Transcript

SNEMA KTAPLII

GILLES DELEUZEDE MGE HAREKET OLARAK SNEMANIN FELSEFESYAZAR:ZCAN YILMAZ STCKTAP EDTR VE SANAL PLATFORM N YAYIMA HAZIRLAYAN: ENOL ERDOAN & RENE CORBIN

Bu eser http://genclikcephesi.blogspot.com tarafndan yaynlanmaktadr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

1

Her neye inanrsanz inann, tm inanlarda emek smrs iren bir ey olarak yerini almtr. Bu eser es yaynlarnn, editr .Eye kar yapt emek smrsnn kltrel bir cdr. Kitaplar kimsenin deildir!!! Hepimizin dnda!!!

R.C&.E

GILLES DELEUZEDE MGE HAREKET OLARAK SNEMANIN FELSEFESYAZAR:ZCAN YILMAZ STC KTAP EDTR VE SANAL PLATFORM N YAYIMA HAZIRLAYAN:ENOL ERDOAN & RENE CORBIN

http://genclikcephesi.blogspot.com

2

ERK:Sayfa No GR...............................................................................................................11 BRNC BLM KAOSLA KAVGA: KAVRAM VE DUYUM...............................................16 KNC BLM SNEMANIN KISA BR TARH...................................................................40 NC BLM HAREKET MGES.........................................................................................51 DRDNC BLM ZAMAN MGES............................................................................................106 SONU............................................................................................................147 KAYNAKA...................................................................................................150

http://genclikcephesi.blogspot.com

3

GiriGilles Deleuze'de mge Hareketi Olarak Sinemann Felsefesi adn tayan bu almann amac, sinema ve felsefe ilikisini irdelemek, baka bir deyile, Deleuze'n amzda bizzat felsefe gibi kavram yaratc olarak grd sinema disiplininin genel bir tantmn yapmaktr. Bu balamda, Deleuze'n bir sinema felsefesinin imkann ortaya koyma giriiminde bulunduu ve temellendirdii The Movement Image (Hareket mgesi) ve The Time Image (Zaman mgesi)1 kitaplarnda tartlan sinema sorunlar, sinema - dnce ilikileri ve modern sinemann kavram yaratc olarak geliimi, Deleuze'n kendisinden yola klarak sergilenmeye allacaktr. Deleuze, sinemay bir felsefi yaratm olarak ele alan ve bir sinema filozofu olarak anlan ilk kiidir. Bununla birlikte o, sinemay bir estetik kuram ortaya atmak bakmndan deil, kavram yaratan bir etkinlik olduunu aa karmak bakmndan ele alr. Deleuzee gre sinema, dnceyi sunan ve harekete geiren bir etkinliktir. Bu etkinliin bal bana bir disiplin olarak ortaya k, onun dnceyi felsefeden farkl bir tarzda sunmasyla gerekleir: Sinema, dnceyi hareket ve zaman imgeleriyle kavramlatran insani bir yaratmdr. Buradan hareketle, Deleuzen sinema felsefesinin merkezini sinema - dnce ilikisinin belirlediini syleyebiliriz. Buna bal olarak unu da syleyebiliriz: Deleuze sinemay, hibir yaratcl olmayan, olaylar yalnzca sunmakla yetinerek dnmeyi engelleyen enformasyondan ve yine dnceyi harekete geirmekten ok, arka plana atan elenceden koparmaktadr. Deleuze, sinemay iki temel noktadan (iki imge tr) ele alr. Bu iki temel nokta, gerek sinemann dnemlere ayrlmasnda gerekse onun bugn tanmlanmasnda belirleyici bir role sahiptir. Film tarihi ya da sinema tarihi ad altnda toplanan saysz film, bu iki imge trnn (hareket ve zaman imgesi) farkl dnemlere ait yaratmlar olarak anlam kazanrlar. Deleuze'e gre, sinemann zerinde durulmas gereken asl yn, onun dnce tarihine bu iki imgeyle getirdikleridir. Bundan dolay da Deleuzede imge ve dnce kavramlar birbirine smsk baldr; hatta zaman imgesi kavramsal bir boyuta sahiptir. Sinemann Deleuze'n bak asndan yakaladmz bir baka yn ise felsefenin problem olarak grd pek ok konunun, ayn oranda sinemann da konusu olmas ve felsefe kadar sinemann da bunlarn zerine eilmekte olmasdr. Bu adan hakikat, zaman ve hareket sinemada imge olarak varla gelir. Kavram ve imge ierik olarak ayn eye, yani dnceye ve dncenin ikinlik dzlemiyle2 olan ilikisine gndermede bulunur. Aralarndaki fark, birincinin akln ilkeleriyle dierinin ise grselliin gcyle almasdr. Tm bunlardan hareketle u sylenebilir ki, Deleuze'n sinema sanatna ynelik aklamalarna gei yapmak, Deleuze'n hem sanata hem de felsefeye ilikin olarak sylediklerine bakmay gerektirir. Genel anlamda, gstergeler ve imgelerin yaratt bir dil dizgesi ya da yalnzca sanatn teknik olanaklarla retilen bir biimi olarak grlen sinema, Deleuze'e gre gnmzde imgenin hareket ve zamanla ilikisi sonucunda kavramsal bir boyut kazanmtr. Bu adan bu almann birinci blmnde Deleuze'n kavram ve duyum hakkndaki dnceleri ortaya konulacaktr. Fakat, sinemann kendisine ynelik dnceleri sergilenmeyecektir. nk, bu blmn amac, ncelikli olarak Deleuzen felsefe ve sanata ynelik dncelerini ksa ve z bir ekilde sunmak, Deleuze' sinema felsefesine ynelten zemini ortaya karmaktr. Bu ama dorultusunda, ilk blmde, Deleuze'n sanat ve felsefeye ynelik dncelerinin ksa bir tantm yaplacak ve onun yaratm kavramyla felsefe ve sanata nasl bir ereve izdii sergilenmeye allacaktr. kinci blmde ise sinemann hangi nedenlerden, hangi gereksinimlerden ve nasl doduu gz nne alnarak Deleuze'n onu bir kavram yaratc olarak ele alncaya kadarki serveni ksaca zetlenecektir. Ayrca, bu blmde imge ve kavram arasndaki iliki ve Deleuze'n bunlarn snrn izerken temel ald ltler sunulmaya allacaktr. nc blmde, genel anlamda, felsefedeki hareket problemine sinemann yeni bir ufuk amasna ve bu probleme ilikin Bergson'un dncelerine deinildikten sonra, Klasik Sinemay3 belirleyen hareket imgesinin genel karakteristikleri ksaca gzler nne serilerek, sinemann ilk dnemine ynelik bir ereve izilmeye allacaktr. Son olarak drdnc blmde, kinci Dnya Sava sonrasnda sinemadaki durum ve eylem birliinin paralanmas sonucu ortaya kan zaman imgesine zaman imgesinin taksonomisine (snflandrmasna) ilikin Deleuze'n

http://genclikcephesi.blogspot.com

4

akl yrtmesi ve onun bak asndan zaman imgesinin durduu yer, filmler ve ynetmenlerle balantl olarak sunulmaya allacaktr. Ayrca, Deleuzen sinemaya ynelik olarak ortaya koyduu tm belirlenimler, sinema zerine fikirler ileri sren kuramclarn veya ynetmenlerin dnceleriyle birlikte ele alnacaktr. Deleuze'n felsefesi kapal ve zor anlalr bir karaktere sahiptir. stelik sz konusu olan sinema ise onun dncelerini kavramak daha da zor grnmektedir. Bunun nedeni, Deleuzen sinemay zaman ve hareket kavramlar balamnda ele almas, bunu ele alrken dncelerini filmler ve film pasajlaryla rneklendirme yoluna gitmesi, fakat bu iki kavramn her filmde farkl ilenmi olmasdr. Deleuze'n sinemaya ilikin iki kitab hakknda belirtilmesi gereken en nemli konu, onun felsefe ile sinemay ele alrken, birbirlerinden kopuk bu iki alan betimsel bir tarzda uzlatrma abas iindeymi gibi grnmemesi, onlar srekli paralel giden iki disiplin olarak ele almasdr. Onun zerinde younlat ey, grne gre, sinemann dnceye yeni bir boyut kazandrp kazandrmad olmaktadr. Bu durum bize, Deleuze'n dnce perspektifini de sunar. Onun dnsel etkinliklere bak, btnyle dnce ve dncenin ortaya k biimleriyle ilgilidir. Deleuze tm yaratm etkinliklerini dnce imgesinin tarihsel dnmyle balantl olarak ele almaktadr. Deleuzen dncenin hem kavram hem de imge ile ilikisini aklamak iin ikinlik dzlemine bavurmas, onun bu abasnn bir gstergesidir. Deleuze asndan dncenin kavramsal olarak gzden geirilmesi ile sinema ad altnda grdmz tek tek film rneklerinin tarihsel olarak ele alnmas arasnda pek bir fark yoktur. kisi arasndaki paralellik, dncenin hem felsefi olarak hem de sinemasal olarak dile getirildiini dndrr. Yani sinema ile felsefeyi, biraraya getiren eyin dnce kavramnn kendisi olduu sylenebilir. Deleuze'n The Movement Image ve The Time Image adl kitaplarnn birok blmnde, onun felsefe ve sinemaya ynelik dncelerini i ie girmi halde bulsak bile, baz blmlerinde tamamen sinemaya ait dncelerini de yakalama frsatn elde ederiz. Deleuze zellikle sinema sanatn dnsel bir etkinlik olarak temellendirmeye kalkarak, yaratm, imge (sinematografik kavram), hareket, zaman, dnce gszl, rasyonel dnce, irrasyonel dnce, ikinlik dzlemi gibi kavramlar irdelerken, genel olarak sinema sanatnn tarihsel geliimine ilikin bir kavramsal boyutu da ortaya koyar. Bu bakmdan Deleuze'n filozof kimlii kadar sinema filozofu kimliinin de n plana kt sylenebilir. Bundan dolay, bu almann nc ve drdnc blmlerinde, sinema filozofu kimlii her frsatta vurgulanmaya allmtr. Deleuze'n sinema ile ilgili daha nce adn andmz kitaplarna bakldnda, onun sinema sanat konusundaki dncelerinin bu sanatn geliimiyle bir paralellik sergiledii grlecektir. Deleuzen bu kitaplarnda arlkta olan dnceleri, sinema felsefesini temellendirmeye ynelik olduundan, bu almann son iki blm sinema dnce (kavram imge) ilikisini irdeleme ve sinemann btnyle dnsel bir etkinlik olduunu ortaya koyma abasna ayrlmtr. Bu adan nc blmde, Deleuze'n felsefede hareketin imgeye ve imgenin harekete ikinletirilmesi probleminin sinemada somutluk kazanmasna ynelik zmlemeleri, Bergson'un, Husserl'in ve M. Merleau-Ponty'in dnceleriyle desteklenmeye alldktan sonra, sinemann ilk yaratm olan hareket imgesi ve onun zellikleri ortaya koyulmaya allmtr. Drdnc blmde ise, zaman, ncesiz- sonrasz bir biim deildir; fakat aslnda ncesiz - sonrasz olmayan eyin biimidir, deime ve hareketin deimeyen biimidir dncesine uygun olarak, Deleuzen, sinemann tarihsel geliiminde hareket imgesinden daha yksek bir kavramsal yaratm olarak kabul ettii zaman imgesine geii ve bu imgenin genel zellikleri incelenmeye allmtr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

5

BRNC BLM

http://genclikcephesi.blogspot.com

6

Kaosla Kavga : Kavram ve Duyum

nsan "...doum eylemiyle birlikte, n ayan yurtsuzlatrr, onu bir el haline getirmek zere topraktan koparr ve sonra onu dallar ve aletler zerinde yeni batan yurtlandrr."4 Yersiz-yurtsuzlama (deferritorialisation /deterritorialisation) zgrlemektir, yeni bir varlk haline gelmektir; topraktan ayrlp gkyzne uzanmaktr; dnyadan kmaktr. Fakat, bu kma kendini terk etme anlamnda deil, yersiz-yurtsuzlama sonucunda kendini yeniden konumlandrma; kaosun bilinemezliine ve kendisine izgi ekme anlamndadr. Yersiz-yurtsuzlama, ne tamamen topraktan kopmaktr ne de tam manasyla topraa bal olmaktr. nsan, bu yersiz-yurtsuzlama sonucunda kaosun rktc, karmak, kavranamaz ihtiamyla kar karya kalr. te, insann kaosla kavgas burada balar. Deleuze'n felsefesinin erevesini belirleyen ey, insann kaosa kar deneyim btnldr. Bu bakmdan, Deleuze'n tm kaygs, insann deneyim alanna ynelik ortaya koyduu yaratmlarn bir sorgulamasn yapmak ve bu alanlarn neliini yeni bir bak asyla deerlendirmektir. Dolaysyla o, yaratm alanlar arasndaki zel ayrmlardan nce, onlarn yaratlmasna kaynaklk eden neden-sonu ilikisine ynelik bir sorgulamay gerekletirmeye giriir. Deleuze 'e gre, insann kaosla ilikisinin sonucunda felsefe, bilim ve sanat denilen dnce biimi ortaya kmtr. Bu dnce biimi, insann kaosa kar bir parack dzen elde etmek iin giritii bir servendir. Bylece Deleuze, kendisinden yaklak iki bin be yz yl nce: "Ey tanrlar! Bana yalnz pekinlii balayn! Bu pekinsizlik denizinde, zerine uzanp yatabilecek kadar geni bir tahta olsa da bana yeter."5 diyen Parmenides'in Varlkta skuna kavuma isteini, insann kaosta skuna kavuma istei olarak dile getirir. Felsefe, sanat ve bilim bu istein rn olarak insann kaosa kar alm olduu tavrn farkl grnmleri olarak karmza kmaktadrlar. Deleuze'n felsefesi ve sanata ynelik grleri, tam da bu almn kavramsal olarak yeniden yaplandrlmas eklinde ortaya kar. Deleuzee gre; "Dnceyi, dncenin byk formunu, sanat, bilim ve felsefeyi tanmlayan ey, her zaman kaosla kapmak, bir dzlem ekmek, kaosun zerine bir dzlem ekmektir"6 Sanat, bilim ve felsefe Deleuze iin otonomdur ve her biri kendi bana bir grevi stlenmitir. Kaosa kar alnan bu tavrda, felsefe kavramlarla, sanat duyumlarla ve bilim de fonksiyonlarla7 i grr. Dnmek, kavramlarla, fonksiyonlarla veya duyumlarla dnmektir; yeniden yurtlanmaktr; bir dzlem izmektir; ama sonuta yine de dnmektir. Bu etkinliklerin hibirisinin bir dierine stnlnden sz edilemez. iin de geerli olan, kendi yollar ve belirlenimleriyle kaosu alt etmektir.8 Kant zerine Drt Derste Deleuze, bu etkinlii nasl grdn ok ak bir ekilde dile getirir: Felsefeyi sanattan ya da bilimden farkl ele almann bir nedeni yoktur. Aralarnda farklar vardr; ama sanldklar dzeyde deildir.9 Bu etkinlik, ayn amala ortaya ktklarndan ve her birinin kavgasnn kendi alanna ynelik olduundan, ortaya ktklar andan beri birbirleriyle bir iletiim ve alveri halindedirler. Deleuze, bu

http://genclikcephesi.blogspot.com

7

iletiimin ve alveriin snrlar tahrip edecek ekilde olmadn, yalnzca kavramn fonksiyon ya da duyum kavram, fonksiyonun kavram ya da duyum fonksiyonu, duyumun da fonksiyon ya da kavram duyumu haline geldii anlarn, durumlarn, biimlerin, yersiz-yurtsuzlamalarn olduunu ve bu dnce biimlerinin herhangi birisinde ortaya konulan bir belirlenimin, bir baka alanda bir baka belirlenime arda bulunabildiini belirtir.10 Deleuze'n dnce dnyasnda felsefe ve sanat, insani deneyim btnlnde zerk birer alan oluturmaktadr. Bu btnde, sanat ve felsefe hangi karakteristiklerle tanmlanmlardr? Bunlarn btn ierisinde yeri nedir? Bunlarn Deleuzen sinema felsefesiyle ilikisi nedir? Bu sorulara cevap verebilmek iin onun felsefi etkinlie ilikin tanmlamalarna, baka bir deyile kavram yaratma ve kefetme sanatna, yani bizzat felsefe iin sylediklerine dnmeliyiz. nk sinema felsefesi veya film felsefesi diye adlandrdmz alan Deleuzen felsefesinin bir uzantsdr. Deleuze'n sinema felsefesine ulamas, onun felsefi izgisinin zorunlu bir sonucudur. Fakat, The Movement Image ve The Time Image adl kitaplarnda bu ulalan sonucun deil, sinema felsefesinin zerine oturduu ilkelerin derin bir tahlilini grrz. Bu ilkeler, byk lde, Deleuze'n dnmeye ynelik insan etkinlikler zerine derin kavray gcne ve insani etkinlikleri yeniden yaplandrma yoluna gitmesine dayanr. Bunlar da, onun sanat, bilim ve felsefe konusundaki dncelerini olutururlar. Bu yzden, bunlar aklamak, Deleuze'n sinema felsefesini kavramak asndan byk neme sahiptir. Bu almada, birinci derecede nem tayan, onun felsefe ve sanat hakkndaki dnceleridir. Fakat, sanat ve felsefeye ynelik dncelerini tm ayrntlaryla sergilemeye almak kukusuz daha geni bir almann konusu olabilecek boyuttadr. Burada, Deleuzen felsefe ve sanata ilikin grlerine, sadece onun sinema felsefesinin daha iyi anlalmasna bir zemin oluturacak kadar deinilecektir. Deleuze'n tm felsefesini kavram ve duyum erevesinde gelien bir metafizik olarak adlandrmak mmkndr. nk, Deleuze, her eyden nce dnce kavramnn kapsamn yalnzca felsefeyi deil, sanat da iine alacak ekilde genileterek, dnmeyi yeniden tanmlar. Gerek felsefeye ynelik gerekse sanata ynelik dncelerinde Deleuzen tm abas, insan zihninin glerini, eilimlerini kefetmek ve bu eilimlere gre bir ereve izmektir. Onun felsefe ve sanat bu bak asyla yeniden ele almas, dnsel yaratm farkl bir zemine tar. Deleuze, felsefe ve sanat arasndaki ilikinin felsefi bir bak asyla sorgulanmasnn kaynan, bizzat kavram ve duyum arasndaki farklln kendisinde bulur. Onun bu iki etkinlii kavram ve duyum biimleri asndan incelemeye almas ve zmlemesi, bunlara ynelik mevcut dnceleri tamamyla farkl bir noktaya ekmi, adeta varolan snrlarn tesine tamtr. Deleuze, felsefe ve sanattan her birini dierinden farkl bir konuma yerletirmek yerine, ayn zemine tam ve bir anlamda btnlk salamtr. Bu adan, Deleuze'n kavram ve duyum arasnda kaba bir snr izip bir ayrma ynelmeden ziyade, farkll onaylayan ama ayn zamanda, yaratc ve deiime ak bir temele yneldii sylenebilir. Kavram, Deleuze'n felsefi sisteminin btnln kuran ve dier etkinlikleri de - bizim iin zellikle sanat - akla kavuturacak olan temel bavuru kaynadr. Her ne kadar biz, bu iki yaptan (kavram ve duyum) tek tek incelemeye alsak da Deleuze'n metafiziinde bunlar birbirinden kesip ayrmamz mmkn deildir. Deleuze, Felsefe Nedir? adl kitabn tamamen felsefe, sanat ve bilim gibi etkinliklerin tahliline ayrm olsa da, onun dier yaptlarnda bu alanlara ynelik zaman zaman dolaysz zaman zaman da dolayl gndermeler de bulunduunu grmekteyiz. rnein Ronald Bogue, Deleuze'n Marcel Proust ve Gstergeler ve Sacher Masochun Sunuluu adl yaptlarnn, edebiyat ve felsefe arasndaki gndermeye rnek olarak ele alnmas gerektiini ifade eder. Bogue ayrca, onun bu iki zmlemesinde en gze arpan zelliin de edebiyat ile felsefe arasndaki ilikinin yeniden ekillendirilerek ortaya konulmas olduunu syler.11 Felsefenin amacn, her zaman yeni kavramlar yaratmak12 olarak tanmlayan Deleuze, felsefi etkinlii tamamyla kavramlar ve kavramlar arasndaki ince ayrmlarn belirledii bir yaratm dnyas olarak grr. Felsefe kavram yaratmakla balar ve kavramlarla ete kemie brnr. te yandan, Deleuze, felsefenin douundan gnmze kadarki srecinde filozoflarn byk bir ounluunun, bir yaratm olan kavramn doasn, verilmi bir bilgi ya da bir temsil olarak grmelerini eletirir.13 Kavram verilmi

http://genclikcephesi.blogspot.com

8

deildir, ortaya konulacaktr; yaratlmamtr, yaratlacaktr; oluturulmamtr, oluturulacaktr. Ksacas, her kavram bir yaratmla varla gelecektir. O, filozofun edimiyle ortaya kar ve snrlad dnce kesitiyle kavramlar dnyasnda kendinden bir konum kazanr. Bu balamda sadece felsefe deil, bilim ve sanat da kendi neliklerini varla getirecek olan bu kendinden konuma gereksinim duyar. Deleuze, kavramn doasna ynelik olarak, ilk dikkati eken ve kendi felsefelerinde kavrama nemli bir pay veren filozoflar olarak Hegel ve Schelling'i grr. Aslna baklrsa, Hegel ve Schelling de bu konuda btnyle Deleuze'n dncesine cevap vermezler. nk, bu filozoflar da yaratm ve bu yaratmn koullarn gz nne serecek bir pedagojiyle kavram ele alacaklarna, daha ok onu saf bir znellie indirgeyen evrensel bir kavram ansiklopedisi oluturma amac gtmlerdir. Deleuze' e gre kavramn a vardr: Ansiklopedi, pedagoji, tecimsel enformasyon.14 Bunlardan sonuncusu, gnmzde kavramn kendisinin maruz kald en kt tavr sergiler ve bu tavr kavramn varl iin ok kt bir hava estirmektedir. Bu da, kavramn doasnn ne olduunun yeniden sorgulanmasn zorunlu klmaktadr. an kendi tarihsel geliimi ve ynelimiyle ilintili olarak grsel - iitsel bir hal almas ve toplumun giderek enformasyon tarafndan belirlenen bir kitle haline gelmesi, kavramn yok olmasna yol amamtr; fakat felsefeyi, kavram yaratmayan ama srf onu kullanan, sosyoloji, psikanaliz, dilbilim, bilgi - ilem, pazarlama, tasarm, reklam gibi Deleuzen deyimiyle kstah ve musibet rakiplerle kar karya getirmitir. Baka bir deyile, felsefi perspektiften yaratclk, enformasyonla yer deitirmitir. Bu kstah ve musibet rakipler felsefeyi aralatrmak, onun kalc yaratm olan kavram bir pazar rn haline getirmek eilimindedir. Onlar asndan, Olaylar yalnzca sergilerdir ve kavramlar da, yalnzca satlabilecek rnlerdir.15 Fakat felsefenin eyletirilemezlii, yani daima kavram yaratma zellii buna izin vermez. Felsefe bu yeni duruma kar direnir. Felsefenin bu tavr zaten onun kendinde yaratc olduunu aa karmaktadr. Felsefe, ne kadar bo ve kstah rakiplerle mcadeleye giriirse girisin, o oranda ticari rnlerden ziyade kendisi iin, Deleuze'n deyimiyle, gkta olan kavramlar yaratmak iin gdlenir ve yeni maceralara atlr.16 Bylece, felsefenin temel urasnn her dnemde ve her koulda kavram ve onun yaratmna ynelik alma olduunu syleyebiliriz. Filozof yaratm ediminde bulunurken, edindii tek tek dnce kesitlerini sunaca kavramlar hazrsa kullanmak; hazr deilse yaratmak zorundadr. nk, yaratma ediminde bulunurken gemi ile gelecek arasnda yer alan filozof, saf dnce biimini dsallatrarak kavram haline getirir. Bu anlamda, kavram dsal hale geliinden, ortaya konmasndan ve filozofun znel imzasndan nce, saf dnce biimidir ve ancak dsallamayla birlikte, filozofun kendine zg dnyasnn yaratmna, retimine maruz kalr. Saf dnce biimi, henz dsallamam, dsallamay bekleyen bir isellie iaret eder. Filozof, bu saf dnce biimini harekete geirir ve dsallatrlmasnda ona bizzat kendi etiketini yaptrarak bir btn (kavram) haline getirir. Bundan dolay da kavramlar imzaldr ve yle de kalr. rnein, Aristoteles'in tz', Descartes'in cogito'su, Kant'n transandantal, Bergson'un sre'si... vb.17 Deleuze, filozofu kavramlar yaratan bir mimar olarak tanmlar. Bir filozofun felsefeye getirecei yarat ve yenilikler, onun yaad zaman ile ilgili kavraynn etrafnda dner. Bu adan filozof, iinde bulunduu dnce atmosferini ilemeye baladnda, onun bak as kavramn yaratmnda kesin belirleyici olacaktr. O halde, Deleuzen zerinde durduu en nemli nokta, herhangi bir zamann bilincinin neden u veya bu filozof tarafndan yaratld deil de, bu zaman bilincinin filozofla kavramsal olarak felsefi bir konum kazanmasdr. Zaman balamnda antik bilince kart modern bilinci kavramsallatran Kantla ilgili Deleuzen u aklamas bu konuda aydnlatcdr:

http://genclikcephesi.blogspot.com

9

Bu yeni zaman bilincinin felsefi kavramlarn yaratarak ona ifade olanan salayann neden Kant olduu bizi ilgilendirmiyor ya da en azndan beni ilgilendirmiyor. Ama sylemek istediim, bu zaman bilinci trnn tam da Kantla yepyeni bir felsefi konum edindiidir.18 Demek ki filozof, bir kavramn yaratmnda bulunduunda, bu yeni kavramn sorunlara dier kavramlardan farkl bir ekilde eilmesini ister. nk o, yaratcs olduu kavrama, eski kavramlar yeni bir dnce dzleminden geirerek ular. Dolaysyla filozof, hibir zaman eski kavramlar ve dnce dzlemini aynen brakmad gibi, kavramn yeni bir ortamda birletiricilerini, snrlarn, neliini yitirmesini ve yeni birletiriciler kazanmasn da salayarak Deleuze'n vaftiz etme dedii grevi stlenir. Bylece, her kavram bir dierinden ayrt edilebilen bir ereveye sahip olur.19 Deleuzee gre, eer felsefenin bir balangc varsa, bu balangcn da bir kavram ve bu balangtaki ilk kavramn da kendine zg birletiricileri vardr. Hibir filozof ayn kavramla ie balamad gibi, en son yaratlan kavramla da yola kmaz. Bu yzden, her kavramn kendine zg bir tarihi vardr. Her kavram, kendi tarihsel yaratmna, farkl sorunlarn iinden ve varolan kendi dzleminden geerek ulaabilir. Fakat bu, her kavramn yalnzca stlendii sorunla ve yalnzca bu sorunun kapsamyla snrl kald anlamna gelmez. nk, yeni yaratlan kavram, daha nce yaratlm olan kavramlara ve dzlemlere ynelik yantlar ve varsaymlar da ierebilir. Deleuze'n kavram dncesinde, bir kavram her zaman bir baka kavram gsterir ve bu kavramla da bir banty zorunlu klar. Kavram, her ne kadar zerk ve kendi bana bir yaratm olsa da oulluklar ortamnda farkl bir oluum kazanr. Bu noktada Deleuze, kavramn yaratm zincirinde, kavramn kendisiyle ve baka kavramlarla birlikte gerekleen iki ynl yaratm zelliinden bahseder. Birinci yn: Her kavram, yaratmn ancak snrlad dnce kesitine dnerek aldndan, yaratm edimi olarak bir tamamlanmlk ve doyuma ulamlk noktasna iaret etmez. kinci yn: Her kavram, ancak baka kavramlar dorultusunda tanmlanabilir. Dahas, her kavram baka kavramlarla ilikiye girmesi sonucunda yeni anlamlar ve grevler kazanabilir. nk, kavramn bir dier kavramla ilikiye gemesi sonucunda ortaya kan yeni oluumda yklendii dnce kesiti ile tekil ekilde yklendii dnce kesiti farkldr. Tekil halde farkl bir dnceyi temsil ederken, oul ortamda farkllayorsa, bu durum, kavramn sabit bir dnceyi stlenme zelliinden uzak olduunu gsterir. te bu durum, kavramn doasnda deiimi zorunlu klar. nk, her bir zaman diliminde kavram yeniden biimlenmeye, yeni snrlar almaya ve yeniden farkllamaya gereksinim duyar. Bu yzden, kavram bir duraanl, sabitlii, olup bitmilii deil, daha ok bir sreklilii, bir deiimi ifade eder. Bunu, Deleuze yle dile getirir: "mdi, tarihlenmi, imzalanm ve vaftiz edilmi de olsalar; kavramlar lmemek iin kendilerine zg bir ekilde direnirler; yine de yenilenme, deitirilme, srama yapma trnden zorlamalara maruz kalrlar.... Eer kavramlar deiip durmasalard, felsefeler iin nasl bir birliin kalaca sorulurdu.20 Bu pasajdan yola karak u sonuca varabiliriz: Felsefe sorunlar, kendilerini kavramn snrsz genilii iinde ortaya koyduklar iin, zorunlu olarak bir deiimi de barndrrlar. Bundan dolay, deiim, zamana ve varolan dnce dzlemine bal olarak geliir. yle ki, felsefede varolan bir kavram, bir soruna ilikin eitli cevaplar retirken, doru cevapla karlama, cevabn nasl kabul edilecei, dnce dzlemine gre biim kazanr. Bu balamda, Deleuze, Platon'un idea, Descartes'in cogito ve Kant'n transandantal kavramlarnn yaratmn tarihsel dnce dzlemlerine gre deerlendirir. Platon'un idea kavram, antikan dnce dzlemine gereksinim duymutur. Ayn ekilde Descartes'in cogito'yu yaratmas ncelikle idea'y anlam deiikliine uratmas, kendine zg bir anlama brndrmesi ve her eyden nce varolan antikan dnce dzlemini tahrip edip yerine yeni bir dnce dzlemi var etmesiyle mmkn olmutur.21 Bununla birlikte, kavramlar, felsefede kenarlar akmayan, birbirine uymayan paralanm

http://genclikcephesi.blogspot.com

10

btnlerdir. Deleuze iin, bu paralanm btnler bir puzzle oluturmazlar; nk bu btnler bir nevi zar atmlaryla ortaya kmlardr. Her zar atmnda ortaya kan farkl durum, her kavramn kendi iinde farkl bir geerlilik kazanmasn salar. Deleuze, kavramlar alalp ykselen saysz dalgalara benzetir. Ona gre bu esnek durum, onlarn birbirine kararak bir tmelde yok olup tekilliklerini kaybetmesine engel olur. Kavramn sahip olduu bu kendine zg zeminde her kavram baka kavramlara gndermede bulunabilir. stelik, bu gnderme, ayn dnemde yaratlan bir baka kavrama deil, onun kapsad dnce kesiti zemininde yaratlan tm kavramlara da olabilir. nk, her kavramn ksmi bir evrelemesi, komuluk snrlar, bir baka kavramla ayrt edilebilir veya ayrt edilemez boyutlar vardr.22 imdi, bu noktaya kadar ortaya konulanlardan hareketle unu syleyebiliriz: Kavram, zelliklerinden tr birok birletiriciye sahiptir. Deleuze'n, kavram ile beraber sk sk kulland, kavram ile birlikte bir btnn ayrlmaz iki paras olarak ifade ettii bir dier kavram ise 'ikinlik dzlemi'dir. kinlik dzleminin aklanmas, hem kavramn aklanmas hem de iinde bulunduumuz ada sinema sanatnn yaratmn douran dnce dzleminin kavranmas asndan nemlidir. Felsefe Yunanl bir temele sahiptir ve Yunanllar kaosu bir dzlem gibi kesen kozmik bir ortamdaki dzenin ikinliini ilk tasarlayanlar olmulardr.23 Deleuze'e gre, antikan filozofu, her naslsa evren ile kendi benlii arasnda bir dzlem yaratmtr. Bu adan, ilk felsefenin z, bir dzlem tasarmndan baka bir ey deildir. Dolaysyla, kavram - buna tm dnsel yaratmlar da dahil - hala varolan dzensizlik ve kargaann ierisinden ekip karlmtr. Yunan dnyas, dnce iin, kaosa ilikin bir taslak oluturarak ve onu belli bir biimde dzenleyip snrlayarak bir plan elde etmitir. Bu tr bir yaratm sadece kaosu snrlamann deil, genel olarak dnce eyleminin de zn oluturur. Bu dnce eylemiyle filozof; rahip, din adam ve bilgelerden ayrlarak dnsel anlamda byk bir dnm gerekletirmitir. Felsefe ncesi bilgeler daima akn olana gndermede bulunarak bir dzen elde etmilerdi. Oysa filozof, bir ikinlik dzlemi ina etmitir. O halde, dnmn gerekletii nokta, bir despot veya tanr tarafndan, daima dardan ve zorla kabul ettirilen akn dzenin yerine filozof tarafndan ikinlik dzleminin getirilmesidir.24 Kavram ile ikinlik dzlemini, Deleuzen metinlerinde, birbirinden ayrmak mmkn deildir. nk, Deleuze iin ikinlik dzlemi, kavram sarmalayan, tamamlayan, onu hazr hale getiren ve kavramn yaratm iin zemin hazrlayan sonsuz devinimler alan olan dnce ufkudur. Filozof iin bilinebilir tek gereklik felsefi deneyimde kavram yaratmak olsa da, bu gerekliin kendisini ortaya koymas birdenbire gerekleen bir sre deildir. Dnce kesitlerinin kavramla dile gelmesi ikinlik dzleminin salad sonsuz devinim potansiyeliyle gerekleir. kinlik dzlemi bir bakma elek grevi gren, kaosun bir kesitidir.25 Deleuze iin felsefi deneyim alannda kavram, bir iskelet ya da bel kemii olmasna karlk, ikinlik dzlemi bu yapy sarmalayan nefestir. Kavram, bize yalnzca olaylarn eitliliini sunarken, ikinlik dzlemi kavramlarn btnln, srekliliini, birbirine balln veren zemini sunar. kinlik dzlemi saf dnce biiminin kavrama brnmesi iin sonsuz bir devinim sunarken, kavram da bu sonsuz devinimi para para igal eder ve doldurur.26 Peki, birbirine bu kadar bal olan kavram ile ikinlik dzlemi nerede ayrlrlar? Deleuze bunu yle cevaplar: kinlik dzlemi dnlm ya da dnlebilir bir kavram deil, ama dncenin imgesidir; dnmenin, dnceyi kullanmann, dnce iinde yol almann ne anlama geldiine ilikin olarak dncenin kendine verdii bir imgedir.27 Deleuze, ikinlik dzlemini felsefe ncesi bir oluum, gizil bir dzlem olarak grr ve bu dzlemde henz kavramlar sz konusu deildir. Bunu, daha ak hale getirmek iin de, baz kavramlarn yaratm srecini gzden geirir. Descartes'n cogitodan nce varsaylm gizil bir anlaya, ayn ekilde Heidegger'in de Varlka ulamasndan nce yardma ard pre-ontolojik anlaya sahip olduunu vurgular. Felsefe ncesi varsaylan bu dzlem ya da durum Deleuze iin, nceden varolan bir ey deil, aksine felsefenin dnda varolmayan ve kavramn douunu haber veren n koullar btnnden baka bir

http://genclikcephesi.blogspot.com

11

ey deildir. Dnce imgesi olan ikinlik dzlemi, bir dnce yntemi deildir (bununla birlikte, her yntem yine de kavramlarn formlasyonuyla ilgili olsa da ve bir dnce imgesini gerektirse de). O, ne beynin fonksiyonunun bilimsel bir ifadesini ne de bilin teorisini nerir; ne de o, tarihsel olarak belli bir anda dnme biimlerinin aralarnn ve amalarnn kltrel bir tasarm anlamnda bir imgedir.28 Bylece, felsefede kavram yaratmnn u sreten getiini syleyebiliriz: Kavram ncesi dnce ufku, kavramlarn yaratlmasn salayan ikinlik dzlemi ve ikinlik dzleminden hareketle kavramn yaratm. Kavram ve ikinlik dzlemi arasndaki bu karlkl iliki de gstermektedir ki dzlem ve kavram birbirlerinden ayr dnlemezler. nk, felsefe bir kavramsallatrma etkinliidir ve bu kavramsallatrma etkinlii, kavramn bizzat ikinlik dzleminden ekip karlmasn gerektirir. Kavramlar olaylardr; ama ikinlik dzlemi onlarn ufkudur, onlarn deposudur, onlar iinde barndran potansiyeldir.29 Deleuze iin, ikinlik dzlemi bir '...e gre' dir ve ikinlikliin bir ey e gre olarak her yorumlannda, dzlemle kavram birbirine kartrlr; yle ki kavram akn bir tmel, dzlem de kavram iindeki bir yklem haline gelir.30 Bu durumda, Deleuze, hi kimseye ait olmayan Yunan Dzleminin tarihsel ve kltrel koullarn etkisiyle farkl ekiller aldn vurgulayarak, kimi zaman ortaada olduu gibi dinsel bir otoriteye, kimi zaman da Descartes, Kant ve Husserl gibi filozoflarn etkisiyle bilince hapsolan felsefenin, dnem dnem farkl ekillere brnmesini, aydnla kavuturmu olmaktadr. imdi, bu alma asndan nem tekil eden sanatn yaratm esi olan duyuma geebiliriz. Kavramdan hareketle sanat aklamak ve tam tersi olarak duyumdan hareketle de felsefeyi aklamak, iinde tehlikeler barndrr. Bu nedenle, gerek filozoflar gerek sanatlar belli snrlar koruyarak incelemelerde bulunmulardr. Sanatn, kavramdan daha mulak, kavram gibi belirgin bir kimlii olmayan ve snrsz genileme olana olan duyumu iin bir taslak izmek mmkn mdr? Kavram ile duyumun karlkl konumlar nedir? Felsefe Nedir? adl kitabnda Deleuze, kavram ile duyum arasnda bir bant kurar. Deleuze'n bu kitabnda ele alnan kavram ve duyum arasndaki bant nc bir kavrama yol aar. Bu kavram da 'fikir' (idea) dir. Fikir, kavram ile duyumun birbiriyle bantsdr. Kavram ile duyum arasndaki bu bant her iki yaratmn birbirinden bamsz ve dsal olmadn ortaya koyar. Geri ilk bakta, kavram ve duyum birbirine kart ve birbirini darda brakan iki farkl alann eleriymi gibi grnmektedir; fakat Deleuze, insann zihinsel yaratmlarnn tmn (felsefe, sanat, bilim vb.) z bakmndan farklym gibi ele almaya btnyle kardr. nk, z bakmndan ayn olan kavram ile duyum, fikrin farkl biimlerde da vurulmasyla birbirinden ayrlrlar. Bu adan, tm yaratmlar fikir ile ilgilidir. Dolaysyla, herhangi bir etkinlikte fikrin olmas, ...genel olarak bir fikre sahip olmak deildir - bir fikir her zaman adanmtr; u ya da bu alana adanm... Bir fikir bazen resimde, bazen romanda, bazen felsefede, bazen bilimde olabilir... Ve farkl alanlara adanm fikirler hi de ayn deildirler.31 Sanatn insann zihinsel yaratmlar ierisindeki yerini ve tinsel bir biim olarak ortaya kn irdelemeye alrken Deleuze, sanatn insann zihinsel yaratmlar ierisinde zorunlu bir biim olarak ortaya ktn vurgular. Bundan dolay da felsefi etkinliin kavramsal olarak akla kavumas iin ncelikle sanatn yaratm olan duyumun bilinmesinin gerekli olduunu ve te yandan dnce biimlerinin daha iyi anlalmas iin bu kavramn tahlilinin gerekli olduunu belirtir. nk, dncenin sanattaki duyusal grn ve sanat araclyla meydana kan duyusal bilgi, insann znde mevcut olan tinsellik araclyla kaosu alt etme ihtiyacndan baka bir ey deildir. Bu da, Deleuze'n sanat en az

http://genclikcephesi.blogspot.com

12

felsefe kadar zorunlu bir etkinlik olarak grdn gsterir. Ona gre sanat, sadece hoa giden bir etkinlik olmann tesinde, felsefeyle beraber insann bu dnyada yer edinmesini salayan insann zihinsel bir yaratmdr. Deleuze, metinlerinde sk sk sanatn da bir dnce dile getirdiini ancak sanattaki bu dnsel boyutun felsefedeki gibi rasyonel olarak anlalmamas gerektiini vurgular. nk, dncenin bir de rasyonel olmayan yani irrasyonel yn vardr. Dolaysyla sanat, dncenin irrasyonel ynnn kendini ortaya koyma ihtiyacndan domutur. Bundan dolay da sanat olmakszn dnceye ilikin kavray eksik kalacaktr. Oysa felsefe, dnceyi bir btnsellik iinde kavramak durumundadr. Bu bakmdan, kendi yaratm balamnda, sanat nasl ki dnceyi tamamlayan bir e veya onun paras olmak zorundaysa, ayn ekilde bir btnsellik iinde dnce yaratmn kendine konu edinen felsefe de kendi adna bir btnsellik yakalamak istiyorsa, sanatla beraber almak zorundadr. Bunu Rodowick yle dile getirir: Sanat nasl ki alglar ve etkiler yaratyorsa felsefe de kavramlar yaratr. Her ikisi de ikinlik dzleminden kar.32 Deleuze, nasl felsefeyi zgn bir biime brndrerek zmleme yoluna gittiyse, ayn yolla sanat da aklama yoluna gider. O, adeta sanatn felsefeyle beraber dzlem yaratma abasn grmezden gelen tm sanatsal ve felsefi anlaylara meydan okur. Ayrca bu iki disiplini, insann kaostan korunmak iin bir parack dzen33 elde etme isteinde birletirerek ayn konumda ele alr. Deleuze'n felsefe ve sanatla ilgili olarak yaratma yapt zel vurgu, tek bana bu vurgu bile, onun bu etkinliklerdeki yaratma, dolaysyla, bu iki dnce biiminin stlendii greve verdii nemi anlamamz iin yeterlidir. Bu grten hareketle Deleuze, felsefi urada eitli biimler erevesinde kendini ortaya koyan eyin kavramlar olduunu ve felsefenin tm urasnn bir kavram yaratma sreci olarak tanmlanmas gerektiini; sanatsal urada farkl biimler erevesinde kendini ortaya koyan eyin duyum olduunu ve sanatn tm urasnn bir duyum yaratma sreci olarak tanmlanmas gerektiini vurgular. Fakat, bu iki etkinliin, ortak olarak ele alnmasn salayan bir ba her zaman olmutur ve olacaktr. Bu ba da yaratmdr. Her iki disiplinin temellendirilmesinde Deleuzen zne nesne ilikisinin yerine zne kaos ilikisini koyma abasnda olduunu grrz. Bu yeni ilikide o, sanat sanat olmas bakmndan deil; felsefe ve bilimle beraber kaosla kavga eden bir etkinlik olmas bakmndan ele alarak, onu ok zel bir nelie brndrmektedir. Bu zemin zerinde sanat artk, gry ve duyumu veren kaosun bir kompozisyonu durumundadr. Sanat, kaotik ortamda insann varolusal pratiini da vurma imkan verdii zamandan beri felsefe ile yakn ilikide olmutur ve insan ile kaos arasndaki ba yorumlad, imledii ve duyumsad srece de yakn olmaya devam edecektir. nk, sanat da bu kaotik ortamda bir dzlem sunar; fakat bu dzlem, kavramsal deil duyusaldr. Dolaysyla sanat, kendi snr ve ieriini oluturan insan kaos ilikisine felsefenin ele ald ekilde eilmez. Bu iliki sanatta duyusal tasarma elverili bir dnya estetik figr, duyum noktalarnda seyrederken, felsefede kavramsal tasarma elverili bir dnya , kavramsal kiilikler, kavram eklinde seyreder.34 Bu belirlenimlerden yola karak, Deleuze'n sanat ve felsefeye nasl bir misyon yklediine bakmamz gerekir. nk hem sanat hem de felsefe, Deleuze iin dnce edimini ortaya koymada bir btnn ayrlmaz iki parasdr. te yandan, her ikisi de ayn abann zorunlu bir sonucudur. Nasl ki felsefe, kavramlaryla kaosa meydan okuyorsa, sanat da, duyumlaryla ayn grevi stlenir. Fakat, bu stlenmeyi kendi yntemi ve evrene bak balamnda gerekletirir. Nitekim, Deleuze'n esin kaynaklarndan olan Hegel de bu fark Estetik adl kitabnn giriinde yle dile getirir: Sanat, her trden uyuklayan duygularmz, eilimlerimizi ve tutkularmz uyandrp canlandracak, yrei dolduracak, eitimli olsun ya da olmasn, insan, [i] insan gsn derinliklerinde ve ok eitli olanaklar ve ynlerinde hareket ettirebilecek ve kmldatabilecek eyler araclyla, en derin ve gizli kuytulukla-rnda insan yreinin tayabilecei, deneyimleyebilecei ve retebilecei duygularn btn

http://genclikcephesi.blogspot.com

13

diziliminden gemeye; [ii] tinin kendi dnmesi iersinde ve idea iersinde zsel ve yksek ne varsa, bunlar - soylu, ncesiz sonrasz ve hakiki olann grkemliliini duyguya ve seyire kendi hazz iin kazandrmaya; [iii] ayrca talihsiz ve sufl olan, kt ve su olan anlalabilir klmaya, insanlar holuk ve mutluluk verici olan eyle olduu kadar dehet verici ve iddetle sarsc olan eyle de yakndan tantrmaya; ve [iiii] son olarak hayal gcn aylak hayal gc oyunlar ierisine salvermeye ve duyusal olarak byleyici grmlerin ve duygularn ayartc bysne daldrmaya zorlayacaktr.35 Hegel'in de belirttii gibi, douundan gnmze kadar sanat, her zaman insann tinsel zn, yani kalbinin derinliklerinde gizli kalan, saf biimde yalnzca duyumda ifade etmitir. nsan ile sanat ilikisinde benzersiz olan ey, insan ve sanat yapt arasndaki byl ilikinin tamamyla tinsel olmasdr ve bu tinsel ilikinin kaynan da duyum oluturur. Deleuze iin, duyum kendisini bir estetik figrde ortaya koyar. Bir baka deyile Deleuze sanat, alglar evreninin sonsuzluuna duyumlar yoluyla bir snr izme uras olarak grr. Sanat ortaya kndan beri, kaynan tinde bulmu ve tini, duyumlar araclyla da vurmutur. Deleuze, felsefe ile sanat arasnda kurduu ilikinin aynsn sanat ile filozof arasnda da kurar. Sanat da tpk filozof gibi bir yaratcdr, bir mucittir; fakat filozof dnyay kavramlarla deitirme amac gden bir yaratcyken, sanat dnyay duyumlarla deitirme amac gden bir yaratcdr. Deleuze de Nietzsche gibi, sanatnn ve zellikle filozofun, bulunduu ada bir rastlant olduunu, onun ortaya kt yerde hi atlamayan doann, birdenbire ileriye doru sradn ve bu sramann neenin sramas olduunu dnmektedir.36 Deleuze kavramn varoluunun ancak dier kavramlarla ilikisinde kazand ilev ve anlamla mmkn olduunu belirtirken; duyuma ilikin dncelerinde tam tersini savunmaktadr. Sanatsal yaratm olan duyum, kavramdan farkl olarak dier unsurlarla ilikisi ile deil; ancak tek bana ayakta kalabilme zellii ile varolabilmektedir. Sanatn bu ayakta kalma zellii yaratlm duyumun kendi ierisindeki gizli eylemiyle ilikilidir. Bu gizli eylemin gereklemesini salayan ey, sanat tarafndan yaratlan duyumun dilidir. nk, sanatn btn trleri farkl malzemelerle yola ksalar da sanat yaptnn varmas gereken nokta duyum antlardr. Sanat ister renk ister ses ister ta ister szck kullansn; ancak sanat yaptn duyum diline sokabildii an, onu otonom bir duruma kavuturur. rnein, yazarn szck kullanmas bir duyum dilinin olumas iin yeterli deildir. nk, yazar kulland szckleri duyuma dntren, gnlk dili kekemeletiren, titreten, bartan hatta szcklerle beste yapan kiidir. Bir duyum dilini oluturan ey, szcklerin bu ekilde kullanmdr.37 Bylece, hem duyum diline sahip olan hem de sanatnn izini tayan duyum nesnesi, kendi zerine dner; kendi gizli eylemini alg ve duygudan uzaklatrarak otonom bir konum kazanr. Bu durumu, Deleuze yle belirtir: Sanat yapt bir duyum varlndan baka bir ey deildir; kendi kendisinde varolur.38 Sanat yapt, duyuma ya da duyum antna ulatnda, sanatnn gcnden fkrr ve bu fkrmadan sonra artk ona bal deildir. Bylece sanatnn alglar ve duygularndan treyen yapt, zamanla onun dna tap otonom bir konumda kendi bana ayakta kalr. Btn sanat trlerinin varolduklar zamanla ilintili olduklarn sylemek mmkndr. nk, sanat da insann dier zihinsel yaratmlar gibi tarih iinde belli bir zamann dncelerini, isteklerini, gereksinimlerini, umutlarn yanstr. Ama, sanat bir dneme zg tini da vurmakla kalmaz; ayn zamanda onu gelecee de tar ve bunu otonomluuyla yapar.39 Duyum ant seviyesine ulaan sanat yapt, kendine zg gizemi ile yalnzca kendi kendisine borlu bir duyum kitlesi halini alr. Bu duyum kitlesine ulama, gemi olaylar bugne getirmekle deil, bizzat bizi, o olaylarn iine gtrmekle ve bu ekilde bizzat sanat yaptnn ierii haline getirmekle mmkndr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

14

Deleuze, bunu mevcut duyumlarla gerekleen haline geliler olarak adlandrr. Fakat, bu haline geliler her sanat dalnda, daha dorusu her sanat yaptnda kendine zg bir ekilde karmza kar. Bylece her duyum, bir haline gelme durumunu kendi iinde barndrr. Bu konuda, Deleuze, zellikle edebiyat dnyasndan rneklerle dncesini glendirme yoluna gitmitir. rnein romanda, Melville'in okyanus alglamalar, V. Woolf'un kent alglamalar, Tolstoy ve ehov'un bozkr alglamalar ve daha biroklar. Deleuzee gre bu trden alglamalarn her birinde farkl bir dnme uramaktayzdr. rnein, denizle ilgili, Moby Dick'te Ahab'n alglamalar, Ahab' balina haline getirirken, resimde Van Gogh'un ayiei alglamalar da Van Gogh'u ayiei haline getirmitir. Bu rneklerde de grld gibi, duyum, insann kendinden karak sanat eseri haline gelmesine olanak salar. Baka bir ifadeyle, sanat, yaptn oluturan gr ve duyumlar bize vererek bizim onlar haline gelmemizi salar. Dolaysyla, artk sz konusu olan, sanatnn gizemli ve bir belirlenime sahip olmayan duygularyla haline geliler yaratarak her zaman yeni deiimlere ulaan bir yaratc olduudur. nk, sanat, her haline gelite insann farkl bir biime geiini salamakla kalmaz; ayn zamanda insan bu antla birlikte haline gelie ortak eder. O halde, haline geliin, sanat yapt ile izleyici arasndaki snrlarn ortadan kalkt ve izleyicinin sanat yapt haline geldii bir durum olduunu syleyebiliriz.40 Felsefe ve sanat arasndaki farklln felsefe tarihi boyunca ortaya kan durumuna bir kez daha gz attmzda, varolan manzarada hemen dikkatimizi eken ey, bu farklln sanat ve felsefenin kaosa eilme biimlerinden kaynaklanmakta olduudur. Diyebiliriz ki, felsefe ve sanat arasndaki farkllamann nedeni, her ikisinin de kaosa kar att ilk admn ve bilinemeze kar duyduklar hayretin sonucunda elde ettikleri konum ve dzlemdir. Felsefe bu konumlamay eletirel ve rasyonel bir ekilde, sanat ise gr ve duyuma dayal bir ekilde yapar. Deleuze bu iki alann snrlarn izmekten ziyade, felsefe ve sanat, dncenin farkl bir biimde ekillenen, grne brnen yaratmlar olarak ele alr. nk, sanat tamamen dnceden kopuk bir disiplin deildir. Bundan tr, sanat ad altnda toplanan binlerce tikel rnek, felsefi etkinliin stlendii gibi bize tmellikler verebilir. Buna gre unu syleyebiliriz: Sanat, kavramsallatrma etkinlii olan felsefenin yannda dnn duyusal grnme brnmesidir. Dolaysyla, kavram ve duyum birbirine sk skya baldr. nk, dncenin irrasyonel bir ekilde duyusal grnme brnd yer duyum, dncenin rasyonel bir biimde ekillendii yer ise kavramdr. Bu durumda, kavram ve duyum ierik bakmndan ayn eye, yani dnceye gndermede bulunurlar. Bylece, Deleuze'n felsefi sistemini tamamlayan bu iki etkinlii, tutarl bir ekilde sisteminin ayrlmaz paras yapan, onlar farkl bir erevede gelitiren ve sorumluluk ykleyen eyin dnce olduunu syleyebiliriz. Bu ynyle dnce, rasyonaliteyi ve irrasyonaliteyi ayn anda bnyesinde barndrr. Btn bu belirtilenlerin zorunlu bir sonucu olarak, kavram ve duyum kendi ekillenmelerinin dayanan dncede bulmakla birlikte, onlarn asl varoluunu salayan ey insann kaosa kar alm olduu tavrdr. Anlalaca gibi, dncenin edimi ok eitlidir. Felsefenin dnda resim, mzik, iir, sinema, edebiyat, tiyatro gibi eitli sanat dallar da farkl yaratm tarzlarnda kendilerini gerekletiren birer dnce biimidirler. Deleuze, Diyaloglar adl kitabnn ngiliz Amerikan Edebiyatnn stnlnden blmnde, D. H. Lawrence'n gitmek, gitmek, kap kurtulmak... ufuu gemek, baka bir hayata girmek...41 eklindeki ifadesi ile yaratm edimi arasnda bir bant kurar. Kap gitmek, kurtulmak, baka bir hayata gemek kukusuz yazarn ilham kaynadr. Deleuze, bu kala basit bir ayrlmay ya da bu dnyay ksa bir mddet terk etmeyi kastetmez. O, bu kala eylemleri terk etmeyi deil; tersine eylemlerin oalmasn kasteder. Kamak izgi izmektir; yeni bir yaam iin kartograf42 (zihin haritas) izmektir. Bu kala yazar, kendine bir mekan, bir dzlem elde eder, ama bu yeni hareket alan tamamyla yersizyurtsuzlamann kendisi de olabilir. Deleuze, bu izgi izmeyi ne yerinden olma ne de seyahat etme anlamnda grr. Bu ka bir kopmadr; fakat kendisine yeniden dnme anlamnda bir kopu deil, aksine yeni bir kartograf ya da resmetme iin yola kmadr. Ka izgisi, yaamdan bir ka olarak dnlmemelidir. nk ka izgisiyle oluan kopu, yaam yeniden yaratmak veya ekillendirmek iin yaratcnn bir silah elde etme araydr. Bu noktadan hareketle artk Deleuze iin, tm yaratm edimlerinin temelinde izgi izmenin yer aldn syleyebiliriz. Dolaysyla resim yapmak, beste yapmak, film ekmek, roman yazmak, iir yazmak gibi tm etkinlikleri gerekletirmek bir izgi izme sorunudur.

http://genclikcephesi.blogspot.com

15

Bundan tr, bu etkinlikler arasnda kat snrlar sz konusu deildir. Bu etkinlikleri btnsel klan, hepsinin ayn alnyazsna sahip olmas; yani hepsinin snr izmek gibi bir ortak ilkeyi paylamasdr. Deleuze'n izgi izmekle kastettii ey, insann tinsel yaratmda bulunmasdr. Bu yaratmn yalnzca bir alana (rnein felsefe) zg olmas gerekmez. nk insan birok yne sahiptir. Bu adan izgi izmek, insann bu farkl ynne uygun olarak gndelik yaam terk edip varln dile getirebilecei bir dzlem elde etmesidir. Zaten bandan beri insann zihinsel yaratmlarnn her biri, younlat insani ynn kavramlarnn tarihini yazm ve kendi konumlarn, insani btnl verebilen dnme edimiyle girdikleri diyalog araclyla belirlemilerdir. Onlarn almalar kukusuz farkl farkl sonulansa da; hepsi dnsel edime kattklar pay sayesinde kurulan bir yaratm ekseni zerinde dizilir ve bu eksen zerinde ufuk aarlar. Nerede bir izgi izme baars ortaya karsa, orada felsefenin ortaya kt sylenebilir. Bu, felsefenin birok yaratm iine ald veya tm yaratmlar iin vazgeilmez ve kanlmaz bir etkinlik olduu anlamna gelmez. Aksine felsefe bu dile getirilen durumun tam tersi bir etkinliktir: Felsefe her seferinde doar veya yazar, mzisyen ve ressam tarafndan retilir. Her seferinde melodik bir izgiyi, sesi veya izilen salt bir izgiyi, rengi, yazl izgiyi, eklemlenmi sesi beraberinde gtrmektedir.... Filozoflarn daima baka eyleri oldu, baka bir eyden dodular.43 Bu pasajdan hareketle, filozoflarn pek ok yze sahip olduunu syleyebiliriz. Bu yzler tarihsel olarak varolan yaamsal sorunlar ve tinsel almlarla balantldr. Filozofun kavram yaratrken, yerleiklik ile yersiz - yurtsuzlama, yer tutma ile ka izgisi, yaam ile lm arasnda mekik dokumasnn nedeni, sadece basit bir merak deildir. Filozof, lmden geri dnm olduuna inanan kiidir ve lme tam bir bilinlilikle dnen kiidir.44 Bu plak imge, bize felsefenin yaratm gcn sunar. Felsefe her vakit farkl yaratm biimlerine sahip olmutur. Bu yaratm biimi, filozofun ka izgisini izmesi ve kartograf zelliini ortaya koymasyla gerekleir. Bu kartograf zellii, felsefenin her zaman yeni ufuklar, balantlar ve balanglar peinde koan retken bir kavram yaratm olduunu ve dnce glerinde kefedilmeyene ilikin haritalar ortaya koyma potansiyeline sahip olduunu gzler nne serer. Dolaysyla felsefe, temelde yaratc ve evreleyici olarak ortaya karken, filozof da kendi felsefi imgesini kavramsal bir erevede var eden bir yaratc olarak ortaya kar. rnein Platon'da karlatmz idealar dnyas ile bunlarn bu dnyadaki kopyalar arasndaki ayrm, Kant'daki numen ve fenomen arasndaki ayrm felsefenin kartografik ve filozofun dnce ufuklarndan geip yaama dnme zelliini aa kartr. Deleuze'n anlad anlamda felsefi etkinlik, filozofun herhangi bir ey hakkndaki dncesini aa vurduu bir etkinlik ve dolaysyla snrlar belirlenmi bir alana kurallar ykleyerek, varolan bilmeye ynelik bir aba deildir. O, bu noktada daha ziyade Spinoza'nn felsefe karsndaki tutumunu paylar. Her iki filozof iin de felsefenin grevi, eylerin bilgisini bize sunmaktan ok dnce glerimizin bilgisini vermektir. Dolaysyla, felsefenin grevi herhangi bir eyi bilinir klmak deil; fakat sahip olduumuz dnce glerinin bir kartografn izip onlar bilinir klmaktr. Baka bir ekilde dile getirirsek, felsefe bilgi verici olmaktan ziyade yaratc, ereveleyici olmaktan ziyade harita izici olmal ve zdeliklerden ziyade yeni dnceler, yeni hayat biimleri ve olanaklarn sunmaldr. Deleuze, yle der: Dncenin kendi doumundan baka bir ileve sahip olmadn, daima kendisinin doumunun gizemli bir tekrar olduunu... imgenin nesne olarak dncenin ilevine sahip olduunu ve.... dncenin ilevinin ayn zamanda bizi imgelere geri getiren gerek bir zne olduunu syleyebiliriz.45

http://genclikcephesi.blogspot.com

16

Deleuze iin, sinema da bir btn olarak dnce imgesinin dnmne ve bir yenilik olarak dncenin kendisini farkl bir ekilde ortaya koyuuna hizmet eder. Bu adan dnce imgesini oluturan yaratm etkinliklerinin btnsel olarak ele alnmas tek tek ele alnmasndan daha nemlidir. nk sinema gibi bir sanat, varln ve anlamn bu btn ierisinde kazanr ve bundan dolay, dnce imgesinin btnsel olarak ortaya konulmasnda temel bir grev stlenebilir. Bu sylenenlerden yola karak sinemann, dnce imgesinin yap talarndan biri olduunu syleyebiliriz. Bu adan, sinema imgelerinden (hareket ve zaman imgesi) yoksun bir dnce imgesi ve sinemasz bir dnce eksik olacaktr; bundan dolay da sinema hibir etkinliin uzants olarak ele alnamayaca gibi hibir yaratm biiminin kapsamna da alnamaz. Eer sinema, baka bir zihinsel yaratmn kapsamna alnabilseydi, gnmzde insann zihinsel yaratmlar btnlnde bir eksiklie yol amazd ve o zaman da sinemann, dnce glerine ynelik bir etkinlik olmas beklenemezdi. Oysa Deleuze iin, sinemasz dnce eksiktir. nk sinema, dnce imgesinin dnm sonucunda varla gelen bir etkinliktir. Deleuzen bu yaklam, sinema ve sinematografik imge dnda hibir eye indirgenemeyen bir dnce biiminin olduunu ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Bu ise, sinemann zorunlu olarak kendine zg bir yaratm gerekletirdiini, onun otonom olduunu ve imge anda, dnce imgesinin dnmn sunan kendinde bir ama haline geldiini gsterir. imdi sinema sanat, kendine zg bir anlatm tarzyla dnce imgesinin modern adaki biimini dile getirebilecek bir yaratm olduu iin, o ayn zamanda felsefeyle birebir ilikide olan ve felsefi sistemin btnln oluturan bir edir. "Felsefeci sinemayla yan yana alr, sinemann imgelerinin ve gstergelerinin bir snflandrmasn meydana getirir. Fakat, bunlar yeni amalar dorultusunda yeniden dzenler. Sinemay zel bir ilgi konusu yapan ey, resimde olduu gibi, onun kavram kurmaya yeni boyutlar kazandrmasdr."46 Buradan anlalaca gibi, Deleuze sinema zerine allageldik anlamda bir dnme giriiminde bulunmamtr. Onun tasars, znde felsefi bir tasardr. Fakat bu tasar sinema ile felsefe arasnda zoraki bir iliki kurma eklinde anlalmamaldr. nk ona gre iki disiplinin birbiriyle ilikiye girmesi, birinin dierinin zerinde dnmesi eklinde olmaz. ki disiplini ilikiye sokan ey, birinin dierinin de zmlemek zorunda olduu bir problemi kendi olanaklar erevesinde zmlemeye girimesidir. Bunu Deleuze yle aklar: Deiik zaman dilimlerinde deiik koul ve ortamlarda ortaya kan benzer problemlerin farkl bilim dallarn, resmi, mzii, felsefeyi, edebiyat ve sinemay epey sarstn dnebiliriz. Bunlar deiik sahalarda meydana gelen benzer sarsntlardr. Eletiri ancak karlatrmal yapld zaman varolabilir (ve sinema kritii bir getoya girermiesine salt sinema stne kapand zaman kt olur); nk her alann eserleri kendiliinden z karlatrlabilir (outo-comparante) niteliktedir. Godard Passion (ile)de resim ile urarken, Prnom Carmen (Ad: Carmen)de mzik ile urar ve seriyel bir sinema yapar. Ayn zamanda, Ren Thomun matematiksel dncesine yant veren bir catastrophe sinemasnn da yapmcsdr. Bann ve sonunun baka bir sanat dalna ait olmad bir eser yoktur. Ben sinema stne yazabilirim, bu benim sinema stnde dnme hakkna sahip olduumdan kaynaklanmaz, ne zaman ki karlatm felsefi problemler beni zmleri sinemada aramaya yneltir, ite bu nedenle yazarm, doaldr ki bu yazdklarm da ortaya yeni problemler kartmaya adaydr.47 Bu aklamasyla Deleuzen sinemay, dncenin kendisindeki krizleri kendi yoluyla zmlemeye girien bir etkinlik ve dnceyi btnleyen bir yaratm esi olarak grdn syleyebiliriz. Bu balamda, sinemann mantksal ve tutarl bir ekilde dnce kavramnn iinde yer almasn ve dnce

http://genclikcephesi.blogspot.com

17

serveninin bir paras olmasn salayan eyin ne olduunu sorabiliriz. Deleuzee gre sinema kendi varln kamera, ekim, montaj (kurgu) gibi teknik elerde bulmakla birlikte, onun dncenin kendisiyle ilikisini gerekletiren ey, bir yaratm olan imgedir. Buna gre, sinema tamamyla felsefi bir etkinliin paras olmaktan ok, tarihsel bir biimde ortaya kan dnce imgesini dile getiren bir yaratm etkinliidir. Deleuze, almalarnda yeni bir sinema teorisi ortaya koyma giriiminde bulunmad gibi, imge stne dilbilimsel ve estetik bir tartmaya da girimez; fakat imge ve kavramla ilgili olarak bir felsefi yaratm giriiminde bulunur. Ona gre felsefe, kavramn kaderiyle paralel giden bir yaratm olduu iin ve kavramn kaderi de dnce imgesinin dnmyle balantl olduu iin, kavramn kaderi zorunlu olarak imgeyle balantldr. Dolaysyla Deleuze'n ngrd sinema felsefesi, ne sinema zerine bir dnme ne de filmin kendisine ilikin bir dnmedir. O, daha ok sinema tarihinde yaratlm olan kavramlarla (sinematografik imgeler) ilgili bir yaratmdr. Bu adan sinema ve felsefe ortak bir kaderi paylar: Kavram yaratma pratii. Sinematografik imgeler, tarihsel olarak ortaya konulan dnme edimine ulamamz asndan anahtar kavramlar olacaktr. Sinemann ortaya koyduu bu yaratm, hem grsel - iitsel kltrmzn tarihsel olarak ortaya kndan hem de felsefenin kendisinden btnyle kopuk olarak ele alnamaz. nk bu yaratmn, yani sinemann tarihselliinde soluk alan felsefe, ancak sinemann salad kavramlarla, yneldii zaman ve tarihi kavrayabilir. nk sinema felsefesi ya da film felsefesi ad altnda irdeleyeceimiz tarihsel ve toplumsal yaratm, bu dneme zg olarak dnce imgesinin aktel varldr. Rodowick'in de belirttii gibi, sinemann kavramlarn tanmlama yalnzca bir etkinlii snflandrmak ve belirlemek deildir. nk sinema, hem grsel - iitsel kltrmzn tarihsel olarak ortaya kn, geliimini hem de bu kltrn dnce imgesi ierisindeki dnme kaderimizi anlamak ve belirlemek iin temeldir.48 Baka bir deyile kavram ve imge, dncenin tarih sahnesinde gerekliini bulmaya yneldii veya bulduu birer biim olduklar iin imge ve kavramn kaderi birbirleriyle balantldr. Bu yzden, bizim iin grsel - iitsel bir ortamda sinema ve felsefenin gerekletirdii yaratm ortaya koymak, amzn dncesini de ortaya koymada bir temel oluturur.

http://genclikcephesi.blogspot.com

18

KNC BLM

http://genclikcephesi.blogspot.com

19

Sinemann ksa bir tarihi Deleuze', bir sinema felsefesi yapma noktasna getiren ey neydi? Niin film veya sinema felsefesi? nsann zihinsel yaratmlar btnnde bir sinema felsefesini hazrlayan neydi? Bu sorulara cevap vermenin ilk yolu olarak tarihsel dnemlerin, bu dnemlerin damgasn tayan zaman dilimleri arasndaki atmalarn, uzlamalarn ve ayrlma noktalarnn zerinden gemek gerekir. Ayrca her dnemin beraberinde getirdii yaratm olanaklarn gz nnde bulundurmak ve bylece o alarn yaratm etkinliklerine ynelik genel karakteristik zelliklerini sergilemek, cevaba ulamamz iin gerekli dier unsurlar olarak karmza kmaktadr. Her dnem, kendine zg atmosferinde kendi tininin yaratmna kaynaklk eder. Her an ya da tarihsel ortamn bu tinini dsallatrmas, o dneme zg sylemi ortaya koyar. Her sylemin kendine zg tinsel atmosferin iinde dile gelmesi, o dneme zg dnm ve yaratm koullarna baldr. Eer byle olmasayd felsefenin filizlenip gelitii dnem olarak antika veya dinsel dncenin kendi sylemini yaratt dnem olarak ortaa aklamakta zorlanrdk. Bu dnemlerin tarihsel koullarnn, yaam biimlerinin ve tinlerinin farkl olmas onlarn birbirinden farkl olarak ele alnmasn gerektirir. Bir an tinsel atmosferine ve dnsel ortamna bakldnda, dier alarla benzer ynlere sahip olduu grlebilecei gibi, o a o a yapan kendine zg koullara ve yaratm dnyasna sahip olduu da grlecektir. Bu adan yaadmz aa ilikin bir kavray, daha nceki a ve dnce dnyasna da eilmeyi gerektirir. Sz konusu edilen yirminci yzyl dier yzyllardan ayran nedir? Baka bir deyile, daha nceki alarda olmayp da bu ada olan nedir? Bu ada felsefe ve sanat iin yeni olan nedir? zellikle gnmzde dn adamlarnn iinde yaadmz a hakkndaki farkl dnceleri, bu an tmel bir kavram altna yerletirilemeyeceini gzler nne sermektedir. Bununla birlikte, D.N. Rodowick: Kltrmz baskn bir ekilde grsel - iitsel bir kltr haline gelmitir49, diyerek yaplacak analizde gz nnde bulundurulmas gereken nemli bir noktaya dikkat ekmitir. Bu tarihsel srete, felsefeyi ve insann dier tm zihinsel yaratmlarn farkl bir biimde yaplandran temel izgi, bu an sinemasal ve grsel - iitsel bir a olmasdr. Grsel - iitsel bir kltre geiin kaynan, iletiim aralarnn ortaya kna ve geliimine balayabiliriz. Radyo ile balayan serven bizi imgesel bir dnyayla kar karya getirmitir. te, sinema sanat da bu gelimenin bir sonucudur. Grsel - iitsel an oluumunda sinema sanat bir yaratm etkinlii olarak bir dnce serveni ortaya karmtr. Bundan dolay, Deleuze sinema tarihini tpk felsefe tarihiymi gibi ele alr. Deleuze asndan bugnk dnsel yaratmn belki de en gl alan olan sinema, teknolojinin dnce zerindeki etkisinin en iyi rnei olarak ele alnabilir. Bu konuda, Andrey Tarkovski Deleuzele ayn grtedir. Tarkovski, sinemann ortaya kndan nce de gnlk yaamda beliren ve teknolojik bir yenilikten bamsz olan tek bir sanat trne dahi rastlanamayacan syler.50 Her tinsel yaratm insann tarihsel bir yann kavramaya ynelik olarak belirir. Bu adan sinema, Tarkovski iin, insann gerei daha geni bir erevede kavrama ihtiyacna karlk verme ve yirminci yzyln tinini dlatrma arac olarak varla gelmitir. Sinema felsefesi de teknolojik devrimin yaratcs olan yenian rndr ve bu an sylemini dile getirir. Birinci blmde deindiimiz gibi, Deleuzede, kavram ve duyum ok nemli bir perspektifle karmza kmt. Bir baka nemli kavram da ikinlik dzlemi idi. nk Deleuzee gre kavram ile duyum, varolan dnce dzleminin deimesi lsnde kendisini amlayan ve dolaysyla tarihsel olarak yinelenen btnlklerdi. Bu yzden Deleuze, insann zihinsel yaratmlarnn (felsefe, sanat, bilim) deiimini dnce dzleminin deiimine balar. Yeni ve farkl sanatlar veya dnce aralar, dnce dzleminin deiimi srecinde, farkllaan dzlemin rn olarak karmza karlar. Bu durumda dnce dzlemini yeniden yaplandran etkinliklere, dnce biimlerine yeni aralar katlmak durumundadr. Deleuze iin sinema sanat ve dier sanatlar (soyut resim vb.), gnmzde deien dnce dzlemini aklamakta ve dsallatrmakta yetersiz kalan etkinliklerin yardmna yetimitir. Nitekim, Jean Baudrillard sinemann bu ilevini yle ifade eder: inde bulunduumuz bu a kendini yalnzca kamerann gznden akan yansmalar araclyla tanmakta, bir bakma sinema ve televizyon an gerekliini oluturmaktadr.51 Bu adan sinemann ortaya k, bir bakma bir rastlantdan ziyade bir zorunluluktur. nsan etkinliinin yeniadaki rn olan sinema, kkenini insan dncesinin

http://genclikcephesi.blogspot.com

20

dnmnde, yani ikinlik dzleminin tarihsel olarak kendisini farkl tarzda sunumunda bulduundan, onu insann dier zihinsel yaratmlarndan (zellikle, felsefe ve sanatn bilinen dallarndan) ayrmak gerekir. Tarkovski, sinemann ortaya kn Deleuzeden ok nce yle ortaya koymutur: Btn dier sanatlar gibi sinemann da kendine zg bir iirsel anlam, kendine zg bir nceden belirlenmilii, (predestination), kendine zg bir yazgs vardr. Sinema, hayatn zgl bir parasn, dnyann henz kavranamam bir boyutunu, dier sanatlar tarafndan da ifade edilememi bir boyutunu yanstmak zere domutur. Daha nce de sylemitik: Yeni bir sanatn domas her zaman dnsel zorunluluun bir sonucudur ve bu niteliiyle gnmzde kar karya kaldmz bizi derinden etkileyen sorunlarn altnn izilmesinde zel bir rol oynar.52 Sinema sanatnn, yenian atma ve sorunlarn dile getirmede dier sanatlardan daha ileri gittiini syleyebiliriz. nk bu yzylda nemli bir rol oynayan teknoloji, insanln yeni bir servenin ve farkllamann iine girmesine, baka bir deyile insann tm zihinsel yaratmlarnn bu yeni atmosfere maruz kalmasna neden olmutur. Ne var ki, bu dnemde insanlar bir yandan youn bir fikir etkinlii yaarlarken, bir yandan da tekniin getirmi olduu daha kolay bir yaamn nimetlerinden faydalanmaktadrlar. Ancak tarihte eine rastlanmadk bu alkantl atmosferde felsefeden sanata, edebiyattan mzie bir dizi alann alt st olduunu grrz. Umut ve umutsuzluu iinde barndran bu alkantl yeni hayat insanlar sarho etmitir. nsanlar umutsuzca ve korkuyla bu yeni duruma dair szckler semeye alrlarken geni apta yaamsal bir dizi problem ve tartma da ortaya kmtr. Bu koullar altnda, felsefe doa bilimlerinin cokulu zgrlk naralarnn glgesinden ekilip otonom bir alanda a anlamaya alrken, kimi sanat dallar da yeni biim araylarna girmitir. te sinema da Deleuzen belirttii gibi, yirminci yzyln kendine zg dnce atmosferinin da vurulmasnda insann zihinsel yaratmlarnn imdadna yetimitir.53 Bu adan, sinemann geliimini iki olgu balamnda deerlendirmek mmkndr: Tekniin dourduu yeni sanatsal yaratm ve bu yaratma ulancaya kadar insann bilinsel dnmyle ortaya kan algsal deiim. Bunlarn ilki, sinemann teknik bir yaratm olarak mekanik yapsyla ilikilidir. Fotorafn tarihsel geliimi, devinim kazanmas, projektrlerin devreye girmesi, kamerann bir g olarak bu sanatta imgelerin yaratm iin grev almas gibi. kincisi ise sinemann bir grsel - iitsel yaratm olarak ortaya knda insann zihinsel olarak urad dnmdr. Bu iki olguya sinemann daha iyi anlalmas iin ksaca deinilecektir. ncelikle zerinde duracamz noktalar unlardr: Resim ve fotorafn evriminden, hareketli imgelerin lenine giden sre ve sonrasnda grsel - iitsel bir dnyada teknik ile sanat ilikisinden doan yaratm. Aslnda bir sanat eserinin yaratlmas veya kopya edilmesinde her zaman teknik cihazlar kullanlmtr ve bu durum tarihsel olarak insann elindeki teknik olanaklarla snrl kalmtr. Fakat yenia, teknik yaratm alannda gemi alardan farkl bir misyonu stlendii ve teknie dayal baz sanatlarn yaratmna ev sahiplii yapt iin ayr bir yere sahiptir. Yenian getirdiklerinden nce de insanlar bir yaptn benzerini oluturma yoluna bavurmulardr. Bu kopyalama ilemini ise bir baka insan gerekletirmitir. Fakat yenian beraberinde getirdii teknikle, sanatn yaratmnda ei benzeri olmayan bir yenilik ortaya karmtr. Her ne kadar tartmal olsa da bu yenilik, sanat yaptnn kopya edilmesinde insann znel baknn ve abasnn darda kalmasdr. Baka bir deyile, insann arada olmad, yalnzca teknikle istenilen sonucun elde edildii bir yeniden yaratm durumu ortaya kmtr. Bununla birlikte, sinema sanatnn birdenbire tekniin geliimiyle ortaya ktn sylemek yanlgya dmek olur; nk her sanat gibi sinema da belli bir varlk anlayn barndrr. Bu balamda sinema sanat, dncenin belli bir tarihsel dnemde varl kavrama ya da yorumlama tarz olarak ortaya kmtr. Bu noktaya younlaarak sinemann gnmzdeki varln anlayabiliriz. Byk sinema kuramcs Andr Bazin, sinemann kkenine inmek iin plastik sanatlara bakmamz gerektiini ve plastik sanatlarn kkeni hakknda yaplacak bir psikanalizde ise resim ve heykeli bulacamz belirtir. Andr Bazine gre, bu iki sanatn kaynanda ise mumyalama bulunmaktadr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

21

Msrllarn lmden sonra varlklarn maddi bakmdan srdrme istekleri bu iki sanatn ortaya kmasnda temel rol oynamtr. Bazin bunu yle dile getirir: Tmyle lme kar yneltilen Msr dini, lm geride brakmay vcudun maddi bakmndan srekliliine balamaktayd. lm, zamann zaferinden baka bir ey deildir. Varln maddi grnlerini yapma bir ekilde saptamak, varl sre rmandan ekip almaktr, yaama kavuturmaktr.54 nsann maddi hayatnn ve teknik dnyasnn ksa srede gelimesi ve bu tekniin ona yeni olanaklar sunmas, insann lme meydan okumasnn da farkl bir biime brnmesine neden olur. te bu srele Bazin, XIV Louis'in kendini mumyalatma yerine, Lebrun tarafndan portresinin yaplmasyla yetinmesi noktasna dikkat eker. Bu yeni durumla, mumyalamadaki gibi bizzat modelin fiziksel bedeninin saklanmasnn yerini model ve bu modeli artran portre almtr. Daha sonra model ve portre zdeliine dayanan inan ortadan kalkm, bunun yerini modeli artran portre ve portrenin imdiki zaman diliminde otonom bir imge dnyasndaki varl almtr. Bazine gre, bu tarihsel deiim srecinde resmin ve fotorafn sinemadaki konumlan, geen yzyln sonlarna doru fotorafla birlikte resimdeki sarsnty gzler nne sermektedir. Ona gre, resimdeki perspektif bizi fotorafa gtren yol olmutur. nk ilk kez perspektifle birlikte boyutlu bir tasarm ortaya koymak mmkn olmutur. Baka bir deyile, nesneleri plak gzn onlar grd ekilde tabloda konumlandrmak mmkndr. Ama yine de,

http://genclikcephesi.blogspot.com

22

resim aslnda bizi yanlsamaya gtrmee abalyor ve bu yanlsama da sanata yetiyordu; oysa fotoraf ile sinema gereklik tutkusunu dorudan doruya znde ve kesinlikle karlayan bululard55 Bu gereklik tutkusunu karlamada ncelik fotorafndr. Fotorafn resme gre yenilii, d dnyay nesnel bir adan sunabilme zelliine sahip olmasdr. Fotorafla birlikte, insann yaratc bakndan szlerek ortaya kan znellik tamamen devre d kalm oluyordu. Fotorafta, fotoraf sadece sunmay dnd nesne ya da olayn seimini, erevesini ve nasl sunulacan belirlemede devreye girmekteydi.56 Bu noktada, fotoraf btnyle doal olanla bizi kar karya getirmektedir. Bu doallk hibir sanatta benzeri olmayan bir inanma gcyle bizi sarmaktadr. Bylece, insanolunun mumyalamayla balatt varl koruma projesi fotorafla neredeyse tamamlanm gibidir. Fotoraf tarih sahnesine, yenian getirdii teknik yaratmn bir rn olarak kar. Fotorafla birlikte sanat ve teknie dayal baka sanatlarn da ortaya k, sanatsal yaratm dnyasnda bir deiim rzgarnn esmesine neden olmutur. Sanatta artk oaltlmak istenen bir yaptn benzerini elle yapmaya gerek kalmamtr. nk fotorafla ayn grntden istenildii kadar oaltlabilmekte; stelik bu oaltm bir mercek ve bir gzle salanabilmektedir. Bylece sanat yapt Walter Benjaminin de belirttii gibi, esiz varolu durumundan syrlmtr. Bu dneme kadar her sanat yapt esiz ve sadece kendi koullarnn, kendi zaman diliminin yaratt bir rnken, artk bu yeni yaratmla birlikte sanat yaptnn biriciklii yerini benzer olan kopyalara brakmtr. Bu yeni dnemde, fotorafn pay kmsenemez. Ve bu durumu Benjamin yle ifade eder: Hepsinden nce, bir fotoraf ya da bir fotoraf kayd formunda olsun, teknik yeniden retim orijinalin izleyiciyle bulumasn mmkn klar.57 W. Benjamine gre, sanatta artk kiilerin bir orijinal ve orijinalden elle retilen kopyalarla deil, mekanik olarak retilen benzer kopyalarla (adeta saysz orijinalle) kar karya kalmas sz konusudur. Yani mekanik yeniden retim anda tehlikeye giren ey, sanat yaptnn esiz varoluudur. Daha ncesinde, bir sanat yaptnn alglanmas ve anlam erevesi, o yaptn zamansall ve geleneksel evresi tarafndan oluturuluyorken, yeniden retim teknii, yeniden retilmi nesneyi gelenek alanndan koparmtr. Yeniden retim teknii, birok oaltm gerekletirerek esiz bir varoluun yerine kopyalar okluunu koymutur. Bylece, sanat yaptnn yeniden retilmi biimiyle elde edilmesi, retilen kopyay etkin klmtr. Yeniden retilmi olan rn, gerek sanat eseriyle temas etmeyebilir; ama yine de gerek sanat eserinin varolu niteliinde bir deer kaybna sebep olur. Baka bir deyile yeniden retim, sanatn otantikliine mdahale etmi olur.58 Bu yeni durumla birlikte sanat yaptlar farkl dzlemlerde alglanr ve deerlendirilir. Benjamine gre artk sanat yaptn klt deeri ve sergilenme deeri gibi birbirinden farkl olan iki temel kutupla ele almak kanlmazdr. Sanatsal retimin bir klt iinde hizmet etmek olan tren nesneleriyle baladn sylemek mmkndr. Sanatn klt deerinde nemli olan, sanat yaptnn sergilenmesi deil, varoluudur. Ta dnemi insannn maara duvarna izdii geyik resmi, bir by aracyd. Bu resmin, resim olarak deer kazanmas byden syrlmasyla olmutur. Ayn ekilde, bir ayin balangta bir senfoni kadar byl olmu olsa bile, ayinin senfoni olabilmesi, ayin olmay at anda ortaya kmtr. Bir sanat yaptnn teknik yeniden retimle kopyalarnn artmas, klt ve sergilenme deeri arasnda kopuklua neden olur. Mekanik yeniden retim anda sanatn sergilenme deerinin nem kazanmasndan dolay, sanat yapt yeni ilevlere sahip bir yaratm haline gelmitir. Gnmzde fotorafn bu yeni ilevdeki rol yadsnamaz. Fotorafta, sergilenme deerinin her bakmdan klt deerine baskn geldiini sylemek mmkndr.59 Fotoraf sanatyla birlikte geleneksel balam yerini bamsz bir imge balamna brakr. Dolaysyla teknik yaratmla sanatta ortaya kan seri retim ve kopyalama, sanat yaptn dnsel adan iinde varla geldii dnyadan koparr ve meydana kt yerdeki zaman ve uzamdan syrr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

23

Fotoraf sanatnn modele nesnel biimde bakmas ve hibir ayr yaratm srecine gerek olmakszn srf teknik imkanlarla oaltlabilme zelliine sahip olmas belirli problemleri de beraberinde getirmiti. Zira fotorafta ifade edilmek istenen, bir anda dondurulmakta ve sadece donukluuyla varolmaktayd. Bu donukluk, Bergsoncu bir ifadeyle, doadaki kesintisiz harekete karlk zekamzn koyduu bir sabit alglama durumuna karlk gelmekteydi. Bu durumu Bergson yle dile getirir: Zamann anlar ve devingenliklerin konumlar sadece, mdrikemizin hareketin ve srenin sreklilii zerinden ekmi olduu birtakm enstantane fotoraflardan ibarettir.60 Evren bir devingenlikler alandr ve bu devingenliklerde bir kesinti bir paralanma sz konusu deildir. Bergsonun terimleriyle ifade edersek, srenin z sonsuz bir aktr, gerek olan bize grnen enstantane fotoraflar ya da kesik kesik alg durumlar deil, sonsuz ak ve deiimin kendisidir. Bu ak, bu deiim blnemezdir ve bu zelliini de srenin kendisinden alr. Dolaysyla Bergsona gre, zekamz evrendeki bu sonsuz ve kesintisiz ak enstantane fotoraflar olarak kavramaktadr. Fakat zeka bununla da yetinmemekte, devingenlii enstantane fotoraflar olarak alglamakla kalmamakta, ayn zamanda devingenin kendisini de talep etmektedir. Yani zeka gereki paral blmler olarak deil, ancak bir btn halinde kavrayabilmektedir. te bu Bergsoncu zeka yorumu bize hem fotoraf sanatn hem de sinema sanatn insan zihninin doal eilimi balamnda temellendirme olanan vermektedir. yle ki, fotoraf sanat zekann evremizdeki devingenlii enstantane fotoraflar eklinde kavrama eilimiyle balantldr. Fotoraf d dnyay paral ve enstantane bir ekilde donuk ve olduu gibi sunmaktadr. Bu olduu gibi sunma, insanda tamamen nesnel ve plak bir bak asn da beraberinde getirmi olduundan gereklii bir ynyle yakalama ansn verebilmekle birlikte, gerekliin tmn yakalama ansn verememektedir. Sinema sanat ise zekann devingenlii enstantane fotoraflar olarak alglamakla kalmayp, ayn zamanda devingenin kendisini de talep etmesiyle ilintilidir; yani gerekin paral blmler olarak deil, ancak bir btn halinde kavranabilmesi ile.61 Bergson fotoraf ve sinema sanatnn ortaya kn zihnin bu doal eilimine dayandrrken, Bergsonla ada saylabilecek olan Walter Benjamin bu iki sanatn ortaya kn tarihsel koullarn insani duyu algsn dnme uratmasna dayandrr. yle demektedir Benjamin: Tarihin uzun dnemleri boyunca, insani duygu algsnn tarz insanln btn varolu tarzyla birlikte deiir. nsani duyu algsnn rgtlenme tarz, onun gerekleme ortam, yalnzca doa tarafndan deil, ama tarihsel koullar tarafndan belirlenir. Beinci yzyl, byk nfus deiiklikleriyle birlikte, ge Roma sanat endstrisinin doumunu ve Viyana Tekvinini grd ve orada yalnzca antikiteninkinden farkl bir sanat deil, ama ayn zamanda yeni bir alg tr de gelitirdi.62 nsann hem kendi varoluunu hem de evresini alglama tarz her ada farkl bir yapya sahiptir. Bunun nedeni de insann deneyim alanlarnn bir nceki adan farkl olmasdr. Bu balamda Benjamine gre, amzda insann varolu ve alglama biiminin deiime uramasnn en temel nedenlerinden biri tekniktir. rnein, teknikle birlikte gnmzde reklamclk, medya, enformasyon ve iletiim alanlar hayatmzn zsel birer alan haline gelmitir. Sanat hemen her dnemde, yeni bir algyla ortaya kar. nk algsal deiim belirttiimiz gibi insann tarihsel koullarnn fakllamasnn bir rndr. rnein modern romann mimarlar olan Marcel Proust, Franz Kafka ve James Joyce'un yazma tarz, artk on dokuzuncu yzyldaki byk romanlarda tank olunan yazma tarz ile ayn deildir. Kafka, Proust ve Joyce her ne kadar yaptlarn, daha nceki roman anlaynn buyurduu gibi ruhsal zmlemelerle doldurup tarsalar da bu yaptlardaki ruhsal rg yerini bir eit modern mitolojiye brakr. Bu yeni yazma tarz, yeni bir algnn daha ncekiyle yer deitirdiini gsterir. Deleuzee gre Kafkann roman tarznda,

http://genclikcephesi.blogspot.com

24

zne yoktur, yalnzca kolektif szcelem dzenlemeleri vardr ve edebiyat, bu dzenlemeleri, henz darda verili olmadklar ve yalnzca gelecekteki eytani gler ya da oluturulacak devrimci gler olarak varolduklar koullarda dile getirir. Kafkann mnzevilii onu, bugn tarihin iine ilemi olan her eye amtr. K harfi, artk ne bir anlatcy ne de bir kiiyi gsterir; bir bireyin, mnzevilii iin kendilerine bal olmas lsnde, makinesel olan bir dzenlemeyi ve kolektif faili gsterir...63 Modernizmin sonucunda ortaya kan alg ve yaam tarz, gemiin tm dzenini ei grlmedik bir biimde dnme urattndan zellikle Proust, Kafka ve Joyceun yaptlar modern bir toplumun taslan sunmakla kalmaz, ayn zamanda modern insann btn tinselliini, eilimlerini, igdlerini, aklsallk ve akl dlklarn da sunar. rnein Joyce, Ulyssesi modern kentin gnlk motiflerinden damtarak, bizi tam anlamyla modern dnyann mitolojisiyle kar karya brakmtr. Dolaysyla sinemann estetik erevesi ve etki alan yirminci yzylda ortaya kan btnsel deiimle belirlenebilir. Bu dnemde, insann toplumsal olaylara katlma orannn grlmedik derecede ykselmesi, sanayi, bilim ve dier pek ok hayati enin insan srekli bir biimde abaya ve younlua srklemesi insann kendisinden pek ok eyi feda etmesine neden olur. Yani, her eyden nce modern yaam insandan zamann almaktadr. Bunun sonucu olarak insan yaam, uzmanlamann beraberinde getirdii tekdzelik ve tek yanl bilgi edinmeye teslim olur. Ksacas, insanlarn hayat izgilerinin standartlamas ve insanlar aras ilikinin zayflamas bireylerin algsn da mekanik ve standart bir hale getirir. Yirminci yzyl roman da kendini bu deiime gre ayarlayarak bu dnem insannn iinde bulunduu dnsel ve manevi boluu gidermeye alr. te sinema sanat insana Proustu anlamda, yitirilen zamann verebilecek bir etkinlik olarak imdada yetiir.

NC BLM

http://genclikcephesi.blogspot.com

25

Hareket imgesi Dncenin anlatm sinemann temel sorunudur. Alexandre Astruc Deleuze'e gre, sinema hakknda ilk kez fikirler ileri srerek ilk sinema almalarn yapanlar, bir endstriyel sanat olarak sinema sanatnn otomatik hareketi (kendinde hareketi) gerekletirmesi zerinde younlamlardr. nk ilk kez kendi kendisine hareket eden bir imgeyi, sinema sanat ortaya koymutur. Sinemayla birlikte, imge artk sadece hayal gcnn figratif, soyut ve kuralsz bir yaratm olmaktan kmtr. Bu balamda imge yeni bir yap kazanmtr. mgenin bu yeni durumu, onun felsefi olarak nasl bir gndermede bulunduuna ynelik bir aklamay da gerektirmitir. Deleuze, imgenin sinematografik zn yakalamann peinde olduu iin sinematografik imgeyi, resim imgesi ve fotoraf imgesinden ayrmtr. Kendi balarna hareketsiz bir zellik sergileyen resim imgesinde ve fotoraf imgesinde hareketi gerekletirmek zihnin kendisine dmekteydi ve bu balamda, imgenin kendi bana bir bamszl deil, zihnin kurgusuna bamll sz konusuydu. Hareket, sinemayla birlikte otomatik hale geldiinde, imge btnyle sanatsal bir ze kavumutur. Sinematografik imgenin kendisi hareketi yapt iin, dier sanatlarn talep etmede (ya da sylemekte) snrland eyi yapt iin, sinematografik imge, dier sanatlarda zsel olan eyi bir araya getirir; onu miras olarak alr, o sanki eitli imgelerin kullanm iin ynler salar, yalnzca imkan olan eyi potansiyel hale dntrr.64 Deleuze, bu aklamasyla d dnyay dorudan doruya veren sinema sanatnda temel roln harekete

http://genclikcephesi.blogspot.com

26

dtn ortaya koymakta ve dier sanatlarda imge, hareketsiz bir konumda olduundan bu sanatlarn aslnda sinematografik imgeye ulamay nihai bir ama olarak grdklerini ima etmektedir. Sinema, otomatik hareketi sunmakla dier sanatlardan (zellikle fotoraf ve resimden) farkl bir anlatma ulamtr. Otomatik hareket bizde tinsel bir otomata65 (spiritual automat) ve bu tinsel otomat da yeni bir dnsel perspektife yol amtr. Tinsel otomat felsefede olduu gibi dncelerin birbirinden mantksal olarak karsanmasna deil, dncelerin hareket imgesi araclyla bir ilikiye girmesine iaret eder. te sinemann zgnln de bu balamda ele almak gerekir. Deleuze'n de ska dile getirdii gibi, felsefenin oturduu yer, kavram ile kavramn kaderi ise ve felsefenin kendisi de betimsel ve bilgi verici olmaktan ok dnce fenomeniyle balantl ise, ayrca sinematografik imgeler de kavramn kendisinden kt ikinlik dzleminden ortaya kan yaratm edimleri ise, felsefe ile sinema yan yana almak zorundadr. O halde, artk bu iki etkinliin ortak ve farkl noktalarn ortaya koymaya geebiliriz. Deleuze, kavram doas gerei enformasyondan yoksun; fakat bir enformasyon bombardmanna tutulmu bir yaratm olarak grr. Bu enformasyon anda, Deleuzen, kavram, sinemann kaderine neden baladn anlamak zor deildir. Ona gre, sinema da felsefe gibi bir enformasyon arac deildir. Sinemadaki zaman imgesinin rnekleri, felsefede yaratlan kavramlar kadar nadirdir. Bu durum, sinemann ve felsefenin srekli paralel giden iki etkinlik olduunun iaretidir. Dnsel boyutu bakmndan sinema da felsefe kadar byk bir urann iindedir. Felsefe ve sinema amzda dncenin eylemesine kar beraber savaan iki etkinliktir.66 Bununla birlikte, bu iki etkinlik arasnda bir baka ortak nokta daha vardr: kinlik dzleminin sunduu saf dnceyi yourmada ve yeniden dzenlemede hem filozofun hem de ynetmenin sahip olduu esiz zgrlk. Felsefe ve sinemay paralel etkinlikler yapan, bu ortak noktalardr. Bu ortak noktalara karn, felsefe ile sinema arasnda temelde uzlamaz bir ayrlk da vardr: Felsefe kavramsal bir ifade tarzna sahipken, sinema grsel - iitsel bir ifade tarzna sahiptir. Felsefe, kavramlar ikinlik dzleminden mantksal (endktif, dedktif) olarak karrken, sinema byle bir ynteme bavurmaz. O, bunu grselliin gcyle baarr. Baka bir deyile sinema dolaysz bir aratr ve bu zelliinden dolay da bizi dorudan doruya dncenin kendisiyle kar karya getirir. Bu iki etkinliin akmas ise birinin bir dieri zerine dnmesiyle deil, bu etkinliklerden bir tanesinin dierinin de zmlemek zorunda olduu bir problemi, kendi imkanlar erevesinde zmleme giriiminde bulunmasyla ortaya kar.67 Zaten, Deleuzen bir filozof olarak sinemaya ynelmesinin nedeni, felsefe tarihinde her zaman geerliliini koruyan bir problemin ayn zamanda sinemann da problemi olmasdr. Bu problemi Deleuze, yle dile getirir: Bilinte yalnzca imgeler bulunur, bu imgeler nitelikseldir ve yer kaplamaz. Uzayda ise yalnzca hareketler bulunur, bunlar da nicelikseldir ve yer kaplar. Fakat, bir dzenden bir dierine gemek nasl mmkn olmaktadr.68 Deleuze, hareketi sanal bir imge olmaktan, imgeyi de mmkn hareket olmaktan karmann formln aramaktadr. te bu noktada, materyalizm ve idealizm gibi iki byk felsefi akmn devreye girmesi zorunlu bir hal almtr. nk materyalizm, bilinci ve bilin olaylarn madde ve maddi hareketlerle, idealizm ise evreni bilinteki imgelerle aklama yoluna giden felsefi akmlardr. Ayrca, hem materyalizm hem idealizm iin grmek bilmektir. Fakat, materyalizm varolan doann yasasyla aklama yoluna giderken, idealizm varolan dncenin yasasna bal olarak aklama yoluna gider. Dolaysyla, her ikisi de bilgiyi alg yoluyla hem d dnyadan hem de zamandan ayrp soyutlamalar yaparak kurar. Deleuze'e gre, felsefe tarihindeki bu sorunu yani imge ile hareketi birbirine ikin klma grevini, ayn dnemde iki filozof stlenmitir: Henri Bergson ve Edmund Husserl. Husserl, her bilin bir eyin bilincidir derken; Bergson, her bilin bir eydir diyordu. Bu iki filozofun da amac, hareket ve imge arasndaki atla ortadan kaldrmakt. Bunun da gereklemesi, ancak hareketi imgenin iine imgeyi de dsal dnyann iine koymakla mmkn olabilirdi. Yani, materyalizm ve idealizm karlamasn baka bir deyile, imge ve hareket ya da bilin - ey ikiliinin ortadan kaldrlmasna ynelik abay, Husserl ve

http://genclikcephesi.blogspot.com

27

Bergson ayn dnemde ele alarak, bu zorluun stesinden gelmeye almlardr. Ve Deleuze, bu iki filozofla ada olan sinema sanatn gz nnde bulundurarak u soruyu sorar: Tam da bu anda, gelimekte olan ve hareket imgesi hakknda kendi kantn meydana getiren sinemay dikkate almamak mmkn myd?69 Bergson, bilinci maddi dnyann iinde bir e olarak dnmekle onu bamsz deil, maddeyle zde olarak grr. Bu yzden Bergson felsefesi, btnyle bilin, madde ve zaman arasndaki devamll ortaya koyma zerinde yaplanr. Buna karn Husserl, bilinten hareket ederek iten d dnyaya doru bir anlayla, hem bilinci hem de d dnyay anlamann mmkn olamayacan dnr. Bu nedenle Husserl felsefesini gelitirirken bilinci belirleyen d dnyadan bilince doru ilerleyen bir tutum benimser. Daha dorusu, Husserl bilgiyi kuramsal dzeyde aklamadan, onun temel belirleyicisi olan d dnyay aklamak ister. Baka bir ifadeyle, Husserlin felsefesi fenomenleri olduu gibi ortaya koyma isteinin bir sonucudur. Husserl, fenomen ve fenomenoloji kavramlaryla neyi vurgulamak istiyordu? Fenomenoloji fenomenlerin bilimidir; fakat fenomenlerle, fizik, kimya, biyoloji ya da dier tm bilimlerin ilgilendii gibi ilgilenmez. Fenomenolojinin ele ald fenomenler z fenomenlerdir ve bu anlama brnmesiyle fenomen bir olay bilgisi olmaktan kp bir z bilgisi haline gelir. Husserle gelinceye kadar fenomen kavram, olaylar, zaman ve mekan iinde olup bitenler iin kullanlrd. Husserlin ifade ettii z fenomenler, real bir karakter tamayan fenomenlerdir. z fenomenlerin zellii, refleksiyonlu bir tavra, yani fenomenolojik bir tavra dayanmasdr.70 Fenomenolojik adan, tm sorunlar bu zlerin bilgisine gelip dayanmaktadr (algnn, hayalin, istemenin, duygunun z gibi). Fenomenoloji, zleri varoluun temeline yerletiren bir felsefedir. nk, fenomenoloji olgulardan yola klmadan, insann ve dnyann btnyle kavranlmasnn mmkn olmadn ileri srer.71 Bylece fenomenoloji, insana varolusal bir zemin kazandrarak, alglayan znenin dnyada bir yer edinmesini ve dnyaya almasn salar. Dolaysyla Husserl, her bilin bir eyin bilincidir formln dile getirerek, algsal alan bilincin ilevi olarak ortaya koyar. Baka bir deyile, d alg olmadan i algnn mmkn olamayacan ve bilincin, dnyann fenomenleriyle balants nedeniyle bir nceliinin olduunu ileri srer. Bu tarz bir aklamay Kant anlamda algsal ynelimden ayran ey, dnyann zihinsel bir sentez ya da nesneyle zdelemesinden nce dnyann zaten orada olan bir ey olarak grlmesidir. M. Merleau-Ponty: Fenomenoloji san bilim olmak isteyen bir felsefenin tutkusu olmakla birlikte ayn zamanda da 'yaanlm' uzamn, zamann ve dnyann bir zetidir (compte rendu).72 aklamasyla, fenomenolojinin, yneldii alanla rtmek isteyen bir aratrma alan olduunu dile getirir. Fakat, Merleau-Pontye gre, fenomenoloji bunu bilim gibi soyutlamalarla deil de dorudan doruya yaamn kendisine ynelerek yapar ve bundan tr de bilimsel yntemi aar. Fenomenolojide sz konusu olan, bilimsel tarzda zmleme ya da aklama deil, betimlemedir ve bu da bilimin yadsnmas demektir. Olan biteni betimlemek, yani btnyle kesin bir nesnellik erevesinde dile getirmek; ifade edileni paralamadan btnsel olarak aktarabilmek, bilimsel tarzdaki gibi soyutlama yapmak demek deil, yaam zyle dorudan doruya kavrayp aktarmaktr. Bunun daha ak olarak kavranlmas iin Merleau-Ponty, insan ile dnya arasndaki ayrla dikkati eker. nsan ile dnya arasndaki uzaklk, hep ayn kalan bir sorun olarak ortaya kmaktadr. Merleau-Ponty, dnyay zmleme ve aklama yntemleriyle aydnlatmaya alp, onu yalnzca duyularla snrlayan tm felsefelere meydan okunmas gerektii grndedir. nk ona gre, dnya zaten oradadr. Bundan tr de, dnyay duyumlardan ve bu duyumlarn insana verdii nesne grnmlerinden yeniden oluturmak yapay olacaktr. Bu yzden, hem insan hem de dnya, zmlemeyi bekleyen iki edir. Descartes ve Kant gibi filozoflar, alglamann temeline ilkin insann varln koyarak dnya - zne ya da dnya - bilin ayrmna gitmiler ve insann kendisi olmadan dnyann olamayaca sonucuna

http://genclikcephesi.blogspot.com

28

varmlardr. Ancak ilikiye girilen bir dnya olmazsa, bilincin beraberinde getirdii iliki edimi de hibir ey ifade etmez. Husserl'in fenomenolojik yaklam, znenin kurucu etkinliini sergilemek yerine, eylerin kendilerine dnlmesi gerektiini ifade etmitir.73 Dolaysyla Merleau-Pontye gre, Husserl bu zeminde anlalmaldr. Artk unu syleyebiliriz: Dnya yapay bir kurgu ya da yaratma deil, doal alann betimlenmesine dayal bir gerekliktir. Bu gereklii elde etmenin yolu algdr; fakat bu fenomenolojik algda, kiisel izlenimlerin devreye girmesi sz konusu deildir. nk fenomenolojik yntem gereince, dnyann nesnel olarak kavranlmasnn n koulu, ncelikle onun bilinle dmlenerek insann karsna kmasdr. Bylece, dnya indirgenmeyle (reduction) anlalabilir bir konuma gelir. Bu durumda, M. Merleau-Ponty algy yle tanmlar: Alg, dnyann bilimi deildir; hatta bir edim, kesin durumun bir dayana da deildir; o, zerinde btn edimlerin birbirine baland ve onlar tarafndan varsaylan temeldir. Dnya, kuruluunun yasasn kendimde tandm bir nesne deil, tm dncelerimin ve ak alglarmn alan ve doal ortamdr.74 Bu alg, bizi eylerin kendilerine dndrerek, her trl bilin donanmnn eylere ykledii tm tanmlamalardan arnm bir dnyayla veya yaamla kar karya brakr. Fenomenoloji, bu kar karya kalmay bilimsel yntemlerle deil, betimlemeyle gerekletirir. Feneomenolojinin imge ile hareketi ikin klma abasndan sonra, imdi bu konuda Deleuze asndan ok byk neme sahip olan Bergsonun dncelerine geebiliriz. Sinema ile felsefe ilikisinin temeli, sinemann bir dnce imgesini sunabilmesidir. Dolaysyla sinemann sunduu dnce imgesinde, imge ile hareket kesimektedir. Bu adan, Deleuze'n sinema zerine kitaplar, sinema hakkndaki bir ok dnceyi ters yz etmesinin yan sra, felsefenin en sevilen dalizmlerinden bazlarn da (zne - nesne, i - d, akl - doa, imge - hareket) ters yz etmektedir. Her ne kadar, Rodowick'in dedii gibi Deleuze, felsefi kariyerini Spinoza, Leibniz, Nietzsche gibi Fransz Kartezyen geleneine meydan okumu figrlere adam ise de, imge ile hareketi birbirine ikin klmada zellikle zerinde durduu isim Bergson olmutur.75 Deleuze bu kitaplarnda farkl bir Bergson okumas sunmaktadr. Deleuze, kendisinin kurmaya alt Bergson - sinema ilikisinin zoraki bir uzlatrma olarak grlmemesi gerektiini sk sk hatrlatr. nk Deleuzee gre, Bergson'un Matter and Memory (Madde ve Hafza)76 ve Yaratc Tekaml77 adl kitaplarnda dolayl ya da dolaysz olarak sinemaya gndermeler vardr ve bu kitaplar sinemann erken tarihini kapsamaktadr. Bu durum sinemann erken dneminde, hareket imgesinin felsefenin dikkatini ekmi olduuna iaret etmektedir. Bergsonun Yaratc Tekaml adl kitabnn son blm sinematografik illzyona ayrlmtr ve Bergson, bu blmde sinemay bir mekanik yanlsama olarak grmektedir. Bununla birlikte Deleuzee gre, Matter and Memory sinema asndan daha farkl bir zellie sahiptir; nk bu kitap ilk sayfadan son sayfasna kadar bir sinema dnce kitab olarak okunabilir. Bu kitabn, sinemann dnce iin nemini nceden haber verdii de sylenebilir. Bu adan, Deleuze iin Bergson'un farkl bir neme sahip olmasnn nedeni, Bergsonun sinemay felsefe gndemine tayan imge - hareket kesimesine ynelik nceden sergiledii abadr. Bergson ncelikle yaplmas gerekenin, bilim ile felsefe arasnda bir iliki kurmak olduunu savunmutur. Bergsona gre, gerek eski bilim anlayna gre gerekse modern bilim anlayna gre durmadan devinen evrenin znn kavranmas mmkn deildir. nk, genel olarak bilim evrene kar mekanik ve indirgeyici bir tavra sahiptir ve bilim, evreni deimeyen bir btn olarak grdnden doadaki deiimi darda brakmtr. Bilim, eylere yzeysel yaklam ve kendine dardan modeller semitir. Ayrca bilim, bu eylerin olanakl kld lmleri varolan kendi kalplarna dkerek evrenle uzaktan uzaa bir iliki gerekletirmitir. Bu da evrenin, bilimin statik kurgusuyla ve genel bak asyla kavranmasna neden olmutur. Bilim, srekli deiim iinde olan evrene statik bir perspektifle bakmtr. Bergson bu dncesini, hem kapsamna ald eylerin ayrcalkl anlarn (privileged instants) kaydedip sonra onlar yeterince bildiine inanan eski bilim anlayn hem de kapsamna ald eylerin herhangi bir ann

http://genclikcephesi.blogspot.com

29

(any- instant - whatevers) dikkate alarak genellemeye ulaan modern bilim anlayn gz nnde bulundurarak ortaya koymutur.78 imdi, Bergsonun bu iki bilim anlay hakkndaki grlerine geebiliriz. Bergsona gre, gerek Platonun idealar gerekse Aristoteles'in formu varolanlarn ayrcalkl veya bariz anlarna ve genel olarak dil araclyla tanmlanan anlarna karlk gelir. Dolaysyla bu filozoflar, varolanlarn okluunu, kendine zg zelliklerini ve deiimini, gemi anlarn bir zetini ifade eden durumlarla anlamlandrrlar. rnein; dme olgusu, yeterince belirlendikten sonra btnyle kavranlm olarak kabul edilir. Bu durumda dme olgusu, aaya doru bir hareket, merkeze doru bir eilim, ait olduu mekandan ayrlan cismin tekrar yerini bulmak iin gerekletirdii doal bir hareket olarak aklanr. Bunun iin de dme hareketinin aklanmasnda nihai bir nokta belirlenir ve bu nokta bir son olarak grlr. Dolaysyla, Aristoteles fiziinde, bir cismin d, aaya dme, kendiliinden yer deitirme, kendi yeri, kendisine ait olmayan yer gibi kavramlarla tanmlanabilir. Oysa modern bilimde, Galileo, cisimlerin dmesinde temel alnacak ayrcalkl bir ann olmadn dnr. nk Galileonun fizik anlaynda, bir cismin dn incelemek, dmenin herhangi bir ann yakalamaya karlk gelir; yani dme olay, den bir cismin herhangi bir anndaki yerini belirlemektir.79 Bu yzden de, yeni bilim, bilhassa mstakil deiken olarak zaman almak meyl ile tarif edilmelidir.80 Bylece artk unu syleyebiliriz: Modern bilim, hareketi, ayrcalkl anlarla deil, herhangi bir anla aklar. Bylece, matematiksel bir kesinlikle kurulan bu dme yasas, evrenin her kesinde, yerle balantl btn ktleler iin bir geerlilie sahip olmaktadr. Baka bir deyile bu yasa, cisimlerin kendine zg niteliklerinin, zamann, mekann ve son olarak da onlar gzlemleyen kiilerin durumlarnn gz ard edilmesiyle geerlilik kazanmaktadr. Bilim, evrenin kavranlmasn, byle basit bir indirgemeye dayandrm olmaktadr. Bu ekilde modern bilim, evrenin en kk atomunu paralayarak adeta bir temel yap blounun nasl olutuunu, nasl birletiini ortaya koyan bir faaliyete dntrlmtr.81 Bergson, modern bilimin bu indirgeyici yaklamna kar, evrenin znn akp gitmek ve paralanmadan istikrarl bir ekilde srmek olduuna iaret eder. Modern bilim, mekanik ve indirgeyici bir yaklama sahip olduundan d dnyay statik olarak ele alr. Bu nedenle o, hem evrenin deiimini hem de insann bu deien evrene ynelik deien algsn devre d brakr. Bergson, evr


Top Related