Üyelerimizi tan›yal›m

84

Upload: vunhan

Post on 14-Feb-2017

249 views

Category:

Documents


8 download

TRANSCRIPT

Page 1: Üyelerimizi tan›yal›m
Page 2: Üyelerimizi tan›yal›m

46 bin esnafınnabzı burada atıyor*

“Bakkal Dünyası” Dergisi, 45 binüyesiyle Türkiye'nin en fazla bakkalüyeye sahip İstanbul Bakkallar Odası'nınyayın organı. Son tüketiciye ürün satışyapan bakkal esnafından, bakkallardaürünleri satılan üreticilere ve toptanpazarlama esnafına kadar farklısektörlerin sorunlarını konu alan,sosyal, kültürel ve aktüel içeriğe sahipkurumsal bir dergi.

Ücretsiz olarak, başta İstanbul'dakilerolmak üzere, bakkallara ve bakkal odaları-na, üretici firmalara, toptancılara, bayi vedistribütör firmalara, ilgili bakanlıklara,üniversitelere, ulusal ve yerel medya kuru-luşlarına, PR şirketlerine düzenli olarakulaştırılmaktadır.

*

İlanlarınız için: 0(212) 269 24 61 [email protected]

Page 3: Üyelerimizi tan›yal›m

Minnet ve sayg›yla...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 11

“Esnaf, milletin emeği ve üretimini

k›ymetlendirmek için eline ve zekas›na emniyet

edilen ve bu emniyette liyakat göstermesi gereken

adamd›r”

Page 4: Üyelerimizi tan›yal›m

Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010

Künye - ‹çindekiler

‹mtiyaz Sahibi‹stanbul Perakendeci Bakkallar Benzerleri ve Müstahdemleri Esnaf Odas› ad›na ‹smail Keskin

Yaz› ‹şleri MüdürüŞükrü Terzi

Genel Yay›n YönetmeniFiliz Karanl›k

Haber MüdürüR. Hamza Emin

EditörlerAykut ÇebiŞükran Çağman

Reklam MüdürüEmine Çağman

Yay›n KuruluŞükrü Terzi - Abdurrahim TopçuAyhan Arslan - Mustafa Ç›narKemal Çolak - Bilal ‹ş

Dan›şma KuruluProf. Dr. Candan Varl›k Prof. Dr. Ayd›n Yapar Prof. Dr. Özkan ÖzdenDoç. Dr. Beraat Özçelik

Hukuk Dan›şmanlar›Av. Hikmet OnayAv. Hikmet ÖmeroğluAv. Recep Doğan

Görsel YönetmenAbbas Özp›nar

FotoğrafDinçer Keskin

Prodüksiyon ve Bask›Ege Bas›m

Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4 Ege Plaza 34704 - Ataşehir / ‹stanbul

Tel: +90 (216) 470 44 70 pbxFax:+90 (216) 472 84 05

www.egebasim.com.tr

Yönetim AdresiElvanzade Camii Sok. No: 19 34500 Unkapan›-Fatih / ‹stanbulTel: +90 (212) 521 25 01Fax: +90 (212) 523 75 89

ŞubeRasimpaşa MahallesiTeyyareci Sami Sok. No: 11/1 34313 Kad›köy / ‹stanbulTel: +90 (216) 336 04 64Fax: +90 (216) 337 15 67

n ISSN No: 1308-9153n Dergimiz ‘Genel Süreli Yay›n’ olup iki ayda

bir yay›nlan›r ve ücretsizdir.n Yay›nlanan yaz›lar›n sorumluluğu yazarlar›na,

ilanlar›n sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.n Yaz› ve haberler kaynak gösterilerek kullan›labilir.

Oda’m›zdan

İstanbul esnafı seçiminiyaptı

Oda’m›zdan

Palandöken yeniden TBBF Başkanı seçildi

Haberler

Oda’m›zdan

Vali Güler esnafla vedalaştı

Bakkal›m

İki canlı tarih: Bakkal Haşim ve Bakkal Osman Amca

16

6

24

34 36

66--1100

1166--1177

2244--2277

3344--3377

3388--339921 Mayıs Dünya Süt

Günü kutlandı38

22

Page 5: Üyelerimizi tan›yal›m

‹çindekiler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010

Başkandan ......................... 55

İSTESOB görev dağılımını yaptı.................. 11 00

Bakkallar harekete geçti!.. 11 88

Pazar Ruhsatı olmayacak.. 22 00

Palandöken bakkallar buluşması.......................... 22 22

Alanya esnafına mutlu haber......................... 2233

İSTBAKO Başkanı İsmailKeskin: Yasayı bekliyor, kurallar istiyoruz .............. 22 88

Genç patron adaylarısertifikalarını aldı.............. 33 00

Dunya Meyve Suyu Kongresiİstanbul’da yapıldı.............. 44 00

Marmarabirlik pazardadaha etkin olacak................ 44 22

Dunya Konya Şeker’i izliyor.. 44 44

Tahsildaroğlu, zeytinve zeytinyağı sektörunde ..... 44 66

Denizli Bakkallar ve Bayiler Odası’ndan tanıtım atağı....................... 5511

Gıdaya ve gıda hijyenine dikkat......... 55 88

Diyete ara vermek kilolarıyeniden mi aldırıyor?......... 66 44

Sağlıklı gıda ve beslenme önerileri.............. 66 66

Turkçe Olimpiyatları’nınmuhteşem finali.................. 77 00

Başkan üyelerle ................ 77 66

Üyelerimizi tan›yal›m ....... 77 88

Fileye Takılanlar

Pratik Dilimli “DilimEzine” Peyniri

Gıda ve Sağlık

Her bel ağrısı fıtık değildir!

Kültür & Sanat

Sakız ağaçları, belgesel kanalı NationalGeopraphic Channel’da

2010, Türkiye'de ÇocukHakları Yılı olarakkutlanacak

MarkalarımızDeğerlerimiz

Sunar Grup: Çukurova’dandünyaya yayılan kalite

56

62

68

72

5544--5555

5566--5577

5588--6677

6688--6699

7722--7733

Diğer konular..........................

33

5544

Analiz

Page 6: Üyelerimizi tan›yal›m

Esnaf ve sanatkâr›n gündemi bir ‘t›k’ ile

elinizin alt›nda...

Tüm şikayet ve önerileriniz için...

www.istbakkallarodasi.org

Sürekligüncelleneniçeriğiylesizleribekliyor.

Page 7: Üyelerimizi tan›yal›m

Başkandan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55

‹smail KESK‹N‹stanbul Bakkallar Odas›Başkan›

Değerli esnaf arkadaşlarım!Hepinize sevgi ve saygılarımı

sunuyorum. Yaz mevsiminin gelmesi, okulların

tatil olması derken vatandaşlar köyle-rine gitmeye başladılar. Tatil güzel,dinlenmek güzel ama bunun başka birsebebi daha var. Köylerden mümkünolduğu kadar kışlık yiyeceğin temini.

Yazın insanların bir yerlere gidişi,kışın başka hesaplar ve esnafın duru-mu ortada.

Küçük esnafı büyük ölçüde ilgilen-diren Marketler Yasası Haziran ayısonuna kadar Meclis’e taşınacaktı.Referandum çalışmaları ve terör olay-ları derken bu kez de olmadı.

Allah'ım tüm şehitlerimize rahmet,gazilerimize sağlık sıhhat ve yakınla-rına sabırlar versin.

Bakkal Amca, küçük esnaflar ola-rak ülkemiz için, geleceğimiz için herkonuda, her zaman varız.

Bakkal Amca sıkıntılar yaşıyor.Birleşmek, birilerinin şubesi olarakçalışmak kurtuluş değil.Anayasamızın 173. Maddesinin bizle-re verdiği hakkımızın kullandırılması-nı bekliyoruz. Bizler bekleriz amabüyük balık, küçük balığı yutmasın.Bizlerin her durumda denge olduğu-muz unutulmasın.

Marketler Yasası mutlaka çıkarıl-malı. Bu Meclis’in ülkeye, millete,esnafa borcudur.

Değerli arkadaşlarım,

Bizler bekleyelim. Ancak çok çalı-şalım. İşimizi, işimizin gereğini yapa-lım.

Herkese hayırlı işler, sağlıklı vebaşarı dolu günler diliyorum.

Page 8: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN66

İstanbul esnafı seçiminiyaptı

Faik Yılmaz’ın başkan seçildiğiliste de yönetim kurulunda;Mustafa Keskin, Mustafa

Nuhoğlu, İsmail Keskin, Yaşar Hangün,Koray Öztürk, İsmail Taşkın, MustafaUzun, Şükrü Akyüz, Aziz Şentürk veMehmet Banzaroğlu, DenetimKurulunda; Halit Yılmaz, Tahir Özer,Vahap Osmanoğlu, Ahmet Yazıcı veCafer Dağ, Disiplin Kurulunda; OsmanAktaş, Fikret Çelik, Nezih Mert, ErkanKaya ve Suat Yazıcı bulunmakta.

TESK Başkanı Bendevi Palan -döken’in divan başkanlığında yürütülenGenel Kurula çok sayıda davetli misa -firin yanı sıra iktidar partisini temsilenAKP Genel Başkan Yardımcısı EkremErdem, muhalefet partilerinden CHPadına İzmir Milletvekili Mehmet AliSusam ve DSP Genel Başkanı MasumTürker katıldı.

“Esnaf Paketi’ teşkilatımızıoldukça umutlandırdı”

Genel kurula katılan hazirunu vemisafirleri selamlama konuşmasınınardından Türk esnaf ve sanatkârınınyalnız ekonomik hayatın değil, aynızamanda milli birlik ve bütünlüğün,demokratik hayatın ve rejimin de temi-

natı olduğunu söyleyen İSTESOBBaşkanı Faik Yılmaz, “İşte bu vasıflarıiledir ki, Türk esnaf ve sanatkârı millihayatımızın bel kemiği, başka birdeyimle orta direğidir” dedi.

Yılmaz, “Yurdumuzda bulunanbugünkü dev holdinglerin ve sanayikuruluşlarının temelinde, iftiharla söyle-meliyim ki, mensuplarımız olan küçükesnaf ve sanatkârlar vardır. Yani bugü-nün büyükleri küçükten gelmiştir. Birbaşka ifadeyle, küçük olmadan büyükolmaz. Avrupa ülkeleri, bu bilinçleküçüklerin önüne adeta kırmızı halılarseriyor. Esnaf ve sanatkârlarımız mes-leki terbiyesi ve serbest faaliyetlerininmeydana getirdiği ahlakı icabı; hürteşebbüsü, demokrasi rejimini, insanhak ve özgürlüklerini benimsemiş, varlı-ğımızın teminatı olarak her zamanülkemizin savunucusu ve koruyucusuolmuştur” diyerek genel kurula sesleni-şini sürdürdü:

Türkiye çapında 4 milyon civarındaolduğu tahmin edilen esnaf ve sanatkâ-rın aileleriyle birlikte ülke nüfusunun3'te 1'ini teşkil etmektedir. Ancak esna-fımız bir yandan global kriz, diğer yan-dan küresel sermayenin baskısıyla zorbir dönem yaşamaktadır” dedi.

İstanbul Esnaf ve SanatkârlarOdaları Birliği'nin (İSTESOB)

33. Olağan Genel Kurulu HaliçKongre Merkezi'nde yapıldı.

153 odanın başkan ve yönetici-lerinden oluşan 1237 delege-

den 1050 delegenin oy kul-landığı Genel Kurulda üç adayyarıştı. Genel Kurulda Rahmi

Yazıcı ve Erol Korkut’layarışan Faik Yılmaz 751 oyalarak genel kurulun galibi

oldu.

Page 9: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 77

Ahi Evran-ı Veli'lerin, HazretiMevlana'ların, Yunus Emre'lerin yolun-da olan esnaf ve sanatkârların hiçbirideoloji ve felsefenin etkisinde kalmaya-rak, Atatürk'ün gösterdiği hedefler doğ-rultusunda ülkeyi muasır medeniyetlerseviyesine çıkarmak için, azim vekararlılıkla ilerlemek istediğini vurgula-yan Yılmaz, ''Bir süre önce bizimdekatıldığımız ve Sayın Başbakanın basıntoplantısı ile açıkladığı “Esnaf Paketi”teşkilatımızı oldukça umutlandırmıştır.“Stratejik Eylem Planı” olarak hazırla-nan, Değişim, Dönüşüm ve Destek uygu-lamalarını içeren proje ile esnafa destekprojesinden dolayı Sayın Başbakana veilgili bakanımıza huzurunuzda şükran-larımı arz ediyorum'' dedi.

KOSGEB'in destek uygulamalarınında kendilerini umutlandırdığını, ancakstratejik eylem planının yasa ve yönet-meliklerle içinin doldurulması sırasındateşkilatlarının da görüşlerinin sorulma-sını istediklerini belirten Yılmaz, konu-

ya ilişkin hazırladıkları raporları sun-maya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

"Dünyanın YıldızEkonomilerindeniz"

Hükümeti temsilen İSTESOB’un33. Olağan Genel Kuruluna katılanAKP Genel Başkan Yardımcısı EkremErdem, Esnafların sorunlarını bildikle-rini ve bunları gidermek için ellerindengeleni yaptıklarını söyleyerek, “Esnafbugün, önceki dönemlerde uygulananyanlış ekonomi politikalarının ceremesi-ni çekiyor. Ancak şuanda Türkiye eko-nomisi dünyanın parlayan yıldız ekono-milerindendir” dedi.

Erdem, “Esnafı görmezden geleme-yiz. Bunu yaptığımız çalışmalarımızdada görebilirsiniz. Dönemimizde esnafasağlanan kredi miktarı, önceki dönemegöre rekor oranda artmıştır” dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Erdemsözlerini şöyle sürdürdü: “Hala bendebir esnafım. Bu sıkıntılarınızı bilen,

“Türkiye çapındayaklaşık 4 milyon esnaf vesanatkar aileleriyle birlikteülke nüfusunun üçte biriniteşkil etmekte ve bu kesimküresel sermayenin baskı-sıyla zor bir dönem yaşa-makta”

Page 10: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201088

İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz: Yurdumuzda bulunan bugünküdev holdinglerin ve sanayi kuruluşlarının temelinde, iftiharlasöylemeliyim ki, mensuplarımız olan küçük esnaf ve sanatkâr-lar vardır. Avrupa ülkeleri, bu bilinçle küçüklerin önüne adetakırmızı halılar seriyor. Esnaf ve sanatkârlarımız mesleki terbi-yesi ve serbest faaliyetlerinin meydana getirdiği ahlakı icabı;hür teşebbüsü, demokrasi rejimini, insan hak ve özgürlüklerinibenimsemiş, varlığımızın teminatı olarak her zaman ülkemizinsavunucusu ve koruyucusu olmuştur”

Page 11: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 99

yaşayan arkadaşlarınızdan birisiyim.Burada konuşmak kolay, çok şeylersöylenebilir. Hoşunuza gidecek, alkışalacak çok şeyler söylenebilir. Bugünesnafın birçok sıkıntısı var. Dünyanınçok sıkıntısı var. Bugün dünya 2008’degirdiği sıkıntıdan maalesef kurtulmuşdeğil. Krizin sıkıntısını en çok esnaflarçeker. Sıkıntısı olan gelir, esnaftan alır.Ödeyemediği zaman fatura esnafaçıkar. AK Parti iktidara geldiğindeTürkiye dünyanın 26. büyük ekonomi-siydi. Bugün krize rağmen dünyanın16. büyük ekonomik gücüdür.2020'lere geldiğimizde dünyanın 10.büyük ekonomisi olacağımızı, artıkdünya otoriteleri de söylüyor'' diyekonuştu.

“Halkın Alım GücüArtırılmalı”

DSP Genel Başkanı Masum Türkerde, partisinin Türkiye çapında yaptırdı-ğı bir ankete göre, esnafın yüzde27,5'inin son bir yıl içinde borçlarınıödeyebilmek için evini ya da arabasınısattığını, yüzde 76,7'sinin alacağınıtahsil edemediğini, esnaf ve sanatkârın%34,5’i Bağ-Kur’a, %17,8’i çalıştırdı-ğı işçilerden dolayı SSK’ya, %61,5’ininde bankalara borçlu olduğunun ortayaçıktığını söyledi.

DSP Genel Başkanı Masum TürkerHükümet’in her kesime olduğu gibiesnafa da zor günler yaşattığını söyle-yerek, yaptırdıkları kamuoyu anketleri-nin sonuçlarını açıklamaya devam etti.

Türker: “Esnafa sorduk,‘İşler nasıl gidiyor?’%72,1’i geçmiş yıllaragöre kötü diyor. %73,5’ide diyor ki, krizden etki-lendik. %4,2’si krizdenetkilenmedik diyor. Kriz -den etkilenmedik diyenle-rin yapısına baktık, dahaçok gıda malzemelerisatanlar olduğunugördük.

Değerli arkadaşlar; ‘Esnafın kötüyegidişinin sebebi nedir?’ diye sorduk.Cevap %80,7’oranında vatandaşın alımgücü yok. Geçtiğimiz günlerde SayınBaşbakan’ın açıkladığı paket ile ilgilideİstanbul sınırları içinde 423 esnafasoru yönelttik. Bunların %16,3’ü paketsorunlarımızı çözer, %31,7’si belki

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem ErdemAKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem

DSP Genel Başkanı Masum Türker DSP Genel Başkanı Masum Türker

Page 12: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201011 00

çözer, %51,9’u çözmez diyor. Sordukki, ‘çözmek için ne lazım? Kredi miistiyorsunuz?’ Değerli arkadaşlar esnafve sanatkârın derdi için bu araştırmayıbilmeden çözüm sizin kullandığınızkredi arttırmak diyecektim. Ancak 3esnafın birbirinden habersiz bu araştır-mada yazdığı ortak cümleyi söyleyeyimsize, diyorlar ki; “Krediyi aldım dükkâ-nımı malla doldurdum, satın alan olma-dıktan sonra, o malı satamadıktansonra kredinin faizini bile karşılaya-mam.” ‘Ne öneriyorsunuz?’ diyoruz.Diyor ki; “Halkın satın alma gücünüartırınız.”

Türkiye'nin Kemal Derviş dönemin-den başlayarak, eskiden kendisine yete-bilen bir ülkeyken dışa bağımlı halegetirildiğini savunan Türker, Derviş'inardından kendisi Bakanlık görevine gel-diğinde halkın faydasına yönelik uygu-lamaları nedeniyle ihtar mektubu aldı-ğını ifade ederek, ''O gün o ihtar mektu-bunu yazdıranlar, Türkiye'yi faizle sülükgibi sömürenlerdir'' dedi.

Genel kurulda kürsüye gelen CHPİzmir milletvekili Mehmet Ali Susam,esnafın korunup kollanmasıyla ilgiliAnayasa maddesine dikkat çekti.Susam "Böyle bir Anayasa maddesi var-

ken Başbakan çıkıyor, 'AVM'ler pazargünü kapatılamaz aileler hem alışverişyapıyor, hem de eğleniyor' diye açıkla-ma yapıyor. Başbakan bir bakıma suçişliyor. Çünkü AMV’lere karşı bu ülke-nin esnaf ve sanatkârını korumak,hükümete verilmiş anayasal bir görev-dir. O büyük mağazalardaki alışverişinparası akşam elektronik sistemle yurtdışına çıkartılırken, küçük esnafın, bak-kalın, manavın cirosu bu ülke ekonomi-sinde dönmektedir" şeklinde konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam

Page 13: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

Page 14: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201011 22

İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin(İSTESOB) 33. Olağan Genel Kurulunda delegeler-den büyük bir çoğunluğun oyunu alarak seçilen Faik

Yılmaz Başkanlığındaki listede yer alan üyeler arasındakigörev dağılımı tüm yönetim kurulu üyelerinin hazır bulun-duğu toplantıda yapıldı. Mustafa Nuhoğlu’nun birincibaşkan vekili seçildiği görevlendirmede, İsmail Taşkın veMustafa Keskin’in diğer Başkan Vekilliklerine seçilirlerken;Mustafa Uzun, Mehmet Banzaroğlu, Aziz Şentürk, ŞükrüAkyüz, İsmail Keskin, Koray Öztürk ve Yaşar Hangün sadeyönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildiler.

Denetim Kurulu:Denetim Kurulu Başkanlığına Cafer Dağ’ın seçilmesiyle

Halit Yılmaz, Tahir Özer, Vahap Osmanoğlu ve AhmetYazıcı da denetim kurulu üyesi olarak görevlendirildi.

Disiplin Kurulu:Disiplin Kurulu Başkanlığına da; Osman Aktaş’ın

seçilmesiyle Fikret Çelik, Nezih Mert, Erkan Kaya ve SuatYazıcı disiplin kurulu üyesi olarak görevlendirildi.

Görev dağılımından sonra yönetim, denetim ve disiplinkurulu üyelerine seslenen İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz,Asıl görevin şimdi başladığını belirterek, İstanbul’da 750binden fazla esnaf ve sanatkarın kendilerinden hizmet bek-lediğini söyledi.

İSTESOB görev dağılımını yaptı

Disiplin KuruluDisiplin Kurulu

Denetim KuruluDenetim Kurulu

Page 15: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 11 33

Faik Yılmaz - İSTESOB Yönetim Kurulu Başkanı

1949 yılında İstanbul’da doğmuş.Çalışma hayatına deri konfeksiyon ter-zisi olarak başlamış. Cemiyet hayatınaGüngören Spor Kulübü’nde1972 yılın-da yöneticilik yaparak başlamış ve1977 yılında o zamanki adıylaGüngören Esnaf ve SanatkârlarDerneği’nin Yönetim Kurulu Başkanvekilliğine seçilerek devam etmiş.Dernek Başkanı A. Mecit Kurşun’un1980 yılında vefat etmesiyle başkanlı-ğa seçilen Faik Yılmaz, halenGüngören Birleşik Esnaf veSanatkârlar Odası başkanlık göreviniyürütmektedir.

1984 yılında yerel seçimlerdeGüngören Merkez Mahallesi muhtarlı-ğına seçilen ve 5 yılda muhtarlık yapanFaik Yılmaz, 1983 yılında İkitelli’deBağcılar-Güngören Sanayi Sitesi YapıKooperatifini kurmuş 1986 yılında dakooperatifin inşaatını başlatmış ve1992 yılına kadar buradaki görevinisürdürmüş.

1986 yılında İstanbul Esnaf veSanatkârlar Odaları Birliği DisiplinKurulu üyeliğine, 1988 yılında iseYönetim Kurulu Üyeliğine seçilen FaikYılmaz, 1994 yılında yapılan seçimler-de Türkiye Ağaç İşleri Federasyonu

Yönetim Kurulu üyeliğine ve yapılangörev dağılımı neticesinde GenelBaşkan Vekilliği görevine getirilmiş.Halen bu görevi de devam eden FaikYılmaz, 2005 yılında seçildiği İstanbulEsnaf ve Sanatkârlar Odaları BirliğiBaşkan Vekilliği görevini, İSTESOBBaşkanı Suat Yalkın’ın vefatına kadarsürdürdü. 2009 yılında İSTESOBBaşkanı Suat Yalkın’ın vefatındansonra Başkan seçilen Faik Yılmaz, 9Mayıs 2010 tarihinde yapılan İstanbulEsnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği33. Olağan Genel Kurulunda yenidenİSTESOB Başkanlığına seçildi.

Page 16: Üyelerimizi tan›yal›m

Aziz Şentürk - Yönetim Kurulu Üyesi1949 yılında Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde doğdu. Deri konfeksiyon işiyle ilgilenmektedir.

1975 yılında Deri Konfeksiyoncuları Odası’na kayıt oldu. 1978 yılında Deri Konfeksiyon cularıOdası’nın yönetim kuruluna seçildi. 2000 yılında da başkanlığa seçildi ve halen bu göreviniyürütmekte olup, 2009 yılından itibaren İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği YönetimKurulunda görev yapmaktadır.

Mustafa Uzun - Yönetim Kurulu Üyesi1950’de Malatya Arapkir’de doğdu. Gaziosmanpaşa’da ulaşım sektöründe 45 yıldır hizmet ver-

mektedir. Çeşitli dernek, vakıf ve spor kulüplerinde yöneticilik görevlerinin yanı sıra 1984-2004 yıl-ları arasında Belediye Meclis Üyeliği yaptı. Aynı zamanda 1984 yılında Küçükköy Şoförler Odasıyönetim kuruluna ve başkan vekilliğine seçilen Mustafa Uzun, 1990 yılında da aynı odanın başkalı-ğına seçildi ve halen bu görevinin yanı sıra 2000 yılından itibaren seçildiği İstanbul Esnaf OdalarıBirliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmektedir.

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201011 44

Mustafa Nuhoğlu - Başkan Vekili1949 yılında Trabzon’un Çaykara ilçesinde doğdu. 1971 yılında Güngören Şoförler Odası İkinci

başkanı oldu. 1976 yılında Bağcılar Kamyon Kamyonet Otobüs Minibüs ve Şoförler Esnaf Odasınıkurdu. Kuruluşundan bu güne başkanlığını yaptığı Bağcılar Kamyon Kamyonet Otobüs Minibüs veŞoförler Esnaf Odasındaki görevinin yanı sıra, 2005 yılında İSTESOB Yönetim kurulu üyeliğine ve2009 yılında da İSTESOB Başkan Vekilliğine seçildi ve halen bu görevlerini başarıyla yürütmektedir.

İsmail Taşkın - Başkan Vekili1955 yılında Çankırı’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1993

yılında İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanlığına seçildi.İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanlığı görevine devam eder-ken, 2005 yılında İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği yönetim kuruluna seçildi.2010 yılında İSTESOB Başkan Vekilliğine seçildi. Bu görevi devam etmektedir.

Mustafa Keskin - Başkan Vekili1953 yılında Sivas’ın Hafik İlçesinde doğdu. Mesleğe, 1963 yılında İstanbul Şişli Dolapde re’de

Oto Motor Tamirci çırağı olarak başladı. Halen Maslak Atatürk Oto Sanayi Sitesinde kendisine ait“Keskinler Mercedes Servisi”nde oto tamirciliği mesleğine devam etmektedir. 1988 yılında İstanbulOto Sanatkârları Esnaf Odası Başkan Vekilliğine, 2002 yılında da başkanlığa seçilen ve ha len bugörevini yürütmekte olan Keskin, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar odaları Birliği’nin 33. Olağan GenelKurulunda da İSTESOB Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiş olup, başkan vekili olarak göreviniyürütmektedir.

Page 17: Üyelerimizi tan›yal›m

Mehmet Banzaroğlu - Yönetim Kurulu Üyesi1947 yılında Trabzon’un Of İlçesinde doğdu. İlkokulu Of İlçesinin Ballıca Köyünde bitirdi.

1970’de İstanbul Bayrampaşa`da ticari minibüs işletmeciliğine başladı ve halen devam etmek-tedir. 1984 Yılında Bayrampaşa Otobüs Minibüs Kamyon ve Kamyonet Esnaf OdasıBaşkanlığına seçildi ve halen bu görevini sürdürmektedir. Banzaroğlu, 2002 yılında İstanbulEsnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Disiplin Kuruluna, 2005 Yılında da Yönetim Kurulunaseçildi ve halen görevi devam etmektedir.

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 11 55

Şükrü Akyüz - Yönetim Kurulu Üyesi1955 yılında Samsun’un Merzifon ilçesinde doğdu. İlk olarak Merzifon’ da başladığı Erkek

Berberliği Mesleğini, Ankara’dan sonra halen İstanbul’da sürdürmektedir. 1988 yılındaYönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği İstanbul Erkek Berberleri Odası’nda, daha sonra 1996 yılın-da da ikinci başkan ve 2002 yılında da başkan oldu. Halen bu görevini yürüten Şükrü Akyüz,İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar odaları Birliği’nin 33. Olağan Genel Kurulunda da İSTESOBYönetim Kurulu Üyeliğine seçildi.

Koray Öztürk - Yönetim Kurulu Üyesi1971 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdu. 1989 Yılında kendi minibüsünde şoför ola-

rak çalışmaya başladı. 1999 yılında İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Yönetim Kurulu üyeliği-ne, 2002 yılında Başkan vekilliğine ve 2007 yılında da Başkanlığa seçilen Koray Öztürk,17.01.2010 tarihinde yapılan Genel Kurulda yeniden İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası başkan-lığına seçildi. Son olarak da 09.05.2010 tarihinde yapılan İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar OdalarıBirliği 33. Olağan Genel Kurulu’nda, Birlik Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

Yaşar Hangün - Yönetim Kurulu Üyesi1948 yılında Elazığ’ın İringil Köyü’nde doğdu. Çeşitli mesleklerde çırak olarak çalışdı.

1976 yılında ayakkabı imalatı ve ticaretine başladı. 1999 yılında İstanbul Umum AyakkabıSatı cıları Esnaf Odası’nın Yönetim Kurulu Üyeliğine, 2002 yılında da Başkan Vekilliğine seçilenYaşar Hangün, 2007 yılında Oda Başkanı’nın vefatına kadar bu görevini sürdürdü. 2007 yılındabaşkanlığa gelen ve 2010 yılında yeniden seçilen Yaşar Hangün, halen bu görevinin yanı sıra,İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de yürütmektedir.

İsmail Keskin - Yönetim Kurulu Üyesi1959 yılında Trabzon’un Arsin İlçesinde doğdu. Trabzon Ticaret Lisesini bitirdi ve bir süre muha-

sebecilik yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’nün Atatürk’ün doğumunun100. yılı nedeniyle düzenlediği okuma- yazma programı kapsamında bir süre de öğretmenlik yapanKeskin, 1984 yılı başından itibaren bakkallık, 1996 yılından itibaren de beraberinde inşaat sektörün-de faaliyetlerine başladı ve bakkallık mesleğine devam etmektedir. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarındayöneticilik görevlerinin yanında 2002 yılında İstanbul Bakkallar Odası Başkanlığına ve son olarakyapılan İstanbul Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Genel Kurunda, İSTESOB Yönetim Kurulunaseçilen Keskin, halen bu görevlerini sürdürmektedir.

Page 18: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201011 66

Vali Güler esnafla vedalaştı

31 Mayıs'ta görevini törenleyeni Vali Hüseyin AvniMutlu'ya devreden Muammer

Güler, 7 yıl 3 ay görev yaptığıİstanbul’dan ayrılırken, gönlündekiİstanbul sevdasının hiç eksilmeyeceğini,gözü ve kulağının hep İstanbul'da olaca-ğını söyleyerek sözlerine şöyle devametti:

"Bu sevda hiç bitmeyecektir. Hizmethangi kulvarda olursa olsun devam ede-cektir. Ve gönlümüz yine İstanbul'dakalmaktadır. Ankara'da yapacağımızgörev de İstanbul'un dışındaki bir görevdeğil. Oradaki yapacağımız görev belkide en başta İstanbul'u etkileyecek birgörev. Devletin yapacağı hiçbir çalışmaİstanbul'u düşünmeden olamaz.İstanbul'da yapılacak bir hizmet belkide Türkiye'nin yarısını etkileyen bir hiz-

met. İstanbulsuz bir çözüm, İstanbulsuzbir yol haritası yapmak mümkün değil.Türkiye'de yapılacak şeylerin birçoğuİstanbul'u ilgilendiriyor. İstanbul'dankopacak değiliz. Yapılacak çalışmalarhep İstanbul'u düşünerek yapılacakçalışmalardır."

“Bu sevda hiç bit-meyecek. Hizmet hangikulvarda olursa olsun de -vam edecek. Ve gönlümüzyine İstanbul'da kal mak -tadır. Ankara'da yapa ca -ğımız görev de İstan bul'undışındaki bir görev değil”

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevine atanan İstanbul Valisi Muammer Güler, vedaziyaretleri kapsamında İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğini de (İSTESOB) ziyaret ederekyönetim kurulu üyeleriyle tek tek vedalaştı.

Page 19: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 11 77

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var ola-

Vali Güler, İstanbul'da görev yaptı-ğı sırada esnafla hep iç içe olduklarınısöyleyerek, 'Toplumun orta direği olanesnaf bizi hiç üzmedi. Sağduyu sahibiesnaftan daima destek gördüm” dedi.

“Toplumun orta direğiolan esnaf bizi hiç üzmedi.Sağduyu sahibi esnaftandaima destek gördüm”

İstanbul Esnaf ve SanatkârlarOdaları Birliği Başkanı Faik Yılmazda, Vali Muammer Güler’in kendileriniziyaret etmelerinden dolayı çok mutluolduklarını belirterek, “Sayın Valimizeesnafla ilgili bu güzel duygu ve açıkla-malarından dolayı çok teşekkür ediyo-rum. İstanbul esnaf ve sanatkârlarıolarak ta daima yanlarında olacağımızıbildirirken, kendilerine yeni görevlerin-de de başarılar diliyoruz” dedi.

Page 20: Üyelerimizi tan›yal›m

Bölgedeki İl ve İlçelerinBakkallar OdasıBaşkanlarının da davet edil-

diği toplantıya Bursa Esnaf veSanatkârlar Odaları Birliği BaşkanıArif Tak, İstanbul Bakkallar OdasıBaşkanı İsmail Keskin, AdapazarıBakkallar Odası Başkanı AhmetAktardağan, Bolu Bakkallar OdasıBaşkanı Selahattin Ayen, BilecikBakkallar Odası Başkanı YıldırımÇınar, İnegöl Bakkallar Odası BaşkanıHakan İnkaya, Gölcük Bakkallar OdasıBaşkanı Faruk Hikmet Kesgin,Karacabey Bakkallar Odası BaşkanıAyhan Kutku, Kemalpaşa BakkallarOdası Başkanı Bülent Timur ve çoksayıda yönetici katıldı.

Mal Alım Birliği ProjesiBakkal esnafının sorunlarının ele

alındığı genişletilmiş bölgetoplantısında konuşanBursa BakkallarOdası BaşkanıMuhammed NuriÖrs, bakkallar içinsihirli proje olaraktanımladığı ''Malalım birliği'' proje-

siyle ilgili olarak katılımcıları bilgilen-dirdi.

“Mal satarken değil,alırken kazanılıyor”

Büyük ve zincir marketlerle müca-dele edebilmek için, ucuz mal tedarikiy-le ilgili bu projenin derhal hayata geç-mesi gerektiğini iddia eden Örs,“Günümüzde mal satarken değil, alır-

ken kazanılıyor. Bir malı büyük mar-ketlerin aldığı fiyata bakkallar kesinlik-le alamıyor. Biz onlardan çok dahapahalıya aldığımız için mecburen pahalısatıyoruz. Ayakta kalma, güçlü olma vevarlığımızı sürdürebilmek için bu temelmantığı çok iyi kavrayarak malı alırkenkazanmanın çarelerini aramalıyız. Malıalırken kazanırsak, satarken de müşte-rilerimize daha uygun ve cazip fiyattanmal satabiliriz. Böylece “müşteri mem-nuniyetinin” birinci şartını yerine getir-miş oluruz'' dedi.

“Büyük gücü kullanmakiçin birlik olmamız gerekir”

Bursa'da büyük market sayısının150, bakkal sayısının ise sadece şehirmerkezinde 3500 civarında olduğuna

dikkati çeken Başkan Örs, “Aslındaburadan da bakkalların çok büyükbir güce sahip olduklarını görmek-

teyiz. Fakat birlikteliğimiz yok.Bu büyük gücü kullanmak için

birlik olmamız gerekir” diye-rek sözlerine şöyle devam

etti:“Bursa’da bulunan

150 marketin her birigünde 50 tane kola

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201011 88

Bakkallar harekete geçti! Bursa Bakkallar Odasının, Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Esnaf Sarayında düzenlediğive bakkal esnafının sorunlarının masaya yatırıldığı genişletilmiş istişare toplantısında, büyük ve zincirmarketler karşısında her geçen gün irtifa kaybeden bakkalların, ucuz mal tedariki ile ilgili olarak,“Mal Alım Birliği” projesini hayata geçirmelerinin gerekliliği tartışıldı.

Page 21: Üyelerimizi tan›yal›m

satarsa, günde toplam 7.500 kola sat-mış olur. Bursa’daki 3.500 bakkaldamarketin onda biri kadar kola satsın.Yani günde sadece 5 tane kola satmışolsun. Bakkallarda günde toplam17.500 kola satmış olurlar. Sonucabaktığımızda bakkallar olarak market-lerin iki katından fazla ürün sattığımızhalde, birlik olamadığımızdan market-lerin satın aldığı fiyattan dahi mal satınalamamaktayız. Bu haksızlığı gidermekve mevcut durumu lehimize çevirmekdurumundayız”

“Bizler varken büyükmarketler yoktu”

Oda olarak kuracakları kooperatiflemal alım birliğini sağlayarak ürünleriçok daha ucuza alıp büyük marketlerlerekabet gücüne kavuşacaklarını belirtenBursa Bakkallar Esnaf Odası BaşkanıMuhammed Nuri Örs, üyelerine herkonuda yardıma hazır olduklarını söyle-yerek, ''Bizler varken büyük marketleryoktu. Büyük marketler çoğaldıktansonra bitme noktasına gelen bakkallarayakta kalmak için vizyonlarını değiş-tirmelidirler. Her türlü donanımımızı veanlayışımızı yenileyerek müşterilerimizedaha hijyenik şartlarda hizmet vermeli-yiz. Aynı zamanda barkot sisteminegeçerek insanların akıllarına gelebilecekgüvensizlik duygusunu da teknolojiyikullanarak yok etmeliyiz'' dedi.

İSTBAKO BaşkanıKeskin’den Başkan Örs’ünçalışmalarına tebrik

İl dışından katılan bakkal Odalarıadına kürsüye davet edilen İstanbulBakkallar Odası Başkanı İsmailKeskin’de yaptığı konuşmasında; anlatı-lan ve sunumu yapılan projeden heye-

canlanmamak mümkün değil diyerek,“Başkan Örs’ü ve yönetim kurulunukutluyorum. Çalışmalarınızda başarılardiliyorum. Bakkalın durumu sıkıntılarıortada, hızla irtifa kaybediyor. Sorun -larımıza ivedilikle çözüm bulunmasıkaçınılmaz bir gerçek. Van’da da,Ankara’da da, İstanbul’da da, Trab -zon’da da, Bursa’da da durum aynı.Esnaf çok ciddi sıkıntı içindedir. Başka -nın anlattıkları çok heyecanlandırıcı

şeyler. Sayın başkanı da çok girişken veheyecanlı buluyorum. Bu projelerinhayata geçmesi için tabanın desteği çokönemlidir. Bu meyanda sayın başkanıbu göreve seçmekle birinci adımı atmışbulunuyorsunuz. Fakat asıl görev bun-dan sonra başlıyor. İnşallah başkanıyalnız bırakmayacaksınız. Allah yolunu-zu açık, başarılarınızı daim etsin” dedi.

BESOB Başkanı Tak: Projebir an evvel hayata geçmeli

Bursa Esnaf ve Sanatkârlar OdalarıBirliği (BESOB) Başkanı Arif Tak da,BESOB olarak bu projenin arkasındaolduklarını ve ellerinden geleni yapma-ya çalışacaklarını belirterek, “Çok say-gın bir mesleğin mensubu bakkal arka-daşlarımı tebrik ediyorum. Bu projeleri-nin gerçekleşmesini temenni ediyorum.Gördüğüm kadarıyla bu proje bakkalesnafımıza büyük bir heyecan kazandır-mıştır. Bu heyecan artarak devam eder-se mutlaka güzel neticeler alınacaktır.Zaman kaybetmemek gerekiyor. Geçkalmadan bu proje hayata geçmeli vetüm bakkallarımız mutlaka bu oluşu-mun içinde yer almalıdır. Bizlerdedaima elimizden gelen desteği vermeyedevam edeceğiz” dedi.

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 11 99

“Başkan Örs’ü ve yöne-tim kurulunu kutluyorum.Çalışmalarınızda başarılardiliyorum. Bakkalın duru-mu sıkıntıları ortada, hızlairtifa kaybediyor. Sorunları -mıza ivedilikle çözüm bu -lun ması kaçınılmaz bir ger-çek. Van’da da, Ankara’dada, İstanbul’da da, Trab -zon’da da, Bursa’da da du -rum aynı. Esnaf çok ciddisıkıntı içindedir”

“Bu proje bakkal esnafı-mıza büyük bir heyecan

kazandırmıştır. Bu heyecanartarak devam ederse mut-

laka güzel neticeler alınacaktır”

Page 22: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201022 00

Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK)’nun Hafta Tatili HakkındakiKanunun 4’üncü ve 5’inci maddesinde sayılan ve hafta tatilinden istisna tutulan işyer-lerinin, hafta tatillerinde çalışabilmeleri için ayrıca ilgili belediyelere başvurarak ruhsatalma zorunluluklarının kaldırılmasına dair İçişleri Bakanlığına yapılan başvurunun red-dedilmesi dolayısıyla Ankara 1. İdare Mahkemesinde 2009/1822E nolu dosya ile açtığıdava, TESK’in lehine sonuçlandı.

“Pazar Ruhsatı” olmayacak

Konuyla ilgili açıklamalardabulunan İstanbul BakkallarOdası Başkanı İsmail

Keskin, artık esnafımız pazar günleri dedükkânlarını açabile-cek diyerek, “Bazıbelediyelerin pazarruhsatı adı altındapazar günü işyeriaçma ruhsatı zorunlu-luğu getirerek, zatensıkıntıda olan esnafaayrı bir sıkıntı yükle-yip gelir elde etmeyeçalışması büyük birhaksızlıktı. Bu çiftestandart esnaf ve bele-diyeler arasında sıkıntıoluşturmaktaydı. Artıkesnaf bundan sonrapazar günleri de pazarruhsatına gerek kalma-dan işyerini açabilecek.Böylece tüm ülkede bu konuda eşitliksağlanmış oldu. Esnaf teşkilatları ola-rak karardan büyük mutluluk duyduk”dedi.

Buna göre; Hafta Tatili HakkındaKanunun 4’üncü ve 5’inci maddelerinde

sayılan; lokantalar, fotoğrafhaneler,kahvehaneler, fırıncılar, yalnız sebze,yaş meyve ve tütün satanlar, matbaalar,münhasıran yevmi gazete bayileri,

umumi bahçeler, tiyat-rolar, spor, konferansve konser salonları,sinemalar, halkıeğlendirmeye mahsusoyun mahalleri,kulüpler, piyangobileti satış şubeleri,hanlar, oteller,hamamlar, liman,iskele ve istasyon,gümrük ve antrepo-lardaki tahmiliye venakliye şirket vecemiyetleri, yapıcı-lık, tuğlacılık gibiişlerle, tütün, incir,üzüm, meyan kökü,

zeytin, ağaç palamudu, susam, fındık,pancar gibi zirai ve sınaî mahsulâtınişlenmesi ve manipülasyonu gibi açıkhavada ve senenin bir kısmında yürütü-len veya faaliyeti mevsime tabi olanişler veya bu işlerin yürütüldüğü mües-seseler, turistik, hediyelik ve hatıra eşya

satan ticarethane ve müesseseler, nal-bantlar, alet ve edevatı ziraiye tamirci-leri İçişleri Bakanlığına yapılan başvu-runun reddedilmesi pazar günü işyerle-rini açmaları için belediyeden ruhsatalarak harç ödemeleri gerekmemekte-dir.

İSTBAKO Başkanıİsmail Keskin: Bazı bele-diyelerin pazar ruhsatı adıaltında pazar günü işyeriaçma ruhsatı zorunluluğugetirerek, zaten sıkıntıdaolan esnafa ayrı bir sıkıntıyükleyip gelir elde etmeyeçalışması büyük bir hak-sızlıktı. Artık esnaf bun-dan sonra pazar günleride pazar ruhsatına gerekkalmadan işyerini açabi -lecek.

Page 23: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

Page 24: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201022 22

Türkiye Esnaf veSanatkarlar Konfederasyonu veTürkiye Bakkallar ve BayilerFede ras yonu Başkanı BendeviPalan döken, İstanbul’daki bak-kal odalarının başkanlarıyla biraraya geldi. Bakkal ların sorun-larının konuşulduğu toplantıdamarketler yasasıyla ilgili çalış-malar değerlendirildi.

İstanbul’daki bakkal odalarınınbaşkanlarıyla yemekli bir top-lantıda bir araya gelen Palan -

döken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınınmarketler yasasıyla ilgili düşünceleriniİstanbul’daki bakkal odalarının başkan-larıyla paylaşarak, esnafın sorunlarınıdinledi.

Aynı zamanda oda seçimlerinin bit-mesiyle de, yeniden oda başkanlığınaseçilen veya teşkilata yeni giriş yapanİstanbul’daki oda başkanlarını kutlayanPalandöken, Türkiye Bakkallar veBayiler Federasyonu (TBBF) ve TürkiyeEsnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu(TESK) seçimleri içinde nabız yoklama-sı yaparak başkanlardan destek istedi.

Palandöken bakkallar buluşması

Page 25: Üyelerimizi tan›yal›m

Alanya Belediye Meclisiönemli bir karara imzaatarak, Alanya sınırları

içerisinde aynı isimde3‘ten fazla alışveriş

mağazası açabilmek için30 araçlık otopark zorun-

luluğu getirdi. Alışverişmağazaları 4. işyerlerini

açabilmek için 30 araçlıkotopark bulunduracak.

Alanya esnafına mutlu haberOda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 22 33

“3 tane alışveriş merkezini açmış bulunan A101,Bim, Şok gibi zincir marketler bundan sonra yeni şubeleraçamayacaklar. Çünkü Alanya'nın imar durumuna baktığı-mız zaman 30 araçlık otoparkı bulunan bir bina bulunma-maktadır”

Konuyla ilgili olarak bir açık-lama yapan AlanyaBakkallar ve Bayiler Odası

Başkanı Velittin Yenialp, geç de olsabelediyenin böyle bir karar alınmasınınAlanya`ya sıcak para girişini sağlaya-cağını söyleyerek, “Bu karar şunu gös-teriyor ki 3 tane alışveriş merkeziniaçmış bulunan A101, Bim, Şok bibizincir marketler bundan sonra yenişubeler açamayacaklar. ÇünküAlanya'nın imar durumuna baktığımızzaman 30 araçlık otoparkı bulunan birbina bulunmamaktadır. Buda bizimbakkallarımız için sevindirici bir haber-dir. Bu kararın alınmasını sağlayan,başta Esnaf Sorunları Tespit ve ÇözümKomisyonu Başkanı Hüseyin Girenesolmak üzere tüm meclis ve komisyonüyelerine sonsuz teşekkürlerimizi suna-rız. Ayrıca kararın, meclis üyelerinintamamının oybirliği ile alınmış olmasıda bu konudaki mağduriyetimizin ve

haklılığımızın göstergesidir. Eğer böyle-sine bir karar 5 yıl önce alınmış olsaydızincir marketler Alanya’da bu kadarçoğalamayacaktı ve Alanya ekonomiside bu kadar zor durumda kalmayacak-tı. Geçte olsa böyle bir kararın alınma-sından dolayı mutlu ve gururluyuz”dedi.

Hediyelik eşya satangıda maddesi satamayacak

Meclis ayrıca, Esnaf SorunlarıTespit ve Çözüm Komisyonu raporu 2.maddesinde yer alan “Hediyelik eşyasatan işyerlerinde açıkta gıda satışınınyasaklanması” şeklindeki ibarenin“Hediyelik eşya satışı yapılan işyerle-rinde gıda maddesi satılmaması” şek-linde düzeltilmesine oybirliği ile kararvererek, bundan sonra hediyelik eşyasatışı yapılan yerlerde gıda satışını dayasakladı.

Page 26: Üyelerimizi tan›yal›m

Palandöken yeniden TürkiyeBakkallar ve Bayiler Federasyonubaşkanı seçildi

Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu 24. Olağan Genel Kurulu Ankara’da BüyükTürkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu 24. Olağan Genel Kurulu Ankara’da BüyükAnadolu Oteli’nde yapıldı. Genel Kurulda, Bendevi Palandöken ile Hacı Eyüp Güler’inAnadolu Oteli’nde yapıldı. Genel Kurulda, Bendevi Palandöken ile Hacı Eyüp Güler’inlistelerinin yarıştığı seçim sonucunda Bendevi Palandöken’in listesi oy kullanan 1012listelerinin yarıştığı seçim sonucunda Bendevi Palandöken’in listesi oy kullanan 1012delegenin 739’unun oyunu alarak yeniden seçilirken, diğer aday Eyüp Güler’in listesidelegenin 739’unun oyunu alarak yeniden seçilirken, diğer aday Eyüp Güler’in listesi272 oy aldı. Bir oy da geçersiz sayıldı.272 oy aldı. Bir oy da geçersiz sayıldı.

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201022 44

Page 27: Üyelerimizi tan›yal›m

Türkiye Bakkallar ve BayilerFederasyonu BaşkanıPalandöken, esnafın ve zana-

atkârın sorunlarını çok iyi bildiğini,bunları çözmek için gece gündüz deme-den çalıştığını iddia ederken, TürkiyeBakkallar ve Bayiler FederasyonuBaşkan Adayı Hacı Eyüb Güler dePalandöken’in 22 yıldır başkanlık yaptı-ğını ancak hala sorunları çözemediğinisavundu.

İstanbul Bakkallar Odası Başkanıİsmail Keskin’in de görev aldığı GenelKurul Divan Başkanlığını İstanbul esnaf

ve sanatkârlar Odaları Birliği (İSTE-SOB) Başkanı Faik Yılmaz yürüttü.

“Genel Kurulda,Bendevi Palandöken ileHacı Eyüp Güler’in listesi-nin yarıştığı seçim sonu-cunda Bendevi Palan -döken’in listesi 1012 dele-genin 739’unun oyunu ala-rak seçimin galibi oldu”

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 22 55

Hasan Yançıl Balıkesir

İsmail Keskinİstanbul

Faik YılmazİSTESOB Başkanı

Naci SulkalarTESK Genel Sek.

M. Nuri ÖrsBursa

Mehmet AltunŞanlıurfa

Mehmet AtamanTrabzon

Hacı Eyüb GülerSamsun

İsa AcarSamsun / Çarşamba

Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri:24. Olağan Genel Kurul sonucunda Bandevi Palandöken’in Başkan adayı oldu-

ğu listede yer alan; E.Sabri Kıldıran, Mustafa Arslan, Orhan Batur, Mehmet AliBapbacı, Süleyman Nazlı, Kamil Bulut, Süleyman Yaşagör, M.Sabit Teksöz,Nevzat Alphan, Süleyman Yılmaz, Emin Bağcı ve Vakkas Katırlı yönetim kuruluüyeliklerine, Zahide Doğan, Cebrail Top ve Hakan İnkaya denetim kurulu üyelik-lerine seçildiler.

Page 28: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201022 66

Bakkallar TBBF Genel

Page 29: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 22 77

Kurulu’nda buluştu

Page 30: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201022 88

Page 31: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 22 99

Futbolun dahi bir kuralının olduğu ve o kuralla-ra göre oynandığı bir ülkede koskoca bir pera-kendecilik sektörün hiçbir kuralının olmadığınısöyleyen İstanbul Bakkallar Odası Başkanıİsmail Keskin, “Küçük esnaf sıkıntılı, büyükmarketlerin gelmesiyle bakkallar çok zor duru-ma düştü. Perakendecilik yasası nın çıkmamasıbakkalımızı daha da zora sokuyor. 90 dakikalıkbir futbol maçının dahi kuralı varken, koskoca

Türkiye’de koskoca perakendeciliğin bir kuralıyok. Parası olan istediği yerde belediyeden ruh-sat alarak başkada hiçbir kritere gerek duymak-sızın market açabiliyor. Acaba orada bulunanmevcut esnaf durumdan nasıl etkilenir? Akıbetine olur? Trafiği nasıl etkiler? Soran yok. Bugidişata birileri dur demeli. Yoksa bu gidişinsonu hiç iyi olmayacak” diyerek sorumlularıgöreve çağırdı.

İİstanbul’daki bakkallarla ilgiliolarak, yıllardır esnafın sorunla-rıyla yakından ilgilenmekte oldu-

ğunu söyleyen Başkan Keskin, “2002yılından bu yana da bizzat başkan ola-rak yönetim kurulu üyelerimizle birlikteesnafımızın sorunlarına çözüm arayışı-mızı sürdürmekteyiz. Kamuoyunda pera-kendecilik yasası olarak bilinen, yasanınbir an önce çıkmasını bekliyoruz.Anayasanın 173 maddesine göre hükü-metlerin küçük esnafı koruyucu tedbirleralması beklenirken, bilakis yasanıngeciktirilmesiyle küçük esnaf büyüklereyem yapılmaktadır” dedi.

“Buralarda satılan ürün lerinbirçoğu ithal ürünler. Sadecebakkalımızı değil, üreticile-rimizi de yok etmeye çalışı-yorlar”

Biz bu ülkenin değerleriyiz, bizimkorunmamız gerekir. Bizim kazancımızbu ülke içinde kalırken, süper marketle-rin hiper marketlerin kazançları mesaibitiminde bir tuşla bu ülkenin dışınaçıkartılıyor diyen Keskin, “Oralardasatılan ürünlerin dahi çoğu ithal ürün-lerdir. Bunlar bizim sadece bakkalımızıdeğil, üreticilerimizi de yok etmeye çalı-şıyorlar” diyerek sözlerini şöyle sürdür-dü:

Alış veriş merkezleri planlanırkenoluşturacağı trafik yükü dikkate alınmı-yor. Sonra da buralarda trafik çilesiyaşanıyor. Bazen bu alış veriş merkezle-ri kampanyalar düzenliyor bir veya ikiüründe indirim yapıyor. Büyük reklam-lar yapıyorlar ve insanları oralara doluş-

turuyorlar. Sonra da, bir ucuz ürününyanında on pahalı ve ihtiyaç oluşmamışürün satıyor. Böylece tüketim toplumuoluşturarak, israfı körüklüyor.

“Kuralsızlık kimsenin işine yaramaz”

Biz bakkallar olarak önce yerel mar-ketlerle mücadele verip bu işin bir kuralıolsun diye çalışırken yerel marketler bizbakkallara karşıydılar. Ulusal sermayebüyük zincir mağazalar gelince yerellerde bizim durumumuza düştüler ve bizianladılar. Şimdi yerel marketlerdebizimle aynı safta mücadele veriyor.Kuralsızlık kimsenin işine yaramıyor. Bukuralsızlık böyle devam ederse ulusalzincir marketlerin ve mağazalarındazarar görmemesi kaçınılmazdır.

Sayın Başbakan bakkallara seslene-rek birleşin diyor. Kasımpaşa’daki birbakkalın azamı mal varlığı 5000 TLolsun. Hangi sermaye ile kaç kişiyle bir-leşecek? Birleşip mahallenin dışınaçıkınca bakkalın mahallede üstlendiğidiğer fonksiyonları kim üstlenecek?Bakkal bakkal konseptinde ele alınmalıve mahallenin mihenk taşı olan bakkalınsorunlarının çözümü de orada, mahalle-de aranmalıdır.

Ben bakkalım olduğum yerde hizmetetmeliyim. Bakkal bulunduğu yerdekihizmetleriyle bakkaldır. Birinin çocuğuhasta olacak bana gelecek, birininekmeği bitecek bana gelecek, birininparası bitecek bana gelecek, birininbabası hasta olacak bana gelecek, birisievin anahtarını bırakacak bana gelecek.İşte ben o zaman bakkal olurum.”

“Kasımpaşa’dakibir bakkalın azamı malvarlığı 5000 TL olsun.Hangi sermaye ile kaç

kişiyle birleşecek?Birleşip mahallenin dışı-

na çıkınca bakkalınmahallede üstlendiği

diğer fonksiyonları kimüstlenecek? Bakkal bak-kal konseptinde ele alın-

malı ve mahalleninmihenk taşı olan bakka-lın sorunlarının çözümü

de orada, mahalledearanma lıdır”

Yasayı bekliyor... kurallar istiyoruz

Page 32: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201033 00

Genç patron adayları sertifikalarını aldı27 bin TL hibe, 70 bin TL de sıfır faizli kredi alacaklar

İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar

Odaları Birliği (İSTESOB) sek-

töre eğitimli eleman yetiştirme-

ye devam ediyor. İSTESOB,

KOSGEB VE İŞKUR’ un

ortak laşa yürüttüğü

“Uygulama lı Girişimcilik

Eğitimi” kursları ikinci mezun-

larını verdi.

İstanbul Esnaf ve SanatkârlarOdaları Birliği (İSTESOB) sektö-re eğitimli eleman yetiştirmeye

devam ediyor. İSTESOB, KOSGEB VEİŞKUR’ un ortaklaşa yürüttüğü“Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” kurs-ları ikinci mezunlarını verdi.

Kursa katılıp sertifika almaya hakkazanan adaylar, törende oldukça heye-canlıydılar. Aldıkları 60 saatlik

“Uygulamalı Girişimcilik” eğitimlerininardından sertifikalarını alan genç patronadayları Hem KOSGEB’in “YeniGirişimci Desteği”ne başvurmaya, hemde işyerlerini açtıkları takdirde 27 binlira hibe para ve 70bin TL’ye kadar sıfırfaizli kredi kullanmaya hak kazandılar.

Sertifika töreninde konuşan İSTE-SOB Başkanı Faik Yılmaz, “İşsizliğin%14’lere geldiği bir dönemde küçük

Page 33: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 33 11

esnafı temsil eden İSTESOB olarak sektörün ihtiya-cına cevap verecek kalifiye eleman yetiştirmeyedevam edeceğiz” dedi.

Amaç; proje üretenlere destek olmakKüçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve

Destekleme İdaresi (KOSGEB)’in katkılarının projeüreten kurumlara destek olduğunu belirten FaikYılmaz bunun sürmesini beklediklerini söyledi.

İŞKUR İstanbul Bölge Müdürü MuammerCoşkun konuşmasında global kriz ortamında cesurgirişimcileri bu eğitimlerle teşvik edip topluma giri-şimci ruhunun kazandırılmasıyla işsizlik sorununçözüleceğini ifade etti. KOSGEB İkitelli BölgeMüdürü Selahattin Kaya da uygulama girişimci eği-timi sayesinde iş planlarının daha bilinçli bir şekildehazırlandığına ve bu bağlamda daha fazla kişininKOSGEB’in yeni girişimci desteklerinden faydalandı-ğına dikkat çekti.

İSTESOB’un düzenlediği sertifika törenineİstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş, İŞKURİstanbul Bölge Müdürü Muammer Coşkun, KOS-GEB İkitelli Bölge Müdürü Selahattin Kaya,Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, İSTESOBYönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

“İşsizliğin % 14’lere geldiği birdönemde küçük esnafı temsil edenİSTESOB olarak sektörün ihtiyacı-na cevap verecek kalifiye elemanyetiştirmeye devam edeceğiz”

DESTEK UNSURU

İşletme KuruluşDesteği

Kuruluş DönemiMakine, Teçhizatve Ofis DonanımDesteği

İşletme GiderleriDesteği

Sabit YatırımDesteği

Geriödemesiz

Geriödemesiz

Geriödemesiz

GeriÖdemeli

Üst Limit(TL)

5.000

10.000

12.000

70.000

Destek Oranı (%)(1. ve 2 . Bölge)

60(Kadın veya

özürlü girişimci:70)

Destek Oranı (%)(3. ve 4 . Bölge)

70

Page 34: Üyelerimizi tan›yal›m

Oda’m›zdan Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201033 22

5362 sayılı yasa gereği Ocak, Şubat, Mart aylarında yapılması zorunlu olan “OdalarınGenel Kurul Toplantıları” için gerekli bilgileri, “Okumalıyız” adlı kitapta bulabilirsiniz.

Esnaf teşkilatı için “OKUMALIYIZ”

İstanbul Esnaf ve SanatkârlarOdaları Birliğini’nin (İSTESOB)hukuk müşaviri Avukat Ahmet

Kemal Ferlengez’in “OKUMALIYIZ”adlı kitabı birliğe bağlı odalara gönde-rildi. 8 bölüm ve 54 makaleden oluşanbu kitap, genel manada da her yönetici,her bireyi ilgilendiren bilgileri içermek-tedir.

Bölüm başlıkları; Esnaf veSanatkarlar Mevzuatı, Kredi KefaletKooperatifleri, Ahilik, Esnaf veSanatkarlarla İlgili Diğer Kanun veUygulamalar, Sektörel Yapılanma, SivilToplum Kuruluşları ve Belediyeler,İnsan Hakları, Seçimlerdir.

Bu kitap önemli bir başvuru ve kay-nak niteliğini taşıyor.Genel kurul önce-si, genel kurul sırası ve genel kurul son-rası yapılacak tüm iş ve işlemler ile

sunulacak raporlar hakkında aklınızagelebilecek her soruya cevap verecek

şekilde kaleme alınmıştır.oda başkan veyönetim kurullarının dikkatine sunulur.

Page 35: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

Page 36: Üyelerimizi tan›yal›m

Bakkal›m Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201033 44

Maceralı hayatının sonunagelen Haşim amcaya bun-dan sonraki hayatında

huzur ve mutluluklar dileyerek, kısacakendisinden hayatını ve hayata dairyaşadıklarını dinliyoruz:

“Babam jandarma askeriydi. 36 ayaskerlik yaptı. Askerden geldikten sonra1936 da Tunceli Hozat’ta isyan çıktı.1937- 1938 devam etti. Bu olay tarihteDersim isyanı diye geçer. Bu isyan çıktı-ğında babam askerliğini bitirmiş dönm-üştü. Ancak isyan çıkınca askerler geldibabamı alıp götürecekler. Annesi de,yani benim babaannem de o zaman çokhastaydı. Artık hasta yatağında ölümübekliyordu. Babam anasının başındaKur’an-ı Kerim okuyordu. Babam dediki size kefil vereyim sabahleyin ben tes-lim olurum, bu akşam beni bırakın,anam gözünü yumsun ben göreyim,

sonra da geleyim. Kabul etmediler, yokdediler, babamı anasının başından alıpkarakola götürdüler, oradan da aldı git-tiler. Biz aç kaldık açık kaldık. Aş yokiş yok fukaralık çok...”

“Daha sonra bir gün akşam vakti ikitane memur geldi. Biz de öküz koşuyor-duk. Bizim öküze baktılar tuttu deyipaldı götürdüler Safranbolu kazasına. 15gün sonrada geri götürdüler. Meğersemtop çektireceklermiş. Bizim öküz bir kıl-dan kaybetmiş onun için geri getirdiler.O zaman Dersim harbide kuvvetli Almanharbi de şiddetli, asker sayısı da azgeldi. İki kura asker toplandılar. 1330ve 1331’lileri askere çağırdılar. Benimbabamda 1330’ludur. Şimdi yaşasaydı97 yaşında olacaktı. İki kura asker top-lanınca Dersim bastırıldı. Babam 14 aydaha askerlik yaptıktan sonra döndü.Verem olmuştu. Bakan yok eden yok...”

Hayatımı anlatsamroman olur!

Çok maceralı bir hayat yaşa-mak durumunda kalan BakkalHaşim Eken Amca “HayatımıAnlatsam Roman Olur” diyor.

Page 37: Üyelerimizi tan›yal›m

“Babamda dönünce artık benim gur-bete çıkma zamanım gelmişti. Hemzaten babam verem olduğu için çalışacakdurumda da değildi. Bir gün bir arkada-şım aldı beni İstanbul’a götürdü.İstanbul Cağaloğlu’nda bizim oralı biri-sinin börekçi fırınına beni bıraktı. ‘Senburada bu akşam yat, yarın olsun bir işbuluruz’ dedi. Bende o gün oralarda bil-meyerek babaliye doğru geziyordum.Birisi arkamdan omzuma vurdu, baktımbizim oralı tanıdık, beni gördü ‘oğlum negeziyorsun buralarda kaybolursun, gelbenimle’ dedi. Aldı beni Yeniköy’e götür-dü. Yeni köyde Ardaş Pepinoğlu diye birErmeni’nin yanına gittik. Ermeni’ninboğazda Yeniköy’den Tarabya’ya kadardükkânları ve ekmek satış şubeleri vardı.Ayrıca kendine ait birde ekmek fırınıvardı. Dükkânları çoktu ama üç tanedenbirini çalıştırıyordu. O zaman boğazlarboş yollarda kimse yok. O şubelerdenbirinde 16 ay çalıştım, ekmek sattım.”

“Artık, yavaş yavaş İstanbul’u tanı-mıştım. Uyandım. Çemberlitaş’da birfırına girdim orada börek poğaça yap-maya başladım. Akşam saatlerinde deHürriyet gazetesinin matbaasının önüneçıkıp orada gece 12-01’lere kadar satış

yapıyordum. Beni orda çokta severlerdi.Hava soğuk olunca bazen matbaaya içe-riye alırlardı.”

“1960’ın birinci ayının birincigünü biraz mal koyarak ke -pen gi kaldırdık. O gün bugündür hala devam ediyoruz”

“Bir gün oralarda dolaşırken elimebir gazete geçti. Gazete ilanlarına bak-tım burası yazıyor. Burayı da hiç bilmi-yorum. Yıl 1959, buraya gece bir arka-daşımla geldik. Adamada gündüz gelece-ğimize dair telefon etmiştik. Adamda

bizi beklemiş geç kalınca da kapatmış,çıkmış. O zaman buralarda ışık yok, zifi-ri karanlıkta dükkanı bulduk adamıçağırttık geldi. Sivaslı birisiydi. Adamadükkânın kapısını açtırdık içeri girdik,şurada bir gaz bidonu var başkada birşey yok. Ama artık sabit bir adres vekendimize ait bir iş yerimiz olsun istiyor-duk. Dolayısıyla borçlanarak bu dükkânıdevraldık. İki aylık da peşin kirasını ver-dik. 1960’ın birinci ayının birinci günübiraz mal koyarak kepengi kaldırdık. Ogün bu gündür hala devam ediyoruz.”

“25 yıllık Bağ-Kur’um var450 TL maaş alıyorum”

“Bu başımızdaki başbakan bize450 TL maaş veriyor, ne diyeyim.Askere gittim uyanık diye 12000 askeriniçinden 6 asker olarak bizi seçtiler aske-ri okula gönderdiler. Kazanırsanız yüz-başı olacaksınız dediler. Ordunun temelliaskerlerinden 9 ay ders gördük. 16 daki-ka içinde 96 suali cevaplayıp dışarı çık-tım. Yüzbaşı olmaya hak kazandım.Ama ben babam hasta olduğu için kabuledemeyeceğimi söyledim. Nasıl olmazdediler o zaman seni Kayseri’ye Zincirlikuyumu Zincirli Dere mi ne diyorlaroraya sürgün ettiler. Giderken vicdanlıbirine rastladım “Sana bir çavuş rütbesitakalım da bari orda da hırpalanma”dediler. Basmane’ye geldim trene binece-ğim, “Orası sancak çaldırdı, sen Adanadört yola git” dediler. Dörtyol’a gittim.Dörtyol’a varınca bir yüzbaşı beni çağır-dı. “Beni buraya niye çağırdın” diye yazbakalım dedi. Yazdım. Şöyle baktı “Kaçaylıksın” dedi. Dokuz aylık deyince‘olmadı’ dedi. “Tam işimizi öğreneceksinsenin teskeren çıkacak” dedi. Almadı.Ondan sonra Suriye hudutlarına mayındöşenecek dediler. Mürşitpınar’danAkçakale arasındaki 118 km’lik mesafe-ye mayını ben döşettim. Bunlar sökmesi-ni bile beceremiyorlar. O zamanlarda“Yakınlarda sökme olayı olursa sen yinebaştasın” demişlerdi bana.”

“Babam savaşlarda çürüdü benmayın tarlalarında çürüdüm. Dört taneoğlum orduyu bekledi. 6 tane şehit ver-dik. 450 TL maaş veriyorlar bana Allahaşkına Müslümanlık bu mu? Benim tali-him bu mu? Ben bunlara hakkımı helaletmiyorum. Allah’tan gelene boynumuzkıldan ince, başımız üstüne, ama biz kul-dan çekiyoruz, kuldan. Ama bunlarıAllah’a havale ediyorum…”

İşte yorumsuz olarak aktarmayaçalıştığımız Haşim Eken’in hayatı böylegeçmiş.

Bakkal›m...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 33 55

Page 38: Üyelerimizi tan›yal›m

Bakkalım Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201033 66

“Her şey bir sebep”

Bakkal Osman amca o günlerişöyle anlatıyor:

“Amcamın ameliyatını yaptırdıkonu Rize’ye gönderdik. O zaman bura-dan geçerken bu bakkalı gördüm.Satılığa çıkarmışlardı. Ayşe Hanımdiye bir bayan vardı burada. AyşeBakkal derlerdi ona. Ben bu bakkalıalmaya karar verdim. Öylece bakkallığa

başladım, hala devam ediyorum.”

“Bakkalı aldığımda bu dükkanda26000TL’lik şarap, rakı, viski gibi içki-nin her türlüsü vardı. O zaman banadestek olmaya çalışan dayım dedi ki,‘oğlum bunlardan sana hayır gelmez.’Bende onları şuradaki logarı açtımoraya döktüm. Sigara hariç hiçbiryabancı madde bırakmadım dükkânda.

İşte tamda başlıkta olduğu gibi “Her şey bir sebep”. Bakkal Osman Gugul amcada 1974 yılındaRize’den İstanbul’a amcasının rahatsızlığını tedavi için geliyor. Amcasının tedavisini yaptırıp Rize’yegönderiyor. Fakat, kendisi İstanbul’da “Bakkal Ayşe”nin bakkalını almaya ve bakkallık yapmayakarar veriyor…

Page 39: Üyelerimizi tan›yal›m

Bakkalım...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 33 77

Ondan sonra dayımla Sirkecitoptancılar sitesine gittik. Ozaman yeni çıkan bedfortkamyonlar vardı. Onunla birkayman mal aldım. Arabamalı çekmekte zorlandı. Ozaman işlerimiz çok iyi idi.Aşağı yukarı 80’e kadar çokiyi idi. Bu Zeynep Kâmil’inmalzemesini de ben veriyor-dum. 80’de ihtilal oluncaaskeriye onu bizden çekti.”

“Para kazandığı-mızdan değil, alıştığımız-dan bırakamadık, devamediyoruz”

“Çoluk çocuğumuzu büyüttük.Kardeşlerim erken yaşta vefat etti.Onların çocuklarını da büyüttüm. 7 taneerkek çocuk yetiştirdim. Burası oğlu-mun üzerinedir. Kiramız yoktur. Kiracıolsaydık zaten devam etmemiz mümkündeğildi. Para kazandığımızdan değil,alıştığımızdan bırakamadık, devam edi-yoruz.”

“Perakendeciliğin kuralı, standartıyok. Satışta bir standart olsa bakkallaryine yaşar. Para kazanır. Fakat fiyat-larda bir standart yok. Büyük marketlerbizim toptancıdan aldığımız fiyatınaltında fiyatla cola satıyorlar. Üzerin-deki fiyatın dahi altında satıyor. Çünkümalı alırken bir kamyon mal alıyorlar.O zaman da % 20-30 ıskonto yaptırı-yor. Onu da fiyata yansıtınca üzerindekifiyatında altında satabiliyorlar. Bizancak 3-5 koli alabiliyoruz. O zamandaıskonto yaptıramıyoruz. Dolayısıyla dafiyatımız alırken yüksek olduğundanrekabet edemiyoruz. Şimdi artık malıalırken kazanma dönemidir. EskidenBakkallar Odasının toplu mal alımı veucuz mal tedariki yapan bir kooperatifivardı. O zaman çok iyiydi. Ucuza malalabiliyorduk. Sonra nasıl olduysa depo-nun yandığını öğrendik. Oda bitti. Ufakesnaf standart getirilirse her zaman

marketlerle rekabet eder. Çünkü bakka-lın veresiye defteri var. Bu çok önemli-dir. İnsanlar fiyat standardı olduğuzaman markete gitmez ki. Bakkal herzaman millet için avantajlıdır. Paranolmadığı zaman bile alabilirsin.İnsanlardaki parayı da bitirdiler. Parayıbitiren de bu kredi kartları ve telefon-lardır. Küçük çocukların dahi cebindetelefon var. Bunlara büyük para gidi-yor.

“Başbakanımız devlet için güzelşeyler yapmış olabilir ama, küçük esnafeziliyor. Ben 550 TL emekli aylığı alı-yorum. Bununla suyumu, elektriğimi,doğal gazımı, telefonumu neyi ödeyeyim

ki? Mutfağa da bir şeyler alabile-yim. Demek ki ben manava git-meyeceğim, kasapa gitmeyece-ğim. Kuru soğan kuru ekmekyiyeceğim. Bu parayla ne olur?Yanına bir misafirin gelse çayısmarlayamazsın. Başbakanımızdünyadaki Müslümanlara revagörülen zulme karşı bir şeyleryapmaya çalıştı ama halkı hiçdüşünmedi. İbadet Allah ile kularasındadır. Bu millet için başba-

kan bir şeyler yapması lazım. Aş iş bul-ması lazım.”

Bu bakkala başladığım zamanaskerden yeni gelmiş idim. Şu anda 60yaşındayım. 1949 doğumluyum. Burayı1974’te aldım 1975’te üzerime geçir-dim. O zamandan beri buradayım halendevam, ölene kadarda devam edeceğim.Buradan beni arabanın bagajına bindi-recekler, Kankandere’ye DağdibiMahallesi mezarlığına gönderecekler.Köyüme gideceğim. Burada kalamam.İstanbul topraklarında kalmayacağım.Dağdibi mahallesi mezarlığına gidece-ğim.”

“Başbakanımız devlet için güzel şeyler yapmış olabilir ama, küçük esnafeziliyor. Ben 550 TL emekli aylığı alıyorum. Bununla suyumu, elektriğimi, doğalgazımı, telefonumu neyi ödeyeyim ki?

Page 40: Üyelerimizi tan›yal›m

21 Mayıs Dünya Süt Günü ile ilgili açıklama yapan Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve ÜreticileriBirliği (SETBİR) Başkanı Ali Güler, sütün insan sağlığı üzerindeki etkisine dikkat çekerek, "Sütüninsan sağlığındaki yerini iyi anlatabilmek ve bunu bilinçaltına yerleştirebilmek için herkesi süt içmeyedavet ediyorum" dedi.

21 Mayıs Dünya Süt Günükutlandı

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201033 88

Çocuklara küçük yaşlarda sütiçme alışkanlığının kazandı-rılmasının toplumun en

önemli görevlerinden biri olduğunu vur-gulayan Güler, "Özellikle çocuklukçağında sağlıklı büyümek, ileri yaşları-mızda kemik erimesi sorunu yaşama-mak için süt içmemiz gerekir. Sütüninsan sağlığındaki yerini iyi anlatabil-mek ve bunu bilinçaltına yerleştirebil-mek için herkesi süt içmeye davet ediyo-rum" dedi.

Kişi başına yıllık içme sütü tüketi-minin Finlandiya’da 139 litre,

İngiltere’de 100 litre, İtalya’da 63 litreTürkiye’de ise sadece 26 litre olduğunuhatırlatan Güler, "Ülkemizde süt tüketi-mi istenilen düzeyde değildir. Ülke ola-rak yeteri kadar süt içmiyoruz. Bizlerbir İngiliz’in dörtte biri, bir İtalyan’ınüçte biri kadar süt içiyoruz" diye konuş-tu.

Genç neslin iyi beslenmesi vesağlığı için süt şart

Güler, "Ülkemiz nüfusunun büyükbir çoğunluğunu gençler oluşturmakta-dır. Bu genç neslin sağlıklı birer birey

olarak yetişmesi için bu nüfusu iyi bes-lememiz gerekmektedir. Bu amaçlaSETBİR’in temel görevi kaliteli süt üre-tim ve tüketimini artırmak ve halkı sağ-lık için gıda güvenliği bulunan ambalajlısüt tüketimine yöneltmektir" dedi.

Ülkemizin süt ve süt ürünleri üreti-mi bakımından dışarıya bağımlı bir ülkeolmadığı belirtilen açıklamada şu bilgi-lere yer verildi:

“Türkiye, 2009 yılındaki 12.5 mil-yon ton çiğ süt üretimi ile dünyanın 15.büyük süt üreticisidir. Günden günebüyüyen ve gelişen; AB Misyonu Tarım

Page 41: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 33 99

ve Veterinerlik Ofisi (FVO) raporların-da yer alan ifadeyle “yüksek standart-lara sahip” bir süt ve süt ürünleri sana-yisine sahiptir.

Süt, birçok canlı gibi, insanlarındoğumdan itibaren aldıkları ilk besin veprotein, kalsiyum, fosfor, B2 vitaminive B12 vitamini olmak üzere birçokbesin öğesinin ise önemli kaynağı duru-mundadır. Bu bakımdan süt ve sütürünleri, başta çocuklar, gençler veyetişkin kadınlar olmak üzere tüm yaşgruplarının tüketmesi gereken mucizevîbir gıdadır.

TJK Süt Kupası Koşusuyapıldı

Her yıl ülkemizde kutlanan 21Mayıs ‘Dünya Süt Günü’ etkinliklerikapsamında, bu yıl da Türkiye Süt EtGıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği(SETBİR) tarafından çeşitli etkinliklerdüzenlendi.

Bunlardan biri olan ve gelenekselhale gelen ‘Süt Kupası Koşusu’ bu yılTarım ve Köyişleri Bakanlığı, TürkiyeJokey Kulübü ve SETBİR işbirliğiyle25 Mayıs 2010 Salı günü Ankara 75.Yıl Hipodromu’nda koşuldu.

Süt Koşusu’nun galiplerineödülleri verildi

Tarım ve Köyişleri BakanlığıMüsteşarı Vedat Mirmahmutoğullarıile Tarım ve Köyişleri Bakanlığındanbürokratlar ve SETBİR YönetimKurulu üyeleri, AOÇ Müdürü ÖmerBülent Arslan, Türk VeterinerHekimler Birliği Merkez KonseyiBaşkanı Dr.Mehmet Alkan, Ulusal SütKonseyi yetkilileri ile çok sayıda davetlive izleyicinin katılım sağladığı SütKupası Koşusunu Cangıl isimli atkazandı. Kazanan atın sahibine kupası,SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı AliGüler tarafından verildi.

‘Süt Kupası Koşusu’nakatılan 1000’e yakın çocuğada süt, dondurma, sütlü tat-lılar, peynir gibi çeşitli sütürünlerinin dağıtımının yanısıra sütün önemini vurgula-yan eğitici broşür, tişört,şapka ve çeşitli oyuncaklarhediye edilerek, sütün fayda-ları konusunda ve süt tüke-tim alışkanlığını artırmayayönelik eğitici bilgiler verildi.

Süt sektörünün 35 yıllık markası Pınar; 21 Mayıs Dünya SütGünü’nde İzmir Çimentaş İlköğretim Okulu öğrencileriyle buluş-tu. İzmir Tarım İl Müdürlüğü ile beraber gerçekleştirilen aktivi-tede öğrenciler, Pınar ürünleriyle keyifli dakikalar geçirdi. İzmirİl Tarım Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürlüğü’nde görevli GıdaMühendisi Zekeriya Yazıcı ambalajlı süt tüketiminin öneminiöğrencilerle paylaştı.

Pınar, Dünya Süt Günü’ndeöğrencilerle buluştu

Süt ve süt ürünlerinin öneminin anlatıldığı konuşmalardan sonraÇimentaş İlköğretim Okulu tarafından ‘’Dünya Süt Günü’’ içindüzenlenen şiir, kompozisyon ve resim yarışmasında dereceye giren

öğrencilere Pınar ürünlerinden oluşan hediye paketleri verildi. Ayrıca öğren-ciler arasında süt içme, yoğurt yeme yarışması düzenlenerek katılan tümçocuklara süt ürünleri hediye edildi.

Öğrencilerin Dünya Süt Günü için yazdıkları şiir ve kom-pozisyonlar dinlendikten sonra tüm öğrenciler dağıtılanPınar Süt’leri afiyetle içtiler.

Page 42: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201044 00

Swissotel'de tarihinin en yüksekkatılımı ile gerçekleşen kon-greye 30’u aşkın ülkeden fir-

malar katıldı. Kongrede sunulan 25bilimsel tebliğin 7’si Türkiye’den katılanbilim adamlarına ait.

Sektör adına birçok ilkin yaşandığıkongrenin açılışını yapan MEYEDYönetim Kurulu Başkanı Alaaddin Güç,Avrupa’nın tedarik ihtiyacının yakın birgelecekte Türkiye tarafından karşılana-cağına inandıklarını ve bu vesileyle sek-tör büyüklüğünün önümüzdeki 5 yıliçinde 2 kat büyüyerek 3 milyar liradüzeyine oturmasını beklediklerini söy-ledi.

Türk meyve suyu sektörügüçlü bir şekilde hergünbüyüyor

Güç, Türk meyve suyu endüstrisininson 10 yılda aldığı yolun tüm dünyasektörleri tarafından izlendiğine dikkatçekerek, bu pazarın büyük bir potansi-yel oluşturduğunu ifade etti. Güç, büyü-me hızı her geçen gün ivme kazananTürk meyve suyu sektöründe, bu kon-greyle birlikte karşılıklı pek çok yeni

yatırım fırsatı ortaya çıkacağını öngör-düklerini vurguladı.

Alaaddin Güç, sektörün geleceğininçok parlak olduğunu da vurgulayarak,sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye,konumu, meyve üretimindeki gücü,meyve suyu sektörünün kullandığı ileriteknoloji ve üretim kalitesi açısından

büyük bir potansiyele sahip. Genç nüfu-su ile büyük bir pazara sahip olması dayine yatırımcıların dikkatini çekiyor.Sübvansiyonların ve desteğin azaltıldığıveya kaldırıldığı şartlarda, Avrupa’dabu sektörlerin ayakta kalması son dere-ce güçleşecek ve giderek küçülecektir.Ortaya çıkacak büyük boşluğu doldur-mak için en büyük aday elbette kiTürkiye olacaktır. Bu fırsatı değerlen-dirmek için MEYED bu orta ve uzunvadeli hedefe kilitlenmiş durumdadır.İşte bu nedenledir ki, Türkiye‘Avrupa’nın yakın gelecekteki gıda teda-rikçisi’ olacak diyoruz.”

Türkiye meyve çeşitliliğindeAvrupa’nın dikkatini çekiyor

Türk meyve suyu endüstrisinin özel-likle teknolojik olanaklar konusundakendini son derece geliştirdiğini belirtenIFU Başkanı Bruno Jud, aynı zamandagelişmiş bir tarım ülkesi olanTürkiye’nin meyve çeşitliliğinde deAvrupa’nın dikkatini çektiğini vurgula-dı. Jud, bu nedenle kongreyi İstanbul’dagerçekleştirmenin kaçınılmaz olduğunuifade ederek, “Türkiye özellikle nar ve

Uluslararası Meyve Suyu Üreti-cileri Federasyo nu’nun (IFU),her 2 yılda bir düzenlediğiDünya Meyve Suyu Kong -resi’nin 16’ncısı, Meyve SuyuEndüstrisi Derneği’nin(MEYED) ev sahipliğindeİstanbul’da yapıldı. İlk kezTürkiye’de düzenlenen kongreyedünyanın dört bir yanındanmeyve suyu sektörü uzmanları,tedarikçiler, ham madde veüretici firmalar, ambalaj firma-ları, sivil toplum örgütleri, aka-demisyenler ile enstitü ve üni-versitelerden öğrenciler katıldı.

Dünya Meyve Suyu Kongresi’nin16’ncısı İstanbul’da Yapıldı

“ Türkiye,konumu, meyveüretimindeki gücü,

meyve suyu sek-törünün kullandığı

ileri teknoloji veüretim kalitesi açı -

sından büyük birpotansiyele sahip”

Page 43: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 44 11

vişne üretimindeki güçlü konumuylatüm dikkatleri üzerine çekmiş durum-da!” diye konuştu.

2000’den beri tüketimde3 misli artış kaydedildi

Alaaddin Güç, 2000 yılından buyana kişi başı tüketimin neredeyse 3misli artış gösterdiği sektörün en önem-li ihtiyacının bu talebe karşılık vermekiçin düzenli tarım politikaları ile kayıtlımeyveciliğin teşvik edilmesi olduğununaltını çizdi. Özellikle sanayi tipi meyveyetiştiriciliğine odaklanılması gerektiği-ni söyleyen Güç, bu yolla hem iç pazar-da tedarik sağlanacağının hem de bualandaki ihracatın gelişeceğinin altınıçizdi.

MEYED, IFU YönetimKurulu’na girdi

IFU Başkanı Bruno Jud kongredeaynı zamanda, inkâr edilemeyecek birivmeyle büyüyen Türk meyve suyu sek-törü temsilcilerinin de uluslararası are-nada daha ön sıralarda yer almalarıgerektiğini vurgulayarak, MEYED’inde Türk meyve suyu üreticilerini temsiletmek üzere Uluslararası Meyve SuyuÜreticileri Federasyonu (IFU) YönetimKurulu’nun bir üyesi olmasına kararverildiğini açıkladı. Sektör adına bir ilkolan bu gelişme, Türkiye’de meyve suyuüretiminin gelişen ve gelecek vadedenbir endüstri haline geldiğinin önemli birgöstergesi oldu.

Soldan Sağa: IFU Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. HelmutDietricht, IFU Genel Sekreteri Elisabetta Romeo-Vareille,MEYED Başkanı Alaaddin Güç, MEYED Genel Sekreteri EbruAkdağ ve IFU Başkanı Bruno Jud.

Swissotel'de tarihinin en yüksek katılımı ilegerçekleşen kongreye 30’u aşkın ülkeden

firma katıldı. Kongrede sunulan 25 bilimseltebliğin 7’si Türk bilim adamlarına ait.

Page 44: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201044 22

Marmara ve Ege Bölgesibayilerine yönelik toplan-tıda konuşan Marmara -

birlik Yönetim Kurulu Başkanı Hida -met Asa, bundan sonraki süreçte aktif,dinamik, atak ve kararlı bir yönetimanlayışıyla hareket edileceğini dilegetirerek, bayilerdeki satışların artma-sı için 'bölge şefi' kadroları oluşturduk-larını kaydetti.

Her çeşit ürünü teminedip satmaya odaklanacak

Marmarabirlik'in dünyanın enbüyük zeytin üreticisi olduğunu, bugü-ne kadar piyasaya sadece siyah sala-mura zeytin sunduğunu anlatan Asa,önümüzdeki süreçte bayi ve tüketicitaleplerini karşılamak için her çeşitürünü temin edip satmaya odaklandık-larına dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Marmarabirlik'in piyasadakibüyüklüğünü hissettirmek adına, bayi-lerimizin ürün ve kalibre çeşitliliğitaleplerini karşılamak üzere gerekti-ğinde üreticinin havuzlarından ürünalımı yapılacak. Yani piyasadan ihtiya-cımız olduğu kalibrelerde ürün teminedilerek rekabet gücümüz arttırılacak-

tır. Yıllık satış kriterlerine göreimkânlar ölçüsünde ürün alım kriterle-ri belirlenecektir."

Marmarabirlik Yönetim KuruluBaşkanı Asa, bundan sonraki süreçteçalışan ve çalışmayan bayileri aynıkefeye koymayacaklarını söyleyerek,geçerli bir sebebi olmadan satış taah-hüt miktarlarının çok altında kalanbayilerin de sorgulanacağını ifade etti.Asa, "Marmarabirlik'in değişim süreci-ni ancak, başta bizlerin ve siz bayileri-mizin üstün gayretleri sonucu atacağı-mız emin adımlarla gerçekleştireceği-mize yürekten inanıyorum. Bundansonra piyasada yerimizi muhafaza

etmek ve var olmak için değil, dahagüçlü olmak için siz iş ortaklarımızlabirlikte daha fazla çaba sarf etmemizgerekmektedir" diye konuştu.

Marmarabirlik Yönetim veDenetim Kurulu üyelerinin tam kadrokatıldığı toplantıda, Pazarlama veSatış müdürü Mutlu Gökdemir, yeniyapılanma ve satış stratejileri konula-rında sunum yaptı. MarmarabirlikEntegre Tesisler Müdürü ErtuğrulDoğanalp de üretim ve satış noktala-rında yaşanan ürünle ilgili sorunlar,Ar-Ge faaliyetleri, yatırımlar ve ürünçeşitlendirmeleri konularında bilgiverdi.

Marmarabirlik pazardadaha etkin olacakMarmarabirlik, Ankara, Samsun ve Adana'nın ardından Marmarave Ege Bölgesi bayileriyle bir araya geldi. Toplantıda,Marmarabirlik'in satış odaklı yeni politikalarını anlatan BaşkanHidamet Asa, "Değişim, dönüşüm, gelişim ve planlı büyüme" hede-fine bayilerle birlikte ulaşacaklarını söyledi.

Page 45: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var ola-

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 44 33

Pepsi bakkalları destekliyor

Pepsi Bottling GroupPazarlamadan SorumluBaşkan Yardımcısı Deniz

Aktürk Erdem, hipermarketlerin reka-betine dayanamayan bakkallar için,"Promosyonlar ve kampanyalar ilebüyük hipermarketlerin rekabetininaltında ezilen bakkalların elini güçlen-diriyoruz. Bu şekilde piyasanın eşitlen-mesine katkıda bulunuyoruz" dedi.

Pazardaki ürünlerin yaklaşık yüzde60’ının geleneksel kanallardan satıldığı-nı söyleyen Erdem, “Biz tüm kanallar-da, krizin etkisinin silinmesi için farklıuygulama ve kampanyalar yapıyoruz”diye konuştu. Erdem şöyle devam etti:“Pazarda çok ciddi değişiklikler var.Son 2.5 yıldır kola pazarı daralıyorduve kola pazarı ilk defa stabilize oldu.

Nielsen verilerine göre, kola segmentin-de yüzde 30 gibi bir rakamla büyüyentek marka biziz.”

Bu süreçte tüketiciyleiyi bir iletişim sağlamayaçalıştıklarını belirtenDeniz Aktürk Erdem“Krizde özellikle küçükesnaf dediğimiz gelenek-sel taraf çok etkilenir.Düzenlediğimiz promos-yon ve kampanyalarlabüyük hipermarketlerlerekabetten zarar görenküçük esnafın elini güç-lendirmeye çalıştık” diyekonuştu.

Pepsi Bottling Group Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Deniz AktürkErdem, Promosyonlar ve kampanyalar ile bakkalların elini güçlendirmeye çalıştıklarınısöyledi.

Page 46: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

Konya Şeker Avrupa ve Afrikalıların ilgi odağı

Dünya Konya Şeker’i izliyor

Ülke ekonomisine ve tarımsalsanayiye kazandırdığı deva-sa yatırımlarla dünyanın

sayılı tarımsal kuruluşları arasındayerini alan Konya Şeker, bünyesindebulundurduğu teknolojilerini de baştaAmerika olmak üzere Avrupa ve Afrikaülkelerinden gelen konuklarla buluştur-mayı sürdürüyor. Son olarak Polonyalıve Sudanlı konuklarla üniversite öğren-cilerini ağırlayan Konya Şeker, pek çokülkenin tarımsal kuruluşlarına tarımsalsanayi alanında önderlik ve rehberlikyapıyor.

Konya Şeker’in gerçekleştirdiğiyatırımları yerinde görmek üzere gelenPolonyalı ve Sudanlı heyetlerle de birgörüşme yapan Pankobirlik GenelBaşkanı, Anadolu Birlik Holding veKonya Şeker Yönetim Kurulu BaşkanıRecep Konuk, dünya devletleri tarafın-dan Konya Şeker’in model olarak gös-terilmesinin gurur verici olduğunubelirtti. Konuk, “Bizim amacımız,dünya tarımında ve tarımsal sanayidesöz sahibi olmak ve ülkemizin adınıtüm dünyaya duyurmaktır” dedi.

“Konya Şekeriörnek alacağız”

Konya Şeker’in dünyanın en moderntesislerinden birisi olan Çumra Şekerbaşta olmak üzere Panplast, SeydibeyTarım Ürünleri İşleme EntegreTesisleri, Biyoetanol, Sıvı Şeker,Çikolata ve Sert Şeker tesislerini gezenPolonyalı heyet, Konya Şeker’in sosyalsorumluluk projelerinden birisi olanHayvan Kreşi (Danabank)’ne de büyükilgi gösterdiler.

Polonya’da üreticilerin % 95’initemsil eden ve şeker pancarı yetiştirici-lerinin 42 bölge birliğini bir araya geti-ren Polonya Pancar Üreticileri MilliBirliği (KZPBC) Yönetim KuruluBaşkanı Stanislaw Barnas ile 600 bintonluk şeker üretimiyle Polonya’nın enbüyük şeker üreticisi olan KrajowaSpolka Cukrowa SA. Yönetim KuruluBaşkanı Marcin Kulıckı’den oluşanPolonyalı heyet, Konya Şeker’in geliş-

Dünyanın en modernteknolojilerini bünyesine

katarak adını “örnek alın-ması gereken tesisler” diye

dünyaya duyuran KonyaŞeker, dünyanın değişik

ülkelerinden gelen konuk-ların ilgi odağı olmaya

devam ediyor.

Polonya Heyeti

Page 47: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 44 55

tirdiği modeli incelemek ve bu modelikendi ülkelerinde de uygulamak üzereTürkiye’ye geldiklerini belirttiler.

Konya Şeker ve bağlı tesislerinigezerek yerinde gören ve tesislerle ilgiliKonya Şeker Yönetim Kurulu BaşkanıRecep Konuk’tan bilgi alan ve gezi son-rasında da bir değerlendirme yapanKSC SA ve Polski Cukier YönetimKurulu Başkanı Marcin Kulıckı ileberaberindeki heyet, Konya Şeker’indünyanın en modern tesislerinden birisiolduğunu ve böyle bir organizasyonuAvrupa ülkelerinde bile görmedikleriniifade ettiler.

Marcin Kulıckı Konya Şeker’le ilgilideğerlendirmesin de, “Avrupa Birliği dedahil olmak üzere gezdiğimiz bütünülkelerdeki fabrikalar içinde şimdiyekadar gördüğümüz en mükemmel siste-mi ve en mükemmel organizasyonutanımış olduk. Biz de ülkemizde KonyaŞeker modelini uygulamak istiyoruz.Polonya’da şu anda Hazine Müste -şarlığı elinde bulundurduğu şeker fabri-kalarını özelleştirmek istiyor. Bunu dapancar üreticilerine ve çalışanlara ver-mek amacıyla bir çalışma yapıyor.Konya Şeker ve Pankobirlik’in bugünekadar gerçekleştirdiği modeli ve organi-zasyonu nasıl yaptıklarını görmek veöğrenmek istedik. Pankobirlik YönetimKurulu Başkanı Sayın Recep Konuk’labir araya gelmemizin asıl sebebi yapılanmodelin nasıl başarıldığını yerindegörüp kendi ülkemizde de bu modelihayata geçirmek olacaktır” dedi.

“Avrupa Birliği de dahil olmak üzere gezdi-ğimiz bütün ülkelerdeki fabrikalar içinde şimdiyekadar gördüğümüz en mükemmel sistemi ve enmükemmel organizasyonu tanımış olduk. Biz deülkemizde Konya Şeker modelini uygulamak isti-yoruz”

Page 48: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010

Üç kuşaktır değişmeyen kali-tesi, güvenilir marka olmasıfatıyla yoluna devam eden

Tahsildaroğlu markası şimdi de zeytinve zeytinyağı sektöründü yepyeni adım-lar atıyor. Doğallık ve doğal ürünlerinönemini vurgulayan marka, 40 yılı aşanbilinirliğini de zeytin ve zeytinyağı ala-nında sürdürmeyi hedefliyor.

Zeytinyağı sektörüne girmek içinyaklaşık 3 Milyon Euro’luk yatırımyapmayı planlayan Tahsildaroğlu’nuncirosunda yeni sektörle birlikte yüzde 8büyüme bekleniyor. Zeytinyağı’ndan

800 Milyon liralık gelir hedefledik-lerini söyleyen Tahsildaroğlu CEO’suFaruk Tahsildaroğlu, “Zeytinyağı sektö-ründe rakiplerimizi iyi tanıyoruz.Çanakkale Geyikli’de kurulu fabrika-

mızda başta bölgemiz olmak üzereAyvacık ve Edremit zeytinlerindengünde 40 ton zeytin işleyen çift ‘extiac-tion sinolea’ sistemi ile sızmadan dahasaf zeytinyağı üretmeyi planlıyoruz”dedi.

Zeytin ve zeytinyağısektörü için 800 bin Euro’lukyatırım

Tahsildaroğlu’nun 40 yılı aşanmarka bilinirliği olduğunu anlatanFaruk Tahsildaroğlu; “Türkiye’ninbütün ulusal zincirlerinde ve çok şubeliyerel zincirlerinde ürünlerimizi pazarlı-yoruz. Aynı zamanda Marmara, İzmirve Ankara bölge müdürlüklerimiz vası-tasıyla tüm ülke genelinde bir bayilikağımız var. Peynir ürünlerimizin yanın-

Dünyaca ünlü Ezine peyni-rini marka haline getirenTahsildaroğlu, süt ve süt

ürünleri ürettiğiÇanakkale’nin zeytin potan-

siyelinden de yararlanarakambalajlı zeytinyağı sektörü-

ne de giriyor...

Tahsildaroğlu, zeytin ve zeytinyağısektörüne de giriyor

44 66

Page 49: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 44 77

“Türkiye 850 zeytinyağı fabrikası ile dünyanın en büyük beşinci üreticisi.Zeytinyağında pazar henüz doygunluğa ulaşmış değil. Zeytinyağından yıllık8 milyon liralık bir ek ciro bekliyoruz. Bu da ciromuzda yüzde 8 gibi büyümeyedenk gelecek”

da üretimini yaptığımız bölgemizin zey-tin ve zeytinyağının da dağıtım vepazarlamasını yapacağız. Bu alandabugüne kadar yaklaşık 800 bin Euroyatırım yaptık. Tesisimizi tamamlamakiçin daha 2 milyon Euro daha yatıraca-ğız.”

Üretimi gerçekleştirmek için makinealımlarına devam ettiklerini söyleyenTahsildaroğlu, şöyle devam etti:“Türkiye 850 zeytinyağı fabrikası iledünyanın en büyük beşinci üreticisi.Zeytinyağında pazar henüz doygunluğaulaşmış değil. Zeytinyağından yıllık 8milyon liralık bir ek ciro bekliyoruz. Buda ciromuzda yüzde 8 gibi büyümeyedenk gelecek.”

”Zeytin konusunda iç ve dışpazarda %5 pay almayı hede-fliyoruz”

2010 yılında yaklaşık 10 milyonEuro’luk yatırım yapacaklarını ifadeeden Tahsildaroğlu, “2010 yılı için yap-

mış olduğumuz bütçelerde paketli ürün-lerde yüzde 15 açık şarküteride iseyüzde 10 gibi bir büyüme hedefliyoruz.Ülkemizin iç ve dış pazarında ilk etapta%5 gibi bir pay almayı planlıyoruz.

Ayrıca proses beyaz peynir, peyniraltı suyunun değerlendirilmesi ve uzunömürlü süt gibi yeni yatırım projelerinide inceliyoruz.” diye konuştu.Tahsildaroğlu markası, Ezine peynerin-den sonra marka bilinirliğini zeytinkonusunda da devam ettirmeyi hedefler-ken, markanın CEO’su FarukTahsildaroğlu; “Türkiye'nin en kalitelipeynirini ürettiğimiz gibi zeytinyağındada bu teknoloji ile üretilmiş çok amaçok özel bir zeytinyağı üreterek müşte-rilerimizin beğenisine sunacağız.Dolayısıyla da pazara bu üstün teknolojiile üretilmiş bir zeytinyağı vermiş ola-cağız. Diğerlerinden farkımız teknolojiher zaman olduğu gibi üstün kaliteanlayışımız olacak” dedi.

Page 50: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010

Firma olarak 2010 yılı hedefbilgilendirme toplantılarınınilkini Almanya’da, ikincisini

ise İzmir’de gerçekleştirmenin mutlulu-ğunu yaşadıklarını ifade eden TukaşYönetim Kurulu Başkanı ve Oyak GenelMüdür Yardımcısı Nihat Karadağ,Tukaş’ın toplam satışlarının yüzde33’ünü ihracatın oluşturduğunu ve ihra-catın büyük çoğunluğunun ise baştaAlmanya olmak üzere yüzde 85 ileAvrupa Birliği ülkelerine yapıldığınadikkat çekti. Karadağ, "Tukaş, 1967yılından bu yana, ekonomiye sağladığıkatkı ve halkımızın sosyal yaşamındaoynadığı aktif rol ile güçlü bir kurumolan Oyak Grubu bünyesinde faaliyetle-rini sürdürmektedir" dedi.

“Sektörümüzde gıda güvenli-ği, tarlada başlamakta”

Genel Müdür Ahmet Şükrü Yılmazise, Tukaş’ın salça ve konserve üreti-minde Türkiye’nin en büyük ilk iki fir-masından biri olduğunu vurgulayarak,"Gıda sektöründe güvenli gıdayı sağla-yabilmek için tarladaki hasattan müşte-ri mutfağına uzanan zincirin her aşa-masında gıda güvenlik sistemleri oluştu-rulmuştur. Tüketiciye sunulan son ürün,üretim sürecinde işlenen hammaddeninkalitesiyle yakından ilgilidir. Bu nedenlesektörümüzde gıda güvenliği, tarladabaşlamaktadır.

İç pazarda ana ürün kategorilerisalça ve konserve ürünlerinde pazarınen büyük iki oyuncusundan biri oldukla-rını söyleyen Tukaş Genel MüdürüAhmet Şükrü Yılmaz, dış pazarda daAB ülkeleri, ABD, Avustralya, Japonya,KKTC, Afrika ülkeleri ve Orta Doğu

ülkeleri ağırlıklı olmak üzere 22 ülkeyeihracat yaptıklarını ifade etti. Yılmazsözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Salçada yüzde 30konservede yüzde 25 ilepazar lideriyiz”

"Ege’de doğan ve Egelilerin gönlün-de ayrı bir yer tutan Tukaş, bugün ülke-mizde salça ve konserve kategorilerindeiki önemli oyuncudan biridir. EgeBölgesi’nde göz önüne aldığımızda;perakende salça kategorisinde yaklaşıkyüzde 30 ile, konserve kategorisinde iseyaklaşık yüzde 25 ile sahip olduğumuz

pazar liderliğimiz, Egelilerin Tukaşmarkasına duyduğu güvenin açık birgöstergesidir. Amacımız, bu liderliğidiğer bölgelerde de elde etmektir.Şirketimiz açısından 2010 yılı stratejikyol haritasının belirlendiği bir yıl olmuş-tur. 2010 yılı itibariyle hedefimiz; içpazarda ana ürün kategorilerine odak-lanmak, ürün bulunurluğu, bilinirliği vegörünürlüğünü artırmak, ihracatta iseyeni pazarlara giriş yaparak büyümek-tir. Tüketici tercihleri, satış kanalı vepazar konumlandırmasının gözden geçi-rilmesi, markanın pazardaki konumu-nun etkinleştirilmesine yönelik hareketplanlarının oluşturulabilmesi amacıylatüketici ve pazar araştırmalarımızıdevam ettirmekteyiz. Buna paralel ola-rak şirketimizde 2010 yılı itibariyletüketici odaklı iletişim stratejileriyleçalışmalarımıza yön vermeye başladığı-mızı özellikle vurgulamak isterim.Tüketici dostu, sağlıklı ve lezzetli ürün-lerimiz ile tüketicilere daha yakın ola-rak pazardaki etkinliğimizi artırmayave güvenli gıda misyonumuzla tüketici-lerin güvenine layık olmaya devam ede-ceğiz."

Gıda sektörünün tanınmış markalarından Tukaş, 2010 yılı hede-flerini İzmir’de açıkladı. Sektörde büyük ve önemli bir payasahip olduklarını belirten Tukaş Genel Müdürü Ahmet ŞükrüYılmaz, Şirketimiz açısından 2010 yılı stratejik yol haritasınınbelirlendiği bir yıl olmuştur. 2010 yılı itibariyle hedefimiz; içpazarda ana ürün kategorilerine odaklanmak, ihracatta ise yenipazarlara giriş yaparak büyümektir.

44 88

Tukaş 2010 yılı yolharitasını İzmir’deçizdi

“Gıda sektörün-de güvenli gıdayısağlayabilmek için tar-ladaki hasattan müşterimutfağına uzanan zin-cirin her aşamasındagıda güvenlik sistem-leri oluşturulmuştur”

Page 51: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 44 99

Ülker "İçim"dünya süt

sektöründen ikiödüle layık

görüldüÜlker İçim markasının,Uluslararası Süt SektörüFederasyonu'ndan "IDF 2010süt sektörü inovasyon ödülle-rinde" aday olduğu iki kate-goride ödüle layık görüldüğübildirildi.

Yıldız Holding'den yapı-lan açıklamada, globalsüt sektörü endüstrisin-

de inovasyon ve mükemmelliğinödüllendirilmesi amacıyla düzenle-nen organizasyona 12 kategoriye29 ülkeden, 170'in üzerinde katı-lım olduğu belirtildi. Bu çerçevededüzenlenen İnovasyon ödüllerinde,İçim'in, "Fidella Ballı Kaymaklı"ürünü ile "en iyi yeni sürülebilirtaze peynir" kategorisinde birinci-lik ödülünü, "Ülker İçim Pasifik"inise "en inovatif içecek" kategorisin-de üçüncülük ödülünü kazandığı,Ülker İçim'in Türkiye'ye bu ödülügetiren ilk marka olduğu açıklan-dı.

Süt Sektörü İnovasyon Ödülleri

Holding'in açıklamasındaYıldız Holding Gıda, İçecek, Sakızve Şekerleme Grup BaşkanıMehmet Tütüncü, inovasyon ve Ar-Ge'ye özel önem verdiklerini söyle-di. Sektörün en büyük organizas-yonlarından IDF'in düzenlediği"Süt sektörü inovasyon ödüllerine"layık görülmekten büyük mutlulukduyduklarını dile getiren Tütüncü,bu alandaki çalışmalara devamedeceklerini söyledi.

Perakende Yasası’nareferandum ertelemesiHükümetin, daha önce haziran ayına kadar yetiştirmeyi planladığıesnafın umudu yasa tasarısının referandum nedeniyle rafa kaldırıl-dığı ifade ediliyor.

Büyük alışveriş merkezlerininve zincir marketlerin tepki-sine neden olan, ancak

küçük esnafın umudu haline gelenperakende yasa tasarısının, 12 Eylül2010 tarihinde yapılacağı duyurulananayasa referandumu nedeniyle, tekrarertelenmesinin söz konusu olduğu söy-leniyor. Son olarak Sanayi ve TicaretBakanı Nihat Ergün'ün ‘haziran ayınakadar yetiştiririz' dediği halde, haziranayının bitmesine rağmen, hükümetinreferanduma yoğunlaşması ve gündem-deki diğer önemli maddeler dolayısıylagenel kurula gelemeyen perakendeyasa tasarısının geciktirilmesi, küçükesnaf ve sanatkârın umut ve beklentile-rini bir kez daha kırdı.

Kulislerde Başbakan Recep TayyipErdoğan'ın kurmaylarına ve bakanları-na tüm mesailerini önümüzdeki aylar-da yapılması beklenen referandum içinharcamaları ve bu süreçte perakendeyasa tasarısı da olmak üzere diğertasarıların sonraya bırakılması yönün-de talimat verdiği konuşuluyor.

Küçük esnaf ile organize peraken-deyi karşı karşıya getiren PerakendeYasası, ilk kez 2002 yılındaTürkiye'nin gündemine geldi. O tarih-ten itibaren 11 kez gündeme getirilenve her defasında rafa kaldırılan

Perakende Yasa Tasarısı son olarakgeçen yılın sonlarında Sanayi veTicaret Bakanı Nihat Ergün tarafındanbir kez daha tartışmaya açıldı.Tasarının içinde yer alan ‘AVM'lerinpazar günü kapatılması', ‘AVM'lerinkuruluş izinleri', Private Label'e getir-diği yüzde 20 sınırlama ve özelliklezincir mağazalara gelen otoparkzorunluluğu sektörde büyük tartışma-lara neden oldu. Özellikle AVM'lerinpazar günü kapatılacak olmasına sek-törün büyük oyuncuları tepki gösterdi.Başta yabancı yatırımcılar olmaküzere yatırımların duracağı konusundauyarılar yapıldı. Organize perakendeci-ler ‘tasarı bu haliyle çıkmasın' diye,küçük esnaf ise ‘bir an önce hareketegeçilsin' diye, Ankara'nın yolunu tuttu.Böylece tasarı, sektördeki çatı örgütle-rinin son aylardaki en önemli konula-rından biri haline gelmişti.

“Organize perakende-ciler ‘tasarı bu haliyle çık-masın' diye, küçük esnaf ise‘bir an önce harekete geçil-sin' diye, Ankara'nın yolunututtu”

Page 52: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201055 00

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman,Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği'nce (DKİB)Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) toplantı

salonunda düzenlenen 'Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla GıdaGüvenliği' konulu seminerde yaptığı sunumda, mevzuat hak-kında bilgiler verdi.

Gıda mevzuatının, gıda güvenliği alanında geliştirilmiş

olan yasa, tüzük, yönetmelik gibi unsurların bütünü olduğunuifade eden Ataman, 'Gıda mevzuatında temel hedef insan sağ-lığına uygunluk, tüketicinin korunması ve tüketicinin doğrubilgilendirilmesidir' dedi.

Türkiye’de Yasal düzenlemeler ve gıda kont-rolüne ilişkin yaklaşım biçimleri 3 farklı döne-me ayrılabilir

Dünya ölçeğindeki uluslararası mevzuatlar hakkındaayrıntılı bilgiler aktaran Ataman, Türkiye'de gıdalara yönelikyasal düzenlemeler ve gıda kontrolüne ilişkin yaklaşım biçim-leri irdelendiğinde '1930-1995 dönemi, 1995-2004 dönemi ve2004 sonrası' olmak üzere 3 farklı dönemden söz edilebilece-ğini anlattı.

Ataman, 2004 yılında Resmi Gazete'de yayımlanarakyürürlüğe giren 5179 sayılı Gıda Yasası ile gıda güvenliğininsağlanmasının temel amaç olarak alındığını dile getirerek,şunları kaydetti:

'Bu yasanın amaçları arasında gıda maddelerinin ve gıdaile temasta bulunan madde ve malzemelerin teknik ve hijyenikşekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlanması vehalkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketicimenfaatleriyle halk sağlığını korumak üzere gıda maddeleri-nin üretiminde kullanılan her türlü ham, yarı mamul vemamul gıda maddeleri ile gıda işlemeye yardımcı maddeler vegıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğineilişkin özelliklerini tespit etmek, gıda maddeleri üreten vesatan iş yerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarını belirle-mek, gıda maddeleri ile ilgili hizmetlerle denetimlerine dairusul ve esasları belirlemek de yer almaktadır.'

Gıda Mühendisleri Odası Baş kanı Petek Ataman,Doğu Kar adeniz İhracatçıları Birliği'nce (DKİB)Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) toplantısalonunda düzenlenen 'Ulusal ve UluslararasıBoyutuyla Gıda Güvenliği' konulu seminerde yap-tığı sunumda, mevzuat hakkında bilgiler verdi.

Ulusal ve Uluslararası BoyutuylaGıda Güvenliği Semineri Trabzon'da 'Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla Gıda Güvenliği' konulu semi-ner düzenlendi.

Page 53: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55 11

Denizli Bakkallar ve BayilerOdası, halkı bilinçlendirmek vebakkalın toplumsal öneminedikkat çekmek amacıyla yerelradyo ve yazılı basında“Bakkalımıza sahip çıkalım!”sloganıyla bir tanıtım kampan-yası başlattı. Ses Gazetesi’ndeyayımlanan ilanlarda vatandaş-lar bir yandan alışveriş konu-sunda bilinçlendirilirken diğeryandan da ‘Bakkal Amca’nınönemine dikkat çekiliyor.

Denizli Bakkallar ve BayilerOdası’ndan basında tanıtım atağı

Denizli Bakkallar ve Bayiler Odası gazeteilanları aracılığıyla halka seslenerek,“Gördüğünü değil, sadece lazım olanı al!”,

“Çeşit çokluğu seni lüzumsuz alışveriş yapmaya yönelt-mesin!” ve “Aile bütçeni sarsma!” diyerek bakkaldanalışverişin karlı olduğunu vurguluyor. Ayrıca ilandabakkalın mahallenin güven kapısı, kara gün dostu olmaözelliği gibi üstlendiği birçok misyonun altı çizilereksosyal konumuna da yer veriliyor.

“Daha fazla ilgi, daha fazla anlayış, daha hızlı,daha masrafsız alışveriş hemen yanıbaşınızda, bakkalı-nızda” denilen ilanda şöyle devam ediliyor:

“Sabahın altısından gecenin iler-leyen saatlerine kadar hizmetinizde olan,sabah çocuğun okula giderken ekmekalabileceğin yer açık olsun.

Gece habersiz gelen misafirine mah-cup olma. Evde yokken anahtarını teslimedebileceğin, göz kulak olacak bakkalesnafın her zaman olsun”

Denizli Bakkallar veBayiler Odası BaşkanıErol Tüzen

Page 54: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201055 22

Bakırköy Belediyesi“Önce Çevre veSağlık” dedi!

Plastik poşetlerin çevre kirlili-ği ile ekolojik dengeninbozulmasına sebep olduğunu

ifade eden Bakırköy Belediye BaşkanıAteş Ünal Erzen,” Dünyada yaklaşıkolarak 500 milyar adet plastik poşetkullanılmakta ve bunun sadece %1’igeri dönüşebilmektedir. Çevre kirlili-ğinin en büyük kaynaklarından biriolan ve doğada dönüşüm süreci yüzyıl-ları bulan plastik poşet yerine ilçemizsınırları içerisinde file, bez torba vekese kâğıdı veya poşet kullanımınınzorunlu olduğu yerlerde de dönüşebiliroxobiyobozunur poşet zorunluluğu geti-rilmiştir. Market ve işyerlerinde mev-cut stoklarında bulunan taşıma amaçlıplastik poşetlerin 1 Ağustos 2010 tari-hine kadar tüketilmesi gerekmektedir.Karara uymayanlar hakkında 2872

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’inBaşkanlığında toplanan Bakırköy Belediye Meclisi çevre-ye büyük zarar veren plastik poşetlerin Bakırköy’deyasaklanmasına karar aldı.

Page 55: Üyelerimizi tan›yal›m

Haberler...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55 33

sayılı Çevre Kanunu ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nagöre işlem yapılacaktır.”dedi.

Bakırköy Belediye Meclisinin aldığı karar gereğince ilçe-de plastik poşet kullanımının yasaklanmasının ardından,Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğüekipleri, halkın ve esnafın bilinçlendirilmesi amacıyla file,bez torba ve biyobozunur poşet dağıttı.

Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzunda, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:

”Ülkemizde çok yaygın olarak kullanılan ve taşıdığıkimyasal maddeler ile çevreye büyük zarar veren plastikpoşetlerin artık Bakırköy’de ekolojik dengeyi bozmasına izinvermeyeceğiz. Belediye Meclisimizin aldığı karar uyarınca 1Ağustosa kadar stoklarındaki plastik poşetlerin bitirilerek,

file, bez torba, kese kâğıdı veya oxobiyobozunur poşet kulla-nımına geçilecektir” dedi.

Belediye Meclisinin aldığı karar uyarınca1 Ağustos’a kadar stoklarındaki plastikpoşetleri bitirmeyen ve plastik poşet kul-lanmaya devam eden iş yerlerine ve esna-fa Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğüile Zabıta Müdür lüğü ekiplerince cezaiişlem uygulanacak.

Çevrecilerden plastik poşet teşekkürü

Bakırköy Belediye Meclisi’nin Başkan Ateş ÜnalErzen’in başkanlığında toplanarak, aldığıkararla Bakırköy’de plastik poşet kullanımını

yasaklamasına gönüllü çevrecilerden teşekkür geldi.Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’i maka-

mında ziyaret eden bir grup Bakırköy Gönüllü ÇevrecilerSosyal Yardımlaşma Derneği üyeleri plastik poşetlerinekolojik dengeye çok büyük zarar verdiğini belirterekyasak kararının çok örnek bir davranış olduğunu söyledi-ler.

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’deişletmelere ellerindeki stokları tüketebilmeleri için 1Ağustos 2010 tarihine kadar süre verdiklerini hatırlata-rak, “1 Ağustos’tan sonra Bakırköy’de file, bez torba,kese kâğıdı veya oxobiyobozunur poşet kullanmayıp plas-tik poşet kullanmakta ısrar eden işletmelere 2872 sayılıÇevre Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nagöre Zabıta Müdürlüğü ve Çevre Koruma ve KontrolMüdürlüğü ekiplerimiz cezai işlem uygulayacaklardır”dedi.

Bakırköy Belediye Meclisinin aldığı karar gereğince ilçede plastik poşet kullanımının yasaklan-masının ardından, Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri, halkın veesnafın bilinçlendirilmesi amacıyla file, bez torba ve biyobozunur poşet dağıttı.

Page 56: Üyelerimizi tan›yal›m

Eti’den tadına doyamayacağınız üç yeni lezzet: Eti Browni Intense; Yüzde 40 çikolata içeren Yeni ETİ Browni

Intense, aynı anda hem Browni hem de çikolata tutkunlarını mutlu edecekyepyeni bir lezzet sunuyor. Yumuşacık ıslak keki, yoğun çikolatası ve üstündekiçikolata kaplaması ile Yeni ETİ Browni Intense tarifi imkânsız bir şey!..

Eti Mola; Bol sütlü nefis çikolata ile lezzetli fındık parçalarının enfes bir-leşimiyle yumuşacık bir yeme deneyimi...

Elbette Susamlı, Çörekotlu, Mahlepli; Ağızda dağılan hamuru tam kıvamın-da, çörekotu en doğal tadında, mahlep ve susamın harika birleşimiyle, taptazetuzlu kurabiye. Hem çok lezzetli, hem çok pratik. Tam da işini bilen hanımlaragöre… Marifet herkesten önce keşfetmekte.

Eti’den Lezzet Şöleni

Sağlıklı ve kaliteli süt ve süt ürünlerini tüketicilerine ulaştırmayı hedefleyenDanone; yoğurdun saf ve yararlı halini, Danone Doğal Yoğurt farkıyla yoğurtsev-erlerle buluşturuyor. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan, sadece süt ve tazeDanone yoğurt mayasıyla hazırlanan Danone Doğal Yoğurt; hijyenik koşullarda,el değmeden özenle ve dikkatle üretiliyor. Ev yoğurduna kıyasla, her kutusundaideal kıvamı ve lezzeti yakalayan Danone Doğal Yoğurt, sağlıklı bir hayat içinDanone’nin sunduğu doğal çözüm...

Hanımeller ev yapımı lezzetinde kurabiyelerine bir yenisinidaha ekleyerek “Hanımeller Un Kurabiyesi”ni tüketicilerinbeğenisine sundu. “Anne eli değmiş gibi” lezzetli ürünleriylefarklı bir tat yakalayan Hanımeller, ev yapımı lezzetindekikurabiyelerine “Hanımeller Un Kurabiyesi”ni ekledi. Yeni ürünHanımeller Un Kurabiyesi raflardaki yerini alırken, tamkıvamında, ağızda dağılan bildiğimiz un kurabiyesi lezzetiHanımeller kalitesi ile tüketicileriyle buluştu.

Fileye takılanlar Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201055 44

Beş farklı çeşidi ile raflardakiyerini alan Oneo’nun, Türk tüketi-cisinin en çok tercih ettiği naneve yeşil nanenin yanı sıra damlasakızlı, çilek ve tropikal meyvearomalı çeşitleri bulunuyor. Oneopiyasada bulunan sakızlardanfarklı ve çok özel bir formülesahip. Formülünde bulunanKalsiyum Pirofosfat (KaP)sayesinde temiz, güçlü ve beyazdişlere sahip olunmasına yardımcıoluyor, nefesi “yeni fırçalanmışgibi ferah” bir hale getiriyor.Oneo ile yeni fırçalanmış gibiferah nefesler…

Ağızdaferahlığınyeni adı:

Oneo

Danone Doğal Sofrada

Hanımeller’den yeni un kurabiyesi

Ezine Peynirini dünyaya duyuran Tahsildaroğlu, ürün portföyün-deki zenginliğini ‘Dilim Ezine’ peyniri ile daha da zenginleştiriyor.“Dilim Dilim Benim Ezine Peynirim” sloganıyla dilim Ezinepeynirini piyasaya sunan Tahsildaroğlu, aroması ve yüzde 100 süt-ten oluşan lezzeti ile Ezine peynirinin farkını ortaya koyarken, buz-dolabında bekleyip kurumasını önleyici tedbirleriyle ve pratik kullanımıyla dadikkat çekiyor. %20 daha fazla kalsiyum, fosfor ve protein içeren ‘Dilim Ezine’peyniri büyük kalıplı peynirlerin yerine taze, pratik ve rahat tüketilebilen yepyeni bir ürün.

Pratik Dilimli “Dilim Ezine” Peyniri

Page 57: Üyelerimizi tan›yal›m

Tahıl gevreklerinin en ballısı Honey Popsçocuklarla buluşuyor.Hem annelerin çocukları-na güvenle sunması hem de çocukların severekyiyebilmesi için Honey Pops’un içine tam-tahılve halis bal eklendi. Bu sayede çocuklardoğadan gelen lezzetlerle hazırlanan, koruyu-cu madde içermeyen Honey Pops’la keyiflikahvaltılar yapacak.

Sütle hazırlanan bir kase tam tahıllı ballıbuğday ve mısır gevreği Honey Pops, 250gr ve 500gr ambalajlarındaraflardaki yerini alıyor.

OMO Total:Hayatı

kolaylaştıracak

Fileye takılanlar...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55 55

Uludağ Limonata’ya İki YeniKardeş Geldi

Uludağ İçecek bu yıl yine bir yenilikyaparak, limonatadan sonra gazsız içecekkategorisine yeni alternatifler getiriyor.Uludağ Narata ve Uludağ Mandalinatamarkalarıyla mandalinalı ve narlı gazsıziki yeni ürünü birden pazara sunanUludağ İçecek, bu yazın yeni trendinioluşturmuş gibi… .

Ülker Kellogg’s danHoney Pops

First, yepyeni ürünü First Shift ileTürkiye ve Avrupa’da bir ilke dahaimza atarak, Türk tüketi-cisini daha önce hiç yaşa-madığı bir sakız çiğnemedeneyimiyle tanıştırıyor.First Shift çiğnedikçe aro-ması değişen eşsiz tadıylaşaşırtıcı bir deneyim yaşatıyor. Önceağız sulandıran meyve aroması lezzeti

bırakan First Shift, çiğnemeyebaşladıktan bir süre sonra şaşırtıcı şek-

ilde yoğun nane lezze-tine dönüşerek, ağızdahoş bir nane ferahlığısağlıyor First’ün yenisakızı Shift’in Portakal-Nane ve Ahududu-Nane

aromalı olmak üzere iki ayrı çeşidibulunuyor.

Lezzet değiştiren sakız: First Shift

Değişen ve gelişen dünyamızda, etkilenen beslenmealışkanlıklarımıza çözüm getiren, sağlıklı ve besleyici kah-valtının yerini tutan, Türkiye’de bir ilk ve hızlı kahvaltı içe-ceği; Aynes Tick Tack Sabah. Hızlı kahvaltı alternatifi sunanTick Tack Sabah, çocukların güne başlarken almalarıgereken tüm besin gruplarını içeren yepyeni bir ürün. TickTack hızlı kahvaltı içerdiği protein, kalsiyum ve vitaminlerlezengin bir içecek olma özelliğini taşırken, lezzeti ile hamile-lik döneminde beğenilerek tüketebilecekleri bir içecek.

Dr. Beckmann, yeni teknolojiürünü olan Renk Koruyucu Mendil ileartık tüm renkleri bir arada yıkaya-bilme ve böylece zaman, su ve enerjigibi konularda tasarruf sağlayarak evekonomisine katkıda bulunma şansınısunuyor.

Geliştirilen yeniteknoloji sayesindemikro gözenekleriile suya karışanrenkleri ya da kireçve kir artıklarınıüzerinde topluyor,aynı zamanda dagiysilerin renklerinikoruyarak dahauzun ömürlüolmalarını sağlıyor.

Dr. Beckmann RenkKoruyucu Mendil

Türkiye’de bir ilk; Aynes Tick Tack Sabah

Ultra konsantre sıvı deterjanıtüketiciyle tanıştıran şirketUnilever, bu alandaki en yeniürünü Omo Total'i Türkiye pazarı-na sundu. Tüketicinin hayatınıkolaylaştıracak yenilikçi bir ürünolan Omo Total önemli miktardasu, paketleme, taşıma enerjisitasarrufuyla da çevre dostu birürün olarak dikkat çekiyor.Piyasaya sunulan 700 ve 1400mililitre olarak iki farklı boy vetotal, fresh ve color olmak üzere3 farklı varyantıyla her türlüçamaşır içinuygun olanOmo Total’intoz deter-janlarlaarasındafiyat farkıbulunmuy-or.

Page 58: Üyelerimizi tan›yal›m

Birinci Türkiye Çocuk HaklarıKongresi, Aile ve ÇocuktanSorumlu Devlet Bakanlığı,

İstanbul Üniversitesi, Sosyal Hizmetlerve Çocuk Esirgeme Kurumu ve ÇocukVakfı paydaşlığında, 26-28 Kasım2010 tarihlerinde İstanbul'da düzen-lenecek.

Kongrede, 9-18 yaş grubu çocuklar16, yetişkinler 24 başlık altında bildirive proje sunabilecek. Çocuk ve yetişkinsözcüleri olacak kongrenin genel kurulu,yine çocuk ve yetişkin eş başkanlarcayönetilecek. Kongrenin sonunda, çocukve yetişkinler tarafından iki ayrı bildiriyayınlanacak.

Kongreye, Birleşmiş Milletlere bağlıBM Çocuk Fonu (Unicef), Unesco,Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Fonu,BM Nüfus Fonu (UNFPA), BMKalkınma Programı (UNDP),Uluslararası Çalışma Örgütü ve Çocuk

İşgücünün Kullanılmasını ÖnlemeKomitesi ILO/IPEC, Mülteciler YüksekKomiserliği başta olmak üzere dünyadaaile ve çocukla ilgili kuruluşlarınkatılımı sağlanacak.

“Kongre nedeniyle2010, Türkiye'de ÇocukHakları Yılı olarak kut-lanacak”

Birinci Türkiye Çocuk HaklarıKongresi nedeniyle 2010, Türkiye'deÇocuk Hakları Yılı olarak kutlanacak.Kutlamalar çerçevesinde, 23 NisanUlusal Egemenlik ve Çocuk Bayramındaçocuklardan gelen talepler kamuoyu ilepaylaşılacak. 4 Ekim 2010'da kut-lanacak Dünya Çocuklar Günü'nde,

Analiz Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201055 66

2010, Türkiye'de ÇocukHakları Yılı olarak kutlanacak

İlk kez düzenlenecekTürkiye Çocuk Hakları

Kongresi nedeniyle 2010,Türkiye'de çocuk hakları

yılı olarak kutlanacak.Kasım ayında düzenlene-

cek kongrede, çocuklar 17başlıkta bildiri sunacak.

Page 59: Üyelerimizi tan›yal›m

Türkiye Çocuk Hakları Hareketi'ninçocuk ve yetişkinlerce çağrısı açık-lanacak. 29 Ekim öncesinde, kongreninana teması olan Çocukların Cumhuriyetiİçin Çocuk Hakları Bildirisi açık-lanacak. 20 Kasım'da kutlanacak DünyaÇocuk Hakları Günü'nde, HaklarıÇalınmış Dünya Çocukları Raporu açık-lanacak. 26-28 Kasım'da düzenlenecek1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi'ndeTürkiye Çocuk Buluşması gerçekleşecek.Kongre öncesi ve sonrasında, çocuk hak-ları kültürü alanında çocuk ve yetişkin-lere yönelik kitap yayını yapılacak.

Türkiye Çocuk HaklarıKongresi’nde ÇocuklarınBildiri Sunacağı Başlıklar:

Türkiye Çocuk Hakları Kongresi'ndeçocuklar, 'Güzel bir dünyada yaşamahakkında ne düşünüyorsunuz?', 'Öncesağlıklı büyümek: Niçin?', 'Eğitimde fır-

sat eşitliği (Nitelikli eğitim aldığınızıdüşünüyor musunuz?)', 'Koruma altında-ki çocuklara karşı ödevlerimiz nel-erdir?', 'Çocuklar iş gücü mü? (Çocukyoksulluğu)', 'Engelli çocukların hakları','Çocuklar yargılanmalı mı?', 'Savaşlar,çocuklar ve barış', 'Çocuk ve demokrasi(Çocukların oy hakkı olmalı mı?)','Çocuklar için en önemli haklar hangi-leridir? Neden?', 'Çocuklara ayrımcılıkyapılıyor mu?', 'Dünya çocukları içinneler yapmak istersiniz?', 'Dünyanıngeleceği için hayalleriniz nelerdir?', 'Siziilgilendiren konularda görüşünüz alınıy-or mu?', 'Çocuk dostu okul konusundakidüşünceleriniz nelerdir?', 'Çocuk dostuşehir konusunda ne düşünüyorsunuz?','Büyükler de hata yapabilir (Örnek vere-bilir misiniz?)' başlıklarında bildirisunacak.

Analiz...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55 77

“Kongreye, BirleşmişMilletlere bağlı BM ÇocukFonu (Unicef), Unesco,Dünya Sağlık Örgütü,Dünya Gıda Fonu, BMNüfus Fonu (UNFPA), BMKalkınma Programı(UNDP), UluslararasıÇalışma Örgütü ve Çocukİşgücünün KullanılmasınıÖnleme Komitesi ILO/IPEC,Mülteciler YüksekKomiserliği başta olmaküzere dünyada aile veçocukla ilgili kuruluşlarınkatılımı sağlanacak”

Page 60: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201055 88

Gıdaya ve gıda hijyeninedikkatGaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof.Dr. Osman Erkmen, “Yaz mevsiminde mikroorganizmaların neden olduğu sağlık sorunları artıyor, bumevsimde gıda hijyeni konusunda çok daha duyarlı olunmalı” dedi.

Sağlıksız gıda tüketimininneden olduğu sağlık sorunla-rından, basit birtakım önlem-

lerle önemli ölçüde korunulabileceğinivurgulayan Erkmen, bunun için de top-lumun gıda hijyeni konusunda bilgilen-dirilmesinin ve bilinçlendirilmesininçok önemli olduğunu kaydetti.

Sağlıksız gıdaların tüketimindenkaynaklanan en ciddi sağlık sorununungıda zehirlenmeleri olduğunu belirtenErkmen, şöyle konuştu:

“Yaz mevsiminde mikroorganiz-maların neden olduğu sağlık sorunlarıartıyor, bu mevsimde gıda hijyenikonusunda çok daha duyarlı olunmalı.Çünkü, gıda satın alırken, hazırlarken,saklarken yapacağımız hatalarınkarşılığında sağlımızı kaybetme riski,yaz mevsiminde çok daha artıyor. Bunedenle yaz mevsiminde tüketeceğimizgıdaların ne ölçüde sağlıklı olduğukonusunda çok dikkatli olmamızgerekiyor.”

Sağlıksız gıdaların nedenolduğu sorunlardan korun-mak için öneriler:

Erkmen, sağlıksız gıdaların nedenolduğu sağlık sorunlarından korunmayısağlayacak şu önerilerde bulundu:

“Öncelikle açıkta satılan gıdalar-dan kesinlikle uzak durulmalı. Özellik-le çocukların sokakta açıkta satılandondurma ve benzeri gıdaları tüketme-lerinin önüne geçilmeli. Gıdalar üze-rindeki etiketleri okumak yetmeyebilir,ürünler göz muayenesinden de geçiril-meli, sağlıklı olduğunda şüphe duyulangıda ürünleri satın alınmamalı.

Meyveler ve sebzeler tüketim önce-sinde içi su dolu büyükçe bir kapta enaz 10-15 dakika bekletilmeli ve sonra-sında iyice yıkanmalı. Meyve ve sebze-nin içinde bekletildiği suya bir miktarlimon sıkılabilir ya da biraz sirke dam-latılabilir.

“Yaz mevsiminde mikroorganizmaların nedenolduğu sağlık sorunları artıyor, bu mevsimde gıda hijyenikonusunda çok daha duyarlı olunmalı. Çünkü, gıda satınalırken, hazırlarken, saklarken yapacağımız hataların karşı-lığında sağlımızı kaybetme riski, yaz mevsiminde çok dahaartıyor. Bu nedenle yaz mevsiminde tüketeceğimiz gıdala-rın ne ölçüde sağlıklı olduğu konusunda çok dikkatli olma-mız gerekiyor”

Page 61: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 55 99

Hazır kıyma kesinlikle tercih edil-memeli. Marketten alışveriş yaparkenet ve benzeri çabuk bozulabilecek gıda-lar en son satın alınmalı. Parça ya dakıyma etler öğünlük miktarlarda don-durularak saklanmalı ve kullanılacağızaman buzdolabı sıcaklığında çözülme-li. Bütün olarak dondurulan et, çözül-düğünde mutlaka tüketilmeli, yenidendondurularak saklanmamalı.”

İhtiyaçtan fazla alınmamalıErkmen, ihtiyaçtan fazla gıda

ürünü satın alınmaması gerektiğini devurgulayarak, “Bu çok önemli, gıda

zehirlenmelerinin büyük bölümüne ihti-yaçtan fazla satın alınmış ve tüketile-mediği için bozulmuş gıdalar nedenoluyor” dedi.

Satın alınan ürün üzerinde birişlem yapılması gerekiyorsa, yapılanişlemin alıcı tarafından görülmesininyararlı olacağına dikkat çekenErkmen, “Örneğin, balık satın aldınızve temizlenmesini istediniz. Eğer butemizlik sizin göremeyeceğiniz yerdeyapılıyorsa temizlenip size teslim edi-len balık, sizin satın alıp temizlenmesi-ni istediğiniz balık olmayabilir.Aldığınız taze balık yerine eve bayat

balıkla dönebilirsiniz” diye konuştu.

Buzdolabında saklananyemeklere dikkat

Ocaktan indirilen yemek, dahasonra tüketilecekse, kısa sürede soğu-tularak buzdolabında saklanmasıgerektiğini belirten Erkmen, “Buzdo -labında saklanmış yemek 60 dereceninüzerinde ısıtılmadan tüketilmemeli.Gıdalar sofraya konulmak üzere hazır-lanırken eller sık sık yıkanmalı. Mut -fak ve gıdaların hazırlanmasında kul-lanılan aletler, ekipmanlar da sürekliolarak çok temiz tutulmalı” dedi.

“Ocaktan indirilenyemek, daha sonra tüketile-cekse, kısa sürede soğutula-rak buzdolabında saklanma-sı gerektiğini belirtenErkmen, “Buzdolabındasaklanmış yemek 60 derece-nin üzerinde ısıtılmadantüketilmemeli. Gıdalar sof-raya konulmak üzere hazır-lanırken eller sık sık yıkan-malı. Mutfak ve gıdalarınhazırlanmasında kullanılanaletler, ekipmanlar dasürekli olarak çok temiztutulmalı”

Page 62: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201066 00

SağlıkBakanlığı tuzasavaş açtıTürkiye'de tuz tüketimi azaltılacak. Karar SağlıkBakanlığı'nın. Bakanlığın bu amaçla başlattığıprograma göre, restoran ve lokantalardaki tuz-luklar da kaldırılıp, yerine küçük poşette iyotlutuz konulacak.

Sağlık Bakanlığı Temel SağlıkHizmetleri Genel MüdürüSeracettin Çom, Ulusal tuzda

mücadele konusunda bir proğram yap-tıklarını anlatarak, "Tuzun zararıDünya Sağlık Örgütü insan başınatuzun en fazla 5 - 6 gram kullanılma-sını istiyor. Bilim böyle söylerkenmaleseef tuz tüketimi kişi başına 20gramı buluyor" dedi.

‘Tuz Timleri’ kuruluyorSağlık Bakanlığı tarafından başla-

tılan Tuz Tüketiminin Azaltılmasıkonusunda düğmeye bastı. Bakanlıktuzun azaltılması konusunda kamuyonabilgi edindirilmesi konusunda tuz tim-leri kuruyor. Konuyla ilgili konuşanSağlık Bakanlığı Temel SağlıkHizmetleri Genel Müdürü SeracettinÇom, ulusal tuzla mücadeleyi bir prog-ram dahilinde yapacaklarını hatırlata-rak, taslağın sona ermesinin ardındançalışmalara başlanacağın kaydetti.Çom, hedeflerinin Türkiye'de bolcatüketilen tuz oranını düşürmek olduğu-nu anımsatarak, "Dünya Sağlık Örgütüinsan başına tuzun en fazla 5 - 6 gramkullanılmasını istiyor. Bilim böyle söy-lerken maalesef tuz tüketimi kişi başı-na 20 gramı buluyor. Almamız gere-kenden her gün 4 kat daha fazla tuzalınıyor. Tuzun zararını bilmediğimizve çocukluğumuzdan bu yana alıştığı-mız için bunu yapıyoruz. Çoğumuzyemeğe oturduğumuz zaman dahayemeğin tadına bile bakmadan elimizituza götürüyoruz. Ağzımız ve damağı-mız buna alışarak büyüdük. Fazla alı-nan tuz vücuda fazla hastalıklarınoluşmasına neden oluyor. Kalp hasta-

lıkları, hipertansiyon, gözlerde bozul-maya ve felce neden oluyor" dedi.

Çom, ulusal proğramın tamamlan-ması halinde zaman içine yıllara yaya-rak çalışma yapılacağını belirterek,"Zaman içinde bunu sağlayarak toplu-mu eğiterek bilgilendireceğiz. Zamanlatuza talep eden kişilerin talebini kal-dırmak istiyoruz. Bununla birliktevatandaşlarımız kendiliğinden tuzubitirecektir. Tuzla ilgili zorlayıcı ve

ceza yazıcı bir çalışma olmayacak.Zaman içinde daha az tuz yenilmeyebaşlanacak. Mesela yapacağımz çalış-malar ile birlikte lokantaya gittiğimiz-de az tuz yenilmesi konusunda ısraredeceksiniz. Aşçıda daha az tuzluyapacak. Nereden başlanacağı konu-sunda önümüzdeki günlerde çıkacaksoınuç ile çalışmalara devam edilecek"dedi.

“Almamız gerekenden her gün 4 kat daha fazla tuzalınıyor. Tuzun zararını bilmediğimiz ve çocukluğumuzdanbu yana alıştığımız için bunu yapıyoruz. Çoğumuz yemeğeoturduğumuz zaman daha yemeğin tadına bile bakmadanelimizi tuzluğa götürüyoruz”

Page 63: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 66 11

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk SağlığıAna Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. GaipEkuklu, dondurmanın besleyici özelliğinin yanı

sıra sağlıksız üretilmesinin önemli sağlık sorunlarına yolaçabilecek bir gıda olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"İçindeki mineraller ve vitaminlerle zengin ve besleyiciolan dondurma üretim koşullarının sağlıksız vekurallara uygun olmaması durumunda önemlisorunlara neden olabilir. Bu nedenle sağlıklıkoşullarda üretilen, ambalajlanan, taşınan, sakla-nan ve korunan dondurmanın tüketilmesi çokönemlidir. Gelişen besin teknolojisiyle birlikteüretim aşamasındaki riskler azalmakla birliktetaşınma ve saklama hala önemli sorun durumun-dadır.

Üretim aşamasındaki en önemli konu sağlığauygun koşullarda ve pastörize edilmiş sütten don-durma üretimidir. Burada temel neden dondurmayapımında kullanılan sütün mikroorganizmalariçin iyi bir üreme ortamı olmasıdır. Dolayısıylapastörizasyon bu riski ortadan kaldırmaktadır."

Yapımında kullanılan maddeler Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olmalı

Dondurmanın, protein, karbonhidrat, yağ ve A, B, C, D,E vitaminleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potas-yum, demir ve çinko gibi mineraller nedeniyle besin öğeleribakımından oldukça zengin olduğunu belirten Ekuklu, bütünbu maddelerin dondurma içinde hangi miktarlarda buluna-cakları Türk Gıda Kodeksi'nce açıklandığını söyledi.

Ekuklu, çocuklar yaz aylarında daha az süt tükettikleriiçin kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamanın daha zor olduğunuvurgulayarak, "En iyi kalsiyum kaynağı olarak bilinen süt,yoğurt, peynir gibi besinlerin yanı sıra sütten hazırlanmışolan dondurmayı tüketmek çocukların ve anne adaylarınınkalsiyum gereksinmesine katkı sağlar. Ancak dondurmanın

süte göre 3-4 kat daha fazla yağ, 3-4 kat dahafazla karbonhidrat ve yüzde 15 daha fazla proteiniçerdiği de unutulmamalıdır" diye konuştu.

Tüketimde dikkat edilmesi gerekenler...

Doç. Dr. Ekuklu, sağlık sorunu olmayan herke-sin, her mevsimde dondurma yiyebileceğini belir-terek, "Ancak besinlerle yeni tanışan ve alerji riskiyüksek olan çocuklarda dondurma sorun yaratabi-lir. Özellikle inek sütüne ve yumurtaya alerjisiolan çocuklara dondurma yedirilmemelidir" dedi.

Ekuklu, dondurma tüketiminde dikkat edilmesigerekenleri ise şöyle bildirdi:

"Dondurma üzerindeki etiket, üretim ve son kullanmatarihi mutlaka okunmalıdır. Üretim yeri ve üretim izni kont-rol edilmelidir. Saklanma koşulları, eriyip tekrar donduru-lup dondurulmadığı bilinmelidir. Özellikle açıkta satılan,güvenilir olmayan yerlerden, sokak satıcılarından dondurmasatın alınmamalıdır. Bu tür ürünler çok ciddi sağlık sorunla-rına, zehirlenmelere neden olabilmektedir. Dondurmanıniçinde buz kristallerinin olması uygun olmayan üretimin gös-tergesidir. Ambalajı yırtılmış, bozulmuş dondurmalar aslatüketilmemelidir."

Yaz aylarının vazgeçilmez gıdalarından olandondurmanın içindeki mineral ve vitaminlerlebesleyici bir gıda olduğu ancak sağlıksızkoşullarda üretilen ve satılan dondurmalarınciddi sağlık sorunlarına ve zehirlenmelereneden olabildiği bildirildi.

Dondurmayerken dikkat!

Page 64: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201066 22

Herbelağrısıfıtıkdeğildir!

Prof. Dr. Bülent Bütün, yaptığıaçıklamada, bel rahatsızlıkla-rının hafife alınamayacak

kadar önemli olduğunu ve her insanınhayatında en az bir kez bel ağrısı rahat-sızlığıyla karşılaştığını belirtti.

Bel rahatsızlıkları arasında önemlibir yeri oluşturan bel fıtığının, bel böl-gesinde bulunan omurgaların arasındakikıkırdak yapının yırtılarak, omuriliktençıkan sinirleri sıkıştırması ve omurlararasındaki disklerin balonlaşması sonu-cunda ortaya çıktığına işaret edenBütün, hastalığın en önemli belirtileri-nin, şiddetli bel ve bacak ağrısı olduğu-nu ifade etti. Bazen bacakların arkatarafında oluşan ağrıların da bel fıtığıbelirtisi olabileceğine dikkati çekerek,

bacakta karıncalanma ve uyuşma dameydana gelebildiğini vurguladı.

Kaslar tembelleştikçeiskelete daha fazla yük biniyor

Omurlar arasındaki dokunun bozul-ması ve omurganın yüklenmeyi kabuletmemesi sonucunda bir süre sonraomurganın normal vücut hareketliliğinetalep veremez hale geldiğini anlatanBütün, kas gücünün bu tür rahatsızlık-larda oldukça önemli olduğunu işaretetti. Bütün, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Özellikle karın kasları gibi, yükütaşıyan kasların sağlam bir şekildeçalışması gerekiyor. Yaş ilerledikçehareketsiz yaşam, kasların tembelleş-

mesine neden olur. Bu nedenle bel fıtığırahatsızlıkları orta yaştaki insanlardadaha çok görülür. Gönlümüzün halagenç ancak vücudumuzun buna uygunolmadığı çağlar bunlar. 40 yaşındakibir kişi duruyor duruyor sonra futbolmaçı yapıyor veya ağırlık kaldırıyor.Kasları güçlü olmadığı için direkt belbölgesine yönelen yük, omuriliktekidisklerin zarar görmesine neden oluyor.Beli kilitlenen veya hareketsiz kalaninsanlar bu nedenle sorun yaşıyorlar.''

Bel Fıtığı Görülme RiskiKadınlarda Daha Fazla

Bel fıtığının kadınlarda görülme ris-kinin erkeklere göre daha fazla olduğu-nu anlatan Prof. Dr. Bütün, kadınların

Akdeniz Üniversitesi (AÜ)Tıp Fakültesi Fiziksel Tıpve RehabilitasyonAnabilim Dalı veRomatoloji Bölüm BaşkanıProf. Dr. Bülent Bütün,insanların günlük bakım-ları arasına bel bakımınıda almaları gerektiğinisöyledi.

Page 65: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 66 33

erkeklere göre biraz daha hareketsizyaşadıklarını bildirdi. Hamilelik sırasın-da veya ev temizliği döneminde hareket-siz bedene daha fazla yük bindiğini vebunun bele yüklendiğini hatırlatanBütün, bunun da bel fıtığının oluşması-na neden olabildiğini vurguladı.

Kilonun bel fıtığını olumsuz etkiledi-ğine ancak tek başına neden olmadığınadikkati çeken Bütün, özellikle sonradanalınan aşırı kiloların bu riski artırdığınıbildirdi. Bütün, stresin de bel ağrısınıtetiklediğini ve stresli bir kişinin ağrıyıdaha çok hissettiğini belirtti.

Bel fıtığının zorlayıcı iş yapanlar vesürekli oturanlarda daha çok görüldü-ğünü belirten Bütün, özellikle otururkennormalin dışında bir yükün omuriliğebasınç uyguladığına dikkati çekti.Bütün, oturarak çalışmak zorunda olan-ların beli destekleyici sandalyeleri tercihetmeleri gerektiğini söyledi.

''Bel Bakımı Yaygınlaşmalı''İnsanların saç, vücut, cilt bakımı

gibi dış görünümü ilgilendiren konularıönemsediğini dikkati çeken Prof. Dr.

Bülent Bütün, sözlerini şöyle sürdürdü:''İnsanlar artık yaptıkları günlük

bakımlar arasına bel bakımını da alma-lı. Sağlıklı bir vücut için omurilik çevre-sindeki kasların güçlü tutulması gerekir.Çok basit egzersizlerle bel bakımı yapı-labilir. Pilates başta olmak üzere topluyapılan egzersizler bel için iyi olmayabi-lir. Bele ne kadar yük yüklenecek, bun-ları bilmek gerekiyor.

“Son yıllarda parklaraspor aletleri konulmaya baş-landı. Bu egzersiz aletlerininyanlış kullanımı ciddi kas vebel rahatsızlıklarına nedenolabilir”

Karın kasları aşırı zayıf olan birininyan kasları çalıştırmadan önce karınkaslarını güçlendirmesi gerekiyor. Sırtkaslarının kullanılması önemli. Rastgelehareketler vücuda zarar verebilir.

Parklarda kullanılan aletlerin bilinçlikullanılması gerekir. Özellikle omurga,bel, boyun bakımı çok önemli. Çünküciddi iş kayıplarına neden oluyor. Bazenaylarca işine gidemeyen insanlar olabili-yor. Bu da beden rahatsızlığının yanın-da ruhsal sorunlara da neden olabiliyor.Bu nedenle basit bir bel ağrısı ciddiyealınmalıdır.''

Fıtıklaşmış bir belin normal hare-ketleri kabul etmediğini ifade edenBütün, bu kişilere önce 3-5 gün istira-hat önerdiklerini, geçmemesi halindeilaç tedavisi uygulandığını, her bel ağrı-sına cerrahi müdahalenin gerekmediğinisöyledi. Bütün, idrarda sorun olması,bacakta kuvvet kaybı oluşması (ayaktaduramama) gibi iki önemli belirtisonunda cerrahi müdahalenin zorunluolduğunu vurguladı.

Her 100 bel ağrısı ve fıtık hastasın-dan sadece 2'sinin ameliyat gerektirdi-ğini savunan Bütün, çok mecbur kalma-dıkça ameliyatı tavsiye etmediğini söy-ledi.

Page 66: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201066 44

Diyete ara vermek kilolarıyeniden mi aldırıyor?

Özel Konya Farabi Hastanesibeslenme ve diyet uzmanıHilal Acar, diyete ara verip

tekrar başlamanın zayıflamak yerinedaha çok kilo alınmasına sebep olacağı-nı vurguluyor.

Acar'a göre, zayıflamak için yapılanyanlışların telafisi zahmetli bir sürecikapsadığı gibi psikolojik olarak da kişi-leri yıpratıyor. Diyete ara vererek hızlaverilen kiloları aynı hızla geri almakyerine kilo vermeyi uzun bir sürece yay-

mak daha sağlıklı ve kalıcı bir yöntem.Kısa sürede kilo kaybı sağlayan sağ-

lıksız zayıflama yöntemlerine aldanma-mak gerektiğini belirten Hilal Acar"Uygulanan zayıflama diyetleriyle vücu-dumuzda yağ kaybının yanında kaskayıpları da gerçekleşir. Bu da metabo-lizma hızımızın yavaşlamasına nedenolur. Yavaşlayan metabolizma hızıylabirlikte diyeti bıraktığımızda vücut hızlıbir şekilde yağ depolamaya başlar veani kilo artışları olur. Vücudumuzdaki

kilo alıp verme döngüsü hem metaboliz-mamızı hem de psikolojimizi olumsuzetkileyecektir." diyor. Fazla kilolardankurtulmak için ne şok diyetlere, nezayıflama haplarına ne de aşırı egzer-sizlere ihtiyaç olduğunu ifade eden HilalAcar şunları tavsiye ediyor:

"Diyete başlarken kararlı olun”

“Amacınız sadece kilo vermekolmamalı. Hızlı verilen kiloların hızlageri alındığını aklınızdan çıkarmayın.Bu yüzden haftada 1 kilodan daha fazlakilo kaybetmeye çalışmayın. Sağlıklıkiloyu korumak, kilo vermekten dahaönemlidir. Anlık yeme isteklerine "dur"diyerek yaşam tarzınızda ve beslenmealışkanlıklarınızda yavaş ve kalıcı deği-şiklikler yapmak, sağlıklı kilonunkorunması için gereklidir."

Kilo kontrolü için önerilerAz ve sık beslenin. Günde en az 5

öğün yemek tüketin. Düzenli egzersizyapın. Tek çeşit beslenme düzeni yerinegün içerisinde 4 besin grubundan (tahıl,sebze-meyve, et, süt) almaya özen gös-terin. Bol su içmek metabolizma hızınıarttırır. Bu nedenle günde 10-12 bar-dak su için. Sebze-meyveler ve kurubaklagiller gibi posalı besinler metabo-lizma hızını arttırır, aynı zamanda tok-luk hissi verir. Açlık duygusunu yenmekiçin gün içerisinde mutlaka posalı besin-ler tüketilmeli.

“Bir öğünde fazlamiktarda kaçırdıysanız diğeröğün hafif şeyler yiyerektelafi edin. Yemekleri sağlıklıyöntemlerle (haşlama, ızgara,fırında pişirme vb.) pişirin.Kızartma ve kavurmalardanuzak durun”

Fazla kilolarından kurtulmak için diyet programına başlayan birçok kişi, bazen küçükbir çikolata, bazen yakın bir arkadaşın yemek daveti ile diyetini bozuyor.

Page 67: Üyelerimizi tan›yal›m

Gıda ve Sağlık...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 66 55

1 -MATE ÇAYI: Kan dolaşımı-nı hızlandırıcı kafein sayesinde dahafazla enerji harcanmasını sağlıyor.İçindeki C vitamini ile bağışıklık siste-mini güçlendiriyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlıkaşığı konularak sıcak su ile 5-6 dkdemlendirilir.

2-OOLONG ÇAYI: Yağlarınyakılmasını hızlandırıyor ve vücutta yağdepolanmasını sağlayan enzimlerin sal-gılanmasını yavaşlatıyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlıkaşığı konularak sıcak su ile 2-3 dkdemlendirilir.

3-KAYIN AĞACI YAPRAĞIÇAYI: İçerdiği etken maddeler,vücuttaki fazla suyun ve zararlı madde-lerin atılmasını kolaylaştırıyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlıkaşığı konur ve üzerine sıcak su eklene-rek 10-15 dk demlenmeye bırakılır.

4-LİMON OTU ÇAYI:Yağların yakılmasını kolaylaştırıyor,içerdiği A vitamini sayesinde cildigüzelleştiriyor. Bağışıklık sistemini kuv-vetlendiriyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlı

kaşığı konur ve sıcak su ile 3-5 dk din-lendirilmeye bırakılır.kadinca.net

5-YEŞİL ÇAY: Vücuttaki yağınyakılmasını hızlandırır, bağırsaktandokulara yağ emilimini azaltır. Kanserriskini düşürücü etkisi vardır.

Yapılışı: Bir demlik çay yapmak içinbir tatlı kaşığı yeterlidir. Sıcak suyudöktükten sonra 5 dk demlenmesi gere-kir.

6-CİVANPERÇEMİ ÇAYI:Sindirimi hızlandırıcı etkisiyle iyi biryağ yakıcıdır. İçerdiği yağlar sayesindegaz spazmı ağrılarını da hafifletir.

Yapılışı: Bardak başına 1-2 tatlıkaşığı konur ve sıcak su ile 5-10 dk din-lendirilmeye bırakılır.kadinca.net

7-ISIRGAN OTU ÇAYI:Fazla suyun vücuttan atılmasını sağla-yarak kilo verdiriyor. Kanserden koru-yucu etkisi vardır.

Yapılışı: Bardak başına iki tatlıkaşığı konularak kaynatılır, 10 dk bek-letildikten sonra içilir.

8- AYNISEFA ÇAYI: Dolaşımsistemini uyarıcı, kan ve vücudu zararlıyağlardan temizleyici özelliğe sahiptir.Terletici ve idrar söktürücü de olması,vücutta şişkinlik yapan fazla suyun atıl-masına yardımcı olur.

Yapılışı: Bir çay kaşığı aynısefanınüzerine iki bardak kaynar su ilave edile-rek 5 dk demlenmeye bırakılır.kadin-ca.net

9-ZENCEFİLLİ KARIŞIMÇAYI: Bağırsakları çalıştırır ve yiye-ceklerin sindirilmesini hızlandıraraksindirimi kolaylaştırır.

Yapılışı: 1 kabuk tarçın, 4-5 kakuletanesi,1 kök zencefil,2 karanfil tanesive bir fiske karabiberi karıştırın. 5 bar-dak suya 2 yemek kaşığı çay katın ve10-20 dk hafif ateşte kaynatın. 10-15dk. Beklettikten sonra süzgeçten geçi-rin.

10-KEKİK ÇAYI: Vücut yağ-larını erittiği ve damar tıkanıklarınıönlendiği biliniyor. Kan dolaşımını uya-rıcı etkisi vardır.

Yapılışı: 1-2 çay kaşığı kekik, 1bardak kaynar suyla demlenir.7-8 dksonra süzülüp içilebilir.

NOT: Bitki çayları her ne kadarzayıflamaya yardımcı olsa da, çok uzunsüreli kullanımlarda bağırsaklar üzerin-de olumsuz etkileri olduğu gözlenmiştir.Bu yüzden dikkatli tüketilmelidir.

Zayıflatanbitki çayları

Page 68: Üyelerimizi tan›yal›m

Analiz Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201066 66

Sağlıklı gıda ve beslenmeönerileriHacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Perihan Arslan, sağlıklı yaşam-dan kaybolan yılların yüzde 41'inin beslenme ile ilişkili hastalıklardan kaynaklandığını belirtti.

Prof. Dr. Perihan Arslan yaptı-ğı açıklamada, beslenmeninyaşam ve sağlığın devamı için

elzem olduğuna işaret ederek, beslenmeyetersizliği ve dengesizliğinin çok sayı-da kronik hastalığa neden olabileceğinive bununda yaşam kalitesini bozacağı-na dikkati çekti.

''Sağlıklı yaşamdan kaybolan yılla-rın yüzde 41'i beslenme ile ilişkili has-talıklardan kaynaklanıyor'' diyenArslan, Dünya Gıda Zirvesi toplantıla-

rında alınan kararlarda 2015 yılındayanlış beslenmenin yüzde 50 azaltılma-sı, kronik hastalıkların görülme oranıve görülme sıklığının düşürülmesininhedeflendiğine işaret etti.

Doğal kaynaklar giderekdaha fazla tahrip oluyor

Dünya nüfusunun hızlı artışı, küre-sel ısınma, savaşlar, doğal afetler veçevre kirliliği gibi faktörlerin doğalkaynakların tahribine, ekili arazilerin

Page 69: Üyelerimizi tan›yal›m

Analiz...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 66 77

azalmasına neden olduğunu belirtenProf. Dr. Arslan, bunun üretimin azal-ması, ürün fiyatlarının artışına sebepolarak yoksulluğa bağlı yetersiz beslen-me ve hastalıklara ortam hazırladığınıanlattı. Dünyada yoksul sayısının 1.02milyar olduğunu belirten Arslan, ''2030yılında yoksul sayısının 1.3 milyar ola-cağı tahmin edilmekte. Türkiye'de 2007TÜİK verilerine göre yoksulluk oranıyüzde 18.56'dır'' dedi.

Sağlıksız besin tüketmeninnedenleri bozulan çevre

Nüfus artışı, sanayileşme, doğalkaynakların tahribi ve çevre kirliliğininsağlıklı beslenmeyi engellediğine deği-nen Prof. Dr. Arslan, ''Özellikle kimya-sal atıklar, endüstriyel kirlilik, tarımilaçları, kimyasal gübreleme, asit yağ-muru gibi olumsuz çevresel faktörler,hava, toprak ve suyun dolayısıyla bitki,su ve hayvan ürünlerinin kirlenmesineneden olup sağlıksız besin tüketimine vehastalıklara neden olmaktadır'' diyekonuştu.

Sağlıksız beslenme hastalık-lara davetiye çıkarıyor

Gıda teknolojisindeki gelişmelerinde insan sağlığını etkilediğini vurgula-yan Prof. Dr. Arslan, son yıllarda tüke-ticilerin fastfood türü yiyeceklerle bes-lendiğinden yakınarak, ''Yüksek enerjive doymuş yağ ve trans yağ asitlerinin,tuz ve şeker fazlalığı, vitaminler, mine-raller ve lif içeriklerinin az olması da,başta obezite, diyabet, koroner kalphastalıkları, hipertansiyon, osteoporoz,kanser gibi hastalık risklerini artırmak-ta'' dedi.

Gıda teknolojisinin geliştiğini dekaydeden Prof. Dr. Perihan Arslan,enzim teknolojisi, enkapsülasyon, nano-teknoloji (akıllı-süper gıda), genetiği

değiştirilmiş organizmalar hakkında şubilgileri verdi:

''Enzim teknolojisiyle amaç lezzetikorumak, yiyeceklerin besin değeriniartırmak, besin öğeleri kaybını azalt-maktır. Bu teknoloji süt ürünlerine,nişasta, bitkisel kaynaklı proteinlibesinlere, et, balık ve bitkisel yağ sektö-ründe kullanılmaktadır.

Enkapsülasyonda da amaç, lezzet,nem, koku, vitamin, mineral, antioksi-danları, probiyotik organizmaları koru-maktır. Nanoteknoloji ile de besinlerindayanıklılığı ve raf ömrünün artmasına,antioksidan niteliğin korunmasına,zararlı bileşenlere engel olunmaktadır.

GDO’lu ürünler doğanındengesini bozuyor

Gen diziliminin değiştirilmesi, genaktarımı ile kendi doğasında bulunma-yan bir özelliğin kazandırılmasıyla olu-şan GDO'lu ürünler, toprak verimliliği,ürün miktarının artması, hasat sonrasıkayıpların azalması, ürünün soğuk/sıcaktoleransının, depolama ömrünün artma-sı, pestisit kullanımının azalmasını sağ-lar. Bunun yanı sıra GDO'lu ürünlerflora ve faunada değişim, hedef olma-yan türler ve yararlı böcek türlerininzarar görmesi, antibiyotiğe dayanıklımikroorganizma gelişimi, uzun vadededirençli yabani ot ve böceklerin ortayaçıkması, bioçeşitliliğin azalmasına daneden olur.''

Dünyada 25 ülkede GDO ile üretimyapıldığına dikkati çeken Arslan, ekimalanının 2006-2007 yılları arasındayüzde 12.3 hektar arttığının altını çizdi.Arslan, hızla artan dünya nüfusunungıda güvencesinin sağlanmasının yanısıra güvenli gıdaya ulaşımın da insansağlığı için önem taşıdığını belirterek,organik tarımın geliştirilmesini önerdi.Arslan, organik tarımın kimyasal ilaç

ve gübre kullanımını sınırlayan, topra-ğın doğal dengesini koruyan ve ürünkalitesini artıran bir tarım şekli olduğu-nu ifade etti.

Türkiye'de 57 bin hektarda organiktarım ürünü yetiştirildiğini açıklayanPerihan Arslan, 1984-1985 yıllarındaorganik ürün çeşidi 8 iken, 2006'da2003'e yükseldiğini, üretim hacminin de4 bin 990 tondan 66 bin 265 tona çık-tığını kaydetti.

Arslan, ''Sağlıklı beslenebilmek içinçevre bilincinin oluşturulması, temiz sukaynaklarının, su ürünlerinin korunma-sı, toprak erozyonunun önlenmesi, fast-food türü beslenmenin alışkanlık halinegetirilmemesi, sebze, meyve, tahıl,balık, kuru baklagil tüketiminin artırıl-ması gerekiyor'' diye konuştu.

“Sağlıklı besle-nebilmek için çevrebilincinin oluşturul-ması, temiz su kay-naklarının, su ürünle-rinin korunması, top-rak erozyonununönlenmesi, fastfoodtürü beslenmeninalışkanlık haline geti-rilmemesi, sebze,meyve, tahıl, balık,kuru baklagil tüketi-minin artırılmasıgerekiyor”

Page 70: Üyelerimizi tan›yal›m

Sunar Grup hakkında bilgi verirmisiniz? Üretim alanları ve ürün-leri nelerdir?

Çukurova Bölgesi başta olmak üzereülkemizde yetişen tarımsal mahsulleriişleyerek Türk sanayicisinin ve tüketici-sinin ihtiyacı olan ürünleri imal edenSunar Grup şirketlerinin kökeni 1970’liyılların ilk yarısına dayanmaktadır. Odönemde, Çukurova’da yaygın olarakyetiştirilen pamuk ve pirinci işleyen çır-çır ve çeltik tesisleriyle tarımsal sanayialanına adım atılmıştır.

1980’lere gelindiğinde ÇukurovaBölgesinde yoğun olarak ekilen buğdayve mısırı işleyecek yeterli tesis yoktu.Yüksek Ziraat Mühendisi Nuri Çomutarafından, 1981 yılında Osmaniye’dekurulan Sunar Özlem Un Fabrikası,1986 yılında ise Sunar Mısır EntegreTesisleri faaliyete geçmiştir. Bu ikitesisteki üretim sonucu ortaya çıkankepek, küspe gibi yan ürünleri değerlen-dirmek ve hayvancılıkla uğraşan bölge-deki çiftçinin yem ihtiyacını karşılamaküzere 1990’lı yıllarda kurulan yem tesi-sinin eklenmesiyle un fabrikamız SunarÖzlem Un ve Yem Sanayi adını almıştır.Yine aynı şekilde Sunar Mısır Entegretesislerinde işlenen mısırdan geriyekalan mısır özünü işlemek üzere 1990yılında yağ üretim ünitesi devreye alın-mış ve “SUNAR” markasıyla mısır yağıüretimine başlanmıştır.

Çukurova Bölgesinde tarıma dayalısanayinin gelişmesine katkıda bulunma-ya devam eden Sunar Grup, 2006 yılınageldiğinde bünyesine NÇS ve Elita YağGıda Sanayi’ni katmıştır. NÇS yurt dışıpiyasaların ihtiyacı olan yüksek kalitelimeyvelerin üretim ve pazarlamasınıyapmaktadır. Elita Yağ ise Adana veÇukurova’da yaygınlaşan ayçiçeği üreti-mini göz önüne alınarak en son teknolo-jiyle en üstün kalitede bitkisel yağ imaletmek için kurulmuştur.

Ürün gruplarınız arasında neler var? Firmamız doğrudan doğruya çiftçi-

den temin ederek işlediği yağlı tohum-larla, tarladan sofraya gıda güvenliğineuygun üretim zinciri içerisinde Sunarmarkasıyla mısır, ayçiçeği, kanola,soya, fındık ve zeytinyağı üretmektedir.

Elita, 2007 yılı baharında mısır yağınınyanına ayçiçeği yağını da ekleyerek üre-time başlamıştır. 2008 yılı ortalarındakanola ve soya, 2009 başında ise zey-tinyağı üretimine başlanmış, son olarakda 2009 ortasında fındık yağı ürüngamına eklenmiştir.

Ayrıca “Sarı Ulak” ve “SoğukSıkma Naturel Sızma” zeytinyağları dabutik zeytinyağları olarak ürün gamındayer almaktadır. Ayrıca ev dışı tüketim,yani yemekhaneler, restoranlar, otellervb. gibi toplu yemek üretimi yapankuruluşların ihtiyaçlarına uygun olarakimal edilmiş olan ayçiçek ve fındık yağı-nı da “Profesyonel” ibaresiyle 18ltteneke ambalajlarla satışa sunulmakta-dır.

Ürünleriniz müşterilere nasıl sunuluyor?Üretim tesisiniz ve laboratuarınızdanbahseder misiniz?

Sunar yağın üretildiği tesisler35.000m2 alana yayılmış olup yıllık36.000 ton rafine yağ üretim ve 72.000ton dolum kapasitesine sahiptir.Çukurova başta olmak üzere Türkiye’deyetişen yağlı tohumları işleyen sınırlı

sayıdaki "entegre" üretim tesislerindenbiri olup ham yağ işletmesi, ekstraksi-yon işletmesi, rafinasyon işletmesi vedolum işletmelerini bünyesinde barındır-maktadır. Doğrudan doğruya çiftçidentemin ederek işlediği yağlı tohumlarla,“tarladan sofraya” gıda güvenliğineuygun üretim yapmaktadır. Sunar,Mısır yağı alanında ise bu prensipleçalışan Türkiye’deki tek entegre tesistir.Ayrıca bitkisel yağ alanında ülkemizdekurulan en modern 5 laboratuardanbirine sahiptir.

Grup şirketlerinden Sunar Mısıryanı sıra gerek yurt içindeki gerekse deyurt dışındaki nişasta ve glikoz üretici-lerinin yan ürünü olarak ortaya çıkanmısır özleri ile müstahsilden alınanayçiçek çekirdekleri işlenmek üzereSunar Grup’un yağ üretim tesislerinegelmektedir. Gelen mısır özleri veyaayçiçeği çekirdekleri ilk olarak labora-tuarlarda yağlık olmaya uygunluk test-lerden geçirilirler. Özler veya çekirdek-ler uygun bulunmaları halinde önceliklekırım, ayırma, kavurma gibi işlemlerdensonra preslerden geçirilen yağlı tohum-lar ikinci aşamada ekstraksyon tesisle-

Markalar›m›z Değerlerimiz Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201066 88

Sunar Grup: Çukurova’dandünyaya yayılan kalite

Page 71: Üyelerimizi tan›yal›m

rinde işlenerek bünyesinde barındırdığıyağdan %99 oranında ayrıştırılırlar.Presleme ve ekstraksiyon sonucu eldeedilen ham yağlar, daha sonra rafinas-yon işlemine tabi tutulurlar.Rafinasyonun ardından yine aynı tesis-ler içinde sırasıyla yapışkan maddegiderilmesi, nötralizasyon, renk açma,vinterizasyon ve deodorizasyon işlemlerigerçekleştirilir. Üretimin her aşamasın-da kalite laboratuarlarında belirli test-lerden geçirilen yağların tüketimeuygun olduğuna emin olunarak diğeraşamalara geçilir. Son olarak deodorizeedilen yağlar şişeleme ünitesine giderekambalajlanır ve depolanır. Bu şekildeyağ tüketime hazır hale getirilir.

Sunar Grup yağ laboratuarı sektör-deki en gelişmiş 5 laboratuardan biridirve 1 milyon dolarlık yatırımla oluşturul-muştur. Kalite ve gıda güvenliği anlayı-şımızın bir göstergesi ve güvencesi olankalite yönetim laboratuarımız, tohum-dan sofraya her aşamada, ileri düzeydeanalizler yapan cihazları ve konusundauzman kalifiye personeli ile hizmet sun-maktadır. Yasal gereklilikleri ve müşte-ri beklentilerini en üst seviyede yerinegetirdiğimiz laboratuarımızda, tüm gir-dilerden son ürüne kadar olan süreçteprosesin her aşaması kontrol altındatutulmaktadır. Ayrıca; güçlü donanımaltyapımızla birlikte, “daha mükem-mel”i bulmak için sürekli olarakaraştırma ve geliştirme çalışmala-rımız da devam etmektedir.

Kaç çiftçi ile çalışılıyorsunuz veahlaki sözleşme nedir?

Sunar Mısır'ı diğer mısır sana-yicileri arasında farklı kılan enönemli özelliklerden birincisiSunar'ın çiftçiye verdiği değerdir.Çünkü Sunar prensip olarak taşıma suile değirmen dönmeyeceğini bilir, bindi-ği dalı kesmemeyi hedefler. Örneğin,Çukurova çiftçisinin yetiştirdiği mısırolmazsa Sunar'ın buradaki faaliyetleri-nin aksayacağı, en temel özelliğininanlamsız kalacağı ve en temel direğininyıkılacağı düşüncesi ile çiftçisini herzaman korumuş kollamıştır. Çiftçisineteknoloji, bilgi, hasat zamanında ürü-nün kolay nakliyesi, ticari şartlar dahi-linde ödeme ve ürettiği mısırın depolan-ması konusunda elinden gelenin en iyisi-ni yaparak destek olmaya çalışmıştır.Yönetim kurulu başkanı Sayın NuriÇomu ile başlayan sanayileşme sürecikazancın daima şirket içinde tutulupyeni yatırımlara dönüştürülmesinihedeflemiştir. Böylelikle, un ve yem,

mısır işleme, yağ ve tarım faaliyetlerigösteren tesislerimiz sürekli büyümetrendi içindedir. Bu da sürekli yeniistihdam kapıları açmaktadır. İş gücü-nün yeni istihdam kapılarına çok zoraçıldığı bir ortamda böylesine özveriyleve kar gözetmeksizin yatırım yapılmasıbölge için en büyük hizmettir. Bununyanı sıra şüphesiz bölgede üretilentarım ürünlerinin sanayileştirilmesikonusunda tesislerin tamamının tarımürünü işleyen tesisler olması bölge açı-sından çok büyük önem ve anlam ifadeetmektedir. Sunar Grup çiftçi dostutavır ve politikalarıyla da bu tavrınınetleştirmiş ve devamlı destek olmuştur.Bunun yanı sıra tüketici boyutunda daürettiği yüksek kaliteli ürünlerini müş-terilerine sürekli tedarik etmesi ileonların kalite, hizmet ve süreklilikbazında güvenini hak etmiştir.

Sunar Grup olarak hangi ülkelere ihra-cat yapıyorsunuz?

Markanın ihracat yaptığı ülkelerarasında; Irak, Suriye, Lübnan, Kıbrıs,Sudan, Bulgaristan, Azerbaycan,Filistin, Ürdün, Gürcistan, Kosova,Makedonya, Suudi Arabistan,Yunanistan, Almanya, Cezayir,Türkmenistan, Zambiye ve Mısır gibiülkeler bulunmaktadır.

Sunar Grup, gerek iç piyasada artanpazar payı gerekse de hızla büyüyen yağihracatının verdiği güçle daha fazlayerel hammadde kullanarak ülkemizçiftçisinin artan yağlı tohum üretiminikarşılamakta ve üretimde ithalatbağımlılığı azaltmaktadır. Gerek devle-

timizin verdiği teşvikler gerekse deSunar’ın alımları sayesinde ayçiçekbaşta olmak üzere yağlı tohum üretimiiçin çiftçi teşvik edilmiş ve yurtdışıülkelerine ambalajlı rafine yağ ihracatıyapılarak ülkemize döviz girdisi sağlan-mıştır. Bunun yanı sıra Çukurova bölge-sinde yeni istihdam kapılarının açılma-sına da vesile olunmuştur.

Sunar markası olarak Tedarikçi birmarkasınız. Hangi markalarla çalışıyor-sunuz?

Türkiye’nin ünlü gıda devlerinehammadde sağlayan Adana’nın gıdaeksperi Sunar gıda, şimdi de kendi bün-yesindeki markalarla ve yeni ürünlerlepiyasaya hızlı bir giriş yapıyor. Şimdiyekadar piyasadaki dev şirketlerin ürettik-leri ürünlere glikoz ve izoglikoz şurubu-nu temin eden markanın tedarik malverdiği diğer markalar arasında ise;Pamir, Gıda Haribo yumuşak jel,Kingtom, Dimes, Tat Ketçap, ŞölenÇikolata, Pınar Ketçap, Meysu, GülsanGıda, Netto, Drops, Ersu Meyve Suyu,Kızılay Soda, Kent Gıda, SeyidoğluGıda, Cocobar ve Ülker yer alıyor.

2009 yılını nasıl geçirdiniz? 2010 yılso-nu beklentileriniz neler?

Elita Gıda, 2009 yılında ulaştığı%36’lık bir büyüme ile sektördeki

ilk 5 hedefine doğru adım adımilerlemektedir.

Her biri işinin uzmanı 46 ayrıilde yer alan 39 distribütörünündesteği ve yerel marketler ve bak-kallar ile kurduğu iyi ilişkilersayesinde tanınan ve güvenilen birmarka haline gelmiştir. 2010yılında ise yaygın dağıtım ağınıtamamlayarak 81 ilde her eve gir-

meyi ve sofraların vazgeçilmezi olma-yı amaçlamaktadır. Bu bağlamda; dağı-tım ağı, reklamlar ile desteklenerekTürkiye’de 2010 yılı sonunda Sunarmarkasını tanımayan bireyin kalmamasıhedeflenmektedir.

Sunar markasının sektörde hedefinedir?

Sunar olarak hedefimiz 2012 yılın-da -yani kuruluşunun 5. Yılında - sektö-rün en büyük 5 markasından biri halinegelmektir. Bu amaçla Ar-Ge ve marka-laşma çalışmalarını tüm hızıyla sürmek-tedir. Yeni yılda da çalışmalarına ara-lıksız devam edecek olan firmamız, ula-şabildiği tüm coğrafyalarda kaliteli ürü-nünü sofralarının vazgeçilmezi yapmayıamaçlamaktadır.

Markalar›m›z Değerlerimiz...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 66 99

“Hedefimiz;kuruluşumuzun 5. yılıolan 2010’da sektörün enbüyük 5 markasından birihaline gelmek”

Page 72: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201077 00

Türkçe Olimpiyatları muhteşembir törenle sona erdi

Sunuculuğunu ünlü oyuncuKadir Çöpdemir'in ve öğrenciMoldovalı Nadia'nın yaptığı 8.

Türkçe Olimpiyatları kapanış töreni içinAtaköy Sinan Erdem Spor Salonu'ndamuhteşem bir tören düzenlendi. Törenevatandaşların ilgisi yoğun olurken dev-

let büyükleri de 120 ülkeden gelen 750öğrenciyi yalnız bırakmadı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ilebaşlayan tören 120 ülkenin öğrencile-rinden her biri elinde kendi bayrakları-nın olduğu davul gösterisi ile başladı.Açılış konuşmasını yapan Türkçe olim-

Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından bu yıl 8. düzenlenen Türkçe Olim -piyatları kapanış töreni muhteşem bir törenle yapıldı. Ataköy Sinan Erdem Spor Salo -nu'nda düzenlenen törende öğrenciler şiir, şarkı ve oyunlarıyla izleyenleri coşturdu.

Kültür & Sanat Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

Page 73: Üyelerimizi tan›yal›m

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 77 11

Kapanış töreninde bir de ödül törenidüzenlendi. İsmail Gaspıralı Türk DiliÖdülü, ünlü yazar Hekimoğlu İsmail'everildi. Tekerlekli sandalye ile törene

katılan Hekimoğlu İsmail'e ödülünüİstanbul Büyükşehir BelediyeBaşkanı Kadir Topbaş verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan iseyerinden kalkarak Hekimoğlu İsmail'i

tebrik etti.

piyatları Tertip KomitesiBaşkanı Mehmet Sağlamolimpiyatlara katılanöğrencilerine, anne vebabalarına teşekkür etti.Sağlam "AmacımızTürkçe'yi barış dili halinegetirmek. Bize destektebulunan SayınCumhurbaşkanı, Başbakanve Meclis başkanına şük-ranlarımı sunuyorum.Ayrıca özel sektörde gönül-leri zengin olan insanlarada şükranlarımı sunuyorum"diye konuştu.

“AmacımızTürkçe'yi barışdili haline getir-mek”

Törende konuşanBaşbakan Recep TayipErdoğan ise birlik ve kar-deşlik mesajı vererekMevlana, Yunus Emre veSaid-i Nursi'nin sözlerineatıfta bulundu.

Tören sırasındaKazakistan, Moldova veGürcistan'dan gelen öğren-cilerin sergiledikleri halkoyunları gösterisi büyük birilgi ile takip edildi. Öğren-cileri seslendirdiği şiir veşarkılarda zaman zamanduygulu anlar yaşanırken

zaman zamanda şiir ve şar-kılar izleyenleri coşturdu.Şaire Osmani'nin seslendir-diği 'Annem' şiiri törenekatılanlara duygulu dakika-lar yaşattı.

Kapanış töreninde birde ödül töreni düzenlendi.İsmail Gaspıralı Türk DiliÖdülü, ünlü yazarHekimoğlu İsmail'e verildi.Tekerlekli sandalye ile töre-ne katılan Hekimoğluİsmail'e ödülünü İstanbulBüyükşehir BelediyeBaşkanı Kadir Topbaşverdi. Başbakan RecepTayyip Erdoğan ise yerin-den kalkarak Hekimoğluİsmail'i tebrik etti.

Ali Şir Nevai Ödülü iseİçişleri Bakanı Beşir Atalayve Prof. Dr. ŞükrüHanioğlu'ya verildi.Olimpiyatları düzenleyenherkese teşekkür edenBakan Atalay, Türkçe’yi veTürk Medeniyeti'ni hertarafa yayan gönül erlerineteşekkür etti.

Olimpiyatlar daTürkçeyi dünyaya öğretenöğretmenler de unutulmadı.Öğrencilere emeği geçenöğretmenlere ödülleriBaşbakan Recep TayyipErdoğan tarafından verildi.

Tören öğrencilerin ses-lendirdiği olimpiyatın resmişarkısı "Yeni Bir Dünya'şarkısı ile sona erdi.

Kültür & Sanat...‘Bakkal›m’ hep var olacak

Page 74: Üyelerimizi tan›yal›m

Kültür & Sanat Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201077 22

Sakız ağaçları, belgesel kanalıNational Geopraphic Channel’da

Projede gelinen son durum vebelgeselle ilgili bilgi verenKraft Türkiye Genel Müdürü

Kostas Vlachos, projede amaçlarının,bölge için, kalkınma için ve çevre içinçoklu sürdürülebilir fayda üretmekolduğunu vurgulayarak, Falım olarak,Sakız Ağaçlarını yok olmaktan kurtar-maya ve bölge için kazanç zinciri oluş-turmaya kararlıyız” dedi. Geçen 2 yıldaprojede çok önemli aşamalar kaydettik-lerini belirten Vlachos, “İzmir’dekiproje sahasında “Model Sakızlık Alan”oluşturmaya başladık. Sakız ağaçlarınıcanlandırılması, fidan dikimi çalışmala-rı devam ediyor. Projeyle, halkımızdaSakız Ağaçlarına dair farkındalık yara-tarak yerel değerimizin bölge halkıtarafından sahiplenilmesini ve orta-uzunvadede bölge halkına gelir sağlanmasınıamaçlıyoruz” dedi. Vlachos sözlerineşöyle devam etti; “Projemizin hedefineulaşmasında bunu sağlayacak metodolo-ji ve dokümantasyonun varlığı da çokönemli. Ancak, projeye başladığımızda,

en büyük sorunumuz, bilimsel doküman-ların ve Sakız Ağaçlarına ait bilgininyetersizliği oldu. Elimizdeki bilgiyigeliştirmek amacıyla TEMA ile birlikteSakız Ağaçlarıyla ilgili kullanılabilir vedoğru bilginin oluşturulmasını da mis-yon edindik. Bu bilginin yaygınlaşması-nın projenin ekonomik çıktısını arttıra-cak olması bizi heyecanlandırıyor. Buamaç için proje ekibi olarak planlı birşekilde çalışmaktayız. Bu süreçte,National Geographic Channel hazırladı-ğı mikrobelgesellerle, projemize destekvermiştir. Dokümantasyon oluşturmaktahaklı bir saygınlığa sahip olan NationalNational Geographic Channel tarafın-dan hazırlanan belgeseller, kamu bilincioluşturulmasında ve projeye desteğinartmasında önemli rol oynayacaktır”dedi.

“Sakız ağaçlarınınanavatanı Türkiye”

TEMA Yönetim Kurulu BaşkanıLütfü Baş da, sakız ağaçlarının geri

Falım ve TEMA Vakfı’nınEkim 2008 yılından buyana yürüttüğü " Sakız

Ağaçlarına SevgiAşılıyoruz projesi, dünyaca

ünlü belgesel kanalıNational Geographic

Channel'da mikro belgeseloldu. National Geographic

yönetmeni Ivan Bousotarafından çekilen 7

bölümlük mikro belgesel,10 Haziran’dan itibaren

National GeographicChannel’da Türkiye'deyayınlanmaya başladı.

Page 75: Üyelerimizi tan›yal›m

Kültür & Sanat...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 77 33

kazanımı için doğayı dinleyerek vesabırla gözlemleyerek vargüçleriyleçalıştıklarını belirterek, “Bugüne kadar-ki çalışmalarımız doğrultusunda bir kezdaha fark ettik ki; belgeler ve güvenilirkaynaklardan elde edilecek bilgiler sonderece önemli. Ancak Sakız ağaçlarınınanavatanı olan ülkemizde, bu ağaçlarve de sakız reçinesinin üretimi ile ilgilineredeyse hiçbir kayıtlı bilimsel veriyok. Bu nedenle, projemizi yürütürkenüreteceğimiz ve yayınlayacağımız bilim-sel belge ve dokümanların, projenin sür-dürülebilirliğine katkı sağlayacağınainandığımız için de ayrıca heyecanduyuyoruz” dedi. TEMA Vakfı olarak,tüm süreci ayrıntıları ile kayıt altınaalmayı; sakız reçinesinin işlenmesi,sakız ağaçlarının bakımı, aşılanması,fidan yetiştirilmesi ve yüksek kalitedesakız üretimi ile ilgili tüm bilgileriarşivlemeyi hedeflediklerini söyleyenBaş, “National Geographic kanalının,

belgeseller ve de dokümantasyon alanın-da oldukça önemli bir yere sahip oldu-ğunu biliyoruz. İnanıyoruz ki; projemizidesteklemek için hazırladıkları kısa bel-geseller Sakız ağaçlarının tanınmasınave fark edilmesine önemli katkı sağlaya-caktır” diye konuştu.

Sakız ağacının hikayesi tüm dünyaya anlatılacak

National Geographic Channel ÜlkeMüdürü Adam Theiler ise, Türkiye'ye vedünyaya sakızın hikayesini anlatıyorolmanın mutluluk verici olduğunu veSakız Ağacı belgeselinin National

Geographic Channel’ın dünyayı daha iyibir hale getirmek, çevreci yaklaşımıdesteklemek misyonlarıyla paralel pro-jelerden biri olduğunu belirtti.

Sakız Ağacı belgeselinin hazırlıkaşaması 4 ay sürdü. 6 kişilik bir ekipleEylül 2009'da 9 gün süren çekimler,İzmir’in Çeşme ve Alaçatı bölgelerindeyapıldı. Her birinde kullanım alanların-dan, tarihçesine sakız ağacının farklıbir özelliğinin ön plana çıkarıldığı 1’erdakikalık mikro belgeseller, NationalGeographic Channel’la birlikte ulusalkanalların çoğunda Haziran ve Temmuzayı boyunca yayınlanacak.

“Sakız Ağacı bel-geselinin NationalGeographic Channel’ındünyayı daha iyi bir halegetirmek, çevreci yakla-şımı desteklemek mis-yonlarıyla paralel proje-lerden biri”

Page 76: Üyelerimizi tan›yal›m

Kent ve Yaşam Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201077 44

Fethin 557. Yıldönümündemuhteşem kutlama

İstanbul‘un fethinin 557. yıldö-nümü kutlamaları çerçevesindeilk tören, Fatih Sultan Mehmet

Han’ın Fatih Camii avlusunda bulunantürbesini ziyaret ve Kur’an-ı Kerimokunmasının ardından yapılan dualarlabaşladı. Fatih Sultan Mehmet‘in türbe-sinde gerçekleştirilen programa,İstanbul Valisi Muammer Güler,İstanbul Büyükşehir Belediye BaşkanVekili Ahmet Selamet, İstanbulGarnizon Komutanlığını temsilen 23.Motorlu Piyade Tümen KomutanıTümgeneral Bülent Dağsalı ve diğeryetkiler katıldı.

Kutlamalar Fatih SultanMehmet’in türbesindenbaşladı

Fatih Sultan Mehmet'in türbesineçiçeklerin konulmasının ardından, ValiGüler ve beraberindekilerinSaraçhane‘deki Fatih Anıtı’na kadaryürümesi ve burada anıta çelenklerinbırakılmasıyla başlayan tören, saygıduruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması-nın ardından sona erdi. Vali Güler ve

beraberindeki heyet buradan BelgratKapı’da yapılacak olan törenlere geçti.

Fetih atlar üzerinde yeniden canlandırıldı

İstiklal Marşı’nın okunması ve bay-rağın göndere çekilmesinin ardındanbaşlayan Belgradkapı kutlama etkinlik-leri kapsamında, İstanbul’un fethi veFatih Sultan Mehmet’in kente girişitemsili olarak canlandırıldı. Bu yıl girişkapısı özel bir teknikle kapatılan sur-lar, mehter takımının çaldığı marşlareşliğinde yeniçeriler tarafından yıkıldı.Aynı anda top atışı ile Cenk Marşı çalı-narak yapılan canlandırmada, yeniçeri-lerin surlara hücum ve Surları elegeçirmeleri, sonrada askerlerin FetihMarşı eşliğinde sancağı surlara dikme-leri serilendi. Törende, Fatih SultanMehmet’in arkasında hocasıAkşemsettin ve askerlerle birlikte sur-lardan İstanbul’a girişi de canlandırıldı.Canlandırma için bu yıl ilk defa 20 atve Osmanlı askerini temsilen 20 binicigörev yaptı. Gece de Haliç’te lazer ışık-larıyla İstanbul’un fethi anlatıldı.

İstanbul'un Fethinin 557.yıldönümü kutlamaları Fatih Türbesi'nde başladı.

Page 77: Üyelerimizi tan›yal›m

Kent ve Yaşam...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 77 55

“Simidiİstanbul’dayemekgüzeldir”

İs tan bul Kül tür ve Tu rizm Mü -dür lü ğü’n den ya p› lan aç›k la ma -ya gö re, Kül tür ve Tu rizm Mü -

dü rü Ah met Em re Bil gi li'nin baş kan l› -€›n da Un-‹ş Es naf ve Sa nat kar lar Oda -s› Yö ne tim Ku ru lu Baş ka n› Ze ki Sa miÖz de mir, Si mit Sa ra y› Ge nel Mü dü rüAy kut Oku tur, Yü cel Si mit Pa zar la mave Sa t›ş Mü dü rü Y›l maz Yü cel, Si mitPro je si te zi sa hi bi Asu de Şen gül ve tu -

rizm ci Meh met Ata Tan suğ Alay Köş -kü'nde bir ara ya gel di.

Si mi din tu rizm le na s›l iliş ki len di ri -le ce ği nin tar t› ş›l d› ğ› top lan t› da, ba z›ka rar lar al›n d›. Bu na gö re, si mit le il gi liya p› la cak bel ge sel si mit sa t› lan me kân -lar da gös te ri le cek.

Ya ban c› dil ler de, si mi di ta n› tan birbro şür ha z›r la na rak, tu rizm da n›ş mabü ro la r› ve otel ler gi bi yer ler de da ğ› t› -m› sağ la na cak.

Tan›t›m atağ›Otel ler de ki “ka fe-bre ak”ler de ürün

ola rak si mi din yer al ma s› sağ la na cak.Si mi din ya n›n da içe cek ola rak ön ce lik lein ce bel li cam bar dak ta çay ser vis edi -le cek. Si mi din ça y›n ya n› s› ra şu rup veay ran la ik ram edil me si öne ri le cek. Si -mit gaz l› içe cek ler le tav si ye edil me ye -cek.

“Si mit için “coğ -ra fi işa ret tes cil bel ge -si” alın ma sı na yö ne likça lış ma ya pı la cak”

Kül tür ve Tu rizm Mü dü rü Ah metEm re Bil gi li, kü re sel eko no mik kri zinya y›l d› ğ› bir dö nem de si mit ve çay me -nü le ri nin öne ç›k ma s›y la dün ya da ya y›l -ma şan s› n›n art t› ğ› n› be lir te rek, ‹s tan -bul'un ge le nek sel si mi di ni öne ç› ka ra -rak, al› nan ka rar la r› uy gu la ma ya koy -ma ya gay ret ede cek le ri ni kay det ti.

Bil gi li, “Si mi di ‹s tan bul'da Ye mekGü zel dir” sö zü nü bir tu rizm slo ga n›ola rak yay g›n laş t›r ma ça ba s› için de ola -cak la r› n› vur gu la d›.

‹s tan bul Kül tür ve Tu -rizm Mü dür lü ğü, “Si mi di‹s tan bul'da ye mek gü zel -dir” slo ga n›y la ge le nek sel‹s tan bul si mi di ni özen dir -me ka ra r› al d›.

Page 78: Üyelerimizi tan›yal›m

ALİ AKYAALİ AKYASAN - MURAT AKYASANSAN - MURAT AKYASAN ELİF TÜRKELİF TÜRK ERCAN NALBANTOĞLUERCAN NALBANTOĞLU

ERKAN BULUTERKAN BULUT EYÜP BERKANEYÜP BERKAN FATİH TURANFATİH TURAN

FİKRET TABAŞFİKRET TABAŞ GAFUR KILIÇGAFUR KILIÇ

HASAN TUNÇHASAN TUNÇ HAŞİM EKENHAŞİM EKEN HATİCE ACARHATİCE ACAR

HAYRİ MEMİŞ HAYRİ MEMİŞ HÜDAVERDİ ŞENCANHÜDAVERDİ ŞENCAN HÜSEYİN EKİNCİHÜSEYİN EKİNCİ

Başkan Üyelerler Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201077 66

Başkan Üyelerle Başkan ÜyelerleÜyelerle Başkan Üyelerle BaşkanBaşkan Üyelerle Başkan ÜyelerleÜyelerle Başkan Üyelerle BaşkanBaşkan Üyelerle Başkan ÜyelerleBaşkan Üyelerle Başkan ÜyelerleÜyelerle Başkan Üyelerle BaşkanBaşkan Üyelerle Başkan ÜyelerleÜyelerle Başkan Üyelerle Başkan

BaşkanÜyelerle

Page 79: Üyelerimizi tan›yal›m

YÜKSEL AKYASAN YÜKSEL AKYASAN D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010

HÜSEYİN TANGÜLHÜSEYİN TANGÜL İBRAHİM AKTAŞİBRAHİM AKTAŞ MEHMET CEPNİ - İRFAN TANRIKULUMEHMET CEPNİ - İRFAN TANRIKULU

METİN ERGÜNMETİN ERGÜN MÜKERREM KESKİNMÜKERREM KESKİN NAİM SAATÇİNAİM SAATÇİ

OSMAN İYİBAŞOSMAN İYİBAŞNEBİ ACAR NEBİ ACAR BÜLENT ACARBÜLENT ACAR RESUL YAZICIRESUL YAZICI

TAHSITAHSIN ÖZKAN İSA ÖZKAN -N ÖZKAN İSA ÖZKAN -MUSTAFA KARAMANMUSTAFA KARAMAN TELAT ACARTELAT ACAR YUSUF HANCIYUSUF HANCI

YÜKSEL KOCAMANYÜKSEL KOCAMAN ZEKİ ÇALIŞKANZEKİ ÇALIŞKAN

77 77

...‘Bakkal›m’ hep var olacak Başkan Üyelerle

Page 80: Üyelerimizi tan›yal›m

Üyelerimizi tan›yal›m Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201077 88

Üyelerimizi tan›yal›m

Abdulkadir NayirBeyoglu

Abdurrahman EkinciFatih

Ahmet CakırUsku dar

Ahmet Sahin Sisli

Ata MuratOnurgu der

Aydın CoskunBakırköy

Ayhan AktaşBakırköy

Barış KorkmazEyüp

Bayrıam ArslanFatih

Burhan YıldızBahçelievler

Cemal BaksıAtaşehir

Ercan AlbenizBeylikdüzü

Erol Ferah Kadıköy

Eyüp Ermert Üsküdar

Hasan Elayak Şişli

Hulusi TuranEsenler

Hüseyin Kırık Fatih

İbrahim Taş Üsküdar

İdris PolatBahçelievler

İsa Sarıkaya Pendik

İsmail AlacalıBeylikdüzü

İsmail KeskinKadıköy

İsmail ÖzcanBeyoğlu

Kemal ÇevikBeyoğlu

Laltf Anıt ÖserZeytinburnu

Page 81: Üyelerimizi tan›yal›m

Üyelerimizi tan›yal›m...‘Bakkal›m’ hep var olacak

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 2010 77 99

Üyelerimizi tan›yal›m

Mediha SaygılıArnavutköy

Mehmet Ali YılmazSilivri

Mehmet ArdalTuzla

Mehmet KarakulakSarıyer

Mehmet KöseBeyoğlu

Melek YalçınSarıyer

Mutlu CeylanKadıköy

Naim Saatçi Şişli

Nezire KöprübaşıSarıyer

Pertav KarakurtBakırköy

Refiye AçıkEyüp

Saffet DönmezBeyoğlu

Sayım YıldırımFatih

Selçuk AltunAtaşehir

Songül DoğanAvcılar

Suphi Akbaş Fatih

Süleyman ÇetinBeykoz

Şaziye YılmazÇekmeköy

Şehri ÇalışırBakırköy

Tayfur GüvenBaşakşehir

Ümit AkyolBeşiktaş

Veysel KeskinSarıyer

Yeter Çiçek Pendik

Yücel GökdemirGaziosmanpaşa

Zadem Öztürk Tuzla

Page 82: Üyelerimizi tan›yal›m

4733 SAYILI KANUNUN CEZAİ

HÜKÜMLER BAŞLIKLI 8. MADDESİNİN 5. FIKRASI

HÜKÜMLERİNDEN;

Duyuru Önce ‘Bakkal›m’ vard›...

D�NYASI

MAYIS-HAZİRAN 201088 00

Üyelerimizindikkatine!

f) Kurumdan belge almam›ş kişilerden ürünalan veya bu kişilere ürün satan ya da belgesindebelirtilen işyeri d›ş›nda sat›ş yapan toptan veyaperakende tütün mamulü, etil alkol, metanolveya alkollü içki sat›c›lar› ya da aç›k içkisat›c›lar›na 1.000 (bin) Türk Liras›ndan 10.000(onbin) Türk Liras›na kadar idarî para cezas›verilir.

g) Kurumdan sat›ş belgesi almadan tütünmamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerintoptan sat›ş›n› yapanlara 50.000 (ellibin) TürkLiras›; perakende sat›ş›n› yapanlara ise 5.000(beşbin) Türk Liras› idarî para cezas› verilir.

h) Kurumdan yetki belgesi almadan veyabildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara50.000 (ellibin) Türk Liras› idarî para cezas›verilir.

›) Kurumdan uygunluk belgesi almadanenfiye, çi€neme, nargile tütünü veya yapraksigara k‛d› ya da makaron üretenler ile satanveya sat›şa arz edenlere, ticari amaçla sarmal›kk›y›lm›ş tütün üretenler ile satan veya sat›şa arzedenlere 5.000 (beşbin) Türk Liras› idarî paracezas› verilir.

j) Yetkili olmad›klar› halde, aç›k olarak içkisat›ş› veya sunumu yapanlar ile sat›şa sunulantütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollüiçkileri arz ambalajlar›n› bozmak veya bunlar›bölmek suretiyle satanlara 1.000 (bin) TürkLiras›ndan 10.000 (onbin) Türk Liras›na kadaridarî para cezas› verilir.

Page 83: Üyelerimizi tan›yal›m
Page 84: Üyelerimizi tan›yal›m

Sıcak, huzurlu, güvenliği yüksek,ailenizle birlikte yaşayabileceğiniz

BEYPARK EVLERİ'nde güven ve huzur yaşamanıziçin, özel kameralı güvenlik sistemi, kapalı otoparkı,otomatik bariyerli, kontrollü site giriş çıkışları, sizi vesevdiklerinizi özenle koruma altına alıyor.

Bir Çağlayan Grup Projesidir

[email protected]

0212 853 0 861