Download - Yemek.Name 0711

Transcript
Page 1: Yemek.Name 0711

SOĞUK GÜNLERİN SICAK DOSTU

ÇORBALAR

KASIM 2007AYLIK YEMEK KÜLTÜRÜ DERGİSİ

ANNECİM BUGÜN BANA NE PİŞİRDİN?ÖĞRETMENLER GÜNÜ KURABİYESİBİR SİNEMA FİLMİNİN SERÜVENİRÖPORTAJ: ÖZGE SAMANCIAĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIYOĞURT KÜLTÜRÜATEŞİN PİŞİRDİĞİBALIK TARİFLERİYEMEK SANATIBAKLAGİLLERGÜLNAME

YEMEK FOTOĞRAFÇILIĞI

ALTIN ORAN

Yemek.Nâme

Page 2: Yemek.Name 0711

2 Yemek.Nâme

Y e m e k . N â m e ’ d e N e l e r Va r ?

EditördenOkuyuculardanYeni bir şeyler...GülNameKapak Konusu: ÇorbalarŞehriye ÇorbasıToyga ÇorbasıSütlü Mercimek ÇorbasıÇorbalar için Milföy KrutonÖğretmenler Günü KurabiyesiAteşin PişirdiğiSütlü İrmik HelvasıAnnecim Bugün Bana Ne Pişirdin?Borç ÇorbasıMutfaklopedi: TarçınTarçınlı KurabiyeRöportaj: Özge SamancıBir Sinema Filminin SerüveniBaklagiller

58

1012141618202224303638414648506474

Page 3: Yemek.Name 0711

3Yemek.Nâme

Y e m e k . N â m e ’ d e N e l e r Va r ?

HumusFavaKısırFasülyeli Krik Krak (Biscotti)Yemek Fotoğrafçılığı: Altın OranMinik Şeylerİncirli ve Tarçınlı KekciklerFındıklı Minik KurabiyelerFranjipan TartoletKitap: Yoğurt KültürüPüf NoktalarıSağlık Köşesi: Ağız ve Diş SağlığıIşıl Işıl MenülerBalık ÇorbasıPatates SalatasıKağıtta LüferFırında Tahin HelvasıYemek Sanatı

767880828488929498

100103104111112114116118120

Kolay bulunsun diye yemek tariflerini raptiyeledik.

Page 4: Yemek.Name 0711

4 Yemek.Nâme

EDİT

ÖR

DEN

YAZILARBURÇİN BİRDANE HTTP://BURCININDENEMELERI.BLOGSPOT.COM

CEYLAN AYIK HTTP://CEYLANAYIK.BLOGSPOT.COM

DEVLETŞAH A. ÖZCAN HTTP://WWW.DEVLETSAH.COM

GÖKHAN YORGANCIGİL HTTP://WWW.SIFIRDEDIGIMDE.COM

IŞIL IŞIK GÜLSAÇ HTTP://POLILERMUTFAKTA.BLOGSPOT.COM

IŞIL SÖZER HTTP://WWW.HANIMIS.COM

İPEK HATİPOĞLU BİÇER HTTP://ACEMIASHCI.BLOGSPOT.COM

MELİKE TÜRKÂN BAĞLIHTTP://GORUNMEZKENTLER.WORDPRESS.COM

MÜGE HÜNER HTTP://HUNERLIBAYANLAR.BLOGSPOT.COM

YAŞAR BAYTAK

İLLÜSTRASYONBENGİ GENÇER HTTP://BENGIDIYORUM.BLOGSPOT.COM

FOTOĞRAFLARBURÇİN BİRDANE

CEM VEDAT IŞIK HTTP://WWW.ISIK.NET

CEYLAN AYIK

DEVLETŞAH A. ÖZCANHTTP://FLICKR.COM/PHOTOS/DEVLETSAH

IŞIL SÖZER

İPEK HATİPOĞLU BİÇER

SİNAN HÜNER

TASARIMBARIŞ ÖZCAN

İLETİŞİMB I L G I @ Y E M E K . N A M E

Page 5: Yemek.Name 0711

5Yemek.Nâme

EDİT

ÖR

DEN

Kasım sayımızdan herkese merhaba;

Geçen yıl hasret kaldığımız yağmurlar yüzünü göstermeye başladı. Havalar iyice serinledi. İşten eve döndüğümüzde bir kase sıcak çorba arar olduk. Bu sa-yımızda birbirinden güzel çorbalar bulacaksınız.

Çorbaların dışında yine sonbahar ve kış aylarının en sevilen yiyecekleri bakliyatlar Müge’nin kaleminden sizlerle olacak. Ramazan ayı içinde başlayan balık mev-simi fiyatların biraz da düşmesiyle iyice hareketlendi. Işıl Işıl Menülerde bu ay nefis bir balık ziyafeti var. İnsanı mutlu eden minik şeyler Işıl’ın yorumuyla sizlerle ola-cak. İpek bu sayıda bizlere zevkli sofralar için değişik yemek takımları oluşturdu... Melike yine o güzel üslu-buyla ateşin pişirdiklerini anlatıyor. Öğretmeler günü hediyesini hazırlamak için Burçin ile mutfağa girip ku-rabiye yapmaya ne dersiniz? Kurabiyeler pişe dursun Özge Samancı röportajı ile tarihin sayfalarında yemeğe çıkıyoruz. Gülname yeni maceralarıyla bu sayıda da bi-zimle beraber... 2 Kasım’da vizyona girecek “Sıfır Dedi-ğimde” filminin yönetmeni Gökhan Yorgancıgil Yemek.Nâme için filmin hikayesini yazdı.

Tüm Yemek.Nâme ekibi adına paylaşarak öğren-menin keyfini yaşayacağınız bir kasım ayı diliyorum.

Page 6: Yemek.Name 0711

6 Yemek.Nâme

Yemek.Nâme dergisine ücretsiz abone olun, yeni sayıyı ilk siz indirin! Sadece

aşağıdaki duyuru grubuna üye olmanız yeterli. Üye olarak diğer sürprizlerden de

ilk siz haberdar olacaksınız!

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN HEMEN TIKLAYIN!http://groups.google.com/group/yemek-name

Abon

eler

e Ö

zel

YEN

İ SAY

I YAY

INLA

ND

I. H

ABER

İNİZ

OLS

UN

!

Page 7: Yemek.Name 0711

7Yemek.Nâme

Yemek.Nâme OKUYUCULARI NE YER, NE İÇER BİLİYOR MUSUNUZ?

Biz de bilmiyoruz. Ama öğrenmek istiyoruz. Gelin hep beraber yemek.name/anket adresindeki sorulardan birkaçına cevap verip birbirimizi daha yakından tanıyalım. Haydi tıklayın!

Page 8: Yemek.Name 0711

8 Yemek.Nâme

• Merhaba devletşah dergiyi nefes almadan okuyup bitirdim resimler harika tarifler keza öyle.Konular rö-pörtaj çok ama çok emek var çok teşekkür ediyoruz.Piyasadaki der-gilerden çok daha güzel seni tanı-dığım içinmi acaba okurken bile sıcaklığını hissediyorum..ÖZLEMHAN

• Çok keyifli bir o kadar da başa-rılı bir çalışma olduğu daha kapk resminden belli;) Sizleri yürekten tebrik ediyorum. Başarılarınız daim olsun…HÜLYA

• Günaydın,Saat 08:11.Bir Ekim…Dergi çıkmış..Kapağında kokusunu buralardan hayal edebildiğim simit resmi var. Henüz dergim inme aşamasında bu yüzden sadece kapağı ile idare ediyorum :)Bol simitli günler dilerim.BURCU

• Merhaba,“Mikrodalga fırında neler yapabi-lirim” diye bir araştırma yaparken

o k u y u c u l a r d a n

Ekim 2007 sayısı için okuyucularımızdan gelen yorumları siz-

lerle paylaşıyoruz. Siz de Kasım 2007 sayısı hakkındaki yorumla-

rınızı aşağıdaki adreste bizimle

paylaşabilirsiniz.

http://yemek.name/kasim-2007

Page 9: Yemek.Name 0711

9Yemek.Nâme

sizin sitenize rastladım. Bu kadar detaylı hassas hazırlanmış bir site-ye, yemekname dergisine emeği geçen ekibe başarılar dilerim.DİLEK

• Merhaba Devletşah ve Ye-mek.Name’de emeği geçen herkes,öncelikle yine tebrik etmek istiyorum her bir sayfasını keyifle okuduğum derginiz mükemmel olmuş yine. Şimdilik sadece bir göz atayım dediğim dergi bir baktım bitmiş bile. Ellerinize yüreğinize sağlık. Sevgilerimle.NAZİFE

• Öncelikle bekleyen dervişin de erdiği gibi muradıma erdim. Hede-fim ilk sıralarda indirebilmekti ama uyukladığım için 130 küsürüncü bir sırada indirdim. Hem de tam 18 dakikada :) Her sayfa çok özenle ha-zırlanmış bu kez de. Fotoğrafların netliği insanı dehşete, hayranlığa ve açlığa sürüklüyor :) Sanki susam-lar monitörü sallasam kucağıma dökülecek gibi… Emeği geçen her yazara-çizere-fotoğrafçıya kendi adıma teşekkür ederim.DNZ

• Sevgili Devletşah,Sana ve emeği geçen tüm komşula-rımıza yürekten bir ‘aferin’ diyorum. Bence piyasada yıllardır yayınlanan dergilerden fazlası var eksiği yok (aman duymasınlar). Ellerinize sağ-lık.TİJEN İNALTONG

• Sevgili Devletşah,Dergi çok hoş olmuş.Sizler bu der-gileri çıkarmaya başladığınızdan beri ben dergi almaz oldum. Sana ve emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkürler. Sevgilerle..DAMAK TAD

• Devletşah,seni bütün kalbimle kutluyorum. Ellerin dert görmesin.Benim çocuklar ve torunlar yanım-daydı.Onları yeni gönderdim ve bugun ilk defa bilgisayarımı açtım.Tekrar tekrar kutluyorum.En yakın takipcinim.Sevgi ve selamlarımı yolluyorum.FATMA GENCEREN

• Bu sayı oldukça güzel olmuş ben-ce, hele Oktay Usta’yla röportaj, bir yemek dergisi için röportajda son nokta…MELİHA

o k u y u c u l a r d a n

Page 10: Yemek.Name 0711

10 Yemek.Nâme

Sade Organik Ürünlerden şimdi de organik yumurta. Organik bakliyat, salça ve meyvelerden sonra yumurta ile segmentlerini genişletiyorlar.

Ülker Kellogg’s K-BarTürkiye K-Bar ile tahıl gevreği barları ile tanış-tı. İçinde meyvelerin lezzeti, tahıl gevreğinin hafifliği var. Sadece 90 kalori olması da cabası... Şimdilik vişneli ve şeftalilisi var.

Yeşil Elma programının sevilen aşçısı Oktay Usta’nın 3. kitabı Çay Saati çıktı. Kitapta hamur

işlerinden, tatlılara, keklerden, kurabiyelere, böreklerden salatalara birçok tarif var.

Lifalif Zengin Meyveli MüsliDiyet yapanların diyetlerinde yer alan süt veya yoğurtlara ekleyebilecekleri ETİ Lifalif Meyveli, günlük lif ihtiyacının karşılanmasında oldukça

önemli bir katkı sağlıyor.

Page 11: Yemek.Name 0711

11Yemek.Nâme

KadınlarNe İster?Siz biliyorsanız şanslısınız demektir.

Hemen [email protected]

adresine bir e-posta gönderin.

Kadınların isteyeceği ürünlerinizi bu

sayfalarda gösterelim.

Page 12: Yemek.Name 0711

12 Yemek.Nâme

Page 13: Yemek.Name 0711

13Yemek.Nâme

Page 14: Yemek.Name 0711

14 Yemek.Nâme

Buz gibi havalarda içimiz titrediğinde, hasta yatağında aklımıza ilk gelen yemektir çorba. Kimisi bir öğünü tek başına dol-durabilecek kadar besleyicidir. Kimisi yazın bile aranılır. Yemek olan herşeyden çorba yapılabilir. Yemeklerde kullanılamayacak par-çalar ziyan olmasın diye çorbalara katılır. Yine bir gün önceden kalan pilavların en güzel değerlendirilme şeklidir çorba...

Un ve yağ ile bir meyane hazırladıktan sonra gerisi size kalmış. İçine ister patates atın ister mısır. Ya da çocuklarınıza yediremediğiniz brokoliyi, ıspanağı...

Sofraya gelirken çorbalar da allanıp pullanır. Bazen rendelenmiş kaşar peyniriyle, bazen kızdırılmış tereyağıyla, bazen de sabah kızartılıp kalan ekmekle süslenir. Ya da bizim yaptığımız gibi milföyden krutonlarla süslenebilir.

Havaların soğumaya başladığı battaniyelere sarınıp ısınmaya çalıştığımız bugünlerde bir kase çor-bayla içinizi ısıtmayı ihmal etmeyin.

ÇORBALAR

Page 15: Yemek.Name 0711

15Yemek.Nâme

Page 16: Yemek.Name 0711

16 Yemek.Nâme

20DAKİKA

ŞEHRİYE ÇORBASIMALZEMELER

3 adet domates1 tatlı kaşığı salça1,5 yemek kaşığı sıvıyağ1 litre su1/2 neskafe fincanı şehriyetuz4 adet kereviz yaprağı

1. Sıvıyağı ve salçayı kavuruyoruz.

2. Domatesleri robottan geçirip tencereye ekliyoruz.

3. Domatesler kaynayana kadar pişiriyoruz.

4. Kaynar su ilave edip, 1-2 taşım daha kaynatıyoruz.

5. Şehriyeyi ve kereviz yapraklarını ekliyoruz.

6. Şehriyeler pişince tuzunu ilave edip servis yapıyoruz.

HAZIRLANIŞI

6KİŞİLİK

Page 17: Yemek.Name 0711

17Yemek.Nâme

Page 18: Yemek.Name 0711

18 Yemek.Nâme

Page 19: Yemek.Name 0711

19Yemek.Nâme

1SAAT

TOYGA ÇORBASI(YOĞURTLU YARMA ÇORBASI)

MALZEMELER1 su bardağı yarma (buğday),1 su bardağı yoğurt,1 adet yumurta,1 çay bardağı un,1,5 litre süt,2 yemek kaşığı tereyağı,nanekırmızı bibertuz

1. Buğdayı bir gece önce suda bekletiyoruz.2. Suda bekleyen buğdayı yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz.3. Un, yoğurt, yumurta ve sütü iyice çırpıp, karıştırarak kaynatıyoruz.4. Haşladığımız yarmayı ve tuzu ilave ediyoruz.5. Kıvam alana kadar kaynatıyoruz.6. Bir tavada tereyağını kızdırıp, kırmızı biber ve nane-yi yakıyoruz.7. Çorbanın üzerine hazırladığımız sosu dökerek ser-vis ediyoruz.

HAZIRLANIŞI

8KİŞİLİK

Page 20: Yemek.Name 0711

20 Yemek.Nâme

30DAKİKA

SÜTLÜ MERCİMEK ÇORBASIMALZEMELER1/ 2 su bardağı kırmızı mercimek1 adet iri soğan1 yemek kaşığı domates salçası1 su bardağı süt1 yemek kaşığı un2 su bardağı suZeytinyağıTuz- karabiber- kırmızı pulbiber

1. Tencerenin dibini kaplayacak kadar zeytinyağı koyun.

2. İri doğranmış soğanları kavurun.

3. Unu ve salçayı ekleyip kokusu çıkana dek kavurma-ya devam edin.

4. Mercimek, su ve baharatları da ekleyip pişmeye bırakın.

5. Ateşten almadan 5 dakika önce sütü ekleyin.

6. Pişen çorbayı blenderdan geçirip servis edin.

HAZIRLANIŞI

4KİŞİLİK

Page 21: Yemek.Name 0711

21Yemek.Nâme

Page 22: Yemek.Name 0711

22 Yemek.Nâme

10DAKİKA

ÇORBALAR İÇİN MİLFÖY KRUTON

MALZEMELER2 yaprak milföy hamuruSıvıyağ

4KİŞİLİK

Page 23: Yemek.Name 0711

23Yemek.Nâme

MALZEMELER1. Milföy hamurlarını küçük karelere bölün.2. Kızgın yağda kabarıp kızarıncaya kadar pişirin.

HAZIRLANIŞI

Page 24: Yemek.Name 0711

24 Yemek.Nâme

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KURABİYESİYAZI VE FOTOĞRAFLAR:BURÇİN BİRDANE

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!

BİREY OLDUĞUMUZU İLK HİSSETMEYE BAŞLADI-

ĞIMIZ DÖNEMDE, YERİ GELDİĞİNDE AİLEMİZDEN

DAHA ÇOK BİZLERE DESTEK OLAN, YANIMIZDA

OLAN, BIKIP USANMADAN ÖĞRETEN VE ANLATAN

ÖĞRETMENLERİMİZE ARMAĞAN EDİLEN BU GÜZEL

GÜNDE, İÇİNE SEVGİMİZİ KATARAK ÇOCUKLARIMIZ-

LA BİRLİKTE HAZIRLAYACAĞIMIZ LEZZETLİ VE ŞIK

SUNUMLU AYNI ZAMANDA EKONOMİK AÇIDAN DA

BİZLERİ ZORLAMAYACAK BU KURABİYELER ÖĞRET-

MENLERİMİZ İÇİN GÜZEL VE ANLAMLI BİR HEDİYE

OLACAKTIR.

Page 25: Yemek.Name 0711

25Yemek.Nâme

Page 26: Yemek.Name 0711

26 Yemek.NâmeADIM ADIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KURABİYESİ

1 adet yumurta150 gram pudra şekeri150 gram tereyağı (oda sıcaklı-ğında, küp küp parçalanmış)2 yemek kaşığı portakal suyu

3 su bardağı un100 gram toz antep fıstığı1 çay kaşığı tuz1 çay kaşığı karbonat

MALZEMELER

Page 27: Yemek.Name 0711

27Yemek.Nâme

1

2

3

4

Toz antep fıstığı hariç malzemelerin tama-mı ile hamurumuzu

yoğuruyoruz.

Toz fıstığımızı da ilave ederek hamurla

bütünleştiriyoruz.

Rahat çalışabilmek için hamurumu-zu streç film ile

sararak 15 dakika buzdolabında din-

lendiriyoruz.

Süslemek için 100 gram kırmızı renkli şeker hamuru,100 gram bitter

çikolata, renkli minik şekerlemele ve balı

hazırlayın.

Page 28: Yemek.Name 0711

28 Yemek.Nâme

5Buzdolabından çıkardı-ğımız hamurumuzu un ser-pilmiş tezgahta yaklaşık 1cm kalınlığında açıyoruz.

6

7

8

Açtığımız hamur bitin-ceye kadar kurabiye kalıbı ile istediğimiz şekilde kesiyoruz.

Kestiğimiz kurabiye hamurlarını yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yerleştirerek önceden ısıt-tığımız 160 derece fırında 10 dakika pişiriyoruz. Fazla kalırsa rengi değişeceği için bu süreyi iyi ayarlama-mız gerekiyor.

Kurabiyelerimiz pişerken bir miktar nişasta serptiği-miz tezgahımızda şeker ha-murunu mümkün olduğun-ca ince açıyoruz. Kurabiye kalıbının ortasındaki kalbe denk gelmesi açısından aynı kalıbın orta kısmı ile kalp şekillerini çıkartıyoruz.

Page 29: Yemek.Name 0711

29Yemek.Nâme

9

10

11

12

Kalp şeker hamurlarını tel ızgara üzerinde soğuttu-

ğumuz kurabiyelerin orta kısımlarına çok az bal sürerek yapıştırıyoruz.

Benmari usulü erttiğimiz bitter çikolatamızı yağlı

kağıttan oluşturduğumuz sıkma torbasına koyarak

kurabiyelerin etrafına ince çizgi çekiyoruz. Böylece lezzetli olan kurabiyele-rimiz çikolata ilavesi ile

daha da tatlanmış oluyor.

Çikolatalar donunca-ya kadar kurabiyele-ri serin bir ortamda muhafaza ediyoruz.

Son olarak kurabiye-lerimizi özenle kutuya

yerleştirip öğret-menlerimize hediye

ediyoruz.

Page 30: Yemek.Name 0711

30 Yemek.Nâme

YAZI: MELİKE TÜRKÂN BAĞLI FOTOĞRAFLAR: DEVLETŞAH

Ateşin Pişirdiği

Page 31: Yemek.Name 0711

31Yemek.Nâme

YAZI: MELİKE TÜRKÂN BAĞLI FOTOĞRAFLAR: DEVLETŞAH

Ateşin Pişirdiği

Page 32: Yemek.Name 0711

32 Yemek.Nâme

Yedi-sekiz yıl kadar önce Amerika’da geçirdiğim aşağı yu-karı bir yıllık süre içinde, memle-ketime ait hiçbir yiyecek madde-sinin eksikliğini çok duyduğumu hatırlamıyorum. Evet, arkadaşla-rımla konuştuğumuzda ya da ya-zıştığımızda “Çok özledim pırasa-yı” diyordum, “Ah bir sucuk olsa da yesek!” diyordum”; diyordum ama gerçekten de hiçbir yemek için deli divâne bir özlem duy-muyor, ölüp bitmiyordum. Öte yandan, alışmış da sayılmazdım oranın her bir şeyine: “Frozen yoghurt” dedikleri ne ekşi ne tatlı olan dondurmamsı şeyi; tül gibi beyaz, ince ve fazlaca yumuşak olan ve bu yüzden de hiçbir za-man doygunluk hissi vermeyen ekmekleri, bizim beyaz peyniri-mizin yanından bile geçemeye-cek olduğu halde birtakım Türk arkadaşların -çaresizlikten olsa gerek- satın alıp yedikleri garip kokulu “feta cheese”i sevmiyor-dum.

“Yoghurt” adı altında satılan her türlü süt ürününü denemiş, en yağlısından en yağsızına kadar tatmış ve istediğim yoğurdu bu-lamayacağıma kanaat getirerek

bu nâfile çırpınıştan vazgeçmiş-tim. Kezâ, peynir konusundaki ıs-rarlarım da çabuk sönmüştü. Yeşil zeytin meselesini İspanyol marka “Goya” ile bir parça çözmüş gi-biydim ama Türkiye’deyken bile fazla pimpirikli ve titiz olduğum siyah zeytin konusunda bir geliş-me kaydedememiştim.

Buna mukabil, çarşıda pırasaya benzeterek satın aldığım kereviz sapını keşfetmiş olmaktan çok memnundum. Minik muzlar ve soyulmuş şekilde satılan minik havuçlar, market alışverişlerimin vazgeçilmeziydi. “Chocolate chip cookie” (Çikolata parçalı kurabi-ye) yapmak için, hazır hamur alıp çabucak mis kokulu kurabiyeler pişirebiliyordum. Her yerde ko-layca ve ucuza bulunabilen so-mon füme imkânı da beni gayet memnun ediyordu.

Yine de bazı tatlara ilişkin ara-yışlar hiç sona ermiyordu. Bu arayışların bir kısmı sadece tat-la değil, lezzeti üreten sürecin kendisiyle de bağlantılıydı. Türk olan ev arkadaşımla bir gün hel-va yapmaya karar vermemiz de, zannederim, bununla ilgiliydi.

Page 33: Yemek.Name 0711

33Yemek.Nâme

HER ŞEY SANALLAŞIRKEN GERÇEK ATEŞE OLAN İH-

TİYACIMIZIN SONA ERDİĞİNİ KİM İDDİA EDEBİLİR?

MADDENİN TEMELİNDEKİ DÖRT UNSURDAN EN

İSYANKÂRININ SEYRİNE OLAN İŞTİYAKIMIZIN ORTA-

DAN KALKTIĞINI?

Page 34: Yemek.Name 0711

34 Yemek.Nâme

Şimdi daha iyi fark ediyorum ki, o da ben de helva meraklısı değildik. Ama bir evde helva kavrulmasının, tıpkı çay demlenmesi gibi, evi daha bir “ev” yapan şey olduğunun farkın-daydık. Herhalde böyle bir sâikle olsa gerek, Dallas’ta yaşayan bir arkadaştan târif aldıktan ve şehrin Ortadoğu mutfağı malzemeleri için başvurulan başlıca dükkânı olan Tangiers’dan irmiği temin ettikten sonra helvayı yapmaya başladık.

Helvayı yapmaya başladık, ama bir gariplik vardı. Harareti istediğimiz gibi kontrol edemi-yor, dolayısıyla irmiği tencerede çevirdiğimiz halde, o bildiğimiz kıvamı ve ritmi yakalaya-mıyorduk. Sanki helva başka bir dilden konu-şuyordu da biz anlayamıyorduk.

Bir anda problemin ocakla ilgili olabileceğini fark ettik. Kullandığımız elektrikli ocak, ateşi görünür kılan ocaklardan değildi; alevlerden mahrumdu. Düzdü, ateşsizdi, heyecansızdı; bize eşlik etmiyor, coşkumuza katılmıyordu. Şekerin, yağın ve irmiğin birbirlerinin içine nü-fuz edişinin cümbüşüne dair hiçbir şey söyle-miyordu. Sıcağını içinde bir derin sır gibi değil, hain bir gizli plan gibi saklıyordu. Târiflerimizin ayrılmaz bir tâbiri olan “harlı” ateşi elektrikli ocakta temin etmek mümkün değildi. Her şey aynı olsa bile, ateş aynı ateş değildi. “Allah ka-bul etsin” kabilinden bir helvaydı yaptığımız… Yoksa mavi alevleri görmeden hiç helva yapı-lır mıydı? *****

Page 35: Yemek.Name 0711

35Yemek.Nâme

Misafir olduğumuz bazı evlerde, kupanın içine koyduğu suyu, mikrodalga fırında ısıtarak çay için hazır hale getiren Amerikalıları hatırlıyo-rum. Ateş yüzü görmeyen suyun nasıl olup da ısındığı bir yana, dilimi inandırsa bile gözlerimi inandırmayan bu ısıtma sürecinin içim zevkini tatminden nasıl da uzak olduğunu o gün bu-gün unutmadım. Ve yemeklerin sunuluşunda olduğu gibi, yapılışında da sözkonusu olan ve esasla ilişkisiz gibi görünen birtakım ayrıntıla-rın lezzetin temellerini attığını...*****Her şey sanallaşırken gerçek ateşe olan ih-tiyacımızın sona erdiğini kim iddia edebilir? Maddenin temelindeki dört unsurdan en isyankârının seyrine olan iştiyakımızın orta-dan kalktığını?

Siz çocukken apartmanınızın bahçesinin bir köşesine yerleşerek çalı çırpıyla ateş yakan ka-laycıların, ateşin üzerinde kalayladıkları bakır tencerelerde hemen o gün çilek reçeli kayna-tan anneannenizin yaptığı reçelin üstüne re-çel tanımıyor musunuz?

Bilin ki, o reçele lezzetini biraz da küçük bir ço-cuğun, bir tencerenin kalbinin ateş ve kalayla nasıl da aydınlandığına şahit olmuş olması ve-riyor.

Ve o çocuk, o tencere parlarken kendi içinin de pırıl pırıl parlayacağı günleri kendinden habersiz olarak hayal ediyor…

Page 36: Yemek.Name 0711

36 Yemek.Nâme

Page 37: Yemek.Name 0711

37Yemek.Nâme

20DAKİKA

SÜTLÜ İRMİK HELVASI

MALZEMELER2 su bardağı irmik1,5 su bardağı şeker1,5 su bardağı süt2 su bardağı su125 gram tereyağ1 yemek kaşığı çam fıstığı

8KİŞİLİK

HAZIRLANIŞI1. Yağı eritip irmiği ve fıstığı rengi dönene dek karıştı-rarak kısık ateşte kadar kavurun.2. Suyu ve sütü kaynatın.3. Kaynar su ve sütü kavrulup esmerleşen irmiğe ekleyin.4. Tencerenin kapağını kapatıp mümkün olduğunda kısık ateşte suyunu çekmesini bekleyin.5. Ocağı kapatıp suyunu çeken irmiğe şekeri ilave edip karıştırın.6. 10 dakika demlenmeye bırakın.

PÜF NOKTASIFıstıkların rengi döndüğünde irmik tam kıvamında kavrulmuş olur.Helvanın tane tane olmasını istiyorsanız iri taneli irmik kullanın.

Page 38: Yemek.Name 0711

38 Yemek.Nâme

CEYLAN AYIK

Page 39: Yemek.Name 0711

39Yemek.Nâme

Büyük oğlum 3 yaşını geçti ve artık sofraya otururken “ Bugün bana ne yaptın ? ” diye soruyor. Ona menüyü söylediğimde, aca-ba beğenecek mi diye tepkisini heyecanla bekliyorum. Beğenirse mutlulukla yemeğini yiyor. Ama yeni bir şey önüne koyarsak, mut-laka uzun uzun sorular soruyor, “İçinde ne var, neden var, neden bunu yaptın?…”

Yeni birşey sunarken mutlaka ya-nına çok sevdiği bir başka yemeği koyuyorum. O zaman bu tanışma anı daha kolay geçebiliyor.

Kış menümüzden bazı dipnotlar...

Menüdeki havuçlu, patatesli ta-vuk yemeği zor gibi gelse de de-ğil. Bu yemekteki sebze ve tavuk etini (genellikle kalçadan yapıyo-rum) minik minik doğruyor ve bol domates, biraz ev yapımı biber salçası, kekik ve nane ile tatlandı-rıyorum. Sonrası bildiğiniz gibi.

Kremalı çorbalara krema yerine labne koyarak hem lezzetini hem de besleyiciliğini arttırmak, peynir yemeyen çocuklara bu yöntemle

Bu ay sizlere yaklaşan soğuk ha-valarla birlikte yeni haftalık menü-müzü sunmak istiyoruz. Bununla birlikte hem çocuklarınızın hem de sizin içinizi ısıtacak bol vitaminli bir çorba tarifi vermek istiyoruz.

Page 40: Yemek.Name 0711

40 Yemek.Nâme

yedirmek de mümkün. Kremalı olmayan, bezelye, domates çor-baları gibi çorbalar da labne ile daha farklı bir lezzete kavuşuyor. Brokoliyi ya da ıspanağı çocuğu-nuza yedirmeyi başaramazsanız kremalı ya da labneli çorba ile sunmayı deneyin. Tabii yanında klasik yöntemlerden faydalanıp, yeşil çorbaya “Sihirli yeşil güç kay-nağı” çorbası ya da “Peter Pan” çorbası, ya da “Spiderman, Bat-man, Actionman, Barbie, Bretz...” yemeği isimlerini takabilirsiniz.

Balık köftesi balık sevmeyen ço-cuklar için iyi bir öneri. Dil balığı, levrek ya da mezgit gibi tadı çok yoğun olmayan balıkları kullanır-sanız yemesi daha kolay gelebilir. Bu nazlı arkadaşlar için bol sebzeli balık çorbası da yine içine deniz mahsullerini gizleyebileceğiniz bir yöntem olabilir. İçine biraz portakal suyu da katarsanız, hem kokusu hem de tatlı bir çorbanız olur.

Karnıbahar, brokoli gibi sebzeleri reddeden afacanlarımız için fırın-da, bir kat bol domatesli kıyma, bir kat patates püresi ve en üste kaşar peyniri rendesi ile nar gibi

kızarmış bir sunumu denemenizi öneriyorum.

Son olarak yine hatırlatıyoruz ki hazırladığımız bu menü sadece size fikir vermek, ilham kaynağı olmak içindir. Elbette çocuğunuz için en sağlıklı, dengeli ve uygun yemekleri yine siz ve doktorunuz karar vereceksiniz.

Dünyanın bu tarafından vitamin deposu bir çorba: BORÇ

1.5 yıldır Bakü’de yaşıyoruz. Rus kültürü halâ Azerbaycan’a çok ha-kim. Bu sayede birçok çeşidi olan Borç çorbasını da ilk kaynaktan öğrenmiş oldum.

Bu çorbayı özellikle hamileler ve de lohusalara öneriyoruz. Ayrıca blenderdan geçirip çocuklarınıza haftalık bütün sebze ihtiyacını bir kasede gidermiş gibi hissedebi-lirsiniz. Kız anneleri biraz krema katarak pembeleştireceği bu çor-bayı “sihirli Barbie çorbası” diye sunabilirler.

İşte bu ilaç niyetine içilecek çok zengin çorbanın tarifi.

Page 41: Yemek.Name 0711

41Yemek.Nâme

MALZEMELER

2 adet orta boy pancar, soyulup rendelenmiş1/2 kilo (orta boy) ince doğran-mış lahana2 diş sarımsak1 demet maydonoz, ince doğ-ranmış1 adet orta boy patates

1 adet büyük havuç (temizlenip rendelenmiş)2 adet orta boy kuru soğan2 adet defne yaprağı2 adet orta boy domates1 tatlı kaşığı biber salçası1 tatlı kaşığı domates salçası1 litre et suyu

1. Küp küp doğranmış patatesleri etsuyuna ekleyin ve kaynatmaya başlayın.2. Patatesler biraz haşlanınca, ince kıyılmış lahanayı, defne yaprağını, maydonozun yarısını ekleyin.3. Kısık ateşte hepsini kaynatın.4. Başka bir geniş tencerede, ince doğranmış soğanı hafif pembele-şinceye kadar zeytinyağında kavurun.5. Domates ve biber salçalarını ekleyip, kokusu çıkana kadar karıştı-rın.6. Üzerine rendelenmiş ya da küçücük doğranmış domatesleri ilave edin.7. Domatesler kaynayınca rendelenmiş pancar ve havuçları tencere-ye atıp beş dakika kadar pişirin.8. Diğer tarafta kaynayan lahanalı karışım pişmişse, pancarlı karışıma ekleyip hep beraber bir kaç dakika kaynatın.9. Altını kapattıktan sonra ezilmiş sarımsakla, kalan yarım demet maydonozu ilave edin.10. Servisten önce defne yaprağını içinden çıkartmayı unutmayın.

HAZIRLANIŞI

Borç Çorbası

Page 42: Yemek.Name 0711

42 Yemek.Nâme

Page 43: Yemek.Name 0711

43Yemek.Nâme

BORÇ ÇORBASI İLE İLGİLİ NOTLAREt suyunu gerdan/kemik alıp, soğan-havuç-patates-sarımsak-maydonoz ile haşlıyarak evde hazırlayabilirsiniz. Haftalık olarak hazırlayacağınız et suyunuzu baş-ka yemeklerde de kullanabilirsiniz.Onların adeti değil ama bu çorba-

ya kereviz de çok yakışıyor!Bir de tabii aslında çorbanın orji-nalinde tereyağı kullanılıyor. Tercih sizin.Yine tabii kırmızı pul biber gibi olmazsa-olmazları da süslemek için ekleyebilirsiniz!

Page 44: Yemek.Name 0711

44 Yemek.Nâme

PAZARTESİ

SALI

ÇARŞAMBA

PERŞEMBE

CUMA

CUMARTESİ

PAZAR

Page 45: Yemek.Name 0711

45Yemek.Nâme

Havuç/patatesli tavuk yemeği + arpa şehriye pilavı

Labneli bezelyeli patates çorbası + lahana sarması + arpa şehriye pilavı

Fırında yumurtalı ıspanak + sebzeli bulgur pilavı

Etli nohut + sebzeli bulgur pilavı

Kremalı brokoli çorbası + inegöl Köf-te + kabak, patates ve havuçlu püre

Sebzeli balık buğlama + öğlenki püre

Balık köftesi + mısırlı kuskus makar-na

Borç Çorbası + mısırlı kuskus ma-karna

Kıymalı tarhana çorbası + peynirli/ıspanaklı sigara böreği

Kıymalı karnıbahar + renkli makar-na

Izgara balık + fırında krem peynirli/tereyağlı patates

Cumartesi kaçamağı : Ev yapımı hamburger (sebzeli köfteli)

İrmikli domates çorbası + tavuklu, bezelyeli, havuçlu fırın makarna

Pazar kaçamağı : Sebzeli pizza

ÖĞLE AKŞAM

Page 46: Yemek.Name 0711

46 Yemek.Nâme

MUTFAKLOPEDİ

Saleplerimizin, bozalarımızın, süt-laçlarımızın süsü olan tarçın tat-lılarda kullanıldığı kadar yemek-lerde de kullanılıyor. Bazıları çok hoşlanırken bazıları yanına bile yaklaşmıyor.

Özellikle Güney Asya’da yetişti-rilen ve başlangıçta yine yaygın olarak Güney Asya’da kullanılan tarçın baharat yollarının açılma-sıyla birlikte Avrupa’ya geldi. O dönemde tarçın ticareti yapmak zenginlik alameti sayılıyordu.

Tarçın Defnegiller familyasından bir ağacın kabuğunun sıyrılması ve kurutulması ile elde edilmekte-dir. Bu şekilde kullanılabildiği gibi, öğütülüp toz haline getirilmiş hali daha çok tercih edilmektedir.

Genellikle tatlılarda kullanılan

tarçın, elmalı lezzetlerin ayrılmaz parçasıdır. Et yemeklerinde ve tavuk yemeklerinde de kullanımı son yıllarda doğu - Hint mutfa-ğının yaygınlaşması ile artmıştır. Bazı kebap çeşitlerinde ve pilav-larda da kullanılmaktadır.

Yüksek miktarlarda demir, kalsi-yum, c vitamini içeren tarçının yenilmesinin dışında koklanma-sının bile faydalı olduğu söylenil-mektedir. Tarçın çayı, tarçınlı sakız gibi ürünlerin kullanılması görsel algıyı ve dikkati arttırır.

Tip 2 diyabet hastalarının tedavi-sinde kullanılmaktadır. Tarçın va-sıtası ile kan şekeri kontrol altında tutulabilmektedir.

Fazla tüketildiğinde baş dönmesi, kalp çarpıntısı ve ishal yapabilir.

tarçın

Page 47: Yemek.Name 0711

47Yemek.Nâme

Page 48: Yemek.Name 0711

48 Yemek.Nâme

25DAKİKA

TARÇINLI KURABİYEMALZEMELER60 gram margarin1/3 su bardağı bal2 yemek kaşığı esmer şeker2 yemek kaşığı pudra şekeri

1+1/4 su bardağı un1 paket kabartmatozu3 tatlı kaşığı tarçın

HAZIRLANIŞI20ADET

1. Bal, şekerler ve margarini bir tencerede kısık ateşte karıştıra-rak eritin.2. Ilıklaşan ballı karışımın üzeri-ne un, kabartmatozu ve tarçını eleyin.3. Hamuru iyice yoğurduktan

sonra yağlı kağıt üzerinde yarım santimetre yüksekliğinde açın.4. Ortası delik bir kalıpla şekilli olarak kesin.5. Önceden 220 dereceye ısıtıl-mış fırında 10 dakika pişirin.

Page 49: Yemek.Name 0711

49Yemek.Nâme

NOTLARKurabiyeleri fırından çıkartınca yağlı kağıdın uçlarından tutarak tepsiden çı-kartın. Yoksa tepsinin sıcaklığı ile pişme-ye devam eder.Eğer kurabiyeler bir tepsiye sığmazsa ve ikinci sefer de aynı tepsiyi kullanacak-sanız tepsiyi mutlaka soğutun. Mesela soğuk suya tutabilirsiniz. Bu işlemi yap-mazsanız ikinci pişirdiğiniz kurabiyelerin tabanı yanar.

Page 50: Yemek.Name 0711

50 Yemek.Nâme

Murat Belge’nin Tarih Boyunca Yemek Kül-türü kitabını okurken aklıma ilk gelen soru-lardan birisi “Türkiye’de yemek tarihi üze-rinde çalışan birisi var mıdır” olmuştu. Biraz araştırınca bir iki kişiye rastladım. Bunlardan birisi Özge Samancı’ydı. Özge hanımla yağ-murlu bir ekim günü buluşup uzun uzun sohbet ettik. Bu satırlara sığmayan birçok tarihi gerçekten bahsettik. O anlattıkça ben şaşırdım. Doğ-ru bildiğimiz bazı şeylerin ne kadar yanlış olduğunu fark edince siz de şaşı-racaksınız.

Evvel Zaman İçinde Yemek

RÖPORTAJ

Page 51: Yemek.Name 0711

51Yemek.Nâme

Page 52: Yemek.Name 0711

52 Yemek.Nâme

D- Bize kendinizden bahseder misiniz?

Ö- Boğaziçi Üniversitesi Tarih bö-lümünden mezun oldum. Daha sonra Paris’te Ecole Des Hautes Etudes en Sciences Socialess (EHESS) Türk ve Osmanlı Araştır-maları bölümünde, 19. Yüzyıl İs-tanbul Mutfak Kültürü alanında doktora çalışmasına başladım. Şu sıralar bitirmek üzereyim. Kuru-luşundan bu yana Yeditepe Üni-versitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde Öğretim Görevlisiyim. İstanbul Food Work-shop isimli küçük bir atölyemiz var. Orada da dersler veriyorum.

D- Yemek tarihi konusuna nasıl girdiniz?

Ö- Üniversite son sınıfta bitirme ödevi olarak verilen konuya itiraz edip, yemek kültürü ile uğraşmak istediğimi söyledim. Hoca anla-yışlı çıktı. Eski bir yemek kitabını tercüme ederek işe başladım. Makro tarihi mikro tarihin tamam-layacağına inandığım için böyle bir istekte bulundum. Her şeyin tarihi araştırılabilir. Avrupa’da ye-mek tarihinin araştırıldığını bili-

yordum. Bizim mutfağımız için de yapılabileceğini düşündüm. Yüksek lisansımda da bu konuyu inceledim. Arşivde çalışıp, saraya alınan yiyecek içecek malzemele-rini okudum.

D- Gastronomi ve Mutfak Sa-

Yağmurlu bir İstanbul gününde Özge Hanım’la tarihin derin-

liklerine yaptığımız yolculuk o kadar keyifliydi ki zamanın nasıl

geçtiğini farketmedik.

Page 53: Yemek.Name 0711

53Yemek.Nâme

natları Bölmünde de tarih dersi mi veriyorsunuz?

Ö- Evet. “Yemek Tarihi” dersi veri-yorum.

D- Neler anlatıyorsunuz? Dersle-riniz nasıl geçiyor?

Ö- Yemek kültürünü prehistorik dönemden başlayıp bugüne ka-dar inceliyoruz. Yani toplayıcılık, avcılık, balıkçılıktan başlıyoruz. Daha sonra ilk medeniyetlere ge-çiyoruz. Sümerler ne yer içer. Eski Mısır’da nasıl besleniyorlardı. Çin, Hint, Antik Yunan, Roma, Orta çağ Avrupası, 17. yüzyıldan itiba-ren Fransız Mutfağı, Orta Doğu, Arap, Selçuklu, Osmanlı’nın çeşitli dönemlerindeki mutfaklarından bahsediyoruz derslerde.

D- Amerikan mutfağı diye bir şey var mı?

Ö- Herkesin mutfağı vardır. Ama dersimize girmiş değil. Çok yakın çağ... Ama domates, patates, mı-sır, çikolata ile eski Aztek mutfağı var. Zaten çocuklar en çok onlar-dan bahsederken şaşırıyor.

D- Nasıl yani? Neye şaşırıyorlar?

Ö- Eskiden domates, patates yok-tu. “Fatih Sultan Mehmet - Kanu-ni Sultan Süleyman hiç patates, domates yememişti” dediğimde şaşırıyorlar. Bütün bu sebzeler Amerika’nın keşfinden (MS. 1492) çok sonra Avrupa’ya ve Osmanlı’ya

Yağmurlu bir İstanbul gününde Özge Hanım’la tarihin derin-

liklerine yaptığımız yolculuk o kadar keyifliydi ki zamanın nasıl

geçtiğini farketmedik.

Page 54: Yemek.Name 0711

54 Yemek.Nâme

geliyor. Osmanlı’ya gelişi 19.yüz-yılı buluyor. Mesela önce yeşil do-mates kullanılıyor. Sonraları kırmı-zı domates yaygınlaşıyor.

D- Halbuki biz do-matesi Türk mutfa-ğının vazgeçilmez malzemesi sanırız. Domatessiz, salça-sız yemek düşüne-miyorum bile.

G- Doğru bildiğimiz yanlışlar. Günümüz için bu doğrudur. Domatessiz, salça-sız Türk yemeği dü-şünülemez.

D- Sınavlarınız, ödevleriniz nasıl oluyor?

Ö- Sınavlarımız normal yazılı ya da test oluyor. Ama ödevler biraz daha değişik. Konuyu kavrayabilecekleri birşeyler ve-riyorum. Mesela bu dönem her grup tarihsel bir dönem mutfağı-nın sofrasını hazırlayacak. Bunları

yazacaklar. O döneme ait reçete-ler bulmaya çalışıyorlar şimdi. Tabi burada önemli olan sofrayı kurup fotoğrafını çektiklerinde o dö-

nemde kullanılma-yan hiçbirşeyin fo-toğrafta olmaması. Sofra düzeni na-sıldır? Kadın erkek birlikte mi yiyorlar? Yerde mi masada mı yiyorlar? Bu gibi detayları istiyorum onlardan.

D- Bunun onlara ne faydası olacak?

Ö- Executive Şef olduklarında birisi gelip onlara “ote-linizde antik Mısır temalı bir yemek daveti vereceğiz. Her şey o döneme ait olsun istiyorum” dediklerinde elbet-te araştırma fırsat-ları olacak. Ama bu

işin mantığını, o dönemin şartları-nı kavramadan bu hazırlığı yapa-mazlar.

“Fatih Sultan

Mehmet, Ka-

nuni Sultan

Süleyman

hiç patates,

domates

yememişti”

Page 55: Yemek.Name 0711

55Yemek.Nâme

Page 56: Yemek.Name 0711

56 Yemek.Nâme

D- Yaparlarsa nasıl olur?

Ö- Dijital saatli Malkoçoğlu gibi olur.

D- Biraz İstanbul Food Workshop’dan bahseder misi-niz? Nasıl başladınız bu işe? Ne-ler yapıyorsunuz?

Ö- İstanbul’a gelen yabancılara yemek dersi veriyoruz. Yalnızca Türk - Osmanlı Mutfağından bah-setmek maksadıyla yola çıktık. As-lında proje ortağım, kitabı da be-raber yazdığım Sharon Croxford’a ait. Osmanlı mutfağı üzerine çalış-tığım için benden yardım istedi. Balat’ta minik bir yer açtık. Kurslar veriyoruz. Yalnızca yemek kursu değil bizimkisi. Yemek kültürü-nü de anlatıyoruz. Mesela Mısır Çarşısı gezilerimiz var.

D- Osmanlı mutfağında saray mutfağı ile halk mutfağı arasında fark var mı?

Ö- Bence var. Hem ni-teliksel hem de niceliksel farklar bunlar. Tabi halk da İstanbul ve taşra diye ay-

rılmalı. Bu üç grup da birbirinden farklı. Halk mutfağını pek bilemi-yoruz. Kayıtlarda çok rastlanılmı-yor. Ancak seyahatnamelerde bi-raz geçiyor. Yemek türleri birbirine benziyor. Her ikisinde de pilav var. Börek var. Helva, baklava vs.. Fa-kat bunlar halk içinde her gün bu kadar çeşitli tüketilmiyor. Her gün tatlı yapılmıyor. Şeker pahalı

Page 57: Yemek.Name 0711

57Yemek.Nâme

çünkü. Bir de kadayıf yapılıyor ama, saray usûlü farklı, halk usûlü farklı oluyor.

D- Laf arasında pilav dediniz. Pilavın Türk Mutfağındaki yeri nedir?

Ö- Pilav mutfağımızda çok önem-li bir yer tutuyormuş. Şimdiki gibi garnitür değil ana yemek olarak tek başına servis ediliyormuş. 19. yüzyılda hep son yemek olarak pilav servis ediliyor. Yanında hoşaf ile birlikte.

D- Annem hep hoşafla ya da zer-deyle tek başına pilav yer.

Ö- Evet. Saray mutfağında servis şekli budur. Pilavın yanında tatlı mutlaka olur. Yine de halk saray mutfağı arasındaki ayrıma rağ-men İmparatorluğun sınırlarının e n geniş olduğu dö-

nemlerde bile, belli başlı ye-

mek türleri ül-kenin her yerin-

de bulunurdu. Tabi o dönemki ulaşım şe-

killeri düşünülecek olur-sa birçok yemek yöreseldi.

Ege’de zeytinyağı kültürü varken doğuda hayvancılığın yoğun ol-ması et yemeklerini zenginleştir-miş.

D- Ülkele-rin sınırı var ama yemeklerin yok galiba.

Ö- Evet. Çok doğru. Yemek gibi çok temel bir ihtiyaç bile çok po-litik amaç-larla, siyasi amaçlar la kullanılıyor. Aslında ye-m e k l e r i coğrafyala-ra göre sınıf-landırmak daha doğ-ru. Akdeniz m u t f a ğ ı gibi. Çünkü ortak ürün-ler benzer şekillerde her mutfak-ta yapılıyor. Biz bir isim veriyoruz,

İstanbul’a

gelen yaban-

cılara yemek

dersi veriyo-

ruz. Yalnızca

Türk - Osman-

lı Mutfağından

bahsetmek

maksadıyla

yola çıktık.

Page 58: Yemek.Name 0711

58 Yemek.Nâme

onlar başka bir isim veriyor.

D- Evet. Çok doğru. İki ay önce Ratatouille filmine istinaden ye-meğini yapmıştım. Bizim türlünün bir başka çeşidiydi. O şekilde kesin Ege’de bir köyde de yapılıyordur. Şimdi Fransız yemeği midir? Türk yemeği midir?

Ö- Akdeniz yemeğidir. Doğrusu böyle olmalı. Köken orjin aramak çok doğru değil. Yemek kültürünün sınırları yok. Yemeğin coğrafyası var. Yemek kültürel anlamda en ko-lay alış verişi olan şeydir. Beğenince yapıyorsunuz. Tabi bazı malzemele-rin orjinleri bellidir. O zaman şüphe kalmaz.

D- Yunanlıların baklavayı sahip-lenmeye çalışmaları bana olduk-ça abes geliyor. 500 yıla yakın Osmanlı himayesinde kaldıktan sonra bu tatlının kendilerinin ol-duğunu iddia etmeleri çok garip. Üstelik Avrupa’da benzer nitelik-lerde bir tatlı da yok. Baklavanın orjini belli midir?

Ö- Göz göre göre yanlış yapılıyor. Görülmeyen bir savaş var. Bu ka-dar masum bir konu nelere sahne

İLGİNÇ BİLGİLER

Çatal bıçak Sultan II. Mahmut zamanın-da 19.yüzyılda girmiş kültürümüze. Ondan önce Türk kültüründe kaşık var. Fransa’da da 18.yüzyılda yaygınlaş-mış.

İlk olarak 18.yüzyıl son-larında yeşil domates Osmanlı’da kullanılma-ya başlanıyor. Kırmızı domates, salça çok sonraları kullanılmaya başlanıyor.

Taze fasulye de 19. yüzyılda Türk Mutfağına girmiş.

Nohut Mezopotamya’da ilk ehlileştirilip, ekilip biçilen bakliyatlardan birisi. MÖ. 7000’den bu yana tüketiliyor.

Page 59: Yemek.Name 0711

59Yemek.Nâme

olabiliyor. Mesela internette girip “baklavanın tarihi” diye aradığı-nızda Asurlular çıkıyor. Ne alâka? Asur mutfağı hakkında neredey-se hiçbir şey bilinmiyor. Tablet-ler okunmuş bile değil. Charles Perry’nin yazdığı bir makale vardır: “Baklava Türk tatlısıdır.” Makalede Orta Asya’daki yufka tekniğinden esinlenilerek, çok katlısının yapıl-mış olabileceğinden bahsediliyor. Orta Doğu mutfağına bakıyorsu-nuz helva, kadayıf var ama bakla-va yok. Demek ki bu Anadolu’da çıkmış bir şey.

D- Türk mutfağı dünyada ne ka-dar tanınıyor?

Ö- Tanınmıyor. Biz kendi içimizde her ne kadar “Türk mutfağı dün-yanın en büyük 3 mutfağından biridir” desek de malesef bilinmi-yor.

D- Bir mutfak dışarıda nasıl tanı-nır?

Ö- Profesyonel Türk aşçıların ya da restorantların, elçiliklerin girişim-leri ile açılacak lokantalarla tanınır. Galiba en çok Londra’da tanınıyor. Fransa’da kesinlikle tanınmıyor.

Orada yaşadığım zaman daha çok fark ettim bunu. Evet, döner büfeleri var ama bunu Fransızla-rın damak tadına adapte ederek satıyorlar. Ve bir fast food ürünü. Çoğu yerde de başka isimlerle satılıyor. Mantının Turkish Raviolli olarak satılması gibi. Türk lokumu, baklava ve Türk kahvesi biliniyor. Tek tek bireysel çabalarla Türk mutfağının tanıtılması da zor. Gerçi önemli ama yetersiz. Daha sistematik şeyler yapılmalı.

Gerçi güzel şeyler de oluyor. Amerika’da Memphis’de bu sene Türk yılı ilan edilmiş. Bir hafta müddetince Türk Mutfağı tanı-tılacakmış. Musa Dağdeviren (Çiya’nın aşçısı) oraya davet edildi mesela. Ben de gideceğim. Me-rak var. Özellikle Amerika’da. Ama Avrupa’da bu çok yok.

D- Türk Tarihinde oryantalizim olduğu gibi mutfağında da var mı? Yani biz kendi tarihimizi ba-tılılıardan öğrenme gafletinde-yiz. Yemeklerimizi de onlardan mı öğreniyoruz?

Ö- Bazı yerlerde Humus’u Lübnan yemeği olarak görüyoruz. Hal-

Page 60: Yemek.Name 0711

60 Yemek.Nâme

Özge Saman-

cı ve Sharon

Croxford’un birlik-

te kaleme aldıkları

“XIX. Yüzyıl İstan-

bul Mutfağı” kitabı

Türkçe ve İngilizce

olarak yayınlandı.

Page 61: Yemek.Name 0711

61Yemek.Nâme

Page 62: Yemek.Name 0711

62 Yemek.Nâme

buki nohut ilk Mezopotamya’da ehlileştirilmiş. Tarihi çok eski. Orta doğu’dan oraya gitmiş olması gerekir. Biz onların yemeği gibi davranıyoruz. Piyasadaki birçok Osmanlı mutfağı kitabı yabancı-lar tarafından yazılmış. Ben de bir yabancıyla çalışıyorum. Ama ben-den bu konuda destek istedi. Bu konuda bizim daha çok inceleme yapmamız lazım. Tarifleri stan-dartlaştırmakta geç kalmışız.

D- Türk Mutfağında tariflerin kaybolmasının bir sebebi de bence ölçüler galiba... Kulak me-mesi kıvamı, aldığı kadar...

Ö- Bu konuda en iyi çalışmayı Kız Meslek Liseleri yapmış. İlk kurul-dukları yıllarda tarifleri bardakla, kaşıkla kayıt altına almışlar. Her-kesin evinde bulunacak bir şeyle yapmılar. Ama bu yabancılar için farklı anlamlar ifade ediyor. Biz fincan dediğimizde yabancının aklına kocaman bir şey geliyor. Halbuki biz minik Türk kahvesi fincanını kast ediyoruz. Kitap ça-lışmasında biz en çok bu konu-da takıldık. Sharon elinde cuplar, table spoonlar. Ben göz kararı... En sonunda ölçelim gibi orta nokta-

da buluştuk. Çok önemli bir konu. Ölçüleri doğru verip, düzgün an-latıldığında hiçbir reçete şaşmaz. Ancak malzeme değişikiliklerini de bildirmek kaydıyla. Un yoğun-luğu gibi.

D- “19. Yüzyıl’da İstanbul Mutfa-ğı” isimli kitabınızdan da bahse-der misiniz?

Ö- O yüzyılda yazılmış yemek ki-taplarından seçilmiş tarifler var içinde. Türkçe baskısında tariflerin orijinallerine de yer verdik.

D- Siz yemek kitaplarında neye dikkat edersiniz?

Ö- Ben fotoğraf pek aramam. Ama çoğu kişi fotoğrafönemli di-yor. Ben tarifin gerçekten uygula-nabilir olup olmadığına bakarım. Yazılan mantıklı mıdır, ona baka-rım. Kendi kitabımda da ona dik-kat ettim zaten. Doğru anlatıma, uygulanabilirliğe.

D- Vakit ayırdığınız için çok te-şekkür ederim.

Ö- Benim için bir keyifti. Saatin nasıl geçtiğini anlamadım.

Page 64: Yemek.Name 0711

64 Yemek.Nâme

BİR SİNEMA FİLMİNİN SERÜVENİHer şey anlatacak bir hikayenizin olma-

sıyla başlar derler. Bizim de bir hikaye-

miz vardı. Yıllar önce yaşanmış, kahra-

manları belirsiz, yeri ve zamanı belirsiz.

Üstelik de yarım bir öykü. En heyecanlı

yerinde yarım kalmış bir öykü.

gökhan yorgancıgilSIFIR DEDİĞİMDE filminin yönetmeni

Page 65: Yemek.Name 0711

65Yemek.Nâme

BİR SİNEMA FİLMİNİN SERÜVENİ

Page 66: Yemek.Name 0711

66 Yemek.Nâme

Her şey anlatacak bir hika-yenizin olmasıyla başlar

derler. Bizim de bir hikayemiz vardı. Yıllar önce yaşanmış, kah-ramanları belirsiz, yeri ve zama-nı belirsiz. Üstelik de yarım bir öykü. En heyecanlı yerinde ya-rım kalmış bir öykü.

Birkaç kafadar arkadaş bir başka arkadaşlarına yardımcı olmak için kendilerini bir hipnoz oyu-nunun içinde buluverirler. Hani şu soğuk kış günlerinde ateşin başında heyecanla anlatılan ar-kadaş öyküleri gibi bir şey bu…

Ama bir şey olur ve herkesi bir korku kaplar, olayın ve oyunun üstü kapatılır unutulur gider. Ta ki bize gelene kadar. “Ya devam etselerdi?” İşte bu soru kafamızı kurcalar durur.

2004 yılının son aylarında “ya devam etselerdi” sorusunun pe-

şinde koşan sekiz cin fikirli genç adam bir tretman grubu kurar. Öncelikli plan “senaryo”dur. Ge-risi Allah kerim.

Aylarca düzenli olarak toplanılır. Sonunda herkesin ikna olduğu

Page 67: Yemek.Name 0711

67Yemek.Nâme

bir tretman üzerinde anlaşılır. Bu arada Kültür Bakanlığı’ndan senaryo yazımı desteği alın-mıştır. Şimdi artık elde bitmiş bir senaryo, kafalarda ise “nasıl yapılır” sorusu vardır. Bitmiş bir senaryo film olmak ister.

Mayıs 2005’te bir weblog açı-

lır. Wordpress kullanılır. Amaç daha önce yapılmayan bir şeyi yapmaktır. Bir sinema filminin bütün aşamalarını paylaşıma açmak… Bir senaryonun sine-ma filmi olabilmesi için gere-ken tüm aşamalar tartışmaya

açılacaktır. Sinopsis paylaşıma açılır, uzun uzadıya öykü üze-rine tartışılır. O güne kadar bir yapım şirketinin kapısından içeri adımını atmamış çok sa-yıda insan yapımcı, yönetmen ve senaristle iletişim kurma im-kanı bulur. Her katılımcı kendi katma değerinin ne olabilece-

ğini düşünür.

İnternet, daha doğrusu web 2.0 paradigması, “Mahkum” adlı bu projenin her aşamasına adeta sızar. Bir yandan reel yapımcılar gibi finans imkanları reel dün-

Birkaç kafadar arkadaş bir başka arkadaşlarına yardımcı ol-mak için kendilerini bir hipnoz oyununun içinde buluverirler. Hani şu soğuk kış günlerinde ateşin başında heyecanla an-latılan arkadaş öyküleri gibi bir şey bu… Ama bir şey olur ve herkesi bir korku kaplar, olayın ve oyunun üstü kapatılır unu-tulur gider. Ta ki bize gelene kadar. “Ya devam etselerdi?” İşte bu soru kafamızı kurcalar durur.

Page 68: Yemek.Name 0711

68 Yemek.Nâme

Page 69: Yemek.Name 0711

69Yemek.Nâme

Page 70: Yemek.Name 0711

70 Yemek.Nâme

yada kovalanırken, bir yandan da sanal ortamda paylaşım-cı paradigma ile her katılımcı eteğindeki katma değerlerini projeye sunmak için formül-ler arar. Proje bir inanç dalgası oluşturmuştur. Ardından Kültür Bakanlığı’ndan yapım deste-ği de alınır. Bu destek çevresel inançları pekiştirir, reel dünya-da ve sanal dünyada katılımlar geometrik bir artış yaşanır.

Gel zaman git zaman proje bir yapım takvimi oluşturacak kadar olgunlaşır. Görkem Yel-tan, Oktay Kaynarca, Hazım Körmükçü, ve Damla Tokel en önemli karakterleri canlandır-mak üzere projeye dahil olur-lar. Reklam dünyasının başarılı görüntü yönetmeni Doğan Sa-rıgüzel de projeye katılır. Özge Özder, Özhan Carda ve Semih Sergen’in de katılımlarıyla pro-jede “Motor!” denilecek aşama-ya gelinmiştir artık…

Çekimler gün gün Weblog’umuz üzerinden paylaşıma sunulur. Set fotoğrafları her gün yayına sunulunca ister istemez çekim

ekibi için de yepyeni bir macera başlamış olur. Gündüz çalış, ak-şam web üzerinde kendini gör! Yapım kadrosu, çekim ekibi ve web katılımcıları ilk kez aynı platformda bir sinema filminin set fotoğrafları sayesinde tartı-şır tanışırlar.

Çekimler biter, sıra kurguya ge-lir. Dağıtım şirketiyle yapılan anlaşmanın ardından projenin adının “Sıfır Dediğimde” ol-masına karar verilir. Kurgu ta-mamlanır. Filmin web sitesi açı-lır. Ama weblog mahkum.net üzerinden yayına, paylaşıma devam edecektir.

Sıfır Dediğimde’nin web 2.0 macerası filmin tamamlanma-sıyla sona ermediği gibi, filmin gösterime girmesiyle de sona ermeyecek. Film baştan sona internet üzerinde geliştirildi, gösterimin ardından da inter-net üzerinde devam edecek. Çünkü filmin senaryosundaki pek çok gizem bugünden web ortamına yerleştirildi. Filmi si-nemada izleyen bir seyirci, ko-nusu olan, başı sonu olan bir

Page 71: Yemek.Name 0711

71Yemek.Nâme

Page 72: Yemek.Name 0711

72 Yemek.Nâme

Page 73: Yemek.Name 0711

73Yemek.Nâme

film izleyecek. Ama biraz dik-katli izleyicinin aklına, filmin öyküsünde bazı ilginç noktalar takılacak. Çünkü yazım aşama-sından itibaren arkaplandaki büyük resmin sadece bir kısmı-nı beyazperdeye aktarmanın, mevcut öykünün doğasına daha uygun olduğu düşünül-dü. Meraklı bir internet kulla-nıcısı iseniz sadece sizin için çekilmiş videolara, sadece sizin için yazılmış metinlere, bilgi okyanusu içinde rastlamanız mümkün. Web ile bütünleşik yapısıyla da Türkiye’de bir ilk Sıfır Dediğimde.

Algı ve hayal dünyamızın ka-pılarını birlikte aralayacağımız bir öykü, karakterlerin gerçek hayat öyküleri ve amaçlarıy-la ilgili ipuçları, resmi ve gayri resmi web metin ve görselleri olarak meraklısını bekliyor ola-cak. Filme ait büyük ve şaşırtıcı gerçek interaktif ortamda gün yüzüne çıkacaktır.

İlgili siteler (şimdilik): www.mahkum.net (weblog)www.sifirdedigimde.com

Page 74: Yemek.Name 0711

74 Yemek.Nâme

BAKLAGİLLERYazı: Müge Hüner Fotoğraflar: Sinan Hüner*

Page 75: Yemek.Name 0711

75Yemek.Nâme

Bakliyatlar her türlü yemek için o kadar zengin seçe-nekler sunuyor ki bize açıkçası ne yapacağıma karar verirken epey düşündüm. Çeşit çeşit sıcak yemekler, soğuk zeytinyağlılar ve salataların yanı sıra harika mezeler de yapılıyor bakliyatlar ile ve hatta tatlılar. Şöhretleri dünyaya yayılmış, geleneksel mutfağımızın bakliyatlı mezelerine yer vereceğiz bu sayımızda… Bir de yenilikçi mutfağımızdan beğeneceğinizi umduğu-muz kuru fasulyeli krik krak var.

*Kaşık içinde baklagiller fotoğrafı Corbis.

Page 76: Yemek.Name 0711

76 Yemek.Nâme

HUMUS

1. Nohutlar bir gece önceden tuzlu, ılık suda ıslatılır.2. Ertesi gün bol suda haşlanıp, süzülür ve kabukları soyulur.3. Soyulan nohutlar robotta çekilir.4. Ayrı bir kapta tahin, limon suyu, kimyon, kırmızı biber ve tuz karıştı-

rılır.5. Nohutlar sosa eklenerek iyice karıştırılır.6. Karışıma zeytinyağı eklenerek, son kez karıştırılır.7. Karışım çok koyu olursa biraz ılık su ile açılır.

MALZEMELER2 su bardağı haşlanmış nohut1 su bardağı tahin1/2 su bardağı zeytinyağı2 adet limon

3 çay kaşığı kimyon1 çay kaşığı tuz1 çay kaşığı kırmızı biber

HAZIRLANIŞI

Page 77: Yemek.Name 0711

77Yemek.Nâme

NOTServis yaparken üzerine kıyılmış maydanoz, yeşil zeytin ve dilimlenmiş domatesler ile süsleyebilirsiniz.Kızartılmış pastırmanın üzerine humus koyup, sıcak sıcak servis ederek nefis bir lezzet elde edebilirsiniz.

Page 78: Yemek.Name 0711

78 Yemek.Nâme

FAVAMALZEMELER2 su bardağı kuru iç bakla1 orta boy soğan1 çay bardağı zeytinyağ1 çay kaşığı tuz 1,5 çay kaşığı şeker

HAZIRLANIŞI1. Baklayı 4 su bardağı su ve 1 çay kaşı-ğı tuz ile yumuşayıncaya kadar haşla-yın. Suyunu tamamen çekmemesi için sürekli karıştırarak, kontrol edin.

Page 79: Yemek.Name 0711

79Yemek.Nâme

2. Ayrı bir tencerede küçük kuşbaşı şeklinde doğradığınız soğanları zeytin-yağı ile kavurun.3. Soğanlar kavrulunca, baklaları ve

şekeri ekleyin.4. Arada karıştırarak on dakika kadar pişirin. Pişirme sırasında karışım çok koyu (hamur kıvamında) olursa bir

miktar ılık su ekleyin. Karışımın akışkan bir bulamaç kıvamında olması gerekir.5. Pişen karışımı el blenderı ile pürüz-süz hale getirin.6. Hafifçe ıslattığınız bir kaba döküp bir gece buzdolabında bekletin.7. Servis yaparken üzerine ince kıyılmış dereotu serpin.

Page 80: Yemek.Name 0711

80 Yemek.Nâme

KISIR

1. Bulguru rendelenmiş iki domates ile karıştırın ve yarım saat kadar bekletin.2. Salçaları, kimyonu ve toz biberi ek-leyip, bulgurlar yumuşayıncaya kadar yoğurun.3. Kuru soğanı minicik doğrayın.4. Nar ekşisi, limon suyu ve tuz ekleye-rek karıştırın.5. Bulgurlu karışıma ekleyerek biraz

daha yoğurun.6. Ayrı bir kapta çok ince doğradığınız taze soğan, sivri biber, maydanoz, nane, marulu ve minik minik doğradı-ğınız domatesi zeytinyağı ile karıştırın.7. Salatayı da bulgurlu karışıma ekleyip, istediğiniz şekilde süsleyerek servis edin.

MALZEMELER3 su bardağı köftelik bulgur1 çay bardağı zeytinyağı3 adet orta boy domates1 adet orta boy soğan1 demet maydanoz5-6 dal taze soğan1 çay kaşığı toz kırmızı biber

1 çay kaşığı kimyon5-6 dal nane1-2 adet sivri biber1 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı biber salçası3-4 yaprak marul1 adet limonNar ekşisi

HAZIRLANIŞI

Page 81: Yemek.Name 0711

81Yemek.Nâme

Page 82: Yemek.Name 0711

82 Yemek.Nâme

FASULYELİ KRİK KRAK (BİSCOTTİ)

Page 83: Yemek.Name 0711

83Yemek.Nâme

FASULYELİ KRİK KRAK (BİSCOTTİ)

1. Fasulyenin kabuklarını soyun ve süt ile robottan geçirin.2. Diğer malzemeleri de ekleyerek, çok sulu kek kıvamında bir hamur elde edin.3. Yağlı kağıt serdiğiniz 26 cm.lik bir tepsiye yayın.4. Önceden 160 derece-ye ısıtılmış fırında 1 saat pişirin.5. Fırından çıkarıp kaşıkla parça parça tersini çevirin.6. Daha sonra ikinci defa 175 derecede yaklaşık 30-35 dakika kızarana kadar pişirin.7. Biraz ılınınca yağlı kağı-dı çıkarın.

MALZEMELER1 su bardağı haşlanmış kuru fasulye1 su bardağı şeker1/2 su bardağı ceviz60 gram margarin1/2 paket kabartma tozu2 yemek kaşığı süt2 adet yumurta

HAZIRLANIŞI

Page 84: Yemek.Name 0711

84 Yemek.Nâme

Altın OranYEMEK FOTOĞRAFÇILIĞIDERSLERİ BÖLÜM 4

Gözümüze güzel görünen, oran-tılı nesnelerin bir ortak noktası olduğunu hiç düşündünüz mü? Peki bu ortak noktanın bir sayı ol-duğunu düşündünüz mü? 1,618 rakamı hoşlandığımız birçok şe-yin şifresi.

Gözünüz ile çeneniz arasındaki mesafeyi, üst dudağınız ile gözü-nüz arasındaki mesafeye bölerse-niz yaklaşık 1,618 rakamını elde edersiniz. Ya da dirseğiniz ile par-mak ucunuza kadar olan mesafeyi ölçerseniz ve bu rakamı bileğiniz ile dirseğinizin mesafesine bö-lerseniz, yine aynı rakamı 1,618’i

elde edersiniz. Bu işlem insan vü-cudunun her parçasına uygulan-dığında aynı sonucu vermektedir. Tabi ki bu oran yalnızca insanlarla sınırlı değildir. Salyangoz kabukla-rından tutun da piramitlere kadar birçok şeyde bu orana rastlıyoruz. Çiçek yapraklarının dizilişinde, ke-lebeklerin kanatlarında ve gözü-müze güzel görünen daha birçok şeyde...

İnsana kusursuz görünen bu for-mül “Altın Oran” olarak anılmakta-dır. Göz nizamının oranı da diye-biliriz.Mimaride de çok sık kullanılan bu

Page 85: Yemek.Name 0711

85Yemek.Nâme

oran insan gözüne en hoş gelen dikdörtgenin uzun ve kısa kenar-ları arasındaki orandır. Fotoğraf-larımızın da bir dikdörtgen oldu-ğunu düşünürsek biz altın oranın mimarideki kullanımına yakın bir şekilde bundan faydalanacağız.

Yapmanız gereken makinanızın vizöründen baktığınızda üç ya-tay ve üç dikey çizgi hayal edip, fotoğrafınızı dokuz eşit dikdört-gene bölmek. Bu dikdörtgenler altın orana eşit olmasa da yakın sayılmaktadır. Şimdi sırada fotoğ-rafını çekeceğiniz nesneyi yerleş-tirmek var. Fotoğrafı tam merkeze

yerleştirecek olursanız göze hoş görünmez. Göz altın orana olan alışkanlığı ile çevresindekileri al-gılamaya çalışır. Uygun görünüm için fotoğrafını çekeceğiniz nes-neyi yönüne de dikkat ederek 1. ya da 3. satır - sütuna yerleştirme-niz gerekir. Bu işleme fotoğrafçılık da 1/3 kuralı denilmektedir.

Kareyi dolduran tabaklardan tu-tun da genel sofra planlarının hepsinde bu formül kullanıldığın-da başarılı fotoğraflar elde edilir. Önemli olan vurgulanmak isteni-len objenin altın dikdörtgenler-den birisinde yer almasıdır.

Kompozisyonlarınızda kadrajınızı hayali olarak 9 parçaya bölün ve objenizi sağdaki-soldaki ya da alttaki üstteki çizgilerin üstüne yerleştirmeye çalışın. Yukarıdaki gibi elmayı tam ortaya yerleştirmek yerine karşı sayfadaki gibi sağ taraftaki çizginin üstüne yerleştirmek daha ilgi çekici olacaktır.

Page 86: Yemek.Name 0711

86 Yemek.Nâme

Fotoğrafın altında toplam alanın 1/3’ü kadar bir bölüm net geri kalan kısım flu. İnsan gözü hemen kendisine yakın olan objeye odaklanıyor.

1/3 kuralı fotoğraftaki net alan bulanık alan ora-nında da kullanılabilir.

Fotoğrafın tam ortası netlendiği için alttaki ve üstteki flu alanlar gözü rahatsız edebilir.

Page 87: Yemek.Name 0711

87Yemek.Nâme

Fotoğrafın tam ortası netlendiği için alttaki ve üstteki flu alanlar gözü rahatsız edebilir.

Bu kez fotoğrafın üstteki 1/3’lük bölümü net. Ancak bakış yönüne göre bir terslik olduğu için ilk kompozisyon daha iyi.

Page 88: Yemek.Name 0711

m i n i k

ş e y l e r

Page 89: Yemek.Name 0711

m i n i k

ş e y l e r

YAZI VE FOTOĞRAFLAR

I Ş I L S Ö Z E R

Page 90: Yemek.Name 0711

90 Yemek.Nâme

Ufacık tefecik içi dolu turşu-cuk… Tek lokmalık minik tat-lıları her daim sevmişimdir. Yapmasını da, sunmasını da, yemesini de tercih ederim. Yemek.Nâme’nin bu sayısın-da bu çok sevdiğim minikleri yazmak istedim. Pek de keyif aldım az sonra okuyacağınız reçeteleri hazırlarken, fotoğraf-larken ve yerken.

Bu minik tatlıların tek dezavantajı büyük (bütün)

hallerine nazaran biraz daha fazla el oyalıyor

olmaları olabilir. Ama avantajları saymakla bitmez.

Yerken çatal bıçak gerektirmiyor olması özellikle

kalabalık davetlerde tercih ediliyor olmalarının ana

nedeni. Sizlerin de başına gelmiştir, muhakkak.

“Ay o dilim bana fazla, onun yarısını koy bana” “Biz

Nuriye ile bu dilimi paylaşalım” benzeri cümlelerle

karşılaşmışsınızdır. Minik porsiyonlu tatlılar yaptığı-

Page 91: Yemek.Name 0711

91Yemek.Nâme

nızda bu dertten kurtulmuş olacaksınız. “Acaba

bu tart yeterli gelecek mi” endişeniz de ortadan

kalkacak. Misafir sayınıza göre adet belirleme

kolaylığı da sizleri bekliyor. Ayrıca sunumu

itibari ile de sofralarınıza şıklık ve zenginlik

katacaktır. Sanırım yeterince ikna edici oldum.

Ben minik şeyler için sevdiğim 3 tarifi kullandım.

Sizler de klasik kek veya tart tarifinizi kullanarak

kendi miniklerinizi yapabilirsiniz.

Tariflere geçmeden önce sizlere bir öğrencim-

den öğrendiğim pratik bir bilgiyi aktarayım.

Ben ufak kekleri 24’lük minik topkek kalıbında

pişirdim. Evinde minik kalıbı olanlar zaten böyle

kekler yapıyordur, olmayanlar da hiç üzülmesin.

Sadece alüminyum folyo kullanarak istediğiniz

ebatta kalıp yapabilmeniz mümkün. Tek yap-

manız gereken evinizdeki küçük bir bardağı

kendinize model yapmak. Seçtiğiniz bardağın

arkasını çevirerek folyoyu kap şeklinde sarın.

Daha sonra bardaktan ayırın, istediğiniz kalıp

adedi kadar işlemi tekrarlayın. Hazırladığınız kek

hamurunu bu tek kullanımlık kalıplara dökerek

pişirebilirsiniz.

Page 92: Yemek.Name 0711

92 Yemek.Nâme

Page 93: Yemek.Name 0711

93Yemek.Nâme

İNCİRLİ VE TARÇINLI KEKCİKLERMALZEMELER(12 adet muffin veya 24 adet minik muffin için)180 gr un1 tatlı kaşığı kabartma tozu1 tatlı kaşığı tarçın1 çimdik tuz1 adet yumurta160 ml süt90 gr esmer şeker75 gr tereyağı 10-12 adet kuru incir (minik minik doğranmış)

HAZIRLANIŞI1. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın ısınsın. 2. Bir kabın içine un, kabartma tozu, tarçın ve tuzu birlikte eleyin.3. Başka bir kapta yumurta, süt, şeker ve yağı birlikte çırpın.4. Kuru karışımı yumurtalı karışıma ekleyin ve tahta bir kaşık veya spatula yardımı ile iki karışımı birbirine yedirin.5. Minik minik doğradığınız incirleri de ekleyin ve hazırladığınız kalıplara (yarısını dolduracak kadar) paylaştırın.6. 15-20 dakika kadar pişirin. Kürdan testi yardımı ile piştiğinden emin olduğunuzda fırından çıkarın ve 5 dakika kalıp içinde dinlendirdikten sonra keklerinizi tel bir ızgara üzerine alın ve soğutun.

Page 94: Yemek.Name 0711

94 Yemek.Nâme

FINDIKLI MİNİK KURABİYELERMALZEMELER(40 adet minik kurabiye için)100 gr tereyağı1 adet yumurta3 yemek kaşığı tepeleme toz fındık2 yemek kaşığı mısır nişastası1 çay kaşığı karbonat50 gr pudra şekeriAldığı kadar un (yumuşak ama ele yapışmayan bir kıvam olacak)Damla çikolata

HAZIRLANIŞI1. Yumurta, yağ ve şekeri birlikte çırpın.2. Geri kalan malzemeyi ekleyip yoğurun.3. Dilerseniz minik kalıplarla keserek, dilerseniz elinizde minik toplar yaparak önceden ısıtılmış (175-180) derece fırında üzer-leri hafif kızarana kadar pişirin.4. Ben üzerlerine birer damla çikolata koyarak pişirdim. Siz fındık koyabilir ya da boş bırakabilirsiniz.

Siz de çayınızı ve kahvenizi benim gibi

şekersiz içenlerdenseniz yanına minik bir

kurabiye muhakkak arıyorsunuzdur. Bu

tarif tam da böyle durumlar için. Ben 1–2

cm çapında minik çiçekli kalıp ile keserek

hazırladım ama elinizle leblebiden biraz

büyük bir yuvarlak yaparak da pişirebi-

lirsiniz. Hamurun yarısını ayırıp, kakao

ekleyerek iki çeşit de hazırlayabilirsiniz.

Page 95: Yemek.Name 0711

95Yemek.Nâme

Page 96: Yemek.Name 0711

96 Yemek.Nâme

Page 97: Yemek.Name 0711

97Yemek.Nâme

Franjipan, Avrupa pastacılığın-

da özellikle tartlarda kullanılan

badem veya fındık ile hazır-

lanan bir dolgu malzemesine

verilen isimdir. Hafif yumuşak

sakızımsı bir yapısı vardır, bugü-

ne kadar denemeyenler varsa

hemen mutfağa koşup hazır-

lıklara başlasınlar. Alışagelinen

krema dolgulu tartöletlerden

farklı olarak bu dolgu, tart ta-

banı ile birlikte pişer. Lakin ben

biraz kolaya kaçtım ve fotoğ-

rafta gördüğünüz tartöletler

için hazır taban kullandım. Son

zamanlarda büyük marketlerin

pastacılık malzemeleri satan re-

yonlarında bu hazır tart taban-

larını görür olduk. Elbette kendi

hazırladığınız tabanların yerini

tutmaz ama kimi durumlarda

cankurtaran vazifesi gördükleri

kesin. Minik tartöletlerin içine

pastacı kreması hazırlayarak

mevsim meyveleri ile meyveli

tartöletler yapabilirsiniz. Ya da

200 ml kremayı ısıtıp içinde

200 gr bitter çikolata eriterek

çikolatalı ganaş hazırlayabilir,

tartöletleriniz için harika bir

dolgu elde edebilirsiniz. Veya

aşağıda tarifini verdiğim franji-

pan dolgu ile birlikte pişirip çay

saatlerinde misafirlerinize ikram

edebilirsiniz.

Sevdiğiniz bir tart tabanı tarifini

bu sefer minik kalıplarda ha-

zırlayın. Kalıba yaydıktan sonra

franjipan dolguyu da üzerine

koyun ve birlikte pişirin. Ya da

benim gibi hazır taban alın ve

yine franjipan dolgu ile birlikte

pişirin. Hazır taban kullandığı-

nızda 15 dakika, kendi tabanı-

nızı yaptığınızda 30 dakika gibi

kısa bir sürede tartöletleriniz

hazır olacaktır.

Page 98: Yemek.Name 0711

98 Yemek.Nâme

FRANJİPAN TARTOLET

FRANJİPAN DOLGU İÇİN GEREKEN MALZEMELER200 gr fındık2 adet yumurta150 gr tozşeker50 gr tereyağı (oda ısısında)

HAZIRLANIŞI1. Fındık ve tozşekeri mutfak robotunda birlikte toz haline getirin. Birlikte çekilmesinin sebebi fındığın toz haline gelirken çıkaracağı yağın şeker tarafından emilmesini sağlamak. 2. Daha sonra geri kalan malzemeyi ekleyip, yumu-şak, homojen bir karışım halini alana kadar mikserle çırpın.3. Hazırlanan dolguyu tart tabanlarına doldurup önceden180 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri hafif kızarana kadar pişirin.

Page 99: Yemek.Name 0711

99Yemek.Nâme

Page 100: Yemek.Name 0711

100 Yemek.Nâme

Yoğurt deyip geçiyo-ruz... Bizim için o ka-dar doğal bir yiyecek ki. Bebekliğimizden ölene kadar bizim-le. Yemeğini, içece-ğini, tatlısını yapıyoruz. Ama yine de yoğurt deyip geçiyoruz. Yoğurt hakkında bir kitap yazılsa kaç sayfa olurdu diye soracak olsalardı “taş çatlasın 100 sayfa olur” derdim. Artun Ünsal uzun ve detaylı bir araştırmadan sonra Türkiye’nin yoğurtlarını bir kitapta toplamış. Hem de 378 sayfalık dev bir kitapta. Okudukça insanı yoğurt müptelası yapan bir kitap. İçinde yok yok... Sütün nasıl yoğurt olduğundan, yoğurdu yapan bakterilere, Selçuklu zamanındaki yoğurtlardan sanayi tipi yoğurtlara kadar birçok konudan bahsedilmiş. Yöresel yoğurtları o bölgenin en meşhur yoğurtçularının, ev kadınla-rının dilinden aktarmış. Çam kozalağıyla, enginarın tüylü bölü-müyle yoğurt mayalamak gibi şeyleri okudukça şaşırmaktan, tadını

YOĞURT KÜLTÜRÜDevletşah

Page 101: Yemek.Name 0711

101Yemek.Nâme

hayal etmekten kendimi alamıyorum. Kanlıca yoğurdunun sırrını oku-yup evde yapabilir miyim hevesine kapılıyorum. Keş dışında kurutulmuş peynirler olduğunu görüp merak ediyorum. Manda sütünden yapılmış

bir yoğurdun tadına bakıp bakmadığımı hatırlamaya çalışıyorum. Bir bahçem olsa ineklerim, mandam, koyunlarım olsa kendi yoğur-

dumu kendim yapsam diye hayaller kuruyorum. Türkiye’de senede 2 milyon ton yoğurt tüketildiğini, kişi başına 30

kg ile dünya birincisi olduğumuzu okumak Türkiye bir yoğurt ülkesi ve Türklerin milli yiyeceğinin

yoğurt olduğu gerçeğini kavramamı sağla-dı. Yoğurdu yalnızca İskender kebabın

ve mantının yanında yiyen ben ki-tabı okurken kalkıp bir kase yo-

ğurdu kaşıklamaktan, daha sonra da yoğurdumu

mayalamaktan kendimi ala-

madım.

Page 102: Yemek.Name 0711

102 Yemek.Nâme

Hadi siz de deneyin...

1 litre süt (pastörize ya da çiğ süt olabilir) 85 - 90 C kayna-

tılır. 5-10 dakika karıştırılarak suyu uçurulur. Ilınınca (42 - 45

C’de) 1 yemek kaşığı yoğurt ile mayalanır. Yoğurt kabının

kapağı kapatılıp bir beze sarılır. Oda hararetinde akşam-

dan sabaha yoğurt olur. Kapak açılır yoğurt havalandırılır,

dinlendirilir. 1-2 saat sonra buzdolabına konulup saklanır.

100 kilo sütten kaç kilo yoğurt çıkar?

Türkiye’deki ortalama randımanlara göre, 100 kilo çiğ

sütten 35 ilâ 90 kilo arasında kese yoğurdu veya ayranlık

yoğurt kıvamında yoğurt elde edilebiliyor. Ancak 100 kilo

sütten ne kadar “düz yoğurt” üretildiği çeşitli etmenlere

göre değişiyor: Örneğin, yoğurdun randımanı kullanılan

çiğ sütteki yağ ve yağsız kuru madde oranı gibi, son ürün

yoğurdun içerdiği yağ ve yağsız kuru maddeye bağlıdır.....

Sonuçta, 100 kilo inek sütünden nihai ürün olarak 75 kilo

yoğurt çıktığını söyleyebiliriz.

Page 103: Yemek.Name 0711

103Yemek.Nâme

Kirlenen aynalarınızı 2 ölçü su, 1,5 ölçü sirke ile hazırlaya-cağınız karışıma batıracağınız gazete kağıdı ile ovarak temiz-lerseniz pırıl pırıl parlayacaktır.

PÜF NOKTALARI

Lahana pişirirken çıkan kötü kokuyu engellemek için tence-renize bir elmanın soyduğunuz kabuklarını ekleyin.

Page 104: Yemek.Name 0711

104 Yemek.Nâme

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

SAĞLIK KÖŞESİ

Yaşar BaytakDİŞ HEKİMİ

Page 105: Yemek.Name 0711

105Yemek.Nâme

Bildiğiniz üzere ağız sağlığının temel kuralı dişlerimizi düzenli ve doğru şekilde fırçalamak.

Çikolata, şeker gibi tatlı yiyecekler ve asitli içeceklerin, çok hızlı mik-rop üretme özelliği olduğundan, hızlıca ağız ortamından uzaklaştı-rılmaları gerekir. Oluşan mikrop-lar sadece dişlerimizi çürütmekle kalmaz, vücudumuzda ki hemen her bölgenin iltihaplanmasına yol açarak zarar verebilir. Bu nedenle dişlerimiz fırçalamamız gerekir.

Dişlerimizi, diş etlerinden diş bi-timine doğru, yani üst dişlerimizi yukarıdan aşağı, alt dişlerimizi de aşağıdan yukarı olacak şekilde her gün yemeklerden sonra ve 3 dakikadan az olmamak kaydı

ile fırçalamalıyız. Dişlerimizle bir-likte mutlaka dilimizi de dil fırça-ları ile fırçalayalım ki aynı şekilde mikrop oluşumunu engellemiş olalım. Diş fırçasının ulaşamadığı noktaları da temizlemeyebilmek için diş ipi kullanmamız yararlı olacaktır.

Gün içinde ağzımızda ortalama 2 lt. tükürük salgılanmaktadır, tü-kürüğün koruyucu bir etkisi bu-lunmaktadır. Gece uyku sırasında ağız tükürük salgılamadığından, dişlerimizi gece yatmadan fırça-lamamız özellikle önemlidir.

Halk arasında yaygın olarak, kul-landığımız diş macunlarının sık-lıkla değiştirilmesi gerekir gibi bir inanış vardır. Ancak bu inanış

MERHABALAR,

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI ÜLKEMİZDE NE YAZIK Kİ BİRAZ İHMAL EDİLEN BİR KONU. GENELLİKLE, DÜZENLİ OLARAK YILDA BİR DEFA KONTROL ETTİRMEK YERİNE, DİŞLERİMİZLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ BİR SORUN YAŞA-YINCA ÇALIYORUZ DİŞ HEKİMLERİNİN KAPISINI.

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ, BAZI KİŞİLERİN ÇOK İYİ BİLDİĞİ BA-ZILARININ İSE BİLMEDİĞİ YADA YANLIŞ BİLDİĞİ KONULARA AÇIKLIK GETİRMEK İSTEDİM BU AY YEMEK.NAME’DE…

Page 106: Yemek.Name 0711

106 Yemek.Nâme

yersizdir. Alıştığımız bir macunu istediğimiz sürece kullanabiliriz. Piyasada çok çeşitleri bulunan diş macunlarının hepsinin temel maddesi olan florun yanı sıra farklı özellikleri de bulunduğun-dan, bu özelliklerden yararlan-mak adına zaman zaman farklı

diş macunlarını kullanmak fayda-lıdır. Diş beyazlatma özelliği olan macunların yine bilinenin aksine diş minelerine bir zararı yoktur…

Macun kadar fırça seçimide mü-himdir. Yetişkinlerde sıklıkla öne-

rilen fırça tipi; “orta sert”tir. Diş eti sorunu yaşayan kişilerin ise yumuşak diş fırçalarını, sigara kul-lanan kişilerin ise sert fırçaları ter-cih etmesi gerekir. Diş fırçalarını mutlaka 2 veya en geç 4 ay içinde yenisi ile değiştirmeliyiz.

Diş beyazlatma işlemi; diş hekim-leri tarafından, hidrojen peroksit veya potasyum karbamit içeren ürünler uygulanarak, 1 saat için-de muayenehanede yapılabildiği gibi hasta evinde 2 hafta içinde kendisi de yapabilir. Doğru eller-de yapılan bu tedavinin hiçbir yan etkisi yoktur. Diş minelerine zarar verdiği ve dişin dokusunu bozarak sürekli yapılması gereke-ceği inanışı doğru değildir.

Diş telleri ile ilgili bilinen bir yan-lış da, bu tedavilerin yalnızca ço-cukken yapıldığıdır. Ortodontik tedavi günümüzde hemen her yaşta başarı ile uygulanmaktdır, 6 ay ile 1,5 yıl arasında değişen bu tedaviden sonra ortalama 1,5 yılda dişlere koruyucu aparey ta-kılmakta ve tedavinin geriye git-mesi engellenmektedir.

Doğru beslenmenin dişlerimiz

DOĞRU BESLENMENİN DİŞLE-RİMİZ ÜZERİNDE ETKİSİ SANIL-DIĞINDAN FAZLADIR. ÇOCUK-LARDA YETİŞME DÖNEMİNDE ALINAN YOĞURT, SÜT, PEYNİR GİBİ KALSİYUM İÇEREN GIDALAR DİŞLERİN SAĞLIKLI GELİŞİMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ İKEN, YETİŞKİN-LERDE İSE C VİTAMİNİ İÇEREN GIDALAR DİŞLERİMİZİN SAĞLIĞI İÇİN ÖNEM KAZANMAKTADIR. ELMA, ARMUT VE AYVA GİBİ LİFLİ YİYECEKLERİN ISIRARAK YENME-Sİ DİŞLERİMİZİN TEMİZLİĞİ İÇİN AYRICA MASAJ ETKİSİ YARATACA-ĞINDAN ÇOK YARARLIDIR.

Page 107: Yemek.Name 0711

107Yemek.Nâme

Page 108: Yemek.Name 0711

108 Yemek.Nâme

DİŞLERİMİZİ, DİŞ ETLERİNDEN DİŞ Bİ-TİMİNE DOĞRU, YANİ ÜST DİŞLERİMİZİ YUKARIDAN AŞAĞI, ALT DİŞLERİMİZİ DE AŞAĞIDAN YUKARI OLACAK ŞEKİL-DE HER GÜN YEMEKLERDEN SONRA VE 3 DAKİKADAN AZ OLMAMAK KAYDI İLE FIRÇALAMALIYIZ. DİŞLERİMİZ-LE BİRLİKTE MUTLAKA DİLİMİZİ DE DİL FIRÇALARI İLE FIRÇALAYALIM Kİ AYNI ŞEKİLDE MİKROP OLUŞUMUNU ENGELLEMİŞ OLALIM. DİŞ FIRÇASININ ULAŞAMADIĞI NOKTALARI DA TEMİZ-LEMEYEBİLMEK İÇİN DİŞ İPİ KULLAN-MAMIZ YARARLI OLACAKTIR.

Page 109: Yemek.Name 0711

109Yemek.Nâme

üzerinde etkisi sanıldığından faz-ladır. Çocuklarda yetişme döne-minde alınan yoğurt, süt, peynir gibi kalsiyum içeren gıdalar dişle-rin sağlıklı gelişimi için çok önem-li iken, yetişkinlerde ise C vitamini içeren gıdalar dişleri-mizin sağlığı için önem kazan-maktadır. Elma, ar-mut ve a y v a gibi lifli y i y e -ceklerin ı s ı rarak yenmesi dişlerimizin temizliği için ayrıca masaj et-kisi yaratacağından çok yararlıdır.

Vücut sıcaklığının çok altında veya çok üstünde, yani çok sıcak ve çok soğuk gıdalardan kaçın-mak gerekir. Bu şekilde alınan gıdalar, diş minelerine zarar vere-bilir.

6 yaş öncesi çocuklarda, tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanımı

dişlerde renklenme oluşabilmek-tedir. Antibiyotik kullanımında bu durum dikkate alınmalıdır. Ayrıca süt dişleri ve süren daimi dişlerin çürümeye eğilimi vardır . Bu ne-denle çocuklarda koruyucu dol-

gu dediğimiz bir işlemin yapılmasında yarar

vardır. Ağız sağ-lığının bozul-

ması sadece dişlerimizin çürümesine yol açmaz, diş etlerimi-zin iltihap-

lanmasına ve hatta sindirim

ve kan dolaşımı yoluyla vücudun

diğer organların-da; mide, akciğerler,

bronşlar, yemek b o - rusu, dil, yutak, ba-dem- cikler ve sinüsler-de de iltihaplanmaya y o l açabilir.H i sse - dilen her ağız kokusu sadece ağız-dan gel- mez, az önce belirttiği- miz organ-ların birin- de oluşan i l t i h a p - l a n m a

Page 110: Yemek.Name 0711

110 Yemek.Nâme

sonucu oluşan mikroorganizma-ların çıkardığı gazlar bizlere hoş olmayan kokular olarak ulaşır. Bu nedenle diş ve diş etlerinde bir sorun yoksa ağız boşluğuna açı-lan diğer organlarımızda bu so-runun çözümünü aramalıyız. Her yıl mutlaka diş hekiminin kont-rolünden geçmeli ve detaylı diş temizliği yaptırılmalıdır. Genellik-le 16-36 yaş aralığında çıkan 20 yaş dişleri yarattığı ağrı nedeniyle pek çok kişinin korkulu rüyasıdır. Bu durumda yapılacak işlem dişin cerrahi müdahale ile alınmasıdır. Çocuklarda ise yapılacak kontrol-ler ile 20 yaş dişlerinin henüz çık-madan alınması bazı durumlarda yararlı olabilir, diş dizilimi çok düz-gün bir ağızda, 20 yaş dişlerinin sürerken itmesi nedeniyle çapra-şıklıklar oluşabilir veya aralıklı diş dizilimine sahip kişilerde düzgün bir görüntü oluşmasını da sağla-yabilir. Bu nedenle erişkinlik ön-cesi uzman bir doktor tarafından 20 yaş dişlerinin kontrol edilmesi çok yararlıdır.

Son olarak; diş tedavilerinde son zamanlarda sıkça kullanılan iki gelişmeden de bahsetmek iste-rim. İmplantlar ve Zirconyum

protezler.

Bilindiği gibi eksilen bir dişin ye-rine yeni bir diş yapılması gerek-tiğinde, sağındaki ve solundaki sağlam dişlerin kesilmesi suretiy-le köprü dediğimiz işlem yapılır ve sabit protez grubu eklenirdi. Oysa şimdi çekilen sorunlu dişin yerine titanyum alaşımlı vidalar takılabiliyor ve 3 ila 6 ay arasın-da bekleniyor. Titanyum vücutla uyumlu bir madde olduğu için bu süre içinde ağıza entegre olu-yor ve üzerine sabit bir kuron ya da köprü takılabiliyor. Böylelikle hem diğer sağlam dişlere doku-nulmamış, hem de ağzımızda doğal bir malzeme ile çalışılmış oluyor.

Metal çekirdekli kuron ve köprü-lerin yerini özellikle ön grup pro-tezlerde zirconyum çekirdekli sa-bit protezler almaya başlamıştır. Bu malzemenin doğal oluşu ve doğal renk verme konusundaki üstünlükleri tercih edilmelerinde büyük rol oynamaktadır.

Page 111: Yemek.Name 0711

111Yemek.Nâme

Işıl Işıl MenülerTarifler: Işıl Gülsaç Fotoğraflar: Cem Vedat Işık

Balık mevsiminde-yiz. Omega 3 ba-kımından zengin balığı, bol ve ucuz bulunduğu bu mev-simde bol bol tüket-mekte fayda var. Balık yemeyi sevmeyenler için çorbası iyi bir baş-langıç olabilir. Eh tabi yemeğin sonunda balık midemizde yüzmesin diye helva yemek şart.

Page 112: Yemek.Name 0711

112 Yemek.Nâme

Page 113: Yemek.Name 0711

113Yemek.Nâme

30DAKİKA

BALIK ÇORBASI

MALZEMELER1 kg kırlangıç, kefal, iskorpit ya da lipsos balığı1 adet büyük boy soğan1 adet kereviz (yapraklarıyla birlikte)1 adet patates1 adet havuç2-3 adet defne yaprağı2 adet yumurta sarısı1 adet limonTuzTane karabiber

1. Balıklar ayıklayıp yıkanır, özellikle karınlarındaki kanlı bölümleri iyice temizlenir.2. Derin bir tencereye balık parçaları konup haşlanır.3. Pişen balıklar tencereden alınarak küçük parçalara ayrılır ve kılçıkları ayıklanır.4. Balık suyunun içine kereviz, patates, havuç, defne yaprağı, kereviz yaprakları, tane karabiber eklenerek sebzeler pişirilir. 5. Sebzeler iyice ezildikten defne yaprakları alınarak karışım blenderdan geçirilir. 6. Çorbanın kıvamına göre sıcak su eklenebilir. 7. Bir kasede iki yumurta sarısı ve limon çırpılarak terbi-ye hazırlanıp tuz ve karabiberle çorbaya eklenir. 8. Bir taşım daha ateşte tutulduktan sonra sıcak servis yapılır.

HAZIRLANIŞI

4KİŞİLİK

Page 114: Yemek.Name 0711

114 Yemek.Nâme

Page 115: Yemek.Name 0711

115Yemek.Nâme

45DAKİKA

PATATES SALATASI

MALZEMELER

4 adet patates1 adet büyük kırmızı soğan1 adet büyük turp½ demet maydanoz1 tutam taze nane2 yemek kaşığı süzme yoğurt3 yemek kaşığı krema1 adet limonun suyuTuzKarabiberZeytinyağı

1. Patatesleri haşlayıp kabuklarını soyalım.2. Küp küp doğrayalım.3. Patatesler sıcakken limon suyunu, zeytinyağı ve baha-ratları ekleyip karıştıralım.4. Ayrı bir kasede süzme yoğurdu ve kremayı iyice karıştı-rıp soğuyan patateslerin üzerine ekleyelim.5. Yeşillikleri, soğanı ve turpu da ekleyip servis edelim.

HAZIRLANIŞI

4KİŞİLİK

Page 116: Yemek.Name 0711

116 Yemek.Nâme

Taze balıkların gözü parlak, solungaçları kırmızı, eti sıkı ve pulları serttir. Suda bekle-tilen balıkların süzgeçleri be-yaz ve eti yumuşaktır. Pulları kolay çıkar. Yağlı ve sararmış balıklar bayat balıklardır.

PÜF NOKTASI

Page 117: Yemek.Name 0711

117Yemek.Nâme

40DAKİKA

KAĞITTA LÜFER

MALZEMELER

2 adet lüfer2 adet kabukları soyulmuş domates2 adet yeşil biber100 gram dilimlenmiş mantar2 diş kıyılmış sarımsak1 adet limon (soyulmuş, dilimlenmiş)1 adet defne yaprağı100 gram tereyağı1 tutam maydanozTuzKarabiber40x40 aluminyum folyo

1. Lüferin karnını yararak ayıklayın. Soğuk su ile yıkayıp iyice temizleyin.2. Folyo kağıdını açıp içerisine önce dilimlenmiş limonları ve dilimlediğiniz domateslerin yarısını dizin.3. Üzerine temizlenmiş lüferleri yerleştirin.4. Son olarak kalan domates ve limon dilimlerini, may-donozu, sarımsağı, defne yaprağını, tereyağını, tuzunu, biberini atın.5. Folyo kağıdını kenarları hava almayacak şekilde katla-yıp kapatın.6. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 25 dakika pişi-rin. Sıcak olarak servis edin.

HAZIRLANIŞI

2KİŞİLİK

Page 118: Yemek.Name 0711

118 Yemek.Nâme

20DAKİKA

FIRINDA TAHİN HELVASIMALZEMELER500 gram sade tahin helvası½ adet limo-nun suyu1 adet havuçCeviz içi

1. Helvayı çatalla iyice ezip üzerine limon suyunu sıkın.2. Rendelediğiniz havucu ekleyin.3. Isıya dayanıklı bir fırın kabına koyup üzerini ce-viz içi ile süsleyin.4. 175 derecedeki fırında üzeri pem-beleşene kadar pişirin.

HAZIRLANIŞI

4KİŞİLİK

Page 119: Yemek.Name 0711

119Yemek.Nâme

Page 120: Yemek.Name 0711

120 Yemek.Nâme

yemeksanatıeYAZI VE FOTOĞRAFLAR:İPEK HATİPOĞLU BİÇER

Yemek takımlarıyla uğraşmak bir dert.

Eksilen parçalar, ye-nilerini bulamamak,

renk-desen yakala-yamamak... Açık-

cası bu nedenle ben takım halinde olan

şeylerden çok hoşlan-mıyorum. Bunun

yerine kendi takımla-rımı kendim oluştu-ruyorum. Üstelik çok

eğlenceli oluyor.

Bir kaç küçük detayı göz önünde tu-tarak siz de rahatlıkla kendi takımla-rınızı oluşturabilirsiniz:

Düz beyaz porselen, düz cam, sade formlar birbirleriyle rahatlıkla kulla-nılabilir. Renkli parçalarla rahatlık-la birleştirilebilir. Ahşap, krom gibi

Page 121: Yemek.Name 0711

121Yemek.Nâme

malzemelerden yapılmış parça-larla kombinlenebilir. Beğendi-ğiniz parçalardan altı ya da sekiz adet almanız yeterli.

Bu şekilde oluşturacağınız kombi-nasyonlar oldukça hesaplı olacak, eksilen parça rahatlıkla tamamla-

nacak, yaratıcılığınız sof-ranıza yansıyacaktır. Bu şekilde parçaları takım olarak kullanmak zorun-da da değilsiniz. Diledi-ğiniz parçayı dilediğiniz yerde kullanın. Bakın ne değişik sunumlar çıkacak ortaya.

Resimdeki kompozisyon-daki her parça farklı ma-ğazalardan, farklı zaman-larda alındı. Hepsinin de fiyatları oldukça makul. Çok farklı şekillerde bir araya gelebiliyorlar.

Bu yazımda, fotoğrafta-ki parçalardan birini ne kadar farklı şekillerde de-ğerlendirebileceğimi de-nedim.

Sonuç benim için gerçek-ten şaşırtıcı oldu.

Fotoğrafta objemiz “MİNİK CAM KASE” olarak yer alıyor. Paşabahçe Mağazalarında tanesi 1.75 YTL ye satılıyor (6 adet, 10.50 YTL). 8 cm çapında, 5,5 cm yüksekliğinde.

Bakın bu minicik kase kaç değişik şekle giriyor.

Page 122: Yemek.Name 0711

122 Yemek.Nâme

1. Kahvaltı soframız için şık bir reçel seti,

2. Hatta güzel bir servis tabağı ya da se-petin içerisinde, kahvaltı setinin kendisi,

3. Komposto, hoşaf ya da cacık kasesi

4. Muhallebi, keşkül ya da supangleleri-niz için (porsiyon miktarı çok makul)

1

2

34

Page 123: Yemek.Name 0711

123Yemek.Nâme

Page 124: Yemek.Name 0711

124 Yemek.Nâmeyemeksanatıe

5. Kuruyemiş kasesi

6. Doğumgünü masalarının şekerleme ya da bonbonları için,

7. Cips ya da atıştırmalıklar tepsisinde dip sos kabı,

8. Kurdeleler, peçeteler ve minik süs-lerle sıradan muffinler bir anda ilginç ikramlara dönüşebilir.

5

6

7 8

Page 125: Yemek.Name 0711

125Yemek.Nâme

9. Şekerlik, hatta çay servislerinizde kesme şekerlik

10. Dondurma kasesi,

11. Meyva salatalarınızın servisinde,9

11

10

8

Page 126: Yemek.Name 0711

126 Yemek.Nâmeyemeksanatıe

Page 127: Yemek.Name 0711

127Yemek.Nâme

12. Meyvalı jöle ikramlarınızda,

13. Tek kişilik salata ya da aperatif sunumlarınızda

14. Tek porsiyonluk pasta ikramı (sevimli değil mi?)

15. Tiramisuyu da tek kişilik porsi-yonlarla hazırlayabilirsiniz.

12

13

14 15

Hiç birini yapamadıysanız bile, içine bir minik mum koyup yakın, keyfi-nize bakın:)Yaratıcılığınızla dolu sofralar dilerim hepinize...

Page 128: Yemek.Name 0711

Yemek.Nâme dergisinin artık bir forumu var! Konuşan, tartışan, paylaşan okuyucularımızı

bekliyoruz.FORUM.NAME İÇİN HEMEN TIKLAYIN!

http://yemek-name/forum

Forum.NâmeYemek.Nâme dergisinin artık bir forumu var! Konuşan, tartışan, paylaşan okuyucularımızı

bekliyoruz.FORUM.NAME İÇİN HEMEN TIKLAYIN!

http://yemek-name/forum

Page 129: Yemek.Name 0711

Yemek.Nâme dergisinin artık bir forumu var! Konuşan, tartışan, paylaşan okuyucularımızı

bekliyoruz.FORUM.NAME İÇİN HEMEN TIKLAYIN!

http://yemek-name/forum

Forum.NâmeYemek.Nâme dergisinin artık bir forumu var! Konuşan, tartışan, paylaşan okuyucularımızı

bekliyoruz.FORUM.NAME İÇİN HEMEN TIKLAYIN!

http://yemek-name/forum


Top Related