sosyalist İşçi 227

16
sosyalist isci Önce öl, sonra oy ver, iþte Felluce, iþte ABD usulü demokrasi - sayfa: 3 SAYI: 227 19 Kasým 2004 1.000.000 TL Þimdi mücadele zamaný sayfa: 6 Bush’u hala yenebiliriz F. Aloðlu sayfa: 11 Vay aptallar Roni Margulies sayfa: 11 Bolluk dünyasýnda açlýk Özden Dönmez sayfa: 13 FÝLÝSTÝN DÝRENÝÞÝ ve YASER ARAFAT Direniþin simgesi Direnen Filistin Emperyalizmin bekçi köpeði sayfa: 7-8-9-10 Neruda neden büyük þairdir Turgay Fiþekçi sayfa: 14 IRAK HALKI DÝRENÝYOR ABD için yenilgiye giden yol ABD Irak’ýn bütün kentlerinde direniþçilerle yoðun bir savaþ yaþýyor. Baþta Felluce olmak üzere, Kuzeyden, Güneye tüm Irak halký çeþitli biçimlerde direniyor. Ýþgale karþý çýkýyor. Amerikan askerlerinin derhal çekilip gitmesini istiyor. Felluce’ye seçimlerin güvenliði için saldýrýldý. Binlerce insan öldü. Binlerce ve binlerce insan ise yaralý. Þehir aç susuz. Ýlaç yok. Bütün bunlar ABD’nin, Bush’un demokrasisinin ne olduðunu gösteriyor. Zaten daha þimdiden çeþitli siyasi partiler bu kan gölünün ortasýnda yapýlacak seçimlere katýlmayacaklarýný açýkladýlar. Bush’un bu þike seçim masalý da böylece suya düþüyor. Diðer taraftan, ABD askerleri her türlü insani tutumdan uzak bir savaþ sürdürüyorlar. Yaralý esirleri ateþ ederek öldürüyor- lar. ABD Vietnam’da da ayný þeyleri yapmýþtý. Irak’da da sonu Vietnam gibi olacak. Bu kaçýnýl- maz. DÝRENÝÞ DESTEK BEKLÝYOR

Upload: sosyalist-isci

Post on 22-Mar-2016

220 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 227

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 227

ssoossyyaalliisstt iissccii Önce öl, sonra oy ver, iþte Felluce, iþte ABD usulü demokrasi - sayfa: 3

SAYI: 227 19 Kasým 2004 1.000.000 TL

Þimdi mücadele zamanýsayfa: 6

Bush’u hala yenebilirizF. Aloðlu

sayfa: 11

Vay aptallarRoni Margulies

sayfa: 11

Bolluk dünyasýnda açlýkÖzden Dönmez

sayfa: 13

FFÝÝLLÝÝSSTTÝÝNN DDÝÝRREENNÝÝÞÞÝÝvvee YYAASSEERR AARRAAFFAATT

Direniþin simgesiDirenen FilistinEmperyalizminbekçi köpeði

sayfa: 7-8-9-10

NNeerruuddaa nneeddeennbbüüyyüükk þþaaiirrddiirr

Turgay Fiþekçisayfa: 14

IRAK HALKIDÝRENÝYOR

ABD için yenilgiye giden yol

ABD Irak’ýn bütün kentlerinde

direniþçilerle yoðun bir savaþ

yaþýyor. Baþta Felluce olmak

üzere, Kuzeyden, Güneye tüm

Irak halký çeþitli biçimlerde

direniyor. Ýþgale karþý çýkýyor.

Amerikan askerlerinin derhal

çekilip gitmesini istiyor.

Felluce’ye seçimlerin güvenliði

için saldýrýldý. Binlerce insan

öldü. Binlerce ve binlerce insan

ise yaralý. Þehir aç susuz. Ýlaç

yok. Bütün bunlar ABD’nin,

Bush’un demokrasisinin ne

olduðunu gösteriyor.

Zaten daha þimdiden çeþitli

siyasi partiler bu kan gölünün

ortasýnda yapýlacak seçimlere

katýlmayacaklarýný açýkladýlar.

Bush’un bu þike seçim masalý

da böylece suya düþüyor.

Diðer taraftan, ABD askerleriher türlü insani tutumdan uzakbir savaþ sürdürüyorlar. Yaralýesirleri ateþ ederek öldürüyor-lar.

ABD Vietnam’da da ayný þeyleriyapmýþtý. Irak’da da sonuVietnam gibi olacak. Bu kaçýnýl-maz.

DÝRENÝÞ DESTEK BEKLÝYOR

Page 2: Sosyalist İşçi 227

2 HABERLER

AKP 148 SSK hastanesininSaðlýk Bakanlýðýna Devri ileilgili süreci baþlattý.

SSK saðlýk kurumlarýnýtasfiye edecek yasal düzen-leme "Kamu Kurum Ve Ku-ruluþlarýna Ait SaðlýkBirimlerinin Saðlýk Bakan-lýðý'na Devredilmesine DairKanun Tasarýsý" baþlýðýnýtaþýyor.

1946'da kurulan ve 149yýlýndan beri kendi saðlýkhizmetlerini üreten SSK,toplam hastane yatakla-rýnýn%17'si ve toplam sað-lýk per-sonelinin %8'i ile Türkiyenüfusunun yaklaþýk yarýsýnahizmet veriyor.

SSK'ya ait 148'i Hastane,212'si Dispanser, 202'siSaðlýk Ýstasyonu, 3'ü Aðýzve Diþ Saðlýðý Merkezi, 6'sýDispanser/Aðýz ve DiþSaðlýðý Merkezi, 2'siDispanser ve HemodiyalizMerkezi olmak üzeretoplam 573 saðlýk kurumu-nun el deðiþtirmesi plan-lanýyor.

Tasarýyla, ayný zamanda,SSK saðlýk kurumlarýnda

çalýþan 6.313'ü uzman,3.675'i asistan ve pratisyentoplam 9.988 hekim, 620 diþhekimi, 1.235 eczacý, 12.420hemþire, 4.148 saðlýkmemuru, 1.974 ebe, 21.101diðer saðlýk personeli, 2.193iþçi ve 255 sözleþmelitoplam 53.985 saðlýk per-sonelin de SaðlýkBakanlýðý'na devredilmesiplanlanýyor.

Tasarý bütün Bakanlýklarile bunlarýn baðlý, ilgili veyailiþkili kuruluþlarýný vediðer kamu kurum ve kuru-luþlarýný kapsýyor. TBMM,Cumhurbaþkanlýðý, yüksekmahkemeler, Türk SilahlýKuvvetleri, üniversiteler,mahalli idareler ve mazbutvakýflara ait saðlýk birimleriile Gençlik ve Spor GenelMüdürlüðü'ne ait sporcueðitim ve saðlýk merkez-leriyse, hariç tutulmuþ.

Kapsam dahilindeki bütünkamu kurum ve kuru-luþlarýna ait hastaneler,saðlýk evleri, saðlýk ocaklarý,saðlýk merkezleri, dis-panserler ile saðlýk hizmeti

sunan bütün birimleriburalarda çalýþan personel,taþýnýr ve taþýnmaz mallar,araç, gereç, malzeme,demirbaþ, taþýtlar, her türlühak ve yükümlülükleri vebütçe ödenekleriyle birlikteSaðlýk Bakanlýðý'nadevredilecek.

IMF istiyorhükümet yapýyor

AKP önümüzdeki gün-lerde IMF'yle yeni birstand-by anlaþmasý imza-layacak. Bu anlaþmanýnþartlarýndan biri sosyalgüvenlik reformunun yapýl-masý.

Çalýþanlarýn mevcut hak-larýný daha da kýsýtlayacakolan bu reform birkaçbileþenden oluþuyor.

Bir yandan emeklilik yaþýyeniden yükseltilip pirimödeme gün sayýlarý arttýrýla-cak ve emekli olmak dahada zorlaþtýrýlacak. Diðeryandan emekli aylýklarý aþa-malý olarak yarýya kadardüþürülecek.

Saðlýkta dönüþümprogramý

Saðlýkta DönüþümProgramý kamu saðlýkhizmetlerinin bütünüyletasfiyesini ve saðlýðýn ticar-

ileþtirilmesini/özelleþtir-ilmesini öngörüyor.

Bu programa göre SSKsaðlýk hizmetleri tamamentasfiye edilecek.

Çalýþma Bakanlýðý sadecesaðlýk sigortasý primlerinintoplanmasýndan sorumlu

olacak. Saðlýk hizmetleri isepiyasadan satýn alýnacak.

Hükümet, bu devir/tas-fiye iþlemiyle bütün çalýþan-lar için ek bir saðlýk vergisidemek olan Genel SaðlýkSigortasý'nýn zeminini oluþ-turmaya çalýþýyor.

Zarar ettiði iddia edilenSSK'ya borcu olmayanyok. Kurumun 5.6 katrily-on prim, gecikme zammýve sosyal yardým zammýalacaðý var. Kurumun ala-caklarýnýn üçte biri kamukuruluþlarýna aitken, üçteikisini ise özel sektörünborçlarý oluþturuyor.

Sosyal SigortalarKurumu'nun, toplam 5katrilyon 619 trilyon 477milyar lira tutarýnda

prim, gecikme zammý vesosyal yardým zammý ala-caðý bulunuyor. Kamukurum ve kuruluþlarýnýnSSK'ya 2 katrilyon 11 tri-lyon 530 milyar lira, özelsektör kuruluþlarýnýn ise 3katrilyon 607 trilyon 947milyar lira borcubulunuyor.

SSK'nýn, kamu kurum vekuruluþlarýndan 760 trily-on 540 milyar lirasý primaslý, 1 katrilyon 82 trilyon

279 milyar lirasý gecikmezammý, 168 trilyon 711milyar lirasý ise sosyalyardým zammý olmaküzere, toplam 2 katrilyon11 trilyon 530 milyar liraalacaðý bulunuyor.

KÝT'lerin kuruma toplam1 katrilyon 617 trilyon 145milyar lira; kamu kurumve kuruluþlarýnýn isetoplam 76 trilyon 294 mil-yar lira borcu var. Özelsektör kuruluþlarýnýn

SSK'ya 1 katrilyon 720 tri-lyon 155 milyar lirasýprim aslý, 1 katrilyon 887trilyon 792 milyar lirasýise gecikme zammý olmaküzere, toplam 3 katrilyon607 trilyon 947 milyar liraborcu bulunuyor.

Kamu kurumlarýnýnborcu SSK'nýn toplam ala-caklarýnýn yüzde 33.8'ini,özel sektör kuruluþlarýnýnborçlarý ise yüzde 66.2'sinioluþturuyor.

Yaklaþýk 35 milyon sig-ortalý ve yakýný, kurumunverdiði saðlýkhizmetinden yararlanýyor.Kurumun, Türkiyegenelindeki 148 has-tanesinde geçen yýl yak-laþýk 1.5 milyon kiþiyatakta tedavi edilirken,65.5 milyon muayeneyapýldý. SSK bünyesindeki233 bin 504 kiþiye bir has-tane, bin 18 kiþiye biryatak düþüyor.

AKP hükümeti SSK’yailiþkin adýmlarýný DünyaBankasý Teknik ÇalýþmaGrubu tarafýndan hazýr-lanan Saðlýkta DönüþümProgramý'na uygun olarakatýyor. Bu programdaöngörülenler þunlar:

Saðlýk hizmetlerininfinansman ve sunumununbirbirinden ayrýlmasý.

Saðlýk harcamalarýnýn yenibir "saðlýk vergisi" olanGenel Saðlýk Sigortasý (GSS)ile finanse edilmesi.

Vatandaþlara, GSS kap-samýnda, sýnýrlý bir TemelTeminat Paketi hizmeti ver-

ilmesi; daha fazla hizmetalmak isteyenlerin özel eksigortalar yaptýrmaya zor-lanmasý.

SSK saðlýk kurumlarýnýnSaðlýk Bakanlýðý'nadevredilerek tasfiyesi.

Saðlýk Bakanlýðý'nýn taþrateþkilatýnýn kaldýrýlmasý veBakanlýðýn hizmetsunumundan çekilmesi;sadece piyasayý planlayýcýve denetleyici bir rol üstlen-mesi. Mevcut saðlýk kurum-larýndan eðitim hastaneleridýþýndakilerin il özelidarelerine devredilmesi.Hastaneler dýþýnda kalan

diðer bütün saðlýk kurum-larýnýn, gerekli görülürse,belediyelere devredilmesi.

Birinci basamak saðlýkhizmetlerinin temeli olansaðlýk ocaklarýnýn yok edil-erek "Aile Hekimliði" mod-elinin uygulanmasý.

Üniversiteler ve MilliSavunma Bakanlýðý'na baðlýolanlar hariç bütün kamuhastanelerinin "Saðlýk Ýþlet-meleri"ne dönüþtürülmesi;iþletme haklarýnýn kýrkdokuz yýllýðýna özel saðlýksektörüne verilmesi.

GSS primlerinin ÇalýþmaBakanlýðý'na baðlý Saðlýk

Sigortasý Kurumu'ncatoplanmasý. Birinci basamaksaðlýk hizmetlerinin ailehekimliklerinden; ikincibasamak saðlýk hizmet-lerinin saðlýk iþletmeleri veözel saðlýk kurumlarýndansatýn alýnmasý.

Hekimler ve diðer saðlýkçalýþanlarýnýn iþgüvencesinin kaldýrýlaraksözleþmeli statüde çalýþtýrýl-masý.

Hekim temel ücretlerininarttýrýlmasý yerine perfor-mansa dayalý döner ser-maye uygulamasý.

Ýþyeri hekimliði alanýnda

TTB'nin eðitim,ücretlendirme vegörevlendirme yetkisininortadan kaldýrýlmasý. Ýþyerihekimlerinin çalýþma veücretlerinin belirlenmesininpatronlarýn inisiyatifinebýrakýlmasý.

Kamusal kaynaklarýn özelsaðlýk sektörüne akýtýlmasý.Kamu saðlýk kurumlarýnýnkaynaklarýnýn, yatýrým-larýnýn ve personel alým-larýnýn kýsýtlanarak çöker-tilmesi.

Saðlýk harcamalarýnýn vehekimlerin reçete yazmahaklarýnýn kýsýtlanmasý.

SSK'dan elinizi çekin

UUyygguullaannaann DDüünnyyaa BBaannkkaassýý’’nnýýnn pprrooggrraammýý

SSK'nýn alacaklarý 5.6 katrilyon

SES Genel BaþkanýÝsmail Tombul:

“Bir yanda saðlýkhizmetlerinin tek eldetoplanýlmasý gerektiðinisöyleyen hükümet, diðertarafta eðitim hastaneleridýþýndaki birimlerin il özelidare-lerine devrini istiy-or. Yani ya biri ya dadiðeri yanlýþ. SSK has-taneleri iþçilerden veiþçiler adýna iþverenler-den kesilen primlerle ya-þayan özel mülkiyetlerdir.Bunun için SSK hastane-lerinin gerçek sahiplerinesorulmadan yapýlacak de-vir hukuka aykýrýdýr.

Ýlk hedefimiz tasarýnýnyasalaþmamasý. Ancaktasarý yasalaþýrsa ozaman da hukuki yollarabaþvuracaðýz."

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝUluslararasý Sosyalizm Hareketi ile, dünya küreselleþme karþýtlarýyla,

anti-kapitalistlerle, savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz

HHeerrttüürrllüü bbiillggii iiççiinn:: 00553366 - 333355 1100 1199BBeeyyooððlluu:: 0536 - 259 73 64 KKaaddýýkkööyy:: 0536 - 637 81 99

AAnnkkaarraa: 0535 - 514 11 73 ÝÝzzmmiirr:: 0537 - 624 49 08AAkkhhiissaarr:: 0544 - 515 62 59 AAnnttaallyyaa:: 0537 - 391 06 32BBaallýýkkeessiirr:: 0555 - 398 86 45 BBuurrssaa:: 0535 - 422 39 65 DDeenniizzllii:: 0543 - 476 27 88 KKaarraabbüükk:: 0533 - 772 54 93

gelecek sayý

Büyük deðiþikliklerkadýnlarýn

kurtuluþunusaðlamadý

Elane Heffernan

Yeni soldan neanlýyoruz?

Doðan Tarkan

Page 3: Sosyalist İşçi 227

3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIDirenen bütün Irak

ABD yetkilileri “direniþi kýrdýk, bitti”dediklerinden bu yana günler geçti veFelluce direniþi hala sürüyor. Üstelik direniþhýzla yayýlýyor. Gazete raporlarýna göreFelluce’de aðýr çatýþmalar sürerken Irak’ýnyüzlerce noktasýnda direniþçiler ABD hede-flerine saldýrýlar düzenlediler.

Irak direniþinin karakterini artýk tartýþma-mak gerekir. Ýçindeki islamcý ögeler ya dadireniþçilerin bir kýsmýnýn kullandýðý çeþitliyöntemler Irak direniþinin önemini göl-geleyemez.

Irak direniþi bugün ABD emperyalizmininduraklamasýný saðlamaktadýr.

Direniþin kazanmasý için uluslararasýdestek hayati bir öneme sahip. Uluslararasýdestek ise direniþin karakterini tartýþaraksaðlanamaz.

Öte yandan, Irak direniþinin kazanmasýbütün dünyada emekçilerin kazanmasýdemek olacak. Gerileyen bir emperyalizmbütün dünyada egemen sýnýflar için kötü,emekçiler için ise iyi bir baþlangýçtýr.

Fildiþi SahilleriGeçtiðimiz hafta Fildiþi Sahilleri’nde bulu-

nan 6 bin Fransýz askeri dünyanýn tekemperyalist gücünün ABD olmadýðýný bütündünyaya hatýrlattýlar.

Fildiþi Sahilleri 1960’a kadar bir Fransýzsömürgesiydi. Dünyanýn en önde gelenkakao üreticisi ülkelerinden biri.

Ülkedeki Fransýz askerleri geçtiðimiz haftaülkenin tüm havagücünü imha ederken çoksayýda sivili de öldürdü.

Eþcinseller, Bush veÝstanbul Üniversitesi

Ýstanbul Üniversitesi’nde bazý sol gruplareþcinsellerin örgütlenmesi olanLambda’nýn açtýðý masadan rahatsýz oldu-lar. Hafif tehdit ederek kapatýlmasýný iste-diler. Sosyalistlerin yanýnda eþcinsellerinkendi kimlikleri ile, gizlenmeden varolmasýna tahammül edemediler.

Eþcinsellere tahammül edemeyen çoksayýda Amerikan vatandaþý da oylarý ileBush’u yeniden ABD Baþkaný yaptý.Eþcinsellere tahammül edemeyen buinsanlar sayesinde dünya 4 yýl daha Bushve çetesinin saldýrganlýðýný göðüslemekzorunda.

Bush iki konuyu bu seçimlerde öneçýkardý: Kürtajýn yasaklanmasý ya da sýnýr-lanmasý ve eþcinsel evliliklerine izin ver-memek.

Bu iki konu büyük hristiyan kitlelerinharekete geçmesine ve sandýklara koþ-masýna yol açtý. Seçime katýlma oraný art-týðý takdirde bunun Kerry’e yarayacaðýsanýlýrken tam da bu nedenle Bushoylarýný arttýrdý.

Bu iki konuda, baþka konularda olduðugibi, Kerry ses çýkarmadý veya Bush’laayný tutumu paylaþtý. BUnun sonucundaeþcinsel evliliðine hayýr, kürtaja hayýrdemek için seferber olan hristiyan tutucuyýðýnlar hen bu konularda kararlarýn alýn-masýný saðladýlar hem de Bush’udünyanýn baþýna geçirdiler.

NNaaoommii KKLLEEIINN

Felluce’de bugün bütün yol-lar kapatýldý. Evler yýkýlýyor,bir hastanenin acil servisi yerlebir edildi ve bütün bunlar þehriOcak ayýnda yapýlacak seçim-lere hazýrlamak için. BM GenelSekreteri Kofi Annan’a yazdýðýbir mektupta, ABD’nin IrakBaþbakaný olarak atadýðý IyadAllawi Felluce operasyonunun“hayat kurtarmak, Irak’taseçimler ve demokrasi” içinyapýldýðýný söylüyor.

“Demokrasinin” ve “siviltoplumun inþasý” için harcananmilyonlarca dolardan sonraiþte bu noktaya gelinebildi.Eðer dünyanýn süpergücününsaldýrýsýndan kelleyi kurtarabilirsenoy verebilirsin. Felluceliler oy vere-bilecekler, hepsi sonunda ölse bile!

ABD generali Gareth Brandl BBC’yeyaptýðý bir açýklamada “Düþmanýn biryüzü var. Ona þeytan deniyor.Felluce’de yaþýyor” diyor. Adam enazýndan bu savaþçýlarýn Felluce’liolduðunu kabul ediyor. RonaldRumsfeld ise hepsinin Suriye veÜrdün’den geldiklerine inanmamýzýistiyor.

ABD ordusu bütün yollarý keserekyaþlarý 15-50 arasýnda olan bütünerkeklerin þehri özgürce terk etmeleri-ni ertelediðine göre CNN televizy-onunun “Irak karþýtý güçler” olaraktarif ettikleri arasýnda herhalde birkaç Iraklý vardýr.

Irak’ta seçimler her halükarda barýþiçinde olmayacak ama seçmenlerekarþý topyekun bir saldýrý olmakzorunda da deðildi. Allawi’nin seç-menlere ölüm yaðdýran seçim kampa-nyasý bir sene önce alýnan korkunç birkararýn sonucu. 2003 11 Kasým’ýnda, ovakitler iþgal gücünün baþýnda olanPaul Bremer Washington’a giderekGeorge Bush ile buluþtu. Ýki adameðer gelecek aylarda seçim yaparlarsaIrak Amerika karþýtý güçlerin elinedüþecektir.

Böyle bir sonuþ iþgalin tüm amacýnýyerle bir edecektir ve Baþkan Bush’unyeniden seçilmesi þansýna aðýr birdarbe olacaktýr.Bu toplantýda yeni birplan hazýrlandý. Seçimler bir yýldanfazla ertelenmeli ve bu arada Irak’ýnilk “egemen” hükümeti Washingtontarafýndan seçilip atanmalý.

Bu plan Bush’a kendi seçim kampa-nyasýnda Irak’ta iþlerin ilerlediðini, iyigeliþtiðini anlatma olanaðý tanýrkenIrak’ý da saðlam bir biçimde ABDkontrolünde tutmaya devam ededcek-ti.

ABD’de Bush’un “özgürlükyürüyüþü devam ediyor” iddiasýamacýna hizmet etti fakat Irak’da

doðrudan doðruya bugün seyretmek-te olduðumuz katliama yol açtý.

Bush, Irak’da ABD’ye karþý olan güç-leri demokrasinin düþmaný olarakgöstermeyi seviyor. Oysa, ayaklanan-larýn en önemli nedenleriniWashington’da alýnan kararlar, gecik-tirmeler, manipülasyonlar ve Irakhalkýnýn demokrasi isteðine karþýçýkýþlar oluþturuyor.

Evet, Irak’da demokrasinin gerçekkarþýtlarý var ama George Bush vePaul Bremer iktidarý seçilmiþ bir Irakhükümetine devretmek konusundakimerkezi sözlerini bozuncaya kadar bugüçler yalýtýlmýþlardý ve güçsüzdüler.

Ama bu durum Bremer Baðdat’adönüp Iraklýlarý henüz demokrasiyehazýr olmadýklarýný ikna etmeyeçalýþtýðýnda deðiþti.

Bremer ülkenin seçimler için yeterligüvenliðe sahip olamdýðýný ve ayrýcaseçmen listelerinin olmadýðýný söylüy-ordu. Çok az sayýda insan bu iddialarýkabul etti. Ocak 2004’de 100.000 IraklýBaðdat’ta ve 30.000 kiþi de Basra’dabarýþçý bir biçimde sokaða çýktý.

“Seçime evet”, “seçmeye hayýr”(ABD’nin Irak’ýn yöneticilerini seçme-sine ve atamasýna hayýr anlamýnda)diye baðýrýyorlardý.O sýralarda birçok-larý Irak’ýn seçimler için yeterincegüvenli olduðunu söylüyordu veSaddam döneminden kalan “gýda içinpetrol” programýnýn listelerininseçimler için yeterli olacaðýný belirtiy-orlardý.

Ancak Bremer geri adým atmadý, veskandal bir biçimde BirleþmiþMilletler onu destekledi.

Wall Street Journal’da yazan IrakUlusal Bilimler Akademisi BaþkanýHüseyin al Þahristani (SaddamHüseyin döneminde 10 yýl hapseatýlmýþtý) doðru bir biçimde gelecektene olacaðýný söylemiþti. “Irak’daseçimler er ya da geç yapýlacak”,diyor ve ekliyordu, “Ne kadar çabukyapýlýrsa ve ne kadar demokratikolursa o kadar az Iraklý ve Amerikalýhayatlarýný kaybeder.”

Binlerce hayat kaybolduktansonra ve 10 ay sonra, ülkeninbüyük bir kýsmý yeni bir iþgaldalgasý ile karþýkarþýyayken vegeri kalaný sýkýyönetim altýn-dayken seçimler ilan edildi.Seçmen listesi olarak ise Allawihükümeti bir sene önce red-dedilen “gýda için petrol” lis-telerinin kullanýlacaðýný söyledi.

Sonunda bütün gerekçelerinaslýnda birer yalan olduðuortaya çýktý, eðer seçimler þimdiyapýlabiliyorsa kesinlikle birsene önce, ülke çok dahasakinken de yapýlabilirdi. Amabu olasýlýk Washington’a kuklabir Irak hükümeti kurmaolanaðýný vermezdi ve belki de

George Bush’un ikinci bir dönem içinyeniden seçilmesini engellerdi.

Þimdi Iraklýlar neden ABD ordusutarafýndan getirilen bu demokrasiyekarþý eleþtirel olmasýnlar ve neden buseçimleri özgürlüðün bir aracý olarakdeðil de savaþýn bir aracý olarakgörmesinler.

Önce, Irak’a vaad edilen seçimlerGeorge Bush’un yeniden seçilmesinefeda edildi, sonra Felluce saldýrýsýayný amaca hizmet ediyor.

Savaþ uçaklarý George Bush’unseçimleri kazandýðýný ilan ettiðikonuþmasýndan sonra bir saat bilebekleyemediler Felluce’yi bombala-mak için.

Ertesi gün ve akþam þehir en az altýkere bombalandý. ABD’deki seçimingüvenliði ve Irak’daki gelecel seçimleradýna Felluce imha edilmeye baþlandý.

Demokrasiye baðlýlýklarýnýn birbaþka gösterisi olarak ABD askerleriFelluce’de ilk iþ olarak bir hastaneyiele geçirdiler. Niye?

Ýsmi açýklanmayan bir Amerikalýaskeri yetkili New York Times gazete-sine yaptýðý açýklamada; geçen defaFelluce’ye saldýrdýklarýnda sivillerarasýnda aðýr kayýp verdirdikleri“söylentisi”nin Irak ve Arapkamuoyunda büyük öfke yaratmasýFelluce hastanesini ABD askerleri içinbir “propaganda merkezi” yaptýðýnýsöyledi.

New York Times’a göre FelluceHastanesi’ni ele geçirmek doktorlarve hastalar direnmedikleri için çokkolay. Ne var ki, gene de bir yaralývar: “Iraklý bir asker kaza ilekalaþnikofunu ateþleyerek bacaðýnýyaraladý.”

Sanýrým buna kendini bacaðýndanvurdu diyebiliriz. Samrým kendisinivuran tek o deðil.

Naomi KLEIN, Türkçe’de de yayýnlanan No Logo veParmaklýklar ve Pencereler kitaplarýnýn yazarýdýr. Bukitaplarý Karakedi Kitabevi’nden alabilirsiniz

antikapitalist forum25-26 kasým - izmir

Anti kapitalist hareket Toplumsal Cinsiyet ve sömürü21. Yüzyýl ve iþçi sýnýfý Sosyal Forum: Kýsa film gösterimi ve

sunum Avrupa Birliði ve Türkiye Ýþgale karþý mücadeleningeleceði Kapitalizm her þeye saldýrýyor: Çevre ve gýda

Kapitalizm sonrasý yaþam Kapitalizme karþý yeni solKapitalizmi yýkabiliriz

izmir

Önce öl, sonra oy ver, iþte Felluce

DDeevvrriimmccii SSoossyyaalliissttÝÝþþççii PPaarrttiissii,, DDSSÝÝPP

ÝÝzzmmiirr ÝÝll ÖÖrrggüüttüü

ayrýntýlý bilgi için:

0537624 49 08

Page 4: Sosyalist İşçi 227

4

4-5 Kasým tarihlerindeRamazan'ýn gelmesiyleartan faþist saldýrýlar iyiceyoðunlaþtý. Marmara veEge üniversitelerindeyaþanan olaylarla beraberDTCF’de de faþistler,barýþa ve her türlü özgür-lüðe düþman olduklarýnýbir kez daha gösterdiler.

4 Kasým günü ülkücülerinkurduðu DTCF TarihTopluluðu, bir iftar yemeðidüzenliyordu. Ýftaryemeðine okulun dýþýndanda faþistler çaðýrýlmýþtý.Kalabalýk bir güruholmalarýndan güç alanfaþistler, iftar öncesi, oku-lun avlusundaki öðren-cilere saldýrmaya çalýþtýlar.Kýsa sürede avludatoplanan öðrenciler, taþ vesopalarla saldýran faþistlerekarþý koymayý baþardýlarve faþistler avluya gireme-di. Planlý bir saldýrý olduðuanlaþýlan olayda, en az 5faþist yaralandý. Birkaç kezdaha saldýrmaya çalýþýpbaþaramayan faþistler,diðer okullardan gelen yüzcivarýnda öðrencinin anakapýyý aþýp okula girmesiüzerine, paniðe kapýlýp,çoðunluðu Gazi Üniver-

sitesi'nden olan faþistleriokula çaðýrdýlar. Bu sýradaçevik kuvvetin okulagirmesiyle gerginlik týr-mandý. Çeþitli sol yapýlarýnçevrelerinden çok, baðým-sýz anti-faþist öðrencilerinyer aldýðý grup, sýk sýk"Türkeþ'in itleri, yýldýramazbizleri", "Dil-Tarih faþizmemezar olacak", "Faþizmekarþý omuz omuza" slogan-larý attý. Polisin önce faþist-leri uzaklaþtýrmasý veardýndan Yüksel'de basýnaçýklamasý talebinde ýsrareden öðrenciler, taleplerinikabul ettirdiler. Ülkücü-lerin okulu terketmelerinin ardýndan okul-dan çýkan ve sayýlarý bineyaklaþan öðrenciler YükselCaddesi'nde basýn açýkla-masý yaptýktan sonradaðýldýlar.

Ertesi gün YÖK'ün kuru-luþ yýldönümü eylemi içinSakarya Caddesi'ndeyapýlan basýn açýklamasýsýrasýnda, DTCF'de faþist-lerin katlarý gezdiði haberigeldi. Özellikle bazý sol gru-plar, "bize burada polissaldýrsa onlar gelecekler mi?Eyleme gelmeyen adamlarýbiz mi koruyacaðýz" gibi

"politik" söylemleriyle,DTCF'ye yürümeyi isteyenkitleyi engellemeyeçalýþtýlar. Bunun üzerine,büyük bir çoðunluðubaðýmsýz olan DTCF öðren-cileri ve birkaç sol grup,DTCF'ye geç de olsa gitti.Ancak, faþistlerin okuldanayrýldýðýnýn anlaþýlmasý vepolisin okula girmesi üzer-ine okuldan topluca çýkanöðrenciler, Yüksel'de basýnaçýklamasý yapmak üzereyürümeye baþladý. Yineözellikle bir sol grubun"Kýzýlay'a girelim", "yoluiþgal edelim" gibi hedefi veamacý olmayan önerileridikkate alýnmayýp, Yüksel'egidildi. Ancak, Yüksel'ingiriþinde kim olduðu bilin-meyen bir kiþinin eliyleülkücü iþareti yapmasýüzerine, öðrenciler, bukiþiyi linç etmeye çalýþtýlar.Linç giriþimi sýrasýnda, dahaönce "Kýzýlay'a yürüyelim"diyen grubun "þef"lerindenbirinin, bir kiþi olduðunubilmesine raðmen, "sopalarýçýkaralým arkadaþlar" diyebaðýrmasý ise oldukçadehþet vericiydi.Zor da olsadurdurulan linç giriþimininardýndan basýn açýklamasý

yapýldý ve daðýlýndý.

Ne yapýldý? Neyapýlmalýydý?Ne yapýlmalý?

Bütün bu eylemler sýrasýn-da solcular, "faþistleringerçek milliyetçiolmadýðýný", saldýrýnýn"devrimci-demokrat" öðren-cilere olduðunu anlatýp dur-dular. Oysa, faþistlergerçekten milliyetçiler vesaldýrýlar, bütün öðrencilereyönelik. Kendilerinden fark-lý olanlara; muhaliflere,savaþ karþýtlarýna, kadýn-lara, eþcinsellere, oruç tut-mayanlara, uzun saçlý-küpeli erkeklere...Yapýlmasý gereken þey,hedefi þaþýrmadan, kapsam-lý, kapsayýcý bir anti-faþisthareket örmek. Faþistlerinsaldýrýlarýnýn, bütün öðren-cilere olduðunu; onlarýnherkese ve barýþa düþmanolduklarýný anlatmak vefaþistleri teþhir etmek. Oysasolcular, her faþist saldýrýnýnardýndan gerçekleþeneylemlerde "yaþasýndevrimci dayanýþma","yaþasýn devrim ve sosyal-

izm" sloganlarýný bütün birkitleye dayatmaya çalýþýyor-lar. Kendilerince eylemi"solcu"laþtýryorlar. Anti-faþist mücadele etmek içinbir araya gelmiþ yüzlerceinsanýnsa solculaþmayaihtiyacý yok. Onlar, solcu-larýn önemsemediði okuldakalan arkadaþlarýný önem-siyorlar. Onlar, bir baþkaokulda faþist saldýrýolduðunda, "ya o okulunöðrencileri yok mu?" gibisorular sormuyorlar.

Anti-faþist mücadele,temelini kitlesellikten alýr.Eðer ki, "sýradan" öðrenci-leri yanýmýza kazana-mazsak, belki faþistleripüskürtebiliriz, belki geçiciçözümler saðlayabiliriz amanihai olarak faþistleri yene-meyiz. Faþist olmayan bunedenle de doðasýnda anti-faþizm olan herkesi kazan-mayý hedeflemek vefaþizmin; ülkücülerin veMHP'nin gerçek yüzünüteþhir etmek gerekiyor.Bunedenle hedefini þaþýr-mayan, her faþist saldýrýyayýðýnsal cevap verebilen vefaþizmi kitlesel olarak teþhiredebilen bir kampanya bir-liðine ihtiyacýmýz var.

"Bu yýlýn baþýnda,DTCF'de faþistlerinsaldýrýlarýnýn ardýndan,Cebeci Kampüsünde anti-faþist bir birlik oluþturmakiçin toplandýk. MHP'nindüþmanýnýn bütün özgür-lükler olduðunu; MHP'ninbarýþa,muhaliflere, savaþkarþýtlarýna, kadýnlara,eþcinsellere, ülkücüolmayanlara düþmanolduðunu anlatan afiþlerastýk. Yaptýðýmýz toplan-týya, soldan katýlanlarýnhemen hepsi, "bu okuldafaþist yok ki", "sadecefaþistlere deðil, kapitalistkültüre karþý bir arayagelinmeli ama o da olmaz"vb. gerekçelerle çekildi.Baðýmsýz anti-faþistlerin birçoðu ise kampanyanýn veteþhirin gerekli olduðunu,kapsayýcý temeldeyürütülecek bir kampa-nyaya ihtiyaç olduðunubelirttiler. DTCF'de deAFB'nin kurulmasý içinçabalar yoðunlaþmayabaþladý.

AFB, henüz yeni birörgütlenme. Öðrenmeye vedeneyime ihtiyacý var.Ancak birkaç günlükdeneyimimiz ve astýðýmýzbirkaç afiþ, DTCF'deyaþananlar ve solun tutu-mu deðerlendirildiðinde;AFB gibi, kapsayýcý, teþhireden ve hedefini "solculaþ-mak" uðruna muðlaklaþtýr-mayan kampanya birlikler-ine ihtiyacýmýz olduðudaha da netleþiyor.Önümüzdeki dönem,üniversitelerde faþizmekarþý birleþik mücadeleninyükselebilmesi için, AFBve benzeri kitlesel birlik-lerin yaygýnlaþmasý gerek.Özellikle de son dönemdeMHP'nin savaþ yanlýsýtutumu, barýþ yanlýlarýnadönük tutumu göz önünealýndýðýnda, anti-faþist bir-liklerin iþi daha da kolay-laþýyor.

Unutmamak gerek, faþiz-mi, bir avuç "militan" solcudeðil, faþizme karþý biraraya gelmiþ yýðýnlar,öðrenciler, emekçiler dur-durabilir. Tartýþan, teþhireden, gerektiðinde mobi-lize olabilen yýðýnlar. Buyýðýnlarýn da, onlarý solcu-laþtýranlara deðil, onlarlayan yana duran, onlaragüvenen ve güven veren-lere ihtiyacý var. Eðer biz,bahsettiðimiz kampa-nyalara giden ilk adýmlarýatabilirsek, açýk ki, üniver-siteler ülkücü faþistlerinistediði gibi deðil; savaþkarþýtlarýnýn, anti-kapital-istlerin; onlara direnenlerinistediði gibi olacak.

EErrssiinn DDOOÐÐUU

MHP barýþa düþman"

CCeebbeecciiKKaammppüüssüüAAnnttii-FFaaþþiissttBBiirrlliikkddeenneeyyiimmii

Dil Tarihte faþist saldýrý

Faþizmi teþhir etmeliyiz

Jazz, rock ve rap, isyandan uyumaTaner Öngör - Bülent Somay

27 Kasým, Cumartesi,KARAKEDÝ: BBüüyyüükkppaarrmmaakkkkaappýý SSookk,, NNoo:: 88,, KKaatt:: 44

Ayrýntýlý bilgi için 0537-701 00 39 / 0212-244 39 05

DDiiRREENNiiÞÞ

MMÜZZÝÝKK

DDEEVVRRÝÝMM

Baykal ve ekibinin elindegiderek yýpranan CHPyerel seçimlerde aldýðý aðýryenilgiyi bazý ilçe belediye-si seçimlerinde AKP’yebüyük fark yapmasýylakapamaya çalýþmýþtý.

Ýstanbul’da Kadýköy,Beþiktaþ ve özellikle deÞiþli bu belediyeler arasýn-da. Ankara’da Çankaya,Ýzmir’de Konak geneCHP’nin iftaharla önesürdüðü belediyelerarasýnda.

Bu iftahar vesilesi olanbelediyelerden ÞiþliBelediye Baþkaný MustafaSarýgül CHP’nin genelyenilgisine karþý kendikazandýðý baþarýya daya-narak CHP içinmde lider-lik yarýþýna girdi.

Sarýgül bir süredirTürkiye’nin çeþitli böl-gelerine giderek þaþalý gös-teriler düzenletiyor. Basýna

ise CHP liderliðinde iddialýolduðu söylüyor.

Doðrusu, Baykal’ýn elindeiyice yýpranan ve gerileyenCHP, Sarugül’ün bu çýkýþýile oldukça sarsýlýyor.

CHP yönetimi bir süredirSarýgül’e karþý bir kampa-nya baþlattý. Bu kampanya

esas olarak Sarýgül’ünmafya ile iþbirliði yaparakbüyük kazançlar eldeettiðine iliþkin.

Baykalcý CHP yöneti-minin iddialarýnýn ne denlidoðru olduðunu bilmekmümkün deðil. Hemen heryerel yönetici gibi

Sarýgül’ün de mutlaka kirlibir çýkýsý vardýr. Ancakacaba bu iddialarý yapmakCHP’ye mi düþer?

CHP’ye göre Sarýgüluzun süredir rüþvet almak-tadýr ve yolsuzluklarabulaþmýþtýr. Yani CHP ken-disini aday gösterdiðindede, en çok oy alan belediyebaþkaný diye sevinç göster-ileri yaptýðýnda da bütünbu iþlere bulaþmýþtý.

Sarýgül Baykal’a karþýaday oluncaya kadar yap-týklarý CHP’yiilgilendirmedi ama adaylýkaçýklanýnca onlar da derhalyolsuzluklarý açýkladýlar.

CHP yönetimi, Baykal buhesaplarla hiçbir þeyi kur-taramaz. Olsa olsa CHPdesteðini biraz dahakaybeder.

CHP’ye karþý emeðin sesiolacak bir siyasi parti acilbir ihtiyaç.

CHP’de kirli oyunlarBaykal Sarýgül’e karþýKirli kokular

Mafya’nýn hangi þefiyakalansa ardýndanolaðanüstü kirli koku-lar ortaya çýkýyor.

Son olarak da SedatPeker denen ülkücümafya þefi ile birlikteayný þey gerçekleþiyor.Çetenin iliþkilerispordan, bankalara,siyasetten haraca kadarher alana yayýlýyor.Bütün Susurluk “kahra-manlarý” bu mafyaçetesi ile de sýký fýkýiliþkiye sahip.

Bu çeteler aslýnda çokdaha büyük bir gizlidevlet gücünün ortayaçýkan küçük görüntü-leri. Ne var ki bu küçükgörüntüler dahi çokkorku verici. Elleritoplumun her alanýnauzanmýþ durumda.

Susurluktan sonraortaya çýkan toplumsalmuhalefetin yenidenörülmesi çok önemli.Çetelerle ve onlarýnüstündeki gizli devletlehesaplaþmadan özgür-lükleri kazanmakmümkün deðil.

Page 5: Sosyalist İşçi 227

5

8 Kasým Salý günü akþamsaatlerinde ABD ordusuFelluce'ye yoðun bir saldýrýbaþlattý. 15 bin askerin yeraldýðý saldýrý, Irak2ýn iþgalibaþladýðýndan bu yanaABD'nin yaptýðý en büyükgüç kullanýmýydý. Felluce'deon gündür çatýþmalarsürüyor. Felluce halkýdiþiyle týrnaðýyla ABDordusuna karþý direniyor.

Katiller

Ýþgalcilerin dili, sahipolduklarý asker miktarý vekoruma sayýlarýna göre ter-biyesizleþiyor. ABDSavunma Bakaný ve dev þir-ketlerin hisse ortaðý vesözcüsü Donald Rumsffeld,"Felluce'nin temizliði zamanalacak" açýklamasýný yaptý.

Rumsffeld'in temizlikdediði, sivil Iraklýlarýnkitleler halinde öldürülme-si, yok edilmesi.

Rumsfeld'in temizlikdediði, ambulanslarýnfüzeyle vurulmasý.

Bezme bir dili, ABDGenelkurmay BaþkanýOrgeneral Myers da kul-lanýyor. Myers, Felluce'ninIrak'taki direniþe son ver-mek için güç kullanýmýnabaþvurulan son yer olmaya-caðýný söyledi. ABDGenelkurmay Baþkanýtehdit ediyor, saldýrmayadevam edeceðiz diyor.

Neden saldýrdýlar?

Myers, saldýrýnýn Irak'ýeski yönetime baðlýunsurlardan ve Irak'ýnbaþarýya ulaþmasýný iste-meyen yabancý savaþçýlar-dan kurtarmak için düzen-lendiðini belirtti. Kuþkusuz,Ýkinci Dünya Savaþý da Sýrpveliahtý öldürüldüðü içinçýktý!

Zaten ABD Irak'a kitleimha silahlarý olduðu içinsaldýrdý!

ABD iþgalinin bir kutsalamacý da Irak'a demokrasi

getirmekti!G. W. Bush da dünya

özgürlükler hareketinin lid-eri zaten!

Myers yalan söylüyor,Rumsffeld yalan söylüyor,Bush yalan söylüyor!

Felluce'ye saldýrýnýnzamanlamasý, Bush'unABD'de seçimi kazanmasýn-dan sonraya Irak'ta ise 2005yýlýnýn Ocak ayýnda yapýla-cak seçimlerin öncesinedenk düþürüldü.

Seçimi kazanan Bush'ungövde gösterisi yapmamasýdüþünülemezdi. 15 binaskerle yapýlan bir harekat,sadece Felluce’yi yoketmeyi deðil, tüm dünyayada mesaj vermeyi amaçlýyor

ABD'nin, Bush'un karar-lýlýðýný sorgulamak isteyen-lere gözdaðý veriyor.

Ýþgalcieler ayrýca Irak'tayapýlacak seçimlerden öncede tüm Irak direniþçilerinegözdaðý vermeyi hedefliyor.Seçimlerin yüksek katýlýmlýve sorunsuz geçmesini,ABD'nin Irak iþgalininmeþruluðunun kanýtý olarakgöstermeyi hedefleyen Bushve kabinesi, seçim öncesi,tüm direniþ merkezleriniyýldýrmayý hedefliyor.

Felluce saldýrýsýnýn birnedeni de hiç þüphe yok kiBush'un intikam histerisi.ABD güçleri, Nisan ayýndada kente büyük bir operasy-on düzenlenmiþ, 600'denfazla kiþinin ölümü ardýn-dan denetimi yerel aþiretgüçlerine býrakarak çek-ilmek zorunda kalmýþtý.Þimdi bu geri çekiliþinintikamýný almaya çalýþýyor.

Kuþkusuz Fellucesaldýrýsýnýn en önemlinedeni, Felluce'nin Irak'taher geçen gün yaygýnlaþandireniþin ilham merkez-lerinden birisi olmasý.

Irak halký kazanacak

Felluce'de sadece korku vedehþet hüküm sürmüyor.Her þeye raðmen Felluce

halký direniyor. Son kalansilahýyla, son kalan gücüyleiþgalcilere karþý koyuyor.

Üstelik, ABD'ninFelluce'de baþlattýðý katliam,Iraklý direniþçilere dahaýsrarlý, daha kararlý diren-mek için güç veriyor.

Felluce bombalanmayabaþladýðý andan itibarenIrak'ýn her yanýnda bom-balar patlamaya, karakollarbasýlmaya, gösterilerörgütlenmeye baþladý.

Bush ve yavru þahinleriyanýlýyor! Direniþ virüsü birkez Irak halkýna sirayet etti!

Bush ve diðer katilleryanýlýyor! Irak halký, kendi-sine raðmen, tüm deðerleri-ni, geleneklerini, isteklerinibombayla, iþkenceyle veölümle yok sayanlarýndemokrasisine ihtiyaç duy-muyor. Ve böyle birdemokrasiye izin vermeye-cek.

Saddam Hüseyin'i uzunyýllar destekleyen, ardýndan10 yýlý aþkýn bir süre Irak'aambargon uygulayarak 500bini çocuk 1 milyon kiþininölümüne neden olan, 21aylýk iþgalde ise 100 binsivil Iraklýyý öldüren birgüce, Irak halký boyuneðmeyecek.

Irak halký gerçeklerin güngibi farkýnda. Bir köþeyazarýnýn dediði gibi,"Fransýzlar, yarým milyonaskerle Cezayir isyanýnýbastýramadý. Ayný sayýdakiABD askeri Vietnam'dabaþarýsýz oldu. Irak'ta daayný þey yaþanacak. Cezayirve Vietnam'da olduðu gibisavaþ, ancak iþgal bitincesona erecek".

Ýþgali ise direnen Irakhalký bitirecek, her eylem-leriyle Irak direniþinedestek olan küresel savaþkarþýtý hareketle birlikte.

ABD Felluce'de kitle imhasýna devam ediyor

100 bin ölü yetmedi mi?

Evdeki hesapçarþýya uymuyor

Sünni din adamlarý, Ýyad Allavi'nin saldýrý için yetkivermesi üzerine Ocak'ta yapýlmasý planlanan seçimleriboykot etme kararý aldý. Ayrýca bir haftalýk bir genelgrev çaðrýsý yapýldý.

Sünni Irak Ýslami Partisi, ABD'nin Felluce operasyo-nunu protesto etmek için hükümetten çekilmeye kararverdi. ''Bu saldýrýnýn bir parçasý olamayýz'' dediler.

Mukteda El Sadr'ýn grubu da, Felluce'de gerçekleþenkatliama tepki olarak Ocak ayýndaki seçimlerekatýlýmýný askýya aldýðýný açýkladý.

IIrraakk oorrdduussuunnddaa ççöözzüüllmmeeFelluce operasyonunda, ABD kuvvetlerinin yanýnda

yer alan Irak ordusunda yoðun firar vakalarý yaþanýyor.ABD radyosu NPR'ýn açýklamasýna göre, Felluce'de

görevli 500 askerlik bir Irak taburunun mevcudu, son 2haftada 170'e düþtü. Bu birlikten sadece hafta sonunda250'den fazla Irak askerinin firar ettiði belirtildi.

Baðdat'ýn yaklaþýk 50 kmbatýsýnda yer alan Felluce,Amerikan ve Iraklý güç-lerin en fazla zorlandýðýkentlerden biri.

Felluce, eskiden beriSaddam Hüseyin rejimineverdiði destekle tanýnýyor.Bugün de iþgale karþý enönemli direniþ merkez-lerinden birisi olmasýnýnnedeni, Ýslami cihad mili-tanlarýnýn hakim olmasýdeðil. Kent, çoðunluðumilliyetçi bir anlayýþasahip gruplar tarafýndandenetleniyor.

Fýrat nehrinin ortadanikiye böldüðü Felluce,Baðdat'tan Ürdün veSuriye'ye giden ana yollarüzerinde yer alýyor. Bunedenle halký hem tarým,hem de kamyonculukla

geçiniyordu. Ancak Irak'ýniþgal ardýndan istikrarsý-zlýða sürüklenmesiyle 300bin kiþilik nüfusununbüyük bölümü iþsiz kaldý.Ýngilizlere ve ABD güçler-ine öteden beri sýcak bak-mayan kent halký, iþgalsonrasýnda daha da öfke-lendi.

Ýþgalin baþlamasýndankýsa süre sonra, 28 Nisan2003'te kentteki bir okuluüs olarak kullanmakisteyen Amerikan asker-lerini protesto amacýylabinlerce kiþi Felluce sokak-larýna döküldü.Protestoculara ateþ açanaskerler 13 kiþiyi öldürdü;

sonraki günlerde iki kiþidaha öldürüldü.

Irak'taki iþgal güçlerineyönelik ölümcül pusularýnilk üçünden ikisi de mayýsve haziran aylarýnda bura-da kuruldu.

2004 yýlýnýn Hqziran ayýn-da ise Dört ABD'li özelgüvenlik görevlisi 31 Marttarihinde sokak ortasýndaöldürüldü. ABD bu olayýnüzerine kente ilk topyekünsaldýrýlarýný düzenledi;ancak 600'den fazla kiþininölümü ardýndan denetimiyerel aþiret güçlerinebýrakarak çekilmek zorun-da kaldý.

Felluce'de ABD'li resmiaðýzlarýn açýkladýðý gibiyabancý direniþçilerehemen hemen hiç rastlan-mýyor.

Saldýrýya 15 bin ABD veIrak ordusu askeri katýldý.

ABD uçaklarý Felluce'dezaten az sayýda olankliniklerden birisini bom-baladý. Klinikte çok sayýdainsan öldü.

Felluce halký, yaralýlarýntedavi gördüðü tek katlýkliniðe þiddetli bombardý-man nedeniyle asla ulaþa-madý.

Savaþtan önce nüfusu 300bin olan Felluce'nin anahastanesinden DDrr.. SSaammiiCCuummaallii, yaralýlara yardýmiçin gittiði bir evden gaze-telere yaptýðý açýklamada,''Amerikan saldýrýsý altýndakentte týbbi araç gereçlersüratle tükeniyor, sadecebirkaç kliniði açýk tutabili-yoruz. Felluce'de þu du-rumda çalýþabilen tek cer-rah yok. Elimizdeki tekambulansýmýz Amerikanateþinde isabet aldý ve birhekim yaralandý. Evlerdeçok sayýda yaralýya ulaþa-

mýyoruz. 13 yaþýnda birçocuk ellerimde öldü.'' diy-ordu.

ABD'li iþgalcilerin açýkla-malarýna göre Felluce'debin 200 Iraklý öldürüldü.

Kýzýlhaç, þehirden kaça-rak baþka bölgelere sýðýnanbinlerce Iraklýnýn günlerdiryeterli gýda, su ve tibbiyardýmdan yoksun olduðuda açýkladý.

Irak Kýzýlay', þehirde birfelaket yaþandýðýný açýk-ladý.

ABD askerleri kentin gi-riþ çýkýþlarýný kapattý. Am-bulanslarýn çalýþmasýna daizin verilmediði için, so-kaklarda çok sayýda cesetolduðu, bazý cenazelerinevlerin bahçelerine gömül-düðü açýklandý.

Uluslararasý yardým ku-ruluþlarý da kentte tam birinsanlýk dramý yaþandýðýuyarýsýnda bulundu. Elek-trik, su ve telefon hatlarý-nýn kesik olduðu Felluce'ye

büyük zorlamalarla yar-dým ulaþtýrýldý. Ancak Fel-luceliler, evlerinden çýk-madýklarý için yardýmmalzemeleri daðýtýlamadý.

Ýþgal baþladýðýndan buyana Irak'ta ölüm oraný 58kat arttý.

John Hopkins Üniversite-si Halk Saðlýðý Okulu'ndanABD'li araþtýrmacýlara gö-re, 100 bin sivilin çoðu ko-alisyon güçlerinin düzen-lediði hava saldýrýlarýndahayatýný kaybetti.

Yine ABD'li araþtýrma-cýlara göre, Tek tek ölümvakalarýnýn ise çoðun-luðunu kadýn ve çocuklaroluþturuyor.

Irak'ta ayda 3 bin çocukhayatýný kaybediyor. IrakSaðlýk Bakanlýðý’nýn ver-diði rakama göre Irak'taher gün 100 çocuk ölüyor.

Ülkede yaþanan ilaçsýkýntýsý ise Saddam döne-mindeki ambargolu gün-leri bile aratacak seviyede.

Ýþgalin boyutlarý

Felluce: Direniþin simgesi

BBaaððddaatt''ttaa FFeelllluuccee''yyllee ddaayyaannýýþþmmaa ggöösstteerriissii

FFeelllluuccee''ddee ggüünnlleerrddiirr ddeevvaamm eeddeenn ssaallddýýrrýýnnýýnn eemmrriinniibbaaþþbbaakkaann IIyyaadd AAllllaavvii vveerrmmiiþþttii.. BBaaððddaatt''ttaa bbiinnlleerrccee ggööss-

tteerriiccii yyaappttýýkkllaarrýý eeyylleemmllee AABBDD oorrdduussuunnuunn FFeelllluuccee''yyeessaallddýýrrýýssýýnnýý pprrootteessttoo eettttii.. GGöösstteerriicciilleerr GGeeççiiççii IIrraakk

HHüükküümmeettii vvee BBaaþþbbaakkaann ÝÝyyaadd AAllllaavvii''yyii kkoorrkkaakkllýýkk vveeAABBDD aajjaannýý oollmmaakkllaa ssuuççllaaddýý.. AABBDD bbaayyrraakkllaarrýýnnýýnn

yyaakkýýllddýýððýý eeyylleemmddee üüzzeerriinnddee ""GGüünneeþþ AAllllaavvii''nniinn bbaatt-mmaassýýyyllaa ddooððaaccaakk"" yyaazzýýllýý bbiirr ppaannkkaarrttllaarr aaççýýllddýý..

Page 6: Sosyalist İşçi 227

6

Yüzbin Iraklýnýn katiline karþý

Þimdi mücadele zamanýABD baþkanlýk seçimleri

bitti. Bush 58 milyon 849bin 406 oyla yenidenkazandý. Yasal olarak dörtyýl daha, doktrinini uygula-mak için Beyaz Saray'daoturmaya devam edecek.

Seçimin anlamý

ABD baþkanlýk seçimininanlamýný en iyi, Kerry'ninseçim yenilgisini kabulettiði konuþmasýnda kaygýlýbir biçimde söyledikleriifade ediyor. Seçmenlerden55 milyon 279 bin 768 oyalan Kerry, Bush'a sevgi vesaygýlarýný ilettikten sonra"hepimiz biriz, ABD'ninbölünmesine izin vermeye-ceðiz" dedikten sonra,konuþmasýný, "BugünAmerika'nýn yaralarýnýnsarýlmasýna baþlayabiliriz"sözleriyle bitirdi.

Kerry'nin üstünü hýzla ört-mek istediði gerçek, çoksayýda yorumcunun fayhattý diyerek derinliðinevurgu yaptýðý ABD'detoplumsal kutuplaþmadanbaþka bir þey deðil.Seçimlerde 115 milyon kiþioy kullandý. %56'lýk oy kul-lanma oraný, seçimlererekor bir katýlým olduðunugösteriyor. ABD'de1964'teki seçimlerden beriböyle yüksek bir seçimkatýlýmý gerçekleþmemiþti.

Bu rekor katýlým, açýk kiKerry'i rahatsýz eden seç-menlerin siyasi kutuplaþ-

masýyla birlikte geliþti.Kerry'e oy verenlerle Bush'aoy verenlerin sýnýfsal, etnik,dinsel ve siyasi kökleri debirbirinden oldukça farklý.

CNN'in araþtýrmasýnagöre, oy kullanan erkeknüfusun yüzde 54'ü Bush'a,yüzde 45'i Kerry'ye, kadýn-larýn yüzde 52'si Kerry'yeyüzde 47'si Bush'a oy ver-miþ. Beyaz erkeklerdedaðýlým yüzde 61 Bush,yüzde 38 Kerry, beyazkadýnlarda yüzde 54'üBush, yüzde 45'i Kerry.Beyaz olmayan erkeklerinyüzde 68'i Kerry, yüzde30'u Bush, beyaz olmayankadýnlarýn yüzde 75'i Kerry,yüzde 24'ü Bush. KerryAfrikalý Amerikalýlarda 9'a1 oranýnda baþarý saðlarken,beyazlarda 4'e 6 kaybetmiþ.Kerry 18-29 yaþ oylarýnýalmýþ, Bush diðer tüm yaþgruplarýnda kazanmýþ.

ABD'de kadýnlar ve renkliinsanlar Bush'u tercihetmediler. Týpký gençlergibi.

Bush, orta sýnýf ve zengin-lerden daha çok oy alýrken,yoksullar ve orta sýnýfýn altýBush'u tercih etmedi.Bush'u destekleyenler,yüzde 76 ile evanjelik,beyaz Protestanlardansonra, yüzde 79 muhafaza-karlar, yüzde 59 kýrsal kes-imde yaþayanlar, yüzde 58gaziler, yüzde 58 beyazerkekler, yüzde 56 evli

insanlar, yüzde 56Güneyliler oldu.

Seçmenlerin yüzde 41'inioluþturan silah sahiplerininyüzde 61'i, yani ezici çoðun-luðu Bush'u

destekledi.Seçmenler arasýnda

terörizmin en önemli sorunolduðunu düþünenlerin%86'sý da Bush'u destekledi.

Bush'a oyvermeyenler

Bush, 11 Eylülsaldýrýlarýnýn toplumdayarattýðý korkuyu derin-leþtiren, Amerikalýlarý her

an kendilerini öldürmeyekurulmuþ düþmanlara karþýkýþkýrtan "terörizm"öcüsünü baþarýyla kullandý.Böylece doðal oy tabanýnýoluþturan milliyetçi, eskiasker, beyaz-ýrkçý, üst veorta sýnýf üyesi, maço veerkek oy tabanýný geliþtirdi.Bush'a oy verenlerin %36'lýkkesimi Irak savaþýna karþýçýkmasýna raðmen güvenliksorunlarýnýn çözümününBush'un iktidarda birdönem daha kalmasýndangeçtiðini düþündükleri içinoy verdiler.

Bir de Bush'a oy ver-meyenler var. %1'likbölümü Ralph Nader'e,%49'u ise Kerry'e oy verenbu kesimin profili ise,önümüzdeki dönemdeABD'de savaþ karþýtýmücadelenin üzerinde yük-seleceði zemini oluþturuyor.

Kadýnlarýn yüzde 54'üoyunu Kerry'e verdi. Bush,Amerika'da siyahlardansadece %10 oranýnda oy ala-bildi. 18-24 yaþ arasý seç-menlerin ezici çoðunluðuBush'a oy vermedi. Siyahkadýnlarýn %91'i Bush yer-ine Kerry'i tercih ettiler.Kerry'nin en çok oy aldýðýikinci kesim ise %66 ilesendikalý iþçiler oldu. Gay,lezbiyen, biseksüeller eveþcinsel evliliðini savunan-larýn ezici çoðunluðu Bush'aoy vermediler.

Nader'e oy verenlerintümü, Kerry'e oy verenlerinise %86'sý savaþa çok net birbiçimde karþý çýkýyor.

ABD seçmenlerinin %82'siyýllýk 100 bin dolarýn altýndakazananlardan oluþuyor. Bukesimler arasýnda Bushdaha az oy alýrken, gelirdüzeyi yüksek seçmenlerBush'a daha fazla oy verdil-er. Bir yandan siyahlarýn veaslýnda beyaz olmayanAmerikalýlarýn ezici çoðun-luðu, sendikalý iþçilerin eziciçoðunluðu, cinsel özgürlük-leri savunanlar, kürtajhakkýný ve kadýn haklarýnýsavunanlar, düþük gelirlilerve fakirler, savaþ karþýtlarý,özgürlüklerin genel olarakgeniþletilmesinden yanaolanlar Bush'a oy vermedil-er.

Kerry biralternatif deðildi

ABD seçimlerinde temelpolitik konular þu baþlýklar-da toparlanabilir: Iraksavaþý, terörle savaþ, savun-ma harcamalarý ve poli-tikalarý, eþcinsel evlilikler,kürtaj yasasý, çevre ve küre-sel ýsýnma, eðitim, saðlýk,bütçe ve vergi politikalarý,ticaret ve bireysel silahlan-ma kontrolü.

Bush tüm bu baþlýklardamilliyetçi, saldýrgan vekeskinken, Kerry tüm bupolitikalarda ne dediði belliolmayan, tutarsýz ve zamanzaman Bush kadar mil-liyetçi bir çizgi izledi.

Bireysel silahlanma vesilah kontrolünde Bush,silah üreticilerini yargýdanmuaf tutan yasalara açýkçadestek verir ve Eylül ayýndasüresi dolan saldýrý silahlarý-na yasak getiren yasalarýnuzatýlmasýna karþý çýkarken,Kerry, sadece silahlarda'çocuk kilidi'ni zorunluhakle getirmeyi öneriyordu.

Eðitim politikalarýndaBush, "Hiçbir çocuk geridekalmasýn" diye taným-lanacak yasayla, okullaraverilecek maddi kaynaðýn,öðrencilerin elde edecekleribaþarýya baðlý olmasýnýöngörürken, Kerry, bueðitimde özelleþtirme ve

öðrenciler arasýnda ilkeðitimden baþlayarak þid-detli bir rekabeti artýrmaönerisi karþýsýnda lafý geve-leyip duruyordu.

Bush kürtaja karþý çýkýyor-du. Kerry de ilerlemiþhamileliklerde kürtajakarþýydý.

Bush, küresel ýsýnmaylamücadele amaçlý KoyotoProtokolü'ne karþýydý.Kerry de KyotoProtoklü'nün imzalanmasý-na karþýydý!!!

Irak savaþý konusunda ise,Kerry zaten savaþ oyla-masýnda savaþtan yana oykullanmýþ ve Bush'a destekvermiþti. 11 Eylül'den sonraABD Senatosu'nda savaþakarþý çýkan üç Demokratparti üyesinden birisi Kerrykesinlikle deðildi.

Bu, Bush'la Kerry arasýndahiçbir fark olmadýðý anlamý-na gelmez. Ama Kerry'ninBush'tan farklarýnýn buABD seçimlerinde ortayaçýkan politik saflaþmayaönderlik etmesine izin vere-meyecek kadar küçükolduðunu gösterir. SadeceKerry ve Bush arasýndakifarklýlýðýn az olmasý deðil,Demokrat Parti veCumhuriyetçi Partilerin herikisinin de ABD egemensýnýfýnýn partileri olmasýABD'deki toplumsalmuhalefetin demokratlartarafýndan soðurulmasýnaneden oldu.

Kerry'e oy veren kitlelerinözgürlük isteði ve savaþkarþtýlýðýný küçümsememekgerekiyor. Ama ABD'debaþarýlmasý gereken zamanzaman dev gösterilere imzaatan savaþ karþýtý hareketinve Bush'tan kurtulmak içinKerry'e oy veren kitlelerinsesi olabilecek, mücadeleiçinde yan yana gelenaktivistlerin politikihtiyaçlarýný karþýlayabile-cek yeni bir sol hareketiinþa etmektir.

Þimdi seçimler bitti. Bushkazandý, ama dünya savaþkarþýtlarý yenilmedi. Þimdimücadele zamaný. Küreseldireniþin güçlendirilme-sinin zamaný.

Bush'un arkadaþlarý ve dava dostlarý!

TToonnyy BBllaaiirr:: HHeeppiimmiizz bbaaþþkkaannaa tteebbrriikklleerriimmiizzii yyoollllaa-mmaallýýyyýýzz..SSiillvviioo BBeerrlluussccoonnnnii vvee VVllaaddeemmiirr PPuuttiinn((BBeerrlluussccoonnnnii''nniinn RRuussyyaa zziiyyaarreettii AABBDD sseeççiimmlleerriinneerraassttllaaddýýððýý iiççiinn sseeççiimm ssoonnuuççllaarrýýnnýý ttvv''ddeenn bbiirrlliikktteeiizzlleeddiilleerr)):: PPuuttiinn,, BBuusshh''uunn kkaazzaannmmaassýýnnýýnn AABBDDhhaallkkýýnnýýnn tteerröörr tteehhddiiddiinnee pprriimm vveerrmmeeddiiððii aannllaammýýnnaaggeellddiiððiinnii ssööyylleeddii.. BBeerrlluussccoonnnnii iissee,, ""BBuusshh ppoollii-ttiikkaallaarrýýnnýýnn ddeevvaammýý iiþþiimmiizzee ggeelliirr"" ddeeddii..AAvvuussttuurryyaa,, PPoolloonnyyaa vvee JJaappoonnyyaa BBuusshh iillee iittttiiffaakk-llaarrýýnnýýnn ssüürrmmeessiinnddeenn mmeemmnnuunn oolldduukkllaarrýýnnýý tteekkrraarr-llaaddýýllaarr..AAllmmaann ÝÝççiiþþlleerrii BBaakkaannýý OOttttoo SScchhiillyy:: ""ÝÝþþggaallee kkaarrþþýý oollssaakkddaa IIrraakk''ýýnn iinnþþaassýý üüllkkeemmiizziinn yyaarraarrýýnnaaddýýrr..""ÇÇooððuu IIrraakk iiþþggaalliinniinn oorrttaaððýý.. BBaazzýýllaarrýý iissee iiþþggaallee oorrttaakkoollmmaayyaa ççaallýýþþýýyyoorr.. HHeeppssii kkeennddii eeggeemmeenn ssýýnnýýffllaarrýýnnýýtteemmssiill eeddiiyyoorr,, hheeppssiinniinn eelliinnddee ööllddüürrüülleenn IIrraakkllýýllaarrýýnnkkaannýý vvaarr..

ABD'de seçimler sürerkenBBC'nin internet sitesinde seçimsonuçlarýyla ilgili tartýþmalaryapýlýyordu. Bu tartýþmalaraBelçika'dan þöyle bir katkýyapýldý: "Uyandým ve Bush'unönde gittiðini gördüm. Midembulanýyor. Keþke yataða dönüp,dört sene sonra uyanabilsem."Sarah, Brüksel, BelçikaGerçekten de tüm dünyada çoksayýda insan mide bulantýsý ve

can sýkýntýsý yaþadý. Bu cansýkýntýsýnýn nedeni, uzun birsüredir savaþa, iþgale ve Bush'akarþý milyonlarca insanýnkatýldýðý gösterilerin hiçbir iþeyaramadýðý fikri oluþturuyor. Bufikir doðru deðil.- Mücadelemiz Irak iþgalini

geciktirdi- Bush ve kabinesini politikolarak maðlup etti, Bush'unseçimi kazanmýþ olmasýndançok, savaþ yalanlarýnýn birerbirer ortaya serilmiþ olmasý çokdaha önemli.- Irak halkýna direnme gücünü

verdi ve Bush'un Irak'ta baþýnýnbelaya girmesine yardýmcý oldu.- Savaþýn insanlýk ve özgürlükadýna deðil, bir avuç küresel ser-maye baronunun küresel hege-monya politikalarýnýn ürünüolarak baþlatýldýðýný kanýtladý.- Bir çok ülkenin yöneticilerinin

Bush'la rahat rahat ittifak kur-masýný engelledi.- Yepyeni bir küresel dayanýþmaaðýný kurdu, seçimlerde sadeceAmerikalýlar deðil dünya vatan-daþlarýnýn oy verme hakkýolsaydý Bush ezici bir biçimdemaðlup olurdu.Irak halký direniyor, küreselsavaþ karþýtý hareket bileyleniy-or. Dört sene deðil, dört gündeðil, hemen mücadeleye!

Uyumadan, beklemeden mücadeleye devam

AAMMEERRÝÝKKAANN BBAAÞÞKKAANNLLIIKK SSEEÇÇÝÝMMLLEERRÝÝ

BBuusshh’’aakkaarrþþýý44 yyýýll

Page 7: Sosyalist İşçi 227

7

AArraaffaatt hhaallkkttýýrr,, hhaallkk ööllmmeezz!!

DDiirreenniiþþiinn ssiimmggeessiiFilistin hareketinin

önderi öldü. Bazý Filistinörgütlerine göre Arafatöldürüldü. Karýsý da FKÖönderliðini benzer birbiçimde suçluyor. Ölümüetrafýnda tartýþýlmasýnaraðmen otopsi yapýlmadý.

Arafat’ýn ölüsü bile ege-men sýnýflarý rahatsýz etti,korkuttu. Cenazesialelacele Paris’denkahire’ye getirildi. Buradaaskeri bir merasimyapýldý. Ortadoðu’nunkrallarýnýn, þeyhlerininkatýldýðý iðrenç bir askerimerasim.

Sonra cenaze ülkesine,iþgal altýndaki Filistin’e,Ramallah’a geldi.Yüzbinlerce Filistinli onubekliyordu. Oysa kimiler-ine göre halk içindekidesteði azalmýþtý.

Burada da cenazeaylardýr adeta bir hapis-hane gibi içine týkýldýðýMukata’da alelaceletopraða verildi.

Filistin halký 40 yýllýkönderine gülegüle bilediyemedi.

Bütün korkuFilistinlilerin cenaze ilebirlikte Kudüs’e doðruyürümesi korkusuydu.

Yaser Arafat FilistinDevlet Baþkaný olmanýndýþýnda Filistin KurtuluþÖrgütü’nün, ve FKÖ için-deki El Fetih örgütününde lideri.

El Fetih-FKÖ Filistinhalkýný birleþtiren,

mücadelesini, uðradýðuzulmü dünyaya duyuranörgüt.

Arafat bir milliyetçi.Onun bir tek hedefi vardý:Filistin halkýnýn kovul-duðu topraklara geri dön-mesi ve kendi develetini

kurmasý.Filistinliler on yýllardýr

bu hedef için mücadeleediyor ve baþlarýnda veyanlarýnda daima Arafatvar. Arafat mücadelesiFilistin halkýnýn ve Filistinmücadelesinin simgesi.

Arafat’ýn milliyetçiçizgisi Filiþstin halkýnýnmücadelesine bir çokdefalar olumsuz etkilerdede bulundu.

Arafat ve örgütü ElFetih ve El Fetih’in hemenhemen tüm politikalarýnýbelirlediði FilistinKurtuluþ Örgütü, FKÖ,ana vatanlarýndan kovu-lan Filistinlilerin yaþamakzorunda kaldýklarýülkelerin rejimleri iledaima iyi geçindiler.Oysa Filistin hareketi içinçözüm Ýsrail’in askeriolarak yenilmesindendeðil, ortadoðu’da ki geri-ci Arap rejimlerinidevrilmesinden geçmek-tedir.

Gerici Arap rejimlerinidevrilmesinde ise açýk kiburalarda yaþayanFilistinlilerin büyük birrolü var.

Örneðin 1968 Mart’ýn daFilistinlilerin Arafat veEbu Cihat’ýn önderliðindeÜrdün’de Karamah’dakazandýklarý zafer baþtaÜrdün olmak üzerebütün Arap dünyasýnýsarstý. Karamah AraplarýnÝsrail’e karþý kazandýklarýtek zaferdir.

Karamah’ýn arkasýndanürdün’de Filistin hareke-tinin etkisi giderek art-maya baþladý ve buülkede adeta ikili bir ikti-dar doðdu.

Eylül 1968’de Ürdünordusu Filistinlileresaldýrdý. Diðer Arapdevletleri bu saldýrýyaseyirci kaldýlar. KaraEylül denen katliamyaþandý. Filistinlilerkatledildi.

Arafat Mart-Eylülarasýnda Ürdün’de ikti-darý almak için adýmatmadý.

Ayný geliþme yaklaþýkbir biçimde daha sonraLübnan’da gerçekleþti.

Bütün bu olaylar Filistinhareketine Ýsrail’den dahaçok zarar verdi.

Bütün bunlara raðmenArafat Filistin hareketiniyoktan var eden liderdir.

Ýsrail Baþbakaný ÞaronArafat için “Bu ülkeden,çek, git defol” diyordu.Arafat’ý kendiülkesindenkovmaya çalýþýyordu.

Defalarca ölüm tehdit-leri yapýldý. Bütün bunlarArafat’ýn Filisitn hareketiiçin ne denli önemliolduðunu gösteriyor.

ABD ve Ýsrail Arafat’tan kur-tulduðunu ve bundan sonraiþlerinin daha kolay olduðunudüþünüyorlar.

Yanýlýyorlar! Onlarýn hesabýFKÖ’nün baþýna uzlaþmacý birliderliðin gelmesine ve bu yeniliderlikle iþlerin kýsa zamandave oldukça sorunsuz tamam-lanacaðýna dayanýyor.

Ýþin bu kýsmýnda büyük

olasýlýkla yanýlmýyýorlar.FKÖ’nün baþýna þimdiden

uzlaþmacý bir liderlik yerleþm-eye baþladý ama bu liderlik nekadar uzlaþýrsa uzlaþsýn bunuFilistin halkýna kabul ettiremez.

Arafat bir dizi uzlaþmayý vegeri adýmý halkýna kabul ettire-bilme yeteneðine sahipti çünküo, halký ile sayýsýz kereler birlik-te savaþmýþ, acýlarýný pay-

laþmýþtý.Onun otoritesine bir baþka lid-

erin sahip olmasý kolay deðil.Þimdi Filistin hareketi içindeki

her türlü bölünme daha daderinleþecektir.

Bir yandan FKÖ içindekimücadel derinleþirken diðeryandan da FKö il diðer Filistinliörgütler arasýnda daha açýk vesert bir mücadele baþlayacak.

Arafat’tan sonra ne olacak?

Arafat ve Filistinli savaþcýlar Arafat ve Ebu Cihat Arafat ve Filistinli çocuk

Page 8: Sosyalist İşçi 227

8

Siyonisler ilk saldýrýyageçtiklerinde Filistinlilerhemen hemen hiç bir ciddidireniþ gösteremediler. Çodaha güçlü silahlara sahip,eðitilmiþ siyonist silahlýörgütler Filistin toprak-larýný iþgal etmeye baþladýve Filistinli halk panikiçinde kaçtý. Bölgedeyaþayan 1 milyon 300 binFilistinliden 1 milyonu Batýyakasýna ve Ürdün’e kaçtý.

Daha sonra ÝsrailBaþbakaný olan GGoollddaa MMeeiirro günlerde "Filistinli diyebir þey yoktur" diyordu.

Gerçekten de bir yýliçinde Siyonist katliamMMeennaahheemm BBeeggiinn'in ifadesiile Ýsrail'i "iki ayaklý hay-vanlardan", yani FilistinliAraplardan, temizlemiþti.Geriye kalan Araplar ise 50yýl boyunca defalarca temi-zlik hareketlerine muhatapolmanýn yaný sýra sistemlibir baský altýnda kaldýlar.

Ne var ki Ýsrail’in yayýl-macýlýðý ve Filistin toprak-larýna el koymasý burada

bitmedi.Ýsrail ilerki yýllarda Gazze

ve Batý Yakasý’ný dahasonra ise Suriye’nin Golantepelerini ilhak etti. Ýsrailbugün hala bu bölgeleriiþgal etmeye devam ediy-or.

Filistin kurtuluþ hareketi1960’larýn ortasýnda þekil-lenmeye baþladý. Bu örgüt-lerin içinde en büyüðüolan EEll FFeettiihh 1 Ocak1965’de Ýsrail sýnýrlarý için-deki ilk eylemini gerçek-leþtirdi.

El-Fetih/FKÖ bu ilkeyleminin ardýndan 40 yýlboyunca Filistin halkýnýnmücadelesini dünyakamuoyunun gündemindetutmaya çalýþtý ve bundabaþarýlý oldu. Dünya halk-larý fakat asýl olarakOrtadoðu halklarý FKÖsayesinde Filistin hareketihakkýnda bilgilendi.Mücadeleye ilgi gösterdi.

Ne var ki, FilistinKurtuluþ hareketi hemenhemen hiç bir askeri-poli-

tik baþarý elde edemedi.Bunun baþlýca nedeni

Filistin hareketinin lider-liðinin mücadelelerinisýnýrlamasýdýr.

Ýsrail’in iþgal ettiði bölgel-erden kaçan Filistinlilerbaþta Ürdün ve Lübnanolmak üzere bir dizi Arapülkesine yerleþtiler.

Ürdün’de, Lübnan’ýn bazýbölgelerinde Filistinlilerçoðunluk. Ayný þekildeKörfez’deki Arap þeyhlik-lerinde de iþgücünün çokbüyük bir kýsmýFilistinlilerden oluþmakta.

FKÖ hemen hepsi krallarya da diktatörler tarafýn-dan yönetilen Arapülkelerinin yöneticilerinidaima destek güç olarakgördüler. Bu ülkelerdenpara ve askeri desteksaðlamaya çalýþtýlar.

Arap ülkelerinin yönetici-leri ise Filistin hareketineparta verdiler ama daimakendilerinden, kendiülkelerindeki politikgeliþmelerden uzak tut-

Simge birönderRoni MARGULÝES

El Fetih Örgütü'nün Ýsrail Devleti'ne karþý1965 Ocak ayýnda gerçekleþtirdiði ilksilahlý eylemden bu yana, tam kýrk yýldýr,Arafat Filistin kurtuluþ mücadelesininönderi ve simgesi oldu. Bu dönem içinde,Arafat'ýn solunda ve saðýnda bir dizi alter-natif isim çýktý, fakat hiçbiri hareketintümünün temsilcisi olmayý baþaramadý.

Filistin mücadelesinin 40 yýlýna baktýðýmýzda, askerî, siyasî veya diplomatikalanlarda Arafat'ýn tek bir önemli baþarýsý olmadýðý söylenebilir. Oslo barýþgörüþmelerinde önerilen avuç içi kadar alanda bile olsa, hala bir Filistindevleti yoktur, Filistinlilerin ezici çoðunluðu hala kamplarda ve sürgündeyaþamaktadýr, Ýsrail devleti kendi sýnýrlarý içinde ve dýþýnda Filistinlilerin hak-larýný hala tanýmamaktadýr.

Bütün bunlara ve kesintisiz yenilgi görüntüsüne raðmen, Arafat ve Filistinhalký son dönemde baþka hemen hemen hiçbir ezilen halkýn (örneðin Ýrlan-dalýlarýn, Basklarýn, Þýhlarýn) baþaramadýðýný baþarmýþ ve baþarmaktadýr:Ýsrail Devleti'nin kurulduðu 1948 ile 1965 arasý yýllarda dünyanýn haberdarbile olmadýðý Filistin sorununu bölgenin ve dünyanýn gündemine sokmuþlar,gündemden hiç düþmemesini saðlamýþlar ve bu sorun çözülmeden bölgedekalýcý bir barýþýn saðlanamayacaðýna dünyayý ikna etmiþlerdir.

Bu baþarý olmasaydý, Filistin halký çoktan Amerika'nýn kýzýlderilileri veyaAvustralya'nýn Maorileri gibi olmuþ olacaklardý; dýþarýdan gelip kendi toprak-larýnda devlet kuranlar tarafýndan yok edilmiþ, ulus olarak haklarý ortadankaldýrýlmýþ, emperyalizmin tarihinin acý þanssýzlýklarý kategorisine düþmüþbir halk olacaklardý.

Dahasý, Arafat ve FKÖ (ve elbet Filistin halký) tarihten silinmemeyi, gün-demden düþmemeyi dönemin en güçlü emperyalist gücünün ve onun engüçlü müttefiðinin tüm çabalarýna raðmen baþarmýþlardýr. Filistinlileri yokedip susturarak Orta Doðu'yu sütliman hale getirmenin, sadýk krallar, þeyh-ler ve diktatörler tarafýndan yönetilen, çýt çýkmayan bir bölge haline getir-menin Amerika ve Ýsrail için ne kadar önemli olduðu düþünülürse,Filistinlilerin baþarýsý daha kolay anlaþýlýr. (Benzer bir baþarýnýn Türkiyetopraklarýnda yaþandýðýný bilmem belirtmeye gerek var mý).

Arafat eleþtirileri

Arafat 40 yýl boyunca sayýsýz eleþtiriye maruz kalmýþtýr. Bunlarý üçe ayýrmakgerekir. Soldan gelen eleþtiriler, Ýsrail ve dýþýndaki aydýnlarýn eleþtirileri veFilistin hareketinin içinden eleþtiriler.

Arafat devrimci, sosyalist veya marksist deðil, bir ulusal hareketinönderidir. Hayattaki tek amacý, bir Filistin devletinin kurulmasý olmuþtur. Budevletin biçimi, demokratik olup olmamasý, emperyalizme darbe vurmak,Ýsrail Devleti'ni yok etmek gibi kaygýlarý yoktur. Bunlar, ulusal hareketleri illede ilerici veya marksist zanneden veya böyle olmalarý gerektiðini düþünensolcularýn kaygýlarýdýr. FKÖ'yü kurmadan önce müteahhit olan Arafat'ýn (veyakýn çevresinin) ise bu tür kaygýlarý yoktur; ulusal hareketin çýkarlarýdoðrultusunda gereðinde diplomasi yapmýþtýr, gereðinde ödün vermiþtir,çok zaman solculara "satýyor!" dedirten iþler yapmýþtýr. Ýnanmadýðý veinandýðýný iddia etmediði bir amacý satmasý mümkün olmadýðýna göre, bu türeleþtiriler anlamsýzdýr.

Ýsrail ve Avrupa'da, özellikle son yýllarda, Arafat'ýn diktatör olduðu, anti-demokratik olduðu, baþýnda bulunduðu Filistin yönetiminde yolsuzlukyapýldýðý, artýk Filistinlilere yeni bir önder gerektiði eleþtirileri yaygýn-laþmýþtýr. Üstelik bu eleþtiriler, Arafat yýkýntýlar arasýnda ev hapsindeyaþarken yapýlmaktadýr. Bu tür eleþtirileri yapmak, doðruluk payý ne kadarolursa olsun, Filistinli olmayanlara ve özellikle de Ýsraillilere düþmez.Birincisi, Arafat tüm Arap dünyasýnda tek seçilmiþ baþkandýr. Ýkincisi (vedaha önemlisi), Arafat ve Filistinliler insanlýk dýþý boyutlara varan bir saldýrýaltýndayken, Filistinli olmayanlara düþen bu saldýrýyý kýnamak, direnenleremümkün olduðunca yardým etmektir. Ölüm kalým mücadelesi veren birhalka, "Sizin baþkanýnýz demokratik deðil, beðenmiyorum, deðiþtirin"demek soyut ve anlamsýz bir densizliktir.

Filistin hareketinin içinden, özellikle Edward Said gibi Filistinli aydýnlar-dan gelen eleþtiriler ise, Arafat'ýn kiþiliðine yönelik deðil, siyasi eleþtiril-erdir. Ne yapmak, nasýl yapmak gerektiði, örneðin Oslo sürecinde neödünler verip vermemek gerektiði ile ilgili eleþtirilerdir. Bunlar, mücadeleiçinde, canlý bir hareketin kendi içindeki tartýþmalardýr. Hareketi kayýtsýzþartsýz destekleyenler, hareketin karar ve seçimlerini saygýyla karþýlayan-lar elbet bu tartýþmalara katýlýrlar. Ama hareketin kendine simge ettiðikiþinin sorgulanmasýyla baþlayan bir tartýþmayý hareketin hiçbir unsuru-nun ciddiye bile almayacaðý açýktýr.

Filistin

LLüübbnnaann''ýýnn KKuuzzeeyyiinnddeekkii HHýýrriissttiiyyaannllaarr aarraassýýnn-ddaakkii ffaaþþiisstt FFaallaannjj öörrggüüttlleennmmeessii uuzzuunn yyýýllllaarr

bbooyyuunnccaa ÝÝssrraaiill''iinn ddeesstteeððiinnii aallddýý.. LLüübbnnaann iiççssaavvaaþþýý bbooyyuunnccaa FFaallaannjjllaarr ÝÝssrraaiill ddeesstteeððiissaayyeessiinnddee aayyaakkttaa kkaallaabbiillddiilleerr.. FFaallaannjjllaarr iiççiinnFFiilliissttiinnllii ddüüþþmmaannllýýððýý eenn öönneemmllii bbiirrlleeþþttiirriicciikkoonnuuyydduu.. BBuu ýýrrkkççýý hhaarreekkeett FFKKÖÖ ggüüççlleerriiBBeeyyrruutt''ttaann ççeekkiilliirrkkeenn ÝÝssrraaiill ttaannkkllaarrýýnnýýnnhhiimmaayyeessiinnddee ddaahhaa öönnccee FFKKÖÖ kkoonnttrroollüünnddeeoollaann bbööllggeelleerree ggiirrddii.. 33 EEyyllüüll ggüünnüü ÝÝssrraaiilloorrdduussuu BBeeyyrruutt''uunn SSaabbrraa vvee ÞÞaattiillaa mmüülltteecciikkaammppllaarrýýnnýý ççeevviirrddii vvee aarrddýýnnddaann FFaallaannjj bbiirrlliikk-lleerrii kkaammppllaarraa ggiirreerreekk hheerrkkeessii kkaattlleettmmeeyyeebbaaþþllaaddýý..

KKaattlliiaamm ssüürreerrkkeennbbiirr ÝÝssrraaiill ttaannkkççýýssuubbaayyýý bbiirr ffaallaann-jjiissttee ""kkaaddýýnnllaarrýývvee ççooccuukkllaarrýý nniiyyeeööllddüürrüüyyoorrssuunnuuzz""ddiiyyee ssoorruuyyoorr..CCeevvaapp þþööyyllee::""KKaaddýýnnllaarr ççooccuukk-llaarrýý ddooððuurruurr..ÇÇooccuukkllaarrbbüüyyüüyyüüpp tteerröörriissttoolluurr!!""

BBBBCC''nniinn nneett bbiirrþþeekkiillddee kkaayyddeett-ttiiððii ggiibbii ÝÝssrraaiillOOrrdduu RRaaddyyoossuuSSaabbrraa vvee ÞÞaattiillaakkaammppllaarrýýnnddaakkii""tteemmiizzlliikk""hhaarreekkeettiinniinn ÝÝssrraaiillOOrrdduussuu ttaarraaffýýnn-ddaann ddeeððiillFFaallaannjjiisstt bbiirrlliikklleerr

ttaarraaffýýnnddaa yyaappýýllaaccaaððýýnnýý dduuyyuurrmmaakkttaayyddýý.. ÖÖtteeyyaannddaann FFaallaannjj lliiddeerrii BBeeþþiirr CCeemmaayyeell iilleekkaattlliiaammýýnn bbaaþþllýýccaa ssoorruummlluussuu vvee oo ggüünnlleerrddeeÝÝssrraaiill SSaavvuunnmmaa BBaakkaannýý oollaann AArriieell ÞÞaarroonnbbiirrççookk kkeezz bbuulluuþþmmuuþþllaarrddýý..

KKaattlliiaammýýnn ssoonnuuccuunnddaa 33 bbiinn ssiivviill FFaallaannjjllaarrttaarraaffýýnnddaann ssooððuukkkkaannllýýllýýkkllaa kkaattlleeddiilliirrkkeennÝÝssrraaiill bbiirrlliikklleerrii iissee ttaamm aannllaammýý iillee kkaattlliiaammaaggöözzccüüllüükk yyaappmmaakkttaayyddýýllaarr..

ÞÞaarroonn SSaabbrraa vvee ÞÞaattiillaa kkaammppllaarrýý kkaattlliiaammýýnnýýnnssoorruummlluussuu oollaarraakk ÝÝssrraaiill''ddee yyaarrggýýllaannddýý vveessuuççlluu bbuulluunndduu.. HHaakkkkýýnnddaakkii bbiirr bbaaþþkkaa ddaavvaaiissee hhaalleenn BBeellççiikkaa''ddaa ssüürrmmeekkttee..

KKaattlliiaammddaannbbiirrkkaaçç ggüünn öönncceeööllddüürrüülleenn ffaaþþiissttlliiddeerr BBeeþþiirrCCeemmaayyeell þþööyylleeddiiyyoorrdduu::""FFiilliissttiinnlliilleerr ççookkffaazzllaa.. HHeerr ggeerrççeekkLLüübbnnaannllýý eenn aazz bbiirrFFiilliissttiinnlliiööllddüürrmmeeddiikkççeerraahhaatt eettmmeeyyee-cceeððiizz..""FFaallaannjjiissttlleerriinnSSaayyddaa''ddaa ddaaððýýtt-ttýýððýý bbiillddiirrii ddee iisseeþþööyyllee ddeennmmeekktteeyy-ddii:: ""YYaakkýýnnddaaLLüübbnnaann''ddaa tteekk bbiirrFFiilliissttiinnllii kkaallmmaayyaa-ccaakk.. OOnnllaarr iimmhhaaeeddiillmmeelleerriiggeerreekkeenn mmiikkrroopp-llaarrddýýrr..""

SSaabbrraa - ÞÞaattiillaa kkaammppllaarrýý kkaattlliiaammýý

Ariel Sharon bir süre önce Sabra ve Ýatila kamplarýnda olanlar için üzüldüðünü söyledi. Kendisineözür diler misiniz diye sorulduðunda “Ne için özür dileyeceðim” diye cevap verdi.

Page 9: Sosyalist İşçi 227

9

tular.Oslo süreci ile birlikte

Filistin hareketi için yenibir süreç baþladý. ABDönderliðinde Ýsrail yöneti-mi ile masaya oturanFilistin liderliði büyüktavizler verdi ve bir karýþtoprak üzerinde kurulacakbir Filistin devletine razýoldu. Ancak, siyonist Ýsrailbu kadarýna bile razýolmadý. Oslo anlaþmasý bir-inci intifadayý bitirirkenÞaron Mescidi Aksa’yayanýnda silahlý bin kiþi ileyaptýðý “ziyaret” ile ikinciintifada’nýn tetiðini çekti.

Þimdi Filistin halký birkere daha yoðun saldýrýaltýnda. Ýsrail uöaklarý,helikopterleri, tanklarý hergün Filistinlileri çoluk,çocuk demeden katlediyor.Halkýn direnme olanaklarýise çok zayýf. Ama Ýsrail ne

denli çok terör kullanýrsakullansýn direniþi kýramýy-or. Ve Filistin direniþiþimdi Irak direniþi ile bir-leþmiþ durumda.

Filistin sorunununçözümü hiç bir biçimdeÝsrail’den geçmiyor.Ýsrail’in Filistin hareketitarafýndan askeri olarakyenilmesi mümkün deðil.Ýsrail dünyanýn en büyükaskeri güçlerinden birisi veelinde nükleer silahlar var.

Ýsrail halkýnýnFilistinlilerden yana tutumalmasý ve sorunun politikbir çözümle bitmesi debazý koþullar oluþmadanmümkün deðil.

Ýsrail siyonizm temelindekurulmuþ bir devlet. Budevlette siyonizmi benim-semediðiniz takdirde yaþa-ma alaný ve hakký bula-mazsýnýz.

Ýsrail’deki barýþ hareketidahi savaþa karþý olmasýnaraðmen siyonizm temel-lidir yani Ýsrail devletininvarlýk hakkýný tanýr. Bu iseyeni katliamlar, yenidensavaþ demektir.

Filistin sorununun çözü-mü Ortadoðu’dan geçiyor.Ortadoðu ülkelerinde geri-ci Arap rejimlerinin yýkýl-masý, bu ülkelerde güçlüemekçi hareketlerinin doð-masý, iþçi sýnýfý iktidar-larýnýn kurumaya baþla-masý kaçýnýlmaz olarakÝsrail’de de siyonizminyýkýlmasý anlamýna gele-cektir.

Siyonizmin yýkýlmasý iseyeni bir birleþik, laikFilistin’in kurulmasýnýmümkün kýlacaktýr.

Özgür, laik bir Filistin isebütün Ortadoðu için yenibir baþlangýç demektir.

n direniþiBarýþ süreci Siyonistyayýlmayý hýzlandýrýyorOOsslloo ssüürreeccii bbaaþþllaammaaddaann öönnccee BBaattýý yyaakkaassýýnnddaa 3322 bbiinn 775500kkoonnuutt vvaarrddýý.. OOsslloo ssüürreeccii bbaaþþllaaddýýððýýnnddaann bbeerrii 2200..337711 kkoonnuuttddaahhaa yyaappýýllddýý.. YYaannii BBaattýý YYaakkaassýýnnaa SSiiyyoonniisstt yyeerrlleeþþiimm yyüüzzddee 6622oorraannýýnnddaa aarrttttýý.. BBuu kkoonnuuttllaarrddaa 111100 bbiinn kkiiþþii vvaarrddýý bbuu ssaayyýý þþiimmddii119955 bbiinnee ççýýkkttýý..

DDooððuu KKuuddüüss''ee 115500 bbiinn kkiiþþii yyeerrlleeþþttii..

GGaazzzzee þþeerriiddiinniinn eettrraaffýý iikkiinnccii bbiirr ssýýrraa ddiikkeennllii tteell iillee ççeevvrriillddii..

FFiilliissttiinnlliilleerree aaiitt 5500 bbiinn aaððaaçç ssöökküüllddüü.. BBiinnlleerrccee ddöönnüümm ttoopprraakkaasskkeerrii nneeddeennlleerrllee vvee yyooll yyaappýýllaaccaaððýý ggeerreekkççeessii iillee iissttiimmllaakkeeddiillddii.. 22000000 eevv yyýýkkýýllddýý..

Filistinlinin yoksulluðuSSüürrddüürrddüüððüü ssüürreekkllii aasskkeerrii iiþþggaall ssaayyeessiinnddee iissrraaiill FFiilliissttiinnOOttoorriitteessii’’nnddeekkii ttüümm eekkoonnoommiikk yyaaþþaammýý kkoonnttrrooll eeddiiyyoorr..

BBuu aasskkeerrii-eekkoonnoommiikk kkoonnttrroollüünn ssoonnuuccuunnddaa 225577 bbiinn FFiilliissttiinnlliiiiþþssiizz kkaallddýý..

FFiilliissttiinnlliilleerr aarraassýýnnddaakkii iiþþssiizzlliikk oorraannýý yyüüzzddee 5577..

FFiilliissttiinn eekkoonnoommiissii ÝÝssrraaiill’’ddee ççaallýýþþaannllaarrýýnn iiþþlleerriinnii kkaayybbeett-mmeelleerrii yyüüzzüünnddeenn hheerr ggüünn 33..66 mmiillyyoonn ddoollaarr kkaayybbeeddiiyyoorr.. KKiiþþiibbaaþþýýnnaa ddüüþþeenn ggeelliirrddee iissee yyüüzzddee 5533’’llüükk bbiirr kkaayyýýpp oolluuþþttuu..

SSiiyyoonniissttlleerriinn ssoonn ssaallddýýrrýýssýý iillee bbüüttüünn bbuu kkaayyýýppllaarr kkaattllaannaarraakkaarrttmmaakkttaa..

BBiirr kkaassaabbýýnn ppoorrttrreessiiAriel Þaron. Bugünlerde Ýsrail Baþbakaný. Dahaönce çeþitli bakanlýklarda bulundu.

14 yaþýnda Siyonist terör örgütü Haganah'a katýldý.Haganah içinde Filistinli sivillere dönük çeþitli teröreylemlerinde yer aldý. Ünlü 101. Birlik'in komutan-lýðýný yaptý.

101'inci Birlik Þaron'un komutasýnda 1953'de BatýYakasý'ndaki Kibya Köyüne saldýrdý. Bu saldýrýdayarýsý kadýn ve çocuk olan 69 sivil öldürüldü 45 evyakýldý. 26 Ekim 1953'de ABD Dýþ Ýþleri Bakanlýðýbu katliamda öldürülenlere baþ saðlýðý diledi vesorumlularýnýn yargýlanmasýný istedi!

1956'da Sina Yarýmadasý'nda savaþtý. 270 savaþesirini öldürdü. Bu öldürülenlerin bir kýsmý Mýsýr'daçalýþan Sudanlý yol iþçileri idi.

Þaron'un birliðindeki bir yüzbaþý olayý þöyleanlatýyor:

"Hepsini öldürdük. Biri yaralý bir biçimde kaçtý.Sonra dizlerinin üzerinde geri döndü. Susamýþtý.Onu da ölü yoldaþlarýnýn yanýna gönderdik."

1971 Aðustos'unda Gazze'de 2 bin konutunyýkýlarak 12 bin kiþinin evsiz kalmasýný saðladý. Buyýkýma direnen yüzlerce genç erkek tutuklanarakÜrdün'e yollandý. 104 Filistinli öldürüldü. 600Filistinli aile zorla Sina çölüne yollandý.

6 Gün savaþýnda Ýsrail Ordusu'nun GüneyKomutanýydý.

Daha sonra Savunma Bakaný oldu. Onun bakanlýðýsýrasýnda (4 Temmuz 1982 - 15 Aðustos 1982)29.500 sivil Ýsrail Ordusu Tarafýndan öldürüldü.Bunun yüzde 40'ý çocuktu.

Sabra ve Þatilla kamplarýna Ketayibin (Lübnanfaþist örgütlenmesi) saldýrýsýný örgütledi. Faþist lid-erlerle defalarca görüþtü. Kýzýl Haç'a göre Sabra veÞatila kamplarýnda 2 bin 400 kiþi öldürüldü. Ertesigün 350 ceset daha bulundu. Ölü sayýsý 2.750'yeçýktý. Ýsrail Ordusu ölü sayýsýnýn 700-800 kadarolduðunu iddia ediyor.

Ýsrail'de kurulan Ýzak Kahan (Ýsrail YüksekMahkemesi Baþkaný) komisyonu Ariel Þaron'uSabra ve Þatila kamplarý katliamýndan dolayý suçlubuldu.

1990-92'de Bayýndýrlýk ve Konut Bakaný oldu.2001'de Baþbakan oldu ve Filistinlilerin toplukatliamýný planladý. Yüzlerce Filistinlinin teröreylemleri ile öldürülmesinin sorumlusudur.

Aþýrý saðcý Tsomet Partisi militanlarýna yaptýðýkonuþmada:

"Hepiniz koþun. Mümkün olduðunca çok tepeyi elegeçirin. Þimdi ne ele geçirirsek hepsi bizim elim-izde kalacak. Ele geçiremediðimiz her þey onlaragidecek" dedi.

Ain El Helwehkatliamý

LLüübbnnaann''ýýnn iiþþggaalliinnddeekkii tteekkkkaattlliiaamm SSaabbrraa vvee ÞÞaattiillaakkaattlliiaammýý ddeeððiill.. ÝÝssrraaiill''iinniiþþggaalliinnddeekkii GGaalliillee bbööll-ggeessiinnddeenn kkaaççaann FFiilliissttiinnlliilleerrLLüübbnnaann''ddaa SSaayyddaa kkeennttiiyyaakkýýnnýýnnddaa bbiirr ççaaddýýrr kkeennttkkuurrdduullaarr.. BBuu ççaaddýýrr kkeennttzzaammaannllaa mmiinnyyaattüürr bbiirrGGaalliillee bbiiççiimmiinnii aallýýrrkkeenn 8800bbiinn FFiilliissttiinnllii bbuurraayyaa yyeerr-lleeþþttii..

66 HHaazziirraann 11998822''ddee ÝÝssrraaiilluuççaakkllaarrýý ssaabbaahh ssaaaatt 55..3300AAiinn EEll HHeellwweehh''yyii bboommbbaallaa-mmaayyaa bbaaþþllaaddýýllaarr..BBoommbbaarrddýýmmaann 1100 ggüünnssüürrddüü.. SSoonnuunnddaa ÝÝssrraaiill''ddeennggeettiirriilleenn bbuullddoozzeerrlleerrllee bbuummiinnyyaattüürr GGaalliillee kkeennttiiddüümmddüüzz eeddiilleerreekk yyýýkkýýllddýý..

Page 10: Sosyalist İşçi 227

10

Emperyalizmin bekçi köpeðiÝsrail deyince akla ilk

gelen þey bu ülkeninYahudilerin ülkesiolmasýdýr. Oysa bu iki açý-dan doðru deðil.

Ýsrail Yahudilerin deðil,siyonistlerin ülkesidir. Bunedenle korsan bir devlet-tir.

Ýkinci olarak ise Ýsrail’inüzerinde kurulduðutopraklarda, siyonistlergelmeden önce yaþayanbir halk vardý, Filistinliler.Siyonizm bu halkýn var-lýðýný görmez vekarþýlaþtýðý yerlerde deFilistinlileri imha ederek,Filistinlilerin üzerindeyaþadýðý topraklarý kendi-sine mal eder.

En baþtan beri siyonisthareketin önderliðiÝsrail’in kuruluþunu ýrkçýve emperyalist Avrupa’yabaðlý gördüler. Avrupalýemperyalist güçlerindesteði olmadan Ýsraiþþldevletinin kurulmasýnýnmümkün olmadýðýnýn bil-inciyle hareket ettiler.

2. Dünya Savaþý’nýnardýndan, dünyada den-geler deðiþip, Avrupalýemperyalist güçler geri-leyince bu kez ABD’nindesteðinin öneminigördüler ve tüm poli-tikalarýný ona göre düzen-lediler.

1951 yýlýnda, Ýsrail’in enönemli siyonist gazetesiHa’aretz þöyle yazýyordu:““ÝÝssrraaiill bbeekkççii kkööppeeððiioollmmaallýýddýýrr.. ÝÝssrraaiill AABBDD vveeÝÝnnggiilltteerree’’nniinn ççýýkkaarrllaarrýýnnaatteerrss bbiirr bbiiççiimmddee AArraappüüllkkeelleerriinnee kkaarrþþýý ssaallddýýrrggaann

bbiirr ppoolliittiikkaa iizzlleemmeeyyeecceekkttiirr..AAmmaa hheerrhhaannggii bbiirr nneeddeennlleeBBaattýýllýý ggüüççlleerr ggöözzlleerriinniikkaappaammaakk iisstteeddiiððiinnddeeÝÝssrraaiill’’iinn BBaattýý iillee ççeelliiþþeenn,,kkaabbuull eeddiilleebbiilliirr ssýýnnýýrrllaarrýýaaþþaann bbiirr vveeyyaa ddaahhaa ffaazzllaakkoommþþuu üüllkkeeyyii cceezzaallaannddýýrraa-ccaaððýýnnddaann eemmiinn oollmmaakkggeerreekkiirr..””

Ha'aretz gazetesindeÝsrail'i ABD'nin bölgedekibekçi köpeði olarak tarifeden bu ifadeler o günden

bugüne kadarki iliþkilerinen iyi tarifidir. Ýsrail birbekçi köpeði gibi sürekliolarak ABD'nin ve tümemperyalizmin bölgedekiçýkarlarýný korumuþ,gerektiði zaman saldýr-mýþtýr. Bu arada, bu iþbir-liði sayesinde Ýsraildünyanýn en çok ABDyardýmý alan ülkesi duru-muna geçmenin yaný sýra,iþgal ettiði Arap toprak-larýný sürekli olarak

büyütmüþ ve BüyükÝsrail'e doðru adým adýmilerlemiþtir.

Bekçi köpeði olmakkarþýlýklý bir iliþkidir. Ýsrailemperyalistlerin amabaþta ABD ve Ýngilizemperyalistlerinin bölge-sel çýkarlarýný korur, onlariçin savaþýr, karþýlýðýndaise silah, para, askeri vepolitik destek alýr.

Ýþte bu sayededir ki Ýsrailkomþu Arap ülkeleri ile

giriþtiði bütün savaþlardaAraplarý aðýr bir biçimdeyenebilmiþtir.

Ýsrail’in kuruluþu teröredayanýr. Siyonist askeriörgütler 1947-48 arasýndaörgütsüz, silahsýz vehazýrlýksýz Araplarasaldýrmaya baþladýlar.Filistin köyleri, kentleri elegeçiriliyor, nüfusDoðu’ya, Ürdün’esürülüyor ve ele geçirilentopraklar dümdüz edil-erek üzerindeki her türlüFilistin kalýntýsý yokediliyordu.

""KKeennddii aarraammýýzzddaa aaççýýkkççaabbiillmmeelliiyyiizz kkii bbuu üüllkkeeddee iikkiiuulluuss iiççiinn yyeerr yyookkttuurr......BBaaððýýmmssýýzz bbiirr uulluuss oollmmaakkhheeddeeffiimmiizz bbuu kküüççüükküüllkkeeddee AArraappllaarrvvaarroolldduukkççaa bbaaþþaarrýýyyaauullaaþþaammaayyaaccaakkttýýrr.. TTeekkççöözzüümm AArraappllaarrýýnn bbuulluunn-mmaaddýýððýý bbiirr FFiilliissttiinn vveeyyaa eennaazzýýnnddaann bbiirr BBaattýý FFiilliissttiinnyyaarraattmmaakkttýýrr...... BBuunnuunn ddaatteekk yyoolluu AArraappllaarrýý bbuurraaddaannkkoommþþuu üüllkkeelleerree ttrraannssffeerreettmmeekkttiirr;; ttüümmüünnüü ttrraannssffeerreettmmeekkttiirr;; tteekk bbiirr kkööyy,, tteekkbbiirr aaþþiirreett kkaallmmaammaallýýddýýrr......AAnnccaakk bbööyylleessii bbiirr ttrraannssffeerr-ddeenn ssoonnrraaddýýrr kkii bbuu üüllkkeemmiillyyoonnllaarrccaa ýýrrkkddaaþþýýmmýýzzýýiiççiinnee aallaabbiilliirr hhaallee ggeelleecceekk-ttiirr""..

Þaron’un baþlattýðýprovakasyonun ardýndanbaþlayan 2. Ýntifadakarþýsýnda siyonistlerbugün gene toprakpeþinde ve Filistin halkýnýtopraklarýn söküpatmanýn hayalini kurmayadevam ediyorlar.

NNeeddeenn,, bbiirrlleeþþiikk,,llaaiikk bbiirr FFiilliissttiinn??

ÝÝssrraaiill’’iinn yyaannýý ssýýrraabbiirr ddee FFiilliissttiinn ddeevv-lleettiinniinn kkuurruullmmaassýýbbuuggüünn üüzzeerriinnddee aann-llaaþþýýllmmýýþþ ggiibbii ggöörrüü-nneenn ççöözzüümm.. NNee vvaarrkkii FFiilliissttiinn uulluussaallkkuurrttuulluuþþ mmüüccaaddeellee-ssii OOsslloo AAnnllaaþþmmaassýýiimmzzaallaannýýnnccaayyaa kkaa-ddaarr bbuu ççöözzüümmüü rreedd-ddeettmmeekktteeyyddii..

ÝÝkkii uulluusslluu bbiirr ççöö-zzüümm ssaallddýýrrggaannii yyaa-yyýýllmmaaccýý vvee ýýrrkkççýý ÝÝss-rraaiill ddeevvlleettiinniinn vvaarr-llýýððýýnnýý ttaannýýmmaakkttaa..VVee,, bbuuggüünnee kkaaddaarrggöörrüüllddüüððüü ggiibbii,, ssii-yyoonniisstt bbiirr ÝÝssrraaiillddeevvlleettii vvaarr oolldduuððuussüürreeccee FFiilliissttiinn ddee vveeOOrrttaaddooððuu’’ddaa bbaarrýýþþmmüümmkküünn ddeeððiill..

ÖÖttee yyaannddaann,, iikkiiddeevvlleettllii bbiirr ççöözzüümmssiiyyoonniisstt ÝÝssrraaiill ttaarraa-ffýýnnddaann üüllkkeelleerriinnddeennzzoorrllaa ççýýkkaarrttýýllmmýýþþ oo-llaann mmiillyyoonnllaarrccaa FFii-lliissttiinnllii’’nniinn ggeerrii ddöönn-mmee hhaakkllaarrýýnnýýnn rreedd-ddeeddiillmmeessii aannllaammýýnnaaggeellmmeekkttee..

FFiilliissttiinn uulluussaall kkuurr-ttuulluuþþ hhaarreekkeettii iiççiinn-ddee kkii ggeenniiþþ bbiirr kkee-ssiimm bbiirrlleeþþiikk,, ddee-mmookkrraattiikk vvee llaaiikk bbiirrFFiilliissttiinn ddeevvlleettiinnii ççöö-zzüümm oollaarraakk ssaavvuunnuu-yyoorr..

BBiirrlleeþþiikk FFiilliissttiinnddeevvlleettii hhiiçç bbiirrbbiiççiimmddee SSiiyyoonniisstt-lleerriinn iiddddiiaa eettttiiððiiggiibbii ÝÝssrraaiill’’iinn YYaahhuu-ddii nnüüffuussuunnuunn ddee-nniizzee ssüürrüüllmmeessii aann-llaammýýnnaa ggeellmmiiyyoorr..TTaamm tteerrssiinnee,, bbiirr-lleeþþiikk FFiilliissttiinn ddeevvlleettiiYYaahhuuddiilleerrllee mmüüssllüü-mmaann vvee hhrriissttiiyyaannAArraappllaarrýýnn kkaarrddeeþþcceebbiirr aarraaddaa yyaaþþaammaa-ssýýnnýý öönn ggöörrüüyyoorr..

BBiirrlleeþþiikk bbiirr FFiilliissttiinnddeevvlleettii bbööllggeeddeebbaarrýýþþýýnn ggaarraannttiissii..ÇÇüünnkküü bbiirr yyaannddaannssiiyyoonniisstt ddeevvlleettiioorrttaaddaann kkaallddýýrraaccaaððýýggiibbii iikkii hhaallkk aarraassýýnn-ddaa yyaarrýýmm yyüüzzyyýýllddýýrrkkaannllýý bbiirr bbiiççiimmddeessüürreenn ççaattýýþþmmaannýýnnddaa ssoonn bbuullmmaassýýnnýýssaaððllaayyaaccaakkttýýrr..

ÝÝkkii hhaallkkýýnn bbiirrbbiirr-lleerriinnee ssaayyggýýllýý bbiirrbbiiççiimmddee kkaarrddeeþþcceebbiirr aarraaddaa yyaaþþaammaa-llaarrýý FFiilliissttiinn ssoorruunnuu-nnuunn tteekk ddeemmookkrraa-ttiikk vvccee aaddiill ççöözzüü-mmüüddüürr..

BBuu nneeddeennllee aassýýlloollaarraakk ÝÝssrraaiill’’iinnssaallddýýrrggaannllýýððýý iilleeyyýýrrttýýllmmýýþþ oollaann OOssllooaannllaaþþmmaassýý ççööppeeggöönnddeerriillmmeelliiddiirr..

Ýsrail

YYaahhuuddii vvee SSiiyyoonniisstt kkiimmddiirr,, kkiimm ddeeððiillddiirr??

11)) ÝÝssrraaiill''ddee yyaaþþaayyaann hheerrkkeess YYaahhuuddii ddeeððiillddiirr..

22)) ÝÝssrraaiill iiççiinnddee yyaa ddaa ddýýþþýýnnddaa yyaaþþaayyaann bbüüttüünn YYaahhuuddiilleerrSSiiyyoonniisstt ddeeððiillddiirr..

33)) BBüüttüünn YYaahhuuddiilleerr YYaahhuuddii ddiinniinnddeenn ddeeððiillddiirr..

Ýsrail önderlerinin Filistinlilere bakýþýAArriieell ÞÞaarroonn ((BBaaþþbbaakkaann)) "Ürdün'ün Batý'sýnda ikinci bir Filistin devleti hiçbir zamanolmayacaktýr."RReehhaavvaamm ZZeeeevvii ((BBaakkaann)) "Araplar bittir. Arafat Hitler'dir."BBeennjjaammiinn NNeettaannyyaahhuu ((EEsskkii BBaaþþbbaakkaann)) "Bazen saman yýðýný içindeki iðneyi bulamazsýnýzve saman yýðýnýný yakýp yok etmek daha doðrudur."BBeennjjaammiinn EElliieezzeerr ((BBaakkaann)) "11 Eylül'den sonra Cenin, Kabatyeh ve Tammun'da bütündünyanýn sessiz bakýþlarý altýnda 14 Filistinli öldürdük."DDaavviidd BBeenn-GGuurriioonn ((CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýý)) "Arap toplumunu oduncu ve garson düzeyine indi-receðiz."GGoollddaa MMeeiirr ((EEsskkii BBaaþþbbaakkaann)) "Filistinli diye bir þey yok. Hiçbir zaman olmadý."

Þeytan Arafat’ýn ölümünü sevinçle ilan ederiz. Kendisi cehenneme gömülecektir.Umarýz, Ýsrail’in tüm düþmanlarý onun gibi cehenneme gömülürler.

Anti semitizm ve anti SiyonizmYahudiler dünyanýn dört bir yanýnda ýrkçýlýða

muhatap olurlar. Yahudilere dönük bu ýrkçýlýða anti-semitizm denmekte. Yahudi düþmanlýðýnýn en koyuyaþandýðý bölgeler 19. yüzyýlýn sonunda Rusya veDoðu Avrupa idi. Daha sonra Almanya'da iktidaragelen Naziler iþgal ettikleri her yerde Yahudileritoplayarak sistemli bir biçimde imha etmeyebaþladýlar.

Siyonizm ise Yahudilerin ýrkçýlýðý olarak kabuledilebilir. Ýsrail'i kendileri için vaat edilmiþ topraklarolarak gören Siyonistler Filistinlileri imha ederek vetopraklarýndan sürerek Filistin'i ele geçirdiler.

Siyonizm'e karþý olmakla Yahudi düþmanlýðýnýdikkatle birbirinden ayýrmak gerekir. Çok zamanYahudi düþmanlýðý kendisini Siyonizm karþýtlýðýmaskesi altýnda gizlemektedir. Örneðin Filistin'dekiolaylar sürerken Avrupa'nýn bir çok yerinde veTürkiye’de sinagoglara saldýrýlmasý gibi. Bu tür kam-panyalar hýzla "Yahudi'den mal alma", "vatandaþTürkçe konuþ" gibi kampanyalara dönüþebilmekte.

Her Yahudi ayný zamanda Siyonist deðil.Diyebiliriz ki Yahudilerin büyük çoðunluðu Siyonistdeðil ve hatta Siyonizm'e karþý.

Page 11: Sosyalist İşçi 227

11

Roni Margulies

Radikal gazetesinde biryazýda "Amerika'yý sonyýllarda yöneten zor-balar... cehaletten veaptallýktan güç alýyor-lar... Bush'u yenidenbaþkan yapan þey bucehalet ve aptallýk oldu"deniliyordu. Ýngiltere'dede ortanýn solundaduran Daily Mirrorgazetesi seçimsonuçlarýnýn açýklandýðýgün dev harflerle manþetattý: "59 milyon kiþi nasýlbu kadar aptal olabilir?"

Amerikalýlarýn aptal,saf, kültürsüz olduklarýdüþüncesi Avrupa'daçok yaygýndýr. 'YeniDünya'nýn sonradangörme zenginliðine karþý,'Eski Dünya'nýn insanlarýkendilerini daha aydýn,kültürlü ve zarif görür-ler. Avrupalýlaþmaküzere olduðumuz içinolsa gerek, bu anlamsýzönyargý Türkiye'de deyaygýn. "Biz eskidünyalýlar" deniliyorzaten Radikal'deki yazý-da.

Üstelik Amerikalýlarýküçük görmek özelliklesol içinde yaygýn bir yak-laþým. Amerikan egemensýnýfýnýn dayatmayaçalýþtýðý "Uygarlýk (yaniBatý) barbarlýða/gerili-ðe/teröre (yani Ýslamdünyasýna) karþý" þeklin-deki dünya görüþü soldayansýmasýný buluyorsanki: "AptalAmerikalýlara karþý akýllýinsanlýk".

Bu önyargý hem tarihselaçýdan anlamsýz, hemsiyasi açýdan.

Tarihsel açýdan,Amerika dünyanýn ilkcumhuriyetidir.Avrupa'nýn tümü krallar,prensler ve çarlar tarafýn-dan yönetilirken,Amerikalýlar mutlakiyetekarþý dünyanýn ilk uzun,kanlý ve baþarýlý mücade-lesini vermiþ, devlet veyasalar karþýsýnda tüminsanlarýn eþitliði teme-line dayanan dünyanýnilk anayasasýný yazmýþtýr.Washington, Jefferson,Franklin vearkadaþlarýnýn metinlerio günün dünyasý içinolaðanüstü devrimci birnitelik taþýdýklarý gibi,bugün okunduklarýndabile çarpýcýdýr. Herbireyin eþit doðduðuanlayýþý tarihte ilk kezFransýz Devrimi'yledeðil, AmerikanDevrimi'yle uygulamaya

girmiþtir. Bu nedenledirki zaten, KraliyetÝngiltere'si devrimi boð-maya çalýþýrken, devrim-in en büyük savunucu-larý Ýngiltere'nin genç iþçisýnýfý ve bu arada Marksile Engels olmuþtur.

Bunu izleyen 200 küsuryýl içinde Amerikalýlarýngenetik bir mutasyonsonucu aptallaþtýklarýdüþünülebilir. Ama tarihbunu da doðrulamýyor.Amerika, son tahlilde,Avrupa'nýn yoksullarýnýnyarattýðý bir ülke. Hergelen göçmen dalgasýkendi kültürünü,geleneklerini getirmiþ vebunlarý kendinden öncegelenlerinkiyle harman-lamýþtýr. Bu gelenekleremücadele, direniþ vesosyalizm de dahildir.Amerika'da, özellikle1920 ve 30'larda, sýnýfmücadelesinin keskinliði,AFL-CIO konfederasyo-nunu yaratan devasasendikalaþmamücadeleleri, 1960'lardasiyahlarýn sivil haklarmücadelesi, Vietnamsavaþýna karþý milyonlarýseferber eden direniþ ve,nihayet, bugün Iraksavaþýna karþý yükselenhareket Amerikalýlarýnne aptal ne de apolitikolduðunu gösteriyor.

Apolitik olmadýklarýnýgörmek için tarihe bak-mak gerekmiyor zaten.Amerika'da iki partivardýr. Ýkisi de dolaysýzolarak egemen sýnýfýnçýkarlarýný temsil eder(sadece, hangi partininegemen sýnýfýn hangikanadýný temsil ettiðidönem dönemdeðiþmiþtir). Bu durum-da, son derece politik birdavranýþ sergileyerek,Amerikalýlarýn önemliçoðunluðu kendi çýkar-larýnýn temsil edilmediðiseçimlerde oy kullan-mayý onyýllardýr reddet-miþtir. Oy verenler ise,algýlayabildiklerikadarýyle, yine çoðun-lukla makul bir siyasiseçim yapmýþlardýr:sendikalýlar, kadýnlar,azýnlýklar daha 'sol'olarak algýladýklarýDemokratlara oy ver-miþlerdir.

Gerçek bir solseçeneðin mevcut olupolmamasý ise, her ülkedeolduðu gibi, Amerika'dada sýnýf mücadelesinintarihsel geliþiminden,dengelerinden kaynak-lanýr, akýl veya akýlsýzlýk-tan deðil.

HABERÝNARKASI

Vay aptallar!

ABD egemen sýnýfýnýn"Yýldýz Savaþlarý" projesiolarak anlattýðý ama aslýn-da uzayýn silahlandýrýl-masý projesi olan, füzekalkaný sistemi yýl sonunakadar faal hale getirilecek.

ABD'de seçimler sür-erken yapýlan açýklamada

ABD Savunma BakanlýðýFüze Savunma Ajansýsözcüsü, projeçerçevesinde Alaska'da 5füze konuþlandýrýldýðýný,6'ýncýsýnýn da bu ayiçerisinde konuþlandýrýla-caðýný söyledi.

ABD Savunma Bakan-

lýðý Füze Savunma Ajansýsözcüsü Rick Lehner,"Füze Kalkaný sistemi yýlsonu itibariyle operasy-onel hale gelmiþ olacak"dedi. Lehner, projeçerçeve-sinde Alaska'da 5füze konuþlandýrýldýðýný,6'ýncýsýnýn da bu ay

içerisinde konuþlandý-rýla-caðýný belirtti.

Plana göre yýl sonunakadar, Kaliforniya'ya 2füze daha konuþlandýrý-lacak.

Bush'u durdurmak içinmücadele etmekten baþkayolumuz yok!

Yeni dönemde ilk manyaklýk: Yýldýz savaþlarý projesi sürüyor

AAMMEERRÝÝKKAANN BBAAÞÞKKAANNLLIIKK SSEEÇÇÝÝMMLLEERRÝÝ

BBuusshh’’aakkaarrþþýý44 yyýýll

FF.. AALLOOÐÐLLUU

George Bush’un 4 yýl için yenidenseçilmesi herhalde John Kerry’ninBush’dan hiçbir farký olmadýðýnýsöyleyenler için bile soðuk bir duþolmuþtur. Þimdi dünya 4 yýl dahaBush ve çetesinin saldýrgan planlarýnakarþý koymak zorunda. 4 yýl daha“medeniyetler çatýþmasýný” veya“terörizme karþý savaþý” yaþayacaðýz.

Dünyanýn en büyük silahlý gücüBush ve çetesinin elinde kalmayadevam edecek. Zaten, seçilmesininardýndan bir saat bile geçmeden ABDuçaklarý Felluce’yi bombalamayabaþladýlar. Piyadeler ise “terörizmekarþý” mücadelede ilk hedef olarakFelluce Hastanesi’ni ele geçirdiler.

Irak’a saldýrý baþlamadan öncesokaklara çýkarak üzüntülerini,öfkelerini dile getiren bu dünyanýnmilyonlarca insaný þimdi korku içindeyeni çýlgýnlýklarý bekliyor.

Bush yönetimi ise yeterli birsinyaller veriyor. New York Timesgazetesine konuþan Bush yönetimin-den bir yetkili “biz artýk bir impara-torluðuz. harekete geçtiðimizde kendigerçekliðimizi yaratýyoruz. Biz tarihinaktörleriyiz ve siz geri kalan hepiniz bizim yaptýklarýmýzý anlamaya, öðren-meye çalýþcaksýnýz.”

Ve Bush, hýzla bir önceki yöneti-minde çýban baþý olan unsurlarý temi-zliyor. En baþta Dýþ Ýþleri BakanýPowell. Çünkü o yeterince þahindeðil.

Ancak, Pentagon’a 4 yýllýðýna yer-leþenler aslýnda geçen dönemi çok da

büyük bir baþarý ile atlatmadýlar.Usamer Bin ladin ve örgütü hala canlýve ayakta. Korkunç tehditler yaðdýr-maya devam ediyor. Afganistan haladurulmadý.

Irak ise ABD için tam birfelaket.Felluce bütün aðýr saldýrýlararaðmen hala direnebiliyor. Direniþbütün hýzýyla yaygýnlaþýyor. ÞimdiABD yetkililerinin açýklamalarýnagöre iþgal güçlerine karþý günde 100saldýrý oluyor. Amerikan ve iþbirlikçiIrak güçlerinin kayýplarý hýzla týr-manýyor.

ABD’nin Irak’ta kazanmasý þimdilikolanaksýz görünüyor. Kazanmak içinkaba kuvvet kullanmak dýþýnda ne birplanlarý var ne de yeterli askerleri.Üstelik tüm müttefikler birer birerIrak’ý terk ediyorlar. Hiç bir ülkeIrak’taki batakta boðulup gitmekistemiyor. Henüz Irak’tan ayrýlmamýþolanlar ise bunun bir yolunu arýyor-lar.

Peki durum Irak’ta bu denli açmaz-dayken nasýl oldu da Bush ikincid efaseçildi. Bu zzor iþi baþardý. Üstelik2000 yýlýnda Al Gore’a karþý aldýðýn-dan daha fazla oy aldý.

Bu seçimlerde 2000 yýlýna görekatýlým arttý. Hala seçmenlerin yüzde40’ýndan fazlasý sandýk baþýna gitmediama genel kaný, seçime katýlmaoranýnýnkesinlikle Demokratlara yaniKerry’e yarayacaðý biçimindeydi.

Bu beklenti boþa çýktý.Bush baþarýlý bir biçimde hristiyan

saðý harekete geçirdi. Savaþa, artaniþsizlik oranýna raðmen hristiyan saðseçmenler “ahlaki nedenlerle”

sandýða gitti ve Bush’a oy verdi.Baþkanlýk seçimi ile birlikte yapýlan

diðer oylamalarda hristiyan saðýn nedenli mobilize olduðu ortaya çýktý. 13eyalette eþcinsel evliliðe karþý oylarçoðunluktu. Kürtaj Bush için birbaþka propaganda konusuydu.

Öte yandan sandýk baþýna gitmeyenyüzde 40 için -ki Amerikan toplumu-nun en yoksullarý, en alttakileri onlar,Demokratlar ve Cumhuriyetçilerarasýnda bir fark yok. Her ikiside devçok uluslu þirketlerin çýkarlarýnýkoruyor. Her ikiside patron partileri.Ýþte bu nedenle Nader ve onudestekleyen küçük azýnlýðýn geçenseçimde olduðu gibi bu seçimde deverdiði mücadele, oluþturduklarýörgütlenme çok önemli.

Önümüzdeki 4 yýlda Bush savaþadevam etmek isteyecek. Ancak Irakdireniþi ona bu fýrsatý vermiyor. Bunedenle gelecek dönemin kilit soru-nu Irak savaþýdýr. Irak direniþinin ka-deri güçlü bir biçimde bütün dünyahalklarýnýn, emekçilerin mücadelesinebaðlýdýr. Direniþin zaferi her yerdeemekçilere nefes aldýracak, tersi isebütün dünyaya ABD emperyaliz-minin kara bulutunun çökmesianlamýna gelecek, Ýþimiz her yerdezorlaþacak.

Irak direniþinin kazanmasý ulus-lararasý desteðe baðlý. Savaþ karþýt-larýnýn mücadelesine baðlý. Savaþkarþýtý hareket ise þimdi iþçi sýnýfýhareketinin desteðine ihtiyaç duyu-yor. Ýþçi sýnýfýnýn ise daha güçlü poli-tik seslere ihtiyacý var.

Yani iþmiz çok!

Bush’u hala yenebiliriz

Page 12: Sosyalist İşçi 227

12

Mutlu bir dünya

Londra’da düzenlenen 3. Avrupa Sosyal Forumu’nun ilkgünü düzenlenen Uluslararasý Sosyalizm Akýmý’nýn

toplantýsýnda konuþan biri “mutlu bir dünyamümkün”dedi.

Türkiye’de kimileri “baþka bir dünya mümkün slo-ganýný bile beðenmezken “mutlu bir dünya mümkün” slo-ganý beni çok etkiledi.

Biz sosyalistler insanlýðýn mutluðunun sosyalizmdeolduðunu düþünüyoruz. Sosyalizmin alternatifinin isebarbarlýk olduðunu söylüyoruz.

Biz böyle düþünüyoruz ama büyük emekçi yýðýnlarsosyalizm istiyor mu? Ya da büyük emekçi yýðýnlarsosyalizm nedir biliyor mu?

Türkiyelý sosyalistlerin büyük çoðunluðu sosyalizmdeyince insanlara örnek olarak 1991’de yýkýlan SovyetlerBirliði’ni veya diðer Doðu Avrupa ülkelerini gösteriyorlar.Bazýlarý Çin’i ve hatta Arbavutluðu bile sosyalizmin örneðiolarak gösterenler var. Þimdilerde ise Küba örnek duru-munda.

Bütün bu ülkelerin insanlar için iki anlamý var: Birincisibütün bu ülkelerde demokrasinin zerresi yok.Düþünmek, örgütlenmek, eylem yapmak, greve çýkmakyasak.

Bunlara gerek yok. Çünkü orada insanlarýn muhalifolarak örgütlenmesine gerek olmayan bir mutluluk v ardenebilir ama bu da doðru deðil. Çünkü hepsinin ikinciortak özelliði yoksulluk.

Yoksul insan mutlu olabilir mi? Çok çalýþan insanmutlu olabilir mi? Üstelik özgür de deðil.

Büyük yýðýnlarýn hayali soyut bir sosyalizm deðil. Onlardaha rahat, daha güzel bir hayat istiyorlar. Eðlenmekistiyorlar.

Oysa bizim Türkiyeli sosyalistler antikapitalisthareketin eylemleri bizimkiler gibi beþerli sýralar halindeyürümediði için onlarý festival havalý buluyor. Eylemyaparken neþeli olmalarýna karþý çýkýyor.

Örneðin 27 Haziran BAK korteji bu nedenle eleþtirildi.Ýnsanlarýn eylemlerinde neþeli de olabilmeleriþnieleþtirenler siyasal iktidarý kazanýnca insanlarýn eðlen-melerine izin verirler mi? Sanmýyorum. Zaten bakýnSSCB’ye, Çin’e, Doðu Avrupa ülkelerine, mutsuz, somur-tan, sýkkýn insanlar görürsünüz.

Kapitalizm de insanlarýn eðlenmesine, mutlu olmasýnaizin vermez. O paranýn gücüyle bunu yapar. Yoksulsaneðlenme hakkýn yoktur, üstelik yanýn sýra eðlenenzenginleri de sürekli görürsün.

Karl Marks, sosyalizmin iþçi sýnýfýnýn kendisini devletolarak örgütlemesi olduðunu söyler. Nitekim 1917devriminde kurulan Sovyet iktidarýnýn organlarý olansovyet grev komitesi demek. Fabrikalarda kurulan grevkomiteleri iktidar organý haline geliyor. Ülke çapýndakigrev komitesi ise parlamentonun yerini alýyor.

Yani iþçiler kendilerini devlet olarak örgütlemeyebaþlýyorlar.Ýþçiler iktidarý ele geçirince daha fazla çalýþ-ma düþünülemez. Zaten bu nedenle çalýþma yavaþlýyor,üretim düþüyor. Bu doðal birþey. Ama o günlerdeRusya tek baþýna bütün kapitalist sisteme karþý.Rekabet etmeye, ayakta durmaya çalýþýyor ve dolayýsýy-la çalýþma yeniden hýzlandýrýlýyor. Niye?

Rus Devrimi’nin Lenin “Alman devrimi gelinceyekadar” diyor. Ama Alman devrimi çeþitli nedenlerlegelmiyor. Ondan sonra iktidar Stalin ve bürokrasininelinde iþçiþlere karþý bir örgütlenmeye dönüþüyor.Sovyetlerin içi boþaltýlýyor.

Ýþçiler az çalýþmak istiyor. Almanlar yardýma gelsindiye diþlerini sýkýyorlar ama Alman yardýmý gelmeyincehala diþlerini sýkmalarý istenince sosyalizm bitiyor vekapitalizm geri geliyor.

Sosyalizm mutluluk demektir. Sosyalizm içinmücadele edenlerin neþeli olmasý onlarýn kapþtalizm-den nefret ediyor olmalarý ile çeliþmez.

Bizim eylemlerimiz festival olmalýdýr. Zaten devrim,ezilenlerin festivalidir!

Kapitalizmin temelinde, sermaye veemek arasýnda sürekli devam edensýnýf mücadelesi vardýr. BuMarksizmin ABC'sidir. Fakat alfabesadece dört harften ibaret deðil.Kapitalizmde, sýnýf egemenliðiinsana yönelik diðer baþka baský tür-leriyle iç içe geçmiþtir. Bu baskýlarsömürülenlerin arasýnda bir bölünm-eye yol açar. Bugüne kadar, dezavan-tajlý durumda olan gruplar, "farklý"olduklarý için hep baský görmüþlerve karþýlýk olarak bu baskýya karþýmücadele etmiþlerdir.

Din farklýlýðý her zaman bu bölün-meyi yaratan unsurlardan bir tanesiolmuþtur. Ayný þekilde ýrkçý baský,kadýnlarýn, eþcinsellerin ezilmeleri,dil farklýlýklarý, göçmenlere uygu-lanan baskýlar bütün kapitalist"uygarlaþma" tarihini bozan baskýçeþitleridir.

Baskýnýn söz konusu olduðu birdurumla karþýlaþtýðýnda bir sosyal-istin ilk yaptýðý þey ezilenle dayanýþ-maktýr. Lenin'in söylediði gibi,sosyalistler her çeþit adaletsizliðekarþý çýkarak her zaman "ezilenlerinkürsüsü" olmak zorundadýrlar. Hertür baskýnýn karþýsýnda olma sýnýfmücadelesinden ayrý deðildir. Eðeriþçi hareketi bütün toplumu yönetmeiddiasýna sahipse, ezilen köylülerle,Yahudi ve Müslümanlarla birliktecinsiyetçiliðe ve ýrkçýlýða karþý çýk-malýdýr.

Herhangi bir eþitsizliðe hoþgörüylebakan bir iþçi sýnýfý kendisini özgür-leþtiremez. Ezilenler, kendilerineuygulanan baskýya karþý mücadeleetme hakkýna sahiptirler.

1950'de, Amerikalý kadýnlar arasýn-da yapýlan bir araþtýrmada kadýnlarýnkendi cinslerinden nefret ettikleri veerkeklerin arkadaþlýðýný tercih ettik-leri ortaya çýktý. 1960'lý yýllardakikadýn hareketini en büyükbaþarýlarýndan bir tanesi kadýnlarýntekrar kadýn olmaktan dolayý gururduymalarýný saðlamak oldu. Bununsonucunda iþçi hareketi bir dönüþümgeçirdi ve yeniden canlandý. Kadýnhareketine ilham kaynaðý olan,

1960'larýn en devrimci sloganlarýn-dan bir tanesini ("Siyah güzeldir")üreten sivil haklar hareketiydi.

Otobüs boykotlarý, siyahlarýn oto-büslerde beyazlara yer vermemeleri,yürüyüþler, þehirlerdeki "uzun sýcakyaz" ayaklanmalarý bu sloganagerçek anlamýný kazandýran eylemleroldular. Bu hareketin ardýndanbeyaz ýrkçýlýðý çok büyük yenilgileraldý. 1969'da New Yorklu eþcinsel-lerin Stonewall barýnda kendilerinirahatsýz eden polislere karþý verdik-leri mücadele eþcinsel özgürlükhareketinin baþlangýcý oldu. Bugünbu mücadeleler sayesinde, milyonlar-ca kadýn ve erkek kendi cinsel tercih-lerini özgürce söyleyebiliyorlar kiaslýnda özgürlüðün ilk koþulu dabudur.

Bütün bu mücadeleler bugünkü iþçihareketini güçlenmesini saðladýlar.Günümüzde Filistinliler, baskýyakarþý mücadelenin en çarpýcý sem-bolü haline gelmiþ durumdalar.Fakat Ýntifada olmasaydý hiç kimsetarafýndan bilinmeyen, sessizceezilen insanlar olarak kalabilirlerdi.

Þu anda çekiyor olduklarýndandaha az acý çekmezlerdi, kendilerinionursuz ve umutsuz hissederlerdi vedünya çapýnda kendilerinidestekleyen bu kadar insan olmazdý.Aslýnda Ýntifada bir sonraki adýmýgösteriyor. Bazen Filistinliler "þiddet"uyguladýklarý gerekçesiyle eleþtiriliy-orlar, fakat Ýsrail devletininFilistinlilere karþý uyguladýðý þiddetbundan çok daha büyük. Þiddetsadece Batý Yakasý ve Gazze'de hergün açýkça öldürülen insanlardanibaret deðil. Yoksulluðun sürekliolarak artmasý ve ekonomik yaþamýnyok edilmesi de þiddet.

Yüksek orandaki çocuk ölümlerisavaþ uçaklarý kadar dehþet verici.Baskýya karþý mücadele etmeyebaþlayanlar, bunu genellikle izolasy-on koþullarýnda yaparlar. Dayanýþmaolasýlýðýný oluþturan sürekli aþaðýlan-mayý kabul etmeyi reddetmek tama-men onlarýn tercihidir.

Peki sosyalistlerin rolü baskýya

karþý verilen her mücadeleyi destek-lemek midir? Baskýya karþý mücadeleetme yöntemlerinden bazýlarý kendiyenilgisini yaratýr. Ýlk zamanlardaýrkçý baskýya karþý verilen yanýtlar-dan bir tanesi "Tom Amca" diyeadlandýrýlýrdý. Bu deyim, ýrkçý güçyapýsýna karþý, ezenler tarafýndansiyahlarý tanýmlamak için kullanýlanterimlerden kurtulmaya çalýþaraksiyahlarýn aslýnda yardýmcý olmayadeðer insanlar olduklarýný kanýtla-maya çalýþýyordu. Aslýnda bu fikir-lerin arkasýnda yatan zayýflýk duy-gusuydu.

Bir baþka aþýrý uç gibi görünendiðer fikir ise, terörizmin bir kendinisavunma taktiði olduðu. Terörizm,kitle eylemine güvenmek yerine,birkaç kahramanýn kendini adamasý-na dayanýr bunun da kaynaðý umut-suzluktur. En kötüsü, terörizm,sýradan insanlarý hedef alarak, aslýn-da karþý olduðu gerici güçleringüçlenmesine neden olur.

Çeþitli mücadelelerin iç içe geçmesi,bazen karmaþýk taktiksel sorunlarýnortaya çýkmasýna neden olabilir.1960'larda, Ýngiltere'de Bristolkentinde, ýrkçýlar Hintli'lerin oto-büslerde türban takmalarýna karþý birgrev örgütlediler. Hintli iþçiler grevsýrasýnda yapýlan gösteriye katýldýlar,fakat ellerinde ücretlerin düþük-lüðüne ve çalýþma þartlarýnýnkötülüðüne dair dövizler taþýyarak.Irkçý grev büyük bir moral bozuk-luðu içinde çöktü. Sonuçta iþçidayanýþmasý kazandý. Sosyalistler herzaman ezilenlerin mücadele yöntem-lerini kabul etmezler.

Burada ilkesel olarak, sendikalardapatronlarla nasýl mücadele edilmesigerektiði hakkýnda yapýlan tartýþ-madan farklý bir durum yok. Her ikidurumda da önce dayanýþmayabaþlarýz, ardýndan strateji ve taktiklerhakkýnda tartýþýrýz.

CCoolliinn BBAARRKKEERRÇeviren: Arife KÖSE

Ezilenlerin kendilerinisavunma hakký

Herhangi bir eþitsizliðe hoþgörüyle bakan bir iþçi sýnýfý kendisiniözgürleþtiremez. Ezilenler, kendilerine uygulanan baskýya karþý

mücadele etme hakkýna sahiptirler.

Baþka bir dünya mümkünDoðan TARKAN

TROÇKÝDoðan Tarkan

Karakedi Kitabevi’nden veyaSosyalist iþçi satýcýlarýndan alabilrisiniz

Page 13: Sosyalist İşçi 227

13

Gýda ve tarým politikalarý anti-kapitalist hareket tarafýndan öneçýkarýlan konulardan biri. Anti-kapitalist hareket, 1999 Kasýmayýnda Seattle'da ve geçen seneCancun'da çok uluslu þirketlerintarým ve gýda politikalarýnýprotesto etti. Ýki eylemde de anti-kapitalist hareket baþarýlý adým-lar attý ve þirketlerin toplantýlarýiptal edildi.

Seattle'daki gösterilere katýlanGýda ve Kalkýnma PolitikalarýEnstitüsü yöneticisi Peter Rosset,hareketin en önemli özellik-lerinden biri olan birlik veçeþitliliði þöyle özetliyor:

"Bin yýlýn baþýnda gýda meselesibaþka hiçbir meselenin yapa-madýðýný yaptý ve genellikle bir-birinin boðazýný sýkan birçokgrubu bir araya getirdi.Seattle'da Amerikalý çiftçilerleüçüncü dünyadan köylüler gibipazarýn sözde "rakipleri"ni omuzomuza yürüyen yoldaþlar olarakgördük… Wisconsinli bir çiftçiise þöyle diyor: "Seattle'daki DTÖkavgasý birçok Amerikalýçiftçinin kavgalarýnýn Fransaveya Hindistan'daki çiftçilerleolmadýðý gerçeðini fark etmeleri-ni saðladý. Kavga, küçük ölçekliçiftçileri topraklarýndan edentüm þirket vizyonu ve tarýmendüstrisiyle."

Þirketler, tarým ve gýda poli-tikalarýný bize yutturmak içinbazý yalanlar söylüyorlar: Dünyaüzerinde yeterince gýda yok,doða buna izin vermiyor, kurak-lýk var. Bunun için önerileri yeþil

devrim, yani tarýmý sanayiyebaðlý hale sokmak, gýda "bol-luðu" saðlamak adýna genetiðideðiþtirilmiþ gýdalar üretmek.

Oysa bu politikalarýn sonuçlarýpek de anlattýklarý gibi deðil.

Kendi yarattýklarý açlýðý ortadankaldýrmak için gene bizimcanýmýzý yakýyorlar. Geçtiðimizgünlerde gazetelerde þöyle birhaber vardý: Açlýk yüzündendünyada her dakika 5 yaþýn

altýnda 12 çocuk ölüyor.Egemen görüþ, yetersiz beslen-

me ve kýtlýðýn kaçýnýlmazolduðunu anlatýyor. VandanaShiva ise, "Kuraklýk "doðal afet"deðildir. Ýnsan yapýmýdýr."diyor."Kuraklýk, çok suya ihtiyacý olanve peþin paraya ihraç edilenmahsullerin üretimi için (yerelihtiyaçlar için üretilen, susuzluðadayanýklý mahsuller yerine)kurak bölgelerde nadir rastlananyer altý suyunun sondajlaçýkartýlmasýnýn bir sonucu."

Birkaç örnek vermek gerekirse;Hindistan açlýðýn çok olduðuyerlerden biri, 200 milyon kiþiaçlýk sýnýrýnýn altýnda yaþýyor.Buna raðmen Hindistan'dan 650milyon dolarlýk un ve tahýl, 1,3milyar dolarlýk ise pirinç ihraçedilmiþ. Ayný þekilde 70 milyonkiþinin aç yaþadýðý Brezilya ise 13milyar dolarlýk gýda ihraç etmiþ.Batý Afrika'da açlýðýn yoðunyaþandýðý ama gýda ihraç edenbölgelerden biri.

Bir baþka örnek 1980'ler

Etiyopya'sý. Trajedi resmen insaneliyle yaratýlmýþ. Ülkede 1982-85yýllarý arasýnda kuraklýk yaþanýy-or. Ve bu kuraklýðýn sonucunda300 bin insan ölüyor. Etiyopya'datrajedi þöyle baþlýyor: 1974'de iyibir tarým reformu yapýlmýþ vefeodal yapý tasfiye edilmiþ. AmaEtiyopya, 1976-80 yýllarý arasýndaRusya'dan, 2 milyar dolarlýksilah alýyor ve dýþ borcu oluþuy-or. Bu dýþ borca faiz eklenince,Etiyopya hükümeti ödemek içinyoðun olarak tarým ihracatýnabaþlýyor.

Komþu ülke Somali'de de benz-er þeyler yaþanýyor. Bu seferyatýrýmý ABD yapýyor. VeSomali-Etiyopya savaþý yaþan-maya baþlýyor. Bu dönemlerdebu iki ülkede de tarýma hiçbiryatýrým yapýlmýyor. Tarýmdaniþgücü çekiliyor. Silahlanmayapara harcanýyor. Etiyopya'da700-800 bin köylü ayaklan-macýlara yandaþtýr gerekçesiylesürülüyor. Oysa kuraklýkEtiyopya'nýn ekilebilir toprak-larýnýn sadece yüzde 30'undayaþanýyor. Özetle açlýðýn veölümlerin sebebi kuraklýktan çokekonomik politikalar.

1980'li yýllarda Mozambik,Sudan, Angola, Etiyopya veÇad'da açlýk var. Her birindesavaþ var ve dönemin iki süpergücü bu ülkeler aracýlýðýyla bir-biriyle çatýþýyor.

Emperyalistler, tarým, gýda,kimya ve silah þirketleri ile, fakirülkelerde tarýmý tarumar ederekgýda yoksulluðu ve açlýk yaratýy-or.

Oysa, dünyadaki kullanýlabilirbütün topraklar etkili bir biçimdeekilirse, dünya 40 milyardanfazla insaný besleyebilir. Yanidünya nüfusunun 6 katýný. Oysakapitalist sistem herkesi besleye-bilmek için örgütlenmiþ deðil.

Yine Peter Rosset'e dönersek,"Seattle Meydan Savaþý bu yýkýcýpolitikalarý durdurabileceðimize,çiftçiler, iþçiler, tüketiciler veçevrecilerden oluþan - bu geniþbir küresel çoðunluk demektir-uluslar arasý bir gýda hareketikurabileceðimize dair eþsiz birumut vaat ediyor bizlere. Küreselkirli iþlerini yürüten þirketlere vekurumlara etkili bir darbe indire-cek siyasi güçte bir hareket ola-cak bu."

ÖÖzzddeenn DDÖÖNNMMEEZZ

Bolluk dünyasýnda açlýkdünyadaki kullanýlabilir bütün topraklar etkili bir biçimdeekilirse, dünya 40 milyardan fazla insaný besleyebilir. Yani

dünya nüfusunun 6 katýný.

Uzun bir süredir Ýngiliz ve ABD çok uluslu þir-ketleri dünya gýda sanayisini kontrol ediyor:- En büyük 100 þirketin 48'i ABD, 22'si Ýngiltereþirketi.- Þu anda en büyük 200 þirketin 100'ü ABD 19'uÝngiltere þirketi 31'i Avrupa þirketi.- 200 en büyük þirketin dünya gýda pazarýndakipayý, yaklaþýk 1trilyon 260 milyar dolar. Burakam dünya gýda pazarýnýn yarýsý. Yaniyediðimiz her iki þeyden biri onlarýn kontrol-lünde. Hedefleri kýsa zamanda dünyapazarýnýn 3'te ikisini kontrol etmek.Dünyanýn en büyük iki gýda þirketi:

- Ünilever:. Ýngiltere - Hollanda þirketi. 2002yýlýnda 90 ülkede 247 bin iþçisi var. Satýþlarý 45-50 milyar dolar. Ýþgücünün yüzde 20'siAfrika'da. DTÖ, Dünya Bankasý gibi yerlerdedoðrudan temsil ediliyor.- Nestle, Ýngiltere- Ýsviçre-ABD þirketi. Yýllýksatýþlarý 50 milyar dolar. Nestle Etiyopya'daaçlýk en aþýrý haldeyken kendi malvarlýðýnýmillileþtirdiði için dava açmýþ ve 6 milyar dolartazminat istemiþ. Yoðun bir kampanyaylagerçekleþmemiþ. Sahra altý Afrika'sýnda 15yaþýn altýndaki her üç çocuktan biri Nestle içinçalýþýyor.

Aç býrakan devler

Büyük þirketlerin en çokilgilendiði konulardan biri deçocuk sütü. Binlerce çocuðunölümüyle yakýndan ilgili gir-iþimlerde bulunuyorlar. Pazaroluþturabilmek için, bedavadaðýtým, hastanelere, kliniklerebedava ürünler daðýtýyorlar.Sonuçlarý:

Dünya Ticaret Örgütü,DTÖ'ye göre, memeden sütemmek yerine suyakarýþtýrýlarak yapýlan süttozundan ölen çocuklarýnsayýsý 1,5 milyar. Þirket süt-

lerinin ölüm oraný anne sütüne göre 25 defa daha fazla.Çünkü bir çok ülkede saðlýklýsu yok.

Çocuk sütü pazarý 1978'de 2milyar dolar, 1998'de 8 milyardolara ulaþmýþ.

Meksika'da 6 aylýktan küçükhemen hemen bütün çocuklar1960'da anne sütüyle besleniy-or; 1966'da bu oran yüzde 40'adüþmüþ.

Singapur'da anne sütü ilebeslenmek 1951'de yüzde 80,1971'de yüzde 5.

SSüütt ttoozzuu 11..55 mmiillyyaarr ççooccuukk ööllddüürrddüüIMF, Dünya Bankasý, DTÖ, FAO

EELLLLEERRÝÝ SSOOFFRRAAMMIIZZDDAANNeessttllee,, UUnniilleevveerr,, CCooccaa CCoollaa,, ÜÜllkkeerr...... BBuunnllaarrýý nnaassýýll bbiilliirrssiinniizz??- Tracy Deliibrahim, Arife Köse - 14.00

AAççllýýððaa ççaarree yyeeþþiill ““ddeevvrriimm”” mmii??- Mebruke Bayram, Ziraat Müh. Od. bir konuþmacý - 1155..3300

FFrraannkkeeþþttaayynn ggýýddaallaarr:: GGeenneettiiððii DDeeððiiþþttiirriillmmiiþþ OOrrggaanniizzmmaallaarr - Levent Gürsel Alev - 1177..3300

BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaa mmüümmkküünn - Abdullah Aysu, Özden Dönmez- 1199..0000

KARAKEDÝBüyükparmakkapý Sk, No: 8, Kat: 4

0536-3335 10 19 - 0212 - 244 39 05

18 Aralýk, Cumartesi

Page 14: Sosyalist İşçi 227

Motosiklet Günlüðü,Küba devriminin lider-lerinden Che Guevera'nýnilk gençlik yýllarýný anlatanbir film. Biri týp diðerikimya okuyan ikiArjantinli genç, biraz mac-era biraz da gerçek yaþam-da neler olup bittiðinigörmek için sonu belirsizbir yolculuða çýkarlar.Yolculardan birisinin adýAlberto Granado'dur.Diðeri ise Ernesto Guevarade la Serna, yani Che.

Motosiklet Günlüðü biryol filmi. Her duraktakarakterlerinin farklý yan-larýný açýða vuran, herduraðýn sosyal geliþmeninradikal bir evresini oluþ-turduðu bir film. Che vearkadaþý, Þili, Peru veVenezuella'yý katederler.Kadýnlarla iliþkiler yaþar,çiftçilere yardým eder,madencilerle tanýþýrlar.

Güzel görüntülereþliðinde süren yolculuk,dürüstlük, kararlýlýk gibiChe'nin bir dizi özelliðini

anlatsa da, neden orta sýnýfArjantinli bir gencinefsanevi bir yaþam sürenbir devrimciye

dönüþtüðünü bu filmdenanlamak biraz zor.

ÞÞeennaayy GGÜÜNNEEÞÞ

14 KÜLTÜR

Turgay FÝÞEKÇÝ

100. Doðum Yýlý nedeniyle dünyanýn farklýköþelerinde, farklý biçimlerde anýlan Þilili Þair PabloNeruda (1904-1973), yirminci yüzyýlýn dünya çapýn-da önde gelen büyük þairlerinden biriydi.

Nedir bir þairin büyük þair olarak anýlmasýnýsaðlayan etkenler?

Büyük þairleri, öteki önemli þairlerden ayýran baþtagelen etken, yaþadýklarý çað ile gerçekleþtirdikleribütünleþmedir. Mayakovski'nin Ekim Devrimiyle,Aragon ve Eluard'ýn Fransýz Direniþ Hareketiyle,Nâzým Hikmet'in ülkesi ve dünyayla kurduðu iliþkionlarý, böylesi konumlara taþýmýþtýr.

Elbette bu yalnýzca etkenlerden biridir.Neruda'nýn kiþiliðinde buluþan pek çok þans

sayýlabilecek etken daha doðumunda baþlar. Þili, birucu ekvatora, öteki ucu güney kutbuna yakýn,Pasifik Okyanusu boyunca neredeyse bir ip gibiincecik uzanan, çok farklý coðrafi koþullarýngörüldüðü benzersiz doða zenginliklerine sahip birülkedir. Neruda, bu ülkenin kýrsal bir yöresinde, birdemiryolu iþçisinin oðlu olarak doðar. Þiirlerindederin bir varlýk olarak görülen doða, bu çocuklukgünlerinin kendine bir armaðanýdýr.

Þiir yazmaya baþladýðý ilkgençlik yýllarýnda Þili'ninen önemli þairi, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmýþGabriela Mistral ile tanýþmasý, ondan þiirin gizleriyleilgili öðütler almasý da onun hayatýndaki bir baþkaönemli rastlantýdýr.

Henüz daha 20 yaþýndayken yayamlanan ilk kitabý20 Aþk Þiiri veUmutsuz BirÞarký'nýn kazandýðýbüyük baþarý onayeryüzünün dekapýlarýný aralar.Önce Çin Hindi'nekonsolos olarakatanýr, ardýndan da içsavaþ yaþayanÝspanya'ya. Ýspanya'-da kaldýðý süre hemÝspanya ve Avrupaþiir hareketleriyleyakýnlaþmasý, hem desiyasal kimliðinin öneçýkmasý için gereklikoþullarý saðlar. ÝçsavaþtaCumhuriyetçilerinyanýnda yer alýr. Birgemiyle yaþamý tehlikede olan 2000 kiþiyi Ýspanya'-dan kaçýrýr.

1945'de senatör seçildiði ülkesinden 1948'de atsýrtýnda And Daðlarý'ný aþarak kaçmak zorundakalýr. 1950'lerde Dünya Barýþ Konseyinde çalýþýr.1969'da Þili Komünist Partisi tarafýndanCumhurbaþkanlýðýna aday gösterilir ancak Allendelehine adaylýktan çekilir. Allende tarafýndanülkesinin Paris büyükelçisi olarak atandýðý 1971'deNobel Edebiyat Ödülü'nü kazanýr.

Büyük þiirle büyük hayatýn birbirine karýþtýðý birhayattýr onunki. Büyük þair olmak hep büyük hay-atlar yaþamayý gereksinir çünkü.

Neruda'yý büyük þair yapan bir baþka etken dehem çok sayýda hem de çok farklý þiirler yazabilmiþolmasýdýr. Siyasal þiirlerden doða þiirlerine, aþktanepik destanlara dek çok farklý alanlarý þiirine aynýbaþarýyla taþýyabilmiþtir.

Türkiyeli okurlar için Neruda'nýn bir özelliði deNâzým Hikmet'e olan hayranlýðýdýr. "Onun yanýndabiz þair bile sayýlmayýz" dediði Nâzým Hikmet'inölümünün ardýndan da onun için çok güzel bir þiiryazmýþtýr.

Dilimizde Enver Gökçe'den Sait Maden'e, HilmiYavuz'dan Alova'ya Neruda'nýn çok baþarýlý çeviri-leri yapýlmýþtýr. Ülkemizde bunca sevilmesindekietkenlerden biri de bu baþarýlý çeviriler olmalý.

Morgan Spurlock, aþýrýþiþmanlýk hakkýnda tele-vizyonda yayýnlanan birhaber programýnda,McDonald's'a dava açan ikiobez kýzýn, sunucular vehýzlý yemek sektöründenbirtakým yetkililer tarafýn-dan nasýl aþaðýlandýðýnýgördüðünde Þiþir Beni'yiçekmeye karar vermiþ.

McDonalds'da cisimleþenfast food yemek biçiminininsan bedeninde yarattýðýhasarý kanýtlamak için biray boyunca sabah, öðlenve akþam yemekleriniMcdonals'da yiyen yönet-men vücudundaki "ilginç"þekillenmeyi de dakik birþekilde görüntülemiþ.Spurlock, yemek temposu-nun kurallarýný kendisikoymuþ: 30 gün boyunca,günde üç öðün,McDonald's mönüsünde

yer almayan hiçbir yiyecekyenmeyecek; hiç öðünatlanmayacak, mönüdekiher maddeden en az birkez yenecek ve önerilirse"süper boy" seçeneklerikabul edilecek. Filmdesayýsý ropörtaj var. ABD'de20 þehir gezen yönetmen,ayýn sonuna gelindiðindeaþýrý kilolu ve kilodan kay-naklý bir dizi hastalýðýylaobezitenin kaynaðýnýn þir-ketlerin kar güdüsüylebaðlantýlý olduðunubaþarýlý bir biçimde teþhirediyor

ÞÞiiþþiirr BBeennii(Super Size Me )Yönetmen: Morgan Spurlock Katýlanlar: Morgan Spurlock,Bridget Bennett, Dr. LisaGanjhuTür: BelgeselSüre: 96 dakika

Motosiklet Günlüðü:

Che'nin uzun yoluNeruda

neden büyükþairdir?

Kapitalizm þiþiriyor

MMoottoossiikklleett GGüünnllüüððüüYönetmen: Walter Salles'ýOyucular: Gael GarciaBernal

EE.. HH.. CCaarrrr'ýn dev eseriBolþevik Devrimi'ninüçüncü cildi nihayetyayýnlandý.

Uzun bir aradan sonrabasýlan üçüncü cilt,

Bolþevik Devrimi'ninkarþýlaþtýðý güçlükleri vebu güçlüklere karþýyapýlan tartýþmalarý veizlenen politikalarý tümzenginliðiyle belgeliyorve anlatýyor. Lenin'in1917 yýlýnda gerçekleþenÞubat devriminden sonraRusya'ya dönmesiylebaþlayan tartýþmalar,Bolþevik Partisi içindekisavaþ ve iþçi iktidarýetrafýnda süren kamplaþ-ma, tüm Rus sosyalistleriarasýnda savaþ ve devrim

arasýndaki baðýn tartýþýl-masý, Ekim Devriminin,Brest-Litovks anlaþ-masýnýn ele alýnýþý birincibölümde anlatýlýyor.

Bu cildin en önemliözelliði ise devrimciRusya'nýn Avrupa, Asyave Uzakdoðu ülkelerindeyarattýðý etkinin kapsamlýbir biçimde ele alýnmasý.

Üçüncü cildin enbaþarýlý bölümü ise,savaþ, kapitalizm vesavaþa karþý sosyalisttutum hakkýnda

Marks'tan Lenin’e kadarsosyalistlerin yaptýðýtartýþmalarýn ve aldýðýtutumlarýn kýsa amaçarpýcý bir özetini verme-si.

Rus Devrimi’ni vesorunlarýný öðrenmek içinCCaarrrr’ýn bu üç ciltlik eseriçok faydalý. Ayný konudaki bir baþka çok yararlýeser ise TToonnyy CClliiffff’in ZZYYaayyýýnnllaarrýý’ndan çýkan 4ciltlik LLeenniinn biyografisi.

Gýdapolitikalarý:

Bolþevik Devrimi - 3E. H. CarrMetis YayýnlarýEylül 2004Karakedi Kitabevi’nden %10indirimli olarak alabilirsiniz

Devrimin karþýlaþtýðý sorunlar

Motosiklet günlüðü için Che Guavera “ben ben olmadan önceki ben” diyor. Romantikveson derece güzel...

Page 15: Sosyalist İşçi 227

Küresel Barýþ ve Adalet Koalisyonu 10Kasým'da Ýstiklal Caddesi'ndekiGalatasaray Postanesi önünde bir eylemgerçekleþtirdi.

ABD ve koalisyon güçlerinin Felluce'yekarþý baþlattýklarý katliam operasyonakarþý, bir çok ülkedeki savaþ karþýtlarýgibi, Küresel BAK da tepki gösterdi.

Eyleme yaklaþýk 500 kiþi katýldý. Ýnsan-larýn kýzgýn bir biçimde slogan attýklarý

eylemde basýn açýklamasýný Küresel BAKadýna DÝSK Genel Sekreteri MMuussaa ÇÇaammokudu.

""KKaahhrroollssuunn AABBDD eemmppeerryyaalliizzmmii"",, ""IIrraakkhhaallkkýý yyaallnnýýzz ddeeððiillddiirr"",, ""IIrraakk hhaallkkýýkkaazzaannaaccaakk"" sloganlarý basýn açýklamasýboyunca sýk sýk atýldý.

Eyleme TKP de güçlü bir biçimde destekverdi.

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tüm zenginlik-lerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üretimi vedaðýtýmý kontrol etmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm

-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reformlarlaköklü bir þekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak için oluþturulmuþ-tur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin ve iþçimilislerinin üzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýn yýðýn-sal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam bir sosyal,ekonomik ve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel tercih-

lerinden dolayý aþaðýlanmalarýna vebaský altýna alýnmalarýna karþý çýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm

-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinindiðer ülkelerin iþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan her þeye karþýçýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperya-lizme karþýdýrlar. Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýný savunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusal kurtu-luþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki, sosyal-izm tek bir ülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerde iþçi sýnýfýnýniktidardaki bürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destekler.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii

-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi için,iþçi sýnýfýnýn en militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi bir parti iþçisýnýfýnýn yýðýnsal örgütleri ve hareketiiçindeki çalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýn çýkar-larýna aykýrý olduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi partisinin inþasý çalýþ-masýna omuz vermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: ÖzdenDönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal

Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

15

KKüürreesseell BBAAKK'ýn 4 Ekim 2004'te bir basýnaçýklamasýyla baþlattýðý "Bush'a Hayýr"kampanyasý 30 Ekim 2004'te Taksim'deyaklaþýk 400 kiþinin katýldýðý gösteri ilesona erdi.

30 Ekim'de Harun Tekin ve Julide Kural'ýnokuduðu basýn açýklamasýnda ""IIrraakk''ýýnn iiþþggaa-lliinnee bbiirr kkeezz ddaahhaa ssoonn ddiiyyoo-rruuzz.. UUmmaarrýýzz sseess-iimmiizziinn yyaannkkýýllaarrýý AABBDD''ddeekkii ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttllaarrýý-nnaa ggüüçç vveerriirr.. UUmmuudd eeddiiyyoorruuzz vvee iinnaannýýyyoorruuzzkkii,, bbiizz kkaazzaannaaccaaððýýzz,, BBuusshh kkaayybbeeddeecceekk"

çaðrýsý yapýldý.Ardýndan NNeevvzzaatt ÇÇeelliikk,, OOrrhhaann AAllkkaayyaa,,

SSeezzaaii SSaarrýýooððlluu þiirler okudular ve ÝÝllkkaayyAAllkkaayyaa'nýn þarkýsýyla gösteri sona erdi.

Gösteriye KESK, DÝSK genel baþkanlarý ileçok sayýda aydýn ve sanatçý katýldý.

Gösteri sýrasýnda sýk sýk ""BBuusshh kkaayybbeeddee-cceekk,, bbiizz kkaazzaannaaccaaððýýzz"",, ""FFiilliissttiinn''ee öözzggüürrllüükk"",,""IIrraakk hhaallkkýý yyaallnnýýzz ddeeððiillddiirr"" sloganlarý atýldý.

Gösteriden sonra Ýstiklal Caddesi'nde biryürüyüþ oldu.

KKüürreesseell BBAAKK 3300 EEkkiimm ‘‘ddee TTaakkssiimm’’ddeeyyddii

Felluce'de ABD'nin katlia-ma hazýrlýk yaptýðý andanitibaren dünya savaþ karþýt-

larý protestolara baþladý.Saldýrýlarýn baþlamasýylabirlikte dünyanýn bir çok

Dünya Irak halkýnýn yanýnda

IIrraakk hhaallkkýý yyaallnnýýzz ddeeððiillddiirr!!

ülkesinde sokaklarda gös-teriler gerçekleþti.

8 Kasýmda Kanada-Toronto'da. 13 Kasým’daRoma’da, Kopenhag’da veHelisinki'de gösterileroldu.

Yunanistan SavaþýDurdurun Koalisyonu 9Kasým Salý günü AmerikaBüyükelçiliðinin önündebir acil eylem düzenledi.

Belçika'da STOP USA(Amerikayý Durdurun Koa-lisyonu) 4 Kasýmda genelbir toplantý düzenledi.

ABD'de 3-7 Kasým arasýn-da küçüklü büyüklü birçok gösteri örgütlendi.ABD'de 3-10 Aralýk tarih-leri arasýnda Fellucehalkýyla dayanýþmak içineylem haftasý ilan edildi.

Ýngiltere’de ise 15 kenttetoplam 100 bin kiþininkatýldýðý gösteriler yapýldý.

DSÝP’in düzenlediði Anti-kapitalist Forum 28-31 Ekimtarihleri arasýnda Karake-di’de gerçekleþti.

15 toplantýnýn yapýldýðýAntikapitalist Forum’daÖDP Genel Baþkaný HayriKozanoðlu, ÖDP eski GenelBaþkaný Ufuk Uras,SDP’den Bülent Uluer,GDO’ya Hayýr Platfor-mu’ndan Mebruke Bayram,Greenpeace’den Ertan Kes-kinsoy, ÝÜ Öðretim ÜyesiSevgi Uçan, Radikal Gaze-tesi yazarý Murat Çelikkanve Abdullah Aysu davetedilen konuþmacýlardý

4 gün süren AntikapitalistForum’da savaþ ve neoliber-al politikalar baþta olmaküzere kapitalizmin yolaçtýðý politikalar tartýþýldý.

11 Eylül sonrasýnda ABDemperyalizminin hege-monya mücadelesine karþýyükselen savaþ karþýtýhareket sadece savaþa karþý

deðil ayný zamanda ABDemperyalizmine, neoliberalpolitikalara ve kapitalizmekarþý hem mücadele ediyorhem de tartýþýyor.

Sosyal forumlar bu süre-cin bir ürünü olarak hare-ket içinde doðdu.

Geçtiði-miz 4 yýl boyuncadünyada ve Türekiye’degeniþ yýðýnlar kapitalizmeve savaþa karþý politik ola-rak hareket halindeydi. A-çýk ki bu ha-reketin büyükbir kýsmý sos-yalist deðil a-ma politik. An-tikapitalist

Forum’a farklý çevrelerden,kampanyalardan katýlan pa-nelist ya da katýlýmcýlarlaçok kolay bir þekilde fikirbirliðine vardýk.

Neden Bush’a karþý olmakgerektiði, baþka bir dünya-nýn mümkün olduðu, hare-ketin deðiþtirme gücü, kapi-talizmin çevre ve tarým po-litikalarýnda yol açtýðý tahri-batlar gibi bir dizi konudapolitik olarak anlaþabile-ceðimiz büyük bir kitle var.Ýlk defa gerçekleþtirdiðimizAntikapitalist Forum sade-ce eylemde deðil politik dü-zeyde de bir araya gelme-nin mümkün ve gerekli ol-duðunu gösteren önemli birtartýþma platformu ya-rat-mýþ oldu.

Antikapitalist Forumþimdi 25-26 Aralýk tarih-lerinde Ýzmir’de de tekrar-lanacak.

AAyyrrýýnnttýýllýý bbiillggii iiççiinn::00553377 - 662244 4499 0088

Antikapitalist Forum yapýldý

Bir süredir bütün dünya-da yeni bir sol þekillenmevar. Bu þekillenmeninyaratýcýsý herhalde Seattle.

Seattle iki düzeyde farklýunsurlarý yan yana getirdi.

Birinci düzeyde farklý solsiyasetleri eylemde vetartýþmada yan yana getir-di. Anarþistler ve devrimcisosyalistler ve reformistlerçeþitli platdormlardahareketin stratejisini vetaktiklerini tartýþýyorlar.

Ýkinci düzeyde ise buhareket adeta hareketlerinhareketi oldu. Yani çevre-cilerle, tarýmcýlarý, büyükþirketleri protesto edenler-le, sendikacýlarý, tüketicikooperatifleri ile meslekörgütlerini, eþcinsellerle,sekter solcularý yanyanagetiriyor. Bu çok öeþitþiharetler bir yandan birlikteeylem yapmakta, diðeryandann ise tartýþmakta.

Hareketin zengin, çokçeþitli tartýþma platformlarývar. Ama sosyal forumlarherhalde bunlarýn enönemlisi. Giderekgüçleniyorlar ve yayýlýyor-lar.

Türkiye’de de kimilerinin

tersine iddialarýna raðmenhareket güçlü bir biçimdevar.

Bir dizi olgu bunukanýtlýyor. MeselaGenetiði DeðiþtirilmiþOrganizmalara HayýrPlatformu çok kýsa birzamanda yaygýn birhareket haline geldi. 1ayda 80 bin imza toplandý.

GDO’ya Hayýr Platformuhareketin Türkiye’de nekadar güçlü bir biçimdevar olduðunun iyi birgöstergesi.

Ancak, Türkiye solu neyazýk ki uluslararasýhareketten fazla etkilen-memekte. Çoðu hareketler

uluslararasý geliþmeleridahi izlememekte.Antikapitalist hareketi iseküçümsemektedir.

Kimileri ÝngilizBaþbakaný Bliar’in aðzýylabu hareket “gezginci sirk”derken kimileri hareketi“iktidar perspektifi olma-makla” suçlamaktadýr.

“Gezginci sirk”cilerediyecek bir þey yok.Diðerleri ile ise tartýþmakgerekir. Elbette, bu hareketçok çeþitli unsuru yanyanagetirmektedir.

Ýçindeki reformistler,otonomlar, anarþistler, veaz sayýdaki stalinist soliktidar perspektifine sahipdeðildir. Ancak ayný þeyidevrimci marksistler içinsöylemek mümkün deðil.

Devrimci marksistler enbaþýndan beri hareketesahip çýkmakta, bir yandanhareketi büyütmek içinmücadele ederken diðeryandan da bütün tartýþmaplatformlarýnda hareketiileri çekmeye, onu devrim-ci marksist bir perspektifledonatmaya çalýþmaktadýr-lar.

BBiillaall EERRÇÇEETTÝÝNN

antikapitalistforum

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERÝNE

TARTIÞMALAR

YYeennii ssooll þþeekkiilllleennmmee nneeddiirr??

Page 16: Sosyalist İşçi 227

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 22719 Kasým 2004

1.000.000 TL

Avrupa Birliði rüzgarýnýarkasýna alan AKP'nin gerçekyüzü, iþçi düþmaný yüzü birkez daha açýða çýktý. Her bul-duðu meydanda reform vedemokrasi nutuklarý çekenRecep Tayip Erdoðan'ýndemokrasisi, iþçilerinkazanýlmýþ haklarý sözkonusu olduðunda hýzla rafakalkýyor. Baþbakan aðzýnýbozmaya baþlýyor.

Sosyal SigortalarKurumu'nun tasfiyesine karþýçýkanlara, "Bu ideolojik yak-laþýmlarla bir yere vara-mazsýnýz" diyor. SSK'nýnSaðlýk Bakanlýðý'na devrinekarþý çýkmak, baþbakan açýsýn-dan ideolojik, yani köhnemiþ,eskimiþ, bugün geçerliolmayan bir tutum.

Özelleþtirmelere karþý çýkýla-maz, çünkü ideolojiktir!

Sendikasýzlaþmaya karþýçýkýlmaz, ideolojiktir!

Ýþsizliðe karþý çýkýlamaz,karþýlýksýz fazla mesaiye karþýçýkýlamaz, hayat pahalýlýðýnakarþý çýkýlamaz, bütçedenemekçilere pay ayrýlmamasý-na itiraz edilemez, saðlýk

hakkýmýzýn, eðitimhakkýmýzýn sermayeye peþkeþçekilmesine karþý çýkýlamaz!

Neden?Çünkü ideolojiktir!

Önemli olan bir tutumunideolojik olup olmamasýdeðil, haklý olup olmamasýdýr!

Sorun ideoloji sorunuysa, enideolojik konuþmalarý Recep

Tayip Erdoðan yapmaktadýr.Sermayenin sesi olarak, iþçi-

leri azarlamakta, haklarý içinmücadele eden kamu çalýþan-larýný terörist olmakla suçla-

maktadýr!Tayyip Erdoðan ve AKP

IMF'nin kuklasýdýr, IMF'ninideolojisiyle konuþmaktadýr.

Hükümet, TÜSÝAD'daörgütlenen kapitalistlerinaðzýyla konuþmaktadýr!

Bizler, iþçiler, kamu çalýþan-larý, gençler, emekçiler,emekliler SSK'nýn tasfiyesinekarþýyýz.

Haklarýmýzýn gasp edilme-sine karþýyýz!

IMF politikalarýna karþýyýz!Eðitim ve saðlýk gibi bir dizi

temel kamu hizmetinin paralýolmasýna, özel sermayeyesatýlmasýna karþýyýz!

SSK'nýn tasfiyesi, emekçi-lerin saðlýðýyla oynamaktýr.

ABD ve Bush, Irak'ta yok-sullarý füzelerle yok ederken,IMF ve Tayip ErdoðanTürkiye'de emekçileri kamuhizmetlerini özelleþtirerekvurmaktadýr.

Evet! Ýdeolojik konuþuyoruz.Ýþçiyiz, haklýyýz,

kazanacaðýz!Saðlýk hakkýmýzýn gasp

edilmesine izin vermeyeceðiz!

AKP Hükümetinin gündemegetirdiði sözde sosyal güven-likte reform tasarýsýna nedenkarþýyýz...

Reform adý altýndaki budüzenleme "sosyal güvenliksistemi"ni "sosyal koruma sis-temi"ne dönüþtürerek sosyalhaklarýmýzý daraltmaktadýr.

Bu düzenlemenin nihaiamacý, saðlýk sistemininözelleþtirilmesidir.

Sosyal sigortalar kurumuhastaneleri bu amaçla saðlýkBakanlýðý'na devredilmektedir.

Bunun en açýk kanýtý, saðlýkBakanlýðý'na baðlý hastanelerinsatýlmasý yetkisinin, 20 tem-muz 2004 tarih ve 5220 sayýlý

kanunla özelleþtirmedensorumlu maliye Bakanlýðý'naverilmesidir.

Bu düzenlemenin ardýndandevlet saðlýk hizmeti vermeyecek,saðlýk hizmeti satýn alacaktýr.

Satýn alýnan saðlýk hizme-tinin maliyeti daha yüksek ola-cak, ancak kuyruklar sonaermeyecek, saðlýk hizmetininkalitesi artmayacaktýr.

Kaliteli saðlýk hizmeti siz-lerin cebinizden ödeyeceðinizilave para ile mümkün olacak-týr.

Bu düzenlemeyle saðlýkyardýmlarýnýn kapsamý dar-altýlacak, kapsamý aþan saðlýkhizmetinin bedeli sizlere yük-

lenecektir. Kapsama giren saðlýk

hizmetlerinden yararlanmakiçin de prim dýþýnda cebiniz-den ödeme yapmak zorundakalacaksýnýz.

Saðlýk hizmeti alabilmekiçin emekli sandýðý, SSK vebað-kkur iþtirakçileri için ücret-lerinin % 12,5'i oranýnda primödenecektir.

Emekli sandýðý, SSK, bað-kur emeklileri saðlýk yardýmýalabilmek için ayrýca parasalkatkýda bulunacaklardýr.

Saðlýk hizmetinden yarar-lanan herkes ilaç parasýnýn birbölümünü ceplerinden ödeye-cektir.

Emekli olma þartlarýgüçleþtirilecek, emeklilik yaþý68'e yükseltilecektir.

Emekli aylýðý miktarlarýkademeli olarak düþürülecek-tir.

-SSaðlýk hizmetlerinden yarar-lanmak ve emekli olmak zor-laþacak, ödenecek prim miktarýartacaktýr.

Reform adý verilen bu yenidüzenlemeyle

Daha uzun süre çalýþacak-sýn,

Daha zor emekli olacaksýn, Daha fazla prim ödeye-

ceksin, Emekli olunca da prim

ödeyeceksin, Saðlýk hizmetleri için de

ödeme yapacaksýn, Hastane kuyruklarýnda

beklemeye devam edeceksin, Bireysel emeklilik sistem-

lerine katýlmaya zorlanacaksýn, Özel saðlýk sigortalarý

almaya zorlanacaksýn. IMF, dünya bankasý ve

ülkemizdeki saðlýkla ilgiliçýkar çevrelerinin dayatmasýy-la hazýrlanan

Bu düzenlemeler sosyalhukuk devletiyle baðdaþmaz...

Bu nedenlerle sözde SosyalGüvenlik Reformuna ve SSKhastanelerinin SaðlýkBakanlýðý'na devrine karþýyýz.

AKP reformunual baþýna çal!