20150630 klpsdr doktora semineri - hemisferik entegrasyon tekniğiyle kısa terapiler (yusuf...

16
1 HEMİSFERİK ENTEGRASYON TEKNİĞİYLE KISA TERAPİLER 1 Yusuf GÜNGÖR Kısa Özet: Hemisferik Entegrasyonla Bilişsel Duygusal Uyumlanma, Dr. Allen Sargent tarafından geliştirilmiş, kısa terapilerde nispeten yeni bir yaklaşımdır. Beynin, deneyimleri doğru ve hassas bir şekilde kodlama ve çözme üzerinde eğitilmesini esas alır. Modelin nihai hedefi, her iki hemisferdeki bilinçli veya bilinçdışı kayıtlarından, kişinin ekolojisine uygun yeni seçenekler oluşturmak suretiyle bilinçaltı gerginlik ve çatışmalara çözüm bulmaktır. Bu terapi modelinin, bütün kişisel gelişim ihtiyaçlarının yanı sıra nevrotik vakalarda büyük oranda ve bazı sınır durum vakalarında ilaç tedavisi eşliğinde kullanılabileceği öngörülür. Abstract: Cognitive Emotional Re-Alignment with Hemispheric Integration, developed by Dr Allen Sargent, is a rather new approach amongst recent brief therapies. It is based on training the brain to code and decode experience properly and accurately. Ultimate aim of the model is to find individually ecological solutions to subconscious tension and conflicts by way of utilizing conscious and unconscious materiel recorded in each of the hemispheres. It is asserted that the model can be used for all types of personal development requirements, with a wide range of neurotic cases, and with some borderline cases accompanied by psychopharmacologic therapy. * * * Giriş Sıradan bir günde lise öğrencisi Ali yürüyerek okuldan evine dönerken, yanından, içinde üç-dört serseri görünümlü gencin bulunduğu gürültülü bir araba geçer. Egzost ve müzik gürültüsünün geldiği istikamete başını çevirdiği anda, kolları dışarıda olan gençlerden bir tanesi Ali'ye eliyle anlaşılmaz işaretler yaparken bir diğeri de içi su dolu balonu atar. Balon Ali'nin hemen yanında patlar, üstü-başı ıslanır ve kirlenir. Uzaklaşan arabanın gürültüsüne çirkin kahkahalar eklenir. *** Kısa filmimizi bu anda durduracak olursak, anlık olarak Ali'nin beyninde iki farklı konumda iki farklı izlenimin kaydedildiğini söyleyebiliriz. Basit bir genellemeyle, bunlardan biri, mantıksal-doğrusal düşünmeden sorumlu sol hemisfer, diğeri ise bireyin uzamsal ilişkilerini işleme tabi tutan sağ hemisferdir (Siegel, 2010). Ali'nin sol hemisferinde olayın, canı sıkılan birkaç serserinin azıcık eğlenmesini ihtiva eden sıradan bir olay olarak olarak kaydedilmesi olasıdır. Bu bakışla kahramanımız muhtemelen evine yol almaya devam edecek, vardığında ıslak kıyafetlerini değiştirmesinin ardından belki biraz atıştıracak, ardından ya ödevlerini yapmaya başlayacak veyahut da basketbol oynamak için dışarı çıkacaktır. Bu bakış açısıyla olay, Ali'yi fazla etkilemeyecek, unutulmaya mahkum, can sıkıcı basit bir olay olmaktan öte gitmeyecektir. 1 Makalenin yazarı, bu terapi yaklaşımına dair eğitimini, 2011-2012 yıllarında Spencer Institute (ABD)'de almıştır.

Upload: dr-yusuf-guengoer-dlitt

Post on 12-Apr-2017

193 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Page 1: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

1

HEMİSFERİK ENTEGRASYON TEKNİĞİYLE KISA TERAPİLER1

Yusuf GÜNGÖR

Kısa Özet: Hemisferik Entegrasyonla Bilişsel Duygusal Uyumlanma, Dr. Allen Sargent tarafından geliştirilmiş, kısa terapilerde nispeten yeni bir yaklaşımdır. Beynin, deneyimleri doğru ve hassas bir şekilde kodlama ve çözme üzerinde eğitilmesini esas alır. Modelin nihai hedefi, her iki hemisferdeki bilinçli veya bilinçdışı kayıtlarından, kişinin ekolojisine uygun yeni seçenekler oluşturmak suretiyle bilinçaltı gerginlik ve çatışmalara çözüm bulmaktır. Bu terapi modelinin, bütün kişisel gelişim ihtiyaçlarının yanı sıra nevrotik vakalarda büyük oranda ve bazı sınır durum vakalarında ilaç tedavisi eşliğinde kullanılabileceği öngörülür.

Abstract: Cognitive Emotional Re-Alignment with Hemispheric Integration, developed by Dr Allen Sargent, is a rather new approach amongst recent brief therapies. It is based on training the brain to code and decode experience properly and accurately. Ultimate aim of the model is to find individually ecological solutions to subconscious tension and conflicts by way of utilizing conscious and unconscious materiel recorded in each of the hemispheres. It is asserted that the model can be used for all types of personal development requirements, with a wide range of neurotic cases, and with some borderline cases accompanied by psychopharmacologic therapy.

* * *

Giriş Sıradan bir günde lise öğrencisi Ali yürüyerek okuldan evine dönerken, yanından, içinde üç-dört serseri görünümlü gencin bulunduğu gürültülü bir araba geçer. Egzost ve müzik gürültüsünün geldiği istikamete başını çevirdiği anda, kolları dışarıda olan gençlerden bir tanesi Ali'ye eliyle anlaşılmaz işaretler yaparken bir diğeri de içi su dolu balonu atar. Balon Ali'nin hemen yanında patlar, üstü-başı ıslanır ve kirlenir. Uzaklaşan arabanın gürültüsüne çirkin kahkahalar eklenir.

***

Kısa filmimizi bu anda durduracak olursak, anlık olarak Ali'nin beyninde iki farklı konumda iki farklı izlenimin kaydedildiğini söyleyebiliriz. Basit bir genellemeyle, bunlardan biri, mantıksal-doğrusal düşünmeden sorumlu sol hemisfer, diğeri ise bireyin uzamsal ilişkilerini işleme tabi tutan sağ hemisferdir (Siegel, 2010). Ali'nin sol hemisferinde olayın, canı sıkılan birkaç serserinin azıcık eğlenmesini ihtiva eden sıradan bir olay olarak olarak kaydedilmesi olasıdır. Bu bakışla kahramanımız muhtemelen evine yol almaya devam edecek, vardığında ıslak kıyafetlerini değiştirmesinin ardından belki biraz atıştıracak, ardından ya ödevlerini yapmaya başlayacak veyahut da basketbol oynamak için dışarı çıkacaktır. Bu bakış açısıyla olay, Ali'yi fazla etkilemeyecek, unutulmaya mahkum, can sıkıcı basit bir olay olmaktan öte gitmeyecektir.

1 Makalenin yazarı, bu terapi yaklaşımına dair eğitimini, 2011-2012 yıllarında Spencer Institute (ABD)'de almıştır.

Page 2: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

2

Kahramanımızın sağ hemisferinde ise diğeriyle bağlantılı ancak farklı bir izlenim kaydıyla neticelenen bir süreç devam eder. Daha ziyade Ali'yi çevreleyen dünyasıyla bütünleştiren ve onun güvenliğiyle ilgilenen sağ hemisferi ise olayı şuna benzer şekilde algılayıp yorumlayabilecektir: Askerlik çağı yaklaşmış üç-dört tane iri kıyım serseri, özellikle Ali'yi hedef olarak seçtiler ve kendisini korkutmak, dehşete düşürmek için okuldan çıkışını beklediler. Yanından geçerken önde oturan "sen gününü göreceksin"e benzer bir tehdit savurdu, arkadaki ise onu küçük düşürmek için balonu fırlattı. Çirkin kahkahalar atarak devam ettiler; bir sonraki sokaktan sağa dönerek gözden kayboldular. Hatta belki de Ali'nin güzergahının üzerindeki bu sokakta durup arabadan indiler, ellerinde sopalarla Ali'yi bekliyorlar. Bu perspektiften bakıldığında ise Ali'nin panik butonuna basarak önce yönünü değiştirmesi, farklı bir yoldan evine koşarak gitmesi, korku içinde odasına kapanması olası bir senaryodur. Bırakın dışarı çıkmayı veya ders çalışmayı, bir şeyler atıştıracak iştahı dahi kalmamıştır. Hikayeyi bu korelasyonla uzatmak mümkündür. Gerçekte ise Ali'nin bir süremin iki ucunu temsil eden yukarıdaki örneklerde sunulanın ortasına yakın bir yerlerde tepki vermesi beklenir. Çünkü beynin her iki yarımküresi korpus kallozum adı verilen bir sinir ağı ile bir diğerine bağlanır ve alınan uyarılar her iki hemisferin kesintisiz olarak koordinasyonu sonucunda değerlendirilerek verilecek tepkiler belirlenir (Gazzaniga, 2009). Tabii ki Ali'nin inanç, değer ve geçmiş yaşantıları gibi faktörler de bunda etkili olacaktır.

* * *

Birey sürekli olarak çevresinden uyaranlara maruz kalır; bu girdiler duyular vasıtasıyla algılara dönüştürülür. Fiziksel ağrı farkındalığı gibi harici bilgilerin bir kısmı süperfisyal (yüzeyel) reseptörler tarafından derhal işleme tabi tutulur. Ayrıca bunların büyük bir çoğunluğu ile dahili bilginin tamamı beyin tarafından işlenir (Despopoulos, 2013).

Beyin, dinamik ve bir diğeriyle etkileşim içinde bulunan pek çok kısmı ihtiva eder. Sağ ve sol hemisfer olmak üzere farklı tipteki zihinsel süreç ve faaliyetleri gruplayan iki ana serebral yapı mevcuttur. Bahse konu iki ana parça muhtelif destek yapılarıyla irtibatlandırılmışlardır ve bu yapıların önde geleni, yukarıda da adı zikredilen korpus kallozumdur. Korpus kalozum her biri hemisferler arasında veri transferi için saniyede

20 kez tetiklenebilen 50 milyon sinir lifinden oluşur. Diğer yandan hemisferler her ne kadar irtibatta olsalar da araştırmalar her bir parçanın bilgiyi işleme tarzının farklı olduğuna ve bu yarımkürelerin belirli sahalarda uzmanlaşma eğilimi gösterdiğine işaret etmektedir (Sargent, 1999). Sol hemisfer genellikle analitik, organize ve realiteye dair veri ve süreçlerle ilişkilidir. Matematik, lisan, sebep-sonuç ilişkileri, mantık, nesnellik, kural ve kaideler gibi kavramların sol hemisferden kaynaklandığı düşünülür. Bilgi ve kavramları sıralı olarak işleme tabi tutar; bir işlem tamamlanmadan veya kesintiye uğramadan diğerine geçilemez. Sağ hemisfer ise daha ziyade yaratıcı, iletişimsel ve büyük resmi görmeye dair süreçlerle bağlantılıdır. Sanat, müzik, analoji, duygu, tahayyül gücü gibi kavramların sağ hemisferden kaynaklandığı düşünülür. Diğerinden farklı olarak, aynı anda

Page 3: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

3

veya farklı zamanlarda sonuçlanabilecek şekilde paralel işlemler yürütebilir. Bir işlem tamamlandığında havuza bir işlem süreci daha eklenir (Speert, 2012). Pek çok kişide sağ hemisfer duygu yüklü anıları depolarken bununla aynı anda olmak kaydıyla, sol hemisfer de nispeten duygudan ari verileri kaydeder. Yani yaşantılarımızdaki her bir olay için zihnimizde harici görsel uyarandan kaynaklanan iki ayrı ve özgün imgesel temsil mevcuttur (Sargent, 1999). Bu durumda, geçmiş yaşantılarımız arasından bir olayı sağ hemisfer kaydıyla hatırladığımızda göstereceğimiz tepkinin, diğer hemisfer kaydına göstereceğimiz tepkiden önemli derecede farklı olacağını söyleyebiliriz. Dahası, söz konusu yaşantıları sürekli zihnin aynı tarafından çağırmak hem muhtemel tepki seçeneklerinin sayısını hem de seçilen tepkinin optimizasyonunu sınırlandıracaktır. Diğer bir ifadeyle, düşünce süreçlerimizde gerçekten olan biten şayet bu ise, teşbihen "yarım akıllı" davranıyor olduğumuzu söyleyebiliriz. Görünüşe göre iki farklı süreç işlem metodolojisine sahip iki hemisferin doğru etkileşimiyle bireyin normal seviyede bilişsel bir hayat sürebileceği söylenebilir. Ancak hepsi bununla sınırlı değildir. Sol hemisfer bedenin sağ, sağ hemisfer ise sol tarafındaki motor becerileri kontrol eder. Sol hemisfer aynı zamanda bilgiyi sağ göz aracılığıyla "görürken", tahmin edilebileceği gibi sağ hemisfer sol göz aracılığıyla "görür". Ancak işler bu noktada biraz karmaşıklaşır. Sol hemisfer -beklenenin aksine- sol kulak ve sol burun deliğinden alınan verileri işlerken, sağ hemisfere sağ kulak ve sağ burun deliği veri sağlar. Beyin fonksiyonlarına dair bu yanallaşma işin özünde hangi hemisferin, bir hafıza kaydı ve buna dair bileşenlerin yaratılmasından gerçekten sorumlu olduğunu belirlemeyi kısmen zorlaştırır.

Bütün bunların ötesinde, hafıza oluşturma, depolama ve çağırmaya dair bir serebral yapı daha vardır. Beyin bütün bilgiyi ilk olarak badem büyüklüğünde ve şeklinde, her biri bir hemisferin altında konumlanmış bilateral iki organcık olan amigdalalar vasıtasıyla işleme tabi tutar. Şu ana kadar yapılagelmiş ve devam eden araştırmalar amigdalanın; hafıza, karar verme ve duygusal tepkilere dair süreçlerde asli rolü oynadığını göstermektedir (Zhang, 2014). Yani bu ikili yapı; inanç, değer, benlik algısı ve daha pek çok husustan sorumludur.

Şimdi bir elma düşünün lütfen. Ne renkti, kırmızı, yeşil veya sarı mı? Amasya mıydı yoksa golden mi? Ya da bilinen bir bilgisayar markası mı? Devamında bu elma ile bağlantılı olarak hangi anılarınız canlandı? Buna eşlik eden görüntü, ses, fiziksel his ve duygular neler? Sanıyorum bir tek kelimenin dahi bireyler için birden fazla anlam içerebildiğini fark edebiliyoruz. Hatta iletişimde bulunan iki kişi için benzer anlamları ifade etmiş olsa dahi bireysel perspektiflerine dair belirli nüansların iletişimde pürüzler yaratabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durumda, "Her biri kendine has biçimde bilgiyi işleme tarzına sahip iki farklı hemisferin bir diğeriyle her zaman aynı dili konuş(a)mıyor olması mümkün mü?" sorusunun cevabı kritikleşir; cevabı ise "evet"tir. Son dönemde gerçekleştirilen nörolojik çalışmalar hemisferlerin pek de kusursuz biçimde iletişim kuramadıklarını göstermektedir (Birrel, 2013). Bunun anlamı ise herhangi bir deneyim karşısında hemisferlerin aynı biçimde görmeme, işitmeme ve hissetmemesinin kuvvetle muhtemel olduğudur. Bu aksaklık, içsel gerginlik ve potansiyel çatışmaların önemli bir kısmından sorumludur. İşte Hemisferik Entegrasyon bu sorunlara köklü çözüm sunmak için geliştirilmiş bir modeldir. Teknik bir ifadeyle Hemisferik Entegrasyonla Bilişsel - Duygusal Uyumlanma, deneyimlerin arzu edilen şekilde ve hassasiyette kodlanma ve deşifre edilmesi hususunda beynin nasıl eğitileceğine dair bilimsel süreci ifade eder.

Page 4: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

4

Ultradyan Ritimler ve Hemisferik Dominans (Baskınlık) Ultradyan Ritimler, bedende günde bir defadan fazla vuku bulan döngüsel süreçlerdir. Bunlardan biri de değişmeli olarak sağ ve sol hemsiferik dominansa sebep olan ritimdir (wikipedia, 2015). Bu ritim kişiden kişiye kısmen değişim göstermekle birlikte genellikle uyku hali de dahil olmak üzere 90 - 120 dakikada bir gerçekleşir ve bireyin baskın hemisferinde değişim olur2. Bireyin fizyolojisindeki bu değişimi harici ipuçlarıyla birlikte fark ederek ilk kez tanımlayan kişi Dr. Milton Erickson olmuştur. Erickson buna "yüz yanallaşması" adını vermiştir. Sava göre, herhangi bir anda sağ hemisferi dominant olan bir bireyin; sol kaşı, sol göz kapağı ve genel olarak gözü ile sol kulağı -sağa nispeten- yukarıda gözlemlenir. Ayrıca sol göz daha açıktır ve sol göz akı daha geniş görünür. Benzer şekilde sol burun deliğinin daha geniş ve yukarıda, sol yanağın hacminin daha az, dudağın sol kenarının daha yukarıda ve bu nokta ile göz arasındaki mesafenin sağ karşılıklarına göre daha kısa olması beklenir (Sargent, 1999). Ultradyan ritimler daha uzun bir makaleyi hak ediyor olmasına rağmen bunlara dair üç hususun altını çizmekte fayda vardır: Herşeyden önce hemisferik dominans değişimi

ampirik bir gerçekliktir. İkincisi, baskın hemisfere dair dışarıdan

gözlemlenebilen fizyolojik ipuçları mevcuttur. Sonuncu ve bu makale bağlamında en önemlisi

ise zihinsel kayıtların oluşturulmasında bu döngünün ciddi tesiri vardır. Bir diğer ifadeyle; bireyin olayı deneyimlediği anda baskın olan hemisferi, algının kodlanış ve kaydedilişi biçimini etkileyecektir.

Yukarıdaki lise öğrencisi Ali örneğinde olduğu gibi sol hemisferin baskın olduğu bir anda olayın mantıksal ve doğrusal olaylar dizisi olarak kaydedilmesi; sağın baskın periyodunda ise bireyi olaya dahil ederek daha koruyucu, duygu yüklü ve öznel bir kayıt oluşturulması muhtemeldir3. Bu tespitin ardında akla gelebilecek bir diğer önemli soru, bireyin baskın hemisferi ile istenmeyen davranışı değiştirebilme yeteneği arasında bir korelasyon bulunup bulunmadığı olabilir. Terapi ekolünün yaratıcılarına ve bizim de deneyimlerimize göre bunun da cevabı "evet"tir. Aşina olunmayan bilgi daha ziyade sağ hemisferde işlenir ve söz konusu bilgiye aşinalık artıkça sorumluluk tedricen sol hemisfere devredilir (Restak, 1979). Bu süre ortalama 21 gündür ve yeni bir davranış ancak bu sürede alışkanlık haline dönüşerek sorumluluk sağ hemisferden sola devredilebilir4 (Maltz, 1969).

2 Hemisferik dominans değişimini dışarıdan gözlemleyebilmenin bir faydası da bu kısa periyotların transa geçişi kolaylaştırıcı nitelikte oluşudur. 3 Tabii ki bunda tek etken faktör hemisferik dominans olmayıp, bireyin yakın ve uzak geçmiş deneyimleri, inançları, değerleri ve diğer tüm algısal filtreleri de rol oynar. 4 Bu savı destekleyecek veriler mevcuttur. Örneği sigarayı bırakma savaşımına giren bireylerin özellikle ilk üç hafta içinde daha fazla zorlandıkları bilinir. Bu sürenin ardından "sigara içmiyor olma durumu" sağ hemisferden sola devredilerek soldaki "davranışsal sigara tiryakiliği" kaydı silinmiş olur. Biyolojik bağımlılık süresi ise aslında bundan çok daha kısadır.

Page 5: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

5

İçsel Dominant Göze Erişim Ultradyan ritme bağlı olarak baskın hemisferin değişmesi ve hafıza kaydı anında baskın hemisferin sağ veya sol oluşu bu denli önemliyse, bu durumda her iki hemisferdeki kayıtlara erişebilmenin ve mümkünse tercihli yeni kayıtlar oluşturabilmenin terapide -özellikle kısa terapilerde- ciddi avantaj sağlayacak bir adım olacağını söylemek mümkündür.

Baskın gözünüz, yani görme gözünüz hangisi? Hepimiz asli olarak bir gözümüzle görürüz ve diğer gözümüz asistan gibi görev yapar. Elinizi burnunuzun hizasında tam orta ileriye uzatın ve başparmağınızla uzakta bir

noktaya nişan alın. Başınızı ve elinizi oynatmadan bir gözünüzü kapatın. Nişan aldığınız nokta yer değiştirdiyse görme gözünüz kapattığınız gözünüz, değilse diğeridir. Buna dışsal dominant göz diyelim. Bu noktada bir hususun altını çizmekte fayda vardır. Dışsal dominant gözle içsel dominant göz arasında doğrudan ve determinist bir ilişki olmak zorunda değildir. Bununla birlikte dışsal gözü belirlemenin iki faydası vardır: Birincisi, dışsal gözlerimizle bir nesneye baktığımızda her iki gözümüzle görürüz -ki bu

doğrudur- ancak biri asli, diğeri yardımcıdır. İkincisi ise bu sayede bilinçaltınız bilinçli farkındalığımızın dışında kalan içsel imgelere

erişme hususunda prova yapmış olacaktır. İçsel dominant göz erişimi, "imaj egzersizi" adını verdiğimiz çalışmayı gerektirebilen bir süreçtir. Zihin ve bedenin dingin olduğu, özellikle başlangıçta, dışsal uyarıların asgari seviyede olduğu anlarda yapılması daha kolaydır. İlk egzersizlerin uykudan önce, karanlık bir odada ve gözler açıkken yapılması önerilir. Beyniniz müthiş bir makinedir ve sizin gördüğünüzü, duyduğunuzu, hissettiğinizi sandığınızdan yüzlerce kat daha fazla veriyi kaydeder (Speert, 2012).Koşulları hazırlayıp imgeyi zihinde canlandırdıktan sonra yapılması gereken bilinçaltınıza "imgeyi hangi içsel göz ile gördüğünü" size söylemesine izin vermekten ibarettir. Bir hemisferdeki kayda erişimin sağlanmasıyla birlikte, danışan, imgeye dair modalite ve alt-modalitelerin neler olduğu ifade edilebilmelidir. Söz konusu modalite ve alt-modaliteler özetle üç grupta toplanabilir (Alder, 2002) :

Görsel Alt-Modaliteler İşitsel Alt-Modaliteler Devinduyumsal Alt-Modaliteler Konum Mesafe Renkli / siyah beyaz Film / sabit kare Perspektif (bakış noktası) Bağdaşık / ayrışık5 Şekil Kontrast Parlak / mat Ön-alan / art-alan Çerçeveli / panoramik En - boy oranı Oryantasyon (dönü, eğiklik) Şeffaf / opak Işık yönü Büyütme oranı Doku ...

Konum Mesafe Ton Tempo Volüm Netlik Tını Ritim Sürekli / kesintili Sözcükler Bağdaşık / ayrışık Süre Simetri Yankılama Harici - dahili (kaynak) Mono / stereo ...

Konum Basınç Mertebe Sıcaklık Nicelik Simetri Harici - dahili (kaynak) ...

5 Birey film ya da kareyi dışarıdan mı seyrediyor, yani kendini üçüncü pozisyondan mı görüyor, yoksa o film ya da kareyi birinci pozisyondan mı deneyimliyor?

Page 6: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

6

Hemisferik entegrasyon terapisinde bir sonraki kritik adım, erişilen içsel gözde sağ-sol değişikliği yapabilmektir. Diğer bir ifadeyle görülen imgeyi bir üst paragrafta ifade edilen aynı teknik vasıtasıyla, diğer içsel gözle görebilmektir. Erişilen içsel gözü (aslında hemisferi) değiştirebilmek de ilk aşamaki gibi egzersiz gerektirebilir. Üçüncü kilit aşama ise imgeler arasındaki modalite ve alt-modalite farklarını danışanın ifade edebilmesidir. Terapist bir yandan danışanın beden dili ve duygudurumunu okumaya devam ederken diğer yandan da ifadelerine dair kilit hususları not etmelidir.

Uygulama esnasında koşulların doğasından kaynaklanan muhtelif engellerle karşılaşılması muhtemeldir. Çünkü bilinçaltı danışanı korumak maksadıyla bilgiyi başlangıçta kolaylıkla sunmayabilir. Veyahut danışanın zihni görsel yerine işitsel veya kinestetik ağırlıklı kayıtlar oluşturmuş, buna mukabil siz görsellik üzerinde duruyor olabilirsiniz. Bir anıya ulaşmada üç husus öne çıkar:

Birincisi bu anıyı hatırlamak gerçekten önemli midir? İkincisi birey açısından güvenli midir (ekolojisine uygun mudur)? Üçüncüsü ise birey kayda erişim için etkin bir stratejiye sahip midir?

Bu soruları, terapistin tarzı ve bireyin özellikleri bağlamında cevaplamak mümkündür (Corsini ve Wedding, 2012).

* * *

Yandaki şekil pek çok bireyin nasıl bilinçli veyahut bilinçdışı olarak hayatlarını inanç sistemleri üzerine inşa ettiklerini temsil eder. Yani yaşamları altta yatan ve kökleşmiş düşüncelerin doğal gelişiminin neticesidir. Düşüncelerimiz geçekliği algılama tarzımızın şekillenmesine yardımcı olur. Bazen tam kelimelere dökemesek de bu düşüncelerin deneyimlerimizi nasıl şekillendirdiğini anlayabiliriz. Hatta çoğunlukla neden bunu anladığımızı da anlayamayız ve kendimize "Bu şekilde düşündüğümü sanıyor olmama rağmen neden böyle davranıyor ve istemediğim sonuçlar alıyorum?" diye sorarız. Cevap yine yandaki şekilde gösterildiği gibi düşüncelerimizin köklerinde gizlidir. Beynimiz bir düşünce üretmeden önce neredeyse bütün uyarılar amigdaladan geçer. Her iki amigdala da bu uyarıları işleme tabi tutar ve her bir uyarıya duygusal bir bileşen ve/veya bir ilişkisel değerlendirme ataması yapar. Ardından bir veya her iki amigdala bilgiyi söz konusu uyarıyla birlikte "düşünce"nin oluşturulduğu beynin muhtelif kısımlarına gönderir. (Zhang, 2014) Yukarıda bahsettiğimiz uyarılar, uyarıya yüklenen duygusal bileşen ve bireyin derin köklü inançları örtüştüğünde uyumlu bir deneyim elde edilmiş olur. Ancak bu üç unsurun bir

diğerini karşılamaması / örtüşmemesi durumunda birey kendini "sıkışmış" ya da çözümsüz hisseder. Fobiler buna verilebilecek yaygın örneklerdendir. Çevremizde yılan, örümcek, uçma, tünele girme gibi tehditle orantısız tepkilere neden olan fobilere sahip kişiler tanıyoruzdur. Diğer yandan herkesin tam olarak aynı fobileri taşımıyor olması bunların birer öğrenilmiş savunma davranışı olduğu anlamına gelir. Birey fobisinin

Page 7: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

7

hangi maksatla geliştirilmiş öğrenilmiş bir savunma davranışı olduğunu idrak ettiğinde, genellikle uyaranları gerçeklikle görüp tetikleyici olarak kullanarak istenmeyen davranıştan kurtulabilir (Corsini ve Wedding, 2015). Tabii ki çözümü terapötik anlamda daha uzun sürecek problemler mevcuttur. Ancak hemisferik entegrasyonla birkaç seansta aşılabilecek engellerin sayısı küçümsenemeyecek kadar fazladır (Sargent 1999). Aşağıda bazı uygulama sonuçları sunulmuştur6.

Vaka İncelemesi: Öğrenmeyi Öğrenme - Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Sorun: Bir anne beş yaşındaki çocuğunun kreşteki davranışlarından muzdariptir. Eğitmenler, çocuğun otistik spektrumda olabileceğine dair yorumlar yapmakta; ciddi öğrenme ve davranış bozuklukları gösterdiğini ifade etmektedirler. Yaklaşım: Kısa bir değerlendirme ile çocuğun otistik semptomlar göstermediği tespit edilmiş, buna mukabil DEHB tanısı konmuştur. Çocuğun zihni süratle akan düşüncelerle doludur. Kendisiyle kurulan iletişimin unsurlarını anlamlandırabilmek zordur. Terapist çocuğa çok süratli işleyen beynini düzenleyebilecek teknikleri, odaklanmaya yardımcı becerileri ve sağ hemisferden sol hemisferle öğrenmeye geçiş yapabilmeyi öğretmiştir. Ayrıca öğretmenin söylediğini duyması gerektiğinde, kendisini dinleyip duyabilme becerisini de kazandırmıştır. Sonuç: Nihai sonuç çok olumludur. Temel olarak terapi, düşünce ve davranışlarını daha etkin bir şekilde yönetmesini sağlamış, ayrıca çocuğun kendisini artık bir "kötü çocuk" olarak görmesine de son vermiştir. Çocuk aralıklarla terapisti görmeye devam etse de çocğunlukla enerjisini ihtiyaç duyduğunda doğru istikamete kanalize edebilecek duruma gelmiştir.

Vaka İncelemesi: Öğrenmeyi Öğrenme - Sınavlar Sorun: 35 yaşında erkek bir danışan, daha önce iki kez geçemediği mimarlığa dair bir sınavı vermek istemektedir.

Yaklaşım: Terapist danışana, yazılı talimatlardan görsel imgeler oluşturabilmeyi mümkün kılmak maksadıyla sağ hemisfere nasıl erişebileceğini öğretmiştir. Sanatsal yönü güçlü ve kendi tasavvurlarına dair nitelikli çizimler yapabiliyor olmasına rağmen yazılı talimatları resme dökmekte sıkıntı yaşadığından kendisiyle hemisferik entegrasyon görsel hafıza prosesi düşünme stratejisi tekniği uygulanmıştır.

Sonuç: Danışan, sonraki ilk denemesinde sınavı geçmiştir. İlaveten mesleğine dair daha güçlü bir özgüven ve daha yüksek özsaygıya eriştiği gözlemlenmiştir. Arzu ettiği mesleki pozisyona sahip olmasının ardından görsel hafıza stratejisinin müşterileri ve mühendislerle daha verimli çalışmasına da katkıda bulunduğunu rapor etmiştir.

Vaka İncelemesi: Doyumlu ve Anlamlı İlişkiler İnşa ve İdame Ettirme Sorun: Sürekli tartışan, her biri ihmal edildiğini ve anlaşılmadığını iddia eden ancak iletişim ve müzakere becerileri yetersiz bir çift.

6 İhtiyaç duyulması halinde vakalara ilişkin detaylar tarafımca Success Design International'dan temin edilerek sunulabilir.

Page 8: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

8

Yaklaşım: Terapist, çifti iletişimin görsel, işitsel ve devinduyumsal (kinestetik) üç lisanı hakkında bilgilendirmştir. Aynı zamanda kendilerine, her bir hemisferin bilgiyi filtre etme ve işleme tarzının farklı olduğu izah edilmiştir. Hem kadın hem de erkek, "gerçeklik"i kendilerine has bir tarzda doğallıkla algılamayı, bir diğeriyle sağlıklı iletişim için ihtiyaç duydukları iletişim becerilerini öğrenmiştir. Çift bunun ardından hedeflerini daha sağlıklı biçimde tanımlayıp bunlara yönelebilmiştir. Sonuç: İlk birkaç seansın ardından eşlerin her biri, kendilerinde bir patoloji olmadığını, yalnızca farklı düşünce süreçlerine sahip olduklarını anlayarak rahatlamıştır. Eşler, vermek istedikleri mesajın tam olarak anlaşıldığından emin olabilmek amacıyla, bir talep veya öneride bulunmadan önce gerçekten "düşünme" konusunda sorumluluk almayı kabul etmişlerdir. Devamında ise saygıyı muhafaza ederek tartışabilme becerilerini geliştirmiş ve birbirini suçlama, yanlışını bulma ve konumunu irrasyonel biçimde savunma hatalarına son vermişlerdir.

Vaka İncelemesi: Fobiden Kurtulma Sorun: Uçma fobisine sahip olduğunu beyan eden ve işin daha da manidar kısmı, hostes olan bir danışan yardım telebinde bulunmuştur. Kendisi kısa süreli uçuşlarda pek problem yaşamadığını ancak bir-iki saatten uzun süren ve özellikle uluslararası uçuşlarda ne kadar kendini zorlasa da tedirginlikle başlayan ve panik ataklarla sonuçlanan durumlara engel olamadığını beyan etmiştir.

Yaklaşım: Danışanla yapılan iki seansın ardından terapist, genç kadının anksiyetesinin kaynağının küçük bir kızken geçirdiği trafik kazası olduğu tespitinde bulundu. Kaza alkollü araç kullanan annesinin direksiyon hakimiyetini kaybetmesinden kaynaklanmışı. Araç üç-dört takla attıktan sonra danışan, arkada her iki yanında oturan ağabeylerinin ve çöken tavanın arasında sıkışıp kalmıştı; yardımın gelişi ve ailenin kurtarılması ise çok uzun sürmüştü. Nihayette davranışın temelinde yatan mekanizmanın, uçma değil sıkışıp çaresiz kalmaya dair bir ürkü olduğu anlaşılmıştır. Terapist ürkünün kaynağının ve hayatının diğer alanlarına nasıl tesir ettiğinin

danışanca anlaşılmasını, devamında ise Ürküden Sıyrılma - Çapa Bırakma prosesinden faydalanarak bu ürküden kurtulabilmesini sağlamıştır. Sonuç: Terapist, Hemisferik Entegrasyon tekniğine dair birkaç paternin yardımıyla danışanın sorununu çözümlemiş ve uzun süreli uçuşlar da ürkü yaşamadan mesleğine devam edebilmesini mümkün kılmıştır. Daha da ötesi daha önce fonksiyon göstermekte zorluk çektiği dar hacimli alanlarda da iş görebilir hale gelmiştir.

Sonuç Sağ veya sol hemisferik imgeye bilinçli erişim yapabilmeyi ve bundan istifade etmeyi öğrenmek mümkün olan seçeneklerin sayısını artırarak güçlü terapötik bir etki yaratır. Bu etkinin özellikle kişisel gelişim ihtiyaçları ile nevrozlar ve bazı sınır durum vakalarda kendini göstereceği değerlendirilmektedir.

Page 9: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

9

Nispeten yeni bir yaklaşım olan Hemisferik Entegrasyon, ana hatları aynı olmak kaydıyla eğitim almış terapistlerce çeşitlendirilebilir. Bu yaklaşımın, makalenin yazarınca halen uygulanan birkaç türevi şunlardır7:

ψ Hemisferik Göz Art-alan Ön-alan Prosesi

ψ Belirli Bir Nitelik veya Davranış İçin Olumlu Benlik İmajı Yaratma

ψ Mevcut Gerçeklikte Olumlu Benlik İmajı Yaratma Hemisferik Entegrasyon yaklaşımı, kısa terapi ekolünü kullanan psikoterapistlerce şu vakaların çözümlenmesine yönelik olarak kullanılabilir8:

ψ Fobi

ψ Yaygın ve akut anksiyete bozuklukları

ψ Travma sonrası stres bozukluğu

ψ Zararlı alışkanlıklardan kurtulma

ψ Yeme bozuklukları (özellikle aşırı yeme)

ψ Geçmiş travmaları çözümleme

ψ Sınırlayıcı düşünce kalıplarından kurtulma

ψ Yaşam hedefleri oluşturma ve ulaşma

ψ Öğrenme teknikleri ve yaratıcılığı geliştirme

ψ Zaman yönetimi

ψ Kişilerarası ilişki yönetimi

ψ Yas süreci yönetimi

* * * Örnek Uygulama:9 Belirli Bir Nitelik veya Davranış İçin Olumlu Benlik İmajı Yaratma Danışan (D): Bu yöntem kilo kaybetmeme yardımcı olabilir mi? Terapist (T): Tabii ki. Ancak isteresen buna kilo kaybetmek yerine kilo vermek veya " fazlalık kilolarımızı iade etmek" diyelim. Ne dersin?10 D: Tamam... Sonuçta sağlıklı bir biçimde kilo vermekle ve bu kiloda kalabilmekle ilgili. T: Pekala...Şimdi içindeki "sağlıklı ve doğru kilodaki sen"e ait içsel imgeye ulaş lütfen. D: ... Tamam. Şu anda ulaştım. T: Oluşturduğun bu imgenin sana göre konumu neresi? D: Şu gösterdiğim yerde. (5 m. kadar sol ilerisine işaret ediyor.)

7 Bu türevler, yazarın yıl içinde yayımlanması planlanan Değişim Sanatı adlı kitabında pek çok teknikle örneklendirilmiştir. 8 Bu bozukluklardan bazıları, ilave olarak psikofarmakolojik tedavi gerektirebilir. Bu durumda tanının bir psikiyatr tarafından konması, psikoterapinin ilaç eşiliğinde ve hekim ile koordineli olarak sürüdürülmesi gerekir. 9 Makale yazarının uygulamalarından bir seansın kısaltılarak metne dökülmüş formudur. 10 Danışanın ne istediğine dair söylediği ifadedeki ekolojiye özel dikkat atfetmek daima önemlidir. Burada kastedilen kiloyu "kayıp" etmenin ekolojik olmayabileceğidir. Çünkü kaybettiğimiz bir şeyi daha sonra "bulmak" isteyebiliriz.

Page 10: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

10

T: Evet... İmgeyi nerede gördüğünü bilmem önemli. Şimdi senden, imgenin önemli olabilecek bazı niteliklerini (altmodaliteleri kastediyor) fark etmeni isteyeceğim. İlk olarak görsel özelliklerinden bahsedebilir misin?Renkli mi yoksa siyah-beyaz mı? Siyah-beyazsa hangi tonda? D: Renkli. T:Pekiyi... Film mi yoksa fotoğraf karesi gibi mi? Çerçeveli mi? Bir de büyüklüğüne dikkat etmeni istiyorum. D: ...Tamam

T: Görüntüde senin dışında başka birşey var mı? D: Hayır. T: Kendine biraz zaman tanı. Saç renk ve şekli, yüzünün ifadesi ve kıyafetlerine bakmanı istiyorum. Duruşuna ve bedeninin şekline de bakmanı rica ediyorum . İmgedeki sen genel olarak nasıl görünüyor? Bunları yaptığında lütfen başınla işaret ver. D: ... (Başıyla "evet" işareti yapar.) T: Şimdi de gördüğün imgede harici sesler olup olmadığına dikkatini verir misin? D: Harici sesler mi? T: Evet. İmgedeki "sen"den veya çevresinden kaynaklanıyor olabilir. D: Anladım... Ancak hiç ses yok. Tamamen sessiz. T: Peki, ya iç ses? Bu imgeye baktığın zaman içsel bir diyalog veya başka herhangi bir ses duyuyor musun? D: Hayır. Sadece daha mutlu olduğu anlaşılan bir "ben" görüyorum. T: Yani, mutlu olmaya dair bir değerlendirme yapıyorsun. Pekiyi, bununla ilgili kendi bedeninde ne hissediyorsun? D: Genel olarak iyi ve sağlıklı hissetmeye dair bir his. (Her iki eliyle vücudunun orta kısmına işaret ediyor.) T: Bu yalnızca vücudunun orta kısmına ait bir his mi? D: Hayır hayır. Tüm bedenimde. T: Peki. Şimdi içe dön. Bu imgeye baktığında içinde uyanan daha belirli bir his var mı? D: Evet, var. T: Anladım. Bunu bedenin neresinde hissediyorsun, gösterebilir misin? D: Dizlerimde ve bacaklarımda. Sanıyorum vücudumdaki fazladan ağırlık buna sebep oluyor. T: Peki, eriştiğin imgedeki "sen"in dizlerinde ve bacaklarında nasıl bir his var? D: Daha fazla enerji ve canlılığa sahip. T: Daha güçlü mü? D: Evet. T: Yani daha güçlü olmasından kaynaklanan bir enerji ve canlılığa sahip. Güzel... İmgedeki sağlıklı "sen"in yaşıyla ilgili bir şey söyleyebilir misin?

Page 11: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

11

D: (Hafif gülümseyerek) Sanıyorum doğru kiloda olduğum son yaşlarıma, 30 civarındaki kendime bakıyorum şu an. T: Bunun alıştırmasını ilk seansımızda yapmıştık. Şimdi bana bu imgeyi hangi içsel gözünle gördüğünü söyleyebilir misin? D: ... Sağ olduğunu zannediyorum. T: Harika. Madem ki bu imgeye erişimimizi tamamladık; bir süreliğine bunu bir kenara bırakalım. Şimdi senden, senin için uygun olan bir şekilde, sağlıklı "sen"in sol içsel gözünle nasıl göründüğüne erişmeni istiyorum. Acele etme ve, imgeye eriştiğin zaman bana işaret ver. D: ... Tamam. (Başıyla evet işareti yapar.) T: Biraz bu imgeden bahseder misin bana? Konumuyla başlayabiliriz. D: Şurada görünüyor. (Bir önceki imgenin hafifçe sağındaki bir noktayı gösteriyor.) T: İmgenin büyüklüğü nasıl? D: Aşağı-yukarı aynı. T: Aşağı-yukarı derken biraz farklı olduğunu anlıyorum. Tam olarak ne kadar farklı? D: Biraz daha küçükçe ve çok net değil. T: Tam odaklanmamış yani. Renkli mi siyah-beyaz mı? D: Bu da renkli. T: Renkli... Rengin niteliğinden bahseder misin? D: Parlak ama diğeri kadar değil. T: Tamam. Şimdi görsel niteliklere biraz daha odaklanalım. Bedenin şekli, yüzü ve kıyafetinin ayrıntılarına odaklan... Bu imgede "sen"den başka bir şey var mı? D: ...Hayır. T: Seslerden bahsedelim. İmgede dışsal bir ses duyuyor musun? D: Hayır, sessiz. T: Pekiyi, içsel bir ses veya ben-konuşması? D: Mmmm, varmış gibi gelmiyor. T: Anladım. Şimdi, sol içsel gözünle eriştiğin imgeyi görmeye devam ederken içe dön ve kendinde bu imgeyle bağdaşık bir his olup olmadığını kontrol et lütfen. D: Yine bacaklarımda hissediyorum. T: Nasıl bir his? D: Ağırlık olduğunu hissediyorum. T: İlginç. Bu imgeyi bir kelimeyle nasıl özetlersin? D: Yani bir değerlendirme mi? T: Kanı olabilir, fark ettiğin şeyi temsil eden bir sözcük de olabilir... İmgeyle bağlantılı bir duygu veya değerlendirmen var mı? D: Evet. Mutluluk. T: Güzel. Bu imgede kaç yaşında olduğunu söyleyebilir misin?

Page 12: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

12

D: Şimdiki yaşımdayım. T: Şu anki yaşındasın. Pekiyi, bu imgede bedeninin neye benzediğini merak ediyorum. D: Şu anki bedenime çok benziyor. Ama bir taraftan da sanki incelmeye başlamış gibi. T: Çok güzel. Yani bir eylemin başlangıcına da işaret ediyor, öyle mi? D: Evet. T: Şimdi ne yapacağız biliyor musun? Her iki imgeye de aynı anda erişeceğiz. Yani her bir imgenin detaylarına ait farkındalığı aynı anda deneyimleyeceğiz. Lütfen iki imgenin de orijinal, ilk gördüğün yerlerinde olduğunu ve konuştuğumuz detayların varlığını kontrol edebilir misin? D: Sanıyorum yapabilirim. T: Zamanımız var, acele etmene gerek yok. D: ...Evet, tamam. T: Her iki imgede de bizim için kıymetli veriler var. Bunlardan daha çekici ve pozitif olanına hedef, diğerine de kaynak adını verelim. Daha sonra kaynak imgeden hedef imgeye istediğimiz nitelikleri aktaracağız ve her iki imgenin olumlu niteliklerini bünyesinde taşıyan bir "sen" imgesi oluşturacağız. Şimdi, sağlıklı "sen"e ait her iki imgeye bakarak hangisinin kaynak, hangisinin hedef imge olacağını belirler misin? D: Birincisi daha çekici. Bu hedef imge olsun. T: Tamam. Daha solda gördüğün ilk imge hedef imge; sağındaki, sol içsel gözünle eriştiğin ise kaynak. D: Kaynak imge benim şu anki yaşımda olduğu için bugüne kadar öğrendiklerimi de kullanmaya devam edebileceğim, değil mi? T: Doğru söylüyorsun. Bu önemli. Evet kullanabileceksin. Şimdi kaynak imgeden hangi beceri, his ve nitelikleri aktarmamız gerektiğine odaklanmanı istiyorum. D: Evet, kullanabilirsem çok değerli tecrübelere sahip kaynak imge. T: Kesinlikle doğru bir tespit. Bu imge şu ana kadar öğrenegeldiğin her şeyi temsil ediyor. Burada tam olarak yapmaya çalıştığımız şey beyninin diğer yarımküresince öğrenilmiş belirli hususları tespit etmek, tanımlamak ve bu kaynakları hedef imgeye ilave etmek. Bütün bilgiler bir araya getirildiğinde, belirlediğin hedefe ulaşabilmek için beyninin her iki tarafını da bilinçli ve daha verimli olarak kullanmaya başlayabileceksin... Şimdi, kaynak imgedeki bu niteliklerin en önemlileri neler? Bu niteliklerden birini seçerek başlayacak olsaydın bu ne olurdu? D: Düzenli egzersiz, yani spor yapmak. En önemlilerinden biri bu. T: Yani, kaynak imgede, sağlıklı kalabilmek için düzenli spor yapmanın değerinin farkında olan bir "sen" var. Bunun, egzersiz aletlerine sahip olmanın ve egzersizi düzenli yapabilmek için zamanca programlamanın öneminin farkında olduğunu da farz edebilirim sanırım. D: Egzersizle ulaşacağım fiziksel gücün ve sağlığın verdiği duyguya aşinayım. T: Güzel. Şimdi, egzersiz yapmanın büyük fayda getireceğine dair bilgeliği zihinsel olarak taşıyarak hedef imgeyle bütünleştir. D: Anladım.

Page 13: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

13

T: Burada önemli olan, kaynağı taşımanın ardından hedef imgedeki değişikliklerin farkına varman. Ne değişiklik var? D: Evet (hafifçe gülümsüyor), daha da iyi hissettiriyor. T: Pekiyi, hangi yönüyle daha iyi hissettiriyor? D: Şey, özellikle benim için ciddi sorun olan bacaklarımı daha iyi hissediyorum. T: Çok güzel. Şimdi hedef imgeye kıymetli bir parça bilgi eklemiş olduk. Kaynak imgeye tekrar dönelim. Başka hangi beceri, his ve nitelikleri aktarabiliriz? D: Sağlıklı beslenme. Bu imge sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda daha fazla bilgi sahibi gibi görünüyor. T: Yani, kaynak imge neleri, ne zaman ve ne kadar yiyeceğini biliyor. D: Öğreniyor diyelim. T: Doğru. Sonuçta devam eden bir süreç bu. Ancak halihazırda sahip olduğu bilgiler ve farkındalık da kritik önemde, değil mi? D: Doğru. T: Öyleyse, yine senin için uygun olan bir şekilde, bu bilginin hedef imgeye taşınarak bununla bütünleşmesine izin ver lütfen. Ardından imgedeki değişikliklerin farkına var. Bu kez nasıl bir fark görüyorsun? D: Hafiflik gibi... T: Bu hafifliği duyumsamak için kendine biraz zaman tanı... Güzel. Nitelik taşıdıkça değişimi gözlemlemeye devam et. Sanıyorum kaynak imgede, taşıyabileceğimiz önemli bir nitelik daha var. Tekrar kaynak imgeye döner misin? D: Evet... Beklenti, sebat. T: Sebata dair bir beklenti mi? D: Hayır, her ikisi de. T: Pekala. Beklenti ve sebat. İçten içe bu kaynaklara sahip olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorsun. Şimdi lütfen bu niteliklerin hedef imgeye doğru akmasına ve bununla bütünleşmesine izin ver. D: ...(Duraklama). İyilik ve esenliğe dair genel bir his var. T: Harika. Şimdi bu hissi tamamen duyumsayabilmek ve özümsemek için kendine zaman tanı... Ardından kaynak imgeye tekrar dön ve taşımaya değer bulduğun başka bilgi, beceri veya his var mı? D: Sağlıklı olmak için büyük bir istek var. T: Sağlıklı olma arzusu. Pekala, bunu nasıl hedef imgeye getireceğini ve bütünleştireceğini biliyorsun artık. İhtiyaç duyduğun kadar zamanı kullan ve bu niteliği de taşı; tamamladığında bana bildir lütfen. D: ...(Bu noktada danışanın nefesinin derinleştiği, yüz ifadesinin rahatladığı, ten renginin pembeye kaydığı gözlemlendi. Bu, hedef imgeye bakarken fizyolojik yanıtlarında ciddi bir değişimin gerçekleşmekte olduğuna işaret ediyor.) T: (Bir-iki dakika sonra) Evet, hedef imgeye aktarmamız gerektiğini düşündüğün başka nitelik, bilgi veya beceri var mı?

Page 14: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

14

D: Hayır, aklıma başka bir özellik gelmiyor. T: Tamam. Öyleyse artık, doğru kiloda ve sağlıklı bir hedef imgeye sahibiz. Sağlıklı olmaya dair güçlü bir arzuya; ayrıca beklenti ve sebattan kaynaklanan genel bir esenliğe de sahip. Diğer taraftan nasıl besleneceğini de gayet iyi biliyor. Bacaklarında bir yandan hafiflik hissederken, diğer yandan da düzenli sporun getireceği zindelik ve sağlığın farkında. Hedef imgedeki bütün bu bilgi, nitelik, durum ve farkındalıklar halen devam eden ve devam edecek olan bir öğrenme sürecinin de parçaları. Kaynak imgeden taşıdıklarımızın hedef imgeyi nasıl da gerçeğe dönüştürdüğünü, ete-kemiğe büründürdüğünü fark etmeni istiyorum şimdi de. D: Evet, hakikaten öyle. T: Harika. Hedef imgedeki değişiklikleri nasıl buluyorsun? D: Görsel olarak pek bir fark hissetmiyorum. Ancak duygusal olarak inanılmaz fark var. T: Çünkü, pek çok duygunun eşlik ettiği kıymetli bilgiler keşfettin. D: Öyle sanıyorum. T: Bu sağlıklı "sen"in görsel bir temsili olduğu için gerçek hayattaki imgeyle aynı ölçekte olduğundan emin olmalıyız. D: Evet, zaten öyle. T: Harika. şimdi, hedef imgedeki I...' tan bir mesaj almak için hazırlanmanı istiyorum. Lütfen hedef imgenin bulunduğu noktaya yaklaş... D:(Danışan kalkar ve ilerler.) T: Evet orada, tam yüz-yüze olacak şekilde dur lütfen. Sol omzuna temas ettiğimde bir adım daha atarak imgenin içine gir ve şu an bulunduğun noktaya bakacak şekilde dön. D: (Danışan terapistin talimatlarını yerine getirir.) T: Güzel. Şimdi lütfen gözlerini kapat ve hedef imgedeki I... olarak onun gördüklerini gör; duyduklarını duy; hissettiklerini hisset. Bırak bütün bu his, duygu ve düşünceler seni sarsın, yıkasın. Hedef I... olmayı içine çekerek bütün bedeninle, her bir hücrenle özümse. D: (I... gözlerini kapatır ve yaklaşık iki dakika süreyle işgal ettiği hacimde bulunan hedef imgenin niteliklerini özümser.) T: İşte böyle... Sağlıklı "sen" olarak, senden bir adım uzakta duran kendine göndermek istediğin bir mesaj, cesaretlendirici bir ifade var mı? Bunu yüksek sesle benimle paylaşabilirsin veya bu dışavurmak istemeyeceğin özel bir mesaj da olabilir. Her ikisi de benim için uygun. (I...'nın yüz ifadesinden terapist mesajın özel olabileceğini değerlendirir.) ... Pekala istediğin kadar zamanı kullan ve mesajını zihinsel olarak gönder. D: (Danışan kısa bir süre sonra başıyla evet işareti yapar.) T: Şimdiyse karşında duran mevcut "sen"in mesajı alışını, buna tepkisel yanıtını ve kabullenişini gözlemlemeni istiyorum. D: (I... başıyla talimatları yerine getirdiğine dair işaret verir.) T: Pekala. Şimdi sağ omzuna temas ettiğimde imgeden çıkacak ve tekrar terapistinle çalışan I... olacaksın. D: (Terapistin dokunuşuyla birlikte danışan önceki konumuna doğru bir adım ileri atarak imgenin hacminden çıkar ve yüzünü imgeye döner.)

Page 15: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

15

T: Evet, tekrar bu noktadasın ve bir adım uzağında duran hedef "sen"in sana bir mesajı var. Şimdi o "sen" mesajı verirken almanı ve içselleştirmeni istiyorum. D: (Bir dakika kadar duraklamanın ardından danışan mesajı aldığına dair başıyla "evet" işareti yapar.) T: Bu işlemin ardından zengin kaynaklı hedef "sen" imgesinin zihninin her iki yarımküresinde kalıcı olarak yer ettiğine emin olmamız gerekir. Bu imgeye ilk olarak sağ içsel gözünle erişmiştin. Şimdi olumlu ilaveler yaptığımız bu imgeyi bu halinle sağ içsel gözünle gör lütfen. Eksiksiz, olarak, tüm fiziksel görünüm, sağlık, bilgi, beceri, deneyim, kararlılık ve diğer özellikleriyle... D: ...Evet, o şekilde görüyorum. T: Şimdi de içsel gözünü değiştir aynı imgeyi aynı nitelikleriyle gördüğünden emin ol. D: ... T: Küçük bir ihtimal hala farklı görünen hususlar olabilir. Bunları da düzeltmek için zaman kullanabilirsin. D: Tamam. T: Son kez sağ ve sol içsel görüntülerin ve özelliklerinin aynı olduğundan emin olmanı istiyorum. D: Pekiyi...(Danışan iki dakika kadar bu içsel işlemi tekrar kontrol eder.) T: Artık bana göre işin son aşamasına geldik. Lütfen hazır olduğunda, sağ elinle sol omzuna tıpkı benim temas ettiğim şekilde dokun ve ardından doğru kilodaki ve sağlıklı hedef imgenin hacmine gir. D: (Kısa bir süre beklemenin ardından talimatı yerine getirir.) T: Şimdi gözlerini kapat ve bu "sen"in hafiflik hissini, fiziki gücünü, sağlık ve esenliğini aldığın her nefesle birlikte içine çek. Hedef senin gördüğünü gör, duyduğunu duy, hissettiğini hisset... Aynı düşünsel yapı ve süreçlere sahip olduğunu hatırla...ve bu tüm özelliklerin hiçbirinin dışarıdan eklenmediğini; tamamen kendi benliğinden kaynaklandığını fark et, idrak et. D: (Kısa bir sürenin ardından)... Evet, güzel bir his. Hem de gayet doğal hissediyorum. T: Güzel, pekiyi "yeni" kendin olarak; bu akşam, bu gece, hatta yarın neleri farklı yapacağını düşünüyorsun? D: Bir hedefim var artık. Hedef odaklı davranacağım ve sebatkar olacağım. T: Bunu örneklendirebilir misin? D: Mesela, birazdan öğle yemeğine gittiğimde yemeklerimi daha dikkatli seçeceğim. Geçmişte de denemelerim olmuştu ama bu kez çok farklı hissediyorum. Sanki uzun soluklu bir kararlılık var. Ayrıca spor yapabilmek için önceliklerimi değiştirip bilinçli olarak zaman yaratacağım. T: Çok güzel. Bir husus daha var. Bu seansta aynı anda birden fazla işlem yaptık. Bunlardan biri de bizim "çapa atma" dediğimiz bir nevi koşullanma. Kendini, daha hafif, iyi, sağlıklı hissetme ihtiyacı duyduğunda hedef imgeyi gözünün önüne getir; sol omzunda aynı noktaya aynı şekilde dokun ve imgenin hacmine gir. Gözlerini kapat ve ardından yaptığımız işlemleri tekrarla. D: Bunu aklımda tutacağım. Çok teşekkürler.

Page 16: 20150630 KLPSDR Doktora Semineri - Hemisferik Entegrasyon Tekniğiyle Kısa Terapiler (Yusuf Güngör)

16

T: Rica ederim, görüşmek üzere.11

Kaynakça Alder, H., Handbook of NLP, 2002, Gover Publishing, Burlington, 340s. Birrel, S. and Marwick, K., Psychiatry, 2013, Elsevier Ltd, Edinburgh, 295s. Corsini, R. J. ve Wedding D., Modern Psikoterapiler, 2012, Kaknüs Yayınları, İstanbul, 1035s. Despopoulos, A., Color Atlas of Physiology, 2003, Appl Drück, Stuttgart, 436s. Gazzaniga, M. S., The Cognitive Neurosciences, 2009, M.I.T., Massachusetts, 1377s. https://en.wikipedia.org/wiki/Ultradian_rhythm (Erişim tarihi: 18 Haziran 2015) Maltz, M. Psycho-Cybernetics, 1969, Prentice Hall, New York, 282 s. Restak, R. M., The Brain: The Last Frontier, 1979, Doubleday & Co, New York, 418s. Sargent, A. C., 1999, The Other Mind's Eye, Bertelsmann Industry Services, Malibu, 221s. Siegel, D. J., Mindsight, 2010, Bantam Books, The Random House Publishing Group, New York, 215s. Speert, D., Brainfacts, 2012, Blackwell Publishing, Washington, 96s. Zhang, M. WB., Mastering Psychiatry, 2014, Xorex Press, Singapore, 342s.

11 Bu seansla başlayan süreçte I... 17 kg vermiş, total kolesterol seviyesi ise 80 birim düşmüştür.