iii. uluslararasi bozok sempozyumubozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. bozok sempozyum...

198
Bildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU Bölgesel Kalkınma ve Sosyo-Kültürel Yapı 03-05 Mayıs 2018 3 rd INTERNATIONAL BOZOK SYMPOSIUM Regional Development and Socio-Cultural Structure 03-05 May 2018 Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Kampüsü Yozgat Bozok University Erdoğan Akdağ Campus Yozgat

Upload: others

Post on 17-Jan-2020

23 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

Page 1: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Bildiri Özetleri - Abstracts

III. ULUSLARARASIBOZOK SEMPOZYUMU

Bölgesel Kalkınma ve Sosyo-Kültürel Yapı03-05 Mayıs 2018

3rd INTERNATIONAL BOZOK SYMPOSIUM

Regional Development and Socio-Cultural Structure03-05 May 2018

Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ KampüsüYozgat

Bozok University Erdoğan Akdağ CampusYozgat

Page 2: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Sempozyum BaşkanıBozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih KARACABEY

Sempozyum KoordinatörüProf. Dr. Taha Niyazi KARACA

Sempozyum Düzenleme KuruluProf.Dr. Uğur BaşaranDoç.Dr. Tuğrul YakupoğluDr.Öğr.Üyesi Alper MumyakmazDr.Öğr.Üyesi Güsamettin ErdoğanDr.Öğr.Üyesi İbrahim DoğanDr.Öğr.Üyesi Qiyas ShukurovDr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur

Tercüme KuruluDr.Öğr.Üyesi Mehmet Ertuğ YavuzÖğr.Gör. Güzide ŞenalpÖğr.Gör. Serhat BolatAyşe Nesil Demir

SekretaryaDr.Öğr.Üyesi Ebubekir GüngörBilim Uzm. Zeynep YazıcıAtanur Hökelekli

Ulaşım ve Konaklama KomitesiBilim Uzm. Zeynep YazıcıAtanur Hökelekli

Bozok ÜniversitesiIII. Uluslararası Bozok SempozyumuBölgesel Kalkınma ve Sosyo-Kültürel Yapı03-05 Mayıs 2018Bildiri Özetleri

Bozok University3rd INTERNATIONAL BOZOK SYMPOSIUMRegional Development and Socio-Cultural Structure03-05 May 2018Abstracts

Yönetim YeriBozok Üniversitesi Rektörlüğüİletişim Protokol ve Enf. Müd.Çapanoğlu Mah. Cemil Çiçek Cad.No: 217 66900 YOZGATTel: 0354 217 24 56 Fax: 0354 212 80 [email protected]

Grafik TasarımGamze Aydın Neşe Karabacak

Basım Yeri ve YılıYozgat 2018Gramaj Gazetecilik Matbaacılık BilgisayarReklam ve Tanıtım Hiz. Tic. Ltd. Şti.Aşağı Nohutlu Mahallesi Sakarya CaddesiNo: 10/D Merkez - YOZGATTel : +90 354 217 07 77 • +90 354 217 24 94 Fax : +90 354 212 22 33

Page 3: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Prof.Dr. Adem Üzümcü Kafkas ÜniversitesiProf.Dr. Ahmet Cevat Acar Türkiye Bilimler AkademisiProf.Dr. Ahmet Taşağıl Yeditepe ÜniversitesiProf.Dr. Ahmet Uzun Akdeniz ÜniversitesiProf.Dr. Alaattin Kızıltan Recep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiProf.Dr. Ali Gülümser Ondokuz Mayıs Üni., Emekli Öğretim ÜyesiProf.Dr. Alper Aslan Nevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiProf.Dr. Ayşe İrmiş Pamukkale ÜniversitesiProf.Dr. Birol Dağ Selçuk ÜniversitesiProf.Dr. Cevat Gerni Doğuş ÜniversitesiProf.Dr. Cusup Pirimbayev Kırgızistan-Türkiye Manas Üni./ KırgızistanProf.Dr. Ekrem Yıldız Kırıkkale ÜniversitesiProf.Dr. Emine Kılavuz Nuh Naci Yazgan ÜniversitesiProf.Dr. Ertuğrul Deliktaş İzmir Kâtip Çelebi ÜniversitesiProf.Dr. Fehim Bakırcı Atatürk ÜniversitesiProf.Dr. Gonca Bayraktar Durgun Gazi ÜniversitesiProf.Dr. Gülbadi Alan Erciyes ÜniversitesiProf.Dr. Güven Delice Kırıkkale ÜniversitesiProf.Dr. Hakkı Acun Gazi Üniversitesi, Emekli Öğretim ÜyesiProf.Dr. Halil Seyidoğlu Doğuş ÜniversitesiProf.Dr. Haluk Selvi Sakarya ÜniversitesiProf.Dr. Hayati Beşirli Gazi ÜniversitesiProf.Dr. İbrahim Ethem Atnur Atatürk ÜniversitesiProf.Dr. İhsan Bulut Akdeniz ÜniversitesiProf.Dr. İlyas Gökhan Nevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiProf.Dr. İsmet Boz Ondokuz Mayıs ÜniversitesiProf.Dr. Jamaluddin H. Husain Purdue University / ABDProf.Dr. Kerem Karabulut Atatürk ÜniversitesiProf.Dr. Kerim Şükürov Azerbaycan Turizm ve Menecment Üni. / AzerbaycanProf.Dr. M. Ensar Yeşilyurt Pamukkale ÜniversitesiProf.Dr. Mehmet İnbaşı Erciyes ÜniversitesiProf.Dr. Metin Özkul Süleyman Demirel ÜniversitesiProf.Dr. Mesut Erşan Eskişehir Osmangazi ÜniversitesiProf.Dr. Metin Berber Karadeniz Teknik ÜniversitesiProf.Dr. Murat Çetin Namık Kemal ÜniversitesiProf.Dr. Murat Nişancı Erzincan ÜniversitesiProf.Dr. Musa Şaşmaz Niğde Ömer Halis Demir ÜniversitesiProf.Dr. Mustafa Çolak Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Prof.Dr. Neşe Kumral Ege ÜniversitesiProf.Dr. Ömer Selçuk Emsen Atatürk ÜniversitesiProf.Dr. Özer Ergenç Bilkent ÜniversitesiProf.Dr. Ramazan Taşdurmaz Doğuş ÜniversitesiProf.Dr. Recep Gündoğan Harran Üniversitesi Prof.Dr. Recep Karacakaya İstanbul Medeniyet ÜniversitesiProf.Dr. Recep Kök Dokuz Eylül ÜniversitesiProf.Dr. Ron Boschma University of Stavanger / NorveçProf.Dr. Sabahat Bayrak Kök Pamukkale ÜniversitesiProf.Dr. Sadettin Yıldız Lefke Avrupa Üniversitesi / KKTCProf.Dr. Sedef Akgüngör Dokuz Eylül ÜniversitesiProf.Dr. Selahattin Sarı Beykent ÜniversitesiProf.Dr. Serdar Sağlam Gazi ÜniversitesiProf.Dr. Süleyman Çiğdem Bayburt ÜniversitesiProf.Dr. Şenol Durgun İstanbul Gelişim ÜniversitesiProf.Dr. Temuçin Faik Ertan Ankara ÜniversitesiPro. Dr. Tuncer Baykara Ege Üniversitesi, Emekli Öğretim ÜyesiProf.Dr. Yunus Koç Hacettepe ÜniversitesiProf.Dr. Zafer Toprak Boğaziçi ÜniversitesiProf.Dr. Zeki Acar Ondokuz Mayıs ÜniversitesiDoç.Dr. Abdullah Takım Atatürk ÜniversitesiDoç.Dr. Bülent Şen Kırklareli ÜniversitesiDoç.Dr. Celal Taşdoğan Gazi ÜniversitesiDoç.Dr. Emine Evered Michigan State University / ABDDoç.Dr. Emine İkikat Tümer Kahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiDoç.Dr. Fetullah Akın Gazi ÜniversitesiDoç Dr. Masoumeh Daei Tebriz Payame Noor Üniversitesi / İranDoç.Dr. Mesut Uyar University of New South Wales / AvusturalyaDoç.Dr. Naile Asker Azerbaycan Milli İlimler Akademisi / AzerbaycanDoç.Dr. Soner Taslak Muğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiDoç Dr. Şamil Öçal Ankara Sosyal Bilimler ÜniversitesiDoç.Dr. Vasif Qafarov Azerbaycan Milli İlimler Akademisi / AzerbaycanDr.Öğr.Üyesi Baki Çakır Kırklareli ÜniversitesiDr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur Atatürk ÜniversitesiDr. Ali Shahinpour Islamic Azad University / İranDr. Elşen Bağızade Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi / AzerbaycanDr. Nuran Halise Belet Gazi ÜniversitesiDr. Samad Karrari Islamic Azad University / İran

BİLİM KURULU BİLİM KURULU

Page 4: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Barış Ergen, Muhammed Özgür Oğuz: “Gıda İmalat Sanayi Kümelenmesinin Lokasyon ile Analiz Edilmesi: Boğazlıyan-Sorgun-Merkez (2006-2016)

Bedriye Asımgil: “Bölgesel Kalkınma Aracı Olarak Geleneksel Üretimin İzleri: Ayvalık Zeytinyağı Fabrikalarının Fiziksel Çevreye ve Kültürel Kalkınmaya Katkısı”

Bedriye Asımgil: “Dayanıklı (“Şoka Dayanıklı”) Kentler İçin “Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi” – Kent’e Dair

Bekir Küçük, Hasan Ali Bayhan: “Yozgat Bölgesi Kornea Hastalarının Demografik Özellikleri”

Belgin Coşge Şenkal, Cüneyt Cesur, Tansu Uskutoğlu, Hülya Doğan, Fatih Köse: “Yozgat Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Çemen (Trigonella foenum-graceum L.) ve Kişniş (Coriandrum sativum L.) Bitkilerinin Verim Performanslarının Belirlenmesi”

Belgin Coşge Şenkal, Tansu Uskutoğlu, Cüneyt Cesur, Hülya Doğan, Duygu Agar, Emine Dağ: “Bitkisel Kökenli Yenilenebilir Enerji Kaynakları Bakımından Yozgat”

Berkan Karagöz, Recep Temel: “Yozgat İli Yerel Yönetim Birimleri Yatırım Harcamalarının Bölgesel Kalkınmaya Etkilerinin Karşılaştırmalı İncelenmesi”

Betül Açıkgöz: “Girişimciler İçin Bir Finansman Aracı Olarak Kitle Fonlaması”Bilge Bağcı Ayrancı: “Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Yazılı Anlatımlarında

Öğrenim Gördükleri Yozgat İline İlişkin Sosyo-Kültürel Algıları”Bilge Bağcı Ayrancı: “2018 Türkçe Öğretim Programı Temaları İçin Yozgat

Türkülerinin Eğitim Materyali Olarak Kullanımı”Celal Taşdoğan, Şükrü Apaydın, Bilgen Taşdoğan: “Sürdürülebilir Değer Kavramı

Temelinde Sürdürülebilir Büyüme”Cemhan Doğan, Nurhan Doğan: “Yozgat İlinde Üretilen ve Toplanan Mantar Çeşitleri”Cemhan Doğan, Nurhan Doğan: “Yozgat İlindeki İstiridye Mantarı Tesislerinin

Hammadde Temini ve Pazarlama Projeksiyonu”Cennet Yaman, Emine Sema Çetin, Selda Daler: “Yozgat Çevresinde Doğal Yayılış

Gösteren Astragalus L. Taksonları ve Bazı Biyolojik Aktivite Özellikleri”Cihan Kılıç: “Bozok Sancağı Kadıları (XVII. Yüzyıl)”Çiğdem Belgin Dikmen: “Yozgat Kent Meydanı’nın Kentsel Bellek Kapsamında

Değerlendirilmesi”Çiğdem Belgin Dikmen, Olcay Türkan Yurdugüzel: “Bozok Üniversitesi’nin

Yozgat Kentinin Mekânsal Yapısına Etkisinin Konut ve Yurt Örnekleri Üzerinden Değerlendirilmesi”

Çiğdem Ünal Kantekin: “Yozgat İli Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesinde Tedavi Edilen Zehirlenme Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi”

Abdullah Takım, Fehim Bakırcı, Ebubekir Karabacak: “Türkiye’de Bölgesel Gelir Dağılımında Yaşanan Gelişmeler: TR-72 Bölgesi (Kayseri, Sivas, Yozgat) Üzerine Bir İnceleme”

Adem Sevim: “Yozgat Merkezde Bulunan Tarihi Köprüler”Adem Üzümcü, Murat Akça: “TRA2 Bölgesi Dış Ticaretinin 2010-2017 Dönemindeki

Gelişimi, Dış Ticaret Özellikleri ve TRA2 Bölgesi Dış Ticaretinde Azerbaycan ve İran’ın Önemi”

Adem Üzümcü, Önder Balcı, Samet Topal: “TRA2 Bölgesinin Sosyo-Ekonomik Durumu ve TRA2 Bölgesi Kalkınmasında Yatırım Teşviklerinin Önemi”

Adil Koray Yıldız, Mehmet Metin Özgüven: “Hassas Hayvansal Üretim Uygulamaları ve Yozgat Hayvancılığında Uygulanabilirliği”

Adil Koray Yıldız, Mehmet Metin Özgüven: “Hassas Tarım ve Yozgat İlinde Uygulanabilirliği”

Ahmet Uçar, Mehmet Akif Boz, Umut Sami Yamak, Musa Sarıca: “İç Anadolu Bölge Kalkınmasında Sülün ve Keklik Yetiştiriciliği”

Akın Uyar: “Halk Hekimliği Uygulamaları Kapsamında Yozgat Ocaklarından Sosyo-Kültürel Yansımalar”

Ali Kemal Taşkın, Mehmet Yıldırım, Oktay Çoban: “Yozgat’ta Su Sporları Potansiyelinin Sosyo-Kültürel Yapıya Etkisi”

Asım Çoban, Mehmet Temir: “TR72 Bölgesinde Yakın Geçmişte İklimsel Değişimlerin Analizi”

Asım Çoban, Turgut İleri, Mustafa Necati Çoban: “Sosyo-Ekonomik Kalkınmışlık Düzeylerine Göre TR72 Bölgesinde Yozgat’ın Yeri”

Aslı Kahraman Çinar: “Yozgat ve Çevresinde İlk Ticari Faaliyetler”Aydın Sarı, Hakan Demir, Hamid Yeşilyayla: “Bölgesel Kalkınma ve E-Ticaret”Aydın Sarı, Nuri Avşarlıgil, Hakan Demir: “İhracat Finansmanı ve Bölgesel Kalkınma”Aysen Koç: “Yozgat’ta Kuşburnu Yetiştiriciliğinin Yeri ve Önemi”Aysen Koç, Gülden Balcı, Hakan Keles, Servet Aras: “Yozgat’ta Selekte Edilen

Kuşburnu Genotiplerinin Bazı Fiziksel Özellikleri”Ayşe Eryaman: “1950 Genel Seçimleri Yozgat Milletvekilleri ve Meclisteki Faaliyetleri”Ayşe Yeşim Göçmen, Murat Korkmaz, Serhat Durusoy: “Yozgat İlinde Vitamin D

Düzeyi ve Eklem Ağrı Arasındaki İlişki”Ayşegül Kuş: “Bir İngiliz Askerin Gözünden Orta Anadolu’da (Yozgat) Bir Hanedan

Ailesi: Çapanoğlu Süleyman BeyBaki Çakır: “XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Budaközü ve Sorgun Has Gelirleri”

16

1820

22

24

26

28

30

32

34

36

3840424446

4850

52

54

56

58

60

62

64

66

68

7072

74

76

7880

82

8486

88

90

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

Page 5: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Fatma Gizem Çapan, Hülya Çakır: “Mesleki Eğitim Kurslarına Katılımın Ev Kadınlarının Sosyo-Ekonomik Durumlarına Etkisi: Yozgat Halk Eğitim Biçki-Dikiş Kursu Örneği”

Fehim Bakırcı, Abdullah Takım, Ebubekir Karabacak: “Türkiye’nin Yıllara Göre İhracat Performansını Etkileyen Faktörlerin Veri Zarflama Analizi (VZA) ve Tobit Model ile İncelenmesi”

Fevziye Şüheyda Hepşen Türkay, Mustafa Kan, Arzu Kan, İlker Türkay: “Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir KOP TEYAP Projesi: “Vermikompost Üretim ve Kullanımını Öğretiyor, Toprağımıza ve Ekonomimize Can Katıyoruz”

Fevziye Şüheyda Hepşen Türkay: “Biyolojik Toprak Kabuğu ve Sürdürülebilir Toprak Sağlığı Arasındaki İlişki”

Figen Balo: “Enerji-Ekoloji-Ekonomi Açısından Duvar Kaplama Malzemesi Olarak Limra Taşı”

Figen Balo: “Yozgat İlinde Enerji Açısından Değerlendirilebilir Tarımsal Potansiyelin Araştırılması”

Fikret Bostan: “Suçun Sosyo-İktisadi Belirleyicileri: Türkiye Örneğinde Bir Mekânsal Panel Veri Analizi”

Filiz Tubaş, Ayşe Şener Taplak: “Bölgesel Yapının Çocukların D Vitamini Düzeylerine Etkisi: Yozgat Örneği”

Furkan Kayhan, Sinan Şekeroğlu, Bekir Zengin, Kadir Özer: “Tarımsal Ürünlerin Finansmanında Elektronik Ürün Senedi ve Lisanslı Depoculuk Sistemi”

Galip Akın: “Ticaret ve Ekonomik Gelişmeyi Etkileyen Temel Etmenler: Yozgat Örneği”

Galip Akın, Esra Balıkçı: “Bölgesel Kalkınmada Entegrasyon ve Sürdürülebilirliğin Önemi”

Gamze Pekbey, Sevim Atmaca, Şeyda Şimşek, Zeliha Eroğlu: Yozgat İli Pestisit Kullanımının Değerlendirilmesi”

Gamze Savacı, Temel Sarıyıldız: “Yozgat Yöresinde Yayılış Gösteren Ağaç Türleri Altındaki Toprakların Karbon ve Toplam Azot Depolama Kapasitelerinin Belirlenmesi”

Gökalp Çınarer, Ahmet H. Yurttakal, Tolga Hayıt: “Web Tabanlı Ters Yüz Eğitim Portalı Geliştirilmesi ve Uygulanması”

Gülbadi Alan: “Amerikan Board Yıllık Raporları ve The Missionary Herald’ın Yozgat ve Çevresi Tarihi Açısından Önemi”

Gülçe İlhan, Halil İbrahim Sağbaş, Emine Orhan, Sezai Ercişli: “Çoruh Vadisinde Yabani Kirazlarda Genetik Çeşitlilik”

Demet Altındal, Nüket Altındal: “Tuzlu Koşullarda Ayçiçeğinin (Helianthus annuus L.) Gelişmesi Üzerine Etil Metan Sülfonat (EMS) Uygulamalarının Etkisi”

Durmuş Ali Arslan, Gülten Arslan: “Geçmişten Geleceğe Yozgat’ta Göçün Sosyolojik Tahlili”

Durmuş Ali Arslan, Gülten Arslan: “Dünden Bugüne Yozgat’ta Yaşam Kalitesinin Sosyolojik Tahlili”

Ebubekir Güngör: “XV. Yüzyıldan XIX. Yüzyıla Osmanlı Dönemi Aydıncık’ın (Kızıl Künbed) Nüfus ve Ekonomik Durumu”

Elif Ayça Karaca: “19. Yüzyılda Yozgat’ta Meslekler”Elif Börekçi: “Yozgat İlinde Postmenopozal Bayanlarda D Vitamini Düzeyi ve

Osteoporoz İlişkisi”Elif Turan, Yaşar Turan: “Yöremizdeki Hastaların Serum D Vitamin Düzeylerinin

Mevsimsel Olarak Değerlendirilmesi”Emine Duran: “Önlisans Çocuk Gelişimi Bölümü Öğrencilerinin Mesleki Etik

Davranışlarını Algılama Düzeyinin İncelenmesi: Akdağmadeni Meslek Yüksekokulu”Emine Sema Çetin, Selda Daler, Cüneyt Civelek, Hakan Keles, Tuğba Kılıç: “Bazı

Üzüm Çeşitlerinin Yozgat Koşullarına Adaptasyonlarının İncelenmesi”Emre Yavuzer, Sertan Aytaç, M. Nuket Yavuzer, Esra Balıkçı, Özlem Gündoğdu:

“Üniversitenin Yaptığı Model Alabalık Üretim Tesisinin Bölge Üzerine Etkileri”Erdem Gülümser, Hanife Mut, Uğur Başaran, Medine Çopur Doğrusöz: “Tarımsal

Destekler ve Kooperatifleşmenin Yozgat İli Kırsal Kalkınmasındaki Rolü”Erdem Gülümser, Uğur Başaran, Hanife Mut, Medine Çopur Doğrusöz: “TR72

(Yozgat-Sivas-Kayseri) İçinde Yozgat’ın Tarımsal ve Sosyo-Ekonomik Durumu”Erman Bengin, Ömer Acar: “Yozgat İlinin Tarımsal Kalkınmasında Kırsal Alan

Düzenlemesinin Önemi”Ersin Kolay, Sevim Özulukale, İsmail Koçak: “Jeolojik Oluşumların Turizme

Katkısı: Dünya, Türkiye ve Yozgat’tan Örnekler”Ertan Demirdaş, Kıvanç Atılgan, Zafer Cengiz Er: “Yozgat Yöresinde Açık Kalp

Cerrahisi Yapılan Hastalarda Postoperatif Serum Albumin ve Total Protein Seviyelerinin Sıklıkla Düşük Tespit Edilmesi”

Ertuğrul Deliktaş, Necmettin Çelik: “Yozgat Bölgesi Sektörel Uzmanlaşma Analizi”Esma Doğan: “Küçükbaş Hayvan Desteklerinin Bölgesel Kalkınmaya Etkilerinin

Araştırılması”Esra Balıkçı, Galip Akın, Emre Yavuzer: “Kırsal Kalkınmada Su Ürünlerinin

Önemi ve Ülke Ekonomisine Katkısı”

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

92

94

96

98

100102

104

106

108

110

112

114

116

118

120

122124

126

128

130

132

134

136

138

140

142

144

146

148

150

152

154

156

158

Page 6: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

İhsan Bulut, Berna Özoğul, Serdar Ceylan: “Yozgat İli Örneğinde Turizm Takvimi Planlamasının Önemi”

İlkay Noyan Yalman: “KOSGEB Desteklerinin Girişimcilik Faaliyetleri ve Bölgesel Kalkınma Üzerindeki Etkileri: TR72 Bölgesi”

İlknur Ayan, Hanife Mut, Ferat Uzun, Zeki Mut: “Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Değişimlerin Orta Anadolu Meralarındaki Etkileri”

İsmail Dursunoğlu, Hayriye Şengün: “Genel Seçim Sonuçları (1991-2015) Üzerinden Siyasal Kültür Karşılaştırması: Yozgat-Bayburt Örneği”

İsmet Türkmen, İsa Yapar: “Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Çalışmaları Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi”

İsmigül Çetin: “I. Dünya Savaşı Döneminde Yozgat’ta Yaşanan Sosyo-Ekonomik Sıkıntılara Dair Bazı Tespitler”

Kerem Karabulut, Muhammet Daştan: “Yozgat İlinin Mali Yapısına İlişkin Bir Değerlendirme”

Kezban Becerikli: “Bölgesel Kalkınmada Yönetişimin Yeri: TR72 Bölgesi (Kayseri-Sivas-Yozgat) Bölge Planları Üzerinden Bir İnceleme”

M. Alpin Gülşen, İlyas Özkök: “Kamu Teşviklerinin Kentsel Büyüme Üzerindeki Etkisi: Yozgat Örneği”

M. İbrahim Yıldırım: “Emir Timur’un Orta Anadolu’da Uyguladığı Tehcir Siyaseti”M. Mustafa Önal: “Geleneksel Türk Evlerinde Yozgat Mimarisi ve Yapısal Özellikleri”Mahmut Kılıç, Aydan Doğan: “Orta Anadolu Bölgesi Hastane Hizmetlerinin Ülke

Geneli ile Karşılaştırması”Mahmut Kılıç, Aydan Doğan, İbrahim Doğan: “Kamu Hastanelerinin

Performansının Pabón Lasso Modeli ile Analizi”Medine Çopur Doğrusöz, Uğur Başaran, Hanife Mut, Erdem Gülümser“Yozgat

İlinde Kırsal Göçün Nedenleri ve Tarıma Etkileri”Mehmet Akif Boz, Musa Sarıca, Umut Sami Yamak: “Yozgat İlinin Damızlık Kaz

Üretim Potansiyeli”Mehmet Ertuğ Yavuz: “Kut’ül-Amare ve Yozgat’taki İngiliz Esirler”Mehmet Kara, Timur Yıldız: “TR72’de Girişimcilik ve Bölgesel Kalkınmaya Etikleri”Mehmet Levent Kocaalan: “Yozgat’ta Yaşayan Göçmenlerin Geçmişini Yaşatan

Kültür Parkı”Mehmet Yıldırım, Oktay Çoban, Ali Kemal Taşkın: “Yozgat Doğa Sporları

Potansiyelinin Bölge Ekonomisine Katkısı”Merve Yalçınkaya: “Kentin Üniversite Algısı: Bozok Üniversitesi, Yozgat Örneği”Muhammed Samancı, Emrah Noyan: “Bölgesel Ekonomik Büyüme ve Kalkınmanın

Sağlanmasında Vergisel Teşviklerin Etkilerinin Değerlendirilmesi: Orta Anadolu Kalkınma Ajansı Özelinde Yozgat Örneği”

Gülden Balcı: “Bazı Ahududu ve Böğürtlen Çeşitlerinin Yozgat Ekolojisine Adaptasyonunun Belirlenmesi: 1. Yıl Sonuçlarının Değerlendirilmesi”

Gülpınar Akbulut: “Sivas’taki Kastik Göllerin Jeoturizm Potansiyeli”Gülsüm Çalışır, Şadiye Kotanlı: “İletişim Bakıç Açısından Yozgat Yöresi “Musa

Türküsü” Üzerine Bir Değerlendirme”Gülsüm Çalışır, Şadiye Kotanlı: “Yozgat Efsaneleri Üzerine Bir İnceleme”Hacer Tüfekci, Orhan Ermetin, Mehmet Akif Boz, Bilge Keskindere, Hulusi Ozan

Taşkesen: “Tarımsal Hibe Programlarının Yozgat İli Hayvancılığının Gelişimine Etkisi”Hacer Tüfekci, Mehmet Akif Boz, Orhan Ermetin, Hulusi Ozan Taşkesen: “Yozgat

İlinde Kırsal Göçün Önlenmesinde Hayvancılığın Önemi”Hakan Keles, Servet Aras, Aysen Koç, Gülden Balcı, Murat Güney: “Yozgat Ceviz

Yetiştiriciliği, Geleceği ve Ekonomik Önemi”Hakan Keles, Sezai Ercişli: “Tarımda Yeni Bir Alan: Alıç Yetiştiriciliği ve Ekonomik

Potansiyeli”Halil İbrahim Sağbaş, Gülçe İlhan, Emine Orhan, Sezai Ercişli: “Yerel Ayvaların

Moleküler Karakterizasyonu”Hamide Soysal Demirci, Cennet Yaman: “Yozgat Florasındaki Paeonia Mascula

Subsp. Arietina Türünün Doğal Boyama Potansiyeli”Hamit Karasu: “1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı Yıllarında Çapanoğulları”Hasan Börekçi: “Yozgat Yöresinde Yaşayan Ailevi Akdeniz Ateşi Hastalarında

İntraabdominal Operasyon Sıklığı”Haşim Özüdoğru: “Tarımsal Kalkınmada Kooperatifler ve Sigorta”Hayriye Şengün, İsmail Dursunoğlu: “Atasözlerinin Çevre Duyarlılığı Oluşturmadaki

Önemi: Yozgat Atasözlerinde Çevre Duyarlılığı Öğretisi”Hülya Doğan, Belgin Coşge Şenkal, Cüneyt Cesur, Tansu Uskutoğlu, Selen Alnıak

Sezer: “Yozgat İli Ekolojik Koşullarında Haşhaş Yetiştiriciliği”Hülya Doğan, Halil Erhan Eroğlu, Ümit Budak: “Bozok Üniversitesi Kampüs

Alanındaki Bitki Genetik Kaynaklarının Araştırılması”İbrahim Doğan, Bayram Aydın, Emre Örün, Mahmut Şaban Afsal: “Türkiye’de

Hayvancılığın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Rolü: Gelişmekte Olan Bölgeler İçin Panel Veri Analizi”

İbrahim Erdal: “Erken Cumhuriyet Dönemi Kalkınma Modelinde Köycülük ve Göçmen Köyleri: Yozgat Örneği”

İbrahim Yenen: “Yozgat’ta Sivil Toplum ve Sosyal Hareketler”İhsan Bulut, Berna Özoğul: “Sorgun Yöresinde Hidrografik Kökenli Yer Adları

Analizinden Elde Edilebilecek Coğrafi Sonuçlar”

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

160

162164

166168

170

172

174

176

178

180182

184186

188

190

192

194

196198

200

202

204

206

208

210

212

214

216

218220222

224

226

228

230232234

236

238240

Page 7: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

Ömer Türksever, Erol Sözen: “1991-2016 Yılları Arasında Yozgat İlinde Hayvancılık Faaliyetlerinde Meydana Gelen Değişim ve Nedenleri”

Ömer Türksever, Erol Sözen: “2004-2016 Yılları Arasında Yozgat İlinde Yetiştirilen Tarım Ürünlerinin Üretim Miktarlarında Meydana Gelen Değişim ve Nedenleri”

Özge Doğanay Erbaş Köse, Zeki Mut: “Geçmişten Günümüze Mercimek ve Yıllar İtibariyle Yozgat’taki Durumu”

Özge Doğanay Erbaş Köse, Zeki Mut:“Tahıl ve Tahıl Ürünlerinin İnsan Beslenmesi ve Sağlık Açısından Önemi, Yozgat’ta Tahılların Durumu”

Özlem Balbaloğlu, Nihal İnandıklıoğlu: “Yozgat İli Vitamin D Düzeyi ile Sosyo-Ekonomik Yapı Arasında İlişki Var mı?”

Recep Yüner: “1871 ve 1907 Yılları Arasında Yozgat’ta Etnik ve Dini Yapı”Reyhan İrkin: “Yozgat Çanak Peynirinin Kalitesini Geliştirme Yolları”Reyhan İrkin: “Yozgat Yöresinden Bazı Tıbbi Bitkiler ve Sağlık Yönünden Etkileri”Seçil Meydan Yıldız, Aslı Havlucu: “Yozgat Çevre Düzeni Planı ve Uygulama

Sorunları Üzerine Bir Değerlendirme”Seçil Meydan Yıldız, Hazal Ilgın Bahçeci: “Yozgat Kent Merkezinde Tarihi Çevrenin

Değerlendirilmesi”Selcan Özyalın: “Yozgat ve Civarındaki Yaş Meyve ve Sebzelerin Depolanması”Selin Temizel, Tuğba Kılıç, Kübra Yazıcı: “Aktif Yeşil Alanlar ve Kentsel Yaşam

Kalitesi Üzerine Etkileri: Yozgat Örneği”Serkan Gül: “19. Yüzyıl Sonu ve 20. Yüzyıl Başında Yozgat Sancağında Eğitim

Kurumlarının Genel Durumu”Serkan Polat: “XVIII. Yüzyılın Sonları ve XIX. Yüzyılın Başlarında Merkez-Taşra

İlişkileri Bağlamında Bozok Sancağı’nın Yükümlülüklerine Dair Bazı Tespitler”Sevgi Ulusoy Tangül: “Yozgat İlinde Çocukluk Çağı Kasık Fıtıklarının

Değerlendirilmesi”Sevim Özulukale, Ersin Kolay: “Jeotermal Enerji Potansiyelinin Kalkınma Planlarına

Katkısı: Yozgat (Türkiye) örneğiSezai Ercişli: “Avrupa’ya Osmanlılar Tarafından Götürülen Anadolu Meyveleri”Sinem Tapkı, Ayşegül Koç Ünlüsoy, Elif Öztürk: “TOKİ Konutlarında Memnuniyetin

Araştırılması: Yozgat İli Örneği”Ş. Mustafa Ersungur, Rahman Aydın, Buket Aydın: “Türkiye’de Bölgeler Arası

Yakınsama Hipotezinin Geçerliliği: Yozgat İli Örneği”Ş. Mustafa Ersungur, İlyas Kays İmamoğlu, Serhat Alpagut: “Dış Ticaret Açısından

TRA72 Bölgesinde Yozgat İlinin Önemi”

Murat Koçsoy: “Yozgat ve Çevresinde Hüküm Sürmüş Uygarlıklarda Ticari Hayat ve Muhasebe Bulguları”

Murat Tozan: “Antik Kaynaklarda Taouion”Musa Sarıca, Mehmet Akif Boz, Umut Sami Yamak, Kadir Erensoy: “Yozgat İli

Kırsal Kalkınmasına Yeni Bir Yaklaşım: Alternatif Kanatlı Yetiştiriciliği”Mustafa Beybur, Nurettin Parıltı: “Katılım Bankaları ile Konvansiyonel Bankalar

Arasında Ürün Analizi”Naile Asker: “Anadolu Sahası Köroğlu Destanı: Kollar Arasında Farklı ve Benzer

Unsurlar”Nazike Karagözoğlu: “Anne-Babaların Ahlak Eğitiminde Kullandıkları Yöntemler”Nazike Karagözoğlu: “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Dijital Hikaye Kullanımı: Yozgat

Örneği”Necmettin Çelik: “Türkiye’de Kamusal Sermaye Birikimi ve Bölgesel İktisadi

Büyüme İlişkisi”Nezahat Turfan, Gamze Savacı, Temel Sarıyıldız: “Yozgat Yöresinde Yetişen Bazı

Orman Ağaçlarının Antioksidan Metabolizması Değişimlerinin Belirlenmesi”Nizamettin Erbaş, Uğur Sağlam: “Yozgat İlinin Kaynak Potansiyeli, Kullanımı ve

Kırsal Kalkınma Çalışmaşları”Nursel Öksüz, İsmail Koçak, Ersin Kolay: “Yeraltı Zenginliklerinin Bölgesel

Kalkınmaya Etkisi ve Yozgat İlindeki Durum”Okan Fidanlı: “Tarım Sektöründeki Risklere Yönelik Avrupa Ülkelerinde Uygulanan

Tarım Sigortaları Programları ile Türkiye’deki Devlet Destekli Tarım Sigortaları Programlarının Karşılaştırılmasına Yönelik Bir Çalışma”

Oktay Çoban, Ali Kemal Taşkın, Mehmet Yıldırım: “Yozgat Turizmi ve Bölgesel Kalkınma Açısından Sporcu Kamp Potansiyelinin Araştırılması”

Olcay Türkan Yurdugüzel: “Tescilsiz Konutların Sosyo-Kültürel Sürdürülebilirlik Kapsamında Değerlendirilmesi: Yozgat Örneği”

Olcay Türkan Yurdugüzel, Çiğdem Belgin Dikmen: “Bozok Üniversitesi Öğrencilerinin Yozgat Kentine Yönelik Mekân Algısının Değerlendirilmesi”

Orhan Ermetin, Hacer Tüfekci, Mehmet Akif Boz, Hulusi Ozan Taşkesen: “KOP İlleri Hayvancılık Faaliyetleri İçerisinde Yozgat İli ve Potansiyeli”

Orhan Ermetin, Hacer Tüfekci, Mehmet Akif Boz, Hulusi Ozan Taşkesen: “Yozgat İli Hayvancılık Sektörünün İlin Kalkınmasındaki Etkisi”

Orhan Keskin: Marka Şehir İmajı ve Şehir Markası Yaratma Süreci: Yozgat Örneği”Ömer Acar, Erman Bengin: “Yozgat (Baştürk Köyü) Arazi Toplulaştırma Projesinin

Bölgesel Kalkınma Açısından Değerlendirilmesi”

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

242

244246

248

250

252254

256

258

260

262

264

266

268

270

272

274

276278

280

282

284

286

288

290292294296

298

300302

304

306

308

310

312314

316

318

Page 8: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

Ş. Mustafa Ersungur, Serhat Alpagut, İlyas Kays İmamoğlu: “Türkiye Bölgeleri Arasındaki Gelişmişlik Düzeyleri Üzerine Yakınsama Analizi”

Tahir Bilirli, Mesut Demir: “1910-1918 Yılları Arasında Yozgat’ta Suç ve Suçlu”Tansel Hacıhasanoğlu, Zuhal Akgün, Pınar Hacıhasanoğlu: “Yozgat Kent İmajı:

Bozok Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma”Tansel Hacıhasanoğlu, Zuhal Akgün, Pınar Hacıhasanoğlu: “Üniversitelerin Bölgesel

Kalkınmadaki Rolü Kapsamında Bozok Üniversitesinin Yozgat İli Ekonomisine Katkısı: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Örneği”

Tolga Han Arun: “Hitit Antik Kenti Zippalanda’nın Hitit Ekonomisindeki Yeri”Tuğçe Erdal: “Yozgat’ın Turizm Kalkınmasında Somut Olmayan Kültürel Mirasın

Etkisi”Tuğrul Yakupoğlu: “Bozok Yöresinde Araştırma Amaçlı Kullanılan Tarım Arazileri

Topraklarının Bazı Özellikleri ve Bölgesel Kalkınmaya Katkı Sağlayacak Araştırmalar Açısından Bazı Öneriler”

Tuğrul Yakupoğlu: “Yozgat İline Düşen Yağışlarını Erozyon Oluşturma Güçleri Bakımından İncelenmesi ve Konunun Tarımsal Açıdan Değerlendirilmesi”

Tuncer Baykara: “İç Asya’daki Bozok Şehri ile İlgili Bazı Bilgiler”Türkan Karakaş, Erdoğan Güneş: “Avrupa Birliği ve Türkiye’de Coğrafi İşaretli

Ürünler”Ülkem Yaz, Nefise Yüksel: “Yozgat Müzesinde Bulunan Kadın Kıyafetlerinin Sosyal

Statülere Göre Değerlendirilmesi”Ülkem Yaz, Nefise Yüksel: “Yozgat’ta Kalem İşi Tekniği Süslemeli Bir Köy Camii

(Tokmak Hasan Paşa Camii)”Vugar Ali Türksoy: “Bozok Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma

Merkezinin Akreditasyonunun Bölgesel Kalkınmadaki Rolü”Vugar Ali Türksoy, Engin Tutkun: “İş Sağlığı ve Meslek Hastalıklarının Ekonomik

Yönü: Korumak Daha Ucuz ve Daha İnsancıldır”Yakup Kızılelma, Murat Karabulut, Mehmet Denizdurduran: “Uzaktan Algılama

Teknikleriyle Yozgat Şehrinin Zamansal Değişiminin Belirlenmesi”Yaşar Karadağ: “Yozgat Tarım ve Hayvancılığının Durumu, Ekonomideki Yeri ve

Önemi”Yunus Hacımusalar, Özgül Karaaslan: “Yozgat İlinde Bozok Üniversitesi Psikiyatri

Kliniği’ne Başvuran Hastaların Klinik Tanılara Göre değerlendirilmesi”Yunus Kantekin, Hakan Dağıstan, İlknur Haberal Can: “Yozgat ilinde KBB

Polikliniği’ne Başvuran Hastaların Klinik Tanılarına Göre Değerlendirilmesi”

Yunus Koç: “XVI. Yüzyılda Bozok Sancağı’nın Sınırları”Yunus Özger: “XIX. Yüzyılda Yozgat Pazar ve Panayırları”Yusuf Koğ: “Yozgat Akdağmadeni’nde Çıkarılan Kurşun Madeninin Kullanımı ve

Osmanlı Devleti’ne Katkıları”Yüksel Kaştan: “Yozgat’ta Cumhuriyet Döneminde Sağlık Alanındaki Gelişmeler”Yüksel Kaştan: “Yozgat’ta Tarım Faaliyetlerinin Cumhuriyet Dönemi Tarihi Gelişimi”Zeki Acar, İlknur Ayan, Mehmet Can: “Kırsal Göç ve Bölgesel Kalkınma”Zeki Acar, İlknur Ayan, Mehmet Can: “Topraktan Gelen Kültür”Zeki Acar, Uğur Başaran, Erdem Gülümser: “Değişen Sosyo-Ekonomik Koşullar,

Türkiye’de Tarımsal Yapı ve Yem Bitkileri Tarım İlişkisi”Zekiye Kocakaya, Mustafa Kocakaya, Mehmet Ünsal Barak: “Türkiye’den Nadir

Kabul Edilen Bir Likenikol Fungus Türü Arthonia subfuscicola (Linds) Triebel”Zekiye Kocakaya, Mustafa Kocakaya, Mehmet Ünsal Barak: “Yozgat Bölgesinde

Yetişen Bazı Zehirli Mantarlar”Zeliha Buket Kalaycı: “Sosyo-Ekonomik Olayların Yeni Yozgat Gazetesine Yansıması”Zeynep Dere, Gökçe Sancak Aydın: “0-24 Aylık Bebeğe Sahip Annelerin Bebek

Beslenmesi ile İlgili Tutumları”Zeynep Dere, Gökçe Sancak Aydın: “Öğretmen Adaylarının Göçmen, Mülteci ve

Sığınmacı Çocuklara Dair Tutumları”Zeynep Tuğba Ozan, Ayşe Yeşim Göçmen: “Yozgat Yöresinde Tiroid Hastalıklarının

Taranmasının Ek Maliyeti Var mıdır?”Zeynep Yazıcı, Esra Gedik: “Yozgat İli İş Yeri İsimlerinde Sosyo-Kültürel Değişimlerin

İzleri”Bülent Gülçubuk: “Türkiye’de Kırsalın Dönüşümü ve Kırsal Kalkınma Uğraşılarının

Nedenselliği”Haluk Selvi: “Tarihteki İlk Bisikletli Seyyah Thompson Stevens’ın Yozgat İzlenimleri

(1885)”İsmet Boz: “Kırsal Kalkınmanın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi”Özer Ergenç: “XVIII. Yüzyılda Taşra Yönetim Birimlerinde Mukataalaşma Süreci”Recep Gündoğan: “Bölgesel Kalkınmanın Önemli Bir Dayanağı Olan Tarımda

İnsansız Hava Araçlarının Kullanımı”Temuçin Faik Ertan: “Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivinde

Bozok’a Dair Belgeler”

320

322324

326

328330

332

334

336338

340

342

344

346

348

350

352

354

356358360

362364366368370

372

374

376378

380

382

384

386

387

387387387

387

Page 9: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

16 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

17 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

TÜRKİYE’DE BÖLGESEL GELİR DAĞILIMINDA YAŞANAN GELİŞMELER: TR-72 BÖLGESİ (KAYSERİ, SİVAS, YOZGAT) ÜZERİNE BİR İNCELEME

Doç.Dr. Abdullah Takım¹ Prof.Dr. Fehim Bakırcı²

Arş.Gör. Ebubekir Karabacak³

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected] 2Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected] 3Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Developments of Regional Income Distribution in Turkey: A Research on The Region of TR-72 (Kayseri, Sivas, Yozgat)

Serbest piyasa ekonomisinin çözüm bulamadığı konuların ba-şında gelir dağılımı sorunu gelmektedir. Dünya ve ülkeler ölçe-ğinde teknolojik gelişme, ekonomik büyüme, kişi başına gelir,

ihracat artışı vb. konularda iyileşme yaşanmasına rağmen gelir eşitsizli-ği, çözüm bekleyen konuların başında gelmektedir. Gelir dağılımı eşit-sizliği şiddet ve etkileri farklı olmak üzere tüm dünyada gelişmiş, geliş-mekte olan ve azgelişmiş ülkelerin temel politik, ekonomik ve en fazla da sosyal sorunu olmaya devam etmektedir. Hatta aynı ülke içerisinde farklı bölgeler arasında bile önemli sayılabilecek gelir eşitsizliği yaşan-maktadır. Bu durum, çok farklı coğrafik, ekonomik ve sosyal özelliklere sahip Türkiye için de geçerliliğini korumaktadır. Bu önemi dolayısıyla gerek kalkınma planlarında, gerek yıllık planlarda ve gerekse hükümet programlarında bölgeler arası gelir eşitsizliğinin azaltılması ekonomi politikalarının öncelikleri arasında sayılmaktadır.

TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2015-2016 araştırma sonuçlarına göre gelir dağılımının bir göstergesi olarak eşdeğer hane-halkı kullanılabilir fert gelirine göre hesaplanan Gini Katsayısı Türkiye geneli için 0,404 olarak tahmin edilmiştir. Gini katsayısının en yüksek olduğu bölge 0,414 ile TR62 (Adana, Mersin) bölgesidir. Gini katsayı-sının en yüksek olduğu bölgelerden birisi de İstanbul bölgesidir. TR10 İstanbul bölgesinde Gini katsayısı 0,413 olmasına rağmen TR81 (Zon-guldak, Karabük, Bartın) ve TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) böl-gesinde 0,315 olmuştur. Bu araştırma sonuçlarına göre TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesi için Gini katsayısı 0,369 olarak hesaplanmıştır. Öte yandan Türkiye geneli için medyan gelirin yüzde 60’ına göre yüzde 21 olarak hesaplanan yoksulluk oranı bölgelere göre önemli farklılıklar göstermektedir. Örneğin İBBS 1. Düzey’e göre TR1(İstanbul) bölgesinde yoksulluk oranı yüzde17,8; TR72 Bölgesinin de içinde yer aldığı Orta Anadolu bölgesinde yüzde 17,9’dur. Yine P80/P20 oranı Türkiye geneli için 7,4 iken TR 72 bölgesinde 6,2’dir. Bu göstergeye göre TR 72 bölge-sinde gelir dağılımı Türkiye genelinden iyi, diğer bir kısım bölgelerden kötüdür.

Anahtar Kelimeler: Türkiye, Gelir Dağılımı, Yoksulluk, Bölge, TR-72 Bölgesi

Problem of income distribution is one of the most significant problems which cannot be solved by free market economy. Im-provements have been experienced in technological develop-

ment, economic growth, income per capita, export increase however In-come inequality that remains to be solved is one of the urgent problems. Income inequality continues to be a basic politic, economic and social problem for developed, developing and under developed countries all around the world. There is income inequality among different regions even in the same country. This situation is also valid for Turkey which has very different geographic, economic and social characteristics. Re-ducing income inequality among regions is an economic priority both in development planning and government programs for its significance.

According to the results of income and life conditions year 2015-2016, Turkish Statistical Institute (TUIK) predicted Gini Coefficient that was calculated according to disposable personal income as 0,404 for Turkey in general. The Region of TR62 (Region of Adana, Mersin) has the highest Gini Coefficient. The Istanbul Region is one of the regions which have the highest Gini Coefficient. While Gini Coefficient is 0,413 in the Region of TR10 İstanbul, Gini Coefficient is 0,315 in The Regions of TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) and TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt). According to the results of the study, Gini Coefficient is cal-culated as 0,369 for The Region of TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat). On the other hand, poverty rate which was calculated as 21 % according to the 60% of median income for Turkey in general varies significantly by regions. For example, poverty rate is respectively 17, 8% and 17, 9% in the region of TR1 (İstanbul) and in the Region of TR72 that also encom-passes Central Anatolia Region. And also rate of P80/P20 is respectively 7, 4 and 6, 2 for Turkey in general and for The Region of TR72. Income distribution in The Region of TR72 is better than Turkey in general but worse than some other regions.

Key Words: Turkey, Income Distribution, Poverty, Region, The Re-gion of TR-72

Page 10: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

18 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

19 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT MERKEZDE BULUNAN TARİHİ KÖPRÜLER

Historical Bridges in the Center of Yozgat

Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olan Yozgat, bu coğrafyada yaşamış uy-garlıklar ve bırakmış oldukları eserler

bakımından oldukça dikkat çekicidir. Farklı din ve ırka mensup kültürlerin Yozgat ve çevresin-de inşa ettiği tarihi eserler ise, ilin tarihi doku-su hakkında araştırmacılara fikir vermektedir. Özellikle Osmanlı döneminde Bozok Sancağı olarak adlandırılan Yozgat İli önemli yapılarla donatılmıştır. Bu eserlerin çoğu günümüz araş-tırmacıları tarafından incelenmiştir ancak, di-ğer yapılarla kıyaslandığında daha fazla yok ol-maya yüz tutan köprüler hakkında ayrıntılı bir çalışma görülmemektedir. Türk-İslam dönemi su mimarisinin sanatsal yapılarından olan köp-rüler; plan-mimari düzenlemeleri ve süsleme özellikleriyle inşa edildikleri dönemlerin sos-yo- kültürel izlerini yansıtırlar. Yozgat ve çev-resinde yaptığımız inceleme ve saha çalışmaları neticesinde Yozgat merkezde yapılan altı adet köprüye rastlanılmıştır.

Bu çalışmada Yozgat merkezde yapılan köp-rülerden; Kemer Köprü, Tek Kemerli Köprü, Anonim Köprü, Karabıyık Köprüsü, Çalatlı Köprüsü, Aşağı Bağlar Köprüsü plan, mimari ve süsleme özellikleri açısından detaylı bir şe-kilde değerlendirilecektir. Türklerin sosyal dev-let anlayışına verdiği önemin birer kanıtı olan bu Köprüler, Sanat Tarihi açısından incelenerek yapısal sorunları ortaya konulacaktır. Anahtar Kelimeler: Yozgat, Köprü, Türk- İs-lam Mimarisi, Su Mimarisi

Yozgat where has been a settlement since prehistoric times, is quite striking in ter-ms of the civilizations that lived in this

region and the works that it left behind. Histori-cal monuments of different religious and ethnic cultures built in Yozgat and its surrounding area give an idea to the researchers about the histo-rical texture of the province. Especially, Yozgat Province which is called as Bozok Sancak in the Ottoman period is equipped with important mo-numents. Most of these structures have been stu-died by researchers but there is no detailed study about the bridges that seem to disappear when compared to other structures. The bridges whi-ch are the artistic constructions of Turkish-Isla-mic water architecture reflect the socio-cultural traces of the periods when they were built with plan-architectural arrangements and decorative features. As a result of field works and investi-gations we have done in Yozgat province and its surroundings area, six bridges were found in the center of Yozgat. In this study, Kemer Bridge, Tek Kemerli Bri-dge, Anonim Bridge, Karabıyık Bridge, Çalatlı Bridge, Aşağı Bağlar Bridge, which were built in the center of Yozgat, will be evaluated in detail in terms of its plan, architectural and decorative features. These bridges which are the evidence of importance of Turks to the understanding of the social state, will be revealed their structural problems examining in terms of Art History.

Key Words: Yozgat, Bridge, Turkish-Islamic Architecture, Water Architecture

Arş.Gör. Adem Sevim¹ 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 11: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

20 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

21 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

TRA2 BÖLGESİ DIŞ TİCARETİNİN 2010-2017 DÖNEMİNDEKİ GELİŞİMİ, DIŞ TİCARET ÖZELLİKLERİ VE TRA2 BÖLGESİ DIŞ TİCARETİNDE

AZERBAYCAN VE İRAN’IN ÖNEMİ

Development of TRA2 Region Foreign Trade in the period of 2010-2017, Foreign Trade Characteristics of TRA2 Region and the

Important of Azerbaijan and Iran in Foreign Trade of TRA2 Region

Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerini içine alan TRA2 Bölgesi, ülkemizin kuzeydoğusunda bulunan, önemli ölçüde göç veren, sanayisi

yeterince gelişmemiş bir bölgedir. TRA2 Bölgesinin Gürcistan, Nahcivan (Azerbaycan), İran ve Ermenis-tan ile sınırı bulunmaktadır. Bu bağlamda, ilk bakışta TRA2 Bölgesinde önemli miktarda dış ticaret yapıldı-ğı düşünülmektedir. Bununla birlikte, TRA2 Bölgesin-de bu ülkelere açılan 7 sınır kapısından 3 tanesi aktif biçimde kullanılabilmektedir. Ayrıca bölge dış ticareti oldukça düşük miktardadır. Ocak-Kasım 2017 döne-minde TRA2 Bölgesinin ihracatı 135 milyon dolar ve ithalatı 204 milyon dolar olmuştur. TRA2 Bölgesi, 2017’de yaklaşık 70 milyon dolar dış ticaret açığı verse de 2010-2015 döneminde dış ticaret fazlası vermiştir. TRA2 Bölgesi ihracatı ve ithalatında sanayi ürünleri önemli yer tutmakla birlikte son iki yılda bölge ithala-tında tarımsal ürünlerin payı giderek yükselmektedir. TRA2 Bölgesi ihracatında Azerbaycan ilk sırada, böl-genin ithalatında ise İran ikinci sırada yer almaktadır.

Bu bağlamda, bu bildiride, TRA2 bölgesinin sos-yo-ekonomik yapısı altında dış ticaretinin 2010-2017 dönemindeki gelişimi ele alınmaktadır. Bölge dış ti-caretinin özellikleri (sektörlere göre dağılım, fasıllara göre dağılım) incelenmekte ve bölgenin dış ticaretinde önemli ülkeler belirtilmektedir. Ayrıca bölgenin ihra-cat ve ithalatında Azerbaycan ve İran’ın önemi üzerin-de durulmaktadır. Bu çerçevede bu iki ülke ile bölge ve il düzeyinde yapılan dış ticaret analiz edilmektedir. Anahtar Kelimeler: TRA2 Bölgesi, Bölgesel Dış TicaretDış Ticaret Özellikleri, Azerbaycan, İran

TRA2 Region which contains Kars, Ardahan, Iğdır and Ağrı, is a region which is located in the north-east of our country and which has a significant im-

migration and underdeveloped industry. TRA2 region has border with Georgia, Nakhichevan (Azerbaijan), Iran and Armenia. In this context, at first sight it is thought that sig-nificant amount of foreign trade was made in TRA2 Region. However, in the TRA2 region, 3 out of the 7 border gates opened to these countries can be used actively. In addition, foreign trade in the region is very low. In the period of Jan-uary-November 2017 TRA2 region exports amounted to 135 million dollars and imports amounted to 204 million dollars. Although TRA2 Region has a foreign trade deficit amount of 70 million dollars, region had foreign trade sur-plus period of 2010-2015. The share of agricultural products in the region’s imports has increased steadily over the last two years, as industrial products have played an important role in TRA2 region exports and imports. Azerbaijan ranks first in TRA2 region exports and Iran ranks second in im-ports of the region. In this context, this report considers the development of foreign trade in 2010-2017 under the socio-economic structure of the TRA2 region. The features of regional foreign trade (sectoral distribution, distribution according to chapters) are examined and important coun-tries are mentioned in the foreign trade of the region. In ad-dition, Azerbaijan and Iran are emphasizing on the export and import of the region. In this framework, foreign trade with the two countries at regional and provincial levels is analyzed. Key Words: TRA2 Region, Regional Foreign Trade, For-eign Trade Features, Azerbaijan, Iran

Prof.Dr. Adem Üzümcü¹Arş.Gör. Murat Akça2

1Kafkas Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 12: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

22 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

23 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

TRA2 BÖLGESİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUMU VE TRA2 BÖLGESİ KALKINMASINDA YATIRIM TEŞVİKLERİNİN ÖNEMİ

The Socio-Economic Situation of TRA2 Region and the Importance of Investment Incentivies in TRA2 Region Development

Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının yüksek-liği, Türkiye’nin en önemli sosyo-ekonomik sorunları arasında bulunmaktadır. TRA2 Böl-

gesi, Türkiye’de sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi (SEGE) açısından 26 Düzey 2 Bölgesi içinde 25. sırada bulunmaktadır. TRA2 Bölgesi, önemli ölçüde göç ve-ren, sanayisi yeterince gelişmemiş bir bölgedir. TRA2 Bölgesinin mevcut tarıma dayalı ekonomik yapısı al-tında kalkınma imkânları oldukça kısıtlıdır. TRA2 Bölgesinin kalkınması açısından bölgede sanayinin gelişmesi, turizm ve dış ticaret potansiyelinin kulla-nılabilmesi gereklidir. Bölgeye yönelik kamu alt yapı yatırımları ve bazı kamu işletmeleri bulunsa da böl-genin kalkınması açısından henüz yeterli değildir. Bu çerçevede, TRA Bölgesinin kalkınması için devletin sağladığı bölgesel teşviklerden (6. Bölge teşvikleri) özel sektör yatırımlarının yararlanma düzeyinin yük-selmesi zorunludur.

Bu bağlamda, bu bildiride, TRA2 Bölgesinin sos-yo-ekonomik yapısı incelenmekte ve bölgenin kalkın-ması açısından değişik alanlardaki (tarıma dayalı sa-nayi, turizm, dış ticaret) potansiyeli gösterilmektedir. Bölgede tarıma dayalı sanayinin gelişmesi, bölge sana-yi katma değerinin yükseltilmesi, bölgenin turizm ve dış ticaret potansiyelinin ortaya çıkarılmasında, özel sektöre sağlanan yatırım teşviklerinin önemi üzerin-de durulmaktadır. Bu amaçla TRA2 Bölgesinde 2010-2017 döneminde devletin sağladığı, yatırım teşvikleri-nin türleri, gelişimi, bölge istihdamı ve dış ticaretine katkısı ve önemi ele alınmaktadır.

Anahtar Kelimeler: TRA2 Bölgesi, Sosyo-Ekono-mik Yapı, SEGE, Bölgesel Kalkınma, Yatırım Teşvikleri

The height of the disparities between regions, there is Turkey’s most important socio-economic issues. TRA2 Region, is ranked at 25 of 26 Level 2 terms as

socio-economic development index in Turkey (SEDI). The TRA2 region is a region with significant immigration and under-developed industries. The development possibilities of the TRA2 region under the present agriculture-based eco-nomic structure are very limited. In terms of development of the TRA2 region, the development of the industrial zone, tourism and foreign trade potential should be possible. Alt-hough there are public infrastructure investments and some public enterprises for the region, the development of the re-gion is not yet sufficient. In this framework, it is imperative that the level of utilization of private sector investments be increased from the regional incentives provided by the go-vernment for the development of TRA region (6th Region incentives). In this context, this report examines the socio-economic structure of the TRA2 region and shows potential in various areas (agriculture-based industry, tourism, foreign trade) in terms of development of the region. The development of the industry based on agriculture in the region, raising the value added of the regional industry, revealing the tourism and foreign trade potential of the region and the importance of investment incentives provided in the private sector are emphasized. For this purpose, types and development of investment incentives which provided by government and contribution and importance of these incentives to regional employment and foreign trade during the period of 2010-2017 is considered. Key Words: TRA2 Region, Socio-Economic Structure, SEDI, Regional Development, Investment Incentives

Prof.Dr. Adem Üzümcü1 Arş.Gör. Önder Balcı2

Arş.Gör. Samet Topal3

1Kafkas Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 13: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

24 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

25 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

HASSAS HAYVANSAL ÜRETİM UYGULAMALARI VE YOZGAT HAYVANCILIĞINDA UYGULANABİLİRLİĞİ

Precision Animal Production Practices and Applicability to Yozgat Livestock

Hassas tarıma benzer olarak Hassas Hayvancılık veya Hassas Hayvansal Üretimde de girdi maliyet-lerini düşürmek ve daha etkili bir üretim hedef-

lenmektedir. Bunun sağlanması için bilgi teknolojilerinin üretim yönteminde kullanılması gerekmektedir. Bitkisel üretimden farklı olarak hayvansal üretimde yöntemlerin etki-tepki eşiklerinin düşük olması ve üretim hedeflerini doğrudan etkileyen hayvan davranışlarının gözlenme ge-reksinimi elektronik sistemlerin hayvancılıkta yoğun ola-rak kullanılmasını gerektirmiştir. Hassas hayvancılıkta bu elektronik sistemlerden elde edilen veriler hayvansal üre-tim mekanizasyonuyla beraber kullanılarak üretim hedef-lerine etkili bir şekilde ulaşılması sağlanmaktadır. Ekono-mik faydalara ek olarak Gıda güvenliği, çevresel duyarlılık ve etik açısından yararlar sağlamaktadır. Yozgat ilinde hay-vancılık önemli bir ziraat alanıdır. TUİK 2017 verilerine göre, Yozgat’ta 235 527 büyükbaş, 378 673 küçükbaş, 699 823 adet kanatlı ve 33 358 adet arı kovanı bulunmaktadır. İşletmelerin çoğu küçük ölçeklidir ve bu hassas hayvancı-lık için ilk yatırım maliyetlerini arttırmaktadır. Öte yandan birçok üretici ve yetiştirici birliği kurulmuştur. Birlikler içe-risindeki iletişim ağı yeniliklerin yaygınlaşması ve kabulü için önemli bir araçtır. Kırsal kalkınma projeleri ve devlet hibeleri ile hayvansal üretimde mekanizasyon yaygınlaştı-rılmaktadır. Hali hazırdaki sistemlere entegrasyonla veya daha gelişmiş yeni sistemlerin temini ile hassas hayvancılık yöntemlerinin Yozgat hayvancılığında kullanılabilecektir. Teknolojik ilerlemeler sayesinde büyük işletmelerde oldu-ğu kadar küçük işletmelerde de yaygınlaşacağı düşünül-mektedir.

Anahtar Kelimeler: Hayvansal Üretim, Hassas Hay-vancılık, Hassas Hayvansal Üretim, Hayvansal Üretim Me-kanizasyonu, Yozgat

Similar to precision agriculture, Sensitive Animal Husbandry or Sensitive Animal Production is also aimed at lowering input costs and producing more

effective. To achieve this, information technology needs to be used in the production process. Electronic systems have to be used extensively in animal husbandry because of low impact-response thresholds of methods in animal production unlike crop production, and the need to mo-nitor animal behavior directly affecting production targets necessitated. In sensitive livestock, the data obtained from these electronic systems are used together with the animal production mechanism to reach the production targets effectively. In addition to economic benefits, it provides food safety, environmental sensitivity and ethical bene-fits. Livestock is an important agricultural area in Yozgat province. According to TUİK 2017 data, there are 235 527 bovines, 378 673 sheep, 699 823 poultry and 33 358 be-ehives in Yozgat. Most of the agricultural businesses are small scale and this increases the initial investment costs for sensitive livestock. On the other hand, many producers and breeder association have been established. The com-munication network in the associations is an important tool for the spread and acceptance of innovations. The me-chanization in animal production is being widespread by Rural development projects and state grants. Integration with existing systems or the provision of more advanced new systems is considered for sensitive livestock farming methods in Yozgat livestock. Due to technological advan-ces, it is thought that it will spread in small enterprises as well as in large enterprises.

Keywords: Animal Production, Sensitive Animal Hus-bandry, Sensitive Animal Production, Animal Production Mechanism, Yozgat Province

Arş.Gör. Dr. Adil Koray Yıldız1 Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Metin Özgüven2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 14: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

26 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

27 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

HASSAS TARIM VE YOZGAT İLİNDEUYGULANABİLİRLİĞİ

Precision Agriculture and It’s Feasibilityin Yozgat Province

Bilgi teknolojilerinde görülen gelişme-ler sonucu ortaya çıkan Hassas Tarım sistemleri; geliştirilen donanım, algo-

ritma ve yazılımların tarımda kullanılma-sıyla, değişkenliğe bağlı olarak alana özgü uygulama yapılmasına imkân sağlamakta, girdilerin etkinliğinin arttırılmasıyla üretim maliyetini azaltmakta ve sağlanan verim artı-şıyla çiftçiler için gereksinim duyulan tekno-lojik çözümler sağlamaktadır. Hassas tarım teknikleri, toprak işlemeden hasada kadar bitkisel üretimin hemen her döneminde kullanılabilmektedir. Yozgat ilinde, 2017 yılı verilerine göre, 5 973 214 dekar alan tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Bu alanın yaklaşık %75’inde tarla bitkileri, özellikle hu-bubat yetiştirilmektedir. Tarım işletme sayı-sının fazlalığı ve ekili alanların parçalı oluşu hassas tarım için olumsuz bir durum olsa da tamamlanan ve devam eden arazi toplulaştır-ma projeleri diğer tarımsal faydalarının ya-nında işletmeleri hassas tarıma elverişli hale getirmektedir. Devlet destekleri sayesinde hassas tarım için ilk yatırım maliyeti olarak kabul edilen makineleşme halihazırda mev-cut duruma gelmiştir. Bu nedenlerle çalışma-da hassas tarım ve yöntemlerinden bahsedil-miş ve Yozgat ilinde mevcut tarımsal üretim ve mekanizasyon araştırılarak hassas tarımın uygulanabilirliği tartışılmıştır.

Anahtar kelimeler: Hassas Tarım, Değiş-ken Oranlı Uygulama, Yozgat

Precision agriculture systems that emerged as a result of developments in informa-tion technologies; developed hardware,

algorithms and software used in agriculture, it is possible to make site specific application de-pending on the variability, production cost is reduced by increasing the efficiency of inputs and the technological solutions required for the farmers with the increase of the efficiency are provided. Precision farming techniques can be used in almost every period of crop production from soil processing to sowing. In the province of Yozgat, 5 973 214 decares area is used as agri-cultural land according to the data of the year of 2017. About 75% of this area is cultivated field crops, especially cereals. Although the number of agricultural holdings and the fragmentation of cultivated lands are a negative situation for sensitive agriculture, the completed and ongo-ing land consolidation projects make businesses more susceptible to precision agriculture as well as other agricultural benefits. Mechanization, which is considered as the initial investment cost for sensitive agriculture, because of state support, has already become available. For these reasons, sensitive agriculture and methods are mentioned in the study and the feasibility of sensitive agriculture is discussed by investigat-ing the existing agricultural production and mechanization in Yozgat province.

Keywords: Precision Agriculture, Variable Rate Application, Yozgat

Arş.Gör. Dr. Adil Koray Yıldız1

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Metin Özgüven2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 15: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

28 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

29 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

İÇ ANADOLU BÖLGE KALKINMASINDA SÜLÜN VEKEKLİK YETİŞTİRİCİLİĞİ

Pheasant and Partidge Rearing in Central AnatoliaRegion Development

Sülün ve keklik yetiştiriciliği başlıca; doğal alanlara stok takvi-yesi, hobi olarak, et üretim amacıyla ve avlanma alanları için yapılmaktadır. Bu derlemede, bölge kalkınmasına katkıda

bulunacak yeni bir alan olan av turizmi ile yapılacak yetiştiricilik derlenmiştir. Türkler tarihin en eski dönemlerinden beri beslen-me, geçim, spor ve savaş hazırlığı için avcılık ile uğraşmaktadırlar. Av hayvanı olarak sözlü edebiyatımızda ve Dîvânu Lugâti’t-Türk kitabında da yazılı olarak adları geçen sülün ve keklikler yüzyıl-lardır kültürümüzde önemli yere sahip olmuştur. Asya’da bu kuş-ların doğal olarak yayılma alanının en batıdaki ucu Türkiye’dir. Bu bağlamda ülkemizin doğal habitatının parçası olan Keklik ve Sü-lün alt türleri mevcuttur. Türkiye’nin iklim ve coğrafyasına uygun olan bu kanatlı türlerinden devlet üretim istasyonlarında üretilen yıllık olarak yaklaşık 100.000 adet hayvan doğaya salınmaktadır. Ülkemizde 1988 yılından bu yana birçok özel avlak kurulmuş, fa-kat bunlardan bazıları zaman içinde kapanmıştır. Sistemli kurula-cak işletmelerde başarı ile istihdam sağlanması durumunda köy-den kente göç bir nebze de olsa azalacaktır. Av turizmi açısından önce kurulduğu bölgenin sonra da ülkenin reklamı yapılmış ola-caktır. Dünya’da bu tip uygulamalar mevcut olup örneğin Ame-rika’nın bazı eyaletlerindeki avlaklarda yıllık avlanan kuş sayıları yarım milyon adeti geçebilmektedir. Avlaklar sadece yerli turizmi hareketlendirmekle kalmayıp yabancı ülkelerin varlıklı avcılarını ülkemize çekerek döviz girdisi de sağlamaktadır. Devlet ve özel avlaklarda sadece avlanma değil, insanların doğayı keşfetme fikri-nin pazarlanarak gözlem ve foto safari gibi uygulamalar da yapıla-bilir. Yozgat ilinde keklik üretme istasyonunun varlığı önemli bir avantajdır. Günümüzde entansif yetiştiriciliği yaygınlaştırılama-mış fakat avlanmaya uygun olan alternatif kanatlı türleri Yozgat ilinin birçok ilçesinde fayda sağlayabilecektir. Sonuç olarak, hem yetiştiriciliği hem de av turizmi sayesinde boş araziler değerlendi-rilerek kırsal kalkınmaya destek sağlanmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sülün, Keklik, Yetiştiricilik, Av Turizmi, Kırsal Kalkınma

Pheasant and Partridge rearing is mainly used for stock to naturel areas, hobby, meat production and hunting areas. In this review, it is mentioned that breeding is a new area

to contribute to the development of the region. Since the earliest times in history, the Turks have hunted for nutrition, livelihood, sport and war preparation. Pheasants and partridges, in our oral literature and written in the Dîvânu Lugâti’t-Türk book as a game birds, have been important for centuries in our culture. Turkey is westernly point of the natural span of these birds in Asia. In this context, there are subspecies of Partridge and Pheasant which are part of the natural habitat of our country. Due to climate and geographical suitability, annual produced at the state production stations approximately 100.000 of these birds are released into the wild. Many private hunting companies have been established in our country since 1988, but some of them have been closed over time. In case of successful employment in the operations to be sys-tematically established, the migration from the village to the city will be reduced to a certain extent. It will be advertised in terms of the hunting tourism in the region and therefore in the country. There are such practices in the world, for example, in some states of America, the number of hunting birds per year can exceed half a million. Hunting grounds provide not only domestic tourism but also foreign currency by attracting wealthy hunters of foreign countries to our country. The operation of state and private hunt-ing grounds can be done not only by hunting, but by marketing people’s idea of discovering nature, such as observation and photo safari. The presence of the partridge production station in Yozgat is an important advantage. Today, intensive rearing is not wide-spread alternative poultry species, but suitable for hunting may be beneficial in many towns of Yozgat province. As a result, support for rural development will be provided by eveluating the empty land for both rearing and hunting tourism.

Key Words: Pheasant, Partridge, Rearing, Hunting Tourism, Rural Development

Arş.Gör. Ahmet Uçar1

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz2

Doç.Dr. Umut Sami Yamak3

Prof.Dr. Musa Sarıca4

1Ankara Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 16: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

30 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

31 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

HALK HEKİMLİĞİ UYGULAMALARI KAPSAMINDA YOZGAT OCAKLARINDAN SOSYO-KÜLTÜREL YANSIMALAR

Socio-Cultural Implications from the Yozgat “Ocaks” within the Context of Folk Medicine Practices

İnsan, yeryüzünde var olmaya başladığı andan itibaren vücudunu ko-rumak ve geliştirmek gibi önemli bir sorunla baş başa kaldı. Biyolo-jik bir organizma olan insan vücudu, doğal ya da psikolojik etkilerle

zarar görmeye müsait bir yapıdadır. Bu zararları gidermek için tarihsel süreç içerisinde deneme yanılma ve keşif yoluyla birçok metot geliştiren insan, bugün vücudunu en küçük bileşenleriyle birlikte ele alan modern tıp bilimini oluşturdu. Modern tıbbı oluşturan bileşenlerden belki de en önemlisi ve en etkilisi “halk hekimliği” olarak adlandırılan tedavi yön-temleridir. İlkel dönemlerden itibaren kendini ve doğayı tanımaya başla-yan insan, hastalıkların nedenleri ve tedavileri üzerine yaptığı ilk araştır-malar sonucunda, kendi başının çaresine bakacak yetkinliğe ulaşmıştır.

Türk halk hekimliği, son derece zengin bir içerikle günümüze kadar gelmiş tedavi yöntemlerini içerir. Bu yöntemlerde ilk çağlardaki dinî inançların etkisi yoğun olarak, göze çarpmaktadır. Türkler Müslüman ol-duktan sonra, bu yöntemler belli uyarlamalarla kullanılmaya devam edil-miş, halk hekimliği ve dinî inançlar birbiriyle içi içe geçmiştir. Türk halk hekimliğinin en önemli figürü, ocaklardır. Bütün Türk toplumlarında kutsallığına ve sağaltıcı gücüne inanılan ocaklar, tarihin her döneminde bir tedavi merkezi olarak işlev görmüştür. Anadolu coğrafyası, ocaklar açısından son derece zengin bir birikime sahiptir. Bütün Anadolu şehir-lerinde, halkın alternatif tedavi maksadıyla gittiği ocaklar mevcuttur.

Yozgat ocakları, XI. yüzyıldan itibaren bölgeye yerleşen Türk boyları-nın en önemli tedavi merkezleri olmuş ancak gelişen tıp ilmi ve teknoloji, bu ocakların önemini bir parça azaltmıştır. Değişim ve azalmaya rağmen ocaklılık uygulamalarından doğaçlama bir şekilde meydana gelen anla-tı türleri halk arasında güncelliğini korumuştur. Hikâye, efsane, deyim, mani, bilmece ve halkbilim geleneklerini barındıran anlatılar olan bu türler, halk muhayyilesinin üretkenliği ile dil lezzetinin birleştiği nokta olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızla; üretilen bu zenginliklerden izler taşıyan, halkın sosyo-kültürel yaşamına yansıyan uygulama ve anla-tıları türlerine değineceğiz.

Anahtar Kelimeler: Halk Hekimliği, Tedavi, Yozgat, Ocak, Kültür

From the moment human beings began to exist on earth, they remained alone with an important problem of protecting and improving their bodies. The human body, a biological organism is a structure that is

vulnerable to natural and psychological effects. The human beings who de-veloped many methods through trial and error and discovery in the histor-ical process in order to get rid of these effects, today developed the modern medical science which deals with the smallest components of human body. The most important and most effective of the modern medicine components are perhaps the treatment methods called “ folk medicine”. The human beings who started to define themselves and nature since the primitive times, have reached the compolence to take care of themselves on their own as a result of discases.

Turkish folk medicine involves a great variety of treatment methods that have survived until today. The religious beliefs of the primeval days have had a predominant influence on these methods. After the Turks converted into Is-lam, these methods continued to be used with some adaptations and Turkish folk medicine and religious beliefs became intertwined. The most important figure of Turkish folk medicine are the ocaks. Believed to be divine and a cure in all Turkish communities, these ocaks have functioned as treatment centres throughout the history. Anatolia has a rich heritage in terms of ocaks. There are ocaks in each city of Anatolia, where people appeal to for remedy.

The ocaks in Yozgat became the most important treatment centres for the Turkish settlers from the 11th century and on, but their significance has di-minished due to advanced medicine and technology. The types of narratives coming out spontaneously from the “ocak” works, despite the change and declive have kept up to date among the public. These narratives that involve folklore traditions like stories, legends, idioms, manios and riddles emerge as the point where the productivity of the people’s imagination and the taste of language combine. İn this study; we will refer to the types of practices and narratives that reflect the socio-cultural life of the public who have traces of these riches produced.

Keywords: Turkish Folk Medicine, Treatment, Yozgat, Ocak, Culture

Eğt.Uzm. Akın Uyar1 1Yozgat Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, e-mail: [email protected]

Page 17: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

32 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

33 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT’TA SU SPORLARI POTANSİYELİNİNSOSYO-KÜLTÜREL YAPIYA ETKİSİ

Soscio-Cultural Structural Effect of Water Sports Potential in Yozgat

Yozgat Anadolu’nun en eski yerle-şim yerlerindendir. Coğrafi ola-rak Anadolu’nun merkezinde 13

ilçesiyle gelişmekte olan bir kenttir. Bu gelişimin en önemlisi kuşkusuz turizm sektöründeki girişimlerdir. Günümüzde turizm aktiviteleri oldukça çeşitlilik gös-termektedir. Bunlardan birtanesi de su sporları (Kano, Kürek, Rafting, Jetski, Yel-ken vs.) turizmidir. Yozgat ili Kızılırmak ve Yeşilırmak havzalarında yer aldığın-dan, Kızılırmak’ın kollarından olan Delice Irmağı, Yeşilırmak ve Çekerek Irmağı ilin en önemli su kaynaklarındandır. Buralar-da kano, kürek, jetski, yelken gibi su spor-ları turizmi yapmaya oldukça müsait olup ayrıca Aydıncık ilçesinde bulunan Kazan-kaya Kanyonu rafting sporu yapmaya çok müsait bir nehirdir. Bilhassa doğanın do-yumsuz güzelliğe ulaştığı bahar aylarında bu kanyonu turizmin hizmetine açmak için gerekli çalışmaların yapılması gere-kir. Bu araştırmanın amacı, Yozgat ilin-deki su sporları potansiyel olanaklarının incelenerek gelecekteki turizm eğilimleri doğrultusunda tanıtımı ve pazarlaması açısından öneriler geliştirilebilmektir. Bu doğrultuda Yozgat ilinde su sporları tu-rizm alanında bölgenin kalkınmasına yö-nelik çıkarımlar sağlanabilir.

Anahtar Kelimeler: Spor, Su Sporları, Spor Turizm, Yozgat Su Sporları Potansi-yeli

Yozgat is one of the oldest settlements in Anatolia. Geographically in the center of Anatolia with 13 district is

a developing city. This development most important initiatives in the tourism sector. Nowadays, quite a variety of tourism acti-vities. One of these water sports (canoeing, Rowing, Rafting, Jet, set sail vs.) tourism. Yozgat province Kızılırmak and Yeşilırmak lies in the basin, from the arms of Kızı-lırmak Delice River, Yue, and the river is the most important water sources in the province of Czech intellectuals. Around here, canoeing, rowing, jetski, sailing water sports tourism is quite available to do besi-des Aydıncık district Kazankaya Canyon is a river rafting available too used to. In par-ticular, when nature's insatiable beautiful in the spring that Canyon should be made of the work required to open the service of tourism. The aim of this research, Yozgat province of water sports tourism in the fu-ture by examining potential opportunities in line with the trends in terms of promo-tion and marketing suggestions geliştirile-bilmektir. In this respect, in the province of Yozgat water sports in the field of tourism for the development of the region can be provided inferences.

Key Words: Sports, Water Sports, Sports Tourism, Yozgat Water Sports Po-tential

Öğr.Gör. Ali Kemal Taşkın1

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Yıldırım2

Dr.Öğr.Üyesi Oktay Çoban3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 18: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

34 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

35 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

TR72 BÖLGESİNDE YAKIN GEÇMİŞTE İKLİMSELDEĞİŞİMLERİN ANALİZİ

The Analysis of Recent Climatic Changes in TR72 Region

İçerisinde dünyamızın da yer aldığı evrenin şüphesiz en değerli elemanı insandır. İnsanın var olduğu andan bugüne kadar geçen beşeri yürüyüş, beraberinde çok farklı sosyo-kültürel mirasın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Doğal çevrenin elemanlarından olan ve kutlu insan yürüyüşünün her anını etkileyen en önemli etkenlerden birisi de iklimdir. Doğal ve zaruri olan in-san-çevre etkileşimi sürecinde her doğal etken gibi iklim elemanları da zara görebilmekte, gerekli ve yararlı işlevsellik, zararlı bir sürece dönüşebilmek-tedir. Hızla artan dünya nüfusunun yanında, sanayi inkılabından günümüze değin süratli bir gelişme gösteren teknolojinin beraberinde getirdiği olumsuz-luklar doğal dengenin daha belirgin bir şekilde tahribine yol açmakta, dün önemsenmeyen sorunlar için bugün insanlık acil koduyla çözüm arayışını sürdürmektedir. Günümüzde hemen herkesin kabul ettiği ve günlük, mevsim-lik hava olaylarında görülen farklılaşmayı dikkate alarak, dünyamızın geleceği hakkında karamsar tablo çizdiği ve biyolojik bir tehdit olduğunu kabul ettiği bir küresel ısınmadan bahsedilmektedir. Her geçen gün daha da kuvvetle his-setmeye başladığımız bu küresel tehdide karşı alınacak önlemlerle ilgili dünya çapında çalışmalar yapılmakta, gelecek kuşaklara yaşanılır bir dünya bıraka-bilmenin mücadelesi verilmektedir. Özellikle 20.yüzyılın son çeyreğinde orta-ya çıkan bu çalışmaların en önemlilerin birisi Kyoto sözleşmesidir. Türkiye 24 Mayıs 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşme-sine (BMİDÇS) üye olurken, 26 Ağustos 2009 tarihinde de Kyoto sözleşmesine üye olmuştur. Dünyada gerek nüfus artışının, gerekse teknolojik gelişmelerin çok hızlı bir şekilde değiştiği 20.y.yılın 2.yarısında atmosferde bulunan sera gazlarının en etkilisi olan Karbon dioksitin (CO₂) miktarı ilk defa tehlike sı-nırının üzerine çıkmış, gezegenimizin küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmada küresel bir sorun haline gelen ve tüm in-sanlığın işbirliği içinde çok acil önlem alması gereken sera gazı emisyonlarının artmasının, İç Anadolu Bölgesinin doğu kesiminde yer alan ve TR72 bölgesi olarak belirlenen sahada bulunan Kayseri, Sivas ve Yozgat’ta yakın geçmişte iklimsel değişmelerin, özellikle sıcaklık ve yağış miktar ve dağılışında nasıl bir değişikliğe yol açtığını tespit etmek amaçlanmıştır. Küresel ısınmanın gele-cekte yol açacağı öngörüsünde bulunulan sorunların inceleme sahasını nasıl etkileyeceği hakkında bir görüş ortaya konulması hedeflenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kayseri, Sivas, Yozgat, Küresel Isınma, İklimler

Human beings are the important elements of the universe where our planet Earth is situated. Since the existance of the human beings, people have displayed many different

socio- cultural heritage. The climate is the most important factor that affects the every moment of the people living on this planet. In the process of human-environment interaction which is natural and neccessary, the climate elements are affected in a negative way and this neccessary and functional process can turn into harmful process. Besides the fast increase in the population of the world, the negative effect of the developing technology harms the natu-ral balance and the human beings have started to search new solu-tions with an emergency code. Today everybody mention about the threat based on global warning which is dangerous biologically by considering the differences that occur in daily and seasonally climate events. Many studies against to prevent this threat have been carrying on in everywhere in the world as this negative effect has been seen in all parts of the world. The purpose of these studies is to inherit a better world for the young generation. One of these studies appeared in last period of the 20th century is the KYOTO agreement. Turkey became the member of United Nations Climate Network Agreement on May 24, 2004 and signed the agreement on August 26, 2009. Because of the fast population increase and the development of the technology in the second half of the 20th cen-tury, the amount of the carbon dioxide which is the most dangerous type of the green house gases is above the average level for the first time and The Earth encounters with global warning threat. This study aims to investigate the climatical changes that affect the tem-perature, raindrop average and their distribution in TR 72 Region which includes Kayseri, Sivas and Yozgat cities that are situated in the east part of Middle Anatolia Region. It is also aimed to predict the negative effects of the global warming in the mentioned area and to find out some solutions to prevent the region from these undesired effects.

Key Words: Kayseri, Sivas, Yozgat, Global Warming, ClimatesDoç.Dr. Asım Çoban1

Arş.Gör. Mehmet Temir2 1Amasya Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 19: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

36 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

37 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

SOSYO-EKONOMİK KALKINMIŞLIK DÜZEYLERİNE GÖRE TR72 BÖLGESİNDE YOZGAT’IN YERİ

The Place of Yozgat in TR72 Region According to Socio-Economic Development Levels

Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden biri ve toprak genişliği olarak ülkemizin 2.büyük bölgesi olan İç Anadolu Bölgesinde toplam 13 vilayet yer almaktadır. Bölgede yer alan 13 vilayetin bölgenin

doğusunda yer alanları Kayseri, Sivas ve Yozgat’dır. TR72 bölgesini oluş-turan bu vilayetlerden 2016 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verile-rine göre Kayseri’nin toplam nüfusu 1.358.980, Sivas’ın toplam nüfusu 621.224, çalışmanın konusunu oluşturan Yozgat’ın toplam nüfusu ise 421.041 dir. TR72 bölgesi illerinden sadece Kayseri’nin nüfusu yıllara göre artış gösterirken, bölgenin diğer illeri olan Sivas ve Yozgat nüfusu azalmakta olan illerimiz olarak dikkat çekmektedir. Bir yerleşim yerinde yıllara göre nüfusun azalması veya artması yerleşim yerinin sosyo-eko-nomik göstergelerini etkilemekte, yıllara göre ortaya çıkan farklılaşmada önemli rol oynamaktadır. Zamanla ortaya çıkan bu değişimlerin analiz edilmesi, gelecekle ilgili yapılması düşünülen planlamalarda dayanak olarak dikkate alınmakta, doğru alanlarda gerekli yatırımlar için yol gös-terici olmaktadır.

Bu çalışmada İç Anadolu Bölgesinde bulunan ve İstatistik Bölge Birimleri Sınıflamasına (İBBS) göre TR72 bölgesi olarak sınıflandırılmış olup, Kayseri, Sivas ve Yozgat’ın yer aldığı saha içinde Yozgat’ın so-syo-ekonomik kalkınmışlık düzeyinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Anadolu coğrafyasının ortasında yer alan Yozgat ilinin genişliği 14,123 km², ortalama yükseltisi ise 1.418 metredir. Genellikle yüksek plato-lardan meydana gelen Yozgat ili başta Ankara olmak üzere istihdam hedefli olarak önemli ölçüde göç veren illerimizden birisidir. Çalışma-da Türkiye İstatistik Kurumunun ilgili konularda yayımlamış olduğu veriler kullanılmıştır. Nüfus ve nüfusun nitelikleri ile ilgili veriler de Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde (ADNKS) bulunan güncel veriler kullanılmıştır. Bu çalışma veri değerlendirmeleri temeline dayanmakta olup, TR72 bölgesinde yer alan şehirlere ait verilerle Yozgat’ın beşeri ve ekonomik verileri karşılaştırılmış, ortaya çıkan farklılıkların nedenleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kayseri, Sivas, Yozgat, TR72 Bölgesi

13 cities are situated in the Middle Anatolia Region which is the second biggest region of Turkey re-garding to the land and one of the 7 Regions of Tur-

key. Kayseri, Sivas and Yozgat which are among the 13 cities are situated in the east part of this region. According to the population census taken in 2016, the population of Kayseri is 1.358.980, Sivas 621.224 and Yozgat 421.041 in which the study was carried on situated in TR72. Among these cities, only Kayseri increased its population whereas the other cit-ies such as Sivas and Yozgat, the population decreased. The increase or the decrease at a settlement place affects the so-cio-economic scale of the city and plays an important role on the difference of the population living in that area related to the annual census. When these increase and decrease inves-tigated in a period of time, it is a good sign to make plans and enterprices for the future in that area.

In this study, it is aimed to investigate the socio- economic level of Yozgat situated in TR72 region in the Middle Anato-lia Region related to the Statistical Region Unit Classification (SRUC). Yozgat situated in the Middle Anatolia Region has a land area of 14,123 km², the average altitude is 1.418 m. The city situate on high platoes has been losing its population for a long time. The people living in this area has been moving to the cities where they can find jobs easily such as Ankara. The data given by Turkish Statistic Institution was used in the study. The data about population and its features were ob-tained from the contemprory data of the Population Enroll-ment System. This study is based on data evaluation method and the the data of economical data of Yozgat was compared with the data of other citiec situated in TR72 region and the differences were explained depending on the reasons.

Key Words: Kayseri, Sivas, Yozgat, TR72 Region

Doç.Dr. Asım Çoban1 Dr.Öğr.Üyesi Turgut İleri2

Arş.Gör. Mustafa Necati Çoban3

1Amasya Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 20: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

38 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

39 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT VE ÇEVRESİNDE İLKTİCARİ FAALİYETLER

The First Trading Activities Around Yozgat

M.Ö. II. Bin yılın başlarında Anadolu’da canlı bir tica-rin ağın varlığı bilinmek-

tedir. Asurlular Anadolu’nun içinde bulunduğu siyasi boşluğun verdiği sakin ortamdan yararlanarak kırk civarında pazar yeri kurmuşlardır. Yozgat çevresinde kurulan pazar yerleri dönemin öne çıkan küçük krallıkları ile birlikte var olmuştur. Ankuwa Krallığı, Hattuş Krallığı, Tawina Krallığı, Tuphia Krallığı bu ticaret ağının varış merkezlerinden olup büyük veya küçük ölçekli pazar yerleri kurulduğu bilinen merkezler-dir. Bugün Yozgat ve çevresinde ya-pılan kazılar ile gün ışığına çıkarılna bu antik pazar yerlerinden elde edi-len çivi yazılı tabletler ile orta Ana-dolu’daki ilk ticari ağın önemi ortaya konmaktadır. Bu çalışmada Yozgat ve çevresindeki antik krallıklardan bahsedilerek ilk ticari faaliyetlerin nasıl yürütüldüğü anlatılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Ti-caret, Koloni Çağı, Antik Krallıklar

In the early 2000’s B.C, it is known that the existence of a tarding network Assyrins set

almost fourty bazaar place by us-ing quiet weather given political space of Anatolia. The bazaar plac-es located around Yozgat existed by smell prominent kingdoms in that age. Ankuwa Kingom, Hat-tus Kingdom, Tawina Kingdom, Tuphia Kingom was arrivel centers of this trading places in where big and small trading places was locat-ed. Via the cuneiform tablets ob-tained by this ancient bazaar which is come to light by carving around Yozgat and its out skirt today, the importance of the first trading net-work is proved. In this study it is mentioned that ancient kingdoms in Yozgat and its outskirt and its explained how the first activites was contucted.

Key Words: Yozgat, Trade, An-cient Kingdoms

Dr.Öğr.Üyesi Aslı Kahraman Çinar1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 21: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

40 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

41 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BÖLGESEL KALKINMA AÇISINDAN E-TİCARET

Regional Development andE-Commerce

Teknolojik gelişmenin hızla devam ettiği günümüzde neredeyse bilgisayar tek-nolojisinden etkilenmeyen sektör bu-

lunmamaktadır. Gelecek yüzyılda da bilgisayar teknolojisinin önemini artırarak devam edeceği açıkça görülmektedir. Çalışmada bilgisayar tek-nolojilerinin ticarete olan etkileri incelenecek-tir. E-ticaret olarak nitelenen bu oluşum sadece sektörleri geliştirmekle kalmamakta bir bölge-nin hatta bir ülkenin kalkınmasını belirleyecek bir düzeye gelmektedir. Bu nedenle Türkiye’de e-ticaret yoluyla ticari hayatını canlandıran ve süreklilik kazandıran bölgeler belirlenmeye ça-lışılarak, diğer bölgelerden farklılıkları ortaya konulmuştur. Metot olarak öncelikle bölgeler açısından internet kullanım oranları dikkate alınarak en çok internet kullanan bölgeler tes-pit edilmiştir. Daha sonraki aşamada internet kullanımını en fazla ticarete yönlendirebilen bölgeler belirlenmiştir. Son aşamada bölgenin internet kullanımından önceki sektörler ve ge-tirileri internet sonrası gelişen veya yeni ortaya çıkan sektörler ve getirileri karşılaştırılmıştır. Buna göre Marmara bölgesinin yanında iç Ana-dolu’daki bazı şehirler ve doğu Anadolu’daki bazı şehirler e-ticaretten daha fazla faydalanmış ve bölgeleri açısından kalkınma kaynağı olmuş-lardır.

Anahtar Kelimeler: E-Ticaret, Bölgesel Kalkınma, Dış Ticaret, Ulaştırma, Hava Kargo

Jel Sınıflaması: O33, R10, F10, K32, R40, R41

There is not any sector which is effect-ed by computer technology for now-adays, because computer technology

grows very fast. It is clear that computer technology will continue to increase in im-portance in the next century. It is searched in the paper the effects of the computer technologies on the e-commerce. This for-mation, which is described as e-commerce, reaches not only to improve the sectors but also to determine the development of a region or even a country. Therefore it is demonstrated the regions using computer and e-commerce territories then we reveal the differences between two regions. It is de-termined the territories used the internet a lot as it is taken into account the method of the rate. In the next stage, it is determined the regions that canalize the internet to the e-commerce. In the last step, it is compared the sectors and profit in the regions between the periods before and later. According these analyses, the result is that besides Marmara region some cities in the Middle of Anatolia and East of Anatolia take advantage of using e-commerce.

Key Words: E-Commerce, Regional De-velopment, International Trade, Transporta-tion, Air Cargo

Jel Classification: O33, R10, F10, K32, R40, R41

Prof.Dr. Aydın Sarı1

Öğr.Gör. Hakan Demir2

Öğr.Gör. Hamid Yeşilyayla3

1Pamukkale Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 22: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

42 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

43 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

İHRACAT FİNANSMANI VE BÖLGESEL KALKINMA

Export Finance andRegional Development

Ülkelerin kalkınmasında vazgeçilmez olan dışa açık bü-yüme bölgesel kalkınma açısında da ön plana çıkmakta-dır. Bir kent ekonomisinde veya bölgesel gelişmede dışa

açık ihracat ithalat yapan firma sayısı arttıkça kent ekonomisi-nin ve bölgenin gelişmesi hızlanmaktadır. Bu nedenle gelişmiş bölgelere bakıldığında ihracat yapan firma sayısının gelişmede geri kalmış bölgelere göre daha fazla olduğu birçok araştırmada ortaya çıkmaktadır. Firma bazında analizler yapıldığında Türki-ye’de firmaların birçoğu dışa açılmak, özellikle ihracat yapmak arzusu içindedir. Dışa açılmayı kendi imkânları ile çok az firma başarabilmektedir, firmaların büyük çoğunluğu firma dışı des-tek aramaktadır. Firma dışı destek arayan firmalar günümüzde finansal destek ihtiyacını her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar. Birkaç yıl önce firmalar nasıl ihracat yapılaca-ğı konusunda bilgi desteği beklerken, günümüzde finans yardı-mı beklemektedirler. İhracatın finansmanı yardımı ile ihracata başlayacak potansiyelde olan firmaları belirleyip bunlara uygun yeni finansman teknikleri uygulamak, adeta yeni bir ihracat ata-ğı anlamına gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında çalışmamızda Denizli, Aydın ve Muğla illerinin ihracat verileri analiz edilmiş-tir. 2008 Ocak - 2017 Aralık ayları için aylık veri seti üzerinde çalışılmıştır. Analizde Türk Eximbank alım kredileri ve bölge-sel ihracat rakamları regresyona tabi tutulmuştur. Sonuç olarak, Eximbank kredilerinin iller bazında ihracata katkıları ile Türkiye toplam ihracat rakamları arasında ilişkiler incelenmiştir. Ayrı-ca kurulan regresyon modeli ile yapılan inceleme sonucu elde edilen tahmin değerlerinin % 95 güvenle doğru sonuç verdiği gözlemlenmiştir. Bölgesel olarak ihracatın desteklenmesi illerin toplam ihracat rakamlarını etkileyen bir unsur olarak ortaya ko-yulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Dış Ticaret, İhracat Finansmanı E-Ticaret

Jel Sınıflaması: R10, F10, K32, F23 O33

Export-based growth model is inevitable for the country in the global world, it is indispensable on the regional economy as well. In an urban

economy or a regional economy a company which makes export or import rises at the region, growth of the territory increases fast. Therefore when we ob-serve the developed region, the exporters are more than less developed region. When it is analysed in terms of companies, many companies emulate to be exporter or importer. Particularly they desire to ex-port. Few companies achieve to start international trade with own possibilities. The majority of the com-panies seek support out of the company. The com-panies seeking support out of the company require a financial support more than usually nowadays. When the companies were expecting the information such as how to be exporter for two years ago, they expect-ed the financial support today. It will be an attack for export when it is determined the companies to need the financial support. In this context the data from Denizli, Aydın and Mugla are examined to determine the potential companies. It is used monthly data from January 2008 to December 2017. Credit of Eximbank and export are regressed. In the result the relation between credit of Turkish Eximbank and exports are examined. The results are with 95% confidence. The results exhibit that the support of export on the re-gion boosts the export the cities within the region.

Key Words: Regional Development, International Trade, Export Financing, E-Commerce, Transporta-tion,

Jel Classification: R10, F10, K32, F23 O33, R40

Prof.Dr. Aydın Sarı1

Dr.Öğr.Üyesi Nuri Avşarlıgil2

Öğr.Gör. Hakan Demir3

1Pamukkale Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 23: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

44 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

45 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT’TA KUŞBURNU YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YERİVE ÖNEMİ

The Role and Importance of Rosehip Cultivation in Yozgat

Ülkemiz coğrafi ve ekolojik yapısı nedeniyle birçok meyve, sebze, bağ ve süs bitkisi türlerinin anavatanı ve yetişme alanı konumunda olup, büyük bir genetik çeşitliliğe ve zenginliğe sa-

hiptir. Kuşburnunun da dâhil olduğu Rosa cinsi, Kuzey yarımkürenin ılıman ve subtropik bölgelerinde 100’den fazla türe sahipken, ülkem-izde 27 türü yetişmektedir. Kuşburnu ülkemizin hemen her yöresinde doğal olarak yetişmekle birlikte Kastamonu, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Gümüşhane, Erzincan ve Erzurum gibi Orta-Kuzey Anadolu bölgesinde yaygın olarak yetişmektedir. Yozgat’ta genel olarak yazlar sıcak ve kurak; kışlar soğuk ve yağışlı geçmekte, yaz ile kış, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkları yüksek olmaktadır. Yozgat’ta 62 ta-nesi endemik olmak üzere 47 familyaya ait 254 tür tespit edilmiştir. Ayrıca yerli ve yabani elma, armut, erik, vişne, şeftali, kayısı, badem, ceviz, ayva, üzüm, gileboru (kartopu) yetiştirilmekte, doğada yaba-ni olarak fındık, kızılcık, ıhlamur, alıç, kuşburnu, salep ve ahlat gibi meyve türleri de bulunmaktadır. Kuşburnu Yozgat için ekonomik öneme sahip olabilecek bir türdür. Besin değeri oldukça yüksek olan kuşburnu İlin tüm ilçelerinde doğal olarak yetişmektedir. Kuşburnu taze ve sofralık tüketime uygun bir meyve değildir, işlendikten sonra tüketilebilen endüstriyel bir meyve türüdür. Ülkemizin değişik yöre-lerinde kurulu 20 civarında tesiste kuşburnu marmelat, meyve suyu ve kuşburnu çayı gibi ürünlere işlenmektedir. Besin maddesi olarak kul-lanımının yanı sıra tıbbi amaçlı olarak, gül anacı olarak, peyzaj düzen-lemelerinde ve çit bitkisi olarak, erozyon önleyici olarak, atık meyve ve tohumları hayvan yemi olarak vb. kullanılmaktadır. Yurdumuzun hemen her yöresinde yetişen ve Yozgat için de ekonomik öneme sahip olan kuşburnuna henüz yeteri kadar önem verilmemektedir. Yetiştir-iciliğinin artması, doğal olarak yetişen popülasyonda yapılan seleksi-yonla tespit edilecek çeşitlerin kültüre alınması ve kapama bahçeler-in kurulması ile mümkün olacaktır. Bu sayede verimli ve ekonomik öneme sahip kuşburnu çeşitleri tarıma kazandırılmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kuşburnu, Yozgat, Besin Değeri, Kullanım Alanları

Turkey, in a position of a native land that enables the growing area, has a large amount of variations in diversity genetics resources and has lots of fruits, vegetables, vineyard and ornamentals by reason

of geographical and ecological region. The genus Rosa covers more than 100 species in Northern hemisphere of which temperate and subtropical zones while Anatolia has 27 species of them that are native in the re-gion. Rosehip grows naturally in almost every region of our country that widely in Central-North Anatolian regions such as; Kastamonu, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Gümüşhane, Erzincan and Erzurum. In Yozgat, summers are generally hot and arid; winter is cold and rainy, and the tem-perature differences between night and day and also summer and winter are high. In Yozgat, 254 species belonging to 47 families, 62 of which are endemic, have been identified. In addition, domestic and wild apples, pears, plums, sour cherries, peaches, apricots, almonds, walnuts, quince, grapes, gileboru (Viburnum opulus) are also grown and wild fruits such as hazelnut, cranberry, linden, hawthorn, rosehip, orchid, and pear. Rose-hip is a species that possibly have an economic importance in Yozgat. The nutritional value of rosehip is quite high, and it grows naturally in all the provinces of Yozgat. Rosehip is not an appropriate fruit for fresh and table consumption; it is an industrial fruit species that can only be consumed after it is processed. It is processed in products such as rosemary marma-lade, fruit juice and rosehip tea which are established in 20 different facil-ities in different regions of our country. Beside their use as nutrients, they are used for medicinal purposes, as rose’s rootstock, as landscape plants and as hedgerows, as erosion preventers, as waste fruits and their seeds as animal feeds. Yozgat has not yet given enough importance to the rosehip which also has economic importance for the city and which is grown in almost every region of our country. The increase of cultivation will be possible by cultivation of cultivars to be detected by selection made in naturally grown populations and establishing gardens. In this way, varie-ties of productive rosehips with economic importance will be cultivated.

Key Words: Rose hips, Yozgat, Nutritive Value, Usage Patterns

Dr.Öğr.Üyesi Aysen Koç1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 24: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

46 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

47 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT’TA SELEKTE EDİLEN KUŞBURNU GENOTİPLERİNİN BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

The Role and Importance of Rosehip Cultivation in Yozgat

2015-2016 yıllarında yürütülen bir araştırmada, Yozgat ili ve ilçelerinde doğal olarak yetişen kuş-burnularda üstün özelliklere sahip olan 142 kuş-

burnu tipinden meyve örneği alınmış, yapılan değiş-tirilmiş tartılı derecelendirme sonucunda, 49 genotip ümitvar olarak bulunarak bunlarla koleksiyon bahçesi kurulmuştur. 2017 yılında bu genotiplerin 30 tanesin-den verim alınmıştır. Doğal yetiştikleri ortamdan se-lekte edilen genotiplerden toplanan meyvelerde mey-ve ağırlığı 0.77 g (66 AYD 07) ile 3.14 g (66 SRG 17), meyve eni 10.21 mm (MRK 20) ile 15.78 mm (ÇYR 03), meyve boyu 16.67 mm (AYD 07) ile 29.64 mm (YRK 06) arasında değişirken, meyve rengini belirle-mek için yapılan ölçümlerde L* değerleri bakımından incelendiğinde en düşük L değeri AYD 07 (29,86) ve en yüksek L değeri KDŞ 05 (47,91), en düşük a* de-ğeri ÇYR 03 (27,13) ve en yüksek a* değeri MRK27 (41,27), en düşük b* değeri AYD 07 (10,61) ve en yüksek b* değeri BGZ10 (25,70) genotiplerinde ölçül-müştür. Koleksiyon bahçesinden toplanan meyvelerde meyve ağırlığı 0.85 g (MRK 05) ile 2.45 g (YRK 06) arasında değişmiştir. Meyve eni 9.57 mm (MRK 05) ile 14.00 mm (MRK 30), meyve boyu 15.66 mm (BGZ 04) ile 29.71 mm (YRK 06) arasında değişirken, meyve rengini belirlemek için yapılan ölçümlerde L* değerle-ri bakımından incelendiğinde en düşük L değeri MRK 10 (29,14) ve en yüksek L değeri ÇKR 06 (38.45), en düşük a* değeri KDS 07 (27.25) ve en yüksek a* değeri BGZ 04 (39.91), en düşük b* değeri KDS 07 (12.35) ve en yüksek b* değeri ÇKR 06 (19.03) genotiplerinde ölçülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Kuşburnu, Seleksiyon, Meyve Özellikleri, Yozgat

In a research carried out in 2015-2016, 142 genotypes with supe-rior characteristics in rose hips

grown naturally in Yozgat's districts were taken and 49 genotypes were found as a result of the modified weighed results and a collection garden was established. 30 of these genotypes get efficiency in 2017. It was determined that the mean fruit weights, fruit width, fruit size, fruit L*, a*, b* of collected from geno-types selected from natural growing medium and these selected geno-types were ranged from 0.77 g to 3.14 g; from 10.21 mm to 15.78 mm, from 16.67 mm to 29.64 mm; from 29.86 to 47.91 (L*); from 27.13 to 41.27 (a*); from 10.61 to 25.70 (b*), respectively. It was determined that the mean fruit weights, fruit width, fruit size, fruit L*, a*, b* of collect-ed from collection garden and these genotypes were ranged from 0.85 g to 2.45 g; from 9.57 mm to 14.00 mm, from 15.66 mm to 29.71 mm; from 29.14 to 38.45 (L*); from 27.25 to 39.91 (a*); from 12.35 to 19.03 (b*), respectively.

Key Words: Rose Hips, Selec-tion, Fruit Properties, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Aysen Koç1

Dr.Öğr.Üyesi Gülden Balcı2

Arş.Gör. Hakan Keles3

Arş.Gör. Servet Aras4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: gü[email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 25: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

48 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

49 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

1950 GENEL SEÇİMLERİ YOZGAT MİLLETVEKİLLERİ VE MECLİSTEKİ FAALİYETLERİ

1950 General Elections Yozgat Deputies andActivities in the Parliament

1950 seçimleri Türk siyasi hayatında yeni bir dönem başlat-mıştır. 14 Mayıs 1950’de gerçekleştirilen genel seçimle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti dönemi sona ermiş ve

bu seçimler 1946 yılında kurulan Demokrat Parti’yi iktidara ta-şımıştır. Seçim sonucunda TBMM’de ezici çoğunluğu alan DP; birçok ilde seçimleri tam liste halinde kazanırken, Yozgat ve diğer birçok şehirde ise milletvekilliklerinin çoğunluğunu elde edebil-miştir. Bu çalışmada 1950 genel seçimleri sonucunda Yozgat’tan seçilen milletvekilleri ve meclisteki faaliyetleri incelenmeye ve de-ğerlendirilmeye çalışılmıştır. Analiz sonucunda 1950 seçimi sonu-cunda Yozgat’tan DP listesinden Niyazi Ünal Alcılı, Faik Erbaş, Haşim Tatlıoğlu, Yusuf Karslıoğlu, Fuat Nizamoğlu, Hasan Üçöz; CHP’den ise Avni Doğan olmak üzere toplamda yedi milletvekili seçildiği tespit edilmiştir. Konu seçilen milletvekillerinin meclis-teki faaliyetleri açısından değerlendirildiğinde ise, adı geçen ve-killerin TBMM’de oluşturulan Milli Savunma, Ulaştırma, Adalet, Bütçe Komisyonları gibi komisyonlar içerisinde yer aldıkları gö-rülmüştür. Ayrıca DP milletvekillerinin çeşitli konularda takrirler vererek, gözlemledikleri bir takım haksız uygulamalar konusun-da ilgili bakanlıklardan sözlü soru ile izahat talebinde bulunarak, özellikle kendi seçim bölgeleri olan Yozgat’ta yaşanan eğitim, ta-rım ve çiftçi konularındaki aksaklıkları dile getirerek faaliyetlerini sergiledikleri görülmüştür. Yozgat CHP milletvekili Avni Doğan’ın ise, aynı zamanda CHP Grup Başkanvekilliği görevini de üstlen-miş olması dolayısıyla mecliste daha aktif bir durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Kendisinin, gündemin önemli konularından olan özellikle Kore’ye asker gönderilmesi ve Atatürk Yasası olmak üze-re çeşitli konularda eleştiriler getirdiği görülmüştür. Bu çerçevede Yozgat milletvekilleri mecliste giriştikleri faaliyetler neticesinde hem seçildikleri bölgenin sorunlarını dile getirerek halkın sesi ol-muşlar, hem de Türk siyasi hayatına çeşitli katkılar sunmuşlardır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Demokrat Parti, 1950 Genel Seçi-mi, Cumhuriyet Halk Partisi, Yozgat Milletvekilleri

1950 elections have started a new era in Turkish political life. With the general election held on 14 May 1950, the one-party period of the Republican Peoples Party ended and these elections carried the

power of the Democratic Party established in 1946. While DP, receiving the overwhelming majority in the Grand National Assembly of Turkey as a result of the election; was able to earn a full list of elections on many occasions, it was able to obtain the majority of deputies in Yozgat and many other cities. In this study, members of parliament elected from Yozgat as the result of 1950 general elections and their activities in the parliament were tried to be examined and evaluated. As a result of the analysis, it was determined that as a result of the 1950 election, seven deputies were elected from the list of Democratic party list from Yoz-gat, namely Niyazi Ünal Alcılı, Faik Erbaş, Haşim Tatlıoğlu, Yusuf Kars-lıoğlu, Fuat Nizamoğlu, Hasan Üçöz and Avni Doğan from the Repub-lican Peoples Party. When the selected deputies are assessed in terms of their activities in the parliament, it is seen that the said deputies are included in commissions such as the National Defense, Transportation, Justice, Budget Commissions formed in the Grand National Assembly. In addition, Democratic Party lawmakers have shown their activities by giving directions in various issues, asking for clarification with a verbal question from various ministries on a number of unfair practices, exp-ressing the problems in education, agriculture and farmers in Yozgat, especially in their electoral districts. It has been determined that Yozgat CHP deputy Avni Doğan has also been found to be more active in the parliament since he also assumed the role of CHP Deputy Chairman. It has been seen that he has brought criticism from various important issues of the day, especially the sending of troops to Korea and the law of Atatürk. In this context, the Yozgat parliamentarians were the voices of the people, expressing the problems of the region they had chosen as a result of these activities, and they also made various contributions to Turkish political life.

Key Words: Yozgat, Democratic Party, 1950 General Selection, Re-publican Peoples Party, Yozgat Milletvekilleri, Yozgat Deputies

Okt.Dr. Ayşe Eryaman1 1Gaziosmanpaşa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 26: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

50 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

51 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT İLİNDE SERUM VİTAMİN D DÜZEYİ VE EKLEM AĞRI ARASINDAKİ İLİŞKİ

The Relationship Between Serum Vitamin D Level and Joint Pain in Yozgat Province

Amaç: D vitamini eksikliği prevalansını belirlemek ve serum vitamin D düzeyleri ile serum vitamin D düzey-leri arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını araş-

tırmak.Gereç ve Yöntem: Ortopedi polikliniklerinde rutin bir sağlık

ziyareti için rasgele seçilen sağlıklı gönüllüler (N = 257) çalışma-ya alındı. Bu çalışma retrospektif bir vaka kontrol çalışmasıdır. 25OHD düzeyleri hastane kayıtlarından alındı. Plazma 25OHD'nin referans aralıkları şu şekilde belirtilmiştir: çok şiddet-li D vitamini eksikliği; <5 ng / ml, ciddi D vitamini eksikliği; 5-10 ng / ml, D vitamini eksikliği; 10-20 ng / ml, suboptimal D vitamini provizyonu; 20-30 ng / ml, optimal D vitamini seviyesi; 30-50 ng / ml, üst normal; 50-70 ng / ml, aşırı doz; ancak toksik değildir; 70-150 ng / ml ve vitamin D zehirlenmesi; > 150 ng / ml olarak. Normal değişkenler, normallik varsayımları için bağımsız bir grup student t testi kullanılarak karşılaştırıldı; Diğer, gruplar Wilcoxon testi kullanılarak karşılaştırıldı. Pearson korelasyon analizi yapıldı.

Bulgular: D vitamini eksikliğinin prevalansı (≤20 ng / mL)% 78.1 (257 katılımcının 201'ü) ve 233 katılımcının (% 91.0) kabul edilen optimal eşiğin (≤30 ng / mL) altındaki seviyeleri vardı. Se-rum 25OHD ile eklem ağrısı arasında ters korelasyon mevcuttu.

Sonuç: Türkiye'de suboptimal D vitamini durumu sık görülmektedir. D vitamini statüsünün düzeyi, farklı bölgelerde farklılık göstermektedir; bilgi, bu hastaların farklı bölgelerindeki bakımlarda yeni sağlık stratejileri geliştirmesi açısından önem-lidir. D vitamini eksikliğindeki katılımcıların üçte biri bu duru-mun ağrılı iskelet etkilerini gösterebilecek mineralizasyon sergile-di. Dolayısıyla, Yozgat sakinlerinin vitamin D eksikliğine yatkınlık yaratan değişkenlerle ilgili daha az bilgi olduğu görünmektedir ve yüksek popülasyon sayılarında daha fazla çalışma gerekebilir.

Anahtar Kelimeler: D Vitamini, Eklem Ağrısı, Referans Aralığı, Eksiklik

Objectives: To determine the prevalence of vitamin D de-ficiency and to investigate whether there is any relati-onship between serum vitamin D levels and

Materials and Methods: Randomly selected healthy volunteers (N = 257) who were seen for a routine health visit in Orthopedic policlinics were enrolled in this study. This study is a retrospective case control study. Levels of 25OHD were from their hospital re-cords. The reference ranges of plasma 25OHD were mentioned as follows: very severe vitamin D deficiency; <5 ng/ml, severe vitamin D deficiency; 5-10 ng/ml, vitamin D deficiency; 10-20 ng/ml, sub-optimal vitamin D provision; 20-30 ng/ml, optimal vitamin D level; 30-50 ng/ml, upper normal; 50-70 ng/ml, overdose but not toxic; 70-150 ng/ml and vitamin D intoxication; as >150 ng/ml. Contin-uous variables were compared using an independent-groups Stu-dent’s t-test if normality assumptions were met; otherwise, groups were compared using the Wilcoxon rank-sum test. Pearson correla-tion analysis was performed.

Results: The prevalence of vitamin D deficiency (≤20 ng/mL) was 22.1% (56 of 257 participants), and 233 participants (91.0%) had levels below an accepted optimal threshold (≤30 ng/mL). There was an inverse correlation between serum 25OHD and joint pain.

Conclusions: Suboptimal vitamin D status is common among in Turkey. Predictors of vitamin D status vary in different locations, information that is important to consider in the care of these pa-tients different regions to develop new health strategies. One-third of vitamin D–deficient participants exhibited demineralization that might point out the painful skeletal effects of this condition. Thus, there appears to be less information available regarding variables that predispose habitants of Yozgat to vitamin D deficiency and more studies in higher population numbers might be needed.

Key Words: Vitamin D, Joint Pain, Reference Range, Deficiency

Doç.Dr. Ayşe Yeşim Göçmen1

Doç.Dr. Murat Korkmaz2

Dr.Öğr.Üyesi Serhat Durusoy3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 27: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

52 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

53 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BİR İNGİLİZ ASKERİN GÖZÜNDEN ORTA ANADOLU’DA (YOZGAT) BİR HANEDAN AİLESİ: ÇAPANOĞLU SÜLEYMAN BEY

A Dynasty Family: Çapanoğlu Süleyman Bey in the Central Anatolia Through the Eye of an English Soldier

Âyanlık, Osmanlı Devleti’nin kendine özgü koşulları içinde17.yüzyılda ortaya çıkmış; ancak etkisi ve ağırlığı 18. yüzyılda hissedilmeye başlanmış bir siyasal kurumdur. Bu kurum yak-

laşık iki yüz yıl gibi bir süre varlığını sürdürdükten sonra 19. yüzyılın başlarında eski etkisini ve gücünü kaybetmeye başlamıştır. Âyanlık ku-rumu, beraberinde Osmanlı taşra idare sisteminde önemli roller üs-tlenen kimi ayan ailelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu ailel-erden birisi de, muhtemelen 17.yüzyıl ortalarında Orta Anadolu’da Bozok sancağına yerleştiği düşünülen Cebbarzadeler, Çaparzadeler ya-hut Çaparoğulları olarak bilinen âyan ailesidir. Mamalu Türkmenleri'ne mensup olan Çapanoğulları’nın Bozok sancağı ve çevresindeki idari nüfuzlarının 1768 yılına doğru arttığı görülmektedir. Zira ailenin güç ve başarı kaynağını meydana getiren Mamalu malikânesi, Çapanoğlu Ahmed Paşa'nın oğulları Mustafa ve Süleyman beylere verilmiştir. Ar-dından 1768 yılı başlarında Bozok sancağı mütesellimliği büyük kardeş Mustafa Bey'e tevcih edilmiştir. Süleyman Bey, Rus Harbi sırasında Os-manlı Devleti için yaptığı hizmetlerin karşılığını almakta gecikmemiştir. Nitekim Süleyman Bey’e, 1808 yılında ilk olarak Şarkikarahisar sancağı voyvodalığı, 1810'da Kayseri sancağı, 1811 'de de Kırşehir sancağı mü-tesellimlikleri verilmiştir. Bu bildiri, 1813 yılında Yozgat’ı ziyaret eden ve kentte dört gün kalan İngiliz asıllı asker John Macdonald Kinneir’in gezi notlarına dayanmaktadır. Seyyah kentte kaldığı süre zarfında Çap-anaoğlu ailesinin başındaki Süleyman Bey ile bizzat görüşmüş, Yozgat ve çevresinde önemli bir nüfuza sahip olan bu aileye dair izlenimlerini ayrıntılı bir şeklide kayıt altına almıştır. İşte bu çalışmanın amacı, Kin-neir’in gezi notlarından yola çıkarak, Çapanoğlu ailesinin bölgedeki tar-ihi geçmişini, özelde ise ailenin o dönem başındaki kişi olan Süleyman Bey’in kimi dikkat çekici özellikleri ile onun Yozgat ve çevresinde sahip olduğu siyasi, idari ve ekonomik nüfuzun bölge üzerindeki etkisini ele alıp değerlendirmek ve böylece bölge tarihinin aydınlatılmasına yönelik bazı katkılar sağlamaktır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Seyyah Kinneir, Çapanoğulları, Süley-man Bey, Siyasi, İdari ve Ekonomik Nüfuz

Âyanlık is an institution which emerged in the 17th centu-ry under the conditions peculiar to the Ottoman Empire; however, its effects and weight started to be felt in the 18th

century. After this institution had continued to exist for nearly two hundred years, it began to lose its effect and power. It led to the emer-gence of some âyan familes that played important roles upon the ad-ministration system of the Ottoman country. One of these familes is Cebbarzadeler, Çaparzadeler or Çapanoğulları, who are thought to have settled in the sandjack of Bozok in the CentralAnatolia prob-ably in the mid of the 17th century. It is seen that the admnistrative influence of the Çapanoğulları, belonging to the Mamalu Turkomans increased towards the year of 1768 because the fiefdom of Mamalu was given to the sons of Çapanoğlu Ahmet Pasha, Mustafa and Sü-leyman. Then at the beginning of 1768, the “mütesellimlik” of the Bozok sandjack was handed to the elder brother, Mustafa Bey. Süley-man Bey immediately received a recompense for his services he had made during the Russsian War. Thus, first of all Süleyman Bey was given the voivodship of the Şarkikarahisar in 1808, the sandjack of Kayseri in 1810, and also the “mütesellimlik” of the Kırşehir sandjack in 1811. This proceeding is based on the travelogues of J. MacDonald Kinneir, who visited Yozgat and stayed there for four days in 1813. The traveller himself interviewed with Süleyman bey, the head of the Çapanoğlu family and wrote down his impressions in a detailed way regarding this family, who are very influential in Yozgat and its vicin-ity. The purpose of this study is to deal with and evaluate the histor-ical background of the Çapanoğlu family in the region, specifically some outstanding characteristics of Süleyman Bey, the head of the family at that time and his political, administrative and economic influence on the region using the travelogues of Kinneir and thus is to make some contributions to enlighten the history of the region.

Key Words: Yozgat, Kinneir, Çapanoğulları, Süleyman Bey, Poli-tical, Administrative and Economic Influence

Öğr.Gör. Dr. Ayşegül Kuş1 1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 28: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

54 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

55 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

XVI. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA BUDAKÖZÜ VE SORGUN HAS GELİRLERİ

Budakozu and Sorgun's Tax Revenues in the Second Half of the 16th Century

Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgelerine göre XVI. yüzyılda Budaközü ve Sorgun nahiyelerinde padişaha ait olduğu kayıtlı vergi gelirleri (hassa-i hümayun) mevcuttur. Bu vergiler padişah hassı olarak belirtilse de Os-

manlı Devlet gelirleridir. Bunların tahsili, gelir kaynaklarının bölgesi, gelirlerin çeşidi ve benzeri kıstaslara göre mukataa (mali birim) haline getirilmektedir. Ayrıca vergilerin tahsili emanet ve iltizam yöntemleriyle yapıldığından, bu aşa-mada da ayrıca mukataalar birleştirilip emanet ve nezaret şekline dönüştürü-lebilmektedir. Bu iki yöntemle şahıslar hazine nam ve hesabına vergileri tahsil edip hazineye teslim etmektedir. Osmanlı maliyesinde merkezi hazine ve eyalet hazinesi şeklinde iki hazine bulunmaktadır. Bu hasların kayıtları bir eyalet hazi-nesi olan Rum (eyalet merkezi: Sivas) hazinesi (Tokat’ta) tarafından tutulmakta ve denetimi yapılmaktadır. Rum eyaletinin defterdarı tarafından vergiler tahsil edilmekte tutulan kayıtlar gelir-gider tablosuna dönüştürülüp icmal (toplam) olarak merkezdeki (İstanbul) hazineye gönderilmektedir. Dolayısıyla eyalet hazinelerinde tutulan kayıtlar merkeze toplam olarak geldiğinden, merkezde ayrıntılar görülmemektedir. Eğer gelir kaynağının sınırları, gelirlerin tahsili ve benzeri sorunlar olduğunda eyaletlerden ayrıntılı kayıtlar talep edilmekte veya merkeze gönderilmektedir. Böylece sorunların çözülmesi mümkün olmaktadır. Mukataaya ait gelir kaynaklarının hangileri olduğu konusunda ihtilafların orta-ya çıkması ve buna bağlı olarak vergilerin kimlerin tarafından tahsil edileceği konusunda karışık oluşması nedeniyle Budaközü ve Sorgun haslarıyla ilgili mu-fassal (ayrıntılı) kayıtlar Başbakanlık Osmanlı Arşivinde görülmektedir. Soru-nun çözülmesi amacıyla bölgede kâtiplerin tuttuğu muhasebe kayıtları merkeze gönderilmiştir. Bu defterin eksik olmasına rağmen yıllık tahsilâtları gösterme-si açışından nadir karşılaşılan belge türüdür. Ayrıca tahsil edilen vergilerin ve harcamaların teftiş edilmesi emredilmiş olması nedeniyle merkeze teftiş defteri gönderilmiştir ki bu da mahallinde yazılmıştır. Bu mukataalarla ilgili kayıtlar-dan; padişah hassına dâhil olan gelir kaynakları köylerden oluştuğundan bun-ların hangileri olduğunu, mültezimlerin isimlerini, tahsilâtlarını (tahsil edilen vergi türlerini ve miktarlarını) harcama yaptıkları yerleri ve miktarlarını değer-lendirmek mümkündür.

Daha önce yapılan tapu tahriri olarak isimlendirilen iki genel sayımda farklıklar bulunması nedeniyle ortaya çıkan sorunların giderilmesi için üçüncü bir tahrir daha yapılmıştır. Ancak bu tahrirden sonra da sorunun devam etme-kte olduğu görülmektedir. Sonuncu tahrirdeki bilgiler ışığında da has gelirler-in değerlendirilmesi ve karşılaştırılması mümkün olmaktadır. İlaveten bölgede yaşayan nüfus (hane, bekâr vb.), tahsil edilecek vergiler hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olma imkânı bulunmaktadır. Ortaya çıkan sorunun çözümünün tapu tahrir defterlerine müracaat edilerek yapıldığı göz önüne alındığında so-runun kaynağı ve çözüm arayışları da görülebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Has, Mukataa, İltizam, Emanet, Hazine

According to Ottoman Archive documents, there are tax revenues (hassa-i hümayun) determined to belong to the Sultan in Budaközü and Sorgun sub-districts in the 16th century. Although these taxes are stated as the

Sultan's private tax (has), the Ottoman State income is in fact. These revenues are converted into muqâtaa (financial unit) according to the method of collec-tion, the region to which the income sources belong, the type of income and so on. In addition, taxation can be done with the methods of trust (emanet) and tax farming (iltizam). At this stage, the muqâtaa can be combined and trans-formed into trust and supervision (nezaret). With these two methods, the real persons collect the taxes on behalf of the treasury and deliver them to the trea-sury. There are two treasures in the form of central treasury and state treasury in the Ottoman monument. The records of these taxes are held and supervised by the Rum treasury (state center: Sivas, in Tokat), which is a state treasury. Taxes are collected by the bookkeeper of the Rum state and the records kept are converted to the income-expenditure table and sent to the treasure in the center (Istanbul) as the total (total).

Therefore, details are not seen in the center, as the records kept in the state treasury in aggregate. Detailed records (mufassal) are requested from the states when there are issues about the region of the income source, collecting reve-nues, and similar problems. Thus, it is possible to solve the problems. Detailed records related to the Budaközü and Sorgun region are seen in the Ottoman Archives, due to the fact that there are disputes about the sources of income of muqâtaa and the confusion about who will collect the taxes. The accounting records kept by the clerks were sent to the center in order to solve the problem. This book, although incomplete, is a rare type of archive document from the point of showing annual collections. In addition, an inspection book was sent to the center because it was ordered to inspect the collected taxes and expendi-tures, which was written in that local area. It is possible to evaluate the names of the taxmen (mültezim), the tax types and amounts collected, the types and amounts of the expenditures collected from these records. Because these re-gions are made up of villages which are assigned to the Sultan.

There has been a third inventory to overcome the problems caused by dif-ferences in the two previous inventories called deed inventory (tapu tahriri). However, it seems that the problem continues with this inventory. It is possible to evaluate and compare tax revenues in the light of the last inventory. In ad-dition, it has the opportunity to have more detailed information about demo-graphic structure (household, single, etc.) and taxable income in these regions. When it is considered that the solution to the problem that has arisen is made by applying to the deed inventory books, the source of the problem and the search for solutions can be seen.

Key Words: Private Tax Region, Muqâtaa, Tax Farming, Trust, TreasuryDr.Öğr.Üyesi Baki Çakır1 1Kırklareli Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 29: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

56 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

57 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

GIDA İMALAT SANAYİ KÜMELENMESİNİN LOKASYON KATSAYISI İLE ANALİZ EDİLMESİ: BOĞAZLIYAN-SORGUN-MERKEZ (2006-2016)

Analyzing Food Industry Cluster with Location Quotient in Boğazlıyan-Sorgun-Merkez (2006-2016)

Yozgat’ın 1.114.251 ha olan kültür arazisinin 594.460 ha tarla arazisidir. Yozgat’ta tarım kredi kooperatifi, sulama kooperatifi, pancar ekicileri kooperatifi, su ürünleri kooperatiflerine kayıtlı

48.328 çiftçi bulunmaktadır. Yozgat tarımsal üretim açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Tarımsal üretim miktar ve verimliliği kırsal kal-kınma açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Tarımsal ürünlerden salt geçinme amaçlı üretimden, birikim ve üretim amaçlı yeniden ya-tırım yapılabilecek nitelik için gıda sanayi önemli bir role sahiptir. Bu çalışmada 2006-2016 yılları arasında beşer yıllık dönemde gıda imalat sanayi kümelenmesi Boğazlıyan ve Sorgun NUTS-4 bölge birimi bazın-da analiz edilmiştir. Çalışmada Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın beşer yıllık zaman aralığında 2006, 2011 ve 2016 yılı Sigortalı Sayıları-nın Yozgat İlçelerine ve Sektörlere (NACE rev. 2) Göre Dağılımı verile-ri kullanılmıştır. Çalışmada lokasyon katsayısı yöntemi kullanılmıştır. Lokasyon Katsayısı istatistiki verilerin mekansal değerlendirilmesini sağlaması ve sonuçlarının çabuk elde edilmesi, hesaplamadaki kolay-lığı nedeniyle seçilmiştir. Yapılan çalışma sonucuna göre, 2006 yılında Sorgun ve Boğazlıyan’da gıda endüstri kümelenmesi görülürken Mer-kez bölgede gıda sanayi kümelenmesi görülmemektedir. 2011 yılında Merkez ilçede kümelenme görülmediği gibi, gıda sanayinde kümelen-me oranı da azalmıştır. 2011 yılında Boğazlıyan’da gıda sanayi kümelen-mesinde ciddi bir artış görülürken, Sorgun’da kümelenme görülmesine rağmen 2006 yılına göre bir düşüş bulunmaktadır. 2016 yılında Merkez ilçede gıda sanayi kümelenmesi giderek azalmaya devam ederken, Bo-ğazlıyan’da gıda sanayi kümelenmesinde 2011 yılına göre bir artış gö-rülmektedir. 2016 yılında Sorgun’da gıda sanayinde kümelenme özelliği görülürken 2011 yılına göre bir düşüş görülmektedir. Yapılan çalışmada ulaşım ve teknik altyapının önemi ortaya çıkmıştır. Yapılan çalışma ile Yozgat’ın üç ilçesinde gıda sanayi kümelenmesi 2006-2011-2016 yılları arasında analiz edilmiş olacaktır. Aynı zamanda bu çalışma gelecek yıl-larda yapılacak bölge planı deneyimine önemli katkılar sunacaktır.

Anahtar Kelimeler: Gıda İmalat Sanayi, Kümelenme, Lokasyon Katsayısı, NUTS-4, Boğazlıyan-Sorgun-Merkez

Yozgat comprises 1.114.251 hectare culture land, and from this culture land 594.460 hectare cropland covers area in Yozgat. In Yozgat, 48.328 registered farmer member work

in agricultural credit cooperatives, irrigation cooperatives, beet cul-tivator cooperatives, aquaculture cooperatives. Yozgat has potential in terms of agricultural production. Quantity and productivity of agricultural production has irreplaceable significance with regard to rural development. Food industry has important role in accu-mulation and production process making invest in proportion agri-cultural production to only earning a living. This study consists of analyzing on food industry clustering for the years of 2006-2016 in Yozgat’s NUTS-4 regions, which are Boğazlıyan, Sorgun and Mer-kez, for each five-year period by the location quotient method. In this research, data from the Social Security Institution’s study, The Distribution of Insured People in Yozgat NUTS-4 regions and Se-ctors (NACE rev. 2) for the years 2006, 2011 and 2016 were used. This study used LQ to obtain rapid results, easily computing and link spatial data with statistical data for food industry specializati-on. According to result of research, food industry cluster is seen in Boğazlıyan and Sorgun Region; however cluster is not seen in Mer-kez region in 2006. Food industry clustering is not seen in Merkez region in 2011 and the value of food industry clustering decreased than 2006. In 2016, the value of food industry cluster is not seen and decreased in Merkez Region. In 2011, the food industry value incre-ases significantly in Boğazlıyan, food industry cluster is seen in Sor-gun; the value of cluster is smaller than 2006. In 2016, the value of food industry cluster increases in Boğazlıyan. Food industry cluster is seen in Sorgun however the value smaller than 2011. The im-portance of transportation and the technical infrastructure become apparent with this research. This research will be guide study and contribute important data for future regional planning experience.

Key Words: Food Industry, Cluster, Location Quotient, NUTS-4, Boğazlıyan-Sorgun-Merkez

Doç.Dr. Barış Ergen1 Arş.Gör. Muhammed Özgür Oğuz2

1Erciyes Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 30: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

58 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

59 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BÖLGESEL KALKINMA ARACI OLARAK GELENEKSEL ÜRETİMİN İZLERİ: AYVALIK ZEYTİNYAĞI FABRİKALARININ FİZİKSEL ÇEVREYE VE KÜLTÜREL KALKINMAYA KATKISI

Traces of Traditional Production of Ayvalik Olive Oil Factories as an Instrument of Regional Development and Contribution to

Physical and Cultural Development

19. Yüzyıl Endüstri Devrimi ile ortaya çıkan süreç Osmanlı Dev-leti’nin ekonomik ve sosyal yapısını önemli derecede etkile-miştir. Bu süreçte, Avrupalı sermayenin hareketlendirdiği

sanayi ve ticaret, özellikle Batı Anadolu liman yerleşimlerinin ekonomik ve mekânsal yapısına etki etmiş Ayvalık gibi küçük ölçekteki yerleşim-lerin büyümesine ve gelişimine olanak sağlamıştır. Ayvalık, 1800’lerin ilk yıllarından itibaren geleneksel üretim zeytinyağı, sabun endüstrisi ve ticaretine dayalı ekonomisiyle önemli liman yerleşimlerinden biri olmuş-tur. Midilli’den gelen Rumların zeytin işletmeciliğine katkıları, yerleşim-de sanayileşme ve ticaret için gerekli zemini oluşturmuş, sektöre yönelik büyük yatırımlarla çok sayıda fabrika kurulmuştur. Özellikle, Endüstri Devrimi sonrası inşaat tekniği ve malzeme sektöründeki gelişmelerin şe-killendirdiği yeni yapı türü olarak kent mimarî sine yerleşmiştir.

19. Yüzyıl sonları ve 20. Yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş, birçoğu es-tetik ve mimari açıdan ilgi çekici özelliklere sahip yağhaneler Yerleşimin bugünkü siluetine hâkim mimarî yapılar olma özelliğini sürdürmek-tedirler. Bu yapılar günümüzde Ayvalık Tarihi Dokusunda kentin sil-uetine hâkim olmaları yanı sıra inşa edildikleri dönemde kentin ticari yaşamının günümüzdeki göstergesi olmaları ve kent kimliğinin günümüz ve gelecek kuşakları aydınlatmaları bakımından önemlidirler. Başlangıç-ta geleneksel yöntemlerle işlenebilen zeytinin 19. Yüzyılda fabrikalarda işlenebileceği konuma gelmesi şeklindeki gelişme gösteren ve bu özel-likleri ile önemli birer belge olan, depo ve ticarethane işlevli zeytinyağı fabrikaları yapılar, aynı zamanda kentin ve bölgenin kimliğinin gösterge-sidirler. Çoğunlukla parselin tamamına oturan ve işlevleri gereği sokak-la doğrudan ilişkilendirilmiş olan büyük boyutlu, dikdörtgen biçimli ve Neo-klasik Üslup özellikleri taşıyan, taş ve tuğla malzeme ile inşa edilm-iş olan zeytinyağı fabrikaları ve depo yapılarının sayıları gün geçtikçe azalmaktadır. Zeytin işletmeciliğine katkıları, yerleşimde sanayileşme ve ticaret için gerekli zemini oluşturmaları yönüyle, günümüzde endüstri yapıları olarak korunmaya değer görülmüş, market, çeşitli ticarethane, turistik eşya satış mekânı ile yeme-içme mekânı olarak işlev kazandırılar-ak korunmaları sağlanmıştır. Bu bildiride Ayvalık zeytinyağı fabrikala-rının zeytine odaklı yerleşime olan mekânsal katkıları ve kültürel/bölge-sel kalkınmanın olumlu göstergelerinin temsiliyet yönü incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Ayvalık, Zeytinyağı Fabrikaları, Geleneksel Üre-tim, Bölgesel Kalkınma, Kültürel Kalkınma

The process that emerged with the 19th century Industrial Revolution influ-enced the economic and social structure of the Ottoman State at a signifi-cant level. In this process, the industry and trade that European capital mo-

bilized enabled the growth and development of small settlements such as Ayvalık, which had an impact on the economic and spatial structure of the port settlements in Western Anatolia. Ayvalık was one of the important port settlements since the early 1800's with its traditional production olive oil, soap industry and trade based economy. The contribution of the Greek Cypriots to the olive business has cre-ated the necessary ground for industrialization and trade in the settlement, and numerous factories have been established with large investments in the sector. Especially, after the Industrial Revolution, the construction technique and the de-velopments in the material sector have shaped the urban architecture as a new type of building.

Built in the late 19th and early 20th centuries, many of them have features of aesthetic and architectural interest. The settlements continue to be the dom-inant architectural structures of today's silhouette. These buildings today are important for the city's silhouette in the historical settlement of Ayvalık, as well as being the present indicator of commercial life of the city at the time they were built and for illuminating the present and future generations of city identity. Olive oil which can be processed by traditional methods at the beginning is an olive oil factory which has developed in the way that it can be processed in the factory in the 19th century and which is an important document with these characteristics and which functions as warehouse and commercial enterprise and at the same time is an indication of the identity of the city and the region. The number of olive oil factories and warehouse constructions, which are built with stone and brick material, which are mostly large and rectangular and have Neo-classical style characteristics which are mostly located on the parcel and which are directly related to the streets in terms of their functions are gradually decreasing day by day. The contribution to olive oil management and regional development, the necessity of creating the necessary ground for industrialization and trade in the settlement, has been regarded as preserved as industrial structures, and it has been provided protection by protecting the market, a variety of commercial places, tourist goods sales place and eating and drinking place. In this report, the positive aspects of cultural and regional development and the spatial contributions of the olive oil factories to the olive-based settlement will be examined.

Key Words: Ayvalık, Olive Oil Factories, Traditional Production, Regional Development, Cultural Development

Doç.Dr. Bedriye Asımgil1 1İzmir Demokrasi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 31: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

60 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

61 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

DAYANIKLI (“ŞOKA DAYANIKLI”) KENTLER İÇİN “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DEĞERLENDİRMESİ” – KENT’E DAİR

Sustainability Assessment for Durable (“Resistance to Shocks”) Cities – “Related to the City”

Bu bildiride, son dönemde bölgesel kalkınma tartışmalarında öne çıkan “dayanıklılık” yaklaşımı ve 90’lı yıllarda yükselen sürdürülebilir kal-kınma gündeminden doğan karar destek araçlarından biri olan “sürdü-

rülebilirlik değerlendirmesi” yönteminin nasıl birlikte düşünülebileceği ele alınacaktır. 1980 sonrası dönemde tüm dünyada yerel/bölgesel kalkınma po-litikaları içsel dinamiklere ve potansiyellere dayalı büyümeye, diğer bir deyişle bölgesel rekabet gücü geliştirmeye odaklanmıştır. Bölgenin insan sermayesini geliştirmeye, sektörel uzmanlaşmaya, yerel bilgiden faydalanmaya, yenilikçilik kapasitesini geliştirmeye odaklanan bu yaklaşımın temel amacı küresel piya-salarla bütünleşmek olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte, küresel değer zincirlerine girmek üzerine kurulu bu yeni stratejinin sıklıkla göz ardı edilen bir tarafı vardır. Parçası olunmaya çalışılan küresel piyasalardaki standartları-nın oluşumu üzerinde kentlerin ya da bölgelerin herhangi bir denetim gücü bulunmamasıdır.

Kentlerin dış dünya ile giderek daha güçlü bağlantılar kurmaları sonucu, gelişmiş ülkelere yönelik dış göç ve gelişmekte olan ülkelerdeki iç göç akımları büyük kentlerde sosyal gerilimleri artırmıştır. Diğer yandan, iklim değişikliği meselesi de orta ve uzun vadede riskler oluşmasına neden olmuştur. Örnekleri arttırılabilecek bu değişimlerin hiç biri kentlerin/bölgelerin kontrolünde ol-mamakla birlikte kentlerin/bölgelerin geleceklerini doğrudan etkilemektedir. Bu değişimlere ve doğan yeni sorunlara karşılık verilebilmesi, farklı bölgelerin ve kentlerin aynı dış şoklara nasıl tepki verdikleri ve bu dış şokların ardından nasıl yeniden toparlandıkları önemli bir tartışma konusu olmaktadır. Buradaki ana çıkış noktası birçok durumda bazı kentlerin diğerlerine göre dış etkilere farklı tepki verdiği gerçeğidir.

Dayanıklılık (“şok’a dayanıklılık”) odaklı kalkınma düşüncesinde önemli konu artık kentsel sistemlerin dinamiklerini ekonomik, sosyal, kentsel, mimari ve çevresel boyutlarıyla daha iyi yorumlama kapasitesi kazanmaya, değişime karşılık vermeye ve uyum sağlamaya yönelik ne tür politikalar geliştirilebileceği sorusu “Sürdürülebilirlik değerlendirmesi” yöntemini tartışmaya açmaktır. Bu değerlendirme yöntemi evrensel ölçütlere sahip olmakla birlikte, şok gelişme-ler ve politikalar karşısında kentlerin, yaşam alanlarının yeterliliğini gözetme, kaynakların korunması ve etkinliği, kirliliğini önleyici, ekosistem hizmetlerin-in koruyan, dengeli bir planlama, uygulama ve yönetme süreci noktasında ne tür çözümler üretmesi gerektiği üzerine dayanıklı (“şok’a dayanıklı”) kentler olma yönünde ne tür politikalar üretmesi gerektiğini bilmemizi sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Dayanıklı Kentler, Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi, Mekansal Gelişme, Yöntem, Bölgesel Kalkınma

This report will discuss how the "sustainability" approach, one of the de-cision support tools that emerged from the sustainable development agenda in the 90s', and the "sustainability" approach, which stand out

in the recent regional development debates, can be considered together. In the post-1980 period, local / regional development policies all over the wor-ld are focused on growing up based on internal dynamics and potentials, in other words developing regional competitiveness. In this approach, focu-ses on developing human capital, sectorial specialization, benefiting local knowledge and developing innovation capacity, is been described. However, this new strategy based on entering global value chains is often overlooked. The fact that cities or regions have no control over the formation of standar-ds in the global markets being tried to be part of is an important paradigm. As cities become increasingly stronger links with the outside world, outward migration to developed countries and domestic migration trends in deve-loping countries have increased social tensions in big cities, increasing way. On the other hand, climate change issue has also caused for the formation of risks in medium and long term. None of these changes, whose examples can be enhanced, directly affect the future of the cities / regions, not being under the control of the cities / regions. How these changes and new problems arise, how different regions and cities react to the same external shocks and how they recover after these external shocks is an important debate issue. The main exit point here is the fact that in many cases some cities react dif-ferently to external influences than others.

The important issue in terms of durability-driven development is the question of "what kind of policies can be developed to gain the capacity to better interpret the dynamics of the urban systems with economic, social, urban, architectural and environmental dimensions, to respond to change and to achieve adaptation?", and opening to debate "Sustainability assess-ment ". This method of assessment, with its universal criteria, is resistance to shock developments and policies, which should be addressed by cities in the process of taking care of the adequacy of their habitats, preserving and protecting resources, preventing pollution, protecting ecosystem services, and balanced planning, implementation and management " (resistance to shocks) cities in order to become aware of what policies should follow.

Key Words: Durable Cities (“Resistance to Shocks”), Sustainability As-sessment, Spatial Development, Methodology, Regional Development

Doç.Dr. Bedriye Asımgil1 1İzmir Demokrasi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 32: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

62 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

63 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT BÖLGESİ KORNEA HASTALARININ DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Demographic Characteristics of Corneal Patients in Yozgat Province

Amaç: Yozgat bölgesinde 3. basamak hiz-met veren Bozok Araştırma ve Uygula-ma Hastanesi Göz Polikliniği’ne başvu-

ran kornea biriminde takip gerektiren hastaların demografik verilerinin incelenmesi.

Gereç ve Yöntemler: Kliniğimize Ocak 2012 ile Aralık 2017 tarihleri arasında başvuran ve ko-rnea biriminde takibe alınan hastaların dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi.

Bulgular: Kornea biriminde takip edilen 944 hastadan 501 (%53) inin kadın, 443 (%47) ünün erkek olduğu görüldü. Hastaların ortalama yaşı 45 ± 20 (1-95) yıl idi. En sık kornea problem-leri olarak keratit (247 hasta), cerrahi gerektiren pterjium (175 hasta), kuru göz (160 hasta), kera-tokonus (137 hasta) ve kornea yaralanması (105) olarak tespit edildi. Keratit hastalarının 202’i enfektif keratit, 45’i immun keratit idi. Pterji-um her iki cinste yaklaşık olarak aynı miktarda görülürken kuru göz daha çok kadınlarda, ko-rnea yaralanması ise daha çok erkeklerde tespit edilmiştir. Kornea yaralanması nedeniyle başvu-ran 105 hastadan 93’ ünde etyolojide travma, 12’ sinde ise kimyasal yaralanma mevcuttu.

Sonuç: Kliniğimiz kornea biriminde en sık keratit, cerrahi gerektiren pterjium ve kuru göz tanıları ile hasta takip edilmektedir. Travma-tik kornea yaralanmalarının erkek hastalarda daha çok görülmesinin bölgenin sosyokültürel şartları ile ilgili olduğu, erkeklerin açık alanda ve ağır işlerde daha çok çalıştığını gösterdiği öngörülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Kornea, Pterjium, Ker-atit

Aim: To investigate the demographic data of the patients requiring follow-up in the cornea department of Ophthalmology

Clinic in Bozok University Faculty of Medicine that provides the 3rd step treatment in Yozgat Province.

Materials and Methods: Patients admitted to our outpatient clinic and needed to be followed up in the cornea unit between January 2012 and December 2017 were evaluated retrospectively.

Results: It was seen that 501 (53%) of the 944 patients followed in the cornea department were female and 443 (47%) were male. The mean age of the patients was 45 ± 20 (1-95) years. The most common corneal problems were keratitis (247 patients), pterygium that requiring surgery (175 patients), dry eye (160 patients), keratoco-nus (137 patients) and corneal injury (105). 202 keratitis patients were infective keratitis whereas 45 were immun keratitis. Pterygium was found in approximately equal in both sexes, while dry eye was found more in females and corneal inju-ry was seen more in males. Of the 105 patients having corneal injury, 93 had trauma in etiology, and 12 had chemical injuries.

Conclusion: Patients with pterygium that requiring surgery, dry eye and keratitis were the most frequently seen diagnosis. It has been pre-dicted that more exposure of traumatic corneal injuries in male patients is related to the socio-cultural conditions of the region and that males work more in open fields and heavy works.

Key Words: Cornea, Pterygium, Keratitis

Dr.Öğr.Üyesi Bekir Küçük1

Doç.Dr. Hasan Ali Bayhan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 33: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

64 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

65 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT EKOLOJİK KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ÇEMEN (TRIGONELLA FOENUM-GRACEUM L.) VE KİŞNİŞ (CORIANDRUM SATIVUM L.)

BİTKİLERİNİN VERİM PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ

Determination of Yield Performance of Fenugreek (Trigonella foenum-graceum L.) and Coriander (Coriandrum sativum L.) Plants Grown in

Yozgat Ecological Conditions

Tat, koku, renk ve lezzet vermek amacıyla gıdalara katılan, daha çok kurutulmuş ve öğütülmüş bitkilere “baharat”, baharatların elde edildiği bitkilere de “baharat bitkileri”

denir (Baydar, 2009). Türkiye’de ticareti yapılan baharatların bir kısmı doğadan toplanmakta bir kısmının da yetiştiriciliği yapıl-maktadır. Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan veya doğadan topla-narak ticareti yapılan yaklaşık 25 önemli baharat türü bulun-maktadır. Yetiştiriciliği en yaygın olanlar içerisinde tohumları baharat olarak tüketilen çemen (Trigonella foenum-graceum L.) ve kişniş (Coriandrum sativum L.)’de yer almaktadır. Baklagiller (Fabaceae) familyası içerinde yer alan Trigonella cinsi genellikle Akdeniz çevresinde yayılış göstermektedir. Türkiye florasın-da 8 tür ve 1 alt türü endemik olmak üzere, 32 tür ve 2 alt tür doğal olarak yetişmektedir (Güner ve ark., 2012). Bunlar arasın-da Trigonella foenum-graecum L. türünün yetiştiriciliği yapıl-maktadır. Dünya genelinde yetiştiriciliği yapılan uçucu yağ ve baharat bitkileri içerisinde yer alan kişniş, ülkemizde iki tür ile temsil edilmekte olup kültürü yapılan C. sativum türünün büyük ve küçük taneli olmak üzere iki varyetesi bulunmaktadır (Kaya ve ark., 2000). Bozok Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Gedikhasan-lı Araştırma ve Uygulama alanında çemen ve kişniş bitkilerin-in verim performanslarının belirlenmesi amacıyla 2014-2015 vejetasyon döneminde yürütülen çalışmalarda yazlık ve güzlük olarak yetiştirilen türlerin bitki boyu, bin tohum ağırlığı, to-hum verimi, biyolojik verim, uçucu yağ oranı ve sabit yağ oranı değerleri incelemiştir. Türlerin tohum verimleri sırasıyla 154.23-310.93 kg/da ile 38.19-154.36 kg/da arasında değişmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, Yozgat koşullarında çemen ve kişniş yetiştiriciliğinde güzlük ekimden daha yüksek tane verimi elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Çemen (Trigonella foenum-graceum L), Kişniş (Coriandrum sativum L.), Baharat, Tohum Verimi, Yozgat

Spice is called dried and milled plant parts which are added to food to give taste, smell, and color. The spice plants are named the plants where the spice

is obtained. Spice trade in Turkey is done with collected from nature or cultivation. There are about 25 important species of spices that are cultivated in our country or col-lected from nature. The most common cultivated species are Fenugreek (Trigonella foenum-graceum L.) and cori-ander (Coriandrum sativum L.), whose seeds are consu-med as spices. Trigonella genus are a member of Fabaceae family which is generally distributed around the Medi-terranean. Turkey flora have naturally grown 32 species and 2 subspecies which are 8 species and 1 subspecies are endemically grow. Among these, the cultivation of Trigo-nella foenum-graecum L. species is carried out. The cori-ander are grown all over the world not only for spice but also for essential oil. It is represented by two species in our country, and cultivated C. sativum species have two varieties which have large and small grains. In order to determine the yield performance of Fenugreek and cori-ander plants in 2014-2015 fall and spring season Bozok University, Faculty of Agriculture, Gedikhasanlı Resear-ch and Application Center, plant height, thousand seed weight, seed yield, biological yield, volatile oil ratio, and crude oil ratio were investigated. Seed yields of the spe-cies ranged from 154.23-310.93 kg / da to 38.19-154.36 kg / da respectively. In Yozgat conditions, fenugreek and coriander fall cultivation grain yields were obtained hig-her than spring sowing.

Key Words: Fenugreek (Trigonella foenum-grace-um L), Coriander (Coriandrum sativum L.), Spice, Seed Yield, Yozgat

Prof.Dr. Belgin Coşge Şenkal1

Dr.Öğr.Üyesi Cüneyt Cesur2

Arş.Gör. Tansu Uskutoğlu3

Dr.Öğr.Üyesi Hülya Doğan4

YL Öğr. Fatih Köse5

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail:

Page 34: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

66 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

67 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BİTKİSEL KÖKENLİ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI BAKIMINDAN YOZGAT

Yozgat in Terms of Renewable Energy Resources of Plant Origin

Her geçen saniye artan dünya nüfusu-nun özellikle sanayi devrimiyle birlik-te enerjiye olan talebi de gün geçtikçe

artmaktadır. Başlarda fosil yakıtlardan rahat-ça sağlanan enerjinin zamanla hem çevreye verdiği zarar hem de tükenebilme tehdidi in-sanlığı yeni yollar aramaya itmiş daha çevreci olan yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ta-lep artmıştır. Bugün dünya üzerinde tüketilen enerjinin yaklaşık %24’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmakta ve bu alanda yapı-lan yatırımlar gün geçtikçe artmaktadır. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve biokütle (biyogaz, bi-yoetanol, biyodizel vb.) enerjileri ise bu alanda başı çeken yenilebilir enerji kaynaklarındandır. İnsanların ateşi keşfetmesinden beri kullanı-lan bitkisel kökenli kaynaklardan elde edilen biokütle enerjisi gerek altında yatan prensiple-rin tam olarak bilinmesi gerekse çevreye olan olumsuz etkilerinin daha az olması sebebiyle tercih edilmektedir. Bu konuda tek kısıtlayıcı nokta ise tarımsal sahalarda suyun noksanlığı-dır. Bu tarz alanlarda kuraklığa dayanıklı bit-kilerin tarımsal üretime kazandırılması ve atıl alanların değerlendirilerek bitkisel üretimine kazandırılması elzemdir. Bu çalışmada Yozgat yöresinin bitkisel kökenli yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli incelenecek ve bu potan-siyelin Orta Anadolu bölgesine olası katkıların-dan söz edilecektir.

Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir Enerji, Bi-yokütle, Biyoenerji, Yozgat

The increasing world population, energy demand especially with the industrial re-volution is increasing day by day. In ear-

lier, the energy that is easily obtained from fossil fuels but understanding both damage to the en-vironment and the threat of exhaustion, have led the human race to seek new ways and demand for more environmentally friendly renewable energy usage has increased. Today, nearly 24% of the energy consumed in the world is supplied by renewable energy sources, and investments in this area are increasing day by day. Solar energy, wind energy and biomass (biogas, bioethanol, bi-odiesel, etc.) are sources of renewable energy that lead to this area. Biomass energy which is obtai-ned from plant based material since people dis-covered fire, is preferred because of the fact that the underlying principles are fully known and the negative effects on the environment are less. The only restrictive point in this regard is the lack of water in agricultural lands. In such areas, it is es-sential that drought tolerant plants are brought into agricultural production and the unproducti-ve areas are evaluated and added to plant produc-tion. In this study, Yozgat province's potential re-newable energy resources of plant origin will be examined and the possible contributions of this potential to the Central Anatolian region will be investigated.

Key Words: Renawable Energy, Biomass, Bi-oenergy, Yozgat

Prof.Dr. Belgin Coşge Şenkal1

Arş.Gör. Tansu Uskutoğlu2

Dr.Öğr.Üyesi Cüneyt Cesur3

Dr.Öğr.Üyesi Hülya Doğan4 YL Öğr. Duygu Agar5

YL Öğr. Emine Dağ6

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 35: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

68 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

69 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT İLİ YEREL YÖNETİM BİRİMLERİ YATIRIM HARCAMALARININ BÖLGESEL KALKINMAYA ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ

A Comparative Analysis of the Effects of Yozgat Province Local Government Units’ Investment Expenditures on Regional Development

Çalışmanın amacı Yozgat ilinde yerel yönetim birimlerinin gerçekleş-tirdikleri yatırım harcamalarını toplamda ve kişi bazında tespit et-mek ve çevre illerle karşılaştırmak suretiyle Yozgat’ın bölgesel kalkın-

madaki durumunu ortaya çıkarmaktır.Yozgat sahip olduğu ekonomik potansiyeli itibariyle İç Anadolu Bölge-

si’nin önemli şehirlerindendir. Ancak bu potansiyelini bugüne kadar harekete geçirememiş olması onun mütevazı ve içe kapanık bir şehir kim-liğine sahip olmasına neden olmuştur. Yozgat’ın mevcut potansiyelini kull-anması halinde çevre şehirlerle rekabet edebilme düzeyinin yükseleceği açık-tır. Bunun için de etkin yerel yönetim politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Zira Yozgat’a ilişkin veriler bunu göstermektedir. Kalkınma Bakanlığı’nın 2011 yılında açıkladığı “İllerin ve Bölgelerin So-syo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”na göre Yozgat, -0,6079 endeksle 65. sırada yer almaktadır. Uluslararası Rekabet Kurumu’nun 2009 yılında açıkladığı “İller Arası Rekabetçilik Endeksi”nde ise Yozgat, rekabet edebilirlikte 10,03 endeksle 81 il arasında 69. sırada kalmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2015 yılı verilerine göre Yozgat, Türki-ye’nin 57. yaşanabilir şehridir. Yine Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı verilerine göre Türkiye’nin en umutlu 45. şehridir. Türkiye İstatistik Kuru-mu 2014 yılı verilerine göre ise Yozgat, Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının %0,43’ünü üreten ve ürettiği ekonomiyle de şehirler sıralamasında, Türki-ye’nin 42. büyük ekonomisine sahip bir şehirdir.

Yozgat’ın yerel yönetim birimlerinin verileri incelendiğinde, bu kurum-ların son yıllarda yeterli düzeyde yerel kamusal yatırım yaptıkları söylene-bilir. 2015 yılı verileri Yozgat’ta kişi başına düşen yerel yönetim yatırım har-camasının 506 TL olduğunu göstermektedir. Oysa bu rakam, 2006 yılında 94 TL’ dir.

2015 yılı verileri çerçevesinde kişi başına düşen yerel yönetim yatırım harcamasının, Kayseri için 421 TL, Sivas için 463 TL, Tokat için 237 TL, Amasya için 431 TL, Çorum için 533 TL, Kırıkkale için 289 TL, Kırşehir 364 TL, Nevşehir için 380 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu veriler son yıllarda Yozgat ili yerel yönetim birimlerinin komşu illere kıyasla yeterli düzeyde yatırım harcaması yaptıklarını göstermektedir. Böyle olmakla birlikte uygu-lama sonuçları, kaynakların etkin kullanılmadığı sonucunu da ortaya koy-maktadır.

Anahtar Kelimeler: Yerel Yönetimler, Yatırım Harcamaları, Bölgesel Kalkınma, Rekabet Edebilirlik, Yozgat

The aim of the study is to compare the total and the per capita investment expenditures of Yozgat province local governments with the neighbour provinces and so that to reveal the role on regional development of

Yozgat local governments. Yozgat is the important cities of the Central Anatolia Region in terms of the

economic potential. However, the fact that this potential has not been moved until this day has caused it to have a modest and introverted city identity. If Yozgat uses its current potential, it is clear that the level of competitiveness with neighbouring cities will increase. For this, the effective local government policies must be passed quickly. Because the Yozgat's data shows this. Accord-ing to the Socio-Economic Development Ranking Survey of provinces and re-gions, announced by the Ministry of Development in 2011, Yozgat ranks 65th with an index of -0,6079. In the Inter-provincial Competitiveness Index of the International Competition Authority, announced in 2009, Yozgat is in 69th place among 81 provinces with 10.03 index in competitiveness.

According to the data of 2015, the Statistics Institute of Turkey, Yozgat is Turkey's 57th livable city. Again, according to data from the 2013 Statistics Institute of Turkey, Yozgat is the 45th city about hopeful from future in Turkey. According to data of Turkey Statistical Institute 2014; Yozgat which produces 0.43% of gross domestic product of Turkey, in the order of cities produced by economy, is Turkey's 42th largest economy.

When the present local government data on Yozgat is examined, it can be said that only in recent years sufficient local public investment has been made by Yozgat local government units. When we look at the data for the year 2015, it is revealed that the local governments’ investment expenditure per capita in Yozgat is 506 TL. However, this figure was 94 TL in 2006.

When the year of 2015 data is analyzed, the said figure is determined as 421 TL for Kayseri, 463 TL for Sivas, 237 TL for Tokat, 431 TL for Amasya, 533 TL for Çorum, 289 TL for Kırıkkale, 364 TL for Kırşehir and 380 TL for Nevşehir. Accordingly, in recent years, local governments in Yozgat have been spending a sufficient amount of investment in comparison to their neighbours. However, the results of the application show that the resources are not used efficiently.

Key Words: Local Governments, Investment Expenditures, Regional De-velopment, Competitiveness, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Berkan Karagöz1

Dr.Öğr.Üyesi Recep Temel2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 36: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

70 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

71 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

GİRİŞİMCİLER İÇİN BİR FİNANSMAN ARACI OLARAKKİTLE FONLAMASI

New Form of Financing: Crowdfunding Experiences

Günümüzde girişimciler banka kredileri, dev-let teşvikleri, yatırım

melekleri, risk sermayesi veya iş ortaklığı yolu ile finansman sağlamaktadır. Geniş anlam-da kitle fonlaması kültür, sanat veya teknolojik projelerin orta-ya çıkmasına katkıda bulunmak amacıyla kaynak oluşturma faaliyetidir. Sermaye kitle fon-laması ise özellikle son yıllarda teknoloji geliştirme odaklı işlet-melerin kurulum ve üretim aşa-malarında finansman ihtiyaç-larını karşılamak üzere ortaya çıkmış bir sermaye artırım yön-temidir. Bu sayede fikir sahibi olup sermaye gereksinimi için-de olan teknoloji geliştirmeye yönelik firmalara sermaye girişi sağlanabilmektedir. Bu çalışma-da, kitle fonlaması uygulaması-nın mali tablolarda gösterilmesi ile Borçlar Kanunu ve Türk Ti-caret Kanunu’nda konunun ele alınış şekli incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Kitle Fonlaması, Girişimcilik, Risk Sermayesi, Özel Pazar

Crowdfunding is a kind of support from mas-ses to accomplish a

project such as an audio al-bum, a software program, a book, or a social responsibi-lity movement. This could be in the form of a reward, do-nation, equity or debt. Equity crowdfunding is a recent met-hod to finance the operations of newly established startup companies. Startup compa-nies who have bright ideas but lacking of funds to carry out their projects are in need of financial sources. To clear away the financial challenges, equity crowdfunding provi-des little amounts of funds from a number of investors. This study aims to show the implications of crowdfunding on financial statements in the framework of Turkish Code of Commerce.

Key Words: Crowdfund-ing, Entrepreneurship, Risk Capital, Private Market

Dr.Öğr.Üyesi Betül Açıkgöz1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 37: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

72 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

73 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN YAZILI ANLATIMLARINDA ÖĞRENİM GÖRDÜKLERİ YOZGAT İLİNE İLİŞKİN SOSYO-KÜLTÜREL ALGILARI

Faculty Of Education Students' According To Written Expression District Of Yozgat Socio-Cultural Perceptions About Learning Sees

Yazılı Anlatım becerisi kişinin hayat boyu duygu ve düşünce-lerinin doğru bir şekilde ifadesi için çok önemlidir. Özellikle öğretmen adaylarının yazılı anlatım becerilerinin yeterince

gelişmiş olması gerekir çünkü öğretmen adayları gelecek nesillere de rol model teşkil ederler. Ayrıca öğretmen adaylarının eleştirel bakış açısı kazanmış olması ve olayları, durumları nesnel bir şekilde ele alıyor olması da gerekmektedir. Araştırma kapsamında eğitim fakül-tesi öğrencilerinin yazılarının nesnel eleştiri boyutunda ele alınması öğretmen adaylarında da farkındalık sağlayacaktır. Bu bakımdan öğretmen adaylarına eleştirel düşünme becerisi farkındalığı için de araştırma çok önemlidir.

Eğitim Fakültesi öğrencilerinin öğretmen adayı olarak öğrenim gördükleri şehre dair sosyo kültürel algılarının ortaya konulması hem nesnel bir eleştiri olarak gelecek çalışmalara ışık tutacak hem de öğ-retmen adaylarının şehre ilişkin ihtiyaç ve memnuniyet durumlarını da ortaya koyacaktır. Yozgat ili için yapılması düşünülen yatırımların, çalışmaların şekillenmesi adına da nesnel değerlendirme verileri bu çalışma içerisinde sağlanmış olacaktır. Özellikle bu amaçla başka şe-hirlerden Yozgat iline öğrenim görmeye gelen öğrencilerin gönüllü-lük esasına dayalı katılımcı olması sağlanacaktır. Bu araştırma kap-samında nitel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Veriler öğretmen adaylarının konuya dair yazılı anlatımlarından elde edilecektir. Bu amaçla eğitim fakültesi öğrencilerine konu ile ilgili olarak yazılar yaz-dırılacaktır. Öğretmen adaylarının konuya ilişkin yazdığı yazılar içe-rik analizi ile temalandırılacaktır. Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde sonuç ve önerilere yer verilecektir. Araştırma kapsamında görüş alınacak öğrenciler gönüllülük esasına dayalı olarak seçilecektir. Araştırma öğretmen adaylarının şehirden beklentilerinin ortaya ko-nulması, şehrin gelişmiş ve gelişmesi gereken yönleri bakımından de-ğerlendirilmesi gibi pek çok bakımdan önemli sonuçlar sağlayacaktır. Araştırma sosyal yönden ayrı tutulamayacak bir mesleği icra edecek olan öğretmen adayları tarafınca şekillendirileceğinden ayrıca önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Algı, Öğretmen, Şehir, Kültür, Yazılı Anlatım

Written expression of thoughts and feelings throughout the life of the person the ability to accurately is very important for the expression. In particular, prospective

teachers must have written expression skills sufficiently advanced because teacher candidates interested in the next generation, they constitute a role model. In addition, prospective teachers to have winning critical perspective and events, States are taking an objec-tive way should be. The scope of research of the Faculty of educa-tion of the students of teachers be addressed objectively critique size will provide awareness in. In this regard, teacher candidates critical thinking skills for research awareness is very important.

As a candidate for teacher education of the students of the Fa-culty of education as they see that the city put out both objective of socio-cultural perception as a criticism to shed light on future studies and prospective teachers need and satisfaction for the city will reveal the situation. Yozgat province is thought to be made for the balance of the work on behalf of the objective evaluation of in-vestments, the data will be provided in this study. Especially for this purpose, come to see other cities in the district of Yozgat learning students are supposed to be based on voluntary participants. The scope of this research, qualitative research method has been adop-ted. Prospective teachers are writing about the subject data will be obtained. For this purpose, the Faculty of education to its students as they write about the subject will be printed. The teacher wrote on the subject of posts will be with content analysis. As a result of the findings of research results and conclusions and recommendations. Research will focus on the scope of opinion based on voluntary stu-dents will be selected. Research of prospective teachers city expe-ctations, in terms of the direction to the development of advanced and the city evaluation in many respects will provide significant results. A constitutionally separate from social research profession teacher candidates who will also from recognised.

Key Words: Perception, Teacher, City, Culture, Written Expres-sion

Dr.Öğr.Üyesi Bilge Bağcı Ayrancı1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 38: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

74 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

75 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

2018 TÜRKÇE ÖĞRETİM PROGRAMI TEMALARI İÇİN YOZGAT TÜRKÜLERİNİN EĞİTİM MATERYALİ OLARAK KULLANIMI

Yozgat Folk Songs Use as Educational Material For 2017 Turkish Curriculum Themes

Türkçe eğitimi kapsamında yapılan eğitimde dört temel dil beceri-sinin yanında dil bilgisi becerileri de öğrenciye kazandırılmaya ça-lışılır. Dört temel dil becerisi, anlama ve anlatma becerileri olarak

sınıflandırılır. Bunlar arasında dinleme ve okuma becerileri anlama bece-rileri kapsamına girerken, yazma ve konuşma becerileri anlatma beceri-leri kapsamına girer. Dört temel dil becerisi birbirini sınırsız bir biçimde etkilediğinden becerilerin geliştirilme süreci de birbirinden ayrılamaz. Dil bilgisi becerilerinin geliştirilmesi de bu beceriler ile birlikte ele alınır. Türk-çe dersinin sadece bilgi ezberlemekten ziyade dilin kullanımını hayat içe-risinde en iyi şekilde kavrayabilme yeteneğini öğrenciye kavratmak amacı onu diğer derslerden ayırarak bilginin yanında uygulama dersi olmasını da sağlar. Türkçe dersi dil becerilerini öğrenciye kazandırmak için eğitim materyali olarak en çok metinlerden istifade eder. Metni dinlemek, analiz etmek, dil bilgisi bakımından incelemek Türkçe dersine uygulamaya yöne-lik pek çok fayda sağlar.

Dil öğretiminin aynı zamanda kültür öğretimi de olduğu göz önüne alındığında Türkçe dersi kapsamında eğitim materyali olarak seçilecek metinlerin nitelikleri de büyük önem kazanmaktadır. Kültürel kelimelerin aktarımı, milli benlik bilincinin oluşması gibi Türkçe dersinin ana amaçları arasında sayılabilecek amaçların milletin içerisinden gelen türkülerle yapıl-ması elbette daha mümkün olacaktır. Dil becerileri kazandırılırken metin seçiminin türküler üzerinden yapılabilirliğinin araştırılması bu araştır-manın amacını ortaya koymaktadır. Bu amaçla 2017 Türkçe Öğretim Pro-gramı temaları bakımından Yozgat türküleri betimsel analiz yöntemi ile ele alınacaktır.

Bu araştırma dil eğitiminin hep gündeme getirilen kültürel boyutu için metin seçiminde kültüre dayanan metinlerin seçimine dikkat çek-mesi, yeni Türkçe öğretim programı temaları için metin örnekleri sun-ması bakımından alanına katkı sağlamakla birlikte, Yozgat için de zengin kültürel öğelerini eğitim bakımından uygulamalı ortaya koyması açısından önemlidir. Bölgesel kalkınma bakımından ise Yozgat türküleri açısından yapılan çalışmalar da araştırma kapsamında değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Türkçe Eğitimi, Yozgat Türküleri, Program, Kültür, Dil

Turkish education training within the scope of the four basic language skills in addition to language skills in students, and other handcrafts. Understanding the four basic language

skills, and are classified as skills tell. These include listening and reading skills when entering the scope of comprehension skills, writing and speaking skills-telling skills. The four basic language skills in a format mutually affects under development of skills un-limited also are inseparable. Grammar and the development of skills with these skills. Turkish language is rather than memorize information only of use on life's ability to understand the best way within the student to teach her other courses in addition to the application class by separating information provides that. Turkish class on educational material to teach students language skills as most texts. Listen, analyze text, grammar review in terms of Turk-ish lesson, so many benefits for the application.

Language teaching is also given the Turkish culture and the teaching of courses in the scope of the educational material will be selected as text at-tributes great importance. The transfer of the cultural consciousness of the word when it occurs as the national ego Turkish can be considered among the main objectives of the course objectives, of course, be done with more songs coming from inside of the nation will be possible. Language skills can be done through text selection of folk songs investigation of reveals that the purpose of this research. To this end 2017 Turkish Curriculum themes in terms of Yozgat folk songs will be handled with descriptive anal-ysis method.

This research always expressed cultural dimension of language instruc-tion in the choice of text for attention to the selection of texts based on culture, The new Turkish curriculum themes offer text samples to provide a contribution to the field, in terms of Yozgat in terms of the rich cultural elements in education applied to put forward. In terms of regional devel-opment studies in terms of the Yozgat folk songs also will be evaluated within the scope of the research.

Key Words: Turkish Education, Yozgat Folk Songs, Program, Culture, Language

Dr.Öğr.Üyesi Bilge Bağcı Ayrancı1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 39: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

76 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

77 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞER KAVRAMI TEMELİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME

Sustainable Growht on Base of The Sustainable Value Added Concept

Sürdürülebilir büyüme kavramı, mevcut ihtiyaçları azaltmadan do-ğal sermayeyi gelecek nesiller için korumak isteyen pek çok ülkeye bir yol haritası sunan bir kavramdır. Sürdürülebilirlik paradigması,

zayıf ve güçlü sürdürülebilirlik şeklinde iki bölüme ayrılır. Güçlü sürdü-rülebilirlik, doğal kaynaklar ikame edilemedikleri için doğal sermayenin parasal bir değer olarak ölçülmesi görüşünü desteklemez. Zayıf sürdü-rülebilirlik kavramı ise doğal kaynaklara daha az önem atfetmektedir. Figge ve Hahn (2004) tarafından ortaya atılan sürdürülebilir katma de-ğer yöntemi, değer temelli bir yaklaşımdır. Bu yöntem, farklı birimlerle ifade edilen eko-verimliliği çevresel ve sosyal etkiler şeklinde kullanıp değer olarak hesaplamaktadır. Formel olarak bu model çerçevesinde ça-lışmada Türkiye’nin 2000 sonrası dönemine ait yıllık veriler kullanılmış-tır. Çalışmada kullanılan değişkenler, temel ekonomik faaliyetlere göre yani sektörel olarak belirlenmiş ve sektörel büyüme oranları, karbon-dioksit emisyonları ve iş kazalarına ilişkin veriler kullanılmıştır. Çalış-ma, ekonomik, sosyal ve çevresel kaynaklar arasında bir dereceye kadar tamamlayıcılık olduğunu varsayan güçlü sürdürülebilirliğin sınırlarına ulaşmıştır. Güçlü sürdürülebilirlik bu kaynaklar arasında en azından bir ikame ilişkisini gerektirirken, zayıf sürdürülebilirliğin böyle bir kısıtla-maya ihtiyacı olmadığı varsayılmıştır.

Sürdürülebilir Katma Değer Yöntemi, bu kaynakların ikame edil-ip edilmediklerini dikkate almaktadır. Ayrıca bu yöntem, bir şirket, endüstri veya sektörün ekonomik, eko ve sosyal etkinliği geliştirerek sürdürülebilirliğe katkı yaptığını ve hatta eko ve sosyal etkinliğin, ekstra bir değer yaratarak sürdürülebilirlik üzerinde negatif veya pozitif bir etki yaratıp yaratmadığını parasal anlamda ifade edebildiğini varsaymak-tadır. Pozitif sürdürülebilir katma değer, eko ve sosyal etkinliğin analiz edildiği dönemde ekonomik çıktıdan elde edilen kalıntıdır. Sürdürüle-bilir katma değer yöntemi, ek olarak çevresel ve sosyal etkileri fiziksel birimlerle göstermektedir. Bundan dolayı, büyüme sürecinde herhangi bir sektör tarafından yaratılan çevresel zararın ne kadar azaltılabileceğini de gösterebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Büyüme, Sürdürülebilir Katma Değer, Fırsat Maliyeti, Çevresel ve Sosyal Etkiler

The concept of the sustainable growth provides a roadmap for many countries in where the natural capital are saved for the future gene-rations without cutting off the current needs. The paradigm of the

sustainability is divided in two parts, weak and strong. The strong sustai-nability disapproves the view of measuring natural capital as a monetary value due to non-substitutability of the natural resources. The concept of the weak sustainability attaches less importance to the naturel resources. The sustainable value added method by argued Figge and Hahn (2004) is value-orientated approach. The method of the sustainable value added is that generating the value while using eco-efficiency to environmental im-pacts and social efficiency to social impacts expressed in different units. In formal, working in the framework of this model, Turkey’s annual data fort the period of after 2000 is used. The variables used in the study were determined according to the basic economic activities. It means data rela-ted sectoral growth rates, carbon dioxide emissions and occupational ac-cidents were used. The study has accomplished to the limits on the strong sustainability which assume some degree of the complementary relation about economic, social and environmental resource. It is supposed that weak sustainability does not need a restriction above while strong sustai-nability at least needs the substitution among them.

Sustainable Value Added Method takes into account whether those re-sources are substituted or not. Moreover, the method assumes that a com-pany by advancing economic, eco and social effectiveness contributes to sustainability and also eco and social effectiveness has expressed in mon-etary terms counting negatively or positively impact on sustainability of which creating an extra value. The positive sustainable value added is a residual obtained from the economic output in the period analyzing eco and social effectiveness. Sustainable value added method additionally rep-resents the environmental and social impacts in physical units. Thus, it indicates how much the environmental damage by any industry can be re-duced while economic output keeping constant to which related constant capital stock in growth process.

Keywords: Sustainable Growth, Sustainable Value Added, Opportuni-ty Cost, Environmental and Social Impacts

Doç.Dr. Celal Taşdoğan1

Dr.Öğr.Üyesi Şükrü Apaydın2

Arş.Gör. Bilgen Taşdoğan3

1Gazi Üniversitesi, e-mail: [email protected]ı Bektaş Veli Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 40: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

78 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

79 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT İLİNDE ÜRETİLEN VE TOPLANANMANTAR ÇEŞİTLERİ

Types of Produced and Collected Mushrooms in Yozgat Province

Yenilebilir mantarlar ister kültür or-tamında yetiştirilmiş olsun ister doğadan toplanmış olsun besleyici

özellikleri bakımından oldukça dikkat çek-mektedir. Bilinçsiz bir şekilde doğadan to-planan bazı zehirli mantar türlerinden dolayı zehirlenme vakaları yaşanmaktadır. Ölümcül seviyede zehirli olan mantar türlerinin sayısı tüm mantar türlerinin sayısına oranlandığın-da oldukça azdır. Diğer zehirli mantarların bir kısmı ise pişirildiklerinde bu niteliklerini kaybetmektedir. Doğadan toplanan yenile-bilen mantar türlerinin sayısı ise hiç de az değildir. Bu türlere ekonomik değerleri ve lezzetleriyle ile köylülerin bütçelerine ciddi katkılar sağlayan Morchella (Kuzu Göbeği) Mantarları iyi bir örnek teşkil eder. Zehirli ve yenilebilen bazı mantar türlerinin ayırt edil-mesindeki bazı zorluklar ve yaşanan ölüm olayları nedeniyle kültür mantarlarının yiye-cek olarak tüketilmesi önerilmektedir.

Bu çalışmada Yozgat ili ve çevresinde üretilen ve toplanan şapkalı mantar (Agari-cus bisporus), istiridye mantarı (Pleurotus ostreatus), göbelek mantarı (Morchella escu-lenta), evlek mantarı (Agaricus Campestris) ve domalan mantarı (Terfezia arenaria) ‘ nın bazı besleyici özellikleri ve sağlık açısından etkileri belirtilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Yenilebilir Mantarlar

Edible fungi, whether cultivated or naturally harvested, attract con-siderable attention to their nutri-

tional properties. There are some cases of poisoning due to some poisonous mushrooms collected from the nature unconsciously. The number of species of fungi poisoned at the deadly level is very small when compared to the number of all fungal species. Some of the other poi-sonous mushrooms lose their poisoning properties when cooked. The number of edible mushrooms collected from na-ture is not small at all. Morchella (Lamb Goby) Fungi are a good example of these species, which provide significant con-tributions to the villagers' budget with their economic value and flavor. It is rec-ommended that cultured mushrooms be consumed as food due to some difficul-ties in distinguishing some toxic fungi and some events of death.

In this study, indicated that some nutritive properties and health effect of Agaricus bisporus, Pleurotus ostreatus, Morchella esculenta, Agaricus Campes-tris and Terfezia arenaria which are pro-duced and collected in Yozgat province.

Key Words: Yozgat, Edible Mush-rooms

Dr.Öğr.Üyesi Cemhan Doğan1

Dr.Öğr.Üyesi Nurcan Doğan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 41: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

80 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

81 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT İLİNDEKİ İSTİRİDYE MANTARI TESİSLERİNİN HAMMADDE TEMİNİ VE PAZARLAMA PROJEKSİYONU

Raw Material Promotion and Marketing Projection of Oyster Mushroom Facilities in Yozgat

İstiridye mantarı (Pleurotus ostreatus) yaygın bir yenilebilen mantar türüdür. İlk kez Almanya'da I. Dünya Savaşı sırasında geçim sağla-mak amacıyla ekimi yapılmıştır ve şu anda dünya çapında ticari bir

besin olarak üretilmektedir. İstiridye mantarları ayrıca sanayide ve di-ğer alanlarda da kullanılmaktadır. Bununla birlikte İstiridye mantarı bir ilaç mantar olarak düşünülebilir, çünkü içerisinde statin türü bileşenler içermektedir bunlardan biri olan lovastatin kolestrolü düşürür.

Yozgat, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan bir ildir. Çek-erek, Aydıncık ve Kadışehri ilçeleri ise Karadeniz Bölgesi'nde kalır. Yozgat İli Nüfusu: 421.041'dir. Bu nüfusun %74,31'i şehirlerde yaşam-aktadır (2016 sonu). İlin yüzölçümü 13.690 km²'dir. İlde km²'ye 31 kişi düşmektedir. (Bu sayı merkez ilçede 50’dir.) İlde yıllık nüfus artış oranı %0,38 olmuştur. 2016 yılında TÜİK verilerine göre merkez ilçeyle bera-ber 14 İlçe, 36 belediye, bu belediyelerde 219 mahalle ve ayrıca 572 köy vardır. İlin ekonomisi büyük oranda tarıma dayalıdır. Yer şekilleri %98,8 oranında tarıma imkan vermektedir. İlde, yarı kurak iklim şartlarından dolayı, kuru tarım yaygınlaşmış ve ürün çeşitleri azalmış olduğundan monokültürel bir üretim söz konusudur. İlde yoğun olarak, tahıllar ve baklagiller yetiştirilmektedir.

Bunların yanı sıra sulu tarım alanlarında şekerpancarı, ayçiçeği, patates ve soğan türü ürünler yetiştirilmektedir. İklimin sert oluşu ve de-polama olanaklarının azlığından dolayı, meyve üretimi büyük boyutlar-da değildir. İstiridye mantarı üretiminde hammadde kullanımı Karbon ve Azot kaynakları olarak 2’ ye ayrılmaktadır. Karbon kaynağı olarak genellikle saman, pamuk telefi, ayçiçeği çekirdeği kabuğu gibi tarımsal artıklar, azot kaynağı olarak da kepek, yonca, mısır koçanı gibi protein içeriği yüksek ürünler kullanılmaktadır. Bu nedenle Yozgat ili ve çevr-esi bu hammaddelere ulaşım açısından oldukça avantajlı bir konumda bulunmaktadır. Pazar açısından ise nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu illere nispeten yakın bir konumda yer almaktadır (Kayseri, Nevşehir, Si-vas, Malatya, Kırşehir, Kırıkkale vb.). Bu çalışma Yozgat ili ve çevresinde istiridye üretim maliyetlerin ve pazarlama potansiyelinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, İstiridye Mantarı, Hammadde, Pazar

Oyster mushroom (Pleurotus ostreatus) is a common type of edible mushroom. It was first planted in Germany to provi-de livelihood during the First World War and is now being

produced as a commercial food worldwide. Oyster mushrooms are also used in industry and other areas. However, oyster mushroom can be considered as a drug fungus because it contains statin-type components, one of which lovastatin reduces cholesterol.

Yozgat is located in Turkey's Central Anatolia province. Çekerek, Aydıncık and Kadishehri districts remain in the Black Sea Region. Yozgat Population: 421,041. 74.31% of this population lives in cities (end of 2016). The area of the province is 13,690 km². There are 31 people in km². (This number is 50 in the central district.) Annual population growth rate was 0,38%. According to Turkish Statistical Institute in 2016, there are 14 districts, 36 municipalities, 219 neigh-borhoods and 572 villages with the central district. The provincial economy is largely based on farming. 98.8% of land shapes are suit-able for agriculture. Due to semi-arid climatic conditions, dry farm-ing has become widespread and product varieties have decreased, so monocultural production is a matter. Grains and legumes are grown intensively. Sugar beet, sunflower, potato and onion products are grown in irrigated areas. Fruit production is not large in size because of the hard climate and the lack of storage facilities. Raw material us-age in oyster mushroom production is divided into two as carbon and nitrogen sources. As a carbon source, agricultural waste such as straw, cotton waste, sunflower seed husk, and nitrogen sources are high pro-tein products such as bran, alfalfa, corn cob. For this reason, Yozgat province and its surroundings are in a very advantageous position in terms of transportation to these raw materials. In terms of market, it is located relatively close to the places where population density is high (Kayseri, Nevşehir, Sivas, Malatya, Kırşehir, Kırıkkale etc.).

This study was carried out in order to determine the production costs and marketing potential of oysters in and around Yozgat prov-ince.

Key Words: Yozgat, Oyster Mushroom, Raw Material, MarketDr.Öğr.Üyesi Cemhan Doğan1

Dr.Öğr.Üyesi Nurcan Doğan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 42: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

82 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

83 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT ÇEVRESİNDE DOĞAL YAYILIŞ GÖSTEREN ASTRAGALUS L. TAKSONLARI VE BAZI BİYOLOJİK AKTİVİTE ÖZELLİKLERİ

Astragalus L. Taxa Growing Natively Around Yozgat and Their Biological Activity Properties

Bitkilerden elde edilen, insan sağlığından, kozmetik, tekstil ve zirai mücadele sektörlerine kadar çok geniş bir alanda kullanım potansi-yeli bulunan bileşikler sekonder metabolitler olarak tanımlanmak-

tadır. Bu bileşikler bakımından zengin olan bitkilerin doğadan toplanarak farklı şekillerde ekstrakte edildiği ve bu şekilde yüzlerce yıl ve günümüzde de geleneksel tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Ülkemiz coğrafik olarak farklı iklim ve topoğrafik özelliklere sahip ol-masından dolayı bitki genetik kaynakları bakımından oldukça zengin bir konumda yer almaktadır. Türkiye florasında yaklaşık 3/1 endemizm oranı ile 10 bin civarında bitki türü bulunduğu bilinmektedir. Dünya genelinde 3000’den fazla, Türkiye florasında ise 202’si (%42) endemik olmak üzere doğal olarak 478 türü bulunan Astragalus L. türleri çiçekli bitkilerin en geniş cinsini oluşturmaktadır. Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yaygın olarak yetişen bu türlerin 1300-3500 metre yükseltilerde, İç Ege ve Toro-slar’da ise 1300-2300 metre yükseltilerde, daha çok step ve ağaçsız alanlarda görüldükleri tespit edilmiştir. Yozgat florasında ise günümüze değin belir-lenmiş Astragalus L. türlerinin yaklaşık 16 taksonu (A. cadmicus Boiss., A. christianus, A. compactus, A. dipsaceus, A. fragrans, A. macrostachys, A. macrocephalus Willd. subsp. Macrocephalus, A. micropterus Fischer, A. tmoleus Boiss. var. bounacanthus (Boiss.) Chamberlain, A. lycius Boiss., A. lineatus varyete jildisianus, A. karamasicus, A. ornithopodioides, A. spruneri, A. strigillosus, A. tauricolus) bulunduğu belirlenmiştir. Bu tak-sonların 10’u endemik türler arasında yer almaktadır.

Astragalus L. türlerinin antioksidan, antiviral, anti-inflamatuar, antidi-yabetik, antikanserojen, anti atheroskleroz gibi pek çok olumlu özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Bunun yanında son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda bazı Astragalus L. türlerinin köklerinden elde edilen ekstrak-tlarının insan hayatı için etkili olan DNA telomer bölgelerinde uzamaya neden olduğunun belirlenmesi ile birlikte daha da çok önem kazanmıştır. Bu derleme ile de Yozgat’ta doğal olarak yayılış gösteren Astragalus L. tak-sonları ve onların kullanım alanları ile biyolojik aktivite özelliklerine ilişkin yapılmış olan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir.

Anahtar Kelimeler:Astragalus L., Biyolojik Aktivite, Sekonder Metab-olit, Telomer, Yozgat

The compounds obtained from plants, which are potentially useful for a wide range of using potential from human health, cosmetics, textile and agricultural pest management are de-

fined as secondary metabolites. The plants that are rich in these com-ponents are collected from the nature, extracted in different methods and used for hundreds of years as traditional treatment method.

Turkey is very rich in terms of plant genetic resources due to geographically different climate and topographical features. There are about 10 thousand plant species with approximately 3/1 endemism ratio in Turkey. Astragalus L. species constitute the broadest species of flowering plants which more than 3000 have naturally found in the world and 202 (42%) endemic to-tally 478 species found in Turkey. It has been found that the-se species, which are widely grown in the Central and Eastern Anatolian Regions, are found 1300-3500 meters and 1300-2300 meters in the Inner Aegean and Toros Mountains and grown mostly in steppe and tree-free areas. In the Yozgat flora, aproxi-mately 16 taxa (A. cadmicus, A. christianus, A. compactus, A. dipsaceus, A. fragrans, A. macrostachys, A. macrocephalus, A. micropterus, A. tmoleus, A. lycius, A. lineatus, A. karamasicus, A. ornithopodioides, A. spruneri, A. strigillosus, A. tauricolus) have been detected. Ten of these taxa are the endemic species.

Astragalus species are known to have some positive effects such as antioxidant, antiviral, antiinflammatory, anticarcinoge-nic and antiatherosclerosis. However, in recent studies, they have become even more important because the some Astraga-lus L. extracts have been extended to DNA telomeric regions that are important for human life. This review provides infor-mation on Astragalus L. taxa which are naturally distributed in Yozgat region and their applications and studies on biological activities.

Key words: Astragalus L., Biological Activity, Secondary Metabolite, Telomere, Yozgat

Arş.Gör. Dr. Cennet Yaman1

Doç.Dr. Emine Sema Çetin2

Arş.Gör. Selda Daler3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 43: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

84 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

85 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BOZOK SANCAĞI KADILARI(XVII. YÜZYIL)

Bozok Sanjaq Qadis(17th Century)

Osmanlı Devleti’nde, kuruluşundan itibaren, fethedilen topraklara hukuki ve idari işleri yerine getirmek için kadı tayini gerçekleştirilmiştir. XV. yüzyıla kadar kadı,

yetki alanı sebebiyle idari birimle özdeş olarak kullanılmıştır. Ancak Osmanlı Devleti’nin genişlemesi, sancak denilen askeri nitelikli idari birimlerin çoğalması ve bir kadının bir sancağa ait kazai işlerin tümünü tek başına görememesi sebebiyle kaza böl-geleri, kadıların da sayısının artmasıyla orantılı olarak artmıştır. Sonrasında kadının tayin edildiği coğrafi bölgeyi ifade eden kazâ kelimesi, idari bir birimin adı olarak meşhur olmuştur.

Kadılara bağlı olan kazalar, hukuki-idari birim olarak sancak beyinden tamamen bağımsız sayılmış ve doğrudan merkezdeki kadıaskere bağlanmıştır. Kazaların kademelendirilmesi, görev alacak kadıların kıdemi ve alacağı maaşla bağlantılı olmuştur. Alınacak maaşların ise, bir kadılık bölgesinin her bin hanesin-den elde edilecek gelir on akçe olarak tahmin olunup bunun üzerine belirlendiği ifade edilmiştir.

Kadıların göreve atanmaları ile ilgili kayıtlar, Anadolu ve Rumeli Kadıaskerliklerince tutulurdu. Bir göreve talip olan kadı; başvurmak istediği görev yeri Anadolu, Suriye, Mısır veya Arap yarımadasında ise Anadolu Kadıaskerliğine, Rumelide bir kazaya atanmak isterse Rumeli Kadıaskerliğine başvururdu. Kadıaskerlikçe başvuruları alınan kadıların; bir önceki görev yeri, dereceleri ile bekleme süreleri ve atandıkları kazanın bir önceki kadısı ve derecesi kaydedilerek Ruznamçe defterlerine işlenmekteydi. Bu defterler sayesinde Osmanlı Devleti’nin icra ettiği kadı atamalarını takip etmek, kadıların ve kazaların dere-celeri hakkında yorum yapmak mümkündür. Söz konusu çalış-ma ile XVII. yüzyılda Bozok Sancağına bağlı kazalara yapılan kadı atamaları Anadolu Ruznamçe defterlerine göre incelenecek ve bu kazaların Osmanlı idari taksimindeki dereceleri diğer ka-zalarla karşılaştırılarak değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Bozok, Kadı, Kadıasker, Kaza, Ruznamçe

In the Ottoman Empire, qadi has been appointed to car-ry out legal and administrative affairs to the conquered lands. The concept of qadi was used identical to the ad-

ministrative unit due to its jurisdiction, up to the XV. century. Because of the expansion of the Ottoman Empire, increase in the number of the Sanjaqs, and increase of the judicial af-fairs of a qadi in a Sanjaq, Kaza districts have increased in the proportion to the increase in the number of qadis. Thus, the concept of the Kaza, which expresses the geographical region where the qadi was appointed, became famous as the name of an administrative division.

Kaza, as a legal-administrative unit, was considered as an inde-pendent unit from Sanjaq Bey (the authority of the Sanjaq), and was directly under the qadiasker authority. The classification (ranking) of Kaza was belong to seniority and salarity of qadi. The salaries were identified by the estimated income which was calculated by ten akçe from every one thousand houses in a district of qadi.

The registers of qadi’s appointment were noted by Anadolu and Rumeli Qadiasker. Qadı applied to the Anadolu Qadiasker, if he wanted to serve in Anatolia, Syria, Egypt and Arabian peninsula; on the other hand, qadi applied to the Rumeli Qadiasker, if he wanted to serve in Rumelia. The previous position, grades and mülazemet of the Qadis, and the previous qadi (with his grade) of the Kaza which (the new) qadi was appointed were noted to the Ruznamce (daybook) by qadiasker. Through these books, it is possible to follow the appointments of the Qadis made by the Ottoman Empire, and to comment on the grades of the Qadis and Kazas.

The current study examines the qadi’s appointment made to the Kazas of the Bozok Sanjaq in the XVII. century according to the An-adolu Ruznamce, and evaluates the grades of Kazas in the Ottoman administrative structure by comparing the other Kazas.

Key Words: Bozok, Qadi, Qadiasker, Kaza, Daybook

Dr. Cihan Kılıç1 1Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 44: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

86 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

87 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT KENT MEYDANI’NIN KENTSEL BELLEK KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Yozgat City Square in the Context of Urban Memory

Meydanlar fiziksel, kültürel, rekreaktif ve ekonomik etkinlik-leri gerçekleştirebilmelerine olanak tanıyan, fiziksel ve top-lumsal özellikleriyle kentlerin kimliğini oluşturan/yansıtan

ve kent belleğinin oluşmasında etkin olan kentsel açık mekânlardır. Tarihsel süreç içinde değerlendirildiğinde farklı işlev, biçim ve isimle anılmakla birlikte meydanların toplanma, ayrışma/buluşma, kesişme ve dağılma gibi belirgin özelliklere sahip oldukları ve kenti ve kentsel belleği oluşturan önemli mekânlar arasında yer aldıkları görülmekte-dir. Meydanlar dünya ülkelerinde kentin yaya ağırlıklı yaşayan mekân-ları iken, Türkiye’de genellikle yoğun taşıt trafiğinin yaşandığı, yaya mekânları olma özelliğini kaybetmiş trafik kavşağı veya geçiş bölgesi konumundadır. Bu kapsamda ülkemizde gerçek meydan işlevi taşıyan, yaya ağırlıklı düzenlenmiş az sayıda örnek bulunmaktadır. Çalışmanın amacı Yozgat Kent Meydanı’nın tarihsel gelişim ve değişim sürecini ir-deleyerek analiz etmek, günümüzde meydanın kullanıcı profilini, kul-lanım amacını, sıklığını ve bir kentsel mekân olarak kent kimliğine et-kilerini araştırmak ve Yozgat kenti ve kentli için kentsel bellek açısından önemini sorgulamaktır. Bu amaçla çalışmanın ilk etabında Yozgat Kent Meydanı’nın geçmişten günümüze gelen süreçte kullanımları araştı-rılacak, günümüzde meydan çevresinin değişim süreci tartışılacak ve yapılacak gözlemler ile meydanın kullanıcı profilinin belirlenmesine çalışılacaktır. Araştırmanın ikinci aşamasında ise rastgele seçilmiş 400 kişiye uygulanacak anket ile kullanıcıların meydanı kullanım amaçları, kullanım sıklığı araştırılacak ve kullanıcılara Yozgat Kent Meydanı’nın geçmiş dönemlere ve günümüze ilişkin fotoğrafları gösterilerek, mey-danı hangi yapılar ve atmosferle tanımladıkları ve nasıl hatırladıkları sorgulanacaktır. Araştırmanın son aşamasında Yozgat Kent Meydanı’nı kullanıcıların kendilerine verilen sıfatlar ile kent belleğinde bir kent-sel mekân olarak tanımlamaları istenecektir. Alan çalışmasından elde edilen verilerle günümüzde Yozgat Kent Meydanı’nın kentlinin gerek-sinimlerini ve beklentilerini karşılama düzeyi tartışılacak, kent kimliği-ne ve belleğine etkileri değerlendirilecek ve kent belleğinde etkili olma düzeyi sorgulanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kentsel Bellek, Meydan, Yozgat, Kent Meydanı

The squares are urban open spaces that allow the physical, cultu-ral, recreational and economic activities to be carried out, which constitute / reflect the identity of the cities with their physical and

social characteristics and they are also effective in the formation of the city memory. When evaluated in the historical process, it is seen that the squares have distinctive features such as gathering, separation / meeting, intersection and dissolution, and they are among the important places forming city and urban memory together with different functions, forms and names. In the World countries, the squares that are predominantly used by pedestrians, are living places of the cities. On the other hand, in Turkey intense vehicle traffic is generally seen in the squares. They have lost their feature of being a pedestrian area. They are used as junctions or transit zones. In this context, there are few examples in our country which are arranged predominantly for pedestrians and have a real square function. The aim of this study is to analyze the historical development and evolution of Yozgat City Square and to investigate the user profile of the square, their purpose and frequency of use, and its effect on the urban identity as an urban space and question its importance in terms of urban memory for Yozgat city and townspeople. For this purpose, Yozgat City Square will be investigated from the past to the present day. The evolu-tion of the square environment will be discussed and the user profile of the square will be determined with the observations to be made. In the second phase of the study, a survey will be applied to randomly selec-ted 400 people. The usage purpose and usage frequency of the Yozgat City Square will be investigated. Photos of the square will be shown to the participants, they will be asked about how do they define the square (structures and atmosphere), and how do they remember them. At the last stage of the research, the users will be asked to define Yozgat City Square as an urban space in the city memory with the attributes given to them. By the help of the results obtained from the fieldwork, Yozgat City Square 's needs, and the expectations of townspeople will be discussed, and its effects on urban identity and memory, and its level of effectiveness in urban memory will be questioned.

Key Words: Urban Memory, Square, Yozgat, City SquareDr.Öğr.Üyesi Çiğdem Belgin Dikmen1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 45: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

88 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

89 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

BOZOK ÜNİVERSİTESİ’NİN YOZGAT KENTİNİN MEKANSAL YAPISINA ETKİSİNİN KONUT VE YURT ÖRNEKLERİ ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of the Effect of Bozok University on the Spatial Structure of the Yozgat City on Housing and Dormitory Samples

Üniversiteler öğrenci, akademik ve idari personel ile kentlerin ekono-mik ve sosyal yapısını değiştiren,

gelişimine katkı sağlayan ve kentin gelişim ve değişimine ivme kazandıran kurumlardır. Üniversitelerin varlığı kentlerin demografik yapısını da değiştirebilecek bir potansiyele sahiptir ve süreç içerisinde bu demografik yapının konaklayacağı, çeşitli gereksinim-lerini karşılayacağı yapılar ve mekânların oluşmasına da zemin yaratmaktadır. Bu ça-lışmanın amacı kenti pasif ve sürekli kulla-nan Bozok Üniversitesi idari ve akademik personeli ile kenti aktif, belirli periyotlarda ve geçici kullanan Bozok Üniversitesi öğren-cilerinin Yozgat kentinde yaşam alanı tercih ettikleri konut/stüdyo konut/yurt/apart gibi farklı konaklama biçimlerini değerlendir-mek sorgulamaktır. Çalışma kapsamında Bozok Üniversitesi idari, akademik perso-neli ve öğrencileri ile yapılan anketlere göre bu kullanıcı grupların tercih ettikleri konut/yurt örnekleri mekânsal açıdan irdelenecek, bu tercihlerde belirleyici olan parametreler üzerinden öneriler değerlendirme yapılacak ve Bozok Üniversitesi’nin kentin gelişimini, kentin konut ve yurt stoğunu nasıl etkilediği tartışılarak öneriler geliştirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Bozok Üniversitesi, Bozok Üniversitesi, İdari ve Akademik Personel, Bozok Üniversitesi Öğrencileri, Konut ve Yurt Örnekleri

Universities, together with students, aca-demic and administrative staff, are ins-titutions that change the economic and

social structure of the cities, contribute to the development and accelerate the development and change of the city. The existence of univer-sities has a potential to change the demographic structure of the cities, and in the process, this demographic structure forms the basis for the formation of buildings and spaces that will meet various needs. The aim of this study is to evaluate and examine the different types of accommodati-on such as housing/studio, residence/dormitory/apart, which are used by the Bozok University ad-ministrative and academic staff who use the city passive and continuously, and by the Bozok Uni-versity students who use the city actively, in conc-rete periods and temporarily. In the scope of the study, according to the questionnaires conducted with administrative and academic staff and stu-dents of Bozok University, the housing/dormi-tory samples preferred by these user groups will be examined from the spatial point of view. These preferences will be evaluated on the parameters that are determinative, and suggestions will be developed by discussing how Bozok University affects the development of the city and how it af-fects the housing and dormitories of the city.

Key Words: Yozgat, Bozok University, Admin-istrative and Academic Staff of Bozok University, Bozok University Students, Housing and Dormi-tory Samples

Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem Belgin Dikmen1

Arş.Gör.Dr. Olcay Türkan Yurdugüzel2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 46: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

90 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

91 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

YOZGAT İLİ BOZOK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE TEDAVİ EDİLEN ZEHİRLENME OLGULARININ RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Retrospective Evaluation of Intoxications Treated at the Intensive Care Unit of the Medical Faculty of Bozok University in Yozgat City

Amaç: Bu çalışmada Yozgat İli Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Yoğun Bakımında tedavi edilen zehirlenme olgularının sosyokül-türel özelliklere göre tanımlanması ve nedene yönelik tedavi hizmetleri-

nin daha etkin bir şekilde planlanabilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Ocak 2015-Ocak 2018 tarihleri arasında yoğun bakımda tedavi

edilen hastaların zehirlenme nedenleri geriye dönük olarak dosya kayıtlarından taranmıştır.

Bulgular: Ocak 2015-Ocak 2018 tarihleri arasında hastanemize başvuran toplam 980 zehirlenme olgusunun 32’si (%3.26) yoğun bakım ünitemizde te-davi altına alındığı görülmüştür. Olguların 22’si kadın (%68.75), 10’u (%31.25) erkekti. Kadın olguların yaş ortalaması 21.87±8.41; erkeklerin yaş ortalaması ise 32.06±11.53 olarak saptanmıştır. 32 olgunun 12’ sinde (%37.5) antidepre-san, 9’unda(% 28) NSAİİ ilaç ve diğer ağrı kesiciler, 2’sinde (%6.25) antihiper-tansif ilaçların alındığı görülürken 8 (%25) olguda insektisit alımı mevcuttu.

Tartışma: Zehirlenme; toksik bir maddenin veya toksik dozda alınan non-toksik bir maddenin organizmada bazı istenmeyen belirti ve bulguları ortaya çıkarmasıdır. Zehirlenmelerin sıklığı ve etiyolojik nedenleri; coğrafi bölge, toplumların sosyokültürel ve ekonomik durumuna göre değişiklikler gösterebilir(1). İnsektisit tarım ve hayvancılıkta böcekleri öldürmek için kul-lanılan bileşiklerin genel adıdır. Organofosfatlar ve karbamatlar en sık sistemik hastalıklara neden olan insektisitlerdir(2). Sosyoekonomik gücünü tarımdan alan yörelerde insektisitlerle zehirlenme olguları yaygın olarak görülmektedir. Çalışmamızın sonuçları literatür ile karşılaştırıldığında insektisit ile olan ze-hirlenmeler hariç olmak üzere diğer bulgularla benzerlik göstermektedir. Tüfe-kçi ve ark.’nın(3) çalışmasında, ilaçların neden olduğu zehirlenmelerde antide-presanlar ve analjezik ilaçlar ilk sırada yer almaktadır. Bizim çalışmamızda da ilk sırada psikiyatrik ilaçlar ve ağrı kesiciler gelmektedir. Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde Urfalıoğlu ve arkadaşları organofosfatlı tarım ilaçları ile zehirlenmelerin oranını % 1.9, Akbaba ve ark.’ı ise %18,9 olarak belirtirk-en(1,4), bizim çalışmamızda insektisitlerle zehirlenmeler % 25 oranında bu-lunmuştur. Aynı ülkede farklı bölgelerde oranın bu kadar değişken olmasının temel nedeni ekonomik kaynakların farklı olmasından kaynaklanmaktadır.

Sonuç: Yozgat bölgesinde temel ekonomik kaynağın tarım oluşu insek-tisitlerle olan intihar amaçlı veya kaza sonucu olan zehirlenmelerin, sanayinin geliştiği bölgelere göre daha yüksek oranda görülmesine neden olmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Zehirlenme, İnsektisit, Yoğun Bakım, Tarım İlacı, So-syoekonomik Durum

Aim: In this study, we aim to define the intoxication cases treated in Yozgat Bozok University Hospital, intensive care unit (ICU), based on their sociocultural characteristics and improve the effectiveness

of the planning for cause-oriented treatments.Methods: We investigated the records of patients who were diagnosed

with intoxication and treated in the ICU between January 2015 and January 2018

Results: Data from a total of 32 patients was used in the study. 22 (68.75%) of patients were women. The average age of women was 21.87 ±8.41 and the average age of men was 32.06±11.53. 12 (37.5%) of the 32 patients were using antidepressant drugs, 9 (28%) were using NSAII’s and analgesics, 2 (6.25%) were using antihypertensive drugs and 8 (25%) were exposed to insecticides.

Discussion: Intoxication occurs when usage of a toxic material or toxic usage of a non-toxic material causes undesirable symptoms and indications on the organism. Frequency and etiological reasons of the intoxication may differ according to the geographical region, sociocultural factors and eco-nomic conditions (1). Insecticides is defined as the chemical component that is used to kill pesticides in agriculture. Organophosphates is the insecticides that cause systemic diseases most frequently (2). Intoxications caused by in-secticides are mostly seen in places where agriculture is the main driver of the economy. Our findings are similar to the literature except the frequency of intoxications caused by insecticides. Tufekci et al. (3) showed that antide-pressants and analgesics are the main cause of intoxications stemming from medicines. In our study, we identified that psychological drugs and analgesics are the main cause. Meanwhile, Urfalıoğlu and colleagues found that organo-phosphate poisoned by 1.9% and Akbaba et al reported by 18.9% (1,4). In our study, insecticides poisoned by 25%. The main reason behind this significant difference seen in the same region is different socioeconomic conditions.

Conclusion: We found that, the fact that the main driver of the economy is agriculture in Yozgat region explains the higher frequency of intoxications caused by insecticides relative to other regions.

KeyWords: Intoxication, Insecticide, Intensive Care, Agricultural Medi-cine, Socioeconomic Condition

Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem Ünal Kantekin1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 47: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

92 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

93 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

TUZLU KOŞULLARDA AYÇİÇEĞİNİN (HELİANTHUS ANNUUS L.) GELİŞMESİ ÜZERİNE ETİL METAN SÜLFONAT (EMS) UYGULAMALARININ ETKİSİ

Effect of Ethyl Methane Sulphonate (EMS) Applications on Growth of Sunflower (Helianthus Annuus L.) in Salinity Stress

Çalışmada, Palancı-I ayçiçeği çeşidi tohumlarına ait çekir-dek içlerine dört farklı dozda

(% 0.0, 1.0, 1.5 ve 2.0) etil metan sül-fonat (EMS) uygulanmış ve çekirdek içleri farklı NaCl dozu (0.0, 1.25, 2.5 ve 5.0 g/L) içeren besi ortamlarında 4 hafta süreyle in vitro da kültüre alınmıştır. Elde edilen bitkicikle-rin boyu (cm), yaş ağırlığı (g), kök uzunluğu (cm), yaprak sayısı (adet), yaprak eni ve boyu (mm) ve boğum sayısı (adet) incelenmiştir. Boğum sayısı ve yaprak sayısı hariç incele-nen tüm özelliklerde tuzlu şartlar ve EMS uygulamalarının etkisi istatis-tiki olarak (P<0.01) önemli çıkmış-tır. Artan NaCl konsantrasyonlarına bağlı olarak; boğum ve yaprak sayısı hariç, diğer incelenen özelliklerde azalma gözlenmiştir. Genel olarak, uygulanan en yüksek EMS dozu (% 2.0) incelenen özelliklerde önemli derecede düşüşlere sebep olmuştur. Çalışmada farklı doz NaCl ve EMS uygulamalarının birlikte uygulama-larının sonucu olarak; EMS uygula-maları artan NaCl dozlarının olum-suz etkisini azaltmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ayçiçeği, in vitro, Etil Metan Sülfonat, Tuzlu Koşullar, Sodyum Klorür

In this study, different 4 ethyl methane sulphonate (EMS) doses (% 0.0, 1.0, 1.5 ve 2.0)

were exposed to kernels of Palan-cı-I sunflower variety and this ker-nels were cultured on MS medium added different 4 NaCl doses (0.0, 1.25, 2.5 ve 5.0 g/L) in in vitro for 4 weeks. In study, plantlet height (cm), plantlet wet weight (g), root length (cm), leaf number (num-ber), leaf width and length (mm) and node number (number) were investigated. Except node number and leaf number, with regard to all characters, effects of EMS applica-tions and salinity conditions were significant in statistically (P<0.01). According to increasing NaCl con-centrations, in other characters, decrease observed except node number and leaf number. Gene-rally, the highest EMS dose (% 2.0) caused significantly declines in in-vestigated characters. In this study, according to NaCl and EMS intera-ctions, EMS treatments decreased negative effects of incresing NaCl doses.

Key Words: Sunflower, in vitro, Ethyl Methane Sulphonate, Salinity Conditions, Sodium Chloride

Dr.Öğr.Üyesi Demet Altındal1

Dr.Öğr.Üyesi Nüket Altındal2

1Uşak Üniversitesi, e-mail: [email protected]şak Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 48: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

94 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

95 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

GEÇMİŞTEN GELECEĞE YOZGAT’TAGÖÇÜN SOSYOLOJİK TAHLİLİ

Sociological Analysis of the Migration in Yozgat from Past to Present

Göç, milletlerin ve devletlerin tarihi, ülkenin toplumsal yapısı üzerinde oldukça belirleyici etkisi olan, son derece önemli bir sosyolojik hadisedir. Bir başka ifadeyle göç konusu, en gün-

cel beşeri dinamiklerdendir. Sosyolojik manada göç, bireylerin sosy-al, kültürel, ekonomik, fiziksel, çevresel ve siyasal sebeplerden dolayı mekânsal hareketliliği şeklinde tanımlanabilir. Göç insanların doğal, ekonomik, toplumsal veya öteki sebeplerin yol açtığı yeni şartlara daha iyi uyum sağlayabilmek amacıyla, hali hazırda yaşamını sürdürme-kte olduğu toplumsal, kültürel ve coğrafi çevreyi değiştirmesi; yeni bir çevreye katılması hadisesidir. Bu boyutunu ön plana alan bazı araştırmacılar tarafından göç, insanların içinde yaşadıkları coğrafi ve sosyo-kültürel çevreden ayrılarak başka bir coğrafi ve sosyo-kültürel çevreye girmesi durumu şeklinde de tanımlanır.

Öte yandan İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Yozgat ilimiz, zengin bir tarihi geçmişe sahip olup, geçmişten günümüze göç olgusunu derinden yaşayan yörelerimizdendir. Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, Yozgat ilinin nüfusu 2007 yılında 492.127 kişidir. İlin nüfusu günümüzde yüzde 14,4 azalarak 421.041’e düşmüştür. 2017 yılı itibariyle Yozgat göç alan il konumunda olup, net göç miktarı -4.089 kişidir.

Araştırmada, Yozgat’ta göçün, sosyolojik açıdan tahlil edilmesi he-deflendi. İl genelinde, dünden bugüne yaşanagelen göç sorunu sosyolo-jik boyutları ile araştırılacak. Tarihsel bir bakış açısı ile ve ağırlıklı olarak tasviri-betimleyici sosyolojik araştırma türünde tasarlanan çalışmada, zaman zaman sosyolojik tahlillere de yer verilecek. Bu yönüyle araştır-manın tasviri (betimleyici) olduğu kadar tahlili (analitik) araştırma özel-liğine de sahip olduğu düşünülebilir. Çalışmada ağırlıklı olarak Türkiye İstatistik Kurumu verileri ve veri setlerinden faydalanılacak. Bunlara ilaveten, öteki araştırmacılar ile kamu ve özel sektör kurum-kuruluşla-rının bu konuda yapmış olduğu çalışmalardan da azami ölçüde istifade edilecek.

Anahtar Kelimeler: Göç, İç Anadolu Bölgesi, Yozgat, Demografik Yapı, Toplumsal Yapı

Immigration is an extremely important sociological tradition, a very decisive influence on the history of nations and states, on the social structure of the country. In other words, immigration

is the most recent human dynamics. Migration in the sociological sense can be described as spatial mobilization of individuals due to social, cultural, economic, physical, environmental and political re-asons. Migrants are changing their social, cultural and geographical environment they are currently living in order to better adapt to the new conditions caused by natural, economic, social or other causes; to join a new circle. Migration is also defined by some researchers who take this dimension in the foreground as a state in which people are separated from their geographical and socio-cultural backgroun-ds into another geographical and socio-cultural environment.

On the other hand, Yozgat province has a rich historical back-ground. According to data of Address Based Population Registration System provided by the Turkish Statistical Institute, the population of Yozgat Province is 492.127 people in 2007. The population of the province has decreased by 14,4 percent to 421.041. As of 2017, Yozgat is in the province of immigration and the net migration amount is -4.089 persons.

In the research, it was aimed to analyse the sociological aspects of migration in Yozgat. Throughout the province, the immigration problem that will be experienced from today to today will be inves-tigated with sociological dimensions. It was designed mainly in the form of descriptive sociological research. Nevertheless there will also be sociological assessments from time to time. In this way, it can be considered that the research has the analytical research as much as the descriptive. The study will mainly benefit from the Turkish Statistical Institute data and data sets. In addition to this, other researchers and public and private sector organizations will be benefited to the maxi-mum extent from their work in this regard.

Key Words: Migration, Central Anatolia Region, Yozgat, Demo-graphic Structure, Social Structure

Prof.Dr. Durmuş Ali Arslan1

Gülten Arslan2

1Mersin Üniversitesi, e-mail: [email protected] Sosyolog, Siyasetbilimci, e-mail: [email protected]

Page 49: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

96 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

97 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

DÜNDEN BUGÜNE YOZGAT’TA YAŞAM KALİTESİNİN SOSYOLOJİK TAHLİLİ

Sociological Analysis of the Life Quality in Yozgat from Past to Present

The concept of quality of life has started to be used frequently in daily life and in the field of social sciences in recent

years. The quality of life concept is closely re-lated to life standard, happiness, life satisfac-tion, prosperity, life satisfaction. The concept of quality of life is a very broad phenomenon and includes subjective evaluations as well as social psychological feelings.

Different types of surveying techniques are used for quality of life research. By using these techniques, it is tried to determine the life quality of individuals and societies and the level of happiness of individuals. The findings are of great importance both for the public and for the private sector. The quality of life phenomenon is one of the main in-dicators of the welfare society and aims to make the people happy with the life they are experiencing by improving the environment they are in.

In the study, the quality of life in Yozgat province was analysed from sociological point of view. In the study carried out in the form of a sociological survey, the data and data sets of the Turkish Statistical Institute were used predominantly. In addition to this, other institutions and organizations and other researchers have used the data re-vealed.

Key Words: Life Quality, Central Ana-tolia Region, Yozgat, Workplace Relations, Family Relations, Relative Relations, Satis-faction

Yaşam kalitesi kavramı son yıllarda gerek gündelik hayatta gerekse sosy-al bilimler alanında sık kullanılmaya

başlanılmıştır. Yaşam kalitesi kavramı yaşam standardı, mutluluk, yaşam doyumu, refah, hayat memnuniyeti gibi olgularla yakından alakalıdır. Yaşam kalitesi kavramı son derece geniş kapsamlı bir olgu olup, nesnel göstergeler yanı sıra, toplumsal psikolojik hissedişe öznel değerlendirmeleri de kapsar.

Yaşam kalitesi araştırmalarda farklı tür-den ölçme teknikleri kullanılır. Bu teknikler kullanılarak bireylerin ve toplumların yaşam kalitesi ile bireylerin hayattan memnuniyet seviyeleri tespit edilmeye çalışılır. Ortaya ko-nan bulgular, hem kamu için ve hem de özel sektör açısından büyük önem arz eder. Ya-şam kalitesi olgusu, refah toplumunun temel göstergelerinden biri olup, insanların içinde bulundukları çevrenin iyileştirilmesi ile ya-şadıkları hayattan memnuniyet duymalarını amaçlamaktadır.

Çalışmada, Yozgat ilinde yaşam kalitesi olgusu, sosyolojik açıdan analiz edildi. Tas-viri türden bir sosyolojik araştırma şeklinde gerçekleştirilen çalışmada, ağırlıklı olarak Türkiye İstatistik Kurumu verileri ve veri set-lerinden faydalanıldı. Bunlara ilaveten, öteki kurum ve kuruluşlar ile diğer araştırmacıların ortaya koyduğu verilerden de faydalanıldı.

Anahtar Kelimeler: Yaşam Kalitesi, İç Anadolu Bölgesi, Yozgat, İş Yeri İlişkileri, Aile İlişkileri, Akraba İlişkileri, Memnuniyet

Prof.Dr. Durmuş Ali Arslan1

Gülten Arslan2

1Mersin Üniversitesi, e-mail: [email protected] Sosyolog, Siyasetbilimci, e-mail: [email protected]

Page 50: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

98 /

III.

Ulu

slar

aras

i Boz

ok S

empo

zyum

u

99 /

3rd In

tern

atio

nal B

ozok

Sym

posi

um

XV. YÜZYILDAN XIX. YÜZYILA OSMANLI DÖNEMİ AYDINCIK’IN (KIZIL KÜNBED) NÜFUS VE EKONOMİK DURUMU

Population and Economic Situation of Aydıncıkin the Ottoman Period from 15th to 19th Centuries

Aydıncık, Yozgat ilinin kuzeyindeki Kümbetovasını kaplayan bir ilçedir. Selçuklu ve Beylikler döneminde

Türkleşen bölge 1399 tarihinde Osman-lı hâkimiyetine girmiştir. Osmanlı Devleti, Kümbetovada hâkimiyet teşkil ettikten sonra, Sivas merkezli kurulmuş olan Eyalet-i Rum’a Zile kazası dâhilinde Kızıl Künbed adıyla na-hiye statüsü vermiştir. Osmanlı devleti idari teşkilatında Kızıl Künbed adıyla bugünkü ilçe statüsünde bulunan bölge, ilk olarak 1454 tahririnde geçmektedir. Kızıl Künbed, hakkın-da ikinci kayda 1482 yılına ait tahrir defter-inde rastlanmaktadır. Bu sebeple Aydıncık’ın nüfus ve ekonomik durumunu XV. yüzyıldan itibaren takip etmek mümkündür. Ayrıca Bütün Osmanlı Devleti sınırlarını kapsayan, modern anlamda nüfus sayımı ilk defa II. Mahmut döneminde yapılmıştır. Zile kazasına bağlı Kızıl Künbed (Aydıncık) Nahiyesinin II. Mahmut döneminde yapılmış nüfus sayım-ları ve XV. XVI. yüzyıl tahrir defterlerindeki kayıtlar çalışmanın temel kaynaklarını teşkil etmektedir. Defterlerde eğitim-öğretim, ticar-et ve ticari ilişkiler, tarımsal üretim kalemleri ve miktarları, zanaatlar ile meslek grupları ve kişilerin özür durumuna dair önemli veriler bulunmaktadır. Buna göre bölgede tarımsal üretim, deri ve başta pamuk olmak üzere tarımsal ürün işlemeciliği ile hayvancılık üre-timi görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Aydıncık, Pamuk, Nüfus, Kümbetovası, Yozgat

Aydıncık is a district which lays over Kümbetovası in the north of Yozgat. The region, Turkization of which oc-

cured in the period of Seljuq Empire and Bey-liks, came under the rule of Ottoman Empire in 1399. After Ottoman Empire had taken the dominance of Kümbetova, Eyalet-i Rum which was founded in Sivas was made sub-district with the name Kızıl Künbed within Zile town-ship. In the administrative organization of Ot-toman State, the region which stands as the dis-trict named Kızıl Künbed is mentioned firstly in 1454 record book. The second registry is seen in the record book of the year 1482. For these reasons population and economic status of Ay-dıncık can be traced from the 15th century. Fur-thermore, The first population census including the whole Otoman Empire borders was made in the reign of Mahmut the 2nd. The popula-tion census of Kızıl Künbed (Aydıncık) district from Zile township which was held in the reign of Mahmut the 2nd and the registries of the 15th and 16th century record books form the primary basics of this study. Significant data on educa-tion, business and commercial relations, agri-cultural production items and quantities, craft and occupational groups and disabilities of in-dividuals exist in the books. According to these, agricultural production, leather and especially cotton production industry and stock farming is seen in the region.

Key Words: Aydıncık, Cotton, Population, Kümbetovası, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Ebubekir Güngör1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 51: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

100

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

101

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

19. YÜZYILDA YOZGAT’TA MESLEKLER

Occupations in Yozgat in the 19th Century

17. Yüzyılda kırk haneli küçük bir köy olarak kayıtlara geçen Yozgat, 18. Yüzyıl-

da artık şehir statüsüne yükselmiş, nüfus artmış ve ekonomi sektörleri çeşitlenmiş olarak ortaya çıkmaktadır. Yozgat’ın şehirleşme ve ekonomisinin gelişme süreci Çapanoğulları ailesiyle il-işkilendirilmektedir. Çapanoğulları ail-esinin İstanbul ile olan kuvvetli bağları nedeniyle Yozgat bölgesi özel ekonomik statüye dâhil edildi. Çevre şehirlerde hayvancılık ve tarım ürünlerinde tekel uygulaması varken, Yozgat’ta bu uy-gulama kaldırıldı. Böylece serbest alan olması nedeniyle kısa sürede Yozgat’a çevre illerden nüfus göçü hızlandı. Müslüm ve Gayrimüslim nüfus çeşitlil-iğinin artmasıyla Yozgat’taki işgücü alanları farklılaşmaya, meslekler çeşitle-nmeye ve şehirdeki dükkânların sayısı artmaya başladı. 19. yüzyılda Yozgat’ta yapılan vergi sayımlarında şehirde ver-gi mükelleflerinin meslek durumları da belirtilmiştir. Müslümanlar ve Gay-rimüslimlerin meslekleri ve şehirdeki ekonomi sektörlerinin çeşitliği aynı za-manda şehrin ekonomik durumunu da göstermektedir. Tebliğde 19. Yüzyılda Yozgat şehrindeki icra edilen mesleklere dair bilgiler verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dev-leti, Bozok, Çapanoğlu, Seyyah, Yozgat, İktisat, Ekonomi

Yozgat, registered a small village with forty houses in the 17th Century, emerged in the 18th century as as-

cended a higher statute, increased its pop-ulation and varied its economic structures. The development process and urbanizing of Yozgat city is associated to Çapanoğlu family. Because of Çapanoğlu family’s strong ties to İstanbul, Yozgat region is included into a spe-cific economic statute. As in the surround-ing cities related to livestock and agriculture sectors were attached to monopoly system, this economic ruling system abolished in Yozgat. So, the population movements from surrounding cities toward Yozgat rapidly in-creased in short time since Yozgat became a free trade zone. With increasing the variety of Muslim and non-Muslim population, labor sectors, occupations and number of shops in Yozgat began to differentiate, to diversify and to increase. In income and property reg-isters, made in Yozgat, in the 19th century, de-termined the occupations of taxpayers lived in the city. Occupation devirsities and occu-pations of muslim and non-muslim popula-tion in the city shows the economic level of the city as well. In this work, it will be given information about occupations executed in Yozgat city in the 19th century.

Key Words: Bozok, Çapanoğlu Family, Yozgat, Ottoman Empire, Travelers, 19th Cen-tury

YL Öğr. Elif Ayça Karaca1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 52: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

102

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

103

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE POSTMENOPOZAL BAYANLARDA D VİTAMİNİ DÜZEYİ VE OSTEOPOROZ İLİŞKİSİ

The Relationship between Vitamin D Level and Osteoporosis in Postmenopausal Women in Yozgat Province

Amaç: Yozgat ilinde İç Anadolu'nun karasal iklimi egemendir ve yeter-siz güneş maruziyeti nedeniyle Yozgat’ta yaşayan insanların çoğunda D vitamini eksikliğine rastlanmaktadır. D vitamini kemik miner-

al metabolizması ile yakından ilişkilidir. Bu çalışmadaki amacımız Yozgat yöresinde yaşayan postmenopozal dönemdeki bayanlarda D vitamini düzeyi ve osteoporoz arasındaki ilişkiyi ortaya koyabilmektir.

Gereç-yöntem: Yozgat yöresinde yaşayan ortalama yaşları 62±8 ve orta-lama vücut kitle endexleri (BMI)28±4 olan 60 postmenopozal bayan çalış-maya dahil edilmiştir. Yapılmış olan kemik mineral yoğunluğu ölçümler-inde (DEXA) bel (lomber) ve kalça (femur) bölgesi T skorları ile bakılan serum vitamin D düzeyleri arasındaki ilişki irdelenmiştir.

Bulgular: Yozgat yöresinde yaşayan 60 postmenopozal bayanın orta-lama vitamin D düzeyleri 10,7±5,8 idi. Olguların 33 tanesinde (%55) os-teoporoz (-2,5≥ t skoru), 20 tanesinde (%33) osteopeni (-1 >t skoru >-2,5 ), 7 tanesinde (%12) ise normal kemik mineral yoğunluğu (t skoru≥-1) saptandı. Yapılan korelasyon analizinde D vitamini düzeyi azaldıkça hem lomber bölge hem de femur bölgesi için kemik mineral yoğunluğunun gi-derek azaldığı gözlendi (sırasıyla p:0,00 , r2: 0,48 ve p:0,001, r2:0,17).

Sonuç: Yozgat yöresinin karasal iklime sahip olması ve sosyokültürel yapı nedeniyle bölge halkının güneşe maruziyeti yeterli değildir ve bu bölgemi-zde D vitamini eksikliğine sık rastlanmaktadır. Çalışmamızda da literatürü destekler şekilde, D vitamini eksikliği ile osteoporoz arasında yakın ilişki olduğu tekrar kanıtlanmıştır. Serum vitamin D düzeyi azaldıkça kemik mineral yoğunluğu giderek azalmakta osteoporoz tablosu ortaya çıkmak-tadır (Tablo-1 ve 2). Bölgede yaşayan bayanlarımızın osteoporozdan korun-mak için D vitamini düzeylerini kontrol ettirmeleri ve gerekli D vitamini desteğini almaları önerilir.

Anahtar Kelimeler: Osteoporoz, D Vitamini, Yozgat

Objective: In Yozgat province, the continental climate of Central Ana-tolia dominates and due to inadequate sun exposure, the majority of people living in Yozgat are found to have lack of vitamin D. Vitamin

D is closely related to bone mineral metabolism. Our aim in this study is to reveal the relationship between vitamin D levels and osteoporosis in post-menopausal women living in Yozgat region.

Materials and methods: Sixty postmenopausal women with a mean age of 62 ± 8 and a mean body mass index (BMI) of 28 ± 4 in the Yozgat region were included in the study. In the measurements of bone mineral density (DEXA), the relationship between the waist (lumbar) and hip (femur) re-gion T scores and serum vitamin D levels were examined

Findings: The mean vitamin D levels of 60 postmenopausal women living in Yozgat region were 10.7 ± 5.8. Osteoporosis (-2,5≥ t skoru), was found in 33 cases (55%), osteopenia (-1 >t skoru >-2,5) in 20 cases (33%) and normal bone mineral density (t skoru ≥-1) in 7 cases were detected. In the correla-tion analysis, it was observed that as vitamin D levels decreased, the bone mineral density decreased gradually for both lomber and femur regions (p: 0.00, r2: 0.48 and p: 0.001, r2: 0.17, respectively).

Conclusion: Due to the terrestrial climate of Yozgat region and its socio-cultural structure, the sun's exposure to the people of the region is not suffi-cient and the lack of vitamin D in this region is common. In our study, it was again proved that there is a close relationship between vitamin D deficiency and osteoporosis, supporting the literature. As the serum vitamin D level decreases, the bone mineral density gradually decreases and an osteoporosis table appears (Table 1 and 2). It is recommended that our female inhabitants in the region control Vitamin D levels to protect themselves from osteopo-rosis and take the necessary vitamin D supplementation.

Key Words: Osteoporosis, Vitamin D, Yozgat

Tablo 1: Lomber Bölge Kemik Mineral Yoğunluğunu Gösteren T Skoru ile Vitramin D Düzeyi Arasındaki Negatif Korelasyon

Table 1: Negative Correlation Between T Score Indicating the Bone Mineral Density of Lomber Region and Vitamin D Level

Tablo 2: Femur Bölgesi Kemik Mineral Yoğunluğunu Gösteren T Skoru ile Vitramin D Düzeyi Arasındaki Negatif Korelasyon

Table-2: Negative Correlation between T score Indicating Femur Bone Mineral Density and Vitamin D Level

Dr.Öğr. Elif Börekçi1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 53: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

104

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

105

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YÖREMİZDEKİ HASTALARIN SERUM D VİTAMİN DÜZEYLERİNİN MEVSİMSEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Seasonal Evaluation of Serum Vitamin D Levels of Patients in Yozgat

Amaç: Vücutta D vitamin düzeyini etkileyen birçok faktör bulunmak-tadır. Güneşin ultraviyole ışınlarına maruz kalma yoğunluğunu ve süresini etkileyen coğrafik bölge, mevsimler, atmosferik koşullar ve

diyet ile D vitamin alımı bunlardan sayılabilir. Amacımız yüksek rakıma sahip ve kış mevsimlerinin uzun yaşandığı yöremiz Yozgat’taki hastaların serum D vitamin düzeylerinin mevsimsel olarak değerlendirilmesidir.

Yöntem: Veri tabanından Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesine başvuran, Ocak-Aralık 2016 arasında, Yozgat’ta yaşayan 18 yaş üzeri 443 erkek, 3485 kadın toplamda 3928 hasta dahil edildi. Serum D vitamin düzeyleri not edilip, erkek kadın arasındaki farkı, mevsimlerin arasındaki düzey farkları değerlendirildi.

Bulgular: Hastaların %12.7’si (443) erkek, %87.3’si (3485) kadındı. Tüm hastaların yaş ortalaması 48.77±16.69 (18-91) iken, kadınların yaş ortalaması 48.67±16.51, erkeklerin yaş ortalaması 49.58±17.99 idi. Tüm hastalarda D vitamin düzeyi 18.29±17.42 ng/mL, kadın hastaların orta-laması 18.15±18.01 ng/mL, erkek hastaların ortalaması 19.45±12.16 ng/mL idi. Erkek ve kadın hastalar arasında D vitamini düzeyi açısından an-lamlı fark tespit edildi (p<0.01). Tüm hastalar hastaneye başvurdukları tarihteki mevsime göre 4 farklı gruba ayrıldı. Serum D vitamin değeri kış mevsiminde ortalama 16.32±14.33 ng/mL, ilkbahar mevsiminde ortalama 18.85±19.67 ng/mL, yaz mevsiminde ortalama 20.97±18.27 ng/mL, sonba-har mevsiminde 17.11±16.60 ng/mL olarak hesaplandı (Tablo 1). Serum D vitamin düzeyleri arasında kış mevsimi ile ilkbahar mevsimi (p<0.01) ve yaz mevsimi ile sonbahar (p<0.01) arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi. İlkbahar ve yaz (p=0.08) mevsimleri, sonbahar ve kış (p=0.82) mevsimlerindeki vitamin D düzeyleri arasındaki fark anlamlı değildi.

Sonuç: Serum D vitamin düzeyi Türk Endokrin ve Metabolizma Derneğinin önerilerine göre 30 ng/ml üzerinde olması önerilmiştir. Yörem-izdeki hastaların ortalaması bu değerin çok altındadır. Gerek kış mevsiminin uzun olması, gerek yerel halkın giyim tarzı ve sosyokültürel alışkanlık olar-ak güneşten faydalanma bilincinin ol-maması, serum D vitamin değerinin düşüklüğünü açıklayabilir.

Anahtar Kelimeler: Serum D Vita-min Düzeyi, Mevsim, Yozgat

Aim: There are many factors that affect serum vitamin D levels, such as; geographic area which affect the intensity and duration of sun ex-posure to ultraviolet rays, seasons, atmospheric conditions and vita-

min D intake. The aim of this study was the seasonal assessment of serum vitamin D levels of the patients in Yozgat, a city with relatively high altitude and long winter seasons.

Methods: This study investigated retrospectively 3928 consecutive pa-tients over 18 years old, who were admitted to the Bozok University Faculty of Medicine, during the period January 2016 to December 2016. Gender, age, serum vitamin D levels and the date of admission of all patients were noted.

Results: Among these 3928 patients; 443 (12.7%) were men and 3485 (87.3) were women. Mean age was 48.77±16.69 (18-91) in all patients, 48.67±16.51 in females and 49.58±17.99 in males. Mean serum vitamin D level was 18.29±17.42 ng/mL in all patients, 18.15±18.01 ng/mL in females and 19.45±12.16 ng/mL in males. When compared with females, serum Vitamin D levels were significantly higher in males (p<0.01). All patients were divided into 4 different groups according to the season by the hospi-tal admission date. Mean serum vitamin D level was 16.32±14.33 ng/mL in winter, 18.85±19.67 ng/mL in spring, 20.97±18.27 ng/mL in summer and 17.11±16.60 ng/mL in fall (Table 1). There was statistically significant differ-ence between the vitamin D levels of winter and spring (p<0.01), summer and fall (p<0.01). The difference between the vitamin D levels of spring and summer (p=0.08), fall and winter (p=0.82) was not statistically significant.

Conclusions: Serum vitamin D levels have been suggested to be above 30 ng / mL according to the recommendations of the Turkish Endocrine and Metabolism society. The average of the patients in Yozgat is far below this val-ue. The fact that the winter season is long, the local people's clothing style and socio-cultural habits and lack of the consciousness, about the impor-tance of sunlight can explain the low serum vitamin D values.

Key Words: Serum Vitamin D, Season, Yozgat

Tablo 1: Mevsimlere Göre Serum D Vitamin Düzeyinin Dağılımı Table 1: Seasonal Variation of Serum Vitamin D Level

Dr.Öğr.Üyesi Elif Turan1 Dr.Öğr.Üyesi Yaşar Turan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 54: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

106

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

107

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ÖNLİSANS ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ ETİK DAVRANIŞLARINI ALGILAMA DÜZEYİNİN İNCELENMESİ: AKDAĞMADENİ MESLEK YÜKSEKOKULU

Examination of Level of Perceptions of Professional Ethical Behaviors of the Students of the Department of Child Development

in Associate Degree: Akdağmadeni Vocational School

Araştırmanın amacı; meslek yüksekokulları çocuk gelişimi bölümü öğrencilerinin mesleki etik davranışlarını algılama düzeyinin in-celenmesidir. Araştırmanın önemi; okul öncesi eğitiminin çocuğu

gelecek yaşantısına hazırlayan ve çocuğun bütün gelişim alanlarının bir bütün olarak desteklendiği bir eğitim süreci olması ve böylesine önemli bir öğretmenlik alanının etik ilkeleri ve bu ilkelere bağlı kalınması da bir o kadar önemlidir. Bu nedenle okul öncesi öğretmenlerinin meslek etiği, ahlaki yargı düzeyleri, etik hassasiyetleri üzerinde durulması gerekli ko-nulardandır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı Bozok Üniversitesi Akdağmadeni Meslek Yüksekokulu çocuk gelişimi programında öğrenim gören 144 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, örnekleme ait demografik özellikleri belirlemek ama-cıyla kişisel bilgi formu ve öğrencilerin etik davranışlarının ölçülmesinde dört faktörlü yapıya sahip 75 maddeden oluşan Öztürk Aynal, Kumandaş ve Ersanlı tarafından geliştirilen Okul Öncesi Öğretmenleri Meslek Etiği Envanteri kullanılmıştır. Uygun örnekleme yöntemiyle belirlenen önlisans çocuk gelişimi programında öğrenim gören 126 öğrenciye uygulanmıştır. Araştırmada önlisans çocuk gelişimi programı öğrencilerinin meslek etiği davranışlarının saptanması ve bunların bağımsız değişkenler olan cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi ve mezun olunan lise türleri ile arasındaki ilişkinin anlamlı bir ilişki olup olmadığını saptamak üzere t testi ve varyans analizi (ANO-VA) kullanılmıştır. İstatistiksel analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, cinsiyet (p>0.05), yaş (p>0.05) ve mezun olunan lise türü (p>0.05) ile mesleki etik davranışları algılama düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ancak, bir diğer bağımsız değişkenimiz olan sınıf düzeyi ile mesleki etik davranışları algılama düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). İkinci sınıfa devam eden öğrencilerin mesleki etik davranışları algılama düzeylerinin birinci sınıfa devam eden öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmektedir. Eğitim ka-demesi arttıkça öğrencilerin mesleki bilgi ve birikiminin artması meslek ahlakı algısını da artırdığı söylenebilir. Araştırma bulguları ışığında daha ileri seviyede bir etik algısı oluşması için etiğe dayalı dersler ve faaliyetlerin artırılması önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Çocuk Gelişimi, Meslek Etiği, Etik, Okul Öncesi Öğretmenliği, Etik Davranış

Purpose of the research; The purpose of this study is to examine the level of perception of professional ethical behavior of students in vo-cational colleges child development department. The prospect of re-

search; it is equally important that the pre-school education is a training process that prepares the child for the future and that all the child's devel-opmental areas are supported as a whole, and that the ethical principles of such an important teaching field are adhered to. For this reason, it is necessary to emphasize the professional ethics, moral judicial levels, ethical sensitivities of preschool teachers. The study group of the study included 144 students studying in the child development program of Bozok Uni-versity Akdağmadeni Vocational School between 2017-2018 academic year. In order to determine the demographic characteristics of the sample, the personal information form and the ethical behaviors of the students were measured and the Pre-School Teachers Vocational Ethics Inventory devel-oped by Öztürk Aynal, Kumandaş and Ersanli, consisting of 75 items with four-factor structure, was used as data collection tool. 126 students were enrolled in the pre-bachelor's degree child development program deter-mined by appropriate method of application. T test and ANOVA were used to determine whether there was a significant relationship between gender, age, grade level and graduated high school types. When the findings ob-tained from the statistical analysis were examined, there was no significant relationship between gender (p> 0.05), age (p> 0.05) and graduated high school type (p> 0.05) and professional ethic perception levels. However, it was found that there was a significant positive correlation between class level, which is another independent variable, and level of professional ethics perception (p <0.05). It is observed that the perception level of professional ethics behaviors of the students attending to the second semester is higher than the students attending first grade. As the level of education increases, it can be said that the increase of professional knowledge and accumulation of students also increases the perception of professional ethics. In order to generate a higher level of ethical perception in the research findings, it may be suggested to increase ethics-based courses and activities.

Key Words: Child Development, Vocational Ethics, Ethics, Pre-school Teachers, Ethical Behavior

Öğr.Gör. Emine Duran1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 55: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

108

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

109

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BAZI ÜZÜM ÇEŞİTLERİNİN YOZGAT KOŞULLARINA ADAPTASYONLARININ İNCELENMESİ

Investigation of Adaptations of Some Grape Varieties to Yozgat Conditions

Yozgat ili son derece geniş tarım alanları bulunan bir il olmakla birlikte bu alan-

ların yeterince değerlendirilemediği, tarımsal ürün çeşitliliğinin son derece sınırlı olduğu bilinmekte-dir. Bu nedenle mevcut tarım ara-zilerinin değerlendirilmesi ve bölge ekonomisine katkıda bulunulması gerekmektedir. Aslında ilde birçok tarım ürününün yetiştirilebileceği bilinmektedir. Bunlardan birisini de üzüm oluşturmaktadır. Nitekim 1970'li yıllara kadar bağcılığın ilin önemli geçim kaynaklarından birisi oluşturduğu, ancak ilerleyen dönem-lerde bir taraftan bakımsızlık diğer taraftan dışa göçlerle gerilediği ve neredeyse yok olma aşamasına geld-iği bilinmektedir. Bu nedenle ilde bağcılığın yeniden canlandırılması ve yöre bağcılığının modernize edilmesi bakımından yapılacak çalışmalara büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Farklı üzüm çeşitlerinin Yozgat ekolojisine adaptasyon durumlarının incelen-mesi amacıyla yürütülmüş olan bu araştırma ile sofralık-şaraplık olmak üzere toplam 18 farklı üzüm çeşidinin performansları incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bağ, Üzüm, Yozgat, Adaptasyon, Ekoloji

Yozgat is a province located in extremely large agricul-tural areas however these

areas are not enough evaluated and the diversity of products are known to be extremely limited. Therefore, evaluation of availa-ble agricultural lands and contri-bution to the region's economy should be require. In fact, various products can be cultivated in the province, grape is one of them. In-deed, until the 1970s, viticulture has formed an important source of income for the province, but in later periods on the one hand negligance of vineyard on the oth-er hand outward migration, are known to be causes of lose ground and in the long run disappearing stage of viticulture. For this reason, in terms of the revitalization and modernization of viticulture, large studies are need. In this research it was aimed the examination of dif-ferent grape varieties adaptation to Yozgat conditions, a total of 18 grape varieties (table-wine) per-formances were determined.

Key Words: Vineyard, Grape, Yozgat, Adaptation, Ecology

Doç.Dr. Emine Sema Çetin1 Arş.Gör. Selda Daler2

Arş.Gör. Cüneyt Civelek3 Arş.Gör. Hakan Keles4

Arş.Gör. Tuğba Kılıç5

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 56: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

110

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

111

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ÜNİVERSİTENİN YAPTIĞI MODEL ALABALIK ÜRETİM TESİSİNİN BÖLGE ÜZERİNE ETKİLERİ

The Effect Of Model Trout Farm to the Region Made by University

Su ürünleri üretimi, diğer tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi, yer aldığı bölge üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Günümüzde alabalık

üretiminin milli ekonomiye katkısı milyar liralar ile ölçülmektedir. Bu çalışmada Ahi Evran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü desteği ile yapılan 30ton/yıllık Gökkuşağı Alabalığı üreti-minin bölge üzerindeki etkileri incelenmiştir. Kırşehir ili, Hirfanlı Barajı üzerine kurulumu yapılan kafes sis-temleri söz konusu barajda ilk olma özelliği taşımak-tadır. Üniversite bünyesinde tesis yapılmasına bağlı olarak bölgedeki girişimcilerin ve başka bölgelerde üretimine hali hazırda devam eden üreticilerin bölg-eye hızla yatırım yaptıkları görülmüştür. Yatırım yap-ma aşamasında üniversitenin model oluşturduğu tesis üreticiler tarafından incelenmiş, üniversitenin yaptığı istatistiksel veriler (su sıcaklığı, derinlik, sudaki çözün-müş oksijen miktarı vb.) üreticiler ile paylaşılmıştır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kırşehir Şub-esi’nden alınan verilere göre üniversite tesisinden sonra bölgede üretim yapmak için 15’in üzerinde ve kapasiteleri 249ton/yıl ile 499 ton/yıl arasında değişen başvurular yapılmıştır. Başvurularla beraber bölgede kafes alabalık üretimi yoğun bir şekilde yapılmaya başlanmış böylelikle bölge halkına yeni iş sahaları da açılmıştır. Bu çalışma neticesinde Ahi Evran Üniver-sitesi tarafından yapılan bir model üretimin bölgeye pozitif etkileri net bir şekilde görülmektedir. Buda yükseköğrenim kurumları bünyesinde yapılan Ar-ge çalışmalarının kendi bölgelerine katabileceği pozitif değerlere iyi bir örnek oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Alabalık Üretimi, Üniversite Sanayi, Hirfanlı Barajı

Aquaculture production, as in other agricul-tural activities, has a considerable influence on the region where it is located. Today, the

national economy contribution of trout production is measured by billions of liras. In this study, the ef-fects of 30 ton / year rainbow trout production to the region with the support of Ahi Evran University Scientific Research Projects Coordinatorship were examined. The cage systems installed on the Kırşe-hir city, Hirfanlı Dam are the first in the dam. It is seen that the entrepreneurs in the region depending on the establishment in the university and the pro-ducers that are still in production in other regions are investing rapidly in the region. During the in-vestment stage, the model of the university was in-spected by the producers and the university shared the datas (water temperature, depth, dissolved ox-ygen amount in the water etc.) with the producers. According to Food, Agriculture and Livestock Min-istry Kırşehir Branch datas more than 15 applica-tions and capacities ranging from 249 tons / year to 499 tons / year were made to produce in the region after university establishment. Along with the appli-cants, the production of cage trout in the region has started to be done intensely, and new jobs have been opened to the people of the region. As a result of this study, the positives of the model production made by Ahi Evran University are clear. This is a good ex-ample of the positive values that the R & D activities carried out within the institutions of higher educa-tion can be made into their own regions.

Key Words: Trout Production, University Indus-try, Hirfanlı Dam

Dr.Öğr.Üyesi Emre Yavuzer1

Dr.Öğr.Üyesi Sertan Aytaç2

Yüks. Mühend. M. Nuket Yavuzer3

Dr.Öğr.Üyesi Esra Balıkçı4

Dr.Öğr.Üyesi Özlem Gündoğdu5

1Ahi Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]Çukurova Üniversitesi, e-mail: 4Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 57: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

112

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

113

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIMSAL DESTEKLER VE KOOPERATİFLEŞMENİN YOZGAT İLİ KIRSAL KALKINMASINDAKİ ROLÜ

The Role of Agricultural Supports and Cooperatives on Rural Development of Yozgat Province

Kırsal kalkınma projeleri, tarımla uğraşan kesime yönelik en önemli politikalardan biri olmuştur. Nitekim uluslararası fonların kullanımı için

yerel kapasite oluşturmayı amaçlayan Kırsal Kalkınma Yatırımları; tarıma dayalı küçük ve orta ölçekli işletme-lerin geliştirilmesi için oldukça önemlidir.

Yozgat ili 2017 yılı itibariyle 460.00 ha tarım alanına ve 43.307 adet kayıtlı çiftçi sayısına sahiptir. İlde 47 adet tarımsal kalkınma, 20 adet sulama, 2 adet su ürünleri ve 1 adet pancar ekicileri kooperatifi olmak üzere toplam 70 adet tarımsal amaçlı kooperatif bulunmaktadır. Tarı-ma dayalı yatırımlar altında yapılan projeler ile çiftçilere son 10 yılda toplam 33.5 milyon TL hibe desteği sağl-anmış olup, devam eden ve değerlendirme aşamasında bulunan 48 adet proje ile 30 milyon TL tutarında daha hibe ödemesi yapılması planlanmaktadır. Yozgat ili 2016 yılında Konya Ovası Projesi (KOP) bünyesine da-hil edilerek 60 çiftçiye 7 milyon TL destek sağlanmıştır. Kırsalda yaşayan gençlere teşvik kapsamsında bitkisel ve hayvansal üretim amaçlı projeler ile son 2 yılda to-plam 276 genç çiftçiye 15 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır.

Kırsal kalkınma projelerinin amacı sürekli iş imkânı yaratmak olsa da diğer taraftan da eğitim, sağlık ve so-syal alanlar da yatırımlar yaparak köyden kente göçün önüne geçmektir. Yozgat son 5 yılda yaklaşık olarak 50 bin göç verirken, bu göçün % 90’ı köylerden olmuş-tur. Bu derleme ile ilimiz bünyesinde yapılan tarımsal destekler ve örgütlenmenin kırsal kalkınma üzerinde ki etkilerinin ortaya konması amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Kırsal Kalkınma, Tarımsal Destekleme, Göç

Rural development projects has been one of the most important policies to farmers. Indeed, Rural Development Investments which aim

to formed local capacity for the use of international funds is crucial for the development of small and me-dium-sized farms

Yozgat province has 460.00 ha of agricultural land and 43.307 registered farmers as year of 2017. There are a total of 70 agricultural cooperatives, 47 in agri-cultural development, 20 in irrigation, 2 in fisheries and 1 in sugar beet production. As the farmers were grant a total of 33.5 million TL under project based investments in the last 10 years and, it is planned that they provided more than 30 million TL with 48 pro-jects which the continuing or evaluation phase. In 2016 year, Yozgat province was included in the Kon-ya Plain Project and it was provided amount of 7 mil-lion TL support for 60 farmers a year. A total of 276 young farmers have been supporterd with 15 million TL for the purpose of plant and animal production in the last two years.

The aim of rural development projects are to cre-ate jobs continuously, also, they have to prevent mi-gration from rural to urban with invests in term of education, health and social domains. In the last five years, Yozgat has given migration approximately 50 thousand and 90% of this migration consist of the villagers. With this review, it is aimed to determine the effects of agricultural supports and organizations on rural development of Yozgat province.

Key Words: Yozgat, Rural Development, Agricul-tural Support, Migration

Dr.Öğr.Üyesi Erdem Gülümser1

Prof.Dr. Hanife Mut2

Prof.Dr. Uğur Başaran3

Arş.Gör. Medine Çopur Doğrusöz4

1Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 58: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

114

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

115

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TR72 (YOZGAT-SİVAS-KAYSERİ) İÇİNDE YOZGAT'IN TARIMSAL VE SOSYO-EKONOMİK DURUMU

Agrıcultural And Socıo-Economıc Status Of Yozgat in TR72 (Yozgat-Sivas-Kayseri)

Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini kapsayan TR 72 böl-gesi 2 milyon ha ile ülke tarım alanlarının yaklaşık olarak % 9’unu oluşturmaktadır. Ekolojik neden-

lerden dolayı kuru tarımın yoğunluklu olarak yapıldığı bölgede, tahıl üretimi birinci sırada yer almıştır.

Yozgat, tarım alanı ve üretim bakımından Sivas ve Kayseri’ye oranla daha önemli bir yere sahiptir. Nitekim ilçeler bazında yapılan sınıflandırma da Boğazlıyan, ekilen tarla alanı, tahıllar ve şekerpancarı gibi stratejik ürünler bakımından Bölge içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Yine çiftçi kayıt sistemine göre en fazla çiftçi Yozgat ilinde bulunmaktadır. Kayseri ili sahip olduğu sanayi kolu ile dış ticarette ilk sırayı yer alırken, bunu Sivas ve Yozgat illeri takip etmiştir. Nitekim 2002-2012 yılları arasında illerin toplam faaliyet gösteren ihracatçı firma sayısı 910 iken, Kayseri 172, Sivas 75, Yozgat ise 30 farklı ülkeye ihracat yapmıştır.

Diğer taraftan bölge sosyo-ekonomik gelişmiş-lik düzeyi bakımından Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Kalkınma Bakanlığı tarafından 2011 yılında yapılan çalışma kapsamında, 81 il içerisinde sosyo-ekono-mik bakımından Kayseri 17., Sivas 49. ve Yozgat 65. sırada yer almıştır. Kalkınmışlık Endeks Çalışmasına göre TR72 Bölgesi ilçeleri arasında Melikgazi (Kayseri) ve Kocasinan (Kayseri) ilçeleri sırasıyla ilk iki sırayı paylaşırken, Sivas Merkez üçüncü sırada Yozgat Merkez ise beşinci sırada yer almıştır. Bu derlemede TR 72 bölgesi altında bulunan Yozgat’ın, Sivas ve Kayseri illerine göre tarımsal potansi-yeli ile sosyo-ekonomik durumunun kalkınmışlık üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: TR72, Yozgat, Tarım, So-syo-Ekonomik Kalkınmışlık

The TR 72 region consisting Kayseri, Sivas and Yozgat provinces constitute has approximately 9% of the country's agricultural lands with the 2 mil-

lion hectares. In this region dry farming and winter cere-als are more common due to ecological reasons.

Yozgat has a more important place in agriculture and production than Sivas and Kayseri. Indeed, ac-cording to the classification base on the districts, Boğazlıyan takes in the first place in terms of arable lands and strategic products such as cereals and sugar beets in the region. Also, Yozgat province has high-est farmers in terms of farmer registration system. Kayseri foreign trade with its industrial arm had the first place and Sivas are second and Yozgat are third. While the total number of exporting companies was 910 during the 2002 and 2012 years, Kayseri 172, Sivas 75 and Yozgat 30 has exported to different countries.

On the other hand, TR 72 region remained below the average of Turkey in terms of socio-economic de-velopment. According to the study carried out by the Ministry of Development in 2011 year, Kayseri was ranked in the 17th, Sivas was 49th and Yozgat was 65th between 81 provinces in terms of socio-economic. Development Index studies, Melikgazi (Kayseri) was first, Kocasinan (Kayseri) was second, Sivas centre was third and Yozgat centre was fifth place between villag-es in TR 72. In this review, it is aimed to determined the effects of agricultural potential and socio-econom-ic status on the development of Yozgat compared to Sivas and Kayseri under TR 72 region.

Key Words: TR72, Yozgat, Agriculture, Socio-Eco-nomic Development

Dr.Öğr.Üyesi Erdem Gülümser1

Prof.Dr. Uğur Başaran2

Prof.Dr. Hanife Mut3

Arş.Gör. Medine Çopur Doğrusöz4

1Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] 3Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 59: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

116

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

117

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNİN TARIMSAL KALKINMASINDA KIRSAL ALAN DÜZENLEMESİNİN ÖNEMİ

The Importance of Rural Area Regulation in Agricultural Development of the city of Yozgat

Gelişmekte olan ülkelerin mevcut tarım arazilerini ko-ruması ve artan nüfusunun ihtiyacını karşılayabilmesi büyük önem arz etmektedir. Söz konusu bu ihtiyacın

karşılanabilmesi ancak var olan arazilerin planlı bir şekilde yö-netilmesiyle mümkündür. Türkiye’de miras yoluyla arazilerin bölünmesi, tarımsal potansiyeli benzer özellik gösteren ülke-lere göre daha yoğun bir biçimde yapılmaktadır. Bu nedenle tarımsal faaliyetler kısıtlanmakta ve birim alanda elde edilen verimi düşürmektedir. Son yıllarda yoğun bir biçimde gerçek-leştirilen kırsal alan düzenlemesi uygulamalarıyla bu sorunun önüne geçilmesi planlanmaktadır. Arazi toplulaştırması, genel anlamda hak sahiplerinin karşılıklı olarak arazilerini değişti-rerek toprak bütünlüğünü oluşturmasıyla başlamıştır. Modern tarım teknolojilerinin etkili olarak kullanılması, tarım arazile-rinin alansal boyutuyla ilişkili olduğundan arazi toplulaştırma uygulamalarının yaygınlaşması önemlidir. Günümüzde arazi düzenlemesiyle ilgili yapılan çalışmalar ve kanunlar arazi par-çalanmasını engellemeye ve modern tarım yöntemlerinin uy-gulanmasına yöneliktir. Tarımsal alanların bütünlüğünün sağ-lanması kullanılabilir alanı arttırmaktadır. Tek parça halinde bulunan tarımsal işletme iş gücünü ve maliyeti azaltmaktadır. Bu bağlamda arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmet-leri tarımsal alanlardan yararlanma miktarını maksimum sevi-yeye çıkartmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada, Yozgat ilinde tamamlanmış olan arazi toplulaştırma projeleri teknik açıdan incelenerek daha önceleri kullanılamayan tarım arazilerinin ne kadarının tarıma kazandırıldığı ve bu arazilerin Yozgat’ın tarım ekonomisine sağladığı katkılar incelenmiştir. Bunun yanı sıra Yozgat’ın mevcut tarım potansiyelinin geliştirilmesi ve tarımsal ekonomik büyüme dinamiklerinin arazi toplulaştırması çerçe-vesinde değerlendirilmesi hedeflenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kırsal Alan Düzenlemesi, Tarımsal Kalkınma, Arazi Yönetimi ve Planlaması, Yozgat

It is extremely important that developing countries protect their existing agricultural fields and cover the needs of ever-increas-ing population. The only way to cover these needs is to manage

the existing agricultural fields in a planned manner. The division of existing agricultural fields through inheritance is densely observed in Turkey when compared with the countries whose agricultural potentials are similar. For this reason, agricultural activities are limited, and the yield obtained from unit area is decreased. The ru-ral area regulation, which is observed in a dense manner in recent years, its aim is to avoid this problem. Land Consolidation started when the land owners changed their fields and formed integrity. Since efficient use of modern agricultural technologies is related with the size of the existing agricultural fields, it is important that the Land Consolidation works are increased. The works and laws on Field Management that exist in our present day are intended to avoid the division of the existing agricultural fields and to apply modern agricultural methods. When the integrity of the existing agricultural fields is ensured, the usable field is increased. A sin-gle agricultural business reduces its labor force and costs. In this respect, the services provided in the context of Land Consolida-tion and intra-field development aim to bring the use of existing agricultural fields to the maximum level. In the present study, the Land Consolidation projects completed in the city of Yozgat were examined in technical terms; and it was defined how many of these fields, which were not used before, were acquired by agriculture; and the contributions of these fields to the economy of Yozgat were analyzed. In addition, it was also aimed that the existing agricultur-al potential of Yozgat was improved, and the agricultural economic growth dynamics were made use of in the context of land consol-idation.

Key Words: Rural Area Regulation, Agricultural Develop-ment, Land Management and Planning, Yozgat

Öğr.Gör. Erman Bengin1 Öğr.Gör. Ömer Acar2

1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]ş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 60: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

118

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

119

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

JEOLOJİK OLUŞUMLARIN TURİZME KATKISI: DÜNYA, TÜRKİYE VE YOZGAT’TAN ÖRNEKLER

Contribution of Geological Formations on Tourism: Examples from the World, Turkey and Yozgat

Yaşam Yeryuvarının kabuk adı verilen dış katmanında devam etmekte, insanlar bu-rada barınmakta ve ihtiyaçlarını gider-

mektedir. Bu nedenle, insanoğlu doğduğu anda bölgesindeki jeolojik yapılarla ve doğal kaynaklar ile tanışmaktadır. Yaşamda kullandığımız kaynak-lar üç grupta toplanabilir. Bunlar; doğal kaynak-lar, beşeri kaynaklar ve kültürel kaynaklardır. Ye-ryuvarı insanoğluna su, toprak, orman, madenler, petrol, kömür, jeotermal alanlar gibi doğal kay-nakların yanında; şelaleler, göller, denizler, akar-sular, dağlar, vadiler vb. jeolojik oluşumlar suna-rak yaşamı farklılaştırmakta, güzelleştirmekte ve avantajlı hale getirebilmektedir.

Araştırmalar tatil yapmanın ve seyahat et-menin insanlar için önemli bir gereksinim old-uğunu ortaya koymuştur. Dünyadaki gelişmelere ve değişimlere bağlı olarak, insanların seyahat im-kânlarının artması ve farklı gezi türlerine yönelm-esi sebebiyle, yakın zamanlarda jeoturizm önem kazanmaya başlamıştır. Doğayı, jeolojik oluşum-ları ve doğal kaynaklara bağlı tesisleri ziyaret etme ve gezme faaliyetleri olarak gerçekleştirilen jeotur-izm, bölge ve ülke kalkınmasına önemli katkılar sunmaktadır. Jeoturizm diğer geleneksel gezi pro-gramlarına dahil edilerek, turizm daha çeşitli ve daha cazip hale getirilebilmektedir. Böylece bölge-sel kalkınma ve sosyo-kültürel yapının gelişimine olumlu katkılar sağlamaktadır. Bu çalışmada je-oturizm, Dünya’ da ve ülkemizde örneklerle ele alınacak ve Yozgat’ ın durumu tartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Jeoloji, Jeoturizm, Kalkın-ma, Turizm, Yozgat

Life continues at the outer layer of the earth called the crust where people stay and fulfill their necessities. For this reason, when people

are born, they interact with the geological structures and natural resources in the area. The resources of used in our life can be divided into three groups. These are natural resources, human resources and cultural resources. The Earth offers human natu-ral structures such as waterfalls, lakes, seas, rivers, mountains, valleys besides natural resources such as water, soil, forests, mines, oil, coal, geothermal areas by making life different, beautiful and advan-tageous.

According to the research vacationing and trav-eling are important requirements for people. De-pending on the developments and changes in the world, geotourism has begun to gain importance in recent years as people are increasing their travel possibilities and turning to different types of trips. Geotourism, which is organized as a visit to nature facilities, geological structures and facilities related to natural resources, provides important contri-butions to the development of the region and the country. By including geotourism in other tradi-tional excursion programs, tourism can be made more diverse and more attractive. Thus, it con-tributes positively to the development of regional development and socio-cultural structure. In this study, geotourism will be discussed with examples in the world and in our country and the situation of Yozgat will be evaluated.

Key Words: Development, Geology, Geotour-ism, Tourism, Yozgat

Doç.Dr. Ersin Kolay1 Arş.Gör.Dr. Sevim Özulukale2

Dr.Öğr.Üyesi İsmail Koçak3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 61: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

120

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

121

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDE AÇIK KALP CERRAHİSİ YAPILAN HASTALARDA POSTOPERATİF SERUM ALBUMİN VE TOTAL

PROTEİN SEVİYELERİNİN SIKLIKLA DÜŞÜK TESPİT EDİLMESİ

Frequently Determination of Low Postoperative Serum Albumine and Total Protein Levels In Patients Undergoing

Open Heart Surgery in Yozgat Region

Amaç: Yozgat yöresinde postoperatif dönemde serum albumin ve total pro-tein seviyelerinin açık kalp cerrahisi

yapılan hastalarda Avrupa ve Amerika ba-zlı araştırmaların ortaya koydukları referans değerlerden düşük seyrettiğini tespit ettik.

Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde Kasım 2014 ile Nisan 2017 tarihleri arasında toplam 153 hastaya açık kalp ameliyatı yapılmıştır. Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların 137 (%89.5)’isine koroner arter baypas cerrahisi (KABC) uygulandı. 26 (%10.5) hastaya mi-tral kapak replasmanı, triküspit kapak tamiri ameliyatları uygulandı.

Bulgular: Hastaların demografik özellikler-ine bakıldığında kadın (n=62,%40,5), erkek (n=91,%59,5) ortalama yaş 53±14.6 şeklind-eydi. Preoperatif ortalama total protein ve se-rum albümin değerleri 7.1±1.5 g/dl ve 4.4±1.2 g/dl idi. Postoperatif dönemde ise bu değerler 6.3±2.2 g/dl ve 3.7±1.4 g/dl olarak tespit edildi.

Sonuç: Bu durumun bölgesel kişi başı-na düşen gelir seviyesinin düşüklüğü, işsizlik oranının yüksekliği, eğitim ve öğretim orta-lamasının modern dünya gereklerinin altın-da seyrediyor olması gibi sosyo-ekonomik gerçekliklerin bölge insanının beslenme ve sağlıklı yaşam standartlarını olumsuz etkilem-esinin sonucu olduğunu düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Total Protein, Serum Albümin, Açık Kalp Cerrahisi, Gelir Seviyesi

Aim: We determined the postopera-tive serum total protein and albümin levels were lower than reference val-

ues revealed by European and American re-searches in Yozgat REgion.

Material and Methods: 153 patients un-derwent open heart surgery in our centre be-tween November 2014 and April 2017. 137 (89.5%) of these were applied coronary ar-tery bypass grafting (CABG), and 26 (10.5%) were applied mitral valve replacement and tricuspitis valve repairment surgeries.

Results: According to the preoperative demographic data of 153 (61.4%) patients undergoing open heart surgery 62 were fe-male (%40,5), 91 were male (%59,5) and av-arage age was 53±14.6. Preoperative mean total protein and serum albümin levels were 7.1±1.5 g/dl and 4.4±1.2 g/dl. Postoperative levels were 6.3±2.2 g/dl and 3.7±1.4 g/dl.

Conclusion: In our opinion this situa-tion may be a result of negatively response of healthy life standarts and nutrition of re-gional population by socioeconomic realities like regional low individual earnings, high rates of unemployment, having educational capabilities lower than modern world re-quirements.

Key Words: Total Protein, Serum Albu-min, Open Heart Surgery, Individual Earn-ings

Dr.Öğr.Üyesi Ertan Demirdaş1

Dr.Öğr.Üyesi Kıvanç Atılgan2

Dr.Öğr.Üyesi Zafer Cengiz Er3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail:

Page 62: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

122

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

123

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT BÖLGESİ SEKTÖREL UZMANLAŞMA ANALİZİ

Sectoral Specialization Analysisof Yozgat Region

Dengeli ve sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma sürecinin sağlanması, her bir bölgenin kendisi-ne has rekabetçi üstünlüklerini ortaya çıkaracak

anahtar sektörlerin belirlenmesini ve bunların etkin bir şekilde işler hale getirilmesini gerekmektedir. Bu doğrul-tuda çalışmamızda, Yozgat bölgesinin mukayeseli konu-munu güçlendirecek anahtar sektörlerin ve sahip olduğu rekabetçi üstünlüklerinin tespit edilmesi amaçlanmakta ve önce bölgenin mevcut gelişmişlik düzeyi, lojistik alt-yapısı, kamu yatırım stoku ve teşviklerden yararlanma düzeyi gibi çeşitli göstergelere dayalı olarak genel profili ortaya konulmaktadır. Sonrasında ise, Yozgat bölgesin-deki 73 alt endüstri faaliyet alanına ilişkin 2009-2015 dönemi çalışan sayıları üzerinden hesap edilen yığılma (LQ) istatistiklerine dayalı olarak sektörel yapı analiz edilmektedir. Çalışmamızın bulguları, enerji sektörünün Yozgat Bölgesi için stratejik öneme sahip anahtar sektör konumunda olduğunu göstermektedir. Ülkemizin enerji konumu ve talebi dikkate alındığında, Türkiye’deki uran-yum rezervinin yaklaşık %53’üne sahip olan ve NACE-07 kodlu uranyum-toryum cevheri madenciliği alt endüstri faaliyet alanında yüksek uzmanlaşma düzeyine eriştiği tespit edilen Yozgat bölgesinin, nükleer enerji üretimi açısından, önemli bir enerji tedarik merkezi olma potan-siyelini taşıdığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, imalat sek-törü bünyesindeki mobilya imalatının da bölge için kritik bir öneme sahip olduğu; gıda imalatı sektörünün ise, po-tansiyel taşıdığı öne çıkan bulgular arasındadır.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Bölgesel Uzmanlaşma, Sektörel Bağlantılar, Enerji Sektörü, Yozgat İBBS-II Bölgesi

Jel Kodları: L52, R12, R58

The identifying of key sectors as spe-cific competitive advantages areas in regions is require to provide bal-

anced and sustainable regional develop-ment. In this regard, study aims to identify key sectors and competitive advantages areas of Yozgat region. In first phase, gen-eral profile of that region showed by sev-eral indicators such as income level, trans-portation network, public capital stock and incentives. In second phase, sectoral dynamics of Yozgat region investigated via LQ statistics measured by number of employees over 2009-2015 period and 73 sub-sectors. Findings indicate that energy sector is key and strategic sector in Yozgat region. When considering energy situa-tion and demand of Turkey, Yozgat region, which have about 53 % of total uranium reserves in Turkey and specializes in min-ing of uranium-thorium industry, will be crucial energy-supply center in terms of nuclear energy. Other findings indicate that, furniture manufacturing has crucial importance while food manufacturing is potential sector in terms of competitive advantages of that region.

Keywords: Regional Development, Re-gional Specialization, Sectoral Linkages, Energy Industry, Yozgat NUTS-II Region

JEL Codes: L52, R12, R58

Prof.Dr. Ertuğrul Deliktaş1 Dr.Öğr.Üyesi Necmettin Çelik2

1İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, e-mail: [email protected]İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 63: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

124

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

125

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KÜÇÜKBAŞ HAYVAN DESTEKLERİNİN BÖLGESEL KALKINMAYA ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Investigation Of The Influence Of Small Ruminant Support On Regional Development

Kırşehir ili hayvancılık açısından oldukça önemli bir konumdadır. Özellikle besi hayvancılığı açısından Türkiye genelinde oransal olarak ön sıralarda yer

almaktadır. Hayvancılığın gelişmesi aynı zamanda üretim yapan üreticilerin gelirlerinin artması ve ülkenin ihtiyacı olan et stokunun arttırılması açısından önemlidir. Küçük-baş hayvan olarak nitelendirilen koyun ve keçiler merala-rın verimsizliği ve yeterince beslenememeleri nedeniyle potansiyel üretimlerini gerçekleştirememektedirler. Özel-likle meralardan yararlanamamaları nedeniyle hayvancı-lığın önemli gideri olan yem maliyetini artırmaktadır. Bu da doğal olarak üretici gelirlerini azaltmaktadır. Bu çalış-ma Kırşehir ilinde küçükbaş hayvancılık yapan işletmelerin bölgesel kalkınmaya etkisinin belirlenmesi için yapılmıştır. Bunun için küçükbaş hayvan destekleri dikkate alınarak üreticilerin bundan faydalanma durumları ortaya konul-muştur. İl genelinde yer alan 7 ilçede 749 üreticiye destek verildiği tespit edilmiştir. 2017 yılı içerisinde 108 bin hayva-na yaklaşık 3.000.000 tl destek verildiği görülmüştür. Yıllara göre hayvan sayısındaki artış dikkate alındığında destekle-rin olumlu yönde etki yaptığı ve aynı zamanda elde edilen bu gelirlerin bazı işletmeler tarafından yeniden hayvancılı-ğın geliştirilmesine yönlendirdiği görülmüştür. Yıllara göre desteklemelerin miktarında artışın olması aynı zamanda bölge hayvancılığının da miktar olarak artmasına yardımcı olmuştur. Ancak üretim desteği alan üreticilerin ancak üçte birlik kısmı bunu gereği gibi değerlendirebilirken, geri ka-lan kısmı ise istenilen şekilde kullanmamıştır. Sonuç olarak il genelinde destek alan küçükbaş yetiştiriciliği yapan işlet-melerin hayvansal destelerin kullanımı ve değerlendirilmesi konusunda sıkıntılar yaşadıklar anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Kırşehir, Küçükbaş Hayvancılık, Destekler, Mera Alanları

Kırşehir province is a very important place for ani-mal husbandry. In terms fattening proportionally in Turkey is situated in the front row. The devel-

opment of animal husbandry is also important in terms of increasing the incomes of producers and increasing the meat stock of the country. Sheep and goats, described as small ruminants, can not realize their potential pro-duction due to the inefficiency and insufficient nutrition of the marshals. Especially because of their inability to benefit from the pasture, they are increasing the cost of feed, which is an important part of animal husbandry. This naturally reduces the producers' income. This study was carried out to determine the effects of small animal husbandry enterprises in Kırşehir province on region-al development. For this, taking into consideration the support of the small ruminants, producers have taken ad-vantage of this situation. It has been determined that 749 producers are supported in 7 districts in the province. In 2017, 108,000 animals were supported by approximately 3,000,000 TL, Considering the increase in the number of animals according to years, it has been seen that the support has positive effect and at the same time, these in-comes have been directed by some enterprises to improve livestock. The increase in the amount of subsidies over the years has also helped to increase the amount of livestock in the region. However, only three-quarters of producers receiving production support can appreciate it as it is, while the rest do not use it as desired. As a result, it is understood that the companies that have been supporting the small cattle breeding in the province have experienced difficulties in using and evaluating the animal supports.

Key Words: Regional Development, Kırşehir, Cat-tle Breeding, Support For, Pasture Fields

YL Öğr. Esma Doğan1 1Kırşehir İl Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği, e-mail: [email protected]

Page 64: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

126

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

127

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KIRSAL KALKINMADA SU ÜRÜNLERİNİN ÖNEMİ VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKISI

Investigation Of The Influence Of Small Ruminant Support On Regional Development

Tarım sektörü, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, tüm ülkele-rin ekonomik hayatlarında önemli

bir yere sahiptir. Çünkü insanların besle-nebilmesi için gereken gıda maddeleri ile hammaddelerin temini tarım sektörüyle sağlanmakta ve bu sektörün de ikamesi bulunmamaktadır. Ekonomik faaliyetler-den biri olan tarım sektörü, geniş olarak ele alındığında bitkisel üretim, hayvancılık, ormancılık ve su ürünleri alt sektörlerinden oluşmaktadır. İnsanın hayatını devam etti-rebilmesi için besin ihtiyacı vazgeçilmez bir unsurdur. Toplum sağlığı ve sosyo-ekono-mik kalkınma, yeterli ve dengeli beslenme ile mümkündür. Su ürünleri, ülkemiz tarım sektörünün alt sektöründen birisi olup, in-san beslenmesine katkısı, sanayi sektörüne ham madde sağlaması, sektörde geniş is-tihdam oluşturması ve yüksek ihracat po-tansiyeline sahip olması gibi sebeplerden dolayı önemli bir konuma sahiptir. Dünya genelinde su ürünlerinin üretim ve ticareti-nin artması bu sektörde istihdam edilen kişi sayısının artmasına da olanak sağlamıştır. Bu literatür taramasında su ürünleri üreti-mi, ihracat ve ithalat potansiyeli, su ürünle-ri sektörünün ekonomik kalkınmadaki rolü ve Yozgat İlinin su ürünleri potansiyeli ve beslenmedeki yeri hakkında bilgiler verile-cektir.

Anahtar Kelimeler: Su Ürünleri, Ekonomi, İhracat, İthalat, Yozgat

Agricultural industry independent from the level of development of the coun-tries, is of significance in the conjunc-

ture of the world economics. Agricultural in-dustry provides necessary supplies for human nutrition. There are no alternative resources to substitute with the agricultural produce. The agricultural sector, which is one of the eco-nomic activities, is composed of sub-sectors of crop production, animal husbandry, forest-ry and aquatic products. The need for food is an indispensable element in order for people to continue their lives. Community health and socio-economic development is possible with adequate and balanced nutrition. Aquaculture is one of the sub-sectors of our country's agri-culture sector and has an important position for reasons such as contribution to human nutrition, raw material supply to the industry sector, high employment in the sector and ex-port potential. The increase in the production and trade of aquatic products throughout the world has also allowed for an increase in the number of people employed in this sector. This literature review will provide informa-tion on the production of fishery products, the potential for export and import, the role of the aquaculture sector in economic devel-opment, and the location of the Yozgat Prov-ince's aquatic products in the potential and nourishment.

Key words: Aquaculture, Economy, Ex-port, Import, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Esra Balıkçı1

Prof.Dr. Galip Akın2 Dr.Öğr.Üyesi Emre Yavuzer3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 65: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

128

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

129

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

MESLEKİ EĞİTİM KURSLARINA KATILIMIN EV KADINLARININ SOSYO-EKONOMİK DURUMLARINA ETKİSİ: YOZGAT HALK

EĞİTİM BİÇKİ-DİKİŞ KURSU ÖRNEĞİ

Participation in Vocational Training Courses Effect of Household Socio-Economic Status of Women: Yozgat Public Education Rip-

Sewing Course Example

Toplumsal değişme dolayısıyla Türkiye’de özellikle aile yapı-sında yaşanılan değişim aile içi cinsiyet rollerinin de etki-lenmesine ve değişmesine neden olmuştur. Kadınlar sos-

yo-kültürel değişim dolayısıyla oluşan farkındalıkla kendilerine ve aile ekonomilerine katkı sağlamak, sosyo-ekonomik düzeylerini iyileştirmek amacıyla kurs ve faaliyetlere aktif katılım gerçekleş-tirmeye başlamışlardır. Bu durum kadınların ev içi/özel alandan, kamusal alana katılmasına olanak yaratması sebebiyle de olumlu bir değişim olarak değerlendirilebilir. Çalışma ortamı kadının eği-tim durumuyla ilgiliyse yani mesleki bir eğitimin ardından kadının ekonomiye katılımı ve istihdamı söz konusuysa formal, ancak ka-dının meslek sahibi olmadan kurslara katılım gerçekleştirerek ka-zanç elde etmesinde ise informal bir durum söz konusudur. Halk eğitim merkezlerinde verilen kursların sunduğu yaygın eğitim hizmeti çocuk, genç ve yaşlılara olduğu gibi kadınlara da bireysel gelişim imkanı yaratmaktadır. Bu çalışmada Yozgat’ta halk eğitim merkezlerinde biçki-dikiş kurslarına katılarak edindikleri mesleki eğitimin ev kadınlarının hayatlarını ne şekilde etkilediği, ekono-mik özgürlükleri olmadığı için gerektiği yerde karşılayamadığı ya da karşılatmaktan çekindiği ihtiyaçlarını (kıyafet, aksesuar, çeyiz vb.) kendilerinin karşılamasının ve sadece kendileri için değil üre-tip satışa sunarak da gelir elde etmelerinin aile içi rollerinde de-ğişim meydana getirip getirmediği, değişimin olması durumunda da hangi alanlarda gerçekleştiği üzerinde durulmaktadır. Amaç bakımından betimleyici bir saha araştırması olan bu çalışmada kadınların farkındalıklarının artması sonucunda kendi hayatları için eyleme geçmelerinin bireysel ve aile içinde yarattığı değişi-min ortaya konulabilmesi için insan eylemlerinin öznel anlamları içerdiğini bu nedenle insanla ilgili yapılacak araştırmalarda sayısal veriler kadar öznel algılamaların da önemli olduğunu ifade eden nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Yoz-gat’ta halk eğitimin açtığı biçki-dikiş kurslarına katılan 15 kadınla gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerden elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Aile, Mesleki Eğitim, Toplumsal Değişme

Social change also affected due to the change of gender roles inside the family, especially experienced in family structure in Turkey and led to the change. Women formed awareness

of socio-cultural changes due to them and their families to con-tribute to the economy, socio-economic level courses and activi-ties to improve their active participation began to perform. In this case, women's domestic / private sphere than evaluated as a posi-tive change due to create opportunities to participate in the public sphere. If the working environment, women's education as they re-late to state that the participation in the economy female then voca-tional training and employment, said the formal, but if the earning performing attend courses without having the woman's profession is an informal case. Formal education services offered by public ed-ucation centers in the course of children, young people and wom-en as well as elderly people, also creates the possibility of personal development. In this study, Yozgat in public education centers in the cutting-the lives of housewives vocational training acquired by attending sewing classes in what way that affects the meet where necessary to the lack of economic freedom or refrain from com-paring the he needs (clothing, accessories, dowry, etc.) The wel-come themselves and not just for themselves sales by offering not produce the revenue imposed by obtaining the resulting change in roles within the family, in case of changes which take place in areas that are emphasized. Objectives in terms of descriptive field research that individual to take action for their own lives as a re-sult of increase in the awareness of women in this study and the change caused in the family that includes the subjective meanings of human actions to be put forward so people related research to be done numeric data are subjective perceptions importantly stated that qualitative research method was used. Research data Yozgat participating in cutting-sewing training courses that are open to the public 15 were obtained from in-depth interviews conducted with women.

Key Words: Gender, Gender Roles, Family, Vocational Training, Social Change

YL Öğr. Fatma Gizem Çapan1 Dr.Öğr.Üyesi Hülya Çakır2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 66: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

130

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

131

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’NİN YILLARA GÖRE İHRACAT PERFORMANSINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN VERİ ZARFLAMA ANALİZİ (VZA) VE

TOBİT MODEL İLE İNCELENMESİ

An Investigation of Factors Affecting Export Performance In Turkey By Years Through DEA and

TOBIT Model

21. Yüzyılda küresel ekonomide büyüme eğiliminin dış ticaret faaliyetlerine bağlı olarak gerçekleştiği göz önünde bulundurulursa, dış ticaretin en

önemli unsuru olan ihracat performansının, ülkeler açısından büyümenin anahtarı olarak görüldüğünü söylemek mümkün olacaktır. Kuşkusuz, küresel ticaretin önemli bir aktörü ol-mak isteyen Türkiye’de de ihracat performansının ekonomik büyümenin lokomotif gücü olduğu görülmektedir.

Bu çalışmada Türkiye’nin ihracat performansının karşılaştır-malı analizi, bu performans üzerinde etkili olan faktörlerin be-lirlenmesi, Veri Zarflama Analizi ve Tobit model kullanılarak yapılmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda öncelikli olarak ihra-cat performansını etkileyen temel girdi ve çıktı nitelikli fak-törler üzerinden mukayese yapabilme olanağı sağlayacak veri zarflama analizi kullanılacaktır. Bir anlamda ihracat yapan fir-malara ait ekonomik etkinlik ölçüsü olan ve 0 ile 1 arasında değere sahip olan bu değerler üzerinde hangi faktörlerin daha etkili olduğu Ekonometrik tahmin modellerden biri olan Tobit model kullanılacaktır. Bu modelden elde edilen veriler ihracat performansı üzerinde hangi faktörlerin daha etkili veya belir-leyici olduğu belirlenmeye çalışılmaktadır. Çalışmada; Türkiye ihracatında önemli bir dönüm noktası olan, Gümrük Birliği Anlaşması’nın hayata geçirildiği 1996 yılından, 2017’ye kadar geçen zamanda analize tabi tutulmuştur. Çalışmada ihracat per-formansını etkileyen faktörler olarak; GSYİH, dış ticaret hadle-ri, doğrudan yabancı yatırım, firma büyüklüğü, reel döviz kuru, ihracat pazarının özellikleri, pazarın gelişmişlik düzeyi, pazarda-ki rekabet, marka ve ürün tanınırlığı, pazara giriş engelleri, fir-manın istihdamının niteliği, ücret düzeyi, teknolojik yaratıcılık, AR-GE faaliyetleri, ölçek ekonomisi ve doğal kaynak yoğunluğu gibi faktörler ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: İhracat Performansı, Veri Zarflama Analizi, Tobit Model

If trend of growth in global economy in 21th century which is dependent on foreign trade activities is taken in to consideration, it is pos-

sible to express that export performance that is the most important component of foreign trade is re-garded as a key to growth for countries. No doubt that export performance is a driving force for eco-nomic growth in Turkey which desires to become an important player of global trade.

Comparative analysis of export performance in Turkey and identification of factors that have an effect on this performance are conducted by uti-lizing DEA and TOBIT model. First of all DEA which enables us to compare basic input and out-put factors which affect export performance is uti-lized. And also TOBIT Model is utilized in order to identify factors that affect the export perfor-mance which has values ranging from 0 to 1.

In the study, the time span between 1996 and 2017 when Customs Union Agreement was signed which was a turning point for export in Turkey is analyzed. The factors which affect export perfor-mance such as GDP, terms of trade, direct foreign investment, firm size, real exchange rate, charac-teristics of export market, level of growth in mar-ket, competition in market, brand and product recognition, barriers to market entrance, charac-teristics of firm employment, wage level, techno-logical creativeness, R&D activities, economics of scale and naturel resource intensity are discussed.

Key Words: Export Performance, DEA, TO-BIT Model

Prof.Dr. Fehim Bakırcı1

Doç.Dr. Abdullah Takım2

Arş.Gör. Ebubekir Karabacak3

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 67: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

132

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

133

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR KOP TEYAP PROJESİ: “VERMİKOMPOST ÜRETİM VE KULLANIMINI ÖĞRETİYOR,

TOPRAĞIMIZA VE EKONOMİMİZE CAN KATIYORUZ”

Ahi Evran University Kırşehir Kop Teyap Project: “Vermicompost Production and Usage Teaching, We Can

Save Our Land and Our Economy "

Bu projenin temel amacı ilimizdeki tarımsal üreticiler için vermikompost üretim ve kullanım eğitimleri vermektir. Vermikompost üretimi ülkem-izde yeni bir tarımsal faaliyet ve ticari bir sektör olup, üreticiler tarafından

yoğun ilgi görmektedir. Vermikompost; solucan ilavesi ile tüm organik atık ve artıkların aerobik dönüşümü sonunda elde edilen son ürünü (solucan gübresi) ifade etmektedir. Solucan gübresi dünyada ve ülkemizde ekonomik değere sa-hiptir. Projenin 2 amacı vardır; (i) vermikompost yapımı, kullanımı ve fayda-ları konularında teorik ve uygulamalı eğitimler vermek, (ii) gelişmiş ülkelerde üretimi ve kullanımı yaygın olan vermikompostun benimsetilmesi yoluyla ekolojik dengeyi gözetebilen ve tarımsal sürdürülebilirliği sağlayabilen yeni bir uygulamanın yaygınlaştırılması ve üretimde kullanılmasının önünü açmaktır. Projenin özel hedefleri; Özellikle kırsalda yaşayan kadınlarımızın ve kadın çiftçilerimizin potansiyellerini kullanabilmeleri, gösterebilmeleri, yapımı kolay ve girdi maliyeti düşük olan alternatif ve üstün nitelikli bir ürünün üretimini sağlayarak aile bütçesine katkıda bulunabilmeleri hedeflenmektedir. Köyden kente göç eden gençlere köyde tarımsal faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için alternatif bir sektör ve çalışma konusu sunmak hedeflenmektedir. Bu sektörün yatırımcılardan gördüğü büyük ilgi sonucu açığa çıkan bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi hedefler arasındadır. Çalışmaların ekonomik boyutu değerlendiril-erek ekonomik sürdürülebilirliği incelenecektir. Kimyasal gübre ve ilaç kul-lanımının maliyet ve insan sağlığı açısından önüne geçilmesi ve aynı zamanda toprak ve suyun kirlenmemesi için farkındalığın artırılacaktır. Vermikompost-lar organik tarımda alternatif bir gübreleme materyali olarak oldukça büyük önem taşıdığından İlimizde ekonomik olarak ticareti yapılmayan organik tarımın teşvik edilmesi sağlanacaktır. Bölgede bitkisel ve hayvansal organik atığı olan üreticilerin atık materyallerini düşük maliyetle değerlendirebilmeleri ve üstün nitelikli bir geri dönüşüm sağlayabilmeleri için bilgilendirilmeleri amaçlanmaktadır. Proje kapsamında bölgede 7 merkezde toplam 350 kişiye te-orik ve uygulamalı eğitim vermek hedeflenmektedir. Eğitimlerini tamamlayan başarılı ve istekli katılımcılara teşvik amaçlı solucan sistemleri, solucan ve por-tatif seralar hibe edilecektir. Proje 176000 tl ile KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenmiştir. Bununla birlikte proje KOP bölgesine dahil olan, başta Yozgat olmak üzere, iller kapsamında genişletilecektir.

Anahtar Kelimeler: Vermikompost, Vermikompost Üretimi, Vermikom-post Eğitimi, KOP, KOP TEYAP

The main objective of this project is to provide vermicompost production and use trainings for agricultural producers in the region. Vermicompost production is a new agricultural

activity in our country and it is a commercial sector and attracts a lot of interest from producers. Worm-fertilizer has economic value in the world and in Turkey. The project has two objectives; (i) to provide theoretical and practical training in vermicompost con-struction, use and benefits; (ii) to disseminate a new application that can provide ecological balance and agricultural sustainability through the adoption of a vermicompost, which is common in de-veloped countries, and to be used in production. pecific objectives of the project; It is aimed to contribute to the family budget by pro-viding the opportunity to use and display the potentials of women and women farmers living in rural areas and to produce alterna-tive and superior quality products that are easy to construct and low in input cost. It is aimed to present an alternative sector and work topic for young people who migrate to the city from their villages so that they can continue their agricultural activities in the village. This sector is one of the targets to avoid the information pollution which is result of the great interest that investors see. Economic sustainability will be examined by assessing the eco-nomic dimension of the work. The use of chemical fertilizers and medicines should be avoided from the point of view of cost and human health, and at the same time awareness for soil and water pollution should be increased. As vermicomposts are very impor-tant as an alternative fertilizing material in organic agriculture, we will encourage organic agriculture which is not economically trad-ed in our country. The project will be expanded to include the ones in the KOP region, especially Yozgat.

Key Words: Vermicompost, Vermicompost Production, Ver-micompost Training, KOP, KOP TEYAP

Dr.Öğr.Üyesi Fevziye Şüheyda Hepşen Türkay1 Dr.Öğr.Üyesi Mustafa Kan2

Dr.Öğr.Üyesi Arzu Kan3

Uzm. İlker Türkay4

1Ahi Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected] Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 68: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

134

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

135

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BİYOLOJİK TOPRAK KABUĞU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TOPRAK SAĞLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Relatıonshıp Between Bıologıcal Soıl Crust And Sustaınable Soıl Health

Toprak organik karbonu toprak kalitesi ve toprak sağlığı ile yakından ilişkilidir ancak terimler birbirinden çok farklıdır.

Toprak sağlığı, toprakları canlı bir biyolojik varlık olarak ele alırken toprak kalitesi bunların fonksiyonları ile ilişkilidir. Toprak sağlığı, to-prakları canlı bir biyolojik varlık olarak ele alır. Sürdürülebilir toprak sağlığı için biyolojik ak-tivitenin başlıca bileşeni olarak toprak organik C unun toprakta birikimi önemlidir. Organik materyallerin toprağa ulaştığı yerlerin dışında kalan tüm toprak yüzeylerinde toprak organik karbonunun varlığı ve birikimi biyolojik to-prak kabuğu ile mümkündür. Biyolojik toprak kabukları toprağın yüzeyini görece olarak ince ve canlı bir deri tabakası gibi kaplamaktadır. Biyolojik toprak kabuklarının ekolojik rolleri, kabuk bileşimine, baskın türe, biyokütleye ve karbon girdisine bağlı olarak değişiklik göster-ebilmektedir. Toprakta Karbon birikimi kadar N döngüsü ve toprak albedosuna da etkisi dolayısıyla tarımsal açıdan da önem taşımak-tadır. Biyolojik toprak kabuğu “bitki örütüsü” ve “habitat türü” tanımları içinde yer almalıdır. Toprak sağlığı değerlendirmelerinde biyolojik toprak kabuğu kullanılması konusunda her ne kadar geç kalınmış olsa da gelişmiş ülkelerde dikkate alınmaktadır. Ancak ülkemizde ise benzer çalışmalar henüz hiç başlamamıştır.

Anahtar Kelimeler: Toprak Biyolojisi, To-prak Sağlığı, Biyolojik Toprak Kabuğu, Toprak Biyolojik Aktivitesi, Toprak Sağlığı

Soil organic carbon is closely related to soil quality and soil health, but the terms are very different from

each other. Soil quality is related to its function while soil health considers the soil as a living biological entity. As a major component of biological activity for sustainable soil health, the accumu-lation of soil organic C in soil is impor-tant. The presence and accumulation of soil organic carbon is possible on all soil surfaces except the places where organic materials reach the soil. Biological crusts cover the surface of the soil as a relatively thin and lively skin layer. The ecological roles of biological soil crusts can vary depending on the composition of the crust, predominant species, biomass and carbon input. Soil Carbon accumulation as well as the N cycle and soil albedo are also important because of their agricul-tural impact. Soil biologic crust should be included in the definitions of "vege-tation" and "habitat type". Although it is too late to use biological soil crust in soil health assessments, it is already tak-en into account in developed countries. However, similar studies have not start-ed in Turkey, yet.

Key Words: Soil Biology, Soil Health, Soil Biological Crust, Soil Biological Ac-tivity, Soil Quality

Dr.Öğr.Üyesi Fevziye Şüheyda Hepşen Türkay1 1Ahi Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 69: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

136

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

137

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ENERJİ-EKOLOJİ-EKONOMİ AÇISINDAN DUVAR KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK LİMRA TAŞI

Limra Stone as a Wall Surfacing Material from Energy-Ecology-Economy Perspective

Endüstriyel açıdan değerlendirilebilme kapasitesi olan doğal taşlardan biri olan Limra taşı Türkiye’de Akdeniz Bölgesi’nde Antalya’nın Fini-ke kazasına 5 km uzaklıkta Limra bölgesinde ve Yozgat ilinin Şefaatli

ilçesinde çıkarılmaktadır. Özellikle çıkarıldığı bölgelerde, o bölgedeki me-deniyetler tarafından yıllarca yapılarda doğal malzeme olarak kullanılmıştır. Geçmişte yaygın mimari kullanım alanının dış mekanlardan çok iç mekan-larda olduğu dikkat çekmektedir. Çünkü Limra taşının dış görünümü hava kirliliği, kar, yağmur gibi hava koşullarından olumsuz yönde etkilenebilmek-tedir. Süngerimsi ve yumuşak yapısı hava şartları ve darbelere dayanımının düşük olmasının en önemli sebeplerinden birisidir. Buna rağmen Mısırlılar piramitlerinin inşaa edilmesinde Limra taşının bloklarını kullanmışlardır. Bu mimarinin en göze çarpan iki örneği Giza ve büyük piramit de görülmek-tedir. Romalılar Limra ile volkanik külleri karıştırmak suretiyle elde ettikleri bir tür betonu önemli yapılarını inşaa ederken kullanmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu ve Bizans dönemlerinde İstanbul’da birçok binada Limra’nın kullanıldığı görülmektedir. Örneğin; eski İstanbul’u çevrelemiş surlar, Süley-maniye Camii, Ayasofya kullanım alanlarının en güzel örneklerindendir. II. Beyazıt Külliyesi, Üç şerefeli camii ve Eski camii’nde Limra bloklarının değişik stillerde kullanıldığı özel örnekler arasında dikkat çekmektedir. Limra taşı son yıllarda bina endüstrisinde kullanıldığında elde edilen avantajları hesaba katılarak binaların dış cephe giydirmelerinde süsleme ve duvar-zemin kapla-ma amaçlı sıkça kullanılmaktadır. Yapı sektörü dışında Limra taşının diğer yaygın kullanım alanları araştırıldığında; karayollarında dolgu malzemesi olarak kullanımı, özellikle düşük kaliteli Limraların harç ve çimento üreti-minde kullanımı, boya, diş macunu, asidik toprakların nötürleştirilmesinde toprak düzenleyici olarak, tezgah-mobilyalarda, metallerin inceltilmesinde, tebeşir ve doldurucu malzeme üretiminde kullanımı dikkat çekmektedir.

Bu çalışmada, öncelikle Limra taşının fiziksel, kimyasal, mekanik gibi genel özellikleri ve kullanım alanları araştırılmıştır. Daha sonra yoğun olar-ak kullanım alanı bulduğu yapı endüstrisinde kullanımının enerji, ekoloji ve ekonomiye getirilerini değerlendirmek amacıyla, Yozgat ilinin iklimsel şartlarında dış duvar kaplama malzemesi olarak farklı duvar malzemeleri ile birlikte Limra taşı kullanılmasının sıcaklık geçişi üzerindeki etkisi analiz edilerek değerlendirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Limra, Enerji, Yozgat, Sürdürülebilirlik, Doğal Taş

Limra stone with the potential of being utilized in the in-dustry, is extracted from Limra region which is 5 km away from Finike, Antalya and Sefaatli, Yozgat. It is used as a nat-

ural material in the structures by the civilizations of these regions where it is extracted. It is observed that it is widely used as inter-nal architectural material because the appearance of this stone can be negatively affected by the weather conditions such as air pollution, snow, and rain. Its porous and soft structure is the main reason of the low resistance against the weather conditions and physical impacts. However, Egyptians had still used Limra stone blocks when constructing the Pyramids. Two foremost examples of this architecture can be seen at Giza and big pyramid. Romans have used a kind of concrete obtained from combination of Lim-ra and volcanic ashes when building their important structures. It is also known that Limra was used widely in many buildings in Istanbul under Byzantine and Ottoman ruling. For instance, walls surrounding Istanbul, Suleymaniye Mosque, and Ayasofya are the best examples of its applications. Considering the advan-tages of using Limra stone in construction industry, it is recently started to be used widely in external wall surfacing, wall-floor surfacing. Other application areas of Limra stone include filling material in highways, cement manufacturing, paint, tooth-paste, soil regulator in neutralizing the acidic soils, counter-furniture, thinning metals, chalk, and filling material production.

This study first investigates the physical, chemical, and me-chanic properties of Limra stone along with its areas of applica-tion. Impact of its application as an external wall surfacing mate-rial along with other wall materials on temperature conductivity is analyzed in the second part in order to evaluate its contribution to energy, ecology, and economy when it is used in the construc-tion industry under the climatic conditions of Yozgat region.

Key Words: Limra, Energy, Yozgat, Sustainability, Natural Stone

Doç.Dr. Üyesi Figen Balo1 1Fırat Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 70: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

138

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

139

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE ENERJİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLEBİLİR TARIMSAL POTANSİYELİN ARAŞTIRILMASI

Investigation of Agricultural Potential in Yozgat from Energy Perspective

Son yıllarda, Dünya nüfusundaki artış ve teknoloji konusundaki hızlı ge-lişmelere bağlı olarak enerji ihtiyacı sürekli artmaktadır. Ülkemiz fosil kaynaklar dışında enerji üretimine katkı sağlayabilecek yenilenebilir ve

sürdürülebilir potansiyeli olan kaynak çeşitliliğine sahip ender ülkelerden birisidir. Fosil kaynakların kısa bir süre sonra tükeneceği düşünüldüğünde sürdürülebilir kaynaklardan biri olan tarımsal kaynaklardan enerji konu-sunda destek almak en mantıklı seçeneklerden biridir. Tarımsal kaynaklar açısından oldukça iyi çeşitliliğe sahip Yozgat ilinde biokütlenin enerji potan-siyelinden faydalanmaya müsait birçok değerlendirilebilir ürün mevcuttur. Farklı metotlarla bu kaynaklardaki potansiyelin ortaya çıkarılarak enerjiye dönüşümünün yapılabilmesi mümkündür. Bu kaynakların sürdürülebilir açıdan düşünüldüğünde gerek ürünlerin üretimi esnasında atmosfere salı-nan gazların çevresel açıdan ekolojiye olan olumlu katkıları gerekse tarımsal ürünlerin üretiminden dönüşümüne kadar istihdam edilecek işgücü açısın-dan topluma katkıları bölgesel açıdan da oldukça önemlidir. Günümüzde sürdürülebilir ve yenilenebilir kaynaklarla ilgili artan farkındalıklarla birlik-te, biokütle olarak tarımsal kaynakların enerjiye katkısının sağlanması ko-nusundaki projeler hükümetler tarafından büyük ölçüde desteklenmektedir.

Bu amaçla mevcut çalışmada, Yozgat ilinde enerjiye katkıda bulunabilecek tarımsal temelli biokütle kaynakları literatür çalışmaları ve son istatistiklerle birlikte araştırılmıştır. Özellikle Yozgat ili ve ilçelerinde yetiştirilen endüstri-yel bitkiler, yağlı tohumlar, yumru bitkileri, baklagiller, yem bitkileri, tahıllar gibi tarımsal kaynakların son yıllardaki üretim miktarları dikkate alınmıştır. Enerjiye katkı şekline göre il bazında üretilen tarımsal ürünlerin kullanıla-bilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda Yozgat ilinde tarımsal kaynaklardan elde edilebilecek biokütlesel enerji potansiyelleri teorik olarak hesaplanmıştır. İl ve ülke ekonomisine enerji açısından kazandırılabilecek katkı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma ile aynı zamanda Yozgat ilinde biokütleden enerji potansiyeli açısından elde edilebilecek ekonomik ka-zançlar konusunda bir farkındalık yaratarak üreticilerin bu konuda verimli olan tarım ürünlerini yetiştirmeye özendirilmesi hedeflenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Biokütle, Tarım, Sürdürülebilir Enerji, Ekonomik Gelişme

Energy demand is ever increasing recently due to the increase in global population and rapid developments in technology. Turkey is one of the few countries that have variety of renewable and sus-

tainable resources that can contribute to energy production instead of fossil resources. Considering the fact that the fossil resources will soon be consumed, it is wise to take advantage of agricultural resources in energy production. There are many agricultural products possessing biomass energy potential in Yozgat region with a rich variety of agricul-tural resources. It is possible to enable the potential of these resources with different methods and convert it to energy. From the sustainability point of view, using agricultural products in energy production contrib-utes to ecology by reducing air pollution along with economic benefits of employment in the region during both the agricultural production of resources and their conversion to energy. Along with the increasing awareness on sustainable and renewable resources, the projects on con-tributing to energy production through agricultural resources as bio-mass are encouraged and supported by the countries.

Literature on the agricultural biomass resources that can contrib-ute to energy in Yozgat is surveyed within the scope of this research along with the latest statistics. Specifically, recent amount of production of the industrial plants planted in Yozgat and surroundings is consid-ered. Appropriateness of the agricultural products based on the type of contribution to energy is evaluated on the city-scale. Biomass energy potential that can be obtained from the agricultural resources is calcu-lated theoretically by the end of the research. The contribution to city and country economy that can be made through energy production is calculated. This study also aims to contribute to awareness on economic benefits to the farmers through planting products with biomass energy potential and encourage them to grow efficient agricultural products in this sense.

Key Words: Yozgat, Biomass, Agriculture, Sustainable Energy, Eco-nomic Development

Doç.Dr. Üyesi Figen Balo1 1Fırat Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 71: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

140

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

141

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

SUÇUN SOSYO-İKTİSADİ BELİRLEYİCİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİNDE BİR MEKANSAL PANEL VERİ ANALİZİ

Economic And Social Determinants Of The Crime Rate In Turkey: Spatial Panel Data Analysis

Son yıllarda Türkiye’de yaşayan insanların çoğunda suç oranlarında ciddi bir artış görüldüğü yönünde genel bir görüş ortaya çıkmaktadır. Suç miktarlarındaki bu artışta

ülke içindeki sosyal ve ekonomik faktörlerin önemli ölçüde belirleyici olduğu da düşünülmektedir. Bu çalışmada, Tür-kiye’nin 26 alt bölgesinde İBBS Düzey-2 seviyesinde işsizlik oranı, gelir düzeyi, göç oranı, eğitim seviyesi ve cezaevinden tahliye olan eski hükümlü miktarı gibi suçun sosyo-ekono-mik belirleyicilerini tespit etmek amacıyla, mekânsal komşu-luk ilişkisinin suç oranının artışı üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan veri seti yıllık olup, 2008-2014 dönem aralığını kapsamaktadır. Yöntem olarak Mekânsal Panel Veri yöntemi kullanılırken, Mekânsal Ağırlık Matrisi Sınırdaşlığa bağlı Vezir Komşuluğu kuralına göre oluşturulmuştur. LM testi sonuçları Düzey-2 26 alt bölgesinin kendi sınır komşu-larıyla arasında güçlü bir mekânsal bağımlılığın bulunduğunu göstermektedir. Hausman testi sonuçlarına göre uygun model Sabit Etkiler Modeli, LM testi sonuçlarına göre uygun Mekân-sal Ekonometrik Model ise Mekânsal Gecikme Modelidir. Sa-bit Etkiler Panel Mekânsal Gecikme Modeli ile yapılan tahmin sonuçlarına göre, Düzey-2 bölgeleri arasındaki mekânsal ba-ğımlılık veya mekânsal etkileşim katsayısı ρ’nun tahmin edi-len değeri 0.21’dır. Pozitif ardışık bağımlılığın güçlü olduğu söylenebilir. Ampirik deliller göstermektedir ki; suçun işlen-mesinde yayılma etkisi (spillover) söz konusudur. Komşu böl-gelerdeki ortalama suç oranının bölgelerin kendisindeki suç oranı üzerinde artırıcı etki yaptığı görülmektedir. Örneğin, TR72 Kayseri-Sivas-Yozgat bölgesindeki suç oranı üzerinde, kendisinin sınır komşuları olan TR71, TR83, TR90, TRA1, TRB1, TR63 ve TR62 bölgelerindeki ortalama suç oranı artı-rıcı etki yapmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Suç Oranı, Sosyo-Ekonomik Belir-leyiciler, Mekânsal Panel, Mekânsal Bağımlılık, Mekânsal Gecikme Modeli

A large majority of people consider that crime rates have been increasing seriously in these years in Turkey. It is implied that the increase of the crime is

significantly determined by the social and economic factors in the country. The purpose of this study is to identfy the social and economic determinants of the crime such as un-employment, income, immigration, education and former convicted for 26 regions at NUTS 2 level in Turkey by ana-lyzing how the increase rate of the crime is influenced by the spatial neighbourhood. The data set covers 2008 and 2014 period. The method of Spatial Panel Data has been used in this study. Spatial Weight Matrix has been constructed by using queen contiguity weight rule. LM test has been used to discover the presence of spatial effect among the regions and to choose the spatial model between Spatial Lag Model (SAR) and Spatial Error Model (SEM). The best model for the study is SAR. LM test results expose that a major spatial effect exists among the contiguity neighbour of NUTS 2. Hausman test result indicates that the best model for the study is Fixed Effect panel Model. According to the estima-tion results of SEM Panel Model for NUTS 2 regions spatial dependence coofficent ρ for NUTS 2 is 0.21. The findings show that there is a strong spillover effect on the commit-ting crime. It has been proved that the average of the crime rate in the neighbour regions have an increasing effect on the crime rate in the main regions. For example, the crime rate in TR72 region which was named Kayseri-Sivas-Yozgat has been increased by the average of the crime rate in TR71, TR83, TR90, TRA1, TRB1, TR63 ve TR62 which are its contiguity neighbours.

Key Words: Crime Rate, Socio-Economic Determi-nants, Spatial Panel, Spatial Dependence, Spatial Lag Model

Dok.Öğr. Fikret Bostan1 1Ege Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 72: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

142

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

143

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BÖLGESEL YAPININ ÇOCUKLARIN D VİTAMİNİ DÜZEYLERİNE ETKİSİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

The Effect of Regional Structure on Vitamin D level of Children: Case of Yozgat

Giriş: D vitamini, çocukluk çağında büyüme ve gelişmenin sağlan-masında oldukça önemli bir hormondur. D vitamini eksikliği rikets, diş çürükleri, büyüme geriliği, osteomalazi, osteopeni, osteoporozun

yanısıra kanserler, enfeksiyonlar, nöropsikiyatrik hastalıklar, otoimmün hast-alıklar gibi çok sayıda hastalığa neden olabilmektedir. İnsan vücudunda bu-lunan D vitaminin %90-95’i güneş ışınlarının etkisiyle sentez edilirken sadece %10 kadarı diyet ile alınabilmektedir. Bu sentez mevsimler, hava kirliliği, güneş ışınlarının yeryüzüne geldiği açı, güneşlenme saati ve süresi, giyinme tarzı ve yüksek rakımda yaşamaya bağlı güneş ışınlarına yetersiz maruziyet gibi fak-törlere bağlı olarak değişmektedir. Yozgat ilinde de yüksek rakım ve kış mevsi-minin uzun sürmesi nedeniyle D vitamini eksikliğine eğilim artmaktadır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Yozgat İli’nde yaşayan çocukların D vita-mini düzeylerini belirlemek amacıyla kesitsel ve retrospektif olarak yapılmıştır. Çalışmanın evrenini Ocak-Haziran 2017 tarihleri arasında Yozgat Sağlık Uy-gulama ve Araştırma Hastanesi Pediatri Polikliniği’ne başvuran çocuklar oluşturmuştur. Yozgat İlinde yaşayan ve 0-18 yaş grubunda olup tetkiklerinde D vitamini analizi istenilen çocuklar araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler hasta dosyalarından çocukların sosyodemografik özellikleri ile D vita-mini ölçüm değerlerinin taranması yoluyla toplanmıştır. Verilerin değerlendi-rilmesi SPSS paket programında tanımlayıcı istatistiksel analizler kullanılarak yapılmıştır.

Bulgular: Araştırmanın örneklemini belirtilen tarihlerde pediatri poliklin-iğine başvuran 2651 çocuktan D vitamini tetkiği istenilen 222 çocuk oluştur-muştur. Çalışma kapsamına alınan hastaların %54.5’inin kız ve %45.5’inin 3 yaş ve altında olduğu belirlenmiştir. D vitamini düzeyinin bebek ve çocuklarda 20 ng/ml’nin üzerinde olması gerekmektedir. Bu çalışmada çocukların %7.6’sının D vitamini düzeyinin 12 ng/ml’den az olduğu, %30.6’sının 12-20 ng/ml arasın-da olduğu ve %61.7’sinin 20 ng/ml nin üzerinde olduğu saptanmıştır.

Sonuç ve Öneriler: Çalışmada çocukların yarısına yakınının D vitamini düzeylerinin normal değerin altında olduğu bulunmuştur. D vitamini ek-sikliğinin özellikle profilaktik tedavinin yapıldığı yaş grubunda görülmesi, bu dönemde D vitamini ilacının düzenli olarak kullanılmadığını göstermektedir. Bu doğrultuda Yozgat ilinin fiziki koşulları göz önüne alınarak D vitamini ek-sikliğinin giderilmesi amacıyla ebeveynlerin eğitilmesi ve düzenli aralıklarla gerekli kontrollerin yapılması önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: D Vitamini, Çocuk, Bölge, Sağlık

Introductıon: D vitamin is a very important hormone in the growth and development of childhood. D vitamini deficiency can cause a number of diseases such as rickets, dental caries, growth retardation, osteomalacia, os-

teopenia, osteoporosis as well as cancers, infections, neuropsychiatric diseases, autoimmune diseases. When 90-95% of vitamin D in the human body is synthe-sized by the action of sun rays, only about 10% of the vitamin D can be taken by diet. This synthesis varies depending on such factors as seasons, air pollution, angle of sunlight to the earth, time and duration of sunbathing, dressing style and inadequate exposure to sunlight at high altitude. Yozgat province is also in-creasing susceptibility to vitamin D deficiency because of the length of the high altitude and winter.

Materials and Methods: This study was conducted cross-sectional and ret-rospectively to determine vitamin D levels in children living in Yozgat province. The study was conducted between January-June 2017 Yozgat Health Practice and Research Hospital has created a children admitted to the Pediatric Outpa-tient Clinic. A sample of study is occured from children who are living in Yozgat province and in the age group of 0-18 years and whose D examinations are re-quested D vitamine analysis. The data were collected from patient files through screening of socio-demographic characteristics and D vitamine measurement values of children. The evaluation of the data was carried out using descriptive statistical analyzes in the SPSS package program.

Results: A total of 222 children were selected from 2651 children who ap-plied to the pediatric polyclinic on the dates of the study. It was determined that 54.5% of the patients included in the study were female and 45.5% were 3 years of age or younger. D vitamins should be above 20 ng / ml in infants and children. In this study, 7.6% of the children were found to have less than 12 ng / ml of vitamin D, 30.6% of them were between 12-20 ng / ml and 61.7% of them were above 20 ng / ml.

Conclusion and Recommendations: Nearly half of the children in study were found to have a normal value of vitamin D levels. The lack of vitamin D in the age group in which particularly prophylactic treatment is performed indi-cates that vitamin D medicine is not used regularly in this period. Taking into account the physical conditions of Yozgat province, it is suggested to educate parents and to make necessary checks at regular intervals in order to eliminate Vitamin D deficiency.

Key Words: D Vitamine, Child, Region, Health

Dr.Öğr.Üyesi Filiz Tubaş1

Dr.Öğr.Üyesi Ayşe Şener Taplak2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 73: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

144

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

145

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIMSAL ÜRÜNLERİN FİNANSMANINDA ELEKTRONİK ÜRÜN SENEDİ VE LİSANSLI DEPOCULUK SİSTEMİ

Electronic Product Bill for Financing of Agricultural Products and Licensed Warehousing System

Türkiye’de tarımsal ürünlerin finansmanında aracı konumunda faali-yet gösterecek olan elektronik ürün senedi ile lisanslı depoculuk kap-samındaki tarımsal ürünlerin ulusal ve uluslararası düzeyde pazarl-

anmasına imkân tanıyacak, ürünlerin mevcut satış kanallarında ve ürün ihtisas borsasında gerek fiziksel olarak gerekse elektronik ortamda alınıp satılmasını sağlayacak ve tarım ürünlerinin ticaretini kolaylaştıracak bir sistemin oluşturulması amaçlanmaktadır. Elektronik ürün senedi aracılığı ile tarım ürünlerinin ticaretinde hem mevcut satış kanallarına daha kolay ulaşabilme imkânı elde edilecek hem de ürünlerin elektronik ortamda da işlem görmesi nedeniyle daha fazla alıcıya erişebilme imkânı sağlanmış ol-acaktır. Ayrıca tarım ürünlerine yatırım yapmak isteyen yatırımcı grubu da bu sisteme dâhil edilebilecektir. Bunların yanı sıra rekabet ortamı sayesinde tarım ürünlerinde daha sağlıklı fiyatlar üzerinden işlem gerçekleştirilm-esi, ürünlerin kalite, miktar ve nitelik ayrımı yapılmasından dolayı kaliteli üretimin teşvik edilesi, uygun koşullarda finansman temini ve taşıma mal-iyetlerinde tasarruf edilmesi için uygun bir zemin hazırlanmış olacaktır. Türkiye’de tarımsal ürün piyasasının küresel ölçekte gerçekleşen önem-li değişimlere uyum sağlayabilmesi açısından bir diğer önemli faaliyet de lisanslı depoculuk sistemidir. Lisanslı depoculuk sistemi ile ürün sahipler-inin sağlıklı ve sigortalı depo imkânına kavuşması, mahsullerin kalitesinin korunabileceği bir biçimde depolanması için yaygın bir sistemin oluşturul-ması, tarım ürünleri ticaretinin standartları belirlenmiş ürünler üzerinden gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bunların yanı sıra tüccar ve işletmeler-in ihtiyaç duydukları miktar ve kalitedeki tarım ürünlerine istenen zaman-da ulaşabilmeleri için uygun bir sistemin oluşturulması planlanmaktadır. Türkiye tarımı ve ekonomisi açısından oldukça önemli olan elektronik ürün senedi ve lisanslı depoculuk sistemi ile tarımsal ürün piyasamızın giderek gelişebilmesi ve işlerlik kazanması ve böylece Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge bakımından tarım ürünlerinin ticaret merkezi halini alabilmesi adına önemli adımlar atılmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Elektronik Ürün Senedi, Lisanslı Depoculuk Sis-temi, Ürün Borsalarını Geliştirme Projesi, Türkiye Tarım Piyasasında Sürdürülebilir Kalkınma, Tarımsal Ürünlerin Finansmanı

It is aimed through electronic product bill that operate as mediator in financing of agricultural products in Turkey, to create a system which will; allow the marketing of agricultural products within the scope of

licensed warehouses at national and international levels; ensure both the products are physically bought and sold through electronic product notes and facilitate the commerce of agricultural products. The electronic product bill is going to provide the opportunity of both easy access to the existing sales channels for agricultural products commerce and the opportunity to reach more buyers due to the transaction of products on electronic media. Besides, the investor group who desires to invest on agricultural products will be included to this system. Apart from these, a suitable environment will have been prepared for transactions on healthier prices for agricultural products; fostering of high quality production without exception of quality and quantity; provision of finance in proper conditions and to save from transportation costs due to the competitive environment. Another impor-tant activity in order to enable agricultural product market in Turkey to adapt to the significant changes taking place on a global scale is licensed warehousing system. With licensed warehousing system, it is aimed to ob-tain a healthy and insured warehouse possession for the owners of products, to establish a common system to store the quality of the crops in a form in which the quality of the crops can be preserved, to make the trade of agricultural products with the products whose standards are specified. In addition to these, it is planned to establish a suitable system so that the mer-chants and businesses can Access the amount and quality agricultural prod-ucts they need at any time. With all these narratives, important steps will be taken in order to enable our agricultural product market to gradually devel-op and function with electronic product note and the licensed warehousing system which are very important in terms of agriculture and economy of Turkey and thus to become the commercial centre of agricultural products in terms of the region in which Turkey is located.

Key Words: Electronic Product Bill, Licensed Warehousing System, Product Exchange Development Project, Sustainable Development In Agri-culture Of Turkey, Financing of Agricultural Products

Arş.Gör. Furkan Kayhan1 Arş.Gör. Sinan Şekeroğlu2

Arş.Gör. Bekir Zengin3

Dr.Öğr.Üyesi Kadir Özer4

1Gazi Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 74: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

146

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

147

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TİCARET VE EKONOMİK GELİŞMEYİ ETKİLEYEN TEMEL ETMENLER: YOZGAT ÖRNEĞİ

Major Factors Affecting Trade and Economic Development: Yozgat Case

Yeryüzünde insanın görülmesinden itibaren günümüze gelince-ye kadar, Dünya Tarihi ve sürecini etkileyen iki temel etmen-den biri ticaret, diğeri ise savaştır. Bu iki olay da insanlık tarihi

sürecinde toplumlar arasında iletişimi sağlayan en temel iki faktördür. Ticaret, toplumların ihtiyaçlarının karşılanması ve yaşam kalitesinin artmasında temel etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Ticaret, her za-man değişimi ve gelişimi başlatan ve sürükleyen en önemli etmendir. Toplumların gelişiminde inkâr edilemez bir etkiye sahip olan yazının icadının bile ticaret ve ekonomik nedenlerden kaynaklandığını rahat-lıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle geçmişten günümüze her türlü bilgi, teknoloji ve ekonominin ortaya çıkışında, gelişiminde, yayılmasında, ticaret ve savaş temel rol oynamışlardır. Buna göre bir ülke ve toplu-mun ekonomik gücü ne kadar fazla ise siyaset ve tarih sahnesinde oy-nadığı rol o kadar önemli ve etkilidir.

İnsan, Paleolitik Çağ’ın başlangıcından Neolitik Çağ’ın başlangıcı olan M.Ö. 10 bin öncesine kadar, 25-30 kişilik gruplar halinde tamamen doğa koşullarında toplayıcı- avcı bir kültüre sahip olarak yaşamıştır. Bu süreçte kendi grubu dışındakileri yabancı olarak gördüğü için çok az iletişim kurmuşlar, bu nedenle bilgi ve teknolojide çok yavaş gelişme olmuştur. Neolitik dönemle birlikte, bazı bitki ve hayvanları ehlileştirmeye başlayan insan, ilk kez besin üreticisi olmuş ve yerleşik düzene geçmiştir. Yerleşik düzene geçen insanlar kalabalıklaşmış ve birbirleriyle iletişimi daha rahat kurmaya başlamışlardır. Kalkolitik Çağ’dan (M.Ö. 5500-3000) itibaren giderek köyler, kent haline gelerek, ürettiklerini ve ihtiyaçlarını değiş-tokuşla birbirlerinden temin etm-eye başlamıştır. Bu dönemin sonunda yazı icat edilmiş (Sümerler M.Ö. 3200) ve sonraki Tunç Çağı’nda gümüş ve altın ile alışveriş başlamıştır. Lidyalılar tarafından (M.Ö. 7. yüzyıl ortası) paranın icadıyla, ticaret daha kolaylaşmış ve günümüze kadar gelişerek devam etmiştir.

Bu çalışmada, Paleolitik Çağ’ından başlayarak günümüze kadar An-adolu’daki ticaretin gelişimi kuşbakışının da ötesinden kısaca açıkla-narak, Yozgat’ın ticaret ve ekonomik potansiyeli ve günümüzdeki du-rumu özetlenerek verilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ticaret, Ekonomi, Değiş-Tokuş, Para, Yozgat

From the very first beginning of human being on earth to the present, a couple of basic facts affecting the World History and duration are trade and war. Both events are two of the most fundamental factors

that provide communication between societies in the history of mankind. Trade emerges as a fundamental factor in meeting the necessities of com-munities and increasing the quality of life. Trade is always the most crucial entity that initiates and sustains change and development. We can easily phrase that the essence of writing, which has an irreducible influence on the development of societies, comes from trade and economic reasons. Therefore, from past to present, trade and war have played a major role in the emergence, development and spreading of all kinds of information, technology and economy. Accordingly, the greater the economic power of a country and society, the more important and influential is its role in politics and history.

Human being survived in groups of 25-30 totally in natural conditions revealing a collector-hunter culture from the beginning of the Paleolithic to the beginning of the Neolithic Age which was 10 thousand years ago. During this time duration, they communicated very little with regard to the fact that they were foreigners outside of their own group, so there had been a very slow development in information and technology. Along with the Neolithic period, man began to tame some plants and animals, and first became a food producer after settling down. People who settled down became crowded and started to communicate with each other more easily. From the Chalcolithic Age (5500-3000 BC), the villages became cities and started exchanging their needs and production with each other. At the end of this period, the writing was invented (Sumer BC 3200) and shopping with silver and gold began in the next Bronze Age. Trade became easier and has continued to develop up to present with the money's invention by the Lydians (middle of the 7th century BC).

In this study, the development of trade in Anatolia starting from the Paleolithic to the present will be briefly explained beyond the bird's eye view, and the trade and economic potential of Yozgat and the current situ-ation will be summarized.

Key Words: Trade, Economy, Exchange, Money, YozgatProf.Dr. Galip Akın1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 75: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

148

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

149

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BÖLGESEL KALKINMADA ENTEGRASYON VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ÖNEMİ

The Significance of Integration and Sustainability for Regional Development

Her ülke ya da bölgenin sıcak, soğuk, kurak, yağışlı olması gibi iklim koşulları, rakımı, jeolojik ve topoğrafik yapısı, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri birbirinden farklılık gösterir. Ayrıca sosy-

al, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişmişlik düzeyleri de farklıdır. Bütün bu farklılıklar, o ülke ya da bölgenin gelişmişlik düzeyinin ortaya çıkmasını sağlar. Günümüzde küreselleşen dünyada, başta sosyal ekono-mik ve teknolojik alanlarda olmak üzere yaşamın her alanında inanılması güç değişim ve gelişmelerin nasıl, neden ve neler olduğu tüm özellikleri-yle takip edilerek bilinmediği sürece doğru, isabetli ve güvenilir önlem ve düzenlemelerin yapılması da mümkün olmaz. Özellikle bilim, teknik, teknolojik ve sanayi alanındaki gelişmeler bilinerek, gerekli önlemler doğ-ru ve güvenilir olarak alınmadığında, hem kentlerde, hem de kırsal kes-imlerde birçok sorunlar birbiri ardına çıkmaya başlar. Günümüzde kent ve kırsal alanlardaki sorunların tamamına yakını bundan kaynaklanmak-tadır. Hatta sadece sanayi sektöründeki gelişmeler bile her sektörün yenid-en yapılanmasını ve önlemlerin alınması gerekli kılabilmektedir. Kentlerde sanayi sektöründe meydana gelen gelişmeler işgücü talebini artırarak, hı-zlı nüfus artışına ve kırsal kesimlerden kentlere göçü artırarak, kentlerin kirlenmesine, birbirini tanımayan, farklı kesimlerin insanlarının bu kadar kalabalıkta yalnızlık çekmesine, kültürel bozulmalara, dolayısıyla birçok psikolojik sıkıntılar gibi problemlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Kır-sal kesimlerde tarım ve hayvancılıkta mekanizasyona geçilmesine rağmen, kentlerdeki aşırı nüfus artışına bağlı olarak artan besin ihtiyacını karşılam-ak amacıyla, fazla suni gübre ve bilinçsiz tarım ilacı, hormon ve antibiyotik kullanımını artırmıştır. Bu da çevre kirlenmesine ve sağlıksız beslenmeyi gündeme getirerek, insanların bağışıklık sistemlerini zayıflatarak kronik hastalıklar gibi birçok problemlerin tetikleyicisi olmuştur. Meydana gelen bu olumsuzluklar çok iyi gözlenip, düşünülüp, planlandıktan sonra, titiz-likle projelendirilmelidir.

Bölgesel kalkınmada projelendirme sürecinde, temel kurallar başta ol-mak üzere, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi gibi sektörler arasında ente-grasyon ve sürdürülebilirlik görüşleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu literatür çalışmasında, bölgesel kalkınmada düşünme sürecinden, pro-jelendirme sürecine kadar olan aşamalar kısa olarak açıklanarak, Yozgat’ın bölgesel kalkınması süreci verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Teknoloji, Bölgesel Kalkınma, Entegrasyon, Sürdürülebilirlik, Yozgat

The climatic conditions such as being hot, cold, arid and rainy as well as altitude, geological and topographic structure, subsurface and sur-face richness of each country or region are different from each other.

In addition, social, economic, cultural and technological development lev-els are also dissimilar. All these varieties allow the level of development of that country or region to emerge. In today's globalizing world, especially in social, economic and technological fields, accurate and reliable meas-ures and arrangements cannot be performed as long as those incredible variations and developments in all areas of life are not followed by all the characteristics of how, why and what. Particularly when the developments in the fields of science, technology, technological and industrial fields are known and the necessary precautions are not taken appropriately and relia-bly, many problems start to arise progressively both in urban and rural are-as. Currently, almost all of the problems in urban and rural areas occur due to the aforementioned facts. Even the developments in the industrial sector alone may require restructuring and taking measures for each sector. De-velopments in the industrial sector in cities cause rapid population growth and increasing migration from rural areas to cities, escalating the demand for labor, polluting the cities, dragging different groups of people on lone-liness in such a crowd, cultural distortions and many psychological prob-lems. Despite the shift to mechanization in agriculture and farming in rural areas, the extreme and unconscious use of artificial fertilizers and agricul-tural drugs, hormones and antibiotics has been increased in order to meet the increased nutritional demand due to excessive population growth in the cities. This has also triggered many problems, such as chronic illnesses, by undermining people's immune systems, bringing environmental pollution and unhealthy diet to the agenda. These negativities should be projected meticulously after being observed, considered and planned cautiously.

During the project stage in regional development, the opinions, in par-ticular the basic principles, on integration and sustainability among sectors such as agriculture, farming, tourism, industry should be taken into con-sideration. In this literature study, the stages from the thinking process in regional development to the project phase will be briefly explained and the process of regional development of Yozgat will be presented.

Key Words: Technology, Regional Development, Integration, Sustaina-bility, Yozgat

Prof.Dr. Galip Akın1

Dr.Öğr.Üyesi Esra Balıkçı2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 76: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

150

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

151

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ PESTİSİT KULLANIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Pesticide Usage of Yozgat Province of Turkey

Günümüzde tarımsal üretimde hastalık, zararlı ve yabancı ot kaynaklı ürün ka-yıplarını azaltmada kullanılan temel

girdilerden en önemlisi pestisitlerdir. Yozgat’ta toplam 623.830 hektarlık alanda bitkisel üretim yapılmakta, bunun %59,5’lik kısmını ise başta buğday olmak üzere hububat üretimi oluştur-maktadır. Bunu %4,8 ile sanayi bitkilerinden şekerpancarı ve patates takip etmektedir. 2016 TÜİK verilerine göre, Türkiye’de tarımsal müca-delede kullanılan pestisit miktarları son on yılda yaklaşık %10’luk bir artış göstermiştir. Tüketim miktarlarına göre başta fungisitler olmak üze-re bunu sırasıyla insektisitlerin, herbisitlerin ve akarisitlerin takip ettiği görülmektedir. Bu çalış-mayla, Yozgat İli ve çevresinde tarımsal alanlar-da pestisit kullanımının ürün bazında dağılımı, yaygınlığı ve etkili maddelerine göre sınıflandı-rılmasıyla bir durum değerlendirilmesi yapılma-sı amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda Yozgat’ta %44,06 ile en fazla herbisit kullanıldığı, bunu %28,11’le fungusitlerin, %27,11 ile insektisitle-rin takip ettiği belirlenmiştir. Etkili maddeleri-ne göre; herbisitlerde en fazla buğday ve arpada görülen yabancı otlara karşı 2,4-D Asite eşdeğer 2-Ethylhexyl Ester- Florasulam, fungusitlerde genellikle mildiyö hastalıklarına karşı kullanılan % 70 Propineb, insektisitlerde ise hububat ve şe-kerpancarı zararlılarına karşı kullanılan sentetik piretroidli bileşiklerden Cypermethrin’in yaygın olarak kullanıldığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Pestisit, Tüketim, Değer-lendirme, Etkili Madde, Yozgat

Today, pesticides are the most important basic inputs used to reduce crop loss caused by diseases, pests and weeds in ag-

ricultural production. A total of 623,830 hectares of field crops are produced in Yozgat, of which 59.5% is made up of cereals, mainly wheat. It is followed by industrial plants with 4.8% per-centage as sugar beet and potato. According to TUIK 2016 data, the amount of pesticides used for agricultural pest control in Turkey showed an increase of approximately 10% over the last decade. It has been seen that mainly fungicides and then insecticides, herbicides and acaricides have been consumed respectively. In this study, it was aimed to evaluate the distribution of pes-ticide usage in agricultural areas in Yozgat Prov-ince and surrounding areas by product classifi-cation, prevalence and classification according to their active ingredients. At the results of the cur-rent research, it was determined that the high-est amount of herbicide was used in Yozgat with 44.06% followed by insecticides with 28.11% and fungicides with 27.11%. According to their ac-tive ingredients; in herbicides, 2,4-D Acid equiv-alent of 2-Ethylhexyl Ester-Florasulam against weeds which are most common in wheat and barley, 70% Propineb, commonly used against mildew diseases for fungi and in insecticides, cypermethrin has been widely used as synthetic pyrethroid compounds against to grain and sug-ar beet pests in Yozgat.

Key Words: Pesticide, Consumption, Evalua-tion, Active Ingredient, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Gamze Pekbey1

Arş.Gör. Sevim Atmaca2

Arş.Gör. Şeyda Şimşek3

Arş.Gör. Zeliha Eroğlu4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 77: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

152

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

153

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDE YAYILIŞ GÖSTEREN AĞAÇ TÜRLERİ ALTINDAKİ TOPRAKLARIN KARBON VE TOPLAM AZOT

DEPOLAMA KAPASİTELERİNİN BELİRLENMESİ

Determination of Organic Carbon and Total Nitrogen Stock Capacities of Soils under Distributed Tree Species

in Yozgat Region

Karasal ekosistemde CO2 salınımlarını azaltmada ve organik kar-bonun tutulmasında en etkili rolü üstelenen ormanlar C’nun yak-laşık %80’ini bünyesinde barındırmaktadırlar. Genellikle ormanlar

toprak üstü biyokütle (ağaç dalları, yaprak, gövde, organik madde gibi) ile toprak altı (kök, toprak) kısımlarda organik karbonu biriktirirler. Orman topraklarındaki karbon birikimi, yaprak/ibre dökümü ile organik madde girişi ve organik maddenin ayrışması arasındaki ilişki ile ortaya konul-maktadır. Böylece orman ekosistem fonksiyonları ile ilgili olarak orman toprağında C ve N tutumu oldukça önemlidir. Yani topraktaki organik C ve toplam N miktarının canlılar açısından özellikle bitkiler için önem arz etmesi, topraktaki C/N oranlarının topraktaki mikroorganizmalarının yaşamsal faaliyetlerini etkilemesi, organik maddenin kimyasal içerikleri, topraktaki depolanmasında pek çok çevresel faktörlerle birlikte klimatik, biyolojik, edafik faktöründe etkili olması gibi durumlar söz konusudur. Bu faktörlerin etkisinin yanı sıra özellikle küresel ısınma tehditi sonucunda, atmosferdeki CO2’i depolayan yani karbon yutak havuzları olan orman to-praklarına olan ilgiyi artırmış ve dünyada pek çok çalışma yapılmaktadır. Ancak ülkemizde ormanlarda (özellikle İç Anadolu Bölgesinde) toprak yüzeyinden alınan silindir örneklerle (hacim ağırlığı) organik karbon, azot miktarını ve depolama kapasitelerini belirlemeye yönelik çalışma sayısı oldukça az ve yetersiz olduğundan bu çalışma yapılmıştır. Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesinde bulunan ve karasal bir iklime sahip olan Yozgat iline 60 km uzaklıktaki Çekerek yöresinde doğal yayılış gösteren sarıçam (Pi-nus sylvestris L.), saplı meşe (Quercus robur L.) katran ardıcı (Juniperus oxycedrus L.) türlerine bağlı olarak farklı derinlik kademeleri altındaki mineral topraktaki karbon, toplam azot miktarı ve depolama kapasiteler-inin bu değişim sonucunda toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine etkisinin olup olmadığı bu çalışmayla ortaya konulması amaçlan-maktadır. Bu bağlamda, Çekerek yöresinde yer alan ağaç türleri altından toprak ve ölü örtü örneklemesi yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Toprak Karbon ve Azot Depolama, Yozgat, Or-man Ekosistemi, Hacim Ağırlığı, Ağaç Türü

Forests, which have the most effective role in reducing CO2 emissions and retaining organic carbon in the terrestrial ecosystem, contain about 80% of Carbon. In general, forests accumulate organic carbon

in soil aboveground biomass (tree branches, leaf, stem, organic matter) and under ground (root, soil). Carbon accumulation in forest soils is re-vealed by the relationship between leaf/needle foliage and organic matter entry and decomposition of organic matter. Thus, C and N attitude in for-est soil is very important in terms of forest ecosystem functions. In other words, It is concerned that factors such as the importance of organic C and total N in the soil is particularly important for plants, C/N ratios in the soil on affecting the vital activities of microorganisms, the chemical content of the organic matter, the environmental factors in the soil storage together with the climatic, biological and edaphic factors. In addition to the effects of these factors, as a result of the threat of global warming, there has been increased interest in forest lands which store carbon dioxide in the atmosphere, ie carbon sink pools and many studies are being made in the world. However, this study was carried out in our country because the number of studies to determine the amount of organic carbon, nitrogen, and storage capacities in the forests (especially the Central Anatolia Re-gion) with cylinder samples taken from the soil surface (volume weight) is very low and insufficient. The aim of this study is to determine the effect of carbon, total nitrogen amount and storage capacities of mineral soil below different depth levels on some physical and chemical properties of soils as a result of this change on Scotch pine (Pinus sylvestris L.), peduncled oak (Quercus robur L.), prickly cedar (Juniperus oxycedrus L.)which is naturally distributed in the Çekerek province, at a distance of 60 km from Yozgat province, which has terrestrial climate and is located in the Central Anatolia Region of Turkey in the Central Anatolia Region. In this context, soil and litter samples will be made under the tree species in Çekerek and its region.

Key Words: Soil Carbon and Nitrojen Stock, Yozgat, Forest Ecosystem, Bulk Density, Tree Species

Dr.Öğr.Üyesi Gamze Savacı1

Prof.Dr. Temel Sarıyıldız2

1Kastamonu Üniversitesi, e-mail: [email protected] Teknik Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 78: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

154

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

155

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

WEB TABANLI TERS YÜZ EĞİTİM PORTALI GELİŞTİRİLMESİ VE UYGULANMASI

Development and Implementation of Web Based Flipped Learning Portal

Eğitimde teknoloji kullanımı her geçen gün yaygınlaşarak artmaktadır. Bu teknolojik gelişmeler eğitimde yeni öğrenme yöntem-

lerini de ortaya çıkarmıştır. Bu yöntemler arasında eğitimde son yıllarda en fazla kullanılmaya başla-nan yöntemlerden birisi ters yüz öğrenme siste-midir. Ters yüz öğrenme sisteminde öğrenci ders içerisi aktiviteleri ve ders konularını kendisi eğitim platformunda öğrenmekte ve ders saati içerisinde öğrendiği konuların eksik taraflarını tamamlamak-tadır.

Bu çalışma ile Bozok Üniversitesi Bilgisayar Te-knolojileri bölümü öğrencilerine ters yüz öğrenme sistemine uygun web tabanlı bir e-öğrenme portalı geliştirilmiştir. Geliştirilen portal 2017-2018 Güz döneminde Bozok Üniversitesi Bilgisayar Teknolo-jileri bölümü Bilgisayar Destekli Tasarım ve Ani-masyon programında öğrenim gören 2. Sınıf öğren-cilerine 3ds max dersinde uygulanmıştır. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket ve görüşme formu kul-lanılmıştır. Verilerin analizinde ise betimsel istatis-tikler ve betimsel analizler kullanılmıştır. Çalışma ile görsel ve işitsel videoların kullanılması, öğren-ci merkezli e-portalın yaygınlaştırılması, öğrenen kişinin bilgisayarla entegrasyonun sağlanması, eğitimde kolaylaştırıcı yenilikçi yaklaşımların or-taya çıkarılması hedeflenmiştir. Araştırma sonu-cunda öğrencilerin tersyüz sınıf modeline ve eğitim portalına yönelik genel olarak olumlu görüşe sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ters Yüz Sınıf Modeli, Web, Portal, E-Öğrenme, Harmanlanmış Öğrenme

The use of technology in education is in-creasing day by day. These technological developments have also revealed new

learning methods in education. Among these methods, one of the most used methods in edu-cation in recent years is the flipped learning sys-tem. In the flipped learning system, the student learns the activities and lessons in the course it-self on the training platform and completes the missing parts of the topics he / she has learned during the course time.

With this study, Bozok University Comput-er Technologies department developed a web-based e-learning portal in accordance with the flipped learning system. The developed portal was applied in the 3ds max course to the second year students who are studying in Computer Supported Design and Animation Program of Bozok University Computer Technologies in the fall semester of 2017-2018. Survey and interview form developed by the researcher was used as a data collection tool. In the analysis of the data, descriptive statistics and descriptive analyzes were used. The aim of the study was to use visual and auditory videos, to disseminate the student centered e-portal, to integrate the learners with computers, and to reveal innovative approaches in education. As a result of the research, it is con-cluded that the students have generally positive opinions about the flipped class model and the education portal.

Key Words: Flipped Learning Model, Web, Portal, E-Learning, Blended Learning

Öğr.Gör. Gökalp Çınarer1 Öğr.Gör. Ahmet H. Yurttakal2

Öğr.Gör. Tolga Hayıt3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 79: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

156

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

157

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

AMERİKAN BOARD YILLIK RAPORLARI VE THE MİSSİONARY HEARLD’IN YOZGAT VE ÇEVRESİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

The Importance of the Annual Report of American Board and the Missionar Herald as a Source in the History of Yozgat and its Environment

Son dönemde şehir tarihinin, kendine ait soru, konu, yöntem ve kaynakları olan bir disiplin veya bilim dalı olduğu kabul edilmiş

ve bu alanda yapılan çalışmaların sayısı her geçen gün artmaya devam etmiştir. Bu alanda çalışma yapacak araştırmacıların öncelikle sağlam bir tar-ih felsefesine, tarih konusunda sağlam bir fikre sahip olması, daha sonra mevcut kaynakları tespit etmesi ve bunlara kolayca ulaşması gerekmektedir.

Ülkemizde konuyla ilgili yapılan araştırma-larda esas olarak arşiv belgeleri, yapılar ve yüzey araştırmaları, görsel kaynaklar, edebi eserler, el yazması eserler, mezarlıklar ve mezar taşları, ef-saneler, şehirlerdeki çeşitli kurum arşivleri vb. kaynak olarak kullanılmaktadır.

Bu çerçevede yapacağımız araştırmada 19. yüzyılda Yozgat ve çevresinin tarihini yazma noktasında, Amerikan Board örgütünün, ku-rulduğu 1810’dan itibaren her yıl düzenli olar-ak yaptığı yıllık toplantıların raporları ve 19. yüzyılın başlarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nden dünyanın dört bir yanına giden misyonerlerin, buralardan gönderdikleri mektup ve raporların bir araya getirilerek yeniden yayın-lanması sonucunda yayın hayatına başlayan ve önce the Panoplist, daha sonra the Massachusetts Missionary Magazine ve nihayet the Missionary Herald olarak yayınlanmaya başlayan derginin kaynak olarak önemi hakkında bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Amerikan Board, The Missionary Herald, Amerikan Board Yıllık Raporları

Recently, it has been accepted that city history is a discipline or a scientific discipline with

its own questions, subjects, meth-ods and resources, and the number of studies on this field has continued to increase day by day. Researchers working on this field should first of all have a sound philosophy of his-tory, a strong idea about history, and then need to identify and access ex-isting resources.

In the researches related to this subject in our country mainly archive documents, structures and surface researches, visual sources, literary works, manuscripts, cemeteries and tombstones, legends, various institu-tional archives in cities are used as a source.

In this framework, an attempt will be made to make an assessment of the importance of the reports of annual meetings of the American Board and the Missionary Herald as a source at the point of writing the history of Yozgat and its surroundings in the 19th century.

Key Words: Yozgat, the Ameri-can Board, the Missionary Herald, the Annual Report of the American Board

Prof.Dr. Gülbadi Alan1 1Erciyes Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 80: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

158

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

159

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ÇORUH VADİSİNDE YABANİ KİRAZLARDAGENETİK ÇEŞİTLİLİK

Genetic Diversity on Wild Sweet Cherries in Coruh Valley

Bu çalışmada Çoruh vadisin-de Artvin iline bağlı Yusufeli, Ardanuç, Şavşat ve Borçka ile

Erzurum iline bağlı Uzundere ilçe-sinde tespit edilen 31 adet yabani kiraz (Prunus avium L.) tiplerinde moleküler teknikler kullanılarak S allel özellikleri belirlenmeye ça-lışılmıştır. Çalışmada konsensüs primerler kullanılarak 1. ve 2. int-ron bölgelerinde S alleler bp olarak belirlenmiş ve daha sonra S1, S2.....olarak karakterize edilmişlerdir. Çalışmada incelenen 31 adet yaba-ni kiraz genotipinde S1, S2, S3, S4, S6, S7, S13, S14, S17, S18, S31, S34 olmak üzere toplam 12 adet S allel belirlenmiştir. Çalışmada Türki-ye ve Dünya’ da kiraz için S31 gibi yeni allel tespit edilmiştir. Çalışma-da şu ana kadar Çoruh vadisinde muazzam bir allel zenginliği ortaya çıkmış olup, vadinin kirazda gene-tik çeşitlilik bakımından ne kadar önemli olduğunu ifade etmektedir. Moleküler belirleyiciler (markörler) uyuşmaz kombinasyonları belirle-yerek bahçe kurmada generasyon ve değerlendirilme sürelerini kısalt-mıştır.

Anahtar Kelimeler: Kiraz, Vişne, Moleküler Karakterizasyon, Polimorfizm

In this study, S alleles from 31 wild sweet cherry (Prunus avium L.) genotypes grown

in Yusufeli, Ardanuç, Şavşat and Borçka of Artvin province and Uzundere of Erzurum province located both provinces in Coruh valley were identified by using molecular techniques. Using consensus primers, the S alleles were identified as bp in the first and second intron regions and then characterized as S1, S2 ...... A total of 12 S alleles were identi-fied in 31 wild cherry genotypes examined in the study, namely S1, S2, S3, S4, S6, S7, S13, S14, S17, S18, S31, S34. Both Tur-key and the world, the new allele was identified as S31 for cher-ries. Up to now, there has been a tremendous allelic richness in the Coruh valley, and it express-es how important the valley is in terms of genetic diversity in the cherry. Molecular determinants (markers) have identified incom-patible combinations and short-ened generation and evaluation durations in orchards.

Key Words: Cherries, Molec-ular Characterization, Polimor-phism

Arş.Gör. Gülçe İlhan1

Arş.Gör. Halil İbrahim Sağbaş2

Doç.Dr. Emine Orhan3 Prof.Dr. Sezai Ercişli4

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 81: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

160

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

161

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BAZI AHUDUDU VE BÖĞÜRTLEN ÇEŞİTLERİNİN YOZGAT EKOLOJİSİNE ADAPTASYONUNUN BELİRLENMESİ: 1. YIL

SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Adaptation of Some Raspberry and Blackberry Varieties in Yozgat Conditions: Evaluation Results

of First Year

Yozgat ili en geniş tarım alanları bulunan illerden biri olmakla birlikte bu alanların yeterince değer-lendirilememektedir. Monokültür tarım yapıldı-

ğından ürün çeşitliliği de son derece sınırlıdır. Yozgat iline ait toplam arazinin yarıdan fazlasını tarım alanları (%58,8) oluşturmaktadır. Bağ-bahçe olarak değerlendiri-len alan ise, ilde yok denecek kadar azdır. Köyden kente göç olması ve kırsal kesimde çalışan nüfusun ortalama yaşının 50’yi bulması Yozgat ilinin en büyük sorunların-dandır. Türkiye’de üzümsü meyveler sosyo-ekonomik açıdan da çok önemlidir. Özellikle gelir düzeyi düşük Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde yetiştirilmesi ile tarıma dayalı endüstri kuruluşlarının da teşvik edilebilecek durumdadır. Bu durum bölgelerin ge-lişmesine, refah düzeyinin artmasına ve göçün azalması-na da katkı sağlayacaktır. Yozgat'ta, farklı ahududu ve bö-ğürtlen çeşitlerinin bölgedeki adaptasyon durumlarının incelenmesi amacıyla yürütülen bu projede “Heritage”, Aksu Kırmızısı”, “Ruby” ve “Hollanda Boduru” ahududu çeşitleri ve “Jumbo”, “Chester”, “Bursa-1” , “Bursa-2” bö-ğürtlen çeşitlerinin performanslarının birinci yıl verileri değerlendirilmiştir.

Bu verim yılında fenolojik gözlemler (çiçeklenme tarihleri, hasat tarihleri), verim parametreleri (toplam verim, sürgün başına verim) ve meyve kalite kriterleri (SÇKM, Titre edilebilir asit, C vitamini) incelenmiştir. Yozgat koşullarında en erken çiçeklenen böğürtlen çeşi-di Bursa 1, ahududu çeşidi Ruby olmuştur. En verimli böğürtlen çeşidi Bursa1, Bursa 2 olurken ahududu çeşidi Heritage olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Ahududu, Böğürtlen, Adapta-syon, Yozgat

Yozgat is a province located in extremely large agricultural areas however these areas are not enough evaluated and the diversity of products

are known to be extremely limited. Yozgat has formed total land area of agricultural land, more than half (58.8%). The area is considered as vineyards and or-chards, is almost non-existent in the province. Villages have migrated to the city and find 50 the average age of the working population in rural areas is one of the big-gest problems of Yozgat. Smal fruits is also important socio-economic in Turkey. The agro-industrial enter-prises could also be encouraged by cultivation espe-cially low-income eastern Anatolia, the Black Sea and in the Central Anatolia Region. In this case, will con-tribute to the developments in the region, the increase of welfare and immigration reduction. This project examined the situation of adaptation to different vari-eties raspberries and blackberries in Yozgat. Proposed in this project, "Heritage", Aksu Kırmızısı"," Ruby "and" Hollanda Boduru the raspberry varieties and " Jumbo "," Chester "," Bursa-1 "," Bursa-2 " of blackber-ry varieties performance evaluated in first year.

In this yield year, phenological observations (flow-ering dates, harvest dates), yield parameters (to-tal yield, yield per shoot) and fruit quality criteria (SCCM, titratable acid, vitamin C) were investigated. The earliest blooming blackberry variety in Yozgat conditions was Bursa 1, raspberry variety Ruby. The most productive blackberry variety was Bursa1, Bursa 2 while the raspberry variety was Heritage.

Key Words: Raspberry, Blackberry, Adaptation, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Gülden Balcı1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 82: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

162

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

163

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

SİVAS’TAKİ KARSTİK GÖLLERİN JEOTURİZM POTANSİYELİ

The Geotourism Potential of Gypsum Lakes in Sivas

Bu çalışmanın konusu İç Anadolu’da Sivas ili sınırları içerisinde yer alan Yukarı Kızılırmak Jeoparkı içindeki karstik göller, bu göllerin

jeoturizm potansiyelini ve yöreye katkılarını belir-lemektir. Jeoparklar, bulunduğu yöreye jeoturizm üzerinden sağladığı ekonomik katkılar, kültürlerin korunması ve tanıtılması amaçlarıyla 21. yüzyılın yeni trendi olarak kabul edilmektedir. Jeoturizm ise jeoparkların en önemli unsurlarından biridir. Özel-likle kırsal alanda jeoturizm sürdürülebilirliğinin bir koşuludur. Jeoturizm, dünya mirası hakkında ziya-retçilere eğitim vermeyi amaçlayan, kırsal alanda bulunan jeolojik ve jeomorfolojik sitleri kaynak alan turizmin bir niş pazarıdır.

Yukarı Kızılırmak Jeoparkı’nın alanı 7223.3 km 2 ’dir. Bu alan içinde 20’in üzerinde karstik göl bulun-maktadır. Bu göller jeopark ve jeoturizm sayesinde bölgesel gelişme açısından önemli katkı sağlayabilir. Bu göllerin tespiti Sivas İli Jeomiras Envanteri Atlası ve Yukarı Kızılırmak Kültür ve Doğa Yolu projeleri sayesinde olmuştur. Bu sahadaki jeoturizm potan-siyelinin belirlenmesi için, arazi ile ilgili hemen bütün literatür gözden geçirilmiş, daha sonra mu-htarlara yönelik bilgilendirme toplantıları düzen-lenmiş, doğal ve kültürel miras formunun muhtarlar tarafından doldurulması istenilmiş ve 2013 yılından beri saha çalışmaları farklı aralıklarla yapılmıştır. Araziden toplanan verilerle ilgili haritalar hazırl-anmıştır. Bu sonuçlar neticesinde çalışmada Yukarı Kızılırmak Jeoparkındaki karstik göller ve bu jeop-ark içerisindeki jeoturizm potansiyeli ve yapılan çalışmalar değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Jeopark, Jeoturizm, Jeosit ve Karstik Göl

The subject of this study is determined gyp-sum lakes Upper Kızılırmak Geopark located in the Sivas borders of Central Anatolia, and

the geotourism potential, and the locality contribu-tions of this lakes. Geoparks is new trend of the 21 st century, because they contribute to located region in terms of economic due to geotourism, and aim at protection and promotion of cultures. Geotourism is one of the most important factor of geopark. Ge-otourism is a niche form of tourism focusing on the visitation of geological and geomorphological sites in rural areas and aiming at educating visitors about the Earth’s heritage.

The area of the Upper Kızılırmak Geopark is 7223.3 km 2 . In this area have over 20 gypsum lakes. These lakes provide significant advantages in terms of regional development due to geopark and geot-ourism. Sivas Province Geoheritage Atlas and Upper Kızılırmak Culture and Natural Way projects have also supported to this study. In order to determine the geotourism potential of lakes in Upper Kızılır-mak (Sivas) area is almost all literature related to the area were reviewed, after that we gave some infor-mation related to the area and routes to village head-man and we would like to fill up a proof form with regard to natural and cultural heritages from village headman and the area studies have surveyed from 2013 on different time. Maps have drawn from all recorded data from the area. As a suggested area for study, gypsum lakes the Upper Kızılırmak Geopark and the potential of geotourism in this geopark will be evaluated.

Key Words: Geopark, Geotorism, Geosite and Gypsum Lakes

Doç.Dr. Gülpınar Akbulut Özpay1 1Cumhuriyet Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 83: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

164

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

165

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

İLETİŞİM BAKIŞ AÇISINDAN YOZGAT YÖRESİ “MUSA TÜRKÜSÜ” ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

An Evaluation On 'Musa Folk Song' Of Yozgat RegionFrom The Communication Perspective

İnsanların birbirini anlamasında kullanılan en etkili yollardan birisi iletişimdir. Bu yönüyle bakıldığında iletişimin, kişileri birbirine

yakınlaştırdığından ve kişilerin aralarında bir bağ kurulmasına neden olduğundan söz etmek mümkündür. Birden çok kişi arasında kurulan il-etişimin devamını sağlayan, iletişimin daha güçlü ve kalıcı olmasına yol açan birtakım etmenler bu-lunmaktadır. Geçmişle günümüz, günümüzle de gelecek arasında kültürel bir köprü kurulmasını sağlayan ve folklorik bir unsur olarak da değer-lendirilen türkü bu etmenlerden birisidir.

İletişimin gerçekleşmesinde katkısı olan türkülerde ne tür mesajların verildiği, nelerin an-latıldığı ve türkülerin iletişime ve sözlü kültüre ne yönde katkı sağladığını araştırmak bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Söz konusu amaca ul-aşabilmek için Yozgat ili, Sorgun ilçesi Dikir Boğazı’nın bir köyünde geçen olayın anlatıldığı Musa Türküsü’nün hikâyesi, iletişim yönüyle değerlendirme kapsamına alınmıştır. Adı geçen türkünün hikâyesi değerlendirildiğinde, türküde sözlü ve sözsüz iletişim öğelerinin varlığına rast-lanmıştır. Bu iletişim türleri ile topluma birtakım mesajların verildiği ve böylelikle topluma dair kültürel değerlere ilişkin bilgilerin paylaşımına il-işkin bulgulara ulaşılmıştır. İlgili türkünün hikây-esi ve sözleri derinlemesine incelendiğinde özetle, türkünün bir iletişim aracı olarak işlev görebildiği, aynı zamanda kültürel değerlerin aktarılmasında miras görevi gördüğü sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Folklorik Değer, Türkü, Sözlü/Sözsüz İletişim, Sözlü Kültür

One of the most effective ways which uses in un-derstand each other of people is communica-tion. When looking at this direction, it is possi-

ble to mention that communication cause people close to each other and a connection between them. There are a number of factors which providing the continuation of communication established among multiple people, leads to stronger and lasting of communication. Folk song that also considered as a folkloric element and providing build a cultural bridge between today and the future, past and present is one of these factors.

The purpose of this study, is to research what kinds of messages are given, what are explained and what contributed to communication and oral culture of folk songs, in folk song contributed to the realization of communication. To reach purpose mentioned, the sto-ry of “Musa folk song” described of event passing in a village of the Dikir strait of Sorgun district of Yozgat province, it has included to scope of evaluation with the side of communication. When evaluated the story of folk song mentioned, it was found being verbal and non-verbal communication elements in folk song. It has been reached to findings related to that given a number of messages to community with these com-munication types and that way, sharing of information about the cultural values that society has. When the story and lyrics of the folk song are thoroughly exam-ined, summarize, it has been reached the end result the songs can function as a communication medium and at the same time perform a duty as an inheritance in the transfer of cultural values.

Key Words: Folkloric Value, Folk Song, Oral / Non-verbal Communication, Oral Culture

Doç.Dr. Gülsüm Çalışır1

Arş.Gör. Şadiye Kotanlı2

1Gümüşhane Üniversitesi, e-mail: [email protected]ümüşhane Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 84: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

166

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

167

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT EFSANELERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

A Review On Yozgat Legends

Efsane, insanın var olmasıyla birlikte ortaya çıkar-ak gelişen ve yüzyıllardır dilden dile aktarılarak günümüze kadar ulaşan bir sözlü kültür unsudur.

Zaman zaman gerçek dışı olsa da kimi zaman da yaşan-mış olaylar sonucunda ortaya çıkan bir olgu olan efsane, bünyesinde gerçek olay ve kişileri de barındırmaktadır. Söz konusu olay ve kişiler, çoğunlukla inandırıcı ve olağanüstü özelliklere sahip olabilmektedirler. Efsaneler; kısa, yalın ve ağızdan ağıza aktarılan ve kaynaklarını geçmişte yaşanan olaylardan alması nedeniyle geçmiş ile günümüz arasında da kültürel bir köprünün kurulmasına vesile olmaktadırlar. Böylelikle efsaneler, sözlü kültür mirası olarak da değer-lendirilmektedirler.

Çalışmada Yozgat ilinde dünden bugüne anlatılagelen sö-zlü kültürün yansıtıcısı olan “Caminin Temelinin Sağlam Ol-ması”, “Cumada Hazır Bulunma”, “Çamlık Söylencesi”, “Kı-zlar Kayası”, “Yozgat’ta Kış”, “Kral Kızı Hamamı”, “Kerkenes Dağı Efsanesi” gibi efsanelerde gerçekleşen iletişim durum-ları incelenmiştir. Böyle bir inceleme yapmadaki amaç ise; sözlü kültürün bir yansıtıcı olarak görev gören efsanelerin, ağızdan ağıza aktarılarak sözlü kültüre katkı sağlamanın yanı sıra kendi içlerinde de iletişimin doğrudan gerçekleştiğine dair ipuçlarını ortaya çıkartmaktır. Nitekim adı geçen ef-sanelerin ayrıntılı şekilde incelenmesiyle birlikte efsanel-erde tek yönlü iletişimin varlığına rastlanmanın yanı sıra karşılıklı; yani yüz yüze iletişim ortamlarının gerçekleştiği bilgisine de ulaşılmıştır. Yozgat ilinde dilden dile aktarılar-ak günümüze kadar ulaşan söz konusu efsaneler, iletişim modelleri bağlamında değerlendirildiğinde gerek tek yönlü iletişim gerekse de çift yönlü iletişim modellerinin varlığının dikkat çektiği görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Efsane, Yozgat, İletişim/Kişilerarası İletişim, Kültürel Miras, Sözlü Kültür

Myth, is an oral culture element that develops by emerging along with the existence of human and reaches until today by transferring from language to

language for centuries. Though sometimes unrealistic legend which is a phenomenon that sometimes arises as a result of events that have occurred, also contains real events and people in it. These events and persons mostly can have credible and extraordinary traits. Legends are short, simple and have been transferring from mouth to mouth and because it takes its re-sources from past events, these have been conducing to estab-lishing a cultural bridge between the past and present. Thus, legends are evaluated as oral cultural heritage.

In the study, have been examined communication situations that take shape in legends as “Solidity of the Basis of Mosque”, “Readiness in Friday”, “Piny Myth”, “Girls Rock”, “Winter in Yozgat”, “Hammam Daughter of The King's”, “Kerkenes Moun-tain Legend” which is reflected oral cultural and explained from past to today in Yozgat province. The purpose of such an examination; it is to reveal tips about take place directly of communication within themselves, together with contributing to verbal cultur by transferred from mouth to mouth of the legends which function as a reflector of verbal culture. Indeed, with detailed examination of the mentioned legends, has been found the existence of one-way communication in the legends, mutual, that is, has been obtained to informations about ac-tualize of face to face communication environments. The leg-ends which reach until today by transferred from mouth to mouth in the Yozgat province, when evaluated in the context of communication models, it is seen that attract attention of the existence of both one-way communication and two-way com-munication models.

Key Words: Myth, Yozgat, Communication/Interpersonal Communication, Cultural Heritage, Oral Culture

Doç.Dr. Gülsüm Çalışır1 Arş.Gör. Şadiye Kotanlı2

1Gümüşhane Üniversitesi, e-mail: [email protected]ümüşhane Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 85: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

168

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

169

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIMSAL HİBE PROGRAMLARININ YOZGAT İLİ HAYVANCILIĞININ GELİŞİMİNE ETKİSİ

Effects of Agricultural Grant Programs on the Development of Yozgat Livestock

Yozgat, İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızı-lırmak bölgesinde yer almaktadır. Ülke topraklarının %1,82‟sini oluşturan ilin,

izdüşümü alanı 13.597 km2, gerçek alanı 14.123 km2'dir. Bozok Platosu üzerinde yer almakta olan ilin coğrafyası yeryüzü şekillerine göre %51,4'ü platolar, %37,7'si dağlar, %10,9'u ovalardan oluş-maktadır. Yozgat’ın ekonomisi tarım ve hayvancı-lığa dayanmaktadır.

İlde 2000 yılında toplam büyükbaş hayvan sayısı 186.210 baş ve süt üretimi 114.278 ton iken, bu oran 2010 yılında sırasıyla 220.531 baş, 220.390 ton, 2016 yılında ise 206.035 baş ve 221.133 ton ol-muştur. 2000 yılında büyükbaş hayvanların içinde kültür ve melez ırklarının oranı %53,5 iken, bu oran 2010 yılında %62, 2016 yılında %90 olmuştur. Hay-van başına üretilen süt miktarı da %60 artmıştır. Benzer artış, küçükbaş hayvan ve kanatlı sayısı ile verimlerinde de görülmektedir. Yozgat ilinde Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koor-dinatörlüğü tarafından 2012-2016 yılları arasında 12 farklı alanda toplam 289 proje gerçekleştirilm-iştir. Özellikle büyükbaş hayvancılıkta meydana gelen olumlu artışa Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hayvancılık faaliyetlerinde ırk ıslahı, verimliliğin artırılması, kaba yem üretiminin artırılması, işletmelerin ihtisaslaşması gibi birçok farklı konuda destekleme ve hibeleri etki etmiştir. Bu çalışmada, Bakanlığın uyguladığı hayvancılık desteklerinin Yozgat iline ekonomik katkısı ve hay-vancılık yapısına etkileri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Hayvancılık Destekleme-leri, Hayvancılık, Yozgat, Hibe, Ekonomi

Yozgat is located in the Middle Kızılırmak region of the Central Anatolia Region. The province that constitutes 1.82% of the country's land, the

projection area is 13.597 km2, and the actual area is 14.123 km2. According to the geographical features of the province which is located on the Bozok Plateau, 51.4% are plateaus, 37.7% are mountains and 10.9% are plains. Yozgat's economy is based on agriculture and animal husbandry.

While, the total number of bovine animals was 186,210 head and milk production was 114,278 tons in 2000, this rate has been 220,531 head, 220,390 tons in 2010, 206,035 head and 221,133 tons in 2016 respec-tively. In the same way, while the ratio of culture and hybrid breeds in bovine animals in 2000 was 53.5%, this rate has been 62% in 2010, was 90% in 2016. The amount of milk produced per animal has also in-creased by 60%. The similar increase is seen in the number of cattle and poultry and in their yields. The Yozgat Provincial Coordinator of Agriculture and Ru-ral Development Support Institution implemented 289 projects in 12 different areas between 2012 and 2016 in Yozgat. Particularly, the positive increase has been support and grants in cattle breeding in many different ways such as raising breeding, increasing productivi-ty, increasing roughage production, and specializing businesses affected from Ministry of Food, Agriculture and Livestock. In this study, the economic contribu-tions of the animal husbandry support implemented to Yozgat were examined by the Ministry and its effects on animal husbandry structure.

Key Words: Livestock Support, Husbandry Yozgat, Grant, Economy

Dr.Öğr.Üyesi Hacer Tüfekci1

Dr.Öğr.Üyesi Orhan Ermetin2

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz3

YL Öğr. Bilge Keskindere4

Arş.Gör.Dr. Hulusi Ozan Taşkesen5

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 86: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

170

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

171

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE KIRSAL GÖÇÜN ÖNLENMESİNDE HAYVANCILIĞIN ÖNEMİ

The Importance of Livestock Preventing Rural Migrationin Yozgat Province

Göç; ekonomik, sosyal, dini, kültürel ve po-litik yapının değişim ve gelişimi gibi ne-denler ile insanların bulundukları yerden

ayrılıp, coğrafi olarak yer değiştirmeleri olarak ta-nımlanır. Kırsal göç ise tarımsal dönüşüm ve eko-nomik gelişmenin en genel sonuçlarından birisi olup, insanların tarımsal faaliyetlerden vazgeçip, kırsal bölgeleri terk etmeleri şeklinde ifade edil-mektedir. Kırsal göç, gelişmekte olan diğer ülke-lerde olduğu gibi, Türkiye’de de toplumsal ve eko-nomik gelişim ve değişimin en önemli belirleyici unsurlarından birisidir.

Yozgat ili gerek mera varlığı, coğrafik yapısı ve gerekse de iklimsel özelliklerinden ötürü hay-vancılığın gelişmesine uygun bir bölgedir. İl gene-linde hayvancılık ayrı bir faaliyet olmayıp, bitkisel üretim faaliyeti ile birlikte yapılmaktadır. Yozgat ili ekonomisinde tarımın payı oldukça büyük olup is-tihdamın %48,7’ si tarım sektöründe yapılanmıştır. 2016 verilerine göre il nüfusu 42.1041 kişiden oluşmaktadır ve nüfusun %37’lik bölümü kırsal kesimde yaşamaktadır. Son on yıla ait nüfus ver-ileri incelendiğinde meydana gelen 710.86 kişilik azalmanın, özellikle kırsal kesimden il dışına olan göçlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Yaşanan göç; tarımda üretim ve verimin düşm-esi, arazilerin boş kalması ve tarımsal üretimde çalışacak genç işgücünün azalması gibi pek çok sorunu ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma ile Yozgat ilinde kırsal göçün nedenleri ve önlenmesinde hay-vancılığın önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Hayvancılık, Nü-fus, Kırsal Göç, Kalkınma

Migration is defined as the change and develop-ment of the economic, social, religious, cultur-al and political structure and the geographical

displacement of people from where they are located. Ru-ral migration is one of the most common consequences of agricultural transformation and economic develop-ment, and is expressed as people abandoning agricultur-al activities and leaving rural areas. For social and eco-nomic development and change rural migration is one of the most important determining factor in Turkey as in other developing countries.

The province of Yozgat is a suitable region for the development of livestock due to pasture, geographical structure and also climatic characteristics. In the prov-ince, livestock is not a separate activity, but it is done to-gether with the vegetable production activity. The share of agriculture in the Yozgat province economy is quite large and 48,7% of the employment is structured in agri-culture sector. According to 2016 data, the population of the province is 42,1041 and 37% of the population lives in rural areas. When the population data of the last ten years are analyzed, we can say that the decrease of 710.86 persons is mainly due to the migration from the rural to the out of province.

Immigration has brought many problems, such as reduced production and efficiency in agriculture, vacan-cies in land and a decline in young labor force to work in agricultural production. The importance of livestock have been tried to be put forward with this study, for the reasons of rural migration and its prevention in Yozgat province.

Key Words: Yozgat, Livestock, Population, Rural Mi-gration, Development

Dr.Öğr.Üyesi Hacer Tüfekci1

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz2

Dr.Öğr.Üyesi Orhan Ermetin3

Arş.Gör.Dr. Hulusi Ozan Taşkesen4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 87: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

172

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

173

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİ, GELECEĞİ VEEKONOMİK ÖNEMİ

Walnut Production, Future and Economical Value in Yozgat Province

Yozgat’ın geçim kaynağı büyük oranda tarımdır. Bu faa-liyetin büyük kısmını ise buğday, arpa ve şeker pancarı gibi tarımsal ürünler oluşturmaktadır. Ancak bu ürün-

lerin yetiştiriciliği ile elde edilen gelir yeterince tatmin edici olmamaktadır. Bölgesel kalkınmanın en önemli faktörlerinden olan tarımın katma değeri daha yüksek ürünlerle desteklenmesi önem arz etmektedir. Bunun için farklı ürünlerin denenmesi ve tarıma entegre edilmesi seçeneği göz önünde bulundurulmalı-dır (Doğan ve ark., 2015). Bu konu açısından en önemli tarımsal ürünlerden birisi cevizdir.

Ceviz (Juglans regia L.) tarihi çok eski zamanlara dayanan sert kabuklu bir meyve türüdür. Nakliyesinin ve uzun süre muhafaza edilebilmesinin kolaylığı, çok eski zamanlardan günümüze kadar üretiminin yapılmasını ve geniş alanlara yayılmasını sağlamıştır (Karadağ, 2007). Özellikle son yıllarda cevizin tıbbi değeri hakkındaki bilgi akışı, değerli kerestesi gibi özellikleri cevize ilgiyi ve cevizin tüketimini artırmıştır (Keles, 2014). Talep artışı her üründe olduğu gibi cevizin de zaman zaman fiyatının artmasına sebep olmaktadır. Fiyatının düşük olduğu zamanlarda dahi fiyatı ile yetiştiricilerini sevindiren ceviz önemli bir tarımsal üründür. Bu sebeplerle yetiştiriciliği konusunda da ülkemizin hemen her bölgesinde yoğun bir ilgi görmektedir. Ancak ekolojik faktörlerden sıkça etkilenebilen cevizin üretiminde bazı teknik konuların iyi değerlendirilm-esi ve atılacak adımların en başından iyi planlanması elzem bir durumdur (Akça, 2009).

Bu çalışmada ticari bakımdan değerli bir tür olan ceviz-in Yozgat tarımı açısından durumu tartışılmıştır ve ileride yapılacak yatırımlarda dikkat edilmesi gereken konular ve ce-viz yetiştiriciliğinin bölgenin kırsal kalkınması açısından yapa-bileceği katkılar değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Juglans regia L., Ceviz, Kırsal Kalkın-ma, Ekonomik Değeri, Yozgat Tarımı

The majority of Yozgat’s livelihood is agriculture. Wheat, barley and sugar beet cultivations are the major part of the agriculture. However, obtained

income by the cultivation of these products is not sub-stantial enough. It is important to support agriculture which is one of the important factors of rural develop-ment with value-added products. Therefore, testing and integrating the alternative production in agriculture must be considered (Dogan ve ark., 2015). In that case, one of the most important agricultural product is walnut.

Walnut (Juglans regia L.) is a kind of hard-shelled fruit that its history based on ancient times. The con-venience of transport and long-term storage provide its production for long years and large areas (Karadag, 2007). Recent years, its properties such as farmacolog-ical for human health and valuable timber increased interest and consumption in walnut (Keles, 2014). In-crease in demand also causes increase of price of walnut at times. Walnut is an important agricultural product which makes farmers happy even when the price is low. For this reasons, walnut production is also interested by farmers in every region of our country. However in the production of walnuts, which may be frequently affect-ed ecological factors, some technical subjects should be judged correctly (Akca, 2009).

In this rewiev, walnut production which is valuable for commercially is discussed for Yozgat agriculture and the points to take into consideration for future in-vestments and the contrubitions of walnut cultivations to regional rural development are evaluated.

Key Words: Juglans regia L., Walnut, Rural Devel-opment, Economic Value, Yozgat Agriculture

Arş.Gör. Hakan Keles1

Arş.Gör. Servet Aras2

Dr.Öğr.Üyesi Aysen Koç3 Dr.Öğr.Üyesi Gülden Balcı4

Dr.Öğr.Üyesi Murat Güney5

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 88: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

174

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

175

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIMDA YENİ BİR ALAN: ALIÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE EKONOMİK POTANSİYELİ

A New Field in Agriculture: Hawthorn Breeding and Economic Potential

Genel kalkınma Türkiye gibi gelişmekte olan ülke-lerin öncelikli amacıdır. Bunun temelini de kırsal kalkınma oluşturmaktadır. Kırsal kalkınmadaki

başarı öncelikle bölgesel kalınmayı tetiklemekle birlikte sonuç olarak genel kalkınmaya büyük katkı sağlayacaktır (Kuşat, 2014). Kırsal kalkınmada öncelik birim alandan daha fazla gelir elde etmektir. Bunun en önemli yolların-dan birisi de alternatif ve ekonomik potansiyeli yüksek ürünlerin yetiştirilmesi ve pazara sunulmasıdır.

Alıç (Crataegus spp.), dünya çevresinde yabani bir tür olarak yetişmektedir (Dönmez, 2004). Yetiştiricilik ve ekonomik özellikleri ile yüksek bir potansiyele sahip-tir. Türkiye’ de birçok Crataegus türü farklı ekolojilerde yetişmektedir ( Ercişli, 2004). Yozgat’ta da farklı Cratae-gus türleri tüm bölgelerinde yetişmektedir. Alıç elma ve armut gibi yumuşak çekirdekli meyveler için anaç olar-ak kullanılabilmekte aynı zamanda içerdiği farmakolojik özellikler ile insan sağlığına faydalı olabilmektedir. Alıç meyveleri taze tüketimi yanında sirke, marmelat ve turşu endüstrisinde değerlendirilebilmektedir. Ayrıca alıcın yaprakları, çiçekleri ve taze sürgünleri bitkisel çay tüket-iminde tercih edilebilmektedir. Alıç peyzaj çalışmaların-da süs bitkisi olarak da kullanılabilmektedir (Okatan ve ark., 2017). Meyvesi günümüzde kilogram başına 10-20 TL gibi fiyatlardan satılan alıcın dekar başına ekonomik getirisi 30.000-40.000 TL olarak bildirilmektedir (Çalış-kan ve ark., 2016). Bu yüzden alıcın kültür bitkisi olarak değerlendirilmesi önem arz etmektedir.

Bu araştırmada, Yozgat’ta alıç yetiştiriciliğinin yaygın-laştırılması ve potansiyeli ayrıca bunun bölgesel kalkın-maya yapabileceği katkılar değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Crataegus spp., Alıç, Ekonomik değeri, Kırsal Kalkınma, Yozgat Tarımı

General development is primary purpose for devo-loping countries such as Turkey. Rural develop-ment constitutes its principals. Achievement in

rural development contributes to general development as a first step by triggering the regional development (Kus-at, 2014). Priority issue in rural development is obtaining more income per area. One of the important ways of ob-taining more income per area is production of alterna-tive and economic potency products and presenting into markets.

Hawthorn is grown wildly worldwide (Donmez, 2004). It has high potential with its features that cultivation and economically. In Turkey many Crataegus species pres-ent in different ecological areas (Ercisli, 2004). Also in Yozgat, different Crataegus species grows in all districs. Hawthorn can be used as a rootstock for pome fruits such as apple, pear, also contributes human health involving some pharmacological traits. Different parts of hawthorn such as fruits, leaves, flowers and fresh shoots are used. Hawthorn fruits are used in vinegar, marmalade and pickle industry beside fresh consumption. Furthermore its leaves, flowers and fresh shoots are preferred in herbal tea consumption. Moreover, it is utilized in landscaping as ornamental plants (Okatan ve ark., 2017). Nowadays, hawthorn fruits are priced at 10-20 TL and it is report-ed that the revenue per decare is about 30.000-40.000 TL from hawthorn orchard (Caliskan ve ark., 2016). There-fore, cultivation of hawthorn possesses importance.

In the current review, we discussed distribution and potential use of hawthorn species in Yozgat province and its economical contribution to regional development.

Key Words: Crataegus spp., Hawthorn, Economic Value, Rural Development, Yozgat Agriculture

Arş.Gör. Hakan Keles1

Prof.Dr. Sezai Ercişli2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 89: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

176

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

177

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YEREL AYVALARIN MOLEKÜLERKARAKTERİZASYONU

Molecular Characterizationof Local Quinces

Bu çalışmada basit dizi tekrarı (SSR) metodu kullanarak Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde bulunan ayva

genotip ve çeşitleri moleküler olarak ka-rakterize edilmiş ve aralarındaki gene-tik ilişki ortaya konmuştur. Çalışmada kullanılan SSR markörlerinden 13 ta-nesi polimorfizm oluşturmuş ve toplam 65 allel vermişlerdir. Polimorfizm bilgi içeriği 0.13-0.48 arasında değişmiştir. Bütün lokuslar dikkate alındığında PIC değeri ortalama 0.31 olarak belirlen-miştir. CH01f02, CH01h01, CH011h10, CH01d08, ve KA14 SSR lokuslarının ay-vada etkili bir şekilde genetik çeşitlilik çalışmasında kullanılabileceği ortaya çık-mıştır. Ayva çeşit ve genotiplerinde Jac-card's benzerlik coefficient’ i 0.13 ile 0.66 arasında değişmiş olup çalışılan genotip ve çeşitler arasında geniş genetik çeşitliliği işaret etmiştir. Genotip ve çeşitler arasın-da maksimum ve minimum benzerlik co-efficient’ i '9' ve '14' genotipleri, ile '38' ve '2' , arasında elde edilmiştir. Jaccard's ben-zerlik coefficient’ i esas alınarak yapılan kümeleme analizinde UPGMA metodu genotip ve çeşitleri 2 ana grupta toplamış-tır. Sonuçlar SSR metodunun güvenilir bir DNA markörü olduğunu ortaya koymuş ve genetik çeşitlilik ve ıslah çalışmaların-da kullanılabilirliğini ortaya koymuştur.

Anahtar Kelimeler: Ayva, Moleküler Karakterizasyon, Polimorfizm

In current research, genetic rela-tionships among quince geno-types and cultivars from several

geographical regions of Northeast-ern Turkey evaluated using simple sequence repeat (SSR) markers. Six-ty-five alleles were generated at 13 SSR loci. Polymorphism informa-tion content (PIC) was varied from 0.13 to 0.48. The mean PIC value for all loci was 0.31. Markers with high PIC values such as CH01f02, CH01h01, CH011h10, CH01d08, and KA14 could be effectively used in genetic diversity studies of quince. Jaccard's similarity coeffi-cient among quince genotypes and cultivars ranged from 0.13 to 0.66 which indicated a broad genetic base. Maximum and minimum sim-ilarity coefficients were observed between '9' and '14' genotypes, and '38' and '2' , respectively. Cluster analysis based on Jaccard's similar-ity coefficient and UPGMA method distinguished quince genotypes and cultivars into two groups. Results confirm that SSR is a reliable DNA marker that could be used for exact genetic diversity studies in quince breeding programs

Key Words: Quinces, Molecular Characterization, Polimorphism

Arş.Gör. Halil İbrahim Sağbaş1

Arş.Gör. Gülçe İlhan2

Doç.Dr. Emine Orhan3

Prof.Dr. Sezai Ercişli4

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: hibrahimsagbas7qgmail.com2Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 90: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

178

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

179

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT FLORASINDAKİ PAEONIA MASCULA SUBSP. ARIETINA TÜRÜNÜN DOĞAL BOYAMA POTANSİYELİ

Natural Dyeing Potential of Paeonia Mascula Subsp. Arietina in Yozgat

Doğal boyar maddelerin çevre dostu ürün olması özellikle satın alma gücü yüksek pazarlarda doğal boyalar ile boy-anmış kumaşların tercih edilmesini sağlamaktadır. Ayrıca

doğal boyar maddeler çevreci yanları ve insan sağlığı açısından risk oluşturmaması ile sentetik boyar maddelere karşı avantajlıdır. Bitkisel boyalar, doğada kendiliğinden yetişen ya da kültüre alınmış olan bit-kilerin toprak altındaki sürgünleri kök, yumru, gövde, gövde kabuğu, yaprak, çiçek meyve ve meyve kabuğu, tohum gibi çeşitli kısımlarında değişik yöntemlerle elde edilen boya maddeleridir.

Yozgat yöresinde bir efsaneye konu olan Gelin kayası mevkiinde yer alan şakayık yerel halk tarafından da Cehrilik lalesi olarak bilin-mektedir. Şakayık, Paeoniaceae (Şakayıkgiller) familyasının tek cinsi Paeonia altında yer alan türlerin ortak adıdır. Otsu ve odunsu formu olan şakayık, yumru köklere, tüylü gövdeye sahip olup, pembe veya kırmızı petalleri olan çok yıllık bir bitkidir. Bitkinin yaprakları palmat özellikli olup, yaprakçıklar yaprak sapının ucunda birleşmektedir. Çiçeğin orta kısmında sarı renkli arterleri bulunmaktadır. Çiçekleri mayıs ayı içerisinde açıp, yaklaşık 2-3 hafta çiçekli olarak kalmaktadır. Şakayık bitkisinin çiçekleri birçok tıbbi alanda (öksürük, grip, sahra, kanama durdurucu, ishal, sarılık vb.) faydaları bulunmaktadır. Tekstil alanında bitkinin kök, tohum kabukları ve çiçek kısımları boya amaçlı kullanılmaktadır.

Çalışmada farklı uygulamalar ile şakayık olarak bilinen Paeo-nia mascula subsp. arietina türünün tohum kabuklarının boyama kabiliyeti incelenmiştir. Tohum kabukları çıkartılan bitkinin kabu-klara uygulanan kaynatma işlemi ile boyar madde elde edilmiştir. Pamuklu kumaş, keten kumaş, yarı sentetik kumaş, ipekli kumaş ile doğal boyaların bir başka kullanım alanı olan ham kâğıdın boyaması yapılmıştır. Boyanan kumaşlar ve kağıt sirke, şap, doğal tuz, doğal li-mon suyu ile mordanlamalara bağlı olarak oluşturulan renkler renk kartelasına göre adlandırılması yapılmıştır. Elde edilen renkler haki yeşil ve kahve tonları arasında değiştiği gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Paeonia Arietina, Kırmızı Renk, Doğal Boyama, Tohum Kabuğu, Boyar Madde

The fact that natural dyeing materials are environ-mentally friendly products ensures the preference of dyed fabrics with natural dyes especially in mar-

kets with high purchasing power. Moreover, natural dyeing materials are advantageous against synthetic dyeing mate-rials because they do not cause environmental and human health risks. Vegetative dyes are the pigments obtained by various methods in various parts such as root, tuber, stem, body crust, leaf, flower, fruit and fruit coat, seed etc.

The peony which is located in Gelin Kayasi area which is a subject of legend in Yozgat region is also known as Cehri-lik tulip by local people. Peony is the common name of the species under Paeonia, the only genus of the Paeoniaceae (Peony Giller) family. The peony is a perennial plant that have herbaceous and woody forms, tuberous roots, feath-ery body, pink or red petals. The leaves of the plant are pal-mate and the leaves coalesce at the end of the leaf stalk. In the middle part of the flower there are yellow colored ar-teries. The flowers open in May and remain flowering for about 2-3 weeks. The flowers of the peony plant are use-ful in many medical areas (cough, flu, bleeding, diarrhea, jaundice etc.). Root, seed coat and flower parts of plants are used for painting purposes in the field of textile.

In the study, the dyeing ability of the seed coats of Paeo-nia mascula subsp. arietina , known as peony with different applications, was examined. Dye was obtained by boiling of seed coats. Cotton fabrics, linen fabrics, semi-synthet-ic fabrics, silk fabrics and raw paper were used for dyeing. Vinegar, alum, natural salt, natural lemon juice as mordant were carried out, and the obtained colors were observed to change between khaki green and brown tones according to color chart.

Key Words: Paeonia Arietin, Red Color, Natural Dye, Seed Coa

Öğr.Gör. Hamide Soysal Demirci1

Arş.Gör.Dr. Cennet Yaman2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 91: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

180

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

181

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

1768-1774 OSMANLI-RUS SAVAŞI YILLARINDAÇAPANOĞULLARI

Çapanoğlus in the years of 1768-1774Ottoman-Russian War

18. Yüzyılda büyüyen ordular, uzayan savaşlar ve zaman-

la meydan muharebelerinin yerini alan kuşatma savaşları, Avrupa devletleri gibi Osmanlı Devleti'ni de zorluyor ve mer-kezi hükümet bütçesinin büyük bir kısmını savaşlara harcamak zorunda kalıyordu. Bu durum, Osmanlı devlet adamlarını yeni mali uygulamaların yürürlüğe zorlarken, bu yeni uygulamalar taşrada idari ve finansal güce sahip yeni bir yönetici kesimin ortaya çıkışına sebep oldu. Bu kesimin Anadolu'da en etkili olanlarından biri Çapanoğlu ailesidir.

Bu bildiride söz konu-su savaştan önce merkezi hükümetle gergin ilişkilere sa-hip olan ailenin savaş sayesinde bu ilişkilerini düzeltmesi ve savaş yıllarında merkezi hükümete yaptığı yardımlar başta mühimme defterleri ol-mak üzere arşiv belgelerinden yaralanılarak ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ayan-lar, Çapanoğulları, Mustafa Bey

Growing armies in size, prolonged wars and sieges which replaced

battles in time put Ottoman State in difficult situations like Eurapean States and Central Government was forced to spend on wars a great deal of budgets. This situation com-pelled Ottoman statemen to devise new financial applica-tions. And this applications caused to give rise to a new ad-ministrative stratum, who had the fininacial and executive power. The House of Çapanoğ-lu was one of the most influen-tial families of this stratum.

In this paper, the way the family mend the relations with the Central Government which were tense in the wake of the war in question and the assistance the family provided to Central Government in the years of the war will be dealt in the light of archival document, espacially mühimme registers.

Key Words: Loal Notables, Çapanoğlus, Mustafa Bey

Arş.Gör. Hamit Karasu1 1Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 92: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

182

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

183

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDE YAŞAYAN AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ HASTALARINDA İNTRAABDOMİNAL OPERASYON SIKLIĞI

The Frequency of Intraabdominal Operations in Familial Mediterranean Fever Patients Living in Yozgat Region

Giriş: Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF), tekrarlayan febril ataklar ile karakterize kronik inflamatuar bir poliserozittir. Hastalığın tanı koydurucu atak bulguları, hastaların yaklaşık% 90'ında ortaya

çıkan tekrarlayan karın ağrısıdır. Karın muayenede hassastır ve irritas-yon bulguları eşlik eder. Atak dönemi, genellikle acil cerrahi gerektiren akut karın tablosu ile karıştırılabilir ve bu nedenle hastalar gereksiz ope-rasyonlara alınabilir. Bu çalışmada amacımız Yozgat bölgesinde yaşayan FMF hastalarının geçirdiği intraabdominal operasyonları tanımlamak-tır.

Gereç ve Yöntem: Yozgat bölgesinde yaşayan 60 FMF hastasına ul-aşıldı. Hastaların sosyodemografik özellikleri ve intraabdominal opera-syon öyküleri sorgulandı.

Bulgular: Yozgat bölgesinde yaşayan 60 FMF hastasının yaş orta-laması 37 ± 8 idi. Hastaların 24'ü kadın, 36'sı erkekti. Hastalığın ortala-ma süresi 9 yıldı. İntraabdominal operasyon öyküsü hastaların 38'inde (% 63) mevcut idi. Apendektomi 21 kişide ve en sık yapılan operasyon-du. Hastaların geçirdiği operasyonlar aşağıda, Tablo 1'de gösterilmiştir.

Sonuç: FMF, tekrarlayan ataklarla karakterize ve akut karın tablo-sunu taklit eden genetik otoinflamatuvar bir hastalıktır. Bu nedenle, gereksiz operasyon girişimlerine yol açabilir. Hekimlerimizin bu konu-da uyanık ve bilgili olmasını tavsiye ederiz.

Anahtar Kelimeler: Ailesel Akdeniz Ateşi, intraabdominal opera-syon, Yozgat yöresi

Introduction: Familial Mediterranean Fever (FMF) is a chronic inflam-matory polyserositis characterized by recurrent febrile episodes. Diag-nostic attack finding of the disease is recurrent abdominal pain which

occurs in about 90% of patients. Abdominal examination is sensitive and accompanied by findings of irritation. This episode may be confused with the acute abdomen, which often requires emergency surgery and for this reason, patients can be taken for unnecessary surgery. Our purpose in this study is to describe the intraabdominal operations of FMF patients living in the Yozgat area.

Materials and Methods: Sixty patients with FMF living in Yozgat region were reached. Sociodemographic characteristics and intra-abdominal oper-ation history of the patients were asked.

Results: The mean age of 60 FMF patients living in Yozgat region was 37 ± 8 years. Twenty-four of the patients were female and 36 were male. The mean duration of illness was 9 years. Intraabdominal operation was reperted in 38 (63%) of the patients. Appendectomy was the most frequent operation conducted, affecting 21 individuals. Operations are shown in Table 1 below.

Conclusion: Familial Mediterranean fever (FMF) is a genetic autoin-flammatory disease characterised by recurrent episodes and mimics the acute abdomen. It can lead to unnecessary operations. It is recommended that our physicians be alert and knowledgeable in this regard.

Key words: Familial Mediterranean fever, intraabdominal operations, Yozgat region

Operasyon n (%)Apendektomi 21 (55)İnguinal herni 8 (21)Kolesistektomi 5 (13)total abdominal histerektomi + BSO 1 (2,6)Umblikal herni 2 (5,2)Over kist operasyonu 1 (2,6)

Operation n (%)Appendectomy 21 (55)İnguinal hernia 8 (21)Cholecystectomy 5 (13)total abdominal hysterectomy + BSO 1 (2,6)Umblical hernia 2 (5,2)Ovary cyst operation 1 (2,6)

Tablo 1: FMF Hastalarının Geçirdiği İntraabdominal Operasyonlar Table 1: Intraabdominal Operation Histories of FMF Patients

Dr.Öğr.Üyesi Hasan Börekçi1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 93: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

184

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

185

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIMSAL KALKINMADAKOOPERATİFLER VE SİGORTA

Cooperatives and Insurance in Agricultural Development

Aynı amaç uğrunda insanların bir araya gelerek oluşturdukları eko-nomik ve demokratik birliktelikler olarak tanımlanan kooperatifler, tarımsal kalkınmada gelişmiş ülkelerde en önemli örgüt olarak hala

önemini korumaktadır. Kooperatiflerin Türkiye’de kırsal alanda örgütlen-melerine baktığımızda, her alanda faaliyet gösteren bir yapı olduğunu göre-biliyoruz. Tüm dünyada 1 milyar ortağa sahip olan bu yapı Türkiye’de, 34 ayrı türde faaliyet gösteren olmak üzere; 73.581 kooperatif, 536 birlik ve ka-yıtlı ortak sayısı ise 7.642.520’dir. Ortak sayısına baktığımızda yaklaşık Ülke nüfusunun %10’u kooperatiflere üyedir. Bu kooperatif ortaklarının %60’a yakını Tarım kredi, tarım satış, tarımsal kalkınma ve üretim kooperatifle-ri olmak üzere kırsalda faaliyet gösteren kooperatiflerdir. Türkiye’de Güm-rük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2014 yılında yayınlanan Türkiye Koo-peratifçilik Raporuna göre, üretilen yağlık ayçiçeğinin %42’sinin, soyanın %22,3’ünün kuru üzümün %17,9’unun, kütlü pamuğun %11,8’inin, zeytinin %10,2’sinin, incirin %8,1’inin ve zeytinyağının %2’sinin tarım satış koope-ratif birliklerince satın alındığı ve işlendiği görülmektedir. Ayrıca Sofralık zeytin pazarının %17’si Marmarabirlik tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu derece geniş bir örgütlenme yapısı olması ve geniş kitlelere hizmet etme niteliği nedeniyle kooperatifler etkili bir kalkınma aracıdırlar. Ortaklarının ürettikleri ürünleri en iyi şekilde değerlendirir ve fayda sağlarlar. Türkiye’de kırsal alanda yaşayan ve geçimini tarımsal faaliyetle sürdüren kişilerin en çok karşılaştıkları problemlerden biriside tarımsal faaliyette görülen risk-lerden kaynaklanan ürün kayıplarıdır. Küresel ısınmanın etkisiyle yaşanan iklim değişikliklerinden en çok tarımsal faaliyet etkilenmektedir. Yaşanan doğal afetlerde milyarlarca liralık maddi kayıplar yaşanmaktadır. Türkiye’de 2005 yılında çıkarılan 5363 sayılı Tarım sigortaları kanunu ile gelir kayıp-ları en az düzeye indirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca tarım sigortası yaptıran üreticilere prim desteği sağlanması da üreticiye sağlanan ayrı bir avantajdır. Tarım sigortaları Türkiye’de kurulan Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) tarafından takip edilmekte ve uygulanmaktadır. 2016 yılı itibariyle tarımsal alanda 1.44 milyon poliçe kesildiği TARSİM 2016 faaliyet raporunda belirtil-miştir. Yine aynı yıl üreticilere ödenen hasar miktarı 841 Milyon TL olarak gerçekleştiği belirtilmektedir. Tarım sigortaları üreticilerin gelir kayıplarının önlenmesinde ve dolaylı olarak kırsal kalkınmada önemli bir araç olarak or-taya çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kırsal Kalkınma, Kooperatifçilik, Sigorta, Tarım Sig-ortası

Cooperatives, which are defined as economic and democratic associations formed by people coming together for the same purpose, still maintain their importance as the most important organization in developed countries in agricultural de-

velopment. When we look at the organization of cooperatives in rural areas in Turkey, we can see that there is a structure which operates in all areas. This structure which has 1 billion common all over the world, in Turkey, including operations in 34 separate species; 73.581 cooperatives, 536 associations and the number of registered partners is 7.642.520. When we look at the number of partners, about 10% of the country's popula-tion belong to cooperatives. Approximately 60% of these cooperative partners are rural cooperatives, including agricultural credit, agricultural sales, agricultural development and production cooperatives. According to Turkey Cooperative Report produced for oil sunflower 42% , producing 22.3% of 17.9% of soybean production of raisins, 11.8% of the seed cotton production of 10.2% of the olive production, 8.1% of the fig production and 2% of the olive oil production are bought and processed for agricultural sales cooperative associations. According to Turkey Cooperative Report, it produced 42% of the oilseed sunflower, soybean 22.3%, 17.9% of the raisin, seed of 11.8% cotton, 10.2% of the olive, fig 8% , And 2% of the olive oil and olive oil are purchased and processed for agricultural sales cooperative associations. In addition, Marmarabirlik contribution is 17% in the marketing of table olives. Cooperatives are an effective means of development because of this wide organizational structure and the ability to serve large masses. They will best evaluate and benefit from the products that their partners produce. They will best evalu-ate and benefit from the products that their partners produce. In Turkey, living in rural areas and the livelihood of the risk of losses resulting products are one of the most com-mon problems facing the agricultural activities of people who continued to agricultural activity. The agricultural activity is most affected by the climate changes experienced by global warming. There are billions of pounds of natural disasters in natural disasters. No. 5363 issued revenue losses agricultural insurance in Turkey by law in 2005 aimed to reduce to a minimum. Providing premium support to producers who have insurance for agriculture is also a distinct advantage provided to the producer. Providing premium support to producers who have insurance for agriculture is also a distinct advantage provided to the producer. Agriculture insurance, established in Turkey Agricultural In-surance Pool (TARSİM) being followed by and implemented. As of 2016, 1.44 million policies have been cut in the agricultural area, as indicated in the activity report TAR-SİM 2016. It is also stated that the amount of damage paid to the producers in the same year was realized as 841 Million TL. Agricultural insurances are emerging as an impor-tant means of preventing income loss of producers and indirectly in rural development.

Key Words: Rural Development, Cooperatives, Insurance, Agricultural Insurance

Doç.Dr. Haşim Özüdoğru1 1Gazi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 94: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

186

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

187

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ATASÖZLERİNİN ÇEVRE DUYARLILIĞI OLUŞTURMADAKİ ÖNEMİ: YOZGAT ATASÖZLERİNDE ÇEVRE DUYARLILIĞI ÖĞRETİSİ

The Significance of Proverbs in Creating Environmental Responsibility: Environmental Sensitivity Teaching in Yozgat Proverbs

İnsanlık, tarih boyunca doğanın bir parçası olarak onunla iç içe yaşamış-tır. Doğadan yararlanırken, doğanın

korunması gerektiğine ilişkin deneyim-lerini sözlerine, öğütlerine ve yaşam de-neyimlerine yansıtmıştır. Kendisinden sonraki kuşağa aktardığı bu tür biri-kimlerini günümüze kadar sürdürmüş-tür. Ancak bu kültürel birikim kentleş-me, küreselleşme ve farklılaşan yaşam biçimleri ile etkisini kaybetmekle karşı karşıya kalmaktadır.

Kırdan kente göçün sonucu olarak ortaya çıkan çarpık kentleşme, kentlerde yeni bir kültürel doku ve giderek kültürdeki farklılaşma ile geçmişten ge-tirilen değerlerin giderek yok olması-na zemin hazırlamıştır. Ataların birer deneğim zenginliği olan “atasözleri” öğreticiliği ve etkileme gücünü kentleşme karşısında koruyamamaktadır.

Bu çalışmada geleneksel kültürel değerlerin öğreticiliğinde farklı ve önemli bir yere sahip olan atasözler-inin Yozgat’ta çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusunda ne denli etkili olduğu, sık kullanılan atasözleri üzer-inden araştırılmaktadır. Araştırmada, Yozgat’ta kullanılan atasözlerinin içerik analizi ile çevresel duyarlılık oluşturma-daki etkisi ortaya konulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Atasözü, Kültür, Çevre, Küreselleşme, Kentleşme

Humanity has lived with it as part of nature throughout history. He benefited from nature and reflect-

ed his experiences of nature's protection in his words, his advice, and his life expe-riences. He continued to accumulate these kinds of accumulations, which he trans-ferred from the next generation, until the day. However, this cultural accumulation faces the effects of urbanization, globali-zation and differentiated lifestyles.

Disturbed urbanization, which emerged as the result of the migration from the town to the sea, has laid the foundation for the gradual disappearance of the values brought from the past by a new cultural texture in the cities and in-creasingly differentiation in culture. The "proverbs" of the ancestors, which they are rich in, can not protect the teaching and influence power against urbanization.

In this study, it is investigated through the proverbs of commonly used proverbs, which have a different and important place in the teaching of traditional cultural val-ues, in terms of the protection and devel-opment of the environment in Yozgat. In the study, the effect of the proverbs used in Yozgat to create environmental sensitivity through content analysis is revealed.

Key Words: Proverb, Culture, Environ-ment, Globalization, Urbanization

Dr.Öğr.Üyesi Hayriye Şengün1

Arş.Gör.Dr. İsmail Dursunoğlu2

1Bayburt Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 95: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

188

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

189

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ EKOLOJİK KOŞULLARINDAHAŞHAŞ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Poppy Cultivation in Yozgat Ecological Conditions

İklim, canlıların yaşamını etkileyen ve yaşam form-larının yeryüzüne dağılımı üzerine etki eden önem-li faktörlerin başında gelmektedir. Birçok tarımsal

üründe olduğu gibi haşhaş üretiminde de iklim faktörle-rinin etkisi göz ardı edilemez. Ülkemizde haşhaş tarımı için Papaver somniferum L. türü olan tek yıllık kültür bitkisi kullanılmaktadır. Papaveraceae familyası dünya üzerinde 28 cins ve yaklaşık 250 tür içermektedir. Tür-kiye’ de ise 5 farklı cinsi bulunmaktadır. Bu familyanın üyeleri, kuzey yarımkürede subtropikal bölgelerde yayı-lım göstermektedir. Haşhaş insanlık tarihinde en fazla bilinen, tıbbi ve yağ amaçlı kullanılan önemli bir endüstri bitkisidir. Haşhaş, farmasötik ve ekonomik açıdan de-ğerli morfin, kodein ve noskapin gibi önemli alkaloid-lerin, linoleik asit, oleik asit ve palmitik asit gibi önemli yağ asitlerinin kaynağıdır. Haşhaş çok eski zamanlardan beri çeşitli amaçlarla yetiştirilmektedir. Birleşmiş Millet-ler denetiminde haşhaş yetiştiriciliği dünyada Türkiye, Hindistan, Avustralya, Fransa, İspanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Çin’ de yapılmaktadır. Birleşmiş Millet-ler geleneksel haşhaş üreticisi ülkeler olarak Türkiye ve Hindistan’ ı kabul etmiştir. Yozgat ili ekolojik koşulla-rında yapılan bu çalışma, 2015 ve 2016 yıllarında, Bozok Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Topçu Araştırma ve Uygu-lama arazisinde tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuştur. Denemede materyal olarak tescilli 2 haşhaş çeşidi olan Ofis-8 ve TMO-1 kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, bitki boyu, kapsül genişliği, kapsül veri-mi, tohum verimi ve yağ oranı yönünden, “ TMO 1” çeşidi “Ofis 8” çeşidine göre daha yüksek oranda verim alındığı saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Papaver Somniferum, İklim, Yozgat, Verim, Yağ Oranı

The Climate comes first in the most important factors which effect of the life and the distribution of life forms on earth. The effect of climatic factors is not

ignored in many agricultural products as well as in pop-py production. The annual kind Papaver somniferum L. is used for poppy cultivation in our country. Papaveraceae family includes 28 genera and approximately 250 species around the world. There are 5 genus in Turkey belonging to this family. Members of this family are spread on subtropi-cal regions in Northern Hemisphere. Poppy, best known in human history, is an important industrial plants used for medicinal and oil. Opium poppy today is the commercial source of various pharmaceutically and economically ben-eficial alkaloids, fatty acids such as morphine, papaverine, codeine, noscapine and linoleic, oleic and palmitic acids. Poppy has been grown for various purposes since very old times. Poppy cultivation under the control of the United Nations is carried out in Turkey, India, Australia, France, Spain, Hungary, Czech Republic and China. The United Nations has accepted Turkey and India as traditional pop-py producer countries. This study, which is made under the ecological conditions of Yozgat province, was carried out over experimental fields of Topcu Research and Application area Faculty of Agriculture of Bozok University during the years 2015-2016. Experiments were performed in random blocks with three replications. Office-8 and TMO-1 poppy varieties were used as the plant material of the study. Ac-cording to the results, it was determined that the yield of “TMO 1” specie was higher than that of the “Office 8” spe-cie in terms of plant size, capsule width, capsule yield, seed yield and oil ratio.

Key Words: Papaver Somniferum, Climate, Yozgat, Yield, Oil Ratio

Dr.Öğr.Üyesi Hülya Doğan1 Prof.Dr. Belgin Coşge Şenkal2

Dr.Öğr.Üyesi Cüneyt Cesur3

Arş.Gör. Tansu Uskutoğlu4

Öğr.Gör. Selen Alnıak Sezer5

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 96: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

190

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

191

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BOZOK ÜNİVERSİTESİ KAMPÜS ALANINDAKİ BİTKİ GENETİK KAYNAKLARININ ARAŞTIRILMASI

The Investigation of Plant Genetic Resources on Campus Areaof Bozok University

Bu çalışma kapsamında Bozok Üniversitesi, Erdoğan Akdağ kampüs alanı içerisinde yer alan

60 familya ve 224 cinse ait 315 türün diploid kromozom sayıları detaylı bir literatür taraması ile araştırılmıştır. Kromozom sayılarının araştırılma-sında Chromosome Counts Database (CCDB, version 1.45) ve Index to Plant Chromosome Numbers (IPCN) veri-tabanları kullanılmıştır. Kampüs ala-nında doğal yayılış gösteren 315 tür-den 278 tanesinin diploid kromozom sayısı bilinmektedir. Türlerin diploid kromozom sayıları oldukça geniş bir skalada dağılım göstermektedir. Ör-neğin Crocus olivieri 2n = 6 ile en az kromozom sayısına sahip tür iken, Dryopteris filix-mas ise 2n = 164 ile en fazla kromozoma sahip türdür. Bazı türlerin kromozom sayıları ile ilgili farklı veriler bulunmaktadır. Örneğin Ornithogalum umbellatum türünün kromozom sayısı farklı kaynaklar-da 2n = 18, 27, 36, 45, 54 olarak rapor edilmiştir. Kromozom sayısı halen bi-linmeyen 37 türün ise karyotip analiz çalışmalarının en kısa sürede yapıl-ması, Yozgat bitkileri genetik kaynak verilerinin geliştirilmesi bakımından önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Bozok Üniversitesi, Bitki, Genetik Kaynaklar, Kromozom

Within the scope of this study, the diploid chromosome numbers of 315 species be-

longing to 60 families and 224 genus in Bozok University, Erdoğan Akdağ campus area were investigated by a de-tailed literature search. Chromosome Counts Database (CCDB, version 1.45) and Index to Plant Chromosome Num-bers (IPCN) databases were used to investigate of chromosome numbers. The number of diploid chromosomes of 278 species of 315 species showing nat-ural distribution in the campus area is known. The diploid chromosome num-bers of the species are distributed on a very large scale. For example, Crocus ol-ivieri has the least chromosome number with 2n = 6 whereas Dryopteris filix-mas has the highest chromosome with 2n = 164. There are different data related to chromosome numbers of some species. For example, the chromosome number of Ornithogalum umbellatum species has been reported as 2n = 18, 27, 36, 45, 54 in different sources. The karyotype analyses of 37 species which is still un-known the chromosome number, are important for the development of genet-ic resource data of Yozgat plants.

Key Words: Yozgat, Bozok Universi-ty, Plant, Genetic Resources, Chromo-some

Dr.Öğr.Üyesi Hülya Doğan1

Doç.Dr. Halil Erhan Eroğlu2

Prof.Dr. Ümit Budak3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 97: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

192

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

193

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’DE HAYVANCILIĞIN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ROLÜ: GELİŞMEKTE OLAN BÖLGELER İÇİN PANEL VERİ ANALİZİ

The Role of Livestock on Economic Growth in Turkey: A Panel Data Analysis for Developing Regions

Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektörü toplam gayri safi yurt içi hâsıla içerisinde büyük bir paya sahiptir. Tarım-sal hasılanın büyük bir bölümünü oluşturan hayvancılık

sektörü ve dolayısıyla büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvan-cılık, kanatlı hayvan yetiştiriciliği ve arıcılık faaliyetleri büyük önem arz etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakan-lığının 2015 yılı verilerine göre tarım ülke ekonomisine yüzde yedi katkıda bulunmuştur. Türkiye İstatistik Kurumuna göre Eylül 2017’de Türkiye kırmızı et üretimini yaklaşık 302 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Tarım ve hayvancılık faaliyetleri bölge-lere göre ve ürün çeşitlerine göre farklılık oluşturmaktadır. Bu nedenle benzer toprak, iklim ve coğrafi konum barındıran il-lerin ve bölgelerin ortak analiz edilmesi daha yararlı sonuçlar verecektir. Bu çalışmada Çankırı, Çorum, Yozgat, Sivas, Kırşe-hir, Kırıkkale, Nevşehir, Tokat, Niğde ve Aksaray gibi benzer coğrafi ve sosyo-ekonomik yapıya sahip iller özelinde inceleme yapılacaktır. Çalışmada bu illerin hayvan sayıları ve tarımsal büyüme arasındaki ilişki panel veri analizi yöntemiyle 2009-2014 dönemini kapsayan yıllık veriler istihdam edilecektir. Ça-lışmada sığır, manda, koyun, keçi, yumurta tavuğu, et tavuğu, ördek, hindi, kaz, arıcılık faaliyetleri ve tarımsal GSYIH arasın-daki nedensellik ilişkisi araştırılacaktır. Panel veri serisini ba-sitçe; zaman serisine sahip yatay kesit verisi şeklinde veya uzun kesit verisi olarak isimlendirilen özel karma veri türü şeklinde tanımlayabiliriz. Yani panel veri analizi hem zaman serisini hem de kesit verisini bünyesinde barındırmaktadır. Elde edi-len sonuçlar çerçevesinde Orta Anadolu’da hangi hayvanların üretiminin tarımsal GSYIH ile nedensellik ilişkisi bulunduğu ve hangi hayvancılık sektörlerinin bu coğrafya için daha etkin olduğu ortaya çıkacaktır. Elde edilen sonuçlara göre çalışmada öneri ve değerlendirmelere yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Tarımsal Üretim, Tarımsal Büyüme, Hayvancılık, Panel Veri Analizi, Nedensellik

Agriculture and livestock sector in Turkey has a large share in the total gross domestic. The livestock sector, which constitutes a large part of agricultural revenues,

and therefore cattle breeding, small cattle breeding, poultry breeding and beekeeping activities have great importance. According to data from the Ministry of Development of the Republic of Turkey in 2015 it has contributed seven percent to the country economy. Also, according to Turkey Statis-tics Institution, red meat production was approximately 302 thousand tons in September 2017. Agriculture and livestock activities differ according to regions and product types. For this reason, it would be more beneficial to jointly analyze the land, climate, and geographical location of the illusions and re-gions. This study will be carried out in the context of a similar geographical and socio-economic structure such as Çankırı, Çorum, Yozgat, Sivas, Kırşehir, Kırıkkale, Nevşehir, Tokat, Niğde and Aksaray. In the study, the relationship between an-imal numbers and agricultural growth of these animals will be employed in annual data covering the 2009-2014 period by panel data analysis. In the study, the causality relation between cattle, buffalo, sheep, goat, egg hen, meat hen, duck, turkey, goose, beekeeping activities and agricultural GDP will be in-vestigated. Panel data series are simply; we can define it as a horizontal section data with time series or a special mixed data type called long section data. In other words, panel data anal-ysis contains both time series and cross-section data. Within the framework of the obtained results, it will be revealed which animals production in Central Anatolia has a causality rela-tionship with agricultural GDP and which livestock sectors are more effective for this geography. Suggestions and evaluations will be given in the study according to the obtained results.

Key Words: Agricultural Production, Agricultural Growth, Livestock, Panel Data Analysis, Causality

Dr.Öğr.Üyesi İbrahim Doğan1

Arş.Gör. Bayram Aydın2

Arş.Gör. Emre Örün3

Arş.Gör. Mahmut Şaban Afsal4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 98: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

194

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

195

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ KALKINMA MODELİNDE KÖYCÜLÜK VE GÖÇMEN KÖYLERİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

“Köycülük” and Migrant Villages in the Early Republican Period Development Model; Yozgat Sample

Osmanlı Devleti’nin son döneminden başlayarak erken

cumhuriyet döneminde kır-sal yaşamın modernleşmesi ve köylerin ekonomik açıdan geliştirilmesi numune köyler-le uygulanmıştır. Bu Numune köyler; göçmen köyleri veya Tarım Köyleri isimleriyle de bölgesel değişiklik göster-miştir. Bu köylerde Köycülük prensibi kapsamında kırsal kalkınma ekonomik ve kül-türel anlamda uygulanmaya çalışılmıştır.

Yozgat’ta köycülük pren-sibinin Halkevleri vasıtasıyla göçmen köylerinde uygulan-maya çalışıldığı görülmüştür. İskân edilen bu mübadil ve diğer göçmenlere tarımsal makine, tohum, alet ede-vat ve modern tarım eğitimi verilmiştir. Bu bildiride Kır-sal kalkınma modeli Yozgat örneğinden hareketle in-celenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Nu-mune Köy, Göçmen, Kırsal kalkınma, Köycülük

Beginnings with the late of Ottoman era and dur-ing the early republican

period, modernization of the rural life and the economic de-velopment of the villages have been implemented via sample villages. These sample villages have also changed regional-ly with the names of migrant villages or agriculture villages. In these villages, rural devel-opment has been tried to be applied economically and cul-turally within the scope of the “Köycülük” principle.

In Yozgat, the principle of peasantry has seen to be imple-mented in the migrantvillages through the People's Houses. “Mübadil” and other immi-grants have trained in agricul-tural machinery, seed, tools and modern agriculture. In this presentation, the rural devel-opment model has examined with the example of Yozgat

KeyWords: Sample Willage, Emigrants, Rural Develop-ment, “Köycülük”

Doç.Dr. İbrahim Erdal1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 99: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

196

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

197

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’TA SİVİL TOPLUM VE SOSYAL HAREKETLER

Civil Society and Social Movement in Yozgat

Sosyal bir olgu ve kurum ola-rak vakıf ve dernekler, geç-miş geleneksel toplumlarda

icra ettiği pek çok fonksiyonu günümüz modern toplumların-da da devam ettirmektedir. Va-kıf ve dernekler, sosyal dengenin kurulması, sosyal bütünleşmenin sağlanması ve kamusal hizmet ta-leplerinin karşılanmasında siya-sal yönetim merkezlerinin önemli yardımcı kuruluşlarından biridir. Aynı zamanda vakıf ve dernekler, sosyal gruplar arasındaki yakın-laşma ve yardımlaşma ile sosyal şartların belirlenmesinde kamu-sal alanın önde gelen kurum-sal yapılarını oluşturmaktadır. Bunun dışında toplumda oluşa-bilecek iktisadi sınıfsal tabaka-laşmaya fırsat verilmemektedir. Toplumsal servet ve mülkiyet, varlıklılar ve yoksullar arasında derin uçurumlara neden olma-yacak şekilde düzenlenmektedir. Toplumsal dayanışma ve bütün-leşmeyi sağlayan bu fonksiyonlar ise bireylerin kendi iradeleriyle ortaya çıkan kararlarıyla müm-kün olmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum, Vakıf, Dernek, Yozgat

As a social phenomenon and institution, foundations and associations continue

to function in today's modern so-cieties, many of which have been carried out in traditional societies. Foundations and associations are one of the major subsidiaries of po-litical centers in the establishment of the social balance, the provision of social cohesion and the provi-sion of public service demands. At the same time, foundations and associations constitute the lead-ing institutional structures of the public sphere with the social con-ditions being determined by the rapprochement and cooperation between the social groups. Apart from this, economic class strati-fication that can occur in socie-ty is not given. Social wealth and property are regulated so as not to cause profound gaps between the wealthy and the poor. These func-tions, which provide social solidar-ity and integration, are made pos-sible by decisions that are made by individuals.

Key Words: Civil Social, Foun-dation, Society, Yozgat

Doç.Dr. İbrahim Yenen1 1Kastamonu Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 100: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

198

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

199

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

SORGUN YÖRESİNDE HİDROGRAFİK KÖKENLİ YER ADLARI ANALİZİNDEN ELDE EDİLEBİLECEK COĞRAFİ SONUÇLAR

Geographical Results That Can Be Obtained from Analysis of Hydrographic Place Names in Sorgun Region

Yer adlarının verilmesinde en çok kullanılan unsurların coğrafi özellikler olduğu gözden kaçmamaktadır. Gerek doğal, gerekse beşeri

olsun pek çok yer adı coğrafi özellikleri birebir yansıtmaktadır. Doğal ad kaynakları içerisinde en çok kullanılanlar ise hiç şüphesiz sularla ilgili olan-lardır. Bu anlamda kaynaklar, dere ve çaylar ile vadil-eri, göller, bataklıklar ve kıyı bölgelerindeki unsur-lar bu konuda ilk akla gelen hidrografik isimlerdir. Sorgun özelinde ise deniz ve göl ile ilgili isimler ol-masa da diğer hidrografik unsurlarla ilgili pek çok coğrafi isim ve bilgiye ulaşmak mümkündür.

Bu çalışmanın amacı Sorgun genelinde yer-leşme ve mevkii adları verilirken dikkate alınan hi-drografya unsurlarının tespit edilmesi, bu tespitler ışığında yöre hidrografyası hakkında sakinlerin en-gin coğrafi bilgileri ve değerlendirmelerinin ortaya konulmasıdır. Yerlerin adlandırılmasında kayded-ilen başarı ile sürdürülebilirlik arasındaki ilişkinin ortaya konulması araştırmanın diğer bir amacıdır.

Çalışma yöreye ilişkin 1/25.000 ve 1/100.000 ölçekli topografya haritalarının detaylı bir şekilde taranması, literatür araştırması ve yöre sakinleri ile yapılan görüşmeler üzerine temellendirilmiştir.

Bu çalışmanın sonucun yörede su kaynaklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri ile su kaliteleri hakkın-da bilgilere ulaşıldığı gibi, akarsuların debi, taşkın, akış özellikleri hakkında da bilgilere ulaşılmıştır. Yer altı suyu seviyesi ve sulak alanların tarımsal faali-yetler açısından oluşturduğu avantaj ve dezavanta-jları da tespit etmek mümkün olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Sorgun, Yer Adı, Hi-drografya, Hidrografik İsim

It is a fact that geographical features are the most used elements in naming a place. Many place names, whether natural or manmade, reflect geograph-

ical features. The ones most used in the natural name resources are undoubtedly those related to waters. In this sense, sources, streams and brooks, valleys, lakes, marshes and elements in the coastal regions are the first hydrographic names that come to mind. In the case of Sorgun, it is possible to reach many geographical names and information about hydrographic elements although there are no names related to seas and lakes.

The aim of this study is to determine the hydrograph-ic elements taken into consideration when the settlement and site names were given throughout Sorgun and to present the vast geographical information and evalua-tions of the residents about the hydrography in this re-gion with the help of these determinations. Identifying the relationship between success in naming these places and its sustainability is another purpose of this research.

The study is based on a detailed survey of 1 / 25,000 and 1 / 100,000 scale topography maps of the region, lit-erature research and interviews with local residents.

As a result of this study, not only the physical and chemical properties of the water resources in the re-gion and the information about the water quality were obtained but also information about the flow, flood and flow characteristics of the rivers was also reached. It has also been possible to identify the advantages and disad-vantages of groundwater level and wetlands in terms of agricultural activities.

Key Words: Sorgun, Place Name, Hydrography, Hy-drographic Name

Prof.Dr. İhsan Bulut1

Dokt.Öğr. Berna Özoğul2

1Akdeniz Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 101: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

200

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

201

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ ÖRNEĞİNDE TURİZM TAKVİMİ PLANLAMASININ ÖNEMİ

The Importance of Tourism Calendar Planning: Yozgat Province Case

Ülkemizin her bölgesi, ayrı ayrı doğal çeşitliliğe sahip olduğu gibi kültürel çeşitliliğe de sahiptir. Bu çeşitlilik turizm faaliyetleri açısından önemli avantajlar sağlamaktadır. Büyük zaman birimlerini yıllara, aylara ve gün-

lere ayıran yöntem olarak tanımlanacak takvim kavramı günümüzde oldukça çeşitlenmiştir. Ödeme takvimi, iş takvimi, sınav takvimi, üretim takvimi, halk takvimi gibi ifadelere rastlanılmaktadır. Her konuda olduğu gibi, turizmin de tak-vim ile yakın ilgisi yani bir takvimi olmalıdır. Turizm Takvimi oluşturmanın al-ternatif turizm ve mevsimlerin, hatta haftaların ve birkaç günün planlanması açı-sından çok büyük önemi bulunmaktadır. Titizlikle hazırlanan bir turizm takvimi turizmin mevsimsel bir olgu olmaktan çıkarak tüm yıla yayılan ve sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır.

Kültürel mirasın korunması, kazanılması, canlandırılması projesi olarak da amaçlanabilecek halk takvimi için Yozgat ilginç bir çalışma evreni olarak ele alın-mıştır. Belirgin farklarla dört mevsimin ayrı ayrı yaşandığı bu topraklarda, eko turizm, kış turizmi, ekonomik faaliyetler turizmi, kaplıca turizmi ve diğer aktivi-teler açısından bir takvim oluşturmak mümkündür. Avantajlar, kaplıcalar, tarihi özellikler, biyoçeşitlilik, yere ve şekillerine ait özellikler şeklinde iken kısıtlılıklar kaybolan ve unutulmaya yüz tutan kültürel zenginliklerin, ekonomik uğraşıların toplumsal belleklerden geri dönüşümünden ibaret olacaktır.

Çalışma yöntemi olarak betimsel nitel çalışma ve alan araştırması yöntemi be-nimsenmiş olup, bu anlamda bilgi ve materyal gözlem, anket ve derinlemesine yüz yüze görüşme ve söyleşiler yoluyla elde edilmiştir. Tarihsel bir boyuta da taşınar-ak yakın geçmişteki durum ile günümüzle mukayesesi yapılmıştır. Yerel, ulusal ve uluslararası en ilgi çekici festival örneklerinden hareketle Yozgat için uygulanabilir olan öncelikle iç akabinde uluslararası niteliklere ulaşacak turizm değerleri oluşturu-labileceği anlaşılmıştır.

Kısa bir geriye bakışla bu bölgede bugünkü festivallerden daha görkemli bağ bozumlarının, ırgatlık ve harman geleneğinin, karakucak ve yağlı güreşlerin, at yarışlarının bir takvime bağlı olarak geleneksel olarak sürdürülmesi şeklinde kültür eşelemesi ile gün yüzüne çıkarılması ve kazanımını gerçekleşmiştir. Ticari olarak ise, kültürel parklarda su değirmeni ve yel değirmeni işleterek un, unlu gıdalar üretmek, bu faaliyetleri hobi parkları şeklinde sunmanın temel sermayesinin kültüre değer vermek, gönül koymak, kazanımının geçmişi geleceğe taşımak olacağı yadsınamaz.

Sonuç olarak genelleştirilmiş bir turizm takvimi bile turizmin gelişmesinde en önemli ilk adımlardan biri olacaktır. İyi hazırlanmış ve kolay erişilen bir turizm takvimi turizmde rastlantısallığı ortadan kaldıracak olup verimliliği ve memnuni-yeti artıracak en önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece şelale ziyaretleri akışsız, mağara ziyaretleri kapalı, bağ bozumunda geçen ya da ge-lecek ay gelseydiniz şeklinde sık yaşadıkları hayal kırıklıklarını minimuma indire-ceği gerçeğine ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Takvim, Halk Takvimi, Turizm Takvimi, Turistik Unsur

Each region of our country has cultural diversity as well as individual natural diversity. This diversity provides significant advantages in terms of tourism ac-tivities. Nowadays the concept of the calendar, which is defined as the method

of separating large time units into years, months and days, has been quite varied. For instance, there are calendar types such as, payment calendar, business calendar, exam calendar, production calendar, folk calendar, and so on. As it is in every case, tourism has a close association with the calendar, that is, tourism should also have a calendar. There are remarkable advances of having a Tourism Calendar especially in the plan-ning of alternative tourism and seasons, even weekly and daily basis. A meticulous-ly prepared Tourism Calendar will ensure the sustainability of tourism that spread throughout the year than considering it solely as a seasonal phenomenon.

Yozgat has been considered as an attention-grabbing scope for the public calendar, which can also serve as preserving, acquiring, and revitalizing the cultural heritage. It is possible to create a calendar in terms of ecotourism, winter tourism, economic activ-ity tourism, spa tourism and other activities in the region where each of the four sea-sons is very unique. While the advantages include spas, historical features, biodiversity and land characteristics and forms of the region, the constraints are the recreation of the lost and forgotten cultural properties and cultural riches as well as gathering the economic prosperity from social memories.

The present descriptive qualitative study adopted the field research method as its research methodology. Thus the data and materials were gathered through field ob-servations, questionnaires and in-depth face - to - face interviews. Additionally, the findings were elaborated through the lens of a historical perspective and recent and past conditions of the region were compared. Considering the most interesting exam-ples of local, national and international festivals, it can be claimed that Yozgat has great tourism potentials that might lead to national and international touristic qualities.

The analysis of findings from a historical perspective revealed that glorious vi-gnettes, waxing and threshing traditions, karakucak and greasy wrestling, and horse races all of which have a folk calendar have traditionally been maintained in the re-gion. Commercially, it cannot be denied that producing floor by reactivating water-mills and flourmill in the region as cultural parks or offering such activities in the form of hobby parks will contribute to the economic welfare as well as reinstate the cultural values. Thus, it is believed that such activities will surely serve to regain the cultural values of the past as well.

As a result, even creating a generalized tourism calendar will be one of the most important step in the expansion of tourism in the region. A well-prepared and eas-ily accessible tourism calendar will remove coincidences in tourism and thus, it can be one of the most important factors that will increase productivity and satisfaction. Accordingly, it can be claimed that creating a tourism calendar will surely reduce the frustrations that visitors often experienced.

Key Words: Yozgat, Calendar, Folk Calendar, Tourist Calendar, Tourist Attraction

Prof.Dr. İhsan Bulut1

Dokt.Öğr. Berna Özoğul2

Arş.Gör. Serdar Ceylan3

1Akdeniz Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Akif Ersoy Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 102: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

202

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

203

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KOSGEB DESTEKLERİNİN GİRİŞİMCİLİK FAALİYETLERİ VE BÖLGESEL KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: TR72 BÖLGESİ

KOSGEB Supports' Entrepreneurial Activities and Their Impact on Regional Development: TR72 Region

Küreselleşmeyle birlikte serbest piyasa düze-nine geçen birçok ülke ekonomisinde dev-letin ekonomideki rolü giderek azalmasına

rağmen, özellikle girişimciliğin desteklenmesi ve geliştirilmesi konusunda çeşitli teşvik ve destekleme politikaları da yürütülmektedir. Bu çerçevede Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ülkemizde sosyal ve ekonomik ihtiyaçların karşılanabilmesi adına orta ve küçük ölçekli işletmelerin etkisini ve sanayideki payını artırmak amacıyla 1990 yılında kurulmuştur. KOSGEB ayrıca bu işletmelerin rekabet güçlerini ve seviyelerini artırmak, KOBİ’lerin rekabet düzeyini artırmak ve ihracat, kurumsallaşma ve Ar-Ge gibi mevzularda kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla hizmet vermektedir. Ayrıca, KOS-GEB’in yeni girişimciler ve halen faaliyette bulunan girişimcilere yönelik destekleri son yıllarda oldukça ilgi görmektedir.

Bu çalışmada TR72 Bölgesinde (Kayseri, Sivas, Yozgat) KOSGEB tarafından sunulan destekler-in girişimcilik faaliyetleri üzerindeki etkileri analiz edilerek, bölgesel kalkınmada ve büyümedeki etkin-liği ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu amaçla TR72 Bölgesindeki faaliyette bulunan KOSGEB destekler-inden faydalanan KOBİ’lere anket yapılacaktır. An-kette sorulan sorular KOBİ’lerin mevcut durumunu, başlangıçta ve işletmenin devamında faydalandıkları destekleri, desteklerin ölçeklerini, hangi alanlar-da kullanıldıkları, mevcut sorunları ve beklentileri ölçmeye yönelik olacaktır.

Anahtar Kelimeler: KOSGEB, TR72 Bölgesi, Bölgesel Kalkınma, KOBİ Destek, Girişimcilik

Despite the declining role of the state in the economy in the economies of many coun-tries that have gone into free market reg-

ulation with globalization, there are also various incentive and support policies on the support and development of entrepreneurship. In this frame-work, the Small and Medium Industry Develop-ment Organization (KOSGEB) was established in 1990 in order to increase the impact of medium and small-scale enterprises and to increase the share of industry in order to meet social and economic needs in our country. KOSGEB also serves to in-crease the competitiveness and levels of these enter-prises, to increase the level of competition of SMEs and to help them develop themselves in such areas as export, institutionalization and R & D. In addi-tion, KOSGEB's support for new entrepreneurs and entrepreneurial entrepreneurs who are still active has attracted considerable interest in recent years.

In this study, the effects of the support provid-ed by KOSGEB in the TR 72 Region (Kayseri, Si-vas, Yozgat) will be analyzed and the effect on re-gional development and growth will be tried to be revealed. For this purpose, SMEs benefiting from the KOSGEB support activities in the TR 72 Region will be surveyed. The questions asked in the ques-tionnaire will be to measure the current situation of SMEs, their support at the beginning and the follow up of the employer, the scales of the supports, the ar-eas they use, the current problems and expectations.

Key Words: KOSGEB, TR72 Region, Regional Development, SME Support, Entrepreneurship

Dr.Öğr.Üyesi İlkay Noyan Yalman1 1Cumhuriyet Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 103: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

204

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

205

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

EKONOMİK VE SOSYO-KÜLTÜREL DEĞİŞİMLERİN ORTA ANADOLU MERALARINDAKİ ETKİLERİ

The Effects of Economic and Socio-Cultural Changes in Central Anatolia Rangeland

Meraların erozyonun önlenmesinde, toprak verimliliğinin artırılmasında, suyun etkin şekilde kullanılmasını

sağlamada büyük öneme sahip oldukları bilin-mektedir. Bununla birlikte, meralar hayvansal ürün maliyetlerini azaltarak insanların yeterli ve dengeli beslenmesine de katkı sağlamaktadır. Son dönemde, Mera Kanunu ve yönetmeliğinin meraların korunması ve idaresi ile ilgili çok bü-yük bir yasal boşluğu doldurduğu bir gerçektir. 1998 yılından beri meralarla ilgili birçok çalışma yapılmış ve oldukça önemli aşamalar kaydedil-miştir. Ancak, meralar hakkında mevcut olan kanuni düzenlemelerin uzmanlarca bütüncül bir bakış açısıyla yeniden gözden geçirilip güncellen-meleri gerekmektedir. Bazı köylerde yaşayan nü-fusun, özellikle genç dinamik nüfusun, azalması sonucunda hayvan sayıları da azalmış ve meralar otlatma dışı kalmıştır. Otlatılmayan meraların vejetasyonlarında meydana gelen değişimler in-celenmeli ve bu meralar için gelecekte neler ya-pılabileceği tartışılmalıdır. Kırsal göçün sebep-leri ekonomik olduğu kadar sosyolojik sorunlara bağlıdır. Bu itibarla, yapılacak çalışmalarda sos-yologlar gibi konu uzmanlarının da yer alması sağlanmalıdır. Bu derleme ile ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal değişimlerin Orta Anadolu meraları üzerine olan etkilerini tespit etmek, bu tespitlere dayanarak orta ve/veya uzun vadede gerçekleştirilebilecek çözüm önerileri sunmak hedeflenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mera, Ekonomik ve So-syo-Kültürel Değişimler, Mera Kullanım Etkinliği

It is known that rangelands have great im-portance in erosion control, increasing soil fertility and, using water efficiently by pre-

venting flow with the vegetation. Additionally, rangelands also contribute to the adequate and balanced nutrition of the people by decreasing the cost of animal products. Last years, a very large legal gap has been eliminated with law and related regulations in the area of protection and management of the rangelands. Since 1998, many studies on rangelands have been conduct-ed and very important progresses have been re-corded. However, the legal regulations on range-lands need to be revised and updated by experts from a holistic point of view. The number of animals in the villages has gradually decreased as a result of the decline in the population that living in villages and so, many rangelands were was left out of grazing. Changes in the vegeta-tion of non-grazed rangelands should be exam-ined and what can be done for its future must be absolutely discussed. The reasons for rural mi-gration are as much sociological as economical. In this respect, it should be ensured that subject experts such as sociologists are involved in the work to be done. With this review, it is aimed to determine the effects of the economic and social changes in our country on the Central Anato-lian rangelands, and to offer solutions that can be realized in medium or long term period based on these determinations.

Key Words: Rangelands, Economic and So-cio-Cultural Changes, Rangeland Use Efficiency

Prof.Dr. İlknur Ayan1

Prof.Dr. Hanife Mut2

Doç.Dr. Ferat Uzun3 Prof.Dr. Zeki Mut4

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 104: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

206

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

207

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

GENEL SEÇİM SONUÇLARI (1991-2015) ÜZERİNDEN SİYASAL KÜLTÜR KARŞILAŞTIRMASI: YOZGAT-BAYBURT ÖRNEĞİ

Comparison of Political Culture General Election Results (1991-2015): Yozgat-Bayburt Example

Siyasal kültür, bireyin veya toplumun, siyasal düşünce ve davranışlarını belir-leyen siyasal yapı, gelenek ve eğilimler

toplamıdır. En basit ifadeyle kültürün siya-sal yönüdür. Siyasal kültürün oluşmasında bireylerin, siyasal sistem karşısındaki inanç, tutum ve faaliyetlerinin rolü bulunmakta-dır. Siyasal kültür, bilme-algılama-inanma boyutu, duygusal boyut ve değerlendirme boyutu şeklinde üç evrede değerlendiril-mektedir. Her bölgenin kendine özgü siya-sal kültürü, seçmen tercihlerini dolayısıyla seçim sonuçlarını belirleyen bir faktör ola-rak ortaya çıkmaktadır.

Siyasal kültür, farklı yöntem ve çalışma-larla açıklanabilir bir kavramdır. Bu çalışmaların başında bir bölge üzerinde, alan araştırması yapılarak sonuçların değer-lendirilmesi gelmektedir. Ancak bu çalış-mada, siyasal kültürün bir sonucu olarak kabul edilen seçim sonuçları üzerinden si-yasal kültür analizi yapılmaktadır. Çalışma-da 1991-2015 yılları arasındaki genel seçim sonuçları, Yozgat-Bayburt örneği üzerinden karşılaştırma yapılarak ortaya konulmak-tadır.

Çalışmada “Farklı coğrafi bölgelerde yer alan Yozgat ve Bayburt illerinin siyas-al kültürleri benzerdir” varsayımı seçim sonuçları üzerinden değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kültür, Siyasal Kültür, Seçim, Seçmen Tercihi

Political culture is the sum of the political structure, traditions and tendencies that determine the individual's or society's

political thought and behavior. In its simplest form, it is the culture’s political direction. In the formation of political cultures, individuals have a role in the beliefs, attitudes and activi-ties of the political system. Political culture is evaluated in three phases: knowledge-percep-tion-belief dimension, emotional dimension and evaluation dimension. Each region's own political culture emerges as a factor that de-termines voter preferences, and therefore the outcome of the election.

Political culture is a concept that can be ex-plained by different methods and studies. At the beginning of these studies, an area survey is carried out on an area to evaluate the results. However, in this study, political culture anal-ysis is carried out on the results of the elec-tions, which are accepted as a result of politi-cal culture. The results of the general elections between 1991 and 2015 are presented in the study by making a comparison with the exam-ple of Yozgat-Bayburt.

In this study, the assumption that "the po-litical cultures of Yozgat and Bayburt provinces in different geographical regions are similar" is evaluated based on the election results.

Key Words: Culture, Political Culture, Election, Electoral Choice

Arş.Gör.Dr. İsmail Dursunoğlu1

Dr.Öğr.Üyesi Hayriye Şengün2

1Bayburt Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 105: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

208

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

209

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’DE BÖLGESEL KALKINMA ÇALIŞMALARI ÜZERİNE BİR BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ

Bibliography on Regional Development Studies in Turkey

Gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde karşılaşılabilen sos-yo-ekonomik sorunların başında

bölgelerarası dengesizlik ve bölgelerara-sı kalkınmışlık farkı gelebilmektedir. Bu bağlamda daha fazla kabul gören gerçek-lik ise, bölgelerarası dengesizliklerin ve bölgelerarası kalkınmışlık farklarının az-gelişmiş ülkelerde daha kronik seviyelerde olmasıdır. Bu maksatla başta azgelişmiş ülkelerin çoğu bölgelerarası dengesizlikle-rini gidermek amacıyla, dengeli kalkınma-yı sağlayabilmek ve yatırımları geri kalmış bölgelere yönlendirmek için çözüm arayı-şı içine girmektedirler. “Planlı Kalkınma” çalışmalarının başlatıldığı 1960’lı yıllar-da, Türkiye’nin de temel sosyo-ekonomik sorunları arasında, bölgesel dengesizlik ve bölgesel kalkınmışlık farklılıklarına işaret edilmektedir. Türkiye, gelişmekte olan ül-keler arasında planlama çalışmalarına ilk başlayan ülke olmasına rağmen, bölgesel dengesizlik, Türkiye’nin güncel sorunu olmaya devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de bölgeler arasında var olan dengesizlikleri gidermek için uygu-lanan bölgesel kalkınma politikalarına yer vermekte olan çalışmaları, Kalkınma Bakanlığı Kütüphane ve Dokümantasyon Şubesi verilerinden hareketle ortaya koy-maktır.

Anahtar Kelimeler: Türkiye, Bölgesel Kalkınma Politikaları, Kalkınma Planları

Interregional unbalance and the dis-tinction of interregional development are socio-economic problems which

might be encountered in all developed and developing countries. But interregional unbalances and the distinction of inter-regional development are at less chronic levels in underdeveloped countries. In or-der to cope with interregional unbalances and to provide balanced development and to orient the investment through underde-veloped regions, several countries have ap-plied for the various tools and mechanism such as incentive and encouragement. By means of these s, it is tried to invest to determined region or regions by either private sector or the state. In this respect, among basic socio-economic problems of Turkey, regional unbalances and regional development distinction are available and these problems sometimes may be the up-permost level. In this study, it is concluded that regional development plans, which have been implemented as a part of gen-eral economical policies in Turkey, can't achieve the expected performance for re-duction in regional disequilibrium. In this paper it is appeared that the regional plan-ning policies which have been implement-ed until now should be redesigned.

Key Words: Turkey, Regional Develop-ment Policies, Development Plans

Doç.Dr. İsmet Türkmen1

Dokt.Öğr. İsa Yapar2

1Gaziosmanpaşa Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 106: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

210

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

211

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

I. DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNDE YOZGAT’TA YAŞANAN SOSYO-EKONOMİK SIKINTILARA DAİR BAZI TESPİTLER

Some Findings About Socio-Economic Troubles in Yozgat During World War I

1914-1918 yılları arasında yaşanan I.Dünya Savaşı farklı coğrafyalarda yaşayan pek çok toplumu etkilemiştir. Elbette bu savaştan en

çok etkilenen toplumlardan biri de Türk toplu-mudur. Bu savaş Osmanlı Devleti’ni sosyo-eko-nomik açıdan bir yıkıma götürmüştür. Savaşın sosyo-ekonomik sonuçları arasında sayabilece-ğimiz yoksulluk, kıtlık, açlık, eşkıyalık ve salgın hastalıklar, özellikle savaşın yükünün büyük bir kısmını üstlenen Anadolu kentlerindeki yaşam şartlarını oldukça zorlaştırmıştır. Bu kentlerden biri de Yozgat’tır.

I. Dünya Savaşı sırasında Yozgat’taki en önem-li değişim demografik yapıda gerçekleşmiştir. Bu değişimin nedeni bir taraftan şehirdeki gay-rimüslim nüfusun büyük bir kısmını oluşturan Ermenilerin tehcir edilmeleri diğer taraftan da muhacir, mülteci, sürgün ve kalebent gibi isimler altında çok sayıda kişinin şehre ve çevresine ye-rleştirilmesidir. Ayrıca bu dönemde şehirde bir de esir kampı bulunmaktadır. Bu süreçte Yozgat ve çevresindeki en önemli problemlerden biri za-hire yetersizliğidir. Zahire kıtlığı hem halkı hem de orduyu etkilemiştir. Bir diğer önemli problem eşkıyalıktır. Hem Ermeni eşkıyaları hem de asker kaçakları yaptıkları baskınlarla bölge halkına zor zamanlar yaşatmışlardır.

Bu tebliğde I. Dünya Savaşı sürecinde Yozgat’ta yaşanan bu sıkıntılar Osmanlı arşivinde yer alan konuyla ilgili belgeler ışığında işlenecektir. Ayrıca yerel basın da taranacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, I. Dünya Savaşı, Sürgün, Eşkıyalık, Kıtlık

The First World War took place between 1914 and 1918 affected many societies living in different geographies. Of course, one of the

communities the most affected by this war was Turkish society. This war led to the destruction of the Ottoman State from a socio-economic point of view. Poverty, shortage, hunger, banditry and epi-demic diseases made life conditions very difficult in Anatolian cities that assume a large part of the burden of war. One of these cities is Yozgat.

The most important change in Yozgat during the First World War occurred in the demograph-ic structure of this city. One reason for this change was the deportation of Armenians, who constituted a large part of the non-Muslim population in the city. The other reason was that many people were placed under the names of immigrants, refugees, exiles and kalebents in the city and its surround-ings. There was also a prison camp in the city during this period. One of the most important problems in Yozgat and its surroundings in this process was the lack of grain. The lack of grains affected both the people and the army. Another important problem was banditry. Both the Armenian bandits and the military fugitives caused the people of the region to have difficult times with the raids they did.

In this notification, these troubles experienced in Yozgat during the First World War will be stud-ied in the light of documents related to the subject in the Ottoman archives. The local press will also be scanned.

Key Words: Yozgat, World War I, Exile, Bandit-ry, Shortage

Dr.Öğr.Üyesi İsmigül Çetin1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 107: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

212

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

213

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNİN MALİ YAPISINA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME

An Assessment of the Financial Structure of Yozgat Province

Yozgat İlinin mali yapısının incelenmesini amaçlayan bu çalışma-da, TR72 kapsamında yer alan iller bazında Merkezi Yönetim ve Mahalli İdareler Bütçeleri ele alınarak Yozgat İlinin mali yapısı

karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Çalışmadan elde edilen bul-gulara göre, 2017 yılında Yozgat İli, TR72 kapsamındaki iller bazında merkezi yönetim bütçe gelir ve giderleri karşılaştırmasında en yüksek tahsilât/tahakkuk oranına sahipken tahsilât/giderler oranı sıralama-sında son sırada yer almaktadır. Merkezi yönetimin TR72 kapsamında en az harcama yaptığı ve gelir elde ettiği il Yozgat ili olurken elde edilen gelirin büyük bir bölümü, %89’u vergi gelirlerinden oluşan Genel Büt-çeli İdarelerden sağlanmıştır. Ayrıca, İller itibariyle Merkezi yönetim giderleri ekonomik sınıflandırmaya göre incelendiğinde, 2017 yılında personel giderleri en büyük gider kalemi olurken fonksiyonel sınıflan-dırmaya göre incelendiğinde ise eğitim giderlerinin en büyük gider ka-lemi olduğu görülmektedir. TR72 bölgesi kapsamında Merkezi Yöne-timin eğitime verdiği önemin bir yansıması olan bu durumun Yozgat İli için de geçerli olduğu görülmektedir. Diğer taraftan 2016 yılında TR72 kapsamındaki iller bazında gerçekleşen mahalli idareler bütçe gelir ve giderleri karşılaştırıldığında ise bütçe açığı en az Yozgat ilinde gerçekleşmiş ve bütçe giderlerini oluşturan en büyük gider kalemi mal ve hizmet alımları olurken bütçe gelirlerini oluşturan en büyük kalem faizler paylar ve cezalar olmuştur. Bu durum dolaylı vergiler ve ceza-ların doğrudan vergilere göre daha fazla toplanabilir olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca, ülke bazında da görülen bütçe açığı sorunu, yurtiçi tasarruf yetersizliğini göstermekte ve yatırımların finansmanı için ge-rekli olan yurt dışı tasarruf bağımlılığına yol açmaktadır. Nitekim söz konusu bağımlılığın sürdürülebilir ekonomik büyüme üzerinde nega-tif etkiye sahip olduğu bir gerçektir. Bu bağlamda, merkezi yönetim bütçesinin gerekli mali disiplin izlenerek hazırlanması ve uygulanması istikrarlı büyümenin sağlanması açısından önem arz etmektedir. Ayrı-ca, mahalli idarelerin toplumun talep ettiği alt yapı ve hizmetlere iliş-kin sunumlarında kaynakların yeterliliği ve etkin kullanılması, hem topluma daha kaliteli hizmet sağlanması hem de oluşturulacak olan tasarruflara bağlı olarak makroekonomik istikrarın sağlanması açısın-dan önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: TR72 Bölgesi, Yozgat İli, Mali Yapı, Merkezi Yönetim Bütçesi, Mahalli İdareler Bütçesi

This study, aiming to examine the financial structure of Yozgat prov-ince, reviews the financial structure of Yozgat province compara-tively by taking into account the Central and Local Administration

Budgets based on the cities within the scope of TR72. According to the find-ings obtained by the study, while Yozgat province has the highest collection/accrual ratio in 2017 in comparison with other cities included within the scope of TR72 region, it ranks as the last in terms of collection/expendi-tures ratio. While the expenditure and revenue of Central Administration in Yozgat province are the lowest within the scope of TR72 region, a good part of the income was generated by General Budget Administrations, con-sisting of 89% of tax revenues. Besides, when we look at the central adminis-tration expenditures according to the economic classification by provinces, the personnel expenditures are the expense item with the highest amount in 2017, whereas the education expenditures constitute the biggest expend-iture item when the budget is examined according to the functional clas-sification. This situation which is a reflection of the emphasis put into the education field by Central Administration within the scope of TR72 region is also valid for Yozgat province. On the other hand, when we compare the local administration budget revenues and expenditures of provinces, real-ized within the scope of TR72 region in 2016, it is seen that Yozgat province has the least budget deficit. While the good and services procurement was the biggest budget item regarding expenditures, the biggest item generating the revenue is the interests, shares, and penalties. This situation indicates that the indirect taxes and penalties are more collectible than direct tax-es. Also, the budget deficit problem, which is also widely observed in the country, indicates the inadequate level of domestic savings and leads to de-pendency on foreign savings, which is required for financing investments. Indeed, this dependence has a negative influence on sustainable economic growth. Hence, the creation and implementation of the central administra-tion budget in line with the required fiscal discipline are crucial for ensur-ing a steady growth. In addition, in the local administrations’ supplies for services and infrastructures demanded by society, sufficiency and efficient use of resources are essential for both providing better quality of service to the society and for ensuring the macroeconomic stability based on the savings that will be generated.

Key Words: TR72 Region, Yozgat Province, Financial Structure, Central Administration Budget, Local Administration Budget

Prof.Dr. Kerem Karabulut1

Arş.Gör. Muhammet Daştan2

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 108: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

214

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

215

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BÖLGESEL KALKINMADA YÖNETİŞİMİN YERİ: TR 72 BÖLGESİ (KAYSERİ-SİVAS-YOZGAT) BÖLGE PLANLARI ÜZERİNDEN BİR İNCELEME

The Role of Governance in Regional Development: An Analysis on Region Plans of TR72 Region (Kayseri-Sivas-Yozgat)

Küreselleşmeyle beraber yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkinin gittikçe değişmeye başladığı bir ortamda bölge-sel/yerel kalkınma yaklaşımlarında da değişim çabaları

dikkat çekmektedir. Bölgesel kalkınmada devletin azalan rolü, 1990’lı yıllarda var olan yönetim pratiğinin gelişmesini sağlayan ve kalkınmanın bir aracı olarak görülen; verimlilik, sorumluluk, katılım ve etkinlik gibi kalkınmaya koşul olarak sayılabilecek gerekliliklerin birbiriyle uyum içerisinde yer alabildiği “yöneti-şim” (governance) kavramını ortaya çıkarmıştır. Yönetişim; çok aktörlü, kendisi yapmaktan çok toplumdaki aktörleri yapabilir kılan, insan haklarına dayalı performans ölçütlerini gerçekleş-tiren, âdem-i merkezi yönetim anlayışını benimseyen, devlete düzenleme rolü yükleyen, sorumluluk dengesini devletten sivil topluma kaydıran, karşılıklı etkileşimle yönlendirme sürecini öneren, kaynakların yönlendirilmesini kolaylaştıran, siyasal ve ekonomik gücün daha yaygın dağılımını içeren düşünceleri ve sonuç olarak, bireyle devlet arasında yeni bir ilişki biçiminin gelişmesini kavramsallaştırmak için kullanılmaktadır. Yöne-tişimin uygulamasında ve katılımcı pratiklerin hayata geçiril-mesinde bölge kalkınma ajanslarının hazırladığı bölge planları büyük rol oynamaktadır. Bölge planları; paydaşlar arasındaki katılımcı işbirliğinin geliştirilmesinde, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlayarak sürdürülebilir bir bölgesel gelişme-nin sağlanmasında ve en önemlisi bölgeler arası eşitsizliklerin giderilmesinde bölgesel kalkınmanın ve yönetişimin önemli bir aracı olarak görülmektedir. Bölgesel kalkınma, yönetişim ve böl-ge planı kavramları arasındaki ilişkiden yola çıkarak çalışmada, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) tarafından hazırlanan TR72 Bölgesi (Kayseri-Sivas-Yozgat) Bölge Planlarının bölgesel kalkınma ve yönetişim ilkeleri perspektifinden incelenerek, böl-gesel kalkınmada yönetişimin rolü ve önemi ortaya konulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Yönetişim, Katılım, Bölge Planı, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı

In an environment where the relationship between the ruled and rulers started to change due to globalization, efforts to change regional / local development approaches are also noteworthy.

The declining role of the state in regional development has led to the concept "governance" which enabled the development of an ad-ministration practice that existed in the 1990s and was considered as a means of development; which includes requirements that can be counted as a condition for development such as efficiency, re-sponsibility, participation and efficiency in harmony with each oth-er. Governance has been used to conceptualize a new relationship pattern between individuals and state as it includes multi actors; empowers actors in society rather than actualizing itself; achieving performance criteria based on human rights; adopts the concept of central administration, entitles state with the role of regulation; shifts the responsibility balance from the state to the civil society; suggests the process of directing through mutual interaction and involves ideas based on more common distribution of political and economic power. The regional plans prepared by the regional devel-opment agencies play a major role in the implementation of govern-ance and actualization of participatory practices. Regional plans is considered to be an important means of regional development and governance in the development of participatory cooperation among stakeholders, ensuring a sustainable regional development by means of the efficient and effective use of resources, and most importantly in eliminating regional inequalities. This study inves-tigates the role and importance of governance in regional devel-opment by examining the regional development and governance principles of TR72 Region (Kayseri-Sivas-Yozgat) Regional Plans as prepared by Central Anatolia Development Agency (ORAN) tak-ing stand from the relationship between the concepts governance and region plan.

Key Words: Regional Development, Governance, Participation, Regional Plan, Central Anatolıa Development Agency

Arş.Gör. Kezban Becerikli1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 109: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

216

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

217

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KAMU TEŞVİKLERİNİN KENTSEL BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

Impact of Public Incentives on Urban Growth:Yozgat Case

Kamusal teşvikler, kentlerin demografik genişlemesinin yanında iktisa-di açıdan da büyümesinde önemli bir müşevvik olmaktadır. Bu kap-samda iktisadi regülasyon uygulaması olarak kamusal teşvikler, bölge-

lerin (ve dolayısıyla illerin) iktisadi gelişmişlik seviyesine göre farklı biçim ve düzeylerde uygulanmakta ve etkide bulunmaktadır. Ekonomi Bakanlığı tara-fından kamusal teşviklerin; (i) Tasarrufları katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirmek, (ii) Üretimi ve istihdamı artırmak, (iii) Uluslararası rekabet gücünü artıracak ve araştırma-geliştirme içeriği yüksek büyük ölçekli yatı-rımlar ile stratejik yatırımları özendirmek, (iv) Uluslararası doğrudan yatı-rımları artırmak, (v) Bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmak, gibi hedef-leri olduğu ifade edilmiştir.

Bu çalışmada, 2005 ve 2014 yılları arasında çeyrek dönem zaman serileri kullanılarak uzun dönemde Yozgat iline gerçekleştirilen kamusal teşvik ve kamu yatırımlarının kentin ekonomik büyümesi üzerindeki etkisi incelen-miştir. Bu etkiyi inceleyebilmek için ARDL (Autogressive Distributed Lag) modeli kullanılmıştır. Araştırmada değişkenler olarak toplam kamu yatırım-ları, ekonomik büyümeyi temsilen Yozgat iline ait GSYH büyüme hızı ve kamusal teşvikleri temsilen ise toplam sabit yatırım teşviki değişkenleri kul-lanılmıştır. Bulgularda kamu yatımları, teorik olarak anlamlı olmasına rağmen istatiksel olarak anlamsız olduğundan yorumlamaya uygun görülmemiştir. Kamusal teşvikler, ise hem teorik hem de istatiksel olarak anlamlı çıkmıştır. Öyle ki uzun dönemde kamusal teşviklerdeki yüzdelik bir artışın, Yozgat’ın ekonomik büyümesi üzerinde %0.034 bir artışa neden olabileceği tespit edilm-iştir. Ek olarak yapılan Granger nedensellik testine göre büyüme hızının, kamu teşviklerinin bir Granger nedeni olduğu saptanmıştır. Yozgat’ın genel so-syo-ekonomik yapısı incelendiğinde ise 2003-2011 yılları arasında Yozgat ilin-in sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi yükselmesine rağmen diğer illere göre düşük seviyede gerçekleşmiştir. Bu nedenle iller arasındaki sıralaması 59’dan 65’e gerilemiştir.

Niceliksel analizlerin sonuçlarına ve incelemelere göre, Kalkınma Bakan-lığı tarafından Yapısal Dönüşüm illeri arasında gösterilen Yozgat’ın, söz konu-su teşviklerden daha etkin yararlanmasına yönelik olarak önemli iktisadi ve politik saptamalara imkân vermektedir. Bu kapsamda, başta yasal olmak üzere iktisadi regülasyonları deregüle etmek ve kamu kaynaklarına bağımlı piyasa modeli yerine, rekabeti artıracak koşulların oluşturulması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kamusal Teşvik, Kamusal Yatırım, Kentsel Büyüme, Granger Nedensellik, ARDL

Public incentives are an important encouragement in terms of demograph-ic expansion of cities as well as the economic growth. In this context, public incentives as a practice of economic regulation are implemented

and influenced in different forms and levels according to the level of economic development of the regions (by implication of the provinces). Public incentives by the Ministry of Economy; (i) Lead savings to high-value-added investments (ii) Increasing production and employment; (iii) Encouraging strategic in-vestments which will increase the international competitiveness by large scale investments with high research and development content; (iv) Promoting in-ternational direct investments; (v) To reduce regional development disparities, and expressed so on aims.

In this study, the effects of public incentives and public investments on the economic growth of the Yozgat province were examined using quarterly time series between 2005 and 2014. An ARDL (Autogressive Distributed Lag) model was used to investigate this effect. In this framework, total public investments, GDP growth rate of Yozgat province representing economic growth, and to-tal fixed investment incentive as public incentives are used as variables. Pub-lic investments in the finding is statistically insignificant although theoretically meaningful so that it is not considered suitable for interpretation. Public in-centives are significant both theoretically and statistically. It has been found that a percentage increase in public incentives in the long term could lead to an increase of 0.034% over Yozgat's economic growth. In addition, according to the Granger causality test, growth rate does Granger cause public incentives. When the general socio-economic structure of Yozgat is examined, although the socio-economic development level of Yozgat province increased between 2003 and 2011, it was realized at a lower level than the others. For this reason, the order between the development of provinces has decreased from 59 to 65.

According to the results of quantitative analyses and examinations, Yozgat, which is demonstrated by the Ministry of Development as The Structural Trans-formation province with other provinces, provides important economic and politic determinations in order to make more effective use of such incentives. In this context, it is necessary to establish the conditions to increase the competi-tion rather than the market model which is dependent on the public resources and to deregulate the economic regulations, especially the legal ones.

Key Words: Public Incentives, Public Investment, Growth, Granger Causal-ity, ARDL

Öğr.Gör. M. Alpim Gülşen1

Arş.Gör. İlyas Özkök2

1Akdeniz Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 110: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

218

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

219

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

EMİR TİMUR’UN ORTA ANADOLU’DA UYGULADIĞI TEHCİR SİYASETİ

Deportation Policy of Amir Timur in Central Anatolia

Anadolu’ya Türkmen göçleri, Tuğrul ve Çağrı Beyler za-manında keşif harekâtı şeklinde başlayarak, özellikle Malazgirt savaşından sonra Doğu ve İç Anadolu bölge-

lerine iskân suretiyle şekillenmiştir. Türkmenlerin devamlılık arz eden bu göç hadisesi siyasi teşekküller tesisi şeklini alarak, bölgede kalıcı hale gelmiştir.

Türkiye Selçukluları zamanında da yoğun bir şekilde devam eden Türkmen göçlerinin boyutu, Moğolların Horasan bölges-ine hücumuyla daha da artmıştır. 1243 Kösedağ savaşı, Türkiye Selçukluları’nın Moğollara bağımlı hale gelme sonucunu get-irmiştir. Bu dönemde Hülagu’nun emriyle, kaynaklarda sayıları otuz bin olarak ifade edilen Tatar aileleri de Kayseri-Amasya arasına yerleştirilmiştir. Zamanla bölgede meskûn Türkmenler-le karışan bu Tatarların, Yıldırım Bayezid döneminde İç Anad-olu’daki bazı karışıklıklara sebep oldukları görülmektedir. Tatar-lara mensup Mezid Bey adındaki bir zatın, Kırşehir’i zapt ile Kadı Burhaneddin Ahmed’e verdiği, kayıtlarda geçmektedir. Tatar Bey-inin bu hareketi, Yıldırım Bayezid’in şümullü Anadolu harekâtına girişme sebepleri arasında gösterilebilir. İç Anadolu’daki tatarlar hâkimiyet altına alınarak kendilerinden 1402 Ankara savaşında istifadeye kalkışıldıysa da, bunların savaş esnasında Timur’un le-hine olarak saf değiştirdikleri bilinmektedir.

Emir Timur, başta Erzincan ve hâkimi Mutahharten mese-lesinin olduğu bazı sebeplerle Yıldırım Bayezid ile Ankara’da savaşarak galip gelmiştir. Osmanlı, Timurlu ve Safevi kaynak-larının ifadesine göre, Osmanlı bölgesini terk ederken iç Anadolu bölgesinden otuz bin ila yüz bin arasında bir kitleyi kendisiyle beraber götürmüştür.

Bu çalışmada Timur’un İç Anadolu bölgesinden göçe tabi tut-tuğu kitlenin hangi kavmin mensubu oldukları, sayıları, nereye götürüldükleri ve akıbetleri hakkında bilgi verilmeye çalışılacak-tır.

Anahtar Kelimeler: Emir Timur, İç Anadolu, Amasya, Yozgat, Demografi

The migration of Turkmen groups into Anatolia had begun as reconnaissance activities during the times of Tuğrul and Çağrı Beys and then it turned to permanent settlements in

Eastern and Central Anatolia after the Manzikert War in 1071. Af-termath the Turkish migration continued and political formations were created so that Turkmens’ existence in Anatolia became solid.

Increasing Turkish migrations during the Seljukids of Turkey accelerated much further after the Mongolian invasion in the Ho-rasan region. The Seljukids became vassals of the Mongolians after the Kösedağ War in 1243. In this period, the Tartar families, whose number was around thirty thousand according to the sources, were settled a region stretching from Amasya to Kayseri and they mixed with the Turkmen residents of the region in time. However, they caused some troubles in Central Anatolia during the reign of Yıldırım Bayezid. It is recorded that a certain Mezid Bey from the Tartars captured Kırşehir and ceded the town to Kadı Burhaneddin Ahmed. This move can be regarded as one of the causes of Bayezid’s extensive Anatolian campaign. Yıldırım Bayezid aimed at taking the Tartars of Central Anatolia under control and making use of them in the War of Ankara in 1402. However, it is known that they changed side during the war and joined to the forces of Amir Timur.

Amir Timur waged a war and won it against Yıldırım Bayezid because of some problems including Erzincan and its ruler Mutah-harten. According to the Ottoman, Timurid and Safevid sources, Amir Timur brought back a population between thirty and a hun-dred thousand from Central Anatolia while withdrawing from the Ottoman region.

In this study, it will be explained which tribes’ members were deported from Central Anatolia by Amir Timur; where they were deported and what fate they encountered.

Key Words: Amir Timur, Central Anatolia, Amasya, Yozgat, Demography

Dr.Öğr.Üyesi M. İbrahim Yıldırım1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 111: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

220

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

221

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

GELENEKSEL TÜRK EVLERİNDE YOZGAT MİMARİSİ VE YAPISAL ÖZELLİKLERİ

Architectural and Structural Properties of Yozgat in Traditional Turkish Houses

İnsanlar ilk iş olarak rahat bir yaşama ortamı elde edebilmenin gayreti ile ev yapmaya çalışmışlardır. İlk çağlarda yontma taş ile başlayan bu uğraşı daha sonra

kerpicin kullanımıyla büyük yerleşim yerlerinin kurul-masına yol açmıştır. Tarihi çağlardan sonra her bölgede iklim ve malzeme şartlarına bağlı olarak bölmeli ev tip-leri ortaya çıkmıştır.1850’li yıllarda betonun keşfi ile 20. yy. başlarında beton ve demir gibi malzemenin kullanılışı ve makineleşmenin başlaması ile eski geleneksel mimari hızla terk edilmeye başlanmıştır.

Tarihe göre yapım teknikleri bölgeye göre değişmek-tedir. Ormanlık bölgelerde çoğunda ahşap karkaslı ise çöl ve düz bölgede taştan, balçıktan, tuğladan inşa edilmiştir. Eski zamanlardan beri insanlar ellerinde olan malzeme-lerden inşa etmektedir. Sadece teknolojinin gelişmesi ile inşa etmek kolaylaştı. Sosyal ilişkilerin, yaşam biçimler-inin hızla değiştiği ve yapım tekniklerinin tek düze bir hal aldığı günümüzde eski yerleşim alanlarının, yaşam biçimlerinin incelenmesi ve gelecek kuşaklara korunarak aktarılması, yerel kimliklerin korunması, mimarlık, şehir-cilik ve sosyal tarihin okunması bağlamında büyük önem taşımaktadır.

Bu çalışmada Yozgat evlerinin yapısını, mimarisini in-celeme ve bu yapıların kültürel anlamda bizim için önemi-ni vurgulamak amaçlanmıştır. Diğer taraftan, Yozgat Ev-lerinin insan doğası ile uyumu, yapımı sırasında kültürel yaşamdan ne derece etkilendiği, geçen süreçte ne gibi değişimlerden geçtiği gözlemlenerek genel manada kar-akteristik yapısı ortaya çıkarılmıştır. Bu amaçla, belirlenen tarihi mekânların iç düzenleri ve mimari özellikleri an-latılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Geleneksel, Türk Evi, Mimari, Yozgat, Yapı

People have tried to make a home with the goal of getting a comfortable living environment as their first job. In the early ages this struggle

started with stone stones and later led to the establish-ment of large settlements with the use of adobe. After the historical ages, divided house types emerged, de-pending on the climate and material conditions in the region. The 1850s were the 20th century with the dis-covery of concrete. Initially, the use of materials such as concrete and iron and the beginning of machinery began to be abandoned as early as antiquity.

According to history, the structural techniques var-ies according to the place. In the forested areas, it is mostly wooden carcass and it was built of stone, clay, brick in the desert and flat area. People have been building materials from their hands since ancient times. It was easy to build with only the development of technology. It is of great importance in the context of social relations, where life styles change rapidly and the construction boats become one level, in the context of the study of old settlements, the study of life styles and preservation of future generations, the preservation of local identities, architecture, urbanism and social his-tory.

In this study Yozgat's house is being built and it is aimed to examine architecture and to emphasize the importance of these structures for cultural significance. On the other hand, the harmony of the Yozgat Houses with the human nature has been culturally manifested. For this purpose, interior layouts and architectural fea-tures of the places are explained on the specified places.

Key Words: Traditional, Turkish House, Architec-tural, Yozgat, Structure

Prof.Dr. M. Mustafa Önal1 1Ahi Evran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 112: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

222

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

223

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ORTA ANADOLU BÖLGESİ HASTANE HİZMETLERİNİN ÜLKE GENELİ İLE KARŞILAŞTIRMASI

Comparison of Middle Anatolia Regional Hospital Servicesto General of Country

Ülkemizde yataklı tedavi hizmeti sunan hastaneler yatak kapasitesine ve sağlık bakım düzeyine göre sınıflandırılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin en

karmaşık ve pahalı olanı yataklı tedavi hizmetleridir. Ya-taklı tedavi hizmetleri, 24 saat esasına göre hem poliklinik hem de klinik hizmetleri vermektedir.

Sağlık harcamaları, gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) %5,4’ünü oluşturmakta, bunun %78,5’i genel bütçe ve %16,6’sı ise hane halkı kaynaklıdır (2015). Sağlık harca-malarının yaklaşık yarısını (%49) hastane harcamaları oluşturmaktadır. Ülkemizde toplam 1.533 hastane olup, bunun %56,4’ünü Sağlık Bakanlığı (SB), %36,7’sini özel ve %4,6’sını Üniversite hastaneleri oluşturmaktadır. Hastane yatağı sayısı 209,648 olup, bunun %58,4’ü SB’ye, %18,3’i Üniversite ve %20,8’i ise özel hastanelere aittir. Ülke gene-linde 10.000 kişiye düşen hasta yatağı sayısı 26,6 olup, bu sayı Orta Anadolu’da 28,6 (Yozgat 21,3)’dır. 10.000 kişi-ye düşen yoğun bakım yatağı sayısı ülke genelinde 4,0, Orta Anadolu’da 3,7 (Yozgat 2)’dir. Yataklı tedavi kurum-larında 1.000.000 kişiye düşen hem MR sayısı hem de BT sayısı, Orta Anadolu’da (sırasıyla 8,5 ve 11,6) ülke geneline göre (sırasıyla 10,1 ve 14,2) daha azdır. Türkiye genelinde 100.000 kişiye düşen uzman hekim sayısı 49 olup, bu sayı Orta Anadolu’da 44’dür.

Hasta müracaatların %67’si yataklı tedavi kurumlarına yapılmaktadır. Hastanelere yıllık kişi başı başvuru sayısı ortalaması Orta Anadolu’da 5,5 olup ülke genelinden (5,7) daha düşüktür. Ülkemizde SB hastanelerinde yatak doluluk oranı %71,7, ortalama hasta kalış günü 4,3, yatak devir hızı 60,5 hasta ve yatak devir aralığı 1,7 gün olup, bu durum Orta Anadolu’da sırasıyla %64,1, 3,9 gün, 59,7 hasta ve 2,2 gündür.

Anahtar Kelimeler: Hastane Hizmetleri, Orta Anadolu Bölgesi

Hospitals providing inpatient treatment services in our country are classified according to bed capacity and health care level. The most complex and expensive of the

health services is the inpatient treatment services. Bedside treat-ment services provide both polyclinic and clinical services on a 24-hour basis.

Health expenditures constitute 5.4% of gross domestic prod-uct (GDP), of which 78.5% is from the government’s budget, and 16.6% from households (2015). Approximately half of health spending (49%) constitutes hospital expenditures. There are a to-tal of 1,533 hospitals in our country, of which 56.4% are belong of the Ministry of Health (MoH), 36.7% are private and 4.6% are university hospitals. The number of hospital beds is 209,648, of which 58.4% belong to the MoH, 18.3% belong to the university and 20,8% belong to private hospitals.

The number of hospital beds per 10,000 people in the country is 26.6, and this number is 28.6 (21.3 in Yozgat) in Middle Anato-lia (MA). The number of intensive care beds per 10,000 persons is 4.0 in the country and 3.7 in MA (2 in Yozgat). The number of MRs and the number of CTs per 1,000,000 people are lower in MA (8.5 and 11.6 respectively) than in the country (10.1 and 14.2 respectively). In Turkey, the number of expert physicians per 100,000 inhabitants is 49; this number is 44 in MA.

67% of patient applications are made to inpatient treatment in-stitutions. The annual average number of applications per person to the hospitals is 5.5 in MA, and this number is lower than the national average (5.7). In our country, the rate of bed occupancy was 71.7%, the average length of stay per patient were 4.3 days, the bed turnover rate were 60.5 patients, and the bed turnover in-terval were 1.7 days in the MoH hospitals, which was 64.1%, 3.9% days, 59.7 patients and 2.2 days respectively in MA hospitals. In MA’s hospital services are lower than in our country’s.

Key Words: Hospital Services, Middle Anatolia, Hospital

Doç.Dr. Mahmut Kılıç1

Öğr.Gör. Aydan Doğan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 113: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

224

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

225

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KAMU HASTANELERİNİN PERFORMANSININ PABÓN LASSO MODELİ İLE ANALİZİ

Analysis of the Performance of the Public Hospitals by the Pabón Lasso Model

Giriş ve amaç: Hastaneler bir sağlık sisteminin en büyük ve maliyetli birim-leri olması nedeniyle yönetimsel ve finansal açıdan birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu yüzden hastanelerin her iki bakımdan da perfor-

manslarının değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Yozgat ilinde tedavi edici sağlık hizmetleri sunan Kamu Hastanelerinin performansının Pabón Lasso modeli yardımıyla incelenmektir.

Yöntem: Bu çalışma, bir kayıt araştırmasıdır. Yozgat ili göç veren yaşlı nüfusa sahip (65 yaş ve üzeri %12) illerdendir ve 2016 yılı nüfusu 421.041’dir. Bu rakam 2023 yılında 306 bine düşeceği tahmin edilmektedir. Veriler, Sağlık Bakanlığına bağlı Hastaneler ile Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi kayıt-larından elde edilmiştir. Pabón Lasso yöntemi, yatak doluluk oranı, yatak devir hızı ve ortalama kalış gününü kullanan bir yöntemdir.

Bulgular: Sağlık harcamaları, gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) %5,4’ünü oluşturmakta ve bunun %78,5’i genel bütçe kaynaklıdır (2015). Ülkemizde yataklı tedavi hizmeti sunan hastaneler yatak kapasitesine ve sağlık bakım düzeyine göre sınıflandırılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin en karmaşık ve pahalı olanı yataklı te-davi hizmetleridir. Yataklı tedavi hizmetleri, 24 saat esasına göre hem poliklinik hem de klinik hizmetlerini kapsamaktadır. Sağlık harcamalarının yaklaşık yarısını (%49) hastane harcamaları oluşturmaktadır. Ülkemizde hasta başvuru sayısı orta-laması 8,4 ve bu rakam OECD ülkeleri ortalamasını (6,8) geçmiştir. Başvuruların %68’i hastanelere yapılmaktadır. Kişi başı sağlık harcaması 1.345 TL (496 $ ABD Doları)’dır (2015). Aileler gelirlerinin %2’sini sağlığa ayırmaktadır.

Ülkemizde hastanelerin yatak doluluk oranı %69,6 olup OECD ülkelerinden (%76,7) daha düşüktür. Doluluk oranları sırasıyla Üniversite Hastaneleri (%75,5), Sağlık Bakanlığı hastaneleri (%71,7) ve özel hastaneler (%59,6) takip etmektedir. Ortama hasta kalış günü 3,9 olup, Üniversite hastanelerinde 5,6, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 4,3 ve özel hastanelerde 2,5 gündür.

Yozgat il genelinde 1200 hastane yatağı (1075 yatak Devlet Hastanesi, 100 yatak Üniversite Hastanesi, 25 yatak Özel Hastane) bulunmaktadır (2017). İl genelinde 232 uzman hekim, 191 pratisyen hekim, 75 diş hekimi, 2020 (hemşire, ebe, sağlık memuru, vb. diğer personeli) olmak üzere 2518 sağlık personeli görev yapmaktadır.

2015 yılında, Türkiye genelinde, yatak doluluk oranı % 69,6, ortalama hasta kalış günü 3,9, yatak devir hızı 64,6 hasta, yatak devir aralığı 1,7 gün ve kaba ölüm hızı binde 17,6’dır. Bu durum Yozgat’ta sırasıyla %63,0, 3,7 gün, 62,1 hasta, 2,2 gün ve binde 12,4’dür.

Sonuç: Yozgat ilinde hastane hizmetleri performansı ve kapasite kullanımı Ülkemiz genelinden daha düşüktür. Bu durum Yozgat’ın göç veren iller içinde ol-ması ve de nüfusundaki azalmadan kaynaklanmış olabilir.

Anahtar Kelimeler: Hastane Performansı, Pabón Lasso Modeli, Yatak Doluluk Oranı, Yatak Devir Hızı, Ortalama Kalış Süresi

Introduction and purpose: Hospitals face many administrative and financial prob-lems because they are the largest and most costly units of a healthcare system. Be-cause of this, it is important to evaluate the performance of the hospitals in both

settings. The purpose of this study is to examine the performance of Public Hospitals providing therapeutic health services in Yozgat province with the help of Pabón Lasso model.

Method: This study is a registration research. Yozgat province has an aged popula-tion (65 years and 12%) with immigration and the population of 2016 is 421,041. This number is estimated to fall to 306,000 in 2023. The data were obtained from the Hospi-tals affiliated to the Ministry of Health and Bozok University Research and Application Hospital. The Pabón Lasso method is a method that uses the bed occupancy rate, bed turnover rate and average length of stay days.

Results: Health care spending accounts for 5.4% of gross domestic product (GDP), of which 78.5% is from the governmental payment (2015). Hospitals offering inpatient treatment services in our country are classified according to bed capacity and health care level. The most complex and expensive of the health services is the inpatient treatment services. Bedside treatment services include both polyclinic and clinical services on a 24-hour basis. Approximately half of health spending (49%) constitutes hospital expendi-tures. The average number of patients application in our country is 8,4 and this numbers exceed the OECD countries average (6.8). 68% of the applications are made to hospitals. Per capita health spending is 1,345 (US $ 496) (2015). 2% of the household expenditure is for health care.

In our country, hospital bed occupancy rate is 69.6%, which is lower than OECD countries (76.7%). Occupancy rates are followed by University Hospitals (75.5%), Min-istry of Health hospitals (71.7%) and private hospitals (59.6%). In Turkey, the average length of stay is 3.9 days. This issues are 5.6 days in University hospitals, 4.3 days in Health Ministry hospitals, and 2.5 days in private hospitals.

There are 1200 hospital beds in Yozgat (1075 beds State Hospital, 100 beds University Hospital, 25 beds Private Hospital) (2017). A total of 2518 health personnel are employed in Yozgat province, 232 of which are specialist physicians, 191 are general practitioners, 75 are dentists, and 2020 are other health staff (nurse, midwife, health officer, etc.).

In 2015, in Turkey, the bed occupancy rate was 69.6%, an average length of stay was 3.9 days, bed turnover rate was 64.6 patients, bed turnover interval was 1.7 days, and the crude death rate was 17.6 per thousand. In Yozgat, these issues are 63,0%, 3.7 days, 62,1 patients, 2,2 days and 12.4%0 respectively.

Conclusion: In Yozgat province, hospital service performance and capacity utiliza-tion both are lower than in our country’s. This may be due to the fact that Yozgat is in immigrant regions, and that the population is falling.

Key Words: Hospital Performance, Pabón Lasso Model, Bed Occupancy Rate, Bed Turnover Rate, Average Length of Stay

Doç.Dr. Mahmut Kılıç1

Öğr.Gör. Aydan Doğan2

Dr.Öğr.Üyesi İbrahim Doğan3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: İ[email protected]

Page 114: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

226

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

227

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE KIRSAL GÖÇÜN NEDENLERİ VE TARIMA ETKİLERİ

The Reasons of Rural Migration in Yozgat and its Effects on Agriculture

Kırsal göç, köy, belde, bucak gibi kırsal yerleşim yerlerinden şehir-lere doğru gerçekleşen nüfus ha-

reketliliğini anlatan bir olgudur. 1950’li yıllara kadar Türkiye'de nüfusun% 75'i kırsalda,% 25'i kentsel yaşıyordu; ancak ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel yapı-larda meydana gelen değişiklikler nede-niyle kırsal göç ortaya çıktı. Yozgat, son beş yıl içinde en yüksek kırsal göç veren iller arasında beşinci sırada yer aldı. Nü-fus artış oranı bakımından ise, Yozgat % -20.18 oran ile 81 il içerisinde 78. sıra-da yer almıştır. Bu durum temel olarak ekonomik ve sosyal imkanların kısıtlı olmasından kaynaklanmaktadır. Sanayi-leşmenin ilk dönemlerinde hız kazanan kırsal göç, sanayinin ihtiyacı olan istih-damın karşılamasına büyük katkı sağla-mıştır. Ancak, göçün hızlanarak devam etmesi ve kontrol edilememesi tarım kesiminde istihdam açısından büyük ka-yıplara neden olmuştur. Yozgat'ta kırsal göçün sebepleri ve etkilerin belirlenmesi, bu konuda alınacak tedbirlerin tespiti ve gelecek projeksiyonu açısından önem arz etmektedir. Bu inceleme ile kırsal göçün durumu, sebepleri ve alınması gereken önlemler incelenmiş ve tarımsal faaliyet-ler üzerindeki etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kırsal Göç, Tarım, Sanayi, İstihdam, Yozgat

Rural migration is the case that de-fined as population movements to-wards cities from rural settlements

such as towns and villages. In Turkey, 75% of the population was living in rural and 25% of in urban in 1950's, however, then rural migration emerged due to the changes in economic, political, social and cultural structures. Yozgat was ranked 5th among the provinces regarding rural migration during last five years. Consequently, Yozgat was ranked 78th among 81 provinces with -20.18% in terms of population growth rate. This is mainly due to the limited economic and social opportunities. Rural migration, which accelerated in the early periods of the industrialization, has made a great contri-bution to the employment of the industry. However, the rapidity of the migration and its inability to control has caused great loss in terms of employment in the agricultur-al sector. Determination of the causes and effects of rural migration in Yozgat is im-portant in terms of determination of the measures to be taken in this issue and fu-ture projections. With this review; the situ-ation, reasons of the rural migration and the precautions to be taken were examined and its effects on the agricultural activities were tried to be revealed.

Key Words: Rural Migration, Agricul-ture, Industry, Employment, Yozgat

Arş.Gör. Medine Çopur Doğrusöz1

Prof.Dr. Uğur Başaran2

Prof.Dr. Hanife Mut3

Dr.Öğr.Üyesi Erdem Gülümser4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Şeyh Edebali Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 115: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

228

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

229

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNİN DAMIZLIK KAZ ÜRETİM POTANSİYELİ

Goose Breeding Stock Production Potential of Yozgat Province

Türkiye’de kaz yetiştiriciliği kırsal alanlarda yapılmakta olup, küçük ölçekteki aile işlet-melerinin açıkta otlatma şeklinde sürdür-

düğü geleneksel üretim yapısına sahiptir. Fakat son yıllarda orta ölçekteki işletmeler de kurulma-ya başlamıştır. Yeni işletmelerin kurulması kaz yetiştiriciliğine bir ivme kazandırmıştır. Bu ivme sayısal olarak artış sağlasa da bazı olumsuzlukla-rı da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde ye-tiştirilen kazların yumurta veriminin az olması, bazen döllü yumurta elde edilmesinde sıkıntı ya-şanması ve kuluçkada karşılaşılan bazı problemler üreticileri dış kaynaklı kazlara yönlendirmiştir. Kaçak yollarla ülkemize getirilen kazlar damız-lık olarak kullanılmakta ve tüketime sunulmak-tadır. Bu durum hem yerli kaynaklarımızın yok olmasına hem de hastalık ve benzeri sıkıntıların ülkemize giriş yapmasına neden olmuştur. Olu-şan sıkıntıları ortadan kaldırabilmek için Yozgat ili Bozok Üniversitesi bünyesinde damızlık kaz üretim istasyonu kurulmuştur. Yerli kaynakları-mızın korunması ve ülkemiz üretimine katkı sağ-laması amacıyla damızlık kaz ıslahı çalışmaları başlatılmıştır. Halihazırda ülkemizde bu tesisin ilk olması Yozgat ilinin damızlık kaz üretim mer-kezi olması için önemli avantajdır. Kırsalda üre-timin yapılıyor olması, üretici derneğinin varlığı, desteklemelere olan talep, müteşebbislerin yoğun ilgisi, sayısal olarak varlığın artması ve üniversi-tesin kaz yetiştiriciliği konusunda ki çalışmaları Yozgat ilinin damızlık kaz üretim potansiyelini ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kaz, Yozgat, Damızlık, Kalkınma

Goose production in Turkey is most-ly performed in rural areas by small scale family producers. It has a con-

ventional production structure on pasture. On the other hand, medium-sized enter-prises started producing goose in recent years. These enterprises accelerated goose production. This acceleration has caused numerical increase in goose but also had brought some negativeness with it. Low egg production of local geese, problems in fertility and unsuccessful incubation peri-ods directed producers to imported geese. Smuggled geese are used as breeding stock and offered to consumption. This causes lo-cal geese to threaten with danger of extinc-tion and diseases entered to our country by this way. Goose breeding stock station was established in Yozgat Bozok University to eliminate problems. Goose breeding stud-ies were started for preventing local geese sources and contributing to production. This facility is currently the only plant in Turkey and this is an advantage of Yozgat to be center for this purpose. Production in rural, Association of producers, demand on supports, interest of enterprisers, increase in numerical presence and studies of uni-versity in goose production execute the goose breeding stock production potential of Yozgat.

Key Words: Goose, Yozgat, Breeding Stock, Development

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz1 Prof.Dr. Musa Sarıca2

Doç.Dr. Umut Sami Yamak3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 116: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

230

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

231

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KUT’ÜL-AMARE VE YOZGAT’TAKİİNGİLİZ ESİRLER

Kut'ul Amare and British Prisonersin Yozgat

Osmanlı Ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı ka-zandığı büyük bir zafer olarak tarihe geçmiştir. Öyle ki İngiliz-lerin, Türk tarih kitaplarından bile sildirecek kadar unutmak

istediği hafızalara kazınacak bir zafer olma özelliği göstermektedir. Kimi tarihçiler, İngilizlerin 1781’de Amerika’daki Yorktown hezime-tinden sonra en büyük yenilgiyi 29 Nisan 1916’da Irak’ın Kut’ül-Amare şehrinde aldıklarını savunur. Kuşkusuz İngilizler ve müttefiklerinin Kut’ül-Amare’den önce Çanakkale’de yaşadığı hezimet, stratejik açı-dan daha önemliydi. Dicle Nehri kıyısında Kut'ül-Amare şehri yakın-larında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınması başarasıyla sona erdi.

Osmanlı Devleti’nin Kut’ul Amare savaşı sonrasında birçok İn-giliz askeri esir almıştır. Bu esirlerden bir kısmı Yozgat’a getirlmiştir. Kut’ül-Amare‘de Osmanlı askerlerine teslim olan İngiliz Esirler için Yozgat’a varmadan önce gerekli hazırlıkların yapıldığı anlaşılmaktadır. Esirler 30 Haziran 1916’da Yozgat’a varmıştır. Bu bilgileri bilgiler Kut’ül Amare’de esir düşen İngiliz Binbaşı E.W.C. SANDES’in günlüğünden de teyit etmek mümkündür. Yozgat’a gönderilenlerin yaklaşık 100 kişi old-ukları göz önüne alındığında, bu konuda yapılacak bir çalışmayla esirl-erin neden Yozgata getirildikleri ve burada nasıl muamele gördüklerinin açığa çıkarılması mümkün olacaktır.

Bu çalışmayla Osmanlı Devleti’nin Kut’ül-Amare savaşı sonrasın-da esir aldığı İngiliz askerlerinin Yozgat’a gönderilmelerinin ve bunun nedenlerinin açığa çıkarılması amaçlanmaktadır. Irak’ın Kut bölgesiyle Yozgat arasındaki coğrafi uzaklığa rağmen buranın esir kampı olar-ak kullanılmasındaki ana nedenlerin ortaya çıkarılması hem Yozgat, Türk ve İngiliz tarih, kültür ve edebiyat çalışmalarına ışık tutacaktır. Çalışmamızda verdiğimiz bilgiler İngiliz Binbaşı E.W.C. SANDES’in günlüğünden yararlanılarak ortaya konulmaya çalışılacaktır. Böylece Yozgat ile ilgili tarihteki bir küçük ancak önemli bir ayrıntının açığa çıkarılmasına çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kut’ül-Amare, Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz Esirler, Yozgat, Savaş Çalışmaları

Kut’ul Amare known as the great victory of Ottoman Army against British in Kut region of Iraq. The British want to forget this defeat as much as they can. Some

historians argue that the British received reports on April 29, 1916 in the Yorktown area of America in 1781, and on April 29, 1916 in Kut’ul Amare. Undoubtedly, the dilemma that the British and their allies had experienced in Çanakkale before Kut'ul-Amare was more important in terms of strategy. On the shores of the Dicle River, Kut'ul Amare battle concluded with the Ottoman victory and tooking the British slaves.

After the Ottoman Empire's battle of Kut'ul Amare, many British soldiers were taken as prisoners. Some of these prisoners were brought to Yozgat. There were preparations in Yozgat fort he Ottoman’s Kut’ul Amare British prisoners in Yozgat. Prison-ers arrived in Yozgat on June 30, 1916. This information is taken from British Major E.W.C. who was captured in Kut'ul Amare. It is also possible to confirm it in the diary of SANDES. When it was declared that around 100 British Prisoners were send to Yozgat, this study will focus on why these British Prisoners were sent to Yozgat and what kinds of preparations were made for them.

This study aims to reveal that why British soldiers were brought to Yozgat after the Ottoman Empire's victory of Kut'ul Amare. Despite the geographical distance between the Kut re-gion of Iraq and Yozgat, the emergence of the main reasons for its use as a prison camp is a matter of consideration. This study will not only be useful for the researches on Yozgat, Turkey but also British history, cultural studies and lirerary aspects. In our study, the information given by Major E.W.C. SANDES diary is one of the main source to clarify this issue. Thus, by this re-search a small but important detail on the history of Yozgat will be tried to be revealed.

Key Words: Kut’ul Amare, Ottoman Empire, British War Prisoners, Yozgat, War History Studies

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Ertuğ Yavuz1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 117: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

232

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

233

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TR72’DE GİRİŞİMCİLİK VEBÖLGESEL KALKINMAYA ETKİLERİ

Entrepreneurship at TR 72 and Effects on Regional Development

Türkiye’yi 26 bölgeye ayıran NUTS II kriterlerine göre TR72 (Kayseri, Si-vas ve Yozgat) bölgesinde her ilde gi-

rişimcilik eğitimi alan kişilerin girişimcilik profillerini değerlendirmek amacıyla hazır-lanan bu çalışma genel olarak genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde girişimcilik kavramı ve ilgili kavramlar anlatılmaktadır. İkinci bö-lümünde bölgesel kalkınma ajanslarına yer verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise çalışma kapsamında yapılan uygulama ve bulgular yer almaktadır. Çalışmanın evrenini TR 72 bölgesi oluşturmaktadır. Örneklem ise ORAN Kalkınma Ajansı ve KOSGEB tarafından ortaklaşa verilen uy-gulamalı girişimcilik eğitimine katılan kursiyerlerden gönüllülük esasına göre 321 kişiye uygulanmıştır. Çalışmadan elde edi-len sonuçlara göre kendi işlerinin sahibi olmak katılımcıların en büyük idealleridir ve katılımcılar maddi kazanç elde edeme-yecekleri işlerde çalışmayı istememektedir. Katılımcılara göre iş fikirlerini hayata ge-çirmelerinde en önemli engel finansman sorunudur durumuna karşın son olarak TR72 Bölgesinde Devlet hibe, teşvik ve des-teklerinde finansmana erişim için İşletme Sermayesi ihtiyacını ortaya koyacak bir anket ve derinlemesine mülakat çalışması yürütülmesinde fayda vardır.

Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Kalkınma, Bölgesel Kalkınma, TR 72, Kobi

This study has 3 main chapter On the purpose of evaluating the entrepre-neurial profiles of Each city of TR72

(Kayseri, Sivas and Yozgat) which has been divided into 26 region according to NUT-SII criteria. In the first chapter is told about the notions of Entrepreneurship. In the second chapter the development agencies is told. In the third chapter in case application and findigs take part as part of study. The sample of the study is the region of TR72. Sample includes the Applied Entrepreneur-ship Course which has been realized with the cooperation of Middle Anatolia Devel-opment Agency and Small and Medium Industry Development Organization based on a volunteer basis and it consists of 321 trainees. As a conclusion of study, many of participants agrees with the idea of own-ership of ownaffairs is the great ideals and the participants do not want to work in jobs where they can not earn money. According to the participants, although the most im-portant obstacle in passing thoughts about business ideas is financing problem, it is beneficial to carry out a survey and an in-depth interview study which will reveal the need for Operating Capital in order to access financing in TR72 region with state grants, incentives and supports.

Key Words: Entrepreneurship, Devel-opment, Regional Development, TR 72, SME

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Kara1

Bilim Uzm. Timur Yıldız2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Anadolu Kalkınma Ajansı, e-mail: [email protected]

Page 118: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

234

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

235

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’TA YAŞAYAN GÖÇMENLERİN GEÇMİŞİNİ YAŞATAN KÜLTÜR PARKI

Cultural Park for Previous Life for Immigrants Living in Yozgat

Yozgat ve çevresinde, 1923-1938 yılları ara-sında Kafkas, Kırım, Yugoslavya, Roman-ya ve Bulgaristan’da yaşayan Türk kökenli

vatandaşlar, değişik zamanlarda Yozgat'a göçmen olarak yerleşmişlerdir. Türkiye, bu tarihler arasın-da özellikle Balkan ülkelerinden mübadillerin gel-mesine ve farklı illerde yerleşmesine izin vermiştir. Yozgat bölgesi, ziraata hazır toprak ve yerleşime uygun haneye sahip olması dolayısı ile göçmenle-rin yoğun yerleştikleri yerlerin başında gelmekte-dir. Bu nedenden dolayı, Yozgat bölgesinde yaşayan göçmenlerin, eski yaşadıkları bölgeleri hatırlaya-bilmekte ve eski kültürlerini yaşamak isteyebilirler.

Bu bildiride, Yozgat’ta yaşayan Göçmenlerin Kafkasya, Kırım, Yugoslavya, Romanya ve Bulgar-istan yöresi kültürlerini geçmiş kültürlerini hatırlay-acakları ve öğrenecekleri bir “Göçmen Kültür Parkı” açılması önerilmektedir. Türkiye ile birlikte bu beş ülkenin kültürlerinin anılması ve tarihsel iletişimin daha iyi entegre olması için, bir girişimcilik örneği önerilecektir. Bu proje kapsamında, Kafkasya-Ti-flis, Kırım- Simferopol, Yugoslavya-Saraybosna, Romanya-Dobruca ve Bulgaristan-Deliorman şe-hirleri seçilerek, her il için ülkesinin kültürünü tanımlayan konsept kültürevleri oluşturacaktır. Bu konsept çerçevesinde, ülke ile tarihi olarak anılan tarihi yapılar, bu park içerisinde tip proje olarak yapacaktır. Bu yapılarda ülkenin yemeklerini, özel içeceklerini, folklorunu, geleneksel giysilerini ve misafirperverliklerini göstererek, diğer ülkelerde kendi ülkesinin kültürel tanıtımını yapacaktır.

Anahtar Kelimeler: Göç, Göçmen, Kültür, En-tegrasyon, Park

Citizens of Turkish origin living in Caucasus, Crimea, Yugoslavia, Romania and Bulgaria were settled in Yozgat as immigrants in Yozgat

and its surroundings at different times between 1923 and 1938. Among these dates, Turkey has allowed es-pecially Balkan countries to come to the immigrants and settled in different cities. Yozgat region, ready farming land and settlement have the appropriate ac-commodation, so it is at the beginning of places where immigrants are heavily populated. Because of this, immigrants living in the Yozgat region can remember the regions they lived in the past and may want to ex-perience for previous cultures.

In this article, it is proposed to open an "Immigrant Cultural Park" where immigrants living in Yozgat will remember and learn about past cultures of Caucasus, Crimea, Yugoslavia, Romania and Bulgarian region-al cultures. An example of entrepreneurship will be proposed in order to better integrate the memories of these five countries' cultures and historical communi-cation with Turkey. Within the scope of this project, the cities of Caucasia-Tbilisi, Crimea-Simferopol, Yu-goslavia-Sarajevo, Romania-Dubrovia and Bulgaria- Ludogorie will be selected and concept cultures will be formed for each province that define the culture of the country. In this concept, historical buildings, which are historically referred to as the country, will be built as a type project within this park. These structures will show the country's meals, special beverages, folklore, traditional clothing and hospitality, and cultural rep-resentation of their country in other countries.

Key Words: Migration, Immigrant, Culture, Inte-gration, Park

Öğr.Gör. Mehmet Levent Kocaalan1 1Pamukkale Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 119: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

236

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

237

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT DOĞA SPORLARI KAMP POTANSİYELİNİN BÖLGE EKONOMİSİNE KATKISI

Yozgat Nature Sports Camp Potential Contribution to Regional Economy

Bu araştırmanın amacı, Yozgat doğal potansiyelini, doğa sporları turizmine ve doğa yürüyüşüne yönelik olarak analiz etmektir. Doğa sporları, İnsanlar tarafından de-

ğişikliğe uğratılmamış doğal ortamlarda bireylerin motor veya başka bir aracın yardımını almadan kendi güçlerini ve yetenek-lerini kullanarak yaptıkları sportif etkinliklerdir. Yüksek dağ tır-manışı, Kaya tırmanışı, Mağaracılık, Dağ bisikleti, Oryantiring, Doğa yürüyüşü, Rafting, Kano, Kayak, Tur kayağı, Snowboard, Paraşüt, Yamaç paraşütü, Yelken kanat, Denizde, akarsuda, göl-de yüzme, vb. spor dalları “doğa Sporlarına örnek olarak göste-rilebilir. Günümüz yaşantısının vazgeçilmezlerinden biri haline gelen sportif faaliyetlere katılım olgusu şehirde ve şehir dışında uygulama alanları bulmuş ve kişilerin yaşamlarına olan olumlu etkisi ile dikkat çekmeye başlamıştır. Ayrıca rekreasyonel amaçlı sportif aktivitelerin günümüzde giderek birer turizm çeşidi ha-line gelmeleri ve turizmin de rekreasyonel faaliyetler içinde yer alması turizmin çeşitlendirilmesi anlamında olumlu katkılar sağlamaktadır. Ayrıca bu çalışmada doğa yürüyüşü amaçlı ger-çekleştirilen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin durumu incele-necek, bu etkinliklere katılan kişilerin parkurlara ait tercihlerini ve beklentilerini belirlemek, uzman görüşlerine dayalı olarak Yozgat ilinde bulunan turizm amaçlı kullanılabilecek yürüyüş parkurlarını belirleyerek, kullanıcı beklentileri doğrultusunda bu parkurların turizm ve rekreasyonel amaçlı kullanılmasına yö-nelik öneriler ortaya koyulacaktır. Sonuç olarak; Yozgat ili doğa sporları kamp potansiyeli belirlenecek, ayrıca Yozgat da kullanı-lan doğa yürüyüşü parkurları belirlenecektir. Doğa yürüyüşüne katılan bireylerin, bu etkinliklere ve parkurlara yönelik tercihleri sunulacak. Ayrıca alanda faaliyette bulunan işletmeler ve kişile-rin sorunları, beklentileri araştırılacak ve gerekli öneriler sunu-lacaktır.

Anahtar Kelimeler: Spor, Doğa Sporu, Doğa Yürüyüşü, Yozgat’ta Spor Turizmi

The aim of this research, Yozgat natural potential, tourism and extreme sports to analyze for hiking. Extreme sports, People by uğratılmamış change in

natural environments of individuals without the help of the vehicle engine or other powers and abilities by using their sporting activities. High mountain climbing, rock climbing, Caving, mountain biking, Orienteering, hiking, Rafting, canoeing, skiing, ski touring, Snowboarding, parachuting, paragliding, Sailing, Sea, swimming in the torrent, Lake, etc. sports Sporlarına "nature. One of the indispensable in to-day's life, which has become a case of participation in sports activities in town and out of town, fields of application, and with the positive impact to the lives of people. Also today, the sporty recreational purposes the activities are increasingly becoming a type of tourism and diversification of recreation-al activities to take place within tourism tourism provides a positive contribution within the meaning of. Also in this study, carried out for the purpose of tourism and recreation activities and hiking will be examined the situation, that be-longs to the people attending events in the route preferences and expectations based on expert reviews determine Yozgat province tourism that can be used for the purpose of deter-mining the hiking trail, the user, in line with the expecta-tions of this course to be used for tourism and recreational purposes of the recommendations will be put. As a result; Yozgat province sports camp potential to be determined, also be determined by the Yozgat used hiking trails. Hiking and trails of individuals participating in these activities will be presented for preferences. In addition, the enterprises op-erating in the area and people will explore the issues, expec-tations and the necessary recommendations.

Key Words: Sports, Nature, Hiking, Sports Tourism in Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Yıldırım1

Dr.Öğr.Üyesi Oktay Çoban2 Öğr.Gör. Ali Kemal Taşkın3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 120: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

238

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

239

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KENTİN ÜNİVERSİTE ALGISI: BOZOK ÜNİVERSİTESİ, YOZGAT ÖRNEĞİ

City’s Perception of University: The Case of Bozok University, Yozgat

Üniversitelerin toplumsal hayatta sosyal, kültürel, ekonomik birçok misyonu

vardır. Türkiye’de 2000’li yılların ortasından itibaren yurdun birçok yerinde kurulan yeni üniversitele-rin yerel ve bölgesel gelişmede, sos-yo-kültürel yapıda önemli etkileri olduğu gözlenmektedir. Üniversi-telerin yerel üzerindeki etkisi özel-likle kentsel ve bölgesel düzeyde yerel ekonomilere yaptıkları etki ve dönüşüm ile birlikte ele alınmıştır. Ancak üniversite gençleri, bir tü-ketici kitlesi olarak hem yerel dü-zeydeki direk ve dolaylı istihdama etkileriyle ekonomik hayata, hem de kültürel ve sosyal tüketiciler olarak, kentsel mekanın dönüşü-müne ve yerel bilgi ekonomisinde değişimlere yol açmaktadırlar. Bu kapsamda üniversitelerin ekono-mik katkısı kadar kentlerin de bu etkiyi nasıl gördükleri ve üniversi-teyi nasıl algıladıkları önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bildiride kentin üniversite algısı Bozok Üniversitesi örneği ile ince-lenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Üniversite ve Kent Etkileşimi, Kentin Algısı, Sosyo-Ekonomik Yapı

Universities have a lot of social, cultural and eco-nomic missions in social

life. New universities that estab-lised in Turkey during the mid-2000s, have a significant impact on local and regional develop-ment and socio-cultural struc-ture. The impacts of universities especially over local and region-al economies, have been widely researched. But, as a consumer group, university students have a direct and indirect employment and expenditure impacts and because of their participation of cultural and social life, they have an affect on spatial transforma-tion and local knowledge econ-omy.

In this context, as much as universities economic contribu-tion to cities, the city’s perception of university is an equally impor-tant topic. In this study the city’s perception of university is inves-tigated via the case study of Bo-zok University in Yozgat.

Key Words: City-University Interaction, City’s Perception, Socio-Economic Structure

Arş.Gör. Merve Yalçınkaya1 1Gazi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 121: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

240

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

241

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BÖLGESEL EKONOMİK BÜYÜME VE KALKINMANIN SAĞLANMASINDA VERGİSEL TEŞVİKLERİN ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ORTA

ANADOLU KALKINMA AJANSI ÖZELİNDE YOZGAT ÖRNEĞİ

Evaluation of the Impacts of Tax Incentives in Ensuring Regional Economic Growth and Development: Sample of Yozgat inside of

Central Anatolia Development Agency

Ekonomik büyüme ve kalkınma birbirlerinden farklı anlamları ifade edi-yor olsa da birbirlerini teşvik edici ekonomik unsurları içerisinde barın-dırmakta olup birbirlerinden bağımsız düşünülmemesi de gerekmektedir.

Ekonomik büyüme ve kalkınmanın birlikte sağlanmasında en önemli etmenler-den birisi ulusal ekonomik büyümenin yanında bölgesel kalkınmanın da sağ-lanmasıdır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun amacı, eko-nomik büyüme ve kalkınmanın sürdürülebilirliğini sağlamak ve ilgili kalkınma programlarında yer alan politika ve hedeflerin verimli bir şekilde uygulanmasını gerçekleştirmektir. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın Türkiye’de daha verimli planlanabilmesi için bölgesel anlamda kalkınma ajansları oluşturulmuştur. Kal-kınma ajansları ilgili bölgelerin güçlü ve zayıf yönlerini daha doğru bir şekilde ortaya koyabilmekte ve bu duruma yönelik etkili politikalar geliştirebilmektedir.

Orta Anadolu Kalkınma Ajansı bünyesinde Kayseri, Sivas ve Yozgat’ı barındır-makta olup Yozgat özelinde durum değerlendirilmesi yapıldığında diğer illerin daha gelişmiş olduğu gözlemlenmektedir. Nüfus yoğunluğu bakımından bölge değerlendirildiğinde Türkiye nüfusunun %3,1’ine sahip nüfusu ile emek fak-törünün yeterli bir dinamik olmadığı gözlemlenmektedir. İller bazında kişi başı-na düşen gelir değerlendirildiğinde Türkiye’de Kayseri 31. Sivas 52. ve Yozgat 74. Sırada yer almaktadır. Bu durum bölgedeki iller bakımından gelirin birbirine uzak dağıldığını göstermekte olup, kalkınma ajanslarının bir diğer önemli görevi olan bölge illeri arasında eşitsizliklerin giderilmesi görevini inşa etmeye işaret etmekte-dir. Bölgedeki iller arasında kişi başına gelirin bu şekilde farklı dağılmasının temel nedeni üretimin birincil ve ikincil sektör ağırlıklı gerçekleşmesinden kaynaklan-maktadır. Orta Anadolu Kalkınma Ajansının stratejik planı değerlendirildiğinde, hizmet sektörünün bölgede genişletilmesi, dış ticaretin artırılması ve kişi başına gelirin yükseltilmesi gibi hedeflerin yer aldığı görülmektedir.

Orta Anadolu bölgesindeki bu üç ilin ekonomik büyüme ve kalkınmasının gerçekleştirilmesi için teşvik politikaları göze çarpmaktadır. Teşvik politikala-rında Kayseri 2. Bölgede, Sivas 4. Bölgede ve Yozgat 5. Bölgede yer almaktadır. Kalkınma ajansı açısından bu durum değerlendirildiğinde Yozgat iline ağırlık verilmesi gerektiği görülmektedir. Genel teşviklerin yanı sıra vergisel teşvikler-in genişletilmesi ile Yozgat’ın ekonomik verimliliği olumlu yönde geliştirilebilir. Çalışmada teşvik politikaları betimsel analiz ile incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Maliye, Ekonomik Büyüme, Ekonomik Kalkınma, Teşvik Politikaları, Vergisel Teşvikler

Economic growth and development represent different meanings of each other, but they also include economic elements that encourage each other and should not be considered independently of each other. One of the most

important factors in achieving economic growth and development is achieving national economic growth as well as regional development. The objective of the Public Financial Management and Control Law No. 5018 is to ensure the sus-tainability of economic growth and development and to realize the effective im-plementation of the policies and targets contained in development programs. Economic growth and development in Turkey to perform more efficiently, devel-opment agencies have been created. Development agencies can more accurately demonstrate the strengths and weaknesses of the relevant regions and can devel-op effective policies for this situation.

The Central Anatolian Development Agency houses Kayseri, Sivas and Yozgat, and it is observed that other provinces are more developed when the province of Yozgat is evaluated. When considered in terms of population density has 3.1% of Turkey's population. It is observed that the labor factor is not a sufficient dynamic. When evaluating the per capita income in some provinces in Turkey, 31. Kayseri, Sivas, Yozgat, 52. and 74. are located in line. This indicates that income is scat-tered in relation to the provinces in the region and points to building the task of eliminating inequalities among the regions of the development agencies, which is another important task. The reason why the income per capita differs among the provinces in the region is mainly due to the primary and secondary sector of pro-duction. When the strategic plan of the Central Anatolian Development Agency is evaluated, it is seen that the objectives of the expansion of the service sector to the region, increase of foreign trade and increase of per capita income are seen to take place.

Incentive policies are important for the economic growth and development of these three provinces in Central Anatolia. In the incentive policies, it is locat-ed in Kayseri 2nd Zone, Sivas Zone 4 and Yozgat Zone 5. When this situation is evaluated in terms of development agency, it is seen that Yozgat province should be given weight. Yozgat's economic efficiency can be improved positively with the expansion of general incentives as well as tax incentives. The incentive policies in the study will be examined through descriptive analysis.

Key Words: Public Finance, Economic Growth, Economic Development, In-centives Policies, Tax Incentives

Dr.Öğr.Üyesi Muhammed Samancı1

Öğr.Gör. Emrah Noyan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 122: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

242

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

243

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT VE ÇEVRESİNDE HÜKÜM SÜRMÜŞ UYGARLIKLARDA TİCARİ HAYAT VE MUHASEBE BULGULARI

Commercial Life and Accounting Findings in Reigned Over Civilizations in Yozgat and its Environment

Bozok geniş bir bölgenin adı olup, Yozgat bu bölge içindeki bir yerleşim yerinin adı olmuştur. Geniş bir bölge olan Bozok Sancağına bağlı Yoz-gat, 19. Yüzyıl’da, değişik zamanlarda idari anlamda değişikliğe uğra-

mıştır. 19. Yüzyıl’da kimi zaman Sivas ve Ankara Eyaletlerinin bir sancağı iken kimi zamanda Kayseri ve Çorum sancaklarını da içeren Bozok Eyaleti olarak olarak yönetilmiştir. Bozok bölgesinde tarih boyunca M.Ö Asur, Hi-tit, Lidya, Frig gibi ve M.S Denişmentliler, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı gibi birçok uygarlık hüküm sürmüştür.

Bu çalışmanın amacı, M.Ö. 2.000-330 yılları arasında hüküm sürmüş olan Hitit ve Asur uygarlıklarındaki ticaret ve muhasebeye ait uygulamalar ve düzenlemeler açıklanmaya çalışılmıştır.

Asurlu tüccarlar Anadolu’da birçok karum adını verdikleri ticari koloniler oluşturarak ticareti geliştirmişlerdir. Bu karumların en bilinenleri Kayseri-Kültepe ve Çorum-Hattuşaş’tır. Asurlular ile ticari ilişkiler kurmuş Anadolu uygarlıklarının çivi yazılı kil tabletlerinden o döneme ait ticari faaliyetler, ti-cari sözleşmeler, vergiler ve ticari faaliyetlerin kayıt altına alınmasının sonucu olarak Hititler ve Asurlular arasındaki ilk uluslararası ticaretin hesaplaşma kayıtlarını, mal sevkiyatı, borç alma ve verme, vadeli satış ve vadeli satışlara faiz uygulaması muhasebe kültürüne ilişkin bulgulardır. Hitit uygarlığında ticarette kullanılan ölçü birimlerinin neler olduğunu, Asur uygarlığında, kul-lanılan finansal terimler ile ticaret ve muhasebe yapıları, Lidyalılar tarafından bulunan ilk paranın ticaret ve muhasebe uygulamalarına etkilerini görmek mümkündür.

Hititçe çivi yazılı belgelerde kişi ya da Hitit Devleti’ne bağlı çeşitli ku-rumlarla ilgili para ile ifade edilebilecek bilgilerin sistematik bir şekilde sunulduğunu görmekteyiz. Hitit Devleti’ne bağlı çeşitli kurumlarda yine para ile ilgili konuların bir uzman denetiminde incelendikten ve gözetimden geç-tikten hemen sonra kaydedildiğine tanık olmaktayız. Hititçe çivi yazılı belgel-erde ayrıca hayvan ve eşyaların kira fiyatları sistematik bir şekilde kaydedilm-iştir. Tüm bu bulgular Hitit mali sistemi içinde düzenleyici ve denetleyici bir yapının gelişmiş olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Muhasebe, Ticari Hayat, Anadolu Uygarlıkları, Bo-zok Sancağı, Yozgat

Bozok is the name of a large region and Yozgat is the name of a settle-ment within this region. Yozgat, which belongs to Bozok Sanjak, was changed in administrative sense in different times in the 19th century.

It was sometimes governed as Bozok Province, including Kayseri and Çorum Sanjaks, while it was sometimes a sanjak of Sivas and Ankara provinces in the 19th century. Throughout the history in the Bozok region, many civilizations like Assyrian, Hittite, Lydian, Phrygian. B.C. and like the Danishmends, the Anatolian Seljuks and the Ottomans A.D. ruled.

The aim of the study is to explain the practices and regulations of trade and accounting in the Hittite and Assyrian civilizations that had ruled between 2.000-330 B.C.

Assyrian traders developed trade in Anatolia by creating many commer-cial colonies that they named Karum. The most famous of these karums are Kayseri-Kültepe and Çorum-Hattuşaş. As a result of recording commercial activities, commercial contracts, taxes and commercial activities related to the turnover of clay tablets of Anatolian civilizations that have established com-mercial relations with Assyrians, the records of the first international trade between Hittites and Assyrians, goods shipment, borrowing and giving, Inter-est on futures sales is evidence of accounting culture. It is possible to see what the measurement units used in the Hittite civilization are, the financial terms used in the civilization of Assyrian, the trade and accounting structures, and the effects of the first money trade and accounting practices found by Lydian.

Hittite documents in cuneiform texts of information about the persons or the various institutions connected to the Hittite State can be expressed with money is presented in a systematic manner. We are witnessing that the vari-ous institutions affiliated to the Hittite State were recorded immediately after they had been examined under the supervision of an expert on money matters and passed supervision. Hittite nailed documents also recorded the rent prices of animals and goods in a systematic manner. All these findings show that a regulatory and supervisory structure developed within the Hittite financial system.

Key Words: Accounting, Commercial Life, Anatolia Civilizations, Bozok Sanjak, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Murat Koçsoy1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 123: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

244

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

245

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ANTİK KAYNAKLARDATAOUİON

Taouion in Ancient Sources

Taouion (Lat. Tavium) antik yerleşmesinin kalıntıları günü-müzde Yozgat şehrinin kuş uçuşu 25 km kadar batısındaki Büyüknefes köyünde yer almaktadır. Tarihsel kayıtlarda Ta-

ouion’un Hellenistik dönemde bölgeye yerleşen Galatların Trokmoi kabilesi tarafından kurulduğu belirtilmekle birlikte yerleşmenin geçmişinin Hitit dönemine kadar gerilere gittiği düşünülmektedir. Hellenistik dönemden itibaren Galatia olarak anılan bölgenin do-ğusunda bulunan Taouion, birçok ana yol güzergâhının birleştiği noktadaki konumuyla stratejik anlamda bu yolları denetleyen bir tahkimatlı yerleşim olduğu kadar ekonomik olarak bölgesindeki en önemli üretim ve pazar yeriydi. Yerleşmeyi çevre bölgeye bağlayan güzergâhlardan en önemlileri batıda Ankyra’ya (Ankara), kuzeydo-ğuda Amaseia (Amasya), Neokaisareia (Niksar) ve Komana Ponti-ke’ye (Gümenek), doğuda Sebasteia’ya (Sivas) ve güneydoğuda Maza-ka/Kaisareia’ya (Kayseri) ulaşmaktaydı. Zeus Taouianos (Lat. Iupiter Tavianus) kültünün bulunduğu kutsal alanı nedeniyle yerleşme aynı zamanda çevresindeki bölgenin dinsel merkezi konumundaydı. Ta-ouion, Roma’nın Galatia Eyaleti’nin (provincia Galatia) kurulması-nın hemen ardından İ.Ö. 21 yılı civarında kent statüsünü elde et-miştir. Epigrafik ve nümismatik kanıtlar kentin Roma İmparatorluk Dönemi boyunca politik sosyal ve ekonomik önemini koruduğunu göstermektedir. Geç Antik ve Bizans dönemi kaynaklarında çoğu kez Tabia (Tavia) adıyla anılan kentte Erken Hıristiyanlık dönemin-den itibaren bir kilise yapılanmasının olduğu anlaşılmaktadır. Or-todoks kilisesine bağlı başpiskopos ve ona bağlı olan piskoposların hiyerarşik sıralarını gösteren Notitiae Episcopatuum olarak adlan-dırılan listelerde bir piskoposluk merkezi olarak geçen kentin pisko-poslarının adları konsil kayıtlarında da görülmektedir. Bu bildiri-nin amacı mevcut edebi, epigrafik ve nümismatik kanıtlar ışığında Hellenistik dönemden Geç Antik döneme kadar Taouion’un politik, sosyal ve ekonomik yapısını ortaya çıkarmaktır.

Anahtar Kelimeler: Taouion, Büyüknefes, Galatia, Hellenistik, Roma

The remains of the ancient settlement of Taouion (Lat. Tavi-um) are located in the village of Büyüknefes, approximately 25 km linear distance west of modern Yozgat. Although his-

torical records indicate that Taouion was founded by the Trokmoi tribe of the Galatians who settled in the region in the Hellenistic period, but it is thought that the settlement dates back to the Hit-tite period. Taouion, being located in the eastern part of the region known as Galatia from the Hellenistic period, with its location at the junction of many main routes was not only a fortified settlement which controlled these routes strategically, but also the most impor-tant production and market place in its region. The most important routes connecting the settlement to the surrounding regions lead to Ankyra (Ankara) in the west, Amaseia (Amasya), Neokaisareia (Niksar) and Komana Pontike’ye (Gümenek) in the northeast, Se-basteia (Sivas) in the east and Mazaka/Kaisareia (Kayseri) in the southeast. Because of the sanctuary where the cult of Zeus Taoui-anos (Lat. Iupiter Tavianus) was located, the settlement was also the religious center of the surrounding region. Taouion obtained city status around 21 B.C. immediately after the establishment of the Roman province of Galatia (provincia Galatia). Epigraphic and numismatic evidence indicates that the city preserved its political, social and economic significance throughout the Roman Imperial period. It is understood that the city which is often referred as Tabia (Tavia) in Late Ancient and Byzantine sources has a church organ-ization from early Christianity. The city was listed as a bishopric in the lists called Notitiae Episcopatuum which shows the hierar-chical order of the archbishops and bishops attached to the East-ern Church and the bishops of the city were attested in the council records. The aim of this paper is to reveal the political, social and economic structure of Taouion from the Hellenistic to the Late An-cient Period in the light of the available literary, epigraphical and numismatic evidence.

Key Words: Taouion, Büyüknefes, Galatia, Hellenistic, Roman

Dr. Murat Tozan1 1Ege Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 124: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

246

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

247

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ KIRSAL KALKINMASINA YENİ BİR YAKLAŞIM: ALTERNATİF KANATLI YETİŞTİRİCİLİĞİ

New Approach to Yozgat Province Rural Development: Alternative Poultry Production

Günümüzde kanatlı hayvan yetiştiriciliği tavuk ve hindi türlerinde büyük oranda entansif koşullarda; diğer türlerde (ördek, kaz) ise yarı entansif veya ekstansif sistemlerde sürdürülmektedir. Günümüzde

basın-yayın kuruluşlarının etkisiyle tüketicilerin hayvan hakları, hayvan re-fahı ve gıda güvenliği konularında duyarlılıkları artmaktadır. Bu duyarlılıkta bazı bilgilerin gerçekle ilgisi olmamasına karşın tüketicilerin bazı üretim sis-temlerine karşı endişe ve hassasiyetleri giderek yaygınlaşmaktadır. Entansif üretim tarımın tüm alanlarında olduğu gibi, kanatlı üretiminde de nüfusun dengeli beslenmesi açısından kaçınılmaz uygulamalar arasındadır. Ancak tüm bölgelerin aynı sistemde üretime açılarak ürün artışı sağlamaya dönük çalışmalar yerel kaynaklarımız olarak bilinen bazı üretim sistemlerini riske atmaktadır. Hastalık tehdidi, daha çok kazanma talebi, bilinçsiz yatırımlar ve sonuçta pazarlama ve çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalan üretim yapısı ülkemizde maalesef sık karşılaşılan konular arasındadır.

Yozgat ili kanatlı üretiminde entansif üretim yapısının çok etkin gerçekleş-mediği illerimizdendir. İlde tahıl üretimi oldukça ileri düzeyde gerçekleşme-ktedir. Bu yapısı ile kanatlı üretiminde alternatif üretim sistemleri ve yerel ürünlerin geliştirilmesine oldukça uygundur. Mevcut üretim yapısını fazla değiştirmeden, ancak karlılığı sağlayacak şekilde kaz, yumurta tavukçuluğu ve yavaş gelişen etlik piliç üretimiyle üretici düşük yatırımlarla tatminkar ge-lir elde edebilecek seviyeye ulaştırılabilir. Sürdürülebilir bir üretim için damı-zlık materyal sağlama ve kesim işlemleri için yapılacak küçük yatırımlarla yörede alternatif gelir kaynakları oluşturulabilir. Köyden kente ve şehir dışı göçün yoğun yaşandığı Yozgat ilinde, yüksek katma değere sahip alternatif üretim sistemlerinin uygulanması önemli olacaktır. Tüketici talebinin yoğun olduğu alternatif üretim sistemlerinde yetişen kanatlılar için Yozgat ilinde örnek bir model yetiştiricilik yapılabilir. Özellikle geleneksel üretim ve tüke-tim alışkanlığı olan kaz yetiştiriciliği öne çıkarılarak, marka ürün haline get-irilebilir. Alternatif üretim ile elde edilen ürünlerin pazarlanması yönünden, büyük tüketim merkezlerine yakınlığı avantaj olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Yozgat ili için kaz yetiştiriciliğinin markalı bir ürün olarak yay-gınlaştırılmasını sağlayabilecek bir üretim modeli ortaya koyulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Kırsal Kalkınma, Kaz, Tavuk

Nowadays, in poultry production, chicken and turkey production mostly occurs in intensive conditions while other species rear (duck and goose) in semi-in-

tensive or extensive systems. Sensitivity of consumers to ani-mal rights, animal welfare and food health has been increased by the effects of media organs. Despite, there are misinfor-mation in this sensitivity, apprehension and precision of con-sumers to some production systems become widespread. In-tensive production is indispensable in all parts of agriculture for well-balanced nutrition of population. This is also valid for poultry production. But, it is risk for some local produc-tion systems to produce all products in similar conventional systems. Disease threat, demand for earning more, insensible investments and finally marketing and environmental prob-lems are the mostly faced subjects for production.

Yozgat province is one of the provinces that intensive poul-try production is not well developed, but grain production is developed. With this structure, it is suitable for developing alternative poultry production systems and local products. Producers could gain enough in goose, laying hen and slow growing chickens by low cost without changing current pro-duction structure. Alternative income sources could constitut-ed by breeding material and slaughter houses for sustainable production. It is important practicing high added value al-ternative production systems in Yozgat which has high rural depopulation. It is possible to make a model production for alternative systems in Yozgat which consumers have high de-mand on. Particularly, goose production which has locally importance could become a brand product. Distance of city to metropoles is an advantage for marketing of the products. This study executes a model for producing goose in alternative systems as a brand product in Yozgat province.

Key Words: Yozgat, Rural Development, Goose, Chicken

Prof.Dr. Musa Sarıca1

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz2

Doç.Dr. Umut Sami Yamak3

Arş.Gör. Kadir Erensoy4

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 125: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

248

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

249

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KATILIM BANKALARI İLE KONVANSİYONEL BANKALAR ARASINDA ÜRÜN ANALİZİ

Product Analysis Between Participation Banks andConventional Banks

Her geçen gün değişmek ve gelişmek zorun-da kalan bankacılık sektörü içerisinde kon-vansiyonel bankaların en büyük paya sahip

olmaları ile birlikte son yıllarda katılım bankalarının konvansiyonel bankalara göre daha hızlı büyüme rakamlarına ulaştığı göze çarpmaktadır. Bir taraftan kalkınmakta olan ülkelere sermayenin küreselleşmesi sonucu sermaye girişi sağlayan katılım bankaları diğer taraftan faiz hassasiyetinden dolayı konvansiyonel bankalarla çalışmayı reddeden müşteri kitlesinin atıl durumda bulunan tasarruflarının reel sektöre aktarıl-masını sağlamaktadır.

Dünya ekonomisinde finansal piyasalarda yaşanan krizlerin konvansiyonel bankalar tarafından kul-landırılan kredilerin oluşturduğu parasal genişleme-den kaynaklandığı vurgulanmaktadır. Bu nedenle 2008 yılında yaşanan küresel krizden sonra kaynakları reel sektöre aktaran katılım bankacılığının popülaritesi daha da artmıştır.

Katılım bankaları ve konvansiyonel bankaların yaptıkları bankacılık işlemleri genel olarak aynı olsa da özellikle topladıkları vadeli mevduatlar verdikleri getiri ve kredi verme yöntemleri açısından birbirinden oldukça ayrışmaktadırlar. Söz konusu bu bankaların müşterilerine sundukları kredi ve mevduat ürünleri birbirlerinden farklı ürünlerdir.

Bu çalışmada hızlı bir büyüme trendi içerisinde olan katılım bankalarının dünyada ve Türkiye’de doğuşu ile fon toplama ve kullandırma yöntemlerinde konvansi-yonel bankacılık ile arasındaki farkları incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Katılım Bankası, Konvansi-yonel Banka, Bankacılık, İslami Banka, Mevduat, Kredi

Among banking sector which has to improve and develop each day, altough conventional banks has higher shares than other banks,

within last years it has been noticed that the num-ber of participation banks reached faster growth rates compared to conventional banks. One one hand, participation banks provides funds with the globali-zation of capital to the developing counties, on the other hand, tranferrs idle savings of customers who refuse to work in conventional banks due to interest sensitivity to the real sector.

It is emphasized that the crises experienced in fi-nancial markets in the world economy originate from the monetary expansion created by the loans extend-ed by conventional banks. For this reason, after the global crisis in 2008, the popularity of participation banking, which transfers resources to the real sector, has increased even more.

Participation banks and conventional are gener-ally the sam efor banking transactions, but especial-ly the time deposits they collect and credit methods which they give are very different from each other. In other words, the credit and deposit products that these banks offer to their customers are different from each other.

In this study, the birth of participation banks with a rapid growth trend in Turkey and World is summa-rized. Beside that, the differances between fund col-lecitons and usage of conventional banks and patici-pation banks has examined.

Key Words: Participation Bank, Conventional Bank, Banking, Deposit, Credit

Öğr.Gör. Mustafa Beybur1

Prof.Dr. Nurettin Parıltı2

1Dicle Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 126: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

250

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

251

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ANADOLU SAHASI KÖROĞLU DESTANI: KOLLARI ARASINDA FARKLI VE BENZER UNSURLAR

The Anatolian Region Koroglu Epic:Different and Similar Elements Among the Parts

Köroğlu Destanı Türk Halklarının epik folklor sanatında geniş yayılmış destanlardan birid-ir. Bu destan Azerbaycan Türkleri ile bera-

ber Türkiye Türkleri, Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Türkmenler, Başkurtlar, Gagavuzlar, Karakalpaklar, Kırım Tatarları, Uygurlar vs. arasında da yayılmış ve bugün epik sanatçıların repertuarında yaşamını de-vam ettirmektedir. Destanının milli versiyonlarının tipoloji özellikleri hakkında belirli fikirler söylense de bu konu sistemli olarak araştırmaya tabi tutul-mamıştır. Belirtmemiz gerekmekte ki, bu tür araştır-malar milli versiyonların ortak ve farklı taraflarını ortaya çıkarmakla destanın varyantlarını daha der-inden anlamaya yardım etmektedir. Bu araştırmalar bir taraftan epik yaratıcılığın etnik düşünce ve etnik kültürle ilişkisini, diğer taraftan ise kardeş halklar arasında epik sanat mübadelesinin öğrenilmesine katkı sağlar. Köroğlu Destanının Doğu versiyonuna ait olan varyantlarında destansı ve mitolojik unsurlar daha fazla üstünlük teşkil etmektedir. Batı versiyonu varyantlarında konunun gerçekliğe doğru gittiğini, daha gerçekçi renkler kazandığını gözlemlemek mümkündür. Buna sebep ise göçebe hayat unsurları taşıyan kollarda destansı ve mitoloji katın üstünlükte olması, yerleşik hayatta yaşayanlar arasından topla-nan kollarda ise daha gerçeğe yakın destan konu-sunun mevcut olmasıdır.

Bu bildiride ortak Köroğlu Destanının Batı versi-yonu içerisinde Anadolu sahasındaki mevcut vary-antların bölgesel farklılıklarına değinilecek, destanın kol benzerlikleri ve ortak unsurları araştırılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Köroğlu Destanı, Anadolu, KAFKAS, Destan, Folklor, Kol

The epic "Koroglu" is one of the most widespread epics in the epic creativity of Turkish nations. This epic is spread-

ing among Turkish Turks, Kazakhs, Kyrgyzs, Uzbeks, Turkmens, Bashkirs, Gagauzes, Kar-akalpaks, Crimean Tatars, Uighurs, among Azerbaijani Turks too and today it lives in the repertoire of epic performers. Though some of the ideas about the typological features of the national versions of the epic, they have not been systematically investigated. Let's note that such studies help to understand the op-tions of the sage more clearly by revealing the common and distinctive aspects of national versions. These investigations help to learn the connection of epic creativity to ethnic thought and culture, also epic creativity exchange be-tween fraternal nations. In the options of the Eastern version of the "Koroglu" epic, the epi-taph and mythological elements dominate. In the western version, we observe that the plot is going to reality and more realistic dyes. That's the reason mythological elements dominate the sleeves of the migratory lifestyle, in the op-tions collected from sedentary life, the exist-ence of a more realistic plot line.

In this report, the regional differences of the existing variants of Anatolia in the West-ern version of the common Koroglu epic will be addressed, similaritiesof parts and common elements of the epic will be investigated.

Key Words: Koroglu Epic, Anatolia, Epic, Folklore, Parts of the Saga

Doç.Dr. Naile Asker1 1Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü, e-mail: [email protected]

Page 127: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

252

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

253

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ANNE-BABALARIN AHLAK EĞİTİMİNDE KULLANDIKLARI YÖNTEMLER

Methods Used by Parentsin Moral Education

Her toplumun tarihi ve kültürel yapısına bağlı olarak oluşturmuş oldu-

ğu ve ahlaki olarak nitelendirdiği davranış kalıpları, kuralları var-dır. Çocuklar, ahlak kurallarını öncelikle ailesinden öğrenir. An-ne-babaların iyi-kötü, doğru-yan-lış algıları, örnek durumlar ve davranışlar karşısında gösterdik-leri tepkiler yoluyla, çocukta ah-laki eğitimin temelleri atılır. Bu çalışmanın amacı, anne-babaların ahlak ve ahlak eğitimi kavramla-rını nasıl tanımladıklarını belirle-mek ve çocuklarına ahlaki eğitim verirken kullandıkları yöntem-leri belirlemektir. Çalışmanın örneklemini 30 anne ve 20 baba olmak üzere 50 gönüllü ebeveyn oluşturmuştur. Katılımcı görüş-leri yarı yapılandırılmış görüş-me formu aracılığı ile alınmıştır. Toplanan verilerin içerik analizi devam etmektedir. Elde edilecek sonuçların, hayat boyu öğrenme kapsamında verilen aile eğitimle-rine, değerler eğitimi ve karakter eğitimi alanlarında yapılacak ça-lışmalara katkı sağlayacağı düşü-nülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ahlak, Ahlak Eğitimi, Ebeveyn

Behavioral patterns and rules that are formed according to the historical and cul-

tural structure of each society and which are defined as moral. Chil-dren learn the rules of morality first from their parents. Through the good-bad, true-false perceptions of the parents, and the reactions that parents show in response to ex-emplary situations and behaviors, moral education is settled in the child. The purpose of this study was to determine how parents describe the concepts of morality and moral education and to identify the meth-ods they use to teach children their moral education. The sample of the study consisted of 50 volunteer par-ents including 30 mothers and 20 fathers. Participant opinions were received through a semi-structured interview form. Content analysis of the collected data is ongoing. It is thought that the results to be ob-tained will contribute to family ed-ucation given in the context of life-long learning, the work to be done in the fields of value education and character education.

Key Words: Morality, Moral Ed-ucation, Parents

Dr.Öğr.Üyesi Nazike Karagözoğlu1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 128: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

254

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

255

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE DİJİTAL HİKAYE KULLANIMI: YOZGAT ÖRNEĞİ

Use of Digital Story in the Teaching of Social Studies:Yozgat Sample

Teknolojinin hızla geliştiği dünyada, eğitimde teknolojiden yararlanma-nın önemi fark edilmiş durumdadır.

2017’de yenilen öğretim programlarında öğrencilere kazandırılması istenen yetkin-liklerden birisi “Dijital yetkinlik”tir. Öğret-menlerin öğrencilere bu yetkinliği kazandı-rabilmesi için öncelikle kendilerinin dijital yetkinliğe sahip olması gerekmektedir. Araş-tırmanın amacı, dijital yetkinlik çerçevesin-de değerlendirilebilecek olan dijital hikaye oluşturma becerisi ve dijital hikaye kullanı-mının sosyal bilgiler öğretimine katkısına ilişkin öğretmen adaylarının görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmanın örneklemini Bozok Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğret-menliği 2. sınıfta öğrenim görmekte olan 20 gönüllü öğretmen adayı oluşturmuştur. Katılımcılara verilen dijital hikaye oluştur-ma ile ilgili eğitimler sonrasında öğretmen adaylarının Yozgat’ın tarihi ve doğal güzel-liklerini temel alan dijital hikayeler oluştur-ması sağlanmıştır. Öğretmen adaylarının di-jital hikaye oluşturma deneyimleri ve dijital hikayelerin sosyal bilgiler öğretiminde kul-lanımı hakkındaki görüşleri yarı yapılandı-rılmış görüşme formu aracılığıyla alınmıştır. Görüşme formlarından elde edilen veriler üzerinde içerik analizi yapılmış ve sonuçlar katılımcıların dijital hikaye örneklerine de yer verilerek yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Diji-tal Hikaye, Öğretmen Adayı

In the world where technology has de-veloped rapidly, the importance of utilizing technology in education has

been recognized. Digital competence is one of the competencies required for stu-dents to be admitted to the curriculum renewed in 2017. Teachers need to have digital competence in order for them to gain this competency. The aim of the re-search is to determine the opinions of the teacher candidates regarding the contribu-tion of digital story creation which can be evaluated within the framework of digital competence and the use of digital story to the teaching of social studies. The sample of the research is composed of 20 volun-teer teacher candidates who are studying at Bozok University Social Studies Teacher Education. After the trainings on digital story creation given to the participants, teacher candidates were able to create dig-ital stories based on Yozgat's historical and natural beauty. Teacher candidates' views on digital story creation experiences and the use of digital stories in social studies teaching were taken through a semi-struc-tured interview form. Content analysis was performed on the data obtained from the interview forms and the results were interpreted by including participants' digi-tal story examples.

Key Words: Social Studies, Digital Sto-ry, Teacher Candidate

Dr.Öğr.Üyesi Nazike Karagözoğlu1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 129: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

256

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

257

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’DE KAMUSAL SERMAYE BİRİKİMİ VE BÖLGESEL İKTİSADİ BÜYÜME İLİŞKİSİ

The Relationship Between Public Capital Accumulation and Regional Economic Growth in Turkey

Çalışmada, fiziki sermaye birikimi olarak dikkate alınan toplam, beşeri, fiziki ve sektörel nitelikli kamu sabit sermaye yatırımlarının bölgelerin bü-

yüme performansı üzerindeki etkileri 2005-2014 döne-mini ve İBBS-II bölgelerini kapsayan Sistem GMM Di-namik Panel Modeli ve Farklılaştırılmış B Sabit Etkiler Panel Modeli yardımıyla tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular, makro düzeyde etkinsiz olduğu tespit edilen toplam kamu sabit sermaye yatırımlarının pozitif yönlü ve anlamlı marjinal etkilerinin, genel olarak, özel kesim yatırımlarının nispeten yetersiz olduğu orta-düşük gelirli alt bölgelerde; ulaştırma-haberleşme altyapısına yönelik fiziki nitelikli kamu yatırımlarının ise, Türkiye’nin ulus-lararası pazarlarla arasındaki lojistik ağının ana hattını oluşturan “Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyo-nu Karayolu Ağı” ile “Avrupa, Kafkasya ve Asya Ulaştırma Koridoru” üzerinde yer alan alt bölgelerde ortaya çıktığı-nı göstermektedir. Bununla birlikte, makro düzeyde et-kin olduğu tespit edilen eğitim ve sağlık alanına yönelik beşeri nitelikli kamu yatırımlarının pozitif yönlü ve an-lamlı marjinal etkilerinin alternatif eğitim imkanlarının (özel okullar) görece yetersiz kaldığı alt bölgelerde daha yüksek olmakla birlikte tüm alt bölgelerde ortaya çıktığı görülmektedir. Bu doğrultuda, toplam, beşeri ve sektörel nitelikli kamu yatırımlarının etkinliğinin özel kesim ya-tırımlarıyla aralarındaki tamamlayıcılık düzeyleriyle; fi-ziki nitelikli kamu yatırımlarının etkinliğinin ise, bölge-lerin uluslararası lojistik ağına entegrasyon dereceleriyle ilişkili olduğu görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel İktisadi Büyüme, Kamusal Fiziki Sermaye Birikimi, Kamu Yatırım Harcamaları ve Türleri, Dinamik Panel Veri Analizi, Farklılaştırılmış β Panel Veri Analizi

Study examines the effects of physical pub-lic capital stock on regional growth perfor-mance over 2005-2014 period and Turkey’s

NUTS-II regions by System GMM Dynamic Panel Model and Heterogeneity β Fixed Effects Panel Model. Findings indicate that positive and significant marginal effects of total public cap-ital investments, ineffective in macro level, oc-curred only in low-medium income sub-regions having insufficient private capital investment capacity comparatively. On the other hand, the positive and significant marginal effects of in-frastructure public capital occurred regions lo-cated in international highway network of Tur-key such as “Economic And Social Commission For Asia And Pacific Highway Network” and “Transport Corridor Europe-Caucasus-Asia”. Finally, public investments in education and health have positive and significant effects in all sub-regions although more effective in regions having insufficient private education and health opportunities. Therefore, efficiency of public capital investments in total, health and educa-tion is associated with complementary level be-tween private investments while effectiveness of infrastructure public capital investments is re-lated with location of regions.

Key Words: Public Physical Capital Accu-mulation, Public Investment Expenditure and Types, Regional Economic Growth, Dynamic Panel Data Analysis, Heterogeneity β Panel Data Analysis

Dr.Öğr.Üyesi Necmettin Çelik1 1İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 130: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

258

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

259

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDE YETİŞEN BAZI ORMAN AĞAÇLARININ ANTİOKSİDAN METABOLİZMASI DEĞİŞİMLERİNİN BELİRLENMESİ

Determination of Antioxidant Metabolism Changes of Some Forest Trees Growıng in Yozgat Region

Yozgat, Türkiye ormanlarının yaklaşık %1,1’ini oluşturmakta ve yörenin %17,8’i ise ormanlık

alanlarla kaplıdır. Yozgat’ta ormanlık alanın %37’si normal koru ve %63’ü bozuk koru niteliğindedir. Bu yöre-de orman varlığının azalmasında yarı kurak karasal iklimin etkisi büyüktür. Özellikle de gece ile gündüz sıcaklık farklarında gözlenen değişimler ağaç-ların büyüme ve gelişme fizyolojisini baskılayarak orman alanlarının indir-genmesine neden olmaktadır. Bununla birlikte ağaçlar tolerans yeteneklerine bağlı olarak çevresel koşulların değişi-mine karşı adaptasyon mekanizmala-rını geliştirmektedir. Bu çalışma Yoz-gat yöresi (Çekerek) yayılış gösteren sarıçam (Pinus sylvestris L.) saplı meşe (Quercus robur L.), katran ardıcı (Juni-perus oxycedrus L.) türlerinin iklimsel değişimlere dayanım mekanizmaları ölçülecektir. Bu amaçla ağaçlardan yap-rak örnekleri toplanarak enzimatik an-tioksidant bileşikler (SOD, CAT, APX), non-enzimatik bileşikler (pigmentler, fenoller) ve oksidatif strese neden olan bileşikler (MDA-H2O2) araştırılacak ve ağaç türlerinin tolerans seviyeleri or-taya konulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Antioksidan, Yozgat, Ağaç Türü, Orman Varlığı, Kimyasal Bileşikler

Yozgat constitutes approximately 1,1% of the forests of Turkey and its province is covered by 17,8%

with forest areas. 37% of the forest area is in normal seedling stand and 63% is in degraded stand in Yozgat. This region has great influence in the semi-arid ter-restrial climate in the decline of forests. Especially by suppressing the growth and development physiology of tree changes observed in the temperature difference between day and night is caused by the reduction of forest areas. However, de-pending on their tolerance ability, the trees improve the adaptation mecha-nisms against changes in environmen-tal conditions. This study will measure the mechanisms of resistance to climatic changes of Scotch pine (Pinus sylvestris L.) peduncled oak (Quercus robur L.), prickly cedar (Juniperus oxycedrus L.) species, which are distributed in Yozgat region (Çekerek). For this purpose, leaf/needle samples from trees will be collect-ed to investigate enzymatic antioxidant compounds (SOD, CAT, APX), non-en-zymatic compounds (pigments, phenols) and compounds causing oxidative stress (MDA-H2O2) and tolerance levels of tree species will be determined.

Key Words: Antioxidant, Yozgat, Tree Species, Forest Entity, Chemical Com-pounds

Dr.Öğr.Üyesi Nezahat Turfan1

Dr.Öğr.Üyesi Gamze Savacı2 Prof.Dr. Temel Sarıyıldız3

1Kastamonu Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Teknik Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 131: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

260

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

261

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNİN KAYNAK POTANSİYELİ, KULLANIMI VE KIRSAL KALKINMA ÇALIŞMALARI

Agricultural Resource Potential and Usage of Yozgat Province and Rural Development Studies

Bu çalışmada, Yozgat ilinin son on yıllık dönemde tarımsal kaynak potansiyeli ve kırsal kalkınma çalışmaları incelenmiş ve

Türkiye geneli ile karşılaştırılmıştır. Aynı zaman-da kaynak kullanımında ortaya çıkan sorunlara etkin çözüm önerileri getirilmiştir. Yozgat ili Tür-kiye tarımsal üretiminde önemli pay almasına rağmen, tarımsal kaynakların iyi kullanılmadığı belirlenmiştir. 2005 yılında toplam 1.006.963 hek-tarlık tarım alanının 759.566 hektarı işlenmiş ve işlenen alanın 246.311 hektarı nadasa bırakılmıştır. Toplam nüfusun yarısından fazlası kırsal nüfus-tan oluşmuş ve toplam 43.401 adet tarım işletmesi faaliyette bulunmuştur. Toplam 244.350 büyükbaş ve toplam 407.867 küçükbaş hayvan varlığı ile hay-vancılık yapılmıştır. Son 10 yılda, Yozgat ilinde to-plam tarım alanı %16, işlenen tarım alanı %21, kır-sal nüfus %27,66, tarım işletmesi %28,40, büyükbaş hayvan varlığı %16 ve küçükbaş hayvan varlığı %23 oranında azalış göstermiştir. İşlenen alanın ise yak-laşık %26’sı nadasa bırakılmıştır. Başka bir deyişle, Yozgat ilinde tarımsal kaynaklardan iyi yararlanıl-madığı görülmektedir. İlde tarımı yeniden can-landırmak ve özendirmek amacıyla, kırsal kalkın-ma programları kapsamında, 51 çiftçiye 581.000 tl hibe desteği yapılmıştır. Halen bu çalışmalar ve destekler devam etmektedir. Yörede tarımsal kay-nak ve potansiyelin değerlendirilmesi durumun-da, yerel ekonomideki katma değerin ve Türkiye tarımından alacağı payın artması beklenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Tarım İşletmesi, Tarımsal Kaynak, Kırsal Kalkınma, Kırsal Çalışma-lar

In this study, in Yozgat province, in the last 10 years, it was examined agricultural resource potential and rural development studies, and

compared by Turkey average. At the same time, ef-fective solution proposals were introduced for prob-lems arising in the usage of resources. Although Yozgat province had a significant share in Turkey's agricultural production, it was determined that ag-ricultural resources weren’t used well. In 2005, on the 759.566 hectares of a total 1.006.963 hectares of agricultural land it was farmed, 246.321 hectares of which were left for fallow, More than half of total population consisted of rural population and total agricultural 43.401 farm farmed. There is a popula-tion of total 244.350 great cattle and 407.867 small cattle. In the last 10 years, in Yozgat province, total agricultural area decreased by 16%, farmed agri-cultural area by 21%, rural population by 27,66%, farm by 28,40% great cattle by 16% and the small cattle by 23%. Approximately 26% of the farmed area was left for fallow. In other words, in Yozgat province, it was determined that it wasn’t benefited well from agricultural resources. In province, with a view to revive and encourage agriculture, in the scope of rural development programs, 581.000 TL of grant support was provided for 51 farmers. Cur-rently, these supports and studies are continuing. In province, if agricultural resource and potentials are evaluated, it is expected that added value in its local economy and its share in Turkey agriculture may increase.

Key Words: Yozgat, Farm, Agricultural Re-source, Rural Development, Rural Studies

Dr.Öğr.Üyesi Nizamettin Erbaş1 Dr. Uğur Sağlam2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, e-mail: [email protected]

Page 132: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

262

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

263

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YERALTI ZENGİNLİKLERİNİN BÖLGESEL KALKINMAYA ETKİSİ VE YOZGAT İLİNDEKİ DURUM

The Effect of Underground Treasure on Regional Development and the Situation in Yozgat

Ülkemiz maden yataklarının sayı-sı, çeşitliliği ve rezervi bakımından önemli sayılabilecek bir zenginliğe

sahiptir. Madencilik, tarım ile birlikte top-lumların hammadde ihtiyaçlarını sağlayan iki temel üretim alanından biridir. Önemli oranda katma değer ve istihdam yaratma ka-pasitesine sahip olan madencilik, ekonomiye yaptığı katkı ve imalat sektörüne sağladığı girdiler ile bölgesel kalkınmayı hızlandırır. Bunun yanında, daha çok kırsal alanlara ya-kın yerlerde gerçekleştirilen madencilik, ken-te göçü de önler. Bu anlamda da bakıldığında yeraltı zenginliklerinin özellikle Yozgat için büyük öneme sahip olduğu bilinmelidir.

Bölgede yaygın olarak gözlenen jeolo-jik birimlere bağlı olarak gelişen mangan-ez, krom, daha az oranda manyezit, asbest, talk ve kil gibi yeraltı zenginlikleri ile uzun yıllardır işletilen ve işletilmeye devam eden kurşun-çinko, kömür, kayatuzu gibi metalik maden ve endüstriyel hammaddeler Yozgat’ın gelişimi için büyük öneme sahiptir. Yeraltı ze-nginlikleri bakımından böylesine çeşitliliğe sahip Yozgat ilinde, istihdamın, kalkınmanın dolayısı ile ekonominin güçlenmesi için mad-enlerin, daha bilinçli ve daha etkin bir şekilde işletilmesi gerekmektedir. Hassasiyet gösteril-mesi gereken bu durum hem Yozgat için hem de ülke ekonomisi için önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Metalik Maden, Endüstriyel Hammadde, Yeraltı Zenginlikleri, İstihdam, Yozgat (Türkiye)

Our country has a wealth of regarded as important mineral deposits in terms of number, diversity and reserve. Mining

is one of the two main production areas that provide the raw material needs of communi-ties together with agriculture. Mining, which has substantial added value and employment capacity, accelerates regional development with the contribution it makes to the economy and the inputs it provides to the manufactur-ing sector. In addition, mining prevents immi-gration from the rural areas to the city. In this case, underground treasure is very important for Yozgat.

Depending on the geological units of the region, underground treasure such as manga-nese, chromium, less magnesite, asbestos, talc and clay are widely observed. Metallic ores such as lead-zinc, and raw materials such as coal, rock-salt have been operated and operat-ed for many years. This underground treasures have a great prospects for the development of Yozgat. In the province of Yozgat, which has such diversity in terms of underground treas-ure, it is necessary for the mines to be operated more consciously and more effectively in order to strengthen the economy due to employment and development. This situation, which needs to be sensitized, is very important for both Yozgat and the country's economy.

Key Words: Metallic Ore, Raw Material, Underground Tresures, Employment, Yozgat (Turkey)

Doç.Dr. Nursel Öksüz1 Dr.Öğr.Üyesi İsmail Koçak2

Doç.Dr. Ersin Kolay3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 133: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

264

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

265

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TARIM SEKTÖRÜNDEKİ RİSKLERE YÖNELİK AVRUPA ÜLKELERİNDE UYGULANAN TARIM SİGORTALARI PROGRAMLARI İLE TÜRKİYE’DEKİ DEVLET DESTEKLİ TARIM SİGORTALARI PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASINA YÖNELİK BİR ÇALIŞMA

A Study for Comparison of State-Supported Agricultural Insurance Program in Turkey with Agricultural Insurance Programs Implemented

in European Union Countries for the Risks in the Agricultural Sector

Uluslararası ülke ekonomilerinde tarım sektörünün, Gayri Safi Yurti-çi Hasıla (GSYH)’ya ve istihdama sağladığı katkıların yanında tarım ürünlerinde ithalata olan bağlılığın önüne geçmesi ve tarım sektörün-

den elde edilen gelirlerin ödemeler bilançosunun finansmanında kullanılması gibi birçok faydası bulunmaktadır. Ayrıca ekonomideki sektörler açısından ele alındığında tarım sektörünün doğal, sosyal, siyasal, ekonomik ve teknolojik risklerden en fazla etkilenen sektör olduğu görülmektedir. Bu nedenle ulusla-rarası alanda tarım sektörünün mevcut ve muhtemel risklere karşı korunması amacıyla uluslararası ekonomilerde bazı risk yönetim programları uygulan-maya başlamıştır. Avrupa Birliği’nde tarım sektöründeki riskleri ortadan kal-dırmak amacıyla hayata geçirilen politikalardan biri olan Ortak Tarım Politi-kası, tarım sektöründeki mevcut ve olası risklerin çoğunu ortadan kaldırarak üreticilerin refah düzeyini yükseltmiş ve kırsal alanda kalkınma sağlamıştır. Avrupa Birliği’nde Ortak Tarım Politikası kapsamında gerçekleştirilen prog-ramlardan biri olan tarım sigortaları uygulamaları ise tarımsal üretimi tehdit eden verim veya gelir risklerini üreticilerden alıp sigorta sistemlerine transfer etmektedir. Böylelikle hayata geçirilen tarım sigortaları uygulamaları ile çift-çilerin karşılaşabilecekleri çeşitli risklere karşı teminat sağlanmıştır. Türki-ye’deki tarım sigortaları programlarına bakıldığında ise 2005 yılında, tarım sektöründeki risklerin ortadan kaldırılması amacıyla 5363 sayılı Tarım Sigor-taları Kanunu çıkarılmış ve tarım sigortaları uygulamalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) faaliye-te geçirilmiştir. Ayrıca Türkiye ekonomisinde 2005 yılından itibaren bitki-sel ürünleri, su ürünlerini ve büyük ve küçükbaş hayvanları çeşitli risklerden korumaya yönelik sigorta primlerinin yaklaşık %50’si devlet tarafından öde-nen çoklu risk sigortaları da faaliyet geçirilmiştir. Böylece tarım sektöründeki üreticilere risklerini bertaraf etme imkanı sunulmuştur.

Bu çalışmada Avrupa Birliği’nde tarım sektöründe karşılaşılan risklere karşı Ortak Tarım Politikası kapsamında uygulamaya konulan programlardan biri olan tarım sigortaları uygulamalarının açıklanması ve Türkiye’de faaliyete geçirilen tarım sigortaları programları ile karşılaştırılarak öneriler sunulması amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: GSYH, Tarım Sektörü, Ortak Tarım Politikası, Tarım Sigortaları Programları, TARSİM

In international economies, the agricultural sector has many benefits, such as contributing to the Gross Domestic Product (GDP) and employment, preventing to the import dependence on agricultural products and fund-

ing to balance of payments with the use of income from the agricultural sec-tor. Moreover, when considered from the perspective of the sectors in the economy, it is seen that the agriculture sector is the sector most affected by natural, social, political, economic and technological risks. For this reason, some risk management programs have been implemented in international economies in order to protect the agricultural sector against existing and po-tential risks. The Common Agricultural Policy, one of the policies to remove the risks in the agricultural sector in the European Union, has raised the pros-perity of producers and secured rural development by removing most of the existing and potential risks in the agricultural sector. Agricultural insurance programs, one of the practices implemented in the European Union under the Common Agricultural Policy, to transfer the productivity or income risks threatening agricultural production from the producers to the insurance systems. Thus, the guarantees have been provided against the various risks that the farmers may face with the agricultural insurance programs realized. Looking at the agricultural insurance programs in Turkey in 2005, eliminate risks in the agricultural sector in order No. 5363 Agricultural Insurance Law issued and Agricultural Insurance Pool (TARSİM) has been activated for the purpose of development and popularization of agriculture insurance pro-grams. In addition, since 2005 in Turkey's economy, herbal products, fisher-ies and livestock are paid by the state, about 50% of insurance premiums for protection against a variety of risks have undergone multiple risk insurance activities. Thus, producers in the agricultural sector are offered the opportu-nity to eliminate their risks.

In this study, we aimed to present recommendations compared with the Common Agricultural Policy within the scope of implementations of the dis-closure of the agricultural insurance program that is one of the programs and agricultural insurance programs launched in Turkey against risks encoun-tered in the agricultural sector in the European Union.

Key Words: GDP, Agriculture Sector, The Common Agricultural Policy, Agricultural Insurances Programs, TARSIM

Arş.Gör. Okan Fidanlı1 1Cumhuriyet Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 134: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

266

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

267

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT TURİZMİ VE BÖLGESEL KALKINMA AÇISINDAN SPORCU KAMP POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI

Yozgat Tourism and Investigation of Sports Camp Potential for Regional Development

Çalışmanın amacı; Yüksek rakımlı Yoz-gat il merkezinde çeşitli spor bran-şlarının sezon öncesi hazırlık kamp

potansiyelini ortaya koymaktır. Yozgat’ta İç Anadolu Bölgesi’nin yarı kurak karasal iklimi hakimdir. Deniz etkisine kapalı olduğu, için yazlar sıcak ve kurak; kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Yaz ile kış, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkları yüksektir. Sert iklim koşul-ları hakimdir. Yozgatın deniz seviyesinden 1300 m yükseklikte olduğu ölçülen yerel ba-sıncı ortalama 869.7 milibardır. Avrup’da ve Türkiye’de kulüplerin kamp yeri seçiminde aradıkları kriterlere ilişkin yapılan araştırma-da, kulüplerin tercihlerinde başrolü oynayan etkenler iklim koşulları, kamp yapılacak te-sislerin özellikleri ve bölgesel özellikler olarak sıralanmıştır. Takım sporlarının gerek sezon öncesi, gerekse devre arası hazırlık çalışmala-rı için kamp yeri seçiminde dikkat ettikleri en önemli etkenlerin başında uygun iklim şart-ları gelmektedir. Sezon öncesi çalışmalarda rakımı yüksek, serin iklime sahip yerler tercih edilmektedir. Çalışmada Yozgat ili bünyesin-de uygun kamp yerleri ele alınacak ve öneri-lerde bulunulacaktır. Sonuç olarak; Yozgat ilimizde çeşitli spor branşlarında kamp po-tansiyeli turizmini daha ileri düzeye taşımak ve bu alandaki rekabette avantaj sağlamak ba-kımından geliştirilen öneriler çalışmamızda ortaya konulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Spor, Spor Turizmi, Bölgesel Kalkınma, Yozgat Kamp Potansiyeli

The aim of the study; High-altitude Yozgat province area includes various pre-season camp potential of sport.

The Central Anatolia region of Turkey in Yozgat is dominated by semiarid continental climate. The sea is closed, for hot, dry sum-mers; winters are cold and rainy. Summer and winter, higher temperature differences be-tween night and day. Is dominated by harsh climatic conditions. Esther is measured at a height of 1300 m above sea level the average local pressure 869.7 millibars. The Europe-an Council of the clubs in Turkey and in the campsite looking for criteria in the selection of the research made for playing the lead role in the choice of factors, climatic conditions, characteristics of the camp when held and regional specifications are listed as. I need to team sports pre-season, as well as preparatory work for choosing a camp for half their atten-tion at the beginning of the most important factors are from the appropriate climatic con-ditions. Pre-season high altitude, cool climate at work places. Study of appropriate within the province of Yozgat camp will be addressed and suggestions. As a result; Yozgat province in a variety of sports tourism in the more ad-vanced level and the potential to camp in this area developed recommendations in terms of study provide a leg up on the competition will be revealed.

Key Words: Sports, Sports Tourism, Re-gional Development, Yozgat Camp Potential

Dr.Öğr.Üyesi Oktay Çoban1

Öğr.Gör. Ali Kemal Taşkın2

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Yıldırım3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 135: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

268

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

269

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TESCİLSİZ KONUTLARIN SOSYO-KÜLTÜREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

Evaluation of Unregistered Houses in the Scope of Socio-Cultural Sustainability: Yozgat Example

Ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel boyut-ları ile ele alınan “sürdürülebilirlik” kavra-mı, yerel ve küresel ölçekte pek çok disipli-

nin olduğu gibi mimarlık disiplinin de araştırma alanıdır. Toplumların gelecek yüzyıllarda var olabilmelerini, bugünün kaynaklarının ve değer-lerinin gelecek nesillere aktarılabilmesini amaçla-yan sürdürülebilirlik kavramı kapsamında çeşitli stratejiler ve politikalar üretilmektedir. Sürdürü-lebilirliğin sosyo-kültürel bağlamda değerlendiril-mesi kültürel birikiminin gelecek nesillere aktarı-labilmesi geçmişin işaret ve simgelerinin kuşaklar boyunca taşınabilmesine bağlıdır. Bu bağlamda kentin bir dönemine tanıklık eden ve yaşam bi-çiminin mekânsal yansıması olarak belge niteliği taşıyan, sosyal ve kültürel yapıyı gelecek kuşakla-ra aktararak kültür sürekliliği sağlayan geleneksel yapıların da sosyal ve kültürel boyutlarıyla tanım-lanması ve korunması gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında Yozgat Kenti’nin geleneksel dokusu-nun parçası olan ve kentte gerçekleştirilen koru-ma uygulamaları kapsamında değerlendirmeye alınmayan tescilsiz konutlar belgelenmeye çalışıl-mıştır. Çalışmada örneklenen tescilsiz konutların kentin tarihi ve kültürel geçmişine sağladıkları katkı ve sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin sağ-lanması kapsamında taşıdığı önem vurgulanacak, bakımsızlık ve kullanım dışı kalmak gibi olum-suzlukların konutlara verdiği zarar ile konutların koruma bağlamında değerlendirilmesine yönelik öneriler sunulacaktır.

Anahtar Sözcükler: Yozgat, Tescilsiz Konutlar, Sosyo-Kültürel Sürdürülebilirlik, Geleneksel Doku

The concept of “sustainability,” which is dealt with its enviromental, eco-nomical, social and cultural aspects,

is a research area of architecture discipline as well as many other disciplines on a local and global scale. About the concept of “sus-tainability,” which provides the existence of the societies in the next generation and aims to hand today’s sources and values down the next generations, various strat-egies and policies are produced. In order to evaluate the concept of “sustainability” within sociocultural context, it is needed that cultural backgraound and marks of past should hand down the next genera-tions. In this respect, it is also needed that traditional building, which bears witness to an age and has documentary value, should be identified and protected with its social and cultural aspects. Within the context of this study, nonregistered dwellings, which are regarded as the traditional textures of Yozgat, are studied. Through nonregis-tered dwellings exemplified in this study, it argues that nonregistered dwellings con-tribute to the cultural hstory of Yozgat and they are significant for the sociocultural sustainability. Moreover, this study offers suggestions regarding the protection of damaged dwellings.

Key Words: Yozgat, Nonregistered Dwellings, Sociocultural Sustainability, Traditional Texture

Arş.Gör.Dr. Olcay Türkan Yurdugüzel1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 136: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

270

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

271

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BOZOK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİN YOZGAT KENTİNE YÖNELİK MEKAN ALGISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Bozok University Students’ Space Perception in Yozgat City

Üniversite öğrencileri çoğunlukla eğitim görecekleri kente dışardan gelen ve kenti öğretim dönemi sü-

resince kullanan öğrencilerdir. Bu çalış-manın amacı Bozok Üniversitesi öğrenci-lerinin Yozgat kentini fiziksel ve mekânsal yapı açısından algılama ve farklı işlevler kapsamında kullanma biçimlerini değer-lendirmektir. Çalışmanın evrenini kente farklı kentlerden gelen, homojen yapıya ve görece sayısal çoğunluğa sahip olan Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakül-tesi Mimarlık Bölümü öğrencileri oluştura-caktır. Çalışma yöntemi olarak Bozok Üni-versitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencilerine uygulana-cak anket üzerinden Bozok Üniversitesi öğ-rencilerinin Yozgat kentini nasıl algıladık-ları ve kentte kullandıkları mekânlar ve bu mekânları kullanım sıklıkları değerlen-dirilecektir. Bu kapsamda farklı sınıf dü-zeyinde öğrencilere uygulanacak anket ile Yozgat kentini deneyimlememiş/henüz ta-nıyan 1. sınıf öğrencileri ve üst sınıf öğren-ciler arasında kentin mekânlarını algılama ve kullanım farklılığı, mimarlık eğitimi-nin kentsel mekân algısı ve kullanımında değişiklikleri tartışılacak, Yozgat kentinin fiziksel ve mekânsal yapısını iyileştirmeye yönelik öneriler geliştirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Bozok Üniversitesi, Mimarlık Bölümü öğrencileri, Kentsel Mekân Algısı

University students are mostly students who come to the city from outside and use it during the teaching period. The

purpose of this study is to evaluate the ways in which the students of Bozok University under-stand the Yozgat city in terms of physical and spatial structure and how to use them within different functions. Bozok University, Faculty of Engineering and Architecture, Department of Architecture will have students from the differ-ent cities in the city, with a homogeneous struc-ture and a relative numerical majority. Through the questionnaire which will be applied to the students of Architecture Department of Bozok University Engineering and Architecture Fac-ulty as a study method, how Bozok University students perceive Yozgat city and the places they use in the city and their usage frequency will be evaluated. In this context, the questionnaire that will be applied to the students at different grade levels and the difference between the perception and usage of the urban spaces and the changes in the usage of urban space and the use of urban space will be discussed among the first grade and upper class students who have not experienced Yozgat city and who have not yet experienced Yozgat city. Suggestions for improving the phys-ical and spatial structure of Yozgat city It will be developed.

Key Words: Yozgat, Bozok University, De-partment of Architecture students, Urban Space Sensation

Arş.Gör.Dr. Olcay Türkan Yurdugüzel1 Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem Belgin Dikmen2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 137: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

272

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

273

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KOP İLLERİ HAYVANCILIK FAALİYETLERİ İÇERİSİNDE YOZGAT İLİ VE POTANSİYELİ

Yozgat Province and Potential in KOP ProvincialLivestock Activities

KOP Bölgesi; 4.307.408 kişilik nüfusu, 95.945 km2 yüzölçümü ile Türkiye’nin %12,24’ünü oluşturan önemli tarımsal

üretim alanlarından biridir ve tarımın bölge eko-nomisinde ağırlıklı etkisi vardır. Konya Ovası Projesi (KOP) bölgesinde yer alan (Konya, Kara-man Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale ve Yozgat) 8 ilin hayvancılık yapısı incelendiğinde; Türkiye’deki büyükbaş hayvan sayısının %11,3’ü, büyükbaş hayvanlardan elde edilen sütün %12,5’i, küçükbaş hayvan sayısının %11,8’i, küçükbaş hayvanlardan elde edilen sütün %12,5’i, yumurta tavukçuluğunun %15,7’si ve üretilen balın %2,5’i KOP illerinden sağlandığı görülmektedir (TUİK 2016).

Yozgat ili, 2016 yılında Bakanlar Kurulu Kara-rlarıyla Nevşehir, Kırıkkale ve Kırşehir illeriyle birlikte KOP illeri kapsamına alınmıştır. Yozgat ili 626.830 ha tarım alanı büyüklüğü ile Konya’dan sonra 2. sırada, 206.035 baş büyükbaş hayvan sayısı bakımından KOP bölgesinin yaklaşık %13’ünü, 312.306 baş küçükbaş hayvan sayısı bakımından bölgenin %7’sini, 2.603 baş manda ve 24.290 kaz sayısı ile de KOP illeri içinde ilk sırada yer almak-tadır.

Bu çalışmada Yozgat ilindeki hayvancılık faal-iyetlerinin KOP illerindeki hayvancılık faaliyetleri içerisindeki mevcut durumu ve önemi ortaya kon-muş olup, KOP idaresinin hayvancılık faaliyetler-ine verdiği desteklerin bölge ve ülke kalkınmasına etkileri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: KOP, Hayvancılık, Yozgat, Büyükbaş, Küçükbaş, Kanatlı

KOP Region is one of the major agricultural production areas with its 4.307.408 popu-lation, 95 945 km2 area which constituting

12.24% of Turkey and is mainly agricultural impact on the region's economy. When the livestock struc-ture of 8 provinces in the Konya Ovasi Project (KOP) region (Konya, Karaman Niğde, Aksaray, Nevşe-hir, Kırşehir, Kırıkkale and Yozgat) is examined; it is seen that 11.3% of the number of cattle in Turkey, 12.5% of the milk obtained from bovine, 11.8% of number of small ruminants in Turkey, 12.5% of the milk obtained from sheep and goats, % 15,7 of poul-try in Turkey and 2,5% of the produced honey are obtained from the KOP provinces (TUİK 2016).

Yozgat province was included in the scope of KOP in 2016 with the decisions of the Council of Minis-ters, whit Nevşehir, Kırıkkale and Kırşehir. Yozgat province is the 2nd place after Konya with the size of 626,830 ha agricultural area. Yozgat province has approximately 13.0% of the KOP region in terms of 206,035 head cattle, 7% of the region in terms of 312.306 head small ruminants, also Yozgat is in the first place with 24,290 water buffalo head and 2603 geese number among the KOP provinces.

In this study, the present situation and promi-nence of livestock activities in Yozgat province have been revealed in animal husbandry activities in KOP provinces. The effects of the support provided by the KOP administration to animal husbandry activities on the region and country development were exam-ined.

Key Words: KOP, Animal Husbandry, Yozgat, Cattle, Small Ruminants, Poultry

Dr.Öğr.Üyesi Orhan Ermetin1 Dr.Öğr.Üyesi Hacer Tüfekci2

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz3 Arş.Gör.Dr. Hulusi Ozan Taşkesen4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 138: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

274

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

275

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜN İLİN KALKINMASINDAKİ ETKİSİ

The Effect of Yozgat Livestock Sector on the City's Development

Yozgat, 14.123 km2 yüzölçümü ile 81 il içerisinde toprak genişliği bakımın-dan 15. sırayı alır. Deniz seviyesinden

ortalama 1.300 metre yükseklikte olan ilin, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan yolların kesiştikleri noktada bulunması, ay-rıca verimli toprakları, hayvancılığa elveriş-li mera ve ormanlar nedeniyle ilk çağlardan beri değişik kavimlerin yerleşim merkezi olmuştur. İç Anadolu Bölgesi içerisinde yer alan il, iklim özellikleri ile uygun coğrafyası sayesinde yüksek bir tarımsal üretim (bitki-sel ve hayvansal üretim) potansiyeline sahip-tir. Yozgat'ın ekonomisi içerisinde tarımsal üretim en önemli geçim kaynağıdır. Halkın %56,52’si tarım, %43,8’i ise diğer sektörler-de çalışmaktadır. Yozgat ilinde son verilere göre; 206.035 baş büyükbaş, 251.121 baş kü-çükbaş, 747.825 adet kanatlı ve 31.588 kovan arı bulunmaktadır.

Bu çalışma ile insan beslenmesinde önem-li bir yer tutan hayvansal gıda ürünlerinin üretimi ile hayvancılığın Yozgat il ekon-omisindeki yeri, önemi ve potansiyeli or-taya konmuştur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından il bazında yapılan desteklemeler ve gelişen hayvancılık yatırım-larının ilin gelişimine etkileri ile mevcut hay-van varlığı ve ilde üretilen et, süt ve bazı hay-vansal ürünlere ait veriler derlenerek öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Hayvancılık, Büyükbaş, Küçükbaş, Kanatlı

Yozgat province has 14.123 km2 area in terms of size of land 15th in the Turkey. Having an average altitude of 1,300 me-

ters above sea level, it has been the settlement center of various tribes since the early ages due to the fact that the road connecting between the European and Asian continents, as well as fertile lands, pasturelands and forests suitable for ani-mal husbandry. The province, which is located in Central Anatolia Region, has a high potential for agricultural production (plant and animal production) thanks to climate characteristics and appropriate geography. Agricultural pro-duction is the most important source of income within Yozgat's economy, 56.52% of the popu-lation works in agriculture and 43.8% works in other sectors. According to the last report in the province of Yozgat; There are 206.035 head cattle, 251.121 head small ruminants, 747.825 poultry and 31.588 bee hives.

With this study, has been revealed the pro-duction of animal food products which have an important place in human nutrition and the place of animal husbandry economy with its important and potential in Yozgat province. Suggestions have been presented effects on development of province about provincial-level support by the Ministry of Food, Agriculture and Livestock and the effects of developing livestock investments and existing animal assets and meat, milk and some animal products produced.

Key Words: Yozgat, Animal Breeding, Cattle, Small Ruminants, Poultry

Dr.Öğr.Üyesi Orhan Ermetin1 Dr.Öğr.Üyesi Hacer Tüfekci2

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz3 Arş.Gör.Dr. Hulusi Ozan Taşkesen4

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 139: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

276

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

277

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

MARKA ŞEHİR İMAJI VE ŞEHİR MARKASI YARATMA SÜRECİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

Brand-Cıty Image And Process of Creatıng Cıty Brandıng: Sample of Yozgat Cıty

Günümüz dünyasında mal ve hizmetlerin yanında şehir-lerin de artık markalaşma sürecine katılması olağan bir durum haline gelmiştir. Şehirler kendilerine özgü de-

ğerlerini ön plana çıkartarak kendilerini diğer şehirlerden ayırt etmek ve bir adım ileriye taşımak suretiyle markalaşma adım-larını gerçekleştirmektedirler. Mal ve hizmet markalarının da ürünlerine uyguladığı birçok stratejiyi şehirlerinde uygulayan yöneticiler genellikle başarılı olmakta ve şehirlerini ekonomik anlamda güç sahibi yapmaktadırlar. Şehrin markalaşması, eko-nomik güç ile beraber aynı zamanda şehirde ikamet edenlerin yaşam kalitesinin ve iş olanaklarının artırılmasına da katkı sağ-lamaktadır.

Bu çalışmada Bozok Üniversitesi öğrencilerinin Yozgat şehri marka imajına ilişkin algıları ölçülmüştür. Bu bağlamda öğren-cilerin; şehrin genel yapısına, şehir halkına, şehrin kendilerine sunduğu imkânlara ve şehrin olması muhtemel marka imajının şekillenmesini gerektiren alanlara ait algıları ölçülmüştür. Bo-zok Üniversitesinde öğrenim gören 300 kişi ile yüz yüze anket yöntemi kullanarak veri toplanmıştır. Elde edilen verilerin ana-lizinde güvenilirlik analizi ve tek yönlü MANOVA kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda Bozok Üniversitesi öğrencilerinin Yozgat şehri marka algısı tespit edilmiştir. Elde edilen bilgiler ışığında Yozgat şehrinin marka algısının öğrencilerin cinsiyet ve eğitim gördükleri sınıflara göre farklılık göstermediği, yaş ve har-cama düzeylerine göre farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Genel anlamda Bozok Üniversitesi öğrencileri tarafından Yozgat şehri marka algısının düşük olarak görüldüğü de tespit edilm-iştir. Şehrin tanıtımına ilişkin yapılacak olan faaliyetlere yeterli önem ve ehemmiyetin gösterilmesi gerekmektedir. Hali hazırda şehrin mevcut müşterileri olan kamu personelleri ve öğrencilere yönelik yapılacak çalışmalar ile ileride potansiyel müşteri olacak-lar, şehre büyük kazanımlar sağlayacaktır

Anahtar Kelimeler: Marka Şehir, Marka Algısı, Marka İmajı, Yozgat

In today's world, besides branding of goods and servic-es, it has become a normal situation that the cities have been participating in the branding process. Bringing

out their own values onto showcase, cities distinguish themselves from other cities and by moving one step ahead carry out branding process. Administrators generally im-plementing several strategies to goods and services have become successful, and they have meant to make their cities more powerful. The city's branding, along with the economic power, also contributes to increasing the quality of life and job opportunities of those who reside in the city.

In this study, the perception of Bozok University’s stu-dents on city image of Yozgat has been measured. In this framework, the students’ perception of the city’s structure and its residents themselves; of the opportunities given during education as well; and of the fields in which the city is to be planned has been measured. Data has been collected by using face -to –face survey method with 300 students studying at Bozok University. To reach data, one-way MANOVA in SPSS Statistics is referred. As a result of the analysis, Bozok University’s student perception on city brand of Yozgat has been identified. In the light of survey, it is concluded that the city- brand perception does not vary according to the class in which they are educated and the gender of students, but it differs as for the age and the spending rate. In a general view, the students’ perception of city-brand image is seen as low; the events and expos about the presentation of city must be promoted in a serious at-titude. The imminent research and development for public employee and students, as the city’s current customers, will denote great gains to the city.

Key Words: Brand-City, Brand Perception, Brand Im-age, Yozgat

YL Öğr. Orhan Keskin1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 140: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

278

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

279

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT (BAŞTÜRK KÖYÜ) ARAZİ TOPLULAŞTIRMA PROJESİNİN BÖLGESEL KALKINMA AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Yozgat (Baştürk Village) Land Consolidation Project in terms of Regional Development

Son yıllarda Türkiye’de gerçekleşen hızlı nüfus artışıyla birlikte bu nüfusun ihtiyacını karşılayacak barınma ve beslenme sorunu ortaya çıkmıştır. Söz konusu beslenme

ve barınma ihtiyacı özellikle tarım potansiyeli yüksek arazi-ler üzerinde baskıların artması ile sonuçlanmaktadır. Tarım potansiyeli yüksek arazilerin imara açılması ve bu arazile-rin gerçek kapasitesinin dışında/amaç dışı kullanımı geri dönüşü çok zor bir sürece girmesine sebep olmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde mevcut tarım arazilerinin planlı ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışıyla değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda birçok ülke mevcut tarım arazilerinin korunması ve birim alanda yüksek verim alınması noktasında ciddi yatırımlar yapmaktadır. Özellikle dağınık, parçalanmış (miras yolu, vs.,) ve alansal olarak ta-rımsal faaliyet yapılabilecek büyüklükte olmayan bu alanlar arazi toplulaştırma vasıtasıyla birim alanda yüksek verim alınan tarım arazilerine dönüşmektedir. Türkiye’de arazi toplulaştırma çalışmaları son yıllarda artış göstererek de-vam etmektedir. Ancak tarım potansiyeli yüksek arazilerin sınırlı olması ve bu arazilerin nüfusa oranı düşünüldüğünde henüz istenilen düzeyde değildir. Bu açıdan arazi toplulaş-tırma çalışmalarının ülke ekonomisine sağlayacağı katkılar düşünüldüğünde bu çalışmaların hızlı ve etkili bir biçimde yapılması büyük önem taşımaktadır.

Bu çalışmada, arazi yönetimi ve planlamasının lokal ölçekteki durumunu belirlemek için Yozgat’ın Aydıncık ilçes-ine bağlı Baştürk köyünde devam eden arazi toplulaştırma projesi teknik açıdan incelenmiştir. Proje sonrası mevcut ara-zilerde meydana gelen değişimler ve bu değişimlerin bölge ekonomisine sağlayacağı katkılar ve sonuçlar değerlendiril-ip bölgenin tarımsal açıdan kalkınması noktasında öneriler geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Arazi Toplulaştırması, Bölgesel Kalkınma, Arazi Planlaması, Yozgat

In recent years, the problem of accommodation and nutrition has emerged together with the fast population increase that occurred in Turkey. This nutrition and accommodation need

results in the increasing pressures especially on the fields that have high agricultural potentials. When the fields that have high agri-cultural potential are zoned for construction, and the use of such areas for the intended purposes/capacities, cause that the process becomes irreversible. When considered in this context, it is of great importance to benefit from existing agricultural fields with a planned and sustainable management concept. In recent years, many countries have made serious investments to protect the ex-isting agricultural fields and to obtain high yield from unit areas. These areas that are scattered (divided through inheritance, etc.) and do not have the adequate size for performing agricultural ac-tivities are transformed into agricultural fields that produce high yield in unit areas with the help of Land Consolidation. The Land Consolidation works in Turkey have increased in recent years, and are still continuing. However, since the fields that have high agri-cultural potential are limited, and when the rate of such fields to the general population is considered, it is clear that the works are not at the desired level. In this context, when the contributions of the Land Consolidation works to the economy of the country are considered, it becomes clear that these works must be performed in a fast and efficient manner. In the present study, the Land Con-solidation project, which is run in the Baştürk Village of Aydıncık County of the city of Yozgat was examined in technical terms to determine the situation of the field management and planning at local level. The changes that occurred in the existing fields, and the contributions and results that were obtained in the project were as-sessed, and recommendations were made in terms of agricultural development in the region.

Key Words: Land Consolidation, Regional Development, Land Planning, Yozgat

Öğr.Gör. Ömer Acar1

Öğr.Gör. Erman Bengin2 1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]ş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 141: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

280

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

281

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

1991-2016 YILLARI ARASINDA YOZGAT İLİNDE HAYVANCILIK FAALİYETLERİNDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİM VE NEDENLERİ

The Changes and Causes of Livestock Activities in Yozgat Between 1991-2016

Sağlıklı ve dengeli beslenmemek toplumların günümüzdeki en büyük sorunlarından birisidir. Bir ülkenin beslenmede dış ülkelere bağlı kalmaması için

o ülke tarım ve hayvancılıkta ilerlemelidir. Ayrıca bir ülk-ede istihdamın ve milli gelirin artmasında tarım ve hay-vancılığın gelişmesinin payı oldukça fazladır. Hammadde ihtiyacı sanayi sektöründeki büyük ihtiyaçlardan biridir. Tarım ve hayvancılık sanayi sektöründeki hammadde ihti-yacının önemli bir kısmını oluşturur. Deri, kozmetik, süt, et, konserve, ilaç, tekstil ve gıda endüstrileri tarım ve hay-vancılığa bağlı hammaddeden yapılmaktadır. İhracat dolay-lı veya doğrudan yoldan tarım ve hayvancılık sayesinde yapılabilmektedir. Toplam nüfusumuzun yaklaşık %3’ü hayvancılık faaliyetleri ile ilgilenmektedir. Bu da ülkem-izde çalışanların önemli bir kısmının bu sektörde dolaylı ya da doğrudan çalışmakta olduğunu göstermektedir. Yozgat gibi sanayi ve hizmet sektörlerinin yeterince gelişme gösteremediği illerimizde bu oran daha da artmaktadır. Bu çalışmada Yozgat ili genelinde hayvansal faaliyetlerdeki çeşitlilik, yıllara göre hayvan sayılarındaki değişim ve bu değişimin Türkiye’deki hayvansal faaliyetlerdeki yeri ile il-işki kurularak yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu çalışma için gerekli istatistik ve grafikler hazırlanmıştır. Bu çalışmada-ki bilgiler TUİK’in 1991 ve 2016 yılları arasındaki Yozgat ilindeki hayvansal faaliyetlerinin sayılarını kapsayacaktır. Yozgat ilinde koyun yetiştiriciliğinin fazla olduğu, man-da ve kıl keçisi yetiştiriciliği dışındaki hayvan türlerinin sayısında son yıllarda azalma olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bunun muhtemel nedenleri sonuç kısmında açıklanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Hayvancılık, Koyun Yetiş-tiriciliği, TUİK, Sığır Yetiştiriciliği

Not having healthy and balanced nutrition is one of the biggest problems of society today. In order for an coun-try not to be adhered to foreign countries in its diet, it

must progress in agriculture and animal husbandry. Additional-ly, the increase in employment and national income in a coun-try has a considerable share of the development of agriculture and animal husbandry. The need for raw materials is one of the major requirements in the industrial sector. It constitutes a sig-nificant part of the raw material demand in the agricultural and livestock industry sector. Leather, cosmetics, milk, meat, canned food, medicine, textile and food industries are made from raw materials dependent on agriculture and animal husbandry. Ex-ports can be done indirectly or directly by means of agriculture and animal husbandry. Approximately 3% of our total popula-tion is interested in animal husbandry activities. This shows that a significant number of employees in our country are working indirectly or directly in this sector. This rate is increasing even in industries where industry and service sectors such as Yozgat are not developing sufficiently. In this study, Yozgat diversity in animal activity in general, changes in the number of animals has been interpreted over the years and established relationships with these changes place in the animal's activities in Turkey. For the study, the necessary statistics and graphics are prepared. The information in this study covers the numbers of animal activi-ties in Yozgat province between 1991 and 2016 of TUİK (Turk-ish Statistical Institute). In Yozgat province, it is concluded that there is a lot of sheep breeding, a decrease in the number of an-imal species other than buffalo and hair fowl farming in recent years. Possible reasons for this are explained in the conclusion section.

Key Words: Yozgat, Livestock Breeding, Sheep Breeding, TUIK, Cattle Breeding

Dr.Öğr.Üyesi Ömer Türksever1

Dr.Öğr.Üyesi Erol Sözen2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]üzce Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 142: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

282

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

283

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

2004-2016 YILLARI ARASINDA YOZGAT İLİNDE YETİŞTİRİLEN TARIM ÜRÜNLERİNİN ÜRETİM MİKTARLARINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİM VE NEDENLERİ

The Changes and Causes of the Production Quantities of Agricultural Products Grown in Yozgat Between the Years 2004-2016

Türkiye'de tarım sektörü, beslenme ve iş gücüne etkisi, milli gelire katkısı ve sanayi sektörüne sağladığı ham-madde ile ekonomik, sosyal bir sektör olma özelliğini

koruyor.Tarımın Türkiye ekonomisindeki yerini kısaca özetlenirse,• Nüfusun 1/3'ü tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlamak-

tadır.• Çalışan her 4 kişiden biri tarımda çalışmaktadır.• Tarım üretimi yıllık 62 miyar doları aşmış durumdadır.• Türkiye'deki endüstri tesislerinin büyük bölümü

tarımsal maddeleri hammadde olarak kullanmaktadır. Bu du-rum, sanayinin gelişmesinde büyük önem taşımaktadır.

• Tarımsal ihracatımız 15 milyar dolar ile toplam ihra-catımızda %13,2 gibi önemli bir paya sahiptir. İhracatımızda fındık, turunçgil, pamuk, tütün, yağ bitkileri, zeytin ve çay gibi tarım ürünleri önemli yer tutmaktadır.

Yozgat gibi sanayi tesislerinin istenen düzeyde olmadığı şe-hirlerde tarımın önemi daha da artmaktadır. Yozgat ili gene-linde tarım ürünlerindeki çeşitlilik, ürün miktarı; ürün mik-tarlarının yıllara göre değişimi ve bu ürünlerin Türkiye’nin tarımsal faaliyetleri içerisindeki yeri bu çalışmada yorumlan-maya çalışılmıştır. Bu çalışma için gerekli istatistik ve grafikler hazırlanmıştır. Bu çalışmadaki bilgiler TUİK’in 2004 ve 2016 yılları arasındaki Yozgat ilindeki öne çıkan tarım ürünlerinin üretim miktarını kapsayacaktır. Tahıl tarımının, şeker pancarı tarımının ve yem bitkilerinin Yozgat ili genelinde öne çık-tığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu bilgilerden yola çıkarak tarım- iklim, tarım-sulama ve tarım-hayvancılık ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. Yine Yozgat ilinde yaygın olan tarım ürünlerinin toplam üretimine bakılarak bu ürünlerin Türkiye toplam üreti-mindeki yeri ve önemi de yorumlanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Tarım, Tahıl Tarımı, TUİK, Şeker Pancarı

The agriculture sector in Turkey, the effect of nutrition and labor, raw materials it provides to the economic and industrial sectors contribution to GDP, maintains to be the distinctive social sector.

If the position of agriculture in Turkish economy is summarized,• One-third of the population is subsisted by agricultural activi-

ties.• One in every four working people is working in agriculture.• Agricultural production has exceeded 62 billion dollars per year.• The majority of industrial facilities in Turkey use as raw agricul-

tural materials.• This situation is of great importance in the development of the

industry.• Our agricultural exports have an important share of 13.2% in our

total exports with 15 billion dollars. In our exports, agricultural products such as hazelnut, citrus, cotton, tobacco, oil plants, olive and tea have an important place.

In cities like Yozgat where industrial facilities are not at the desired level, the importance of agriculture is increasing. In this study the diver-sity in agricultural products in Yozgat province, amount of crops; place in the exchange according to the amount of product, and the product of years of Turkey's agricultural activities have been tried to be interpreted. For the study, the necessary statistics and graphics have been prepared.

The information in this study covers the production amount of out-standing agricultural products in Yozgat province between 2004 and 2016 of TUİK (Turkish Statistical Institute). It is seen that in general, grain farming, sugar beet farming and feed plants to have been the lead-ing agricultural activities in Yozgat province. The relationship between agriculture and climate, agriculture-irrigation and agriculture-animal husbandry has been tried to be established by making use of this infor-mation. Also, the place of the total production of agricultural products in Yozgat with total production of these products in Turkey and their importance has also been interpreted.

Key Words: Yozgat, Agriculture, Grain Farming, TUIK, Sugar Beet

Dr.Öğr.Üyesi Ömer Türksever1

Dr.Öğr.Üyesi Erol Sözen2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]üzce Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 143: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

284

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

285

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MERCİMEK VE YILLAR İTİBARİYLE YOZGAT’TAKİ DURUMU

Lentil from Past to Present Day, and Trend in Yozgat over the Years

Mercimek (Lens culinaris Medik.) medeniyetin başlangıcından beri insanlar tarafından bilinmektedir.

Mercimek beslenmeyi engelleyen faktörlerin düşük, protein oranının yüksek ve pişme sü-resinin (diğer baklagillere oranla) kısa olma-sı gibi nedenlerden dolayı insan beslenme-sinde diğer yemeklik tane baklagillere göre daha çok tercih edilir. Ayrıca Ca, Fe ve Zn içeriği de oldukça yüksektir. Mercimek ilk evcilleştirilen bitki türlerinden biridir. Bit-kiye 1787 yılında Alman botanikçi Medikus tarafından Lens culinaris bilimsel adı veril-miştir. Dünya da bulunan 58 mercimek cin-sinden 24’ü (18’i mikrosperma, 6’sı makros-perma) Anadolu’da bulunmaktadır. Türkiye, bitki genetik kaynakları ve genetik çeşitlilik açısından dünyadaki önemli bir konumda yer almaktadır. Çünkü Akdeniz ve Yakın Doğu gen merkezleri içinde yer alır. Türki-ye pek çok iri taneli mercimek varyetesinin gen merkezi olarak kabul edilir. Mercimek Dünyada 1961 yılında 854 bin ton üretime sahipken, 2016 yılında 6.3 milyon tona yük-selmiştir. Türkiye’de ise 1961 yılında 84 bin ton olan üretimimiz 1991 yılında 640 bin tona çıkmış ve 2016 yılında 365 bin tona ge-rilemiştir. En fazla yeşil mercimek ekimi ya-pılan Yozgat’ta 2004 yılında 17.5 bin ton olan mercimek üretimimiz 2016 yılında 4.3 bin tona düşmüştür.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Mercimek, Beslenme, Protein

Humans have known lentils (Lens culi-naris Medik.) since the dawn of civi-lization. Lentil is more preferred than

other edible pulses in human nutrition due to reasons such as low anti-nutritional factors, high protein ratio and short cooking time (compared to other pulses). In addition, the contents of Ca, Fe and Zn are also very high. Lentil is one of the first domesticated plant species. The plant was named scientifically by Lens culinaris in 1787 by the German bota-nist Medikus. There are 24 of the eighty-eight lentil species in the world (18 microsperma, 6 macrorosperma) in Anatolia. Turkey is locat-ed at a significant position in the world from the viewpoint of plant genetic resources and genetic diversity. It is scientifically agreed that two of the Centers of Diversity and Centers of Origin; the Near Eastern and the Mediterra-nean overlap at Turkey. Turkey is considered to be the center of many macrosperma lentil varieties. Lentil had 854 thousand tons of pro-duction in 1961 in the world, and in 2016 it had reached 6.3 million tons. In Turkey, our lentil production was 84 thousand tons in 1961 increased to 640 thousand tons in 1991 and declined to 365 thousand tons in 2016. Lentil production in Yozgat, where the most green lentil are produced in our country, was 17.5 thousand tons in 2004, decreased to 4.3 thousand tons in 2016.

Key Words: Yozgat, Lentil, Nutrition, Pro-tein

Arş.Gör. Özge Doğanay Erbaş Köse1

Prof.Dr. Zeki Mut2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 144: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

286

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

287

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TAHIL VE TAHIL ÜRÜNLERİNİN İNSAN BESLENMESİ VE SAĞLIK AÇISINDAN ÖNEMİ, YOZGAT’TA TAHILLARIN DURUMU

Importance of Cereals and Cereal Products in Human Nutrition and Health, and the Status of Cereals in Yozgat

Tahıl taneleri binlerce yıldır insan bes-lenmesinin ana bileşenidir ve insan uy-garlığını şekillendirmede önemli bir rol

oynamıştır. Tahıllar dünya’da domiant ürün-lerdir ve her yıl yaklaşık 718 milyon ha alanda tahıl ekilir ve bu alanda 2.9 milyar ton üretim yapılır. Türkiye’de ise 11.6 milyon ha alanda ta-hıl ekilmekte ve yaklaşık 37.7 milyon ton üretim yapılmaktadır. Dünyada günlük enerjini ihtiya-cının % 55-65’i tahıl ürünlerinden sağlanmakta-dır. Türkiye’de temel besin ekmek ve diğer tahıl ürünleridir. Tahıl ve tahıl ürünleri içerdikleri karbonhidrat, protein, lifler, E ve B vitaminleri, sodyum, magnezyum, çinko, azot, fosfor ve po-tasyum gibi makro ve mikro besin elementleri ile önemli bir enerji kaynağıdır. Beslenmemizde büyük yer tutan tahıl ve tahıl ürünlerinin insan sağlığı üzerine de olumlu ve olumsuz etkileri bu-lunmaktadır. Öğütme teknolojisinde meydana gelen gelişmeler ile tahılların en besleyici kısmı undan uzaklaştırılmaktadır. Günlük diyetlerini bu tür işlenmiş ürünlerden sağlayan toplumlar-da “medeniyet hastalıkları” olarak tanımlanan; kalp-damar hastalıkları, sindirim sistemi hasta-lıkları, aşırı şişmanlık, diyabet (seker) ve bağır-sak hastalıkları gibi bazı rahatsızlıkların oranı artış göstermiştir. Son yıllarda yapılan çalışma-larda özellikle tam tahıllı ürünlerin sağlığımı-za çok olumlu etkiler yaptığını göstermektedir. Yozgat’ta 359.774 ha alanda tahıl yetiştirilmekte ve bu toplam işlenen alanın % 60.2’sini oluştur-maktadır.

Anahtar Kelimeler: Tam Tahıl, İşlenmiş Ürün, Ekmek

Cereal grains have been the principal com-ponent of human diet for thousands of years and have played a major role in shap-

ing human civilization. Cereals are the dominant crops in world agriculture and approximately 718 million hectares of cereal are sown each year and 2.9 billion tons of grains are produced from this area. In Turkey, 11.6 million hectares are sown and produced of about 37.7 million tons grain. 55-65% of daily energy needs in the World are provided from cereal grains product. The main food source in Turkey is bread and other cereal grains product. Cereal grains and cereal grains product are an important source of energy for carbohydrates, proteins, fibers, vitamins E and B and macro and micro nutrients such as sodium, magnesium, zinc, nitrogen, phosphorus and po-tassium. Cereal grains and cereal grain products which have a great place in our diet have positive and negative effects on human health. The most nutritious part of grains is removed from the wheat flour by the developments in the grinding technology. In societies that provide daily diets from such processed foods, it is necessary to iden-tify the "diseases of civilization" cardiovascular diseases, digestive system diseases, obesity, dia-betes and intestinal diseases. Studies conducted in recent years show that especially whole grain products have very positive effects on health. 359.774 ha of cereals are planted in the province and this group covers 60.2 % of the total cultivat-ed area in Yozgat.

Key Words: Whole Grain, Processed Foods, Bread

Arş.Gör. Özge Doğanay Erbaş Köse1

Prof.Dr. Zeki Mut2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 145: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

288

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

289

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ VİTAMİN D DÜZEYİ İLE SOSYO-EKONOMİK YAPI ARASINDA İLİŞKİ VAR MI?

Is There a Relationship between Vitamin D Level in Yozgat Province and Socio-Economic Structure?

Amaç: Genel populasyonda 25 hidroksivitamin D (25(OH)D) eksikliği olan kişiler, özellikle kas iskelet sistemi ağrı şikâyetleri ile polikliniklere başvurdukları görülmektedir. Özellikle coğrafi bölgelere bakılmaksızın,

farklı çalışmalarda gelişmekte olan ülkelerde prevalansı %30-90 oranında görülmektedir. D vitaminin çoğu derinin güneş ışını ile teması sonrası vücut-tan, bir kısmı da besinlerle alınmaktadır. Günlük 15-20 dakikalık güneş ışınına maruz kalmak ile günlük ihtiyacın çoğunluğu karşılanmaktadır. Hem beslenme yetersizliği hem de yetersiz güneş ışığına maruziyet ciddi yetersizliklere sebep olmaktadır. Çalışmamızda Yozgat ilinde erişkin bayan hastalarda vitamin D ek-siklik düzeyi ve sosyo ekonomik yapı ile ilişkisini incelemek istedik.

Materyal Metod: Çalışmaya Kasım 2016 – Nisan 2017 tarihleri arasında fizik tedavi ve rehabilitasyon poliklinimize ağrı şikayeti ile başvuran hastaların dosy-aları retrospektif olarak incelerdi. Hastaların vitamin D (25 (OH2), kalsium(Ca)fosfor (P), alkalen fosfataz (ALP), Parathormon(PTH), Ağrı şikâyetleri olarak vizuel analog skalası, beck depresyon, beck anksiyete ölçek puanları replasman öncesi ve sonrası kaydedildi. Hastalar serum 25(OH)D düzeylerine göre üç gru-ba ayrıldı.

Bulgular: Vitamin D düzeyleri düşük 173 bayan hastanın yaş ortalamsı 37,52 +-5,5 (min:25 max:49) dı. %84,3 evli, %13,8 bekâr, %1,7 boşanmıştı. Hast-aların %64,1 şehir , %23,6 ilçe , %12,1 köyde yaşıyordu. Eğitim düzeyi olarak Okuryazar oranı %3,4 ilkokul mezunu %47,9, lise %35,5, üniversite mezunu %15 dı. %89,5 çalışmıyor, %6,9 masabaşı, %3,4 bedensel çalışıyordu. %22,5 3 haftadır şikâyetleri var, %36,9 3-6 haftadır, %22,5 6-12 haftadır, %17,9 12 haftadan fazla şikâyetleri mevcut. %1,1 asgari ücretin altında gelir düzeyine sahipti, %46,2 as-gari ücret, %17,3 asgari ücretin 2 katı, %24,8 ‘ı asgari ücretin 3 katı gelir düzeyine sahipti. VAS öncesinde ve sonrasında gruplar arasında istatistiksel olarak fark yoktu (p>0,05).

Sonuç: Vitamini D’nın büyük bir kısmının güneş ışını ile vücutta sente-zlendiği bir kısmının ise beslenme ile elde edildiği bilinmektedir. Eksiklikleri hastaların ağrı ve birçok hastalıklara eşlik ettiği ek olarak hastanelere başvusu sıklığı arttığı ve tedavileri açısından ilaç kullanmaları nedeniyle sağlık giderler-inin artmasına, ekonomik ve zaman açıdan kayıplara sebep olmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Vitamin D Eksikliği, Ağrı, Halk Sağlığı, Güneş Işığı, Beslenme

Aim: In general population, people with 25 hydroxy-vitamin D (25 (OH) D) deficiency appear to have been referred to outpatient clinics with com-plaints of musculoskeletal system pain. Regardless of the geographical area

in particular, the prevalence of developing countries in different studies is 30-90%. Most of the vitamin D is absorbed by the skin after deep contact with the sun's rays, and some with foods. Exposure to sunlight for 15-20 minutes per day is met by the majority of daily needs. Both inadequate nutrition and inadequate exposure to sunlight lead to serious deficiencies. In our study, we wanted to investigate the relationship between vitamin D deficiency level and socio-economic structure in adult female patients in Yozgat province.

Material Method: From November 2016 to April 2017, we retrospectively re-viewed the files of patients who applied to our physical therapy and rehabilitation clinic with pain complaints. Visual analogue scale, beck depression, beck anxiety scale scores of patients were recorded before and after the replenishment as vitamin D (25 (OH2), calcium (Ca) phosphorus (P), alkaline phosphatase (ALP), parathor-mone. Three groups were separated according to serum 25 (OH) D levels.

Result: The mean age of 173 female patients with low vitamin D levels was 37,52 + -5,5 (min: 25 max: 49). 84.3% married, 13.8% single, 1.7% divorced. 64.1% of the patients lived in the city, 23.6% in the district, 12.1% in the village. Literacy rate is 3.4% for primary school graduates, 35.5% for high schools and 15% for univer-sity graduates. 89.5% were not working, 6.9% were in the table-top job, and 3.4% were physically working. 22.5% have complaints for 3 weeks, 36.9% have 3-6 weeks, 22.5% have 6-12 weeks, 17.9% have more than 12 weeks of complaints. 1,1% had income level below the minimum wage, 46,2% of the minimum wage, 17,3% of the minimum wage was 2 times and 24,8% of the minimum wage had 3 times the income level. There was no statistical difference between groups before and after VAS (p> 0.05).

Conclusion: It is known that a large part of Vitamin D is synthesized in the body by sunlight and part of it is obtained by nutrition. The shortcomings are that patients are accompanied by pain and many illnesses, and because of the increased frequency of admission to the hospital, and due to the use of medicines in terms of their treatment, they lead to increased health costs, economic and time loss.

Key Words: Vitamin D Deficiency, Pain, Public Health, Sunlight, Nutrition

Dr.Öğr.Üyesi Özlem Balbaloğlu1

Dr.Öğr.Üyesi Nihal İnandıklıoğlu2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 146: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

290

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

291

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

1871 VE 1907 YILLARI ARASINDA YOZGAT’TA ETNİK VE DİNİ YAPI

The Ethnic and Religious Structure Between 1871 and 1907 Years in Yozgat

Bu çalışmanın amacı 1871 (H.1288) ve 1907 (H.1325) yılları arasında Yozgat’ta bulunan etnik ve dini yapı hakkında salnâmeler ve sey-yahların eserleri çerçevesinde bilgi vermektir. Çalışmada 1871 ile

1907 yılları arasının esas alınmasının temel nedeni söz konusu tarihler arasında yayımlanan ve salnâme olarak adlandırılan yıllıkların Osman-lı’nın yapısıyla ilgili geniş bilgiler sunmasıdır. Osmanlı devletinde salnâ-meler 1800’lü yılların ortalarından itibaren yayımlanmaya başlamıştır. O dönemdeki yerleşim yerlerinin nüfusu, sosyal ve kültürel yapısı (dini ve etnik) hakkında bilgi edinmek için salnâmeler önemli bir kaynak olarak dikkat çekmektedir (Duman, 2000).

Bu çalışmada birincil kaynak olarak Ankara Vilayeti Salnâmeleri kul-lanılmıştır. Daha önce yayımlanan salnâmelerde Yozgat’la ilgili sınırlı bilgilerin bulunduğu görülmektedir. Ankara Vilâyeti Salnâmelerinde ise Yozgat’la ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşmak mümkündür (Ceylan Cavcav, 2013).

Çalışmada kullanılan bir diğer kaynak ise Yozgat’a gelen yerli ve yabancı seyyahların eserlerinde Yozgat’ın demografik yapısına yönelik verdikleri bilgilerden de istifade edilmiştir.

Konusu gereği çalışma nitel araştırma yöntemlerinden doküman anali-zi deseninde yapılmaktadır. Doküman incelemesi, araştırılan konuyla ilgili yazılı materyallerin analizini kapsamaktadır.

Yapılan analiz sonucunda Yozgat’ın Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bir yer olmasına karşın gayri müslim (Ermeni ve Rum) vatandaşlar tarafında da tercih edilen yerlerden birisi olduğu ortaya konmuştur. Buna bağlı olarak Katolik, Protestan, Ortodoks ve Gregoryen mezheplerinin kentin dini çeşitliliği içerisinde varlıklarını devam ettirdikleri saptanmıştır. Bu kapsamda Yozgat çok kültürlü, çok etnikli yapısıyla dikkat çekmektedir. Ancak o dönem yaşananlara paralel olarak gayri müslim sayısının Yozgat’ta yıldan yıla azaldığı görülmektedir (Ankara Vilayeti Salnamesi, 1872, 1873, 1874, 1876, 1878, 1882, 1883, 1891, 1893, 1900, 1902, 1907; Burnaby, 1877; Cuinet, 1892; Kinneir, 1818; Texier, 1339-1340).

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Salnâme, Ankara Vilâyeti Salnâmeleri, Et-nik ve Dini Yapı, Gayri Müslim

The purpose of this study is to give information about the ethnic and religious structure in Yozgat between 1871 (H.1288) and 1907 (H.1325) years within the Salnames and works of travellers. The

period between 1871 and 1907 has been chosen for this study since Sal-name (annuals) published between these years provide a broad informa-tion about the structure of the Ottoman Empire. In the Ottoman state, Salnames began to be published from the middle of the 1800s. They are important source for information about the demographic, social and cul-tural (ethnic/religious) structure of the provinces in the Empire (Duman, 2000).

In this scope, The Salnames of Ankara Province which gave broad in-formation about the demographic, ethnic, religious structure and socio-economic status of Yozgat has been chosen as the primary source for the study. There is a limited information about Yozgat in the salnames previ-ously published. Detailed information about Yozgat, on the other hand, can be found in the The Salnames of Ankara Province (Ceylan Cavcav, 2013).

The work also benefited from the information given by foreign or native travelers who came to Yozgat and mentioned about demographic structure.

A document analysis technique, which is a type of qualitative research methods, was used in this study. A document analysis involves analysis of written materials that contain information about the cases or phenomena targeted for investigation. As a result of the analysis, ıt has been revealed that while Yozgat was a place where Muslim population was very high, a majority of non-muslim (Armenian and Greek Cypriots) population were living there. The Catholic, Protestant, Orthodox and Gregorian denom-inations continued their existence in the city's religious diversity. In this sense, Yozgat attracts attention with its heterogeneous structure. However, the number of non-muslims in Yozgat decreased from year to year (Ankara Vilayeti Salnamesi, 1872, 1873, 1874, 1876, 1878, 1882, 1883, 1891, 1893, 1900, 1902, 1907; Burnaby, 1877; Cuinet, 1892; Kinneir, 1818; Texier, 1339-1340).

Key Words: Yozgat, Salname, Salnames of Ankara Province, Ethnic and Religious Structure, Non-Muslim

Dr. Recep Yüner1 1Sorgun Şehit Mücahit Erbaş Anadolu İmam Hatip Lisesi, e-mail: [email protected]

Page 147: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

292

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

293

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT ÇANAK PEYNİRİNİNKALİTESİNİ GELİŞTİRME YOLLARI

Developing Ways of Yozgat’s Canak Cheese (Pan Cheese)’s Quality

Süt ve süt ürünleri pek çok besin bileşeni ve mineraller yönün-den önemli bir kaynaktırlar.

Türkiye’de toplam süt tüketiminin % 30’unun bölgesel olarak (ev/çift-lik), % 30’unun geleneksel küçük süt işletmelerinde ve %20’inin modern süt işletmelerinde tüketildiği bilin-mektedir. Sütün en çok değerlen-dirildiği ürünlerden biri peynirdir. Türkiye’de üretilen en önemli pey-nir çeşitlerinden biri Yozgat yöremi-ze ait Çanak peyniridir. Bu peynir türü starter kültür olmadan genel-likle evlerde çiğ sütten ve geleneksel yöntemlerle üretilmektedir. Orijinal çanak peyniri çiğ koyun sütünden üretilmekle birlikte son yıllarda çiğ keçi ve inek sütü veya bunların karı-şımlarından da yapılmaktadır. Pey-nirler genellikle ağır metal kalıntı-ları ve patojen mikroorganizmalar tarafından bulaşmış olabilmektedir. Bu nedenle istenilen ürün kalitesi için kontaminasyon kaynaklarının ve üretim basamaklarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu çalış-mada önemli bir değere sahip çanak peynirinin besin değeri, bulaşma kaynakları ve kalitesini geliştirme yöntemlerine yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Çanak Peyniri, Yozgat, Süt Ürünleri, Kalite

Milk and dairy products are a source of many valuable nu-trients and minerals for hu-

mans in Turkey. It is estimated that 30% of total milk is consumed locally (home/farm), 30% is processed in small tradi-tional local dairies, 20% is sold as a raw milk in the street, and remaining 20% is processed by modern dairy plants in Turkey. Milk and milk products are im-portant components of human diet. One of the most famous variety of cheese in Turkey is Çanak cheese (Pan cheese) from Yozgat region. This type of cheese is manufactured in small-scale dairies and also homemade, using raw milk without a starter, using traditional techniques. Pan Cheese, which was originally made from raw sheep’s milk, is nowadays increasing-ly made from goat’s milk, or cow’s milk or mixtures of them. Cheeses generally can be contaminated with heavy metals or pathogenic microorganisms. It is nec-essary to control the production process-es at each step in order to determine the source and levels of contaminations and to ensure the desired product quality. In this review, it will be presented of some nutrients value, contaminations sources and quality developing ways of valuable Pan cheese.

Key Words: Canak (Pan) Cheese; Yozgat, Milk Products, Quality

Doç.Dr. Reyhan İrkin1 1İzmir Demokrasi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 148: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

294

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

295

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDEN BAZI TIBBİ BİTKİLER VE SAĞLIK YÖNÜNDEN ETKİLERİ

Some Medicinal Plants from Yozgat Region and their Health Effects

Bitkiler insan yaşamında gıda ve ilaç olarak önemli avantaj-lara sahip, ayrıca tüm dünya-

da çeşitli hastalıklara karşı doğal bir kaynak olmaları ile ilk sıralarda yer almaktadırlar. Geleneksel halk ilaçla-rının çoğunun bitkilerden oluştuğu görülmektedir. Günümüzde teknolo-jik ve tıbbi anlamda farklı hastalıkla-ra karşı bitkilerin kullanımı ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir. Tıbbi bitkiler modern ilaç endüstrisinin % 25’ini oluşturmaktadır. Türkiye’de yetişen bitki florasının 9000 türden daha fazla olduğu ve bunun yaklaşık 3000 türünden fazlasının endemik türden oluştuğu bilinmektedir. Ta-rihsel olarak bakıldığında da Anadolu kültüründe doğal bitki türlerinin bu-lunduğu ve geleneksel tıbbi bitkilerin en önemli rolü oynadığı görülmek-tedir. Ülkemizde en fazla doğal tıbbi bitki florası kaynaklarının bulunduğu bölgenin Yozgat Deveci dağı olduğu gözlenmiştir. Bu bölgede ayrıca yenile-bilir türde yabani bitkilerinde olduğu kaydedilmiştir. Bu derlemede Yozgat bölgesinde yetişen bazı tıbbi bitkilerin sağlık yönünden faydalarına değinile-cektir.

Anahtar Kelimeler: Tıbbi Bitkiler, Yozgat, Deveci Dağı

Plants have played a significant role in the daily life of human beings, providing food and

medicines, as well as other advantag-es. Plants used for various illnesses are placed in first order of impor-tance as natural resources. Traditional folk-medicine mostly originates from plants. The highest world’s population use plants to treat several illnesses in all over the world. Medicinal plants are an important source of modern drugs and about 25% of the drugs described worldwide come from plants. The Turkish flora contains over the 9000 species of vascular plants and about the 3000 of them being endemic. His-torically, many Anatolian civilizations in Turkey are rich both in the variety of natural resources, and according-ly, traditional herbal medicine plays a predominant role in Turkey. One of the most common medicinal plants occurring as a natural flora in Deveci mountain from Yozgat. Some of the medicinal plants are been recorded as wild edible plants in this area. In this review, some medicinal plants that are used for their health advantages in Yozgat region will be explained.

Key Words: Medicinal Plants, Yozgat, Deveci Mountain

Doç.Dr. Reyhan İrkin1 1İzmir Demokrasi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 149: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

296

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

297

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT ÇEVRE DÜZENİ PLANI VE UYGULAMA SORUNLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

A Review on Yozgat Environmental Master Plan and Application Problems

Konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kır-sal yapı ve doğal-kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan alan kullanım kararları 1/25000, 1/50000,

1/100000, veya 1/200000 ölçekte hazırlanan çevre düzeni planında yer almaktadır. Yönetsel, mekânsal ve işlevsel bütünlük gösteren bir plan türü olan Çevre Düzeni Planı, sınırları belirli bir alan içinde, varsa böl-ge planı kararlarına uygun olarak yapılan, işbirliği, eşgüdüm ve koordi-nasyon esaslı bir tasarım sürecidir. Plan kavramı kelime anlamı olarak tasarlama, düzenleme ve önceden karar alma faaliyetlerini içermekte-dir. Çevre kelimesinin varlığı Çevre Düzeni Planlarının yalnızca çevre-sel kararları içerdiği konusunda bir yanılgıya yol açmaktadır. Oysa çev-re kavramı geniş anlamıyla Çevre Düzeni Planı içinde yer almaktadır.

Planlama etiği ve ilkelerine uygun olarak hazırlanan Çevre Düzeni Planı’nın plan notları kanun hükmünde geçerliliğe sahiptir. Yapılaşma koşulları, nüfus yoğunlukları ve ulaşım hiyerarşisi kentin gelişme ve büyüme dinamiklerini etkilemektedir. Rasyonel ve sürdürülebilir bir Çevre Düzeni Planı çağdaş kent yaşamının sunduğu sağlıklı ve dengeli bir mekân yaratabilir. Ancak, Çevre Düzeni Planı’nda yer alan gelişme kararlarının mekânsal olarak kentin gelişim dinamikleriyle veya kent-sel yaşam biçimiyle uymaması ya da planda alınan kararların mekânsal olarak uygulanmaması yasal ve yönetsel dayanaklarla oluşturulan Çevre Düzeni Planı’nın gerçekleşememesine yol açmaktadır. İstatistiki bölge birimi sınıflandırmasında TR7 Düzey 2’de yer alan Yozgat ili, tarım kenti ve aynı zamanda sanayileşmekte olan hizmet ağırlıklı bir geçiş kentidir. 2013 yılında onaylanan 1/100000 ölçekli Kayseri-Sivas-Yozgat Çevre Düzeni Planı bu üç ili içeren bir sınır anlayışıyla oluşturulmuştur. Bu çalışmada, Çevre Düzeni Planı’nın önemi ve gerekliliği açıklanarak Yozgat il bütününe yönelik oluşturulan, ÇDP kararları ve plan notları derinlemesine incelenmektedir. Ayrıca, Yozgat ili güncel alan kullanım-ları ve ÇDP’de alınan kararların kentsel kalkınmaya yönelik oluşturacağı potansiyeller ve doğal çevreye getireceği çevresel riskler irdelenmekte-dir.

Anahtar Kelimeler: Çevre Düzeni Planı (ÇDP), Alan Kullanımı, 3194 Sayılı İmar Kanunu, Yozgat

The land use decisions which provide balance in terms of conserva-tion-use between the housing, industry, agriculture, tourism, trans-portation, etc. sectors and urban-rural structure and natural-cul-

tural values, takes place in the environmental master plan that is prepared in 1/25000, 1/50000, 1/100000, or 1/200000 scales. As a type of plan con-stituting administrative, spatial and functional integrity, Environmental Master Plan is a design process which is based on cooperation and coor-dination, limited in a specific area and prepared in accordance with the regional plan decisions, if any. The concept of “plan” includes designing, organizing and pre-deciding activities in lexical meaning. The presence of the word “environment”, misleads that Environmental Master Plans just contain the environmental decisions. Whereas, the concept of “envi-ronment” takes place in Environmental Master Plan in broad sense. Plan notes of the Environmental Master Plan which are prepared in conformity with the planning ethics and principles have a statutory validity. Settle-ment conditions, population densities and transportation hierarchy affect the dynamics of urban development and growth. A rational and sustain-able Environmental Master Plan can create a healthy and balanced space that contemporary urban life offers. However, in cases that the develop-ment decisions in the Environmental Master Plan do not conform with the urban development dynamics or urban life style in spatial terms or the decisions taken in the plan are not applied spatially, the Environmental Master Plan which is formed on legal and administrative basis, cannot be realized.

Yozgat city which is at TR7 Level 2 in the statistical regional unit clas-sification, is a service oriented transition city that is an agricultural and industrializing city at the same time. 1/100000 scaled Kayseri-Sivas-Yozgat Environmental Master Plan which is approved in 2013, was prepared with a sense of limit that contains these three cities. In this study, the importance and necessity of Environmental Master Plan have been explained and EMP decisions and plan notes composed for entire Yozgat city are analyzed thor-oughly. Furthermore, the current land use in Yozgat city and the potentials of the decisions taken in the Environmental Master Plan for urban devel-opment and the environmental risks carried with these decisions on the natural habitat are also examined.

Key Words: Environmental Master Plan (EMP), Land Use, Construc-tion - Zoning Code with no. 3194, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Seçil Gül Meydan Yıldız1 Arş.Gör. Aslı Havlucu2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 150: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

298

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

299

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT KENT MERKEZİNDE TARİHİ ÇEVRENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Historical Environmentin Urban Center of Yozgat

Toplum bireylerini birbirine bağlayan ortak değerlerin mekânsal yansıması olan tarihi çevre, geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturmaktadır. Kentsel kültürün özgün

kimliğini yansıtan tarihi çevreler, bireyler üzerinde yarattıkları hayranlık duygusunun ötesinde, bulundukları dönemin manevi ve işlevsel değerlerini gelecek nesillere aktararak toplumsal bir bilinçlenme sağlamaktadır. Kent kültürünün ve kent kimliğinin önemli bir parçası olan tarihi çevrenin korunması, sürdürüle-bilir kalkınma politikalarının kentsel mekânda uygulanmasına bağlıdır.

Günümüzde plansız kentleşme süreci ve yanlış koruma poli-tikaları yüzünden tarihi çevreler bozulmakta ve hatta yok olma tehlikesi yaşamaktadır. Akılcı ve uygulanabilir bir koruma için tarihsel çevre koruma bilincinin toplumsal bir yaşam biçimi olar-ak benimsenmesi gerekli olup bu toplumsal bilincin oluşması, kenttaşların kentsel yatırım ve karar alma süreçlerinde aktif rol almasına ve uygulanma sürecini gönüllülük ilkesiyle denetleme-sine bağlıdır.

Tarihi çevre korumanın temel amacı; tarihi anlama isteği ve gerekliliği, kültürel sürdürülebilirliğin ve kentsel kalkınmanın sağlanması olmalıdır. Tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili yapıtların, toplumsal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan taşınır ve taşın-maz varlıkların korunması ve gelecek nesillere aktarılması bütün-leşik koruma politikasıyla gerçekleşebilir.

Bu çalışmada, Yozgat kent merkezinin kimliğini oluşturan tarihsel değerler güncel alan kullanımları ve koruma politikaları çerçevesinde ele alınmaktadır. Yozgat kent merkezinde yer alan tarihi çevre ögeleri, doğal ve kültürel değerler olarak iki başlıkta incelenerek, tarihsel değerlerin yok olmasını önlemek ve kültürel mirasın günümüz yaşamıyla ilişkilendirilmesini sağlamak amacıyla bütünleşik bir koruma politikası önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tarihi Çevre, Doğal Çevre, Sürdürülebil-irlik, Bütünleşik Koruma, Yozgat

The historical environment, which is the spatial reflection of the common values that link the people of society, is a bridge between the past and the future. Historical circles reflecting

the original identity of urban culture, beyond the feeling of admi-ration they created on individuals, provide a social awareness by transferring the spiritual and functional values of their period to fu-ture generations. Conservation of the historic environment, which is an important part of urban culture and urban identity, depends on the implementation of sustainable development policies in urban space.

Today, due to the unplanned urbanization process and the wrong protection policies, historical environments are deteriorating and even in danger of extinction. It is necessary to adopt the awareness of historical environmental protection as a social way of life for rational and applicable protection, and the formation of this social awareness depends on the fact that urbanites take active roles in urban invest-ment and decision-making processes and supervise the implemen-tation process with the principle of volunteerism.

The main purpose of historical environmental protection should be to ensure cultural sustainability and urban development. The pro-tection of works related to science, culture, religion and fine arts be-longing to historical periods, movable and immovable assets which have original value from scientific and cultural point of view as a subject of social life and the transfer of future generations can be realized by the integrated protection policy.

In this study, the historical values that constitute the identity of the Yozgat city center are addressed in the context of current area uses and protection policies. Historical environmental units located in the city center of Yozgat are examined in two categories as natu-ral and cultural values and an integrated conservation policy is pro-posed to prevent the destruction of historical values and to ensure that cultural heritage is associated with today's life.

Key Words: Historical Environment, Natural Environment, Sus-tainability, Integrated Conservation, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Seçil Gül Meydan Yıldız1

Arş.Gör. Hazal Ilgın Bahçeci2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 151: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

300

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

301

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT VE CİVARINDAKİ YAŞ MEYVE VE SEBZELERİN DEPOLANMASI

Storage of Fresh Fruit and Vegetables in Yozgat and Its Region

Yaş meyve ve sebzeler insan beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. %85-95’i sudan oluşan yaş meyve ve sebzeler hasattan sonra bile solunum yapmaya devam ederler. Fakat yapmış oldukları solunum

sonucu bünyelerindeki suyu kaybederek canlılıklarını ve kalitelerini kay-bederler.

Bahçe ürünlerinde hasatta ve hasat sonrasında önemli kayıplar meyda-na gelmektedir. Ürünün türüne, hasattan önce ve hasattan sonra yapılan işlemlere göre bu kayıplar değişmektedir. Özellikle hasat sırasında yapılan hatalar, geç hasat, erken hasat, hasattan sonra uygun muhafaza koşullarının sağlanamayışı, soğuk hava deposu yetersizliği, paketleme ve ambalajlamada-ki hatalar, taşımadaki sorunlar vb. nedenlerden dolayı ürünlerin tüketiciye ulaşmasına kadar olan süreçte ürün kayıpları gerçekleşmektedir. Bu kayıplar da ülke ekonomisine oldukça zararlar vermektedir. TÜİK 2016 yılı verilerine göre, ülkemizde 18,9 milyon ton meyve, 30,2 milyon ton sebze üretilmiştir. Toplam üretimin %25-40’ı yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı tüketici-ye ulaşamadan çöp haline gelmektedir. Depolama, ürünün daha sonra tüket-ilmek, işlenmek ya da pazarlanmak üzere kalitesini koruyacak koşullarda bekletilmesi işlemidir. Yaş meyve ve sebzelerin kalitelerini koruyarak tüket-iciye ulaştırılmasını sağlamak açısından depolama önemli bir paya sahiptir.

Bu çalışmada, yaş meyve ve sebzelerin muhafazasının öneminden, Yozgat ve civarındaki yaş meyve ve sebzelerin üretiminden ve bu ürünlerin depo-lanmasından bahsedilecektir. Meyve ve sebzelerin tüketiciye ulaşana kadar tazeliğini koruyabilmesi için her tür kendine özgü depolama koşulları ile muhafaza edilmelidir. Ülkemizde özellikle modern soğuk hava depolarının yetersizliği nedeniyle yaş meyve ve sebzelerde kayıplar oldukça fazladır. Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde 2011 yılında kurulmuş olan yaklaşık 400 bin meyve ağacının olduğu 5640 dekarlık meyve bahçesi ülkemizdeki tek par-sel en büyük meyve bahçesidir. Bu bahçeden elde edilen ürün miktarı artık ağaçların da verime yatmasıyla yıldan yıla artmaktadır. Bu doğrultuda de-polamadan kaynaklanan ürün kayıplarının önüne geçmek için Yozgat ili ya da civarında modern soğuk hava deposu fizibilitesinin yapılıp bölgemize ka-zandırılması elzem olacaktır. Bu da bölge ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayacak ayrıca bölgeye yeni istihdam kaynağı sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Meyve, Sebze, Muhafaza, Depolama, Yozgat

Fresh fruits and vegetables have an important status in human nutri-tion. Fresh fruits and vegetables, which are 85-95% made of water, continue to respiration even after harvest. But they lose their vitality

and qualities by losing water as a result of respiration. A significiant losses occur in garden products during the harvest and

after the harvest. This losses are changing according to product type, pro-cess before the harvest and after the harverst. Product losses occur in the process until products reach the consumer because of especially mistakes which made during harvest, late harvest, early harvest, inadequate preser-vation conditions after the harvest, inadequate of cold store, mistakes in packaging and wrapping, problems on transport an etc. These losses are also damage to the country's economy. According to TÜİK data for the year of 2016, 18,9 million tons of fruit and 30,2 million tons of vegetables were pro-duced in our country. 25-40% of the total production become trash before reaching the consumer due to the reasons mentioned above. Storage is the process of keeping the product in conditions that protect the quality for later consumption, processing or marketing. Storage has an significiant share in terms of ensuring delivery to consumers by preserving the qualities of fresh fruits and vegetables.

In this study it will be mentioned to the importance of preserving fresh fruit and vegetables, fresh fruit and vegetable production of Yozgat and its region and storage of these products. It must be kept in its own unique stor-age conditions so that the fruits and vegetables can maintain freshness until they reach the consumer. Especially due to the inadequacy of modern cold storage in our country, losses in fresh fruits and vegetables are rather high. 5640 decare fruit garden that established with 400 thousand fruit trees in Yozgat Kadışehri district in 2011, is the biggest single parcel fruit garden in our country. The amount of the product obtained from this garden is in-creased over the years by the fertility of the trees. For this purpose to avoid the losses of product in Yozgat or its region, it will be compulasory to make the feasibility of a modern cold storage and to be gained it to the region. This will also make a significant contribution to the regional economy further-more, this will provide a new source of employment for the region.

Key Words: Fruit, Vegetable, Preservation, Storage, YozgatÖğr.Gör. Selcan Özyalın1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 152: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

302

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

303

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

AKTİF YEŞİL ALANLAR VE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİLERİ: YOZGAT ÖRNEĞİ

Active Green Areas and Its Effects on Urban Life Quality: A Case Study of Yozgat

Aktif yeşil alanlar kentin fiziki, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ile yaşana-bilirlik, ekolojik sürdürülebilirlik, kent

estetiği, eğitim, ve rekreasyon gibi pek çok bo-yutta kent üzerinde etkileri bulunan yeşil alan sistemidir. Bir kentte aktif yeşil alanların var-lığı yanında, büyüklüğü, sayısı, kalitesi, konu-mu, bitkisel ve donatı zenginlikleri kentin refah düzeyini ve kentsel yaşam kalitesini etkilemek-tedir. Bu çalışma ile Yozgat kentinin mevcut aktif yeşil alanlarının nitelik ve nicelikleri, kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı ve kul-lanılan bitki türleri belirlenmiş; kent merkezi kullanıcısının aktif yeşil alanlar hakkındaki düşüncelerinin tespit edilmesi amacıyla anket uygulaması yapılmıştır. Elde edilen veriler ve arazi gözlem çalışmaları neticesinde Yozgat kenti aktif yeşil alanlarının kentsel yaşam ka-litesi üzerine etkileri de değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda Yozgat kent merkezinde toplam 68 adet aktif yeşil alanın var olduğu ve kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarının 7 m2 olduğu saptanmıştır. Bu değer, yürürlükte olan imar mevzuatında öngörülen standardın altında bir değer olup; 2017 yılı Yozgat kent merkezi imar planında görülen aktif yeşil alan miktarı ile uyumlu değildir. Ayrıca yapılan an-ket sonuçları Yozgat kent merkezindeki aktif yeşil alanların kent kullanıcısının ihtiyaçlarına cevap verir nitelikte olmadığını ve yaşam ka-litesini yükseltmekte yetersiz olduğunu göster-mektedir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Aktif Yeşil Alan, Yeşil Alanlar, Kentleşme, Kentsel Yaşam Kalitesi

Active green areas are the green area system that has effects on the city in many dimensions such as physical,

social, cultural and economical structure of the city, habitability, ecological sustainability, urban aesthetics, education and recreation. In addition to the presence of active green are-as in a city, its size, number, quality, location, botanical and outdoor furniture riches affect the welfare level of the city and the quality of urban life. In this declaration, it is given infor-mation about the status of active green areas, the amount of active green area per person, the plant species used, the effects of these areas on urban life and the city center user survey was conducted about active green areas in Yozgat city. According to the obtained data and field observations, the effects of active green areas of Yozgat city on the urban quality of life were also evaluated. As a result of the study, a total of 68 active green spaces representing 7 m2 green spaces per capita in Yozgat city center were determined. This is a value well below the standard foreseen in the current zoning legis-lation and it is not compatible with the amount of active green space seen in the Yozgat city center development plan in 2017. In addition, the survey results show that the green areas in Yozgat city center are not sufficient to fulfil urban users’ needs and to raise the quality of urban life.

Key Words: Yozgat, Active Green Areas, Green Areas, Urbanization, Urban Life Quality

Arş.Gör. Selin Temizel1

Arş.Gör. Tuğba Kılıç2

Dr.Öğr.Üyesi Kübra Yazıcı3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]şa Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 153: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

304

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

305

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

19. YÜZYIL SONU VE 20. YÜZYIL BAŞINDA YOZGAT SANCAĞINDA EĞİTİM KURUMLARININ GENEL DURUMU

General Situation of the Educational Institutions in Yozgat in the Late 19th and Early 20th Centuries

Eğitim, sosyal gelişimin ve dönüşümün en önemli öğelerinden birisi kabul edilir. Bu tespi-tin 19. Yüzyılda Osmanlı yönetimi tarafından

da yapıldığını söyleyebiliriz. 19. Yüzyılın son çey-reğinden itibaren Osmanlı Devleti’nde eğitime özel bir önem verildiği ve farklı derecelerde çok sayıda okulun bu dönemde açıldığı görülmektedir. Devlet, zamanın şartlarına uygun insan yetiştirmek; yaban-cı ve azınlık okullarının faaliyetlerini dengelemek; devletin ve toplumun ihtiyaç duyduğu eğitimli insan gücünü yetiştirmek gibi nedenlerle bu dönemde ge-nel bir eğitim ve öğretim seferberliği başlatmıştır. Bu dönem, Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde farklı şekillerde gelişmelere şahit olmuştur.

Bu çalışmada, Hicri 1316-1321 yılları arasında to-plam altı defa olmak üzere yayınlanmış olan Maarif Salnameleri temel alınarak Yozgat Sancağındaki eğit-im kurumlarının genel durumu ele alınacaktır. Bu çerçevede, ilk olarak, Yozgat’ta bu dönemde mevcut eğitim kurumlarının hangileri olduğu ve bu kurum-lardaki öğrenci sayıları gibi konular değerlendirilece-ktir. Bu yapılırken, yıllar içinde yaşanan nicelik ve nitelik değişimleri de açıklanacaktır. Ayrıca, Yozgat Sancağındaki eğitim kurumlarının durumunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak adına Ankara Vilayetine bağlı diğer sancaklarla karşılaştırmalar da yapılacak-tır. Bu bilgiler sayesinde hem Yozgat’ın eğitim tarihine bir katkı sunulması hem de Osmanlı Devleti’nde artan okullaşma faaliyetlerinin başta Yozgat Sancağı olmak üzere Ankara Vilayetinde ne kadar etkili olduğunun gösterilmesi amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Yozgat, Ankara Vilayeti, Eğitim, Salname

Education is regarded a significant factor of social development and change. This was clearly realized by the Ottoman ad-

ministration in the 19th century. In the last quarter of the 19th century and early 20th cen-tury, education became a primary subject for the Ottoman state administration and many schools from various levels were established in this period. The state administration initiated a general program for developing education in order to educate people according to the neces-sities of the time; to balance influence of the for-eign and minority schools and to raise educated people required by the state and society.

In this study, general situation of the educa-tional institutions in the Sanjak of Yozgat will be evaluated according to the educational year-books which were published six times between hegira years of 1316 and 1321. In this frame, firstly, kinds of existing schools and the num-ber of students in Yozgat in the period will be introduced. When doing this, qualitative and quantitative changes through the years will be explained. Then, in order to give a better un-derstanding for the situation of the education in Yozgat, some comparison will be made with other sanjaks in Ankara Governorship. Thus it is aimed at both making a contribution to the Yozgat’s history of education and also evaluating the scope and impact of increasing schooling activities in Yozgat.

Keywords: Ottoman, Ankara, Yozgat, Edu-cation, Yearbooks

Dr.Öğr.Üyesi Serkan Gül1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 154: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

306

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

307

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

XVIII. YÜZYILIN SONLARI XIX. YÜZYILIN BAŞLARINDA MERKEZ-TAŞRA İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA BOZOK SANCAĞI’NIN

YÜKÜMLÜLÜKLERİNE DAİR BAZI TESPİTLER

Some Findings on the Obligations of Sanjak of Bozok within the Context of Relations of the Capital City with Provinces Around the End of the 18th

Century and the Beginning of the 19th Century

Osmanlı sosyo-ekonomik ve siyasî hayatında XVIII. yüzyılın ilk yarısından iti-

baren daha etkin rol oynayan Bozok sancağı, konumu itibariyle pek çok yükümlülükle mükellef olmuştur. Bu itibarla Osmanlı yönetimi savaş, kıtlık ve doğal afet gibi olağanüstü gelişmelerin yaşandığı dönemler-de anılan sancaktaki idarecilerden aktif bir şekilde görev almalarını istemiştir. 1782-1813 yılları arasın-da Bozok sancağını idare eden ve bölgenin en önemli âyânları ara-sında yer alan Çapanoğlu Süleyman Bey, İstanbul’un beklentilerini kar-şıladığı nispette devlet nezdindeki nüfuzunu artırmıştır. Tebliğde, bu önemli devlet adamı döneminde Bozok sancağının mükellefiyetleriy-le ilgili bazı tespitlerin dile getiril-mesi amaçlanmaktadır. Bu bakım-dan merkez-taşra ilişkilerine Bozok sancağı ekseninden bakılmaya ve bu tür faaliyetlerin ele alınan dönemde idarecilik yapan Çapanoğulları’na siyasî ve ekonomik anlamda kazan-dırdıklarına değinilmeye çalışıla-caktır.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Taşra, Bozok, Çapanoğlu, Süleyman Bey

Sanjak of Bozok played an active role in the socioeconomic and po-litical life of Ottoman State start-

ing from the first half of 18th century and was thus bound by a myriad of obligations due to its location. To this end, the Ottoman administration de-manded the governors in the sanjak to assume an active role during extraor-dinary times such as war, drought and natural disasters. Çapanoğlu Süleyman Bey, the governor of the sanjak of Bo-zok between 1782 and 1813 and one of the most notable persons of the region, increased his influence in the eyes of the central administration to the extent that he fulfilled the expectations of Is-tanbul. This paper aims to reflect some findings on the obligations of the san-jak of Bozok during the rule of this key statesman. In this framework, the paper attempts to provide an insight into the relations between the central adminis-tration and the provincial administra-tion with a special focus on the sanjak of Bozok and to address the political and economic benefits the Çapanoğlu dynasty enjoyed as administrators in the said period.

Key Words: Ottoman State, Provin-cial Administration, Bozok, Çapanoğlu, Süleyman Bey

Dr.Öğr.Üyesi Serkan Polat1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 155: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

308

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

309

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE ÇOCUKLUK ÇAĞI KASIK FITIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Childhood Inguinal Hernias in Yozgat Province

Amaç: Kasık fıtığı çocuk cerrahlarının en sık kar-şılaştığı hastalıktır ve kasık fıtığı onarımı tek tedavi yoludur. Bu çalışmada Yozgat ilinde iki

yıl içerisinde kasık fıtığı (inguinal herni) tanısı alan ve ameliyat planlanan hastaların değerlendirilmesi amaç-landı.

Metod: Bu retrospektif ve kesitsel çalışmaya Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahi Kliniğine Tem-muz 2016-Aralık 2017 yılları arasında başvuran kasık fıtığı tanısı alan ve inguinal herniotomi planlanan hasta-lar alındı. Hastalar yaş, cinsiyet, kasık fıtığı tarafı, ameli-yat olup olmamasına göre sınıflandırıldı.

Sonuçlar: Bu çalışmada 3263 hasta değerlendirildi. Kasık fıtığı tanısı alan 161 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların erkek kız oranı 3.2/1’di. Erkeklerin 79’unda (%64.2) sağ, 26’sında (%21.1) sol ve 18’inde (%14.7) iki taraflı kasık fıtığı varken, kızların 25’inde (%65.7) sağ, 4’ünde (%10.5) sol ve 9‘unda (%23.8) iki taraflı kasık fıtığı vardı. Hastaların 5’inde (%2.2) karşı taraftan ameliyat, 8’inde (%4,7) boğulma öyküsü özgeçmişlerinde vardı. Hastalardan 3 tanesi (%1,9) daha önceden başka has-tanelerde ameliyat edilmiş ve tekrarlamıştı. Hastaların 84 ü (%52,7) merkezimizde ameliyat edildi. 77 (%47.3) hastaya ameliyat tarihi verilmesine rağmen gelmedi.

Tartışma: Çocukluk çağı kasık fıtıkları çocuk cerrahl-arının poliklinikte en çok gördükleri ve mutlak cerrahi yapılması gereken hastalıktır. Bizim çalışmamızda ameli-yat oranlarımız %52.7 gibi düşük bir oranda çıkmıştır. Bunun nedeninin, Yozgat gibi gelişmekte olan küçük bir şehirde çalışılmasının ve büyük şehirlere yakınlığından dolayı hastaların ameliyat olmak için başka merkezlere gitmek istemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Inguinal Herni, Çocuk, Çocuk Cerrahi, Cerrahi

Aim: Inguinal hernia is the most common disease seen by the pediatric surgeons and inguinal herni-otomy is the way of treatment. In this study, it was

aimed to evaluate the patients having inguinal hernia diag-nosis and planning to undergo surgery in Yozgat province.

Method: This retrospective observational study included the patients having inguinal hernia diagnosis and planning to be operated in Pediatric Surgery Department of Bozok University Faculty of Medicine between July 2016 and De-cember 2017. The patients were classified according to age, gender, laterality of inguinal hernia, and whether or not they had surgery.

Results: The number of patients participated in our study were 3263. 161 cases had the diagnosis of inguinal hernia and male-female ratio was 3.2:1. Of the males 79 cases were right sided (64.2%), 26 cases were left sided (21.1%), and 18 cases had bilateral hernias (14.7%). Of the females 25 cas-es were right sided (65.7%), 4 cases were left sided(10.5%), and 9 cases had bilateral hernias(23.8%). An opposite-side hernia operation in 5 patients( 2.2%) and incarceration in 8 patients(4.7%) were found in their history. Recurrence was seen in 3 patients(1.9%) that were operated in other hospi-tals. In our center we operated 84 cases (52.7). 77 (47.3%) patient had not done the operation even though the opera-tion date was given.

Conclusion: In pediatric surgery childhood inguinal hernias are the most common disease and unconditionaly need for operation. In our study the surgery ratio was indi-cated with a low ratio as 52,7%. The cause of this low ratio is that this study is held in Yozgat, a small developmental city and because this place is found near big cities and patients prefer to be operated in more equipped health centers.

Key Words: Yozgat, Inguinal Hernia, Child, Pediatric Surgery, Surgery

Dr.Öğr.Üyesi Sevgi Ulusoy Tangül1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 156: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

310

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

311

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

JEOTERMAL ENERJİ POTANSİYELİNİN KALKINMA PLANLARINA KATKISI: YOZGAT (TÜRKİYE) ÖRNEĞİ

Contribution to Development Plan of the Geothermal Energy Potential: Yozgat (Turkey) Example

Jeotermal enerji, yerin iç ısısından kaynaklanan enerji türüdür. Bu enerji türü sıcak kuru kayalar ile jeotermal su kaynaklarını kapsamaktadır. Bölgede

bulunan jeotermal enerji potansiyelinin varlığı o böl-genin kalkınmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Onuncu ulusal kalkınma planı kapsamında enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik jeotermal kay-nak arama yatırımları için ayrılan kaynaklar önemli oranda arttırılmıştır. Bu kapsamda, ülkemizin önem-li potansiyele sahip olduğu jeotermal kaynaklar eko-nomiye daha yüksek katma değer kazandırılmasında önem arz etmektedir.

Yozgat bölgesinin sahip olduğu jeotermal enerji potansiyeli bölgede seracılıkta, sağlık turizminde (bal-neolojik tedavi) ve konut ısıtmacılığında kullanılmak-tadır. Ayrıca, onuncu ulusal kalkınma planı kapsamın-da jeotermal kaynakların tıbbi tedavide kullanılması sağlık turizminin gelişmesinde de önemli fırsat sun-acağı belirtilmektedir. Yozgat bölgesindeki jeotermal enerji potansiyelinin geliştirilmesi yeni yatırımların bu bölgeye yapılmasını destekleyecektir. Böylece kırsal toplumun iş ve yaşam koşullarının bulunduğu bölge geliştirilerek kırsal ekonominin ve istihdamın arttırıl-masıyla kırsal kalkınmada önemli bir rol üstlenecektir.

Bu çalışmada, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Yozgat İli’nin jeotermal enerji potansiyeli açısından genel bir değerlendirilmesi yapılarak bölgenin geliştir-ilen altyapı olanaklarıyla bölgedeki jeotermal enerji potansiyelinin kalkınma planlarına katkısı incelenecek ve bu jeotermal enerji potansiyelinin geleceğe yöne-lik sürdürülebilir özelliklerde kullanılması için gerekli çalışmalara değinilecektir.

Anahtar Kelimeler: Jeotermal Enerji, Kalkınma, Balneoloji, Yozgat, Türkiye

Geothermal energy is the type of energy originating from the internal heat of the earth. This type of en-ergy includes hot dry rocks and geothermal water

resources.The existence of the geothermal energy potential in the

region plays an important role in the development of that re-gion. Within the context of the tenth national development plan, the resources allocated for investments of geothermal resource exploration aimed at reducing external dependence on energy have been significantly increased. In this context, geothermal resources which our country has an important potential are important to gain higher added value to econ-omy.

The geothermal energy potential of the Yozgat region is used in greenhouses, health tourism (balneological treat-ment) and residential heating. In addition, it is stated that the use of geothermal resources in medical treatment within the scope of the tenth national development plan also provides an important opportunity for the development of health tour-ism. The development of the geothermal energy potential in the Yozgat region will support new investments in this region. Thus, the region where the business and living conditions of the rural community will be developed will play an important role in rural development by increasing the rural economy and employment.

In this study, it will be maked a general evaluation in terms of the geothermal energy potential of Yozgat Province located in Central Anatolia Region, the contribution of geothermal energy potential to the development plans of the region will be examined with developed infrastructure possibilities of the region, and necessary work will be done to use in sustainable features for the future of this geothermal energy potential.

Key Words: Geothermal Energy, Development, Balneolo-gy, Yozgat, Turkey

Arş.Gör.Dr. Sevim Özulukale1 Doç.Dr. Ersin Kolay2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 157: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

312

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

313

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

AVRUPA’YA OSMANLILAR TARAFINDAN GÖTÜRÜLEN ANADOLU MEYVELERİ

The Anatolian Fruits Brings to Europe by Ottomans

Osmanlığı İmparatorluğu, 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş bir Türk devletidir. 16.

yüzyıla doğru dünyanın en güçlü impara-torluğu haline gelmiş ve 600 yıl boyunca doğu ve batı dünyası arasında bir köprü iş-levi görmüştür. 20. yüzyıl çeyreğine kadar varlığını sürdürerek birçok yeri himayesi altına almıştır. İmparatorluk gittiği ülke-lere kendi kültür unsurlarını da taşımıştır. Bu unsurlardan birisi de Anadolu’ da yeti-şen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından Avrupa’ ya taşınan meyvelerdir. Bu çalış-mada Osmanlı İmparatorluğu tarafından Avrupa ülkelerine götürülen meyve türleri ve bunlara ait çeşitler moleküler metotlar-la tespit edilmeye çalışılmıştır. Moleküler çalışmalarda bitkiler arasında akrabalığı daha kesin olarak tespit eden ve son yıl-larda büyük önem kazanan S allel analiz-leri kullanılmıştır. Çalışmada Hırvatistan, Bosna ve Hersek ile Macaristan’ da bulu-nan kayısı, kiraz, üzüm ve nar çeşitlerinin Osmanlı İmparatorluğu tarafından bu ül-kelere götürülüp götürülmediği karşılaş-tırmalı S allel analizleri ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonunda bu ülkeler-de yetiştirilen kayısı, kiraz, üzüm ve nar çeşitlerinin Anadolu kanı taşıdığı ve Av-rupa ülkelerinin çeşitlerinden kesin olarak farklı olduğu ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kültürel Miras, Anadolu Meyveleri, Moleküler Metotlar

The Ottoman Empire was a Turkic state that existed between 1299 and 1923. It became the world's most

powerful empire towards the 16th centu-ry and served as a bridge between the east and the western world for 600 years. It has taken many places under its protection un-til the 20th century. The countries where the empire went have also carried their own cultural elements. One of these ele-ments is the fruits grown in Anatolia and carried to Europe by the Ottoman Empire. In this study, the fruit species and their va-rieties brought to the European countries by the Ottoman Empire were tried to be determined with molecular methods. In molecular studies, S allele analysis, which identifies more accurately the relationship between plants and gained a great impor-tance in recent years, has been used. In the study, comparative S allel analyzes were carried out to determine whether apricot, cherry, grape and pomegranate varieties in Croatia, Bosnia and Herzegovina and Hungary were taken to these countries by the Ottoman Empire. At the end of the study, it was found that apricot, sweet cher-ry, grape and pomegranate varieties grown in these countries carry Anatolian blood and are definitely different from European countries.

Key Words: Cultural Heritage, Anato-lian Fruits, Molecular Methods

Prof.Dr. Sezai Ercişli1 1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 158: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

314

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

315

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TOKİ KONUTLARINDA KULLANICI MEMNUNİYETİNİN ARAŞTIRILMASI: YOZGAT İLİ ÖRNEĞİ

Investigation of User Satisfaction in TOKI Houses:Case of Yozgat

Türkiye’de 20. Yüzyılın ortalarından itibaren yaşanan hızlı ve çarpık kentleşme, nüfus artışı ve göçler kentleri büyütmüştür. Kentlerin bu büyümesi, kırdan kente olan göç ile sağlıksız bir halde günümüzde

de devam etmektedir. Kentlerin bu hızlı göçe karşı nüfusu barındıracak sağlıklı konut yerleşimlerine ihtiyacı vardır. Göçün hızlanması, hızlı nü-fus artışı, gelişen ekonomik koşullar gibi nedenler kültürel ve yapım bi-çimleriyle bağdaşmayan niteliksiz yaşam çevrelerini ve konutları oluştur-maktadır. Toplu konut projeleri kent ölçeğinde büyük projelerdir. Büyük kitleleri bünyesinde barındırdığı için kullanıcıların memnuniyet düzeyleri kent yaşamını önemli ölçüde etkileyecektir. Toplu konut, kullanıcılarına optimal gereksinimlerinin karşılanması ile birlikte sosyal – psikolojik açı-dan sağlıklı çevre koşulları ve yaşam kalitesi yüksek konut yerleşimleri sunmalıdır.

Nitelikli konut alanları ve konut alanlarının çevrelerini oluşturmada TOKİ, önceki konut üretimlerine ( kooperatif, yap-sat) oranla daha başarılı olmuştur. Uzun vadede konut sahibi olma fırsatı, sosyal tesis ve çevre düzenlemeleri; toplu konut yerleşimlerinin o bölgede yaşayan insanlar için birer çekim merkezi haline gelmesini sağlamıştır. TOKİ günümüzde birçok bölgede konut yapımına devam etmektedir.

TOKİ tarafından üretilen konutlar, hızlı yapım ve kullanıcıların uzun vadede konutlarının ödemesini yapabilmesi gibi özellikleri insanların konut edinimindeki çekici özellikleri oluşturmaktadır. Bu özelliklerinin yanında, çok katlı yüksek yoğunlukta, çok az sayıda plan tiplerinden oluşan ve her bölgeye özgün tasarımdan yoksun konut çözümleri ile tam anlamıy-la başarıya ulaşamamaktadır. Bunun sonucu olarak kullanıcı memnuniyeti-ni tam olarak sağlayamamaktadır.

Bu çalışmada, Yozgat’taki toplu konut yerleşimlerinin kullanım son-rası değerlendirilmesi yapılmıştır. Yozgat’taki toplu konut yerleşimlerin-in kullanıcılarının memnuniyetlerinin ölçülmesi, bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Seçilen konut alanları, coğrafik, sosyal ve kültürel yönden incelenmiş, literatür taramaları, yerinde gözlem, görüşme ve anket çalışma-ları ile alan incelenmiştir. Bu toplu konutların mimari özellikleri ve kul-lanıcılarının görüşleri doğrultusunda konutların performans seviyeleri karşılaştırılmıştır. Elde edilen tespitler ileride uygulanacak olan toplu konut tasarımlarına veri olarak aktarılarak, daha nitelikli tasarım ve uygulama-ların yapılması amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Toplu Konut, Kullanıcı Memnuniyeti, Göç, Yozgat

Rapid and unplanned urbanization, population growth and migra-tions in Turkey since the mid-twentieth century have led to the growth of cities. This growth of the cities continue today with the

immigration from the countryside to the city. Cities need healthy residen-tial settlements to accommodate the population against this rapid migra-tion. Rapid migration, rapid population growth, developing economic con-ditions are creating unqualified living environments that are incompatible with cultural and construction styles. Mass housing projects are big pro-jects on the city scale. These houses have a large population, the level of sat-isfaction of the users will significantly affect the urban life. Mass housing should offer high residential settlements with socially and psychologically healthy environmental conditions and quality of life together with meeting the optimal requirements for its users.

TOKİ has been more successful than previous housing productions (co-operatives, build-sell) in creating qualified residential areas and envi-ronments of residential areas. The opportunity to become a resident in the long run, the social facilities and environmental regulations have made it possible for mass housing settlements to become centers of attraction for people living in that area. Today TOKİ continues to build houses in many regions.

Houses which produced by TOKİ have a properties such as, fast con-struction and the ability of users to pay for their homes in the long run are the attractive features of people's housing purchase In addition to these features, it is not possible to reach success with multi-storey high density, very few plan types and housing solutions lacking original design in every region. As a result, user satisfaction is not fully achieved.

In this study, the evaluation of the mass housing settlements in Yozgat after use was made. The purpose of this study is to measure the satisfaction of the users of the mass housing settlements in Yozgat. Selected housing ar-eas were examined in terms of geography, social and cultural aspects, litera-ture surveys, on-site observation, interviews and surveys. the performance levels of the residences will be compared with the architectural features and the views of the users.

Key Words: Mass Housing, User Satisfaction, Migration, YozgatArş.Gör. Sinem Tapkı1

Öğr.Gör. Ayşegül Koç Ünlüsoy2 Arş.Gör. Elif Öztürk3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 159: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

316

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

317

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’DE BÖLGELER ARASI YAKINSAMA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİ: YOZGAT İLİ ÖRNEĞİ

Validity of Regional Convergence Hypothesis in Turkey:The Case of Yozgat

Neoklasik büyüme modeli olarak bilinen yakınsama hipotezi, nispi olarak yoksul bölgelerin kişi başına düşen gelir düzey-

lerinin, daha yüksek kişi başına gelir düzeyine sahip bölgelere uzun dönemde yakınsayacaklarını öngörmektedir. Bölgeler arası yakınsama eğilimi olup olmadığı hususu iktisadi araştırmalar açı-sından son derece önemli bir konu olmaktadır. Bölgeler arası dengesizlik birçok ülkede olduğu gibi Türkiye açısından da önemli bir sorun ola-rak görülmektedir. Türkiye’de batı bölgelerinin doğu bölgelerinden daha fazla gelişmiş olması eğitim, sağlık, gelir, bölgesel ve il bazında yaratı-lan GSYİH/GSKD değerleri açısından farklılıklar göstermesine yol açmaktadır. Bu çalışmada Türki-ye’de İstatistik Bölge Birimi olarak sınıflandırılan Düzey-2 kapsamında 26 bölge ve Düzey-3 olarak adlandırılan 81 ilin yakınsama hipotezinin geçer-liliği araştırılmıştır. Ayrıca Düzey-2 kapsamında TR72 bölgesinde bulunan Yozgat ilinin, kendi böl-ge gurubundaki ve çevresindeki illere olan yakın-saması araştırılmıştır. Çalışmada TÜİK veri ta-banından elde edilen 2004-2014 yıllarına ait 2009 yılı reel bazlı GSYİH verileri kullanılarak ADF ve Panel birim kök testi ile yakınsama hipotezi-nin geçerliliği sınanmıştır. Çalışma sonucu ortaya çıkan bulgulara göre Türkiye’de bölgeler ve iller arası bir gelir eşitsizliğinin varlığı tespit edilmiş, gelir eşitsizliğini gidermeye yönelik uygulanacak politikaların önemi vurgulanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Neoklasik Büyüme Mod-eli, Yakınsama Hipotezi, Yozgat İli, Panel Analiz, ADF Analiz

The convergence hypothesis, known as the neoclassical growth model, predicts that the per capita income levels of relatively poor

regions will converge in the long run to higher per capita income levels. Whether or not there is a con-vergence tendency between the regions is a very important issue in terms of economic researches. Regional imbalance is seen as a major problem in terms of Turkey as well as in many countries. To be more advanced than the eastern region of the west-ern regions of Turkey, education, health, income, and the creation of regional GDP in some provinc-es / GSKD values leads to demonstrate the differ-ences in terms. Regional Statistics Unit within the scope of this study in Turkey in the 26 regions clas-sified as Level-2 and Level-3 81 The validity of the so-called convergence hypothesis was investigated provinces. Furthermore, the convergence of Yozgat province in the TR72 region within the scope of Level-2, which is in the vicinity of its region group and its vicinity, has been researched. In the study, the validity of the convergence hypothesis was tested by ADF and Panel unit root test using the year 2009 real GDP data for the years 2004-2014 obtained from the TurkStat database. According to the findings of the study results was detected the presence of an emerging income inequalities be-tween regions and provinces in Turkey, the impor-tance of policies to be implemented to correct the income inequalities are highlighted.

Key Words: Neoclassical Growth Model, Con-vergence Hypothesis, Yozgat Province, Panel Anal-ysis, ADF Analysis

Dr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur1

Arş.Gör. Rahman Aydın2

Dok.Öğr. Buket Aydın3

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 160: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

318

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

319

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

DIŞ TİCARET AÇISINDAN TRA72 BÖLGESİNDE YOZGAT İLİNİN ÖNEMİ

In Terms of Foreign Trade, the Importance of Yozgat Province in TRA72 Region

Küreselleşmeyle beraber ülkeler ar-asındaki ticari sınırların kaldırıl-masıyla ilgili çalışmalar dış ti-

caretin önemi her geçen gün daha da arttırmaktadır. Uluslararası ticari ilişkiler, hem ülkelerin gelişmesini hem de ülkeler-in gelişmemiş bölgelerinin gelişimine kat-kı sağlamaktadır. Ülkeler kendilerine özgü ürünleri uluslararası piyasalara sürerek hem rekabet avantajından faydalanmakta hem de ülkeye döviz girişine katkı sağlam-aktadırlar. Ülkelerin dış ticaret perfor-mansı kadar ülkeleri oluşturan bölgelerin ve hatta bölgeleri oluşturan illerin de per-formansının incelenmesi gerekmektedir. Böylelikle hem bölgesel hem de ulusal kalkınma sorunu çözüme kavuşabilecek-tir. Ancak dış ticaret sadece dış satım yani ihracat olarak algılanmamalıdır. İhracatın yanında dış alım olan ithalatın da ekono-mik etkilerinin bilinmesi gerekmektedir. Ülkelerin dış ticaret potansiyelleri ve dış ticaret hacimleri kadar dış ticaretin sek-törel dağılımı da büyük önem arz etmek-tedir. Bu çalışmada Yozgat ilinin de içinde yer aldığı TRA72 Bölgesinin dış ticaret potansiyelinin, bölgenin dış ticaret hac-minin ve dış ticaretin sektörel payları ifade edilecektir. Bununla birlikte Yozgat ilinin TRA 72 Bölgesinin dış ticaretine katkıları araştırılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Dış Ticaret, Dış ti-caret hacmi, Dış ticaret potansiyeli, Yozgat İli, TRA72 Bölgesi

Abolishing the border of countries along with glo-balization has caused to

increase interest to foreign trade. International trade relations con-tribute to development both coun-tries and underdevelopment re-gions. The countries release their special products to the market thus contribute to inflow foreign cur-rency and take advantage of com-petition. It needs to examine per-formance of countries, regions and cities. So the national and regional development problems are go-ing to be solved. But foreign trade shouldn’t perceive only product sale to foreign country. It needs to know the effect of export and import to countries economy. In this respect it needs to know the effect of sec-toral distribution of foreign trade beside foreign trade volume and foreign trade potential. In this study presents foreign trade volume, for-eign trade potential and the distri-bution of foreign trade for Yozgat in TRA72 region. In addition to these results investigate the contribution Yozgat city to TRA72 foreign trade.

Key Words: İnternational Trade, Foreign trade volume, Foreign trade potential, Yozgat city, TRA72 Region

Dr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur1

Öğr.Gör. İlyas Kays İmamoğlu2

Öğr.Gör. Serhat Alpagut3

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: imamoglu @bayburt.edu.tr3Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 161: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

320

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

321

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’NİN BÖLGELERİ ARASINDAKİ GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİ ÜZERİNE YAKINSAMA ANALİZİ

Turkey Regions Between Convergence Analysison the Development Levels

Ülkelerin, ekonomik olarak gelişmesinin ve kalkınma-sının önündeki engellerden

biri de bölgesel gelişmişlik farkları-dır. Bu sorunun çözümünde, bölgesel dinamiklere uygun bölgesel politik-ların oluşturulması gerekmektedir. Bu sorunun çözümünde ve bölgesel kalkınmanın sağlanması için, Türki-ye’de diğer birçok ülke gibi bölgeleri arasında oluşan gelişmişlik farkları-nı en aza indirme konusunda birçok proje gerçekleştirmekte ve teşvikler sunmaktadır. Neoklasik büyüme modelinin temel varsayımı az ge-lişmiş bölgelerin gelişim hızlarının gelişmiş bölgelere göre daha fazla olduğu ve geçen zaman içerisinde bu bölgesel gelişmişlik farklarının kapanacağı anlayışıdır. Bu anlamda çalışmamız teorinin ,Türkiye düze-yinde ne ölçüde gerçekleştiğini araş-tırmaktadır. Türkiye’de 2004-2011 yılları arasında gayrı safi katma de-ğer verileriyle 26 bölgenin, seçilmiş bölge olan İstanbul iline yakınsayıp yakınsamadığı panel birim kök testi analiziyle analiz edilerek elde edilen bulgular yorumlanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Türkiye, Düzey 2 Bölgeleri, Yakınsama, Ne-oklasik Büyüme Modeli, Panel Birim Kök Testi

Regional development differ-ences are one of the obstacles to the economic development

and development of countries. In or-der to solve this problem, it is neces-sary to establish regional politics in accordance with regional dynamics. and regional development in order to provide solutions to this problem, disparities between regions that oc-cur in many other countries such as Turkey carried out several projects on minimizing offers and incentives. The basic assumption of the neoclas-sical growth model is that underde-veloped regions have a higher rate of development than developed regions and that these regional developmen-tal differences will close over time. In this sense, our working theory is investigating to what extent the lev-el that Turkey realized. Turkey be-tween 2004-2011 in 26 regions with gross value-added data, analyzed by an analysis of selected regions of the province to the unit root test panel, which will be reviewed findings from Istanbul convergence and conver-gence.

Key Words: Turkey, Level 2 Re-gions, Convergence, Neoclassical Growth Model, Panel Unit Root Test

Dr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur1

Öğr.Gör. Serhat Alpagut2

Öğr.Gör. İlyas Kays İmamoğlu3

1Atatürk Üniversitesi, e-mail: [email protected]ğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: imamoglu @bayburt.edu.tr

Page 162: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

322

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

323

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

1910-1918 YILLARI ARASINDA YOZGAT’TA SUÇ VE SUÇLU

Crime and Criminal in Yozgat Between1910-1918

Osmanlı Devleti suçluyu takip et-mek amacıyla suç-

lular hakkında “cerâim-i umumiye cetvelleri” tut-muştur. Bu cetveller suç-lunun erkek, kadın ya da çocuk olması, mesleki du-rumları, yaşları, milliyet-leri ve en önemlisi suçun niteliği hakkında bilgiler vermektedir. Bu bilgiler doğrultusunda toplumun sosyo-ekonomik yapısı hakkında birtakım bilgi-ler edinilebilmektedir. Bu bildirinin amacı da 1910-1918 tarihleri arasında özellikle I. Dünya Savaşı sırasında hapishane ola-rak Ankara’ya bağlı olan Yozgat ve çevresinin suç ve suçlu üzerinden bir de-ğerlendirmesini yapmak olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Suç, Cinayet, Ka-bahat, Hırsızlık

The Ottoman State kept "cerâim-i umumiye cetvelleri"

about the accused in order to follow the accusations. These criminal statutes give information about the criminality of being a man, woman or child, occupa-tional status, ages, nation-alities and most important-ly the nature of a crime. According to this infor-mation, some information about the socio-economic structure of the society can be obtained. The purpose of this presentation is to make an assessment of Yozgat and its environs, which are connected to Ankara as a prison during World War I, between 1910-1918.

Key Words: Yozgat, Crime, Murder, Misdemea-nor, Theft

Dr.Öğr.Üyesi Tahir Bilirli1

Arş.Yaz. Mesut Demir2

1Karabük Üniversitesi, e-mail: [email protected]şbakanlık Osmanlı Arşivi, e-mail: [email protected]

Page 163: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

324

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

325

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT KENT İMAJI: BOZOK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

The Urban Image of Yozgat: A Research on the Students of the Faculty of Economics and Administrative Sciences at Bozok University

Küreselleşen dünyada her kent kendisini geliştirerek diğer kentlerle rekabet etmektedir.

Kentler tercih edilebilmek için çeşit-li kriterlere önem vermektedir ve bu kriterlerden biride kent imajıdır. Her kent için insanların o kent hakkında-ki algıları ve kentin imajı büyük önem taşımaktadır. Kent imajı sayesinde yatırım, seyahat ve çeşitli pazarlama faaliyetleri insanlar tarafından gerçek-leştirilmektedir. Aynı zamanda kent imajı üniversite tercihi yapan öğrenci-ler içinde önemli bir kıstas olmaktadır. Bu noktadan hareketle bu araştırma-nın ana amacı Bozok Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin Yozgat ili kent imajı ile ilgili değerlendirmelerini belirlemektir. Araştırma kapsamında öğrencilerin kentin avantajlarına yö-nelik imaj algıları, soyut imaj unsur-larına yönelik imaj algıları ve Yozgat halkına yönelik imaj algıları belir-lenmeye çalışılacaktır. Ayrıca çeşitli demografik özellikler açısından imaj algılarının farklılaşıp farklılaşmadığı-nın belirlenmesi de çalışmanın diğer amaçları arasında yer alacaktır. Bu doğrultuda kurulacak hipotezler çeşit-li yöntemler vasıtasıyla test edilecektir

Anahtar Kelimeler: Kent İmajı, Kent Algısı, Üniversite Öğrencileri, Yozgat

Every city competes with other cities by improving itself in the globalizing world. Cities attach

importance to various criterion to be-ing preferred city and the urban image is one of these criteria. People’s per-ception about the city and the image of the city are important for every city. Investment, travel and various mar-keting activities are being performed by people through the image of city. At the same time, the image of the city is an important criterion for the students who prefer the university. From this point forth, the main purpose of this study is determine the perception of Bozok University students about the city image of Yozgat. Within the scope of study, it will be tried to determine the perceptions of students about the image of the advantages of the city, the perception of the intangible image elements and image perceptions for Yozgat people. It will also be among the other purposes of the study to de-termine whether image perceptions differ in terms of various demographic characteristics. Hypotheses to be es-tablished in this direction will be test-ed through various methods.

Key Words: Urban Image, Urban Perception, University Students, Yozgat

Doç.Dr. Tansel Hacıhasanoğlu1

Öğr.Gör. Zuhal Akgün2 Öğr.Gör. Pınar Hacıhasanoğlu3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 164: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

326

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

327

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ÜNİVERSİTELERİN BÖLGESEL KALKINMADAKİ ROLÜ KAPSAMINDA BOZOK ÜNİVERSİTESİNİN YOZGAT İLİ EKONOMİSİNE KATKISI:

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ

The Contribution of Bozok University to Yozgat Province Economy within the Context of Universities’ Role in Regional Development:

The Case of Economics and Administrative Sciences Faculty

Günümüzde üniversiteler bilimsel ve sosyo- kültü-rel faaliyetler yürütmekle

birlikte, kuruldukları illerin top-lumsal yaşam ve ekonomik geliş-me düzeyini arttırma noktasında önemli katkılar sağlamaktadır. Bölgede istihdam yaratmanın yanı sıra üniversite öğrencileri-nin tüketim harcamaları, illerin ekonomisinin canlanmasına, canlanan ekonomi de kalkınma-ya etki etmektedir. Bu ana fikir-den hareketle çalışmanın amacı, Bozok Üniversitesi’nin Yozgat iline ekonomik katkı sağlama-daki rolünü Sosyal ve Teknik Meslek Yüksek Okulu öğrenci-leri açısından değerlendirmektir. Anket yolu ile elde edilen veriler ışığında öğrencilerin tüketim harcamalarının dağılımı ve bu harcamaların Yozgat ili ekono-misindeki geri dönüşü belirlen-meye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Ekonomik Katkı, Bo-zok Üniversitesi, Öğrenci Harca-maları, Yozgat

Today, while carrying out scientific and socio-cultur-al activities, universities

provide important contributions to increase the level of social life and economic development of the provinces that they are founded. In addition to creating employment in the region, the consumption ex-penditures of university students influence the revival of the econ-omy of the provinces and this in-fluence the regional development. Within this main idea, the aim of the study is to evaluate the role of Bozok University in economic contribution to Yozgat in terms of the students of Social and Techni-cal Vocational Schools. The data is obtained by the questionnaire. The distribution of consumption ex-penditures of the students in and the return of these expenditures in the Yozgat province economy are tried to be determined.

Key Words: Regional Develop-ment, Economic Contribution, Bo-zok University, Student Expendi-tures, Yozgat

Doç.Dr. Tansel Hacıhasanoğlu1

Öğr.Gör. Zuhal Akgün2 Öğr.Gör. Pınar Hacıhasanoğlu3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 165: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

328

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

329

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

HİTİT ANTİK KENTİ ZİPPALANDA’NIN HİTİT EKONOMİSİNDEKİ YERİ

Hittite Ancient City Zippelanda’s Place in the Hittite Economy

Hititler, M.Ö. 2. bin yılında Ana-dolu’nun ilk merkezi krallığı olmuş bir Hint-Avrupa kavmi-

dir. Onların askeri ve siyasi güçlerinin ardında şüphesiz kuvvetli bir ekono-mik yapı bulunmaktadır. Yapılan araş-tırmalar Hitit ekonomisinin temelinin çoğunlukla tarım, hayvancılık ve ma-dencilik sektörlerine dayandığını gös-termiştir. Ancak söz konusu faaliyetler Anadolu’nun her yerinde aynı verimli-likte yapılamamıştır. Bu yüzden Hitit-ler, ekonomileri için hayati öneme sa-hip bir takım unsurları koruma altına almış ve üretim için teşvik etmişlerdir. Bunlar arasında bulunan, günümüzde Yozgat şehrine lokalize edilen Zippa-landa şehri de, Hitit idaresi tarafından kanunlarca korunan ve üretimde teşvik edilen iki şehirden birisi olmuştur. Ça-lışmamızda Zippalanda’nın Hitit eko-nomisinde nasıl bir yer aldığı ve katkı-da bulunduğu incelenmiştir. Bu süreçte şehrin kanunlarda belirlenen konumu, ekonomiye dâhil ettikleri ürünler ve bunların ilgili vesikalarda geçen değer-leri araştırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Hitit, Ekonomi, Zippalanda, Yozgat

Hittites are Indo-European peoples that became the first central kingdom of Anatolia

in BC 2nd millennium. Behind their military and political powers there is undoubtedly a strong economic struc-ture. Research has shown that the basis of the Hittite economy is mostly based on agriculture, livestock and mining sectors. However, these activities could not be done in the same efficiency everywhere in Anatolia. That is why the Hittites have secured a number of vital elements for their economy and encouraged them to produce. Among these, Zippalanda city, which is now localized to the city of Yozgat, has be-come one of the two cities protected by the laws of the Hittite administration and encouraged in production. In our work, it is examined how Zippalanda took place and contributed to the Hit-tite economy. In this process, the posi-tion determined in the city's laws, the products that the economy includes, and the values of these related values are investigated.

Key Words: Hittite, Economy, Zip-palanda, Yozgat

Arş.Gör. Tolga Han Arun1 1Gazi Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 166: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

330

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

331

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’IN TURİZM KALKINMASINDA SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIN ETKİSİ

Impact of Intangible Cultural Heritage on Yozgat’s Tourism Development

Bir şehrin kalkınmasında sanayi ne kadar önemli ise günümüzde tu-rizm de o derecede önem taşımaktadır. Son yıllarda şehirler hatta ülkeler gelirlerini neredeyse turizm ile sağlamaktadır. Turizm gelir-

leri içinde de en önemli payı kültür turizmi sağlamaktadır. Bu geliri elde etmek isteyen ülke ya da şehirlerin kimisi zaten var olan kültürel mirasla-rını kullanmış kimisi ise sonradan edindiği geleneğin icadı olarak düşü-nülebilecek kültürel miraslarını kullanmıştır. Bu şekilde yurt içinden ve dışından milyonlarca turist çekerek geçimini sadece bu yolla sağlayan ül-keler ve şehirler bulunmaktadır. Önemli olan ülkenin ya da şehrin kültürel mirasının farkında olması ve bu mirası en iyi şekilde kullanma yollarını bilmesi hatta becerebilmesidir. Kültürel miraslar, kendi için de somut ve somut olmayan şeklinde de ayrılabilir. Somut kültürel miraslar bölgede doğal yapılar yanında tarihi değer taşıyan her türlü taşınır ve taşınmaz ögeler iken, somut olmayan kültürel miraslar ise bölgedeki her türlü folklor unsurları olarak sıralanabilir. Bu bakımdan ülkeler ve şehirler markalaşma yolunda var güçleri ile bütün olanaklarını kullanarak somut ve somut ol-mayan kültürel miraslarından faydalanmaktadırlar. Zaten doğal somut ve somut olmayan kültürel mirası var olan ülkeler ve şehirler markalaşmayı çok daha kolay stratejiler ile yapabilirken bu miraslara sahip olmayan ül-keler ve şehirler çalışmalarını nispeten geleneğin icadı ile yapabilmektedir.

Anadolu’nun ortasında olması sebebiyle kuzey-güney; doğu-batı geçiş güzergâhında bulunan Yozgat ili, bahsi edilen ilk gruptaki hem somut kültürel miras hem de somut olmayan kültürel miras açısından zengin ve şanslı olan şehirlerdendir. Yozgat, etrafında çok önemli antik şehirlerin ol-ması ile tarihi bir zenginliğe, şehrin yüzölçümünün büyük bir oranına sahip Türkiye’nin ilk milli parkının olması ile doğal bir zenginliğe ve Karacaoğlan, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Sümerli, Cehrilik gibi somut olmayan kültürel mirasları ile folklor zenginliğine sahip bir şehirdir.

Bu çalışmada Yozgat ilinin folkloru somut olmayan kültürel miras ve turizm bağlamında değerlendirilecektir. Ekonomik kalkınmanın turizm ile kültürün ise folklor unsurları ile bağlantılı olduğu yeni nesil turizm an-layışında Yozgat’ın durumu irdelenecektir. Ekonomik kalkınma noktasında stratejilerini turizm üzerinde özellikle de kültür turizm üzerinde kuran şe-hirler arasında Yozgat’ın yeri incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Turizm, SOKÜM, Markalaşma, Kalkınma

In today’s world, tourism is just as important for the development of a city as industry. In recent years, cities and even countries, have been gen-erating income mainly from tourism, and the most important share of

tourism revenue comes from cultural tourism. Countries and cities that are seeking to maximize this income have made use of their existing cultural heritage, while others have invented traditions to be considered as their cul-tural heritage. There are countries and cities that attract millions of tour-ists from both home and abroad, and make their living only in this way. Of particular importance is the awareness of a country or city of its cultural heritage, and its knowledge as well as ability to utilize this heritage in the best possible way. Cultural heritage can be grouped under two headings: tan-gible, and intangible cultural heritage. Tangible cultural heritages refers to all kinds of movable and immovable elements with historical value, as well as natural constructions in the region, whereas intangible cultural heritages can be classified as the folklore elements of a region. In this respect, coun-tries and cities are putting every effort into benefiting from their tangible and intangible cultural heritage so as to create a brand. Countries and cities that already possess natural tangible and intangible cultural heritage can create their brand through much easier strategies than those that have no such her-itage, who must, in a way, invent their traditions.

In Central Anatolia, located on the transition route between north-south and east-west, the province of Yozgat is lucky to possess a rich culture in both its tangible and intangible forms, mentioned as the first group. The significant ancient cities in Yozgat’s surroundings provide it with historical wealth, while Turkey’s first national park, which covers a large proportion of the city plan, also gives the city a natural richness. Yozgat, with such intangible cultural her-itage as Karacaoğlan, Kerem and Aslı, Arzu and Kamber, Sürmeli and Cehri-lik, is also a city that is rich in folklore.

In this study, the folklore of the Yozgat province will be evaluated in the context of intangible cultural heritage and tourism. Yozgat’s situation will be examined by means of a new generation tourism concept in which economic development is connected with tourism, and culture with folklore elements. The position of Yozgat among the cities that have established strategies on tourism, especially on cultural tourism, with respect to economic develop-ment, will be examined.

Key Words: Yozgat, Tourism, Intangible Cultural Heritage (ICH), Brand-ing, Development

Dr.Öğr.Üyesi Tuğçe Erdal1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 167: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

332

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

333

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BOZOK YÖRESİNDE ARAŞTIRMA AMAÇLI KULLANILAN TARIM ARAZİLERİ TOPRAKLARININ BAZI ÖZELLİKLERİ VE BÖLGESEL KALKINMAYA KATKI

SAĞLAYACAK ARAŞTIRMALAR AÇISINDAN BAZI ÖNERİLER

Some Characteristics of Agricultural Rural Soils Used for Research Purposes in Bozok Region and Some Proposals in terms of

Investigations Contributing to Regional Development

Bu çalışmada, Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin kullanımında bulunan ve araştırma denemelerinin yürütüldüğü üç farklı araziye ait toprakların bazı

özellikleri incelenmiştir. Bahsi geçen araziler, Sorgun ilçesi Gedikhasanlı yerleşim biriminde, Merkez ilçe Topçu mevki-inde ve Yerköy ilçesinde olmak üzere Yozgat ilinin üç faklı bölgesinde bulunmaktadır. Bu üç alandan alınan toprakların analiz sonuçlarına göre Gedikhasanlı topraklarının bünye-si kumlu killi tın (kum içeriği % 61) iken Sorgun ve Topçu topraklarının bünyeleri kildir (kil içeriği her ikisinde de >% 40). Yerköy ve Gedikhasanlı topraklarının pH değerleri 7.9’un üzerinde bulunmuştur ancak Yozgat toprağının pH’sı 7.09’dur. Gedikhasanlı topraklarında organik madde seviye-si çok düşük iken Yozgat toprağında orta, Yerköy toprağında ise düşük sınıflama seviyesindedir. Toplam CaCO3 analiz sonuçlarına göre, kireç bakımından Yerköy toprağı kireçli, Gedikhasanlı ve Yozgat toprakları orta kireçlidir. Yerköy ve Yozgat toprakların toplam azot yeterli seviyededir ancak Ge-dikhasanlı toprağında toplam azotun miktarı azdır (% 0.05). Benzer durum fosfor için de geçerlidir. Azot ve fosfor ile ilgili bu durum, Gedikhasanlı’da gübreleme öncesi, Yerköy ve Yoz-gat’ta ise gübreleme sonrası toprak örneği alınmış olmasına atfedilebilir. Verilen bu rakamlar, her üç alandaki toprakla-rın bitkisel üretim için çeşitli kısıtlamalar taşıdığını göster-mektedir. Her üç alandaki toprak özelliklerinin dolayısıyla kısıtlayıcı faktörlerin değişiklik arz etmesi, bu tarım araziler için faklı amenajman stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu bildiride, araştırma arazilerinde yürü-tülecek tarımsal projelerin, Bozok yöresinin bölgesel kalkın-masına katkısını artırabilmesi için toprak özellikleri dikkate alınarak bazı amenajman önerileri geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gedikhasanlı, Organik Madde, To-prak, Yerköy, Yozgat

In this study, some characteristics of soils belonging to three different fields which are used by the Faculty of Agriculture of Bozok University and in which research experiments are

conducted. Mentioned areas are located in three different dis-tricts of Yozgat city, in Sorgun district Gedikhasanli settlement, Yozgat Central Topçu borough and Yerköy district. According to the results of the analysis of the soils taken from these three areas, textural class is sandy clayey loam for Gedikhasanlı soil (sand content 61%), and that of Sorgun and Topçu soils are clay-ey (clay contents are >40 % in both). The pH values of Yerköy and Gedikhasanlı soil are above 7.9, but the pH of Yozgat soil is 7.09. While the level of organic matter in Gedikhasanlı soil is very low, Yozgat soil is in the middle and Yerköy soil is in the low classification level. According to the results of total CaCO3 analysis, in terms of lime, Yerköy soil is limly, Gedikhasanlı and Yozgat soils are medium limly. Total nitrogen of Yerköy and Yozgat soils are sufficient but the total amount of nitrogen in Gedikhasanlı soil is little (0.05 %). A similar situation applies to phosphorus. This situation related to nitrogen and phosphorus can be attributed to the removal of soil samples before ferti-lization in Gedikhasanlı and after fertilization in Yerköy and Yozgat. This data shows that the soil in all three areas carries various constraints for plant production. The differences in soil characteristics and restrictive factors in all three areas suggest that different agricultural management strategies should be de-veloped for this agricultural land. In the present paper, a num-ber of management proposals have been developed taking into consideration the soil characteristics in order to increase contri-bution of the agricultural projects will be carried out on these research fields on the regional development of Bozok region.

Key Words: Gedikhasanlı, Organic Matter, Soil, Yerköy, Yozgat

Doç.Dr. Tuğrul Yakupoğlu1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 168: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

334

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

335

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNE DÜŞEN YAĞIŞLARINI EROZYON OLUŞTURMA GÜÇLERİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ VE KONUNUN TARIMSAL

AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Investigation of Falling Precipitation in Yozgat in Terms of Rainfall Erosivity and Its Evaluation

from an Agricultural Point of View

İklim değişikliğinin karasal sistemler üzerinde meydana getireceği olum-suz değişiklikler, çeşitli simülasyon programları ve deneysel modeller-le tahminlenmiştir ve konu ile ilgili çalışmalar çok farklı disiplinlerde

bütün hızıyla devam etmektedir. Söz konusu çalışmaların birçoğu, gelecek yüz yılda yağışların erozyon oluşturma gücünün dünya genelinde aşağı yu-karı 1.1 kat artacağını bildirmektedir. Bu gerçekten hareketle, tarım disipli-ninin ilgili kollarındaki çalışmalar günümüzde yağışların erozyon oluştur-ma gücü üzerine yoğunlaşmıştır. Bu bildiride, Yozgat ili sınırları içerisinde ölçüm yapan üç farklı meteoroloji istasyonunun yağış verileri kullanılarak hesaplanan yağışların erozyon oluşturma gücü (RUSLE-R) incelenmiş ve yağışların erozivitesi ile Yozgat topraklarındaki erozyon arasındaki ilişki-ye açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, konunun daha iyi anlaşılması bakımından, bazı yağış özellikleri ve RUSLE-R’nin hesaplanması hakkın-da bilgiler verilmiştir. Hesaplanmış yağış verileri T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü yayını olan “Türkiye Yağışlarının Özellikleri ve Yenilenmiş Evrensel Toprak Kayıtları Eşitliği (YETKE) R Faktörü” isimli eserden, erozyon verileri ise mülga Köy Hizmetler Genel Müdürlüğü yayını olan “Yozgat İli Arazi Varlığı” isimli eserden alınmıştır. Uzun yıllar yağış verileri kullanılarak yapılan hesapla-malara göre, Yozgat Merkez’de yağışların RUSLE-R değeri 310.51 MJ mm ha-1 saat-1 yıl-1’dır. Sorgun ve Boğazlıyan ilçeleri yağışlarına ait RUSLE-R değerleri ise sırasıyla 296.75 ve 104.33 MJ mm ha-1 saat-1 yıl-1’dır. Bu değer-ler ülkemizde RUSLE-R değerinin en büyük olduğu yağışların düştüğü Rize ili merkezi ile karşılaştırıldığında (6957.15 MJ mm ha-1 saat-1 yıl-1) çok dü-şüktür. Buna rağmen, Yozgat ilindeki 605 000 ha’lık tarım alanının 467 000 ha’ında bitkisel üretimi engelleyen faktör, çayır-mera arazilerinin 230 000 ha’lık bölümündeki ve orman-funda kaplı arazilerin yaklaşık 257 000 ha’ın-daki sorun erozyondur. Yağışların erozyon oluşturma gücünün görece çok düşük olduğu Yozgat ilinde erozyon rakamlarının bu denli yüksek olması üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Bu bildiride yağışları düşük RUSLE-R değerlerine sahip olmasına rağmen, Yozgat ili topraklarındaki erozyon rakamlarının yüksek olmasının nedenleri tartışılmış ve erozyonla mücadeleye yönelik olarak yapılması gerekenler anlatılmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Erodibilite, Erozivite, Toprak, Yağış, Yozgat

The adverse changes that climate change may have on terrestrial systems have been estimated by various simulation programs and experimental models, and studies on this subject are continuing at

full speed in many different disciplines. Many of these studies report that over the next 100 years, rainfall erosivity will increase worldwide by about 1.1 times. With this really moving, the studies in the relevant branches of agricultural discipline are now focused on the rainfall erosivity. In the present paper, rainfall erosivity factor (RUSLE-R) calculated using precipi-tation data of three different meteorological stations measuring within the Yozgat city borders was examined and the relationship between erosivity of rainfall and erosion of Yozgat soil was tried to be clarified. Also, for better understanding of the subject, information about some precipitation features and the calculation of RUSLE-R have been given. Calculated rain-fall data were obtained from "Turkey Properties and Refurbished Univer-sal Soil Records Equality of Chance (YETKE) R Factor" which publication of T.C. Ministry of Forestry and Water Affairs Desertification and Erosion Control General Directorate, and the erosion data were obtained from "Yozgat Land Property" which publication of abolished Rural Services General Directorate. According to calculations made using precipitation data for many years, the RUSLE-R value of precipitation in Yozgat Central is 310.51 MJ mm ha-1 hour-1 year-1. The RUSLE-R values for the Sorgun and Boğazlıyan cities are 296.75 and 104.33 MJ mm ha-1 hour-1 year-1, respectively. These values are very low compared to the Rize city center where it rains with the highest erosivity (6957.15 MJ mm ha-1 hour-1 year-1) in our country. Nevertheless, the problem that prevents crop production in 467 000 ha of 605 000 ha of agricultural land, the problem of 230 000 ha of pasture land and about 257 000 ha of forest-covered land is erosion in Yozgat city. The fact that the erosion figures are so high in Yozgat city that the RUSLE-R values of precipitations are relatively low is a matter to be considered. In this report, although the rainfalls have low RUSLE-R val-ues, the reasons for the high erosion figures in the Yozgat land have been discussed and what has to be done for erosion combating.

Key Words: Erodibility, Erosivity, Rainfall, Soil, Yozgat

Doç.Dr. Tuğrul Yakupoğlu1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 169: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

336

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

337

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

İÇ ASYA’DAKİ BOZOK ŞEHRİ İLE İLGİLİBAZI BİLGİLER

Some Information on the City of Bozok in Central Asıa

Türklerin önemli bir kesi-mi oluşturan/teşkil eden Oğuzların önemli bir bö-

lüğü Bozok olarak bilinir. Kimi zaman “bozuk”diye de ifade edilen bu Oğuz bölüğü, Bozok telaffuzu ile genel kabul gör-müştür. Ancak bu isim anlamı Oğuz’un hayatıyla ilgili hikâye-deki olup-bitenlere tam olarak uymamaktadır. Öteki kesimin Üç-ok açık anlamı yanında, Bo-zok, ya Bozuk yahut da “Boz renkli ok” ismi dikkati çeker.

Bu isim Anadolu sahası dışın-da fazla yaygın görülmüyordu. Ancak yakınlarda Türkistan taraflarında Kazakistan’ın kuzey taraflarında, yani İç Asya da bir Bozok toponimik ismi bilinir. Burası bir antik şehir adı olarak kayıtlara geçmiştir. Bildirimizde bu şehir hakkında bilinenler gözden geçirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Oğuz, Şehir, İç Asya, Bozok, Üçok

A significant part of the Oguz tribe, who corre-spond to a large portion

of Turks, is known as Bozok. This section of the Oguz tribe, sometimes also called “bozuk” is generally called Bozok. How-ever the meaning of this name does not entirely correspond to the story about Oguz’s life. Apart from “Uc-ok” meaning three arrows, name of the other section, Bozok or Bozuk might correspond to bronze colored arrow.

This name wasn’t very com-mon outside the Anatolian re-gion. However there is a relat-ed toponymic name known in Central Asia, on the northern side of Kazakhstan. This placed is recorded as an ancient city. In this presentation we will discuss what is known about this city.

Key Words: Oguz, City, Central Asia, Bozok, Uchok

Prof.Dr. Tuncer Baykara1 1Ege Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 170: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

338

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

339

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE’DE COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLER

Products with a Geographical Indication in Europan Union and Turkey

Coğrafi işaret ve geleneksel ürünler bölge kalkınmasında etkin rol oynamaktadır. Coğrafi işaretlerin ayırt edicilik, kay-

nak belirtme, kalite ve garanti belirtme, tanıtım yapma gibi asli işlevlerinin yanı sıra geleneksel bilgi ve kültürel değerleri koruma, ülke tanıtı-mına katkı, yerel kalkınmayı sağlama ve göçü önleme gibi tali işlevleri bulunmaktadır. Coğ-rafi işaretler konusunda ülkemizde; üreticilerin bilinçsizliği, kalite, hijyen, üretim yetersizliği gibi üretici ve üretimle ilgili, tescille ilgili, ya-sal koruma ile ilgili problemler ile ürünlerin az tanınması, maliyet problemleri, rekabet sorunu, yeni pazarlara girmede zorluklar, finansal zor-luklar gibi pazar ve pazarlama konusunda prob-lemler yaşanabilmektedir. İyi işleyen bir coğrafi işaret sistemi için gelişmiş Avrupa Birliği mode-lini incelemek sistem için faydalı olabilecektir. Etkili işleyen bir sistem geliştirildiğinde gıda ve tarım ürünlerinde katma değer yaratılabilir.

Avrupa Birliği’nde 1419 adet PDO, PGI ve TSG tescilli gıda ve tarım ürünü, 1753 adet PDO ve PGI tescili almış şarap, 245 adet tescilli alkollü içecek bulunmaktadır. Türkiye’de ise toplam 312, mahreç ve menşe işareti tescilli, coğrafi işaret-li ürün bulunmaktadır. Bu çalışmada, Avrupa Birliği’nde coğrafi işaret tescil durumu ülkeler ile ürünler bazında ve Türkiye’de coğrafi işaret tescilli ürünler incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Coğrafi İşaret, Gelenek-sel Ürün, Mahreç İşareti, Menşe İşareti, Bölgesel Kalkınma

Geographical indications and traditional products play an active role in regional development. Geographical indications

have fundamental functions such as discrimi-nation, source identification, quality and assur-ance, promotion, as well as preserving tradition-al knowledge and cultural values, contributing to the promotion of the country, providing local development and preventing migration. It might be useful to study the advanced European Union model for a well functioning geographical indica-tion system. Regarding the geographical indica-tions, some problems such as problems related to production and producers including unconscious-ness, lack of quality and hygiene, production inef-ficiency, problems related to legal protection and problems related to market and marketing such as lack of products, cost problems, competition problems, difficulties in entering new markets and financial difficulties problems can be experienced.

In the European Union, there are 1419 PDO, PGI and TSG registered agro-food products, 1753 PDO and PGI registered wine and 245 registered spirits. In Turkey, there are 312 geographical indi-cations. In this study, products with a geographical indication in the European Union will be exam-ined on the basis of product classes and countries and products with a geographical indication in Turkey will be examined on the basis of applicant status, registration status and product varieties.

Key Words: Geographical Indication, Protect-ed Designation of Origin, Protected Geographical Indication, Regional Development

Türkan Karakaş1

Prof.Dr. Erdoğan Güneş2

1Tarım Reform Genel Müdürlüğü, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 171: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

340

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

341

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT MÜZESİNDE BULUNAN KADIN KIYAFETLERİNİN SOSYAL STATÜLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

The Evaluation Of Women's Clothing İn Yozgat Museum By Social Statues

Tarih boyunca insanların en önemli ihtiyaçların-dan biri olan örtünme,

dönem, coğrafi etkiler, iklim koşulları, kültür, din, sosyal statü, ekonomik durum gibi pek çok etkene göre şekil almıştır. Türk kültüründe giyim kuşam ve kullanılan aksesuarlar, insa-nımızın zarafetini, yaratıcılı-ğını ortaya koymakla beraber, sosyal içerikli mesajlarda ver-mektedir. Giysiler sosyal statü-ye göre şekillenmekte sosyoeko-nomik yapısı güçlü aileler, atlas kumaş üzerine altın ve gümüş işlemeli bindallılar giyerken, sosyoekonomik yapısı düşük olanlar tırıl, pazen, basma ku-maşlardan bol kesimli, yabanda çalışma şartlarına uygun kıya-fetleri tercih etmektedirler. Bu giysiler günlük, yabanlık, ge-linlik, nişanlık olarak sınıflan-dırılabilir. Aynı zamanda kul-lanılan kumaşlara ve süsleme özelliklerine göre kullanıcının sosyal statüsü hakkında bilgi ve belge sunmaktadırlar.

Anahtar Kelime: Yozgat Müzesi, Yöresel Kıyafet, Turistik Eşya, Giyim Aksesuar, Kaftan

Throughout history, the most important needs of people have been shaped

by many influences such as covering, period, geographical influences, climate conditions, culture, religion, social status, economic situation. In Turkish culture, clothing and accesso-ries are used to reveal the ele-gance of our people, together with their creativity, in social messages. The garments are shaped according to the social status and they have strong so-cioeconomic families, wearing gold and silver embroidered binders on atlas fabric, and those with low socioeconom-ic structure prefer clothes with plenty of cuts, These garments can be classified as daily, wild, wedding dress, engagement. At the same time, they provide in-formation and documents about the social status of the user ac-cording to the fabrics used and the decoration characteristics.

Key Words: Yozgat Museum, Local Clothes, Tourist Articles, Clothing Accessories, Kaftan

Öğr.Gör. Ülkem Yaz1

Öğr.Gör. Nefise Yüksel2

1Bozok Üniversitesi, email: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 172: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

342

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

343

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’TA KALEM İŞİ TEKNİĞİ SÜSLEMELİ BİR KÖY CAMİİ (TOKMAK HASAN PAŞA CAMİİ)

Pencil Work Technique An Ornamental Village Mosque (Tokmak Hasan Pasha Mosque) in Yozgat

Amasya’dan gelerek Yozgat Paşaköy’e yerleşen aile, siyasi ve ekonomik güçleri dolayısıyla köyü kısa sü-

rede mamur hale getirmişler, sanat değeri yüksek olan bir büyük cami yaptırmışlar. Caminin kitabesinden, yapılış tarihinin H. 1187/M. 1773 olduğunu öğreniyoruz. Ki-tabede, "Bina-i Çerkeş Mehmet Paşa, sene 1187" ve "Tamir, Yakup Muzaffer 1313" yazmaktadır. Bu kitabenin orjinal kitabe olmayıp tamir sırasında yeniden yazıldı-ğını düşünüyoruz. Caminin H. 1313/M. 1895'te de bir tamir geçirdiğini kitabeden anlıyoruz. Paşaköy kasabasında bulunan Tokmak Hasan Paşa Camii, kalem işi süsle-meleri ile dikkat çekmektedir. 18. Yüzyılın ilk yarısına ait olan yapı içerisinde bulunan bezemeler barok üslubunda olup; manza-ra, natürmort, vazoda ve saksıda çiçekler ile çıtakari, aplike ve kalem işi tekniğinde tavan süslemeleri bulunmaktadır. Çalışma sonunda elde edilen veriler Yozgat Merke-ze bağlı Divanlı Köyü Camii, Köseyusuflu Köyü Camii ve merkezde yer alan Çapa-noğlu ve Başçavuş Camileri ile süsleme ve mimarileri bakımından kıyaslanmışlardır. Paşaköy Tokmak Hasan Paşa Camii süsle-me unsurları ile merkezde bulunan cami-lerle aynı özellikleri gösteren bir köy camisi olması açısından önemlidir.

Anahtar kelimeler: Yozgat, Camii Süsle-mesi, Tokmak Hasan Paşa Camii, Kalem İşi, Barok

The family who came from Amasya and settled in Yozgat Paşaköy made their village a short time due to their

political and economic powers and built a big mosque with a high art value. From the in-scription of Camin, the date of construction is given in H. 1187 / M. 1773. In the book, "Building-i Çerkeş Mehmet Pasha, year 1187" and "Tamir, Yakup Muzaffer 1313" are written. We think that this book was not the original inscription, but was reprinted dur-ing repair. Caminin H. 1313 / M. We under-stand from the book that he had a repair in 1895. Tokmak Hasan Pasha Mosque, locat-ed in the town of Paşaköy, draws attention with pen ornamentation. The ornaments found in the structure belonging to the first half of the 18th century are in baroque style; landscapes, still life, vases, flower pots and flowers, appliqués, and ceiling decorations in pencil work techniques. The data obtained at the end of the study were compared with the Divanlı Köyü Mosque, Köseyusuflu Köyü Mosque and the Çapanoğlu and Başçavuş Camii located in the center of Yozgat in terms of decoration and architecture. Paşaköy Tok-mak Hasan Pasha is important in terms of being a village mosque displaying the same features as the mosques in the center with mosque decoration elements.

Key Words: Yozgat, Mosque Ornament, Tokmak Hasan Pasha Mosque, Pencil Work, Baroque

Öğr.Gör. Ülkem Yaz1

Öğr.Gör. Nefise Yüksel2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 173: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

344

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

345

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

BOZOK ÜNİVERSİTESİ BİLİM VE TEKNOLOJİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN AKREDİTASYONUNUN BÖLGESEL KALKINMADAKİ ROLÜ

Role of Bozok University Science and Technology Application and Research Center of Accreditation in Regional Development

Bozok Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (BİLTEM), üniversitemizin disiplinler arası alanlarda bilimsel faali-yetlerinin nitelik ve nicelik yönünden artırılması, üniversite-sanayi

işbirliğinin güçlendirilmesi, diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversite-ler ve özel kuruluşlarla işbirliği yapılarak problemlerinin çözümüne yönelik analiz ve ölçümlerin yapılmasına ve teknoloji geliştirme ve uygulama proje-lerine destek olarak bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla 2012 yılında kurulmuştur.

Bundan yaklaşık 2 sene önce 2016 yılında ülkemizdeki Toksikoloji alanındaki açık görüldükten sonra kurumumuzun bünyesinde Mesleksel ve Çevresel Toksikoloji Laboratuvarı kurulmuştur. Uzun ve kısa vadeli stratejik plan hazırlanmıştır. Bu doğrultuda kısa vadeli plan olarak kurumun kurumsal yapısının oluşturulması, cihazların bakımlarının yapılarak daha işlevsel hale getirilmesi, kalite kontrol standartlarının temin edilerek metot validasyon-larında kullanılması ve gerekli insan kaynaklarının temini yapılarak kendi ay-akları üzerinde durabilen bir kurum haline getirilmesi öngörülmüştür. Ayrıca uzun vadeli plan olarak ise kurumun akredite olması, böylece bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlaması düşünülmüştür. Bu çerçevede Bozok Üniversi-tesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile talep ettiği Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ne tabi olan tetkiklerle ilgili protokol imzalanmıştır. Bununla birlikte, kurumumuz bünyesinde bir de Numune Kabul Birimi kurulmuştur.

2017 yılında toplam 35 adet TÜBİTAK ve BAP projesine yönelik çalışma yapılmıştır. Bölgemizde bulunan çeşitli kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere bölgesel problemlerin çözümüne yönelik çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca, özel kuruluşlar ile de Sağlık Bakanlığı’nın istediği periyodik muay-enelere yönelik testlerin metotları kurularak çalışılmaya başlanmıştır. Akred-itasyon ve Toksikoloji Laboratuvarının geliştirilmesi kapsamında Kalkınma Bakanlığına 2 adet alt yapı projesi verilmiş ve yukarıda sayılan hususlar rapor haline getirildikten sonra olumlu bulunmuştur. Bu çerçevede 2018-2020 yıl-larını kapsayan yaklaşık 3,5 milyon TL’lik bir bütçe sağlanmıştır. Bunun için gerekli çalışmalar başlamış olup en yakın dönemde akreditasyon sürecinin bitirilmesi ve rekabetten geri kalmamak için yeni cihazların alınması planl-anmıştır. Bunun sonucunda, BİLTEM bölgemiz ve ülkemizde marka haline gelecek ve böylece bölge ve ülke ekonomisine büyük katkı ve yararlar sağlay-acaktır.

Anahtar Kelimeler: Akeditasyon, BİLTEM, Bölgesel Kalkınma, Tok-sikoloji

Bozok University Science and Technology Application and Research Center (BİLTEM), established in 2012 with the aim of increasing the quality and quantity of scientific activities in the interdisciplinary

fields of our university, strengthening university-industry cooperation, oth-er public institutions and organizations, contributing to the regional and national economy by supporting analysis and measurement of solutions to problems by collaborating with universities and private institutions and supporting technology development and implementation projects.

About 2 years ago, in 2016, the Occupational and Environmental Toxi-cology Laboratory was established within our institution after being openly considered in the field of Toxicology in our country. A long and short term strategic plan has been prepared. In this direction, it is envisaged to form the institutional structure of the institution as a short term plan, to make the devices more functional by carrying out the maintenance, to use the quality control standards in method validation and to make the necessary human resources to become an institution that can dwell on their own feet. In ad-dition, as a long-term plan, the institution is considered to be credible, thus contributing to the region and country's economy. In this context, a protocol was signed with the Bozok University Health Practice and Research Hospital about the examinations which are subject to the Health Practice Statement (SUT). However, a Sample Acceptance Unit was established within our in-stitution.

A total of 35 TUBITAK and BAP projects were completed in 2017. Work has been done to solve regional problems including various public institu-tions and organizations in our region. In addition, the methods of periodi-cal examinations required by private institutions and the Ministry of Health have been started to be established. Within the scope of the development of the Accreditation and Toxicology Laboratory, two infrastructure projects were given to the Ministry of Development and it was found positive after the above mentioned items were turned into reports. This framework provided a budget of approximately 3.5 million TL covering the years 2018-2020. The necessary studies have been started and it is planned that the accreditation process will be completed in the nearest period and new devices will be pur-chased in order not to fall behind the competition. As a result, the BILTEM will be a region and become a trademark in our country, thus providing a great contribution and benefit to the economy of the region and country.

Key Words: Accreditation , Regional Development, BİLTEM, Toxicology

Dr.Öğr.Üyesi Vugar Ali Türksoy1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 174: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

346

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

347

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

İŞ SAĞLIĞI VE MESLEK HASTALIKLARININ EKONOMİK YÖNÜ: KORUMAK DAHA UCUZ VE DAHA İNSANCILDIR

The Economic Aspects of Occupational Health and Occupational Diseases: Protection is Cheaper and More Humanitarian

Sağlığı yitirmek pahasına elde edilen kazanç, pis‐kirli bir kazançtır. İş sağlığı ve meslek hastalıklarındaki sosyoekonomik etkilerin, ön-leyici tedbirlerinin analiz maliyetlerinin etkinliğinin değerlendiril-

mesi Halk Sağlığı’nın ilgilendiği temel konulardandır. İş sağlığı ve meslek hastalıklarındaki harcamalarının temel amacı sağlık sorunlarını erken dönemde tespit edebilmektir. Böylece daha büyük sağlık sorunlarına ve harcamalarına neden olmadan ülke ekonomisine katkı sağlamakla bir-likte koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ayrı-ca iş sağlığı programlarının temel amaçlarından birisi de maruziyetlerin ortadan kaldırılması veya güvenli olduğuna inanılan düzeylerde kontrol edilmesi yoluyla meslek hastalıklarının önlenmesidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ) verilerine göre, dünya nüfusunun %15’i iş kazası veya meslek hast-alıklarından etkilenmektedir. Tüm ölümlerin %3,9’unu iş kazası veya meslek hastalığı oluşturmaktadır. Her yıl 317 milyon iş kazası 160 milyon meslek hastalığı meydana gelmekte ve bununla birlikte her gün yaklaşık 6300 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybetme-ktedir. Bununla birlikte birçok ülkede iş sağlığı ve meslek hastalıklarının ekonomik etkisine yönelik çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalara göre, endüstrileşmiş ülkelerde gerekli tedbirlerin alınmamasından kay-naklı iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti bu ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılalarının neredeyse %5’e tekabül etmektedir. Bu du-rum da özellikle kalkınmakta olan ülkeleri ciddi şekilde etkilemektedir. Dolayısıyla korumak daha ucuz ve daha insancıldır.

Dünyada iş kazalarının meslek hastalıklarına oranı neredeyse 1:1 olduğu halde, ülkemizde bu oran 99:1’dir. Meslek hastalıklarının sayının çok düşük olması ülkemizde meslek hastalığının az olduğu anlamına gelmemektedir. Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki en büyük sorunlardan bir tanesi gerçek durumu yansıtamayan istatistiklerimizdir. Meslek hastalıklarının tanı ve bildirimi aşamasındaki eksiklikler, ülkem-izde “gerçek” tablonun yansıtılabilmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu durum ülke ekonomisinin kalkınmasında büyük bir engel teşkil et-mektedir.

Anahtar Kelimeler: İş Sağlığı, Meslek Hastalığı, Sosyoekonomik Etki

The gain at the expense of losing health is a dingy-dirty gain. Assess-ing the effectiveness of socioeconomic impacts of occupational health and occupational diseases and the cost of analysis of preventive meas-

ures are the main topics of concern to Public Health. Being able to identify the main objective health problems of occupational health and occupational diseases in the early period. Thus, it is aimed to develop preventive health services with contributing to the economy of the country without causing bigger health problems and expenditures. In addition, one of the main ob-jectives of occupational health programs is to prevent occupational diseases by eliminating exposures or controlling them at levels believed to be safe.

According to the World Health Organization (WHO) and Internation-al Labor Organization (ILO) data, 15% of the world population is affected by work accidents or occupational diseases. 3.9% of all deaths constitute oc-cupational accidents or occupational diseases. Every year, 317 million work accidents and 160 million occupational diseases occur, and about 6300 peo-ple lose their lives due to work accidents or occupational diseases every day. However, various studies have been carried out in many countries on the eco-nomic impact of occupational health and occupational diseases. According to these studies, the total cost of work accidents and occupational diseases resulting from not taking the necessary measures in industrialized countries corresponds to almost 5% of the National Income. This situation seriously affects especially the developing countries. It is therefore cheaper and more humanistic to protect.

Although the rate of occupational accidents in the world is almost 1: 1 in the occupational diseases, this rate is 99: 1 in our country. The fact that a very low number of occupational diseases in our country do not mean that there is less of occupational diseases. One of the biggest problems in the field of Occupational Health and Safety in our country is our statistics which cannot reflect the real situation. The shortcomings in the diagnosis and reporting of occupational diseases are the biggest obstacles to the reflection of the "real" table in our country. This is a major obstacle to the development of the coun-try's economy.

Key Words: Occupational Health, Occupational Disease, Socioeconomic Impact

Dr.Öğr.Üyesi Vugar Ali Türksoy1 Doç.Dr. Engin Tutkun2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 175: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

348

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

349

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

UZAKTAN ALGILAMA TEKNİKLERİYLE YOZGAT ŞEHRİNİN ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN BELİRLENMESİ

Determination of Temporal Change of Yozgat City by Remote Sensing Techniques

Son yıllarda artan nüfus ile birlikte mekani-zasyon ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Şehir alan-larındaki istihdam koşullarının kırsal alan-

lara göre daha fazla olması kırsal alanlardan şehir alanlarına doğru göçü hızlandırmaktadır böylece şehir alanları aşırı nüfuslanmakta ve birçok so-runu da beraberinde getirmektedir. Söz konusu nüfusun planlı bir şekilde mekânsal dağılışının gerçekleştirilmesi ileriye dönük karşılaşılacak problemleri önceden kestirme imkânı sağlamak-tadır. Özellikle 20. yüzyılda yeryüzünün uydu teknolojileri tarafından taranması ve sayısal uydu görüntülerinin üretilmesiyle mekânsal de-ğişimler hızlı bir biçimde takip edilme imkânı elde edilmiştir. Kentsel gelişim stratejilerinin ba-şarısı mekânsal değişimlerin yönü ve boyutunun belirlenmesiyle ilişkilidir. Bu açıdan uydu tekno-lojileri kullanılarak ileride oluşabilecek altyapı ve üstyapı sorunlarına yönelik çözüm stratejisi geliştirilebilmektedir. Gelişmekte olan Yozgat’ın mevcut doğal kaynaklarını koruyabilmesi, doğ-ru ve düzenli planlamalar yapabilmesi açısından şehrin farklı zamansal ölçekte izlenmesi büyük önem arz etmektedir.

Bu çalışmada, farklı zamansal ölçekte Yozgat ve çevresinde meydana gelen değişimler uzaktan algılama teknikleriyle incelenmiştir. Zamansal değişimlerin belirlenmesinde sıklıkla kullanılan kontrolsüz sınıflandırma tekniğiyle 1985-2016 yılları arasında gerçekleşen değişimler ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Uzaktan Algılama, Zam-ansal Değişim, Kontrolsüz Sınıflandırma, Yozgat

With the increasing population in recent years, the need for mechanization has appeared. The higher-level of the conditions for being

employed in urban areas when compared with the rural areas accelerated the migration from rural areas to ur-ban areas. In this way, urban areas become densely-pop-ulated, and many problems emerge due to this situation. Distributing the fast-increasing population in a planned manner in agreement with spatial designs enables au-thorities to predict future problems that may be faced. Especially in the 20th Century, the scanning of the Earth with satellite technologies and with the production of digital satellite images, it became possible to monitor the migration movements in a fast manner. The success of urban development strategies is related with the de-termination of the direction and size of spatial changes, in other words, migrations. In this respect, by using sat-ellite technologies, solution strategies may be developed for possible infrastructure and superstructure problems that may arise in the future. It is extremely important to monitor Yozgat in a temporal manner for various time points in terms of protecting the existing natural sourc-es and constructing accurate and regular buildings in Yozgat, which is constantly developing and expanding.

In this study, the temporal changes that occurred in Yozgat and its surroundings were examined with Remote Sensing Techniques for different time points. With the Unsupervised Classification Technique, which is used frequently in determining the changes in time, the changes that occurred between the years 1985-2016 were analyzed.

Key Words: Remote Sensing, Temporal Change, Un-supervised Classification, Yozgat

Öğr.Gör. Yakup Kızılelma1

Prof.Dr. Murat Karabulut2

Öğr.Gör. Mehmet Denizdurduran3

1Kahramanmaaraş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]ş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]ş Sütçü İmam Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 176: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

350

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

351

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT TARIM VE HAYVANCILIĞININ DURUMU, EKONOMİDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Yozgat’ta sanayi yeterince gelişmemiştir. İlimiz Esnaf ve Sanatkârlarının yeterli sermaye birikiminin olmaması sanayileşmeye engel teşkil etmektedir. Yozgat sanayisin-

de ağırlıklı sektör hiç kuşkusuz gıda sanayisidir. İlimizin ekono-misi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tarım kolunda çalışanların toplam istihdama oranı ise Türkiye ortalamasının üstündedir (% 40,1). Yozgat’ta sanayi az gelişmiştir. Tarım alanlarında kuru şartlarda yapılan tarım üretimi egemendir. Tarımsal üretimin çoğunu tahıl oluşturmakta bu da orta büyüklükte işletmelerde yapılmaktadır. Çalışan nüfusun büyük çoğunluğu tarım kesimin-dedir. Küçük çaplı işletmelerde ortakçılık, kiracılık yaygındır. Bu işletmelerde Buğday, Arpa, Nohut, Mercimek, Fasulye, bahçe seb-zeleri yetiştirilir. Ancak ilde meyve ve sebze üretimi yetersiz olup iç tüketime yönelik yapılmaktır. İlin sebze ve meyve ihtiyacı diğer illerden karşılanmaktadır. Ancak son yıllarda sulama amaçlı ola-rak yapılan baraj, gölet ve küçük sulama tesisleri ile ilde hem sulu tarımın yaygınlaştırılması hem de sebze üretiminin artırılma-sı amaçlanmaktır. Bunlardan başka İlimizde sanayi bitkisi olan Şekerpancarı önemli bir yer tutmaktadır. Sorgun ve Boğazlıyan Şeker Fabrikalarının faaliyete geçmesi ilimizde üretilen şekerpan-carının İlimizde işlenmesine imkân sağlayarak, istihdam ve eko-nomiye katkı sağlamıştır. Ülkemizde iki şeker fabrikasının bu-lunduğu tek il olan Yozgat, Ülkemizde üretilen şekerin % 12’sini karşılamaktadır.

Tarımsal üretime bağlı gelirlerin yanında hayvancılık da il ekonomisinin önemli bir kaynağıdır. İlimizde toplam 205.500 adet büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Kültür ve kültür melezi sığırların popülasyondaki oranı % 89 Türkiye genelinde ise bu oran % 75’dir. Büyükbaş hayvan başına düşen ortalama süt verimi 2.364 lt/yıl’dır. İlimizde 2 tane süt işletmesi olup bu işletmelerin yıllık işleme kapa-sitesi 5.600 ton’dur. Ancak bu işletmelerde kapasitelerinin altında çalışmakta ve yılda yaklaşık 680 ton süt işlemektedirler.

Anahtar Kelimeler: Tarım, Hayvancılık, Ekonomi, Yozgat

Industry has not sufficiently developed in Yozgat. The lack of sufficient capital accumulation in the hands of tradesmen and artisans of Yozgat inhibits the industrialization. The leading

sector of the Yozgat industry is the food industry. The economy of Yozgat is based on agriculture and animal husbandry. The ratio of employees working on the field of agriculture in the total em-ployment rate is higher than the average of Turkey (%40,1). The industry in Yozgat is underdeveloped. Dry land farming is gener-ally applied in the farming areas. Grain constitutes the majority of agricultural production and this is generally made in the medium seized farms. The majority of population is from the agricultural sector. Being land sharer and tenancy is widespread in the small seized farms. Such products as wheat, barley, chickpea, lentil, bean and legumes are planted in these farms. However, fruit production is insufficient in Yozgat and it is made for domestic consumption. The need for fruits is supplied from other regions. With the con-struction of new dams, artificial ponds and small watering plants for the purpose of irrigation, it is aimed at spreading irrigated ag-riculture and at increasing production of vegetables. In addition to these products, sugar beet is a significant industrial crop in Yozgat. Thanks to the Sorgun and Boğazlıyan Sugar Factories, sugar beet produced in the city is refined in Yozgat and this contributes to the city’s employment and economy. Yozgat is the only city in Turkey having two sugar factories and it produces %12 of total sugar pro-duced in Turkey.

Besides agriculture, animal husbandry is an important part of Yozgat economy. There are 205.500 cattle in Yozgat. The ratio of culture and culture hybrid cattle is %89 and this ratio is %75 in Turkey. The average milk production from cattle is 2.364 liters per year. There are two milk plants in Yozgat and their process capacity is 5.600 tons per year. However, these plants work with low capacity and they process around 680 tons milk per year.

Key Words: Agriculture, Animal Husbandry, Economy, Yozgat

Prof.Dr. Yaşar Karadağ1 1Muş Alparslan Üniversitesi, e-mail: [email protected]

The Situation of Agriculture and Animal Husbandry in Yozgat and Their Place and Importance in Economy

Page 177: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

352

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

353

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE BOZOK ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİ’NE BAŞVURAN HASTALARIN KLİNİK TANILARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Evaluation of Patients Who Applied to the Bozok University Medical Faculty Outpatient Psychiatry Clinic in Yozgat City According to Clinical Diagnosis

Amaç: Bu çalışmada Yozgat İli Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi (BÜTF) Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ne başvuran hastaların tanılara göre oranları, hastaların yaş ortalamaları, cinsiyete göre dağılımı, son iki

yıl içerisinde başvuru sayısındaki değişikliğin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: BÜTF Uygulama ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ne

2016 ve 2017 yıllarında başvuruda bulunan hastaların tanı, yaş, cinsiyet bilgil-eri bilgisayar kayıtlarından taranarak tanılara göre hastalık oranları, yaş orta-lamaları hesaplanmıştır.

Bulgular: 2017 yılında psikiyatri polikliniğine 7225 hasta başvurusu gerçekleşmiştir. Bu sayı 2016 yılındaki başvuru sayısına göre %8,7 artmıştır. Cinsiyet dağılımına bakıldığında hastaların %36’sı erkek, %64’ü kadınlardan oluşmaktadır. Depresyon bütün başvurular içinde %45,8 ile en sık konulan tanıyı oluşturuyordu. Depresyon hastalarının yaş ortalamaları 44,2 idi. Depr-esyon hastaları hastalığın şiddetine göre gruplandığında hafif düzeyde depr-esyon hastaları bütün depresyonluların %17,5’ini orta şiddetli depresyonlar ise %82,5’ini oluşturmaktaydı. Depresyondan sonra en sık başvuru anksiyete bozukluğu grubunu oluşturmaktaydı. Yaygın anksiyete bozukluğu anksiyete bozuklukları içerisinde %61,1 ile en sık konulan tanıydı ve bütün başvuruların %13,5’ini oluşturmaktaydı. Şizofreni oranı %4, yaş ortalaması 42,5; bipolar affektif bozukluk oranı %5, yaş ortalaması 49,3’dü. Demans, travma sonrası stres bozukluğu, uyku bozuklukları, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, mental retardasyon, cinsel işlev bozukluğu, alkol ve madde kullanım bozuk-luklarının başvuru oranları her biri için %1 veya daha altındaydı.

Sonuç: Çalışmanın bulguları Yozgat BÜTF Hastanesi Psikiyatri Poliklin-iği’ne başvuran hastaların sayısında 2017 yılında bir önceki yıla göre %8,7 artış olduğunu göstermiştir. Depresyon ve anksiyete bozuklukları en sık konulan iki tanı grubunu oluşturmaktadır. Bu bulgular sonucunda psikiyatri klin-iğine başvuru sayıları, kadınlarda başvurunun daha fazla olması ve tanı oran-larının bilinmesi ilerleyen yıllarda psikiyatrik tedavi hizmetlerinin daha etkin bir şekilde planlanabilmesini kolaylaştıracaktır. Hangi hastaların daha çok yardım talebinde bulunduğu ve az sayıda başvuru yapan hastalıkların bilin-mesi Yozgat İline özel ruh sağlığı politikaları geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Anahtar Kelimeler: Anksiyete, Bozok Üniversitesi, Depresyon, Psikiyatrik Hastalıklar, Yozgat

Objective: The aim of this study was to determine the rate of patients who applied in the Psychiatric Outpatient Clinic of Bozok University Medical Faculty (BUMF) Hospital in Yozgat City, according to the diagnosis, the

average of age, sex distribution, and the number of applications within the last two years.

Methods: In BUMF Treatment and Research Hospital by scaning the comput-er records of Psychiatry outpatient clinic for the diagnosis, age, sex information of the patients who admitted in 2016 and 2017 were calculated the diagnosis ac-cording to the disease rates and age averages.

Results: In 2017, 7225 patients admitted to the psychiatric outpatient clinic. According to the number of applications in 2016 this ratio was increased by 8.7%. Considering distribution of gender 36% of the patients were male and 64% were female. In all patients depression was the most common diagnosis with 45.8%. The mean age of the depressed patients was 44.2. As depression patients were grouped according to the severity of the illness, mild depressed patients com-posed 17.5% and moderate depressed patients composed 82.5% of all depressed patients. After depression anxiety disorders were the most frequent admissions. Generalized anxiety disorder was the most common diagnosis of all anxiety dis-orders with 61.1% and constituted 13.5% of all applicants. Schizophrenia rate was 4%, average age was 42.5; bipolar affective disorder rate was 5%, average age was 49.3. The rates of dementia, posttraumatic stress disorder, sleep disturbances, attention deficit hyperactivity disorder, mental retardation, sexual dysfunction, alcohol and substance use disorders were 1% or less for each.

Conclusions: The findings of the study showed that the number of patients who applied in Yozgat BÜTF Hospital Psychiatric Policlinic increased by 8.7% in 2017 compared to the previous year. Depression and anxiety disorders were the two most frequent diagnosed groups. As a result of these findings for the number of applications to the psychiatric clinic, knowing that the number of applications in women is higher and knowing the diagnosis rates will help to facilitate the planning of a more effective psychiatric treatment services in the following years. Knowing which patients require more help and diagnosis which admit less can contribute to the development of special mental health policies in Yozgat City.

Key Words: Anxiety, Bozok University, Depression, Psychiatric Disorders, Yozgat

Dr.Öğr.Üyesi Yunus Hacımusalar1

Dr.Öğr.Üyesi Özgül Karaaslan2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 178: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

354

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

355

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİNDE KBB POLİKLİNİĞİ’NE BAŞVURAN HASTALARIN KLİNİK TANILARINA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

The Evaluation of Patients Applied to ENT Clinic in Yozgat According To Clinical Diagnosis

Amaç: Bu çalışmada Yozgat İli Bozok Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniği’ne başvuran hastaların tanılara göre oranla-

rı, hastaların yaş ortalamaları ve cinsiyetlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniği’ne 2017 yılında ilk altı ayda başvuran hastaların tanı, yaş, cinsiyetlerine göre veriler bilgisayar kayıtlarından taranmıştır. Tanılara göre hastaların sayıları, başvular içindeki oranları, yaş ortalamaları hesaplandı.

Bulgular: 2017 yılında 01 Ocak 2017 ile 30 Haziran 2017 tar-ihlerinde kulak burun boğaz polikliniğine 14069 hasta başvurusu gerçekleşmiştir. Cinsiyet dağılımına bakıldığında hastaların %47.2’si erkek, %52.7’si kadındı. Bütün başvuruların %4.1’i (586) kronik otitis media oluşturuyordu. Yaş ortalamaları 42 idi. Hast-aların %10’u (1414) allerjik rinit tanısı mevcuttu. Allerjeik rinitli hastaların yaş ortalaması 42 idi. 87 hastada (% 0.6 )nazal polip mevcuttu. 575 hastada (%4.1) akut sinüzit, 698 hastada (%4.6) kronik sinüzit mevcuttu. Akut sinüzit hastalarının yaş ortalamsı 33, kronik sinüzit hastalarının yaş ortalaması 47 idi. 571 (%4) hasta da tinnitus, 595 hastada (%4.2) vertigo mevcuttu. Tinni-tus hastalarının yaş ortalaması 53, vertigo hastalarının yaş orta-laması 58 idi. 1190 (%8.4) hastada buşon mevcuttu. Bu hastaların yaş ortalaması 26 idi. 835 (%5.8) hastada işitme kaybı mevcuttu. 367 (%2.6) hastada eksternal otit mevcuttu. Eksternal otit hasta-larının yaş ortalaması 36 idi.

Sonuçlar: KBB polikliniğine başvuran hastalar değerlendi-rildiğinde bütün başvurular içinde esas başvurma nedeni %10 or-anı ile allerjik rinitti. Bu oran dünya literatürüyle karşılaştırıldığın-da %10-15 allerjik rinit prevelansı ile uyumludur. %8.4 oranla bu oranı buşon takip etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Bozok Üniversitesi, Allerjik Rin-it, Buşon, Kronik Otit

Aim: Evaluation of patients applied to ENT department at Bozok Uni-versity Medical Faculty in Yozgat

according to average age, the rate of various disease and sex.

Mehthods: The data on diagnosis, age, sex of patients who applied to ENT depart-ment at Bozok University Medical Faculty in first six months of 2017 were obtained from hospital computer records. The num-ber of patient, the rate of various disease, the average age were calculated.

Results: 14069 patients applied to ENT Department between January 1 and 30 June in 2017. Of them, 47.2% were male and 52.7% were female. The rate of various disease and average age were as follows respectively: 4.1 (586) chronic otitis me-dia, 10%(1414) allergic rhinitis, 0.6%(86) nasal polyp, 4.1%(575) acute sinusitis, 4.6%(698), 4% (571) tinnitus, 4.2 (595) vertigo, 8.4 (1190) wax in the external ear, 5.8% (835) hearing loss, 2.6% (367) exter-nal otitis

Conclusion: The main cause of appli-cation to the ENT clinic was allergic rhini-tis, which was 10% of all applications. This rate is consistent with the 10-15% of aller-gic rhinitis prevelance given in the world literature. Wax in the external ear follows allergic rhinitis with the rate of 8.4%

Key Words: Yozgat, Bozok University, Allergic Rhinitis, Wax, Chronic Otitis

Dr.Öğr.Üyesi Yunus Kantekin1 Dr.Öğr.Üyesi Hakan Dağıstan2

Prof.Dr. İlknur Haberal Can3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 179: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

356

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

357

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

XVI. YÜZYILDA BOZOK SANCAĞI’NIN SINIRLARI

The Borders of the Bozok Sandjak in 16th Century

Osmanlı taşra yönetiminde eyalet, sancak ve kaza sınırları dönemin şartlarına göre değişir. Sınırların

genişlemesi veya daralması tımar sistemi ve coğrafi şartlara göre gerçekleşir. Bir kaza veya sancağın diğer kaza ya da sancaklar-la olan sınır bölgelerindeki idari ve kazai yetki konusunda zaman zaman tartışmalar yaşanır. Bu tartışmaların sona erdirilmesi ve sınırların yetki bakımından belirli hale getirilmesi bazen zor olabilir. Bu genel çer-çeve altında Bozok gibi nispeten daha geç bir dönemde teşekkül etmiş sancaklarda sınır konusu daha da önem kazanır. Sancak coğrafyasının iç bölgelerinden kaza ve na-hiyelerin sınırlarında çok önemli değişim yaşanmayabilirken dış sınırlarda değişim daha sık görülür ve zaman zaman yetki tartışmalarına sebebiyet verebilir. Bozok Sancağı resmen 1522 tarihinden itibaren teşekkül etmiştir. İlk teşekkül ettiğindeki sınırları ile son tahrir dönemi olan 1576 yılındaki sınırları arasında önemli deği-şiklikler yaşanmıştır. Çalışmada bu sınır değişikliklerinin sebep ve sonuçları tartı-şılacaktır. Bu bağlamda sancağa dâhil olan yeni alanların idari durumu, başka komşu sancaklara aktarılan bölgeler, sancak içeri-sinde yaşanan idari değişim ve yeni taksi-mat alanları coğrafya ve nüfus bağlamında değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Bozok Sancağı, Yozgat

In Ottoman provincial administration prov-ince borders, sandjak and the kaza vary ac-cording to the conditions of the period. Ex-

pansion or contraction of boundaries occurs according to the timar system and geographical conditions. From time to time, there is debate about the administrative and authority of a kaza or sandjak in the border areas with other kazas or sandjaks. It may sometimes be difficult to end this debates and determine the borders specifically in terms of author. Under this general framework, as Bozok which has come into a period of rela-tively late sandjak on the border issue, gains more importance. While there may not be a significant change in the borders of the kaza and the nahi-ye from the inner regions of Sandjak areas, the changes in the outer borders are more frequent and may occasionally lead to discussions of au-thority. Bozok Sandjak was officially formed in 1522. Significant changes took place between the boundaries of the first formation and the bound-aries of the last period of the tahrir in 1576. The reasons and consequences of these border chang-es will be discussed in the study. In this con-text, the administrative status of the new areas involved in the sandjak, the regions transferred to other neighboring provinces; administrative change and new divisions within the province will be evaluated in the context of geography and population.

Key Words: Ottoman State, Bozok Sandjak, Yozgat

Prof.Dr. Yunus Koç1 1Hacettepe Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 180: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

358

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

359

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

XIX. YÜZYILDA YOZGAT PAZAR VE PANAYIRLARI

The Yozgat Bazars and Fairs in 19th Century

Panayır sözcüğü, belli za-manlarda belirli yerlerdeki meydanlarda kurulan büyük

pazar anlamına gelmektedir. Böl-gesel kalkınmada önemli rol oy-narlardı. XIX. Yüzyılda Osmanlı coğrafyasının pek çok noktasında panayırlar kurulmaktaydı. Arşiv vesikalarına göre Yozgat, Sorgun ve Boğazlıyan’da yaz başlarında tertip edilen büyük pazarlar var-dı. Köhne panayırı, iktisadi hayat açısından yörede dikkat çekmek-teydi. Boğazlıyan kazasında Cuma günleri Pazar kurulmaktaydı. Pa-zarlara sadece Yozgat yöresinden değil aynı zamandan Halep’ten, Maraş’tan ve diğer bölgelerden de katılım olmaktaydı.

Bu tebliğde Yozgat panayırları hakkında kısaca bilgi verilecek. Alış veriş yapılan ürünler tespit edilecek, panayırların yörenin ve bölgenin ticari hayatına etkileri üzerinde durulacaktır. Araştırmada arşiv vesikaları, seyahatnameler ve salnamelerden faydalanılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Pazar, Panayır, Yozgat

The word of fair denotes a great market that is dwelled in certain periods and a cer-

tainsquares. Fairs used to play a sig-nificant role in regional development in the past. In 19thcentury, there were many fairs in different parts of the Ottoman geography. According to thearchival documents, huge fairs were created in Yozgat, Sorgun and Boğazlıyan in thebeginnings of summer. The Köhne Fair was signif-icant in the region for economic life. InBoğazlıyan, Friday was the day of market which was attended not only by people of Yozgatbut also people from Aleppo, Maraş and other re-gions.

In this presentation, a short de-scriptionwill be given about the Yozgat fairs. Then the products trad-ed in the fairs will be introducedand finally the impacts of the fairs to the economy and trade of the region will be discussed. This study will rely on archival documents, travellers’ ac-counts and yearbooks.

Key Words: Bazaar, Fair, Yozgat

Prof.Dr. Yunus Özger1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 181: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

360

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

361

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT AKDAĞMADENİ’NDE ÇIKARILAN KURŞUN MADENİNİN KULLANIMI VE OSMANLI DEVLETİ’NE KATKILARI

Usage of Unearthed Lead Mine in Akdağmadeni and Contributions to The Ottoman State

Yozgat ve ilçeleri, tarih boyunca sahip olduğu ko-numu ve jeolojik yapısı gereği maden çeşitliliği yö-nünden daima zengin bir bölge olmuştur. Bünye-

sinde barındırmış olduğu bu maden zenginliğinden dolayı da Yozgat, yine tarih boyunca himayesinde bulunduğu devlet için iktisadi açıdan önemli bir kaynak olma nite-liğine de sahip olmayı başarmıştır. Bu nitelik Yozgat’ın, Osmanlı Devleti himayesi altında olduğu bir dönemde, günümüzde Yozgat’ın ilçesi olan Akdağmadeni’nde keş-fedilmiştir. Keşfedilen bu madenler arasında hiç şüphesiz ki kurşun madeni önemli bir yer tutmaktadır. Bu önemin temel sebebi ise adı geçen madenin çıkarıldıktan sonra, Osmanlı Devleti bünyesinde farklı şekillerde değerlendiri-lip faydalanılmasından kaynaklanmaktadır. Madenin bu farklı şekillerde kullanımı Yozgat’ın iktisadi potansiyelini de bizlere açık bir şekilde göstermektedir. Osmanlı Devleti döneminde ortaya çıkmış olan bu madencilik sektörünün şüphesiz Yozgat’a da birtakım katkıları olmuştur. Bu kat-kıların en başında ise halkın yeni bir iş sahasına kavuşmuş olması gelmektedir. Ayrıca madencilik sektörü sağladığı iş imkânından dolayı da Yozgat’tan dışarıya yapılan göçleri bir nebze olsun engellemeyi başarmıştır. Osmanlı Devle-ti’ne katkıları ise daha farklı olmuştur. Devletin başta eko-nomik olmak üzere birçok alandaki ihtiyaçları, çıkarılan bu madenler aracılığıyla karşılanmaya çalışılmıştır. Bu ça-lışma, Yozgat bölgesinde çıkarılan kurşun madeninin hem Osmanlı Devleti’ne katkılarına hem de bölgeye, sosyo-kül-türel ve ekonomik açılardan etkilerine odaklanmaktadır. Çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden elde edilen belgeler kullanılarak konuya açıklık getirilmeye çalışıl-mıştır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Akdağ, Kurşun Madeni, Maden, İşletme

Yozgat and its districts have always been a rich region in terms of mine diversity due to its geographical position and geological

structure. Due to the richness of the mine, Yozgat it has also become an important economic area for the Ottoman State. This mine richness has been discovered in Akdağmadeni, currently the distirct of Yozgat. Among the mines unearthed, without a doubt the lead has important place. The main rea-son of this volue is that after the lead has been un-earthed, it was evaluated and utilized in different forms within the Ottoman State. The usage of the lead in these different forms also shows us the eco-nomic potential of Yozgat. This mining industry which emerged during the Ottoman period, un-doubtedly contributed to Yozgat, too. At the top of these contributions is the fact that the people have reached a new field of work. In addition, due to the business opportunity provided by the mining sec-tor, from Yozgat has a little bit managed to prevent the migration to the outside. The mining sector in Yozgat has a different contribition to the Otto-man State. The needs of the state in many areas, especially economic, tried to be provided through these mines This study focuses on the effects of lead mining in the Yozgat region, both on the con-tributions to the Ottoman state and on the region, in terms of socio-cultural and economic aspects. In the study, it has been tried to clarify the issue by using the documents obtained from the Ottoman Archive.

Key Words: Yozgat, Akdağ, Lead Mine, Mine, Operating

YL Öğr. Yusuf Koğ1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 182: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

362

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

363

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’TA CUMHURİYET DÖNEMİNDE SAĞLIK ALANINDAKİ GELİŞMELER

Bu çalışmada tarım fa-aliyetlerinin Yozgat’ta Cumhuriyet Dönemi

tarihi gelişimi ele alınmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Yozgat’taki sağlık alanındaki durum belirlenmiştir. Sağlık alanında, doktor, hemşire, ebe, sağlık memuru, hastane, has-ta yatak sayısı, hastane başına düşen hasta ile sağlık personeli başına düşen hasta sayıları in-celenmiştir. Sağlık göstergeleri arasında Devlet Hastanesi, özel hastane, SSK Hastanesi ile diğer kurumlara ait hastaneler yer almıştır. Yozgat’ta Atatürk, DP ve Planlı Kalkınma Dönemin-de sağlık alanındaki gelişmeler incelenmiştir. Yozgat’ta sağlık alanındaki göstergelerinin Tür-kiye ortalamasına göre gelişimi ile bu göstergelerin Yozgat’taki gelişimine etkisine yer veril-miştir.

Anahtar Kelimeler: Sağlık, Faaliyet, Cumhuriyet, Dönem, Yozgat, Tarih, Gelişme

In this study, the historical de-velopment of agricultural ac-tivities in the Republican peri-

od in Yozgat was discussed. In the first years of the Republic, the sit-uation in the health field in Yozgat has been determined. In the field of health care, the number of patients per physician, nurse, midwife, health officer, hospital, patient bed, hospital per hospital and health personnel were examined. Health indicators included State Hospi-tal, private hospital, SSK Hospital and other institutions' hospitals. In Yozgat, developments in the field of health have been examined in Ataturk, DP and Planned Devel-opment Period. According to the development of indicators in the health field in Yozgat, Turkey's average this indicator is given to the impact of the development in Yozgat.

Key Words: Health, Activity, Republic, Term, Yozgat, History, Development

Developments in Health Care in Republican Period in Yozgat

Prof.Dr. Yüksel Kaştan1 1Akdeniz Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 183: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

364

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

365

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT’TA TARIM FAALİYETLERİNİN CUMHURİYET DÖNEMİ TARİHİ GELİŞİMİ

The Historical Development of the Agricultural Activities in Yozgat during the Republican Period

Bu çalışmada tarım faali-yetlerinin Yozgat’ta Cum-huriyet Dönemi tarihi

gelişimi ele alınmıştır. Cumhu-riyetin ilk yıllarında Yozgat’taki tarım faaliyetleri belirlenmiştir. Tarım faaliyetleri içinde ziraat ile hayvancılık göstergelerine yer verilmiştir. Ziraat göstergeleri arasında hububat üretimi, ziraat makineleri, Çiftçiyi Topraklan-dırma Kanunu, biçerdöver, trak-tör sayıları ve Devlet Su İşlerince sulanan araziye yer verilmiştir. Yozgat’ta Atatürk, DP ve Planlı Kalkınma Döneminde tarım fa-aliyetlerinin tarihi gelişimi ince-lenmiştir. Yozgat’ta sanayileşme öncesinde gerek ziraat ve gerek-se hayvancılık çok önemli yer tutmuştur. Çalışmanın sonunda süreç içerisinde Yozgat’ta tarım göstergelerinin Türkiye ortala-masına göre gelişimi ile bu gös-tergelerin Yozgat’ta gelişimine etkisine yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tarım, Faaliyet, Cumhuriyet, Dönem, Yozgat, Tarih, Gelişme

In this study, the historical de-velopment of the agricultural activities in Yozgat during the

Republican Period was discussed. Agricultural activities in Yozgat were determined in the first years of the Republic. Agriculture and animal husbandry were included in agricultural activities. Agricultural indicators include grain production, agricultural machinery, farming grounding law, combine harvester, number of tractors, and land sucked in the State Hydraulic Works. The historical development of agriculture activities in Yozgat, DP and Planned Development Period in Yozgat has been examined. In Yozgat, both agri-culture and animal husbandry have a very important place before indus-trialization. At the end of the study, the development of agricultural in-dicators in Yozgat according to the averages of Turkey and the effects of these indicators in Yozgat were in-cluded in the process.

Key Words: Agriculture, Activi-ty, Republic, Period, Yozgat, History, Development

Prof.Dr. Yüksel Kaştan1 1Akdeniz Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 184: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

366

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

367

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KIRSAL GÖÇ VE BÖLGESEL KALKINMA

Migration from Rural and Regional Development

Göç insanlık tarihi kadar eski bir olaydır. İlk insanlar yiyecek bula-bilmek ve tehlikelerden korunabilecekleri uygun barınma yerleri aramak için göç etmişlerdir. Bu anlamda göç olayı yalnızca insan-

larla sınırlı değil, başta hayvanlar olmak üzere, diğer canlıları da kapsa-maktadır. Bitkiler ve hayvanlar kültüre alınıp tarım toplumları oluşma-ya başlayınca, göçlerin biraz daha nitelik değiştirdiğini görmekteyiz. Bu dönemde göçlerin, büyük ölçüde daha verimli tarım alanları ve otlaklar bulmak amacıyla yapıldığını görmekteyiz. Türklerin ana yurdu olan Orta Asya’dan batıya doğru başlattıkları ve yüzyıllar süren göç dalgaları bu du-rumun tipik örneğidir. Toplumların ana geçim kaynağını tarımın oluştur-duğu bu dönemin, bazı istisnalar dışında, temel özelliği kentlerin oldukça küçük ve nüfusun ağırlıklı çoğunluğunun kırsalda yaşıyor olmasıdır.

Batı ülkelerinde sanayi devriminin başladığı 1700’lü yıllardan itibaren göçlerin nitelik değiştirdiğini görmekteyiz. Kent merkezleri ve çevresinde gelişmeye başlayan endüstriyel tesislerin işgücü ihtiyacı önemli ölçüde kırsaldan göç edenlerle karşılanmaya başlamıştır. Bu şekilde kırsal kesim-den kent merkezlerine doğru göç dalgaları oluşmaya başlamıştır. İlk göç edenler, daha çok, toprağı olmayan yoksul köylüler iken, daha sonraları kentlerde artan zenginlikten ve refahtan pay almak isteyen büyük toprak sahibi zengin köylülerde bu göç dalgasına katılmışlardır. Ülkemizde ise bu tip göç hareketlerinin 1950’li yıllarda başladığını ve günümüzde de halen devam ettiğini görmekteyiz. Kentlerde bekledikleri iş ve gelir olanaklarını çoğu zaman bulamayan eğitim ve işe uygunluk nitelikleri düşük olan bu insanlar, gece kondu mahallelerinde ve zor koşullarda yaşamaya çalışmak-tadırlar. Bu durum ciddi sosyal sorunlara yol açmakta, buralarda büyüyen gençler her türlü istismara açık olduklarından, sıklıkla yasa dışı oluşum-ların insan kaynağını oluşturmaktadırlar.

Batı Avrupa ülkelerinde 1970’li yılların ikinci yarısında başlayan ve “Grass Root Initiative” olarak adlandırılan düşünce ve yaşam biçimi, doğa ile dost ve yerel değerleri öne çıkarmaktadır. Bunun dünyada ve ülkem-izde çok başarılı örnekleri vardır. Bu yaklaşımın başarılı olduğu yerlerde, kırsalın ekonomik ve sosyal gelişimi hızlandığından kentlere olan göç dur-makta ve bazen de tersine dönmektedir.

Anahtar Kelimeler: Göç, Kırsal, Kalkınma

Migration is started with human history. The first humans probably would have migrated to find food and suitable place for protecting the enemies. In this sense, migration is not

only human but also animals and the other living organisms. Charac-teristics of migration would have changed after agricultural societies that they took under cultivation of some plants and domesticated some animals. In this period, the aims of the migrations were to find fertile soils and productive pastures. A characteristic example of this situa-tion was migration of the Turkish tribes from their homeland (Central Asia) into the west. Basic characteristics of this period were agriculture was main sector and rural population was high and urban was low.

After 1700’s that industrial revolution was started in western coun-tries, characteristic of migration were changed. Labour demands of industrial foundations established around the cities were fulfilled with migrants coming from countryside. Thus, big migration waves have started from rural to cities. The first migrants were poor peasants that have not land, but later rich villagers have joined the migration waves to take share prosperous of the cities. These types of movements have started after 1950’s and it has been going on up to know in our country. Majority of the migrants are low educated and qualification of these is not suitable for cutting edge jobs, thus they hardly find job and piled to slums in outskirts of cities. Their income is very low and living con-ditions are really hard for them. This situation is caused some social problems and illegal organizations can easily find participants amongst those young fellows.

The second part of 1970’s a different way of thinking and life style has started called “Grass Root Initiative” that is eco-friendly and put forward local values in western countries. There are lots of successful applications of this in our country and in the world. In those areas mi-gration from rural can stop or sometimes it is possible migration from urban to rural, it depends on economic and social development of the rural.

Key Words: Migration, Rural, Development

Prof.Dr. Zeki Acar1

Prof.Dr. İlknur Ayan2 Arş.Gör. Mehmet Can3

1Ondokuz Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 185: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

368

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

369

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TOPRAKTAN GELENKÜLTÜR

İnsan dahil tüm canlılar ve canlılığın devamı için toprak vazgeçilmez-dir. Bilimsel bulgulara ve inanç sistemlerine göre yeryüzünde canlılığın başlangıcının ana unsuru topraktır. İnsanlar, içinde yaşadıkları fiziksel

ve kültürel çevre, yaptıkları meslek veya edindikleri deneyimlere göre top-rağı tanımlarlar. Örneğin; tarımla uğraşan birisi için toprak bir yetiştirme ortamı, bir asker için vatan, bir çömlekçi için ham madde, bir emlakçı için arsadır. Ancak, toprağın değerini en iyi bilen ve onun dilinden anlayan top-rakla uğraşanlardır. Tarihsel süreç içinde toplumların gelişimine baktığı-mızda, tarım toplumundan başlayıp endüstriyel gelişmişlik düzeyine göre bilgi toplumuna kadar uzandığını görüyoruz. İnsan aynı zamanda sosyal bir varlıktır. Yaşadığı ortamda kültürel bir çevre oluşturur. Toprakla bu ka-dar yakın ilişkide olan insanın kültürel ortamında topraktan etkilenme-mesi düşünülemez. Aslında toprak öğreticidir ve insanlığın başlangıcından günümüze kültürümüzün şekillenmesine önemli etkileri olmuştur.

Yazılı ve sözlü edebiyat, atasözleri, özdeyişler, sinema, günlük yaşamda kullanılan söylemler incelendiğinde toprağın öğreticiliğini ve etkilerini çok açık şekilde görebiliriz. Örneğin; çocuğunu kaybeden annenin ağıtına “el-edim eledim höllük eledim..” diye yansır toprak. Aslından biraz uzaklaşıp şımaranlar için “ayakların yere (toprağa) değsin” denir. Özellikle askerde aynı yörenin gençleri birbirine “toprağım” diye seslenirler. Elindekinin ve toprağın kıymetini anlatmak için “yılan bile toprağı kademiyle (ölçülü) yer” denir. Ölen insan için “toprağı bol olsun” deyimi kullanılır. Kırsal ke-simde zehirlenen insanı toprağa gömerler. Arının soktuğu yerin şişmemesi için hemen çamur sürülür. Ham toplanan ürünlerin olgunlaşması toprağa gömülerek sağlanır. En güzel, en lezzetli ve sağlıklı yemekler toprak kaplarda pişirilir. Aşık Veysel’in ölümsüz dizelerinde olduğu gibi “karnın yardım ka-zma ilen bel ilen, yüzün yırtım tırnak ilen el ilen, yine beni karşıladı gül ilen, benim sadık yârim kara topraktır”. Yunus Emre kendini tanımlarken “ham-dım, piştim, yandım” diyerek, insanın kültürel gelişimini toprağa benzetir. Üzerimizdeki gerilimi atmak için doğal ortamlara gitmeyi tercih ederiz, ya da fazla elektriği ancak toprağa akıtabiliriz. Bazı sinema filmlerinde olduğu gibi, toprak zenginlik göstergesidir ve toprağa sahip olan aslında güce de sahiptir.

Anahtar Kelimeler: Toprak, Kültür, Toplum, Yaşam

Soil is indispensable for the whole living creatures, include human, and sustainability of humanity. According to sci-entific findings and theological beliefs main source of liveli-

ness is soil. People describe the soil as inspired the environment, profession and their experience. For example, soil is a land for a farmer, homeland for a soldier, crude material for a potter and a plot for a real estate agent. But, the best valuation is comes from the people cultivated the land. In historical periods the human started with agricultural activities and developed steadily, now-adays comes to knowledge society. Human is, also, a social crea-ture. Human established a cultural environment in life area. We can easily say that human would be effected the soil because they have been lived intimately with the soil.

In fact, the soil is instructive and it left significant effects on our culture. We can easily see instructive effect of the soil when browse the oral and writing literature, proverbs, say-

ings, cinema and words using daily life. For example; if a mother lost her baby the soil reverberated the threnode like “eledim el-edim höllük eledim..”. We can say “keep in touch with soil, do not fly” to a kind of spoilt person. In the army youths came from the same environment said each other “toprağım”. We say after death “toprağı bol olsun”. Poisoned person was buried into the soil in countryside. Mud was applied the spot of body when bee sting. Raw crops are mellowed in the soil. The most healthy and delicious food can be cooked in the soil pots. Famous minstrel Aşık Veysel depicted the soil “karnın yardım kazma ilen bel ilen, yüzün yırtım tırnak ilen el ilen, yine beni karşıladı gül ilen, ben-im sadık yârim kara topraktır”. Another famous minstrel Yunus Emre defined cultural development of human as “I was raw, but mellowed and burned” similar to a soil pot. We can released the tension of our body to the soil. Lots of Turkish movies, someone would owner of vast lands has also extraordinary power on the society.

Key Words: Soil, Culture, Society, Life

The Culture Originated from the Soil

Prof.Dr. Zeki Acar1

Prof.Dr. İlknur Ayan2 Arş.Gör. Mehmet Can3

1Ondokuz Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected] Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 186: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

370

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

371

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

DEĞİŞEN SOSYO-EKOLOJİK VE EKONOMİK KOŞULLAR, TÜRKİYE’DEKİ TARIMSAL YAPI VE YEM BİTKİLERİ TARIMI İLİŞKİSİ

Anadolu (Efes M.Ö 535-475)’da yaşamış olan ünlü filozof Herakleitos tarafından ilk kez söylenen ve her dönem sıkça dile getirilen bilimsel bir

gerçeği ve felsefi bir açıklamayı içeren “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” şeklinde bir söz vardır. Bu söz tüm varlıkların sürekli değişim halinde olduklarını ifa-de etmektedir. İnsanların ve toplumların değişimi, on-ların ekonomik, sosyal ve kültürel davranış biçimlerini ve isteklerini de doğrudan etkilemektedir. Öbür yandan insan ve diğer canlıların eylemleri de çevre koşullarını etkilemekte ve değişimlere neden olmaktadır. Canlıla-rın (çoğunlukla insan) neden olduğu çevresel değişimler sonuçta kendilerini olumsuz yönde etkilemektedir. De-ğişime uyum sağlayabilenler güçlenmekte veya en azın-dan varlıklarını sürdürebilmekte, diğerleri ise yok oluşa doğru sürüklenmektedirler.

Son yıllarda şiddetini artıran küresel ısınma ned-eniyle sıcaklık, yağış miktarı ve rejimi ve diğer ekolojik göstergelerde keskin değişimler görülmektedir. Ülkemiz-in de içinde yer aldığı Akdeniz kuşağı bu değişimden en çok etkilenecek bölgeler arasında yer almaktadır. Diğer yandan artan bilinç düzeyi ve ekonomik gelişmenin so-nucu olarak, hayvansal ürünlere olan talep sürekli art-maktadır. Şu anda bile ülkemizde nitelikli hayvansal ürünlerin üretimi yetersiz, fiyatlar ise oldukça yüksektir. Bunun başlıca nedeni, ucuz ve nitelikli yem üretiminin yetersiz olmasıdır. Gelecek yıllarda giderek olumsuzlaşa-cak koşullarda yeterli yem üretiminin nasıl yapılacağının planlaması şimdiden yapılmalıdır. Olumsuz koşullara dayanıklı, nitelikli yüksek verim sağlayabilecek bitkilerle ilgili çalışmalara bir an önce başlanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Değişim, Ekoloji, Ekonomi, Yem Bitkileri, Tarım

There is a saying, "The only thing that does not change is the change itself" by the famous philos-opher Heraclitus who lived in Anatolia (Ephesus

BC 535-475) that contains a scientific fact and a philo-sophical explanation that is expressed during history. This saying means that all the entities are constantly changing. The change of people and societies also direct-ly affects their economic, social and cultural behaviour patterns and desires. On the other hand, the actions of humans and other living things also affect environmen-tal conditions and cause changes. Environmental chang-es that are caused by living organisms (mostly humans) ultimately affect themselves in the negative. Those who can adapt to change are getting stronger, or at least they can sustain their existence, while others are drifting to-wards extinction.

In recent years, due to global warming that increase day by day, sharply changings have been seen in tempera-ture, precipitation regime and other ecological indicators. The Mediterranean basin, which includes our country also, is among the most affected regions from this change. Besides, demand for animal products is constantly in-creasing as a result of increased awareness and economic development. Even now, the production of quality animal products in our country is inadequate and the prices are very high. This is mainly due to inadequate production of cheap and qualified feed. How to make enough feed pro-duction should already be planned for coming years that will have more adverse conditions. Therefore, studies on quality and efficient plants resistant to adverse conditions should be started as soon as possible.

Key Words: Change, Ecology, Economy, Forage Crops, Agriculture

Changing Socio-Ecological and Economical Conditions, Relation Between Agricultural Situation and Forage Crop Culture in Turkey

Prof.Dr. Zeki Acar1

Prof.Dr. Uğur Başaran2

Dr.Öğr.Üyesi Erdem Gülümser3

1Ondokuz Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Şeyh Edebali Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 187: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

372

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

373

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE'DEN NADİR KABUL EDİLEN BİR LİKENİKOL FUNGUS TÜRÜ ARTHONİA SUBFUSCİCOLA (LİNDS) TRİEBEL

Arthonia subfuscicola (Linds.) Triebel türü Türkiye’den ikinci kez kayıt edilmektedir.

Arthoniomycetes sınıfına giren bu tür 39° 47' 779" K, 34° 49' 297" D en-lem ve boylamlarından, 1650 m yük-seklikten, Çamlık Milli Parkı’ndan (Yozgat) 25.09.2017 tarihinde topl-anmıştır. Bu tür Lecanora carpinea apotesyumları üzerinde likenikol olarak yaşamaktadır. A. subfusci-cola tip örneğinde ascomata boyu-tu 200 mikrometre iken elimizdeki örnekte ascomata boyutu 170-260 mikrometre arasında değişmekte-dir. A. subfuscicola türünde askus 8 sporlu, askus boyutları 40-45 × 15-20 mikrometre arasında iken, tip örneğinde askus boyutları (38-) 41(-44) × (14-)16.5(-19) mikrometre arasında değişmektedir. Askosporlar renksiz ve 3 septumlu, spor boyutları 15-17.5 × 5.5-7 mikrometre iken, tip örneğinde spor boyutları 14.5-15-15.5(-16) × 5.5-6-6.5 mikrometre arasında değişmektedir. Yapılan bu çalışma ile ülkemizin biyoçeşitliliğine katkıda bulunmak amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Arthonia subfuscicola, Arthoniomycetes, Lik-enikol fungus, Çamlık Milli Parkı

Arthonia subfuscicola (Linds.) Triebel species are recorded from Turkey for the second

time. This type of Arthoniomycet-es was collected 39° 47' 779" N, 34° 49' 297" E from latitudes and longi-tudes, from a height of 1680 m, from Çamlık National Park on 25.09.2017. This species lives as lichenicolous on apothecia of Lecanora carpinea. The size of the ascomata in typus sample of A. subfuscicola is 200 microm-eters, while the size of ascomata in our sample ranges from 170 to 260 micrometers. Ascus in species of A. subfuscicola is 8 spored. Sizes of as-cus in typus saple of A. subfuscico-la are 40-45 × 15-20 micrometers, while the size of ascus in our sample is (38-) 41(-44) × (14-)16.5(-19) mi-crometers. Ascospores are hyaline and 3-septate. Size of ascospores is 15-17.5 × 5.5-7 micrometers, while the sizes of ascospores in our sam-ple is 14.5-15-15.5(-16) × 5.5-6-6.5 mikrometers. This study aims to contribute to the biodiversity of our country.

Key Words: Arthonia subfuscico-la, Arthoniomycetes, Lichenicolous fungi, Çamlık National Park

A Lichenicolous Fungus Rarely Recorded From Turkey Arthonia subfuscicola (Linds.) Triebel

Dr.Öğr.Üyesi Zekiye Kocakaya1

Dr.Öğr.Üyesi Mustafa Kocakaya2

Öğr.Gör. Mehmet Ünsal Barak3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 188: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

374

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

375

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT BÖLGESİNDE YETİŞENBAZI ZEHİRLİ MANTARLAR

Mantarlar, bitkiler ve hayvanlar aleminden farklı özellikleri bulunması sebebiyle Fungi adı

verilen ayrı bir alemde sınıflandırılırlar. Sebep oldukları hastalıklar ya da zehir-lenme vakaları ile gündeme gelmelerine rağmen doğaya ve insan yaşamına sınır-sız fayda sağlayan ve çok çeşitli kullanım alanları olan canlılardır. Makrofungus-lar yenebilir, yenmez ve zehirli olmak üzere 3 çeşittir. Yenebilen mantarlar halkın genellikle doğadan topladıkları ve lezzet bakımından tercih edilen man-tarlardır. Dünyada olduğu gibi ülkemiz-de de mantarlar önemli besin kaynak-larından birini oluşturmaktadır. Gıda ihtiyacının artmasıyla birlikte mantar-ların kültürel olarak üretim çalışmaları başlamıştır. İnsanların protein ihtiyacını karşılamak üzere doğada yetişen mantar-ları tercih etmesi ülke ekonomisi ve in-san sağlığı açısından oldukça yararlı ola-caktır. Bölgemizde ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde mantar zehirlenmelerinde artış olması yenebilen mantarları yete-rince tanımadığını göstermektedir. Sıkça rastlanan zehirlenme haberleri bunun en büyük kanıtıdır. Bu sebeple doğa man-tarlarının insanlara tanıtılması ve zehirli mantarlar konusunda bilgilendirilmesi oldukça önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Fungi, Makrofungi, Zehirli Manta

Fungi are classified in a sepa-rate kingdom called as Fungi because of their different char-

acteristics from plants and animals. They are life forms that have unlim-ited benefits to nature and human life, and have a wide variety of uses, although they may be due to illness or poisoning. Macrofungi are edible, inedible and poisonous, including 3 types. Edible fungi are usually mush-rooms that are popularly collect from nature and preferred for taste. Just as in the world, mushrooms are one of the important food sources in our country. Cultural production studies of fungi have begun with increasing food need. It would be very benefi-cial for the country's economy and human health to choose mushrooms grown in the country to meet the pro-tein need of people. The increase in mushroom poisoning during spring and autumn in our region indicates that they do not know enough about the edible mushrooms. The most fre-quent poisoning news is the greatest evidence of this. For this reason, it is very important to inform nature fun-gi to people and to be informed about poisonous mushrooms.

Key Words: Yozgat, Mushroom, Macrofungi, Poisonous Mushroom

Some Poisonous Fungi Growing In Yozgat Region

Dr.Öğr.Üyesi Zekiye Kocakaya1

Dr.Öğr.Üyesi Mustafa Kocakaya2

Öğr.Gör. Mehmet Ünsal Barak3

1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 189: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

376

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

377

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

SOSYO-EKONOMİK OLAYLARIN YENİ YOZGAT GAZETESİNE YANSIMALARI

Yeni Yozgad Gazetesi İstiklal savaşının en buhranlı dönemlerinde halka fikren ve ruhen milli birlik, beraberlik ve işbirliğini teşvik ederek halkı bilinçlendirmek amacıyla 1921 yılında kurulmuştur.

Gazete kuruluş amacına hizmet ederek Yozgat ve çevresindeki milli müca-delenin sesi olmuştur.

Milli Mücadele döneminin akabinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ‘nin erken dönemleri Türkiye’nin bütün şehirlerinde topyekûn bir yeniden doğuş sürecine sahne olmuştur. Siyasi gelişmelerden ekonomik ve sosyal yapılanmalara kadar her alan bu dönüşümden kuşkusuz etkilenmiştir. Buna rağmen Osmanlı İmparatorluğu ile Cumhuriyet Türkiye’si arasında sürekli-likler ve geçişkenlikler bulunmaktadır.

Bu çalışmamıza kaynak olan dönem ise gazetenin 1925- 1928 yılları ar-asında yayınlanan sayılarıdır. Yeni Yozgad Gazetesinde yayınlanan haberl-erin içeriği yıllar içerisinde farklılaşma göstermiştir. Cumhuriyet’in kuru-ması ile birlikte haberlerin yapısı değişmiştir. Bu dönemde artık haberler daha çok yapılan inkılaplar ve bunların yansımaları ile ilgili olmuştur.

Gazete haberleri yaparken farklı kaynaklardan faydalanmıştır. Ulusal düzeydeki haberler genellikle Anadolu Ajansı ve büyük şehirler kaynaklı diğer gazeteler, Anadolu gazeteleri ve yabancı kaynaklar vasıtasıyla yayına hazırlanmıştır. Yozgat ve çevresi ile ilgili olan haberler ise genel olarak yerel kaynaklardan edinilmiştir.

Bu dönemde yapılan her yenilik atılan her yeni adım gazetenin desteği ile halka duyurulmuştur. Yeni Yozgad Gazetesi misyonu gereği bölgesindeki yerel halkı yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyetin inkılâpları ile bütünleşe bilmesi sosyo-kültürel ve ekonomik alana devrimlere uyum sağlaması için üzerine düşen görevi yazılı basın yolu ile yerine getirmeye çalışmıştır.

Cumhuriyetin ilk yılarında Yozgat halkının yeni gelişmelere yabancı kalmadığı ve gelişme yolundaki isteklerini Yeni Yozgad Gazetesinde açıkça ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda çalışmamızda Yeni Yozgad Gazetesinin 1925-1928 yılları arasında yayınlamış olduğu haberlerden yola çıkarak şehirde meydana gelen sosyo-ekonomik olayların yansımalarını değerlendireceğiz.

Anahtar Kelimeler: Yeni Yozgad Gazetesi, Basın, Yozgat, Ekonomi, So-syal Olaylar

The New Yozgad Newspaper was founded in 1921 with the aim of rais-ing public awareness by encouraging national unity, solidarity and co-operation in public opinion and ruin in the most depressing pe-

riods of the Independence War. The newspaper served for the purpose of establishment and became the voice of national contest in Yozgat and its surroundings.

Founded after the period of the National Struggle Republic of Turkey 's early periods, altogether in all cities of Turkey has witnessed a rebirth pro-cess. Every area from political developments to economic and social struc-tures has undoubtedly been influenced by this transformation. Nevertheless, there are continuities and pass-through between the Republic of Turkey and the Ottoman Empire.

The period of this study is the number of journalists published between 1925 and 1928. The content of the news published in the New Yozgad Ga-zette has changed over the years. The structure of the news has changed with the foundation of the Republic. The news in this period is now more con-cerned with the revolutions and their reflections.

The newspaper has benefited from different sources when making news. The news at national level is mostly published by Anadolu Agency and oth-er big cities newspapers, Anatolian newspapers and foreign sources. News about Yozgat and its surroundings are generally obtained from local sources.

Every new innovation made in this period was announced to the public with the support of journalist. New Yozgad local people in newspaper with its mission to know to integrate with a new set of reforms of the Republic of Turkey socio-cultural and the duty to adapt to the revolution in the econom-ic field has been working to fulfill the written press media.

It is understood that in the first years of the Republic, the people of Yozgat were not stay away to new developments and they clearly revealed their de-sires for development in Yeni Yozgad Gazetesi. We will evaluate the reflec-tion of the socio-economic events that took place in the city, starting from the news that the Yeni Yozgad Gazetesi was published between 1925-1928.

Key Words: New Yozgad Newspaper, Press, Yozgat, Economy, Social Events

Reflections of Socio-Economic Events on New Yozgat Journal

Arş.Gör. Zeliha Buket Kalaycı1 1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected]

Page 190: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

378

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

379

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

0-24 AYLIK BEBEĞE SAHİP ANNELERİN BEBEK BESLENMESİ İLE İLGİLİ TUTUMLARI

Beslenme yaşamın her döneminde büyük önem taşımaktadır. Büyü-menin en hızlı olduğu evrelerden bebeklik döneminde ise beslenme ayrı bir öneme sahiptir. Doğumdan iki yaşın sonuna kadar devam

eden bu dönem, çocuklarda büyüme-gelişmenin en hızlı olduğu yaşama sağlıklı başlangıç için kritik bir dö¬nemdir. Büyümenin en hızlı olduğu bu dönemde, oluşan büyüme geriliğinin iki yaş sonrasında düzeltilmesi olduk-ça güçtür. Bu nedenle, küçük çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıkların bu süreçte kazandırılması ve annelerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerek-mekte¬dir. Dünyadaki tüm ülkelerin katıldığı, 2001 yılındaki 54. Dünya Sağlık Toplantısında, Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca, su ve başka sıvı ve katı besinler almadan, sadece anne sütü almalarını, 6. aydan sonra ek besinlerle beraber emzirmenin 2 yaş ve sonrasına kadar sürdürülmesini önermektedir. Ek besin, yaşamın ikinci 6 ayında, anne sütü ile birlikte bebeğe verilen besinlerdir. Her çocuğun 6-24 ay arası 7 temel besin grubunun en az 4 tanesinden her gün tüketmesi öne-rilmektedir. Bu ek gıdaları şu biçimde sıralamak mümkündür. 1. Hubu-bat, yumru kök (soğan gibi), kök ürünler. 2. Baklagiller (fındık-ceviz gibi) 3. Süt ürünleri (süt, yoğurt, peynir gibi). 4. Etler (kırmızı et, balık, kümes hayvanları ve karaciğer/organ etleri gibi). 5. Yumurtalar. 6. A vitamininden zengin olan meyve ve sebzeler. 7. Diğer meyve ve sebzeler. Ayrıca ek be-sinlerin püre kıvamında olması önerilmektedir. Bunun yanında, çorbadan olabildiğince kaçınılmalı ve kırmızı ete olabildiğince erken başlanmalıdır. Beslenmede çeşitliliğin sağlanması ve bebeklerin 6-24 ay arası gelişim ve büyümelerinin izlenmesi yaşamın daha sonraki yıllarını da etkileyecek ek besinin düzenlenmesi açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak, bu araş-tırmada, Yozgat il merkezinde yaşayan 0-24 aylık bebeğe sahip olan aile-lerin bebek beslenmesi ile ilgili tutumlarının incelenmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Nitel araştırma yöntemi kullanılan bu çalışmada, veriler liter-atür taramasından sonra oluşturulan bir form yardımıyla toplanmıştır.

Örneklem: Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile seçilen, Yozgat il merkezinde yaşayan 0-24 aylık bebeğe sahip olan 20 aile araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır.

Bulgular ve yorum: Elde edilen verilere içerik analizi ve betimsel analiz yapılmıştır. Betimsel analizden elde edilecek sonuçlar kongrede tartışılacak-tır.

Anahtar Kelimeler: Anne Sütü, Bebek Beslenmesi, Ek Besin, 0-24 Ay Beslenme, Ek Gıda

Nutrition has a great importance in every period of life. From birth to the age of two of infant, nutrition has a huge importance. This period, from birth to the end of two years of age, is a critical period

for a healthy start to life that growth and development in children is the fastest. In this period when growth is the fastest, it is quite difficult to cor-rect the growth problems after two years of the child. For this reason, habits related to the feeding of young children should be introduced in this process and mothers should raise awareness of this issue. At the 54th World Health Assembly in 2001, where all countries in the world have participated, the World Health Organization expects babies to take only breast milk for the first 6 months after birth, without taking water and other liquid and solid nutrients, with breastfeeding supplementary foods after 6 months. The sup-plement is nutrition given to the baby together with the breast milk in the second 6 months of life. It is recommended that each child consume at least 4 of every 7 basic food groups between 6 and 24 months each day. These sup-plementary foods can be ordered in the following manner. 1. Cereals, tubers (like onions), root crops. 2. Legumes (like hazelnut-walnut) 3. Dairy prod-ucts (such as milk, yoghurt, cheese). 4. Meat (such as red meat, fish, poultry, and liver / organ meats). 5. Eggs. 6. Fruits and vegetables rich in vitamin A. 7. Other fruits and vegetables. It is also suggested that the additional nutrients are in concentrated puree. However, the soup should be avoided as much as possible and the red meat should be started as early as possible. Provision of dietary diversity and the monitoring of infants' development and growth of 6-24 months are important for the regulation of additional nutrients which will affect the later years of life. Finally, in this research, it is aimed to exam-ine the attitudes of parents who have infants are 0-24 months old living in Yozgat province center.

Method: In this study, using qualitative research method, the data were collected with a form which was designed after the literature review by the researchers.

Sample: 20 families with 0-24 months-old babies living in Yozgat prov-ince center, selected with easily accessible sample, constitute the sample of the research.

Findings and interpretation: Descriptive analysisand content analysis were performed on the obtained data. The conclusions will be discussed at the congress.

Key Words: Breast Milk, Infant Nutrition, Nutritional Supplements, 0-24 Months Nutrition, Supplementary Food

Attitudes of Infants with 0-24 Monthly Infants on Infant Feeding

Dr.Öğr.Üyesi Zeynep Dere1

Dr.Öğr.Üyesi Gökçe Sancak Aydın2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 191: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

380

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

381

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖÇMEN, MÜLTECİ VE SIĞINMACI ÇOCUKLARA DAİR TUTUMLARI

Günümüz dünyasında göç toplumların yapı ve dinamiklerini etkileyen önemli bir olgudur. Çeşitli nedenlerle başka bir ülkeye göç eden kişi ve aile üyelerine göçmen denilmektedir. Vatandaşı olduğu ülke dışına çeşitli

nedenlerle sığınma talebi olan ve talebi kabul edilen kişilere ise mülteci denme-ktedir. Sığınmacı ise sığınma talebi yetkili kurumlarca incelenmekte olan kişiler için kullanılan tanımdır. Türkiye son yıllarda çeşitli nedenlerle komşu ülkelerden göç almaktadır. Özellikle 2011 yılından bu yana, Suriye’deki iç savaş nedeniyle pek çok mülteci ve sığınmacı Türkiye’ de yaşamaya başlamıştır. Bu kişilerin büyük bir oranının 18 yaşın altında ve önemli bir kısmının da 12 yaşın altında olduğu rapor edilmektedir. Bu çocukların büyük bir kısmı eğitim ve öğretim hayatına ülkemizde devam etmektedir. Toplumu bu denli etkileyen göç olgusunun eğitim ortamına çeşitli biçimlerde yansımalarının olması ise kaçınılmazdır. Artan göçler ve sığınma ile beraber pek çok okulun sınıflarında göçmen, mülteci ve sığınmacı öğrenciler bulunmaktadır. Bu çok kültürlü sınıf ortamına dair öğretmenlerin olumlu tutumları ise bu çocukların eğitim ve öğretim yaşantısını sağlıklı ve ver-imli bir hale gelmesinde etkilidir. Ancak, yapılan çalışmalar öğretmenlerin bu öğrenciler ile çalışırken kendilerini yeterli algılamakta güçlük yaşayabildiklerini göstermektedir. Aday öğretmenlerin göçmen ve sığınmacı çocuklara karşı tu-tumunu incelemek, geleceğin öğretmeni olacak kişilerin tutumlarını anlamak ve edinilen bilgiler ışığında düzenlemeler yapmak ve eğitimler planlamak için önemlidir. Bazı çalışmalar, öğretmen adaylarının bu öğrencilere yönelik hizmet öncesinde eğitim almasını önermektedir. Böyle bir ihtiyacı anlamaya ise aday öğretmenlerinin göçmen, mülteci ve sığınmacı çocuklara tutumunu anlamak katkı sağlayacaktır. Alanyazın incelendiğinde, göçmen, mülteci ve sığınmacı çocuklara dair aday öğretmenlerin tutumlarını inceleyen sınırlı sayıda çalışma olduğu görülmüştür. Bu çalışmada amaç, aday öğretmenlerin göçmen, mülteci ve sığınmacı çocuklara karşı tutumunu incelemektir.

Yöntem: Nitel araştırma yöntemi kullanılacak bu çalışmada, veriler araştır-macılar tarafından literatür ışığında hazırlanan bir form yardımıyla toplanacak-tır.

Örneklem: Çalışmanın örneklemini, ulaşılabilir örnekleme yardımı ile seçilen ve bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan öğretmen adayı katılımcılar oluşturmaktadır.

Bulgular ve yorum: Araştırmada, elde edilen verilere içerik analizi ve be-timsel analiz uygulanacaktır. Elde edilen bulgu ve sonuçlar, kongrede alanyazın ışığında tartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Göçmen Çocuklar, Mülteci Çocuklar, Sığınmacı Çocuk-lar, Aday Öğretmenler, Eğitim Ortamı

Immigration in today's world is an important factor affecting the structure and dynamics of societies. People who migrated to another country for various reasons and family members are called immigrants. Refugees are

people who are seeking asylum for a variety of reasons outside their coun-try of citizenship. The asylum seeker is the definition used for the people whose asylum seeker demands are the investigation process by the author-ities. Turkey lets in immigrants from neighboring countries in recent years for various reasons. Especially since the year 2011, due to the civil war in Syria, many refugees and asylum seekers has begun to live in Turkey. It is reported that a large proportion of these people are under 18 years old and a significant part of them are under 12 years old. Most of these children have education and training in Turkey. It is inevitable that the immigration phe-nomenon affecting society is reflected in various forms to the educational environment. There are immigrants, refugees and asylum seekers in many school classes with increased migration and asylum. The positive attitudes of teachers in this multicultural classroom environment are effective in making the education and teaching experience of these children healthy and produc-tive. However, studies show that teachers may have difficulty in perceiving themselves adequately while working with these students. It is important to examine the attitudes of prospective teachers towards immigrant and asy-lum-seeking children, to understand the attitudes of those who will teach the future, and to make arrangements in the light of acquired knowledge and to plan trainings. Some studies suggest that preservice teachers should receive training prior to service to these students. Understanding attitudes of preser-vice teachers toward these children will contribute to such needs of teach-ers about these children. When the literature was examined, it was seen that there was a limited number of studies examining the attitudes of preservice teachers for immigrant, refugee and asylum-seeking children. The purpose of this study is to examine the attitude of preservice teachers towards immi-grant, refugee and asylum-seeking children.

Method: The qualitative research method will be used. In this study, the data will be collected by the researchers with a form prepared in the light of the literature.

Sample: The sample of the study is composed of participants who are se-lected with the help of accessible sampling and are preservice teachers stud-ying at a state university.

Findings and interpretation: In the research, content analysis and de-scriptive analysis will be applied to the obtained data. The findings and con-clusions will be discussed in the light of literature.

Key Words: Immigrant Children, Refugee Children, Asylum Seeker Chil-dren, Preservice Teachers, Educational Environment

Attitudes of Preservice Teachers Toward Immigrant and Refugee Children

Dr.Öğr.Üyesi Zeynep Dere1 Dr.Öğr.Üyesi Gökçe Sancak Aydın2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 192: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

382

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

383

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT YÖRESİNDE TİROİD HASTALIKLARININ TARANMASININ EK MALİYETİ VAR MIDIR?

Dünya nüfusunun neredeyse üçte biri iyot yetersizliği olan alanlarda yaşa-maktadır. Günlük iyot alımı <50 μg olan bölgelerde guatr genellikle en-demiktir ve günlük alım <25 μg’ın altına düştüğünde konjenital(doğuş-

tan) hipotiroidi görülür. Dünya genelinde hipotiroidi sıklığı kadınlarda binde 0.6-12 arasında; erkeklerde ise binde 1.3-4.0 oranındadır. Ayrıca yaşla birlikte prevelans artmakta ve kadınlarda erkek cinsiyete kıyasla 4-10 kat fazla görüle-bilmektedir. Türkiye’de aşikar hipotiroidi prevelansı %0,1-2, subklinik hipoti-roidi prevelansı %4-8,5’dir. Postmenopozal kadınlarda ise %14-20 oranındadır. Yine TSH (tiroid stimülan hormon) yüksekliği ile seyreden Haşimato tiroiditi de; otoimmun hastalık olması nedeni ile diğer otoimmun hastalıklarla birlikte görülebilmekte ve nadir de olsa lenfoma gelişimine neden olabilmektedir. Has-talığın klinik önemi; halsizlik, kas güçsüzlüğü, soğuk intoleransı, kilo alımı, kognitif disfonksiyon, konstipasyon, büyüme geriliği, işitmede azalma, miyalji, parestezi, depresyon, artralji, infertilite, kuru cilt, ses kısıklığı, ödem, sinir sı-kışmaları gibi non-spesifik semptomlara neden olabilmesidir. Tedavi edilmeyen olgularda hareketlerde yavaşlama, konuşmada yavaşlama, reflekslerde azalma, bradikardi, ciltte kalınlaşma, yüzde şişkinlik, periorbital ödem, dilde kalınlaş-ma, diyastolik hipertansiyon, saç kaybı, plevral effüzyon, asit, galaktore, ataksi gelişebilir. İlk trimesterde annedeki hipotiroidi varlığı fetusun psikomotor geli-şimi üzerinde olumsuz rol oynayabilmektedir.

Normal bir TSH konsantrasyonu primer hipo/hipertiroidiyi dışlamada %99 negatif prediktif değere sahiptir. Bu nedenle TSH tiroid hastalıklarında tarama testi olarak kabul edilmektedir. Biz de Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygula-ma Hastanesi dahiliye polikliniklerine başvuran hastalarda tiroid fonksiyon bo-zukluğunu araştırdık.

Örneklem büyüklüğü 257 kişiden oluşmakta idi. %84’ünde TSH düzeyi nor-mal sınırlar arasında ve %16’sında ise yüksek idi. 153 kadın ve 104 erkekten oluşan grupta kadınların yaş ortalaması 50,57±20,02 yıl iken; erkeklerde 47,78±16,90 yıl idi. Kadınların %18.6 sında TSH yüksek , %81.4’ünde normal aralıkta bulundu. Erkek grubunun %19.5’inde TSH yüksek , %80.5’inde normal aralıkta idi.

Hipotiroidi sıklığı Türkiye geneline göre daha yüksek ve her iki cinste birbir-ine benzer oranlarda saptandı. Bu bulgularla Yozgat yöresinde iyot eksikliğinin orta-yüksek seviyelerde olduğu söylenebilir ve non-spesifik semptomlarla başvu-ran bireylerde tiroid fonksiyon testlerine bakılmasının sağlık harcamalarına ek maliyet getirmeyeceği, aksine erken tanı ve tedavinin tiroid tedavisi ilaçlarının fiyatları ve hasta takibi göz önüne alındığında maliyet-etkin olduğu unutul-mamalıdır.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, Tiroid Fonksiyon Testleri, Maliyet

Almost three-quarters of the world's population lives in areas with iodine deficiency. Goitre is usually endemic in areas with daily iodine uptake <50 μg and congenital (congenital) hypothyroidism occurs when daily

intake is below <25 μg. The worldwide hypothyroidism frequency is between 0.6 and 12 in women; and in men it is 1.3-4.0. In addition, the prevalence increases with age, and women can be 4-10 times more likely than men. The prevalence of overt hypothyroidism in Turkey 0.1-2%; the prevalence of subclinical hypothy-roidism is 4-8.5%. In postmenopausal women, it is 14-20%. Hashimoto thyroid-itis with TSH elevation (thyroid stimulated hormone); as it is a autoimmune dis-ease can be seen together with other autoimmune diseases and rarely can lead to the development of lymphoma. Clinical presentation of the disease is with non-specific symptoms such as weakness, muscle weakness, cold intolerance, weight gain, cognitive dysfunction, constipation, growth retardation, decreased hearing, myalgia, paresthesia, depression, arthralgia, infertility, dry skin, voice trauma, edema, nerve compression. In untreated cases; slowing in movements, slowing in speech, diminished reflexes, bradycardia, thickening of skin, bloat-ing, periorbital edema, thickening of the stomach, diastolic hypertension, hair loss, pleural effusion, acid, galactore, ataxia can be developed. The presence of hypothyroidism in the mother during the first trimester can play a negative role on the fetal psychomotor development.

A normal TSH concentration has a negative predictive value of 99% for ex-cluding the primary hypo / hyperthyroid. For this reason, TSH is accepted as a screening test in thyroid diseases. We also investigated thyroid dysfunction in patients who applied to Bozok University Research and Practice Hospital inter-nal medicine outpatient clinics.

The sample size was 257 individuals. In 84% of cases TSH levels were within normal limits, and in 16% of it was higher. The group consisted of 153 women and 104 men; the mean age of women was 50.57 ± 20.02 years; in males 47.78 ± 16.90 years. TSH was found higher in 18.6% of the women and 19.5% of the men.

When compared to the general of Turkey, hypothyroidism frequency was higher, and were determined at similar rates in both sexes. With these findings, it can be said that the iodine deficiency in the Yozgat region is in moderate to high levels; and examining thyroid function tests in individuals with non-spe-cific symptoms; will not incur additional costs to health spending; in addition early diagnosis and treatment of thyroid therapy (antithyroid drugs are cheaper in Turkey) is cost-effective.

Key Words: Yozgat, Thyroid Function Tests, Cost

Is There Additional Cost of the Identity of Thyroid Diseasesin Yozgat?

Dr.Öğr.Üyesi Zeynep Tuğba Ozan1 Doç.Dr. Ayşe Yeşim Göçmen2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 193: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

384

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

385

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

YOZGAT İLİ İŞ YERİ İSİMLERİNDE SOSYO-KÜLTÜREL DEĞİŞİMLERİN İZLERİ

Bu çalışma, Yozgat ili iş yeri isimlerinden hare-ketle, Yozgat sosyo-kültürel yaşamında Türkiye Türkçesinin yabancılaşmanın görülme neden-

lerine değinilmiştir. Yozgat ilinin ve Yozgat isminin sosyo-kültürel tarihi anlatılmıştır. Yozgat ili içerisin-de daha önce yer alan milletlerin dil özellikleri ve bu sebeple dilin uğradığı değişim üzerinde durulmuştur. Yabancılaşma nedenleri ve bu konuda neler yapıla-bileceği araştırılmıştır. Araştırmada anket metodu kullanılmış ve 100 iş yerine anket uygulanmıştır. An-ket sorularına verilen yanıtların analizleri yapılmış, çalışmalar ile ilgili çeşitli konularda grafikler hazır-lanarak istatistikî verilerin netleştirilmesi sağlanmış-tır. İşyeri isimlerinin hangi şartlarda verildiğine dair yapılan anket çalışmasında Yozgat ilinde ve bazı ilçe-lerinde (Sarıkaya, Boğazlıyan, Kadışehri) işyerlerine verilen isimlerin eğitim durumlarına göre de farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmış, birçok iş yeri isminin verilme sürecinde herhangi bir araştırma yapılmadı-ğı belirlenmiştir. İş yeri isimleri kökenleri itibariyle incelenmiş, isimler arasında Türkiye Türkçesi’nin ya-nında, Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Yunanca, Eski Türkçe, Moğolca, Soğdca, Sanskritçe ve kökeni bilinmeyen iş yeri isimlerinin kullanıldığı or-taya çıkmıştır. Bu isimlerin anlamları araştırıldıktan sonra çalışmaya eklenmiştir. Ve bu isim seçimlerinin Yozgat’ın sosyo-kültürel yapısını etkileyip etkilemedi incelenmiştir. Sonuç bölümünde yapılan tüm çalış-maların amaçları, sonuçları ve konuyla ilgili neler ya-pılabileceğine dair öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Yozgat, İş Yeri İsimleri, İş Yeri İsimlerinde Yabancılaşma, Sosyo-Kültürel Yapı, Türki-ye Türkçesi

In this study, as Yozgat workplace names are in mind, it has been addressed the causes of alien-ation of the Turkish the in socio-cultural life of

Yozgat. The socio-cultural history of Yozgat province and name of Yozgat is explained. The linguistic char-acteristics of the nations in the Yozgat province and the change that the language has undergone have been emphasized. The causes of alienation in socio cultur-al life in terms of Yozgat workplace names and what can be done in this regard are researched. The survey method was used in the survey and a questionnaire was applied to 100 workplaces in Yozgat. Analyzes of the responses to the questionnaires were made and graphics were prepared on various topics related to the studies and the statistical data were clarified. It was determined that the names given to the establish-ments in Yozgat and some of the provinces (Sarıkaya, Boğazlıyan, Kadishehri) differed according to their educational status and socio cultural life. It was deter-mined that no research was carried out in the process of giving names the names of the workplaces. Work-place names of origins are examined in terms of names between Turkish, Arabic, Persian, English, French, Italian, Greek, Old Turkish, Mongolian, Sogdian, San-skrit. The meanings of these names have been added to the study since they were searched. And these name choices were examined whether they affected Yozgat's socio-cultural structure. In the conclusion section, the aims, results and suggestions on what can be done on the topic are presented.

Key Words: Yozgat, Work Place Names, Alienation in Work Place Names, socio-cultural structure, Turkey Turkish

Traces of Socio-Cultural Changes in the Yozgat BusinessPlace Names

Bilim Uzm. Zeynep Yazıcı1

Dr.Öğr.Üyesi Esra Gedik2

1Bozok Üniversitesi, e-mail: e-mail: [email protected] Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 194: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

386

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

387

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

TÜRKİYE’DE KIRSALIN DÖNÜŞÜMÜ VE KIRSAL KALKINMA UĞRAŞILARININ NEDENSELLİĞİ

Prof.Dr. Bülent Gülçubuk 1

1Ankara Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Dünyada ve Türkiye’deki gelişmeler, değişimler kırsalı da so-syo-ekonomik ve kültürel olarak etkilemektedir. Kırsal alanda önemli değişiklikler olmaktadır. Kırsalın dönüşümü, değişimi

aslında Cumhuriyet’in kuruluşundan hemen sonra başlamıştır. Cum-huriyet’in kuruluşu ile başlayan modernleşme ve çağdaşlaşma hareketleri tarımda ve kırsal alanda kalkınma çabalarında etkisini göstermiştir. Bu yıl-larda nüfusun önemli bir bölümü köylerde yaşamakta ve ekonomi ağırlıklı olarak tarıma dayanmaktaydı. Bundan dolayı ulusal kalkınmada tarıma ve kırsal alana özel bir önem verilmiştir. 1970’li yıllara kadar tarım sek-törünün ekonomideki önemi ve kırsal alanın da toplum yaşamı içindeki önemi devam etmiştir. Kırsal alanda bilgi ve teknoloji düzeyinin yük-selmesi ve tarımda makineleşmenin artması ile hızlı bir göç ve kentleşme sureci başlamıştır. Kır-kent arasındaki gelişmişlik farklılıklarından kay-naklanan göç ve hızlı kentleşme sureci hem kırsal alanlarda hem de kent-sel alanlarda sorunlar yaratmaya başlamıştır. Bundan dolayı da kırsal kalkınma alanındaki arayışlar da hızlanmıştır. Çünkü bir yanda kırsalda değişim, dönüşüm süreci diğer yandan kırsal kalkınmada değişen para-digmalar Türkiye’de kırsala yönelik çalışmalarda, politika uygulamaların-da da değişimi zorunlu kılmıştır. Kırsal alandaki toplumların ekonomik, toplumsal ve kültürel olanaklarını geliştirmek, bu toplumları ulusal yaşam düzeyine kavuşturmak, onların ulusal gelişmeye bütünüyle katılımlarını sağlamak üzere, toplum ve devletin birleşik çabaları sonucu ortaya çıkan ilerlemeyi kapsayan politikalar artık dünyada kırsal değişim dinamiklerine uyum sağlamanın temel parametrelerini oluşturmaktadır. Bundan dolayı da artık kırsal kalkınma politikaları yalnızca ekonomik boyutu öne çıkaran politikalar değildir. Bunlar bütüncül politikalardır ve böyle ele alınıp, uy-gulanmalıdır. Çünkü tarımdaki, kırsaldaki bireyin gelirini yükseltmek, eğitim, sağlık, konut, sosyal güvenlik, insanca yaşamak için yeterli-dengeli beslenmek ve yaşanabilir ortamda sağlıklı yaşamak, kırsal kalkınma uy-gulamalarının temel hedefleridir. Bu hedeflere varmak ise ancak kırsal dönüşümü iyi algılamak ve bunun kırsal kalkınma politikalarına bütüncül yansıması ile gerçekleşebilir.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Kırsal Kalkınma, Tarım

TARİHTEKİ İLK BİSİKLETLİ SEYYAH THOMPSON STEVENS’IN YOZGAT İZLENİMLERİ (1885)

Prof.Dr. Haluk Selvi1

1Sakarya Üniversitesi, e-mail: [email protected]

KIRSAL KALKINMANIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Prof.Dr. İsmet Boz1

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, e-mail: [email protected]

XVIII. YÜZYILDA TAŞRA YÖNETİM BİRİMLERİNDE MUKATAALAŞMA SÜRECİ

Prof.Dr. Özer Ergenç1

1Bilkent Üniversitesi, e-mail: [email protected]

BÖLGESEL KALKINMANIN ÖNEMLİ BİR DAYANAĞI OLAN TARIMDA İNSANSIZ HAVA ARAÇLARININ KULLANIMI

Prof.Dr. Recep Gündoğan1

1Harran Üniversitesi, e-mail: [email protected]

ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ ARŞİVİNDE BOZOK’A DAİR BELGELER

Prof.Dr. Temuçin Faik Ertan1

1Ankara Üniversitesi, e-mail: [email protected]

Page 195: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

388

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

389

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KATILIMCI LİSTESİ KATILIMCI LİSTESİNo Adı ve Soyadı e-mail Kurum

1. Prof.Dr. Adem Üzümcü [email protected] Kafkas Üniversitesi

2. Prof.Dr. Aydın Sarı [email protected] Pamukkale Üniversitesi

3. Prof.Dr. Belgin Coşge Şenkal [email protected] Bozok Üniversitesi

4. Prof.Dr. Bülent Gülçubuk [email protected] Ankara Üniversitesi

5. Prof.Dr. Durmuş Ali Arslan [email protected] Mersin Üniversitesi

6. Prof.Dr. Erdoğan Güneş [email protected] Ankara Üniversitesi

7. Prof.Dr. Ertuğrul Deliktaş [email protected] İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi

8. Prof.Dr. Fehim Bakırcı [email protected] Atatürk Üniversitesi

9. Prof.Dr. Galip Akın [email protected] Bozok Üniversitesi

10. Prof.Dr. Gülbadi Alan [email protected] Erciyes Üniversitesi

11. Prof.Dr. Haluk Selvi [email protected] Sakarya Üniversitesi

12. Prof.Dr. Hanife Mut [email protected] Bozok Üniversitesi

13. Prof.Dr. İhsan Bulut [email protected] Akdeniz Üniversitesi

14. Prof.Dr. İlknur Ayan [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

15. Prof.Dr. İsmet Boz [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

16. Prof.Dr. Kerem Karabulut [email protected] Atatürk Üniversitesi

17. Prof.Dr. M. Mustafa Önal [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

18. Prof.Dr. Murat Karabulut [email protected] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv.

19. Prof.Dr. Musa Sarıca [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

20. Prof.Dr. Nurettin Parıltı [email protected] Gazi Üniversitesi

21. Prof.Dr. Özer Ergenç [email protected] Bilkent Üniversitesi

22. Prof.Dr. Recep Gündoğan [email protected] Harran Üniversitesi

23. Prof.Dr. Sezai Ercişli [email protected] Atatürk Üniversitesi

24. Prof.Dr. Temel Sarıyıldız [email protected] Bursa Teknik Üniversitesi

25. Prof.Dr. Temuçin Faik Ertan [email protected] Ankara Üniversitesi

26. Prof.Dr. Tuncer Baykara [email protected] Ege Üniversitesi (Emekli Öğr. Üyesi)

27. Prof.Dr. Uğur Başaran [email protected] Bozok Üniversitesi

28. Prof.Dr. Ümit Budak [email protected] Bozok Üniversitesi

29. Prof.Dr. Yaşar Karadağ [email protected] Muş Alparslan Üniversitesi

30. Prof.Dr. Yunus Koç [email protected] Hacettepe Üniversitesi

31. Prof.Dr. Yunus Özger [email protected] Bozok Üniversitesi

32. Prof.Dr. Yüksel Kaştan [email protected] Akdeniz Üniversitesi

33. Prof.Dr. Zeki Acar [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

34. Prof.Dr. Zeki Mut [email protected] Bozok Üniversitesi

35. Doç.Dr. Abdullah Takım [email protected]; Atatürk Üniversitesi

36. Doç.Dr. Asım Çoban [email protected] Amasya Üniversitesi

37. Doç.Dr. Ayşe Yeşim Göçmen [email protected] Bozok Üniversitesi

No Adı ve Soyadı e-mail Kurum

38. Doç.Dr. Barış Ergen [email protected] Erciyes Üniversitesi

39. Doç.Dr. Bedriye Asımgil [email protected] İzmir Demokrasi Üniversitesi

40. Doç.Dr. Celal Taşdoğan [email protected] Gazi Üniversitesi

41. Doç.Dr. Emine Orhan [email protected] Atatürk Üniversitesi

42. Doç.Dr. Emine Sema Çetin [email protected] Bozok Üniversitesi

43. Doç.Dr. Engin Tutkun [email protected] Bozok Üniversitesi

44. Doç.Dr. Ersin Kolay [email protected] Bozok Üniversitesi

45. Doç.Dr. Ferat Uzun [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

46. Doç.Dr. Figen Balo [email protected] Fırat Üniversitesi

47. Doç.Dr. Gülpınar Akbulut Özpay [email protected] Cumhuriyet Üniversitesi

48. Doç.Dr. Gülsüm Çalışır [email protected] Gümüşhane Üniversitesi

49. Doç.Dr. Halil Erhan Eroğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

50. Doç.Dr. Hasan Ali Bayhan [email protected] Bozok Üniversitesi

51. Doç.Dr. Haşim Özüdoğru [email protected] Gazi Üniversitesi

52. Doç.Dr. İbrahim Erdal [email protected] Bozok Üniversitesi

53. Doç.Dr. İbrahim Yenen [email protected] Kastamonu Üniversitesi

54. Doç.Dr. İsmet Türkmen [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

55. Doç.Dr. Mahmut Kılıç [email protected] Bozok Üniversitesi

56. Doç.Dr. Murat Korkmaz [email protected] Bozok Üniversitesi

57. Doç.Dr. Naile Asker [email protected] AMEA Folklor Enstitüsü/Bakü

58. Doç.Dr. Nursel Öksüz [email protected] Bozok Üniversitesi

59. Doç.Dr. Reyhan İrkin [email protected] İzmir Demokrasi Üniversitesi

60. Doç.Dr. Tansel Hacıhasanoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

61. Doç.Dr. Tuğrul Yakupoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

62. Doç.Dr. Umut Sami Yamak [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

63. Dr.Öğr.Üyesi Arzu Kan [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

64. Dr.Öğr.Üyesi Aslı Kahraman Çinar [email protected] Bozok Üniversitesi

65. Dr.Öğr.Üyesi Aysen Koç [email protected] Bozok Üniversitesi

66. Dr.Öğr.Üyesi Ayşe Şener Taplak [email protected] Bozok Üniversitesi

67. Dr.Öğr.Üyesi Baki Çakır [email protected] Kırklareli Üniversitesi

68. Dr.Öğr.Üyesi Bekir Küçük [email protected] Bozok Üniversitesi

69. Dr.Öğr.Üyesi Berkan Karagöz [email protected] Bozok Üniversitesi

70. Dr.Öğr.Üyesi Betül Açıkgöz [email protected] Bozok Üniversitesi

71. Dr.Öğr.Üyesi Bilge Bağcı Ayrancı [email protected] Bozok Üniversitesi

72. Dr.Öğr.Üyesi Cemhan Doğan [email protected] Bozok Üniversitesi

73. Dr.Öğr.Üyesi Cüneyt Cesur [email protected] Bozok Üniversitesi

74. Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem Belgin Dikmen [email protected] Bozok Üniversitesi

Page 196: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

390

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

391

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KATILIMCI LİSTESİ KATILIMCI LİSTESİ

No Adı ve Soyadı e-mail Kurum

75. Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem Ünal Kantekin [email protected] Bozok Üniversitesi

76. Dr.Öğr.Üyesi Ebubekir Güngör [email protected] Bozok Üniversitesi

77. Dr.Öğr.Üyesi Elif Börekçi [email protected] Bozok Üniversitesi

78. Dr.Öğr.Üyesi Elif Turan [email protected] Bozok Üniversitesi

79. Dr.Öğr.Üyesi Emre Yavuzer [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

80. Dr.Öğr.Üyesi Erdem Gülümser [email protected] Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi

81. Dr.Öğr.Üyesi Erol Sözen [email protected] Düzce Üniversitesi

82. Dr.Öğr.Üyesi Ertan Demirdaş [email protected] Bozok Üniversitesi

83. Dr.Öğr.Üyesi Esra Balıkçı [email protected] Bozok Üniversitesi

84. Dr.Öğr.Üyesi Esra Gedik [email protected] Bozok Üniversitesi

85. Dr.Öğr.Üyesi Fevziye Şüheyda Hepşen Türkay suheda@[email protected] Ahi Evran Üniversitesi

86. Dr.Öğr.Üyesi Filiz Tubaş [email protected] Bozok Üniversitesi

87. Dr.Öğr.Üyesi Gamze Pekbey [email protected] Bozok Üniversitesi

88. Dr.Öğr.Üyesi Gamze Savacı [email protected] Kastamonu Üniversitesi

89. Dr.Öğr.Üyesi Gökçe Sancak Aydın [email protected] Bozok Üniversitesi

90. Dr.Öğr.Üyesi Gülden Balcı [email protected] Bozok Üniversitesi

91. Dr.Öğr.Üyesi Hacer Tüfekci [email protected] Bozok Üniversitesi

92. Dr.Öğr.Üyesi Hakan Dağıstan [email protected] Bozok Üniversitesi

93. Dr.Öğr.Üyesi Hasan Börekçi [email protected] Bozok Üniversitesi

94. Dr.Öğr.Üyesi Hayriye Şengün [email protected] Bayburt Üniversitesi

95. Dr.Öğr.Üyesi Hazal Ilgın Bahçeci [email protected] Bozok Üniversitesi

96. Dr.Öğr.Üyesi Hülya Çakır [email protected] Bozok Üniversitesi

97. Dr.Öğr.Üyesi Hülya Doğan [email protected] Bozok Üniversitesi

98. Dr.Öğr.Üyesi İbrahim Doğan [email protected] Bozok Üniversitesi

99. Dr.Öğr.Üyesi İlkay Noyan Yalman [email protected] Cumhuriyet Üniversitesi

100. Dr.Öğr.Üyesi İlknur Haberal Can [email protected] Bozok Üniversitesi

101. Dr.Öğr.Üyesi İsmail Koçak [email protected] Bozok Üniversitesi

102. Dr.Öğr.Üyesi İsmigül Çetin [email protected] Bozok Üniversitesi

103. Dr.Öğr.Üyesi Kadir Özer [email protected] Gazi Üniversitesi

104. Dr.Öğr.Üyesi Kıvanç Atılgan [email protected] Bozok Üniversitesi

105. Dr.Öğr.Üyesi Kübra Yazıcı [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

106. Dr.Öğr.Üyesi M. İbrahim Yıldırım [email protected] Bozok Üniversitesi

107. Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Akif Boz [email protected] Bozok Üniversitesi

108. Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Ertuğ Yavuz [email protected] Bozok Üniversitesi

109. Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Kara [email protected] Bozok Üniversitesi

110. Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Metin Özgüven [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

No Adı ve Soyadı e-mail Kurum

111. Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Yıldırım [email protected] Bozok Üniversitesi

112. Dr.Öğr.Üyesi Muhammed Samancı [email protected] Bozok Üniversitesi

113. Dr.Öğr.Üyesi Murat Güney [email protected] Bozok Üniversitesi

114. Dr.Öğr.Üyesi Murat Koçsoy [email protected] Bozok Üniversitesi

115. Dr.Öğr.Üyesi Mustafa Kan [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

116. Dr.Öğr.Üyesi Mustafa Kocakaya [email protected] Bozok Üniversitesi

117. Dr.Öğr.Üyesi Nazike Karagözoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

118. Dr.Öğr.Üyesi Necmettin Çelik [email protected] İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi

119. Dr.Öğr.Üyesi Nezahat Turfan [email protected] Kastamonu Üniversitesi

120. Dr.Öğr.Üyesi Nihal İnandıklıoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

121. Dr.Öğr.Üyesi Nizamettin Erbaş [email protected] Bozok Üniversitesi

122. Dr.Öğr.Üyesi Nurcan Doğan [email protected] Bozok Üniversitesi

123. Dr.Öğr.Üyesi Nuri Avşarlıgil [email protected] Pamukkale Üniversitesi

124. Dr.Öğr.Üyesi Nüket Altındal [email protected] Uşak Üniversitesi

125. Dr.Öğr.Üyesi Oktay Çoban [email protected] Bozok Üniversitesi

126. Dr.Öğr.Üyesi Orhan Ermetin [email protected] Bozok Üniversitesi

127. Dr.Öğr.Üyesi Ömer Türksever [email protected] Bozok Üniversitesi

128. Dr.Öğr.Üyesi Özgül Karaaslan [email protected] Bozok Üniversitesi

129. Dr.Öğr.Üyesi Özlem Balbaloğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

130. Dr.Öğr.Üyesi Özlem Gündoğdu [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

131. Dr.Öğr.Üyesi Recep Temel [email protected] Bozok Üniversitesi

132. Dr.Öğr.Üyesi Seçil Gül Meydan Yıldız [email protected] Bozok Üniversitesi

133. Dr.Öğr.Üyesi Serhat Durusoy [email protected] Bozok Üniversitesi

134. Dr.Öğr.Üyesi Serkan Gül [email protected] Bozok Üniversitesi

135. Dr.Öğr.Üyesi Serkan Polat [email protected] Bozok Üniversitesi

136. Dr.Öğr.Üyesi Sertan Aytaç [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

137. Dr.Öğr.Üyesi Sevgi Ulusoy Tangül [email protected] Bozok Üniversitesi

138. Dr.Öğr.Üyesi Ş. Mustafa Ersungur [email protected] Atatürk Üniversitesi

139. Dr.Öğr.Üyesi Şükrü Apaydın [email protected] Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniv.

140. Dr.Öğr.Üyesi Tahir Bilirli [email protected] Karabük Üniversitesi

141. Dr.Öğr.Üyesi Tuğçe Erdal [email protected] Bozok Üniversitesi

142. Dr.Öğr.Üyesi Turgut İleri [email protected] Amasya Üniversitesi

143. Dr.Öğr.Üyesi Vugar Ali Türksoy [email protected] Bozok Üniversitesi

144. Dr.Öğr.Üyesi Yaşar Turan [email protected] Bozok Üniversitesi

145. Dr.Öğr.Üyesi Yunus Hacımusalar [email protected] Bozok Üniversitesi

146. Dr.Öğr.Üyesi Yunus Kantekin [email protected] Bozok Üniversitesi

147. Dr.Öğr.Üyesi Zafer Cengiz Er - Bozok Üniversitesi

Page 197: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

392

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

393

/ 3rd

Inte

rnat

iona

l Boz

ok S

ympo

sium

KATILIMCI LİSTESİ KATILIMCI LİSTESİNo Adı ve Soyadı e-mail Kurum

148. Dr.Öğr.Üyesi Zekiye Kocakaya [email protected] Bozok Üniversitesi

149. Dr.Öğr.Üyesi Zeynep Dere [email protected] Bozok Üniversitesi

150. Dr.Öğr.Üyesi Zeynep Tuğba Ozan [email protected] Bozok Üniversitesi

151. Dr.Öğr.Gör. Demet Altındal [email protected] Uşak Üniversitesi

152. Okt.Dr. Ayşe Eryaman [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

153. Dr. Ayşegül Kuş [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

154. Dr. Cihan Kılıç [email protected] Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi

155. Dr. Murat Tozan [email protected] Ege Üniversitesi

156. Dr. Recep Yüner [email protected] Sorgun Şehit Mücahit ErbaşAnadolu İmam Hatip Lisesi

157. Dr. Uğur Sağlam [email protected] Yozgat İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

158. Öğr.Gör. Ahmet H. Yurttakal [email protected] Bozok Üniversitesi

159. Öğr.Gör. Ali Kemal Taşkın [email protected] Bozok Üniversitesi

160. Öğr.Gör. Aydan Doğan [email protected] Bozok Üniversitesi

161. Öğr.Gör. Ayşegül Koç Ünlüsoy [email protected] Bozok Üniversitesi

162. Öğr.Gör. Emine Duran [email protected] Bozok Üniversitesi

163. Öğr.Gör. Emrah Noyan [email protected] Pamukkale Üniversitesi

164. Öğr.Gör. Erman Bengin [email protected] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv.

165. Öğr.Gör. Gökalp Çınarer [email protected] Bozok Üniversitesi

166. Öğr.Gör. Hakan Demir [email protected] Pamukkale Üniversitesi

167. Öğr.Gör. Hamid Yeşilyayla [email protected] Pamukkale Üniversitesi

168. Öğr.Gör. Hamide Soysal Demirci [email protected] Bozok Üniversitesi

169. Öğr.Gör. İlyas Kays İmamoğlu [email protected] Bayburt Üniversitesi

170. Öğr.Gör. M. Alpin Gülşen [email protected] Akdeniz Üniversitesi

171. Öğr.Gör. Mehmet Denizdurduran [email protected] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv.

172. Öğr.Gör. Mehmet Levent Kocaalan [email protected] Pamukkale Üniversitesi

173. Öğr.Gör. Mehmet Ünsal Barak [email protected] Bozok Üniversitesi

174. Öğr.Gör. Mustafa Beybur [email protected] Dicle Üniversitesi

175. Öğr.Gör. Nefise Yüksel [email protected] Bozok Üniversitesi

176. Öğr.Gör. Ömer Acar [email protected] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv.

177. Öğr.Gör. Pınar Hacıhasanoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

178. Öğr.Gör. Selcan Özyalın [email protected] Bozok Üniversitesi

179. Öğr.Gör. Selen Alnıak Sezer [email protected] Bozok Üniversitesi

180. Öğr.Gör. Serhat Alpagut [email protected] Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

181. Öğr.Gör. Tolga Hayıt [email protected] Bozok Üniversitesi

182. Öğr.Gör. Ülkem Yaz [email protected] Bozok Üniversitesi

183. Öğr.Gör. Yakup Kızılelma [email protected] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv.

No Adı ve Soyadı e-mail Kurum

184. Öğr.Gör. Zuhal Akgün [email protected] Bozok Üniversitesi

185. Arş.Gör.Dr. Cennet Yaman [email protected] Bozok Üniversitesi

186. Arş.Gör.Dr. Hulusi Ozan Taşkesen [email protected] Bozok Üniversitesi

187. Arş.Gör.Dr. İsmail Dursunoğlu [email protected] Bayburt Üniversitesi

188. Arş.Gör.Dr. Olcay Türkan Yurdugüzel [email protected] Bozok Üniversitesi

189. Arş.Gör.Dr. Sevim Özulukale [email protected] Bozok Üniversitesi

190. Arş.Gör. Adem Sevim [email protected] Bozok Üniversitesi

191. Arş.Gör. Ahmet Uçar [email protected] Ankara Üniversitesi

192. Arş.Gör. Aslı Havlucu [email protected] Bozok Üniversitesi

193. Arş.Gör. Bayram Aydın [email protected] Bozok Üniversitesi

194. Arş.Gör. Bekir Zengin [email protected] Gazi Üniversitesi

195. Arş.Gör. Bilgen Taşdoğan [email protected] Aksaray Üniversitesi

196. Arş.Gör. Cüneyt Civelek [email protected] Bozok Üniversitesi

197. Arş.Gör. Dr. Adil Koray Yıldız [email protected] Bozok Üniversitesi

198. Arş.Gör. Ebubekir Karabacak [email protected] Atatürk Üniversitesi

199. Arş.Gör. Elif Öztürk [email protected] Bozok Üniversitesi

200. Arş.Gör. Emre Örün [email protected] Bozok Üniversitesi

201. Arş.Gör. Furkan Kayhan [email protected] Gazi Üniversitesi

202. Arş.Gör. Gülçe İlhan [email protected] Atatürk Üniversitesi

203. Arş.Gör. Hakan Keles [email protected] Bozok Üniversitesi

204. Arş.Gör. Halil İbrahim Sağbaş [email protected] Atatürk Üniversitesi

205. Arş.Gör. Hamit Karasu [email protected] Ankara Yıldırım Beyazıt Üniv.

206. Arş.Gör. İlyas Özkök [email protected] Akdeniz Üniversitesi

207. Arş.Gör. Kezban Becerikli [email protected] Bozok Üniversitesi

208. Arş.Gör. Mahmut Şaban Afsal [email protected] Bozok Üniversitesi

209. Arş.Gör. Medine Çopur Doğrusöz [email protected] Bozok Üniversitesi

210. Arş.Gör. Mehmet Can [email protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi

211. Arş.Gör. Mehmet Temir [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

212. Arş.Gör. Merve Yalçınkaya [email protected] Gazi Üniversitesi

213. Arş.Gör. Muhammed Özgür Oğuz [email protected] Bozok Üniversitesi

214. Arş.Gör. Muhammet Daştan [email protected] Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

215. Arş.Gör. Murat Akça [email protected] Kafkas Üniversitesi

216. Arş.Gör. Mustafa Necati Çoban [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

217. Arş.Gör. Okan Fidanlı [email protected] Cumhuriyet Üniversitesi

218. Arş.Gör. Önder Balcı [email protected] Kafkas Üniversitesi

219. Arş.Gör. Özge Doğanay Erbaş Köse [email protected] Bozok Üniversitesi

220. Arş.Gör. Rahman Aydın [email protected] Atatürk Üniversitesi

Page 198: III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMUbozoksempozyumu3.bozok.edu.tr/dosya/20180509_3. Bozok Sempozyum Kitapçık SON.pdfBildiri Özetleri - Abstracts III. ULUSLARARASI BOZOK SEMPOZYUMU

394

/ II

I. U

lusl

arar

asi B

ozok

Sem

pozy

umu

KATILIMCI LİSTESİ

No Adı ve Soyadı e-mail Kurum

221. Arş.Gör. Samet Topal [email protected] Kafkas Üniversitesi

222. Arş.Gör. Selda Daler [email protected] Bozok Üniversitesi

223. Arş.Gör. Selin Temizel [email protected] Bozok Üniversitesi

224. Arş.Gör. Serdar Ceylan [email protected] Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

225. Arş.Gör. Servet Aras [email protected] Bozok Üniversitesi

226. Arş.Gör. Sevim Atmaca [email protected] Bozok Üniversitesi

227. Arş.Gör. Sinan Şekeroğlu [email protected] Gazi Üniversitesi

228. Arş.Gör. Sinem Tapkı [email protected] Bozok Üniversitesi

229. Arş.Gör. Şadiye Kotanlı [email protected] Gümüşhane Üniversitesi

230. Arş.Gör. Şeyda Şimşek [email protected] Bozok Üniversitesi

231. Arş.Gör. Tansu Uskutoğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

232. Arş.Gör. Tolga Han Arun [email protected] Gazi Üniversitesi

233. Arş.Gör. Tuğba Kılıç [email protected] Bozok Üniversitesi

234. Arş.Gör. Zeliha Buket Kalaycı [email protected] Bozok Üniversitesi

235. Arş.Gör. Zeliha Eroğlu [email protected] Bozok Üniversitesi

236. Dokt.Öğr. Berna Özoğul [email protected] Akdeniz Üniversitesi

237. Dokt.Öğr. Buket Aydın [email protected] Atatürk Üniversitesi

238. Dokt.Öğr. Fikret Bostan [email protected] Ege Üniversitesi

239. Dokt.Öğr. İsa Yapar [email protected] Gaziosmanpaşa Üniversitesi

240. Bilim Uzm. Timur Yıldız [email protected] Orta Anadolu Kalkınma Ajansı

241. Bilim Uzm. Zeynep Yazıcı [email protected] Bozok Üniversitesi

242. YL Öğr. Bilge Keskindere [email protected] Yozgat Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü

243. YL Öğr. Duygu Agar [email protected] Akdeniz Üniversitesi

244. YL Öğr. Elif Ayça Karaca [email protected] Bozok Üniversitesi

245. YL Öğr. Emine Dağ [email protected] Bozok Üniversitesi

246. YL Öğr. Esma Doğan [email protected] Kırşehir İl Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği

247. YL Öğr. Fatih Köse - Bozok Üniversitesi

248. YL Öğr. Fatma Gizem Çapan [email protected] Bozok Üniversitesi

249. YL Öğr. Orhan Keskin [email protected] Bozok Üniversitesi

250. YL Öğr. Yusuf Koğ [email protected] Bozok Üniversitesi

251. Uzm. İlker Türkay [email protected] Ahi Evran Üniversitesi

252. Uzm.Sosy. Gülten Arslan [email protected] -

253. Yüks. Müh. M. Nuket Yavuzer - Çukurova Üniversitesi

254. Arş.Yaz. Mesut Demir [email protected] Başbakanlık Osmanlı Arşivi

255. Eğt.Uzm. Akın Uyar [email protected] Yozgat Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü

256. Türkan Karakaş [email protected] Tarım Reform Genel Müdürlüğü