sosyalist İşçi 372

12
6 - 7 Ekim: 13 bin kapitalist Ýstanbul’a geliyor sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 372 21 Aðustos 2009 2 YTL Katlediliþinin 69. yýldönümünde Leon Troçki ve devrimci gelenek VOLKAN AKYILDIRIM 6-7 CHP ve barýþý engelleyenler solda deðildir DOÐAN TARKAN 3 “ABD ve Fethullah’a yeþil ýþýk” RONÝ MARGULÝES 4 IMF’YE KARÞIYSAN SOKAÐA ÇIK! 9, 11 2-6 EKÝM ÝSTANBUL BARIÞIN ÖNÜNÜ KESMEYÝN Muhattapsýz çözüm olmaz Savaþanlar masaya otursun T ürkler ve Kürtler 25 yýldýr süren, çoðu Kürt 40 binden fazla insanýn ölümüne, yüzlerce köyün boþaltýl- masýna neden olan ve uðruna 500 milyar dolardan fazla para harcanan bu savaþ bitsin, Kürt sorunu artýk çözülsün istiyor. Bu sorunu çözün! Daha fazla kan akmamasý ve Türkiye hak- larýnýn daha fazla fakirleþmemesi için kim bu sorunun çözümünde rol oynayacaksa devlet onunla görüþmelidir. Hiçbir ilke insan hayatýndan daha deðerli olamaz. Cumhurbaþkaný diyor ki "Ýmralý'dakini muhatap almayýz." Bir savaþ, ancak savaþan güçlerin masaya oturmasý, konuþmasý ve anlaþmasýyla bite- bilir. Kaldý ki Kürtler, DTP olsun olmasýn, Abdullah Öcalan'ý kendi liderleri olarak görmektedir. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde DTP, Öcalan ve PKK'nin muhatap alýnmasý talebiyle kampanya yürütmüþtü. 2 milyon 200 binden fazla oy almýþtý. Bu yaklaþýk 10 milyon Kürdün bu politikaya açýkça destek verdiðini gösteriyor. Eðer devlet Kürt yurt- taþlarýyla barýþacaksa, onlarýn bu eðilimini göz önünde bulundurmalýdýr. Barýþ yolunu þimdiden kapatanlar var. Faþist MHP, silahlý direniþten ve etnik temi- zlikten bahsediyor. Irkçý CHP, "Türkiye bölünecek" paranoyasýný yayýyor. Kendini sol olarak sunan Kemalist partilerse çözümün önünü kapatmak için elinden geleni yapýyor. Savaþ ve çözümsüzlük yanlýsý bu güçler yalnýz deðiller. Ýstanbul büyük sermayesinin örgütü TÜSÝAD'da onlar gibi düþünüyor. TÜSÝAD Baþkaný'na göre Kürt sorunu yok, "terör sorunu" var! Patronlar aþaðýdan gelen bir demokrasi ve özgürleþme istemiyor. Ufak tefek makya- jlarla çözümsüzlüðü devam sürdürmek amacýndalar. TÜSÝAD, Ergenekon soruþtur- masý karþýsýnda ayný tutumu almýþ, çeteyi ört pas etmek isteyenlere destek vermiþti. Onlar bir avuç bizde çoðunluðuz. Halka raðmen savaþ olmaz. Barýþtan yana olan sesi yükseltelim, savaþ çýðlýklarýný susturalým. Kürt sorununda çözüm 2, 3, 4, 8

Upload: sosyalist-isci

Post on 08-Apr-2016

236 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 372

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 372

6-77 Ekim: 13 bin kapitalist Ýstanbul’a geliyor

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 337722 2211 AAððuussttooss 22000099 22 YYTTLL

Katlediliþinin 69. yýldönümünde

Leon Troçki ve devrimci gelenekVOLKAN AKYILDIRIM

66-77

CHP ve barýþýengelleyenlersolda deðildirDOÐAN TARKAN

33

“ABD veFethullah’a yeþil ýþýk”RONÝ MARGULÝES

44

IMF’YE KARÞIYSAN SOKAÐA ÇIK! 99,, 11112-

66 EK

ÝMÝS

TAN

BU

L

BARIÞINÖNÜNÜ

KESMEYÝN

Muhattapsýz çözüm olmazSavaþanlar masaya otursun

Türkler ve Kürtler 25 yýldýr süren, çoðuKürt 40 binden fazla insanýnölümüne, yüzlerce köyün boþaltýl-

masýna neden olan ve uðruna 500 milyardolardan fazla para harcanan bu savaþbitsin, Kürt sorunu artýk çözülsün istiyor.

Bu sorunu çözün! Daha fazla kan akmamasý ve Türkiye hak-

larýnýn daha fazla fakirleþmemesi için kimbu sorunun çözümünde rol oynayacaksadevlet onunla görüþmelidir. Hiçbir ilkeinsan hayatýndan daha deðerli olamaz.

Cumhurbaþkaný diyor ki "Ýmralý'dakinimuhatap almayýz."

Bir savaþ, ancak savaþan güçlerin masayaoturmasý, konuþmasý ve anlaþmasýyla bite-bilir. Kaldý ki Kürtler, DTP olsun olmasýn,

Abdullah Öcalan'ý kendi liderleri olarakgörmektedir.

29 Mart 2009 yerel seçimlerinde DTP,Öcalan ve PKK'nin muhatap alýnmasýtalebiyle kampanya yürütmüþtü. 2 milyon200 binden fazla oy almýþtý. Bu yaklaþýk 10milyon Kürdün bu politikaya açýkça destekverdiðini gösteriyor. Eðer devlet Kürt yurt-taþlarýyla barýþacaksa, onlarýn bu eðiliminigöz önünde bulundurmalýdýr.

Barýþ yolunu þimdiden kapatanlar var.Faþist MHP, silahlý direniþten ve etnik temi-zlikten bahsediyor. Irkçý CHP, "Türkiyebölünecek" paranoyasýný yayýyor. Kendinisol olarak sunan Kemalist partilerseçözümün önünü kapatmak için elindengeleni yapýyor.

Savaþ ve çözümsüzlük yanlýsý bu güçleryalnýz deðiller.

Ýstanbul büyük sermayesinin örgütüTÜSÝAD'da onlar gibi düþünüyor. TÜSÝADBaþkaný'na göre Kürt sorunu yok, "terörsorunu" var!

Patronlar aþaðýdan gelen bir demokrasi veözgürleþme istemiyor. Ufak tefek makya-jlarla çözümsüzlüðü devam sürdürmekamacýndalar. TÜSÝAD, Ergenekon soruþtur-masý karþýsýnda ayný tutumu almýþ, çeteyiört pas etmek isteyenlere destek vermiþti.

Onlar bir avuç bizde çoðunluðuz. Halkaraðmen savaþ olmaz. Barýþtan yana olan sesiyükseltelim, savaþ çýðlýklarýný susturalým.

Kürt sorununda çözüm 22,, 33,, 44,, 88

Page 2: Sosyalist İşçi 372

2 sosyalist iþçi sayý: 372

Bir yandan hükümetinDemokratik Kürt Açýlýmý,bir yandan Öcalan'ýn barýþ

için açýklayacaðý yol haritasýnýngündemde olmasý, uzun yýllarsüren savaþýn sona ereceðinedair umut dolu bir hava yarattý.40 binin üzerinde Türk ve Kürtinsanýnýn ölmesine, çok dahafazlasýnýn iþkence görmesine,sakatlanmasýna, yaralanmasýna,travmalara, 400 milyar dolarýnüzerinde paranýn harcanmasýnasebep olan bu savaþýn sonaermesi ihtimali uzun yýllardýryapýlan milliyetçi propagan-dalarý iþlevsiz hale getirdi. Artýksokaklarda barýþýn sesi duyuluroldu. Düþmanlýk dolu sözleribaðýra çaðýra söyleyerek oytoplayabileceðini ve statükoyusürdürebileceðini sananlar dýþýn-daki herkes barýþtan yana tavýralýyor.

Savaþlarda bedeli daima iþçisýnýfý öder; ülkede savaþolduðunda iþçilerin örgütlenmehaklarý kýsýtlanýr, maddi külfetsýnýfýn üzerine yýkýlýr ve savaþ-mak zorunda kalanlar ikiulusun iþçileri olur. Tabii aynýzamanda savaþa karþý en güçlümuhalefeti sergileyenler de iþçil-er olur. KESK uzun yýllardýryaptýklarý her eylemde "Yaþasýnhalklarýn kardeþliði" sloganýylaTürk ve Kürt halklarý arasýndabir düþmanlýk olmadýðýný, talep-lerinin barýþtan yana olduðunuhaykýrdýlar. Sendikalar Kürthalkýnýn demokratik taleplerinidestekledikleri için defalarcakapatma davalarýyla karþýkarþýya geldiler. Bunlardan birisianadilde eðitim hakkýný savunanEðitim-Sen'di, bu sebeple açýlankapatma davasýyla beraberyüzlerce üyesini kaybetmiþti.

Bugün diðer konfederasyonlar-da KESK’in yanýnda. Bu durumaslýnda iþçi kitlelerinin uzunzaman önce milliyetçi fikirler-den sýyrýlmýþ olduðunu gös-teriyor. Bu yüzden sendikalarikirciksiz darvaranabildi.

KKEESSKK KESK baþkaný Sami Evren,

yaptýðý basýn açýklamasýnda"Sorunun çözümü için basit birformül öneriyoruz: Bugünekadar bu konuda ne yapýldýysaþimdi tersi yapýlmalýdýr. Savaþakarþý barýþ, þiddet yerinehoþgörü, ötekileþtirmeye karþýyerine koyma, yaralama yerinetedavi etme, inkar yerine taný-ma" dedi. Basýn açýklamasýnda,barýþ sürecinin Cumhuriyet tari-hi boyunca bu ülkenin halklarý-na, azýnlýklara, farklý olanlara,muhalif kesimlere yönelikbaskýcý, ayrýmcý, þiddet yanlýsýpolitikalarýn sorgulandýðý bir"geçmiþle yüzleþme ve gerçek-

leri ortaya çýkarma" süreciolmasý gerektiði belirtildi. Kürtsorununun çözüme ulaþtýrýl-masýnýn þart olduðu belir-tilirken, Ýrlanda ve Bask örneðigösterilerek "sorunun taraflarýve siyasal temsilcileri muhatapalýnmalýdýr; bu, benzer sorunlaryaþamýþ tüm ülkelerde böyleolmuþtur." denildi.

DDÝÝSSKKMilliyet gazetesine röportaj

veren DÝSK Baþkaný SüleymanÇelebi, sorunun her türlü yasak,korku, yýldýrma ve kýsýtlamadanuzak biçimde tartýþýlmasýnýzorunlu gördüklerini, barýþtanyana olan tüm giriþimleridestekleyeceklerini açýkladý.DÝSK'in 1994'ten beri bu poli-tikayý sürdürdüðünü söyleyenÇelebi, sorunu çözmek içingerekli olan siyasi irade vetoplumsal mutabakatýn mevcutolduðunu, ancak mutabakatýnyasak ve korkulara hitap eden"geri" noktalarda deðil, sürecigeliþtirecek daha cesaretli, ilerinoktalarda olmasý gerektiðinivurguladý. "TürkiyeCumhuriyeti vatandaþlýðý"temelindeki bir yurttaþlýkanlayýþýnýn ve bölgesel yönetim-lerin güçlendirilmesinin gerek-tiðini belirten Çelebi, bu süreçteolabilecek en tehlikeli þeyinsürecin sonunda "Denedik amaolmadý" denilecek bir noktayagelinmesi olacaðýný ve bununtüm çözüm umutlarýnýn ortadankalkmasýna sebebiyet verebile-ceðini söyledi.

HHAAKK-ÝÝÞÞÝçiþleri Bakaný Beþir Atalay ile

görüþen Hak-Ýþ baþkaný SalimUslu ise, görüþmeden sonrabasýna yaptýðý açýklamadasavaþýn yýllardýr Türkiyeinsanýnýn sýrtýna yüklenen; caný-na, kanýna, malýna kasteden biryük olduðunu düþündüðünüsöyledi ve "Türkiye için tarihibir þans" olarak nitelediði barýþsüreci için "Burada önemli birþans devletin tüm kurumlarý ilkkez ortak bir dil kullanmaya,ortak bir söylem geliþtirmeyebaþlamýþlardýr ve bu da çözümkonusunda umutlarýmýzý arttýr-maktadýr. Bir diðer husus isebilinen ezber tezler terkedilmiþtir ve bu ülke için buülke insanlarý için yeni yöntem-ler yeni çözümler gündemegelmekte ve umutlarýmýzgüçlenmektedir." dedi. Dahasonra baþka bir toplantýda"AB'nin hiçbir yardýmý olmadan,hiçbir giriþimi olmadan Türkiyekendi iç barýþýný saðlayacakciddi bir adým atmýþtýr. Bunahepimizin destek olmasýgerekir" diyen Atalay, tüm

kurumlarý barýþtan yana tutumalmaya davet etti.

TTÜÜRRKK-ÝÝÞÞTürk-Ýþ Genel Baþkaný Mustafa

Kumlu ise Kayseri SanayiOdasý'nda yaptýðý konuþmadahükümetin Kürt açýlýmýnadeðindi ve ülkede yýllardýr akankanýn durmasýnýn gerektiðini,bunun için demokratik birçözümden yana olduklarýnýsöyledi. "Bireysel hak ve özgür-lüklerle, toplumsal hak veözgürlükler birbirini desteklerhale getirilmelidir." diyenKumlu, kendileri için bir iþçininetnik kimliðinin önemliolmadýðýný, iþsizliði yok edecek,geri kalmýþlýðý giderecek, sosyoekonomik politikalarýn geliþtir-ilmesinin öncelik olmasý gerek-tiðini belirtti.

MMEEMMUURR-SSEENNMemur-Sen Hakkari Ýl

Baþkanlýðý adýna düzenlenenbasýn açýklamasýný okuyanNurettin Fýrat ise, "Evrenselinsan haklarýnýn, demokrasininve sivil anlayýþlarýn geliþtiði busüreçte Türkiye'de bunun tamaksi politikalar yürürlüðe konul-

muþ, Kürtlerin temel hak vehürriyetleri noktasýndaki talep-leri bölücülük sayýlmýþ, prob-lemler bölgeyi bir savaþ arenasý-na çevirmiþtir. Bu hukuksuzluk-lara karþý çýkanlarýn bir kýsmý daþiddeti tek seçenek görerekyangýna körükle gitmiþler veböylece bu þiddet ortamýndaTürk ve Kürt ama hepsiAnadolu çocuðu 40 bin civarýn-da insan heder edilmiþ, Türk veKürt analarýnýn yüreði yakýlmýþ,17 bin faili meçhul iþlenmiþ,insanlar asit kuyularýndayakýlmýþ, 4 bin civarýnda köyboþaltýlmýþtýr. Yeni bir Türkiyeinþa edecek kadar milli sermayeyok edilmiþtir. Kürt'ün sorunuTürk'ün de sorunudur. Kürtsorunu Türkiye sorunudur.Çözümü de içtedir ve bu, Kürt-Türk tüm Anadolu insanýnýntalebidir" dedi.

25 yýldýr süren savaþýn ardýn-dan iþçi örgütleri blok olarakbarýþý destekliyor. Bu iþçisýnýfýnýn bu konuda net bir tavrasahip olduðunun ve açýkçatutum aldýðýnýn göstergesi.

BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall

Ýþçi sýnýfý barýþtan yanaSENDÝKALARDAN ORTAK SES

Kapýlara iþaret koyma geleneði Nazilereaitti ve Soykýrým’da kullanýldý. 70’lerdeMHP Maraþ ve ÇÇorum’da ayný yöntmeledavranmýþtý

66-77 EEyyllüüllrruuhhuu mmuu??

Geçtiðimiz hafta Þiþli'ye baðlý

gayrimüslimlerin yoðun olarak

yaþadýðý Cumhuriyet

Mahallesi ve Kurtuluþ semt-

lerinde 6-7 Eylül olaylarýnda

yapýlanlara benzer fiþleme

yapýlýyor.

Cumhuriyet Mahallesi'nde

yeþil Kurtuluþ semtinde kýrm-

mýzý bantlar kullanýlarak

yapýlan fiþleme bölgede oturan

azýnlýklarda tedirginliðe yol

açtý. Zabýta ve emniyet araþtýr-

ma yaptýðýný belirtirken her-

hangi bir açýklama yapmýyor

ve haberi olmadýðýný söylüyor.

Bölgede oturan gayrimüslim

sayýsý 3000 civarýnda. Bölge

sakinleri ile yapýlan görüþmel-

erde fiþlemenin yaný sýra

bölgede hýrsýzlýk olaylarýnýn da

arttýðý belirtildi. Ayný eve

defalarca kez girili- yor,

yakalanan hýrsýzlar ertesi gün

tekrar mahallede görülüyor.

Defalarca kez þikayetçi olun-

masýna raðmen yetkililerin

ilgilenmiyor ve sonrasýnda da

bir takip yapmýyor.

Ayrýca son dönemlerde

bölgede rant etrafýnda bir

ýrkçýlýk propagandasý

yapýldýðýný anlatan ve yine

korkutularak yerlerinden

edilmek istendiklerini söyleyen

rum ve ermeni mahalle sakin-

leri içlerine yine bir 6-7 eylül

korkusu yerleþtiðini belirtiyor.

AAyyþþee DDeemmiirrbbiilleekk

Page 3: Sosyalist İşçi 372

Daha önce darbe veErgenekon davasýylabaþlayan bölünme, bu

kez Kürt sorununda bir keredaha yaþanýyor. Solda derin birayrýþma baþladý.

Bir tarafta Kürt ulusunundostlarý, devrimciler var. Diðertarafta ise çavuþ kafalý solcular,yeni saðcýlar var.

Sayýsýz ayaklanmadan,1980'lerin baþýndan beri sürenbir mücadeleden sonra bugün-lerde Kürt halký bir çözümeulaþma umudu görüyor.

Kürtler çok þey istemiyor.Kimliklerinin tanýnmasýný istiy-orlar. Devletin kendilerini taný-masýný istiyorlar. Gerisi kolay.

Devlet ise bugüne kadarKürtleri, Kürt kimliðini taný-madý. "Daðda yürüyen Türkler"dedi, dillerini konuþmalarýnýyasakladý vs.

Bugün sonunun nasýl geliþe-ceði henüz tam belli olmayanbir dizi adýmlar atýlýyor.Sonunun nasýl geliþeceði tambelli deðil ama geri dönüle-meyeceði belli. Artýk geridönülemez çözüm adýmlarýatýlýyor.

Saðda MHP bu sürece þiddetlekarþý. "Daða çýkarýz" dediler.Baþbakaný yüce divana çýkar-makla, idam etmekle tehditettiler.

Devlet Bahçeli bir üniver-sitenin Kürt dili bölümüaçmasýna bile tahammüledemiyor.

Sonra saðda CHP var.Kemalizmin politik partisi deçözüme karþý. Savaþýn devamýn-dan yana. Ýnsanlar ölsün istiyor.Sanýyor ki Kürtleri bastýrmakmümkün.

Oysa aradan çeyrek asýr geçti.50 bin ölü var. 5 bini Türkordusundan, geri kalaný silahlý,silahsýz Kürt. Ama Kürt ulusalhareketi hala sürüyor. Gerilemiþdeðil.

Eski Genel Kurmay Baþkanýbile "bu iþ silahla bitmez" diyor.

Demek ki herkes artýkçözümün politik olduðunu vebarýþçý bir biçimde çözümünmümkün olduðunu görüyor.

Son zamanlarda önemligeliþmeler oldu. Devlet, tari-hinde ilk kez, Kürt sorununutanýmaya baþladý. Bu ilk ve enönemli adým.

Sonra, devlet hatalar yapmýþolduðunu söylemeye baþladý.Erdoðan ve Gül arka arkayayaptýklarý açýklamalarla bugünekadar söylenmemiþ þeyleri ifadeediyorlar.

Bütün bunlar çözümünkapýnýn arkasýnda olduðunugöstermiyor ama kapýnýn ara-landýðýnýn iþaretleri.

Faþistlerin ve Kemalistlerinçözüme karþý çýkmalarý anlaþýlýr

bir þey. Milliyetçilik, ýrkçýlýkonlarýn harcýnda var.Politikalarýnýn temeli Kürt düþ-manlýðý üzerine kurulu. MHPve CHP þoven bir politikayasahipler.

Onlar barýþ istemezler. Savaþýndevamýndan yanalar. Savaþbiterse ellerindeki en önemliaraç gidecek. Kendilerini çýplakhissedecekler.

MHP ve CHP'nin tutumuanlaþýlýr ama bir de soldaolduklarýný söyleyip çözümekarþý çýkanlar var. Bunlar sosyalþovenler.

Kürt sorununda çözümüAmerika'nýn ve Türk egemensýnýfýnýn oyunu olarak görüyor-lar.

Bu çavuþ kafalý milliyetçi sol-culara göre Kuzey Irak'takiKürt özerk bölgesi de ABD'ninyarattýðý bir oluþum ve OrtaDoðu'yu böl ve yönet poli-tikasýnýn bir ürünü. OysaIrak'taki Kürt Özerk BölgesiABD'nin Irak'ý iþgalinden çokönce kurulmuþtur. IrakKürtlerinin aðýr kayýplar, aðýrbedeller ödeyerek kazandýklarýbir oluþumdur. ABD'nin Irak'ý

iþgalinden sonra bu ÖzerkBölge durumunu biraz dahasaðlamlaþtýrmýþtýr.

Türkiyeli Kürtlerin IraklýKürtlerle birlikte davranmalarý-na karþý çýkan ve daima"Türkiyeli" bir çözüm arayançavuþ kafalý solcular Kürtlerinbölünmüþ bir ulus olduðunu dakabul etmiyorlar. Ýran'da,Irak'ta, Suriye'de ve Türkiye'deyaþayan Kürtler ayný ulusun,ayný halkýn unsurlarýdýr.

Bugün Türkiyeli devrimcileriçin Kürt sorununda çözümüdesteklemek en önde gelen

görevlerden birisidir.Sosyalistler daima Türk þov-

enizmine karþý mücadele eder-ler. Þimdi sosyal þovenizme,yani sol saflarda çavuþ kafalýsosyalistlerin öne çýkardýðý þov-enizme karþý mücadele dahaönemli hale geldi.

En baþta söyledik, saflar dahanet. Bir tarafta savaþtan, zulüm-den yana olanlar var. Baþlarýnýkuma gömerek Kürt gerçeðinigörmemeye çalýþanlar var.Þimdi onlara sol gevezelikledestek olanlar eklendi.

Saflar þimdi daha belirgin.Dün Hrant'a, Orhan Pamuk'asaldýranlar bugün eski faþistideologlardan Yusuf Akçura'yý"öðretici buluyor"lar.

Kemalizmi savunmak için heralanda mücadele ediyorlar. Birdizi darbe ile ilgili bilgileri artýk5 yaþýndaki çocuklar bile biliyorama çavuþ kafalýlar "darbetehlikesi yok" diyorlar.

Ergenekon davalarýnda ortayaçýkan pislik artýk üstü kapatýla-maz hale geldi. Çavuþ kafalýlarErgenekon Davasý'na halaAKP'nin psikolojik oyunu diy-orlar. Ergenekon Davasý'nýinkar edebilmek için AKP dekendi polis devletini kuruyordiyorlar. Yani eski polis devleti-ni yensine tercih ediyorlar amabir an için bile olsa eskisininyýkýlmasýna omuz verelim,böylece yenisinin kurulmasýnakarþý çýkalým demek gelmiyor.

Þimdi de Kürt sorunundaçözüme karþýlar. Üstelik saðasola çamur atarak bunu yapýy-orlar. Darbeye karþý çýkanlara,Ergenekon soruþturmasýnýdestekleyenlere, Kürt hareke-tine, önderliðine akýllarýnagelen her biçimde çamur atýyor-lar.

Dünya komünist hareketininulusal sorundaki en önemlitutumu olan "uluslarýn kendikaderlerini tayin hakký" çavuþkafalýlar için artýk eskimiþtir.Artýk uluslar kendi kaderlerinitayin etmemelidir. Hiç birezilen ulus ayrýlma hakkýnasahip deðildir. Bu nedenleçözümün Türkiyeli olmasýnýistiyorlar.

Türk sosyal þovenleri Türksolu içinde çok küçük bir azýn-lýk. Buna raðmen onlarý sürekliolarak teþhir etmek gerekir.

Teþhir etmek gerekir çünküsosyal þovenler kopardýklarýyaygara ile kafalarý karýþtýrýyor-lar. Solun Kürt sorunundakitutumunun Türk milliyetçiliðiolduðunu yaymaya çalýþýyorlar.Ýþçi Partisi'nin, Türk Solu'nunhattýna destek veriyorlar. Sadevatandaþýn, iþçi ve emekçininbilincini çarpýtýyorlar.

Doðan Tarkan

sayý: 372 sosyalist iþçi 3

Eþitlik, kardeþlik, Kürt halkýna özgürlük!

SSoossyyaalliissttlleerr ddaaiimmaa TTüürrkk þþoovveenniizzmmiinnee kkaarrþþýý mmüüccaaddeellee eeddeerrlleerr.. ÞÞiimmddiissoossyyaall þþoovveenniizzmmee,, yyaannii ssooll ssaaffllaarrddaa ççaavvuuþþ kkaaffaallýý ssoossyyaalliissttlleerriinn öönneeççýýkkaarrddýýððýý þþoovveenniizzmmee kkaarrþþýý mmüüccaaddeellee ddaahhaa öönneemmllii hhaallee ggeellddii..EEnn bbaaþþttaa ssööyylleeddiikk,, ssaaffllaarr ddaahhaa nneett.. BBiirr ttaarraaffttaa ssaavvaaþþttaann,, zzuullüümmddeennyyaannaa oollaannllaarr vvaarr.. BBaaþþllaarrýýnnýý kkuummaa ggöömmeerreekk KKüürrtt ggeerrççeeððiinnii ggöörrmmeemmeeyyeeççaallýýþþaannllaarr vvaarr.. ÞÞiimmddii oonnllaarraa ssooll ggeevveezzeelliikkllee ddeesstteekk oollaannllaarr eekklleennddii..

Page 4: Sosyalist İşçi 372

4 sosyalist iþçi sayý: 372

"ABD ile Fethullah'a yeþil ýþýk"

E, çüþ ama! Bu kadarýna da pes artýk!Bu BirGün gazetesi hangi örgütün gazetesidir,

bilmem. Anladýðým kadarýyla sol bir gazete olduðudüþünülüyormuþ. Bu gazeteyi ve arkasýndaki örgütükim niye solcu zannediyor, anlamak zor.

Abdullah Öcalan avukatlarý aracýlýðýyla þöyledemiþ: "Yeni bir süreç baþladý. Herkes, her þey tepe-den týrnaða deðiþecek. Kürtler devletin varlýðýnýtanýyacak, kabul edecek. Devlet de Kürtlerindemokratik ulus olma hakkýný kabul edecek.Demokratik bir toplum inþa edilecek bu dönemde.1920'lerde yapýlmasý gereken þimdi yapýlacak.1920'lerde baþlanan iþi þimdi tamamlayacaðýz. Ozaman Cumhuriyet kuruldu þimdi demokratikleþtir-ilecek... AKP de fazla bekleyemez. Yeni yýlý bilebekleyemezler. Eylül'den sonra belli olur, birkaç ayakadar hatta bir iki ay sonra AKP'nin gerçek niyeti,gidebileceði yer belli olur. Samimi olup olmadýklarýnetleþir."

Barýþa hiç bu kadar yakýn olmamýþtýk. On binlerceinsanýn hayatýna mal olan savaþýn sona ermesi içinAKP hükümeti çok ciddi adýmlar atýyor. Kürthareketinin önde gelen isimleri bu adýmlara karþýlýkveriyor. Bir yandan toplumu alýþtýrmak içindemeçler verilir, toplantýlar yapýlýr, yasalar deðiþtir-ilirken, bir yandan da, kuþkusuz, perde arkasýndaciddi görüþmeler sürüyor.

Bütün Türkiye heyecan ve umut içinde süreci izli-yor.

Öcalan da bu konuþmasýyla sürece katkýdabulunuyor. Solcu bir gazetenin, barýþ sürecine destekvermek isteyen bir gazetenin konuþmayla ilgilihabere nasýl manþet atmasý gerekir? "Demokratik birtoplum inþa edilecek" olabilir örneðin. Veya"Demokratik ulus olma hakký kabul edilecek".

BirGün nasýl manþet atmýþ? "Öcalan'dan ABD ileFethullah'a yeþil ýþýk".

Manþette hata olmuþ diyelim. Ama hayýr, diyemi-yoruz. Çünkü manþetin altýndaki spot þöyle:"'Öcalan, Fethullah Gülen ile ABD'ye de zeytin dalýuzattý". Ara baþlýklardan biri de þöyle: "Gülen'e yeþilýþýk!"

Haber Kürt meselesi hakkýnda deðil de, FethullahGülen hakkýnda sanki.

Amaç nedir? BirGün gazetesi niye böyle bir manþetatýyor?

Çünkü gazetenin arkasýndaki örgütün tek bir siyasihattý var. Barýþ süreciyle ilgilenmiyor, darbecilerleilgilenmiyor, Ergenekon davasýyla ilgilenmiyor,Ermeni meselesiyle ilgilenmiyor, demokratik-leþmeyle ilgilenmiyor. Tek bir sorunu var: Þeriattehlikesi! Onlar bunu "gericilik" diye ifade ediyor,ama aslýnda kastettikleri bu.

Þeriat tehlikesi AKP hükümetinden veFethullahçýlardan kaynaklandýðýna göre, hükümetinyaptýðý her þeyi ve Fethullah Gülen'e küfür etmeyenherkesi kötülemek gerekir.

Barýþ sürecinin Türk tarafýný AKP yürüttüðünegöre, barýþa destek vermemek gerekir. Verirsek, þeri-atçýlarýn ekmeðine yað sürmüþ oluruz.

AKP ile görüþen Kürt tarafýnda temel unsur PKKolduðuna göre, AKP'nin ekmeðine yað sürdükleriiçin onlarý da karalamak, Amerikancýlýk veFethullahçýlýkla suçlamak gerekir.

Barýþmýþ, demokratikleþmeymiþ, kim takar! Mühimolan þeriatçýlýðý engellemek!

Yirmi küsur yýldýr mücadele veren bir halkýn önderve simge olarak gördüðü kiþiye hakaret etmek mi?Ne önemi var? Mühim olan Fethullahçýlarý engelle-mek!

Ýslam düþmanlýðýný da, Kemalizm'i de, TKPBirGün'ün arkasýndaki örgütten çok daha iyibeceriyor. Flört edip duruyorlar zaten, bir an evvelbirleþseler ne iyi olacak.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Kamu Emekçileri SendikalarýKonfederasyonu (KESK) toplusözleþme ve grev hakký içinAnkara'ya yürüdü. Yürüyüþün Ýstan-bul kolu, 13 Aðustos Perþembe günüKadýköy Altýyol'da yapýlan basýnaçýklamasýnýn ardýndan yola çýktý.DSÝP üyelerinin de katýldýðý basýnaçýklamasýnda konuþan KESK GenelBaþkaný Sami Evren, yapýlan toplugörüþmeleri ilkokul müsameresinebenzeterek, "Bu müsamerede figüranolmayacaðýz" dedi. OtobüslerleGebze'ye geçen kamu emekçilerineburada polis saldýrdý. Gebze'deyürüyüþ ve basýn açýklamasý yapýl-masýna karþý çýkan Gebze EmniyetMüdürü Ali Þahinli; "Burasý Gebze,burasý benden sorulur burada siziyürütmeyeceðiz" dedi. Görüþmeler

devam ederken gaz bombasý vecoplarla yapýlan saldýrýda, Eðitim-Sen Genel Baþkaný ZübeydeKýlýç'ýnda içlerinde bulunduðu altýKESK'li yaralandý.

15 Aðustos'da Ankara'ya ulaþankamu emekçileri Baþbakanlýk önüneyürüdüler. Burada polisin barikatkurmasýnýn ardýndan KESK heyetiBaþbakanlýk'a giderken KESK üyeleriise Güvenpark'da bekleyiþe geçtiler.Toplu görüþmede ilk gündem olarakTÝS ve grev hakkýný öneren KESKheyeti, bu gündemin kabuledilmemesi üzerine toplantýdanayrýlarak Baþbakanlýk önünde açýkla-ma yaptý. Toplu görüþme masasýnýnmeþru olmadýðýný ifade eden KESKGenel Baþkaný Sami Evren "8 yýldýryapmýþ olduðumuz görüþmelerin

hiçbirisinde mali konularla ilgili birkazaným saðlanýlmamýþtýr. Zam oranýbellidir, %5,5'dir. Dolayýsýyla siz neyigörüþeceksiniz burada. Eðer son otu-rumda TÝS görüþülmezse, sonbahar-da bütün emekçilerinin birliktegrevini örgütleyeceðiz" dedi. Sadecekamu çalýþanlarýnýn maðdurolmadýðýný, kadýnlarýn da,emeklilerin de küçük üreticilerin demaðdur olduðunu, iþsizlerinsayýsýnýn 6,5 milyon olduðunu ifadeederek bütün maðdurlarýn birleþikmücadelesini ilan edeceklerini vur-guladý. KESK'in masadan çek-ilmesinin ardýndan Memur-Sen veKamu-Sen ile devam eden toplugörüþmelerde birinci tur görüþmelersona ererken, ikinci tur görüþmeler19 Aðustos'ta yapýlacak.

KESK, TÝS için Ankara'ya yürüdü

Petrol-Ýþ sendikasý üyesiTürkiye Petrolleri Anonimortaklýðý iþçileri 17Aðustos 2009 Pazartesigünü mesai birimindensonra iþyerlerini terketmeme kararý aldýlar.

Petrol-Ýþ'in Batman,Adýyaman, Ankara veTrakya þubelerindeörgütlü TPAO iþçilerininkamu toplu iþsözleþmelerinin sonuç-landýrýlmamasý nedeniylebaþladýklarý eylemin ne

kadar süreceði isegeliþmelere baðlý olacak.Ýþçiler; hükümetin, Kamu-Ýþ sendikasýnýn ve TPAOyönetiminin toplusözleþmelere iliþkin tutu-munu protesto edecek.

Petrol-Ýþ Sendikasý’ndanyapýlan açýklamaya göre;iþyerindeki sorunlarýntemelini ücret dengesizlik-leri ve düþük ücretler oluþ-turuyor. Bu sorunlarýnnedeninin IMF politikalarýolduðunun belirtildiði

açýklamada ücretskalalarýnýn yenidendüzenlenmesi ve iþe giriþücretlerinin arttýrýlmasýtalep ediliyor.

Ýþyerinin grev kapsamýn-da olmasýnýn, iþçilerinmücadelesini engelleye-meyeceði vurgulanan açýk-lamada hükümetin, iþçi-lerin üretimden gelengücünü kullanmasýnýnönüne geçemeyeceði ifadeedildi.

TPAO iþçileri iþyerlerini terk etmiyor

ETÝ'de 2000iþçi greve çýktý

ETÝ Gýda Fabrikalarýndatoplu iþ sözleþmesigörüþmelerinin uyuþmazlýk-la sonuçlanmasýnýn ardýn-dan 13 Aðustos'ta baþlayangrev sürüyor.

Grevin baþlangýcýndaEskiþehir ETÝ fabrikasýönünde konuþma yapanTürk Gýda-Ýþ Genel Baþkanýve Türk-Ýþ Genel SekreteriMustafa Türkel, iþveren-lerin iþçilerin haklarýnýkorumak zorunda olduk-larýný söylemiþti.

ETÝ Gýda 15 Aðustos'tayerel basýna ilan vererekiþçilere %13 zam ve sosyalyardýmlarda %26'lýk birartýþ teklif ettiðini açýk-lamýþtý. Bunun üzerinebasýn toplantýsý yapanTürk-Ýþ Eskiþehir þubesi burakamlarýn yalan olduðunu,teklif edilen zammýn brüt%9,6 olduðunu, ayrýca iþy-erinde tam 7 ayrý kademeolduðunu ve iþçilerinsadece küçük bir kýsmýnýnsosyal haklarýn tamamýn-dan faydalanabildiðini açýk-ladý. Ýþçilerin her gün dörtsaat grev nöbeti tuttuðugrev yerini sendikalar vekitle örgütleri ziyaret ediy-or.

iþçileri DÝSK, Tez Koop-Ýþ,KESK, Harb-Ýþ ve Haber-Ýþziyaret etti.

Uluslararasý Af Örgütü Türkiye ÞubesiToplu Ýþ Sözleþme'sini bugün imzaladý.Uluslararasý Af Örgütü ofisinde gerçekleþenimza töreninde, Devrimci Ýþçi SendikalarýKonfederasyonu (DÝSK) Genel BaþkanýSüleyman Çelebi, Sosyal-Ýþ Genel BaþkanýAli Camcý ve Uluslararasý Af Örgütü YönetimKurulu Baþkan Yardýmcýsý Recep Kavuþ dahazýr bulundu.

DÝSK Genel Baþkaný SüleymanÇelebi, imzalanan TÝS'in sendika veDÝSK için son derece önemliolduðunu söyleyerek; "Mütevaziolmaya gerek yok! UAÖ'de imzalanTÝS'in bizler için ayrý bir anlamý var"dedi. UAÖ çalýþanlarýnýn birikim-lerinin öneminin altýný çizen Çelebi,"Bu çabalardan daha çokyaralanacaðýz" diyerek sözlerinisürdürdü. TÝS sonucunda kazanýlanmaddi haklar ve sosyal haklar kadar,

örgütlü olmanýn da ayrýca önem arz ettiðinivurguladý. Örgütlenme olmadan insan hak-larý savunuculuðunun eksik kalacaðýný, herþeyden önce TÝS ile temel bir düzenlemeyapýlmýþ olduðunu ve hem insan haklarýörgütlerinde hem de diðer sivil toplumörgütler, örgütlenmenin son derece önemliolduðunu belirtti.

UUlluussllaarraarraassýý AAff ÖÖrrggüüttüü TTÝÝSS iimmzzaallaaddýý

Page 5: Sosyalist İşçi 372

sayý: 372 sosyalist iþçi 5

GAZZE’DE HAMAS - EL KAÝDE ÇATIÞTI

ÝÝþþggaall hheerrþþeeyyii ççüürrüüttüürr

Filistin'de El Fetih'in 20 yýl aradan sonra gerçek-leþtirdiði kongrenin yankýlarý sürerken, Filistinliörgütler arasýndaki çatýþmalar da þiddetlenmeye

baþladý. Geçen hafta Gazze Þeridi'nin denetiminielinde bulunduran Hamas ile radikal Ýslami örgütCünd ü Ensarullah arasýnda yaþananlar Gazze'dekidurumun bir özeti gibi.

Gazze'de ki çatýþmalar, Cünd ü Ensarullah'ýn, Refahkentinde 100 silahlý militanýyla birlikte Bin TayniyyeCamii'nde, Hamas'ýn kontrolünde bulunan GazzeÞeridi'ni 'Ýslami Emirlik' ilan etmesinin ardýndanHamas güçlerinin camiyi kuþatmasýyla son buldu.

Filistin Saðlýk Bakanlýðý Gazze yetkilisi Dr. MuayaHassanain, çatýþmada biri 11 yaþýnda çocuk, 6'sý polis22 kiþinin öldüðünü, 150 kiþinin de yaralandýðýnýsöylerken, Hamas Ýçiþleri Bakaný Ýhab Hüseyin, ölen-ler arasýnda Cünd ü Ensarullah lideri Abdul LatifMusa ile yardýmcýsýnýn da bulunduðunu açýkladý.

El Kaide'ye yakýn olduðu ileri sürülen Cünd üEnsarullah örgütü Hamas'ý liberal olmakla suçla-yarak, sýký Þeriat yasalarýnýn uygulanmasýný savunuy-or. Örgüt il kez Haziran ayýnda Gazze'de bir Ýsrailkontrol noktasýna düzenlediði baþarýsýz bir eylemlegündeme gelmiþti. Cünd ü Ensarullah örgütünün kaçüyesinin olduðu bilinmiyor.

El Fetih ve Filistin Kurtuluþ Örgütü'nü (FKÖ)"terörist" ilan ederek Hamas'ýn süreç içinde büyümesiiçin gerekli koþullarý saðlayan Ýsrail'in yeni "teröristi"Hamas'ýn da muhtemel "liberaller" kervanýna katýlýmýböylece gerçekleþti.

Bu arada, El Fetih Beytüllahim'de, 20 yýl aradansonra kongresini gerçekleþtirdi. Ýlk kez Filistintopraklarýnda, yapýlan kongre ile Merkez Komitesi veDevrim Konseyi üyeleri yeniden belirlendi. Filistinbaþkanlýk ve parlamento seçimlerinin öncesindegerçekleþen kongre ile El Fetih, yoz ve çürümüþolduðuna dair genel kanýyý daðýtmaya çalýþýyor.

Ýsrail'deyse bu aralar, Türkiye'nin güneydoðsunusatýn alarak burayý Ýsrail'e katmaya niyetli Yahudilerhiikayesinin Arap versiyonu yaþanýyor. Ýsrail'in nüfusyoðunluðunun düþük olduðu kuzeydeki Galile vegüneydeki Negev Çölü etrafýndaki tarýma uygunbölgeden onlarca hektar arazinin Körfez ülkelerindeyaþayan Araplar'a satýldðý bu ara Ýsrail medyasýnýnleziz haberlerinden. Ýsrail'deki bazý tarým arazilerininyüklü paralar karþýlýðýnda Körfez sermayesinesatýþýnýn engellenememesi gerçeði bir yana,Siyonistler'in caný sýkkýn; vatan elden gidiyor..Ýsrailliler þimdi, Körfez sermayesinin bu yeni giriþi-minden tedirgin. Ancak "ekonomik kriz, topraksahiplerini de zora sokmuþ".

Ýþgal her yaný çürütmeye devam ediyor. Militarizmve milliyetçilik bir kez daha çözüm deðil…

AAvvii HHaalliigguuaa

NÜKLEER SANTRAL ÇALIÞANLARINA URANYUMÝsrail'in nükleer santrali Dimona'da görevli bazý çalýþanlara,deneysel amaçlý "uranyum" verildiði ortaya çýktý.Haaretzgazetesinin verdiði habere göre, Dimona'nýn eski bir çalýþaný, 4 aykadar önce Ber Þeva'daki mahkemeye dava açarak, Dimona'nýnbazý çalýþanlarýnýn 1998 yýlýnda denek olarak kullanýldýðýný söyle-di. Dava dilekçesinde, deneyin bir bilim dergisinde de yayým-landýðý ayrýntýsýna yer veriliyor.

Honduras’ta halk darbeciyitekme tokat dövdüTürkiye'de darbe planlayan gen-

erallerin yargýlanýp yargýlan-mayacaðý tartýþýlýrken

Honduras'ta halk darbeye karþý kitle-sel bir þekilde sokaða çýktý.

Orta Amerika ülkesi Honduras'da28 Haziran günü gerçekleþen dar-benin üzerinden yaklaþýk 50 güngeçti. Seçilmiþ baþkanýn devrilmesinekarþý gösteriler 50 gündür devamediyor.

Devlet Baþkaný Manuel Zaleya'nýnrefanduma gitme kararý almasý ve bukararýn Anayasa Mahkemesi yasadýþýilan edilmesi, bu küçük ülkede fitilinateþlenmesine sebep oldu.

Zeleya, referandum sabahý ordutarafýndan sýnýr dýþý edildi ve yerineRoberto Micheletti getirildi. Bu dar-benin ardýndan Honduras halkýsokaklara döküldü ancak devlet tele-vizyonu ve resmi haber ajansýprotestolara dair haber vermiyor.

Darbe dünya kamuoyundan iste-diði desteði bulma konusunda birhayli baþarýsýz oldu.

Ýlk aþamada yeni devlet baþkanýnýhiç bir devlet resmi olarak taný-mazken, Nikaragua devlet baþkanýDaniel Ortega, Honduras sýnýrýnýkapattýðýný açýkladý.

Güney Amerika ülkeleri baþtaolmak üzere Avrupa Birliði üyeülkeleri de Honduras'da bulunankonsolosluklarýný kapatma kararýaldýlar ve diplomatlarýný geriçaðýrdýlar.

Honduras'tan gelen son görüntülerise ülkenin baþkenti Tegucigalpa'dangelen protesto gösterisi oldu. MeclisBaþkan Yardýmcýsý RamonVelasquez, meclis önünde yapýlanprotesto gösterisi sýrasýnda halkýnarasýnda kaldý. Velasquez linçedilmekten zor kurtuldu.

ÝÝllkkeerr KKaarraayyýýllaann

Özgür sendikamýzý savunmak için,11 Aðustos Salý günü yapacaðýmýzgenel grevin arifesinde sizindayanýþmanýza ihtiyaç duyuyoruz.Sendikamýz, 1957'den beri ülkedekiilk baðýmsýz sendika olma özelliðinitaþýyor.

2007'de, iþ koþullarýmýzýn iyileþtir-ilmesi talebiyle yýl boyunca sürenve zafer elde ettiðimiz bir grevlesonlanan protestolar düzenledik. Busüreçte, devletin kontrolündekiGenel Banka, Sigorta ve FinansÇalýþanlarý Sendikasý bize ihanet ettive yaptýklarýmýzý desteklemedi. Bunedenle bizi temsil etmesi içinbaðýmsýz bir sendika kurmaya kararverdik.

Muzaffer grevimizin yýldönümüolan 20 Aralýk 2008'de, Mýsýr'daki55.000 vergi toplama görevlisinden

en az 35.000'inin desteðini kazanansendikamýzý kurduk.

Sendikamýz, halk desteðininsayesinde yasallýk kazandý. Devletinbuna karþýlýk gösterdiði baský isehýzlýca geldi; Ýdari cezalar, cadý avý,fiziksel saldýrýlar ve tutuklamatehditleri.

Sonunda, baðýmsýz sendika ileFinans Bakaný arasýnda öncedenplanlanmýþ ve üzerinde uzlaþýlmýþsosyal güvenlik yardýmý ihaneteuðradý.

Finans Bakaný anlaþmayý yýrtýpatttý, bakanlýk kararnamesini düzelt-ti ve devlet memurlarýna rahat biremeklilik saðlayacak olan sosyalgüvenlik yardýmýný, 1974'den berikanýmýzdan ve terimizden birasalak gibi faydalanan devletdestekli Genel Sendika'ya vermeye

karar verdi. Bundan dolayý, 11 Aðustos Salý

günü, tüm ülkede,Gayrimenkulvergi müdürlüðünün tüm büro-larýnda ve müdürlüklerinde,Kahire'de ve ona baðlý bölgelerde,sosyal güvenlik yardýmýnýn verilme-si, barýþçýl örgütlenme çabalarýmýzayapýlan saldýrýlarýn durdurulmasý,çalýþma þartlarýmýzda iyileþme,teþviklerde ve izinlerde eþitlik talep-leriyle greve baþlýyoruz.

Bu saldýrýlar altýnda, dayanýþ-manýza acilen ihtiyacýmýz var.Destek mesajlarýnýzý lü[email protected] adresinegönderin.

RREETTAA UUNNÝÝOONN(Türkiye’deki Büro Emekçileri

Sendikasý’nýn (BES) Mýsýr’dakimuadili)

ENTERNASYONAL DAYANIÞMA

Uluslararasý sendikal hareketlerdeki yoldaþlarýmýza;

Page 6: Sosyalist İşçi 372

6 sosyalist iþçi sayý: 372

11940 yýlýnýn 20 Aðustosgününde Stalinist Rusya'nýngizli servisi NKVD ajaný Ramon

Mercader, Leon Troçki'yi sürgündebulunduðu Meksika'daki evinde birbuz baltasýyla öldürdü. 1929'daRusya'dan Stalin'in emriyle sürgünedilmiþti. 1917 Ekim Devrimi'ninkazanýmlarýný korumak isteyenyoldaþlarýnýn çoðu toplama kamp-larýnda, açlýk grevlerinde ya da infa-zlar sonucu yaþamýný yitirmiþti.Stalin'in cesareti Troçki'yi diðerlerigibi oracýkta öldürmeye ya da hapsetýkmaya yetmemiþti. Ondan diðerlerigibi sahte bir itiraf alamayacaðýný dabiliyordu.

Sürgüne gönderildikten 11 yýl sonrabir istihbaratçýnýn darbeleriyleöldürülen kiþi 1905 ve 1917 yýlýndadevrimin merkezi olan Petersbug'daSovyetlerin baþkaný, Lenin'le birlikteEkim Devrimi'nin lideri, KýzýlOrdu'nun kurucusu ve iç savaþzaferinin mimarý, enternasyonalistdevrimci Leon Troçki'ydi.

BBiirr ddeevvrriimmccii1879 yýlýnda doðan Troçki Yahudi

bir çiftçi ailesinin çocuðuydu. Aynýgünlerde 'Rus marksizminin babasý'olarak tanýnan Plehanov, Narodnikharketten koparak Marksist oluyorve propaganda faaliyetine baþlýyor-du.

'Otokratik polis devleti' olan zalimÇarlýk'a karþý muhalefet eden anaakým olan Narodnikler, Çar'a suikastdüzenliyor, devlet görevlilerinedönük benzer saldýrýlarda bulunuy-ordu. Devrimci sýnýf olarak gördük-leri köylülerin bu eylemler sonucuÇarlýk'ýn yenilebilir olduðunu gör-erek ayaklanacaklarýný ve kolektifmülkiyete geçeceklerini düþünüyor-lardý. Çoðu bu yanlýþ perspektifiidam edilerek ve uzun sürgün yýl-larýnda bitirilerek ödedi. AncakTroçki’nin yaþama gözlerini açtýðýdönemi izleyen on yýl sonra Lenin'inde aralarýnda olduðu yeni bir devrim-ci kuþak ortaya çýkacaktý.

Troçki genç bir adamken kalabalýkbir Marksist grup içindeki tekMarksist olan AlexandraSokolovskaya aracýlýðýyla marksizmibenimsedi. Bu karma grubun gazete-si olan ve 200 adet basýlýp daðýtýlanNashe Delo'ya yazýlar yazmak ilkdevrimci iþi oldu. Bir avuçtular vekocaman Çarlýk devletini yýkacak-lardý! Ama bu tarihten 8 yýl sonra1905 Devrimi, ondan sonrada 1917Devrimi olacaktý.

Troçki'nin hayatý bu tarihle,sürgünde olduðu yýllarda dünyanýnbirçok ülkesinde katýldýðý mücadele-lerle özdeþtir. Devrimci bir sýnýfýnayaða kalktýðý yýllar devrimci olduðugibi, o sýnýfýn yenilgisiyle birlikteonun kaderi de çizilmiþti. 1894-1940yýllarý arasýnda yazýlarý, eylemleri,düþünceleri, konuþmalarý,savaþçýlýðýyla bir devrimci olarakyaþadý. Öldürülmesinin, oðlunun,kýzýnýn, akrabalarýnýn katledilmesininnedeni tam da buydu.

SSüürreekkllii ddeevvrriimmTroçki'nin Marksizm'e ilk büyük

katkýsý sürekli devrim teorisidir. 1905Devrimi yenildikten sonra kapatýldýðýhücrede Sonuçlar ve Olasýlýklar'ýyazdý. Amacý 1905 Devrimi’nin veyenilgisinin derslerini çýkartmaktý.Bu akademik bir çaba deðildi.Devrimin kalbi olan Petersburg

Sovyeti'nin Baþkaný olarak oradatutuluyordu. Hem devrimin dersleriniçýkartmak, hem de Çarlýk'a karþýSovyet'in savunulmasý için yazdý.Ortaya çýkansa tüm bunlardanfazlasýydý. Sonuçlar ve Olasýlýklar,Karl Marks'ýn Fransýz Devrimi üzeri-ne yazdýklarýyla kýyaslanabilecekderinlikte bir çalýþmaydý. Marks'ýn1848 Devrimleri'ne yönelik 'savaþsloganýmýz sürekli devrim olmalýdýr'sözüyle ifade ettiði devrim teorisini,1905'in deneyimi üzerinden geliþtir-miþti.

Troçki þunu anlatýyordu: Batý'nýngeçtiði yoldan geçmemiþ, sanayisi veiþçi sýnýfý geliþmemiþ, burjuvazininbir devrimle iktidarý almadýðý ülke-lerde gerçekleþen devrime iþçi sýnýfýönderlik edebilir. Yoksul köylülerindesteðini kazanan iþçi sýnýfý, ikti-darýný burjuvaziyle paylaþmayý red-dedecek ve kendi yolunda yürüye-cektir. Demokratik, sanki sosyalistgözükmeyen nedenlere karþýbaþlayan devrim, sosyalist devrimeyönelik bir harekete dönüþereksüreklileþecektir. Sürekli devrim,kapitalizmi küresel olarak ortadan

kaldýrmadan özgür ve sýnýfsýz birtopluma varamayacak olan iþçileringerçekleþtireceði bir dünya devrim-ine de iþaret eder.

Rus devrimci hareketinde Troçki bugörüþlerle yapayalnýzdý. Günümüzünsosyal demokrasisinin atasý olanMenþevik Partisi, Rusya'da sosyalistbir devrim olasýlýðýný reddediyordu.Önce demokratik devrim yaþanmalýy-dý. Burjuvazi iktidara gelip, sanayiyigeliþtirmeli, kapitalizm öncesi sorun-larý ortadan kaldýrmalýydý. O günedek iþçilerin kendi iktidarlarýný kur-masý tarihe bir meydan okuma, birçýlgýnlýktý.

Devrimci parti Bolþevikler'in isekafasý karýþýktý. Stalin'in de aralarýn-da bulunan birçok Bolþevik devriminbir demokratik aþamada kalacaðýný,sosyalist aþamaya yýllar sonrageçilebileceðini düþünüyordu. Leninise Menþevikler'den kökten farklýolarak devrimde iþçi sýnýfýnýn öncürol oynamasý gerektiði ve kendi ikti-darýný kurmaya yönelmesi gerektiði-ni savunuyordu, ancak o da "iþçi veköylülüðün devrimci demokratik ikti-darý" diyor ve net bir slogan ileri sür-

müyordu. Ancak 1905 Devrimi'nindersleri Troçki'ye Rusya'da sýnýflarýnnasýl davranacaðýný çok iyi göster-miþti. 1917 Þubat ve Ekim Devrimleriise Troçki'nin dediði gibi oldu. Lenin,Nisan Tezleri olarak anýlan ve 1917Nisan'ýn da iþçi sýnýfýna iktidarý bur-juvaziye teslim etmemesini veSovyetler aracýlýðýyla kendi iktidarýnýkurmasýný öneren tutumuylaTroçki'yle yan yana geldi. Devriminderslerinden ayný sonuçlara var-mýþlardý.

Bu birliktelik devrimde kritik bir roloynadý. Rusya'daki devrimcihareketin 1903'teki bölünmesindeTroçki Menþevikler'den yana tutumalmýþ, ancak kýsa bir süre onlarla daanlaþamayarak her iki gruba eþitmesafede durmayý tercih etmiþti. Butercih 1917'de bozuldu. SovyetBaþkaný Troçki 1917'nin ortasýndaBolþevik Partisi'ne üye oldu. Lenin"Troçki o günden beri en iyiBolþeviktir" diyecekti.

DDeevvrriimmiinn ssaavvuunnuullmmaassýýLenin ve Troçki'ye göre Rusya'da

gerçekleþen devrim bir dünya devri-

minin baþlangýcýydý. OnlaraRusya'daki iþçi iktidarý geliþmekteolan bir ya da birkaç ülkede gerçek-leþecek sosyalist devrimlere gelenekadar direnmeliydi. Rusya'da iþçiiktidarýný korumak, dünya iþçilerineve ezilenlerine kapitalizme karþý biryol göstererek sistemin istikrasý-zlýðýný devam ettirecekti.

Onlar esas olarak Almanya'dandevrim bekliyordu. Alman iþçisýnýfýnýn devrimci kesimleri 1919'daayaklandý. Lenin ve Troçki'ninyoldaþlarý Karl Liebknect ve RosaLuksemburg ayaklanma bastýrýlýrkenpolis birliklerinin dipçik darbeleriylekatledildi. Ayný yýl Rusya'da Çarlýk'ageri dönüþ için eski rejimin subay-larýnýn kurduðu Beyaz Ordu, 13emperyalist ülkenin tam desteðinialarak Sovyet iktidarýna karþý savaþýbaþlattý.

Devrimden hemen sonra Troçki'ningörevi 1. Dünya Savaþý'ný bitirmekiçin Almanya ile görüþmelere devrim-ci iktidarý temsilen katýlmaktý. Troçki,trenden indiði zaman garda onubekleyen Alman devleti askeriheyetine deðil, erlere ve oradakiiþçilere gitmiþ , Alman iþçilerle Rusiþçilerin kardeþ olduklarýný, hep bir-likte devrim için mücadele etmelerigerektiðini söylemiþti. Ancakbürokrasiyi bir devrimci olarak küçükdüþüren diplomatlýðý Ýç Savaþ'labitti. Bolþevik Partisi, Lenin'in öneri-siyle onu Kýzýl Ordu'yu kurmak içingörevlendirmiþti. 1919’daPetersburg'dan trene binen Troçki1921'de Beyaz Ordularýn yenilgisinekadar Kýzýl Ordu'nun savunma hat-týnýn tamamýný dolaþarak Sovyet ikti-darýnýn askeri savunmasýný örgütledi.Ýç savaþ zaferinin mimarý oldu.

Ancak savaþýn sonuçlarý yýkýcýydý.Rus ekonomisi tamamen çöktü.Büyük þehirlerde üretim açlýktandurdu ve þehirlerden köylere kitleselgöçler oldu. Toprak sahibi köylülerfazla ürünlerini vermek istemiyordu.Direniþe geçtiler ve iþçi sýnýfýyla yol-larý ayrýldý. Ýþçi sýnýfýnýn geridekalanýyla demek doðru olur. Zatenbirkaç milyon iþçinin olduðuRusya'da devrime katýlan iþçilerinçoðu Ýç Savaþ'ta öldü. Kalanlar yadevlet görevlerini sürdür ya da köy-lerine döndü. Ayný þey parti içindegeçerliydi, Bolþevik Partisi üyelerininbüyük çoðunluðu cephede öldü.Devrimi savunmak için gönüllüolarak oraya gitmiþlerdi.

Yeni bir durum oluþmuþtu. Partitemelini, çýkarlarýný savunduðu sýnýfýyitirmiþti. Ýþçi sýnýfý deklase olmuþ,yani tamamen daðýlmýþtý. Sovyetlerve fabrika örgütlerinin içi boþalmýþtý.Parti ve devlet özdeþleþmiþti. Budurum karþý devrimin koþullarýnýhýzla oluþturdu.

Beklendiði gibi Çarlýk'tan ya daburjuvaziden gelen bir karþý-devrimdeðil, iþçi sýnýfýnýn ve partisinin için-den çýkan ama ona yabancýlaþan,ihanet eden ve aslýnda ayakta kalanÇarlýk bürokrasisinin kaynaþarakoluþturduðu yeni egemen sýnýf bunuyapacaktý.

Katlediliþinin 69. yýldönümünde

Troçki ve devrimci geleneði

HayatýmSürekli DevrimEkim DersleriÝhanete Uðrayan DevrimFaþizme Karþý MücadeleÝspanyol Devrimi (1931-1939)Onlarýn Ahlaký ve Bizim AhlakýmýzSürgün GünlüðüÇarpýtýlan Devrim

1905Lenin'den Sonra Üçüncü EnternasyonalKomintern Program Taslaðýnýn EleþtirisiÇin ÜzerineÝhanete Uðrayan DevrimRus Devriminin Tarihi I : Þubat Devrimi Çar-lýðýn Devrilmesi, YazarRus Devriminin Tarihi Cilt 2 Ekim Devrimi:Baþarýsýz Karþý Devrim Giriþimi

Rus Devriminin Tarihi Cilt 3 Ekim DevrimiSovyetlerin ZaferiStalinStalin'in Cinayetleri Kapitalizmin Can Çekiþmesi ve Dördüncü

Enternasyonal'in Görevleri "Geçiþ Programý"Emperyalist Savaþ ve Dünya Proleter DevrimiEdebiyat ve Devrim Terörizm ve KomünizmTTÜÜ

RRKK

ÇÇEE’’DD

EE TTRR

OOÇÇKK

ÝÝ

Page 7: Sosyalist İşçi 372

sayý: 372 sosyalist iþçi 7

1926 yýlýnda dünya sosyalisthareketi yeni bir teoriyle karþýlaþtý.Tek ülkede sosyalizm, Stalin'inicadýydý. Bu öyle bir icattý ki Stalinayný yýl ilk baskýsý yapýlanLeninizm'in Ýlkeleri adlý kitaptasosyalizmin ancak bir dünya devri-mi ile küresel çapta kurulabileceði-ni söylüyordu. O güne kadar tümMarksistler bu fikri savunmuþtu.Altý ay sonra Leninizmin Ýlkeleri'ninikinci baskýsýnda Marksist anlayýþterk edilmiþti.

Lenin, 1922'de ölmüþ, BolþevikPartisi ise zaten 1921'den itibarenkendi içinde kanatlara ve fraksiyon-lara ayrýlmýþtý. Buharin'in baþýnýçektiði köylülükle uzlaþmayý savu-nan sað kanat, Stalin liderliðindekidevleti ve parti aygýtýný elinde tutanmerkezi kanat ve 1917 EkimDevrimi'nin devam ettirilmesi vedünya devrimini savunan Troçki lid-erliðindeki devrimci kanat karþýkarþýyaydý.

TTeekk üüllkkeeddee ssoossyyaalliizzmm1917 Ekim Devrimi, dünyada

devrimci bir dalga baþlatmýþtý.1919'Macaristan ve birçok DoðuAvrupa ülkesinde Sovyetler (iþçikonseyleri) kurulmuþtu. Ýrlanda'daPaskalya ayaklanmasý gerçek-leþmiþti. 1921'de Ýtalya'daKonseyler kurulmuþtu. 1923'teAlman iþçi sýnýfý ikinci kez ayaklan-mýþtý. 1926'de Ýngiltere'de genelgrev gerçekleþmiþti. 1927'de Çin'deiþçiler Sovyetler kurarak ayaklan-mýþtý. Bu dalga 1936'da Ýspanya'daiþçilerin ve köylülerin devrimi ilesonlandý, ancak hiçbir devrimbaþarýya ulaþamamýþtý. Devrim, geribir köylü ülkesi olan Rusya'da, 2büyük savaþýn ardýndan ve iþçisýnýfý yok olmuþken tek bir ülkedekapalý kaldý.

Devlet aygýtýný elinde tutanbürokrasi zaten Kýzýl Orduaracýlýðýyla kendini çokgüçlendirmiþti. Parti tek sesli halegetirilmiþ, muhalefet dýþlanmýþtý.Devrimden sonra dünyadan birçokdevrimci parti ile birlikte kurulan 3.Enternasyonal (Dünya Partisi)Stalin ve bürokrasinin elinegeçmiþti. Tüm bu devrimci dalgaiçinde stalinist bürokrasi diðerkomünist partiler üzerindeki kon-trolü aracýlýðýyla neredeyse tümdevrimleri içerden dinamitledi. Tekülkede sosyalizm kurulabiliyorsa,diðer ülkedeki devrimlere ne gerekvardý ki, önemli olan Rusya'dadevletin ve onu elinde bulunduran-larýn güçlenmesiydi.

Troçki bunlara sessiz kalamazdý.Çarlýk mahkemelerinde Sovyet ikti-darý ve devrimi savunduðu gibi stal-inizme ve partinin sað kanadýnakarþý iþçi sýnýfýnýn uluslar arasýçýkarlarýnýn sözcüsü oldu. Troçki'yegöre tek ülkede sosyalizm 'gericibir ütopyadýr.' Dünya çapýnda birsistem olan kapitalizmden dahaileri bir toplumu tek bir ülkede kur-maya çalýþmak barbarca sonuçlaryaratacaktý. Dünya devriminin red-dedilmesi ilk sonuçtu ve bu sonuçsayesinde 21. yüzyýlda hala kapital-izmde yaþýyoruz. Oysa baþka birtarih yaþanabilirdi.

Troçki ve Bolþevik Partisi'ningeriye kalan devrimci kadrolarýnýnoluþturduðu Sol Muhalefet, stalin-ist rejim tarafýndan yasaklandý.Toplantýlarý ve gösterileri daðýtýldý.Troçki, bütün enerjisini EkimDevrimi'nin kazanýmlarýný veBolþevik geleneði yaþatmaya har-cayacaktý.

Troçki'ye göre Rusya'da stalinistbürokrasinin iktidarý bir karþý-devrimdi. Ancak politik bir karþýdevrimdi bu. Devrimin toplumsaltemeli, üretim araçlarý üzerindekidevlet mülkiyeti ve planlý ekonomiduruyordu. Troçki'ye göre bu ikikazaným yozlaþsa ve gericileþse debile Sovyet Rusya'yý kapitalizmdensosyalizme geçiþte duraklatýlmýþ birtoplum olarak görüyordu. Bunu"yozlaþmýþ iþçi devleti" olarakadlandýrdý. Eðer Rusya'da iþçi sýnýfýyeniden ayaklanarak stalinistbürokrasiyi yýkarsa - ki ölümünedek buna inanmýþ ve bunun içinmücadele etmiþti - 1917'nin yolunadönmek kolay olacaktý. BürokrasiTroçki'ye göre bir sýnýf deðil tarihinözel bir anýnda, devrimi yapan sýnýfortadan kalkmýþken buraya çörek-lenen geçici bir oluþumdu.Kapitalizmin küresel krizi ayaklan-malarý baþlatacak ve mutlakadevrilecekti. Troçki bunlarýn yanýsýra Rusya iþçi sýnýfýnýn ekonomikve politik olarak mülksüzleþtirilme-sine dikkat çekti.

O Rusya politik bir devrim, dünya-da sosyalist bir devrim içinmücadele etti. Eleþtirisi Stalinistrejimin gerçek yüzünü ortaya koyduve bu eleþtiriyi paylaþanlarsayesinde 1917 Ekim Devrimi vegerçek Marksist gelenek ayaktakaldý. Ancak tarih Troçki'nin stalin-ist rejim hakkýndaki teorisini yanlýþçýkarttý. Rusya'da bürokrasi çökmekyerine iktidarýný saðlamlaþtýrmýþ,Doðu Avrupa'yý iþgal ederekdünyanýn üçte birini kontrol ederhale gelmiþti. Dünyada beklenen

devrimler gelmemiþ, ekonomisavaþtan sonra hýzlý büyüme döne-mine girmiþ, iþçi sýnýfýnýn çoðun-luðu sosyal demokrasiyi desteklerhale gelmiþti.

SSttaalliinniizzmmTroçki yanýlmýþtý. Rusya'da 1917

Ekim devrimi 1920'lerin ortalarýn-dan itibaren yenilmiþti. 1929'dayürürlüðe sokulan 1. Beþ YýllýkEkonomik planla birlikte Rusya'daneyin ne kadar üretileceðine, kiminne kadar tüketeceðine artýkbürokrasi karar veriyordu. Ýþçi sýnýfýmülksüzleþtirilmiþti, Yaygýn emeksömürüsü için iç pasaport uygula-masý baþlatýlmýþtý. Partiden baðým-sýz her türlü örgütlenme yasak-landý. Grevler yasaklandý. Ýdamcezasýna geri dönüldü. Orduda rüt-beler geri döndü. Ücretler arasýnda-ki eþitsizlik temel politika oldu.1936 yýlýnda Stalin'in emriylebaþlatýlan MoskovaDuruþmalarý'nýn baþlattýðý terör dal-gasý sonucu kiþi öldü. 7 etnik gruportadan kaldýrýldý. Diðer uluslarakarþý Ruslaþtýrma politikalarý uygu-landý. Dini gruplar, ibadet veinançlar yasaklandý. Toplama kam-plý, idam cezalý, insan ve iþçi hak-larýnýn olmadýðý, muhalefetin sis-tematik olarak imha edildiði burejim "yozlaþmýþ bir iþçi devleti"deðil derken yanýlmýþtý.

TTrrooççkkii''ddeenn ssoonnrraa ttrrooççkkiizzmm

Troçki'ye göre Stalinist bürokrasi,tarihin çarký karþýsýnda mutlakayenilecekti. Mülksüzleþtirdiði vebaský altýnda tuttuðu iþçi sýnýfý birgün patlayacaktý. Bu 1989'damümkün oldu. Doðu Avrupa iþçisýnýfý stalinizmi tarihin mezarlýðýnagömdü. 1991'de SSCB adlý stalinistdevlet yýkýldý. Ortaya saçýlanlar isefuhuþ, açlýk, alkolizm, þiddet, hýrsý-zlýk, ýrkçýlýktý. Oysa Stalin 1946'daRusya'da komünizme geçiþ aþa-masýna girildiðini söylemiþti.

Tony Cliff genç bir troçkist olarak2. Dünya Savaþý'nýn hemenertesinde Troçki'nin teorisini göz-den geçirmek gerektiðini fark etti.Doðu Avrupa'da bir devrim ya dakayda deðer bir ayaklanmaolmadan, Kýzýl Ordu iþgaliyleRusya'daki rejimin aynýlarý kurul-muþtu. Eðer her ikisi de iþçidevletiyse, bir iþçi devleti kurmakiçin devrime ve iþçi sýnýfýna ihtiyaçyoktu. Ya Marksist teori yanlýþtý yada hem Rusya hem de uydularýyozlaþmýþ birer iþçi devleti ya da

kapitalizmden daha ileri bir toplumolamazlardý. Tony Cliff, Marks'ýnkapitalizmin analizindeki yönteminialýp Rusya'ya uyguladý. Vardýðýsonuç Rusya'daki rejimin ayný batý-daki sermaye birikimi ve deðeryasasýyla yönetiliyor oluþuydu. Ýþçisýnýfý üretim araçlarý karþýsýndaBatý'daki gibi mülksüzdü. Devletmülkiyeti aracýlýðýyla zenginliðe elkoyan bürokrasiydi, planý da kendiihtiyaçlarýna dönük olarak oluþtur-muþlardý. Cliff, Rusya'daki rejimibürokratik devlet kapitalisti olduðukanýtladý.

Ancak diðer troçkistler bu gerçeðigörmezlikten geldi. Onlar Rusyagibi Doðu Avrupa, Çin, Küba gibidevletlerin "yozlaþmýþ iþçi devlet-leri" olarak gördüler. BöyleceTroçki düþüncesinin merkezi nok-tasý olan iþçi sýnýfýnýn devrimcirolünü yadsýdýlar. Troçki'nin lafzýnasahip çýkarken düþüncesinin özünükaçýrdýlar.

Troçki'ye göre sosyalizm, ancakaþaðýdan , iþçi sýnýfýnýn kendi eyle-mi ve örgütleriyle dayanabilirdi.Baþka hiçbir toplumsal güç iþçisýnýfýnýn devrimci rolünü oyna-mazdý. Kýzýl Ordu, gerillalar ya daparlamento gruplarýyla yeni birtoplum kurulamazdý.

Troçki'nin lafzýný sahiplenenOrtodoks troçkistler bu bakýþaçýsýyla çoðu zaman sekter pozisy-onlara savruldu ve bölünerek birbir-leriyle rakip bir çok fraksiyondoðurdu. Stalinist Doðu Blokuyýkýldýktan sonra ise giderek dahada etkisizleþtiler.

Cliff ve yoldaþlarý ise marksizm-den kopmak yerine Troçki'yieleþtirdiler ve düþüncesindeki özükavrayýp, yanlýþ tarafý bir kenarakoydular. Uluslarasý SosyalizmAkýmý, Marks, Engels, Lenin,Luksemburg, Troçki ve Gramscigibilerin geleneðini sürdürdür.Modern mkapitalizmi anlamayýbaþardý. 1989-1991'de sosyalizminya da iþçi devletlerinin yýkýldýðýnýsanýp karamsarlýða kapýlmadý.Antikapitalist hareketi ve küreselsavaþ karþýtýn hareketin inþacýsýoldu.

Tek bir troçkizm yok. Kendinitroçkist olarak adlandýran yapýlararasýnda bir ortaklýkta yok. DSÝP veSosyalist Ýþçi ile 4. Enternasyonalkökenli diðer troçkistler arasýndakifark 180 derecedir. Biz sekter vedogmatik deðiliz. lafazanlýk yap-mýyoruz, sosyalist alternatifi inþaediyoruz.

Volkan Akyýldýrým

Troçki'nin Marksizme yap-týðý en önemli katkýlarýnbaþýnda Marksist faþizmteorisini oluþturmasý gelir.

Rusya'dan sürgün edildiðiyýl ayný zamanda Almanyapolitik koþullarýn büyük birpolitik krize doðru yuvar-landýðý yýldýr. ABD'dekiBüyük Bunalým'ýn etkisiyleiþsizlik ve iflas dalgasý küre-sel ölçeðe yayýlarak bu kriziderinleþtirmiþti.

1920'lerin ortasýna kadarciddiye alýnmayan Hitler vearkadaþlarý 1923'te AlmanDevrimi'nin nihai yenil-gisinin ardýndan büyüyenkrize yanýt vererek güçlenmiþve seçimlerden kitlesel birparti olarak çýkmýþtý.

Öte yandan iþçi sýnýfý ikiörgüte bölünmüþtü. Sosyaldemokrat parti ile komünistpartinin gerek aldýðý oylarýntoplamý gerekse örgütlü gücüNazileri ezmeye yeterdi.Ancak sosyal demokrat lider-lik aktif bir mücadelede uzakdururken, komünist partisiasýl tehlikenin Naziler deðilsosyal demokratlar olduðunuileri sürdü. Alman soluHitler'e iktidarý adeta altýnbir tepsiyle sunuyordu.

Troçki, Almanya'daki sürecigün be gün izledi. Zaten 1923yýlýndaki ayaklanmaya katýl-mak için Rusya'daki görev-lerini býrakarak gizliceAlmanya'ya girmek istemiþti.Troçki bir çok analizindeAlman kapitalizmininAvrupa kapitalizmin kalbiolduðu tespitini yapmýþtý.Eðer sistem Avrupa'dayýkýlacaksa önce Almanya'dadüþmeliydi. Hem Nazileridurdurmak hem de bir iþçidevrimin önünü açmakmümkündü.

Troçki, faþizmi aþaðýdanyükselen bir kitle hareketiolarak görür. Umutsuz küçükburjuvalarýn, iþsizlerin,lumpenlerin peþine takýldýðýbu hareket ancak bir baþkakitle hareketiyle durdurabilir.Bu iþçi sýnýfý hareketidir.

Troçki, Alman komünistler-ine ýsrarla çaðrý yaptý. Eðersosyal demokrat ve komünistiþçilerin bir birleþik cephesikurulabilirse, bu cephe krizekarþý iþçilerin ortak taleplerietrafýnda harekete geçerseAlmanya'da faþizmin iktidarýönlenebilirdi.

Ancak onlar Troçki'yi deðilStalin'i dinlediler. Sonuç1933'te Nazilerin herhangi birdireniþle karþýlaþmadankendi diktatörlüklerini kur-masý oldu.

Ayný ihanet 1936 yýlýndaÝspanya'da gerçekleþecek,dünya devrimi nihai olarakyenilecekti.

Faþizmin ne olduðunukavramadan onu yenmekmümkün deðildir. Faþizmikavramak isteyenlere mutla-ka Troçki'ye baþvurmalýdýr.

Faþizme karþýmücadele

Stalinizmin devrimci eleþtirisi

Page 8: Sosyalist İşçi 372

8 sosyalist iþçi sayý: 372

ssoossyyaalliisstt iissccii Kardeþiz ama eþit koþullardakardeþiz

"Kürt açýlýmý" adý altýnda süren süreç hýzla geliþi-yor. Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay Diyarbakýr'da kitleörgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelip saatlersüren bir toplantý yaptý. Toplantýnýn ardýndan örgüttemsilcilerinin yaptýðý açýklamalar, Kürt halkýnýnçeþitli düzeylerde temsilcilerinin geliþmelerdenmemnuniyet duyduðunu gösteriyor.

Hükümet, iþçi sendikalarýnýn bazýlarýyla dagörüþmeler yaptý. Sendikalar da barýþ süreciningeliþmesinden yana bir tutum içinde.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ýn günlerdir meraklabeklenen "yol haritasý" konusunda da ilk iþaretlergelmeye baþladý. Kürt hareketi barýþ için hazýr-lanýyor. DTP Olaðanüstü Kongre sürecine girdi.

Açýk ki MGK toplantýsýnda, "Kürt açýlýmý" ele alý-nacak. Generallerin ne düþündüðünü de öðrenmiþolacaðýz. Baþka koþullarda olsa ve Kürt sorunundabugünkü tartýþmalarýn yüzde biri yapýlsa arkaarkaya yüz kere muhtýra verecek olan generallerinsuskunluðu, bir þaþkýnlýðýn ürünü deðil. Bususkunluðun iki nedeni var: birincisi, hükümettemsilcilerinin iddia ettiði gibi "Kürt açýlýmý"devletin çeþitli kademelerinde saðlanan muta-bakatla yürüyor. Türkiye'de egemen sýnýfýn da busürece onay verdiði görülüyor.

Ýkinci nedense, generaller suskun, çünkü konuþa-cak halleri yok! Ergenekon davasý, prestijlerinindibe vurmasýna neden oldu.

Bir yandan Kürt sorununda barýþçýl süreçgeliþirken, ayný zamanda bazý kesimlerin "kimlikpolitikasý" diyerek küçümsemeye çalýþtýðý bir dizibaþlýkta da geliþmeler yaþanýyor. Hükümetin enetkili isimleri azýnlýk temsilcileriyle görüþüp bukonuda da demokratikleþme yönünde sinyallerveriyor.

Giderek, sorunlarýn tümü, siyasal demokrasi üstbaþlýðý altýnda birleþiyor. Ergenekon davasý ve Kürtsorunu, Kürt özgürlük hareketi ve Ermenilerin,Rumlarýn özgürlüðü sorunlarý bir birine baðlanýyor.Bu süreç, ayný zamanda, kemalizmin her yanýylaçatýrdadýðý bir süreç. Irkçý yazarlarýyla nam salanHürriyet gazetesi, daða taþa "Ne mutlu Türk'ümdiyene" diye yazmanýn modasýnýn geçtiðini anlatýy-or. Bunun yerine önerdiði slogan, "Önce vatan!"sloganý da pek matah deðil, ama yaþadýðýmýzdeðiþim sürecinin ne kadar önemli olduðunu gös-teriyor.

Ezberlerin bozulduðu bu dönemde, sosyalistlereher zamankinden çok daha aðýr bir sorumlulukdüþüyor. Þimdi, barýþýn sesini sokakta daha güçlüçýkartma zamanýdýr. Sokakta, Kürt halkýnýn özgür-lüðü için daha etkili olmanýn zamanýdýr.

Varsýn, bazý solcular, Abdullah Öcalan'ýn açýkla-malarýna saðcýlýk, ABD ve Fettullah Gülen'le uzlaþ-ma desin. Varsýn, solcularýn bazý kesimleri, Kürtsorunu etrafýnda süren açýlýma "ABD'nin oyunu"desin. Varsýn bazý solcular, "Türkiyeli" bir açýlýmpeþinde koþup, önce PKK'nin silah býrakmasýgerektiðini savunsunlar. Hayatta en hakiki mürþidiMisak-ý Milli olanlar, artýk sað fikirleriyle yenidönemin de solun da dýþýna düþmüþlerdir.

Þimdi, gerçek sosyalizmin sesini yükseltmezamanýdýr. Gerçek sosyalistlerse, ABD'ye direnenIrak halkýnýn, Ýsrail'e direnen Filistin halkýnýn deðilde her daim Kürt hareketinin silah býrakmasýnýisteyecek kadar vatanýný seven solcularýn tersine,Kürt halkýnýn barýþ sürecinden elde edebileceði enbüyük siyasal kazanýmla çýkmasý için sokaktamücadele edenlerdir. Türkiye'de iþçi sýnýfýnýn,sadece barýþ sürecine olumlu bakmasýyla yetine-meyiz. Barýþ süreci, ayný zamanda iþçi sýnýfýnýnaktif desteðini almalýdýr. Barýþ sürecindeki hergeliþme, olumlu her adým, Türk ve Kürt emekçilerarasýndaki güveni artýracak, Türkiye'de ýrkçýlýða vemilliyetçi fikirlere karþý, iþçi sýnýfýnýn kendi haklarýiçin mücadelesinin önündeki en önemli engellerekarþý da bir adým olacaktýr.

Bu yüzden, Kürt halkýnýn ürettiði talepler ve yolharitasýndan baðýmsýz olarak, Kürt halkýnýn kendikaderini kendisinin belirlemesi için gereklikoþullarýn, yasal deðiþikliklerin saðlanmasý içinmücadele etmeliyiz.

Bu yüzden, Kürt liderliðinden gelen açýklamalar-dan baðýmsýz olarak, ama bu açýklamalarý dadestekleyerek, Kürt halkýnýn liderliðininkoþullarýnýn iyileþtirilmesi ve özgürlüðünü kazan-masý için de mücadele etmek zorundayýz.

Sokaðýn havasý barýþtan yana. Barýþýn sesinigüçlendirelim!

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g.tr Kitle Grevi ve

SendikalarRosa Lüksemburg

Sosyalist Ýþçi satýcýlarýndan isteyebilirsiniz

Türkiye Ýstatistik Kurumu tarafýn-dan yayýmlanan Mayýs ayýekonomik verilerine göre iþsizlik

düþtü. Ýþsizlik oraný Þubat ayýndayüzde 16.1'le rekor kýrmýþtý. Mart'tayüzde 15.8 olan iþsizlik Nisan'da yüzde14.9'a ve Mayýs'ta yüzde 13.6'ya gerile-di. Ancak bu iyi bir haber deðil. Ýþsizlikoraný aþaðý inse de TÜÝK'in verileri iþsi-zliðin kronikleþen yapýsýný ortayakoydu. Türkiye hala dünyada en fazlaiþsiz nüfusa sahip olan beþ ülkeden biri.

TTüürrkkiiyyee iiþþssiizzlliikkttee iillkk bbeeþþtteeDünyada en çok iþsizliðin olduðu ülke

yüzde 23.6 ile Güney Afrika. Bu ülkeyiyüzde 18.1'le Ýspanya, yüzde 16.3'leLetonya, yüzde 15.6 ile Estonya izliyor.Türkiye, dünyanýn en çok iþsizliðesahip beþinci ülkesi olarak listede yerinialdý.

Ýþsizlik oraný Ýrlanda'da yüzde 12.2,Slovakya'da yüzde 11.8, Kolombiya'dayüzde 11.4, Belçika'da yüzde 11.3,Polonya ve Þili'de yüzde 10.7. Avrupave ABD'de ise iþsizlik oranlarý yüzde10'a dayanmýþ durumda. Ýþsizlikoranýnýn en düþük olduðu ülkeleryüzde 2.4'le Tayland ve Ukrayna.

KKeennttlleerrddee iiþþssiizzlliikk 22 kkaatt ffaazzllaaMayýs ayýnda þehirlerdeki iþsizlik

oraný 5.4 puanlýk artýþla yüzde 16.5, kýr-

sal yerlerde ise 2.5 puanlýk artýþla yüzde7.8 oldu. Genç nüfusta iþsizlik oranýgeçen yýlýn ayný dönemine göre 8.3puan artarak yüzde 24.9 düzeyine yük-seldi. Her dört gençten biri iþsiz.

Mayýs döneminde istihdam edilenlerinyüzde 25.3'ü tarým, yüzde 18.6'sý sanayi,yüzde 6'sý inþaat, yüzde 50.1'i isehizmetler sektöründe yer aldý. Mayýs'taiþ aramayýp, çalýþmaya hazýr olanlarýnsayýsý yüzde 7.3 artýþla 1 milyon 944

bine yükselirken, iþ bulma ümidiolmayanlar yüzde 2.7 artarak 723 bineçýktý.

KKaayyýýttddýýþþýý iiþþssiizzlliikk yyüüzzddee 4444..66Kayýt dýþý istihdam edilenlerin oraný,

geçen ayný dönemine göre 0.6 puanartarak yüzde 44.6'ya yükseldi. Bu oranNisan ayýnda yüzde 42.7 düzeyinde idi. MMaayyýýss aayyýýnnddaakkii iiþþssiizzlleerr kkiimm??

Yüzde 71.9'u erkek nüfusYüzde 60.4'ü lise altý eðitimli Yüzde 26.1'i bir yýl ve daha uzun

süredir iþ arýyor Ýþsizler sýklýkla (yüzde 31.4) "eþ-

dost" vasýtasýyla iþ arýyor Yüzde 90.1'i (3 milyon 47 bin kiþi)

daha önce bir iþte çalýþmýþ Daha önce bir iþte çalýþmýþ olan iþsi-

zlerin yüzde 47,4'ü hizmetler, yüzde25.7'si sanayi, yüzde 16.8'i inþaat, yüzde7.6'sý tarým sektöründe çalýþmýþ, yüzde2.5'i ise 8 yýldan önce iþinden ayrýlmýþ

Ýþsizlerin yüzde 25.1'ini çalýþtýðý iþgeçici olup iþi sona erenler, yüzde25.4'ünü iþten çýkarýlanlar, yüzde14.2'sini kendi isteðiyle iþten ayrýlanlar,yüzde 9.8'ini iþyerini kapatan/iflasedenler, yüzde 7.2'sini ev iþleriylemeþgul olanlar, yüzde 8.2'sini öðren-imine devam eden veya yeni mezunolanlar, yüzde 10.1'ini diðer nedenleroluþturdu.

Cumhurbaþkaný AbdullahGül, iþçilerin düzenli olarakprim ödediði, iþverenin deayrýca ödeme yapmaktazorunlu kýlýndýðý ÝþsizlikFonu'nun dörtte üçünübütçeye devreden kanundeðiþikliðini onayladý.

Zaten bir çok engel yüzün-den fondan yararlanmaktazorlanan iþten çýkarýlanlarýn

güvencesi fiilen ortadankalktý.

Türk-Ýþ Genel BaþkanýMustafa Kumlu, Hak-ÝþGenel Baþkaný Salim Usluve DÝSK Genel BaþkanýSüleyman Çelebi imzasýylaCumhurbaþkaný AbdullahGül'e gönderilen mektupta5921 sayýlý Ýþsizlik SigortasýKanunu ile Sosyal Sigortalar

ve Genel Saðlýk SigortasýKanununda DeðiþiklikYapýlmasýna Dair Kanun'unTBMM'ye iade edilmesiistenmiþti. Ancak TOBB veTÜSÝAD'ýn istediði oldu.

Sendikalar ''Siyasi iktidarýnbir numaralý görevi, iþsizliðeyol açan politikalara sonvermek ve bu çarpýklýðýdüzeltmektir. Küresel

ekonomik kriz koþullarýndaiþsizliðin daha da artmasý veciddi sosyal bir sorunadönüþmesi ihtimali yadsý-namaz. Bu fondan genelbütçeye yatýrýmlar için kay-nak aktarmak yerine, fonunyaygýnlaþan iþsizliðe çareolacak çözümlerde kullanýl-masý sosyal devlet ilkesininbir gereðidir" demiþti.

Ýþsizlik Fonu'nun dörtte üçü gasp edildi

Her dört gençten biri iþsiz

DSÝP TOOPLANTILARI

ÞÞÝÝMMDDÝÝ BBAARRIIÞÞZZAAMMAANNII!!

Konuþmacýlar:

Hasip Kaplan (DTP Þýrnak Milletvekili)

Doðan Tarkan DSÝP Genel Baþkaný

2200 AAððuussttooss 22000099 - SSaaaatt:: 1199..0000

Makine Mühendisleri Odasý Ýstanbul Þubesi

KATLEDÝLÝÞÝNÝN 69. YILINDA LLEEOONN TTRROOÇÇKKÝÝ

VE DEVRÝMCÝ GELENEK

22 Aðusttos CCumarttesiAANNKKAARRAA:

TTooppllaannttýý - SSaaaatt:: 1166..0000Bayýndýr 2 Sok. 30/9 Kýzýlay-Ankara

ÝÝSSTTAANNBBUULL: SSeerrggii- FFiillmm GGöösstteerriimmii- TTaarrttýýþþmmaa

1166..0000 - 1188..0000Ada Cafe, Ali Suavi Sokak, No: 21

Page 9: Sosyalist İşçi 372

IMF ve Dünya Bankasý bu seneTürkiye' ye geliyor. Her yýldüzenli olarak gerçekleþtirdikleritoplantýlarýný 6-7 Ekim' de istan-bul'da yapacaklar. Kalacaklarýotellerden, yiyecekleri menülereher þey hazýrlanmýþ durumda.Bütün harcamalarýnýn toplamý 20Milyon Euro' ya inmiþ olmasýTürkiye egeemen sýnýfýný sevin-diriyor ancak bu yüksek rakamýnfaturasý bile henüz IMF gelmedeniþçi ve emekçilerin verdiðivergilerden yani bizim cebimiz-den çýkýyor. Dünyanýn efendilerison krizden çýkýþ için çeþitli öner-iler hazýrladýklarýný söylüyor,reçetelerini uygulatmak üzeregeliyorlar. Ama reçete de neiþsize iþ, ne de çalýþana hakettiðiniveren öneriler olacak. Bugünekadar gittikleri her ülkedeyapýlan anlaþmalarda olduðu gibiiþsizlik artýþý ya da ucuz iþ gücü,özelleþtirmeler, sadece cebimizdepara var ise yararlanabileceðimizsaðlýk hizmetleri, paramýz yoksabelki de ölüme terk edileceðimizsosyal haklardan yoksunluk,sendikasýzlaþtýrmaya dönükuygulamalarýn hayata geçirilmesigibi sayýsýz yýkýcý politikayý day-atmak için geliyorlar. Verileregöre üye ülkelerden 14'ününekonomisi borç almadan öncekinegöre % 15 küçülmüþtür. 32 ülkedaha da fakirleþmiþtir. Ekonomive istihdam alanlarýnda iler-lemenin aksine borçlu ülkelerinbüyük çoðunluðunda gerileme veyoksulluk büyümüþtür. Bugünküresel sermaye ve zenginliklerielinde bulunan bir avuç azýnlýkkarlarýna kar katarken milyonlar-ca insan hem onlarýn nedenolduðu kötü koþullarla, ölümlerleboðuþmakta hem de yine onlarýnrekabet hýrsýyla daha fazla kirlet-tikleri küresel ýsýnma tehditiylekarþý karþýya. Çözüm ise onlarýnanlattýklarý deðil IMF' nin daðýtýl-masýndadýr. Dünyada örnekleresahip olan IMF ve Dünya Bankasýkarþýtý büyük gösterileri Türkiye'de de antikapitalist hareketin birparçasý olarak gerçekleþtirmeliyiz.Bunu ancak tüm emekten yanagüçler, öðrenciler, sendikalar, sonbir yýlda sayýsý gittikçe artandireniþ ve grevlerden iþçiler,kadýnlar,toplumun bu kriz benimkrizim deðil, faturasýný da ben

ödemeyeceðim diyen tüm kesim-leri birleþerek inþa edebilriz. Tümhafta Ýstanbul' da IMF karþýtýetkinlikler gerçekleþecek. 2 ve 7Ekim arasý Antikapitalist blokdiðer kardeþ kampanyalarlaberaber IMF' ye karþý BilgiÜniversitesi' nde alternatifzirvede olacak. 3 Ekim' de tümIMF karþýtý hareketlerin birleþe-ceði yürüyüþte, IMF' nin 13 bin

kiþilik heyetinin bizim adýmýzakarar almasýna karþý 6 milyarinsanýn taleplerini ve sesini yük-seltiyoruz. Ýstanbul sokaklarýndasermayenin deðil, emeðin veözgürlüðün sesini yükseltmekiçin buluþuyoruz! AntikapitalistBlok bunun inþasý için kollarýsývadý. Üstelik sadece tüm dünya-da söz sahibi olan bu büyükörgütlere deðil Türkiye' de ege-

men sýnýfýn sözcüsü olan ve küre-sel sermayenin bir parçasýTÜSÝAD'a da bizim adýmýza kararalmayýn demek için sokaktaolmalýyýz. 6-7 Ekim' de sokaktaantikapitalist sloganlarla aynýzamanda özgürlük rüzgarlarýestirmek için IMF' yi daðýtmakiçin þimdi Antikapitalist Blok' dabuluþma zamaný!

ÝÝrreemm NNuurr AAkkssuu

sayý: 372 sosyalist iþçi 9

IMF'ye karþýyanlýþ bir slogan

KESK'in Ýstanbul'danAnkara'ya uðurlanmasýsýrasýnda atýlan sloganlardanbiri de "Kahrolsun IMF, TamBaðýmsýz Türkiye" idi. Her nekadar kalabalýk bu sloganagenellikle eþlik etmese de budurum, sloganýn önemli birkafa karýþýklýðýna iþaret ettiðigerçeðini deðiþtirmiyor.Sloganýn ilk kýsmý anlaþýla-bilir, IMF gerçekten de baþtakamu emekçileri olmak üzeretüm dünyanýn emekçilerininhaklarýný kýsýtlamaya çalýþan,onlarýn kazanýmlarýnayapýlan saldýrýlarý örgütleyenbir kurum. Ancak önümüzde-ki Ekim ayýnda Ýstanbul'daolacak olan IMF'ye doðrupolitik hatta karþý çýkmakgerekiyor. Tam BaðýmsýzTürkiye talebi IMF'yi ve bunabaðlý olarak emperyalizmidýþsal olarak algýlamanýn bizidüþüreceði bir hata. Türkiye,baðýmsýz kapitalist bir ülke.Emekçilere karþý politikalaruygulamasýnýn sebebi de asýlolarak IMF deðil TÜSÝAD."Kahrolsun IMF, TamBaðýmsýz Türkiye" sloganýise IMF'ye antikapitalistdeðil milliyetçi bir yerdenkarþý çýkýyor. Oysa biz biliy-oruz ki kapitalizmin içindehiçbir ülkenin baðýmsýz olmaihtimali yok, emperyalizmbütün ülkeleri birbirinebaðlýyor. Bu nedenle atýlmasýgereken slogan "KahrolsunIMF, Tam Baðýmsýz Türkiye"deðil.

UUlluussllaarraarraassýý PPaarraa FFoonnuuAçýlýmý Uluslararasý Para Fonu olan

IMF Temmuz 1944 tarihinde 44ülkenin imzasý sonucu kardeþ örgütüolan Dünya Bankasý ile birlikte kurul-du. Uluslararasý ticaretin geliþtir-ilmesi, dýþ ödeme güçlükleri ilekarþýlaþan üye ülkelere Fon'un kay-naklarýný kullanabilme olanaðý saðla-mak gibi amaçlarla kendini taným-layan IMF, özellikle dýþ borcu fazlaolan geliþmekte olan veya azgeliþmiþ ülkelere kredi vererek ken-disine borçlanmalarýný saðlamak-tadýr.

IMF ve Dünya Bankasý' nýnbelirlediði ekonomi politikalarýnýuygulamak zorunda býrakýlan ülkelerbugüne kadar görüldüðü gibi ciddigelir eþitsizlikleri, yoksulluk, iþsizlikve sosyal haklardan mahrum kalmakgibi çeþitli sorunlarla burun burunageldiler. Sosyal güvenlik, saðlýk veeðitime ayrýlan kamu harcamalarýnýn

kýsýlmasý sonucu Latin Amerika,Güney Kore, Afrika gibi ülkelerde iseyaþam koþullarýnýn daha kötüyegitmesi, kolera, sýtma gibi hastalýk-larýn ve bebek ölümlerin artmasý gibisomut sonuçlar görüldü. DolayýsýylaIMF gittiði ülkelerden sadeceborçlanmalarýný saðlayarak dönmedi,yýkýmlara neden oldu. IMF' nin ken-disine üye ülkelerden kamu harca-malarýný kýsmasý, vergileri artýrmasý,devalüasyon gibi talepleri de yeraldýðýndan iþçi ve emekçilerinyükünü daha da aðýrlaþtýran veellerindeki haklarýn çoðunu kay-betmesine neden olan yasalarýngeçmesini bir anlamda zorunlu kýl-maktadýr. IMF, üye ülkelere normalkredilerinin yanýnda bir de "stand-by" (destekleme) kredileri saðlar. Bukredilerle IMF, üye ülkelerdeki"istikrar programý"nýn uygulanýþýnýsýký bir þekilde denetlenir.

Türkiye ile de yapýlmasý gündemegelen bu anlaþma egemenler tarafýn-

dan krizde istikrar saðlayacaðýyönünde desteklense de IMF veDünya Bankasý tarihinde görülmediðigibi ne istikrar ne de herhangi biristihdam saðlayacaktýr. Türkiye' deKasým 2000 ve Þubat 2001' deyaþananlar yine IMF ile imzalananstand- by anlaþmasýnýn bir sonucuolarak iþçilerin iþlerini kaybetmesi vesayýsýz iþyerinin kapatýlmasýylasonuçlandý.

IMF' nin dayattýðý politikalar yak-laþýk 30 senedir uygulanan yeni lib-eral politikalarýn programýdýr.

Ve açýk ki yeni liberal politikalaruygulandýðý her ülkede insaný deðil,karý öncelikli hale getirdi.

DDüünnyyaa BBaannkkaassýýIMF ile beraber kurulmuþ olan

Dünya Bankasý ise bir diðer yýkýmsorumlusu. 2. Dünya Savaþý' ndansonra meydana gelen yýkýmlara karþýyeniden yapýlanma amacýyla kendinivar etmiþ ancak kýsa bir zaman sonrakredi veren büyük bir sermaye kuru-luþu halini alarak kendisine üye olanülkelerin yoksullaþmasýna nedenolmuþtur. Dünya Bankasý' na üyeolabilmek için IMF' ye üye olmakgereklidir. bugün dünya ekonomisiniyönlendiren örgütlerden birisidir.Uygulanmasý istenen politikalarDünya Bankasý tarafýndan pro-jeleþtirildikten sonra denetimini IMFsaðlamaktadýr.

Seattle,Washington,Prag' daantikapitalistdireniþler!

IMF ve Dünya Bankasý gibidikkat edilecek örgütlerdenbiri de Dünya Ticaret Örgütü'dür. Tüm bu örgütler kapital-izmin dev sözcüleri dolayýsýy-la bizim adýmýza karar verenörgütlerdir. IMF' nin Türkiye'ye geliþini sadece dýþabaðýmlýlýk ya da yabancý þir-ketlerin daha fazla söz vepara sahibi olmasý konusun-da karþý çýkýlmasý küreselkapitalizmi hafife almakanlamýna gelmektedir.Halbuki dünyada yaþanandeneyimler küresel kapital-izme karþý küresel antikapi-talist hareketin kazanma ihti-malini bizlere kanýtladý. 1999Seattle' da DTÖ' ye karþýtoplumun her kesimindeniþçinin, emekçinin, kadýnýn,eþcinselin, sendikalýnýn,öðrencinin hep berabersokaða çýkmasýyla devasagösteriler gerçekleþti. Oradabulunan insanlar ülkelerisatýlýyor olduðu için deðil 3.Dünya ülkelerinin borçlarýnýnsilinmesi talebini dil-lendirmek için bir arayageldiler. Çokuluslu þirketleriteþhir etti. 2000' de Prag' dagünlerce süren eylemler IMFve Dünya Bankasý' na karþýküreselleþme karþýtý bir hattayükseldi. Dünya halklarýnýntümünü yoksullaþtýranlarakarþý, patronlara karþýöfkelerini sokakta büyüyerekhaykýrdý.

2-66 Ekim Ýstanbul: Antikapitalist günler baþlýyor

IMF’ye karþýysan sokaða çýk!

ANTÝKAPÝTALÝST BLOK EYLEM TAKVÝMÝ

33 EEkkiimm''ddee ssaaaatt 1188..3300''ddaa BBiillggii ÜÜnniivveerrssiitteessii DDoollaappddeerree KKaammppüüssüü öönnüünnddeenn ÝÝssttiikkllaallCCaaddddeessii''nnee yyüürrüüyyüüþþttee,,66 EEkkiimm''ddee eemmeekk vvee mmeesslleekk öörrggüüttlleerriinniinn ççaaððrrýýssýýyyllaa ddüüzzeennlleenneecceekk vvee ttüümm IIMMFFkkaarrþþýýttllaarrýýnnýýnn bbuulluuþþaaccaaððýý eeyylleemmddeeyyiizz..ÝÝlleettiiþþiimm iiççiinn:: bbllookkaannttiikkaappiittaalliisstt@@ggmmaaiill..ccoomm - wwwwww..aannttiikkaappiittaalliissttbbllookk..oorrgg

IIMMFF'' ddee kkiimm ssöözz ssaahhiibbii?? IMF fonunun temel kaynaðý kendisine üye olanher ülkenin gelir durumuna göre kendilerine düþen paylardýr. Belirlenen kotayý yatýranülkelerin verdiði para kadar oy ve söz hakký vardýr. Dünyanýn efendileri olan ABD,Japonya, Almanya, Ýngiltere ve Fransa'nýn IMF politikalarýný belirlemede baþ aktörlerolarak karþýmýza çýkýyorlar.

11999999 yyýýllýýnnddaa AABBDD’’nniinn SSeeaattttllee kkeennttiinnddee ttooppllaannaann 4455 bbiinn aannttii-kkaappiittaalliisstt DDüünnyyaa TTiiccaarreett ÖÖrrggüüttüü ((WWTTOO)) ttooppllaannttýýllaarrýýnnggeerrççeekklleeþþttiiððii aallaannýýnn eettrraaffýýnnýý ssaarrddýý vvee üüçç ggüünn bbooyyuunnccaa ddeelleeggeelleerrii bbllookkee eettttii.. BBuu eeyylleemm aannttiikkaappiittaalliisstt hhaarreekkeettiinnddooððuuþþuu,, WWTTOO’’nnuujjnnhh iissee bbaattýýþþýý nnaa nneeddeenn oolldduu

Page 10: Sosyalist İşçi 372

10 sosyalist iþçi sayý: 372

Ýdeolojileri mücadeleparçalar

Karl Marks ölmeden birkaç sene önce kendisiyleröportaj yapan bir gazeteci þunlarý yazýyor: "Bütünbu söyleþi, yaþýn ve çaðlarýn izi üzerine, gününkonuþmalarý ve akþam sahneleri, zihnimde, yanýtýnýbu bilgeden isteyeceðim varlýðýn nihai yasasýyla ilgilisorusunu düþürdü aklýma. Dilin derinliklerinedalarak ve vurgunun yükseklerine çýkarak, devrim-ciyi ve filozofun sözlerini þu vahim sözcüklerle kes-tim: 'Nedir?'… 'Nedir?' diye sorduðum soruya, derinve aðýrbaþlý bir tonla yanýt verdi: 'Mücadele!' Baþtasanki çaresizliðin yankýsýný duymuþum gibi geldibana; ama ola ki, bu yaþamýn yasasýydý."

Mücadele, yaþamýn yasasý olduðu gibi, egemenfikirler dünyasýný parçalayacak da tek araçtýr. Ýþçisýnýfýnýn kapitalist üretimin kendi doðasýndan kay-naklanan devrimciliði, yine kapitalist sýnýfýn tümtoplumsal yapýlarýn en derinlerine iþleyen fikirlerininegemenliðiyle örselenir. Egemen fikirler, her günyeni baþtan iþçi sýnýfýný böler. Bu yüzden iþçisýnýfýnýn fiziksel bölünmüþlüðünden daha önemlisi,fikri bölünmüþlüðüdür. Her politik konu, dünyadayaþanan her keskin politik tartýþma, iþçi sýnýfýnýnsaflarýnda da ayný sertlikte yaþanýr. Egemen sýnýf,tüm propaganda araçlarýyla, yukarýdan aþaðý,radikal bir deðiþimin gerçekleþemeyeceði yönündefikri saldýrýsýyla iþçilerin dünyasýnda hegemonyakurmaya çalýþýr. Devlet, aile, din, eðitim, her yanýkuþatan boðucu bir að olarak medya, kültürel veahlaki deðerlerin toplamý, egemen sýnýfýn silaharkadaþlarý olarak sadýk rollerini oynar. Bu rol,temelde, kapitalist sistemin akla uygun tek sistemolduðunu, olsa olsa bir miktar daha reforme edilerekbiraz daha akla uygun hale getirilmesinin yeterli ola-caðýný anlatmaktan ibaret.

Ýþte bu yüzden bize gereken tek þey, Marks'laröportaj yapan gazetecinin aktardýðý gibimücadeledir. Üstelik bu mücadele, sosyalistler istesede istemese de süre gider. Her iþ baþý aný, mücade-lenin de baþladýðý andýr. Kapitalist sistemin pahalý,devasa ve karmaþýk aygýtlar ve örgütlenmelerle iþçisýnýfý üzerinde kapitalist sistemin akla uygun tek sis-tem olduðu yönünde hegemonya kurmaya çalýþmasý,sadece, bunun ne kadar çürük bir fikir olduðunugöstermekle kalmaz. Milyonlarca iþçinin her gün bufikre ikna edilmek zorunda olduðunu, kýsaca, bufikrin her gün yeni baþtan sorgulandýðýný da gösterir.Yukarýdan aþaðýya bütün burjuva propagandasýnaraðmen, aþaðýda, iþçi sýnýfýnýn çalýþma koþullarýndan,eþitsizlikten, adaletsizlikten her gün yeniden türeyensorgulamalar arka arkaya patlar. Ýþte mücadele, busorgulamalarýn yoðunlaþmasýný, derinleþmesini, iþçi-lerin netleþmesini, tek tek bütün egemen sýnýfkurumlarýnýn teþhir olmasýný saðladýðý için önem-lidir.

Egemen sýnýf fikirlerinin ve kurumlarýnýn ne ölçüdeteþhir olacaðýný ise iþçilerin mücadelesinin derinliði,bu mücadelenin ne kadar yaygýn ve sürekli olduðu,hangi kurumlarla karþý karþýya geldiði belirler.

Bu yüzden hiçbir mücadele baþlýðý küçümsenemez.En basit iþyeri taleplerinden en radikal sloganlarladile getirilen politik taleplere kadar mücadelenin herbir baþlýðý iþçi sýnýfýný daha büyük mücadelelerehazýrlayan bir okul iþlevi görür.

Ýþçilerin deneyim kazandýðý, aralarýndaki bölün-müþlüðün azaldýðý, öncü iþçilerin kendine güvenleharekete geçtiði, patronlarýn bir mücadele sýrasýndahangi dümenleri çevirebileceði konusunda kitaplar-dan asla öðrenilemeyecek deneylerin ve bu deneylerýþýðýnda iþçi sýnýfýnýn büyük çoðunluðunu mücadel-eye tekrar ve tekrar kazanmanýn taktiklerinin öncüiþçiler tarafýndan þekillendirildiði süreçlerin toplamýolmadan iþçi sýnýfý egemen sýnýfýn fikirlerinin etkisin-den kurtulamaz.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

Kürt sorununun çözümündegirilen yeni dönem, barýþtalep eden güçlerin tamamý

tarafýndan son derece olumluolarak deðerlendiriliyor. Hem anaakým medyada, hem de tümtoplumda, sorundan bahsedilirkenkullanýlan dil dahi deðiþti. Devletinþahin politikalarýndan vazgeçmesi,Kürt halkýnýn haklý taleplerininönemli bir kýsmýnýn karþýlanmasý;yani soruna siyasi bir çözüm getir-ilmesi ve Kürt kimliðinin tanýnmasýgündemde.

Bu geliþmelere kimler üzülmekte-dir? Birincisi, hiç þüphesiz, bu kirlisavaþýn sürmesinden çýkarý olanlar.Ýkincisi, örgütlü faþistler ve mil-liyetçiler. Bunlarýn üzülmesinde,sürece direnmesinde þaþýlacak birþey yok. Ancak sosyalist soldakibazý çevrelerin de çözüme, Kürthareketinin muhatap alýnmasýnaitiraz etmesi; cesur(!) analizlersonucu Uluslarýn Kendi KaderiniTayin Hakký'ný Marksizm'dençýkarmasý, sosyalistleri doðal olarakþaþýrtmaktadýr.

ÝÝþþççii ssýýnnýýffýýnnýýnn ggeelleenneeððiinnddeeuulluussaall ssoorruunn

Ýþçi sýnýfýnýn mücadele geleneði,doðasý gereði enternasyonalisttir.Kapitalizme tek bir ülkede darbevurulabilir; ancak emek-sermayeçeliþkisinin ulusal sýnýrlar içindenihai çözümü düþünülemez. Ýþçisýnýfýnýn uluslararasý dayanýþ-masýnýn önemine vurgu yapanMarks, "Ýrlanda iþçi sýnýfý özgür-leþmeden, Ýngiltere iþçi sýnýfýnýnözgürleþmesi mümkün deðildir"diyordu.

Marksist gelenekte ulusal sorunmeselesinin çözümleniþi, asýlolarak 21. yüzyýlýn baþýnda RosaLuxemburg ile Lenin arasýndakifikir ayrýlýðýna dayanýr.

Polonya Sosyalist Partisi(PPS)içerisindeki sað-milliyetçi kanat,Rus Ýmparatorluðu'ndan ayrýlmayýsavunuyordu. Fakat bunun sebebi,ulusal baðýmsýzlýða özlem ya dakendi kaderini tayin etme isteðideðil, Avusturya-MacaristanÝmparatorluðu idaresindekiPolonyalýlarýn sahip olduðu göreceiyi yaþam koþullarýydý.

Polonya iþçi sýnýfýnýn, Petrogradve Moskova'yý Varþova ve Lodz'unmüttefiki olarak gördüðünü ve buyüzden ayrýlma isteði taþýmadýðýnýdüþünen Polonya Sosyal DemokratPartisi(SDKPL) önderi RosaLuxemburg, ulusal baðýmsýzlýkmücadelesi isteyen toplumsalgüçler olmadýðý için self determi-nasyona karþý nihilist bir tutumtakýnýyor, bu talebi gereksiz vegerici olarak nitelendiriyordu.Luxemburg'a göre, ulusal sorununkapitalizm içerisinde bir çözümüyoktu; sosyalizmde ise zaten böylebir sorun kalmayacaktý.

EEzzeenn uulluuss ssoossyyaalliissttlleerrii vveeLLeenniinn''iinn ttaavvrrýý

Lenin, Luxemburg'un PPS'ninþovenizmine karþý Rus ve Polonyalýiþçilerin uluslararasý birliðini vur-gulayan politikasýný doðru buluy-ordu. Fakat, ezen ulus sosyalist-lerinin, diðer halklarýn kendi

kaderini tayin haklarýný destekle-mek dýþýnda alabilecekleri hertavrýn, son tahlilde ezen ulus mil-liyetçiliðine destek olacaðý açýktý.Lenin, ezilen ulus iþçileriningüvenini kazanmanýn, ezen veezilen ulus emekçilerinin mücadelebirliðini saðlamanýn tek yolunun,ezilen uluslarýn kendi kaderlerinitayin hakkýný, ayrýlma hakký dahil,desteklemekten geçtiðini biliyordu.O'na göre, ezilen ulus sosyalistleribirleþme hakkýný savunabilirdi;ancak ezen ulus sosyalistleri, mut-laka ve mutlaka ayrýlabilmehakkýný savunmalýydý. Bunundýþýnda alýnacak tüm tutumlar,ezen ulus sosyalistlerinin kendiegemen sýnýflarýna ve onlarýnsömürü koþullarýnýn devamýnýgaranti eden milliyetçiliðe tavizvermektedir. Ýþçilerin birleþikmücadelesini savunan sosyalistler,sýnýf içinde bölünmelere sebep olanmilliyetçiliðe karþýdýrlar.

Sosyalistlerin ulusal sorunkarþýsýndaki tutumunu daha iyikavramak için, Alex Callinicos'un"Marksistler ve Ulusal Sorun" adlýbroþürü incelenebilir.

OOzzaann TTeekkiinn

Ezilen uluslarýn kaderinikim tayin edecek?

LLeenniinn vvee yyoollddaaþþýý SSvveerrddlloovv

“Ýþçi sýnýfýnýn mücadeleggeleneði,, doðasý ggereðientternasyonalisttttir.Kapittalizme ttek bbir ülkededarbbe vurulabbilir; ancakemek-ssermaye çeliþkisininulusal sýnýrlar içinde nihaiçözümü düþünülemez. Ýþçi sýnýfýnýn uluslararasýdayanýþmasýnýn öneminevurggu yapan Marks,, ""Ýrlan-da iþçi sýnýfý özgürleþme-den, Ýngiltere iþçi sýnýfýnýnözgürleþmesi mümkündeðildir"" diyordu.”

Page 11: Sosyalist İşçi 372

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

sayý: 372 sosyalist iþçi 11

Geçtiðimiz iki hafta, öðren-ciler uzun zamandýrolmadýklarý kadar

hareketliydi. Antikapitalist Öðrenciler de dört

ayrý ilde birçok eylem yaptýlar.Ýzmir'de kapitalizmin krizininöðrenci harçlarýyla iliþkisinikonuþtuk.

Bursa ve Ankara'da ortak plat-formlarda mücadele ettik. Ýstan-bul'da ise basýn açýklamalarý vetoplantýlar yaptýk.

Harç zamlarýna karþý yapýlaneylemler iki þeyi gösterdi; birincisiharç zamlarýna ve genel olarakparalý eðitime karþý genel birmemnuniyetsizlik, ikincisiysemücadeleyi ortaklaþtýracak birplatformun eksikliði. Harçlarayapýlan zamlarýn, öðrencilerinmücadelesinin sayesinde azaltýl-masý, öðrenci hareketi için yepyenialanlar açabilir. Ancak bunun ola-bilmesi için harç karþýtý mücade-leyi genel antikapitalist mücadel-eye baðlamak gerekiyor. Çünküöðrenci hareketi iþçi hareketininyerine ikame edilemez ama genelsýnýf mücadelesinde önemli bir roloynayabilir.

ÖÖððrreennccii hhaarreekkeettiinniinnnniitteelliiððii

Öðrenci hareketi iþçihareketinden farklý olarak aþa-malar halinde geliþmez. Hareketinnasýl bir seyir izleyeceði öðrenci-lerin taleplerine baðlý olduðukadar, genel politik ortamla dailiþkilidir. Ýþçi hareketi öðrencihareketini arttýrabileceði gibiFransa'daki 1968 Mayýs'ýndagörüldüðü gibi bunun tam tersi demümkündür.

Öðrenci hareketi, geliþmek içinhazýr yapýlara çoðu zaman ihtiyaçduymamýþ, aksine hareket buyapýlarý yaratmýþtýr. Örneðin1970'lerdeki Dev-Genç ve1996'daki Koordinasyon hareketinortaya çýkardýðý yapýlardýr.

Mücadelenin yükseldiði dönem-lerde çok sayýda gençlik örgütüortaya çýkabilir ancak onlarýn etkialanýný belirleyecek olan iki etkenvar.

Bunlardan birincisi,mücadelelerini sadece öðrencileriilgilendiren konularla sýnýrlandýrýpsýnýrlandýrmamalarýdýr. 'ParasýzEðitim' talebine sýkýþan bir öðrencihareketi hem hedef kitlesini dahaen baþtan sýnýrlý olarak tanýmlar,hem de bu kitleyi sürekli olarakkaybetme tehlikesi yaþar. Çünkügüncel politik konularda tutarlý birsözü olmayan bir yapý savrul-malara açýktýr. Örneðin 1996'dakurulan ÖðrenciKoordinasyonu'nun daðýlmasýnda28 Þubat darbesine karþý net tutumalamamasý etkili olmuþtur.

Ýkinci etken ise mücadeleleriniiþçi sýnýfýnýn mücadelesiyle bir-leþtirip birleþtirememeleridir.Örneðin bir öðrenci örgütü olanFikir Kulüpleri Federasyonu (FKF)Dev-Genç'e dönüþme sürecindeiþçi sýnýfýyla baðýný sürekli olaraksaðlamlaþtýrmýþtýr ve gücünü debuna borçludur. Ancak bir öðrenciörgütü ne kadar güçlü olursaolsun iþçi sýnýfýnýn yerine konula-maz. Ýþçiler ne zaman hareketegeçerse hareket o zaman baþarýyaulaþýr.

AAnnttiikkaappiittaalliisstt BBllookk:: KKrriizzeekkaarrþþýý mmüüccaaddeelleenniinn aarraaccýý

Aslýna bakýlýrsa iþçilerin hareketegeçmesinin tam da zorunluolduðu zamanlarda yaþýyoruz.Kapitalizm 1929'dan beri enbüyük krizini yaþarken, en büyükdarbesini örgütlü iþçi sýnýfýnaindiriyor. Krizi Demokles'in kýlýcýgibi kullanan iþverenler dünyanýnher yerinde sendikalara ve sosyalhaklara saldýrýyorlar.

Açýk ki bu saldýrýya karþý koya-cak bir araca ihtiyacýmýz var. Buaraç öncelikle örgütlü iþçi sýnýfýnýbir araya getirmeli. Ama bunu,politik netliðinden taviz verme-den, milliyetçiliðe, ýrkçýlýða, dar-

belere karþý olarak yapabilmeli. Bugün artýk böyle bir aracýmýz

var; Antikapitalist Blok.Antikapitalist Öðrenciler kardeþkampanyasý olan AntikapitalistBlok'a çok önem veriyor. Çünküdünyayý deðiþtirecek asýl gücüniþçi sýnýfý olduðunun farkýnda.

Bu yüzden elbette kendi talepler-imizle iþçi sýnýfýnýn talepleriniçakýþtýrmaya çalýþýyoruz.Eylemlerde 'Harçlara deðil,maaþlara zam' sloganý atarken,kamu iþçilerine, emeklilere veöðrencilere yapýlan saldýrýlarýnayný mantýkla yapýldýðýný vurgu-larken aklýmýzda bu var. Aynýzamanda biliyoruz ki bu mücadelesadece Türkiye'ye özgü deðil. Tümdünya ülkelerinde yürütülen eþza-manlý özelleþtirme çabalarýnýnardýnda adýný önümüzdeki gün-lerde sýkça duyacaðýmýz birkurum var; Dünya Bankasý.

GGeelliiyyoorrllaarr,, dduurrdduurraallýýmm!!Dünya Bankasý 1945'de kurulan

ve amacý resmi olarak üye ülkelereverimli yatýrýmlar için mali kaynaksaðlamak ve özel sermayeninbirikiminin yeterli olmadýðý alan-larda yatýrým yapmaktýr.

Bu süslü laflarý kazýdýðýmýzda ise

ortaya çýkan gerçekse, doðasýgereði sürekli yayýlmak zorundaolan kapitalizmin yayýlmak içinkullandýðý aracýn Dünya Bankasýolduðu.

Dünyanýn her yerindeözelleþtirme politikalarýný dayatanDB'nin ilk saldýrdýðý alanlardanbiri de eðitim hakký. Eðitimi birmal olarak gören DB bu alanýnparalýlaþtýrýlmasý için yoðun çabaharcýyor. 'Küresel Eðitim Reformu'adýný verdiði plan çerçevesindehareket eden DB, özellikle LatinAmerika'da önemli tahribatlaryarattý. Ýþçilerin, öðrencilerin vetoplumun tüm emekçilerininparasýný kapitalizmin krizindençýkmak için kullanmayý planlayanDB'nin toplantýsý Ekim ayýndaÝstanbul'da yapýlacak. Üyeülkelerin hükümet görevlileri,banka yöneticileri, kýsacadünyanýn her tarafýndan kapital-istler 13.000 kiþiyle Ýstanbul'a gele-cekler. Antikapitalist Öðrencilerde, Antikapitalist Blok içindedünyanýn kanýný emen vampirlerekarþý mücadele ediyor olacaklar.Ýddialýyýz, Ýstanbul'u IMF'ye daredeceðiz!

OOnnuurr DDeevvrriimm ÜÜççbbaaþþ

Antikapitalist Öðrenciler:

Dünya Bankasý’nakarþý sokaða!

2-66 Ekim’de dünyanýn kanýnýemenlere DUR diyoruz!

ANTÝKAPÝTALÝST

ÖÐRENCÝLER

Page 12: Sosyalist İşçi 372

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaacýlýk, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok, Kat 1, No: 366 Topkapý,Ýstanbul-0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn,

haftada bir yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Gýda krizi derinleþiyorTersine dönen mevsimler

dünya çapýnda tarýmürünlerinin yok olmasýna

ve açlýðýn yaygýnlaþmasýna sebepoluyor. Ancak bu, bedelinidünyanýn en yoksul toplum-larýnýn ödediði iklim deðiþikliðisonucunda ortaya çýkan felaket-lerin yalnýzca küçük bir kýsmý.

Oxfam, yayýnladýðý raporda,iklim deðiþikliðinin beraberindegetirdiði açlýk ve yoksulluðu elealdý.

Oxfam araþtýrmacýlarýnýndikkat çektiði önemli noktalar-dan biri, artýk mevsimleregüvenemeyen ve üst üste gelenþiddetli kuraklýk ve sel sularýylaekin üstüne ekin kaybedençiftçiler. Oxfam, gündemde iklimdeðiþikliði ve gýda güvencesi gibiöncelikli öneme sahip konularýnolduðuna dikkat çekerek,önümüzdeki G8 zirvesindeÝtalya'da bir araya gelecek olanliderlere uyarýda bulundu: "Eðerbu konuda harekete geçilmezse,önümüzdeki 50 yýllýk kalkýnmaplanlarý, yoksullukla boðuþantoplumlarýn yok olmasýylasonuçlanacak." Örgüt ayrýca,2020'ye kadar sera etkisi yaratangazlarýn salýmýnýn en az yüzde40 azaltýlmasý için derhalharekete geçme çaðrýsýndabulundu.

HHeerr iissttaattiissttiiððiinn aarrkkaassýýnnddaa iinnssaann hhaayyaattýý

Oxfam raporda Zambia, Çin, ElSalvador, Filipinler, Sibirya gibiyaklaþýk yüz ülkede yürüttüðüçalýþmalar sonucunda buralardayaþayan insanlarýn hayatlarýnýbizzat o insanlarýn gözündenanlatýyor. Örgüt, politikacýlarlabilim adamlarýnýn bir arayagelmesinin önemli olduðunubelirtiyor ve ekliyor: "Her istatis-tiðin arkasýnda bir insan hayatývar."

Araþtýrma sonuçlarýna göre,þimdiye kadar tahminen 26 mily-on insan iklim deðiþikliði sebe-biyle evsiz kaldý.

2015 yýlýna gelindiðinde, 375milyon kadar insan iklime baðlýfelaketle yüz yüze kalabilir.

2050 itibariyle, her yýl 200milyon insan toprak kaybý,çevresel yýkým ve açlýk nedeniyle

göç etmek zorunda kalabilir.Su kaynaðýna sahip daðlarýn

yamaçlarýnda bulunan birçokbüyük þehir sular altýnda kala-cak.

Oxfam'ýn Mevsimlere Ne Oldu?çalýþmasýnda yer alan röporta-jlarda çiftçilerin sorunlarý önplanda. Çiftçiler mevsimlerin"birbirinden daha az farklý" halegeldiklerini söylüyor. Artýktopraðý ne zaman iþleyeceklerini,tohumlarý ne zaman ekeceklerinive ürünleri ne zaman toplaya-caklarýný tahmin edemez durum-dalar.

ZZaarraarrýýnn bbiilliimmsseell kkeessiinnlliiððiiBilim adamlarý doðal tahribat

ve iklim deðiþikliðinin mutlaksebebinin yükselen karbon salýmýolduðunu kanýtlamýþ durumda.Özellikle dönenceler çevresinde-ki tropik bölgelerde bulunanyoksul ülkeler için; saðlýk sorun-larý, besin yetersizliði, su kýtlýðý,açlýk ve kuraklýk gibi durumlaralarm düzeyinin ne kadar yük-sek olduðunu gösteriyor.

Çoðu bilim insanýnýn düþünce-si, olasý 2° C'lik küresel ýsýartýþýnýn engellenemeyeceðiyönünde. Bunu yapabilecekyeterliliðe sahip olunmadýðýndandeðil, dünya liderlerinin karbonsalýmýný azaltma konusundakiisteksizlikleri sebebiyle. Oxfambundan sonrasý için, dünya halk-larýnýn liderlerin endiþe verici

açýklamalarý ve hareketsizliklerikarþýsýnda tek güç olduðunuvurguluyor. "Yüzden fazlaülkedeki hükümetlerin 20 ýsýn-maya karþý yaklaþýmý sadeceekonomik çýkarlarýna uygunsadeðiþmekte, diðer yanda ise yýký-ma mahkûm bir geleceðe sürük-lenen en az 660 milyon insanvar."

AAççllýýkk,, ffeellaakkeettlleerr,,hhaassttaallýýkkllaarr ""oollaaððaanndduurruummllaarr""

Derhal harekete geçilmezse,yoksulluðu iyileþtirmek adýnageçen 50 senede elde edilmiþtüm kazanýmlar, telafi edilemezbir þekilde yok olacak.

Ýklim deðiþikliðinin insanlýküzerindeki belki de en þiddetliyýkýmý açlýk olacak. Mýsýr, pirinçgibi temel gýda maddeleri, sýcak-lýk artýþlarýndan ve alýþýlmadýk

mevsim dönemlerinden en fazlaetkilenen ürünler olmalarý sebe-biyle, açlýk üzerinde en büyüketkiye sahip olmalarý riski çokyüksek.

Bir diðer yýkým ise hastalýklar.Isý artýþý zamanla milyonlarcainsana su ve böcekler yoluylabulaþabilecek yeni hastalýklarortaya çýkaracak. Ýnsanlar artanýsý seviyesi nedeniyle çalýþamazhale gelecek.

Ýklim deðiþikliðine baðlýfelaketler sýklýkla artýyor.1975'ten 2008'e kadar ortayaçýkan felaketlere bakýldýðýnda,2030 yýlý ve sonrasýnda meydanaçýkacak felaketler üç kat dahaþiddetli olacak. And veHimalaya Daðlarýndakibuzullarýn erimesi, yamaçlarýndabulunan Arjantin, Þili veHindistan'daki büyük þehirlerinbüyük kýsmýnýn sular altýndakalmasýna sebep olacak. Ortayaçýkmakta olan ve çýkacak olaniklime baðlý zorunlu göçün özel-likle tarým bölgelerine sahipülkeler arasýnda savaþlara nedenolmasý çok muhtemel.

ZZaarraarr vveerrmmeeyyii kkeessiinn,,yyaarrddýýmm EEddiinn!!

Oxfam raporu þöyle diyor:"Zarar vermeyi kesmeli veyardým etmeye baþlamalýyýz.2009 Aralýk'ta Kopenhag'da biraraya gelecek olan politikacýlariklim deðiþikliðinin üstesinden

nasýl geleceklerini konuþacak. Buanlaþmalar atmosferdeki karbonsalýmýnýn 2015 itibariyledüþürülmeye baþlanmasýolmalýdýr. Dünyanýn ileri gelenülkelerinin 2020'ye kadar karbonsalýmlarýný %40 oranýnda, yani1990 yýlýndaki seviyenin altýnadüþürmeleri gerekmektedir.Diðer tüm ülkelerin de 2050'yekadar en az %80 oranýndadüþürmeleri gerekiyor. Önemlibir diðer konu ise, bugündenbaþlayarak geliþmekte olanülkelerin, iklim deðiþikliði tahri-batýný onarmak ve kendi karbonsalýmlarýný azaltmak için en az150 milyar dolara ihtiyaçlarý ola-cak."

VVaazzggeeççmmeekk iiççiinnsseebbeepp yyookk

Ýklim deðiþikliðinin yoksulinsanlara etkileri çaðýmýzýn engüçlü ironilerinden biri. Þu anakadar fosil yakýt kullanýmýnaönem vererek zenginleþen ülkel-er iklim deðiþikliðinden en azzarar görür durumda. Küreseliklim deðiþikliði dünya üzerinde,kutuptan ekvatora, denizlerdenbüyük karalara her kesimüzerinde farklý rol oynuyor.

Ilýman bölgelerde, örneðin, zen-gin ülkeler pek fazla etkilen-memekte. Hatta bu gibi bölgel-erde iklim deðiþikliði çok kýsasüreliðine de olsa iyi huylu özel-likler göstermiþ olabilir. Ancakgeniþ halk yýðýnlarýnýn çoðu,dönenceler etrafýndaki bölgel-erde toplanmýþ durumda (çoðuyoksul ülkelerde yaþamakta) veiklim deðiþikliði onlara þu andaen acýmasýz yüzünü gösteriyor.

Oxfam'ýn dünyaya genel mesajýraporda þöyle belirtiliyor:"Vazgeçmeyin. Dünya liderlerinekarþý sesinizi yükseltin; daha adilve daha güvenli bir gelecek talepedin. Büyük ve zengin ülkelerkarbon salýmlarýný derhalkesmeli ve geliþmekte olanülkelere zararlarýnýn telafisi içinyardýmda bulunmalý. Bugüniklim deðiþikliðinin faturasýnýmilyonlarca dolar deðil, milyon-larca yaþam ödemektedir."

MMeerrtt TTeerrzzii

"Doða daha kötü bir halegeldi, insanlar doðayýkýzdýrdýlar. Ýlkbahar dahaönce olduðunda 2-33 haftaerken geliyor ve sert geçiyor.Neredeyse sürekli yaðmur vekar yaðýyor. Ýlk erimeler Nisansonunda baþlýyor. Ýlk yaðmurMayýs'ta; daha önce hiç böyleolmamýþtý."

GGrreeggoorryy RRyykkhhttyynn,,VVaannkkaarreemm KKööyyüü,, SSiibbiirryyaa,, 22000066

"Burada yýlda üç yaðmurumuzolurdu, þimdi iki defa bileyaðmýyor. Artýk yaðmurlumevsimimiz yok, sadece fýrtý-nalý mevsim var. Ýnsanlarbulutlarýn toplandýðýný görürgörmez araç gereçlerini alýptepelere koþuyor."

GGaarryy NNoovvaammnn,, ççiiffttççii,,GGoonnaaiivvee,, HHaaiittii,, NNiissaann 22000099

"Biz susuzluktan ölürkenzenginler hâlâ havuzlarýndayüzüyorlar… Tuvaletimiz yok.Çocuklarýmý yýkayamýyorum.Yemek piþiremiyorum.Yerdeki pisliði temizleyemiyo-rum. En kötüsü de içecekneredeyse hiçbir þeyimizyok."

GGrraacciieellaa MMaarrttiinneezz,, sseekkiizzççooccuukk aannnneessii,, MMeexxiiccoo CCiittyy,,NNiissaann 22000099

12 ARALIK’TA KÜRESEL ISINMAYA KARÞI SOKAKTAYIZ www.kureseleylem.org