yüksek gerilim
TRANSCRIPT
ELEKTRİK ve ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
ELE 487
ENERJİ HATLARI
GİRİŞDr. A.Terciyanli
Genel2
Enerji Hatları Bahar Dönemi
Başarı Değerlendirmesi:
Derse Devam % 15
Kısa Sınavlar* % 20
Ara Sınav % 25
Final Sınavı % 40
Kaynaklar3
1. Yüksek Gerilim Enerji Nakil Hatları Proje (15.8 kV-36 kV), Atilla Yunusoğlu,
2004.
2. Elektrikle Enerji Taşıma, Hüseyin Tekinel, ADMMA Elektrik Bölümü, 1974.
3. Yüksek Gerilim Hava Hatlarının Mekanik Hesabı, Muhittin Dilege, İTÜ
Kütüphanesi, 1963.
4. Yüksek Gerilim Tekniği - I, Muzaffer Özkaya, İTÜ Kütüphanesi, No. 1359,
1988.
5. Yüksek Gerilim Tekniğinin Temelleri, Sefa Akpınar, KATÜ Müh. Fak., Yayın No.
185, 1997.
6. High Voltage Engineering Fundamentals, E. Kuffel, W.S. Zaengl and J. Kuffel,
Newnes/ELSEVIER, 1986.
7. High Voltage Engineering- Theory and Practice, M. Khalifa, Marcel Dekker,
1990.
Dersin içeriği4
1) Yüksek Gerilim (YG) Enerji İletim Sistemleri
2) Yüksek Gerilim Temel Devre Elemanları
3) Yüksek Gerilim Tekniğinin Temelleri
• Statik Elektrik Alanı ve Elektrot Sistemleri
• Katı, Sıvı ve Gaz Yalıtkanlarda Boşalma Olayları
4) Enerji İletim Hatlarının Genel Tasarım İlkeleri
5) Enerji İletim Hatlarında Kullanılan Donanımlar
6) Enerji İletim Hatlarının İşletilmesi
Giriş5
Günümüzde;
• Tıbbi alanda,
• Çevre mühendisliği alanında,
• Nükleer fizik alanında,
• Kaplama ve boyama alanında endüstriye girmiş olan Yüksek
GerilimTeknolojisi önceleri elektrik enerjisinin ekonomik bir
şekilde uzak mesafelere taşınması ile ortaya çıkmıştır.
Giriş6
• Gerilimin yükseltilmesi beraberinde can güvenliği, delinme ve atlama
sorunları, ölçme ve koruma gibi bazı sorunları da getirmektedir.
• Yüksek gerilimlere çıkıldıkça elektrod sistemleri ile bunlarda kullanılan
yalıtkan türleri de araştırma konusu olmuş, bir yandan bunların delinme
dayanımının yükseltilmesi gündeme gelirken öte yandan uzun ömürlü, ucuz,
hafif ve küçük boyutlu olanları dikkati çekmiştir.
Örneğin bugün artık SF6 gazıyla hem yüksek yalıtım seviyelerine çıkılabilmekte
hem de kullanılan aygıtın boyutu küçültülebilmektedir.
Giriş7
• Yüksek gerilim tekniği (YGT) çevre mühendisliğine, yüksek gerilimli ozon
generatörleri yardımıyla nahoş kokulu gazları gidererek yardımcı olurken öte
yandan da baca gazlarıyla çıkan tozları elektrostatik yolla çökelterek çevre
kirliliğinin önlenmesine yardımcı olmaktadır.
• Elektron mikroskoplarında (1938 ,University of Toronto; 1939, Siemens) yine
YGT yardımıyla büyük değerli alan şiddetlerine çıkabiliriz.
• Evlerimizde, televizyonlarda görüntü tüpü için yüksek gerilim kullanıldığı gibi
laboratuvarlarımızda kullanılan osiloskoplarda da yüksek gerilimden
faydalanmaktayız.
Yüksek Gerilimin Tarihçesi8
• Elektrik mühendisliğinde temel buluşlar, örneğin Ohm’un, Amper’in
Edison’un buluşları doğru gerilim üzerine olmakla beraber enerji iletimi
alanında hızlı gelişmeler, tarih itibariyle alternatif gerilim alanında olmuştur.
“War of Currents”- 1890’lı yıllar
Edison vs. Tesla and Westinghouse
Edison’un alternatif akım daha öldürücüdür (being electrocuted or
“Westinghoused”) kampanyasının sonucu olarak 6 Ağustos 1890 ‘da ilk
elektrikli sandalye icat edilmiştir!!!
Yüksek Gerilimin Tarihçesi9
• 1910’lu yıllarda 100 kV kullanılmasına rağmen 1920’li yıllarda 100 kV’la 50
MW’lıkbir güç 50 km’lık mesafeye iletilmiştir.
•1930-1950 arası yıllarda 300 kV’la 250 MW’lık bir güç 400 km’ye iletilirken;
1954’te 380 kV’la enerji iletimi başlamış ve bu gerilimle 1960’lı yıllarda 1000
MW’lık güç taşıması gerçekleştirilmiştir.
•Bugün artık 1.000 kV’la 10.000 MW’lık güçler iletilirken 1.600 kV’luk olanları
da deneme altındadır.
Yüksek Gerilimin Tarihçesi10
• Elektrik enerjisinin başlangıçta alternatif gerilimle iletilmesinin tercih
nedenlerinden biri (en önemlisi) transformatörlerin icadıdır.
• Son yıllarda güç elektroniğinde ortaya çıkan gelişmelerle birlikte yüksek
doğru gerilimle (YDG) enerji iletimi araştırmacıların dikkatini çekmiş ve
uygulama alanına yeniden sokulmuştur.
• İlk YDG’le enerji iletim uygulaması1954 yılında İsveç’le Gotland adası
arasında 96 km’lik bir deniz altı kablosuyla yapılmıştır. Tek iletkenle 30 MW’lık
bir güç 150 kV’luk bir doğru gerilimle iletilmiştir. Akıma dönüş yolu deniz
üzerinden sağlandığı için deniz içerisinde bulunan diğer endüstriyel kuruluşlara
ait borular ciddi elektriksel korozyona uğramıştır. Bu yüzden tek iletkenle iletim
yerine bugün artık iki iletkenli doğru gerilimle iletim yapılmaktadır.
Yüksek Gerilimin Tarihçesi11
• 1970’de Amerika’da Oregon ile California arasındaki 1362 km’lik mesafeye
1600 MW’lık bir güç 400 kV’luk bir doğru gerilimle iletilmiştir.
• Son olarak 1989-1990 yılında Güney Finlandiya ile Doğu İsveç arasında 35
km’lik 220 kV’luk doğru gerilimle 420 MW’lık bir güç iletilmiştir.
• Bugün dünyanın değişik bölgelerinde 60’ı aşkın yerde yüksek doğru gerilimle
enerji iletimi yapılmaktadır.
Gerilim Seviyeleri12
IEC (The International Electrotechnical Comission) nin tanımlamalarına göre;
1. Alternatif gerilimde 1.000 V’un,
2. Doğru gerilimde 1200 V’unüzerindeki gerilimler yüksek gerilim olarak
anılmaktadır.
ELEKTRİK KUVVETLİ AKIM TESİSLERİ YÖNETMELİĞİ, 2000.
Alçak gerilim < 1000 VYüksek gerilim > 1000 VTehlikeli gerilim > 65 V
Gerilim Seviyeleri13
YG Sistem Elemanları14
A. Temel Elemanlar
1.Senkron Generatörler
2.GüçTransformatörleri
3.Kesiciler
4.Ayırıcılar
5.Enerji İletim Hatları (Hava Hatları)
6.Direkler
7.İzolatörler
8.İletkenler ve Kablolar
9.Baralar
YG Sistem Elemanları15
B. Ölçme ve Koruma Elemanları
1.Akım Transformatörleri
2.Gerilim Transformatörleri
3.Gerilim Bölücüler
4.Parafudurlar
5.Ark Boynuzları ve Koruma Halkaları
6.Koruma (Topraklama) Hatları
7.Röleler
YG Sistem Elemanları16
B. Ölçme ve Koruma Elemanları
1.Akım Transformatörleri
2.Gerilim Transformatörleri
3.Gerilim Bölücüler
4.Parafudurlar
5.Ark Boynuzları ve Koruma Halkaları
6.Koruma (Topraklama) Hatları
7.Röleler
YG Sistem Elemanları17
C. Kontrol ve Kumanda Elemanları
1. Röleler
2. Kesicilerin Kontrol ve Kumanda Devreleri
D. Gerilim Ayar Elemanları
1. Seri veya Paralel Bağlı Reaktörler
2. Seri veya Paralel Bağlı Kapasitörler
Enerji İletim Sistemleri18
Endüstrinin gelişmesi elektrik enerjisine olan ihtiyacı artırmaktadır. Bu isteği
ek olarak yaşam seviyesi arttıkça toplumların da elektrik enerjisi tüketimi
artmaktadır. Öte yandan elektrik enerjisinin üretildiği yerden tüketildiği yere
iletimi enerjide kayıplara yol açmaktadır. Örneğin üçfazlıbir sistemde;
Pk’nın ifadesinden görüldüğü gibi bağıl kayıpları küçük tutabilmek için iletim
gerilimini (U) yüksek tutmamız gereklidir.
Enerji İletim Sistemleri19
Aynı U geriliminde enerji iletim sistemi için;
• Alternatif Gerilimle Enerji İletiminde (AGEİ) güçfaktörü Cosø ortaya
çıkmaktadır.
• Doğru Gerilimle Enerji İletiminde (DGEİ) güç faktörü tanımlı olmayacağı için
Pk’nın küçülmesine yol açacaktır.
• İletimin DGEİ ile yapılması üretim tarafında doğrultucu, tüketim tarafında
evirici kullanım zorunluluğunu getirmektedir. Bu da maliyet sorunlarına ek
olarak açma-kapama sorunlarını beraberinde getirmektedir.
Enerji İletim Sistemleri20
• Özdeş iletkenlerde D.G.’deki doğru akım ile A.G.’deki etkin akımın, ısıl etki
göz önünde tutularak eşit olduğunu kabul edersek iletken başına,
a. DGEİ’de aktif güç Pd= Ud. Id
b. AGEİ’de aktif güç Pa= Ua. Ia.Cosø olur.
Eğer iletkenleri aynı direkler üzerinde aynı izolatörler vasıtasıyla taşıyacak
olursak, izolatörün dayanabileceği gerilim Ud ise, AGEİ durumunda, aynı
izolatör Ua geriliminin tepe değerine dayanabilecektir.
Enerji İletim Sistemleri21
Bu karşılaştırmayı DGEİ’de iki iletkenle, AGEİ’de üç iletkenle enerji iletimi
için yaptığımızda:
Pd= 2.Ud.Id
Pa= 3.Ua.Ia.Cosø
Enerji İletim Sistemleri22
Görüldüğü gibi her ikisi de aynı gücü taşıyabilmektedir. Ancak, DGEİ ile
enerji taşırken daha az iletken dolayısıyla daha az izolatör, direk konsolu
vs. kullanılacağından DGEİ ile iletim daha ekonomik olacaktır.
AGEİ23
Elektrik alanında ilk buluşların çoğu doğru akım alanındadır. Yine, ilk
elektrik enerji iletiminin 1882’de, Thomas A. Edison tarafından 100 Voltluk
bir doğru gerilimle, New York’ta 1.6 km’lik bir uzaklığa yapılmıştır. Ancak,
bütün bunlara rağmen sonraki yıllarda iletimin alternatif gerilimle
yapılmasına transformatörlerle asenkron motorların bulunuşunun yol
açtığı söylenebilir.
AGEİ24
Transformatörün, enerji iletiminin her kademesinde gerilimin yükseltilmesinde,
düşürülmesinde kullanılabilen, verimi yüksek, yapımı kolay bir aygıt olmasının
yanında asenkron motorların da doğru akım motorlarına göre daha basit yapılı
olmaları ve daha az bakım gerektirmeleri bunların tercih edilmelerine yol
açmıştır. Böylece, tüketici aygıt olarak asenkron motorun alternatif akıma
ihtiyaç duyması enerji üretiminin de alternatif gerilimde olmasını zorunlu
kılmıştır.
DGEİ25
Alternatif gerilimle enerji iletimine olan ilginin yükseliş dönemlerinde bile
doğru gerilimle enerji iletiminin arkası bırakılmamış, araştırmalara devam
edilmiştir.
Civa buharlı doğrultucu ve eviricilerin henüz ortaya çıkmadığı dönemlerde
mekanik bir güç kaynağı ile seri uyarmalı bir doğru akım generatörünün ürettiği
enerji iletilerek tüketim noktasında bulunan seri uyarmalı D.A. motorunu
çalıştırmaktaydı.
DGEİ26
Hat başında yüksek gerilimlere
çıkmak için seri bağlı seri
generatörler kullanılmaktaydı.
Fransız mühendisi olan Rene Thury
(1860-1938) – ”King of the DC”
tarafından tasarlandığı için Thury
sistemi diye adlandırılan bu
yöntem 1880’den 1930 yılına kadar
Avrupa’nın değişik yerlerinde 15
uygulama alanı buldu.
DGEİ27
Civa buharlı doğrultucuların Peter Cooper
Hewitt tarafından 1903 yılında icadıyla
alternatif akımdan doğru akıma geçiş daha
verimli ve daha hızlı hale getirildi.
Thyratronun 1928’de icadına kadar
Eviricilerde önemli bir gelişme olmadı.
Bugünkü Tristörlerin civa buharlı karşıtı olan
Thyratronun ortaya çıkışıyla Thury sistemine
göre daha verimli, daha ekonomik ve daha
hızlı çalışan bir sistem oluşturma imkanı
doğdu.
DGEİ28
Büyük güçlü civa buharlı doğrultucu ve
eviricilerin de kendilerine özgü sorunları
bulunmaktaydı. Örneğin, soğutma, civanın
özelliğini kaybetmesi, ark problemleri gibi.
1960’lıyıllarda yarı-iletken bir eleman olan
Tristörün bulunmasıyla bu problemlerin
çoğu kendiliğinden ortadan kalktığı gibi
daha statik, daha hızlı, daha ucuz ve daha
ekonomik sistemler kurulabildi. Bunlarda
da soğutma sorunları, özellikle büyük
akımlarda, bulunmaktadır.
HVDC in 1971: this 150 kV mercury arc valve converted AC hydropowervoltage for
transmission to distant cities from Manitoba Hydro generators.
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması29
1. Enerji İletiminin Ekonomikliği
2. Teknik Performans
3. Güvenilirlik
Ekonomik karşılaştırmada iletim hattının
maliyeti olarak yapılan yatırımlar (kuruluş
masrafları) ile işletim masrafları ele
alınmıştır.
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması30
Kuruluş Masrafları
a. Güzergah üzerindeki yerlerin
satın alınması (istimlak)
b. Direklerin yapımı, montajı,
dikilmesi
c. İletkenler, izolatörler
d. Hat başı ve sonu aygıtları
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması31
Teknik Performans
DGEİ’nin AGEİ’ne göre bazı teknik üstünlükleri bulunmaktadır.
Bunlar;
a. İletilen gücün tam kontrolü
b. İlintili bulunduğu, alternatif akım sisteminin dinamik
kararlılığına katkıda bulunması
c. Arıza akımlarının hızlı kontrolü
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması32
AGEİ’de hat başı gerilim fazorü Ub, hat sonu Us, hat reaktansı X ve
δ faz açıları arasındaki fark olmak üzere iletilen güç:
Uzaklık arttıkça δ büyür. Kuramsal olarak δ,
90°olunca kararsız çalışma başgösterir.
Dolayısıyla, kararlıbir güç iletimi AGEİ’de
enerji taşınan uzaklığa bağlıdır.
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması33
Gerilim Kontrolü
A.G.E.İ’de voltaj kontrolü hat kapasiteleri ve endüktif gerilim düşümü ile
karmaşık hale gelir.
Gerilim kontrolü reaktif güç kontrolü ile gerçeklenir. Örneğin, hat üzerinde bir
noktanın gerilimini artırmak için o noktaya reaktif güç vermek; o noktanın
gerilimini düşürmek için o noktadan reaktif güç çekmek gerekir. Bu reaktif güç
hat boyu ile artmaktadır.
Dolayısıyla A.G.E.İ’de reaktif güç kontrolüne, kısaca ek masraflara gerek vardır.
AGEİ ile DGEİ Karşılaştırması34
Güvenilirlik
Güç elektroniğindeki gelişmelerle DGEİ’de hat başında bulunan doğrultucular
ile hat sonunda bulunan eviriciler son derece güvenilir, statik yapıdaki uzun
ömürlü elemanlar haline gelmişlerdir.
Enerji salınımları da söz konusu olmadığından DGEİ’de enerji kesintisi de söz
konusu değildir.
AGEİ’nin sakıncaları35
Reaktif Kayıplar : İç direnci ihmal edilebilen bir iletim hattının L ve C’den
dolayı bir reaktif kaybı olacaktır. Eğer L’nin kaybı ile C’ninki birbirini
dengelerse, yani hattın eşdeğer empedansı hattın karakteristik empedansına
eşit olursa enerji iletimi ekonomik olur. Oysa D.G.E.İ’de reaktif enerji söz
konusu olmadığından bu ekonomiklik doğal olarak sağlanır.
Kararlılık : Eğer δ, 90°olursa kararsız çalışmalar ortaya çıkar. Geçici hal
durumunda güvenli bir kararlı çalışma için δ< 30° olmalıdır.
Akım Taşıma Kapasitesi : A.G.E.İ.’de iletim hatları, özellikle yeraltı kablolarında
toprağa kaçak akımlar hattın akım taşıma kapasitesini etkiler. Boşalma
akımları hesaba katılmaksızın belirli bir akıma göre tasarlanmış hat işletmede,
çıkış tarafında daha az akım verir.
AGEİ’nin sakıncaları36
Ferranti Olayı: Boşta çalışan iletim hatlarında, hattın kapasitif etkisinden
dolayı hat sonunda aşırı gerilimler ortaya çıkabilir. Ferranti olayı olarak bilinen
bu olay sonucunda oluşan aşırı gerilim yalıtım ve can güvenliği bakımından
tehlikeli olabilir.
Frekans Etkileri: Frekans, iletim hatlarında deri olayı (skin effect) nedeniyle
akım taşıma kapasitesini düşürür, hattın omik ve korona kayıplarını artırır.
Ayrıca, frekans daha önce anlatılan faktörlerin içinde gizli olarak
bulunduğundan onları da etkiler.
Gerilim Düşümü: Endüktif ve kapasitif gerilim düşümleri iletim hattında ve
kablolarda gerilim ayarlamalarına dolayısıyla ek masraflara yol açar.
Tesis Masrafları: Doğru gerilime göre iletken sayısı, dolayısıyla direklerde
konsol, izolatör v.s. masrafları fazladır.
DGEİ’nin sakıncaları37
Evirici ve Doğrultucu Kullanım Zorunluluğu: D.G.’in A.G.’ye veya A.G.’in D.G.’ye
çevirilmesi için evirici ve doğrultucuya ihtiyaç vardır. Yüksek gerilimde bu
aygıtlarda kullanılan yarı-iletkenlerin çok sayıda sorunları vardır.
Açma-Kapama Sorunları: Gerek statik yapıdaki (güç elektroniği elemanları)
gerekse mekanik yapıdaki Açma-Kapama elemanları D.G.’de çalışırken yine çok
sayıda problemlere sahiptir. Örneğin, Mekanik olanlarda ark sorunu, statik
olanlarda iletimden çıkma sorunları gibi.
Harmonik Sorunları: A.G. tarafında akım ve gerilim harmoniklerine ek olarak
kullanılan trafoların çekirdeğindeki akı ve akım harmonikleri ek kayıplara yol
açacaktır.
Çekirdeklerde Doymalar: Sistemde kullanılan trafoların çekirdeklerinde doğru
akı bileşeni, dolayısıyla doyma ile karşılaşılabilir.