sitesinde de geçmişe doğru son 30
güne kadardır. Bu haliyle bu tarih aralıkları dışında önceden yayınlanmış ilanlar
kapsam dışında kalacaktır.
Araştırma kapsamına alınan Kocaeli ilinde yayınlanan ilanlar, Kocaeli ilinde faaliyet
gösteren kuruluşların yoğunlaştığı faaliyet alanlarını yansıtır. Sanayi ve üretim
ağırlıklı bu yapıda, hizmetler ve bankacılık gibi bazı iş alanları görece az yer
bulmaktadır. Bunun gibi, Kocaeli ili büyük ölçekli sanayi kuruluşlarına ev sahipliği
yapsa da, bu kuruluşların bir kısmının yönetim ve idaresi diğer illerden ya da yurt
dışından yapılmaktadır. Bu husus, aranan işgücünün yapısını ve ilanların
yoğunlaştığı kadroların dağılımını etkileyebilir. Ayrıca bu ildeki kamu kurumları ve
kamuda iş arayanlar, merkezden atamaya ve merkezi sınava bağlı olmaları nedeniyle,
bu sitelerdeki ilanlarda temsil edilmezler.
İş ilanlarında, adayda olması beklenen özellikler ile işin ilgisinin kurulması,
araştırma kapsamında ancak iş ilanında iş tanımına yer verilmiş olması ile
sağlanabilir. İş tanımı içermeyen ilanlar, bu gerekçeyle araştırma kapsamına
alınmamıştır. Araştırma kapsamına alınan iş tanımlı ilanlar, işi gerçekçi biçimde
yansıtmaları ölçüsünde işi gerçekten tanımlayabilirler. Zira iş ile aday ilişkisinin
113
Yenibiris Resmi İnternet Sitesi, http://www.yenibiris.com/YenibirisHakkinda/Hakkimizda.aspx
[15. 05. 2010 ]
46
araştırma kapsamında tarafsız bir biçimde ele alınabilmesi, ancak iş tanımı yoluyla
olabilmekte, ayrıca iş ile kendi arasında bir uygunluk ilişkisi oluşturmaya çalışan
aday da ancak ilandaki iş tanımından yola çıkabilmektedir. İşin gerekliliklerinin aday
ve araştırmacı bakımından anlaşılmasının aracı olan ilandaki iş tanımlarının, işi
gerçekçi olarak yansıtmadaki yetersizliği bir kısıt olarak düşünülebilir. Son olarak iş
ilanlarını ve ayrımcılığı bu bağlamda ele alan ve aynı zamanda erişilebilir olan
kaynakların azlığı bu çalışma için bir kısıt oluşturmaktadır.
4.4. AraĢtırmanın Yöntemi
Yayınlanan iş ilanlarında, ilan metninde geçen ifadeler incelenerek, bu ifadeler
ayrımcı öğeler bakımından değerlendirilmiştir. Bu verilerin incelenmesinde iş ilanları
birer belge olarak ele alınmış ve bu belgelerden elde edilen veriler, içerdiği cümleler
üzerinden içerik çözümlemesine tabi tutulmuştur. Bu cümleler içeriğinde önceden
tanımlanan ayrımcılık öğeleri aranmıştır.
İlgili iş ilanı sitelerinde yayınlanan ilanlar; önce Kocaeli iline göre süzülmüş, ortaya
çıkan listeden Kocaeli iline özgü olmayan fakat „‟Tüm Türkiye‟‟ seçeneği ile
işaretlenmesi dolayısı ile Kocaeli ili seçildiğinde de listede beliren ilanlar
ayıklanmıştır. Bu ayıklama işlemi „‟ Tüm Türkiye için yayınlanan ilanları gizle „‟
düğmesi ile yapılarak; gerçekten Kocaeli ilinde yerleşik bir işveren ve Kocaeli ilinde
yayınlanmış bir ilan listesine ulaşılmıştır. Kocaeli ili seçildikten sonra, bu ilanlarda
firma adının gizlenmemiş olması gözetilmiş ve firma adı belirtmeden „‟sektöründe
öncü‟‟, „‟alanında lider‟‟ gibi ifadelerle kendini tanıtan ilanlar dikkate alınmamıştır.
Bu işlem de gerçekleştirildikten sonra, iş ilanı sitesinin sunduğu eğitim seviyesi,
cinsiyet, engellilik, iş alanı, pozisyon gibi filtreleme seçenekleri göz ardı edilmiş,
dolayısıyla Kocaeli ilinde, tüm Türkiye için yayınlanmış ilanlar dışında, firma adı
verilmiş her bir ilan, sitenin geçmişe doğru arama yapmaya izin verdiği en uzun tarih
aralığına göre, bir ilan yalnızca bir defa ele alınmak suretiyle incelenmiştir.
Kariyernet sitesinde, 15.04.2010 tarihinde iş ilanları taranmaya başlanmış ve 15 gün
geriye doğru arama seçeneği ile 29.03.2010 ve 15.04.2010 tarihleri arasında
yayınlanan ilanlar incelenmiş, Yenibiris.com sitesinde 20.04.2010 tarihinde iş
ilanları taranmaya başlanmış ve geriye doğru 30 gün arama seçeneği ile 19.03.2010
ve 20.04.2010 tarihleri arasında yayınlanan ilanlar incelenmiştir.
47
4.4.1 Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini Ġnanca Dayalı Ayrımcılık
İlanların metninde; aranan adayın herhangi bir ırka, ırkını belli edebilecek bir renge,
soya, ulusal ya da etnik kökene ve dinsel inanca sahip olması gerektiğine vurgu
yapılıp yapılmadığı incelenerek, bu gibi tercihler ayrımcılık ifadesi olarak kabul
edilecektir. Bunun yanında kamu kurumlarının ilanları dışında, „‟Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olmak‟‟ ya da „‟Türkiye Cumhuriyeti Pasaportu sahibi
olmak‟‟ ifadeleri, iş ile ilgili olmadığı durumlarda ayrımcı ifade olarak kabul
edilecektir.
4.4.2 YaĢa Dayalı Ayrımcılık
İlan metninde, iş ile ilgisi olmadığı halde yaş tercihi ya da adayın yaşına ilişkin
ifadeler ayrımcı olarak kabul edilecektir. Bu ifadeler doğrudan ayrımcılık
bakımından şu şekilde sıralanabilir:
Belirli bir yaşı aşmamış olmak şeklindeki ifadeler.
Belirli bir yaştan gün almamış olmak şeklindeki ifadeler.
Belirli bir yaştan büyük olmamak şeklindeki ifadeler.
Kanunen korunması gerekli kesimler dışında belirli bir yaştan küçük
olmamak ifadesi.
Belirli bir yıldan önce doğmuş olmak ifadesi.
Belirli bir yıldan sonra doğmuş olmak ifadesi.
Belirli bir yaş aralığı belirten ifadeler.
Bunun yanında yaşa dayalı ayrımcılığın dolaylı şekilde ifade edildiği durumlar,
ilanlarda şu ifadelerin geçmesi halinde değerlendirmeye alınacaktır:
Belirli bir yıl benzer işlerde çalışmış olmak ifadesi.
Belirli bir yıl deneyim sahibi olmak.
4.4.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık
İlanlarda cinsiyete dayalı ayrımcılık, metinde iş ile ilgisi olmayan durumlarda belirli
bir cinsiyete mensup adayların başvurmasını engelleyecek ifadelerin varlığı
durumunda değerlendirilecektir. Bu bağlamda iş ile ilgili olmayan durumlarda
„‟erkek‟‟ ya da „‟kadın‟‟ olmak şartı ayrımcılık ifadesi olarak kabul edilecektir.
Bunun yanında doğrudan belirtilmediği halde askerlik ya da annelik kavramlarına
48
vurgu yaparak üzeri örtülü biçimde cinsiyet tercihi belirten ilanlar ve çift cinsiyetliler
ile cinsiyet değiştirenlerin başvurusunu engelleyen ilanların da ayrımcılık ifadesi
taşıdığı varsayılacaktır.
Cinsiyet ayrımcı ifadelerin araştırılması sırasında, bir işin ya da mesleğin toplum
tarafından kadınlara ya da erkeklere özgü meslekler ya da işler olarak algılanıyor
olması, bu işin ya da mesleğin çoğunlukla kadınlar ya da erkekler tarafından yerine
getiriliyor olması veya yoğun fiziksel ve duygusal çaba gerektiriyor olması gibi
geleneksel olarak cinsiyet ile ilişkilendirilebilecek unsurlar kullanılmayacaktır.
Bunun yanında ( örneğin kadın ayakkabısını ayağına giyerek tanıtan bir model ya da
tıraş bıçağı tanıtımı sırasında sakal tıraşı olması gereken erkek bir model gibi ) belirli
bir cinsiyetin bu işin yapılması için zorunlu bir nitelik olması, bu ifadeleri kapsam
dışında tutar. Bu bakımdan, bir işin herhangi bir cinsiyet ile ilgisi olduğunu, iş
ilanında gerekçelendirilmiş olması aranacaktır.
4.4.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık
İşin yapılması için zorunlu olan bedensel ve ruhsal yeterlilikler dışında doğrudan
ifadelerle engelli adayların başvurusunu kısıtlayan ilanlar ayrımcı olarak
değerlendirilecektir. Bunun yanında iş ile ilgisi olmadığı halde etkin araç kullanmak,
seyahat engeli bulunmamak gibi ifadeler iş ile ilgisinin tespit edilemediği durumlarda
ayrımcı olarak kabul edilecektir.
4.4.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
İş ilanının metninde, iş ile ilgisi gerekçelendirilmeyen durumlarda eğitim seviyesi
tercihi yapan ya da doğrudan eğitim kurumu adı veren ilanlar ayrımcı olarak kabul
edilecektir.
İşi, eğitim kurumu ile ilişkilendirmek; işin yapılabilmesi için gereken niteliklerin,
yalnızca belirli eğitim kurumları ve belirli bir eğitim seviyesine erişmek ile
sağlanacağı olgusunu dikkate almayı gerektirir. Bu bağlamda mühendis kadrosu
arayan bir ilanın „‟mühendislik fakültesi‟‟ mezunu olmak şartı, hekim arayan bir
ilanın „‟tıp fakültelerinden mezun olmak‟‟ şartı eğitim kurumu ve seviyesi ayrımı
kapsamında düşünülemez.
İlanın metnindeki;
Belirli eğitim kurumu adı veren,
49
İsimlerini saymak suretiyle birden fazla eğitim kurumu tercihi yapan
Eğitim kurumu adları verildikten sonra „‟benzer kurumlardan mezun olmak‟‟
şeklinde bir ifade içeren
„‟Alanında öne çıkan‟‟, „‟prestijli‟‟, „‟saygın‟‟ vb. ifadelerle eğitim kurumu
tercihini dolaylı ve belirsiz bir biçimde ifade eden
ilanlar ayrımcı olarak kabul edilecektir.
4.4.6. DıĢ GörünüĢe Bağlı Ayrımcılık
İş ilanlarının metninde kişinin dış görünüşü ile ilgili ifadeler istenmesi, kişinin
görünümü ile ilgili bir sıfat yer alması ayrımcılık olarak kabul edilecektir. İş ile
doğrudan ilgisi olmadığı halde kıyafet tercihini „‟ kılık kıyafeti düzgün
olmak‟‟,‟„giyimine önem vermek‟‟ şeklinde dolaylı, belirsiz ve ölçülemeyen ifaderle
belirten ilanlar da ayrımcı olarak değerlendirmeye alıncakatır. Bunların yanında,
„‟yalnızca fotoğraflı özgeçmişler değerlendirilmeye alınacaktır‟‟ şeklinde ifade
içeren ilanlar dolaylı olarak dış görünüşe dayalı ayrımcılık kapsamına alınacaktır.
4.5. Veri Analizi
Şekil ve tablolarla ifade edilen betimsel istatistiklerin hazırlanması, iş ilanlarındaki
ifadelerin bir araya getirilerek sayılması, ayrıştırılması ve sınıflandırılması işlemleri
Microsoft Office Excel 2007 SP2 programı ile gerçekleştirilmiştir.
4.6. Bulgu ve Yorumlar
Kocaeli ilinde yayınlanan 306 ilan içerisinde, bu ilanların metninde yer alan
ifadelerin ayrımcı öğeler içerip içermediğini incelemeye fırsat veren iş tanımlı ilan
sayısı % 59.8 lik bir oranla 183 olarak bulunmuştur. İş tanımı içeren bu ilanlarda
%52.4‟ lük bir oranla 96 ayrımcı ifade tespit edilmiştir.
İncelenen ilanların iş alanları incelendiğinde, sektörler yoğunlukla Kocaeli ilinde
yerleşik sanayi kuruluşlarının faaliyet alanları ile örtüşmektedir. İlanların % 14‟ ü
metal endüstrisinde, % 13‟ ü enerji sektöründe, % 11‟ i otomotiv, % 11 i kimya ve %
9‟ u perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların ilanlarıdır.
50
ġekil 1 : Ġncelenen Ġlanların ĠĢ Alanlarına Göre Dağılımı
İncelenen ilanlar, aranan meslek gruplarına göre sıralandığında % 24‟ lük bir oranla
mühendis arayan ilanlar ilk sırada göze çarpmaktadır. İkinci sırayı % 21 oranı ile
satış alanında çalışmak üzere istihdam edilecek adaylar almaktadır. Yönetici ve işçi
ilanları da sırasıyla % 9 ve % 8 lik oranlarla en çok aranan meslek gruplarındandır.
51
ġekil 2 : Ġncelenen Ġlanların Aranan Kadrolara Dağılımı
Ayrımcı ifadeler, kimi zaman bir ilanda birden fazla defa tespit edildiğinden, içinde
en az bir kez ayrımcı ifade geçen ilan sayısı % 39.3 lük bir oranla 72 olarak
belirlenmiştir. Şekil 3‟ te ayrımcı ifade sayılarının konulara göre dağılımı
gösterilmiştir. Yalnızca bir ayrımcı ifade içeren ilan sayısı 50, birden fazla ayrımcı
öğe içeren ilan sayısı da 22 olarak belirlenmiştir. 20 ilanda iki ayrımcı ifade bir arada
görülürken, birden fazla ayrımcı öğe içeren ilanlar içinde 2 ilanda, 3 ayrımcı öğe bir
arada gözlemlenmiştir. Konusu bakımından birbirinden farklı olan ayrımcılık türleri
ayrı başlıklar içinde incelenerek, ayrımcı öğeler içeren ilanların hangi yollarla
ayrımcılığı ortaya koydukları ve bunların yoğunluğu her konu için ayrı başlık altında
belirtilmiştir.
52
ġekil 3: Ġlanlarda Geçen Ayrımcı Ġfadelerin Konularına Göre Dağılımı
Venn şeması gösteriminde, her bir ayrımcılık konusuna ait ifadelerin tek başına ve
diğer ayrımcı unsurlarla bir arada bulunma sayıları gösterilmiştir. Şekil 3‟ teki tüm
rakamların toplamı, içeriğinde en az bir ayrımcı ifade bulunduran ilan sayısını, her
bir kümenin ayrı toplamları ise incelenen ilanlar içinde tespit edilen toplam ayrımcı
ifade sayısını verir.
Engellik ve Eğitim Kurumu ve Seviyesi temelinde ayrımcı ifadeler içeren ilanların,
diğer ayrımcı unsurları içermediği şekil yardımıyla görülebilir. Üç kümenin kesişim
noktasında görülebilen bir ilan hem yaş, hem cinsiyet hem de ulusal köken
temelinde, diğer bir ilan ise hem cinsiyet, hem yaş hem de dış görünüş temelinde
ayrımcı ifadeler kullanmıştır. Bunun dışında yaş ile ilgili ayrımcı ifadeler yalnız
başına 16 defa, diğer ifadelerle birlikte 19 defa olmak üzere toplam 35 defa, cinsiyet
ile ilgili ayrımcı ifadeler tek başına 22, diğer ifadelerle birlikte 18 defa kullanılarak
16
22
4
7
4 3
1
13
1
1
Irk, Renk, Soy, Ulusal ve
Etnik Köken, Dini İnanç
Dayalı Ayrımcılık
1% Yaş
Cinsiyet
Eğitim
Kurumu
ve
Seviyesi
Engellilik
Dış Görünüş
53
toplam 40 defa ve dış görünüşe bağlı ayrımcı ifadeler tek başına 7 defa, diğer
ifadelerle birlikte 8 defa kullanılarak toplam 15 defa kullanılmıştır.
ġekil 4 : ĠĢ Ġlanlarında Ayrımcı Ġfadeler
Tablo 1 : Ġlanlarda Ayrımcı Ġfadelerin Yer Alma Miktar ve Oranları
Konu Bakımından
Ġlandaki Ayrımcılık Türü Ayrımcı İfadenin İlanlarda
Yer Alma Miktarı
Ayrımcı İfadenin İlanlarda
Yer Alma Oranı ( % )
Irk, Renk, Soy, Ulusal ve
Etnik Köken Ve Dini
İnanca Dayalı Ayrımcılık
1 1
Yaşa Dayalı Ayrımcılık 35 36
Cinsiyete Dayalı
Ayrımcılık
40 42
Engellilere Yönelik
Ayrımcılık
1 1
Mezun Olunan Eğitim
Kurumu Ve Eğitim
Seviyesi Temelinde
Ayrımcılık
4 4
Dış Görünüşe Bağlı
Ayrımcılık
15 16
Toplam 96 100
54
4.6.1. Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini Ġnanca Dayalı Ayrımcılık
Çalışma kapsamında incelenen 183 adet iş tanımı içeren ilan arasında, bir ilanda
„‟Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak‟‟ ifadesine rastlanmıştır. Bu sayı incelenen
ilanların % 0,55‟ lik bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu ilan, makine üretimi alanında
faaliyet gösteren bir işverenin, teknisyen kadrosu için yayınlanmıştır. Bu ilana ayrıca,
başvuruda yaş üst sınırı ve askerliğini yapmış olmak ifadesi eklenerek, üç ayrımcı
öğe bir arada kullanılmıştır.
İlanda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın, söz konusu işin yapılabilmesi ya da
söz konusu kuruluşta çalışılabilmesi bakımından gerekli olduğuna ilişkin bir ifade
yoktur. İşin yapılabilmesi için örneğin Türkiye‟ de geçerli bir çalışma izni olan
kişinin bu işe başvurmaktan neden alıkonduğu ya da bu vatandaşlık ifadesinin iş ile
ilgisi ilanda belirtilmediğinden, bu ifade ayrımcı olarak düşünülebilir.
Tablo 2: Irk, Renk, Soy, Ulusal ve Etnik Köken ve Dini Ġnanca Dayalı
Ayrımcılık
Ayrımcı İfade İlan
Sayısı
Ayrımcılık Konusu
İçindeki Oranı ( % )
İlanlar
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfadeler
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfade
İçeren
İlanlar
İçinde
( % )
T.C. Vatandaşı
Olmak
1 100 0,55 1,04 1,39
4.6.2. YaĢa Dayalı Ayrımcılık
İncelenen ilanların % 19,13 lük bir oranla 35 tanesinde yaşa dayalı ayrımcı ifadelere
yer verilmiştir. Yaşa dayalı ayrımcı ifadeler, 18 ilanda yaş üst sınırı verilerek, 12
ilanda yaş aralığı belirtilerek, 4 ilanda yaş alt sınırı verilerek ve bir ilanda yıl
belirtilip, doğum tarihi bu yıldan sonra olanların başvurmasını bekleyen şekilde
oluşturulmuştur.
55
Tablo 3 : YaĢa Dayalı Ayrımcılık
Ayrımcı
İfade
İlan
Sayısı
Ayrımcılık
Konusu
İçinde
( % )
İlanlar
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfadeler
İçinde
( % )
Ayrımcı İfade İçeren
İlanlar İçinde ( % )
Üst Yaş
Sınırı
18 52,00 9,84 18,75 25,00
Alt Yaş
Sınırı
4 11,00 2,19 4,17 5,56
Yaş
Aralığı
12 34,00 6,56 12,50 16,67
Tarih
Aralığı
1 3,00 0,55 1,04 1,39
Toplam 35 100,00 19,13 36,46 48,61
Yaşa dayalı ayrımcılık öğeleri içeren ilanlarda, üst yaş sınırı kullanmak, % 52‟ lik bir
oranla en sık rastlanan yöntem olarak ortaya çıkmıştır. Bu yöntemi sırasıyla % 34
oranıyla yaş aralığı belirtmek, % 11 oranıyla yaş alt sınırı belirtmek ve % 3‟ lük bir
oranla doğum tarihi aralığı vermek izlemiştir.
ġekil 5 : YaĢa Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan Ġfadeler
Yaş temelinde tercih ifadesi belirten ilanlarda, bu tercihlerin hangi gerekçelerle
yapıldığı belirsizdir. Bu tip ilanlar, iş tanımında ya da ilandaki herhangi bir metinde
bu tercihleri gerekçelendirmemişlerdir. Bunun gibi, alt ya da üst yaş sınırı koyan,
56
tarih ve yaş aralığı veren ilanlar, söz konusu işin yapılması bakımından, kendi
nitelikli çalışan bulma süreçlerini de bir bakıma tehlikeye atarlar. Örneğin „‟40 yaşını
aşmamış olmak‟‟ gibi bir ifadeyle 41 yaşındaki herhangi bir adayın, 40 yaşındaki
adaydan daha yaşlı olduğunu düşünmek ve adayları bu temelde karşılaştırmanın
zorlama bir yorum olması bir yana, 41 yaşındaki adayın daha nitelikli olması
durumunda, bu dışlama adayın da işverenin de alehine olacaktır.
ġekil 6 : YaĢa Dayalı Ayrımcılığın ĠĢ Alanlarına Dağılımı
Yaşa dayalı ayrımcılıkta, Şekil 6‟ da görüldüğü gibi metal, perakende, sağlık, ve
taşımacılık alanları öne çıkmaktadır. Yaşa dayalı ayrımcılık, aranan kadrolar
bakımından ele alındığında, Şekil 7 yardımıyla görülebileceği gibi yaş temelinde
ortaya konan tercih ifadeleri % 46 lık bir oranla satış kadrosu için yayınlanan
ilanlarda görülmektedir. Satış kadrosunda çalışacak adaylar için yaş tercihi belirten
ifadeleri mühendis, işçi ve yönetici kadrolarında çalışacak adaylar ile ilgili yaş tercihi
ifadeleri izlemektedir.
57
ġekil 7 : YaĢa Dayalı Ayrımcılığın Aranan Kadrolara Dağılımı
4.6.3. Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık
İncelediğimiz ilanların % 21,86‟ lık bir bölümü olan 40 adet ilanda cinsiyet ile ilgili
ayrımcı ifadeler yer almıştır. Cinsiyet ayrımcı ifadelerin çoğunluğu, erkek Türk
vatandaşlarının askerlik hizmeti ile ilgili ifadelerle ve dolaylı olarak oluşturulmuştur.
31 ilanda „‟ Askerliğini Yapmış ( Tamamlamış ) ifadesi yer almış ( erkek adaylar için
askerliğe ilişkin ifadeler dışında ), 4 ilanda doğrudan „‟bay‟‟ ifadesi, 5 ilanda da
doğrudan „‟bayan‟‟ ifadesi kullanılmıştır.
Tablo 4 : Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık
Ayrımcı
İfade
İlan
Sayısı
Ayrımcılık
Konusu
İçinde ( % )
İlanlar
İçinde ( % )
Ayrımcı
İfadeler
İçinde ( % )
Ayrımcı
İfade İçeren
İlanlar İçinde
( % )
Askerlikle
ilgili
İfadeler
31 77 16,94 32,29 43,20
Bay 4 10 2,19 2,04 5,56
Bayan 5 13 2,73 2,55 6,94
Toplam 40 100 21,86 41,67 55,56
58
Cinsiyet ayrımcı ifadeler içerdiği tespit edilen ilanlarda, ayrımcılığın niteliği dolaylı
olup, ifadelerin dolaylı olarak kadınları dışladığı görülmektedir. Askerlik hizmeti ile
ilgili ifadeler, „‟erkek adaylar için askerlik hizmetini tamamlamış olmak‟‟ ifadesi
dışında yalnız başına kullanıldığında, bu ilana başvurması beklenen adayların erkek
olması gerektiği ön kabulünü içerir.
ġekil 8 : Cinsiyete Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan Ġfadeler
Cinsiyet ayrımcı öğeler içeren ilanlar, % 35 lik bir oran ile metal iş alanında
yayınlandığı tespit edilmiştir. Bu oranı % 17 oranı ile enerji sektöründe, % 12 oranı
ile inşaat sektöründe yayınlanan ilanlar takip etmektedir. Cinsiyete dayalı
ayrımcılığın en çok dolaylı olarak kadınları mağdur edici nitelikte olduğu ve sıklıkla
metal, enerji, inşaat ve taşımacılık işlerinde görülmesi bir arada düşünüldüğünde, adı
geçen işlerin erkeklere özgü olarak tanımlandığı sonucu ortaya konabilir. Böyle bir
durumun geçerli olup olmaması bir yana, iş ilanlarında böyle bir gerekçelendirmeye
de gidilmemiştir.
59
ġekil 9 : Cinsiyet Ayrımcılığının ĠĢ Alanlarına Dağılımı
Cinsiyet ayrımcı öğeler içeren iş ilanları, ilanda aranan meslekler temelinde
değerlendirildiğinde; mühendislik mesleği % 28 lik bir oranla en büyük paya
sahiptir. Cinsiyet ayrımcı öğeler içeren ilanların yoğunlukla aradığı diğer meslekler
ise, % 15 lik oranları ile satış ve teknisyenlik, % 13 lük bir oranla da işçiliktir.
İş ilanında bayan tercihi yapan 5 ilanın 3‟ ü tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir
firmanın ilanında satış ve muhasebe kadroları için, diğer iki ilandan biri ofis işlerini
yürütecek bir kadro için yayınlanmıştır. Doğrudan ve dolaylı olarak erkek adayların
başvurması için tasarlanmış ilanlarda; mühendislik, teknisyenlik, işçilik gibi teknik
ve bedensel gereksinimleri yüksek gibi görünen işler çoğunlukta olup, bu işlerin
erkeklere özgü olarak görülmesi ve tercihin bu yönde olması dikkat çekmektedir.
60
ġekil 10 : Cinsiyet Ayrımcılığının Aranan Kadrolara Dağılımı
4.6.4. Engellilere Yönelik Ayrımcılık
İncelenen 183 ilanda, engelli adayların başvurusunu doğrudan engelleyici ifadelere
rastlanmamıştır. Bir ilanda „‟ yalnızca engelli adaylar başvurabilir „‟ ifadesi ile
olumlu ayrımcı ifade gözlenmiştir. Bu ilan, incelenen tüm ilanlar içindeki tek olumlu
ayrımcı öğe içeren ilan olmuştur. Bunun dışında seyahat engeli olmayan, aktif araç
kullanabilen ifadeleri iş tanımları ile birlikte değerlendirildiğinde engellilere yönelik
ayrımcılığın kapsamı dışında kalmıştır.
Tablo 5 : Engellilere Yönelik Ayrımcılık
Ayrımcı
İfade
İlan
Sayısı
Ayrımcılık
Konusu
İçinde ( % )
İlanlar
İçinde
( %)
Ayrımcı
İfadeler
İçinde
(%)
Ayrımcı İfade İçeren
İlanlar İçinde ( % )
Yalnızca
Engelli
1 100 0,55 1,04 1,39
Adaylar
Başvurabilir
Toplam 1 100 0,55 1,04 1,39
61
4.6.5. Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde Ayrımcılık
İncelenen ilanların % 2,19‟ u olan 4 ilanda eğitim seviyesi ve eğitim kurumu
temelinde iş ile ilgisi olmayan gerekçelerle bir tercih ifadesi yer almıştır. Bu ilanların
2‟ sinde üniversite ismi belirtilmiş, 1‟ inde teknik üniversite ifadesi yer almış, 1
tanesinde de yüksek lisans yapmış olmak ifadesi kullanılmıştır.
Tablo 6 : Mezun Olunan Eğitim Kurumu ve Eğitim Seviyesi Temelinde
Ayrımcılık
Ayrımcı İfade İlan
Sayısı
Ayrımcılık
Konusu
İçinde ( % )
İlanlar
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfadeler
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfade İçeren
İlanlar İçinde
( % )
Üniversite İsmi
Belirten
2 50 1,09 2,08 2,78
Teknik üniversite
ifadesi
1 25 0,55 1,04 1,39
Yüksek lisans yapmış
olmak
1 25 0,55 1,04 1,39
Toplam 4 100 2,19 4,17 5,56
İş ilanlarında eğitim seviyesi ve eğitim kurumu tercihi belirten ifadeler,
yükseköğrenim kurumları ve bazı tanınmış eğitim kurumları üzerinde toplanmıştır.
Söz konusu eğitim kurumu tercihleri de, iş ilanının metninde iş ile ilgili gerekçelere
dayandırılmamıştır. Bu tür ifadelere yer veren ilanlarda adı geçen eğitim kurumları,
toplumun geniş kesimleri tarafından nitelik bakımından kabul görüyor olsa da,
verilen eğitimin içeriğini sadece bu kurumların toplumda kabul görüyor olması ile
ilişkilendirmek yeterli olmayabilir. Örneğin bir ilanda adı geçen üç eğitim kurumu
dışındaki herhangi bir eğitim kurumunun, herhangi bir işi yürütebilecek bir işgücü
yetiştirmekte yetersiz kaldığını düşünmek eksik bir kanı olur.
Eğitim kurumu tercihi belirten iş ilanları, bu tercihlerini eğitim kurumları ile ilgili
nitelik algılarına göre yaparlar. İlanda kurum adı vermek, bu algı içine girmediği
halde nitelikli eğitim veren kurumları dışlayacağı için, daha dar bir aday havuzu
oluşturup işveren alehine sonuçlanabilir. Tercih edilen kurumlar dışında kalan eğitim
kurumları ve bu kurumlarda eğitim görmüş kişileri mağdur eden bu tür tercihlerin,
eğitim olanaklarına adil bir şekilde erişemeyen kişiler için daha da mağdur edicidir.
Eğitim kurumu tercihleri bir yana, ilandaki eğitim seviyesi tercihi ile örtüşmeyen
kadroların varlığı da, ilanda yer alan tercihin keyfi oluşuna işaret eder. Teknik
62
üniversite ifadesi ile tercih belirten ilanda aranan, enerji sektöründe faaliyet gösteren
bir firmada pazarlama işi yapacak bir çalışandır. Üniversite ismi belirten ilanın
birinde, metal sektöründe faaliyet gösteren bir firma için, diğerinde de otomotiv
firması için bir mühendis aranmaktadır. „‟Yüksek lisans yapmış olmak‟‟ ifadesi ise,
gıda endüstrisinde satış yapmak üzere alınacak bir kadronun ilanına aittir. Bu
ilanlarda, eğitim seviyesi tercihinin, kadro ile ilişkisinin kurulmasına yetecek bilgi
verilmemiştir.
4.6.6. DıĢ GörünüĢe Dayalı Ayrımcılık
İncelenen ilanların % 8,2 sini oluşturan 15 ilanda adayların dış görünüşü ile ilgili
tercih belirten ifadelere rastlanmıştır. Bu ilanlardan 2 si yalnızca fotoğraflı
özgeçmişlerin dikkate alınacağını, 8‟i başvuracak adayların dış görünüşüne önem
veren, özen gösteren kişiler olması gerektiğini ifade etmiş, 3‟ ünde adayların
güleryüzlü olması gerektiği, 1 ilanda doğrudan düzgün görünümlü adayların
başvurması gerektiği, 1 ilanda da adayın kişisel bakımına önem vermesi gerektiği
ifade edilmiştir.
Tablo 7 : DıĢ GörünüĢe Dayalı Ayrımcılık
Ayrımcı İfade İlan
Sayısı
Ayrımcılık
Konusu
İçinde
( % )
İlanlar
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfadeler
İçinde
( % )
Ayrımcı
İfade
İçeren
İlanlar
İçinde
( % )
Fotoğraflı Özgeçmiş 2 13,33 1,09 2,08 2,78
Dış Görünüşüne Özen
Gösteren
8 53,33 4,37 8,33 11,11
Güleryüzlü 3 20,00 1,64 3,13 4,17
Düzgün Görünümlü 1 6,67 0,55 1,04 1,39
Kişisel Bakımına Özen
Gösteren
1 6,67 0,55 1,04 1,39
Toplam 15 100,00 8,20 15,63 20,83
Dış görünüş temelinde ayrımcı ifade içeren ilanlarda, bu ayrımcılık tüm dış görünüş
ifadeleri arasında % 53.3 lük bir oranla „‟dış görünüşüne özen göstermek‟‟ ifadesi
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu ifadeyi % 20 lik oranı ile „‟güleryüzlü„‟ olmak
ifadesi, % 13 oranı ile fotoğraflı özgeçmiş gönderme şartı, % 6.67 lik oranlarla da
„‟kişisel bakımına özen göstermek‟‟ ve „‟düzgün görünmek‟‟ izlemektedir.
63
ġekil 11 : DıĢ GörünüĢe Dayalı Ayrımcılıkta Öne Çıkan Ġfadeler
Dış görünüş ile ilgili ayrımcı ifadelere en çok, % 29‟ luk bir oranla perakende
sektöründe rastlanmıştır. Bu oranı % 15 oranı ile bilişim, % 14 oranı ile de inşaat
sektörleri izlemektedir.
ġekil 12 : DıĢ GörünüĢe Dayalı Ayrımcılığın ĠĢ Alanlarına Dağılımı
İşe almak istediği adayların dış görünüşleri ile ilgili tercih ifadeleri, % 60 gibi yüksek
bir oranla satış işi yapmak üzere istihdam edilecek adaylara yönelik ilanlarda
görülmektedir. Bu oranı % 7 lik oranları ile işçiler, mühendisler, yöneticiler ve diğer
64
meslek grupları için, % 6 lık oranlar ile danışman ve sekreterlik kadroları için
yayınlanan ilanlar izlemektedir.
ġekil 13 : DıĢ GörünüĢe Dayalı Ayrımcılığın Öne Çıktığı Kadrolar
Dış görünüş ile ilgili tercih ifadelerinin yoğun olduğu kadrolar incelendiğinde, bu
tercihin işlerin yürütülmesi sırasında göz önünde olan ve dış görünüşün başarıyı
artıracağı varsayımı hakim olan kadrolarda yoğunlukla yapıldığı gözlenmektedir.
İşverenin ve işverenin ilişkide olduğu tüm tarafların, öznel tercihlerinde kalması
gereken, öznel tercihlerde kalması halinde bile bir tutarlılık göstermeyen böyle bir
tercihin, miktarı az ya da çok olsun, çalışma hayatında kişi ve grupları mağdur edici
özelliktedir. Fotoğraflı özgeçmişte ısrar ederek kökten yapılan bu ayrım, „‟kişisel
bakımına‟‟ ve „‟dış görünüşüne özen gösteren‟‟ ifadeleri ile ölçekten yoksun ve keyfi
tercihlerle pekiştirilmektedir. Son olarak „‟düzgün görünümlü‟‟ ifadesi ile, diğer
ifadelerle belirsiz hale getirilen dış görünüş tercihi kişiselleştirilmiştir.
65
Ayrımcı ifadeler içeren ilanlara genel olarak bakıldığında, Kocaeli ilinin ekonomik
yapısının yansıması olan iş alanlarını görmek mümkündür. Metal, perakende, inşaat,
sağlık ve taşımacılık alanları bu anlamda öne çıkmaktadır.
ġekil 14 : Ayrımcı Ġfade Ġçeren Ġlanların ĠĢ Alanlarına Dağılımı
Ayrımcı öğelerin tespit edildiği iş ilanları, ilanda aranan kadrolar bakımından ele
alındığında satış kadrosunun önce çıktığı görülmektedir. Ayrımcı öğeler içeren
ilanlarının üçte birinin satış kadroları için yayınlanmasının yanı sıra, mühendis, işçi
ve teknisyen kadroları için yayınlanan ilanlar da ayrımcı ilanların önemli bir kısmını
oluşturmaktadır.
66
ġekil 15 : ĠĢ Ġlanlarındaki Ayrımcı Ġfadelerin Aranan Kadrolara Dağılımı
Ayrımcı ifadeler açısından incelemeye konu olan ilanlar, içerdikleri ayrımcı ifadeler
bir yana, ilanların işi gerçekçi yansıtması ya da iş ile aday uyumu yaratması
bakımından zayıftır. Ayrımcı ifadeler yönünden inceleme yapılmasına imkan veren
iş tanımlı ilan sayısının, incelenen ilanlara oranının % 59.8‟ de kalması bir yana,
ilanlar iş tanımlarının yeterliliği yönünden de sorgulanabilir.
Birçok ilanda iş tanımı, işveren kuruluşun niteliklerini sıralayan bir liste şeklinde,
aday niteliklerini belirten ifadeler halinde ya da ilan başlığının cümle içinde
kullanılmış bir tekrarı niteliğindedir. İyi bilindiği ya da adından anlaşıldığı düşünülen
hemşire, şöför, sekreter gibi mesleklerin iş tanımları bu kapsamda değerlendirilebilir.
İncelenen iş tanımlı 183 ilanın, % 56.28 lik bir bölümünü oluşturan 103 ilanda,
işveren kuruluşun adı dışında, işveren ile ilgili tanıtıcı bir bilgiye yer verilmiştir. 80
ilanda ( % 43.72 ), ilanı kimin verdiği dışında herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir.
Adayların bu kuruluşların faaliyet alanları, büyüklükleri, ikametleri vb. gibi konular
hakkında bilgi sahibi olması, kurumların kamuoyunca bilinmeleri ile sınırlı kalmakta
ve bu husus, adayın ilanla arasında bir uyum algılamasını olumsuz yönde etkileyip,
ilana başvurma fikri oluşturmada, adayın tereddütlü davranmasına yol açabilir.
67
Adayın, kuruluşun faaliyet gösterdiği adres ile ilgili dahi bilgi alamadığı böyle
ilanlarda, kimi zaman adayda olması istenen bir özellik olarak „‟ Kocaeli ilinde
ikamet ediyor olmak‟‟ ve „‟ Kocaeli ilinde ikamet eden adaylar başvurabilirler‟‟
şeklinde ifadeler görülmektedir. İncelenen ilanların 56 tanesinde, adayın ikamet ettiği
il, bir ölçüt olarak ortaya konmuş, hatta bunların birinde bu tercih Gebze ilçesine
indirgenmiş, iki tane ilanda da Gebze ilçesinde oturanların ikamet değiştirmeleri
gerektiği açıkça ifade edilmiştir. İşin yürütülmesi ile ilgili olarak önemli olabilecek
bu husus; ilana başvurmayla ilişkilendirilmiş, adaylarda olması gereken bir nitelik
gibi sunulmuş ve belirtilen adreslerde ikamet etmeyenler açısından olumsuz bir
ölçüte dönüşmüştür.
İncelenen ilanlar içinde, adayların en çok bilmek istediği öğe olmasına ve iş
ilanlarının içeriği ile ilgili çalışmalarda değinilmesine rağmen hiçbir ilanda adaya
önerilen ücret düzeyine değinilmemiştir. Bir ilanda, başvuran adayların beklediği
ücret düzeylerini belirtmesi gerektiği ve işverenin belirlediği ücret aralığı dışında
kalanların başvurularının değerlendirme dışı kalacağı ifade edilmiştir. Yine bir
ilanda, başvuranlardan referans ve teminat alınacağı belirtilmiştir.
68
5. GENEL DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ
İş ilanlarını takip ederek, kendisine uygun bir iş arayan aday, öncelikle işveren adı
belirtilmeyen ilanlarla, işveren adı dışında herhangi bir tanıtıcı içerik barındırmayan,
zaman zaman çalışılacak yerin adresi ya da iletişim bilgisi verilmeyen ilanlarla karşı
karşıyadır. İş tanımı içermeyen bir ilanla, işin ve ücret seviyesinin ne olduğunu
öğrenemeyen aday, başvuru sürecinde iş ile kendi arasında bir bağ kuramayarak
güçsüz duruma düşmek bir yana, başvurudan sonraki aşamalarda da kendi
niteliklerini öne çıkarmak bakımından geri kalacaktır. Ücret düzeyini bilmeyen ve iş
tanımından yola çıkarak mantıklı bir seviye beklentisi oluşturamayan aday, iş tanımlı
ilanlarda da zayıf ve işi gerçekçi olarak yansıtmayan ifadelerle karşılaşabilir. Bu
süreç, ilan adayda olması beklenen nitelikleri çok keskin ve belirgin bir biçimde
ifade edip, üstelik ayrımcı öğeler içerdiğinde, hem adayın bir tercih sonucu
edinmeyip değiştiremeyeceği özellikleri ile adayı dışlayıcı, hem de işvereni daha dar
bir aday havuzu ile seçim yapmaya zorlaması bakımından etkinsiz hale gelmektedir.
İş ilanlarında, iş ile ilgisi olmayan ayrımcı ifadelerin yer alıyor olması ve bu ayrımcı
ifadelerin niteliği, toplum yapısı ve eğilimlerinden etkilenmektedir. Örneğin,
dünyada yaygın olabileceği düşünülen bir ayrımcılık konusu, Türkiye toplumu içinde
kabul görmeyebilir. Türkiye‟ de toplumsal yaşamın çalışma hayatı dışındaki
süreçlerinde var olan ayrımcılık konuları da çalışma yaşamına ya da en azından iş
ilanlarına yansımayabilir. Oldukça düşük bir oranda gözlenen ırk, renk, dil, din,
ulusal ve etnik köken temelindeki ayrımcı ifadeleri bu bağlamda ele almak
mümkündür. Bu niteliklerden yola çıkan ayrımcı uygulamaların genelde örtülü
olacağı ve toplumsal denetim yoluyla bastırılabilmesi ya da şiddetlenebilmesi
olasılığı da göz önünde olmalıdır.
İncelenen ilanların yaklaşık % 20‟ lik bir kısmında cinsiyet ile ilgili tercih belirten
ifadeler yer almıştır. Cinsiyet tercihi belirten ifadelerin özellikle üst yaş sınırı
koyarak yaşlı adaylar alehine olduğu gözlemlenmiştir. Yine yaş tercihi belirten
ilanlarda verilen yaş aralıklarının genç adaylar lehine olduğu görülmektedir. Kocaeli
69
ilindeki ekonomik yapının da etkisiyle iş ilanlarındaki yaş tercihleri metal,
perakende, taşımacılık ve sağlık alanlarında ve çoğunlukla satış, mühendislik ve işçi
kadrolarında gözlemlenmiştir.
Her insanın hayatı boyunca hem genç hem yaşlı olacağı göz önünde tutulduğunda,
herkesin karşı karşıya kalma ihtimali olan yaşa dayalı ayrımcılık, iş ile ilgisi
gerekçelendirilmeden yalnızca yaşlı veya genç kişilere yönelik sahip olunan
önyargılar ile oluşmaktadır. Gençler için fiziksel ve zihinsel yeterlilik temelinde
varsayımlarla gerekçelendirilen bu husus, genç olmayanlar için deneyim ve bağlılık
gibi varsayımlarla da tersi yönde işletilmektedir. Bu bağlamda bu tür özellikler ve
yeterlilikler; varsayımlar, genellemeler ve önyargılara göre değil, bilimsel
yöntemlerle ve değerlendirmeye konu olan kişiye özgü olarak belirlenmelidir.
Araştırmamız kapsamında öne çıkan bir diğer sonuç, incelenen ilanların yaklaşık %
22‟ lik bir bölümünde cinsiyet ile ilgili tercih ifadelerinin yer almasıdır. Cinsiyet
tercihi belirtilen bu ifadeler, özellikle zorunlu askerlik hizmetine göndermelerle
dolaylı olarak ilanlara yansımaktadır. Buna ek olarak % 2.2‟ lik bir oranla „‟bay‟‟
ifadesi kullanan ilanlarla birlikte düşünüldüğünde, incelenen ilanların dörtte birinde
erkek adayların arandığı ortaya çıkmaktadır. İlanlardaki cinsiyet tercihi ifadeleri,
sanayi kuruluşlarının yoğunluklu olduğu ilde metal, enerji, inşaat ve taşımacılık
alanlarında ve bu alanlarda faaliyet gösteren kuruluşların mühendislik, teknisyenlik,
satış ve işçi kadrolarında gözlemlenmektedir.
Türkiye‟ de kadınların bir kısmının hala okuryazar olmaması ve büyük bir kısmının
işgücüne katılımın dışında kalması, kadına yönelik geleneksel tutumlar ve ataerkil
beklentilerin yoğunluğu, bu çalışmanın bulguları ile ilişkilendirilebilir. Kadınlara
toplumsal hayatın diğer aşamalarında biçilen roller bir yana, bazı meslekler
kadınlarla ilişkilendirilerek, ya da erkeklerle ilişkilendirilip kadınları uzaklaştırarak,
kanun önünde eşitliğe sahip olmaları gereken kadınları, çalışma yaşamında,
toplumsal ve kişisel beklentilere göre yönlendirmektedir.
İşveren, personel bulma ve seçme sürecinin diğer aşamalarından geçemeyecek
adayları önceden ayırmak gibi bir niyetle iş ilanlarında ayrımcı ifadelerin
kullanılmasını zaman ve maliyet etkinliğini sağladığını öne sürebilir. Bu durumda iş
ilanının temel amacı işe uygun ve yüksek nitelikli adayların başvurusunu özendirmek
olması gerekirken, ilan; bu nitelikte olması muhtemel adayları, iş ile ilgisi olmayan,
70
iş ile ilgili olsa bile gerekçelendirilmeyen ve işi adaya doğru aktaramayan, üstelik
keyfi bir biçimde oluşturulmuş ayrımcı ifadelerle bu özelliğini daha dar bir aday
havuzu oluşturarak kaybedebilir.
Varsayımlarla ve bir gruba ait beklentiler (stereotype) kullanarak kendi personel
bulma işlevlerini etkinsizleştirmek yerine işverenler, kullandıkları ölçütleri bilimsel
yöntemlerle etkinleştirebilirler. İyi niyetli ve iş ile ilgili gerekçeler, ilanda adaylara
açıkça belirterek, ayrımcılık algısı ortadan kaldırılabilir. Çalışma hayatında mağdur
olanları koruma uygulamaları ve bunun yasal çerçevesi, çalışma hayatının tüm
aşamalarını ve çeşitli diğer mağduriyetleri kapsayacak şekilde genişletilebilir. Yasal
çerçevenin yanı sıra, fiili durumlar ve göz önünde olmayan uygulamalara da bu
açıdan yoğunlaşılabilir.
Kadın, genç ya da yaşlı, engelli ve yeni mezunların çalışma yaşamına girişleri
özellikle kolaylaştırılmalı, çalışma yaşamında girişte başlangıç özelliği olan personel
bulma ve seçme süreçleri şeffaflaştırılarak sıkı bir denetime tabi olmalıdır. Bu
alanda, personel bulma sürecinde iş ilanında gözlemlenmeyen bir ayrımcı unsur,
adayı diğer aşamalarda güvenceye almadığından, iş ilanında görünür olmayan, daha
sonraki seçme süreçlerinde ortaya çıkan ayrımcı uygulamalar araştırmacılar ve
düzenleyici kurumlar tarafından ortaya konulmalıdır.
71
KAYNAKÇA
Anayasa Mahkemesi. [Sosyal Sigortalar Kanunu (506 Sayılı)nun Ek 24 üncü
Maddesinin 3995 Sayılı Kanunla Değiştirilen (L) Bendinin Anayasaya Aykırı
Olduğu İddiasıyla İptali İsteminin Reddine Dair Karar] „‟E.S. : 2000/85; K.S. :
2004/61, K.G. :13.05.2004‟‟, Resmi Gazete. 25529, 21 Temmuz 2004.
Arthur, Diane. Employee Recruitment & Retention Handbook. New York:
Amacom, 2001.
Ataöv, Türkkaya. ÇatıĢmaların Kaynağı Olarak Ayrımcılık. Ankara: A.Ü.S.B.F.
İnsan Hakları Merkezi Yayınları, 1996.
Aytaç, Serpil. ‟‟ Çalışma Yaşamında Kadın ve Kariyer Sorunu‟‟. Nusret Ekin’e
Armağan. Ankara: Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri
Sendikası, 2000: 905 – 914.
Bernardin, H. John ve Joyce E.A. Russell. Human Resource Management: An
Experiental Approach. Second Edition. Irwin McGraw-Hill, 1998.
Bilgin, Kamil Ufuk. „‟Özürlülerin Çalışma Hayatındaki Sorunları ve Çözüm
Önerileri‟‟. http://www.kamu-is.org.tr/pdf/543.pdf [ 10.12.2009].
Bohlander, George, Scott Snell ve Arthur Sherman. Managing Human Resources.
12th edition. South – Western College Publishing, 2000.
Bucalo, J. „‟ Good Advertising Can Be More Effective Than Other Recruitment
Tools‟‟, Personel Administrator, s.28 (1983): 73 - 79 ( aktaran: Kaplan, Amy B.,
Michael G. Aamodt, Doreen Wilk. „‟The Relatıonship Between Advertisement
Variables And Applicant Responses To Newspaper Recruitment Advertisements‟‟.
Journal Of Business And Psychology. c. 5, s.3, (1991): 383 – 395.).
Capelli, Peter. „‟Making The Most Of On - Line Recruiting‟‟. Harward Business
Review. c. 79, s. 3 ( 2001 ): 139 – 146.
Çakır, Özlem .„‟Türkiye‟de Kadının Çalısma Yaşamından Dışlanması‟‟. Erciyes
Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi. s. 31 (2008): 83 – 104.
Dalkıranoğlu, Tülin ve Fatma Gül Çetinel. „‟Konaklama İşletmelerinde Kadın ve
Erkek Yöneticilerin Cinsiyet Ayrımcılığına Karşı Tutumlarının Karşılaştırılması‟‟.
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. s.20 ( 2008 ): 277 – 298.
Demuijnk, Geert. ‟‟Non – Discrimination In Human Resources Management As A
Moral Obligation‟‟. Journal Of Business Ethics. c.88 (2009): 83 – 101.
72
Dickinson, David L. ve Ronald L. Oaxaca. „‟Statistical Discrimination In Labor
Markets‟‟. Southern Economic Journal. c.76, s.1 (2009): 16 – 31.
Duncan, Colin ve Wendy Loretto. „‟Never The Right Age? Gender and Age-Based
Discrimination in Employment‟‟. Gender, Work and Organization. c.11, s.1
(2004): 95 – 115.
Dünya Sağlık Örgütü Resmi İnternet Sitesi.
http://www.who.int/topics/disabilities/en/ [01.12.2009].
Feldman, Daniel C. ve Brian S. Klas. ‟‟Internet Job Hunting: A Field Study Of
Applicant Experiences With On-Line Recruiting‟‟. Human Resource Management.
c. 41, s. 2 (2002): 175- 192.
Fisher, Cynthia, Lyle F. Schoenfeld ve James B. Shaw. Human Resource
Management. Boston: Houghton Mifflin Company, 1990.
Gatewood, Robert D. ve Hubert S. Feild. Human Resource Selection, Second
Edition. Orlando: The Dryden Pres, 1990.
Gill, Tess ve Karon Monaghan. “Justification In Direct Discrimination Law: Taboo
Upheld”. Industrial Law Journal. c.32, s.2 (2003): 115 – 122.
Göktaş, Seçil .„‟İşe Alım Süreci ve Bir Uygulama‟‟. Yüksek Lisans Tezi, Yıldız
Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009.
Gülmez, Mesut. Ġnsan Hakları ve Avrupa Birliği Hukukunda Ayrımcılığın
Kaldırılması ve Türkiye. Ankara: Belediye – İş AB‟ ye Sosyal Uyum Dizisi, 2009.
Gürel, Armağan. „‟ İşletmelerde Personel Seçme ve Yerleştirmede Yetkinlik
Yönetimi: Bir Araştırma‟‟. Yüksek Lisans Tezi, Pamukkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2006.
Hamermesh , Daniel S. ve Jeff E. Biddle. „‟Beauty And The Labor Market‟‟.
American Economic Review. c.84, s.5 (2001): 1174 - 1194
Hodes, Bernard S. „‟Planning For Recruitment Advertising: part 2‟‟. Personel
Journal. c.62, s.6 (1983): 492 – 501.
Hosoda, Megumi. Eugene F. Stone- Romero ve Gwen Coats. „‟ The Effects Of
Physical Attractiveness On Job- Related Outcomes: A Meta- Analysis Of
Experimental Studies‟‟. Personel Phsychology. c.56, s.2 (2003): 431 – 462.
Human Rights and Equal Opportunity Comission. Age Matters? A Discussion
Paper on Age Discrimination. April 1999.
„‟İş Kanunu ( 4857 S.K.)‟‟. Resmi Gazete, 25134, Haziran 2003.
Jayne, Michelle E.A. ve Robert Dipboye. „‟Leveraging Diversity To Improve
Business Performance: Research Findings And Recommendations For
Organizations‟‟. Human Resource Management. c.43, s.4 (2004): 409 – 424.
73
Kaplan, Amy B., Michael G. Aamodt, Doreen Wilk. „‟The Relationship Between
Advertisement Variables And Applicant Responses To Newspaper Recruitment
Advertisements‟‟. Journal Of Busıness And Psychology. c. 5, s.3. (1991): 383 –
395
Kocaeli Sanayi Odası. Kocaeli’ nde Yatırım Yapmak Ġçin 10 Neden. Kocaeli,
2007.
Kocaeli Sanayi Odası Kurumsal İnternet Sitesi.
http://www.kosano.org.tr/common/default.asp?id=63 [15. 04. 2010 ].
Kocaeli Ticaret Odası Resmi İnternet Sitesi.
http://www.koto.org.tr/tr/2hz.asp?islem=incele&id=47 [ 16. 04. 2010 ].
Kurşun, Özgü. „‟İş Hukukunda Eşit Davranma İlkesi Ve Cinsiyet Temelli
Ayrımcılık‟‟. Yüksek Lisans Tezi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
2006.
Küçükkaya, Gaye. „‟ İnsan Kaynakları Yönetiminde Personel Seçimi ve Bir
Uygulama‟‟. Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
2006.
Leap, T.L. ve M.D. Crino. Personnel / Human Resource Management. New York:
Macmillan Publishing Company, 1989. (Aktaran Leman Bilgin ve diğ., Ġnsan
Kaynakları Yönetimi, 2. Bs. Eskişehir: TC. Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2008.
Maitzen, Stephen. „‟Ethics of Statistical Discrimination‟‟. Social Theory &
Practice. c.17, s.1 (1991): 23 – 43.
Mason , Nancy A. ve John A. Belt. „‟ Effectiveness Of Specificity In Recruitment
Advertising‟‟. Journal Of Management. c.12, s.3 ( 1986 ): 425 – 432.
Norell, Darius. „‟Time To End This Fixation With Degree Grades‟‟. Resourcing. s.8
(2008): 12.
Olof Roth, Dan. „‟Obesity, Attractiveness, and Differential Treatment In Hiring, A
Field Experiment‟‟. The Journal Of Human Resources. c.44, s.3 (2009): 710 –
735.
Özgökçeler, Serhat. „‟Sosyal Dışlanma Sorunsalı Ve Engellilerin Sosyal Politikası
Bağlamında Değerlendirilmesi‟‟. Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2006.
Paksoy, Eflatun. „‟Yetkinliklere Dayalı İnsan Kaynakları Yönetimi ve Bir Uygulama
Önerisi‟‟. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007.
Palkowitz, Elizabeth S. Michelle M. Mueller, „‟Agencies Foresee Change In
Advertising's Future‟‟, Personnel Journal, s.66 (1987) ( Aktaran: Amy B. Kaplan
Michael G. Aamodt, Doreen Wilk, „‟The Relatıonship Between Advertisement
Variables And Applicant Responses To Newspaper Recruitment Advertisements‟‟,
Journal Of Business And Psychology, c. 5, s.3, (1991): 383 – 395 ).
74
Philips, Michael. „‟Preferential Hiring and The Question Of Competence‟‟ Journal
Of Business Ethics. s.10 (1991): 161 – 163.
Rafaeli, Anat ve Amayla L. Oliver. „‟Employment ads: A Configurational Research
Agenda‟‟. Journal Of Management Inquiry. c. 7, s. 4. (1998): 342 – 358.
Rawls, John. A Theory Of Justice. Cambridge: Harvard University Press, 1971
(Aktaran Demuijnk, Geert. ‟‟Non – Discrimination In Human Resources
Management As A Moral Obligation‟‟. Journal Of Business Ethics. c.88 (2009): 83
- 101 ).
Sabuncuoğlu, Zeyyat. Ġnsan Kaynakları Yönetimi. Bursa: Ezgi Kitabevi, 2000 .
Secretcv Resmi İnternet Sitesi. http://www.secretcv.com/footer/avantaj.php
[16.01.2009].
„‟Sendikalar Kanunu ( 2821 )‟‟. Resmi Gazete, 18040, Mayıs 1983.
Şeşen, Elif .„‟Gazetelerde Yayımlanan İş İlanlarında Ayrımcılık Ve Fırsat Eşitliği,
Türkiye ve İngiltere Karşılaştırması‟‟.Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006.
Tortop, Nuri. Burhan Aykaç, Hüseyin Yaman, M. Akif Özer. Ġnsan Kaynakları
Yönetimi. Ankara: Nobel, 2006.
Turpçu, Murat.„‟Avrupa Birliği Hukukunda İşyerinde Ayrımcılık‟‟. Yüksek Lisans
Tezi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004.
„‟Türk Ceza Kanunu ( 5237 S.K. )‟‟. Resmi Gazete, 25611, Ekim 2004.
Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük. http://tdkterim.gov.tr/bts/ [ 20.11.2009].
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. 1982.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kocaeli İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi.
http://www.kocaelikulturturizm.gov.tr/Genel/Default.aspx?F6E10F8892433CFF445
139E278E0BCE28B7FFF74C64F9CCA. [ 10. 05. 2010 ].
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu. ÇağdaĢ ĠĢ Merkezlerinde Kadın
ĠĢgücünün Konumu: Bursa Örneği. Bursa. 2002. www.tisk.org.tr [04.12.2009]
Ünlü, Tuğba.„‟Eşitlik İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık‟‟. Yüksek Lisans Tezi. Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009.
Wanous, John P. „‟A Job Preview Makes Recruiting More Effective‟‟. Harvard
Business Review. c.53, s.5 (1975).
Werther, William B. ve Keith Davis. Human Resources And Personel
Management. Fifth Edition. Irwin McGraw-Hill, 1996.
75
Yalçın, Neriman Çetin. „‟Muhasebe Meslek Mensubu Kadınların Cinsiyete Dayalı
Ayrımcılık Nedeni İle Yaşadığı Mesleki Sorunlar Ve İstanbul İli Saha Araştırması‟‟.
Yüksek Lisans Tezi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
Yenibiris Resmi İnternet Sitesi.
http://www.yenibiris.com/StaticFiles/Yenibiris/Sunum/kurumsal_brosur.pdf
[16.01.2009].
76
ÖZGEÇMĠġ
Onur Emre
26.10.1985
Eğitim
Körfez Oruç Reis Anadolu Lisesi, 2003.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü, 2008.
Yildiz Teknik Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Yüksek Lisans Programı,
2010.
ÇalıĢma
Enerjisa Enerji Üretim A.Ş., Eylül – Ekim 2006.
Kordsa Endüstriyel İplik ve Kort Bezi Üretim A.Ş., Eylül – Ekim 2007.
Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ocak 2010 - .