dış ticaret - ondokuz mayıs...
TRANSCRIPT
1
Dış Ticaret, Büyüme ve Kalkınma
2
Dış Ticaret
Dünya ticaretinin dağılımı, tek başına hiçbir açıklamanın tatminkar bir cevap vere-
meyeceği kadar karmaşıktır. Başka ülkelerle ticaret yapmanın en açık nedeni o
ülkede üretilmeyen veya çok büyük maliyetlerle üretilebilecek olan malları
almaktır.
2
3
Dış Ticaret
Dünyada hiçbir ülkenin tek başına bütün ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda
kaynağa sahip olduğu söylenemez. Ülkelerin kendilerinde fazla miktarda olan
kaynaklan da imha veya israf etmeleri mantıkla bağdaşmaz. Bu yüzden ülkeler
çeşitli sebeplerle ellerinde fazla olan ürünleri verip, kendilerinde az olan veya hiç
olmayan ürünleri almak, uluslararası ticarette bulunmak zorundadırlar. Ülkeleri
birbirleri ile ticaret yapmaya iten sebepler şu şekilde sıralanabilir:
4
Dış Ticaret
Üretim farklılıkları: Bazı ülkelerde belirli mallar ya hiç üretilemez ya da ihtiyaçtan az
üretilebilir. Diğer ülkelerde ise bu mallar ihtiyaçlarından fazla üretilebilir.
Toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, üretim açığı kadar diğer ülkelerden
mal ithal etmek yoluna gidilir. Öte yandan ülkenin ihtiyacından fazla üretilen
mallar, ihtiyacı olan ülkelere ihraç edilir. Üretim farklılıklarına yol açan nedenleri
coğrafi farklılıklar, iklim, teknoloji, yetişmiş insan gücü vb. şeklinde sıralayabiliriz.
3
5
Dış Ticaret
Malların kalite ve kullanılışlılık açısından farklı oluşu: Farklı ülkelerde üretilen ve
aynı ihtiyacı karşılamaya yönelik mallar, dayanıklılık, şekil, fonksiyon, ergonomi gibi
farklılıklar göstermekte olup, farklı ülkelerde, farklı tüketici gruplarına hitap
etektedir. BMW marka otomobil ile Lada marka otomobilde olduğu gibi.
6
Dış Ticaret
Fiyat farklılıkları: Üretilen mallar homojen olsa bile, bazı ülkeler daha ileri üretim
teknikleri veya üretim faktörlerinden bazılarının ucuz olması nedeniyle, aynı mal-
ları daha düşük fiyatlardan arz edebilmektedir. Özellikle talep esnekliğinin yüksek
olduğu mallarda, ihraç fiyatları düşük olan ülkeler dünya piyasalarında satışlarını
artırmaktadırlar.
Tüketici zevkleri: Zevkler, bazen milli sınırlan aşarak ülke dışında bir talebin doğma-
sına yol açarlar. Türkiye'de bazı tüketiciler pizza yemeyi, buna karşın bazı İtalyanlar
da lahmacun yemeyi tercih edebilirler.
4
7
Ödemeler Dengesi
Bir ülkenin belli bir dönemde bireylerin, firmaların ve devlet kurumlarının diğer
ülkelerin bireyleri, firmaları ve devlet kurumlarıyla gerçekleştirdiği uluslararası iş-
lemlerin parasal değerlerini gösteren hesap tablosuna ödemeler dengesi denir.
Diğer bir deyişle Ödemler dengesi tablosu, yurt içinde yerleşiklerle yurt dışında
yerleşik ekonomik birimler arasında mal ve hizmet ticareti ile diğer ekonomik
faaliyetleri gösteren bir bilançodur.
8
Ödemeler Dengesi
Ödemeler bilançosunun diğer bilançolardan farkı ödemeler dengesine giren
rakamların belli bir zaman diliminde gerçekleşen akımları göstermesidir.
Ödemeler dengesi, ülkenin mal, hizmet ve sermaye akımları bağlamında dış
dünyadan sağladığı gelirlerin yaptığı ödemelere eşit olup olmadığını
göstermektedir. Bu dengenin açık veya fazla vermesi, milli gelir seviyesi, büyüme
hızı, fiyatlar genel seviyesi gibi makroekonomik büyüklükleri önemli ölçüde
etkilemektedir. Ödemeler dengesi kabaca üç bölümden oluşmaktadır; cari
işlemler dengesi, sermaye ve finans hesaplan ve net hata ve noksan.
5
9
Döviz Piyasası
Döviz, yabancı ülke paraları ve para yerine geçen tüm Ödeme araçlarıdır. Döviz pi-
yasası ise, döviz alım satımlarının yapıldığı piyasalardır. Uygulamada, nakit yabancı
banknotlara, eldeki para anlamına gelen efektif 'denir. Nakile dönüştürülebilir
yabancı banka havaleleri, ödeme emirleri, döviz poliçeleri gibi Ödeme araçlarına
ise döviz denilmektedir.
10
Döviz Piyasası
Döviz piyasası, mal ve hizmet piyasasında olduğu gibi alıcı ve satıcıların bir araya
geldiği Örgütlü bir piyasa değildir. Bu piyasada alıcı ve satıcılar arasında doğrudan
ilişki yoktur. Satıcı dövizi, ticari bankalar, döviz büfeleri ve döviz komisyoncuları gibi
aracı kurumlara satarlar, alıcıda bu kurumlardan satın alır.
6
11
Dış Ticaret Politikası
Dış ticaret politikası, esas itibarıyla ödemeler dengesi açıklarından kaynaklanan so-
runları gidermek için genel ekonomik gidişe yapılan müdahaleleri kapsamaktadır.
Diğer bir ifade ile hükümetin ithalat ve ihracatı sınırlandırmak, özendirmek veya bu
işlemlerin yapılış biçimlerini düzenlemek için aldığı Önlemlerin oluşturduğu siste-
matik bir bütündür.
12
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Amaçları
- Ekonominin belirli bir seviyeye gelinceye kadar dış rekabetten korunması
- Dış ödemeler dengesizliklerinin giderilmesi
- Ekonomik kalkınmanın sağlanması
- İç piyasadaki aksaklıkların giderilmesi ve istikrarın sağlanması
- Ekonominin uluslararası piyasalara açılması
- İhracat ve ithalattan vergi alarak Hazineye gelir sağlanması
- Dış piyasalarda, ülkenin tek üretici olduğu mallardan daha fazla gelir elde
etmesinin sağlanması
7
13
- Bir ülkenin kendi kendine yeterlilik politikası izlemesi
- Hükümetlerin belirli bir üretici grubunu korumak istemesi, ülke güvenliği, halk
sağlığı, çevre sağlığı gibi sosyal veya siyasal nedenlerle dış ticarete kısıtlamalar
veya teşvikler getirilmesi
- Ülkeler arasında ortaya çıkan siyasal ve askeri sorunlar nedeniyle ambargola-
rın uygulanması
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Amaçları
14
- Bir ülkenin kendi kendine yeterlilik politikası izlemesi
- Hükümetlerin belirli bir üretici grubunu korumak istemesi, ülke güvenliği,
halk sağlığı, çevre sağlığı gibi sosyal veya siyasal nedenlerle dış ticarete kısıt-
lamalar veya teşvikler getirilmesi
- Ülkeler arasında ortaya çıkan siyasal ve askeri sorunlar nedeniyle ambargola-
rın uygulanması
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Amaçları
8
15
Dış Ticaret Politikası
Dış Ticaret Politikasının Araçları
Devletler dış ticaret politikasının amaçlarına ulaşabilmek için dış ticaret ilişkilerine
müdahale etmek zorundadır. Bu müdahaleleri şu araçları kullanarak yapar:
a) Gümrük Tarifeleri
Gümrük tarifeleri, ithal malların ülke sınırlarına girişi sırasında uygulanacak
gümrük vergilerinin oranlarını gösteren listelerdir. Yerli üretimin dış rekabetin
olumsuz etkilerinden korunabilmesi için, parlamento ya da parlamentonun yetkili
kılması halinde hükümetlerce, ithalatın vergilendirilmesi yoluna gidilmektedir.
16
İthalat iki farklı biçimde vergilendirilmektedir.
1) Ad Valorem Tarife: İthal edilen malın, parasal değeri üzerinden, belli bir
orandan vergilendirilmesi öngörülmektedir.
2) Spesifik Tarife: İthal edilen malın, fiziki birimi esas alınarak vergilendirilme-
sidir. (Örneğin otomobil başına 5000$ gibi)
Dış Ticaret Politikası
Dış Ticaret Politikasının Araçları
9
17
b) Tarife Dışı Araçlar
İthalat kotaları, ülkeye ithal edilecek mal miktarının hükümet tarafından miktar ya
da değer olarak üst sınırının çizilmesidir.
İthalat yasakları, bazı malların ülkeye girişinin kanun yoluyla engellenmesine denir.
İthalatı kısıtlayıcı önlemlerin en serti olan ithalat yasaklarına, ülkeler ekonomik
olduğu kadar politik, ahlaki ve sağlık nedeniyle de başvurabilmektedir.
Dış Ticaret Politikası
Dış Ticaret Politikasının Araçları
18
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Araçları
c) Karşılıklı Ticaret Sistemleri
Uluslararası ticari ilişkilerde dövizle ödeme yapmanın mümkün olmadığı durumlarda
karşılıklı ticaret sistemleri kullanılır. Karşılıklı ticaret, mal ve hizmet ihracatı karşılığında,
Ödemenin mal ve hizmet vb. şekillerde yapılmasıdır.
Takas, yaklaşık olarak eşit değerdeki mal, hizmet veya teknolojinin para kullanmak-sızın
mal, hizmet veya teknoloji ile değişimidir. Takasta, iki ülkenin hem ithalatçı, hem de
ihracatçı özellikleri olan karşılıklı istekleri çakışan iki firma vardır.
10
19
c) Karşılıklı Ticaret Sistemleri
Kliring: Dört taraflı takas işleminde devreye iki ülkenin Merkez Bankaları, başka yetkili
bankalar veya kliring ofisleri devreye girince, kliring tekniği ile ticaret uygulamasına
geçilmiş olur. Kliring anlaşması olan ülkeden mal ithal eden ithalatçı, malın bedelini kendi
ülkesindeki kliring ofisine kendi milli parası cinsinden öder. Aynı şekilde, aynı ülkedeki
ihracatçı ihraç ettiği malın bedelini kendi ülkesindeki kliring ofisinden milli para cinsinden
tahsil eder.
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Araçları
20
c) Karşılıklı Ticaret Sistemleri
Geri Satın Alma: Geri satın alma anlaşmaları ile bir ülkedeki firmadan, bir diğer ülkedeki
firmaya makine, teknolojik bilgi veya komple fabrika satıp, karşılığında bunların kullanımı
sonucu üretilen mallar satın alınır. Geri satın alım yöntemi, döviz çıkışına neden olmadan,
teknoloji, makine ve fabrika ithalim kolaylaştırır. Ayrıca, üretilen malların uluslararası
piyasalara pazarlanması, pazarlama masrafı yapılmadan garanti altına alınır. Bu tür
anlaşmalarda süre uzundur.
Dış Ticaret PolitikasıDış Ticaret Politikasının Araçları
11
21
Büyüme ve Kalkınma
Büyüme, bir Ülkenin zaman içinde bünyesel olarak genişlemesi ve buna bağlı olarak milli
gelirin artmasıdır. Büyüme salt sayısal değişmelerle ilgilidir. Kalkınma ise, bir ekonomide
büyümenin yanı sıra sosyal ve kültürel unsurlarda da gelişmenin olması anlamına gelir.
Yani kalkınma, sayısal göstergelerin yanı sıra okur-yazarlık oranı, doğum oranı, ortalama
ömür gibi sayısal olmayan göstergeleri de içine alır.
Kalkınma genellikle az gelişmiş ülkeler için kullanılan bir kavram iken büyüme genellikle
gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeler için kullanılır.
22
Büyüme Modelleri
Ekonomik büyüme ile ilgili olarak pek çok model geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları
uygulama imkanı bulmakla birlikte büyük bir kısmı teori safhasında kalmıştır. Belli başlı
bilinen ekonomik büyüme modelleri kısaca aşağıda verilmiştir.
12
23
Büyüme Modelleri
Klasik büyüme teorileri, çok sayıda klasik İktisatçının düşüncelerini yansıtır. Ancak klasik
büyüme teorisine başlangıç niteliğindeki en önemli katkıyı Ricardo yapmıştır. Bu yüzden
klasik büyüme teorisi Ricardo modeli olarak da bilinir
24
Büyüme Modelleri
Aynı zamanda makro ekonomik gelir dağılımı modeli olan Ricardo Büyüme Modeli, iki temel ilkeye
dayanmaktadır. Birincisi, toprak sahiplerinin toplam hasıladan aldıkları payın (rant payının) açıklanmasına
yardım eder. İkincisi ise, toplam hasıladan geri kalan kısmın ücret ve kâr olarak nasıl dağıtılacağını belirtir.
Klasikler, toprağın sabit olduğunu, nüfusun giderek arttığını göz önüne alarak, yatırım fırsatlarının zamanla
azalacağım ve sonuçta da büyümenin duracağını öne sürmüşlerdir.
13
25
Büyüme Modelleri
Büyüme teorileri içinde Harrod-Domar büyüme modeli önemli bir yere sahiptir. Ekonomik büyümeyi
etkileyen faktörleri göz önüne alan bu model hesaplanabilir bir nitelik taşımaktadır. Büyüme en açık
şekilde milli gelirdeki artışlarla ölçülebilmektedir.
26
Büyüme Modelleri
Solow'ün büyüme modeli ise, dışa açık olmayan kapalı bir ekonomide, gelişmeyi gösteren en basit neo-
klasik tek sektörlü bir modeldir. Solovv sermaye ve emeğin farklı oranda büyüyebileceklerini belirtmeye
çalışmıştır. Solow'a göre nüfusun büyüme oranı ekonomik büyüme oranını etkiler. Ancak ekonomik
büyüme, nüfusun büyümesini etkilemez.
14
27
Büyüme Hızı
Ekonominin büyüme hızı, genellikle gayri safi milli hâsılanın yıllık artışını ifade eder. Bir ülkede ekonomik
büyümenin sağlanabilmesi için, her şeyden önce yatırımların arttırılması gerekir. Yatırımların arttırılması
içinde, yatırımların kaynağı olan tasarruf miktarının yükseltilmesi zorunluluğu vardır. Bir ülkede tasarruf
oranı ne kadar büyükse yatırım oranı da o denli büyük olacak ve dolayısıyla büyüme hızı da (öteki
koşulların değişmemesi şartıyla) yüksek olacaktır.
28
Kalkınma Modelleri
Kalkınma arayışı içindeki ülkeler için, iktisatçılar tarafından çeşitli kalkınma stratejileri üretilmiştir. Az
gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler kalkınma politikaları doğrultusunda uygun tercihler yapmak
zorundadırlar. Yapılmak zorunda olunan tercihlerden bir tanesi de ülkenin dengeli kalkınma stratejisi mi
yoksa dengesiz kalkınma stratejisini mi seçeceğidir.
15
29
Kalkınma ModelleriDengeli Kalkınma
Bu görüsü savunan iktisatçılara göre ülke kalkınmak istiyorsa her sektörde eş zamanlı olarak önemli bir
atılım yapmak zorundadır. Aksi takdirde kalkınmanın gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Kısmen, parça
parça kalkınma olmaz. Ekonominin her alanında yatırım seferberliği öneren bu strateji büyük itiş olarak da
adlandırılmaktadır.
30
Kalkınma ModelleriDengesiz Kalkınma
Dengesiz kalkınma stratejisine göre, ekonominin kendi kendini besleyen bir kalkınma sürecine girebilmesi
için izlenmesi gereken yol, yatırımları sektörlere dengeli olarak dağıtmak değil, belli sektörleri öncelikli
kılarak bu sektörlere yığmaktır. Çünkü dengeli kalkınma gelişmekte olan ülkelerde durgunluğa yol açacak
ve gelişme hızının düşmesine neden olacaktır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınabilmeleri için
dalgalanma ve sıçramalara ihtiyaçları vardır, bu da yatırımların dengesiz dağılımıyla sağlanabilir.
16
31
Ekonomik Kalkınmanın Başlıca Türleri
Ekonomik kalkınma, hangi Ülkede olursa olsun birtakım güçlüklerin yenilmesine ve bazı temel sorunların
doğru yöntemlerle çözümlenmesine bağlıdır. Bu güçlüklerin yenilmesi ve ekonomik kalkınmanın
sağlanabilmesi farklı şartlar altında değişik modellere göre olmuştur:
32
Ekonomik Kalkınmanın Başlıca Türleri
Spontane kalkınma, batı ülkelerinin kalkınmasında olduğu gibi, devlet
müdahalesi ve zorlaması olmadan kendiliğinden oluşur. Uzun süre içinde
piyasa mekanizmasının otomatik işleyişi içinde kalkınma sağlanmıştır. Fakat
bu tip kalkınmada strüktürel işsizlikler ve üretim krizleri görülmüş, gelir
dağılımında büyük dengesizlikler meydana getirmiştir.
Uyarılmış kalkınma, Japonya da olduğu gibi, gelişmenin, hemen hemen
tamamı devlet tarafından hazırlanmış, finanse edilmiş güdümlü bir
kalkınmadır.
17
33
Ekonomik Kalkınmanın Başlıca Türleri
Zorlanmış kalkınma da devlet eliyle ve merkezi otoritenin zorlamasıyla
gerçekleştirilmiştir. Müteşebbisin yerini merkezi otorite almaktadır.
34
Ekonomik Kalkınmanın Başlıca Türleri
Demokratik kalkınma modeli, bu modelde kalkınma hızlandırılmış ve devlet
eliyle düzenlenmiş bir kalkınma olacak ancak zorlama ve otoriter metotlara
başvurulmayacak. Sermaye birikiminin hızlandırılması için bir taraftan iç
diğer taraftan dış finansman kaynaklan seferber edilecek ve bunu yaparken
hem Özel teşebbüsün potansiyelinden hem de devletin gücünden
yararlanılacaktır. Kalkınmanın yükü herkese ve her sınıf halka sosyal adalet
ilkelerine göre dağıtılacak, kalkınma açık ekonomi ve demokratik kurallar
içerisinde yürütülecektir.
18
35
Gelişmekte Olan Ülkelerin Temel ÖzellikleriEkonomik Özellikler
- Gelişmekte olan ülkelerde tarım sektörü ekonomide önemli bir yere
sahiptir ve nüfusun önemli bir kısmı tarım sektöründe çalışmaktadır.
- Gelişmekte olan ülkelerde sanayi sektörü yeterince gelişmemiştir.
- Kredi ve pazarlama mekanizmaları çok geri olan bu ülkelerin dünya
ticareti içindeki paylan çok düşüktür.
- Kişi başına düşen milli gelirleri gelişmiş ülkelere oranla düşüktür.
36
- Gelir dağılımında büyük adaletsizlikler söz konusudur. Zengin ile fakir
arasında büyük uçurumlar söz konusudur.
- İşletmeler küçük ve daha ziyade aile işletmeleri şeklindedir. Bu
işletmelerin ömürleri aile reisinin ömrü ile sınırlıdır.
- Köyden kente yoğun bir göç söz konusudur ve bunun sonucu olarak
kentlerde çarpık yapılaşmalar söz konusudur.
Gelişmekte Olan Ülkelerin Temel ÖzellikleriEkonomik Özellikler
19
37
Gelişmekte Olan Ülkelerin Temel ÖzellikleriDemografik Özellikler
- Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artış oranı ve çocuk ölüm oranı
yüksek, ortalama ömür kısadır.
- Modern tıp yanında kocakarı ilaçlan ile tedavi yaygındır.
- Halk yeterli ve dengeli beslenememektedir.
38
Sosyo-Kültürel Özellikler
- Okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüksektir.
- Eğitimde erkekler, kız çocuklarına göre daha ön plandadır.
- Gelir dağılımındaki aşırı adaletsizlikten dolayı sadece fakir ve
zenginlerin bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde orta sınıf yok
denecek kadar azdır.
- Toplum yeniliklere kapalıdır.
Gelişmekte Olan Ülkelerin Temel Özellikleri
20
39
Hızlı Nüfus Artışı
Gelişmiş ülkeler açısından bakıldığı zaman nüfus artışı ekonomik büyümeyi
olumlu yönde etkileyebilir. Ancak gelişmekte olan ülkeler açısından durum
farklılık arz etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde işgücü arzı bol iken,
sermaye kıt kaynak durumundadır. Hal böyle olunca hızlı nüfus artışı
gelişmekte olan ülkelerde kalkınmayı olumsuz yönde etkilediği görüşü ön
plana çıkmaktadır.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
40
Girişimci Ruhunun Eksikliği
Ne, nasıl ve kimin için üretilecektir sorularını bir önceki nesil ile aynı şeyleri
yaparak cevaplandıran bir toplum, ekonomik kalkınma için temel bir bileşen
olan girişimcilikten yoksun demektir. Girişimciler risk üstlenen, yenilikleri ve
yeni teknolojileri kullanan bir gruptur. Bazı toplumlarda diğerlerine göre
daha fazla girişimci ruhlu bireylerin olması o toplumları diğerlerine göre
daha avantajlı hale getirmektedir.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
21
41
Politik Engeller
Kamu yönetimindeki yetersizlikler, politik istikrarsızlık, risk, baskı gruplarının iktisat politikasındaki
değişiklikleri engellemesi vb. gibi politik faktörler gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınmanın
önündeki en belirgin problemlerdir.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
42
Yetersiz İnsan Kaynakları
Gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın önündeki engellerden bir diğeri de nüfusun eğitim ve kültür
düzeyinin düşük olmasıdır. Eğitim sisteminin kalitesiz ve yetersiz oluşu modern teknolojileri transfer
edebilecek işgücünü yetiştirilememesine sebep olmaktadır.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
22
43
Doğal Kaynakların Yetersizliği
Doğal kaynaklar ile ekonomik kalkınma arasındaki ilişki ilk bakışta, zengin doğal kaynaklara sahip olan
ülkelerin ekonomik kalkınmayı sağlayacağı, buna karşılık doğal kaynak yönünden fakir olan ülkelerin
ekonomik kalkınmayı gerçekleştiremeyeceği şeklinde algılanmaktadır. Bunun haklılık payının olmasına
rağmen gelişmekte olan ülkeler açısından doğal kaynaklara ilişkin sorun bu kaynakların yokluğu değil, eksik
ya da yanlış kullanılmasıdır.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
44
Yetersiz Sermaye Birikimi
Gelişmekte olan ülkelerde, emeğin verimliliğini arttıran sermaye birikimi yeterince oluşturulamamıştır.
Gerek eğitimsizlik gerekse bilgisizlik sebebiyle emeğin verimliliği düşüktür.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
23
45
Finansal Piyasaların Yetersizliği
Finansal piyasalar, bir ülkede toplumun tasarruflarını, yatırımların finansmanında kullanmak üzere
girişimcilere transfer eden kurumların oluşturduğu yapı olarak bilinir. Finansal kurumların yeterince
gelişmediği bu ülkelerde halk tasarruflarını büyük ölçüde altına, gayri menkule yönlendirmek zorunda
kalmaktadır. Bu durum da işletmelerin uzun vadeli kredi temininde güçlüklerle karşılaşmasına neden
olmaktadır. Yeterli kredi temin edemeyen işletmeler üretken kapasitelerini arttıramamaktadırlar.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
46
Sosyal ve Kültürel Engeller
Gelişmekte olan ülkelerde kültür düzeyi düşüktür. Kendi mevcut statülerini korumak isteyen art niyetli
kişiler halkın bu durumunu gelişme ve kalkınmaya karşı kullanabilirler. Gelişmekte olan ülkelerde aile
İşletmeleri çoğunluktadır. Bu tarz işletmelerde babalarından işleri öğrenen evlatlar babalan ölünceye kadar
onun yanında çalışmak zorundadır. Yaşlı babanın hakim olduğu işletmelerde büyüme arzusu hissedilmez
ve zamanla genç evlat da baba gibi düşünmeye başlar.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörler
24
47
Gelişmekte Olan Ülkelerde Kalkınmayı Engelleyici Faktörlerİktisat Politikası Değişikliklerine Direnme
Politikacılar ülkelerinin ekonomik refahını maksimize etmek isterler. Ancak siyasi baskılara maruz kalan
politikacılar ekonomik büyüme hedeflerini geri plana atarak daha popülist olan bazı hedeflere yönelmek
zorunda kalabilir. Ekonomik olarak yapılması zorunlu olan dönüşümler ve düzenlemeler halkın,
bürokrasinin direnmesi sonucunda uygulanamaz hale gelmektedir.
48
TeşekkürlerÖğr. Gör. Şenol DOĞAN
Genel Ekonomi
Dış Ticaret, Büyüme ve Kalkınma
Ünite 14