sosyalist İşçi 254

12
sosyalist isci SAYI: 254 31 Mayýs 2006 1 YTL www.sosyalistisci.org 15-16 Haziran Türkiye’yi sarsan 2 gün F. ALOÐLU sayfa: 8 Mýsýr’da demokrasi aktivistleri kazandý sayfa: 5 1 Mart’ýn rövanþý Ýran mý olacak? Þenol Karakaþ Sayfa: 9 Barýþarock Aþaðýdan örgütlenen karþý festival Gül Dönmez Barýþarock aktivisti Funda Baysal ile konuþtu Sayfa: 10 Bioyakýt Çözüm mü, yeni sorun mu? Sadýk Birinci Sayfa: 11 CÝNAYETÝN ARKASINDAN ELMA ÇIKTI SUSURLUK VE DANIÞTAY: ÇETELER ÖRTÜÞÜYOR ÜLKÜCÜLER ve ULUSALCILAR sayfa: 6 - 7 KIZIL

Upload: sosyalist-isci

Post on 28-Mar-2016

227 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 254

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 254

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 254 31 Mayýs 2006 1 YTL

www.sosyalistisci.org

15-16 Haziran

TTüürrkkiiyyee’’yyiissaarrssaann 22 ggüünnF. ALOÐLU

ssaayyffaa:: 88

Mýsýr’dademokrasiaktivistlerikazandý

ssaayyffaa:: 55

11 MMaarrtt’’ýýnnrröövvaannþþýý ÝÝrraann mmýýoollaaccaakk??Þenol Karakaþ

Sayfa: 9

Barýþarock

AAþþaaððýýddaannöörrggüüttlleenneennkkaarrþþýý ffeessttiivvaallGül Dönmez Barýþarock aktivisti FundaBaysal ile konuþtu

Sayfa: 10

Bioyakýt

Çözüm mü,

yeni sorun mu?Sadýk Birinci

Sayfa: 11

CCÝÝNNAAYYEETTÝÝNNAARRKKAASSIINNDDAANNEELLMMAA ÇÇIIKKTTII

SUSURLUK VE DANIÞTAY:ÇÇEETTEELLEERR ÖÖRRTTÜÜÞÞÜÜYYOORR

ÜÜLLKKÜÜCCÜÜLLEERR vvee

UULLUUSSAALLCCIILLAARR

sayfa: 6-77

KKIIZZIILL

Page 2: Sosyalist İşçi 254

2 sosyalist iþçi sayý: 254 HABERLER

“Hamas'ý iktidara getirenseçim sonuçlarýný beðen-miyorsunuz. Biz daimaseçimlerin tehlikelerinedikkat çektik. Bazen isten-meyen sonuçlar getiriyorlar.Bu nedenle seçim sisteminiSuudi Arabistan'da uygu-lamýyoruz."SSuuuuddii AArraabbiissttaann DDýýþþiiþþlleerriiBBaakkaannýý PPrreennss SSuuuudd eell-FFaayyssaall''ýýnn WWaasshhiinnggttoonn PPoossttggaazzeettssiinnee vveerrddiiððiiddeemmeeççtteenn..

“Eleman ve malzemesorunumuz var. Ýþimizgiderek daha zorlaþýyorçünkü her geçen gün dahaçok Iraklý uzun ve ayrýntýlýçalýþma yapmamýz gerekenkorkunç bir biçimdeöldürülüyor.”DDookkttoorr FFaaiikk AAmmeeeenn,, IIrraakkSSaaððllýýkk BBaakkaannllýýððýýnnýýnn AAddllii TTýýppbbööllüümmüünnüünn bbaaþþýý..

“Onlarý ölü veya diri getiringibi sözlerim biraz sertkaçtý. Sözlerim yanlýþyorumlandý. Artýk dahadikkatli konuþma konusun-da bazý dersler aldým.”AABBDD BBaaþþkkaannýýGGeeoorrggee WW.. BBuusshh

"Irak'taki zorluklarýn enbüyük nedeni karþýtlarýmýzýnbizi yenme kararlýlýklarýoldu; bunu baþtan görmeliy-dik"ÝÝnnggiilltteerree BBaaþþbbaakkaannýýTToonnyy BBllaaiirr

“Bunu söylemek gerekmiyorama, gözlemlediðimizsavaþlar, iþgaller, insanlarbu gerçeklere sýrtlarýnýdönemezler. Geçmiþ hakkýn-da doðruyu söylemeyebaþlarsak belki bugünhakkýnda da doðrularýsöylemeye baþlarýz.”FFiillmm yyöönneettmmeennii KKeenn LLooaacchh..FFiillmmii CCaannnneess FFiillmmFFeessttiivvaallii’’nniinn bbüüyyüükk ööddüüllüüAAllttýýnn PPaallmmiiyyee’’yyii kkaazzaannddýý..

“KÝM NE DEDÝ?

Ülkenin en önemli en kitleselsendikalarýndan Eðitim-Sen yetk-isini MHP'nin etkin olduðu TürkEðitim-Sen'e kaptýrdý.

Eðitim-Sen Genel BaþkanýAlaattin Dinçer bunun sorum-lusu olarak AKP'nin eðitimdekigerici kadrolaþmasý olduðunusöylüyor. Sendika olarak taönlerindeki süreçte laik ve ilericieðitimin takipçisi olacaklarýnýbelirtiyor.

Eðitim-Sen son birkaç yýldýr 150bini bulan üye sayýsýný 120 bin-lere düþürdü. Ayný aralýkta TürkEðitim-Sen 5 bin yeni üyeyle 140bine ulaþtý. Ýslamcý Eðitim-BirSen ise 40 binden 70 bine yüksel-di.

Sayýsý neredeyse 800 bini bulaneðitim emekçilerinidüþündüðümüzde üç sendikanýntoplam üye sayýsý çalýþanlarýnyarýsý bile etmiyor.

Eðitim-Sen liderliði topuAKP'ye atarak hiçbir sendikayaüye olmayan dörtyüzelli binüyeye sýrtýný dönüyor.

Bir sendikanýn normalde hedefiörgütsüz kesimleri üye yapmak-týr. Bunun için çalýþanlarýn somutsorunlarýna dönük mücadele ver-mek gerekir. Kendini laikliðineksenine ve soyut demokrasitaleplerine yaslayan Eðitim-Sen

liderliðinin ise böyle bir þansýyok.

Eðitimde elbette kadrolaþmavardýr. Her hükümet dönemindeolur bu. Ama bu olgu mücade-lenin ana eksenini kadrolaþmayakarþý laiklik söylemi yapmaz.Yaparsa da birkaç yüz kiþininkatýldýðý laiklik gösterisiyle sýnýrlýkalýr. Bugün Eðitim-Sen'in

düþtüðü durum budur. Dününon binleri seferber eden görkemlisendikasý Eðitim-Sen bu kafadankurtulmalýdýr.

Eðitim Sen'in toplu görüþmeyetkisini Türk Kamu Sen'e baðlýTürk Eðitim Sen'e kaptýrmýþolmasý KESK için de son dereceolumsuz bir koþul oluþturmak-tadýr. Türk Kamu Sen'e karþý

þimdi KESK'in çoðunluk olduðusadece iki iþ kolu vardýr: Çok aziþçinin çalýþtýðý Kültür Sen vebelediye iþ kolunda Tüm Bel Sen.

Bugüne kadar KESK toplugörüþmelerde Eðitim Sen'in yetk-ili olmasý nedeniyle bir aðýrlýðasahipti. Artýk bu konumunukaybetmektedir.

Gerek KESK, gerekse de EðitimSen bugüne kadar izlenen poli-tikalarýn bir sonucu olarak bunoktaya düþtüler. Ard arda gelenyönetimler sendikalarý amacýbelirsiz, hedefi olmayan eylem-lere soktular. KESK ve EðitimSen üyeleri sayýsýz kereler yýðýn-sal olarak Ankara'ya gittiler veher seferinde de ne kazandýk-larýný bilmeden, çünkü hiçbir þeykazanmamýþlardý, geri döndüler.Bu eylem tarzýnýn sonucu EðitimSen son "büyük" Ankarayürüyüþüne ancak yüzlerigötürebilmiþ durumda. Yarýnkimi götürebileceði ise çok belir-siz.

KESK ve Eðitim-Sen'in b uduruma düþmesine neden olan-lar açýk ki her þeyden önce busendikalarýn baþýndaki yönetim-ler ve bu yönetimlerin baðlýolduðu siyasi eðilimlerdir. Ancakmuhalefet eden sol çevreler de enaz yönetimler kadar sonuçtansorumludurlar. KESK ve onabaðlý sendikalar sol içi birmücadele alaný haline gelerek buduruma gelmiþlerdir.

Oysa 1 Mayýs günü Ýstanbul'daki gösterinin tartýþmasýz enbüyük korteji Eðitim-Sen korte-jiydi. Bütün gruplar ve partilerbütün üyelerini kendi pankart-larýnýn altýna çaðýrýrken gene deEðitim Sen kortejinin bu denlikalabalýk olmasý bu sendikanýntabanýnýn siyasi tercihini göster-mektedir.

Þimdi görev KESK'i ve onabaðlý sendikalarý yenilemektir.Demokrasi, laiklik gibi konulardadeðil, emekçilerin günlük yaþamkoþullarý için mücadele eden,toplu görüþmeden toplu görüþm-eye harekete geçen deðil, her anemekçilerin haklarý için ayaktaolan sendikalar yaratmalýyýz.

Laiklik yürüyüþü deðil, GenelSaðlýk Sigortasýný durdurmakiçin yürüyüþ yapan sendikalaroluþturmalýyýz.

Eðitim-SSen laikliðe takýldý

KKEESSKK nneerreeddeenn,, nneerreeyyee??Kamu emekçileri 1990larýn

baþýndan yakýn güne kadarTürkiye iþçi sýnýfýnýn en etkin vemücadeleci kesimi oldu. Sendikasözcüðünün bile yasak olduðukamu alanýnda, kamu çalýþanlarýyürüttükleri mücadele vedireniþle örgütlenme özgürlüðüaçýsýndan önemli açýlýmlar vekazanýmlar yarattýlar.

12 Eylül darbesinin baský veyasaklarýndan sýyrýlmaya çalýþanemekçiler 1987 yýlýndaKÇP'yi(kamu çalýþanlarý platfor-mu) kurdular. Þubat 1990 yýlýnda7 sendikanýn bir araya gelmesiyleKÇP, KÇSP'ye (kamu çalýþanlarýsendikalarý platformu) dönüþtü.KÇSP sendikalaþma hakký için 22Haziran 1991 yýlýnda çalýþmabakanlýðýnýn önünde 20 binkiþiyle gösteri yaptý. Bu gösterikamu emekçilerini militan-laþtýran sürecin önünü açtý.Kamu emekçilerinin 1. Ankarayürüyüþü dedikleri bu protesto-nun ardýndan her yerdesendikalaþma mücadelesibaþladý.

Kamu emekçileri 21 Aralýk1992, 3 Temmuz 1993, 28 Mayýs1994'te on binler halinde kitleselmilitan gösteriler düzenledilerAnkara'da. Bu süreç ülkedeçalýþan, yoksul, iþsiz ve öðrencil-erden oluþan ezilen kesimlerioluþturanlarýn öncüsü durumunagetirdi kamu emekçilerini. 9 tem-muz 1994'te KÇSP sendikalaþmamücadelesindeki atýlýmlarýndandolayý adýný KÇSKK (kamuçalýþanlarý sendikalarý konfed-erasyonlaþma kurulu) olarakdeðiþtirdi. Bu dönemde 350 bin

üyeye ulaþan KÇSKK diðersendika konfederasyonlarýylabirlikte 20 Aralýk 1994'te iþ býrak-ma eylemine katýldý. Eyleme 1milyon çalýþan katýldý. BuTürkiye sýnýf mücadelesi tari-hinin en büyük eylemlerindenbiriydi. Somut talepler, dayanýþ-ma ve birlik bu sürece damgasýnývurmuþtu.

Bu mücadeleden büyüyerek vegüçlenerek çýkan kamu emekçi-leri 17-18 Haziran 1995'te 150 binüyesiyle Ankara'yý 2 gün iþgalederek güçlerinin zirvesine çýk-týlar. Önderliðin kafa karýþýklýðýve ürkekliði bu görkemli eylemiciddi bir kazanýma dönüþtüreme-di. Kamu emekçileri böyle birkitleselliði ve coþkuyu bir dahayakalayamadý. Bu militanmücadeleci sürecin kazanýmýolarak kamu emekçileri yasalsendikalarýna kavuþtular. 8Aralýk 1995'te KESK (Kamu

Emekçileri SendikalarýKonfederasyonu) kuruldu.Militan mücadele sürecininardýndan sendikalarýn þube vemerkez seçimleri örgütsel çek-iþmelerin gölgesi altýnda geçti.Mücadelenin daha en baþýnda onbinleri harekete geçiren kamuemekçileri bugün sayýlarý birkaçyüzü bulmayan sönük sektereylem sürecine girdiler. Bununbirkaç önemli nedeni var.Birincisi somut hedeflere sahipolmayan belirsiz talepler etrafýn-da örgütlenmeye çalýþmak. Ýkin-cisi daha önce söylediðimiz gibiKESK üzerinde etkisi olan siyasianlayýþlarýn kýsýrlýðý ve kayýkçýkavgasý. Bu verimsiz süreciaþmak için çok geç olmadanaynen 1990'lý yýllarýn baþýndaolduðu gibi somut talepleretrafýnda aþaðýdan yukarýyamücadeleyi örmek için kollarýsývamak gerekir.

sosyalist iþçiile yazýþmak için

[email protected]

Page 3: Sosyalist İşçi 254

sayý: 254 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIGSS’yi durdurmalýyýz

AKP hükümetinin yeni liberal politikalarýnýnen önemli adýmý olan Genel Saðlýk Sigortasýyasasý yenilgiye uðratýlmalýdýr.

Genel Saðlýk Sigortasý en kýsa tanýmý ilebundan sonra daha çok sigorta pirimi vere-ceðimiz ve daha az ve daha kalitesiz hizmetalacaðýmýz demektir.

Genel Saðlýk Sigortasý saðlýk ocaklarýnýnkapanmasý demek. Oysa saðlýk ocaklarý mily-onlarca emekçinin ulaþabildiði yegane saðlýkkurumudur.

Genel Saðlýk Sigortasý saðlýk hizmetlerininbütünüyle özelleþmesi demek. Saðlýk ocak-larýnýn kapanmasý ile yerine aile hekimliðigelmekte ve aile hekimliði hem alacaðýmýzhizmetin gerilemesi hem de saðlýk personeliarasýnda çirkin bir rekabetin sokulmasýdemek.

AKP’nin bu yeni liberal saldýrýsýpüskürtülebilir. Bugüne kadar yeni löiberalsaldýrýlarda belki büyük baþarýlar kazanýl-madý ama GSS için yapýlan referanduma, çokkýsa sürede düzenlenmiþ ve yetesiz birbiçimde halkýn önüne çýkmýþ olmasýna rað-men 3 milyona yakýn insan katýlmýþtýr. Bubüyük bir sayýdýr.

Katýlýmýn 500 bini Ýzmir’de gerçekleþti.Çünkü Ýzmir GSS’nin ilk uygulanacaðý kent.

Fransa’da iþçilerin ve öðrencilerin yaptýklarýdünyanýn her yerinde tekrarlanabilir. Yeterkiyaygýn, emekçileri kapsayýcý ve tüm sendikave kitle örgütlerini birleþtirici ve kazanmayý,yasayý durdurmayý hedefleyen bir kampanyayapýlsýn.

Kampanya parlamentoya giderek ondanistekte bulunmamalý. Tam tersine bize aitolana sahip çýkýp onlarýn oyununu bozmalý.Biz TBMM deðil, TBMM bize gelmeli.

AfganistanAfganistan’da ABD,- NATO ve Hamid

Karzai’nin kontrol ettiklerini iddia edbildikleritek yer baþkent Kabul’dü. Geçen haftaKabul’de ABD askerlerinin kullandýðý birkamyonun meydana getirdiði birkazadannsonra baþlayan ayaklanma bu iddi-anýn ne denli boþ olduðunu kanýtladý. KabulABD ve NATO askerlerine dar gelmeyebaþladý.

Afgan halký ABD ve NATO askerlerine duy-duðu öfkeyi gösterdi.

ABD son günlerde askeri operasyonlarýnýarttýrdý ve bunun sonucu olarak Helmandeyaletinde 350 sivil Afgan öldü.

Afgan halký Hamid Karzai rejimininçürümüþlüðünü de protesto ediyor. Bugünekadar Harzai hükümetine 12 milyar dolaryardým geldi ama çok az Afganlý bu 12 milyardolarýn nimetlerinden yararlanabildi.

Birleþmiþ Milletler’e göre 7 milyon Afgansürekli aç. Nüfusun büyük çoðunluðunun iseiçme suyu yok.

Unutmadan eklemek gerekli: Hamid Karzairejiminin bütün bu yolsuzluklara raðmeniþbaþýnda kalmasý ABD ve NATO askerlerinedayanýayor ve NATO askerleriiçinde Türekbirliði de var.

Seçimlerden bu yana AKP'nin azýnlýkhükümeti olduðu anlatýlýyor ve bunedenle de her atacaðý adýmda "sizazýnlýksýnýz" deniyor. En önemli tartýþ-ma ise cumhurbaþkanlýðýnda."Azýnlýksýnýz, cumhurbaþkaný seçe-mezsiniz" deniyor.

Gerçekten de AKP bir azýnlýk partisi.Toplumun çoðunluðu AKP'li deðil.Ama AKP azýnlýk partileri içinde enbüyük olaný. Bütün amacý Kürtleriparlamento dýþýnda tutmak ve ola-bildiðince koalisyon hükümetlerineyol açmamak için oluþturulmuþ olanseçim sistemi bu en büyük azýnlýk par-tisinin TBMM'de çoðunluk partisiolmasýna yol açtý. Ne var ki her fýrsat-ta AKP'ye "siz azýnlýksýnýz" diyen veAKP'den daha da küçük olan CHP iseTBMM'de hiç hak etmediði ölçüdebüyük bir yer aldý ve "ana muhalefetpartisi" oldu.

Parlamenter demokrasi bir dizikuraldan oluþuyor. Bu kurallarýn asýlamacý gerçek muhalefetin parlamen-toya yansýmasýný azaltmak ve egemensýnýf için istikrarlý parlamentolar oluþ-turmak. Sistem dünyanýn çeþitliülkelerinde farklý kurallara sahip amahep ayný amaca hizmet ediyor.

Türkiye'de baraj yüzde 10. Çünküamaç, yukarýda da belirtildiði gibiKürt partisini TBMM'ye sokmamak vekoalisyonsuz iktidar oluþturmak. BarajKürt partilerini meclise sokmamakhedefini oldukça iyi bir biçimde yer-ine getirdi ama son seçimlere kadarkoalisyon zorunluluðunu ortadankaldýramadý. AKP ile birlikte buhedefe ulaþýldý. Þimdi asýl olarak ikipartili bir parlamento var ve CHP'deyüzde 10 baraj sisteminden memnun.

Bugünlerde basýn büyük bir yanýlgýiçinde. Sanýyorlar ki bugün seçim olsaAKP çoðunluðu baþ aþaðý gidecek.TBMM'ye 3 ya da 4 parti girecek.Parlamentoya 3 ya da 4 parti girebilirAKP bir ölçüde güç kaybedebilir amaçoðunluðunu koruyacaðý açýk.

CHP baþta olmak üzere, AKP karþýt-larý eðer azýnlýk oyu ile AKP'ninTBMM'de yaklaþýk üçte iki çoðunluðuolmasýna karþýysalar dürüst olmalýlar

ve barajýn kalkmasýný saðlamalýlar.Baraj bütünüyle ortadan kalkarsa, heroyun parlamentoya yansýmasýnýsaðlayan bir sistem benimsenirse ovakit AKP'yi eleþtirmekte haklýolurlar. Aksi takdirde AKP'ye siz azýn-lýsýnýz diyenler sadece ikiyüzlülükyapmaktalar.

Bush'da azýnlýk oylarý ileiktidara geldi

Bir de dünyanýn çeþitli baþka ülkeler-ine bakalým. Hemen her yerde iktidarpartilerinin seçmenlerin azýnlýðý ileiktidara geldiklerini görürsünüz.

ABD'de, parlamenter demokrasininkalbinde, Bush seçmenlerin azýn-lýðýnýn oylarý ile iktidara geldi.Dünya'daki baþlýca ortaðý Ýngilterebaþbakaný Blair ayný þekilde seçmen-lerin azýnlýðýnýn oylarý ile iktidarda.

Ayný þeyi Fransa'daki ya daAlmanya'daki iktidar partileri için desöyleyebiliriz.

Aslýnda her ülkede uygulanan seçimsistemi o ülkenin egemen sýnýfýnýnihtiyaçlarý doðrultusunda oluþturu-luyor. Çoðunda iki dereceli birbaþkanlýk seçimi sonucunda seçilenbaþkanlar istikrarý saðlarken, parla-mentolarda farklý sistemlerle egemensýnýfýn farklý kanatlarýnýn parlamen-toya yansýmasý saðlanýyor ama "zarar-lý" unsurlarýn da parlamento dýþýndakalmasý saðlanýyor.

ÝkiyüzlülükÝkiyüzlülük sadece Türkiye'!ye ait bir

olgu deðil. Ýran'da Ahmedinejad par-lamenter demokrasinin birçok ülkedeuygulanan sistemi ile yapýlan iki dere-celi baþkanlýk seçimlerinde rakibi"serbest pazarcý", "reformist" rakibimolla Rafsanjani'ye fark atarak

kazandý. Ama Batý'nýn "demokratlarý"Ahmedinejad'ý kabul etmiyorlar.

Ayný þekilde Filistin'de Hamasseçimleri farklý bir biçimde kazandý.ABD ve diðer Batýlý "demokratlar"Hamas'ý tanýmamaya çalýþýyorlar.

AKP çoðunluðun oyunu alarakseçilen Hamas temsilcisini çaðýrdýðýn-da ise AKP'ye "azýnlýksýnýz" diyeeleþtiren ayný güçler gene AKP'yieleþtirmekteydiler. Kendisi azýnlýk oyuile seçilmiþ olan Baykal ya da Bush yada Blair hem parlamenter demokrasiyisavunup hem de nasýl Hamas'a karþýolabilirler? Sadece ikiyüzlü sahtekar-lar olarak bunu yapabilirler.

Tek demokrasiparlamenter demokrasi mi?

Egemen sýnýfýn ve onu savunanlaragöre en iyi yönetim biçimi parla-menter demokrasi. Oysa parlamenterdemokrasi en baþta nüfusun çokönemli bir kýsmýnýn hiç bir biçimdegüvenini kazanmýyor ve bu kesimseçimlerde oy dahi kullanmýyor. Bunedenle çok sayýda ülkede seçimlerekatýlým zaman zaman yüzde 50'yekadar düþmekte.

Öte yandan parlamenter demokrasitemsili bir sistem. Birilerine yönetmeyetkisi veriliyor ve bu yetki sorgusuzsualsiz 4-5 yýl kullanýlýyor. Geri çaðýr-ma hakký yok.

Oysa iþçi sýnýfýnýn toplumsal devrim-lerden sonra kurduðu bir baþka yön-tem var. Buna iþçi konseyleri veya iþçimeclisleri deniyor. Hayatýn pratiðin-den çýkan bu iþçi meclisleri aslýndagrev komiteleri. Çalýþanlar iþyeritemelli seçimler yapýyorlar ve seçtik-leri temsilcilerini þehir meclisine yol-luyorlar. Þehir meclisleri seçtikleritemsilcilerini ülke meclisine yolluyor-lar.

Bu sistemde seçilen her temsilci ken-disini seçenler tarafýndan geri çaðrýla-bilir. Seçilenlerin ücreti ortalama biriþçi ücreti kadardýr. Bu iki kural iþçimeclislerini ve onlara dayanan birhükümeti parlamenter demokrasidenve ona dayanan bir hükümetten kat bekat daha demokratik yapar.

Parlamenter “demokrasi”

Krize sonunda patronlar el koydu. TOBB Kongresinde, birbirlerinin gýrtlaðýný sýkan Aðar, Baykal ve Tayyip Erdoðan eleletutmak zorunda kaldýlar.

CHP baþta olmak üzere, AKPkarþýtlarý eðer azýnlýk oyu ile

AKP'nin TBMM'de yaklaþýk üçteiki çoðunluðu olmasýna

karþýysalar dürüst olmalýlar vebarajýn kalkmasýný saðlamalýlar.

Page 4: Sosyalist İşçi 254

4 sosyalist iþçi sayý: 254

Danýþtay cinayeti politik atmosferifena karýþtýrdý. Cinayetten sonraki 24saat, 24 dizisindeki gibi gergin geçti.Katilin cinayeti Danýþtay'ýn "türbankararý" nedeniyle iþlediðini söyleme-si, milliyetçi-ülkücü-laik cepheyi coþ-turdu.

Bu coþku 24 saat sürdü. At izi itizine karýþmýþtý ama cinayeti iþleyenve planlayanlarýn bir "ekip" ve katilinfaþist bir geçmiþi olduðu açýða çýkýn-ca, cinayeti iþleyenlerin milliyetçi-ülkücü-laik cephenin neferleri olduðubir bir ortaya dökülünce, kumpas,

kumpas sahiplerinin kursaðýndakaldý.

Yine de þunlarý söyleyebilecek bazýadamlar var: "Bu cinayeti türbankararý yüzünden iþlediðini itiraf edenbir kiþinin eylemini, neredeysedevletin, ordunun üzerine yýkmayakim kalktý?"

Duyan da bu devletin temelindeateizmin yattýðýný sanacak.

En çok Ýmam Hatip lisesi, 12 Eylüldarbesinin ardýndan açýlmadý sanki.Sanki yýllarca, devletin koruyucukanatlarýna sýðýnan faþistler, okullar-da oruç tutmadý diye onlarca öðren-ciyi satýrlarla doðrayýp, oruç cinayet-leri iþlemediler.

"Ya Allah bismillah…." þeklindedevam eden slogan, faþist güruhlarýnkitlesel saldýrýlarda kullandýðý enyaratýcý baðýrma þeklidir.

Muhtemelen kendisi de birkumpasçý olan ABD ordusundanemekli bir general kumpasý þöyleanlatýyor: "Ancak içerden küçük birgrup neler döndüðünü bilir. Kumpasbir avuç kiþi için kitleler feda edilerekiþler."

Ne var ki kumpas kitleleri tek bireylemle tek bir hedefte birleþtirmeyibaþaramaz. Kitleler robot deðildir.Bambaþka nedenlerle iþlenen bircinayetin hýzla bir kumpasa vekitlelerin etrafýnda kamplaþacaðý birodaða dönüþmesi için bir dizimekanizma çalýþmaya baþlar.

Danýþtay cinayetini iþleyenlerinamacý ister hükümeti yýpratmak, istertürban kararýný "yargýlamak" ya daister cumhurbaþkanlýðý seçimlerinitartýþmalý hale getirmek olsun.Cinayeti iþleyenlerin meþrebi netlikkazanana kadar geçen kýsa süreiçinde, Genelkurmay ve cumhur-baþkaný halký eyleme, CHP, ÝþçiPartisi, MHP ve Cumhuriyet gazetesive bilcümle milliyetçi-ülkücü odakhalký hükümete karþý birleþmeyeçaðýrdý. Cinayetin Susurluk'la,Kýzýlelmacýlarla baðlantýsýnýn açýðaçýkmasýna raðmen, Ertuðrul Özkök,Emin Çölaþan ve Ýlhan Selçuk gibilerikararlý bir biçimde, milliyetçi odaðýsavunmaya devam ettiler.

Büyük sermayenin AKP'nin üzeriniçizdiðini anlatmaya baþladýlar.

ABD'nin de AKP'den vazgeçtiðinisinsi bir biçimde anlattýlar.

Bu yüzden iþlenen cinayet,hükümete cumhurbaþkanlýðý veABD'nin savaþ politikalarý, özellikleÝran'a yönelik müdahale konularýn-da, birincisinde Türk ordusuyla, ikin-cisinde George W. Bush'la iyi geçin-me, uzlaþma mesajlarýný sert birbiçimde veren bir koronun sesiniyükseltmesine neden oldu.

Ve AKP bir kez daha çuvalladý.ABD, AKP'den 1 Mart'ýn hesabýný

sormak için iyi bir fýrsat ele geçirdi.Recep Tayyip Erdoðan'dan Ýran'ýnnükleer enerji ile ilgili çalýþmalarý veyaþanan krizle hem kiþisel hem dehükümet olarak ilgilenmesini istedi.

Þemdinli bombacýlarýnýn ardýndansonuna kadar gidemeyen AKP,Danýþtay cinayetinin ardýndan dasonuna kadar gidemeyecek.

Gitmesi de imkânsýz. Neo liberal birpartinin demokrasisinin sýnýrlarý daen fazla bu kadar olabilir.

Bu kez de Kurtlar Vadisi'ni yayýn-dan kaldýrmak, milyonlarca insanýnkendi eylemine baðlý.

Komplo teorileri

Ýþin içindebir iþ varMMuussttaaffaa MMeettiinn

NÜKLEERSANTRALLER

EEnneerrjjii BBaakkaannýý’’nnýýnn ppaarrllaa-mmeennttooddaa aaççýýkkllaaddýýððýý ggiibbiiÝÝnnggiilltteerree’’ddeekkii nnüükklleeeerrssaannttrraalllleerrddee 11999977’’ddeennbbuuggüünnee kkaaddaarr 5577 kkaazzaaoollmmuuþþ dduurruummddaa..GGeeççeenn yyýýll SSeellllaaffiieellddee aaddllýýssaannttrraallddee 33 kkaazzaa oolldduu..BBuunnllaarrddaann bbiirriissii bbüüyyüükkmmiikkttaarrddaa rraaddyyaassyyoonnuunnoorrttaayyaa ççýýkkmmaassýýnnaa nneeddeennoolldduu..

Sevimli tatil beldemizAltýnoluk'ta CHP'libelediye baþkaný ÝsmailAynur geçen hafta Çýnar-altý Çay Bahçesi'nde birhalk toplantýsý düzenlemiþ."Halk" partili bir baþkanýn"halk" toplantýsý düzen-lemesi ne kadar güzel,doðrudan demokrasinin negüzel bir örneði!

Bir de bu toplantýda hal-kýn sorunlarýyla ilgilenilsedaha da iyi olacakmýþ!

CHP'li baþkan Aynurþöyle konuþmuþ: "Arsa vearazi sahiplerine sesleniyo-rum. Yabancýlara yer sat-mayýn. Yaþadýðýnýz yere

sahip çýkýn. Yabancýlartatile gelsin. Paralarýnýbýrakýp gitsinler". Sonraeklemiþ, "Yabancý derken,yurtdýþýndan gelenlerikastediyorum".

Altýnoluk halkýnýn yakýcýsorunu, arsa, arazi ve evsahiplerinin yerli veyayabancý olmalarý mýdýr?Yoksa, gelir ve mülkdaðýlýmýnýn eþitsizliðimidir? Toprak satankiþinin sorunu, topraðýalanýn milliyeti midir,yoksa toprak satmakzorunda kalmýþ olmasýmýdýr? Ya topraksýz, mülk-süz olanlarýn sorunu

nedir? Yerlilik yabancýlýkmý, mülksüzlük mü?

Sayýn Aynur'un CHPiçinde yükselmesini bekliy-orum. Partisinin temelsiyasetini iyi kavramýþçünkü: Önemli olan mülkve gelir sorunu deðil, mil-liyet sorunudur. Önemliolan insan deðil, insanýnyerliliði ve yabancýlýðýdýr.Yabancýysa deðersizdir,kerizleyebiliriz, parasýnýbýrakýp gitsin.

CHP içinde yüselmesininönünde beklenmedik birengel çýkarsa, SayýnAynur'un önü yine de açýk.MHP'yi deneyebilir.

Hrant Dinkyine saldýrýyauðradý

AAggooss gazetesinin GenelYayýn Yönetmeni HHrraannttDDiinnkk, yazarý AAyyddýýnnEEnnggiinn, Yazý Ýþleri MüdürüAArraatt DDiinnkk ve SorumluMüdür SSeerrkkiiss SSeerrooppyyaann'ýn"yargýyý etkilemek"tenyargýlandýklarý davadasaldýrýya uðradýlar.

Hukukçular birliði adlýfaþist örgütlenmedenKKeemmaall KKeerriinnççssiizz ve emekligenerak VVeellii KKüüççüükk'ün dearalarýnda olduðu küçükama saldýrgan grupmahkeme salonunda bilekalem, bozuk para atarakprovakosyon yarattýlar.Sanýk avukatlarý da busaldýrgan faþist gruptansizi de izliyoruz diyetehdit aldýlar. Duruþmayýizlemeye gelenler de bufaþist grubun saldýrýsýnauðradý. Polis bütün olay-larda saldýrganlaramüsamahakar davrandý.

Uzun süredir bu ülkedeHHrraanntt DDiinnkk'e karþý bir linçgiriþimi var. Bunuarkasýnda duranlar herkaranlýk olayýn içindençýkan simalar. Örneðinemekli general VVeelliiKKüüççüükk. Adý Susurlukdavasýnda da geçti, danýþ-tay olayýnda da. Asýlyargýlanmasý gerekenlerbunlar. HHrraanntt DDiinnkk'e iseyanýnda olduðumuzugöstermemiz için, 4Temmuza ertelenendavasýnda destek ver-meliyiz.

CHP’li baþkan: “Arsalarýmýza sahip çýkalým”

12 sene okuyan bir öðren-ci bu sürenin sonundabüyük olasýlýkla eðitiminibitirmek zorunda. Çünküüniversiteye girmek veeðitimine devam edebil-mek için ÖSS'yi kazanmasýve sonra da doðru seçim-leri yapmasý gerekiyor.

Öðrenciler eðer ÖSS'yikazanamazlarsa iþ bula-bilmek için hiçbir özellik-leri olmadan iþsizler ordu-suna katýlmak zorundalar.

Yapýlan bir araþtýrmayagöre baþtan aþaðý ezberedayanan, ýrkçý, þoven bireðitimin sonunda her biröðrenci ortalama 2.15 yýldershanelere giderek sýna-va hazýrlanmak zorunda.Dershanelere gitmedenÖSS'yi kazanmak hemenhemen olanaksýz.

Her bir öðrenci 2.15 yýldaortalama 2,900 YTL der-shaneye, 1,800 YTL yol,yemek gibi yan harca-malara, 900 YTL kitaplara,160 YTL sýnav harcýna, 250YTL rapor almak içintoplam 6 bin YTL harca-makta. Pek çok öðrenci isedershane de aldýðý eðitimide yetersiz bularak bu 2.15yýl içinde 800 YTL'lik özelders de almakta.

Böylelikle toplam harca-

ma 7,000 YTL'ye yaklaþ-makta.

Her yýl 2 milyona yakýnöðürenci ÖSS'ye katýlmak-ta. Bu öðrencilerin bir yýldadershanelere verdikleripara 8,5 milyar dolar ediy-or. Son 15 yýlda 25 milyonöðrencinin ÖSS'ye katýldýðýhesaplanýrsa bu 15 yýliçinde 40 milyar dolarayakýn para bu sektöreakmýþ durumda.

Ortalama bir üniversite

500 milyon dolara maloluyor. Bu durumda heryýl dershanelere akan paraile 17 üniversite inþa etmekmümkün.

Kýsacasý öðrenci ailelerinisoymaktan baþka hiçbiranlamý olmayan ÖSSolmasa liseyi bitiren hemenhemen bütün öðrencileryeterli üniversite olduðuiçin bir üniversiteye girmeþansýna sahip olabilirlerdi.

ÖSS diðer taraftan

bütünüyle rekabetçi bir sis-temin ilk büyük adýmý.Öðrenciler daha liseyibitirir bitirmez ÖSS ile bir-likte birbirlerine rakip halegetirilmekte ve rekabetiçine sokulmakta.

Daha sonra ise bütüneðitim yaþamlarý boyuncabu rekabetçi ortam giderekartarak sürmekte. Liseli veüniversiteli gençlik bu rek-abetçi ve soyguncu sistemebütünüyle karþý çýkmalýdýr.

ÖSS: Öðrencileri Soyma Sistemi

Tüpraþhalkýndýr

Danýþtay kararýna rað-men kanunsuz birbiçimde Koç/Shellortaklýðýna devredilenTüpraþ için Petrol-Ýþsendikasýnýn önder-liðinde bir inisiyatifoluþturuldu.

“Tüpraþ HalkýndýrHareketi” adýný taþýyanbu inisiyatif geçen haftayaptýðý toplantý sonu-cunda daha aktif birmücadele çizgisininbenimsenmesine kararverdi.

Tüpraþ HalkýndýrHareketi’nin açýkla-masýna göre bugünKoç’un 97 þirketi ve 82bin çalýþaný var. Koç’abaðlý bu 97 þirketintoplam cirosu 18 milyardolar, Tüpraþ’ýn cirosuise 20 milyar dolar.

Tüpraþ HalkýndýrHareketi’ne göre butam bir gasp operasy-onudur.

Barýþýn sesikýsýlamaz

TRT, bütçesinin yüzde70'i halk tarafýndankarþýlanan ve kamuhizmeti yapan bir yayýnkurum Ama yayýn poli-tikalarýnýn halkla,halkýn, kitle örgütler-tinin talepleriyle hiçbirilgisi yok.

Bunun yeni bir örneðigeçtiðimiz haftalardayaþandý. TRT radyoprogramcýsý bir çalýþan,Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu’nun Martayýnda Kadýköy’dedüzenlediði BarýþPanayýrý ile ilgili birhaber yaptýðý içinsoruþturmaya uðradý.

Irak iþgaline karþýyapýlan Barýþ Panayýrýhaberi yaptýðý için san-süðrcü zihniyetinbaskýsýna uðrayançalýþanla dayanýþmakve sansüre karþý çýk-mak için 7 Haziran’daTRT Ýstanbul radyosuönünde eylem yapýla-cak.

77 HHaazziirraannssaaaatt 1122..3300

TTRRTT ÝÝssttaannbbuull rraaddyyoossuu

Page 5: Sosyalist İşçi 254

sayý: 254 sosyalist iþçi 5DÜNYA

Nepal'de demokratikcumhuriyet mücadelesigeçen hafta bir dizikazaným daha elde etti.

Gösterilerin arkasýndankral Gyanendra'nýn kurul-masýna boyun eðdiði geçicihükümet bir dizi yenikarar aldý.

Dokunulmazlýðýný kaybe-den kral artýk orduüzerindeki kontrolünü dekaybetti. Nepal'deki ordudahil bütün resmi kurum-lardan "kraliyet" terimikaldýrýldý. Ayrýca artýkNepal eskiden olduðu gibibir "hindu" devleti deðillaik bir devlet.

Geçen hafta geçicihükümetin büyük ölçüdedemokrasi hareketininbaskýsý altýnda olduðunugösteren bir geliþmeyaþandý.

Hükümetin deðiþimler-

den vazgeçtiðinin söylen-meye baþlamasý üzerinesokaklara çýkan göstericilersokaklardaki otomobilleriyakmaya baþladýlar. Ancakhükümetin yeni reformlarýaçýklamasý üzerine ise hertarafta zafer gösterileriyapýldý.

Ama daha hala en azönemli sorun çözülmemiþolarak ortada duruyor.

Birinci sorun ülkenin bü-tün kýrsal bölgelerini elin-de tutan Maocu KomünistPartisi yasallaþacak mý?

Ýkinci sorun ise Nepalordusu yeni kurucu meclisiçin yapýlacak seçimlersýrasýnda da sokaklardaelinde silah dolaþmayadevam edecek mi?

Bu sorunlarýn çözülme-sinde hata yapýlmasý yenibir mücadele dalgasýnýnbaþlamasýna yol açabilir.

Mýsýr hükümetinin geçenKasým ayýnda yapýlanseçimlerde birçok sandýktayolsuzluk yapýldýðýnýsöyleyen iki hâkimigözaltýna aldýktan sonraserbest býrakmak zorundakalmasý bu ülkedekidemokrasi aktivistleri içinönemli bir zafer oldu.

Müslüman Kardeþler veKifaya (Yeter) adlýdemokrasi hareketininörgütlenmesindenaktivistler geçen haftadördüncü kere bir arayagelerek gösteri yaptýlar.Gösteride 400'den çokinsan gözaltýna alýndý.

Mahmud Mekki veHisham Bastawisi adlýhâkimler yüksek mahke-menin disiplin kurulunaçýkarýlacaklardý. Ýki hâkimyalancýlýkla suçlanýyorduve görevden uzaklaþtýrmacezasý ile yüz yüzeydiler.

Ýki hâkimin yargýlanmasýdemokrasi hareketi için birmücadele alaný oldu.Demokrasi hareketininaktivistleri bu dava nedeniile Hüsnü Mübarek'inpolis devlerine karþýmuhalefeti yükseltebildil-er. Demokrasi aktivistlerihükümetin yargýya müda-halesini protesto ediyor-lardý.

Yoðun protestolarnedeniyle Mýsýr hükümetibir kalp krizi geçirdiði içinmahkemeye gelemeyenBastawisi ve Mekkihakkýndaki iddialarýný geriçekti. Mahkemenin dur-masý iki yargýcýn "yargýnýnbaðýmsýzlýðý" kampa-nyalarýna devametmelerinin önünü açtý.

Bu arada, ayný gün Al-Ghad adlý partinin lideriolan ve 2005 Baþkanlýkseçimlerinde HüsnüMübareke'e karþý adayolan Ayman Nour birbaþka mahkemede yargý-landý ve 4 yýl hapis cezasý-na mahkûm edildi.Seçimlerde hile yaptýðýgerekçesi ile yargýlananNour'un taraftarlarýdavanýn bütünüyledüzmece olduðunu iddiaediyorlar.

Hükümet her ikimahkemeden önce gösteriyapýlmamasý gerektiðiniaçýkladý. Tehditler savur-du. Bütün bu tehditlereraðmen binlerce göstericimahkemelerin önünegeldi.

Bu gösterilere katýlanAida Saif al-Dawla þöylesöylüyor:

"18 Mayýs en vahþi gün-lerden biriydi. Onbinlercepolis Kahire'nin merkezin-deki yollarý kesmiþlerdi.Polis bir gece öncedenyüksek mahkemeninhemen yanýndaki binadaolan gazetecilersendikasýnýn binasýný iþgal

etmiþti."Sabah uyandýðýmýzda

her tarafýmýzýn sarýlýolduðunu gördük.Mahkeme sabahý birtoplantý yapmayý plan-layan Metal ÝþçileriSendikasý da polis tarafýn-dan iþgal edilmiþti. Metaliþçileri polisi püskürttülerve sokakta toplantýlarýnýyaptýlar.

"Yargýþ Mekki suçsuzbulununca polisi yararakgazeteciler sendikasýnageldi ve buradaki gösteri-cilere bir konuþma yapmakistedi. Binanýn içinde mah-sur kalan göstericileryargýç Mekki'ye çiçeklerattýlar.

Mekki hâkimlerKulübünün baþkanýnýnkendileri hakkýndakimahkemeyi çok sert birbiçimde eleþtirdiðini söyle-di.

Mahkemedeki zafer öðre-nilince polis ülkenin çeþitliyerlerinde toplanmayaçalýþan göstericilere saldýr-maya baþladý.

Mýsýr demokrasi aktivist-leri dünyanýn her yerindeMýsýr elçilikleri önünde

gösteriler yapýlmasýný talepediyorlar. Bu çaðrý üzerineLondra, Paris, Atina, Seul,Chicago, New York,Montreal ve Beyrut'taMýsýr elçilikleri önündegösteriler yapýldý.

Bu arada Kahire'ninyakýnýndaki Tora hapis-hanesindeki politik tutuk-lular hakkýnda da yenihaberler geliyor. Yüzlercekiþi günlerdir tutuklanarakbu korkunç hapishaneyeyollanýyor.

Gözaltýna alýnanlar yargýönüne çýkmadan 15 güntutuklu kalýyorlar. Bugözaltý kararýyenilenebiliyor ve tutuklu-lar uzun bir süre yargýönüne çýkmadan gözaltýn-da kalýyorlar.

Gözaltýna alýnanlarýnçoðu Baþkan HüsnüMübarek'e hakaret etmek-ten ve trafiði aksatmaktangözaltýna alýnýyorlar!

Tora hapishanesindengelen haberlere göre tutuk-lularýn saçlarý sýfýrnumaraya Týraþlanýyor vekendilerini tehdit edentutuklularla birliktehücrelere konuyorlar.

Hapishane yönetimitutuklulara ihtiyaçlarý olanilaçlarý vermiyor.

Politik tutuklular hapis-hane yönetiminin tutu-munu protesto eden birbildiri yayýnlayarak açlýkgrevine baþladýlar.

Açlýk grevinin ikincigününde hapishanemüdürü geri adým ataraktutuklulara kýsmi özgür-lükler tanýdý. Artýk politiktutuklulara gazete, ilaç veyeterli gýda veriliyor.

Danimarka’da gösteriGeçen hafta Danimarka’nýn çeþitli kentlerinde 110 bin

kiþi hükümetin sosyalk haklara saldýrýsýný prtotesto edengösterilere katýldý.

Anders Fogh Rasmussen’in saðcý hükümeti emeklilikhaklarýna saldýrýyor. Öðrencilere ve iþsizlere verilensosyal yardýmlarý kesmek istiyor. Rasmussen ayrýca göç-men iþçilerin daha düþük ücretle çalýþmasýný planlýyor.

MMýýssýýrr

DDeemmookkrraassii aakkttiivviissttlleerrii kkaazzaannddýý

Mücadeleden sonraNepal’deki deðiþim

Esme CHOONARA

Malezya, Yeni Zelanda vePortekiz güçlerinin yaný sýra 2bin Avustralyalý asker DoðuTimor'a girdi. Avustralyabölgedeki tüm politikalarý belir-lemeye çalýþýyor.

Uzun yýllar Endonezya'nýniþgali altýndaki Doðu Timor2002 yýlýnda baðýmsýzlýðýnýkazandý.

Emperyalist güçlerin DoðuTimor'a girmesinin nedeni yak-laþýk 1 aydýr baþkent Dili'desüren çatýþmalar. Çatýþmalardaþimdiye kadar 27 kiþi öldü.

Dili'deki olaylarýn çýkmasýnýnnedeni grev yapan ve ordudakiayrýmcýlýðý protesto eden 600askerin ordudan ihracý.

Doðu Timor'un 1500 kiþilikordusuna baðlý atýlan askerlersilahlarýný geri vermeyi reddetti.Bunun ardýndan gösteriler veçatýþmalar hýzla yayýldý.

Doðu Timor hükümetininçoðunluðu kurtuluþ savaþýndayer almýþ eski savaþçýlar.

Askerlerin ordudan ihracýnýnarkasýnda ise baþkan XanamaGusmao ile baþbakan MariAlkatiri arasýndaki çatýþma var.

Mari Alkatiri Avustralya bir-liklerinin Doðu Timor'a girme-sine karþý. Gusmao ve dýþiþleri

bakaný Ramos Horta ise destek-liyor.

Avustralya baþbakaný JohnHoward ise Doðu Timor'un"daha iyi yönetilmeye ihtiyacýolduðunu" söylüyor.

Ancak Avustralya, ABD vediðer emperyalist ülkeler DoðuTimor'un yoksulluðununnedeni.

Çeþitli çevreler Avustralya'nýn"barýþý korumak" bahanesiyleadaya girmek için bu durumubilerek yarattýðýný iddia ediyor-lar.

Adanýn ilk iþgalcisi 1600 yýllar-dan beri Portekiz'di. ArdýndanEndonezya Doðu Timor'u iþgaletti ve ada halký baðýmsýzlýk içinuzun bir mücadele verdi.

Portekiz'de 1974-75 Devrimiolunca Portekiz adadan çekildi.Bir hafta sonra Endonezya dik-tatörü Suharto'nun birlikleriadayý iþgal etti.

Doðu Timor'un Endonezya bir-likleri tarafýndan iþgali ABDBaþkaný Ford'un Endonezya'yaziyaretinden 1-2 saat sonrabaþladý.

Gazeteci John Pilger'in yazdýðýgibi ABD, Ýngiltere veAvustralya iþgali desteklediler.

24 yýl süren baðýmsýzlýk savaþýboyunca Doðu Timor halkýnýnüçte biri demek olan 200 bin

insan öldü.Endonezya ordusu sonunda

adayý terk ederken her þeyitahrip etti ve bine yakýn insanöldürdü.

Baðýmsýzlýktan sonra DoðuTimor yoðun bir ekonomik krizeyuvarlandý. Dünyanýn en yoksulülkelerinden birisiydi.

Nüfusun yarýsýnýn içme suyuyok. Yüzde 40'ý aç.

Son günlerdeki yaðmanýnbaþlýca hedeflerinden birisi deDünya Gýda Programý'nýn depo-larýydý.

Bu arada Avustralya DoðuTimor ile arasýndaki tartýþmalýpetrol ve doðal gaz kay-naklarýnýn gelirlerini DoðuTimor'a vermeyi reddediyor.

Sene baþýnda Avustralyahükümeti Timor denizindekipetrol yataklarýný iþletmeyedevam etmek üzere anlaþmaimzaladý. Oysa petrol yataklarý

Doðu Timor'a çok daha yakýn.Avustralya ve Dünya Bankasý

yýllar süren baðýmsýzlýk savaþýboyunca büyük ölçüde tahripolan Doðu Timor pirinç sanay-isinin yeniden iþler halegelebilmesi için yardým etmeyireddetmekte. Avustralya ayrýcaDoðu Timor'a giden yardýmlarýntahýl ambarý yapýlmasýnda kul-lanýlmasýný da reddediyor. YaniDoðu Timor halkýný açlýðamahkûm ediyor.

John Howard "Doðu Timor'dayeni bir hükümet gerekli" diyorve Avustralya ordusu þimdiDoðu Timor'u iþgal ederekadaya "demokrasi getiriyor".

Avustralya ordusu dahaöncede Amerikan ordusununyaný sýra Afganistan2a, Irak'a vesalamon Adalarýna girdi.

Doðu Timor halkýnýn baðýmsý-zlýk savaþýný güçlü bir biçimdedestekleyen Avustralya halkýþimdi Avustralya'nýn DoðuTimor'a müdahalesine dikkatlebakmalýdýr. Bu barýþçý bir gir-iþim deðil bir emperyalistmüdahaledir.

Endonezya iþgaline karþý çokcesurca savaþmýþ olan DoðuTimor halký þimdi yeni iþgalcil-erden kurtulmak zorunda. Amaayný zamanda ekonomik baðým-sýzlýðý da elde etmeyi baþarmalý.

Doðu Timor’daki krizemperyalistlerce çözülemez

Page 6: Sosyalist İşçi 254

6 sosyalist iþçi sayý: 254

Danýþtay'a yapýlansilahlý saldýrýnýn ardýndantüm laik cephe; ordu, Ke-malistlerin tamamý, CHP,Ýþçi Partisi, KýzýlelmaKoalisyonu, AtatürkçüDüþünce Derneði gibidernekler, CumhuriyetGazetesi, Kanal Türk gibiTV kanallarý, her türdenmilliyetçi akým vefaþistler AKP Hüküme-ti'ne saldýrarak konuyulaiklik eksenine çekmeyeçalýþtýlar.

CHP lideri Deniz Baykaliþi sað partilere birlikçaðrýsý yapmaya kadarileri götürdü.Genelkurmay BaþkanýOrgeneral Hilmi Özkökyapýlan protesto gösteri-lerinin bir tek günle sýnýr-lý kalmamasý, her güneyayýlmasý gerektiðiniduyurdu. Kanal Türk'teemekli bir generalle bir-likte bir söyleþi programý-na sürekli katýlan Mine G.Kýrýkkanat ise her zaman-ki azgýn saldýrganlýðýyla,suçu Ýslam'a yýkmayaçalýþtý.

Cenaze törenine katýlanhatýrý sayýlýr bir kalabalýk,yine cenazeye katýlanbakanlara saldýrýdabulundu. Anýtkabir'deaskerlerle birlikte yukarý-da sayýlan kurum vekuruluþlara üye binlerceinsan türbana karþý laiklikeylemine çevrilen birgövde gösterisi yaptý.

Sonuç olarak konu tür-ban sorunuymuþ ve busorunu yaratan dahükümetmiþ gibi göster-ilmeye çalýþýldý. HattaGenelkurmay Baþkaný'nýneylem çaðrýsýný överekeylemlere 'sivil darbe','halkýn sesi' gibi yakýþtýr-malarda bulunanlar çýktý.Tüm bunlarýn amacýcumhurbaþkanlýðý seçim-leri ve erken seçimleröncesinde laik cepheyepuan kazandýrmaktý.

Susurluk baðlantýlarýAncak saldýrýyý

düzenleyenin kimliðiortaya çýkýp olayda par-maðý bulunanlar birerbirer açýða çýkmayabaþlayýnca anlaþýldý kikazýn ayaðý öyle deðilmiþ.Bir kere saldýrýyý gerçek-leþtiren avukat AlparslanArslan Büyük BirlikPartisi'ne baðlý bir faþist.Daha öðrencilik yýllarýn-da elinde satýrla solcuavýna çýktýðý TV kamer-alarýyla tespit edilmiþ.Kendisini tanýyan öðrenciüyelerimiz bile var.

Ayrýca Sedat Peker'inavukatýnýn yanýnda stajyapmýþ.

Arslan'ýn baðlantýsýbulunan eski yüzbaþýMuzaffer Tekin ile emeklibinbaþý Zekeriya Öztürk-'ü ise Susurluk'tan tanýy-oruz. Bunlarýn da yineSusurluk'tan tanýdýðýmýzVeli Küçük ve ÝbrahimÞahin gibi isimlerlebaðlantýsý kuruldu.

Yapýlan operasyon son-rasý tutuklananlarý savu-nan avukat da kamuoyu-nun son günlerde yakýn-dan tanýdýðý bir isim:Kemal Kerinçsiz. YaniHrant Dink, ErmeniKonferansý gibi olaylardagündeme gelen faþistavukat.

Tüm bu bilgiler birleþtir-ilince Baþbakan'ýn dadaha ilk günlerde belirt-tiði gibi ortaya bir çete vederin devlet uzantýsýçýkýyor. SaldýrýnýnSusurlukçu çetelertarafýndan gerçekleþtir-ildiði ve bunun da en üstdüzey komutan vebürokratlarýn izni veonayý olmaksýzýn yapýla-mayacaðý ortada.

Laik cephe duvaratosladý

AB süreci hýzlandýðýn-dan beri ordu ilehükümet, hükümet iledevletin þahin kanadýarasýnda bir çekiþmeyaþanýyor. Savaþýndevamýndan yana olanþahin kanat Kürt soru-nunu kaþýyor. AmaÞemdinli'de patlayanolaylar sonrasý Kürt soru-nunun ve savaþýnsürmesinden kimin neçýkarý olduðu anlaþýldý.PKK'nin üzerine yýkýl-maya çalýþýlan pek çokeylemin altýnda ordununve þahin kanadýn imzasýolduðu ortaya çýktý.

Þimdi þahin kanat ikincikez teþhir oluyor. Kürtsorunuyla ayný anda gün-demde tutarak laikcephenin de desteðiniarkalarýna almak isteyen-ler, bir yandan da türbansorununu kaþýyorlar.Hükümete buradanvurup zayýflatmayaçalýþýyorlar. Ama ikincikez duvara tosladýlar.Saldýrýyý faþist tetikçilereliyle örgütlenen þahinkanadýn çetelerinin yap-týðý gün gibi ortaya çýktý.

Geçmiþ olsun laik cephe,buradan da puanlarý AKPHükümeti topladý! Geneyaya kaldýnýz!

Þu an Genelkurmay'ýn baþýndabulunan Hilmi Özkök'ün görev sü-resi 30 Aðustos'ta doluyor. ÞimdikiKara Kuvvetleri Komutaný Orgene-ral Yaþar Büyükanýt'ýn da öyle.

30 Aðustos orduda Yüksek AskeriÞura'nýn toplandýðý tarihtir.Atamalar ve emekliye sevk etmeleryapýlýr. Yasaya göre bir komutanorgeneral olarak en fazla dört yýlgörev yapabilir. Eðer bir kuvvetkomutanlýðýna getirilirse bu süreiki yýl daha uzar. Eðer buradan daGenelkurmay Baþkanlýðý görevineatanýrsa bu süre dört yýl daha uzar.Aksi takdirde emekliye sevk edilir.

Þemdinli sanýklarý için 'tanýrým,iyi çocuklardýr' diyen Büyükanýt'ýndurumu böyle. 30 Aðustos'ta yaemekli olacak ya da GenelkurmayBaþkaný. Ve bu atamalarý imzalama

yetkisi Baþbakan'ýn yani þu andahedef tahtasý haline getirilenTayyip Erdoðan'ýn. Görev süresiyasal olarak dolan Büyükanýt þahinkanadýn en önemi temsilcisi. HilmiÖzkök'ten çok daha saldýrgan vedarbeci bir komutan. Savaþýndevamýndan yana. Irak sýnýrýna 250bin asker kaydýran o. Ve her neolursa olsun Genelkurmay Baþkanýolmak istiyor.

Ancak Tayyip eylemlerin devametmesi çaðrýsýndan sonra 'Bedeliniödersiniz' açýklamasýný yaptý. Yani'Seni emekli ederim' dedi. Budurumda çekiþmenin bu arenadayaþandýðýný düþünmemek içinhiçbir sebep yok. Ordu hükümetingözünü korkutmaya çalýþýyor.Hükümet bazen geri adým atýpbazen de tepki veriyor.

Laik cephenin ma

Genelkurmay çekiþmesi

Komutanlaryargýlanmalý

CCeennaazzee ttöörreenniinnddee bbaakkaannllaarraa ffiiiilliivvee ssöözzllüü ssaallddýýrrýýddaa bbuulluunnuulldduu.. BBuussaallddýýrrýý yyaassaallaarraa ggöörree bbiirr ssuuçç..HHaattýýrrllaannaaccaakk oolluurrssaa BBaaþþbbaakkaann''ýýnn bbiirrggeezziissiinnddee kkeennddiissiinnee yyuummuurrttaa aattaannHHaallkkeevvii üüyyeessii ggeennççlleerr yyaarrggýýllaannýýppssuuççlluu bbuulluunndduu vvee ttuuttuukkllaannddýý..

YYaassaallaarraa ggöörree ssuuçç ssaayyýýllaann bbiirr ffiiiilliiöövvmmeekk ddee ssuuçç.. ÖÖyylleeyyssee bbaakkaannllaarraassaallddýýrrýý eeyylleemmiinnii öövveenn vvee hhaattttaaddeevvaammýýnnýý iisstteeyyeenn GGeenneellkkuurrmmaayyBBaaþþkkaannýý HHiillmmii ÖÖzzkköökk ssuuçç iiþþlleemmiiþþttiirrvvee yyaarrggýýllaannmmaallýý,, HHaallkkeevvii üüyyeessiiggeennççlleerr ttuuttuukkllaannddýýyyssaa oo ddaa ttuuttuukk-

llaannmmaallýýddýýrr..YYaa CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýý SSeezzeerr??

AAnnaayyaassaa mmaahhkkeemmeessii bbaaþþkkaannýýoolldduuððuu iiççiinn ““yyaarrggýýnnýýnn iinnssaannýý”” ddiiyyeebbiilliinniiyyoorr.. AAmmaa oo ddaa GGeenneell KKuurrmmaayyBBaaþþkkaannýý ggiibbii ssuuçç ssaayyýýllaann bbiirr ffiiiilliiöövvüüyyoorr

NNee CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýý yyaarrggýýllaannaaccaakknnee ddee GGeenneell KKuurrmmaayy BBaaþþkkaannýýttuuttuukkllaannaarraakk yyaarrggýýllaannaaccaakk.. ÝÝkkiissiiddeeeelllleerriinnii kkoollllaarrýýnnýý ssaallllaayyaarraakk ggeezzee-cceekklleerr vvee bbeellkkii ddee yyeennii ssuuççllaarriizzlleeyyeecceekklleerr.. DDeemmeekk kkii hhuukkuukk ssiissttee-mmii ssaaddeeccee eezziilleennee kkaarrþþýý iiþþlliiyyoorr..

YYaa ddaa ccuummhhuurrbbaaþþkkaannllaarrýýnnýý,, ggeenneellkkuurrmmaayy bbaaþþkkaannllaarrýýnnýý yyaarrggýýllaammaakkiiççiinn NNeeppaall’’ddee oollaann ttüürrddeenn ggeelliiþþmmeell-eerr yyaaþþaannmmaallýý..

NNeeppaall’’ddee kkrraallýýnn ddookkuunnuullmmaazzllýýððýýkkaallddýýrrýýllddýý.. OO ddaa aarrttýýkk bbüüttüünn NNeeppaallvvaattaannddaaþþllaarrýý ggiibbii yyaarrggýýllaannaabbiilleecceekk..

Page 7: Sosyalist İşçi 254

sayý: 254 sosyalist iþçi 7

Elveda CHP!Baykal'ýn CHP'si nihayet dört yýldýr izlediði

siyasetin mantýksal sonucunu çýkardý ve sosyaldemokrasiyle, "sol" ile hiçbir iliþkisikalmadýðýný ilan etti. "Ben iþçilere de, iþveren-lere de, herkese çaðrýda bulunuyorum.TÜSÝAD'a, TOBB'a, Türk-Ýþ'e, esnaflara,çiftçilere, meslek kuruluþlarýna çaðrýmýz..."dedi Baykal. Koç Grubu'nun davetine katýldý-ðýný anlattý, Mustafa Koç'un Türkiye'nin laik-liðine ne kadar önem verdiðini anladýðý için.

Yanlýþ anlaþýlmasýn, sosyal demokrasinin ser-mayeyle, sermayenin kurumlarý ve temsilci-leriyle hiçbir iliþkisi olamayacaðýný, sadeceemekçi kesimleri temsil ettiðini, edeceðiniiddia etmiyorum. Dünyada gelmiþ geçmiþ veþu anki sosyal demokrat partilerin hepsi, ikti-dara geldiklerinde söz konusu ülke kapital-izminin çýkarlarýný temsil etmiþtir. Bazýlarý,bunu biraz daha güleryüzlü, emekçilerin çýkar-larýný birazcýk hesaba katan bir þekilde yaptýk-larýný iddia eder, ama bu bile kuþkuludur.Özellikle son yýllarda, sosyal demokrat partilerneoliberalizmi uygulayan, meþrulaþtýran, iþçisýnýfýna kabul ettirilmesinde baþ rolü oynayanpartiler olmuþ, yüzlerindeki hafif gülümsemebile silinmiþtir. Schröder ile Blair'in sosyaldemokrat olduklarýný, Almanya ve Ýngiltere'deKohl ile Thatcher'ýn bile uygulamaktançekindiði neoliberal politikalarý bu ikisininçatýr çatýr uyguladýðýný hatýrlamak yeter.

Ama en azýndan muhalefet olduklarý dönem-lerde bu partiler solda durur, sol bir dil kul-lanýr, gelir daðýlýmýný düzeltmekten,sendikalardan yana yasalar çýkartmaktan sözeder. Onlarýn bu duruþu, ülkede bir muhalefethavasý yaratýr, egemen sýnýfýn doðrudan temsil-cisi olan partileri zora sokar, çýkarlarý yoksayýlan geniþ kitlelerin seferber olmasýný saðlar.

CHP ise, ana muhalefet partisi olduðu üçbuçuk yýl içinde, sadece bir konuda, tek birkonuda muhalefet etmiþtir. Karþýsýnda büyüksermayenin tüm taleplerini hayata geçiren,TÜSÝAD'ýn bir dediðini iki etmeyen, bu ikisinien iyi nasýl yapacaðýnýn ayrýntýlarýný ÝMF'denöðrenen bir hükümet var. Özelleþtirme,sendikasýzlaþtýrma, sigortasýzlaþtýrma doðrul-tusunda emin adýmlarla ilerleyen bir hükümetvar. Ve CHP bunlarýn hiçbiriyle deðil, tek birkonuyla ilgileniyor: Laiklik elden gidiyor!

Bu hükümet laiklikten ödün veren, þeriatadoðru giden tek bir adým atmamýþ olduðunagöre, seçmenlerinin dindar kesimini en çokilgilendiren türban konusunu bile çözmemiþolduðuna göre ve en kazma kemalistler dýþýn-da herkes bunun farkýnda olduðuna göre, laik-lik yaygarasý ne CHP'ye oy kazandýrýyor, ne deAKP'yi yaralýyor. Ama ne oluyor, memlekettegeniþ kitleleri ilgilendiren temel konulardamuhalefet olmadýðý için, AKP neoliberal pro-gramýný týkýr týkýr uygulamaya devam ediyor.

Dahasý, ekonomik konularda kitleleri uyaranve seferber eden bir muhalefet odaðý olmak biryana dursun, CHP Kürt sorunu, Ermenisorunu, Kýbrýs sorunu, insan haklarý vedemokrasi gibi konularda hükümetin çekin-gence atmayý düþündüðü adýmlara karþý mil-liyetçileri, faþistleri, ülkücüleri seferber eden,yüreklendiren, meþrulaþtýran bir odak görevigörüyor.

Bütün bunlardan iki sonuç çýkar. Birincisi,emekçi kitleler açýsýndan Türkiye'de sorunhayali bir þeriat tehlikesi deðil, bu hayaleti önesürüp gerçek muhalefet alanlarýnýn üstünüörten, her tür muhalefeti güdükleþtiren kemal-izmdir. Ýkincisi, milliyetçilikten ve neoliberal-izmden uzak yeni bir kitlesel sol parti yarat-týðýmýz güne kadar, ÝMF'cilerle laiklikçýðýrtkanlarý arasýnda ezilip duracaðýz.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

DDooððaann TTAARRKKAANN

Bir grup ülkücünün, bir grup“vatansever” ulusalcý ile birlikteCumhuriyet gazetesini bomba-ladýklarýnýn anlaþýlmasýndan 2 günönce Cumhuriyet’in baþyazarýÝÝllhhaann SSeellççuukk köþesinden “ülkücükardeþlerine” nasihatlerdebulunuyordu.

Ülkücüler (ve ÝÝllhhaann SSeellççuukk yaz-masa da Ýþçi Partili ulusalcý vatan-severler) HHrraanntt DDiinnkk’inmahkemesini basmýþlar ve terörestirmiþlerdi. ÝÝllhhaann SSeellççuukk bu olay-dan memnun deðildi. “Ülkücükardeþlerine” böyle yaparak Türkmilliyetçiliðine zarar verdiklerinianlatýyordu. Ne yaman bir çeliþki!

1960’larýn sonunda ortaya çýkanülkücüler o günden bugüne sayýsýzCumhuriyet okurunu, sadeceCumhuriyet okuduklarý için öldür-

müþlerdir. ÝÝllhhaann SSeellççuukk eli satýrlýülkücüleri “kardeþlerim” diyeçaðýrdýkça herhalde ülkücülertarafýndan öldürülen sayýsýzinsanýn kemikleri sýzlamýþtýr.

Cumhuriyet gazetesindekuþkusuz bu ulusalcý-faþist çizgiyekarþý çýkan gazeteciler ve baþkaçalýþanlar mutlaka vardýr. Ama ga-liba artýk bu gazeteyi terk etmeninzamaný çoktan geldi.

Cumhuriyet, AtatürkçüKültürDernekleri, Türk Solu dergisi, ÝþçiPartisi, adlarýnda “ulusal”, “vatan-sever” gibi kelimeler bulunançeþitli dernekler ve MHP. KKýýzzýýllEEllmmaa koalisyonunda buluþan bubütün bu güçlerin gerek birbir-leriyle gerekse de sayýsýz derindevlet kurumu ile içli dýþlý olduk-larý artýk açýkça belli. Bu “vatanse-ver”, “milliyetçi”, “laik” güçler iþçive emekçi yýðýnlarýn önündeki en

ciddi sorun durumundadýrlar.Okumak için ölümü göze

aldýðýmýz Cumhuriyet artýk nam-lusu bize, iþçi ve emekçilere,sosyalistlere dönük bir silahtýr.

Ýlhan Selçuk ve “ülkücü kardeþleri”

Saldýrýyý türban ve laik-lik ekseninde tartýþmak,aslýnda, ikide bir açýðaçýkan, devlet içindeyuvalanmýþ faþistçetelerin yüzünün gizlen-mesine yol açýyor.Hükümeti zayýflatmayaçalýþýrken çeteler gizleniy-or demokrasi zarargörüyor.

Atýlmaya çalýþýlan küçükdemokrasi adýmlarý çel-meleniyor. Böylece bizimde reformlar için hükü-mete baský yapmamýzzorlaþýyor. Çünkü kamu-oyunun ilgisi reformsorunlarýndan bambaþkabir yere, insanlarýnkafasýndaki baþörtüsünekaydýrýlmaya çalýþýlýyor.

Ýþçi sýnýfý bir kez dahatürban-laiklik ikileminedüþerek bölünüyor.

Emek Platformu'nunaçýkladýðý son eylemtakviminin önbildirisinde asýl vurgureformlara dei laikliksorununa yapýlýyor. 28Þubat sürecindeki bölün-müþlük derinleþiyor.

Hükümeti zayýflatmagiriþimleri çerçevesindeyapýlan laik saldýrýlaraslýnda hükümetin elinigüçlendiriyor. Bir keztaþýn altýndanhükümetin veya Ýslam-cýlarýn deðil devlet için-deki çetelerin eli çýkýyorve hükümet 'bunlarý eze-ceðiz' söylemiyle puankazanýyor.

Ayrýca bu sorunlardünyanýn en önemlisorunlarýymýþ gibisürekli gündemde tutu-lur ve baþka zemindemuhalefetyürütülmezken hükümetneo liberal saldýrý hýzýnýhiç düþürmeden devamettiriyor.

Örneðin Genel Saðlýk

Sigortasý yasasý çýkarýlý-yor. Sol ve sendikalar ilemeslek örgütleri bunakarþý mücadele etmekyerine türbana karþýmücadele ettikçe patron-larýn, IMF'nin ve DünyaBankasý'nýn istediðiuygulamalar birer birerhayatýmýza giriyor.

Toplumun ve emekçi-lerin Ýslamcý-laik ikilemietrafýnda kutuplaþtýrýl-masý açýk en çok yeniliberal politikalarýisteyenleri, yani egemensýnýfý ve onun hükümeti-ni sevindiriyor.

Laiklik adýnadavrananlar aslýnda ege-men sýnýfa ve yeni liber-al politikalara hizmetediyorlar.

askesi düþtüÇÇeetteelleerr vveeffaaþþiissttlleerrggiizzlleenniiyyoorr

Hükümetkazanýyor

YYüüzzbbaaþþýý eemmeekklliissii,, aallbbaayy MMuuzzaaffffeerr TTeekkiinn

Page 8: Sosyalist İşçi 254

8 sosyalist iþçi sayý: 254

FF.. AALLOOÐÐLLUU

15-16 Haziran 1970'de Ýstan-bul'da gerçekleþen iþçi eylemleriTürkiye emek tarihininkuþkusuz en önemli olayýdýr.

1960'larýn ikinci yarýsýndaTürkiye iþçi sýnýfý hareketi hýzlayükselmekteydi. Sanayinin hýzlageliþtiði Ýstanbul-Ýzmit arasýndayer alan fabrikalar birer birerDÝSK'e geçmekteydiler. Büyükbir mücadele dalgasýnýn eseriolarak kurulan DÝSK bir yandanhýzla büyürken diðer yandan daiþçi hareketinin daha daradikalleþmesini saðlýyordu.

Sendika yasalarý çok güdüktü.Ýþçilerin sendika deðiþtirmesibüyük bir bürokrasiye baðlýydý.

Bu durumda iþçiler fab-rikalarýný iþgal ediyorlar vepatronlarý ile öyle pazarlýða otu-ruyorlardý. Sanayinin bütünbüyük fabrikalarý iþgal ediliyorve her iþgalden iþçiler kazaným-la çýkýyorlardý.

Ýþgal edilen fabrikalarýn iþçi-lerin taleplerinden birisi deDÝSK'e katýlmaktý.

Bu geliþme patronlarý þiddetlerahatsýz etti. Parlamentoda dahasonra Cumhurbaþkaný olanSüleyman Demirel'in baþýndaolduðu Adalet Partisi hükümetiyeni bir sendikalar yasasý hazýr-lamaya baþladý. Yeni yasabütünüyle iþçi hareketinidizginlemeyi, sendikalarýnörgütlenmesini yavaþlatmayý veDÝSK'i daðýtmayý hedefliyordu.

Yeni yasa önerisi hýzla parla-mentodan geçti. Ama DÝSK iþy-eri temsilcilerini toplayarakdirenme kararý aldý.

15 Haziran sabahý Ýstanbul'unüç sanayi bölgesindenyürüyüþler baþladý. Ýzmit-Gebze'den yola çýkan iþçiler E5karayolu boyunca Ýstanbul'a,Kadýköy'e doðru yola çýkýldý.Her fabrikanýn önünde duru-luyor, o fabrikanýn iþçilerinin deyürüyüþe katýlmalarý bekleniy-ordu.

Ýzmit-Gebze'nin yaný sýraAlibeyköy ve Kâðýthane yön-lerinden de iþçiler þehirmerkezine doðru yürüyüþegeçtiler. O gün 70 bin iþçieyleme katýldý.

16 Haziran günü yürüyüþlerekatýlanlar 150 bine ulaþtý. Ýstan-bul'un yaný sýra Ýzmir veAnkara'da da küçük yürüyüþlergerçekleþti.

16 Haziran'da DÝSK'li iþçilerinyaný sýra Türk-Ýþ'e baðlý fab-rikalarýn iþçileri de gösterilerekatýldý. Kadýköy yakasýndaMaltepe Tekel, diðer yakada iseCibali Tekel Türk-Ýþ'de örgütlüolmasýna raðmen gösteriyekatýlan fabrikalarýn baþýndageliyordu.

Ýþçiler sayýsýz polis ve askerbarikatýný yararak geçti. Valiliðeyaklaþan iþçilerin önüne tanklarçýktý ama yürüyüþ gene de dur-durulamadý. Haliç'in iki

yakasýný bir birbirine baðlayanköprüler açýldý. Böylelikle ikiyakanýn iþçilerinin bir arayagelmesi engellendi.

Anadolu yakasýnda ise iþçilerbir dizi polis ve asker barikatýnýaþtýktan sonra Baðdat Caddesiüzerinden Kadýköy'e girmeyebaþladýlar. Burada üzerlerineateþ açýldý.

Üç iþçi kurþunlanaraköldürüldü.

Bütün yürüyüþlerde sosyalistöðrenciler iþçilerin yanýnda yeraldýlar.

Akþama doðru Demirelhükümeti sýkýyönetim ilan etti.Bunun üzerine DÝSK ve MadenÝþ Genel Baþkaný Kemal Türklerradyodan iþçilere seslenerekeylemlerin durmasýný talep etti.

Kemal Türkler, iþçileri aralarý-na karýþmýþ olan "unsurlardan",

yani sosyalist, devrimci öðren-cilerden uzak durmalarýný daistiyordu. Sýkýyönetim bildirileride bir yandan gece sokaðaçýkma yasaðýný ilan ederkendiðer yandan da iþçilere öðren-cilerden uzak durmalarýnýöðütlüyordu.

Ertesi günü hareketsendikanýn çaðrýsý sonucundabüyük ölçüde bitti. SadeceDemir Çelik gibi bazý büyükfabrikalarýn iþçileri fabrikalarýnýiþgal ederek birkaç gün dahadirendiler.

15-16 Haziran eylemleriDÝSK'in aleyhine hazýrlanansendikalar yasasýnýn geri çek-ilmesini saðladý ama DÝSKyönetimi bu eylemle birlikte iþçisýnýfýndan koptu. Fabrika iþgal-leri, iþçilerin hýzla DÝSK'e doðrukaymasý bitti.

Türkiye solunun önemli kes-imleri 15-16 Haziran'ýn gerçek-leþtiði günlerde iþçi sýnýfýnýnvarlýðýný tartýþmakta ve olum-suz cevaplar vermekteydiler.Bunun bir sonucu olarak da soliþçi sýnýfý hareketi içindemevzilenmek yerine ondan uza-klaþmayý seçti.

15 -16 Haziran'dan kýsa süresonra 12 Mart darbesi gerçek-leþti ve egemen sýnýf 15-16Haziran'ýn rövanþýný aldý.Sendikalar yasasý kuþaçevrilirken iþçi sýnýfýnýnörgütlenmeleri aðýr yaralaraldýlar.

1177-1188 HHaazziirraannTürkiye iþçi sýnýfýnýn bir baþka

kesimi yýllar sonra bir baþkabüyük eylemi 17-18 Haziran'daAnkara'da gerçekleþtirdi. Krizin

en ciddi biçimde vurduðu kamuçalýþanlarý büyük yýðýnlarhalinde Ankara'ya aktýlar.Ankara'nýn göbeðinde KýzýlayMeydaný iþgal edildi. Kamuemekçileri grevli, toplusözleþmeli sendika hakký istiy-orlardý

Ne var ki ertesi günü iþgal hiçbir gerekçe olmadan bitirildi.Neden Kýzýlay'a gelinmiþti, neisteniyordu ve ne elde edilmiþti.Bütün bu sorularýn cevaplarýbelirsizdi.

Nitekim bu tür eylemlerdevam etti. Büyük yýðýnlarAnkara'ya geldi ve hiç birkazaným elde edemeden geridöndü. Sonunda siyasi iktidarparlamentodan kamu çalýþanlarýiçin sendika yasasýný çýkarýrkenKESK'in iki gün boyuncaKýzýlay'ý iþgal eden gücü erimiþ,bitmiþti. Yasaya karþý son birkaç sembolik eylem yapýldý veyasa geçti.

Ardýndan KESK grevli, toplusözleþmeli sendika hakký içingiriþtiði mücadeleyi unuttu.

Aradan çok geçmeden bugünKESK yönetimi de aðýr biryenilgi aldý. Artýk eðitim iþkol-unda KESK deðil Türk KamuSen yetkili.

Dün sendika dahi deðildediðimiz Türk Kamu Senkamu çalýþanlarý arasýndaki enbüyük sendika durumunda.

KESK yönetimi bundan dersçýkarmalýdýr.

1155-1166 HHaazziirraann''ýýnnbbuuggüünnkküü aannllaammýý

Aradan geçen 26 yýl sonra 15-16 Haziran'ýn bugün için deönemi var: Birleþen iþçileryenilmez. Bu birinci ders.

Ýkinci ders ise hareket aþaðý-dan yükseldiði takdirde kazan-abilir. 15-16 Haziran'da, kamuçalýþanlarý hareketi de bizeçýplak bir biçimde bunu gös-teriyor.

Bugün örgütlenmek isteyenemekçiler mücadelenin karar-larýný bizzat kendileri almalý,haklarýný kazanmak için kollarýsývamalýdýr.

Baþka çözüm yok!

15-16 Haziran

Türkiye’yi sarsan 2 gün

Page 9: Sosyalist İşçi 254

sayý: 254 sosyalist iþçi 9

TTVV hhaabbeerrlleerrii daha az yönlendiricidaha çok bilgilendirici olacak.Örneðin Çernobil kazasýyaþandýðýnda televizyona çýkýp'Karadeniz'deki çay ve fýndýkradyasyondan etkilenmedi. Bakýnben ne de güzel içiyor, yiyorum'diyen bakanlara rastlamayacaðýz.(Gerçi ölünün arkasýndan konuþ-mak günahtýr. Bunu diyen bakangeçen sene kanserden öldü!)

Bakan bunu neden söylüyor?Çünkü nükleer lobisi nükleersantrallere karþý bir bilinç oluþtura-bilecek her türlü geliþmenin gizlen-mesini istiyor. Ayrýca o bakan kendiseçim bölgesindeki çay ve fýndýküreticisinin ürünü elinde kalýrsahem devlet zararý karþýlamakzorunda kalýp 'zarara' uðrayacak,hem de ayný seçmen bir daha ken-disine oy vermeyecek.

Oysa sosyalist toplum nükleersantral gibi halkýn hayatýný hiçesayan tehlikeli enerji kaynaklarýnakarþýdýr. Bunun yerine çevreyezarar vermeyen güneþ ve rüzgârgibi doðal enerji kaynaklarýný terciheder. Dolayýsýyla da sosyalisttoplumda bakanlar çýkýp radyasy-onlu çaylarýný höpürdeterek,gözümüzün içine baka baka yalansöyleyemez.

Çay ve fýndýk üretimi ise zatenkolektif bir üretimin sonucu olacaðýve kimsenin deðil herkesinmülkiyetinde olacaðý için zararýnkarþýlanmasý zarar olarakgörülmeyecek. Aksine halk saðlýðý-na yapýlan bir yatýrým olarak bakýla-cak buna.

Biz haberleri neden izliyoruz?Birileri çýkýp çeþitli konulardaspekülasyonlar yaparak bizi iste-diði tarafa yönlendirsin diye mi?Yoksa dünyanýn çeþitli yerlerindeve yaþadýðýmýz topraklarda neleroluyor, baþka insanlar, baþka halk-lar nasýl yaþýyor, ne yiyor ne içiyor,bunu öðrenmek için mi?

Yaþadýðýmýz sistemde haberleriverenler birincisinin olmasýný istiy-or. Örneðin ana haber bül-tenlerinde þöyle 'haber'lerlekarþýlaþýyoruz: "Þimdi de dünyaturundayýz sayýn seyirciler.Muhabirimiz falanca ve kamera-manýmýz filanca Tahiti sahillerindenbildiriyor". Sunucu bunu söyledik-ten sonra gerçekten Tahiti sahilleriolup olmadýðýný bile bilmediðimizbir deniz kýyýsýnda Zeki Triko'nunbikinilerini giymiþ, sularda yuvar-lanan mankenler geliyor ekrana. Vebir ses bize o senenin modasýnýniþte bu renkler ve þu modellerolduðunu 'haber' veriyor. Böylecebiz de Tahiti'nin doðal güzelliklerive Tahiti halkýnýn yaþayýþ alýþkan-lýklarý hakkýnda bilgi sahibi oluy-oruz!

Sosyalist toplumda reklam diyegereksiz bir harcama ortadankalkacaðý için, ana haber bül-tenlerinde Tahiti sahilleriniizlerken, eskiden balýkçýlýktanbaþka gelir kaynaðý olmayan yok-sul Tahiti halkýnýn sosyalizm kurul-duktan sonra geliþtirdiði vedünyaya armaðan ettiði yetenek-lerini göreceðiz. Üzerlerindetaþýdýklarý etiketlerle kelimenin tamanlamýyla meta haline getirilmiþgüzel mankenlerin popolarýný deðil.

Bence baþkabir dünyada…

Cengiz ALÐAN

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Geçtiðimiz Nisan ayýndaTürkiye'ye gelen Bush'un birnumaralý ismi Condelliza Rice,Baþbakan Yardýmcýsý AbdullahGül'le neler konuþtu? Burjuvapolitikasýnýn temel özelliðikapalý kapýlar altýnda nelerkonuþulduðunu halkýn hiçbirzaman öðrenememesidir amaRice ve Gül'ün neler konuþ-tuðunu tahmin etmek hiç dezor deðil.

Masaya Ýran'ýn yatýrýldýðýný veABD'nin Ortadoðu'da atacaðýyeni adýmlara Türkiye'nin tamdesteðini almaya geldiðinibiliyoruz. Hükümet ise acý-nacak bir biçimde masaya PKKkozunu yatýrdý. ABD'nin savaþpolitikalarýna ortak olma isteði-ni, baþka bir savaþý derinleþtir-erek karþýlamaya çalýþtý.ABD'nin ise Irak'taki çýkarlarýTürkiye'nin bu isteðini karþýla-masýna izin vermedi. Bush,Kürt halkýný çok sevdiði içindeðil, Irak'ta en büyük desteðiKürt yöneticilerden gördüðüiçin, Türkiye'nin istekleri Irak'tabaþýna daha fazla dert açacaðýiçin bu taleplere yüz vermedi.

Bugünlerde Recep TayipErdoðan'ýn Bush'tan randevualmak için ýsrar ettiðini duyuy-oruz. Bu ýsrarýn nedeni,hükümetin ABD politikalarýnabaðlýlýðýný ABD politikalarýnýnüretildiði yerde bir kez dahakanýtlamak isteði. Bu isteðinkanýtlandýðý baþka alanlar davar. Geçtiðimiz hafta ABD veTürkiye yanlarýna baþkaülkeleri de alarak askeri tat-bikat yaptýlar. Tatbikattan önce,The New York Times gazetesi,ABD kara, deniz ve havakuvvetlerinin Türkiye ileyapacaðý askeri tatbikatýnamacýnýn Ýran'a karþý bir karar-lýlýk gösterisi olacaðýný öne sür-müþtü. Gazetenin iddialarýarasýnda, tatbikatýn Ýran'ýn füzeve nükleer programýný durdur-masýna yönelik olduðu görüþüde yer alýyordu. Tatbikat sadeceÝran'ý deðil, Ýran ile ayný yoluizleyen, yani ABD'nin emir erigibi çalýþmak istemeyen tümhükümetlere de bir göz daðývermeyi hedefliyor.

Bir yanda ABD ile ortak askeritatbikat yapýlýr ve baþbakanBush'la görüþme isteðini tekrar-larken, ayný anda Türkiye'deDanýþtay cinayetinin yarattýðýsiyasi sarsýntý ve küresel ekono-minin dengesizliklerinden kay-naklanan ekonomik sarsýntý birarada yaþandý. Danýþtaycinayeti ilk 24 saat, siyasalÝslamcýlara mal edildi ve mil-liyetçi-kemalist çevrelerden"Mollalar Ýran'a" sloganý yüksel-

di. Kýsa sürede cinayeti iþleyen-lerin ülkücü-milliyetçi karakteriortaya çýktý. Ama cinayet halatürban sorununa ve siyasalÝslam'a baðlanmaya çalýþýlýyor.

Borsa da yaþanan sarsýntý isedünya borsalarýnda yaþanansarsýntýdan baðýmsýz deðil.Büyük dünya borsalarý bileyüzde 10'luk bir deðer kaybýyaþarken, Türkiye gibi ülkel-erde yaþanan kaybýn dahabüyük miktarda olmasý normal-di. Fakat bütün bu kaosortamýnda, fýsýltý gazetesi çokiyi çalýþtý. Hepsinin içinde"Hem sermaye çevrelerininhem de ABD'nin AKP hüküme-tinin üzerini çizdiði" þeklindekifýsýltý, bir yandan Kemalistcephenin iþini kolaylaþtýrýrken,diðer yandan da hükümeteABD ile iyi geçinmesinin, Bushve ekibinin güvenini yenidenkazanmasýnýn yaþamsalönemde olduðu mesajýný verdi.Baþbakanýn Bush'tan randevuüzerine randevu istemesininnedeni bu.

Bugün ABD ile iyi geçinmek,ABD'nin savaþ politikalarýnakörü körüne baðlý olmakanlamýný taþýyor. Ýran'a yönelikbir müdahalede ABD'nin yanýn-da yer almak anlamýna geliyor.

ABD, Türkiye olmazsa Ýran'asaldýrma gücünü bulmayacaðýiçin AKP hükümetinin Ýrankonusunda Bush'un yanýndayer almasý önemli deðil.Bush'un kendi kamuoyunda

desteði yerlerde sürünüyor.Bush'a verilen halk desteðiyüzde 30'un altýna düþtü.Bush'un ABD halkýný iknaetmesi, yaþanan Irak savaþýskandallarýnýn üstünü örtmesi,ABD etrafýnda oluþan savaþkoalisyonunu geniþletmektengeçiyor. 1 Mart'ta ABD'ninyanýnda yer almayanTürkiye'nin Ýran sorunundaBush'un ortaðý olmasý, önemlibir politik mavera olarakgörülmek zorunda.

Üstelik ABD savaþ yönetici-leri, savaþýn maliyetini dedüþünmek zorundalar. BabaBush'un yakýn çevresindenisimlerin, (bunlar James Baker,Lawrence Eagleburger, BrentScowcroft, Henry Kissinger,Zbigniew Brzezinski, MadelineAlbright, Richard Holbrookegibi ünlü isimler) George W.Bush'un savaþ politikalarýnaþüpheyle yaklaþmalarýnýnnedeni, savaþýn ABD ekonomi-sine maliyetiyle ilgili. Bu insan-lar Irak iþgalinden önce Bush'uþöyle uyarýyorlardý: "Asýl noktaþu ki, Irak'a karþý kampanyayapmak ya da bir strateji belir-lemek, bütün bunlar için harca-ma yapmak ve risk almakþüphesiz ki, yönümüzüterörizme karþý savaþ amacýn-dan, sonucunda ne olacaðýbelirsiz bir döneme doðruçevirmektir. Daha da kötüsü, þuanda dünyada Irak'a yapýlacaksaldýrýya karþý çýkan gayri resmi

bir uzlaþma var. Bu duyarlýlýðýndevam etmesi, Amerika'nýnhemen hemen her iþi kendibaþýna yapmasýný gerektirir kibu da askeri operasyonlarýndaha zor ve pahalý bir halegelmesi demektir…"

Ýran'a muhtemel bir saldýrýdanönce ABD kabinesinin Fransa,Almanya ve Rusya gibi ülkelerisavaþ koalisyonuna kazanmakiçin gösterdiði çabanýn altýndayatan güdü bu. ABD savaþýnmaliyetini kendisi açýsýndanazaltýrken, Fransa ve Almanyagibi ülkeler bu kez savaþganimetlerinden pay almakistiyorlar. Bush bir yandansavaþ gerekçelerinin haklýolduðu yönünde politik vur-gusunu güçlendirmek için biryandan da bu süreçten daha azzararla çýkmak için, etrafýndane kadar çok olursa o kadarülkeyi birleþtirmeye çalýþýyor.

1 Mart 2003 gününe hala buyüzden kýzýyorlar. Hükümetinkulaðýný hala bu yüzden çekiy-orlar.

Demek ki, hükümete, savaþþahinleriyle pazarlýða oturmak,halk desteðini Danýþtaycinayetiyle kýyaslanamayacakkadar hýzlý bir biçimde eritiruyarýsýný yapmak ve halkýnbüyük çoðunluðunun karþýolduðu savaþ ve Ýran'a yöneliksaldýrganlýða uygun bir kampa-nya baþlatmak zorundayýz. Bizeyeni bir 1 Mart gerekiyor.

11 MMaarrtt''ýýnn rröövvaannþþýýÝÝrraann mmýý oollaaccaakk??

Page 10: Sosyalist İşçi 254

FFuunnddaa BBaayyssaall BBaarrýýþþaarroocckk’’ýýnnddöörrtt yyýýllddýýrr aakkttiivviissttii.. FFuunnddaaiillee SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii aaddýýnnaa GGüüllDDöönnmmeezz kkoonnuuþþttuu..

BBaarrýýþþaarroocckk nnaassýýll bbaaþþllaaddýý??ÞÞiimmddiiyyee kkaaddaarr nnee ggiibbii sslloo-ggaannllaarrllaa ççýýkkýýllddýý,, ppoolliittiikk vvuurr-gguussuu nneeyyddii??

2003 yýlýnda Coca Colasponsorluðunda yapýlanRock'n Coke'a tepki olarakdoðdu Barýþarock. Savaþkarþýtý hareketin tam da ken-dini BAK çatýsý altýnda ifadeettiði dönemde, Barýþarockinisiyatifi ve BAK birliktesavaþ karþýtý bir festivalyaptý. Daha sonraki yýllardaBarýþarock Ýnisiyatifi olarakyoluna devam etti.

Ýlk sene Dünya SosyalForumu'nun çaðrýsýyla CocaCola'nýn Kolombiya'da vedünyanýn baþka yerlerindekifabrikalarýnda örgütlenmeyeçalýþan sendikalý iþçilereyönelik saldýrýlarýna tepkiolarak dünya çapýndabaþlayan Coca Cola boykotu,savaþ karþýtlýðýna baðlandý.2003 te yapýlan ilk festivalde27 Eylül 2003'te Ankara'ya,BAK'ýn ilk birleþik büyükyürüyüþüne çaðrý yapýldý.Eylemin sloganý "Irak'taiþgale son! Filistin'e özgür-lük"tü.

Ýkinci sene "Evimiz Dünya"dedik. Savaþ karþýtlýðý anavurguydu. Üçüncü senekendimizi "Karþý Festival"olarak tanýmladýk. Savaþa,iþgale, iþgalciye karþý. Busene de "Karþý Festival"olarak devam ediyoruz.

BBaarrýýþþaarroocckk''ýýnn nnaassýýll bbiirr iiþþlleeyy-iiþþii vvaarr,, kkiimmlleerr yyeerr aallýýyyoorr??

Gönüllülük temelinde,bireylerin katýlýmýyla oluþan,konsensüs ile yürüyen, bir-birini ikna edene kadarsüren tartýþmalarla þekil-lenen toplantýlar ile bugünekadar gelindi. BarýþarockÝnisiyatifi içerisinde 13 yaþýn-da da 60 yaþýnda da aktivistvar. Öðrenciler, issizler, iþçil-er, ayný zamanda sahneyeçýkýp þarkýlarýyla katký koyansanatçýlar da var. Bunlarýnarasýnda bir eþitsizlik yok,isteyen istediðini tartýþýpdiðerlerini ikna edebilmekiçin adým atabiliyor. 13-14yaþýnda bir aktivistinsöylediði geri kalanlartarafýndan kabul edilipeyleme dönüþebiliyor.Sahneye kimin çýkacaðýndanpolitik vurgusunun ne ola-caðýna kadar, kampanyaiçerisinde yer alan bireylerbelirliyor. Yapýlan þeyin bireylem olduðunun farkýndaolarak herkes yetenekleri veolanaklarý konusunda katký-da bulunuyor.

Becerebildiðimiz kadarkolektif davranmaya çalýþýy-oruz. Bu da aslýnda iþin sihri.Ýlk bakýþta bir arayageldiðinde çok bir þeybeceremeyeceði düþünülenbir topluluk, artýk herkestarafýndan bilinen bir festi-vali hayata geçiriyor. Böylebir festival ve kampanyabüyük paralarla bile yapýl-masý kolay olmayan bir þey.Yapýlabiliyor, çünkü doðrubir politik zemine sahip,savaþ karþýtlýðý ve küre-selleþme karþýtlýðýndanbesleniyor. Yeni hareketingücü ile onbinlerce insanharekete geçiyor

ZZoorruunnlluu hhaarrccaammaallaarrýý nnaassýýllkkaarrþþýýllýýyyoorrssuunnuuzz??

Sivil toplum kuruluþlarýna,sendikalara ve bireyleregidiyoruz. Ýhtiyacýmýz olanþeyi söylüyoruz, onlardankarþýlamalarýný talep ediy-oruz. Pankartý bir sendika,rozeti bir oda, afiþleri gönül-lü matbaalar hallediyor me-sela. Yer kirasý, ses sistemive benzeri gibi þeyleri de a-landa satýlan yiyecek ve içe-ceðin karþýlýðýnda hallediy-oruz. Kapýda giriþ ücreti dealýnmýyor. Alanda yaptýðýmýzatölyeler için gerekli olanmalzemeleri de aramýzdatopladýðýmýz küçük paralarýbirleþtirerek ya da gönüllü-lerin saðladýðý malzeme des-teðiyle karþýlýyoruz. Sah-neye çýkanlar da herhangi birþey talep etmiyor zaten. Busayede ortaya Barýþarockgibi festival çýkýyor.

KKaammppaannyyaallaarr aallaannaa nnaassýýllyyaannssýýyyoorr??

Geçen sene alanda 58kurum ve kampanyanýnstandý vardý. Sahneden debu kampanyalarýn tanýtýmýnýyaptýk. Festival hazýrlýklarýnýnen önemli ayaklarýndan biride önceden iliþki kurulankampanyalarý ziyaret etmekve kendi merkezlerine aldýk-larý konu etrafýndaBarýþarock'a hazýrlýk yap-malarýný istemek oluyor.

Örneðin A sendikasýözelleþtirmelere karþý kam-panya yapýyorsa"özelleþtirmelere karþýBarýþarock'tayýz" diyenmalzeme çýkarabilse vekendi iliþkileri etrafýnda birseferberlik yaratabilse, kala-balýk olarak alana gelebilse,alanda standýný açýp bildiri-lerini daðýtarak, sahnedenkampanyasýnýn duyurusunuyaparak var olabilse ne güzelolur.

Barýþarock alanýna dahaönce herhangi bir kampa-nyaya veya sivil toplumkuruluþlarýna bulaþmamýþbinlerce insan geliyor.Gelenlerin ortalama yaþý 17-19 civarýnda. Böylece kampa-nyalarý ve gençleri buluþtur-mak, dert anlatmak mümkünhale geliyor. Geçen yýl bunungüzel örneklerini yaþadýk.DÝSK Nakliyat-Ýþ bünyesindeörgütlü Coca Cola iþçileri iþedönmek için yürüttüklerikampanyayý ve BAK savaþkarþýtý kampanyasýný bin-lerce insana anlatabildi.Alana gelen AKA (AramaKurtarma Araþtýrma) diye birtopluluk vardý. AKA depremekarþý oluþturulmuþ birörgütlenme. Alanda hem ilk-yardým desteði verdiler hemde onlarca gönüllüyübünyelerine dâhil ettiler.Alana gelen her kampanyaolumlu izlenimlerle döndüoradan.

BBuu sseenneekkii vvuurrgguu nnee?? NNeezzaammaann,, nneerreeddee yyaappýýllaaccaakk??

Beslendiðimiz veyüzümüzü döndüðümüzhareketin talepleri bizim içinbelirleyici. Adý üstünde,Barýþarock savaþ karþýtý birfestival. ABD'nin Irak iþgalin-in son bulmasýný ve yeni birmüdahalenin gerçek-leþmemesini istiyoruz önce-likle. Neo liberal politikalaraIMF'ye, DTÖ'ye DB'na karþýsürdürülen her türlü kampa-nyaya destek vermek istiy-oruz. Küresel ýsýnmaya karþý,nükleere karþý, Sinop'tayapýlacak olan nükleer

santrale karþý yürütülenkampanyalarýn elimizdengeldiðince destekçisi olduk.Festival esnasýnda da budevam edecek. Alanda ikigün içerisinde dilimizdöndüðünce homofobiye,milliyetçiliðe, cinsiyetçiliðe,militarizme, G8'e karþý ses-imizi yükseltmeye çalýþa-caðýz. Kendini muhalif gören,savaþla, küreselleþmeyle,sistemle sorunlu olan herkes-milliyetçi olmamak kaydýy-la- Barýþarock alanýný birkürsü olarak kullanabilir.Geçen sene yaklaþýk 30 binkiþi vardý alanda. Türkiye'ninçeþitli yerlerinden gelmiþinsanlardý bunlar. Bu sene,geçtiðimiz günlerde yapýlanAvrupa Sosyal Forumu'ndakurulan baðlantýlar yardýmýy-la, ülke dýþýndan aktivistlerde olacak. Bu sene daha dakalabalýk olmayý bekliyoruz.Daha çok atölye oluþturmayaçalýþýyoruz. Alanda geçenzaman daha keyifli halegelecek sanýrým. Müzikkonusunda da geçtiðimizsenelere oranla daha derlitoplu bir sahne performansýile karþýlaþacaðýnýzý söyle-mek yanlýþ olmaz.

2266-2277 AAððuussttooss'ta MMeehhmmeettAAkkiiff EErrssooyy PPiikknniikk AAllaannýý'ndayapýlacak olan festivalekadar, özellikle Ýstanbuldýþýndaki aktivistler, ola-bildiðince çok insaný Ýstan-bul'a taþýmanýn yollarýný ara-malý. Süren kampanyalariçerisinde yer almak, kampa-nya deneyimlerini Barýþarockalanýna taþýmak önemli.Alana gelecek olan onbin-lerce insanýn hepsi þu an içinbirlikte kampanya yaptýðýmýzinsanlar deðil. En temelsorunumuz bu aslýnda. Biryolunu bulup, bu insanlarlakampanya yapmanýn kanal-larýný, zeminlerini yaratmakgerek. Böyle bir þeyi baþara-bilirsek, hem bütün kampa-nyalar çok daha güçlü sürer,hem de bir sonraki seneleriçin yeni olanaklar ortayaçýkar.

10 sosyalist iþçi sayý: 254 KÜLTÜR-SSANATKÝTAP

BARIÞAROCK

Aþaðýdan örgütlenenkarþý festival

FESTÝVAL

Rus devrimcisi Troçki'ninbelki de en hüzünlü kitabý,Yazýn yayýncýlýk tarafýndanTürkçeye çevrilere nihayetokurlarla buluþtu. Kitabýnhüzünlü olmasýnýn nedeni,Troçki'nin bu eseriyazarken, kitabý tamamla-madan eserin konusu olankiþinin ajaný tarafýndanöldürülmüþ olmasý. Troçkikitaba yazdýðý önsözü dekitabýn bir dizi bölümünüde bitiremedi. Çalýþmasýnýnson þeklini veremedi.

Yine de elimizde çokönemli bir çalýþma var. Ça-lýþmanýn önemi, stalinist ge-leneðin anlattýðý yalanlarýn,Troçki tarafýndan teker te-ker çürütülmesinde yatmýy-or. Bu geleneðin anlattýðýyalanlar zaten 1989-1991yýllarýnda Doðu Bloku veSovyetler Birliði'nin çökü-þüyle gizlenemez hale gel-miþti. Sovyetler Birliði'ninçökmesiyle birlikte açýðaçýkan ekonomik, siyasi vekültürel çürümüþlük, stalin-izmin de çöküþ belgesiolarak görülmeli.

Troçki'nin kitabýnýnönemi, tarihsel olanlakiþisel olanýn, konu hakkýn-daki sübjektif yargýlarýnýnetkisi altýnda kalmaksýzýnçok baþarýlý bir dengeyleanlatýlmasýnda. Çocuk-luðundan baþlayarak,Rusya'da, Gürcistan'da veRusya'ya baðýmlý hale getir-ilmiþ bölgelerdeki toplum-sal geliþmeye baðlý olarak,kitlesel mücadelenin,sosyalist hareketin geliþimiiçinde Stalin'in geliþimi,kiþisel özellikleri, tutkularýtanýklýklara ve belgeleredayanýlarak aktarýlýyor.

Troçki, Stalin'in iktidara elkoyma sürecini þöyleanlatýyor: "O, kiþisel nitelik-leri sayesinde deðil, nesnelbir mekanizmadan yararla-narak iktidarýn sahibiolmuþtur. Bu mekanizmayýyaratmýþ olan kendisideðildir; bu mekanizma,onu yaratmýþtýr; gücü veotoritesiyle bu mekanizma,uzun soluklu kahramancabir mücadelenin, bizzatdüþünce üreticisi olanBolþevik Parti'nin ürünüy-dü, kendi baþýný yemedenönce, düþüncenintaþýyýcýsýydý. Stalin bu

mekanizmanýn baþýnageçtiði gün, onundüþünceyle göbek baðýnýkesmiþ ve bu mekanizma,anlamýný yitirmiþtir."

Aslýnda mekanizmanýnbaþýna geçtiðinde Bolþevikparti sadece anlamýnýyitirmekle kalmadý.Bambaþka bir partiyedönüþtü. Parti devlet halinegeldi. Bunlar sadeceStalin'in becerisiyle olmadý.Bolþevik Parti 1917'degerçekleþen Ekim devrim-i'ne önderlik yapmýþtý.Devrim, bir iþçi devrimi,parti, tartýþan, canlý bir iþçipartisiydi. Bolþevik Partiüyeleri, Marksist fikirlerebaðlý, bu fikirleri Rusya'nýnsomut sorunlarýna, ezilen-lerin dünya devrimininihtiyaçlarýna yanýt vererekgeliþtirmeye çalýþanaktivistlerdi. 1917 yýlýndaRus devriminin yalnýzkalmasý, tek ülkede sosyal-izmin mümkün olmamasý,tek ülkede sýkýþýp kalmýþolan devrimi yapan iþçilerinbüyük çoðunluðunun içsavaþta ölmesi, hemBolþevik Parti'yi hem dedevrimi deforme etmeyebaþladý. Devrimin yýktýðýÇarlýk bürokrasisi ve Çarlýkordusunun yöneticileri,Bolþevik Parti'yi devrimcibir örgüt olmaktan çýkartýp,bir aygýta çevirdiler.

Rusya'da 1920'lerin baþýn-dan itibaren, bürokrasiningeliþimiyle iþçi sýnýfý veköylülüðün gerilemesi biçi-minde yaþanan sýnýfmücadelesinde Stalin,bürokrasiyi tercih ederek,sadece Marks'ýn, Engels'inve Lenin'in mücadele vegeleneðine ihanet etmeklekalmadý. Sadece iþçisýnýfýnýn dünya devrimininteorisi olan marksizmdenkopmakla kalmadý. Ayrýcabu sürece çok kanlý birbiçimde müdahale eden,Bolþevik Parti'nin tümdevrimci geleneðini yokeden, kadýnlara, ezilen ulus-lara, cinsel özgürlüklere veiþçi örgütlenmesi ve hak-larýna saldýran bir sürecinde yöneticiliðini yaptý.

SSttaalliinnLeon Troçki, Yazýn Yayýncýlýk,Mart 2006

Stalin:

Mekanizmanýnyarattýðý adam

Page 11: Sosyalist İşçi 254

sayý: 254 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaannssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum, iþçisýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üreti-mi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.RReeffoorrmm ddeeððiill,,ddeevvrriimm

-Ýçinde yaþadýðýmýz sistemreformlarla köklü bir þekildedeðiþtirilemez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçisýnýfý tarafýndan ele geçirilipkullanýlamaz. Kapitalistdevletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr. Sosyalistlerbaþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tambir sosyal, ekonomik ve poli-tik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cin-sel tercihlerinden dolayý

aþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm

-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkelerin iþçi-leri ile karþý karþýya gelme-sine neden olan her þeyekarþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendi kader-lerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtirki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz.Rusya, Çin, Doðu Avrupa veKüba sosyalist deðil, devletkapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destekler.DDeevvrriimmccii ppaarrttii

-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kesimidevrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi birparti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizmin iþçisýnýfýnýn çýkarlarýna aykýrýolduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççiinnee ssaavvuunnuuyyoorr??

AAnnkkaarraaMithatpaþa Cd. No: 34/F, Kat: 4, No: 23 - Kýzýlay00553355 - 551144 1111 7733

KKaaddýýkkööyyNail Bey Sk. Ýbrahim Aðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11, Kat: 3 -Bahariye - Kadýköy00553366 - 663377 8811 9999

BBeeyyooððlluuÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk. Hayat Apt. Kat: 4 - Beyoðlu00553366 - 225599 7733 6644

ÝÝzzmmiirr3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31, Kat: 4, No: 403, Konak00553377 - 662244 4499 0088

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88Ýzmit: 0537 - 940 58 95Karabük: 0533 - 772 54 93Kütahya: 0544 - 515 62 59

DSÝP BÜROLARI

Ayrýntýlý bilgi için: 0536 - 335 10 19

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.

Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý

Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

Yerel süreli yayýn, iki haftada bir yayýnlanýr

www.sosyalistisci.orgYazýþmalarýnýz için:

[email protected]

SON SÖZMarksizm 2006’da çok verimli

tartýþmalar yaþandý. 30 yeni yoldaþDSÝP’e katýldýlar. DSÝP onlarla dahada güçlendi. Böylece bir süredirbaþlayan yeni üye kazanma olgusugiderek bir kampanyaya dönüþmeeðilimine girdi.

Þimdi önümüzde üç önemli kampa-nya var: Birincisi Küresel BAK’ýn“Ýran Irak Olmasýn” kampanyasý.

Bu kampanyayý tabandan en yaygýnve en güçlü bir biçimde inþa etmeliy-iz. Yüzlerce toplantý ile Eylül sonun-daki yürüyüþe hazýrlanacaðýz.

Ýkinci kampanya Genel SaðlýkSigortasý yasasýna karþý. Bu kampa-nyaya diðerlerinde olduðu gibi biz buyasayý durdurabiliriz diyerek giriy-oruz. GSS’ye hayýr kampanyasýÝzmir’d ebaþarýlý bir biçimde sürüyor

ve þimdi Ýstanbul’da da ciddi adýmlaratýlmaya baþlandý. Küresel EylemGrubu GSS’ye hayýr kampanyasýnýsürdürecek.

Üçüncü kampanya ise Aðustossonunda yapýlacak Barýþarock. BAK,KEG ve Sosyalist Ýþçi Barýþarock’a engüçlü biçimde katýlmalý. Her yerdeBarýþarock’a katýlýmý arttýmak içinçaba sarfetmeliyiz. Ama bu örgütlübir katýlým olmalý.

Bütün bunlarla hareketi inþa ede-ceðiz. Bir de DSÝP’in inþasý görevimizvar.

DSÝP’in inþasý hareketin inþasý ileçeliþmez tam tersine örtüþür. Üyekazanýmýný bir kampanya yaçevirmeliyiz. Son dönemlerde üyekazanmanýn mümkün olduðunuTürkiye’nin her yanýnda gördük.Þimdi bunu hýzlandýrmalýyýz hem deçok hýzlandýrmalýyýz.

Güçlü bir DSÝP kampanyalarýn dagüçlü olmasýnýngarantisidir.

Biyo yakýt:

Çözüm mü, yeni sorun mu?SSaaddýýkk BBÝÝRRÝÝNNCCÝÝ

Petrolün fiyatý 70 dolara çýkmýþkenbio yakýtlar enerji sorunu için birçözüm mü ve ayný zamanda da iklimdeðiþimini azaltabilirler mi? GeorheBush’dan AB’ye kadar dünyanýndört bir yanýnda hükümetler böyledüþünüyor görünüyorlar ve biyoyakýtlara desatek veriyorlar.

Bugünlerde dünyanýn her yerindemilyonlarca dönüm araziye mýsýr,soya, hurma aðacý gibi bitkiler ekiliy-or. Ne var ki bu bölgelerden gelenhaberler bu adýmlarýn iklim deðiþi-mini daha da kötü etkileyeceðiyönünde.

Bütün biyo yakýtlar içinde enönemlileri Güney Doðuý Asya’dangelen hurma aðacý ve Breziya’dangelen þewker kamýþý. Bunlar rekabetgücü en yüksek olanlar.

Sadece düþük ücretli emekleüretilmiþ olmalarýndan dolayý deðilfakat ayný zamanda diðer biyo yakýtveren ürünlere göre dönüm baþýnadaha fazla enerji ürettikleri için reka-bet güçleri fazla.

Ancak, hurma aðacý ekim alanlarýBorneo’daki aðaç kesimleri ile birlik-te daha þimdiden karbon dioksitsalýnýmý açýsýndan bir sorun oluþtur-maya baþladýlar. Bir kaç yýl içinde budaha da büyük bir sorun haline gele-cek.

Bir grup bilimci 1997-98’deBorneo’da hurma aðacý artýklarýnýnyakýlmasýnýn tüm küresel fosilyakýtýndan çýkan karbon dioksitinyüzde 40’ýna ulaþtýklarýný tesbit ettil-er.

1990’larýn ortasýnda Endonezya dik-tatörü Suharto milyonlarca dönümarazinin Mega Pirinç Projesi içinhazýrlanmasý emrini verdi.

Çevrecilerin ve yerel Dayakhalkýnýn protestolarý diktatör tarafýn-dan vahþice bastýrýldý.

Bu projenin sonucu olarak antikyaðmur ormanlarý yok oldu ve yer-lerine hurma aðacý ekim alanlarýortaya çýktý. Hurma aðacý ekim alan-larýnýn sahipleri yaðmur ormanlarýnýyakarak yok ediyorlardý.

O günden bu yana yaðmur orman-larý sistemli bir biçimde yakýlarakyok ediliyorlar.

Birçok bilimci bu yangýnlarýn sonyýllardaki karbon dioksit salýnýmýn-daki artýþýn baþlýca nedeni olduðunusavunuyorlar. Öte yandan yaðmur

ormanlarýnýn ortadan kalkmasýnýnileride daha ileride daha hýzlý birküresel ýsýnmaya neden olacaðýnýsöylüyorlar.

Önümüzdeki 10-15 yýlda Borneoormanlarýndaki karbon dioksitduman olacak ve iklim deðiþimininistikrara kavuþmasý tam bir hayalhaline gelecek.

Bütün bunlardan sonra yaðmurormanlarýnýn üzerinde yükseldiðialanlarýn yeniden suyla dolmasýnýsaðlamak mümkün ve bu yapýla-bildiði takdirde belki de Kyoto anlaþ-masýnýn sonuçlarýndan 3-4 defa dahaetkili olacak. Ne var ki böyle birþeyyapmak için ne yeterli mali kaynakvar ne de politik isteklilik.

Tam tersine Endonezya ve Malezyadaha fazla yaðmur ormanýný dahafazla hurma aðacý ekebilmek içinyakýyor.

Öyle görünüyor ki hurma aðaçlarýgelecekteki en büyük biodizel kay-naðýný oluþturacaklar.

Benzer bir felaket Amazon’da dayaþanýyor. Baþkan Lula Brezilya’nýndünyanýn en büyük soyadan üretile-cek olan biodizel üreticisi olacaðýnýaçýkladý. Amozonlar Endonezyadandaha fazla karbon dioksit ihtiva ediy-

or. Amazonlarýn karbonunun serbestkalmasý büyükolasýlýkla küresel ýsýn-mayý bütünüyle kontrolden çýkara-cak.

Bu durumda Avrupa Birliði nasýloluyor da biyoyakýtýn karbon dioksitsalýnýmýný azaltacaðýný iddia ede-biliyor? Basit. Yaðmur ormanlarýnýnyakýlmasý ile ortaya çýkan salýnýmEndonezya, Malezya ve Brezilya’yaait. Avrupa Birliði’nde ise karbondioksit salýnýmý yok!

Bu arada bioyakýtýn bazý olumluyanlarý da var.

Ormancýlýktan, tarýmdan ve evlerd-eden ortaya çýkan milyonlarca tonorganic artýk çok deðerli bir yakýthaline gelebilir

Malawi gibi yoksul ülkeler kendibioyakýtlarýný artýk kendileri ürete-bilecekler. Bu yoksul ülkelerin yað-mur ormanlarý yok ve bu ülkelerinihtiyacý olan enerji biyoyakýttantamamlanmýþ olacak.

Doðayý bu denli yoðun olaraktahrip ederek üretilen bioyakýt açýkki küresel ýsýnmanýn önemli neden-lerinden birisi ve eðer kontrollü birgeliþme yaþanmazsa gelecek açýsýn-dan çok büyük bir felaketin hazýr-layýcýlarýndan birisi olacak.

Page 12: Sosyalist İşçi 254

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 25431 Mayýs 2006

1 YTL

Üç yýldýr yasa taslaðýhalinde bekleyenSosyal Sigortalar veGenel Saðlýk SigortasýYasasý çeþitli pazarlýk-lar sonucunda çýktý.2005 yýlýnda ÝMF'yeverilen niyet mek-tubunda hükümetinverdiði söz doðrul-tusunda ortaya çýkanyasa önceden baþlayansaðlýk hizmetlerindeözelleþtirmenin sonhalkasýný, saðlýkhizmetlerinintamamýnýn piyasayateslim edilmesi anlamý-na geliyor. Yasakamuoyunda çok par-latýldý. Ancak birazkazýyýnca altýnda göre-ceðiniz þey:Yaptýklarýmýz yapacak-larýmýzýn garantisidir"olacaktýr.

Bununla ilgili ilkadým saðlýk hizmet-lerinin esnekleþtirilme-si ve taþeronlaþtýrýl-masýyla atýldý. TürkTabipler Birliðinin 2003tarihli araþtýrmasýnagöre; 2003 yýlýndakamuda tüm yataklýtedavi kurumlarýndatemizlik hizmetlerinin%95'i, mutfak yemekhizmetlerinin %95'i,çamaþýr hizmetlerinin%62'si, bakým-onarýmhizmetlerinin %28'si,telefon, tahsilât, güven-lik, otopark vb hizmet-lerin çeþitli oranlardataþeronlar yoluylaözelleþtiði belirtilmek-tedir. Ýkici adým iseSSK hastanelerinin

devlet hastanesineaktarýlmasý ve kamu-nun özel saðlýk kuru-luþlarýndan saðlýkhizmeti saðlýk hizmetisatýn almasýnýn yolu-nun açýlmasý. Hastanekapýlarýnda kuyruk-larýn sona ereceðini dil-lendiren hükümet,kuyruklarý iki katýnaçýkardý. Tabi paranýzvarsa, mesela basit birsünizit baþlangýcýnda100 YTL gibi katký payýsunarak bu hizmeti,Saðlýk Bakanlýðý'na aithastanelerde nitelikaçýsýndan ayný olsa daotelcilik hizmetleri içinödeyebilirsiniz.

SSaaððllýýkk hhiizzmmeettlleerriissaaddeeccee pprriimmlliissiisstteemmddeennkkaarrþþýýllaannaaccaakk

Yasayla beraberhastalar müþteri, has-taneler iþletme, kamuçalýþanlarý sözleþmelipersonel, saðlýk ocak-larýnýn yerini ise ailehekimliði alacak.

Saðlýk hizmetlerisadece primli sistem-den karþýlanacak.Saðlýk hizmetleri ala-bilmek için 30 günprim ödemek zorun-dasýnýz. Ayrýca ayaktatedavi için 2 YTL katkýpayý alýnacak. Bu mik-tarý Maliye Bakanlýðýher yýl arttýrabilecek.Bunun dýþýnda ortez veprotez bedelleri için dekatký payý alýnacak.Nüfusunun %20-30'unun açlýk, %60-70'inin yoksulluk

sýnýrýnda yaþadýðý birülkede saðlýk hizmetiniparalý hale getirmek,ekmek, peynir gibiihtiyaçlar yanýndasaðlýk üçüncü, beþincisýrada yerini alýr ki. Budurum çok ciddi halksaðlýðý sorunlarýna veölümlere yol açar. Sonon yýlda Doðu Avrupave Latin Amerikaülkelerinde 9.5 milyoninsan tedavi edilebile-cek hastalýklardanözelleþtirme nedeniylehayatýný kaybetti.

Bugün Dünyadasaðlýk hizmetlerininfinansmaný için 3.5 tri-lyon dolar ayrýlýyor.

Bunun 1.6 milyon trily-onu ABD'de. ABD enfazla saðlýk pazarýnasahip olan ülke. Özelsaðlýk sigortalarýaracýlýðýyla finanseedilmekte piyasadakisaðlýk kuruluþlarýndanhizmet almakta. Bununkarþýlýðýnda kiþi baþýna4500 dolar saðlýk harca-masý yapmakta.

Buna raðmenABD'de 35 milyonkiþinin hiçbir saðlýkgüvencesi yok.Almanya'da kiþi baþýnadüþen saðlýk harcamasý3000 USD, Türkiye deise bu rakam 170-200USD.

AAiillee hheekkiimmlliiððiiiiþþlleettmmeelleerrii

Saðlýkta özelleþtir-menin birinci halkasýnýoluþturan aile hekim-liði, birinci basamaktedavi hizmetleri vekoruyucu hekimlikhizmetleri veren saðlýkocaklarýnýn yerini ala-cak. Bu durumdasaðlýk ocaklarýnýnkoruyucu hekimlikhizmetlerini kapsayanþehir sularýnýn tahlili,anne -bebek ölüm-lerinin azaltýlmasý,bulaþýcý hastalýklarakarþý aþýlama gibi halksaðlýðýný yakýndanilgilendiren hizmetlerverilmeyecek. Birkaç ayöncesinde yaþanan kuþgribi salgýnýndahükümetin ne kadarçaresiz kaldýðýnýnözelleþtirme poli-tikalarýyla yakýndanilgisi var. Aile hekim-liði kiþiye özel tedavihizmetleri vermekamacýyla kuruldu.Hastalýðý tedavi etmek,hastalýðý korumaktançok daha pahalý veriskli. Aile hekimliðiuygulamasýyla saðlýkpersoneli sözleþmelihale geliyor. Ýþ güven-liði yok. Ýkincisigiderek artan sayýdakihekim nedeniyle hekimve diðer saðlýk person-eli arasýnda iþsizlikartacak. Çalýþmasüresin üst sýnýrýnýnbelirsiz hale gelmesi,uzun süre angaryahizmet sunulmasý

anlamýna gelmekte.

AArrttýýkk eemmeekklliilliikk bbiirrhhaayyaall

Sosyal güvenlikteyasa deðiþikliðiyleemeklilik kademeliolarak 68 yaþa çýktý.Prim ödeme gün sayýsý7000 günden 9000 güneçýkarýldý. Emeklikaylýðý yerini, yaþlýlýkaylýðýna býraktý.Yaþlýlýk aylýðý gelir-lerinde %33'lük birdüþüþ olacak.

YYaassaallaarrddeeððiiþþttiirriilleebbiilliirr,,ggeerrii aallddýýrrýýllaabbiilliirr,,yyaa ddaa uuyygguullaattýýllmmaazz

Her þeyden önce"yasa çýktý, yapýlacakbir þey yok"dememeliyiz. YasaOcak 2007'den itibarenyürürlüðe girecek.Ayrýca asýl patýrtýyasanýn uygulama aþa-masýnda çýkacak.

Saðlýk ocaklarýmýzý,hastanelerimizi gerialmak, her an ulaþýla-bilir, ücretsiz saðlýkhakkýný kazanmak, buyasayý da geldiði yeregöndermek mümkün.Fransa'daki öðrenciler-le iþçiler birlikte yürüt-tüðü kitlesel mücadelesonunda yasayý gerialdýrmayý baþardýlar.Biz de aþaðýdan, bir-leþik ve kitlesel birmücadeleyle yasayýhükümete iade edebili-riz. Dolayýsýyla aðlaþ-mayý býrakmalýharekete geçmeliyiz.Daha kazanýlacak birdünya var.

Paran kadar saðlýk

MMeezzaarrddaa eemmeekklliilliikkyyaassaassýýnnýý dduurrdduurraabbiilliirriizz