türkiye mektupları 1717-1718

206
Hi E EHTUPLARI 1717 - 1718 Lady Montaqu Tercüman 1001 TEMEL ESER

Upload: ozlem

Post on 06-Dec-2015

311 views

Category:

Documents


105 download

DESCRIPTION

Lady Montagu

TRANSCRIPT

  • T Hi E EHTUPLARI

    1717-1718 Lady Montaqu

    Tercman 1001 TEMEL ESER

  • Tercman gazetesinde hazrlanan bu eser Kervan Kitaplk A.. ofset tesislerinde baslmtr

  • Teretiman 1001 TEMEL ESER

    f8

    Lady Montagu

    eviren: Aysel Kuntluotlu

    TRKYE MEKTUPLARI

    1717-1718

  • 1001 Temel Eser'i iftihar/a sunuyoruz

    Tarihimize mana, milli benliimize g ka-tan ktphaneler dolusu birbirinden seme eser-Iere sahip bulunuyoruz. Edebiyat, tarih, sosyo-loji, felsefe, folklor gibi milli ruhu gelitiren,ona yn veren konularda "Gerek eserler" elimizin altndadr. Ne var ki, elimizin altndaki bu eserlerden ogunlukla istifade edemeyiz. nk devirler deimelere yol am, dil deimi, yaz deimitir.

  • Gzden ve gnlden uzak kalm unutut-maya yz tutmu -Ama deerinden hibir ey

    kaybetmemi, ounluu daha da nem kazan-m- binlerce cilt eser, bir sre daha el atlmazsa, tarihin derinliklerinde kaybolup gideceklerdir. nk onlar derleyip topadayacak ve gnmzn trkesi ile baskya hazrlayacak

    deerdeki kalemler, gn getike azalmaktadr.

    Bin yllk tarihimizin iinden szlp gelen ve bizi biz yapan, kltrrozde "Keta" vazifesi gren bu eserleri, tozlu raflardan kurta-

    rp, nesillere ulatrmay planladk.

    Sevinle karlayp, mitle alkladmz "1000 Temel Eser" serisi, Milli Eitim Bakanlnca durdurulunca, bugne kadar yaynlanan 66 esere yzlerce ek yapmay dndk ve "Tercman 1001 Temel Eser" dizisini yaynlamaya karar verdik. "1000 Temel Eser" serisini

    hazrlayan ok deerli bilginler heyetini, yeni yelerle genilettik. Ayrca 200 ilim adammzdan yardm vaadi aldk. Tercman'n yayn hayatndaki geni imkanlarn 1001 Temel Eser iin daha da glendirdik. Artk karnza gu-rurla, cesaretle kmamz, eserlerimizi gzlere ve gnllere sergilememiz zaman gelmi bulu-nuyor. Milli deer ve manada her kitap ve her yazar bu serimizde yerini bulacak, hi bir art

    dnce ile deerli deersiz, deersiz de deerli gibi ortaya konmayacaktr. nk esas gaye bin

    yllk tarihimizin temelini, mayasn gzler

  • nne sennek, onlar layk olduklan yere oturt-maktr.

    Bu bakmdan 1001 Temel Eser'den maddi hi bir kar beklemiyoruz. Karmz sadece gu-tur, iftihar, hizmet zevki olacaktr.

    KEMAL ILICAK

    Tercman Gazetesi Sahibi

  • Lady Montag; 18.nci yzyl ba deiik bir kadn kyafetiyle

  • LADY MONTAGU VE TRKiYE MEKTUPLARI

    1717-18'de istanbul'da ngUiz Eliilli yapan Ed-ward Wortley Montagu'nun zevcesi olan Lady Mary Wortley Montagu, Trkiye'deki ikametl srasnda Trk

    hayatna ait mektuplaryla sadece seyahat edebiyatn. da deil, fakat Trk sosyal ha}"2tna ait tarih. iinde de nemli bir isim yapmtr.

    Lady Mary Pierrepont 1689'da Nottinghamshlre'd.e, Thoresby'de dodu. Kk yata annesini kaybecUnce,

    babas hemen btn vaktini kznm yetimesine sar-fetti ve onu zamannn en mnevver kadnlarndan bi-ri olacak ekilde bytt. Wortley Montagu lle evlen dikten sonra, kocasnn vazifesi dolaysiyle yerletltl Londra'nn bilhassa edebiyat evrelerinde byk bir

    lret kazand. Mehur air Alexander Pope ve onun etrafndakilerle kurduu yakn dostluk sayesinde Lady Mary ad mnevver mhitlerin pek iyi tand1b bir Isim haline gelmiti. Wortley Montagu'nun istanbul'a eli tayin edilmesi zerine o da kocasyla birlikte Hol landa, Almanya, Avusturya ve Macaristan yoluyla Tr-kiye'ye geldi. Bizde Trkiye mektuplan diye bilinen

    mehur mektuplar 1718 Mays'na kadar iki yl sren bu seyahatn eseridir.

  • 10

    Lady Montagu ngiltere'ye dnfnden uzun bir zaman sonra (1730) kocasndan aynlarak talya'da ve Venedikte yaad, 1761 de tekrar memleketine dnd ve orada 1762 ylnda ld. Hayatnda Ingilter'de mehur bir sima idi, fakat lmnden bir yl sonra (1763) Trk mektuplan neredildii zaman hreti Avrupa'-ya da yayld. Bilhassa Voltaire bu mektuplar zerine hararetli vgler yazd. Gerekten- o devirde Trkiye btn Avrupa'nn merak konusuydu ve korku ile kan-k bir sayg duyulan bu lke (ve impanatorluk:) hak-'

    knda grgye dayanan mal(imat pek azd. Maamafih, Montagu'nun mektuplan edebi kymeti bakmmdan da vgye deer bulunuyordu. Nitekim Trkiye mektup-

    larnn nerinden krk yl sonra Montagu'nun dier b-tn mektuplan ve yazlan da neredlldi. Sonmki tarih-lerde, 1861'deki en son baskya kadar, ele geen yeni metlnlerle birlikte bu eserin eitli basklan yapld.

    Trkiye mektuplan bizde ilk defa merhum tarih-i Ahmet Refik tarafndan ark Mektuplan (l) ad altnda baz not ve aklamalarJa 1912 ylnda neredildi. Ahmet Refik bey eserin bana yazd nszde bu mektuplan hangi orljtnalinden evlrdiini sylemiyor;

    baz lfadelere baklrsa Franszca bir tercmeden Trk-e'ye naklettii anlalyor.

    Biz bu tercmeele Lady Montagu'nun btn mek-tuplarn iine alan ve imdiye kadar kan edtsyonla

    (1) Hilmi Kitaphanesi, Gen Trk Ktphanesi Tarih serisi.

  • ll

    rm en mkemmeli olan

  • 12

    tesirler yapmtr. O devir Avrupa's yabanc lkelerin, yabanc hayat, inan ve idare sistemlerinin gittike daha ok tannmas netleesinde yaplan kyaslamalar ve genlfleyen dnya grli yznden ciddi zihniyet dellfmelerlne sahne olmutu. O kadar ki, mevcut sos-yal ve siyasi bnyeyl tenkld etmenin bir vastas ol-mak zere uydurma .eyahat eserleri yazmak da bir iclet haline gelmi bulunuyordu. Bu arada en ok llgl eken lkelerin bamda da Trkiye geUyordu. Osman-b mparatorluu 1683'tekl Viyana bozgunundan sonra Belgrad'a kadar by.k toprak kaypianna utram ol-malda beraber, yine dnyann en byk devleti ldl. Avrupa'blann mttefik ordular hallnde devaml saldrmalarma ratJren bir trl sarsamadklar byle bir kuvveti besleyen siyasi, Idari ve sosyal bnyeyl tanmak elbette byk bir merak konusu olacakt. te bu me-

    rak ksmen tatmin eden Dk vastalardan biri Monta-gu'nun Trkiye mektuplan oldu.

    Burada toplanan mektuplar, Lady Montagu'nun Trkiye'ye alt mektuplarnm tamamdr. Halsband nerlnde bunlarn dmda bir de Franszca yazlm mek-tup vardr, fakat orada anlatlan hususlar Montagu tarafmdan baka $8hslara yazlm mektuplarda par-a para anlatlm oldulu iin ayrca tercmesine l-zum griilmedf.

  • Lady Montagll 18. Yzyl ba Tiirh Kw 111 r:ya{etiyle

  • j i

    "''1- # "" /

    ifJ~

    -" ~.

    Lady M. P. Montagu 'nun Philippa Mwidy 'ye 2 Kasm, 1711 tarihli mektubundan

    ~ ..

  • / " / -~ 1 A..P R ;If l'tt .

    /

    Lady M. P. Montagu'nun el yazsndan bir rnek "E. W. Montagu 'ya yazd 15 Austos 1712 ta-rihli mektubundan"

    h .. ;t

    f.lltj'~ l '" h.t~ 1

  • MEKTUPLAR

  • Alexander Pope'a

    Belgrad, 12 ubat 1717

    drt gn kalmak niyetiyle gittiim Petervara-din'den size olduka uzun bir mektup yazmaya karar

    vermitim. Fakat Belgrad Paa'snn bizi grmek iin gsterdii acele o kadar fazla idi ki, muhafaza kt'asnn bizi nereden almas gerektiini anlamak iin, Lord Montagu'run gnderdii postay hemen geri yollad. Bir dakika bile bo kalmadan, ertesi gn hareket et-memiz gerekti. Almanlardan ve Rasiyenden (1) tertip

    edilmi byk bir kt'a ile ehirdeki askerin balca su-baylan bize refakat etti. mparatorun birka alay tekil etmi olduu Rasyen'lere askerden ziyade yama

    c demek daha uygun olur. Bunlara maa verilmiyor, stelik de silahlar ve atlar kendileri buluyorlar. K

    sacas, insan bunlar askerden ziyade ekya veya di-Jenciye benzetiyor.

    Macaristan'pa pek fazla grlen bu ahaliye dair si-ze biraz bigi vermeden edemiyeceim. Rasiyenler, Rum mezhebindeler ve Kahire'de bir patrikleri var. O de-

    ,' 1) Rascian'ler.

  • 26

    rece cahiller ki, papazn dedii eye hemen inanyorlar. Bu papazlar, tpk Hintiiierin Brahmanlar gibi,

    salarn ve sakallarn hi tra etmezler. Halkn b-tn paras umumiyetle bunlara miras kalyor, onlar da halka cennete girmeleri iin imzal, mhrl birer belge veriyorlar. len bir kimsenin kars ve oluna, varsa evinden ye davarndan baka hi bir ey kalmyor. Dier hususlarda tamamen Rumlarn mezhebine tabiler. Bir an iin konudan uzaklamam, size Karlof-a ovasndan getiimizi aniatmama engel oldu: Prens jen Trklere kar mhim bir zaferi (1) bu ovada kazanm. Bu kanl vak'ann izleri halen mevcut. Mu harebe meydannda bir yn kafa, insan, hayvan, de-ve kemikleri var; bunlar gmmek zahmetine bile kat-

    lanmamlar. Para para edilmi bunca insan cesedi-ni grnce o derece dehet iinde kaldm ki, ldrme-yi art, hatta sevap gsteren harp aleyhinde isyan et-mekten kendimi alamadm. Gayet geni ve mnbit ara-zileri oporak ve tenha braktklar halde, insanlarn, bir kar yer iin byle dehetle boaz boaza gelmele-ri ne kadar akla yakn olursa olsun, bence bunun ka-dar insanlarn deliliini ifade eden hi bir ey yoktur zannederim. Nitekim harbin lzumluluu bir adet haline gelmitir, fakat bu adetin devam insanlkla o derece taban tabana zt ki, insanlarda akl ve mantn

    yokluunu ispat etmeye yeter. Tabiat devaml bir harp halindedir; bu hususta Mr. Bobbes'un fikrini ben de kabul ederim. Fakat btn bunlardan yle bir netice

    (1) Zenta Muharebesi (1697)

  • 27

    karlabilir; eer akl ve mantn manas, benim zan-nettiim gibi, herkeste mevcut olan bir duygudan iba-ret ise, insann yaratlnda . hi akl ve mantk yok demektir. Bu grm ispat etmek iin eitli delil-ler gsterebilirim; fakat cannz skmamak iin seya-hatlerimi anlatmaya devam edeceim.

    Bir yenieri aas bizi Belgrad'la Petervaradn ara-sndaki Beko kasabasnda karlad. Belgrad Paas, bize Alman'lannki kadar bir kuvvet gndereceine dair sz verdii halde, aann yannda onlardan ancak yz

    kii daha fazla bir kuvvet vard. Trk'lerin ne kadar korktuklarn anlayn. Adete Almanlardan stn ol-

    duklar halde, kuvvetlerinin Alman'lara eit olduuna inanmyorlar. Trkler oradan aynlncaya'kadar ne b-yk zntler iinde kaldm. Her ~e kadar sz ver-

    nilerse de, aralarmda patrt kopar dive ok korktum.

    Belgrad dalarndan gemeyi, karlarn okluu ba-ya zorlatnyordu. Bu yzden Belgrad'a pek ge ulatk. Belgrad, dousunda Tuna, gneyinde Sava nchir-leri ile evrelenmi. Vaktiyle Trklere kar Macaris-

    tan'n yegane engeli imi. nce Kanuni Sleyman, da-ha sonra Bavyera elektr (1) maiyetindeki imparator

    kt'alar tarafndan kuatlm. ki sene imparatorun idaresinde kalm, daha sonra Sadrazam (2) tarafndan geri alnm. Trkler buray ellerinden geldii ka-dar san'atla tahkim etmiler. ehirde muhafz asker olarak en cesur yenieriler var. Kumandanlar bir Pa-

    (1) Maximilian II (1688) (2} Kprlzade Mustafa Paa (1690)

  • 28

    )a, bir Scraskcr. Fakat asln sylemek gerekirse, as-lnda yenieriler Serasker'in kumandanlar. Yenierile-rio byk bir nfuzu var burada. Hareket ve tavrlan inzibatl askerlerden fazla asi askerlerinkine ben-ziyor. Aniatacam olaydan bunu daha iyi anlayacaks

    nz. Bu olay, orackta oturar Petervaradn valisinin ne kadar zeki olduunu size anlatacak. Valinin anlat-

    tna gre Belgrad halk ve askerleri harpten o ka dar bezmiler ki, be kese yani beyz ngiliz liras

    rvet alarak Tatariara Almanya hudurlunu yama et-tiren paay, aa yukar iki ay nce ldrmler. Fa-kat buraya geldiimizde, Petervaradn valisinin ii iyi

    anlamadm sylediler. Aksine yenierilerin Almanlara kar taarruzda bulunmak isteklerine paa mani oldu-u iin yenierieri fkelendirmi. Bunlar Paay Al-rnan'larla anlat zannetmiler. O srada Edirne'de bu-lunan Padiah lll. Ahmed'e durumu bildirmiler. Fa-kat kendilerinin hemen memnun edilmediklerini g-nce, byk bir grlt ile toplanmlar. Paay, kad ve muftnn huzuruna srkleyip gayet aklszca hak-

    larn istemiler. lerinden birisi paann Hristiyanlar koruduunu, dieri de paralarn aldn syle-mi. Paa bunlarn fikrini almam. Kendisine tevcih edilen suallcri cevapsz brakp, bir can oldunu, onu da fedaya hazr bulunduunu sylemi. O vakit eriat reisierinin kararn beklemeden yenieriler paann ze-rine hcum etmiler ve paay bir anda paralayver

    miler. Halefi olan paa ise bu sua ~i bir ceza ver-nedii gibi sulular haklarn isterneyi bilen kahra-manlar olarak takdir eder grnm. Askere paralar

    dalarak mes'dcyi rtbas etmi, Macaristan ilerine

  • 29

    akn etmelerine izin vermi. Halen yenieriler zavall Rasyenierin evlerini yakp ykyorlar.

    Askerin keyfine gre idare edilen bir ehirde da-ha fazla kalamayacam tahmin edersiniz. Burada uzun mddet kalmamak, hatta ancak bir gece yatmak niye-tindeyiz. Fakat paa bizi Edirne'den emir gelinceye ka-dar alkoydu. yle. zannediyorum ki, emir ancak bir ayda gelir. imdilik ehrin en gzel evinde kalyoruz. Bu, nfuzlu birinin, evi. Emniyetimiz iin tam bir ye-nieri bl verdiler. Ev sahibi Ahmet Bey'le grrnek tek elencem. Burada Bey nvan Almanya'daki Kont'la ayni. Bu adamn babas buyk bir paaym.

    Babas kendisine ark'ta mmkn olan en yksek ter-biyeyi vermi. Arapa ve Farsa'y mkemmel bildii gibi, okumu yazm, yani burada efendi denilenlerden. Bu nvan umumiyetle birinci snf ekabire veriyorlar. Fakat sakin, rahat, emin bir hayat Babillinin tehlike-Ii mansplarna tercih edecek kadar zevkli. Her akam birlikte yemek yiyoruz, teklifsiz arap iiyor. Benim-le serbeste sohbet etmekten ne kado.r zevk duyduunu tahmin edemezsiniz. Bana birka Arapa iir an-

    latt. Arapa'da pek ok iir var, bunlar gayet ahenk-li, musikiye pek yakn. Bu iirlerde ak, gayet iddetli ve ihtirasl tasvir olunuyor. O kadar holanyorum ki, birka ay daha kahrsam, Arapa reneceim.

    Ahmet Bey'in yegane meguliyeti, bu havaliye ait kitaptarla dolu ktphanesi. Ona dikkati ekici baz Arapa ikayeler anlattm iin beni alim yerine ko-yuyor. nceleri benim Fars'a bildiimi zannetmi. Ba-

    z adetlerimiz, bilhassa memleketindeki kadnlar ezyet iinde yaatan adetlerle bizimkiler arasndaki far-

  • 30

    k pekok defalar tarttm. Onun dediine gre ha nmlar bizimkiler kadar serbestmiler, tek fark ola-rak da Hanmlar bize ihanet ederler, kimsenin haberi olmaz diyor. Bu ahs Hristiyanlarn pek ounda ol-mayan fikir olgunluuna ve nezakete sahip. Velhasl kendisiyle grmekten byk bir zevk duyuyorum. Kendisi iin uaklanndan birine ngilizce harflerle bir alfabe yazdrm. imdi Romen harfleriyle yaz yazmay biliyor. Grnland hari olmak zere, burada her yer-den fazla souk var. Bu kadar fazla elenceye ramen

    ehirden kmay ok istiyorum. Evde kocaman bir soba var, iinde hi ate eksik deil, yine de odamzn pencereleri buz tutuyor. Mektubu ne zaman yollaya-

    can bilmediim halde vazifemi yapm olmak iin yazyorum. Herhalde artk sizin bir mektubunuz be-nim on mektubuma bedel diyemezsiniz, Allahasmar

    ladk.

  • Prenses d Gal'e

    Edirne 1 Nisan 1717

    Madam, imdi Rum imparatorlarndan sonra hi bir Hristiyann yapamad bir seyahati yapm bu-lunuyorum. Londra'da hemen kimsenin bilmedii bir memleketi anlatrken zat- alilerinin ilgisini uyandrabilirsem btn yorgunluklarm unutacam. nki tnparatorun sefirleri ile buraya gelen ngilizlerin pek az

    Nibolu yolunu semilerdir. Nehir tamamen don-mutu. Lord Montagu de yce zatmza hizmet etmekte acele ettii iin, nehrin gemi geebilecek hale gelme-sini beklemedik. Srhistan ovalarndan getik. Buras son derece mnbit bir yer olduu halde her taraf or-

    mantk. Halk sanayi ile urayor, ama yenierilerin memleketlerinde yaptklan hasar yznden evlerini barklarn terketmeye mecbur kalyorlar. Bu yzden araziyi ekip bimeyi dnemiyorlar. Yanmzda bize koruyuculuk eden beyz yenieri var. Getiimiz ky-lerio hepsinde o derece hasar yapyorlar ki, alayacam neredeyse. Yedi gnde gayet sk bir ormandan ge-tikten ~onra Srbistan'n bakenti Ni ehrine geldik.

    ehir gzel bir vadide, Niova nehri zerinde. Havas temiz, topra bereketli. Sylediklerine gre, geen se-

  • 32

    m: o kadar [azla zm yetimi ki, f bulunamad iin araplan kazlan ukurlara koymular. Fakat halk o kadar zulm gryor ki, bereketi dnemiyor. Gr-

    dm acnacak hallerden biri de u oldu: Buraya Belgrad'tan gelirken eya tan:ak iin yirmi araba ki-

    ralanmt. Bunlara on para vermeden eyalar tat.klar gibi, stelik yolda hayvanlarn urad zararla-

    r bile demediler. Zavaiilar evin etrafnda ahyarak, salarn sakallarn yolarak dolayorlar, askerler de onlar sopa ile kovahyorlar. Bu manzara o derece z-cyd ki, bedelini kendi kesernden vermek istediim zaman,

  • 33

    rak grlmek isteyen bir krallk tarafndan idare edi-liyor.

    Bu mes'ele sz pek ok uzattrr. Zaten Prenses Hazretlerinin sabrlarn tkettim zannederim. Maa-mafih, mektubum elinizde olduuna gre, cannz sk

    tm zaman derhal atee atabilirsiniz. Mektubumu ksa kesrnek iin hemen hrmetlerimi sunaym.

    F: 3

  • Lady ............ 'ye

    E4llrDe 1 N .... 1117

    te iine girdiim yeni bir alem. Burada her ey bana yeni bir manzara gsteriyor. Mektubu byk bir zevkle yazyorum, zira bu satrlarda pek ok yenilik

    bulacanz, size olaanst bir ey yazmadm diye beni sulamayaca.nz zannediyorum. Seyahatimin taf silatiyle cannz skmadan, Trk mparatorluunun en gzel ehirlerinden, birinden, yani Sofya'dan bahset-meden geemeyeceim. Sofya'nn mehur scak ha-

    mamlar shhate ok faydal. Buralar ok kalabalk. Herkes olduka eleniyor. Bir gn Sofya'da hamamla-n grmek iin kaldm. Tannmamak iin bir Trk ara-basiyle gittim. Bu arabalar biZimkilerden farkl, ama burada yolculuk etmek iin ok msait. nk km buzlann tesirine, yazn da scaa tahamml etmek ok zor. Bu arabalar tpk Almai'Iannki gibi. ierine bil-mece tarznda, iirlerle kank iek sepetleri wlmi,

    boyal ve yaldzl kafe~leri var. zerlerinde ipek astar-l, atr ilemeli krmz uha rt, kenarlannda da p-yet ince saaklar var. :au rt arabada oturanlan &iz-liyor. Pencereden bakmak ge~ktiti zaman rt kald-

  • 'alilivor. Dr i;,i~inin rahatct ot urabildii bu araha-i.: : .turma \crkri vastkbrdan ibaret.

    . -

    !Lu:.;na ~cld!.indc saat o a gehni~ti \C kadnL~ dolu~lu. Hana :vdnlj! tan.: kubbesindcn alan

    t.!? bir bna. i

  • 37

    drstlklerini ve namuslarn bozacak en kk bir hareket ve tebessmleri yok. Bazlar Milton'un Hav-va'da tasvir ettii vakarl bir tarzda giyiniyorlar. Bir

    ksm ise Git'in veya Titien'in frasndan kan ilahe resimleri gibi boylu poslu. Tenleri, hemen hepsinin, gz alacak kadar beyaz. nciler ve kordelalarla sslen-

    mi birka rg halinde zarif salar, omuzlanndan aa sarkyor. Hepsi gzellik perHerine benziyorlar. nsanlarn rlplak gezmeleri adet halini alsa, yz'e pek az ehemmiyet verilir sznn doruluuna bir kere daha inandm. Vcudu gzel, tenleri gzel kadn

    lar, yzleri fevkalade olanlardan daha fazla seyredi-yordum. O srada. Msy Gervaise kimse grmeden gelseydi, eitli durumlarda nlplak bir yn gzel

    kadn seyrederek san'atn daha fazla ilerietirdi diye dndm. Ekseriyetle onyedi, onsekiz yandaki ca-riyeleri salarn rerken bu kadnlarn kimi gryor, kimi dnyor, kimi kahve ve erbet iiyor, kimi de yastklara uzanm yatyorlar. Velhasl bu hamam-lar bir nevi Trk kadnlar kahvehanesi. ehrin btn dedikodusu burada anlatlyor. Kadnlar bylece bura-da haftada bir kere eleniyorlar. Drt be saat kalp, scak halvetten soua getikleri halde hi nezle olmu-yorlar. Buna hayret ediyorum. lerinde en sekin ola-

    n beni yanna oturmam iin zorlad. Soyunnarn iin srar etti, hatta yardim teklif etti. Ben bir mddet e-kindim, fakat btn dierleri de ayni ekilde srar edince elbisen kardm. Korsemi grnce eimin be-ni oraya hapsettiini zannedip daha fazla zorlamadlar. Hislerine ve inceliklerine hayran oldum. Kendile-riyle daha uzun zaman 'kalmay arzu ederdim ama Lord

  • 31

    Montagu ertesi gn erken hareket etmeye karar ver-miti. Zaten ben de Justinyanus harabelerini grmek istiyordum. Zira bunlann manzaras da braktm manzara kadar gi,izel. Kilisenin yerinde ancak bir ta yn kalm.

    Adiyo, Milady. Size anlattm, rnrnzde gre-miyeceiniz ve hi bir seyyahn yazlarnda bahsede-miyecei bir manzaradr. Zira buralara girecek bir er-kek derhal hayatndan olacaktr.

  • Rahip Conti'ye

    Edirne, Nisan 1717

    Grdnz gibi, size verdiim sz tutuyorum. Size vereceim bilgilerin meraknz giderip gideremi-yeceini tam olarak bilemiyorum. Fakat inann ki her hususta sizi memnun etmek iin mmkn olan her tr-l aratrma ve incelerneyi yaptm. Tahmin ederim, Trk'lerin dini ve ahHik hakkndaki bilgilerimiz pek eksiktir. nki memleketlerine ya ancak kendi ileriyle uraan tacirler, yahut da doru ve eksiksiz malumat

    alanyacak kadar az oturan seyyahlar gelirler. Trkler bu basit ve yanl bilgilerden baka bir ey toplamay beceremiyen taeirierin sohbetleriyle gururlanrlar. Bunlar Trkiye'de olan biten eylerden o kadar uzak-

    trlar ki, Londra'nn Rum sokanda bir eve snm, Fransz'n, ngilter~'nin Kral Saraynda - olan biten olaylardan haberdar olmayma benzerler. Belgrad'tan buraya kadar olan yoldan gemek yabanc tabiyette olanlara yasaktr. SJibistan ovalarndaki ormanlklar

    ellier ellier toplanan ckvalar ile dolu. O kadar ki; ancak muhafzlar sayesdv emniyet iinde olabiliyo-ruz, Burada lazm olan bir ev ancak kuvvetle bulu-nabiliyor, zira kyler l1 fakir. Tabii yenieriler iin bu hi nemli deil. 'f:vk, oyun v.s., ne bulurlarsa vakahyorlar. Sahipleri : ,_ :>

  • 40

    lerindeki keder izleri bana Melibee'nin srs iin ek-tii zntleri (1) hatrlatyor. Bu zulmler paalar seyahate ktklar zaman daha da artyor. Bunlar sa-dece zavall kyllerin erzakn yemekle kalmyor, ye-diklerine karlk di kiras olarak para isternek ks-

    tahln da gsteriyorlar. Bu olaya hayret edersiniz, ama zlerek aniatyorum ki, bir hakikat. te askeri

    bklmetin normal ktl. Aslnda slam dini de bi-zimki gibi btn bunlarn aleyhinde. Belgrad'ta kald

    mz hafta zarfnda bir efendinin, alimlerden bir zatn evinde kalmak erefine nail oldum. Bunlar ay-n zamanda ruhani mertebe ile hukuki selahiyetleri de haizler. Aslnda her iki hkumet ubesi iin de ayn bilgiye lzum var, yle ki alimler ile imamlarn bir-birlerinden fark yok; Trke'de her iki kelime de ay-n ekilde syleniyor. Btn mhim mevkiler ve vakflar onlarn elinde. Padiahn teb'asnn meru varisie-ri bulunduU halde, alimierin varlna kat'iyyen el S rlemiyor. Alimierin miras daima ~ocuklanna kalyor. Geri ~'limler sarayda bir mevki ve paa nvan ahrlarsa bu imkandan mahrum oluyorlar, fakat byle bir tedbirsizlikte bulunan pek az var. Artk btn bu bilgilerden, bklmetin btn maliarna sahip olan bu kiilerin ne derece nfuzlar olduuu anlarsnz. B-tn isyanlar onlar yaparlar, askerler sadece aktr-lk ederler. Padiah iin onlar idare etmek olduka nemlidir. Nfuzlarn bilmeyen yoktur. Sultan Musta

    fa'y 'taht'tan indiren onlardr. te yine konudan uzak-latm. Anlatmak istediim ey, Ahmet Bey'le yaptm samimi sohbetlerden, Trk'lerin dinleri ve adetleri

    (1 J Virjil'in birinci Eglog'unda

  • 41

    hakknda rcndiim gayet doru bilgilerdir. Anglikan dini ile Roma Katolik dini arasndaki fark kendisine

    anlattm. Resimlere ve Meryem'e tapnmayan Hristiyanlarn da bulunduunu sylediim zaman ok mem-nun oldu. sa'nn cevheri mes'elesi ona bir hayli m-balaal grnd. Trk'lerin inancn bizimki ile karlatrdm zaman tam olarak anladm ki, dostumuz Doktor'un burada vaiz etmesine izin verilse Trk'lerin pek ouna Hristiyanl kabul ettirmekte zorluk ek-mez. Trk'lerin dini konulardaki bilgileri kendisinin-kinden pek farkl deil. Burada Msy Viston da iyi bir havvari olabilir. Mektubumdan bahsederseniz bu husustaki evkini arttrm olursunuz. Fakat kendisine bu memlekette ie balamadan nce lisan renmesi

    gerektiini syleyiniz. . Hristiyanlk gibi sHimiyet de mezheplere ayrlm. Bu hususta insanlarn harikalara ve yeniliklere kar gsterdikleri tabii meyli etraflca dnmekten kendimi alamyorum. Zeydiler, Kaderiler ve Cebirile-rin hepsi bana Katolikler, Lteriyenler ve Kalvenistler'i

    hatrlatyor. Onlar da bir dierine ayn iddeti gste-riyor. lema arasnda hakim olan, kendilerince gizli tutulan din, muvahhitliktir. Bunu halka retmekten ok, ahsi medaaterine gre halk eitli kurallarla oyahyorlar. Ahmet Bey'in szne gre, onlar iinde

    dinsizliini serbeste aklayan pek az veya hi yok gibi. valye Paul Riyaut (l) dier birok eyde oldu-

    u gibi burada da yanlyor. Mosrin mezhebine men-

    (1) Paul Rycaut (1628-1700). 1661'den itibaren alt yl kadar stanbul'da ngiliz Sefareti katibi. The Pre-sent State ot Ottoman Empire (1668) adl eserin yazar.

  • 42

    sup olanlar iin dinsiz diyor, oysa ki bunlar Tanr'nn varlna inanyorlar; dinsizlikleri ise peygambere ye-teri kadar sayg gstermernekten ibaret. Kendisinin de bu fikirde olduunu sylemedi, Ahmet Bey. Fakat sla~ miyetin hkmlerinden biraz uzaklamaktan da ekin-miyor. Bizim gibi rahata iki iiyor. Kendisine neden

    itiini sorduum zaman, Allah hereyi insanlar iin yaratmtr, Kur'an'da arabn men edilmesi makul-dr fakat bunu, sadece halk arasnda intizam-

    szla sebep olduu iin yapmtr, dedi ve yle devam etti: Peygamber arab ll bir ekilde ime-yi asla men etmemitir, fakat yine de dedikoduya mey-dan vermemek iin arab alenen imem. Bu dnce

    dolaysyladr ki, arab satn alabilenler mkemmel iiyorlar. Sonra bana Arapa bilseydiniz Kur'an b-yk bir zevk ile okurdunuz dedi. Kur'an bizim inandmz gibi derme atma szler deil, son derece yce ve son derece drst bir ekilde ifade edilen temiz ah-

    lak ihtiva ediyor. Bunun byle olduunu birok Hristiyanlar da tarafsz olarak sylediler. Hi phesiz, bizdeki Kur'an tercmeleri Rum papazlardan gelme kopyalar olduu iin kasten asln bozmular. Dnya'-da bunlar kadar bozguncu ve cahil insan yoktur. Pa-

    pa'y kilisenin umumi reisi olarak tanmadklar iin bunlara her frsatta o derece kt muamelelerinden dolay sizin rabipiere kar kinim var.

    Filibe'de Polen diye bir Hristiyan mezhebine rast-

  • 43

    !adm. Bunlar oradaki eski bir kilisede Sen Paul'n vaaz ettiini iddia ediyorlar. Roma'da Sen Piyer'e ne kadar hrmet ediliyorsa burada Sen Paul'e o derece hrmet ediliyor, dier havarilerden stn olduunu sy-lyorlar. Fakat grdm en garip din Arnavutlarnki. Bunlar. eski Makedonya'da yani Arnavutluk'ta oturu-yorlar. Makedonya'llar isimlerini kaybetmekle bera-ber cesaret ve salamlklarn kaybetmemiler. Yeni-erlerin gzlerini korkutan yegane askerler, impara-

    torluun en mkemmel askerleri bunlar. Hepsi piyade olan bu askerlerden muhafz olarak bize bir kt'a ve-rildi, her ehirden getike de deiti. Bunlar kendi hesap!anna giyinip siHihlanyorlar. niformalar ok temiz olmamakla beraber beyaz abadan yaplm. T-fekleri uzun olduu halde omuzlarnda hi bir ey yok-

    mu gibi kouyorlar. Yrye ktklar zaman ku-mandanlar kaba bir ark sylyor, onlar da refakat ediyorlar. Bu ark o kadar da tatsz deil. Bunlar Hristiyanlarla, mslmanlarn arasnda yaratldklarndan ve muhakeme kaabiliyetleri de az olduundan hangisinin daha iyi olduunu bilemiyorlar. Hakikati inkar eder gibi grnmemek iin her ikisine de mey-lediyorlar. Bylece Cuma gn camiye, Pazar gn de kiliseye gdiyorlar ve kyamet gn belli olacak haki-ki peygamberin kendilerine efaat edeceine inanyorlar. Fakat hangisinin hakiki peygamber olduuna bu dnyada bir trl karar veremiyorlar. yle zannediyo-rum ki, bunlar kadar kendi kaabiliyetleri hakknda al-ak gnlllk gsteren yoktur_

    te grdm dinlerdeki farklar hakkndaki g-rlerim bunlar. Katolik aleyhinde sylediim eyler iin asla mazeret beyan etmiyorum. Biliyorum ki siz de

  • 44

    benim kadar ulvi hakikatiere kar hrmet~arsnz ve taassuptan nefret edersiniz. Fakat burada eski Yunan'-dan kalma pek az eser var. Burada basit deyimle, Tra-jan Kaps denilen yerin yaknndan getik. Halk nparatorun bu kapy Sofya ile Filibe arasndaki dalar zerindeki geidi kapatmak iin yaptrdn zannedi-

    . yor. Fakat zerinde hibir yaz yoksa da herhalde za-fer tak olmas lazm; nki bu geit kapansa da dier birok geitler var ki, oralardan bir ordu rahata ge-ebilir. Tarihin bahsettii Flandr Kontu Borluvan Kons-tantiniyyeyi fethettikten sonra bu geitlerde malup olmu, ama hi sannam ki, bugn burada Alman'lar durdurmak mmkn olsun. Trkler bu yolda ordula-

    rnn yryn kolaylatrmak iin ok uratlar; Belgrad ve Filibe arasndaki hendekler ve bataklklar zerinde gayet geni, salam kprler yaptlar. Fakat bahsi geen uurumlar o kadar derin deil. Hasky'de bu daglarn yaknnda oturduk. Bulgaristan'n dier kasabalarndaki gibi burada da Hristiyanlar oturuyor lar. Evleri kerpilerden yaplm kulbeler. Halk Trk ordusunun geliini hisseder etmez hemen dalara ka

    p, srsn, maln mlkn de birlikte gtryor. lar. Aksi takdirde askerler yama ediyorlar. Arazinin byk bir ksm ellerinde olduu n tedbirli davrandklar takdirde istediklerini ekip biiyorlar. Bunlarn hemen hespi iyi ifti. Evlerinde nefs araplar ikram ettiler. Kadnlarn elbiseleri renk renk bon-cuklarla ssl. irkin saylmazlar ama tenleri gneten bir hayli yanm. te seyahatim srasnda szn iin dikkati eken eyler olarak topladklarn bunlar. Her ne kadar nazar dikkatinize layk deilse de. stanbul'dan daha nemli eyler yazacan sanyorum.

  • Lady Bristol'a

    Edirne Nisanl717

    Sizi asla unutmadm. Buraya gelir gelmez smarladmz kuma a-adm. Fakat size uygun bir ey bula-

    madm. ngiliz kadnnn iine yarayacak kumalar bul-mak ok zor. nki kadnlarn giyini tarz Londra'da-kilerden ok farkl. Maamafih yine aramaya devam ede-ceim. Burada bulabileceimi urumuyorum ama stanbul'da bulurum zannediyorum. imdi saray halk hep burada, nki ben gelmeden birka gn nce padiahn kz evlendi. Bu sebeple btn Trk hanmlar ss-lerini ortaya dktler. Yeni gelin einin sarayna b-vk bir debdebe ile gtrld. Hanm Sultan Peterva-radio'de vefat eden Sadrazamn eiydi. Fakat birinci cvliligi sadeec bir nikah addolunabilir. nki vezirle

    oturmam, fakat :>::rvctinin ou ona kalm. O zaman dl'vlctin en yakhkl adamlarndan olan sadrazam sa-raya gidip sultan grmek iin msaade ;lm, hanm sultan da eine adeta bir sevgi balam. imdi elli ya-nda olan yeni eini grnce gz yalarn tutamam.

    Aslnda bu da liyakat sahibi, padiahn gzdesi, ama on yamda bir kzn houna gitmesi iin btn bu hususiyetler kafi deil. Trk devleti tamamen ordunun

  • 46

    arzusu na boyun egm. Padiah J.er ne kadar mutlak hakim ise de alelade bir adam gibi bal. Yenierinin kt baklarndan baya korkuyor. Fakat burada d grn olarak daha fazla ballk var. Hkmete men-sup herhangi bir adama dahi diz kerek sz syleni-yor. Paa hakknda herhangi bir kahvehanede bir ey sylenecek olursa etrafta bol miktarda bulunan hafi-yeler yznden derhal kahvehane altst oluyor, hatta

    bunlarn hepsine ikence yaplyor. Burada halkn ne alk, ne de tahkirane yazlar grnmyor. Londra'da olduu gibi - hrriyetin ac nianesi olarak - hk-metin ilerine mdahale eden yok. Burada bir nazrdan intikam hakaret edilerek alnmyor, nazr halknn ho-

    una gitmezse onu padiahn kollarndan bile alp ba-n kesiyor, sarayn kapsna atyorlar. Bu anda ken-disine grnte byk ballk gsterilen padiah, korkusundan gzdesini ne koruyabiliyor, ne de intika-

    mn alabiliyor. te dnyann en mstebid, kendi arzu-su dnda kanun tanmyan hkmdannn hali.

    yle olmal ki; Parlamento, devaml olarak kru-krne itaatten bahsedenleri bir gemiye doldurup bu-raya gndersin. Keyfi hkmetin btn teferruatn buruda rensinler. te ancak o takdirde padiah m, halk m, azrlar m daha bedbaht imi, anlarlar. Ak-

    lma bir sr ey geliyor, fakat Madam, sizin ~kluza gelenler benimkinden fazladr.

    Dn Fransz sefirinin ei ile beraber Padiah' ca-miye giderken grdk. nc olarak balannda iri be-yaz tyler bulunan bir sr yenieri gidiyor, sipahiler de byk bir kalabalik meydana getiriyorlard. Bun-

  • 47

    larn rengarenk, koyu renkte, gayet zarif elbiseleri var. O kadar ki, uzak bir yerden baknca bir lale bahesi-ne benziyor. Arkalarnda yenieri aas, elbisesi kr mz kadifeden, astar gm rengi. Gayet ssl iki uak da atn gtryor. Ondan sonra saray kadnlarnn muhafz olan kzlar aas geliyordu. Kara teni-ne uygun, koyu sar, krk kapl bir elbisesi var. Daha sonra padiah geliyordu. Arkasnda yeil bir elbise,

    Moskova'nn siyah tilki derisinden, bin ngiliz liras kymetinde bir krk vard. Gzel bir atn zerinde otu ruyordu. Atn eeri tamamen mcevherlerle ili. Daha debdebeli eerlenmi alt at daha getiriliyordu. Sara-yn ba aasndan biri altn biri gm kahve tak

    m tayor, dieri de padiahn oturmas iin gzel bir iskemle tayordu. Rtbeleri belli ~den bu eitli elbi-seleri, sarkiar ne kadar saysam bitmez, fakat bunl~r o kadar ok ve zengin ki, bylesine gzel bir merasim

    dnlemez. Padiah aa yukan krk yanda ve son derece yakkl. Gzleri alnna yakn ve iri siyah. Ta-

    vrlar bana bir hayli sert grnd. Bizim orada oldu-umuzu sylemi olmalar lazm ki, pek dikkatle bak-

    t. Bu vesileyle biz de kendisini bol bol seyrettik. Pa-diahn yakkll hususunda Fransz sefirinin han~myla mutabkz. Gen madam sk sk grmyorum. nsan bu derece rahatsz eden teferruattan vaz gemi olsa kendisiyle grmekten byk bir zevk duyaca-

    m. Ziyaretime yannda kavaslar, yirmidrt yaya ua v.s. ile geliyor. Yalnz olarak gelmeye lmeyi tercih ediyor zannediyorum. Arabasna da binmeyi bir trl ihmal etmiyor. Bu halleri benim canm skyor, nki ben de kendisini ayni, ekilde ziyaret etmek mecburi-

  • 48

    yetinde kalyorum. Halbuki meslekta olmamz dola-ysiyle her zaman bir arada olmamz lazm. Geenlerde kendisi ile ak ve yaldzl arabayla ehri dolamaya ktk, halk bir daha gremiyecei bir eyi, iki gen Hristiyan sefireyi byle grd. Artk dnnz, ne kadar baktlar, fakat hibir ey sylemediler. Bizim halkn debdebeli tiyatrolarda bardklan gibi yapacak olsalar yenierilerimiz hi gzlerinin yana bakmadan

    kltan geirirler onlar. nki onlar kanunun stn-deler.

    Yine de bu yenieriterin baz iyi halleri var. Hizme-tinde bulunduklar ahsa byk bir ballk gsteri-yorlar. Kavaslarmzn bizi karlamaya geldikleri Fi-libe tesindeki bir kyde buna ahit oldum. Akam ye-

    mei iin istediim gvercini bulmak iin yenierile-rimden biri derhal Kadya gitti ve benim iin birka dzine gvercin smarlad. Fakat zavall adam bulama-

    m. Bizim yenieri bana yararlln gstermek iin Kad'y odasna hapsetti ve benim isteimi yerine ge-tirmedii iin cezasnn lm olduunu, fakat bana bal olduundan emrim olmadka ldrmiyeceini syledi. Bana ne istediimi, ayet istersem Kad'nn ba-

    n bana getireceini syledi (1). te yenierlerin ne kadar sz geen insanlar olduklarn anlyabilirsiniz.

    (1) Baronde Tott, Mantogu'nn bu ifadesi ile istihza ediyor, nk Montagu'nn tercman Yenieri'yi yanl tercme ettii iin byle gln bir yanl an-lama oluyor.

  • 49

    Bunlar birbirlerine yeminle ballar. Bu ballk onla-ra yle bir kuvvet veriyor ki; saray erkan bile on-larla yumuak bir tarzda konumaya mecbur. Anado-lu'daki zenginler mallarnn cmniyette olmas iin yeni-eri oluyorlar. Herhalde artk bu kadar yetiir zanne-derim. kinci mektubunu ancak alt ay sonra yazabilc-ceimi sylersem herhalde memnun olursunuz madam. Bu yzden mektubumda pekok gevezelik ettim, bu se-beple beni mazur grrsnz herhalde.

    F: 4

  • Lady Mar'a

    Edirne, Nisan 1717

    Artk sizden ikayete hakkm var, sevgili kardeim. Ben sizleri elendirebilmek iin burada olanlar yazyorum, siz ise Londra'nn ok kasvetli olduundan bah-sediyorsunuz daima. Sizin iin bir deiiklik olmadka bunun byle olmas normaldir. Ama benim gibi iki

    aydr hi haber almayanlar iin, size gre en eski ha-vadisler bile, gayet botur. Beni memnun etmek isti-yorsanz ltfen daha teferruatl anlatnz. Size Edirne'-niri yeniliklerinden uzun uzadya bahsedeceim. Beni Trk elbisesiyle grseniz aarsnz. Ama yine de be-nim gibi siz de bu elbiselerin bana ok yaktn sy-lersiniz. Size resim gndereceim, ama yine de kyafetimi tarif edeyim.

    nce, gayet geni bir alvarm var. Bu gayet ince, gl pembesi, kenan srmal kumatan yaplm bir alvar. Terlikler srma ilemeli beyaz deriden yaplm.

    alvann stne sarkan tl gmlek tamamen ilemeli. Gmlein kollar, kolumun yarsna kadar iniyor ve ok geni. Yakasm elmas bir dme ilikliyor. Gsn renk ve ekli gmlekten tamamen grnyor. En-

  • 52

    tari ise sanki vcuda gre biilmi ceket. Fakat be-nimki beyaz am kumandan yaplm, kenan ise ga-yet kaln srma ilemeli. Bu eit elbiselerde dmenin el mas veya inci olmas. lazm. Kollar arkaya doru ge-n iliyor. Mintanm ise/ alvarmn kumandan. Elbise vcuduma oy uygun. Uzunluu ayaklanma kadar. Be-Ic aa yukar drt parmak geniliinde bir Kemer

    taklyor. Kollar uzun ve dar. Zengin kadni: n kemer-leri elmas veya sair kymetl talarla ssl. Fazla mas-raf olmasn diye bazlarn ilemeli satenden yapyorlar. Ayrca nden bir elmasl toka ile baianyor bu ke-merler. Trk kadnlar krk' ev elbisesi olarak bazen giyip bazen karyorlar. Bu krkler ar dibadan, iie-ri samurla kaplanm, kollar omuzlardan aa inmi-yor. Benimki kenarlar srmal yeil krk. Baa giyi-len apkalara kalpak deniliyor. Kn giyilenleri inci ve elmaslarla ili kadifeden, yazn ise bol srmal ku-matan yaplyor. Ban br yanndaki salar da top-

    lanyor, stne iek veyahut sorgu gibi eyler ko-nuluyor. En revata olan da muhtelif ta-Hii-dan m-

    teekkil byk bir demet takmak. ncilerden iek goncalan, elmaslardan yaseminler, yakutlardan gller,

    sanlarndan da fulyalar yaplyor. Btn bunlar o de-rece gzel yaplyor ki, daha gzelinin yaplabileceini tasavvur edemezsiniz. Salar olduu gibi arkaya dk-lyor, inciler ve fiyonklarla sslenmi rgler yaplyor.

    Bu derece gzel ve gr sal kadnlara hi bir yer-de rastlamadm. Hibir takma ~:t

  • 53

    ngiltere'dekinden ok daha fazla ve eitli. irkin bir gen kadn gremezsiniz. Hem hepsinin gzleri kara, tenleri dnyann en gzel rengi. Her ne kadar btn Hristiyanlk alemi ierisinde, ngiliz Kral Saray en g-zel kadnlarn bulunduu yer ise de, orada bile bu ka-dar gzel kadn yok. Buradaki kadnlar kirpikierine ok itina ediyor, gzlerinin etrafna sme ekerek kir-piklerini uzaktan bile fark edilecek derecede parlak gstermesini biliyorlar. Srmeyi Rum kadnlar da kul-

    lanyor. Bizimkiler de kullansalar memnun olurlar zan-nederim. Srme gndzn, aydnlkta ok dikkati eki-yor. Trk kadnlar trnaklarn kna ile boyuyorlar, ama alkn olmadm iin bu benim houma gitmedi.

    Kadnlarn adetleri ve tavrlar iin, Arlequin'le be-raber ben de

  • 54

    kakta tanyamyor. Tabii ayrca sokakta hi bir erkek bir kadna dokunamyor ve takip edemiyor. te bu maskeli kyafet sayesindedir ki, kadnlar hi yakalan-madan btn ihtiraslarn tatmin etmekte tamamen serbest oluyorlar.

    Aklarna buluma yeri olarak Yahu di dkkania-rn seiyorlar. Burada Yahudiler bizdeki Hintliler gi-bi her yola geliyorlar. Bir ok erkek hibir ey almaya

    ihtiyac olmad halde srf kadn yakalamak iin bu dkkanardan al veri yapyorlar. Kibar kadnlar akIarna kendilerini tantmyorlar. Hatta yle ki, bir er-kek bir kadnla alt ay mnasebette bulunuyor da kim olduunu renemiyor.

    Kadnlar, aklarnn kendilerini ele vereceklerin-den, br dnyada urayacaklar cezalardan korkma-yan bir memlekette, eine ihanet edenlerin ne kadar fazla olacan tahmin edebilirsiniz. Bu gibileri bizde de var ama onlar bu ihanetten grecekleri cezay gze

    alrlar. Zengin Trk kadnlar kocalarndan hi kork-mazlar. nki onlarn gelirleri kendi ellerindedir. Di-van da kadnlara hrmet eder. Bir paa ldrliince

    Padiah haremin stnlne kat'iyyen tecavz ede-mez. Dul bir kadn her bakmdan emniyet iinde ya-ar. Hanmlar cariyelerinin hakimidir, bunlar ok gen ve gzel olsalar bile eler asla yan bakamazlar.

    Trkler'de eriat drt kadnla evlenneye izin ve-riyor, ama kibar erkekler bu izinden istifade etmiyor-lar. Kadnlar ihanete asla tahamml edemezler. Erke-

    in ihaneti gayet normal olduu halde, sevgilisini ay-n bir evde oturtup gizlice ziyaretine gider, tpk n-

  • 55

    giltere'deki gibi. Tandm kibarlar arasnda, sadece defterdarn birka cariyesi var. Bunlar selarnln bir ksmnda oturuyorlar. nki bir hanma hizmet etmek zere alnan cariyeler tamamen o hamnn hakimiyeti altna giriyorlar. Bu anlattm defterdar iin ok ap-kn diyorlar ve hi sayg gsterrniyorlar. Ei yine ayn evde oturuyor, ama onu grrnek bile istemiyor.

    Sevgili kardeim, gryorsun ki, uydurma seyyah-larn bizi ikna etmeye altklar gibi, erkeklerin ah-lak arasnda o kadar byk bir fark yok. Garip eyler uydurarak sizi elendirmeye almak istemiyorum. Zira dnyada hakikatten daha iyi ve size layk bir ey yoktur. te. bu dnce ile size hakikati arzeder, vs ...

  • Alexander Pope'a

    Edlne 1 Nisan 1717

    Asrlardan beri pek ok Hristiyann gitmeye cesa-ret edemedii bir memlekette bulunmaklm dolaysiyle phesiz mektubumda merakl eyler bulmak is-tersiniz. Bama gelen en byk kaza, arabarnn Tun-ca'ya der gibi olmasyd. Eer lmmden sonra mehur olmay isteseydim, birok asrlar nce Orphe'-nin ahenkli salili zerinde iirler syledii bu nehir boyunca yzmediime esef ederdim: - Caput a cervi-ce revulsum...... (1).

    Bylee ngiltere'deki ince ruhlu adamlarmz be-nim iin mersiyeler yapar, sonumuzun Orphe ile ayn

    olduundan, ruhlarmzn birletiinden bahsederek, btn dnyaya yayarlard.. Fakat mezarnn zerine gzel eylerin byle fevkalade bir kazadan dolay ko-nulmasn beklemezd.im.

    Mektubu Tunca kenarnda bir evde yazyorum. Nehir odann pencereleri altndan akyor. Bahemde

    (1) Tunca, (mermer) boyunaan balanm o ba dalga-lar arasnda yuvarlarken ...

  • 58

    yksek serviler var. zerlerinde ise sabahtan akama kadar birbirine bin eit cilve yapan gvercinler dolu.

    u anda aklmda hep onlarn cilveleri var. iir syle-mek hususundaki ar dknlme nasl galebe et-

    tiime siz de aarsnz. zellikle byle bir ky manza-ras karsnda. Dnyann bu blgesinde yaz pek a-buk geiyor.

    Edirne'nin tamam bahelerle dolu. Nehir kenarna hep meyve aalar, dikmiler. Altlarnda kibarlar eleniyorlar. Onlarca elence gezinti deil, ayrlarda glgelik yerlerde bir daire eklinde toplanarak altla-

    rna kilim serip oturmak ve bir taraftan hizmetiler-den birinin saz almasn dinleyip kahve sefas yap-maktr. Byle sularn sesini dinleyerek elenen kk kk topluluklar grlyor. Bu zevk Trkiye'de her-kesi sarm, bahvanlara kadar. ocuklar ile beraber nehir kysna oturmu, bize sk sk anlatlan eski ka" valiara benzer bir ky algsn alarak elenen pek-

    oklarn grdm. Birbirine eit bir ka kamtan mey-dana gelmi bu alette ses gayet sade, fakat gzel.

    Addison, seyahatlerinde anlatt tecrbeyi burada deneyebilir. Halk, eski Yunanllar ve Romallarda g-rlen alg aletlerinin hemen hepsini kullanyor. Gen obanlar sevdikleri kuzular iin iekten elenkler yapyorlar. Kuzular ierisinde knal, eitli tarzda sslenmilerini bile grdm. obanlar alp syliye-rek elenirken, kuzular da dizleri dibinde yatyorlar. Bunlar roman okumuyorlar; maamafih memleketleri-nin eski elencelerini aynen muhafaz etmiler. Bu elenceler onlara bizim ngiliz kyJelerinin denek ve top

    oyunlar gibi, tabii geliyor. kiimin tesiriyle bura hal-

  • 59

    k yumuam ki, sert hareketler yapmyorlar ve by-le bir ey bilmiyorlar. Bu geveklik yznden ilerini de sevmiyorlar. Bu durumu devam ettiren sebepler-den biri de arazinin bereketli olmas. En mutlu Trk kylleri bahe sahibi olanlar. Btn ehrin sebzesi-ni, meyvesini onlar yetitirdikleri iin rahat para har-

    cyorlar. En fazlas Rum'lar olan bu kyller bahele-rinde yaptklar ufak kulbelerde oturuyorlar. Burada

    kadn ve kzlar rtsz gezebiliyorlar fakat ehirde r-tnyorlar. Olduka gzel ve kyafetleri yerinde olan

    kzlar, btn vakitlerini aa glgelerinde bez doku-nakla geiriyorlar.

    Bu memleket kyllerinin tabiatarna dair en doru fikri vermi olan Teokrit iin artk hayali bir ya-zar diyemiyeceim. Demek; tazyikler onlar sefalete srklemezden nce hepsi de bu gn ilerinden bir ks

    mnn yaad gibi yayorlarm. Teokritus bir Bri-ton olsayd, yazd idillerde phesiz buday dvmek ve tereya yapmak usueri de bulunurdu. Burada buday dlnyor, kzlere inetilmiyor, tereya ise tamamen yok. te buna canm sklyor. Burada Omi-ros'u sonsuz bir zevkle okuyorum. Omiros zamannda yerleen birok adetleri hala muhafaza ediyorlar. o zaman giyilen elbiselerin pek ounu imdi de giyiyor-lar. ok uzaklarda kalm bir asrn kalntlarn dier memleketlerden daha .ok muhafaza etmeleri alacak bir ey deil. nki kendilerini gayet nazik zanneden dier memleketler gibi Trkler de mdalarn yaymak zahmetine katlanmyorlar. Omiros'un imdiki adetlere uyan fkralannn hepsini yazsan cannz skhr. Fakat emin olun ki, yksek tabakadan kadnlar vakitlerini

  • 60

    tezgah zerinde bez veya elbise ilemekle geiriyorlar. Etrafiar hizmetilerle dolu. Cariyelerinin adetleri de pek ok, tpk Andromak'la Elen'i tarif eden airin

    anlatt gibi. Bugn byklerio tadklar kemerler tpk Menelaus'un kemeri hakkndaki tasvire benziyor. Bu kemerierin etraf ok ilemeli, nde kymetli bir

    altn toka ile balanyor. Elen'in 'yzne rtm ol-duu beyaz pee halen moda. Pek uzun ve geni sakal-lar olan paalar gnelenirken grdm zaman he-men aklma Kral Priyamos'la maviri geliyor.

    Buradaki danslar hakknda bilgi- edinmek iin Di yana'nn rtas ay' kenarnda oynayn aniatar

    levhay bilmek kafi. nce en sekin kadn dansa ba lyor, arkasndan bir yn gen kz onun ayak atnr aynsn yapyor, kadn ark syleyince onlar da kar

    hk veriyorlar. arklar ok tiz, ok oynak. Ayaklar, son derece ll

  • 61

    taptakinin ayns. Bununla ilgili bir misal gorurseniz herhalde cannz sklmaz. Padiah'n imdiki gzdesi brahim Paa'nn ei gen sultan iin yazd iirin ay-nen tercmesini gnderirsem hounuza gider zannede-rim. brahim Paa eiyle oturuyormu, fakat yanlarnda birisi olmadan kendisini gremiyormu. Paa pek

    iUin ve fikir sahibi. yi bir air olmamakla beraber, metnleketin sekin airlerinden faydalanmay biliyor. ,Bu yzden bu iir en iyi Trk iirlerinden biri saylr.

    phesiz bu manzume ile Sleyman'n yine byle bir yeni gelin, bir melikeye hitaben yazm olduu Aniyetlagani'si arasnda mnasebet bulacaksnz.

    imdi blbl balarda uuuyor; Blbln hevesi gl aramaktr; balarn gzelliini greyim derken, cazibenizin letafeJ.! kalbimi byledi. Gzleriniz siyah ve sevimli; fakat ceylannki gibi canl ve gururlu.

    Kavuma gnden gne uzaklayor; Merhametsiz . Sultanahmet o gllere bey'zeyen penbe yanaklar gr-meme engel oluyor. Sizden pck almaya cesaret ede-miyorum. Cazibenizin letafeti ruhumu byledi. Gzle-riniz siyah ve sevimli; fakat ceylannki gibi canl ve gururlu.

    Bu iirler talihsiz brahim'in ah ve iniernesini an-latyor. Baklannn ok'u ruhumu yaralad. Ah kavuma an ne zaman olacak. Daha ok bekleyecek miyiz? Ca-zibenizin letafeti ruhumu byledi. Ah Sultanm Cey-lan gzlm! Melekler Melikesi! istiyorum fakat bu is

    teim asla yerine getirilmiyor. Kalbimi yaralamaktan zevk mi duyuyorsunuz?

  • 62

  • 63

    kendisiyle alakah mevzua geldike ateleniyor. Bu tarz, aka dair bir manzumeyi bsbtn baka bir tarzda bitirmek gibi son zamanda bizde de moda olan usul-den daha faydal. iirin ilk msra senenin ve mevsimin bir tasviridir. imdi btn krlar blbllerle dolu. Biz. deki Ovid gibi burada da gllerin blbllerle sevinesi hakkndaki Arap masal ok mehur. Bizde bir ar

    kya baland gibi: imdi blbl tyor... Baknz btn bir iiri ngiliz slubuna gre tercme edince nasl grnyor:

    imdi blbl o tatl namesine yine balad. ..

    kinci msran tercmesinde arn, kelimelerle ifade etmemekle beraber, kasdettiini sandm mana-y verdim. Balarn gzelliini hayranlkla seyretmeye

    gittiini ve onun (sevgili) cazibesinin ruhunu tesbir et-tiini sylediine gre, zannederim ki sevgilisini ilk defa baharn gzelliini seyretmeye gittii bir bahede grm. Gzlerinin ceylan gzne benzetilmesini ay-nen alyorum; ger-i byle yepyeni bir benzetme bi-zim dilimizde buna gln bir hava verebilir. iirin tercmesinde, btn itibariyle, ne kadar baarl ol-duumu bilemiyorum. ngilizcenin bizde pek nadir g-rlen byle iddetli bir sevgiyi ifade etmeye uygun ol-

    duunu da sanmyorum. Trke'de pek sk grlen ve kuvvetli mana ifade eden mrekkep kelimeler bizde yok,

    Gryorsunuz ya; ark edebiyatnda bir hayli iler-ledim. Dorusunu sliyeyim, ok okuyorum. Btn bu almalar ise sadece sizlerin merakn tatmin edebil-mek iin yapyorum, bundan emin olunuz ...

  • Sarah Chlswell'e

    Edirne, Nisan 1717

    Muhterem Saral, sanrm bugne kadar ikinci bir mektup yazmakta geciktiim iin zr dilemem gere-kirdi, ama Austos'da yazlan mektuba Kasm aynda cevap verdiiniz iin benim size kzmam lazm. Kara-dan yaptm uzun yolculuk beni o kadar yordu ki, bu yzden yazamadm. Yolculuun sonu zannettiiniz kadar tatsz deil. nki burada byk bir sessizlik ierisindeyim. Tahmin ettiiniz kadar da yalnz deilim. Sabahtan akama kadar himayemizde bulunan Ruslarn, Franszlann, ngilizlerin, talyanlarn bir o-u bana iltifatta bulunuyorlar. Emin olunuz, ilerinde gayet gzelleri de var. Tehlikeye en fazla maruz ka-lan Hristiyanlar, sefirlerden birinin himayesinde bu-lunmayanlar. Bunlardan zengin olanlar daha ok teh-likeye maruz. Trklerde veba'nn mthi tesirlerine dair anlatlan eylerin hepsi masal. Maamafih u ka-darn da sylemek gerekir ki, bana kot1kun griinen bu kelimenin telaffuzuna kulam yava yava alyor ve anlyorum ki, 'veba dedikleri ey stmadan baka bir ey deil. Hastaln bulunduu iki ehirden

    F: 5

  • G6

    getim. Birinde yattmz evin yanndaki evde iki ki-i ld halde benden gizlerneye himmet ettiler.

    Bizim a yama da b..: hastala yakaland. Fa-kat beni iddetli bir nezle geiriyar diye kandrdlar. Doktorumuzu kendisine bakmas iin braktk. kisi de dn gayet shhatli olarak geldiler. Adamn hastalnn veba olduunu imdi rendim. Bu hastalk ha-

    vay bozmuyor. ok kii de kurtuluyor. Trkiye'yi bu hastalktan kurtarmak yle zannediyorum ki talya veya Fransa'nnkinden daha kolay olacak. Tehlikesi az olduu iin hastala pek nem vermiyorlar. Hastala

    kar hastalk. Trkiye'de bilinmeyen, bizim memleke-timizde tutulduumuz hastalklara bunu tercih edi-yorlar.

    Bu hastalkla ilgili bir ey anlataym, siz de mut-laka burada bulunmak istersiniz. Bizde pek oy yaygn ve ok zalimane olan iek hastaln burada kefettikleri bir a ile nlyorlar. Bir ok kocakarnn san'-adan srf bu ameliyat yapmak. Alanma iin en uy-gun zaman scaklarm sonu, sonbaharn balangc. O zaman aile reisieri ailelerinde iek hastalna tutul-

    mu kimse olup olmadn reniy9r ve bir ka aile toplanyorlar. Saylan onbe onalty bulan aile toplu-luklan bu ac kocakanlardan birini aryorlar \e ceviz kabuu iine doldurulmu iek hastal a

    sn hangi damardan almasn istederse, o damar byk bir ine ile atktan ve inenin ~cu kadar ay buraya koyduktan sonra yaray balyor ve zerine bir ceviz kabuu yaptryorlar. Btn bu Jimeli ye srasnda en kk bir ac hissedilmiyor. Ayn eyi drt be damara daha yapyorlar. Rumlar ha taklidi yapmak

  • 67

    n birer tane koliarna bir tane de alnlarna yaptryorlar, ama bunun neticesi fena. nki bu ufak yara-lar yer ediyor. A iin vcudun kapal yerleri seili-yor. A.lanan ocuklar sekiz gn kadar oynuyorlar, bir

    ey olmuyor, daha sonra bir stmaya tutuluyorlar ki iki gn, gn yatakta yatyorlar. Yzlerinde yirmi, otuz sivilee kyor. Fakat sekiz gn iinde hi hastala

    tutulmam gibi oluyorlar. Alan yaralar hastalklar boyunca akp iein zelrini atyor, baka tarafiara ya-ylnasna mani oluyor. Her sene binlerce ocua ayn ameliye yaplyor. Fransa Sefiri, baka yerde yaplan

    . banyolar gibi, burada da elence olsun diye herkes iee yakalanyor, diyor. Adan kimse lmyor. A

    nn faydasna inandm iin sevgili yavruma da yap-trmaya karar verdim. Vatanm ok sevdiim iin ann oraya da girmesini ok isterim. Doktorlarn, kendi menfaatlerini insanln iyiliine feda edebilecek ve gelirlerinin byk bir ksmn gzden karabilecek ka-dar fedakar olabileceklerine inansam bunu onlara yaz,-maktan geri durmazdm. Bilakis onlar kzdracam zannediyorum. Byk bir hata ilemi olursam tehli-keli olur. Maamafih, ngiltere'ye dndm zama~ on-lara bir harp ilan ederim. Kahramanca gayretimi tak-dir edin it:, v .s ............ .

  • Anne Thistlethwayt'e

    Edirne Nisan 1717

    Sevgili T., artk size uzun bir yolculuu bitirdiimi haber verebilirim. Ne kadar yorulduumu anlatmaya-

    cam. Burada grdm barikulade eylerden bahset-mem sizi daha fazla memnun edecektir. Trkiye'den yazdm mektubun iinde garip bir eye rastlamazsanz

    aarsnz. Nitekim Londra'ya dndm zaman da beni grmeye gelenlere fevkaladeden bir ey gsteremezsem hayret ederler. Neden bahsedecein bilemiyorum. De-ve'yi hi grmemisinizdir. Deve'den bahsedersem ca-

    nnz skacam tahmin ediyorum, ama emin olun ki, hayvanlar yalnz resimlerinden tandm iin develer hakknda pek bilgim yoktu. Onlara ait gayet cretkar ve ihtimal ki yalm baz grlerde bulunacam. Fakat benden nce kimse bu grlerde bulunmamtr. Ben develeri bir eit geyik olarak kabul ediyorum. Rengi,

    bacaklar., boyunlar, vcutlar tpk onlar gibi. Aslnda develer geyiklerden ve beygirlerden daha byk.

    Petervaradn muharebesinden sonra en hafif beygir-leri dahi geerek muharebenin kaybedildii havadisini Belgrad'a ilk nce onlar getirmiler. Develerin tama-

    mn tutmadan, kuyruklarndan iplerle birbirlerine

  • 70

    balamak suretiyle bir kervan tekil ediliyor. Ekseriya elli tanesi bir arada grlyor. En ndeki eein zeri-rine bir klavuz oturuyor. Byle altyz deveyi birden gtren bir gezici tacirler heyeti grdm. Ayrca bu hayvanlar beygirlerden te bir fazla yk tayorlar. Yalnz bu yk oraya yerletirmek iin hayli malareli olmak lazm. Srtlarnda pek irkin grnen bir hr-g var. Balar vcutlarna nazaran pek kk ve bi-imsiz. Yk tamakta develer, sabanarda ise manda-lar kullanlyor. Siz manda y da bilemezsiniz. kzden daha air ve daha byk. Boynuzlan yukar doru eri, ksa, siyah. yi cilalanrsa gayet gzel oluyor bu boy-nuzlar. Manda ekseriyetle ksa, siyah tyl, gzleri ufak ve beyaz, velhasl tpk eytan. Kyller mandalann trnaklaryla alnn kna koyarak sslyorlar. Yorucu

    ilerde kaabiliyetleri olmad iin atlar kullanmyorlar. Bunlar kk fakat gzel ve ateli hayvanlar. So-uk memleketlerdeki atlar kadar kuvvetli deiller. iddetli olmalar uysallklarna mani olmuyor. Koarken ayaklarn gayet hafif ve salam basyorlar. Dnyann hi bir eyine deiemiyeceim beyaz bir atm var. Onu ok seviyorum. O kadar maharetle ahlan var ki, ona binrnek iin ok cesur olmak gerekiyor. Fakat inann, mrmde bu kadar sadk hayvan grmedim. Kulland

    m kadn eyeri bu memlekette ilk defa grlen bir ey. Eyere baklar, Kristof Kolomb'un Amerika'y kefettiinde yerliterin gemisine baklar gibi aknlkla dolu. Burada masumiyetlerinden dolay gvercin~ lere dindarca bir hrmet besliyorlar. Bu yzden adet-leri gn getike artyor. Leyleklere de ayni sayg gs-teriliyor. nki bunlarn her k Mekkeyi ziyarete git-

  • 71

    tiklerine inanyorlar. Velhasl bunlar Trk mparatorluunun en bahtiyar teb'as. Zaten onlar da imtiyazla-rn farkettikleri iin sokakta rahata dolayor, evle-rin st katiarna yuva yapyorlar. Evlerine yuva yaplan halk kendilerini ansl sayyorlar. Btn sene ne yangna ne de vebaya uramyacaklarna inanyorlar.

    Odann penceresinde bu uurlu yuvalardan bir tane bulunduu iin ben de bahtiyarm.

    Oda deyince aklma geldi. Bu memleketin tavuk-tarm, drt ayakl hayvanlarn tasvir etmekten fazla evlerini anlatrsam hounuza gidecek zannederim. Emi-nim ki, Trkiye'ye ait dier seyahatnarnelere bakp da buradaki evlerin gayet acnacak bir ekilde ina edil-diini zannedersiniz. Ben bu evierden pek ounu gr-dm iin bilgince syliyebilirim ki, yanlrsnz. imdi padiahn bir saraynda oturuyoruz. Mimari tarz gayet zarif ve ok uygun memlekete. Evlerin dn sslemek adet deil. Heme hepsi tahta. Bunun ok mahzurlu olduunu syliyebilirim. Fakat bu yzden milletin zevkine kabahat bulamam. Bunun tek sebebi

    bklmetin tekilat tarzdr. Sahibi lnce her ev pa-diaha intikal ediyor. Bu yzden, aiLesinin istifade ede-ceinden emin olmad bir masraf hi kimse yapmak istemiyor. Kendileri yaadklar mddete rahat edebil-mek iin bir ev yaptryor, qldkten sonra da ne olaca-n dnmyorlar. Buradaki evler kk veya byk, iki ksmdan ibaret, aralarnda da bir geitle balan

    t salanyor. Birinci ksmn nnde geni bir avlu ve etrafnda da st rtl galeriler var ki, bu benim ok

    houma gidiyor. Galerilerin btn odalara balants var. Odalar trnurniyetle byk. Renkli camlardan ya-

  • 72

    plm iki sra pencereleri var. ki kattan fazla evler ok az. Hemen hepsinin de galerisi var. Otuz basama gemeyen merdivenler ok geni. te btn bu anlat-

    tklarm ev sahibinin oturduu ksmla ilgili. Kadnlarn oturduu ksmn da --ki buraya harem diyorlar-bir galerisi var, odalarn pencereleri buraya bakyor. Pencere says dier ksmlardaki kadar. Renkleri ve

    eyalar itibariyle bu odalar daha ferah. kinci sradaki pencereler ok alak. Bu demir parmakhkl pencere-ler tpk manastrlardaki gibi. Odalarn zemininde hep

    ran hallar serili. Odann bir ucunda iki ayak yk-sekliinde bir peyke var. Benim odamda iki tane. Bu peykelere sofa diyorlar. stnde dier demelerden daha ar bir hal var. Etrafnda yarm ayak boyunda bir ykseklik var; zeri evsahibinin zevkine gre ipek kumalarla rtl. Benimkinde ise srma kenarl, kr

    mz uha var. Etrafna, yani duvardan tarafna, b-ykl kkl yastklar konmu. Burada Trkler b-tn kibarlklarn gsteriyorlar. Bu yastklar basit di-ba'dan veya srma ile ilenmi beyaz ~atenden, o kadar parlak, gze o kadar ho grnen, stelik de o kadar rahat ki, bir daha sandalyeye oturmak istemiyeceim zannediyorum. Odalarn tavanlarnn alak ve ahap

    oluunu bir mahzur sayyorum. Ahap tavan zerine oyma veya boyama iek yaplm. Duvarlardaki do-laplar bizimkilerden daha kullanl. ki pencere arasna da ufak raflar yaplm, zerine kokular veya iek sepetleri konuluyor. Harem'de en ok houma giden ey, oda ortasndaki mermer fiskiye. Bir ok borular-dan fkran sular latif bir serinlik meydana getiriyor. Havuzdan havuza geerken de rltlar karyor. Btm-

  • 73

    lardan bazlar son derece ince. Her evde bir hamam var. ki veya odadan mteekkil, mermer deli,

    kurnal ve emeli, alelade, zeri kurunla rtl ha-mamlar. Velhasl bunlarda scak ve souk harnarnlara mahsus her trl kolaylk var.

    yle zannediyorum ki, btn bunlar okurken, bil-medikleri eylerden bahsetmek iin kendilerini bir tr-l tutamayan basit seyyahlann hatratarndan bsbtn

    farkl eyler grdnze hayret edersiniz. Oysa ki, sekin bir zmreye dahil olmadka veya olaanst bir frsat kmadka hibir Hristiyan, Trkiye'de ki-bar bir adamn evine giremez. zellikle harem tama-men yasaktr. Bu yzden basit seyyahlar ieriye nfuz edemedikleri iin evlerin ancak fazla gsterili olma-yan d ksmlarn anlatabilmektedirler. Zaten harem-ler arka tarafta olduklanndan sokaktan grlemezler.

    Dardan yalnz gayet yksek duvarlada evrilmi baheler grlebilir. Bunlar bizdekiler gibi iek tarhla-n olmayp, geni glgeli ve bence zarif bir manzara ar-zeden yksek. aalada sslenmitir. Bahenin ortasnda byk bir odadan ibaret bir kk vardr. Bu odaya dokuz-on hasarnakl bir merdivenle klr. Duvar ye-rine yaldzh pancurlar yaplmtr. Etraf yksek aatarla evrelenmi olan kk, asmalar. yaseminler ve

    hanmelleri ile sslenmitir. Eler en gizli zevklerini burada yaparlar. Kadnlar burada elii ve mzikle gn-lerini geirirler. Kendi evinin bahesine kk yaptra

    myanlar iin de umumi bahelerde kkler \lardr. Bu-rada kahve ve erbet iilir. Trkye'de btn binalar gayet salam yapl. Hanlar ok gzel, camiler tamamen yontma tatan. Etrafiar tatan kemerierin altna ya-

  • 74

    plm dkkanlarla evrili, gayef geni bir alan igal eden bir ok byk hanlar var. Buralara fakir sanatkar-

    lar yerletiriyor lar.- Daima camiierin etrafnda yaplan bu hanlar gayet gzel, , drtyz kii alabilecek kadar byk. Bizim kollejlerde olduu gibi geni bir avlusu var. Etraf, zeri kapal galerilerle evrili. Bu messeseleri bizim manastrlardan daha faydal bulu-yorum. Zannederim size bir anda pekok ey syledim. Setiim mevzu hounuza gitmediyse bana baka bir konu yaznz. Sevgili T., una emin olunuz ki~ benim kadar kimse sizi elendirmeyi arzu edemez ...

  • Lady Mar'a

    Edirne 18 Nlsan-1717

    Aziz hemirem, ngiltere'de kendileriyle mektuplatklarmn hepsine olduu gibi, size de mektubumu son vapurla gnderiyorum. Bir daha ne zaman -yazii6ilece-

    imi Allah bilir. Maamafih, yine de mektup yazmak-tan kendimi alamyorum. Dn grdm eylerle ka-fam o kadar dolu ki, iim rahat etsin diye bunlar he-men bildirmem gerekiyor. Bu yzden hikayeme giri yapmadan balyorum. Sadrazamn ei tarafndan ak-

    am yemeine davet edildim. Byle bir ziyafet imdiye kadar hibir Hristiyan kadnma verilmemi oldu-

    u iin sonsuz bir zevkle hazrlandm. Bu ziyafete her-kesin alkn olduu bir kyafetle gidersem dikkati pek fazla ekmeyeceimi tahmin ettfim iin Viyana- Sa-raylarnda giyilen elbise ile gittim. Bu kyafet bizimki-lerden daha ssldr. Fazl~ merasim olmasn diye bir Trk arabasna bindim. Yanma sadece eteimi tutmak iin, hem tercmanm ve hem de oda hizmetim olan bir Rum kadnn aldm. Avlunun kapsnda beni Sadrazamn einin haremaas karlad. Arabadan inmeme

    yardm etti, birok odalardan geirerek iki sra dizil-mi zarif earlyeler arasndan en sondaki odaya gtr-

  • 76

    d. Hanmefendi burada zerinde zerdova krk bu-lunduu halde bir mindere uzanmt. Beni byk- bir merasimle karlayp dostlarndan yarm dzine kadna takdim etti. Kendisi elli yalarnda ve yznden ga-yet iyi bir kadn olduu anlalyor. Evinde fazla gs-

    teri olmayma atn. Eyalar ok sade idi. En faz-la masraf elbiseye ve hiznetilere yaplyordu. Hayre-timin farkna varm olacak ki; hemen sebebini, ken-disinin fazla masraf edecek yata olmadn, yalnz fakiriere sadaka verdiini ve tek neguliyetinin de Allah'a ibadet olduunu syleyerek, izah etti. Szlerin-de hi riya yoktu. Kendisi de ei de daima ibadet edi-yorlar. Sadrazan (1) einden baka bir kadna J)aknyor. Ayrca, kendinden ncekiler gibi hediye de kabul etmiyor. Bu konuda, her eli geliinde hediye alnann mevkiinin icab olduu kendisine anlatlm olmasa, Lord Montagu'nun hediyelerini kabul etniyecek ka-dar nazik davranyor. Ei ok nazik davranak, yemee kadar benimle grt. Yemekler size aniatlabilecei gibi fena olmayp, Trk zevkine gre, ok eitli ya-

    plmt. Burada nasl yemek yapldna dair size bilgi verebilirim. nki Belgrad'da hafta kadar bir efen-dinin evinde oturdun. Alarna bizim iin ok nefis yemekler piirtti. lk hafta yemekleri pek mkemmel buldum. Fakat sonunda bktm saklamama sebep yok. Kendi usulnzde yemek piirtmek iin msaa-de istedim. Zannederim alkn olmadm iin bktn. nki bir Amerika yeriisi ne bizimkine ne de onlarn-

    (1) Halil Paa (16551733).

  • 77

    kine alkn olmasa, mutlaka onlarnkini tercih eder. Trkler etleri ok fazla piirip, dlm baharat kul-

    lanyorlar. Salalar da ok keskin. orba yemekierin sonunda veriliyor. Fakat sebzeleri bizimki kadar eitli. Sadnazamn e,i, bana fevkaHide bir misafirperver-likle hepsinden yedirdi. Onun nezaketi kadar fazla itahm olmayma canm skld. Yemekten sonra kah-ve buhur verildi. Bu, gsterilen saygy ifade edermi.

    ki cariye diz kp salanma, elbiselerime ve mendi-lime kokular serptiler. Bir mddet sonra hanmlar on-lara gitar almalarn ve. oynamalarn emre!ti. Emri hemen yerine getirdiler. Hanmefendi onlar oyuna pek fazla alrmad iin acemi olduklann syliyerek zr diledi.

    Kendisine teekkr ederek msaade istedim. Nasl karlandysam ayni ekilde yolu edildim. Hemen evi-me geldim. Fakat yanmdaki Rum tercmanm ket-

    hdann evini de ziyaret ememi srarla teklif etti ve kethdann, devletin ikinci byk kiisi olduunu sy-ledi. Aslnda onun devletin btn ilerini grmesi do-

    laysiyle en byk kii saylmas gerektiini, davetin-den dnmektc olduumuz ahsn ancak ismen mevcut olduunu anlatt.

    Sadnazamn evinden o kadar fazla holanmamtm. Bu yzden baka bir yere daha gitmeyi istemedim. Ama arkadann srarna dayanamadm ve severek gittim. Burada sadnazamn evinde grdklerimden

    bambaka bir durum vard. 'Evlerin durumu bile sofu bir ihtiyarla gzel bir gen arasindaki vaziyet gibi farklyd. Ev ok temiz ve zarifti. Beni uzun bir sofa-dan geiren iki haremaas tarafndan kariandm.

  • 78

    Burada rgl salar topuklarna kadar inen, kenar-lar srma elbiseli cariyeler iki sra halinde dizilmiti. Kendilerini daha yakndan grmek iin dursaydm ayp olurdu. Buna canm skld dorusu. Yaldzl ka feslerle evrili bir odaya girince onlar da unuttum.

    Aalarn geni glgeleri buray glne nlarndan ko-ruyordu. Aalara sarlm hanmelleri ve yaseminler havaya gzel kokular sayorlard. Bu gzelliklere be-yaz mermerden bir fiskiye, sular tatl bir rlt ile , drt havuza dklerek bir kat daha gzellik veri-yordu. Tavanda, yaldzl sepetlerden tam, hemen d-

    ecek hissi veren ok eitli iek resimleri vard. Drt basamak yksekliinde, zarif ran hallaryla ssl bir mindere uzanm olan kethdann hanm ilemeli be-yaz saten yastklara dayanmt. Dizinin dibinde ise

    aa yukar oniki yalarnda iki kz oturuyordu. El-biseleri tamamen elmaslarla sslyd. ok sevimli ve gzeldiler, fakat kethda'nn ei gzel Fatma'nn ya-

    nnda dikkati ok az ekiyorlard. Hanm o kadar g-zeldi ki, onun kadar gzelini ne lngiltere'de, ne de Al-manya'da grmedim. Yz kadar seyretmeye doyula-

    myacak bir yz grdm hatrlamyorum. Beni kar-lamak iin ayaa kalkt ve kendi adetlerine gre eli-ni gsne koyarak selamlad. Fakat bu selam saray terbiyesinin veremiyecei kadar asalet ve vekarla o de rece dolu idi ki, ancak Allah vergisi olabilirdi. Minde-rin kesindeki en erefli yeri bana verdi ve srtm yasiayabiimem iin yastklar getirtti. Daha nce terc-namn bana Fatma'nn gzelliinden bahsettii hal. de o derece hayretler iinde kaldm ki, bir md-det gzelliini seyre daldn iin kendisiyle ko-

  • 79

    nuamadm. O ne gzel yz ve ne ll vcut-tu! Tabiat cildine ok tatl bir renk venni. G-

    lmseyii ok ekici. Mavi renginin baygnlna sahip iri, siyah gzleri vard. nsan ona ne taraftan bakarsa baksn, yeni bir gzellikle karlayor. Bu ilk aknlrnn tesiri geer gemez, herhangi bir kusuru olup olmadn anlamak iin yakndan tekrar baktm ve her bakmdan gzel bir kadnn hoa gitmiyecei hak-

    kndaki kanaatierin yanl olduunu anladm. Apellis, bo yere mkemmel bir yz yaratmak iin sanatnn btn vastalarn kullanm. Halbuki bu mucizeyi an-cak tabiat yapabilirmi, ki tabiat da ancak Fatma'y dnyaya getirerek bunda muvaffak olmu. Tavrlar o derece asil ve o derece tabii ki, bizim barbar tand

    mz bir nemlekette dnyaya geldii halde onu Av-rupa'nn en muhteem tahtlarndan birine oturmu g-renler, kralie olmak iin domu olduunu zanneder-ler. Velhasl gzellii ngiltere'deki btn gzelleri gl-gede brakr. Srmal diba bir entari giymi, boylu bo-yunca beyaz sim kenarl, ince tl gmleinden ak boynunun gzellii meydana kmt. Gmlei gm yeili, alvan ise soluk karanfil rengindeydi. Gayet kibar ilenmi beyaz terlikleri vard. Elmas bilezik-lerle zarif kollarn sslemiti. Kemeri elmas ilemeli idi. Bandaki evre zemini karanfil renginde srma ile ilenmiti. Topuklarna kadar inen siyah salarn rglerle ayrm, bann bir yanna ustalkla elmas ineler takmt. Bunlar anlatrken mbalaa ettiimi zannedersiniz. Fakat inann hi mbalaam yok. Bir yerde okudum zannediyorum, kadnlar gzellikten daima hayranlkla bahsederlermi. Bu neden kabahat olsun. Bir kimseyi maksatsz ve hasetsiz takdir etmek

  • 80

    fazilet saylrnaldr. En vakart yazarlar bile birka mehur heyketden kendilerinden geerek batsetmilerdir. Neden tabiatn bu enfes yaratklar, aciz kop-yalar kadar methe layk olmasn. ekinmeden syleye-bilirim ki, en gzelbir heykelden daha fazla Fatma' y seyretmekt>n zevk aldm. Dizi dibinde oturan kz ocuklar iin kendi kzlar olduunu syledi. Oysa ki, kendisi onlarn annesi olamyacak kadar gen goru-nlyd. Su perilerini andran yirmi kadar gen cari-ye minderin alt bana dizilmiti. Ancak bunu gzle-riyle grenler tabiatn byle gzel bir manzara meyda-na getirebileceine iman ederler. Fatma hanmn bir

    iareti zerine, derhal drt tanesi lavta'ya, gitar'a ben-ziyen alglada gayet ili havalar almaya, trkler sylemeye baladlar. O srada dierleri de srayla oy-

    nuyorlard. Bu dans imdiye kadar grdklerimden ok farklyd. Insanda belli birtakm hisler uyandrmak iin bundan daha, sanatkarane, daha uygun bir

    ey olamaz. Nameler o kadar tesirli, dans edenlerin hareketleri o kadar ar idi ki; bazen dokunakl bir vaziyette durup gzlerini szyorlard. Sonra arkaya doru eilip san'atla kalklarn en hissiz bir sofunun dahi grp de tesiri altnda kalmamasma imkan yok. Mutlaka okumusunuzdur. Trk'lerin musikisi n kula trmalayc derler. Bunu ancak sokak musikisi-ni dinleyenler yazabilirler. Nasl ki, bir yabanc Lond-ra sokaklarnda dolaan algclann mziini dinleyip de ngiliz mzii hakknda kesin _bir hkme varamaz-sa, bunlarn ki de aynidir. Emin olunuz ki, bu memle-ketin mzii ok tesirli. Bununla beraber ben talyan mziini de severim. Bunda bir taraf tutma his-si vardr zannederim. Tandm bir Rum kadn Ma-

  • 81

    dam Robinson'dan (1) daha gzel ark sylyor, Trk ve talyan mziini de gayet gzel biliyor. Bu kadn Trk mziini beeniyor. Trkiye'de ok gzel ve ta-bii sesler var. Fatma hamnn evinde dinlediklerim de bu eittendi, ok houma gitti. Oyun bitince ieriye giren drt sarr cariyenin ellerinde gm buhur dan vard. Havay anber ve sar sabr v.s. ile kokulan-drdlar. Sonra diz kp krmz bir taban iinde Japon porseleni ile bana kahve verdiler. Fatma hanm benimle ok nazik ve zarif bir dille konuuyordu. Ba-na

  • Rahip Contt'ye

    Edlme 17 Mays 1717

    Edirne'den ayrlmadan nce merakm en ok e-ken eyi size yazmak istedim. Bugn mparator Adri: yen'in adn tayan bu ehrin, vaktiyle Orestezi veya Orest denilen ehir olup olmadn tespit etmeniz iin size bir aklamada bulunmayacam. nki siz bunu benden iyi bilirsiniz. Osmanllarn Avrupa'da Payitaht olarak kullandklar ilk ehir buras. Son zamanlarda burada bir ok padiah oturdu. imdiki padiahn kar-dei Mustafa ile Drdnc Mehmet bu ehri ok se-verlerdi. Bu sebepten, stanbul'u terkedip devaml bu-rada oturdular. Bu sevgi yenierilerin ikisini de taht-tan indirmesinde nemli rol oynad. Bununla beraber imdiki padiah da buradan holanyor gibi grn-yor. Havas kt olmakla beraber, ehrin bulunduu yer ok gzel. evresinin sekiz mil olduunu syl yorlar, buna baheler de dahil. Trklerin mimarisinde hi gsteri olmadndan, saraylar, dier evierden ancak byklkleri ile ayrlyorlar. ehrin nfusu ka-

    labalk, bunlarn o~unu ordu mensuplar ile onlarn arkasndan gelenler meydana getiriyorlar. Bunlar git-tikleri zaman ehir hemen hemen boalyormu. Edir~

  • 84

    ne'nin zerinde kurulmu olduu Meri nehrine (eski-den Ebre deniliyormu) ve her yaz kuruyormu. Hava-nn sala zararl olmasnda bu durumun etkisi var zan-nediyorum. Nehrin imdiki ak ok tatl, zerinde iki tane kpr var. Merakm gidermek iin Trk kyafetine girip arya gittim, ama yenierileri grnce iim rahat etmedi. Sanki zerimde ngiliz elbiseleri

    varm gibi, dokunmadan bana yol verdiler. Bunlar kadnlara el srmeye cesaret edemiyorlar. arnn zeri kubbeli, ii gayet temiz ve boyu da yarm mil kadar. Londra'daki yeni borsa gibi, ok kymetli ve e

    itli eyann tehir edildii ve satld yzaltm dkk1ln var. Dkkanlar yeni boyanm gibi, prl prl

    parlyor, arnn kaldrmlan Londra'dakinden ok daha temiz. i olmayanlar buraya kahve veya erbet imeye, gezmeye geliyorlar. Burada da bizim tiyatro-larda olduu gibi baryorlar. Zengin tccarlarn o-unun Yahudi oluu dikkatimi ekti. Bunlarn nfuzu ok kuvvetli, imtiyazlar Trklerinkinden fazla. Kendi

    kanunlaryla idare edilen bir cumhuriyet gibiler. Trk'-ler atl tabiatl ve sanayie hevesli deiller. Buna karlk Yahudiler birlik meydana getirdiklerinden devletin b tn ticaretini ellerine almlar. Her paann ilerini eli-ne brakt, srlarn emanet ettii bir Yahudi kahyas var, kendileri hibir ie karmyorlar. Bu Yahudiler

    paann bulunduu kazada ary tanzim eder, her zaman hediyeler alr, giren ve kan mallar muayene ederler. Padiahn doktoru, hazinedar, tercman hep Yahudidir. Menfaatine son derece dkn olan byle bir milletin bu durumdan ne derecede istifade edece-ini anlarsnz. Bunlar kendilerine her zaman ihtiya

  • 85

    duyulmasn salamlar ve bu sayede saray da onlar korumutur. ngiliz, Fransz ve talyan taeirierin bun-larn btn hilelerini bildikleri halde, ilerini ister is temez onlara yaptryorlar. Velhasl ticaretle ilgili ne varsa onlarn elinden geiyor. lerinde itibar en az olanlar bile, kendilerine muhta olunmaktan uzak ka-lnamayacak derecede nemli kiiler. Btn millet, zen-ginlerine olduu kadar bunlara da alaka gsteriyor. Hepsi zengin olduklar halde bu durumu gizlerneye dik .. kat ediyorlar. Evleri ok gsterili ve debdebeli. te yine ary anlatrken konuyu deitirdim. Ali Paa

    tarafndan yaptrlan ar yine onun adn tayor. arnn yanda bir mil uzunluunda bir sokak var ki dkkanlarla dolu. Burada ok eitli ve gzel mal-lar bulunuyor. Fakat fabrika olmad iin bunlarn fi-

    yatlar ok yksek. Mallar yamurdan korumak iin sokan zerini tahtalarla rtmler. Stunlar zerine ina olunmu baka bir ar da Bedesten'dir. Burada atlar iin her eit koum satlr. Kourolarn hepsi elmaslarla, sJrmalarla sslenmi. Bu arya girince

    insanlarn gzleri kamayor. Yaknda hududa nakledi-lecek olan ota'a alaturka arabamla buradan gittim. Daha nce padiah btn saray halk ile adrlarn ziyaret etmi. Hakikaten bu ota gze ok ho grn. yor. adrlar bir saray manzaras arzediyor. Hepsi de

    yeil boyal, birok dairelere blnm ve gayet geni bir araziyi kaplyor. Paalarn rtbelerini belirten

    tu oeylerin adrlar nnde gze arpan bir ekilde dikilmi. adrlarn zerlerinde ait olduklar ahsla

    rn rtbelerine gre bykl kkl bil'ok yaldzh toplar var. Hyde Park ziyaret iin ngiliz kadnlar ne

  • B6

    kadar heveslenirlerse, Trk hanmlar da bu ordugah grmek iin o derecede acele davranyorlar. Yalnz far-kna vardm bir ey var ki, askerde sefere balayacak

    kt'alarda her zaman grlen memnuniyetten eser yok. Halk ve bilhassa esnaf, harpten nefret ediyorlar. zel-likle ordu kumandanlna padiah bizzat gemeye ka-rar verirse, o vakit tccarn her snf padiaha kendi servetine uygun bir hediye vermeye mecbur oluyor. Sabahleyin saat alt'da kalkp ehrin byk sokakla-

    rndan geecek olan askerin yryn grmeye git-tim, fakat yry ancak saat sekizde balad. Bunu seyretmek iin padiah da pencereye geldi.

    Eyer takmlar gayet parlak bir deveye binmi bir hoca efendi askerin nnde gidiyordu. Yastk zerine

    konmu, klf ok kymetli bir Kur'an yksek sesle okuyordu. Bir ocuk kme'si de beyazlar giyinmi, ho-ca efendinin etrafnda ayetler okuyorlard. Arkadan buday eken bir iftiyi taklid eden elinde yeil dal-larla biri geliyordu. Daha sonra, ellerinde oraklar, buday bier gibi vaziyette, baaklar iinde, Seres'in tasvir

    edildii gibi birok hasatlar geliyordu. Arkasnda, zerinde bir yel deirmeni ve buday trnekle megul ocuklar bulunan, kzlerle ekilen ufak bir ey grnyordu. Bu arabann arkasnda manda ile eki-len bir araba daha vard. Bunda da, bir frn ile, biri ekmek youran br frndan karan ocuklar g-rnyordu. Arada bir, halka rekler atyorlard. Arka-

    larnda ikierli sralar halinde tertemiz giyinmi ek.-meki esnaf grlyordu. Balannda bykl kk-l rekler, ekmekler ve her eit harnurlar vard. Da-ha sonra yzlerini una bulam iki maskara, aynen

  • 8?

    ekmeki esnafnn diziliinde ,J!:i.:.Jar. tu l:: tiyeci-ler v.s. gibi en gzel kyafetl ,.;ni esnaf snf geliyordu. Ortalarndaki zafer tak.nm arasmda bilhas-sa krkler fevkalade bir zenginlikle kendilerini gs-

    teriyorlard. Byk bir sant'atla yaplm kakum ve tilki derileri adeta canl gibi grnyorlard ve byk bir eyin zerine konulmulard. Arkalanndan algclar ve oyuncular geliyorlard. Askere padiah kuman-da edecek olsayd yirmi binden fazla adam peinden gelmeye hazrd. Alayn sonunda padiahn hizmetinde lmek erefine erimek isteyen gniilller geliyorlard.

    Bunlarn grnleri o derece vahi idi ki; grr gr-mez pencereden katm. Belden yukars plak, kimi

    bana bir ok saplam, kimi koluna, yzleri gzleri kan iinde idi. Bazlar ise bakla kollarn delip arkada

    larna kanlarn sratyorlard. Bu vahi grn bir cesaret alameti imi. Hatta sylediklerine gre ilerin-den bazlar sevgililerine aklarn ispat iin pencere-lerine yaklap bir ok da onlarn bir tarafna saplar-

    larm. Sevgilileri de onlar takdirden uzak kalmazlar-m. Sekiz saat sren bu alay grmeye gelen kadnla

    rn hepsi rtl idi. Geidi Kaptan Paa'nn dul einin evinden seyrettiim, kadncaz bana kahve, erbet gibi trl ikramlarda bulunduu halde canm skld.

    ki gn sonra, bir seyyahn dikkatini ekecek de-recede gzel olan Birinci Selim (1) Camii'ni grmeye gittim. Bu memleketin modasna gre giyindiim halde kim olduumu biliyorlard. Yine de ieriye girmekte

    (1) kinci Selim.

  • BB

    zorluk karmadlar. Kapc bile her taraf gezdirdi. ehrin ortasnda ve en yksek bir yerde yaplm olan bu cami' ok azametli. Birinci avlunun drt, ikincisi-nin ise kaps var. Direkleri mermerden olan bu ka-

    plar avlunun her tarafn evrelemi. Bu direkler onien tarznda yaplm ve kaplarn zerinde bir ok kubbeler var. Kaldrmlar beyaz mermerden. Kubbele-rin herbirinin zerinde birer yaldzl top grnyor. Avlularn ortasnda yine beyaz mermerden emeler var. Camiin byk kaps nnde mermer stunlara

    dayanm bir kemer var. Ayrca bu kemer be kapr meydana getiriyor. Camiin esas bias son derece b-yk bir kubbe halinde. Mimariden ok anlamadm iin nisbetler hakknda birey syliyemeyeceim. Bana olduka ll grlind. imdiye kadar grdm ya-

    plar iinde en heybetli grneni buydu. ki sra halin~ deki galeriler stunlara dayanm. Parmaklklar mer-merden; zerine bir ran hals serilmi olan demeler de yle. Bizim kiliselerdeki gibi sralarta blnme-

    mi olmas da gzelliine ok ey katyor.

    Tamam krmz veya beyaz mermerden stunlarm zarafeti, katolik ve Romen kiliselerini 0yuncak dk-

    kaniarna benzeten gln resimlerle rtlmemi. Du-varladaki ieklerin renkleri o kadar koyu ki, ilk ba-kta ne ile yaplm olduklar anlalmyor. Biraz yak-lanca iniden yaplm olduklarn grdm. Bu iyi bir tesir brakyor. Camiin iine ikibin kadar kandil kon-

    mu. Ortadaki gm kandil en by. Bu kandille-' rin hepsi yand zaman gayet gzel bir manzara mey~ dana getiriyor. Fakat bunlar geceleri yand iin ka-dnlar gremiyorlar. Byk kandilin altnda oymalar

  • 89

    yaldzh, tahta bir minher var. Hemen yannda abdest almak iin bir eme bulunuyor. Dinir balca artla

    rndan biri olan abctesti siz de bilirsiniz. Camiin bir kesinde kafeslerle kapal bir yer var, padiah duay burada dinliyor. nnde geni bir girinti, zerinde ise basamaklada klan bir mihrap var. Bu mihrap srmal dibalarla denmi. nnde iki byk krmz

    amdan, her birinde ise bir adam boyunda mumlar duruyor. Camiin d, zerieri yaldzl birka minare ile sslenmi. mamlar halk namaza buradan aryorlar. Bunlarn ina tarzlar hayret verici bir ey ol-

    duu iin minarelerden birine kmak istedim. Ayni kapdan ayr merdivenle erefelere klyor. Fakat

    merdivenlerin ina tarz o derece enteresan ki, mina-renin etrafn dolaan hoca birbirlerine rastlama-dan yukar kyorlar. Fakir esnafn parasz yerleti

    rildii bir ar, camiin arka tarafna kurulmu. Camiin iinde elbiseleri yn kumatan, kollar ak, balarnda yksek ve kenarsz bir yn klah bulunan birok derviler dua ediyorlar. Ayn tarzda yaplm bir ok camiler grdm fakat hi biri Sultan Selim Camii ka dar azametli deil. Yine de bunlar Almanya ve ngiltere'deki kiliselerden daha muhteem. Grmediim memleketlerdeki kiliseler iin bir ey syliyemem. Sa ray'a gitmediim iin, dikkati eken bir ey yok diye-ceim. Ancak bahelerin gayet byk, aalarn ve ha .. vuzlarn pek ok olduunu syliyebilirim.

    Lord Wortley'in (1) padiahn huzuruna kabul s-

    (1) Lady Montagu'nun ei.

  • 90

    rasnda yaplan trenle ilgili tafsilat vermeye lzum. grmyorum. Bunlarn hepsi birbirine benziyor. Bu

    zden daha evvel yazlanlar tekrar etmiyeceim. On-bir yanda olan padiahn olu, elileri kabul sra

    snda babasnn yannda oturuyor. Bu delikanl gen ve gzel olmasna ramen, imdiki padiah yerini tu-tacak gibi grnmyor. Mahmut ve Osman Sultan Mus-tafa'nn iki olu. By yirmi yanda ve halkn ken-disi zerinde byk mitleri var. imdiki padiaha za-lim ve hasis diyorlar, bu yzden onun kaybndan dola-

    y pek znt duyacaklarn zannetmiyorum. stanbul'a gidince de yazacam.

  • Rahip Contl'ye

    stanbul 29 Mays 1717

    Son derece gzel bir havada ok ho bir yolculuk yaptm. ayrlarn, senenin en gzel mevsimi olan bu gnlerde son derece gzel bir grn var. Her taraf iekler, kokulu otlarla dolu. Arabann tekerlekleri a-

    yr ezdike havaya gzel kokular salyordu. Padiah eyalarmz iin st rtl otuz araba ile cariyeler iin be araba balad. Orduya katlmak iin Anado-lu'dan arlklar ile beraber gelen iri yar spahiler yollar tamamen kaplamlard. Bunlar her zaman yo-la adrlar ile beraber kyorlar. Ben evde oturmak

    istediim iin adr almadm. Getiimiz kasabalarn isimlerini tek tek sayarsam cannz skarm. Yalnz orlu'da padiah getii zaman otursun diye bir konak daha dorusu ufak bir saray yaplm, ondan bahsede-

    ceim. Kadnlara ait odalar merak ettiim iin hep-sini gezdim. Odalar havuzlarla donatlm, sk bir de-met aacn ortasna yaplm. Fra ile duvarlara ya-zlan Trke iirler beni art6.. Bunlarn bir okla-

    rnda stad kaleminden km gibi bir ifade var. Ter-cmann da syledii gibi, tercme yaplrken bunla-rn gzelli~ bozuluyor ama bunlardan birini ben size

  • 92

    nakledeyim: Dnyaya geliyor, oturuyor, dnyoruz. Ama gnlmde bir ey var ki, oradan hi kmyor. Yolumuz, Marmara salili boyunca iekli, latif ayr

    l yerlerden geti. Marmara, eski Probontit. Bir gece Silivri'de yattk. Buras imdi gzel bir liman ama, eskiden ok mehur bir ehirmi. Otuziki kemerli bir kprs ve eski bir Rum kilisesi var. Arabalardan bi rini benimle beraber yolculuk etmekten ok holand~ n syleyen bir Rum kadnma vermitim. Kadn dua iin bu kiliseye girince ben de girdim. Kilise binasnda Katalik ve Romen kiliselerindeki sslemelerin hepsi var, ama kymetli deil. Bina ok kt yaplm. Aziz lerden birinin lsn gsterdikleri zaman bir gm para attm. Sen-Lk tarafndan yapldn iddia ettik-Ieri Meryem'in resmini gsterdiler. Resim bu azizin iyi resim yapamad,n ispat ediyordu.

    Maamafih bunlar mucizeleri bakmndan talya'daki Meryem tasvirlerinden daha mehur. Rumlarn resim zevki ok fena. Tablolarda zemin daima yaldz

    l. Resimleri bylece ssledik lerini sanyorlar. Nasl bir tesir yapacan dnn. Resimlerde glge ve l- yok. Merasime krmz elbise ile giren bir piskopos

    lar var, oturduum eve boyuro kadar bir mum gn-dermek inceliinde bulundu. Bir gece Bykekmece, bir gece de Kkekmece'de kaldk. Vaktiyle dervi tekkcsi olan gzel bir evde oturduk. Mermer odalarla evrili byk bir avluya girWyor. Ortada gzel bir ;:;')me var. mrmde, evin etrafndaki baheler kadar gzelini grmedim. Anlalyor ki her mezheb'de der-

    viler ekilecekleri yeri gzel seiyorlar. imdi bu ev-de oturan ve ocuklara ders veren hacaya odasnn

  • 93

    nerede olduuqu sorduum zaman yksek bir serviyi gsterdi. ardm kaldm. Grmek iin elli basamak. kadar knca daha bir o kadar yol olduunu rendim ve vazgetim. Bu hoca her gece o aacn tepesinde, ocuklar ve kars da biraz aasnda yatarlarm.

    Ertesi gn istanbul'daydk, ama size henz bah-sedemiyeceim. nki ziyaretleri kabul etmekteyim. bu ziyaretler gzlerimi enlendirdi. Burada kadnlar ok gzel ve son derece gzel giyinmiler. Sefaretha-ne Beyolunda .. Londra'da Westminster ne kadar ehrin d ksm ise, burada da Beyolu yle. Buradan liman, ehir, saray ve Anadolu'nun uzak dalar hep grnyor. Bu da dnyann en gzel manzaras. Bir

    Fransz yazar stanbul iin

  • 94

    lyor. Kadn mezarlar ziynetsiz bir stun halinde. Gen kz mezar olunca bana bir gl konuluyor.

    Etmf parmaklkla evrili, aalar dikiili ailelere mahsus kabristanlardan her ailenin var. Byklerin ve

    padiahlarn trhelerinde devaml kandil yanyor. Trklerin dininden bahsederken iki hususiyeti

    unuttum. Birini, bir yerde okumu fakat pek tuhaf grdm iin yanl zannetmitim. Aslnda doru

    imi. Bir erkek kansn kat'i olarak boad zaman bir artla tekrar alabilirmi. Bir baka adamn karsyla bir gece geirmesi artiyle. Sevdikleri kadnlarla sonuna kadar ayr yaamaktansa buna katlananlar bu-

    lunuyormu. kinci zellik de gayet gzel bir mezhep meselesi. Bakire olarak len bir kadn gnahkar sa-

    ylyor. Bu inan da kadnn oalmay ve nesli devam ettirmeyi salamas olayndan douyor. Kadnn vazi-fesi ancak ocuk dourmak ve onlar bytmektir. Allah da onlardan yalnz bunu ister. Kadnlar baka vazifelere bedenen itirak etmezler. Zira halkla ticaret

    kadnlara yasaktr. Mslmanlarn kadn ruhuna deer vermedikleri hakkndaki kanaatmiz tamamen yanl

    tr. Geri kadnlarn ruhunun erkeklerinki kadar ulvi olmadn, hurilerin yannda yapayalnz kalacaklar

    n sylederse de, faziletli kadnlar iin bir saadet yeri bulunduuna, hurada onlarn da sonsuz bir saadete ulaacaklarna inanrlar. Baz vesveseli kadnlar ise gnahkar olarak lmek korkusu ile on gn bije dul oturmadan evleniyorlar. (1) Fakat baz serbestlii ter-

    (1) slamda dul kalan kadn aradan bir mddet geme yince evlenemez.

  • 95

    cih edenleri var ki, lmden korkroadka evlenmiyor-lar. Dinin bu art ebedi bekarlk yemini kadar Allah katnda yce bir ey olmadna inandran dini hkm~ lerden bsbtn farkl. Bu iki mezhep kaidesinden han-gisinin daha akla yakn olduuna siz karar verin. Yu-nan madalyas kolleksiyonum gitgide oalyor. Bura-daki antikac esnaflar, satn almak isteyenlere madalya satnaya her zaman hazrlar. Kendilerinden madalya

    alnaya gittiim zaman ok ayorlar. yle sanyorum ki, antika madalyay sadece antika adamlar satn alrlar diye dnyorlar. Kolleksiyonumdaki pek nadir madalyalardan biri de Makedonya kralielerinden bir kadnn. Bilhassa Persee'nnki o kadar gzel ilenmi ki, yz ktln de gsteriyor. Somakiden bir ba

    aldm, hakiki bir Yunan heykeli. Dndm zaman kendilerine bu heykeli gstereceim alimler, kim oldu-unu anlaynca hi holarna gitmiyecek. Bu nadir eyleri satan Rum antikaclar son derece cahil adamlar. Yalnz satmaya bakyorlar. Halep'te, Kahire'de, Arabis-tan ve Filistin'de ortaklar bulunan bu antikaclar ne bulurlarsa, tencere, tava yapmaya yarayan bakrlar bile getiriyorlar. Bunlarn bile deerini bilmeden ucuz ucuz satyorlar. Bira_?: malumat olanlar da ancak Rum

    ehirlerinde bulunan madalyalar zerindeki azizlerden birinin resmini tanyanlardr. Bunlardan biri, bir ma-

    dalyann arkasnda, elinde bir zafer elengi olan Pallas' gsterirken, elinele ha, meryem olduuna inandrmak istedi. Ayni adam bana bir madalyann zerinde Sok-

    rat'n resmini getirdi. Yksek cret almak iin de Sent Ogsten dedi. stediim bir mumya, sanrm isve.

    Kralnn satn ald gzel mumyann bana gelen ka-

  • 96

    za, benimkinin .bana gelmeden elime geer. Krala bu mumya ok pahalya mal olmu. Fakat Trkler Kraln niyetinin kt olduundan phe etmiler. Bu-nun kimbilir kimin ls olduunu, devletlerinin de~

    vamnn bu tlsma bal olduunu zannetmiler. BU sebeple baz eski by olaylarn hatrayp mumyay Yedikule'ye gtrmler. O gnden beri de burada du-

    ruyormu. Nfuzumu kullanp da mumyay buradan kartmaya cesaret edemiyorum. Fakat zannederim be-nimki muayent:siz olarak geer. imdi artk stanbul'dan bahsedemivecek kadar zihnimi dattm. Biraz to-parlandktan sonra yazarm. Hrmetler ederim ..... .

  • Alexander Pope'a

    Belgracl Ky, 17 Haziran 1717

    Sanrm size imdiye kadar iki . mektup yazdm. Beni lm ve gmlm sanarak yazdnz 3 ubat tarihli mektup henz elime geti. Dnya'dan ekildiimi daha nce yazmtm. imdi bedenlerden ayrlan ruhlara benziyorum. stanbul'daki scaklar yznden, Elize ayrlanna benzeyen, etraf yemi aalanyla do-lu bir ormana geldim. Gayet berrak ve iyi sular olan kaynaklar bu aalan besliyor. Aalar ise . gzel yol-lan sslyor. Yerlerdeki yeillikler o kadar .gzel ki, bana sun't gibi geldi. Aslnda hepsi tabii imi. Buradan grnen Kar~deniz, bizi rzgAr ile serinletiyor, yazn

    mthi scan bastryor. Bulunduum kyde ok zen-gin birka Hristiyan'dan baka kimse yok. Her ak-

    am hemen yakmndaki bir suyun kenarnda trk sylyor, oynuyorlar. Kadniann gzellikleri, giyinileri air ve ressamlarn deniz perileri iin yaptklan tabloya benziyor. Kafam yle . kank ki hasta oldum diyorum. Yaayanlar arasnda olanlardan hi haberim yok. Zaten rastgele bir haber de alsarn ilgilenmiyo-rum. Yine de ok beendiim bir yazann dedii gibi, Dnya'da braktm dostlarma kar kalbirnde daima

    ll': 7

  • 98

    y duygular besliyorum. O yazar llerin kafalar, arkada braktklar dostlanna ve yaknlarna kar daima efkat hissiyle doludur diyor. Bunun bir rne-

    i de ben'im. Sanrm. Vilgil'de benim kanaatmda: nsan ruhlarnda yine de beeri duygulardan bir eyler kalyor.

    Oturduum yerin Elizium'dan Curae non ipsa in Morte relinquut (1) den tek fark bir Lethe rma bu-

    lunmay. Ben burada onu bulamyorum. Dans, trk, gne beni skyor. Sizin ikayet ettiiniz sislerle, bir yn mnasebetsizliklere hasretim. Maamafih bu-rada gzel bir deiiklik iinde yaadma inanmak iin elimden geleni yapyorum. Pazartesi gn keklik

    avna kyor, Sal'lar ngilizce okuvor, aramba gnleri Trke reniyorum. Trke'de baya ilerb dim. Perembe gnleri klasik yazarlar okuyorum. Cu-ma'lar yazyor, Cumartesi dikile urayorum. Pazar gnleri de ziyaretleri kabul ediyor, mzik dinliyorum. Btn bu meguliyetler, Pazartesi saraya gitmek, Sal gn Milady Monhn'e, aramba operaya, komediye, Cuma Milady etvenid'e gitmekten daha gzel.

    Bu devaml iler arasnda bile yine hep ayni reza-letlerin, cinnetlerin yzlerce defa tekran grlyor. Bunlar bana da dier llere yapt tesirin aynsn yapyor. Bugn burada bulunduum halde hereyi hid-detsiz karlyor, ancak ac.yorum. Aramzda ok uzak

    (1} lnce bile ac onlar brakmaz.

  • 99

    bir mesafe bulunduu iin haberler bana pek tesir et-'miyor. Bana iyi veya kt etki yapt zaman da bu haberlerin bana gelinceye kadar deimi olduunu

    dnyorum. Fakat bu kaytszlm dostlarm ii~ deil. Madam Cangreve gibi siz de dostlar arasna 'Ir-. tlmak isterseniz memnun olurum. Ve dostluumuzun ilelebet devam etmesini dilerim.

  • Lady ........ .'ye

    Belgra.d Ky, 17 Haziran 1717

    Mektubunuzda bapa verdiiniz. siparilere temiz kalple glrnekten kendimi alamadm iin beni affe-din. Benden her eit zellii bulunan bir Rum cariye

    alman istiyorsunuz. Rum'lar Trklerin esiri 4eil, teb'asdrlar. Burada satlanlar ise harpte yakalanan Rus, erkes, Grc'lerdir. Hepsi o kadar dank ve

    zavall ki, onlar ar iler iin bile alamazsnz. Nite-kim Mora'dan birka bin tane geldi, ama onlar da ancak Hristiyanlar ve Venedik'teki akrabalar satn

    aldlar'. Kibarlara ve padiahn zevkine uygun olarak alnanlar ise sekiz dokuz yandan itibaren byk bir titizlikle dans, trk ve ilahi retilerek yetitirilirler. Bu erkes'leri de efendileri ancak byk bir suu ol-duu zaman satarlar. Bktklan zaman da ancak dost-

    larna hediye ederler, Pazarda satlanlar kaba, derbe-der ve kusurlu olanlardr zannederim. Bu szme inan-

    myacaksnz, ama dorudur. Mektuplannz hep sitem-lerle dolu. Gryorum ki fikirlerinizi Trkiye hakknda bilgisi gayet az ve itimad edilerniyecek olan, yazar Drnon'dan almsnz. Umumiyede yalan ve sama do-lu ark seyahatnamelerini okumak bana garip bi